Sait Okur, bilinen adıyla Said Nursî (1878 - 23 Mart 1960), Kürt İslam âlimi, müfessir ve yazar. Dârü'l-Hikmeti'l-İslâmiye azalığı, Birinci Dünya Savaşı'nın Kafkasya Cephesi'nde milis alay kumandanlığı yapmıştır. İslam üzerine yazılmış ve 300 kadar ayeti tefsir eden Risale-i Nur isimli 50'den fazla dile çevrilen külliyatın yazarıdır.
Said Nursî | |
---|---|
Dârü'l-Hikmeti'l-İslâmiye Azası | |
Görev süresi 1918-1922 | |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | Mirzazâde Said 1878 Nurs, Hizan, Bitlis Vilayeti, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 23 Mart 1960 (82 yaşında) Şanlıurfa, Türkiye |
Defin yeri | Halil-ür Rahman Dergâhı, Urfa (24 Mart 1960 - 12 Temmuz 1960) Meçhul (12 Temmuz 1960'tan beri) |
Mesleği | Asker, yazar, ulema |
Dini | İslam |
Ödülleri | Harp Madalyası |
Askerî hizmeti | |
Hizmet yılları | 1914-1916 Esaret (3 Mart 1916) Yurda dönüş (18 Haziran 1918) |
Rütbesi | Milis Miralay |
Çatışma/savaşları | I. Dünya Savaşı (Kafkasya Cephesi) |
Van'da hayalini kurup zihinsel hazırlığını yaptığı fen ve din ilimlerinin beraber okutulacağı Medresetü'z-Zehra projesi için İstanbul'a geldi. Bu amaçla Sultan II. Abdülhamid ile görüşme girişimlerinde bulunduysa da istediği neticeyi alamadı. Ancak yerine gelen Sultan Reşad ile görüşme fırsatı buldu ve projesini detaylı şekilde anlattı. Kabul gören proje için Van Valiliğine bin altın ödenek gönderildi.
Osmanlı dönemi medrese geleneklerinden olan ilmî münazaralara katılan Said Nursî, kullandığı unvan ve burada gösterdiği başarıları ile şöhret oldu. Çeşitli gazete ve dergilerde makaleler yazıp, isminde bir gazete çıkarma girişiminde bulundu. Bu dönemde Meşrutiyet taraftarı olan Said Nursî, bu yönetim biçimininin dine aykırı olmadığını vurgular. Düşüncelerini Münazarat isimli eserinde kitaplaştırır.
Said Nursi 31 Mart Vakası'nda isyanın bastırılması için gazete yazıları yazdı ve Harbiye Nezaretinde onlara hitap etti. 31 Mart Vakası sonrası kurulan mahkemesinde yargılanarak beraat etti.
Van'a dönerek Evkaf Nezaretine bağlı Horhor Medresesi'nde talebe okutmaya başlar. I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Alay Müftüsü olarak orduya dahil olan Nursî, sonrasında ise Enver Paşa tarafından gönüllü milis alayı kumandanı olarak görevlendirilir. Kafkas Cephesi'nde talebeleri ile birlikte mücadele eder. Savaş sırasında bir kısım talebesi ölür, kendisi de yaralanarak esir düşer ve Kostroma'ya esir kampına gönderilir. Gösterdiği azim ve mücadeleler sebebiyle esaretinin bitminde kendisine Harp Madalyası verilir ve Dârü'l-Hikmeti'l-İslâmiye a'zası olarak atanır.
Hilal-i Ahdar Cemiyeti toplantılarına katılan Nursî, Yeşilay'ın kurucu üyesidir.
Biyografi
Said Nursî kendi hayatını "Eski Said" ve "Yeni Said" olarak ikiye ayırır. Eski Said olarak tabir ettiği doğumundan 1923 yılına kadar olan dönemde sosyal ve siyasî sorunların çözümünde doğrudan inisiyatif alan bir kişilik sergiler. 1923 yılında TBMM'nin daveti üzerine Ankara'ya gelen Nursî, Ankara'da aradığı atmosferi bulamaz. Van'a dönerek inzivaya çekilir ve daha sonraları bu dönüşünü Yeni Said'in başlangıcı olarak nitelendirir. Bu dönemde sosyal ve siyasî meselelerden uzaklaşır. En önemli vazifenin imânı kuvvetlendirmek olduğunu söyler. Şiddetle karşı çıktığı ama silah çekmediği Cumhuriyet idaresi tarafından bu dönem zarfında uzun yıllar sürgün, gözetim ve yer yer hapis hayatı yaşatılacak ve zorunlu ikâmete tabi tutulacaktır. Büyük çoğunluğunun Isparta Barla'da yazıldığı Risale-i Nur külliyatının yazımı ve Nur Cemaati'nin oluşumu bu dönemde yaşanmıştır.
"Eski Said" (Cumhuriyet öncesi)
Çocukluğu ve öğrenim hayatı
Doğum tarihi: Nursî'nin doğum tarihi ile ilgili farklı görüşler vardır. 1906 yılında yapılan nüfus tescil kayıtlarında, Rumî 1288-1299 (Miladi 1872) olarak geçse de doğum tarihinin Dârü'l-Hikmeti'l-İslâmiye'ye verdiği özgeçmişine göre hazırlanan Osmanlı nüfus kimlik belgesinde Rumi 1293, Hicri 1295 tarihleri yani Miladi 1878 yılı olduğu tahmin edilmektedir.
Bitlis'in Hizan ilçesinin İspairit nahiyesinin Nurs köyünde, yedi çocuklu bir ailenin dördüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Babasının adı Abdullah Mirza, annesinin adı ise Nuriye'dir. Annesi Nurs köyü yakınlarında bulunan Bilkan köyündendir. Nuriye Hanım Nure veya Nura ismiyle de tanınmaktadır. Sofi Mirza olarak tanınan Mirza Efendi ailesinin geçimini çiftçilikle sağlamıştır.
İsim ve unvanları: 15 yaşında iken İslâm âlimlerinin bulunduğu ilim meclisinde yapılan imtihan ve münazara sonunda Molla Fethullah tarafından Bediüzzaman unvanı verilmiş; diğer âlimler tarafından da kâbul görmüş ve bu isimle anılmaya başlanmıştır. "Bediüzzaman" unvanının yanı sıra Said Okur, "Molla Said" ve "Said-i Kürdî" gibi isimler ile de tanınmaktadır. Said Nursî, İstanbul'a gelişinden sonra Güneydoğu Anadoludan gelmiş olması ve Kürt olması dolayısıyla Said-i Kürdî ismiyle meşhur olmuş ve ilk dönem eserlerinin birçoğunda bu adı kullanmıştır. Cumhuriyet'in kurulmasından sonra kabul edilen Türk milliyetçiliği politikasından dolayı, hem bu durumun aleyhine kullanılmasını, hem de yanlış anlaşılmaları engellemek için, kendisi bunu Said-i Nursi şeklinde değiştirmiştir.
Öğrenim hayatı: 1887'de Tağ köyündeki Molla Mehmed Emin Efendi'nin medresesinde öğrenim hayatına başladı. 1888'de medrese eğitimi bırakarak köyüne döndü. Köyüne döndükten sonra, medrese öğrencisi olan ağabeyi Molla Abdullah'ın derslerini takip etti. Beş yıl süren tahsil hayatı boyunca Molla Mehmed Emin Efendi Medresesi, Mir Said Veli Medresesi, Molla Fethullah Efendi Medreselerinde eğitim aldı. Risalelerinde, bu süre zarfında Kur'ân'ı hatmettiğini, Sarf ve Nahiv kitaplarını İzhar'a kadar okuduğunu, Doğu Beyazıt'ta bulunan Şeyh Mehmet Celalî'nin medresesinde üç ay süren bir eğitim gördüğünü, bu eğitimi sırasında her gün günde üç saat meşgul olarak yüze yakın kitabı okuyup ezberine aldığını, medreselerde eğitimi yapılan kitaplar dışında pek çok başka kitabı da okuduğunu yazmıştır. Daha sonra icazetini aldığı ve sonra Doğu Beyazıt'tan ayrıldığı bildirilmektedir. Bu sırada arkadaşları ve bazı hocalarıyla olan tartışmaları ve kavgaları sebebiyle medrese eğitiminde aksamalar olmuştur. Said Nursî köyünde gördüğü bir rüyadan etkilenerek eğitimine devam etmek üzere Mir Hasan Veli Medresesine gittiğinden bahseder.
İcazetnâmeleri: Said Nursî ilkini Muhammed Celali, ikincisini ise Şeyh Fethullah Es-Siirdi'den aldığı iki adet icazetnâmeye sahiptir.
Gençlik çağı
Risalelerde ilmi alt yapısı ve farklı kişiliğiyle, Bitlis Valisi Ömer Paşanın dikkatini çektiği ve Vilayet konağında kalarak çalışmalarına devam etmesi için ona bir oda tahsis edildiği, burada iki yıl kalan Nursî'nin daha sonra Van Valisi Hasan Paşa tarafından davet edilerek Hasan paşa ve İşkodralı Tahir Paşa zamanlarında vali konağının kendisine ayrılan bölümünde yaklaşık olarak 10 yıl ikamet ettiği, Horhor Medresesi'nde de talebelerine ders verdiği anlatılmaktadır.
Said Nursî, Van, Bitlis ve Diyarbakır illerinde fen bilimleriyle İslami ilimlerin birlikte okutulacağı, Kürdistan’da cehaleti ve bilgisizliği ortadan kaldıracak nitelikte, Medresetü'z-Zehra ismini verdiği birkaç üniversitenin yapımı düşüncesini hükûmete iletmek için 1907 yılında İstanbul'a gelir. El-Ezher Üniversitesi'ne kardeş olarak tarif ettiği bu üniversitede Arapça, Kürtçe ve Türkçe olmak üzere üç dilde eğitim yapacağını belirtmektedir. İstanbul’da Ferik (tümgeneral) rütbesindeki Ahmed Paşa’nın evine yerleşmiş, idealindeki üniversite ile ilgili bir dilekçeyi padişahın özel kalem dairesi olan Mabeyn-i Hümayun’a sunmuş ancak cevap alamamıştır. Gelişinden iki ay sonra Fatih'te bulunan Şekerci Hanı'na yerleşti. Otel olarak hizmet veren Şekerci hanında “Burada her suale cevap verilir, fakat sual sorulmaz” şeklinde bir yazı asmış, değişik münazaralara katılmıştır.
Saray bahçesinde yöresel kıyafetleri, başında sarığı ve hançeri ile dolaşırken tavırları şüpheli bulunarak tutuklandı ve Üsküdar Toptaşı Akıl Hastanesi'ne gönderildi. Ancak doktorlar tarafından akıl hastası olmadığına dair bir rapor hazırlandı; hastaneden çıkartılarak tekrar zaptiye nezaretine gönderildi. Nezarette iken Sultan II. Abdülhamid, Said Nursi'ye maaş bağlanması ve memleketine geri dönmesi için harcırah verilmesi emrini verdi. Padişahın maaş bağlanması emrini getiren zaptiye nazırı Şefik Paşa, Nursi'ye padişahın kendisine selamı olduğunu ve medrese teklifinin Divan-ı Hümayun'da görüşüldüğünü söyledi. Nursi amacının maaş kapmak olmadığını söyleyerek maaş ve harcırahı reddetti.
1908'de İkinci Meşrutiyet'in ilanından hemen önce İstanbul'a geldi. İstanbul'da Derviş Vahdeti'nin Volkan gazetesinde yazdı. İslamcı bir siyasal parti olan İttihad-ı Muhammedi Fırkası'nın (Fırka-i Muhammediye) kurucuları arasında yer aldı.Volkan gazetesi bu fırkanın yayın organıydı. 13 Nisan 1909 (Rumi 31 Mart 1323) tarihinde 31 Mart Vakası patlak verdi. Selanik'ten gelen Hareket Ordusu aradan 11 gün geçtikten sonra isyanı bastırabildi. Bazıları İttihad-ı Muhammedi Fırkası'nın ileri gelenleri olmak üzere isyanı çıkaranlar ve Derviş Vahdeti ile birlikte Divan-ı Harp Mahkemesinde yargılandı, Derviş Vahdeti ve 16 kişi idam edildi, Said Nursî davadan beraat etti. Serbest kaldıktan sonra Serbesti gazetesinde "ordunun ruhu ve ülküsünün okullu subaylar olduğunu, bunlara isyan etmenin cinayet olduğunu" yazmıştır. Talebelerinin yazdığı Tarihçe-i hayata göre Meşrutiyetin ilanı sırasında Said Nursi 11 Temmuz'da Sultan Ahmet meydanında yaptığı "Hürriyete Hitap" adını verdiği konuşmasıyla ve bunun Selanik'te tekrarı ile halkı teskin etmek için çalışmıştır.
Abdülhamid sonrasında, eğitimle ilgili düşüncelerini Sultan V. Mehmet'e sunmak üzere İstanbul’a geldi. Van'da kurmayı planladığı Medresetü'z Zehra padişah tarafından kabul gördü ve 19 bin altın ödenek ayrıldı.
31 Mart Vakası'ndan sonra İttihat ve Terakki'nin zulümlü olduğuna inandığı faaliyetlerinden küserek İstanbul'dan ayrıldı. O zamanlar Şark olarak tabir edilen Doğu'ya; Batum üzerinden Van'a gitti. Sonrasında ise Şam'a gitti. 1911'de Şam, Emevîye Camii'nde okuduğu hutbe daha sonra Hutbe-i Şamiye adıyla kitaplaştırıldı. Münâzarat ve Muhakemât gibi eserlerini telif etti.
I. Dünya Savaşı
Said Nursi I. Dünya Savaşı'nın ilanının hemen ardından gönüllü vaiz olarak orduya yazıldı.[] Kendisinin 2. meşrutiyetin ilanı sırasında Osmanlının istihbarat kurumu olan Teşkilat-ı Mahsusa'da görev aldığı, İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne üye olduğu, Teşkilat-ı Mahsusa tarafından 1915 yılında Rus Cephesine ve Libya'ya gönderildiği tarihçi Cemal Kutay tarafından yazılmış ancak görevlendirme bilgisinin doğru olmadığı yönünde itirazlar olmuştur.
Van'da görevlendirildikten sonra Pasinler cephesine gönderildi. Nursi, Enver Paşa'nın isteği üzerine talebeleri ve gönüllülerden oluşan 4-5 bin kişilik milis teşkilatı kurdu. Milis Miralay rütbesiyle gönüllü alay komutanı olarak kurduğu teşkilatı ile birlikte Van, Muş ve Bitlis'te Rus birlikleri ve Ermeni çetelerine karşı savaştı. Savaş sırasında sigara tablasından, hançer kabzasından ve omzundan olmak üzere üç yerinden vurularak yaralanmıştır.
Esaret hayatı: Said Nursi gönüllü olarak katıldığı I. Dünya Savaşı'nda Bitlis'te su kemerinin üzerinden atlamış, sağ ayağı kırılmış ve esir düşmüştür.
Birinci Cihan Harbinden önce Van'a gelerek Horhor'da talebe okutan Bediüzzaman'ın medresesine ben de dahil oldum. Birinci Cihan Harbi başlayınca Bediüzzaman hocalığı bırakarak, gönüllü alay kumandanı oldu. Bizlerden de isteyenler, onunla birlikte harbe iştirak etti. Ben kendileriyle, Gevaş ve Bitlis harplerinde bulundum. Kış bastırmıştı. Her taraf kardı. Bitlis'te Üstad'la birlikte birkaç talebe kalmıştık. Bütün arkadaşlarımız şehid oldular. Geceleyin yüksek bir duvardan atlarken Üstad'ın ayağı kırıldı. Otuz altı saat soğuk, kar, çamur içinde bir dehlizde kaldık. İleride Rus nöbetçileri gözüküyordu. Dehlizin üzerinden de Rusların seslerini işitiyorduk.
— Mehmed Münevver Çetin
Nursi burada Ruslara esir olarak Van, Culfa ve sonrasında Tiflise götürüldü. Yaklaşık 6 ay Tiflis'te kaldı ve burada tedavi gördü. Tiflis'in Varasofski Sokağında kırk dört numaralı kampta tutulduğu bilinmektedir. Kosturma'nın Kologrif beldesindeki esir kampına, oradan da en büyük esir kampı olan Kosturma'ya sevk edildi.
Dârü'l-Hikmeti'l-İslâmiye
Esaretten dönüş sonrası İstanbul'a geldi. Ordu-yu Hümâyun'un tavsiyesi üzerine 4 Ağustos 1918 yılında Dârü'l-Hikmeti'l-İslâmiye azası olarak atandı. Said Nursi bir müddet dinlenmek için izin aldıktan sonra görevine başlayıp Kasım 1922'ye kadar 4 yıl 4 ay boyunca bu görevde çalıştı. Bab-ı Meşihat tarafından da ilmi rütbesi verilerek onaylandı.
Nursî I. Dünya Savaşı sonrası mütareke günlerinde, Çamlıca’daki evinde yeğeni Abdurrahman ile birlikte kalmıştır. Bu dönemde Kürt Teali Cemiyeti üyelerinin Said Nursî'yi cemiyetlerine davet ettikleri, ancak Nursî'nin bu teklifi reddettiği ifade edilmektedir. 15 Şubat 1919 tarihinde sonradan Teâli-i İslâm Cemiyeti adını alan Cemiyet-i Müderrisîn'in kurucu azaları arasında yer aldı.
Said Nursi 1919'da Mesnevî-i Nuriye adlı eserini yazmaya başlamış, “Sünûhât”, “Hakikat Çekirdekleri” (1920), “Nokta” (1921), “Rumûz” (1922) gibi bazı kitapçıkları kaleme almıştır.
Millî Mücadele
Millî Mücadele döneminde Kuvâ-yi Milliye aleyhindeki fetvayı çürüten bir yazı yazar. İstanbul'un İngilizler tarafından işgaline karşı 16 Şubat 1920'de Hutuvat-ı Sitte adlı eserini telif etmiş, eseri Türkçe ve Arapça olarak ücretsiz ve gizlice dağıtılmasını sağlamıştır.
Bir zaman İngiliz devleti, İstanbul Boğazının toplarını tahrip ve İstanbul’u istilâ ettiği hengâmda, o devletin en büyük daire-i diniyesi olan Anglikan Kilisesinin Başpapazı tarafından, Meşihat-ı İslâmiyeden dinî altı sual soruldu. Ben de o zaman, Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiyenin âzâsı idim. Bana dediler: ‘Bir cevap ver. Onlar, altı suallerine altı yüz kelimeyle cevap istiyorlar.’ Ben dedim: ‘Altı yüz kelimeyle değil, altı kelimeyle değil, hattâ bir kelimeyle değil, belki bir tükürükle cevap veriyorum. Çünkü o devlet, işte görüyorsunuz, ayağını boğazımıza bastığı dakikada, onun papazı mağrurane üstümüzde sual sormasına karşı yüzüne tükürmek lâzım geliyor… Tükürün o ehl-i zulmün o merhametsiz yüzüne!’ demiştim.
Hutuvat-ı Sitte'yi basan ve dağıtılmasında Said Nursi'ye yardım eden kişilerden biri de Eşref Edip Fergan'dır.
İstanbul kamuoyunu etkisi altına alan ve İngilizlere karşı çok sert bir dille yazılmış olan Hutuvat-ı Sitte Risalesi sonrası İngiliz Başkumandanı tarafından Said Nursî hakkında idam kararı alınmıştır.
Hutuvat'ı sitte ve Kuvâ-yi Milliye'ye olan desteğiAnkara Hükûmeti'nin dikkatini çekmiş, Eski Van Valisi Tahsin Bey ve Mustafa Kemal Paşa'nın davetleri sonucu, 9 Kasım 1922'de Ankara'ya gitmiş ve hoş-amedi merasimi ile karşılanmıştır.
Said Nursî, Medreset-üz Zehra ideali için, II. Meşrutiyet döneminde Van’da temelini attığı fakat savaş yüzünden inşaatı başlatılamayan üniversitenin kurulması için Mebuslara bir kanun teklifi hazırlattırdı. Teklif mecliste iki yüz milletvekilinden 163’ünün imzasıyla kanunlaştı. Buna rağmen Said Nursi Ankaradaki siyasi ve dini atmosferden hoşnut olmadı. 7 Nisan 1923'te talebe yetiştirmek ve münzevi bir yaşam sürmek üzere Van’a gitti, Erek Dağı’nda iki senesini geçirdi.
"Yeni Said" / Cumhuriyet sonrası
Said Nursî, Van'a dönüşünü ve Erek Dağı'nda inzivaya çekilmesini dönüm noktası olarak kabul eder. Bu sırada Şeyh Said başlatmak istediği ayaklanma için Said Nursî'den destek ister fakat Nursî ayaklanmaya destek vermeyeceğini bir mektupla haber verir.
Yaptığınız mücadele kardeşi kardeşe öldürtmektir ve neticesizdir. Türk milleti İslâmiyet'e bayraktarlık etmiş, dini uğrunda yüz binlerle, milyonlarla şehid vermiş ve milyonlar veli yetiştirmiştir. Binaenaleyh kahraman ve fedakar İslam müdafiilerinin torunlarına, Türk milletine kılınç çekilmez ve ben de çekmem.
Said Nursî doğuda meydana gelen sosyal olaylar üzerinde olması muhtemel siyasi etkisinden korkularak 1926'da sürüldüğü Burdur'da 'nı, Burdur ve Isparta'daki dokuz aylık mecburi ikametinden sonra 1 Mart 1927'de ulaştığıBarla'daki sürgün hayatında ise Sözler, Mektûbat ve Lem'alar'ın büyük bölümünü yazmıştır.
Buradaki faaliyetleri şüpheli bulunarak 1934'te Isparta'ya sürüldü. 1935 yılında “gizli cemiyet kurmak, rejimin temel düzenini yıkmak” iddiasıyla Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesinde aleyhinde dâvâ açıldı ve 'nden dolayı kendisi on bir ay, on altı öğrencisi de altı ay hapse mahkûm edildi. 1936'da hapis cezasının bitiminden sonra 7 yıllığına Kastamonu'ya sürüldü.
1943 yılında 126 talebesiyle birlikte "rejimin temel düzenini yıkmak" iddiasıyla tutuklanarak Denizli hapishanesine sevk edildi. 9 ay tutuklu kaldı. Beraat etti. Daha sonra Emirdağ'a götürülerek burada zorunlu ikâmete mahkûm edildi. 1947 yılında aynı suçlamalarla tekrar tutuklanarak 54 talebesiyle birlikte Afyon hapishanesine sevk edildi. Yaklaşık 20 ay hapiste kaldı. Buradan tekrar Emirdağ'a götürüldü.
"Üçüncü Said: 1952'de Gençlik Rehberi isimli eseri hakkında açılan dava münasebetiyle İstanbul'a geldi ve bu davadan beraat etti. 1953'te Emirdağ'a döndü. İkinci defa İstanbul'a geldi ve üç buçuk ay burada kaldı. Bundan sonraki hayatı genellikle Emirdağ ve Isparta'da geçti.
Bu dönemde, yazımı tamamlanmış olan Risale-i Nur'un farklı kesimlerden insanlara ulaştırılmasıyla ilgilenmiştir. Bu amaçla birçok şehir ve köylerde el ile yazılan risalelerin okunması, okutulması, bazı merkezlerde risalelerin daktilo ile çoğaltılması; Ankara, İstanbul ve doğu illerini de kapsayacak şekilde risalelerin bütün toplumsal tabakalara ulaştırılması işleri ile ilgilenmiştir. Yine bu dönemde mahkemelerden iade edilen Nur Risaleleri ve bazı illerde bir kısım Nur Talebelerine dava açılması sebepleriyle resmi makamlarla görüşmeleri olmuştur. 1950 yılında iktidara gelen Demokrat Parti hükûmetinin Risale-i Nur hareketine olumsuz bakmaması ve yayımlanmasına engel olmaması sebebiyle, risaleler bu dönemde matbaalarda basılmış Anadolu'nun yanında Mısır, Pakistan, ABD, İtalya gibi çeşitli ülkelere de gönderilmiştir.
Hayata bakışı ve mücadele yöntemi
Said Nursi’nin içinde bulunduğu siyasi ortam, onun mücadele yöntemini de etkilemiştir. Eski Said döneminde faaliyetlerini yukarıdan aşağıya, yani devlet imkanlarından da istifade ederek yapmaya çalışmıştır. Osmanlı döneminde toplumu değiştirmek için siyasi çalışmalar yürütmüştü. Cumhuriyet döneminde ise toplumu değiştirmenin ancak bireyleri değiştirerek mümkün olacağını düşünmüş ve aşağıdan yukarıya doğru bir yöntemi benimsemiştir. Eski Said’in eserleri olan Asar-ı Bediiyye daha çok toplumsal ve siyasal hayatı ilgilendiren konulara temas ederken, Yeni Said’in temel eserleri olan ve Risale-i Nur külliyatının temelini oluşturan Sözler, Mektubat, Lem’alar ve Şualar adlı eserleri daha çok inanç konusuna odaklanır. Eski Said dönemi içerisinde, ilim meclislerinde münazaralara giren, sosyal ve siyasi olayları takip eden ve müdahil olmaktan geri durmayan Said Nursî, yeni döneme geçmesiyle birlikte daha çok inziva içerisinde eserlerini yazdırmış, hatta siyaseti şeytan işi olarak tanımlamıştır.
Beni, nefsini kurtarmayı düşünen hodgâm bir adam mı zannediyorlar? Ben, cemiyetin imanını kurtarmak yolunda dünyamı da feda ettim, âhiretimi de. Seksen küsur senelik bütün hayatımda dünya zevki namına bir şey bilmiyorum. Bütün ömrüm harp meydanlarında, esaret zindanlarında, yahut memleket hapishanelerinde, memleket mahkemelerinde geçti. Çekmediğim cefa, görmediğim eza kalmadı. Divan-ı harplerde bir câni gibi muamele gördüm; bir serseri gibi memleket memleket sürgüne yollandım. Memleket zindanlarında aylarca ihtilâttan men edildim. Defalarca zehirlendim. Türlü türlü hakaretlere mâruz kaldım.
Said Nursi’nin anlayışında zamanımız Muhammed’in dünyanın yaratılışından kıyamete kadar 7000 yıllık bir ömrünün olduğunu, bunun 1000-1500 yılının Muhammed sonrasında yaşanacak miktarı oluşturduğunu ifade eden sözlerine ek olarak, Said Nursi’nin "Ümmetimden bir taife Allah’ın emri gelinceye kadar (yani kıyâmetin kopmasına kadar) hak üzerinde galip olacaktır." hadisinden ebced yoluyla elde ettiği çıkarımlara göre ahir zaman idi ve insanlık bu dönemin en büyük fitnesi ve insanlığa en büyük tehdit olan imansızlık tehlikesi ile karşı karşıya bulunmaktaydı. Bu sebeple ona göre bu dönemde en büyük hizmet iman kurtarma hizmeti ve bu görevi hakkıyla yapan Risale-i Nur ahir zamanın büyük mehdiliğini temsil etmekteydi. Ancak risale-i nur "iman ve Kur'an hizmeti" adını verdiği bu görevin ilk ve en önemli basamaklarını yerine getirmekte, kendisinden sonra gelecek bir başka kişiye zemin ve program hazırlamaktadır. Geriye kalan ve "mehdinin altın çağı" olduğuna inanılan dönem ileride gelecek, 30-40 yıl devam edecek olan bu dönemden sonra dinsizlik tekrar hakim olacak ve kıyamet 1530-1540 h. yıllarında dinsizlerin başına kopacaktır.
Mehdi, Mesih, deccal, süfyan gibi karakterler erken İslam tarihinde, iktidar olma savaşı veren Kufe merkezli Alioğulları (Ehl-i beyt), Horasan coğrafyasından siyah sancaklı Abbasiler ve Ebu Süfyan soyundan gelen Şam merkezli Ümeyye oğulları (Emeviler) gibi gruplar arasında, çıkış yerleri olarak o günün güç merkezlerini işaret eden, toplumda kendilerine yer edinme adına, iyi karakterlerin kendi içlerinde, kötü karakterlerin ise rakiplerinde aranması yönünde, haklarında çok sayıda hadis uydurulan, dönemin dinsel-politik figürleri olarak ortaya çıktılar. Daha sonraki dönemlerde ise birtakım dini gruplar, bu figürlerin gerçek anlamda var olduğuna inandılar ve onları inanç esaslarına dahil ettiler. Bu veya benzer deyim ve tiplemeler İslam dünyasında günümüze kadar devam etmiş, dini gruplar kendi liderlerini mehdi, mesih gibi kurtarıcı, rakiplerini ise deccal, süfyan gibi aşağılayıcı sıfatlarla anmaya devam etmişlerdir. O kadar ki, Abbasoğulları veya Alioğullarının Mehdi figürüne rakip olarak, Emeviler, iyi bir karakter olan kurtarıcı Süfyan figürünü ortaya sürdüler. Ancak Abbasi veya Ehli Beyt taraftarları kısa sürede yeni hadislerle bu figürü kötü bir karaktere çevirmeyi ve Emevileri alt etmeyi başardılar. Said Nursi bahsi geçen figürlerle ilgili rivayetleri kendi zamanındaki kişiler üzerinden yeniden yorumlamıştır.
Said Nursi kendisinin skolastik bir medrese hocası gibi değerlendirilmemesini, Risale-i Nur'un arş-ı âzamdan indirilerek kendisine yazdırılan ve mehdiliği temsil eden Kur'an hakikatleri olduğunu, kendisinin sadece bir aracı ve elçi (nur elçisi) olduğunu ifade eder. Öyle ki Kur'an'ın yanında celcelutiye, mektubat (İmam Rabbani) gibi asırlar önce yazılmış eserler ima ve işaretler yoluyla muhtelif yerlerde Risale-i Nur'a işaret eder, mücadelesini destekler, Risale-i Nur'un mahrem ve izni ilahi tarafından uygun görülmeyen kısımları yazdırılmaz ya da ilgili bölüm atlanılarak izin verilen kısımlar yazdırılmaya devam eder. Kendisinin mücadele alanı ise başta insanın sonsuz azap çekmesini gerektiren imansızlığın yanında imansızlığın en büyük kaynağı olarak gördüğü ve ahir zamanın büyük deccali olarak adlandırdığı bolşeviklik, ve İslam deccali veya süfyan olarak nitelendirdiği Mustafa Kemal'den ve Cumhuriyet Devrimleri'nden başkası değildir. Cumhuriyete taraf olmakla birlikte, şeriatı yürürlükten kaldıran laikliğe şiddetle karşıdır ve şapka giyilmesini de küfür işareti olarak görür. Çünkü ona göre şeriat adalet-i mahza ve fazilettir. TBMM'de Atatürk ile yaşadığı namaz tartışmasında Said Nursî'nin sarf ettiği sözler: “Paşa! Paşa! İslâmiyette, imandan sonra en yüksek hakikat namazdır. Namaz kılmayan haindir, hainin hükmü merduttur.” Bazı kaynaklar bu cümlenin devamını da verir: "Kafirin hakkı hayatı var. Merdudun yoktur." Klasik şeriat anlayışını yansıtan ifadeler dilin kullanımı açısından da sorunludur. Çünkü şeriatta namaz kılmayanlar için merdut diye bir fıkıh hükmü bulunmuyor ancak, namaz kılmayanlar bazı İslam mezheplerinde mürted olarak değerlendirilir ve dört büyük Sünni mezhebe göre mürtedin cezası ölümdür. Tarihsel süreç içerisinde terkedilen, (belki de hiç uygulanmayan) bu hükümlerin uygulanması insan hakları ve dini özgürlüklere karşı ağır bir saldırı anlamına gelecektir.
İnanç ve öğreti
- Zaman ve görev algısı: Said Nursî'de temel düşünce örgüsü zamanın ahir zaman ve görevin iman kurtarma görevi olduğu üzerine kuruldu.
- Risale-i Nur'un İslami konulara yaklaşımı seçici veya eleştirel değil destekleyici ve zorlayıcıdır. Öyle ki tarafsızlık bile ona göre inançsızlıkla eşdeğer şeytani bir aldanmadan ibarettir. Said Nursi'nin Mucizat-ı Ahmediye gibi risalelerde kullandığı rivayetlerin bir kısmı kıssacılık geleneğinin yansımalarından oluşmaktadır. Bu geleneğin özelliği ürettikleri rivayetlere senetler ekleme gibi her kılığa girerek, halkı rahatsız eden yalın gerçekleri değil, anlatımları sonrasında topladıkları bahşişleri artıran, onların duygularını okşayan, kabartan, bazen de ağlatan, ayrıntılı dramatik hikâyeleri coşkulu bir dille vermesidir. Kıssacılar en çok peygamberlik delilleri (Delail En Nübüvve) gibi alanlarda üretim yapmışlardır. Örneğin Huneyn Muharebesinde Muhammedin attığı bir avuç çakıl taşı kafirlerin tümünün gözlerine ayrı ayrı girer. Fantastik seyahat yazarıEvliya Çelebi, Seyahatnâme'de, İslâm'da İsa'nın havârilerinden kabul edilen 'nın Nakura yakınlarındaki türbesinde bulduğu incil nüshasını incelediğini, Muhammed'i müjdeleyen ayetin o nüshada mevcut olduğunu iddia etmektedir. Çelebi'nin, bizzat Şem'un-u Safa tarafından yazıldığını naklettiği bu el yazması incil, bulunamamıştır. Said Nursi Çelebiyi ciddiye alır. Bu bakış açısı birtakım şeyhlerin pişmiş tavuğu diriltebileceği hikâyesine kadar uzanır.
- Şeriat, Kadın ve tesettür: Ona göre mutlak adalet şeriatla mümkündür fakat bu yönetime ihtilal şeklinde asayişi bozarak gidilmemelidir.
"Şeriatın bir hakikatına, bin ruhum olsa feda etmeğe hazırım! Zira şeriat, sebeb-i saadet ve adâlet-i mahz ve fazilettir. Fakat ihtilâlcilerin isteyişi gibi değil."
Said Nursi, kadınların fıtraten tesettüre ihtiyacı olduğunu en doğru tesettürün çarşaf ile yapılabileceğini kadınların baştan ayağa kadar yüz ve eller dâhil olmak üzere çarşafla örtünmelerinin Kur’ân’ın kesin bir emri olduğunu ve şeriata göre kadınlara mirastan erkeğin yarısı kadar pay verilmesinin tam bir adalet ve merhamet olduğunu söyler.
Said Nursî'nin adalet anlayışı başka bir değerlendirmesinde de kendisini ortaya koyar; buna göre sınırlı bir dünya hayatında işlenen günahların -ki ona göre bunların en büyüğü imansızlıktır- karşılığı olarak sonu gelmeyen cehennem azabı Allah'ın merhamet ve adalet sıfatlarına uygundur.
- Kur'an ve hadis yorumu: Said Nursi'ye göre Kur'an ayetlerinin avam ve havasa yönelik gizli anlam tabakaları, işaretleri ve bağlantıları bulunmaktadır. Bu bağlantıların açığa çıkartılması için ebced hesabı kullanılarak Arap alfabesindeki her harfe sayısal bir değer atanır ve yazılar sayısallaştırılır. Bu yaklaşımlarda ebced, Arap yazısı ve Kur'an tarihinin ortaya koyduğu kronolojik yazım düzeni gibi düzenleme ve yazım şekilleri atlanarak günümüz metinlerine uygulanır, ayetlerden yeni anlamlar ve çıkarımlar elde edilir. Batıni metotların uygulandığı bu yaklaşımlara göre örneğin Kur'an 33 ayetiyle Risale-i nura, Ebrehe ordusuna atılan "pişirilmiş taşlar" İkinci Dünya Savaşı'nda atılan bombalara işaret eder.
Midraş türü hikâyeler: Ninova halkına peygamber olarak gönderilen Yunus, 33 yıl onları Tanrı'nın dinine davet etmiş, kendisine bu süre içerisinde sadece iki kişi inanmıştır. Bu durum kendisinin canını sıkmış, Tanrı'nın izni olmadan Ninova'dan ayrılıp Akdeniz'e kadar giderek bir gemiye binmiş ve Yunus Akdeniz'de gemiden atılmıştır. Rivayetlerde balık Yunus'u sırasıyla Nil nehrine, Fars denizine, el-Betâik Denizi'ne ve Dicle'ye götürüp Nusaybin topraklarında düz ve geniş bir yere atar. Yunus tekrar kavmine döndürülür ve 100 bin kişi ona inanır. Said Nursi'nin bu ve benzer hikâyelere yaklaşımı onun temel kaynaklarda geçen akıl dışı ayrıntıları atlayarak rasyonalize etmesi şeklinde de kendini gösterebilmektedir: "Hazret-i Yunus Aleyhisselâm'ın kıssa-i meşhuresinin hülâsası: Denize atılmış, büyük bir balık onu yutmuş. Deniz fırtınalı ve gece dağdağalı ve karanlık ve her taraftan ümid kesik bir vaziyette münacatı, ona sür'aten vasıta-i necat olmuştur."
- Evrim ve bilim: Said Nursi'nin evren ile ilgili ifadeleri, kendisinin bilgilerinin güncelliğini sorgulatacak niteliktedir. Örneğin gökcisimlerinden bahsederken nücum'u sevabite deyimini kullanması ve canlıların Evrimi ile ilgili başkalarından aktararak kullandığı muğlak ifadeler yanında kendisinin sıklıkla yaratılış'a vurgu yapması dikkat çekicidir.
- Kıyamet alametleri: “Dabbe”; anarşistlik ile fesada giden ve dinsizliğe, küfür ve küfrana düşen insanların akıllarını başlarına getirmek hikmetiyle arzdan bir hayvan çıkıp musallat olacak olan bir taife-i hayvaniyedir. Dabbenin yeşil maymun denilen hayvandan yayılan AIDS hastalığı olduğu yönünde bazı Nurcular arasında görüşler vardır.[]
- Milliyetçilik: Said Nursi menfi olarak nitelediği milliyetçiliğe karşı çıkmış, "zehr-i katil" gözüyle bakmıştır. Avrupa'nın bu fikri Müslüman milletleri birbirinden ayırmak için Müslümanların içine attığını söylemiştir. Said Nursi'nin eski eserlerindeki Kürdistan veya Bilad-ı Ekrad ifadelerini ise "vilayat-ı şarkiyye" şeklinde değiştirdiği iddia edilmiştir. Ancak, Risale-i Nur külliyatını neşreden yayınevlerinden Tenvir ve Zehra Yayınları bu iddiaları kabul etmemekte ve nüshalar üzerinde tahrifat yapıldığını ifade etmektedirler. Said Nursî'nin yeni dönem eserlerinde de "Kürdistan" ifadesini birçok kez kullandığı görülmektedir.
- Yönetim şekli: Cumhuriyet: Said Nursî değişik yerlerde komünizm ve Bolşevizm'in insanlık üzerindeki yıkımları üzerinde durur ve onları ahir zamanın büyük deccali olarak niteler. Said Nursi Cumhuriyet taraftarı olduğunu söyler ve kendisini dindar Cumhuriyetçi olarak addeder. Eskişehir mahkemesinde “Cumhuriyet hakkında fikrin nedir?” sorusuna şöyle cevap verir:
“...sizler daha dünyaya gelmeden evvel benim dindar bir Cumhuriyetçi olduğumu elinizdeki Tarihçe-i Hayatım ispat eder...O zaman şimdiki gibi, hâli bir türbe kubbesinde inzivada idim. Bana çorba geliyordu. Ben de tanelerini karıncalara verirdim, ekmeğimi onun suyuyla yerdim. İşitenler benden soruyordular. Ben de derdim: Bu karınca ve arı milletleri cumhuriyetçidirler. O cumhuriyetperverliklerine hürmeten, tanelerini karıncalara verirdim.”
Fakat Said Nursî Cumhuriyet öncesi ve sonrası siyasi otoritelerle problemlidir. Cumhuriyete karşı olmamakla birlikte devrimler, özellikle de tekke ve zaviyelerin kapatılması, kılık kıyafet devrimi ve şeriat kanunlarının ilgası anlamına gelen laikliğe karşı çıkmıştır.Ahir zaman fitnesi olarak gördüğü bu durum karşısında imanı kuvvetlendirmeye dönük eserler yazmaya ve bu konuda çalışmaya yönelir.
Ölümü, mezar yeri ve mirası
23 Mart 1960'ta Şanlıurfa'da öldü. Urfa Halil-ur Rahman Dergahı'na defnedildi.27 Mayıs Darbesi sonrasında 12 Temmuz 1960'ta cuntanın emriyle mezarı yıktırıldı. Naaşın taşındığı uçakta yer alan Erol Türegün tarafından ortaya atılan iddiaya göre naaşı Isparta'ya götürülerek şehir mezarlığına gizlice defnedilmiştir. Buna göre Said Nursî'nin naaşı Isparta-Afyon arasında bir yere gömülmüştür. Vasiyeti üzerine 1969'da bir-iki talebesi tarafından açılarak, naaşı kendileri dışında kimsenin bilmediği bir yere gömülmüştür. Şu an mezarının yeri bilinmemektedir.
Mal varlığı
Said Nursî'nin vefatından sonra tereke hakimliği tarafından tespit edilen resmi mal varlığı listesi:
Eşyanın cinsi | Adedi | Kıymeti-Kuruş |
---|---|---|
Cizlavet marka çift lastik (ayakkabı) | 1 | 500 |
Sefer tası içi | 4 | |
Çinko tencere küçük | 1 | |
Ayaklı bardak | ||
Küçük çaydanlık | 1 | |
Ayaksız bardak | 2 | 150 |
Eski çarşaf | 1 | |
Eski Frenk gömleği | 1 | |
Eski iç gömlek | 1 | |
Sarık üzerine sarılacak bez | ||
Mendil | 3 | |
Pamuklu hırka | ||
Eski gömlek | 1 | |
Havlu | 1 | 200 |
Eski çarşaf, mendil ve eski bohça | 1750 | |
Kırık gözlük | 1 | |
Dua kitabı | 1 | |
Eski yazı takvim | ||
Kalem | 2 |
Vasiyeti ve varisleri
- Said Nursi ölümünden sonra bıraktığı kitapların hizmet-i nuriye ve imaniye tabir edilen faaliyetlerde kullanma yetkisini varis tayin ettiği talebelerine bırakmıştır.
"Aziz, sıddık kardeşlerim ve varislerim, Ecel gizli olmasından, vasiyetname yazmak sünnettir. Benim metrukatım ve Risale-i nurdan olan benim hususi kitaplarım ve güzel ciltlenmiş mecmualarım ve sair şeylerimin bütününü, Gül ve Nur fabrikaların hey'etine, başta Husrev ve Tahiri olarak o heyetten on iki kahraman kardeşlerime (Kardeşim Abdülmecid, Zübeyir, Mustafa Sungur, Ceylan, Mehmed Kaya, Hüsnü, Bayram, Rüştü, Abdullah, Ahmed Aytimur, Atıf, Tillolu Said, Mustafa, Mustafa, Seyyid Salih) vasiyet ediyorum. Onlara bırakıyorum ki; emri hak olan ecelim geldiği zaman, benim arkamda o metrukatım, benim bedelime o sadık ve mübarek ellerde hizmeti nuriye ve imaniyede çalışsın ve istimal etsin."
Vasiyetname de adı geçen varis talebelerin tam isimleri
Ahmed Husrev Altınbaşak, Tahiri Mutlu, Abdulmecid Nursî, Zübeyir Gündüzalp, Mustafa Sungur, Ceylan Çalışkan, Mehmet Kayalar, Hüsnü Bayramoğlu, Bayram Yüksel, Süleyman Rüştü Çakın, Abdullah Yeğin, Ahmed Aytimur, Hasan Atıf Egemen, Tillolu Said Özdemir, Mustafa Acet, Mustafa Cahid Türkmenoğlu, Salih Özcan.
Bazı yayınevlerinin Risale-i Nur külliyatını sadeleştirmesi ve farklı tarzlarda neşretmesi nedeniyle Said Nursî'nin varis tayin ettiği talebeleri Risale-i Nur'un bu tarzda basımının yanlış olduğunu bildirmişler, bu kapsamda Risale-i Nurların orijinalliğinin korunması için Kültür Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü tarafından çalışma başlatılmış ve devlet koruması altına alınmıştır. Fakat daha sonra bazı Risale-i Nur talebeleri ve CHP'nin iptal istemiyle AYM'ye başvurmasıyla devlet koruması Danıştay tarafından kaldırılmıştır.
- Kabrinin yerini bir iki talebesinden başka kimsenin bilmesini istememiştir. 23 Mart 1960'ta Şanlıurfa'da vefat ettiğinde, Urfa 'na defnedildi. 27 Mayıs Darbesi sonrasında, 12 Temmuz 1960'ta askerî cuntanın emriyle mezarı yıktırılmış, Nursî'nin naaşı bilinmeyen bir yere nakledilmiştir.
- Risale-i Nurların devlet eliyle diyanet tarafından basılmasını arzu etmiştir. 2014 yılında Diyanet Yayınları, ilk olarak Risale-i Nur külliyatından İşaratü-l İ'caz'ı ve ilerleyen dönemlerde de diğer bazı eserleri basmıştır.
- Said Nursi, kendisinden sonra Risale-i Nur hizmetinin başına Hüsrev Altınbaşak'ın geçeceğini ifade etmiştir.
"Hüsrev gibi bir Nur kahramanından, benim yerimde ve Risale-i Nur’un şahs-ı mânevîsinin çok ehemmiyetli bir mümessili bir temsilcisi olmasından hiç bir cihetle gücenmemek elzemdir"
Eserleri
Kitapları
Uluslararası arenada düzenlenen Risale-i Nur ve Said Nursî konulu sempozyumlarda yayınlanan bildirilerde, Said Nursî'nin risalelerindeki fikirlerin, felsefi ve alegorik anlamlar taşıyan Kur'an Tefsirleri olduğu ifadelerine yer verilmiştir.
- Risale-i Nur Külliyatı
- Sözler
- Mektubat
- Lem'alar
- Şualar
- Tarihçe-i Hayat
- Barla Lahikası
- Kastamonu Lahikası
- Emirdağ Lahikası
- İşaratü-l İ'caz
- Mesnevi-i Nuriye
- Sikke-i Tasdik-i Gaybi
- Asa-yı Musa
- Zülfikar
- Sirac-ün Nur
- İman ve Küfür Muvazeneleri
- Eski Said Dönemi Eserleri
Şiirleri
- Yıldızları konuşturan bir yıldızname
- Eddai
- Mücahid bir hayvan mersiyesi
Nur Cemaati
Nur Cemaati, Said Nursî'ninrisalelerinde açıkladığı fikirlerine dayanan, 20. yüzyıl başlarında doğan İslâmî harekettir. Said Nursi takipçilerini ifade etmek için "Nur talebeleri" ve Nurcu tabirlerini kullanmıştır. Nur Cemaati Nur risalelerinde yazılan görüşler çerçevesinde, itikâdi ve fıkhi bakımdan Sünnî İslâm'a bağlıdırlar. Nurculuk, belirli dua ve zikirleri olmakla birlikte tasavvufi bir tarikat değildir. Said Nursî'den sonra Nur Talebeleri farklı eğilim ve liderlikler etrafında toplanan değişik gruplar oluşturmuşlardır.
Cemaatin ana faaliyeti "Hizmet-i imaniye ve Kur'aniye" adını verdikleri Risale-i Nur'ların okunması, yorumlanması ve çoğaltılıp yayılmasıdır. Cemaatte abi, kardeş gibi kavramlar kullanılır. Çoğunlukla emir-komuta gibi, kesin bağlılık gerektiren kurallar olmamakla birlikte meşveret kararlarına hürmet etmeyi gerektiren bir anlayışın hakim olduğu söylenebilir. Nur Risaleleri'ndeki konuların başkalarına anlatılması ve bunun için oluşturulan ev, yurt, yayın faaliyeti gibi kurumsal yapı ve faaliyetlere ise Hizmet denilmektedir. []
Nur cemaati, yaşanılan zaman diliminin ahir zaman olduğu, bu zamanda komünist-materyalist felsefenin (maddiyyunluk) ilmi de arkasına alarak imana karşı büyük bir yıkım (deccaliyet) faaliyeti içerisinde olduğu, bu zamanda en önemli görevin "Hizmet-i imaniye ve Kur'aniye" adı verilen Risale-i Nur yoluyla iman kurtarma olduğuna ve bu hizmetin Mehdi'nin birinci ve en büyük görevi olduğuna inanır. Mehdinin diğer görevleri ise imanın hayata geçirilmesi, Hilâfet'in ihyası ve şeriattır.
Müze ve kültür evi
İstanbul Fatih'te bulunan Rüstem Paşa Medresesi düzenlenerek Bediüzzaman ve Risale-i Nur müzesi olarak ziyarete açıldı. Isparta'da ikamet ettiği dönemde kaldığı ev günümüzde Bediüzzaman Said Nursi Evi olarak, Eğirdir ilçesinin Barla kasabasında ikamet ettiği döneme ait olan ev ise Barla Bediüzzaman Said Nursi Kültür Evi olarak faaliyet göstermektedir.
İlgili film ve biyografiler
- Hür Adam
- Allah'ın Sadık Kulu
- Tarihçe-i Hayat, Bediüzzaman Said Nursi
- Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursi, Necmeddin Şahiner, Yeni Asya Yayınları
- Arşiv Belgeleri Işığında Bediüzzaman Said Nursi ve İlmi Şahsiyeti (1,2,3,4,5), Ahmet Akgündüz
- Çizgilerin Diliyle Bediüzzaman Said Nursi
- Bediüzzaman Said Nursi, Necip Fazıl Kısakürek
- Son Devrin Din Mazlumları, Necip Fazıl Kısakürek
- Dar-ül Hikmet-ül İslamiye, Diyanet Vakfı yayınları
- Bediüzzaman Said Nursi / Hayatı Tefekkürü Mücadelesi, Yavuz Bahadıroğlu, Nesil yayınları
- Zindanda Şahlanış, Yavuz Bahadıroğlu
- Mufassal Tarihçe-i Hayat, Abdülkadir Badıllı (3 cilt)
- Risale-i Nur Müellifi Bediüzzaman Said Nur - Hayatı, Eserleri, Mesleği / Eşref Edip
- Nurculuğun Tarihçesi / Medeniyet-i İslamiyye, Muhammed Sıddık Şeyhanzade, Tenvir Neşriyat
Notlar
Kaynakça
Özel
- ^ "Şûrây-ı Meşîhat-ı İslâmiye", (PDF), Ankara: Milli Kütüphane, 4 Mart 1920, 27 Nisan 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi, erişim tarihi: 22 Ekim 2020,
E'azım-ı Ulema-i İslamiyeden Fazıl-ı Şehir Bediüzzaman Said-i Kürdi Efendi Hazretleri, pek mühim bir teklifde bulunuyorlar.
- ^ Albayrak, Sadık. Son Devrin İslam Akademisi, Dârü'l-Hikmeti'l-İslâmiye. İZ Yayıncılık.
- ^ Kaplan, Mehmet. Dini gruplar ve çatışma: Said Nursi ve Nurculuk örneği (Yüksek Lisans). Ulusal Tez Merkezi. s. 1.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 1 Kasım 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Mart 2021.
- ^ Şahiner 2016, s. 25
- ^ "Bâb-ı Âlî Evrak Odası: BEO, no: 4191,314292", (PDF), İstanbul: T.C Devlet Arşivleri Daire Başkanığı, 3 Temmuz 1913 [Hicri (28 Receb 1331)], 24 Nisan 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi, erişim tarihi: 24 Nisan 2020,
Van'da Darülfünun şeklinde tesis olunacak medrese-i aliyenin bedel-i inşasının Evkaf Hazinesi tarafından tesviyesi ve padişahın ismine nisbetle isimlendirilerek bedelinin takside bağlanarak ödenmesine dair Van Vilayeti'ne ve Dahiliye Nezareti'ne malumat ita olunmakla hemen inşaata mübaşeret olunması
- ^ a b c Badıllı, Abdulkadir (1990). Bediüzzaman Said Nursi: Mufassal Tarihçe-i Hayat.
- ^ a b Akgündüz, Ahmet, Bediüzzamanın İlmi Şahsiyeti ve İcazetnameleri, Osmanlı Araştırmaları Vakfı
- ^ a b Müküslü Hamza, "Bedîüzzaman Saîd-i Kürdî’nin Tercüme-i Hâlinden Bir Hülâsadır", 1918. aktaran: risaletashih.com 15 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Marifet ve İttihad-ı Ekrad adıyla gazete çıkarma talebi, Kağıthane/İstanbul: Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Daire Başkanlığı, 5 Şubat 1909,
Marifet ve İttihad-ı Ekrad adıyla Türkçe ve Kürtçe bir gazete çıkarmak için izin talebeden Bediüzzaman Said-i Kürdi Efendi'nin arzuhali hakkında gereğinin yapılması talebi.
- ^ "Bediüzzaman Said'in tahliye edilmesi" (PDF). Tanin Gazetesi (261). Ankara Üniversitesi Akademik Arşiv. 24 Mayıs 1909. 13 Nisan 2020 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 11 Nisan 2020.
Bediüzzaman Said Kürdi mukaddem vaki olan ihbaratın saniadan (uydurmadan) ibaret olduğu ve bilakis mumaileyhin (kendisinin) tesisi meşrutiyette hidematı bergüzidesi (üstün ve seçkin hizmetleri) sebkeylediği (geçtiği) tahakkuk eylemekle tahliye edilmiştir.
- ^ Ermeniler Tarafından Yapılan Katliam Belgeleri -I- (PDF), Ankara: T.C. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, 2001, s. 32,42-43,126,128, 27 Nisan 2020 tarihinde kaynağından (PDF), erişim tarihi: 20 Nisan 2020
- ^ "Dahiliye Nezareti Şifre Kalemi:DH.ŞFR, Nr:588/60", Bediüzzaman Said Efendinin gönüllü kumandan olarak Birinci Harbi Umumi mücadelesi, Kağıthane/İstanbul: Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Daire Başkanlığı, 28 Haziran 1918,
gönüllü kumandan sıfatıyla kasaba ahali ve talebelesini alarak sekiz topu kurtarmak suretindeki fevkalede gayreti vuku'a gelmiş idi.
- ^ Badıllı, Abdulkadir. "Takrizler". Mufassal Târihçe-i Bediüzzaman I. cild.
- ^ a b Ceylan, Nurettin. "Belgelerin diliyli I. Dünya Savaşında Gönüllü alay komutanı Bediüzzaman". Gerçeğin aynasında Bediüzzaman.
- ^ "Vikikaynak, Bitlis'in istilasına şahit olan polis memurunun ifadesi". 24 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2020.
- ^ "Karton No: 110, Dosya No: 12-2, Fon Kodu: HR.SYS. HU.", Bâb-ı Âlî Dâhiliye Nezâreti Emniyet-i Umûmiyye Müdiriyeti, TC. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı, 1 Haziran 1916 [19 Mayıs 1332],
ulemâ-yı meşhureden Molla Said-i Kürdî ve yirmi kadar talebeleriyle birlikde ve komşularımızdan tüccârândan Abdürrezzak bin Hacı İshak ve daha birçok kimseler Ermeni çetelerinin kurşun ve süngüleriyle fecî' bir sûretde parçalandığını görmüş isem de hüviyetleri hâtırımda kalmamışdır.
- ^ a b (PDF). Takvim-i Vekayi (3315). Ankaara Üniversitesi Akademik Arşiv Sistemi. 11 Ağustos 1918. 13 Nisan 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2020.
- ^ a b c d e f Şahiner, Necmeddin. Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursi. Nesil Yayınları.
- "Sinan Omur Anlatıyor". a.g.e.
- "Ali Aras Anlatıyor". a.g.e.
- "Bediüzzaman Kologrifte". a.g.e.
- "İsparit-Isparta-Sıpayırt-Sıparta". a.g.e.
- ^ (PDF). Yeşilay Dergisi, 938. Türkiye Yeşilay Cemiyeti. Mart 2012. 22 Nisan 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Nisan 2020.
- ^ "Yeşilay Haftası münasebetiyle". Zafer Dergisi, 15. Sakarya Gençlik Teşkilatı. Nisan 1978.
- ^ Tarihçe-i Hayat. Envar Neşriyat.
- ^ a b Nurs Köyü-Hizan Defteri, Ankara: Nüfus-Vatandaşlık Genel Müdürlüğü Arşivi, s. 53-54 No:13
- ^ Vahide, Şükran. Bediüzzaman Said Nursi / Entelektüel Biyografisi. Nesil Yayınları.
- ^ Şahiner 2016, s. 26
- ^ Şahiner 2016, s. 26-27
- ^ a b c d e f Vahide, Şükran. Bediüzzaman Said Nursi / Entelektüel Biyografisi.
- "Doğumu ve Çocukluğu". a.g.e.
- "İstanbul (Hayatı)". a.g.e.
- "Şekerci Hanı". a.g.e.
- ^ Paksu, Ömer Faruk (Mayıs 2012). "Bediüzzaman'ı yetiştiren anne-baba", 98. Moral Dünyası.
- ^ Said Nursî. "İlk Hayatı". Tarihçe-i Hayat. Envar Neşriyat. s. 47.
İşte pek genç yaşındaki mezkûr hârikulâdeliklere ve bahr-i umman halinde bir ilme mâlikiyetine şahid olan ehl-i ilim, Molla Said'e "Bedîüzzaman" lakabını vermiştir.
- ^ a b c Davet, Osmanlı Arşivleri Daire Başkanlığı, 26 Mart 1337,
Darü'l-Hikmeti'l-İslamiyye azasından Molla Said Bediüzzaman Bey, Amasya Mebusu Fazıl Arif ve Nafiz Bey, Tokad Mebusu Tahsin ve Kamil Efendi'nin Otoğrafik harita tanzimi için bazı bilgiler alınmak üzere Cağaloğlu'ndaki daireye davet edilmeleri.
- ^ "Said Nursî'nin Resmi Soyadı". Yeni Asya. 23 Ekim 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2019.
- ^ Said Nursî. Kastamonu Lahikası. Envar Neşriyat. s. 40.
Ve bu kalbî muhabbet hürmeti için olacak ki; bin üçyüz yirmialtı (1326) senesinde Hazret-i Üstad'ın "Bedîüzzaman Said-i Kürdî" lakabı altında Karadeniz seyahatinde iki hizmetkârı ile İnebolu'yu ziyaret ederek...
- ^ İki Mekteb-i Musîbetin Şehâdetnâmesi yahud Divan-ı Harb-i Örfî ve Said-i Kürdî, 1912. Aktaran: Divan-ı Harb-i Örfi (Asar-ı Bediiyye) 15 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Tarihçe-i Hayat | Üçüncü Kısım: Eskişehir Hayatı 15 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde . | s. 202: "Adalet noktasından tarafgirlik fikrini verip, adaletin mahiyetini zulme çeviren, hakkımda sarf edilen bir tabirdir ki, Isparta’da ve burada bazı isticvablarda ismim Said Nursî iken, her tekrarında "Said Kürdî" ve "Bu Kürd" diye beni öyle yad ediyorlar. Bununla, hem ahiret kardeşlerimin hamiyet-i milliyelerine ilişip aleyhime bir his uyandırmak, hem mahkeme ve adaletinin mahiyetine bütün bütün zıt ve muhalif bir cereyan vermektir."
- ^ . 31 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2008.
- ^ 4. Sadık Albayrak, Son Devrin İslam Akademisi, İstanbul 1972, s. 198.
- ^ . 23 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ekim 2007.
- ^ Tarihçe-i Hayat | Birinci Kısım: İlk Hayatı | 30
- ^ Akgündüz 2013, s. 24
- ^ Akgündüz 2013, s. 16
- ^ "Said Nursi, Emirdağ Lahikası, s.229". 11 Aralık 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Mayıs 2008.
- ^ "Said Nursi, Tarihçe-i Hayat, s.41". 11 Aralık 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Mayıs 2008.
- ^ "Horhor Medresesi'nin varlığı hakkında". 11 Aralık 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Mayıs 2008.
- ^ . 16 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mayıs 2008.
- ^ . 7 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mayıs 2008.
- ^ Zehra Yayıncılık, "Bediüzzaman Said Nursi", zehrayayincilik.com 15 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (erişim: 14.04.2017)
- ^ Tarihçe-i Hayat | Birinci Kısım : İlk Hayatı | 45 ve Münazarat | İfâde-i Merâm ve Uzunca Bir Mâzeret 15 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde . | s. 30: "Fünun-u cedideyi, ulûm-u medaris ile mezc ve derc; ve lisân-ı Arabî vâcip, Kürdî câiz, Türkî lâzım kılmak."
- ^ Abdülkadir Badıllı, Bediüzzaman Said Nursi: Mufassal Tarihçe-i Hayatı, 1990, C.1, s. 142
- ^ Abdurrahman Nursi, Bediüzzaman’ın Hayatı, 1993, s. 45
- ^ TDV İslam Ansiklopedisi, cilt: 35, sayfa: 565
- ^ Mektubî Kalemine Mahsus: Dahiliye Nezaret-i Celîlesine, Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, 29 Ağustos 1908,
iki bin kuruşu mumaileyh Molla Said Efendi kabulden istinkâf eylemesine binâen meblağ-ı mezbur me’mura tevdian nezâret-i Celîleleri veznesine iâde edildiğine
ZB., 325/115 - ^ İttihad-I Muhammedi Fırkası (Fırka-i Muhammediye) 1909, İstanbul. Kurucu ve Yöneticileri: "...Bediüzzaman Saidi Kürdi...", TBMM, Siyasi Partiler 27 Mayıs 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (erişim: 14.04.2017)
- ^ "Mevzuat Dergisi, 1998-08-02". 28 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2008.
- ^ Tarihçe-i Hayat. s. 73.
- ^ http://www.radikal.com.tr/yazarlar/oral_calislar/said_i_nursi_ataturk_ve_vana_universite-1113904 20 Temmuz 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ Akgündüz 2014, s. 346
- ^ Necmeddin Şahiner. Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursi, Yeni Asya Yayınları.
- ^ "Latif Salihoğlu, Yeni Asya, Teşkilât-ı Mahsusa yalancıları". 12 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Mayıs 2008.
- ^ "Dahiliye Nezareti", Tezkire, Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, 20 Eylül 1916,
Esiren Tiflis’te bulunan Bediüzzaman Said-i Kûrdi Efendi
No:41/ 36 - ^ Şahiner, Necmeddin. Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursi. Nesil Yayınları.
- "Sinan Omur Anlatıyor". a.g.e.
- "Ali Aras Anlatıyor". a.g.e.
- "Bediüzzaman Kologrifte". a.g.e.
- "İsparit-Isparta-Sıpayırt-Sıparta". a.g.e.
- ^ İslam Ansiklopedisi, cilt: 35, sayfa: 566
- ^ (PDF). Tanin Gazetesi (3428). Milli Kütüphane. 25 Haziran 1918 [Hicri (16 Ramazan 1336)]. s. 3. 27 Nisan 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Nisan 2020.
Kürdistan ulemasından olup, talebeleriyle birlikte Kafkas cephesinde muharebeye iştirak eylemiş ve Ruslara esir düşmüş olan Bediüzzaman Said Kürdi Efendi, ahiren şehrimize muvasalat eylemiştir.
- ^ "Mehmed Vahideddin" (PDF). Takvîm-i Vekâyi. Ankara Üniversitesi Akademik Arşiv. 2 Eylül 1918 [2 Eylül 1334]. 27 Nisan 2020 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 19 Nisan 2020.
Dâr’ül Hikmetü’l İslâmiye azâsından Bediüzzaman Said Efendiye mahrec pâyesi tevcih olunmuştur. Bu irâde-i seniyyenin icrasına Meşihat memurdur.
- ^ Tarık Zafer Tunaya, Türkiye'de Siyasal Partiler
- ^ Kürtçülük, 1787-1923, Bilal Şimşir
- ^ Mustafa Nezihi Polat, Mülâkat, Erzurum 1964, s. 30-34
- ^ Necmeddin Şahiner, Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursî, İstanbul 1979, s. 214-216.
- ^ Tunaya, Tarık Zafer, Türkiye'de Siyasal Partiler, Hürriyet Vakfı Yay., İstanbul, 1988, cilt 2, s.182.
- ^ "Köprü Dergisi, 72. Sayı, İslâm'ın Siyasallaşma Sürecinde Cemiyet-i Müderrisin'den Teâli-i İslâm'a". 17 Kasım 2007 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ekim 2007.
- ^ Sinan Meydan (31 Aralık 2010). "İŞTE HÜR ADAMIN GERÇEK ÖYKÜSÜ". odatv.com. 13 Kasım 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 31 Ağustos 2011.
- ^ Akgündüz 2014, ss. 258.
- ^ Akgündüz 2014, ss. 271.
- ^ Şahiner 2011, ss. 265.
- ^ Akgündüz 2014, ss. 267.
- ^ Akgündüz 2014, ss. 269.
- ^ Akgündüz 2014, ss. 273.
- ^ 45. Necmeddin Şahiner, Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursi, İstanbul 1994
- ^ "TBMM Zabıt Ceridesi". Türkiye Büyük Millet Meclisi. 22 Kasım 1922. 13 Nisan 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Nisan 2020.
- ^ "Tarihi bir Celse" (PDF). Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi. Ankara Üniversitesi Akademik Arşiv. 10 Kasım 1922. s. 2. 13 Nisan 2020 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 12 Nisan 2020.
Vilayat-ı Şarkıye Ulemay-ı benamından olub Anadolu Gazilerini ve Meclis-i Ali'yi ziyaret etmek üzere İstanbul'dan buraya gelen ve sami'in locasında bulunan Bediüzzaman Molla Said Efendi Hazretlerine beyan-ı Hoş-amedi edilmesi
- ^ Bediüzzaman Said Nursi, Emirdağ Lahikası, 1994, s. 439.
- ^ Abdülkadir Badıllı, Bediüzzaman Said Nursi: Mufassal Tarihçe-i Hayatı, İstanbul 1990, C. 1, s. 457
- ^ Şahiner 2016, ss. 238-240.
- ^ Din Işığı Altında Nurculuğun İçyüzü, Faruk Güventürk, Okat Yayınevi, İstanbul 1964.
- ^ "- Beyanat ve Tenvirler s. 19". 11 Aralık 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Nisan 2008.
- ^ "- Osmanlıca teksir Asa-yı Mûsa, s. 250". 11 Aralık 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Nisan 2008.
- ^ Kurt, Mustafa H. (24 Mayıs 2015). . 5 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ekim 2021.
- ^ "Mevzuat Dergisi, Sayı:8, Ağustos 1998". 28 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2008.
- ^ . 18 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2008.
- ^ Ağcakulu, Ali (2017) Said Nursi'nin Siyaset Teorisi veya İslam Siyaset Düşüncesinde Reform. İstanbul:Çıra Yayınları, s. 449-450
- ^ Tarihçe-i Hayat
- ^ Ali B. Hüsameddin el-Muttaki, Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Âhir Zaman, s. 88
- ^ Suyuti, el-keşfu an mücavezeti hazihil ümmeti el-elfu, el-havi lil fetavi, Suyuti. 2/248
- ^ Ruhul beyan. Bursevi. (Arapça) 4/262
- ^ Ahmed bin Hanbel, Kitâbu’l-ilel, s. 89
- ^ Buhari, 9:125, 162; Müslim,1:137
- ^ a b Kastamonu Lahikası, s.26
- ^ a b c "Arşivlenmiş kopya". 5 Kasım 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Aralık 2020.
- ^ a b . 23 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2013.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 28 Şubat 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Haziran 2021.
- ^ . 15 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ocak 2013.
- ^ TDV İslam Ansiklopedisi, Mehdî, yazar: Yusuf Şevki Yavuz
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 16 Haziran 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Haziran 2021.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Haziran 2021.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 27 Aralık 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Haziran 2021.
- ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 16 Haziran 2021 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 15 Haziran 2021.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 24 Mart 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 20 Ekim 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Aralık 2020.
- ^ . 10 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2013.
- ^ . 2 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mayıs 2013.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 21 Kasım 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ . 27 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 24 Aralık 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 22 Ekim 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Aralık 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 21 Kasım 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Aralık 2020.
- ^ "Mektubat, Yirmi Sekizinci Mektup, s.353". 13 Kasım 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 31 Ekim 2011.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Kasım 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 2 Kasım 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Aralık 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 18 Şubat 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Şubat 2022.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 22 Mart 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Temmuz 2023.
- ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 7 Şubat 2020 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 10 Şubat 2020.
- ^ (PDF). 15 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Şubat 2020.
- ^ . 7 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Şubat 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 26 Ekim 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Ekim 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 27 Ekim 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Ekim 2020.
- ^ a b c https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1033412 28 Aralık 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde . []
- ^ http://www.radikal.com.tr/yazarlar/hakki-devrim/evliya-celebi-atti-mi-dersiniz-682174/ []
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Kasım 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Şubat 2022.
- ^ a b Said Nursî, Mektûbat, s. 171, Envâr Neşriyât, İstanbul: 2010. Evliya Çelebi'nin eserinde Osmanlı alfabesiyle alıntıladığı o âyette geçen kelimeler; "ايتون Bir oğlan", "ازربيون İbrahim neslinden ola", "پروفتون Peygamber ola", "لوغسلين yalancı olmaya", "بنت onun", "افزولات doğum yeri Mekke ola", "كه كالوشير salihlikle gelmiş ola", "تونومنين onun mübarek adı", "مواميت Mevamit ola", "اسفدوس ona uyanlar", "تاكرديس bu dünyânın mâliki olalar", "بيست بيث ve o dünyânın mâliki olalar" Said Nursî, mevamit kelimesinin sırasıyla Muhammed ve Memed kelimelerinden tahrif edildiğini savunur.
- ^ Evliya Çelebi; Günümüz Türkçesiyle Evliya Çelebi Seyahatnamesi; 3. Kitap, 1. Cilt, s. 140-141 vd.; hazırlayanlar, Seyit Ali Kahraman, Yücel Dağlı; Yapı Kredi Yayınları; 3. Baskı, İstanbul: Haziran 2012; .
- ^ Hazret-i Gavs tavuğa demiş: "Kum biiznillâh!" O pişmiş tavuğun kemikleri toplanıp tavuk olarak yemek kabından dışarı atıldığını, mutemet ve mevsuk çok zatlardan, Hazret-i Gavs gibi kerâmât-ı harikaya mazhariyeti dünyaca meşhur bir zâtın bir kerameti olarak, mânevî tevatürle nakledilmiş. https://kulliyat.risaleinurenstitusu.org/lemalar/on-dokuzuncu-lem-a/145
- ^ [1] Divanı harbi örfi
- ^ Hem kadınların on adetten altı yedisi, ya ihtiyardır, ya çirkindir ki, ihtiyarlığını ve çirkinliğini herkese göstermek istemezler. Ya kıskançtır, kendinden daha güzellere nispeten çirkin düşmemek veya tecavüzden ve ittihamdan korkar; taarruza mâruz kalmamak ve kocası nazarında hıyanetle müttehem olmamak için, fıtraten tesettür isterler. Hattâ dikkat edilse, en ziyade kendini saklayan, ihtiyarlardır. Ve on adetten ancak iki üç tanesi bulunabilir ki, hem genç olsun, hem güzel olsun, hem kendini göstermekten sıkılmasın
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 19 Şubat 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 29 Aralık 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 31 Aralık 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 25 Eylül 2020.
- ^ . 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 19 Ocak 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Kasım 2020.
- ^ . 12 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Nisan 2020.
- ^ İbn Esir, el-Kâmil, Beyrut 1965, I, 360
- ^ Sahihi Buhâri ve Tecridi Sarih Tercümesi, IX, 152
- ^ Râzî, XXVI, 165
- ^ Bediüzzaman Said Nursi, Lem’alar, 1. Lema
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 23 Ekim 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Ekim 2021.
- ^ “Mazide nazarî olan bir şey, müstakbelde bedihî olabilir. Şöyle tahakkuk etmiştir: Âlemde meylü’l-istikmal vardır. [Bizde birisi demiştir: Her zerrede temayül ayandır tekâmüle / Her soyda füyuz-u hüveyda-nüma ile / Bir nokta-i kemale şitab üzre kâinat / Ol noktaya teveccüh ile yükselir hayat. —Kahriyat] Onunla hilkat-i âlem, kanun-u tekâmüle tâbidir. İnsan ise, âlemin semerat ve eczasından olduğundan, onda dahi meylü’l-istikmalden bir meylü’t-terakki mevcuttur. Bu meyil ise telâhuk-u efkârdan istimdatla neşv ü nema bulur. Telâhuk-u efkâr ise, tekemmül-ü mebâdiyle inbisat eder. Tekemmül-ü mebâdi ise, fünun-u ekvânın tohumlarını sulb-ü hilkatten zamanın terbiyegerdesi bir zemine ilka ile telkih eder. O tohumlar ise tedricî tecrübelerle büyür ve neşvünema bulur.”"Arşivlenmiş kopya". 19 Şubat 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 22 Şubat 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ Mektubat, 16. Mektup, s. 66
- ^ Akgündüz, Ahmet. ARŞİV BELGELERİ IŞIĞINDA BEDÎÜZZAMAN SAİD NURSÎ VE İLMÎ ŞAHSİYETİ.
- ^ "Risale-i Nur’da büyük tahrifat", yeniakit.com.tr 15 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (erişim: 14.04.2017)
- ^ Ekrem Malbat, Bediüzzaman’ın “Kurdî” Kimliği Üzerinde Yapılan Tahrifatlar, hurbakis.net 15 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (erişim: 14.04.2017)
- ^ Risale-i Nur külliyatında "Kürdistan" kelimesi için arama sonuçları, risaleinurenstitusu.org 15 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (online erişim: 14.04.2017)
- ^ "Mektubat, Yirmi Sekizinci Mektup, s.353". 13 Kasım 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 31 Ekim 2011.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Kasım 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ "Hulefa-i Raşidîn hem halife hem reis-i cumhur idiler. Sıddık-ı Ekber (R.A.) Aşere-i Mübeşşere'ye ve Sahabe-i Kiram'a elbette reis-i cumhur hükmünde idi. Fakat manasız isim ve resim değil, belki hakikat-ı adaleti ve hürriyet-i şer'iyeyi taşıyan mana-yı dindar cumhuriyetin reisleri idiler." Şualar, On İkinci Şua.
- ^ Tarihçe-i Hayat, s. 58
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 16 Haziran 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 19 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ Colin Turner; Hasan Horkuç. Said Nursi: İslam Medeniyetinin Kurucuları. Nesil Yayınları.
- ^ Bahadıroğlu, Yavuz. Bediüzzaman Said Nursi. Nesil Yayınları.
- ^ 52 Yıl Sonra Said Nursi’nin Mezarında Flaş Gelişme 18 Şubat 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., http://www.bitlisnews.com 14 Eylül 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Erişim: 21.02.2013
- ^ a b "Konuşan yalnız hakikattir". 13 Kasım 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Nisan 2010.
- ^ TC URFA TEREKE HÂKİMLİĞİ, 21 Mart 1960,
Müteveffa Said-i Nursi’ye ait eşyalar yed-i emin olarak Zübeyir Gündüzalp, Bayram Yüksel ve Hüsnü Bayram’a teslim edildiğinde, kendileri bugün Hâkimliğimize müracaatla müteveffanın yegâne varisinin Konya İmam-Hatip Okulunda bulunan Arapça Öğretmeni Abdülmecid Ünlükul’un olduğunu bildirerek eşyanın oraya gönderilmesini taleb ettiler.
Esas: 1960/1 Hâkim: Özdemir Türker 12096, Kâtip: İbrahim Dedeşah - ^ Said Nursi (2013). "Vasiyetnamemdir". Emirdağ Lahikası. RNK Neşriyat. s. 141.
- ^ ""Bediüzzaman'ın vasiyetinde adı geçen on yedi varis ağabeylerin tam listesi", nurdanhaber.com". 17 Nisan 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 2 Şubat 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ Kazım Güleçyüz: Yaşadıklarımız, 2004 MGK kararlarının yansımasıdır[]
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 2 Şubat 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ Emirdağ Lahikası - II sayfa 126
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 1 Haziran 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ Said Nursi'nin Mezarının Sırrı, Necmeddin Şahiner
- ^ "Diyanet'in bastığı İşaratül İcaz'da onlarca tahrifat var". 24 Haziran 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ "İşte Diyanet'in bastığı Sözler". 1 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ Osmanlıca Şualar. Hayrat Neşriyat. s. 543. Birden fazla
|sayfalar=
ve|sayfa=
kullanıldı () - ^ "Köprü Dergisi, Said Nursî'nin Felsefeye Bakışı". 3 Aralık 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Kasım 2009.
- ^ . 9 Aralık 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Kasım 2009.
- ^ . 2 Ocak 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Nisan 2010.
- ^ Said Nursi, Lemaat
- ^ Akgündüz 2014, s. 243
- ^ "Said Nursî'nin kendi eserlerindeki isminin doğru yazılışı". 13 Kasım 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ Bu şuhur-u mübarekede, Nurcuların şirket-i mâneviyesine inşaallah pek çok kudsî servet girecek. Her bir Nurcu, binler lisanla ve yüzer kalemle çalışacak gibi kâr kazanacak. Emirdağ Lahikası 1, Mektup No: 108, s.1747
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Eylül 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 12 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2020.
Genel
- Akgündüz, Ahmet (2014). Arşiv Belgeleri Işığında Bediüzzaman Said Nursi ve İlmî Şahsiyet. Osmanlı Araştırmaları Vakfı. ISBN .
- Şahiner, Necmettin (2016). Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursi. Nesil Yayınları.
- Şahiner, Necmettin (2011). Son Şahitler Bediüzzaman Said Nursi'yi Anlatıyor. 1. Nesil Yayınları. ISBN .
- Edip, Eşref (2011). Fahrettin Gün (Ed.). Risale-i Nur Müellifi Said Nur. Beyan Yayıncılık.
- Akgündüz, Ahmet (2013). "Bediüzzaman Said Nursi'nin İlmi Şahsiyeti ve İcazetnameleri" (PDF). Osmanlı Araştırmaları Vakfı. 26 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 26 Mayıs 2020.
Dış bağlantılar
Vikisöz'de Said Nursî ile ilgili sözleri bulabilirsiniz. |
- İstanbul İlim ve Kültür Vakfı 10 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Said Nursi ve Risale-i Nur külliyatı ile ilgili yapılan akademik çalışmaları içeren vakıf sitesi.
- Bediüzzaman Said Nursi 1 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . sitesi
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Sait Okur bilinen adiyla Said Nursi 1878 23 Mart 1960 Kurt Islam alimi mufessir ve yazar Daru l Hikmeti l Islamiye azaligi Birinci Dunya Savasi nin Kafkasya Cephesi nde milis alay kumandanligi yapmistir Islam uzerine yazilmis ve 300 kadar ayeti tefsir eden Risale i Nur isimli 50 den fazla dile cevrilen kulliyatin yazaridir Said NursiDaru l Hikmeti l Islamiye AzasiGorev suresi 1918 1922Kisisel bilgilerDogum Mirzazade Said 1878 Nurs Hizan Bitlis Vilayeti Osmanli ImparatorluguOlum 23 Mart 1960 82 yasinda Sanliurfa TurkiyeDefin yeri Halil ur Rahman Dergahi Urfa 24 Mart 1960 12 Temmuz 1960 Mechul 12 Temmuz 1960 tan beri Meslegi Asker yazar ulemaDini IslamOdulleri Harp MadalyasiAskeri hizmetiHizmet yillari 1914 1916 Esaret 3 Mart 1916 Yurda donus 18 Haziran 1918 Rutbesi Milis MiralayCatisma savaslari I Dunya Savasi Kafkasya Cephesi Van da hayalini kurup zihinsel hazirligini yaptigi fen ve din ilimlerinin beraber okutulacagi Medresetu z Zehra projesi icin Istanbul a geldi Bu amacla Sultan II Abdulhamid ile gorusme girisimlerinde bulunduysa da istedigi neticeyi alamadi Ancak yerine gelen Sultan Resad ile gorusme firsati buldu ve projesini detayli sekilde anlatti Kabul goren proje icin Van Valiligine bin altin odenek gonderildi Osmanli donemi medrese geleneklerinden olan ilmi munazaralara katilan Said Nursi kullandigi unvan ve burada gosterdigi basarilari ile sohret oldu Cesitli gazete ve dergilerde makaleler yazip isminde bir gazete cikarma girisiminde bulundu Bu donemde Mesrutiyet taraftari olan Said Nursi bu yonetim bicimininin dine aykiri olmadigini vurgular Dusuncelerini Munazarat isimli eserinde kitaplastirir Said Nursi 31 Mart Vakasi nda isyanin bastirilmasi icin gazete yazilari yazdi ve Harbiye Nezaretinde onlara hitap etti 31 Mart Vakasi sonrasi kurulan mahkemesinde yargilanarak beraat etti Van a donerek Evkaf Nezaretine bagli Horhor Medresesi nde talebe okutmaya baslar I Dunya Savasi nin baslamasiyla Alay Muftusu olarak orduya dahil olan Nursi sonrasinda ise Enver Pasa tarafindan gonullu milis alayi kumandani olarak gorevlendirilir Kafkas Cephesi nde talebeleri ile birlikte mucadele eder Savas sirasinda bir kisim talebesi olur kendisi de yaralanarak esir duser ve Kostroma ya esir kampina gonderilir Gosterdigi azim ve mucadeleler sebebiyle esaretinin bitminde kendisine Harp Madalyasi verilir ve Daru l Hikmeti l Islamiye a zasi olarak atanir Hilal i Ahdar Cemiyeti toplantilarina katilan Nursi Yesilay in kurucu uyesidir BiyografiSaid Nursi kendi hayatini Eski Said ve Yeni Said olarak ikiye ayirir Eski Said olarak tabir ettigi dogumundan 1923 yilina kadar olan donemde sosyal ve siyasi sorunlarin cozumunde dogrudan inisiyatif alan bir kisilik sergiler 1923 yilinda TBMM nin daveti uzerine Ankara ya gelen Nursi Ankara da aradigi atmosferi bulamaz Van a donerek inzivaya cekilir ve daha sonralari bu donusunu Yeni Said in baslangici olarak nitelendirir Bu donemde sosyal ve siyasi meselelerden uzaklasir En onemli vazifenin imani kuvvetlendirmek oldugunu soyler Siddetle karsi ciktigi ama silah cekmedigi Cumhuriyet idaresi tarafindan bu donem zarfinda uzun yillar surgun gozetim ve yer yer hapis hayati yasatilacak ve zorunlu ikamete tabi tutulacaktir Buyuk cogunlugunun Isparta Barla da yazildigi Risale i Nur kulliyatinin yazimi ve Nur Cemaati nin olusumu bu donemde yasanmistir Eski Said Cumhuriyet oncesi Cocuklugu ve ogrenim hayati Dogum tarihi Nursi nin dogum tarihi ile ilgili farkli gorusler vardir 1906 yilinda yapilan nufus tescil kayitlarinda Rumi 1288 1299 Miladi 1872 olarak gecse de dogum tarihinin Daru l Hikmeti l Islamiye ye verdigi ozgecmisine gore hazirlanan Osmanli nufus kimlik belgesinde Rumi 1293 Hicri 1295 tarihleri yani Miladi 1878 yili oldugu tahmin edilmektedir Bitlis in Hizan ilcesinin Ispairit nahiyesinin Nurs koyunde yedi cocuklu bir ailenin dorduncu cocugu olarak dunyaya geldi Babasinin adi Abdullah Mirza annesinin adi ise Nuriye dir Annesi Nurs koyu yakinlarinda bulunan Bilkan koyundendir Nuriye Hanim Nure veya Nura ismiyle de taninmaktadir Sofi Mirza olarak taninan Mirza Efendi ailesinin gecimini ciftcilikle saglamistir Isim ve unvanlari 15 yasinda iken Islam alimlerinin bulundugu ilim meclisinde yapilan imtihan ve munazara sonunda Molla Fethullah tarafindan Bediuzzaman unvani verilmis diger alimler tarafindan da kabul gormus ve bu isimle anilmaya baslanmistir Bediuzzaman unvaninin yani sira Said Okur Molla Said ve Said i Kurdi gibi isimler ile de taninmaktadir Said Nursi Istanbul a gelisinden sonra Guneydogu Anadoludan gelmis olmasi ve Kurt olmasi dolayisiyla Said i Kurdi ismiyle meshur olmus ve ilk donem eserlerinin bircogunda bu adi kullanmistir Cumhuriyet in kurulmasindan sonra kabul edilen Turk milliyetciligi politikasindan dolayi hem bu durumun aleyhine kullanilmasini hem de yanlis anlasilmalari engellemek icin kendisi bunu Said i Nursi seklinde degistirmistir Ogrenim hayati 1887 de Tag koyundeki Molla Mehmed Emin Efendi nin medresesinde ogrenim hayatina basladi 1888 de medrese egitimi birakarak koyune dondu Koyune dondukten sonra medrese ogrencisi olan agabeyi Molla Abdullah in derslerini takip etti Bes yil suren tahsil hayati boyunca Molla Mehmed Emin Efendi Medresesi Mir Said Veli Medresesi Molla Fethullah Efendi Medreselerinde egitim aldi Risalelerinde bu sure zarfinda Kur an i hatmettigini Sarf ve Nahiv kitaplarini Izhar a kadar okudugunu Dogu Beyazit ta bulunan Seyh Mehmet Celali nin medresesinde uc ay suren bir egitim gordugunu bu egitimi sirasinda her gun gunde uc saat mesgul olarak yuze yakin kitabi okuyup ezberine aldigini medreselerde egitimi yapilan kitaplar disinda pek cok baska kitabi da okudugunu yazmistir Daha sonra icazetini aldigi ve sonra Dogu Beyazit tan ayrildigi bildirilmektedir Bu sirada arkadaslari ve bazi hocalariyla olan tartismalari ve kavgalari sebebiyle medrese egitiminde aksamalar olmustur Said Nursi koyunde gordugu bir ruyadan etkilenerek egitimine devam etmek uzere Mir Hasan Veli Medresesine gittiginden bahseder Icazetnameleri Said Nursi ilkini Muhammed Celali ikincisini ise Seyh Fethullah Es Siirdi den aldigi iki adet icazetnameye sahiptir Genclik cagi Risalelerde ilmi alt yapisi ve farkli kisiligiyle Bitlis Valisi Omer Pasanin dikkatini cektigi ve Vilayet konaginda kalarak calismalarina devam etmesi icin ona bir oda tahsis edildigi burada iki yil kalan Nursi nin daha sonra Van Valisi Hasan Pasa tarafindan davet edilerek Hasan pasa ve Iskodrali Tahir Pasa zamanlarinda vali konaginin kendisine ayrilan bolumunde yaklasik olarak 10 yil ikamet ettigi Horhor Medresesi nde de talebelerine ders verdigi anlatilmaktadir Said Nursi Van Bitlis ve Diyarbakir illerinde fen bilimleriyle Islami ilimlerin birlikte okutulacagi Kurdistan da cehaleti ve bilgisizligi ortadan kaldiracak nitelikte Medresetu z Zehra ismini verdigi birkac universitenin yapimi dusuncesini hukumete iletmek icin 1907 yilinda Istanbul a gelir El Ezher Universitesi ne kardes olarak tarif ettigi bu universitede Arapca Kurtce ve Turkce olmak uzere uc dilde egitim yapacagini belirtmektedir Istanbul da Ferik tumgeneral rutbesindeki Ahmed Pasa nin evine yerlesmis idealindeki universite ile ilgili bir dilekceyi padisahin ozel kalem dairesi olan Mabeyn i Humayun a sunmus ancak cevap alamamistir Gelisinden iki ay sonra Fatih te bulunan Sekerci Hani na yerlesti Otel olarak hizmet veren Sekerci haninda Burada her suale cevap verilir fakat sual sorulmaz seklinde bir yazi asmis degisik munazaralara katilmistir Saray bahcesinde yoresel kiyafetleri basinda sarigi ve hanceri ile dolasirken tavirlari supheli bulunarak tutuklandi ve Uskudar Toptasi Akil Hastanesi ne gonderildi Ancak doktorlar tarafindan akil hastasi olmadigina dair bir rapor hazirlandi hastaneden cikartilarak tekrar zaptiye nezaretine gonderildi Nezarette iken Sultan II Abdulhamid Said Nursi ye maas baglanmasi ve memleketine geri donmesi icin harcirah verilmesi emrini verdi Padisahin maas baglanmasi emrini getiren zaptiye naziri Sefik Pasa Nursi ye padisahin kendisine selami oldugunu ve medrese teklifinin Divan i Humayun da gorusuldugunu soyledi Nursi amacinin maas kapmak olmadigini soyleyerek maas ve harcirahi reddetti 1908 de Ikinci Mesrutiyet in ilanindan hemen once Istanbul a geldi Istanbul da Dervis Vahdeti nin Volkan gazetesinde yazdi Islamci bir siyasal parti olan Ittihad i Muhammedi Firkasi nin Firka i Muhammediye kuruculari arasinda yer aldi Volkan gazetesi bu firkanin yayin organiydi 13 Nisan 1909 Rumi 31 Mart 1323 tarihinde 31 Mart Vakasi patlak verdi Selanik ten gelen Hareket Ordusu aradan 11 gun gectikten sonra isyani bastirabildi Bazilari Ittihad i Muhammedi Firkasi nin ileri gelenleri olmak uzere isyani cikaranlar ve Dervis Vahdeti ile birlikte Divan i Harp Mahkemesinde yargilandi Dervis Vahdeti ve 16 kisi idam edildi Said Nursi davadan beraat etti Serbest kaldiktan sonra Serbesti gazetesinde ordunun ruhu ve ulkusunun okullu subaylar oldugunu bunlara isyan etmenin cinayet oldugunu yazmistir Talebelerinin yazdigi Tarihce i hayata gore Mesrutiyetin ilani sirasinda Said Nursi 11 Temmuz da Sultan Ahmet meydaninda yaptigi Hurriyete Hitap adini verdigi konusmasiyla ve bunun Selanik te tekrari ile halki teskin etmek icin calismistir Abdulhamid sonrasinda egitimle ilgili dusuncelerini Sultan V Mehmet e sunmak uzere Istanbul a geldi Van da kurmayi planladigi Medresetu z Zehra padisah tarafindan kabul gordu ve 19 bin altin odenek ayrildi 31 Mart Vakasi ndan sonra Ittihat ve Terakki nin zulumlu olduguna inandigi faaliyetlerinden kuserek Istanbul dan ayrildi O zamanlar Sark olarak tabir edilen Dogu ya Batum uzerinden Van a gitti Sonrasinda ise Sam a gitti 1911 de Sam Emeviye Camii nde okudugu hutbe daha sonra Hutbe i Samiye adiyla kitaplastirildi Munazarat ve Muhakemat gibi eserlerini telif etti I Dunya Savasi Said Nursi I Dunya Savasi nin ilaninin hemen ardindan gonullu vaiz olarak orduya yazildi kaynak belirtilmeli Kendisinin 2 mesrutiyetin ilani sirasinda Osmanlinin istihbarat kurumu olan Teskilat i Mahsusa da gorev aldigi Ittihat ve Terakki Cemiyeti ne uye oldugu Teskilat i Mahsusa tarafindan 1915 yilinda Rus Cephesine ve Libya ya gonderildigi tarihci Cemal Kutay tarafindan yazilmis ancak gorevlendirme bilgisinin dogru olmadigi yonunde itirazlar olmustur Van da gorevlendirildikten sonra Pasinler cephesine gonderildi Nursi Enver Pasa nin istegi uzerine talebeleri ve gonullulerden olusan 4 5 bin kisilik milis teskilati kurdu Milis Miralay rutbesiyle gonullu alay komutani olarak kurdugu teskilati ile birlikte Van Mus ve Bitlis te Rus birlikleri ve Ermeni cetelerine karsi savasti Savas sirasinda sigara tablasindan hancer kabzasindan ve omzundan olmak uzere uc yerinden vurularak yaralanmistir Esaret hayati Said Nursi gonullu olarak katildigi I Dunya Savasi nda Bitlis te su kemerinin uzerinden atlamis sag ayagi kirilmis ve esir dusmustur Birinci Cihan Harbinden once Van a gelerek Horhor da talebe okutan Bediuzzaman in medresesine ben de dahil oldum Birinci Cihan Harbi baslayinca Bediuzzaman hocaligi birakarak gonullu alay kumandani oldu Bizlerden de isteyenler onunla birlikte harbe istirak etti Ben kendileriyle Gevas ve Bitlis harplerinde bulundum Kis bastirmisti Her taraf kardi Bitlis te Ustad la birlikte birkac talebe kalmistik Butun arkadaslarimiz sehid oldular Geceleyin yuksek bir duvardan atlarken Ustad in ayagi kirildi Otuz alti saat soguk kar camur icinde bir dehlizde kaldik Ileride Rus nobetcileri gozukuyordu Dehlizin uzerinden de Ruslarin seslerini isitiyorduk Mehmed Munevver Cetin Nursi burada Ruslara esir olarak Van Culfa ve sonrasinda Tiflise goturuldu Yaklasik 6 ay Tiflis te kaldi ve burada tedavi gordu Tiflis in Varasofski Sokaginda kirk dort numarali kampta tutuldugu bilinmektedir Kosturma nin Kologrif beldesindeki esir kampina oradan da en buyuk esir kampi olan Kosturma ya sevk edildi Daru l Hikmeti l Islamiye Esaretten donus sonrasi Istanbul a geldi Ordu yu Humayun un tavsiyesi uzerine 4 Agustos 1918 yilinda Daru l Hikmeti l Islamiye azasi olarak atandi Said Nursi bir muddet dinlenmek icin izin aldiktan sonra gorevine baslayip Kasim 1922 ye kadar 4 yil 4 ay boyunca bu gorevde calisti Bab i Mesihat tarafindan da ilmi rutbesi verilerek onaylandi Nursi I Dunya Savasi sonrasi mutareke gunlerinde Camlica daki evinde yegeni Abdurrahman ile birlikte kalmistir Bu donemde Kurt Teali Cemiyeti uyelerinin Said Nursi yi cemiyetlerine davet ettikleri ancak Nursi nin bu teklifi reddettigi ifade edilmektedir 15 Subat 1919 tarihinde sonradan Teali i Islam Cemiyeti adini alan Cemiyet i Muderrisin in kurucu azalari arasinda yer aldi Said Nursi 1919 da Mesnevi i Nuriye adli eserini yazmaya baslamis Sunuhat Hakikat Cekirdekleri 1920 Nokta 1921 Rumuz 1922 gibi bazi kitapciklari kaleme almistir Milli Mucadele Milli Mucadele doneminde Kuva yi Milliye aleyhindeki fetvayi curuten bir yazi yazar Istanbul un Ingilizler tarafindan isgaline karsi 16 Subat 1920 de Hutuvat i Sitte adli eserini telif etmis eseri Turkce ve Arapca olarak ucretsiz ve gizlice dagitilmasini saglamistir Bir zaman Ingiliz devleti Istanbul Bogazinin toplarini tahrip ve Istanbul u istila ettigi hengamda o devletin en buyuk daire i diniyesi olan Anglikan Kilisesinin Baspapazi tarafindan Mesihat i Islamiyeden dini alti sual soruldu Ben de o zaman Daru l Hikmeti l Islamiyenin azasi idim Bana dediler Bir cevap ver Onlar alti suallerine alti yuz kelimeyle cevap istiyorlar Ben dedim Alti yuz kelimeyle degil alti kelimeyle degil hatta bir kelimeyle degil belki bir tukurukle cevap veriyorum Cunku o devlet iste goruyorsunuz ayagini bogazimiza bastigi dakikada onun papazi magrurane ustumuzde sual sormasina karsi yuzune tukurmek lazim geliyor Tukurun o ehl i zulmun o merhametsiz yuzune demistim Hutuvat i Sitte yi basan ve dagitilmasinda Said Nursi ye yardim eden kisilerden biri de Esref Edip Fergan dir Istanbul kamuoyunu etkisi altina alan ve Ingilizlere karsi cok sert bir dille yazilmis olan Hutuvat i Sitte Risalesi sonrasi Ingiliz Baskumandani tarafindan Said Nursi hakkinda idam karari alinmistir Hutuvat i sitte ve Kuva yi Milliye ye olan destegiAnkara Hukumeti nin dikkatini cekmis Eski Van Valisi Tahsin Bey ve Mustafa Kemal Pasa nin davetleri sonucu 9 Kasim 1922 de Ankara ya gitmis ve hos amedi merasimi ile karsilanmistir Said Nursi Medreset uz Zehra ideali icin II Mesrutiyet doneminde Van da temelini attigi fakat savas yuzunden insaati baslatilamayan universitenin kurulmasi icin Mebuslara bir kanun teklifi hazirlattirdi Teklif mecliste iki yuz milletvekilinden 163 unun imzasiyla kanunlasti Buna ragmen Said Nursi Ankaradaki siyasi ve dini atmosferden hosnut olmadi 7 Nisan 1923 te talebe yetistirmek ve munzevi bir yasam surmek uzere Van a gitti Erek Dagi nda iki senesini gecirdi Yeni Said Cumhuriyet sonrasi Said Nursi Van a donusunu ve Erek Dagi nda inzivaya cekilmesini donum noktasi olarak kabul eder Bu sirada Seyh Said baslatmak istedigi ayaklanma icin Said Nursi den destek ister fakat Nursi ayaklanmaya destek vermeyecegini bir mektupla haber verir Yaptiginiz mucadele kardesi kardese oldurtmektir ve neticesizdir Turk milleti Islamiyet e bayraktarlik etmis dini ugrunda yuz binlerle milyonlarla sehid vermis ve milyonlar veli yetistirmistir Binaenaleyh kahraman ve fedakar Islam mudafiilerinin torunlarina Turk milletine kilinc cekilmez ve ben de cekmem Said Nursi doguda meydana gelen sosyal olaylar uzerinde olmasi muhtemel siyasi etkisinden korkularak 1926 da suruldugu Burdur da ni Burdur ve Isparta daki dokuz aylik mecburi ikametinden sonra 1 Mart 1927 de ulastigiBarla daki surgun hayatinda ise Sozler Mektubat ve Lem alar in buyuk bolumunu yazmistir Buradaki faaliyetleri supheli bulunarak 1934 te Isparta ya suruldu 1935 yilinda gizli cemiyet kurmak rejimin temel duzenini yikmak iddiasiyla Eskisehir Agir Ceza Mahkemesinde aleyhinde dava acildi ve nden dolayi kendisi on bir ay on alti ogrencisi de alti ay hapse mahkum edildi 1936 da hapis cezasinin bitiminden sonra 7 yilligina Kastamonu ya suruldu 1943 yilinda 126 talebesiyle birlikte rejimin temel duzenini yikmak iddiasiyla tutuklanarak Denizli hapishanesine sevk edildi 9 ay tutuklu kaldi Beraat etti Daha sonra Emirdag a goturulerek burada zorunlu ikamete mahkum edildi 1947 yilinda ayni suclamalarla tekrar tutuklanarak 54 talebesiyle birlikte Afyon hapishanesine sevk edildi Yaklasik 20 ay hapiste kaldi Buradan tekrar Emirdag a goturuldu Ucuncu Said 1952 de Genclik Rehberi isimli eseri hakkinda acilan dava munasebetiyle Istanbul a geldi ve bu davadan beraat etti 1953 te Emirdag a dondu Ikinci defa Istanbul a geldi ve uc bucuk ay burada kaldi Bundan sonraki hayati genellikle Emirdag ve Isparta da gecti Bu donemde yazimi tamamlanmis olan Risale i Nur un farkli kesimlerden insanlara ulastirilmasiyla ilgilenmistir Bu amacla bircok sehir ve koylerde el ile yazilan risalelerin okunmasi okutulmasi bazi merkezlerde risalelerin daktilo ile cogaltilmasi Ankara Istanbul ve dogu illerini de kapsayacak sekilde risalelerin butun toplumsal tabakalara ulastirilmasi isleri ile ilgilenmistir Yine bu donemde mahkemelerden iade edilen Nur Risaleleri ve bazi illerde bir kisim Nur Talebelerine dava acilmasi sebepleriyle resmi makamlarla gorusmeleri olmustur 1950 yilinda iktidara gelen Demokrat Parti hukumetinin Risale i Nur hareketine olumsuz bakmamasi ve yayimlanmasina engel olmamasi sebebiyle risaleler bu donemde matbaalarda basilmis Anadolu nun yaninda Misir Pakistan ABD Italya gibi cesitli ulkelere de gonderilmistir Hayata bakisi ve mucadele yontemiSaid Nursi nin icinde bulundugu siyasi ortam onun mucadele yontemini de etkilemistir Eski Said doneminde faaliyetlerini yukaridan asagiya yani devlet imkanlarindan da istifade ederek yapmaya calismistir Osmanli doneminde toplumu degistirmek icin siyasi calismalar yurutmustu Cumhuriyet doneminde ise toplumu degistirmenin ancak bireyleri degistirerek mumkun olacagini dusunmus ve asagidan yukariya dogru bir yontemi benimsemistir Eski Said in eserleri olan Asar i Bediiyye daha cok toplumsal ve siyasal hayati ilgilendiren konulara temas ederken Yeni Said in temel eserleri olan ve Risale i Nur kulliyatinin temelini olusturan Sozler Mektubat Lem alar ve Sualar adli eserleri daha cok inanc konusuna odaklanir Eski Said donemi icerisinde ilim meclislerinde munazaralara giren sosyal ve siyasi olaylari takip eden ve mudahil olmaktan geri durmayan Said Nursi yeni doneme gecmesiyle birlikte daha cok inziva icerisinde eserlerini yazdirmis hatta siyaseti seytan isi olarak tanimlamistir Beni nefsini kurtarmayi dusunen hodgam bir adam mi zannediyorlar Ben cemiyetin imanini kurtarmak yolunda dunyami da feda ettim ahiretimi de Seksen kusur senelik butun hayatimda dunya zevki namina bir sey bilmiyorum Butun omrum harp meydanlarinda esaret zindanlarinda yahut memleket hapishanelerinde memleket mahkemelerinde gecti Cekmedigim cefa gormedigim eza kalmadi Divan i harplerde bir cani gibi muamele gordum bir serseri gibi memleket memleket surgune yollandim Memleket zindanlarinda aylarca ihtilattan men edildim Defalarca zehirlendim Turlu turlu hakaretlere maruz kaldim Said Nursi nin anlayisinda zamanimiz Muhammed in dunyanin yaratilisindan kiyamete kadar 7000 yillik bir omrunun oldugunu bunun 1000 1500 yilinin Muhammed sonrasinda yasanacak miktari olusturdugunu ifade eden sozlerine ek olarak Said Nursi nin Ummetimden bir taife Allah in emri gelinceye kadar yani kiyametin kopmasina kadar hak uzerinde galip olacaktir hadisinden ebced yoluyla elde ettigi cikarimlara gore ahir zaman idi ve insanlik bu donemin en buyuk fitnesi ve insanliga en buyuk tehdit olan imansizlik tehlikesi ile karsi karsiya bulunmaktaydi Bu sebeple ona gore bu donemde en buyuk hizmet iman kurtarma hizmeti ve bu gorevi hakkiyla yapan Risale i Nur ahir zamanin buyuk mehdiligini temsil etmekteydi Ancak risale i nur iman ve Kur an hizmeti adini verdigi bu gorevin ilk ve en onemli basamaklarini yerine getirmekte kendisinden sonra gelecek bir baska kisiye zemin ve program hazirlamaktadir Geriye kalan ve mehdinin altin cagi olduguna inanilan donem ileride gelecek 30 40 yil devam edecek olan bu donemden sonra dinsizlik tekrar hakim olacak ve kiyamet 1530 1540 h yillarinda dinsizlerin basina kopacaktir Islamcilar sevmedikleri onemli kimselere Sufyan Deccal vb asagilayici sifatlar takarlar Turkiye de Cumhuriyet reformlari Ataturk u Said in hedefi haline getirdi ve Said ona Sufyan ve Deccal sifatlarini takmaktan cekinmedi Mehdi Mesih deccal sufyan gibi karakterler erken Islam tarihinde iktidar olma savasi veren Kufe merkezli Aliogullari Ehl i beyt Horasan cografyasindan siyah sancakli Abbasiler ve Ebu Sufyan soyundan gelen Sam merkezli Umeyye ogullari Emeviler gibi gruplar arasinda cikis yerleri olarak o gunun guc merkezlerini isaret eden toplumda kendilerine yer edinme adina iyi karakterlerin kendi iclerinde kotu karakterlerin ise rakiplerinde aranmasi yonunde haklarinda cok sayida hadis uydurulan donemin dinsel politik figurleri olarak ortaya ciktilar Daha sonraki donemlerde ise birtakim dini gruplar bu figurlerin gercek anlamda var olduguna inandilar ve onlari inanc esaslarina dahil ettiler Bu veya benzer deyim ve tiplemeler Islam dunyasinda gunumuze kadar devam etmis dini gruplar kendi liderlerini mehdi mesih gibi kurtarici rakiplerini ise deccal sufyan gibi asagilayici sifatlarla anmaya devam etmislerdir O kadar ki Abbasogullari veya Aliogullarinin Mehdi figurune rakip olarak Emeviler iyi bir karakter olan kurtarici Sufyan figurunu ortaya surduler Ancak Abbasi veya Ehli Beyt taraftarlari kisa surede yeni hadislerle bu figuru kotu bir karaktere cevirmeyi ve Emevileri alt etmeyi basardilar Said Nursi bahsi gecen figurlerle ilgili rivayetleri kendi zamanindaki kisiler uzerinden yeniden yorumlamistir Said Nursi kendisinin skolastik bir medrese hocasi gibi degerlendirilmemesini Risale i Nur un ars i azamdan indirilerek kendisine yazdirilan ve mehdiligi temsil eden Kur an hakikatleri oldugunu kendisinin sadece bir araci ve elci nur elcisi oldugunu ifade eder Oyle ki Kur an in yaninda celcelutiye mektubat Imam Rabbani gibi asirlar once yazilmis eserler ima ve isaretler yoluyla muhtelif yerlerde Risale i Nur a isaret eder mucadelesini destekler Risale i Nur un mahrem ve izni ilahi tarafindan uygun gorulmeyen kisimlari yazdirilmaz ya da ilgili bolum atlanilarak izin verilen kisimlar yazdirilmaya devam eder Kendisinin mucadele alani ise basta insanin sonsuz azap cekmesini gerektiren imansizligin yaninda imansizligin en buyuk kaynagi olarak gordugu ve ahir zamanin buyuk deccali olarak adlandirdigi bolseviklik ve Islam deccali veya sufyan olarak nitelendirdigi Mustafa Kemal den ve Cumhuriyet Devrimleri nden baskasi degildir Cumhuriyete taraf olmakla birlikte seriati yururlukten kaldiran laiklige siddetle karsidir ve sapka giyilmesini de kufur isareti olarak gorur Cunku ona gore seriat adalet i mahza ve fazilettir TBMM de Ataturk ile yasadigi namaz tartismasinda Said Nursi nin sarf ettigi sozler Pasa Pasa Islamiyette imandan sonra en yuksek hakikat namazdir Namaz kilmayan haindir hainin hukmu merduttur Bazi kaynaklar bu cumlenin devamini da verir Kafirin hakki hayati var Merdudun yoktur Klasik seriat anlayisini yansitan ifadeler dilin kullanimi acisindan da sorunludur Cunku seriatta namaz kilmayanlar icin merdut diye bir fikih hukmu bulunmuyor ancak namaz kilmayanlar bazi Islam mezheplerinde murted olarak degerlendirilir ve dort buyuk Sunni mezhebe gore murtedin cezasi olumdur Tarihsel surec icerisinde terkedilen belki de hic uygulanmayan bu hukumlerin uygulanmasi insan haklari ve dini ozgurluklere karsi agir bir saldiri anlamina gelecektir Inanc ve ogretiZaman ve gorev algisi Said Nursi de temel dusunce orgusu zamanin ahir zaman ve gorevin iman kurtarma gorevi oldugu uzerine kuruldu Risale i Nur un Islami konulara yaklasimi secici veya elestirel degil destekleyici ve zorlayicidir Oyle ki tarafsizlik bile ona gore inancsizlikla esdeger seytani bir aldanmadan ibarettir Said Nursi nin Mucizat i Ahmediye gibi risalelerde kullandigi rivayetlerin bir kismi kissacilik geleneginin yansimalarindan olusmaktadir Bu gelenegin ozelligi urettikleri rivayetlere senetler ekleme gibi her kiliga girerek halki rahatsiz eden yalin gercekleri degil anlatimlari sonrasinda topladiklari bahsisleri artiran onlarin duygularini oksayan kabartan bazen de aglatan ayrintili dramatik hikayeleri coskulu bir dille vermesidir Kissacilar en cok peygamberlik delilleri Delail En Nubuvve gibi alanlarda uretim yapmislardir Ornegin Huneyn Muharebesinde Muhammedin attigi bir avuc cakil tasi kafirlerin tumunun gozlerine ayri ayri girer Fantastik seyahat yazariEvliya Celebi Seyahatname de Islam da Isa nin havarilerinden kabul edilen nin Nakura yakinlarindaki turbesinde buldugu incil nushasini inceledigini Muhammed i mujdeleyen ayetin o nushada mevcut oldugunu iddia etmektedir Celebi nin bizzat Sem un u Safa tarafindan yazildigini naklettigi bu el yazmasi incil bulunamamistir Said Nursi Celebiyi ciddiye alir Bu bakis acisi birtakim seyhlerin pismis tavugu diriltebilecegi hikayesine kadar uzanir Seriat Kadin ve tesettur Ona gore mutlak adalet seriatla mumkundur fakat bu yonetime ihtilal seklinde asayisi bozarak gidilmemelidir Seriatin bir hakikatina bin ruhum olsa feda etmege hazirim Zira seriat sebeb i saadet ve adalet i mahz ve fazilettir Fakat ihtilalcilerin isteyisi gibi degil Said Nursi kadinlarin fitraten tesetture ihtiyaci oldugunu en dogru tesetturun carsaf ile yapilabilecegini kadinlarin bastan ayaga kadar yuz ve eller dahil olmak uzere carsafla ortunmelerinin Kur an in kesin bir emri oldugunu ve seriata gore kadinlara mirastan erkegin yarisi kadar pay verilmesinin tam bir adalet ve merhamet oldugunu soyler Said Nursi nin adalet anlayisi baska bir degerlendirmesinde de kendisini ortaya koyar buna gore sinirli bir dunya hayatinda islenen gunahlarin ki ona gore bunlarin en buyugu imansizliktir karsiligi olarak sonu gelmeyen cehennem azabi Allah in merhamet ve adalet sifatlarina uygundur 16 yuzyildan kalma bir minyatur Muhammed bolunen Ay i isaret ediyor Kur an da muallakat sairlerinden Imruʾu l Kays in siirinde de kullanilan Kiyamet yaklasti ve ay yarildi ifadesi ve baglantili rivayetler Muhammed in bir isaretiyle ayin gokyuzunde ikiye ayrilip tekrar birleserek en buyuk mucizelerinden birisini gosterdigi inanci Nursi Ay in parcalandigini soyler ama parcalarin yeryuzune indigini reddeder Kur an ve hadis yorumu Said Nursi ye gore Kur an ayetlerinin avam ve havasa yonelik gizli anlam tabakalari isaretleri ve baglantilari bulunmaktadir Bu baglantilarin aciga cikartilmasi icin ebced hesabi kullanilarak Arap alfabesindeki her harfe sayisal bir deger atanir ve yazilar sayisallastirilir Bu yaklasimlarda ebced Arap yazisi ve Kur an tarihinin ortaya koydugu kronolojik yazim duzeni gibi duzenleme ve yazim sekilleri atlanarak gunumuz metinlerine uygulanir ayetlerden yeni anlamlar ve cikarimlar elde edilir Batini metotlarin uygulandigi bu yaklasimlara gore ornegin Kur an 33 ayetiyle Risale i nura Ebrehe ordusuna atilan pisirilmis taslar Ikinci Dunya Savasi nda atilan bombalara isaret eder Midras turu hikayeler Ninova halkina peygamber olarak gonderilen Yunus 33 yil onlari Tanri nin dinine davet etmis kendisine bu sure icerisinde sadece iki kisi inanmistir Bu durum kendisinin canini sikmis Tanri nin izni olmadan Ninova dan ayrilip Akdeniz e kadar giderek bir gemiye binmis ve Yunus Akdeniz de gemiden atilmistir Rivayetlerde balik Yunus u sirasiyla Nil nehrine Fars denizine el Betaik Denizi ne ve Dicle ye goturup Nusaybin topraklarinda duz ve genis bir yere atar Yunus tekrar kavmine dondurulur ve 100 bin kisi ona inanir Said Nursi nin bu ve benzer hikayelere yaklasimi onun temel kaynaklarda gecen akil disi ayrintilari atlayarak rasyonalize etmesi seklinde de kendini gosterebilmektedir Hazret i Yunus Aleyhisselam in kissa i meshuresinin hulasasi Denize atilmis buyuk bir balik onu yutmus Deniz firtinali ve gece dagdagali ve karanlik ve her taraftan umid kesik bir vaziyette munacati ona sur aten vasita i necat olmustur Evrim ve bilim Said Nursi nin evren ile ilgili ifadeleri kendisinin bilgilerinin guncelligini sorgulatacak niteliktedir Ornegin gokcisimlerinden bahsederken nucum u sevabite deyimini kullanmasi ve canlilarin Evrimi ile ilgili baskalarindan aktararak kullandigi muglak ifadeler yaninda kendisinin siklikla yaratilis a vurgu yapmasi dikkat cekicidir Kiyamet alametleri Dabbe anarsistlik ile fesada giden ve dinsizlige kufur ve kufrana dusen insanlarin akillarini baslarina getirmek hikmetiyle arzdan bir hayvan cikip musallat olacak olan bir taife i hayvaniyedir Dabbenin yesil maymun denilen hayvandan yayilan AIDS hastaligi oldugu yonunde bazi Nurcular arasinda gorusler vardir kaynak belirtilmeli Milliyetcilik Said Nursi menfi olarak niteledigi milliyetcilige karsi cikmis zehr i katil gozuyle bakmistir Avrupa nin bu fikri Musluman milletleri birbirinden ayirmak icin Muslumanlarin icine attigini soylemistir Said Nursi nin eski eserlerindeki Kurdistan veya Bilad i Ekrad ifadelerini ise vilayat i sarkiyye seklinde degistirdigi iddia edilmistir Ancak Risale i Nur kulliyatini nesreden yayinevlerinden Tenvir ve Zehra Yayinlari bu iddialari kabul etmemekte ve nushalar uzerinde tahrifat yapildigini ifade etmektedirler Said Nursi nin yeni donem eserlerinde de Kurdistan ifadesini bircok kez kullandigi gorulmektedir Yonetim sekli Cumhuriyet Said Nursi degisik yerlerde komunizm ve Bolsevizm in insanlik uzerindeki yikimlari uzerinde durur ve onlari ahir zamanin buyuk deccali olarak niteler Said Nursi Cumhuriyet taraftari oldugunu soyler ve kendisini dindar Cumhuriyetci olarak addeder Eskisehir mahkemesinde Cumhuriyet hakkinda fikrin nedir sorusuna soyle cevap verir sizler daha dunyaya gelmeden evvel benim dindar bir Cumhuriyetci oldugumu elinizdeki Tarihce i Hayatim ispat eder O zaman simdiki gibi hali bir turbe kubbesinde inzivada idim Bana corba geliyordu Ben de tanelerini karincalara verirdim ekmegimi onun suyuyla yerdim Isitenler benden soruyordular Ben de derdim Bu karinca ve ari milletleri cumhuriyetcidirler O cumhuriyetperverliklerine hurmeten tanelerini karincalara verirdim Fakat Said Nursi Cumhuriyet oncesi ve sonrasi siyasi otoritelerle problemlidir Cumhuriyete karsi olmamakla birlikte devrimler ozellikle de tekke ve zaviyelerin kapatilmasi kilik kiyafet devrimi ve seriat kanunlarinin ilgasi anlamina gelen laiklige karsi cikmistir Ahir zaman fitnesi olarak gordugu bu durum karsisinda imani kuvvetlendirmeye donuk eserler yazmaya ve bu konuda calismaya yonelir Olumu mezar yeri ve mirasi23 Mart 1960 ta Sanliurfa da oldu Urfa Halil ur Rahman Dergahi na defnedildi 27 Mayis Darbesi sonrasinda 12 Temmuz 1960 ta cuntanin emriyle mezari yiktirildi Naasin tasindigi ucakta yer alan Erol Turegun tarafindan ortaya atilan iddiaya gore naasi Isparta ya goturulerek sehir mezarligina gizlice defnedilmistir Buna gore Said Nursi nin naasi Isparta Afyon arasinda bir yere gomulmustur Vasiyeti uzerine 1969 da bir iki talebesi tarafindan acilarak naasi kendileri disinda kimsenin bilmedigi bir yere gomulmustur Su an mezarinin yeri bilinmemektedir Mal varligi Said Nursi nin vefatindan sonra tereke hakimligi tarafindan tespit edilen resmi mal varligi listesi Esyanin cinsi Adedi Kiymeti KurusCizlavet marka cift lastik ayakkabi 1 500Sefer tasi ici 4Cinko tencere kucuk 1Ayakli bardakKucuk caydanlik 1Ayaksiz bardak 2 150Eski carsaf 1Eski Frenk gomlegi 1Eski ic gomlek 1Sarik uzerine sarilacak bezMendil 3Pamuklu hirkaEski gomlek 1Havlu 1 200Eski carsaf mendil ve eski bohca 1750Kirik gozluk 1Dua kitabi 1Eski yazi takvimKalem 2Vasiyeti ve varisleri Said Nursi olumunden sonra biraktigi kitaplarin hizmet i nuriye ve imaniye tabir edilen faaliyetlerde kullanma yetkisini varis tayin ettigi talebelerine birakmistir Aziz siddik kardeslerim ve varislerim Ecel gizli olmasindan vasiyetname yazmak sunnettir Benim metrukatim ve Risale i nurdan olan benim hususi kitaplarim ve guzel ciltlenmis mecmualarim ve sair seylerimin butununu Gul ve Nur fabrikalarin hey etine basta Husrev ve Tahiri olarak o heyetten on iki kahraman kardeslerime Kardesim Abdulmecid Zubeyir Mustafa Sungur Ceylan Mehmed Kaya Husnu Bayram Rustu Abdullah Ahmed Aytimur Atif Tillolu Said Mustafa Mustafa Seyyid Salih vasiyet ediyorum Onlara birakiyorum ki emri hak olan ecelim geldigi zaman benim arkamda o metrukatim benim bedelime o sadik ve mubarek ellerde hizmeti nuriye ve imaniyede calissin ve istimal etsin Vasiyetname de adi gecen varis talebelerin tam isimleri Ahmed Husrev Altinbasak Tahiri Mutlu Abdulmecid Nursi Zubeyir Gunduzalp Mustafa Sungur Ceylan Caliskan Mehmet Kayalar Husnu Bayramoglu Bayram Yuksel Suleyman Rustu Cakin Abdullah Yegin Ahmed Aytimur Hasan Atif Egemen Tillolu Said Ozdemir Mustafa Acet Mustafa Cahid Turkmenoglu Salih Ozcan Bazi yayinevlerinin Risale i Nur kulliyatini sadelestirmesi ve farkli tarzlarda nesretmesi nedeniyle Said Nursi nin varis tayin ettigi talebeleri Risale i Nur un bu tarzda basiminin yanlis oldugunu bildirmisler bu kapsamda Risale i Nurlarin orijinalliginin korunmasi icin Kultur Bakanligi Telif Haklari Genel Mudurlugu tarafindan calisma baslatilmis ve devlet korumasi altina alinmistir Fakat daha sonra bazi Risale i Nur talebeleri ve CHP nin iptal istemiyle AYM ye basvurmasiyla devlet korumasi Danistay tarafindan kaldirilmistir Kabrinin yerini bir iki talebesinden baska kimsenin bilmesini istememistir 23 Mart 1960 ta Sanliurfa da vefat ettiginde Urfa na defnedildi 27 Mayis Darbesi sonrasinda 12 Temmuz 1960 ta askeri cuntanin emriyle mezari yiktirilmis Nursi nin naasi bilinmeyen bir yere nakledilmistir Risale i Nurlarin devlet eliyle diyanet tarafindan basilmasini arzu etmistir 2014 yilinda Diyanet Yayinlari ilk olarak Risale i Nur kulliyatindan Isaratu l I caz i ve ilerleyen donemlerde de diger bazi eserleri basmistir Said Nursi kendisinden sonra Risale i Nur hizmetinin basina Husrev Altinbasak in gececegini ifade etmistir Husrev gibi bir Nur kahramanindan benim yerimde ve Risale i Nur un sahs i manevisinin cok ehemmiyetli bir mumessili bir temsilcisi olmasindan hic bir cihetle gucenmemek elzemdir EserleriKitaplari Uluslararasi arenada duzenlenen Risale i Nur ve Said Nursi konulu sempozyumlarda yayinlanan bildirilerde Said Nursi nin risalelerindeki fikirlerin felsefi ve alegorik anlamlar tasiyan Kur an Tefsirleri oldugu ifadelerine yer verilmistir Risale i Nur KulliyatiSozler Mektubat Lem alar Sualar Tarihce i Hayat Barla Lahikasi Kastamonu Lahikasi Emirdag Lahikasi Isaratu l I caz Mesnevi i Nuriye Sikke i Tasdik i Gaybi Asa yi Musa Zulfikar Sirac un Nur Iman ve Kufur MuvazeneleriEski Said Donemi EserleriAsar i Bediiyye Kizil Icaz ve Talikat Muhakemat Munazarat Hutbe i Samiye Iki Mekteb i Musibetin Sehadetnamesi Siirleri Yildizlari konusturan bir yildizname Eddai Mucahid bir hayvan mersiyesiNur CemaatiNur Cemaati Said Nursi ninrisalelerinde acikladigi fikirlerine dayanan 20 yuzyil baslarinda dogan Islami harekettir Said Nursi takipcilerini ifade etmek icin Nur talebeleri ve Nurcu tabirlerini kullanmistir Nur Cemaati Nur risalelerinde yazilan gorusler cercevesinde itikadi ve fikhi bakimdan Sunni Islam a baglidirlar Nurculuk belirli dua ve zikirleri olmakla birlikte tasavvufi bir tarikat degildir Said Nursi den sonra Nur Talebeleri farkli egilim ve liderlikler etrafinda toplanan degisik gruplar olusturmuslardir Cemaatin ana faaliyeti Hizmet i imaniye ve Kur aniye adini verdikleri Risale i Nur larin okunmasi yorumlanmasi ve cogaltilip yayilmasidir Cemaatte abi kardes gibi kavramlar kullanilir Cogunlukla emir komuta gibi kesin baglilik gerektiren kurallar olmamakla birlikte mesveret kararlarina hurmet etmeyi gerektiren bir anlayisin hakim oldugu soylenebilir Nur Risaleleri ndeki konularin baskalarina anlatilmasi ve bunun icin olusturulan ev yurt yayin faaliyeti gibi kurumsal yapi ve faaliyetlere ise Hizmet denilmektedir kaynak belirtilmeli Nur cemaati yasanilan zaman diliminin ahir zaman oldugu bu zamanda komunist materyalist felsefenin maddiyyunluk ilmi de arkasina alarak imana karsi buyuk bir yikim deccaliyet faaliyeti icerisinde oldugu bu zamanda en onemli gorevin Hizmet i imaniye ve Kur aniye adi verilen Risale i Nur yoluyla iman kurtarma olduguna ve bu hizmetin Mehdi nin birinci ve en buyuk gorevi olduguna inanir Mehdinin diger gorevleri ise imanin hayata gecirilmesi Hilafet in ihyasi ve seriattir Muze ve kultur eviBediuzzaman ve Risale i Nur Muzesi Istanbul Fatih te bulunan Rustem Pasa Medresesi duzenlenerek Bediuzzaman ve Risale i Nur muzesi olarak ziyarete acildi Isparta da ikamet ettigi donemde kaldigi ev gunumuzde Bediuzzaman Said Nursi Evi olarak Egirdir ilcesinin Barla kasabasinda ikamet ettigi doneme ait olan ev ise Barla Bediuzzaman Said Nursi Kultur Evi olarak faaliyet gostermektedir Ilgili film ve biyografilerHur Adam Allah in Sadik Kulu Tarihce i Hayat Bediuzzaman Said Nursi Bilinmeyen Taraflariyla Bediuzzaman Said Nursi Necmeddin Sahiner Yeni Asya Yayinlari Arsiv Belgeleri Isiginda Bediuzzaman Said Nursi ve Ilmi Sahsiyeti 1 2 3 4 5 Ahmet Akgunduz Cizgilerin Diliyle Bediuzzaman Said Nursi Bediuzzaman Said Nursi Necip Fazil Kisakurek Son Devrin Din Mazlumlari Necip Fazil Kisakurek Dar ul Hikmet ul Islamiye Diyanet Vakfi yayinlari Bediuzzaman Said Nursi Hayati Tefekkuru Mucadelesi Yavuz Bahadiroglu Nesil yayinlari Zindanda Sahlanis Yavuz Bahadiroglu Mufassal Tarihce i Hayat Abdulkadir Badilli 3 cilt Risale i Nur Muellifi Bediuzzaman Said Nur Hayati Eserleri Meslegi Esref Edip Nurculugun Tarihcesi Medeniyet i Islamiyye Muhammed Siddik Seyhanzade Tenvir NesriyatNotlar Said Nursi nin dogum tarihi ay ve gun olarak bilinmemektedir Yil olarak Hicri 1295 ve Rumi 1293 tur Iki tarihin kesistigi Miladi yil ise 1878 dir Bu yazisi Asar i Bediyye kitabinda bulunan Tuluat risalesinde yer alir KaynakcaOzel Suray i Mesihat i Islamiye PDF Ankara Milli Kutuphane 4 Mart 1920 27 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi erisim tarihi 22 Ekim 2020 E azim i Ulema i Islamiyeden Fazil i Sehir Bediuzzaman Said i Kurdi Efendi Hazretleri pek muhim bir teklifde bulunuyorlar Albayrak Sadik Son Devrin Islam Akademisi Daru l Hikmeti l Islamiye IZ Yayincilik Kaplan Mehmet Dini gruplar ve catisma Said Nursi ve Nurculuk ornegi Yuksek Lisans Ulusal Tez Merkezi s 1 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim Arsivlenmis kopya 1 Kasim 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Mart 2021 Sahiner 2016 s 25 Bab i Ali Evrak Odasi BEO no 4191 314292 PDF Istanbul T C Devlet Arsivleri Daire Baskanigi 3 Temmuz 1913 Hicri 28 Receb 1331 24 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi erisim tarihi 24 Nisan 2020 Van da Darulfunun seklinde tesis olunacak medrese i aliyenin bedel i insasinin Evkaf Hazinesi tarafindan tesviyesi ve padisahin ismine nisbetle isimlendirilerek bedelinin takside baglanarak odenmesine dair Van Vilayeti ne ve Dahiliye Nezareti ne malumat ita olunmakla hemen insaata mubaseret olunmasi a b c Badilli Abdulkadir 1990 Bediuzzaman Said Nursi Mufassal Tarihce i Hayat a b Akgunduz Ahmet Bediuzzamanin Ilmi Sahsiyeti ve Icazetnameleri Osmanli Arastirmalari Vakfi erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim a b Mukuslu Hamza Bediuzzaman Said i Kurdi nin Tercume i Halinden Bir Hulasadir 1918 aktaran risaletashih com 15 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Marifet ve Ittihad i Ekrad adiyla gazete cikarma talebi Kagithane Istanbul Turkiye Cumhuriyeti Cumhurbaskanligi Devlet Arsivleri Daire Baskanligi 5 Subat 1909 Marifet ve Ittihad i Ekrad adiyla Turkce ve Kurtce bir gazete cikarmak icin izin talebeden Bediuzzaman Said i Kurdi Efendi nin arzuhali hakkinda gereginin yapilmasi talebi Bediuzzaman Said in tahliye edilmesi PDF Tanin Gazetesi 261 Ankara Universitesi Akademik Arsiv 24 Mayis 1909 13 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 11 Nisan 2020 Bediuzzaman Said Kurdi mukaddem vaki olan ihbaratin saniadan uydurmadan ibaret oldugu ve bilakis mumaileyhin kendisinin tesisi mesrutiyette hidemati berguzidesi ustun ve seckin hizmetleri sebkeyledigi gectigi tahakkuk eylemekle tahliye edilmistir Ermeniler Tarafindan Yapilan Katliam Belgeleri I PDF Ankara T C Devlet Arsivleri Genel Mudurlugu Osmanli Arsivi Daire Baskanligi 2001 s 32 42 43 126 128 27 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan PDF erisim tarihi 20 Nisan 2020 Dahiliye Nezareti Sifre Kalemi DH SFR Nr 588 60 Bediuzzaman Said Efendinin gonullu kumandan olarak Birinci Harbi Umumi mucadelesi Kagithane Istanbul Turkiye Cumhuriyeti Cumhurbaskanligi Devlet Arsivleri Daire Baskanligi 28 Haziran 1918 gonullu kumandan sifatiyla kasaba ahali ve talebelesini alarak sekiz topu kurtarmak suretindeki fevkalede gayreti vuku a gelmis idi Badilli Abdulkadir Takrizler Mufassal Tarihce i Bediuzzaman I cild a b Ceylan Nurettin Belgelerin diliyli I Dunya Savasinda Gonullu alay komutani Bediuzzaman Gercegin aynasinda Bediuzzaman Vikikaynak Bitlis in istilasina sahit olan polis memurunun ifadesi 24 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Nisan 2020 Karton No 110 Dosya No 12 2 Fon Kodu HR SYS HU Bab i Ali Dahiliye Nezareti Emniyet i Umumiyye Mudiriyeti TC Cumhurbaskanligi Devlet Arsivleri Baskanligi 1 Haziran 1916 19 Mayis 1332 ulema yi meshureden Molla Said i Kurdi ve yirmi kadar talebeleriyle birlikde ve komsularimizdan tuccarandan Abdurrezzak bin Haci Ishak ve daha bircok kimseler Ermeni cetelerinin kursun ve sunguleriyle feci bir suretde parcalandigini gormus isem de huviyetleri hatirimda kalmamisdir a b PDF Takvim i Vekayi 3315 Ankaara Universitesi Akademik Arsiv Sistemi 11 Agustos 1918 13 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 11 Nisan 2020 a b c d e f Sahiner Necmeddin Bilinmeyen Taraflariyla Bediuzzaman Said Nursi Nesil Yayinlari Sinan Omur Anlatiyor a g e Ali Aras Anlatiyor a g e Bediuzzaman Kologrifte a g e Isparit Isparta Sipayirt Siparta a g e PDF Yesilay Dergisi 938 Turkiye Yesilay Cemiyeti Mart 2012 22 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 23 Nisan 2020 Yesilay Haftasi munasebetiyle Zafer Dergisi 15 Sakarya Genclik Teskilati Nisan 1978 Tarihce i Hayat Envar Nesriyat a b Nurs Koyu Hizan Defteri Ankara Nufus Vatandaslik Genel Mudurlugu Arsivi s 53 54 No 13 Vahide Sukran Bediuzzaman Said Nursi Entelektuel Biyografisi Nesil Yayinlari Sahiner 2016 s 26 Sahiner 2016 s 26 27 a b c d e f Vahide Sukran Bediuzzaman Said Nursi Entelektuel Biyografisi Dogumu ve Cocuklugu a g e Istanbul Hayati a g e Sekerci Hani a g e Paksu Omer Faruk Mayis 2012 Bediuzzaman i yetistiren anne baba 98 Moral Dunyasi Said Nursi Ilk Hayati Tarihce i Hayat Envar Nesriyat s 47 Iste pek genc yasindaki mezkur harikuladeliklere ve bahr i umman halinde bir ilme malikiyetine sahid olan ehl i ilim Molla Said e Bediuzzaman lakabini vermistir a b c Davet Osmanli Arsivleri Daire Baskanligi 26 Mart 1337 Daru l Hikmeti l Islamiyye azasindan Molla Said Bediuzzaman Bey Amasya Mebusu Fazil Arif ve Nafiz Bey Tokad Mebusu Tahsin ve Kamil Efendi nin Otografik harita tanzimi icin bazi bilgiler alinmak uzere Cagaloglu ndaki daireye davet edilmeleri erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim Said Nursi nin Resmi Soyadi Yeni Asya 23 Ekim 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2019 Said Nursi Kastamonu Lahikasi Envar Nesriyat s 40 Ve bu kalbi muhabbet hurmeti icin olacak ki bin ucyuz yirmialti 1326 senesinde Hazret i Ustad in Bediuzzaman Said i Kurdi lakabi altinda Karadeniz seyahatinde iki hizmetkari ile Inebolu yu ziyaret ederek Iki Mekteb i Musibetin Sehadetnamesi yahud Divan i Harb i Orfi ve Said i Kurdi 1912 Aktaran Divan i Harb i Orfi Asar i Bediiyye 15 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Tarihce i Hayat Ucuncu Kisim Eskisehir Hayati 15 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde s 202 Adalet noktasindan tarafgirlik fikrini verip adaletin mahiyetini zulme ceviren hakkimda sarf edilen bir tabirdir ki Isparta da ve burada bazi isticvablarda ismim Said Nursi iken her tekrarinda Said Kurdi ve Bu Kurd diye beni oyle yad ediyorlar Bununla hem ahiret kardeslerimin hamiyet i milliyelerine ilisip aleyhime bir his uyandirmak hem mahkeme ve adaletinin mahiyetine butun butun zit ve muhalif bir cereyan vermektir 31 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Nisan 2008 4 Sadik Albayrak Son Devrin Islam Akademisi Istanbul 1972 s 198 23 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Ekim 2007 Tarihce i Hayat Birinci Kisim Ilk Hayati 30 Akgunduz 2013 s 24 Akgunduz 2013 s 16 Said Nursi Emirdag Lahikasi s 229 11 Aralik 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Mayis 2008 Said Nursi Tarihce i Hayat s 41 11 Aralik 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Mayis 2008 Horhor Medresesi nin varligi hakkinda 11 Aralik 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Mayis 2008 16 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Mayis 2008 7 Temmuz 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Mayis 2008 Zehra Yayincilik Bediuzzaman Said Nursi zehrayayincilik com 15 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde erisim 14 04 2017 Tarihce i Hayat Birinci Kisim Ilk Hayati 45 ve Munazarat Ifade i Meram ve Uzunca Bir Mazeret 15 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde s 30 Funun u cedideyi ulum u medaris ile mezc ve derc ve lisan i Arabi vacip Kurdi caiz Turki lazim kilmak Abdulkadir Badilli Bediuzzaman Said Nursi Mufassal Tarihce i Hayati 1990 C 1 s 142 Abdurrahman Nursi Bediuzzaman in Hayati 1993 s 45 TDV Islam Ansiklopedisi cilt 35 sayfa 565 Mektubi Kalemine Mahsus Dahiliye Nezaret i Celilesine Basbakanlik Osmanli Arsivleri 29 Agustos 1908 iki bin kurusu mumaileyh Molla Said Efendi kabulden istinkaf eylemesine binaen meblag i mezbur me mura tevdian nezaret i Celileleri veznesine iade edildigine erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim ZB 325 115 Ittihad I Muhammedi Firkasi Firka i Muhammediye 1909 Istanbul Kurucu ve Yoneticileri Bediuzzaman Saidi Kurdi TBMM Siyasi Partiler 27 Mayis 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde erisim 14 04 2017 Mevzuat Dergisi 1998 08 02 28 Mayis 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2008 Tarihce i Hayat s 73 http www radikal com tr yazarlar oral calislar said i nursi ataturk ve vana universite 1113904 20 Temmuz 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Akgunduz 2014 s 346 Necmeddin Sahiner Bilinmeyen Taraflariyla Bediuzzaman Said Nursi Yeni Asya Yayinlari Latif Salihoglu Yeni Asya Teskilat i Mahsusa yalancilari 12 Mayis 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Mayis 2008 Dahiliye Nezareti Tezkire Basbakanlik Osmanli Arsivleri 20 Eylul 1916 Esiren Tiflis te bulunan Bediuzzaman Said i Kurdi Efendi No 41 36 Sahiner Necmeddin Bilinmeyen Taraflariyla Bediuzzaman Said Nursi Nesil Yayinlari Sinan Omur Anlatiyor a g e Ali Aras Anlatiyor a g e Bediuzzaman Kologrifte a g e Isparit Isparta Sipayirt Siparta a g e Islam Ansiklopedisi cilt 35 sayfa 566 PDF Tanin Gazetesi 3428 Milli Kutuphane 25 Haziran 1918 Hicri 16 Ramazan 1336 s 3 27 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 27 Nisan 2020 Kurdistan ulemasindan olup talebeleriyle birlikte Kafkas cephesinde muharebeye istirak eylemis ve Ruslara esir dusmus olan Bediuzzaman Said Kurdi Efendi ahiren sehrimize muvasalat eylemistir Mehmed Vahideddin PDF Takvim i Vekayi Ankara Universitesi Akademik Arsiv 2 Eylul 1918 2 Eylul 1334 27 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 19 Nisan 2020 Dar ul Hikmetu l Islamiye azasindan Bediuzzaman Said Efendiye mahrec payesi tevcih olunmustur Bu irade i seniyyenin icrasina Mesihat memurdur Tarik Zafer Tunaya Turkiye de Siyasal Partiler Kurtculuk 1787 1923 Bilal Simsir Mustafa Nezihi Polat Mulakat Erzurum 1964 s 30 34 Necmeddin Sahiner Bilinmeyen Taraflariyla Bediuzzaman Said Nursi Istanbul 1979 s 214 216 Tunaya Tarik Zafer Turkiye de Siyasal Partiler Hurriyet Vakfi Yay Istanbul 1988 cilt 2 s 182 Kopru Dergisi 72 Sayi Islam in Siyasallasma Surecinde Cemiyet i Muderrisin den Teali i Islam a 17 Kasim 2007 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Ekim 2007 Sinan Meydan 31 Aralik 2010 ISTE HUR ADAMIN GERCEK OYKUSU odatv com 13 Kasim 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 31 Agustos 2011 Akgunduz 2014 ss 258 Akgunduz 2014 ss 271 Sahiner 2011 ss 265 Akgunduz 2014 ss 267 Akgunduz 2014 ss 269 Akgunduz 2014 ss 273 45 Necmeddin Sahiner Bilinmeyen Taraflariyla Bediuzzaman Said Nursi Istanbul 1994 TBMM Zabit Ceridesi Turkiye Buyuk Millet Meclisi 22 Kasim 1922 13 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Nisan 2020 Tarihi bir Celse PDF Hakimiyet i Milliye Gazetesi Ankara Universitesi Akademik Arsiv 10 Kasim 1922 s 2 13 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 12 Nisan 2020 Vilayat i Sarkiye Ulemay i benamindan olub Anadolu Gazilerini ve Meclis i Ali yi ziyaret etmek uzere Istanbul dan buraya gelen ve sami in locasinda bulunan Bediuzzaman Molla Said Efendi Hazretlerine beyan i Hos amedi edilmesi Bediuzzaman Said Nursi Emirdag Lahikasi 1994 s 439 Abdulkadir Badilli Bediuzzaman Said Nursi Mufassal Tarihce i Hayati Istanbul 1990 C 1 s 457 Sahiner 2016 ss 238 240 Din Isigi Altinda Nurculugun Icyuzu Faruk Guventurk Okat Yayinevi Istanbul 1964 Beyanat ve Tenvirler s 19 11 Aralik 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Nisan 2008 Osmanlica teksir Asa yi Musa s 250 11 Aralik 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Nisan 2008 Kurt Mustafa H 24 Mayis 2015 5 Ekim 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Ekim 2021 Mevzuat Dergisi Sayi 8 Agustos 1998 28 Mayis 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2008 18 Ocak 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Temmuz 2008 Agcakulu Ali 2017 Said Nursi nin Siyaset Teorisi veya Islam Siyaset Dusuncesinde Reform Istanbul Cira Yayinlari s 449 450 Tarihce i Hayat Ali B Husameddin el Muttaki Kitab ul Burhan Fi Alamet il Mehdiyy il Ahir Zaman s 88 Suyuti el kesfu an mucavezeti hazihil ummeti el elfu el havi lil fetavi Suyuti 2 248 Ruhul beyan Bursevi Arapca 4 262 Ahmed bin Hanbel Kitabu l ilel s 89 Buhari 9 125 162 Muslim 1 137 a b Kastamonu Lahikasi s 26 a b c Arsivlenmis kopya 5 Kasim 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Aralik 2020 a b 23 Mart 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Mayis 2013 Arsivlenmis kopya 28 Subat 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Haziran 2021 15 Temmuz 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Ocak 2013 TDV Islam Ansiklopedisi Mehdi yazar Yusuf Sevki Yavuz Arsivlenmis kopya 16 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Haziran 2021 Arsivlenmis kopya 25 Mart 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Haziran 2021 Arsivlenmis kopya 27 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Haziran 2021 Arsivlenmis kopya PDF 16 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 15 Haziran 2021 Arsivlenmis kopya 24 Mart 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Arsivlenmis kopya 20 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Aralik 2020 10 Ekim 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Mayis 2013 2 Mayis 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Mayis 2013 Arsivlenmis kopya 21 Kasim 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 27 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Arsivlenmis kopya 24 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Arsivlenmis kopya 22 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Aralik 2020 Arsivlenmis kopya 21 Kasim 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Aralik 2020 Mektubat Yirmi Sekizinci Mektup s 353 13 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 31 Ekim 2011 Arsivlenmis kopya 13 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Arsivlenmis kopya 2 Kasim 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Aralik 2020 Arsivlenmis kopya 18 Subat 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Subat 2022 Arsivlenmis kopya 22 Mart 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Temmuz 2023 Arsivlenmis kopya PDF 7 Subat 2020 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 10 Subat 2020 PDF 15 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 10 Subat 2020 7 Subat 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Subat 2020 Arsivlenmis kopya 26 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Ekim 2020 Arsivlenmis kopya 27 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Ekim 2020 a b c https dergipark org tr en download article file 1033412 28 Aralik 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde yalin URL http www radikal com tr yazarlar hakki devrim evliya celebi atti mi dersiniz 682174 yalin URL Arsivlenmis kopya 13 Kasim 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Subat 2022 a b Said Nursi Mektubat s 171 Envar Nesriyat Istanbul 2010 Evliya Celebi nin eserinde Osmanli alfabesiyle alintiladigi o ayette gecen kelimeler ايتون Bir oglan ازربيون Ibrahim neslinden ola پروفتون Peygamber ola لوغسلين yalanci olmaya بنت onun افزولات dogum yeri Mekke ola كه كالوشير salihlikle gelmis ola تونومنين onun mubarek adi مواميت Mevamit ola اسفدوس ona uyanlar تاكرديس bu dunyanin maliki olalar بيست بيث ve o dunyanin maliki olalar Said Nursi mevamit kelimesinin sirasiyla Muhammed ve Memed kelimelerinden tahrif edildigini savunur Evliya Celebi Gunumuz Turkcesiyle Evliya Celebi Seyahatnamesi 3 Kitap 1 Cilt s 140 141 vd hazirlayanlar Seyit Ali Kahraman Yucel Dagli Yapi Kredi Yayinlari 3 Baski Istanbul Haziran 2012 ISBN 978 975 08 1101 1 Hazret i Gavs tavuga demis Kum biiznillah O pismis tavugun kemikleri toplanip tavuk olarak yemek kabindan disari atildigini mutemet ve mevsuk cok zatlardan Hazret i Gavs gibi keramat i harikaya mazhariyeti dunyaca meshur bir zatin bir kerameti olarak manevi tevaturle nakledilmis https kulliyat risaleinurenstitusu org lemalar on dokuzuncu lem a 145 1 Divani harbi orfi Hem kadinlarin on adetten alti yedisi ya ihtiyardir ya cirkindir ki ihtiyarligini ve cirkinligini herkese gostermek istemezler Ya kiskanctir kendinden daha guzellere nispeten cirkin dusmemek veya tecavuzden ve ittihamdan korkar taarruza maruz kalmamak ve kocasi nazarinda hiyanetle muttehem olmamak icin fitraten tesettur isterler Hatta dikkat edilse en ziyade kendini saklayan ihtiyarlardir Ve on adetten ancak iki uc tanesi bulunabilir ki hem genc olsun hem guzel olsun hem kendini gostermekten sikilmasin Arsivlenmis kopya 19 Subat 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Arsivlenmis kopya 4 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Arsivlenmis kopya 29 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Arsivlenmis kopya 31 Aralik 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 25 Eylul 2020 25 Mart 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Eylul 2020 Arsivlenmis kopya 19 Ocak 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Kasim 2020 12 Nisan 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Nisan 2020 Ibn Esir el Kamil Beyrut 1965 I 360 Sahihi Buhari ve Tecridi Sarih Tercumesi IX 152 Razi XXVI 165 Bediuzzaman Said Nursi Lem alar 1 Lema Arsivlenmis kopya 23 Ekim 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Ekim 2021 Mazide nazari olan bir sey mustakbelde bedihi olabilir Soyle tahakkuk etmistir Alemde meylu l istikmal vardir Bizde birisi demistir Her zerrede temayul ayandir tekamule Her soyda fuyuz u huveyda numa ile Bir nokta i kemale sitab uzre kainat Ol noktaya teveccuh ile yukselir hayat Kahriyat Onunla hilkat i alem kanun u tekamule tabidir Insan ise alemin semerat ve eczasindan oldugundan onda dahi meylu l istikmalden bir meylu t terakki mevcuttur Bu meyil ise telahuk u efkardan istimdatla nesv u nema bulur Telahuk u efkar ise tekemmul u mebadiyle inbisat eder Tekemmul u mebadi ise funun u ekvanin tohumlarini sulb u hilkatten zamanin terbiyegerdesi bir zemine ilka ile telkih eder O tohumlar ise tedrici tecrubelerle buyur ve nesvunema bulur Arsivlenmis kopya 19 Subat 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Arsivlenmis kopya 22 Subat 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Mektubat 16 Mektup s 66 Akgunduz Ahmet ARSIV BELGELERI ISIGINDA BEDIUZZAMAN SAID NURSI VE ILMI SAHSIYETI Risale i Nur da buyuk tahrifat yeniakit com tr 15 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde erisim 14 04 2017 Ekrem Malbat Bediuzzaman in Kurdi Kimligi Uzerinde Yapilan Tahrifatlar hurbakis net 15 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde erisim 14 04 2017 Risale i Nur kulliyatinda Kurdistan kelimesi icin arama sonuclari risaleinurenstitusu org 15 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde online erisim 14 04 2017 Mektubat Yirmi Sekizinci Mektup s 353 13 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 31 Ekim 2011 Arsivlenmis kopya 13 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Hulefa i Rasidin hem halife hem reis i cumhur idiler Siddik i Ekber R A Asere i Mubessere ye ve Sahabe i Kiram a elbette reis i cumhur hukmunde idi Fakat manasiz isim ve resim degil belki hakikat i adaleti ve hurriyet i ser iyeyi tasiyan mana yi dindar cumhuriyetin reisleri idiler Sualar On Ikinci Sua Tarihce i Hayat s 58 Arsivlenmis kopya 16 Haziran 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Arsivlenmis kopya 19 Mayis 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Colin Turner Hasan Horkuc Said Nursi Islam Medeniyetinin Kuruculari Nesil Yayinlari Bahadiroglu Yavuz Bediuzzaman Said Nursi Nesil Yayinlari 52 Yil Sonra Said Nursi nin Mezarinda Flas Gelisme 18 Subat 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde http www bitlisnews com 14 Eylul 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde Erisim 21 02 2013 a b Konusan yalniz hakikattir 13 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Nisan 2010 TC URFA TEREKE HAKIMLIGI 21 Mart 1960 Muteveffa Said i Nursi ye ait esyalar yed i emin olarak Zubeyir Gunduzalp Bayram Yuksel ve Husnu Bayram a teslim edildiginde kendileri bugun Hakimligimize muracaatla muteveffanin yegane varisinin Konya Imam Hatip Okulunda bulunan Arapca Ogretmeni Abdulmecid Unlukul un oldugunu bildirerek esyanin oraya gonderilmesini taleb ettiler erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim Esas 1960 1 Hakim Ozdemir Turker 12096 Katip Ibrahim Dedesah Said Nursi 2013 Vasiyetnamemdir Emirdag Lahikasi RNK Nesriyat s 141 Bediuzzaman in vasiyetinde adi gecen on yedi varis agabeylerin tam listesi nurdanhaber com 17 Nisan 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Arsivlenmis kopya 2 Subat 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Kazim Gulecyuz Yasadiklarimiz 2004 MGK kararlarinin yansimasidir olu kirik baglanti Arsivlenmis kopya 2 Subat 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Emirdag Lahikasi II sayfa 126 Arsivlenmis kopya 1 Haziran 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Said Nursi nin Mezarinin Sirri Necmeddin Sahiner Diyanet in bastigi Isaratul Icaz da onlarca tahrifat var 24 Haziran 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Iste Diyanet in bastigi Sozler 1 Temmuz 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Osmanlica Sualar Hayrat Nesriyat s 543 Birden fazla sayfalar ve sayfa kullanildi yardim Kopru Dergisi Said Nursi nin Felsefeye Bakisi 3 Aralik 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Kasim 2009 9 Aralik 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Kasim 2009 2 Ocak 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Nisan 2010 Said Nursi Lemaat Akgunduz 2014 s 243 Said Nursi nin kendi eserlerindeki isminin dogru yazilisi 13 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Bu suhur u mubarekede Nurcularin sirket i maneviyesine insaallah pek cok kudsi servet girecek Her bir Nurcu binler lisanla ve yuzer kalemle calisacak gibi kar kazanacak Emirdag Lahikasi 1 Mektup No 108 s 1747 Arsivlenmis kopya 3 Eylul 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Arsivlenmis kopya 12 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2020 Genel Akgunduz Ahmet 2014 Arsiv Belgeleri Isiginda Bediuzzaman Said Nursi ve Ilmi Sahsiyet Osmanli Arastirmalari Vakfi ISBN 978 975 7268 68 0 Sahiner Necmettin 2016 Bilinmeyen Taraflariyla Bediuzzaman Said Nursi Nesil Yayinlari Sahiner Necmettin 2011 Son Sahitler Bediuzzaman Said Nursi yi Anlatiyor 1 Nesil Yayinlari ISBN 9754082359 Edip Esref 2011 Fahrettin Gun Ed Risale i Nur Muellifi Said Nur Beyan Yayincilik Akgunduz Ahmet 2013 Bediuzzaman Said Nursi nin Ilmi Sahsiyeti ve Icazetnameleri PDF Osmanli Arastirmalari Vakfi 26 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 26 Mayis 2020 Dis baglantilarVikisoz de Said Nursi ile ilgili sozleri bulabilirsiniz Istanbul Ilim ve Kultur Vakfi 10 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Said Nursi ve Risale i Nur kulliyati ile ilgili yapilan akademik calismalari iceren vakif sitesi Bediuzzaman Said Nursi 1 Kasim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde sitesi