Tlos (Likçe: 𐊗𐊍𐊀𐊇𐊀 Tlawa, Hititçe: 𒁕𒆷𒉿 Dalawa, Antik Yunanca: Τλώς veya Τλῶς) bugün Muğla'nın Seydikemer ilçesi yakınlarında yer alan kadim bir Likya kentiydi. Likya'nın en önemli yerleşimlerinden biri olan Tlos Antik Kenti, Fethiye İlçesi’nin yaklaşık 42 km doğusundaki Yaka Köyü sınırları içerisinde kalmaktadır. Bölgenin en yüksek dağları olan Akdağlar'ın (Kragos) sarp batı yamaçlarında başlayan antik yerleşim, Eşen Nehri'nin getirdiği alüvyonlarla oluşmuş vadi düzlüğüne kadar ulaşır. Ayrıca güneydeki Saklıkent Kanyonu ile kuzey yönde bulunan Kemer Beldesi antik kentin egemenlik sınırlarını çizer.
Savunmaya elverişli dağlık arazi yapısı ve hakim konumuyla öne çıkan kentin antik komşuları arasında kuzeyde Araxa, kuzeydoğuda Wiyanawanda (Oinoanda), kuzeybatıda Kadyanda, güneyde Awarna (Xanthos), güneybatıda Pina (Pınara) ve batıda Atriya (Telmessos) şehirleri yer almaktadır. Böylece Tlos yerleşiminin başka hiçbir Likya kentinde olmadığı kadar geniş bir coğrafyaya yayıldığı anlaşılır ki, bundan dolayı Hitit kaynaklarında Tlos için “şehir” yerine “ülke” ifadesi kullanılmıştır. Gerçi Tlos Antik Kenti için kullanılan ülke ifadesi şaşırtıcı gözükmektedir. Ancak ele geçen yazıtlardan antik kentin çok sayıda semt ve mahallelerden oluştuğu, çevresinde ise merkeze bağlı pek çok köy yerleşiminin bulunduğu bilinmektedir.
Etimoloji
Tlos, bölgenin yerli halklarından Likyalıların şehre verdiği Tlava adının Helenize edilmiş halidir. Şehrin adı Hitit belgelerinde Dalava olarak geçmektedir.
Yunan sömürgeciliği döneminde Yunan yerleşimciler Batı Anadolu'yu kolonize etmeye başladıktan sonra yerleştikleri her kent için bir kuruluş efsanesi ve bir de kurucu kahraman yaratmışlardır. Tlos'un kuruluş efsanesi de Helen mitoslarına dayandırılmış ve Tlos kentinin adının ile ’nin dört oğlundan biri olan “Tloos”dan geldiğine inanılmıştır. Hatta Pinaros, Xanthos ve Kragos’un onun kardeşleri olduğu kabul edilmiştir. Bahsi geçen mitolojik aktarımların en erkeni, MÖ 5. yüzyıla tarihlenen tarihçi Herodotos’un çağdaşı ve ayrıca Homeros ekolünden geldiği bilinen Halikarnasos’lu ’e aittir. Benzer bir inanışın uzun yıllar boyunca kabul gördüğünü gösteren diğer bir antik kaynak ise, MS 6. yüzyılda yaşadığı kabul edilen Byzantion’lu Stephanos’dur. Stephanos Byzantinos yazdığı “Ethnika” isimli coğrafi kitapta Panyasis’in aktarımlarını aynen kopyalamıştır.
Tarihçe
Likyalıların Batı Anadolu'nun yerli halkı olan Luviler ile akraba oldukları kabul edilmektedir. Konuştukları dil Tunç Çağı Luvicesine oldukça benzemektedir ve ana tanrıça eni mahanahi başta olmak üzere Luvi tanrılarına taparlar. Eberhard Zangger de Likya'yı Luvi kültürünün merkez bölgesi olarak tanımlamaktadır. Aynı zamanda Anadolu'da Yunan sömürgeciliği başlamadan önce Güneybatı Anadolu'da yaşadıkları Hitit kaynaklarında da doğrulanmıştır. Likyalıların adı önce Hititlere ve daha sonra Yunan işgalcilere karşı birleşen bir Batı Anadolu konfederasyonu olan Aşşuva Konfederasyonu listesinde Lukka olarak yer almaktadır.
Homeros, her ne kadar Likyalıların Yunan kökenli olduğunu iddia etmişse de İlyada destanında tüm Anadolu halklarının birleşerek Troya önlerinde Miken Yunanları birliğine karşı savaştığını etraflıca anlatmıştır. Anadolu halklarının dış güçlere karşı oluşturduğu bu birliktelik Troya savaşları öncesinde de bilinmektedir. Örneğin Hitit Kralı II. Muvatalli ile Mısır firavunu II. Ramses önderliklerinde gerçekleşen Hitit-Mısır savaşı esnasında, tüm Anadolu halkları bir araya gelerek Hititlerin yanında savaşmıştır. Bu birliktelik, daha sonra II. Hattuşili zamanında imzalanan Kadeş Barış Antlaşması’nda da kendini gösterir. Dolayısıyla Homeros ve onu izleyen Antik Yunan kaynaklarında Likyalıların Yunan olarak gösterilmesi, İyonya döneminde Anadolu halklarının Helenize edilmesi politikasının bir parçasıdır. Çünkü bu iddia ilk kez Homeros'un aktarımlarında geçer ve MÖ 8. yüzyıldan önce bu teori ile ilgili hiçbir yazılı belge bulunmamaktadır. Anadolu ve Mısır kökenli yazılı belgeler ise Likyalıların Yunan kökenli olmadığını, Luvilerle akraba olan bir yerli Anadolu halkı olduğunu göstermektedir.
Likyalıların Anadolu'daki Yunan sömürgeciliği öncesinde bu topraklardaki varlığı bugün epigrafik ve arkeolojik buluntularla belgelenmiştir. Örneğin bölgenin coğrafi olarak tanımlanmasında kullanılan Lukka/Lukki ifadeleri hem Hitit hem de Mısır metinlerinden, MÖ 15. yüzyıldan itibaren bilinmektedir. Gelidonya Burnu ve Uluburun batıkları ise dönemin arkeolojik kalıntılarını oluşturur. Benzer Bronz Çağ buluntularına son yıllarda kıyı Likya şehirlerinde de rastlanılmaktadır. Dolayısıyla Likyalıların Hellen soylu olduğu ve isimlerini Atina kralı Pandion’un oğlu Lykos’dan aldığı mitos inancı gerçeği yansıtmamaktadır. Doğrusu, Lykia ifadesinin Yunancalaştırılmış bir kelime olduğudur. Diğer yandan Likyalılar kendilerini Trmmili, ülkelerini ise Trmmise olarak tanımlamışlardır. Homeros’un Likyalılar için kullandığı Termilai ifadesi Trmmili ile özdeştir. Trmmili ya da Termilai kelimelerinin bugünkü Dirmil/Altınyayla yerleşimi ile aynı olduğu, Claudius Dönemi’nde dikilen Patara Yol Kılavuz Anıtı üzerindeki Trimili ifadesiyle kesinlik kazanmıştır. Bununla da Herodotos’un Trmmili halkının Girit adasından geldiği aktarımının gerçeği yansıtmadığı anlaşılır. Eğer Likya halkı bölgeye başka bir yerden göç ederek gelmiş ise, onların anavatanı Eşen Irmağı’nın doğduğu ve bereketli toprakların bulunduğu bugünkü Dirmil ve yakın çevresi olmalıydı.
Tlos isminin de Yunanlar ile hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır. Tlos kent adı Likçe bir ifade olan “Tlawa” kelimesinden türetilmiştir. Tlawa ismi ise, MÖ 15. yüzyıldan itibaren Hitit metinlerinde pek çok kez karşılaştığımız Lukka toprakları içerisindeki “Dalawa” yerleşimi ile özdeştir. Dalawa isminin geçtiği Hitit kaynakları arasında Konya-Yalburt’da bulunan ve üzerinde büyük Hitit kralı IV. Tuthaliya'nın (MÖ 1250-1220) Lukka seferinin anlatıldığı açık hava tapınağı ortostatları büyük önem taşımaktadır. Söz konusu ortostatlardan 14. ve 15. bloklar üzerinde: “Dalawa Ülkesi’ne indim. Dalawa Ülkesi’nin kadınları ve çocukları önümde eğildiler”, ifadesi okunmaktadır. Yalburt hieroglif yazıtlarından tüm Likya Bölgesinin Büyük Hitit Krallığı Dönemi’ndeki varlığı ve Hititlerle olan yakın ilişkisi açıkça görülebilmektedir.
Yazılı belgelerde vurgulanan Tlos’daki Hitit Dönemi yerleşimi bugün antik kentte ele geçen arkeolojik buluntularla da desteklenmektedir. Özellikle Geç Bronz Çağı’na tarihlenen buluntular arasında taş balta ve el aletleri ile farklı formlar gösteren bronz baltalar, hançer ve ok ucları örnek gösterilebilir. Ancak bu bölgede yaşayan ilk insanların geçmişi hem Tlos kazılarında ele geçen arkeolojik kalıntılar hem de Tlos teritoryumunda yer alan Arsa ve Girmeler mağara/ höyük buluntuları ışığında Hititler zamanından çok daha öncesine geri gitmektedir. Özellikle 2009-2010 yıllları araştırmaları esnasında Tlos’da gün ışığına çıkartılan taş baltalar ve çakmak taşı el aletleri ile Girmeler Mağarası önündeki höyük kalıntısında tespit edilen buluntular arasında büyük benzerlik bulunmaktadır. Girmeler Mağarası önündeki buluntular içerisinde Hacılar ve Kuruçay seramikleriyle yakın benzerlik gösteren çömlek parçaları da yer almaktadır. Benzer seramikler Arsa Köyü sınırları içerisinde yer alan Tavabaşı Mevkii mağaralarında da tespit edilmiştir. Bahsi geçen tüm arkeolojik buluntular yapılan stilistik ve tipolojik incelemeler doğrultusunda Geç Neolitik Dönem’e kadar tarihlenebilmektedir. Ayrıca Tavabaşı Mevkii mağaralarının dış yüzeylerinde bulunan farklı ikonografideki kaya resimleri de benzer örnekler ışığında yine aynı döneme verilmektedir. Dolayısıyla Batı Likya Bölgesi’nin Eşen Nehri havzasında Neolitik Dönem’den itibaren kullanılan diğer mağara veya höyük yerleşimlerinin bulunması muhtemeldir. Diğer yandan Elmalı Ovası ve Doğu uzantısında bulunan Hacılar, Kuruçay, Bademağacı ve gibi Neolitik Dönem yerleşim buluntuları ile yapılan karşılaştırmalarda her iki bölge arasında yoğun ticari ilişkilerin bulunduğu da anlaşılmıştır. Böylece Orta Anadolu Neolitiği’nin Batı Anadolu kıyılarına kadar olan uzantısı ilk kez arkeolojik verilerle belgelenmiştir.
Tlos ve yakın çevresinde Neolitik Dönem ile başlayıp Demirçağı’na kadar kesintisiz devam eden yerleşim izleri tespit edilmesine rağmen, Demirçağ başlangıcından MÖ 540 yıllarındaki Pers istilasına kadar geçen süreye ait pek fazla arkeolojik buluntu ele geçmemiştir. Sadece MÖ 2. binyılı sonlarına tarihlenen ve gri seramik olarak da adlandırılan küçük çömlek parçaları ile az sayıda Geometrik Dönem seramikler ancak günümüze ulaşabilmiştir. Söz konusu döneme ait buluntular uzun yıllardır kazıları devam eden diğer Likya kentlerinden bilinmektedir. Tlos Kazıları oldukça yenidir ve dolayısıyla zaman içerisinde bahsi geçen döneme ait yeni arkeolojik veriler beklenmektedir.
Başlangıçtan itibaren tüm Likya kentleri arasında ethnos-polis düşüncesine dayanan askeri (symmachia-epimachia), politik (sympoliteia) ve dini (amphiktionia) bir birliktelik bulunmaktaydı. Söz konusu birlikteliğin başlangıcı, MÖ 15. yüzyılda oluşturulan Batı Anadolu’daki Aşşuva/Arzawa konfederasyonuna tüm Likya kentlerinin “Lukkalılar” kimliği altında katılımında hissedilir. Benzer bir birlik oluşumu Hitit Kralı II. Muvatalli ile Mısır Firavunu II. Ramses önderliklerinde gerçekleşen Hitit-Mısır savaşı esnasında “Lukka Ülkesi” adıyla Hitit’lerin yanında yer almalarında da gözlemlenir. Lukka kimliği altında Mısır’a ve Kıbrıs’a saldırmaları da yine bu birlik oluşumunun somut bir göstergesidir. Bunlardan başka, Troya savaşları esnasında Akha Hellenleri’ne karşı kral Sarpedon önderliğinde Lukka ordularının da ön saflarda yer almaları, söz konusu birlik oluşumunun MÖ 2. binde ne kadar kuvvetli olduğunun önemli diğer bir ifadesidir. Likya halkının bu organize görünümü sadece MÖ 2. binli yıllarla sınırlı kalmamış, Demir Çağ’ından itibaren de pek çok benzer örnek olduğu bilinmektedir. Herodotos’un Likyalılar ile ilgili aktarımlarında benzer bir düşünce özellikle vurgulanmıştır. MÖ 452-445 yılları arasındaki Atik Delos Birliği listelerinde “Likyalı” kavramının kullanılması, Pers veya Yunan egemenliğine karşı Likya şehirlerinin ortak savunma yapma planları yine bu birliktelik düşüncesinin somut göstergeleri olarak kabul edilebilir. MÖ 2. yüzyıl ilk yarısındaki Likya Birliği kuruluşu öncesi basılan beylik dönemi sikkelerin üzerinde kullanılan ortak semboller de yine birlikteliğe işaret etmektedir. Likyalıların erken dönemlerde kendi aralarında oluşturdukları birlik yapısı, MÖ 168/67 yıllarında kurumsallaştırılıp resmileştirilmiş ve böylece, özünde Likya kentlerinin ve vatandaşlarının demokratik bir anayasa çerçevesinde oylama esaslı, seçimle yönetilmelerine dayanan Likya Birliği kurulmuştur.
Her ne kadar Likya kentleri arasında sürekli ortak bir birliktelik gözlemlense de, MÖ 540 yıllarında Harpagos önderliğinde Pers ordularının Likya’yı istila etmesiyle bağımsızlık yitirilir ve sonuna kadar tüm Likya Bölgesi Pers egemenliği altında kalır. MÖ 360 yıllarında Perikle’nin Perslere karşı başlattığı bağımsızlık savaşının başarısızlıkla sonuçlanması ardından Likya kısa bir süreliğine Karya Bölgesi’ne bağlanır. MÖ 334/33’te Büyük İskender Likya’ya egemen olmuştur. İskender’in ölümünün ardından egemenlik sırasıyla Antigonoslar, Ptolemaioslar, Seleukoslar ve Rodos arasında sürekli el değiştirmiştir. Likya’nın bu karmaşık dönemi, MÖ 168/67 yıllarında Roma Senatosu tarafından Likya’nın bağımsızlığının tanınması ve Likya Birliği’nin resmileştirilmesiyle son bulur.
Tlos Antik Kenti Xanthos, Patara, Pinara, Olympos ve Myra gibi birliğin üç oy hakkına sahip en büyük altı şehrinden biri kabul edilmiştir. MS 43 yılında Roma İmparatoru Claudius Likya Bölgesi’ni bir Roma eyaletine dönüştürür. Bu dönemde de Tlos birlik içindeki önemini korumuş ve Metropolis unvanını taşımaya devam etmiştir. Bu önemden kaynaklanmış olsa gerek ki, Patara’da dikilen Yol Kılavuz Anıtı’nda vurgulandığı gibi, Likya yol ağı yedi farklı yönden Tlos’a bağlanmış ve güneyde Xanthos’tan, güneybatıda Pinara’dan, batıda Telmessos’tan, kuzeybatıda Kadyanda’dan, kuzeyde Araxa’dan, kuzeydoğuda Oinoanda’dan ve doğuda Choma’dan gelen ticari yollar Tlos’da kesişmiştir. Bu güzergahların pek çoğunun günümüzde de kullanıldığı bilinmektedir.
Hristiyanlık Dönemi’nde Tlos, Likya’nın önemli piskoposluk merkezlerindendir. Bu dinsel önemin MS 12. yüzyıla kadar devam ettiği arkeolojik verilerle belgelenmiştir. Tlos, Likya sınırları içerisindeki önemini Osmanlı Dönemi’nde de hissettirir. Bölgeye en son 19. yüzyılda gelen ve “Kanlı Ali Ağa” olarak ünlenen Osmanlı Derebeyi, Tlos Akropolünün zirvesine antik dönem kalıntılarını da kullanarak şatosunu inşa etmiştir. Bugünkü modern Yaka Köyü antik Tlos yerleşiminin üzerine kurulmuştur. Günümüzde kral mezarlarında yapılan kazılarda eski kralların iskeletleri bulunmuştur.
Galeri
Kaynakça
- Işık Ülkesi LİKYA, Antik Kentleri-Yazı:Tekin Gün.17.07.2020
- Ebenhard Zangger (2019). Luvi Uygarlığı – Ege'nin Bronz Çağındaki Eksik Halka. Ege Yayınları.
- Trevor Bryce (2006). The Trojans and their Neighbours (İngilizce). Routledge.
- Bilsen Şerife Özdemir (2016). Tlos Tanrıları ve Kültleri (Doktora Tezi). Akdeniz Üniversitesi.
Dipnotlar
- ^ Trevor Bryce (2006). The Trojans and their Neighbours (İngilizce). Routledge. s. 82. 7 Kasım 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Kasım 2022.
- ^ Bilsen Şerife Özdemir (2016). Tlos Tanrıları ve Kültleri (Doktora Tezi). Akdeniz Üniversitesi. s. 19. 23 Kasım 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Kasım 2022.
- ^ Trevor Bryce (2006). The Trojans & Their Neighbours (İngilizce). ss. 147-148. 23 Kasım 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Kasım 2022.
- ^ Ebenhard Zangger (2019). Luvi Uygarlığı – Ege'nin Bronz Çağındaki Eksik Halka. Ege Yayınları. s. 82. 23 Kasım 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Kasım 2022.
Dış bağlantılar
- Akdeniz Üniversitesi Tlos Antik Kenti Kazıları web sayfası
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Tlos Likce 𐊗𐊍𐊀𐊇𐊀 Tlawa Hititce 𒁕𒆷𒉿 Dalawa Antik Yunanca Tlws veya Tlῶs bugun Mugla nin Seydikemer ilcesi yakinlarinda yer alan kadim bir Likya kentiydi Likya nin en onemli yerlesimlerinden biri olan Tlos Antik Kenti Fethiye Ilcesi nin yaklasik 42 km dogusundaki Yaka Koyu sinirlari icerisinde kalmaktadir Bolgenin en yuksek daglari olan Akdaglar in Kragos sarp bati yamaclarinda baslayan antik yerlesim Esen Nehri nin getirdigi aluvyonlarla olusmus vadi duzlugune kadar ulasir Ayrica guneydeki Saklikent Kanyonu ile kuzey yonde bulunan Kemer Beldesi antik kentin egemenlik sinirlarini cizer Tlava Tlos antik kentiTlava Tlos antik kenti Savunmaya elverisli daglik arazi yapisi ve hakim konumuyla one cikan kentin antik komsulari arasinda kuzeyde Araxa kuzeydoguda Wiyanawanda Oinoanda kuzeybatida Kadyanda guneyde Awarna Xanthos guneybatida Pina Pinara ve batida Atriya Telmessos sehirleri yer almaktadir Boylece Tlos yerlesiminin baska hicbir Likya kentinde olmadigi kadar genis bir cografyaya yayildigi anlasilir ki bundan dolayi Hitit kaynaklarinda Tlos icin sehir yerine ulke ifadesi kullanilmistir Gerci Tlos Antik Kenti icin kullanilan ulke ifadesi sasirtici gozukmektedir Ancak ele gecen yazitlardan antik kentin cok sayida semt ve mahallelerden olustugu cevresinde ise merkeze bagli pek cok koy yerlesiminin bulundugu bilinmektedir EtimolojiTlos bolgenin yerli halklarindan Likyalilarin sehre verdigi Tlava adinin Helenize edilmis halidir Sehrin adi Hitit belgelerinde Dalava olarak gecmektedir Yunan somurgeciligi doneminde Yunan yerlesimciler Bati Anadolu yu kolonize etmeye basladiktan sonra yerlestikleri her kent icin bir kurulus efsanesi ve bir de kurucu kahraman yaratmislardir Tlos un kurulus efsanesi de Helen mitoslarina dayandirilmis ve Tlos kentinin adinin ile nin dort oglundan biri olan Tloos dan geldigine inanilmistir Hatta Pinaros Xanthos ve Kragos un onun kardesleri oldugu kabul edilmistir Bahsi gecen mitolojik aktarimlarin en erkeni MO 5 yuzyila tarihlenen tarihci Herodotos un cagdasi ve ayrica Homeros ekolunden geldigi bilinen Halikarnasos lu e aittir Benzer bir inanisin uzun yillar boyunca kabul gordugunu gosteren diger bir antik kaynak ise MS 6 yuzyilda yasadigi kabul edilen Byzantion lu Stephanos dur Stephanos Byzantinos yazdigi Ethnika isimli cografi kitapta Panyasis in aktarimlarini aynen kopyalamistir TarihceLikyalilarin Bati Anadolu nun yerli halki olan Luviler ile akraba olduklari kabul edilmektedir Konustuklari dil Tunc Cagi Luvicesine oldukca benzemektedir ve ana tanrica eni mahanahi basta olmak uzere Luvi tanrilarina taparlar Eberhard Zangger de Likya yi Luvi kulturunun merkez bolgesi olarak tanimlamaktadir Ayni zamanda Anadolu da Yunan somurgeciligi baslamadan once Guneybati Anadolu da yasadiklari Hitit kaynaklarinda da dogrulanmistir Likyalilarin adi once Hititlere ve daha sonra Yunan isgalcilere karsi birlesen bir Bati Anadolu konfederasyonu olan Assuva Konfederasyonu listesinde Lukka olarak yer almaktadir Homeros her ne kadar Likyalilarin Yunan kokenli oldugunu iddia etmisse de Ilyada destaninda tum Anadolu halklarinin birleserek Troya onlerinde Miken Yunanlari birligine karsi savastigini etraflica anlatmistir Anadolu halklarinin dis guclere karsi olusturdugu bu birliktelik Troya savaslari oncesinde de bilinmektedir Ornegin Hitit Krali II Muvatalli ile Misir firavunu II Ramses onderliklerinde gerceklesen Hitit Misir savasi esnasinda tum Anadolu halklari bir araya gelerek Hititlerin yaninda savasmistir Bu birliktelik daha sonra II Hattusili zamaninda imzalanan Kades Baris Antlasmasi nda da kendini gosterir Dolayisiyla Homeros ve onu izleyen Antik Yunan kaynaklarinda Likyalilarin Yunan olarak gosterilmesi Iyonya doneminde Anadolu halklarinin Helenize edilmesi politikasinin bir parcasidir Cunku bu iddia ilk kez Homeros un aktarimlarinda gecer ve MO 8 yuzyildan once bu teori ile ilgili hicbir yazili belge bulunmamaktadir Anadolu ve Misir kokenli yazili belgeler ise Likyalilarin Yunan kokenli olmadigini Luvilerle akraba olan bir yerli Anadolu halki oldugunu gostermektedir Tlava Tlos stadyumu Likyalilarin Anadolu daki Yunan somurgeciligi oncesinde bu topraklardaki varligi bugun epigrafik ve arkeolojik buluntularla belgelenmistir Ornegin bolgenin cografi olarak tanimlanmasinda kullanilan Lukka Lukki ifadeleri hem Hitit hem de Misir metinlerinden MO 15 yuzyildan itibaren bilinmektedir Gelidonya Burnu ve Uluburun batiklari ise donemin arkeolojik kalintilarini olusturur Benzer Bronz Cag buluntularina son yillarda kiyi Likya sehirlerinde de rastlanilmaktadir Dolayisiyla Likyalilarin Hellen soylu oldugu ve isimlerini Atina krali Pandion un oglu Lykos dan aldigi mitos inanci gercegi yansitmamaktadir Dogrusu Lykia ifadesinin Yunancalastirilmis bir kelime oldugudur Diger yandan Likyalilar kendilerini Trmmili ulkelerini ise Trmmise olarak tanimlamislardir Homeros un Likyalilar icin kullandigi Termilai ifadesi Trmmili ile ozdestir Trmmili ya da Termilai kelimelerinin bugunku Dirmil Altinyayla yerlesimi ile ayni oldugu Claudius Donemi nde dikilen Patara Yol Kilavuz Aniti uzerindeki Trimili ifadesiyle kesinlik kazanmistir Bununla da Herodotos un Trmmili halkinin Girit adasindan geldigi aktariminin gercegi yansitmadigi anlasilir Eger Likya halki bolgeye baska bir yerden goc ederek gelmis ise onlarin anavatani Esen Irmagi nin dogdugu ve bereketli topraklarin bulundugu bugunku Dirmil ve yakin cevresi olmaliydi Tlos isminin de Yunanlar ile hicbir iliskisi bulunmamaktadir Tlos kent adi Likce bir ifade olan Tlawa kelimesinden turetilmistir Tlawa ismi ise MO 15 yuzyildan itibaren Hitit metinlerinde pek cok kez karsilastigimiz Lukka topraklari icerisindeki Dalawa yerlesimi ile ozdestir Dalawa isminin gectigi Hitit kaynaklari arasinda Konya Yalburt da bulunan ve uzerinde buyuk Hitit krali IV Tuthaliya nin MO 1250 1220 Lukka seferinin anlatildigi acik hava tapinagi ortostatlari buyuk onem tasimaktadir Soz konusu ortostatlardan 14 ve 15 bloklar uzerinde Dalawa Ulkesi ne indim Dalawa Ulkesi nin kadinlari ve cocuklari onumde egildiler ifadesi okunmaktadir Yalburt hieroglif yazitlarindan tum Likya Bolgesinin Buyuk Hitit Kralligi Donemi ndeki varligi ve Hititlerle olan yakin iliskisi acikca gorulebilmektedir Yazili belgelerde vurgulanan Tlos daki Hitit Donemi yerlesimi bugun antik kentte ele gecen arkeolojik buluntularla da desteklenmektedir Ozellikle Gec Bronz Cagi na tarihlenen buluntular arasinda tas balta ve el aletleri ile farkli formlar gosteren bronz baltalar hancer ve ok uclari ornek gosterilebilir Ancak bu bolgede yasayan ilk insanlarin gecmisi hem Tlos kazilarinda ele gecen arkeolojik kalintilar hem de Tlos teritoryumunda yer alan Arsa ve Girmeler magara hoyuk buluntulari isiginda Hititler zamanindan cok daha oncesine geri gitmektedir Ozellikle 2009 2010 yilllari arastirmalari esnasinda Tlos da gun isigina cikartilan tas baltalar ve cakmak tasi el aletleri ile Girmeler Magarasi onundeki hoyuk kalintisinda tespit edilen buluntular arasinda buyuk benzerlik bulunmaktadir Girmeler Magarasi onundeki buluntular icerisinde Hacilar ve Kurucay seramikleriyle yakin benzerlik gosteren comlek parcalari da yer almaktadir Benzer seramikler Arsa Koyu sinirlari icerisinde yer alan Tavabasi Mevkii magaralarinda da tespit edilmistir Bahsi gecen tum arkeolojik buluntular yapilan stilistik ve tipolojik incelemeler dogrultusunda Gec Neolitik Donem e kadar tarihlenebilmektedir Ayrica Tavabasi Mevkii magaralarinin dis yuzeylerinde bulunan farkli ikonografideki kaya resimleri de benzer ornekler isiginda yine ayni doneme verilmektedir Dolayisiyla Bati Likya Bolgesi nin Esen Nehri havzasinda Neolitik Donem den itibaren kullanilan diger magara veya hoyuk yerlesimlerinin bulunmasi muhtemeldir Diger yandan Elmali Ovasi ve Dogu uzantisinda bulunan Hacilar Kurucay Bademagaci ve gibi Neolitik Donem yerlesim buluntulari ile yapilan karsilastirmalarda her iki bolge arasinda yogun ticari iliskilerin bulundugu da anlasilmistir Boylece Orta Anadolu Neolitigi nin Bati Anadolu kiyilarina kadar olan uzantisi ilk kez arkeolojik verilerle belgelenmistir Tlos ve yakin cevresinde Neolitik Donem ile baslayip Demircagi na kadar kesintisiz devam eden yerlesim izleri tespit edilmesine ragmen Demircag baslangicindan MO 540 yillarindaki Pers istilasina kadar gecen sureye ait pek fazla arkeolojik buluntu ele gecmemistir Sadece MO 2 binyili sonlarina tarihlenen ve gri seramik olarak da adlandirilan kucuk comlek parcalari ile az sayida Geometrik Donem seramikler ancak gunumuze ulasabilmistir Soz konusu doneme ait buluntular uzun yillardir kazilari devam eden diger Likya kentlerinden bilinmektedir Tlos Kazilari oldukca yenidir ve dolayisiyla zaman icerisinde bahsi gecen doneme ait yeni arkeolojik veriler beklenmektedir Baslangictan itibaren tum Likya kentleri arasinda ethnos polis dusuncesine dayanan askeri symmachia epimachia politik sympoliteia ve dini amphiktionia bir birliktelik bulunmaktaydi Soz konusu birlikteligin baslangici MO 15 yuzyilda olusturulan Bati Anadolu daki Assuva Arzawa konfederasyonuna tum Likya kentlerinin Lukkalilar kimligi altinda katiliminda hissedilir Benzer bir birlik olusumu Hitit Krali II Muvatalli ile Misir Firavunu II Ramses onderliklerinde gerceklesen Hitit Misir savasi esnasinda Lukka Ulkesi adiyla Hitit lerin yaninda yer almalarinda da gozlemlenir Lukka kimligi altinda Misir a ve Kibris a saldirmalari da yine bu birlik olusumunun somut bir gostergesidir Bunlardan baska Troya savaslari esnasinda Akha Hellenleri ne karsi kral Sarpedon onderliginde Lukka ordularinin da on saflarda yer almalari soz konusu birlik olusumunun MO 2 binde ne kadar kuvvetli oldugunun onemli diger bir ifadesidir Likya halkinin bu organize gorunumu sadece MO 2 binli yillarla sinirli kalmamis Demir Cag indan itibaren de pek cok benzer ornek oldugu bilinmektedir Herodotos un Likyalilar ile ilgili aktarimlarinda benzer bir dusunce ozellikle vurgulanmistir MO 452 445 yillari arasindaki Atik Delos Birligi listelerinde Likyali kavraminin kullanilmasi Pers veya Yunan egemenligine karsi Likya sehirlerinin ortak savunma yapma planlari yine bu birliktelik dusuncesinin somut gostergeleri olarak kabul edilebilir MO 2 yuzyil ilk yarisindaki Likya Birligi kurulusu oncesi basilan beylik donemi sikkelerin uzerinde kullanilan ortak semboller de yine birliktelige isaret etmektedir Likyalilarin erken donemlerde kendi aralarinda olusturduklari birlik yapisi MO 168 67 yillarinda kurumsallastirilip resmilestirilmis ve boylece ozunde Likya kentlerinin ve vatandaslarinin demokratik bir anayasa cercevesinde oylama esasli secimle yonetilmelerine dayanan Likya Birligi kurulmustur Her ne kadar Likya kentleri arasinda surekli ortak bir birliktelik gozlemlense de MO 540 yillarinda Harpagos onderliginde Pers ordularinin Likya yi istila etmesiyle bagimsizlik yitirilir ve sonuna kadar tum Likya Bolgesi Pers egemenligi altinda kalir MO 360 yillarinda Perikle nin Perslere karsi baslattigi bagimsizlik savasinin basarisizlikla sonuclanmasi ardindan Likya kisa bir sureligine Karya Bolgesi ne baglanir MO 334 33 te Buyuk Iskender Likya ya egemen olmustur Iskender in olumunun ardindan egemenlik sirasiyla Antigonoslar Ptolemaioslar Seleukoslar ve Rodos arasinda surekli el degistirmistir Likya nin bu karmasik donemi MO 168 67 yillarinda Roma Senatosu tarafindan Likya nin bagimsizliginin taninmasi ve Likya Birligi nin resmilestirilmesiyle son bulur Tlos Antik Kenti Xanthos Patara Pinara Olympos ve Myra gibi birligin uc oy hakkina sahip en buyuk alti sehrinden biri kabul edilmistir MS 43 yilinda Roma Imparatoru Claudius Likya Bolgesi ni bir Roma eyaletine donusturur Bu donemde de Tlos birlik icindeki onemini korumus ve Metropolis unvanini tasimaya devam etmistir Bu onemden kaynaklanmis olsa gerek ki Patara da dikilen Yol Kilavuz Aniti nda vurgulandigi gibi Likya yol agi yedi farkli yonden Tlos a baglanmis ve guneyde Xanthos tan guneybatida Pinara dan batida Telmessos tan kuzeybatida Kadyanda dan kuzeyde Araxa dan kuzeydoguda Oinoanda dan ve doguda Choma dan gelen ticari yollar Tlos da kesismistir Bu guzergahlarin pek cogunun gunumuzde de kullanildigi bilinmektedir Hristiyanlik Donemi nde Tlos Likya nin onemli piskoposluk merkezlerindendir Bu dinsel onemin MS 12 yuzyila kadar devam ettigi arkeolojik verilerle belgelenmistir Tlos Likya sinirlari icerisindeki onemini Osmanli Donemi nde de hissettirir Bolgeye en son 19 yuzyilda gelen ve Kanli Ali Aga olarak unlenen Osmanli Derebeyi Tlos Akropolunun zirvesine antik donem kalintilarini da kullanarak satosunu insa etmistir Bugunku modern Yaka Koyu antik Tlos yerlesiminin uzerine kurulmustur Gunumuzde kral mezarlarinda yapilan kazilarda eski krallarin iskeletleri bulunmustur GaleriTlava Tlos stadyumu Tlava Tlos tiyatrosu Tlava daki Tlos Kronos Tapinagi Tlava Tlos pazar yeri Tlava daki Tlos Roma hamami Tlava daki Tlos Roma hamami Tlava Tlos bazilikasi Tlava Tlos kaya mezarlari Tlava Tlos tiyatrosuKaynakcaIsik Ulkesi LIKYA Antik Kentleri Yazi Tekin Gun 17 07 2020 Ebenhard Zangger 2019 Luvi Uygarligi Ege nin Bronz Cagindaki Eksik Halka Ege Yayinlari Trevor Bryce 2006 The Trojans and their Neighbours Ingilizce Routledge Bilsen Serife Ozdemir 2016 Tlos Tanrilari ve Kultleri Doktora Tezi Akdeniz Universitesi Dipnotlar Trevor Bryce 2006 The Trojans and their Neighbours Ingilizce Routledge s 82 7 Kasim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Kasim 2022 Bilsen Serife Ozdemir 2016 Tlos Tanrilari ve Kultleri Doktora Tezi Akdeniz Universitesi s 19 23 Kasim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Kasim 2022 Trevor Bryce 2006 The Trojans amp Their Neighbours Ingilizce ss 147 148 23 Kasim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Kasim 2022 Ebenhard Zangger 2019 Luvi Uygarligi Ege nin Bronz Cagindaki Eksik Halka Ege Yayinlari s 82 23 Kasim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Kasim 2022 Dis baglantilarAkdeniz Universitesi Tlos Antik Kenti Kazilari web sayfasi