2000 yılı itibarıyla Türkiye'de yaklaşık 9.300 damarlı bitki türünün yetiştiği bilinmektedir. Bütün Avrupa Kıtası, Türkiye'ye kıyasla 13 kat daha büyük alan kaplamasına rağmen Türkiye'den yalnızca %24 daha fazla (11.500) bitki türü içermektedir.
Yüksek miktardaki bu bitki biyoçeşitliliğinin en önemli sebepleri arasında; yüksek endemizm oranıyla birlikte Türkiye'nin toprak ve iklim çeşitliliği olduğuna inanılmaktadır.
Endemizm
Türkiye'de yetişen bitkilerin üçte biri endemiktir. Bu kadar çok endemik tür olmasının nedeni Anadolu'nun çok dağlık ve parçalı bir coğrafya olmasıdır. Aslında Anadolu'daki dağlar, ünlü Galapagos Adaları gibi bir takımadaya benzemektedir. Darwin'den beri, adalar veya ayrık dağlar arasındaki coğrafi izolasyonun, yüksek mekansal çeşitliliğe yol açan önemli bir türleşme aracı olduğunu biliyoruz. Anadolu için bu varsayım, Uludağ ve Ilgaz Dağları gibi oldukça izole ve nispeten eski dağ kütlelerinde endemizm yoğunlaşmasıyla doğrulanırken; Erciyes Dağı ve Hasandağı gibi çok genç volkanik koniler ise endemik açıdan şaşırtıcı derecede fakirdir.
Yerel endemiklerin gelişmesi uzun zaman aldığından, Orta ve Kuzey Avrupa dağlarının tarihini Anadolu dağlarıyla da karşılaştırmalıyız. Buzul dönemlerinin her birinde Avrupa dağları, buzul öncesi endemizmin çoğunu yok eden ve yeni endemiklerin oluşmasını engelleyen kalın kalıcı buz tabakalarıyla kaplıydı. Yalnızca daha az buzla kaplı olan çevre bölgeler, buzul dönemlerinde yerel endemiklerin hayatta kalması için uygun koşullar sundu.
Anadolu'da Pleistosen buzulları yalnızca en yüksek zirveleri kapladı, bu nedenle küçük yayılış alanlarına sahip birçok tür vardı. Başka bir deyişle: Anadolu, bir bütün olarak, geçmişin ve yakın zamandaki türleşmenin tüm derecelerini gösteren büyük bir “sığınak kitlesi”dir.
Ekolojik çeşitlilik
Avrupa'da bulunan tüm iklim bölgeleri Türkiye'de biraz daha küçük ölçekte bulunabilir. Karadeniz sahili tüm yıl boyunca nemlidir ve en yüksek yağış Rize ile Hopa arasındadır. Doğu Karadeniz Dağları'nın güneyinde çok daha az yağış vardır, bu nedenle İç Anadolu kuraktır; ayrıca kışın soğuktur. Güney ve batı kıyılarına yaklaşırken iklim: Kışın ılık ve yağışlı, yazın sıcak ve kurak olan Akdeniz iklimine dönüşür. Bu basit şema, Anadolu'nun dağlık yüzeyi nedeniyle oldukça karmaşıktır. Yüksek dağlarda ise sert iklim koşulları tüm yıl boyunca devam etmektedir ve örneğin Ağrı Dağı'nda kalıcı buzullar vardır.
Ayrıca Anadolu’nun toprak çeşitliliği şaşırtıcı derecede yüksektir. Tuzlu topraklar Orta Anadolu'nun en kurak bölgelerinde oldukça yaygındır, ayrıca Kağızman ile Ermenistan arasındaki Aras vadisi, etkileyici tuz kaynaklarıyla doludur, bazıları doğrudan dağlardan dökülür ve bu nedenle uzaktan kar lekelerini andırır. Sivas'ın güneyinde ve Gürün çevresinde çok özel bitki örtüsüne sahip geniş alçı tepeler vardır. Güneybatı Anadolu'daki geniş serpantin alanlarında, özellikle Köyceğiz yakınlarındaki 'nda çok daha fazla endemik bitki tanımlanmıştır.
Anadolu köşegeni, Akdeniz'in kuzeydoğu köşesinden Karadeniz'in güneydoğu kısmına kadar Türkiye'nin orta ve doğusu boyunca eğimli olarak uzanan ekolojik bir ayrım çizgisidir. Köşegenin batısında bulunan birçok bitki türü doğuda bulunmazken, doğuda bulunan diğerleri de batıda bulunmaz. Analiz edilen 550 türden 135'inin "doğulu" ve 228'inin "batılı" olduğu tespit edildi. Bitki biyoçeşitliliğine bir engel oluşturan Anadolu köşegeninin yanı sıra, yaklaşık dört yüz bitki türü köşegenin kendisine özgüdür.
Türkiye florasının ana bileşenleri
Yaklaşık 400 türle Astragalus cinsi (Fabaceae) Türkiye florasının açık ara en fazla türüne sahiptir; tarihsel olarak insanlar, ağaçsız, kuru ve yoğun şekilde otlatılmış yaşam alanlarını önemli ölçüde genişletmişlerdir. Bu cinsin uyum sağlama becerisi şaşırtıcı derecede yüksektir. Çevresel koşullara bağlı olarak; küçük tek yıllık bitkilerden, küçük odunsu bitkilere ve dikenli çalılara kadar çok çeşitli yaşam formları geliştirmiştir. Astragalus'ta türleşme açık bir şekilde ilerliyor gibi görünmektedir. Neredeyse tüm farklı seksiyonları birbirinden ayırt edilmesi zor bitki kümelerinden oluşur. En çok, dikenli yastık şeklindeki Astragalus'lara tesadüf edilir. Ancak bu bitki formu Astragalus'lar tarafından icat edilmemiştir, yakınsak evrimin gerçekten çarpıcı bir örneği olacak şekilde, yine Fabaceae'ye ait olan 'nın da etkileyici dikenli yastıkları vardır. Ayrıca Acantholimon'da da (Plumbaginaceae) çok sayıda dikenli yastık vardır. Hatta bazı Asteraceae (örneğin , ) ve Caryophyllaceae (örneğin ) üyeleri de bu yönde gelişmiştir.
Önem sırası bakımından ikinci en önemli cins Verbascum (Scrophulariaceae) ve üçüncüsü Centaurea'dır (Asteraceae). Verbascum için Türkiye gen merkezidir. Dünyadaki yaklaşık 360 Verbascum türünün en az 232'si Türkiye'de bulunur ve bunların neredeyse % 80'i Anadolu'ya özgüdür. Çoğu Verbascum türü, ağaç şeklindeki mikro tüylerden oluşan yoğun bir örtü ile su kaybına ve sığırlara karşı korunur. Centaurea türleri nadiren yünlü tüylere sahiptir, ancak yoğun otlatmaya karşı savunma amaçlı dikenli involukral brakteler geliştirmiştir veya görünür bir gövdesi veya çok kısa olanı olmayacak şekilde evrimleşmiştir.
Bitki örtüsü
Kuzey Anadolu kıyısındaki Doğu Karadeniz Dağları, Karadeniz'den gelen nemli havaya karşı aşağı yukarı sürekli bir engeldir ve tüm yıl boyunca Karadeniz'in kuzey yamaçlarında yüksek yağışlara neden olur. Bu nedenle Karadeniz kıyısındaki iklim koşulları ve bitki örtüsü Orta Avrupa'dakine benzerdir. Akdeniz iklimi etkisi yalnızca çok dar bir kıyı şeridinde fark edilir, ancak kuzeydoğuda neredeyse tamamen eksiktir. Güney orman bölgelerinde, genellikle Castanea sativa ile karışık Carpinus betulus türleri hakimdir. Daha yukarılarda Fagus orientalis ve/veya Abies nordmanniana geniş ormanlar oluşturur. Pontik bariyerin 4000 m yüksekliğindeki Kaçkar Dağları ile yüksekliğin doruğa ulaştığı Rize'de ve Artvin'de nem aşırı derecede yükselir. Bu nedenle Trabzon'un doğusu, orman içinde çok sayıda yaprak dökmeyen bitki ve yamaçlardaki çay tarlaları ile bir şekilde subtropik hale gelir.
Karadeniz havzasının güneyinde iklim hemen kurur. Dağlarda önce Abies nordmanniana, ancak daha sonra Pinus baskın hale gelir. Anadolu'nun batı kısımlarında bu genellikle Karaçam'dır (Pinus nigra), doğuda ise neredeyse sadece Sarıçam'dır (Pinus sylvestris). İç Anadolu'nun daha da orta kısımlarına doğru ilerlerdikçe oldukça kurak ve soğuk kış koşulları ortaya çıkar. Bugün Orta Anadolu'nun aşağı kısımları neredeyse ağaçsızdır. Derin alüvyal topraklardaki tarlalar, kuru tepelerde bozkır ile dönüşümlü olarak yer almaktadır. Ancak, Orta Anadolu bozkırının ne ölçüde kuraklıktan ne ölçüde insanların ormansızlaştırmasından kaynaklandığı hala bir soru işaretidir. Kuraklık en çok Ankara'nın güneyinde Tuz Gölü çevresinde ve Ermenistan sınırına yakın Aras vadisinde belirgindir.
Toros Dağları, Orta Anadolu platosunun güney ucunu oluşturur ve Akdeniz'den çok etkilenmiştir; kışın çok kar yağar, ancak yazlar kurak ve ılıktır. Doruk ormanları Karaçam, Abies cilicica ve Lübnan sediri (Cedrus libani) tarafından oluşturulur. Maalesef, Toroslar'da, Cedrus varlığını ciddi şekilde etkileyen çok sayıda ormansızlaşma yaşanmıştır. Ege ve Akdeniz kıyılarında, çok sıcak ve kurak yazlar ve çok yağışlı kışlar ile Akdeniz koşulları hakimdir. Antalya İli, örneğin İngiltere'nin güneyinden (1071 mm'ye karşı 759 mm) çok daha fazla toplam yağışa sahiptir, ancak mevsimsel dağılımı tamamen farklıdır ve ortalama sıcaklık tabii ki çok daha yüksektir (18.3 °C'ye karşı 9.7 °). Bu tür koşullar, Kermes meşesi (Quercus coccifera) ve Türk çamı (Pinus brutia) gibi sert yapraklı yaprak dökmeyen ağaçların büyümesini kolaylaştırır. Ancak büyük orman tahribatı nedeniyle Batı ve Güney Anadolu kıyılarındaki tepeler ve yamaçlar günümüzde çoğunlukla maki ile kaplıdır. Bereketli alüvyal toprakların hakim olduğu yerlerde, örneğin Adana civarındaki Çukurova'da yoğun tarım yapılmaktadır.
Tarihçe
15. yüzyıl
Pierre Belon (1517-1564)'un Doğu Akdeniz Gezisi ile 16. yüzyılda İstanbul'a gelmiş ve Amasya'ya gitmiş üç Avrupalı bilginin (Ogier Ghiselin de Busbecq, W.Quackelbeen ve H.Dernschwam) bitki bilimi gözlemleri ve Leonhart Rauwolff (1535-1596)'ın Doğu Akdeniz Gezisi, Türkiye Florası ile ilgili ilk kayıtları içerir.
16. yüzyıl
Sırasıyla George Wheler (1650-1724), J. Pitton de Tournefort (1656-1708), G.Antoine Olivier (1756-1814), J.C.Bauxbaum (1693-1730), J.Sibthorp (1758-1796), P.B.Webb (1793-1854), R.Aucher-Eloy (1792-1838), T.Kotschy (1813-1866), R.Grisebach (1814-1879), E.Boissier (1810-1885),Wiedemann, Pinard, Pavillon, Calvert, Heldreich, E.Koch (1809-1879), C.Clementi (1812-1872), P. Tchitatcheff (1812-1872), B.Balansa, (1825-1891), E.Bourgeau (1843-1877), H.K. Haussknecht (1838-1903), J.Bornmueller (1862-1948), H. Handel-Mazzetti (1882-1940) Türkiye Florasına katkıda bulunan yabancı bitki bilimcilerdir. Osmanlılarda modern bitki bilimi eğitimi 1839'da Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane ile başlamıştır.
17. yüzyıl
Evliya Çelebi 17. yüzyılda yaşamış ve 10 ciltlik gezi defterinde birçok bitki ile ilgili kayıtlar tutmuş, gezdiği yerlerin bitki örtüsü ve yetiştirilen tarım bitkileri hakkında önemli bilgiler vermiş bir Türk gezginidir. Seyahatnamesi'nde Trakya ve Anadolu'dan 30 ağaç, 35 meyve, 10 tahıl ve baklagil, 15 sebze, 30 çiçek, 8 yabani ot adı vardır.
18. yüzyıl
Yaklaşık yüz yıl öncesine kadar Türk bitki bilimciler gerçek bitki bilimi çalışmaları ile ilgilenmemişler, genellikle tıbbi ve ekonomik önemi olan bitkiler üzerinde eserler bırakmışlardır. Yine o dönemlere ait araştırıcılardan Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi, Dr.C.A.Bernard (1808-1844), Salih Efendi (1816-1895), Mehmet Ali Paşa (1837-1914), Esad Şerafeddin Köprülü (1866-1942), Şerafettin Tevfik Tertemiz (1879-1957) sayılabilir. Ancak gerçek anlamda ilk flora çalışması Pierre Edmond Boissier (1810-1885) tarafından 1867-1884 yılları arasında yazılan Flora Orientalis'tir.
20. yüzyıl
Cumhuriyet dönemi bitki bilimi çalışmaları 1933 yılındaki üniversite iyileştirmesi ile başlamıştır. Bu dönemdeki bitki bilimi çalışmaları artık üniversiteler tarafından yürütülmüş ve geliştirilmiştir. Bu yıllarda Alman bitki bilimcilerin etkinliği büyüktür. Ankara'da K.Krause, İstanbul'da A. Heilbornn ile başlayan ve ilk kurulan kurutulmuş bitki derlemeleriyle gelişen bitki bilimi çalışmaları Ankara'da Kadri Ahmet, Hikmet Birand, S.Kuntay, Haydar Bağda, K.Mıhçıoğlu, Baki Kasaplıgil, Kamil Karamanoğlu, İstanbul'da M.Başarman, L.Brauner, Nebahat Yakar, Sara Akdik, Turhan Baytop, Asuman Baytop, Hüsnü Demiriz, Hayrettin Kayacık, Faik Yaltırık, İzmir'de Yusuf Vardar, Necmi Zeybek ve Erkuter Leblebici ile devam etmiştir.
Ancak gerçek anlamda Türkiye'de botanik biliminin gelişmesini sağlayan adım İngiliz botanikçi (1918-1992) tarafından yazılan Türkiye ve Doğu Ege Adaları Florası ile atılmıştır. Dokuz cilt olarak yazılan Floraya 1988 yılında ilk ek cilt yayımlanmıştır. 2000 yılında Türk Botanikçiler Adil Güner, Tuna Ekim, Kemal Hüsnü Can Başer ve Neriman Özhatay editörlüğünde yayımlanmıştır.
21. yüzyıl
Davis'in Florası ile başlayıp, ikinci ek cildin yayımlanmasıyla kendini ispat eden Türk Botanikçiler, sadece Türkiye Siyasi sınırlarını kapsayan bir flora hazırlamaktadır. Resimli ve Türkçe olarak yazılan yeni flora T.C. Cumhurbaşkanlığı himayesinde devam ediyor. 2012 yılında yayımlanan Türkiye Bitkileri Listesi; Damarlı Bitkiler kitabı ile başlayan çalışma 2014 yılında yayımlanan Resimli Türkiye Florası 1. Cilt ile devam etti. 2. ve diğer ciltlerin çalışmaları devam ediyor. Amaç Türkiye Cumhuriyetinin 100. yılında 28 Cilt olarak çalışmayı tamamlamaktır. Resimli Türkiye Florası çalışması Flora Araştırmaları Derneği ile Ali Nihat Gökyiğit Vakfı'na bağlı Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi ortak işbirliği ile gerçekleştiriliyor. Floranın editörlüğü Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi Müdürü Prof.Dr. Adil Güner tarafından yürütülmektedir.
Floristik yapı
Türkiye, topografik yapı ve iklim özelliklerinin farklılığından dolayı 3 floristik bölgeye ayrılır. Bunlar;
- Avrupa – Sibirya flora bölgesi
Geniş yapraklı türlerden oluşur ve yükselti artıkça iğne yapraklı türlerle birlikte görülür. Yaz-kış yağışlı geçer, kuraklık yaşanmaz. Genellikle orman yapısı hakimdir, yağışların bol oluşu gür bir bitki varlığını ortaya çıkarır. Türkiye'nin batısından doğusuna doğru tüm kuzey kısımlarını içine alır.
Öksin ve Kolşik flora olmak üzere 2 bölüme ayrılır. Kolşik flora sırasıyla Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin illeri ile devam eden kısmı kapsarken batıda, geride kalan kısım Öksin alt flora bölümüne dahil edilir.
- Akdeniz flora bölgesi
- İran – Turan flora bölgesi
Doğu Anadolu, Sina yarımadası, Suriye, Filistin, Ermenistan, İran, Ürdün, yukarı Mezopotamya, Transkafkas’ın doğu ve güneyindeki kurak ve yarı-kurak kısımları, Hindikuş’un güneyi, Kuzey Himalaya'nın güney kısmı, Volga nehrinin güneyi ve Gobi Çölü'nü çevreler. Günlük sıcaklık fakları fazla, yağış miktarı az, karasal iklim görülür, yazları kurak kışları ise çok soğuktur. İran – Turan flora bölgesi, bölgeler arasındaki iklim, vejetasyon ve fitocoğrafik bakımdan farklılıklardan dolayı Batı asya alt bölgesi ve Orta asya alt bölgesi olmak üzere 2 alt flora bölgesine ayrılır.
- Batı Asya Alt Bölgesi
- Mezopotamya Alanı
- Orta Anadolu Alanı
- Doğu Anadolu- İran Alanı
- Hirkaniyen Alanı
- Turan veya Aralo-Kaspiyen Alanı
- Türkistan Alanı
- Kuzey Blücistan Alanı
- Batı Himalaya Alanı
- Orta Asya Alt Bölgesi
- Moğolistan Alanı
- Tibet Alanı
- Dzungaro-Turan Alanı
Galeri
- Kaçkar Dağı'nın nemli kuzey yamaçlarında Abies nordmanniana ve Fagus orientalis ile birlikte Picea orientalis. Ağaçlar arasındaki çalılıkların ana bileşeni Rhododendron luteum'dur. (Ayder, 1700 m)
-
-
- Ermenistan sınırına yakın Aras vadisinde yarı çöl bitki örtüsü. Seyrek bitki örtüsü, Chenopodiaceae familyasının çoğunlukla kuraklığa ve tuza dayanıklı üyelerinden oluşur. (Tuzluca'nın 35 km batısı, 1110 m)
- Türkiye'de çay tarımı, Karadeniz kıyısının neredeyse subtropikal bölgesi olan Rize çevresinde sınırlıdır. (İkizdere vadisi, Rize'nin güneyi, 200 m)
- Kolşik flora sırasıyla Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin illeri ile devam eder. Resimde kolşik flora sisteminin doğu karadeniz köknarı (Abies nordmanniana), sarı çam (Pinus sylvestris), orman gülü (Rhododendron smirnowii) ve arka planda doğu ladini (Picea orientalis) gibi ağaçlardan oluşan tipik bir kompozisyonu görülmektedir (Tonya, 1500 m).
- Fındıklı meyve bahçeleri (Corylus maxima), Karadeniz kıyılarının dağlık kesimleri için çok tipiktir. Trabzon'un doğusunda çay tarlalarına dönüşürler. (Tirebolu, Giresun, 20 m)
- Türk kadınları fındık kurutuyor. (Saçmalıpınar, Düzce)
-
Ayrıca bakınız
Kaynakça
Genel
- AVCI. M. 2005. "Çeşitlilik Ve Endemizm Açısından Türkiye’nin Bitki Örtüsü-Diversity and endemism in Turkey's Vegetation", İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Coğrafya Dergisi 13:27-55.
- Information for this article was taken mainly from: Flowers of Turkey - a photo guide 27 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..- 448 pp.– Eigenverlag Gerhard Pils (2006).
Özel
- ^ . allaboutturkey.com. 21 Haziran 2002 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Haziran 2014.
- ^ Schneeweiss, Gerald M.; Asgarpour, Zahra; Moser, Dietmar; Mahmoodi, Mohammad; Sherafati, Mahbubeh; Zare, Golshan; Noroozi, Jalil (2019). "Patterns of Endemism in Turkey, the Meeting Point of Three Global Biodiversity Hotspots, Based on Three Diverse Families of Vascular Plants". Frontiers in Ecology and Evolution (İngilizce). 7. doi:10.3389/fevo.2019.00159 . ISSN 2296-701X.
- ^ Ekima, T.; Günera, A. (1989). "The Anatolian Diagonal: fact or fiction?". Proceedings of the Royal Society of Edinburgh, Section B: Biological Sciences. 86: 69-77. doi:10.1017/S0269727000008915.
- ^ Münir Öztürk; Khalid Rehman Hakeem; I. Faridah-Hanum; Recep Efe (2015). Climate Change Impacts on High-Altitude Ecosystems. Springer. ss. 280-283. ISBN . 25 Nisan 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 25 Nisan 2021.
Konuyla ilgili yayınlar
- DAVIS, P. H. ed. 1965-1988: Flora of Turkey and the East Aegean Islands, 10 vols.− Edinburgh: Edinburgh University Press.
- GÜNER, A. & al. 2000: Flora of Turkey Supplement 2 [= vol 11].− Edinburgh: Edinburgh University Press.
- KREUTZ, D.A.J. 1998: Die Orchideen der Türkei, 766 pp.− Landgraaf (NL): Selbstverlag.
- MAYER, H. & AKSOY, H. 1986: Wälder der Türkei.– Stuttgart & New York: G. Fischer Verlag. Contents as pdf 25 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- KÜRSCHNER, H., RAUS, T. & VENTER, J. 1995: Pflanzen der Türkei. Ägäis - Taurus - Inneranatolien.− Wiesbaden: Quelle & Meyer. Contents as pdf 25 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- PILS, G., 2013: Endemism in Mainland Regions – Case Studies: Turkey.- p. 240-255 in: HOBOHM, C. (Ed.): Endemism in Vascular Plants.- Springer Verlag [1] 12 Nisan 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- SORGER, F. 1994: Blumen der Türkei.− Stapfia (Linz) 34. [pdf, 21,54Mb]
Dış bağlantılar
- Avrupa’da çevre Durum ve genel görünüm 2020 4 Aralık 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
2000 yili itibariyla Turkiye de yaklasik 9 300 damarli bitki turunun yetistigi bilinmektedir Butun Avrupa Kitasi Turkiye ye kiyasla 13 kat daha buyuk alan kaplamasina ragmen Turkiye den yalnizca 24 daha fazla 11 500 bitki turu icermektedir Bu gosterisli Sigirkuyrugu Orta Anadolu steplerine ozgudur Cogu Verbascum turu gibi Anadolu ya endemiktir Yuksek miktardaki bu bitki biyocesitliliginin en onemli sebepleri arasinda yuksek endemizm oraniyla birlikte Turkiye nin toprak ve iklim cesitliligi olduguna inanilmaktadir Endemizm O Varol Parolly amp Eren na serpantin dag endemik bir bitki Mugla Turkiye de yetisen bitkilerin ucte biri endemiktir Bu kadar cok endemik tur olmasinin nedeni Anadolu nun cok daglik ve parcali bir cografya olmasidir Aslinda Anadolu daki daglar unlu Galapagos Adalari gibi bir takimadaya benzemektedir Darwin den beri adalar veya ayrik daglar arasindaki cografi izolasyonun yuksek mekansal cesitlilige yol acan onemli bir turlesme araci oldugunu biliyoruz Anadolu icin bu varsayim Uludag ve Ilgaz Daglari gibi oldukca izole ve nispeten eski dag kutlelerinde endemizm yogunlasmasiyla dogrulanirken Erciyes Dagi ve Hasandagi gibi cok genc volkanik koniler ise endemik acidan sasirtici derecede fakirdir Sivas in guneyindeki alci tepeleri Alci ve serpantin alanlar endemik turler acisindan son derece zengindir Yerel endemiklerin gelismesi uzun zaman aldigindan Orta ve Kuzey Avrupa daglarinin tarihini Anadolu daglariyla da karsilastirmaliyiz Buzul donemlerinin her birinde Avrupa daglari buzul oncesi endemizmin cogunu yok eden ve yeni endemiklerin olusmasini engelleyen kalin kalici buz tabakalariyla kapliydi Yalnizca daha az buzla kapli olan cevre bolgeler buzul donemlerinde yerel endemiklerin hayatta kalmasi icin uygun kosullar sundu Anadolu da Pleistosen buzullari yalnizca en yuksek zirveleri kapladi bu nedenle kucuk yayilis alanlarina sahip bircok tur vardi Baska bir deyisle Anadolu bir butun olarak gecmisin ve yakin zamandaki turlesmenin tum derecelerini gosteren buyuk bir siginak kitlesi dir Ekolojik cesitlilikAvrupa da bulunan tum iklim bolgeleri Turkiye de biraz daha kucuk olcekte bulunabilir Karadeniz sahili tum yil boyunca nemlidir ve en yuksek yagis Rize ile Hopa arasindadir Dogu Karadeniz Daglari nin guneyinde cok daha az yagis vardir bu nedenle Ic Anadolu kuraktir ayrica kisin soguktur Guney ve bati kiyilarina yaklasirken iklim Kisin ilik ve yagisli yazin sicak ve kurak olan Akdeniz iklimine donusur Bu basit sema Anadolu nun daglik yuzeyi nedeniyle oldukca karmasiktir Yuksek daglarda ise sert iklim kosullari tum yil boyunca devam etmektedir ve ornegin Agri Dagi nda kalici buzullar vardir Ayrica Anadolu nun toprak cesitliligi sasirtici derecede yuksektir Tuzlu topraklar Orta Anadolu nun en kurak bolgelerinde oldukca yaygindir ayrica Kagizman ile Ermenistan arasindaki Aras vadisi etkileyici tuz kaynaklariyla doludur bazilari dogrudan daglardan dokulur ve bu nedenle uzaktan kar lekelerini andirir Sivas in guneyinde ve Gurun cevresinde cok ozel bitki ortusune sahip genis alci tepeler vardir Guneybati Anadolu daki genis serpantin alanlarinda ozellikle Koycegiz yakinlarindaki nda cok daha fazla endemik bitki tanimlanmistir Anadolu kosegeni Akdeniz in kuzeydogu kosesinden Karadeniz in guneydogu kismina kadar Turkiye nin orta ve dogusu boyunca egimli olarak uzanan ekolojik bir ayrim cizgisidir Kosegenin batisinda bulunan bircok bitki turu doguda bulunmazken doguda bulunan digerleri de batida bulunmaz Analiz edilen 550 turden 135 inin dogulu ve 228 inin batili oldugu tespit edildi Bitki biyocesitliligine bir engel olusturan Anadolu kosegeninin yani sira yaklasik dort yuz bitki turu kosegenin kendisine ozgudur Turkiye florasinin ana bilesenleriYogun sekilde otlatilmis dikenli yastik vejetasyonu ana olarak Astragalus angustifolius lardan olusmakta Melendiz Dagi Nigde 2000 m Turkiye deki en onemli cinslerin tur sayilari Yaklasik 400 turle Astragalus cinsi Fabaceae Turkiye florasinin acik ara en fazla turune sahiptir tarihsel olarak insanlar agacsiz kuru ve yogun sekilde otlatilmis yasam alanlarini onemli olcude genisletmislerdir Bu cinsin uyum saglama becerisi sasirtici derecede yuksektir Cevresel kosullara bagli olarak kucuk tek yillik bitkilerden kucuk odunsu bitkilere ve dikenli calilara kadar cok cesitli yasam formlari gelistirmistir Astragalus ta turlesme acik bir sekilde ilerliyor gibi gorunmektedir Neredeyse tum farkli seksiyonlari birbirinden ayirt edilmesi zor bitki kumelerinden olusur En cok dikenli yastik seklindeki Astragalus lara tesaduf edilir Ancak bu bitki formu Astragalus lar tarafindan icat edilmemistir yakinsak evrimin gercekten carpici bir ornegi olacak sekilde yine Fabaceae ye ait olan nin da etkileyici dikenli yastiklari vardir Ayrica Acantholimon da da Plumbaginaceae cok sayida dikenli yastik vardir Hatta bazi Asteraceae ornegin ve Caryophyllaceae ornegin uyeleri de bu yonde gelismistir Onem sirasi bakimindan ikinci en onemli cins Verbascum Scrophulariaceae ve ucuncusu Centaurea dir Asteraceae Verbascum icin Turkiye gen merkezidir Dunyadaki yaklasik 360 Verbascum turunun en az 232 si Turkiye de bulunur ve bunlarin neredeyse 80 i Anadolu ya ozgudur Cogu Verbascum turu agac seklindeki mikro tuylerden olusan yogun bir ortu ile su kaybina ve sigirlara karsi korunur Centaurea turleri nadiren yunlu tuylere sahiptir ancak yogun otlatmaya karsi savunma amacli dikenli involukral brakteler gelistirmistir veya gorunur bir govdesi veya cok kisa olani olmayacak sekilde evrimlesmistir Bitki ortusuPinus nigra Toroslarin merkezinde genis alanlar olusturuyor Akseki ve Bademli arasi 1360 m Kuzey Anadolu kiyisindaki Dogu Karadeniz Daglari Karadeniz den gelen nemli havaya karsi asagi yukari surekli bir engeldir ve tum yil boyunca Karadeniz in kuzey yamaclarinda yuksek yagislara neden olur Bu nedenle Karadeniz kiyisindaki iklim kosullari ve bitki ortusu Orta Avrupa dakine benzerdir Akdeniz iklimi etkisi yalnizca cok dar bir kiyi seridinde fark edilir ancak kuzeydoguda neredeyse tamamen eksiktir Guney orman bolgelerinde genellikle Castanea sativa ile karisik Carpinus betulus turleri hakimdir Daha yukarilarda Fagus orientalis ve veya Abies nordmanniana genis ormanlar olusturur Pontik bariyerin 4000 m yuksekligindeki Kackar Daglari ile yuksekligin doruga ulastigi Rize de ve Artvin de nem asiri derecede yukselir Bu nedenle Trabzon un dogusu orman icinde cok sayida yaprak dokmeyen bitki ve yamaclardaki cay tarlalari ile bir sekilde subtropik hale gelir Karadeniz havzasinin guneyinde iklim hemen kurur Daglarda once Abies nordmanniana ancak daha sonra Pinus baskin hale gelir Anadolu nun bati kisimlarinda bu genellikle Karacam dir Pinus nigra doguda ise neredeyse sadece Saricam dir Pinus sylvestris Ic Anadolu nun daha da orta kisimlarina dogru ilerlerdikce oldukca kurak ve soguk kis kosullari ortaya cikar Bugun Orta Anadolu nun asagi kisimlari neredeyse agacsizdir Derin aluvyal topraklardaki tarlalar kuru tepelerde bozkir ile donusumlu olarak yer almaktadir Ancak Orta Anadolu bozkirinin ne olcude kurakliktan ne olcude insanlarin ormansizlastirmasindan kaynaklandigi hala bir soru isaretidir Kuraklik en cok Ankara nin guneyinde Tuz Golu cevresinde ve Ermenistan sinirina yakin Aras vadisinde belirgindir Toros Daglari Orta Anadolu platosunun guney ucunu olusturur ve Akdeniz den cok etkilenmistir kisin cok kar yagar ancak yazlar kurak ve iliktir Doruk ormanlari Karacam Abies cilicica ve Lubnan sediri Cedrus libani tarafindan olusturulur Maalesef Toroslar da Cedrus varligini ciddi sekilde etkileyen cok sayida ormansizlasma yasanmistir Ege ve Akdeniz kiyilarinda cok sicak ve kurak yazlar ve cok yagisli kislar ile Akdeniz kosullari hakimdir Antalya Ili ornegin Ingiltere nin guneyinden 1071 mm ye karsi 759 mm cok daha fazla toplam yagisa sahiptir ancak mevsimsel dagilimi tamamen farklidir ve ortalama sicaklik tabii ki cok daha yuksektir 18 3 C ye karsi 9 7 Bu tur kosullar Kermes mesesi Quercus coccifera ve Turk cami Pinus brutia gibi sert yaprakli yaprak dokmeyen agaclarin buyumesini kolaylastirir Ancak buyuk orman tahribati nedeniyle Bati ve Guney Anadolu kiyilarindaki tepeler ve yamaclar gunumuzde cogunlukla maki ile kaplidir Bereketli aluvyal topraklarin hakim oldugu yerlerde ornegin Adana civarindaki Cukurova da yogun tarim yapilmaktadir Tarihce15 yuzyil Pierre Belon 1517 1564 un Dogu Akdeniz Gezisi ile 16 yuzyilda Istanbul a gelmis ve Amasya ya gitmis uc Avrupali bilginin Ogier Ghiselin de Busbecq W Quackelbeen ve H Dernschwam bitki bilimi gozlemleri ve Leonhart Rauwolff 1535 1596 in Dogu Akdeniz Gezisi Turkiye Florasi ile ilgili ilk kayitlari icerir 16 yuzyil Sirasiyla George Wheler 1650 1724 J Pitton de Tournefort 1656 1708 G Antoine Olivier 1756 1814 J C Bauxbaum 1693 1730 J Sibthorp 1758 1796 P B Webb 1793 1854 R Aucher Eloy 1792 1838 T Kotschy 1813 1866 R Grisebach 1814 1879 E Boissier 1810 1885 Wiedemann Pinard Pavillon Calvert Heldreich E Koch 1809 1879 C Clementi 1812 1872 P Tchitatcheff 1812 1872 B Balansa 1825 1891 E Bourgeau 1843 1877 H K Haussknecht 1838 1903 J Bornmueller 1862 1948 H Handel Mazzetti 1882 1940 Turkiye Florasina katkida bulunan yabanci bitki bilimcilerdir Osmanlilarda modern bitki bilimi egitimi 1839 da Mekteb i Tibbiye i Adliye i Sahane ile baslamistir 17 yuzyil Evliya Celebi 17 yuzyilda yasamis ve 10 ciltlik gezi defterinde bircok bitki ile ilgili kayitlar tutmus gezdigi yerlerin bitki ortusu ve yetistirilen tarim bitkileri hakkinda onemli bilgiler vermis bir Turk gezginidir Seyahatnamesi nde Trakya ve Anadolu dan 30 agac 35 meyve 10 tahil ve baklagil 15 sebze 30 cicek 8 yabani ot adi vardir 18 yuzyil Yaklasik yuz yil oncesine kadar Turk bitki bilimciler gercek bitki bilimi calismalari ile ilgilenmemisler genellikle tibbi ve ekonomik onemi olan bitkiler uzerinde eserler birakmislardir Yine o donemlere ait arastiricilardan Hekimbasi Mustafa Behcet Efendi Dr C A Bernard 1808 1844 Salih Efendi 1816 1895 Mehmet Ali Pasa 1837 1914 Esad Serafeddin Koprulu 1866 1942 Serafettin Tevfik Tertemiz 1879 1957 sayilabilir Ancak gercek anlamda ilk flora calismasi Pierre Edmond Boissier 1810 1885 tarafindan 1867 1884 yillari arasinda yazilan Flora Orientalis tir 20 yuzyil Cumhuriyet donemi bitki bilimi calismalari 1933 yilindaki universite iyilestirmesi ile baslamistir Bu donemdeki bitki bilimi calismalari artik universiteler tarafindan yurutulmus ve gelistirilmistir Bu yillarda Alman bitki bilimcilerin etkinligi buyuktur Ankara da K Krause Istanbul da A Heilbornn ile baslayan ve ilk kurulan kurutulmus bitki derlemeleriyle gelisen bitki bilimi calismalari Ankara da Kadri Ahmet Hikmet Birand S Kuntay Haydar Bagda K Mihcioglu Baki Kasapligil Kamil Karamanoglu Istanbul da M Basarman L Brauner Nebahat Yakar Sara Akdik Turhan Baytop Asuman Baytop Husnu Demiriz Hayrettin Kayacik Faik Yaltirik Izmir de Yusuf Vardar Necmi Zeybek ve Erkuter Leblebici ile devam etmistir Ancak gercek anlamda Turkiye de botanik biliminin gelismesini saglayan adim Ingiliz botanikci 1918 1992 tarafindan yazilan Turkiye ve Dogu Ege Adalari Florasi ile atilmistir Dokuz cilt olarak yazilan Floraya 1988 yilinda ilk ek cilt yayimlanmistir 2000 yilinda Turk Botanikciler Adil Guner Tuna Ekim Kemal Husnu Can Baser ve Neriman Ozhatay editorlugunde yayimlanmistir 21 yuzyil Davis in Florasi ile baslayip ikinci ek cildin yayimlanmasiyla kendini ispat eden Turk Botanikciler sadece Turkiye Siyasi sinirlarini kapsayan bir flora hazirlamaktadir Resimli ve Turkce olarak yazilan yeni flora T C Cumhurbaskanligi himayesinde devam ediyor 2012 yilinda yayimlanan Turkiye Bitkileri Listesi Damarli Bitkiler kitabi ile baslayan calisma 2014 yilinda yayimlanan Resimli Turkiye Florasi 1 Cilt ile devam etti 2 ve diger ciltlerin calismalari devam ediyor Amac Turkiye Cumhuriyetinin 100 yilinda 28 Cilt olarak calismayi tamamlamaktir Resimli Turkiye Florasi calismasi Flora Arastirmalari Dernegi ile Ali Nihat Gokyigit Vakfi na bagli Nezahat Gokyigit Botanik Bahcesi ortak isbirligi ile gerceklestiriliyor Floranin editorlugu Nezahat Gokyigit Botanik Bahcesi Muduru Prof Dr Adil Guner tarafindan yurutulmektedir Floristik yapiTurkiye topografik yapi ve iklim ozelliklerinin farkliligindan dolayi 3 floristik bolgeye ayrilir Bunlar Avrupa Sibirya flora bolgesi Genis yaprakli turlerden olusur ve yukselti artikca igne yaprakli turlerle birlikte gorulur Yaz kis yagisli gecer kuraklik yasanmaz Genellikle orman yapisi hakimdir yagislarin bol olusu gur bir bitki varligini ortaya cikarir Turkiye nin batisindan dogusuna dogru tum kuzey kisimlarini icine alir Oksin ve Kolsik flora olmak uzere 2 bolume ayrilir Kolsik flora sirasiyla Ordu Giresun Trabzon Rize Artvin illeri ile devam eden kismi kapsarken batida geride kalan kisim Oksin alt flora bolumune dahil edilir Akdeniz flora bolgesi Iran Turan flora bolgesi Dogu Anadolu Sina yarimadasi Suriye Filistin Ermenistan Iran Urdun yukari Mezopotamya Transkafkas in dogu ve guneyindeki kurak ve yari kurak kisimlari Hindikus un guneyi Kuzey Himalaya nin guney kismi Volga nehrinin guneyi ve Gobi Colu nu cevreler Gunluk sicaklik faklari fazla yagis miktari az karasal iklim gorulur yazlari kurak kislari ise cok soguktur Iran Turan flora bolgesi bolgeler arasindaki iklim vejetasyon ve fitocografik bakimdan farkliliklardan dolayi Bati asya alt bolgesi ve Orta asya alt bolgesi olmak uzere 2 alt flora bolgesine ayrilir Bati Asya Alt Bolgesi Mezopotamya Alani Orta Anadolu Alani Dogu Anadolu Iran Alani Hirkaniyen Alani Turan veya Aralo Kaspiyen Alani Turkistan Alani Kuzey Blucistan Alani Bati Himalaya Alani Orta Asya Alt Bolgesi Mogolistan Alani Tibet Alani Dzungaro Turan AlaniGaleriKackar Dagi nin nemli kuzey yamaclarinda Abies nordmanniana ve Fagus orientalis ile birlikte Picea orientalis Agaclar arasindaki caliliklarin ana bileseni Rhododendron luteum dur Ayder 1700 m Pinus sylvestris Kuzey Anadolu nun kuru ve soguk bolgelerinde hakim agactir Ilgaz Dagi 1950 m Arka planda tarlalar ile beyaz ve Anadolu bozkirinin geri kalani Ahiboz Ankara nin 35 km guneyi 1000 m Ermenistan sinirina yakin Aras vadisinde yari col bitki ortusu Seyrek bitki ortusu Chenopodiaceae familyasinin cogunlukla kurakliga ve tuza dayanikli uyelerinden olusur Tuzluca nin 35 km batisi 1110 m Turkiye de cay tarimi Karadeniz kiyisinin neredeyse subtropikal bolgesi olan Rize cevresinde sinirlidir Ikizdere vadisi Rize nin guneyi 200 m Kolsik flora sirasiyla Ordu Giresun Trabzon Rize Artvin illeri ile devam eder Resimde kolsik flora sisteminin dogu karadeniz koknari Abies nordmanniana sari cam Pinus sylvestris orman gulu Rhododendron smirnowii ve arka planda dogu ladini Picea orientalis gibi agaclardan olusan tipik bir kompozisyonu gorulmektedir Tonya 1500 m Findikli meyve bahceleri Corylus maxima Karadeniz kiyilarinin daglik kesimleri icin cok tipiktir Trabzon un dogusunda cay tarlalarina donusurler Tirebolu Giresun 20 m Turk kadinlari findik kurutuyor Sacmalipinar Duzce Pamuk en iyi sicak ve gunesli bolgelerde yetisir ancak yakinlarinda bol suya ihtiyac duyar Belek Antalya Ayrica bakinizTurkiye de iklim degisikligi Turkiye biteyi Apocynaceae Turkiye biteyi Betulaceae Turkiye biteyi Fagaceae Turkiye direyi Turkiye ye endemik bitkiler listesiKaynakcaGenel AVCI M 2005 Cesitlilik Ve Endemizm Acisindan Turkiye nin Bitki Ortusu Diversity and endemism in Turkey s Vegetation Istanbul Universitesi Edebiyat Fakultesi Cografya Bolumu Cografya Dergisi 13 27 55 Information for this article was taken mainly from Flowers of Turkey a photo guide 27 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde 448 pp Eigenverlag Gerhard Pils 2006 Ozel allaboutturkey com 21 Haziran 2002 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Haziran 2014 Schneeweiss Gerald M Asgarpour Zahra Moser Dietmar Mahmoodi Mohammad Sherafati Mahbubeh Zare Golshan Noroozi Jalil 2019 Patterns of Endemism in Turkey the Meeting Point of Three Global Biodiversity Hotspots Based on Three Diverse Families of Vascular Plants Frontiers in Ecology and Evolution Ingilizce 7 doi 10 3389 fevo 2019 00159 ISSN 2296 701X Ekima T Gunera A 1989 The Anatolian Diagonal fact or fiction Proceedings of the Royal Society of Edinburgh Section B Biological Sciences 86 69 77 doi 10 1017 S0269727000008915 Munir Ozturk Khalid Rehman Hakeem I Faridah Hanum Recep Efe 2015 Climate Change Impacts on High Altitude Ecosystems Springer ss 280 283 ISBN 978 3 319 12859 7 25 Nisan 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 25 Nisan 2021 Konuyla ilgili yayinlarDAVIS P H ed 1965 1988 Flora of Turkey and the East Aegean Islands 10 vols Edinburgh Edinburgh University Press GUNER A amp al 2000 Flora of Turkey Supplement 2 vol 11 Edinburgh Edinburgh University Press KREUTZ D A J 1998 Die Orchideen der Turkei 766 pp Landgraaf NL Selbstverlag MAYER H amp AKSOY H 1986 Walder der Turkei Stuttgart amp New York G Fischer Verlag Contents as pdf 25 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde KURSCHNER H RAUS T amp VENTER J 1995 Pflanzen der Turkei Agais Taurus Inneranatolien Wiesbaden Quelle amp Meyer Contents as pdf 25 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde PILS G 2013 Endemism in Mainland Regions Case Studies Turkey p 240 255 in HOBOHM C Ed Endemism in Vascular Plants Springer Verlag 1 12 Nisan 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde SORGER F 1994 Blumen der Turkei Stapfia Linz 34 pdf 21 54Mb Dis baglantilarAvrupa da cevre Durum ve genel gorunum 2020 4 Aralik 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde