Tapınak Şövalyeleri, Mabet Şövalyeleri veya Tapınak Tarikatı (Latince: Pauperes commilitones Christi Templique Solomonici Süleyman Tapınağı ve İsa'nın Fakir Askerleri), tanınmış Hristiyan askerî tarikatlarından biridir. Resmî olarak iki yüzyıl boyunca faaliyette bulunmuşlardır.
Tapınak Şövalyeleri Pauperes commilitones Christi Templique Solomonici | |
---|---|
Etkin | 1119-1314 |
Bağlılık | Papalık |
Görevi | Hristiyan Haçlıları ve Avrupalıları Korumak. |
Büyüklük | 15.000-20.000 üye |
Karargâh | Tapınak Tepesi, Kudüs |
Patron | Aziz Bernard |
Slogan | Non nobis, Domine, non nobis, sed Nomini tuo da gloriam (Bizi değil tanrım, bizi değil, kendi adını şereflendir.) |
Maskot | At üstünde 2 Şövalye |
Teçhizat | Beyaz manto üzerine kırmızı haç. |
Savaşları | Haçlı Seferleri *Montgisard Muharebesi *Hıttin Muharebesi *Arsuf Muharebesi * * Reconquista |
Komutanlar | |
İlk Büyük Üstat | Hugues de Payens |
Son Büyük Üstat | Jacques de Molay |
Tarikatın kuruluşu ve kimliği
Fransız soylusu Hugues de Payens tarafından 1119 civarında Kudüs'te Hristiyan hacıları korumak için 9 şövalyeden oluşan bir grup kuruldu. Bu 9 şövalye ile gerek kan gerek evlilik ile bağı vardı.Katolik Kilisesi tarafından resmî olarak 1129 yılında tanınan tarikat kısa zamanda güçlenmiştir. En güçlü zamanlarında askerî varlıkları 20.000'i bulmuştur, fakat bunların sadece %10'u tarikata bağlı şövalyelerdir. Tarikatın ömrü neredeyse Haçlı Seferleri'yle eş olmuştur. Beyaz renkteki eşyaları üzerindeki kırmızı haçlarıyla Tapınak Şövalyeleri zamanlarının en korkulan savaşçılarından olmuşlardır.
Tarikatın askerî kanadı savaşlarda ün kazanırken tarikata bağlı diğer gruplar, Avrupa genelinde ve Kutsal Topraklar'da geniş ölçekte yapılanmışlardır. Kutsal Topraklar'da ve Avrupa'da birçok mevzi inşa eden tarikat bankacılık ve para transferinin ilkel bir formunu bularak Hristiyan hacılara büyük kolaylıklar sağlamıştır.
Haçlı Savaşları'nın ardından tarikata büyük borçları olan Fransa Kralı IV. Philippe'in kafirlik ("Katolik olmayan" anlamında) ve eşcinsellik gibi suçlamalarla, Tapınak Şövalyeleri'nin ortadan kaldırılması için Papa V. Clemens'e yaptığı baskıların neticesinde 1312'de tarikat ortadan kaldırılıp tüm mal varlığına el koyulmuş ve Tapınakçılar cadı avında olduğu gibi yakılarak öldürülmüşlerdir. Son olarak 19 Mart 1314'te Jacques de Molay (ok. "jak dö mole") ve beraberindeki tarikat üyeleri kazığa bağlanarak yakılmak suretiyle idam edilmişlerdir.
Tarikatın Yükselişi
Birinci Haçlı Seferi'nin ardından birçok hacı Kutsal Topraklar'ı ziyaret etmek için Avrupa'dan yola çıktılar. Fakat savaşlardan sonra düzeni bozulan bu topraklarda, birçoğu haydutlar tarafından soyuldu ve katledildi. 1118 yılında Fransız Hugues de Payens ve arkadaşı Godfrey de Saint-Omer hacıları korumak amacı ile kuracakları tarikata destek sağlamak için Kudüs Kralı II. Baudouin'e başvurdular. Kral onlara Müslümanlarca Zeytin Dağı olarak adlandırılan Tapınak Dağı'nda bir yer verdi. Mescid-i Aksa'nın da burada bulunması ve Süleyman Tapınağı'nın kalıntılarının da burada bulunduğuna inanılması sebebiyle kurulan tarikat, "İsa'nın ve Süleyman Tapınağı'nın Takipçileri" adını aldı. Kuruluşunda dokuz şövalyenin rol oynadığı tarikat, finansal kaynaklardan yoksun olması nedeniyle tamamen bağışlara bel bağlamıştı. Tarikatın amblemi olarak kullanılan aynı ata binmekte olan iki şövalye de bu sadeliği ve fakirliği simgelemekteydi.
Tarikatın bu durumu fazla sürmedi. Clairvauxlu Bernard, kurucu şövalyelerden birinin yeğeniydi. Troyes kentinde toplanan konseyde tarikatı Papa'ya anlattı ve Papa tarafından resmî olarak onaylandılar. Bundan sonra Papa II. İnnocentius tarafından yayınlanan özel bir fermanla tarikat mensupları bütün ülke sınırlarından serbestçe geçme, vergi ödememe ve Papa dışında hiçbir otoriteye karşı hesap vermeme gibi geniş haklara sahip oldu. Papa'dan gördükleri bu destek sonrasında Avrupa genelinde soylulardan para, arazi ve askerî destek gördüler.
Tarikat kazandığı bu güçle kısa zamanda gelişti. Haçlıların Kutsal Topraklar'da kazandıkları savaşlarda büyük etkileri oldu. Ayrıca ellerine geçen malî güçle ilk çek sistemi sayılabilecek sistemi geliştirdiler. Kutsal topraklara gidecek kişi Avrupa'daki bir tarikat mensubuna parasını yatırıp sadece tarikata üye kişilerin çözebileceği kodlama ile yazılmış bir mektup alırdı. Daha sonra gideceği yere vardığında oradaki üyeden yatırdığı parayı alırdı. Böylece soygunlarda can ve mal kaybı önlenmesi amaçlanmıştı.
Tarikat bağışlar ve kendi yatırımlarıyla elde ettiği gelirlerle Avrupa'nın ve Orta Doğu'nun birçok yerinde kiliseler ve kaleler kurdu. En güçlü zamanlarında Kıbrıs Adası, tarikatın yönetimi altındaydı.
Organizasyon ve Yapılanma
Tarikat hiyerarşik bir yapılanma içerisinde olmuş; tarikatın başında her zaman Fransız asıllı bir şövalye bulunmuş ve tarikat Avrupa'nın belirli şehirlerinde ve ülkelerinde bu başkana bağlı birer temsilci ve temsilcilere bağlı daha küçük gruplar şeklinde örgütlenmiştir.
Tapınağın temelde yoksulluk, namus ve itaat yemini eden dokuz asker-keşişle başlayıp bugünkü çok uluslu şirketleri andıran bir görüntüye ulaşması gibi birliğin yapısı da haçlı devletlerin işlerindeki artan rolünü yansıtacak ve destekleyecek biçimde gelişmiştir.
Yapılanma
Büyük Üstât: Birliğin mutlak hâkimidir. 1139 tarihli Omne datum optimum genelgesinin ardından Büyük Üstât yalnızca Papaya karşı sorumlu kılınmıştır. Büyük Üstât sekiz şövalye, dört çavuş ve bir papazdan oluşan 13 kişilik kıdemli bir Tapınakçı seçmen konseyi tarafından seçilirler. Genel olarak seçmen konseyi halihazırda Doğu’da yerleşmiş birini seçmeye gayret eder. ’nın için önemini bilen 1250 yılında ’in seçiminde olduğu gibi Büyük Üstât seçimini etkilemeye çalışırlar. Birlik genişledikçe makam ayrıcalıkları da arttı: zamanında (1156-1169) bir Büyük Üstât’in dört atı ve iki şövalye, bir çavuş, bir papaz, bir kahya, bir nalbant, bir aşçı ve bir Sarazen özel yardımcıdan oluşan maiyete sahip olması beklenirdi. Birlik Batı’dan yeni bir parti at getirttiğinde ilk seçim hakkı yine Büyük Üstât'in olurdu. Büyük Üstât'in hemen altında kıdemli yetkililerden oluşan bir konsey bulunurdu.
İhtiyar heyeti: Büyük Üstât’a hem vekillik hem de danışmanlık yapardı. Gerektiğinde, Hugues de Payens’in şövalyelerinden biri olan örneğinde olduğu gibi İhtiyar heyeti üyeleri Büyük Üstâtlığa “yükseltilebilirdi”. Montbard dört yıl ihtiyar heyetinde görev yaptıktan sonra 1153 yılında kısa süreliğine görevde kalan Bernard de Tremelay’ın Aşkelon’da ani ve kötü sonunun ardından Büyük Üstât olmuştu. Büyük Üstâtlar gibi ihtiyar heyetinin de kendi görevlileri vardı.
Mareşal: At ve teçhizat alımı, bölgesel komutanların yönetimi gibi askeri kararların alınmasından sorumluydu.
Bölgesel komutanlar: Belli bir bölgeden sorumluydular:
- Kudüs Krallığı Komutanı: Birliğin haznedarı olarak Krallığı yönetmekte ve krallık içinde Büyük Üstât’la aynı yetkileri kullanmaktaydı.
- Kudüs Şehri Komutanı: Aynı şekilde yalnızca şehrin ustatıydı ve şehir sınırları içinde Baş Üstât statüsündeydi.
- Trablus, Akka ve Antakya Komutanları: Kudüs Krallığı ve şehri komutanlarıyla benzer yetkilere sahiplerdi.
Batı’da önemli Tapınakların olduğu her büyük krallıkta da Büyük Üstât’a hesap vermekle yükümlü bir Üstât vardı. Bu krallıkların başlıcaları şunlardı: Fransa, İngiltere, Aragon, Portekiz, Poitou, Apulia ve Macaristan.
Kumaşçı: Kıyafetlerden ve yataklardan sorumluydu. Aynı zamanda bireylerin özel mülkiyetten uzak durmalarını denetliyordu. Birliğe verilen hediyelerin dağıtılmasından da sorumluydu.
Evler Komutanı: Doğu’daki belli evlerden sorumluydu ve daha yüksek komutanlara hesap veriyordu.
Şövalyeler Komutanı: Kudüs Krallığı Komutanı’nın vekilliğini yürütüyordu.
Turcopolier: Turkopollar yarı Türk asıllı olan ve belli dönemlerde yerel hafif süvari birlikleri olarak toplanan ve görevlendirilen birliklerden oluşmaktaydı. Bu birliklere başkan olarak atanan şövalye.
Ast Mareşal: Piyadelerden ve teçhizatlarından sorumluydu. Genellikle bir çavuş olan standart yetkili acemilerin eğitiminden sorumluydu.
Revir sorumlusu: Hasta ve yaşlı kardeşlerin bakımıyla ilgileniyordu. Bunlar genellikle Outremer ve İber Yarımadası dışındaki Batı Tapmakları’nda ikamet ediyordu.
Beyaz cübbeli şövalyeler: Bunlar birliğe katılmadan önce sivil kıyafetlerini çıkarıp silah ve teçhizat kuşanmaları, savaş alanında değilken giyecekleri kıyafetleri almaları için halihazırda savaş sanatında yetenekli olmaları beklenirdi. Temelde şövalyeler herhangi bir toplumsal gruptan olabilse de (Doğu’daki insan gücü ihtiyacına bağlı olarak aforoz edilmişler de dâhil olmak üzere) İkinci Haçlı Seferi sürecinde şövalyelerin yine şövalye soyundan gelmeleri gerektiğine karar verildi. Her bir şövalyeye üç at ve ona yardımcı olacak, teçhizatını kontrol edecek ve savaşa gitmeye hazır olup olmadığına bakacak bir acemi verilirdi.
Acemiler: Turkopollar gibi acemiler de sadakat yemini etmiş Tapınakçılar değil, belirli bir süre için tutulmuş yerel kişilerdi.
Çavuşlar: Şövalyelere kıyasla daha karmaşık bir toplumsal ve ırksal gruptu. Genellikle Ermenilerden ve Suriyelilerden oluşurdu. Bunlar tek bir atla yetinmek ve kendi acemilerini bulmak zorundaydılar.
Bir Banka Olarak Tapınak
Tapınakçılar tarih sahnesine çıktıkları ilk dönemlerden itibaren güvenilir bankacılar olarak tanındılar. Tapınak aslında Avrupa’nın ilk bankasıydı. Paranın bir Tapınak evine yatırılıp başka birinden çekilebildiği bir kredi mektupları sistemi geliştirdiler. Böylece yatırılan paralar Tapınakçılar’ın sağlam binalarında güvence altında oluyordu. Avrupa’da, ’nın görkemli binası finans merkezleriydi.
İkinci Haçlı Seferi sürecinde Birlik ile Fransa kralları arasında uzun soluklu bir iş birliği başladı. II. Philippe’in hükümdarlığı döneminde Tapınak gerçek anlamda Fransız kraliyet hazinesine dönüştü. Onun hükümdarlığı süresince kraliyet arazilerinden sağlanan gelirler yüzde 120 arttı ve on üçüncü yüzyıl boyunca Tapınağın Paris’teki haznedarı kral tarafından seçildi ve haznedarlar II. Philippe ile onun haleflerinin güvenilir birer danışmanları oldular.
Tapınakçılar’ın kendilerini başarılı birer banker olarak kanıtlamalarında tuttukları titiz kayıtların ve müşterileriyle girdikleri tarafsız ilişkilerin büyük rolü vardı.
Kayıtlar ’nın bir banka olarak ne kadar meşgul olduğunun açık bir kanıtıdır. Kayıtlarda -sekiz sayfalık parşömen- tarih, görevdeki Tapınakçı’nın ismi, yatırılan miktarın yanı sıra, kim tarafından, hangi hesaba yatırıldığı ve paranın nereden geldiği belirtilmiştir. Her günün sonunda, toplanan paralar saklanmak üzere sağlam odalara götürülürler. Bu süreçte ’nda aktif 60 hesap vardı ve hesap sahipleri arasında saraylılar, din adamları, önemli soylular ve Tapınak çalışanları bulunuyordu. Noel yortusunda, Paskalya yortusunda, Ascension’da ve ayrıca Birlik için özel önemi olan Vaftizci Yahya gibi aziz yortu günlerinde çalışılmazdı. Bu tarihlerin dışında, Tapınak temelde müşterilerin ihtiyacına bağlı olarak iş yapardı.
Papalık da finansal ihtiyaçları için Tapınakçılar’a güvenir hale gelmişti. Tapınakçılar 1163 gibi erken bir tarihte bile Papa III. Alexander’in (1159-1181) bankacılığını yapıyorlardı. Aynı zamanda II. Philippe'in başında olduğu Capet hanedanının finansal işleriyle de ilgileniyorlardı. Birlik öte yandan Papa III. İnnocentius Dördüncü Haçlı Seferi (1202-1204) sırasında sefer harcamalarını yeniden düzenlemek istediğinde de kullanıldı
Tapınağın finansal hizmetleri kredi sağlamakla ve saraylılar ya da soylularla sınırlı değildi. Haçlılar ve hacılar birkaç yıl boyunca Avrupa’dan uzaklaştıklarında Tapınakçılar onların değerli belgelerini ve vasiyetleri ile mallarını da kabul ederlerdi.
Batıdaki Tapınakçılar
’in 1127-1129 arasındaki ziyaretinden bu yana onlara bağışlanan topraklar Birliğin zenginliğinin temelini oluşturdu. ’in belirttiği gibi, “Batıdaki yaygın destek ağı olmasaydı Tapınakçılar ilk ciddi yenilgilerinde yok olurlardı.” Başlangıçta ’in gezisi sırasında ve sonrasında beliren ayrıntılı bağış programıyla elde edilen bu geniş ağ sonradan tapınağın Avrupa şubelerine dönüştü.
Bir Tapınak evi, sonradan etrafına kardeş evleri de alacak biçimde gelişen bir bina olurdu (bir çiftlik ya da bir malikane). Ana ve kardeş evlerden sağlanan gelirlerin tamamı Doğuya yollanırdı. adıyla bilinen vergi Batı’daki bir Tapınak evinde elde edilen tüm gelirlerin üçte birine eşitti ve Birliğin Kutsal Topraklar’daki çalışmasını desteklemek üzere gönderilirdi. Bu batılı evler genellikle Avrupa’nın büyük kentlerinde, finans merkezlerinde ve limanlarında bulunurdu. Ticaretin olduğu her yerde Tapınakçılar da vardı. Evler Birliğe yalnızca para değil gıda, giyecek, silah ve at da sağlardı. Tapınağın Doğu’da giderek artan rolü düşünüldüğünde verilen bu destek Batı’daki evlerin işleyişinin Birliğin sürekli desteklenmesi açısından çok önem kazanıyordu.
Daha fazla destek bulmak amacıyla Tapınakçılar bir çeşit üyelik sistemi geliştirdiler. Buna göre üye olan bir kişi yaptığı bağışla birlikte bir Tapınak kilisesindeki ayinlere katılabiliyor ya da bir Tapınak mezarlığına gömülme hakkını elde ediyordu. Bazen, bu kişilerin bakacak kimseleri yoksa onlara bir emekli aylığı dahi bağlıyordu.
Tapınağın Batı’daki 9.000 malikanesinin çoğunluğu Fransa’daydı. Fransa’nın ardından İtalya geliyordu. Birliğin Almanya’da da mülkleri olsa da bu ülke daha çok Töton Şövalyeleri’nin egemenliği altındaydı. Aynı şekilde, İber Yarımadası’nda Tapınakçılar , Santiago ve Alcântara gibi İspanyol ve Portekiz tarikatlarının yanında daha sönük kalıyordu. İngiltere’de Birliğin merkezi ’ydı. Penzance ve Bristol Kanalı’ndaki ’ndan Yorkshire ve Lincolnshire’a dek ülkenin dört bir yanına da şubeler yayılmıştı. Daha net ifade etmek gerekirse, bugünkü İngiliz yer adlarından “Tapınak” önekini taşıyan tüm yerlerin bir zamanlar Tapınak’la bir ilişkisi olmuştur.
On Üçüncü Yüzyılın Eşiğinde Tapınakçılar
Üçüncü Haçlı Seferinin ardından ’in pek çoğunun yaptığı gibi Tapınakçılar da 1180’lerin sonundaki felaketlerin ardından elde kalanları yeniden inşa etmeye giriştiler. Her ne kadar Hristiyan hacıların Kudüs’e girmesine izin verilmiş olsa da onlar kendileri gitmediler ve Akka’de yeni bir merkez kurdular. Akka, sonraki 100 yıl boyunca Latin Doğunun en önemli şehri ve Tapınakçılar’ın üssü haline geldi. Tarikat kentteki varlığını on yıllar boyunca sürdürdü ve Alman keşiş 1170’lerde bu duruma tanıklık etti. "Templier de Tyr" olarak tanınan tarihçi on üçüncü yüzyılın ortalarında durumu şöyle tarif ediyordu:
“Kentin büyük oranda deniz kıyısına kurulmuş olan en güçlü kısmı bir kale gibiydi. Girişinde 28 feet genişliğinde bir duvardan oluşan yüksek ve sağlam bir kule vardı. Kulenin her iki yanında daha küçük birer kule ve bu kulelerin her birinin üstünde en az bir boğa boyunda altından yürüyen aslanlar vardı. bu dört aslan üzerlerindeki altın ve işçilikleriyle birlikte 1500 değerindeydi ve bakılmaya doyulamaz güzellikteydi. Diğer tarafta Pisans Caddesi’nin yanında başka bir kule vardı ve bu kulenin yanında St. Anne Caddesi’nde Büyük Ustat’ın büyük ve soylu sarayı vardı. evinin önünde kemerleri olan başka bir yüksekçe kule ve çok soylu ve heybetli bir kilise vardı. Deniz kıyısında Selahaddin’in 100 yıl önce inşa ettiği antik bir kule bulunuyordu. Tapınak hâzinesini burada saklıyordu. Kule denize o kadar yakındı ki dalgalar duvarlarına kadar ulaşıyordu. Tapınak bölgesinde şimdi burada tasvir edemeyeceğim başka güzel ve soylu evler de mevcuttu.”
Tarikat’ın uzun zamandır aşina olduğu Akka her ne kadar yeni operasyon üssü olarak doğru bir seçim gibi görünse de, Tapınakçılar asıl amacı kendilerinin Doğu’daki ilk tahkimatları arasında olan Amanos’u yeniden kurmaktı. Burası Selahaddinin saldırıları sonucu tanınmaz haldeydi.
Tapınağın kalelerinden Gaston ve Eylül 1188’de Selahaddin’in güçlerinin eline geçerek Tarikat’ın bölgedeki gücünü büyük oranda zayıflatmıştı. Gaston kaynak açısından çok zengin bir alandı, ancak Müslümanlar 1191’de bu kaynak akışının önünü kestiler. Prensi Leo burayı ele geçirdi ve yeniden tahkim etti. Tapınakçılar kaleye erişmeyi denediklerinde ise geri çevrildiler ve böylece orayı Leo’nun elinden almak için uzun bir çatışma dönemine girildi. Leo’nun Antakya ile giriştiği savaş, Ermenistan Kilisesi’nin belirsiz konumu ve Leo’nun soyundan gelenlerin ve onun Antakyalı rakibi III. Boemondo’un akrabalarının düşmanca iddiaları nedeniyle durum biraz karmaşık bir hal aldı. 1211 ’e dek Tapınakçılar’la Leo’nun güçleri arasında düzensiz aralıklarla çatışmalar oldu. 1211 yılında Tapınakçılar’a karşı düzenlenen saldırılarda yeni seçilmiş Büyük Ustat yaralandı ve Papa III. Innocentius Leo’yu aforoz etti. Ermeni Kilisesi 1197’den bu yana Roma ile iyi geçinmekteydi. Bu nedenle Leo hakkındaki aforoz kararının kendisini politik olarak güçsüzleştireceğini düşünerek Gaston’u ve diğer Tapınak kalelerini 1213 ve 1216 arasında Tapınağa iade etti.
Tarikat’ın ve Hristiyan aleminin Üçüncü Haçlı Seferi’nin ardından kendini yeniden yapılandırma yönündeki tutumu Papa III. Innocentius’ın (1198-1216) aldığı kararlardan da anlaşılmaktaydı. 1199’da Outremer’deki önderlere hiç kimsenin yeni bir haçlı seferi için yeterince cesarete sahip olmadığından yakınan bir mektup yazdı (Kendisi ise öyle bir sefer için hayli istekliydi). Öte yandan Tapınakçılar’ın özel statülerini pekiştiren bir dizi genelge yayınladı ve din adamlarının Tapınağın haklarına ve ayrıcalıklarına saygı göstermesini istedi. Oldukça net tabirlerle din adamlarına Tapınakçılar’ın kendi mezarlık alanları üzerinde hakları olduğunu ve kendi topraklarında kiliseler yapmakta özgür olduklarını hatırlattı ve onları herhangi bir Tapınakçı’ya ya da Tapınak malına zarar vermemeleri konusunda uyardı. Dahası, din adamlarından, Tapınakçılar’ın vergilerden muaf olduklarını, kendi topraklarından kaynaklanan vergileri toplayabileceklerini ve bu kazançlara asla el konamayacağını unutmamaları istendi. Din adamları Tapınak kiliselerini aforoz edemeyecek ve Tapınak evlerine zarar vermek yasaklanacaktı. Din adamları Tarikat’a belli süreler için hizmet eden kişilerin görevlerinden erken ayrılmalarına izin vermeyecekti. Tapınakçılar’ı başka Hristiyanlar'la savaşmaya zorlayan (İber Yarımadası ve Doğu Avrupa’da olduğu gibi) piskoposlar kınanacak, din adamları Tapınakçılar’ın mallarını ve ayrıcalıklarını gaspçılara karşı koruyacaklar ve bu kurallara uymayanlar aforoz edilecekti. Kararları tanımayan din adamlarına karşı, III. Innocentius Tapınakçılar’ın ayrıcalıklarını öncelikli kılan Omne datum optimum adlı bir genelge daha yayınladı.
Papa Innocentius aynı zamanda Tarikat’ın sıkça kibir günahı işlemekle suçlandığını bildiği için onları ayrıcalıklarını suiistimal etmemeleri konusunda uyardı. Onların, aforoz edilmiş olup olmadıklarına ya da herhangi bir sebeple huzur içinde uyumalarına izin verilip verilmeyeceğine bakmaksızın, parası olan herkesi eksiksiz Hristiyan cenaze töreni ile gömdüklerinden yakmıyordu. Kehanete benzer sözlerle, III. Innocentius Tarikat’ı, uygulamalarını değiştirmedikleri takdirde Şeytanın elçilerine dönüşecekleri konusunda uyarmıştı.
Askeri Taktikler
Tapınakçılar’ın savaş alanındaki ünü eşsizdi. Frenkler Hıttin’de bozguna uğradıklarında, Selahaddin tüm esir Tapınakçılar’ın ve Hospitalier Şövalyeleri'nin idam edilmesi emrini vermişti, çünkü askeri tarikatların Frenkler’in İslam’a karşı en temel silahı olduğunu biliyordu.
Tapınakçılar -diğer Haçlılar’da olduğu gibi- süvarilere ve piyadelere sahiplerdi. Süvariler arasında atlı şövalyeler ve çavuşlar, piyadeler arasında ise okçular ve balta ve mızrak taşıyan birlikler vardı. Şövalyeler Orta Çağ'ın tankları idi. Dev savaş atları ortalama 1,5 metre boyundaydı. Atlara -ki onlara savaş atı denmekteydi- tekme atma, toslama ve ısırma eğitimi verilirdi. Çavuşlar da ata binerdi ancak daha hafif silahlar taşır ve arkadan gelirlerdi.
Taktikler basitti, ancak iyi zamanlama ile oldukça etkili olabilirlerdi. Öncelikle piyadeler koruma sağlar, ardından atlılar asıl dörtnala saldırıyı gerçekleştirirlerdi. İyi zamanlanmış bir saldırı yoluna çıkan her şeyi yok ederdi. Yanlış zamanlanmış saldırılar ise Cresson Muharebesi'nde olduğu gibi felaketlere yol açardı. Arbede sırasında Tapınakçılar Tarikat’ın adıyla bilinen siyah beyaz flaması havada kaldığı sürece savaş alanında kalmak zorundaydılar. Flama gözden kaybolduğu anda Tapınakçılar Hospitalier Şövalyeleri’ne katılırlar ya da onların flaması da gözden kaybolmuşsa herhangi başka bir Hristiyan flamasına eşlik ederlerdi. Ettikleri yemine göre savaş alanına daima en önde çıkacaklar ve alanı en son terk edeceklerdi.
Latin Doğu’nun ilk yıllarında Tapınakçılar Haçlıların en iyi eğitilmiş askerleri olarak neredeyse intihar boyutlarında cesaret örnekleri sergileyerek üne kavuşmuşlardı. Bu durum Akka’daki amansız bir saldırıda ölen Gérard de Ridefort’un Büyük Ustatlığı esnasında doruk noktaya ulaştı. Ne var ki, on ikinci yüzyıldan on üçüncü yüzyıla geçilirken, Tapınakçılar eski cesaretlerini yitirmeye başladılar ve savaşta daha temkinli davranışlar sergilediler.
Tarikatın Zayıflayışı
Haçlı Savaşları'nın başlamasından yaklaşık bir yüzyıl sonra savaşın gidişatı Hristiyanlar için değişmeye başladı. Müslümanlar Selahattin Eyyubi gibi komutanların kumandasında Haçlılar karşısında zaferler kazanmaya başladılar. Selahaddin Kudüs'ü, 1187 yılında, özellikle Hittin Savaşı'ndan sonra güçleri kırılan Hristiyanlardan geri aldı. Kudüs'ün kaybıyla tarikat karargâhını kuzeydeki Akka'ya taşımak zorunda kaldı. Hristiyanlar 1229 yılında Kudüs'ü geri aldılarsa da 1244 yılında şehri bu kez Memlükler aldı. Akka'ya taşıdıkları karargâhlarını da 1291 yılında kaybeden tarikat, merkezini Kıbrıs'taki Limasol'a taşımak zorunda kaldı. Bundan sonra askerî açıdan zayıflayan tarikata gelen yardımlar da azaldı. Her ne kadar güçlerini kaybetmiş olsalar da iki yüz yıllık bir yapılanma sonunda tarikat Avrupa'da gündelik yaşamın bir parçası olmuştu ve Papalık fermanı sayesinde monarşiler karşısındaki özerklik de tansiyonu yükseltiyordu. Bir ölçüde zayıflamış olmakla beraber hâlâ ordularının bulunması ve Töton Şövalyelerinin Prusya'da, Hospitalier Şövalyelerinin Rodos'ta yaptığı gibi kendilerine ait bir yönetim oluşturma amaçları sonlarını hazırladı.
1291 Sonrası Tapınakçılar
Outremer’nin sözde geçici kaybının ardından büyük askeri tarikatların birleşmek zorunda olduğu söylentileri ayyuka çıkmıştı. Zira Tapınak ile Hospitalier Şövalyeleri arasındaki sonu gelmez didişme Kutsal Topraklar’ı kaybetmenin sebeplerinden biri olarak görülüyordu. Ancak her iki tarikat da bu konuda hevesli değildi. 1291 yılının ardından Tapınakçılar, Hospitalier Şövalyeleri ve Töton Şövalyeleri kendilerine yeni bölgeler keşfetmeye koyuldular. Hatta son iki grup hedeflerini dahi yeniden belirlemeye yöneldi. Hospitalierler Akdeniz’i temel operasyon bölgeleri olarak seçip denizci bir kimliğe büründüler. Önceleri Kıbrıs’ta konuşlanan tarikat 1306 yılında Rodos Adasını işgal ettiler ve üç yıl içinde orayı kendi üssü haline getirdiler. Bu hamle sayesinde kendilerine Roma’nın ve Avrupalı kralların müdahalesinden uzak görece fazla bir özerklik sağlamış oldular. Bu arada Töton Şövalyeler önce Venedik’e ardından da Prusya’da ’a yerleştiler. Burada kendilerini tamamen Baltık bölgesindeki paganlarla savaşmaya adadılar. Bu sayede Roma’da uzak durmakla kalmıyor aynı zamanda adıyla Prusya’nın yaratılmasıyla birlikte konumlarını sağlamlaştırmış oluyorlardı. Burası gerçek anlamda yaratılmış bir ülkeydi ve askeri bir tarikat tarafından yönetiliyordu. Bu, Tapınakçılar’ın uzun zamandır yapmak istedikleri şeydi.
Languedoc Akka’nin düşmesinden önce çok uzun zaman boyunca Tapınakçılar’ın en fazla tuttukları bölge olmuştu. Ancak kendilerini kısa vadede Kıbrıs’ta buldular. Her ne kadar adayı 1192 yılında Aslan Yürekli Richard’a satmış olsalar da buradaki topraklarını geri aldılar ve Limasol’u ana karargahları haline getirdiler. Ne var ki, 1190'lı yılların hayaletleri hâlâ tam anlamıyla istirahate çekilmemişlerdi. Bu nedenle Tarikat kendisini yerel politikaların içinde buluverdi. Kıbrıs Kralı Henry dönemin en güçlü ve korkulan askeri aygıtının hemen yanı başına gelmesinden çok da hoşnut değildi. 1298 yılında Tapınakçılar’ın davranışları hakkında, her zamanki kibir ve hırs suçlamalarını yönelten resmi bir şikayette bulundu. 1306’da Henry’nin Tapınakçılar tarafından desteklenen kardeşi Amaury lehine tahttan indirilmesi için bir darbe gerçekleştirildi.
Jacques de Molay’ın Büyük Ustat olarak ilk icraatlarından biri 1294-1295 yıllarında Tarikat’a verilen desteği artırmak amacıyla Batıyı ziyaret etmek oldu. Aralık 1294’te Roma’ya vardığında yeni papa VIII. Bonifacius seçiliyordu. Papa Bonifacius, Tapınakçılar’a Outremer’de sahip oldukları ayrıcalıkları Kıbrıs için de tanıdı. Bu durum Kral Henry’yi değilse de Jacques de Molay’ı çok memnun etti. İtalyan yarımadasından daha fazla yardım eli de uzanıyordu. Napoli Kralı Tarikat’ı gıda ihracatından alınan vergilerden muaf tuttu. Bu tür yardım tekliflerinin gelmesinin ardından Jacques Avrupa’daki diğer saraylara da yazmakta gecikmedi. Paris ve Londra’ya gitti. I. Edward daha önce Fransızlar ve İskoçlarla anlaştığı bir haçlı ordusu sağlayacağına söz verdi, ayrıca Tapınağı Kıbrıs’a gönderilen paraların vergilerinden muaf tuttu.
Daha önceki haçlı seferlerinde olduğu gibi Tapınakçılar 1300’den itibaren Doğu’da askeri bir varlığın oluşturulması konusunda merkezi bir rol üstlendiler. Moğollar’ın Kutsal Topraklar’a döneceklerine ve Kudüs’ü Memlük kontrolünden çıkararak Frenkler’e vereceklerine inanılıyordu. Tapınakçılar, 1300 yazı boyunca Mısır ve Suriye’nin kıyı şehirlerine bir dizi akın düzenleyerek olası bir saldırının önünü açmaya çalıştılar. Kasım ayında anakarayı işgal için hazırlıklara başladılar. Altı yüz şövalye, Gazan Mahmud Han komutasındaki Moğollar ve komutasındaki Ermeniler’den oluşan birleşik bir gücün gelmesini beklemek üzere ’a gönderildi. Moğollar ve Ermeniler nihayet Şubat 1301’de Tortosa’ya vardıklarında orada kendilerini hiç kimse karşılamadı; herhangi bir takviye güç belirtisi yoktu, Tapınakçılar vazgeçip Kıbrıs’a geri dönmüşlerdi. Daha kötüsü, bu başarısız girişim için Ruad’ın kullanılması Mısır’daki Memluklar’ı harekete geçirdi ve 1302’de garnizon bir Memluk saldırısı sonucu yerle bir edildi. Bu, Outremer’deki son Tapınak mevzisinin yitirilişiydi.
Tutuklamalar ve Tarikatın Dağılışı
1307 yılında tarikatın başındaki isim olan Jacques de Molay, tarikatı Hospitalierlerle birleştirmek istedi fakat bir anlaşmaya varamadılar. Her iki tarikat da konuyu Papa'ya taşıdı. Fakat bu sırada Papa, özellikle son yıllarda tarikat hakkında yapılan suçlamalardan rahatsız olduğu için Fransa Kralı IV. Philippe'in baskısıyla tarikatı aforoz etti ve tarikat üyeleri tutuklanarak işkence altında kabule zorlandıkları suçlamalardan dolayı idam edildiler. 1312 yılında Papa Tarikatı resmî olarak dağıttı ve mülklerinin birçoğunu Hospitalier Şövalyeleri Tarikatı'na geçirdi. Rivayete göre, Molay yakılırken Papa'yı ve Kral'ı lanetleyerek sene sonuna kadar onların da öleceğini söyledi. Hem Kral hem de Papa aynı sene içinde öldüler (1314). Tapınakçılar tarikatının hayatta kalan üyeleri başta İskoçya olmak üzere Papa'nın elinin uzanamayacağı yerlere dağıldılar. Tarikat'ta otuzuncu derece olarak kurulan "Siyah ve Beyaz Kartal Şövalyesi" mertebesinin (İng. Knight of the Black and White Eagle) öğretisinin ve hedefinin, Jacques de Molay'nin (ok. "jak de mole") intikamını almak için IV. Philippe öldürmek olduğu -daha geniş anlamda Katolik Fransız monarşisini ve bütün Katolik monarşileri yok etmek olduğu- ve IV. Philippe'i onların öldürdüğü söylenir.
Tutuklamalar
Tapınak ile Hospitalier Şövalyeleri'nın birleştirilmesi söylentisi Kasım 1305’le V. Clemens’in papa seçilmesiyle yeniden alevlendi. Papa, Jacques de Molay ile Hospitalier Şövalyeleri'ın Büyük Ustadı ’i bu konu üzerindeki düşüncelerini yazmaları ve anlatmaları için davet etti. Jacques de Molay’a göre bu fikir savunulabilir değildi. 1306 yılında Papa’ya gönderdiği mektupta birleşme ya da birleşmeme sonucunda olacakları tarttı ve aynı hedeflere sahip olsalar da her iki tarikatın bağımsız iken daha iyi işleyebileceği sonucuna vardı. Papa Clemens de yeni bir haçlı seferi konusunda de Molay’ın düşüncelerini sordu. Büyük Ustat ikinci bir mektupla yanıt verdi, geçmişteki seferler ya Birinci Haçlı Seferi’nde olduğu gibi " "yani herkesin katılabileceği şekilde ya da daha sonraki seferlerde olduğu gibi "" yani sınırlı sayıdaki profesyonel askerin belli bir hedefe odaklanacağı şekilde gerçekleşmişti. De Molay dönemin yaygın görüşüne karşı çıktı ve ’ın kaybedilmesi örneğini vererek ’nin tek çözüm yolu olduğunu savundu. Papa Clemens ikna olmadı ve de Molay ile de Villaret’i sorunu daha fazla tartışmak amacıyla Fransa’da buluşmaya çağırdı. Toplantı -1306 yılı Azizler Günü’ne denk getirilmişti- Papa’nın mide iltihabına yakalanması sebebiyle mecburen ertelendi. De Molay 1306’nın sonlarında ya da 1307 başlarında Batı'ya ulaştı. Hospitalier'lerin Rodos’taki işleriyle meşgul olan ise ertesi yaza kadar gelemedi.
De Molay ile Papa Clemens Haospitalier’lerin Büyük Üstadı'nın Fransa’ya gelmesini beklerken üçüncü bir sorun ele alındı. İki yıl önce tarikattan ihraç edilen birkaç şövalye tarafından Tapınakçılar’a ağır biçimde ahlaksızlık suçlamaları yöneltilmişti. De Molay Papa’dan Tarikat’ın saygınlığının kurtarılmasını istedi. 24 Ağustos’ta Papa Fransa Kralı IV. Philippe’e Tarikat’a yönelik suçlamalara inanmakta zorlandığını ancak Tapınakçılar’la ilgili çok fazla tuhaf şey duyduğu için ‘büyük bir keder, endişe ve kalp kırıklığı’ içinde bir soruşturma yapılmasına karar verdiğini yazdı. IV. Philippe’ten bundan daha fazlasını yapmamasını istedi. Ama Fransız kralı onu dinlemedi. 13 Ekim günü şafak vaktinde görevliler içlerinde Paris Tapınağı’ndan alınan Jacques de Molay’ın da olduğu Fransa’daki tüm Tapınakçılar’ı sapkınlık, homoseksüellik, küfür ve İsa’yı inkâr etme suçlarından tutukladılar.
Yargılanma
IV. Philippe’in yaptıkları Avrupalı kraliyet aileleri arasında güvensizliğe yol açtı. Aragonlu Tarikat’a yöneltilen suçlamaların uydurma olduğuna inanan tek kişi değildi. Onlara göre müflis durumda olduğu herkesçe bilinen IV. Philippe Tapınağın büyük varlığına göz dikmişti. Fransız kralının, cüretkarlık ve küstahlık konusunda çağdaşlarını ilk defa hayrete düşürdüğü söylenemezdi. 1303 yılında Papa VIII. Bonifacius’u kaçırarak Fransa’ya getirip Tapınakçılar’a yönelttiklerine benzer suçlamalarla itham etme teşebbüsünde bulunmuş ama çabası sonuçsuz kalmıştı. Ancak bu suçlamalar Bonifacius’un ölümüne neden olmuştu. IV. Philippe öte yandan İtalyan bankacıları Lombardlar’a karşı uzun soluklu bir mücadeleye girişmiş, sonunda onları tutuklayarak 1311 yılında ellerindeki tüm varlıklarına el koymuştu. Temmuz 1306’da Yahudiler tutuklanmış ve krallıktan kovularak tüm mallarına el konmuştu. Yanı sıra, IV. Philippe birçok defa madeni paraların değerini düşürmüştü. 1306’da kızgın bir kalabalıktan kaçarken ’na sığınmak zorunda kalmıştı. İşte bu Tapınak yerleşkesinin içindeyken onların varlıklarını görünüşte hiçbir zaman bitmeyen finansal sorunlarına çare bulmak amacıyla kendi üstüne geçirme planları yapmış olabilir. Ağustos 1307’de Papa Clemens, IV. Philippe’e mektup yolladığında Fransız kralının çoktan kararlar verdiği anlaşılıyor. Zira 14 Eylül’de de Tapınakçılar’ın tutuklanması için talimat vermişti.
Tapınakçılar’a yöneltilen temel suçlamanın sapkınlık olması, IV. Philippe adına, Tarikat’ı yok etme mücadelesinin kendisini büyükbabası IX. Louis ile aynı konuma yerleştiren kişisel bir haçlı seferi olduğunu gösteriyor. IV. Philippe yalnızca küstah bir zorba değil, aynı zamanda tutuklamaların ardındaki diğer başlıca figür olan Mühürdar gibi fanatik bir dindardı. De Nogaret her şeyden öte IV. Philippe’ten daha yobaz biriydi ve kimi zaman onun Tarikatçılara yönelik oyunların ardındaki asıl kişi olduğu düşünülüyordu. On dördüncü yüzyılın başlarında sapkınlık ve büyücülük korkusu yaygındı ve kulübelerinde yaşayan köylülerden paranoyak papalar ve krallara dek toplumun her kesimine nüfuz etmişti. Papa Bonifacius’ye yöneltilen sapkınlık suçlamaları IV. Philippe’e ve de Nogaret’ye göre Papa Şeytanın tarafındaydı ve Tapınakçılar’a yönelik benzer suçlamalar bu durumdan kaynaklanıyordu.
Genelde Fransız sarayının kuklalığını yapan zayıf bir papa olarak görülen Papa Clemens, IV. Philippe’in öfkesini üzerine çekecek olsa da, Tapınakçılar’a yönelik suçlamaların gereğini yapmadı. Şüphesiz ki, Papa Clement de öfkeliydi. Tarikat yalnızca Roma’ya hesap verdiğinden IV. Philippe’in Tapınakçılar'ı kendi himayesi altındaki topraklarda tutuklamaya kalkışması yasa dışıydı. Üstelik aynı dönemde de Nogaret aforoz edilmiş bir kişiydi. 27 Ekim’de IV. Philippe’e yazdığı bir mektupta Papa Clemens, IV. Philippe’in, Tapınakçılar'ı tutuklayarak “bizlere ve Roma Kilisesine yönelik açık bir saygısızlık” sergilediğini ve “tüm yasaları ihlal ettiğini” yazmıştı. Papa Clemens’in bizzat Kilisenin tehdit altında olduğu fikri artık üzerine gidilmesi gereken gerçek bir sorundu.
Papa Clemens’in IV. Philippe’e yazdığı mektuptan iki gün önce 25 Ekim’de Jacques de Molay, Paris Üniversitesi’nden bir heyetin önünde İsa’yı reddettiği ve Haç’a tükürdüğü itirafında bulunmuştu. Tutuklu bulunan diğer önemli Tapınakçılar’dan da benzer itiraflar gelmişti. Bu bir skandaldı ve Paris’te Tarikat’a öfkelerini kusan kalabalıklar sokaklardaydı. Bu durum IV. Philippe’in işine geldi. Böylece Papa Clemens’e Tapınakçılar'ı görüldükleri her yerde tutuklanmalarını sağlayacak bir ferman yazması için baskı uyguladı. Sonunda 22 Kasım’da Papa Clemens boyun eğdi ve "" adlı bir genelge yayınlayarak Avrupa’daki tüm Tapınakçılar’ın tutuklanmasını emretti.
Ancak IV. Philippe diğer yöneticilerin de onu takip edeceğini sanarak çok yanılıyordu. Aragonlu Kral kuşkuluydu, İngiltere Kralı II. Edward olabildiğince uzun zaman olabildiğince az şey yaptı, Almanya’da genel bir güvensizlik hakimdi, Kıbrıs’ta suçlamalara kesinlikle inanılmıyordu. İtalya’da durum eyaletten eyalete farklılık gösteriyordu. Napoli ve Papalık eyaletleri hemen harekete geçtiler, Lombardiya’da Tarikata yaygın bir destek vardı, aslında tüm ülkelerde tutuklamalar gerçekleşti ancak itiraf elde etmekteki başarı, ülkelerin ya da eyaletlerin işkenceye izin verip vermemesine bağlı olarak değişiyordu. Örneğin işkencenin kanunen yasaklandığı ya da yalnızca Papa Clemens’in ısrarı sonucu nadiren uygulandığı İngiltere’de ve İber Yarımadası’nda Tapınakçılar’dan çok az itiraf elde edildi. Napoli ve Papalık eyaletlerinde Engizisyona sözde “dini prosedür” adı altında işkence yapma hakkı verilmişti. Buradaki itirafların sayısı, şaşırtıcı olmayan biçimde, daha fazlaydı. Yine de her bir Tapınakçı’nın işkenceye maruz kaldığı -içlerinde Molay da vardı- Fransa kadar değildi.
Tapınakçılar’ın itirafçıları, hiç şüphe yok ki yapılan işkencenin boyutlarına göre çeşitlilik arz etmekteydi. Pek çoğu kabul törenlerinde Haç’ın üzerine tükürdüklerini, bastıklarını ve işediklerini, ayrıca İsa’nın sahte bir peygamber olduğuna inandıklarını itiraf ettiler. Kabul töreni aynı zamanda sırt ve karın bölgelerine kondurulan müstehcen öpücükleri de kapsıyordu. Hatta bazıları kıç ve penis öptüklerini de itiraf ettiler. Takdis töreninin Topluluk haricinde yapıldığı söyleniyordu. Bir çokları Baphomet adlı bir puta taptıklarını da itiraf ettiler. İtiraf edenlere göre değişiklik göstermek üzere bu put ya sivri başlıydı ya da üç yüzlü bir kafaya sahipti. Diğerleri de onun sakallı bir adama, kadına ya da bir kediye ait olduğunu söylediler. Bunların yanı sıra şeytani kadınlarla ilişkiye girdiklerini ve yeni doğan çocukları öldürdüklerini itiraf edenler de vardı.
Papa Clemens, itirafların bir önünde de duyulması için ısrar etti. 24 Aralık’ta Jacques de Molay ile diğer önemli Tapınakçılar huzura çıkarıldılar. Artık IV. Philippe’in ellerinden görünüşte uzaklaşmış olan Molay itirafını reddetti ve bu itirafları yalnızca işkence altında yaptığını söyledi. Diğer Tapınakçılar da aynı beyanda bulundular. Belirtmek gerekir ki, bu durum IV. Philippe ile de Nogaret’nin Tarikat’ı bir kerede çabucak ortadan kaldırma girişiminin hızla sonuçlanması ve Fransız Sarayını Avrupa’nın de facto lideri ve Tek Gerçek İnancın Savunucusu yapma umutlarını suya düşürdü.
Papa Clemens, bir şekilde altta kalmamak için Şubat 1308’de duruşmaları iptal etti. IV. Philippe vakit kaybetmeden soruşturmanın yasal zeminini güçlendirmek amacıyla Paris Üniversitesi akademisyenlerine başvurdu. 25 Mart’ta verilen yanıtta akademisyenler IV. Philippe’in yeterince dayanağa sahip olmadığını bildirdiler. Kral öfkeleniyordu. Mayıs ayında halkın çoğunluğunun desteğini kazanmak amacıyla Meclisi toplantıya çağırdı. Bu da çare olmadı. Tapınakçılar'a yönelik halk desteği artarken Krala dönük güvensizlik baş gösteriyordu.
Haziran ayında Papa Clemens’in, olayın kontrolünü Fransız Sarayı’nın elinden Kilise’ye kaydırmak amacıyla Poitiers’e gitmesi bardaktan taşan son damla oldu. IV. Philippe 72 Tapınakçı’yı itiraflarını tekrarlamaları için onun huzuruna gönderdi. 27 Haziran’da Papa Clemens itirafları dinledi ve davayı ele almak için iki soruşturma yapmaya karar verdi, birinde Tarikat’a tümüyle bakılacak diğerinde ise bireysel olarak Tapınakçılar incelenecekti. Papa Clemens’in en sonunda IV. Philippe’in dilediği gibi hareket etmeye başlamasının sebebi Fransız birliklerinin boşalttığı bir kasabada resmen bir ev hapsinde olmasıydı. Yazın geri kalan bölümü bürokratik işlemlerle geçirildi. Her iki komisyon da sürekli çalışma halindeydi. Yalnızca Ağustos ayının bir gününde yaklaşık 500 mektup gönderilmişti. Chinon’da tutulan De Molay ve diğer Tapınak liderleri daha önceki inkârlarını inkâr ettiler. Artık işler IV. Philippe’in istediği gibi gitmeye başlamıştı.
Ancak yine de bu kadar kolay olmayacaktı. Kanıtların tamamını düzenlemek umulandan daha uzun sürdü. IV. Philippe sabırsızlanıyordu. Papalık duruşmaları bir yıl sonra 22 Kasım 1309’a kadar başlayamadı. Jacques de Molay 26 Kasım’da mahkeme önüne çıktı ve Tarikat’ı savunma isteği olduğunu ancak kendisi “fakir ve okuma yazması olmayan bir şövalye” olduğu için bunu yapamayacağını dile getirdi. Dönemin artan legalizmi ile uyumlu çalışır gibi görünen diğer askeri tarikatların aksine de Molay yönetimindeki Tapınakçılar Batı’nın değişen politik iklimiyle ilgisiz gibiydiler ve bunun sonucu olarak yönetimlerinin hiçbir yasal dayanağı yoktu. Bu da onların sonunu hazırladı. De Molay iki gün sonra başka kanıtlar verdi ve Tarikat’ı savunmaya muktedir olmadığını tekrarladı. Bunun üstüne yalnızca hem kendisini hem de Tarikatını kişisel bir iradeyle aklayabileceğine inandığı tek kişi olan Papa Clemens dışında kimseyle konuşmayacağı şeklinde bir gaf yaptı.
IV. Philippe’in adamları tutuklu Tapınakçılar’a Büyük Ustat’inin kendilerini savunamadığı haberini ulaştırdılar. Bunun onların moralini bozmasını bekliyorlardı. Plan bir süreliğine işe yarar gibi göründü. Ne var ki, Şubat 1310’da duruşmalar tekrar başladığında ile adlı iki Tapınakçı 1307 yılına dek yasal çalışmalar yapmış olmanın getirdiği avantajla, öne çıktılar ve Tarikatlarını yöneltilen tüm suçlamalara karşı savunmak istediklerini dile getirdiler. IV. Philippe’in Tapınakçılar’a kendilerini savunmalarına izin vermekten başka çaresi yoktu. 1 Nisan günü Tarikat’ın masumiyetine dair ikna edici bir konuşma yaptılar. Özellikle Bolognalı Peter Tapınakçılar’ın tamamen masum olmakla kalmayıp zalim bir tuzağa düşürüldüklerini de dile getirdiği güçlü bir savunma yaptı. Engizisyoncular’ın yalnızca duymak istediklerini almalarını sağlayan işkence kullanımına saldırdı (bir Tapınakçı işkenceyi durdurmak için Tanrıyı öldürdüğünü dahi itiraf etmişti). Halbuki kendilerine IV. Philippe tarafından işkence yapılmayacağına dair söz verilmişti.
Haziran 1308’de Poitiers’de Papa Clemens’i sıkıştırmasına benzer biçimde IV. Philippe bir kez daha üste çıktı. 11 Mayıs’ta tutuklu kardeşler arasında savunmalarına dair güven duygusu güçlenmekteyken itiraflarını inkâr eden 54 Tapınakçının sapkınlıkta ısrar suçundan kazığa bağlanarak yakılacağı duyuruldu. Ertesi gün Tarikat’ın 54 üyesi etraflarını saran alevlerin içinden masum olduklarını haykırıyorlardı. Provenceli Reginald hapisten kaçtı, ama tuhaf şekilde geri geldi. Bolognalı Peter ise kayboldu ve bir daha hiç görülmedi. Tarikat’ın kendini savunacak kimsesi kalmamıştı ve Tapınakçılar’ın savunması tamamen çökmüştü.
Tapınak Şövalyelerinin Yargılanış Kronolojisi
1099 | Kudüs'ün Birinci Haçlı Seferi sonucu ele geçirilmesi. |
1119 | Tapınak Tarikatı'nın kuruluşu. |
1129 | |
1274 | |
Ekim 1285 | IV. Philippe'in tahta çıkışı. |
1291 | Akkâ'nın yitirilmesi. |
Eylül 1303 | Anagni'de Papa VIII. Bonifacius'ye düzenlenen saldırı. |
14 Kasım 1305 | Papa V. Clemens'in taç giyme töreni. |
Haziran - Eylül 1306 | IX. Louis döneminin 'eski para' değerine geri dönüş. |
Temmuz 1306 | Yahudilerin Fransa'dan sürülmeleri. |
1306 Sonları | Jacques de Molay'ın batıya geri dönüşü. |
14 Eylül 1307 | IV. Philippe'in kendi ve 'larına Tapınakçıların tutuklamaya hazırlanmaları konusunda gizli emirler göndermesi. |
13 Ekim 1307 | Tapınakçıların Fransa'da tutuklanmaları. |
14 Ekim 1307 | 'nin üniversiteli teologlar ve ruhban sınıfın diğer üyeleri¬ne Tapınakçılara yönelik suçlamalar konusunda bilgi vermesi. |
16 Ekim 1307 | IV. Philippe 'ye yazdığı mektupta tutuklamalara ilişkin açıklamalarda bulunması. |
19 Ekim 1307 | Paris'te duruşmaların başlaması. |
24 Ekim 1307 | Jacques de Molay'ın ilk itirafları |
25 Ekim 1307 | Molay'ın itiraflarını Paris Üniversitesi mensuplarının huzurunda tekrar edilmesi |
26 Ekim 1307 | IV. Philippe'in 'ye yazdığı mektupta itiraflar konusunda bilgi vermesi. |
27 Ekim 1307 | Papa V. Clemens'in IV. Philippe'e yazdığı mektupta tutuklamalara karşı duyduğu hoşnutsuzluğu belirtmesi. |
9 Kasım 1307 | 'nun itirafları. |
22 Ksaım 1307 | |
24 Aralık 1307 | Molay'ın Papa tarafından gönderilen kardinallerin huzurunda itirafını geri alması. |
Şubat 1308 | Papa V. Clemens'in, Tapınakçılar olayında yer alan engizisyon görevlilerinin yetkilerini feshetmesi. |
Şubat 1308 sonu | yedi sorunun yöneltilmesi. |
24-9 Mart 1308 | toplantısı. |
25 Mart 1308 | Teoloji uzmanlarının yanıtı. |
5-15 Mayıs 1308 | 'nun (asiller) Tours'daki toplantısı. |
26 Mayıs 1308 | IV. Philippe'in Papa ile buluşmak üzere Poitiers'i ziyareti. |
29 Mayıs 1308 | 'ın Papa huzurunda oluşturulan kilise kurulunda yaptığı ilk konuşma. |
14 Haziran 1308 | 'ın ikinci konuşması. |
27 Haziran 1308 | IV. Philippe'in Papa'ya seçilen 72 Tapınakçıyı göndermesi. |
5 Temmuz 1308 | |
12 Ağustos 1308 | Faciens miseriocordiam ve Regnans in coelis |
13 Ağustos 1308 | Papa V. Clemens'in Poitiers'den ayrılışı. |
17-20 Ağustos 1308 | Kardinalin Tarikat liderlerini Chinon'da dinlemesi. |
Mart 1309 | Papa V. Clemens'in yılın bir bölümünü geçirmek üzere Avignon'a yerleşmesi. |
Bahar 1309 | Piskoposluk nezdinde soruşturmaların başlatılması. |
8 Ağustos 1309 | Papalık komisyonunun Tarikat ile ilgili soruşturmayı başlatması. |
22 Kasım 1309 | Papalık komisyonunun ilk duruşmaları başlatması. |
26 Kasım 1309 | Jacques de Molay'ın ilk kez komisyon önünde ifade vermesi. |
28 Kasım 1309 | Jacques de Molay'ın ikinci kez komisyon önünde ifade vermesi, Papalık komisyonunun ilk oturuma son vermesi. |
3 Şubat 1310 | Papalık komisyonunun ikinci oturum için toplanması. |
2 Mart 1310 | Jacques de Molay'ın üçüncü kez komisyon önünde ifade vermesi. |
14 Mart 1310 | 127 maddeden oluşan iddiamenin Tarikat'ın savunmasını üstlenen Tapınakçılara okunması. |
28 Mart 1310 | Paris'teki piskoposluk bahçesinde Tarikat'ı savunmak üzere Tapınakçıların toplu halde bir araya gelmeleri. |
4 Nisan 1310 | Alma mater |
7 Nisan 1310 | ve liderliğinde Tarikat'ın savunulması. |
12 Mayıs 1310 | 54 Tapınakçının Paris yakınlarında yakılmaları. |
30 Mayıs 1310 | Papalık komisyonu tarafından duruşmaların ertelenmesi. |
3 Kasım 1310 | Papalık komisyonunun üçüncü oturumunun açılması. |
26 Mayıs 1311 | Papalık komisyonu önünde verilen son yeminli ifadeler. |
5 Haziran 1311 | Papalık komisyonu tarafından duruşmaların sona erdirilmesi. |
16 Ekim 1311 | 'nin açılışı. |
Ekim 1311 sonu | Tarikat'ı savunmak isteyen yedi Tapınakçınin 'nde ifade vermeleri. |
20 Mart 1312 | IV. Philippe'in Viyana'ya gelişi. |
22 Mart 1312 | |
2 Mayıs 1312 | |
6 Mayıs 1312 | |
21 Mart 1313 | Hospitalier Tarikatı'nın IV. Philippe'e tazminat olarak 200,000 livre ödemeyi kabul etmeleri. |
18 Mart 1313 | Jacques de Molay ve 'nin yakılmaları. |
20 Nisan 1313 | Papa V. Clemens'in ölümü. |
29 Kasım 1313 | IV. Philippe'in ölümü. |
1314 Sonrasında Tapınakçılar
On dokuzuncu yüzyılın tanınmış Katolik teologlarından ve tarihçilerinden biri olan ’e bir defasında tarihin en kötü gününün hangisi olduğu sorulmuştu. Cevap vermekte gecikmedi: O gün, Tapınakçılar’ın Fransa’da tutuklandıkları 13 Ekim 1307 Cuma günü idi. O dönemde, tutuklamalar emsalsiz boyutlardaki bir suç olarak görülmüştü. Dante IV. Philippe’i Pontius Pilate ile kıyaslamış ve ’da onu açgözlülükle suçlamıştı. Ardından Tapınakçılar’ı çevreleyen söylenceler hızla gerçekleşmeye başlamıştı: Papa Clemens, Jacques de Molay’ın onu bir yıl içinde Tanrı huzurunda buluşmaya çağırmasından bir ay sonra öldü, IV. Philippe 29 Kasım 1314’te bir av kazasında öldü. Tüm bu ölümler Jacques de Molay’ın lâneti olarak görüldü.
Her ne kadar yargılamalar ve baskılar Tapınak Tarikatı’nın yok olmasına yol açtıysa da, başka konularda işlevsiz kaldı. IV. Philippe Tapınakçılar’ın hazinesine ulaşamadı ve Tarikat’ın topraklarının büyük kısmı Hospitalier Şövalyeleri’ne geçti. Ayrıca kaç tane Tapınakçının gerçekte tutuklandığı belirsiz kaldı (rakamlar 2000 ila 15000 arasında değişmektedir) ve aynı şekilde kaçının kaçtığı da bilinmedi. Tarikat’ın bir çeşit tüyo aldığı açıktı: 13 Ekim olaylarından kısa bir süre önce Jacques de Molay Tarikat’ın kural kitaplarını ve hesap defterlerini istedi ve tamamını yaktı. 1307 yılında Tarikat’tan ayrılan bir kardeşin “akıllıca” davrandığı söylendi, zira belirsiz bir tehlike yaklaşmaktaydı. Tüm Fransız karargahlarına uyarılar gönderildi. Tarikat’ın ayinleri ve işleyişi hakkında bilgi vermek yasaklandı.
Tarikat’ın IV. Philippe’in planlarının uygulamaya konduğunu biliyor olması Fransız kralının Tarikat’ın hazinesine niçin ulaşamadığını açıklayabilir. Hazinenin tutuklamalardan kısa süre önce ’ndan kaçırılarak nehir yoluyla Tapınakçılar’ın ana deniz üssü La Rochelle’e ulaştırıldığı söylenmektedir. 1307 sonbaharında kaç adet Tapınakçı gemisinin La Rochelle’den ayrıldığı bilinmemektedir -elbette ne taşıdıkları da- ancak bilinen bir şey vardır: Tapınak donanması birdenbire ortadan kaybolmuştur.
Popüler kültürde Tapınakçılar
- 2014 - 2019 yılları arasında TRT 1'de yayınlanan "Diriliş Ertuğrul" dizisinin 1. sezonunda, konu bakımından ağırlıklı olarak Tapınak Şövalyeleri işlenmiştir. Dizide, Antakya'da yer alan ve Amanos Dağları'na kurulu olan bir kaleyi kendilerine karargâh edinmiş olan tarikatın Halep, Şam ve Konya'ya kadar uzanan istihbarat şebekesine konu olarak yer verilmiştir.
- 2003 - 2005 yılları arasında Show TV ve Kanal D'de yayınlanan "Kurtlar Vadisi" dizisinde 2005 yılında ekseriyetle dünya düzeninin sahibi olarak gösterilen Tapınakçılar işlenir. Kurtlar Vadisi'nin devamı niteliğinde olan ve 2007-2016 yılları arası süren Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde son gözükmelerinden tam 8 yıl sonra yani 2013'te yeniden diziye dahil olurlar. Dünya düzeni daha sık biçimde anlatılır. Serinin 13. sezon finali olan 300. bölümde dizinin başkarakteri Polat Alemdar, Tapınakçılar'ı öldürür.
Dış bağlantılar
Wikimedia Commons'ta Tapınak Şövalyeleri ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- Sean, Martin (Tr.çev.: Barış Baysal) (2009) Tüm Gizemleriyle Tapınak Şövalyeleri Istanbul: Kalkedon Yayıncılık,
- Barber, Malcolm (Tr.çev.: Nuri Plümer) (2008) Tapınak Şövalyelerinin Yargılanışı, Ankara: Phoenix Yayınevi
Kaynakça
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z aa ab ac ad ae af ag ah Martin, Sean (2009). Tüm Gizemleriyle Tapınak Şövalyeleri. İstanbul: Kalkedon. ISBN .
- ^ a b Barber, Malcolm (1994) The New Knighthood: A History of the Order of the Temple. Cambridge University Press, . (İngilizce)
- ^ Nicholson, Helen (2001). The Knights Templar: A New History. Stroud: Sutton. . s.4. (İngilizce)
- ^ Read, Piers (2001). The Templars. New York: Da Capo Press. . s. 91.
- ^ Burman, Edward (1990). The Templars: Knights of God. Rochester: Destiny Books. . s. 40. (İngilizce)
- ^ Ralls, Karen (2007). Knights Templar Encyclopedia. Career Press. . s. 28.
- ^ The History Channel, Lost Worlds: Knights Templar, 10 Temmuz 2006, Dokumenter video. Hazırlayan ve yöneten :Stuart Elliott
- ^ Nicholson, s. 237
- ^ Barber, Trial of the Templars, 2nd ed. "Recent Historiography on the Dissolution of the Temple." Kitabın 2. baskısında Barber, tarikat hakkında ortaya konan suçlamaları açıklamaktadır.
- ^ Gürsan, Turgut (19 ) Dünyanın Gizli Tarihi,İstanbul: . .Bölüm: "Süleyman Tapınağı'nın ve Hz. İsa'nın Fakir Askerleri Tarikatı (Tapınakçılar)", s. 137
- ^ Kaynak: Barber, Malcolm (Tr.Çev.: Nuri Plümer (2008) Tapınak şövalyelerinin yargılanışıAnkara: Phoenix Yayınevi.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Tapinak Sovalyeleri Mabet Sovalyeleri veya Tapinak Tarikati Latince Pauperes commilitones Christi Templique Solomonici Suleyman Tapinagi ve Isa nin Fakir Askerleri taninmis Hristiyan askeri tarikatlarindan biridir Resmi olarak iki yuzyil boyunca faaliyette bulunmuslardir Tapinak Sovalyeleri Pauperes commilitones Christi Templique SolomoniciEtkin1119 1314BaglilikPapalikGoreviHristiyan Haclilari ve Avrupalilari Korumak Buyukluk15 000 20 000 uyeKarargahTapinak Tepesi KudusPatronAziz BernardSloganNon nobis Domine non nobis sed Nomini tuo da gloriam Bizi degil tanrim bizi degil kendi adini sereflendir MaskotAt ustunde 2 SovalyeTechizatBeyaz manto uzerine kirmizi hac SavaslariHacli Seferleri Montgisard Muharebesi Hittin Muharebesi Arsuf Muharebesi ReconquistaKomutanlarIlk Buyuk UstatHugues de PayensSon Buyuk UstatJacques de MolayTapinakcilar in muhru uzerindeki yazi Sigillum Militum Xpisti Atin uzerinde kurucularindan Hugues de Payens ve arkadasi Godfrey de Saint Omer resmedilmis Tarikatin kurulusu ve kimligiFransiz soylusu Hugues de Payens tarafindan 1119 civarinda Kudus te Hristiyan hacilari korumak icin 9 sovalyeden olusan bir grup kuruldu Bu 9 sovalye ile gerek kan gerek evlilik ile bagi vardi Katolik Kilisesi tarafindan resmi olarak 1129 yilinda taninan tarikat kisa zamanda guclenmistir En guclu zamanlarinda askeri varliklari 20 000 i bulmustur fakat bunlarin sadece 10 u tarikata bagli sovalyelerdir Tarikatin omru neredeyse Hacli Seferleri yle es olmustur Beyaz renkteki esyalari uzerindeki kirmizi haclariyla Tapinak Sovalyeleri zamanlarinin en korkulan savascilarindan olmuslardir Tarikatin askeri kanadi savaslarda un kazanirken tarikata bagli diger gruplar Avrupa genelinde ve Kutsal Topraklar da genis olcekte yapilanmislardir Kutsal Topraklar da ve Avrupa da bircok mevzi insa eden tarikat bankacilik ve para transferinin ilkel bir formunu bularak Hristiyan hacilara buyuk kolayliklar saglamistir Hacli Savaslari nin ardindan tarikata buyuk borclari olan Fransa Krali IV Philippe in kafirlik Katolik olmayan anlaminda ve escinsellik gibi suclamalarla Tapinak Sovalyeleri nin ortadan kaldirilmasi icin Papa V Clemens e yaptigi baskilarin neticesinde 1312 de tarikat ortadan kaldirilip tum mal varligina el koyulmus ve Tapinakcilar cadi avinda oldugu gibi yakilarak oldurulmuslerdir Son olarak 19 Mart 1314 te Jacques de Molay ok jak do mole ve beraberindeki tarikat uyeleri kaziga baglanarak yakilmak suretiyle idam edilmislerdir Tarikatin YukselisiBirinci Hacli Seferi nin ardindan bircok haci Kutsal Topraklar i ziyaret etmek icin Avrupa dan yola ciktilar Fakat savaslardan sonra duzeni bozulan bu topraklarda bircogu haydutlar tarafindan soyuldu ve katledildi 1118 yilinda Fransiz Hugues de Payens ve arkadasi Godfrey de Saint Omer hacilari korumak amaci ile kuracaklari tarikata destek saglamak icin Kudus Krali II Baudouin e basvurdular Kral onlara Muslumanlarca Zeytin Dagi olarak adlandirilan Tapinak Dagi nda bir yer verdi Mescid i Aksa nin da burada bulunmasi ve Suleyman Tapinagi nin kalintilarinin da burada bulunduguna inanilmasi sebebiyle kurulan tarikat Isa nin ve Suleyman Tapinagi nin Takipcileri adini aldi Kurulusunda dokuz sovalyenin rol oynadigi tarikat finansal kaynaklardan yoksun olmasi nedeniyle tamamen bagislara bel baglamisti Tarikatin amblemi olarak kullanilan ayni ata binmekte olan iki sovalye de bu sadeligi ve fakirligi simgelemekteydi Tarikatin bu durumu fazla surmedi Clairvauxlu Bernard kurucu sovalyelerden birinin yegeniydi Troyes kentinde toplanan konseyde tarikati Papa ya anlatti ve Papa tarafindan resmi olarak onaylandilar Bundan sonra Papa II Innocentius tarafindan yayinlanan ozel bir fermanla tarikat mensuplari butun ulke sinirlarindan serbestce gecme vergi odememe ve Papa disinda hicbir otoriteye karsi hesap vermeme gibi genis haklara sahip oldu Papa dan gordukleri bu destek sonrasinda Avrupa genelinde soylulardan para arazi ve askeri destek gorduler Tarikat kazandigi bu gucle kisa zamanda gelisti Haclilarin Kutsal Topraklar da kazandiklari savaslarda buyuk etkileri oldu Ayrica ellerine gecen mali gucle ilk cek sistemi sayilabilecek sistemi gelistirdiler Kutsal topraklara gidecek kisi Avrupa daki bir tarikat mensubuna parasini yatirip sadece tarikata uye kisilerin cozebilecegi kodlama ile yazilmis bir mektup alirdi Daha sonra gidecegi yere vardiginda oradaki uyeden yatirdigi parayi alirdi Boylece soygunlarda can ve mal kaybi onlenmesi amaclanmisti Tarikat bagislar ve kendi yatirimlariyla elde ettigi gelirlerle Avrupa nin ve Orta Dogu nun bircok yerinde kiliseler ve kaleler kurdu En guclu zamanlarinda Kibris Adasi tarikatin yonetimi altindaydi Organizasyon ve YapilanmaTarikat hiyerarsik bir yapilanma icerisinde olmus tarikatin basinda her zaman Fransiz asilli bir sovalye bulunmus ve tarikat Avrupa nin belirli sehirlerinde ve ulkelerinde bu baskana bagli birer temsilci ve temsilcilere bagli daha kucuk gruplar seklinde orgutlenmistir Hugues de Payens Ilk Buyuk Ustat ve tapinagin kurucusu Jacques de Molay Son Buyuk Ustat Tapinagin temelde yoksulluk namus ve itaat yemini eden dokuz asker kesisle baslayip bugunku cok uluslu sirketleri andiran bir goruntuye ulasmasi gibi birligin yapisi da hacli devletlerin islerindeki artan rolunu yansitacak ve destekleyecek bicimde gelismistir YapilanmaKurucular arasinda yer alan Godfrey de Saint Omer in adini aldigi Therouanne piskoposu Audomar Buyuk Ustat Birligin mutlak hakimidir 1139 tarihli Omne datum optimum genelgesinin ardindan Buyuk Ustat yalnizca Papaya karsi sorumlu kilinmistir Buyuk Ustat sekiz sovalye dort cavus ve bir papazdan olusan 13 kisilik kidemli bir Tapinakci secmen konseyi tarafindan secilirler Genel olarak secmen konseyi halihazirda Dogu da yerlesmis birini secmeye gayret eder nin icin onemini bilen 1250 yilinda in seciminde oldugu gibi Buyuk Ustat secimini etkilemeye calisirlar Birlik genisledikce makam ayricaliklari da artti zamaninda 1156 1169 bir Buyuk Ustat in dort ati ve iki sovalye bir cavus bir papaz bir kahya bir nalbant bir asci ve bir Sarazen ozel yardimcidan olusan maiyete sahip olmasi beklenirdi Birlik Bati dan yeni bir parti at getirttiginde ilk secim hakki yine Buyuk Ustat in olurdu Buyuk Ustat in hemen altinda kidemli yetkililerden olusan bir konsey bulunurdu Ihtiyar heyeti Buyuk Ustat a hem vekillik hem de danismanlik yapardi Gerektiginde Hugues de Payens in sovalyelerinden biri olan orneginde oldugu gibi Ihtiyar heyeti uyeleri Buyuk Ustatliga yukseltilebilirdi Montbard dort yil ihtiyar heyetinde gorev yaptiktan sonra 1153 yilinda kisa sureligine gorevde kalan Bernard de Tremelay in Askelon da ani ve kotu sonunun ardindan Buyuk Ustat olmustu Buyuk Ustatlar gibi ihtiyar heyetinin de kendi gorevlileri vardi Maresal At ve techizat alimi bolgesel komutanlarin yonetimi gibi askeri kararlarin alinmasindan sorumluydu Bolgesel komutanlar Belli bir bolgeden sorumluydular Kudus Kralligi Komutani Birligin haznedari olarak Kralligi yonetmekte ve krallik icinde Buyuk Ustat la ayni yetkileri kullanmaktaydi Kudus Sehri Komutani Ayni sekilde yalnizca sehrin ustatiydi ve sehir sinirlari icinde Bas Ustat statusundeydi Trablus Akka ve Antakya Komutanlari Kudus Kralligi ve sehri komutanlariyla benzer yetkilere sahiplerdi Bati da onemli Tapinaklarin oldugu her buyuk krallikta da Buyuk Ustat a hesap vermekle yukumlu bir Ustat vardi Bu kralliklarin baslicalari sunlardi Fransa Ingiltere Aragon Portekiz Poitou Apulia ve Macaristan Kumasci Kiyafetlerden ve yataklardan sorumluydu Ayni zamanda bireylerin ozel mulkiyetten uzak durmalarini denetliyordu Birlige verilen hediyelerin dagitilmasindan da sorumluydu Evler Komutani Dogu daki belli evlerden sorumluydu ve daha yuksek komutanlara hesap veriyordu Sovalyeler Komutani Kudus Kralligi Komutani nin vekilligini yurutuyordu Turcopolier Turkopollar yari Turk asilli olan ve belli donemlerde yerel hafif suvari birlikleri olarak toplanan ve gorevlendirilen birliklerden olusmaktaydi Bu birliklere baskan olarak atanan sovalye Ast Maresal Piyadelerden ve techizatlarindan sorumluydu Genellikle bir cavus olan standart yetkili acemilerin egitiminden sorumluydu Revir sorumlusu Hasta ve yasli kardeslerin bakimiyla ilgileniyordu Bunlar genellikle Outremer ve Iber Yarimadasi disindaki Bati Tapmaklari nda ikamet ediyordu Beyaz cubbeli sovalyeler Bunlar birlige katilmadan once sivil kiyafetlerini cikarip silah ve techizat kusanmalari savas alaninda degilken giyecekleri kiyafetleri almalari icin halihazirda savas sanatinda yetenekli olmalari beklenirdi Temelde sovalyeler herhangi bir toplumsal gruptan olabilse de Dogu daki insan gucu ihtiyacina bagli olarak aforoz edilmisler de dahil olmak uzere Ikinci Hacli Seferi surecinde sovalyelerin yine sovalye soyundan gelmeleri gerektigine karar verildi Her bir sovalyeye uc at ve ona yardimci olacak techizatini kontrol edecek ve savasa gitmeye hazir olup olmadigina bakacak bir acemi verilirdi Acemiler Turkopollar gibi acemiler de sadakat yemini etmis Tapinakcilar degil belirli bir sure icin tutulmus yerel kisilerdi Cavuslar Sovalyelere kiyasla daha karmasik bir toplumsal ve irksal gruptu Genellikle Ermenilerden ve Suriyelilerden olusurdu Bunlar tek bir atla yetinmek ve kendi acemilerini bulmak zorundaydilar Bir Banka Olarak TapinakIlk karargahlari Mescid i Aksa Tapinakcilar tarih sahnesine ciktiklari ilk donemlerden itibaren guvenilir bankacilar olarak tanindilar Tapinak aslinda Avrupa nin ilk bankasiydi Paranin bir Tapinak evine yatirilip baska birinden cekilebildigi bir kredi mektuplari sistemi gelistirdiler Boylece yatirilan paralar Tapinakcilar in saglam binalarinda guvence altinda oluyordu Avrupa da nin gorkemli binasi finans merkezleriydi Ikinci Hacli Seferi surecinde Birlik ile Fransa krallari arasinda uzun soluklu bir is birligi basladi II Philippe in hukumdarligi doneminde Tapinak gercek anlamda Fransiz kraliyet hazinesine donustu Onun hukumdarligi suresince kraliyet arazilerinden saglanan gelirler yuzde 120 artti ve on ucuncu yuzyil boyunca Tapinagin Paris teki haznedari kral tarafindan secildi ve haznedarlar II Philippe ile onun haleflerinin guvenilir birer danismanlari oldular Tapinakcilar in kendilerini basarili birer banker olarak kanitlamalarinda tuttuklari titiz kayitlarin ve musterileriyle girdikleri tarafsiz iliskilerin buyuk rolu vardi Kayitlar nin bir banka olarak ne kadar mesgul oldugunun acik bir kanitidir Kayitlarda sekiz sayfalik parsomen tarih gorevdeki Tapinakci nin ismi yatirilan miktarin yani sira kim tarafindan hangi hesaba yatirildigi ve paranin nereden geldigi belirtilmistir Her gunun sonunda toplanan paralar saklanmak uzere saglam odalara goturulurler Bu surecte nda aktif 60 hesap vardi ve hesap sahipleri arasinda saraylilar din adamlari onemli soylular ve Tapinak calisanlari bulunuyordu Noel yortusunda Paskalya yortusunda Ascension da ve ayrica Birlik icin ozel onemi olan Vaftizci Yahya gibi aziz yortu gunlerinde calisilmazdi Bu tarihlerin disinda Tapinak temelde musterilerin ihtiyacina bagli olarak is yapardi Papalik da finansal ihtiyaclari icin Tapinakcilar a guvenir hale gelmisti Tapinakcilar 1163 gibi erken bir tarihte bile Papa III Alexander in 1159 1181 bankaciligini yapiyorlardi Ayni zamanda II Philippe in basinda oldugu Capet hanedaninin finansal isleriyle de ilgileniyorlardi Birlik ote yandan Papa III Innocentius Dorduncu Hacli Seferi 1202 1204 sirasinda sefer harcamalarini yeniden duzenlemek istediginde de kullanildi Tapinagin finansal hizmetleri kredi saglamakla ve saraylilar ya da soylularla sinirli degildi Haclilar ve hacilar birkac yil boyunca Avrupa dan uzaklastiklarinda Tapinakcilar onlarin degerli belgelerini ve vasiyetleri ile mallarini da kabul ederlerdi Batidaki Tapinakcilar in 1127 1129 arasindaki ziyaretinden bu yana onlara bagislanan topraklar Birligin zenginliginin temelini olusturdu in belirttigi gibi Batidaki yaygin destek agi olmasaydi Tapinakcilar ilk ciddi yenilgilerinde yok olurlardi Baslangicta in gezisi sirasinda ve sonrasinda beliren ayrintili bagis programiyla elde edilen bu genis ag sonradan tapinagin Avrupa subelerine donustu Bir Tapinak evi sonradan etrafina kardes evleri de alacak bicimde gelisen bir bina olurdu bir ciftlik ya da bir malikane Ana ve kardes evlerden saglanan gelirlerin tamami Doguya yollanirdi adiyla bilinen vergi Bati daki bir Tapinak evinde elde edilen tum gelirlerin ucte birine esitti ve Birligin Kutsal Topraklar daki calismasini desteklemek uzere gonderilirdi Bu batili evler genellikle Avrupa nin buyuk kentlerinde finans merkezlerinde ve limanlarinda bulunurdu Ticaretin oldugu her yerde Tapinakcilar da vardi Evler Birlige yalnizca para degil gida giyecek silah ve at da saglardi Tapinagin Dogu da giderek artan rolu dusunuldugunde verilen bu destek Bati daki evlerin isleyisinin Birligin surekli desteklenmesi acisindan cok onem kazaniyordu Daha fazla destek bulmak amaciyla Tapinakcilar bir cesit uyelik sistemi gelistirdiler Buna gore uye olan bir kisi yaptigi bagisla birlikte bir Tapinak kilisesindeki ayinlere katilabiliyor ya da bir Tapinak mezarligina gomulme hakkini elde ediyordu Bazen bu kisilerin bakacak kimseleri yoksa onlara bir emekli ayligi dahi bagliyordu Tapinagin Bati daki 9 000 malikanesinin cogunlugu Fransa daydi Fransa nin ardindan Italya geliyordu Birligin Almanya da da mulkleri olsa da bu ulke daha cok Toton Sovalyeleri nin egemenligi altindaydi Ayni sekilde Iber Yarimadasi nda Tapinakcilar Santiago ve Alcantara gibi Ispanyol ve Portekiz tarikatlarinin yaninda daha sonuk kaliyordu Ingiltere de Birligin merkezi ydi Penzance ve Bristol Kanali ndaki ndan Yorkshire ve Lincolnshire a dek ulkenin dort bir yanina da subeler yayilmisti Daha net ifade etmek gerekirse bugunku Ingiliz yer adlarindan Tapinak onekini tasiyan tum yerlerin bir zamanlar Tapinak la bir iliskisi olmustur On Ucuncu Yuzyilin Esiginde TapinakcilarI Baudouin e Tapinakcilar tarafindan tac giydirilmesi Histoire d Outremer 13 yuzyil Ucuncu Hacli Seferinin ardindan in pek cogunun yaptigi gibi Tapinakcilar da 1180 lerin sonundaki felaketlerin ardindan elde kalanlari yeniden insa etmeye giristiler Her ne kadar Hristiyan hacilarin Kudus e girmesine izin verilmis olsa da onlar kendileri gitmediler ve Akka de yeni bir merkez kurdular Akka sonraki 100 yil boyunca Latin Dogunun en onemli sehri ve Tapinakcilar in ussu haline geldi Tarikat kentteki varligini on yillar boyunca surdurdu ve Alman kesis 1170 lerde bu duruma taniklik etti Templier de Tyr olarak taninan tarihci on ucuncu yuzyilin ortalarinda durumu soyle tarif ediyordu Kentin buyuk oranda deniz kiyisina kurulmus olan en guclu kismi bir kale gibiydi Girisinde 28 feet genisliginde bir duvardan olusan yuksek ve saglam bir kule vardi Kulenin her iki yaninda daha kucuk birer kule ve bu kulelerin her birinin ustunde en az bir boga boyunda altindan yuruyen aslanlar vardi bu dort aslan uzerlerindeki altin ve iscilikleriyle birlikte 1500 degerindeydi ve bakilmaya doyulamaz guzellikteydi Diger tarafta Pisans Caddesi nin yaninda baska bir kule vardi ve bu kulenin yaninda St Anne Caddesi nde Buyuk Ustat in buyuk ve soylu sarayi vardi evinin onunde kemerleri olan baska bir yuksekce kule ve cok soylu ve heybetli bir kilise vardi Deniz kiyisinda Selahaddin in 100 yil once insa ettigi antik bir kule bulunuyordu Tapinak hazinesini burada sakliyordu Kule denize o kadar yakindi ki dalgalar duvarlarina kadar ulasiyordu Tapinak bolgesinde simdi burada tasvir edemeyecegim baska guzel ve soylu evler de mevcuttu Tarikat in uzun zamandir asina oldugu Akka her ne kadar yeni operasyon ussu olarak dogru bir secim gibi gorunse de Tapinakcilar asil amaci kendilerinin Dogu daki ilk tahkimatlari arasinda olan Amanos u yeniden kurmakti Burasi Selahaddinin saldirilari sonucu taninmaz haldeydi Tapinagin kalelerinden Gaston ve Eylul 1188 de Selahaddin in guclerinin eline gecerek Tarikat in bolgedeki gucunu buyuk oranda zayiflatmisti Gaston kaynak acisindan cok zengin bir alandi ancak Muslumanlar 1191 de bu kaynak akisinin onunu kestiler Prensi Leo burayi ele gecirdi ve yeniden tahkim etti Tapinakcilar kaleye erismeyi denediklerinde ise geri cevrildiler ve boylece orayi Leo nun elinden almak icin uzun bir catisma donemine girildi Leo nun Antakya ile giristigi savas Ermenistan Kilisesi nin belirsiz konumu ve Leo nun soyundan gelenlerin ve onun Antakyali rakibi III Boemondo un akrabalarinin dusmanca iddialari nedeniyle durum biraz karmasik bir hal aldi 1211 e dek Tapinakcilar la Leo nun gucleri arasinda duzensiz araliklarla catismalar oldu 1211 yilinda Tapinakcilar a karsi duzenlenen saldirilarda yeni secilmis Buyuk Ustat yaralandi ve Papa III Innocentius Leo yu aforoz etti Ermeni Kilisesi 1197 den bu yana Roma ile iyi gecinmekteydi Bu nedenle Leo hakkindaki aforoz kararinin kendisini politik olarak gucsuzlestirecegini dusunerek Gaston u ve diger Tapinak kalelerini 1213 ve 1216 arasinda Tapinaga iade etti Tarikat in ve Hristiyan aleminin Ucuncu Hacli Seferi nin ardindan kendini yeniden yapilandirma yonundeki tutumu Papa III Innocentius in 1198 1216 aldigi kararlardan da anlasilmaktaydi 1199 da Outremer deki onderlere hic kimsenin yeni bir hacli seferi icin yeterince cesarete sahip olmadigindan yakinan bir mektup yazdi Kendisi ise oyle bir sefer icin hayli istekliydi Ote yandan Tapinakcilar in ozel statulerini pekistiren bir dizi genelge yayinladi ve din adamlarinin Tapinagin haklarina ve ayricaliklarina saygi gostermesini istedi Oldukca net tabirlerle din adamlarina Tapinakcilar in kendi mezarlik alanlari uzerinde haklari oldugunu ve kendi topraklarinda kiliseler yapmakta ozgur olduklarini hatirlatti ve onlari herhangi bir Tapinakci ya ya da Tapinak malina zarar vermemeleri konusunda uyardi Dahasi din adamlarindan Tapinakcilar in vergilerden muaf olduklarini kendi topraklarindan kaynaklanan vergileri toplayabileceklerini ve bu kazanclara asla el konamayacagini unutmamalari istendi Din adamlari Tapinak kiliselerini aforoz edemeyecek ve Tapinak evlerine zarar vermek yasaklanacakti Din adamlari Tarikat a belli sureler icin hizmet eden kisilerin gorevlerinden erken ayrilmalarina izin vermeyecekti Tapinakcilar i baska Hristiyanlar la savasmaya zorlayan Iber Yarimadasi ve Dogu Avrupa da oldugu gibi piskoposlar kinanacak din adamlari Tapinakcilar in mallarini ve ayricaliklarini gaspcilara karsi koruyacaklar ve bu kurallara uymayanlar aforoz edilecekti Kararlari tanimayan din adamlarina karsi III Innocentius Tapinakcilar in ayricaliklarini oncelikli kilan Omne datum optimum adli bir genelge daha yayinladi Papa Innocentius ayni zamanda Tarikat in sikca kibir gunahi islemekle suclandigini bildigi icin onlari ayricaliklarini suiistimal etmemeleri konusunda uyardi Onlarin aforoz edilmis olup olmadiklarina ya da herhangi bir sebeple huzur icinde uyumalarina izin verilip verilmeyecegine bakmaksizin parasi olan herkesi eksiksiz Hristiyan cenaze toreni ile gomduklerinden yakmiyordu Kehanete benzer sozlerle III Innocentius Tarikat i uygulamalarini degistirmedikleri takdirde Seytanin elcilerine donusecekleri konusunda uyarmisti Askeri TaktiklerTapinakcilar in savas alanindaki unu essizdi Frenkler Hittin de bozguna ugradiklarinda Selahaddin tum esir Tapinakcilar in ve Hospitalier Sovalyeleri nin idam edilmesi emrini vermisti cunku askeri tarikatlarin Frenkler in Islam a karsi en temel silahi oldugunu biliyordu Tapinakcilar diger Haclilar da oldugu gibi suvarilere ve piyadelere sahiplerdi Suvariler arasinda atli sovalyeler ve cavuslar piyadeler arasinda ise okcular ve balta ve mizrak tasiyan birlikler vardi Sovalyeler Orta Cag in tanklari idi Dev savas atlari ortalama 1 5 metre boyundaydi Atlara ki onlara savas ati denmekteydi tekme atma toslama ve isirma egitimi verilirdi Cavuslar da ata binerdi ancak daha hafif silahlar tasir ve arkadan gelirlerdi Taktikler basitti ancak iyi zamanlama ile oldukca etkili olabilirlerdi Oncelikle piyadeler koruma saglar ardindan atlilar asil dortnala saldiriyi gerceklestirirlerdi Iyi zamanlanmis bir saldiri yoluna cikan her seyi yok ederdi Yanlis zamanlanmis saldirilar ise Cresson Muharebesi nde oldugu gibi felaketlere yol acardi Arbede sirasinda Tapinakcilar Tarikat in adiyla bilinen siyah beyaz flamasi havada kaldigi surece savas alaninda kalmak zorundaydilar Flama gozden kayboldugu anda Tapinakcilar Hospitalier Sovalyeleri ne katilirlar ya da onlarin flamasi da gozden kaybolmussa herhangi baska bir Hristiyan flamasina eslik ederlerdi Ettikleri yemine gore savas alanina daima en onde cikacaklar ve alani en son terk edeceklerdi Latin Dogu nun ilk yillarinda Tapinakcilar Haclilarin en iyi egitilmis askerleri olarak neredeyse intihar boyutlarinda cesaret ornekleri sergileyerek une kavusmuslardi Bu durum Akka daki amansiz bir saldirida olen Gerard de Ridefort un Buyuk Ustatligi esnasinda doruk noktaya ulasti Ne var ki on ikinci yuzyildan on ucuncu yuzyila gecilirken Tapinakcilar eski cesaretlerini yitirmeye basladilar ve savasta daha temkinli davranislar sergilediler Tarikatin ZayiflayisiHacli Savaslari nin baslamasindan yaklasik bir yuzyil sonra savasin gidisati Hristiyanlar icin degismeye basladi Muslumanlar Selahattin Eyyubi gibi komutanlarin kumandasinda Haclilar karsisinda zaferler kazanmaya basladilar Selahaddin Kudus u 1187 yilinda ozellikle Hittin Savasi ndan sonra gucleri kirilan Hristiyanlardan geri aldi Kudus un kaybiyla tarikat karargahini kuzeydeki Akka ya tasimak zorunda kaldi Hristiyanlar 1229 yilinda Kudus u geri aldilarsa da 1244 yilinda sehri bu kez Memlukler aldi Akka ya tasidiklari karargahlarini da 1291 yilinda kaybeden tarikat merkezini Kibris taki Limasol a tasimak zorunda kaldi Bundan sonra askeri acidan zayiflayan tarikata gelen yardimlar da azaldi Her ne kadar guclerini kaybetmis olsalar da iki yuz yillik bir yapilanma sonunda tarikat Avrupa da gundelik yasamin bir parcasi olmustu ve Papalik fermani sayesinde monarsiler karsisindaki ozerklik de tansiyonu yukseltiyordu Bir olcude zayiflamis olmakla beraber hala ordularinin bulunmasi ve Toton Sovalyelerinin Prusya da Hospitalier Sovalyelerinin Rodos ta yaptigi gibi kendilerine ait bir yonetim olusturma amaclari sonlarini hazirladi 1291 Sonrasi TapinakcilarOutremer nin sozde gecici kaybinin ardindan buyuk askeri tarikatlarin birlesmek zorunda oldugu soylentileri ayyuka cikmisti Zira Tapinak ile Hospitalier Sovalyeleri arasindaki sonu gelmez didisme Kutsal Topraklar i kaybetmenin sebeplerinden biri olarak goruluyordu Ancak her iki tarikat da bu konuda hevesli degildi 1291 yilinin ardindan Tapinakcilar Hospitalier Sovalyeleri ve Toton Sovalyeleri kendilerine yeni bolgeler kesfetmeye koyuldular Hatta son iki grup hedeflerini dahi yeniden belirlemeye yoneldi Hospitalierler Akdeniz i temel operasyon bolgeleri olarak secip denizci bir kimlige burunduler Onceleri Kibris ta konuslanan tarikat 1306 yilinda Rodos Adasini isgal ettiler ve uc yil icinde orayi kendi ussu haline getirdiler Bu hamle sayesinde kendilerine Roma nin ve Avrupali krallarin mudahalesinden uzak gorece fazla bir ozerklik saglamis oldular Bu arada Toton Sovalyeler once Venedik e ardindan da Prusya da a yerlestiler Burada kendilerini tamamen Baltik bolgesindeki paganlarla savasmaya adadilar Bu sayede Roma da uzak durmakla kalmiyor ayni zamanda adiyla Prusya nin yaratilmasiyla birlikte konumlarini saglamlastirmis oluyorlardi Burasi gercek anlamda yaratilmis bir ulkeydi ve askeri bir tarikat tarafindan yonetiliyordu Bu Tapinakcilar in uzun zamandir yapmak istedikleri seydi Languedoc Akka nin dusmesinden once cok uzun zaman boyunca Tapinakcilar in en fazla tuttuklari bolge olmustu Ancak kendilerini kisa vadede Kibris ta buldular Her ne kadar adayi 1192 yilinda Aslan Yurekli Richard a satmis olsalar da buradaki topraklarini geri aldilar ve Limasol u ana karargahlari haline getirdiler Ne var ki 1190 li yillarin hayaletleri hala tam anlamiyla istirahate cekilmemislerdi Bu nedenle Tarikat kendisini yerel politikalarin icinde buluverdi Kibris Krali Henry donemin en guclu ve korkulan askeri aygitinin hemen yani basina gelmesinden cok da hosnut degildi 1298 yilinda Tapinakcilar in davranislari hakkinda her zamanki kibir ve hirs suclamalarini yonelten resmi bir sikayette bulundu 1306 da Henry nin Tapinakcilar tarafindan desteklenen kardesi Amaury lehine tahttan indirilmesi icin bir darbe gerceklestirildi Jacques de Molay in Buyuk Ustat olarak ilk icraatlarindan biri 1294 1295 yillarinda Tarikat a verilen destegi artirmak amaciyla Batiyi ziyaret etmek oldu Aralik 1294 te Roma ya vardiginda yeni papa VIII Bonifacius seciliyordu Papa Bonifacius Tapinakcilar a Outremer de sahip olduklari ayricaliklari Kibris icin de tanidi Bu durum Kral Henry yi degilse de Jacques de Molay i cok memnun etti Italyan yarimadasindan daha fazla yardim eli de uzaniyordu Napoli Krali Tarikat i gida ihracatindan alinan vergilerden muaf tuttu Bu tur yardim tekliflerinin gelmesinin ardindan Jacques Avrupa daki diger saraylara da yazmakta gecikmedi Paris ve Londra ya gitti I Edward daha once Fransizlar ve Iskoclarla anlastigi bir hacli ordusu saglayacagina soz verdi ayrica Tapinagi Kibris a gonderilen paralarin vergilerinden muaf tuttu Daha onceki hacli seferlerinde oldugu gibi Tapinakcilar 1300 den itibaren Dogu da askeri bir varligin olusturulmasi konusunda merkezi bir rol ustlendiler Mogollar in Kutsal Topraklar a doneceklerine ve Kudus u Memluk kontrolunden cikararak Frenkler e vereceklerine inaniliyordu Tapinakcilar 1300 yazi boyunca Misir ve Suriye nin kiyi sehirlerine bir dizi akin duzenleyerek olasi bir saldirinin onunu acmaya calistilar Kasim ayinda anakarayi isgal icin hazirliklara basladilar Alti yuz sovalye Gazan Mahmud Han komutasindaki Mogollar ve komutasindaki Ermeniler den olusan birlesik bir gucun gelmesini beklemek uzere a gonderildi Mogollar ve Ermeniler nihayet Subat 1301 de Tortosa ya vardiklarinda orada kendilerini hic kimse karsilamadi herhangi bir takviye guc belirtisi yoktu Tapinakcilar vazgecip Kibris a geri donmuslerdi Daha kotusu bu basarisiz girisim icin Ruad in kullanilmasi Misir daki Memluklar i harekete gecirdi ve 1302 de garnizon bir Memluk saldirisi sonucu yerle bir edildi Bu Outremer deki son Tapinak mevzisinin yitirilisiydi Tutuklamalar ve Tarikatin DagilisiKaziga baglanarak yakilan iki tarikat mensubu 1307 yilinda tarikatin basindaki isim olan Jacques de Molay tarikati Hospitalierlerle birlestirmek istedi fakat bir anlasmaya varamadilar Her iki tarikat da konuyu Papa ya tasidi Fakat bu sirada Papa ozellikle son yillarda tarikat hakkinda yapilan suclamalardan rahatsiz oldugu icin Fransa Krali IV Philippe in baskisiyla tarikati aforoz etti ve tarikat uyeleri tutuklanarak iskence altinda kabule zorlandiklari suclamalardan dolayi idam edildiler 1312 yilinda Papa Tarikati resmi olarak dagitti ve mulklerinin bircogunu Hospitalier Sovalyeleri Tarikati na gecirdi Rivayete gore Molay yakilirken Papa yi ve Kral i lanetleyerek sene sonuna kadar onlarin da olecegini soyledi Hem Kral hem de Papa ayni sene icinde olduler 1314 Tapinakcilar tarikatinin hayatta kalan uyeleri basta Iskocya olmak uzere Papa nin elinin uzanamayacagi yerlere dagildilar Tarikat ta otuzuncu derece olarak kurulan Siyah ve Beyaz Kartal Sovalyesi mertebesinin Ing Knight of the Black and White Eagle ogretisinin ve hedefinin Jacques de Molay nin ok jak de mole intikamini almak icin IV Philippe oldurmek oldugu daha genis anlamda Katolik Fransiz monarsisini ve butun Katolik monarsileri yok etmek oldugu ve IV Philippe i onlarin oldurdugu soylenir TutuklamalarTapinak ile Hospitalier Sovalyeleri nin birlestirilmesi soylentisi Kasim 1305 le V Clemens in papa secilmesiyle yeniden alevlendi Papa Jacques de Molay ile Hospitalier Sovalyeleri in Buyuk Ustadi i bu konu uzerindeki dusuncelerini yazmalari ve anlatmalari icin davet etti Jacques de Molay a gore bu fikir savunulabilir degildi 1306 yilinda Papa ya gonderdigi mektupta birlesme ya da birlesmeme sonucunda olacaklari tartti ve ayni hedeflere sahip olsalar da her iki tarikatin bagimsiz iken daha iyi isleyebilecegi sonucuna vardi Papa Clemens de yeni bir hacli seferi konusunda de Molay in dusuncelerini sordu Buyuk Ustat ikinci bir mektupla yanit verdi gecmisteki seferler ya Birinci Hacli Seferi nde oldugu gibi yani herkesin katilabilecegi sekilde ya da daha sonraki seferlerde oldugu gibi yani sinirli sayidaki profesyonel askerin belli bir hedefe odaklanacagi sekilde gerceklesmisti De Molay donemin yaygin gorusune karsi cikti ve in kaybedilmesi ornegini vererek nin tek cozum yolu oldugunu savundu Papa Clemens ikna olmadi ve de Molay ile de Villaret i sorunu daha fazla tartismak amaciyla Fransa da bulusmaya cagirdi Toplanti 1306 yili Azizler Gunu ne denk getirilmisti Papa nin mide iltihabina yakalanmasi sebebiyle mecburen ertelendi De Molay 1306 nin sonlarinda ya da 1307 baslarinda Bati ya ulasti Hospitalier lerin Rodos taki isleriyle mesgul olan ise ertesi yaza kadar gelemedi De Molay ile Papa Clemens Haospitalier lerin Buyuk Ustadi nin Fransa ya gelmesini beklerken ucuncu bir sorun ele alindi Iki yil once tarikattan ihrac edilen birkac sovalye tarafindan Tapinakcilar a agir bicimde ahlaksizlik suclamalari yoneltilmisti De Molay Papa dan Tarikat in sayginliginin kurtarilmasini istedi 24 Agustos ta Papa Fransa Krali IV Philippe e Tarikat a yonelik suclamalara inanmakta zorlandigini ancak Tapinakcilar la ilgili cok fazla tuhaf sey duydugu icin buyuk bir keder endise ve kalp kirikligi icinde bir sorusturma yapilmasina karar verdigini yazdi IV Philippe ten bundan daha fazlasini yapmamasini istedi Ama Fransiz krali onu dinlemedi 13 Ekim gunu safak vaktinde gorevliler iclerinde Paris Tapinagi ndan alinan Jacques de Molay in da oldugu Fransa daki tum Tapinakcilar i sapkinlik homoseksuellik kufur ve Isa yi inkar etme suclarindan tutukladilar YargilanmaKaziga baglanarak yakilan tarikat mensuplari IV Philippe in yaptiklari Avrupali kraliyet aileleri arasinda guvensizlige yol acti Aragonlu Tarikat a yoneltilen suclamalarin uydurma olduguna inanan tek kisi degildi Onlara gore muflis durumda oldugu herkesce bilinen IV Philippe Tapinagin buyuk varligina goz dikmisti Fransiz kralinin curetkarlik ve kustahlik konusunda cagdaslarini ilk defa hayrete dusurdugu soylenemezdi 1303 yilinda Papa VIII Bonifacius u kacirarak Fransa ya getirip Tapinakcilar a yonelttiklerine benzer suclamalarla itham etme tesebbusunde bulunmus ama cabasi sonucsuz kalmisti Ancak bu suclamalar Bonifacius un olumune neden olmustu IV Philippe ote yandan Italyan bankacilari Lombardlar a karsi uzun soluklu bir mucadeleye girismis sonunda onlari tutuklayarak 1311 yilinda ellerindeki tum varliklarina el koymustu Temmuz 1306 da Yahudiler tutuklanmis ve kralliktan kovularak tum mallarina el konmustu Yani sira IV Philippe bircok defa madeni paralarin degerini dusurmustu 1306 da kizgin bir kalabaliktan kacarken na siginmak zorunda kalmisti Iste bu Tapinak yerleskesinin icindeyken onlarin varliklarini gorunuste hicbir zaman bitmeyen finansal sorunlarina care bulmak amaciyla kendi ustune gecirme planlari yapmis olabilir Agustos 1307 de Papa Clemens IV Philippe e mektup yolladiginda Fransiz kralinin coktan kararlar verdigi anlasiliyor Zira 14 Eylul de de Tapinakcilar in tutuklanmasi icin talimat vermisti Tapinakcilar a yoneltilen temel suclamanin sapkinlik olmasi IV Philippe adina Tarikat i yok etme mucadelesinin kendisini buyukbabasi IX Louis ile ayni konuma yerlestiren kisisel bir hacli seferi oldugunu gosteriyor IV Philippe yalnizca kustah bir zorba degil ayni zamanda tutuklamalarin ardindaki diger baslica figur olan Muhurdar gibi fanatik bir dindardi De Nogaret her seyden ote IV Philippe ten daha yobaz biriydi ve kimi zaman onun Tarikatcilara yonelik oyunlarin ardindaki asil kisi oldugu dusunuluyordu On dorduncu yuzyilin baslarinda sapkinlik ve buyuculuk korkusu yaygindi ve kulubelerinde yasayan koylulerden paranoyak papalar ve krallara dek toplumun her kesimine nufuz etmisti Papa Bonifacius ye yoneltilen sapkinlik suclamalari IV Philippe e ve de Nogaret ye gore Papa Seytanin tarafindaydi ve Tapinakcilar a yonelik benzer suclamalar bu durumdan kaynaklaniyordu Genelde Fransiz sarayinin kuklaligini yapan zayif bir papa olarak gorulen Papa Clemens IV Philippe in ofkesini uzerine cekecek olsa da Tapinakcilar a yonelik suclamalarin geregini yapmadi Suphesiz ki Papa Clement de ofkeliydi Tarikat yalnizca Roma ya hesap verdiginden IV Philippe in Tapinakcilar i kendi himayesi altindaki topraklarda tutuklamaya kalkismasi yasa disiydi Ustelik ayni donemde de Nogaret aforoz edilmis bir kisiydi 27 Ekim de IV Philippe e yazdigi bir mektupta Papa Clemens IV Philippe in Tapinakcilar i tutuklayarak bizlere ve Roma Kilisesine yonelik acik bir saygisizlik sergiledigini ve tum yasalari ihlal ettigini yazmisti Papa Clemens in bizzat Kilisenin tehdit altinda oldugu fikri artik uzerine gidilmesi gereken gercek bir sorundu Papa Clemens in IV Philippe e yazdigi mektuptan iki gun once 25 Ekim de Jacques de Molay Paris Universitesi nden bir heyetin onunde Isa yi reddettigi ve Hac a tukurdugu itirafinda bulunmustu Tutuklu bulunan diger onemli Tapinakcilar dan da benzer itiraflar gelmisti Bu bir skandaldi ve Paris te Tarikat a ofkelerini kusan kalabaliklar sokaklardaydi Bu durum IV Philippe in isine geldi Boylece Papa Clemens e Tapinakcilar i goruldukleri her yerde tutuklanmalarini saglayacak bir ferman yazmasi icin baski uyguladi Sonunda 22 Kasim da Papa Clemens boyun egdi ve adli bir genelge yayinlayarak Avrupa daki tum Tapinakcilar in tutuklanmasini emretti Ancak IV Philippe diger yoneticilerin de onu takip edecegini sanarak cok yaniliyordu Aragonlu Kral kuskuluydu Ingiltere Krali II Edward olabildigince uzun zaman olabildigince az sey yapti Almanya da genel bir guvensizlik hakimdi Kibris ta suclamalara kesinlikle inanilmiyordu Italya da durum eyaletten eyalete farklilik gosteriyordu Napoli ve Papalik eyaletleri hemen harekete gectiler Lombardiya da Tarikata yaygin bir destek vardi aslinda tum ulkelerde tutuklamalar gerceklesti ancak itiraf elde etmekteki basari ulkelerin ya da eyaletlerin iskenceye izin verip vermemesine bagli olarak degisiyordu Ornegin iskencenin kanunen yasaklandigi ya da yalnizca Papa Clemens in israri sonucu nadiren uygulandigi Ingiltere de ve Iber Yarimadasi nda Tapinakcilar dan cok az itiraf elde edildi Napoli ve Papalik eyaletlerinde Engizisyona sozde dini prosedur adi altinda iskence yapma hakki verilmisti Buradaki itiraflarin sayisi sasirtici olmayan bicimde daha fazlaydi Yine de her bir Tapinakci nin iskenceye maruz kaldigi iclerinde Molay da vardi Fransa kadar degildi Tapinakcilar in itirafcilari hic suphe yok ki yapilan iskencenin boyutlarina gore cesitlilik arz etmekteydi Pek cogu kabul torenlerinde Hac in uzerine tukurduklerini bastiklarini ve isediklerini ayrica Isa nin sahte bir peygamber olduguna inandiklarini itiraf ettiler Kabul toreni ayni zamanda sirt ve karin bolgelerine kondurulan mustehcen opucukleri de kapsiyordu Hatta bazilari kic ve penis optuklerini de itiraf ettiler Takdis toreninin Topluluk haricinde yapildigi soyleniyordu Bir coklari Baphomet adli bir puta taptiklarini da itiraf ettiler Itiraf edenlere gore degisiklik gostermek uzere bu put ya sivri basliydi ya da uc yuzlu bir kafaya sahipti Digerleri de onun sakalli bir adama kadina ya da bir kediye ait oldugunu soylediler Bunlarin yani sira seytani kadinlarla iliskiye girdiklerini ve yeni dogan cocuklari oldurduklerini itiraf edenler de vardi Papa Clemens itiraflarin bir onunde de duyulmasi icin israr etti 24 Aralik ta Jacques de Molay ile diger onemli Tapinakcilar huzura cikarildilar Artik IV Philippe in ellerinden gorunuste uzaklasmis olan Molay itirafini reddetti ve bu itiraflari yalnizca iskence altinda yaptigini soyledi Diger Tapinakcilar da ayni beyanda bulundular Belirtmek gerekir ki bu durum IV Philippe ile de Nogaret nin Tarikat i bir kerede cabucak ortadan kaldirma girisiminin hizla sonuclanmasi ve Fransiz Sarayini Avrupa nin de facto lideri ve Tek Gercek Inancin Savunucusu yapma umutlarini suya dusurdu Papa Clemens bir sekilde altta kalmamak icin Subat 1308 de durusmalari iptal etti IV Philippe vakit kaybetmeden sorusturmanin yasal zeminini guclendirmek amaciyla Paris Universitesi akademisyenlerine basvurdu 25 Mart ta verilen yanitta akademisyenler IV Philippe in yeterince dayanaga sahip olmadigini bildirdiler Kral ofkeleniyordu Mayis ayinda halkin cogunlugunun destegini kazanmak amaciyla Meclisi toplantiya cagirdi Bu da care olmadi Tapinakcilar a yonelik halk destegi artarken Krala donuk guvensizlik bas gosteriyordu Haziran ayinda Papa Clemens in olayin kontrolunu Fransiz Sarayi nin elinden Kilise ye kaydirmak amaciyla Poitiers e gitmesi bardaktan tasan son damla oldu IV Philippe 72 Tapinakci yi itiraflarini tekrarlamalari icin onun huzuruna gonderdi 27 Haziran da Papa Clemens itiraflari dinledi ve davayi ele almak icin iki sorusturma yapmaya karar verdi birinde Tarikat a tumuyle bakilacak digerinde ise bireysel olarak Tapinakcilar incelenecekti Papa Clemens in en sonunda IV Philippe in diledigi gibi hareket etmeye baslamasinin sebebi Fransiz birliklerinin bosalttigi bir kasabada resmen bir ev hapsinde olmasiydi Yazin geri kalan bolumu burokratik islemlerle gecirildi Her iki komisyon da surekli calisma halindeydi Yalnizca Agustos ayinin bir gununde yaklasik 500 mektup gonderilmisti Chinon da tutulan De Molay ve diger Tapinak liderleri daha onceki inkarlarini inkar ettiler Artik isler IV Philippe in istedigi gibi gitmeye baslamisti Ancak yine de bu kadar kolay olmayacakti Kanitlarin tamamini duzenlemek umulandan daha uzun surdu IV Philippe sabirsizlaniyordu Papalik durusmalari bir yil sonra 22 Kasim 1309 a kadar baslayamadi Jacques de Molay 26 Kasim da mahkeme onune cikti ve Tarikat i savunma istegi oldugunu ancak kendisi fakir ve okuma yazmasi olmayan bir sovalye oldugu icin bunu yapamayacagini dile getirdi Donemin artan legalizmi ile uyumlu calisir gibi gorunen diger askeri tarikatlarin aksine de Molay yonetimindeki Tapinakcilar Bati nin degisen politik iklimiyle ilgisiz gibiydiler ve bunun sonucu olarak yonetimlerinin hicbir yasal dayanagi yoktu Bu da onlarin sonunu hazirladi De Molay iki gun sonra baska kanitlar verdi ve Tarikat i savunmaya muktedir olmadigini tekrarladi Bunun ustune yalnizca hem kendisini hem de Tarikatini kisisel bir iradeyle aklayabilecegine inandigi tek kisi olan Papa Clemens disinda kimseyle konusmayacagi seklinde bir gaf yapti IV Philippe in adamlari tutuklu Tapinakcilar a Buyuk Ustat inin kendilerini savunamadigi haberini ulastirdilar Bunun onlarin moralini bozmasini bekliyorlardi Plan bir sureligine ise yarar gibi gorundu Ne var ki Subat 1310 da durusmalar tekrar basladiginda ile adli iki Tapinakci 1307 yilina dek yasal calismalar yapmis olmanin getirdigi avantajla one ciktilar ve Tarikatlarini yoneltilen tum suclamalara karsi savunmak istediklerini dile getirdiler IV Philippe in Tapinakcilar a kendilerini savunmalarina izin vermekten baska caresi yoktu 1 Nisan gunu Tarikat in masumiyetine dair ikna edici bir konusma yaptilar Ozellikle Bolognali Peter Tapinakcilar in tamamen masum olmakla kalmayip zalim bir tuzaga dusurulduklerini de dile getirdigi guclu bir savunma yapti Engizisyoncular in yalnizca duymak istediklerini almalarini saglayan iskence kullanimina saldirdi bir Tapinakci iskenceyi durdurmak icin Tanriyi oldurdugunu dahi itiraf etmisti Halbuki kendilerine IV Philippe tarafindan iskence yapilmayacagina dair soz verilmisti Haziran 1308 de Poitiers de Papa Clemens i sikistirmasina benzer bicimde IV Philippe bir kez daha uste cikti 11 Mayis ta tutuklu kardesler arasinda savunmalarina dair guven duygusu guclenmekteyken itiraflarini inkar eden 54 Tapinakcinin sapkinlikta israr sucundan kaziga baglanarak yakilacagi duyuruldu Ertesi gun Tarikat in 54 uyesi etraflarini saran alevlerin icinden masum olduklarini haykiriyorlardi Provenceli Reginald hapisten kacti ama tuhaf sekilde geri geldi Bolognali Peter ise kayboldu ve bir daha hic gorulmedi Tarikat in kendini savunacak kimsesi kalmamisti ve Tapinakcilar in savunmasi tamamen cokmustu Tapinak Sovalyelerinin Yargilanis Kronolojisi 1099 Kudus un Birinci Hacli Seferi sonucu ele gecirilmesi 1119 Tapinak Tarikati nin kurulusu 11291274Ekim 1285 IV Philippe in tahta cikisi 1291 Akka nin yitirilmesi Eylul 1303 Anagni de Papa VIII Bonifacius ye duzenlenen saldiri 14 Kasim 1305 Papa V Clemens in tac giyme toreni Haziran Eylul 1306 IX Louis doneminin eski para degerine geri donus Temmuz 1306 Yahudilerin Fransa dan surulmeleri 1306 Sonlari Jacques de Molay in batiya geri donusu 14 Eylul 1307 IV Philippe in kendi ve larina Tapinakcilarin tutuklamaya hazirlanmalari konusunda gizli emirler gondermesi 13 Ekim 1307 Tapinakcilarin Fransa da tutuklanmalari 14 Ekim 1307 nin universiteli teologlar ve ruhban sinifin diger uyeleri ne Tapinakcilara yonelik suclamalar konusunda bilgi vermesi 16 Ekim 1307 IV Philippe ye yazdigi mektupta tutuklamalara iliskin aciklamalarda bulunmasi 19 Ekim 1307 Paris te durusmalarin baslamasi 24 Ekim 1307 Jacques de Molay in ilk itiraflari25 Ekim 1307 Molay in itiraflarini Paris Universitesi mensuplarinin huzurunda tekrar edilmesi26 Ekim 1307 IV Philippe in ye yazdigi mektupta itiraflar konusunda bilgi vermesi 27 Ekim 1307 Papa V Clemens in IV Philippe e yazdigi mektupta tutuklamalara karsi duydugu hosnutsuzlugu belirtmesi 9 Kasim 1307 nun itiraflari 22 Ksaim 130724 Aralik 1307 Molay in Papa tarafindan gonderilen kardinallerin huzurunda itirafini geri almasi Subat 1308 Papa V Clemens in Tapinakcilar olayinda yer alan engizisyon gorevlilerinin yetkilerini feshetmesi Subat 1308 sonu yedi sorunun yoneltilmesi 24 9 Mart 1308 toplantisi 25 Mart 1308 Teoloji uzmanlarinin yaniti 5 15 Mayis 1308 nun asiller Tours daki toplantisi 26 Mayis 1308 IV Philippe in Papa ile bulusmak uzere Poitiers i ziyareti 29 Mayis 1308 in Papa huzurunda olusturulan kilise kurulunda yaptigi ilk konusma 14 Haziran 1308 in ikinci konusmasi 27 Haziran 1308 IV Philippe in Papa ya secilen 72 Tapinakciyi gondermesi 5 Temmuz 130812 Agustos 1308 Faciens miseriocordiam ve Regnans in coelis13 Agustos 1308 Papa V Clemens in Poitiers den ayrilisi 17 20 Agustos 1308 Kardinalin Tarikat liderlerini Chinon da dinlemesi Mart 1309 Papa V Clemens in yilin bir bolumunu gecirmek uzere Avignon a yerlesmesi Bahar 1309 Piskoposluk nezdinde sorusturmalarin baslatilmasi 8 Agustos 1309 Papalik komisyonunun Tarikat ile ilgili sorusturmayi baslatmasi 22 Kasim 1309 Papalik komisyonunun ilk durusmalari baslatmasi 26 Kasim 1309 Jacques de Molay in ilk kez komisyon onunde ifade vermesi 28 Kasim 1309 Jacques de Molay in ikinci kez komisyon onunde ifade vermesi Papalik komisyonunun ilk oturuma son vermesi 3 Subat 1310 Papalik komisyonunun ikinci oturum icin toplanmasi 2 Mart 1310 Jacques de Molay in ucuncu kez komisyon onunde ifade vermesi 14 Mart 1310 127 maddeden olusan iddiamenin Tarikat in savunmasini ustlenen Tapinakcilara okunmasi 28 Mart 1310 Paris teki piskoposluk bahcesinde Tarikat i savunmak uzere Tapinakcilarin toplu halde bir araya gelmeleri 4 Nisan 1310 Alma mater7 Nisan 1310 ve liderliginde Tarikat in savunulmasi 12 Mayis 1310 54 Tapinakcinin Paris yakinlarinda yakilmalari 30 Mayis 1310 Papalik komisyonu tarafindan durusmalarin ertelenmesi 3 Kasim 1310 Papalik komisyonunun ucuncu oturumunun acilmasi 26 Mayis 1311 Papalik komisyonu onunde verilen son yeminli ifadeler 5 Haziran 1311 Papalik komisyonu tarafindan durusmalarin sona erdirilmesi 16 Ekim 1311 nin acilisi Ekim 1311 sonu Tarikat i savunmak isteyen yedi Tapinakcinin nde ifade vermeleri 20 Mart 1312 IV Philippe in Viyana ya gelisi 22 Mart 13122 Mayis 13126 Mayis 131221 Mart 1313 Hospitalier Tarikati nin IV Philippe e tazminat olarak 200 000 livre odemeyi kabul etmeleri 18 Mart 1313 Jacques de Molay ve nin yakilmalari 20 Nisan 1313 Papa V Clemens in olumu 29 Kasim 1313 IV Philippe in olumu 1314 Sonrasinda TapinakcilarOn dokuzuncu yuzyilin taninmis Katolik teologlarindan ve tarihcilerinden biri olan e bir defasinda tarihin en kotu gununun hangisi oldugu sorulmustu Cevap vermekte gecikmedi O gun Tapinakcilar in Fransa da tutuklandiklari 13 Ekim 1307 Cuma gunu idi O donemde tutuklamalar emsalsiz boyutlardaki bir suc olarak gorulmustu Dante IV Philippe i Pontius Pilate ile kiyaslamis ve da onu acgozlulukle suclamisti Ardindan Tapinakcilar i cevreleyen soylenceler hizla gerceklesmeye baslamisti Papa Clemens Jacques de Molay in onu bir yil icinde Tanri huzurunda bulusmaya cagirmasindan bir ay sonra oldu IV Philippe 29 Kasim 1314 te bir av kazasinda oldu Tum bu olumler Jacques de Molay in laneti olarak goruldu Satranc oynayan tarikat mensuplari 1283 Her ne kadar yargilamalar ve baskilar Tapinak Tarikati nin yok olmasina yol actiysa da baska konularda islevsiz kaldi IV Philippe Tapinakcilar in hazinesine ulasamadi ve Tarikat in topraklarinin buyuk kismi Hospitalier Sovalyeleri ne gecti Ayrica kac tane Tapinakcinin gercekte tutuklandigi belirsiz kaldi rakamlar 2000 ila 15000 arasinda degismektedir ve ayni sekilde kacinin kactigi da bilinmedi Tarikat in bir cesit tuyo aldigi acikti 13 Ekim olaylarindan kisa bir sure once Jacques de Molay Tarikat in kural kitaplarini ve hesap defterlerini istedi ve tamamini yakti 1307 yilinda Tarikat tan ayrilan bir kardesin akillica davrandigi soylendi zira belirsiz bir tehlike yaklasmaktaydi Tum Fransiz karargahlarina uyarilar gonderildi Tarikat in ayinleri ve isleyisi hakkinda bilgi vermek yasaklandi Tarikat in IV Philippe in planlarinin uygulamaya kondugunu biliyor olmasi Fransiz kralinin Tarikat in hazinesine nicin ulasamadigini aciklayabilir Hazinenin tutuklamalardan kisa sure once ndan kacirilarak nehir yoluyla Tapinakcilar in ana deniz ussu La Rochelle e ulastirildigi soylenmektedir 1307 sonbaharinda kac adet Tapinakci gemisinin La Rochelle den ayrildigi bilinmemektedir elbette ne tasidiklari da ancak bilinen bir sey vardir Tapinak donanmasi birdenbire ortadan kaybolmustur Prag da sergilenen sovalyelere ait muhur Kudus Krali II Baudouin fethettigi Suleyman Tapinagi ni Hugues de Payens ile Godfrey de Saint Omer e Karargah olarak kullanmalari icin hediye ederken Tapinak Sovalyeleri Haclilar tarafindan Suleyman Tapinagi olarak adlandirilan bu binadan idare edilmekteydiler Andre de Montbard Ilhanli hukumdari Gazan Mahmud Han in Haclilar ile Memlukler e karsi olusturmayi planladigi Franco Mogol Ittifaki resmedilmis Jacques de Molay in 1265 yilinda Beaune Loncasinda yapilan Tapinak Sovalyeligi ne kabul merasimi Marius Granet 1777 1849 tarafindan yapilan yagli boya tablo Populer kulturde Tapinakcilar2014 2019 yillari arasinda TRT 1 de yayinlanan Dirilis Ertugrul dizisinin 1 sezonunda konu bakimindan agirlikli olarak Tapinak Sovalyeleri islenmistir Dizide Antakya da yer alan ve Amanos Daglari na kurulu olan bir kaleyi kendilerine karargah edinmis olan tarikatin Halep Sam ve Konya ya kadar uzanan istihbarat sebekesine konu olarak yer verilmistir 2003 2005 yillari arasinda Show TV ve Kanal D de yayinlanan Kurtlar Vadisi dizisinde 2005 yilinda ekseriyetle dunya duzeninin sahibi olarak gosterilen Tapinakcilar islenir Kurtlar Vadisi nin devami niteliginde olan ve 2007 2016 yillari arasi suren Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde son gozukmelerinden tam 8 yil sonra yani 2013 te yeniden diziye dahil olurlar Dunya duzeni daha sik bicimde anlatilir Serinin 13 sezon finali olan 300 bolumde dizinin baskarakteri Polat Alemdar Tapinakcilar i oldurur Dis baglantilarWikimedia Commons ta Tapinak Sovalyeleri ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Sean Martin Tr cev Baris Baysal 2009 Tum Gizemleriyle Tapinak Sovalyeleri Istanbul Kalkedon Yayincilik ISBN 978 605 5679 16 3 Barber Malcolm Tr cev Nuri Plumer 2008 Tapinak Sovalyelerinin Yargilanisi Ankara Phoenix Yayinevi ISBN 978 605 5738 02 0Kaynakca a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z aa ab ac ad ae af ag ah Martin Sean 2009 Tum Gizemleriyle Tapinak Sovalyeleri Istanbul Kalkedon ISBN 978 605 5679 16 3 a b Barber Malcolm 1994 The New Knighthood A History of the Order of the Temple Cambridge University Press ISBN 0 521 42041 5 Ingilizce Nicholson Helen 2001 The Knights Templar A New History Stroud Sutton ISBN 0 7509 2517 5 s 4 Ingilizce Read Piers 2001 The Templars New York Da Capo Press ISBN 0 306 81071 9 s 91 Burman Edward 1990 The Templars Knights of God Rochester Destiny Books ISBN 0 89281 221 4 s 40 Ingilizce Ralls Karen 2007 Knights Templar Encyclopedia Career Press ISBN 978 1 56414 926 8 s 28 The History Channel Lost Worlds Knights Templar 10 Temmuz 2006 Dokumenter video Hazirlayan ve yoneten Stuart Elliott Nicholson s 237 Barber Trial of the Templars 2nd ed Recent Historiography on the Dissolution of the Temple Kitabin 2 baskisinda Barber tarikat hakkinda ortaya konan suclamalari aciklamaktadir Gursan Turgut 19 Dunyanin Gizli Tarihi Istanbul ISBN 978 605 5943 49 8 Bolum Suleyman Tapinagi nin ve Hz Isa nin Fakir Askerleri Tarikati Tapinakcilar s 137 Kaynak Barber Malcolm Tr Cev Nuri Plumer 2008 Tapinak sovalyelerinin yargilanisiAnkara Phoenix Yayinevi ISBN 978 605 5738 02 0