Böbrekler, omurgalılarda bulunan fasulye biçiminde boşaltım organlarıdır. 13 cm boyuna kadar olabilen böbrekler, boşaltım sisteminin bir bölümünü oluştururlar. Bu organlar, başta üre olmak üzere atıkları kandan süzer ve onları su ile birlikte idrar olarak boşaltırlar. Böbrekleri ve böbreklere etki eden hastalıkları inceleyen tıbbi dal nefrolojidir. Nefroloji, adını Yunanca "böbrek" anlamına gelen nephros sözcüğünden alır. Böbrek(ler) ile ilgili anlamında kullanılan renal sözcüğü ise Latince renalis sözcüğünden gelir. Böbreklerin içindeki süzme birimlerine nefron denir. Her böbrekte yaklaşık 1 milyon nefron bulunur.
Anatomi
İnsanlarda, böbrekler karın bölgesinin arka bölümünde, bir başka deyişle karınzarı arkası (retroperitonal) bölgesinde yer alırlar. İki tane bulunan (çoğu insanda tek böbrek bulunabilmektedir ve bu insanlar bunun ayrımına varmadan sağlıklı bir yaşam sürdürebilirler) böbreklerden sağda olanı diyaframın hemen altında ve karaciğerin arkasında (posterior), solda olanı ise diyaframın altında ve dalağın arkasında yer almaktadır. Böbreklerin ikisinin de üstünde böbrek üstü bezleri yer almaktadır. Böbreklerin konumları bakımından bakışımsız olmalarının nedeni karın boşluğunda büyük bir yer kaplayan karaciğerin, sağda bulunan böbreğin soldakine göre 1-2 santimetre daha aşağı bir konumda (inferior) bulunmasına neden olmasıdır.
Karınzarı arkasında bulunan böbreklerin boyutları 9 ila 13 cm arasında değişmekte ve sol böbrek sağdakinden az da olsa biraz daha büyüktür. Yaklaşık 12. göğüs omuru ile 3. bel omurlarının (T12-L3) düzeyleri arasında yer almaktadırlar. Böbreklerin üst bölgeleri 11. ve 12. kaburgalarca korunmaktadır. Böbrek üstü bezleriyle birlikte böbrekler, yağ dokuyla çevrelenip (buna pararenal yağ denilmektedir), bu yapı da böbrek zarı (renal fasiya olarak da bilinir) ile bütünüyle sarılmış durumdadır. Yukarıda da belirtildiği gibi, böbreklerden biri ya da ikisi doğuştan bulunmayabilirler ve bu duruma böbrek oluşmaması ya da renal agenez denilmektedir.
Böbrekler, süzülmemiş kanı karın bölgesi aorttan ayrılan sol ve sağ böbrek atardamarları yoluyla almaktadırlar. Böbrekten dönen süzülmüş kan ise sağ ve sol böbrek toplardamarları yoluyla alt ana toplar damara döner. Böbreğe giden kan, kalbin pompaladığı toplam kanın (kardiyak debi) üçte birine ulaşabilir.
Doku bilimi (histoloji)
İlgili madde: Nefron
Genel
Böbrekten ayrılan idrar borusu (üreter) takip edilerek böbreğin içine ilerledikçe huni biçiminde bir boşluk olarak genişler; buna havuzcuk (pelvis) denilmektedir. Havuzcuktan da küçülerek ayrılan bölgelere büyük çanak (majör kaliks), bunlardan ayrılan daha da küçük bölgelere küçük çanak (minör kaliks) denmektedir. İnsan böbreğinde yaklaşık 12 adet küçük çanak bulunmaktadır. Böbrek, kesildiğinde, kabuk (korteks) ve öz (medulla) bölgelerinden oluştuğu görülür. Öz bölgede uçları papilla olarak bilinen piramitler bulunmakta ve bunların her biri bir çanağa bağlıdır. Kabuk bölgesi dokusu her iki ardışık piramitler arasına sokulur ve bunlara Bertin sütunları denilmektedir.
Damarlar
Böbrekler damarlarca çok iyi bir biçimde beslenmekte ve vücut ağırlığının yalnızca %0.5'lik bir bölümünü oluştursa da, kardiyak debinin %25'ini alırlar ve bu daha da artabilir. Kabuk bölgesi organın en çok damarlarının bulunduğu bölgedir, bu bölge böbreğe gelen kanın %90'ını toplar. Böbreğe gelen atardamar ön ve arka olmak üzere iki dala ayrılır. Bu dallardan, loplar arası damarlar ayrılıp loplar arasında ilerleyerek yayımsı damarlara ayrılır. Bu damarlar da kabuk ve öz bölgeler arasına yayılarak lopçuklar arası damarlara ayrılırlar. Lopçuklar arası damarlardan getirici damarlar ayrılıp yumakçık (glomerülus) yapısına girer.
Damarlar, yumakçık içinde daha da küçük dallara ayrılıp, 20 ila 40 arasında değişen kılcal damar kıvrımlarına dönüşürler. Bu kılcal damarlar yumakçık içindeki tampon bölge (mesenjium) ile çevrelenmiştir. Kılcal damarlar birleşerek yumakçıktan götürücü damarlar olarak ayrılırlar. Genel olarak, kabuk bölgesinin yüzeyine yakın olan nefronlardan ayrılan götürücü damarlar borucukları çevreleyerek peritubüler damar ağını oluştururlar. Öte yandan kabuk bölgesinin daha derinlerinde yer alan yumakçıklardan ayrılan damarlar vasa recta (dik damar anlamına gelmektedir) denen, öz bölgenin derinliklerine inen damarları oluştururlar. Bu damarlar öz bölgenin derinliklerine indikten sonra toplardamar olarak yukarı çıkarlar.
Böbrek damar atar ve toplar damar üzerinde ilgi çekici ve çoğu organlardan değişik olup, kendine özgü olan birkaç özelliği bulunmaktadır. Genellikle bir organa gelen atardamar küçük dallara ayrıla ayrıla atar damarcıkları (arteriyol) oluşturur. Bunlar da kılcal damarlara ayrılıp (dokuyla alyuvarlar arasında oksijen alışverişinin gerçekleştiği ve kansıvısıyla dokular arasında besin öğelerinin ve dokulardaki atıkların alış-verişlerinin gerçekleştiği damar bölgesidir), kılcal damarlar da toplar damarcıkları, bunlar da birleşerek toplar damarları oluşturur. Böbrekte ise temiz kanı taşıyan getirici damarlar yumakçık içine girdikten sonra kılcal damarlara ayrılır ve bunlar yumakçıktan ayrıldıktan sonra yine atar damarcık niteliğinde olan götürücü damarlara dönüşür. Özetle, böbrekte öbür organlarda bulunan temel atar damarcık-kılcal damar-toplar damarcık düzeni bulunmaz; yumakçık içinde bulunan kılcal damarlar iki atar damarcık arasında bulunmaktadır.
Yumakçık (Glomerül)
Yumakçıkların kılcal damarlarında duvarları delikli endotel (damarların en iç katmanında bulunan göze türü) gözeleri bulunur. Bu endotelin dışında ise iki katlı epitel gözeler bulunur. Endotele yakın olan iç epitel gözeleri (viseral) endotel dokudan yalnızca bir bazal zarı (epitel dokularda epitel gözenin en alt bölümünde bulunan, epiteli altındaki bağ dokudan ayıran zardır) ile ayrılır. Dış epitel gözeleri (paryetal) ise bowman kapsülü (yumakçığı çevreleyen yapı) üzerinde bulunmaktadır. Bu iki katlı epitel gözeleri arasındaki boşluğa da üriner boşluk (yumakçıktan süzülen kandan oluşan sıvının -süzüntü- geçtiği boşluk) denilmektedir.
Yumakçığın kılcal damarının duvarı, bu damarlardan geçen kansıvısının süzme işleminin gerçekleştiği yerdir ve şu yapılardan oluşmaktadır:
- İnce, delikli endotel gözeler. Her bir delik 70 ila 100 nm (nanometre) çapındadır.
- Yumakçık bazal zarı 3 katmandan oluşur. Ortada elektron bakımından yoğun olan lamina densa ("yoğun katman" anlamına gelmektedir) ve bunun her iki yanında elektron bakımından seyrek bulunan lamina rara ("seyrek katman" anlamına gelmektedir) bulunmaktadır. Lamina raranın endotele yakın olan katmanına lamina rara interna, iç epitele yakın olan katmanına ise lamina rara eksterna denilir. Yumakçık bazal zarı çoğunlukla 4. tip kolajenden (kolajen, bağ dokuların yapı taşı olup, organları yapı bakımından ayakta tutan büyük moleküllerdir), laminin adlı bileşikten, çoklu anyonik proteoglikanlardan (çoğunlukla heparan sülfat), fibronektinden, entaktinden ve birkaç başka glikoproteinlerden oluşmaktadır. 4. tip kolajen bir yapı ağı oluşturarak öbür glikoproteinleri birbirlerine bağlar.
- İçteki epitel gözeler (podosit, "ayak gözeleri" anlamına gelir), yumakçık bazal zarının lamina rara eksterna katmanı üzerinde yer alıp, adetâ çok ayaklı gözeleri andırır. Bu ayakçıklar arasındaki 20 ile 30 nanometre genişliğindeki boşluklara süzme yarıkları denir. Bu süzme yarıkları birbirlerine ince bir böleç ile bağlanır.
- Yumakçık yapısı tampon bölge olan mesenjium bölgesi ile dengelenmektedir; mesenjium gözeleri kılcal damarlar arasını doldurmaktadır. Bu gözeler mezoderm kökenli olup, kasılabilir, yutabilir, çoğalabilir, bağ dokuyu oluşturan kolajen yapabilir özelliktedir. Tıpkı damar çeperlerindeki kasılıp gevşeyebilen düz kası andırmaktadır. Bu gözeler ayrıca bir sürü tür yumakçıktan kaynaklanan hastalıkların (glomerulonefrit) oluşmasında rol oynar.
Yumakçıkdaki kılcal damarların duvarlarındaki endotel gözelerin delikli olması, su ve küçük moleküllere karşı geçirgen olmasını ve aynı zamanda 70 kilodaltondan büyük proteinlere karşı ise geçirimsiz olmasını sağlar. Ayrıca bazal zarın negatif yüklü (anyon) heparan sülfat ve başka anyonik molekülleri bulundurması pozitif yüklü moleküllere karşı geçirgenliğini arttırır. Bundan dolayı, kandaki yüksek derişimde bulunan Albumin proteini, negatif yüklü olmasından dolayı bu kılcal damarlardan süzülmez. Bu seçici geçirgenliği ayrıca süzme yarıklarının arasındaki böleçte bulunan proteinler de etkiler. Bu seçici geçirgenliği sağlayan moleküllerin genlerindeki değişinim sonucunda bu seçici geçirgenlik bozulabilir ve ortaya nefrotik sendrom denilen klinik durum çıkabilir.
Borucuklar (Tubulus)
Borucukları çevreleyen epitel gözelerin yapıları ve buna bağlı işlevleri böbreğin katmanlarına göre değişiklik gösterir. Yakınsal borucuk gözeleri uzun mikrovilüsleri, çok sayıda mitokondrileriyle geri emilimde önemli rol oynar. Yakınsal borucuk gözeleri süzülmüş sodyumun ve suyun üçte ikisinin, ayrıca glikozun, potasyumun, fosfatın, amino asitlerin ve proteinlerin geri emiliminde büyük önem taşır. Aynı zamanda bu gözeler ağıların da geri emilimini yapar ve ağılar bu gözelere zarar verebilir.
Yumakçık-bitişiği aygıtı (jukstaglomerüler aygıt) yumakçığın içine sokulmuş durumda olup, getirici damarla da bitişiktir. Bu aygıtın içinde yumakçık-bitişiği gözeler yer almaktadır. Bu gözeler düz kas niteliğinde olup, getirici damarların duvarlarında bulunur ve renin bileşiğini içerir. Ayrıca uç borucukların yumakçığa yakın olan bölgesine maküla densa denir ve bu bölge yumakçık-bitişiği aygıtıyla da iç içedir. Süzüntüdeki sodyum derişimini algılayan maküla densa, yumakçık-bitişiği aygıtına geri besleme yaparak buradaki gözelerin kasılıp ya da gevşemesini sağlar. Böylece, böbrekler kendilerine gelen kandaki (başta sodyumun olmak üzere) elektrolitlerin derişimlerine göre yumakçığa gelen kan miktarını ayarlayıp, süzmeyi de buna koşut bir biçimde etkiler. Bu yolla, böbrekler, kandaki olağan değerlerinin üstünde ya da altında olan elektrolitlerin atılımlarını etkileyerek derişimlerini ayarlayabilir.
İşlevleri
Böbreklerin işlevleri beş çatı altında toplanabilir:
- Metobolizma atık ürünleri olan üre, kreatinin, ürik asit, ilaç ve toksinlerin vücuttan atılmasını sağlamak
- Vücut sıvı elektrolit dengesini düzenlemek
- Vücudun asit baz dengesini düzenlemek
- Kan basıncını ayarlamak
- Alyuvar yapımını uyarmak
Böbreğin işlevlerinin daha iyi anlaşılması için böbrek fizyolojisinin iyi bilinmesi gerekir.
Atık ürünlerin atılması
Böbrekler yapım-yıkım sonucunda oluşan çeşitli atık ürünleri özellikle protein yapımı ve protein yıkımı sonucunda oluşan üreyi ve nükleik asitlerin yapım-yıkımı sonucunda oluşan ürik asidi ve suyu vücuttan dışarı atar. Böbreklerin çalışmaması veya işlevini yapamaması durumunda bu atıklar atılamayacağı için sorun teşkil eder.
Vücut dengesinin (Homeostaz) sağlanması
Böbrekler vücut dengesinin sağlanmasında çok büyük önem taşır. İşlevleri arasında:
- Asit-baz dengesini sağlamak,
- Kansıvısının ve vücuttaki değişik bölmelerdeki sıvıların elektrolit derişimlerini düzenlemek,
- Kan basıncını ayarlamak,
- Kan hacmini düzenlemek
önemli yer tutar.
Böbrekler bu işlevlerin çoğunu öbür organlarla (özellikle kalp, iç salgı bezleri ve karaciğer) eş güdümlü bir biçimde gerçekleştirir. Böbrekler bu organlarla kandaki hormonlar yoluyla iletişir. Ancak, kan hacmini, basıncını algılama konusunda böbreğin içsel alıcıları bulunmaktadır.
Öz ayarlama mekanizması (): Bu mekanizma genel olarak, miyojenik (kas dokusundan kaynaklanan) aktivitesi olarak kabul edilmektedir. Nefronlardaki hücreleri Na+ ve Cl- düzeyindeki değişikliklere duyarlıdır. Glomerüler hidrostatik basıncın artması ile glomerüler filtrasyon oranı (GFR) de artar. Bu artış; macula densa'ya gelen Na+ ve Cl- oranında da artışa neden olacaktır. Fizyolojik yanıt ise afferent arteriolün daralması ve mezangiyum hücrelerinin büzülmesidir.
Asit-baz dengesinin düzenlenmesi
Böbrekler kandaki pH'yi, H+ (protonun) ve HCO3- (bikarbonatın) derişimini ayarlayarak küçük bir aralıkta tutar. Bu konuda akciğerle eş güdümlü çalışır. Daha ayrıntılı bilgi için böbrek fizyolojisi maddesine bakınız.
Kan basıncının ayarlanması
Böbrekler kan basıncının düzenlenmesinde önemli rol oynarlar. Kansıvısındaki sodyum derişimi, kan hacmiyle ve dolayısıyla kan basıncıyla yakından ilgilidir. Nefronların içinde sodyumun (ve öbür elektrolitlerin) süzülmesini ve geri emilimini sağlayan yapılar bulunmaktadır. Ayrıca böbrek üstü bezlerinin Zona Glomerulosa bölgesinden salgılanan Aldosteron da böbreğin uç borucuklar ve toplama kanalları üzerinde etkisini göstererek kan basıncını ayarlamada önemli bir yer tutar.
Kansıvısı hacmi
Kansıvısının toplam derişimindeki (osmolalite) değişikler hipotalamustaki derişim-alıcılarınca algılanır. Hipotalamusun uzantısı olan hipofiz bezinin arka bölümü kansıvındaki derişimin artması üzerine vazopressin (ADH) salgılar. Bu da böbreklerin toplama kanallarına etkiyerek suyun geri emilimini arttırıp, idrarın daha derişik olmasına neden olur. Böylece böbrek, hipofiz beziyle eş güdümlü bir biçimde çalışarak kansıvısının hacmini dengede tutar.
Hormon salgılamak
Böbrekler eritropoetin (alyuvar yapımını uyaran hormon) salgılar. Ayrıca etkin durumda olmayan vitamin D'yi (önhormon) etkin duruma getirir.
Hastalıklar
Böbrekler karmaşık organlar oldukları için, hastalıkları da karmaşıktır. Bundan dolayı, böbrek hastalıklarını öbeklere ayırmak mantıklıdır. Ancak, böbrekte çok türde hastalık bulunmasına karşın, bunların belirtileri aynı oranda çeşitli değildir; çoğu aynı öbekten hastalıklar benzer biçimlerde kendilerini gösterir. Dolayısıyla, öncelikle böbrek hastalıklarının genel bulguları incelenecek, ondan sonra hastalıklar öbek halinde ele alınacaktır.
Böbrek hastalıklarında bulgular
- İveğen (akut) nefritik sendromu yumakçıktan kaynaklanan ve çoğunlukla iveğen gelişen, idrarda kan bulunması durumudur (hematüri). Bunun yanında, idrarda orta düzeyde protein (proteinüri) ve yüksek kan basıncı bulguları, streptokok sonrası gelişen glomerulonefritin alışılmış sunumudur.
- Nefrotik sendrom, idrarda ağır oranda protein bulunması (günde 3.5 gramdan çok), kanda albümin düzeyinin düşmesi (hipoalbüminemi), aşırı şişlik, kandaki yağ düzeylerinin yükselmesi (hiperlipıdemi) ve idrarda yağ bulunması bulgularıyla ortaya çıkar.
- İveğen böbrek yetmezliği idrarın kesilmesi (oliguri) ya da idrarsızlık (anüri) ve kanda azotlu atıkların artması (azotemi) ile ortaya çıkar. Yumakçıkta, ara bölgelerde, böbrek damarlarına gelen hasar sonucunda ya da borucuklarda iveğen gelişen doku ölümü (akut tubüler nekroz) sonucunda ortaya çıkar.
- Süreğen (kronik) böbrek yetmezliği, üreminin (böbrek yetmezliği sonucu kandaki azotlu atıkların artıp, bunların vücuttaki dokulara ve organlara zarar vermesi sonucunda ortaya çıkan belirtiler bütünüdür) belirtileriyle özdeştir ve herhangi bir böbrek hastalığının ilerlemesi sonucunda varacağı son noktadır.
- Böbrek borucuk bozuklukları, idrar çokluğu (poliuri), gece yatağı ıslatma (noktüri) ve elektrolit düzensizlikleriyle ortaya çıkar.
- İdrar yollarında bulaşım, idrarda bakteri (bakteriuri) ve irin bulunmasıyla ortaya çıkar. Bulaşım belirtili de, belirtisiz de olabilip, yalnızca aşağı idrar yollarını (sidik kesesini) ya da böbrek de içinde olmak üzere yukarı idrar yollarını da etkileyebilir.
- Böbrek taşı, böbrek kuluncu, idrarda kan olması ve yineleyen taş oluşumları ile ortaya çıkar.
- Boşaltım yollarında tıkanma ve böbrek urları daha çok anatomiyi ilgilendiren durumlardır ve sorunun olduğu yere göre belirtileri değişir.
Böbrek hastalıkları
Doğuştan bozukluklar:
Kistli böbrek hastalıkları:
Yumakçıktan kaynaklanan hastalıklar :
| Borucuklardan kaynaklanan hastalıklar:
Damarlardan kaynaklanan hastalıklar:
Böbrek taşları:
Böbrek urları:
|
Wikimedia Commons'ta Böbrek ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
Kaynakça
- ^ "http://dictionary.reference.com/browse/Nephrology". 23 Eylül 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ Maton, Anthea (1993). Human Biology and Health. Prentice Hall. 0-13-981176-1.
- ^ "http://www.britannica.com/". 25 Haziran 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ . 29 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ . 25 Şubat 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ http://pre-pg.blogspot.com[]
- ^ . 14 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ . 18 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ . 24 Temmuz 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ . 17 Kasım 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ "http://www.britannica.com/EBchecked". 4 Haziran 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ a b "http://www.merck.com". 25 Eylül 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ http://www.medcyclopaedia.com[]
- ^ . 5 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ . 7 Ağustos 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ . 21 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ . 14 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ . 21 Nisan 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ Carlson, Bruce M. (2004). Human Embryology and Developmental Biology. Saint Louis. 0-323-03649-X.
- ^ "Britannica.com - Vasa Recta (Dik Damar)". 2 Nisan 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Eylül 2008.
- ^ www.akdeniz.edu.tr[]
- ^ . 31 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ . 27 Mart 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Eylül 2008.
- ^ . 3 Mart 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ . 30 Ağustos 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ . 30 Ağustos 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ (PDF). 23 Temmuz 2008 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Eylül 2008.
- ^ "http://www.nature.com". 6 Mart 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ . 13 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ http://www.belgeci.com[]
- ^ Mesenjium PDF dosyası[]
- ^ . 10 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Eylül 2008.
- ^ www.surgerydoor.co.uk 6 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Nefroik Sendrom
- ^ . 6 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Eylül 2008.
- ^ . 6 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ . 26 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Eylül 2008.
- ^ . 10 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ . 11 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ "http://www.pennhealth.com". 27 Eylül 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ . 18 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ . 25 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ a b http://www.ctf.edu.tr[]
- ^ Duke's Veterinary Physiology 12th edition. William O. Reece, s98
- ^ . 21 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ http://www.ncbi.nlm.nih.gov
- ^ "http://www.nature.com/". 7 Ekim 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ PDF dokümanı[]
- ^ "http://www.nlm.nih.gov". 1 Ekim 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ "http://www.draligus.com". 19 Temmuz 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Eylül 2008.
|başlık=
dış bağlantı () - ^ www.tsn.org.tr/documents[] Hipoalbüminemi PDF dosyası
- ^ Oligrui hakkında PDF[]
- ^ ankara.edu.tr[] Poliuri hakkında belge
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bobrekler omurgalilarda bulunan fasulye biciminde bosaltim organlaridir 13 cm boyuna kadar olabilen bobrekler bosaltim sisteminin bir bolumunu olustururlar Bu organlar basta ure olmak uzere atiklari kandan suzer ve onlari su ile birlikte idrar olarak bosaltirlar Bobrekleri ve bobreklere etki eden hastaliklari inceleyen tibbi dal nefrolojidir Nefroloji adini Yunanca bobrek anlamina gelen nephros sozcugunden alir Bobrek ler ile ilgili anlaminda kullanilan renal sozcugu ise Latince renalis sozcugunden gelir Bobreklerin icindeki suzme birimlerine nefron denir Her bobrekte yaklasik 1 milyon nefron bulunur Aort damari ve bobreklerAnatomiBobregin yapisi 1 Renal piramit pyramides renales Malpighi piramitleri 2 Interlobar arter a interlobaris 3 Renal arter a renalis 4 Renal ven v renalis 5 Renal hilus bobrek hilusu hilum renale 6 Renal pelvis pelvis renalis 7 Ureter 8 Minor kaliks calices minores renales 9 Renal kapsul capsula fibrosa renalis 10 Alt pol inferior pol extremitas inferior 11 Ust pol superior pol extremitas superior 12 Interlobar ven v interlobaris 13 Nefron 14 Renal sinus sinus renalis 15 Major kaliks calices majores renales 16 Renal papilla papilla renalis 17 Renal column columna renalis Bertin sutunlari Bobregin yanal dikey bicimde ortasindan kesilmis goruntusu Insanlarda bobrekler karin bolgesinin arka bolumunde bir baska deyisle karinzari arkasi retroperitonal bolgesinde yer alirlar Iki tane bulunan cogu insanda tek bobrek bulunabilmektedir ve bu insanlar bunun ayrimina varmadan saglikli bir yasam surdurebilirler bobreklerden sagda olani diyaframin hemen altinda ve karacigerin arkasinda posterior solda olani ise diyaframin altinda ve dalagin arkasinda yer almaktadir Bobreklerin ikisinin de ustunde bobrek ustu bezleri yer almaktadir Bobreklerin konumlari bakimindan bakisimsiz olmalarinin nedeni karin boslugunda buyuk bir yer kaplayan karacigerin sagda bulunan bobregin soldakine gore 1 2 santimetre daha asagi bir konumda inferior bulunmasina neden olmasidir Karinzari arkasinda bulunan bobreklerin boyutlari 9 ila 13 cm arasinda degismekte ve sol bobrek sagdakinden az da olsa biraz daha buyuktur Yaklasik 12 gogus omuru ile 3 bel omurlarinin T12 L3 duzeyleri arasinda yer almaktadirlar Bobreklerin ust bolgeleri 11 ve 12 kaburgalarca korunmaktadir Bobrek ustu bezleriyle birlikte bobrekler yag dokuyla cevrelenip buna pararenal yag denilmektedir bu yapi da bobrek zari renal fasiya olarak da bilinir ile butunuyle sarilmis durumdadir Yukarida da belirtildigi gibi bobreklerden biri ya da ikisi dogustan bulunmayabilirler ve bu duruma bobrek olusmamasi ya da renal agenez denilmektedir Bobrekler suzulmemis kani karin bolgesi aorttan ayrilan sol ve sag bobrek atardamarlari yoluyla almaktadirlar Bobrekten donen suzulmus kan ise sag ve sol bobrek toplardamarlari yoluyla alt ana toplar damara doner Bobrege giden kan kalbin pompaladigi toplam kanin kardiyak debi ucte birine ulasabilir Doku bilimi histoloji Ilgili madde Nefron Genel Bobrekten ayrilan idrar borusu ureter takip edilerek bobregin icine ilerledikce huni biciminde bir bosluk olarak genisler buna havuzcuk pelvis denilmektedir Havuzcuktan da kuculerek ayrilan bolgelere buyuk canak major kaliks bunlardan ayrilan daha da kucuk bolgelere kucuk canak minor kaliks denmektedir Insan bobreginde yaklasik 12 adet kucuk canak bulunmaktadir Bobrek kesildiginde kabuk korteks ve oz medulla bolgelerinden olustugu gorulur Oz bolgede uclari papilla olarak bilinen piramitler bulunmakta ve bunlarin her biri bir canaga baglidir Kabuk bolgesi dokusu her iki ardisik piramitler arasina sokulur ve bunlara Bertin sutunlari denilmektedir Damarlar Bir domuzun acilmis bobregi Bobrekler damarlarca cok iyi bir bicimde beslenmekte ve vucut agirliginin yalnizca 0 5 lik bir bolumunu olustursa da kardiyak debinin 25 ini alirlar ve bu daha da artabilir Kabuk bolgesi organin en cok damarlarinin bulundugu bolgedir bu bolge bobrege gelen kanin 90 ini toplar Bobrege gelen atardamar on ve arka olmak uzere iki dala ayrilir Bu dallardan loplar arasi damarlar ayrilip loplar arasinda ilerleyerek yayimsi damarlara ayrilir Bu damarlar da kabuk ve oz bolgeler arasina yayilarak lopcuklar arasi damarlara ayrilirlar Lopcuklar arasi damarlardan getirici damarlar ayrilip yumakcik glomerulus yapisina girer Damarlar yumakcik icinde daha da kucuk dallara ayrilip 20 ila 40 arasinda degisen kilcal damar kivrimlarina donusurler Bu kilcal damarlar yumakcik icindeki tampon bolge mesenjium ile cevrelenmistir Kilcal damarlar birleserek yumakciktan goturucu damarlar olarak ayrilirlar Genel olarak kabuk bolgesinin yuzeyine yakin olan nefronlardan ayrilan goturucu damarlar borucuklari cevreleyerek peritubuler damar agini olustururlar Ote yandan kabuk bolgesinin daha derinlerinde yer alan yumakciklardan ayrilan damarlar vasa recta dik damar anlamina gelmektedir denen oz bolgenin derinliklerine inen damarlari olustururlar Bu damarlar oz bolgenin derinliklerine indikten sonra toplardamar olarak yukari cikarlar Bobrek damar atar ve toplar damar uzerinde ilgi cekici ve cogu organlardan degisik olup kendine ozgu olan birkac ozelligi bulunmaktadir Genellikle bir organa gelen atardamar kucuk dallara ayrila ayrila atar damarciklari arteriyol olusturur Bunlar da kilcal damarlara ayrilip dokuyla alyuvarlar arasinda oksijen alisverisinin gerceklestigi ve kansivisiyla dokular arasinda besin ogelerinin ve dokulardaki atiklarin alis verislerinin gerceklestigi damar bolgesidir kilcal damarlar da toplar damarciklari bunlar da birleserek toplar damarlari olusturur Bobrekte ise temiz kani tasiyan getirici damarlar yumakcik icine girdikten sonra kilcal damarlara ayrilir ve bunlar yumakciktan ayrildiktan sonra yine atar damarcik niteliginde olan goturucu damarlara donusur Ozetle bobrekte obur organlarda bulunan temel atar damarcik kilcal damar toplar damarcik duzeni bulunmaz yumakcik icinde bulunan kilcal damarlar iki atar damarcik arasinda bulunmaktadir Yumakcik Glomerul Yumakcigin semasi Yumakciklarin kilcal damarlarinda duvarlari delikli endotel damarlarin en ic katmaninda bulunan goze turu gozeleri bulunur Bu endotelin disinda ise iki katli epitel gozeler bulunur Endotele yakin olan ic epitel gozeleri viseral endotel dokudan yalnizca bir bazal zari epitel dokularda epitel gozenin en alt bolumunde bulunan epiteli altindaki bag dokudan ayiran zardir ile ayrilir Dis epitel gozeleri paryetal ise bowman kapsulu yumakcigi cevreleyen yapi uzerinde bulunmaktadir Bu iki katli epitel gozeleri arasindaki bosluga da uriner bosluk yumakciktan suzulen kandan olusan sivinin suzuntu gectigi bosluk denilmektedir Yumakcigin kilcal damarinin duvari bu damarlardan gecen kansivisinin suzme isleminin gerceklestigi yerdir ve su yapilardan olusmaktadir Ince delikli endotel gozeler Her bir delik 70 ila 100 nm nanometre capindadir Yumakcik bazal zari 3 katmandan olusur Ortada elektron bakimindan yogun olan lamina densa yogun katman anlamina gelmektedir ve bunun her iki yaninda elektron bakimindan seyrek bulunan lamina rara seyrek katman anlamina gelmektedir bulunmaktadir Lamina raranin endotele yakin olan katmanina lamina rara interna ic epitele yakin olan katmanina ise lamina rara eksterna denilir Yumakcik bazal zari cogunlukla 4 tip kolajenden kolajen bag dokularin yapi tasi olup organlari yapi bakimindan ayakta tutan buyuk molekullerdir laminin adli bilesikten coklu anyonik proteoglikanlardan cogunlukla heparan sulfat fibronektinden entaktinden ve birkac baska glikoproteinlerden olusmaktadir 4 tip kolajen bir yapi agi olusturarak obur glikoproteinleri birbirlerine baglar Icteki epitel gozeler podosit ayak gozeleri anlamina gelir yumakcik bazal zarinin lamina rara eksterna katmani uzerinde yer alip adeta cok ayakli gozeleri andirir Bu ayakciklar arasindaki 20 ile 30 nanometre genisligindeki bosluklara suzme yariklari denir Bu suzme yariklari birbirlerine ince bir bolec ile baglanir Yumakcik yapisi tampon bolge olan mesenjium bolgesi ile dengelenmektedir mesenjium gozeleri kilcal damarlar arasini doldurmaktadir Bu gozeler mezoderm kokenli olup kasilabilir yutabilir cogalabilir bag dokuyu olusturan kolajen yapabilir ozelliktedir Tipki damar ceperlerindeki kasilip gevseyebilen duz kasi andirmaktadir Bu gozeler ayrica bir suru tur yumakciktan kaynaklanan hastaliklarin glomerulonefrit olusmasinda rol oynar Yumakcik dokusu Yumakcikdaki kilcal damarlarin duvarlarindaki endotel gozelerin delikli olmasi su ve kucuk molekullere karsi gecirgen olmasini ve ayni zamanda 70 kilodaltondan buyuk proteinlere karsi ise gecirimsiz olmasini saglar Ayrica bazal zarin negatif yuklu anyon heparan sulfat ve baska anyonik molekulleri bulundurmasi pozitif yuklu molekullere karsi gecirgenligini arttirir Bundan dolayi kandaki yuksek derisimde bulunan Albumin proteini negatif yuklu olmasindan dolayi bu kilcal damarlardan suzulmez Bu secici gecirgenligi ayrica suzme yariklarinin arasindaki bolecte bulunan proteinler de etkiler Bu secici gecirgenligi saglayan molekullerin genlerindeki degisinim sonucunda bu secici gecirgenlik bozulabilir ve ortaya nefrotik sendrom denilen klinik durum cikabilir Borucuklar Tubulus Borucuklari cevreleyen epitel gozelerin yapilari ve buna bagli islevleri bobregin katmanlarina gore degisiklik gosterir Yakinsal borucuk gozeleri uzun mikrovilusleri cok sayida mitokondrileriyle geri emilimde onemli rol oynar Yakinsal borucuk gozeleri suzulmus sodyumun ve suyun ucte ikisinin ayrica glikozun potasyumun fosfatin amino asitlerin ve proteinlerin geri emiliminde buyuk onem tasir Ayni zamanda bu gozeler agilarin da geri emilimini yapar ve agilar bu gozelere zarar verebilir Yumakcik bitisigi aygiti jukstaglomeruler aygit yumakcigin icine sokulmus durumda olup getirici damarla da bitisiktir Bu aygitin icinde yumakcik bitisigi gozeler yer almaktadir Bu gozeler duz kas niteliginde olup getirici damarlarin duvarlarinda bulunur ve renin bilesigini icerir Ayrica uc borucuklarin yumakciga yakin olan bolgesine makula densa denir ve bu bolge yumakcik bitisigi aygitiyla da ic icedir Suzuntudeki sodyum derisimini algilayan makula densa yumakcik bitisigi aygitina geri besleme yaparak buradaki gozelerin kasilip ya da gevsemesini saglar Boylece bobrekler kendilerine gelen kandaki basta sodyumun olmak uzere elektrolitlerin derisimlerine gore yumakciga gelen kan miktarini ayarlayip suzmeyi de buna kosut bir bicimde etkiler Bu yolla bobrekler kandaki olagan degerlerinin ustunde ya da altinda olan elektrolitlerin atilimlarini etkileyerek derisimlerini ayarlayabilir IslevleriKuzu bobrekleri Bobreklerin islevleri bes cati altinda toplanabilir Metobolizma atik urunleri olan ure kreatinin urik asit ilac ve toksinlerin vucuttan atilmasini saglamak Vucut sivi elektrolit dengesini duzenlemek Vucudun asit baz dengesini duzenlemek Kan basincini ayarlamak Alyuvar yapimini uyarmak Bobregin islevlerinin daha iyi anlasilmasi icin bobrek fizyolojisinin iyi bilinmesi gerekir Atik urunlerin atilmasi Bobrekler yapim yikim sonucunda olusan cesitli atik urunleri ozellikle protein yapimi ve protein yikimi sonucunda olusan ureyi ve nukleik asitlerin yapim yikimi sonucunda olusan urik asidi ve suyu vucuttan disari atar Bobreklerin calismamasi veya islevini yapamamasi durumunda bu atiklar atilamayacagi icin sorun teskil eder Vucut dengesinin Homeostaz saglanmasi Sematik olarak bobrek Bobrekler vucut dengesinin saglanmasinda cok buyuk onem tasir Islevleri arasinda Asit baz dengesini saglamak Kansivisinin ve vucuttaki degisik bolmelerdeki sivilarin elektrolit derisimlerini duzenlemek Kan basincini ayarlamak Kan hacmini duzenlemek onemli yer tutar Bobrekler bu islevlerin cogunu obur organlarla ozellikle kalp ic salgi bezleri ve karaciger es gudumlu bir bicimde gerceklestirir Bobrekler bu organlarla kandaki hormonlar yoluyla iletisir Ancak kan hacmini basincini algilama konusunda bobregin icsel alicilari bulunmaktadir Oz ayarlama mekanizmasi Bu mekanizma genel olarak miyojenik kas dokusundan kaynaklanan aktivitesi olarak kabul edilmektedir Nefronlardaki hucreleri Na ve Cl duzeyindeki degisikliklere duyarlidir Glomeruler hidrostatik basincin artmasi ile glomeruler filtrasyon orani GFR de artar Bu artis macula densa ya gelen Na ve Cl oraninda da artisa neden olacaktir Fizyolojik yanit ise afferent arteriolun daralmasi ve mezangiyum hucrelerinin buzulmesidir Asit baz dengesinin duzenlenmesi Bobrekler kandaki pH yi H protonun ve HCO3 bikarbonatin derisimini ayarlayarak kucuk bir aralikta tutar Bu konuda akcigerle es gudumlu calisir Daha ayrintili bilgi icin bobrek fizyolojisi maddesine bakiniz Kan basincinin ayarlanmasi Bobrekler kan basincinin duzenlenmesinde onemli rol oynarlar Kansivisindaki sodyum derisimi kan hacmiyle ve dolayisiyla kan basinciyla yakindan ilgilidir Nefronlarin icinde sodyumun ve obur elektrolitlerin suzulmesini ve geri emilimini saglayan yapilar bulunmaktadir Ayrica bobrek ustu bezlerinin Zona Glomerulosa bolgesinden salgilanan Aldosteron da bobregin uc borucuklar ve toplama kanallari uzerinde etkisini gostererek kan basincini ayarlamada onemli bir yer tutar Kansivisi hacmi Kansivisinin toplam derisimindeki osmolalite degisikler hipotalamustaki derisim alicilarinca algilanir Hipotalamusun uzantisi olan hipofiz bezinin arka bolumu kansivindaki derisimin artmasi uzerine vazopressin ADH salgilar Bu da bobreklerin toplama kanallarina etkiyerek suyun geri emilimini arttirip idrarin daha derisik olmasina neden olur Boylece bobrek hipofiz beziyle es gudumlu bir bicimde calisarak kansivisinin hacmini dengede tutar Hormon salgilamak Bobrekler eritropoetin alyuvar yapimini uyaran hormon salgilar Ayrica etkin durumda olmayan vitamin D yi onhormon etkin duruma getirir HastaliklarBobrekler karmasik organlar olduklari icin hastaliklari da karmasiktir Bundan dolayi bobrek hastaliklarini obeklere ayirmak mantiklidir Ancak bobrekte cok turde hastalik bulunmasina karsin bunlarin belirtileri ayni oranda cesitli degildir cogu ayni obekten hastaliklar benzer bicimlerde kendilerini gosterir Dolayisiyla oncelikle bobrek hastaliklarinin genel bulgulari incelenecek ondan sonra hastaliklar obek halinde ele alinacaktir Bobrek hastaliklarinda bulgular Ivegen akut nefritik sendromu yumakciktan kaynaklanan ve cogunlukla ivegen gelisen idrarda kan bulunmasi durumudur hematuri Bunun yaninda idrarda orta duzeyde protein proteinuri ve yuksek kan basinci bulgulari streptokok sonrasi gelisen glomerulonefritin alisilmis sunumudur Nefrotik sendrom idrarda agir oranda protein bulunmasi gunde 3 5 gramdan cok kanda albumin duzeyinin dusmesi hipoalbuminemi asiri sislik kandaki yag duzeylerinin yukselmesi hiperlipidemi ve idrarda yag bulunmasi bulgulariyla ortaya cikar Ivegen bobrek yetmezligi idrarin kesilmesi oliguri ya da idrarsizlik anuri ve kanda azotlu atiklarin artmasi azotemi ile ortaya cikar Yumakcikta ara bolgelerde bobrek damarlarina gelen hasar sonucunda ya da borucuklarda ivegen gelisen doku olumu akut tubuler nekroz sonucunda ortaya cikar Suregen kronik bobrek yetmezligi ureminin bobrek yetmezligi sonucu kandaki azotlu atiklarin artip bunlarin vucuttaki dokulara ve organlara zarar vermesi sonucunda ortaya cikan belirtiler butunudur belirtileriyle ozdestir ve herhangi bir bobrek hastaliginin ilerlemesi sonucunda varacagi son noktadir Bobrek borucuk bozukluklari idrar coklugu poliuri gece yatagi islatma nokturi ve elektrolit duzensizlikleriyle ortaya cikar Idrar yollarinda bulasim idrarda bakteri bakteriuri ve irin bulunmasiyla ortaya cikar Bulasim belirtili de belirtisiz de olabilip yalnizca asagi idrar yollarini sidik kesesini ya da bobrek de icinde olmak uzere yukari idrar yollarini da etkileyebilir Bobrek tasi bobrek kuluncu idrarda kan olmasi ve yineleyen tas olusumlari ile ortaya cikar Bosaltim yollarinda tikanma ve bobrek urlari daha cok anatomiyi ilgilendiren durumlardir ve sorunun oldugu yere gore belirtileri degisir Bobrek hastaliklari Dogustan bozukluklar Bobreklerin olusmamasi Az gelismislik hipoplazi Yer disinda bobrekler At nali bobrekleri olarak bilinir Kistli bobrek hastaliklari Bozuk gelismis kistli bobrek Cokkistli polikistik bobrek hastaligi otozomal baskin ve cekinik olarak bilinen iki turu bulunmaktadir Oz bolge kistik hastaliklari oz bolge sungerimsi bobregi ve nefroftizi Edinilmis diyalizle ilgili bobrek kistleri Yumakcik kaynakli kistik hastaligi Ozekdoku disi bobrek kistleri havuzcuk canak kistleri Yumakciktan kaynaklanan hastaliklar Birincil glomerulonefrit hastaligin kendisinin yumakcikta basladigi durumlardir ve cogunlukla yumakcik yangisi anlamina gelen glomerulonefrit ile anilirlar Ivegen yaygin cogalan glomerulonefrit Streptokok bulasimi sonrasi Streptokok disi bulasimi sonrasi Hizla ilerleyen yumakcik mikroskop altinda hilal gorunumlu oldugu icin buna hilalimsi de denir glomerulonefrit Zarimsi glomerulonefrit En az degisiklik hastaligi Yerel bolumsel glomeruloskleroz yumakcik sertlesmesi anlamina gelmektedir Zarimsi cogalici glomerulonefrit IgA nefropatisi Suregen glomerulonefrit Yumakcigi etkileyen tumsel hastaliklar Yaygin lupus kizarikligi Seker hastaligi Amiloidoz Goodpasture sendromu Mikroskopik coklu damar yangisi poliarterit Wegener granulomatozu Henoch Schonlein purpurasi purpura pihtilasmadaki ya da damarlardaki duzensizliklerden kaynaklanan deride olusan kanamalardir Bakterisel endokardit kalpteki kapakcilarda bulasimdan dolayi olusan yangi zarar Kalitsal duzensizlikler Alport sendromu Ince bazal zar hastaligi Fabry hastaligi Borucuklardan kaynaklanan hastaliklar Ivegen borucuk doku olumu akut tubuler nekroz Tubulointerstisyel nefrit borucuk dokuaraligi yangisi anlamina gelmektedir bu genel bir durumdur ve bircok nedenden kaynaklanabilir Piyelonefrit ve idrar yollari bulasimi Ivegen piyelonefrit Suregen piyelonefrit ve geriakis Ilaclar ve agilardan kaynaklanan tubulointerstisyel nefrit Agrikesici nefropati Urik asit nefropatisi Hiperkalsemi yuksek kalsiyum duzeyi ve nefrokalsinoz bobregin kireclenmesi Coklu miyelom plazma gozelerinin kemik iliginde cogalmalariyle olusan ur Damarlardan kaynaklanan hastaliklar Iyicil nefroskleroz bobreksertligi anlamina gelmektedir bobrek damarciklarinda ve kucuk damarlarda olusan sertlikten kaynaklanir Kotucul yuksek tansiyon ve hizlanmis nefroskleroz Bobrek atar damari darligi Damar sertligi yasli hastalarda Fibromuskuler displazi bag ve kas dokularinin ozellikle bobrek atar damarinda bozuk geliserek bu damarin darligina neden olmasi genc hastalarda daha cok rastlanir Pihtili mikroanjiopati kucuk damar hastaligi anlamina gelmektedir ve bircok nedeni olabilir Alisilmis cocukluk HUS hemolitik uremik sendrom kanli ishalle taninan bagirsakta ozel bir agi shigatoksin ureten bulasimin kana karisip bobrek damarciklarina zarar vermesi ve gelisen ivegen bobrek yetmezligi Yetiskin HUS bircok nedeni olup cogunlukla kemoterapiden kaynaklanir Kalitsal HUS TTP trombotik trombositopenik purpura kanin pihtilasmasindaki bir bozukluktan kaynaklanir Orak hucreli kansizlik Yaygin kabuk doku olumu Bobrek taslari Kalsiyum oksalat ve fosfat Magnezyum amonyum fosfat struvit taslari Urik asit Sistin Bobrek urlari Iyicil urlar Bobrek parmaksi adenom Anjiyomiyolipom damar kas ve yag gozelerinden olusan iyicil bir ur olup daha cok tuberoz skleroz hastalarinda rastlanir Onkositom Kotucul urlar Bobrek gozesi karsinomu Havuzcuk urotelyum gecis gozesi karsinomu Wikimedia Commons ta Bobrek ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Kaynakca http dictionary reference com browse Nephrology 23 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim Maton Anthea 1993 Human Biology and Health Prentice Hall 0 13 981176 1 http www britannica com 25 Haziran 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim 29 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim 25 Subat 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim http pre pg blogspot com olu kirik baglanti 14 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim 18 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim 24 Temmuz 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim 17 Kasim 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim http www britannica com EBchecked 4 Haziran 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim a b http www merck com 25 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim http www medcyclopaedia com olu kirik baglanti 5 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim 7 Agustos 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim 21 Haziran 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim 14 Ekim 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim 21 Nisan 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim Carlson Bruce M 2004 Human Embryology and Developmental Biology Saint Louis 0 323 03649 X Britannica com Vasa Recta Dik Damar 2 Nisan 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Eylul 2008 www akdeniz edu tr olu kirik baglanti 31 Ekim 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim 27 Mart 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Eylul 2008 3 Mart 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim 30 Agustos 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim 30 Agustos 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim PDF 23 Temmuz 2008 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 24 Eylul 2008 http www nature com 6 Mart 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim 13 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim http www belgeci com olu kirik baglanti Mesenjium PDF dosyasi olu kirik baglanti 10 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Eylul 2008 www surgerydoor co uk 6 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde Nefroik Sendrom 6 Ekim 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Eylul 2008 6 Ekim 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim 26 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Eylul 2008 10 Aralik 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim 11 Ekim 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim http www pennhealth com 27 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim 18 Aralik 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim 25 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim a b http www ctf edu tr olu kirik baglanti Duke s Veterinary Physiology 12th edition William O Reece s98 21 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim http www ncbi nlm nih gov http www nature com 7 Ekim 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim PDF dokumani olu kirik baglanti http www nlm nih gov 1 Ekim 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim http www draligus com 19 Temmuz 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Eylul 2008 baslik dis baglanti yardim www tsn org tr documents olu kirik baglanti Hipoalbuminemi PDF dosyasi Oligrui hakkinda PDF olu kirik baglanti ankara edu tr olu kirik baglanti Poliuri hakkinda belge