Bu devirde Anadolu’da Bâtınîliğin en önemli propaganda merkezini Sultan Mes’ud evvel tarafından yaptırılmış olan Mes’udiye tekkesi temsil ediyordu. Anadolu Selçukluları’nın nüfuz ve hâkimiyet sahaları tamamen Moğollar’ın denetim ve müsaadesine tâbi bulunuyordu. Birçok şehirlerde İlhanlılar’ın himâyesi altında Şiîliği neşreden “Bâtın’ûl-Mezhep Babalar” tarafından açılan zâviyelerin sayıları da gün geçtikçe artmaktaydı. Moğollar’ın nüfuzuyla Mes’udiye Medresesi müderrisi Sünnî âlimlerden “Şeyh Mecd’ed-Dîn İsâ” azledilerek yerine Şîʿa-i Bâtıniyye’nin en değerli dâîlerinden “Şems’ed-Dîn Ahmed Baba” atandı.
Selçuklular’ın Anadolu’da İran medeniyetinin yayılmasındaki hizmetleri
Samânîler devrinin İranî bir simâ göstermesi ve Abbâsîler’in de İran-perestişkârı olarak tarihin huzuruna çıkması gibi yedinci hicrî asırda Konya’da Mevlânâ Celâl’ed-Dîn’in tesiri neticesinde Selçuklu saraylarında yaşayan şairler Anadolu’da İranîliğe doğru şiddetli bir sevgi uyandırmışlardı. Bu tesirler altında kalan Konya Selçuk sultanları da ayni duygu ve hisler içerisinde İranın tantanalı hükümdar adları ile kendi şehzâdelerini çağırmağa varacak kadar aşırı derecede ifrata kaçan birer İran hâyranı ve tâklitçisi olarak yetişmekteydiler. Konya Selçuklu sarayındaki şehzadeler hep Keyâniyan ve Sâsâniyan hükümdarlarının isimleriyle çağrılır olmuştu. Bu kültürün etkisi altında yetişen kibâr ve tâhsilli sınıflar, âlimler, şeyhler ve şâirler olanca güçleriyle İran dil ve edebiyatının gelişmesine hizmet ederlerken, diğer taraftan da asıl i’tikadi unsurları bünyelerinde barındıran Bâtınî Babalar bütün Türk ve Türkmen boylarını bir millî birlik ruhuyla birbirlerine kaynaştırmak için yoğun gayret sarfetmekteydiler. Öte taraftan devletin resmî dili ise Farsça’ydı.
Bâtınîliğin Türkler arasında yayılması
“Horasan Erenleri” nâmıyla Oğuz boyları arasında kendilerine yer edinen “Şia-i Bâtıniyye dâîleri” ve millî lisân ile konuşarak halkın ruhiyatına pek uygun telkinlerde bulunan “Bâtınî-Babalar,” iptidaî bir şer’ait içerisinde yaşamlarını idâme ettirme mücadelesi sürdüren ve şehirliğin ince yaşam tarzını bilmeyen “Türk Özleri” yanında kendilerini birer “Veli” olarak tanıtmayı başarıyla becermişlerdi. Bâtınîler, süslü nâzım lisanından bir şey anlamayan bu aşîretler arasında düzenledikleri sazlı ve şaraplı meclislerde geçmişin tüm hurafe ve efsanelerini halka nakletmek suretiyle insanların gönüllerinde ilâhi duygular uyandırmaktaydılar.
Bâtınîler’in Moğollar arasına karışması ve Alevî-Bâtınîliğin Harezm Türkleri arasında yayılması
Selçuklu Hanedanı iktidara geldiklerinde Bağdat hilâfetine düşmüş olan Mısır Fâtımîleri’yle, aslında Şîʿa’nın Nizar’îyye kolu mensuplarından olan “Hükümet-i Melâhide-i Bâtın’îyye Reisi” ve bütün “Bâtınîler’in Sahib-î Â’zam-ı” Hasan Sabbah’ı karşılarında buldular. Bilâhare Moğol istilâlarının başlamasıyla sahip oldukları karışık i’tikadların etkisinde kalarak vicdanî oluşumlarını kaybetmiş olan önemli kütleler, Moğol ordularının arasına karıştılar. Anadolu Selçuklu sultanlarından Birinci Âlâ’ed-Dîn Key-Kûbâd zamanında Halaç ve Kapçak gibi Türkmen kabilelerinden pek yoğun kütleler de Anadolu’ya yerleşmekteydi. Celâl’ed-Dîn Harezmşah’ın baskıcı tutumundan rahatsızlık duyan kabileler ve Harezm Türkmenleri Selçuklu Hanedanı’nın kendilerine duyduğu güvenle Anadolu Selçuklu Devleti’nin savunma kuvvetlerini teşkil etmekteydiler. İkinci Gıyas’ed-Dîn devrinde Amasya Bâtınî merkezinin etkisiyle bu Harezm Türkleri Selçuk ülkelerinden çıkartılarak Halep, Suriye ve El-Cezire muhitlerine dağıtıldılar. Konya Selçuk Sarayının hasmane siyâsetînden kuşkulanan Şîʿa-i Bâtın’îyye dâîlerinden oluşan büyük bir topluluk ta bu Türkmen kabileleriyle birlikte göç ettiler. Harezm ülkesinin pek çok mezhep çatışmalarına sahne olduğunu fırsat bilen Bâtınî dâîleri, Harezmliler’in Anadolu Selçukluları tarafından kovulmaları fırsatını çok iyi değerlendirerek bütün kuvvetleriyle kendi âkide ve dâvalarını tasavvuf kanallarından geçirerek neşretmeye başladılar.
Harezm Türkleri arasında Bektâşîler
Celâl’ed-Dîn Harezmşah’ın harekâtından memnun olmayan aşîretler ondan ayrılarak Birinci Âlâ’ed-Dîn Key-Kûbâd’a iltica etmişler ve Selçuklular ülkelerine gelen bu aşîretlere de Sivas, Çorum, Engürü’ye kadar olan yörelerde yaylâk ve kışlaklar tahsis edilmişti. Bunların Celâl’ed-Dîn Harezmşah’ın maiyetinden ayrılmalarına rastlayan zamanlar zarfında Hacı Bektaş hâlifelerinden bazıları da onların içlerine nüfuz etmeyi başarmışlardı. Şîʿa-i ’îyye dâîleri sıfatıyla bu topluluklar üzerinde önemli bir nüfuz kazanmışlardı. Harezm ve Azerbaycan’dan gelen bu aşîretleri Anadolu ahalisi Tatar ve Moğol artıkları nazarıyla görüyordu. Bektaşî babalarından Ahlat, Diyâr-ı Bekir vilâyetlerinden önemli bir grupla beraber Harzemliler arasında da Burak Baba müridlerinden yine ayrı bir parti propagandalarda bulunuyorlardı. Bu devirde Burak Baba’nın Anadolu’da yaygın bir şöhreti vardı.
Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılması ve Alevî-Bâtınî Babaların Anadolu’ya yayılması
Anadolu Selçuklu Devleti’nin çöküşünün başlangıcı olan Gıyas’ed-Dîn-i Key-Hüsrev-i Sâni’nin Kösedağ yenilgisi ( H. 640 / M. 1243 ) üzerine Anadolu’nun tamamı Moğollar’ın denetim alanı içerisine girdi. Anadolu’nun tamamı Aksaray’da ikâmet eden ve barışı tesis etmek ile görevlendirilmiş bir Moğol valisi tarafından yönetilmekteydi. İşte bu fetret devrinde, Celâl’ed-Dîn Harzem Şâh Menküberti’nin ordularıyla Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen Bâtınîye dervişleri de devletin takibatından kurtulmuş olarak fa’aliyetlerini serbestçe sürdürmekteydiler. Anadolu’nun her tarafında Şiî ve Bâtınî-Alevî babalar tarafından art arda zâviyeler açılmaktaydı. Sultan Mes’ud Evvel’in Amasya’daki tekkesine Baba İlyas Horasanî gibi Şîʿa-i ’îyye Mezhebi’nin en meşhur bir dâîsi postnişin olmuştu. Vaktiyle, İlhanlı saraylarında mâkam ve mevki sahibi olan Şiî âlimler Anadolu Selçukluları’nın Moğollar’ın himayesi altına girmeleri fırsatından istifadeyle Anadolu’ya yayıldılar.
Mes’udiye tekkesine karargâh kuran Alevîler
Şücâ’ed-Dîn Ebû’l Bekâ Baba İlyas Horasanî
Melik Dânişmendiye devrinde bütün Anadolu’da meşhur olan Horasanlı Baba İlyas, “İbrahim Bey’in oğlu Yağ Basan Bey” zamanında Kayseri’ye kadı tâyin edilmişti. Birinci Âlâ’ed-Dîn Key-Kûbâd tahta geçtiğinde, Amas’ya Kadılığı’na Taky’ed-Dîn’i, Mes’udiye Müderrisliği’ne Tâc’ed-Dîn Yûsuf Tebrizî’yi, Hankah Mes’udiye Şeyhliği’ne de Tâc’ed-Dîn Ebû’l Vefâ Harezmî’yi atadı. Ebu'l Vefâ’nın ölümü üzerine de yerine onun hâlifelerinden Kayseri Kadısı ve Şîʿa-i Bâtıniyye’nin en meşhurlarından olan Babâîler pirî Şücâ’ed-Dîn Ebû’l Bekâ Baba İlyâs Horasanî’yi tâyin etti.
Baba İshâk Kefersudî’nin Anadolu’daki fa’aliyetleri
Birinci Âlâ’ed-Dîn Key-Kûbâd iktidara geldiğinde “Mûhy’id-Dîn Muhammed bin Ali bin Ahmed Tahimî” adında İran’dan göç etmiş bir Şiî’yi Sivas’a kadı olarak atadı. Vaktiyle Şiraz’da önemli bir mevkî sahibi, felsefe ve bâtınî îlimlerde bir hâyli meşhur, belâgatlı söz söyleme üstâdı ve yüksek iktidar sahibi olan bu âlim adamdan Baba İshâk Kefersudî nâmında “Binaz” hanedanına mensûp bir Rum asıllı dersler görmekteydi. Baba İshâk Şirâz’da Mûhy’id-Dîn’in derslerine devam ederken, Şîʿa-i Bâtın’îyye’nin Elemût’taki Dâî Â’zamı “Hükümet-i Melâhide-i Bâtın’îyye Reisi Âlâ’ed-Dîn bin Muhammed bin Hasan-ı Sânî” tarafından Anadolu Dâîliği’ne atandı. Bu sırada Hocası Mûhy’id-Dîn Tahimî’nin Sivas Kadılığı’na tâyin edilmesi fırsatını çok iyi değerlendiren Baba İshâk, hocasının himâyesi altında Anadolu Selçuklu Hükümeti’nin de güven ve teveccühünü arkasına alarak Şimşat yakınlarında Kefersud nahiyesinde Elemût merkezli Şiîlik propagandasını ve “Melâhide-i Bâtıniyye” i’tikadını neşriyâta başladı. H. 621 / M. 1225 yılında Mûhy’id-Dîn-i Ahmed Tahimî’nin vefâtından sonra hükûmet aleyhinde yaptığı tahrikâtın duyulması üzerine Baba İshâk bir süre gizlenmek zorunda kaldı. Şücâ’ed-Dîn Ebû’l Bekâ Baba İlyas Horasanî’nin Amas’ya Mes’udiye tekkesine şeyh olduğunu öğrenince hemen oraya giderek kendisine mürid oldu. Baba İlyas Tekkesi’nde “Amas’ya Valisi Toğrak Bey” ile olan pîrdâşlığı sayesinde halkın gözünde itibarını gün geçtikçe artırmaktaydı.
Baba İshâk Kefersudî’nin çıkardığı Bâbâî İsyanı
Vefâ’îyye tâkipçilerinden Ebu’l Bekâ Baba İlyas bin Ali el-Horasânî ve müridi Baba İshâk Kefersudî’nin çıkardığı Bâbâ’î ayaklanması, bugünkü Alevî-Bâtınî yerleşim yerlerini belirleyen isyândır. Anadolu’da Alevî nüfusun yoğun olduğu bölgelerde etkili olmuştur.
Selçuklu Sarayında bir Baba İshâk müridi: Sâd’ed-Dîn Köpek
Sâd’ed-Dîn Köpek Baba İshâk Kefersudî’nin Selçuklu sarayına memur olarak gönderdiği bir müridiydi. Birinci Âlâ’ed-Dîn Key-Kûbâd ile şehzadesi İkinci Gıyas’ed-Dîn Key-Hüsrev devirlerinde Konya sarayına hulûl etmeyi ve “Şîʿa-i Bâtıniyye” nüfuzunu oraya sokmayı başaran bu bâtınî dervişi kendisine sarayda bazı taraftarlar edinmeyi de başarmıştı. Bu devirde Moğol istilâları nedeniyle Orta Asya ve Maverâünnehir’den ayrılan ve Suriye yolundan geçen Şiîlerin en tercih ettikleri vatan Selçuklular’ın hükümran oldukları ülkelerdi. Sahib olduğu sahte vatanperverlik duygularıyle çevresinin etkisi altında kalan Şehzâde Gıyas’ed-Dîn Moğollarla itaatinden dolayı babası Âlâ’ed-Dîn Key-Kûbâd’ı H. 634 / M. 1237 yılında zehirleyerek tahta çıktı. Böylece Köpek te Emîr Sâd’ed-Dîn unvanıyla vezîr-i â’zamlığa atandı. Müridi Sâd’ed-Dîn Köpek’in elde ettiği bu başarılar sayesinde itibârını artıran Baba İshâk Kefersudî idare etmekte olduğu Anadolu’daki Bâtınîlik Teşkilâtı’nı daha da büyütme fırsatını yakaladı. Tokat, Canik, Çorum, Sivas, Karahisar vilâyetlerinde Ebu’l Bekâ Baba İlyâs Horasânî adına yaptığı dâvetlerine daha da önem verdi. Onun bu fa’aliyetleri neticesinde binlerce insan Selçuklu düşmanı olarak “Bâtınî” oluyorlardı.
Baba İshâk Hâlifeliği’nin ilânı
Müridi Sâd’ed-Dîn Köpek’in Anadolu Selçuklu vezîr-i â’zamlığına yükseltilmesi ve kazandığı başarılardan son derece memnuniyet duyan Baba İshâk Kefersudî, o zamana kadar Baba İlyas Horasânî nâmına yaptığı dâvetlerden vazgeçerek kendisini ön plâna çıkarmağa başladı. Yirmi bin ihtilâlciden oluşan bir kuvvet ile H. 632 / M. 1235 yılında huruç hareketi başlattı. “Emîr’ûl-Mü’minîn Sadr’ûd-Dünya ve’d-Dîn ve Resûl’ûl-Lâh Baba İshâk” ünvânıyla hâlifeliğini ilân etti. El-Mukannaʿ benzeri bir şekilde Muhammed’in ruhunun Ali’ye, Ali’den de kendisine hulûl ettiğini iddia ediyordu. Şimşat, Urfa, Kefersud, Maraş, Ayintâb’dan gelen ve Suriye kıt’asındaki Halep Bâtınî merkezinden takviye edilen binlerce fedainin katılmasıyla birdenbire elli bin kişilik büyük bir ordu haline dönüşen “Şîʿa-i Bâtıniyye Fırkaları” Amasya, Tokat, Sivas, Çorum’dan batıya doğru ilerlemeye ve civar şehirlere saldırmağa başlamışlardı. Bâtınî – Babâî Ordu’su önlerine gelen bütün engelleri yıkıp hızla Konya’ya doğru ilerliyorlardı. Babâîler’in bu huruç hareketi karşısında tecavüze uğrayan memleketlerin seçkinleri, ulemâ ve eşrafı Mısır’a, Pâyitaht Konya’ya ve Anadolu’nun diğer hücra köşelerine doğru kaçışmaktaydılar. Sonunda durumun vahameti ve ihtilâlin ne kadar geniş bir alana yayıldığı hükümdara anlatıldı. İhtilâlin müsebbipleri arasında olduğu anlaşılan Baba İshâk Kefersudî’nin müridi Vezîr Sâd’ed-Dîn Köpek derhal i’dam edildi.
Babâîler İsyânı’nın bastırılması ve Bâtınî Babaların Anadolu’ya yayılması
Birçok cephede Babâîler ile çarpışan Selçuklular, nihâyetinde Baba İshâk Kefersudî ve tâbi’lerini H. 637 / M. 1240 yılında Amasya Kalesi’nde ele geçirerek i’dam ettiler. Anadolu’da çıkan bu kanlı ihtilâlden son derece memnuniyet duyan “Şîʿa-i Bâtıniyye Dâîleri” Olcaytu’nun sarayından Anadolu’nun dört bir yanına yayılmağa başladılar. Cereyan eden bu elîm hâdiselerden yeise kapılan ve İlhanlılar’ın baskılarından usanan Sünnî âlimler de Uç Beyleri’ne sığnmak zorunda kaldılar. Sabık Mes’udîye müderrisi “Şeyh Mecd’ed-Dîn İsâ” Ertuğrul Gazi’ye, “Cemâl’ed-Dîn Aksarayî de Mısır’a iltica etmişlerdi. Şiîliğin uğradığı bu büyük faciayı istismar eden bazı Acem fırsatçıları Şîʿa-i Bâtın’îyye dâîsi sıfatıyla Batı Anadolu’ya kadar nüfuz etmekteydiler. Bu Bâtınî – Babalar Anadolu’da Türkmen aşîretleri arasında tam teşekküllü bir “Alevîlik Cereyânı” oluşturmağa muvaffak oldular.
Bâtınî Babalar’ın halk üzerindeki etkileri ve devrin meşhur mutasavvıfları
O yüzyıllarda, Selçuklular zamanında fa’aliyet gösteren en etkin Tasavvufî-Bâtınî-Tarikât mensupları Melâmetî, Kalenderî ve Haydarîler’den oluşmaktaydı. Bu Bâtınî-Tarikât temsilcileri daha ziyâde göçebeler arasında barınan ve halka hitap etmekle görevli olan “Babalar” idi. Eğitimli çevrelerden uzakta yaşayan bu “Bâtınî-Babalar” yüzyıllar boyunca beri kulaktan kulağa yayılan hurafelerle yıpranmış olan nakilleri bir veli tipi kanalıyla tasvir etmek suretiyle ve bu efsaneleri bir takım hârikalar ve kerâmetler ile süsleyerek bedevî ruhunun hoşlanacağı koşmalar, rubâîler, destanlar şeklinde halka anlatıyorlardı. “Bâtınî-Türkmen Babaları” Oğuz boylarının anlayacakları bir dilde, efsane ve masalları ilâhî bir hava ile içerisine İslâmî bir boyutu da ilâve etmek suretiyle halka sunmak hususunda çok başarılı oluyorlardı.
On ikinci yüzyılda Bağdat’ta Abdülkâdir Geylânî ve Şihab’ed-Dîn Ömer Sühreverdî, Konya’da ise Mevlâna Celâleddîn Rûmî, Endülüslü Muhy’id-Dîn-î Ârabî, Lem’at yazarı Fahreddin Irakî ve Sadr’ed-Dîn Kunevî gibi farklı geleneklere mensup tarikât pîrlerinin yayınlarla meşgul oldukları görülmektedir. İslâmî çevreler içinde tasavvufun pek revaçta olduğunu anlamamıza yardımcı olan bunca meşhur şahsiyetlerin arasında özellikle de Save’deki Kutb’ûd-Dîn Haydar tekkesi bu yüzyıldaki en tanınmış zâviyelerin başında gelmekteydi.
Kaynakça
- ^ Balcıoğlu, Tahir Harimi, Türk tarihinde mezhep cereyanları – Yedinci ve Sekizinci Hicret asırlarında Anadolu’da Şiîlik, Sayfa 161, Ahmet Said Baskısı, 1940.
- ^ Balcıoğlu, Tahir Harimi, Türk tarihinde mezhep cereyanları – Şia-i Bâtın’îyye’nin Moğol ve Türk aşîretleri arasındaki telkinleri, Sayfa 87, Ahmet Said Baskısı, 1940.
- ^ Vilâyetnâme-i Hacı Bektâş-ı Veli’yyûl Horasanî
- ^ İbn-i Bibi.
- ^ Hüseyin Hüsamettin Efendi, Amas’ya Tarihi, Cilt 2, Sayfa 359.
- ^ Hayrullah Efendi, Hayrullah Efendi Tarihi, Cilt 1, Sayfa 29.
Bibliografya
- Arnol’d, İntişarı İslâm Tarihi, Profesör Halil Hâlid tercümesi.
- Asım, Necip, Türk Tarihi.
- Aynî, Bedr’ed-Dîn Mahmud, İkd’ûl-Cûmman.
- Aynî, Mehmet Ali, Tasavvuf Tarihi,
- Balcıoğlu, Tahir Harimi, Türk Târihinde Mezhep Cereyanları.
- Barthold, W., İslâm Medeniyeti Tarihi, Professör Dr. Fuad Köprülü’nün Geniş, izah, düzeltme ve ilâvelerle tercümesi.
- Brown, İran Edebiyât Tarihi.
- Câhiz, Kitâb’ûl-Beyân ve’t-Tebyin.
- –, Kitâb Fezâil’ül-Etrak.
- Câmî, Mevlânâ, Nefeat’ûl-Üns.
- Christensen, Arthur, La regne du roi Kawadh I et le communisme Mazdakite.
- Cüveynî, Alâ’ed-Dîn, Cihân-Kûşâ.
- Ebrû, Hâfız, Zübdet’ût-Tevârih.
- Ebû Zehra, Muhammed, İslâm’da Siyâsî ve İ’tikadî Mezhepler Tarihi, Ethem Ruhi Fığlalı ve Osman Eskicioğlu tercümesi.
- –, Mezhepler Tarihi, İsmâil Dağ tercümesi.
- El-Birûnî, Ebu Reyhan Muhammed bin Ahmed, El-Âsâr’ûl-Bakiye an-Kurun’il-Hâliye.
- Gök Alp, Ziya, Eski Türkler’de din, Dar’ül-Fünun Edebiyat Fakültesi mecmuaları.
- Gölpınarlı, Abd’ûl-Bâkî, Türkiye'de Mezhepler ve Tarikâtlar.
- Hâsırî, İkd’ûl-Ferîd Hâşiyesi.
- Handmir, Gıyâs’ed-Dîn, Habib’üs-Sîyer.
- Harimi, Tahir, Naklî İlimler Tarihi.
- –, Tarihî Hikmette Sofîyûn.
- –, Târihte Edremit Şehri.
- Hayrullah Efendi, Hayrullah Efendi Tarihi.
- Hilmi Ziyâ, Mihrap mecmuaları – Anadolu’da dinî ruhiyât müşahedeleri.
- Hüseyin Hüsamettin Efendi, Amas’ya Tarihi.
- İbn-i Arab Şâh, Acâib’ûl-Makdur.
- İbn-i Hacer, Dürer’ûl-Kâmine.
- –, Enbe’ül-Gumur.
- İbn-i Hâldun, Mukaddime.
- İbn-i Şahne, Ravzât’ûl-Menazır.
- İbn-i Tikteka, Kitâb’ûl-Fahri.
- İshak Efendi, Kâşif’ül-Esrâr.
- Kaşânî, Ebû-l’Kâsım Abd’Allâh, Olcaytu Tarihi.
- Kenarı, İbn-i Hallikân, Şekayık.
- Khârezmî, Muhammed bin Ahmed, Mefatîh’ûl-Ulûm.
- Köprülü, Fuad, Türk Tarihinde İlk Mutasavvıflar.
- Massignon, Louis, Essai sur la lexique du mystique musulmane.
- Mes’ûdî, Ali, Mûruc’ûz-Zeheb.
- –, Kitâb’ût-Tenbih ve’l İşrâf.
- Muhsin Fanî, Mûbid, Tuhfe-i İsnâ Aşer’îye.
- Muvaffık el-Mekkî, Menâkıb.
- Öz, Mustafa, Mezhepler Tarihi ve Terimleri Sözlüğü.
- Öztürk, Yaşar Nuri, İmâm-ı Â’zam – Savunması Şehid bir önder için Apolocya.
- –, En-el Hak İsyanı – Hallâc-ı Mansûr (Darağacında Miraç).
- Reşidî, Fazl’ûl-Lâh, Câmi’ût-Tevârih.
- Sıbt İbn’ûl Cezvî, Mir’at-ûz-Zaman.
- Suver’ûl-Ekalîm, İbn-i Nedim, Fihrist.
- Süyûtî, Celâl’ed-Dîn, Tarih’ûl-Hulefâ.
- Şehristanî, Muhammed, Kitâb’ûl-Milel ve’n-Nihâl.
- Şerafeddin, M. Pamir İsmâ‘ilîleri, İlâhiyat Fakültesi Mecmuası.
- Yakût’ûl-Hamavî, Ebû Abd’ûl-Lâh, Mû’cem’ûl-Büldan.
- Zeydan, Jorji, Medeniyet-i İslâm’îyye Tarihi', Zeki Magemez tercümesi.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu devirde Anadolu da Batiniligin en onemli propaganda merkezini Sultan Mes ud evvel tarafindan yaptirilmis olan Mes udiye tekkesi temsil ediyordu Anadolu Selcuklulari nin nufuz ve hakimiyet sahalari tamamen Mogollar in denetim ve musaadesine tabi bulunuyordu Bircok sehirlerde Ilhanlilar in himayesi altinda Siiligi nesreden Batin ul Mezhep Babalar tarafindan acilan zaviyelerin sayilari da gun gectikce artmaktaydi Mogollar in nufuzuyla Mes udiye Medresesi muderrisi Sunni alimlerden Seyh Mecd ed Din Isa azledilerek yerine Siʿa i Batiniyye nin en degerli dailerinden Sems ed Din Ahmed Baba atandi Selcuklular in Anadolu da Iran medeniyetinin yayilmasindaki hizmetleri Samaniler devrinin Irani bir sima gostermesi ve Abbasiler in de Iran perestiskari olarak tarihin huzuruna cikmasi gibi yedinci hicri asirda Konya da Mevlana Celal ed Din in tesiri neticesinde Selcuklu saraylarinda yasayan sairler Anadolu da Iranilige dogru siddetli bir sevgi uyandirmislardi Bu tesirler altinda kalan Konya Selcuk sultanlari da ayni duygu ve hisler icerisinde Iranin tantanali hukumdar adlari ile kendi sehzadelerini cagirmaga varacak kadar asiri derecede ifrata kacan birer Iran hayrani ve taklitcisi olarak yetismekteydiler Konya Selcuklu sarayindaki sehzadeler hep Keyaniyan ve Sasaniyan hukumdarlarinin isimleriyle cagrilir olmustu Bu kulturun etkisi altinda yetisen kibar ve tahsilli siniflar alimler seyhler ve sairler olanca gucleriyle Iran dil ve edebiyatinin gelismesine hizmet ederlerken diger taraftan da asil i tikadi unsurlari bunyelerinde barindiran Batini Babalar butun Turk ve Turkmen boylarini bir milli birlik ruhuyla birbirlerine kaynastirmak icin yogun gayret sarfetmekteydiler Ote taraftan devletin resmi dili ise Farsca ydi Batiniligin Turkler arasinda yayilmasi Horasan Erenleri namiyla Oguz boylari arasinda kendilerine yer edinen Sia i Batiniyye daileri ve milli lisan ile konusarak halkin ruhiyatina pek uygun telkinlerde bulunan Batini Babalar iptidai bir ser ait icerisinde yasamlarini idame ettirme mucadelesi surduren ve sehirligin ince yasam tarzini bilmeyen Turk Ozleri yaninda kendilerini birer Veli olarak tanitmayi basariyla becermislerdi Batiniler suslu nazim lisanindan bir sey anlamayan bu asiretler arasinda duzenledikleri sazli ve sarapli meclislerde gecmisin tum hurafe ve efsanelerini halka nakletmek suretiyle insanlarin gonullerinde ilahi duygular uyandirmaktaydilar Batiniler in Mogollar arasina karismasi ve Alevi Batiniligin Harezm Turkleri arasinda yayilmasi Selcuklu Hanedani iktidara geldiklerinde Bagdat hilafetine dusmus olan Misir Fatimileri yle aslinda Siʿa nin Nizar iyye kolu mensuplarindan olan Hukumet i Melahide i Batin iyye Reisi ve butun Batiniler in Sahib i A zam i Hasan Sabbah i karsilarinda buldular Bilahare Mogol istilalarinin baslamasiyla sahip olduklari karisik i tikadlarin etkisinde kalarak vicdani olusumlarini kaybetmis olan onemli kutleler Mogol ordularinin arasina karistilar Anadolu Selcuklu sultanlarindan Birinci Ala ed Din Key Kubad zamaninda Halac ve Kapcak gibi Turkmen kabilelerinden pek yogun kutleler de Anadolu ya yerlesmekteydi Celal ed Din Harezmsah in baskici tutumundan rahatsizlik duyan kabileler ve Harezm Turkmenleri Selcuklu Hanedani nin kendilerine duydugu guvenle Anadolu Selcuklu Devleti nin savunma kuvvetlerini teskil etmekteydiler Ikinci Giyas ed Din devrinde Amasya Batini merkezinin etkisiyle bu Harezm Turkleri Selcuk ulkelerinden cikartilarak Halep Suriye ve El Cezire muhitlerine dagitildilar Konya Selcuk Sarayinin hasmane siyasetinden kuskulanan Siʿa i Batin iyye dailerinden olusan buyuk bir topluluk ta bu Turkmen kabileleriyle birlikte goc ettiler Harezm ulkesinin pek cok mezhep catismalarina sahne oldugunu firsat bilen Batini daileri Harezmliler in Anadolu Selcuklulari tarafindan kovulmalari firsatini cok iyi degerlendirerek butun kuvvetleriyle kendi akide ve davalarini tasavvuf kanallarindan gecirerek nesretmeye basladilar Harezm Turkleri arasinda Bektasiler Celal ed Din Harezmsah in harekatindan memnun olmayan asiretler ondan ayrilarak Birinci Ala ed Din Key Kubad a iltica etmisler ve Selcuklular ulkelerine gelen bu asiretlere de Sivas Corum Enguru ye kadar olan yorelerde yaylak ve kislaklar tahsis edilmisti Bunlarin Celal ed Din Harezmsah in maiyetinden ayrilmalarina rastlayan zamanlar zarfinda Haci Bektas halifelerinden bazilari da onlarin iclerine nufuz etmeyi basarmislardi Siʿa i iyye daileri sifatiyla bu topluluklar uzerinde onemli bir nufuz kazanmislardi Harezm ve Azerbaycan dan gelen bu asiretleri Anadolu ahalisi Tatar ve Mogol artiklari nazariyla goruyordu Bektasi babalarindan Ahlat Diyar i Bekir vilayetlerinden onemli bir grupla beraber Harzemliler arasinda da Burak Baba muridlerinden yine ayri bir parti propagandalarda bulunuyorlardi Bu devirde Burak Baba nin Anadolu da yaygin bir sohreti vardi Anadolu Selcuklu Devleti nin yikilmasi ve Alevi Batini Babalarin Anadolu ya yayilmasi Anadolu Selcuklu Devleti nin cokusunun baslangici olan Giyas ed Din i Key Husrev i Sani nin Kosedag yenilgisi H 640 M 1243 uzerine Anadolu nun tamami Mogollar in denetim alani icerisine girdi Anadolu nun tamami Aksaray da ikamet eden ve barisi tesis etmek ile gorevlendirilmis bir Mogol valisi tarafindan yonetilmekteydi Iste bu fetret devrinde Celal ed Din Harzem Sah Menkuberti nin ordulariyla Orta Asya dan Anadolu ya gelen Batiniye dervisleri de devletin takibatindan kurtulmus olarak fa aliyetlerini serbestce surdurmekteydiler Anadolu nun her tarafinda Sii ve Batini Alevi babalar tarafindan art arda zaviyeler acilmaktaydi Sultan Mes ud Evvel in Amasya daki tekkesine Baba Ilyas Horasani gibi Siʿa i iyye Mezhebi nin en meshur bir daisi postnisin olmustu Vaktiyle Ilhanli saraylarinda makam ve mevki sahibi olan Sii alimler Anadolu Selcuklulari nin Mogollar in himayesi altina girmeleri firsatindan istifadeyle Anadolu ya yayildilar Mes udiye tekkesine karargah kuran Aleviler Suca ed Din Ebu l Beka Baba Ilyas Horasani Melik Danismendiye devrinde butun Anadolu da meshur olan Horasanli Baba Ilyas Ibrahim Bey in oglu Yag Basan Bey zamaninda Kayseri ye kadi tayin edilmisti Birinci Ala ed Din Key Kubad tahta gectiginde Amas ya Kadiligi na Taky ed Din i Mes udiye Muderrisligi ne Tac ed Din Yusuf Tebrizi yi Hankah Mes udiye Seyhligi ne de Tac ed Din Ebu l Vefa Harezmi yi atadi Ebu l Vefa nin olumu uzerine de yerine onun halifelerinden Kayseri Kadisi ve Siʿa i Batiniyye nin en meshurlarindan olan Babailer piri Suca ed Din Ebu l Beka Baba Ilyas Horasani yi tayin etti Baba Ishak Kefersudi nin Anadolu daki fa aliyetleri Birinci Ala ed Din Key Kubad iktidara geldiginde Muhy id Din Muhammed bin Ali bin Ahmed Tahimi adinda Iran dan goc etmis bir Sii yi Sivas a kadi olarak atadi Vaktiyle Siraz da onemli bir mevki sahibi felsefe ve batini ilimlerde bir hayli meshur belagatli soz soyleme ustadi ve yuksek iktidar sahibi olan bu alim adamdan Baba Ishak Kefersudi naminda Binaz hanedanina mensup bir Rum asilli dersler gormekteydi Baba Ishak Siraz da Muhy id Din in derslerine devam ederken Siʿa i Batin iyye nin Elemut taki Dai A zami Hukumet i Melahide i Batin iyye Reisi Ala ed Din bin Muhammed bin Hasan i Sani tarafindan Anadolu Dailigi ne atandi Bu sirada Hocasi Muhy id Din Tahimi nin Sivas Kadiligi na tayin edilmesi firsatini cok iyi degerlendiren Baba Ishak hocasinin himayesi altinda Anadolu Selcuklu Hukumeti nin de guven ve teveccuhunu arkasina alarak Simsat yakinlarinda Kefersud nahiyesinde Elemut merkezli Siilik propagandasini ve Melahide i Batiniyye i tikadini nesriyata basladi H 621 M 1225 yilinda Muhy id Din i Ahmed Tahimi nin vefatindan sonra hukumet aleyhinde yaptigi tahrikatin duyulmasi uzerine Baba Ishak bir sure gizlenmek zorunda kaldi Suca ed Din Ebu l Beka Baba Ilyas Horasani nin Amas ya Mes udiye tekkesine seyh oldugunu ogrenince hemen oraya giderek kendisine murid oldu Baba Ilyas Tekkesi nde Amas ya Valisi Tograk Bey ile olan pirdasligi sayesinde halkin gozunde itibarini gun gectikce artirmaktaydi Baba Ishak Kefersudi nin cikardigi Babai Isyani Vefa iyye takipcilerinden Ebu l Beka Baba Ilyas bin Ali el Horasani ve muridi Baba Ishak Kefersudi nin cikardigi Baba i ayaklanmasi bugunku Alevi Batini yerlesim yerlerini belirleyen isyandir Anadolu da Alevi nufusun yogun oldugu bolgelerde etkili olmustur Selcuklu Sarayinda bir Baba Ishak muridi Sad ed Din Kopek Sad ed Din Kopek Baba Ishak Kefersudi nin Selcuklu sarayina memur olarak gonderdigi bir muridiydi Birinci Ala ed Din Key Kubad ile sehzadesi Ikinci Giyas ed Din Key Husrev devirlerinde Konya sarayina hulul etmeyi ve Siʿa i Batiniyye nufuzunu oraya sokmayi basaran bu batini dervisi kendisine sarayda bazi taraftarlar edinmeyi de basarmisti Bu devirde Mogol istilalari nedeniyle Orta Asya ve Maveraunnehir den ayrilan ve Suriye yolundan gecen Siilerin en tercih ettikleri vatan Selcuklular in hukumran olduklari ulkelerdi Sahib oldugu sahte vatanperverlik duygulariyle cevresinin etkisi altinda kalan Sehzade Giyas ed Din Mogollarla itaatinden dolayi babasi Ala ed Din Key Kubad i H 634 M 1237 yilinda zehirleyerek tahta cikti Boylece Kopek te Emir Sad ed Din unvaniyla vezir i a zamliga atandi Muridi Sad ed Din Kopek in elde ettigi bu basarilar sayesinde itibarini artiran Baba Ishak Kefersudi idare etmekte oldugu Anadolu daki Batinilik Teskilati ni daha da buyutme firsatini yakaladi Tokat Canik Corum Sivas Karahisar vilayetlerinde Ebu l Beka Baba Ilyas Horasani adina yaptigi davetlerine daha da onem verdi Onun bu fa aliyetleri neticesinde binlerce insan Selcuklu dusmani olarak Batini oluyorlardi Baba Ishak Halifeligi nin ilani Muridi Sad ed Din Kopek in Anadolu Selcuklu vezir i a zamligina yukseltilmesi ve kazandigi basarilardan son derece memnuniyet duyan Baba Ishak Kefersudi o zamana kadar Baba Ilyas Horasani namina yaptigi davetlerden vazgecerek kendisini on plana cikarmaga basladi Yirmi bin ihtilalciden olusan bir kuvvet ile H 632 M 1235 yilinda huruc hareketi baslatti Emir ul Mu minin Sadr ud Dunya ve d Din ve Resul ul Lah Baba Ishak unvaniyla halifeligini ilan etti El Mukannaʿ benzeri bir sekilde Muhammed in ruhunun Ali ye Ali den de kendisine hulul ettigini iddia ediyordu Simsat Urfa Kefersud Maras Ayintab dan gelen ve Suriye kit asindaki Halep Batini merkezinden takviye edilen binlerce fedainin katilmasiyla birdenbire elli bin kisilik buyuk bir ordu haline donusen Siʿa i Batiniyye Firkalari Amasya Tokat Sivas Corum dan batiya dogru ilerlemeye ve civar sehirlere saldirmaga baslamislardi Batini Babai Ordu su onlerine gelen butun engelleri yikip hizla Konya ya dogru ilerliyorlardi Babailer in bu huruc hareketi karsisinda tecavuze ugrayan memleketlerin seckinleri ulema ve esrafi Misir a Payitaht Konya ya ve Anadolu nun diger hucra koselerine dogru kacismaktaydilar Sonunda durumun vahameti ve ihtilalin ne kadar genis bir alana yayildigi hukumdara anlatildi Ihtilalin musebbipleri arasinda oldugu anlasilan Baba Ishak Kefersudi nin muridi Vezir Sad ed Din Kopek derhal i dam edildi Babailer Isyani nin bastirilmasi ve Batini Babalarin Anadolu ya yayilmasi Bircok cephede Babailer ile carpisan Selcuklular nihayetinde Baba Ishak Kefersudi ve tabi lerini H 637 M 1240 yilinda Amasya Kalesi nde ele gecirerek i dam ettiler Anadolu da cikan bu kanli ihtilalden son derece memnuniyet duyan Siʿa i Batiniyye Daileri Olcaytu nun sarayindan Anadolu nun dort bir yanina yayilmaga basladilar Cereyan eden bu elim hadiselerden yeise kapilan ve Ilhanlilar in baskilarindan usanan Sunni alimler de Uc Beyleri ne signmak zorunda kaldilar Sabik Mes udiye muderrisi Seyh Mecd ed Din Isa Ertugrul Gazi ye Cemal ed Din Aksarayi de Misir a iltica etmislerdi Siiligin ugradigi bu buyuk faciayi istismar eden bazi Acem firsatcilari Siʿa i Batin iyye daisi sifatiyla Bati Anadolu ya kadar nufuz etmekteydiler Bu Batini Babalar Anadolu da Turkmen asiretleri arasinda tam tesekkullu bir Alevilik Cereyani olusturmaga muvaffak oldular Batini Babalar in halk uzerindeki etkileri ve devrin meshur mutasavviflari O yuzyillarda Selcuklular zamaninda fa aliyet gosteren en etkin Tasavvufi Batini Tarikat mensuplari Melameti Kalenderi ve Haydariler den olusmaktaydi Bu Batini Tarikat temsilcileri daha ziyade gocebeler arasinda barinan ve halka hitap etmekle gorevli olan Babalar idi Egitimli cevrelerden uzakta yasayan bu Batini Babalar yuzyillar boyunca beri kulaktan kulaga yayilan hurafelerle yipranmis olan nakilleri bir veli tipi kanaliyla tasvir etmek suretiyle ve bu efsaneleri bir takim harikalar ve kerametler ile susleyerek bedevi ruhunun hoslanacagi kosmalar rubailer destanlar seklinde halka anlatiyorlardi Batini Turkmen Babalari Oguz boylarinin anlayacaklari bir dilde efsane ve masallari ilahi bir hava ile icerisine Islami bir boyutu da ilave etmek suretiyle halka sunmak hususunda cok basarili oluyorlardi On ikinci yuzyilda Bagdat ta Abdulkadir Geylani ve Sihab ed Din Omer Suhreverdi Konya da ise Mevlana Celaleddin Rumi Enduluslu Muhy id Din i Arabi Lem at yazari Fahreddin Iraki ve Sadr ed Din Kunevi gibi farkli geleneklere mensup tarikat pirlerinin yayinlarla mesgul olduklari gorulmektedir Islami cevreler icinde tasavvufun pek revacta oldugunu anlamamiza yardimci olan bunca meshur sahsiyetlerin arasinda ozellikle de Save deki Kutb ud Din Haydar tekkesi bu yuzyildaki en taninmis zaviyelerin basinda gelmekteydi Kaynakca Balcioglu Tahir Harimi Turk tarihinde mezhep cereyanlari Yedinci ve Sekizinci Hicret asirlarinda Anadolu da Siilik Sayfa 161 Ahmet Said Baskisi 1940 Balcioglu Tahir Harimi Turk tarihinde mezhep cereyanlari Sia i Batin iyye nin Mogol ve Turk asiretleri arasindaki telkinleri Sayfa 87 Ahmet Said Baskisi 1940 Vilayetname i Haci Bektas i Veli yyul Horasani Ibn i Bibi Huseyin Husamettin Efendi Amas ya Tarihi Cilt 2 Sayfa 359 Hayrullah Efendi Hayrullah Efendi Tarihi Cilt 1 Sayfa 29 BibliografyaArnol d Intisari Islam Tarihi Profesor Halil Halid tercumesi Asim Necip Turk Tarihi Ayni Bedr ed Din Mahmud Ikd ul Cumman Ayni Mehmet Ali Tasavvuf Tarihi Balcioglu Tahir Harimi Turk Tarihinde Mezhep Cereyanlari Barthold W Islam Medeniyeti Tarihi Professor Dr Fuad Koprulu nun Genis izah duzeltme ve ilavelerle tercumesi Brown Iran Edebiyat Tarihi Cahiz Kitab ul Beyan ve t Tebyin Kitab Fezail ul Etrak Cami Mevlana Nefeat ul Uns Christensen Arthur La regne du roi Kawadh I et le communisme Mazdakite Cuveyni Ala ed Din Cihan Kusa Ebru Hafiz Zubdet ut Tevarih Ebu Zehra Muhammed Islam da Siyasi ve I tikadi Mezhepler Tarihi Ethem Ruhi Figlali ve Osman Eskicioglu tercumesi Mezhepler Tarihi Ismail Dag tercumesi El Biruni Ebu Reyhan Muhammed bin Ahmed El Asar ul Bakiye an Kurun il Haliye Gok Alp Ziya Eski Turkler de din Dar ul Funun Edebiyat Fakultesi mecmualari Golpinarli Abd ul Baki Turkiye de Mezhepler ve Tarikatlar Hasiri Ikd ul Ferid Hasiyesi Handmir Giyas ed Din Habib us Siyer Harimi Tahir Nakli Ilimler Tarihi Tarihi Hikmette Sofiyun Tarihte Edremit Sehri Hayrullah Efendi Hayrullah Efendi Tarihi Hilmi Ziya Mihrap mecmualari Anadolu da dini ruhiyat musahedeleri Huseyin Husamettin Efendi Amas ya Tarihi Ibn i Arab Sah Acaib ul Makdur Ibn i Hacer Durer ul Kamine Enbe ul Gumur Ibn i Haldun Mukaddime Ibn i Sahne Ravzat ul Menazir Ibn i Tikteka Kitab ul Fahri Ishak Efendi Kasif ul Esrar Kasani Ebu l Kasim Abd Allah Olcaytu Tarihi Kenari Ibn i Hallikan Sekayik Kharezmi Muhammed bin Ahmed Mefatih ul Ulum Koprulu Fuad Turk Tarihinde Ilk Mutasavviflar Massignon Louis Essai sur la lexique du mystique musulmane Mes udi Ali Muruc uz Zeheb Kitab ut Tenbih ve l Israf Muhsin Fani Mubid Tuhfe i Isna Aser iye Muvaffik el Mekki Menakib Oz Mustafa Mezhepler Tarihi ve Terimleri Sozlugu Ozturk Yasar Nuri Imam i A zam Savunmasi Sehid bir onder icin Apolocya En el Hak Isyani Hallac i Mansur Daragacinda Mirac Residi Fazl ul Lah Cami ut Tevarih Sibt Ibn ul Cezvi Mir at uz Zaman Suver ul Ekalim Ibn i Nedim Fihrist Suyuti Celal ed Din Tarih ul Hulefa Sehristani Muhammed Kitab ul Milel ve n Nihal Serafeddin M Pamir Isma ilileri Ilahiyat Fakultesi Mecmuasi Yakut ul Hamavi Ebu Abd ul Lah Mu cem ul Buldan Zeydan Jorji Medeniyet i Islam iyye Tarihi Zeki Magemez tercumesi