Bu maddenin konusunda kuşkular bulunmaktadır.Kasım 2020) () ( |
Altay dilleri ilk olarak 18. yüzyılda ileri sürülmüş Avrasya'da yaygınca konuşulan Türk dilleri, Moğolca, Tunguzca ve bazen Japonca, Korece ve Aynu dillerinin ortak bir ataya sahip olduklarını savunan varsayımsal bir dil ailesidir.
Altay | |
---|---|
Coğrafi dağılım | Doğu, Kuzey, Orta, Batı Asya ve Doğu Avrupa |
Sınıflandırma | Eskiden genel bir dil ailesi olarak görülmekteydi, günümüzde sprachbund ile açıklanmakta ve destek görmemektedir. |
Alt bölümler | |
ISO 639-2 / 5 | tut |
Altay dillerinin Avrasya üzerinde yayılımı. (bazen dahil edilir) (bazen dahil edilir) |
Türkçe ve Moğolca gibi Altay dil ailesinde sınıflandırılmış dillerin arasındaki sondan eklemelilik, cümlede özne-nesne-yüklem sıralaması ve dillerin dilbilgisel olarak cinsiyetsiz olması gibi tipolojik benzerliklerin aynı atadan gelmelerinden değil, yoğun ödünçlemeler ve uzun temaslar sonucu oluştuğu birçok dilbilimci tarafından iddia edilmekte ve savunulmaktadır.
Orijinal hipotez yalnızca Türk, Moğol ve Tunguz gruplarını birleştirmiştir.. Daha sonra Kore ve Japon dillerini bir "Makro-Altay" ailesine dahil etme önerileri her zaman tartışmalı olmuştur. Orijinal öneri bazen eski adla "Mikro-Altay" olarak adlandırılıyordu. Altayik taraftarlarının çoğu Korecenin dahil edilmesini desteklemeye devam etmektedir ancak çok azı Japoncanın da dahil edilmesini desteklemektedir. Bazı teklifler Ainu dillerini de içeriyordu, ancak bu, Altayistlerin kendi aralarında bile geniş çapta kabul görmemiştir. "Makro" ailesi için ortak bir atadan kalma Proto-Altay dili, Sergei Starostin ve diğerleri tarafından tereddütlü bir şekilde rekonstrükte edilmiştir.
Mikro-Altayik, yaklaşık 66 yaşayan dili içerir; Makro-Altay, Korece, Jeju, Japonca ve Ryukyuan dillerini de ekleyerek toplamda sayıyı yaklaşık 74'e çıkarmaktadır (neyin dil olarak kabul edildiğine ve neyin lehçe olarak kabul edildiğine bağlı olarak) ). Bu sayılar, , Eski Korece veya Eski Japonca gibi daha önceki dil durumlarını içermemektedir.
Altay Dillerinin En Erken Yazılı Verileri
Proto-Türkçede kanıtlanmış en eski ifadeler çeşitli Çin kaynaklarında kaydedilmiştir. Anna Dybo, Shizi'de (MÖ 330) ve Han Kitabı'nda (MS 111) Çince Han transkripsiyonlarında birkaç düzine Proto-Türk ekzotizmi tanımlamaktadır. ve , Xiōngnú yönetici hanedanının adını PT *Alayundluğ /alajuntˈluγ/ 'alaca at klanı' şeklinde rekonstrükte etmektedir.
Bir Türk dilinde bilinen en eski metinler Orhun yazıtlarıdır, MS 720-735 arasında tarihlendirilmektedir. 1893'te rakibi Alman-Rus dilbilimci Wilhelm Radloff ile bilimsel bir rekabete giren Danimarkalı dilbilimci Vilhelm Thomsen tarafından deşifre edilmişlerdir. Ancak, yazıtları ilk yayınlayan Radloff olmuştur.
Kanıtlanmış ilk Tungus dili, Mançuların atalarının dili olan Jurchen'dir. Bunun için MS 1119'da bir yazı sistemi tasarlanmıştır ve bu sistemi kullanan bir yazıt 1185'ten tarihlidir.
Yazılı kanıtlarına sahip olduğumuz en eski Moğol dili olarak bilinir. Orta Moğolca ilk olarak MS 1224 veya 1225 tarihli bir yazıt olan Yisüngge Steli ve 1228'de yazılan Moğolların Gizli Tarihi tarafından tasdik edilmiştir (bkz. Moğol dilleri). En eski Para-Moğol metni, büyük Kitan alfabesiyle yazılmış ve MS 986'ya tarihlenen Yelü Yanning Anıtı'dır. Ancak 1975 yılında keşfedilen ve Moğolcanın erken bir formu olduğu analiz edilen Hüis Tolgoi Yazıtı, MS 604-620 yıllarına tarihlenmektedir. Bugut yazıtı MS 584 yılına kadar uzanmaktadır.
Japonca ilk olarak, Inariyama Kılıcı'nda bulunanlar gibi, MS 5. yüzyıldan kalma Klasik Çince'de birkaç kısa yazıtta yer alan isimler biçiminde tasdik edilmiştir. Bununla birlikte, Japoncadaki ilk önemli metin, MS 712'den kalma Kojiki'dir. Bunu 720'de tamamlanan Nihon shoki ve ardından M.Ö. 771–785 yıllarına tarihlenen Man'yōshū takip eder ancak yaklaşık 400 yıl öncesine ait materyalleri içerir.
Erken Kore dili çalışmaları için en önemli metin, bazıları Üç Krallık dönemine (MÖ 57-MS 668) kadar uzanan 25 şiirden oluşan bir koleksiyon olan Hyangga'dır, ancak yalnızca MS 9.yüzyıla kadar uzanan bir imla ile korunmuştur. Korece 15. yüzyılın ortalarından itibaren fonetik olarak kesin bir Hangul yazma sistemiyle tasdik edilmektedir.
İddialar
Altay Dilleri kuramının geçerliliğini koruduğu iddiası
İncelenen dillerin fonetik yapısından ve yeni yapılan çalışmalardan yola çıkılarak, Altay Dilleri kuramını destekleyecek önemli deliller ortaya çıktığına yönelik iddialar ve Altay Dilleri kuramının geçerliliğini koruduğuna yönelik iddialar mevcuttur.
"Mikro-Altay" dillerini bir Ural-Altay ailesi içinde gruplandırmaya yönelik orijinal argümanlar, sesli ve bitişiklik gibi ortak özelliklere dayanıyordu. Roy Miller'a göre, teori için en kuvvetli kanıt, sözel morfolojideki benzerliklerdir. Starostin ve diğerleri (2003) tarafından yazılan Etimolojik Sözlük, Proto-Altay dilinden soyundan gelen dillere evrimi açıklayacak bir dizi sağlam değişim yasası önermektedir. Örneğin, günümüz Altay dillerinin çoğu sesli harf uyumuna sahip olsa da, onlar tarafından yeniden yapılandırıldığı şekliyle Proto-Altayda bundan yoksundu; bunun yerine Türkçe, Moğolca, Tunguzca, Korece ve Japoncada kelimelerin birinci ve ikinci heceleri arasında çeşitli meydana geldi. Ayrıca bu araştırmacılar diller arasında bir dizi gramer denkliklerini de önermişlerdir.
Altay Dilleri kuramının geçerliliğini kaybettiği iddiası
Günümüzde Türk dillerinin Moğolca ve Tunguzca ile köken olarak bağı olmadığı görüşü sunulmakta ve dil bilimi çevrelerinde Altay dilleri teorisi kabul görmediği iddia edilmektedir.
1960'lı yıllara kadar kimi dil bilimcilerce Estonca, Fince ve Macarca gibi Ural dillerinin de bir Ural-Altay dil ailesinin parçası olarak bahsi geçen Altay dillerinin uzaktan akrabaları olduğu savunulmaktaysa da, Avrupalı dil bilimciler tarafından genellikle kabul edilmediği iddia edilmektedir.
Teori ve tarih
Türk, Moğol ve Tunguz dillerinin birbiriyle ilişkili olduğu düşüncesi, ilk olarak 1730 Philip Johan von Strahlenberg tarafından iddia edilmiştir. Strahlenberg'i bu görüşe sevk eden durum, İsveçli bir subay olarak Büyük Kuzey Savaşı'ndan sonra bir savaş tutsağı olarak Rus İmparatorluğu'nun doğusuna yaptığı seyahatlerdeki edindiği izlenimlerdir. Bununla birlikte, ve (1997) tarafından belirtildiği gibi Strahlenberg, daha sonra "Altay dilleri" olarak bilinen bu diller arasında bir bağlantı olduğu savına karşı çıkmıştır. Strahlenberg'in tasnifi, Altay dili olarak vasıflandırılan dillerin birçoğu için ilk sınıflama girişimiydi.
"Altay dili" ya da "Altayistik" teriminin, bir dil ailesine tatbiki 1844'te Matthias Castrén tarafından gerçekleştirilmiştir. Bir öncü olarak Fin filolog Castrén, dönemindeki Ural dilleri çalışmalarına en çok katkı sağlayan araştırmacılardandır. Başlangıçta Castrén tarafından ortaya koyulduğu gibi, Altay dilleri yalnızca Türk, Moğol, Mançu ve Tunguz dillerini kapsamaz. Fin-Ugor ve Samoyed dilleri de bu kapsam içerisine alınmalıdır.
Başlangıçta Altay dil ailesi olarak adlandırılan bu yapı Castrén'den sonra Ural-Altay dil ailesi olarak adlandırılmaya başlamıştır. Ural-Altay terminolojisinde, tıpkı Türk, Moğol ve Tunguz dillerinin "Altay dilleri" olarak sınıflandırılması gibi, Fin-Ugor ve Samoyed dilleri Ural kolu olarak nitelendirildi. Korece bazen Altay dillerinden kabul edilmekle birlikte, Japonca da bazı araştırmacılar tarafından bu aileye dâhil edildi.
20. yüzyılın ilk yarısı ve 19. yüzyılın büyük bölümünde, Ural-Altay dil ailesi bilimsel çevrelerde yaygın bir kabul görmüştür. Bu görüş, Altay dili olduğu varsayılan dillerdeki ünlü uyumu ve sözcük çekim ve yapımının eklemeli olmasına dayandırılmıştır. Dilbilimciler tarafından birçok yönden eleştirilerek, doğrulanmasının imkânsız olduğu kanısı oluşsa da, Ural-Altay dil ailesi varsayımı, bugün hâlâ birçok saygın ansiklopedi, dil atlası, ortaöğretim ders kitapları ve benzer genele hitap eden kaynaklarda varlığını devam ettirmektedir. Son dönemin önemli Altayistik araştırmacılarından Sergey Starostin, Ural-Altay dil ailesi fikrinin artık hiçbir geçerliliğinin kalmadığını savunmaktadır.
1857'de, Avusturyalı bilgin , Japoncanın da Ural-Altay dil ailesinin mensubu olduğunu iddia etmiştir. 1920'de G.J. Ramstedt ve E.D. Polivanov, Korecenin de bu dil ailesine mensup olduğunu savunmuştur. Bununla birlikte, Ramstedt, 1952–1966 arasında kaleme aldığı Einführung in die altaische Sprachwissenschaft adlı kitabının 3. cildinde Ural-Altay varsayımını reddetmiş ve Koreceyi Altay dil ailesine dâhil etmiştir. O, eserinin 1. cildinde Lautlehre yani ses bilimi bölümünde, Altay diline mensup olduğu düşünülen diller arasındaki ses denkliklerini ilk kez ortaya koymaya çalışarak, Altayistik'teki karşılaştırmalı metodun önemli öncülerinden biri hâline gelmiştir.
1960'ta Nicholas Poppe Ramstedt'in ses bilimi üzerine yazdığı bu cildi önemli ölçüde revize ederek yayımlamıştır. Bu kitap daha sonrasında yapılan Altayistik çalışmaları için standart bir eser hâline gelmiştir. Poppe, Türk, Moğol, Tunguz dilleri ile Kore dilleri arasındaki bağlantının net çizgilerle ayrılamayacağını düşünmüştür. Onun bu görüşü, üç olasılığı içermektedir. 1. olasılığa göre, Korece diğer Altay dilleri ile kalıtsal bir ilişkiye sahip değildir. 2. olasılığa göre, Korece bu dillerle, diğer dillerin birbiriyle ilişkisi nispetinde bağlantılıdır. Son olasılık ise, Korece diğer Altay dillerinden bu dillerdeki temel karakteristik özellikler belirginleşmeden kopmuştur.
Modern Çalışmalar
Altay hipotezinin devam eden en büyük destekçilerinden biri, 1991'de Altay dillerinin karşılaştırmalı bir sözlük analizini yayınlayan Sergei Starostin olmuştur. Hint-Avrupa ve Fin-Ugor gibi Avrasya'daki diğer dil ailelerinin çoğundan daha eski olmasına rağmen, analizin Altay gruplamasını desteklediği sonucuna varmıştır. Modern Altay dillerinin çok az ortak unsuru muhafaza etmesinin nedeni ona göre budur.
1991'de ve yine 1996'da Roy Miller, Altay hipotezini savundu ve Clauson ve Doerfer'in eleştirilerinin yalnızca sözcüksel karşılıklara uygulandığını, oysa teorinin en itici kanıtının sözel morfolojideki benzerlikler olduğunu iddia etti.
2003 yılında , Clauson, Doerfer ve Shcherbak'ın daha önceki eleştirilerinin yanında yer alarak Altay hipotezinin o zamana kadarki tarihine eleştirel bir genel bakış yayınladı.
2003 yılında, Starostin, Anna Dybo ve , 1991 sözcük listelerini genişleten ve diğer fonolojik ve gramer argümanlarını ekleyen Etymological Dictionary of the Altaic Languages'i yayınladılar. Starostin'in kitabı 2004 ve 2005'te Stefan Georg ve 2005'te tarafından eleştirildi. Teorinin diğer savunmaları, Georg ve Vovin'in eleştirilerine yanıt olarak, 2005 yılında Starostin, Blažek 2006,Robbeets 2007 ve Dybo ve G. Starostin tarafından 2008 yılında yayınlandı.2010'da Lars Johanson, Miller'ın 1996'daki eleştirilerini yineledi ve polemiğin susturulması çağrısında bulundu.
Altay hipotezi destekçileri ve eleştirileri
Aşağıdaki liste, Ramstedt'in Einführung'unun 1952'de ilk cildinin yayınlanmasından bu yana özellikle Altay sorunu üzerinde çalışan dilbilimcileri içermektedir. Verilen tarihler, Altay ile ilgili çalışmalara aittir. Teorinin destekçileri için, Türk-Moğol-Tunguzca-Korece-Japonca'nın hakim olanından farklıysa, tercih ettikleri Altay versiyonu girişin sonunda verilmiştir.
Destekçiler
- Pentti Aalto (1955). Türkçe–Moğolca–Tunguzca–Korece
- Anna V. Dybo (S. Starostin et al. 2003, A. Dybo and G. Starostin 2008).
- Frederik Kortlandt (2010).
- Karl H. Menges (1975). Korece, Japonca ve geleneksel Altayik'in MÖ 7 veya 8. yüzyıla tarihlendirmektedir. (1975: 125)
- Roy Andrew Miller (1971, 1980, 1986, 1996). Korece ve Japoncanın dahil edilmesini savundu.
- Oleg A. Mudrak (S. Starostin et al. 2003).
- Nicholas Poppe (1965). Türkçe–Moğolca–Tunguzca ve muhtemelen Korece.
- Alexis Manaster Ramer.
- Martine Robbeets (2004, 2005, 2007, 2008, 2015, 2021) (Transavrasya biçiminde).
- G. J. Ramstedt (1952–1957). Türkçe–Moğolca–Tunguzca- Korece
- George Starostin (A. Dybo veG. Starostin 2008).
- Sergei Starostin (1991, S. Starostin et al. 2003).
- John C. Street (1962). Türkçe–Moğolca–Tunguzca ve "Kuzey Asya" grubu altında Korece–Japonca–Ainu
- Talât Tekin (1994). Türkçe–Moğolca–Tunguzca–Korece
Eleştirenler
- Gerard Clauson (1956, 1959, 1962).
- Gerhard Doerfer (1963, 1966, 1967, 1968, 1972, 1973, 1974, 1975, 1981, 1985, 1988, 1993).
- Susumu Ōno (1970, 2000)
- Juha Janhunen (1992, 1995) (Moğol-Tunguz'u tereddütle eklemiştir).
- Claus Schönig (2003).
- Stefan Georg (2004, 2005).
- Alexander Vovin (2005, 2010, 2017). başta Altay dili savunuruydu. (1994, 1995, 1997, 1999, 2000, 2001), sonra eleştirmeni oldu.
- Alexander Shcherbak.
- Alexander B. M. Stiven (2008, 201)
Diller
Bu maddede belli bir etnik grubun bakış açısının ağırlıkta olduğu bir tür sistemik yanlılık sorununun bulunduğu düşünülmektedir. Maddenin evrenselleştirilmesi ve uygun hâle getirilmesi için lütfen katılınız. Şablonu maddeden çıkarmadan önce şablonun lütfen inceleyiniz. |
Altay dil ailesinin varsayımsal kolları şöyledir:
Türk dilleri ve Moğol dillerinin ayrılışı tezi
Tezlerden birisi Türkçenin Moğol dilleriyle yakından ilişkisi olduğudur. İki dildeki sözcüklerin ve gramerin birbirine yakınlığı bu iki dilin Altay Dil Ailesine birlikte alınmasını sağlamıştır. Tarihsel açıdan da Türk ve Moğolların birbirlerine yakınlığı göz önüne alındığında iki dilin birbirine benzer olması kaçınılmazdır. Fakat, Altay Dil Ailesinin tanınmasına karşı çıkan dil bilimcileri de savunanlar kadar çoktur. Bu dil bilimciler Türkçe ve Moğolcanın benzerliğinin tarih boyunca birlikte yaşama ve birbirini etkileme sonucu olduğunu savunmaktadırlar.
|
|
- Eksi işaretli hücreler dilde başka kökenli bir kelime kullanıldığı anlamındadır
- q harfi kelleden çıkan bir k olarak seslendirilinir
- Türkiye Türkçesi b'leri genellikle v'ye dönüştürür
- r ve l sesleri birbirlerine çok yakınlardır, Dünya'nın bütün dil ailelerinde l --> r değişimi ve tersi olmuştur
Moğolcadaki n sesleri Türkçede karşılığı c'dir ve yukardaki tabloda "yazmak" örneğinde de gördüğümüz gibi r seslerinin de z'dir, örnek:
Türkiye Türkçesi | Kazakça | Kırgızca | Moğolca |
yaş | jas | caş | nasu |
yılışık | jağınğan | casaker | nılçağay |
yosun | nogugan < *nogusun | ||
yumruk (< *yum-duruk) | jumırık | nıdurğa | |
yüz | jüz | cüz | nigur |
az | az | az | aray |
kazmak | kazuv | kazu | qaru- |
kuzu | kozı | kozu | qurağa |
sızmak | sızdav | sızılıp | sırı- |
öz | öz | öz | ör |
Bu r -> z değişimi Türkçenin içinde de birçok sözcükte gerçekleşmiştir. Örneğin "göz" kelimesi "görmek"ten türemiştir.
Tabii ki bundan ötürü Türkçe ve Moğolca arasında bin yıllardır büyük ses değişimine uğramamış kelimeler de mevcuttur.
Moğolca ve Türkçe arası göze çarpan gramer benzerlikler yoğundur, bu sadece cümle kuruluşunun benzerliği değildir, ayrıca birçok Türkçeden tanıdık ekler de kullanılır. Örnekler:
Türkiye Türkçesi | Moğolca |
davar | mal |
davar-ın | mal-iin |
davar-da | mal-d |
davar-ı | mal-iig |
Türkçe ve Moğolca arası zamir benzerlikleri:
Türkiye Türkçesi | Kazakça | Kırgızca | Uygurca | Moğolca |
ben | men | men | men | bi |
biz | biz | şi-bege | biz | bid |
Büküm hâlde:
Türkiye Türkçesi | Moğolca |
ben-i | namaig |
Türk Dilleri ve Japoncanın birbirinden ayrılışı tezi
Bugün hâlen daha Japoncanın bir Altay dili olduğu Moğolca ve diğer Türk dilleri gibi kesinlik kazanmamıştır. Bâzı dil bilimcilere göre Japonca, Korecenin en eski lehçesinden türemiştir; ancak ağır basan görüş Altay kökenli olduğudur. İki dil grubu arasında ekler, takılar, eylemler, çekimleri, tümce yapısı ve söz diziminde birebir koşutluk görülür.
Türkçe | Japonca |
---|---|
Kyotonun | Kyotono (京都の) |
Ankara'ya gitti | Ankara e itta (アンカラへいった) |
imiş | imas (います) |
kara | kuroi (暗い) |
alaca | akasa (赤さ) |
içi | uçi (内) |
kırar | kireru (きれる) |
sonra da | sore de (それで) |
ada | ada (島) |
yukarı | agaru (上がる) |
giy | gi (着) |
gelip yapıp açıp gitti | kite yatte akete itta (きてやってあけていった) |
taksi-de | takuşi-de (タクシで) |
ne-dir? | nan desu ka? (何ですか?) |
yemez | tabenai (食べない) |
su | mizu (水) |
iyi | ii (良い) |
kulumak | kuruu (くるう) |
kuluduk | kurutta (くるった) |
tomdaş | tomodachi (ともだち) |
Ayrıca bakınız
Notlar
- A. ^ Japonca ve Korecenin Altay dilleri oluşu konusunda bilimsel camiada günümüzde de bazı ihtilaflar vardır. Birçok çalışmada bu iki dilin Altay dilleri ile ortaklıkları gösterilmiş olsa da, bazı çalışmalarda henüz tam kabul görmediği belirtilmelidir.
Kaynakça
- ^ a b c "While 'Altaic' is repeated in encyclopedias and handbooks most specialists in these languages no longer believe that the three traditional supposed Altaic groups, Turkic, Mongolian and Tungusic, are related." Lyle Campbell & Mauricio J. Mixco, A Glossary of Historical Linguistics (2007, University of Utah Press), pg. 7.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 6 Kasım 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Mart 2017.
- ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 22 Nisan 2021 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 19 Kasım 2020.
- ^ a b "When cognates proved not to be valid, Altaic was abandoned, and the received view now is that Turkic, Mongolian, and Tungusic are unrelated." Johanna Nichols, Linguistic Diversity in Space and Time (1992, Chicago), pg. 4.
- ^ a b "Careful examination indicates that the established families, Turkic, Mongolian, and Tungusic, form a linguistic area (called Altaic)...Sufficient criteria have not been given that would justify talking of a genetic relationship here." R.M.W. Dixon, The Rise and Fall of Languages (1997, Cambridge), pg. 32.
- ^ a b "...[T]his selection of features does not provide good evidence for common descent" and "we can observe convergence rather than divergence between Turkic and Mongolic languages--a pattern than is easily explainable by borrowing and diffusion rather than common descent", Asya Pereltsvaig, Languages of the World, An Introduction (2012, Cambridge) has a good discussion of the Altaic hypothesis (pp. 211-216).
- ^ TÜRKLER GENEL TÜRK TARİHİ YENİ TÜRKİYE YAYINLARI 2002 ANKARA 1.CİLT. S.568-580
- ^ Altay Dilleri Kuramı ve Korece Prof. Dr. Emine Yılmaz, Hacettepe Üniversitesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü
- ^ Gerard Clauson, “Altay dillerinin leksikoistatistiksel bir değerlendirmesi.” s.174
- ^ Gronbech ve Krueger, “Central Asiatic Journal: Introduction to Classical (Literary) Mongolian.” (2. cilt, 1956 s.76.) “
- ^ Roger Blench and Mallam Dendo (2008): "Stratification in the peopling of China: how far does the linguistic evidence match genetics and archaeology?" In Alicia Sanchez-Mazas et al., eds. Human migrations in continental East Asia and Taiwan: genetic, linguistic and archaeological evidence, chapter 4. Taylor & Francis.
- ^ Roy Andrew Miller (1986): Nihongo: In Defence of Japanese.ISBN 0-485-11251-5. s.125
- ^ Lyle Campbell and Mauricio J. Mixco (2007): A Glossary of Historical Linguistics, page 7 University of Utah Press.
- ^ Stefan Georg, Peter A. Michalove, Alexis Manaster Ramer, and Paul J. Sidwell (1999): "Telling general linguists about Altaic". Journal of Linguistics, volume 35, issue 1, pages 65–98.
- ^ Poppe 1965: 125
- ^ Poppe 1965: 126
- ^ Poppe 1965: 127
- ^ Starostin et al. 2003: 8
- ^ Miller 1986:34
- ^ Miller 1991: 298
- ^ Poppe 1965: 148
- ^ Gerard Clauson, "Altay dillerinin leksikoistatistiksel bir değerlendirmesi." s.174
- ^ Clauson, Sir Gerard, "The case against the Altaic Theory." Central Asiatic Journal. 2. 1956. s.181-187
- ^ Gronbech ve Krueger, "Central Asiatic Journal:Introduction to Classical (Literary) Mongolian." (2. cilt, 1956 s.76.) "Türk, Moğol ve Tunguz dillerinin varsayılan genetik akrabalıkları asla ispat edilemez."
- ^ Oktay Sinanoğlu, Bye Bye Türkçe, s. 228-249.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddenin tarafsizligi konusunda kuskular bulunmaktadir Konuya dair fikir alisverisi tartisma sayfasinda bulunabilir Sablonu kaldirmadan once lutfen gerekli sartlarin olustugundan emin olun Kasim 2020 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Altay dilleri ilk olarak 18 yuzyilda ileri surulmus Avrasya da yayginca konusulan Turk dilleri Mogolca Tunguzca ve bazen Japonca Korece ve Aynu dillerinin ortak bir ataya sahip olduklarini savunan varsayimsal bir dil ailesidir AltayCografi dagilimDogu Kuzey Orta Bati Asya ve Dogu AvrupaSiniflandirmaEskiden genel bir dil ailesi olarak gorulmekteydi gunumuzde sprachbund ile aciklanmakta ve destek gormemektedir Alt bolumlerTurk Mogol Tunguz Kore tartismali Japon tartismali Aynu tartismali ISO 639 2 5tutAltay dillerinin Avrasya uzerinde yayilimi Turk dilleri Mogol dilleri Tunguz dilleri Kore dilleri bazen dahil edilir Japon dilleri bazen dahil edilir nadiren dahil edilir Altay Turk ve Ural dilleri haritasi Turkce ve Mogolca gibi Altay dil ailesinde siniflandirilmis dillerin arasindaki sondan eklemelilik cumlede ozne nesne yuklem siralamasi ve dillerin dilbilgisel olarak cinsiyetsiz olmasi gibi tipolojik benzerliklerin ayni atadan gelmelerinden degil yogun odunclemeler ve uzun temaslar sonucu olustugu bircok dilbilimci tarafindan iddia edilmekte ve savunulmaktadir Orijinal hipotez yalnizca Turk Mogol ve Tunguz gruplarini birlestirmistir Daha sonra Kore ve Japon dillerini bir Makro Altay ailesine dahil etme onerileri her zaman tartismali olmustur Orijinal oneri bazen eski adla Mikro Altay olarak adlandiriliyordu Altayik taraftarlarinin cogu Korecenin dahil edilmesini desteklemeye devam etmektedir ancak cok azi Japoncanin da dahil edilmesini desteklemektedir Bazi teklifler Ainu dillerini de iceriyordu ancak bu Altayistlerin kendi aralarinda bile genis capta kabul gormemistir Makro ailesi icin ortak bir atadan kalma Proto Altay dili Sergei Starostin ve digerleri tarafindan tereddutlu bir sekilde rekonstrukte edilmistir Mikro Altayik yaklasik 66 yasayan dili icerir Makro Altay Korece Jeju Japonca ve Ryukyuan dillerini de ekleyerek toplamda sayiyi yaklasik 74 e cikarmaktadir neyin dil olarak kabul edildigine ve neyin lehce olarak kabul edildigine bagli olarak Bu sayilar Eski Korece veya Eski Japonca gibi daha onceki dil durumlarini icermemektedir Altay Dillerinin En Erken Yazili Verileri Proto Turkcede kanitlanmis en eski ifadeler cesitli Cin kaynaklarinda kaydedilmistir Anna Dybo Shizi de MO 330 ve Han Kitabi nda MS 111 Cince Han transkripsiyonlarinda birkac duzine Proto Turk ekzotizmi tanimlamaktadir ve Xiōngnu yonetici hanedaninin adini PT Alayundlug alajuntˈlug alaca at klani seklinde rekonstrukte etmektedir Bir Turk dilinde bilinen en eski metinler Orhun yazitlaridir MS 720 735 arasinda tarihlendirilmektedir 1893 te rakibi Alman Rus dilbilimci Wilhelm Radloff ile bilimsel bir rekabete giren Danimarkali dilbilimci Vilhelm Thomsen tarafindan desifre edilmislerdir Ancak yazitlari ilk yayinlayan Radloff olmustur Kanitlanmis ilk Tungus dili Mancularin atalarinin dili olan Jurchen dir Bunun icin MS 1119 da bir yazi sistemi tasarlanmistir ve bu sistemi kullanan bir yazit 1185 ten tarihlidir Yazili kanitlarina sahip oldugumuz en eski Mogol dili olarak bilinir Orta Mogolca ilk olarak MS 1224 veya 1225 tarihli bir yazit olan Yisungge Steli ve 1228 de yazilan Mogollarin Gizli Tarihi tarafindan tasdik edilmistir bkz Mogol dilleri En eski Para Mogol metni buyuk Kitan alfabesiyle yazilmis ve MS 986 ya tarihlenen Yelu Yanning Aniti dir Ancak 1975 yilinda kesfedilen ve Mogolcanin erken bir formu oldugu analiz edilen Huis Tolgoi Yaziti MS 604 620 yillarina tarihlenmektedir Bugut yaziti MS 584 yilina kadar uzanmaktadir Japonca ilk olarak Inariyama Kilici nda bulunanlar gibi MS 5 yuzyildan kalma Klasik Cince de birkac kisa yazitta yer alan isimler biciminde tasdik edilmistir Bununla birlikte Japoncadaki ilk onemli metin MS 712 den kalma Kojiki dir Bunu 720 de tamamlanan Nihon shoki ve ardindan M O 771 785 yillarina tarihlenen Man yōshu takip eder ancak yaklasik 400 yil oncesine ait materyalleri icerir Erken Kore dili calismalari icin en onemli metin bazilari Uc Krallik donemine MO 57 MS 668 kadar uzanan 25 siirden olusan bir koleksiyon olan Hyangga dir ancak yalnizca MS 9 yuzyila kadar uzanan bir imla ile korunmustur Korece 15 yuzyilin ortalarindan itibaren fonetik olarak kesin bir Hangul yazma sistemiyle tasdik edilmektedir Iddialar Altay Dilleri kuraminin gecerliligini korudugu iddiasi Incelenen dillerin fonetik yapisindan ve yeni yapilan calismalardan yola cikilarak Altay Dilleri kuramini destekleyecek onemli deliller ortaya ciktigina yonelik iddialar ve Altay Dilleri kuraminin gecerliligini koruduguna yonelik iddialar mevcuttur Mikro Altay dillerini bir Ural Altay ailesi icinde gruplandirmaya yonelik orijinal argumanlar sesli ve bitisiklik gibi ortak ozelliklere dayaniyordu Roy Miller a gore teori icin en kuvvetli kanit sozel morfolojideki benzerliklerdir Starostin ve digerleri 2003 tarafindan yazilan Etimolojik Sozluk Proto Altay dilinden soyundan gelen dillere evrimi aciklayacak bir dizi saglam degisim yasasi onermektedir Ornegin gunumuz Altay dillerinin cogu sesli harf uyumuna sahip olsa da onlar tarafindan yeniden yapilandirildigi sekliyle Proto Altayda bundan yoksundu bunun yerine Turkce Mogolca Tunguzca Korece ve Japoncada kelimelerin birinci ve ikinci heceleri arasinda cesitli meydana geldi Ayrica bu arastirmacilar diller arasinda bir dizi gramer denkliklerini de onermislerdir Altay Dilleri kuraminin gecerliligini kaybettigi iddiasi Gunumuzde Turk dillerinin Mogolca ve Tunguzca ile koken olarak bagi olmadigi gorusu sunulmakta ve dil bilimi cevrelerinde Altay dilleri teorisi kabul gormedigi iddia edilmektedir 1960 li yillara kadar kimi dil bilimcilerce Estonca Fince ve Macarca gibi Ural dillerinin de bir Ural Altay dil ailesinin parcasi olarak bahsi gecen Altay dillerinin uzaktan akrabalari oldugu savunulmaktaysa da Avrupali dil bilimciler tarafindan genellikle kabul edilmedigi iddia edilmektedir Altay Daglari bu dil ailesine adini vermistir Teori ve tarih Turk Mogol ve Tunguz dillerinin birbiriyle iliskili oldugu dusuncesi ilk olarak 1730 Philip Johan von Strahlenberg tarafindan iddia edilmistir Strahlenberg i bu goruse sevk eden durum Isvecli bir subay olarak Buyuk Kuzey Savasi ndan sonra bir savas tutsagi olarak Rus Imparatorlugu nun dogusuna yaptigi seyahatlerdeki edindigi izlenimlerdir Bununla birlikte ve 1997 tarafindan belirtildigi gibi Strahlenberg daha sonra Altay dilleri olarak bilinen bu diller arasinda bir baglanti oldugu savina karsi cikmistir Strahlenberg in tasnifi Altay dili olarak vasiflandirilan dillerin bircogu icin ilk siniflama girisimiydi Altay dili ya da Altayistik teriminin bir dil ailesine tatbiki 1844 te Matthias Castren tarafindan gerceklestirilmistir Bir oncu olarak Fin filolog Castren donemindeki Ural dilleri calismalarina en cok katki saglayan arastirmacilardandir Baslangicta Castren tarafindan ortaya koyuldugu gibi Altay dilleri yalnizca Turk Mogol Mancu ve Tunguz dillerini kapsamaz Fin Ugor ve Samoyed dilleri de bu kapsam icerisine alinmalidir Baslangicta Altay dil ailesi olarak adlandirilan bu yapi Castren den sonra Ural Altay dil ailesi olarak adlandirilmaya baslamistir Ural Altay terminolojisinde tipki Turk Mogol ve Tunguz dillerinin Altay dilleri olarak siniflandirilmasi gibi Fin Ugor ve Samoyed dilleri Ural kolu olarak nitelendirildi Korece bazen Altay dillerinden kabul edilmekle birlikte Japonca da bazi arastirmacilar tarafindan bu aileye dahil edildi 20 yuzyilin ilk yarisi ve 19 yuzyilin buyuk bolumunde Ural Altay dil ailesi bilimsel cevrelerde yaygin bir kabul gormustur Bu gorus Altay dili oldugu varsayilan dillerdeki unlu uyumu ve sozcuk cekim ve yapiminin eklemeli olmasina dayandirilmistir Dilbilimciler tarafindan bircok yonden elestirilerek dogrulanmasinin imkansiz oldugu kanisi olussa da Ural Altay dil ailesi varsayimi bugun hala bircok saygin ansiklopedi dil atlasi ortaogretim ders kitaplari ve benzer genele hitap eden kaynaklarda varligini devam ettirmektedir Son donemin onemli Altayistik arastirmacilarindan Sergey Starostin Ural Altay dil ailesi fikrinin artik hicbir gecerliliginin kalmadigini savunmaktadir 1857 de Avusturyali bilgin Japoncanin da Ural Altay dil ailesinin mensubu oldugunu iddia etmistir 1920 de G J Ramstedt ve E D Polivanov Korecenin de bu dil ailesine mensup oldugunu savunmustur Bununla birlikte Ramstedt 1952 1966 arasinda kaleme aldigi Einfuhrung in die altaische Sprachwissenschaft adli kitabinin 3 cildinde Ural Altay varsayimini reddetmis ve Koreceyi Altay dil ailesine dahil etmistir O eserinin 1 cildinde Lautlehre yani ses bilimi bolumunde Altay diline mensup oldugu dusunulen diller arasindaki ses denkliklerini ilk kez ortaya koymaya calisarak Altayistik teki karsilastirmali metodun onemli onculerinden biri haline gelmistir 1960 ta Nicholas Poppe Ramstedt in ses bilimi uzerine yazdigi bu cildi onemli olcude revize ederek yayimlamistir Bu kitap daha sonrasinda yapilan Altayistik calismalari icin standart bir eser haline gelmistir Poppe Turk Mogol Tunguz dilleri ile Kore dilleri arasindaki baglantinin net cizgilerle ayrilamayacagini dusunmustur Onun bu gorusu uc olasiligi icermektedir 1 olasiliga gore Korece diger Altay dilleri ile kalitsal bir iliskiye sahip degildir 2 olasiliga gore Korece bu dillerle diger dillerin birbiriyle iliskisi nispetinde baglantilidir Son olasilik ise Korece diger Altay dillerinden bu dillerdeki temel karakteristik ozellikler belirginlesmeden kopmustur Modern Calismalar Altay hipotezinin devam eden en buyuk destekcilerinden biri 1991 de Altay dillerinin karsilastirmali bir sozluk analizini yayinlayan Sergei Starostin olmustur Hint Avrupa ve Fin Ugor gibi Avrasya daki diger dil ailelerinin cogundan daha eski olmasina ragmen analizin Altay gruplamasini destekledigi sonucuna varmistir Modern Altay dillerinin cok az ortak unsuru muhafaza etmesinin nedeni ona gore budur 1991 de ve yine 1996 da Roy Miller Altay hipotezini savundu ve Clauson ve Doerfer in elestirilerinin yalnizca sozcuksel karsiliklara uygulandigini oysa teorinin en itici kanitinin sozel morfolojideki benzerlikler oldugunu iddia etti 2003 yilinda Clauson Doerfer ve Shcherbak in daha onceki elestirilerinin yaninda yer alarak Altay hipotezinin o zamana kadarki tarihine elestirel bir genel bakis yayinladi 2003 yilinda Starostin Anna Dybo ve 1991 sozcuk listelerini genisleten ve diger fonolojik ve gramer argumanlarini ekleyen Etymological Dictionary of the Altaic Languages i yayinladilar Starostin in kitabi 2004 ve 2005 te Stefan Georg ve 2005 te tarafindan elestirildi Teorinin diger savunmalari Georg ve Vovin in elestirilerine yanit olarak 2005 yilinda Starostin Blazek 2006 Robbeets 2007 ve Dybo ve G Starostin tarafindan 2008 yilinda yayinlandi 2010 da Lars Johanson Miller in 1996 daki elestirilerini yineledi ve polemigin susturulmasi cagrisinda bulundu Altay hipotezi destekcileri ve elestirileriAsagidaki liste Ramstedt in Einfuhrung unun 1952 de ilk cildinin yayinlanmasindan bu yana ozellikle Altay sorunu uzerinde calisan dilbilimcileri icermektedir Verilen tarihler Altay ile ilgili calismalara aittir Teorinin destekcileri icin Turk Mogol Tunguzca Korece Japonca nin hakim olanindan farkliysa tercih ettikleri Altay versiyonu girisin sonunda verilmistir Destekciler Pentti Aalto 1955 Turkce Mogolca Tunguzca Korece Anna V Dybo S Starostin et al 2003 A Dybo and G Starostin 2008 Frederik Kortlandt 2010 Karl H Menges 1975 Korece Japonca ve geleneksel Altayik in MO 7 veya 8 yuzyila tarihlendirmektedir 1975 125 Roy Andrew Miller 1971 1980 1986 1996 Korece ve Japoncanin dahil edilmesini savundu Oleg A Mudrak S Starostin et al 2003 Nicholas Poppe 1965 Turkce Mogolca Tunguzca ve muhtemelen Korece Alexis Manaster Ramer Martine Robbeets 2004 2005 2007 2008 2015 2021 Transavrasya biciminde G J Ramstedt 1952 1957 Turkce Mogolca Tunguzca Korece George Starostin A Dybo veG Starostin 2008 Sergei Starostin 1991 S Starostin et al 2003 John C Street 1962 Turkce Mogolca Tunguzca ve Kuzey Asya grubu altinda Korece Japonca Ainu Talat Tekin 1994 Turkce Mogolca Tunguzca KoreceElestirenler Gerard Clauson 1956 1959 1962 Gerhard Doerfer 1963 1966 1967 1968 1972 1973 1974 1975 1981 1985 1988 1993 Susumu Ōno 1970 2000 Juha Janhunen 1992 1995 Mogol Tunguz u tereddutle eklemistir Claus Schonig 2003 Stefan Georg 2004 2005 Alexander Vovin 2005 2010 2017 basta Altay dili savunuruydu 1994 1995 1997 1999 2000 2001 sonra elestirmeni oldu Alexander Shcherbak Alexander B M Stiven 2008 201 Diller Bu maddede belli bir etnik grubun bakis acisinin agirlikta oldugu bir tur sistemik yanlilik sorununun bulundugu dusunulmektedir Maddenin evrensellestirilmesi ve uygun hale getirilmesi icin lutfen tartismaya katiliniz Sablonu maddeden cikarmadan once sablonun yardim sayfasini lutfen inceleyiniz Altay dil ailesinin varsayimsal kollari soyledir Japonca A Korece A Mogol dilleri Buryatca Kalmikca Mogolca Tunguz dilleri Kuzey Tunguz dilleri Evenkice merkez Sibirya ve kuzeydogu Cin de konusulur Solon Lamut dogu Sibirya da konusulur Guneybati Tunguz dilleri Curcen Mancu Guneydogu Tunguz dilleri Kile Gold Goldi Turk dilleri Azerice Baskurtca Cuvasca Gagavuzca Halacca Karacay Balkarca Kazakca Kirgizca Ozbekce Kazan Tatarcasi Kirim Tatarcasi Hakas Turkcesi Turkce Turkmence Tuvaca Uygurca YakutcaTurk dilleri ve Mogol dillerinin ayrilisi tezi Tezlerden birisi Turkcenin Mogol dilleriyle yakindan iliskisi oldugudur Iki dildeki sozcuklerin ve gramerin birbirine yakinligi bu iki dilin Altay Dil Ailesine birlikte alinmasini saglamistir Tarihsel acidan da Turk ve Mogollarin birbirlerine yakinligi goz onune alindiginda iki dilin birbirine benzer olmasi kacinilmazdir Fakat Altay Dil Ailesinin taninmasina karsi cikan dil bilimcileri de savunanlar kadar coktur Bu dil bilimciler Turkce ve Mogolcanin benzerliginin tarih boyunca birlikte yasama ve birbirini etkileme sonucu oldugunu savunmaktadirlar Turkiye Turkcesi Kazakca Kirgizca Mogolcay j c cisik lt yisik jarik carik culayakismak jarasuv caro coqi yalamak jalav jalbarinuv calbaru calbari yaymak jayuv cayu cada yarim jarti carim cagurmayasak casagyazmak jazuv cazu ciru Turkiye Turkcesi Kazakca Kirgizca Mogolcay j c cyegen jiyen ece cigeyele jal cal calagayigmak jiyuv ciyu cogu yil jil cil cilyogurmak curu cigura yol jol col colyolmak juluv culu culga yular cilugayurek jurek curok cirukeyurumek juruv curu cori yuzmek juzuv suzu cisuEksi isaretli hucreler dilde baska kokenli bir kelime kullanildigi anlamindadir q harfi kelleden cikan bir k olarak seslendirilinir Turkiye Turkcesi b leri genellikle v ye donusturur r ve l sesleri birbirlerine cok yakinlardir Dunya nin butun dil ailelerinde l gt r degisimi ve tersi olmustur Mogolcadaki n sesleri Turkcede karsiligi c dir ve yukardaki tabloda yazmak orneginde de gordugumuz gibi r seslerinin de z dir ornek Turkiye Turkcesi Kazakca Kirgizca Mogolcayas jas cas nasuyilisik jagingan casaker nilcagayyosun nogugan lt nogusunyumruk lt yum duruk jumirik nidurgayuz juz cuz niguraz az az araykazmak kazuv kazu qaru kuzu kozi kozu quragasizmak sizdav sizilip siri oz oz oz or Bu r gt z degisimi Turkcenin icinde de bircok sozcukte gerceklesmistir Ornegin goz kelimesi gormek ten turemistir Tabii ki bundan oturu Turkce ve Mogolca arasinda bin yillardir buyuk ses degisimine ugramamis kelimeler de mevcuttur Mogolca ve Turkce arasi goze carpan gramer benzerlikler yogundur bu sadece cumle kurulusunun benzerligi degildir ayrica bircok Turkceden tanidik ekler de kullanilir Ornekler Turkiye Turkcesi Mogolcadavar maldavar in mal iindavar da mal ddavar i mal iig Turkce ve Mogolca arasi zamir benzerlikleri Turkiye Turkcesi Kazakca Kirgizca Uygurca Mogolcaben men men men bibiz biz si bege biz bid Bukum halde Turkiye Turkcesi Mogolcaben i namaigTurk Dilleri ve Japoncanin birbirinden ayrilisi tezi Bugun halen daha Japoncanin bir Altay dili oldugu Mogolca ve diger Turk dilleri gibi kesinlik kazanmamistir Bazi dil bilimcilere gore Japonca Korecenin en eski lehcesinden turemistir ancak agir basan gorus Altay kokenli oldugudur Iki dil grubu arasinda ekler takilar eylemler cekimleri tumce yapisi ve soz diziminde birebir kosutluk gorulur Turkce JaponcaKyotonun Kyotono 京都の Ankara ya gitti Ankara e itta アンカラへいった imis imas います kara kuroi 暗い alaca akasa 赤さ ici uci 内 kirar kireru きれる sonra da sore de それで ada ada 島 yukari agaru 上がる giy gi 着 gelip yapip acip gitti kite yatte akete itta きてやってあけていった taksi de takusi de タクシで ne dir nan desu ka 何ですか yemez tabenai 食べない su mizu 水 iyi ii 良い kulumak kuruu くるう kuluduk kurutta くるった tomdas tomodachi ともだち Ayrica bakiniz Altayistik Osman Nedim TunaNotlar A Japonca ve Korecenin Altay dilleri olusu konusunda bilimsel camiada gunumuzde de bazi ihtilaflar vardir Bircok calismada bu iki dilin Altay dilleri ile ortakliklari gosterilmis olsa da bazi calismalarda henuz tam kabul gormedigi belirtilmelidir Kaynakca a b c While Altaic is repeated in encyclopedias and handbooks most specialists in these languages no longer believe that the three traditional supposed Altaic groups Turkic Mongolian and Tungusic are related Lyle Campbell amp Mauricio J Mixco A Glossary of Historical Linguistics 2007 University of Utah Press pg 7 Arsivlenmis kopya 6 Kasim 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Mart 2017 Arsivlenmis kopya PDF 22 Nisan 2021 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 19 Kasim 2020 a b When cognates proved not to be valid Altaic was abandoned and the received view now is that Turkic Mongolian and Tungusic are unrelated Johanna Nichols Linguistic Diversity in Space and Time 1992 Chicago pg 4 a b Careful examination indicates that the established families Turkic Mongolian and Tungusic form a linguistic area called Altaic Sufficient criteria have not been given that would justify talking of a genetic relationship here R M W Dixon The Rise and Fall of Languages 1997 Cambridge pg 32 a b T his selection of features does not provide good evidence for common descent and we can observe convergence rather than divergence between Turkic and Mongolic languages a pattern than is easily explainable by borrowing and diffusion rather than common descent Asya Pereltsvaig Languages of the World An Introduction 2012 Cambridge has a good discussion of the Altaic hypothesis pp 211 216 TURKLER GENEL TURK TARIHI YENI TURKIYE YAYINLARI 2002 ANKARA 1 CILT S 568 580 Altay Dilleri Kurami ve Korece Prof Dr Emine Yilmaz Hacettepe Universitesi Cagdas Turk Lehceleri ve Edebiyatlari Bolumu Gerard Clauson Altay dillerinin leksikoistatistiksel bir degerlendirmesi s 174 Gronbech ve Krueger Central Asiatic Journal Introduction to Classical Literary Mongolian 2 cilt 1956 s 76 Roger Blench and Mallam Dendo 2008 Stratification in the peopling of China how far does the linguistic evidence match genetics and archaeology In Alicia Sanchez Mazas et al eds Human migrations in continental East Asia and Taiwan genetic linguistic and archaeological evidence chapter 4 Taylor amp Francis Roy Andrew Miller 1986 Nihongo In Defence of Japanese ISBN 0 485 11251 5 s 125 Lyle Campbell and Mauricio J Mixco 2007 A Glossary of Historical Linguistics page 7 University of Utah Press Stefan Georg Peter A Michalove Alexis Manaster Ramer and Paul J Sidwell 1999 Telling general linguists about Altaic Journal of Linguistics volume 35 issue 1 pages 65 98 Poppe 1965 125 Poppe 1965 126 Poppe 1965 127 Starostin et al 2003 8 Miller 1986 34 Miller 1991 298 Poppe 1965 148 Gerard Clauson Altay dillerinin leksikoistatistiksel bir degerlendirmesi s 174 Clauson Sir Gerard The case against the Altaic Theory Central Asiatic Journal 2 1956 s 181 187 Gronbech ve Krueger Central Asiatic Journal Introduction to Classical Literary Mongolian 2 cilt 1956 s 76 Turk Mogol ve Tunguz dillerinin varsayilan genetik akrabaliklari asla ispat edilemez Oktay Sinanoglu Bye Bye Turkce s 228 249