Louis Pierre Althusser (16 Ekim 1918 - 22 Ekim 1990), Fransız marksist filozof.
Louis Althusser | |
---|---|
Tam adı | Louis Althusser |
Doğumu | 16 Ekim, 1918 , Cezayir |
Ölümü | 22 Ekim, 1990 Paris, Fransa |
Çağı | 20. yüzyıl felsefesi |
Bölgesi | Batı felsefesi |
Okulu | Yapısalcılık, Marksizm |
İlgi alanları | Bilgi felsefesi, İdeoloji, Ekonomi, Politika, Psikanaliz, Estetik |
Önemli fikirleri | Epistemolojik kopuş, Marksist ideoloji teorisi, Üst-belirlenme, |
Etkilendikleri | |
İleride felsefe profesörü olacağı École Normale Supérieure'de okudu. Fransız Komünist Partisi'nin önde gelen akademik sözcülerindendi ve argümanları sosyalist projenin ideolojik kuruluşuna dönük çeşitli karşıt iddialara birer yanıttı. Bunlar hem Marksist toplum bilimi ve ekonomiyi etkilemeye başlayan deneyciliğin/ampirizmin etkisini hem de Avrupa Komünist Partilerinde bölünmeye neden olmaya başlayan insancıl ve demokratik sosyalist yönelimlere dönük artan ilgiyi içeriyordu. Althusser’in, diğer Fransız yapısalcılık okullarıyla ilişkisi basit bir ilgi olmamasına ve yapısalcılık felsefesine ciddi eleştiriler getirmesine rağmen, çoğunlukla yapısalcı Marksist bir filozof olarak kabul edilmiş ve "felsefenin dilsel yapı tarafından yönetilen bir söylem olduğu" fikrine sahip çıkmıştır.
Hayatı
İlk dönemler
Althusser, Amerika’da, tek cilt olarak Althusser’in diğer, daha kısa ve daha önceki otobiyografisi, Gerçekler ile beraber Gelecek Sonsuza Dek Sürer adında yayınlanan, iki otobiyografi yazdı; L'Avenir dure longtemps veya Gelecek Uzun Sürer. Bu belgeler, her otobiyografide olduğu gibi bize sağladığı bilgiler bir şekilde şüpheli olsa da, O’nun hayatı hakkında bildiğimiz bilgilerin çoğunu temin etmektedir.
Althusser Fransız Cezayiri'nde şehrinde, Fransa'dan Cezayir'e göç etmiş bir ailenin (Pied-Noir) çocuğu olarak doğdu. O’na I. Dünya Savaşı’nda ölen amcasının adını verdiler. Althusser, aslında annesinin amcasıyla evlenmek istediğini ancak amcasının ölümü yüzünden babasıyla evlendiğini iddia etmiştir. Althusser ayrıca, annesinin, ölen bu amca yüzünden onda derin bir psikolojik hasara neden olacak şekilde, kendisine içten davranmadığını da iddia etmiştir.[]
Babasının ölümünü takiben, Althusser annesi ve kız kardeşiyle birlikte bütün çocukluğunu geçireceği Marsilya'ya göç etti. 1937’de Jeunesse Etudiante Chrétienne’e katıldı. Okulda parlak başarıları olan bir öğrenciydi ve Paris’te seçkin bir okul olan École Normale Supérieure (ENS)’e kabul edildi.
Ancak, II. Dünya Savaşı öncesinde kendini askere yazılmış olarak ve Fransa’nın düşmesini takiben birçok Fransız askeri gibi bir Alman savaş esir kampında buldu. Burada Jacques Martin ile tanıştı ve komünizme yönelimi başladı. Esir olmaktan nispeten memnundu ve tüm savaş boyunca, birçok arkadaşının tekrar savaşmak için kaçmasının tersine, kampta kaldı - bu, Althusser için daha sonra kendini cezalandırmak için kullandığı bir bahane oldu.
Sağlık
Savaştan sonra, Althusser ENS’ye devam edebildi. Ne var ki, hem fiziksel olarak hem de zihinsel olarak sağlık durumu kötüydü. 1947’de elektrokonvülsif terapi (elektro şok tedavisi) gördü. Althusser hayatının geri kalan kısmında düzenli tekrarlayan ruh hastalığından muzdarip oldu. ENS, hastaneye yattığı zamanlar dışında, onun okuldaki kendi odasında yaşamasına izin vererek bu konuda çok anlayışlı davrandı.
Savaş sonrası
1946 yılında Althusser, O’ndan sekiz yaş büyük, Litvanya’lı Yahudi bir devrimci olan ve 1980’de Althusser tarafından öldürülünceye kadar onunla yaşayan Helene Rytman ile tanıştı. Daha önceleri bir sol-kanatçı ve Roma Katolik kilisesine bağlı bir dindar olan Althusser, başkaları, mesela Maurice Merleau-Ponty, Fransız Komünist Partisi ’ne dönük ilgisini kaybederken 1948’de partiye katıldı. Althusser, kendisinin ENS’de ders vermesini sağlayan felsefe alanında profesör yeterliliğini Hegel üzerine yazdığı tezinin kabul edilmesiyle aldı.
ile 1956, Nikita Khrushchev "destalinizasyon" işlemine başladı. FKP’nin önder teorisyeni Roger Garaudy dahil birçok Marksist için bu, gibi Marks’ın insancıl köklerine yeniden dönülmesiydi. Althusser, ne var ki bu konuda, her ne kadar dikkatli davransa da Çin Komünist Partisi’nin yaptığı eleştirilere yakın duracak şekilde muhalefet etti. Bu dönemdeki duruşu ona FKP içinde kötü bir şöhret kazandırdı. Ve genel sekreter Waldeck Rochet’in eleştirilerine maruz kaldı. Bir filozof olarak daha sonra kendisini “rastlantısal metaryalizme” (matérialisme aléatoire) götürecek olan başka bir yolda yürüyordu; ancak bu O’nun, 1973’te John Lewis’e verdiği yanıtta olduğu gibi, hereticlerden görülmesini ve (heretic: bir dinin ya da topluluğun inançlarına ters düşen inançlara sahip kimse) Marksist Ortodoks düşünceye karşı mücadele etmesini engellemedi.
Mayıs 1968 olaylarına birçok öğrencisinin katılmasına rağmen, Althusser gelişmeleri başlangıçta sessiz kalarak seyretti. Daha sonra ise, öğrencileri solculuğun çocukluk hastalığının kurbanları olarak tanımlayan resmi FKP çizgisini takip edecektir. Bunun sonucu olarak Althusser birçok eski taraftarının eleştirisine uğrayacaktır. Bu eleştirilere verdiği yanıtta, daha önceki çalışmalarının hatalar içerdiğini itiraf ederek bazı ifadelerini düzeltmiş ve daha sonraki çalışmalarında belirgin bir değişim vurgusu gözlemlenmiştir.
1980’ler
16 Kasım 1980’de eşini boğarak öldürdü. Bu olay, yoğun ruhsal dengesizliklerle dolu bir periyodun içinde meydana geldi. Bu ölümün kaza sonucu mu yoksa kasıt sonucu mu olduğu tartışılmaktadır. Althusser olay anıyla ilgili bir şey hatırlamadığını iddia etmiştir. Eşi öldüğü sırada eşiyle yalnız olduğu için bu konuda bir sonuca varmak zordur. Althusser’de "sorumluluk eksikliği rahatsızlığı" teşhis edilmiş ve dava edilmemiş bunun yerine ’ne yatırılmıştır. Althusser 1983 yılına kadar hastanede kaldı. Çıktıktan sonra, Kuzey Paris’e taşındı ve münzevi bir hayat sürdü; çok az insanla görüşerek, otobiyografisi hariç hiç çalışmayarak yaşadı. 23 Ekim 1990’da 72 yaşında kalp krizinden öldü.
Felsefesi
Althusser’in erken dönem çalışmaları, Karl Marx'ın Kapital’ini Althusser ve öğrencilerinin yoğun bir felsefi tekrar okumalarını bir araya getiren etkileyici isimli çalışmayı içerir. Kitap “politik ekonominin eleştirisi” olarak Marksist teorinin felsefi durumunu ve bunun nesnesini yansıtır. Bu çalışmanın İngilizce çevirisi sadece Althusser ve Étienne Balibar’ın yazılarını içerirken, esas Fransızca kitapta Jacques Ranciere, Pierre Macherey ve diğerlerinin ek makaleleri de bulunmaktadır. Proje, Marksizm dahilinde, Althusser’in çok yakın ilişki içinde olduğu Jacques Lacan tarafından üstlenilen Freud’a çağdaş psikoanalitik dönüş çalışması ile oldukça benzerdir. (Althusser’in Lacan ile kişisel ve mesleki ilişkisi çok karmaşıktı; ikili bazen çok yakın arkadaş ve dost bazen düşmandılar) Bazen kendisi, argümanlarını çelişkiyi tahrik etmek için kasten abartsa da, Althusser’in birçok teorik pozisyonu Marksist felsefede oldukça etkili olmuştur. Althusser Genç Marx Hakkında adlı eserinde bilim felsefecisi Gaston Bachelard’dan aldığı bir terimi Genç Marks’ın “Hegel ve Feuerbach etkisindeki” yazıları ile daha sonraki Marksist yazıları arasındaki “epistemolojik kopuşu” ortaya koymak için kullanmıştır. Marksizm ve Hümanizm adlı eseri, bir burjuva ideolojisi olan hümanizmin yansımaları olarak sık sık Marksistler tarafından öne sürülen “insan potansiyeli” ve “insan doğası” gibi düşüncelerin yanlışlığını ortaya koyan Marksist teorinin güçlü bir hümanizm karşıtı tezini ortaya koydu. Çelişki ve Üst-Belirlenme adındaki çalışmasında, politik durumlarda çoklu nedenselliğin daha karmaşık bir modelinin “çelişki” düşüncesinin yerini alması için psikanalizden üst belirlenme düşüncesini ödünç almıştır (Antonio Gramsci’nin hegemonya düşüncesi ile oldukça yakın bir düşüncedir) Althusser daha çok bir ideoloji teorisyeni olarak bilinir, en çok tanınan eseri İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları: Bir Soruşturmaya Dönük Notlar’dır. Çalışma aynı zaman da Antonio Gramsci’nin hegemonya teorisine dayanarak ideolojinin kapsamını oluşturur. Hegemonyanın sonuç olarak tamamen politik güçler tarafından oluşturulduğu yerde, ideoloji Freud’un ve Jacques Lacan’ın sırasıyla bilinçsiz ve ayna-fazlı düşüncelerini kullanır ve bizim kendinin anlamlı bir içeriğe sahip olarak ulaşmamıza izin verdiği yapı ve sistemleri tanımlar. Althusser için bu yapılar, hem bastırmanın hem de kaçınılmazlığın temsilcileridir – ideolojiden ve onun nesnesi olmaktan kaçmak imkânsızdır. İdeoloji ve bilim veya felsefe arasındaki ayrım epistemolojik kopuş ile bir seferde ve her şey için sağlanamaz: bu “kopuş” kronolojik olarak sağlanan bir olay değil işleyiştir. Nihai bir zafer yerine ideolojiye karşı sürekli bir mücadele söz konusudur: İdeolojinin tarihi yoktur.
Üretimin nihai koşulu üretim koşullarının yeniden üretilmesidir. Bu yeniden üretim, üretim güçlerinin yeniden üretimi (işgücü) ve var olan yeniden üretim ilişkilerinin yeniden üretimi ile olur. Üretim ilişkilerinin yeniden üretilmesi Devletin İdeolojik Aygıtları ile olmaktadır.
Althusser’e göre toplum ekonomik, siyasal ve ideolojik pratiklerden oluşmaktadır. Burada pratiği Althusser, belli insan emeği ile etkilenmiş, belli üretim araçları kullanarak, belli bir ürünün iletişim süreci olarak tanımlar.
Althusser’e göre kapitalizm üretken bir sistem olarak üretim koşullarını yeniden üretir. Yeniden üretim işgücünün düzenin kurallarına uymasının sürdürülmesidir. İşgücünün üretilmesi aileyi, ustalığın ve tekniklerin öğrenilmesi öğretim ve eğitim sistemini gerektirir.
Devlet toplumsal üretimin toplumun tümünün rızasıyla yapılmasını uzun dönemde sermayenin ve yönetici sınıf bloğunun hegemonyasını sürdürmesini güvence altına alan yapıdır. Üretimin yapıldığı aygıtlar, devlet tarafından örgütlenmiş olsun olmasın Devletin İdeolojik Aygıtlarıdır (DİA).
Epistemolojik kopuş
Marx'ın düşüncesinin tamamen yanlış anlaşıldığı ve küçümsenerek değerlendirildiği düşüncesi Althusser'e aittir. Onun çalışmalarının çeşitli yorumlarını - tarihselcilik, idealizm, ekonomizm, bunların tarih bilimi, tarihsel materyalizm ile Marks'ın sosyal değişimin devrimci bir açıklamasını yaptığını fark etmeyi başaramadığı için acımasızca eleştirmiştir. Onun anlayışına göre bu hatalar, Marks'ın bütün çalışmalarının tutarlı bir bütün olarak ele alınırsa anlaşılabilir diye düşünülmesinden kaynaklanıyordu. Bunun yerine Althusser bunların radikal bir "epistemolojik kopuş" yaşandığını düşünüyordu. Erken dönem çalışmaları Alman felsefesi ve klasik politik ekonominin kategorileri ile ilgili olsa da, Alman İdeolojisi (1845) eseriyle Marks'ın daha sonraki çalışmalarına yol açan ani ve eşsiz bir kopuşu meydana gelir.
Sorunu karmaşık hale getiren nokta ise bunu, sadece çapraz ve geçici olarak konuşabilerek Marks'ın kendisinin bile bu çalışmasının önemini tamamen farkına varmamış olmasıdır. Değişiklik ancak dikkatli ve duyarlı bir "semptomatik okuma" ile açığa çıkarılabilir. Böylece, açığa çıkarılmamış söylenenlere olabildiğince dikkat edilerek, Marks'ın sıra dışı teorisinin orijinalliğinin ve gücünün bizim tarafımızdan tamamen kavranmasını sağlamak Althusser'in projesi olmuştur. O, Thales'in matematiğe, Galileo'nun fiziğe veya daha iyisi Freud'un psikanaliz katkısına benzer şekilde daha önce gelen ataları tarafından ortaya konan hiçbir şeye benzemeyen teorisinin yapısında Marks'ın bir "bilgi kıtası", tarih, keşfettiğine hükmetmiştir.
Althusser, Marks'ın keşfinin altını çizmenin, onun çalışmasını daha öncekilerle bağdaşmaz kılan özne ve nesne arasındaki dikotominin reddine dayanan yer sarsıcı bir epistemoloji olduğuna inanmıştı. Bu sarsıntının kökünde, klasik ekonomistler tarafından, bireylerin ihtiyaçlarının birer maddi unsur veya ekonomik organizasyonun birer "verili" bağımsız unsuru olarak değerlendirilebileceği ve dolayısıyla üretim biçiminin özelliğini açıklayan bir teorinin öncülü ve toplum hakkındaki bir teorinin bağımsız bir başlangıç noktası olarak iş görebilir düşüncesinin reddedilmesi yatmaktadır.
Althusser açısından, Marks sadece basit bir şekilde insanların ihtiyaçlarının içinde bulundukları toplumsal çevre tarafından oluşturulduğunu tartışmamaktadır çünkü bu zamana ve yere göre değişebilir; o, daha çok, insanların nasıl bir yerden geldiklerini açıklayan herhangi bir teoriden daha önce ele alınan insanların nasıl olduğunu açıklayan bir teori olabileceği düşüncesini anlamsızlaştırmıştır.
Bununla beraber Marks'ın teorisi klasik politik ekonomide karşılığı olmayan içerikler üzerine kuruludur - üretici güçler ve üretim ilişkileri gibi. Mevcut terimler uyarlandığında bile - artı değer teorisi açısından David Ricardo'nun kira, kar ve faiz nosyonlarının kombinasyonu gibi- teorideki diğer içeriklerle anlam ve ilişkisi önemli bir şekilde farklıdır. Daha ötesinde, kendi benzersiz yapısından ayrı olarak, tarihsel materyalizmin açıklayıcı gücü, politik ekonominin ekonomik sistemleri bireylerin ihtiyaçları için bir yanıt olarak açıklamasının yanında Marks'ın çözümlemesinin bir yapısal bütünlük içerisinde yer alan kısımlar anlamında daha geniş bir sosyal fenomen yelpazesini içermesi gibi klasik politik ekonomiden ayrılmaktadır. Sonuç olarak Marks'ın Kapitali hem bir ekonomi modeli hem de bütün bir toplumun yapı ve gelişiminin bir tanımını vermektedir.
Hümanizmin, tarihselciliğin ve Hegelciliğin izlerinin Kapital'de bulunduğu gösterildiğinden, Althusser dönüşümün varlığı iddiasını sürdürse de, daha sonra 1845'teki dönüm noktasının oluşumunun çok açık bir şekilde ifade edilmemiş olduğunda ısrar etmiştir. Marks'ın sadece Gotha Programı'nın Eleştirisi ve Adolph Wagner'in bir kitabı hakkındaki bazı notlarının insancıllık ideolojisinden tamamen arınmış olduğunu söyleyecek kadar ileri gitmiştir.
Gerçekte, Althusser, epistemolojik kopuşu açıkça tanımlanmış bir olay yerine bir işleyiş olarak düşünmüştü. Marksizm ve psikanalizi her zaman ideolojiye karşı savaşmak zorunda kalan çünkü böylece meydana gelen kopma ve bölünmeleri açıklayan "makas ayağı" bilimler olarak tanımlamıştır. Bunlar "makas ayağı" bilimlerdir çünkü nesneleri ("sınıf mücadeleleri" veya bilinçaltı) kendiliğinden bölünmüş ve ayrılmıştır.
Pratikler
Marks’ın birey ve toplum arasındaki yakın ilişkiye olan inancından dolayı, Althusser’in bakışına göre, bireyin öncelikli içeriğine yaslanan bir toplum teorisi inşa etmeye çalışmak anlamsızdır.
- Gözlemin nesnesi bireysel insan öğeleri değil, daha çok 'yapı'dır.
- Kendisi bunu yaptığından, Marks toplumu tek bir etkene (bireyler) indirgeyerek açıklamadı, toplumu “pratikler” olarak birbiriyle bağlantılı kısımlara ayırdı.
- Bu çözümlemeyi, Marks’ın tarihsel materyalizminin kaba bir biçimde bir altyapı ve üstyapı tanımladığı ve daha sonra altyapının özelliklerine dayanarak üstyapının tüm durumlarını açıklamaya çalıştığı suçlamasına karşı tarihsel materyalizmi savunmak için kullanır.
Althusser için kavramına yaslanan bu bakış açısını Marks’a atfetmek bir hataydı: çünkü Marks, bir sosyal teorinin insanın ihtiyaçlarının tarihsel içeriğine dayandırılan bir toplum teorisi düşüncesini eleştirdiği kadar, bir toplumun diğer durumlarını açıklamak için bağımsız olarak tanımlanan bir ekonomik pratik nosyonunun kullanılabileceği düşüncesini de reddeder. Georg Lukacs, gibi Althusser de altyapı ve üstyapının bütüne bağımlı olduğuna inanıyordu. Bir başlangıç noktası olarak bireyler açısından pratiklerin sağladığı avantaj, her pratik bir toplumun karmaşık bütününün bir parçası olmasına rağmen, her pratik kendi içinde kısımların çeşitli farklı biçimlerini; mesela ekonomi pratiği, ham maddeleri, araçları, bireyleri vb içermektedir, barındıran bir bütündür.
Althusser, toplumu bir araya geldiklerinde tek bir karmaşık bütünü oluşturan – ekonomi pratiği, ideoloji pratiği ve politik-legal pratik gibi- bütünlüklerin iç içe bağlı bir toplamı olarak kavrıyordu. Ona göre bütün pratikler birbirine bağımlıydı. Mesela, üretim ilişkileri açısından bu ve arasında alımı ve satımıdır. Bu ilişkiler ekonomi pratiğinin parçasıdır, ancak bireysel temsilcileri alıcı ve satıcı olarak kurgulayan yasal bir sistemin mevzuatı içinde varolabilir; daha ötesinde ise anlaşma mutlaka politik ve ideolojik açıdan güvence altına alınmalıdır. Bu açıdan ekonomi pratiğinin durumlarının üstyapıya ve aynı zamanda tam tersi şartlara bağlı olduğu görülebilir.
Üst belirlenme
Dayanışık uygulamaların terimleriyle anlaşılan bir çözümleme, bizim bir toplumun nasıl düzenlendiğini kavramamıza yardımcı olur ancak aynı zamanda bizim toplumsal değişimin bilincine varmamıza izin verir ve bu yolla bir tarih kuramı sağlar. Althusser ideolojik ve politik uygulamaların durumlarına atıfta bulunarak üretim ilişkilerinin yeniden üretimini açıklar; bunun tersi olarak, yeni üretim ilişkilerinin ortaya çıkışı bu mekanizmaların başarısız olması ile açıklanabilir. Marx’ın kuramı, farklı seviyelerde denkleştirici ayarlamalara veya bazen bütünü büyük bir yeniden düzenlemeye götürebilecek iki parçalı bir dengesizlik içeren bir sistem varsayar gibi görünmektedir. Bu fikri geliştirmek için Althusser'in kendisi, karmaşık yapılandırılmış bir bütüne dönük ilişkileriyle anlaşıldıklarını iddia ettiği çelişki ve çelişkisizlik kavramlarına dayanır. Uygulamalar birbirinin üstüne oturtulduğunda çelişik ve birbirine tutunduğunda çelişik değildir. Althusser Lenin’in 1917 Rus Devrimi çözümlemesine atıf yaparak bu kavramları titiz bir şekilde düzenler.
Lenin, 20.yy’ın başında tüm Avrupa’ya yayılmış hoşnutsuzluğa rağmen devrimin meydana geldiği tek ülkenin Rusya olduğunu çünkü Rusya’nın o saatte tek bir devlette mümkün olabilecek bütün çelişkilerin yaşandığını ileri sürmüştür. Onun sözleriyle bu “emperyalist devletlerin arasındaki zayıf bağ” idi.
Devrim, şartların iki grubunun ilişkisi ile açıklanır:
- ilk olarak, Rusya’da şehirlerde, madenlerdeki vb yerlerdeki yaygın sömürünün varlığı, şehir sanayileşmesi ve taşradaki ortaçağ şartları arasındaki, eşitsizlik ve egemen sınıfta birlik olmayışı;
- ikinci olarak, devrimcilerin işine yarayan dış politika, seçkinlerin Çar tarafından sürgüne gönderilmeleri ve düşünür sosyalist olmaları.
Bu örnek, Althusser tarafından, kendisinin Marks’ın güçler ve üretim ilişkileri arasında tek bir çelişkinin sonucu olarak bir sosyal değişimi görmediği ancak daha çok bu durumun daha karmaşık bir bakışını taşıdığı yolundaki iddiasını güçlendirmek üzere kullanıldı. Rusya’daki olaylar ve Batı Avrupa arasındaki farklar güçler ve üretim ilişkileri arasındaki çelişkinin gerekli olabileceğini ancak devrimin olması için yeterli olmayabileceğini göstermektedir. Yukarıda belirtilen şartların oluşturduğu Rus Devrimi’nin şartları türdeş değildi ve tek bir büyük çelişkinin halleri olarak görülemezdi. Özel bir toplumsal bütün içinde her biri birer çelişkiydi. Buradan, Althusser, Marks’ın çelişki kavramının toplumsal bütün kavramından ayrılamaz olduğu sonucunu çıkarmaktadır. Bir sosyal yapıdaki değişikliklerin sayısız çelişkiye bağlı olduğunu vurgulamak için Althusser bu değişiklikleri Sigmund Freud’dan aldığı “üst belirlenme” terimi ile açıklar.
Bu yorum, bizim olayların gelişiminde ne kadar farklı şartların rol aldığını hesap etmemize izin verir ve daha ötesinde bu durumların nasıl beklenmedik toplumsal değişimlere veya “kırılmalara” bağlantılandırılabileceğini anlamamızı sağlar. Ne var ki Althusser toplumsal değişimlere neden olan olayların hepsinin aynı nedensel statüye sahip olduğunu söylememektedir. Onun görüşüne göre karmaşık bir bütünün bir parçası, etkin bir yapı olarak ekonomi uygulaması, diğer yapılarla ilişkileri belirlemede büyük bir rol oynamakta ve diğer yapıların onun üzerindeki etkisinden daha çok onların üzerinde etkisi bulunmaktadır. Bir toplumun en önemli parçasına (feodal oluşumlarda din, kapitalist toplumlarda ekonomi) ‘baskın unsur’ denir ve ekonomi tarafından yapılan sıralamada ‘son unsur olarak’ kabul edilir. Althusser için bir toplumun ekonomi uygulaması, bunun toplumun bütününü etkileyen diğer yüzünü belirlemektedir.
Devletin ideolojik aygıtları
Althusser, toplumun kendi imgeleminde bireyi nasıl gördüğünü anlamanın gerekli olduğunu düşünmekteydi. Kapitalist toplumda, insan birey olarak genellikle bencillik özelliği olan bir özne olarak kabul edilmektedir. Althusser için, ne var ki, bir insanın kendini bu şekilde algılama kapasitesi doğuştan gelen bir özellik değildi. Daha çok bu, bireylere bir öznenin rolünü (forme) benimseten kurulu toplumsal uygulamaların yapısı içinde kazanılmaktadır. Toplumsal uygulamalar bir yandan bireyin özelliklerini belirler ve bir yandan da sahip olabilecekleri özelliklerin derecesi ve her toplumsal uygulamanın sınırları hakkında kişiye fikir verir. Althusser bizim birçok rolümüzün ve davranışımızın bize toplum tarafından verildiğini tartışır: mesela, çelik işçilerinin yaptığı üretim ekonomi uygulamasının bir parçasıyken, avukatların çalışması politik-hukuk uygulamasının bir parçasıdır.
Ne var ki, bireylerin diğer özellikleri, iyi bir yaşam hakkındaki inançları veya kendi doğası hakkında metafizik yansımaları gibi, çok kolay bir şekilde bu kategorilere uymaz. Althusser açısından, bizim değerlerimiz, arzularımız, tercihlerimiz bize, belli bir konuyu aydınlatıcı açıklamalar yaparken bireyleri özneler olarak görmenin tanımlayıcı özelliğine sahip ideoloji uygulaması tarafından telkin edilmektedir. İdeolojik uygulama, aileyi, medyayı, dinsel organizasyonları ve en önemlisi, propagandası yaptıkları düşünceler açısından eğitim sistemini içeren Devletin Ideolojik Aygıtları (DİA) diye adlandırılan kurumlar bütününü kapsamaktadır. Ne var ki, bizim bencil olduğumuzu bize düşündürten bir DİA yoktur. Aslında bu inancı biz, bir kız çocuğu, bir öğrenci, bir çelik işçisi, bir meclis üyesi olurken öğreniriz.
Birçok kurumsal biçimine rağmen, ideolojinin işlevi ve yapısı tarih boyunca değişmemekte ve sabit kalmaktadır, aynen Althusser’in ideoloji hakkında ilk tezinde söylediği gibi, “ideolojinin tarihi yoktur”. Bütün ideolojiler, her ideoloji diğerine göre farklılık gösterse de bir özne inşa eder. Kolayca akla gelebilecek şekilde Althusser bunu belli bir konuyu aydınlatıcı açıklamalar yapma (interpellation) içeriği ile resmetmektedir.
Caddede yürüyen bir birey örneği kullanır: bir polis düdüğü ya da başka bir ikaz sesini duyması üzerine birey kendi etrafında döner ve artık bu basit vücut hareketiyle o insan bir özneye dönüşmüştür. Althusser bu işlemi kişinin kendisini sesin öznesi olması olarak görmesi ve bunu yanıtlamaya hazırlanması açısından tartışır. Onun caddede yürümesinde şüpheli hiçbir şey olmamasına rağmen, kişi seslenilenin kendisi olduğunu düşünür. Bu kabullenme geri dönüşlü olarak çalışan bir yanlış bir kabullenmedir: madde olarak birey her zaman ve çoktan ideolojinin bir öznesidir. Bireyin bir özneye dönüşmesi her zaman ve çoktan olmuştur; Althusser burada Spinoza’nın teorisine büyük bir borcu olduğunu kabul eder. Bu şu demektir: bizim kim olduğumuza dair fikrimiz ideoloji tarafından bize sunulmaktadır.
Althusser’in ikinci tezi “ideoloji maddi bir varlığa sahiptir”:
“ | Düşünceler (bir ideal veya ruhsal varlıkla donatıldığı kadarıyla), bir ideolojik aygıt tarafından son seçenekte tanımlanan ritüeller ile yönetilen uygulama hareketlerinde varlıklarının hak ettiği kesin sınıra ulaşıncaya kadar görünmez olmaktadır. Bu nedenle özne takip eden sistem tarafından hareket ettirildiği müddetçe hareket edebilmektedir ( kendinin gerçek gerekliliğinin sağlanması amacıyla yola çıkmak): kendi inancına göre hareket eden bir öznenin somut hareketlerindeki varoluşu hayata geçiren bir maddi ritüel tarafından yönetilen maddi uygulamaları tanımlayan maddi bir ideoloji aygıtında varolan ideoloji...(İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları'ndan) | „ |
Bu maddi ritüeller Bourdieu’nun habitus içeriği ile DİA bir anlamda Foucault’un disiplin kurumlarıyla karşılaştırılabilir. Althusser bir insana yeryüzündeki yerinin ne olduğunu ve İsa tarafından merhamet görmesi için ne yapması gerektiğini anlatan Tanrı’nın sesi örneğini dile getirir –Hristiyan İdeolojisinin bir şekillenmesi olarak-. Buradan Althusser bir insanın kendini Hristiyan olarak tanımlayabilmesi için gereken noktanın altını çizer; önce bir özne olmalıdır. Kimliklerimizi, kendimizi ve toplumsal rollerimizi maddi ideoloji aynalarında görerek kazanırız.
Etkisi
Althusser'in kuramları Ortodoks Komünizmi savunmak adına doğmuş olsalar da, Onun Marksizmi sunma yaklaşımı Stalinist dönemin entelektüel ayrımcılığından farklı bir hareket yansıttı ve daha ilerisinde hem Marksizmin kazandığı akademik itibar ve hem de Marks'ın bir ekonomistten ziyade bir filozof olarak saygınlığına dönük vurgu açısından önemliydi.
Althusser Marksist felsefe ve postyapısalcı felsefe alanlarında geniş kapsamlı bir etkileme gücüne sahip oldu:
- "İdeolojinin öznesi insan" (Interpellation) kavramı feminist filozof ve eleştirmen Judith Butler tarafından tanıtılıp uyarlandı;
- DİA içeriği Sloven filozof Slavoj Žižek'in ilgi alanını oluşturdu,
- özne olmaksızın tarihi bir işleyiş olarak gözleme çabası Jacques Derrida'nın sempatisini kazanan bir unsurdu,
- G.A. Cohen tarafından tarihsel materyalizm analitik felsefenin duruş noktasından bağdaşık bir doktrin olarak savunuldu,
- Althusser tarafından parlatılan yapı ve organa dönük ilgi Anthony Giddens'in yapılandırma kuramında belli bir rol oynadı;
- Althusser İngiliz tarihçi E.P Thompson tarafından Kuramın Sefaleti adlı kitabında şiddetli bir şekilde eleştirildi.
Bunlarla beraber, Althusser'in birçok öğrencisi 1970'ler, 1980'ler ve 1990'larda önemli entelektüeller oldular:
- Alain Badiou ve Étienne Balibar felsefede,
- Jacques Ranciere tarih ve tarih felsefesi alanında,
- Pierre Macherey in edebiyat eleştirisinde ve
- Nicos Poulantzas toplumbilimde.
- Ünlü Guevarist Régis Debray de Althusser'in altında çalıştı,
- ünlü Lacancı psikanalist Jacques-Alain Miller gibi.
Eserleri
Türkçeye çevrilen eserleri
- Montesquieu Siyaset ve Tarih İthaki Yayınları
- Marx İçin İthaki Yayınları İthaki Yayınları
- Yeniden - Üretim Üzerine İthaki Yayınları
- Sanat Üzerine Yazılar 1 Felsefi ve Siyasi Yazılar İthaki Yayınları
- Lenin ve Felsefe İthaki Yayınları
- John Lewis'e Cevap İthaki Yayınları
- Güncel Müdahaleler İthaki Yayınları
- Felsefe ve Bilimadamlarının Kendiliğinden Felsefesi (1967) İthaki Yayınları
- İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları İthaki Yayınları
- Tutsaklık Güncesi Can Yayınları
- Özeleştiri Ögeleri Belge Yayınları
- Gelecek Uzun Sürer Can Yayınları
- Makyavel'in Yalnızlığı ve Başka Metinler Althusser'in Mirası
- Kapital'i Okumak Belge Yayınları
- İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları İletişim Yayınları
- Filozof Olmayanlar İçin Felsefeye Giriş Can Yayınları
Yayınlanan eserleri
- Montesqieu, politika ve tarih (Montesquieu, la politique et l'histoire), PUF, 1959.
- Marx İçin (Pour Marx), Maspero, « Kuram » dizisi, 1965.
- Kapital'i okumak (Lire Le Capital), (Etienne Balibar, Roger Establet, Pierre Macherey ve Jacques Rancière'le birlikte), Maspero « Kuram » dizisi, 2 cilt, 1965.
- Lenin ve Felsefe (Lénine et la philosophie), Maspero « Kuram » dizisi, 1969.
- John Lewis'e cevap (Réponse à John Lewis), Maspero « Kuram » dizisi, 1973.
- Felsefe ve bilim adamlarının kendiliğinden felsefesi, Philosophie et philosophie spontanée des savants (1967), Maspero « Kuram » dizisi, 1974.
- Özeleştirinin temelleri (Éléments d'autocritique), Hachette « Analiz » dizisi, 1974.
- Konumlar (Positions), Éditions Sociales, 1976.
- XXII. Kongre (XXII'e Congrès), Maspero « Kuram » dizisi, 1977.
- Komünist parti'de daha fazla süremeyecek olan (Ce qui ne peut plus durer dans le parti communiste), Maspero « Kuram dizisi », 1978.
- Gelecek uzun sürer (L'avenir dure longtemps), Stock / IMEC, 1992.
- Tutsaklık Güncesi (Journal de captivité, Stalag #4 1940-1945), Stock / IMEC, 1992.
- Psikanaliz üzerine yazılar. Freud ve Lacan (Écrits sur la psychanalyse. Freud et Lacan), Stock / IMEC, 1993.
- Felsefe üzerine (Sur la philosophie), Gallimard « Sonsuz » dizisi, 1994.
- Felsefe ve marksizm: Fernanda Navarro'yla söyleşiler (Philosophie et marxisme : entretiens avec Fernanda Navarro (1984-1987)
- Felsefenin dönüşümü: Grenada Konferansı (La Transformation de la philosophie : conférence de Grenade) (1976).
- Felsefi ve politik yazılar 1 (Écrits philosophiques et politiques 1), derleyen: François Matheron, Stock / IMEC, 1994.
- İyi duygular enternasyonali (L'internationale des bons sentiments) (1946)
- Hegel'e dönüş (Le retour à Hegel) (1950)
- Evlilik müstehcenliği hakkında (Sur l'obscénité conjugale) (1951)
- Sınırları içinde Marx (Marx dans ses limites) (1978)
- Yeniden üretim üzerine (Sur la reproduction), PUF, « Güncel Marx Tartışmaları» dizisi, 1995.
- Felsefi ve politik yazılar 2 (Écrits philosophiques et politiques 2), derleyen: François Matheron, Stock / Imec, 1997.
- Machiavelli ve biz (Machiavel et nous) (1972-1986)
- Feurbach üzerine (Sur Feuerbach) (1967)
- Lévi Strauss üzerine (Sur Lévi Strauss) (1966)
- Brecht ve Marx üzerine (Sur Brecht et Marx) (1968)
- Cremonini, soyutun ressamı, (Cremoni, peintre de l'abstrait) (1977)
- Lam (1977)
- Machiavelli'nin yalnızlığı (Solitude de Machiavel), Yves Sintomer'nin sunuşuyla, PUF « Güncel Marx Tartışmaları» dizisi, 1998.
Dış bağlantılar
- Louis Althusser, "Hegel'e Dönüş", Kasım 1950 6 Ekim 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Althusser, Marksizmin Bunalımı, Kasım 1977 12 Ekim 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Kaynakça
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Louis Pierre Althusser 16 Ekim 1918 22 Ekim 1990 Fransiz marksist filozof Louis AlthusserTam adiLouis AlthusserDogumu16 Ekim 1918 CezayirOlumu22 Ekim 1990 Paris FransaCagi20 yuzyil felsefesiBolgesiBati felsefesiOkuluYapisalcilik MarksizmIlgi alanlariBilgi felsefesi Ideoloji Ekonomi Politika Psikanaliz EstetikOnemli fikirleriEpistemolojik kopus Marksist ideoloji teorisi Ust belirlenme Etkilendikleri Karl Marx Lenin Mao Zedong Antonio Gramsci Spinoza Sigmund Freud Jacques LacanEtkiledikleri Alain Badiou Etienne Balibar Michel Foucault Pierre Macherey Judith Butler Anthony Giddens Perry Anderson Ernesto Laclau Ileride felsefe profesoru olacagi Ecole Normale Superieure de okudu Fransiz Komunist Partisi nin onde gelen akademik sozculerindendi ve argumanlari sosyalist projenin ideolojik kurulusuna donuk cesitli karsit iddialara birer yanitti Bunlar hem Marksist toplum bilimi ve ekonomiyi etkilemeye baslayan deneyciligin ampirizmin etkisini hem de Avrupa Komunist Partilerinde bolunmeye neden olmaya baslayan insancil ve demokratik sosyalist yonelimlere donuk artan ilgiyi iceriyordu Althusser in diger Fransiz yapisalcilik okullariyla iliskisi basit bir ilgi olmamasina ve yapisalcilik felsefesine ciddi elestiriler getirmesine ragmen cogunlukla yapisalci Marksist bir filozof olarak kabul edilmis ve felsefenin dilsel yapi tarafindan yonetilen bir soylem oldugu fikrine sahip cikmistir HayatiIlk donemler Althusser Amerika da tek cilt olarak Althusser in diger daha kisa ve daha onceki otobiyografisi Gercekler ile beraber Gelecek Sonsuza Dek Surer adinda yayinlanan iki otobiyografi yazdi L Avenir dure longtemps veya Gelecek Uzun Surer Bu belgeler her otobiyografide oldugu gibi bize sagladigi bilgiler bir sekilde supheli olsa da O nun hayati hakkinda bildigimiz bilgilerin cogunu temin etmektedir Althusser Fransiz Cezayiri nde sehrinde Fransa dan Cezayir e goc etmis bir ailenin Pied Noir cocugu olarak dogdu O na I Dunya Savasi nda olen amcasinin adini verdiler Althusser aslinda annesinin amcasiyla evlenmek istedigini ancak amcasinin olumu yuzunden babasiyla evlendigini iddia etmistir Althusser ayrica annesinin olen bu amca yuzunden onda derin bir psikolojik hasara neden olacak sekilde kendisine icten davranmadigini da iddia etmistir kaynak belirtilmeli Babasinin olumunu takiben Althusser annesi ve kiz kardesiyle birlikte butun cocuklugunu gecirecegi Marsilya ya goc etti 1937 de Jeunesse Etudiante Chretienne e katildi Okulda parlak basarilari olan bir ogrenciydi ve Paris te seckin bir okul olan Ecole Normale Superieure ENS e kabul edildi Ancak II Dunya Savasi oncesinde kendini askere yazilmis olarak ve Fransa nin dusmesini takiben bircok Fransiz askeri gibi bir Alman savas esir kampinda buldu Burada Jacques Martin ile tanisti ve komunizme yonelimi basladi Esir olmaktan nispeten memnundu ve tum savas boyunca bircok arkadasinin tekrar savasmak icin kacmasinin tersine kampta kaldi bu Althusser icin daha sonra kendini cezalandirmak icin kullandigi bir bahane oldu Saglik Savastan sonra Althusser ENS ye devam edebildi Ne var ki hem fiziksel olarak hem de zihinsel olarak saglik durumu kotuydu 1947 de elektrokonvulsif terapi elektro sok tedavisi gordu Althusser hayatinin geri kalan kisminda duzenli tekrarlayan ruh hastaligindan muzdarip oldu ENS hastaneye yattigi zamanlar disinda onun okuldaki kendi odasinda yasamasina izin vererek bu konuda cok anlayisli davrandi Savas sonrasi 1946 yilinda Althusser O ndan sekiz yas buyuk Litvanya li Yahudi bir devrimci olan ve 1980 de Althusser tarafindan oldurulunceye kadar onunla yasayan Helene Rytman ile tanisti Daha onceleri bir sol kanatci ve Roma Katolik kilisesine bagli bir dindar olan Althusser baskalari mesela Maurice Merleau Ponty Fransiz Komunist Partisi ne donuk ilgisini kaybederken 1948 de partiye katildi Althusser kendisinin ENS de ders vermesini saglayan felsefe alaninda profesor yeterliligini Hegel uzerine yazdigi tezinin kabul edilmesiyle aldi ile 1956 Nikita Khrushchev destalinizasyon islemine basladi FKP nin onder teorisyeni Roger Garaudy dahil bircok Marksist icin bu gibi Marks in insancil koklerine yeniden donulmesiydi Althusser ne var ki bu konuda her ne kadar dikkatli davransa da Cin Komunist Partisi nin yaptigi elestirilere yakin duracak sekilde muhalefet etti Bu donemdeki durusu ona FKP icinde kotu bir sohret kazandirdi Ve genel sekreter Waldeck Rochet in elestirilerine maruz kaldi Bir filozof olarak daha sonra kendisini rastlantisal metaryalizme materialisme aleatoire goturecek olan baska bir yolda yuruyordu ancak bu O nun 1973 te John Lewis e verdigi yanitta oldugu gibi hereticlerden gorulmesini ve heretic bir dinin ya da toplulugun inanclarina ters dusen inanclara sahip kimse Marksist Ortodoks dusunceye karsi mucadele etmesini engellemedi Mayis 1968 olaylarina bircok ogrencisinin katilmasina ragmen Althusser gelismeleri baslangicta sessiz kalarak seyretti Daha sonra ise ogrencileri solculugun cocukluk hastaliginin kurbanlari olarak tanimlayan resmi FKP cizgisini takip edecektir Bunun sonucu olarak Althusser bircok eski taraftarinin elestirisine ugrayacaktir Bu elestirilere verdigi yanitta daha onceki calismalarinin hatalar icerdigini itiraf ederek bazi ifadelerini duzeltmis ve daha sonraki calismalarinda belirgin bir degisim vurgusu gozlemlenmistir 1980 ler 16 Kasim 1980 de esini bogarak oldurdu Bu olay yogun ruhsal dengesizliklerle dolu bir periyodun icinde meydana geldi Bu olumun kaza sonucu mu yoksa kasit sonucu mu oldugu tartisilmaktadir Althusser olay aniyla ilgili bir sey hatirlamadigini iddia etmistir Esi oldugu sirada esiyle yalniz oldugu icin bu konuda bir sonuca varmak zordur Althusser de sorumluluk eksikligi rahatsizligi teshis edilmis ve dava edilmemis bunun yerine ne yatirilmistir Althusser 1983 yilina kadar hastanede kaldi Ciktiktan sonra Kuzey Paris e tasindi ve munzevi bir hayat surdu cok az insanla goruserek otobiyografisi haric hic calismayarak yasadi 23 Ekim 1990 da 72 yasinda kalp krizinden oldu FelsefesiAlthusser in erken donem calismalari Karl Marx in Kapital ini Althusser ve ogrencilerinin yogun bir felsefi tekrar okumalarini bir araya getiren etkileyici isimli calismayi icerir Kitap politik ekonominin elestirisi olarak Marksist teorinin felsefi durumunu ve bunun nesnesini yansitir Bu calismanin Ingilizce cevirisi sadece Althusser ve Etienne Balibar in yazilarini icerirken esas Fransizca kitapta Jacques Ranciere Pierre Macherey ve digerlerinin ek makaleleri de bulunmaktadir Proje Marksizm dahilinde Althusser in cok yakin iliski icinde oldugu Jacques Lacan tarafindan ustlenilen Freud a cagdas psikoanalitik donus calismasi ile oldukca benzerdir Althusser in Lacan ile kisisel ve mesleki iliskisi cok karmasikti ikili bazen cok yakin arkadas ve dost bazen dusmandilar Bazen kendisi argumanlarini celiskiyi tahrik etmek icin kasten abartsa da Althusser in bircok teorik pozisyonu Marksist felsefede oldukca etkili olmustur Althusser Genc Marx Hakkinda adli eserinde bilim felsefecisi Gaston Bachelard dan aldigi bir terimi Genc Marks in Hegel ve Feuerbach etkisindeki yazilari ile daha sonraki Marksist yazilari arasindaki epistemolojik kopusu ortaya koymak icin kullanmistir Marksizm ve Humanizm adli eseri bir burjuva ideolojisi olan humanizmin yansimalari olarak sik sik Marksistler tarafindan one surulen insan potansiyeli ve insan dogasi gibi dusuncelerin yanlisligini ortaya koyan Marksist teorinin guclu bir humanizm karsiti tezini ortaya koydu Celiski ve Ust Belirlenme adindaki calismasinda politik durumlarda coklu nedenselligin daha karmasik bir modelinin celiski dusuncesinin yerini almasi icin psikanalizden ust belirlenme dusuncesini odunc almistir Antonio Gramsci nin hegemonya dusuncesi ile oldukca yakin bir dusuncedir Althusser daha cok bir ideoloji teorisyeni olarak bilinir en cok taninan eseri Ideoloji ve Devletin Ideolojik Aygitlari Bir Sorusturmaya Donuk Notlar dir Calisma ayni zaman da Antonio Gramsci nin hegemonya teorisine dayanarak ideolojinin kapsamini olusturur Hegemonyanin sonuc olarak tamamen politik gucler tarafindan olusturuldugu yerde ideoloji Freud un ve Jacques Lacan in sirasiyla bilincsiz ve ayna fazli dusuncelerini kullanir ve bizim kendinin anlamli bir icerige sahip olarak ulasmamiza izin verdigi yapi ve sistemleri tanimlar Althusser icin bu yapilar hem bastirmanin hem de kacinilmazligin temsilcileridir ideolojiden ve onun nesnesi olmaktan kacmak imkansizdir Ideoloji ve bilim veya felsefe arasindaki ayrim epistemolojik kopus ile bir seferde ve her sey icin saglanamaz bu kopus kronolojik olarak saglanan bir olay degil isleyistir Nihai bir zafer yerine ideolojiye karsi surekli bir mucadele soz konusudur Ideolojinin tarihi yoktur Uretimin nihai kosulu uretim kosullarinin yeniden uretilmesidir Bu yeniden uretim uretim guclerinin yeniden uretimi isgucu ve var olan yeniden uretim iliskilerinin yeniden uretimi ile olur Uretim iliskilerinin yeniden uretilmesi Devletin Ideolojik Aygitlari ile olmaktadir Althusser e gore toplum ekonomik siyasal ve ideolojik pratiklerden olusmaktadir Burada pratigi Althusser belli insan emegi ile etkilenmis belli uretim araclari kullanarak belli bir urunun iletisim sureci olarak tanimlar Althusser e gore kapitalizm uretken bir sistem olarak uretim kosullarini yeniden uretir Yeniden uretim isgucunun duzenin kurallarina uymasinin surdurulmesidir Isgucunun uretilmesi aileyi ustaligin ve tekniklerin ogrenilmesi ogretim ve egitim sistemini gerektirir Devlet toplumsal uretimin toplumun tumunun rizasiyla yapilmasini uzun donemde sermayenin ve yonetici sinif blogunun hegemonyasini surdurmesini guvence altina alan yapidir Uretimin yapildigi aygitlar devlet tarafindan orgutlenmis olsun olmasin Devletin Ideolojik Aygitlaridir DIA Epistemolojik kopus Marx in dusuncesinin tamamen yanlis anlasildigi ve kucumsenerek degerlendirildigi dusuncesi Althusser e aittir Onun calismalarinin cesitli yorumlarini tarihselcilik idealizm ekonomizm bunlarin tarih bilimi tarihsel materyalizm ile Marks in sosyal degisimin devrimci bir aciklamasini yaptigini fark etmeyi basaramadigi icin acimasizca elestirmistir Onun anlayisina gore bu hatalar Marks in butun calismalarinin tutarli bir butun olarak ele alinirsa anlasilabilir diye dusunulmesinden kaynaklaniyordu Bunun yerine Althusser bunlarin radikal bir epistemolojik kopus yasandigini dusunuyordu Erken donem calismalari Alman felsefesi ve klasik politik ekonominin kategorileri ile ilgili olsa da Alman Ideolojisi 1845 eseriyle Marks in daha sonraki calismalarina yol acan ani ve essiz bir kopusu meydana gelir Sorunu karmasik hale getiren nokta ise bunu sadece capraz ve gecici olarak konusabilerek Marks in kendisinin bile bu calismasinin onemini tamamen farkina varmamis olmasidir Degisiklik ancak dikkatli ve duyarli bir semptomatik okuma ile aciga cikarilabilir Boylece aciga cikarilmamis soylenenlere olabildigince dikkat edilerek Marks in sira disi teorisinin orijinalliginin ve gucunun bizim tarafimizdan tamamen kavranmasini saglamak Althusser in projesi olmustur O Thales in matematige Galileo nun fizige veya daha iyisi Freud un psikanaliz katkisina benzer sekilde daha once gelen atalari tarafindan ortaya konan hicbir seye benzemeyen teorisinin yapisinda Marks in bir bilgi kitasi tarih kesfettigine hukmetmistir Althusser Marks in kesfinin altini cizmenin onun calismasini daha oncekilerle bagdasmaz kilan ozne ve nesne arasindaki dikotominin reddine dayanan yer sarsici bir epistemoloji olduguna inanmisti Bu sarsintinin kokunde klasik ekonomistler tarafindan bireylerin ihtiyaclarinin birer maddi unsur veya ekonomik organizasyonun birer verili bagimsiz unsuru olarak degerlendirilebilecegi ve dolayisiyla uretim biciminin ozelligini aciklayan bir teorinin onculu ve toplum hakkindaki bir teorinin bagimsiz bir baslangic noktasi olarak is gorebilir dusuncesinin reddedilmesi yatmaktadir Althusser acisindan Marks sadece basit bir sekilde insanlarin ihtiyaclarinin icinde bulunduklari toplumsal cevre tarafindan olusturuldugunu tartismamaktadir cunku bu zamana ve yere gore degisebilir o daha cok insanlarin nasil bir yerden geldiklerini aciklayan herhangi bir teoriden daha once ele alinan insanlarin nasil oldugunu aciklayan bir teori olabilecegi dusuncesini anlamsizlastirmistir Bununla beraber Marks in teorisi klasik politik ekonomide karsiligi olmayan icerikler uzerine kuruludur uretici gucler ve uretim iliskileri gibi Mevcut terimler uyarlandiginda bile arti deger teorisi acisindan David Ricardo nun kira kar ve faiz nosyonlarinin kombinasyonu gibi teorideki diger iceriklerle anlam ve iliskisi onemli bir sekilde farklidir Daha otesinde kendi benzersiz yapisindan ayri olarak tarihsel materyalizmin aciklayici gucu politik ekonominin ekonomik sistemleri bireylerin ihtiyaclari icin bir yanit olarak aciklamasinin yaninda Marks in cozumlemesinin bir yapisal butunluk icerisinde yer alan kisimlar anlaminda daha genis bir sosyal fenomen yelpazesini icermesi gibi klasik politik ekonomiden ayrilmaktadir Sonuc olarak Marks in Kapitali hem bir ekonomi modeli hem de butun bir toplumun yapi ve gelisiminin bir tanimini vermektedir Humanizmin tarihselciligin ve Hegelciligin izlerinin Kapital de bulundugu gosterildiginden Althusser donusumun varligi iddiasini surdurse de daha sonra 1845 teki donum noktasinin olusumunun cok acik bir sekilde ifade edilmemis oldugunda israr etmistir Marks in sadece Gotha Programi nin Elestirisi ve Adolph Wagner in bir kitabi hakkindaki bazi notlarinin insancillik ideolojisinden tamamen arinmis oldugunu soyleyecek kadar ileri gitmistir Gercekte Althusser epistemolojik kopusu acikca tanimlanmis bir olay yerine bir isleyis olarak dusunmustu Marksizm ve psikanalizi her zaman ideolojiye karsi savasmak zorunda kalan cunku boylece meydana gelen kopma ve bolunmeleri aciklayan makas ayagi bilimler olarak tanimlamistir Bunlar makas ayagi bilimlerdir cunku nesneleri sinif mucadeleleri veya bilincalti kendiliginden bolunmus ve ayrilmistir Pratikler Marks in birey ve toplum arasindaki yakin iliskiye olan inancindan dolayi Althusser in bakisina gore bireyin oncelikli icerigine yaslanan bir toplum teorisi insa etmeye calismak anlamsizdir Gozlemin nesnesi bireysel insan ogeleri degil daha cok yapi dir Kendisi bunu yaptigindan Marks toplumu tek bir etkene bireyler indirgeyerek aciklamadi toplumu pratikler olarak birbiriyle baglantili kisimlara ayirdi Bu cozumlemeyi Marks in tarihsel materyalizminin kaba bir bicimde bir altyapi ve ustyapi tanimladigi ve daha sonra altyapinin ozelliklerine dayanarak ustyapinin tum durumlarini aciklamaya calistigi suclamasina karsi tarihsel materyalizmi savunmak icin kullanir Althusser icin kavramina yaslanan bu bakis acisini Marks a atfetmek bir hataydi cunku Marks bir sosyal teorinin insanin ihtiyaclarinin tarihsel icerigine dayandirilan bir toplum teorisi dusuncesini elestirdigi kadar bir toplumun diger durumlarini aciklamak icin bagimsiz olarak tanimlanan bir ekonomik pratik nosyonunun kullanilabilecegi dusuncesini de reddeder Georg Lukacs gibi Althusser de altyapi ve ustyapinin butune bagimli olduguna inaniyordu Bir baslangic noktasi olarak bireyler acisindan pratiklerin sagladigi avantaj her pratik bir toplumun karmasik butununun bir parcasi olmasina ragmen her pratik kendi icinde kisimlarin cesitli farkli bicimlerini mesela ekonomi pratigi ham maddeleri araclari bireyleri vb icermektedir barindiran bir butundur Althusser toplumu bir araya geldiklerinde tek bir karmasik butunu olusturan ekonomi pratigi ideoloji pratigi ve politik legal pratik gibi butunluklerin ic ice bagli bir toplami olarak kavriyordu Ona gore butun pratikler birbirine bagimliydi Mesela uretim iliskileri acisindan bu ve arasinda alimi ve satimidir Bu iliskiler ekonomi pratiginin parcasidir ancak bireysel temsilcileri alici ve satici olarak kurgulayan yasal bir sistemin mevzuati icinde varolabilir daha otesinde ise anlasma mutlaka politik ve ideolojik acidan guvence altina alinmalidir Bu acidan ekonomi pratiginin durumlarinin ustyapiya ve ayni zamanda tam tersi sartlara bagli oldugu gorulebilir Ust belirlenme Dayanisik uygulamalarin terimleriyle anlasilan bir cozumleme bizim bir toplumun nasil duzenlendigini kavramamiza yardimci olur ancak ayni zamanda bizim toplumsal degisimin bilincine varmamiza izin verir ve bu yolla bir tarih kurami saglar Althusser ideolojik ve politik uygulamalarin durumlarina atifta bulunarak uretim iliskilerinin yeniden uretimini aciklar bunun tersi olarak yeni uretim iliskilerinin ortaya cikisi bu mekanizmalarin basarisiz olmasi ile aciklanabilir Marx in kurami farkli seviyelerde denklestirici ayarlamalara veya bazen butunu buyuk bir yeniden duzenlemeye goturebilecek iki parcali bir dengesizlik iceren bir sistem varsayar gibi gorunmektedir Bu fikri gelistirmek icin Althusser in kendisi karmasik yapilandirilmis bir butune donuk iliskileriyle anlasildiklarini iddia ettigi celiski ve celiskisizlik kavramlarina dayanir Uygulamalar birbirinin ustune oturtuldugunda celisik ve birbirine tutundugunda celisik degildir Althusser Lenin in 1917 Rus Devrimi cozumlemesine atif yaparak bu kavramlari titiz bir sekilde duzenler Lenin 20 yy in basinda tum Avrupa ya yayilmis hosnutsuzluga ragmen devrimin meydana geldigi tek ulkenin Rusya oldugunu cunku Rusya nin o saatte tek bir devlette mumkun olabilecek butun celiskilerin yasandigini ileri surmustur Onun sozleriyle bu emperyalist devletlerin arasindaki zayif bag idi Devrim sartlarin iki grubunun iliskisi ile aciklanir ilk olarak Rusya da sehirlerde madenlerdeki vb yerlerdeki yaygin somurunun varligi sehir sanayilesmesi ve tasradaki ortacag sartlari arasindaki esitsizlik ve egemen sinifta birlik olmayisi ikinci olarak devrimcilerin isine yarayan dis politika seckinlerin Car tarafindan surgune gonderilmeleri ve dusunur sosyalist olmalari Bu ornek Althusser tarafindan kendisinin Marks in gucler ve uretim iliskileri arasinda tek bir celiskinin sonucu olarak bir sosyal degisimi gormedigi ancak daha cok bu durumun daha karmasik bir bakisini tasidigi yolundaki iddiasini guclendirmek uzere kullanildi Rusya daki olaylar ve Bati Avrupa arasindaki farklar gucler ve uretim iliskileri arasindaki celiskinin gerekli olabilecegini ancak devrimin olmasi icin yeterli olmayabilecegini gostermektedir Yukarida belirtilen sartlarin olusturdugu Rus Devrimi nin sartlari turdes degildi ve tek bir buyuk celiskinin halleri olarak gorulemezdi Ozel bir toplumsal butun icinde her biri birer celiskiydi Buradan Althusser Marks in celiski kavraminin toplumsal butun kavramindan ayrilamaz oldugu sonucunu cikarmaktadir Bir sosyal yapidaki degisikliklerin sayisiz celiskiye bagli oldugunu vurgulamak icin Althusser bu degisiklikleri Sigmund Freud dan aldigi ust belirlenme terimi ile aciklar Bu yorum bizim olaylarin gelisiminde ne kadar farkli sartlarin rol aldigini hesap etmemize izin verir ve daha otesinde bu durumlarin nasil beklenmedik toplumsal degisimlere veya kirilmalara baglantilandirilabilecegini anlamamizi saglar Ne var ki Althusser toplumsal degisimlere neden olan olaylarin hepsinin ayni nedensel statuye sahip oldugunu soylememektedir Onun gorusune gore karmasik bir butunun bir parcasi etkin bir yapi olarak ekonomi uygulamasi diger yapilarla iliskileri belirlemede buyuk bir rol oynamakta ve diger yapilarin onun uzerindeki etkisinden daha cok onlarin uzerinde etkisi bulunmaktadir Bir toplumun en onemli parcasina feodal olusumlarda din kapitalist toplumlarda ekonomi baskin unsur denir ve ekonomi tarafindan yapilan siralamada son unsur olarak kabul edilir Althusser icin bir toplumun ekonomi uygulamasi bunun toplumun butununu etkileyen diger yuzunu belirlemektedir Devletin ideolojik aygitlari Althusser toplumun kendi imgeleminde bireyi nasil gordugunu anlamanin gerekli oldugunu dusunmekteydi Kapitalist toplumda insan birey olarak genellikle bencillik ozelligi olan bir ozne olarak kabul edilmektedir Althusser icin ne var ki bir insanin kendini bu sekilde algilama kapasitesi dogustan gelen bir ozellik degildi Daha cok bu bireylere bir oznenin rolunu forme benimseten kurulu toplumsal uygulamalarin yapisi icinde kazanilmaktadir Toplumsal uygulamalar bir yandan bireyin ozelliklerini belirler ve bir yandan da sahip olabilecekleri ozelliklerin derecesi ve her toplumsal uygulamanin sinirlari hakkinda kisiye fikir verir Althusser bizim bircok rolumuzun ve davranisimizin bize toplum tarafindan verildigini tartisir mesela celik iscilerinin yaptigi uretim ekonomi uygulamasinin bir parcasiyken avukatlarin calismasi politik hukuk uygulamasinin bir parcasidir Ne var ki bireylerin diger ozellikleri iyi bir yasam hakkindaki inanclari veya kendi dogasi hakkinda metafizik yansimalari gibi cok kolay bir sekilde bu kategorilere uymaz Althusser acisindan bizim degerlerimiz arzularimiz tercihlerimiz bize belli bir konuyu aydinlatici aciklamalar yaparken bireyleri ozneler olarak gormenin tanimlayici ozelligine sahip ideoloji uygulamasi tarafindan telkin edilmektedir Ideolojik uygulama aileyi medyayi dinsel organizasyonlari ve en onemlisi propagandasi yaptiklari dusunceler acisindan egitim sistemini iceren Devletin Ideolojik Aygitlari DIA diye adlandirilan kurumlar butununu kapsamaktadir Ne var ki bizim bencil oldugumuzu bize dusundurten bir DIA yoktur Aslinda bu inanci biz bir kiz cocugu bir ogrenci bir celik iscisi bir meclis uyesi olurken ogreniriz Bircok kurumsal bicimine ragmen ideolojinin islevi ve yapisi tarih boyunca degismemekte ve sabit kalmaktadir aynen Althusser in ideoloji hakkinda ilk tezinde soyledigi gibi ideolojinin tarihi yoktur Butun ideolojiler her ideoloji digerine gore farklilik gosterse de bir ozne insa eder Kolayca akla gelebilecek sekilde Althusser bunu belli bir konuyu aydinlatici aciklamalar yapma interpellation icerigi ile resmetmektedir Caddede yuruyen bir birey ornegi kullanir bir polis dudugu ya da baska bir ikaz sesini duymasi uzerine birey kendi etrafinda doner ve artik bu basit vucut hareketiyle o insan bir ozneye donusmustur Althusser bu islemi kisinin kendisini sesin oznesi olmasi olarak gormesi ve bunu yanitlamaya hazirlanmasi acisindan tartisir Onun caddede yurumesinde supheli hicbir sey olmamasina ragmen kisi seslenilenin kendisi oldugunu dusunur Bu kabullenme geri donuslu olarak calisan bir yanlis bir kabullenmedir madde olarak birey her zaman ve coktan ideolojinin bir oznesidir Bireyin bir ozneye donusmesi her zaman ve coktan olmustur Althusser burada Spinoza nin teorisine buyuk bir borcu oldugunu kabul eder Bu su demektir bizim kim oldugumuza dair fikrimiz ideoloji tarafindan bize sunulmaktadir Althusser in ikinci tezi ideoloji maddi bir varliga sahiptir Dusunceler bir ideal veya ruhsal varlikla donatildigi kadariyla bir ideolojik aygit tarafindan son secenekte tanimlanan ritueller ile yonetilen uygulama hareketlerinde varliklarinin hak ettigi kesin sinira ulasincaya kadar gorunmez olmaktadir Bu nedenle ozne takip eden sistem tarafindan hareket ettirildigi muddetce hareket edebilmektedir kendinin gercek gerekliliginin saglanmasi amaciyla yola cikmak kendi inancina gore hareket eden bir oznenin somut hareketlerindeki varolusu hayata geciren bir maddi rituel tarafindan yonetilen maddi uygulamalari tanimlayan maddi bir ideoloji aygitinda varolan ideoloji Ideoloji ve Devletin Ideolojik Aygitlari ndan Bu maddi ritueller Bourdieu nun habitus icerigi ile DIA bir anlamda Foucault un disiplin kurumlariyla karsilastirilabilir Althusser bir insana yeryuzundeki yerinin ne oldugunu ve Isa tarafindan merhamet gormesi icin ne yapmasi gerektigini anlatan Tanri nin sesi ornegini dile getirir Hristiyan Ideolojisinin bir sekillenmesi olarak Buradan Althusser bir insanin kendini Hristiyan olarak tanimlayabilmesi icin gereken noktanin altini cizer once bir ozne olmalidir Kimliklerimizi kendimizi ve toplumsal rollerimizi maddi ideoloji aynalarinda gorerek kazaniriz EtkisiAlthusser in kuramlari Ortodoks Komunizmi savunmak adina dogmus olsalar da Onun Marksizmi sunma yaklasimi Stalinist donemin entelektuel ayrimciligindan farkli bir hareket yansitti ve daha ilerisinde hem Marksizmin kazandigi akademik itibar ve hem de Marks in bir ekonomistten ziyade bir filozof olarak sayginligina donuk vurgu acisindan onemliydi Althusser Marksist felsefe ve postyapisalci felsefe alanlarinda genis kapsamli bir etkileme gucune sahip oldu Ideolojinin oznesi insan Interpellation kavrami feminist filozof ve elestirmen Judith Butler tarafindan tanitilip uyarlandi DIA icerigi Sloven filozof Slavoj Zizek in ilgi alanini olusturdu ozne olmaksizin tarihi bir isleyis olarak gozleme cabasi Jacques Derrida nin sempatisini kazanan bir unsurdu G A Cohen tarafindan tarihsel materyalizm analitik felsefenin durus noktasindan bagdasik bir doktrin olarak savunuldu Althusser tarafindan parlatilan yapi ve organa donuk ilgi Anthony Giddens in yapilandirma kuraminda belli bir rol oynadi Althusser Ingiliz tarihci E P Thompson tarafindan Kuramin Sefaleti adli kitabinda siddetli bir sekilde elestirildi Bunlarla beraber Althusser in bircok ogrencisi 1970 ler 1980 ler ve 1990 larda onemli entelektueller oldular Alain Badiou ve Etienne Balibar felsefede Jacques Ranciere tarih ve tarih felsefesi alaninda Pierre Macherey in edebiyat elestirisinde ve Nicos Poulantzas toplumbilimde Unlu Guevarist Regis Debray de Althusser in altinda calisti unlu Lacanci psikanalist Jacques Alain Miller gibi EserleriTurkceye cevrilen eserleri Montesquieu Siyaset ve Tarih Ithaki Yayinlari Marx Icin Ithaki Yayinlari Ithaki Yayinlari Yeniden Uretim Uzerine Ithaki Yayinlari Sanat Uzerine Yazilar 1 Felsefi ve Siyasi Yazilar Ithaki Yayinlari Lenin ve Felsefe Ithaki Yayinlari John Lewis e Cevap Ithaki Yayinlari Guncel Mudahaleler Ithaki Yayinlari Felsefe ve Bilimadamlarinin Kendiliginden Felsefesi 1967 Ithaki Yayinlari Ideoloji ve Devletin Ideolojik Aygitlari Ithaki Yayinlari Tutsaklik Guncesi Can Yayinlari Ozelestiri Ogeleri Belge Yayinlari Gelecek Uzun Surer Can Yayinlari Makyavel in Yalnizligi ve Baska Metinler Althusser in Mirasi Kapital i Okumak Belge Yayinlari Ideoloji ve Devletin Ideolojik Aygitlari Iletisim Yayinlari Filozof Olmayanlar Icin Felsefeye Giris Can YayinlariYayinlanan eserleri Montesqieu politika ve tarih Montesquieu la politique et l histoire PUF 1959 Marx Icin Pour Marx Maspero Kuram dizisi 1965 Kapital i okumak Lire Le Capital Etienne Balibar Roger Establet Pierre Macherey ve Jacques Ranciere le birlikte Maspero Kuram dizisi 2 cilt 1965 Lenin ve Felsefe Lenine et la philosophie Maspero Kuram dizisi 1969 John Lewis e cevap Reponse a John Lewis Maspero Kuram dizisi 1973 Felsefe ve bilim adamlarinin kendiliginden felsefesi Philosophie et philosophie spontanee des savants 1967 Maspero Kuram dizisi 1974 Ozelestirinin temelleri Elements d autocritique Hachette Analiz dizisi 1974 Konumlar Positions Editions Sociales 1976 XXII Kongre XXII e Congres Maspero Kuram dizisi 1977 Komunist parti de daha fazla suremeyecek olan Ce qui ne peut plus durer dans le parti communiste Maspero Kuram dizisi 1978 Gelecek uzun surer L avenir dure longtemps Stock IMEC 1992 Tutsaklik Guncesi Journal de captivite Stalag 4 1940 1945 Stock IMEC 1992 Psikanaliz uzerine yazilar Freud ve Lacan Ecrits sur la psychanalyse Freud et Lacan Stock IMEC 1993 Felsefe uzerine Sur la philosophie Gallimard Sonsuz dizisi 1994 Felsefe ve marksizm Fernanda Navarro yla soylesiler Philosophie et marxisme entretiens avec Fernanda Navarro 1984 1987 Felsefenin donusumu Grenada Konferansi La Transformation de la philosophie conference de Grenade 1976 Felsefi ve politik yazilar 1 Ecrits philosophiques et politiques 1 derleyen Francois Matheron Stock IMEC 1994 Iyi duygular enternasyonali L internationale des bons sentiments 1946 Hegel e donus Le retour a Hegel 1950 Evlilik mustehcenligi hakkinda Sur l obscenite conjugale 1951 Sinirlari icinde Marx Marx dans ses limites 1978 Yeniden uretim uzerine Sur la reproduction PUF Guncel Marx Tartismalari dizisi 1995 Felsefi ve politik yazilar 2 Ecrits philosophiques et politiques 2 derleyen Francois Matheron Stock Imec 1997 Machiavelli ve biz Machiavel et nous 1972 1986 Feurbach uzerine Sur Feuerbach 1967 Levi Strauss uzerine Sur Levi Strauss 1966 Brecht ve Marx uzerine Sur Brecht et Marx 1968 Cremonini soyutun ressami Cremoni peintre de l abstrait 1977 Lam 1977 Machiavelli nin yalnizligi Solitude de Machiavel Yves Sintomer nin sunusuyla PUF Guncel Marx Tartismalari dizisi 1998 Dis baglantilarLouis Althusser Hegel e Donus Kasim 1950 6 Ekim 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Althusser Marksizmin Bunalimi Kasim 1977 12 Ekim 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Kaynakca