Antik Yunanistan'da ekonominin en önemli özelliği Yunanistan'ın yetersiz topraklarında tarımın öne çıkan önemidir. Daha sonra, MÖ 6. yüzyılda sanatçılık ve deniz ticareti başta olmak üzere alım-satım işleri gelişmeye başladı. Klasik Çağ'da önemi artarak tarımı da geri de bıraktı.
Antik Yunanlardaki ekonomi olgusunun bugünkü ile karşılaştırılması yanlış bir düşüncedir. Yunanca οἰκονομία sözcüğü ya da kısaca ikos ev ya da ocak anlamına gelirdi. Bununla birlikte Ksenofon'un Ekonomi (Oeconomicus) adlı eserinde belirttiğine göre Antik Yunan'da ekonomi terimi tarım ve evin geçimi ile ilgiliydi. Yunanlar, ekonomi sözcüğünü üretim ve alım-satım işlemleri ile ilgili özel bir terim kullanmıyorlardı ve bunu karşılayacak herhangi bir sözcükleri yoktu. Ancak ekonomist Murray Rothbard'un söylediklerine göre Antik Yunan filozofları bugün ekonomi olarak nitelendirilebilecek soru ve sorunlarla sık sık karşı karşıya geliyorlardı.
Tarım
Tarım, Antik Yunanistan'da ekonominin temelini oluşturmaktaydı. Çok eski zamanlardan beri, Yunan tarımı üç öge üzerine yoğunlaşmış bir biçimde yapılmaktaydı. En çok tahıl, zeytin ve üzümün yetiştirildiği Yunan tarımında doğal şartlar tarıma pek elverişli değildi ve bunun sonucunda ürünler zamanla talepleri karşılayamamaya başladı. Yunanların stenohôría adını verdikleri, toprağın cimriliği ve elverişsizliği Yunanları, Yunanistan dışında koloni devletleri kurmaya yöneltti. Başta Anadolu olmak üzere pek çok şehir devleti kurarak buğday üretimini arttırmaya yöneldiler. Zeytin ağacı ve asma yetiştiriciliğini otlar, sebzeler ve yağ elde edilebilecek diğer ürünlerle tamamlanıyorlardı. Hayvan yetiştiriciliği elverişli otlakların azlığı nedeniyle çok az gelişmişti. Az oranda beslenen hayvanlar içinde en yaygın olanları koyun ve keçilerdi. Ormanlardan elde edilen tahtalar önce günlük yaşam gereksinimlerinde daha sonra triremeler yapmak için kullanılırdı. Bal elde edebilmek için arıcılık da yapılan bir işti. Bal bu dönemde Yunanlar tarafından bilinen tek tatlandırıcıydı.
Bu kadar yoğun bir emek gerektiriyor olmasından, tarım Antik Yunanistan'da nüfusun neredeyse %80'ine iş sağlıyordu. Tarım işleri mevsimlere göre yapılırdı ve işçiler bunlara göre çalıştırılırdı. Zeytin toplama ve asmaları budama işlemleri güzün başlangıcında, tahılların hasadı yazın, ağaç kesimi ve tohum ekim işlemleri ile üzümleri toplama ise güzün yapılırdı.
Antik dönemlerde, toprakların büyük bölümü soylular tarafından elde tutulurdu. MÖ 7. yüzyıl boyunca nüfusun aşırı artışı ve buna bağlı olarak az işin bulunması nedeniyle köylüler ve soylular arasında baş kaldırmalara varan problemler yaşanıyordu. Bu sorun Atina'da hukukçu Solon'un çıkardığı yasalarla çözüldü. Bu yasalar para karşılığı köleliği yasaklayan ve köylü kesimi koruyordu. Geniş topraklara sahip olan Yunan soylularının mülkleri Roma dönemindekiler ile karşılaştırıldığında yine de oldukça küçük kalmaktadır.
El sanatları
Antik Yunanistan'da el sanatları genellikle evde kullanılan eşyaların yapımı çevresinde gelişmişti. Ancak bu durum MÖ 8. ve 4. yüzyıllar arasında Yunanistan ekonomisinde ticari dışa açılımların gerçekleşmeye başlaması ile yavaş yavaş değişim göstermeye başladı. Batı Avrupa'da çok önemli bir yere sahip olan dokumacılık ve pişirilmiş toprak eşyaların yapımı MÖ 6. yüzyıla kadar yalnızca kadınlar tarafından yapılıyordu. Ekonominin hızlı büyümesi karşısında köleler de üretimin gerçekleştirildiği bu işyerlerinde yaygın bir biçimde kullanılmaya başlandı. Bu dükkânlarda yalnızca renkli mendiller üretilirdi. Metal işçiliği, ahşap işçiliği, çömlekçilik ve dericilik özel işlerdi ancak pek çok Yunan tarafından hor görülür ve yapmaktan kaçınılırdı.
Dükkân ve işyerleri genelde bir aile tarafından işletilirdi. Bazı durumlarda, Yunanlar kölelerin işgücüne başvurma yoluna giderlerdi. Askerler için zırh üreten bir atölyede neredeyse 120 köle çalıştırıldığı belirtilmektedir. Demostenes'in kılıç üreten babasının dükkânındaysa 32 köle vardı. Perikles'in İ.Ç. 429 yılındaki ölümünden sonra Yunan dünyasında yeni bir toplumsal sınıf ortaya çıktı. Varlıklı dükkân ya da atölye sahiplerinin oluşturduğu bu sınıf yeni hakları da elde etti. Daha sonra bu sınıf içinde tabakçılar ve lir üreticileri de çıktı.
Özgür işçilere çalışmaları karşılık paraları, bu atölyeler düzenli ve sürekli bir iş garanti edemedikleri için önceden belirlenerek verilirdi. Atina'da şehrin yararına olan işlerde çalışan işçilere bir günlük çalışma karşılığı bir drahmi verilirdi. Paralar ödenirken kişinin hangi işi yapmış olduğuna bakılmazdı. Çalışma saatleri genelde güneşin doğuşuyla başlar, öğleden sonra biterdi.
Çömlekçilik
Bir çömlekçinin işi en uygun toprağı seçerek ürüne en iyi biçimi vermek ardından kurutup fırınlayarak cilalama işlemini gerçekleştirmekti. Çömleklerin üretim büyük ölçüde gaz lambası, tabak, testi ve büyük kaplar gibi ev eşyalarına yönelikti. Bunun yanında ticareti yapılacak malların saklanması için gereken kaplar, dinsel nesneler ve bazen de sanatsal içerikli çömlekler yapılırdı. Çömlekçilikte kullanılan yöntem ve teknik Tunç Çağı'ndan beri bilinmekteydi. Çömlek yapımında kullanılan dönen mekanizma da antik Yunanlardan çok önce ortaya çıkmış, çok eski bir buluştur. Yunanlar bilinen çömlekçilik kural ve tekniğine herhangi yapıcı ve ileri bir katkıda bulunmamışlardır.
Antik Yunan kültüründe sanatsal biçimde tasarlanan vazo ve çömleklerde büyük ölçüde yabancı kültürlerin etkileri görülmüştür. Örneğin Korint şehrinin ünlü siyah-figürlü çömlekleri büyük olasılıkla Suriyelilerin metal işçiliğinde görülen yöntemden etkilenerek ortaya çıkmıştı.
Yunanistan'ın hemen her yerinde çömlekçilik en çok köleler tarafından yapılan bir işti. Atina'da çömlekçilerin pek çoğu Agora'ya yakın yerlerde toplanırdı. Çömlekçilik genelde küçük dükkân ve atölyelerde yapılırdı. Bu mekânlarda bir usta, maaşlı işçiler ve köleler birlikte çalışırdı.
Metal işçiliği
Metal yapıda olan madenler bugün de olduğu gibi Yunanistan'da bulunabilmekteydi. Bunlardan en bilineni Lavrion kentinde bulunan gümüş madenleridir. Bu madenler, MÖ 5. yüzyılda Atinalıların bu madenleri bulması, işlemesi ve ince işçilikle biçim vermesi ile birlikte Atina'nın hızla gelişmesine ve kalkınmasına yardımcı olmuştur. Bu madenlerde çalışanlar büyük ölçüde kölelerden seçilmiştir. Bu köle işçilerin pek çoğu Trakya ve Paflagonya gibi Karadeniz Bölgesi'nden getirilmiştir.
Önemli Yunan maden kentleri:
Ticaret
Deniz ticareti
Çok eski dönemlerden beri, Yunanistan'ın coğrafyası ve konumu, toplumu dışarıdan buğday alma zorunluluğuna itmiş, bu nedenle de Yunanlar deniz ticaretine yönelmişlerdir. İlişkide bulundukları komşu kültürler içinde en çok buğday sağladıkları yerler Libya, Mısır, İtalya (özellikle Sicilya) ve Karadeniz'i çevreleyen yerlerdeki ülkelerdir. Atina ve Korint ülkeye gelen malların adalara dağıtımının gerçekleştiği bir durak noktası görevindeydi. Ülkeye alınan diğer önemli ürünler papirüs, baharatlar, kumaş, gemi yapımı için metaller, tahta ve zifttir. Kendi sattıkları mallar ise şarap, çeşitli boyutlarda çömlekler ve zeytin yağıdır. Bunların yanında Atinalılar, tüm Yunanistan'da ünü olan Penteli Dağı'ndan çıkarılan mermerleri de satmış, ince işle işlenmiş, gümüş oranı yüksek madenî paralar da üretmişlerdir. Dışarı satılan bu paralar sadece para birimi olarak kullanılmamış, bu tip paranın kullanılmadığı yerlerde eritilerek yeniden gümüşe çevirmek suretiyle metal olarak da kullanılmıştır. Mevcut kaynaklar Yunan ticaretinde pazarlanan malların tutar ve miktarına ilişkin yeterli ölçüde bilgi vermemektedir.
Bazı tarihçi ve araştırmacılar Yunanalarda ticaret hacmini ölçmek için kesin olmayan bazı varsayımlarda bulunmuşlardır. Daniel Jew, MS 4. yüzyılda Atina şehrinin gelirlerinin yaklaşık olarak yarısının ticaretten geldiğini hesaplamıştır. Bir başka tarihçi Ian Morris, Akdeniz'de MS 4. yüzyılda ticaretin, 1. yüzyılda olanın %20'si kadar olduğunu söylemiştir.
Antik Yunan ticaretinde iş yapan başlıca kişiler empori (ἕμποροι) adı verilen tüccarlar sınıfıydı. Yaşadıkları şehirde meclis ticaretini yaptıkları ürüne göre onlardan vergi alırdı. Atina'nın en önemli limanı Pire'de mallardan alınan bu vergiler önceleri %1, daha sonra %2 olarak konulmuştur. 5. yüzyılın sonlarına gelindiğinde bu oran eski Yunan ölçü sistemine göre 33'e yükseldi. (, I, 133-134). 413 yılında, Atina, 'na katılan şehirlerden vergi almayı durdurdu ve gelirini arttırmak için kontrolündeki tüm limanlarda %5 vergi uygulaması başlattı. (Tukididis, VII, 28, 4 Bu ithal malları bilinçli olarak ağır vergilendirmek için değil yalnızca şehre giren parayı arttırabilmek içindi.
Ülkede ticaretin gün geçtikçe büyümesi finansal tekniklerin gelişmesine katkı sağladı. Nakit sıkıntısı yaşayan pek çok tüccar giderlerini karşılayabilmek amacıyla borç alma yoluna gittiler. Atina'da 4. yüzyılda büyük çaplı bir girişim için alınan paranın tutarı yaklaşık 2.000 drahmiydi. Bu paralar kısa süre için faiz ile verilirdi. Genelde çıkılacak yolculuk süresince verilen bu borçlar bazen belirli hafta ya da aylarla da sınırlandırılabilirdi. Faiz oranları çoğu kez %12 dolaylarında olup, %100'e kadar çıktığı görülmüştür. Anlaşmaların şart ve hükümleri her zaman belgelerde yazılı olarak kayıtlı tutulur bu kurala yalnızca dost ve arkadaşlar arasında verilen borçlarda rastlanmazdı. Para ödünç alan kişi bütün riskleri göze alır bir aksilik durumunda parayı veren kişi, tüccar Pire'ye döndüğünde onun tüm varlığına ya da filosuna el koyabilirdi.
Ticaret, bütün Yunanistan'da özgürdü. Şehir meclisi yalnızca malların miktarını denetlerdi. Atina'da ticareti denetleyen yöneticilere Pritanis adı verilirdi. Bunlar ticaretle ilgili düzenlemeleri yeniden gözden geçirmiş ve kendi altında özel bir komite ile buğday, un ve ekmek ticaretini yönetmiştir.
Akdeniz'de bugüne dek bulunan gemi batıklarının sayısı antik dünyada gelişmiş bir ticaretin olduğunu gösteren bir kanıttır. MÖ 8. yüzyıldan kalma yalnızca iki gemi batığı bulunurken, 4. yüzyıldan kalma 46 batık keşfedildi. Bu da bu dönemler arasında ticaret hacminin büyük bir artış gösterdiğini göstermiştir. Batan gemilere bakıldığında gemilerin yük kapasitesi de aynı oranda artmış, ticaret %30 oranında büyümüştür.
Perakende satışlar
Antik Yunanistan'da perakende satış ile ilgili var olan bilgiler oldukça kısıtlıdır. Köylüler ve zanaatkârlar kendi ürettikleri bazı araç-gereçleri satarlarken, uğraşları yalnızca perakende satış olan bazı tüccarlarda vardı. Bunlar kápêli adı ile anılırlardı. (κάπηλοι) Kendi aralarında da örgütlenirlerdi ve balıkçılar, zeytinciler, yağcılar ve sebzeciler gibi alt birimlere ayrılırlardı. Kadınlar parfüm ve kurdelalar satarlardı. Pazaryerinde satış yaptıkları yerler için makûl ücretler öderlerdi. Satış yapan kadınlar toplum tarafından değersiz görülmekle birlikte ölçü ve tartıda hile yapmakla suçlanırlardı. Bu nedenle düzenli olarak tartı ve ölçüleri yetkililerce denetlenirdi.
Perakende satışı kendilerine iş edinmiş kişilerin yanında, kendi yetiştirdiği ürünlerden ihtiyaç fazlası olanları da satanlar vardı. Bunlar genelde sebze, zeytin yağı ve ekmek olurdu. Bu Attika'da küçük çiftçilerin çoğu için böyleydi. Kasabalarda bu satışların yapımı genelde kadınlara düşerdi. Örneğin Evripides'in annesi kendi bahçesinde yetiştirdiği maydanozları pazarlarda satardı. (cf. Aristophanes, , v. 477-478).
Vergi toplama işlemleri
Doğrudan vergi toplama Antik Yunanistan'da yaygınlaşmış bir olgu değildi. İsfora adı verilen (εἰσφορά) vergi türü yalnızca çok varlıklı kişilerden, özellikle de savaş dönemlerinde toplanırdı. Bunun dışında yine varlıklı kişilerden alınan vergiler savaş gemilerinin onarımlarında, bakımlarında, tiyatrolarda çalışan ekiplerin paralarının ödenmesinde, festival giderlerinde vb kullanılırdı. Bu vergiler bir bakıma zorunlu olarak toplanırdı. Bu tip giderleri karşılamak için pek çok şehirde yalnızca zenginlerden alınan bu vergiler, Milet ve Teos gibi şehirlerde yurttaşların üzerine yüklenmişti.
Diğer yandan, doğrudan toplanmayan vergiler şehirler için oldukça büyük öneme sahipti. Bu vergiler satın alınan evler, köleler, büyük ve küçükbaş hayvan sürüleri, şarap, saman ve bunlar gibi malların içinde olurdu. Bu tür vergileri toplama görevi telône (τελῶναι) adı verilen vergi tahsildarları tarafından yürütülürdü. Ancak bu her şehirde aynı değildi. 'taki (Bugünkü Taşöz) altın madenleri ve Atina'nın ticaretten kazandığı yüksek gelirler onları bu tür vergileri toplamak zorunluluğundan kurtarmıştı. Tesalya ve Sparta gibi şehirlerde birer sosyal sınıf olan Helotlar ve Penestalar da vergilerini bağlı oldukları şehir devletine verirlerdi.
Antik Yunanistan'da para
Madenî para basımı ve kullanımı ilk olarak Lidya'da başladı ve parayla ilgili her şeyin doğup geliştiği yer olan Lidya'nın kontrolünde Anadolu'daki Yunan şehirlerinde hızla yaygınlık kazanmaya başladı. Bu dönemden kaldığı sanılan, beyaz altından yapılmış ilk paralar Efes'teki bir tapınakta ortaya çıkarılmıştır. Para basma yöntemleri Yunanistan'a ancak MÖ 550'lerde varabilmiştir. Paranın, Yunanistan'da ilk kullanımı Atina ve Egina gibi kıyı kentlerinde olmuştur. Paranın kullanımı yaygınlaşmaya başladıkça şehir devletleri kendi ayakları üzerinde durabilmek için kendi paralarını basmaya başladılar. Buralarda da ilk paralar elektrumdan (altın ve gümüş karışımı) yapılıyordu. Bunu daha sonra saf gümüş ile yapılan paralar izledi. Bunun nedeni gümüşün bu bölgelerde bulunabilecek en değerli maden olmasıydı. 'nde bulunan madenler Trakya ve Makedonya'daki şehirlere para basmak için yeterince hammadde sağlıyordu. Lavrion kentindeki gümüş madenleri ise Yunan dünyasında en bilinen paralar olan Atina paralarının basılmasına olanak sağlıyordu. Daha az değerli bir maden olan tunç ile yapılan paralar ancak MS 5. yüzyılda görülmeye başlandı.
Kâğıt para yöntem ve sisteminin bilinmediği Yunanistan'da bu madenî paralar pek çok işlev görüyordu. Şehir devletleri arasında bir değiş-tokuş aracı olarak kullanılıyordu. Paralı asker, zarar tazmininde bu paralar kabul görüyordu. Ayrıca bunlar gelir kaynaklarıydı. Ülkeye giren yabancılar, vardıklarında paralarını yerel para birimi ile değiştirmek zorundalardı. Şehir meclislerinin kendi isteklerine kalmış olan bu değişimlerde genelde verilen paraya göre daha az Yunan drahmisi geri alınırdı. Ayrıca paralar madenlerin ülke içinde hareket içinde olmasına olanak veriyordu. Böylece gümüş madenleri olmayan Atina'da bile gümüşün çarşılarda bulunması sağlanıyordu. Kendi paralarını basmak her bir Yunan şehrine büyük bir saygınlık getiriyordu.
Kaynakça
- ^ http://www.mises.org/story/2054 15 Haziran 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde . ,2006-06-22
Dış bağlantılar
- (Fransızca) J. Andreau, R. Étienne, "Vingt ans de recherche sur l'archaïsme et la modernité des sociétés antiques", REA, 86 (1984), p. 37–64
- (Fransızca) M. Austin & , Économie et société en Grèce ancienne, Armand Colin, coll. "U2", 1972.
- (Fransızca) Anne-Marie Buttin, La Grèce classique, Belles Lettres, coll. "Guide Belles Lettres des civilisations", 2002.
- (Fransızca), L'élevage en Grèce (fin Ve - fin Ier S. a.C.): l'apport des sources épigraphiques..., Paris: De Boccard, 2003, 463 p. ().
- :
- The Ancient Economy, University of California Press, 1999 (1st edn. 1970).
- (Fransızca) Le Problème de la terre en Grèce ancienne, Mouton, 1975
- (Fransızca) Économie et société en Grèce ancienne, Seuil, coll. "Points Histoire", 1997
- (Fransızca) Yvon Garlan, Guerre et économie en Grèce ancienne, La Découverte, 1999 ()
- (Fransızca) Léopold Migeotte, L'Ëconomie des cités greques, Ellipses, coll. "Antiquité : une histoire", 2002.
- (Fransızca) Claude Mossé, Le Travail en Grèce et à Rome, PUF, coll. "Que sais-je?", 1985 (re-issue)
- (Fransızca) Claude Mossé, Annie Schnapp-Gourbeillon, Précis d'histoire grecque, Armand Colin, coll. "U", 2003 (2nd edition). .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Antik Yunanistan da ekonominin en onemli ozelligi Yunanistan in yetersiz topraklarinda tarimin one cikan onemidir Daha sonra MO 6 yuzyilda sanatcilik ve deniz ticareti basta olmak uzere alim satim isleri gelismeye basladi Klasik Cag da onemi artarak tarimi da geri de birakti Atina da basilmis bir madeni para uzerinde baykus simgesi Antik Yunanlardaki ekonomi olgusunun bugunku ile karsilastirilmasi yanlis bir dusuncedir Yunanca oἰkonomia sozcugu ya da kisaca ikos ev ya da ocak anlamina gelirdi Bununla birlikte Ksenofon un Ekonomi Oeconomicus adli eserinde belirttigine gore Antik Yunan da ekonomi terimi tarim ve evin gecimi ile ilgiliydi Yunanlar ekonomi sozcugunu uretim ve alim satim islemleri ile ilgili ozel bir terim kullanmiyorlardi ve bunu karsilayacak herhangi bir sozcukleri yoktu Ancak ekonomist Murray Rothbard un soylediklerine gore Antik Yunan filozoflari bugun ekonomi olarak nitelendirilebilecek soru ve sorunlarla sik sik karsi karsiya geliyorlardi TarimAntik Yunanistan da tarimin en onemli ogelerinden zeytin Tarim Antik Yunanistan da ekonominin temelini olusturmaktaydi Cok eski zamanlardan beri Yunan tarimi uc oge uzerine yogunlasmis bir bicimde yapilmaktaydi En cok tahil zeytin ve uzumun yetistirildigi Yunan tariminda dogal sartlar tarima pek elverisli degildi ve bunun sonucunda urunler zamanla talepleri karsilayamamaya basladi Yunanlarin stenohoria adini verdikleri topragin cimriligi ve elverissizligi Yunanlari Yunanistan disinda koloni devletleri kurmaya yoneltti Basta Anadolu olmak uzere pek cok sehir devleti kurarak bugday uretimini arttirmaya yoneldiler Zeytin agaci ve asma yetistiriciligini otlar sebzeler ve yag elde edilebilecek diger urunlerle tamamlaniyorlardi Hayvan yetistiriciligi elverisli otlaklarin azligi nedeniyle cok az gelismisti Az oranda beslenen hayvanlar icinde en yaygin olanlari koyun ve kecilerdi Ormanlardan elde edilen tahtalar once gunluk yasam gereksinimlerinde daha sonra triremeler yapmak icin kullanilirdi Bal elde edebilmek icin aricilik da yapilan bir isti Bal bu donemde Yunanlar tarafindan bilinen tek tatlandiriciydi Bu kadar yogun bir emek gerektiriyor olmasindan tarim Antik Yunanistan da nufusun neredeyse 80 ine is sagliyordu Tarim isleri mevsimlere gore yapilirdi ve isciler bunlara gore calistirilirdi Zeytin toplama ve asmalari budama islemleri guzun baslangicinda tahillarin hasadi yazin agac kesimi ve tohum ekim islemleri ile uzumleri toplama ise guzun yapilirdi Antik donemlerde topraklarin buyuk bolumu soylular tarafindan elde tutulurdu MO 7 yuzyil boyunca nufusun asiri artisi ve buna bagli olarak az isin bulunmasi nedeniyle koyluler ve soylular arasinda bas kaldirmalara varan problemler yasaniyordu Bu sorun Atina da hukukcu Solon un cikardigi yasalarla cozuldu Bu yasalar para karsiligi koleligi yasaklayan ve koylu kesimi koruyordu Genis topraklara sahip olan Yunan soylularinin mulkleri Roma donemindekiler ile karsilastirildiginda yine de oldukca kucuk kalmaktadir El sanatlariYun ile ugrasan bir kadin MO 480 lerden Atina Ulusal Arkeoloji Muzesi Antik Yunanistan da el sanatlari genellikle evde kullanilan esyalarin yapimi cevresinde gelismisti Ancak bu durum MO 8 ve 4 yuzyillar arasinda Yunanistan ekonomisinde ticari disa acilimlarin gerceklesmeye baslamasi ile yavas yavas degisim gostermeye basladi Bati Avrupa da cok onemli bir yere sahip olan dokumacilik ve pisirilmis toprak esyalarin yapimi MO 6 yuzyila kadar yalnizca kadinlar tarafindan yapiliyordu Ekonominin hizli buyumesi karsisinda koleler de uretimin gerceklestirildigi bu isyerlerinde yaygin bir bicimde kullanilmaya baslandi Bu dukkanlarda yalnizca renkli mendiller uretilirdi Metal isciligi ahsap isciligi comlekcilik ve dericilik ozel islerdi ancak pek cok Yunan tarafindan hor gorulur ve yapmaktan kacinilirdi Dukkan ve isyerleri genelde bir aile tarafindan isletilirdi Bazi durumlarda Yunanlar kolelerin isgucune basvurma yoluna giderlerdi Askerler icin zirh ureten bir atolyede neredeyse 120 kole calistirildigi belirtilmektedir Demostenes in kilic ureten babasinin dukkanindaysa 32 kole vardi Perikles in I C 429 yilindaki olumunden sonra Yunan dunyasinda yeni bir toplumsal sinif ortaya cikti Varlikli dukkan ya da atolye sahiplerinin olusturdugu bu sinif yeni haklari da elde etti Daha sonra bu sinif icinde tabakcilar ve lir ureticileri de cikti Ozgur iscilere calismalari karsilik paralari bu atolyeler duzenli ve surekli bir is garanti edemedikleri icin onceden belirlenerek verilirdi Atina da sehrin yararina olan islerde calisan iscilere bir gunluk calisma karsiligi bir drahmi verilirdi Paralar odenirken kisinin hangi isi yapmis olduguna bakilmazdi Calisma saatleri genelde gunesin dogusuyla baslar ogleden sonra biterdi Comlekcilik Bir comlekcinin isi en uygun topragi secerek urune en iyi bicimi vermek ardindan kurutup firinlayarak cilalama islemini gerceklestirmekti Comleklerin uretim buyuk olcude gaz lambasi tabak testi ve buyuk kaplar gibi ev esyalarina yonelikti Bunun yaninda ticareti yapilacak mallarin saklanmasi icin gereken kaplar dinsel nesneler ve bazen de sanatsal icerikli comlekler yapilirdi Comlekcilikte kullanilan yontem ve teknik Tunc Cagi ndan beri bilinmekteydi Comlek yapiminda kullanilan donen mekanizma da antik Yunanlardan cok once ortaya cikmis cok eski bir bulustur Yunanlar bilinen comlekcilik kural ve teknigine herhangi yapici ve ileri bir katkida bulunmamislardir Antik Yunan kulturunde sanatsal bicimde tasarlanan vazo ve comleklerde buyuk olcude yabanci kulturlerin etkileri gorulmustur Ornegin Korint sehrinin unlu siyah figurlu comlekleri buyuk olasilikla Suriyelilerin metal isciliginde gorulen yontemden etkilenerek ortaya cikmisti Yunanistan in hemen her yerinde comlekcilik en cok koleler tarafindan yapilan bir isti Atina da comlekcilerin pek cogu Agora ya yakin yerlerde toplanirdi Comlekcilik genelde kucuk dukkan ve atolyelerde yapilirdi Bu mekanlarda bir usta maasli isciler ve koleler birlikte calisirdi Metal isciligi Metal yapida olan madenler bugun de oldugu gibi Yunanistan da bulunabilmekteydi Bunlardan en bilineni Lavrion kentinde bulunan gumus madenleridir Bu madenler MO 5 yuzyilda Atinalilarin bu madenleri bulmasi islemesi ve ince iscilikle bicim vermesi ile birlikte Atina nin hizla gelismesine ve kalkinmasina yardimci olmustur Bu madenlerde calisanlar buyuk olcude kolelerden secilmistir Bu kole iscilerin pek cogu Trakya ve Paflagonya gibi Karadeniz Bolgesi nden getirilmistir Onemli Yunan maden kentleri Altin Gumus Kibris Sifnos Demir Egriboz Rodos Kibris Bakir Herke EgribozTicaretDeniz ticareti Atina Agorasi nda bulunan kursun bir tarti agirligi Atina Ulusal Arkeoloji Muzesi Cok eski donemlerden beri Yunanistan in cografyasi ve konumu toplumu disaridan bugday alma zorunluluguna itmis bu nedenle de Yunanlar deniz ticaretine yonelmislerdir Iliskide bulunduklari komsu kulturler icinde en cok bugday sagladiklari yerler Libya Misir Italya ozellikle Sicilya ve Karadeniz i cevreleyen yerlerdeki ulkelerdir Atina ve Korint ulkeye gelen mallarin adalara dagitiminin gerceklestigi bir durak noktasi gorevindeydi Ulkeye alinan diger onemli urunler papirus baharatlar kumas gemi yapimi icin metaller tahta ve zifttir Kendi sattiklari mallar ise sarap cesitli boyutlarda comlekler ve zeytin yagidir Bunlarin yaninda Atinalilar tum Yunanistan da unu olan Penteli Dagi ndan cikarilan mermerleri de satmis ince isle islenmis gumus orani yuksek madeni paralar da uretmislerdir Disari satilan bu paralar sadece para birimi olarak kullanilmamis bu tip paranin kullanilmadigi yerlerde eritilerek yeniden gumuse cevirmek suretiyle metal olarak da kullanilmistir Mevcut kaynaklar Yunan ticaretinde pazarlanan mallarin tutar ve miktarina iliskin yeterli olcude bilgi vermemektedir Bazi tarihci ve arastirmacilar Yunanalarda ticaret hacmini olcmek icin kesin olmayan bazi varsayimlarda bulunmuslardir Daniel Jew MS 4 yuzyilda Atina sehrinin gelirlerinin yaklasik olarak yarisinin ticaretten geldigini hesaplamistir Bir baska tarihci Ian Morris Akdeniz de MS 4 yuzyilda ticaretin 1 yuzyilda olanin 20 si kadar oldugunu soylemistir Antik Yunan ticaretinde is yapan baslica kisiler empori ἕmporoi adi verilen tuccarlar sinifiydi Yasadiklari sehirde meclis ticaretini yaptiklari urune gore onlardan vergi alirdi Atina nin en onemli limani Pire de mallardan alinan bu vergiler onceleri 1 daha sonra 2 olarak konulmustur 5 yuzyilin sonlarina gelindiginde bu oran eski Yunan olcu sistemine gore 33 e yukseldi I 133 134 413 yilinda Atina na katilan sehirlerden vergi almayi durdurdu ve gelirini arttirmak icin kontrolundeki tum limanlarda 5 vergi uygulamasi baslatti Tukididis VII 28 4 Bu ithal mallari bilincli olarak agir vergilendirmek icin degil yalnizca sehre giren parayi arttirabilmek icindi Ulkede ticaretin gun gectikce buyumesi finansal tekniklerin gelismesine katki sagladi Nakit sikintisi yasayan pek cok tuccar giderlerini karsilayabilmek amaciyla borc alma yoluna gittiler Atina da 4 yuzyilda buyuk capli bir girisim icin alinan paranin tutari yaklasik 2 000 drahmiydi Bu paralar kisa sure icin faiz ile verilirdi Genelde cikilacak yolculuk suresince verilen bu borclar bazen belirli hafta ya da aylarla da sinirlandirilabilirdi Faiz oranlari cogu kez 12 dolaylarinda olup 100 e kadar ciktigi gorulmustur Anlasmalarin sart ve hukumleri her zaman belgelerde yazili olarak kayitli tutulur bu kurala yalnizca dost ve arkadaslar arasinda verilen borclarda rastlanmazdi Para odunc alan kisi butun riskleri goze alir bir aksilik durumunda parayi veren kisi tuccar Pire ye dondugunde onun tum varligina ya da filosuna el koyabilirdi Ticaret butun Yunanistan da ozgurdu Sehir meclisi yalnizca mallarin miktarini denetlerdi Atina da ticareti denetleyen yoneticilere Pritanis adi verilirdi Bunlar ticaretle ilgili duzenlemeleri yeniden gozden gecirmis ve kendi altinda ozel bir komite ile bugday un ve ekmek ticaretini yonetmistir Akdeniz de bugune dek bulunan gemi batiklarinin sayisi antik dunyada gelismis bir ticaretin oldugunu gosteren bir kanittir MO 8 yuzyildan kalma yalnizca iki gemi batigi bulunurken 4 yuzyildan kalma 46 batik kesfedildi Bu da bu donemler arasinda ticaret hacminin buyuk bir artis gosterdigini gostermistir Batan gemilere bakildiginda gemilerin yuk kapasitesi de ayni oranda artmis ticaret 30 oraninda buyumustur Perakende satislar Antik Yunanistan da perakende satis ile ilgili var olan bilgiler oldukca kisitlidir Koyluler ve zanaatkarlar kendi urettikleri bazi arac gerecleri satarlarken ugraslari yalnizca perakende satis olan bazi tuccarlarda vardi Bunlar kapeli adi ile anilirlardi kaphloi Kendi aralarinda da orgutlenirlerdi ve balikcilar zeytinciler yagcilar ve sebzeciler gibi alt birimlere ayrilirlardi Kadinlar parfum ve kurdelalar satarlardi Pazaryerinde satis yaptiklari yerler icin makul ucretler oderlerdi Satis yapan kadinlar toplum tarafindan degersiz gorulmekle birlikte olcu ve tartida hile yapmakla suclanirlardi Bu nedenle duzenli olarak tarti ve olculeri yetkililerce denetlenirdi Perakende satisi kendilerine is edinmis kisilerin yaninda kendi yetistirdigi urunlerden ihtiyac fazlasi olanlari da satanlar vardi Bunlar genelde sebze zeytin yagi ve ekmek olurdu Bu Attika da kucuk ciftcilerin cogu icin boyleydi Kasabalarda bu satislarin yapimi genelde kadinlara duserdi Ornegin Evripides in annesi kendi bahcesinde yetistirdigi maydanozlari pazarlarda satardi cf Aristophanes v 477 478 Vergi toplama islemleriDogrudan vergi toplama Antik Yunanistan da yayginlasmis bir olgu degildi Isfora adi verilen eἰsfora vergi turu yalnizca cok varlikli kisilerden ozellikle de savas donemlerinde toplanirdi Bunun disinda yine varlikli kisilerden alinan vergiler savas gemilerinin onarimlarinda bakimlarinda tiyatrolarda calisan ekiplerin paralarinin odenmesinde festival giderlerinde vb kullanilirdi Bu vergiler bir bakima zorunlu olarak toplanirdi Bu tip giderleri karsilamak icin pek cok sehirde yalnizca zenginlerden alinan bu vergiler Milet ve Teos gibi sehirlerde yurttaslarin uzerine yuklenmisti Diger yandan dogrudan toplanmayan vergiler sehirler icin oldukca buyuk oneme sahipti Bu vergiler satin alinan evler koleler buyuk ve kucukbas hayvan suruleri sarap saman ve bunlar gibi mallarin icinde olurdu Bu tur vergileri toplama gorevi telone telῶnai adi verilen vergi tahsildarlari tarafindan yurutulurdu Ancak bu her sehirde ayni degildi taki Bugunku Tasoz altin madenleri ve Atina nin ticaretten kazandigi yuksek gelirler onlari bu tur vergileri toplamak zorunlulugundan kurtarmisti Tesalya ve Sparta gibi sehirlerde birer sosyal sinif olan Helotlar ve Penestalar da vergilerini bagli olduklari sehir devletine verirlerdi Antik Yunanistan da paraAtina ya ait bir madeni para Madeni para basimi ve kullanimi ilk olarak Lidya da basladi ve parayla ilgili her seyin dogup gelistigi yer olan Lidya nin kontrolunde Anadolu daki Yunan sehirlerinde hizla yayginlik kazanmaya basladi Bu donemden kaldigi sanilan beyaz altindan yapilmis ilk paralar Efes teki bir tapinakta ortaya cikarilmistir Para basma yontemleri Yunanistan a ancak MO 550 lerde varabilmistir Paranin Yunanistan da ilk kullanimi Atina ve Egina gibi kiyi kentlerinde olmustur Paranin kullanimi yayginlasmaya basladikca sehir devletleri kendi ayaklari uzerinde durabilmek icin kendi paralarini basmaya basladilar Buralarda da ilk paralar elektrumdan altin ve gumus karisimi yapiliyordu Bunu daha sonra saf gumus ile yapilan paralar izledi Bunun nedeni gumusun bu bolgelerde bulunabilecek en degerli maden olmasiydi nde bulunan madenler Trakya ve Makedonya daki sehirlere para basmak icin yeterince hammadde sagliyordu Lavrion kentindeki gumus madenleri ise Yunan dunyasinda en bilinen paralar olan Atina paralarinin basilmasina olanak sagliyordu Daha az degerli bir maden olan tunc ile yapilan paralar ancak MS 5 yuzyilda gorulmeye baslandi Kagit para yontem ve sisteminin bilinmedigi Yunanistan da bu madeni paralar pek cok islev goruyordu Sehir devletleri arasinda bir degis tokus araci olarak kullaniliyordu Parali asker zarar tazmininde bu paralar kabul goruyordu Ayrica bunlar gelir kaynaklariydi Ulkeye giren yabancilar vardiklarinda paralarini yerel para birimi ile degistirmek zorundalardi Sehir meclislerinin kendi isteklerine kalmis olan bu degisimlerde genelde verilen paraya gore daha az Yunan drahmisi geri alinirdi Ayrica paralar madenlerin ulke icinde hareket icinde olmasina olanak veriyordu Boylece gumus madenleri olmayan Atina da bile gumusun carsilarda bulunmasi saglaniyordu Kendi paralarini basmak her bir Yunan sehrine buyuk bir sayginlik getiriyordu Kaynakca http www mises org story 2054 15 Haziran 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde 2006 06 22Dis baglantilar Fransizca J Andreau R Etienne Vingt ans de recherche sur l archaisme et la modernite des societes antiques REA 86 1984 p 37 64 Fransizca M Austin amp Economie et societe en Grece ancienne Armand Colin coll U2 1972 ISBN 2 200 21196 1 Fransizca Anne Marie Buttin La Grece classique Belles Lettres coll Guide Belles Lettres des civilisations 2002 ISBN 2 251 41012 0 Fransizca L elevage en Grece fin Ve fin Ier S a C l apport des sources epigraphiques Paris De Boccard 2003 463 p ISBN 2 910023 34 6 The Ancient Economy University of California Press 1999 1st edn 1970 ISBN 0 520 21946 5 Fransizca Le Probleme de la terre en Grece ancienne Mouton 1975 ISBN 2 7132 0001 6 Fransizca Economie et societe en Grece ancienne Seuil coll Points Histoire 1997 ISBN 2 02 014644 4 Fransizca Yvon Garlan Guerre et economie en Grece ancienne La Decouverte 1999 ISBN 2 7071 3097 4 Fransizca Leopold Migeotte L Economie des cites greques Ellipses coll Antiquite une histoire 2002 ISBN 2 7298 0849 3 Fransizca Claude Mosse Le Travail en Grece et a Rome PUF coll Que sais je 1985 re issue Fransizca Claude Mosse Annie Schnapp Gourbeillon Precis d histoire grecque Armand Colin coll U 2003 2nd edition ISBN 2 200 26562 X