Eş'ârîyye veya Eş'ârîlik, (Arapça: الأشعرية, çoğ. الأشاعرة) İslâm içinde bir teoloji ekolü ve Sünnî itikadi mezheplerinden birisidir. Kurucusu Ebü'l Hasan Eş'arî'dir. Sünnî Müslümanlar arasında Mâtûrîdîlik ve Selefîlik gibi yaygındır. Aklı Mu'tezile kadar önemsememekle birlikte, Selefîyye kadar da küçük çapta ele almaz.
Eş'arîlik ve akıl
Eş'arîler için ilk dönemde (mütekaddimun) aklı ve nakli beraber götüren yöntemleri olduğu söylenmektedir. Ancak bu Eş'arî'nin düşünmeden inananların (mukallit) mümin olmadığını söylemesinden dolayı sıkıntılı gözükmektedir. Bu görüş, akıl ve düşünme olmadan dine inanmanın ona göre geçersiz olduğunu göstermektedir.
Sonraki dönem (muteahhirun) Eş'arîleri ise aklı birincil konuma almış ve nakli ikinci plâna atmışlar, naklin akla asla karşı gelemeyeceğini söylemişlerdir. Bunlara örnek olarak Cüveynî, Gazzâlî, Fahreddin er-Râzî, Beyzâvî verilebilir. Eş'arîlerin çoğunluğu daha da ileri giderek sadece aklın kesin bilgi verdiğini, naklin ise sadece zandan ibaret bir şey olduğunu, bilgi ve kesinlik veremeyeceğini söylemişlerdir. Bu görüşlerden dolayı Selefîler tarafından eleştirilmişlerdir.
Buna aykırı olarak mezhep içinde bazıları, mesela Teftâzâni, bazen naklin de bilgi ifade ettiğini söylemiş, ise Fahreddin er-Râzî'yi eleştirmiş, bütün nakil zandan ibaretse o zaman fıkıh hükümlerinin nereye dayandırılacağını sormuş ve naklin hepsinin tamamen zan olamayacağını söylemiştir.
Eş'ârîyye'nin diğer i'tikâdî fırkalara göre konumu
Eş'ârîlik, genellikle itikadda düşünceleri hususunda orta bir konumda olsa da sık sık Selefîliğe Mu'tezile'den daha yakındır. Tabiî olaylar, nedenleri bilinmeyen (onlara göre bilinen) sırf bir ilâhî ilkenin ürünüdürler ve bu ilkece yönetilirler. Bu anlayış, bütün tabiat olaylarını Allah'ın fiilleri yapmaktadır. Mâturîdîler de tabiî nedensellik konusunda aynı görüştedir. Bu düşüncenin tam karşısında ise Mu'tezile ve filozoflar bulunmaktadır. Onlar ise teveelüd veya tabiat fillerini kabul etmişler, Allah'ın nedensel olarak etki ettiğini söylemişlerdir. Ancak Mutezile ve filozoflar arasındaki fark ise filozofların Allah'ın bir sebep yaratmadığını ve yoktan var etmenin mümkün olmadığı görüşüdür. Bu düşünce ise Allah inancı olarak diğer Müslümanların hepsinden farklı bir inançtır. Filozofların düşünceleri genellikle Aristoteles felsefesi etrafında toplanmakta olup bazıları neredeyse sırf Aristo'yu taklit ediyordu. Sonraki dönemlerde ise Eş'arîler de bu akımdan etkilenmiş ve görüşlerini Antik felsefenin alt yapısı üzerine bina etmiş, nedensellik dışında (bkz. ) Aristoteles mantığını kabul etmişlerdi.
Eş'ârîliğin en büyük tenkitçilerinden birisi, meşhur filozof İbn-i Rüşd'dür. Aslında genel olarak kelâm ve kelâmcılara karşı çıkmış olsa da İbn-i Rüşd, tenkitlerini en çok Gazzali ve Eş'ariyye üzerinde yoğunlaştırır.
Eş'ârîyye ismi her ne kadar Ehl-i Sünnet'e mensup iki ekolden birisinin ismi olsa da bu ekolün ortaya çıkışı dikkate alındığında Ehl-i Bid'ata mukabil kullanılması itibarıyla genel anlamda Mâtûridîyyeyi de içine alarak Ehl-i Sünnet'in genel ismi olarak anlaşılmaktaydı. Zîrâ o yıllarda akaidin önemli meselelerinden birini teşkil eden Allah'ın sıfatları meselesinde birbirine zıt iki görüş ileri sürülüyordu. Bunlar, sıfatları kabul eden Selefiyye görüşü ile onların bir kısmını kabul etmeyen Muattıla görüşü idi. Selefiyyeye sıfatları kabul etmesi sebebiyle "Sıfâtiyye" deniliyordu. Eş'ârî, Selefiyyeye geçtikten ve Eş'ariyye ekolünün temsilcisi olduktan sonra sıfatları kabul eden Ehl-i Sünnet'e "Eş'ârîyye" denilmiştir. İşte bu bakımdan Eş'ârîyye, Ehl-i Bid'ata mukabil olarak kullandığı takdirde Maturidiyyeyi de içine almaktadır.
Eş'ârîyye Mezhebi, Mu'tezileye karşı bir anti-tez olarak doğmuş ve başlangıçta Selef akidesini esas almıştır; fakat akaid meselelerinin ele alınışında kelâm bir olarak kullanılmış ve te'vile yer verilmiştir. Eş'ariyyeye mensup kelâm âlimleri zamanla te'vile daha çok yer vermiş, zaman zaman da kelâmda yenilikler yaparak Kelâmı felsefe metotlarla tartışabilecek bir güce kavuşturmuşlardır. Gazzâlî'nin faaliyetleri bu hususun en canlı örneği olarak ele alınabilir. Kısacası Eş'ârî kelâmında aklın büyük önemi vardır. Eş'ariliğin çıkışındaki ortam da bunun böyle olmasını zorunlu kılıyordu.
Tarihçe
Eş'ârî ekolü 10. ve 11. yüzyıllarda (hicri 4. ve 5.) önce Irak ve Suriye'de yaygınlık kazanmaya başlamış, daha sonra da Nizamiye medreselerine Eş'ârî âlimlerinin tayin edilişiyle geniş bir alana yayılma imkânı bulmuş ve Mısır ile Mağrîb ülkelerine kadar yayılmıştır. ve gibi düşünürlerin yönetimi altında gittikçe gelişen bu öğreti baskısını diğer i'tikādî fırkalar üzerine öylesine arttırmıştır ki Eş'arilik karşıtı akımlar, 12. yüzyıl'da batıya geçerek inançlarını Endülüs Arapları arasında yaşamak zorunda kalmışlardır.
Eş'ârî'den sonra bu ekole mensup olarak ortaya atılan fikirleri geliştiren âlimler arasında şunları saymak mümkündür: (403/1012-1013); (478/1085-86); Ebû Hâmid Gazzâli (505/1111); Şehristânî (548/1153-54); Râzî (606/1209-10); (631/1233-34); (685/1286-87); (793/1390-91); (816/1413-14); (908/15025-03).
Mezhepte farklı görüşlerin çok fazla olması
Eş'arilik, farklı görüşleri içerme bakımından diğer Sünnî mezheplerinden daha geniş durumda bulunmaktadır: Mesela ve Halîmî'nin velilerin keramet göstermesinin mümkün olmadığını söylemeleri,Fahreddin er-Râzî'nin kullar için iyilik (husun) ve kötülüğün (kubuh) olduğunu kabul etmesi,Cüveynî ve bazılarının büyük-küçük günah diye bir ayrımın ontolojik olarak olmadığını iddia etmeleri,Eş'ari'nin mukallidinin (aklıyla düşünmeden İslâm'a inanan kimse) mü'min olamayacağını, ama kâfir veya müşrik de olmadığını söylemesi (bu sadece Eş'arî'nin kendi görüşü olup mezhebi bu görüşte değildir), yine Eş'arî'nin kadınlardan da dört peygamber (nebî) olduğunu söylemesi (bu sadece Eş'arî'nin kendi görüşü olup mezhebi bu görüşte değildir), yine Cüveyni'nin peygamberler için küçük günah işlemiş olmalarının mümkün olduğunu söylemesi, mezhebin kurucusu hariç diğer Eş'arilerin Varlığın mahiyetten (idealardan) farklı ve ona ilâve olduğunu kabul etmeleri,'nin Allah'ın duyma, koklama, doku idrakleri olan üç subûtî sıfatı daha olduğunu iddia etmesi gibi daha çok örnekler verilebilir. Mezhebin kendi içinde ihtilafları gerçekten çok olduğu için Yusuf Şevki YAVUZ, mezhebin görüşlerinin bir noktada toplanamayacağını ifade etmiştir.
Eş'ârîyye'nin başlıca i'tikâdî görüşleri
Eş'ârî ekolünün ana hatlarıyla genel görüşleri;
- Marifetullah: Akıl hiçbir şeyi vâcip kılamaz. Akıl, Allah'ı bulabilecek güçte bile olsa Allah'ı bilmek şer'ân vâciptir. Aklen bir vucûbiyyet yoktur. Şeriattan ve dinden haberi olmayan insan, hiçbir şeyden sorumlu değildir.
- Nübüvvet: Nübüvvet için erkek olmak şart değildir. Kadın da peygamber olabilir.[]
- Cüz'î İrâde: Cüz'î irade müstâkil değildir, onu da Allah yaratır. Eş'ariyye, böylece Cebriyye'ye yaklaşır.
- Kesb: Kesb, insan gücünün güç yetirilen şeyle birlikte olmasıdır. Eş'ârîyye ekolünde kesb anlayışı kapalı bir şekilde anlatılmıştır. Bu yüzden anlaşılması diğer meselelere göre daha zordur.
- Husn ve Kubh: İyi ve kötü şer'îdir, akıl ile idrak olunamaz. Ancak Allah'ın emir ve yasağı ile bir şeyin iyi ya da kötü olduğu bilinir. Bir şey emredilmiş ise iyidir, nehyedilmiş ise kötüdür. Emir ve nehiy olmadan iyilik ve kötülük bilinemez.
- Tekvîn: Tekvin hakiki bir sıfat olmayıp itibarî bir sıfattır, kudret sıfatının bir taallukudur.
- Sebep ve Hikmet: Allah'ın fiilleri bir hikmete göre olmadığı gibi bir sebebe de bağlı değildir. Çünkü Allah, yaptıklarından sorumlu değildir.
- Güç yetirilemeyen şeyle teklif: Allah'ın insanın gücünün dışında kalan bir şeyin yapılmasını emretmesi ve kullarını bununla mükellef tutması caizdir. Ama böyle bir durum vâkî olmamıştır.
- İbâdet mükellefiyeti: Kâfirler, iman etmekle mükellef oldukları gibi ibâdet etmekle de mükelleftirler. İbâdet etmedikleri için ayrıca ceza göreceklerdir.
- İrtidad: Dinden çıkmış olan kimse yeniden iman ederse önceki âmelleri de kendisiyle geriye dönmüş olur.
- Kelâm-ı Nefsî: Allah'ın kendi kendine konuşması demek olan kelâm-ı nefsînin işitilmesi caizdir.
- Kur'an: Kur'an'ın mahluk olup olmadığı problemi; Kelâm-ı nefsî durumundaki Kur'an mahluk olmayıp Allah'ın kelâmıdır. Ses ve harflerden oluşmaz. Elimizde bulunan mushaf ise ses ve harflere muhtaç olan kelâm-ı lâfzîdir ve mahluktur. Eş'arilere göre "Bir şeyi dilediğimiz zaman sözümüz ancak ona 'Ol!' dememizden ibarettir. O da derhal oluverir." (En-Nahl: 40) ayeti, bunun delîlidir. Kur'an yaratılmış olsa idi Allah, kendi sözü olan Kur'an'a 'Ol!' demiş olacaktı. Halbuki 'Ol!' sözü de Kur'ân'dadır. Ayrıca Eş’arilere göre Kur’ân’ın bâzı âyetleri, bazılarından daha büyük değerdedir. Matüridîlere göre ise böyle bir şey söylemek doğru olmaz.
- Ezelde Ma'dûma Hitab: Allah'ın hitâbının ezelde ma'duma (yokluk) taalluk etmesi caizdir. Buna göre Allah ezelde mütekellimdir. Eş'ariler, bu şekilde yaratılmışlara ait bir özellik olarak gördükleri değişim olayını Allah'ın üzerinden nefyederler. (bkn. Antropomorfizm)
- Tevbe-i Ye's: Ümitsizlik hâlinde yapılan tevbe makbuldur.
- Şefaat: Şefaat haktır ve Kıyâmet Günü gerçekleşecektir.
- Ru'yetullah: Yüce Allah'ın Âhiret'te mü'minler tarafından gözle görülmesi mümkündür ve görülecektir. Bu, hem aklî, hem de naklî deliller ile desteklenmiştir; O günde (Kıyamet'te) peygamberlerin, velîlerin ve mü'minlerin yüzleri apaydınlıktır. Rablerine orada hiçbir engel olmaksızın bakıcıdırlar. (Kıyâme Sûresi: 22-23)
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ a b YAVUZ, Yusuf Şevki. Eş'ariyye. TDV İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1995. c.XI s.449.
- ^ a b BAĞDÂDÎ, Abdulkâhir. Kitabu Usuli'd-Dîn. Çvr. Ömer AYDIN. İşaret Yayınları, İstanbul 2016. s.291
- ^ CÜVEYNÎ, Ebu'l-Me'âlî: Kitâbü'l-İrşâd. Çvr. Prof. Adnan BALOĞLU. T.D.V. Yayınları, Ankara 2016. s. 292.
- ^ GAZZÂLÎ, Ebu Hâmid, el-İktisâd. tercüme Osman DEMİR. Klâsik Yayınları, İstanbul, 2018, IV. baskı. s. 174-75.
- ^ RÂZÎ, Fahreddin: el-Mahsûl. Nşr. Cabir ALVANİ. Müessetü'r-Risâle. c.III s.73-74
- ^ a b RÂZÎ, Fahreddin. Me'âlimü Usûli'd-Dîn. Çvr. Muhammet ALTAYTAŞ. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınlar, İstanbul, 2019. s. 50-51
- ^ a b BEYZÂVÎ, Kâdı Ebu Saîd: Tavâli'ü'l-Envâr, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, İstanbul, 2014, s. 40
- ^ CÜRCÂNÎ, Seyyid Şerîf: Şerhü'l-Mevâkıf, Trcm. Prof.Dr. Ömer TÜRKER, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, İstanbul, 2015, c. I, s. 440
- ^ YAVUZ, Yusuf Şevki: Eş'ariyye, TDV İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 1995, c. XI, s. 453.
- ^ TEFTÂZÂNÎ, Sa'düddîn: el-Makâsıd, Çvr. İrfan EYİBİL, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, İstanbul, 2019, s. 122-123.
- ^ İBNÜ't-TİLİMSÂNÎ, Abdullah: Nşr. Mahmud Avvad SALİM: Şerhu Me'âlimi Usûli'd-Dîn, Daru'l-Kütübi'l-Mısriyye, Kahire, 2011. s. 125-26.
- ^ Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi, s. 153
- ^ Şehristânı, el-Mile'l, c./ss. 1/92-93
- ^ İzmirli, Yeni İlm-i Kelâmı/l 10
- ^ CÜRCÂNÎ, Seyyid Şerîf. Şerhü'l-Mevâkıf. Trcm. Prof.Dr. Ömer TÜRKER. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, İstanbul 2015. c.III s.544-45
- ^ RÂZÎ, Fahreddin. Me'âlimü Usûli'd-Dîn. Çvr. Muhammet ALTAYTAŞ. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınlar, İstanbul 2019. s.164-68
- ^ CÜVEYNÎ, Ebu'l-Me'âlî. Kitâbü'l-İrşâd. Çvr. Prof. Adnan BALOĞLU. T.D.V. Yayınları, Ankara 2016. s.317.
- ^ İBN FÛREK. Mücerredü Makâlâti'ş-Şeyh. Thk. Ahmed Abdurrahim SÂYİH. Mektebü's-Sekâfeti'd-Dîniyye, Kahire 2005. s.180.
- ^ TEFTÂZÂNİ, Sa'duddîn. Şerhu'l-Makâsıd. Nşr. İbrahim Şemseddin. Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye, Lübnan 2011. c.III s.310.
- ^ TEFTÂZÂNÎ, Sa'düddîn. el-Makâsıd. Çvr. İrfan EYİBİL. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, İstanbul 2019. s.128-135.
- ^ RÂZÎ, Fahreddin. el-Muhassal. Çvr. Eşref ALTAŞ. Klâsik Yayınları, İstanbul 2019. s.163.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Es ariyye veya Es arilik Arapca الأشعرية cog الأشاعرة Islam icinde bir teoloji ekolu ve Sunni itikadi mezheplerinden birisidir Kurucusu Ebu l Hasan Es ari dir Sunni Muslumanlar arasinda Maturidilik ve Selefilik gibi yaygindir Akli Mu tezile kadar onemsememekle birlikte Selefiyye kadar da kucuk capta ele almaz Es arilik ve akilEs ariler icin ilk donemde mutekaddimun akli ve nakli beraber goturen yontemleri oldugu soylenmektedir Ancak bu Es ari nin dusunmeden inananlarin mukallit mumin olmadigini soylemesinden dolayi sikintili gozukmektedir Bu gorus akil ve dusunme olmadan dine inanmanin ona gore gecersiz oldugunu gostermektedir Sonraki donem muteahhirun Es arileri ise akli birincil konuma almis ve nakli ikinci plana atmislar naklin akla asla karsi gelemeyecegini soylemislerdir Bunlara ornek olarak Cuveyni Gazzali Fahreddin er Razi Beyzavi verilebilir Es arilerin cogunlugu daha da ileri giderek sadece aklin kesin bilgi verdigini naklin ise sadece zandan ibaret bir sey oldugunu bilgi ve kesinlik veremeyecegini soylemislerdir Bu goruslerden dolayi Selefiler tarafindan elestirilmislerdir Buna aykiri olarak mezhep icinde bazilari mesela Teftazani bazen naklin de bilgi ifade ettigini soylemis ise Fahreddin er Razi yi elestirmis butun nakil zandan ibaretse o zaman fikih hukumlerinin nereye dayandirilacagini sormus ve naklin hepsinin tamamen zan olamayacagini soylemistir Es ariyye nin diger i tikadi firkalara gore konumuEs arilik genellikle itikadda dusunceleri hususunda orta bir konumda olsa da sik sik Selefilige Mu tezile den daha yakindir Tabii olaylar nedenleri bilinmeyen onlara gore bilinen sirf bir ilahi ilkenin urunudurler ve bu ilkece yonetilirler Bu anlayis butun tabiat olaylarini Allah in fiilleri yapmaktadir Maturidiler de tabii nedensellik konusunda ayni gorustedir Bu dusuncenin tam karsisinda ise Mu tezile ve filozoflar bulunmaktadir Onlar ise teveelud veya tabiat fillerini kabul etmisler Allah in nedensel olarak etki ettigini soylemislerdir Ancak Mutezile ve filozoflar arasindaki fark ise filozoflarin Allah in bir sebep yaratmadigini ve yoktan var etmenin mumkun olmadigi gorusudur Bu dusunce ise Allah inanci olarak diger Muslumanlarin hepsinden farkli bir inanctir Filozoflarin dusunceleri genellikle Aristoteles felsefesi etrafinda toplanmakta olup bazilari neredeyse sirf Aristo yu taklit ediyordu Sonraki donemlerde ise Es ariler de bu akimdan etkilenmis ve goruslerini Antik felsefenin alt yapisi uzerine bina etmis nedensellik disinda bkz Aristoteles mantigini kabul etmislerdi Es ariligin en buyuk tenkitcilerinden birisi meshur filozof Ibn i Rusd dur Aslinda genel olarak kelam ve kelamcilara karsi cikmis olsa da Ibn i Rusd tenkitlerini en cok Gazzali ve Es ariyye uzerinde yogunlastirir Es ariyye ismi her ne kadar Ehl i Sunnet e mensup iki ekolden birisinin ismi olsa da bu ekolun ortaya cikisi dikkate alindiginda Ehl i Bid ata mukabil kullanilmasi itibariyla genel anlamda Maturidiyyeyi de icine alarak Ehl i Sunnet in genel ismi olarak anlasilmaktaydi Zira o yillarda akaidin onemli meselelerinden birini teskil eden Allah in sifatlari meselesinde birbirine zit iki gorus ileri suruluyordu Bunlar sifatlari kabul eden Selefiyye gorusu ile onlarin bir kismini kabul etmeyen Muattila gorusu idi Selefiyyeye sifatlari kabul etmesi sebebiyle Sifatiyye deniliyordu Es ari Selefiyyeye gectikten ve Es ariyye ekolunun temsilcisi olduktan sonra sifatlari kabul eden Ehl i Sunnet e Es ariyye denilmistir Iste bu bakimdan Es ariyye Ehl i Bid ata mukabil olarak kullandigi takdirde Maturidiyyeyi de icine almaktadir Es ariyye Mezhebi Mu tezileye karsi bir anti tez olarak dogmus ve baslangicta Selef akidesini esas almistir fakat akaid meselelerinin ele alinisinda kelam bir olarak kullanilmis ve te vile yer verilmistir Es ariyyeye mensup kelam alimleri zamanla te vile daha cok yer vermis zaman zaman da kelamda yenilikler yaparak Kelami felsefe metotlarla tartisabilecek bir guce kavusturmuslardir Gazzali nin faaliyetleri bu hususun en canli ornegi olarak ele alinabilir Kisacasi Es ari kelaminda aklin buyuk onemi vardir Es ariligin cikisindaki ortam da bunun boyle olmasini zorunlu kiliyordu TarihceEs ari ekolu 10 ve 11 yuzyillarda hicri 4 ve 5 once Irak ve Suriye de yayginlik kazanmaya baslamis daha sonra da Nizamiye medreselerine Es ari alimlerinin tayin edilisiyle genis bir alana yayilma imkani bulmus ve Misir ile Magrib ulkelerine kadar yayilmistir ve gibi dusunurlerin yonetimi altinda gittikce gelisen bu ogreti baskisini diger i tikadi firkalar uzerine oylesine arttirmistir ki Es arilik karsiti akimlar 12 yuzyil da batiya gecerek inanclarini Endulus Araplari arasinda yasamak zorunda kalmislardir Es ari den sonra bu ekole mensup olarak ortaya atilan fikirleri gelistiren alimler arasinda sunlari saymak mumkundur 403 1012 1013 478 1085 86 Ebu Hamid Gazzali 505 1111 Sehristani 548 1153 54 Razi 606 1209 10 631 1233 34 685 1286 87 793 1390 91 816 1413 14 908 15025 03 Mezhepte farkli goruslerin cok fazla olmasiEs arilik farkli gorusleri icerme bakimindan diger Sunni mezheplerinden daha genis durumda bulunmaktadir Mesela ve Halimi nin velilerin keramet gostermesinin mumkun olmadigini soylemeleri Fahreddin er Razi nin kullar icin iyilik husun ve kotulugun kubuh oldugunu kabul etmesi Cuveyni ve bazilarinin buyuk kucuk gunah diye bir ayrimin ontolojik olarak olmadigini iddia etmeleri Es ari nin mukallidinin akliyla dusunmeden Islam a inanan kimse mu min olamayacagini ama kafir veya musrik de olmadigini soylemesi bu sadece Es ari nin kendi gorusu olup mezhebi bu goruste degildir yine Es ari nin kadinlardan da dort peygamber nebi oldugunu soylemesi bu sadece Es ari nin kendi gorusu olup mezhebi bu goruste degildir yine Cuveyni nin peygamberler icin kucuk gunah islemis olmalarinin mumkun oldugunu soylemesi mezhebin kurucusu haric diger Es arilerin Varligin mahiyetten idealardan farkli ve ona ilave oldugunu kabul etmeleri nin Allah in duyma koklama doku idrakleri olan uc subuti sifati daha oldugunu iddia etmesi gibi daha cok ornekler verilebilir Mezhebin kendi icinde ihtilaflari gercekten cok oldugu icin Yusuf Sevki YAVUZ mezhebin goruslerinin bir noktada toplanamayacagini ifade etmistir Es ariyye nin baslica i tikadi gorusleriEs ari ekolunun ana hatlariyla genel gorusleri Marifetullah Akil hicbir seyi vacip kilamaz Akil Allah i bulabilecek gucte bile olsa Allah i bilmek ser an vaciptir Aklen bir vucubiyyet yoktur Seriattan ve dinden haberi olmayan insan hicbir seyden sorumlu degildir Nubuvvet Nubuvvet icin erkek olmak sart degildir Kadin da peygamber olabilir kaynak belirtilmeli Cuz i Irade Cuz i irade mustakil degildir onu da Allah yaratir Es ariyye boylece Cebriyye ye yaklasir Kesb Kesb insan gucunun guc yetirilen seyle birlikte olmasidir Es ariyye ekolunde kesb anlayisi kapali bir sekilde anlatilmistir Bu yuzden anlasilmasi diger meselelere gore daha zordur Husn ve Kubh Iyi ve kotu ser idir akil ile idrak olunamaz Ancak Allah in emir ve yasagi ile bir seyin iyi ya da kotu oldugu bilinir Bir sey emredilmis ise iyidir nehyedilmis ise kotudur Emir ve nehiy olmadan iyilik ve kotuluk bilinemez Tekvin Tekvin hakiki bir sifat olmayip itibari bir sifattir kudret sifatinin bir taallukudur Sebep ve Hikmet Allah in fiilleri bir hikmete gore olmadigi gibi bir sebebe de bagli degildir Cunku Allah yaptiklarindan sorumlu degildir Guc yetirilemeyen seyle teklif Allah in insanin gucunun disinda kalan bir seyin yapilmasini emretmesi ve kullarini bununla mukellef tutmasi caizdir Ama boyle bir durum vaki olmamistir Ibadet mukellefiyeti Kafirler iman etmekle mukellef olduklari gibi ibadet etmekle de mukelleftirler Ibadet etmedikleri icin ayrica ceza goreceklerdir Irtidad Dinden cikmis olan kimse yeniden iman ederse onceki amelleri de kendisiyle geriye donmus olur Kelam i Nefsi Allah in kendi kendine konusmasi demek olan kelam i nefsinin isitilmesi caizdir Kur an Kur an in mahluk olup olmadigi problemi Kelam i nefsi durumundaki Kur an mahluk olmayip Allah in kelamidir Ses ve harflerden olusmaz Elimizde bulunan mushaf ise ses ve harflere muhtac olan kelam i lafzidir ve mahluktur Es arilere gore Bir seyi diledigimiz zaman sozumuz ancak ona Ol dememizden ibarettir O da derhal oluverir En Nahl 40 ayeti bunun delilidir Kur an yaratilmis olsa idi Allah kendi sozu olan Kur an a Ol demis olacakti Halbuki Ol sozu de Kur an dadir Ayrica Es arilere gore Kur an in bazi ayetleri bazilarindan daha buyuk degerdedir Maturidilere gore ise boyle bir sey soylemek dogru olmaz Ezelde Ma duma Hitab Allah in hitabinin ezelde ma duma yokluk taalluk etmesi caizdir Buna gore Allah ezelde mutekellimdir Es ariler bu sekilde yaratilmislara ait bir ozellik olarak gordukleri degisim olayini Allah in uzerinden nefyederler bkn Antropomorfizm Tevbe i Ye s Umitsizlik halinde yapilan tevbe makbuldur Sefaat Sefaat haktir ve Kiyamet Gunu gerceklesecektir Ru yetullah Yuce Allah in Ahiret te mu minler tarafindan gozle gorulmesi mumkundur ve gorulecektir Bu hem akli hem de nakli deliller ile desteklenmistir O gunde Kiyamet te peygamberlerin velilerin ve mu minlerin yuzleri apaydinliktir Rablerine orada hicbir engel olmaksizin bakicidirlar Kiyame Suresi 22 23 Ayrica bakinizMezhep Kelam Teoloji Akide Itikad Islam felsefesi Itikadi MezheplerKaynakca a b YAVUZ Yusuf Sevki Es ariyye TDV Islam Ansiklopedisi Istanbul 1995 c XI s 449 a b BAGDADI Abdulkahir Kitabu Usuli d Din Cvr Omer AYDIN Isaret Yayinlari Istanbul 2016 s 291 CUVEYNI Ebu l Me ali Kitabu l Irsad Cvr Prof Adnan BALOGLU T D V Yayinlari Ankara 2016 s 292 GAZZALI Ebu Hamid el Iktisad tercume Osman DEMIR Klasik Yayinlari Istanbul 2018 IV baski s 174 75 RAZI Fahreddin el Mahsul Nsr Cabir ALVANI Muessetu r Risale c III s 73 74 a b RAZI Fahreddin Me alimu Usuli d Din Cvr Muhammet ALTAYTAS Turkiye Yazma Eserler Kurumu Baskanligi Yayinlar Istanbul 2019 s 50 51 a b BEYZAVI Kadi Ebu Said Tavali u l Envar Turkiye Yazma Eserler Kurumu Baskanligi Yayinlari Istanbul 2014 s 40 CURCANI Seyyid Serif Serhu l Mevakif Trcm Prof Dr Omer TURKER Turkiye Yazma Eserler Kurumu Baskanligi Yayinlari Istanbul 2015 c I s 440 YAVUZ Yusuf Sevki Es ariyye TDV Islam Ansiklopedisi Istanbul 1995 c XI s 453 TEFTAZANI Sa duddin el Makasid Cvr Irfan EYIBIL Turkiye Yazma Eserler Kurumu Baskanligi Yayinlari Istanbul 2019 s 122 123 IBNU t TILIMSANI Abdullah Nsr Mahmud Avvad SALIM Serhu Me alimi Usuli d Din Daru l Kutubi l Misriyye Kahire 2011 s 125 26 Bekir Topaloglu Kelam Ilmi s 153 Sehristani el Mile l c ss 1 92 93 Izmirli Yeni Ilm i Kelami l 10 CURCANI Seyyid Serif Serhu l Mevakif Trcm Prof Dr Omer TURKER Turkiye Yazma Eserler Kurumu Baskanligi Yayinlari Istanbul 2015 c III s 544 45 RAZI Fahreddin Me alimu Usuli d Din Cvr Muhammet ALTAYTAS Turkiye Yazma Eserler Kurumu Baskanligi Yayinlar Istanbul 2019 s 164 68 CUVEYNI Ebu l Me ali Kitabu l Irsad Cvr Prof Adnan BALOGLU T D V Yayinlari Ankara 2016 s 317 IBN FUREK Mucerredu Makalati s Seyh Thk Ahmed Abdurrahim SAYIH Mektebu s Sekafeti d Diniyye Kahire 2005 s 180 TEFTAZANI Sa duddin Serhu l Makasid Nsr Ibrahim Semseddin Daru l Kutubi l Ilmiyye Lubnan 2011 c III s 310 TEFTAZANI Sa duddin el Makasid Cvr Irfan EYIBIL Turkiye Yazma Eserler Kurumu Baskanligi Yayinlari Istanbul 2019 s 128 135 RAZI Fahreddin el Muhassal Cvr Esref ALTAS Klasik Yayinlari Istanbul 2019 s 163