Bu madde, uygun değildir.Haziran 2016) ( |
Elektrik akımı, elektriksel akım veya cereyan, en kısa tanımıyla elektriksel yük taşıyan parçacıkların hareketidir. Bu yük genellikle elektrik devrelerindeki kabloların içerisinde hareket eden elektronlar tarafından taşınmaktadır. Ayrıca, elektrolit içerisindeki iyonlar tarafından ya da plazma içindeki hem iyonlar hem de elektronlar tarafından taşınabilmektedir.
Bir kesit üzerinden birim zamanda geçen yük miktarı elektrik akımının büyüklüğünü verir. SI birimi Amper'dir (kısaltması A). Herhangi bir kesit üzerinden bir saniye içerisinde bir Coulomb'luk yük geçmesi bir Amper'lik akıma tekabül eder. Ampermetre adı verilen bir aletle ölçülmektedir.Ohm Kanunu'na uyan maddeler üzerinden geçen akım bu maddenin direnci ile (ters orantılı), akımı oluşturan gerilim ile (doğru orantılıdır). Doğadaki çoğu madde Ohm Kanunu'na büyük oranda uyar, ancak akım ve gerilim arasındaki bağıntı çok daha karışık olabilir. Yarı iletkenler bu duruma güzel bir örnektir.
Elektrik akımları, ampüllerde yaratılan ışığı açıklayabilen Joule yasasının ortaya çıkmasını sağlar. Elektrik akımı ayrıca motorlarda, indüktörlerde ve jeneratörlerde kullanılan manyetik alanın yaratılmasını sağlar.
Elektrik akımı içinde yük taşıyan parçacıklar yük taşıyanlar olarak adlandırılır. Metal atomları içerisinde bulunan bir ya da birden fazla elektron ait olduğu atoma sıkı bir şekilde bağlı olmadığı için metal içerisinde serbestçe hareket edebilir. Metal iletkenlerdeki yük taşıyıcıları bu iletim elektronlarıdır. Akım şiddeti elektronların toplamına bağlıdır.
Elektrik akımının yönü
Elektrik akımıyla meydana gelen; elektrik iletimi, yıldırım oluşması, şimşek oluşması gibi olaylar maddelerin atomlarının etrafındaki serbest elektronların hareketlerinden ibarettir. Elektronlar da eksi yüklü olduğu için yük hareketi - kutuptan + kutba doğrudur. 18. yüzyılda Benjamin Franklin'in "artı" ("pozitif"), "eksi" ("negatif"), "batarya" ("battery"), iletken ("conductor") gibi terimleri ortaya atmasıyla elektrik de yavaş yavaş anlaşılmaya başlanmıştır. Benjamin Franklin'in "tek sıvı" modeline göre bu sıvıyı eksik miktarda içeren nesneler eksi yüklü, sıvı fazlalığı olan nesneler de artı yüklü olmalıydı. Franklin tek sıvı konusunda haklı olsa da, geriye kalan konularda değildi. Genel olarak, bu sıvı - yani elektrik- eksi yüklü elektronlardan oluşur. Bir cismi eksi yüklü yapan da elektronların eksikliği değil fazlalığıdır. Ancak bu durum fark edilene kadar, elektrik akımı çoktan artı yüklerin akışı olarak tanımlanmıştı. Bu fikir öylesine yerleşmişti ki, kimse değiştirmeyi denemedi. sonuçta tarihsel bir kazaya bağlı olarak elektrik akımı, elektronların akış yönünün tersi yönde hareket eder.
Yıldırım ve şimşeğin yönü
Yıldırım oluşmasında, yağmurlu havada bulutlar + yükte ise yıldırım topraktan havaya doğru oluşur, bulutlar - yüklü ise yıldırım bulutlardan toprağa doğru akar.
Sembol
Akımın geleneksel sembolü I’dır. Bu sembolün kaynağı Fransız bir deyişi olan “intensité de courant” dır ve anlamı akım şiddetidir. Akım şiddeti genellikle akım olarak adlandırılır. I sembolü Andre Marie Ampere tarafından kullanıldı. Kendi adını taşıyan Ampere Yasası 1820 yılında keşfetti ve daha sonra elektrik akımının birimi Amper olarak isimlendirildi. Bir ya da birkaç dergi 1896 yılına kadar C yerine I kullanmamasına rağmen bu simge Fransa’dan Büyük Britanya’ya kadar ulaştı ve standart bir kullanıma dönüştü.
Elektrik akımının fiziği
Kuralları
İletken maddelerdeki elektrik akımını oluşturan hareketli yüklü parçacıklara yük taşıyıcıları denir. Elektrik devrelerindeki telleri ve diğer iletkenleri oluşturan metallerde, pozitif yüklü atom çekirdeği sabit bir konumda tutulur ama negatif yüklü elektronlar hareket edebilecek kadar özgürdür. Böylelikle metaller kendi yüklerinin bir konumdan diğer bir konuma taşınmasına izin verirler. Diğer maddelerde, özellikle yarı iletkenlerde, taşınan yükler pozitif ya da negatif yükler olabilir. Hangi maddenin elektrik akımında taşınacağını belirleyen şey kullanılan diğer katkı maddelerdir. Pozitif ve negatif yük taşıyıcıları bazen eş zamanlı olarak da bulunabilir. Bu olay elektrokimyasal pilde gerçekleşebilmektedir.
Pozitif yüklerin akışı aynı elektrik akımını verir. Elektrik akımına zıt yönde hareket eden elektronların akışı gibi aynı etkiye sahiptir. Akım, pozitif ya da negatif yüklerin akışı ile oluşturulabilir. Bundan dolayı akım yönünün neresi olacağına dair kural, yük taşıyıcıların pozitif ve negatif olmasından bağımsızdır. Akımın yönü keyfi olarak tanımlanmıştır ve bu yön pozitif yüklerin hareket yönüyle aynıdır.
Bu kuralın geleneksel bir sonucu vardır. Metal tellerde ve elektrik devrelerindeki diğer kısımlarda yük taşıyıcıları elektronlar olduğu için, bir elektrik devresindeki yük akışı daha önce geleneksel olarak belirlenmiş elektrik akımının yönünün tersidir.
Referans Yönü
Teldeki ya da bir bileşendeki akım her iki yönde olabileceği için, pozitif yüklerin akış yönü bir notasyonla simgelenmelidir. I değişkeni akımı temsil etmek için kullanılır ve şematik olarak çizilmiş elektrik devresinde her zaman bir ok ile gösterilir. Buna I akımının referans yönü denir. Eğer akım ters yönde hareket ediyorsa I değişkeni negatif bir değere sahip olur.
Elektrik devreleri analiz edildiğinde, herhangi bir devre elemanının üzerinden geçen akımın yönü ilk olarak bilinemez. Bundan dolayı akımın referans yönü önce keyfi olarak belirlenir. Devredeki akımlar çözüldüğünde, bir devre elemanının üstünden geçen akımın negatif değere olması seçilen referans yönüne ters yönde hareket ettiğini gösterir. Elektronik devrelerde, akımın referans yönü genellikle bütün akımlar zemine doğru hareket ediyormuş gibi seçilir. Bu genellikle akımın gerçek yönüne karşılık gelir çünkü güç kaynağı potansiyeli çoğu devrede yere göre pozitiftir.
Çeşitli ortamlarda elektrik akımı
Metalik katılarda elektrik yükü elektron ile düşük elektriksel potansiyelden yüksek elektriksel potansiyele doğru akar. Diğer alanlarda herhangi bir yüklü objenin akışı (örneğin iyonlar) bir elektrik akımına sebep olabilir. Yük taşıyıcıların türünden bağımsız bir akım tanımı yapmak gerekirse, geleneksel olarak akım pozitif yüklerin akış yönüyle aynı yöndedir. Metallerde yük taşıyıcıları elektronlar negatif olduğu için akım elektronların akış yönünün tersi yönündedir. Yük taşıyıcıların pozitif olduğu iletkenlerde ise akımın yönü yük taşıyıcıların hareket yönüyle aynıdır.
Boşlukta iyon ya da elektron demeti oluşabilir. Diğer iletken maddelerde ise elektrik akımı hem pozitif yüklü parçacıkların hem de negatif yüklü parçacıkların aynı zamanda hareket etmesiyle oluşabilir. Diğerleri içinse elektrik akımı tamamıyla pozitif yük akışı ile sağlanabilir. Örneğin elektrolitlerdeki elektrik akımı pozitif ve negatif yüklü iyonların akışıyla gerçekleşir. Kurşun asit elektrokimyasal pillerdeki elektrik akımı pozitif hidrojen iyonlarının bir yönde, negatif sülfat iyonlarının ise diğer yönde hareket etmesiyle oluşur. Kıvılcımlardaki ve plazmalardaki elektrik akımı elektronlardan kaynaklı olduğu gibi pozitif ve negatif iyonlardan da kaynaklıdır. Buz ve belli katı elektrolitlerdeki elektrik akımı tamamıyla iyonların akışından oluşmaktadır.
Metaller üzerindeki akım
Katı iletken metal, hareketli veya serbest elektronlara sahiptir. Bu elektronlar metalin kristal yapısına bağlıdırlar, fakat herhangi bir atoma bağlı değillerdir. Herhangi bir dış elektriksel alan uygulamadan bile bu elektronlar ısı enerjisinden dolayı rastgele hareket ederler. Fakat normalde bir metaldeki net akım sıfırdır. Herhangi bir zamanda metal objenin herhangi bir kesitinde bir yönden diğerine geçen elektronların sayısı aksi yönde geçiş yapanlarınkine ortalamada eşittir. Bir metal telin iki ucu arasına batarya gibi bir DC kaynağı bağlandığında iletkende bir elektrik alanı oluşur. Bu elektrik alanı metaldeki serbest elektronların alanın tersi yönünde sürüklenmesine sebep olur. Ortalamada bir yöne daha fazla hareket eden elektronlar elektrik akımını yaratmış olurlar.
Bir metalde, her atomun dış kabuğundaki elektronlar ait olduğu atoma yalıtkan maddelerdeki kadar bağlı değildir. Bu elektronlar metal kafesi içinde hareket etmek konusunda özgürdür. Bu iletim elektronları akımı oluşturan yük taşıyıcılar olarak görev edinebilir. Metaller özellikle iletkendir çünkü metaller atomuna çok sıkı bağlı olmayan çok sayıda elektronlara sahiptir. Karakteristik olarak bir kafeste bir elektron ile. Herhangi bir dış elektrik alan uygulanmadığı takdirde bu elektronlar termal enerjiden dolayı rastgele hareket ederler fakat ortalama olarak metal içerisinde herhangi bir akım yoktur. Oda sıcaklığında bu elektronların rastgele hareketinin ortalama hızı saniyede 106 metredir. Metal telin geçtiği bir yüzey boyunca elektronlar yüzey üzerinde her iki yönde ve eşit oranda hareket ederler. George Gamow’un, popüler bilim kitabı “” (1947) kitabında belirttiği gibi “Metalik maddeler, dış kabuklarının atoma gevşek bağlanması nedeniyle ve genellikle elektronlardan birini hareket etmekte özgür kıldığı için diğer maddelerden farklıdır. Böylelikle, metalin içinin çok sayıda atomuna tam bağlanmamış elektronlardan oluştuğu görülebilir. Bu elektronlar kalabalık içerisinde hareket eden insanlar gibi amaçsızca dolanabilir. Bir metal telin zıt uçlarına elektriksel kuvvet uygulandığında ise bu serbest elektronlar iletken katının yük taşıyıcıları olurlar ve biz bu duruma elektrik akımı deriz.
Bir metal telin iki ucu boyunca herhangi bir DC gerilim kaynağı, örneğin bir batarya uygulandığı takdirde, iletken tel boyunca elektrik alanı oluşturulmuş olur. Elektrik alan ile serbest elektronlar arasında anlık temas kurulduğu an, elektronlar pozitif uca sürüklenmeye zorlanırlar. Bundan dolayı tipik bir katı iletkende yük taşıyıcıları elektronlardır.
Yüklerin herhangi bir yüzey boyunca kararlı akışı olan akım (amper cinsinden) aşağıdaki denklemle hesaplanabilir.
Burada Q, t zamanı içerisinde yüzey boyunca iletilmiş elektriksel yüktür. Eğer Q ve t, coulomb ve saniye cinsinden ölçülürse, I amper cinsinden olur.
Daha genel olarak, elektrik akımı verilmiş yüzey boyunca yüklerin akış hızı olarak betimlenebilir.
Gazlar ve plazmalar
Havadaki ve kırılımın aşağısındaki sıradan gazlarda elektriksel iletimin etkin bileşeni radyoaktif gazlar, ultraviyole ışık ya da kozmik ışınlar tarafından oluşturulan görece az hareketli iyonlardır. Gazlar yalıtkandır. Çünkü elektriksel iletkenlikleri düşüktür. Ama uygulanan elektrik alan kırılım değerine yaklaştığında serbest elektronlar elektrik alan tarafından yeterince ivmelenecek konuma gelirler. Elektriksel kırılım plazma oluşturabilecek bir süreçtir. Bir plazma yeterince hareketli elektron ve pozitif iyon taşıdığı için elektriksel iletkene dönüşür. Bu işlem boyunca plazma kıvılcım, elektrik ark, yıldırım gibi ışık emici iletken yol formunu alır.
Plazma, atomlardan ya da moleküllerden uzaklaştırılmış elektronların bulunduğu maddenin hallerden biridir. Bir plazma ancak ya yüksek sıcaklık ya da yüksek elektrik uygulaması ile ya da yukarıda bahsedildiği gibi değişen manyetik alan ile oluşturulabilir. Elektronlar protonlardan daha az kütleye sahip oldukları için plazma içerisinde onlardan hızlı bir şekilde ivmelenebilirler. Bundan dolayı akım yığınını elektronlar taşırlar. Serbest iyonlar yeni kimyasal bileşikler yapmak için yeniden birleşime katılabilirler. (Örneğin atmosferdeki oksijenin tek oksijene parçalanması [O2 → 20], daha sonra bir araya toplanarak ozon oluşturması [O3]).
Boşlukta
İdeal bir boşlukta yüklü parçacıklar olmadığı için boşluk elektriksel olarak mükemmel bir yalıtkan gibi davranır. Ama metal elektrot yüzeyi boşluktaki alanın iletken olmasını sağlayabilir. Bunu, serbest elektronları ya da iyonları elektron alan emisyonu ya da termiyonik emisyon ile enjekte ederek yapar. Termiyonik emisyon, termal enerjinin metalin çalışma fonksiyonunu aştığında gerçekleşir. Elektron alan yayılımı ise metalin yüzeyindeki elektrik alanın kuantum tünellemeye neden olacak şekilde yüksek olduğu zamanlar gerçekleşir. Bunun sonucu olarak metaldeki serbest elektronlar boşluğa enjekte edilir. Dışarıdan ısı verilen elektrotlar bir elektron bulutu oluşturmak için kullanılır. Lamba teli ya da dolaylı olarak elektron tüpünün ısı verilen katodu gibi. Ayrıca soğuk katotlar termiyonik emisyon ile kendiliğinden elektron bulutu yaratabilirler. Aynı zamanda küçük akkor alanlar (katot ya da anot noktası da denilir) oluşturulabilir. Bunlar, yeri belirlenmiş yüksek akımlar tarafından yaratılan elektrot yüzeyinin akkor bölgeleridir. Bu bölgeler elektron alan yayılımı tarafından başlatılmış olabilir fakat daha sonra konumlandırılmış termiyonik emisyon tarafından devam ettirilir boşluk arkı oluştuğunda. Bu küçük elektron yayan alanlar yüksek elektrik alana maruz bırakılan metal yüzeyler üzerinde oldukça hızlı bir şekilde oluşur. Elektron tüpü ve Kriton elektronik anahtarlarından bazılarıdır.
Süper iletkenlik
Süper iletkenlik elektriksel olarak tamamıyla sıfır dirence sahip olma olgusudur. Ayrıca belirli kritik bir sıcaklığa soğutulmuş maddelerde gerçekleşen manyetik alan uzaklaştırmasıdır. Süper iletkenlik 8 Nisan 1911 yılında Heike Kamerlingh Onnes tarafından Leiden’de keşfedilmiştir. Ferromıknatıslık ve atomik spekstroskobi gibi, süper iletkenlik kuantum mekaniğinin bir olgusudur. Süper iletkenlik Meissner etkisi ile karakterize edilmiştir. Süper iletken konumuna geçildiğinde manyetik alan çizgileri süper iletkenin iç kısmından tamamıyla çıkarılır. Meissner etkisi olayı, süper iletkenliğin klasik fizikteki idealleştirilmiş mükemmel iletkenlik algısıyla anlaşılamayacağını vurgular.
Yarı iletken
Yarı iletkenlerdeki akımın nedenini pozitif deliklerin akışı olarak düşünmek bazen yararlıdır. (hareketli pozitif yükler taşır, bu delikler yarı iletken kristallerin değerlik elektronlarını kaybettiği yerdir). Bu p tipi yarı iletkenlerde gerçekleşen bir durumdur. Bir yarı iletken büyüklük olarak iletken ve yalıtkanın ortasında bir elektriksel iletkenlik değerine sahiptir. Yani yarı iletkenlerde iletkenlik kabaca santimetre başına 10−2 104siemens arasında değişir (S*cm−1).
Klasik kristal yarı iletkenlerde elektronlar belirli bir bant (enerji seviyesi menzili) sınırı içinde enerjiye sahip olabilirler. Enerjik olarak bu bantlar atomun uyarılmamış halinin enerjisi ile serbest elektronun enerjisi arasında bir yerdedir. Uyarılmamış hal, elektronların atom çekirdeğine sıkıca bağlı olduğu bir haldir. Serbest elektron enerjisi ise bir elektronu maddeden tamamıyla koparmak için gerekli olan enerjidir. Her bir enerji bandı elektronların çok sayıda farklı kuantum durumlarına karşılık gelir. Düşük enerjili çoğu hal (çekirdeğe yakın olma) belirli bir banda, yani değerlik bir banda kadar doldurulmuş haldedir. Yarı iletken ve yalıtkanlar metallerden farklıdır çünkü herhangi bir metalin değerlik bandı sıradan çalışma koşulları altındaki elektronlar tarafından doldurulmuştur. Çok az sayıda yarı iletken iletim bandındadır.
Yarı iletkenlerin değerlik bandından iletim bandına elektronları uyarabilme kolaylığı bantlar arasındaki farka bağlıdır. Bantlar arasındaki enerji boyutundaki bu fark yarı iletken ve yalıtkanlar arasındaki keyfi ayırıcı çizgi (yaklaşık olarak 4eV) olarak görev edinmektedir.
Kovalent bağlarda, bir elektron komşusundaki bir kimyasal bağa katılabilir. Pauli dışlama ilkesi, elektronların yüksek anti bağ durumuna yükseltilmesi gerektiğini belirtir. Bir boyutun söz konusu olduğu lokalleşmemiş durumlarda, yani nanotellerde, her bir enerji için elektronların tek bir yönde aktığı bir hal görülür. Diğer hallerde ise elektronların diğer yönde akması söz konusudur. Net akım akışı için herhangi bir yöndeki daha fazla hal diğer yöndekinden daha çok işgal edilmelidir. Bunun olabilmesi enerji gereklidir. Genellikle şu belirtilir : Dolu band elektriksel iletkenliğe katkıda bulunmaz. Ama bir yarı iletkenin sıcaklığı mutlak sıfırın üstüne çıktığında, yarı iletkenin içinde kafes titreşimi tüketimi yapmak ve iletim bandına elektronları uyarmak için çok enerji gereklidir. İletim bandındaki akım taşıyan bu elektronlara serbest elektronlar denir.
Elektrolitler üzerindeki akım
Elektrolitler içlerinde elektrik akımını mümkün kılacak serbest iyonlar bulunduran maddelerdir. Örneğin eğer elektrik alan Na+ ve CI- dan oluşan bir çözeltiye uygulanırsa (ve koşullar uygunsa) Sodyum iyonları negatif elektroda (katod) doğru hareket edecektir. Klor iyonları ise pozitif elektroda (anod) doğru hareket edecektir. Reaksiyon iyonları absorbe eden her iki elektrot yüzeyinde de gerçekleşecektir. bir elektrolit ve bu elektrolide yerleştirilmiş elektrotlardan oluşur. Bu hücreler kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine çevirmek (pil) ya da elektrik enerjisi kullanarak bir kimyasal tepkimeyi gerçekleştirmek için (elektroliz) kullanılırlar. Her iki durumda da elektrotların çevresinde iyonlar oluşur ya da yok olur. Bu tepkimeler sırasında elektrolit içerisinde birbirini nötrleyen ya da birbirinden ayrılan anyon ve katyonlar (negatif ve pozitif yüklü iyonlar) elektrotlara doğru ya da aksi yönde hareketleri sırasında elektrik akımını oluştururlar. Örnek olarak, sıkça rastlanan kurşunlu pillerde elektrik akımı pozitif yüklü hidrojen iyonlarının bir yöne negatif yüklü sülfat iyonlarının diğer yöne hareket etmesinden meydana gelir.
Proton iletkenleri olarak adlandırılan su-buz ve belli katı elektrolitler hareket edebilen hidrojen iyonlarına (proton) sahiptir. Bu gibi maddelerde elektrik akımı hareket hâlindeki protonlardan oluşur. Bu durum metallerdeki elektron hareketinin tersidir.
Belirli elektrolit karışımlarda hareketli elektrik yükler açık renge sahiptir. Renkteki bu yavaş ilerleme akımı görülebilir hale getirir.
Diğer ortamlar
Vakumda elektronlardan ya da iyonlardan meydana gelmiş bir ışın elektrik akımına neden olabilir. Benzer şekilde kıvılcım ve plazmalarda elektrik akımı hareket eden elektronlar ve pozitif ya da negatif yüklü iyonlardan meydana gelir. Yarı iletkenler üzerinde elektrik akımı, elektronların yanı sıra, pozitif yüklü (Yarı iletken kristali üzerinde eksik olan değerlik elektronlar) tarafından da taşınır. elektrik akımı büyük oranda bu şekilde oluşur.
Elektromanyetizma
Elektrik akımı bir manyetik alan meydana getirir. Bu manyetik alan, akım geçiren teli çevreleyen dairesel alan çizgileri olarak gözde canlandırılabilir.
Elektrik akımı bir galvanometre yardımıyla doğrudan ölçülebilir, ama bu yöntem devrenin koparılmasını gerektirmektedir, bu da bazi durumlarda zorluk yaratır. Akım, devreyi koparmadan, meydana getirdiği manyetik alan sayesinde de ölçülebilir. Bu amaçla kullanılan cihazlar arasında Hall etkisi sensörleri, akım transformatörleri ve de vardır.
Özel görelilik kuramı kullanılarak manyetik alan, akımı taşıyan parçacıklarla aynı hızda giden bir gözlemci için durağan bir elektrik alan dönüştürülebilir. Zaten akımın kendisi de ölçüldüğü bağlıdır, çünkü akım, parçacıkların hızına ve bu da referans sistemine bağlıdır.
Elektromıknatıs
Bir elektromıknatıs bobininde silindirik bir çekirdek üzerinde sarılan yalıtılmış çok sayıda dairesel sarımlar vardır. Bu sarımlar üzerinde elektrik akımı olduğunda silindirik çekirdek bir mıknatıs gibi davranır. Sarımlar üzerindeki akım yok edildiği takdirde bobin aynı anda manyetizma özelliğini kaybeder. Bu tarz aletlere elektromıknatıs diyoruz.
Elektrik akımı manyetik alan üretir. Manyetik alan, telin etrafındaki çembersel alan çizgileri modeliyle göz önünde canlandırabilir. Telin üzerindeki akımın uzunluğu telin uzunluğu boyunca devam eder.
Manyetizma da ayrıca elektrik akımı üretir. Bir iletken, büyüklüğü değiştirilen bir manyetik alana maruz bırakıldığında elektromotor kuvvet (EMF) üretilir. Eğer uygun bir yol varsa iletken üzerinde akım üretilmiş olur.
Elektrik akımı direkt olarak galvanometre ile ölçülebilir fakat bu metot elektriksel devrenin bozulmasına neden olur. Bu durum ölçümü bazen uygunsuz hale getirir. Akım ayrıca kendisiyle ilişkili olan manyetik alanın belirlenmesiyle herhangi bir bozulma olmadan ölçülebilir. Bu ölçümün yapılmasını sağlayan aletler Hall etkisi sensörü, akım kelepçesi, akım transformatörü ve Rogowski bobinidir.
Radyo dalgaları
Bir elektrik akımı uygun şekilli bir iletken üzerinde radyo frekansıyla aktığında radyo dalgaları üretilir. Bu dalgalar ışık hızında seyahat eder ve uzak iletkenlerde bir elektrik akımına neden olabilirler.
Matematiksel modeller
Akım miktarının hesaplanması
Sabit bir akım I amper olarak şu şekilde hesaplanabilir:
burada
- ölçülen süre boyunca kesitten geçen elektrik yükü, coulomb (amper saniye) olarak ve
- zaman, saniye olarak
Devamında:
- ve
Ohm yasası
Ohm Kanunu, elektrik devresinde iki nokta arasında kalan bir iletkenin üzerinden geçen akımın, bu iki nokta arasındaki potansiyel farkıyla doğru orantılı olduğunu belirtir. Bir diğer deyişle; ideal bir direnç veya diğer uygulanan gerilimin akıma oranıdır. Bu orantılılık direncin tanımını verir. Bu ilişkiyi tanımlayan matematiksel denklem oldukça popülerdir.
Burada I, iletkenin üzerinden geçen akımdır ve bu akımın birimi Amperdir. Formüldeki V bu iletkenin uçları arasında ölçülen potansiyel farktır ve birimi Volttur. R ise iletkenin direncidir ve birimi ohm’dur. Özel olarak belirtilmeli ki, Ohm kanunu R’nin akımdan bağımsız bir sabit olduğunu göstermektedir.
Joule Yasası
Ohm ısınması ya da direnç ısınması olarak bilinen Joule Yasası iletkenin üzerindeki elektrik akımının kanal boyunca ısı yayma işlemiyle ilgilidir. Bu yasayı ilk olarak 1841 yılında James Prescott Joule çalıştı. Joule uzun bir teli sabit kütleye sahip bir suya batırdı ve telin üzerindeki belli bir akımın sudaki sıcaklığı nasıl arttırdığını 30 dakikalık periyotlarla ölçtü. Akımın büyüklüğünü ve telin uzunluğunu değiştirerek yaptığı deneyler neticesinde üretilen ısının teldeki akımın karesiyle ve telin elektriksel direnciyle doğru orantılı olduğunu tespit etti.
Bu ilişki Joule’ün ilk yasası olarak bilinir. Daha sonra, enerjinin Uluslararası Birimler Sistemindeki birimi Joule olarak isimlendirildi ve J sembolüyle gösterilmeye başlandı. Yaygın bir şekilde bilinen gücün birimi watt saniye başına 1 joule’a eşittir.
Akım yoğunluğu
Elektrik akımı yoğunluğunun bir ölçümüdür. Bu elektrik akımının seçili alana oranını veren bir vektörel büyüklüktür SI birimlerinde, akım yoğunluğu amper bölü metrekare ile ölçülür.
Akım yoğunluğu ve Ohm yasası ilişkisi
Akım yoğunluğu, elektrik akımının yoğunluğu olarak tanımlanır. Akım yoğunluğu birim alan başına düşen elektrik akımı vektörüdür. Uluslararası Birimler Sisteminde metre kare başına amper cinsinden birimlendirilir.
Burada iletkendeki akım, akım yoğunluğu ve ise kesit alanı vektörünün diferansiyelidir.
Belirli bir dirence sahip maddelerdeki akım yoğunluğu (birim alan başına elektrik akımı) bulunduğu ortamdaki elektrik alanı ile doğru orantılıdır. Bu orantılılık maddenin iletkenliği olarak adlandırılır. Maddenin iletkenliği maddenin kendine has özelliği ile ilgilidir. Daha genel olarak, maddenin iletkenliği maddenin sıcaklığına bağlıdır.
Maddenin iletkenliğinin ) karşıtı olan terim ise maddenin direncidir .
- ya
Yarı iletkenlerdeki iletim sürüklenme ve difüzyonun ortak etkisiyle ile gerçekleşebilir. Bu iletkenlik difüzyon sabiti ve yük yoğunluğu ile doğru orantılıdır. Dolayısıyla akım yoğunluğu:
Burada temel yük, ise elektron yoğunluğudur. Yük taşıyıcıları yoğunluğun az olduğu yöne doğru ilerler. Bu yüzden, pozitif akım elektronlar için pozitif yoğunluk gradyanı ile sonuçlanır.
Doğrusal anizotrop maddelerde, SİMGELER tensörlerdir.
Düşük frekans altında, metal gibi doğrusal maddelerin yüzeyindeki yük yoğunluğu her yerde aynıdır. Bu gibi durumlarda Ohm yasası, metalin baş ve son kısımları arasındaki potansiyel farkının üzerinden geçen akım ile doğru orantılı olduğunu belirtir.
burada akımdır ve amper cinsinden ölçülür. metalin uç noktaları arasındaki potansiyel farktır ve volt cinsinden ölçülür. ise metalin direncidir ve ohm cinsinden ölçülür. Yüksek frekansın söz konusu olduğu alternatif akımlardaki deri etkisi, iletkenin kesit alanı boyunca ilerleyen akımın düzensiz dağılmasına neden olur. Böylelikle yüzeyin yakınında akım yoğunluğu daha fazla olur ve bu durum direncin artmasına neden olur.
Sürüklenme hızı
İletken içerisindeki hareketli yüklü parçacıklar tıp ki gazlar gibi rastgele yönlerde hareket ederler. Net bir yük akışının olması için yüklü parçacıklar ortalama bir sürüklenme hızıyla hareket etmelidir.Metallerdeki yük taşıyıcıları elektronlardır ve bunlar bir atomdan başka bir atoma çarpa çarpa düzensiz bir yol izlerler. Başka bir deyişle kararsız yolla akarlar (atomdan atoma sıçrarlar), fakat genellikle elektriksel alan yönünde akarlar. Fakat genel olarak, elektrik alan vektörüne ters yönde sürüklenirler. Elektronların sürüklenme hızı aşağıdaki denklemden hesaplanabilir:
burada
- elektrik akımı
- birim hacimdeki yüklü parçacık sayısı
- iletkenin kesit alanı
- sürüklenme hızı
- her bir parçacık üzerindeki yüktür
Karakteristik olarak elektrik yükleri bir katı içerisinde yavaş hareket eder. Örneğin 0.5 mm^2 kesit alanına ve 5 amperlik akıma sahip bir bakır tel içerisindeki elektronların sürüklenme hızı saniyede bir milimetre kadardır. Fakat başka bir örnek verilecek olursa, elektronlar katot ışın tüpünün içindeki boşlukta hem düz bir çizgiye yakın bir yol izlerler hem de ışık hızının onda biri kadar bir hız ile ilerlerler.
Katı maddedeki elektrik akışı tipik olarak çok yavaştır. Örneğin, 0.5 mm² kesitli bir bakır tel 5 A lik bir akım taşırken elektronların akım yönündeki ortalama hızı saniyede milimetreler mertebesindedir. Buna karşılık katot ışınlı tüplerin içerisindeki neredeyse vakum ortamda elektronlar neredeyse doğrusal rotalarda ışık hızının onda birine yakın hızlarda hareket ederler.
Elektriksel yük taşıyan parçacıklar hızlı ya da yavaş da hareket etse, iletkenin yüzeyinde oluşan elektriksel sinyaller genelde ışık hızına yakın hızlarda ilerlerler. Bu sonuca Maxwell denklemlerinin çözümüyle varılabilir. İlk bakışta sezgiye aykırı görünen bu durum bilardo toplarının çok hızlı hareket etmediklerinde bile çarpışmanın etkisini neredeyse anında iletmelerine benzetilerek açıklanabilir.
Elektrik yüklerinin kazanacağı herhangi bir ivme, yani elektrik akımındaki herhangi bir değişiklik elektromanyetik dalgaların oluşmasına neden olur. Bu dalgalar, iletkenin yüzeyinden dışarıya çok yüksek hızlarda yayılır. Maxwell denklemlerinden de hesaplanabileceği üzere bu hız ışık hızına göre hesaplandığında oldukça önemli bir kesir ile ifade edilir. Bundan dolayı elektromanyetik dalga hızı çoğu zaman elektronların sürüklenme hızından büyüktür. Örneğin elektrik iletim hatlarındaki elektromanyetik dalgalar teller arasındaki boşlukta, kaynaktan başlayarak uzak bir yüke kadar yayılabilir. Fakat tel içerisindeki elektronlar yalnızca geriye doğru ve biraz da ileriye doğru küçük mesafeler katedebilir.
Elektromanyetik dalga hızının ışığın boşluktaki hızına oranı, hız faktörü olarak tanımlanır. Bu oran iletkenin şekil ve boyutuna, elektromanyetik özelliğine ve çevresini saran yalıtkan maddelere bağlı olarak değişir.
Bahsedilen bu üç hız benzerlik açısından gazların hızları ile karşılaştırılabilir.
- Yük taşıyıcıların düşük sürüklenme hızı, havanın hareketine (rüzgâr) benzemektedir.
- Elektromanyetik dalgaların yüksek hızı gaz molekülleri içerisinde hareket eden ses hızına benzemektedir. (Bu dalgalar bir ortamda her bir parçacıktan daha hızlı hareket eder.)
- Elektrik yüklerinin rastgele hareketi, rastgele titreşen gaz parçacıklarının termal ısı hızını çağrıştırır.
Doğru akım ve alternatif akım
Doğru akım batarya, termokupl, güneş pili, komütatör tipi elektrik makinesi gibi kaynaklar tarafından oluşturulabilir. Doğru akım tel gibi iletkenlerde akabildiği gibi; yarı iletken, yalıtkan hatta katot ışını tüpünde olduğu gibi boşlukta dahi akışa sahip olabilir. Doğru akımı alternatif akımdan (AC) ayıran şey elektrik yüklerinin sabit bir yönde hareket etmesidir. Geçmişte doğru akım için kullanılan terim “galvanik” akımdı. Doğru akım elektrik yükünün hep aynı yönde akmasıyla oluşur. Buna karşılık alternatif akımda eşit zaman aralıklarıyla akım yönü tersine döner. Bunların üretilmesi, iletilmesi ve kullanılması çok farklı özellikler gösterirler. Çeşitli elektronik devre elemanları kullanılarak bu iki akımı birbirine dönüştürmek mümkündür.
Elektrik enerjisi, çeşitli yöntemlerle diğer enerji çeşitlerinin dönüştürülmesiyle üretilir. Ortaya çıkan akım doğru ya da alternatif akım olabilir. Doğru akım en yaygın olarak kimyasal pillerde, güneş pillerinde ve dinamolarda(doğru akım motoru) üretilir. Alternatif akım ise genellikle alternatif akım motorlarında üretilir.
Altenatif akım (AC) devrelerinde elektrik yüklerinin hareketi periyodik olarak yönünü tersine çevirecek şekildedir. Doğru akımda (DC) ise elektrik yüklerinin akışı yalnızca tek yönlüdür.
Evlere ve işyerlerine verilen elektrik alternatif akımdır. AC güç devresinin klasik dalga formu sinüs dalgasıdır. Belirli uygulamalar üçgen dalga ya da kare dalga gibi farklı dalga formlarını kullanabilirler. Elektriksel tellerde taşınan ses ve radyo sinyalleri alternatif akıma örnek olarak verilebilir. Bilgileri AC sinyalleri olarak şifreleme ve dönüştürme bu uygulamaların önemli bir amacıdır.
Kullanılan elektriğin büyük çoğunluğu herhangi bir enerji çeşidinin önce hareket enerjisine, oradan elektrik enerjisine çevrilmesiyle elde edilir. Alternatif akım motorları genel olarak doğru akım motorlarından daha ucuza mal olurlar, bakımları daha kolaydır ve daha yüksek verimde çalışırlar. Dolayısıyla alternatif akım büyük miktarda üretime daha uygundur. Bunun yanında alternatif akımın iletimi de çeşitli nedenlerden çok daha ucuz ve verimli bir şekilde yapılabilir. Elektrik şebekesinin alternatif akım taşıması bu nedenlerden ötürüdür. Buna karşılık elektrik şebekesinden uzak ya da taşınabilir uygulamalarda piller yardımıyla doğru akım elde etmek daha kolaydır.
Elektrik enerjisinin hareket enerjisine dönüştürülmesinde de alternatif akım motorları benzer avantajlara sahiplerdir. Bu yüzden hareket enerjisi gerektiren uygulamalarda (örneğin ) alternatif akım tercih edilir. Öte yandan, doğru akım, elektronik cihazların (özellikle dijital) çalışması için çok daha uygundur.
Oluşumu
Elektrik akımı içeren şimşek, statik elektrik, güneş rüzgârı ve kutup ışığı kaynakları elektrik akımının doğada ve evrende görülen örnekleridir.
Metal tellerde bulunan iletim elektronlarının akışını içeren elektrik akımı ise insan yapımıdır. Sokaklarda bulunan elektrik direkleri buna örnek olarak verilebilir. Bu elektrik direkleri elektriksel ve elektronik ekipmanlar içeren küçük teller vasıtasıyla elektriksel enerjinin uzun mesafelere dağıtılmasını sağlar. Eddy akımı ise değiştirilen manyetik alan ile oluşturulan bir akım çeşididir. Benzer şekilde, elektrik akımının iletkenin özellikle yüzeyinde gerçekleşmesi elektromanyetik dalgalara maruz kalmasından dolayıdır. Salınımlı elektrik akımı uygun bir voltaj ile radyo anteni içinde aktığında radyo dalgaları üretilir.
Elektronikte, elektrik akımı içeren başka formlardan bahsedilecek olursa, bir elektron tüpü boyunca ya da bir direnç boyunca elektronların akışı örnek olarak verilebilir.
Akımın ölçümü
Akım, ampermetre adı verilen aletin kullanılması ile ölçülebilir.
Elektrik devrelerindeki akımı ölçmek için çok çeşitli teknikler vardır:
- Shunt dirençleri
- Hall etkisi akım sensörü dönüştürücler
- Transformatörler
- Manyetodirenç sensörleri
Görüldüğü yerler
Doğada karşılaşılan elektrik akımları arasında yıldırımlar, Güneş rüzgârları ve kuzey ışıkları vardır. İnsan yapımı elektrik akımlarına örnek olarak da metal tellerde akan elektronlar örnek gösterilebilir. Bu duruma uzun mesafelere elektrik enerjisi dağıtan ya da elektrikli ve elektronik aletlerin içlerindeki tellerde rastlanabilir. Akıma Elektronik bilimi dahilinde farklı yerlerde de rastlanabilir. Bunların arasında dirençlerin üzerinden geçen akımlar, vakumdan geçen akımlar, pillerin ya da sinir hücrelerinin içinde akan iyonlar ve bir yarı iletkenden akan elektron boşlukları da vardır.
Tehlikeler
Elektrik akımından kaynaklı en ciddi zararlar elektrik çarpmalarıdır. Elektrik çarpmasının etkileri pek çok etkene dayanır. En önemli etkenler akımın şiddeti, elektriksel temasın yapısı, etkilenen uzuvların durumları, akımın vücutta takip ettiği yol ve akım kaynağının gerilimidir. Çok zayıf bir akım sadece bir karıncalanmaya neden olurken, deriden geçen şiddetli akımlar ciddi yanıklara hatta kalpten geçen akımlar kalp krizine bile sebep olabilir.
Kontrol dışı elektrik kaynaklı ısınmalar da tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Fazla güç taşıyan kablolar yaygın bir yangın sebebidir. Cepte birlikte taşınan madeni paralar ve bir AA Pil kadar küçük bir güç kaynağı bile kısa devre sonucu hızlıca ısınıp deride yanıklara sebep olabilir.
Kaynakça
- ^ Anthony C. Fischer-Cripps (2004). The electronics companion. CRC Press. s. 13. ISBN . 22 Ocak 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Haziran 2016.
- ^ Lakatos, John (Mart 1998). . Lima, Peru: Colegio Dr. Franklin D. Roosevelt. 21 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mart 2009.
- ^ Chown, Marcus. Dünya'nın tüm dertleri. 8. baskı. İstanbul: Domingo yayınları, 2021. s.310.
- ^ . Arc Suppression Technologies. Nisan 2011. 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2012.
- ^ Andreas P. Friedrich, Helmuth Lemme The Universal Current Sensor 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Haziran 2016 Elektrik akimi elektriksel akim veya cereyan en kisa tanimiyla elektriksel yuk tasiyan parcaciklarin hareketidir Bu yuk genellikle elektrik devrelerindeki kablolarin icerisinde hareket eden elektronlar tarafindan tasinmaktadir Ayrica elektrolit icerisindeki iyonlar tarafindan ya da plazma icindeki hem iyonlar hem de elektronlar tarafindan tasinabilmektedir Basit bir elektrik devresi Burada akim i ile gosterilmistir Potansiyel v direnc R ve akim i arasindaki iliski V IR ile gosterilir Bu formul Ohm Kanunu olarak bilinir Bir kesit uzerinden birim zamanda gecen yuk miktari elektrik akiminin buyuklugunu verir SI birimi Amper dir kisaltmasi A Herhangi bir kesit uzerinden bir saniye icerisinde bir Coulomb luk yuk gecmesi bir Amper lik akima tekabul eder Ampermetre adi verilen bir aletle olculmektedir Ohm Kanunu na uyan maddeler uzerinden gecen akim bu maddenin direnci ile ters orantili akimi olusturan gerilim ile dogru orantilidir Dogadaki cogu madde Ohm Kanunu na buyuk oranda uyar ancak akim ve gerilim arasindaki baginti cok daha karisik olabilir Yari iletkenler bu duruma guzel bir ornektir Elektrik akimlari ampullerde yaratilan isigi aciklayabilen Joule yasasinin ortaya cikmasini saglar Elektrik akimi ayrica motorlarda induktorlerde ve jeneratorlerde kullanilan manyetik alanin yaratilmasini saglar Elektrik akimi icinde yuk tasiyan parcaciklar yuk tasiyanlar olarak adlandirilir Metal atomlari icerisinde bulunan bir ya da birden fazla elektron ait oldugu atoma siki bir sekilde bagli olmadigi icin metal icerisinde serbestce hareket edebilir Metal iletkenlerdeki yuk tasiyicilari bu iletim elektronlaridir Akim siddeti elektronlarin toplamina baglidir Elektrik akiminin yonuElektrik akimiyla meydana gelen elektrik iletimi yildirim olusmasi simsek olusmasi gibi olaylar maddelerin atomlarinin etrafindaki serbest elektronlarin hareketlerinden ibarettir Elektronlar da eksi yuklu oldugu icin yuk hareketi kutuptan kutba dogrudur 18 yuzyilda Benjamin Franklin in arti pozitif eksi negatif batarya battery iletken conductor gibi terimleri ortaya atmasiyla elektrik de yavas yavas anlasilmaya baslanmistir Benjamin Franklin in tek sivi modeline gore bu siviyi eksik miktarda iceren nesneler eksi yuklu sivi fazlaligi olan nesneler de arti yuklu olmaliydi Franklin tek sivi konusunda hakli olsa da geriye kalan konularda degildi Genel olarak bu sivi yani elektrik eksi yuklu elektronlardan olusur Bir cismi eksi yuklu yapan da elektronlarin eksikligi degil fazlaligidir Ancak bu durum fark edilene kadar elektrik akimi coktan arti yuklerin akisi olarak tanimlanmisti Bu fikir oylesine yerlesmisti ki kimse degistirmeyi denemedi sonucta tarihsel bir kazaya bagli olarak elektrik akimi elektronlarin akis yonunun tersi yonde hareket eder Yildirim ve simsegin yonuYildirim olusmasinda yagmurlu havada bulutlar yukte ise yildirim topraktan havaya dogru olusur bulutlar yuklu ise yildirim bulutlardan topraga dogru akar SembolAkimin geleneksel sembolu I dir Bu sembolun kaynagi Fransiz bir deyisi olan intensite de courant dir ve anlami akim siddetidir Akim siddeti genellikle akim olarak adlandirilir I sembolu Andre Marie Ampere tarafindan kullanildi Kendi adini tasiyan Ampere Yasasi 1820 yilinda kesfetti ve daha sonra elektrik akiminin birimi Amper olarak isimlendirildi Bir ya da birkac dergi 1896 yilina kadar C yerine I kullanmamasina ragmen bu simge Fransa dan Buyuk Britanya ya kadar ulasti ve standart bir kullanima donustu Elektrik akiminin fizigiKurallari Bu elektrik devresinde yuk tasiyicilari elektronlardir ve elektronlar elektrik akimina ters yonde hareket hareket etmektedir Bu sembol bir devredeki bataryayi temsil etmektedir Iletken maddelerdeki elektrik akimini olusturan hareketli yuklu parcaciklara yuk tasiyicilari denir Elektrik devrelerindeki telleri ve diger iletkenleri olusturan metallerde pozitif yuklu atom cekirdegi sabit bir konumda tutulur ama negatif yuklu elektronlar hareket edebilecek kadar ozgurdur Boylelikle metaller kendi yuklerinin bir konumdan diger bir konuma tasinmasina izin verirler Diger maddelerde ozellikle yari iletkenlerde tasinan yukler pozitif ya da negatif yukler olabilir Hangi maddenin elektrik akiminda tasinacagini belirleyen sey kullanilan diger katki maddelerdir Pozitif ve negatif yuk tasiyicilari bazen es zamanli olarak da bulunabilir Bu olay elektrokimyasal pilde gerceklesebilmektedir Pozitif yuklerin akisi ayni elektrik akimini verir Elektrik akimina zit yonde hareket eden elektronlarin akisi gibi ayni etkiye sahiptir Akim pozitif ya da negatif yuklerin akisi ile olusturulabilir Bundan dolayi akim yonunun neresi olacagina dair kural yuk tasiyicilarin pozitif ve negatif olmasindan bagimsizdir Akimin yonu keyfi olarak tanimlanmistir ve bu yon pozitif yuklerin hareket yonuyle aynidir Bu kuralin geleneksel bir sonucu vardir Metal tellerde ve elektrik devrelerindeki diger kisimlarda yuk tasiyicilari elektronlar oldugu icin bir elektrik devresindeki yuk akisi daha once geleneksel olarak belirlenmis elektrik akiminin yonunun tersidir Referans Yonu Teldeki ya da bir bilesendeki akim her iki yonde olabilecegi icin pozitif yuklerin akis yonu bir notasyonla simgelenmelidir I degiskeni akimi temsil etmek icin kullanilir ve sematik olarak cizilmis elektrik devresinde her zaman bir ok ile gosterilir Buna I akiminin referans yonu denir Eger akim ters yonde hareket ediyorsa I degiskeni negatif bir degere sahip olur Elektrik devreleri analiz edildiginde herhangi bir devre elemaninin uzerinden gecen akimin yonu ilk olarak bilinemez Bundan dolayi akimin referans yonu once keyfi olarak belirlenir Devredeki akimlar cozuldugunde bir devre elemaninin ustunden gecen akimin negatif degere olmasi secilen referans yonune ters yonde hareket ettigini gosterir Elektronik devrelerde akimin referans yonu genellikle butun akimlar zemine dogru hareket ediyormus gibi secilir Bu genellikle akimin gercek yonune karsilik gelir cunku guc kaynagi potansiyeli cogu devrede yere gore pozitiftir Cesitli ortamlarda elektrik akimiMetalik katilarda elektrik yuku elektron ile dusuk elektriksel potansiyelden yuksek elektriksel potansiyele dogru akar Diger alanlarda herhangi bir yuklu objenin akisi ornegin iyonlar bir elektrik akimina sebep olabilir Yuk tasiyicilarin turunden bagimsiz bir akim tanimi yapmak gerekirse geleneksel olarak akim pozitif yuklerin akis yonuyle ayni yondedir Metallerde yuk tasiyicilari elektronlar negatif oldugu icin akim elektronlarin akis yonunun tersi yonundedir Yuk tasiyicilarin pozitif oldugu iletkenlerde ise akimin yonu yuk tasiyicilarin hareket yonuyle aynidir Boslukta iyon ya da elektron demeti olusabilir Diger iletken maddelerde ise elektrik akimi hem pozitif yuklu parcaciklarin hem de negatif yuklu parcaciklarin ayni zamanda hareket etmesiyle olusabilir Digerleri icinse elektrik akimi tamamiyla pozitif yuk akisi ile saglanabilir Ornegin elektrolitlerdeki elektrik akimi pozitif ve negatif yuklu iyonlarin akisiyla gerceklesir Kursun asit elektrokimyasal pillerdeki elektrik akimi pozitif hidrojen iyonlarinin bir yonde negatif sulfat iyonlarinin ise diger yonde hareket etmesiyle olusur Kivilcimlardaki ve plazmalardaki elektrik akimi elektronlardan kaynakli oldugu gibi pozitif ve negatif iyonlardan da kaynaklidir Buz ve belli kati elektrolitlerdeki elektrik akimi tamamiyla iyonlarin akisindan olusmaktadir Metaller uzerindeki akim Kati iletken metal hareketli veya serbest elektronlara sahiptir Bu elektronlar metalin kristal yapisina baglidirlar fakat herhangi bir atoma bagli degillerdir Herhangi bir dis elektriksel alan uygulamadan bile bu elektronlar isi enerjisinden dolayi rastgele hareket ederler Fakat normalde bir metaldeki net akim sifirdir Herhangi bir zamanda metal objenin herhangi bir kesitinde bir yonden digerine gecen elektronlarin sayisi aksi yonde gecis yapanlarinkine ortalamada esittir Bir metal telin iki ucu arasina batarya gibi bir DC kaynagi baglandiginda iletkende bir elektrik alani olusur Bu elektrik alani metaldeki serbest elektronlarin alanin tersi yonunde suruklenmesine sebep olur Ortalamada bir yone daha fazla hareket eden elektronlar elektrik akimini yaratmis olurlar Bir metalde her atomun dis kabugundaki elektronlar ait oldugu atoma yalitkan maddelerdeki kadar bagli degildir Bu elektronlar metal kafesi icinde hareket etmek konusunda ozgurdur Bu iletim elektronlari akimi olusturan yuk tasiyicilar olarak gorev edinebilir Metaller ozellikle iletkendir cunku metaller atomuna cok siki bagli olmayan cok sayida elektronlara sahiptir Karakteristik olarak bir kafeste bir elektron ile Herhangi bir dis elektrik alan uygulanmadigi takdirde bu elektronlar termal enerjiden dolayi rastgele hareket ederler fakat ortalama olarak metal icerisinde herhangi bir akim yoktur Oda sicakliginda bu elektronlarin rastgele hareketinin ortalama hizi saniyede 106 metredir Metal telin gectigi bir yuzey boyunca elektronlar yuzey uzerinde her iki yonde ve esit oranda hareket ederler George Gamow un populer bilim kitabi 1947 kitabinda belirttigi gibi Metalik maddeler dis kabuklarinin atoma gevsek baglanmasi nedeniyle ve genellikle elektronlardan birini hareket etmekte ozgur kildigi icin diger maddelerden farklidir Boylelikle metalin icinin cok sayida atomuna tam baglanmamis elektronlardan olustugu gorulebilir Bu elektronlar kalabalik icerisinde hareket eden insanlar gibi amacsizca dolanabilir Bir metal telin zit uclarina elektriksel kuvvet uygulandiginda ise bu serbest elektronlar iletken katinin yuk tasiyicilari olurlar ve biz bu duruma elektrik akimi deriz Bir metal telin iki ucu boyunca herhangi bir DC gerilim kaynagi ornegin bir batarya uygulandigi takdirde iletken tel boyunca elektrik alani olusturulmus olur Elektrik alan ile serbest elektronlar arasinda anlik temas kuruldugu an elektronlar pozitif uca suruklenmeye zorlanirlar Bundan dolayi tipik bir kati iletkende yuk tasiyicilari elektronlardir Yuklerin herhangi bir yuzey boyunca kararli akisi olan akim amper cinsinden asagidaki denklemle hesaplanabilir I Qt displaystyle I Q over t Burada Q t zamani icerisinde yuzey boyunca iletilmis elektriksel yuktur Eger Q ve t coulomb ve saniye cinsinden olculurse I amper cinsinden olur Daha genel olarak elektrik akimi verilmis yuzey boyunca yuklerin akis hizi olarak betimlenebilir I dQdt displaystyle I frac mathrm d Q mathrm d t Gazlar ve plazmalar Havadaki ve kirilimin asagisindaki siradan gazlarda elektriksel iletimin etkin bileseni radyoaktif gazlar ultraviyole isik ya da kozmik isinlar tarafindan olusturulan gorece az hareketli iyonlardir Gazlar yalitkandir Cunku elektriksel iletkenlikleri dusuktur Ama uygulanan elektrik alan kirilim degerine yaklastiginda serbest elektronlar elektrik alan tarafindan yeterince ivmelenecek konuma gelirler Elektriksel kirilim plazma olusturabilecek bir surectir Bir plazma yeterince hareketli elektron ve pozitif iyon tasidigi icin elektriksel iletkene donusur Bu islem boyunca plazma kivilcim elektrik ark yildirim gibi isik emici iletken yol formunu alir Plazma atomlardan ya da molekullerden uzaklastirilmis elektronlarin bulundugu maddenin hallerden biridir Bir plazma ancak ya yuksek sicaklik ya da yuksek elektrik uygulamasi ile ya da yukarida bahsedildigi gibi degisen manyetik alan ile olusturulabilir Elektronlar protonlardan daha az kutleye sahip olduklari icin plazma icerisinde onlardan hizli bir sekilde ivmelenebilirler Bundan dolayi akim yiginini elektronlar tasirlar Serbest iyonlar yeni kimyasal bilesikler yapmak icin yeniden birlesime katilabilirler Ornegin atmosferdeki oksijenin tek oksijene parcalanmasi O2 20 daha sonra bir araya toplanarak ozon olusturmasi O3 Boslukta Ideal bir boslukta yuklu parcaciklar olmadigi icin bosluk elektriksel olarak mukemmel bir yalitkan gibi davranir Ama metal elektrot yuzeyi bosluktaki alanin iletken olmasini saglayabilir Bunu serbest elektronlari ya da iyonlari elektron alan emisyonu ya da termiyonik emisyon ile enjekte ederek yapar Termiyonik emisyon termal enerjinin metalin calisma fonksiyonunu astiginda gerceklesir Elektron alan yayilimi ise metalin yuzeyindeki elektrik alanin kuantum tunellemeye neden olacak sekilde yuksek oldugu zamanlar gerceklesir Bunun sonucu olarak metaldeki serbest elektronlar bosluga enjekte edilir Disaridan isi verilen elektrotlar bir elektron bulutu olusturmak icin kullanilir Lamba teli ya da dolayli olarak elektron tupunun isi verilen katodu gibi Ayrica soguk katotlar termiyonik emisyon ile kendiliginden elektron bulutu yaratabilirler Ayni zamanda kucuk akkor alanlar katot ya da anot noktasi da denilir olusturulabilir Bunlar yeri belirlenmis yuksek akimlar tarafindan yaratilan elektrot yuzeyinin akkor bolgeleridir Bu bolgeler elektron alan yayilimi tarafindan baslatilmis olabilir fakat daha sonra konumlandirilmis termiyonik emisyon tarafindan devam ettirilir bosluk arki olustugunda Bu kucuk elektron yayan alanlar yuksek elektrik alana maruz birakilan metal yuzeyler uzerinde oldukca hizli bir sekilde olusur Elektron tupu ve Kriton elektronik anahtarlarindan bazilaridir Super iletkenlik Super iletkenlik elektriksel olarak tamamiyla sifir dirence sahip olma olgusudur Ayrica belirli kritik bir sicakliga sogutulmus maddelerde gerceklesen manyetik alan uzaklastirmasidir Super iletkenlik 8 Nisan 1911 yilinda Heike Kamerlingh Onnes tarafindan Leiden de kesfedilmistir Ferromiknatislik ve atomik spekstroskobi gibi super iletkenlik kuantum mekaniginin bir olgusudur Super iletkenlik Meissner etkisi ile karakterize edilmistir Super iletken konumuna gecildiginde manyetik alan cizgileri super iletkenin ic kismindan tamamiyla cikarilir Meissner etkisi olayi super iletkenligin klasik fizikteki ideallestirilmis mukemmel iletkenlik algisiyla anlasilamayacagini vurgular Yari iletken Yari iletkenlerdeki akimin nedenini pozitif deliklerin akisi olarak dusunmek bazen yararlidir hareketli pozitif yukler tasir bu delikler yari iletken kristallerin degerlik elektronlarini kaybettigi yerdir Bu p tipi yari iletkenlerde gerceklesen bir durumdur Bir yari iletken buyukluk olarak iletken ve yalitkanin ortasinda bir elektriksel iletkenlik degerine sahiptir Yani yari iletkenlerde iletkenlik kabaca santimetre basina 10 2 104siemens arasinda degisir S cm 1 Klasik kristal yari iletkenlerde elektronlar belirli bir bant enerji seviyesi menzili siniri icinde enerjiye sahip olabilirler Enerjik olarak bu bantlar atomun uyarilmamis halinin enerjisi ile serbest elektronun enerjisi arasinda bir yerdedir Uyarilmamis hal elektronlarin atom cekirdegine sikica bagli oldugu bir haldir Serbest elektron enerjisi ise bir elektronu maddeden tamamiyla koparmak icin gerekli olan enerjidir Her bir enerji bandi elektronlarin cok sayida farkli kuantum durumlarina karsilik gelir Dusuk enerjili cogu hal cekirdege yakin olma belirli bir banda yani degerlik bir banda kadar doldurulmus haldedir Yari iletken ve yalitkanlar metallerden farklidir cunku herhangi bir metalin degerlik bandi siradan calisma kosullari altindaki elektronlar tarafindan doldurulmustur Cok az sayida yari iletken iletim bandindadir Yari iletkenlerin degerlik bandindan iletim bandina elektronlari uyarabilme kolayligi bantlar arasindaki farka baglidir Bantlar arasindaki enerji boyutundaki bu fark yari iletken ve yalitkanlar arasindaki keyfi ayirici cizgi yaklasik olarak 4eV olarak gorev edinmektedir Kovalent baglarda bir elektron komsusundaki bir kimyasal baga katilabilir Pauli dislama ilkesi elektronlarin yuksek anti bag durumuna yukseltilmesi gerektigini belirtir Bir boyutun soz konusu oldugu lokallesmemis durumlarda yani nanotellerde her bir enerji icin elektronlarin tek bir yonde aktigi bir hal gorulur Diger hallerde ise elektronlarin diger yonde akmasi soz konusudur Net akim akisi icin herhangi bir yondeki daha fazla hal diger yondekinden daha cok isgal edilmelidir Bunun olabilmesi enerji gereklidir Genellikle su belirtilir Dolu band elektriksel iletkenlige katkida bulunmaz Ama bir yari iletkenin sicakligi mutlak sifirin ustune ciktiginda yari iletkenin icinde kafes titresimi tuketimi yapmak ve iletim bandina elektronlari uyarmak icin cok enerji gereklidir Iletim bandindaki akim tasiyan bu elektronlara serbest elektronlar denir Elektrolitler uzerindeki akim Elektrolitler iclerinde elektrik akimini mumkun kilacak serbest iyonlar bulunduran maddelerdir Ornegin eger elektrik alan Na ve CI dan olusan bir cozeltiye uygulanirsa ve kosullar uygunsa Sodyum iyonlari negatif elektroda katod dogru hareket edecektir Klor iyonlari ise pozitif elektroda anod dogru hareket edecektir Reaksiyon iyonlari absorbe eden her iki elektrot yuzeyinde de gerceklesecektir bir elektrolit ve bu elektrolide yerlestirilmis elektrotlardan olusur Bu hucreler kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine cevirmek pil ya da elektrik enerjisi kullanarak bir kimyasal tepkimeyi gerceklestirmek icin elektroliz kullanilirlar Her iki durumda da elektrotlarin cevresinde iyonlar olusur ya da yok olur Bu tepkimeler sirasinda elektrolit icerisinde birbirini notrleyen ya da birbirinden ayrilan anyon ve katyonlar negatif ve pozitif yuklu iyonlar elektrotlara dogru ya da aksi yonde hareketleri sirasinda elektrik akimini olustururlar Ornek olarak sikca rastlanan kursunlu pillerde elektrik akimi pozitif yuklu hidrojen iyonlarinin bir yone negatif yuklu sulfat iyonlarinin diger yone hareket etmesinden meydana gelir Proton iletkenleri olarak adlandirilan su buz ve belli kati elektrolitler hareket edebilen hidrojen iyonlarina proton sahiptir Bu gibi maddelerde elektrik akimi hareket halindeki protonlardan olusur Bu durum metallerdeki elektron hareketinin tersidir Belirli elektrolit karisimlarda hareketli elektrik yukler acik renge sahiptir Renkteki bu yavas ilerleme akimi gorulebilir hale getirir Diger ortamlar Vakumda elektronlardan ya da iyonlardan meydana gelmis bir isin elektrik akimina neden olabilir Benzer sekilde kivilcim ve plazmalarda elektrik akimi hareket eden elektronlar ve pozitif ya da negatif yuklu iyonlardan meydana gelir Yari iletkenler uzerinde elektrik akimi elektronlarin yani sira pozitif yuklu Yari iletken kristali uzerinde eksik olan degerlik elektronlar tarafindan da tasinir elektrik akimi buyuk oranda bu sekilde olusur ElektromanyetizmaElektrik akimi bir manyetik alan meydana getirir Bu manyetik alan akim geciren teli cevreleyen dairesel alan cizgileri olarak gozde canlandirilabilir Elektrik akimi bir galvanometre yardimiyla dogrudan olculebilir ama bu yontem devrenin koparilmasini gerektirmektedir bu da bazi durumlarda zorluk yaratir Akim devreyi koparmadan meydana getirdigi manyetik alan sayesinde de olculebilir Bu amacla kullanilan cihazlar arasinda Hall etkisi sensorleri akim transformatorleri ve de vardir Ozel gorelilik kurami kullanilarak manyetik alan akimi tasiyan parcaciklarla ayni hizda giden bir gozlemci icin duragan bir elektrik alan donusturulebilir Zaten akimin kendisi de olculdugu baglidir cunku akim parcaciklarin hizina ve bu da referans sistemine baglidir Elektromiknatis Bir elektromiknatis bobininde silindirik bir cekirdek uzerinde sarilan yalitilmis cok sayida dairesel sarimlar vardir Bu sarimlar uzerinde elektrik akimi oldugunda silindirik cekirdek bir miknatis gibi davranir Sarimlar uzerindeki akim yok edildigi takdirde bobin ayni anda manyetizma ozelligini kaybeder Bu tarz aletlere elektromiknatis diyoruz Amper yasasina gore bir elektrik akimi manyetik alan uretir Sag el kurali Elektrik akimi manyetik alan uretir Manyetik alan telin etrafindaki cembersel alan cizgileri modeliyle goz onunde canlandirabilir Telin uzerindeki akimin uzunlugu telin uzunlugu boyunca devam eder Manyetizma da ayrica elektrik akimi uretir Bir iletken buyuklugu degistirilen bir manyetik alana maruz birakildiginda elektromotor kuvvet EMF uretilir Eger uygun bir yol varsa iletken uzerinde akim uretilmis olur Elektrik akimi direkt olarak galvanometre ile olculebilir fakat bu metot elektriksel devrenin bozulmasina neden olur Bu durum olcumu bazen uygunsuz hale getirir Akim ayrica kendisiyle iliskili olan manyetik alanin belirlenmesiyle herhangi bir bozulma olmadan olculebilir Bu olcumun yapilmasini saglayan aletler Hall etkisi sensoru akim kelepcesi akim transformatoru ve Rogowski bobinidir Radyo dalgalari Bir elektrik akimi uygun sekilli bir iletken uzerinde radyo frekansiyla aktiginda radyo dalgalari uretilir Bu dalgalar isik hizinda seyahat eder ve uzak iletkenlerde bir elektrik akimina neden olabilirler Matematiksel modellerAkim miktarinin hesaplanmasi Sabit bir akim I amper olarak su sekilde hesaplanabilir I Qt displaystyle I Q over t burada Q displaystyle Q olculen sure boyunca kesitten gecen elektrik yuku coulomb amper saniye olarak ve t displaystyle t zaman saniye olarak Devaminda Q It displaystyle Q It ve t QI displaystyle t Q over I Ohm yasasi Ohm Kanunu elektrik devresinde iki nokta arasinda kalan bir iletkenin uzerinden gecen akimin bu iki nokta arasindaki potansiyel farkiyla dogru orantili oldugunu belirtir Bir diger deyisle ideal bir direnc veya diger uygulanan gerilimin akima oranidir Bu orantililik direncin tanimini verir Bu iliskiyi tanimlayan matematiksel denklem oldukca populerdir I vR displaystyle I frac v R Burada I iletkenin uzerinden gecen akimdir ve bu akimin birimi Amperdir Formuldeki V bu iletkenin uclari arasinda olculen potansiyel farktir ve birimi Volttur R ise iletkenin direncidir ve birimi ohm dur Ozel olarak belirtilmeli ki Ohm kanunu R nin akimdan bagimsiz bir sabit oldugunu gostermektedir Joule Yasasi Ohm isinmasi ya da direnc isinmasi olarak bilinen Joule Yasasi iletkenin uzerindeki elektrik akiminin kanal boyunca isi yayma islemiyle ilgilidir Bu yasayi ilk olarak 1841 yilinda James Prescott Joule calisti Joule uzun bir teli sabit kutleye sahip bir suya batirdi ve telin uzerindeki belli bir akimin sudaki sicakligi nasil arttirdigini 30 dakikalik periyotlarla olctu Akimin buyuklugunu ve telin uzunlugunu degistirerek yaptigi deneyler neticesinde uretilen isinin teldeki akimin karesiyle ve telin elektriksel direnciyle dogru orantili oldugunu tespit etti Q I2R displaystyle Q propto I 2 R Bu iliski Joule un ilk yasasi olarak bilinir Daha sonra enerjinin Uluslararasi Birimler Sistemindeki birimi Joule olarak isimlendirildi ve J semboluyle gosterilmeye baslandi Yaygin bir sekilde bilinen gucun birimi watt saniye basina 1 joule a esittir Akim yogunlugu Elektrik akimi yogunlugunun bir olcumudur Bu elektrik akiminin secili alana oranini veren bir vektorel buyukluktur SI birimlerinde akim yogunlugu amper bolu metrekare ile olculur J IS displaystyle J frac I S Akim yogunlugu ve Ohm yasasi iliskisi Akim yogunlugu elektrik akiminin yogunlugu olarak tanimlanir Akim yogunlugu birim alan basina dusen elektrik akimi vektorudur Uluslararasi Birimler Sisteminde metre kare basina amper cinsinden birimlendirilir I J dA displaystyle I int vec J cdot d vec A Burada I displaystyle I iletkendeki akim J displaystyle vec J akim yogunlugu ve dA displaystyle d vec A ise kesit alani vektorunun diferansiyelidir Belirli bir dirence sahip maddelerdeki akim yogunlugu J displaystyle vec J birim alan basina elektrik akimi bulundugu ortamdaki elektrik alani E displaystyle vec E ile dogru orantilidir Bu orantililik maddenin iletkenligi s displaystyle sigma olarak adlandirilir Maddenin iletkenligi maddenin kendine has ozelligi ile ilgilidir Daha genel olarak maddenin iletkenligi maddenin sicakligina baglidir J sE displaystyle vec J sigma vec E Maddenin iletkenliginin s displaystyle sigma karsiti olan terim ise maddenin direncidir r displaystyle rho J E r displaystyle vec J frac vec E rho ya E rJ displaystyle vec E rho vec J Yari iletkenlerdeki iletim suruklenme ve difuzyonun ortak etkisiyle ile gerceklesebilir Bu iletkenlik difuzyon sabiti D displaystyle D ve yuk yogunlugu aq displaystyle alpha q ile dogru orantilidir Dolayisiyla akim yogunlugu J sE Dq n displaystyle J sigma E Dq nabla n Burada q displaystyle q temel yuk n displaystyle n ise elektron yogunlugudur Yuk tasiyicilari yogunlugun az oldugu yone dogru ilerler Bu yuzden pozitif akim elektronlar icin pozitif yogunluk gradyani ile sonuclanir Dogrusal anizotrop maddelerde SIMGELER tensorlerdir Dusuk frekans altinda metal gibi dogrusal maddelerin yuzeyindeki yuk yogunlugu her yerde aynidir Bu gibi durumlarda Ohm yasasi metalin bas ve son kisimlari arasindaki potansiyel farkinin uzerinden gecen akim ile dogru orantili oldugunu belirtir I VR displaystyle I V over R burada I displaystyle I akimdir ve amper cinsinden olculur V displaystyle V metalin uc noktalari arasindaki potansiyel farktir ve volt cinsinden olculur R displaystyle R ise metalin direncidir ve ohm cinsinden olculur Yuksek frekansin soz konusu oldugu alternatif akimlardaki deri etkisi iletkenin kesit alani boyunca ilerleyen akimin duzensiz dagilmasina neden olur Boylelikle yuzeyin yakininda akim yogunlugu daha fazla olur ve bu durum direncin artmasina neden olur Suruklenme hizi Iletken icerisindeki hareketli yuklu parcaciklar tip ki gazlar gibi rastgele yonlerde hareket ederler Net bir yuk akisinin olmasi icin yuklu parcaciklar ortalama bir suruklenme hiziyla hareket etmelidir Metallerdeki yuk tasiyicilari elektronlardir ve bunlar bir atomdan baska bir atoma carpa carpa duzensiz bir yol izlerler Baska bir deyisle kararsiz yolla akarlar atomdan atoma sicrarlar fakat genellikle elektriksel alan yonunde akarlar Fakat genel olarak elektrik alan vektorune ters yonde suruklenirler Elektronlarin suruklenme hizi asagidaki denklemden hesaplanabilir I nAvQ displaystyle I nAvQ burada I displaystyle I elektrik akimi n displaystyle n birim hacimdeki yuklu parcacik sayisi A displaystyle A iletkenin kesit alani v displaystyle v suruklenme hizi Q displaystyle Q her bir parcacik uzerindeki yuktur Karakteristik olarak elektrik yukleri bir kati icerisinde yavas hareket eder Ornegin 0 5 mm 2 kesit alanina ve 5 amperlik akima sahip bir bakir tel icerisindeki elektronlarin suruklenme hizi saniyede bir milimetre kadardir Fakat baska bir ornek verilecek olursa elektronlar katot isin tupunun icindeki boslukta hem duz bir cizgiye yakin bir yol izlerler hem de isik hizinin onda biri kadar bir hiz ile ilerlerler Kati maddedeki elektrik akisi tipik olarak cok yavastir Ornegin 0 5 mm kesitli bir bakir tel 5 A lik bir akim tasirken elektronlarin akim yonundeki ortalama hizi saniyede milimetreler mertebesindedir Buna karsilik katot isinli tuplerin icerisindeki neredeyse vakum ortamda elektronlar neredeyse dogrusal rotalarda isik hizinin onda birine yakin hizlarda hareket ederler Elektriksel yuk tasiyan parcaciklar hizli ya da yavas da hareket etse iletkenin yuzeyinde olusan elektriksel sinyaller genelde isik hizina yakin hizlarda ilerlerler Bu sonuca Maxwell denklemlerinin cozumuyle varilabilir Ilk bakista sezgiye aykiri gorunen bu durum bilardo toplarinin cok hizli hareket etmediklerinde bile carpismanin etkisini neredeyse aninda iletmelerine benzetilerek aciklanabilir Elektrik yuklerinin kazanacagi herhangi bir ivme yani elektrik akimindaki herhangi bir degisiklik elektromanyetik dalgalarin olusmasina neden olur Bu dalgalar iletkenin yuzeyinden disariya cok yuksek hizlarda yayilir Maxwell denklemlerinden de hesaplanabilecegi uzere bu hiz isik hizina gore hesaplandiginda oldukca onemli bir kesir ile ifade edilir Bundan dolayi elektromanyetik dalga hizi cogu zaman elektronlarin suruklenme hizindan buyuktur Ornegin elektrik iletim hatlarindaki elektromanyetik dalgalar teller arasindaki boslukta kaynaktan baslayarak uzak bir yuke kadar yayilabilir Fakat tel icerisindeki elektronlar yalnizca geriye dogru ve biraz da ileriye dogru kucuk mesafeler katedebilir Elektromanyetik dalga hizinin isigin bosluktaki hizina orani hiz faktoru olarak tanimlanir Bu oran iletkenin sekil ve boyutuna elektromanyetik ozelligine ve cevresini saran yalitkan maddelere bagli olarak degisir Bahsedilen bu uc hiz benzerlik acisindan gazlarin hizlari ile karsilastirilabilir Yuk tasiyicilarin dusuk suruklenme hizi havanin hareketine ruzgar benzemektedir Elektromanyetik dalgalarin yuksek hizi gaz molekulleri icerisinde hareket eden ses hizina benzemektedir Bu dalgalar bir ortamda her bir parcaciktan daha hizli hareket eder Elektrik yuklerinin rastgele hareketi rastgele titresen gaz parcaciklarinin termal isi hizini cagristirir Dogru akim ve alternatif akimDogru akim batarya termokupl gunes pili komutator tipi elektrik makinesi gibi kaynaklar tarafindan olusturulabilir Dogru akim tel gibi iletkenlerde akabildigi gibi yari iletken yalitkan hatta katot isini tupunde oldugu gibi boslukta dahi akisa sahip olabilir Dogru akimi alternatif akimdan AC ayiran sey elektrik yuklerinin sabit bir yonde hareket etmesidir Gecmiste dogru akim icin kullanilan terim galvanik akimdi Dogru akim elektrik yukunun hep ayni yonde akmasiyla olusur Buna karsilik alternatif akimda esit zaman araliklariyla akim yonu tersine doner Bunlarin uretilmesi iletilmesi ve kullanilmasi cok farkli ozellikler gosterirler Cesitli elektronik devre elemanlari kullanilarak bu iki akimi birbirine donusturmek mumkundur Elektrik enerjisi cesitli yontemlerle diger enerji cesitlerinin donusturulmesiyle uretilir Ortaya cikan akim dogru ya da alternatif akim olabilir Dogru akim en yaygin olarak kimyasal pillerde gunes pillerinde ve dinamolarda dogru akim motoru uretilir Alternatif akim ise genellikle alternatif akim motorlarinda uretilir Altenatif akim AC devrelerinde elektrik yuklerinin hareketi periyodik olarak yonunu tersine cevirecek sekildedir Dogru akimda DC ise elektrik yuklerinin akisi yalnizca tek yonludur Evlere ve isyerlerine verilen elektrik alternatif akimdir AC guc devresinin klasik dalga formu sinus dalgasidir Belirli uygulamalar ucgen dalga ya da kare dalga gibi farkli dalga formlarini kullanabilirler Elektriksel tellerde tasinan ses ve radyo sinyalleri alternatif akima ornek olarak verilebilir Bilgileri AC sinyalleri olarak sifreleme ve donusturme bu uygulamalarin onemli bir amacidir Kullanilan elektrigin buyuk cogunlugu herhangi bir enerji cesidinin once hareket enerjisine oradan elektrik enerjisine cevrilmesiyle elde edilir Alternatif akim motorlari genel olarak dogru akim motorlarindan daha ucuza mal olurlar bakimlari daha kolaydir ve daha yuksek verimde calisirlar Dolayisiyla alternatif akim buyuk miktarda uretime daha uygundur Bunun yaninda alternatif akimin iletimi de cesitli nedenlerden cok daha ucuz ve verimli bir sekilde yapilabilir Elektrik sebekesinin alternatif akim tasimasi bu nedenlerden oturudur Buna karsilik elektrik sebekesinden uzak ya da tasinabilir uygulamalarda piller yardimiyla dogru akim elde etmek daha kolaydir Elektrik enerjisinin hareket enerjisine donusturulmesinde de alternatif akim motorlari benzer avantajlara sahiplerdir Bu yuzden hareket enerjisi gerektiren uygulamalarda ornegin alternatif akim tercih edilir Ote yandan dogru akim elektronik cihazlarin ozellikle dijital calismasi icin cok daha uygundur OlusumuElektrik akimi iceren simsek statik elektrik gunes ruzgari ve kutup isigi kaynaklari elektrik akiminin dogada ve evrende gorulen ornekleridir Metal tellerde bulunan iletim elektronlarinin akisini iceren elektrik akimi ise insan yapimidir Sokaklarda bulunan elektrik direkleri buna ornek olarak verilebilir Bu elektrik direkleri elektriksel ve elektronik ekipmanlar iceren kucuk teller vasitasiyla elektriksel enerjinin uzun mesafelere dagitilmasini saglar Eddy akimi ise degistirilen manyetik alan ile olusturulan bir akim cesididir Benzer sekilde elektrik akiminin iletkenin ozellikle yuzeyinde gerceklesmesi elektromanyetik dalgalara maruz kalmasindan dolayidir Salinimli elektrik akimi uygun bir voltaj ile radyo anteni icinde aktiginda radyo dalgalari uretilir Elektronikte elektrik akimi iceren baska formlardan bahsedilecek olursa bir elektron tupu boyunca ya da bir direnc boyunca elektronlarin akisi ornek olarak verilebilir Akimin olcumuAkim ampermetre adi verilen aletin kullanilmasi ile olculebilir Elektrik devrelerindeki akimi olcmek icin cok cesitli teknikler vardir Shunt direncleri Hall etkisi akim sensoru donusturucler Transformatorler Manyetodirenc sensorleriGoruldugu yerlerDogada karsilasilan elektrik akimlari arasinda yildirimlar Gunes ruzgarlari ve kuzey isiklari vardir Insan yapimi elektrik akimlarina ornek olarak da metal tellerde akan elektronlar ornek gosterilebilir Bu duruma uzun mesafelere elektrik enerjisi dagitan ya da elektrikli ve elektronik aletlerin iclerindeki tellerde rastlanabilir Akima Elektronik bilimi dahilinde farkli yerlerde de rastlanabilir Bunlarin arasinda direnclerin uzerinden gecen akimlar vakumdan gecen akimlar pillerin ya da sinir hucrelerinin icinde akan iyonlar ve bir yari iletkenden akan elektron bosluklari da vardir TehlikelerElektrik akimindan kaynakli en ciddi zararlar elektrik carpmalaridir Elektrik carpmasinin etkileri pek cok etkene dayanir En onemli etkenler akimin siddeti elektriksel temasin yapisi etkilenen uzuvlarin durumlari akimin vucutta takip ettigi yol ve akim kaynaginin gerilimidir Cok zayif bir akim sadece bir karincalanmaya neden olurken deriden gecen siddetli akimlar ciddi yaniklara hatta kalpten gecen akimlar kalp krizine bile sebep olabilir Kontrol disi elektrik kaynakli isinmalar da tehlikeli sonuclar dogurabilir Fazla guc tasiyan kablolar yaygin bir yangin sebebidir Cepte birlikte tasinan madeni paralar ve bir AA Pil kadar kucuk bir guc kaynagi bile kisa devre sonucu hizlica isinip deride yaniklara sebep olabilir Kaynakca Anthony C Fischer Cripps 2004 The electronics companion CRC Press s 13 ISBN 978 0 7503 1012 3 22 Ocak 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Haziran 2016 Lakatos John Mart 1998 Lima Peru Colegio Dr Franklin D Roosevelt 21 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Mart 2009 Chown Marcus Dunya nin tum dertleri 8 baski Istanbul Domingo yayinlari 2021 s 310 Arc Suppression Technologies Nisan 2011 5 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Mart 2012 Andreas P Friedrich Helmuth Lemme The Universal Current Sensor 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde