Fâtımîler (Arapça: الفاطميون, Fâtimiyyun) ya da Fâtımî Devleti (Arapça: الدولة الفاطمية, ed-Devletü'l-Fâtımiyye), Tunus'ta kurulduktan sonra merkezi Kahire'ye taşıyan ve Fas, Cezayir, Libya, Malta, Sicilya, Sardinya, Korsika, Tunus, Mısır, Filistin, Lübnan, Ürdün ve Suriye'de egemenliğini kuran Şii meşrebinin İsmailî mezhebine bağlı Arap devleti.
Fâtımîler ٱلْخِلَافَة ٱلْفَاطِمِيَّة el-Hilâfetü'l-Fâtımiyye | |||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
909-1171 | |||||||||||||||||||||||||
Fatımi İmparatorluğu Haritası (kronolojik) | |||||||||||||||||||||||||
Başkent | Rakkada (909-921) Mehdiye (921-948) Kayrevan (948-973) Kahire (973-1171) | ||||||||||||||||||||||||
Yaygın dil(ler) | |||||||||||||||||||||||||
Resmî din | İsmailî Şiâ İslam | ||||||||||||||||||||||||
Hükûmet | Irsî hilâfet | ||||||||||||||||||||||||
Halife | |||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||
Tarihî dönem | Erken Orta Çağ | ||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||
Para birimi | Dinar, dirhem | ||||||||||||||||||||||||
|
Fâtımîler kendilerine verilen Fâtımî adının, Muhammed bin Abdullah'ın kızı ve Ali bin Ebu Talib'in eşi Fatıma Zehra'dan geldiğini iddia etmişlerdir. Fâtımî Devleti'nin Kuzey Afrika'da, Cezayir'de bulunan Berberî kavminin içinde doğduğu da belirtilmektedir. 909'da Fâtımîler devletlerinin başkenti olarak Tunus'ta Mehdiye şehrini seçmişlerdir. 948'de başkentlerini Mehdiye'den 'ye naklettiler. 969'da Mısır'ı ellerine geçirdiler ve burada Kahire şehrini kurdular. Kahire bundan sonra Fâtımîler Devleti'nin başkenti oldu ve Mısır ülkesi de devletin siyasi, kültürel ve dinsel merkezi haline geçti.
Fâtımîler Devleti'ni idare eden en üst elit grup ve bu devleti idare eden hanedanın üyeleri Şii meşrebinin İsmailî mezhebine bağlı idiler. Bu devleti idare edenler Şii olmakla beraber kendilerini Halife olarak ilan etmişlerdir. Dört Halife döneminde son halife olan Ali bin Ebu Talib'in halifelik döneminde olduğu gibi Fâtımîler Devleti hükümdarlık döneminde Ali'nin ahfadı Peygamber'in kızı Fatma'dan gelen Şii meşrepliler Halife olarak büyük bir Müslüman (Şii ve Sünni inançlı) nüfusu idare etmişlerdir. Bu nedenle Fâtımîler terimi sadece Şii meşrepli kişilere nitelendirmemekte ve Fâtımîlerin hüküm sürdüğü arazilerde yaşayan ve bu ülkeleri idare eden Fâtımî halifelerinin tebaası olan her Müslümanı (ve Müslüman olmayanları) da nitelendirmektedir.
Fâtımîlerin Şii meşrepli halifeleri genellikle, İsmailî mezhebine dahil olmayan Müslümanlara karşı büyük derecede tolerans göstermişlerdir. Aynı şekilde Müslüman olmayanlara (yani Yahudiler, Kıptî Hristiyanlar, Suriye ve Filistinli Hristiyanlar ve Malta adası Hristiyanlarına) karşı da genellikle gayet hoşgörülü davranmışlardır. Fâtımîler, kuruluş ve gelişme dönemlerinde özellikle askerî ve politika alanlarında Kuzey Afrikalı Berberî kavimlerine dayanmaları ile tarihsel bir önem kazanmışlardır.
Fakat 11. yüzyılın sonlarında ve 12. yüzyılda Fâtımî Devleti gayet hızlı bir çöküş göstermiştir. 1160'lı yıllarda Suriye'deki Zengiler Devleti'nden istedikleri yardım dolayısıyla Mısır'a gelen General tarafından kısa bir süre için idare edilmelerinden sonra onun ölümü ile yerine geçen yeğeni Selahaddin Eyyubi tarafından son Fâtımî halifesi 1171'de tahttan indirilmiş; Fâtımî Devleti'nin idaresi elimine edilerek yerine Sünni Müslüman olan Eyyubiler hanedanı devlet kurmuştur. Eyyubiler, Fâtımîlerin halifeleri yerine eskiden Bağdat'ta bulunan Abbasilerin ahfadından olan bir kişiyi halife olarak tayin edip ona hiç politik güç vermeden Müslümanların dinî lideri olarak kabul edilir.
Fatimî ordu yapısında kayda değer sayıda türk asker bulunmaktaydı. Hatta Fatimilerin çöküşünde büyük rol oynayan ve Fatimiler'den sonrasında aynı bölgelerde hüküm sürecek olan Memlükler aslında Fatimi ordusunun Türk askerleri tarafından kurulmuş bir devlettir.
Fatımiler Devletinin ortaya çıkıp gelişmesi
Fatımiler'in kökenleri
Fatimi Devleti'nin dini temelini oluşturan ideoloji İsmaili Şiiler arasında Suriye'de Sekizinci İsmâilîyye İmâmi Ahmed El Vafı tarafından çıkartılan Yedici İmâmet itikadıdir. Sekizinci İsmâilîyye İmâmi Ahmed El Vafı, İsmâ‘îl bin Câfer el-Mûbarek’in oğlu Yedinci İmâm olan "Muhammed bin İsmâ‘îl eş-Sâkır" ile devam ettiğine ve onun ceddinin Dördüncü Hâlife ve Birinci Şia imâmi olan Ali Bin Ebu Talip'in ve eşi Muhammed’in kızı Fatıma bint Muhammed olduğunu kabul ederler. Bu nedenle kurulan İsmailiyye Şii devleti "El-Fatimayyun" yanı "Fatimi Devleti" ismini almıştır. İsmâilîyye/Mustâlî/Davudî İsmailîlik itıkadına göre dokuzuncu imamdan onbirinci imama kadar olan imamlar (Dokuzuncu İmam Ahmed bin ʿAbd Allâh bin Muhammed et-Takî; Onuncu İmam Ḥüseyn ibn Aḥmed ibn Abd Allāh al-Razī ve Onbirinci İmam Ubeydullâh el-Mehdî Billâh) "gizlenen imam" olarak kalmışlar ve Abbasiler aleyhine ittikadlarının geliştirme kavgası yapmışlardır.
İmam El Mehdi imamlık döneminde Şii mezhebinin İsmailiyye itikadını yaymak için özel yetiştirilmiş da'iler kullanılmakta idi. Bu da'ilerdan biri Abdullah el-Şii idi. Bu kişi mezhebini yaymak için Hicaz'a Mekke'ye Hacca gitmişti. Burada İfrikiye'den gelmiş Berber asıllı bir grup ile karşılaştı ve bunlar arasına yerleşti. Bu grup Berber kendilerinin batı İfrikiye'de yerleşik Berber Katama kabilesinden olduklarını ve bu bölgeyi idaresi altında tutan Aglebiler rejimine tümden düşman olduklarını ve direnişe geçerek nasıl fiilen tümden Ağlabilerden bağımsızlık kazandıklarını böbürlenerek anlatmakta idiler. Bu merkezi Sünni idaresinden hoşnutsuzluk ve kabilenin bağımsızlığı da'i Abdullah el Şii'nin tam istediği politik atmosferdi. Abdullah el-Şii bu Berber grup ile birlikte İfrikiye'ye Katama kabilesinin yaşadığı bölgelere gitti. Buralarda Aglabiler idaresinden gayet hoşnutsuz ve bağımsızlık kazanmış Berberler arasında İsmailiyye Şiilik propagandası yapmaya başladı. Ağlabiler rejimi yıllarca politika ve yönetimde gayet yozlaşmış şekilde Berber tarımcı köylüleri sömürmekte idi. Berber köylüler, özellikle Katama kabilesi mensupları, tümden İsmailliye Şiilik mezhebini kabul ettiler ve da'i Abdullah el Şii onların politik yöneticisi ve askeri komutanı oldu. Fakat Abdullah el-Şii bu yönetim ve komuta görevinin Suriye'de saklı bulunan 11. İmam Ubeydullah el-Mehdi adına kullandığını açıkça ilan etmişti. Abdullah el-Şiii kendi mezhebine dönüştürdüğü Berberlerden bir ordu kurdu ve bu ordu başarılar kazandıkça gittikçe büyüdü. Bu Berber ordusu ile Abdullah el-Şii Ağlabilere bağlı şehirleri de eline geçirmeye başladı. Önce Mila, sonra ve Kayrevan ve ne sonunda Ağlabiler başkenti olan Kayrevan yakında saray ve başkent şehir olan Rakkada bu Şii Berberi ordusunun eline geçti.
Babasını takiben 11. İmam Ubeydullah el-Mehdi Suriye'de Salamiye'de gizli olarak yaşamakta iken etrafa İsmailiyye Şiiliği yaymaya çalışmakta iken Sünni olan düşmanlarının devamlı baskısı altında bulunmakta idi. Suriye'de Abbasiler tarafından İsmailileri tümüyle ortadan kaldırmak amaçlı bir kampanya uygulanmakta idi. Sonunda Ubeydullah el-Mehdi bir tüccar sahte hüviyeti kullanarak uzun bir yolculuktan sonra Mısır üzerinden karadan İfrikiye'ye erişti.
Fas'ta 'ya gelip yerleşip kendini bir tacir gibi saklayıp bu bölgede bulunan halkı kendi itikadına dönüştürme kampanyası başlattı. Ubeydullah El Mehdi'nin yaymak istediği Şii mezhebinin İsmaili ittikadının inançları Sünni mezhebi inançlıları tarafından gayet değişik ve adetlere uymaz olarak karşılandı. Bu bölge Aglabiler hükümdarı III. Zıdat Allah da İsmaili inançlarından hoşlanmadığı için çok geçmeden Ubeydullah el-Mehdi burada tutuklandı. Zaten bu hükümdarın ismen bağlı olduğu Bağdat'taki Sünni Abbasiler halifesini kökünden yıkma amaçlı olarak görülmekteydi ve benzer elemine etme kampanyası bu sefer Ifirikiyye'de de İsmailiyye mezhebini kabullenen Berberlere de uygulanmaya başladı.
Şii İsmailliye mezhebinden olanların arasında yaygın bir efsanevi beklenen mucize hikâyesine göre Ubeydullah El-Mehdi ve oğlu Mezopotamya bölgesinden Sijilmassa'ya gelmesi beklenen kutsal birer Mehdi idiler. Ubeydullah ve oğlu Sicilmassa halkı içinde dört yıl Arap asıllı Midrar aşiretinden olan idarecilerin, özellikle Prens Yasa'nın, gözüne görünmeden yaşadılar.
909'da Katama kabilesi ordusu başında olan dai Abdullah el Şii büyük bir askeri kampanya ile 11. İmam'ı Sijilmasa'dan kurtarma seferine başladı. Bu seferin başlangıcında bu büyük Şii ordusu Hariciler'in Tahert'te kurulmuş olan devlete karşı harekâta geçip bu Hariciler devletine saldırıda bulunup bu devleti yıkmayı başardılar. Bundan sonra büyük Şii ordusu Sijilmasa'ya yürüdü ve burayı eline geçirip 11. İmam Ubeydullah El Mehdi'yi hapisten kurtardı. Şii ordusunun komutanı da'i Abdullah el Şii kurtardığı 11. İmam Ubeydullah El Mehdi'ye biat etti. Ebu Abdullah Şii ordusunun ve hükmü altında bulunan arazilerin hepsinin idaresini Ubeydullah El Mehdi'ye devretti. Bundan sonra Ubeydullah El Mehdi kendini kurmuş olduğu Fatimiler Devleti'nin ilk halifesi ve açık Onbirinci Mustâ‘lîyye/Nizâr’îyye Sîʿa İsmâ‘îlî İmâmı olarak ilan etti.
İfrikiye'de kurulan bu Fatimiler Devleti'nin ilk halifesi olan Abdullah El-Mehdi 921'de kendi adını verdiği Mahdiyya adlı bir şehir kurup bu şehri yeni devletin başkenti yaptı. Bu yeni başşehrin kurulduğu mevkii deniz kenarında idi ve üzerinde kurulduğu burunda antik Fenikelilerin bir yerleşkesi olup o zamandan beri yüzyıllarca bu mevkinin stratejik askeri önemi haiz bir yerleşke olarak kullanılması idi.
Fatımiler Devleti'nin genişlemesi
Fatımiler Devleti büyümeye başladı. Önce Sicilya adasını içine aldı. Kuzey Afrika'da Atlas Okyanusu kıyılarından 'ya kadar arazilerin yönetimini üzerine aldı. Ubeydullâh El Mehdi'nin üzerinde hüküm sürdüğü araziler üzerinde günümüzde Fas, Cezayir, Tunus ve Libya ülkeleri bulunmaktadır. Tüm bu arazileri Tunus'ta yeni yaptırdığı başkenti olan 'dan yönetmekte idi. Fatimi Halife -İmamları olan El-Mansur Nasrillah (h. 946-953) ve El-Muizz Lainallah (h. 953-975) Fatimiler halifeleri olarak hüküm süre dönemlerinde önce başkentleri Kayrevan'dan; sonra Tunus yakınlarında bulunan (kurucusu olan "Mansur" lakaplı "İsmail Ebu Tahir İsmail Billah"'in lakabına atıfla) adı taşıyan başkentten devlet idaresini devam ettirdiler.
Mısır o zaman ismen Bağdat'ta bulunan Abbasiler Devleti'ne bağlı olan ama gerçekte her şekilde bağımsız olan İksitler tarafından yönetilmekte idi. Fatımiler birkaç kere bu ülkeye ele geçirmek için saldırılar yapmışlardı ama başarı kazanamamışlardı. Fatımiler halifesi El-Muizz La Dinallah adına ünlü Fatimi generali 959'da Mısır'ı eline geçirdi. Cevher o zaman Mısır'ı idare etmekte olan İkşitliler devletini ortadan kaldırdı. Cevher es-Sıkıllî İfrikiye'de bulunan Halife Muizz Li-Dinillah'ın naibi olarak 969-973 döneminde Mısır'da hüküm sürdü. Bu dönem Mısır'da Fatimiler tarihinin en önemli dönemlerinin başında olduğu kabul edilmektedir.
Cevher İfrikiye'de bulunan halife Muiz'in talimatına uyarak klasik Fustat şehri kuzeybatısında yeni bir saray şehri olarak (aynı ismi taşıyan diğer bir şehir olarak) Mansuriye ismini de taşıyan bir başkent şehri inşa ettirdi. Kahire ismi "kahır" sözcüğünden geliştirilmiş olup Mars gezegenine atıfla verildiği iddia edilmektedir. Anlatıldığına göre Kahire şehri Fatımiler tarafından kurulmakta iken gök kubbede akşam "Mars" gezegeni gayet bariz olarak görünmekte idi. Kahire yaptırıldığı zaman Fatımi halifesi sarayı olarak ve bu halifenin muhafızı orduyu barındırmak için bir hükümdarlık mahalli olarak öngörülmüştü.
Bir Şii İsmailiyye imamının adına halkın çoğunluğu Sünni olan Mısır'da naiplik ile hüküm süren döneminde Mısır'da bazı önemli değişiklikler yapıldı. Mısır'da verilen hutbelerden Abbasiler halifesinin ismi çıkartıldı ve yerine Fatımiler halifesi Muizz Li Dinillah'ın adı ikame edildi. Abbasilerin sembolü olan siyah renk değiştirilip Fatımiler sembolü rengi olan beyaz kabul edildi. Böylece mescit ve camilerde vaiz ve hatiplerin beyaz renkli cübbeler giymeleri şartı konuldu. Cevher'in devlet hükmü ile şu dinsel değişiklileri de uygulamaya başlattı: Ramazan ayının ve Ramazan Bayramı'nın tespit edilmesi ayın hilalinin çözümlemesi ile yapılmaya başlanması; müezzinlerin ezanda "hayye ala hayri;'amel" ibaresini ek olarak söylemeleri; namaz kıldıran imamların besmeleyi açıktan okumaları; Cuma namazı ikinci rekatında "kunut duaları"nın okunması.
Ekonomik alanda da Cevher önemli reformlar yaptı. Mısır'da köprülerin onarılıp ve yeni köprüler yapılması için büyük devlet harcamaları yaptı. Cevher devlet gelirlerini artırmak için toprak kullanımı vergisini "bir fidan alan arazi için" 3.5 dinardan 7 dinara yükseltti ve toprak sahiplerinden alınan sahiplilik ücretlerini (kabaletu'l-arazf) de artırdı. Mısır'da para reformu uygulamaya başladı. Mısır'da kullanılan "ed-dinaru'r-radi" ve "eddinaru'i- ebyaz" olarak anılan altın dinar sikkesi yerine İfrikiye'de geçerli daha yüksek ayarlı altın ihtiva eden "ed-dinaru'l-Muizzi" adıyla anılan yeni altın dinar sikkeleri bastırdı.
Fatımiler egemenlik alanlarını Abbasilerin bulunduğu tüm arazilere genişletmek; bu alanlarda egemen olan Buveyhîler idaresine ve Abbasiler hilafetine son vermek ve Şii mezhebini yüceltmek amaçlı idiler. Bu amacı geliştirmek için Cevher Suriye'ye Mısır'dan büyük bir Fatımi ordusu ile istila için sefer açtı ve Suriye'yi istila etti. Fakat 31 Ağustos 971'e Fatımilerin Suriye bölgesi emiri olan olan Cafer bin Fellah Şam yakınlarında o bölgede egemenlik iddiasında olan Karamatiler ile yaptığı bir muharebede yenik düşüp öldürüldü. Böylece Fatımiler'in Suriye'de egemenliği son buldu ve Karmatiler tüm Suriye ve Filistin'i ellerine geçirip Mısır'a doğru ilerlediler. Hatta Fatımiler onların Kahire'ye ilerlemelerinden korkmaya başladılar.
Cevher 973'te şartlar daha iyiye gittiğinde İfrikiye'de bulunan Fatımiler Halifesi Muizz Ladinallah'ı Mısır'a gelmeye çağırdı. Halife Muizz tüm mal varlığı ile Mısır'a göç etti. İfrikiye'nin Fatımilere bağımlı olarak yönetimi Berberi asıllı Beni Ziri sülalesine verildi. Bu sülalenden ilk İfrikiye valisi olan Yusuf Bulukkin bin Zırı'nın kurduğu bağımlı devlet Zîrîler olarak anılmaya başlandı. Sicilya'ya Beni Kelb kabilesinden bir Arap aile; Trablus'a da Abdullah bin Yahlif ei-Kutamı vali ve bağımlı devlet hükümdarı olarak tayin edildi. Bulukkin, Zendler ile mücadele etti. Sebte'ye kadar bütün Mağrib'i zaptetti.
973'te Mısır'a gelip yeni şehrinde yeni sarayına yerleşen Muizz Li Dinilah ilk iş olarak Cevher'e büyük iltifatlar ve övgüler vererek onu naiplik görevinden uzaklaştırdı. Yerine Yahudilikten dönme Yâkup bin Killis'i getirdi. Bin Killis'in mali işlerde yardımcılığı Uslüc bin Hasan'a verildi. Bu iki devlet yöneticisi Mısır'daki Fatımi idaresinin düzenlenmesi ile uğraşmaya başladı. Halife Muizz 973-975 döneminde bundan sonra Fatımiler Devletinin başkenti olarak kabul edilen Kahire'den hüküm sürmeye başladı. Bu tarihten sonra 1169'a kadar Fatımiler devletinin gerçek idari ve ekonomik merkezi 1169'a kadar Fustat ve diğer şehirlerde idi.
975'te Halife Muizz öldükten sonra yerine geçen oğlu babasının doğuya önem veren stratejisini devam ettirdi. Onun halifelik döneminde bu strateji Fatımiler'in Orta ve Güney Suriye, daha sonra da Halep emirlikleri üzerindeki nüfuzunu güçlendirme amaçlı idi. Suriye'yi ele geçirilmesini diğer Müslüman arazileri, özellikle Sünni Müslümanlığın merkezi olarak görülen Bağdat'ın, ele geçirilip kontrolünün ön şartı olarak görmekteydiler. Halife Aziz Billah, imtiyazlı durumlarını kaybetmekten korkan Berberilerin buna karşı çıkacağını bilmesine rağmen, bu amaçla doğu müslüman bölgelerinden, özellikle Türk'lerden ve Deylamiler'den, asker toplayıp yeni bir ordu kurmaya başladı.
Mısır'ı ellerine geçirdikten sonra Fatımiler Akdeniz etrafında ve Kızıl Deniz etrafında fetihlerine devam ettiler. En geniş sınırları içinde doğuda Suriye'den batıda Tunus'a kadar Akdeniz kıyılarını, yani Kuzey Afrika, Sicilya, Filistin, Ürdün, Lübnan, Suriye'yi ihtiva etmekte idi. Ayrıca Afrika'da Kızıl Deniz kıyıları; Arabistan yarımadasının batısı da Kızıl Deniz kıyıları olan ; Hicaz ve Yemen'i de içine almaktaydı. Mısır, Fatımiler devleti arazilerinin iktisadi merkezi de olmuştu.
Fatımiler, Mısır'dan tüm sahillerine ve Hint Okyanusu kıyılarına yayılan gayet geniş ve büyük bir dış ticaret ağı kurmuşlardı. Fatımilerin ticaret ve diplomasi ilişkileri Song Hanedanı yönetimde bulunan Çin'e de yetişmekteydi. Bu ticari ve ekonomik yayılıp genişleme, sonunda yaklaşık 1001-1300 dönemini kapsayan "Yüksek Ortaçağ" döneminde, Mısır'ın gelecekteki ekonomik yörüngesini de tespit etti. Fatımilerin uzun mesafeli dış ticarete verdikleri önem (özellikle Mısır'da) Nil Nehri sulama sisteminin geliştirilmesini ihmal ederek tarım üretimini umursamayıp tarımın gerilemesine yol açmıştır.
Fatımiler Devleti'nin kültürü ve yönetilmesi
O zamana kadar doğu ve güney Akdeniz'de kurulmuş devletlerin yönetimi içinde bir idarecinin ilerlemesi o kişinin yakınlarına ve cedlerine dayanmakta olmasına karşıt, Fatımiler devleti içinde bir idarecinin ilerlemesi şahsi yeteneklere ve liyakate göre olmakta idi. Bu nedenle devletin hükümdarı ve devlet idare prensiplerine göre resmen Şii Müslüman olmakla beraber diğer Müslüman mezhep (özellikle Sünni) mensupları da devlet yönetimi için önemli idareci rollerine seçilebilmekteydiler. Bu tolerans sadece diğer Müslümanlara değil, Hristiyanlar ve Yahudilere de gösterilmiş ve gayri-müslimler de yetenek ve liyakat gösterdikleri halde önemli devlet yöneticisi mevkilere getirilmişlerdi. Fatımiler halifelerinin orduları da Cenevizli tüccarların kuzey Karadeniz kıyıları ve Kafkaslardan köle olarak getirdikleri Çerkesler ve [[KıpçaklarKıpçak Türkleri tarafından oluşturulmuşlardı. Askeri görevde yetenek gösteren kölemenler de askeri rütbeler arasında yeteneklerine göre en yüksek rütbelere çıkabilmekteydiler. Ama bu tolerans Fatimiler devlet tarihi içinde zaman zaman gösterilmemiştir. Özellikle gayet toleranssız tutum için altıncı Fatimi Halifesi Hakim'in Hristiyanlara karşı gayet hoşgörüsüz davranması örnek olarak verilmektedir.
Fatımiler Devleti'nin askerî sistemi
Fatımiler ordusunun nüvesi genel olarak Fatımilerin Tunus'tan yürüyüşle Mısır'a getirdikleri Berberi aşiretlerinden aşiretinden olan toplanmış askerlerden oluşmuştu. Tunus Fatımiler devletinden ayrılmaya başlamasına rağmen Fatımiler ordusunun bu nüve birliklerinin niteliği değişmedi ve Berberi asıllı birlikler Fatımi ordusunun önemli bir kısmı olmayı korudular. Fatımiler Devleti Mısır'a başarı ile iyice yerleşince toplanan yerel askerlerden oluşan birlikler de Fatımi ordusuna katıldılar ama Mısır'da Fatımi devletinin bulunduğu dönemde bu yerel toplanan birlikler Fatımi ordusunda nispeten küçük bir rol oynadı.
Fatımiler ordusunda temelden değiştiren değişiklik 15. yüzyılı ikinci yarısı sonlarında Fatımilerin Suriye'ye fethetme girişimlerinden ortaya çıktı. Buralarda Fatımi ordusu Abbasiler halifelerinin kurdukları ve o devlete bölgelerinden önemli rol oynayan Türk asıllı askerlerin önemli rol oynadıkları ordularla karşılaştı. Bu Türk asıllı askerlerden oluşan orduların savaşma üstünlüğüne Fatımi ordusunun topladığı askerlerle karşı durmanın imkânsız olduğu hemen anlaşıldı. Fatımi halifelerinden Mansur ve Hakim dönemlerinde Türk asıllı askerlerden oluşan birlikler kurulup bunlara Fatımiler ordusunda önemli görevler verilmeye çalışıldı. Bundan sonra diğer kökenlerden birlikler de Fatımi ordusuna eklenmeye başlandı. Bunlar arasında Mısır'ın güneyinden toplanan Siyahi Afrikalı askerler ve Güney Kafkasya ve Doğu Anadolu'dan toplanma Ermeni asıllı askerler de önemli roller oynamışlardır.
Fatimi ordularının önemli bir niteliği de ordu birlikleri içlerindeki askerler benzer toplanma mevkilerinden gelmekte ve aynı ırktan olmalarıdır. Değişik ırktan olan askerî birliklere değişin tıp askeri görevler verilmekte idi. Örneğin Berberi asıllı askerlerden birliklere genellikle hafif süvari ve savaşçı piyade görevleri; Türk asıllı askerlerden oluşan birlikler ok atıcı süvariler ve ağır süvari birlikleri; siyahi Afrikalılar, Suriyeliler ve Araplardan oluşan birliklerin ise ağır piyade ve piyade okçuluk görevleri bulunmaktaydı. Arap olmayan ırklardan toplanmış olan askerlerin büyük bir kısmının hukuki hüviyetleri "kölelik" idi. Fatımi ordusunun birliklerini içlerinde etnik olarak homojen olması ve değişik ırktan birliklere değişik görevler verilmesi sadece Fatımi Devleti'nin askeri niteliği olmadı ve Fatımiler yıkılıp onların Mısır'da yerini alan diğer devletler de Fatımi ordusu niteliklerini aldılar.
Müslüman bölgeler ve halklar tehlikeler ve tehditler altında kalıp savunmaları gerektiğinde Fatimiler bütün askerî güç ve imkânlarını bu halkların savunmasına yöneltmişlerdir. Orndin Fatimi halifesi Muiz döneminde Bizans İmparatorluğu imparator I. Nikiforos tarafından yönetilmekteydi. İmparator Nikiforos eski Doğu Roma'ya ait olan arazileri geri almayı hedeflenmişti. Önce 961'de Girit'teki Müslüman Girit Emirliği ile savaşa girdi. Sonra Doğu Akdeniz'in kuzey sahilleri ve yakınlarında bulunan Tartus, , gibi kale ve şehirlerini eline geçirdi.
Bu başarılarına bir neden de buralarda birbirine komşu bulunan Müslüman hükümdarlarının aralarının gayet kötü olması ve birbirleriyle devamlı silahlı mücadele içinde olmalarıydı. Bizans İmparatoru, Müslüman arazilerini yakıp yıkıp harabeye döndürme hedefindeydi. Uyguladığı taktik küçük köy ve kasabalara hücum etmek, yağmalamak, yakıp yıkmak, halkı yıldırıp korkutup yerleşkelerini ve arazilerini böylece bıraktırmaktı. Bir zaman sonra Bizanslı (belki Balkanlı) göçmenleri buralara yerleştirmeyi de planlamaktaydı. İmparator bunu Irak kuzeyinde ve Suriye kuzeyinde uygulamayı başarmıştı. Müslümanlar onun Suriye, Filistin, El Jezire, Diyarbakır, Kuzey Irak, Irak ve hatta Mısır'a gözlerini diktiğini anlamışlardı. Fatimi orduları ve donanmalarına büyük gayretlerle ekler yapıp bunların harp eğitimlerine dikkat ve önem vererek bu Bizans tehlikesini karşı koyabildiler ve Bizans imparatorunun emellerini sıfıra indirdiler.
İç savaş ve devletin çökmesi
Değişik etnik unsurların değişik askeri görevlere verilmesi ile oluşturulan Fatımiler Devletinin ordusu genel olarak savaş alanında başarılı olmakla beraber, bu çeşit kurulan ordu Fatımi Devleti içişleri politikasına negatif aksi etkiler ortaya çıkardı. Önceleri gelenek olarak Fatımi ordusunda bulunan Berberi asıllı birlikler devlet içişleri politikasında önemli rol oynamaktaydı. Fakat Türk asıllılardan kurulan birlikler ordu içinde önem kazanmaya başlayınca, bunlar Berberlerin önemine karşı olmaya başladılar. 1020'li yıllarda ise Siyahi Afrikalılardan oluşturulan ordu birlikleri Berberi asıllı ve Türk asıllı birliklerin siyasi arenada üst rol oynamasına karşı gelip bunların politik etkilerini azaltmak için bir seri ayaklanmaya önayak olmaya başladılar.
1060'li yıllara gelince Mısır çok ciddi bir kuraklık ve açlıktan dolayı büyük bir buhran içine girdi ve bu buhranlı yıllarda değişik etnik unsurlardan oluşan değişik ordu birlikleri arasında daha önce bulunan zayıf bir denge ortadan kayboldu. Kaynakların çok az bulunur hale gelmesi ile bu az bulunur kaynakları kendi ellerine geçirmek için değişik etnik gruplara ait değişik ordu birlikleri arasında yapılan mücadele bir iç savaşa dönüştü. Bu iç savaşa Türk asıllı ile siyahi Afrika asıllı birlikler arasında yapılan çarpışmalar halinde oldu ve Berberi asıllı birlikler ise bazen bir tarafı bazen de diğer tarafı tutar olarak göründüler. Fatımi ordusunda bulunan Türk asıllı birlikler Kahire'nin büyük kısımlarını kendi kontrolleri altına aldılar ve şehri ve bu şehirde yaşayan Fatımi halifesini ellerinde bir rehine olarak tutmaya başladılar. Buna karşılık Berberi asıllı ordu birlikleri ve çoğu Sudan'lı olan siyahî Afrikalı birlikler Mısır ülkesine diğer bölgelerinde değişik araziler arasında dolaşarak birbirleri ile mücadele ederek kendi kontrolleri altında araziler oluşturmayı ve bu araziler üzerinde kontrollerini pekiştirmeye başladılar. Böylece sanki devlet merkezinde olan karışıklık yetişmezmiş gibi bu karışıklık Mısır ülkesinin tümüne de yayıldı.
1072'de bu duruma bir çare arayan Fatımi Halifesi Mûstensir Mısır'ı kurtarmak için gayet cüretli girişim yaparak o zaman Fatımi Devletinin kuzey sınır kapısı olan Akka şehri valisi olan Emir Bedr el-Cemâli'yi Kahire'ye çağırdı. Bedr el-Cemâli emri altında bulunan sınır ordusu ile Mısır'ın içine girdi ve bu orduyu kullanarak kısaca bir süre için değişik grup ordu ayaklanmacıların ordularını başarı ile tepeledi. Bu harekâtta en büyük kaybeden asker grubu Türk asıllılar oldu. Bu harekâtla Fatimi Halifeliği gayet acil olan ortadan kalkma tehlikesinden kurtarıldı. Fakat uzun asker ayaklanmaları ve mücadeleleri Mısır ülkesi arazilerine büyük zarar vermekle kalmamış, devlet kurumlarını sanki içten çürütmüş idi. Bu çürük yapılı devlet kurumlarının Fatimi halifelerinin eline geçmesi, eğer köklü reformlar yapılmazsa, onlara yapabilecek pek efektif icraat bırakmamıştı. Bu başarısından dolayı ordu komutanı bir asker olan Bedr el-Cemâli'ye o zamana kadar bir sivil idareci tarafından yüklenilen Vezir yetkileri de verildi. Bu hem sivil devlet yönetim yetkileri hem de askeri başkomutanlık yetkileri olan Vezirlere Fatimiler Devleti içinde "Vezir-ül-Juyuş" adı verildi. Bu tip Vezir-ül-Juyuş" nitelikli devlet idarecileri bundan sonra Fatımi Devleti son dönemlerinde diğer idarecilerin tümüne baskın tek büyük idareci olarak politik rol oynamaya başladılar. "Vezir-ül-Juyuş" olarak görev verilen vezirler neredeyse bir devlet hükümdarı rolü aldılar ve halifeler ise yönetim gücünden yoksun sembolik rol almaya başladılar.
Fatımi Devleti'nin politik idaresinin değişmesinin bir göstergesi Vezir-ül-Juyus Bedr el-Cemâli'nin Kahire içinde yaptırdığı "Cami El-Juyuşî (Ordularını Camii)" olmaktadır. Bu camii 1085'te Halife ve İmam Ma'ad al-Mûstensir Billah'in adına yaptırılmıştır. Aynı zamanda Halife Mustansır'ın ayaklanmacılara karşı galip gelmesinin anısına yapılan bir zafer anıtıdır. Bu zafer anıtı Halife'nin iktidar gücü göstergesi olarak Kahire'nin güneydoğusunda bulunan en yüksek tepe olan Mukattam Tepesi'nin şehre bakan ucunda kayalıklar üzerinde kurulu olup, şehrin her semti bu camiden görülebilmekte ve şehrin her semtinden de yüksek tepedeki camii görülebilmektedir.
İlk "Vezir-ül-Juyuş" olan Bedr el-Cemâli öldükten sonra yine "Vezir-ül-Juyuş" yetkileri ile oğlu El-Efdâl Şehinşâh Vezir olmuştur.
Fatımi Devleti'nin ortadan kaldırılması
1040'li yıllarda Fatımiler Devleti'nin Kuzey Afrika'da babadan oğula geçen valileri olan Berberi asıllı Ziriler Mısır'da bulunan Şii Fatımi halifelerinden bağımsızlık ilan edip Bağdat'ta bulunan Sünni Abbasiler halifelerinin Müslümanların halifesi olduğunu ilan ettiler. Buna misilleme olarak Fatımiler Devleti Kuzey Afrika'yı tekrar eline geçirmek için Savaşı adı verilen bir istila savaşını başlattılar. Bu istila savaşı Akdeniz'in Kuzey Afrika kıyılarının yakılıp yıkılıp yaşanamayacak hale gelmesine yol açtı.
Fatımi Devleti'nin merkezi idaresi yerel idare için ikta sistemine çok dayandığı için ülkenin uzak köşelerine gönderilen askerî komutanlar gittikçe kendilerine verilen ikta arazilerinde yarı-bağımsız yaşamaya başladılar ve merkezi devlet idaresi için büyük sorunlar ortaya çıkarttılar.
Fatımiler Sicilya adasındaki idarelerini önce Müslüman bağımsız Sicilya Emirliği'ne sonra da güney İtalya'dan gelen Norman I. Ruggero'ya kaybettiler ve 1190'da Sicilya adası tümüyle tekrar Hristiyan Normanlar eline geçmişti.
1070 civarlarında Fatımilerin Doğu Akdeniz ve Suriye üzerindeki arazileri Türk asıllı Büyük Selçuklu Devleti ve bunlara bağlı Türkmenlerin hücumlarına maruz kaldı ve bu araziler Fatımiler idaresinden çıktı. Birinci Haçlı Seferi'ne yol açan olaylar başında Kudüs'ün Artuklular Sökmen Bey ve İlgazi Bey tarafından ele geçirilmesi gelmekteydi. Ama Temmuz 1098'de Fatımi Devleti Veziri El-Efdâl Şehinşâh komutasında bir büyük Fatımi ordusu Kudüs'ü tekrar Fatımiler'in eline geçirmiş idi. Birinci Haçlı Seferi Frank Haçlılar ordusu Kudüs önüne geldiğinde Kudüs'ü Haçlıların kuşatmasına karşı savunan Fatımi ordusu ve komutanı idi. Fatımiler Komutanı 15 Temmuz 1099'da Kudüs'ü anlaşma ile Haçlılara terk etti. Bundan sonra Fatımi Devleti, orada kurulan Frank Haçlı Kutsal Kudüs Krallığı ve aynı bölgedeki diğer Frank Haçlı devletlerine tüm Filistin arazilerini terk etmek zorunda kaldı. Fatımi Devleti elinde 1088'den itibaren sadece Mısır kalmıştı.
1160'larda Fatımilerin siyasi sistemi artık çürümüştü. Fatımiler veziri olan çeşitli entrikalarla kendi siyasi gücünü koruma peşinde idi. Son Fatımi halifeleri devletin idaresini Vezirler eline bırakmışlardı. 1163 ile 1169 arasında birkaç kere Fatımiler Veziri olan Şavar, Selçuklu Şam Emiri olan Nureddin Zengi ile Kudüs Kralı I. Amalrik arasında büyük siyasi oyunlar oynadı. I. Amalrik komutasındaki Frank Haçlı orduları ile bazen Fatımilere müttefik bazen onlara karşı olarak Mısır'ı dört defa işgal etti. Nureddin Zengi ise bir Suriye ordusu ile Emir Esedüddin 'u dört kez Suriye'den Mısır'a sefer yapmaya teşvik edip destek sağladı. Şirkuh'un 1169'daki son seferinde Şirkuh Mısır'ın idaresini Şavar elinden zorla aldı. Şirkuh son Son Fâtımî Halifesi genç Sultan El-Âzıd tarafından Vezir olarak görevlendirildi. Fakat bu görevde iki ay kaldıktan sonra Şirkuh beklenmedik bir şekilde öldü. Yerine yeğeni olan Selahaddin Eyyubi 1169'da 31 yaşındayken Mısır'daki Suriye birliklerinin komutanlığına, melik unvanıyla Mısır vezirliğine atandı.
1169-1171'de Selahaddin Eyyubi Fatimi halifesi genç Sultan Âzıd altında vezir olarak görev yaptı. Ama tüm iktidar gücü kendi elinde idi. Çok geçmeden kendine bağlı kişiler devletin en kilit noktalarında görevlendirdi ve Fatımilere bağlı olanlar bu görevlerden uzaklaştırıldı. Selahaddin Eyyubi Mısır’ın tek yöneticisi durumuna geldi. 1171'de Fatımi Halifesi genç Âzıd 21 yaşında iken öldükten sonra Selahaddin Eyyubi camilerde hutbeyi kendi adına okuttu. Böylece Mısır'da Şii Fâtımîler Halifeliğine son vererek Sünnilige dönüldüğünü ve Bağdat'taki Abbasiler Halifeliğine bağlılığını ilan etti. Bu olay ile Fatımiler Devleti resmen son buldu.
Fâtımî halifeleri listesi
- Mehdi (Ubeydullah el-Mehdi Billah) (909-934)
- Kâ'im (Muhammed el-Kâ'im Bi-Emrillah) (934-946)
- Mansur (İsmail Mansur Bi-Nasrillah) (946-953)
- Mu'izz (Ebu Tamim el-Mu‘izz Li-Dinillah) (953-975)
- Aziz (Ebu Mansur Nizar Aziz Billah (975-996)
- Hâkim (El-Hâkim bi-Emrillah) (996-1021)
- Zahir (Ali ez-Zahir) (1021-1036)
- Mûstensir (Ebû Tamîm Ma’add el-Mûstensir bil-Lâh) (1036-1094)
- Mustâ‘lî (Ahmed el-Mustâ‘lî) (1094-1101)
- Âmir (Mansur el-Âmir bi'Ahkamillah) (1101-1130)
- Hâfız (El-Hâfız) (1130-1149)
- Zafir (Ez-Zafir) (1149-1154)
- Fâ'iz (El-Fâ'iz bi-Emrillah) (1154-1160)
- Âzıd (El-Âzıd) (1160-1171)
Fâtımîler halifeleri soyağacı
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ . 2022. 30 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ a b Yeomans, Richard (2006) The Art and Architecture of Islamic Cairo, Kahire: American University in Cairo Press s. 43
- ^ Yeomans (2006)... s.4
- ^ Yeomans (2006)... s.43
- ^ "Mahdia: Historical Background" (İngilizce). Commune-mahdia.gov.tn. Erişim tarihi: 15 Temmuz 2012.[]
- ^ (İngilizce). Lexicorient.com. 26 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Temmuz 2012.
- ^ Beeson, İrene (Eylül–Ekim 1969). "Cairo, a Millennial". "Saudi Aramco World". ss. 24, 26-30. 30 Eylül 2007 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ağustos 2007.
- ^ a b Goldschmidt, Arthur (2002). A concise history of the Middle East. Boulder, Colorado: Westview Press. .
- ^ Cambridge History of Egypt, Cilt. 1, say. 155.
- ^ Cambridge History of Egypt cilt 1 sayfa 155
- ^ al Juyushi: A Vision of the Fatemiyeen (İngilizce). Graphico Printing Ltd. 6 Aralık 2002. ISBN .
- ^ a b Maalouf, Amin (çev. Ali Berktay), (2006) Arapların Gözünden Haçlı Seferleri, İstanbul:Yapı Kredi Kültür Yayınları,
Dış kaynaklar
- Al-Makrîzî, Taqiyy al-Dîn Abû al-‘Abbâs Ahmad b. Alî, Kitâb al-Mawâ'iz wa al-I'tibâr bi Dhikr al-Khitat wa al-Âthâr, Beyrut, n.d. (Arapça)
- O'Leary, D.L., (1923), Short History of the Fâtimid Khalifate. (İngilizce)
- Tritton, A.S., (1930), The Caliphs and Their Non-Muslim Subject, Oxford. (İngilizce)
- Vatikiotis, P.J., (1955), "Al-Hakim Bi-Amrillah: The God-King Idea Realised". Islamic Culture. (Ocak): say 1-8. (İngilizce)
- Dodge, Bayard, (1959), "Al-Ismā'īliyya and the Origin of the Fātimids". Muslim World. Cilt. 49, say. 296-305. (İngilizce)
- Brett, Michael (2017), The Fatimid Empire, Edinburgh:Edinburgh University Press ISBN:(Ciltli:9780748640775 Karton Kapaklı:9780748640768 E-Book (PDF): 9781474421515 E-Book (Epub) :9781474421522 (İngilizce)
- Canard, Marius, (1965) "Fâtimides". Islam Encyclopidia (2. ed), Cilt 2 Say. 870-882. (İngilizce)
- Canard, Marius, (1971) "Al-Hâkim bi-Amr Allâh". Islam Encyclopidia (2. ed), Cilt. 3, say.79-84.
- Walker, Paul. Exploring an Islamic Empire: Fatimid History and Its Sources. (İngilizce)
Dış bağlantılar
- Eymen Fuâd es-Seyyid, "Fâtımîler - Siyasi Tarih, Medeniyet Tarihi", (1995), Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Cilt:12 Say.:228-237, Ankara:TDV Yayınları, Online:[1] 21 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Beksaç, A. Engin, "Fâtımîler - Sanat", (1995), Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Cilt:12 Say.237-240, Ankara:TDV Yayınları, Online:[2] 21 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Çağatay, Neşet, () Fatımiler Devletinin Kuruluşu ve Akideleri, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakultesi Dergisi Cilt:VII Say.:63-77 Online:[3] 2 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Lev, Yacov (1991) State and Society in Fatimid Egypt, Leiden: E. J. Brill., (4. Bölüm Internet History Sourcebooks Project 11 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Fatimiler Arapca الفاطميون Fatimiyyun ya da Fatimi Devleti Arapca الدولة الفاطمية ed Devletu l Fatimiyye Tunus ta kurulduktan sonra merkezi Kahire ye tasiyan ve Fas Cezayir Libya Malta Sicilya Sardinya Korsika Tunus Misir Filistin Lubnan Urdun ve Suriye de egemenligini kuran Sii mesrebinin Ismaili mezhebine bagli Arap devleti Fatimilerٱل خ ل اف ة ٱل ف اط م ي ة el Hilafetu l Fatimiyye909 1171Fatimi Imparatorlugu Haritasi kronolojik BaskentRakkada 909 921 Mehdiye 921 948 Kayrevan 948 973 Kahire 973 1171 Yaygin dil ler Arapca Berberi dilleri KipticeResmi dinIsmaili Sia IslamHukumetIrsi hilafetHalife 909 934Mehdi ilk 1160 1171Adid son Tarihi donemErken Orta Cag Kurulusu909 Dagilisi17 Eylul 1171Para birimiDinar dirhemOnculler ArdillarAbbasilerAglebilerIhsidilerRustemiler EyyubilerHacli devletleriSicilya EmirligiZirilerBuyuk Selcuklu ImparatorluguMekke Serifligi Fatimiler kendilerine verilen Fatimi adinin Muhammed bin Abdullah in kizi ve Ali bin Ebu Talib in esi Fatima Zehra dan geldigini iddia etmislerdir Fatimi Devleti nin Kuzey Afrika da Cezayir de bulunan Berberi kavminin icinde dogdugu da belirtilmektedir 909 da Fatimiler devletlerinin baskenti olarak Tunus ta Mehdiye sehrini secmislerdir 948 de baskentlerini Mehdiye den ye naklettiler 969 da Misir i ellerine gecirdiler ve burada Kahire sehrini kurdular Kahire bundan sonra Fatimiler Devleti nin baskenti oldu ve Misir ulkesi de devletin siyasi kulturel ve dinsel merkezi haline gecti Fatimiler Devleti ni idare eden en ust elit grup ve bu devleti idare eden hanedanin uyeleri Sii mesrebinin Ismaili mezhebine bagli idiler Bu devleti idare edenler Sii olmakla beraber kendilerini Halife olarak ilan etmislerdir Dort Halife doneminde son halife olan Ali bin Ebu Talib in halifelik doneminde oldugu gibi Fatimiler Devleti hukumdarlik doneminde Ali nin ahfadi Peygamber in kizi Fatma dan gelen Sii mesrepliler Halife olarak buyuk bir Musluman Sii ve Sunni inancli nufusu idare etmislerdir Bu nedenle Fatimiler terimi sadece Sii mesrepli kisilere nitelendirmemekte ve Fatimilerin hukum surdugu arazilerde yasayan ve bu ulkeleri idare eden Fatimi halifelerinin tebaasi olan her Muslumani ve Musluman olmayanlari da nitelendirmektedir Fatimilerin Sii mesrepli halifeleri genellikle Ismaili mezhebine dahil olmayan Muslumanlara karsi buyuk derecede tolerans gostermislerdir Ayni sekilde Musluman olmayanlara yani Yahudiler Kipti Hristiyanlar Suriye ve Filistinli Hristiyanlar ve Malta adasi Hristiyanlarina karsi da genellikle gayet hosgorulu davranmislardir Fatimiler kurulus ve gelisme donemlerinde ozellikle askeri ve politika alanlarinda Kuzey Afrikali Berberi kavimlerine dayanmalari ile tarihsel bir onem kazanmislardir Fakat 11 yuzyilin sonlarinda ve 12 yuzyilda Fatimi Devleti gayet hizli bir cokus gostermistir 1160 li yillarda Suriye deki Zengiler Devleti nden istedikleri yardim dolayisiyla Misir a gelen General tarafindan kisa bir sure icin idare edilmelerinden sonra onun olumu ile yerine gecen yegeni Selahaddin Eyyubi tarafindan son Fatimi halifesi 1171 de tahttan indirilmis Fatimi Devleti nin idaresi elimine edilerek yerine Sunni Musluman olan Eyyubiler hanedani devlet kurmustur Eyyubiler Fatimilerin halifeleri yerine eskiden Bagdat ta bulunan Abbasilerin ahfadindan olan bir kisiyi halife olarak tayin edip ona hic politik guc vermeden Muslumanlarin dini lideri olarak kabul edilir Fatimi ordu yapisinda kayda deger sayida turk asker bulunmaktaydi Hatta Fatimilerin cokusunde buyuk rol oynayan ve Fatimiler den sonrasinda ayni bolgelerde hukum surecek olan Memlukler aslinda Fatimi ordusunun Turk askerleri tarafindan kurulmus bir devlettir Fatimiler Devletinin ortaya cikip gelismesiFatimiler in kokenleri Fatimi Devleti nin dini temelini olusturan ideoloji Ismaili Siiler arasinda Suriye de Sekizinci Ismailiyye Imami Ahmed El Vafi tarafindan cikartilan Yedici Imamet itikadidir Sekizinci Ismailiyye Imami Ahmed El Vafi Isma il bin Cafer el Mubarek in oglu Yedinci Imam olan Muhammed bin Isma il es Sakir ile devam ettigine ve onun ceddinin Dorduncu Halife ve Birinci Sia imami olan Ali Bin Ebu Talip in ve esi Muhammed in kizi Fatima bint Muhammed oldugunu kabul ederler Bu nedenle kurulan Ismailiyye Sii devleti El Fatimayyun yani Fatimi Devleti ismini almistir Ismailiyye Mustali Davudi Ismaililik itikadina gore dokuzuncu imamdan onbirinci imama kadar olan imamlar Dokuzuncu Imam Ahmed bin ʿAbd Allah bin Muhammed et Taki Onuncu Imam Ḥuseyn ibn Aḥmed ibn Abd Allah al Razi ve Onbirinci Imam Ubeydullah el Mehdi Billah gizlenen imam olarak kalmislar ve Abbasiler aleyhine ittikadlarinin gelistirme kavgasi yapmislardir Imam El Mehdi imamlik doneminde Sii mezhebinin Ismailiyye itikadini yaymak icin ozel yetistirilmis da iler kullanilmakta idi Bu da ilerdan biri Abdullah el Sii idi Bu kisi mezhebini yaymak icin Hicaz a Mekke ye Hacca gitmisti Burada Ifrikiye den gelmis Berber asilli bir grup ile karsilasti ve bunlar arasina yerlesti Bu grup Berber kendilerinin bati Ifrikiye de yerlesik Berber Katama kabilesinden olduklarini ve bu bolgeyi idaresi altinda tutan Aglebiler rejimine tumden dusman olduklarini ve direnise gecerek nasil fiilen tumden Aglabilerden bagimsizlik kazandiklarini boburlenerek anlatmakta idiler Bu merkezi Sunni idaresinden hosnutsuzluk ve kabilenin bagimsizligi da i Abdullah el Sii nin tam istedigi politik atmosferdi Abdullah el Sii bu Berber grup ile birlikte Ifrikiye ye Katama kabilesinin yasadigi bolgelere gitti Buralarda Aglabiler idaresinden gayet hosnutsuz ve bagimsizlik kazanmis Berberler arasinda Ismailiyye Siilik propagandasi yapmaya basladi Aglabiler rejimi yillarca politika ve yonetimde gayet yozlasmis sekilde Berber tarimci koyluleri somurmekte idi Berber koyluler ozellikle Katama kabilesi mensuplari tumden Ismailliye Siilik mezhebini kabul ettiler ve da i Abdullah el Sii onlarin politik yoneticisi ve askeri komutani oldu Fakat Abdullah el Sii bu yonetim ve komuta gorevinin Suriye de sakli bulunan 11 Imam Ubeydullah el Mehdi adina kullandigini acikca ilan etmisti Abdullah el Siii kendi mezhebine donusturdugu Berberlerden bir ordu kurdu ve bu ordu basarilar kazandikca gittikce buyudu Bu Berber ordusu ile Abdullah el Sii Aglabilere bagli sehirleri de eline gecirmeye basladi Once Mila sonra ve Kayrevan ve ne sonunda Aglabiler baskenti olan Kayrevan yakinda saray ve baskent sehir olan Rakkada bu Sii Berberi ordusunun eline gecti Babasini takiben 11 Imam Ubeydullah el Mehdi Suriye de Salamiye de gizli olarak yasamakta iken etrafa Ismailiyye Siiligi yaymaya calismakta iken Sunni olan dusmanlarinin devamli baskisi altinda bulunmakta idi Suriye de Abbasiler tarafindan Ismailileri tumuyle ortadan kaldirmak amacli bir kampanya uygulanmakta idi Sonunda Ubeydullah el Mehdi bir tuccar sahte huviyeti kullanarak uzun bir yolculuktan sonra Misir uzerinden karadan Ifrikiye ye eristi Fas ta ya gelip yerlesip kendini bir tacir gibi saklayip bu bolgede bulunan halki kendi itikadina donusturme kampanyasi baslatti Ubeydullah El Mehdi nin yaymak istedigi Sii mezhebinin Ismaili ittikadinin inanclari Sunni mezhebi inanclilari tarafindan gayet degisik ve adetlere uymaz olarak karsilandi Bu bolge Aglabiler hukumdari III Zidat Allah da Ismaili inanclarindan hoslanmadigi icin cok gecmeden Ubeydullah el Mehdi burada tutuklandi Zaten bu hukumdarin ismen bagli oldugu Bagdat taki Sunni Abbasiler halifesini kokunden yikma amacli olarak gorulmekteydi ve benzer elemine etme kampanyasi bu sefer Ifirikiyye de de Ismailiyye mezhebini kabullenen Berberlere de uygulanmaya basladi Sii Ismailliye mezhebinden olanlarin arasinda yaygin bir efsanevi beklenen mucize hikayesine gore Ubeydullah El Mehdi ve oglu Mezopotamya bolgesinden Sijilmassa ya gelmesi beklenen kutsal birer Mehdi idiler Ubeydullah ve oglu Sicilmassa halki icinde dort yil Arap asilli Midrar asiretinden olan idarecilerin ozellikle Prens Yasa nin gozune gorunmeden yasadilar 909 da Katama kabilesi ordusu basinda olan dai Abdullah el Sii buyuk bir askeri kampanya ile 11 Imam i Sijilmasa dan kurtarma seferine basladi Bu seferin baslangicinda bu buyuk Sii ordusu Hariciler in Tahert te kurulmus olan devlete karsi harekata gecip bu Hariciler devletine saldirida bulunup bu devleti yikmayi basardilar Bundan sonra buyuk Sii ordusu Sijilmasa ya yurudu ve burayi eline gecirip 11 Imam Ubeydullah El Mehdi yi hapisten kurtardi Sii ordusunun komutani da i Abdullah el Sii kurtardigi 11 Imam Ubeydullah El Mehdi ye biat etti Ebu Abdullah Sii ordusunun ve hukmu altinda bulunan arazilerin hepsinin idaresini Ubeydullah El Mehdi ye devretti Bundan sonra Ubeydullah El Mehdi kendini kurmus oldugu Fatimiler Devleti nin ilk halifesi ve acik Onbirinci Musta liyye Nizar iyye Siʿa Isma ili Imami olarak ilan etti Ifrikiye de kurulan bu Fatimiler Devleti nin ilk halifesi olan Abdullah El Mehdi 921 de kendi adini verdigi Mahdiyya adli bir sehir kurup bu sehri yeni devletin baskenti yapti Bu yeni bassehrin kuruldugu mevkii deniz kenarinda idi ve uzerinde kuruldugu burunda antik Fenikelilerin bir yerleskesi olup o zamandan beri yuzyillarca bu mevkinin stratejik askeri onemi haiz bir yerleske olarak kullanilmasi idi Fatimiler Devleti nin genislemesi Fatimiler Devleti buyumeye basladi Once Sicilya adasini icine aldi Kuzey Afrika da Atlas Okyanusu kiyilarindan ya kadar arazilerin yonetimini uzerine aldi Ubeydullah El Mehdi nin uzerinde hukum surdugu araziler uzerinde gunumuzde Fas Cezayir Tunus ve Libya ulkeleri bulunmaktadir Tum bu arazileri Tunus ta yeni yaptirdigi baskenti olan dan yonetmekte idi Fatimi Halife Imamlari olan El Mansur Nasrillah h 946 953 ve El Muizz Lainallah h 953 975 Fatimiler halifeleri olarak hukum sure donemlerinde once baskentleri Kayrevan dan sonra Tunus yakinlarinda bulunan kurucusu olan Mansur lakapli Ismail Ebu Tahir Ismail Billah in lakabina atifla adi tasiyan baskentten devlet idaresini devam ettirdiler Misir o zaman ismen Bagdat ta bulunan Abbasiler Devleti ne bagli olan ama gercekte her sekilde bagimsiz olan Iksitler tarafindan yonetilmekte idi Fatimiler birkac kere bu ulkeye ele gecirmek icin saldirilar yapmislardi ama basari kazanamamislardi Fatimiler halifesi El Muizz La Dinallah adina unlu Fatimi generali 959 da Misir i eline gecirdi Cevher o zaman Misir i idare etmekte olan Iksitliler devletini ortadan kaldirdi Cevher es Sikilli Ifrikiye de bulunan Halife Muizz Li Dinillah in naibi olarak 969 973 doneminde Misir da hukum surdu Bu donem Misir da Fatimiler tarihinin en onemli donemlerinin basinda oldugu kabul edilmektedir Cevher Ifrikiye de bulunan halife Muiz in talimatina uyarak klasik Fustat sehri kuzeybatisinda yeni bir saray sehri olarak ayni ismi tasiyan diger bir sehir olarak Mansuriye ismini de tasiyan bir baskent sehri insa ettirdi Kahire ismi kahir sozcugunden gelistirilmis olup Mars gezegenine atifla verildigi iddia edilmektedir Anlatildigina gore Kahire sehri Fatimiler tarafindan kurulmakta iken gok kubbede aksam Mars gezegeni gayet bariz olarak gorunmekte idi Kahire yaptirildigi zaman Fatimi halifesi sarayi olarak ve bu halifenin muhafizi orduyu barindirmak icin bir hukumdarlik mahalli olarak ongorulmustu Bir Sii Ismailiyye imaminin adina halkin cogunlugu Sunni olan Misir da naiplik ile hukum suren doneminde Misir da bazi onemli degisiklikler yapildi Misir da verilen hutbelerden Abbasiler halifesinin ismi cikartildi ve yerine Fatimiler halifesi Muizz Li Dinillah in adi ikame edildi Abbasilerin sembolu olan siyah renk degistirilip Fatimiler sembolu rengi olan beyaz kabul edildi Boylece mescit ve camilerde vaiz ve hatiplerin beyaz renkli cubbeler giymeleri sarti konuldu Cevher in devlet hukmu ile su dinsel degisiklileri de uygulamaya baslatti Ramazan ayinin ve Ramazan Bayrami nin tespit edilmesi ayin hilalinin cozumlemesi ile yapilmaya baslanmasi muezzinlerin ezanda hayye ala hayri amel ibaresini ek olarak soylemeleri namaz kildiran imamlarin besmeleyi aciktan okumalari Cuma namazi ikinci rekatinda kunut dualari nin okunmasi Ekonomik alanda da Cevher onemli reformlar yapti Misir da koprulerin onarilip ve yeni kopruler yapilmasi icin buyuk devlet harcamalari yapti Cevher devlet gelirlerini artirmak icin toprak kullanimi vergisini bir fidan alan arazi icin 3 5 dinardan 7 dinara yukseltti ve toprak sahiplerinden alinan sahiplilik ucretlerini kabaletu l arazf de artirdi Misir da para reformu uygulamaya basladi Misir da kullanilan ed dinaru r radi ve eddinaru i ebyaz olarak anilan altin dinar sikkesi yerine Ifrikiye de gecerli daha yuksek ayarli altin ihtiva eden ed dinaru l Muizzi adiyla anilan yeni altin dinar sikkeleri bastirdi Fatimiler egemenlik alanlarini Abbasilerin bulundugu tum arazilere genisletmek bu alanlarda egemen olan Buveyhiler idaresine ve Abbasiler hilafetine son vermek ve Sii mezhebini yuceltmek amacli idiler Bu amaci gelistirmek icin Cevher Suriye ye Misir dan buyuk bir Fatimi ordusu ile istila icin sefer acti ve Suriye yi istila etti Fakat 31 Agustos 971 e Fatimilerin Suriye bolgesi emiri olan olan Cafer bin Fellah Sam yakinlarinda o bolgede egemenlik iddiasinda olan Karamatiler ile yaptigi bir muharebede yenik dusup olduruldu Boylece Fatimiler in Suriye de egemenligi son buldu ve Karmatiler tum Suriye ve Filistin i ellerine gecirip Misir a dogru ilerlediler Hatta Fatimiler onlarin Kahire ye ilerlemelerinden korkmaya basladilar Cevher 973 te sartlar daha iyiye gittiginde Ifrikiye de bulunan Fatimiler Halifesi Muizz Ladinallah i Misir a gelmeye cagirdi Halife Muizz tum mal varligi ile Misir a goc etti Ifrikiye nin Fatimilere bagimli olarak yonetimi Berberi asilli Beni Ziri sulalesine verildi Bu sulalenden ilk Ifrikiye valisi olan Yusuf Bulukkin bin Ziri nin kurdugu bagimli devlet Ziriler olarak anilmaya baslandi Sicilya ya Beni Kelb kabilesinden bir Arap aile Trablus a da Abdullah bin Yahlif ei Kutami vali ve bagimli devlet hukumdari olarak tayin edildi Bulukkin Zendler ile mucadele etti Sebte ye kadar butun Magrib i zaptetti 973 te Misir a gelip yeni sehrinde yeni sarayina yerlesen Muizz Li Dinilah ilk is olarak Cevher e buyuk iltifatlar ve ovguler vererek onu naiplik gorevinden uzaklastirdi Yerine Yahudilikten donme Yakup bin Killis i getirdi Bin Killis in mali islerde yardimciligi Usluc bin Hasan a verildi Bu iki devlet yoneticisi Misir daki Fatimi idaresinin duzenlenmesi ile ugrasmaya basladi Halife Muizz 973 975 doneminde bundan sonra Fatimiler Devletinin baskenti olarak kabul edilen Kahire den hukum surmeye basladi Bu tarihten sonra 1169 a kadar Fatimiler devletinin gercek idari ve ekonomik merkezi 1169 a kadar Fustat ve diger sehirlerde idi 975 te Halife Muizz oldukten sonra yerine gecen oglu babasinin doguya onem veren stratejisini devam ettirdi Onun halifelik doneminde bu strateji Fatimiler in Orta ve Guney Suriye daha sonra da Halep emirlikleri uzerindeki nufuzunu guclendirme amacli idi Suriye yi ele gecirilmesini diger Musluman arazileri ozellikle Sunni Muslumanligin merkezi olarak gorulen Bagdat in ele gecirilip kontrolunun on sarti olarak gormekteydiler Halife Aziz Billah imtiyazli durumlarini kaybetmekten korkan Berberilerin buna karsi cikacagini bilmesine ragmen bu amacla dogu musluman bolgelerinden ozellikle Turk lerden ve Deylamiler den asker toplayip yeni bir ordu kurmaya basladi Misir i ellerine gecirdikten sonra Fatimiler Akdeniz etrafinda ve Kizil Deniz etrafinda fetihlerine devam ettiler En genis sinirlari icinde doguda Suriye den batida Tunus a kadar Akdeniz kiyilarini yani Kuzey Afrika Sicilya Filistin Urdun Lubnan Suriye yi ihtiva etmekte idi Ayrica Afrika da Kizil Deniz kiyilari Arabistan yarimadasinin batisi da Kizil Deniz kiyilari olan Hicaz ve Yemen i de icine almaktaydi Misir Fatimiler devleti arazilerinin iktisadi merkezi de olmustu Fatimiler Misir dan tum sahillerine ve Hint Okyanusu kiyilarina yayilan gayet genis ve buyuk bir dis ticaret agi kurmuslardi Fatimilerin ticaret ve diplomasi iliskileri Song Hanedani yonetimde bulunan Cin e de yetismekteydi Bu ticari ve ekonomik yayilip genisleme sonunda yaklasik 1001 1300 donemini kapsayan Yuksek Ortacag doneminde Misir in gelecekteki ekonomik yorungesini de tespit etti Fatimilerin uzun mesafeli dis ticarete verdikleri onem ozellikle Misir da Nil Nehri sulama sisteminin gelistirilmesini ihmal ederek tarim uretimini umursamayip tarimin gerilemesine yol acmistir Fatimiler Devleti nin kulturu ve yonetilmesi O zamana kadar dogu ve guney Akdeniz de kurulmus devletlerin yonetimi icinde bir idarecinin ilerlemesi o kisinin yakinlarina ve cedlerine dayanmakta olmasina karsit Fatimiler devleti icinde bir idarecinin ilerlemesi sahsi yeteneklere ve liyakate gore olmakta idi Bu nedenle devletin hukumdari ve devlet idare prensiplerine gore resmen Sii Musluman olmakla beraber diger Musluman mezhep ozellikle Sunni mensuplari da devlet yonetimi icin onemli idareci rollerine secilebilmekteydiler Bu tolerans sadece diger Muslumanlara degil Hristiyanlar ve Yahudilere de gosterilmis ve gayri muslimler de yetenek ve liyakat gosterdikleri halde onemli devlet yoneticisi mevkilere getirilmislerdi Fatimiler halifelerinin ordulari da Cenevizli tuccarlarin kuzey Karadeniz kiyilari ve Kafkaslardan kole olarak getirdikleri Cerkesler ve KipcaklarKipcak Turkleri tarafindan olusturulmuslardi Askeri gorevde yetenek gosteren kolemenler de askeri rutbeler arasinda yeteneklerine gore en yuksek rutbelere cikabilmekteydiler Ama bu tolerans Fatimiler devlet tarihi icinde zaman zaman gosterilmemistir Ozellikle gayet toleranssiz tutum icin altinci Fatimi Halifesi Hakim in Hristiyanlara karsi gayet hosgorusuz davranmasi ornek olarak verilmektedir Fatimiler Devleti nin askeri sistemi Kahire de Fatimiler Halifeligi altinci Halifesi EbuʿAli el Mansur el Hakim bi EmrʿAllah tarafindan yaptirilmis olan Restore edilmis hali Fatimiler ordusunun nuvesi genel olarak Fatimilerin Tunus tan yuruyusle Misir a getirdikleri Berberi asiretlerinden asiretinden olan toplanmis askerlerden olusmustu Tunus Fatimiler devletinden ayrilmaya baslamasina ragmen Fatimiler ordusunun bu nuve birliklerinin niteligi degismedi ve Berberi asilli birlikler Fatimi ordusunun onemli bir kismi olmayi korudular Fatimiler Devleti Misir a basari ile iyice yerlesince toplanan yerel askerlerden olusan birlikler de Fatimi ordusuna katildilar ama Misir da Fatimi devletinin bulundugu donemde bu yerel toplanan birlikler Fatimi ordusunda nispeten kucuk bir rol oynadi Fatimiler ordusunda temelden degistiren degisiklik 15 yuzyili ikinci yarisi sonlarinda Fatimilerin Suriye ye fethetme girisimlerinden ortaya cikti Buralarda Fatimi ordusu Abbasiler halifelerinin kurduklari ve o devlete bolgelerinden onemli rol oynayan Turk asilli askerlerin onemli rol oynadiklari ordularla karsilasti Bu Turk asilli askerlerden olusan ordularin savasma ustunlugune Fatimi ordusunun topladigi askerlerle karsi durmanin imkansiz oldugu hemen anlasildi Fatimi halifelerinden Mansur ve Hakim donemlerinde Turk asilli askerlerden olusan birlikler kurulup bunlara Fatimiler ordusunda onemli gorevler verilmeye calisildi Bundan sonra diger kokenlerden birlikler de Fatimi ordusuna eklenmeye baslandi Bunlar arasinda Misir in guneyinden toplanan Siyahi Afrikali askerler ve Guney Kafkasya ve Dogu Anadolu dan toplanma Ermeni asilli askerler de onemli roller oynamislardir Fatimi ordularinin onemli bir niteligi de ordu birlikleri iclerindeki askerler benzer toplanma mevkilerinden gelmekte ve ayni irktan olmalaridir Degisik irktan olan askeri birliklere degisin tip askeri gorevler verilmekte idi Ornegin Berberi asilli askerlerden birliklere genellikle hafif suvari ve savasci piyade gorevleri Turk asilli askerlerden olusan birlikler ok atici suvariler ve agir suvari birlikleri siyahi Afrikalilar Suriyeliler ve Araplardan olusan birliklerin ise agir piyade ve piyade okculuk gorevleri bulunmaktaydi Arap olmayan irklardan toplanmis olan askerlerin buyuk bir kisminin hukuki huviyetleri kolelik idi Fatimi ordusunun birliklerini iclerinde etnik olarak homojen olmasi ve degisik irktan birliklere degisik gorevler verilmesi sadece Fatimi Devleti nin askeri niteligi olmadi ve Fatimiler yikilip onlarin Misir da yerini alan diger devletler de Fatimi ordusu niteliklerini aldilar Musluman bolgeler ve halklar tehlikeler ve tehditler altinda kalip savunmalari gerektiginde Fatimiler butun askeri guc ve imkanlarini bu halklarin savunmasina yoneltmislerdir Orndin Fatimi halifesi Muiz doneminde Bizans Imparatorlugu imparator I Nikiforos tarafindan yonetilmekteydi Imparator Nikiforos eski Dogu Roma ya ait olan arazileri geri almayi hedeflenmisti Once 961 de Girit teki Musluman Girit Emirligi ile savasa girdi Sonra Dogu Akdeniz in kuzey sahilleri ve yakinlarinda bulunan Tartus gibi kale ve sehirlerini eline gecirdi Bu basarilarina bir neden de buralarda birbirine komsu bulunan Musluman hukumdarlarinin aralarinin gayet kotu olmasi ve birbirleriyle devamli silahli mucadele icinde olmalariydi Bizans Imparatoru Musluman arazilerini yakip yikip harabeye dondurme hedefindeydi Uyguladigi taktik kucuk koy ve kasabalara hucum etmek yagmalamak yakip yikmak halki yildirip korkutup yerleskelerini ve arazilerini boylece biraktirmakti Bir zaman sonra Bizansli belki Balkanli gocmenleri buralara yerlestirmeyi de planlamaktaydi Imparator bunu Irak kuzeyinde ve Suriye kuzeyinde uygulamayi basarmisti Muslumanlar onun Suriye Filistin El Jezire Diyarbakir Kuzey Irak Irak ve hatta Misir a gozlerini diktigini anlamislardi Fatimi ordulari ve donanmalarina buyuk gayretlerle ekler yapip bunlarin harp egitimlerine dikkat ve onem vererek bu Bizans tehlikesini karsi koyabildiler ve Bizans imparatorunun emellerini sifira indirdiler Ic savas ve devletin cokmesiOrta Cag Kahire sinde kalan El Azhar Camii Kahire de Bedr el Cemali tarafindan yaptirilmis Bab ul Futuh Kale kapisi Degisik etnik unsurlarin degisik askeri gorevlere verilmesi ile olusturulan Fatimiler Devletinin ordusu genel olarak savas alaninda basarili olmakla beraber bu cesit kurulan ordu Fatimi Devleti icisleri politikasina negatif aksi etkiler ortaya cikardi Onceleri gelenek olarak Fatimi ordusunda bulunan Berberi asilli birlikler devlet icisleri politikasinda onemli rol oynamaktaydi Fakat Turk asillilardan kurulan birlikler ordu icinde onem kazanmaya baslayinca bunlar Berberlerin onemine karsi olmaya basladilar 1020 li yillarda ise Siyahi Afrikalilardan olusturulan ordu birlikleri Berberi asilli ve Turk asilli birliklerin siyasi arenada ust rol oynamasina karsi gelip bunlarin politik etkilerini azaltmak icin bir seri ayaklanmaya onayak olmaya basladilar 1060 li yillara gelince Misir cok ciddi bir kuraklik ve acliktan dolayi buyuk bir buhran icine girdi ve bu buhranli yillarda degisik etnik unsurlardan olusan degisik ordu birlikleri arasinda daha once bulunan zayif bir denge ortadan kayboldu Kaynaklarin cok az bulunur hale gelmesi ile bu az bulunur kaynaklari kendi ellerine gecirmek icin degisik etnik gruplara ait degisik ordu birlikleri arasinda yapilan mucadele bir ic savasa donustu Bu ic savasa Turk asilli ile siyahi Afrika asilli birlikler arasinda yapilan carpismalar halinde oldu ve Berberi asilli birlikler ise bazen bir tarafi bazen de diger tarafi tutar olarak gorunduler Fatimi ordusunda bulunan Turk asilli birlikler Kahire nin buyuk kisimlarini kendi kontrolleri altina aldilar ve sehri ve bu sehirde yasayan Fatimi halifesini ellerinde bir rehine olarak tutmaya basladilar Buna karsilik Berberi asilli ordu birlikleri ve cogu Sudan li olan siyahi Afrikali birlikler Misir ulkesine diger bolgelerinde degisik araziler arasinda dolasarak birbirleri ile mucadele ederek kendi kontrolleri altinda araziler olusturmayi ve bu araziler uzerinde kontrollerini pekistirmeye basladilar Boylece sanki devlet merkezinde olan karisiklik yetismezmis gibi bu karisiklik Misir ulkesinin tumune de yayildi 1072 de bu duruma bir care arayan Fatimi Halifesi Mustensir Misir i kurtarmak icin gayet curetli girisim yaparak o zaman Fatimi Devletinin kuzey sinir kapisi olan Akka sehri valisi olan Emir Bedr el Cemali yi Kahire ye cagirdi Bedr el Cemali emri altinda bulunan sinir ordusu ile Misir in icine girdi ve bu orduyu kullanarak kisaca bir sure icin degisik grup ordu ayaklanmacilarin ordularini basari ile tepeledi Bu harekatta en buyuk kaybeden asker grubu Turk asillilar oldu Bu harekatla Fatimi Halifeligi gayet acil olan ortadan kalkma tehlikesinden kurtarildi Fakat uzun asker ayaklanmalari ve mucadeleleri Misir ulkesi arazilerine buyuk zarar vermekle kalmamis devlet kurumlarini sanki icten curutmus idi Bu curuk yapili devlet kurumlarinin Fatimi halifelerinin eline gecmesi eger koklu reformlar yapilmazsa onlara yapabilecek pek efektif icraat birakmamisti Bu basarisindan dolayi ordu komutani bir asker olan Bedr el Cemali ye o zamana kadar bir sivil idareci tarafindan yuklenilen Vezir yetkileri de verildi Bu hem sivil devlet yonetim yetkileri hem de askeri baskomutanlik yetkileri olan Vezirlere Fatimiler Devleti icinde Vezir ul Juyus adi verildi Bu tip Vezir ul Juyus nitelikli devlet idarecileri bundan sonra Fatimi Devleti son donemlerinde diger idarecilerin tumune baskin tek buyuk idareci olarak politik rol oynamaya basladilar Vezir ul Juyus olarak gorev verilen vezirler neredeyse bir devlet hukumdari rolu aldilar ve halifeler ise yonetim gucunden yoksun sembolik rol almaya basladilar Fatimi Devleti nin politik idaresinin degismesinin bir gostergesi Vezir ul Juyus Bedr el Cemali nin Kahire icinde yaptirdigi Cami El Juyusi Ordularini Camii olmaktadir Bu camii 1085 te Halife ve Imam Ma ad al Mustensir Billah in adina yaptirilmistir Ayni zamanda Halife Mustansir in ayaklanmacilara karsi galip gelmesinin anisina yapilan bir zafer anitidir Bu zafer aniti Halife nin iktidar gucu gostergesi olarak Kahire nin guneydogusunda bulunan en yuksek tepe olan Mukattam Tepesi nin sehre bakan ucunda kayaliklar uzerinde kurulu olup sehrin her semti bu camiden gorulebilmekte ve sehrin her semtinden de yuksek tepedeki camii gorulebilmektedir Ilk Vezir ul Juyus olan Bedr el Cemali oldukten sonra yine Vezir ul Juyus yetkileri ile oglu El Efdal Sehinsah Vezir olmustur Fatimi Devleti nin ortadan kaldirilmasiFatimi Halifeleri soyagaci 1040 li yillarda Fatimiler Devleti nin Kuzey Afrika da babadan ogula gecen valileri olan Berberi asilli Ziriler Misir da bulunan Sii Fatimi halifelerinden bagimsizlik ilan edip Bagdat ta bulunan Sunni Abbasiler halifelerinin Muslumanlarin halifesi oldugunu ilan ettiler Buna misilleme olarak Fatimiler Devleti Kuzey Afrika yi tekrar eline gecirmek icin Savasi adi verilen bir istila savasini baslattilar Bu istila savasi Akdeniz in Kuzey Afrika kiyilarinin yakilip yikilip yasanamayacak hale gelmesine yol acti Fatimi Devleti nin merkezi idaresi yerel idare icin ikta sistemine cok dayandigi icin ulkenin uzak koselerine gonderilen askeri komutanlar gittikce kendilerine verilen ikta arazilerinde yari bagimsiz yasamaya basladilar ve merkezi devlet idaresi icin buyuk sorunlar ortaya cikarttilar Fatimiler Sicilya adasindaki idarelerini once Musluman bagimsiz Sicilya Emirligi ne sonra da guney Italya dan gelen Norman I Ruggero ya kaybettiler ve 1190 da Sicilya adasi tumuyle tekrar Hristiyan Normanlar eline gecmisti 1070 civarlarinda Fatimilerin Dogu Akdeniz ve Suriye uzerindeki arazileri Turk asilli Buyuk Selcuklu Devleti ve bunlara bagli Turkmenlerin hucumlarina maruz kaldi ve bu araziler Fatimiler idaresinden cikti Birinci Hacli Seferi ne yol acan olaylar basinda Kudus un Artuklular Sokmen Bey ve Ilgazi Bey tarafindan ele gecirilmesi gelmekteydi Ama Temmuz 1098 de Fatimi Devleti Veziri El Efdal Sehinsah komutasinda bir buyuk Fatimi ordusu Kudus u tekrar Fatimiler in eline gecirmis idi Birinci Hacli Seferi Frank Haclilar ordusu Kudus onune geldiginde Kudus u Haclilarin kusatmasina karsi savunan Fatimi ordusu ve komutani idi Fatimiler Komutani 15 Temmuz 1099 da Kudus u anlasma ile Haclilara terk etti Bundan sonra Fatimi Devleti orada kurulan Frank Hacli Kutsal Kudus Kralligi ve ayni bolgedeki diger Frank Hacli devletlerine tum Filistin arazilerini terk etmek zorunda kaldi Fatimi Devleti elinde 1088 den itibaren sadece Misir kalmisti 1160 larda Fatimilerin siyasi sistemi artik curumustu Fatimiler veziri olan cesitli entrikalarla kendi siyasi gucunu koruma pesinde idi Son Fatimi halifeleri devletin idaresini Vezirler eline birakmislardi 1163 ile 1169 arasinda birkac kere Fatimiler Veziri olan Savar Selcuklu Sam Emiri olan Nureddin Zengi ile Kudus Krali I Amalrik arasinda buyuk siyasi oyunlar oynadi I Amalrik komutasindaki Frank Hacli ordulari ile bazen Fatimilere muttefik bazen onlara karsi olarak Misir i dort defa isgal etti Nureddin Zengi ise bir Suriye ordusu ile Emir Eseduddin u dort kez Suriye den Misir a sefer yapmaya tesvik edip destek sagladi Sirkuh un 1169 daki son seferinde Sirkuh Misir in idaresini Savar elinden zorla aldi Sirkuh son Son Fatimi Halifesi genc Sultan El Azid tarafindan Vezir olarak gorevlendirildi Fakat bu gorevde iki ay kaldiktan sonra Sirkuh beklenmedik bir sekilde oldu Yerine yegeni olan Selahaddin Eyyubi 1169 da 31 yasindayken Misir daki Suriye birliklerinin komutanligina melik unvaniyla Misir vezirligine atandi 1169 1171 de Selahaddin Eyyubi Fatimi halifesi genc Sultan Azid altinda vezir olarak gorev yapti Ama tum iktidar gucu kendi elinde idi Cok gecmeden kendine bagli kisiler devletin en kilit noktalarinda gorevlendirdi ve Fatimilere bagli olanlar bu gorevlerden uzaklastirildi Selahaddin Eyyubi Misir in tek yoneticisi durumuna geldi 1171 de Fatimi Halifesi genc Azid 21 yasinda iken oldukten sonra Selahaddin Eyyubi camilerde hutbeyi kendi adina okuttu Boylece Misir da Sii Fatimiler Halifeligine son vererek Sunnilige donuldugunu ve Bagdat taki Abbasiler Halifeligine bagliligini ilan etti Bu olay ile Fatimiler Devleti resmen son buldu Fatimi halifeleri listesiMehdi Ubeydullah el Mehdi Billah 909 934 Ka im Muhammed el Ka im Bi Emrillah 934 946 Mansur Ismail Mansur Bi Nasrillah 946 953 Mu izz Ebu Tamim el Mu izz Li Dinillah 953 975 Aziz Ebu Mansur Nizar Aziz Billah 975 996 Hakim El Hakim bi Emrillah 996 1021 Zahir Ali ez Zahir 1021 1036 Mustensir Ebu Tamim Ma add el Mustensir bil Lah 1036 1094 Musta li Ahmed el Musta li 1094 1101 Amir Mansur el Amir bi Ahkamillah 1101 1130 Hafiz El Hafiz 1130 1149 Zafir Ez Zafir 1149 1154 Fa iz El Fa iz bi Emrillah 1154 1160 Azid El Azid 1160 1171 Fatimiler halifeleri soyagaci Ubeyd Allah ibn el Huseyn el Medhi Fatimi Devleti Yedicilik Ka im Mansur Mu izz Aziz Fatimi Tarik ul Hakim bi EmrʿAllah Durzilik Zahir Fatimi Ebu Temim Mu add el Mustensir Nizarilik Mustalilik Turkistan Aleviligi Nizar Fatimi Ebu l Kasim ʿAhmed el Musta li Muhammed bin Mu addʿel Mustensir El Hadi bin el Nizar Ebu Ali Mansur el Amir bi Ahkam il Lah ʿAbd el Mecid el Hafiz li Din il Lah Alamut Kalesi Tayyib Ebu l Kasim Hafizilik El Mohtedi bin el Hadi I Muhammed Ismaʿil ez Zafir li Din il Lah Yusuf binʿAbdulMecidʿul Hafiz El Kahir bi Kuvvet ul Lah Ahkam il Lah I Hasan Isa el Fa iz bi Nasr Allah ʿAbd Allah el Azid li Din il Lah Ala Zikrihi s Selam II Hasan Nur ed Din II Muhammed Celal ed Din III Hasan Ala ed Din III Muhammed Rukneddin Hur Sah IV Aga Han Nizari fikhi Da iler Mustali fikhi Ayrica bakinizFatimi halifeler listesiKaynakca 2022 30 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi a b Yeomans Richard 2006 The Art and Architecture of Islamic Cairo Kahire American University in Cairo Press ISBN 9781859641545 s 43 Yeomans 2006 s 4 Yeomans 2006 s 43 Mahdia Historical Background Ingilizce Commune mahdia gov tn Erisim tarihi 15 Temmuz 2012 olu kirik baglanti Ingilizce Lexicorient com 26 Aralik 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Temmuz 2012 Beeson Irene Eylul Ekim 1969 Cairo a Millennial Saudi Aramco World ss 24 26 30 30 Eylul 2007 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Agustos 2007 a b Goldschmidt Arthur 2002 A concise history of the Middle East Boulder Colorado Westview Press ISBN 0 8133 3885 9 Cambridge History of Egypt Cilt 1 say 155 Cambridge History of Egypt cilt 1 sayfa 155 al Juyushi A Vision of the Fatemiyeen Ingilizce Graphico Printing Ltd 6 Aralik 2002 ISBN 978 0953927012 a b Maalouf Amin cev Ali Berktay 2006 Araplarin Gozunden Hacli Seferleri Istanbul Yapi Kredi Kultur Yayinlari ISBN 975 08 1121 6Dis kaynaklarAl Makrizi Taqiyy al Din Abu al Abbas Ahmad b Ali Kitab al Mawa iz wa al I tibar bi Dhikr al Khitat wa al Athar Beyrut n d Arapca O Leary D L 1923 Short History of the Fatimid Khalifate Ingilizce Tritton A S 1930 The Caliphs and Their Non Muslim Subject Oxford Ingilizce Vatikiotis P J 1955 Al Hakim Bi Amrillah The God King Idea Realised Islamic Culture Ocak say 1 8 Ingilizce Dodge Bayard 1959 Al Isma iliyya and the Origin of the Fatimids Muslim World Cilt 49 say 296 305 Ingilizce Brett Michael 2017 The Fatimid Empire Edinburgh Edinburgh University Press ISBN Ciltli 9780748640775 Karton Kapakli 9780748640768 E Book PDF 9781474421515 E Book Epub 9781474421522 Ingilizce Canard Marius 1965 Fatimides Islam Encyclopidia 2 ed Cilt 2 Say 870 882 Ingilizce Canard Marius 1971 Al Hakim bi Amr Allah Islam Encyclopidia 2 ed Cilt 3 say 79 84 Walker Paul Exploring an Islamic Empire Fatimid History and Its Sources Ingilizce Dis baglantilarEymen Fuad es Seyyid Fatimiler Siyasi Tarih Medeniyet Tarihi 1995 Turkiye Diyanet Vakfi Islam Ansiklopedisi Cilt 12 Say 228 237 Ankara TDV Yayinlari Online 1 21 Subat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Beksac A Engin Fatimiler Sanat 1995 Turkiye Diyanet Vakfi Islam Ansiklopedisi Cilt 12 Say 237 240 Ankara TDV Yayinlari Online 2 21 Subat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Cagatay Neset Fatimiler Devletinin Kurulusu ve Akideleri Ankara Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi Cilt VII Say 63 77 Online 3 2 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Lev Yacov 1991 State and Society in Fatimid Egypt Leiden E J Brill 4 Bolum Internet History Sourcebooks Project 11 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce