Frigler, Antik Çağ'da Orta Anadolu'da yaşamış bir halk. Hititlerin MÖ 1200 civarında yıkılmasından sonra muhtemelen Güneydoğu Avrupa'dan bölgeye gelmişlerdir. Herodot ve Strabon gibi antik yazarların verdikleri bilgiler, dilbilim bulguları ve Güneydoğu Avrupa halkları ile aralarındaki maddi kültür benzerlikleri nedeniyle Friglerin Avrupa kökenli oldukları düşünülmektedir. Makedonyalıların komşuları olan ve Avrupa'da oturdukları sırada Brigler adını taşıyan Frigler, Makedonya ve Trakya'dan Boğazlar yolu ile Anadolu'ya göç eden Trak boylarından biriydi.
Tarihçe
Genel olarak kabul edilen görüşe göre MÖ 1200 yıllarına doğru başlayan ve dalgalar halinde dört yüzyıl kadar süren Trak göçleri, Hitit İmparatorluğu'nun yıkılışını izleyen dönemde yoğunlaşmıştı. Son yıllarda, Troya ve Gordion kazılarından elde edilen arkeolojik buluntular da bu görüşü desteklemektedir. Adını Homeros'un destanlarında geçen Migdon, Askanios, gibi liderlerin önderliğinde ilkel bir aşiret düzeninde yaşamlarını sürdürdüğü anlaşılan Friglerin Anadolu'daki ilk yüzyılları büyük ölçüde karanlıktır. Bununla birlikte, Eski Çağ yazarlarının verdikleri bilgilerden başlangıçta Troya ve çevresini ele geçirdikleri zaman içinde Askania Gölü kıyıları ile Sangarios Nehri vadisine doğru yayıldıkları anlaşılmaktadır.
Frigler, buradan güney ve doğu yönde genişleyerek Anadolu içlerine yayılmaya devam etmiştir. Gordion'da hemen Hitit yerleşmesi üzerinde bulunan 'na tarihlenen kalıntılar, ilk Frig göçmenlerinin MÖ 11. yüzyıla doğru Gordion'a ulaştıklarını ve başlangıçta basit köy düzeyinde yerleşik bir yaşamı benimsediklerini göstermektedir. Friglerin köy düzeyindeki yaşam biçiminden siyasal örgütlü bir devlet düzenine nasıl geçtiği ve bu geçişteki aşamalar bugün için bilinmemektedir. Bununla birlikte, ilk aşamada, merkeze bağlı tek bir krallıktan ziyade birçok beyliğin varlığı düşünülmelidir. Buna bağlı olarak Gordion'un önceleri bir beylik merkezi olduğu ileri sürülebilir. Arkeolojik kazılar Gordion'un daha MÖ erken 9. yüzyılda kabartmalı süslü binalara sahip, çevresi sur ile tahkim edilmiş bir hisar olduğunu ortaya çıkartmıştır. Bu dönemde Gordion giderek içinde soylu yönetici bir sınıfın yaşadığı bir yönetim merkezi olma yolundadır. Gordion'daki bu büyük inşaat projesi gelişimini sürdürerek MÖ 9. yüzyılın sonuna gelindiğinde Orta Anadolu'da kendi dönemi için eşi olmayan anıtsal planlı kralî bir yerleşmeye dönüşmüştür.
Antik batı kaynaklarında verilen bilgilere göre, Frig devletinin ilk kralı başkent Gordion'a adını vermiş olan Gordios'tur. Gordios, oğlu Midas'ın Frig tahtına geçtiği yıl MÖ 742 veya 738 dikkate alındığında, MÖ 8. yüzyılın ilk yarısında kral olmalıydı. Kral Gordios'tan sonra, Frig tahtına oğlu Midas geçmiştir. Frig kralı Midas hakkında bildiklerimiz esas olarak birbirinden ayrı iki yazılı kaynağa dayanmaktadır. Bunlardan ilki Midas'la çağdaş olan Asur Kralı II. Sargon'un yıllıklarıdır. Midas, Asur kaynaklarında Muşkili Mita adı ile tarihî bir kimliğe sahipken antik Batı kaynaklarında her tuttuğunun altın olması ve eşek kulaklı olması gibi daha çok efsanevi kişilik özelliklerinden söz edilir.
Frig yazılı belgelerinin yokluğu karşısında Frig toplumunu ve bu toplumun yarattığı uygarlığı anlamaya Homeros, Herodot, Strabon, Plinius gibi Eski Çağ yazarlarının vermiş olduğu bilgiler ve arkeolojik kazılarla gün ışığına çıkan buluntular yardımcı olmaktadır.
Homeros'a göre Frigler "savaşa girmek için yanıp tutuşan" bir ulustur. Strabon, onların "barışsever", Arrianus "çok mutlu insanlar", Livius "cesaretten yoksun, korkak" olduklarını belirtir. Antik Çağ dünyasında ün salan Friglerin müzik ve dansta gösterdikleri üstün performansı ise tarafından "...Frigya usulü flüt çalmayı onlar keşfetmişler ve kullanmışlardır. Bu sebepten, Yunanlar kendi aralarında flütçülere Frigya isimleri verirler..." şeklinde anlatılmaktadır. Homeros ve Herodot, Frigya'nın ormanlar, otlaklar, hayvan sürüleri ve toprak ürünleri bakımından zenginliğinden bahseder.
Frig soyluları ölülerini ya kayaya oyulmuş mezarlara ya da tümülüs denen yığma mezar tepelerinin altındaki odalara gömerlerdi. Kaya mezarlarının kimilerinde cephe kabartmalarla süslenmişti. Tümülüslere Gordion, Ankara ve Kerkenezdağ bölgelerinde yoğun olarak rastlanmaktadır. Bunlardan en büyüğü Midas’a ait olduğu sanılan 300 m. çapında ve 53 m. yüksekliğindeki Büyük Tümülüs’tür.
Midas'ın, MÖ 8. yüzyılın ikinci yarısında Orta Anadolu platosunda, batı kanadını Gordion merkez olmak üzere Trak kökenli Friglerin; doğu ve güneydoğu kanadını Muşkiler ve Tabalların oluşturduğu konfederatif bir devletin kralı olduğu anlaşılmaktadır. , "Batı dünyası yani Yunan komşuları krallığın Frigli yönünü, Doğu dünyası yani Asur, Kuzey Suriye ve Urartulu komşuları krallığın kendilerine daha yakın olan Muşkili yönünü tanımaktadırlar" diyerek antik Batı ve Doğu kaynaklarındaki Frig-Muşki, Midas-Mita ayrımına açıklık getirmeye çalışmıştır.
Midas'ın ölümü hakkında Asur belgelerinde herhangi bir bilgi verilmemiştir. Buna karşılık antik Batı kaynaklarında Kimmer istilacılara karşı aldığı yenilgiye dayanamayıp boğa kanı içerek intihar ettiği bildirilmektedir. Başkent Gordion'u yağmalayıp yıkan, Midas'ın ölümüne neden olan Kimmer istilası için Eusebios MÖ 696-695, Sextus Julius Africanus ise MÖ 675-674 tarihini vermektedir. Bununla birlikte Frig-Kimmer mücadelesi ile ilgili yazılı belge olmaması ve Gordion'da son yıllarda yangın tabakasından elde edilen radyokarbon tarihine bağlı olarak büyük yangının Kimmerlere mal edilmemesi nedeniyle babası Gordios gibi efsanevi kral Midas'ın da akıbeti belirsizdir.
Frig Krallığı'nın politik gücünün nasıl ve ne zaman sona erdiği açık değildir. Arkeolojik buluntular, MÖ 7. yüzyılın sonlarında başkent Gordion'da istikrarın ve zenginliğin devam ettiği yönündedir. Öyleyse Herodot'un bildirdiği gibi Frig Krallığı, Lidya Kralı Alyattes'in MÖ 590 yılındaki Halis seferine değin bağımsızlığını koruyordu. Ancak ne Doğu ne de Batı kaynaklarında Midas'ın ardılları hakkında açık bir kayıt yoktur.
Asur kayıtlarında Anadolu'yla ilgili olarak Midas'ın adı MÖ 8. yüzyılın ikinci yarısında geçmektedir. Klasik dünyanın yazarları Midas'ın 7. yüzyılın erken bir döneminde öldüğünü bildirmektedir. Tüm bu kaynaklar Midas'ın uluslararası bir kişilik olduğunu, bir yandan diğer Anadolu, Suriye ve Asur liderleriyle uğraşırken diğer yanda da batıdaki Yunan dünyasıyla ilgilendiğini anlatır. Hem tahtını Delfi'deki 'na armağan etmiş hem de bir Yunan prensesle evlenmiştir. Eşek kulaklı ve her dokunduğu altın olan Midas öyküleri, her ne kadar efsanevi de olsa 8. yüzyılda yaşamış bu tarihsel kişilikten muhtemelen esinlenilmiştir.
MÖ 28 Mayıs 585 tarihinde Medler ile Lidyalılar arasında yapılan Halis barışından sonra Frig topraklarının Halis'in doğusunda kalan toprakları Medlerin denetimi altına girmiştir. Batıda kalan büyük kesim ise Lidya egemenliği altındaydı.
MÖ 547 ya da 546 yılında Lidya Krallığı'nın yıkılmasıyla birlikte Frigya toprakları, iki yüzyılı aşkın bir süre Pers İmparatorluğu'nun bir parçası olarak Kapadokya, Paflagonya ve ile birlikte satraplığına bağlanmıştı. Askerî ve idari planda kalan Pers egemenliği boyunca yerli halk büyük ölçüde geleneksel yaşam biçimi ve kültürlerini sürdürmeye devam etmiş, eski Frig dili ve yazısı en azından MÖ 4. yüzyıla, hatta 3. yüzyıla kadar kullanılmıştı. Pers egemenliğini takip eden Helenistik Dönem'de Anadolu'da Yunan kültürü, Yunan tarzı yaşam biçimi yayılmış; yerli diller, gelenekler yerini bu akıma bırakmıştır. Bununla birlikte köklü Frig kültürünün etkileri bölgede Roma döneminin sonlarına, hatta Hristiyanlığın ortaya çıkma zamanına kadar devam etmiştir. Bir zamanların ihtişamlı başkenti Gordion ise önemini yitirmiş, giderek sonun başlangıcındaki köy niteliğine bürünerek unutulmuştur.
Yayılım alanı
Arkeolojik ve epigrafik bulgulara göre, Frigler Halis'in doğusunda Çorum, Tokat ve Kırşehir; kuzeyde Samsun; güneyde Niğde ve Konya; güneybatıda Burdur ve Elmalı Ovası; batıda Eskişehir, Afyonkarahisar ve Kütahya; kuzeybatıda Bandırma yörelerine kadar etki alanlarını genişletmişlerdi.
Friglerin ilk başkenti, Ankara'nın 100 kilometre kadar güneybatısında, Polatlı ilçesi sınırları içinde ve Sakarya Nehri üzerindeki Gordion'dur.
Frig yayılım sahası içinde Gordion başta olmak üzere Boğazköy, Alacahöyük, Ankira, Pazarlı, Alişar, Kerkenes, Maşat Höyük, Kaman Kalehöyük, Yazılıkaya, Şarhöyük, Daskileion ve Sinop gibi merkezler ile Frig tümülüslerinde gerçekleştirilen arkeolojik çalışmalar sayesinde Friglerin tarihi, arkeolojik ve kültürel kimliği her geçen gün daha da aydınlanmaktadır.
Dil ve yazı
Frigce, bir Hint-Avrupa dilidir, ancak bu dil ailesindeki konumu hakkında kesin kabul edilen bir görüş yoktur. Buna karşılık Glottolog gibi kaynaklar ile bazı dilbilimciler tarafından soysal açıdan Frigcenin teorisi altında Yunanca dili ile yakından akraba olduğu ve ortak bir proto dilden evrildiği ileri sürülür. Buna ek olarak Ermeni-Frig varsayımı altında dil (çoğu zaman Yunanca ile birlikte) Ermenice ile de ilişkilendirilmiştir ancak bu teori bazı dilbilimciler tarafından kabul görmemektedir.
Harfler Yunan alfabesinden uyarlanmıştır. Yazıtlar kısa ve kullanılan dil hakkında bilgi ise sınırlıdır. Klasik Yunan alfabesiyle yazılmış en yeni belge dışında Eski Frigce metinlerde, arkaik Yunan alfabelerine benzeyen bir alfabe kullanılmıştır. Bugüne kadar Eski Frigce repertuvarının a, b, g, d, e, v, i, k. I, m, n, o, p, r, s, t, u harfleri olmak üzere 17 harften oluşan ortak bir birikiminin olduğu düşünülüyordu. Bugün bu birikimin 19 harften oluştuğu belirtilmektedir. Fakat Anadolu kronolojisinin yeniden gözden geçirilmesinden sonra en eski Frig belgelerinin en eski Yunan yazıtlarından yarım yüzyıl daha eski olduğu görülmektedir. duvar yazıları da en eski Yunan yazıtlarıyla aynı döneme aittir. Hangi halkın yol gösterici hangisinin izleyici olduğu kesin olarak açıklığa kavuşmamıştır.
İskender'in MÖ 334 yılında başlayan seferi sonrasında Pers İmparatorluğu'nu fethiyle birlikte Frig kültürünün birçok özelliği yok olmaya yüz tutmuştur. Bunun sebebi, İskender'in fetihleri sonucu Anadolu'da ve Doğu Akdeniz'de gerçekleşen Helenleşme olgusudur. Gordion'da yeni kalenin son kalıntıları terk edilmiş ve MÖ 3. ve 2. yüzyıllarda ait bir dizi kent katmanı ile örtülmüştür. Daha önceleri Frig maddi kültürünü karakterize eden diğer birçok eşya gibi artık Frigce yazıtlar da ortadan kalkmıştır. Yine de Friglerin kendileri şüphesiz dilleri ve geleneksel dinlerine ait unsurlar gibi varlıklarını sürdürmüşlerdir. MS 3. yüzyıla ait mezar taşlarında hala Frigce yazıt formülleri ve mezarları korumak amacıyla yazılan lanetler görülebilmektedir.
Din
Friglerin baş tanrısı bir ana tanrıça ya da doğa tanrıçasıdır. Genellikle Kibele olarak tanınan bu tanrıçaya Frigler sadece "ana" anlamına gelen Matar demektedir. Gordion'daki birkaç taş heykelciğin bu tanrıçayı temsil ettiği düşünülür. Tanrıçanın muhtemelen kendi tapınağının kapısında ayakta dururken betimlendiği kabartma bezemeli taş levhaların da gösterdiği üzere Matar'a Ankira'da da tapılmaktadır. Gordion'un güneybatısında, Eskişehir ile Afyon arasında Frig Vadisi olarak da bilinen Frig yaylaları uzanır. Bu bölgede etkileyici büyük kaya çıkıntıları dikkati çeker. Frigler, kaya yüzeylerine belki de hepsi Matar tapınaklarını temsil eden mimari cepheler yontmuşlardır. Bunların en büyüğü ve en ünlüsü Yazılıkaya köyündeki Midasşehir'de olup cephesinde halkın lideri ve kralı Midas'a ithaf yazıtı yer alır. Matar adı burada da birkaç kez yinelenir. Arslankaya'daki cephe ise daha göz alıcıdır; burada kapıda ayakta duran Matar'ın iki yanında birer aslan vardır.
Eski Frigce yazıtlar ve Frig sanat eserleri, Matar olarak bilinen tanrıçanın Frig halkının ana tanrıçası olduğunu ortaya koymaktadır. Yazıtlarda "Matar Areyastin" veya "Matar kubileya/kubeleya" olarak da geçen bu tanrıça Frig sanatında ikonografik olarak betimlenen tek tanrıçadır. Frig Vadisi'ndeki anıtsal ya da küçük ölçekli kült anıtları doğayı tüm canlılığı ile simgeleyen ana tanrıça Matar Kubileya'ya duyulan derin saygı ve bağlılığın kanıtlarıdır. Otantik Frig dini tapınımlarının somut tanıklarını oluşturan bu anıtlar ana kayaya oyulmuş cepheler, akarlar ve nişlerden oluşur. Bu anıtlar, tanrıçanın karakteri gereği çoğunlukla yerleşmelerin dışında ormanlık, ıssız ve gizemli doğanın ortasındaki kayalık alanlarda yer alır. Aslında, Matar Kubileya kültünde gök kubbenin altındaki uçsuz bucaksız doğa bütünüyle tanrıçanın tapınağıdır. Sonraları tanrıça, mimari bir yapıya dönüştürülen kayaların içinde yaşamaya devam etmiştir. Sembolik kapı her an tanrıçanın varlığını hissettirir. Kapı bir gün açılacak ve tanrıça kayaların derinliklerinden görünecektir.
Frig kültünün bir başka tipik özelliği, sıkça görülen kayalara oyulmuş basamaklı anıtlardır. Bazıları sadece bir dizi -genellikle üç ila beş- basamaktan meydana gelirken, bir kısım örnekte bu basamaklar üstte basit insan uzuvlarına sahip bir disk şeklinde son bulmaktadır; disklere insan benzeri bir görünüm verilmek istenmiştir. Bu figürler ya da idollerin Frig panteonundaki bir başka tanrıyı temsil etme ihtimali de bulunmaktadır. Basamaklı anıtlar ve idoller nadiren yazıta sahiptir, dolayısıyla buralarda tapım gören tanrı veya tanrıların adı bilinmemektedir. Ancak antik Yunan yazarları Friglerin "Baba" adını verdiği bir tanrıya taptıklarını ve onu bir hava tanrısı ile ilişkilendirdiklerini aktarır. Bu tanrı ana tanrıçanın erkek partneri olabilir. Basamaklı anıtlar ve idollerin sıklığına bakılırsa bu tanrı ya da tanrılar ana tanrıçadan daha yaygın bir şekilde tapım görmüş gibidir. Bütün basamaklı anıtlar yerleşimlerin içinde ya da yakınında yer almaz, bazıları uzak noktalardadır. Gordion'un 30 kilometre kuzeybatısındaki Dümrek yerleşmesi bu konuda iyi bir örnektir.
Kaya anıtlarının önemli bir kısmı Frig kültürünün geliştiği MÖ 9. ve 6. yüzyıllar arasına aittir. Frigya Pers İmparatorluğu'na katıldıktan sonra yeni yapı cepheleri, kabartmalar ve basamaklı anıtlar azalmaya başlasa da muhtemelen eski tapınım yerleri olarak kullanılmaya devam etmiştir. Helenistik Dönem boyunca ve sonrasında Frig kültleriyle ilişkilendirilen nesneler, özellikle de tanrı tasvirleri Yunan tanrılarına yaklaşmış, fakat eski Yunancada Mater olarak bilinen Frig ana tanrıçasına ve Zeus ile eşitlenen Frig erkek tanrısı gibi geleneksel tanrılara ibadet devam etmiştir.
Midasşehir, Helenistik ve Roma dönemlerinde kült merkezi olarak varlığını sürdürmüştür.
Sanat
Gordion'da ele geçen madeni at koşum takımları, fildişi levhalar üzerindeki avcı ve süvari betimleri, Pazarlı ve Düver'de piyade betimli mimari kaplama levhaları Friglerin savaşçı yönünü vurgular. Sadece Gordion'da ele geçen binlerce dokuma tezgâhı ağırlığı ve ağırşaklar, tümülüslerde bulunan keten ve yünden dokuma kalıntıları Frig toplumunda gelişmiş bir tekstil iş kolunun somut kanıtlarıdır. Tümülüslerdeki ahşap masa, sehpa, iskemle gibi farklı ağaç cinslerinin birlikte kullanıldığı mobilyalar, zengin orman kaynakları nedeniyle Friglerde marangozluk ve mobilyacılığın çok geliştiğini gösterir. Tunçtan döküm ve dövme tekniğinde yapılmış kazanlar, kepçeler, kemerler, Türk hamamlarının geleneksel göbekli taslarının atası göbekli kaseler ve günümüz çengelli iğnelerinin atası, Friglerle birlikte Anadolu'da moda olan fibulalar, Friglerde çok yüksek bir maden teknolojisi ve endüstrisinin varlığını kanıtlar.
Dağlık Frigya Bölgesi'ndeki kale tipi yerleşmeler ve bu yerleşmelerin çevresinde yer alan kaya anıtları ise Friglerin geride bıraktığı en önemli mimari yapılardır. Bunlar, Friglerin ulaştığı yüksek düzeydeki taş ve kaya işçiliğinin somut belgelerini oluşturmaktadır. Yukarı Sakarya Vadisi'nde Eskişehir, Afyonkarahisar ve Kütahya illeri arasında uzanan Dağlık Frigya Bölgesi, Friglerin tarihleri boyunca siyasi ve kültürel açıdan en güçlü ve etkili oldukları bölgedir. Bölgenin özellikle savunmaya yönelik iskân tipine olanak sağlayan fiziki çevresi, vadilerin tabanını kaplayan alüvyonlu topraklar, zengin ormanlar ve tarımın can damarı olan akarsular nedeniyle burası Frigler için ideal bir yerleşim alanı olmuştur. Büyük bir bölümü bugün Eskişehir il sınırları içinde kalan bölgede MÖ 8. yüzyıl ile MÖ 6. yüzyılın ilk yarısı içinde birçok Frig kalesi kurulmuştur.
Kaynakça
- Özel
- ^ . Friyalılar Tarihi-Çalışma yazısı:Tekin Gün. Mootol Kültür Sanat.20 Temmuz 2020. 26 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Hammarström, Harald; Forkel, Robert; Haspelmath, Martin, eds. (2017). "Graeco-Phrygian". Glottolog 3.0. Jena, Germany: Max Planck Institute for the Science of Human History.
- ^ Brixhe C. (2008). "Phrygian". The Ancient Languages of Asia Minor. Cambridge University Press. s. 72.
- ^ James Clackson (1995). The Linguistic Relationship Between Armenian and Greek. Publications of the Philological Society.
- Genel
- Akurgal, Ekrem (1949). Spaethethitische Bildkunst (Almanca). Ankara: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi.
- Akurgal, Ekrem (1959). "Chronologie der phrygischen Kunst". Anadolu (Almanca), 4. Ankara: Ankara Üniversitesi Dil Tarih-Coğrafya Fakültesi Eski Önyasa-Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü. ss. 115-121. doi:10.1501/Andl_0000000049. ISSN 0570-0116.
- Akurgal, Ekrem (1961). Die Kunst Anatoliens von Homer bis Alexander (Almanca). Berlin: Verlag de Gruyter.
- Akurgal, Ekrem (2002). Ancient Civilizations and Ruins of Turkey (İngilizce) (2 bas.). Kegan Paul. ISBN .
- Akurgal, Ekrem (2005). Anadolu Kültür Tarihi (17 bas.). Ankara: TÜBİTAK. ISBN .
- Bakır, Tomris (Mayıs 2003). "Anadolu Pers dönemi ve sanatı". Toplumsal Tarih, 113. Ankara: Tarih Vakfı Yayınları. ss. 90-93. ISSN 1300-7025.
- Gültekin Demir, Gül (Mayıs 2003). "Bereketin, zenginliğin ve paranın krallığı: Lydia uygarlığı". Toplumsal Tarih, 113. Ankara: Tarih Vakfı Yayınları. ss. 86-89. ISSN 1300-7025.
- Sams, G. Kenneth (Mayıs 2003). "Phrygler". Toplumsal Tarih, 113. Ankara: Tarih Vakfı Yayınları. ss. 82-85. ISSN 1300-7025.
İşbu madde Görkem Kökdemir tarafından CC BY-SA 3.0 lisansı altında yayımlanan metin içermektedir. Wikimedia Commons'ta Phrygia ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Frigler Antik Cag da Orta Anadolu da yasamis bir halk Hititlerin MO 1200 civarinda yikilmasindan sonra muhtemelen Guneydogu Avrupa dan bolgeye gelmislerdir Herodot ve Strabon gibi antik yazarlarin verdikleri bilgiler dilbilim bulgulari ve Guneydogu Avrupa halklari ile aralarindaki maddi kultur benzerlikleri nedeniyle Friglerin Avrupa kokenli olduklari dusunulmektedir Makedonyalilarin komsulari olan ve Avrupa da oturduklari sirada Brigler adini tasiyan Frigler Makedonya ve Trakya dan Bogazlar yolu ile Anadolu ya goc eden Trak boylarindan biriydi TarihceGenel olarak kabul edilen goruse gore MO 1200 yillarina dogru baslayan ve dalgalar halinde dort yuzyil kadar suren Trak gocleri Hitit Imparatorlugu nun yikilisini izleyen donemde yogunlasmisti Son yillarda Troya ve Gordion kazilarindan elde edilen arkeolojik buluntular da bu gorusu desteklemektedir Adini Homeros un destanlarinda gecen Migdon Askanios gibi liderlerin onderliginde ilkel bir asiret duzeninde yasamlarini surdurdugu anlasilan Friglerin Anadolu daki ilk yuzyillari buyuk olcude karanliktir Bununla birlikte Eski Cag yazarlarinin verdikleri bilgilerden baslangicta Troya ve cevresini ele gecirdikleri zaman icinde Askania Golu kiyilari ile Sangarios Nehri vadisine dogru yayildiklari anlasilmaktadir Frigler buradan guney ve dogu yonde genisleyerek Anadolu iclerine yayilmaya devam etmistir Gordion da hemen Hitit yerlesmesi uzerinde bulunan na tarihlenen kalintilar ilk Frig gocmenlerinin MO 11 yuzyila dogru Gordion a ulastiklarini ve baslangicta basit koy duzeyinde yerlesik bir yasami benimsediklerini gostermektedir Friglerin koy duzeyindeki yasam biciminden siyasal orgutlu bir devlet duzenine nasil gectigi ve bu gecisteki asamalar bugun icin bilinmemektedir Bununla birlikte ilk asamada merkeze bagli tek bir kralliktan ziyade bircok beyligin varligi dusunulmelidir Buna bagli olarak Gordion un onceleri bir beylik merkezi oldugu ileri surulebilir Arkeolojik kazilar Gordion un daha MO erken 9 yuzyilda kabartmali suslu binalara sahip cevresi sur ile tahkim edilmis bir hisar oldugunu ortaya cikartmistir Bu donemde Gordion giderek icinde soylu yonetici bir sinifin yasadigi bir yonetim merkezi olma yolundadir Gordion daki bu buyuk insaat projesi gelisimini surdurerek MO 9 yuzyilin sonuna gelindiginde Orta Anadolu da kendi donemi icin esi olmayan anitsal planli krali bir yerlesmeye donusmustur Antik bati kaynaklarinda verilen bilgilere gore Frig devletinin ilk krali baskent Gordion a adini vermis olan Gordios tur Gordios oglu Midas in Frig tahtina gectigi yil MO 742 veya 738 dikkate alindiginda MO 8 yuzyilin ilk yarisinda kral olmaliydi Kral Gordios tan sonra Frig tahtina oglu Midas gecmistir Frig krali Midas hakkinda bildiklerimiz esas olarak birbirinden ayri iki yazili kaynaga dayanmaktadir Bunlardan ilki Midas la cagdas olan Asur Krali II Sargon un yilliklaridir Midas Asur kaynaklarinda Muskili Mita adi ile tarihi bir kimlige sahipken antik Bati kaynaklarinda her tuttugunun altin olmasi ve esek kulakli olmasi gibi daha cok efsanevi kisilik ozelliklerinden soz edilir Frig yazili belgelerinin yoklugu karsisinda Frig toplumunu ve bu toplumun yarattigi uygarligi anlamaya Homeros Herodot Strabon Plinius gibi Eski Cag yazarlarinin vermis oldugu bilgiler ve arkeolojik kazilarla gun isigina cikan buluntular yardimci olmaktadir Homeros a gore Frigler savasa girmek icin yanip tutusan bir ulustur Strabon onlarin barissever Arrianus cok mutlu insanlar Livius cesaretten yoksun korkak olduklarini belirtir Antik Cag dunyasinda un salan Friglerin muzik ve dansta gosterdikleri ustun performansi ise tarafindan Frigya usulu flut calmayi onlar kesfetmisler ve kullanmislardir Bu sebepten Yunanlar kendi aralarinda flutculere Frigya isimleri verirler seklinde anlatilmaktadir Homeros ve Herodot Frigya nin ormanlar otlaklar hayvan suruleri ve toprak urunleri bakimindan zenginliginden bahseder Frig soylulari olulerini ya kayaya oyulmus mezarlara ya da tumulus denen yigma mezar tepelerinin altindaki odalara gomerlerdi Kaya mezarlarinin kimilerinde cephe kabartmalarla suslenmisti Tumuluslere Gordion Ankara ve Kerkenezdag bolgelerinde yogun olarak rastlanmaktadir Bunlardan en buyugu Midas a ait oldugu sanilan 300 m capinda ve 53 m yuksekligindeki Buyuk Tumulus tur Midas in MO 8 yuzyilin ikinci yarisinda Orta Anadolu platosunda bati kanadini Gordion merkez olmak uzere Trak kokenli Friglerin dogu ve guneydogu kanadini Muskiler ve Taballarin olusturdugu konfederatif bir devletin krali oldugu anlasilmaktadir Bati dunyasi yani Yunan komsulari kralligin Frigli yonunu Dogu dunyasi yani Asur Kuzey Suriye ve Urartulu komsulari kralligin kendilerine daha yakin olan Muskili yonunu tanimaktadirlar diyerek antik Bati ve Dogu kaynaklarindaki Frig Muski Midas Mita ayrimina aciklik getirmeye calismistir Gordion kalintilarindan bir gorunum Midas in olumu hakkinda Asur belgelerinde herhangi bir bilgi verilmemistir Buna karsilik antik Bati kaynaklarinda Kimmer istilacilara karsi aldigi yenilgiye dayanamayip boga kani icerek intihar ettigi bildirilmektedir Baskent Gordion u yagmalayip yikan Midas in olumune neden olan Kimmer istilasi icin Eusebios MO 696 695 Sextus Julius Africanus ise MO 675 674 tarihini vermektedir Bununla birlikte Frig Kimmer mucadelesi ile ilgili yazili belge olmamasi ve Gordion da son yillarda yangin tabakasindan elde edilen radyokarbon tarihine bagli olarak buyuk yanginin Kimmerlere mal edilmemesi nedeniyle babasi Gordios gibi efsanevi kral Midas in da akibeti belirsizdir Frig Kralligi nin politik gucunun nasil ve ne zaman sona erdigi acik degildir Arkeolojik buluntular MO 7 yuzyilin sonlarinda baskent Gordion da istikrarin ve zenginligin devam ettigi yonundedir Oyleyse Herodot un bildirdigi gibi Frig Kralligi Lidya Krali Alyattes in MO 590 yilindaki Halis seferine degin bagimsizligini koruyordu Ancak ne Dogu ne de Bati kaynaklarinda Midas in ardillari hakkinda acik bir kayit yoktur Asur kayitlarinda Anadolu yla ilgili olarak Midas in adi MO 8 yuzyilin ikinci yarisinda gecmektedir Klasik dunyanin yazarlari Midas in 7 yuzyilin erken bir doneminde oldugunu bildirmektedir Tum bu kaynaklar Midas in uluslararasi bir kisilik oldugunu bir yandan diger Anadolu Suriye ve Asur liderleriyle ugrasirken diger yanda da batidaki Yunan dunyasiyla ilgilendigini anlatir Hem tahtini Delfi deki na armagan etmis hem de bir Yunan prensesle evlenmistir Esek kulakli ve her dokundugu altin olan Midas oykuleri her ne kadar efsanevi de olsa 8 yuzyilda yasamis bu tarihsel kisilikten muhtemelen esinlenilmistir MO 28 Mayis 585 tarihinde Medler ile Lidyalilar arasinda yapilan Halis barisindan sonra Frig topraklarinin Halis in dogusunda kalan topraklari Medlerin denetimi altina girmistir Batida kalan buyuk kesim ise Lidya egemenligi altindaydi MO 547 ya da 546 yilinda Lidya Kralligi nin yikilmasiyla birlikte Frigya topraklari iki yuzyili askin bir sure Pers Imparatorlugu nun bir parcasi olarak Kapadokya Paflagonya ve ile birlikte satrapligina baglanmisti Askeri ve idari planda kalan Pers egemenligi boyunca yerli halk buyuk olcude geleneksel yasam bicimi ve kulturlerini surdurmeye devam etmis eski Frig dili ve yazisi en azindan MO 4 yuzyila hatta 3 yuzyila kadar kullanilmisti Pers egemenligini takip eden Helenistik Donem de Anadolu da Yunan kulturu Yunan tarzi yasam bicimi yayilmis yerli diller gelenekler yerini bu akima birakmistir Bununla birlikte koklu Frig kulturunun etkileri bolgede Roma doneminin sonlarina hatta Hristiyanligin ortaya cikma zamanina kadar devam etmistir Bir zamanlarin ihtisamli baskenti Gordion ise onemini yitirmis giderek sonun baslangicindaki koy niteligine burunerek unutulmustur Yayilim alaniFriglerin ilk yerlesim yerini ve genisledigi alani gosteren Anadolu haritasi Arkeolojik ve epigrafik bulgulara gore Frigler Halis in dogusunda Corum Tokat ve Kirsehir kuzeyde Samsun guneyde Nigde ve Konya guneybatida Burdur ve Elmali Ovasi batida Eskisehir Afyonkarahisar ve Kutahya kuzeybatida Bandirma yorelerine kadar etki alanlarini genisletmislerdi Friglerin ilk baskenti Ankara nin 100 kilometre kadar guneybatisinda Polatli ilcesi sinirlari icinde ve Sakarya Nehri uzerindeki Gordion dur Frig yayilim sahasi icinde Gordion basta olmak uzere Bogazkoy Alacahoyuk Ankira Pazarli Alisar Kerkenes Masat Hoyuk Kaman Kalehoyuk Yazilikaya Sarhoyuk Daskileion ve Sinop gibi merkezler ile Frig tumuluslerinde gerceklestirilen arkeolojik calismalar sayesinde Friglerin tarihi arkeolojik ve kulturel kimligi her gecen gun daha da aydinlanmaktadir Dil ve yaziFrigce bir Hint Avrupa dilidir ancak bu dil ailesindeki konumu hakkinda kesin kabul edilen bir gorus yoktur Buna karsilik Glottolog gibi kaynaklar ile bazi dilbilimciler tarafindan soysal acidan Frigcenin teorisi altinda Yunanca dili ile yakindan akraba oldugu ve ortak bir proto dilden evrildigi ileri surulur Buna ek olarak Ermeni Frig varsayimi altinda dil cogu zaman Yunanca ile birlikte Ermenice ile de iliskilendirilmistir ancak bu teori bazi dilbilimciler tarafindan kabul gormemektedir Midassehir deki Frig yazisi ornegi Harfler Yunan alfabesinden uyarlanmistir Yazitlar kisa ve kullanilan dil hakkinda bilgi ise sinirlidir Klasik Yunan alfabesiyle yazilmis en yeni belge disinda Eski Frigce metinlerde arkaik Yunan alfabelerine benzeyen bir alfabe kullanilmistir Bugune kadar Eski Frigce repertuvarinin a b g d e v i k I m n o p r s t u harfleri olmak uzere 17 harften olusan ortak bir birikiminin oldugu dusunuluyordu Bugun bu birikimin 19 harften olustugu belirtilmektedir Fakat Anadolu kronolojisinin yeniden gozden gecirilmesinden sonra en eski Frig belgelerinin en eski Yunan yazitlarindan yarim yuzyil daha eski oldugu gorulmektedir duvar yazilari da en eski Yunan yazitlariyla ayni doneme aittir Hangi halkin yol gosterici hangisinin izleyici oldugu kesin olarak acikliga kavusmamistir Iskender in MO 334 yilinda baslayan seferi sonrasinda Pers Imparatorlugu nu fethiyle birlikte Frig kulturunun bircok ozelligi yok olmaya yuz tutmustur Bunun sebebi Iskender in fetihleri sonucu Anadolu da ve Dogu Akdeniz de gerceklesen Helenlesme olgusudur Gordion da yeni kalenin son kalintilari terk edilmis ve MO 3 ve 2 yuzyillarda ait bir dizi kent katmani ile ortulmustur Daha onceleri Frig maddi kulturunu karakterize eden diger bircok esya gibi artik Frigce yazitlar da ortadan kalkmistir Yine de Friglerin kendileri suphesiz dilleri ve geleneksel dinlerine ait unsurlar gibi varliklarini surdurmuslerdir MS 3 yuzyila ait mezar taslarinda hala Frigce yazit formulleri ve mezarlari korumak amaciyla yazilan lanetler gorulebilmektedir DinGirit te bulunan Frig basligi takmis Kibele figuru Friglerin bas tanrisi bir ana tanrica ya da doga tanricasidir Genellikle Kibele olarak taninan bu tanricaya Frigler sadece ana anlamina gelen Matar demektedir Gordion daki birkac tas heykelcigin bu tanricayi temsil ettigi dusunulur Tanricanin muhtemelen kendi tapinaginin kapisinda ayakta dururken betimlendigi kabartma bezemeli tas levhalarin da gosterdigi uzere Matar a Ankira da da tapilmaktadir Gordion un guneybatisinda Eskisehir ile Afyon arasinda Frig Vadisi olarak da bilinen Frig yaylalari uzanir Bu bolgede etkileyici buyuk kaya cikintilari dikkati ceker Frigler kaya yuzeylerine belki de hepsi Matar tapinaklarini temsil eden mimari cepheler yontmuslardir Bunlarin en buyugu ve en unlusu Yazilikaya koyundeki Midassehir de olup cephesinde halkin lideri ve krali Midas a ithaf yaziti yer alir Matar adi burada da birkac kez yinelenir Arslankaya daki cephe ise daha goz alicidir burada kapida ayakta duran Matar in iki yaninda birer aslan vardir Eski Frigce yazitlar ve Frig sanat eserleri Matar olarak bilinen tanricanin Frig halkinin ana tanricasi oldugunu ortaya koymaktadir Yazitlarda Matar Areyastin veya Matar kubileya kubeleya olarak da gecen bu tanrica Frig sanatinda ikonografik olarak betimlenen tek tanricadir Frig Vadisi ndeki anitsal ya da kucuk olcekli kult anitlari dogayi tum canliligi ile simgeleyen ana tanrica Matar Kubileya ya duyulan derin saygi ve bagliligin kanitlaridir Otantik Frig dini tapinimlarinin somut taniklarini olusturan bu anitlar ana kayaya oyulmus cepheler akarlar ve nislerden olusur Bu anitlar tanricanin karakteri geregi cogunlukla yerlesmelerin disinda ormanlik issiz ve gizemli doganin ortasindaki kayalik alanlarda yer alir Aslinda Matar Kubileya kultunde gok kubbenin altindaki ucsuz bucaksiz doga butunuyle tanricanin tapinagidir Sonralari tanrica mimari bir yapiya donusturulen kayalarin icinde yasamaya devam etmistir Sembolik kapi her an tanricanin varligini hissettirir Kapi bir gun acilacak ve tanrica kayalarin derinliklerinden gorunecektir Frig kultunun bir baska tipik ozelligi sikca gorulen kayalara oyulmus basamakli anitlardir Bazilari sadece bir dizi genellikle uc ila bes basamaktan meydana gelirken bir kisim ornekte bu basamaklar ustte basit insan uzuvlarina sahip bir disk seklinde son bulmaktadir disklere insan benzeri bir gorunum verilmek istenmistir Bu figurler ya da idollerin Frig panteonundaki bir baska tanriyi temsil etme ihtimali de bulunmaktadir Basamakli anitlar ve idoller nadiren yazita sahiptir dolayisiyla buralarda tapim goren tanri veya tanrilarin adi bilinmemektedir Ancak antik Yunan yazarlari Friglerin Baba adini verdigi bir tanriya taptiklarini ve onu bir hava tanrisi ile iliskilendirdiklerini aktarir Bu tanri ana tanricanin erkek partneri olabilir Basamakli anitlar ve idollerin sikligina bakilirsa bu tanri ya da tanrilar ana tanricadan daha yaygin bir sekilde tapim gormus gibidir Butun basamakli anitlar yerlesimlerin icinde ya da yakininda yer almaz bazilari uzak noktalardadir Gordion un 30 kilometre kuzeybatisindaki Dumrek yerlesmesi bu konuda iyi bir ornektir Kaya anitlarinin onemli bir kismi Frig kulturunun gelistigi MO 9 ve 6 yuzyillar arasina aittir Frigya Pers Imparatorlugu na katildiktan sonra yeni yapi cepheleri kabartmalar ve basamakli anitlar azalmaya baslasa da muhtemelen eski tapinim yerleri olarak kullanilmaya devam etmistir Helenistik Donem boyunca ve sonrasinda Frig kultleriyle iliskilendirilen nesneler ozellikle de tanri tasvirleri Yunan tanrilarina yaklasmis fakat eski Yunancada Mater olarak bilinen Frig ana tanricasina ve Zeus ile esitlenen Frig erkek tanrisi gibi geleneksel tanrilara ibadet devam etmistir Midassehir Helenistik ve Roma donemlerinde kult merkezi olarak varligini surdurmustur SanatFrig kostumleri icerisinde bir erkegin betimlendigi Helenistik Donem figuru Gordion da ele gecen madeni at kosum takimlari fildisi levhalar uzerindeki avci ve suvari betimleri Pazarli ve Duver de piyade betimli mimari kaplama levhalari Friglerin savasci yonunu vurgular Sadece Gordion da ele gecen binlerce dokuma tezgahi agirligi ve agirsaklar tumuluslerde bulunan keten ve yunden dokuma kalintilari Frig toplumunda gelismis bir tekstil is kolunun somut kanitlaridir Tumuluslerdeki ahsap masa sehpa iskemle gibi farkli agac cinslerinin birlikte kullanildigi mobilyalar zengin orman kaynaklari nedeniyle Friglerde marangozluk ve mobilyaciligin cok gelistigini gosterir Tunctan dokum ve dovme tekniginde yapilmis kazanlar kepceler kemerler Turk hamamlarinin geleneksel gobekli taslarinin atasi gobekli kaseler ve gunumuz cengelli ignelerinin atasi Friglerle birlikte Anadolu da moda olan fibulalar Friglerde cok yuksek bir maden teknolojisi ve endustrisinin varligini kanitlar Daglik Frigya Bolgesi ndeki kale tipi yerlesmeler ve bu yerlesmelerin cevresinde yer alan kaya anitlari ise Friglerin geride biraktigi en onemli mimari yapilardir Bunlar Friglerin ulastigi yuksek duzeydeki tas ve kaya isciliginin somut belgelerini olusturmaktadir Yukari Sakarya Vadisi nde Eskisehir Afyonkarahisar ve Kutahya illeri arasinda uzanan Daglik Frigya Bolgesi Friglerin tarihleri boyunca siyasi ve kulturel acidan en guclu ve etkili olduklari bolgedir Bolgenin ozellikle savunmaya yonelik iskan tipine olanak saglayan fiziki cevresi vadilerin tabanini kaplayan aluvyonlu topraklar zengin ormanlar ve tarimin can damari olan akarsular nedeniyle burasi Frigler icin ideal bir yerlesim alani olmustur Buyuk bir bolumu bugun Eskisehir il sinirlari icinde kalan bolgede MO 8 yuzyil ile MO 6 yuzyilin ilk yarisi icinde bircok Frig kalesi kurulmustur KaynakcaOzel Friyalilar Tarihi Calisma yazisi Tekin Gun Mootol Kultur Sanat 20 Temmuz 2020 26 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Hammarstrom Harald Forkel Robert Haspelmath Martin eds 2017 Graeco Phrygian Glottolog 3 0 Jena Germany Max Planck Institute for the Science of Human History Brixhe C 2008 Phrygian The Ancient Languages of Asia Minor Cambridge University Press s 72 James Clackson 1995 The Linguistic Relationship Between Armenian and Greek Publications of the Philological Society GenelAkurgal Ekrem 1949 Spaethethitische Bildkunst Almanca Ankara Ankara Universitesi Dil ve Tarih Cografya Fakultesi Akurgal Ekrem 1959 Chronologie der phrygischen Kunst Anadolu Almanca 4 Ankara Ankara Universitesi Dil Tarih Cografya Fakultesi Eski Onyasa Akdeniz Medeniyetleri Arastirma Enstitusu ss 115 121 doi 10 1501 Andl 0000000049 ISSN 0570 0116 Akurgal Ekrem 1961 Die Kunst Anatoliens von Homer bis Alexander Almanca Berlin Verlag de Gruyter Akurgal Ekrem 2002 Ancient Civilizations and Ruins of Turkey Ingilizce 2 bas Kegan Paul ISBN 9780710307767 Akurgal Ekrem 2005 Anadolu Kultur Tarihi 17 bas Ankara TUBITAK ISBN 975403107X Bakir Tomris Mayis 2003 Anadolu Pers donemi ve sanati Toplumsal Tarih 113 Ankara Tarih Vakfi Yayinlari ss 90 93 ISSN 1300 7025 Gultekin Demir Gul Mayis 2003 Bereketin zenginligin ve paranin kralligi Lydia uygarligi Toplumsal Tarih 113 Ankara Tarih Vakfi Yayinlari ss 86 89 ISSN 1300 7025 Sams G Kenneth Mayis 2003 Phrygler Toplumsal Tarih 113 Ankara Tarih Vakfi Yayinlari ss 82 85 ISSN 1300 7025 Isbu madde Gorkem Kokdemir tarafindan CC BY SA 3 0 lisansi altinda yayimlanan metin icermektedir Wikimedia Commons ta Phrygia ile ilgili coklu ortam belgeleri bulunur