Galata Mevlevihanesi veya diğer adıyla Kulekapı Mevlevihanesi,Türkiye'nin İstanbul ilinin Beyoğlu ilçesinde bulunan eski bir mevlevihane. Günümüzde Galata Mevlevihanesi Müzesi adıyla müze olarak faaliyet göstermektedir.
Galata Mevlevihanesi | |
---|---|
Galata Mevlevihanesi Müzesi | |
Açılış | 1491 (Mevlevihane) 27 Aralık 1975 (Müze) |
Konum | Tünel, Beyoğlu, İstanbul |
Koordinatlar | 41°01′41″K 28°58′30″D / 41.02806°K 28.97500°D |
Koleksiyon boyutu | 1006 parça |
Müdür | Yavuz Özdemir |
Toplu ulaşım | (Şişhane-Zemin İstanbul) (Tünel) |
1491 yılında İskender Paşa tarafından yaptırılan ve şehirdeki ilk mevlevihane olma niteliği taşıyan Galata Mevlevihanesi'nin ilk şeyhi Semâî Mehmed Dede idi. 1500'lerin ikinci yarısıyla 1600'lerin başı arasındaki süreçte Halvetilik tarikatına bağlı bir zaviye ve derslik olarak kullanıldı. Farklı zamanlarda çeşitli onarım ve ekleme çalışmalarının sonucunda bir külliye hâline geldi. 25 Ekim 1925'te çıkarılan tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması ve bazı unvanların yasaklanması ve kaldırılmasına dair kanun çerçevesinde faaliyetlerine son verildi. Bu dönemden sonra mevlevihanenin ana yapısı ilkokul ve lojman, diğer bölümleri ise farklı amaçlarla kullanıldı. Çeşitli girişimler sonucunda müzeye dönüştürüldü ve 27 Aralık 1975 günü Divan Edebiyatı Müzesi adıyla ziyarete açıldı. Bu tarihten sonra dönem dönem restorasyon çalışmaları yapıldı. 2007'de başlayan son restorasyonun ardından, 21 Kasım 2011'de Galata Mevlevihanesi Müzesi adıyla hizmet vermeye başladı.
Günümüzde mevlevihane bünyesinde semahane ve derviş odalarını kapsayan ana yapı, Halet Efendi Kütüphanesi, Sebili ve Türbesi, Şeyh Galib Türbesi, Hasan Ağa Çeşmesi, sarnıç, hâmûşân, Adile Sultan Şadırvanı ve çamaşırhane bulunmaktadır.
Tarihi
Mevlevihane yapılmadan önce ağaçlarla kaplı olan ve Bizans İmparatorluğu döneminden kalan Aziz Theodore Manastırı'nın da içinde bulunduğu arazinin, Osmanlı Padişahı II. Bayezid döneminde bostancıbaşı ve beylerbeyi olarak görev yapan İskender Paşa'ya tahsis edilmesinin ardından burada bir av çiftliği kuruldu.Afyonkarahisar Mevlevihanesi Şeyhi Semaî Mehmed Dede'nin burada bir dergâh yapmak istemesi sonucunda 1491 yılında, İskender Paşa tarafından mevlevihanenin yapımına başlandı.Rumeli Eyaleti sınırlarında bulunan Edirne'ye bağlı Vize kazasının Karabürçek köyünün gelirleri de İskender Paşa tarafından mevlevihaneye vakfedildi. Şehirdeki ilk mevlevihane olma niteliği taşıyan bu ilk yapıdan yalnızca Evliya Çelebi'nin Seyahatnâme'sinde bahsedilmekte olup; esere göre İskender Paşa, yüz derviş odası ile çevreye hâkim ve manzaralı bir avlu yaptırmıştı.
Kuruluşunun ardından mevlevihanenin şeyhliğine geçen Semâî Mehmed Dede bu görevi bir yıl kadar sürdürmesinin ardından 1492 yılında Afyonkarahisar'a dönerken; yerini vekaleten, İskender Paşa'nın vakıflarının kâtibi olan Ali Safaî Dede'ye bıraktı. Ali Safaî Dede'nin 1548'deki ölümüne kadar bu görevi sürdürmesinin ardından şeyhliğe Mahmud Dede geldi. Mahmud Dede döneminde mevlevihane ihmale uğradı ve Halvetilik tarikatının eline geçerek zaviye ve derslik olarak kullanıldı. 1608'de Konya'dan gelen Abdî Dede'nin Mahmud Dede'nin yerine geçmesiyle yapı yeniden mevlevihane olarak hizmet etmeye başladı. 1510'da, Kasımpaşa'da bulunan kendi arazisi üzerine bir mevlevihane yapmak üzere buradan ayrılan Abdî Dede'nin yerine, Konya'dan İstanbul'a Postnişin olarak tayin edilen İsmail Rusûhî Dede geçti. Bu görev değişiminin ardından Abdî Dede, şehrin üçüncü mevlevihanesi olan Kasımpaşa Mevlevihanesi'ni kurmuştu.Ankaralı olması nedeniyle İsmail Ankaravî olarak da anılan şeyhe, Mesnevî'nin en eski Türkçe açıklamasını oluşturmasından dolayı "Hazret-i Şarih" unvanı verilmişti. 1631 yılındaki ölümüne kadar görevini sürdüren İsmail Rusûhî Dede'nin türbesi mevlevihanenin avlusunda bulunmaktadır. Yerine gelen Âdem Dede dönemindeki 1649 yılında matbah emini (mutfaktan sorumlu kişi) Hasan Ağa tarafından biri avluya, diğeri ise mevlevihanenin aşağı tarafındaki Lüleci Hendek caddesinin köşesine olmak üzere iki çeşme yaptırıldı. 1650 yılında tersane ve matbah emini İsmail Efendi tarafından mevlevihanede birtakım imar faaliyetleri de yapıldı. 1652 yılında Âdem Dede'nin hacca gitmek için şehirden ayrılmasının ardından Mısır'da vefat etmesi üzerine yerine Arzî Mehmed Dede geldi. 1664 yılında ölen Arzî Mehmed Dede de mevlevihanenin avlusundaki kabristana gömüldü. Yerine atanan Derviş Çelebi'nin görevini yerine getirememesi üzerine görevi Naci Ahmed Dede devraldı. 1668'de Konya'dan gelen emir doğrultusunda şeyhliğinin kaldırılmasının akabinde Derviş Çelebi ikinci kez görevi devraldı. Yaklaşık bir yıl kadar görevini devam ettiren Derviş Çelebi, mevlevihane tarihinde iki farklı dönemde etkinlik gösteren ilk şeyh oldu.
1668 yılında şeyhlik görevine Gavsî Ahmed Dede geldi. 29 yıl kadar görevi yürüten Gavsî Ahmed Dede, 1697'deki vefatından sonra semahanenin girişine defnedildi. Yerine, damadı ve 18 yıldır mevlevihaenin neyzenbaşı olan Osman Dede geçti. 1730 yılı başlarındaki ölümüne kadar şeyhlik yapan Osman Dede'nin yerine oğlu Sırrî Abdülbâkî Dede geçerken; Osman Dede'nin cenazesi, kayınpederi Gavsî Ahmed Dede'nin yanına gömüldü. Sırrî Abdülbâkî Dede, 1751'deki ölümü sonrasında babasının yanına defnedildi. Bu dönemden sonra şeyhlik başka bir aileye geçti. Önce 1751-1761 yılları arasında Mehmed Şemseddîn Dede mevlevihanenin başına geçti. Ölümünün ardından mevlevihaneye defnedilen Mehmed Şemseddîn Dede'nin yerine kardeşi Îsâ Dede geldi. İsa Dede döneminde, 1766 yılında çıkan Tophane yangını sonucunda Galata Mevlevihanesi de yanarak kullanılmayacak duruma geldi. Aynı yıl, Padişah III. Mustafa'nın emri doğrultusunda bina emini olarak atanan Yenişehirli Osman Efendi tarafından mevlevihane yeniden yaptırıldı. 1771 yılında Îsâ Dede yerini, damadı Selim Dede'ye devretti. 1777'de Selim Dede ölüp, avludaki türbeye gömülürken; Kasımpaşa Mevlevihanesi'nden gelen oğlu Mehmed Sâdık Dede Galata Mevlevihanesi'nin yeni şeyhi oldu. Bir yıl kadar görevini sürdüren Mehmed Sâdık Dede, yakalandığı vebadan öldü ve avludaki hâmûşâna gömüldü.
1778 yılında Galata Mevlevihanesi'nin başına, Kahire Mevlevihanesi'nden gelen Seyyid Abdülbâkî Dede geçti. Konya Mevlevihanesi'nde aşçıbaşı olan Hüseyin Dede 1781-1782 yılları arasında, yine Konya'dan gelen Bakkalzade Ali Dede ise 1782-1786 yılları arasında ise şeyhlik yaptı. Bakkalzade Ali Dede'nin şeyhliğinin kaldırılmasının ardından yerine tayin edilen Üsküdarlı Nûmân Dede, Üsküdar Mevlevihanesi'ni kurmak üzere 1790'da buradan ayrıldı. Şeyhlik Abdullah Dede'ye verilse de, kendisinin geliş yolculuğu sırasında vefat etmesi üzerine vekaleten görevi Bakkalzade Ali Dede üstlendi. Abdullah Dede'nin cenazesi ise mevlevihanenin hâmûşânına defnedildi. 9 Haziran 1791 tarihinde şeyhliğe Mehmed Esad Galib Dede (Şeyh Galib olarak da bilinir) atandı. Bu dönemde semahane yeniden inşa edilirken, ahşap derviş odaları yenilendi. Yapılan bu onarım ile ilgili 1791 tarihli bir kitabe de girişteki taç kapıya işlendi. 1798'de ölen Galib Mehmed Esad Dede, avluda yer alan türbeye defnedildi.
1798-1800 yılları arasında Mehmed Rûhî Dede, sonrasında ise 1816'da Beşiktaş Mevlevihanesi'ne geçinceye kadar Mahmud Dede şeyhlik yaptı. 1816'da göreve gelen Kudrettullah Dede döneminde; 1819 yılında Halet Efendi tarafından bir cephesi caddeye bakan iki katlı muvakkithâne, sebil ve kütüphane ile yine bir cephesi caddeye bakan kendi türbesi yaptırıldı, ahşaptan yapılan İsmail Ankaravî'nin türbesi yeniden inşa edildi, bahçeye mermer döşendi ve mezarlığa yaldızlı pirinç korkuluklar eklendi. Halet Efendi, 1819'da 266 cilt, 1821'de ise 547 cilt olmak üzere toplamda 813 adet eseri kütüphaneye bağışlarken; kütüphanenin yönetimi, kitapların korunması, çalışanların maaşı ve mevlevihanedeki dedelerin refahı için çoğu Yunanistan'da bulunan arazi ve çiftliklerini vakfetti. 1824 yılında çıkan yangında matbah, mescit ve dokuz derviş odası kullanılamaz duruma geldi. Kudretullah Dede 1828 yılında sadrazamlık makamına yazdığı dilekçeyle dervişlerin hâlen çadırlarda kaldığını belirterek, bu çadırların yıprandığı için gereğinin yapılmasını isterken; 10 Kasım 1828 tarihinde sadrazamlıktan gelen cevapla padişah tarafından yeni çadırlar verileceği bildirilmişti. Daha sonraları, Manas Kalfa tarafından yapılan onarım çalışmaları, 1835 yılında tamamlandı. 1847'de, Padişah II. Mahmud'un kızı Âdile Sultan tarafından mevlevihaneye birer sarnıç, şadırvan ve çamaşırhane yaptırıldı. 1851 yılında Padişah Abdülmecid Hasan Ağa Çeşmesi'nin onarımı ile matbahın inşasını gerçekleştirdi. 1859 yılında ise semahane, selamlık ve dergah odalarının bulunduğu ana yapı, günümüzdeki şekliyle inşa edildi. 1871 yılında Kudretullah Dede'nin ölüp Halet Efendi tarafından yapılan türbeye defnedilmesinin ardından yerine oğlu Ataullah Dede şeyh oldu. Bu dönemde mevlevihaneye gelen kişi sayısı artış göstermiş ve çalışan sayısı artmıştı. 1885 yılındaki nüfus sayımına göre burada kalan ve çalışan 36 kişi bulunmaktaydı.Evkaf Nezareti'nin kararı sonrasında çıkarılan 12 Şubat 1908 tarihli buyruk gereğince 21.150 kuruşluk keşif masrafının İskender Paşa vakfından karşılanması kaydıyla, mevlevihane bir kez daha onarımdan geçti. 1909 yılında, sağlık sorunlarından ötürü Veled Çelebi'yi vekili olarak atayan ve 1910'da ölen Ataullah Dede, babası Kudretullah Dede'nin yanına gömüldü. Yerine ise mevlevihanenin son şeyhi olan Ahmed Celaleddin Dede atandı.
Kapatılması ve mevlevihane dışındaki kullanımları
25 Ekim 1925 tarih ve 677 sayılı tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması ve bazı unvanların yasaklanması ve kaldırılmasına dair kanun çerçevesinde Galata Mevlevihanesi'nin faaliyetlerine son verildi. Mevlevihanenin ana yapısı bir süre halkevi olarak hizmet verdi.Türkiye Turing ve Otomobil Kurumuna bağlı İstanbul'u Sevenler Grubunun 8 Şubat 1941 tarihindeki toplantısında Maarif Vekili Hasan Âli Yücel'in Galata Mevlevihanesi'ni bir müze hâline getirme teklifi görüşüldü. Toplantıdan, Maarif Vekâletinin mevlevihaneyi yenilemesi çalışmalarına başlaması kararı çıktı. 1942 yılında, aralarında Humbaracı Ahmed Paşa ve İbrahim Müteferrika'nın da olduğu 17 mezar, kabir taşlarıyla beraber mevlevihaneye nakledildi. Semahane girişinin sağ ve sol kısımlarında yer alan ahşaptan yapılma, dikdörtgen biçimindeki, birer katlı iki türbe kaldırıldı ve bunların yerine mezartaşları dikildi. Bahçede de birtakım onarım çalışmaları yapılmasına karşın ana binada herhangi bir çalışma olmadı. 1946 yılında mevlevihanenin hâmûşânının bir bölümüne, İstanbul Belediyesi tarafından Beyoğlu Evlendirme Dairesi inşa edildi. Aynı yıl kütüphane binası ise karakol olarak kullanılmaya başlandığından, Halet Efendi'nin buraya vakfettiği kitaplar Süleymaniye Kütüphanesi'ne taşındı. İstanbul'u Sevenler Grubunun 1946 yılında Maarif Vekili Reşat Şemsettin Sirer'e müracaat etmesiyle, grup tarafından ikinci bir girişim gerçekleşti. Yapılan bu teklif 20 Ekim 1946 tarihinde kabul edilerek mevlevihanenin bir müzeye dönüştürülmesine karar verildi. 18 Kasım 1946 tarih ve 3-4951 sayılı kararname ile ilgili arazi, içindeki tüm yapılarla birlikte vakıfların idâresinden Maarif Vekâletine devredildi. Bu sıralarda mevlevihane, Topkapı Sarayı çalışanlarının kaldığı bir lojman olarak kullanıldı.
8 Şubat 1966'da, Millî Eğitim Bakanlığının 730.35-682 sayılı emriyle kurulan İstanbul Türbeler Müzesi Müdürlüğüne bağlandı. 18 Aralık 1967'de, onarımı için bir ihale düzenlendi. Yapılan onarım çalışmaları sonrasında, 27 Aralık 1975 günü Divan Edebiyatı Müzesi adıyla ziyarete açıldı. 1 Ocak 2005'te, Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından bir restorasyon çalışmasına başlandı. 20 Mayıs 2007 günü, çalışmalar sebebiyle ziyarete kapatıldı. Vakıflar Bölge Müdürlüğünün ana yapıda yürüttüğü restorasyon çalışmaları 9 Haziran 2009'da tamamlandı ve eksik olarak Kültür ve Turizm Bakanlığına devredildi. İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi sonrasında 2009'un Mart ve Aralık ayları arasında, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından bir restorasyon çalışması daha yapıldı. Çalışmaların tamamlanmasının ardından, 21 Kasım 2011'de Galata Mevlevîhânesi Müzesi adıyla tekrar açıldı.
Günümüzdeki faaliyetleri
Pazartesi hariç haftanın her günü ziyarete açık olan müze, yalnızca Ramazan ve Kurban bayramlarının birinci günlerinde yarım gün boyunca kapalıdır. Semahanede her pazar günü bir semâ gösterisi düzenlenir. 15, 16, 17 ve 29, 30 31 Aralık günleri ise Şeb-i Arûs törenleri yapılmaktadır. Müzede çeşitli müzik aletleri, farklı dönemlere ait Mevlevi eşyaları ve çeşitli eserler sergilenmektedir.
Şeyhleri
Hüseyin Ayvansarayî'nin Hadikat-ül Cevami adlı eserine göre Galata Mevlevihanesi'nin şeyhleri ve görevde kaldığı yıllar aşağıdaki gibidir:
|
|
|
Mimarisi
Konumu ve yerleşim planı
Galata Mevlevihanesi, Beyoğlu'nun Şahkulu mahallesindeki Galip Dede caddesi üzerinde bulunan 15 numaralı yapıdır.İstiklal Caddesi'nden Galip Dede caddesine girildiğinde caddenin sol tarafında kalır.
Kemerli bir kapıdan girilen avlunun sağında, Halet Efendi Kütüphanesi ile bu yapıya bitişik olan muvakkithane ve sebil; solunda ise Halet Efendi Türbesi yer alır. Birkaç metre ileride, sol kısımda Şeyh Galib Türbesi ve bu türbeye bitişik bir sarnıç, türbenin de birkaç metre ilerisinde hâmûşân girişi vardır. Avlunun sonunda, semahane ve derviş odalarını kapsayan mevlevihanenin ana binasının yer alır. Hâmûşân ise arazinin sol kısmında konumlanmıştır. Bu yapılar dışında avluda, Âdile Sultan Şadırvanı ile çamaşırhane bulunmaktadır. Semahanenin arka kısmında yer alan otoparkın ise, yine arka kısımdan ayrı bir girişi vardır.
Avlu ve avludaki yapılar
Evkaf Nazırlığı tarafından hazırlatılan 1915 tarihli haritaya göre mevlevihanede, günümüzde de varlığını sürdüren semahane, Halet Efendi Kütüphane, Sebil ve Türbesi, Hasan Ağa Çeşmesi, hâdikât-ül ervah ("ruhlar bahçesi" anlamına gelen mezarlık), Şeyh Galib Türbesi, hâmûşân, şadırvan, sarnıç ve çamaşırhane yer almaktaydı. Haritada yer alan matbah (mutfak), harem dairesi ve derviş odaları ise günümüze ulaşamamıştır.
Mevlevihanenin avlusunun girişinden, ana yapıya kadarki kısım taş ile döşelidir. Avlu girişinde, üst kısmında Padişah II. Mahmud'un bir tuğrası ile tâlik yazılı onarım kitâbesinin bulunduğu yuvarlak kemerli bir kapı yer alır. Şair Lebib tarafından yazılan kitâbenin hattatı Yesarizâde Mustafa İzzet Efendi'dir. Kapının iç tarafında ise Padişah III. Selim tarafından yapılan onarım hakkında olan ve Şeyh Galib tarafından padişaha sunulan bir kasidenin yer aldığı kitâbe bulunmaktadır.
Girişin hemen sağında yer alan Halet Efendi Kütüphanesi, 11 x 7 m boyunlarında iki katlı bir yapıdır. Giriş katında muvakkithanenin yer aldığı yapının 60 cm kalınlığındaki duvarlarının iç kesimi küfeki taşı ve tuğla ile örülerek sıvanmış, dış cephesi ise tamamen mermerle kaplanmıştır. Dış cephesindeki bir kapının ardındaki üstü tonozlu taş bir merdiven aracılığıyla üst kata çıkılır. Dikdörtgen gövdeli, kompozit başlıklı sütunların yer aldığı beş adet revaktan sonra tonoz örtülü bir sahanlığa, oradan ise kütüphanenin ana mekânına geçilir. İç içe durumdaki biri büyük diğeri küçük odadan oluşan kütüphanenin ana giriş kapısı üzerinde kurucusu Halet Efendi'ye ait, Yesarizade tarafından yazılan dört kartuşlu bir kitâbe bulunmaktadır. Asıl kütüphane odasının avluya bakan yönünde üç, yan tarafında ise iki olmak üzere beş adet penceresi vardır. Kurşunla kaplanan çatının üzerinde iki madeni alem yer alır.
Kütüphane binasının giriş katında, üst kata çıkan merdivenlerin yer aldığı kapının yanındaki kapıdan giriş yapılan dikdörtgen oda, muvakkithane ve sebil kısımlarıdır. Buranın Galip Dede caddesine bakan cephesinin sağ tarafında; yarım oval yalağı bulunan, rokoko tarzıyla yapılan ayna taşının üst kısmı vazodan çıkan dallar, alt kısmı ise defne dallı madalyon motifleriyle bezenen Hasan Ağa Çeşmesi bulunur. Çeşmenin, küfeki taşından yapılmış sivri kemerinin üzerinde 20 kartuşlu talik yazılı, Nisârî'ye ait bir kitâbe yer alır. Bu kitabênin üstünde ise, Abdülmecid tarafından 1851 yılında yapılan yenilemeden sonra işlenen, şair Ali Nisârî Efendi'nin 16 kartuşlu kitâbesi ile padişahın tuğrası vardır. Muvakkithane ve sebilin yer aldığı kısmın kapısının tam karşısındaki duvarda, aynasında iki yana açılan pilili perde motiflerinin bulunduğu ikinci bir mermer çeşme vardır. Odanın caddeye bakan iki penceresinde, normal günlerde su, kandil ve bayramlarda ise ayran ve şerbetin dağıtıldığı dokuzar adet tas yeri bulunur. Odanın içerisindeki iki duvar saatinin ortasından geçen mermerden yapılma beyaz korkuluklarla muvakkithane ile sebil ayrılırken, muvakkithaneyi mermer bir seki çevrelemektedir.
Küfeki taşı ve mermerden yapılan, 6,75 x 8,25 m boyutlarındaki dikdörtgen planlı Şeyh Galib Türbesi'nde İsmail Rusûhî Dede, Îsâ Dede, Hüseyin Dede, Şeyh Selim Efendi, Selim Dede ve Mehmed Rûhî Dede'nin kabirleri bulunmaktadır. Doğu cephesinde pencere bulunmayan yapı, diğer üç cephesinde üçer olmak üzere dokuz dikdörtgen pencereye sahiptir. Her pencerenin üzerinde ikişer adet, dışa taşkın friz ve bunların arasında sahte vardır. Batıya bakan ve üç basamaklı bir merdivenin de yer aldığı giriş cephesinin ortasındaki pencere üzerinde iki konsol arasında kaide üzerinde Mevlevi tacı (destarlı sikke) kabartması; sağ ve soldan ikinci pilasterlerin hizasında, saçak altında iki adet dal sikke kabartması yapılmıştır. Tonoz kubbeli olan yapının çatısı kurşun kaplı olup, üzerinde destarsız dal sikke yer almaktadır. Türbenin duvarına bitişik basık kemerli bir kapının ardındaki yedi basamaklı merdiven ise Aziz Theodore Manastırı'na ait bir sarnıca inmektedir.
Avludaki ikinci türbe olan Halet Efendi Türbesi'nde Kudretullah Dede, Ataullah Dede, Selanik Şeyhi Ubeydullah Dede ve Kudretullah Dede'nin eşi Emine Esmâ Hanım defnedilmiştir. 6,5 x 6,5 m boyutlarındaki kare bir tabana sahip olan yapının 65 cm kalınlığındaki duvarları küfeki taşı ve tuğlayla örülmüş, içten sıva dışarıdan ise mermerle kaplanmıştır. Rokoko tarzına sahip olan yapının dış cephesi; yarım sütunlar, çiçek kabartmalarıyla süslenen sekizgen prizma biçimindeki kompozit başlıklar ve yuvarlak kemerlerin içerisindeki üçgen baklavalar içerir. Doğu cephesi yandaki bir yapıya dayanan türbenin Galip Dede caddesi ve avluya bakan cepheleri üçer, güneye bakan ve kapısının da yer aldığı cephe ise iki yuvarlak kemerli pencereye sahiptir. İçerisi tonozla örtülü olup, yaldızlı kalem işleriyle süslenmiştir. Tavana, tam ortada yer alan dairesel bir madalyon ve çevresindeki sekiz oval madalyona bağlanan taç figürleri işlenmiştir. Oval madalyonların dördü kartuş biçiminde olup, kartuşların içinde manzara resimleri vardır. Madalyonların içinde ise bir masa üstünde Mevlevi sikkesi yer alır. Yapının çatısı, birbiri üstüne bindirilmiş dörtgen bir prizma şeklindeki mermerlerden meydana gelmektedir.
Avluda yer alan hâdikât-ül ervah (ruhlar bahçesi) isimli, dedeler ve mevlevihaneye bağlı kişilerin defnedildiği hâmûşâna, ahşap bir bahçe kapısı aracılığıyla girilir. Şeyhlerin yaşamları boyunca giydiği destarlı sikkeler mezartaşlarına da işlenirken diğer kişilerin mezartaşlarına görev ve pozisyonlarına göre farklı desenler işlenmiştir. Sekiz mermer sütunun taşıdığı konik çatıyla örtülü olan avludaki Âdile Sultan Şadırvanı'nın tepesinde ahşap bir Mevlevi sikkesi bulunur. Çeşmelerin yer aldığı kısım da sekizgen prizma şeklindedir. Altında bir sarnıcın da bulunduğu şadırvanın yanında, Ziver Paşa tarafından yazılan bir kitâbe yer almaktadır. Avluda bulunan mermer başlı iki kuyu, suyunu bu sarnıçtan almaktadır. Beşik tonozla kaplı çamaşırhanenin içinde, mermerden yapılan çamaşır tekneleri mevcuttur. Dikdörtgen tabanlı bir yapı olan çamaşırhanenin avluya bakan doğu cephesinde bir pencere vardır.
Âdile Sultan Şadırvanı'nın arka kısmında, şeyh ve ailesinin yaşadığı harem dairesi günümüze ulaşmamıştır. Mevlevihanenin mutfak ve kileri avlunun ayrı bir köşesinde olsa da bunlar yıkılmış; günümüzde ancak ocak nişi, kuyu ve bazı duvar kalıntıları kalmıştır.
Ana yapı
Semahane ve derviş odalarının yer aldığı ve günümüzde müze binası olarak kullanılan ahşap yapı, avlunun sonunda yer alır. Eğimli bir arazi üzerine inşa edildiğinden ön tarafı iki, arka tarafı üç katlıdır. Dikdörtgen yapılı olup, 28 x 19 m boyutlarındaki yapı; kuzeye bakan ön cephesinde 20, arka cephesinde 42, sağ cephesinde 24, sol cephesinde ise 13 olmak üzere toplam 99 pencereye sahiptir. Zemin kat ile üst kattaki duvarlar ahşap karkaslı olup, içeriden bağdadi sıva, dışarıdan ise ahşap kaplama ile donatılmıştır. Bodrum katının 105 cm kalınlığındaki duvarları da bağdadi sıvalı olup, yapının ahşap çatısı kiremitle örtülüdür.
Yapının ön cephesinde yer alan iki kapıdan ilki semahaneye, ikincisi ise hünkâr mahfili ile şeyh dairesine (selâmlık) açılır. Semahaneye giriş kapısının sol tarafında Gavsî Ahmed Dede, Osman Dede ve Sırrî Abdülbâkî Dede, sağ tarafında ise Arzî Mehmed Dede ve Mehmed Şemseddîn Dede'nin mezarları bulunur. Aynı kapının üzerinde yapının onarıldığı yılı belirten 1859 tarihli, Ziver Paşa'nın kaleminden çıkan ve hattat Rıfat Efendi tarafından talik yazılı, dört kartuşlu bir kitâbe ile üzerindeki Padişah Abdülmecid'in tuğrası vardır. Giriş kısmının iki yanında, mermerden yapılma iki yarım paye bulunur.
Sekizgen şeklinde olan semahane kısmı; köşelerde yer alan sekiz ahşap sütun, aralarındaki on dört ahşap korkulukla desteklenir. İki katı da içine alan bu kısmın kenarları 5 m, yüksekliği 9,3 m'dir. Sütun ve korkuluklar ikinci katta da devam ederken, alt kattaki sütun başlıkları İyon, ikinci kat odalarını semahaneden ayıran ve aralarında ahşap kafesler bulunan sütun başlıkları ise Korint düzenindedir. Üst kattaki sütunların üzerinde yer alan kalem işi bezeli bir kuşaktan sonra, rokoko ve eklektik üsluplarının karışımı bir bezemenin kapladığı tavan yer alır. Yamuk planlı sekiz madalyonun ortasında altın yaldızlı ahşap bir tavan göbeğinin bulunduğu tavanda, 1973'teki müze açılışı için yapılan çalışmalar sırasında Abdülmecid Türbesi'nden getirilen altı kollu bir avize asılıdır. Semahane girişinin karşısında mihrap ve minber yer alır. Dışa taşkın olan mihrapta kalem işi kıvrık dallarla birbirine bağlanan neo-gotik üslupta kemer bezemeleri bulunur. Kapısı ve köşkün köşelerine kondurulmuş dal sikke tarzında ahşap süslemelerinin yer aldığı minber ise herhangi bir üsluba göre yapılmamıştır. Çeşitli desenlerle süslenen ahşap korkuluklarla çevrili mesnevi kürsüsü ve miraciye kürsüsü de semahanenin yan kısımlarında bulunmaktadır.
Ana giriş kapısının sağında ve solunda ikişer simetrik kapı vardır. Sol taraftaki kapıların ardındaki merdivenlerden biri alt kata inerken diğeri üst kata çıkar. Sağ tarafta yer alan kapılardan birisi, sema ayini sonrasında ikram edilecek olan şerbetlerin hazırlandığı ve semahaneye açılan kafesli penceresinden semahanede bulunanlara şerbet dağıtıldığı şerbethâne odasıdır. Sağdaki ikinci kapı ise hünkâr mahfili ve Konya postnişinin odalarına ek olarak iki odanın daha bulunduğu üst kısma çıkar. Hünkâr mahfilinin ahşap kafesli olan duvarında kafes yüksekliği, diğer bölümlerinkinin yarısı kadardır. Ayrı bir mihraba sahip olan hünkâr mahfilinin tavanı renkli kalem işi bezemelerle kaplı olup; bu bezemeler, aynı tavan bitişiğinde bulunan Konya'dan gelen çelebi ve şeyhlerin sema ayinlerini izlemek üzere oturdukları odada da devam eder. Bu odaların arkasında yer alan iki odadan birinin tavanına ahşap çubukla birtakım desenler yapılmıştır ve bölümün kendine ait farklı bir tuvaleti vardır. Alt katla bağlantısına ek olarak hünkâr mahfilinin, yapının ön cephesinde yer alan dışa açılan bir kapısı da bulunur. Bu kapının hemen karşısında, iki katı içine alan merdiven boşluğundan, çift taraflı merdivenlerle üst kata geçiş yapılır. Hünkâr mahfilinin tam altında şeyhin misafirlerini kabul ettiği, sohbetlerini yaptığı ve dedelerle görüştüğü; 5 x 4,78 m ve 4,25 x 4,75 m boyutlarındaki iç içe iki oda, tuvalet ve kahve ocağından oluşan şeyh dairesi yer alır.
Semahanenin alt katında, içeriden olduğu gibi yapının sağ tarafındaki bir kapıdan da girilebilen derviş odaları bulunur. Taş köşeli bir koridorun yer altığı bu katta, on derviş odasının yanı sıra birer matbah ve meydan odası da yer alır. Her bir derviş odasının girişinde, abdest almak almak için delikli birer taş vardır. Odalardaki bir basamak sonrasında, tahta döşeli ve genellikle hasır veya kilim kaplı oturma bölümüne geçilir. İkişer penceresi olan odalarda yerden yüksek, L şeklinde bir sedir pencere önü ve bir duvar boyunca uzanmıştır.
Yapının zemin katının sol cephesinde, hâmûşândan geçilerek özel bir kapıdan girilen ve kadınların sema ayinlerini izlediği, 14,25 x 4 m boyunlarındaki bir salon ile bir basamak merdivenle inilen 4,75 x 4 m boyunlarındaki bir odadan oluşan bacılar dairesi adı verilen kısım bulunur. Semahane ile bacılar dairesi, yerden 2 m yüksekliğindeki ahşap bir kafesle birbirinden ayrılmış olup, kafesin bacılar dairesi tarafına üç basamaklık bir merdivenle çıkılan, 1 m genişliğinde balkon benzeri bir oturma yeri yapılmıştır.
Popüler kültüre etkileri
İhsan Oktay Anar'ın 2007'de yayınlanan Suskunlar adlı romanının bir bölümünde Galata Mevlevihanesi geçer. Kitabın adı, "suskunlar" anlamına gelen mevlevihanenin hâmûşânından yola çıkılarak oluşturulmuştur.
Resim galerisi
- Müzenin tanıtıcı levhâsı
- Kapıdaki kitâbeler
- Hasan Ağa Çeşmesi'nin kitâbesi
- Avlu ve arkasında yer alan İstanbul Özel Alman Lisesi'nin görünümü
- Jean-Baptiste Vanmour'a ait olan ve mevlevihanede sema eden dervişleri gösteren tablo
Notlar
- A. ^ Galata Mevlevihanesi şeyhi olarak atanan Abdullah Dede İstanbul'a gidişi sırasında vefat ettiğinden bu görevi yerine getiremedi.
Kaynakça
- Özel
- ^ a b . T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü. 27 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Aralık 2016.
- ^ a b c Tanman 1996, s. 317.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 125.
- ^ a b c d e f Yücel 1979, s. 135.
- ^ a b c d Dayıoğlu 2003, s. 53.
- ^ Tanman 1996, s. 319.
- ^ a b c Dayıoğlu 2003, s. 54.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 55.
- ^ a b c d e f g Dayıoğlu 2003, s. 56.
- ^ Çakır, Müjgan (1999). "Kutbu'n-Nâyî Osman Dede'nin şiirleri" (PDF). İlmî Araştırmalar Dergisi, 8. ss. 307-313. 21 Şubat 2014 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 14 Şubat 2014.
- ^ a b c d e f g h i Dayıoğlu 2003, s. 57.
- ^ a b c Belge, Murat (1993). İstanbul Gezi Rehberi (10. bas.). Tarih Vakfı Yurt Yayınları. s. 235. ISBN .
- ^ (Fransızca). turquie-culture.fr. 19 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Aralık 2014.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 58.
- ^ a b Dayıoğlu 2003, s. 59.
- ^ a b c d Dayıoğlu 2003, s. 60.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 145.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 61.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 63.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 62.
- ^ a b c Dayıoğlu 2003, s. 64.
- ^ a b Dayıoğlu 2003, s. 65.
- ^ a b c d e Dayıoğlu 2003, s. 159.
- ^ a b Dayıoğlu 2003, s. 132.
- ^ a b c d e f g Yücel 1979, s. 136.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 160.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 146.
- ^ a b c d e f "İstanbul Mevleviliği". Galata Mevlevihanesi Müzesi. 3 Kasım 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Kasım 2013.
- ^ Ay, Hasan (16 Mayıs 2012). . Sabah. 5 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Kasım 2013.
- ^ a b c Güngör, Jülide (26 Kasım 2012). . İstanbul: Zaman. 3 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Kasım 2013.
- ^ Yaman, Zeynel (28 Şubat 2011). . Sabah. 7 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Şubat 2014.
- ^ . emlakkulisi.com. 17 Aralık 2011. 4 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Kasım 2013.
- ^ . İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü. 9 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Kasım 2013.
- ^ a b . Galata Mevlevihanesi resmî sitesi. 27 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ekim 2013.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 165-169.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 66.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 49.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 50.
- ^ a b c Dayıoğlu 2003, s. 151.
- ^ a b Dayıoğlu 2003, s. 142.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 144.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 147-148.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 149-150.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 152.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 154.
- ^ a b Dayıoğlu 2003, s. 156.
- ^ Tanman 1996, s. 320.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 131.
- ^ a b Dayıoğlu 2003, s. 133.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 134.
- ^ a b Dayıoğlu 2003, s. 136.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 138.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 140.
- ^ Dayıoğlu 2003, s. 141.
- ^ Durukoğlu, Salim (2013). "Derin Anlatı Yapısı Olarak Romanın Var Olma Kaygısı ve "Suskunlar"ı Görünür Kılma Çabası" (PDF). Turkish Studies, 8. cilt 4. sayı. s. 731. 11 Kasım 2013 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 11 Kasım 2013.
- Genel
- Dayıoğlu, Server (Nisan 2003). Galata Mevlevihanesi. Ankara: Yeni Avrasya Yayınları. ISBN .
- Cezar, Mustafa (1991). XIX. yüzyıl Beyoğlusu. İstanbul: Ak Yayınları. ISBN .
- Yücel, Erdem (Sonbahar 1979). "Galata Mevlevihanesi" (PDF). Arkitekt, 376. 4 Kasım 2013 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 14 Ekim 2013.
- Tanman, M. Baha (1996). "Galata Mevlevîhânesi". Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 13. cilt. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı. ISBN .
Konuyla ilgili yayınlar
- Kerametli, Can (1977). Galata Mevlevîhanesi Divan Edebiyatı Müzesi. İstanbul: Türk Turing ve Otomobil Kurumu.
Dış bağlantılar
Wikimedia Commons'ta Galata Mevlevihanesi ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Galata Mevlevihanesi veya diger adiyla Kulekapi Mevlevihanesi Turkiye nin Istanbul ilinin Beyoglu ilcesinde bulunan eski bir mevlevihane Gunumuzde Galata Mevlevihanesi Muzesi adiyla muze olarak faaliyet gostermektedir Galata MevlevihanesiGalata Mevlevihanesi MuzesiAcilis1491 Mevlevihane 27 Aralik 1975 Muze KonumTunel Beyoglu IstanbulKoordinatlar41 01 41 K 28 58 30 D 41 02806 K 28 97500 D 41 02806 28 97500Koleksiyon boyutu1006 parcaMudurYavuz OzdemirToplu ulasim Sishane Zemin Istanbul Tunel 1491 yilinda Iskender Pasa tarafindan yaptirilan ve sehirdeki ilk mevlevihane olma niteligi tasiyan Galata Mevlevihanesi nin ilk seyhi Semai Mehmed Dede idi 1500 lerin ikinci yarisiyla 1600 lerin basi arasindaki surecte Halvetilik tarikatina bagli bir zaviye ve derslik olarak kullanildi Farkli zamanlarda cesitli onarim ve ekleme calismalarinin sonucunda bir kulliye haline geldi 25 Ekim 1925 te cikarilan tekke zaviye ve turbelerin kapatilmasi ve bazi unvanlarin yasaklanmasi ve kaldirilmasina dair kanun cercevesinde faaliyetlerine son verildi Bu donemden sonra mevlevihanenin ana yapisi ilkokul ve lojman diger bolumleri ise farkli amaclarla kullanildi Cesitli girisimler sonucunda muzeye donusturuldu ve 27 Aralik 1975 gunu Divan Edebiyati Muzesi adiyla ziyarete acildi Bu tarihten sonra donem donem restorasyon calismalari yapildi 2007 de baslayan son restorasyonun ardindan 21 Kasim 2011 de Galata Mevlevihanesi Muzesi adiyla hizmet vermeye basladi Gunumuzde mevlevihane bunyesinde semahane ve dervis odalarini kapsayan ana yapi Halet Efendi Kutuphanesi Sebili ve Turbesi Seyh Galib Turbesi Hasan Aga Cesmesi sarnic hamusan Adile Sultan Sadirvani ve camasirhane bulunmaktadir TarihiGalata Mevlevihanesi ndeki dervisleri yemek yerken gosteren Jean Baptiste Vanmour a ait tablo Mevlevihane yapilmadan once agaclarla kapli olan ve Bizans Imparatorlugu doneminden kalan Aziz Theodore Manastiri nin da icinde bulundugu arazinin Osmanli Padisahi II Bayezid doneminde bostancibasi ve beylerbeyi olarak gorev yapan Iskender Pasa ya tahsis edilmesinin ardindan burada bir av ciftligi kuruldu Afyonkarahisar Mevlevihanesi Seyhi Semai Mehmed Dede nin burada bir dergah yapmak istemesi sonucunda 1491 yilinda Iskender Pasa tarafindan mevlevihanenin yapimina baslandi Rumeli Eyaleti sinirlarinda bulunan Edirne ye bagli Vize kazasinin Karaburcek koyunun gelirleri de Iskender Pasa tarafindan mevlevihaneye vakfedildi Sehirdeki ilk mevlevihane olma niteligi tasiyan bu ilk yapidan yalnizca Evliya Celebi nin Seyahatname sinde bahsedilmekte olup esere gore Iskender Pasa yuz dervis odasi ile cevreye hakim ve manzarali bir avlu yaptirmisti Galata Mevlevihanesi nin on cephesini gosteren 18 yuzyila ait bir gravur Kurulusunun ardindan mevlevihanenin seyhligine gecen Semai Mehmed Dede bu gorevi bir yil kadar surdurmesinin ardindan 1492 yilinda Afyonkarahisar a donerken yerini vekaleten Iskender Pasa nin vakiflarinin katibi olan Ali Safai Dede ye birakti Ali Safai Dede nin 1548 deki olumune kadar bu gorevi surdurmesinin ardindan seyhlige Mahmud Dede geldi Mahmud Dede doneminde mevlevihane ihmale ugradi ve Halvetilik tarikatinin eline gecerek zaviye ve derslik olarak kullanildi 1608 de Konya dan gelen Abdi Dede nin Mahmud Dede nin yerine gecmesiyle yapi yeniden mevlevihane olarak hizmet etmeye basladi 1510 da Kasimpasa da bulunan kendi arazisi uzerine bir mevlevihane yapmak uzere buradan ayrilan Abdi Dede nin yerine Konya dan Istanbul a Postnisin olarak tayin edilen Ismail Rusuhi Dede gecti Bu gorev degisiminin ardindan Abdi Dede sehrin ucuncu mevlevihanesi olan Kasimpasa Mevlevihanesi ni kurmustu Ankarali olmasi nedeniyle Ismail Ankaravi olarak da anilan seyhe Mesnevi nin en eski Turkce aciklamasini olusturmasindan dolayi Hazret i Sarih unvani verilmisti 1631 yilindaki olumune kadar gorevini surduren Ismail Rusuhi Dede nin turbesi mevlevihanenin avlusunda bulunmaktadir Yerine gelen Adem Dede donemindeki 1649 yilinda matbah emini mutfaktan sorumlu kisi Hasan Aga tarafindan biri avluya digeri ise mevlevihanenin asagi tarafindaki Luleci Hendek caddesinin kosesine olmak uzere iki cesme yaptirildi 1650 yilinda tersane ve matbah emini Ismail Efendi tarafindan mevlevihanede birtakim imar faaliyetleri de yapildi 1652 yilinda Adem Dede nin hacca gitmek icin sehirden ayrilmasinin ardindan Misir da vefat etmesi uzerine yerine Arzi Mehmed Dede geldi 1664 yilinda olen Arzi Mehmed Dede de mevlevihanenin avlusundaki kabristana gomuldu Yerine atanan Dervis Celebi nin gorevini yerine getirememesi uzerine gorevi Naci Ahmed Dede devraldi 1668 de Konya dan gelen emir dogrultusunda seyhliginin kaldirilmasinin akabinde Dervis Celebi ikinci kez gorevi devraldi Yaklasik bir yil kadar gorevini devam ettiren Dervis Celebi mevlevihane tarihinde iki farkli donemde etkinlik gosteren ilk seyh oldu 1668 yilinda seyhlik gorevine Gavsi Ahmed Dede geldi 29 yil kadar gorevi yuruten Gavsi Ahmed Dede 1697 deki vefatindan sonra semahanenin girisine defnedildi Yerine damadi ve 18 yildir mevlevihaenin neyzenbasi olan Osman Dede gecti 1730 yili baslarindaki olumune kadar seyhlik yapan Osman Dede nin yerine oglu Sirri Abdulbaki Dede gecerken Osman Dede nin cenazesi kayinpederi Gavsi Ahmed Dede nin yanina gomuldu Sirri Abdulbaki Dede 1751 deki olumu sonrasinda babasinin yanina defnedildi Bu donemden sonra seyhlik baska bir aileye gecti Once 1751 1761 yillari arasinda Mehmed Semseddin Dede mevlevihanenin basina gecti Olumunun ardindan mevlevihaneye defnedilen Mehmed Semseddin Dede nin yerine kardesi Isa Dede geldi Isa Dede doneminde 1766 yilinda cikan Tophane yangini sonucunda Galata Mevlevihanesi de yanarak kullanilmayacak duruma geldi Ayni yil Padisah III Mustafa nin emri dogrultusunda bina emini olarak atanan Yenisehirli Osman Efendi tarafindan mevlevihane yeniden yaptirildi 1771 yilinda Isa Dede yerini damadi Selim Dede ye devretti 1777 de Selim Dede olup avludaki turbeye gomulurken Kasimpasa Mevlevihanesi nden gelen oglu Mehmed Sadik Dede Galata Mevlevihanesi nin yeni seyhi oldu Bir yil kadar gorevini surduren Mehmed Sadik Dede yakalandigi vebadan oldu ve avludaki hamusana gomuldu Mevlevihane deki dervisleri gosteren bir fotograf 1870 1778 yilinda Galata Mevlevihanesi nin basina Kahire Mevlevihanesi nden gelen Seyyid Abdulbaki Dede gecti Konya Mevlevihanesi nde ascibasi olan Huseyin Dede 1781 1782 yillari arasinda yine Konya dan gelen Bakkalzade Ali Dede ise 1782 1786 yillari arasinda ise seyhlik yapti Bakkalzade Ali Dede nin seyhliginin kaldirilmasinin ardindan yerine tayin edilen Uskudarli Numan Dede Uskudar Mevlevihanesi ni kurmak uzere 1790 da buradan ayrildi Seyhlik Abdullah Dede ye verilse de kendisinin gelis yolculugu sirasinda vefat etmesi uzerine vekaleten gorevi Bakkalzade Ali Dede ustlendi Abdullah Dede nin cenazesi ise mevlevihanenin hamusanina defnedildi 9 Haziran 1791 tarihinde seyhlige Mehmed Esad Galib Dede Seyh Galib olarak da bilinir atandi Bu donemde semahane yeniden insa edilirken ahsap dervis odalari yenilendi Yapilan bu onarim ile ilgili 1791 tarihli bir kitabe de giristeki tac kapiya islendi 1798 de olen Galib Mehmed Esad Dede avluda yer alan turbeye defnedildi Mevlevihanenin eski halinden bir gorunum 1798 1800 yillari arasinda Mehmed Ruhi Dede sonrasinda ise 1816 da Besiktas Mevlevihanesi ne gecinceye kadar Mahmud Dede seyhlik yapti 1816 da goreve gelen Kudrettullah Dede doneminde 1819 yilinda Halet Efendi tarafindan bir cephesi caddeye bakan iki katli muvakkithane sebil ve kutuphane ile yine bir cephesi caddeye bakan kendi turbesi yaptirildi ahsaptan yapilan Ismail Ankaravi nin turbesi yeniden insa edildi bahceye mermer dosendi ve mezarliga yaldizli pirinc korkuluklar eklendi Halet Efendi 1819 da 266 cilt 1821 de ise 547 cilt olmak uzere toplamda 813 adet eseri kutuphaneye bagislarken kutuphanenin yonetimi kitaplarin korunmasi calisanlarin maasi ve mevlevihanedeki dedelerin refahi icin cogu Yunanistan da bulunan arazi ve ciftliklerini vakfetti 1824 yilinda cikan yanginda matbah mescit ve dokuz dervis odasi kullanilamaz duruma geldi Kudretullah Dede 1828 yilinda sadrazamlik makamina yazdigi dilekceyle dervislerin halen cadirlarda kaldigini belirterek bu cadirlarin yiprandigi icin gereginin yapilmasini isterken 10 Kasim 1828 tarihinde sadrazamliktan gelen cevapla padisah tarafindan yeni cadirlar verilecegi bildirilmisti Daha sonralari Manas Kalfa tarafindan yapilan onarim calismalari 1835 yilinda tamamlandi 1847 de Padisah II Mahmud un kizi Adile Sultan tarafindan mevlevihaneye birer sarnic sadirvan ve camasirhane yaptirildi 1851 yilinda Padisah Abdulmecid Hasan Aga Cesmesi nin onarimi ile matbahin insasini gerceklestirdi 1859 yilinda ise semahane selamlik ve dergah odalarinin bulundugu ana yapi gunumuzdeki sekliyle insa edildi 1871 yilinda Kudretullah Dede nin olup Halet Efendi tarafindan yapilan turbeye defnedilmesinin ardindan yerine oglu Ataullah Dede seyh oldu Bu donemde mevlevihaneye gelen kisi sayisi artis gostermis ve calisan sayisi artmisti 1885 yilindaki nufus sayimina gore burada kalan ve calisan 36 kisi bulunmaktaydi Evkaf Nezareti nin karari sonrasinda cikarilan 12 Subat 1908 tarihli buyruk geregince 21 150 kurusluk kesif masrafinin Iskender Pasa vakfindan karsilanmasi kaydiyla mevlevihane bir kez daha onarimdan gecti 1909 yilinda saglik sorunlarindan oturu Veled Celebi yi vekili olarak atayan ve 1910 da olen Ataullah Dede babasi Kudretullah Dede nin yanina gomuldu Yerine ise mevlevihanenin son seyhi olan Ahmed Celaleddin Dede atandi Kapatilmasi ve mevlevihane disindaki kullanimlari Mevlevihane bunyesindeki kutuphanenin Tepebasi Polis Karakolu olarak kullanildigi donemden yapinin giris kisminin gorunumu 25 Ekim 1925 tarih ve 677 sayili tekke zaviye ve turbelerin kapatilmasi ve bazi unvanlarin yasaklanmasi ve kaldirilmasina dair kanun cercevesinde Galata Mevlevihanesi nin faaliyetlerine son verildi Mevlevihanenin ana yapisi bir sure halkevi olarak hizmet verdi Turkiye Turing ve Otomobil Kurumuna bagli Istanbul u Sevenler Grubunun 8 Subat 1941 tarihindeki toplantisinda Maarif Vekili Hasan Ali Yucel in Galata Mevlevihanesi ni bir muze haline getirme teklifi gorusuldu Toplantidan Maarif Vekaletinin mevlevihaneyi yenilemesi calismalarina baslamasi karari cikti 1942 yilinda aralarinda Humbaraci Ahmed Pasa ve Ibrahim Muteferrika nin da oldugu 17 mezar kabir taslariyla beraber mevlevihaneye nakledildi Semahane girisinin sag ve sol kisimlarinda yer alan ahsaptan yapilma dikdortgen bicimindeki birer katli iki turbe kaldirildi ve bunlarin yerine mezartaslari dikildi Bahcede de birtakim onarim calismalari yapilmasina karsin ana binada herhangi bir calisma olmadi 1946 yilinda mevlevihanenin hamusaninin bir bolumune Istanbul Belediyesi tarafindan Beyoglu Evlendirme Dairesi insa edildi Ayni yil kutuphane binasi ise karakol olarak kullanilmaya baslandigindan Halet Efendi nin buraya vakfettigi kitaplar Suleymaniye Kutuphanesi ne tasindi Istanbul u Sevenler Grubunun 1946 yilinda Maarif Vekili Resat Semsettin Sirer e muracaat etmesiyle grup tarafindan ikinci bir girisim gerceklesti Yapilan bu teklif 20 Ekim 1946 tarihinde kabul edilerek mevlevihanenin bir muzeye donusturulmesine karar verildi 18 Kasim 1946 tarih ve 3 4951 sayili kararname ile ilgili arazi icindeki tum yapilarla birlikte vakiflarin idaresinden Maarif Vekaletine devredildi Bu siralarda mevlevihane Topkapi Sarayi calisanlarinin kaldigi bir lojman olarak kullanildi 8 Subat 1966 da Milli Egitim Bakanliginin 730 35 682 sayili emriyle kurulan Istanbul Turbeler Muzesi Mudurlugune baglandi 18 Aralik 1967 de onarimi icin bir ihale duzenlendi Yapilan onarim calismalari sonrasinda 27 Aralik 1975 gunu Divan Edebiyati Muzesi adiyla ziyarete acildi 1 Ocak 2005 te Vakiflar Bolge Mudurlugu tarafindan bir restorasyon calismasina baslandi 20 Mayis 2007 gunu calismalar sebebiyle ziyarete kapatildi Vakiflar Bolge Mudurlugunun ana yapida yuruttugu restorasyon calismalari 9 Haziran 2009 da tamamlandi ve eksik olarak Kultur ve Turizm Bakanligina devredildi Istanbul un 2010 Avrupa Kultur Baskenti secilmesi sonrasinda 2009 un Mart ve Aralik aylari arasinda Istanbul 2010 Avrupa Kultur Baskenti Ajansi tarafindan bir restorasyon calismasi daha yapildi Calismalarin tamamlanmasinin ardindan 21 Kasim 2011 de Galata Mevlevihanesi Muzesi adiyla tekrar acildi Gunumuzdeki faaliyetleri Pazartesi haric haftanin her gunu ziyarete acik olan muze yalnizca Ramazan ve Kurban bayramlarinin birinci gunlerinde yarim gun boyunca kapalidir Semahanede her pazar gunu bir sema gosterisi duzenlenir 15 16 17 ve 29 30 31 Aralik gunleri ise Seb i Arus torenleri yapilmaktadir Muzede cesitli muzik aletleri farkli donemlere ait Mevlevi esyalari ve cesitli eserler sergilenmektedir SeyhleriHuseyin Ayvansarayi nin Hadikat ul Cevami adli eserine gore Galata Mevlevihanesi nin seyhleri ve gorevde kaldigi yillar asagidaki gibidir Mehmed Semai Dede 1491 1492 Ali Safai Dede 1492 1548 Mahmud Dede 1548 1608 Abdi Dede 1608 1610 Ismail Rusuhi Dede 1610 1631 Adem Dede 1631 1652 Arzi Mehmed Dede 1652 1664 Dervis Celebi 1664 Naci Ahmed Dede 1664 1668 Dervis Celebi 1668 Gavsi Ahmed Dede 1668 1697 Osman Dede 1697 1730 Sirri Abdulbaki Dede 1730 1751 Mehmed Semseddin Dede 1751 1761 Isa Dede 1761 1771 Selim Dede 1771 1777 Mehmed Sadik Dede 1777 1778 Seyyid Abdulbaki Dede 1778 1781 Huseyin Dede 1781 1782 Ali Dede 1782 1786 Numan Dede 1786 1790 Abdullah Dede A Ali Dede vekaleten 1790 Galib Mehmed Esad Dede 1790 1798 Mehmed Ruhi Dede 1798 1800 Mahmud Dede 1800 1816 Kudretullah Dede 1816 1871 Ataullah Dede 1871 1910 Veled Celebi vekaleten 1910 Ahmed Celaleddin Dede 1910 1925MimarisiMevlevihanenin yerlesim planiKonumu ve yerlesim plani Galata Mevlevihanesi Beyoglu nun Sahkulu mahallesindeki Galip Dede caddesi uzerinde bulunan 15 numarali yapidir Istiklal Caddesi nden Galip Dede caddesine girildiginde caddenin sol tarafinda kalir Kemerli bir kapidan girilen avlunun saginda Halet Efendi Kutuphanesi ile bu yapiya bitisik olan muvakkithane ve sebil solunda ise Halet Efendi Turbesi yer alir Birkac metre ileride sol kisimda Seyh Galib Turbesi ve bu turbeye bitisik bir sarnic turbenin de birkac metre ilerisinde hamusan girisi vardir Avlunun sonunda semahane ve dervis odalarini kapsayan mevlevihanenin ana binasinin yer alir Hamusan ise arazinin sol kisminda konumlanmistir Bu yapilar disinda avluda Adile Sultan Sadirvani ile camasirhane bulunmaktadir Semahanenin arka kisminda yer alan otoparkin ise yine arka kisimdan ayri bir girisi vardir Avlu ve avludaki yapilar Avlu girisindeki kapinin arka yuzu Evkaf Nazirligi tarafindan hazirlatilan 1915 tarihli haritaya gore mevlevihanede gunumuzde de varligini surduren semahane Halet Efendi Kutuphane Sebil ve Turbesi Hasan Aga Cesmesi hadikat ul ervah ruhlar bahcesi anlamina gelen mezarlik Seyh Galib Turbesi hamusan sadirvan sarnic ve camasirhane yer almaktaydi Haritada yer alan matbah mutfak harem dairesi ve dervis odalari ise gunumuze ulasamamistir Mevlevihanenin avlusunun girisinden ana yapiya kadarki kisim tas ile doselidir Avlu girisinde ust kisminda Padisah II Mahmud un bir tugrasi ile talik yazili onarim kitabesinin bulundugu yuvarlak kemerli bir kapi yer alir Sair Lebib tarafindan yazilan kitabenin hattati Yesarizade Mustafa Izzet Efendi dir Kapinin ic tarafinda ise Padisah III Selim tarafindan yapilan onarim hakkinda olan ve Seyh Galib tarafindan padisaha sunulan bir kasidenin yer aldigi kitabe bulunmaktadir Girisin hemen saginda yer alan Halet Efendi Kutuphanesi 11 x 7 m boyunlarinda iki katli bir yapidir Giris katinda muvakkithanenin yer aldigi yapinin 60 cm kalinligindaki duvarlarinin ic kesimi kufeki tasi ve tugla ile orulerek sivanmis dis cephesi ise tamamen mermerle kaplanmistir Dis cephesindeki bir kapinin ardindaki ustu tonozlu tas bir merdiven araciligiyla ust kata cikilir Dikdortgen govdeli kompozit baslikli sutunlarin yer aldigi bes adet revaktan sonra tonoz ortulu bir sahanliga oradan ise kutuphanenin ana mekanina gecilir Ic ice durumdaki biri buyuk digeri kucuk odadan olusan kutuphanenin ana giris kapisi uzerinde kurucusu Halet Efendi ye ait Yesarizade tarafindan yazilan dort kartuslu bir kitabe bulunmaktadir Asil kutuphane odasinin avluya bakan yonunde uc yan tarafinda ise iki olmak uzere bes adet penceresi vardir Kursunla kaplanan catinin uzerinde iki madeni alem yer alir Hasan Aga Cesmesi Kutuphane binasinin giris katinda ust kata cikan merdivenlerin yer aldigi kapinin yanindaki kapidan giris yapilan dikdortgen oda muvakkithane ve sebil kisimlaridir Buranin Galip Dede caddesine bakan cephesinin sag tarafinda yarim oval yalagi bulunan rokoko tarziyla yapilan ayna tasinin ust kismi vazodan cikan dallar alt kismi ise defne dalli madalyon motifleriyle bezenen Hasan Aga Cesmesi bulunur Cesmenin kufeki tasindan yapilmis sivri kemerinin uzerinde 20 kartuslu talik yazili Nisari ye ait bir kitabe yer alir Bu kitabenin ustunde ise Abdulmecid tarafindan 1851 yilinda yapilan yenilemeden sonra islenen sair Ali Nisari Efendi nin 16 kartuslu kitabesi ile padisahin tugrasi vardir Muvakkithane ve sebilin yer aldigi kismin kapisinin tam karsisindaki duvarda aynasinda iki yana acilan pilili perde motiflerinin bulundugu ikinci bir mermer cesme vardir Odanin caddeye bakan iki penceresinde normal gunlerde su kandil ve bayramlarda ise ayran ve serbetin dagitildigi dokuzar adet tas yeri bulunur Odanin icerisindeki iki duvar saatinin ortasindan gecen mermerden yapilma beyaz korkuluklarla muvakkithane ile sebil ayrilirken muvakkithaneyi mermer bir seki cevrelemektedir Seyh Galib Turbesi nin icinden bir gorunum Kufeki tasi ve mermerden yapilan 6 75 x 8 25 m boyutlarindaki dikdortgen planli Seyh Galib Turbesi nde Ismail Rusuhi Dede Isa Dede Huseyin Dede Seyh Selim Efendi Selim Dede ve Mehmed Ruhi Dede nin kabirleri bulunmaktadir Dogu cephesinde pencere bulunmayan yapi diger uc cephesinde ucer olmak uzere dokuz dikdortgen pencereye sahiptir Her pencerenin uzerinde ikiser adet disa taskin friz ve bunlarin arasinda sahte vardir Batiya bakan ve uc basamakli bir merdivenin de yer aldigi giris cephesinin ortasindaki pencere uzerinde iki konsol arasinda kaide uzerinde Mevlevi taci destarli sikke kabartmasi sag ve soldan ikinci pilasterlerin hizasinda sacak altinda iki adet dal sikke kabartmasi yapilmistir Tonoz kubbeli olan yapinin catisi kursun kapli olup uzerinde destarsiz dal sikke yer almaktadir Turbenin duvarina bitisik basik kemerli bir kapinin ardindaki yedi basamakli merdiven ise Aziz Theodore Manastiri na ait bir sarnica inmektedir Avludaki ikinci turbe olan Halet Efendi Turbesi nde Kudretullah Dede Ataullah Dede Selanik Seyhi Ubeydullah Dede ve Kudretullah Dede nin esi Emine Esma Hanim defnedilmistir 6 5 x 6 5 m boyutlarindaki kare bir tabana sahip olan yapinin 65 cm kalinligindaki duvarlari kufeki tasi ve tuglayla orulmus icten siva disaridan ise mermerle kaplanmistir Rokoko tarzina sahip olan yapinin dis cephesi yarim sutunlar cicek kabartmalariyla suslenen sekizgen prizma bicimindeki kompozit basliklar ve yuvarlak kemerlerin icerisindeki ucgen baklavalar icerir Dogu cephesi yandaki bir yapiya dayanan turbenin Galip Dede caddesi ve avluya bakan cepheleri ucer guneye bakan ve kapisinin da yer aldigi cephe ise iki yuvarlak kemerli pencereye sahiptir Icerisi tonozla ortulu olup yaldizli kalem isleriyle suslenmistir Tavana tam ortada yer alan dairesel bir madalyon ve cevresindeki sekiz oval madalyona baglanan tac figurleri islenmistir Oval madalyonlarin dordu kartus biciminde olup kartuslarin icinde manzara resimleri vardir Madalyonlarin icinde ise bir masa ustunde Mevlevi sikkesi yer alir Yapinin catisi birbiri ustune bindirilmis dortgen bir prizma seklindeki mermerlerden meydana gelmektedir Adile Sultan Sadirvani ile kitabesi Avluda yer alan hadikat ul ervah ruhlar bahcesi isimli dedeler ve mevlevihaneye bagli kisilerin defnedildigi hamusana ahsap bir bahce kapisi araciligiyla girilir Seyhlerin yasamlari boyunca giydigi destarli sikkeler mezartaslarina da islenirken diger kisilerin mezartaslarina gorev ve pozisyonlarina gore farkli desenler islenmistir Sekiz mermer sutunun tasidigi konik catiyla ortulu olan avludaki Adile Sultan Sadirvani nin tepesinde ahsap bir Mevlevi sikkesi bulunur Cesmelerin yer aldigi kisim da sekizgen prizma seklindedir Altinda bir sarnicin da bulundugu sadirvanin yaninda Ziver Pasa tarafindan yazilan bir kitabe yer almaktadir Avluda bulunan mermer basli iki kuyu suyunu bu sarnictan almaktadir Besik tonozla kapli camasirhanenin icinde mermerden yapilan camasir tekneleri mevcuttur Dikdortgen tabanli bir yapi olan camasirhanenin avluya bakan dogu cephesinde bir pencere vardir Adile Sultan Sadirvani nin arka kisminda seyh ve ailesinin yasadigi harem dairesi gunumuze ulasmamistir Mevlevihanenin mutfak ve kileri avlunun ayri bir kosesinde olsa da bunlar yikilmis gunumuzde ancak ocak nisi kuyu ve bazi duvar kalintilari kalmistir Ana yapi Mevlevihanenin ana yapisinin ust ve zemin katlarinin planlari Semahane ve dervis odalarinin yer aldigi ve gunumuzde muze binasi olarak kullanilan ahsap yapi avlunun sonunda yer alir Egimli bir arazi uzerine insa edildiginden on tarafi iki arka tarafi uc katlidir Dikdortgen yapili olup 28 x 19 m boyutlarindaki yapi kuzeye bakan on cephesinde 20 arka cephesinde 42 sag cephesinde 24 sol cephesinde ise 13 olmak uzere toplam 99 pencereye sahiptir Zemin kat ile ust kattaki duvarlar ahsap karkasli olup iceriden bagdadi siva disaridan ise ahsap kaplama ile donatilmistir Bodrum katinin 105 cm kalinligindaki duvarlari da bagdadi sivali olup yapinin ahsap catisi kiremitle ortuludur Yapinin on cephesinde yer alan iki kapidan ilki semahaneye ikincisi ise hunkar mahfili ile seyh dairesine selamlik acilir Semahaneye giris kapisinin sol tarafinda Gavsi Ahmed Dede Osman Dede ve Sirri Abdulbaki Dede sag tarafinda ise Arzi Mehmed Dede ve Mehmed Semseddin Dede nin mezarlari bulunur Ayni kapinin uzerinde yapinin onarildigi yili belirten 1859 tarihli Ziver Pasa nin kaleminden cikan ve hattat Rifat Efendi tarafindan talik yazili dort kartuslu bir kitabe ile uzerindeki Padisah Abdulmecid in tugrasi vardir Giris kisminin iki yaninda mermerden yapilma iki yarim paye bulunur Sekizgen seklinde olan semahane kismi koselerde yer alan sekiz ahsap sutun aralarindaki on dort ahsap korkulukla desteklenir Iki kati da icine alan bu kismin kenarlari 5 m yuksekligi 9 3 m dir Sutun ve korkuluklar ikinci katta da devam ederken alt kattaki sutun basliklari Iyon ikinci kat odalarini semahaneden ayiran ve aralarinda ahsap kafesler bulunan sutun basliklari ise Korint duzenindedir Ust kattaki sutunlarin uzerinde yer alan kalem isi bezeli bir kusaktan sonra rokoko ve eklektik usluplarinin karisimi bir bezemenin kapladigi tavan yer alir Yamuk planli sekiz madalyonun ortasinda altin yaldizli ahsap bir tavan gobeginin bulundugu tavanda 1973 teki muze acilisi icin yapilan calismalar sirasinda Abdulmecid Turbesi nden getirilen alti kollu bir avize asilidir Semahane girisinin karsisinda mihrap ve minber yer alir Disa taskin olan mihrapta kalem isi kivrik dallarla birbirine baglanan neo gotik uslupta kemer bezemeleri bulunur Kapisi ve koskun koselerine kondurulmus dal sikke tarzinda ahsap suslemelerinin yer aldigi minber ise herhangi bir usluba gore yapilmamistir Cesitli desenlerle suslenen ahsap korkuluklarla cevrili mesnevi kursusu ve miraciye kursusu de semahanenin yan kisimlarinda bulunmaktadir Mevlevihanenin ana yapisinin girisinden bir gorunum Sol tarafta kalan kapi semahaneye sag taraftaki ise hunkar mahfili ve seyh dairesine acilmaktadir Ana giris kapisinin saginda ve solunda ikiser simetrik kapi vardir Sol taraftaki kapilarin ardindaki merdivenlerden biri alt kata inerken digeri ust kata cikar Sag tarafta yer alan kapilardan birisi sema ayini sonrasinda ikram edilecek olan serbetlerin hazirlandigi ve semahaneye acilan kafesli penceresinden semahanede bulunanlara serbet dagitildigi serbethane odasidir Sagdaki ikinci kapi ise hunkar mahfili ve Konya postnisinin odalarina ek olarak iki odanin daha bulundugu ust kisma cikar Hunkar mahfilinin ahsap kafesli olan duvarinda kafes yuksekligi diger bolumlerinkinin yarisi kadardir Ayri bir mihraba sahip olan hunkar mahfilinin tavani renkli kalem isi bezemelerle kapli olup bu bezemeler ayni tavan bitisiginde bulunan Konya dan gelen celebi ve seyhlerin sema ayinlerini izlemek uzere oturduklari odada da devam eder Bu odalarin arkasinda yer alan iki odadan birinin tavanina ahsap cubukla birtakim desenler yapilmistir ve bolumun kendine ait farkli bir tuvaleti vardir Alt katla baglantisina ek olarak hunkar mahfilinin yapinin on cephesinde yer alan disa acilan bir kapisi da bulunur Bu kapinin hemen karsisinda iki kati icine alan merdiven boslugundan cift tarafli merdivenlerle ust kata gecis yapilir Hunkar mahfilinin tam altinda seyhin misafirlerini kabul ettigi sohbetlerini yaptigi ve dedelerle gorustugu 5 x 4 78 m ve 4 25 x 4 75 m boyutlarindaki ic ice iki oda tuvalet ve kahve ocagindan olusan seyh dairesi yer alir Semahane kismindan bir gorunum Semahanenin alt katinda iceriden oldugu gibi yapinin sag tarafindaki bir kapidan da girilebilen dervis odalari bulunur Tas koseli bir koridorun yer altigi bu katta on dervis odasinin yani sira birer matbah ve meydan odasi da yer alir Her bir dervis odasinin girisinde abdest almak almak icin delikli birer tas vardir Odalardaki bir basamak sonrasinda tahta doseli ve genellikle hasir veya kilim kapli oturma bolumune gecilir Ikiser penceresi olan odalarda yerden yuksek L seklinde bir sedir pencere onu ve bir duvar boyunca uzanmistir Yapinin zemin katinin sol cephesinde hamusandan gecilerek ozel bir kapidan girilen ve kadinlarin sema ayinlerini izledigi 14 25 x 4 m boyunlarindaki bir salon ile bir basamak merdivenle inilen 4 75 x 4 m boyunlarindaki bir odadan olusan bacilar dairesi adi verilen kisim bulunur Semahane ile bacilar dairesi yerden 2 m yuksekligindeki ahsap bir kafesle birbirinden ayrilmis olup kafesin bacilar dairesi tarafina uc basamaklik bir merdivenle cikilan 1 m genisliginde balkon benzeri bir oturma yeri yapilmistir Populer kulture etkileriIhsan Oktay Anar in 2007 de yayinlanan Suskunlar adli romaninin bir bolumunde Galata Mevlevihanesi gecer Kitabin adi suskunlar anlamina gelen mevlevihanenin hamusanindan yola cikilarak olusturulmustur Resim galerisiMuzenin tanitici levhasi Kapidaki kitabeler Hasan Aga Cesmesi nin kitabesi Avlu ve arkasinda yer alan Istanbul Ozel Alman Lisesi nin gorunumu Jean Baptiste Vanmour a ait olan ve mevlevihanede sema eden dervisleri gosteren tabloNotlarA Galata Mevlevihanesi seyhi olarak atanan Abdullah Dede Istanbul a gidisi sirasinda vefat ettiginden bu gorevi yerine getiremedi KaynakcaOzel a b T C Kultur ve Turizm Bakanligi Kultur Varliklari ve Muzeler Genel Mudurlugu 27 Aralik 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Aralik 2016 a b c Tanman 1996 s 317 Dayioglu 2003 s 125 a b c d e f Yucel 1979 s 135 a b c d Dayioglu 2003 s 53 Tanman 1996 s 319 a b c Dayioglu 2003 s 54 Dayioglu 2003 s 55 a b c d e f g Dayioglu 2003 s 56 Cakir Mujgan 1999 Kutbu n Nayi Osman Dede nin siirleri PDF Ilmi Arastirmalar Dergisi 8 ss 307 313 21 Subat 2014 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 14 Subat 2014 a b c d e f g h i Dayioglu 2003 s 57 a b c Belge Murat 1993 Istanbul Gezi Rehberi 10 bas Tarih Vakfi Yurt Yayinlari s 235 ISBN 9789753330022 Fransizca turquie culture fr 19 Ekim 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Aralik 2014 Dayioglu 2003 s 58 a b Dayioglu 2003 s 59 a b c d Dayioglu 2003 s 60 Dayioglu 2003 s 145 Dayioglu 2003 s 61 Dayioglu 2003 s 63 Dayioglu 2003 s 62 a b c Dayioglu 2003 s 64 a b Dayioglu 2003 s 65 a b c d e Dayioglu 2003 s 159 a b Dayioglu 2003 s 132 a b c d e f g Yucel 1979 s 136 Dayioglu 2003 s 160 Dayioglu 2003 s 146 a b c d e f Istanbul Mevleviligi Galata Mevlevihanesi Muzesi 3 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Kasim 2013 Ay Hasan 16 Mayis 2012 Sabah 5 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 1 Kasim 2013 a b c Gungor Julide 26 Kasim 2012 Istanbul Zaman 3 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Kasim 2013 Yaman Zeynel 28 Subat 2011 Sabah 7 Aralik 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Subat 2014 emlakkulisi com 17 Aralik 2011 4 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Kasim 2013 Istanbul Kultur ve Turizm Il Mudurlugu 9 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Kasim 2013 a b Galata Mevlevihanesi resmi sitesi 27 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Ekim 2013 Dayioglu 2003 s 165 169 Dayioglu 2003 s 66 Dayioglu 2003 s 49 Dayioglu 2003 s 50 a b c Dayioglu 2003 s 151 a b Dayioglu 2003 s 142 Dayioglu 2003 s 144 Dayioglu 2003 s 147 148 Dayioglu 2003 s 149 150 Dayioglu 2003 s 152 Dayioglu 2003 s 154 a b Dayioglu 2003 s 156 Tanman 1996 s 320 Dayioglu 2003 s 131 a b Dayioglu 2003 s 133 Dayioglu 2003 s 134 a b Dayioglu 2003 s 136 Dayioglu 2003 s 138 Dayioglu 2003 s 140 Dayioglu 2003 s 141 Durukoglu Salim 2013 Derin Anlati Yapisi Olarak Romanin Var Olma Kaygisi ve Suskunlar i Gorunur Kilma Cabasi PDF Turkish Studies 8 cilt 4 sayi s 731 11 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 11 Kasim 2013 GenelDayioglu Server Nisan 2003 Galata Mevlevihanesi Ankara Yeni Avrasya Yayinlari ISBN 975 6669 30 6 Cezar Mustafa 1991 XIX yuzyil Beyoglusu Istanbul Ak Yayinlari ISBN 975 7630 23 3 Yucel Erdem Sonbahar 1979 Galata Mevlevihanesi PDF Arkitekt 376 4 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 14 Ekim 2013 Tanman M Baha 1996 Galata Mevlevihanesi Turkiye Diyanet Vakfi Islam Ansiklopedisi 13 cilt Istanbul Turkiye Diyanet Vakfi ISBN 975 389 440 6 Konuyla ilgili yayinlarKerametli Can 1977 Galata Mevlevihanesi Divan Edebiyati Muzesi Istanbul Turk Turing ve Otomobil Kurumu Dis baglantilarWikimedia Commons ta Galata Mevlevihanesi ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir