Gürcü edebiyatı, 4. yüzyılda Hristiyanlığın benimsenmesinden sonra dinsel kitapların ana dile çevrilmesine duyulan gereksinme sonucunda ortaya çıktı. Dinsel kitapların çevirilerini azizlerin yaşamlarını anlatan ürünler izledi.
Bu alandaki ilk yapıt, ’nin 476-483 yılları arasında yazdığı ve Azize Şuşanik’in yaşamını anlatan Şuşanikis Tzameba’dır (Şuşanik’in Şehadeti). Yapıt Gürcistan’ın 5. yüzyıldaki siyasal ve toplumsal yapısı üzerine bilgi vermesi bakımından da önemlidir.
Gürcü edebiyatı, Orta Çağda Doğu ve Batı dillerinden yapılan çeviri ve uyarlamalarla gelişti. Buda’ya ilişkin bir Doğu efsanesinden uyarlanan , Gürcüce’den Eski Yunanca’ya, Eski Yunanca’dan da Latince'ye çevrilerek bütün 'na yayıldı. Orta Çağda Gürcistan’ın en ünlü eğitim kurumu olan ’nden Gürcü Filozof , Aristoteles ve öteki Eski Yunan Filozoflarının yapıtlarını Gürcüceye çevirdi. Dönemin tanınmış Gürcü düşünürlerden biri de ’ydi. Bu dönemin Gürcü edebiyatı İran uygarlığıyla Bizans kültürünün etkisinde kaldı. İlk tarihsel yapıtlar da bu dönemde ortaya çıktı.
Sumbat Davitisdze, Bagratlıların tarihini, Leonti Mroveli’nin II. Giorgi’nin hükümdarlığının ilk yıllarına değin getirdiği çalışmayı tamamladı. Keşiş Arsen ise “kurucu” lakabıyla tanınan IV. Davit döneminin tarihini yazarak Gürcü tarihini 1126’ya değin getirdi.
12. yüzyılda ’nin Farsça’dan uyarladığı Visramiani, ’nin yazdığı , Çahruhadze’nin Kraliçe Tamara ve kocası adına kaleme aldığı , gene Tamara ve kurucu Davit adına ’nin yazdığı Abdulmesia, dönemin tanınmış yapıtlarının yanı sıra, kilise dışı edebiyatın da ilk ürünleriydi. Tamara döneminde yaşayan Şota Rustaveli’nin kaleme aldığı Vephvistkaosani (1712; Kaplan Postlu Şövalye,19919) adlı destan, Gürcü edebiyatının en ünlü yapıtı olmakla kalmamış, dünya edebiyatınında baş yapıtlarından sayılmıştır. Birçok Doğu ve Batı diline çevrilen Vephvistkaosani, edebiyat tarihçilerinden başka dilbilimcilerin ve tarihçilerin de ilgisini çekmiştir. Gürcü edebiyatının bu gelişimi, 1220’lerde önce Harezmşahların, ardından Moğolların istilasıyla kesintiye uğradı. Moğolları, 14. yüzyılda Timur, 15. yüzyılda İranlılar ve 16. yüzyılda Osmanlılar izledi. 16. ve 17. yüzyıllarda baskı altındaki Gürcistan’da Kral Teimuraz, Kral Arçil, Peşangi ve , edebiyatın önde gelen temsilcileriydi
18. yüzyılda Gürcü edebiyatında bir canlanma görüldü. Yüzyılın ilk çeyreğinde kültürel yaşama damgasın vuran Kral bir bilgin, çevirmen ve eleştirmen olarak aydın bir yöneticiydi. 1709’da Gürcistan’da ilk basım evini kurdu ve kitap basımını destekledi. Vephvistkaosani de ilk kez burada basıldı (1712). İlk Gürcüce kitap ise 1629’da Roma'da basılmıştı. Tsigni Sibrdzne Sitsruisa (1658-1725) Gürcü edebiyatının 18. yüzyıldaki en önemli temsilcisiydi. (1705-92) ve besiki adıyla bilinen (1750-91) bu yüz yılın ikinci yarısında Gürcistan’ın feodal döneminin en güzel şiirlerini yazdılar. Gürcü tiyatrosunda bu yüzyılda ortaya çıktı. Gürcüce ilk gazete olan Tbilisi 1763’te yayımlanmaya başladı.
19. yüzyılda ilk yarısının ünlü şairi ’nin (1786-1846) özgürlükçü şiirleri, Gürcistan’ın o dönemdeki durumunu da yansıtır. (1804-83) ve Nikoloz Barataşvili de (1817-45) bu dönemin önde gelen başka temsilcileriydi. Barataşvili, Sakure (1839; küpe), gibi yapıtlarında yurtseverliği dile getirirken, Rusya’nın baskısı altındaki Gürcistan’ın toplumsal yapısının da karamsar bir tablosunu çizdi. 19. yüzyılın ortalarına doğru feodal ekonominin çözülmesi ve kapitalist ilişkilerin gelişmesi, gerçekçi Gürcü şiirinin kurucuları olan (1830-60) ve ’nin (1815-70) yapıtlarında gerçek ifadesini buldu. Ardaziani, en ünlü romanı Solomon İsakiç Mecğanuaşvili’de (1861) feodalizmin çöküşünü ve gelişen kapitalizmle birlikte ortaya çıkan toplumsal çatışmaları anlattı. Gürcü edebiyatının ve tiyatrosunun gelişimini büyük ölçüde etkilemiş olan (1813-64), Racine, Moliere, Petrarca ve Schiller’in birçok yapıtını Gürcüceye çevirdi.
1860’larda, Gürcistan’da soyluların idelojosine karşı savaş açan Tergdaleuli adlı toplumsal ve edebi bir hareket ortaya çıktı. Rusya’da öğrenim gören aydınların oluşturduğu tergdaleuli’ler, Rus sosyal demokratlarından etkilenmişlerdi. Tergdaleuli’lerin ideolijik önderi ve Pirveli dasi’nin kurucusu şair ve yazar İlia Çavçavadze (1883-1907) Mgzavris Tzerilebi (1861; “Bir yolcunun notları”, 1989) Sarçobelazed (1879; Dar Ağacında), Gandegili (1883; Göçebe) gibi yapıtlarında Gürcü halkının özgürlük mücadelesini ve yurt sevgisini dile getirdi.
İlia Çavçavadze ile birlikte Gürcü ulusal hareketinin ideolojik önderliğini yapan Akaki Tsereteli (1840-1915), Sonra da halk şarkısı olan da olan “” gibi şiirlerinde yurt sevgisini ve ülkenin yazgısından duyduğu acıları işlenmiştir. Şiirin yanı sıra çeşitli düzyazılar ve oyunlarda yazan Tzereteli’nin en ünlü düzyazı yapıtı Çemi Tavgadasavali’dir (1894; Yaşantım).
19. yüzyılın ikinci yarısında, temelde dağ insanını konu alan Aleksandre Kazbegi (1848-93) Elguca (1880; Elguca ile Mzağo,1973), Eliso (1882) ve Mamismkvleli 1882; Baba Katili) gibi öykülerinde geleneklerine bağlı dağ köylülerinin yaşantısını anlattı. Şair ve yazar Vaja Pşavela (1861-1915) Aluda Ketelauri (1888), Gvelismçameli (1901; Yılan Yiyici) gibi yapıtlarında temelde insan-doğa ilişkisi, hümanizm temaları işledi. Gürcü edebiyatının 19. yüzyıldaki yükselişi,ulusal tiyatronun gelişmesini de büyük ölçüde etkiledi. Davit Kldiaşvili ve (Barnaveli) (1857-1934), iki edebi dönemi birleştiren yazarlardı. 19. yüzyıl edebiyatıyla sıkı bağları bulunan bu yazarların yapıtları 20. yüzyılın toplumsal ve ruhsal atmosferinin izlerini de taşır. Kldiaşvili, iki yüzyılın birleştiği bir dönemde yazdığı yapıtlarında soyluların yaşam biçimini, kadere karşı çıkmanın trajikliğini komedi ve belli ölçüde mizah düzeyine indirerek anlattı. Oldukça özgün bir sanat anlayışıyla yazan Barnovi, Armazis Mshvreva (1925; Armazi’nin Yıkımı) adlı romanında 1920’lerin Gürcistan’ın siyasal durumu dinsel bir atmosfer içinde sergiledi.
20. yüzyılında başında Gürcü edebiyatının başlıca temsilcileri Miheil Cavahişvili, , Grigol Robakidze, ve Konstantine Gamsahurdia’ydı. Cavaihişvili, Martali Abdula (1925; Suçsuz Abdullah) adlı öyküsünde siyasal bürakratik aygıtın kurbanı olan Müslüman adamın portresini ustalıkla çizdi.
Lambalo da Kaşa (1925; Lambalo ve Kaşa) adlı uzun öyküsünde çarlık rejiminin uygulamaları karşısındaki Müslüman bir genci anlatırken milliyetçi ve dinsel baskıları karşı çıktı. Tetri Sakelo’da (1926; Beyaz Yaka) aydınları, Kvaçi Kvaçantiradze’de (1923-24) siyasal ve toplumsal olaylardan kendi çıkarına yaralanmasını bilen fırsatçı ve düzenbaz birini anlattı. Yapıtlarında estetik ve etik duyarlığı ön plana çıkaran Tavsapariani Dedakatsi’de (1925; Başörtülü Kadın) dinsel açıdan yüce bir insanın trajik görünümünü çizdi. Mrishane Batoni (1912; Öfkeli Efendi), Raindebi (1912; Atlılar) gibi öykü ve romanları ise kaynağını tarihsel olaylardan alır.
Gürcü edebiyatının yakın dönemde en çok sözü edilen yazarlardan biri Grigol Robakidze’dir. Gvelis Perangi (Yılan Gömleği) adlı romanında, Batı’nın bireyci ve usçu uygarlığı ile Doğu’nun bütüncül ve kişilik üstü düşüncesi arasındaki çatışmayı ustaca işledi. Öbür bazı romanlarında totaliter rejimlerdeki aydınların yazgısını anlattı. Sovyet dönemi Gürcü edebiyatının kurucularından (1884-1963), en ünlü romanı Tariel Golua’da (1915) sosyal adalet için mücadelenin bütün insanlığın törensel ilkeleri ve Hümanist değerleriyle mutlak bir uyum içinde olması gereğini vurguladı. Sishli (1927-28; Kan) adlı romanında devrimci şiddetle hümanizmin çatışmasını işledi. Dışa vurumculuktan ve Nietzsche’nin düşüncelerinden etkilenen Konstantine Gamsahurdia, çağdaş insanın yozlaşmasını çarpıcı bir biçimde anlattı ve yaşamın ezdiği “küçük insanı” yüceltti. Dionisos Ğimili (1925; Dionysos’un Gülümsemesi) adlı yapıtının Thomas Mann’ın Der Tod in Venedig’i ile bazı ortak noktaları vardır. Mtvaris Motatseba (1935-36 Ay’ın kaçırılması) adlı romanında Sovyet sistemi ile eski kültürü karşılaştırdı. Gürcistan’da meydana gelen toplumsal hareketlerinin geniş bir panoramasını çizdi. Gamsahurdia’nın sanatsal açıdan en başarılı romanı, Mtsheta’daki bir katedralin mimarı ’nin tutsak bir prense duyduğu trajik aşkı çevresinde gelişen Didostatis Konstantines Marcvena’dır (1939; Büyük Usta Konstantine’nin Sağ eli).
Sovyet dönemi Gürcü edebiyatının önde gelen şairlerinden (1884-1954), simgeci bir şair olarak yazmaya başladı. (Mzis Sitsili, 1913; Güneşin Gülüşü). Daha sonra gerçekçi bir tutum benimsedi ve Antebuli Heivanide (1923 ışıklı geçit) ustalığını ortaya koydu. Bu çizgisini Gabzaruli Şarke (1929; Kırık Ayna), Leksebi (1944; Şiirler) gibi yapıtlarında da sürdürdü. Galaktion Tabidze (1891-1959), Klasik Gürcü şiirinin geleneklerinden yola çıkarak çağdaş Gürcü şiirini daha dayola çıkarak çağdaş Gürcü şiirini daha da ileriye götürüp doruğa ulaştırdı. Me Da Ğame (1913; Ben ve Gece), Mtatzmindis Mtvare (1915; Mtatzminda’da Ay), Mşobliuro Çemo Mitzav (1941; Benim Anayurt Toprağım) gibi yapıtlarda aşkı, doğayı ve çeşitli yönleriyle modern Gürcistan’ı konu edindi. Halkının duygu ve düşüncelerini tarihi ve geleneklerini yansıtan Giorgi Leonidze (1897-1966), Gürcü edebiyatının önde gelen toplumcu şairlerindendi. Şair (d.1909) Rustavel nakvalebze (1959; Rustaveli’nin izinde) adlı yapıtında duygu ve düşüncelerini ortaya koyarken, (d.1914) şiirlerinde ülkesine ve halkına bağlılığını dile getirdi.
Gürcü edebiyatında 1950’lerin sonunda, farklı bakış açıları olan, değişik entektüel yapıda şair ve yazarlar yetişti. , , Tamaz Çiladze, Nodar Dumbadze, , , , , , Otar Çiladze, , Çabua Amirecibi gibi adlardan oluşan bu yeni kuşak, 1930 ve 1940’lı yılların biçimci ve kısır edebiyat modellerini yıktılar. Bu yeni oluşumda Guram Rçeulişvili’nın ayrı bir yeri vardı ve sınırları önceden belirlenmiş edebiyat anlayışının getirdiği engelleri aşabilmiş ilk yazarlardandı. Türkçe’ye en çok yapıtı çevrilen (Güneşi Görüyorum, 1969; Sonsuzluk Yasası, 1990; 1990) Gürcü yazar olan Dumbadze (1928-84), yapıtlarında özgün bir anlatım sergiler. Gürcü edebiyatı 1970’lerde başlayarak Gürcü insanın geleneksel yaşam biçiminin ve geleneklerinin değiştirilmesine yönelik çabalara karşı durdu. Çabua Amirecibi’nin Tutaşhia (1972-75) adlı romanın kahramanı gibi ahlaki birikime sahip olmak, yalnızca yazarının değil, toplumunda bir isteği olarak ortaya çıkmıştı. Töresel ve ulusal ideallere bağlı, farklı toplumsal değerler beslenmiş 1950’lerin sonlarından gelen sabırsız, radikal ve ahlaki değerlere bağlı genç kuşak 1980’lerde önemli ürünler veren kesimler oldu.
Kaynakça
- ^ Chveneburi.net web sitesi Gürcü Edebiyatı sayfası
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Gurcu edebiyati 4 yuzyilda Hristiyanligin benimsenmesinden sonra dinsel kitaplarin ana dile cevrilmesine duyulan gereksinme sonucunda ortaya cikti Dinsel kitaplarin cevirilerini azizlerin yasamlarini anlatan urunler izledi Kaplan Postlu Sovalye XVII yuzyil el yazmasi Bu alandaki ilk yapit nin 476 483 yillari arasinda yazdigi ve Azize Susanik in yasamini anlatan Susanikis Tzameba dir Susanik in Sehadeti Yapit Gurcistan in 5 yuzyildaki siyasal ve toplumsal yapisi uzerine bilgi vermesi bakimindan da onemlidir Gurcu edebiyati Orta Cagda Dogu ve Bati dillerinden yapilan ceviri ve uyarlamalarla gelisti Buda ya iliskin bir Dogu efsanesinden uyarlanan Gurcuce den Eski Yunanca ya Eski Yunanca dan da Latince ye cevrilerek butun na yayildi Orta Cagda Gurcistan in en unlu egitim kurumu olan nden Gurcu Filozof Aristoteles ve oteki Eski Yunan Filozoflarinin yapitlarini Gurcuceye cevirdi Donemin taninmis Gurcu dusunurlerden biri de ydi Bu donemin Gurcu edebiyati Iran uygarligiyla Bizans kulturunun etkisinde kaldi Ilk tarihsel yapitlar da bu donemde ortaya cikti Sumbat Davitisdze Bagratlilarin tarihini Leonti Mroveli nin II Giorgi nin hukumdarliginin ilk yillarina degin getirdigi calismayi tamamladi Kesis Arsen ise kurucu lakabiyla taninan IV Davit doneminin tarihini yazarak Gurcu tarihini 1126 ya degin getirdi 12 yuzyilda nin Farsca dan uyarladigi Visramiani nin yazdigi Cahruhadze nin Kralice Tamara ve kocasi adina kaleme aldigi gene Tamara ve kurucu Davit adina nin yazdigi Abdulmesia donemin taninmis yapitlarinin yani sira kilise disi edebiyatin da ilk urunleriydi Tamara doneminde yasayan Sota Rustaveli nin kaleme aldigi Vephvistkaosani 1712 Kaplan Postlu Sovalye 19919 adli destan Gurcu edebiyatinin en unlu yapiti olmakla kalmamis dunya edebiyatininda bas yapitlarindan sayilmistir Bircok Dogu ve Bati diline cevrilen Vephvistkaosani edebiyat tarihcilerinden baska dilbilimcilerin ve tarihcilerin de ilgisini cekmistir Gurcu edebiyatinin bu gelisimi 1220 lerde once Harezmsahlarin ardindan Mogollarin istilasiyla kesintiye ugradi Mogollari 14 yuzyilda Timur 15 yuzyilda Iranlilar ve 16 yuzyilda Osmanlilar izledi 16 ve 17 yuzyillarda baski altindaki Gurcistan da Kral Teimuraz Kral Arcil Pesangi ve edebiyatin onde gelen temsilcileriydi 18 yuzyilda Gurcu edebiyatinda bir canlanma goruldu Yuzyilin ilk ceyreginde kulturel yasama damgasin vuran Kral bir bilgin cevirmen ve elestirmen olarak aydin bir yoneticiydi 1709 da Gurcistan da ilk basim evini kurdu ve kitap basimini destekledi Vephvistkaosani de ilk kez burada basildi 1712 Ilk Gurcuce kitap ise 1629 da Roma da basilmisti Tsigni Sibrdzne Sitsruisa 1658 1725 Gurcu edebiyatinin 18 yuzyildaki en onemli temsilcisiydi 1705 92 ve besiki adiyla bilinen 1750 91 bu yuz yilin ikinci yarisinda Gurcistan in feodal doneminin en guzel siirlerini yazdilar Gurcu tiyatrosunda bu yuzyilda ortaya cikti Gurcuce ilk gazete olan Tbilisi 1763 te yayimlanmaya basladi 19 yuzyilda ilk yarisinin unlu sairi nin 1786 1846 ozgurlukcu siirleri Gurcistan in o donemdeki durumunu da yansitir 1804 83 ve Nikoloz Baratasvili de 1817 45 bu donemin onde gelen baska temsilcileriydi Baratasvili Sakure 1839 kupe gibi yapitlarinda yurtseverligi dile getirirken Rusya nin baskisi altindaki Gurcistan in toplumsal yapisinin da karamsar bir tablosunu cizdi 19 yuzyilin ortalarina dogru feodal ekonominin cozulmesi ve kapitalist iliskilerin gelismesi gercekci Gurcu siirinin kuruculari olan 1830 60 ve nin 1815 70 yapitlarinda gercek ifadesini buldu Ardaziani en unlu romani Solomon Isakic Mecganuasvili de 1861 feodalizmin cokusunu ve gelisen kapitalizmle birlikte ortaya cikan toplumsal catismalari anlatti Gurcu edebiyatinin ve tiyatrosunun gelisimini buyuk olcude etkilemis olan 1813 64 Racine Moliere Petrarca ve Schiller in bircok yapitini Gurcuceye cevirdi 1860 larda Gurcistan da soylularin idelojosine karsi savas acan Tergdaleuli adli toplumsal ve edebi bir hareket ortaya cikti Rusya da ogrenim goren aydinlarin olusturdugu tergdaleuli ler Rus sosyal demokratlarindan etkilenmislerdi Tergdaleuli lerin ideolijik onderi ve Pirveli dasi nin kurucusu sair ve yazar Ilia Cavcavadze 1883 1907 Mgzavris Tzerilebi 1861 Bir yolcunun notlari 1989 Sarcobelazed 1879 Dar Agacinda Gandegili 1883 Gocebe gibi yapitlarinda Gurcu halkinin ozgurluk mucadelesini ve yurt sevgisini dile getirdi Ilia Cavcavadze ile birlikte Gurcu ulusal hareketinin ideolojik onderligini yapan Akaki Tsereteli 1840 1915 Sonra da halk sarkisi olan da olan gibi siirlerinde yurt sevgisini ve ulkenin yazgisindan duydugu acilari islenmistir Siirin yani sira cesitli duzyazilar ve oyunlarda yazan Tzereteli nin en unlu duzyazi yapiti Cemi Tavgadasavali dir 1894 Yasantim 19 yuzyilin ikinci yarisinda temelde dag insanini konu alan Aleksandre Kazbegi 1848 93 Elguca 1880 Elguca ile Mzago 1973 Eliso 1882 ve Mamismkvleli 1882 Baba Katili gibi oykulerinde geleneklerine bagli dag koylulerinin yasantisini anlatti Sair ve yazar Vaja Psavela 1861 1915 Aluda Ketelauri 1888 Gvelismcameli 1901 Yilan Yiyici gibi yapitlarinda temelde insan doga iliskisi humanizm temalari isledi Gurcu edebiyatinin 19 yuzyildaki yukselisi ulusal tiyatronun gelismesini de buyuk olcude etkiledi Davit Kldiasvili ve Barnaveli 1857 1934 iki edebi donemi birlestiren yazarlardi 19 yuzyil edebiyatiyla siki baglari bulunan bu yazarlarin yapitlari 20 yuzyilin toplumsal ve ruhsal atmosferinin izlerini de tasir Kldiasvili iki yuzyilin birlestigi bir donemde yazdigi yapitlarinda soylularin yasam bicimini kadere karsi cikmanin trajikligini komedi ve belli olcude mizah duzeyine indirerek anlatti Oldukca ozgun bir sanat anlayisiyla yazan Barnovi Armazis Mshvreva 1925 Armazi nin Yikimi adli romaninda 1920 lerin Gurcistan in siyasal durumu dinsel bir atmosfer icinde sergiledi 20 yuzyilinda basinda Gurcu edebiyatinin baslica temsilcileri Miheil Cavahisvili Grigol Robakidze ve Konstantine Gamsahurdia ydi Cavaihisvili Martali Abdula 1925 Sucsuz Abdullah adli oykusunde siyasal burakratik aygitin kurbani olan Musluman adamin portresini ustalikla cizdi Lambalo da Kasa 1925 Lambalo ve Kasa adli uzun oykusunde carlik rejiminin uygulamalari karsisindaki Musluman bir genci anlatirken milliyetci ve dinsel baskilari karsi cikti Tetri Sakelo da 1926 Beyaz Yaka aydinlari Kvaci Kvacantiradze de 1923 24 siyasal ve toplumsal olaylardan kendi cikarina yaralanmasini bilen firsatci ve duzenbaz birini anlatti Yapitlarinda estetik ve etik duyarligi on plana cikaran Tavsapariani Dedakatsi de 1925 Basortulu Kadin dinsel acidan yuce bir insanin trajik gorunumunu cizdi Mrishane Batoni 1912 Ofkeli Efendi Raindebi 1912 Atlilar gibi oyku ve romanlari ise kaynagini tarihsel olaylardan alir Gurcu edebiyatinin yakin donemde en cok sozu edilen yazarlardan biri Grigol Robakidze dir Gvelis Perangi Yilan Gomlegi adli romaninda Bati nin bireyci ve uscu uygarligi ile Dogu nun butuncul ve kisilik ustu dusuncesi arasindaki catismayi ustaca isledi Obur bazi romanlarinda totaliter rejimlerdeki aydinlarin yazgisini anlatti Sovyet donemi Gurcu edebiyatinin kurucularindan 1884 1963 en unlu romani Tariel Golua da 1915 sosyal adalet icin mucadelenin butun insanligin torensel ilkeleri ve Humanist degerleriyle mutlak bir uyum icinde olmasi geregini vurguladi Sishli 1927 28 Kan adli romaninda devrimci siddetle humanizmin catismasini isledi Disa vurumculuktan ve Nietzsche nin dusuncelerinden etkilenen Konstantine Gamsahurdia cagdas insanin yozlasmasini carpici bir bicimde anlatti ve yasamin ezdigi kucuk insani yuceltti Dionisos Gimili 1925 Dionysos un Gulumsemesi adli yapitinin Thomas Mann in Der Tod in Venedig i ile bazi ortak noktalari vardir Mtvaris Motatseba 1935 36 Ay in kacirilmasi adli romaninda Sovyet sistemi ile eski kulturu karsilastirdi Gurcistan da meydana gelen toplumsal hareketlerinin genis bir panoramasini cizdi Gamsahurdia nin sanatsal acidan en basarili romani Mtsheta daki bir katedralin mimari nin tutsak bir prense duydugu trajik aski cevresinde gelisen Didostatis Konstantines Marcvena dir 1939 Buyuk Usta Konstantine nin Sag eli Sovyet donemi Gurcu edebiyatinin onde gelen sairlerinden 1884 1954 simgeci bir sair olarak yazmaya basladi Mzis Sitsili 1913 Gunesin Gulusu Daha sonra gercekci bir tutum benimsedi ve Antebuli Heivanide 1923 isikli gecit ustaligini ortaya koydu Bu cizgisini Gabzaruli Sarke 1929 Kirik Ayna Leksebi 1944 Siirler gibi yapitlarinda da surdurdu Galaktion Tabidze 1891 1959 Klasik Gurcu siirinin geleneklerinden yola cikarak cagdas Gurcu siirini daha dayola cikarak cagdas Gurcu siirini daha da ileriye goturup doruga ulastirdi Me Da Game 1913 Ben ve Gece Mtatzmindis Mtvare 1915 Mtatzminda da Ay Msobliuro Cemo Mitzav 1941 Benim Anayurt Topragim gibi yapitlarda aski dogayi ve cesitli yonleriyle modern Gurcistan i konu edindi Halkinin duygu ve dusuncelerini tarihi ve geleneklerini yansitan Giorgi Leonidze 1897 1966 Gurcu edebiyatinin onde gelen toplumcu sairlerindendi Sair d 1909 Rustavel nakvalebze 1959 Rustaveli nin izinde adli yapitinda duygu ve dusuncelerini ortaya koyarken d 1914 siirlerinde ulkesine ve halkina bagliligini dile getirdi Gurcu edebiyatinda 1950 lerin sonunda farkli bakis acilari olan degisik entektuel yapida sair ve yazarlar yetisti Tamaz Ciladze Nodar Dumbadze Otar Ciladze Cabua Amirecibi gibi adlardan olusan bu yeni kusak 1930 ve 1940 li yillarin bicimci ve kisir edebiyat modellerini yiktilar Bu yeni olusumda Guram Rceulisvili nin ayri bir yeri vardi ve sinirlari onceden belirlenmis edebiyat anlayisinin getirdigi engelleri asabilmis ilk yazarlardandi Turkce ye en cok yapiti cevrilen Gunesi Goruyorum 1969 Sonsuzluk Yasasi 1990 1990 Gurcu yazar olan Dumbadze 1928 84 yapitlarinda ozgun bir anlatim sergiler Gurcu edebiyati 1970 lerde baslayarak Gurcu insanin geleneksel yasam biciminin ve geleneklerinin degistirilmesine yonelik cabalara karsi durdu Cabua Amirecibi nin Tutashia 1972 75 adli romanin kahramani gibi ahlaki birikime sahip olmak yalnizca yazarinin degil toplumunda bir istegi olarak ortaya cikmisti Toresel ve ulusal ideallere bagli farkli toplumsal degerler beslenmis 1950 lerin sonlarindan gelen sabirsiz radikal ve ahlaki degerlere bagli genc kusak 1980 lerde onemli urunler veren kesimler oldu Kaynakca Chveneburi net web sitesi Gurcu Edebiyati sayfasi