Küçük Şeyler (Osmanlıca: كوچك شيلر), Samipaşazade Sezai'nin 1891'de yayımlanan hikâye kitabıdır. Kısa hikâyenin, Batı edebiyatındaki hikâyelerle benzer özellikler gösteren Türk edebiyatındaki ilk örneği olarak kabul edilmektedir. Edebiyat tarihçilerinin kısa değerlendirmeleri dışında pek fazla dikkat çekmemiş, ilk baskısından sonra bir daha basılma imkânı bulamamıştır. Yeni harflerle de ayrı bir basımı yapılmamış, yazarın bütün eserlerini bir araya toplayan Zeynep Kerman tarafından okuyucuya ulaştırılmıştır. Günümüzde farklı yayınevleri tarafından günümüz Türkçesiyle Küçük Şeyler adıyla yayımlanmaktadır. Eserin 1891 tarihli (Matbaa-i Ebüzziya) basımı nüshası İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı'nda yer almaktadır.
Osmanlıca: كوچك شيلر | |
1891'de Matbaa-i Ebüzziya'da basılan kitabın giriş sayfası, Neşreden: Kitapçı Arakel | |
Yazar | Samipaşazade Sezai |
---|---|
Çevirmen | İlk çeviri: Zeynep Kerman |
Ülke | Osmanlı İmparatorluğu |
Dil | Osmanlı Türkçesi |
Tür | Hikâye |
Yayım | 1891 (özgün) İlk çeviri: 1981 (Türkçe) |
Yayımcı | Osmanlı Türkçesi basımı: Matbaa-i Ebüzziya hesabına Kitapçı Arakel Efendi Türkçe ilk basımı: İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Yayınları |
Sayfa | 104 |
Bir mukaddime, altı hikâye (sırasıyla "Bu Büyük Adam Kimdir?", "Hiç", "Kediler", "İki Yüz Elli Kuruşa Bir Asır", "Düğün", "Pandomima") ile Alphonse Daudet'den çevrilen "Arlezyalı" adlı bir hikâyeden oluşan Küçük Şeyler'de sonradan eklenen mensure olarak nitelenebilecek türde yazılmış "Bir Kitâbe-i Seng-i Mezâr" adlı metin de yer alır. Hem romantizm hem de realizmin izlerini taşıyan ve gözleme dayalı olan eserde vakâlar ve kahramanlar doğaüstü özellikler taşımaz. Sezai bu eseriyle Namık Kemal ve Abdülhak Hamit Tarhan çizgisinden kısmen uzaklaşmakla birlikte yine de tasvirlerine şahsi duygularını katmak suretiyle romantizmden tamamen kopamadığını göstermiştir. Eser başta Halid Ziya Uşaklıgil olmak üzere Edebiyat-ı Cedide yazarları üzerinde büyük ölçüde etkili olmuştur. Küçük Şeyler için olumlu yorumların yanı sıra süslü anlatımı nedeniyle kendisiyle çeliştiği ve edebî değerinin yüksek olmadığına dair olumsuz görüşler de vardır.
Konusu
"Bu Büyük Adam Kimdir?" adlı hikâyede anlatıcı sokakta gördüğü uzun, dağınık saçlı, geniş alınlı, dalgın ve düşünceli yürüyüşünden dolayı sendeleyip duran bir adamı, Fransızca hocasının okuttuğu Büyük Adamların Hayatı başlıklı kitaptaki betimlemelere uygun bularak onun "büyük bir adam" olduğunu düşünür. Adamın görünüşünden ve davranışlarından yola çıkarak nasıl büyük bir düşünür olduğu hakkında hayaller kurar. Anlatıcı, öykünün sonunda gözünde bu kadar büyüttüğü kişinin okuma yazması bile olmadığını esnafın birinden öğrenerek gerçekle yüzleşir.
"Hiç" hikâyesinde babasız büyüyen, içe kapanık, eğitimli genç bir adam, günün birinde vapurda kendisine gülümseyen bir kadın görür. Genç adam, hayallerini bu kadın ile süsler; ancak evlenme kararı verdirecek kadar besleyen tebessümün, sahibinin üst dudağının kısa olmasından yani bir şekil bozukluğundan kaynaklandığını anlar. Bu gerçekle ani bir yüzleşme yaşar ve tüm hayalleri yıkılır.
"Kediler" hikâyesinde otuz üç yıllık eşinden evdeki çok sayıda kediyle kendisi arasında bir seçim yapmasını isteyen adam, karısından "kediler" yanıtını alır. Bir kedi topluluğuyla aynı evi paylaşarak yaşayamayacağını düşünen adam evi terk eder. Öfkeyle ve belki de gençlik günlerine öykünerek alınmış bu karar, günün sonunda yerini açlık ve yatacak yer kaygısına bırakınca karakter evine dönmek zorunda kalır.
"İki Yüz Elli Kuruşa Bir Asır" hikâyesi Çamlıca'nın tasvir edilmesiyle başlar. Hikâyede anlatıcının romantik bir tutku ile bağlandığı koruluğun odunculara satılarak kesilmesi anlatılır.
"Düğün" hikâyesinde bir cariyenin hayattan beklentileri ve hayal kırıklıkları anlatılır. Odalık olan Dilsitan, artık evin beyi Behçet'in haremi olacağını düşünmektedir ve uzun süre bu ümitle dolaşır. Behçet'in başkasıyla evleneceğini öğrendiğinde ise dünyası yıkılır. Bulunduğu konumdan öte bir ümit taşıyan Dilsitan satılmak istense de sinir hali zamanla vereme dönüşür ve bir zaman sonra da ölür.
"Pandomima" hikâyesinde komiklik yaparak hayatını kazanan, içe kapanık ve yalnız olan Paskal, seyircilerinden Eftalya adında güzel bir genç kıza âşık olur. Ancak Eftalya bir gün tiyatroya kocasıyla birlikte gelir. Bu duruma çok üzülen Paskal platonik aşkına karşılık bulamayacağını anladığında intihar eder.
Basımı
Eserin ilk basımı 1891'de (Matbaa-i Ebüzziya)'da, naşirliğinde yapılmıştır. Bu basım İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Atatürk Kitaplığı'nda Osmanlıca Kitaplar Koleksiyonu kapsamında yer almaktadır.Latin alfabesiyle kitabın yeni bir ayrı basımı yapılmamıştır. Zeynep Kerman, 1981 yılında yazarın eserlerini derleyip toplu olarak okuyucuya sunarken Küçük Şeyler'i de kitabına dahil etmiştir.
Edebiyat tarihindeki yeri
Türk edebiyatında, hem sözlü hem yazılı, manzum ve mensur hikâye geleneği olmasına rağmen Tanzimat'tan sonra farklı yapısal özellikler taşıyan bir anlatı türü olarak yeni bir hikâye tarzı oluşmuştur. Giritli Ali Aziz Efendi tarafından 1796-97'de yazılan ve ilk defa 1852 tarihinde basılan Muhayyelât, Batı tesiri olmadan gerçekçi anlatıma olan yakınlığıyla modern Türk hikâyesinin başlangıcı sayılmaktadır. Bunun dışında, 19. yüzyılda basımları yapılarak yaygınlık kazanmış olan meddah hikâyeleri "yeni hikâyeye" zemin hazırlayan eserler olarak görülmektedir. 1875-1890 yılları arasında Ahmed Midhat Efendi'nin devam eden Letaif-i Rivayat serisinin dışında Mehmet Celal'in Venüs, Cemile gibi uzun hikâyeleri ile Nabizâde Nâzım'ın ilk dönem hikâyeleri bulunmaktadır. Ahmed Midhat Efendi, çoğunlukla uzun öyküyü yeğlemiş, Kıssadan Hisse (1870-1871) adlı kitabında kısa hikâye formatında metinler üretmişse de kitap adından anlaşılacağı gibi kıssalar ve fıkra türü yazılar içerdiği için hikâye sınıfına dahil edilmemektedir.Emin Nihat Bey'in Müsâmeretnâme (1872-1875) eseri de yedi uzun hikâyeden oluşmaktadır. Samipaşazade Sezai'nin Küçük Şeyler'i Türk edebiyatında modern anlamda kısa hikâyenin başlangıcı kabul edilmektedir. Eser, Batı edebiyatındaki hikâyelerle benzer özellikler göstermektedir. Sezai'nin bu eseri, süslü, terkipli olmasına ve betimlemeler barındırmasına rağmen Tanzimat dönemi yazarlarının eserlerine benzemeyen özellikler taşır. Sonuç olarak bu hikâyeler, kısa hikâyenin Türk edebiyatındaki ilk olgun örnekleri olarak gösterilmekte ve edebî bir tür olarak ilk ipuçlarını vermektedir.
İçeriği
Küçük Şeyler; bir mukaddime, altı hikâye, bir mensure ve bir tercüme eserden oluşmaktadır. Sami Paşazade Sezai, eserin mukaddimesinde ayrıntıların ve üslubun önemini vurguladıktan sonra bilim ve psikoloji ile şairaneliği birleştirerek yazmaktan söz eder ve "Buna 'ilm-i teşrih-i edebî' tabirini kullanmak câizdir sanırım." der. Sezai, mukaddimede "Dünyada bir zerre yoktur ki güzel yazılmak şartıyla bir mevzu-i mühim addedilmesin. Âlem-i şemsin ahvalini tasvir etmekle bir hurdebînî [ufak şey] böceğin kalbini teşrih eylemek [açımlamak] edebiyatça müsavidir [denk, eşit]. En mufassal [ayrıntılı], en mükemmel kitaplarda bazı küçük şeylerin edebiyatça ehemmiyeti pek büyüktür." sözleriyle küçük şeylerin de öyküsünün yazılabileceğini söyler. Güzel yazmanın her şeyin başında geldiğini belirterek söze başlayan Sezai, divan edebiyatında hikâye türünün yerine gelebilecek mesnevilerde, halk hikâyelerinde ya da geleneksel hikâyecilikte olduğu gibi hikâye türünün garip ve hatıra gelmeyecek kadar çocukça bir şey olmaktan çıkması gerektiğini savunur. Artık hikâyelerde, "tabiat sırlarına" ve "insan kalbine" dair araştırmaların anlatılmasını ve bu anlatım sırasında da metnin "şâirane bir üslûb-ı âlî" ile yazılmaması gerektiğini belirtir. Realizmi savunan önsözden ötürü Nihad Sâmi Banarlı, Alphonse Daudet'nin Jack isimli romanını Türkçeye çevirerek Servet-i Fünûn mecmuasında tefrika olarak neşreden (Mart-Temmuz 1892) Sezai'nin, bu realist üsluba sahip Fransız yazarın etkisinde kaldığını öne sürmüştür.
Küçük Şeyler'e Vuslat isimli cariyenin veremden ölüşü acısıyla yazılan bir "Kitabe-i Seng-i Mezar" başlıklı nesir sonradan ilave edilmiştir. Ayrıca Alphonse Daudet'nin kitabında yer alan 1869 tarihli "L'Arlésienne" hikâyesi "Arlezyalı" başlığıyla Sezai tarafında tercüme edilerek kitaba eklenmiştir.
Anlatım özellikleri
Yazar, hikâyelerinin bazılarında düz yazının içine nazım parçaları yerleştirmiştir. Hikâyelerin hepsinde birbirine koşut ve aynı zamanda birbiriyle karşıt olan iki dünya kurulur. İlk dünya, hayallerin dünyasıdır. Bu dünyanın anlatımı, anlatı sırasında da önce gelir. Genellikle okurun karakterle özdeşleşmesini öngören bu kısımda "şairane üslup" hayallerin anlatımına eşlik eder. Hikâyelerdeki ikinci dünya ise gerçeklerin dünyasıdır. Genellikle öykülerin en sonunda karakterle birlikte okur da bu dünyayla karşılaşır. Bu karşılaşma, yumuşak bir geçişten bir hayli uzak, ani ve genellikle şoke edici bir yüzleşmedir. Hikâyelerin bazıları ("Bu Büyük Adam Kimdir?" ve "Hiç") şok anıyla sona ererken bazıları da ("Düğün" ve "Pandomima") yaşanan şokun karakteri ölüme kadar taşıdığı sürecin anlatımıyla biter. "Bu Büyük Adam Kimdir?", "Hiç" başlıklı hikâyeleri hâriç hikâyelerde sürprizli son kullanılmamıştır ve üçüncü şahıs anlatımı mevcuttur. Bazılarında ise müellif, vakânın kahramanlarından biridir, gözlemlediklerini bizzat anlatmıştır. "Bu Büyük Adam Kimdir?" hikâyesinin başlangıcındaki, "O zaman itiyad etmiştim. Pederimin yüz kişiye ikametgâh olan konağında tertip edilmiş derslerimizi bitirdikten sonra, akşam üzeri ekseri Taşkasap'tan Bayezid'e kadar yayan gidip gelirdim." cümlelerinde anlatılan Sezai'nin kendi hayatıdır, "İki Yüz Elli Kuruşa Bir Asır" başlıklı hikâyesinde de aynı hususiyeti, Çamlıca'da geçirdiği yılları ele alınmıştır. "Düğün" ve "Kediler" isimli hikâyeleri diyalogla başlamaktadır. Mekân olarak yazarın yaşadığı muhit, Çamlıca ve o civarda bulunan Bulgurlu; bunların yanında Taşkasap, Laleli, Aksaray, Sultan Ahmet ve Büyükada kullanılmıştır. Kahramanlar doğaüstü özellikler taşımaz; hemen hepsi halk arasından seçilmiştir: hasta çocuğuna ilaç alamayan dar gelirli memurlar, annesini geçindirmek için Anadolu'dan İstanbul'a hizmetçiliğe gelen genç kızlar, kalıbı kıyafeti yerinde fakat okuma-yazma bile bilmeyen cehalet timsalleri, dolandırıcılar, takdir edilmeyen halk tiyatrosu sanatkârları, çobanlar, bilhassa Çerkes cariyeler seçilen karakterlere örnektir.
Karşılama
Eleştiriler
Küçük Şeyler için olumlu yorumların yanı sıra süslü anlatımın içermesiyle kendisiyle çeliştiği ve edebî değerinin yüksek olmadığına dair olumsuz görüşler de yapılmıştır. Halid Ziya Uşaklıgil, İzmir'de bir kitapçıdan aldığı Küçük Şeyler'in sayfalarını parmağı ile yırtarak neşveyle [sevinçle] okumaya başlamıştır ve o dönemde millî hislere yabancı kalınmadığına bu küçük hikâyelerin delâlet ettiği [kılavuzluk ettiği] kanaatine varmıştır. Eserle ilgili şunları dile getirmiştir:
"Küçük Şeyler beni çıldırttı. Sanat heyecanlarımın içinde bu kitaptan duyduğum zevke ve nişata yetişebilecek bir tehassüs bilmiyorum. Bu bana yeni bir ufuk, memleketin nesir ve sanat semasında vaadlerle dolu parlak bir meşrık göstermiş oldu. Küçük hikâyelerin terceme tecrübeleri ile geçen zamanların ve bu Küçük Şeyler bediasıyle mükerrer temasların bende biriktirmiş olması lâzım gelen bir heyecan yekûnu, âdeta gelecek senelerin meşîmesine düşerek hayata çıkmak zamanına intizaren ihtizaza başlamış bir habl tohumu teşkil etmiş olacak ki tahrir mesleğimde en ziyade sevdiğim küçük hikâyelerden kim bilir ne kadar yazdım."
Halit Fahri Ozansoy, yazar ve eser için "Hele roman ve hikâye nevinde, Namık Kemal'in fevkine çıkan istidadı onu gerek Sergüzeşt romanında gerek Küçük şeyler hikâye cildinde bu eserlerin daha neşri tarihinde yüce bir üstad olarak tanıtmıştı." sözlerini dile getirmiştir.Nihad Sâmi Banarlı, hikâyelerde realist Fransız edebiyatının tesiri olduğunu ve yazarın bu küçük hayat hadiselerini, dikkat ve alaka çeken hikâyeler haline koymada ustalık gösterdiğini yazmıştır. Hikâyelerin edebi değerlerinin yüksek olmamakla beraber aynı hikâyelerde teknik pürüzler bulmanın da kolay olmadığını da açıklamıştır. Banarlı ayrıca yazarın sonraki eseri Rumûzü'l-edeb'i incelerken "Küçük Şeyler'le kendi mütevazı sanatının ve Türk edebiyatı tarihindeki yerinin zirvesine yükselen Sezai, bundan sonraki eserlerinde artık eskisi kadar tesirli değildir." sözlerini dile getirmiştir. Fevziye Abdullah, Samî Paşazâde Sezaî adlı çalışmasında Sezai'nin küçük hikâyelerinde vakâ ve teferruatların maharetle seçilip tertip edildiğini, vakâların tabiî seyrinin neticeyi hazırladığı belirtmiştir. Ayrıca "az rastlanılır, hârikulâde vakâlarla heyecan uyandırmaya çalışmayıp basit vakâlardan güzel bir eser yaratması"nı realizme bağlamış ve eser hakkında genel olarak şunları dile getirmiştir:
"Sezai'ye edebiyat tarihimizin Tanzimat'tan sonraki müeeddidleri arasında yer kazandıran ne tiyatroları, şiirleri, ne de makale, musahabe, seyahat notları ve hâtıralarıdır; onu ayakta tutan tarafı, şöhretini temin eden Sergüzeşt'ten ziyade küçük hikâyeleridir. Hemen her bakımdan mükemmel bu küçük hikâyeler edebiyatımızda, âid olduğu nev'in ilk örnekleridir ve kendinden sonraki genç neslin müstakbel küçük hikâye üstadlarının yükseldiği zirveye yol gösterme şerefi Sezai'ye âiddir."
Selim İleri, Küçük Şeyler'in birkaç küçük öyküsüyle gerçekten klasik değerler taşıyan bir kitap olduğunu, Latin alfabesiyle yayımlanınca ilgi uyandıracağını düşündüğünü; fakat bunun gerçekleşmediğini belirtti. Sezaî'nin Sergüzeşt'teki çok yönlülüğünü, romantizmle gerçekçiliğini, gerçekçilikle yenilikçi tutumu iç içe barındırışını Küçük Şeyler'de özellikle "Düğün" ve "Pandomima" adlı öykülerinde sürdürdüğünü yazdı. Ayrıca İleri yazısında "Düğün" hikâyesinin derli toplu oluşunu devri için çok şaşırtıcı, benzeri olmayan bir başarı olduğunu; "Kediler" ve "İki Yüz Elli Kuruşa Bir Asır" hikâyelerinin gerçekçilik açısından, gündelik olguların ilk kez hikâye edilişini belgediğini; Alphonse Daudet'ten yapılmış bir çeviri olan "Arlezyalı"nın, Sezaî'nin Batı'dan farklı yazarlara vurgunluğunu duyumsattığını açıkladı. İleri,"Türk Öykücülüğünün Genel Çizgileri" adlı bir diğer yazısında eserdeki hikâyeleri "ustalıklı ürünler" olarak nitelemiştir. Öyküden doğaüstü güçlerin ayıklandığını; yazarın kendi döneminin insanını, yaşam biçimini, düşünüşlerini yansıtmaya çalıştığını ve Ahmet Mithat anlayışından sıyrılarak, kişiselliği vurguladığını yazdı.
Kekibeç dergisinde "Küçük Şeyler'de Saklı Beyitler" adlı bir yazı yazan Günil Ayaydın Cebe, Sezai'nin cümlenin işlevini ön plana çıkaran değerlendirmesine ve dönemin edebiyat eleştirisinin Arapça ve Farsçanın kullanımına odaklanmasından yakınmasına karşın, öykülerinde son derece "süslü" ifadelere yer verdiğini, böylece kendisiyle çeliştiğini dile getirdi. Yazarın hemen hemen her öyküsünde Osmanlı divan ve İran edebiyatından beyitler kullanmasının bilinçli olarak yerleştirdiği önemli bir teknik ayrıntı olarak düşünülebileceğini belirtti. İrfan Topal, yazarın "İki Yüz Elli Kuruşa Bir Asır" hikâyesini çevreci bakış açısıyla ele almış, hikâyede Çamlıca sırtlarındaki bir orman katliamının gündeme getirilerek bundan duyulan rahatsızlığın ifade edildiğini belirtmiştir. Yılmaz Daşçıoğlu ile Okan Koç tarafından yazılan makalede yazarın Küçük Şeyler'de yer alan hikâyelerinde kendi şahsiyetiyle, duygularıyla var olmaya çalışan kişileri ele aldığını ve "Düğün"deki Dilsitan'ın psikolojisini ustalıkla yansıttığını belirtmişlerdir.TDV İslâm Ansiklopedisi'ndeki "Hikâye" maddesinde Âlim Kahraman, eserin özellikleri arasında hikâyecinin bakışındaki dikkati, tabiat ve eşya tasvirlerine ruh hâllerine ve temaya uygun bir fonksiyon yüklenmiş olması, hikâyeye yabancı unsurların atılması ile sağlanan sanatkârane yoğunluğu göstermiştir. Türk edebiyatında Avrupaî tarz küçük hikâyenin ilk örneği sayıldığını ve söz diziminde kendinden önceki Tanzimat yazarlarının etkisinden kurtularak bu defa Fransızcanın etkisiyle oluşmaya başlayan yeni bir ifade tarzının kendini hissettirmesinin, Küçük Şeyler'i düz yazıda Edebiyat-ı Cedîde yazarlarının kılavuzu durumuna getirdiğini yazmıştır.
Etkiledikleri
Samipaşazade Sezai, bu eseriyle Namık Kemal'in etkisinden kurtulmuş, Fransızcanın etkisi altında kalmaya başlamıştır. Bu konuda kendisinden sonra yetişen Edebiyat-ı Cedide nesircilerine kılavuzluk etmiştir.Cevdet Kudret'e göre yazarın cümlelerinden bazılarını Edebiyat-ı Cedide cümlelerinden ayırmanın imkânı yoktur. Halid Ziya Uşaklıgil, küçük hikâyeler konusunda Sezai'den etkilenmiştir.
Kaynakça
- ^ "Küçük şeyler كوچوك شيلر / Sami Paşazâde Sezai سامى پاشا زاده سزائى; nşr.: Kitabcı Arakel", ibb.gov.tr, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 7 Ekim 2017 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 19 Mayıs 2017
- ^ Kerman, Zeynep (1981), Sâmipaşazâde Sezâi'nin Hikâye-Hatıra-Mektup ve Edebî Makaleleri, İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, ss. 1-38
- ^ Duymaz, Recep (1999), Muhayyelât Üzerinde Bir inceleme, İstanbul: Arma Yayınları
- ^ Demir, Ayşe (2006), "Başlangıcından Cumhuriyete Kadar Ana Çizgileriyle Türk Hikâyesi", Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, Cilt 4 (Sayı 7), s. 102
- ^ a b c d e Kahraman, Âlim (1998), (PDF), TDV İslâm Ansiklopedisi, cilt Cilt 17, ss. s. 495, 11 Nisan 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi, erişim tarihi: 16 Mayıs 2017
- ^ a b c Ömer, Ayhan, (PDF), 25 Mart 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi, erişim tarihi: 16 Mayıs 2017
- ^ Törenek, Mehmet, Hikâyeciliğime Düşen Cemre: Küçük Şeyler (PDF), 21 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından (PDF), erişim tarihi: 16 Mayıs 2017
- ^ Gümüş, Semih (2012), Öykünün Kedi Gözü, İstanbul: Can Yayınları, s. 18, ISBN
- ^ Ayaydın Cebe, Günil (2010), "Küçük Şeyler'de Saklı Beyitler" (pdf), Kebikeç, 30, s. s. 15, 7 Ekim 2017 tarihinde kaynağından (PDF), erişim tarihi: 18 Mayıs 2017
- ^ Kerman 1981, s. 1.
- ^ Yalçın, S. Dilek (Mart 2002), "TÜRK EDEBİYATINDA KISA HİKÂYE HAKKINDA YAPILAN ÇALIŞMALAR" (PDF), Türkbilig, s. 107, 7 Ekim 2017 tarihinde kaynağından (PDF), erişim tarihi: 19 Mayıs 2017
- ^ a b c Banarlı, Nihad Sami, "Sami Paşazade Sezai", Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, cilt Cilt II, s. 950
- ^ a b Ayaydın Cebe 2010, s. 17.
- ^ Canbaz Yumuşak, Firdevs (2013), "Kısa Kısa [Küçürek] Öykünün Tanımı, İmkânları ve Sorunları" (PDF), Erdem, Atatürk Kültür Merkezi, sayı 65, s. 3, ISSN 1010-867X, 13 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından (PDF), erişim tarihi: 18 Mayıs 2017
- ^ Ayaydın Cebe 2010, s. 18.
- ^ Ayaydın Cebe 2010, s. 19.
- ^ a b c Abdullah, Fevziye, , s. 29, 7 Ekim 2017 tarihinde kaynağından (pdf) arşivlendi, erişim tarihi: 18 Mayıs 2017
- ^ a b c Abdullah, s. 30.
- ^ a b Eşref, Ruşen (2000), Kutlu, Şemsettin (Ed.), Diyorlar ki (Üçüncü bas.), Ankara: T.C. Kültür Bakanlığı, ISBN
- ^ Dino, Güzin, SAMİPAŞAZÂDE SEZAİ BEY'İN "SERGÜZEŞT " İSİMLİ ROMANIND A GERÇEKÇİLİĞİN PAYI (PDF), 3 Haziran 2018 tarihinde kaynağından (PDF), erişim tarihi: 19 Mayıs 2017
- ^ Ozansoy, H. Fahri, "Servet-i Fünun", Uyanış, Cilt 79 (15, No. 2071), ss. 35-55
- ^ İleri, Selim (21 Ekim 2011), Yine Sezai..., Radikal, 7 Ekim 2017 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 18 Mayıs 2017
- ^ a b İleri, Selim (Temmuz 1975), (PDF), Türk Dili, Türk Öykücülüğü Özel Sayısı, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, Cilt XXXII (Sayı 286), 24 Ekim 2007 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi, erişim tarihi: 27 Mart 2017
- ^ Ayaydın Cebe 2010, s. 16.
- ^ Topal, İrfan, , 7 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 19 Mayıs 2017
- ^ Daşçıoğlu, Yılmaz; Koç, Okan (2009), (PDF), International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 4 /1-I (824), 27 Şubat 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi, erişim tarihi: 19 Mayıs 2017
- ^ Daşçıoğlu & Koç 2009, s. 850.
- ^ a b Kudret, Cevdet (2016), Türk Edebiyatında Hikaye ve Roman, İstanbul: Kapı Yayınları, s. 110, ISBN
- ^ Kerman, Zeynep (2009), (PDF), TDV İslâm Ansiklopedisi, cilt Cilt 36, s. 78, 7 Ekim 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi, erişim tarihi: 17 Mayıs 2017
Dış bağlantılar
- (PDF). Atatürk Kitaplığı. 21 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından (pdf) arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2017.
- Küçük Şeyler, Türkçe tam metin, ed. Erdal Çakıcıoğlu, İstanbul: Birleşik Yayın Grubu, 2009 : 1. bas. (HiperKitap girişli) (abonelik gereklidir)
- Küçük Şeyler, Türkçe tam metin, İstanbul : Akış Yayıncılık, 2009 : 1. bas. (HiperKitap girişli) (abonelik gereklidir)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Kucuk Seyler Osmanlica كوچك شيلر Samipasazade Sezai nin 1891 de yayimlanan hikaye kitabidir Kisa hikayenin Bati edebiyatindaki hikayelerle benzer ozellikler gosteren Turk edebiyatindaki ilk ornegi olarak kabul edilmektedir Edebiyat tarihcilerinin kisa degerlendirmeleri disinda pek fazla dikkat cekmemis ilk baskisindan sonra bir daha basilma imkani bulamamistir Yeni harflerle de ayri bir basimi yapilmamis yazarin butun eserlerini bir araya toplayan Zeynep Kerman tarafindan okuyucuya ulastirilmistir Gunumuzde farkli yayinevleri tarafindan gunumuz Turkcesiyle Kucuk Seyler adiyla yayimlanmaktadir Eserin 1891 tarihli Matbaa i Ebuzziya basimi nushasi Istanbul Buyuksehir Belediyesi Ataturk Kitapligi nda yer almaktadir Kucuk SeylerOsmanlica كوچك شيلر1891 de Matbaa i Ebuzziya da basilan kitabin giris sayfasi Nesreden Kitapci ArakelYazarSamipasazade SezaiCevirmenIlk ceviri Zeynep KermanUlkeOsmanli ImparatorluguDilOsmanli TurkcesiTurHikayeYayim1891 ozgun Ilk ceviri 1981 Turkce YayimciOsmanli Turkcesi basimi Matbaa i Ebuzziya hesabina Kitapci Arakel Efendi Turkce ilk basimi Istanbul Universitesi Fen Edebiyat Fakultesi YayinlariSayfa104 Bir mukaddime alti hikaye sirasiyla Bu Buyuk Adam Kimdir Hic Kediler Iki Yuz Elli Kurusa Bir Asir Dugun Pandomima ile Alphonse Daudet den cevrilen Arlezyali adli bir hikayeden olusan Kucuk Seyler de sonradan eklenen mensure olarak nitelenebilecek turde yazilmis Bir Kitabe i Seng i Mezar adli metin de yer alir Hem romantizm hem de realizmin izlerini tasiyan ve gozleme dayali olan eserde vakalar ve kahramanlar dogaustu ozellikler tasimaz Sezai bu eseriyle Namik Kemal ve Abdulhak Hamit Tarhan cizgisinden kismen uzaklasmakla birlikte yine de tasvirlerine sahsi duygularini katmak suretiyle romantizmden tamamen kopamadigini gostermistir Eser basta Halid Ziya Usakligil olmak uzere Edebiyat i Cedide yazarlari uzerinde buyuk olcude etkili olmustur Kucuk Seyler icin olumlu yorumlarin yani sira suslu anlatimi nedeniyle kendisiyle celistigi ve edebi degerinin yuksek olmadigina dair olumsuz gorusler de vardir Konusu Bu Buyuk Adam Kimdir adli hikayede anlatici sokakta gordugu uzun daginik sacli genis alinli dalgin ve dusunceli yuruyusunden dolayi sendeleyip duran bir adami Fransizca hocasinin okuttugu Buyuk Adamlarin Hayati baslikli kitaptaki betimlemelere uygun bularak onun buyuk bir adam oldugunu dusunur Adamin gorunusunden ve davranislarindan yola cikarak nasil buyuk bir dusunur oldugu hakkinda hayaller kurar Anlatici oykunun sonunda gozunde bu kadar buyuttugu kisinin okuma yazmasi bile olmadigini esnafin birinden ogrenerek gercekle yuzlesir Hic hikayesinde babasiz buyuyen ice kapanik egitimli genc bir adam gunun birinde vapurda kendisine gulumseyen bir kadin gorur Genc adam hayallerini bu kadin ile susler ancak evlenme karari verdirecek kadar besleyen tebessumun sahibinin ust dudaginin kisa olmasindan yani bir sekil bozuklugundan kaynaklandigini anlar Bu gercekle ani bir yuzlesme yasar ve tum hayalleri yikilir Kediler hikayesinde otuz uc yillik esinden evdeki cok sayida kediyle kendisi arasinda bir secim yapmasini isteyen adam karisindan kediler yanitini alir Bir kedi topluluguyla ayni evi paylasarak yasayamayacagini dusunen adam evi terk eder Ofkeyle ve belki de genclik gunlerine oykunerek alinmis bu karar gunun sonunda yerini aclik ve yatacak yer kaygisina birakinca karakter evine donmek zorunda kalir Iki Yuz Elli Kurusa Bir Asir hikayesi Camlica nin tasvir edilmesiyle baslar Hikayede anlaticinin romantik bir tutku ile baglandigi korulugun odunculara satilarak kesilmesi anlatilir Dugun hikayesinde bir cariyenin hayattan beklentileri ve hayal kirikliklari anlatilir Odalik olan Dilsitan artik evin beyi Behcet in haremi olacagini dusunmektedir ve uzun sure bu umitle dolasir Behcet in baskasiyla evlenecegini ogrendiginde ise dunyasi yikilir Bulundugu konumdan ote bir umit tasiyan Dilsitan satilmak istense de sinir hali zamanla vereme donusur ve bir zaman sonra da olur Pandomima hikayesinde komiklik yaparak hayatini kazanan ice kapanik ve yalniz olan Paskal seyircilerinden Eftalya adinda guzel bir genc kiza asik olur Ancak Eftalya bir gun tiyatroya kocasiyla birlikte gelir Bu duruma cok uzulen Paskal platonik askina karsilik bulamayacagini anladiginda intihar eder BasimiEserin ilk basimi 1891 de Matbaa i Ebuzziya da nasirliginde yapilmistir Bu basim Istanbul Buyuksehir Belediyesinin Ataturk Kitapligi nda Osmanlica Kitaplar Koleksiyonu kapsaminda yer almaktadir Latin alfabesiyle kitabin yeni bir ayri basimi yapilmamistir Zeynep Kerman 1981 yilinda yazarin eserlerini derleyip toplu olarak okuyucuya sunarken Kucuk Seyler i de kitabina dahil etmistir Edebiyat tarihindeki yeriSamipasazade Sezai Kucuk Seyler eseriyle kisa hikayenin Turk edebiyatindaki ilk ornegini vermistir Turk edebiyatinda hem sozlu hem yazili manzum ve mensur hikaye gelenegi olmasina ragmen Tanzimat tan sonra farkli yapisal ozellikler tasiyan bir anlati turu olarak yeni bir hikaye tarzi olusmustur Giritli Ali Aziz Efendi tarafindan 1796 97 de yazilan ve ilk defa 1852 tarihinde basilan Muhayyelat Bati tesiri olmadan gercekci anlatima olan yakinligiyla modern Turk hikayesinin baslangici sayilmaktadir Bunun disinda 19 yuzyilda basimlari yapilarak yayginlik kazanmis olan meddah hikayeleri yeni hikayeye zemin hazirlayan eserler olarak gorulmektedir 1875 1890 yillari arasinda Ahmed Midhat Efendi nin devam eden Letaif i Rivayat serisinin disinda Mehmet Celal in Venus Cemile gibi uzun hikayeleri ile Nabizade Nazim in ilk donem hikayeleri bulunmaktadir Ahmed Midhat Efendi cogunlukla uzun oykuyu yeglemis Kissadan Hisse 1870 1871 adli kitabinda kisa hikaye formatinda metinler uretmisse de kitap adindan anlasilacagi gibi kissalar ve fikra turu yazilar icerdigi icin hikaye sinifina dahil edilmemektedir Emin Nihat Bey in Musameretname 1872 1875 eseri de yedi uzun hikayeden olusmaktadir Samipasazade Sezai nin Kucuk Seyler i Turk edebiyatinda modern anlamda kisa hikayenin baslangici kabul edilmektedir Eser Bati edebiyatindaki hikayelerle benzer ozellikler gostermektedir Sezai nin bu eseri suslu terkipli olmasina ve betimlemeler barindirmasina ragmen Tanzimat donemi yazarlarinin eserlerine benzemeyen ozellikler tasir Sonuc olarak bu hikayeler kisa hikayenin Turk edebiyatindaki ilk olgun ornekleri olarak gosterilmekte ve edebi bir tur olarak ilk ipuclarini vermektedir IcerigiKucuk Seyler bir mukaddime alti hikaye bir mensure ve bir tercume eserden olusmaktadir Sami Pasazade Sezai eserin mukaddimesinde ayrintilarin ve uslubun onemini vurguladiktan sonra bilim ve psikoloji ile sairaneligi birlestirerek yazmaktan soz eder ve Buna ilm i tesrih i edebi tabirini kullanmak caizdir sanirim der Sezai mukaddimede Dunyada bir zerre yoktur ki guzel yazilmak sartiyla bir mevzu i muhim addedilmesin Alem i semsin ahvalini tasvir etmekle bir hurdebini ufak sey bocegin kalbini tesrih eylemek acimlamak edebiyatca musavidir denk esit En mufassal ayrintili en mukemmel kitaplarda bazi kucuk seylerin edebiyatca ehemmiyeti pek buyuktur sozleriyle kucuk seylerin de oykusunun yazilabilecegini soyler Guzel yazmanin her seyin basinda geldigini belirterek soze baslayan Sezai divan edebiyatinda hikaye turunun yerine gelebilecek mesnevilerde halk hikayelerinde ya da geleneksel hikayecilikte oldugu gibi hikaye turunun garip ve hatira gelmeyecek kadar cocukca bir sey olmaktan cikmasi gerektigini savunur Artik hikayelerde tabiat sirlarina ve insan kalbine dair arastirmalarin anlatilmasini ve bu anlatim sirasinda da metnin sairane bir uslub i ali ile yazilmamasi gerektigini belirtir Realizmi savunan onsozden oturu Nihad Sami Banarli Alphonse Daudet nin Jack isimli romanini Turkceye cevirerek Servet i Funun mecmuasinda tefrika olarak nesreden Mart Temmuz 1892 Sezai nin bu realist usluba sahip Fransiz yazarin etkisinde kaldigini one surmustur Kucuk Seyler e Vuslat isimli cariyenin veremden olusu acisiyla yazilan bir Kitabe i Seng i Mezar baslikli nesir sonradan ilave edilmistir Ayrica Alphonse Daudet nin kitabinda yer alan 1869 tarihli L Arlesienne hikayesi Arlezyali basligiyla Sezai tarafinda tercume edilerek kitaba eklenmistir Anlatim ozellikleriYazar hikayelerinin bazilarinda duz yazinin icine nazim parcalari yerlestirmistir Hikayelerin hepsinde birbirine kosut ve ayni zamanda birbiriyle karsit olan iki dunya kurulur Ilk dunya hayallerin dunyasidir Bu dunyanin anlatimi anlati sirasinda da once gelir Genellikle okurun karakterle ozdeslesmesini ongoren bu kisimda sairane uslup hayallerin anlatimina eslik eder Hikayelerdeki ikinci dunya ise gerceklerin dunyasidir Genellikle oykulerin en sonunda karakterle birlikte okur da bu dunyayla karsilasir Bu karsilasma yumusak bir gecisten bir hayli uzak ani ve genellikle soke edici bir yuzlesmedir Hikayelerin bazilari Bu Buyuk Adam Kimdir ve Hic sok aniyla sona ererken bazilari da Dugun ve Pandomima yasanan sokun karakteri olume kadar tasidigi surecin anlatimiyla biter Bu Buyuk Adam Kimdir Hic baslikli hikayeleri haric hikayelerde surprizli son kullanilmamistir ve ucuncu sahis anlatimi mevcuttur Bazilarinda ise muellif vakanin kahramanlarindan biridir gozlemlediklerini bizzat anlatmistir Bu Buyuk Adam Kimdir hikayesinin baslangicindaki O zaman itiyad etmistim Pederimin yuz kisiye ikametgah olan konaginda tertip edilmis derslerimizi bitirdikten sonra aksam uzeri ekseri Taskasap tan Bayezid e kadar yayan gidip gelirdim cumlelerinde anlatilan Sezai nin kendi hayatidir Iki Yuz Elli Kurusa Bir Asir baslikli hikayesinde de ayni hususiyeti Camlica da gecirdigi yillari ele alinmistir Dugun ve Kediler isimli hikayeleri diyalogla baslamaktadir Mekan olarak yazarin yasadigi muhit Camlica ve o civarda bulunan Bulgurlu bunlarin yaninda Taskasap Laleli Aksaray Sultan Ahmet ve Buyukada kullanilmistir Kahramanlar dogaustu ozellikler tasimaz hemen hepsi halk arasindan secilmistir hasta cocuguna ilac alamayan dar gelirli memurlar annesini gecindirmek icin Anadolu dan Istanbul a hizmetcilige gelen genc kizlar kalibi kiyafeti yerinde fakat okuma yazma bile bilmeyen cehalet timsalleri dolandiricilar takdir edilmeyen halk tiyatrosu sanatkarlari cobanlar bilhassa Cerkes cariyeler secilen karakterlere ornektir KarsilamaElestiriler Kucuk Seyler icin olumlu yorumlarin yani sira suslu anlatimin icermesiyle kendisiyle celistigi ve edebi degerinin yuksek olmadigina dair olumsuz gorusler de yapilmistir Halid Ziya Usakligil Izmir de bir kitapcidan aldigi Kucuk Seyler in sayfalarini parmagi ile yirtarak nesveyle sevincle okumaya baslamistir ve o donemde milli hislere yabanci kalinmadigina bu kucuk hikayelerin delalet ettigi kilavuzluk ettigi kanaatine varmistir Eserle ilgili sunlari dile getirmistir Kucuk Seyler beni cildirtti Sanat heyecanlarimin icinde bu kitaptan duydugum zevke ve nisata yetisebilecek bir tehassus bilmiyorum Bu bana yeni bir ufuk memleketin nesir ve sanat semasinda vaadlerle dolu parlak bir mesrik gostermis oldu Kucuk hikayelerin terceme tecrubeleri ile gecen zamanlarin ve bu Kucuk Seyler bediasiyle mukerrer temaslarin bende biriktirmis olmasi lazim gelen bir heyecan yekunu adeta gelecek senelerin mesimesine duserek hayata cikmak zamanina intizaren ihtizaza baslamis bir habl tohumu teskil etmis olacak ki tahrir meslegimde en ziyade sevdigim kucuk hikayelerden kim bilir ne kadar yazdim Halit Fahri Ozansoy yazar ve eser icin Hele roman ve hikaye nevinde Namik Kemal in fevkine cikan istidadi onu gerek Serguzest romaninda gerek Kucuk seyler hikaye cildinde bu eserlerin daha nesri tarihinde yuce bir ustad olarak tanitmisti sozlerini dile getirmistir Nihad Sami Banarli hikayelerde realist Fransiz edebiyatinin tesiri oldugunu ve yazarin bu kucuk hayat hadiselerini dikkat ve alaka ceken hikayeler haline koymada ustalik gosterdigini yazmistir Hikayelerin edebi degerlerinin yuksek olmamakla beraber ayni hikayelerde teknik puruzler bulmanin da kolay olmadigini da aciklamistir Banarli ayrica yazarin sonraki eseri Rumuzu l edeb i incelerken Kucuk Seyler le kendi mutevazi sanatinin ve Turk edebiyati tarihindeki yerinin zirvesine yukselen Sezai bundan sonraki eserlerinde artik eskisi kadar tesirli degildir sozlerini dile getirmistir Fevziye Abdullah Sami Pasazade Sezai adli calismasinda Sezai nin kucuk hikayelerinde vaka ve teferruatlarin maharetle secilip tertip edildigini vakalarin tabii seyrinin neticeyi hazirladigi belirtmistir Ayrica az rastlanilir harikulade vakalarla heyecan uyandirmaya calismayip basit vakalardan guzel bir eser yaratmasi ni realizme baglamis ve eser hakkinda genel olarak sunlari dile getirmistir Sezai ye edebiyat tarihimizin Tanzimat tan sonraki mueeddidleri arasinda yer kazandiran ne tiyatrolari siirleri ne de makale musahabe seyahat notlari ve hatiralaridir onu ayakta tutan tarafi sohretini temin eden Serguzest ten ziyade kucuk hikayeleridir Hemen her bakimdan mukemmel bu kucuk hikayeler edebiyatimizda aid oldugu nev in ilk ornekleridir ve kendinden sonraki genc neslin mustakbel kucuk hikaye ustadlarinin yukseldigi zirveye yol gosterme serefi Sezai ye aiddir Selim Ileri Kucuk Seyler in birkac kucuk oykusuyle gercekten klasik degerler tasiyan bir kitap oldugunu Latin alfabesiyle yayimlaninca ilgi uyandiracagini dusundugunu fakat bunun gerceklesmedigini belirtti Sezai nin Serguzest teki cok yonlulugunu romantizmle gercekciligini gercekcilikle yenilikci tutumu ic ice barindirisini Kucuk Seyler de ozellikle Dugun ve Pandomima adli oykulerinde surdurdugunu yazdi Ayrica Ileri yazisinda Dugun hikayesinin derli toplu olusunu devri icin cok sasirtici benzeri olmayan bir basari oldugunu Kediler ve Iki Yuz Elli Kurusa Bir Asir hikayelerinin gercekcilik acisindan gundelik olgularin ilk kez hikaye edilisini belgedigini Alphonse Daudet ten yapilmis bir ceviri olan Arlezyali nin Sezai nin Bati dan farkli yazarlara vurgunlugunu duyumsattigini acikladi Ileri Turk Oykuculugunun Genel Cizgileri adli bir diger yazisinda eserdeki hikayeleri ustalikli urunler olarak nitelemistir Oykuden dogaustu guclerin ayiklandigini yazarin kendi doneminin insanini yasam bicimini dusunuslerini yansitmaya calistigini ve Ahmet Mithat anlayisindan siyrilarak kisiselligi vurguladigini yazdi Kekibec dergisinde Kucuk Seyler de Sakli Beyitler adli bir yazi yazan Gunil Ayaydin Cebe Sezai nin cumlenin islevini on plana cikaran degerlendirmesine ve donemin edebiyat elestirisinin Arapca ve Farscanin kullanimina odaklanmasindan yakinmasina karsin oykulerinde son derece suslu ifadelere yer verdigini boylece kendisiyle celistigini dile getirdi Yazarin hemen hemen her oykusunde Osmanli divan ve Iran edebiyatindan beyitler kullanmasinin bilincli olarak yerlestirdigi onemli bir teknik ayrinti olarak dusunulebilecegini belirtti Irfan Topal yazarin Iki Yuz Elli Kurusa Bir Asir hikayesini cevreci bakis acisiyla ele almis hikayede Camlica sirtlarindaki bir orman katliaminin gundeme getirilerek bundan duyulan rahatsizligin ifade edildigini belirtmistir Yilmaz Dascioglu ile Okan Koc tarafindan yazilan makalede yazarin Kucuk Seyler de yer alan hikayelerinde kendi sahsiyetiyle duygulariyla var olmaya calisan kisileri ele aldigini ve Dugun deki Dilsitan in psikolojisini ustalikla yansittigini belirtmislerdir TDV Islam Ansiklopedisi ndeki Hikaye maddesinde Alim Kahraman eserin ozellikleri arasinda hikayecinin bakisindaki dikkati tabiat ve esya tasvirlerine ruh hallerine ve temaya uygun bir fonksiyon yuklenmis olmasi hikayeye yabanci unsurlarin atilmasi ile saglanan sanatkarane yogunlugu gostermistir Turk edebiyatinda Avrupai tarz kucuk hikayenin ilk ornegi sayildigini ve soz diziminde kendinden onceki Tanzimat yazarlarinin etkisinden kurtularak bu defa Fransizcanin etkisiyle olusmaya baslayan yeni bir ifade tarzinin kendini hissettirmesinin Kucuk Seyler i duz yazida Edebiyat i Cedide yazarlarinin kilavuzu durumuna getirdigini yazmistir Etkiledikleri Samipasazade Sezai bu eseriyle Namik Kemal in etkisinden kurtulmus Fransizcanin etkisi altinda kalmaya baslamistir Bu konuda kendisinden sonra yetisen Edebiyat i Cedide nesircilerine kilavuzluk etmistir Cevdet Kudret e gore yazarin cumlelerinden bazilarini Edebiyat i Cedide cumlelerinden ayirmanin imkani yoktur Halid Ziya Usakligil kucuk hikayeler konusunda Sezai den etkilenmistir Kaynakca Kucuk seyler كوچوك شيلر Sami Pasazade Sezai سامى پاشا زاده سزائى nsr Kitabci Arakel ibb gov tr Istanbul Buyuksehir Belediyesi 7 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 19 Mayis 2017 Kerman Zeynep 1981 Samipasazade Sezai nin Hikaye Hatira Mektup ve Edebi Makaleleri Istanbul Istanbul Universitesi Edebiyat Fakultesi Yayinlari ss 1 38 Duymaz Recep 1999 Muhayyelat Uzerinde Bir inceleme Istanbul Arma Yayinlari Demir Ayse 2006 Baslangicindan Cumhuriyete Kadar Ana Cizgileriyle Turk Hikayesi Turkiye Arastirmalari Literatur Dergisi Cilt 4 Sayi 7 s 102 a b c d e Kahraman Alim 1998 PDF TDV Islam Ansiklopedisi cilt Cilt 17 ss s 495 11 Nisan 2017 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi erisim tarihi 16 Mayis 2017 a b c Omer Ayhan PDF 25 Mart 2017 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi erisim tarihi 16 Mayis 2017 Torenek Mehmet Hikayeciligime Dusen Cemre Kucuk Seyler PDF 21 Mayis 2017 tarihinde kaynagindan PDF erisim tarihi 16 Mayis 2017 Gumus Semih 2012 Oykunun Kedi Gozu Istanbul Can Yayinlari s 18 ISBN 9789750712166 Ayaydin Cebe Gunil 2010 Kucuk Seyler de Sakli Beyitler pdf Kebikec 30 s s 15 7 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan PDF erisim tarihi 18 Mayis 2017 Kerman 1981 s 1 Yalcin S Dilek Mart 2002 TURK EDEBIYATINDA KISA HIKAYE HAKKINDA YAPILAN CALISMALAR PDF Turkbilig s 107 7 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan PDF erisim tarihi 19 Mayis 2017 a b c Banarli Nihad Sami Sami Pasazade Sezai Resimli Turk Edebiyati Tarihi cilt Cilt II s 950 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim a b Ayaydin Cebe 2010 s 17 Canbaz Yumusak Firdevs 2013 Kisa Kisa Kucurek Oykunun Tanimi Imkanlari ve Sorunlari PDF Erdem Ataturk Kultur Merkezi sayi 65 s 3 ISSN 1010 867X 13 Temmuz 2018 tarihinde kaynagindan PDF erisim tarihi 18 Mayis 2017 Ayaydin Cebe 2010 s 18 Ayaydin Cebe 2010 s 19 a b c Abdullah Fevziye s 29 7 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan pdf arsivlendi erisim tarihi 18 Mayis 2017 a b c Abdullah s 30 a b Esref Rusen 2000 Kutlu Semsettin Ed Diyorlar ki Ucuncu bas Ankara T C Kultur Bakanligi ISBN 975 17 2416 3 Dino Guzin SAMIPASAZADE SEZAI BEY IN SERGUZEST ISIMLI ROMANIND A GERCEKCILIGIN PAYI PDF 3 Haziran 2018 tarihinde kaynagindan PDF erisim tarihi 19 Mayis 2017 Ozansoy H Fahri Servet i Funun Uyanis Cilt 79 15 No 2071 ss 35 55 Ileri Selim 21 Ekim 2011 Yine Sezai Radikal 7 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 18 Mayis 2017 a b Ileri Selim Temmuz 1975 PDF Turk Dili Turk Oykuculugu Ozel Sayisi Ankara Turk Dil Kurumu Yayinlari Cilt XXXII Sayi 286 24 Ekim 2007 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi erisim tarihi 27 Mart 2017 Ayaydin Cebe 2010 s 16 Topal Irfan 7 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi erisim tarihi 19 Mayis 2017 Dascioglu Yilmaz Koc Okan 2009 PDF International Periodical For the Languages Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4 1 I 824 27 Subat 2012 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi erisim tarihi 19 Mayis 2017 Dascioglu amp Koc 2009 s 850 a b Kudret Cevdet 2016 Turk Edebiyatinda Hikaye ve Roman Istanbul Kapi Yayinlari s 110 ISBN 9786055147662 Kerman Zeynep 2009 PDF TDV Islam Ansiklopedisi cilt Cilt 36 s 78 7 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi erisim tarihi 17 Mayis 2017 Dis baglantilar PDF Ataturk Kitapligi 21 Mayis 2017 tarihinde kaynagindan pdf arsivlendi Erisim tarihi 19 Mayis 2017 Kucuk Seyler Turkce tam metin ed Erdal Cakicioglu Istanbul Birlesik Yayin Grubu 2009 1 bas HiperKitap girisli abonelik gereklidir Kucuk Seyler Turkce tam metin Istanbul Akis Yayincilik 2009 1 bas HiperKitap girisli abonelik gereklidir