Pakistan'da laiklik, "iki ulus teorisi" ile ilgilidir. İki ulus teorisi, Pakistan'ın daha çoğunlukla Müslüman olan nüfus ağırlıklı olarak üzerine teşkilatlanarak kurulduğu kavramdır. 1947'de kurulan Pakistan'da milli kimliğin ana belirleyicisi İslam'dır. Bununla birlikte, kuruluşta ülke İslami bir çizgiye sahip olmaktan uzaktı. Nitekim 1956 Anayasası İslami devlet tanımlamasını içermiyordu. Ancak ülkenin adı yine de "Pakistan İslam Cumhuriyeti" olarak belirtilmişti. 1980'lerdeki askeri diktatör Ziya ül Hak'ın İslamileştirme yönündeki politik duruşuyla Pakistan'da laiklik yasal bir uygulama olmaktan çıkarıldı.
Lâik/seküler bir devlet ve siyaset taraftarları; Kueyd-i Azam (büyük lider) olarak anılan Pakistan Devleti'nin kurucusu Muhammed Ali Cinnah (d.1876-ö.1948)'ın 11 Ağustos 1947'de Pakistan Anayasa Komisyonu'ndaki söylemine istinaden Pakistan'ı Müslüman çoğunluğa sahip, teokrasiden uzak ve eşit yurttaş haklarına sahip olunan seküler/laik bir devlet olarak görmek istediğini öne sürmektedirler. Ayrıca onlara göre Cinnah, Pakistan'ı bir İslam devletine dönüştürecek adımlar atmamıştır. Onlara göre Cinnah bir din devleti kurmak isteseydi ilk Adalet ve Çalışma Bakanı olan Hindu inanışlı 'ın, ilk Maliye ve İstasitik Bakanı olarak da Hristiyan inanışlı 'ın isimlerini vermezdi.
Diğer yandan İslamizasyon destekçilerine göre ise Pakistan bir Müslüman devlet olarak kurulmuştur ve statüsünde (1956'dan itibaren hali hazırdaki mevcut anayasal durumuna göre) bir İslam Cumhuriyeti'dir, bu nedenle şeriat olarak bilinen İslami yasaları uygulamalıdır. Bu bağlamda, Cinnah'ın tüm dinlerin eşit haklara sahip olması hakkındaki konuşması gerçekte İslami yasalar eliyle bunu onlara sağlayacak olan İslam'a yapılan bir imadır.
Lâikliğin Pakistan'daki tarihçesi
Pakistan, 1947'de Hindistan kara parçasında kurulmuş olsa da İngiliz Milletler Topluluğu'na bağlı adı altında bulundu ve kurulduğu gibi bir İslam devleti haline gelmedi. 1949 Çözüm Nesnelleri (Objectives Resolution) düzenlemesi ile birlikte İslam'a bir devlet dini olarak resmi bir rol verildi. Yeni Pakistan devleti 19. yüzyılda bir İngiliz kolonisi olduğu dönemde Britanya Rajı tarafından dayatılan Britanya yasal hukukunu büyük ölçüde korudu. 1956'da General İskender Mirza'nın devlet başkanlığı (1956-1958) yaptığı dönemde Pakistan, adını Pakistan İslam Cumhuriyeti olarak değiştirerek İslamın devletin resmi dini olduğunu duyurdu ancak şeriat adı verilen İslam hukuku adı verilmekte olan şeriat yasalarını adapte etmek için daha öte bir girişimde bulunmadı. Ülkenin askeri yöneticileri General Eyüp Han (Devlet Başkanlığı:1958-1969) ve General Yahya Han (Devlet Başkanlığı:1969-1971) seküler/laik geleneği devam ettirdiler ve politik İslamcı hareketleri bastırdılar.
Cinnah'ın söylevi
Pakistan'da Cinnah'ın seküler/laik bir devlet mi yoksa bir din devleti mi kurma düşüncesinde olduğu hakkında farklı tezler öne sürülmektedir. 11 Ağustos 1947'de görüşlerini anlattığı politik konuşmasında şunları söylemiştir:
Başka bir çözüm yok. Şimdi ne yapacağız? Şimdi, bu yüce Pakistan Devletini mutlu ve müreffeh kılmak istiyorsak, bütünüyle ve yalnızca halkın iyi oluşuna yoğunlaşacağız ve özellikle kitleler ve zayıflar üzerine. İş birliği içinde çalışırsanız, geçmişi unutarak, baltaları gömerseniz başarıya yakınsınız. Geçmişinizi değiştirir ve her biriniz bir tek ruh içinde birlikte çalışırsanız hangi topluluğa ait olduğunuz, geçmişte ne tür ilişkileriniz olduğu, onun rengi, kast(sınıf)ı, inanış biçimi önemsiz olur. Bu ülkenin ilk, ikinci ve en son vatandaşına kadar eşit haklar, öncelikler ve kurallar sağlanana kadar ilerlemenin bir sonu olmayacak.
Daha fazla anlatmayacağım. Bu ruh üzerinden çalışmaya başlamalıyız ve bu süreç içinde; Hindu topluluğu ve Müslüman topluluğu, -sizler Müslüman olsanız da Peştunlar, Pencaplılar, Şii, Sünni ve diğer inanışlardan topluluklarınız ve Hindu'ların arasında da Brahmanlar, , , Bengaliler, ve diğerleri arasındaki sivrilikler kaybolacak. Gerçekte, bana sorarsanız, bu durum bence Hindistan'ın özgürlük ve bağımsızlığa katılmasındaki en büyük mani olmuştur ancak aslında sırf bu nedenle bundan çok çok zaman önce özgür bir toplum olabilirdik. Bir başka topluluğu hiçbir güç tutamaz ve özellikle 400 milyon yürekten oluşan bir ulusu hiçbir kimse feth edemez ve aslında bu olmuşsa bile, hiçbir kimse bu yüzden bunu uzun bir zaman süresi için sürdüremez. Bu nedenle, bundan bir ders çıkarmalıyız. Siz özgürsünüz; Sizler, Hindu tapınaklarınıza gitmekte özgürsünüz, camilerinize veya Pakistan'da bulunan diğer (inanışlardan) tapınaklarınıza gitmekte özgürsünüz. Herhangi bir dinden veya kasttan veya inanıştan olabilirsiniz ancak bu konu devletin işi olan bir konu değildir. Bildiğiniz gibi, tarih gösterdi ki bundan çok zaman önce İngiltere'de koşullar, Hindistan'ın (bugün) içinde yaygın olarak bulunduğu bu duruma göre çok daha kötüydü. Roma Katolikleri ve protestanlar bir diğerine kötü davranıyorlardı. Hatta şimdi bile bazı devletlerde, özellikle bir gruba karşı set çekildiği ve ayrımların yapıldığı ülkelerde. Tanrı'ya şükür, o günler değiliz. Bizler ayrımcılığın olmadığı, bir toplulukla diğeri arasında ayrımın olmadığı, bir kast, bir inanış veya herhangi bir diğeri arasında ayrımın bulunmadığı günlere başlıyoruz. Bizler bu kök teşkil eden ilkeden hareket eden; tek devletin bütün vatandaşları ve eşit vatandaşlarıyız. İngiltere halkı, bir zaman süresi içinde durumun gerçekleriyle yüz yüze geldi ve devletlerinin hükümetleri tarafından sorumluluk ve borçları yerine getirilmediğinden adım adım ateşe doğru gittiler. Bugün, adalet içinde o Roma katolikleri ve Protestanların var olmadıklarından emin olarak söyleyebilirsiniz; bugün var olan şey; her kişinin bir vatandaş olduğu, Büyük Britanya'nın bir eşit vatandaşı olduğu ve hepsinin de (tek) ulusun bireyleri olduğudur. Şimdi, ben bunu gözümüzün önünde bir ideal olarak tutmamız gerektiğini ve (böylece) hinduların Hinduluğu ve müslümanların Müslümanlığı bir din olması bakımından değil ancak bireysel bir inanç olarak kabul edilmeleri nedeniyle devletin politik işlerinden ayrı tutacaklarını düşünüyorum
- Cinnah'ın, 11 Ağustos 1947'de anayasa komisyonu başkanı olarak yaptığı konuşmasından.
Cinnah, yeni devlette İslam'a ve İslami ilkelere verdiği önemi açıkladığı konuşmasında Müslümanlar dışındaki dinsel topluluklara da değindi:
Pakistan Anayasası, Pakistan Anayasa Kurulu tarafından henüz oluşturulmadı. Bu anayasanın hangi üst biçimde oluşturulacağını bilmiyorum ancak demokratik bir biçimde olacağından ve İslam'ın temel ilkeleriyle biçimleneceğinden eminim. O (İslam) bize insanın eşit olduğunu, adaleti ve herkese adilce davranmayı öğretti. Bizler bu şanlı geleneğin mirasçılarıyız ve tümüyle sorumluluklarımızla ve geleceğin Pakistan Anayasası'nı biçimlendirmenin zorunluluğu ile yaşıyoruz. Pakistan herhangi bir biçimde, kendisini bir misyona adamış vaizlerce yönetilen teokratik bir devlet olmayacaktır. Bizim çok sayıda Müslüman olmayan Hindu, Hristiyan ve Fars vatandaşlarımız vardır. Onlar, diğer vatandaşlar gibi aynı haklara ve imtiyazlara sahip olmaktan mutlu olacaklar ve Pakistan işlerinde haklı biçimdeki rollerini almış olacaklardır.
* Şubat 1948'de Pakistan'da Birleşik Devletlere hitaben konuşmasından.
- Ayrıca bakınız:
Laiklik/sekülerizm destekçileri, Cinnah'ın, bu konuşmasında Pakistan'ın lâik/seküler bir devlet olmasın istediğine işaret ettiğini savunmaktadırlar. Ancak İslamizasyon taraftarlarıysa İslam devleti ile teokrasinin aynı şey olduğunu öne sürmenin yanlış olduğunu ve gerçek bir İslam devletinin Cinnah'ın konuşmasında belirtmiş olduğu eşit hak ve özgürlüklerin bir İslam devletince de sağlanabilecek olduğunu savunmaktadırlar. Cinnah'ın bu sözleri dinsel bir oligarşiden epeyce ayırt edilebilir niteliklerdedir.
“ | Cinnah'ın sözleri; düşünce ve inançları 13 yüzyıl önce Peygamber tarafından söylenmiş bir mirastır, "Bütün insanlar Tanrı'nın gözünde eşittir. Yaşamlarınız ve mülkleriniz kutsanmıştır; hiçbir durumda bir diğerinin canına veya malına saldırmamalısınız. Bugün, ben kast, renk ve milliyetin her biçimini ayaklarımın altında çiğniyorum." | ” |
—İngiliz tarihçi 'nun Cinnah'ın Anayasa Komisyonundaki konuşması hakkındaki değerlendirmesi.(1947) |
İslamizasyon taraftarları bir karşı propaganda vesilesi olarak Cinnah'a ait olduğu belirtilen şu sözleri öne sürmektedir:[]
- Benim aklımda yatan tek bir ilke var: Müslüman demokrasi. O benim inancımdır ki bizim kurtuluşumuz büyük kanun vericimiz Muhammed tarafından bizi yönetmek için hazırlanmış altın kuralların takip edilmesinin arkasında yatmaktadır.
- 1948, , konuşması
- 'nın İslam şeriatine dayanmayacağını propagandasını bilerek veya bilmeyerek yapanların mantığını anlayamıyorum. İslami ilkeler, 1300 yıl öncesinde olduğu kadar bugün de uygulanabilir olma özelliklerini sürdürmektedir.
- 1948, 25 Ocak Karaçi Bar Association konuşması
- Pakistan yalnızca özgürlük ve bağımsızlık demek değildir aynı zamanda İki Ulus Teorisi/Müslüman ideolojisi korunması gereken, bize zarif bir armağan ve hazine -ve diğerlerinin bizimle paylaşabileceğine olan umudumuzdur.
- 1945, 18 Haziran Müslüman Öğrenciler Federasyonu Cephesi'ne konuşması.
- Halkımın, her fırsatta İslami tarih, zafer ve geleneklerin değerine yükseleceğini inancım tamdır.
- 1948, 14 Ağustos -Pakistan'ın birinci kuruluş yıldönümünde yayımladığı ulusa açıklaması.
- İslam, işlerin toplumsal yönüne ilişkin büyük bir vurgu yapmaktadır. Her gün, zengin ve yoksul, güçlü veya zayıf kişiler günde beş kez camilere insanların mükemmel bir eşitliği içinde gelmektedirler ve böylece sağlıklı ilişkiler içinde bir öz oluşmakta ve dua edilmektedir. Ramazan'ın sonunda, yeni ay gelmekte, hilal; 'Bayram günü tüm Müslüman aleminde insanlığın yine mükemmel bir eşitliği' üzerine müslümanları bir araya getiren bir işaret olmaktadır.
- 1941 Ekim, Ramazan Bayramı açıklaması.
- Kur'an Müslümanlar için bir dinsel, toplumsal, sivil, ticari, askeri, yargısal, suç ve ceza hukuku bakımından bir genel yasadır. O (Kuran) her şeyi düzenler, dinsel seremonilerden bu günlük yaşama kadar, ruhun kurtuluşundan bedenin sağlığına kadar, her bireysel erdemlilikten suç olarak tanımlanan unsurlara kadar; bu dünyada verilecek cezadan itibaren.
- 1945, Ramazan Bayramı açıklaması.
Çözüm Nesnelleri
Pakistan'ın ilk kuruluş yıllarına denk gelen 12 Mart 1949'da Pakistan meclisinin kabul ettiği 'Çözüm Nesnelleri' adı verilen meclis kararında şu maddeler kabul edildi:
Egemenlik, tek başına Allah'a aittir ancak O (bu egemenliği) çizmiş olduğu sınırları içinde emrettiği biçimde halk tarafından uygulanmak üzere Pakistan Devletine tanımıştır.
- Devlet, gücünü ve otoritesini halkın seçilmiş temsilcileri aracılığı ile uygulayacaktır.
- Demokrasinin ilkeleri; özgürlük, eşitlik, hoşgörü ve sosyal adalet İslamın anlattığı biçimde tam olarak gözetilecektir.
- Müslümanlar, Kuran ve Sünnetin ortaya koyduğu biçimde İslamın öğretileri ile uyumlu olarak bireysel ve kolektif yapılarda yaşamlarını düzenlemeleri için olanak sağlanacaktır.
- Dinsel azınlıkların kendi kültürlerini özgürce ifade etme ve uygulamaları için hükümler getirilecektir.
Bu karar daha sonradan Pakistan Anayasasını hazırlayanlara kaynaklık etti ve anayasa içinde bir ön sunum olarak yer aldı.
İslamizasyon süreci
- Daha geniş bilgi için bakınız:
Pakistan'ın laik/seküler bir devlet mi yoksa dinsel bir devlet mi olması gerektiği sorusu ülkede akademik düzeyde sürmekte olan bir tartışma konusudur. 1947'de kurulan Pakistan'ın kurucusu ve ilk devlet başkanı Muhammed Ali Cinnah'ın 11 Eylül 1948'deki ölümüne kadar ülkenin içinde bulunduğu karışık durum nedeniyle bir anayasa hazırlanamadı. Anayasasının hazırlanması 8 yıldan fazla sürdü. 1956 tarihli ilk anayasaya göre bir İslami cumhuriyet olarak tanımlandı. Üzerinde yapılan çeşitli değişikliklerle birlikte ülke halen 1973 tarihli anayasa ile idare olunmaktadır. Pakistan'ın ilk 30 yılı boyunca (1977'ye kadar) bir dinsel özgürlük ihtilafı konusu yaşanmamıştı. Pakistan'da 1970'ler boyunca hepsi de İslami kaynaklı olarak belirtilen anayasal düzenlemeler neticesi olarak temel haklar konusunda bir erozyon yaşandı. Bu (ihtilaf), General Ziya ül Hak'ın İslamizasyon dönemi içinde belirdi. İlk demokratik genel seçimler 1970'te yapıldı. Zülfikar Ali Butto, 1973 ile 1977 yılları arasında Pakistan'ın ilk seçilmiş başbakanı olarak bulundu. 5 Temmuz 1977'de Ziya ül Hak tarafından gerçekleştirilen bir askeri darbe ile düşürüldü ve 4 Nisan 1979'da Ravalpindi'de idam edildi. Ziya ül Hak dönemi öncesinde Federal Şeriat Mahkemesi (Federal Sharia Bench of Pakistan) tarafından İslami olmadığı belirtilen taşlama cezasının şeriat mahkemesi yapısının Ziya ül Hak tarafından yeniden şekillendirilmesinden sonra İslami bir ceza olduğu kabul edildi. Ulusal Adalet ve Barış Komisyonuna göre son yirmibeş yıl içinde (2012'ye kadar) 'dine küfür yasası' (blasphemy law)'na aykırılıktan 1058 dava açıldı. İhlali halinde idam cezasına bağlanmış bu yasaya 295 B fıkrası 1982 yılında Ziya ül Hak döneminde eklendi. Pakistan'ın kurulduğu 1947'den itibaren birkaç on yıl boyunca alkol tüketim ve satışı serbestti. Laik/seküler bir politikacı olan Butto'nun askeri darbe ile devrilmesinden sadece birkaç hafta öncesi çıkardığı alkollü içeceklerin yasaklanmasına ilişkin yasa halen yürürlüktedir. Ziya ül Hak'ın İslamizasyon reformları sürecinde faiz veren bankacılık sistemini yasaklandı. 1990'da kısas ve diyet uygulamaları getirildi. Dine hakaret yasaları esasen Pakistan'ın İngiltere yönetimi altında bulunduğu 1890 tarihinden kalma olup Ziya ül Hak'ın İslamizasyon siyaseti ile 1986'da şeriatle bir çizgiye getirildi. Bununla birlikte Pakistan'da bu yasaya karşı iptali için verilen çaba halen sürdürülmektedir.
Laikleşme süreci
Pakistan, 1988'de İslam dünyasında ilk kadın baş bakan olan Benazir Butto'yu seçti ardından 1993'te tekrar seçildi. Butto, babası Zülfikar Ali Butto ve Ziya ül Hak dönemlerinde çıkarılmış İslami nitelikli yasaları yürürlükten kaldırmadı ancak laik/seküler yapıyı medya, kültürel siyaset, genel siyaset ve hükûmet biçimi ve diğer alanlarda genişletti. Pervez Müşerref, 1999 yılında Muhammed Refik Tarar'ın cumhurbaşkanı olduğu bir dönemde gerçekleştirdiği askeri darbe ile başbakan Navaz Şerifi iktidardan düşürdükten sonra 2001'de cumhurbaşkanı oldu. Müşerref, "aydınlanmış ılımlılık" sloganı altında 1999 ve 2008 yılları arasında askerî güce dayalı bir yönetim sürdürdü. İktidardaki Müşerref yönetimi nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kalan Butto, yaşadığı Dubai'den ülkesine döndükten sonra 27 Aralık 2007'de kendisine düzenlenen ikinci suikastte hayatını kaybetti. Butto suikastı ve Pakistan yasalarına göre dine hakaret etme olarak tanımlanmış yasal düzenlemelerin iptalini isteyen 'in öldürülmesi ve Pervez Müşerref hükûmetinin onları koruyamadığı veya yeterince korumadığının düşünülmesi Pakistan'daki seküler/laik siyasetçiler, medya ve sivil toplumun tepkisini aldı. Çoğunluğu elde eden, Butto'nun partisi olan laik ve sosyal demokrat Pakistan Halk Partisi hükûmet kurdu.(2008-2013)
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Ilyas, Shahid (21 Haziran 2010). "Islam, secularism and Pakistan". Shahid Ilyas and the Daily Times. Shahid Ilyas in the Daily Times. 24 Aralık 2013 tarihinde kaynağından .
Had Islam not been central to the creation of Pakistan, Zaid Hamid and Hamid Gul would not have been able to invoke it for garnering support for a Muslim caliphate and they would not have been the darlings of our middle and upper class educated youth, we would not have had the Objectives Resolution as a guiding principle of our constitutions, Ziaul Haq would never have been able to pass Islamist laws, our intelligence agencies and army would not have been suspected of links with the various jaishes and lashkars — not to speak of their well-documented grooming of the Taliban and we would not have had tens of thousands of religious seminaries.
- ^ "Köprü Dergisi, Laiklik ve sekülerizm, Ahmet Yıldız". 5 Kasım 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Aralık 2013.
- ^ Inam Khawaja. "The basis of the demand for an independent Pakistan". Daily News. 23 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Aralık 2013.
It would be unreasonable and illogical to give an interpretation in favour of secularism to his speech of 11, August 1947.
- ^ . 26 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Aralık 2013.
- ^ "Columbia University, Jinnah's first Presidential Address to the Constituent Assembly of Pakistan". 10 Haziran 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Aralık 2013.
- ^ "Express Tribune, Jinnah We Don'T What to Know". 24 Aralık 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Aralık 2013.
- ^ . 24 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Aralık 2013.
- ^ . 21 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Aralık 2013.
- ^ (PDF). 24 Aralık 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Aralık 2013.
- ^ "Express Tribune, Pakistan's Blasphemy Law". 24 Aralık 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Aralık 2013.
- ^ . 3 Şubat 2001 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Aralık 2013.
- ^ . 8 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Aralık 2013.
Dış bağlantılar
- Secular Jinnah, Secular Jinnah and Pakistan -What the Nation Doesn't Know? Salena Karim 16 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Unsecular Jinnah, Had A Vision For Pakistan That Was Neither Secular Nor Theocratic 17 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- The Express Tribune Pakistan, Was Jinnah Secular? 17 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Telegraph, Pakistan Seeks of Jinnahs' Calling for Secular State 23 Ocak 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Federal Sharia Court Pakistan Official Web Site 22 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- İnternational Bussiness Times, What Jinnahs' Legacy Pakistan 14 Eylül 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Jinnah Archive 1 Ocak 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- The Search for Jinnahs Vision of Pakistan (Missing Speech Tape) 21 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Pakistan da laiklik iki ulus teorisi ile ilgilidir Iki ulus teorisi Pakistan in daha cogunlukla Musluman olan nufus agirlikli olarak uzerine teskilatlanarak kuruldugu kavramdir 1947 de kurulan Pakistan da milli kimligin ana belirleyicisi Islam dir Bununla birlikte kurulusta ulke Islami bir cizgiye sahip olmaktan uzakti Nitekim 1956 Anayasasi Islami devlet tanimlamasini icermiyordu Ancak ulkenin adi yine de Pakistan Islam Cumhuriyeti olarak belirtilmisti 1980 lerdeki askeri diktator Ziya ul Hak in Islamilestirme yonundeki politik durusuyla Pakistan da laiklik yasal bir uygulama olmaktan cikarildi Laik sekuler bir devlet ve siyaset taraftarlari Kueyd i Azam buyuk lider olarak anilan Pakistan Devleti nin kurucusu Muhammed Ali Cinnah d 1876 o 1948 in 11 Agustos 1947 de Pakistan Anayasa Komisyonu ndaki soylemine istinaden Pakistan i Musluman cogunluga sahip teokrasiden uzak ve esit yurttas haklarina sahip olunan sekuler laik bir devlet olarak gormek istedigini one surmektedirler Ayrica onlara gore Cinnah Pakistan i bir Islam devletine donusturecek adimlar atmamistir Onlara gore Cinnah bir din devleti kurmak isteseydi ilk Adalet ve Calisma Bakani olan Hindu inanisli in ilk Maliye ve Istasitik Bakani olarak da Hristiyan inanisli in isimlerini vermezdi Diger yandan Islamizasyon destekcilerine gore ise Pakistan bir Musluman devlet olarak kurulmustur ve statusunde 1956 dan itibaren hali hazirdaki mevcut anayasal durumuna gore bir Islam Cumhuriyeti dir bu nedenle seriat olarak bilinen Islami yasalari uygulamalidir Bu baglamda Cinnah in tum dinlerin esit haklara sahip olmasi hakkindaki konusmasi gercekte Islami yasalar eliyle bunu onlara saglayacak olan Islam a yapilan bir imadir Laikligin Pakistan daki tarihcesiPakistan in kurucusu Muhammed Ali Cinnah Hindistan in kurucusu Gandhi ile birlikte 1944 te Bombay da Pakistan 1947 de Hindistan kara parcasinda kurulmus olsa da Ingiliz Milletler Toplulugu na bagli adi altinda bulundu ve kuruldugu gibi bir Islam devleti haline gelmedi 1949 Cozum Nesnelleri Objectives Resolution duzenlemesi ile birlikte Islam a bir devlet dini olarak resmi bir rol verildi Yeni Pakistan devleti 19 yuzyilda bir Ingiliz kolonisi oldugu donemde Britanya Raji tarafindan dayatilan Britanya yasal hukukunu buyuk olcude korudu 1956 da General Iskender Mirza nin devlet baskanligi 1956 1958 yaptigi donemde Pakistan adini Pakistan Islam Cumhuriyeti olarak degistirerek Islamin devletin resmi dini oldugunu duyurdu ancak seriat adi verilen Islam hukuku adi verilmekte olan seriat yasalarini adapte etmek icin daha ote bir girisimde bulunmadi Ulkenin askeri yoneticileri General Eyup Han Devlet Baskanligi 1958 1969 ve General Yahya Han Devlet Baskanligi 1969 1971 sekuler laik gelenegi devam ettirdiler ve politik Islamci hareketleri bastirdilar Cinnah in soylevi Pakistan da Cinnah in sekuler laik bir devlet mi yoksa bir din devleti mi kurma dusuncesinde oldugu hakkinda farkli tezler one surulmektedir 11 Agustos 1947 de goruslerini anlattigi politik konusmasinda sunlari soylemistir Baska bir cozum yok Simdi ne yapacagiz Simdi bu yuce Pakistan Devletini mutlu ve mureffeh kilmak istiyorsak butunuyle ve yalnizca halkin iyi olusuna yogunlasacagiz ve ozellikle kitleler ve zayiflar uzerine Is birligi icinde calisirsaniz gecmisi unutarak baltalari gomerseniz basariya yakinsiniz Gecmisinizi degistirir ve her biriniz bir tek ruh icinde birlikte calisirsaniz hangi topluluga ait oldugunuz gecmiste ne tur iliskileriniz oldugu onun rengi kast sinif i inanis bicimi onemsiz olur Bu ulkenin ilk ikinci ve en son vatandasina kadar esit haklar oncelikler ve kurallar saglanana kadar ilerlemenin bir sonu olmayacak Daha fazla anlatmayacagim Bu ruh uzerinden calismaya baslamaliyiz ve bu surec icinde Hindu toplulugu ve Musluman toplulugu sizler Musluman olsaniz da Pestunlar Pencaplilar Sii Sunni ve diger inanislardan topluluklariniz ve Hindu larin arasinda da Brahmanlar Bengaliler ve digerleri arasindaki sivrilikler kaybolacak Gercekte bana sorarsaniz bu durum bence Hindistan in ozgurluk ve bagimsizliga katilmasindaki en buyuk mani olmustur ancak aslinda sirf bu nedenle bundan cok cok zaman once ozgur bir toplum olabilirdik Bir baska toplulugu hicbir guc tutamaz ve ozellikle 400 milyon yurekten olusan bir ulusu hicbir kimse feth edemez ve aslinda bu olmussa bile hicbir kimse bu yuzden bunu uzun bir zaman suresi icin surduremez Bu nedenle bundan bir ders cikarmaliyiz Siz ozgursunuz Sizler Hindu tapinaklariniza gitmekte ozgursunuz camilerinize veya Pakistan da bulunan diger inanislardan tapinaklariniza gitmekte ozgursunuz Herhangi bir dinden veya kasttan veya inanistan olabilirsiniz ancak bu konu devletin isi olan bir konu degildir Bildiginiz gibi tarih gosterdi ki bundan cok zaman once Ingiltere de kosullar Hindistan in bugun icinde yaygin olarak bulundugu bu duruma gore cok daha kotuydu Roma Katolikleri ve protestanlar bir digerine kotu davraniyorlardi Hatta simdi bile bazi devletlerde ozellikle bir gruba karsi set cekildigi ve ayrimlarin yapildigi ulkelerde Tanri ya sukur o gunler degiliz Bizler ayrimciligin olmadigi bir toplulukla digeri arasinda ayrimin olmadigi bir kast bir inanis veya herhangi bir digeri arasinda ayrimin bulunmadigi gunlere basliyoruz Bizler bu kok teskil eden ilkeden hareket eden tek devletin butun vatandaslari ve esit vatandaslariyiz Ingiltere halki bir zaman suresi icinde durumun gercekleriyle yuz yuze geldi ve devletlerinin hukumetleri tarafindan sorumluluk ve borclari yerine getirilmediginden adim adim atese dogru gittiler Bugun adalet icinde o Roma katolikleri ve Protestanlarin var olmadiklarindan emin olarak soyleyebilirsiniz bugun var olan sey her kisinin bir vatandas oldugu Buyuk Britanya nin bir esit vatandasi oldugu ve hepsinin de tek ulusun bireyleri oldugudur Simdi ben bunu gozumuzun onunde bir ideal olarak tutmamiz gerektigini ve boylece hindularin Hindulugu ve muslumanlarin Muslumanligi bir din olmasi bakimindan degil ancak bireysel bir inanc olarak kabul edilmeleri nedeniyle devletin politik islerinden ayri tutacaklarini dusunuyorum Cinnah in 11 Agustos 1947 de anayasa komisyonu baskani olarak yaptigi konusmasindan Cinnah yeni devlette Islam a ve Islami ilkelere verdigi onemi acikladigi konusmasinda Muslumanlar disindaki dinsel topluluklara da degindi Pakistan Anayasasi Pakistan Anayasa Kurulu tarafindan henuz olusturulmadi Bu anayasanin hangi ust bicimde olusturulacagini bilmiyorum ancak demokratik bir bicimde olacagindan ve Islam in temel ilkeleriyle bicimleneceginden eminim O Islam bize insanin esit oldugunu adaleti ve herkese adilce davranmayi ogretti Bizler bu sanli gelenegin mirascilariyiz ve tumuyle sorumluluklarimizla ve gelecegin Pakistan Anayasasi ni bicimlendirmenin zorunlulugu ile yasiyoruz Pakistan herhangi bir bicimde kendisini bir misyona adamis vaizlerce yonetilen teokratik bir devlet olmayacaktir Bizim cok sayida Musluman olmayan Hindu Hristiyan ve Fars vatandaslarimiz vardir Onlar diger vatandaslar gibi ayni haklara ve imtiyazlara sahip olmaktan mutlu olacaklar ve Pakistan islerinde hakli bicimdeki rollerini almis olacaklardir Subat 1948 de Pakistan da Birlesik Devletlere hitaben konusmasindan Ayrica bakiniz Laiklik sekulerizm destekcileri Cinnah in bu konusmasinda Pakistan in laik sekuler bir devlet olmasin istedigine isaret ettigini savunmaktadirlar Ancak Islamizasyon taraftarlariysa Islam devleti ile teokrasinin ayni sey oldugunu one surmenin yanlis oldugunu ve gercek bir Islam devletinin Cinnah in konusmasinda belirtmis oldugu esit hak ve ozgurluklerin bir Islam devletince de saglanabilecek oldugunu savunmaktadirlar Cinnah in bu sozleri dinsel bir oligarsiden epeyce ayirt edilebilir niteliklerdedir Cinnah in sozleri dusunce ve inanclari 13 yuzyil once Peygamber tarafindan soylenmis bir mirastir Butun insanlar Tanri nin gozunde esittir Yasamlariniz ve mulkleriniz kutsanmistir hicbir durumda bir digerinin canina veya malina saldirmamalisiniz Bugun ben kast renk ve milliyetin her bicimini ayaklarimin altinda cigniyorum Ingiliz tarihci nun Cinnah in Anayasa Komisyonundaki konusmasi hakkindaki degerlendirmesi 1947 Islamizasyon taraftarlari bir karsi propaganda vesilesi olarak Cinnah a ait oldugu belirtilen su sozleri one surmektedir kaynak belirtilmeli Benim aklimda yatan tek bir ilke var Musluman demokrasi O benim inancimdir ki bizim kurtulusumuz buyuk kanun vericimiz Muhammed tarafindan bizi yonetmek icin hazirlanmis altin kurallarin takip edilmesinin arkasinda yatmaktadir 1948 konusmasi nin Islam seriatine dayanmayacagini propagandasini bilerek veya bilmeyerek yapanlarin mantigini anlayamiyorum Islami ilkeler 1300 yil oncesinde oldugu kadar bugun de uygulanabilir olma ozelliklerini surdurmektedir 1948 25 Ocak Karaci Bar Association konusmasi Pakistan yalnizca ozgurluk ve bagimsizlik demek degildir ayni zamanda Iki Ulus Teorisi Musluman ideolojisi korunmasi gereken bize zarif bir armagan ve hazine ve digerlerinin bizimle paylasabilecegine olan umudumuzdur 1945 18 Haziran Musluman Ogrenciler Federasyonu Cephesi ne konusmasi Halkimin her firsatta Islami tarih zafer ve geleneklerin degerine yukselecegini inancim tamdir 1948 14 Agustos Pakistan in birinci kurulus yildonumunde yayimladigi ulusa aciklamasi Islam islerin toplumsal yonune iliskin buyuk bir vurgu yapmaktadir Her gun zengin ve yoksul guclu veya zayif kisiler gunde bes kez camilere insanlarin mukemmel bir esitligi icinde gelmektedirler ve boylece saglikli iliskiler icinde bir oz olusmakta ve dua edilmektedir Ramazan in sonunda yeni ay gelmekte hilal Bayram gunu tum Musluman aleminde insanligin yine mukemmel bir esitligi uzerine muslumanlari bir araya getiren bir isaret olmaktadir 1941 Ekim Ramazan Bayrami aciklamasi Kur an Muslumanlar icin bir dinsel toplumsal sivil ticari askeri yargisal suc ve ceza hukuku bakimindan bir genel yasadir O Kuran her seyi duzenler dinsel seremonilerden bu gunluk yasama kadar ruhun kurtulusundan bedenin sagligina kadar her bireysel erdemlilikten suc olarak tanimlanan unsurlara kadar bu dunyada verilecek cezadan itibaren 1945 Ramazan Bayrami aciklamasi Cozum Nesnelleri Pakistan in ilk kurulus yillarina denk gelen 12 Mart 1949 da Pakistan meclisinin kabul ettigi Cozum Nesnelleri adi verilen meclis kararinda su maddeler kabul edildi Egemenlik tek basina Allah a aittir ancak O bu egemenligi cizmis oldugu sinirlari icinde emrettigi bicimde halk tarafindan uygulanmak uzere Pakistan Devletine tanimistir Devlet gucunu ve otoritesini halkin secilmis temsilcileri araciligi ile uygulayacaktir Demokrasinin ilkeleri ozgurluk esitlik hosgoru ve sosyal adalet Islamin anlattigi bicimde tam olarak gozetilecektir Muslumanlar Kuran ve Sunnetin ortaya koydugu bicimde Islamin ogretileri ile uyumlu olarak bireysel ve kolektif yapilarda yasamlarini duzenlemeleri icin olanak saglanacaktir Dinsel azinliklarin kendi kulturlerini ozgurce ifade etme ve uygulamalari icin hukumler getirilecektir Bu karar daha sonradan Pakistan Anayasasini hazirlayanlara kaynaklik etti ve anayasa icinde bir on sunum olarak yer aldi Islamizasyon sureciDaha genis bilgi icin bakiniz Pakistan in laik sekuler bir devlet mi yoksa dinsel bir devlet mi olmasi gerektigi sorusu ulkede akademik duzeyde surmekte olan bir tartisma konusudur 1947 de kurulan Pakistan in kurucusu ve ilk devlet baskani Muhammed Ali Cinnah in 11 Eylul 1948 deki olumune kadar ulkenin icinde bulundugu karisik durum nedeniyle bir anayasa hazirlanamadi Anayasasinin hazirlanmasi 8 yildan fazla surdu 1956 tarihli ilk anayasaya gore bir Islami cumhuriyet olarak tanimlandi Uzerinde yapilan cesitli degisikliklerle birlikte ulke halen 1973 tarihli anayasa ile idare olunmaktadir Pakistan in ilk 30 yili boyunca 1977 ye kadar bir dinsel ozgurluk ihtilafi konusu yasanmamisti Pakistan da 1970 ler boyunca hepsi de Islami kaynakli olarak belirtilen anayasal duzenlemeler neticesi olarak temel haklar konusunda bir erozyon yasandi Bu ihtilaf General Ziya ul Hak in Islamizasyon donemi icinde belirdi Ilk demokratik genel secimler 1970 te yapildi Zulfikar Ali Butto 1973 ile 1977 yillari arasinda Pakistan in ilk secilmis basbakani olarak bulundu 5 Temmuz 1977 de Ziya ul Hak tarafindan gerceklestirilen bir askeri darbe ile dusuruldu ve 4 Nisan 1979 da Ravalpindi de idam edildi Ziya ul Hak donemi oncesinde Federal Seriat Mahkemesi Federal Sharia Bench of Pakistan tarafindan Islami olmadigi belirtilen taslama cezasinin seriat mahkemesi yapisinin Ziya ul Hak tarafindan yeniden sekillendirilmesinden sonra Islami bir ceza oldugu kabul edildi Ulusal Adalet ve Baris Komisyonuna gore son yirmibes yil icinde 2012 ye kadar dine kufur yasasi blasphemy law na aykiriliktan 1058 dava acildi Ihlali halinde idam cezasina baglanmis bu yasaya 295 B fikrasi 1982 yilinda Ziya ul Hak doneminde eklendi Pakistan in kuruldugu 1947 den itibaren birkac on yil boyunca alkol tuketim ve satisi serbestti Laik sekuler bir politikaci olan Butto nun askeri darbe ile devrilmesinden sadece birkac hafta oncesi cikardigi alkollu iceceklerin yasaklanmasina iliskin yasa halen yururluktedir Ziya ul Hak in Islamizasyon reformlari surecinde faiz veren bankacilik sistemini yasaklandi 1990 da kisas ve diyet uygulamalari getirildi Dine hakaret yasalari esasen Pakistan in Ingiltere yonetimi altinda bulundugu 1890 tarihinden kalma olup Ziya ul Hak in Islamizasyon siyaseti ile 1986 da seriatle bir cizgiye getirildi Bununla birlikte Pakistan da bu yasaya karsi iptali icin verilen caba halen surdurulmektedir Laiklesme sureciPakistan 1988 de Islam dunyasinda ilk kadin bas bakan olan Benazir Butto yu secti ardindan 1993 te tekrar secildi Butto babasi Zulfikar Ali Butto ve Ziya ul Hak donemlerinde cikarilmis Islami nitelikli yasalari yururlukten kaldirmadi ancak laik sekuler yapiyi medya kulturel siyaset genel siyaset ve hukumet bicimi ve diger alanlarda genisletti Pervez Muserref 1999 yilinda Muhammed Refik Tarar in cumhurbaskani oldugu bir donemde gerceklestirdigi askeri darbe ile basbakan Navaz Serifi iktidardan dusurdukten sonra 2001 de cumhurbaskani oldu Muserref aydinlanmis ilimlilik slogani altinda 1999 ve 2008 yillari arasinda askeri guce dayali bir yonetim surdurdu Iktidardaki Muserref yonetimi nedeniyle ulkesini terk etmek zorunda kalan Butto yasadigi Dubai den ulkesine dondukten sonra 27 Aralik 2007 de kendisine duzenlenen ikinci suikastte hayatini kaybetti Butto suikasti ve Pakistan yasalarina gore dine hakaret etme olarak tanimlanmis yasal duzenlemelerin iptalini isteyen in oldurulmesi ve Pervez Muserref hukumetinin onlari koruyamadigi veya yeterince korumadiginin dusunulmesi Pakistan daki sekuler laik siyasetciler medya ve sivil toplumun tepkisini aldi Cogunlugu elde eden Butto nun partisi olan laik ve sosyal demokrat Pakistan Halk Partisi hukumet kurdu 2008 2013 Ayrica bakinizSekulerizm Dunyada laiklikKaynakca Ilyas Shahid 21 Haziran 2010 Islam secularism and Pakistan Shahid Ilyas and the Daily Times Shahid Ilyas in the Daily Times 24 Aralik 2013 tarihinde kaynagindan Had Islam not been central to the creation of Pakistan Zaid Hamid and Hamid Gul would not have been able to invoke it for garnering support for a Muslim caliphate and they would not have been the darlings of our middle and upper class educated youth we would not have had theObjectives Resolutionas a guiding principle of our constitutions Ziaul Haq would never have been able to pass Islamist laws our intelligence agencies and army would not have been suspected of links with the various jaishes and lashkars not to speak of their well documented grooming of the Taliban and we would not have had tens of thousands of religious seminaries Kopru Dergisi Laiklik ve sekulerizm Ahmet Yildiz 5 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Aralik 2013 Inam Khawaja The basis of the demand for an independent Pakistan Daily News 23 Temmuz 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Aralik 2013 It would be unreasonable and illogical to give an interpretation in favour of secularism to his speech of 11 August 1947 26 Aralik 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Aralik 2013 Columbia University Jinnah s first Presidential Address to the Constituent Assembly of Pakistan 10 Haziran 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Aralik 2013 Express Tribune Jinnah We Don T What to Know 24 Aralik 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Aralik 2013 24 Aralik 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Aralik 2013 21 Aralik 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Aralik 2013 PDF 24 Aralik 2013 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 22 Aralik 2013 Express Tribune Pakistan s Blasphemy Law 24 Aralik 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Aralik 2013 3 Subat 2001 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Aralik 2013 8 Subat 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Aralik 2013 Dis baglantilarSecular Jinnah Secular Jinnah and Pakistan What the Nation Doesn t Know Salena Karim 16 Aralik 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Unsecular Jinnah Had A Vision For Pakistan That Was Neither Secular Nor Theocratic 17 Aralik 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde The Express Tribune Pakistan Was Jinnah Secular 17 Aralik 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Telegraph Pakistan Seeks of Jinnahs Calling for Secular State 23 Ocak 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Federal Sharia Court Pakistan Official Web Site 22 Aralik 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde International Bussiness Times What Jinnahs Legacy Pakistan 14 Eylul 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Jinnah Archive 1 Ocak 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde The Search for Jinnahs Vision of Pakistan Missing Speech Tape 21 Kasim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde