Bu maddedeki bilgilerin için ek kaynaklar gerekli.Ekim 2020) () ( |
Sabun, uzun zincirli organik yağ asitlerinin Na veya K tuzlarıdır.
Sabunun temizleyici etkisi, bünyesinde bulunan hidrofobik kısmın yağ/kir parçacıklarını sarabilme yeteneğinden doğar.
Tarihi
Sabun, Antik Mısır, Mezopotamya, Antik Yunan ve Roma uygarlıkları tarafından üretilen ve kullanılan bir malzemedir. Sabun kelimesinin kökeni hakkında birbirinden farklı tahminler vardır. Bunlardan biri Almancada gayret anlamına gelen saipo, bir diğeri ise Latincede iç yağ kelimesine karşılık gelen sebumdur. Tarihte sabun yapımından ilk defa M.Ö. 2500 yıllarında tabletlerde bahsedilmiştir. Yağ ve odun külü karıştırılarak yapılan sabunların suyla köpürtülerek temizlendiklerinden bahseder.
Evlerde kullanılan sabunlar, bitkisel veya hayvansal yağlarından elde edilen yağ asitlerinin tuzlarıdır. Serbest halde bulunan karboksilik asitlerden de çeşitli sabunlar yapılabilir. Sentetik temizleme maddelerinin kullanıldığı 1930 yılından beri aynı manada kullanılan sabun ve deterjan kavramları birbirinden ayrılmıştır.
Sabunun tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Pompei'deki lav örtüsü altında kalan toprakta sabun kalıpları bulunmuştur. Modern sabun imali, 19. yüzyılda Fransız kimyager, Michel Eugène Chevreul'ün sabunun bir yağ asidi tuzu olduğunu göstermesinden sonra gelişmiştir.
Tarihte, sabunlar genellikle sodyum, soda küllerinin ya da potasyum ve tuzlarının ve yağlı asitlerinin kül suyuyla sabunlaşma tepkimesine girmesi sonucu elde edilirlerdi. Temeldeki yağların hidrolizi, gliserol ve rafine sabunu oluşturur.
Sabun, temizleme amacı yanında kozmetik, losyon, krem, sprey, ilaç yapımında kullanılır. Endüstride boya, metal çekme işlerinde, sentetik kauçuk ve plastiklerin birçok türünün imalatında, su geçirmez tekstil üretiminde, metallerin paslanmasını önleyici yardımcı malzeme olarak birçok alanda kullanılmaktadır.
Sabunun en büyük olumsuzluğu sert sularda zor köpürmesidir. Köpürme faaliyeti olmayınca sabun etkisini yitirir. Bunun nedeni ise sert suda bulunan magnezyum ve kalsiyum ile sabunun etkileşmesidir.
Sabun yapımı
Sabun genel olarak bitkisel ya da hayvansal yağlardan üretilir. Üretimde genellikle sıcak presleme ya da ekstraksiyon yöntemiyle elde edilen değersiz yağlar kullanılmaktadır. Sabun üretiminde kullanılan yağların başında bitkisel yağlar gelmektedir. Sabun üretiminde en çok hindistan cevizi yağı, palm çekirdeği yağı, defne yağı, zeytin yağı, ayçiçeği yağı, mısır yağı, soya fasulyesi yağı ve hayvansal iç yağ olan donyağı, domuz yağı ya da kemiklerden elde edilen yağlar kullanılmaktadır.
Üretim esnasında yukarıda bahsi geçen yağların yanı sıra bir baz olan, sodyum hidroksit (NaOH) ya da potasyum hidroksit (KOH) kullanılmaktadır. Yağlar bu bazların içinde kaynatılır ve sabunlaşma işlemi başlatılmış olur. Bu yönteme kimyada sabunlaşma tepkimesi denilir. Eskiden bazlar yerine Soda ya da Potas kullanılmaktaydı ve sabun üretimi genel itibarıyla büyük kazanlarda yapılırdı. Artan nüfus ve paralelinde talebin artmasıysa fabrikasyon üretimine geçilmiştir. Ama hâlâ günümüzde eski yöntemlerle üretim yapan küçük işletmeler bulunmaktadır.
Genel itibarıyla sabun üretimi iki farklı yöntemle de yapılmaktadır. Bunlar kaynatma yöntemi ve soğuk yöntemdir.
Kaynatma yöntemi
Bu yöntemde ilk olarak bir kazana üretilmek istenilen sabun miktarı kadar yağ koyulur. Tabii burada kullanılan yağın cinsi üretilmek istenen sabuna bağlıdır. Eğer üretilmek istenen Zeytinyağlı sabun ise kazana zeytin yağı koyulur. Daha sonra bu yağın üzerine yeterli miktarda bir alkali kimyasal olan sodyum hidroksit ya da potasyum hidroksit dökülür ve kazan ısıtılmaya başlanılır. Isıtma işlemi esnasında en önemli şey karışımın sürekli karıştırılmasıdır. Sabunlaşma işlemi sırasında sabun çözeltiden ayrılır ve ortamın ısısından dolayı yarı sıvı halde çözeltinin yüzeyine çıkar. Burada elde edilen kıvamlı ve henüz sertleşmemiş sabun kalıplara dökülür. Kalıplardaki sertleşen sabun daha sonra kesilerek kullanıma hazır hale getirilir. Bu işlemden sonra yapısında kalmış suyun ve alkali artıkların buharlaşması için birkaç hafta kurutulmaya bırakılır.
Soğuk yöntem
Bir başka sabun üretim yöntemi de soğuk yöntemdir. İsminden de anlaşılacağı üzere bu işlem esnasında sabun tamamen oda sıcaklığında yapılmaktadır ve böylelikle kaynatma yönteminde olduğu gibi sabunlaşma işlemi sırasında kaynatmaya gerek kalmamaktadır. Bu işlem de yağın bir kaba dökülmesiyle başlar. Daha sonra yağa yeterli miktarda alkali (sodyum hidroksit ya da potasyum hidroksit) eklenir ve karşımın tamamı emülsifiye oluncaya kadar sürekli karıştırılır. Emülsifikasyonun tamamlanıp tamamlanmadığını karışımın yoğunluğundan anlayabiliriz. Muhallebi kıvamına gelmiş olan çözeltinin emülsifikasyon işlemi tamamlanmış demektir. Eğer kokulu sabun yapılacaksa kalıplara dökme işlemi öncesinde istenilen koku eklenip iyice karıştırılır. Daha sonra henüz koyu kıvamlı sabun, kalıplara dökülüp 12 - 48 saat oda sıcaklığında beklemeye bırakılır ki sabunlaşma işlemi tamamlansın. Bu işlemden sonra kullanma alanlarına göre kesim işlemine geçilir. Yalnız bu yöntemle üretilen sabunun kullanmasından önce yaklaşık 2-5 hafta arısında kurutulmaya bırakılır ki yapısında kalmış olan su ve alkali artıkları buharlaşsın.
Bu yöntem genellikle küçük ölçekli üretimler için, özellikle ev yapımı sabunlar için kullanılan bir yöntemdir.
Sabunun yapısı ve yıkama esnasındaki etkisi
Sabunun Yapısını Gösteren Çeşitli Görselleştirmeler. |
Mavi Kısım = Hidrofilik, Sarı Kısım = Hidrofobik |
Mavi Kutucuk = Hidrofilik Kısım, Sarı Kutucuk = Hidrofobik Kısım |
Sabunlar çeşitli uzunluktaki yağ asitlerinin alkali tuzlarından oluşurlar ve yüzey aktif maddeler grubuna girerler. Eğer tam olarak sınıflandıracak olursak sabunlar, anyonik yüzey aktif maddelerdir. Sabunlar sahip oldukları temizleme özelliğini yapılarında barındırdıkları ve uzun bir zincirden oluşan hidrofobi özelliğine sahip hidrokarbon zincirine ve hidrofili özelliği olan karboksilat grubuna borçludurlar. Sabun suda tam çözülmez bilakis misel denen yapılar oluştururlar. Suda miseller çok küçüktürler ve bu yüzden görünmezler. Temiz suda oluşan misel damlacıklarının iç kısımlarında kutuplaşmamış hidrokarbon zinciri bulunurken dış tarafında suyla temas eden yüzeyinde ise kutuplaşmış kısmı bulunur. Bu yapılarından dolayı misellerin büzüşmesi engellenmiş olur.
Sabunlar suyun yüzey gerilimini indirirler. Çünkü miseller genel itibarıyla su yüzeyine yerleşirler. Miseller bu özelliğiyle suyun daha aktif bir şekilde yüzeylerle etkileşime girmesini sağlanmış olur.
Yağın sökülüp atılması sabunların en büyük temizleme etkisidir. Sabunun uzun zincirli hidrokarbon kısmı küçük damlacıklar halinde hafif bir şekilde çözülür. Kutuplaşmış kısmı ise yağ lekesinin etrafındaki suyu uzaklaştırır. Böylelikle yağ lekesi sabun molekülleri tarafında tamamen sarılır ve temizlenecek yüzeyden ayrılır. İçinde yağ damlacıklarını barındıran bu sabun molekülleri ve yapısında çözülmüş yağı barındıran su yıkama suyuna emülsiyon adı verilir. Daha sonra bu çözelti durulama sırasında suyla beraber akıp gider.
Kullandığımız musluk sularında kalsiyum ve magnezyum iyonlarının konsantrasyonu oldukça yüksek olabilir. Bu da suyun sertlik derecesini arttırmakta ve sabunlar üzerinde olumsuz etki olan sabunun kutuplaşmış kısmını bloke ederler. Böylelikle suda çözülmeyen ve yıkamada etki göstermeyen kalsiyum sabunları oluşur. Bu yüzden makinelerde kullanılan temizleyicilerde kalsiyum ve magnezyum tuzlarının yıkama esnasındaki olumsuz etkisini azaltmak için suyun sertlik derecesini düşüren çeşitli maddeler katılmaktadır.
Sıvı sabun
19.yüzyıla kadar icat edilmedi; 1865'te William Shepphard sabunun sıvı bir çeşidinin patentini aldı.
1898'de B.J. Johnson hurma ve zeytinyağından elde edilen bir sabun geliştirdi; şirketi (B.J. Johnson Soap Company) aynı yıl "" marka sabunu piyasaya sürdü. Bu yeni sabun markası hızla popüler oldu ve o kadar ki B.J. Johnson Soap Company adını Palmolive olarak değiştirdi.
1900'lerin başında diğer şirketler kendi sıvı sabunlarını geliştirmeye başladı. ve gibi ürünler piyasada göründü ve bu da giysi, zemin ve banyo gibi deri dışındaki şeylerin temizlenmesi sürecini çok daha kolay hale getirdi.
Sıvı sabun ayrıca, kullanmak gibi daha geleneksel veya makine dışı yıkama yöntemlerinde daha iyi sonuç verir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ IUPAC, , 2. basım (the "Gold Book") (1997). Düzeltilmiş çevrimiçi sürümü: (2006-) "soap".
- ^ "Sabunun Tarihi: Sabun Nedir? Nasıl Üretilir? En Temel Hijyen Ürünü Hayatımıza Nasıl Girdi?". 29 Aralık 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Aralık 2022.
- ^ a b (PDF). 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Eylül 2015.
- ^ [1], "Improved liquid soap", 1865-08-22 tarihinde verildi 27 Haziran 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Prigge, Matthew (25 Ocak 2018). . Milwaukee Magazine (İngilizce). 25 Ocak 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Haziran 2019.
- ^ . Colgate-Palmolive Company. 2 Mayıs 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ekim 2012.
- ^ "The History of Liquid Soap". Blue Aspen Originals. 1 Aralık 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Ekim 2012.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Sabun haber gazete kitap akademik JSTOR Ekim 2020 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Sabun uzun zincirli organik yag asitlerinin Na veya K tuzlaridir Sabun Sabunun temizleyici etkisi bunyesinde bulunan hidrofobik kismin yag kir parcaciklarini sarabilme yeteneginden dogar TarihiSabun Antik Misir Mezopotamya Antik Yunan ve Roma uygarliklari tarafindan uretilen ve kullanilan bir malzemedir Sabun kelimesinin kokeni hakkinda birbirinden farkli tahminler vardir Bunlardan biri Almancada gayret anlamina gelen saipo bir digeri ise Latincede ic yag kelimesine karsilik gelen sebumdur Tarihte sabun yapimindan ilk defa M O 2500 yillarinda tabletlerde bahsedilmistir Yag ve odun kulu karistirilarak yapilan sabunlarin suyla kopurtulerek temizlendiklerinden bahseder Evlerde kullanilan sabunlar bitkisel veya hayvansal yaglarindan elde edilen yag asitlerinin tuzlaridir Serbest halde bulunan karboksilik asitlerden de cesitli sabunlar yapilabilir Sentetik temizleme maddelerinin kullanildigi 1930 yilindan beri ayni manada kullanilan sabun ve deterjan kavramlari birbirinden ayrilmistir Sabunun tarihi insanlik tarihi kadar eskidir Pompei deki lav ortusu altinda kalan toprakta sabun kaliplari bulunmustur Modern sabun imali 19 yuzyilda Fransiz kimyager Michel Eugene Chevreul un sabunun bir yag asidi tuzu oldugunu gostermesinden sonra gelismistir Tarihte sabunlar genellikle sodyum soda kullerinin ya da potasyum ve tuzlarinin ve yagli asitlerinin kul suyuyla sabunlasma tepkimesine girmesi sonucu elde edilirlerdi Temeldeki yaglarin hidrolizi gliserol ve rafine sabunu olusturur Sabun temizleme amaci yaninda kozmetik losyon krem sprey ilac yapiminda kullanilir Endustride boya metal cekme islerinde sentetik kaucuk ve plastiklerin bircok turunun imalatinda su gecirmez tekstil uretiminde metallerin paslanmasini onleyici yardimci malzeme olarak bircok alanda kullanilmaktadir Sabunun en buyuk olumsuzlugu sert sularda zor kopurmesidir Kopurme faaliyeti olmayinca sabun etkisini yitirir Bunun nedeni ise sert suda bulunan magnezyum ve kalsiyum ile sabunun etkilesmesidir Sabun yapimiSabun yapimi Sabun genel olarak bitkisel ya da hayvansal yaglardan uretilir Uretimde genellikle sicak presleme ya da ekstraksiyon yontemiyle elde edilen degersiz yaglar kullanilmaktadir Sabun uretiminde kullanilan yaglarin basinda bitkisel yaglar gelmektedir Sabun uretiminde en cok hindistan cevizi yagi palm cekirdegi yagi defne yagi zeytin yagi aycicegi yagi misir yagi soya fasulyesi yagi ve hayvansal ic yag olan donyagi domuz yagi ya da kemiklerden elde edilen yaglar kullanilmaktadir Uretim esnasinda yukarida bahsi gecen yaglarin yani sira bir baz olan sodyum hidroksit NaOH ya da potasyum hidroksit KOH kullanilmaktadir Yaglar bu bazlarin icinde kaynatilir ve sabunlasma islemi baslatilmis olur Bu yonteme kimyada sabunlasma tepkimesi denilir Eskiden bazlar yerine Soda ya da Potas kullanilmaktaydi ve sabun uretimi genel itibariyla buyuk kazanlarda yapilirdi Artan nufus ve paralelinde talebin artmasiysa fabrikasyon uretimine gecilmistir Ama hala gunumuzde eski yontemlerle uretim yapan kucuk isletmeler bulunmaktadir Genel itibariyla sabun uretimi iki farkli yontemle de yapilmaktadir Bunlar kaynatma yontemi ve soguk yontemdir Kaynatma yontemi Zeytin yagli sabun Bu yontemde ilk olarak bir kazana uretilmek istenilen sabun miktari kadar yag koyulur Tabii burada kullanilan yagin cinsi uretilmek istenen sabuna baglidir Eger uretilmek istenen Zeytinyagli sabun ise kazana zeytin yagi koyulur Daha sonra bu yagin uzerine yeterli miktarda bir alkali kimyasal olan sodyum hidroksit ya da potasyum hidroksit dokulur ve kazan isitilmaya baslanilir Isitma islemi esnasinda en onemli sey karisimin surekli karistirilmasidir Sabunlasma islemi sirasinda sabun cozeltiden ayrilir ve ortamin isisindan dolayi yari sivi halde cozeltinin yuzeyine cikar Burada elde edilen kivamli ve henuz sertlesmemis sabun kaliplara dokulur Kaliplardaki sertlesen sabun daha sonra kesilerek kullanima hazir hale getirilir Bu islemden sonra yapisinda kalmis suyun ve alkali artiklarin buharlasmasi icin birkac hafta kurutulmaya birakilir Soguk yontem Renkli el sabunlari Bir baska sabun uretim yontemi de soguk yontemdir Isminden de anlasilacagi uzere bu islem esnasinda sabun tamamen oda sicakliginda yapilmaktadir ve boylelikle kaynatma yonteminde oldugu gibi sabunlasma islemi sirasinda kaynatmaya gerek kalmamaktadir Bu islem de yagin bir kaba dokulmesiyle baslar Daha sonra yaga yeterli miktarda alkali sodyum hidroksit ya da potasyum hidroksit eklenir ve karsimin tamami emulsifiye oluncaya kadar surekli karistirilir Emulsifikasyonun tamamlanip tamamlanmadigini karisimin yogunlugundan anlayabiliriz Muhallebi kivamina gelmis olan cozeltinin emulsifikasyon islemi tamamlanmis demektir Eger kokulu sabun yapilacaksa kaliplara dokme islemi oncesinde istenilen koku eklenip iyice karistirilir Daha sonra henuz koyu kivamli sabun kaliplara dokulup 12 48 saat oda sicakliginda beklemeye birakilir ki sabunlasma islemi tamamlansin Bu islemden sonra kullanma alanlarina gore kesim islemine gecilir Yalniz bu yontemle uretilen sabunun kullanmasindan once yaklasik 2 5 hafta arisinda kurutulmaya birakilir ki yapisinda kalmis olan su ve alkali artiklari buharlassin Bu yontem genellikle kucuk olcekli uretimler icin ozellikle ev yapimi sabunlar icin kullanilan bir yontemdir Sabunun yapisi ve yikama esnasindaki etkisiSabunun Yapisini Gosteren Cesitli Gorsellestirmeler 1 ile isaretlenen hidrofobik kisimdir 2 ile isaretlenen hidrofili kisimdir Mavi Kisim Hidrofilik Sari Kisim HidrofobikSabunun Kimyasal FormuluMavi Kutucuk Hidrofilik Kisim Sari Kutucuk Hidrofobik KisimKir tabakasinin misellerin yardimiyla sokulup atilmasini gosteren bir sema Kahverenkli olan kisim yag ya da kati bir kir tabakasidir Sabunlar cesitli uzunluktaki yag asitlerinin alkali tuzlarindan olusurlar ve yuzey aktif maddeler grubuna girerler Eger tam olarak siniflandiracak olursak sabunlar anyonik yuzey aktif maddelerdir Sabunlar sahip olduklari temizleme ozelligini yapilarinda barindirdiklari ve uzun bir zincirden olusan hidrofobi ozelligine sahip hidrokarbon zincirine ve hidrofili ozelligi olan karboksilat grubuna borcludurlar Sabun suda tam cozulmez bilakis misel denen yapilar olustururlar Suda miseller cok kucukturler ve bu yuzden gorunmezler Temiz suda olusan misel damlaciklarinin ic kisimlarinda kutuplasmamis hidrokarbon zinciri bulunurken dis tarafinda suyla temas eden yuzeyinde ise kutuplasmis kismi bulunur Bu yapilarindan dolayi misellerin buzusmesi engellenmis olur Sabunlar suyun yuzey gerilimini indirirler Cunku miseller genel itibariyla su yuzeyine yerlesirler Miseller bu ozelligiyle suyun daha aktif bir sekilde yuzeylerle etkilesime girmesini saglanmis olur Yagin sokulup atilmasi sabunlarin en buyuk temizleme etkisidir Sabunun uzun zincirli hidrokarbon kismi kucuk damlaciklar halinde hafif bir sekilde cozulur Kutuplasmis kismi ise yag lekesinin etrafindaki suyu uzaklastirir Boylelikle yag lekesi sabun molekulleri tarafinda tamamen sarilir ve temizlenecek yuzeyden ayrilir Icinde yag damlaciklarini barindiran bu sabun molekulleri ve yapisinda cozulmus yagi barindiran su yikama suyuna emulsiyon adi verilir Daha sonra bu cozelti durulama sirasinda suyla beraber akip gider Kullandigimiz musluk sularinda kalsiyum ve magnezyum iyonlarinin konsantrasyonu oldukca yuksek olabilir Bu da suyun sertlik derecesini arttirmakta ve sabunlar uzerinde olumsuz etki olan sabunun kutuplasmis kismini bloke ederler Boylelikle suda cozulmeyen ve yikamada etki gostermeyen kalsiyum sabunlari olusur Bu yuzden makinelerde kullanilan temizleyicilerde kalsiyum ve magnezyum tuzlarinin yikama esnasindaki olumsuz etkisini azaltmak icin suyun sertlik derecesini dusuren cesitli maddeler katilmaktadir Sivi sabun19 yuzyila kadar icat edilmedi 1865 te William Shepphard sabunun sivi bir cesidinin patentini aldi 1898 de B J Johnson hurma ve zeytinyagindan elde edilen bir sabun gelistirdi sirketi B J Johnson Soap Company ayni yil marka sabunu piyasaya surdu Bu yeni sabun markasi hizla populer oldu ve o kadar ki B J Johnson Soap Company adini Palmolive olarak degistirdi 1900 lerin basinda diger sirketler kendi sivi sabunlarini gelistirmeye basladi ve gibi urunler piyasada gorundu ve bu da giysi zemin ve banyo gibi deri disindaki seylerin temizlenmesi surecini cok daha kolay hale getirdi Sivi sabun ayrica kullanmak gibi daha geleneksel veya makine disi yikama yontemlerinde daha iyi sonuc verir Ayrica bakinizBulasik temizleyicisi Dis macunu Dus jeli El yikama Kopuk Sabun kopugu SampuanKaynakca IUPAC 2 basim the Gold Book 1997 Duzeltilmis cevrimici surumu 2006 soap Sabunun Tarihi Sabun Nedir Nasil Uretilir En Temel Hijyen Urunu Hayatimiza Nasil Girdi 29 Aralik 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Aralik 2022 a b PDF 5 Mart 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 21 Eylul 2015 1 Improved liquid soap 1865 08 22 tarihinde verildi 27 Haziran 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Prigge Matthew 25 Ocak 2018 Milwaukee Magazine Ingilizce 25 Ocak 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Haziran 2019 Colgate Palmolive Company 2 Mayis 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Ekim 2012 The History of Liquid Soap Blue Aspen Originals 1 Aralik 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Ekim 2012