Frengi (sifilis; sifiliz), spiroket bakterisi Treponema pallidum alttürünün sebep olduğu cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur. Cinsel yolla bulaşmanın yanı sıra kan transfüzyonlarıyla da bulaşabildiği gösterilmiştir. Aynı zamanda anneden fetüse, hamilelik ya da doğum sırasında bulaşabilir (konjenital sifilis). Treponema pallidum ile alakalı olarak insanlarda görülen diğer hastalıklar arasında (pertenue alttürü), (carateum alttürü) ve (endemicum alttürü) bulunmaktadır.
Frengi Sifiliz | |
---|---|
Electron micrograph of Treponema pallidum | |
Uzmanlık | Enfeksiyon hastalıkları, Dermatoloji |
Frenginin bulgu ve belirtileri, ortaya koyduğu dört aşamaya (birincil, ikincil, latent ve üçüncül) göre değişkenlik gösterir. Hastalığın ilk aşamasında klasik olarak şankr/çıban (sert, ağrısız, kaşıntısız bir deri ülseri) ortaya çıkar. İkincil frengide çoğu zaman avuç içleri ve ayak tabanlarında yayılmış döküntü görülür. Latent frengi az belirti gösterir ya da hiç göstermez. Üçüncül frengi ise frengi kabarcıkları, nörolojik veya kardiyolojik belirtiler sergiler. Fakat bu hastalık sıklıkla görülen atipik görüntüler ortaya koyduğu için “büyük kopyacı” olarak da bilinmektedir. Teşhis genellikle kan testleri yoluyla konulur; ancak bakteriler mikroskop altında da görülebilir. Frengi, antibiyotikler ile etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Özellikle kas içi (nörosifiliz için damar içi olarak verilen) tercih edilir, yoksa seftriakson kullanılır. Penisiline karşı şiddetli alerjisi olanlarda ise oral doksisiklin ya da azitromisin uygulanır.
Frenginin 1999 yılında dünya çapında 12 milyon insana bulaştığına inanılmaktadır ve vakaların %90’dan fazlası gelişmekte olan ülkelerde görülmüştür. 1940’larda penisilinin yaygın bir şekilde bulunması sayesinde çarpıcı biçimde azalan hastalık oranları, milenyumun başında insan bağışıklık eksikliği virüsü (HIV) ile kombinasyon halinde birçok ülkede artmıştır. HIV infeksiyonunun (AIDS) gölgesinde kalmış gibi görünse de, sifilis cinsel yolla bulaşan hastalıkların ilk üçünden ikincisidir. ABD'de 1950'li yıllardaki sifilis patlaması beyazperdede de etkisini göstermiş, W. Somerset Maugham'ın romanından esinlenerek, Kim Novak ile Laurence Harvey'in başrolleri paylaştığı "Of Human Bondage (1964)” yapıtında hastalığın tüm evreleri ve özellikle 3. evrenin akıl hastanesinde sonlanması başarılı bir biçimde vurgulanmıştır. Penicillin'in başarısı, günümüzde hastalığın 1. ya da 2. evrede tedavisine olanak vermekte, 3. hastalarına rastlanmamaktadır. Olumlu gibi görünen verilere karşın, ABD, İngiltere ve Rusya sifilis-AIDS kompleksi'nin en yoğun görüldüğü ülkelerdir. Bu artış, erkeklerle veya kadınlarla seks yapan erkekler, kadınlarla veya erkeklerle seks yapan kadınlar arasındaki korunmasız cinsel uygulamalar, artan rastgele cinsel ilişkide bulunma, fuhuş ve bariyer yöntemleriyle korunmanın azalması ile ilişkilendirilir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında bulaşma gücü en yüksek olan "bel soğukluğudur (gonore)"; sifilis ikinci sırada yer alır.
Belirtiler ve semptomlar
Frengi, Edinsel sifilis ve Konjenital sifilis olarak 2 ana gruba ayrılır; edinsel sifilis erişkinlerde, konjenital sifilis gebeliği sırasında sifilisin 1. ya da 2. evresinde olan annelerin çocuklarında görülür.
Frengi, dört farklı aşamadan birinde kendini gösterebilir: birincil, ikincil, latent ve üçüncül, dahası de olabilir. Frengi, kendini farklı görüntülerle ortaya koyduğu için Sir William Osler tarafından “büyük kopyacı” olarak adlandırılmıştır.
Edinsel Sifilis
4 evresi vardır:
Birinci evre
Birincil frengi genellikle başka bir kişinin bulaşıcı lezyonları ile cinsel temas yoluyla bulaşır. İlk bulaştan yaklaşık olarak 3 ila 90 gün sonra (ortalama 21 gün), temas noktasında önce bir papül belirir. Papül yüzeyinin ülserleşmesi ile şankr (çıban) olarak nitelendirilen bir deri lezyonu ortaya çıkar. Bu, klasik olarak (%40 oranda), sağlam tabanlı ve 0,3 ila 3,0 cm boyutlarında keskin sınırları olan tek, katı (katı şankr), zımbayla delinmiş gibi, ağrısız ve kaşıntısız bir deri ülseridir. Ancak lezyon hemen hemen her şekli alabilir. Tipik şeklinde, evrim geçirir ve nihayetinde ya da dönüşür. Zaman zaman, birden fazla lezyon olabilir (~%40), birden fazla lezyon, HIV ile birlikte bulaştığında daha yaygın olur. Lezyonlar ağrılı ya da hassas olabilir (%30), ve genital organların dışında meydana gelebilir (%2–7). En yaygın görülen yer kadınlarda rahim boynu (%44), heteroseksüel erkeklerde penis (%99) ve nispeten yaygın olarak erkeklerle seks yapan erkeklerde anal yolla ve rektaldir (%34). Bu evrede, enfekte olan alanın etrafında sıklıkla Lenf bezi büyümesi görülür (reaktif hiperplazi; %80), ve şankr oluşumundan 7 ila 10 gün sonra meydana gelir.lezyon tedavi edilmeden üç ila 6 hafta kadar sürebilir.
Treponema pallidum, gebe annelerden plasenta ile fetüse, enfekte kanın transfüzyonu ile alıcıya bulaşabilmektedir (bu tür bulaşmalarda şankr görülmez, hastalık doğrudan 2.evre belirtileriyle başlar). Şankrlar, olguların %10'unda ekstragenitaldir. Ekstragenital şankrların lokalizasyonu cinsel ilişkinin kurgusuna göre değişebilir (dudak, dil, damak, perianal bölge, parmak). Şankr kendiliğinden iyileşir ve bu nedenle sosyokültürel düzeyi düşük toplumlarda genellikle önemsenmez ve önlem alınmadığı için hastalığın 2. evresi gelişir.
İkinci evre
Şankrın iyileşmesinden sonra kısa bir latent bir dönem geçiren sifilis, 4-8 hafta sonra gripal infeksiyon ve saçlarda dökülme bulgularıyla 2. evreye girer. En yaygın belirtileri arasında deri, muköz membranlar ve lenf düğümleri bulunmaktadır. Gövdede, el ve ayaklarda, avuç içi ve ayak tabanları da dahil olmak üzere, simetrik, kırmızımsı pembe ve kaşıntısız döküntü olabilir. Döküntü, ya da pustular hale gelebilir. Deri ve mukozalardaki bazı papüller reaktif epitel hiperplazileri sonucunda 2–3 cm çapında kahverengimsi-kırmızı plaklara dönüşür; tümöre benzeyen ve oldukça enfeksiyöz olan bu plaklara condyloma lata adı verilir 1.evrede saptanan lenfadenopatiler (reaktif hiperplazi) alevlenir.
Ağız mukozasındaki lezyonlara "sifilitik stomatit" adı verilir; salyangoz izine benzeyen beyaz renkli plakların bir bölümü ülserleşir. Dilde papüller ve ağrılı çatlaklar oluşur, bazı hastalarda makroglossi vardır. Hastada güçlü bir spiroketemi vardır; deri ve mukoza lezyonları ile genital sıvılarda ve tükürükte bol spiroket bulunur; hastalığın en bulaştırıcı (enfeksiyöz) evresidir.
Diğer semptomlar arasında ateş, boğaz ağrısı, halsizlik, kilo kaybı, saç kaybı ve baş ağrısı yer alır.Hepatit, böbrek hastalığı, , , optik nörit, üveit ve nadir görülen belirtiler arasındadır. Akut semptomlar genellikle üç ila altı hafta sonra ortadan kalkar ve latent evre başlar. Ancak, hastaların %25’inde ikincil belirtiler tekrar görülebilir. İkincil frengisi olan birçok kişide (kadınların %40-85’i, erkeklerin %20-65’i) daha önce tipik birincil frengi şankrı rapor edilmemiştir.
Latent evre
Latent frengi, hastalık belirtileri olmadan serolojik enfeksiyon bulgusu olarak tanımlanır. Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri’nde, erken (ikincil frengiden sonra 1 yıldan az) ya da geç (ikincil frengiden sonra 1 yıldan fazla) olarak tanımlanmıştır. Birleşik Krallık, erken ve geç latent frengi için iki yıllık bir geçirim kullanır. Erken latent frengide bazı semptomlar yineleyebilir. Geç latent frengi semptomsuzdur ve erken latent frengi kadar bulaşıcı değildir; spiroket yoktur ya da çok azdır; ancak antijenleri vardır.
En önemli bulgu nekrozdur; sifilisin 3. evresinde görülen özgün nekrozlara "gom (gumma)" adı verilir.
Üçüncü evre
Üçüncü evre frengi bulguları ilk bulaşmadan sonra yaklaşık 3 ila 15 yıl sonra belirir. Spiroket antijenlerine ile bunlara karşı oluşan antikorların yaptığı immun kompleksler organizmanın çeşitli bölgelerinde önemli defektlerin oluşmasına yol açar. Bu evredeki etkileri üç farklı şekilde sınıflandırılabilir: frengi kabarcığına benzeyen gomlar içeren frengi (%15), geç nörosifiliz (%6,5) ve kardiyovasküler frengi (%10). Tedavi olmadan, enfekte kişilerin 1/3'ünde üçüncü evre gelişir. Bu evrede spiroket yoktur, hastalık bulaşıcı değildir
Sifilise özgü bir nekroz türü olan gom (frengi kabarcığı) içeren üçüncü evre genellikle ilk bulaşmadan 1 ila 46 yıl sonra, ortalama 15 yılda, oluşur. Deride görülen kabarcıklar (gomlar) yumuşak, boyutları değişkenlik gösteren, tümöre benzer nekrozlu kitlelerdir. Kemik ve karaciğeri etkiler ancak her yerde oluşabilir.Aort başlangıcı, kardiyovasküler gomların en sevdiği lokalizasyondur (mesaortitis syphilitica); bu tabloda, aortun lezyon bölgesinde oluşan anevrizmanın yırtılması (kalp tamponadı) ile ansızın ölüm olur. Santral sinir sistemi etkilenmeleri (nörosifilis), önemli kişilik değişikliklerine ve psikiyatrik hastalıklara yol açar (genel parezi); hastaların çoğu yaşamlarının kalan bölümünü akıl hastanelerinde geçirir. Meningovasküler etkilenmeler hidrosefalusla sonlanır. M.spinalis bozuklukları, tabes dorsalis tablosuna yol açar. Beyin dokusundaki gomlar, tümör gibi davranır. Karaciğer gomları deformasyonlara neden olur (hepar lobatum). Deri gomları geniş sikatrisler bırakır. Gözlerde koroidi ve retinayı etkileyen yangı gelişir. Bu evreye özgü ağız lezyonları dilde ve damakta görülür. Dilde meydana gelen atrofik glossit (luetic glossitis) zemininden lökoplaki ve skuamöz hücreli karsinom gelişebilir. Sert damak gomları perforasyonla sonlanır.
Konjenital Sifilis
Spiroketlerin plasenta aracılığıyla bulaşması nedeniyle 1. evre görülmez (doğum sırasındaki bulaşmalarda, bebek intrauterin dönemde enfekte olmadığı ve bulaş doğum sırasında gerçekleştiği için "edinsel sifilis" grubunda sayılır). Konjenital (doğumsal) sifilisli bebeklerin bir bölümü herhangi bir semptom göstermez. Semptom saptanan yenidoğandaki ilk bulgu pneumonia alba'dır, pnömonili bebeklerin çoğu
birkaç saat içinde ölür. Yaşayabilen çocuklarda, edinsel sifilisin 2. evresine ilişkin klinik bulguların yanı sıra bazı özgün belirtiler vardır. Konjenital sifilis olgularının 2 evresi vardır:
Erken evre
Deri ve mukozalarda vezikülobüllöz lezyonlar, ülserler oluşur. Ağız mukozasında saptanan iki taraflı-simetrik plaklar çok sayıda spiroket içerirler. Burun tıkanıklığına yol açan mukus salgısında da bol treponema vardır. Uzun kemikleride görülen osteokondrit ve/veya periostit türü yangı bulguları bir yıl içinde kendiliğinden iyileşir. Hepatosplenomegali gelişebilir.
Geç evre
Gomların etkin olduğu bir evredir; özgün bulgulardan biri olan "at semeri burun (saddle nose)", burun sırtında (vomerde) oluşan gom nedeniyle meydana gelen çökmenin sonucudur. Karaciğer gomları deformasyonlara yol açar (hepar lobatum). Damak gomları perforasyonla sonlanır. Diz eklemlerinde sıvı yoğunlaşması (Clutton bulgusu) saptanır. Hidrosefalus ve zeka geriliği görülebilir.
Bunların dışında, konjenital sifilise özgü 3 önemli bulgu saptanır (Hutchinson triadı); dişlerde biçim anomalileri (kesici dişlerde Hutchinson dişi adı da verilen deformasyon ile azı dişlerinde dut görünümü), sağırlık, korneada interstisiyel keratite bağlı körlük.
Etyoloji
Bakteriler
Treponema pallidum alttürü pallidum spiral şekilli, Gram-negatif, son derece hareketli bir bakteridir. İnsanlarda görülen diğer üç hastalığın sebebi ilgili Treponema pallidumdir, bunlar (alttür pertenue), (alttür carateum) ve oluşmaktadır (alttür endemicum). Alt tür pallidumun tersine, sinir hastalığına sebep olmazlar. İnsanlar, pallidum alttürünün bilinen tek doğal konağıdır. Bu alt tür, konakçı olmadan ancak birkaç gün yaşayabilir. Bunun sebebi, küçük genomunun (1.14 MDa), makro besinlerinin çoğunu yapması için gerekli olan metabolik yolağını kodlayamamasıdır.30 saatten daha fazla bir iki katına çıkma süresi vardır.
Bulaşma
Frengi, öncelikle cinsel temas yoluyla ya da hamilelik sırasında anneden cenine geçerek bulaşır; spiroket, sağlam müköz membranlardan veya riskli deriden geçebilir. Bu yüzden, lezyona yakın bir yerin ile bulaşabilir, aynı zamanda oral, vajinal ve anal seksle de geçebilir. Birinci ya da ikincil frengiye maruz kalan kişilerin %30’u ila %60’ına hastalık geçecektir. Bulaşıcılığı, yalnızca 57 organizmayla aşılanmış bir bireye bulaşma şansının %50 olmasıyla örneklendirilebilir. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yeni vakaların çoğu (%60), erkeklerle cinsel ilişkiye giren erkeklerde görülmektedir. yoluyla bulaşabilir. Ancak, pek çok ülkede test edilir ve bu sebeple bu risk düşüktür. bulaşma riskinin sınırlı olduğu görülmektedir. Frengi klozet, günlük aktiviteler, jakuzi ya da yemek kabı veya giysilerin paylaşılması ile bulaşmaz.
Tanı
Frengiye, kendisini ilk gösterdiği anlarda klinik olarak teşhis koymak zordur. Kesin tanı için mikrobiyolojik incelemeler (karanlık alan mikroskopisi, direkt immunfluoresan antikor testi, PCR ve reverse-trancriptase PCR test uygulaması) ile özgün treponemal antikor testi ve serolojik testler yapılmalıdır. Ancak tanısal testler, hastalığın aşamalarını ayırt edememektedir.
T. pallidum, içerdiği serum faktörleriyle lenfositlerin fonksiyonlarını bozarak bağışıklık sisteminin direncini kırar. Sifilisteki tüm deri ve mukoza lezyonlarında saptanan en önemli mikroskopik bulgu, plazma hücrelerin yoğunlaştığı yangısal infiltrasyondur. Plazma hücrelerinin arasında lenfositlere ve makrofajlara rastlanır. Ayrıca, damar lümenlerinde daralmalara neden olan endotel proliferasyonu ile karakterize proliferatif endarterit saptanır. Gomlardaki koagülatif nekrozu makrofajlar ve plazma hücreleri kuşatır.
Kan tahlilleri
Kan tahlilleri ve treponemal testler olmak üzere ikiye ayrılır. İlk olarak treponemal olmayan testler uygulanır, bunlar (VDRL) ve testlerini içerir. Ancak, bu testler zaman zaman (yanlış pozitifler) olduğu için, (TPHA) ya da (FTA-Abs) gibi bir testle teyit edilmesi gerekir. Treponemal olmayan testlerdeki yanlış pozitifler suçiçeği ve kızamık gibi viral enfeksiyonların yanı sıra, , tüberküloz, sıtma, endokardit, ile hamilelikte de oluşabilir. Treponemal antikor testleri genellikle ilk bulaşmadan iki ila beş hafta sonra pozitif hale gelir. Nörosifiliz, bilinen bir frengi enfeksiyonu ortamında, çok sayıda lökosit (baskın olarak lenfosit) ve yüksek protein seviyeleri bulunarak teşhis edilebilir.
Doğrudan test
Bir şankrdan serum Karanlık zemin mikroskopisi, çabuk tanı koymak için kullanılabilir. Pri2008 --> Ancak, hastanelerde her zaman ekipman ya da tecrübeli personel bulunmayabilir, tahlilse numuneye erişimden sonra 10 dakika içinde yapılmalıdır. yaklaşık %80 olduğu bildirilmiştir, bu yüzden bir tanıyı elemek için değil yalnızca teyit etmek için kullanılabilir. Pri2008 --> Diğer iki test, şankrdan alınan bir numuneyle uygulanabilir: tahlili ve nükleik asit amplifikasyonu tahlilleri. Direkt floresan testi, belirli sifiliz proteinlerini içine alan ile etiketlenmiş antikorları kullanırken nükleik asit amplifikasyonu, belirli sifiliz genlerini saptamak için polimeraz zincir reaksiyonu gibi teknikleri kullanmaktadır. Bu tahliller, teşhis koymak için canlı bakterilere ihtiyaç duymadıklarından zaman duyarlı değildir.
Önleme
(2010 itibarıyla), hastalığı önlemeye yönelik etkili bir aşı bulunmamaktadır. Enfeksiyon taşıyan kişilerle yakın fiziksel temastan kaçınmak, frenginin bulaşmasını azaltmada uygun kullanımı gibi etkilidir. Fakat prezervatif kullanmak riski tamamen ortadan kaldırmamaktadır. Dolayısıyla, enfeksiyon taşımayan bir eşle karşılıklı olarak tek eşli biçimde kurulan uzun süreli ilişkileri ve riskli cinsel aktiviteyi artıran alkol ve uyuşturucu gibi maddelerin kullanımından kaçınılmasını önermektedir.
Yenidoğanlarda doğumsal frengi, hamileliğin erken dönemlerinde yapılacak kontroller ve enfeksiyon taşıyan anne adaylarının tedavi edilmesi ile önlenebilmektedir. (USPSTF) tüm hamile kadınların kapsamlı bir taramadan geçirilmesini tavsiye ederken,Dünya Sağlık Örgütü tüm kadınların doğumdan önceki ilk muayenesinde ve tekrar test edilmesini önermektedir. Sonuçlar pozitif çıkarsa, eşlerin de tedavi edilmesi tavsiye edilmektedir. Pek çok kadın imkânından yoksun olduğundan ve diğerlerinin alabildiği bakım hizmeti ise tarama içermediğinden, doğumsal frengi gelişmekte olan ülkelerde hâlâ yaygındır; frengi kapma riski (uyuşturucu kullanımı yoluyla vb.) en yüksek olanlar, hamilelik süresince bakım görme imkânı en az olan kişiler olduğundan, frengi gelişmiş ülkelerde de hâlen zaman zaman görülebilmektedir. Testlerin ulaşılabilirliğini artırmaya yönelik bir dizi önlemin düşük ila orta gelirli ülkelerdeki doğumsal frengi oranlarını azaltmada etkili olduğu görülmektedir.
Frengi, Kanada Avrupa Birliği, ve Amerika Birleşik Devletleri gibi pek çok ülkede bildirimi zorunlu hastalık kategorisindedir. Bu şu anlama gelmektedir: sağlık kuruluşları kamu sağlığı idarelerini bilgilendirmekle yükümlü olup, bu idarelerin de hastaların eşlerine sağlaması gerekmektedir. Doktorlar, hastaları eşlerini de tedaviye göndermeleri yönünde teşvik edebilmektedir. CDC, erkeklerle ilişkiye giren cinsel yönden aktif erkeklerin yılda en az bir kere testten geçmesini önermektedir.
Tedavi
Erken enfeksiyonlar
Basit frenginin öncelikli tedavisi kas içine uygulanan tek doz veya tek doz oral azitromisindir.Doksisiklin ve tetrasiklin de alternatif seçeneklerdir; fakat bebekte doğuştan özür oluşma riskinden dolayı bunlar hamile kadınlarda önerilmemektedir. Makrolidler, klindamisin ve gibi pek çok maddeye karşı antibiyotik direnci gelişmiştir. Üçüncü nesil bir sefalosporin antibiyotik olan seftriakson, penisilin bazlı tedavi kadar etkili olabilir.
Geç enfeksiyonlar
Nörosifilizde, penisilin G’nin merkezi sinir sistemine zayıf girişi nedeniyle, hastalığa maruz kalanlara en az 10 gün boyunca yüksek dozlarda damar içi penisilin verilmesi önerilmektedir. Kişi alerjik ise, seftriakson kullanılabilir veya penisilin duyarsızlaştırılması denenebilir. Diğer geç enfeksiyonlar üç hafta boyunca haftada bir yapılacak kas içi penisilin G iğneleri ile tedavi edilebilir. Alerji halinde, erken enfeksiyon durumunda olduğu gibi, daha uzun süre boyunca olmakla beraber doksisiklin veya tetrasiklin kullanılabilir. Bu aşamada tedavi, hastalığın daha çok ilerlemesini sınırlamakta fakat halihazırda meydana gelmiş hasarı düzeltmede çok az etki göstermektedir.
Jarisch-Herxheimer reaksiyonu
Tedavinin muhtemel yan etkilerinden biri . Genellikle bir saat içinde başlayıp 24 saat sürmektedir; semptomları ise ateş, kas ağrısı, baş ağrısı ve taşikardidir. Parçalanan frengi bakterilerinden salınan lipoproteinlere cevaben bağışıklık sisteminin saldığı sitokinler nedeniyle ortaya çıkmaktadır.
Epidemiyoloji
1999 yılında frenginin, %90’dan fazlası gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere 12 milyon kişiye bulaştığı tahmin edilmektedir. Hastalık yılda 700.000 ila 1,6 milyon hamileyi etkilemekte olup , ve doğumsal frengiye sebep olmaktadır. Sahra altı Afrika’da yaklaşık %20’sinin nedeni frengidir. Oranlar , HIV virüsü taşıyanlar ve erkeklerle cinsel ilişkiye giren erkekler arasında nispeten daha yüksektir. Amerika Birleşik Devletleri’nde frengi oranları 1997 yılında erkeklerle kadınlarda neredeyse eşitken, 2007 yılında erkeklerde kadınlardan altı kat fazla görülür hale gelmiştir. 2010 yılındaki vakaların neredeyse yarısını Afroamerikanlar oluşturmuştur.
Frengi, 18. ila 19. yüzyıllar arasında Avrupa’da çok yaygındı. 20. yüzyılın başlarında gelişmiş ülkelerde antibiyotiklerin yaygın kullanımı ile beraber enfeksiyonlar da 1980 ve 1990’lara kadar hızla azalmıştır. 2000 yılından beri frengi, özellikle de erkekler ile cinsel ilişkiye giren erkekler arasında olmak üzere, ABD, Kanada, İngiltere, Avustralya ve Avrupa’da artış göstermektedir. Amerikalı kadınlarda frengi oranları bu süre içerisinde sabit kalırken, İngiliz kadınlara ilişkin oranlar artış göstermiş, fakat erkeklere nazaran daha düşük bir artış kaydedilmiştir. 1990’lardan beri Çin ve Rusya’da heteroseksüeller arasında giderek bir artış meydana gelmiştir. Bu durum rastgele cinsel ilişki, fuhuş ve bariyer yöntemleriyle korunmanın gitgide daha az kullanılması gibi güvenli olmayan cinsel uygulamalara bağlanmaktadır.
Hastalık tedavi edilmediğinde, erkeklerde daha fazla olmak üzere, %8 ila %58 arasında ölüm oranı bulunmaktadır. Frenginin belirtileri, kısmen etkili tedavinin yaygınlığı ve ulaşılabilirliği, kısmen de spiroketlerin azalan virülans oranı sayesinde 19. ve 20. yüzyıllar boyunca daha az şiddetli hale gelmiştir. Erken teşhis ve tedavi ile komplikasyonlar azalmaktadır. Frengi, HIV bulaşma riskini iki ila beş kata kadar artırmakta olup ortak enfeksiyon da yaygın biçimde görülmektedir (birçok şehir merkezinde %30-60 arası).
Tarihçe
Frenginin kesin kökeni bilinmemektedir. Başlıca iki hipotezden biri frenginin Kristof Kolomb’un Amerika kıtasına yaptığı yolculuktan dönen denizciler yoluyla Avrupa’ya taşınmış olduğu iken, diğer hipotez ise frenginin Avrupa’da daha önceden mevcut olduğu fakat tanısının konulmadığını öne sürmektedir. Bunlar sırasıyla “Kolomb” ve “Kolomb öncesi” hipotezler olarak anılmaktadır. Kolomb hipotezi en iyi mevcut kanıtlar ile desteklenmektedir. Bir frengi salgınına yönelik ilk yazılı kayıtlar 1494/1495 yıllarında bir Fransız işgali sırasında Napoli, İtalya’da tutulmuştur. Geri dönen Fransız askeri birlikleri tarafından yayıldığından başlangıçta “Fransız hastalığı” olarak bilinmekteydi – hâlen de bu şekilde anılabilmektedir. Türkçedeki “frengi” kelimesi de “Frenk hastalığı” anlamına gelmektedir. 1530 yılında “sifiliz” ismi İtalyan doktor ve şair Girolamo Fracastoro tarafından, hastalığın İtalya’daki tahribatını anlatan daktilik altı ayaklı dize ile yazılmış Latince şiirinin başlığı olarak kullanılmıştır. Hastalık geçmişte "Great Pox" olarak da anılmıştır.
Hastalığa sebep olan organizma Treponema pallidum ilk kez 1905 yılında ve tarafından tespit edilmiştir. Etkili ilk ilaç () 1910 yılında Paul Ehrlich tarafından geliştirilmiş olup, bunu penisilin denemeleri ve ilacın etkinliğinin 1943 yılında kanıtlanması takip etmiştir. Etkili ilaçların geliştirilmesinden önce ve tecrit yaygın olarak kullanılmış fakat tedavilerin hastalığın kendisinden daha kötü etkileri olmuştur.Franz Schubert, Arthur Schopenhauer, Édouard Manet ve Adolf Hitler gibi tarihte önem taşıyan isimlerin bu hastalığa yakalandığı düşünülmektedir.
Toplum ve kültür
Resim ve edebiyat
Avrupa’da frengiyi tasvir eden ilk eser Albrecht Dürer’in “Frengili Adam” (Syphilitic Man) adındaki, Kuzey Avrupalı bir paralı asker olan Landsknecht’i betimlediğine inanılan ahşap oyma çalışmasıdır. 19. yüzyıldaki femme fataleveya "zehirli kadın" mitinin kısmen frenginin tahribatından kaynaklandığına inanılmaktadır; John Keats’in eseri bu konuda edebiyattaki klasik örneklerden biridir.
Ressam 1580 yılları civarında tropik ağaç ile frengisi tedavi edilen zengin bir adamı tasvir etmiştir. Eserin adı “Frengi Tedavisi İçin Guayakın Hazırlanması ve Kullanımı”dır ("Preparation and Use of Guayaco for Treating Syphilis"). Sanatçının Yeni Dünya’yı tasvir eden bir dizi eserine bu manzarayı dahil etmesi, o zamanlar Avrupalı elitler için, ne kadar etkisiz de olsa, frengi tedavisinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Zengin biçimde renklendirilmiş ve detaylandırılmış eserde, arkasında bir şey saklayan bir doktor hastanın başında beklerken, dört tane hizmetçi karışımı hazırlamakta, hasta ise içmektedir.
Tuskegee ve Guatemala çalışmaları
20. yüzyılda Amerika Birleşik Devletleri’nde tıbbi etik uygulaması tartışmalı olan en bilindik vakalardan biri idi. Çalışma Tuskegee, Alabama’da yapılmış olup ortaklığı ile (PHS) tarafından desteklenmiştir. Çalışma, frenginin yaygın bir sorun olduğu ve güvenli ve etkili bir tedavinin bulunmadığı 1932 yılında başlamıştır. Bu çalışma tedavi edilmeyen frenginin gelişimini ölçümlemek için oluşturulmuştur. 1947 yılı itibarıyla penisilinin frenginin etkin bir ilacı olduğu kanıtlanmış olup hastalığı tedavi etmek için penisilin yaygın biçimde kullanılmaktaydı. Fakat çalışmayı yürütenler çalışmayı devam ettirmiş ve katılımcılara penisilin vermemiştir. Bu durum tartışma konusudur; kimileri ise pek çok deneğe penisilin verildiğini tespit etmiştir. Çalışma 1972 yılına kadar devam etmiştir.
1946 yılından 1948 yılına kadar Guatemala’da da frengi deneyler yapılmıştır. Bunlar Amerika Birleşik Devletleri sponsorluğunda yapılaninsan deneyleri olup Guetemalalı bazı sağlık bakanları ve yetkililerinin işbirliği ile hükûmeti zamanında gerçekleştirilmiştir. Doktorlar asker, mahkûm ve , deneklerin olmadan frengi ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar bulaştırmış ve sonrasında onları antibiyotik ile tedavi etmiştir. 2010 yılının ekim ayında ABD bu deneyleri gerçekleştirdiği için Guatemala’dan resmen özür dilemiştir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x Kumar V, Abbas AK, Aster JC. Robbins and Cotran Pathologic Basis of Disease. 9th edt., Elsevier Saunders, Philadelphia, 2015
- ^ a b WHO (2001) Syphilis. "Global Prevalance and Incidence of Selected Curable Sexually Transmitted Infections: Overview and Estimates". Geneva" içinde, 2001
- ^ Tukington C, Ashby BL. The Encyclopedia of Infectious Diseases, 3rd edition. Facts on File Inc., New York, 2007
- ^ Klatt EC. Pathology of HIV/AIDS, 30th edition. Mercer University School of Medicine Savannah April 22, 2019
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v Çöloğlu AS. Oral Patoloji (Ağız Patolojisi). Yeditepe Üniv.Yayınları, Mor Ajans, İstanbul, 2007
- ^ a b Coffin, LS (Ocak 2010). "Syphilis in Drug Users in Low and Middle Income Countries". The International journal on drug policy. 21 (1). ss. 20-7. doi:10.1016/j.drugpo.2009.02.008. (PMC) 2790553 $2. (PMID) 19361976.
- ^ a b Gao, L (Eylül 2009). "Meta-analysis: prevalence of HIV infection and syphilis among MSM in China". Sexually transmitted infections. 85 (5). ss. 354-8. doi:10.1136/sti.2008.034702. (PMID) 19351623.
- ^ a b Karp, G (Ocak 2009). "Syphilis and HIV co-infection". European journal of internal medicine. 20 (1). ss. 9-13. doi:10.1016/j.ejim.2008.04.002. (PMID) 19237085.
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z aa Kent ME, Romanelli F (Şubat 2008). "Reexamining syphilis: an update on epidemiology, clinical manifestations, and management". Ann Pharmacother. 42 (2). ss. 226-36. doi:10.1345/aph.1K086. (PMID) 18212261.
- ^ a b c d e f g h i j k Stamm LV (Şubat 2010). "Global Challenge of Antibiotic-Resistant Treponema pallidum" (PDF). Antimicrob. Agents Chemother. 54 (2). ss. 583-9. doi:10.1128/AAC.01095-09. (PMC) 2812177 $2. (PMID) 19805553. 25 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 31 Temmuz 2014.
- ^ a b c White, RM (13 Mart 2000). "Unraveling the Tuskegee Study of Untreated Syphilis". Archives of Internal Medicine. 160 (5). ss. 585-98. doi:10.1001/archinte.160.5.585. (PMID) 10724044.
- ^ a b c d {{Kitap kaynağı|yazar=Committee on Infectious Diseases |editör = Larry K. Pickering |başlık=Red book 2006 Report of the Committee on Infectious Diseases|url=https://archive.org/details/redbook0000larr |yıl=2006| sayfalar=631-44|yayıncı=American Academy of Pediatrics|yer=Elk Grove Village, IL|isbn=978-1-58110-207-9|basım=27.27
- ^ a b c d e f g h i j k l m Eccleston, K (Mart 2008). "Primary syphilis". International journal of STD & AIDS. 19 (3). ss. 145-51. doi:10.1258/ijsa.2007.007258. (PMID) 18397550.
- ^ a b c Mullooly, C (Ağustos 2010). "Secondary syphilis: the classical triad of skin rash, mucosal ulceration and lymphadenopathy". International journal of STD & AIDS. 21 (8). ss. 537-45. doi:10.1258/ijsa.2010.010243. (PMID) 20975084.
- ^ Dylewski J, Duong M (2 Ocak 2007). "The rash of secondary syphilis". Canadian Medical Association Journal. 176 (1). ss. 33-5. doi:10.1503/cmaj.060665. (PMC) 1764588 $2. (PMID) 17200385.
- ^ a b c Little JW (2005) Syphilis: An update. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod. 100:3-9, 2005
- ^ a b Barret AW, Dorrego MV, Hodgson TA, et al. The histopathology of syphilis of the oral mucosa. J Oral Pathol Med. 33:286-291, 2004
- ^ a b c d e f g Bhatti MT (2007). "Optic neuropathy from viruses and spirochetes". Int Ophthalmol Clin. 47 (4). ss. 37-66, ix. doi:10.1097/IIO.0b013e318157202d. (PMID) 18049280.
- ^ a b c d Woods CR (Haziran 2009). "Congenital syphilis-persisting pestilence". Pediatr. Infect. Dis. J. 28 (6). ss. 536-7. doi:10.1097/INF.0b013e3181ac8a69. (PMID) 19483520.
- ^ a b c d e f Franzen, C (Aralık 2008). "Syphilis in composers and musicians--Mozart, Beethoven, Paganini, Schubert, Schumann, Smetana". European Journal of Clinical Microbiology and Infectious Diseases. 27 (12). ss. 1151-7. doi:10.1007/s10096-008-0571-x. (PMID) 18592279.
- ^ a b c "Syphilis - CDC Fact Sheet". Centers for Disease Control and Prevention (CDC). 16 Eylül 2010. 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 30 Mayıs 2007.
- ^ a b c Farhi, D (Eylül 2010). "Origins of syphilis and management in the immunocompetent patient: facts and controversies". Clinics in dermatology. 28 (5). ss. 533-8. doi:10.1016/j.clindermatol.2010.03.011. (PMID) 20797514.
- ^ Koss CA, Dunne EF, Warner L (Temmuz 2009). "A systematic review of epidemiologic studies assessing condom use and risk of syphilis". Sex Transm Dis. 36 (7). ss. 401-5. doi:10.1097/OLQ.0b013e3181a396eb. (PMID) 19455075.
- ^ a b c Schmid, G (Haziran 2004). "Economic and programmatic aspects of congenital syphilis prevention". Bulletin of the World Health Organization. 82 (6). ss. 402-9. (PMC) 2622861 $2. (PMID) 15356931.
- ^ U.S. Preventive Services Task, Force (19 Mayıs 2009). "Screening for syphilis infection in pregnancy: U.S. Preventive Services Task Force reaffirmation recommendation statement". Annals of internal medicine. 150 (10). ss. 705-9. (PMID) 19451577.
- ^ a b c Hawkes, S (15 Haziran 2011). "Effectiveness of interventions to improve screening for syphilis in pregnancy: a systematic review and meta-analysis". The Lancet infectious diseases. 11 (9). ss. 684-91. doi:10.1016/S1473-3099(11)70104-9. (PMID) 21683653.
- ^ . Public Health Agency of Canada. 5 Nisan 2005. 8 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ağustos 2011.
- ^ Viñals-Iglesias, H (1 Eylül 2009). "The reappearance of a forgotten disease in the oral cavity: syphilis". Medicina oral, patologia oral y cirugia bucal. 14 (9). ss. e416-20. (PMID) 19415060.
- ^ "Table 6.5. Infectious Diseases Designated as Notifiable at the National Level-United States, 2009 [a]". Red Book. 13 Eylül 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ağustos 2011.
- ^ Brunner & Suddarth's textbook of medical-surgical nursing (12.12url=http://books.google.com/books?id=SmtjSD1x688C&pg=PA2144 bas.). Philadelphia: Wolters Kluwer Health/Lippincott Williams & Wilkins. 2010. ss. 2144. ISBN . 25 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Temmuz 2014.
- ^ Hogben, M (1 Nisan 2007). "Partner notification for sexually transmitted diseases". Clinical infectious diseases: an official publication of the Infectious Diseases Society of America. Cilt 44 Suppl 3. ss. S160-74. doi:10.1086/511429. (PMID) 17342669.
- ^ "Trends in Sexually Transmitted Diseases in the United States: 2009 National Data for Gonorrhea, Chlamydia and Syphilis". Centers for Disease Control and Prevention. 22 Kasım 2010. 30 Haziran 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Ağustos 2011.
- ^ Gilbert, David N.; Moellering, Robert C.; Eliopoulos, George M. The Sanford guide to antimicrobial therapy 2011 (41. bas.). Sperryville, VA: Antimicrobial Therapy. s. 22. ISBN .
- ^ Radolf, JD; Lukehart SA (editors) (2006). Pathogenic Treponema: Molecular and Cellular Biology. Caister Academic Press. ISBN .
- ^ "Disease and injury country estimates". World Health Organization (WHO). 2004. 11 Şubat 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Kasım 2009.
- ^ "Trends in Reportable Sexually Transmitted Diseases in the United States, 2007". Centers for Disease Control and Prevention(CDC). 13 Ocak 2009. 6 Eylül 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Ağustos 2011.
- ^ "STD Trends in the United States: 2010 National Data for Gonorrhea, Chlamydia, and Syphilis". Centers for Disease Control and Prevention (CDC). 22 Kasım 2010. 30 Haziran 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Kasım 2011.
- ^ a b Kent, ME (Şubat 2008). "Reexamining syphilis: an update on epidemiology, clinical manifestations, and management". The Annals of pharmacotherapy. 42 (2). ss. 226-36. doi:10.1345/aph.1K086. (PMID) 18212261.
- ^ Ficarra, G (Eylül 2009). "Syphilis: The Renaissance of an Old Disease with Oral Implications". Head and neck pathology. 3 (3). ss. 195-206. doi:10.1007/s12105-009-0127-0. (PMC) 2811633 $2. (PMID) 20596972.
- ^ The Metropolitan Museum of Art Bulletin, Summer 2007, pp. 55–56.
- ^ Rothschild, BM (15 Mayıs 2005). "History of syphilis". Clinical infectious diseases: an official publication of the Infectious Diseases Society of America. 40 (10). ss. 1454-63. doi:10.1086/429626. (PMID) 15844068.
- ^ Harper, KN (2011). "The origin and antiquity of syphilis revisited: an appraisal of Old World pre-Columbian evidence for treponemal infection". American journal of physical anthropology. Cilt 146 Suppl 53. ss. 99-133. (PMID) 22101689.
- ^ Nancy G. "Siraisi, Drugs and Diseases: New World Biology and Old World Learning," in Anthony Grafton, Nancy G. Siraisi, with April Shelton, eds. (1992). New World, Ancient Texts (Cambridge MA: Belknap Press/Harvard University Press), pages 159-194
- ^ a b c Dayan, L (Ekim 2005). "Syphilis treatment: old and new". Expert opinion on pharmacotherapy. 6 (13). ss. 2271-80. doi:10.1517/14656566.6.13.2271. (PMID) 16218887.
- ^ Knell, RJ (7 Mayıs 2004). "Syphilis in renaissance Europe: rapid evolution of an introduced sexually transmitted disease?" (PDF). Proceedings. Biological sciences / the Royal Society. 271 Suppl 4 (Suppl 4). ss. S174-6. doi:10.1098/rsbl.2003.0131. (PMC) 1810019 $2. (PMID) 15252975. 3 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 31 Temmuz 2014.
- ^ "Hitler syphilis theory revived". BBC News. 12 Mart 2003. 25 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Temmuz 2014.
- ^ Eisler, CT (Kış 2009). "Who is Dürer's "Syphilitic Man"?". Perspectives in biology and medicine. 52 (1). ss. 48-60. doi:10.1353/pbm.0.0065. (PMID) 19168944.
- ^ Hughes, Robert (2007). Things I didn't know : a memoir (1st Vintage Book bas.). New York: Vintage. ss. 346. ISBN .
- ^ Wilson, [ed]: Joanne Entwistle, Elizabeth (2005). Body dressing ([Online-Ausg.] bas.). Oxford: Berg Publishers. ss. 205. ISBN .
- ^ Reid, Basil A. (2009). Myths and realities of Caribbean history ([Online-Ausg.] bas.). Tuscaloosa: University of Alabama Press. s. 113. ISBN . 25 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Temmuz 2014.
- ^ "Preparation and Use of Guayaco for Treating Syphilis" 21 Mayıs 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Jan van der Straet. Retrieved 6 August 2007.
- ^ Katz RV; Kegeles SS; Kressin NR; Green, B. Lee; Wang, Min Qi; James, Sherman A.; Russell, Stefanie Luise; Claudio, Cristina (Kasım 2006). "The Tuskegee Legacy Project: Willingness of Minorities to Participate in Biomedical Research". J Health Care Poor Underserved. 17 (4). ss. 698-715. doi:10.1353/hpu.2006.0126. (PMC) 1780164 $2. (PMID) 17242525.
- ^ a b c "U.S. Public Health Service Syphilis Study at Tuskegee". Centers for Disease Control and Prevention. 15 Haziran 2011. 1 Aralık 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Temmuz 2010.
- ^ "U.S. apologizes for newly revealed syphilis experiments done in Guatemala". The Washington Post. 1 Ekim 2010. 25 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2010.
The United States revealed on Friday that the government conducted medical experiments in the 1940s in which doctors infected soldiers, prisoners and mental patients in Guatemala with syphilis and other sexually transmitted diseases.
İlave okumaya yönelik kaynaklar
- Parascandola, John. Sex, Sin, and Science: A History of Syphilis in America (Praeger, 2008) 195 pp. excerpt and text search2 Temmuz 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Shmaefsky, Brian, Hilary Babcock and David L. Heymann. Syphilis (Deadly Diseases & Epidemics) (2009)
- Stein, Claudia. Negotiating the French Pox in Early Modern Germany (2009)
Dış bağlantılar
- "Syphilis - CDC Fact Sheet"22 Aralık 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Centers for Disease Control and Prevention (CDC) (İngilizce)
- (İngilizce)
Sınıflandırma | D |
---|---|
Dış kaynaklar |
|
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Frengi sifilis sifiliz spiroket bakterisi Treponema pallidum altturunun sebep oldugu cinsel yolla bulasan bir enfeksiyondur Cinsel yolla bulasmanin yani sira kan transfuzyonlariyla da bulasabildigi gosterilmistir Ayni zamanda anneden fetuse hamilelik ya da dogum sirasinda bulasabilir konjenital sifilis Treponema pallidum ile alakali olarak insanlarda gorulen diger hastaliklar arasinda pertenue altturu carateum altturu ve endemicum altturu bulunmaktadir Frengi SifilizElectron micrograph of Treponema pallidumUzmanlikEnfeksiyon hastaliklari Dermatoloji Frenginin bulgu ve belirtileri ortaya koydugu dort asamaya birincil ikincil latent ve ucuncul gore degiskenlik gosterir Hastaligin ilk asamasinda klasik olarak sankr ciban sert agrisiz kasintisiz bir deri ulseri ortaya cikar Ikincil frengide cogu zaman avuc icleri ve ayak tabanlarinda yayilmis dokuntu gorulur Latent frengi az belirti gosterir ya da hic gostermez Ucuncul frengi ise frengi kabarciklari norolojik veya kardiyolojik belirtiler sergiler Fakat bu hastalik siklikla gorulen atipik goruntuler ortaya koydugu icin buyuk kopyaci olarak da bilinmektedir Teshis genellikle kan testleri yoluyla konulur ancak bakteriler mikroskop altinda da gorulebilir Frengi antibiyotikler ile etkili bir sekilde tedavi edilebilir Ozellikle kas ici norosifiliz icin damar ici olarak verilen tercih edilir yoksa seftriakson kullanilir Penisiline karsi siddetli alerjisi olanlarda ise oral doksisiklin ya da azitromisin uygulanir Frenginin 1999 yilinda dunya capinda 12 milyon insana bulastigina inanilmaktadir ve vakalarin 90 dan fazlasi gelismekte olan ulkelerde gorulmustur 1940 larda penisilinin yaygin bir sekilde bulunmasi sayesinde carpici bicimde azalan hastalik oranlari milenyumun basinda insan bagisiklik eksikligi virusu HIV ile kombinasyon halinde bircok ulkede artmistir HIV infeksiyonunun AIDS golgesinde kalmis gibi gorunse de sifilis cinsel yolla bulasan hastaliklarin ilk ucunden ikincisidir ABD de 1950 li yillardaki sifilis patlamasi beyazperdede de etkisini gostermis W Somerset Maugham in romanindan esinlenerek Kim Novak ile Laurence Harvey in basrolleri paylastigi Of Human Bondage 1964 yapitinda hastaligin tum evreleri ve ozellikle 3 evrenin akil hastanesinde sonlanmasi basarili bir bicimde vurgulanmistir Penicillin in basarisi gunumuzde hastaligin 1 ya da 2 evrede tedavisine olanak vermekte 3 hastalarina rastlanmamaktadir Olumlu gibi gorunen verilere karsin ABD Ingiltere ve Rusya sifilis AIDS kompleksi nin en yogun goruldugu ulkelerdir Bu artis erkeklerle veya kadinlarla seks yapan erkekler kadinlarla veya erkeklerle seks yapan kadinlar arasindaki korunmasiz cinsel uygulamalar artan rastgele cinsel iliskide bulunma fuhus ve bariyer yontemleriyle korunmanin azalmasi ile iliskilendirilir Cinsel yolla bulasan hastaliklar arasinda bulasma gucu en yuksek olan bel soguklugudur gonore sifilis ikinci sirada yer alir Belirtiler ve semptomlarFrengi Edinsel sifilis ve Konjenital sifilis olarak 2 ana gruba ayrilir edinsel sifilis eriskinlerde konjenital sifilis gebeligi sirasinda sifilisin 1 ya da 2 evresinde olan annelerin cocuklarinda gorulur Frengi dort farkli asamadan birinde kendini gosterebilir birincil ikincil latent ve ucuncul dahasi de olabilir Frengi kendini farkli goruntulerle ortaya koydugu icin Sir William Osler tarafindan buyuk kopyaci olarak adlandirilmistir Edinsel Sifilis 4 evresi vardir Birinci evre Frenginin el uzerindeki birincil sankr ciban Birincil frengi genellikle baska bir kisinin bulasici lezyonlari ile cinsel temas yoluyla bulasir Ilk bulastan yaklasik olarak 3 ila 90 gun sonra ortalama 21 gun temas noktasinda once bir papul belirir Papul yuzeyinin ulserlesmesi ile sankr ciban olarak nitelendirilen bir deri lezyonu ortaya cikar Bu klasik olarak 40 oranda saglam tabanli ve 0 3 ila 3 0 cm boyutlarinda keskin sinirlari olan tek kati kati sankr zimbayla delinmis gibi agrisiz ve kasintisiz bir deri ulseridir Ancak lezyon hemen hemen her sekli alabilir Tipik seklinde evrim gecirir ve nihayetinde ya da donusur Zaman zaman birden fazla lezyon olabilir 40 birden fazla lezyon HIV ile birlikte bulastiginda daha yaygin olur Lezyonlar agrili ya da hassas olabilir 30 ve genital organlarin disinda meydana gelebilir 2 7 En yaygin gorulen yer kadinlarda rahim boynu 44 heteroseksuel erkeklerde penis 99 ve nispeten yaygin olarak erkeklerle seks yapan erkeklerde anal yolla ve rektaldir 34 Bu evrede enfekte olan alanin etrafinda siklikla Lenf bezi buyumesi gorulur reaktif hiperplazi 80 ve sankr olusumundan 7 ila 10 gun sonra meydana gelir lezyon tedavi edilmeden uc ila 6 hafta kadar surebilir Treponema pallidum gebe annelerden plasenta ile fetuse enfekte kanin transfuzyonu ile aliciya bulasabilmektedir bu tur bulasmalarda sankr gorulmez hastalik dogrudan 2 evre belirtileriyle baslar Sankrlar olgularin 10 unda ekstragenitaldir Ekstragenital sankrlarin lokalizasyonu cinsel iliskinin kurgusuna gore degisebilir dudak dil damak perianal bolge parmak Sankr kendiliginden iyilesir ve bu nedenle sosyokulturel duzeyi dusuk toplumlarda genellikle onemsenmez ve onlem alinmadigi icin hastaligin 2 evresi gelisir Ikinci evre Ikincil frenginin avuc iclerindeki dokuntuyle birlikte tipik sunumuIkincil frengi sebebiyle vucudun buyuk bolumunde olusan kizilimsi ve Sankrin iyilesmesinden sonra kisa bir latent bir donem geciren sifilis 4 8 hafta sonra gripal infeksiyon ve saclarda dokulme bulgulariyla 2 evreye girer En yaygin belirtileri arasinda deri mukoz membranlar ve lenf dugumleri bulunmaktadir Govdede el ve ayaklarda avuc ici ve ayak tabanlari da dahil olmak uzere simetrik kirmizimsi pembe ve kasintisiz dokuntu olabilir Dokuntu ya da pustular hale gelebilir Deri ve mukozalardaki bazi papuller reaktif epitel hiperplazileri sonucunda 2 3 cm capinda kahverengimsi kirmizi plaklara donusur tumore benzeyen ve oldukca enfeksiyoz olan bu plaklara condyloma lata adi verilir 1 evrede saptanan lenfadenopatiler reaktif hiperplazi alevlenir Agiz mukozasindaki lezyonlara sifilitik stomatit adi verilir salyangoz izine benzeyen beyaz renkli plaklarin bir bolumu ulserlesir Dilde papuller ve agrili catlaklar olusur bazi hastalarda makroglossi vardir Hastada guclu bir spiroketemi vardir deri ve mukoza lezyonlari ile genital sivilarda ve tukurukte bol spiroket bulunur hastaligin en bulastirici enfeksiyoz evresidir Diger semptomlar arasinda ates bogaz agrisi halsizlik kilo kaybi sac kaybi ve bas agrisi yer alir Hepatit bobrek hastaligi optik norit uveit ve nadir gorulen belirtiler arasindadir Akut semptomlar genellikle uc ila alti hafta sonra ortadan kalkar ve latent evre baslar Ancak hastalarin 25 inde ikincil belirtiler tekrar gorulebilir Ikincil frengisi olan bircok kiside kadinlarin 40 85 i erkeklerin 20 65 i daha once tipik birincil frengi sankri rapor edilmemistir Latent evre Latent frengi hastalik belirtileri olmadan serolojik enfeksiyon bulgusu olarak tanimlanir Ayrica Amerika Birlesik Devletleri nde erken ikincil frengiden sonra 1 yildan az ya da gec ikincil frengiden sonra 1 yildan fazla olarak tanimlanmistir Birlesik Krallik erken ve gec latent frengi icin iki yillik bir gecirim kullanir Erken latent frengide bazi semptomlar yineleyebilir Gec latent frengi semptomsuzdur ve erken latent frengi kadar bulasici degildir spiroket yoktur ya da cok azdir ancak antijenleri vardir En onemli bulgu nekrozdur sifilisin 3 evresinde gorulen ozgun nekrozlara gom gumma adi verilir Ucuncu evre Ucuncul frengi kabarcigi olan frengili hasta Paris teki bust Ucuncu evre frengi bulgulari ilk bulasmadan sonra yaklasik 3 ila 15 yil sonra belirir Spiroket antijenlerine ile bunlara karsi olusan antikorlarin yaptigi immun kompleksler organizmanin cesitli bolgelerinde onemli defektlerin olusmasina yol acar Bu evredeki etkileri uc farkli sekilde siniflandirilabilir frengi kabarcigina benzeyen gomlar iceren frengi 15 gec norosifiliz 6 5 ve kardiyovaskuler frengi 10 Tedavi olmadan enfekte kisilerin 1 3 unde ucuncu evre gelisir Bu evrede spiroket yoktur hastalik bulasici degildir Sifilise ozgu bir nekroz turu olan gom frengi kabarcigi iceren ucuncu evre genellikle ilk bulasmadan 1 ila 46 yil sonra ortalama 15 yilda olusur Deride gorulen kabarciklar gomlar yumusak boyutlari degiskenlik gosteren tumore benzer nekrozlu kitlelerdir Kemik ve karacigeri etkiler ancak her yerde olusabilir Aort baslangici kardiyovaskuler gomlarin en sevdigi lokalizasyondur mesaortitis syphilitica bu tabloda aortun lezyon bolgesinde olusan anevrizmanin yirtilmasi kalp tamponadi ile ansizin olum olur Santral sinir sistemi etkilenmeleri norosifilis onemli kisilik degisikliklerine ve psikiyatrik hastaliklara yol acar genel parezi hastalarin cogu yasamlarinin kalan bolumunu akil hastanelerinde gecirir Meningovaskuler etkilenmeler hidrosefalusla sonlanir M spinalis bozukluklari tabes dorsalis tablosuna yol acar Beyin dokusundaki gomlar tumor gibi davranir Karaciger gomlari deformasyonlara neden olur hepar lobatum Deri gomlari genis sikatrisler birakir Gozlerde koroidi ve retinayi etkileyen yangi gelisir Bu evreye ozgu agiz lezyonlari dilde ve damakta gorulur Dilde meydana gelen atrofik glossit luetic glossitis zemininden lokoplaki ve skuamoz hucreli karsinom gelisebilir Sert damak gomlari perforasyonla sonlanir Konjenital Sifilis Spiroketlerin plasenta araciligiyla bulasmasi nedeniyle 1 evre gorulmez dogum sirasindaki bulasmalarda bebek intrauterin donemde enfekte olmadigi ve bulas dogum sirasinda gerceklestigi icin edinsel sifilis grubunda sayilir Konjenital dogumsal sifilisli bebeklerin bir bolumu herhangi bir semptom gostermez Semptom saptanan yenidogandaki ilk bulgu pneumonia alba dir pnomonili bebeklerin cogu At egeri burun Sifilisin 3 evresinde burun kemiklerinde ortaya cikan gom nedeniyle olusan cokuntu birkac saat icinde olur Yasayabilen cocuklarda edinsel sifilisin 2 evresine iliskin klinik bulgularin yani sira bazi ozgun belirtiler vardir Konjenital sifilis olgularinin 2 evresi vardir Erken evre Deri ve mukozalarda vezikulobulloz lezyonlar ulserler olusur Agiz mukozasinda saptanan iki tarafli simetrik plaklar cok sayida spiroket icerirler Burun tikanikligina yol acan mukus salgisinda da bol treponema vardir Uzun kemikleride gorulen osteokondrit ve veya periostit turu yangi bulgulari bir yil icinde kendiliginden iyilesir Hepatosplenomegali gelisebilir Gec evre Gomlarin etkin oldugu bir evredir ozgun bulgulardan biri olan at semeri burun saddle nose burun sirtinda vomerde olusan gom nedeniyle meydana gelen cokmenin sonucudur Karaciger gomlari deformasyonlara yol acar hepar lobatum Damak gomlari perforasyonla sonlanir Diz eklemlerinde sivi yogunlasmasi Clutton bulgusu saptanir Hidrosefalus ve zeka geriligi gorulebilir Bunlarin disinda konjenital sifilise ozgu 3 onemli bulgu saptanir Hutchinson triadi dislerde bicim anomalileri kesici dislerde Hutchinson disi adi da verilen deformasyon ile azi dislerinde dut gorunumu sagirlik korneada interstisiyel keratite bagli korluk EtyolojiBakteriler Degistirilmis bir Steiner gumus leke kullanilan Treponema pallidum spiroketinin histopatolojisi Treponema pallidum altturupallidum spiral sekilli Gram negatif son derece hareketli bir bakteridir Insanlarda gorulen diger uc hastaligin sebebi ilgili Treponema pallidumdir bunlar alttur pertenue alttur carateum ve olusmaktadir alttur endemicum Alt tur pallidumun tersine sinir hastaligina sebep olmazlar Insanlar pallidum altturunun bilinen tek dogal konagidir Bu alt tur konakci olmadan ancak birkac gun yasayabilir Bunun sebebi kucuk genomunun 1 14 MDa makro besinlerinin cogunu yapmasi icin gerekli olan metabolik yolagini kodlayamamasidir 30 saatten daha fazla bir iki katina cikma suresi vardir Bulasma Frengi oncelikle cinsel temas yoluyla ya da hamilelik sirasinda anneden cenine gecerek bulasir spiroket saglam mukoz membranlardan veya riskli deriden gecebilir Bu yuzden lezyona yakin bir yerin ile bulasabilir ayni zamanda oral vajinal ve anal seksle de gecebilir Birinci ya da ikincil frengiye maruz kalan kisilerin 30 u ila 60 ina hastalik gececektir Bulasiciligi yalnizca 57 organizmayla asilanmis bir bireye bulasma sansinin 50 olmasiyla orneklendirilebilir Amerika Birlesik Devletleri ndeki yeni vakalarin cogu 60 erkeklerle cinsel iliskiye giren erkeklerde gorulmektedir yoluyla bulasabilir Ancak pek cok ulkede test edilir ve bu sebeple bu risk dusuktur bulasma riskinin sinirli oldugu gorulmektedir Frengi klozet gunluk aktiviteler jakuzi ya da yemek kabi veya giysilerin paylasilmasi ile bulasmaz TaniBir kadin ve bir erkegin utanc icinde baslarini one egisini gosteren frengi testi posteri circa 1936 Frengiye kendisini ilk gosterdigi anlarda klinik olarak teshis koymak zordur Kesin tani icin mikrobiyolojik incelemeler karanlik alan mikroskopisi direkt immunfluoresan antikor testi PCR ve reverse trancriptase PCR test uygulamasi ile ozgun treponemal antikor testi ve serolojik testler yapilmalidir Ancak tanisal testler hastaligin asamalarini ayirt edememektedir T pallidum icerdigi serum faktorleriyle lenfositlerin fonksiyonlarini bozarak bagisiklik sisteminin direncini kirar Sifilisteki tum deri ve mukoza lezyonlarinda saptanan en onemli mikroskopik bulgu plazma hucrelerin yogunlastigi yangisal infiltrasyondur Plazma hucrelerinin arasinda lenfositlere ve makrofajlara rastlanir Ayrica damar lumenlerinde daralmalara neden olan endotel proliferasyonu ile karakterize proliferatif endarterit saptanir Gomlardaki koagulatif nekrozu makrofajlar ve plazma hucreleri kusatir Kan tahlilleri Kan tahlilleri ve treponemal testler olmak uzere ikiye ayrilir Ilk olarak treponemal olmayan testler uygulanir bunlar VDRL ve testlerini icerir Ancak bu testler zaman zaman yanlis pozitifler oldugu icin TPHA ya da FTA Abs gibi bir testle teyit edilmesi gerekir Treponemal olmayan testlerdeki yanlis pozitifler sucicegi ve kizamik gibi viral enfeksiyonlarin yani sira tuberkuloz sitma endokardit ile hamilelikte de olusabilir Treponemal antikor testleri genellikle ilk bulasmadan iki ila bes hafta sonra pozitif hale gelir Norosifiliz bilinen bir frengi enfeksiyonu ortaminda cok sayida lokosit baskin olarak lenfosit ve yuksek protein seviyeleri bulunarak teshis edilebilir Dogrudan test Bir sankrdan serum Karanlik zemin mikroskopisi cabuk tani koymak icin kullanilabilir Pri2008 gt Ancak hastanelerde her zaman ekipman ya da tecrubeli personel bulunmayabilir tahlilse numuneye erisimden sonra 10 dakika icinde yapilmalidir yaklasik 80 oldugu bildirilmistir bu yuzden bir taniyi elemek icin degil yalnizca teyit etmek icin kullanilabilir Pri2008 gt Diger iki test sankrdan alinan bir numuneyle uygulanabilir tahlili ve nukleik asit amplifikasyonu tahlilleri Direkt floresan testi belirli sifiliz proteinlerini icine alan ile etiketlenmis antikorlari kullanirken nukleik asit amplifikasyonu belirli sifiliz genlerini saptamak icin polimeraz zincir reaksiyonu gibi teknikleri kullanmaktadir Bu tahliller teshis koymak icin canli bakterilere ihtiyac duymadiklarindan zaman duyarli degildir Onleme 2010 2010 itibariyla hastaligi onlemeye yonelik etkili bir asi bulunmamaktadir Enfeksiyon tasiyan kisilerle yakin fiziksel temastan kacinmak frenginin bulasmasini azaltmada uygun kullanimi gibi etkilidir Fakat prezervatif kullanmak riski tamamen ortadan kaldirmamaktadir Dolayisiyla enfeksiyon tasimayan bir esle karsilikli olarak tek esli bicimde kurulan uzun sureli iliskileri ve riskli cinsel aktiviteyi artiran alkol ve uyusturucu gibi maddelerin kullanimindan kacinilmasini onermektedir Yenidoganlarda dogumsal frengi hamileligin erken donemlerinde yapilacak kontroller ve enfeksiyon tasiyan anne adaylarinin tedavi edilmesi ile onlenebilmektedir USPSTF tum hamile kadinlarin kapsamli bir taramadan gecirilmesini tavsiye ederken Dunya Saglik Orgutu tum kadinlarin dogumdan onceki ilk muayenesinde ve tekrar test edilmesini onermektedir Sonuclar pozitif cikarsa eslerin de tedavi edilmesi tavsiye edilmektedir Pek cok kadin imkanindan yoksun oldugundan ve digerlerinin alabildigi bakim hizmeti ise tarama icermediginden dogumsal frengi gelismekte olan ulkelerde hala yaygindir frengi kapma riski uyusturucu kullanimi yoluyla vb en yuksek olanlar hamilelik suresince bakim gorme imkani en az olan kisiler oldugundan frengi gelismis ulkelerde de halen zaman zaman gorulebilmektedir Testlerin ulasilabilirligini artirmaya yonelik bir dizi onlemin dusuk ila orta gelirli ulkelerdeki dogumsal frengi oranlarini azaltmada etkili oldugu gorulmektedir Frengi Kanada Avrupa Birligi ve Amerika Birlesik Devletleri gibi pek cok ulkede bildirimi zorunlu hastalik kategorisindedir Bu su anlama gelmektedir saglik kuruluslari kamu sagligi idarelerini bilgilendirmekle yukumlu olup bu idarelerin de hastalarin eslerine saglamasi gerekmektedir Doktorlar hastalari eslerini de tedaviye gondermeleri yonunde tesvik edebilmektedir CDC erkeklerle iliskiye giren cinsel yonden aktif erkeklerin yilda en az bir kere testten gecmesini onermektedir TedaviErken enfeksiyonlar Basit frenginin oncelikli tedavisi kas icine uygulanan tek doz veya tek doz oral azitromisindir Doksisiklin ve tetrasiklin de alternatif seceneklerdir fakat bebekte dogustan ozur olusma riskinden dolayi bunlar hamile kadinlarda onerilmemektedir Makrolidler klindamisin ve gibi pek cok maddeye karsi antibiyotik direnci gelismistir Ucuncu nesil bir sefalosporin antibiyotik olan seftriakson penisilin bazli tedavi kadar etkili olabilir Gec enfeksiyonlar Norosifilizde penisilin G nin merkezi sinir sistemine zayif girisi nedeniyle hastaliga maruz kalanlara en az 10 gun boyunca yuksek dozlarda damar ici penisilin verilmesi onerilmektedir Kisi alerjik ise seftriakson kullanilabilir veya penisilin duyarsizlastirilmasi denenebilir Diger gec enfeksiyonlar uc hafta boyunca haftada bir yapilacak kas ici penisilin G igneleri ile tedavi edilebilir Alerji halinde erken enfeksiyon durumunda oldugu gibi daha uzun sure boyunca olmakla beraber doksisiklin veya tetrasiklin kullanilabilir Bu asamada tedavi hastaligin daha cok ilerlemesini sinirlamakta fakat halihazirda meydana gelmis hasari duzeltmede cok az etki gostermektedir Jarisch Herxheimer reaksiyonu Tedavinin muhtemel yan etkilerinden biri Genellikle bir saat icinde baslayip 24 saat surmektedir semptomlari ise ates kas agrisi bas agrisi ve tasikardidir Parcalanan frengi bakterilerinden salinan lipoproteinlere cevaben bagisiklik sisteminin saldigi sitokinler nedeniyle ortaya cikmaktadir Epidemiyoloji2004 yilinda her 100 000 kiside frengiye bagli olumlerin gosterimi no data lt 35 35 70 70 105 105 140 140 175 175 210 210 245 245 280 280 315 315 350 350 500 gt 500 1999 yilinda frenginin 90 dan fazlasi gelismekte olan ulkelerde olmak uzere 12 milyon kisiye bulastigi tahmin edilmektedir Hastalik yilda 700 000 ila 1 6 milyon hamileyi etkilemekte olup ve dogumsal frengiye sebep olmaktadir Sahra alti Afrika da yaklasik 20 sinin nedeni frengidir Oranlar HIV virusu tasiyanlar ve erkeklerle cinsel iliskiye giren erkekler arasinda nispeten daha yuksektir Amerika Birlesik Devletleri nde frengi oranlari 1997 yilinda erkeklerle kadinlarda neredeyse esitken 2007 yilinda erkeklerde kadinlardan alti kat fazla gorulur hale gelmistir 2010 yilindaki vakalarin neredeyse yarisini Afroamerikanlar olusturmustur Frengi 18 ila 19 yuzyillar arasinda Avrupa da cok yaygindi 20 yuzyilin baslarinda gelismis ulkelerde antibiyotiklerin yaygin kullanimi ile beraber enfeksiyonlar da 1980 ve 1990 lara kadar hizla azalmistir 2000 yilindan beri frengi ozellikle de erkekler ile cinsel iliskiye giren erkekler arasinda olmak uzere ABD Kanada Ingiltere Avustralya ve Avrupa da artis gostermektedir Amerikali kadinlarda frengi oranlari bu sure icerisinde sabit kalirken Ingiliz kadinlara iliskin oranlar artis gostermis fakat erkeklere nazaran daha dusuk bir artis kaydedilmistir 1990 lardan beri Cin ve Rusya da heteroseksueller arasinda giderek bir artis meydana gelmistir Bu durum rastgele cinsel iliski fuhus ve bariyer yontemleriyle korunmanin gitgide daha az kullanilmasi gibi guvenli olmayan cinsel uygulamalara baglanmaktadir Hastalik tedavi edilmediginde erkeklerde daha fazla olmak uzere 8 ila 58 arasinda olum orani bulunmaktadir Frenginin belirtileri kismen etkili tedavinin yayginligi ve ulasilabilirligi kismen de spiroketlerin azalan virulans orani sayesinde 19 ve 20 yuzyillar boyunca daha az siddetli hale gelmistir Erken teshis ve tedavi ile komplikasyonlar azalmaktadir Frengi HIV bulasma riskini iki ila bes kata kadar artirmakta olup ortak enfeksiyon da yaygin bicimde gorulmektedir bircok sehir merkezinde 30 60 arasi Tarihce in Rembrandt van Rijn tarafindan yapilan portresi 1665 67 civari tuval uzerine yagli boya ressam ve sanat kuramcisi olan De Lairesse dogumsal frengi hastasiydi Hastalik yuzunu siddetli bicimde deformasyona ugratmis ve sonunda onu kor etmistir Frenginin kesin kokeni bilinmemektedir Baslica iki hipotezden biri frenginin Kristof Kolomb un Amerika kitasina yaptigi yolculuktan donen denizciler yoluyla Avrupa ya tasinmis oldugu iken diger hipotez ise frenginin Avrupa da daha onceden mevcut oldugu fakat tanisinin konulmadigini one surmektedir Bunlar sirasiyla Kolomb ve Kolomb oncesi hipotezler olarak anilmaktadir Kolomb hipotezi en iyi mevcut kanitlar ile desteklenmektedir Bir frengi salginina yonelik ilk yazili kayitlar 1494 1495 yillarinda bir Fransiz isgali sirasinda Napoli Italya da tutulmustur Geri donen Fransiz askeri birlikleri tarafindan yayildigindan baslangicta Fransiz hastaligi olarak bilinmekteydi halen de bu sekilde anilabilmektedir Turkcedeki frengi kelimesi de Frenk hastaligi anlamina gelmektedir 1530 yilinda sifiliz ismi Italyan doktor ve sair Girolamo Fracastoro tarafindan hastaligin Italya daki tahribatini anlatan daktilik alti ayakli dize ile yazilmis Latince siirinin basligi olarak kullanilmistir Hastalik gecmiste Great Pox olarak da anilmistir Hastaliga sebep olan organizma Treponema pallidum ilk kez 1905 yilinda ve tarafindan tespit edilmistir Etkili ilk ilac 1910 yilinda Paul Ehrlich tarafindan gelistirilmis olup bunu penisilin denemeleri ve ilacin etkinliginin 1943 yilinda kanitlanmasi takip etmistir Etkili ilaclarin gelistirilmesinden once ve tecrit yaygin olarak kullanilmis fakat tedavilerin hastaligin kendisinden daha kotu etkileri olmustur Franz Schubert Arthur Schopenhauer Edouard Manet ve Adolf Hitler gibi tarihte onem tasiyan isimlerin bu hastaliga yakalandigi dusunulmektedir Toplum ve kulturResim ve edebiyat Firengiden olen fahise Hogarth Avrupa da frengiyi tasvir eden ilk eser Albrecht Durer in Frengili Adam Syphilitic Man adindaki Kuzey Avrupali bir parali asker olan Landsknecht i betimledigine inanilan ahsap oyma calismasidir 19 yuzyildaki femme fataleveya zehirli kadin mitinin kismen frenginin tahribatindan kaynaklandigina inanilmaktadir John Keats in eseri bu konuda edebiyattaki klasik orneklerden biridir Ressam 1580 yillari civarinda tropik agac ile frengisi tedavi edilen zengin bir adami tasvir etmistir Eserin adi Frengi Tedavisi Icin Guayakin Hazirlanmasi ve Kullanimi dir Preparation and Use of Guayaco for Treating Syphilis Sanatcinin Yeni Dunya yi tasvir eden bir dizi eserine bu manzarayi dahil etmesi o zamanlar Avrupali elitler icin ne kadar etkisiz de olsa frengi tedavisinin ne kadar onemli oldugunu gostermektedir Zengin bicimde renklendirilmis ve detaylandirilmis eserde arkasinda bir sey saklayan bir doktor hastanin basinda beklerken dort tane hizmetci karisimi hazirlamakta hasta ise icmektedir Tuskegee ve Guatemala calismalari 20 yuzyilda Amerika Birlesik Devletleri nde tibbi etik uygulamasi tartismali olan en bilindik vakalardan biri idi Calisma Tuskegee Alabama da yapilmis olup ortakligi ile PHS tarafindan desteklenmistir Calisma frenginin yaygin bir sorun oldugu ve guvenli ve etkili bir tedavinin bulunmadigi 1932 yilinda baslamistir Bu calisma tedavi edilmeyen frenginin gelisimini olcumlemek icin olusturulmustur 1947 yili itibariyla penisilinin frenginin etkin bir ilaci oldugu kanitlanmis olup hastaligi tedavi etmek icin penisilin yaygin bicimde kullanilmaktaydi Fakat calismayi yurutenler calismayi devam ettirmis ve katilimcilara penisilin vermemistir Bu durum tartisma konusudur kimileri ise pek cok denege penisilin verildigini tespit etmistir Calisma 1972 yilina kadar devam etmistir 1946 yilindan 1948 yilina kadar Guatemala da da frengi deneyler yapilmistir Bunlar Amerika Birlesik Devletleri sponsorlugunda yapilaninsan deneyleri olup Guetemalali bazi saglik bakanlari ve yetkililerinin isbirligi ile hukumeti zamaninda gerceklestirilmistir Doktorlar asker mahkum ve deneklerin olmadan frengi ve diger cinsel yolla bulasan hastaliklar bulastirmis ve sonrasinda onlari antibiyotik ile tedavi etmistir 2010 yilinin ekim ayinda ABD bu deneyleri gerceklestirdigi icin Guatemala dan resmen ozur dilemistir Ayrica bakinizTuskegee de frengi testiKaynakca a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x Kumar V Abbas AK Aster JC Robbins and Cotran Pathologic Basis of Disease 9th edt Elsevier Saunders Philadelphia 2015 a b WHO 2001 Syphilis Global Prevalance and Incidence of Selected Curable Sexually Transmitted Infections Overview and Estimates Geneva icinde 2001 Tukington C Ashby BL The Encyclopedia of Infectious Diseases 3rd edition Facts on File Inc New York 2007 Klatt EC Pathology of HIV AIDS 30th edition Mercer University School of Medicine Savannah April 22 2019 a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v Cologlu AS Oral Patoloji Agiz Patolojisi Yeditepe Univ Yayinlari Mor Ajans Istanbul 2007 a b Coffin LS Ocak 2010 Syphilis in Drug Users in Low and Middle Income Countries The International journal on drug policy 21 1 ss 20 7 doi 10 1016 j drugpo 2009 02 008 PMC 2790553 2 PMID 19361976 a b Gao L Eylul 2009 Meta analysis prevalence of HIV infection and syphilis among MSM in China Sexually transmitted infections 85 5 ss 354 8 doi 10 1136 sti 2008 034702 PMID 19351623 a b Karp G Ocak 2009 Syphilis and HIV co infection European journal of internal medicine 20 1 ss 9 13 doi 10 1016 j ejim 2008 04 002 PMID 19237085 a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z aa Kent ME Romanelli F Subat 2008 Reexamining syphilis an update on epidemiology clinical manifestations and management Ann Pharmacother 42 2 ss 226 36 doi 10 1345 aph 1K086 PMID 18212261 a b c d e f g h i j k Stamm LV Subat 2010 Global Challenge of Antibiotic Resistant Treponema pallidum PDF Antimicrob Agents Chemother 54 2 ss 583 9 doi 10 1128 AAC 01095 09 PMC 2812177 2 PMID 19805553 25 Nisan 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi PDF Erisim tarihi 31 Temmuz 2014 a b c White RM 13 Mart 2000 Unraveling the Tuskegee Study of Untreated Syphilis Archives of Internal Medicine 160 5 ss 585 98 doi 10 1001 archinte 160 5 585 PMID 10724044 a b c d Kitap kaynagi yazar Committee on Infectious Diseases editor Larry K Pickering baslik Red book 2006 Report of the Committee on Infectious Diseases url https archive org details redbook0000larr yil 2006 sayfalar 631 44 yayinci American Academy of Pediatrics yer Elk Grove Village IL isbn 978 1 58110 207 9 basim 27 27 a b c d e f g h i j k l m Eccleston K Mart 2008 Primary syphilis International journal of STD amp AIDS 19 3 ss 145 51 doi 10 1258 ijsa 2007 007258 PMID 18397550 a b c Mullooly C Agustos 2010 Secondary syphilis the classical triad of skin rash mucosal ulceration and lymphadenopathy International journal of STD amp AIDS 21 8 ss 537 45 doi 10 1258 ijsa 2010 010243 PMID 20975084 Dylewski J Duong M 2 Ocak 2007 The rash of secondary syphilis Canadian Medical Association Journal 176 1 ss 33 5 doi 10 1503 cmaj 060665 PMC 1764588 2 PMID 17200385 a b c Little JW 2005 Syphilis An update Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 100 3 9 2005 a b Barret AW Dorrego MV Hodgson TA et al The histopathology of syphilis of the oral mucosa J Oral Pathol Med 33 286 291 2004 a b c d e f g Bhatti MT 2007 Optic neuropathy from viruses and spirochetes Int Ophthalmol Clin 47 4 ss 37 66 ix doi 10 1097 IIO 0b013e318157202d PMID 18049280 a b c d Woods CR Haziran 2009 Congenital syphilis persisting pestilence Pediatr Infect Dis J 28 6 ss 536 7 doi 10 1097 INF 0b013e3181ac8a69 PMID 19483520 a b c d e f Franzen C Aralik 2008 Syphilis in composers and musicians Mozart Beethoven Paganini Schubert Schumann Smetana European Journal of Clinical Microbiology and Infectious Diseases 27 12 ss 1151 7 doi 10 1007 s10096 008 0571 x PMID 18592279 a b c Syphilis CDC Fact Sheet Centers for Disease Control and Prevention CDC 16 Eylul 2010 22 Aralik 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 30 Mayis 2007 a b c Farhi D Eylul 2010 Origins of syphilis and management in the immunocompetent patient facts and controversies Clinics in dermatology 28 5 ss 533 8 doi 10 1016 j clindermatol 2010 03 011 PMID 20797514 Koss CA Dunne EF Warner L Temmuz 2009 A systematic review of epidemiologic studies assessing condom use and risk of syphilis Sex Transm Dis 36 7 ss 401 5 doi 10 1097 OLQ 0b013e3181a396eb PMID 19455075 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b c Schmid G Haziran 2004 Economic and programmatic aspects of congenital syphilis prevention Bulletin of the World Health Organization 82 6 ss 402 9 PMC 2622861 2 PMID 15356931 U S Preventive Services Task Force 19 Mayis 2009 Screening for syphilis infection in pregnancy U S Preventive Services Task Force reaffirmation recommendation statement Annals of internal medicine 150 10 ss 705 9 PMID 19451577 a b c Hawkes S 15 Haziran 2011 Effectiveness of interventions to improve screening for syphilis in pregnancy a systematic review and meta analysis The Lancet infectious diseases 11 9 ss 684 91 doi 10 1016 S1473 3099 11 70104 9 PMID 21683653 Public Health Agency of Canada 5 Nisan 2005 8 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Agustos 2011 Vinals Iglesias H 1 Eylul 2009 The reappearance of a forgotten disease in the oral cavity syphilis Medicina oral patologia oral y cirugia bucal 14 9 ss e416 20 PMID 19415060 Table 6 5 Infectious Diseases Designated as Notifiable at the National Level United States 2009 a Red Book 13 Eylul 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Agustos 2011 Brunner amp Suddarth s textbook of medical surgical nursing 12 12url http books google com books id SmtjSD1x688C amp pg PA2144 bas Philadelphia Wolters Kluwer Health Lippincott Williams amp Wilkins 2010 ss 2144 ISBN 978 0 7817 8589 1 25 Nisan 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 31 Temmuz 2014 Hogben M 1 Nisan 2007 Partner notification for sexually transmitted diseases Clinical infectious diseases an official publication of the Infectious Diseases Society of America Cilt 44 Suppl 3 ss S160 74 doi 10 1086 511429 PMID 17342669 Trends in Sexually Transmitted Diseases in the United States 2009 National Data for Gonorrhea Chlamydia and Syphilis Centers for Disease Control and Prevention 22 Kasim 2010 30 Haziran 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Agustos 2011 Gilbert David N Moellering Robert C Eliopoulos George M The Sanford guide to antimicrobial therapy 2011 41 bas Sperryville VA Antimicrobial Therapy s 22 ISBN 978 1 930808 65 2 Radolf JD Lukehart SA editors 2006 PathogenicTreponema Molecular and Cellular Biology Caister Academic Press ISBN 1 904455 10 7 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link KB1 bakim Fazladan yazi yazar listesi link Disease and injury country estimates World Health Organization WHO 2004 11 Subat 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Kasim 2009 Trends in Reportable Sexually Transmitted Diseases in the United States 2007 Centers for Disease Control and Prevention CDC 13 Ocak 2009 6 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Agustos 2011 STD Trends in the United States 2010 National Data for Gonorrhea Chlamydia and Syphilis Centers for Disease Control and Prevention CDC 22 Kasim 2010 30 Haziran 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Kasim 2011 a b Kent ME Subat 2008 Reexamining syphilis an update on epidemiology clinical manifestations and management The Annals of pharmacotherapy 42 2 ss 226 36 doi 10 1345 aph 1K086 PMID 18212261 Ficarra G Eylul 2009 Syphilis The Renaissance of an Old Disease with Oral Implications Head and neck pathology 3 3 ss 195 206 doi 10 1007 s12105 009 0127 0 PMC 2811633 2 PMID 20596972 The Metropolitan Museum of Art Bulletin Summer 2007 pp 55 56 Rothschild BM 15 Mayis 2005 History of syphilis Clinical infectious diseases an official publication of the Infectious Diseases Society of America 40 10 ss 1454 63 doi 10 1086 429626 PMID 15844068 Harper KN 2011 The origin and antiquity of syphilis revisited an appraisal of Old World pre Columbian evidence for treponemal infection American journal of physical anthropology Cilt 146 Suppl 53 ss 99 133 PMID 22101689 Nancy G Siraisi Drugs and Diseases New World Biology and Old World Learning in Anthony Grafton Nancy G Siraisi with April Shelton eds 1992 New World Ancient Texts Cambridge MA Belknap Press Harvard University Press pages 159 194 a b c Dayan L Ekim 2005 Syphilis treatment old and new Expert opinion on pharmacotherapy 6 13 ss 2271 80 doi 10 1517 14656566 6 13 2271 PMID 16218887 Knell RJ 7 Mayis 2004 Syphilis in renaissance Europe rapid evolution of an introduced sexually transmitted disease PDF Proceedings Biological sciences the Royal Society 271 Suppl 4 Suppl 4 ss S174 6 doi 10 1098 rsbl 2003 0131 PMC 1810019 2 PMID 15252975 3 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 31 Temmuz 2014 Hitler syphilis theory revived BBC News 12 Mart 2003 25 Nisan 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 31 Temmuz 2014 Eisler CT Kis 2009 Who is Durer s Syphilitic Man Perspectives in biology and medicine 52 1 ss 48 60 doi 10 1353 pbm 0 0065 PMID 19168944 Hughes Robert 2007 Things I didn t know a memoir 1st Vintage Book bas New York Vintage ss 346 ISBN 978 0 307 38598 7 Wilson ed Joanne Entwistle Elizabeth 2005 Body dressing Online Ausg bas Oxford Berg Publishers ss 205 ISBN 978 1 85973 444 5 KB1 bakim Fazladan yazi yazar listesi link Reid Basil A 2009 Myths and realities of Caribbean history Online Ausg bas Tuscaloosa University of Alabama Press s 113 ISBN 978 0 8173 5534 0 25 Nisan 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 31 Temmuz 2014 Preparation and Use of Guayaco for Treating Syphilis 21 Mayis 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Jan van der Straet Retrieved 6 August 2007 Katz RV Kegeles SS Kressin NR Green B Lee Wang Min Qi James Sherman A Russell Stefanie Luise Claudio Cristina Kasim 2006 The Tuskegee Legacy Project Willingness of Minorities to Participate in Biomedical Research J Health Care Poor Underserved 17 4 ss 698 715 doi 10 1353 hpu 2006 0126 PMC 1780164 2 PMID 17242525 a b c U S Public Health Service Syphilis Study at Tuskegee Centers for Disease Control and Prevention 15 Haziran 2011 1 Aralik 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Temmuz 2010 U S apologizes for newly revealed syphilis experiments done in Guatemala The Washington Post 1 Ekim 2010 25 Nisan 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 1 Ekim 2010 The United States revealed on Friday that the government conducted medical experiments in the 1940s in which doctors infected soldiers prisoners and mental patients in Guatemala with syphilis and other sexually transmitted diseases Ilave okumaya yonelik kaynaklarParascandola John Sex Sin and Science A History of Syphilis in America Praeger 2008 195 pp ISBN 978 0 275 99430 3 excerpt and text search2 Temmuz 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Shmaefsky Brian Hilary Babcock and David L Heymann Syphilis Deadly Diseases amp Epidemics 2009 Stein Claudia Negotiating the French Pox in Early Modern Germany 2009 Dis baglantilar Syphilis CDC Fact Sheet 22 Aralik 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Centers for Disease Control and Prevention CDC Ingilizce Ingilizce SiniflandirmaDICD 10 A 1 A 2 ICD 9 CM 090 097MeSH D013587DiseasesDB 29054Dis kaynaklarMedlinePlus 001327eMedicine med 2224 emerg 563 derm 413Patient UK Frengi