Yakûb bin Leys es-Saffâr (Farsça: یعقوب لیث صفاری; 25 Ekim 840 – 5 Haziran 879), bir bakır ustasıydı ve başkenti Zerenc'de (günümüzde güneybatı Afganistan'da bulunan bir şehir) bulunan Sistan'ın Saffârî Hanedanı'nın kurucusudur. Askeri liderliği altında, günümüz İran'ı, Afganistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan'ı ve ayrıca Batı Pakistan'ın bazı kısımlarını ve Irak'ın küçük bir bölümünü içeren Büyük İran'ın doğu kısımlarının çoğunu fethetmiştir. Yerine kardeşi Amr bin Leys geçmiştir.
Yakûb bin Leys es-Saffâr Farsça: یعقوب لیث صفاری | |
---|---|
Saffârî emiri | |
Yakûb bin Leys, tam zırhla çatıda duruyor, Hüseyin Vâiz-i Kâşifî'nin Ahlâk-ı Muhsinî adlı el yazmasından bir sayfa. Şiraz'da, Safevî İran, 16. yüzyıl | |
Hüküm süresi | 861–879 |
Sonra gelen | Amr bin Leys |
Doğum | 25 Ekim 840 Karnin (Zerenc yakınında), Tâhirî Horasan, Abbasi Halifeliği |
Ölüm | 5 Haziran 879 Cündişapur, Saffârî Devleti |
Defin | Yakûb bin Leys es-Saffâr Türbesi, Cündişapur, Dezful, Huzistan, İran |
Babası | Leys |
Erken dönem
Yakûb, 840 yılında, doğu İran kökenli olarak, günümüzde Afganistan sınırları içerisinde bulunan Zerenc'in doğusunda ve Leşkergah'ın batısında bulunan Karnin (Qarnin) adlı küçük bir kasabada doğdu. Soyağacı ve sosyal geçmişi hakkında bilgi bulunmamaktadır. Clifford Edmund Bosworth, Sünni kaynakların birçoğunun, Abbâsî halifesine karşı gösterdiği saygısızlık nedeniyle Yakûb'a karşı her zaman düşmanca davrandığını açıklıyor. "Bazı kaynaklar Yakûb'u Hâricî olmakla suçladı, İbn Hallikân onu Hristiyan olarak nitelendirdi ve Nizâmülmülk onun İsmaililiğe geçtiğini iddia etti". Ancak bu iddialar, Yakûb'un ölümünden yaklaşık bir asır sonra ortaya çıktı ve çoğu kaynak, Yakûb'un çileci yaşam tarzı konusunda hemfikirdir.[]
Çeşitli kaynaklara göre son derece fakirdi ve bu yüzden zaman zaman ekmek ve soğan yiyordu. Ailesi, Sünniler ve Hariciler arasında yaşanan mezhep çatışmaları nedeniyle Zerenc şehrine taşındı. Yakûb bakırcı ("Saffâr") olarak çalışmaya başladı, kardeşi Amr ibn el-Leys ise katır kiralayıcı olarak çalışmıştır.
İktidara yükseliş
Yakûb, kardeşleri Amr ibn el-Leys, Tâhir ibn el-Leys ve Ali ibn el-Leys ile birlikte daha sonra Abbâsîler'e karşı çıkan Salih ibn el-Nadr önderliğindeki ayyarlara katılarak Bost'ta yönetime başladı. 854 yılında ayyarlar, Sistan'ın Tâhiri valisi olan İbrahim bin el-Hudeyn'i kovmayı başardılar. Bir diğer ayyar lideri Dirhem bin Nasr, 858 yılında Sistan kralı Salih'i tahttan indirmeyi başardı. Ancak 861 yılında Yakûb, Dirhem'i devirdi ve o noktada kendisine Emir unvanını verdi.
Saltanatı
Sistan ve Horasan'daki seferler
Yakûb, önce memleketi Sistan'da Hâricîler ile mücadele ederek Abbâsî halifesinin dikkatini çekti. 864 yılında, "Yakûb, eski efendisi Salih'e karşı Leşkergah'a bir sefer düzenledi ve ardından Rukkaj ve Zemindaver'a oradaki yerel yönetici Zunbil'e karşı sefer düzenledi, onu öldürdü ve muazzam bir ganimet elde etti." Ayrıca Zunbil kralının oğlu da dahil olmak üzere Zunbil ailesinin birkaç üyesini ele geçirmeyi başardı. Daha sonra Hindu Şahlarını yenerek başkentleri Kâbil'i fethetti. Daha sonra Kuzey Sistan'daki Hâricîlere karşı harekete geçti, kesin bir zafer kazandı ve 865 yılında liderleri Ammar bin Yaser'i öldürdü. Yakub'un seferleri Doğu'da militan Hariciliğin gerilemesine yol açtı. Yakub, Ammar'ı mağlup ettikten sonra şenlik düzenledi. Kutlama sırasında mahkeme üyelerinden biri Arapça bir konuşma yaptı. Yakub, ikincisine anlayamadığı bir dilde konuşmasının sebebini sordu. Yakub'un katiplerinden biri olan Muhammed bin Vasıf, daha sonra Farsça bir kaside okudu.
Yakûb, Pers krallarının mirasına sahip çıkmak ve "onların ihtişamını yeniden canlandırmak" istiyordu ve bu nedenle 867 yılında Abbâsî halifesi Mutez'e kendi yazdığı bir şiiri gönderdi. Şiirde şöyle deniyordu: "Benimle birlikte Derafsh Kaviani var, onunla milletleri yönetmeyi umuyorum."
870/871 yılında Yakûb, Herat'taki Hâricîler'e karşı yürüdü ve onları mağlup etti. Daha sonra Karuh'a doğru yürüdü ve Abdurrahman adlı bir diğer Harici liderini mağlup etti. Yakûb daha sonra Abdurrahman'ı affetti ve onu İsfizar valisi yaptı.
Ordusu daha sonra Gazne, Kâbil ve Bamyan'a doğru ilerleyerek bu bölgeleri Hindu Şahilerden fethetti ve buralara Müslüman valiler atadı. Oradan Hindukuş Dağları'nın kuzeyine doğru hareket ettiler ve 870'te bütün Horasan onların kontrolü altına girdi. Pencşir Vadisi artık Yakûb'un kontrolü altındaydı ve bu sayede gümüş sikke bastırabiliyordu. 873 yılında Yakûb, Tâhirîleri başkentleri Nişabur'dan kovdu ve hükümdarı Muhammed bin Tahir'i esir aldı; bu durum Abbâsîler ile çatışmalara yol açtı. Yakûb'un çok sayıdaki savaşlarından birinde yüzü o kadar çirkinleşti ki, yirmi gün boyunca sadece ağzındaki bir borudan yemek yiyebildi.
Batı İran'daki seferler
Yakûb, Fars eyaletini fethetmek amacıyla batıya doğru yola çıktı. Kaynaklar daha sonra neler yaşandığı konusunda farklı görüşlere sahipler; ancak Yakûb sonunda sefere devam etmekten vazgeçirildi ve Sistan'a doğru geri döndü. Onun geri çekilmesinin, ya Vali Muhammed bin Vasil'in kendisine boyun eğmesinden ya da halifelik hükümetinin batıya doğru ilerlemekten vazgeçmesi için onu ikna etmek amacıyla gönderdiği elçilerin gelmesinden kaynaklandığı belirtilmektedir. Her iki durumda da, Muhammed kısa bir süre sonra merkezi hükümetle bir yakınlaşmaya vardı ve 872'de haraç (vergi gelirleri) ve muhtemelen Fars hükümetini bir halife temsilcisine devretti. Yakûb daha sonra 874 yılında Taberistan'a gitti ve Zeydî lideri Hasan bin Zeyd ile savaştı. Yakûb, Rey'e gitmeden önce Taberistan'ın başkenti Amul'da vergi topluyordu.
Yakûb bin Leys tekrar Fars'a doğru yola çıktı, bu sefer orayı işgal ederek İstahr'a kadar ilerledi ve Muhammed'in oradaki hazinelerini ele geçirdi. Muhammed, Yakûb'u durdurmak amacıyla Huzistan'dan ayrılıp Fars'a döndü. Ağustos 875'te Bahtigan Gölü yakınlarında karşılaştılar ve çıkan savaşta Muhammed sayıca üstün bir orduya sahip olmasına rağmen yenildi. Muhammed kaçmak zorunda kaldı; Yakûb, Muhammed'in Saidabad'daki kalesini yağmaladı ve Fars'ın kontrolünü ele geçirdi.
876'da Abbasi temsilcisi Muvaffak, Yakûb'a Horasan, Taberistan, Fars, Gürgan ve Rey'in valiliğini ve onu Bağdat'ta güvenlik şefi olarak atamayı teklif etti. Yakûb, bu teklifin halifenin zayıflığından dolayı yapıldığını anlayınca reddetti ve başkente doğru ilerleyeceğini yazdı. Bu teklif, Yakûb'un kendi çıkarları için bir tehdit oluşturduğunu düşünen Samarra Türklerini de yabancılaştırdı. Saffârîler ile anlaşmanın imkânsız olduğunu gören Abbâsî halifesi Mutemid savaşa karar verdi ve Yakûb'a resmen lanet okudu. Mutemid, 7 Mart 876'da başkenti oğlu El-Mufevvad'a bırakarak Samarra'dan ayrıldı. 15 Mart'ta Bağdat'a ulaştı, ardından yakınlarına varıp kamp kurdu.
Yakûb, Huzistan'dan geçerken halifenin eski generallerinden Ebu's-Sac Devdad'ın safını kazanarak Irak'a girdi. Halife General Mesrur el-Belhi, Vasıt dışındaki toprakları sular altında bırakarak ilerleyişini yavaşlatmayı başardı; ancak Saffârî ordusu bunu aşmayı başardı ve 24 Mart'ta Vasit'e girdi. Wasit'ten ayrılıp, Bağdat'a yaklaşık elli mil uzaklıktaki Dayr al-`Aqul kasabasına doğru yola çıktı. Bir kaynağa göre, Yakûb halifenin savaş teklif etmesini beklemiyordu; bunun yerine Saffârîlerin taleplerine boyun eğecekti. Ancak Mutemid, onu durdurmak için Muvaffak'ı gönderdi. İki ordu, Deyr el-Akul ile Sib Bani Kuma arasındaki Istarband'da karşılaştı.
Deyr el-Akul Muharebesi 8 Nisan'da gerçekleşti. Savaştan önce Yakûb, sayıları on bin civarında olduğu anlaşılan birliklerini gözden geçirdi. Ancak Abbâsîler sayısal üstünlüğe ve aşina oldukları topraklarda savaşmanın ek avantajına sahipti. Abbâsî ordusunun merkezini el-Muvaffak komuta ediyordu. Sağ kanatta Musa bin Bugha, sol kanatta ise Masrur el-Balkhi komuta ediyordu. Saffârîler ile halifeye olan sadakatlerini geri vermeleri için son bir çağrı yapıldı ve savaş başladı.
Çatışmalar gün boyu sürdü. Saffârî ordusu halife ve ordusuyla doğrudan savaşma konusunda biraz isteksizdi. Buna rağmen her iki tarafta da ağır kayıplar oldu, çok sayıda Abbâsî ve Saffârî komutanı öldürüldü. Yakûb da yaralandı, fakat savaş alanını terk etmedi. Akşam yaklaşırken, el-Muvaffak'ı desteklemek için takviyeler geldi.Mevla Nusayr, Dicle üzerindeki teknelerden Saffârîlerin arkasına saldırarak ve Saffârîlerin yük katarını ateşe vererek bir oyalama yarattı ve bu da Abbâsîlere daha fazla avantaj sağladı.
Sonunda Saffârî ordusu savaştan kaçmaya başladı. Yakûb ve korumaları savaşmaya devam ettiler, ancak ordu geri çekilince onları geride bırakarak alanı terk etmek zorunda kaldılar. Halife, savaştan önce Saffârîlerin arkasındaki toprakları sular altında bırakmıştı ve bu da geri çekilmeyi zorlaştırıyordu; birçok adam Abbâsî ordusundan kaçmaya çalışırken boğuldu. Saffârîlerin ani çıkışı üzerine Muvaffak, Yakub'un eşyalarını ele geçirmeyi başardı. Yakûb'un beraberinde getirdiği birkaç siyasi tutuklu, örneğin Tahiri Muhammed bin Tahir, Abbâsîlerin eline geçti ve serbest bırakıldı.
Yakûb daha sonra Irak'tan çekildi ve üç yıl sonra öldü.[][]
İdeoloji
Saffârîlerin ilk seferlerinin ardındaki motivasyon hala bilinmemektedir ve ortaöğretim akademik çevrelerinde yoğun bir şekilde tartışılmaktadır. Bazı bilginler, Yakûb'un proto-Sünni İslam'ı yaymak amacıyla bir gazi savaşçısı olarak savaştığına inanırken, diğerleri onun Fars kimliğinden ilham aldığı fikrini desteklerken, diğerleri onun askeri fetihlere olan sevgisine inanmaktadır. Yakûb'un Abbâsî halifelerine karşı düşmanlığı açıkça görülüyordu.
Saffârîlerin kurucusu Yakûb'un dini tartışma konusu olmuştur. Birincil kaynakların çoğu Sâmânîler'in yıkılışı sırasında veya sonrasında yazılmış olup, Saffârîleri, Sâmânîler'in gözünden ele almaktadır. Bu birincil kaynaklar, Yakûb'u ya dindar bir haylaz ya da gönüllü bir Sünni savaşçı - bir mütavavî - olarak tasvir ediyor. Ancak Haricilik, Doğu İran'ın herhangi bir yerinden daha uzun süre Sistan'da gelişti ve Saffarilerin Harici sempatisi olduğuna inanılıyordu. Yakûb, Sistan'da Hâricîlerdesteğini bile kazandı.
Clifford Edmund Bosworth, erken Saffârî emirlerinin önemli dini inançlara sahip görünmediğini belirtiyor. Selçuklu İmparatorluğu'nun bütünlüğüne kafayı takmış olan vezir Nizâmülmülk, Yakûb'u bir İsmaili dönmesi olarak tasvir ediyor.
Târih-i Sistan'a göre, Yakûb, Abbâsîlerin yalancı olduğunu bile söylemiş ve şöyle demiştir: "Bu adamların hanedan adına yaptıkları her şeye rağmen, Ebû Seleme'ye, Ebû Müslim'e, Bermekî ailesine ve Fadl bin Sehl'e neler yaptıklarını görmedin mi? Hiç kimse onlara asla güvenmesin!"
Ölümü
Yakûb, kolik rahatsızlığından muzdaripti ve kendisine tavsiye edilen tedaviyi reddetti. Sonuç olarak, 5 Haziran 879 Çarşamba günü Cündişapur'da öldü. Yerine kardeşi Amr bin Leys geçti. Her ne kadar bir beyefendi olarak görülmese de, özel bir zulüm de uygulamadı. Pek gülümsemediği, düşmanlarından biri tarafından "örs" diye çağrıldığı rivayet edilir. İbn Hallikân'a göre karısı Sistan'dan bir Arap kadındı, ancak İbnü'l-Esîr ve Cüzcani de dahil olmak üzere diğer tüm kaynaklar Yakûb'un hiç evlenmediğini iddia ediyor.
Mirası
Farsçanın resmi dil olarak kabul edilmesi Yakûb'un yönetimi sırasında gerçekleşti ve Yakûb'un Arapça bilmediği bildirildi. Yakûb, sarayının iki yüzyıl boyunca Fars topraklarında Arapça dilinin gelişmesinden sonra Fars dilini yeniden canlandırmaya başlamasından bu yana popüler bir halk kahramanının tarihi statüsüne layık görüldü. Ebu İshak İbrahim ibn Memşad gibi bazı şairler, Yakûb'un soyunu uydurarak, onu efsanevi İran kralı Cemşîd'e dayandırdılar. Yakûb bazen İslam fetihlerinden bu yana Horasan'daki ilk özerk yöneticilerden biri olarak da algılanır. Yakûb'un seferleri aslında İslam dünyasında halifelik siyasi birliğinin gerilemesinin ilk aşamasını da işaret ediyordu ve bu durum Gulâmlar ( İslam dünyasındaki ordulardaki köle askerler ) ve Deylemliler tarafından daha da kötüleştirildi.
Notlar
- ^ İbn Hallikân bu listeye Kirman, Ezerbeycan, Kazvin ve Sind'i de ekler.
- ^ Gerçek tarih, Arap kaynaklarında 1 Nisan ve 10 Nisan gibi çeşitli şekillerde verilmektedir.
- ^ D.G. Tor, S.M Stern'in Yakûb'un Fars milliyetçiliğini konu edinen tez çalışmasının bir şiire dayandığını belirtmektedir.
- ^ D.G. Tor'a göre Sâmânîler, toprak konusunda Saffarîlerle rekabet halinde oldukları için kendi meşruiyetlerini artırmak amacıyla onları kötülemişlerdir.
Kaynakça
- Özel
- ^ C. E. Bosworth. The Encyclopaedia of Islam. XI. s. 255.
The provincial Persian Ya'kub, on the other hand, rejoiced in his plebeian origins, denounced the Abbasids as usurpers, and regarded both the caliphs and such governors from aristocratic Arab families as the Tahirids with contempt. – Ya'kub b. al-Layth al Saffar
- ^ a b "Yaʿqūb ibn Layth al-Ṣaffār". Encyclopædia Britannica Online. 7 Ocak 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Temmuz 2007.
- ^ a b c "Saffarid Dynasty". Encyclopædia Britannica Online. 7 Ocak 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Temmuz 2007.
- ^ Baumer 2016, s. 24.
- ^ a b Noldeke 2007, s. 170.
- ^ a b Bosworth, "The Armies of the Saffarids", pp. 536, 541. Cited in Kraemer, Joel L. (1986). Philosophy in the Renaissance of Islam: Abū Sulaymān Al-Sijistānī and His Circle. fn. 15, pp. 6–7: Brill Archive. ISBN .
- ^ Nizâmülmülk (1960). The Book of government or Rules for kings: The Siyāsat-nāma or Siyar al-Mulūk. Hubert Darke tarafından çevrildi. New Haven: Yale University Press. s. 15.
- ^ a b Bosworth 1994.
- ^ a b c C. Edmund Bosworth. "YAʿQUB b. LAYṮ b. MOʿADDAL". Encyclopædia Iranica. 16 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Eylül 2012.
- ^ Bosworth 1975a, s. 109-111.
- ^ Flood 2018, s. 25-26.
- ^ Bosworth 1975b, s. 595.
- ^ A. Shapur Shahbazi. "FLAGS i. Of Persia". Encyclopaedia Iranica. 25 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Aralık 2024.
- ^ Bosworth 1975a, s. 110.
- ^ Gafurov, B.G. (2005). Central Asian:Pre-historic to Pre-Modern Times. Shipra Publications. ss. 53-54.
- ^ Bosworth 1994, ss. 148–149.
- ^ Tor 2007, ss. 132–133.
- ^ Taberî, ss. 119, 137.
- ^ Bosworth 1994, ss. 150–152.
- ^ Tor 2007, s. 157.
- ^ Taberî, s. 166.
- ^ Bosworth 1994, ss. 153–155.
- ^ Taberî, ss. 168–169.
- ^ Ali İbnü'l-Esîr, s. 260.
- ^ İbn Hallikân, s. 312.
- ^ Bosworth 1994, ss. 158–159.
- ^ Taberî, ss. 169–170.
- ^ Ali İbnü'l-Esîr, ss. 260–261.
- ^ İbn Hallikân, ss. 313, 316.
- ^ Bosworth 1994, s. 161.
- ^ İbn Hallikân, s. 315.
- ^ a b c d e Bosworth 1994, s. 159.
- ^ a b Taberî, s. 170.
- ^ a b al-Mas'udi 1874, s. 43.
- ^ İbn Hallikân, s. 31.
- ^ a b c d e Ali İbnü'l-Esîr, s. 261.
- ^ İbn Hallikân, s. 314.
- ^ Taberî, ss. 170, 172.
- ^ Bosworth 1994, ss. 159–160.
- ^ İbn Hallikân, ss. 313–314.
- ^ a b c d Bosworth 1994, s. 160.
- ^ Taberî, ss. 170–171.
- ^ al-Mas'udi 1874, ss. 43–44.
- ^ İbn Hallikân, ss. 314–316, 318–319.
- ^ a b c al-Mas'udi 1874, ss. 44–45.
- ^ a b Taberî, s. 171.
- ^ a b İbn Hallikân, ss. 315–316, 319.
- ^ Taberî.
- ^ a b Tor 2007, s. 87.
- ^ Tor 2007, s. 85-87.
- ^ a b Tor 2007, s. 90.
- ^ Bosworth 1975.
- ^ Rahmati 2020, s. 44.
- ^ Meisami 1999, s. 120.
- ^ Bosworth 1975a, s. 108.
- ^ Bosworth 1975a, s. 125.
- ^ Noldeke 2007, s. 193.
- ^ Tor 2007, s. 182.
- ^ İbn Hallikân, s. 330.
- ^ Stern, S.M. (1970). Yaqub the Coppersmith and Persian National Sentiment. Edinburgh: Edinburgh University Press.
- ^ Culture and Customs of Afghanistan. Greenwood Press. 2005. s. 27.
- Genel
- al-Mas'udi, Ali ibn al-Husain (1874). Les Prairies D'Or (Fransızca). 8. C. Barbier de Meynard tarafından çevrildi. Paris: Imprimerie Nationale.
- Baumer, Christoph (2016). The History of Central Asia: The Age of Islam and the Mongols. Three. I.B. Tauris. s. 24. ISBN .
- Bosworth, C.E. (1975). "The Ṭāhirids and Șaffārids". Frye, R.N. (Ed.). The Cambridge History of Iran. 4:The Period from the Arab invasion to the Saljuqs. Cambridge University Press. ss. 90-135.
- Taberî. Peygamberler ve Melikler Tarihi.
- Waines, David, (Ed.) (1992). The History of al-Ṭabarī, Volume 36: The Revolt of the Zanj, A.D. 869–879/A.H. 255–265. SUNY series in Near Eastern studies. (İngilizce). Albany, New York: State University of New York Press. ISBN .
- Fields, Philip M., (Ed.) (1987). The History of al-Ṭabarī, Volume 37: The ʿAbbāsid Recovery: The War Against the Zanj Ends, A.D. 879–893/A.H. 266–279. SUNY series in Near Eastern studies. (İngilizce). Albany, New York: State University of New York Press. ISBN .
- Barthold, W. (1986). "ʿAmr b. al-Layth". The Encyclopedia of Islam, New Edition, Volume I: A–B. Leiden and New York: BRILL. ss. 452-453. ISBN .
- Bosworth, C.E. (1975a). "The Ṭāhirids and Ṣaffārids". Frye, R.N. (Ed.). The Cambridge History of Iran, Volume 4: From the Arab Invasion to the Saljuqs. Cambridge: Cambridge University Press. ss. 90-135. ISBN .
- Bosworth, C.E. (1975b). "The rise of the new Persian language". Frye, R.N. (Ed.). The Cambridge History of Iran, Volume 4: From the Arab Invasion to the Saljuqs. Cambridge: Cambridge University Press. ss. 595-633. ISBN .
- Bosworth, C.E. (1994). The History of the Saffarids of Sistan and the Maliks of Nimruz (247/861 to 949/1542-3). Costa Mesa, CA: Mazda Publisher.
- Flood, Finbarr B. (20 Mart 2018). Objects of Translation: Material Culture and Medieval "Hindu-Muslim" Encounter (İngilizce). Princeton University Press. ISBN .
- Ibn al-Athir, 'Izz al-Din Ali. Al-Kamil fi al-Tarikh.
- Ibn Khallikān, Shams al-Din Abu al-Abbas Ahmad ibn Muhammad. Ibn Khallikan's Biographical Dictionary. Volume I, Volume III
- Meisami, Julie Scott (1999). Persian Historiography to the End of the Twelfth Century. Edinburgh University Press. ISBN .
- Noldeke, Theodor (2007). Sketches from Eastern History. Read Books. ISBN .
- Rahmati, Mohsen (2020). "The Saffarid Ya'qub b. Layth and the Revival of Persian Kingship". Journal of Persianate Studies. Cilt 13. Brill. ss. 36-58.
- Tor, D.G. (2007). Violent Order: Religious Warfare, Chivalry, and the ʻAyyār Phenomenon in the Medieval Islamic World. Wurzburg, Germany: Orient-Institut-Istanbul.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Yakub bin Leys es Saffar Farsca یعقوب لیث صفاری 25 Ekim 840 5 Haziran 879 bir bakir ustasiydi ve baskenti Zerenc de gunumuzde guneybati Afganistan da bulunan bir sehir bulunan Sistan in Saffari Hanedani nin kurucusudur Askeri liderligi altinda gunumuz Iran i Afganistan Turkmenistan Ozbekistan Tacikistan i ve ayrica Bati Pakistan in bazi kisimlarini ve Irak in kucuk bir bolumunu iceren Buyuk Iran in dogu kisimlarinin cogunu fethetmistir Yerine kardesi Amr bin Leys gecmistir Yakub bin Leys es Saffar Farsca یعقوب لیث صفاریSaffari emiriYakub bin Leys tam zirhla catida duruyor Huseyin Vaiz i Kasifi nin Ahlak i Muhsini adli el yazmasindan bir sayfa Siraz da Safevi Iran 16 yuzyilHukum suresi861 879Sonra gelenAmr bin LeysDogum25 Ekim 840 Karnin Zerenc yakininda Tahiri Horasan Abbasi HalifeligiOlum5 Haziran 879 Cundisapur Saffari DevletiDefinYakub bin Leys es Saffar Turbesi Cundisapur Dezful Huzistan IranBabasiLeysErken donemYakub 840 yilinda dogu Iran kokenli olarak gunumuzde Afganistan sinirlari icerisinde bulunan Zerenc in dogusunda ve Leskergah in batisinda bulunan Karnin Qarnin adli kucuk bir kasabada dogdu Soyagaci ve sosyal gecmisi hakkinda bilgi bulunmamaktadir Clifford Edmund Bosworth Sunni kaynaklarin bircogunun Abbasi halifesine karsi gosterdigi saygisizlik nedeniyle Yakub a karsi her zaman dusmanca davrandigini acikliyor Bazi kaynaklar Yakub u Harici olmakla sucladi Ibn Hallikan onu Hristiyan olarak nitelendirdi ve Nizamulmulk onun Ismaililige gectigini iddia etti Ancak bu iddialar Yakub un olumunden yaklasik bir asir sonra ortaya cikti ve cogu kaynak Yakub un cileci yasam tarzi konusunda hemfikirdir sayfa belirt Cesitli kaynaklara gore son derece fakirdi ve bu yuzden zaman zaman ekmek ve sogan yiyordu Ailesi Sunniler ve Hariciler arasinda yasanan mezhep catismalari nedeniyle Zerenc sehrine tasindi Yakub bakirci Saffar olarak calismaya basladi kardesi Amr ibn el Leys ise katir kiralayici olarak calismistir Iktidara yukselisYakub kardesleri Amr ibn el Leys Tahir ibn el Leys ve Ali ibn el Leys ile birlikte daha sonra Abbasiler e karsi cikan Salih ibn el Nadr onderligindeki ayyarlara katilarak Bost ta yonetime basladi 854 yilinda ayyarlar Sistan in Tahiri valisi olan Ibrahim bin el Hudeyn i kovmayi basardilar Bir diger ayyar lideri Dirhem bin Nasr 858 yilinda Sistan krali Salih i tahttan indirmeyi basardi Ancak 861 yilinda Yakub Dirhem i devirdi ve o noktada kendisine Emir unvanini verdi SaltanatiSistan ve Horasan daki seferler Horasan Maveraunnehir ve Toharistan HaritasiSaffarid coinage in Kabul with ArabicSehrin fethinden sonra Saffari Valisi nin Kabil de Hindu Sahi modeline gore 870 civarinda basilan sikkeleri Abbasi dirhemi agirlik standardi On yuz Nagari efsanesi Sri Khudarayakah Sansli kucuk Raja bulunan yatan boga boganin kamburunda trisula isareti Arka yuz Solda Nagari de ma bulunan atli sagda Arapca عدل adl Adalet Yakub once memleketi Sistan da Hariciler ile mucadele ederek Abbasi halifesinin dikkatini cekti 864 yilinda Yakub eski efendisi Salih e karsi Leskergah a bir sefer duzenledi ve ardindan Rukkaj ve Zemindaver a oradaki yerel yonetici Zunbil e karsi sefer duzenledi onu oldurdu ve muazzam bir ganimet elde etti Ayrica Zunbil kralinin oglu da dahil olmak uzere Zunbil ailesinin birkac uyesini ele gecirmeyi basardi Daha sonra Hindu Sahlarini yenerek baskentleri Kabil i fethetti Daha sonra Kuzey Sistan daki Haricilere karsi harekete gecti kesin bir zafer kazandi ve 865 yilinda liderleri Ammar bin Yaser i oldurdu Yakub un seferleri Dogu da militan Hariciligin gerilemesine yol acti Yakub Ammar i maglup ettikten sonra senlik duzenledi Kutlama sirasinda mahkeme uyelerinden biri Arapca bir konusma yapti Yakub ikincisine anlayamadigi bir dilde konusmasinin sebebini sordu Yakub un katiplerinden biri olan Muhammed bin Vasif daha sonra Farsca bir kaside okudu Yakub Pers krallarinin mirasina sahip cikmak ve onlarin ihtisamini yeniden canlandirmak istiyordu ve bu nedenle 867 yilinda Abbasi halifesi Mutez e kendi yazdigi bir siiri gonderdi Siirde soyle deniyordu Benimle birlikte Derafsh Kaviani var onunla milletleri yonetmeyi umuyorum 870 871 yilinda Yakub Herat taki Hariciler e karsi yurudu ve onlari maglup etti Daha sonra Karuh a dogru yurudu ve Abdurrahman adli bir diger Harici liderini maglup etti Yakub daha sonra Abdurrahman i affetti ve onu Isfizar valisi yapti Ordusu daha sonra Gazne Kabil ve Bamyan a dogru ilerleyerek bu bolgeleri Hindu Sahilerden fethetti ve buralara Musluman valiler atadi Oradan Hindukus Daglari nin kuzeyine dogru hareket ettiler ve 870 te butun Horasan onlarin kontrolu altina girdi Pencsir Vadisi artik Yakub un kontrolu altindaydi ve bu sayede gumus sikke bastirabiliyordu 873 yilinda Yakub Tahirileri baskentleri Nisabur dan kovdu ve hukumdari Muhammed bin Tahir i esir aldi bu durum Abbasiler ile catismalara yol acti Yakub un cok sayidaki savaslarindan birinde yuzu o kadar cirkinlesti ki yirmi gun boyunca sadece agzindaki bir borudan yemek yiyebildi Bati Iran daki seferler Yakub Fars eyaletini fethetmek amaciyla batiya dogru yola cikti Kaynaklar daha sonra neler yasandigi konusunda farkli goruslere sahipler ancak Yakub sonunda sefere devam etmekten vazgecirildi ve Sistan a dogru geri dondu Onun geri cekilmesinin ya Vali Muhammed bin Vasil in kendisine boyun egmesinden ya da halifelik hukumetinin batiya dogru ilerlemekten vazgecmesi icin onu ikna etmek amaciyla gonderdigi elcilerin gelmesinden kaynaklandigi belirtilmektedir Her iki durumda da Muhammed kisa bir sure sonra merkezi hukumetle bir yakinlasmaya vardi ve 872 de harac vergi gelirleri ve muhtemelen Fars hukumetini bir halife temsilcisine devretti Yakub daha sonra 874 yilinda Taberistan a gitti ve Zeydi lideri Hasan bin Zeyd ile savasti Yakub Rey e gitmeden once Taberistan in baskenti Amul da vergi topluyordu Yakub bin Leys tekrar Fars a dogru yola cikti bu sefer orayi isgal ederek Istahr a kadar ilerledi ve Muhammed in oradaki hazinelerini ele gecirdi Muhammed Yakub u durdurmak amaciyla Huzistan dan ayrilip Fars a dondu Agustos 875 te Bahtigan Golu yakinlarinda karsilastilar ve cikan savasta Muhammed sayica ustun bir orduya sahip olmasina ragmen yenildi Muhammed kacmak zorunda kaldi Yakub Muhammed in Saidabad daki kalesini yagmaladi ve Fars in kontrolunu ele gecirdi Savasin yerini ve Saffariler kirmizi ve Abbasilerin mavi ana ordularinin izledigi rotalari gosteren haritaIran in Zabul kentindeki Yakub heykeli 876 da Abbasi temsilcisi Muvaffak Yakub a Horasan Taberistan Fars Gurgan ve Rey in valiligini ve onu Bagdat ta guvenlik sefi olarak atamayi teklif etti Yakub bu teklifin halifenin zayifligindan dolayi yapildigini anlayinca reddetti ve baskente dogru ilerleyecegini yazdi Bu teklif Yakub un kendi cikarlari icin bir tehdit olusturdugunu dusunen Samarra Turklerini de yabancilastirdi Saffariler ile anlasmanin imkansiz oldugunu goren Abbasi halifesi Mutemid savasa karar verdi ve Yakub a resmen lanet okudu Mutemid 7 Mart 876 da baskenti oglu El Mufevvad a birakarak Samarra dan ayrildi 15 Mart ta Bagdat a ulasti ardindan yakinlarina varip kamp kurdu Yakub Huzistan dan gecerken halifenin eski generallerinden Ebu s Sac Devdad in safini kazanarak Irak a girdi Halife General Mesrur el Belhi Vasit disindaki topraklari sular altinda birakarak ilerleyisini yavaslatmayi basardi ancak Saffari ordusu bunu asmayi basardi ve 24 Mart ta Vasit e girdi Wasit ten ayrilip Bagdat a yaklasik elli mil uzakliktaki Dayr al Aqul kasabasina dogru yola cikti Bir kaynaga gore Yakub halifenin savas teklif etmesini beklemiyordu bunun yerine Saffarilerin taleplerine boyun egecekti Ancak Mutemid onu durdurmak icin Muvaffak i gonderdi Iki ordu Deyr el Akul ile Sib Bani Kuma arasindaki Istarband da karsilasti Deyr el Akul Muharebesi 8 Nisan da gerceklesti Savastan once Yakub sayilari on bin civarinda oldugu anlasilan birliklerini gozden gecirdi Ancak Abbasiler sayisal ustunluge ve asina olduklari topraklarda savasmanin ek avantajina sahipti Abbasi ordusunun merkezini el Muvaffak komuta ediyordu Sag kanatta Musa bin Bugha sol kanatta ise Masrur el Balkhi komuta ediyordu Saffariler ile halifeye olan sadakatlerini geri vermeleri icin son bir cagri yapildi ve savas basladi Catismalar gun boyu surdu Saffari ordusu halife ve ordusuyla dogrudan savasma konusunda biraz isteksizdi Buna ragmen her iki tarafta da agir kayiplar oldu cok sayida Abbasi ve Saffari komutani olduruldu Yakub da yaralandi fakat savas alanini terk etmedi Aksam yaklasirken el Muvaffak i desteklemek icin takviyeler geldi Mevla Nusayr Dicle uzerindeki teknelerden Saffarilerin arkasina saldirarak ve Saffarilerin yuk katarini atese vererek bir oyalama yaratti ve bu da Abbasilere daha fazla avantaj sagladi Sonunda Saffari ordusu savastan kacmaya basladi Yakub ve korumalari savasmaya devam ettiler ancak ordu geri cekilince onlari geride birakarak alani terk etmek zorunda kaldilar Halife savastan once Saffarilerin arkasindaki topraklari sular altinda birakmisti ve bu da geri cekilmeyi zorlastiriyordu bircok adam Abbasi ordusundan kacmaya calisirken boguldu Saffarilerin ani cikisi uzerine Muvaffak Yakub un esyalarini ele gecirmeyi basardi Yakub un beraberinde getirdigi birkac siyasi tutuklu ornegin Tahiri Muhammed bin Tahir Abbasilerin eline gecti ve serbest birakildi Yakub daha sonra Irak tan cekildi ve uc yil sonra oldu sayfa belirt sayfa belirt IdeolojiYakub el Leys in gumus dirhemi Saffarilerin ilk seferlerinin ardindaki motivasyon hala bilinmemektedir ve ortaogretim akademik cevrelerinde yogun bir sekilde tartisilmaktadir Bazi bilginler Yakub un proto Sunni Islam i yaymak amaciyla bir gazi savascisi olarak savastigina inanirken digerleri onun Fars kimliginden ilham aldigi fikrini desteklerken digerleri onun askeri fetihlere olan sevgisine inanmaktadir Yakub un Abbasi halifelerine karsi dusmanligi acikca goruluyordu Saffarilerin kurucusu Yakub un dini tartisma konusu olmustur Birincil kaynaklarin cogu Samaniler in yikilisi sirasinda veya sonrasinda yazilmis olup Saffarileri Samaniler in gozunden ele almaktadir Bu birincil kaynaklar Yakub u ya dindar bir haylaz ya da gonullu bir Sunni savasci bir mutavavi olarak tasvir ediyor Ancak Haricilik Dogu Iran in herhangi bir yerinden daha uzun sure Sistan da gelisti ve Saffarilerin Harici sempatisi olduguna inaniliyordu Yakub Sistan da Haricilerdestegini bile kazandi Clifford Edmund Bosworth erken Saffari emirlerinin onemli dini inanclara sahip gorunmedigini belirtiyor Selcuklu Imparatorlugu nun butunlugune kafayi takmis olan vezir Nizamulmulk Yakub u bir Ismaili donmesi olarak tasvir ediyor Tarih i Sistan a gore Yakub Abbasilerin yalanci oldugunu bile soylemis ve soyle demistir Bu adamlarin hanedan adina yaptiklari her seye ragmen Ebu Seleme ye Ebu Muslim e Bermeki ailesine ve Fadl bin Sehl e neler yaptiklarini gormedin mi Hic kimse onlara asla guvenmesin OlumuDizful yakinindaki Yakub bin Leys es Saffar in mezari Yakub kolik rahatsizligindan muzdaripti ve kendisine tavsiye edilen tedaviyi reddetti Sonuc olarak 5 Haziran 879 Carsamba gunu Cundisapur da oldu Yerine kardesi Amr bin Leys gecti Her ne kadar bir beyefendi olarak gorulmese de ozel bir zulum de uygulamadi Pek gulumsemedigi dusmanlarindan biri tarafindan ors diye cagrildigi rivayet edilir Ibn Hallikan a gore karisi Sistan dan bir Arap kadindi ancak Ibnu l Esir ve Cuzcani de dahil olmak uzere diger tum kaynaklar Yakub un hic evlenmedigini iddia ediyor MirasiFarscanin resmi dil olarak kabul edilmesi Yakub un yonetimi sirasinda gerceklesti ve Yakub un Arapca bilmedigi bildirildi Yakub sarayinin iki yuzyil boyunca Fars topraklarinda Arapca dilinin gelismesinden sonra Fars dilini yeniden canlandirmaya baslamasindan bu yana populer bir halk kahramaninin tarihi statusune layik goruldu Ebu Ishak Ibrahim ibn Memsad gibi bazi sairler Yakub un soyunu uydurarak onu efsanevi Iran krali Cemsid e dayandirdilar Yakub bazen Islam fetihlerinden bu yana Horasan daki ilk ozerk yoneticilerden biri olarak da algilanir Yakub un seferleri aslinda Islam dunyasinda halifelik siyasi birliginin gerilemesinin ilk asamasini da isaret ediyordu ve bu durum Gulamlar Islam dunyasindaki ordulardaki kole askerler ve Deylemliler tarafindan daha da kotulestirildi Notlar Ibn Hallikan bu listeye Kirman Ezerbeycan Kazvin ve Sind i de ekler Gercek tarih Arap kaynaklarinda 1 Nisan ve 10 Nisan gibi cesitli sekillerde verilmektedir D G Tor S M Stern in Yakub un Fars milliyetciligini konu edinen tez calismasinin bir siire dayandigini belirtmektedir D G Tor a gore Samaniler toprak konusunda Saffarilerle rekabet halinde olduklari icin kendi mesruiyetlerini artirmak amaciyla onlari kotulemislerdir KaynakcaOzel C E Bosworth The Encyclopaedia of Islam XI s 255 The provincial Persian Ya kub on the other hand rejoiced in his plebeian origins denounced the Abbasids as usurpers and regarded both the caliphs and such governors from aristocratic Arab families as the Tahirids with contempt Ya kub b al Layth al Saffar a b Yaʿqub ibn Layth al Ṣaffar Encyclopaedia Britannica Online 7 Ocak 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Temmuz 2007 a b c Saffarid Dynasty Encyclopaedia Britannica Online 7 Ocak 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Temmuz 2007 Baumer 2016 s 24 a b Noldeke 2007 s 170 a b Bosworth The Armies of the Saffarids pp 536 541 Cited in Kraemer Joel L 1986 Philosophy in the Renaissance of Islam Abu Sulayman Al Sijistani and His Circle fn 15 pp 6 7 Brill Archive ISBN 978 9004072589 Nizamulmulk 1960 The Book of government or Rules for kings The Siyasat nama or Siyar al Muluk Hubert Darke tarafindan cevrildi New Haven Yale University Press s 15 a b Bosworth 1994 a b c C Edmund Bosworth YAʿQUB b LAYṮ b MOʿADDAL Encyclopaedia Iranica 16 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Eylul 2012 Bosworth 1975a s 109 111 Flood 2018 s 25 26 Bosworth 1975b s 595 A Shapur Shahbazi FLAGS i Of Persia Encyclopaedia Iranica 25 Aralik 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Aralik 2024 Bosworth 1975a s 110 Gafurov B G 2005 Central Asian Pre historic to Pre Modern Times Shipra Publications ss 53 54 Bosworth 1994 ss 148 149 Tor 2007 ss 132 133 Taberi ss 119 137 Bosworth 1994 ss 150 152 Tor 2007 s 157 Taberi s 166 Bosworth 1994 ss 153 155 Taberi ss 168 169 Ali Ibnu l Esir s 260 Ibn Hallikan s 312 Bosworth 1994 ss 158 159 Taberi ss 169 170 Ali Ibnu l Esir ss 260 261 Ibn Hallikan ss 313 316 Bosworth 1994 s 161 Ibn Hallikan s 315 a b c d e Bosworth 1994 s 159 a b Taberi s 170 a b al Mas udi 1874 s 43 Ibn Hallikan s 31 a b c d e Ali Ibnu l Esir s 261 Ibn Hallikan s 314 Taberi ss 170 172 Bosworth 1994 ss 159 160 Ibn Hallikan ss 313 314 a b c d Bosworth 1994 s 160 Taberi ss 170 171 al Mas udi 1874 ss 43 44 Ibn Hallikan ss 314 316 318 319 a b c al Mas udi 1874 ss 44 45 a b Taberi s 171 a b Ibn Hallikan ss 315 316 319 Taberi a b Tor 2007 s 87 Tor 2007 s 85 87 a b Tor 2007 s 90 Bosworth 1975 Rahmati 2020 s 44 Meisami 1999 s 120 Bosworth 1975a s 108 Bosworth 1975a s 125 Noldeke 2007 s 193 Tor 2007 s 182 Ibn Hallikan s 330 Stern S M 1970 Yaqub the Coppersmith and Persian National Sentiment Edinburgh Edinburgh University Press Culture and Customs of Afghanistan Greenwood Press 2005 s 27 Genelal Mas udi Ali ibn al Husain 1874 Les Prairies D Or Fransizca 8 C Barbier de Meynard tarafindan cevrildi Paris Imprimerie Nationale Baumer Christoph 2016 The History of Central Asia The Age of Islam and the Mongols Three I B Tauris s 24 ISBN 978 1 78453 490 5 Bosworth C E 1975 The Ṭahirids and Șaffarids Frye R N Ed The Cambridge History of Iran 4 The Period from the Arab invasion to the Saljuqs Cambridge University Press ss 90 135 Taberi Peygamberler ve Melikler Tarihi Waines David Ed 1992 The History of al Ṭabari Volume 36 The Revolt of the Zanj A D 869 879 A H 255 265 SUNY series in Near Eastern studies Ingilizce Albany New York State University of New York Press ISBN 978 0 7914 0763 9 Fields Philip M Ed 1987 The History of al Ṭabari Volume 37 The ʿAbbasid Recovery The War Against the Zanj Ends A D 879 893 A H 266 279 SUNY series in Near Eastern studies Ingilizce Albany New York State University of New York Press ISBN 978 0 88706 054 0 Barthold W 1986 ʿAmr b al Layth The Encyclopedia of Islam New Edition Volume I A B Leiden and New York BRILL ss 452 453 ISBN 90 04 08114 3 Bosworth C E 1975a The Ṭahirids and Ṣaffarids Frye R N Ed The Cambridge History of Iran Volume 4 From the Arab Invasion to the Saljuqs Cambridge Cambridge University Press ss 90 135 ISBN 0 521 20093 8 Bosworth C E 1975b The rise of the new Persian language Frye R N Ed The Cambridge History of Iran Volume 4 From the Arab Invasion to the Saljuqs Cambridge Cambridge University Press ss 595 633 ISBN 0 521 20093 8 Bosworth C E 1994 The History of the Saffarids of Sistan and the Maliks of Nimruz 247 861 to 949 1542 3 Costa Mesa CA Mazda Publisher Flood Finbarr B 20 Mart 2018 Objects of Translation Material Culture and Medieval Hindu Muslim Encounter Ingilizce Princeton University Press ISBN 978 0 691 18074 8 Ibn al Athir Izz al Din Ali Al Kamil fi al Tarikh Ibn Khallikan Shams al Din Abu al Abbas Ahmad ibn Muhammad Ibn Khallikan s Biographical Dictionary Volume I Volume III Meisami Julie Scott 1999 Persian Historiography to the End of the Twelfth Century Edinburgh University Press ISBN 978 0748612765 Noldeke Theodor 2007 Sketches from Eastern History Read Books ISBN 978 1 4067 7014 8 Rahmati Mohsen 2020 The Saffarid Ya qub b Layth and the Revival of Persian Kingship Journal of Persianate Studies Cilt 13 Brill ss 36 58 Tor D G 2007 Violent Order Religious Warfare Chivalry and the ʻAyyar Phenomenon in the Medieval Islamic World Wurzburg Germany Orient Institut Istanbul Wikimedia Commons ta Yakub bin Leys es Saffar ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir