Yağı-Sayan (Arapça: ياغي سيان) (ö. 2 Haziran 1098), Türk asıllı asker. Büyük Selçuklu Devleti'ne bağlı Antakya Emiri. Birinci Haçlı seferi sırasında Haçlıların Antakya Kuşatması'nda Antakya kalesi savunma komutanı.
Yağı-Sayan | |
---|---|
Ölüm | 2 Haziran 1098) Antakya yakınları |
Milliyet | Türk asıllı Selçuklu gulam asker |
Meslek | Antakya Emiri |
Etkin yıllar | yak. 1090 - 2 Haziran 1098 |
Yerine geldiği | I. Süleyman Şah Anadolu Selçuklu Devleti hükümdarı |
Yerine gelen | I. Boemondo Haçlılar Antakya Prensliği Prensi |
Mezhep | Sünni |
Gençliği ve Antakya Emiri olması
Türk asıllı olan Yağı-Sayan Büyük Selçuklu Devleti ordusuna bir kölemen olarak "gulam" askeri olarak katıldı. Sultan Alp Arslan'in oğlu Melikşah'in kölesi olduğu kabul edilmektedir. Yetenekli olduğu için Melikşah'ın ordusu içinde rütbe alarak ilerlemişti.
Melihşah sultanlık döneminde Büyük Selçuklu Devleti içinde bölge idare sistemi standart değildi ve değişik bölgeler için değişik yönetim statüleri uygulanmakta idi. Ülkenin merkezi bölgelerini ve stratejik önemi olan alanlarını (örneğin; Bağdat, İsfahan, Nișabur, Harezm şehir ve bölgerlerini) "sehna" adı verilen orduda başarı göstermiş olan gulam-kölemen asıllı valilerle idare etmekteydi. Buna benzer olarak önemi olan yeni fetih edilmiş diğer bölgelere kendi Selçuklu sülalesinden gelen valiler tayin edilmekteydi ve bunlardan bazılarına "melik (kral)" unvanı verilmekte idi. Suriye'ye gönderilen ve melik unvanı verilen vali Melikşah'ın küçük kardeşi Tutuş idi ve Anadolu'ya gönderilen ve melik unvanı alan vali Selçuklu sülalesinden olan Kutalmışoğlu Süleyman Şah idi.
1076'da Kutalmışoğlu Süleyman Şah Anadolu Selçuklu Devleti Sultanı olarak bağımsızlığını ilan etti ve üzerine bir ordu gönderdiyse de bu ordu bu devleti ortadan kaldırmakta başarılı olmadı. Kutalmışoğlu Süleyman Şah sınırlarını genişletmeyi hızlandırdı ve 1082'de Adana ve Tarsus kentleriyle birlikte bütün Kilikya topraklarına sahip olup 1084'te de Antakya'yı ele geçirdi. 1086 yılında Süleyman Şah Suriye Meliği olan Tutuş'la savaşa giriştiler. Halep yakınlarında Ayn Seylem Savaşı'inda Süleyman Şah mağlup oldu ve bu savaşta öldü. Kutalmışoğlu Süleyman Şah'in kendine bağlamış olduğu Çukurova ve Antakya bölgelerini Tutuş eline geçirdi.
1086-1087'de kışın yapılan Gürcistan seferine katılan Melikşah Urfa, Halep ve Lazkiye'yi Selçuklular eline geçmesini sağladı. Bu seferde orduda bulunan diğer gulam emirlerine de ikta arazileri ve şehir emirlikleri verildi. Melikşah kardeşi Tutuş'un iktidar gücünü kısıtlamak için Tutuş'u sadece Şam Meliği olarak atadı. Halep Emirliği'ne kendine yakın olan kölemeni Aksungur el-Hacib'i getirdi ve Emir Aksungur Hacib 1094'te kadar Halep emiri oldu. Urfa emirliği daha karışıklık yarattı. Önce Ermeni olan Filaretos Melihşah gelmeden Urfa'yı eline geçirdi ama sonra Maraş'a kaçtı orada Müslüman'liga döndü. 1087'de Emir Buzan'a (1094'te kadar süren) Urfa Emirliği ve buna bağlı ikta arazileri verildi. Bu seferde Melikşah ordusunda bulunan ve yetenek gösteren Gulam emiri olan Yağı-Sayan'a ise "ikta" (üst sahiplilik) arazisi olarak ve Antakya Emiri unvanı ile Antakya verildi ve Yağı-Sayan 1098'e kadar bu görevi yürüttü.
Yağı-Sayan Antakya emirliği yapmakta iken 1094 yılında Sultan Melikşah'in ölümü üzerine Büyük Selçuklu Devleti tahtı için oğulları olan Mahmud ile Berkyaruk ve onların amcaları olan Tutuş arasında üç taraflı bir taht mücadelesi başladı. Suriye Meliği ve Şam emiri olan Tutuş 1095 yılında Berkyaruk'un ordularıyla Rey kenti yakınlarında yaptığı savaşı kaybederek öldü.
Bu sefer Suriye Melikliği için Tutuş'un iki oğlu olan Rıdvan ile Dukak arasında meliklik tahtı için öldürücü bir mücadele başladı. Rıdvan büyük kardeş olarak kendini Suriye Selçuklu Devleti meliki olarak görmekteydi ve Halep'ten bu devleti yönetmeye çaba göstermekte idi. Gerçekte devletin idarecisi Ridvan'in lalası atabey Canah ad-Devle El-Hüseyin idi. Rıdvan kendi siyasi durumunu güçlendirmek için bir kölesine kendinden yaşları küçük dört kardeşini öldürme emri verdi ama bu katliamdan ikinci erkek kardeşi olan Dukak ve en küçük kardeşi olan Muhiddin Bektaş kurtuldular. Halep'ten kaçan Dukak Türk asıllı komutan Tuğtekin desteği ile Şam'ı Fatımiler'den eline geçirmeyi başardı. Askerleri bunun üzerine onun Şam Melikliği'ni ilan ettiler. Rıdvan ise Halep'te melikliğini ilan etti. Böylece Suriye Selçuklu Devleti Halep Melikliği ve Şam Melikliği olmak üzere iki kola ayrıldı.
Önce Şam Meliği olan Dukak, Selçuklu Devleti Antakya Emiri olan Yağı-Sayan ve Kudüs'ün idaresini Fatımiler'den eline geçirmiş olan Artuklulardan olan İlgazi Bey ile müttefiklik yaptı. Bu müttefiklerin karşı geldikleri Dukak'ın kardeşi ve Halep meliği olan Rıdvan idi. Kudüs'ün idaresine ortak olan Artuklular'dan Sökmen Bey de Rıdvan'ın müttefiki oldu.
Antakya Emiri olan Yağı-Sayan'a ilk saldırı Halep Meliği Rıdvan tarafından Antakya kalesinin kuşatılması ile başladı. Yağı-Sayan'ın müttefikleri olan Dukak ve İlgazi Bey ona askeri yardıma geldiler. Ridvan Antakya kuşatmasını bıraktı. Ama bu sefer Rıdvan kardeşi Dukak'in meliklik merkezi Şam'ı kuşattı. Tam bu sırada Rıdvan'ın lalası olan ve ona yakın yönetim desteği veren Atabeyi Canah ad-Devle ile Rıdvan'ın arası açıldı. Canah ad-Devle de Humus'a yerleşerek Humus Emiri oldu.
Antakya Emiri olan Yağı-Sayan da taraf değiştirip Halep Meliği Rıdvan'a destek vermeye başladı. Bu desteği daha da güçlendirmek için Yağı-Sayan kızını Rıdvan ile evlendirdi. Antakya Emiri Yağı-Sayan Halep Meliği Ridvan'la birlikte Asi Nehri üzerinde bulunan Şayzar kalesine saldırmak için askeri hazırlıklara başladılar.
Tam bu sırada Birinci Haçlı seferi Baronlar orduları Çukurova'ya indi. Bu Müslüman emirlerin aralarında yaptıkları müttefiklik anlaşmalarını ve düşmanlıkları sona erdirdi. Fakat Müslüman emirlikler birleşip Haçlılar ordusuna karşı gelmeyi tercih etmediler. Eğer Müslüman emirler birbirleriyle anlaşıp bir karşı müttefiklik kurabilselerdi, Haçlıların Kudüs'ü ele geçirip orada bir Haçlılar Kudüs Krallığı kurmalarını önleyebileceklerdi. Ama iki kardeş olan Halep Meliği Rıdvan ile Şam Meliği Dukak arasındaki düşmanlık ve birbirine karşı nefret duyguları bunun gerçeklemesine engel oldu.
Antakya Kuşatması'nda kale komutanlığı
Anadolu'dan geçip Torosları iki değişik geçit güzergahından geçen Birinci Haçlı seferi baronlar seferi Haçlı orduları aç perişan Ekim 1097'de Antakya kalesi önüne geldiler. Kale komutanı Büyük Selçuklu Devleti sultanı Melikşah tarafından yaklaşık 1090'de Antakya emiri olarak tayin edilen Yağı-Sayan'dı.
Arap kronikçi-tarihçi Ali ibn el-Esir 9 ay süren bu kuşatmayı çok ayrıntılı olarak vermiştir.
Haçlı ordularının gelişini önceden haber alan Yağı-Sayan şehirde yaşayan Hristiyanların dindaşlarına yardım etmesinden korktu. Bir kurnazlıkla bütün Hristiyan erkekleri kale dışına çıkarttı. Önce Antakyalı Müslüman erkekleri surlar dışarısına çıkarıp şehrin etrafına hendek kazmalarını emretti ve Müslümanların yanına hiçbir yabancıyı sokmadı. Ertesi gün de aynı şekilde Antakyalı Hristiyan erkekleri surlar dışına çıkarıp hendek kazmalarını emretti, onların yanında da hiçbir Müslüman yoktu. Ama akşamleyin Yağı-Sayan Antakyalı Hristiyan erkekleri şehir surları içine almadı. Yağı-Sayan şehir içinde kalan Hristiyan kadın ve çocukların can ve mal güvenliği teminatı verdi.
Kalede emrinde 6.000 veya 7.000 askeri bulunmaktaydı. Buna karşılık Haçlı ordusu mevcudu yaklaşık 30.000 kişi idi.
Antakya kalesi surları gayet iyi tahkimli bir kale idi. Surlar taş ve tuğladan yapılmış yaklaşık 12.000 metre uzunlukta olup 3 kademede 360 kulesi bulunmaktaydı. Kalenin doğu kısmında bulunan "Habib-i Neccar Dağı"nda da bir iç kale bulunmaktaydı. Şehirde çok yiyecek saklı bulunuyordu. Şehir surları içinde bahçeler, bostanlar hatta tarlalar bulunmaktaydı.
Buna karşılık Haçlı ordusu devamlı yiyecek ve hayvan yemi sıkıntısı çekmekteydi. İnsan ve hayvan yiyecek iaşe bulmak için özel iaşe toplama birliklerini çok geniş alanlara, hatta Halep civarlarına, yaymışlardı. Haçlılar ordusu Antakya'da beklenmedik hava ve kara durumu ile karşılaşmışlardı. Mevsimin geç olması dolayısıyla hava devamlı yağışlıydı. Yağışlar şehrin etrafını çamur deryasına döndürmekte idi. Yine yağışlar dolayısıyla şehir batı duvarı kenarından geçen Asi Nehri suları yükselmişti. Bu hava şartları yanında Haçlıların hiç alışık olmadıkları ve alışmayanları çok korkutan depremler Antakya'da gayet olağan doğal olaylardı. Antakya bir deprem hattı üzerinde idi ve şehrin her yerinde hiç beklenmedik anlarda hafif zaman zaman sarsıntılar hissedilmekteydi.
Emir Yağı-Sayan, resmen Suriye Selçuklu Halep Meliği Rıdvan'a tabi idi. Fakat Yağı-Sayan Haçlılar gelmeden önce Şam'daki (Suriye Selçuklu Șam Meliği) Dukak'a gayet yakındı. Önce ona oğlu Şems-ül Devle'yi göndererek ondan askeri yardım istedi. Şam Meliki Dukak ona destek vereceğini bildirdi. Atabeyi olan Tuğtekin ve Hums emiri Canah ad-Devle de Antakya'ya askeri yardıma katılacaklarını açıkladılar.
Haçlılar Antakya önlerine geldikleri zaman bu şehir etrafındaki kırsal alanlar her turlu insan ve hayvan iaşesi için gayet verimli idi ve Haçlılar ordusu geleceği hiç düşünmeden bu yiyecek ve iaşeyi yiyip bitirmeye koyulmuştu. Fakat şehir yakınlarında yiyecek ve iaşe toplamak gittikçe güçleşmişti. Toplama grupları gayet büyük alanlara yayılmaya başladılar. Mevsim ilerledikçe, bir kış olmamakla beraber, insan ve hayvan yiyecek ve iaşe maddeleri gayet zorlukla bulunmaya başladı ve çok geçmeden hiç bulunmaz oldu. Aralık 1097 başında Haçlılar ordusunun elinde hiçbir yiyecek ve iaşe stoku kalmamıştı.
Haçlılar Beomondo'nun Normanlar ordusunu ve Flandaralı Robert'in ordusunu daha uzun menzilli yiyecek toplama görevi vererek Asi Nehri vadisinden Hama yönünde gönderdiler. Bu özel yiyecek ve iaşe toplama ordusu 29 Aralık'ta Haçlılar ordugahından ayrıldı.
Haçlılar ordusunun büyükçe bir kısmının ordugahtan ayrıldığı haberini alan kale komutanı Yağı-Sayan bir huruç hareketi yaparak Ası Nehri kuzeyinde bulunan Haçlı ordugahına bir gece baskıni yaptı. Haçlılara büyük zayiat vermeye başladı. Haçlıların Papa Temsilcisinin sancaktarı da bu zayiata arasında idi. Haçlılar komutanı Toulouse Kontu Raymond de Saint-Gilles bu sürpriz baskını karşılamak için alelacele bir şövalyeler birliği topladı ve hemen bir ağır süvari taarruzu düzenledi. Bu gece ağır süvari taarruzunu beklemeyen kalenin piyade birliği kaleye düzenli şekilde geri çekilmek zorunda kaldı.
Aralık ortasında Şam Meliği Dukak, Şam atabeyi Tuğtekin ve Yağı-Sayan'ın oğlu Şems-ül Devle başlarında olmak üzere Şam destek birliği Şam'dan yürüyüşe çıktı. Hama Emiri ordusuyla buna katıldı. Bu ordu 30 Aralık'ta Şayzar şehri yakınlarına ulaştı. Burada ileride Haçlı birliklerinin bulunduğu haberi onlara yetişti. Dukak ordusu hemen yürüyüşe geçerek "Albara" adlı bir köyde özel olarak yiyecek ve iaşe toplamakla görevli Robert Flandralı'nın Haçlı ordusunu bir baskınla yakaladılar ve bu orduyu kıskaca aldı. Fakat Şam ordusu iyi kesif ve gözlem yapmamış bu Haçlı ordusunun biraz arkasından Beomondo'nun komutasındaki bir diğer Norman haçlı ordusunun gelmekte olduğunu anlamamıştı. Beomondo ordusunu biraz geciktirerek Şam ordusu muharebeyi kazandığı için dikkatini dağıtmış ve saflarının çözülmüş olduğu halde iken bir saldırıya geçti. Beomondo'nun bu saldırısı hem Robert Flandralı'nın Haçlı ordusunu kurtardı hem de Müslüman Şam ördusuna büyük zayiat verdirdi. Şam ordusundan geri kalanlar düzensiz olarak Hama'ya çekildiler. Haçlılar ise bu düzensiz çekilen orduyu kovalamak gücünü kendilerinde bulamadılar. Bundan sonra Şam Meliği Dukak Antakya emiri Yağı-Sayan'a askeri yardımdan vazgeçti.
Bu sefer Ocak 1098'de Yağı-Sayan tabiliğini kabul ederek Halep (Suriye Selçuklu Halep Meliği) Rıdvan'dan askeri yardım istedi. Rıdvan Diyarbakır emiri olan kuzeni Artuklu Sökmen Bey ve kayınpederi olan Hama emrinden askeri destek alarak birkaç bin süvariden oluşan büyükçe bir ordu hazırladı. Bu ordu Şubat'ta yürüyüşe başlayarak Antakya yakınlarında Harenç mevkine ilerlediler ve Haçlılar askeri kampına taarruza hazırlandılar. Haçlılar ordusu bu gücün gelişi haberini alır almaz Beomondo'nun tekliflerine göre bir savunma planı hazırladılar. Haçlılar piyade güçlerinin ordugahı korumasını ve 700 kadar şövalyeden oluşan ağır süvari birliğinin bir gece baskısı yapmasını planladılar.
8 Şubat akşamı şövalyeler ağır süvari birliği Asi Nehri üzerine kurulan sallardan oluşan köprüden geçerek "Demir Köprü Kavşağı"'na yönelik Müslüman destek birliğinin arkasından Müslüman okçuların saf tutması önleyecek şekilde gayet süratle bir süvari akşam baskını yaptılar. Sonra şövalyeler geri çekilip Halep ordusunu gayet dar ve Müslümanların asker sayısı üstünlüğünü kullanıp iki yandan saldırı yapmalarına imkân vermeyen küçük bir düzlüğe girmesine izin verdiler. Bu dar araziye giren Halep hafif süvari birliğine Haçlılar tekrar cepheden dörtnala bir ağır süvari taarruzuna geçtiler. Halep Meliği'nin hafif süvari ordusu buna karşılık vermeyerek dağıldı ve düzensiz bir şekilde Halep'e doğru geri çekilmeye başladı.
Yağı-Sayan ise kaledeki askerî gücünün hemen hepsi ile kaleden huruç hareketi yaptı ve Haçlılar piyadelerinin savundukları ordugahlarına saldırıya geçti. Bu saldırıya karşı kendilerini güç savunan Haçlılar piyadeleri öğleden sonra geri çekilmeye başladıkları sırada ordugaha Haçlılar Şövalyelerinin Rıdvan'ın destek gücünü dağıtığı haberi ulaştı. Bu haberin ne olduğu hemen anlayan Yağı-Sayan ordusunu düzenli olarak tekrar surlar gerisine çekmeyi başardı. Böylece komutanlarının yeteneksizliği dolayısıyla Rıdvan'ın gönderdiği hafif süvari ordusu Haçlılar ordusu ile yaptığı muharebede Haçlılar ordusu tarafından mağlup edildi.
Bu sefer Yağı-Sayan Antakya'ya iki haftalık yürüyüş yolunda bulunan Musul Atabeyi Kerboğa'dan yardım istedi. Kerboğa Nisan 1097 sonunda yaklaşık 30.000 kişilik ordusuyla Antakya'ya yardım için Musul'dan yola çıktı. Fakat önce Urfa'da Edessa Haçlı Kontluğu'nu kuran Baudouin Bourglu üzerine yürüdü ve Urfa'yı 3 hafta başarısız olarak kuşattı. Ondan sonra yine Antakya üzerine yürümeye başladı. Fakat ordunun bu yürüyüşü gayet yavaş ve temkinli olmaktaydı. Bu orduya etraftaki Müslüman emirlerin orduları katılmakta idi. Bu arada Halep Meliği Rıdvan ordusu ile de Kerboğa ordusuna katıldı.
Antakya kalesi surları gayet sarp tepelik bir arazide kurulmuştu ve surlar ufak bir birliğin bile geçemeyeceği şekilde yapılmıştı. Fakat surların bazı mevkilerinde kale içinde ve kale dışında bulunan bireysel kişiler aralarında konuşma yapabilme imkânları hatta bireylerin kaleye girip çıkmaları imkânları bulunmaktaydı. Yağı-Sayan'ın Hristiyan erkekleri kale dışına çıkartması kale içinde aileleri ile konuşmak isteyen yerlilerin bu konuşup-görüşme mevkilerini ve girip-çıkma mevkilerini kullanmalarına bir fırsat sağladı. Bu kale içi kale dışı konuşmalarının ve girip-çıkmaların sonucunda çok geçmeden hem Haçlı Hristiyan komutanlarının (özellikle Antakya hükümdarlığına gözü olan Beomondo'nun) hem de Yağı-Sayan'ın birer casusluk şebekesi kurmalarına yol açtı. Böylece her iki taraf da karşı tarafın ne yaptığından ve ne yapmak istediğinden, tam mükemmel detaylı olmasa dahi, bu casus şebekeleri kullanarak öğrenme imkânlarını kullanmaya başladılar.
Kale içinde yaşayan Firuz adında Ermeni'den dönme bir zırh tamircisi kale komutanı Yağı-Sayan'ın kendisini karaborsa faaliyetlerinden dolayı hapisle cezalandırmasının öcünü Antakya'ya ihanet ederek almak istemekteydi. Haçlı komutanı Beomondo bunu öğrenmiş ve kendine bağlı casusluk şebekesi yolu ile onunla irtibat kurmuştu. Firuz Beomondo ile gizlice kale duvarları üzerlerinden müzakerelere girişmişti. Beomondo eğer Haçlıların şehre girişini sağlarsa ona gayet büyük meblağlara varan altın ve toprak bağışları vadetmişti. Bu vaatlere inanan Firuz 2/3 Haziran gecesi Antakya şehir surlarının büyük kulelerinden olan "İki Kızkardeş Kulesi"nde bir pencereyi Haçlılara açtı. Bu pencereye ilk önce Beomondo tırmandı ve sonra onun seçtiği bir Haçlılar birliği bu kuleye tırmanıp şehir sokaklarına geçtiler. Bu birlik şehir kapılarını kapılar önünde gizlenip bekleyen Haçlı birliklerine açmayı başardılar. Haçlılar birlikleri şehrin sokaklarına yayıldılar ve şehir savunucuları ile şehir içinde mücadeleye koyuldular. 3 Haziran günü Haçlıların Antakya şehri içinden sökülüp geri atılmasının imkansız olduğu gerçeği ortaya çıktı.
Ölümü
Haçlılar 2/3 Haziran 1098'de Antakya şehrine girdikten ve geri atılmaları imkansız olduğu anlaşıldıktan sonra Yağı-Sayan maiyetinde bir küçük koruma birliği ile Antakya'dan kaçtı. Oğlu Şems'ül Devle ise savunmaya devem etmek için şehrin iç kalesine çekildi.
Bu kaçış sırasında Yağı-Sayan atından düştü ve hem atı hem de kendisi büyük yaralar aldı. Korumalar birliği Yağı-Sayan'ın kendi kaçışlarını geciktireceğini ve aldığı yaralardan iyileşmeyeceğini sandıkları için Yağı-Sayan'ın atı yanında yerde yatar şekilde geride bıraktılar ve kaçmalarına devam ettiler. Ertesi gün bir Ermeni köylü Yağı-Sayan'ı ölüm halinde yatar olarak buldu. Yağı-Sayan'ın kellesini keserek Antakya'da bulunan Haçlı komutnlarından Beomondo'ya onun kesok başını hediye etti ve büyük bir bahşiş aldı.
Antakya'ya giren; büyük bir katılam yapıp şehri halkını öldüren; ibadethaneleri ve büyük evleri yağmalayıp yakıp yıkan Haçlılar ordusuna komuta eden iki önemli baron ile Raymond de Saint-Gilles Antakya şehrinin hükümdarı olmaya talip oldular. Raymond St. Gilles Yağı-Sayan'ın emirlik konağına yerleşti. Beomondo ise Haçlıların Kerboğa'nın kuşatması ortadan kaldırıldıktan sonra müzakereler ile Şems-ud Devle'nin terk ettiği şehir iç kalesine yerleşti. Bu iki tarafta bir anlaşma sağlanıncaya kadar Haçlılara ordusu Antakya'da kaldı.
Yağı-Sayan'ın ismini telaffuz edemeyen Haçlılar onu Latince olarak uydurdukları "Acxianus", "Gratianus" ve "Cassianus" olarak anmışlardır. Haçlı komutanı Raymond St Gilles'in şehir Haçlılar eline geçtikten sonra yerleşmiş olduğu Yağı-Sayan'ın emirlik konağı Haçlılar tarafından Palatium Cassiani olarak anılmakta idi.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Bosworth, Clifford E. “Malik-Shāh" (ed. M. Th. Houtsma ve diğerleri). (1936) Brill Encyclopaedia of Islam C.3, s. 272-74.(İngilizce)
- ^ a b c d e Maalouf, Amin (çev. Mehmet Ali Kılıçbay) (1998),Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri, İstanbul: Telos Yayıncılık
- ^ a b c d e f g h i j k Runciman, Steven (Tr. çev. Fikret Işıltan) (1998), Haçlı Seferleri Tarihi: I. Cilt Birinci Haçlı Seferi ve Kudüs Krallığının Kuruluşu, Ankara:Türk Tarih Kurumu Yayınları
Dış bağlantılar
- Maalouf, Amin (çev. Mehmet Ali Kılıçbay) (1998),Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri, İstanbul:Telos Yayıncılık
- Runciman, Steven (Tr. çev. Fikret Işıltan) (1998), Haçlı Seferleri Tarihi: I. Cilt Birinci Haçlı Seferi ve Kudüs Krallığının Kuruluşu, Ankara:Türk Tarih Kurumu Yayınları
- Demirkent, Işın, (1997) Haçlı Seferleri, İstanbul:Dünya Yayıncılık,
- Ali Ībnü'l Esir (Tr. çev. Abdulkerim Özaydın) (1987) El-Kamil Fi’t-Tarih Tercümesi İstanbul:, Bahar Yayinevi
- İbnü'l Kalanisi, (İng. çev.:H.A.R. Gibb) (1906) Zeyl Tarih Dımaşk (History Of Damascus), Leiden: H.F.Amedroz.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Yagi Sayan Arapca ياغي سيان o 2 Haziran 1098 Turk asilli asker Buyuk Selcuklu Devleti ne bagli Antakya Emiri Birinci Hacli seferi sirasinda Haclilarin Antakya Kusatmasi nda Antakya kalesi savunma komutani Yagi SayanOlum2 Haziran 1098 Antakya yakinlariMilliyetTurk asilli Selcuklu gulam askerMeslekAntakya EmiriEtkin yillaryak 1090 2 Haziran 1098Yerine geldigiI Suleyman Sah Anadolu Selcuklu Devleti hukumdariYerine gelenI Boemondo Haclilar Antakya Prensligi PrensiMezhepSunniGencligi ve Antakya Emiri olmasiTurk asilli olan Yagi Sayan Buyuk Selcuklu Devleti ordusuna bir kolemen olarak gulam askeri olarak katildi Sultan Alp Arslan in oglu Meliksah in kolesi oldugu kabul edilmektedir Yetenekli oldugu icin Meliksah in ordusu icinde rutbe alarak ilerlemisti Melihsah sultanlik doneminde Buyuk Selcuklu Devleti icinde bolge idare sistemi standart degildi ve degisik bolgeler icin degisik yonetim statuleri uygulanmakta idi Ulkenin merkezi bolgelerini ve stratejik onemi olan alanlarini ornegin Bagdat Isfahan Nișabur Harezm sehir ve bolgerlerini sehna adi verilen orduda basari gostermis olan gulam kolemen asilli valilerle idare etmekteydi Buna benzer olarak onemi olan yeni fetih edilmis diger bolgelere kendi Selcuklu sulalesinden gelen valiler tayin edilmekteydi ve bunlardan bazilarina melik kral unvani verilmekte idi Suriye ye gonderilen ve melik unvani verilen vali Meliksah in kucuk kardesi Tutus idi ve Anadolu ya gonderilen ve melik unvani alan vali Selcuklu sulalesinden olan Kutalmisoglu Suleyman Sah idi 1076 da Kutalmisoglu Suleyman Sah Anadolu Selcuklu Devleti Sultani olarak bagimsizligini ilan etti ve uzerine bir ordu gonderdiyse de bu ordu bu devleti ortadan kaldirmakta basarili olmadi Kutalmisoglu Suleyman Sah sinirlarini genisletmeyi hizlandirdi ve 1082 de Adana ve Tarsus kentleriyle birlikte butun Kilikya topraklarina sahip olup 1084 te de Antakya yi ele gecirdi 1086 yilinda Suleyman Sah Suriye Meligi olan Tutus la savasa giristiler Halep yakinlarinda Ayn Seylem Savasi inda Suleyman Sah maglup oldu ve bu savasta oldu Kutalmisoglu Suleyman Sah in kendine baglamis oldugu Cukurova ve Antakya bolgelerini Tutus eline gecirdi 1086 1087 de kisin yapilan Gurcistan seferine katilan Meliksah Urfa Halep ve Lazkiye yi Selcuklular eline gecmesini sagladi Bu seferde orduda bulunan diger gulam emirlerine de ikta arazileri ve sehir emirlikleri verildi Meliksah kardesi Tutus un iktidar gucunu kisitlamak icin Tutus u sadece Sam Meligi olarak atadi Halep Emirligi ne kendine yakin olan kolemeni Aksungur el Hacib i getirdi ve Emir Aksungur Hacib 1094 te kadar Halep emiri oldu Urfa emirligi daha karisiklik yaratti Once Ermeni olan Filaretos Melihsah gelmeden Urfa yi eline gecirdi ama sonra Maras a kacti orada Musluman liga dondu 1087 de Emir Buzan a 1094 te kadar suren Urfa Emirligi ve buna bagli ikta arazileri verildi Bu seferde Meliksah ordusunda bulunan ve yetenek gosteren Gulam emiri olan Yagi Sayan a ise ikta ust sahiplilik arazisi olarak ve Antakya Emiri unvani ile Antakya verildi ve Yagi Sayan 1098 e kadar bu gorevi yuruttu Yagi Sayan Antakya emirligi yapmakta iken 1094 yilinda Sultan Meliksah in olumu uzerine Buyuk Selcuklu Devleti tahti icin ogullari olan Mahmud ile Berkyaruk ve onlarin amcalari olan Tutus arasinda uc tarafli bir taht mucadelesi basladi Suriye Meligi ve Sam emiri olan Tutus 1095 yilinda Berkyaruk un ordulariyla Rey kenti yakinlarinda yaptigi savasi kaybederek oldu Bu sefer Suriye Melikligi icin Tutus un iki oglu olan Ridvan ile Dukak arasinda meliklik tahti icin oldurucu bir mucadele basladi Ridvan buyuk kardes olarak kendini Suriye Selcuklu Devleti meliki olarak gormekteydi ve Halep ten bu devleti yonetmeye caba gostermekte idi Gercekte devletin idarecisi Ridvan in lalasi atabey Canah ad Devle El Huseyin idi Ridvan kendi siyasi durumunu guclendirmek icin bir kolesine kendinden yaslari kucuk dort kardesini oldurme emri verdi ama bu katliamdan ikinci erkek kardesi olan Dukak ve en kucuk kardesi olan Muhiddin Bektas kurtuldular Halep ten kacan Dukak Turk asilli komutan Tugtekin destegi ile Sam i Fatimiler den eline gecirmeyi basardi Askerleri bunun uzerine onun Sam Melikligi ni ilan ettiler Ridvan ise Halep te melikligini ilan etti Boylece Suriye Selcuklu Devleti Halep Melikligi ve Sam Melikligi olmak uzere iki kola ayrildi Once Sam Meligi olan Dukak Selcuklu Devleti Antakya Emiri olan Yagi Sayan ve Kudus un idaresini Fatimiler den eline gecirmis olan Artuklulardan olan Ilgazi Bey ile muttefiklik yapti Bu muttefiklerin karsi geldikleri Dukak in kardesi ve Halep meligi olan Ridvan idi Kudus un idaresine ortak olan Artuklular dan Sokmen Bey de Ridvan in muttefiki oldu Antakya Emiri olan Yagi Sayan a ilk saldiri Halep Meligi Ridvan tarafindan Antakya kalesinin kusatilmasi ile basladi Yagi Sayan in muttefikleri olan Dukak ve Ilgazi Bey ona askeri yardima geldiler Ridvan Antakya kusatmasini birakti Ama bu sefer Ridvan kardesi Dukak in meliklik merkezi Sam i kusatti Tam bu sirada Ridvan in lalasi olan ve ona yakin yonetim destegi veren Atabeyi Canah ad Devle ile Ridvan in arasi acildi Canah ad Devle de Humus a yerleserek Humus Emiri oldu Antakya Emiri olan Yagi Sayan da taraf degistirip Halep Meligi Ridvan a destek vermeye basladi Bu destegi daha da guclendirmek icin Yagi Sayan kizini Ridvan ile evlendirdi Antakya Emiri Yagi Sayan Halep Meligi Ridvan la birlikte Asi Nehri uzerinde bulunan Sayzar kalesine saldirmak icin askeri hazirliklara basladilar Tam bu sirada Birinci Hacli seferi Baronlar ordulari Cukurova ya indi Bu Musluman emirlerin aralarinda yaptiklari muttefiklik anlasmalarini ve dusmanliklari sona erdirdi Fakat Musluman emirlikler birlesip Haclilar ordusuna karsi gelmeyi tercih etmediler Eger Musluman emirler birbirleriyle anlasip bir karsi muttefiklik kurabilselerdi Haclilarin Kudus u ele gecirip orada bir Haclilar Kudus Kralligi kurmalarini onleyebileceklerdi Ama iki kardes olan Halep Meligi Ridvan ile Sam Meligi Dukak arasindaki dusmanlik ve birbirine karsi nefret duygulari bunun gerceklemesine engel oldu Antakya Kusatmasi nda kale komutanligiBoemondo nun Firuz un acik biraktigi kule penceresine tek basina cikmasi Gravur Gustave Dore Anadolu dan gecip Toroslari iki degisik gecit guzergahindan gecen Birinci Hacli seferi baronlar seferi Hacli ordulari ac perisan Ekim 1097 de Antakya kalesi onune geldiler Kale komutani Buyuk Selcuklu Devleti sultani Meliksah tarafindan yaklasik 1090 de Antakya emiri olarak tayin edilen Yagi Sayan di Arap kronikci tarihci Ali ibn el Esir 9 ay suren bu kusatmayi cok ayrintili olarak vermistir Hacli ordularinin gelisini onceden haber alan Yagi Sayan sehirde yasayan Hristiyanlarin dindaslarina yardim etmesinden korktu Bir kurnazlikla butun Hristiyan erkekleri kale disina cikartti Once Antakyali Musluman erkekleri surlar disarisina cikarip sehrin etrafina hendek kazmalarini emretti ve Muslumanlarin yanina hicbir yabanciyi sokmadi Ertesi gun de ayni sekilde Antakyali Hristiyan erkekleri surlar disina cikarip hendek kazmalarini emretti onlarin yaninda da hicbir Musluman yoktu Ama aksamleyin Yagi Sayan Antakyali Hristiyan erkekleri sehir surlari icine almadi Yagi Sayan sehir icinde kalan Hristiyan kadin ve cocuklarin can ve mal guvenligi teminati verdi Kalede emrinde 6 000 veya 7 000 askeri bulunmaktaydi Buna karsilik Hacli ordusu mevcudu yaklasik 30 000 kisi idi Antakya kalesi surlari gayet iyi tahkimli bir kale idi Surlar tas ve tugladan yapilmis yaklasik 12 000 metre uzunlukta olup 3 kademede 360 kulesi bulunmaktaydi Kalenin dogu kisminda bulunan Habib i Neccar Dagi nda da bir ic kale bulunmaktaydi Sehirde cok yiyecek sakli bulunuyordu Sehir surlari icinde bahceler bostanlar hatta tarlalar bulunmaktaydi Buna karsilik Hacli ordusu devamli yiyecek ve hayvan yemi sikintisi cekmekteydi Insan ve hayvan yiyecek iase bulmak icin ozel iase toplama birliklerini cok genis alanlara hatta Halep civarlarina yaymislardi Haclilar ordusu Antakya da beklenmedik hava ve kara durumu ile karsilasmislardi Mevsimin gec olmasi dolayisiyla hava devamli yagisliydi Yagislar sehrin etrafini camur deryasina dondurmekte idi Yine yagislar dolayisiyla sehir bati duvari kenarindan gecen Asi Nehri sulari yukselmisti Bu hava sartlari yaninda Haclilarin hic alisik olmadiklari ve alismayanlari cok korkutan depremler Antakya da gayet olagan dogal olaylardi Antakya bir deprem hatti uzerinde idi ve sehrin her yerinde hic beklenmedik anlarda hafif zaman zaman sarsintilar hissedilmekteydi Emir Yagi Sayan resmen Suriye Selcuklu Halep Meligi Ridvan a tabi idi Fakat Yagi Sayan Haclilar gelmeden once Sam daki Suriye Selcuklu Șam Meligi Dukak a gayet yakindi Once ona oglu Sems ul Devle yi gondererek ondan askeri yardim istedi Sam Meliki Dukak ona destek verecegini bildirdi Atabeyi olan Tugtekin ve Hums emiri Canah ad Devle de Antakya ya askeri yardima katilacaklarini acikladilar Haclilar Antakya onlerine geldikleri zaman bu sehir etrafindaki kirsal alanlar her turlu insan ve hayvan iasesi icin gayet verimli idi ve Haclilar ordusu gelecegi hic dusunmeden bu yiyecek ve iaseyi yiyip bitirmeye koyulmustu Fakat sehir yakinlarinda yiyecek ve iase toplamak gittikce guclesmisti Toplama gruplari gayet buyuk alanlara yayilmaya basladilar Mevsim ilerledikce bir kis olmamakla beraber insan ve hayvan yiyecek ve iase maddeleri gayet zorlukla bulunmaya basladi ve cok gecmeden hic bulunmaz oldu Aralik 1097 basinda Haclilar ordusunun elinde hicbir yiyecek ve iase stoku kalmamisti Haclilar Beomondo nun Normanlar ordusunu ve Flandarali Robert in ordusunu daha uzun menzilli yiyecek toplama gorevi vererek Asi Nehri vadisinden Hama yonunde gonderdiler Bu ozel yiyecek ve iase toplama ordusu 29 Aralik ta Haclilar ordugahindan ayrildi Haclilar ordusunun buyukce bir kisminin ordugahtan ayrildigi haberini alan kale komutani Yagi Sayan bir huruc hareketi yaparak Asi Nehri kuzeyinde bulunan Hacli ordugahina bir gece baskini yapti Haclilara buyuk zayiat vermeye basladi Haclilarin Papa Temsilcisinin sancaktari da bu zayiata arasinda idi Haclilar komutani Toulouse Kontu Raymond de Saint Gilles bu surpriz baskini karsilamak icin alelacele bir sovalyeler birligi topladi ve hemen bir agir suvari taarruzu duzenledi Bu gece agir suvari taarruzunu beklemeyen kalenin piyade birligi kaleye duzenli sekilde geri cekilmek zorunda kaldi Aralik ortasinda Sam Meligi Dukak Sam atabeyi Tugtekin ve Yagi Sayan in oglu Sems ul Devle baslarinda olmak uzere Sam destek birligi Sam dan yuruyuse cikti Hama Emiri ordusuyla buna katildi Bu ordu 30 Aralik ta Sayzar sehri yakinlarina ulasti Burada ileride Hacli birliklerinin bulundugu haberi onlara yetisti Dukak ordusu hemen yuruyuse gecerek Albara adli bir koyde ozel olarak yiyecek ve iase toplamakla gorevli Robert Flandrali nin Hacli ordusunu bir baskinla yakaladilar ve bu orduyu kiskaca aldi Fakat Sam ordusu iyi kesif ve gozlem yapmamis bu Hacli ordusunun biraz arkasindan Beomondo nun komutasindaki bir diger Norman hacli ordusunun gelmekte oldugunu anlamamisti Beomondo ordusunu biraz geciktirerek Sam ordusu muharebeyi kazandigi icin dikkatini dagitmis ve saflarinin cozulmus oldugu halde iken bir saldiriya gecti Beomondo nun bu saldirisi hem Robert Flandrali nin Hacli ordusunu kurtardi hem de Musluman Sam ordusuna buyuk zayiat verdirdi Sam ordusundan geri kalanlar duzensiz olarak Hama ya cekildiler Haclilar ise bu duzensiz cekilen orduyu kovalamak gucunu kendilerinde bulamadilar Bundan sonra Sam Meligi Dukak Antakya emiri Yagi Sayan a askeri yardimdan vazgecti Bu sefer Ocak 1098 de Yagi Sayan tabiligini kabul ederek Halep Suriye Selcuklu Halep Meligi Ridvan dan askeri yardim istedi Ridvan Diyarbakir emiri olan kuzeni Artuklu Sokmen Bey ve kayinpederi olan Hama emrinden askeri destek alarak birkac bin suvariden olusan buyukce bir ordu hazirladi Bu ordu Subat ta yuruyuse baslayarak Antakya yakinlarinda Harenc mevkine ilerlediler ve Haclilar askeri kampina taarruza hazirlandilar Haclilar ordusu bu gucun gelisi haberini alir almaz Beomondo nun tekliflerine gore bir savunma plani hazirladilar Haclilar piyade guclerinin ordugahi korumasini ve 700 kadar sovalyeden olusan agir suvari birliginin bir gece baskisi yapmasini planladilar 8 Subat aksami sovalyeler agir suvari birligi Asi Nehri uzerine kurulan sallardan olusan kopruden gecerek Demir Kopru Kavsagi na yonelik Musluman destek birliginin arkasindan Musluman okcularin saf tutmasi onleyecek sekilde gayet suratle bir suvari aksam baskini yaptilar Sonra sovalyeler geri cekilip Halep ordusunu gayet dar ve Muslumanlarin asker sayisi ustunlugunu kullanip iki yandan saldiri yapmalarina imkan vermeyen kucuk bir duzluge girmesine izin verdiler Bu dar araziye giren Halep hafif suvari birligine Haclilar tekrar cepheden dortnala bir agir suvari taarruzuna gectiler Halep Meligi nin hafif suvari ordusu buna karsilik vermeyerek dagildi ve duzensiz bir sekilde Halep e dogru geri cekilmeye basladi Yagi Sayan ise kaledeki askeri gucunun hemen hepsi ile kaleden huruc hareketi yapti ve Haclilar piyadelerinin savunduklari ordugahlarina saldiriya gecti Bu saldiriya karsi kendilerini guc savunan Haclilar piyadeleri ogleden sonra geri cekilmeye basladiklari sirada ordugaha Haclilar Sovalyelerinin Ridvan in destek gucunu dagitigi haberi ulasti Bu haberin ne oldugu hemen anlayan Yagi Sayan ordusunu duzenli olarak tekrar surlar gerisine cekmeyi basardi Boylece komutanlarinin yeteneksizligi dolayisiyla Ridvan in gonderdigi hafif suvari ordusu Haclilar ordusu ile yaptigi muharebede Haclilar ordusu tarafindan maglup edildi Bu sefer Yagi Sayan Antakya ya iki haftalik yuruyus yolunda bulunan Musul Atabeyi Kerboga dan yardim istedi Kerboga Nisan 1097 sonunda yaklasik 30 000 kisilik ordusuyla Antakya ya yardim icin Musul dan yola cikti Fakat once Urfa da Edessa Hacli Kontlugu nu kuran Baudouin Bourglu uzerine yurudu ve Urfa yi 3 hafta basarisiz olarak kusatti Ondan sonra yine Antakya uzerine yurumeye basladi Fakat ordunun bu yuruyusu gayet yavas ve temkinli olmaktaydi Bu orduya etraftaki Musluman emirlerin ordulari katilmakta idi Bu arada Halep Meligi Ridvan ordusu ile de Kerboga ordusuna katildi Antakya kalesi surlari gayet sarp tepelik bir arazide kurulmustu ve surlar ufak bir birligin bile gecemeyecegi sekilde yapilmisti Fakat surlarin bazi mevkilerinde kale icinde ve kale disinda bulunan bireysel kisiler aralarinda konusma yapabilme imkanlari hatta bireylerin kaleye girip cikmalari imkanlari bulunmaktaydi Yagi Sayan in Hristiyan erkekleri kale disina cikartmasi kale icinde aileleri ile konusmak isteyen yerlilerin bu konusup gorusme mevkilerini ve girip cikma mevkilerini kullanmalarina bir firsat sagladi Bu kale ici kale disi konusmalarinin ve girip cikmalarin sonucunda cok gecmeden hem Hacli Hristiyan komutanlarinin ozellikle Antakya hukumdarligina gozu olan Beomondo nun hem de Yagi Sayan in birer casusluk sebekesi kurmalarina yol acti Boylece her iki taraf da karsi tarafin ne yaptigindan ve ne yapmak istediginden tam mukemmel detayli olmasa dahi bu casus sebekeleri kullanarak ogrenme imkanlarini kullanmaya basladilar Kale icinde yasayan Firuz adinda Ermeni den donme bir zirh tamircisi kale komutani Yagi Sayan in kendisini karaborsa faaliyetlerinden dolayi hapisle cezalandirmasinin ocunu Antakya ya ihanet ederek almak istemekteydi Hacli komutani Beomondo bunu ogrenmis ve kendine bagli casusluk sebekesi yolu ile onunla irtibat kurmustu Firuz Beomondo ile gizlice kale duvarlari uzerlerinden muzakerelere girismisti Beomondo eger Haclilarin sehre girisini saglarsa ona gayet buyuk meblaglara varan altin ve toprak bagislari vadetmisti Bu vaatlere inanan Firuz 2 3 Haziran gecesi Antakya sehir surlarinin buyuk kulelerinden olan Iki Kizkardes Kulesi nde bir pencereyi Haclilara acti Bu pencereye ilk once Beomondo tirmandi ve sonra onun sectigi bir Haclilar birligi bu kuleye tirmanip sehir sokaklarina gectiler Bu birlik sehir kapilarini kapilar onunde gizlenip bekleyen Hacli birliklerine acmayi basardilar Haclilar birlikleri sehrin sokaklarina yayildilar ve sehir savunuculari ile sehir icinde mucadeleye koyuldular 3 Haziran gunu Haclilarin Antakya sehri icinden sokulup geri atilmasinin imkansiz oldugu gercegi ortaya cikti OlumuHaclilar 2 3 Haziran 1098 de Antakya sehrine girdikten ve geri atilmalari imkansiz oldugu anlasildiktan sonra Yagi Sayan maiyetinde bir kucuk koruma birligi ile Antakya dan kacti Oglu Sems ul Devle ise savunmaya devem etmek icin sehrin ic kalesine cekildi Bu kacis sirasinda Yagi Sayan atindan dustu ve hem ati hem de kendisi buyuk yaralar aldi Korumalar birligi Yagi Sayan in kendi kacislarini geciktirecegini ve aldigi yaralardan iyilesmeyecegini sandiklari icin Yagi Sayan in ati yaninda yerde yatar sekilde geride biraktilar ve kacmalarina devam ettiler Ertesi gun bir Ermeni koylu Yagi Sayan i olum halinde yatar olarak buldu Yagi Sayan in kellesini keserek Antakya da bulunan Hacli komutnlarindan Beomondo ya onun kesok basini hediye etti ve buyuk bir bahsis aldi Antakya ya giren buyuk bir katilam yapip sehri halkini olduren ibadethaneleri ve buyuk evleri yagmalayip yakip yikan Haclilar ordusuna komuta eden iki onemli baron ile Raymond de Saint Gilles Antakya sehrinin hukumdari olmaya talip oldular Raymond St Gilles Yagi Sayan in emirlik konagina yerlesti Beomondo ise Haclilarin Kerboga nin kusatmasi ortadan kaldirildiktan sonra muzakereler ile Sems ud Devle nin terk ettigi sehir ic kalesine yerlesti Bu iki tarafta bir anlasma saglanincaya kadar Haclilara ordusu Antakya da kaldi Yagi Sayan in ismini telaffuz edemeyen Haclilar onu Latince olarak uydurduklari Acxianus Gratianus ve Cassianus olarak anmislardir Hacli komutani Raymond St Gilles in sehir Haclilar eline gectikten sonra yerlesmis oldugu Yagi Sayan in emirlik konagi Haclilar tarafindan Palatium Cassiani olarak anilmakta idi Ayrica bakinizBirinci Hacli seferi Antakya KusatmasiKaynakca Bosworth Clifford E Malik Shah ed M Th Houtsma ve digerleri 1936 Brill Encyclopaedia of Islam C 3 s 272 74 Ingilizce a b c d e Maalouf Amin cev Mehmet Ali Kilicbay 1998 Araplarin Gozuyle Hacli Seferleri Istanbul Telos Yayincilik a b c d e f g h i j k Runciman Steven Tr cev Fikret Isiltan 1998 Hacli Seferleri Tarihi I Cilt Birinci Hacli Seferi ve Kudus Kralliginin Kurulusu Ankara Turk Tarih Kurumu Yayinlari ISBN 975 16 0678 0Dis baglantilarMaalouf Amin cev Mehmet Ali Kilicbay 1998 Araplarin Gozuyle Hacli Seferleri Istanbul Telos Yayincilik ISBN 975 545 092 0 Runciman Steven Tr cev Fikret Isiltan 1998 Hacli Seferleri Tarihi I Cilt Birinci Hacli Seferi ve Kudus Kralliginin Kurulusu Ankara Turk Tarih Kurumu Yayinlari ISBN 975 16 0678 0 Demirkent Isin 1997 Hacli Seferleri Istanbul Dunya Yayincilik ISBN 975 7632 54 6 Ali ibnu l Esir Tr cev Abdulkerim Ozaydin 1987 El Kamil Fi t Tarih Tercumesi Istanbul Bahar Yayinevi Ibnu l Kalanisi Ing cev H A R Gibb 1906 Zeyl Tarih Dimask History Of Damascus Leiden H F Amedroz