Kutalmışoğlu Süleyman Şah veya kısaca Kutalmışoğlu (Arap alfabesiyle: سليمان بن قتلمش, Süleyman bin Kutalmış) (d. ? - ö. 4 Haziran 1086), Türkiye Selçuklu Devleti'nin kurucusudur. Selçuk Bey'in oğlu Arslan Yabgu'nun torunudur. Babası Kutalmış Bey'dir. Erhan Afyoncu'nun tespitlerine göre mezarı Halep Kapısı’ndadır.[]Kutalmışoğlu Süleyman Şah öldüğünde Caber Kalesi'ne defnedildiği yönündeki rivayetler doğru değildir. Zira Kutalmışoğlu öldürüldüğünde Caber Kalesi henüz Selçuklu Hanedanı tarafından ele geçirilmemişti.
I. Süleyman Şah سليمان بن قتلمش | |||||
---|---|---|---|---|---|
Süleyman Şah'ın Tarsus'taki bir anıtı | |||||
1. Anadolu Selçuklu Sultanı | |||||
Hüküm süresi | 1077-1086 | ||||
Sonra gelen | I. Kılıç Arslan | ||||
Ölüm | 4 Haziran 1086 Halep yakınları | ||||
Defin | Halep Kapısı | ||||
| |||||
Hanedan | Selçuklu Hanedanı | ||||
Babası | Kutalmış | ||||
Dini | Sünni İslam |
Malazgirt Savaşı'ndan önceki yaşamı
Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın babası Kutalmış, Selçuk Sultanı Tuğrul Bey ile Çağrı Bey'in amcaoğluydu. Kutalmış önce Tuğrul Bey'e karşı isyan etmiş; sonra Büyük Selçuklu Sultanlığı tahtına geçen Alparslan'ın sultanlığını kabul etmemiş ve onun ile başarısız bir çatışmaya girişmiş ve bu sırada, 1064 yılında öldürülmüştür. Bazı yazarlar Kutalmış’ın dört oğlunun, bazı yazarlar ise büyük oğlunun Alp Arslan tarafından tutuklandığını ileri sürmektedir. Süleyman Şah, Nizamülmülk’ün önerisiyle Alp Arslan tarafından Suriye gazasıyla görevlendirilmiştir; ancak, Suriye’deki emirlerin kendisini öldürmek istemesi üzerine Anadolu gazasına girişmiştir. Diğer yandan Osman Turan, Kutalmışoğulları’nın Suriye’ye gönderildiğini kabul etmez, Melikşah’ın ölümünden sonra Anadolu’ya geldiklerini ileri sürer. Bizans kaynakları ise Melikşah tarafından Anadolu’nun fethiyle görevlendirildikleri ve feth edecekleri topraklar üzerinde hakimiyetlerinin sultan tarafından tanındığı belirtilir., Anadolu Selçuklu Devleti’nin kuruluşuna Melikşah’ın bir fermanıyla izin verildiğini, fermanın Kutalmışoğulları’nın herhangi birine değil, hepsi için çıkarıldığını söylemektedir. Bununla birlikte Alp Arslan döneminde Anadolu’ya gelen Kutalmışoğulları’nın Alparslan'ın devamlı baskısı altında kalmışlar ve Alparslan’ın zaman zaman akıncı birlikleri göndererek tahtını tehdit edebilecek olan kardeşleri bertaraf etmeye çalışmıştır. Dört kardeşten en son Süleyman Şah hayatta kalmıştır.
Türkiye Selçuklu Devleti'nin kurulması
Alparslan'ın 1071 Malazgirt Savaşı galibiyetinden sonra giderek daha çok sayıda Türkmen göçebe boyları Anadolu'ya girip yerleşmeye başlamış ve Süleyman Şah bu Türkmenlerin liderliğini ele geçirmeyi başarmıştır. 1073'te Kutalmışoğlu Süleyman Şah Büyük Selçuklu devleti hükümdarı Melikşah tarafından Büyük Selçuk Sultanlığı'na bağımlı Sultan-ı Rum (Rum Sultanı) olarak tayin edilmiştir. Bizans sınırlarında idaresini kuran Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Bizanslılarla bazen savaş yaparak bazen Bizans isyancılarına yardım ederek hükmü altındaki toprakların sınırlarını büyütmeyi başarmıştır. 1075'te Bizans İmparatorluğu'nun Anadolu'da bulunan önemli şehirlerinden İznik (Nicaea) ile İzmit (Nicomedia)'i eline geçirmiştir. Ardından Güney Marmara bölgesine tamamen hakim olmuştur. Ayrıca Çanakkale boğazından geçen gemilerden vergi almaya başlamıştır. 1077'de özerkliğini ilan edip İznik merkezli bağımsız bir devlet olarak Anadolu Selçuklu Devleti'ni kurmuştur.
Türkiye Selçuklu Devleti'nin gelişmesi
Anadolu'da güçlü bir devlet kuran Süleyman Şah, Bizans'ın içinde bulunduğu taht kavgalarından ve diğer buhranlı durumdan yararlanarak sınırlarını hızla genişletmeye başlamıştır. Gerçekten de Bizans'ın Rumeli orduları komutanı Bryennios 1075 yılında ayaklanmış ve 1077 yılında Adrianopolis'te imparatorluğunu ilan ederek başkent Konstantinopolis üzerine yürümüştür. Bunun üzerine harekete geçen Bizans'ın Anadolu'daki ordularının komutanı Nikiforos Botaneiates; Alp Arslan'dan kaçarak Bizans'a sığınan Selçuk Bey'in torunu El-basan (Khrysoskül) ile birleşerek, Süleyman Şah'ın taarruzlarına karşı geceleri ve sapa yollardan ilerlemek suretiyle Kütahya'dan İstanbul'a doğru ilerlemeye başlamıştır. Fakat Nikiforos, Sakarya'daki Atzula mevkiinde Selçuklu kuvvetleri tarafından sarılma riski ortaya çıkınca El-basan'ı amcazadesi Süleyman Şah'a göndermiştir. El-basan Süleyman Şah'a; Nikiforos'un imparatorluğu ele geçirmeyi amaçladığını ve bunu başardığı takdirde kendisine vadettiği menfaatleri anlatmıştır. Süleyman Şah; müttefiki bulunan mevcut Bizans imparatoru yerine daha uygun şartlarla Nikiforos'la ittifak yapmış ve kendisine asker desteği vermiştir. Nitekim 1078 yılında Nikiforos; İstanbul'a girmiş ve buradaki taraftarlarının arka çıkmasıyla Bizans tahtını ele geçirmiştir. Yanında getirdiği Türk askerlerini de Rumeli'de isyan etmekte olan Bizans'ın Rumeli orduları komutanı Bryennios'a karşı göndermiştir.
1078'de Süleyman Şah Bizans İmparatoru VII. Mihail ile Bizans tahtını eline geçirmek üzere isyan eden Anatolikon Theması vali generali ("Stratigos") Nikiforos Botaneiates'e karşı askerî yardım anlaşması yapmıştır. Fakat Süleyman Şah ordusu ile İznik ile Kütahya arasında Nikeforus Botaeiates ile karşılaşınca asi generalin sağladığı daha uygun şartlar nedeniyle taraf değiştirip Nikiforos Botaeiates'a askeri yardım sağlamış ve onun III. Nikiforos ismi ile Bizans İmparatoru olmasına önayak olmuştur. Bu yardım dolayısıyla Bizanslılar göçebe Türkmenlerin Anadolu'da da Boğaz kıyılarına kadar gelip yerleşmelerini kabul etmişlerdir.
Bizans'ın iç karışıklıklarını müdahale ederek hakimiyetini Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz sahillerine kadar her tarafta genişleten Süleyman Şah'ın muvaffakiyetleri arttıkça Türkistan ve İran'dan Anadolu'ya gelmekte olan Türkmen obalarının akınları süratlenmiş ve büyümüştür. Örneğin 1080 yılında Azerbaycan'dan Anadolu'ya çok büyük bir Türkmen nüfus akını gerçekleşmiştir. Ayrıca Süleyman Şah'ın fethettiği bölgelerde yaşayan Rum, Ermeni gibi yerli milletlere mensup olan insanlarda Bizans'ın başta dini ve ekonomik olmak üzere tüm baskılarından kurtulmuş ve huzura kavuşmuştur.
1080'de ise Süleyman Şah bir diğer Bizans tahtına geçmek isteyen, bu sefer başarısız, isyancıya (Nikiforos Melissenos)'a yardım etmiştir. Türkiye Selçuklu Devleti'nin hızlı bir biçimde büyümesinden çekinen Bizans İmparatorluğu, (Balkanlardaki karışıklığın etkisiyle de) Türkiye Selçuklu Devleti ile bir antlaşma yapmış ve bu antlaşmaya göre Bizans, Türkiye Selçuklu Devleti'ne yıllık tazminat ödemeyi kabul etmiştir.
Süleyman Şah Bizans ile yaptığı bu antlaşma sonucu batı sınırını güvenceye almıştır. Yakın akrabası ve veziri Ebu'l-Kasım'ı İznik'te idareci olarak bırakan Süleyman Şah, doğu sınırlarını genişletme planları ile 1084'te Çukurova (Kilikya)'ya (ve belki de Suriye üzerine) bir sefere çıkmıştır. Bu sefer sonucu Tarsus, Adana ve Antakya'yı devletinin sınırlarına katmış ve Filaret'e karşı olan Antakya halkının davetiyle bu şehri fethetmiştir. Süleyman Şah'ın Antakya'yı fethinden sonra bütün Suriye'ye sahip olma amacıyla Halep'i kuşatmıştır. Halep emiri olan İbn-i Huteyti (ya da Şerif Ebu Hasan), Tutuş'tan yardım istemiştir. Tutuş, Melikşah'ın kardeşi olup Melikşah tarafından Suriye melikliğine getirilerek, bu bölgede Büyük Selçuklu Devleti'nden bağımsız olarak hareket eden Atsız Bey idaresindeki Yabgulu Türkmenleri'ni itaat altına alan, Şam'ı kendisine merkez edilmişti. Tutuş yanına Selçuklular’ın yetenekli kumandanlarından (Artuklu Beyliği'nin kurucusu) Artuk Bey'i alarak 4 Haziran 1086 tarihinde Halep'e doğru yola çıkmış ve Süleyman Şah'la 4 Haziran 1086 tarihinde Ayn Seylem mevkiinde karşılaşmış ve savaşı Tutuş kazanmıştır. Bu savaşla beraber Süleyman Şah hayatını kaybetmiş ve Halep'te defnedilmiştir. Ayrıca Anadolu Selçuklu Devleti büyük karışıklıklara sürüklenmiştir.
Anna Komnini ise Aleksiad adlı kitabında, Süleyman Şah’ın Antakya hakimi Philaretos adında ermeni bir domestikos’un oğlu tarafından teşvik edildiğini ileri sürmektedir.
Süleyman Şah; sefere çıkarken yerine vekil olarak Ebu'l Kasım'ı bırakmıştı ve kendisinin ölümüyle beraber Ebu'l Kasım, Anadolu Selçuklu Devleti'ni idare etmeye başlamıştır. Büyük Selçuklu sultanı Melikşah ise; Porsuk Bey'i tekrar Anadolu üzerine göndermek suretiyle Anadolu Selçukluları'nı itaat altına almak istemiştir. Fakat Porsuk Bey başarısız olunca bu sefer de Bozan Bey'i Anadolu üzerine göndermiştir. Bozan Bey'i geri çekmesi için birçok hediyeyle beraber Melikşah'la görüşmek için İran'a giden Ebu'l Kasım; Melikşah'tan Bozan Bey'in iradesiyle kendi iradesinin aynı olacağı, eğer Bozan Bey bu seferden vazgeçerse kendisinin de vazgeçeceğini, bunun için Bozan Bey'le görüşmesi gerektiği şeklinde bir cevap almıştır. Daha sonra Ebu'l Kasım, İznik'e geri dönerken kendisini takip etmekte olan Bozan Bey tarafından yakalatılmış ve boğdurulmuştur. Kendisinin ölümü üzerine kardeşi Ebu'l Gazi Anadolu Selçukluları'nı idare etmeye başlamıştır.
Her ikisi de Selçuklu hanedanından olan ve Büyük Selçuklu Devleti'ne ismen bağımlı bu iki taraf arasındaki askeri çekişmeye bu devletin başkenti İsfahan'da bulunan Sultan Melikşah'in bir bağlantısı olup olmadığı daha belgelenmemiştir. Ama bazı tarihçiler Tutuş'un Sultan Melikşah emirleriyle hareket ettiğini bildirmektedirler.
Süleyman Şah Döneminde Büyük Selçuklu - Anadolu Selçuklu İlişkileri
Kutalmışoğulları; Büyük Selçuklu Devleti egemenliği konusundaki taht kavgalarında mağlup olmuş ve Kutalmış ölmüş, Alp Arslan'ın ölümüyle beraber serbest kalan başta Süleyman Şah ve Mansur olmak üzere Kutalmış'ın oğulları önce Suriye'de faaliyet göstermiş, daha sonra Anadolu'ya geçerek İznik'e kadar ilerlemiş ve İznik başkent olmak üzere Anadolu Selçuklu Devleti'ni kurmuşlardı. Öte yandan Yabgulu Türkmenleri'nin Güney Suriye ve Filistin'e gelerek burada 'in idaresine girerek bir beylik kurmaları Büyük Selçuklu sultanı Melikşah'ı endişelendirmekteydi. Çünkü Melikşah, bu devlet ve beyliklerin güçlenmesi durumunda kendisine rakip hale gelebileceğini düşünmekteydi. Bu yüzden Melikşah; kardeşi Tutuş'u Suriye'ye göndermek suretiyle Atsız Bey idaresinde teşkilatlanan Yabgulu Türkmenleri'ni itaat altına almıştır. Daha sonra Porsuk Bey idaresindeki bir orduyu Anadolu'ya göndermek suretiyle Süleyman Şah, Mansur ve tüm Kutalmışoğulları'nı bertaraf etmeyi amaçlamıştır. Bu yüzden 1075 yılı Temmuz ayında (468 Zilkaade) Afşin, Saltuk, Dilmaç oğlu Mehmed, Tarank oğlu ve Tutı oğlu gibi Oğuz beyleri askerleriyle birlikte Anadolu'dan Halep'e dönüyorlardı. Çünkü bu beyler Melikşah'a bağlıydılar ve Melikşah'a olan sadakatlerinden dolayı onun emrine uygun olarak Tutuş'a iltihak etmişlerdir.
Melikşah'ın Anadolu ve Kutalmışoğulları'nı itaat altına almak maksadıyla gönderdiği Porsuk Bey'in Anadolu'daki faaliyetleri hakkında kaynakların verdikleri bilgiler karışık ve kifayetsizdir. Bu rivayetlerden birine göre Melikşah, cihan hakimiyeti davasıyla, Porsuk Bey'i Anadolu'ya göndermiş ve Porsuk Bey Bizans'ı sıkıştırarak imparatoru yıllık 300.000 altun (dinar) haraca bağlamış hatta bizzat Melikşah'ta İstanbul'a kuşatmış ve Bizans'ın vergisini 1.000.000 kızıl altına çıkarmış; Konya, Kayseri, Aksaray, İznik ve tüm Anadolu beldelerini fethederek Süleyman Şah'ı Anadolu'ya melik yapmış ve Antakya'yı da alarak kendisine teslim etmiş, Tutuş'u da Şam'a göndererek kendisini Mısır ve Magrip'in fethiyle görevlendirmiştir. Başka bir müellife göreyse Kutalmış ölünce oğlu Mansur Anadolu'ya gitmiş ve birçok beldeyi fethetmiştir. Melikşah tahta çıkınca Mansur'un üstüne Porsuk Bey'i göndermiş ve Porsuk Bey Mansur'u mağlup ederek onu ortadan kaldırmıştır. Ayrıca bu müellife göre Mansur öldüğü zaman kardeşi Süleyman'ın yaşı çok küçüktür ama Türkmenler'in kendisine iltihakıyla Süleyman'da birçok beldenin fethine muvaffak olmuştur. Yine başka bir müellife göre Melikşah; Porsuk Bey'i Kutalmışoğlu'nu yakalatmak üzere Anadolu'ya göndermiş ve Porsuk Bey, İstanbul'a sığınmış olan Kutalmışoğlu'nu Bizans imparatoru Nikiforos Botaneiates'ten istese de Kutalmışoğlu kendisine teslim edilmemiştir. Daha sonra Porsuk Bey ile Kutalmışoğlu arasında şiddetli savaşlar yaşanmış, iki tarafta çok ağır kayıplar vermiş, nitekim Porsuk Bey bir hileyle hasmını ortadan kaldırarak durumu Melikşah'a bildirmiştir. Bunun üzerine Anadolu'da bulunan Türkmenler'de Kutalmış'ın diğer oğlu olan Süleyman'a sığınmıştır.
Modern tarihçiler ise Anadolu Selçuklu Devleti'nin kurulmasından sonra Süleyman Şah ve Mansur arasında taht kavgalarının başladığını, bu yüzden Süleyman Şah'ın yardım istemesi üzerine Melikşah'ın Porsuk Bey'i Anadolu'ya gönderdiğini ve iki ordunun birleşerek Mansur'u ortadan kaldırdığını, böylece Anadolu melikliğinin Süleyman Şah'a verildiğini yazarlar. Daha ayrıntılı bir açıklama ise şöyledir. Süleyman Şah’ın kardeşi Mansur ise, aralarında ortaya çıkan hakimiyet mücadelesi, zamanla düşmanlığa dönüşmüş, Şüleyman Şah, kardeşi Mansur Bey’i ortadan kaldırmaya yönelmiştir. Süleyman Şah, Mansur Bey’in merkeze karşı isyan hazırlığı içinde olduğunu Melikşah’a bildirmiş, bunun üzerine emrinde bir kuvvet Anadolu’ya gönderilmiştir. Süleyman Şah’ını kuvvetleriye birleşen bu kuvvet, Mansur Bey üzerine gitmiş, muharebe sırasında Mansur Bey öldürülmüştür.
Ancak kesin olan şudur ki Porsuk Bey'in liderliğinde düzenlenen bu sefer Kutalmışoğulları'na karşıdır ve bu sefer, Süleyman Şah'ın kardeşi Mansur'un ölümüyle nihayete ermiştir. Bu seferle beraber Süleyman Şah kuvvetlenmiştir. Ayrıca Prof. Dr. Osman Turan; Porsuk Çayı'nın isminin, Porsuk Bey'in bu havalideki hareketlerinin hatırası olarak kaldığını iddia eder.
Süleyman Şah'ın Bizans'la İlişkileri
Süleyman Şah; Bizans İmparatorluğu ile ittifak ederek Melikşah tarafından üzerine gönderilen Porsuk Bey'in, kardeşi Mansur'u öldürmekten başka hiçbir şey elde edemeden geri dönmesini sağlamış ve bu suretle Melikşah'a, dolayısıyla da Büyük Selçuklular'a karşı istiklalini korumuş ve kuvvetlenmiştir. Bu sıralarda Bizans'a ait İstanköy Adası'nda bulunan Melissenos ise; yeni imparator Botaneiates'in iktidarını tanımamakta ve Ege Denizi kıyılarına kadar gelen Türk akıncılarının başbuğlarıyla görüşmekteydi. Bu teşebbüsünde muvaffak olmak için Süleyman Şah'a; tahtı ele geçirdiği takdirde Frigya ve Galatya havalilerinde Bizans'ın elinde bulunan şehirleri teslim etmeyi vadetmekteydi. Bu siyaset değişikliği dolayısıyla da Bizans ve Anadolu Selçuklular'ın arası açılmış ve Botaneiates, Anadolu üzerine bir ordu sevk etmiştir. Bu ordu; Anadolu Selçukluları'nın payitahtı İznik'i kuşatmak veya bu esnada Dorileon (Eskişehir) havalisinde bulunan Süleyman Şah ve Melissenos'a taarruz etmek konusunda tereddüt etmiş, nitekim İznik'in muhasarasına karar verilmiştir. İznik'te bulunan Türk garnizonu Bizanslılar'ı oyalamaktayken Süleyman Şah ve Melissenos'ta hızla ilerlemişlerdir. Nitekim Süleyman Şah ve Melissenos'tan çekinen Bizanslılar kaçmış ve Süleyman Şah ile Melissenos Kadıköy'e (Domalis) yerleşmiştir. Fakat Melissenos'tan erken davranan ünlü Bizans generali Aleksios Komnenos; Nikiforos Botaneiates'i tahttan indirmiş ve imparatorluğunu ilan etmiştir (1081).
Bizans'taki imparator değişikliği Anadolu Selçukluları'na yaramış ve Selçuklular; Anadolu'da fethetmedikleri yerleri de fethetmişlerdir. Bu hususu Süryani Mihail gibi müellifler; Nikomedia'nın (İzmit) Türkler'in elinde bulunduğunu belirterek doğrulamaktadırlar. Nitekim İstanbul Boğazı, Türkler ile Bizanslılar arasında sınır olmuştur. I. Aleksios bu durum karşısında, bir gece baskınıyla Türkler'i boğazlardan uzaklaştırmak istemiş ama başarısız olmuştur. Bu sırada Bizans'ın Balkan topraklarına karşı çok büyük ve acilen bertaraf edilmesi gereken bir Norman tehlikesi belirmiştir. Bu yüzden I. Aleksios, Süleyman Şah'la anlaşmak zorunda kalmış ve anlaşmaya göre Selçuklular'ın Bizanslılar'a; Normanlar'a karşı olan mücadeleleri sırasında asker desteği sağlaması, yine Selçuklular'ın İstanbul Boğazı'ndan çekilmesi ve iki devlet arasındaki sınırın Drakon çayı olması kararlaştırılmıştır. Bu muahedeyle beraber Selçuklular, Marmara kıyılarına kadar bütün Anadolu'nun kendilerine ait olduğunu tasdik ettirmişlerdir. Öyle ki hukuken Bizans'a ait olan Sinop ve Antakya şehirlerinin mahalli hakimler tarafından fethi karşısında Bizans imparatorunun bir itirazda bulunmaması 1081 muahedesiyle Bizans'ın, tüm Anadolu'yu Selçuklular'a terk ettiğine delalet etmektedir. 1081 muahedesinde Selçuklu-Bizans hududu olarak belirlenen Drakon çayı; W. Ramsay'a göre İzmit Körfezi'ne dökülen Kırkgeçit çayıdır. Chalandon'a göreyse Drakon çayı, Bozburun yarımadasını ayıran çaydır. Osman Turan'a göreyse bugünkü Drakos(Orhan)tepe ve onun yanındaki bir dere bahis mevzudur. Bu muharebeden sonra Süleyman Şah'ın, yapacağı askeri yardımı gerçekleştirdiğine dair bir kayda rastlanmamış ve Anna Komnini, Makedonya'nın Ohri bölgesinde oturan ve Tadikios'un emrinde bulunan Türkler'dem bahsetmiştir ki tüm kaynaklar bunların Balkanlar'daki Şamani Türkler'e (Müslüman olmayan Türkler) mensup olduğunu teyid etmektedir.
Süleyman Şah'ın Şark Seferi Öncesi Şark Hudutları
Süleyman Şah'ın tüm Anadolu'ya hakim olduğunu söyleyen kaynaklar, Anadolu Selçukluları'nın şark (doğu) hudutlarını ve bu hudutların nereye kadar uzandığını belirtmezler. Bununla beraber, Süleyman Şah'ın Şark Seferi'nden önce Kapadokya'ya, sahil bölgelerine ve tüm Anadolu vilayetlerine hakimiyetini yayarak buralar valiler tayin ettiğine dair bir ifade bize umumi bir fikir vermektedir. Süleyman Şah'ın bu sefere çıkarken, İznik'te yerine naib olarak bıraktığı Ebu'l Kasım'ın kardeşi Ebu'l Gazi'yi Kapadokya'ya vali olarak tayin etmesi bu bölgenin Anadolu Selçukluları'na ait olduğunu gösterir. Kaynaklarda adı, şahsiyeti ve siyasi faaliyetleri bir türlü anlaşılamamış bulunan Taylu Danişmend'in oğlu Gümüştekin Ahmed Gazi'nin; bu zamanda Süleyman Şah'ın dayısı ve tabiisi olarak Sivas, Amasya ve Tokat bölgesinde Danişmendliler Beyliği'ni kurmaktaydı. Danişmend-name ve Anna Komnini'de Çankırı, Kastamonu ve Sinop'un fatihi olarak gösterilen ve Çankırı'daki kendi adını taşıyan türbede defnedilmiş bulunan Kara-tekin'de Süleyman Şah'ın bir valisi veya tabii olarak gözükmektedir.
Selçuklular'ın Bizans'ı takip ettiği ve Selçuklu Devleti'nin ağırlık merkezinin Marmara kıyılarına intikal ettiği için Türk nüfusunun kesafetide batıya doğru artmış ve bu sebeple de Doğu Karadeniz sahilleri de zayıf bir Türk işgalinden sonra tekrar Bizans'ın eline geçmiştir. Bizans kaynaklarının belirsiz bilgilerine rağmen Trabzon; 1075 yılında Theodoros Gavras tarafından geri alınmıştır. Bir İslam kaynağına göre 1079 yılında Anadolu'da gaza yapmakta olan bir Türk fırkasının tamamen öldüğü belirtilmiştir ki bu olayın Doğu Karadeniz'de olduğu tahmin edilmektedir. Gavras; Trabzon'da Bizans'tan bağımsız bir idare kurmuş ve bu yüzden 1091 yılında Bizans imparatoru I. Aleksios tarafından bu havaliden püskürtülmüş ve yerine Gregori Taronites tayin edilmiş; son olarak da Trabzon'a hakim olarak müstakil bir Rum devleti vücuda getirmiştir. Gavras; şarktaki Türk beyleriyle yaptığı ittifaklar sayesinde Bizans'a karşı istiklalini korumuştur.
Süleyman Şah'ın şark seferi öncesinde Anadolu toprakları bu durumdayken Ermeniler'in Fırat boylarından bir takım prenslikler kurmaları Anadolu Selçukluları için mühim bir meseli teşkil etmekteydi. Bizanslılar; XI. asrın başlarından itibaren Doğu Anadolu'yu işgal ederek bu bölgedeki Ermeni prensliklerini ortadan kaldırmış ve mühim bir Ermeni nüfusunu Sivas, Kayseri ve Fırat boylarına nakletmişlerdir. Malazgirt Savaşı'na müteakip Türkmenler'in hızla Anadolu'ya girmesiyle beraber Ermeniler daha kuzeye ve batıya kaçmışlar; Fırat boylarında, Kilikya'da, Malatya'da, Maraş'ta ve Urfa bölgelerinde kesafet yaratmışlardır. Bizans'ın bu tehciri ve Ortodoksluk mezhebini zorla Ermeniler'e kabul ettirmeye çalışması Ermeniler'i, Bizans'a karşı düşman hale getirmiştir. Öyle ki Anadolu'nun müdafaasına karışmayan Ermeniler bazen Türkler'i kurtarıcı olarak karşılayarak Bizans aleyhindeki millî ve dini düşmanlıklarını devam ettirmişler; Malazgirt Savaşı'ndan olduğu gibi toptan savaş meydanından uzaklaşmışlar; fırsat buldukça Rumlar'a saldırmışlardır. Böylece Ermeniler Bizans'a karşı ilk Arap fetihlerinde ve Avasım şehirlerinin kurulmasında Müslümanlar'a yakın oldukları gibi Malazgirt Savaşı'na müteakipde Türkler'e yakın olmuşlardır. Bu yüzdendir ki çağdaş Ermeni ve Süryani müellifleri, Rumlar'ı menfur ve kadınlaşmış dinlerine ve millî varlıklarına düşman zalim Rafiziler olarak gösteriyor, Bizanslılar'da onları ihanetle itham etmişlerdir.
İşte Bizans'ın çöküşünden ve Türkler'in onlara karşı düzenlediği takip ve seferlerden yararlanan Ermeniler, Fırat boylarında kesafet kazanmışlar ve birçok prenslik kurmuşlardır. Bu suretle de Anadolu Selçukluları'nın güneydeki ve doğudaki Türk-İslam dünyasıyla olan münasebetlerini kesecek bir durum yaratmışlardır. Türkler'e karşı Bizanslılar tarafından Malatya-Antakya hattının müdafaası ile görevlendirilen Ermeni sergerdesi Filaret (Philaretos), Malazgirt Savaşı'nda ciddi bir çatışmaya girmediği halde, bu savaştan sonra imparator Mihail'e karşı eski imparator Romen Diyojen'i, bu eski imparatordan almış olduğu kumandanlıktan dolayı müdafaa etmiştir. Fakat Filaret bu durumdan faydalanarak kendi hesabına çalışmıştır.
Malazgirt zaferinden sonra ne yapacağını şaşıran Frank askerleri ve reisleri Raimbaud, ayrıca dağlık Toros bölgelerine sığınmış olan Ermeniler de Filaret'in idaresine girmiş ve böylece 1074 yılında Filaret; hakimiyetini kurmuş ve imparatorun Antioch (Antakya) valiliğine tayin etmiş olduğu İzak'ı bozguna uğratmıştır. Daha sonra Filaret; Siirt, Muş ve Harput bölgelerine hakim olan, Bizans'a sadık kalan Ermeni prensi Sasonlu Thornig'e karşı taarruza geçmiştir. Filaret bu savaşta Frank reisi Raimbaud'u kaybetse de Türkler'le ve Türk emiri Kapar ile ittifak ederek Thornig'i de bertaraf etmiştir. 1077 yılında Bizans valisi Leon'un idaresindeki Urfa'yı zapteden Filaret; Malatya'da yerleşen Ortodoks Ermeni Gabriel'i de kendisine tabii kılmıştır. En son Fırat boylarında meydana çıkan Ermeni Vasag'ı da 1079 yılında ortadan kaldırdıktan sonra Filaret Antakya'ya girmiş ve şehirdeki Rumlar'ı katletmiştir. Böylece gittikçe kuvvetlenen Filaret Harput'tan Kilikya'ya kadar uzayan Malatya, Maraş, Göksün, Tarsus, Anazarba, Masisa, Ra'ban, Antakya ve Urfa şehirlerini içine alan çok büyük bir prenslik kurmuştur. Fakat bu hakimiyeti kurarken izlediği iki yüzlü siyaset ve Hristiyanlar'ı katilden kaçınmamasından dolayı Rumlar ve Süryaniler'den başka Ermeniler'in de nefretini kazanmıştır. Mevkisini Türkler'le dostluk kurarak korumaya çalışan Filaret; Süleyman Şah'ın kendi üzerine sefer yapma ihtimaline karşı Melikşah'a yaklaşmış ve bizzat onun sarayına giderek hakimiyetini tasdik ettirmek gayesiyle Müslüman olmuştur. Bu durum Filaret'in Hristiyanlar'a karşı olan şiddetini artırmış ve Hristiyanlar'ın Filaret'e olan nefretleri iyice artmıştır.
Süleyman Şah'ın Doğu Fetihleri
Türkiye Selçukluları'nın şarkında bir Ermeni prensliğinin kurulması ve Melikşah'ın, dolayısıyla da Büyük Selçuklular'ın bu prensliği desteklemeleri büyük bir endişe yaratıyor ve Süleyman Şah'ı şark seferine mecbur ediyordu. Bizanslılar ile yapılan 1081 muahedesiyle nasıl imparator I. Aleksios Balkanlar'daki Normanlar'a ve Şamani Türkler'e (Müslüman olmayan Türkler) karşı serbest kaldıysa aynı şekilde Süleyman Şah'ta Doğu Anadolu meselelerinde serbest kalmıştır.
1082 yılında Çukurova'ya (Kilikya) girerek Tarsus'u fetheden Süleyman Şah; 1083 yılında Adana, Anazarba, Masisa ve tüm Kilikya beldelerini hakimiyeti altına almıştır. Süleyman Şah, Tarsus'u fethedince derhal kadı İbn Ammar'dan bu yeni fethedilen şehirler için kadı ve hatip istemiştir ki bu durum Süleyman Şah'ın; Melikşah'la, dolayısıyla da Büyük Selçuklular'la olan geçmişten kalma siyasi ve ailevi rekabetini devam ettirdiğine dair mühim bir hadisedir. Çünkü Süleyman Şah, Büyük Selçuklular'ın dini lider olarak tanıdığı Sünni Abbasiler yerine Şii Fatımiler'i dini lider olarak tanımıştır. Nitekim Kutalmışoğulları; Anadolu'ya geçmeden önce Kuzey Suriye'de bulundukları dönemde aynı teşebbüste bulunmuşlardır. Ayrıca İbrahim Yınal ve diğer asi Selçuklu beyleri de bu yolu tutmuşlardır.
Geçmişte Abbasiler; Bizans'a karşı Tarsus merkez olmak üzere Avasım şehirlerini kurmuştur ve bu münasebetle Kilikya şehirleri aralarında pek çok Türk'ün de bulunduğu Müslüman gönüllü ve gazilerin üssü olmuştur. İslam kültür ve medeniyetinin yerleştiği ve ilim adamları yetiştirdiği bu bölge X. asrın başlarında Bizans tarafından işgal olunmuş ve tüm Müslüman halk katledilmiştir. İşte Süleyman Şah yaklaşık 150 yıl sonra bu bölgeyi Hristiyan işgalinden kurtarmış ve tekrar bir İslam diyarı haline getirmiştir. Tarsus ve Kilikya'dan sonra Filaret'in elindeki tüm bölgeleri fethetmeyi ve bu münasebetle Büyük Selçuklular'la karşı karşıya gelmeyi hesap eden Süleyman Şah; İznik'e dönerek gerekli hazırlıkları yapmış ve önlemleri almıştır. Bu maksatla Süleyman Şah, İznik'e yerine vekil olarak Ebu'l Kasım'ı bırakmış ve Kapadokya'ya, sahil bölgelerine ve tüm Anadolu'ya valiler tayin etmiştir. Bu valileri şark seferi bitene kadar bölgelerini korumakla görevlendiren Süleyman Şah; Antakya üzerine hareket etmiştir. Süleyman Şah Antakya üzerine hareket ederken dayısı Gümüştekin Ahmed Gazi'de (Danişmend Gazi) Filaret'e tabii olan Gabriel'in elindeki Malatya'yı muhasara için hareket etmiştir. Bu müşterek taarruz yanında, aynı 1085 yılında, Kara-tekin'de Bizans'ın elindeki Sinop şehrini fethetmiştir.
Süleyman Şah'ın hareketine muvazi olarak Emir Buldacı da; yukarı Ceyhan bölgesini, Elbistan, Göksün ve Ra-ban şehirlerini fethedince bu havalide yalnız Maraş Filaret'in elinde kalmıştır. Bu durumda memleketlerin hızla elinden çıktığını ve Hristiyanların kendisine ihanet ettiğini gören Filaret; Melikşah'la görüşmek için İran'a gitmiştir. Bu durumdan faydalanan Antakya halkı ve başta şehrin valisi gizlice Süleyman Şah'a haber göndererek kendisini davet etmişlerdir. Bundan sonra Süleyman Şah, ordusuyla beraber cebri bir yürüyüşle Antakya'ya doğru hareket etmiştir. Bu seferin duyulmaması için de geceleri ilerleyen Süleyman Şah, gündüzleri ya dinlemiş ya da sapa yolları takip etmiştir. Daha sonra Süleyman Şah, askerlerini Kilikya'da gemilere bindirmiş ve Asi Nehri üzerinden Antakya önüne çıkmıştır. Böylece çok az bir zamanda, Bizans müellifi Anna Komnini'ye göre 12 günde Antakya önlerine gelen Süleyman Şah ve askerleri, Faris kapısından şehre girmişlerdir. Böylece 1084 yılında şehir Süleyman Şah tarafından fethedilmiştir. Fakat iç kaleye kapanan kale muhafızları bir süre direnseler de su ve erzağın kesildiğini, kendilerine aman verildiğini görünce iç kaleyi de teslim etmişler ve böylece 1085 yılında Antakya, tamamen fethedilmiştir. Bu suretle Antakya; 969 yılından beri süren Bizans ve daha sonra Ermeni Filaret'in işgalinden sonra, 1085 yılında kurtulmuştur. Yine aynı yıl Ermeni Filaret; Maraş'ta ölerek tarih sahnesinden çekilmiştir.
Antakya geçmişte; Afşin Bey tarafından ve ayrıca Anadolu'ya geçmeden önce Süleyman Şah tarafından kuşatılmış fakat Bizans'ın şiddetli müdafaasından dolayı şehir düşmemiştir. Daha sonra Süleyman Şah şehri fethetmiş ve bu fetihle beraber; o dönem huzursuzluklar içinde bulunan Halep'in Harim ve Duluk kazaları da kendiliğinden Süleyman Şah'ın eline geçmiştir.
Süleyman Şah'ın Marmara sahillerinden Antakya'ya kadar uzanan çok güçlü bir devlet kurması ve hakimiyetini genişletmesi onun, Büyük Selçuklular'la yahut tabiileriyle çatışmaya girmesini mukadder kılmıştır. Süleyman Şah'ın bu fethi Arap Şerefüddevle Müslim'i telaşlandırmış ve Süleyman Şah, yaptığı Antakya fethine müteakip Melikşah'a elçi göndermiş ve Melikşah, bu durumdan memnun olmuştur. Fakat bu durum da iki amcazade arasındaki ilişkilerin düzeldiğine hükmetmek kolay değildir. Çünkü böyle bir teşebbüs gerçekleşmişse bile bu dini duyguların ve siyasi şartların bir icabıdır. Nitekim Süleyman Şah Antakya'yı fethederken Melikşah'ta Doğu Anadolu ve Suriye meselelerinin halli için harekete geçmişti. Çünkü Diyarbakır Mervani emiri Bizans'ın eski bir vassalıydı ve son olarak da Fatımiler'le münasebetleri olan Şerefüddevle Müslim'de Mervaniler'le anlaşarak birçok lütuflarına nail olduğu Melikşah'a nankörlük etmişti. Bu yüzden Melikşah Diyarbakır üzerine bir ordu sevk ediyor ve öte yandan bizzat kendisi Şerefüddevle Müslüm üzerine Musul seferini düzenliyordu. Fakat bu dönemde Melikşah; Horasan'daki kardeşi Tekiş'in isyanıyla karşılaşmış ve geri dönmek zorunda kalmıştır. Melikşah o tarafa dönerken Şerefüddevle'nin itaat teklifini kabulden başka Musul'la beraber Halep'in idaresini de Müslim'e bırakmıştır. Bu durumda Melikşah'ın, Süleyman Şah'a böyle bir yanıt vermesi tabiidir.
Şerefüddevle Müslim; Ermeni Filaret'le iyi münasebetler kurmuş ve Antakya için yıllık bir cizye vergisi almıştır. Fakat Süleyman Şah'ın Antakya'yı fethi üzerine Müslim, bu meblağı Süleyman Şah'tan istemiş ve onu Melikşah'a itaatsizlikle itham ve tehdit etmiştir. Buna cevap olarak Süleyman Şah; kendi cihadıyla bu beldeyi kafirlerden alıp bir İslam beldesi haline getirdiğini ve cizye vermeyeceğini Müslim'e bildirmiştir. Ayrıca bazı Halep kasabalarının Süleyman Şah'ın kontrolüne geçmesi ve Halep ileri gelenlerinin Süleyman Şah'a gelerek kendisini, Halep şehrine davet etmesi Süleyman Şah ile Şerefüddevle Müslim arasındaki gerginliği yükseltmiştir. Nitekim Müslim'in askerleri Antakya civarına akınlar yapmaya başlamış ve Süleyman Şah da bir kıta askeri Halep civarına göndermiştir. Böylece iki taraf savaş hazırlıklarına başlamıştır. Süleyman Şah; son kez bir barış teklifi yapsa da ret cevabı almış ve bunun üzerine iki taraf 23 Haziran 1085'te, Halep ile Antakya arasında, Amik Ovası'na akan Afrin Çayı üzerinde çatışmışlardır. İlk harekette Çubuk Bey, Türkmenleri ile beraber Süleyman Şah tarafına geçmiş ve Arap askerleri bozguna uğramıştır. Şerefüddevle Müslim ise Türkler'in takibi esnasında bir mızrak darbesiyle öldürülmüş ve Süleyman Şah; Temmuz 1085'te Halep'i kuşatmış ve Müslim'in cesedini, Halep kapısında defnetmiştir.
Süleyman Şah'ın Antakya'yı fethettikten sonra Halep şehrini de kuşatma altına alması, İznik Selçukluları ile İran Selçukluları arasındaki çekişmeyi körüklemekteydi. Halep kuşatması esnasında o dönem şehre hakim olan Şerif Ebu Hasan; bir yandan Süleyman Şah'ı oyalarken bir yandan hem Melikşah'a hem de onun kardeşi olan ve Suriye Selçuklu meliki olan Tutuş'tan yardım isteyerek ya bizzat gelmelerini veya Süleyman Şah'ı bölgeden uzaklaştıracak bir ordu göndermelerini istemiştir. Bu sıralar da Süleyman Şah, Halep'teki taraftarlarıyla aleyhdarlarını baş başa bırakarak Müslim'in askerlerini takibe girişmiş ve onları çöle kaçırmıştır. Daha sonra Ma'arra, Kafartab ve Şayzar kazalarını teslim almış ve Kınnesrin'i kuşatarak fethetmiştir. Burada Şerefüddevle Müslim'in dul kalan zevcesi Menia hatunla izdivaç eden Süleyman Şah; oradan tekrar Halep üzerine yürürken Tutuş'ta Şam'dan ayrılarak kendisine doğru gelmeye başlamıştır. Süleyman Şah, Halep'i ikinci defa muhasara ederken şehir halkı Tutuş ile muharebeniz neticelendikten sonra şehri size teslim edeceğiz şeklinde bir mesaj vermiştir.
Süleyman Şah üzerine hareket etmekte olan Tutuş'un beraberinde Malazgirt Savaşı'na müteakip Anadolu'da birçok beldeyi fetheden ve çok büyük bir Türkmen kuvvetine sahip Artuk Bey'de bulunmaktaydı. Diyarbakır kuşatması esnasında Fahr ud-devle Cehir ile birlikte bulunan ve onunla bozuşup Melikşah'a gücendikten sonra Suriye'ye giden Artuk Bey, burada Tutuş'la anlaşmış ve Kudüs kendisine ikta olarak verilmiştir. Katıldığı her savaşta muzaffer bir rol oynayan ve yüksek bir şöhretle itibara sahip olan Artuk Bey, Tutuş'la beraber Süleyman Şah'ın üzerine yürümüş ve çok önemli görevler üstlenmiştir.
Süleyman Şah; bu hareketi haber alınca Tutuş'a doğru ilerlemiş ve iki ordu 5 Haziran 1086'da, Halep'in üç mil yakınındaki Ayn Seylem Mevkii'inde karşılaşmış ve Selçuklu hanedanına mensup iki amcazade arasında şiddetli bir savaş yaşanmıştır. Şerefüddevle Müslim'e karşı olan savaşta Süleyman Şah'ın tarafına geçen Çubuk Bey ve Türkmenler'i; şimdi safları değiştirerek Tutuş tarafına geçmiş ve Büyük Selçuklular'ı tercih etmişlerdir. Böylece Süleyman Şah bozguna uğramıştır. Süleyman Şah, ordudaki sarsıntıyı gidermek istese de hezimeti önleyememiştir. Ayrıca Süleyman Şah, bu savaşta hayatını kaybetmiştir. Süleyman Şah'ın ölümüyle ilgili iki rivayet vardır. Bunlardan birincisine göre hezimete uğrayan Süleyman Şah, atıyla savaş meydanından uzaklaşmış ve atından inerek kalkanını yere koymuş ve oturmuştur. Daha sonra Tutuş'un askerlerinin kendisini götürmek istemesi üzerine kılıcını çekerek intihar etmiştir. Diğer rivayete göreyse Süleyman Şah, savaş meydanında ölmüştür. Daha sonra Tutuş; Süleyman Şah'ın naaşını bir kefene sarmış ve geçmişte Süleyman Şah'ın Şerefüddevle Müslim'i defnettiği Halep kapısına bu sefer kendisini defnetmiştir. Süleyman Şah'ın savaş meydanından uzaklaşarak intihar ettiğine delalet eden Anna Komnini'nin rivayetine mukabil Halep tarihçisi, Süleyman Şah'ın cesedinin ölüler arasında bulunduğunu ve Tutuş'un Selçuk oğullarunun ayakları birbirine benzer diyerek Süleyman Şah'ın naaşını tanıdığı göz önüne getirilirse onun savaş esnasında öldüğü rivayeti doğruluğa daha yakındır.
Nitekim bu savaşla beraber Süleyman Şah hayatını kaybetmiş ve başta veziri Hasan bin Tahir olmak üzere askerlerinin mühim bir kısmı esir olmuştur. Anadolu Selçukluları'nın savaşı kaybetmesinde Suriye Türkmenleri'nin Tutuş tarafına geçmesi ve Artuk Bey ana nedenlerdir. Bunlardan başka Süleyman Şah'ın yüksek vasıflarına, askerleri ve tebaası tarafından çok sevilmesine mukabil Tutuş'un kendi maiyetine sert muamelesi dolayısıyla Türkmenler'in karşı tarafa geçmesi ancak Melikşah'ı hesaba katmalarıyla açıklanabilir. Esasen harp başladığı sırada Melikşah'ta Urfa'ya varmış bulunmaktaydı. Süleyman Şah'ın ölümünden sonra Tutuş'un, onun veziri Hasan bin Tahir'i, karısını ve çocuklarını Antakya'ya yani Türkiye Selçukluları'na ait bir memlekete götürmesine rağmen Melikşah gelince onları İsfahan'a götürmüş ve ölünceye kadar onları serbest bırakmamıştır. Böylece Melikşah; 1092 yılına kadar Anadolu'da Kutalmışoğulları'nın hakimiyetine fırsat vermemiştir. Yine Melikşah; Süleyman Şah'ın vezirini Antakya'nın mali işlerine ve Yağı-sıyan bin Alp'i de bir miktar askerle şehrin valiliğine tayin etmiştir.
Bu savaşla beraber Antakya, Anadolu Selçuklu Devleti'nin toprağı olmaktan çıkmış ve Büyük Selçuklu Devleti'nin bir toprağı olmuştur. Ayrıca Süleyman Şah'ın ölümüyle beraber Anadolu Selçukluları büyük karışıklıklara sürüklenmiş ve Süleyman Şah'ın bu sefere çıkarken yerine vekil olarak tayin ettiği İznik'teki Ebu'l Kasım Anadolu Selçukluları'nı idare etmeye başlamıştır. Ayrıca Melikşah Anadolu Selçukluları'nı itaat altına almak için Porsuk Bey'i tekrar Anadolu'ya göndermiştir.
Süleyman Şah'ın ölümünden sonra Türkiye Selçuklu Devleti
Süleyman Şah'ın ölümünden sonra, Süleyman Şah'ın oğulları, Kılıçarslan ve Kulan Arslan, esir olarak Büyük Selçuk Sultanı Melikşah'ın başkenti olan İsfehan'a gönderilmiştir. Bu gerçek Süleyman Şah ile Tutuş arasındaki askeri çatışmaya Melikşah'ın bir katkısı olduğuna bir ipucu olarak yorumlanmaktadır. Türkiye Selçuklu Devleti bu nedenle 1086-1092 yılları arasında hükümdarsız geçen bir "fetret dönemi" yaşamış; ve ülkeyi vezir Ebu'l-Kasım yönetmeye çalışmıştır.
1092'de Melikşah'ın ölümü üzerine serbest bırakılan I. Kılıçarslan Anadolu'ya gelerek devletin başına geçmiştir.
Kaynakça
- Özel
- ^ a b Sevim, Ali (2010). SÜLEYMAN ŞAH I (PDF). 38. TDV İslâm Ansiklopedisi. ss. 103-105. 19 Ekim 2020 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 15 Ağustos 2020.
- ^ a b . 22 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2015.
- ^ a b Claude Cahen, sh.: 73, 74
- ^ İbrahim Gök, “Türklerin Suriye’ye Girişi ve Süleyman Şah”, sh .: 225, 226
- ^ Deniz Erim, [1] 10 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde . sh.: 7
- ^ Cahen, Claude (İng. çev.:J. Jones-Williams) (1968), Pre-Ottoman Turkey: a general survey of the material and spiritual culture and history c. 1071-1330, New York: Taplinger, (İngilizce) say.. 73-4.
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi Ansiklopedisi,sh.:84
- ^ Azimi,sh.:361, A'lak ul-hatira, British Museum, DD. 23334,sh.:34b.
- ^ Anonim Selçuk-name,sh.:36
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi Ansiklopedisi,sh.:75-80
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi Ansiklopedisi,sh.:85
- ^ N. Bryennios, Fr. trc. Cousin (Historie de Contantinople'de), Paris 1672, III,sh.:760-761; Zonaras,sh.:109a; Mihail Attaleiates,sh.:266, 276; G. Finlay,sh.:56; J. Laurent, Sultanat,sh.:180-181
- ^ Norwich, John Julius (1991), Byzantium: The Apogee, Londra:Penguin -3 (İngilizce)s.1081
- ^ Vryonis, Speros (1972) The Decline of Medieval Hellenism in Asia Minor and the Process of Islamization from the Eleventh through the Fifteenth Century University of California Press, say. 112-3.
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi Ansiklopedisi,sh.:38-40
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Selçuklular Tarihi,sh.:195-200
- ^ a b Georgiy Ostrogorskiy, file:///F:/YAZILAR/TAR%C4%B0H/Antik%20Tarih/Bizans%20Devleti%20Tarihi%20-%20Ostrogorsky.pdf “Bizans Devleti Tarihi”] sh.: 348, 349
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi Ansiklopedisi,sh.:98-102
- ^ Aleksiad, sh. 194
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi Ansiklopedisi,sh.:113-117
- ^ Bizans ve Ermeni kaynaklarında Samuk, Arap kaynaklarındaki Sanduk isminin aslı.
- ^ M. H. Yınanç ve ondan nakil yapanlar yanlış olarak Davdav şeklinde okumuşlardır. Halbuki Tutı malum bir Türkmen ismidir.
- ^ İbn ul-'Adim, Buğyat ut-taleb ft Tarih Haleb, Bibl. Nationale, Ar.2138,sh.:96b; aynı müel, Tarih Haleb, II, ss.56
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Selçuklular Tarihi,sh.:154-156
- ^ 'İmad ud-din İsfahani (Bundari), Zubdat un-Nusra, nşr. Th. Houtsma,sh.:55, 70; Sadr ud-din el-Hüseyni,sh.:71-72
- ^ Cenabi, el-'Aylem üz-zahir, Ayasofya No: 3033,sh.:470a
- ^ Selçuklu hanedanına mensup bulunan Kutalmış'ın Süleyman ve Mansur'dan başka ismi bilinmeyen çocukları da vardır.
- ^ Ebu'l-Ferec,sh.:227
- ^ J. Laurent, Sultanat,sh.:179; M. H. Yınanç, Anadolu'nun Fethi,sh.:105; Kafesoğlu, Melikşah, İA,sh.:668
- ^ İbrahim Gök, Türklerin Suriye’ye Girişi ve Süleymanşâh 26 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde . sh.: 233
- ^ Züriye Çelik, Moğol İstilâsı ve Türkiye Selçuklu Devleti 18 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde . sh.: 6
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi,sh.:86-90
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi,sh.:87
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi,sh.:90
- ^ Bryennios,sh.:794-796; Anna Komnini, I,sh.:94; Attakiates,sh.:307; G. Finlay,sh.:87-88
- ^ Süryani Mihael, III,sh.:172
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi,sh.:90-92
- ^ Anna Komnini, I,sh.:136-138; J. Laurent, Sultanat,sh.:181-182; aynı müellif, Seldjoucides,sh.:8, 11, 94; Louis Bréhier, La Vie et la mort de Byzance, Paris 1948,sh.:287-290
- ^ Aleksiad, I,sh.:146
- ^ Aleksiad, II,sh.:63, 75
- ^ W. Ramsay,sh.:205; Chalandon, Alexis Comnene,sh.:72, 75
- ^ Anna Komnini, I,sh.:151, 162; J. Laurent, Sultanat.sh.:182; G. Schlumberger, Sigillographie de l'Emp. Byzantin, Paris 1884,sh.:569
- ^ a b Aleksiad, II,sh.:67
- ^ İbn Hamdun, Tevarih us-Sinin, Topkapı (III. Ahmed), no: 2891,sh.:156a; İbn Şeddad, A'Lak, 65b; Ebu'l Ferec,sh.:229; Danişmend-name, Bibl, Nationale, Manuscrits Turc, 317, 177b;
- ^ Aleksiad, II,sh.:64-66
- ^ İbnü'l Kalanisi, Zeyl Tarih Dımaşk, Beyrut 1908,sh.:113
- ^ Aleksiad, II,sh.:151; G. Finlay, Empire of Trebizond, London 1854,sh.:362-363; Chalandon, Alexis Cımnene,sh.:12; J. Laurent, Seldjoucides,sh.:67
- ^ Edessalı Mateos, sh.:113, 152, 166; Süryani Mihail, III,sh.:162, 166, 169; Kedrenos,sh.:571; Mihail Attaleiates,sh.:147, 162; St. Martin, Memoires sur l'Armenie, Paris 1819, II,sh.:230; Lebeau, XIV,sh.:437; G. Finlay, II,sh.:18-20; J. Laurent, Seldjoucides,sh.:51, 74, 76, 80-81
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye,sh.:97
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye,sh.:97-98
- ^ Edessalı Mateos, sh.:173-181; Süryani Mihail,sh.:176, 179; Ebu'l Ferec,sh.:227; J. Laurent, Seljoucides,sh.:25, 82-90; aynı müellif, des Grecs aux Croises, Byzantion I (1924),sh.:385-395; aynı müellif, Byzance et Antioche, Revue des Etudes armeniennes, IX (1929)sh.:61-70
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye,sh.:98-99
- ^ Aleksiad, II,sh.:63, 67
- ^ 'Azimi,sh.:364; Sıbt, XIII,sh.:62b; Süryani Mihail sh.:179; Ebu'l Ferec,sh.:229
- ^ Aleksiad, II,sh.:64; Süryani Mihail, sh.:173; Ebu'l Ferec,sh.:229, İbn Hamdun,sh.:156a; Sıbt,sh.:73b; İbn Şeddad,sh.:66a; İbn Şihna, Tarih Haleb, nşr. Serkis, Beyrut 1909,sh.:197; Danişmend-name,sh.:115a
- ^ İbn ül-Esir, X,sh.:47; Baybars Mansuri, Zubdet ul-fikre, Feyzullah Ef. n. 1459,sh.:211a; Ebu'l Ferec,sh.:229
- ^ 'Azimi, s365; İbnü'l Kalanisi, sh.:117; İbn Hamdun, 156a; Sıbt, 75a; İbn Şeddad, 52a; 95b;İbn ül-Esir, Atabeyler Tarihi; R. H. Cr.sh.:14; Edessalı Mateos, sh.:188-189; Süryani Mihail, sh.:173; Ebu'l-Ferec,sh.:229; Hayton, Doc. armeniens,sh.:143
- ^ Selçuklular Tarihi,sh.:145-147
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye,sh.:102
- ^ İbn ül-Esir, X,sh.:47; Sıbtsh.:75a
- ^ İbn ul-'Adim, Buğya, 108a - 109b; Tarih Haleb, II,sh.:89-92; 'Azimi,sh.:365; İbnü'l Kalanisi, sh.:118; Baybars Mansuri, 212b; Sıbt, 71a - 72, 75b; Edessalı Mateos, sh.:190; Ebu'l Ferec,sh.:230
- ^ İn ül-Esir, Atabeyler Tarihi,sh.:16
- ^ Sıbt, 76a; Ebu'l Ferec,sh.:230
- ^ İbn Müyesser, Ahbar Mısr, nş. H. Masse, Kahire 1919,sh.:38; İbn ul-Azrak,sh.:182: Artukoğulları'nın adı büyüktü. Rum ve Frenk ülkelerinde Artuk'un Kudüs'ten ve Gazi zamanından beri eski şöhret ve itibarları vardı.
- ^ Yakut, IV,sh.:178
- ^ a b İbn ul-'Adim, Tarih, II,sh.:97
- ^ Aleksiad, II,sh.:65; İbn ul-'Adim, Tarih, II,sh.:95-97; Buğya, 109a-110a; İbn ül-Esir, X,sh.:50; 'Azimi,sh.:266; İbnü'l Kalanisi, sh.:119; İbn Hamdun, 156b; Baybars Mansuri, 213a-214b; İbn Vasıl, Muferrıc ul-kurub, Kahire 1953, I,sh.:14-16; Zehebi, Tarih ul-İslam, Haydarabad,sh.:6; Ebu'l Fida, Tarih, İstanbul 1280, II,sh.:205; İbn Kesir, XII,sh.:130; Aksarayi,sh.:20-21
- ^ Tutuş hakkında Selçuklular Tarihi,sh.:163-164
- ^ Selçuklular tarihi,sh.:148
- ^ Sıbtsh.:82a; İbn ul-'Adim, Buğya, Feyzullah Ef. No:1404,sh.:244a
- Genel
- Claude Cahen, (İngilizceye çev.:J. Jones-Williams) (1968) Pre-Ottoman Turkey: a general survey of the material and spiritual culture and history c. 1071-1330, New York: Taplinger, (İngilizce) sh.: 73, 74
I. Süleyman Şah Alt kolu Türkiye | ||
Resmî unvanlar | ||
---|---|---|
Önce gelen: Önce gelen yoktur. | Türkiye Selçuklu Sultanı 1077-1086 | Sonra gelen: Ebu'l-Kasım (İznik Valisi olarak) (1086-1093) I. Kılıç Arslan (Sultan olarak) (1093-1107) |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Kutalmisoglu Suleyman Sah veya kisaca Kutalmisoglu Arap alfabesiyle سليمان بن قتلمش Suleyman bin Kutalmis d o 4 Haziran 1086 Turkiye Selcuklu Devleti nin kurucusudur Selcuk Bey in oglu Arslan Yabgu nun torunudur Babasi Kutalmis Bey dir Erhan Afyoncu nun tespitlerine gore mezari Halep Kapisi ndadir kaynak belirtilmeli Kutalmisoglu Suleyman Sah oldugunde Caber Kalesi ne defnedildigi yonundeki rivayetler dogru degildir Zira Kutalmisoglu olduruldugunde Caber Kalesi henuz Selcuklu Hanedani tarafindan ele gecirilmemisti I Suleyman Sah سليمان بن قتلمشSuleyman Sah in Tarsus taki bir aniti1 Anadolu Selcuklu SultaniHukum suresi1077 1086Sonra gelenI Kilic ArslanOlum4 Haziran 1086 Halep yakinlariDefinHalep KapisiTam adiSuleyman bin KutalmisHanedanSelcuklu HanedaniBabasiKutalmisDiniSunni IslamMalazgirt Savasi ndan onceki yasamiKutalmisoglu Suleyman Sah in babasi Kutalmis Selcuk Sultani Tugrul Bey ile Cagri Bey in amcaogluydu Kutalmis once Tugrul Bey e karsi isyan etmis sonra Buyuk Selcuklu Sultanligi tahtina gecen Alparslan in sultanligini kabul etmemis ve onun ile basarisiz bir catismaya girismis ve bu sirada 1064 yilinda oldurulmustur Bazi yazarlar Kutalmis in dort oglunun bazi yazarlar ise buyuk oglunun Alp Arslan tarafindan tutuklandigini ileri surmektedir Suleyman Sah Nizamulmulk un onerisiyle Alp Arslan tarafindan Suriye gazasiyla gorevlendirilmistir ancak Suriye deki emirlerin kendisini oldurmek istemesi uzerine Anadolu gazasina girismistir Diger yandan Osman Turan Kutalmisogullari nin Suriye ye gonderildigini kabul etmez Meliksah in olumunden sonra Anadolu ya geldiklerini ileri surer Bizans kaynaklari ise Meliksah tarafindan Anadolu nun fethiyle gorevlendirildikleri ve feth edecekleri topraklar uzerinde hakimiyetlerinin sultan tarafindan tanindigi belirtilir Anadolu Selcuklu Devleti nin kurulusuna Meliksah in bir fermaniyla izin verildigini fermanin Kutalmisogullari nin herhangi birine degil hepsi icin cikarildigini soylemektedir Bununla birlikte Alp Arslan doneminde Anadolu ya gelen Kutalmisogullari nin Alparslan in devamli baskisi altinda kalmislar ve Alparslan in zaman zaman akinci birlikleri gondererek tahtini tehdit edebilecek olan kardesleri bertaraf etmeye calismistir Dort kardesten en son Suleyman Sah hayatta kalmistir Turkiye Selcuklu Devleti nin kurulmasiAlparslan in 1071 Malazgirt Savasi galibiyetinden sonra giderek daha cok sayida Turkmen gocebe boylari Anadolu ya girip yerlesmeye baslamis ve Suleyman Sah bu Turkmenlerin liderligini ele gecirmeyi basarmistir 1073 te Kutalmisoglu Suleyman Sah Buyuk Selcuklu devleti hukumdari Meliksah tarafindan Buyuk Selcuk Sultanligi na bagimli Sultan i Rum Rum Sultani olarak tayin edilmistir Bizans sinirlarinda idaresini kuran Kutalmisoglu Suleyman Sah Bizanslilarla bazen savas yaparak bazen Bizans isyancilarina yardim ederek hukmu altindaki topraklarin sinirlarini buyutmeyi basarmistir 1075 te Bizans Imparatorlugu nun Anadolu da bulunan onemli sehirlerinden Iznik Nicaea ile Izmit Nicomedia i eline gecirmistir Ardindan Guney Marmara bolgesine tamamen hakim olmustur Ayrica Canakkale bogazindan gecen gemilerden vergi almaya baslamistir 1077 de ozerkligini ilan edip Iznik merkezli bagimsiz bir devlet olarak Anadolu Selcuklu Devleti ni kurmustur Turkiye Selcuklu Devleti nin gelismesiAnadolu da guclu bir devlet kuran Suleyman Sah Bizans in icinde bulundugu taht kavgalarindan ve diger buhranli durumdan yararlanarak sinirlarini hizla genisletmeye baslamistir Gercekten de Bizans in Rumeli ordulari komutani Bryennios 1075 yilinda ayaklanmis ve 1077 yilinda Adrianopolis te imparatorlugunu ilan ederek baskent Konstantinopolis uzerine yurumustur Bunun uzerine harekete gecen Bizans in Anadolu daki ordularinin komutani Nikiforos Botaneiates Alp Arslan dan kacarak Bizans a siginan Selcuk Bey in torunu El basan Khrysoskul ile birleserek Suleyman Sah in taarruzlarina karsi geceleri ve sapa yollardan ilerlemek suretiyle Kutahya dan Istanbul a dogru ilerlemeye baslamistir Fakat Nikiforos Sakarya daki Atzula mevkiinde Selcuklu kuvvetleri tarafindan sarilma riski ortaya cikinca El basan i amcazadesi Suleyman Sah a gondermistir El basan Suleyman Sah a Nikiforos un imparatorlugu ele gecirmeyi amacladigini ve bunu basardigi takdirde kendisine vadettigi menfaatleri anlatmistir Suleyman Sah muttefiki bulunan mevcut Bizans imparatoru yerine daha uygun sartlarla Nikiforos la ittifak yapmis ve kendisine asker destegi vermistir Nitekim 1078 yilinda Nikiforos Istanbul a girmis ve buradaki taraftarlarinin arka cikmasiyla Bizans tahtini ele gecirmistir Yaninda getirdigi Turk askerlerini de Rumeli de isyan etmekte olan Bizans in Rumeli ordulari komutani Bryennios a karsi gondermistir 1078 de Suleyman Sah Bizans Imparatoru VII Mihail ile Bizans tahtini eline gecirmek uzere isyan eden Anatolikon Themasi vali generali Stratigos Nikiforos Botaneiates e karsi askeri yardim anlasmasi yapmistir Fakat Suleyman Sah ordusu ile Iznik ile Kutahya arasinda Nikeforus Botaeiates ile karsilasinca asi generalin sagladigi daha uygun sartlar nedeniyle taraf degistirip Nikiforos Botaeiates a askeri yardim saglamis ve onun III Nikiforos ismi ile Bizans Imparatoru olmasina onayak olmustur Bu yardim dolayisiyla Bizanslilar gocebe Turkmenlerin Anadolu da da Bogaz kiyilarina kadar gelip yerlesmelerini kabul etmislerdir Bizans in ic karisikliklarini mudahale ederek hakimiyetini Marmara Ege Akdeniz ve Karadeniz sahillerine kadar her tarafta genisleten Suleyman Sah in muvaffakiyetleri arttikca Turkistan ve Iran dan Anadolu ya gelmekte olan Turkmen obalarinin akinlari suratlenmis ve buyumustur Ornegin 1080 yilinda Azerbaycan dan Anadolu ya cok buyuk bir Turkmen nufus akini gerceklesmistir Ayrica Suleyman Sah in fethettigi bolgelerde yasayan Rum Ermeni gibi yerli milletlere mensup olan insanlarda Bizans in basta dini ve ekonomik olmak uzere tum baskilarindan kurtulmus ve huzura kavusmustur 1080 de ise Suleyman Sah bir diger Bizans tahtina gecmek isteyen bu sefer basarisiz isyanciya Nikiforos Melissenos a yardim etmistir Turkiye Selcuklu Devleti nin hizli bir bicimde buyumesinden cekinen Bizans Imparatorlugu Balkanlardaki karisikligin etkisiyle de Turkiye Selcuklu Devleti ile bir antlasma yapmis ve bu antlasmaya gore Bizans Turkiye Selcuklu Devleti ne yillik tazminat odemeyi kabul etmistir Suleyman Sah Bizans ile yaptigi bu antlasma sonucu bati sinirini guvenceye almistir Yakin akrabasi ve veziri Ebu l Kasim i Iznik te idareci olarak birakan Suleyman Sah dogu sinirlarini genisletme planlari ile 1084 te Cukurova Kilikya ya ve belki de Suriye uzerine bir sefere cikmistir Bu sefer sonucu Tarsus Adana ve Antakya yi devletinin sinirlarina katmis ve Filaret e karsi olan Antakya halkinin davetiyle bu sehri fethetmistir Suleyman Sah in Antakya yi fethinden sonra butun Suriye ye sahip olma amaciyla Halep i kusatmistir Halep emiri olan Ibn i Huteyti ya da Serif Ebu Hasan Tutus tan yardim istemistir Tutus Meliksah in kardesi olup Meliksah tarafindan Suriye melikligine getirilerek bu bolgede Buyuk Selcuklu Devleti nden bagimsiz olarak hareket eden Atsiz Bey idaresindeki Yabgulu Turkmenleri ni itaat altina alan Sam i kendisine merkez edilmisti Tutus yanina Selcuklular in yetenekli kumandanlarindan Artuklu Beyligi nin kurucusu Artuk Bey i alarak 4 Haziran 1086 tarihinde Halep e dogru yola cikmis ve Suleyman Sah la 4 Haziran 1086 tarihinde Ayn Seylem mevkiinde karsilasmis ve savasi Tutus kazanmistir Bu savasla beraber Suleyman Sah hayatini kaybetmis ve Halep te defnedilmistir Ayrica Anadolu Selcuklu Devleti buyuk karisikliklara suruklenmistir Anna Komnini ise Aleksiad adli kitabinda Suleyman Sah in Antakya hakimi Philaretos adinda ermeni bir domestikos un oglu tarafindan tesvik edildigini ileri surmektedir Suleyman Sah sefere cikarken yerine vekil olarak Ebu l Kasim i birakmisti ve kendisinin olumuyle beraber Ebu l Kasim Anadolu Selcuklu Devleti ni idare etmeye baslamistir Buyuk Selcuklu sultani Meliksah ise Porsuk Bey i tekrar Anadolu uzerine gondermek suretiyle Anadolu Selcuklulari ni itaat altina almak istemistir Fakat Porsuk Bey basarisiz olunca bu sefer de Bozan Bey i Anadolu uzerine gondermistir Bozan Bey i geri cekmesi icin bircok hediyeyle beraber Meliksah la gorusmek icin Iran a giden Ebu l Kasim Meliksah tan Bozan Bey in iradesiyle kendi iradesinin ayni olacagi eger Bozan Bey bu seferden vazgecerse kendisinin de vazgececegini bunun icin Bozan Bey le gorusmesi gerektigi seklinde bir cevap almistir Daha sonra Ebu l Kasim Iznik e geri donerken kendisini takip etmekte olan Bozan Bey tarafindan yakalatilmis ve bogdurulmustur Kendisinin olumu uzerine kardesi Ebu l Gazi Anadolu Selcuklulari ni idare etmeye baslamistir Her ikisi de Selcuklu hanedanindan olan ve Buyuk Selcuklu Devleti ne ismen bagimli bu iki taraf arasindaki askeri cekismeye bu devletin baskenti Isfahan da bulunan Sultan Meliksah in bir baglantisi olup olmadigi daha belgelenmemistir Ama bazi tarihciler Tutus un Sultan Meliksah emirleriyle hareket ettigini bildirmektedirler Suleyman Sah Doneminde Buyuk Selcuklu Anadolu Selcuklu Iliskileri Kutalmisogullari Buyuk Selcuklu Devleti egemenligi konusundaki taht kavgalarinda maglup olmus ve Kutalmis olmus Alp Arslan in olumuyle beraber serbest kalan basta Suleyman Sah ve Mansur olmak uzere Kutalmis in ogullari once Suriye de faaliyet gostermis daha sonra Anadolu ya gecerek Iznik e kadar ilerlemis ve Iznik baskent olmak uzere Anadolu Selcuklu Devleti ni kurmuslardi Ote yandan Yabgulu Turkmenleri nin Guney Suriye ve Filistin e gelerek burada in idaresine girerek bir beylik kurmalari Buyuk Selcuklu sultani Meliksah i endiselendirmekteydi Cunku Meliksah bu devlet ve beyliklerin guclenmesi durumunda kendisine rakip hale gelebilecegini dusunmekteydi Bu yuzden Meliksah kardesi Tutus u Suriye ye gondermek suretiyle Atsiz Bey idaresinde teskilatlanan Yabgulu Turkmenleri ni itaat altina almistir Daha sonra Porsuk Bey idaresindeki bir orduyu Anadolu ya gondermek suretiyle Suleyman Sah Mansur ve tum Kutalmisogullari ni bertaraf etmeyi amaclamistir Bu yuzden 1075 yili Temmuz ayinda 468 Zilkaade Afsin Saltuk Dilmac oglu Mehmed Tarank oglu ve Tuti oglu gibi Oguz beyleri askerleriyle birlikte Anadolu dan Halep e donuyorlardi Cunku bu beyler Meliksah a bagliydilar ve Meliksah a olan sadakatlerinden dolayi onun emrine uygun olarak Tutus a iltihak etmislerdir Meliksah in Anadolu ve Kutalmisogullari ni itaat altina almak maksadiyla gonderdigi Porsuk Bey in Anadolu daki faaliyetleri hakkinda kaynaklarin verdikleri bilgiler karisik ve kifayetsizdir Bu rivayetlerden birine gore Meliksah cihan hakimiyeti davasiyla Porsuk Bey i Anadolu ya gondermis ve Porsuk Bey Bizans i sikistirarak imparatoru yillik 300 000 altun dinar haraca baglamis hatta bizzat Meliksah ta Istanbul a kusatmis ve Bizans in vergisini 1 000 000 kizil altina cikarmis Konya Kayseri Aksaray Iznik ve tum Anadolu beldelerini fethederek Suleyman Sah i Anadolu ya melik yapmis ve Antakya yi da alarak kendisine teslim etmis Tutus u da Sam a gondererek kendisini Misir ve Magrip in fethiyle gorevlendirmistir Baska bir muellife goreyse Kutalmis olunce oglu Mansur Anadolu ya gitmis ve bircok beldeyi fethetmistir Meliksah tahta cikinca Mansur un ustune Porsuk Bey i gondermis ve Porsuk Bey Mansur u maglup ederek onu ortadan kaldirmistir Ayrica bu muellife gore Mansur oldugu zaman kardesi Suleyman in yasi cok kucuktur ama Turkmenler in kendisine iltihakiyla Suleyman da bircok beldenin fethine muvaffak olmustur Yine baska bir muellife gore Meliksah Porsuk Bey i Kutalmisoglu nu yakalatmak uzere Anadolu ya gondermis ve Porsuk Bey Istanbul a siginmis olan Kutalmisoglu nu Bizans imparatoru Nikiforos Botaneiates ten istese de Kutalmisoglu kendisine teslim edilmemistir Daha sonra Porsuk Bey ile Kutalmisoglu arasinda siddetli savaslar yasanmis iki tarafta cok agir kayiplar vermis nitekim Porsuk Bey bir hileyle hasmini ortadan kaldirarak durumu Meliksah a bildirmistir Bunun uzerine Anadolu da bulunan Turkmenler de Kutalmis in diger oglu olan Suleyman a siginmistir Modern tarihciler ise Anadolu Selcuklu Devleti nin kurulmasindan sonra Suleyman Sah ve Mansur arasinda taht kavgalarinin basladigini bu yuzden Suleyman Sah in yardim istemesi uzerine Meliksah in Porsuk Bey i Anadolu ya gonderdigini ve iki ordunun birleserek Mansur u ortadan kaldirdigini boylece Anadolu melikliginin Suleyman Sah a verildigini yazarlar Daha ayrintili bir aciklama ise soyledir Suleyman Sah in kardesi Mansur ise aralarinda ortaya cikan hakimiyet mucadelesi zamanla dusmanliga donusmus Suleyman Sah kardesi Mansur Bey i ortadan kaldirmaya yonelmistir Suleyman Sah Mansur Bey in merkeze karsi isyan hazirligi icinde oldugunu Meliksah a bildirmis bunun uzerine emrinde bir kuvvet Anadolu ya gonderilmistir Suleyman Sah ini kuvvetleriye birlesen bu kuvvet Mansur Bey uzerine gitmis muharebe sirasinda Mansur Bey oldurulmustur Ancak kesin olan sudur ki Porsuk Bey in liderliginde duzenlenen bu sefer Kutalmisogullari na karsidir ve bu sefer Suleyman Sah in kardesi Mansur un olumuyle nihayete ermistir Bu seferle beraber Suleyman Sah kuvvetlenmistir Ayrica Prof Dr Osman Turan Porsuk Cayi nin isminin Porsuk Bey in bu havalideki hareketlerinin hatirasi olarak kaldigini iddia eder Suleyman Sah in Bizans la Iliskileri Suleyman Sah Bizans Imparatorlugu ile ittifak ederek Meliksah tarafindan uzerine gonderilen Porsuk Bey in kardesi Mansur u oldurmekten baska hicbir sey elde edemeden geri donmesini saglamis ve bu suretle Meliksah a dolayisiyla da Buyuk Selcuklular a karsi istiklalini korumus ve kuvvetlenmistir Bu siralarda Bizans a ait Istankoy Adasi nda bulunan Melissenos ise yeni imparator Botaneiates in iktidarini tanimamakta ve Ege Denizi kiyilarina kadar gelen Turk akincilarinin basbuglariyla gorusmekteydi Bu tesebbusunde muvaffak olmak icin Suleyman Sah a tahti ele gecirdigi takdirde Frigya ve Galatya havalilerinde Bizans in elinde bulunan sehirleri teslim etmeyi vadetmekteydi Bu siyaset degisikligi dolayisiyla da Bizans ve Anadolu Selcuklular in arasi acilmis ve Botaneiates Anadolu uzerine bir ordu sevk etmistir Bu ordu Anadolu Selcuklulari nin payitahti Iznik i kusatmak veya bu esnada Dorileon Eskisehir havalisinde bulunan Suleyman Sah ve Melissenos a taarruz etmek konusunda tereddut etmis nitekim Iznik in muhasarasina karar verilmistir Iznik te bulunan Turk garnizonu Bizanslilar i oyalamaktayken Suleyman Sah ve Melissenos ta hizla ilerlemislerdir Nitekim Suleyman Sah ve Melissenos tan cekinen Bizanslilar kacmis ve Suleyman Sah ile Melissenos Kadikoy e Domalis yerlesmistir Fakat Melissenos tan erken davranan unlu Bizans generali Aleksios Komnenos Nikiforos Botaneiates i tahttan indirmis ve imparatorlugunu ilan etmistir 1081 Bizans taki imparator degisikligi Anadolu Selcuklulari na yaramis ve Selcuklular Anadolu da fethetmedikleri yerleri de fethetmislerdir Bu hususu Suryani Mihail gibi muellifler Nikomedia nin Izmit Turkler in elinde bulundugunu belirterek dogrulamaktadirlar Nitekim Istanbul Bogazi Turkler ile Bizanslilar arasinda sinir olmustur I Aleksios bu durum karsisinda bir gece baskiniyla Turkler i bogazlardan uzaklastirmak istemis ama basarisiz olmustur Bu sirada Bizans in Balkan topraklarina karsi cok buyuk ve acilen bertaraf edilmesi gereken bir Norman tehlikesi belirmistir Bu yuzden I Aleksios Suleyman Sah la anlasmak zorunda kalmis ve anlasmaya gore Selcuklular in Bizanslilar a Normanlar a karsi olan mucadeleleri sirasinda asker destegi saglamasi yine Selcuklular in Istanbul Bogazi ndan cekilmesi ve iki devlet arasindaki sinirin Drakon cayi olmasi kararlastirilmistir Bu muahedeyle beraber Selcuklular Marmara kiyilarina kadar butun Anadolu nun kendilerine ait oldugunu tasdik ettirmislerdir Oyle ki hukuken Bizans a ait olan Sinop ve Antakya sehirlerinin mahalli hakimler tarafindan fethi karsisinda Bizans imparatorunun bir itirazda bulunmamasi 1081 muahedesiyle Bizans in tum Anadolu yu Selcuklular a terk ettigine delalet etmektedir 1081 muahedesinde Selcuklu Bizans hududu olarak belirlenen Drakon cayi W Ramsay a gore Izmit Korfezi ne dokulen Kirkgecit cayidir Chalandon a goreyse Drakon cayi Bozburun yarimadasini ayiran caydir Osman Turan a goreyse bugunku Drakos Orhan tepe ve onun yanindaki bir dere bahis mevzudur Bu muharebeden sonra Suleyman Sah in yapacagi askeri yardimi gerceklestirdigine dair bir kayda rastlanmamis ve Anna Komnini Makedonya nin Ohri bolgesinde oturan ve Tadikios un emrinde bulunan Turkler dem bahsetmistir ki tum kaynaklar bunlarin Balkanlar daki Samani Turkler e Musluman olmayan Turkler mensup oldugunu teyid etmektedir Suleyman Sah in Sark Seferi Oncesi Sark Hudutlari Suleyman Sah in tum Anadolu ya hakim oldugunu soyleyen kaynaklar Anadolu Selcuklulari nin sark dogu hudutlarini ve bu hudutlarin nereye kadar uzandigini belirtmezler Bununla beraber Suleyman Sah in Sark Seferi nden once Kapadokya ya sahil bolgelerine ve tum Anadolu vilayetlerine hakimiyetini yayarak buralar valiler tayin ettigine dair bir ifade bize umumi bir fikir vermektedir Suleyman Sah in bu sefere cikarken Iznik te yerine naib olarak biraktigi Ebu l Kasim in kardesi Ebu l Gazi yi Kapadokya ya vali olarak tayin etmesi bu bolgenin Anadolu Selcuklulari na ait oldugunu gosterir Kaynaklarda adi sahsiyeti ve siyasi faaliyetleri bir turlu anlasilamamis bulunan Taylu Danismend in oglu Gumustekin Ahmed Gazi nin bu zamanda Suleyman Sah in dayisi ve tabiisi olarak Sivas Amasya ve Tokat bolgesinde Danismendliler Beyligi ni kurmaktaydi Danismend name ve Anna Komnini de Cankiri Kastamonu ve Sinop un fatihi olarak gosterilen ve Cankiri daki kendi adini tasiyan turbede defnedilmis bulunan Kara tekin de Suleyman Sah in bir valisi veya tabii olarak gozukmektedir Selcuklular in Bizans i takip ettigi ve Selcuklu Devleti nin agirlik merkezinin Marmara kiyilarina intikal ettigi icin Turk nufusunun kesafetide batiya dogru artmis ve bu sebeple de Dogu Karadeniz sahilleri de zayif bir Turk isgalinden sonra tekrar Bizans in eline gecmistir Bizans kaynaklarinin belirsiz bilgilerine ragmen Trabzon 1075 yilinda Theodoros Gavras tarafindan geri alinmistir Bir Islam kaynagina gore 1079 yilinda Anadolu da gaza yapmakta olan bir Turk firkasinin tamamen oldugu belirtilmistir ki bu olayin Dogu Karadeniz de oldugu tahmin edilmektedir Gavras Trabzon da Bizans tan bagimsiz bir idare kurmus ve bu yuzden 1091 yilinda Bizans imparatoru I Aleksios tarafindan bu havaliden puskurtulmus ve yerine Gregori Taronites tayin edilmis son olarak da Trabzon a hakim olarak mustakil bir Rum devleti vucuda getirmistir Gavras sarktaki Turk beyleriyle yaptigi ittifaklar sayesinde Bizans a karsi istiklalini korumustur Suleyman Sah in sark seferi oncesinde Anadolu topraklari bu durumdayken Ermeniler in Firat boylarindan bir takim prenslikler kurmalari Anadolu Selcuklulari icin muhim bir meseli teskil etmekteydi Bizanslilar XI asrin baslarindan itibaren Dogu Anadolu yu isgal ederek bu bolgedeki Ermeni prensliklerini ortadan kaldirmis ve muhim bir Ermeni nufusunu Sivas Kayseri ve Firat boylarina nakletmislerdir Malazgirt Savasi na muteakip Turkmenler in hizla Anadolu ya girmesiyle beraber Ermeniler daha kuzeye ve batiya kacmislar Firat boylarinda Kilikya da Malatya da Maras ta ve Urfa bolgelerinde kesafet yaratmislardir Bizans in bu tehciri ve Ortodoksluk mezhebini zorla Ermeniler e kabul ettirmeye calismasi Ermeniler i Bizans a karsi dusman hale getirmistir Oyle ki Anadolu nun mudafaasina karismayan Ermeniler bazen Turkler i kurtarici olarak karsilayarak Bizans aleyhindeki milli ve dini dusmanliklarini devam ettirmisler Malazgirt Savasi ndan oldugu gibi toptan savas meydanindan uzaklasmislar firsat buldukca Rumlar a saldirmislardir Boylece Ermeniler Bizans a karsi ilk Arap fetihlerinde ve Avasim sehirlerinin kurulmasinda Muslumanlar a yakin olduklari gibi Malazgirt Savasi na muteakipde Turkler e yakin olmuslardir Bu yuzdendir ki cagdas Ermeni ve Suryani muellifleri Rumlar i menfur ve kadinlasmis dinlerine ve milli varliklarina dusman zalim Rafiziler olarak gosteriyor Bizanslilar da onlari ihanetle itham etmislerdir Iste Bizans in cokusunden ve Turkler in onlara karsi duzenledigi takip ve seferlerden yararlanan Ermeniler Firat boylarinda kesafet kazanmislar ve bircok prenslik kurmuslardir Bu suretle de Anadolu Selcuklulari nin guneydeki ve dogudaki Turk Islam dunyasiyla olan munasebetlerini kesecek bir durum yaratmislardir Turkler e karsi Bizanslilar tarafindan Malatya Antakya hattinin mudafaasi ile gorevlendirilen Ermeni sergerdesi Filaret Philaretos Malazgirt Savasi nda ciddi bir catismaya girmedigi halde bu savastan sonra imparator Mihail e karsi eski imparator Romen Diyojen i bu eski imparatordan almis oldugu kumandanliktan dolayi mudafaa etmistir Fakat Filaret bu durumdan faydalanarak kendi hesabina calismistir Malazgirt zaferinden sonra ne yapacagini sasiran Frank askerleri ve reisleri Raimbaud ayrica daglik Toros bolgelerine siginmis olan Ermeniler de Filaret in idaresine girmis ve boylece 1074 yilinda Filaret hakimiyetini kurmus ve imparatorun Antioch Antakya valiligine tayin etmis oldugu Izak i bozguna ugratmistir Daha sonra Filaret Siirt Mus ve Harput bolgelerine hakim olan Bizans a sadik kalan Ermeni prensi Sasonlu Thornig e karsi taarruza gecmistir Filaret bu savasta Frank reisi Raimbaud u kaybetse de Turkler le ve Turk emiri Kapar ile ittifak ederek Thornig i de bertaraf etmistir 1077 yilinda Bizans valisi Leon un idaresindeki Urfa yi zapteden Filaret Malatya da yerlesen Ortodoks Ermeni Gabriel i de kendisine tabii kilmistir En son Firat boylarinda meydana cikan Ermeni Vasag i da 1079 yilinda ortadan kaldirdiktan sonra Filaret Antakya ya girmis ve sehirdeki Rumlar i katletmistir Boylece gittikce kuvvetlenen Filaret Harput tan Kilikya ya kadar uzayan Malatya Maras Goksun Tarsus Anazarba Masisa Ra ban Antakya ve Urfa sehirlerini icine alan cok buyuk bir prenslik kurmustur Fakat bu hakimiyeti kurarken izledigi iki yuzlu siyaset ve Hristiyanlar i katilden kacinmamasindan dolayi Rumlar ve Suryaniler den baska Ermeniler in de nefretini kazanmistir Mevkisini Turkler le dostluk kurarak korumaya calisan Filaret Suleyman Sah in kendi uzerine sefer yapma ihtimaline karsi Meliksah a yaklasmis ve bizzat onun sarayina giderek hakimiyetini tasdik ettirmek gayesiyle Musluman olmustur Bu durum Filaret in Hristiyanlar a karsi olan siddetini artirmis ve Hristiyanlar in Filaret e olan nefretleri iyice artmistir Suleyman Sah in Dogu Fetihleri Turkiye Selcuklulari nin sarkinda bir Ermeni prensliginin kurulmasi ve Meliksah in dolayisiyla da Buyuk Selcuklular in bu prensligi desteklemeleri buyuk bir endise yaratiyor ve Suleyman Sah i sark seferine mecbur ediyordu Bizanslilar ile yapilan 1081 muahedesiyle nasil imparator I Aleksios Balkanlar daki Normanlar a ve Samani Turkler e Musluman olmayan Turkler karsi serbest kaldiysa ayni sekilde Suleyman Sah ta Dogu Anadolu meselelerinde serbest kalmistir 1082 yilinda Cukurova ya Kilikya girerek Tarsus u fetheden Suleyman Sah 1083 yilinda Adana Anazarba Masisa ve tum Kilikya beldelerini hakimiyeti altina almistir Suleyman Sah Tarsus u fethedince derhal kadi Ibn Ammar dan bu yeni fethedilen sehirler icin kadi ve hatip istemistir ki bu durum Suleyman Sah in Meliksah la dolayisiyla da Buyuk Selcuklular la olan gecmisten kalma siyasi ve ailevi rekabetini devam ettirdigine dair muhim bir hadisedir Cunku Suleyman Sah Buyuk Selcuklular in dini lider olarak tanidigi Sunni Abbasiler yerine Sii Fatimiler i dini lider olarak tanimistir Nitekim Kutalmisogullari Anadolu ya gecmeden once Kuzey Suriye de bulunduklari donemde ayni tesebbuste bulunmuslardir Ayrica Ibrahim Yinal ve diger asi Selcuklu beyleri de bu yolu tutmuslardir Gecmiste Abbasiler Bizans a karsi Tarsus merkez olmak uzere Avasim sehirlerini kurmustur ve bu munasebetle Kilikya sehirleri aralarinda pek cok Turk un de bulundugu Musluman gonullu ve gazilerin ussu olmustur Islam kultur ve medeniyetinin yerlestigi ve ilim adamlari yetistirdigi bu bolge X asrin baslarinda Bizans tarafindan isgal olunmus ve tum Musluman halk katledilmistir Iste Suleyman Sah yaklasik 150 yil sonra bu bolgeyi Hristiyan isgalinden kurtarmis ve tekrar bir Islam diyari haline getirmistir Tarsus ve Kilikya dan sonra Filaret in elindeki tum bolgeleri fethetmeyi ve bu munasebetle Buyuk Selcuklular la karsi karsiya gelmeyi hesap eden Suleyman Sah Iznik e donerek gerekli hazirliklari yapmis ve onlemleri almistir Bu maksatla Suleyman Sah Iznik e yerine vekil olarak Ebu l Kasim i birakmis ve Kapadokya ya sahil bolgelerine ve tum Anadolu ya valiler tayin etmistir Bu valileri sark seferi bitene kadar bolgelerini korumakla gorevlendiren Suleyman Sah Antakya uzerine hareket etmistir Suleyman Sah Antakya uzerine hareket ederken dayisi Gumustekin Ahmed Gazi de Danismend Gazi Filaret e tabii olan Gabriel in elindeki Malatya yi muhasara icin hareket etmistir Bu musterek taarruz yaninda ayni 1085 yilinda Kara tekin de Bizans in elindeki Sinop sehrini fethetmistir Suleyman Sah in hareketine muvazi olarak Emir Buldaci da yukari Ceyhan bolgesini Elbistan Goksun ve Ra ban sehirlerini fethedince bu havalide yalniz Maras Filaret in elinde kalmistir Bu durumda memleketlerin hizla elinden ciktigini ve Hristiyanlarin kendisine ihanet ettigini goren Filaret Meliksah la gorusmek icin Iran a gitmistir Bu durumdan faydalanan Antakya halki ve basta sehrin valisi gizlice Suleyman Sah a haber gondererek kendisini davet etmislerdir Bundan sonra Suleyman Sah ordusuyla beraber cebri bir yuruyusle Antakya ya dogru hareket etmistir Bu seferin duyulmamasi icin de geceleri ilerleyen Suleyman Sah gunduzleri ya dinlemis ya da sapa yollari takip etmistir Daha sonra Suleyman Sah askerlerini Kilikya da gemilere bindirmis ve Asi Nehri uzerinden Antakya onune cikmistir Boylece cok az bir zamanda Bizans muellifi Anna Komnini ye gore 12 gunde Antakya onlerine gelen Suleyman Sah ve askerleri Faris kapisindan sehre girmislerdir Boylece 1084 yilinda sehir Suleyman Sah tarafindan fethedilmistir Fakat ic kaleye kapanan kale muhafizlari bir sure direnseler de su ve erzagin kesildigini kendilerine aman verildigini gorunce ic kaleyi de teslim etmisler ve boylece 1085 yilinda Antakya tamamen fethedilmistir Bu suretle Antakya 969 yilindan beri suren Bizans ve daha sonra Ermeni Filaret in isgalinden sonra 1085 yilinda kurtulmustur Yine ayni yil Ermeni Filaret Maras ta olerek tarih sahnesinden cekilmistir Antakya gecmiste Afsin Bey tarafindan ve ayrica Anadolu ya gecmeden once Suleyman Sah tarafindan kusatilmis fakat Bizans in siddetli mudafaasindan dolayi sehir dusmemistir Daha sonra Suleyman Sah sehri fethetmis ve bu fetihle beraber o donem huzursuzluklar icinde bulunan Halep in Harim ve Duluk kazalari da kendiliginden Suleyman Sah in eline gecmistir Suleyman Sah in Marmara sahillerinden Antakya ya kadar uzanan cok guclu bir devlet kurmasi ve hakimiyetini genisletmesi onun Buyuk Selcuklular la yahut tabiileriyle catismaya girmesini mukadder kilmistir Suleyman Sah in bu fethi Arap Serefuddevle Muslim i telaslandirmis ve Suleyman Sah yaptigi Antakya fethine muteakip Meliksah a elci gondermis ve Meliksah bu durumdan memnun olmustur Fakat bu durum da iki amcazade arasindaki iliskilerin duzeldigine hukmetmek kolay degildir Cunku boyle bir tesebbus gerceklesmisse bile bu dini duygularin ve siyasi sartlarin bir icabidir Nitekim Suleyman Sah Antakya yi fethederken Meliksah ta Dogu Anadolu ve Suriye meselelerinin halli icin harekete gecmisti Cunku Diyarbakir Mervani emiri Bizans in eski bir vassaliydi ve son olarak da Fatimiler le munasebetleri olan Serefuddevle Muslim de Mervaniler le anlasarak bircok lutuflarina nail oldugu Meliksah a nankorluk etmisti Bu yuzden Meliksah Diyarbakir uzerine bir ordu sevk ediyor ve ote yandan bizzat kendisi Serefuddevle Muslum uzerine Musul seferini duzenliyordu Fakat bu donemde Meliksah Horasan daki kardesi Tekis in isyaniyla karsilasmis ve geri donmek zorunda kalmistir Meliksah o tarafa donerken Serefuddevle nin itaat teklifini kabulden baska Musul la beraber Halep in idaresini de Muslim e birakmistir Bu durumda Meliksah in Suleyman Sah a boyle bir yanit vermesi tabiidir Serefuddevle Muslim Ermeni Filaret le iyi munasebetler kurmus ve Antakya icin yillik bir cizye vergisi almistir Fakat Suleyman Sah in Antakya yi fethi uzerine Muslim bu meblagi Suleyman Sah tan istemis ve onu Meliksah a itaatsizlikle itham ve tehdit etmistir Buna cevap olarak Suleyman Sah kendi cihadiyla bu beldeyi kafirlerden alip bir Islam beldesi haline getirdigini ve cizye vermeyecegini Muslim e bildirmistir Ayrica bazi Halep kasabalarinin Suleyman Sah in kontrolune gecmesi ve Halep ileri gelenlerinin Suleyman Sah a gelerek kendisini Halep sehrine davet etmesi Suleyman Sah ile Serefuddevle Muslim arasindaki gerginligi yukseltmistir Nitekim Muslim in askerleri Antakya civarina akinlar yapmaya baslamis ve Suleyman Sah da bir kita askeri Halep civarina gondermistir Boylece iki taraf savas hazirliklarina baslamistir Suleyman Sah son kez bir baris teklifi yapsa da ret cevabi almis ve bunun uzerine iki taraf 23 Haziran 1085 te Halep ile Antakya arasinda Amik Ovasi na akan Afrin Cayi uzerinde catismislardir Ilk harekette Cubuk Bey Turkmenleri ile beraber Suleyman Sah tarafina gecmis ve Arap askerleri bozguna ugramistir Serefuddevle Muslim ise Turkler in takibi esnasinda bir mizrak darbesiyle oldurulmus ve Suleyman Sah Temmuz 1085 te Halep i kusatmis ve Muslim in cesedini Halep kapisinda defnetmistir Suleyman Sah in Antakya yi fethettikten sonra Halep sehrini de kusatma altina almasi Iznik Selcuklulari ile Iran Selcuklulari arasindaki cekismeyi koruklemekteydi Halep kusatmasi esnasinda o donem sehre hakim olan Serif Ebu Hasan bir yandan Suleyman Sah i oyalarken bir yandan hem Meliksah a hem de onun kardesi olan ve Suriye Selcuklu meliki olan Tutus tan yardim isteyerek ya bizzat gelmelerini veya Suleyman Sah i bolgeden uzaklastiracak bir ordu gondermelerini istemistir Bu siralar da Suleyman Sah Halep teki taraftarlariyla aleyhdarlarini bas basa birakarak Muslim in askerlerini takibe girismis ve onlari cole kacirmistir Daha sonra Ma arra Kafartab ve Sayzar kazalarini teslim almis ve Kinnesrin i kusatarak fethetmistir Burada Serefuddevle Muslim in dul kalan zevcesi Menia hatunla izdivac eden Suleyman Sah oradan tekrar Halep uzerine yururken Tutus ta Sam dan ayrilarak kendisine dogru gelmeye baslamistir Suleyman Sah Halep i ikinci defa muhasara ederken sehir halki Tutus ile muharebeniz neticelendikten sonra sehri size teslim edecegiz seklinde bir mesaj vermistir Suleyman Sah uzerine hareket etmekte olan Tutus un beraberinde Malazgirt Savasi na muteakip Anadolu da bircok beldeyi fetheden ve cok buyuk bir Turkmen kuvvetine sahip Artuk Bey de bulunmaktaydi Diyarbakir kusatmasi esnasinda Fahr ud devle Cehir ile birlikte bulunan ve onunla bozusup Meliksah a gucendikten sonra Suriye ye giden Artuk Bey burada Tutus la anlasmis ve Kudus kendisine ikta olarak verilmistir Katildigi her savasta muzaffer bir rol oynayan ve yuksek bir sohretle itibara sahip olan Artuk Bey Tutus la beraber Suleyman Sah in uzerine yurumus ve cok onemli gorevler ustlenmistir Suleyman Sah bu hareketi haber alinca Tutus a dogru ilerlemis ve iki ordu 5 Haziran 1086 da Halep in uc mil yakinindaki Ayn Seylem Mevkii inde karsilasmis ve Selcuklu hanedanina mensup iki amcazade arasinda siddetli bir savas yasanmistir Serefuddevle Muslim e karsi olan savasta Suleyman Sah in tarafina gecen Cubuk Bey ve Turkmenler i simdi saflari degistirerek Tutus tarafina gecmis ve Buyuk Selcuklular i tercih etmislerdir Boylece Suleyman Sah bozguna ugramistir Suleyman Sah ordudaki sarsintiyi gidermek istese de hezimeti onleyememistir Ayrica Suleyman Sah bu savasta hayatini kaybetmistir Suleyman Sah in olumuyle ilgili iki rivayet vardir Bunlardan birincisine gore hezimete ugrayan Suleyman Sah atiyla savas meydanindan uzaklasmis ve atindan inerek kalkanini yere koymus ve oturmustur Daha sonra Tutus un askerlerinin kendisini goturmek istemesi uzerine kilicini cekerek intihar etmistir Diger rivayete goreyse Suleyman Sah savas meydaninda olmustur Daha sonra Tutus Suleyman Sah in naasini bir kefene sarmis ve gecmiste Suleyman Sah in Serefuddevle Muslim i defnettigi Halep kapisina bu sefer kendisini defnetmistir Suleyman Sah in savas meydanindan uzaklasarak intihar ettigine delalet eden Anna Komnini nin rivayetine mukabil Halep tarihcisi Suleyman Sah in cesedinin oluler arasinda bulundugunu ve Tutus un Selcuk ogullarunun ayaklari birbirine benzer diyerek Suleyman Sah in naasini tanidigi goz onune getirilirse onun savas esnasinda oldugu rivayeti dogruluga daha yakindir Nitekim bu savasla beraber Suleyman Sah hayatini kaybetmis ve basta veziri Hasan bin Tahir olmak uzere askerlerinin muhim bir kismi esir olmustur Anadolu Selcuklulari nin savasi kaybetmesinde Suriye Turkmenleri nin Tutus tarafina gecmesi ve Artuk Bey ana nedenlerdir Bunlardan baska Suleyman Sah in yuksek vasiflarina askerleri ve tebaasi tarafindan cok sevilmesine mukabil Tutus un kendi maiyetine sert muamelesi dolayisiyla Turkmenler in karsi tarafa gecmesi ancak Meliksah i hesaba katmalariyla aciklanabilir Esasen harp basladigi sirada Meliksah ta Urfa ya varmis bulunmaktaydi Suleyman Sah in olumunden sonra Tutus un onun veziri Hasan bin Tahir i karisini ve cocuklarini Antakya ya yani Turkiye Selcuklulari na ait bir memlekete goturmesine ragmen Meliksah gelince onlari Isfahan a goturmus ve olunceye kadar onlari serbest birakmamistir Boylece Meliksah 1092 yilina kadar Anadolu da Kutalmisogullari nin hakimiyetine firsat vermemistir Yine Meliksah Suleyman Sah in vezirini Antakya nin mali islerine ve Yagi siyan bin Alp i de bir miktar askerle sehrin valiligine tayin etmistir Bu savasla beraber Antakya Anadolu Selcuklu Devleti nin topragi olmaktan cikmis ve Buyuk Selcuklu Devleti nin bir topragi olmustur Ayrica Suleyman Sah in olumuyle beraber Anadolu Selcuklulari buyuk karisikliklara suruklenmis ve Suleyman Sah in bu sefere cikarken yerine vekil olarak tayin ettigi Iznik teki Ebu l Kasim Anadolu Selcuklulari ni idare etmeye baslamistir Ayrica Meliksah Anadolu Selcuklulari ni itaat altina almak icin Porsuk Bey i tekrar Anadolu ya gondermistir Suleyman Sah in olumunden sonra Turkiye Selcuklu DevletiSuleyman Sah in olumunden sonra Suleyman Sah in ogullari Kilicarslan ve Kulan Arslan esir olarak Buyuk Selcuk Sultani Meliksah in baskenti olan Isfehan a gonderilmistir Bu gercek Suleyman Sah ile Tutus arasindaki askeri catismaya Meliksah in bir katkisi olduguna bir ipucu olarak yorumlanmaktadir Turkiye Selcuklu Devleti bu nedenle 1086 1092 yillari arasinda hukumdarsiz gecen bir fetret donemi yasamis ve ulkeyi vezir Ebu l Kasim yonetmeye calismistir 1092 de Meliksah in olumu uzerine serbest birakilan I Kilicarslan Anadolu ya gelerek devletin basina gecmistir KaynakcaOzel a b Sevim Ali 2010 SULEYMAN SAH I PDF 38 TDV Islam Ansiklopedisi ss 103 105 19 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 15 Agustos 2020 a b 22 Subat 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Subat 2015 a b Claude Cahen sh 73 74 Ibrahim Gok Turklerin Suriye ye Girisi ve Suleyman Sah sh 225 226 Deniz Erim 1 10 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde sh 7 Cahen Claude Ing cev J Jones Williams 1968 Pre Ottoman Turkey a general survey of the material and spiritual culture and history c 1071 1330 New York Taplinger Ingilizce say 73 4 Prof Dr Osman Turan Turkiye Selcuklulari Tarihi Ansiklopedisi sh 84 Azimi sh 361 A lak ul hatira British Museum DD 23334 sh 34b Anonim Selcuk name sh 36 Prof Dr Osman Turan Turkiye Selcuklulari Tarihi Ansiklopedisi sh 75 80 Prof Dr Osman Turan Turkiye Selcuklulari Tarihi Ansiklopedisi sh 85 N Bryennios Fr trc Cousin Historie de Contantinople de Paris 1672 III sh 760 761 Zonaras sh 109a Mihail Attaleiates sh 266 276 G Finlay sh 56 J Laurent Sultanat sh 180 181 Norwich John Julius 1991 Byzantium The Apogee Londra Penguin ISBN 0 140011448 3 Ingilizce s 1081 Vryonis Speros 1972 The Decline of Medieval Hellenism in Asia Minor and the Process of Islamization from the Eleventh through the Fifteenth Century University of California Press say 112 3 Prof Dr Osman Turan Turkiye Selcuklulari Tarihi Ansiklopedisi sh 38 40 Prof Dr Osman Turan Selcuklular Tarihi sh 195 200 a b Georgiy Ostrogorskiy file F YAZILAR TAR C4 B0H Antik 20Tarih Bizans 20Devleti 20Tarihi 20 20Ostrogorsky pdf Bizans Devleti Tarihi sh 348 349 Prof Dr Osman Turan Turkiye Selcuklulari Tarihi Ansiklopedisi sh 98 102 Aleksiad sh 194 Prof Dr Osman Turan Turkiye Selcuklulari Tarihi Ansiklopedisi sh 113 117 Bizans ve Ermeni kaynaklarinda Samuk Arap kaynaklarindaki Sanduk isminin asli M H Yinanc ve ondan nakil yapanlar yanlis olarak Davdav seklinde okumuslardir Halbuki Tuti malum bir Turkmen ismidir Ibn ul Adim Bugyat ut taleb ft Tarih Haleb Bibl Nationale Ar 2138 sh 96b ayni muel Tarih Haleb II ss 56 Prof Dr Osman Turan Selcuklular Tarihi sh 154 156 Imad ud din Isfahani Bundari Zubdat un Nusra nsr Th Houtsma sh 55 70 Sadr ud din el Huseyni sh 71 72 Cenabi el Aylem uz zahir Ayasofya No 3033 sh 470a Selcuklu hanedanina mensup bulunan Kutalmis in Suleyman ve Mansur dan baska ismi bilinmeyen cocuklari da vardir Ebu l Ferec sh 227 J Laurent Sultanat sh 179 M H Yinanc Anadolu nun Fethi sh 105 Kafesoglu Meliksah IA sh 668 Ibrahim Gok Turklerin Suriye ye Girisi ve Suleymansah 26 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde sh 233 Zuriye Celik Mogol Istilasi ve Turkiye Selcuklu Devleti 18 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde sh 6 Prof Dr Osman Turan Turkiye Selcuklulari Tarihi sh 86 90 Prof Dr Osman Turan Turkiye Selcuklulari Tarihi sh 87 Prof Dr Osman Turan Turkiye Selcuklulari Tarihi sh 90 Bryennios sh 794 796 Anna Komnini I sh 94 Attakiates sh 307 G Finlay sh 87 88 Suryani Mihael III sh 172 Prof Dr Osman Turan Turkiye Selcuklulari Tarihi sh 90 92 Anna Komnini I sh 136 138 J Laurent Sultanat sh 181 182 ayni muellif Seldjoucides sh 8 11 94 Louis Brehier La Vie et la mort de Byzance Paris 1948 sh 287 290 Aleksiad I sh 146 Aleksiad II sh 63 75 W Ramsay sh 205 Chalandon Alexis Comnene sh 72 75 Anna Komnini I sh 151 162 J Laurent Sultanat sh 182 G Schlumberger Sigillographie de l Emp Byzantin Paris 1884 sh 569 a b Aleksiad II sh 67 Ibn Hamdun Tevarih us Sinin Topkapi III Ahmed no 2891 sh 156a Ibn Seddad A Lak 65b Ebu l Ferec sh 229 Danismend name Bibl Nationale Manuscrits Turc 317 177b Aleksiad II sh 64 66 Ibnu l Kalanisi Zeyl Tarih Dimask Beyrut 1908 sh 113 Aleksiad II sh 151 G Finlay Empire of Trebizond London 1854 sh 362 363 Chalandon Alexis Cimnene sh 12 J Laurent Seldjoucides sh 67 Edessali Mateos sh 113 152 166 Suryani Mihail III sh 162 166 169 Kedrenos sh 571 Mihail Attaleiates sh 147 162 St Martin Memoires sur l Armenie Paris 1819 II sh 230 Lebeau XIV sh 437 G Finlay II sh 18 20 J Laurent Seldjoucides sh 51 74 76 80 81 Prof Dr Osman Turan Selcuklular Zamaninda Turkiye sh 97 Prof Dr Osman Turan Selcuklular Zamaninda Turkiye sh 97 98 Edessali Mateos sh 173 181 Suryani Mihail sh 176 179 Ebu l Ferec sh 227 J Laurent Seljoucides sh 25 82 90 ayni muellif des Grecs aux Croises Byzantion I 1924 sh 385 395 ayni muellif Byzance et Antioche Revue des Etudes armeniennes IX 1929 sh 61 70 Prof Dr Osman Turan Selcuklular Zamaninda Turkiye sh 98 99 Aleksiad II sh 63 67 Azimi sh 364 Sibt XIII sh 62b Suryani Mihail sh 179 Ebu l Ferec sh 229 Aleksiad II sh 64 Suryani Mihail sh 173 Ebu l Ferec sh 229 Ibn Hamdun sh 156a Sibt sh 73b Ibn Seddad sh 66a Ibn Sihna Tarih Haleb nsr Serkis Beyrut 1909 sh 197 Danismend name sh 115a Ibn ul Esir X sh 47 Baybars Mansuri Zubdet ul fikre Feyzullah Ef n 1459 sh 211a Ebu l Ferec sh 229 Azimi s365 Ibnu l Kalanisi sh 117 Ibn Hamdun 156a Sibt 75a Ibn Seddad 52a 95b Ibn ul Esir Atabeyler Tarihi R H Cr sh 14 Edessali Mateos sh 188 189 Suryani Mihail sh 173 Ebu l Ferec sh 229 Hayton Doc armeniens sh 143 Selcuklular Tarihi sh 145 147 Prof Dr Osman Turan Selcuklular Zamaninda Turkiye sh 102 Ibn ul Esir X sh 47 Sibtsh 75a Ibn ul Adim Bugya 108a 109b Tarih Haleb II sh 89 92 Azimi sh 365 Ibnu l Kalanisi sh 118 Baybars Mansuri 212b Sibt 71a 72 75b Edessali Mateos sh 190 Ebu l Ferec sh 230 In ul Esir Atabeyler Tarihi sh 16 Sibt 76a Ebu l Ferec sh 230 Ibn Muyesser Ahbar Misr ns H Masse Kahire 1919 sh 38 Ibn ul Azrak sh 182 Artukogullari nin adi buyuktu Rum ve Frenk ulkelerinde Artuk un Kudus ten ve Gazi zamanindan beri eski sohret ve itibarlari vardi Yakut IV sh 178 a b Ibn ul Adim Tarih II sh 97 Aleksiad II sh 65 Ibn ul Adim Tarih II sh 95 97 Bugya 109a 110a Ibn ul Esir X sh 50 Azimi sh 266 Ibnu l Kalanisi sh 119 Ibn Hamdun 156b Baybars Mansuri 213a 214b Ibn Vasil Muferric ul kurub Kahire 1953 I sh 14 16 Zehebi Tarih ul Islam Haydarabad sh 6 Ebu l Fida Tarih Istanbul 1280 II sh 205 Ibn Kesir XII sh 130 Aksarayi sh 20 21 Tutus hakkinda Selcuklular Tarihi sh 163 164 Selcuklular tarihi sh 148 Sibtsh 82a Ibn ul Adim Bugya Feyzullah Ef No 1404 sh 244a GenelClaude Cahen Ingilizceye cev J Jones Williams 1968 Pre Ottoman Turkey a general survey of the material and spiritual culture and history c 1071 1330 New York Taplinger Ingilizce sh 73 74I Suleyman SahSelcuklu HanedaniAlt kolu TurkiyeResmi unvanlarOnce gelen Once gelen yoktur Turkiye Selcuklu Sultani 1077 1086 Sonra gelen Ebu l Kasim Iznik Valisi olarak 1086 1093 I Kilic Arslan Sultan olarak 1093 1107