Bu maddedeki bilgilerin için ek kaynaklar gerekli.Haziran 2021) () ( |
Madenî para veya eski dilde sikke; altın, gümüş, bakır, bronz, alüminyum vb. madenlerin alaşımından yapılan para. İlkel çağlardan beri ticarette geçerli olan değiş-tokuş yöntemleri yerine, daha kullanışlı bir değişim aracı olarak icad edilmiştir. Sikke kavramı daha çok tarihî madenî paraları tanımlamak için kullanılır. Günümüzde madenî paraları tanımlamak için bozuk para kavramı da kullanılır ancak bozuk para kavramı her zaman 'sadece' madenî paraları kapsamayabilir.
Para
Para, malların alımında ve satımında kullanılan en yaygın değişim aracıdır. Para, fiyatlar ile değerleri ifade eden bir araçtır. İnsanlar ve ülkeler arasında el değiştirerek ticari etkinliklerin yürütülmesini sağlar. Bununla birlikte temel bir zenginlik ölçüsüdür. Taşıma ve ölçme kolaylığı sağlamak gibi özellikleri bulunan paranın asıl önemi, biçiminden ve yapıldığı madenden çok mal ve hizmet alımında herkesin benimsediği bir ödeme aracı olmasıdır. Eskiden, aralarında deniz kabuğu, boncuk, taş ve sığırın da bulunduğu bazı değerli mallar para gibi kullanılıyordu. M.Ö. 8. yüzyılda Çin'de, para yerine çapa, tırmık gibi bazı tarım aletlerinin küçük modellerinin yapılıp kullanıldığı bilinmektedir.
Metal paraları inceleyen bilim dalına "nümismatik" denir. Yunanca "nomisma" ve Latince "numisma" sözcüklerinden türetilmiştir. Osmanlıcada bu kavram "ilm-i meskukat" ya da kısaca "meskukat" (Arapça 'sikke'den) olarak geçmektedir. İlk olarak Lidya'da bulunmuştur.
Sikke
Eski metal paralar "sikke" biçiminde adlandırılırlar. Kazılarda, temel altında veya duvar harcı içinde bulunmuş herhangi bir sikke tabakayı kesin biçimde tespit eder. Aynı zamanda devlet şeklini, bölgesini bildirir, hatta onların incelenmesinden sayısız tarihi olaylar ve gerçekler ortaya çıkar. Ortadan kalkmış şehirlerin isimlerini, kaybolmuş bir heykeli, yıkılmış bir binayı, o zaman var olan ancak bugün yetişmeyen bir bitkiyi, sikkelerdeki tasvirler sayesinde öğrenebiliriz.
Sikke, devletin resmi damgasıyla garantilenmiş, kullanımı kolay madeni bir alım aracıdır. Sikke, M.Ö. 7. yüzyılda Anadolu'da Lidyalılar tarafından icat edilmiştir. Altın ve gümüş karışımından meydana gelen yapılmıştır. Bu doğal elektronu ilk kez altın ve gümüşe ayırarak sikke bastıran Pers kralı Kyros'tur
Sikkenin kâğıt paraya üstünlüğü madenindendir. Kağıt paranın maddesi değersizdir. Sikkenin hem yapım maddesi değerlidir, hem de daha kullanışlıdır. Bu nedenle daha çok tercih edilmiştir.
Sikkeler, yazılı belgeler ve arkeolojik bulgular ile birlikte incelendiğinde insanlara pek çok konuda bilgi verirler. Örneğin kentlerin ya da devletlerin zenginlik düzeylerine ışık tutarak ekonomi tarihine ışık tutarlar. Devletlerin hangi coğrafyada egemenlik kurdukları ya da ticari ilişkilerinin nereye kadar uzandığı yine bulunan sikkelerle anlaşılabilmektedir.
Sikkelerin ekonomik ve siyasi yaşama ilişkin bilgi vermenin yanı sıra diğer bir yönleri de belgesel özellik taşımalarıdır. Sikkeler ve madalyonlar tarihsel kişilerin resimleri konusunda önemli kaynaklardır. Birçok tarihsel kişiliğin yüzleri bu sikkeler aracılığıyla bilinmektedir. Sikkelerde ayrıca devletle ilgili bilgiler, şehir adları, bina, heykel veya bitki tasvirleri bulunabilmektedir ve bu yönüyle de önemlidirler.
Malzemeler
Eski çağlarda yapılan sikkelerde kullanılan başlıca metaller arasında altın, gümüş, bakır, altın ve gümüş karışımı olan , tunç ve pirinç sayılabilir. Anadolu'da ilk metal paralar elektrondan yapılmıştır. Değerli metallerin para yapımında kullanılması 20. yüzyıla kadar sürmüş ancak kâğıt paranın yaygınlaşması ile yavaş yavaş terk edilmiştir. Günümüzdeki bozuk para ihtiyacı için yapılan metal paralarda nikel, , tunç, alüminyum ve gibi metal ve alaşımlar kullanılmaktadır.
Paraların metalden yapılması, dayanıklılığının yanı sıra, metalin eritilip bir kalıba dökülerek biçimlendirilmesindeki kolaylıktan da geliyordu. Bu nedenle döküm, para basımının en önemli işlemlerinden biri olmuş, hatta pek çok yerde para yalnız döküm yoluyla üretilmiştir. Ancak içerisine daha değersiz metaller karıştırarak paranın değerinin düşürülebildiği, böyle bir paranın da ilk bakışta gerçek değerde olandan ayırt edilemediği anlaşılınca, bu durumu önlemek için farklı yöntemler denenmeye başlanmıştır.
M.Ö. 7. yüzyılda Batı Anadolu'da para, eriyik haldeki metalin düz bir yüzey üstüne dökülmesiyle yapılıyordu. Altları düz olan bu paraların üsleri metal eriyiğindeki yüzey gerilimi nedeniyle hafif yuvarlak oluyordu. Bunu düzeltmek için çekiç ya da tokmak gibi aletler kullanılıyordu. Bir süre sonra bu aletlerin üzerindeki girinti ve çıkıntıların paranın üstünde iz bıraktığı fark edilince, bunun düşük değerde para basımını engellemekte kullanılabileceği düşünüldü. Ardından paranın üstüne, değişim değerinin resmen onaylanması anlamına gelen yönetici ya da devlet işaretleri işlenmeye başlandı.
Eski çağlardan günümüze ulaşan para kalıplarının çoğu tunçtan yapılmıştır. Romalıların demir kalıplar da kullandığı bilinmektedir. Alt kalıbın içine yerleştirilen metalin üstüne, bir sapın ucundaki üst kalıp konulup çekiçle vurularak arada kalan madene hem ince pul biçimi verilir, hem de istenen işaretler işlenirdi. Vurmaya dayanan bu para basma yönteminde bir süre sonra metal eriyiği doğrudan alt kalıbın içine dökülmeye başlandı. Bu yöntemle, alt kalıp bozulmadan 10-20 bin para basılabileceği, çekiç darbelerinden direkt olarak etkilenen üst kalıbın ise bunun yarısı kadar para basımına elvereceği bilinmektedir. Bir kalıpta bir kişinin çalıştığı küçük darphanelerde saatte 100 tane sikke yapılabileceği bilinmektedir.
Kalıplarda yapılan değişiklikler paraların biçiminin yanı sıra üretim etkniklerini de etkiledi. Sasaniler döneminde İran'da 220'den sonra ince kalıp kullanıldı. Bu da hem daha ince paraların yapılmasına, hem de bunların üstündeki kabartmaların daha alçak tutulmasına yol açtı. Bizans aracılığı ile Avrupa ülkelerine geçen bu yöntem, Bazı Frank ve Sakson krallıklarında da aynı paranın üstüne, her biri yalın işaretler taşıyan birkaç kalıpla baskı yapılır, böylece daha karmaşık bir kabartma elde edilirdi. Avrupa metal paralarında hem kabartma, hem de oymalar bulunurken, İslam ülkelerinin paralarında oyma daha ağır basmaktaydı.
Gümüş para yapımında, önce gümüş ince bir katman biçiminde dökülür, sonra da eriyik tam soğumadan çekiçle istenilen kalınlığa getirilirdi. Aşağı yukarı 10. yüzyılda gerçek para boyutlarından biraz daha büyük dörtgen parçalar hazırlanmaya, daire biçimindeki kalıbın içine yerleştirilip sıkıştırıldıktan sonra yanlardaki fazlalıklar kesilerek alınmaya başlandı. Metal para bastırmak karşılığında kullanılan "sikke kestirmek" deyimi buradan gelmektedir.
15. yüzyılda para basımının hızlanması, daha iyi kalıpların yapılmasına yol açtı. Bunlardan biri demir kalıptı. Kalıbın içine karbon konup fırına veriliyor, bu da onun çeliğe dönüşerek daha sertleşmesini sağlıyordu. Paraların kenarının kesilip değerlerinin düşürülmesi tehlikesine karşı da buraya çentikler yapmak, tırtıklar açmak ya da bir yazı kazımak gibi önlemler uygulanıyordu. Ayrıca kalıpları, çekiçle vurmak yerine vida ile sıkıştırarak üstlerindeki işaretlerin paraya geçmesini sağlayacak yöntemler de geliştirildi. Bu yöntem 16 yüzyılda İtalya ve İngiltere'de de kullanıldı. 16. yüzyılda Almanya'da döner kalıplar geliştirilmeye başlandı. Bunlar üstüne kabartma yapılacak metali kendi kendine içine alıp baskıdan sonra da dışarı çıkaran eğri yüzlü kalıplardı. Bu yöntemle para yapılacak metalin kalıplara küçük parçalar biçiminde tek tek yerleştirilmesi yerine, baskı yürüyen bir bant üstünde yapılarak üretim hızı artırılabiliyordu. Daha sonra baskıda çekiç yerine vida ile sıkıştırma yöntemi kullanıldı. Bu teknik 18. yüzyıla kadar kullanıldı.
19. yüzyılda geliştirilen buhar makinesi kısa sürede para yapımında kullanılmaya başlandı. Kalıplar için ise niteliği yükseltilmiş çelikten yararlanılmaya başlandı. Günümüzde kalıpların yapımı, paraların basımı gibi işlemler elektrikli makinelerle gerçekleştirilmekte, kullanılan metallerin özelliklerini ve niteliklerini belirlemek, basılan paraların denetimini yapmak için de bilgisayarlardan yararlanılmaktadır. Çeşitli eritme ve arıtma süreçlerinden geçirilen metaller dakikada yüz metal para basan makinelere gelmekte, basımdan sonra, artanlar ya da eskimiş paralar yeniden üretilmek üzere fırınlara gönderilmektedir. Bir kalıpla 200 binden fazla para basılabilmektedir.
İslam Ülkelerinde
İslam ülkelerinde dinar (altın) dirhem (gümüş) ve (bakır) olmak üzere üç tür metal para kullanıldı. Yüzyıllarca Roma, Bizans ve Sasani paralarının sürümde kaldığı Ortadoğu'da ilk İslam parası Halife Ömer döneminde (634-644), Sasani paraları üstüne İslama özgü bazı işaretlerin kazınması ile oluşturuldu. Emevi halifesi I. Muaviye, Sasani paralarına kendi kılıçlı tasvirini koydurttu. Halife Abdülmelik ise 693'te bir yüzünde kendi resminin bulunduğu ilk İslam dinarını bastırdı. Bu paranın öbür yüzünde kelime-i tevhid yazılıydı. 694'te Emevi eyaletlerinde gümüş İslam paraları basılmaya başladı. Emevi Dinarı, Bizans eşit saf altın, dirhem de saf gümüştü. Metal paraların üzerine hükümdar ve halifelerin adlarının yazılmasını ilk kez Emeviler uyguladı. 9. yüzyılda İslam sikkelerinin biçimi temel kurallara bağlandı. Paranın üstüne egemenliği tanınan halifenin ve hükümdarın adı, sultanın ya da melikin kendisinin ve babasının adı, hükümdarlık unvan ve lakapları, kelime-i tevhid, paranın basıldığı kent ve basım yılı yazılmaya başlandı. Halifeden ve sultandan bağımsızlık izni alan küçük beyler de adlarını taşıyan sikke bastırmayı egemenliklerinin gereği sayıyorlardı. Örneğin parasındaki özel unvanları arasında "ed-devle" ile biten bir tamlamanın bulunması o hükümdarın bağımlılığını, "ed-dünya" sözünü içeren bir unvanın bulunması ise bağımsızlığını belli ediyordu. Bunun gibi "melik", "sultan", "emir" unvanlarının da siyasal anlamları vardı. Bu unvanları tamamlayan "el-kamil", "el-adil", "ebu'l-muzaffer", "ebu'l-feth", "el-gazi" gibi lakaplar da siyasal, dinsel ve askeri anlamlar taşıyordu. Karahanlılar, Samaniler ve Büyük Selçuklu Hanedanı'ndaki bu gelenek başka devletlere de yayıldı. Müslüman olmayan komşu devletlerle sürdürülen ticaret ilişkileri, insan tasvirli İslam sikkelerinin de çıkarılmasına yol açtı.
İlk Osmanlı gümüş parası akçenin 1326'da Orhan Gazi adına kesildiği kabul edilir. Ancak babası Osman Gazi döneminde basılmış bir akçe parçası da bulunmuştur. I. Beyazid gümüş ve bakır Osmanlı paraları için düzenlemeler getirdi. II. Mehmed dönemine kadar akçe ve pul denilen sikkelerle sürümdeydi. II. Mehmed 1447'de sultani olarak bilinen ilk Osmanlı altınını bastırdı. İlk tuğralı Osmanlı paraları III. Mehmed adına basıldı. 1625'te alınan "tashih-i sikke" kararından sonra kuruş, 1640'ta da para adı verilen metal paralar basıldı. 1687'de sikkelerin hepsine darphane damgası vurulması kararlaştırıldı. 18. yüzyılın başında Osmanlı piyasasında , İslambol, gibi yerli altın paralardan başka , frengi, , , Abbasi, tümen gibi yabancı altın ve gümüş paralar da sürümdeydi. Yerli ve yabancı paraların pariteleri arasındaki fark altın ve gümüş kaçakçılığına yol açıyor, bu durum da ekonomiyi sarsıyordu.
18. yüzyılın ikinci yarısında "zer-i mahsub" serisi altın ikilik, üçlük, beşlik ve onluklar çıkartılırken, üstlerine "duribe fi Konstantiniye" yerine "duribe fi İslambol" ifadesi konuldu. 19. yüzyılda dünya piyasalarında altının giderek değer kazanması nedeniyle metal paraların paritelerinin sık sık yeniden belirlenmesi gerekti. II. Mahmud'un (1808-39) son yıllarında Osmanlı sikkelerinin basımı ve birimleri konusunda köklü yenilikler gerçekleştirildi. Abdülmecid 1840'ta çıkardığı bir fermanla bütün metal paraların yenilenmesini istedi. Darphanede sarkaç sistemine geçildi. 22 ayar, yüzlük serisi altın ve gümüş Mecidiyeler çıkarıldı. Bakır sikkeler de 5, 10, 20 ve 40 para olarak basıldı. Maliye Nezareti içinde kurulan altın ve gümüş fiyatlarındaki değişmeleri de dikkate alarak 'ne göre eski Osmanlı ve yabancı paraların kurlarını belirliyordu. Osmanlı Bankası'na banknot çıkarma yetkisinin verilmesinden (1863) sonra, 1881'de Meskukat-ı Osmaniye Kararnamesi yayınlandı. 26 Mart 1916'da çıkarılan Tevhid-i Meskukat Kanunu'yla Osmanlı metal paraları altın, gümüş ve nikel olarak belirlendi. Cumhuriyet'in ilk yıllarında Osmanlı metal paraları sürümde kaldı. 1924 ve 1925'te çıkarılan 411 ve 624 sayılı yasalarla altın ve gümüş para sistemine son verildi.
Nümismatik sözcüğü; klasik çağ Yunancasında "nomos" (kanun) ve "nomisma" (gelenek, ölçü ve sikke) anlamına gelen sözcüklerden türetilmiştir ve sikke bilimi anlamına gelmektedir. Bu bilim dalı sikkenin her türü ve biçimiyle ilgilenir. Kendisine uğraşı alanı olarak nümismatiği seçen ve bilimsel yaklaşımlarla sikkeleri inceleyen kişilere de nümismat denir.
Sikkeler; ilk basılışlarından bu yana, yüzyıllar önce yaşamış toplumlar hakkında bilgiler veren ve tarihi konuşturan belge niteliğindeki nesnelerdir. Bu özellikleri nedeniyle bu nesnelerin incelenmesi bir bilim dalı olarak kabul görmüş ve nümismatik bilimi doğmuştur.
İlk kez 2600 yıl önce Batı Anadolu'da basılan sikkeler, birbirinden bağımsız olarak yalnızca birkaç toplumda; Anadolu'da, Hindistan'da ve Çin'de ortaya çıkmıştır. Bu nedenle sikke biliminde üç ayrı gelenekten ya da ekolden söz etmek mümkündür.
Yeryüzünün Anadolu-Akdeniz havzası ve Ortadoğu bölgelerini kapsayan bölümünde çeşitli zaman dilimlerini kapsayan sınıflandırmalar da yapılmaktadır. Örneğin sikkenin icadından Bizans Devletinin sonuna kadar basılan sikkeler "Antik Nümismatik" adı altında incelenirken, Orta Çağ İslam Devletleri ve Osmanlı İmparatorluğu dönemi sikkeleri "İslami Nümismatik" adı altında incelenir.
Literatür
Madeni paranın doğuşu - MÖ 7-5
- M. S. Balmuth, Remarks on the appearance of the earliest coins, içinde: D. G. Mitten - J. G. Pedley (yayımlayan), Studies Presented to George M. A. Hanfmann (Mainz 1971) 1-7.
- A. Furtwängler, Neue Beobachtungen zur frühesten Münzprägung, SchwNumRu 65, 1986, 153-165.
- A. Furtwängler, Wertmesser, Finanzmanipulationen und die Geburt des Münzgeldes in der Antike, Tagungen des Landesmuseums für Vorgeschichte Halle, Band 13, 2016, 1-12
- G. Le Rider, La Naissance de la monnaie. Practiques monétaires de l'orient ancien (Paris 2001)
- N. F. Parise, La nascita della moneta (Roma 2000)
- M. Price, Thoughts on the Beginning of Coinage, içinde: C. N. L. Stewart - J. G. Pollard - T. R. Volk (yayımlayan), Studies in Numismatic Method presented to Philip Grierson (Cambridge 1983) 1-10
- D. M. Shaps, The Invention of Coinage and the Monetization of Ancient Greece (Ann Arbor 2004)
- Ph. Grierson, The Origins of Money (Oxford 1977)
- D. Kagan, The Dates of the Earliest Coins, AJA 86, 1982, 343-360
- S. Karwiese, Die Münzprägung von Ephesos I. Die Anfänge: Die ältesten Prägungen und der Beginn der Münzprägung überhaupt (Wien 1995)
Vaka çalışmaları
- V. W. Harris (yayımlayan), The Monetary Systems of the Greeks and Romans (Oxford 2008)
- H. Moesta - P. R. Franke, Antike Metallurgie und Münzprägung (Basel 1995)
- A. Ramage - P. T. Craddock, King Croseus' gold (Cambridge 2000)
Kaynakça
- ^ madenî para 28 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Güncel Türkçe Sözlük. Türk Dil Kurumu. Erişim: 25 Kasım 2011.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Madeni para haber gazete kitap akademik JSTOR Haziran 2021 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Madeni para veya eski dilde sikke altin gumus bakir bronz aluminyum vb madenlerin alasimindan yapilan para Ilkel caglardan beri ticarette gecerli olan degis tokus yontemleri yerine daha kullanisli bir degisim araci olarak icad edilmistir Sikke kavrami daha cok tarihi madeni paralari tanimlamak icin kullanilir Gunumuzde madeni paralari tanimlamak icin bozuk para kavrami da kullanilir ancak bozuk para kavrami her zaman sadece madeni paralari kapsamayabilir ParaPara mallarin aliminda ve satiminda kullanilan en yaygin degisim aracidir Para fiyatlar ile degerleri ifade eden bir aractir Insanlar ve ulkeler arasinda el degistirerek ticari etkinliklerin yurutulmesini saglar Bununla birlikte temel bir zenginlik olcusudur Tasima ve olcme kolayligi saglamak gibi ozellikleri bulunan paranin asil onemi biciminden ve yapildigi madenden cok mal ve hizmet aliminda herkesin benimsedigi bir odeme araci olmasidir Eskiden aralarinda deniz kabugu boncuk tas ve sigirin da bulundugu bazi degerli mallar para gibi kullaniliyordu M O 8 yuzyilda Cin de para yerine capa tirmik gibi bazi tarim aletlerinin kucuk modellerinin yapilip kullanildigi bilinmektedir Metal paralari inceleyen bilim dalina numismatik denir Yunanca nomisma ve Latince numisma sozcuklerinden turetilmistir Osmanlicada bu kavram ilm i meskukat ya da kisaca meskukat Arapca sikke den olarak gecmektedir Ilk olarak Lidya da bulunmustur SikkeII Giyaseddin Keyhusrev e ait bir sikke Eski metal paralar sikke biciminde adlandirilirlar Kazilarda temel altinda veya duvar harci icinde bulunmus herhangi bir sikke tabakayi kesin bicimde tespit eder Ayni zamanda devlet seklini bolgesini bildirir hatta onlarin incelenmesinden sayisiz tarihi olaylar ve gercekler ortaya cikar Ortadan kalkmis sehirlerin isimlerini kaybolmus bir heykeli yikilmis bir binayi o zaman var olan ancak bugun yetismeyen bir bitkiyi sikkelerdeki tasvirler sayesinde ogrenebiliriz Sikke devletin resmi damgasiyla garantilenmis kullanimi kolay madeni bir alim aracidir Sikke M O 7 yuzyilda Anadolu da Lidyalilar tarafindan icat edilmistir Altin ve gumus karisimindan meydana gelen yapilmistir Bu dogal elektronu ilk kez altin ve gumuse ayirarak sikke bastiran Pers krali Kyros tur Sikkenin kagit paraya ustunlugu madenindendir Kagit paranin maddesi degersizdir Sikkenin hem yapim maddesi degerlidir hem de daha kullanislidir Bu nedenle daha cok tercih edilmistir Sikkeler yazili belgeler ve arkeolojik bulgular ile birlikte incelendiginde insanlara pek cok konuda bilgi verirler Ornegin kentlerin ya da devletlerin zenginlik duzeylerine isik tutarak ekonomi tarihine isik tutarlar Devletlerin hangi cografyada egemenlik kurduklari ya da ticari iliskilerinin nereye kadar uzandigi yine bulunan sikkelerle anlasilabilmektedir Sikkelerin ekonomik ve siyasi yasama iliskin bilgi vermenin yani sira diger bir yonleri de belgesel ozellik tasimalaridir Sikkeler ve madalyonlar tarihsel kisilerin resimleri konusunda onemli kaynaklardir Bircok tarihsel kisiligin yuzleri bu sikkeler araciligiyla bilinmektedir Sikkelerde ayrica devletle ilgili bilgiler sehir adlari bina heykel veya bitki tasvirleri bulunabilmektedir ve bu yonuyle de onemlidirler MalzemelerEski caglarda yapilan sikkelerde kullanilan baslica metaller arasinda altin gumus bakir altin ve gumus karisimi olan tunc ve pirinc sayilabilir Anadolu da ilk metal paralar elektrondan yapilmistir Degerli metallerin para yapiminda kullanilmasi 20 yuzyila kadar surmus ancak kagit paranin yayginlasmasi ile yavas yavas terk edilmistir Gunumuzdeki bozuk para ihtiyaci icin yapilan metal paralarda nikel tunc aluminyum ve gibi metal ve alasimlar kullanilmaktadir Paralarin metalden yapilmasi dayanikliliginin yani sira metalin eritilip bir kaliba dokulerek bicimlendirilmesindeki kolayliktan da geliyordu Bu nedenle dokum para basiminin en onemli islemlerinden biri olmus hatta pek cok yerde para yalniz dokum yoluyla uretilmistir Ancak icerisine daha degersiz metaller karistirarak paranin degerinin dusurulebildigi boyle bir paranin da ilk bakista gercek degerde olandan ayirt edilemedigi anlasilinca bu durumu onlemek icin farkli yontemler denenmeye baslanmistir M O 7 yuzyilda Bati Anadolu da para eriyik haldeki metalin duz bir yuzey ustune dokulmesiyle yapiliyordu Altlari duz olan bu paralarin usleri metal eriyigindeki yuzey gerilimi nedeniyle hafif yuvarlak oluyordu Bunu duzeltmek icin cekic ya da tokmak gibi aletler kullaniliyordu Bir sure sonra bu aletlerin uzerindeki girinti ve cikintilarin paranin ustunde iz biraktigi fark edilince bunun dusuk degerde para basimini engellemekte kullanilabilecegi dusunuldu Ardindan paranin ustune degisim degerinin resmen onaylanmasi anlamina gelen yonetici ya da devlet isaretleri islenmeye baslandi Eski caglardan gunumuze ulasan para kaliplarinin cogu tunctan yapilmistir Romalilarin demir kaliplar da kullandigi bilinmektedir Alt kalibin icine yerlestirilen metalin ustune bir sapin ucundaki ust kalip konulup cekicle vurularak arada kalan madene hem ince pul bicimi verilir hem de istenen isaretler islenirdi Vurmaya dayanan bu para basma yonteminde bir sure sonra metal eriyigi dogrudan alt kalibin icine dokulmeye baslandi Bu yontemle alt kalip bozulmadan 10 20 bin para basilabilecegi cekic darbelerinden direkt olarak etkilenen ust kalibin ise bunun yarisi kadar para basimina elverecegi bilinmektedir Bir kalipta bir kisinin calistigi kucuk darphanelerde saatte 100 tane sikke yapilabilecegi bilinmektedir Kaliplarda yapilan degisiklikler paralarin biciminin yani sira uretim etkniklerini de etkiledi Sasaniler doneminde Iran da 220 den sonra ince kalip kullanildi Bu da hem daha ince paralarin yapilmasina hem de bunlarin ustundeki kabartmalarin daha alcak tutulmasina yol acti Bizans araciligi ile Avrupa ulkelerine gecen bu yontem Bazi Frank ve Sakson kralliklarinda da ayni paranin ustune her biri yalin isaretler tasiyan birkac kalipla baski yapilir boylece daha karmasik bir kabartma elde edilirdi Avrupa metal paralarinda hem kabartma hem de oymalar bulunurken Islam ulkelerinin paralarinda oyma daha agir basmaktaydi Gumus para yapiminda once gumus ince bir katman biciminde dokulur sonra da eriyik tam sogumadan cekicle istenilen kalinliga getirilirdi Asagi yukari 10 yuzyilda gercek para boyutlarindan biraz daha buyuk dortgen parcalar hazirlanmaya daire bicimindeki kalibin icine yerlestirilip sikistirildiktan sonra yanlardaki fazlaliklar kesilerek alinmaya baslandi Metal para bastirmak karsiliginda kullanilan sikke kestirmek deyimi buradan gelmektedir 15 yuzyilda para basiminin hizlanmasi daha iyi kaliplarin yapilmasina yol acti Bunlardan biri demir kalipti Kalibin icine karbon konup firina veriliyor bu da onun celige donuserek daha sertlesmesini sagliyordu Paralarin kenarinin kesilip degerlerinin dusurulmesi tehlikesine karsi da buraya centikler yapmak tirtiklar acmak ya da bir yazi kazimak gibi onlemler uygulaniyordu Ayrica kaliplari cekicle vurmak yerine vida ile sikistirarak ustlerindeki isaretlerin paraya gecmesini saglayacak yontemler de gelistirildi Bu yontem 16 yuzyilda Italya ve Ingiltere de de kullanildi 16 yuzyilda Almanya da doner kaliplar gelistirilmeye baslandi Bunlar ustune kabartma yapilacak metali kendi kendine icine alip baskidan sonra da disari cikaran egri yuzlu kaliplardi Bu yontemle para yapilacak metalin kaliplara kucuk parcalar biciminde tek tek yerlestirilmesi yerine baski yuruyen bir bant ustunde yapilarak uretim hizi artirilabiliyordu Daha sonra baskida cekic yerine vida ile sikistirma yontemi kullanildi Bu teknik 18 yuzyila kadar kullanildi 19 yuzyilda gelistirilen buhar makinesi kisa surede para yapiminda kullanilmaya baslandi Kaliplar icin ise niteligi yukseltilmis celikten yararlanilmaya baslandi Gunumuzde kaliplarin yapimi paralarin basimi gibi islemler elektrikli makinelerle gerceklestirilmekte kullanilan metallerin ozelliklerini ve niteliklerini belirlemek basilan paralarin denetimini yapmak icin de bilgisayarlardan yararlanilmaktadir Cesitli eritme ve aritma sureclerinden gecirilen metaller dakikada yuz metal para basan makinelere gelmekte basimdan sonra artanlar ya da eskimis paralar yeniden uretilmek uzere firinlara gonderilmektedir Bir kalipla 200 binden fazla para basilabilmektedir Islam UlkelerindeIslam ulkelerinde dinar altin dirhem gumus ve bakir olmak uzere uc tur metal para kullanildi Yuzyillarca Roma Bizans ve Sasani paralarinin surumde kaldigi Ortadogu da ilk Islam parasi Halife Omer doneminde 634 644 Sasani paralari ustune Islama ozgu bazi isaretlerin kazinmasi ile olusturuldu Emevi halifesi I Muaviye Sasani paralarina kendi kilicli tasvirini koydurttu Halife Abdulmelik ise 693 te bir yuzunde kendi resminin bulundugu ilk Islam dinarini bastirdi Bu paranin obur yuzunde kelime i tevhid yaziliydi 694 te Emevi eyaletlerinde gumus Islam paralari basilmaya basladi Emevi Dinari Bizans esit saf altin dirhem de saf gumustu Metal paralarin uzerine hukumdar ve halifelerin adlarinin yazilmasini ilk kez Emeviler uyguladi 9 yuzyilda Islam sikkelerinin bicimi temel kurallara baglandi Paranin ustune egemenligi taninan halifenin ve hukumdarin adi sultanin ya da melikin kendisinin ve babasinin adi hukumdarlik unvan ve lakaplari kelime i tevhid paranin basildigi kent ve basim yili yazilmaya baslandi Halifeden ve sultandan bagimsizlik izni alan kucuk beyler de adlarini tasiyan sikke bastirmayi egemenliklerinin geregi sayiyorlardi Ornegin parasindaki ozel unvanlari arasinda ed devle ile biten bir tamlamanin bulunmasi o hukumdarin bagimliligini ed dunya sozunu iceren bir unvanin bulunmasi ise bagimsizligini belli ediyordu Bunun gibi melik sultan emir unvanlarinin da siyasal anlamlari vardi Bu unvanlari tamamlayan el kamil el adil ebu l muzaffer ebu l feth el gazi gibi lakaplar da siyasal dinsel ve askeri anlamlar tasiyordu Karahanlilar Samaniler ve Buyuk Selcuklu Hanedani ndaki bu gelenek baska devletlere de yayildi Musluman olmayan komsu devletlerle surdurulen ticaret iliskileri insan tasvirli Islam sikkelerinin de cikarilmasina yol acti Ilk Osmanli gumus parasi akcenin 1326 da Orhan Gazi adina kesildigi kabul edilir Ancak babasi Osman Gazi doneminde basilmis bir akce parcasi da bulunmustur I Beyazid gumus ve bakir Osmanli paralari icin duzenlemeler getirdi II Mehmed donemine kadar akce ve pul denilen sikkelerle surumdeydi II Mehmed 1447 de sultani olarak bilinen ilk Osmanli altinini bastirdi Ilk tugrali Osmanli paralari III Mehmed adina basildi 1625 te alinan tashih i sikke kararindan sonra kurus 1640 ta da para adi verilen metal paralar basildi 1687 de sikkelerin hepsine darphane damgasi vurulmasi kararlastirildi 18 yuzyilin basinda Osmanli piyasasinda Islambol gibi yerli altin paralardan baska frengi Abbasi tumen gibi yabanci altin ve gumus paralar da surumdeydi Yerli ve yabanci paralarin pariteleri arasindaki fark altin ve gumus kacakciligina yol aciyor bu durum da ekonomiyi sarsiyordu 18 yuzyilin ikinci yarisinda zer i mahsub serisi altin ikilik ucluk beslik ve onluklar cikartilirken ustlerine duribe fi Konstantiniye yerine duribe fi Islambol ifadesi konuldu 19 yuzyilda dunya piyasalarinda altinin giderek deger kazanmasi nedeniyle metal paralarin paritelerinin sik sik yeniden belirlenmesi gerekti II Mahmud un 1808 39 son yillarinda Osmanli sikkelerinin basimi ve birimleri konusunda koklu yenilikler gerceklestirildi Abdulmecid 1840 ta cikardigi bir fermanla butun metal paralarin yenilenmesini istedi Darphanede sarkac sistemine gecildi 22 ayar yuzluk serisi altin ve gumus Mecidiyeler cikarildi Bakir sikkeler de 5 10 20 ve 40 para olarak basildi Maliye Nezareti icinde kurulan altin ve gumus fiyatlarindaki degismeleri de dikkate alarak ne gore eski Osmanli ve yabanci paralarin kurlarini belirliyordu Osmanli Bankasi na banknot cikarma yetkisinin verilmesinden 1863 sonra 1881 de Meskukat i Osmaniye Kararnamesi yayinlandi 26 Mart 1916 da cikarilan Tevhid i Meskukat Kanunu yla Osmanli metal paralari altin gumus ve nikel olarak belirlendi Cumhuriyet in ilk yillarinda Osmanli metal paralari surumde kaldi 1924 ve 1925 te cikarilan 411 ve 624 sayili yasalarla altin ve gumus para sistemine son verildi Numismatik sozcugu klasik cag Yunancasinda nomos kanun ve nomisma gelenek olcu ve sikke anlamina gelen sozcuklerden turetilmistir ve sikke bilimi anlamina gelmektedir Bu bilim dali sikkenin her turu ve bicimiyle ilgilenir Kendisine ugrasi alani olarak numismatigi secen ve bilimsel yaklasimlarla sikkeleri inceleyen kisilere de numismat denir Sikkeler ilk basilislarindan bu yana yuzyillar once yasamis toplumlar hakkinda bilgiler veren ve tarihi konusturan belge niteligindeki nesnelerdir Bu ozellikleri nedeniyle bu nesnelerin incelenmesi bir bilim dali olarak kabul gormus ve numismatik bilimi dogmustur Ilk kez 2600 yil once Bati Anadolu da basilan sikkeler birbirinden bagimsiz olarak yalnizca birkac toplumda Anadolu da Hindistan da ve Cin de ortaya cikmistir Bu nedenle sikke biliminde uc ayri gelenekten ya da ekolden soz etmek mumkundur Yeryuzunun Anadolu Akdeniz havzasi ve Ortadogu bolgelerini kapsayan bolumunde cesitli zaman dilimlerini kapsayan siniflandirmalar da yapilmaktadir Ornegin sikkenin icadindan Bizans Devletinin sonuna kadar basilan sikkeler Antik Numismatik adi altinda incelenirken Orta Cag Islam Devletleri ve Osmanli Imparatorlugu donemi sikkeleri Islami Numismatik adi altinda incelenir LiteraturMadeni paranin dogusu MO 7 5 M S Balmuth Remarks on the appearance of the earliest coins icinde D G Mitten J G Pedley yayimlayan Studies Presented to George M A Hanfmann Mainz 1971 1 7 A Furtwangler Neue Beobachtungen zur fruhesten Munzpragung SchwNumRu 65 1986 153 165 A Furtwangler Wertmesser Finanzmanipulationen und die Geburt des Munzgeldes in der Antike Tagungen des Landesmuseums fur Vorgeschichte Halle Band 13 2016 1 12 G Le Rider La Naissance de la monnaie Practiques monetaires de l orient ancien Paris 2001 N F Parise La nascita della moneta Roma 2000 M Price Thoughts on the Beginning of Coinage icinde C N L Stewart J G Pollard T R Volk yayimlayan Studies in Numismatic Method presented to Philip Grierson Cambridge 1983 1 10 D M Shaps The Invention of Coinage and the Monetization of Ancient Greece Ann Arbor 2004 Ph Grierson The Origins of Money Oxford 1977 D Kagan The Dates of the Earliest Coins AJA 86 1982 343 360 S Karwiese Die Munzpragung von Ephesos I Die Anfange Die altesten Pragungen und der Beginn der Munzpragung uberhaupt Wien 1995 Vaka calismalari V W Harris yayimlayan The Monetary Systems of the Greeks and Romans Oxford 2008 H Moesta P R Franke Antike Metallurgie und Munzpragung Basel 1995 A Ramage P T Craddock King Croseus gold Cambridge 2000 Kaynakca madeni para 28 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Guncel Turkce Sozluk Turk Dil Kurumu Erisim 25 Kasim 2011