I. Baybars ya da tam künyesiyle el-Melikü’z-Zâhir Rüknüddîn Baybars el-Bundukdârî (Arapça: الملك الظاهر ركن الدين بيبرس البندقداري, d. 1223 - ö. 1 Temmuz 1277), Mısır ve Suriye'de hüküm sürmüş Kıpçak asıllı Memlûk Devleti sultanıdır. Baybars, muhtemelen 15 yaşında köle olarak satın alınıp bir memlûk olarak yetiştirilmiş, yeteneği sayesinde hızla terfi ederek emirliğe kadar yükselmiştir. Mansure Muharebesi ve Ayn Calut Muharebesi’ni başarılı sevk ve idaresiyle bu muharebelerin kazanılmasında başrol oynamış ve ün kazanmıştır. Mısır Eyyûbî sultanı Turanşah’ı bir suikastla öldürmesinden sonra Kutuz sultan olmuş, Baybars çeşitli nedenlerle onu da öldürerek Memluk Sultanlığı hükümdarı olmuştur. Devletin gerçek anlamda kurucusu olarak kabul edilir. Pek çok Haçlı kalesini ve kentini ele geçirmiş, Levant’daki Haçlı varlığını birkaç sahil kentine kadar daraltmış, İlhanlılar’ın Kuzey Suriye’deki varlığına son vermiştir. Anadolu Selçuklu Devleti’ni İlhanlı işgalinden kurtarmak için Anadolu’ya bir sefer düzenlemiş olmasına rağmen Anadolu Selçuklu yöneticilerinden vadedilen desteği göremeyince ülkesine geri dönmüştür.
I. Baybars | |||||
---|---|---|---|---|---|
Memlûk sultanı | |||||
Hüküm süresi | 24 Ekim 1260 - 1 Temmuz 1277 | ||||
Önce gelen | Kutuz | ||||
Sonra gelen | Berke | ||||
Doğum | 1223 | ||||
Ölüm | 1 Temmuz 1277 | ||||
Çocuk(lar)ı | Berke Sülemiş | ||||
| |||||
Hanedan | Bahrî Memlûkler |
Hükümdarlık öncesi yaşamı
Sultan Baybars 1233 yılında Karadeniz'in kuzeyinde doğmuş bir Kıpçak Türküdür. Muhtemelen on dört yaşındayken Moğollar tarafından esir alınmıştır. Esir olarak Sivas-Halep üzerinden Şam’a götürülmüş buradaki köle pazarında satılmıştır. Baybars’ı alan Eyyubi sultanı Salih Eyyub’un memluklarından olan Aytekin el-Bundukdarî’dir. Daha sonra 1246’da zekasının Salih Eyyub tarafından fark edilmesi üzerine onun tarafından satın alınmış, askeri kışlaya gönderilerek askeri eğitim alması sağlanmıştır. Eğitimini tamamlayan Baybars orduya katılmış, Haçlılarla girişilen bir dizi çatışmada ordusunda yer almış, kısa sürede terfi ederek emirliğe kadar yükselmiştir.
Mansure Muharebesi
Baybars ilk büyük askeri başarısını birkaç yüz tapınak Şövalyesinin de dahil olduğu, Fransa kralı IX. Louis komutasındaki 1.500 kişilik haçlı ordusuna karşı, Eyyubi ordusunda bir komutan olarak kazandığı Mansure Muharebesi’nde (1250) elde etmiştir. Yedinci Haçlı Seferi sırasında Haçlı kuvvetleri Dimyat’da karaya asker çıkarmış, bölgedeki Memluk askerî birliği komutanı Fahreddin çıkarmayı önleyemeyerek geri çekilmiştir. Kent halkı da Memluk askerlerinin kenti savunmadığını görünce paniğe kapılarak terk etmişlerdir. Haçlı ordusu kenti işgal etmiş, ardından Kahire yönünde ilerleyişe geçmiştir. Gece Nil’in bir kıyısında kamp kurmuşlardır. Memluk ordusu da karşı kıyıdaki kampındadır. Sabaha karşı Haçlı ordusu öncü birlik komutanı , ani bir baskın vermek amacıyla ordunun büyük kısmının nehri geçmesini beklemeden geçerek, Mansure’ye üç km. mesafedeki Eyyubi ordu karargahına çok hızlı bir şekilde şafakta saldırmıştır. Mısır askerleri silahlarını ellerine alamadan öldürülmüş, küçük bir kısmı Mansure’ye kaçabilmiştir. Robert bu başarıyı genişletip Mansure’ye yürümeye karar vererek Mısır kuvvetlerinin tamamını imha etmek için hızla Mansure’ye ilerlemiştir. Soğuk kanlılığını koruyan Baybars, baskında ölen komutan Fahreddin yerine komutayı ele almış, kaçan askerleri toplayıp komutası altına almış ve kenti savunmaya hazırlanmıştır. Baybars elindeki askerleri kentin merkezinde bizzat yerleştirerek gizlenmelerini emretmiş, bunu yaparken de kentin ana giriş kapısını açtırmıştır. Robert’in öncü kuvvetleri kent karşısına geldiklerinde Robert, kentin boşaltıldığını düşünmüş ve hızla kentin merkezine, iç kale surlarına doğru at sürmüşlerdir. Baybars’ın saldırı komutu vermesiyle dar sokak ve alanlarda dövüşemeyen Haçlı ağır süvarisi kıyıma uğratılmıştır. Çok azı yaya ya da atlı olarak şehirden kaçabilmeyi başardı. Fransa kralı IX. Louis’in kardeşi Robert, Guillaume de Sonnac gibi tanınmış Tapınak Şövalyesi ölenler arasındadır. Haçlı ordusunun büyük kısmı Mansure önlerine geldiğinde Baybars’ın 8-11 Şubat arasında art arda giriştiği huruç hareketleri ile onları püskürtmeyi başaramamıştır. Savunmada kalmış ve 5 Nisan 1250 tarihine kadar kenti başarıyla ve inatla savunmuştur. Sonuçta bu tarihte Haçlı ordusu Eyyubi ordusunun esas kuvvetlerinin de baskısıyla kuşatmayı kaldırmıştı. Sahile kadar geri çekilmeyi başaramamışlar ve Haçlı ordusunun tümü, komutanları Fransız kralı dahil olmak üzere pek çok Fransız soylusu esir alınmıştır.
Bu tarihlerde Mısır Eyyubi sultanı olan Muazzam Turanşah, memluk kuvvetlerinin söz konusu muharebedeki sonuç getirici çabalarını, onların beklendiği şekilde değerlendirmemiştir. Üstelik Turanşah’ın tahta geçmesinde memluklar onu desteklemişlerdi. Dahası babasının döneminden beri görev yapan memluk emirlerini görevlerinden alıp kendi yakınları atamaktadır. Memluk emirleri bu gelişmelerden doğal olarak fazlasıyla rahatsız olmaktaydılar. Sonuçta liderliğini Baybars’ın yaptığı bir grup Memluk subayı harekete geçerek Turanşah’ı bir suikast sonucu 30 Nisan 1250 tarihinde öldürmüştür. Böylece Mısır’da Eyyubi hanedanı hakimiyeti Turanşah’ın ölümüyle son bulmuştur.
Zaten güçlü durumda olan memluk emirleri artık devlet yönetimi üzerinde karar sahibidirler. Ancak sultan tayini için hepsi de gergindir. Hanedandan birinin değil de bir Memluk emirinin tahta geçmesi halk arasında huzursuzluk yaratacaktır. Sultan belirlenmesi üzerine Memluk emirleri bir süre görüştükten sonra Salih Eyyub’un eşi Şecerüddür’ü sultan seçmeye karar vermişlerdir. Bunda hanedandan birinin dul eşi olması, devlet işlerinden anlaması ve Memluklara yakın bir tutum izlemesi kuşkusuz etken olmuştur. Lakin kısa bir süre sonra bir kadının Müslüman bir toplumda hoş karşılanamayacağı anlaşılmıştır. Hem ülke halkı arasında, hem de diğer Müslüman ülke yöneticilerinden tepkiler yükselmeye başlamıştır. Özellikle Bağdat’taki Abbasi ’ın biraz ölçüsüz mektubu durumu içinden çıkılmaz hale getirmiştir. Halife mektubunda “İçinizde sultan olacak erkek yoksa size Bağdat’tan erkek göndereyim” demektedir. Bunun üzerine Şecerüddür Memluk emiri Aybeg ile evlenip tahtı ona bırakmıştır. Böylece devletin başına bir Memluk geçmiş, Memluk Devleti resmen kurulmuştur.
Aybeg’in Şecerüddür ile evlenerek Memluk tahtına oturması, Bahri Memluklar’ı rahatsız etmiştir. Salih Eyyub ailesine güçlü bağlılıkları olan bir grup memluk, Aybeg’in devletin başına Eyyubiler’den bir meliki getirmesini şiddetle tercih ediyorlardı. Sonuçta memluklar içinde Bahrim Memluklar ile Oğuz grubu arasında bir anlaşmazlık ortaya çıkmıştı. Aybeg’in kendine bağlı kölelerden bir memluk grubu oluşturması ve kendisine muhalefet eden Bahri Memlukları cezalandırması, bu memlukların Mısır dışına, Suriye’deki Eyyubi meliklerinin yanına, Kerek, Şam ve Filistin'e, 130 kadarı ise Anadolu Selçuklu’ya kaçmasına yol açmıştır. Bir süre sonra Aybeg’in, kendi pozisyonu için bir tehlike olarak gördüğü Memluk emiri Fariseddin Aktay’ı Seyfeddin Kutuz’a öldürtmesiyle Aktay’ın yandaşı olan kalabalık bir Memluk grubunu çok daha zor bir duruma düşürmüştür. Bir süredir Bahri Memlukları emiri olan Baybars, onlarla yaptığı bir toplantıda Aybeg’e karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatmış, ama çoğunluk tarafından desteklenmeyince Suriye Eyyubi sultanı ’a yazarak adamlarıyla birlikte emrine girmeyi önermiştir. Kabul edilince de Suriye’ye gitmiştir. Aybeg’in hamamda öldürülmesinde parmağı olduğu ileri sürülen Kutuz tahta hakim olmuş, oğuz ve Kıpçak memluklar arasında bir denge kurmuştur.
Baybars Suriye’de Nasır Yusuf’u Mısır’a saldırmaya teşvik ediyordu, bu arada kendi adamlarıyla Mısır hakimiyetindeki bölgelere talan akınlarında bulunmaktaydı. Aybeg, Abbasi halifesinden yardım istemiş, yardım göremeyince bir ordu hazırlayarak Suriye’ye göndermiştir. Nasır Yusuf ve Baybars yenilgiye uğramış, Abbasi halifesinin araya girmesiyle iki taraf arasında ateşkes sağlanmıştır. Bu antlaşmada Bahri Memlukların Mısır’a teslim edilmesi şartı bulunuyordu, diğer yandan Baybars’ın arası Nasır Yusuf’la açılmıştır. Bu yüzden Baybars Suriye’den ayrılarak Kerek (Ürdün'de bir bölge) naibinin himayesine girmiştir. Buradan aldığı bir takviye kuvvetiyle yakınlarda bir Mısır birliği üzerine gitmiş, fakat çatışmada yine yenilgiye uğramıştır. Mısır’da ise Aybeg Bahri Memluklar’a karşı tutumunu sürdürmekte, durumdan fazlasıyla rahatsız olan emirler ise Kerek’e, Baybars’ın yanına gitmektedir. Bir yandan da Aybeg’e karşı yürümek için Baybars’a baskı yapmaktadırlar. Baybars yine bir kısım takviyeler alarak Mısır üzerine yürümüştür. Aybeg ise Kutuz komutasında bir ordu sevk etmiş, Baybars bu kez de yenilgiye uğrayıp çekilmiştir. Kutuz, esir alınan Bahri Memlukları oyalanmadan kılıçtan geçirmiştir. Baybars ve yanındakiler bu kez de Kerek naibi tarafından kente alınmayınca tekrar Nasır Yusuf’a sığınmışlardır. Bahri Memlukları Aybeg’in baskısından kurtaran, Mısırlı tarihçi İbn Tağrıberdî tarafından “güzel, dindar ve akıllı bir kadın” olarak tanıtılan Şecerüddür olmuştur. Aybeg, hamamdayken görevlendirildiği bir adamı tarafından 1257 yılı içinde öldürülmüştür. Ne var ki hep desteklediği ve desteğini gördüğü Bahri Memluklar artık eski güçlerini yitirmişlerdi, Şecerüddür’ü korumayı başaramadılar ve bir süre sonra öldürüldü. Ardından Aybeg’e bağlı memluklar, onun 15 yaşındaki oğlunu tahta oturtmuşlar, yaşının küçük olması yüzünden Kutuz’u sultan naibi yapmışlardır. Çok geçmeden Kutuz genç sultanı ve annesini hapsettirmiş, ileri gelen Bahri Memluk emirlerini öldürtmüş ve tahta geçmiştir.
Moğollar 1258 yılında Bağdat’ı ele geçirerek Abbasi halifesi Müstasım ve ailesini öldürmüş, ardından yayılmaları Kuzey Suriye’ye kadar ilerlemişlerdi. Moğol istilası 1259 yılında Halep’i kuşatmış ve ele geçirmiştir. Daha sonra ilerleme yönünü 1260’da Mısır’a çevirmişlerdir. Nasır Yusuf’un ordusu ise Moğol ilerlemesini haber alınca dağılmıştır. Bu sırada Baybars, Sultan Kutuz’un savaş hazırlıkları içinde olduğunu öğrenmiş, haber göndererek emrine girmek istediğini bildirmiştir. Moğol yayılması karşısında sadece kendisine bağlı memluklarla tutunmasının olanaksız olduğunun, Bahri memlukları da seferber etmekten başka çaresi olmadığını anlayan Kutuz, onlar üzerinde güçlü bir otoritesi olduğunu bildiği Baybars’ın bu teklifini kabul etmiştir. Bunun üzerine 1260 yılının mart ayında Baybars can güvenliği için Kutuz’dan söz alarak Mısır’a dönmüştür. Kutuz, Baybars’ı Memluk ordusunun öncü birliği komutanlığına getirmiş ve savaşın kazanılması durumunda kendisine Halep’i ikta edeceğini vadetmiştir. Hülagu Han Memluk Sultanı Kutuz’a haber göndererek Mısır’ın “il olmasını” istemiştir. Tabi bu istek red edilmiştir.
Ayn Calut Muharebesi
Baybars’ın askeri kariyerindeki en parlak ikinci başarısı 3 Eylül 1260 tarihinde Ayn Calut Muharebesi’deki Memluk ordusunun öncü birliği komutanı olarak oynadığı roldür. Ordu hazır olunca sefere çıkılmış Akka’ya gelindiğinde Moğol ordusunun Ölü Deniz’in doğusundan güney yönünde ilerlemekte olduğu haberi alınmıştır. Bunun üzerine Kutuz, Moğol ordusunu karşılamak için ordunun yönünü güneydoğuya, Ölü Deniz’in güneyinde yer alan Ayn Calud’a sevk etmiştir. Bir süre sonra Moğol ordusu görünmüş ve muharebe girilmiştir. Mısır’dan ayrıldıktan sonra bu bölgeyi iyi tanımış olan Baybars’ın asıl savaş planını hazırlamış olduğu ileri sürülmektedir. Bu plana göre ordunun büyük kısmı ağaçlıklar arasında gizlenirken Baybars kendi birliğiyle Moğol ordusu karşısında art arda vur-kaç taktiğiyle birkaç saat savaşmış, ardından Moğolları ordunun büyük kısmının pusuda beklediği bölgeye çekmiştir. Memluklar kısa sürede Moğol ordusunu çevirmiştir. Şiddetli bir muharebenin sonunda aralarında Moğol komutan Ketboğa Noyan’nın da olduğu Moğol ordusu çok büyük bir kısmıyla imha edilmiştir.
Baybars, muharebeden bir süre sonra Kutuz’dan Halep iktasını istemiştir. Kutuz ise vaadini yerine getirmeyerek Halep’i kendisine yakın olan bir adamına ikta etmiştir. Zaten aralarında bir süredir devam eden ve derinleşen bir husumet vardır. Bu son olay üzerine, Baybars Kutuz’un Bahri Memlukların etkinliğini kırmak çabalarını artık katlanılmaz bularak yakın arkadaşlarına Kutuz’u öldürmeye karar verdiğini anlatmıştır. Bu arada Kutuz, muharebenin ardından Suriye’de düzeni yeniden tesis ettikten sonra ordu Mısır’a yola çıkılmıştır. Gecelemek için kamp kurulan bir yerde Kutuz ava çıkınca, Baybars kolladığı fırsatı bulmuş oldu ve 22 Ekim 1260’ta birkaç yoldaşıyla birlikte Kutuz’u öldürdü.
Tahta geçişi
Devlet ileri gelenleri yeni sultanı belirlemek için toplandıklarında Baybars üzerinde oy birliğiyle karar vermişlerdir. Zaten otağa girerken Atabeg ve sultan naibi onları karşılamış, Sultan Kutuz’un öldüğünü onlardan öğrenince “Onu hanginiz öldürdü” diye sormuş, Baybars da “Ben” diye cevap vermişti. Bu cevap üzerine atabek, “Hünkarım, buyur O’nun tahtına otur” demiştir. Anlaşılacağı gibi Kutuz’u öldüren kişinin sultan olması tabi görünüyordu. Aynı gün 26 Ekim 1260 tarihinde Kal‘atü’l-Cebel’e giderek Memluk tahtına oturmuştur. Kal‘atü’l-Cebel, Selahaddin Eyyubi tarafından yapımına 1176 yılında saltanat merkezi olarak başlanan kale ve içindeki saraylardır.
Tahta geçtiğinde ilk icraatlarından biri Kutuz’un yükselttiği vergileri düşürmek olmuştur. Bu karar, sultanı öldüren adamın onun yerine tahta çıkmasının halkta yarattığı hoşnutsuzluğu gidermiş, Baybars’ı sevdirmiştir. Bu sırada içte bazı isyanlar olmuştur. Bunların bir kısmı Kutuz’un emir yaptığı kendi adamlarıdır ya da Eyyubi hanedanı mensuplarıdır. Baybars isyanları bastırmış, isyan çıkaran emirleri yakalatmış, fakat daha sonra bağışlayarak eski görevlerini iade etmiştir.
İçteki bu düzenlemelerden sonra Baybars’ın yeni kurulmuş olan Memluk Sultanlığı’nın emniyeti için dıştaki tehditlerin bertaraf edilmesi gerekiyordu. Bu tehditler ise şunlardır. Kuzeyde Kilikya Ermeni Krallığı ile sorunlar vardı. Levant’ın sahil kesiminde, her zaman Moğollarla işbirliği yapa gelen Haçlı kontlukları bir tehditti. İlhanlı’nın ayrıca Ayn Celut’un acısını çıkartmak istemeleri kaçınılmazdır.
Diplomatik ilişkiler
Baybars içteki sorunları yola koyduktan sonra, ülkesinin düşmanları olan Levant’daki Haçlı krallıkları, Kilikya’da Kilikya Ermeni Krallığı ve İlhanlı Hanlığı’ydı. Bu düşmanlarına karşı, aralarında çıkar çatışması olmayan hükümdarlıklarla ittifaklar kurmaya çalışmıştır.
Anadolu Selçuklu Devleti’yle ilişkiler
Sultan Baybars’ın Anadolu Selçuklu ile tarihin akışını belirleyen önemdeki ilişkisi Anadolu Selçuklu’nun devrik sultanı II. İzzeddin Keykavus’un Antalya’ya çekildiği dönemde Baybars’a arasındaki bir ittifaka varan mektuplaşmalarıdır. Keykavus’un Konstantinopolis’e kaçmasıyla bu ittifak yaklaşımı sona ermemiş, herhangi bir ortak girişime varmasa bile Keykavus’un ölümüne kadar canlı kalmıştır.
Altın Ordu Devleti’yle ilişkiler
Baybars’ın hükümdarlığının ilk yıllarında Altın Ordu Devleti’nin hanı ’dır. Han olmadan önce İslam’ı seçmiştir. Amcasının oğlu olan Hülâgû Han’la arasında, arkasında Azerbaycan üzerindeki anlaşmazlık olmakla birlikte, görünürde Hülagu Han’ın İslam ülkelerine saldırmasında dolayı bir gerginlik, hatta bir düşmanlık oluşmuştur. Baybars açısından ise, iki Moğol hanlığı arasındaki bu düşmanlık, kendisine ülkesi yararına kullanabileceği olanaklar getirmektedir. Bu amaçla hareket eden Baybars, iki ülke arasında diplomatik ilişkiler yoluyla bir dostluk kurulmuştur. Bu dostluk her iki hükümdarın da yarar bekleyeceği bir ittifaktır. Baybars’ın Berke Han’la ilk mektuplaşması tahta geçişinin hemen ertesi yılı olan 1261 senesidir. Baybars’ın mektubunun 1261 yılının kasım ayı içinde olduğu anlaşılıyor. Berke Han’ın cevabı ise 11 Mayıs 1263 tarihinde yazılmıştır. Memluk Sultanlığı – Altın Ordu Devleti ittifakı bu tarihte gerçekleşmiş sayılır.
Batı ile ilişkiler
İslam tarihinde Hristiyan dünyasıyla sistematik ve sürekli diplomatik temas arayan ilk hükümdarın Baybars olduğu belirtilmektedir. Bizans İmparatoru VIII. Mihail’le 1261 yılında yaptığı ticaret antlaşması bir bakıma ittifak arayışıdır. Ardından Cenova ile bir diğer ticaret antlaşması yapılmıştır. Bu antlaşmalar karşı tarafa belirgin bir yarar sağlamamıştır ama Baybars’ın Avrupa’daki olaylar ve eğilimler hakkında bilgi sahibi olmasına olanak sağlamıştır. Diğer yandan Papalığın doğuyla ilgili emelleri için büyük bir engel olarak görülen Sicilya’nın Hohenstaufen Hanedanı ile temas kurmuştu. Fakat 1266 yılında bu hanedanlık çökünce hemen diğerleriyle temasa geçmiştir. Bu temasın 1271 yılındaki Sekizinci Haçlı Seferi’nin Tunus’a yönelmesinde en belirgin nedenin bu temasların olduğu ileri sürülmektedir.
Askerî seferler
Haçlılarla mücadele
Baybars Haçlılarla mücadeleye 1263 yılında başlamıştır. Bir dizi amansız seferden sonra 1271’e gelindiğinde Ortadoğu’daki Haçlı devletlerini harabe halinde ve yeniden canlanma konusunda büyük bir umutsuzluk içerisinde bırakmıştır. Baybars’ın Doğu Akdeniz’deki Haçlı varlığına karşı bu denli azimli saldırılarının nedenler vardır. Moğolların 1259-1260 yıllarında Suriye’yi işgal etmeleri Memluk Sultanlığı için büyük bir tehdit teşkil ediyordu. Ayrıca Haçlı – Moğol ittifakı olasılığı başlı başına önlem almayı gerektiriyordu.
Tahta geçtiğinin hemen ertesi yılı Haçlılarla mücadeleye girişmiştir. VI. Bohemond’un İlhanlılarla anlaştığı öğrenilince harekete geçip Antakya’yı kuşatmıştır. Başarılı olamadıysa da bir sonraki yıl yeniden denedi, yine sonuç alamadı. Haçlıları Ortadoğu’dan tümüyle atmak için saldırılarına devam ederek 1265 yılı şubatında Hayfa ile Yafa arasındaki ’yi, Yafa’yı, Aslis’i ve Arsuf’u ele geçirdi. Bir sonraki sene Akka üzerine yürümüştür. Ancak çok korunaklı olduğu görülünce Safed’e saldırıldı. Ardından Remle ele geçirildi. Aynı sene ikinci bir Memluk ordusu İlhanlı’yla müttefik olan Kilikya Ermeni Krallığı hükümdarı ’u cezalandırmak üzere Kalavun komutasında bir ordu gönderildi. I. Hetum’un ordusu 1266 yılı ağustos ayında bozguna uğratıldı ve Adana, Misis, Tarsus ve Sis (Kozan) yağmalandı. Bu iki yılda Kilikya Ermeni Krallığı’nı epeyce hırpalamıştı. Baybars art arda saldırılarına yön değiştirerek devam ederek 1267’de Teberiye ve Akka civarına saldırılar düzenlemiştir.
Baybars tüm bu askerî harekâtlarla Haçlıların son kalesi olan Antakya’yı tecrit etmiş oluyordu. Artık Antakya üzerine yürümenin zamanı geldiğine karar verdi ve 1268 yılının nisan ayı başlarında kenti kuşatmıştır. Kısa bir kuşatmadan sonra kent düşmüştür.
Sultan Baybars ordusuyla 1268'de Antakya şehrini kuşattı ve 8 Mayıs'ta şehir teslim oldu. Sultan Baybars şehrin kalesini yıktırıp, şehrin savunmasına katılan Hristiyan ahalinin çoğunu öldürüp bir kısmını esir aldı. Antakya’nın düşmesi Hristiyan dünyası için büyük bir darbe olmuş, Levant’daki Haçlı varlığı hızla zayıflamaya başlamıştır.
Kıbrıs kralının Levant’daki Haçlı kuvvetlerini birleştirmek için çaba harcıyor olması ve Akdeniz’de seyr eden Müslüman gemilerini vurması nedeniyle Kıbrıs’a asker yüklü bir donanma gönderilmiştir. Fakat donanma Kıbrıs sahilleri yakınında bir fırtınaya yakalanmış, pek çok gemi batmıştır. Böylece bu deniz seferi başarısızlığa uğramıştır. Baybars, Antakya’nın Haçlılar elinden çıkmasının yeni bir Haçlı seferine yol açabileceğinden, bu seferle Levant’a gelen Haçlı ordusunun Mısır üzerine yürüyeceğinden endişe duyuyordu. Bu yüzden bölgedeki Haçlı varlığını daha da daraltmak gerektiğine karar verip 1271 yılında topraklarına girdi. Hısnu-l Ekrad, Hısnu Akkar, Safita ve Akka’nın hemen kuzeydoğusundaki, Töton Şövalyeleri’ne ait Hısnu-l Karin kalesini ve bazı başka kaleleri almıştır. Böylece Ortadoğu’daki Haçlı varlığı sadece sahildeki birkaç kente kadar daraltılmıştır.
İlhanlılarla mücadele
Baybars bir İlhanlı ordusunun 1265 yılında Birecik Kalesi’ni kuşatmaları üzerine bölgeye bir ordu göndermek zorunda kalmıştır. İlhanlı ordusu Baybars’ın üzerlerine geldiğini haber alınca kuşatmayı kaldırıp geri çekilmişlerdir. Aynı yıl Hülâgû Han’nun ardılı olarak tahta çıkmış olan Abaka Han, 1269’da Haçlılarla anlaşıp Halep yakınlarına kadar ilerlemiştir. Baybars bu bölgeye bir ordu sevk etti, kendisi de Suriye üzerine hareket etti. Henüz yoldayken İlhanlı ordusunun yenildiği haberi gelmiştir. Abaka Han 1271’de bu kez Haçlı kuvvetleriyle birlikte Antep üzerine gelmiştir. Baybars Harran’da her iki kuvveti de bozguna uğratmıştır. Hemen ertesi yıl Abaka Han Birecik’i bir kez daha kuşattı, yine Memluk ordusunun gelmekte olduğu öğrenilince kuşatma kaldırıldı.
Birecik üzerine bir diğer İlhanlı saldırısı 1272 yılındadır. Moğol ordusunun kenti kuşattığını haber alan Baybars, kent üzerine yürümüş, kent yakınlarında ileri çıkan Moğol öncü kuvvetlerini bozguna uğratmıştır. Kenti kuşatma altında tutan kuvvetler bu olayı öğrenir öğrenmez kuşatmayı kaldırarak geri çekilmişlerdir.
Memluk Sultanlığı’yla bunca çatışmaya karşın Abaka Han Baybars’a birden fazla kez, her seferinde Baybars tarafından refüze edilen barış teklifinde bulunmuştur. Bunlarda biri 1266 yılında hediyeler götüren bir heyet tarafından yapılmıştır. Baybars, Moğolların İslam ülkelerinde yaptıkları kıyımı ileri sürerek teklifi geri çevirmiştir. Abaka Han’ın bir sonraki girişimi 1268 ya da 1269 yılında, daha sert ifadeler içeren ve Baybars’ın kendisine itaat etmesini isteyen bir mektuptur. Hakaret hamiz ifade “Sen bir kölesin. Sivas’ta satıldın, bu halde iken sen nasıl yeryüzünün hükümdarları olan hükümdarlara karşı yazıyorsun” şeklindedir. Diğer bir teklif 1272 yılında Pervâne Muineddin Süleyman vasıtasıyla bir heyet gönderilmesi talebi olarak gelmiştir. Baybars’ın elçi heyetiyle ok ve zırh gönderdiği hadisedir. Bu barış daha doğrusu ateşkes önerilerinin, İlhanlı Devleti’nin bu dönem boyunca Altın Ordu Devleti’yle çatışma halinde olmasına bağlı olduğu ileri sürülmektedir.
Kilikya Ermeni Krallığı seferleri
Kilikya Ermeni Krallığı ile I. Hethum zamanında Memluk ilişkileri oldukça gergindir. Bu gerginlik Ermeni Krallığı’nın İlhanlı ile müttefik olması ve Memluk Sultanlığı’nın Anadolu’dan sağladığı demir ve kereste kervanlarına engel olmasındandır. Memluk Sultanlığı’nda donanma için gemi yapımı Suriye ve Anadolu’dan sağlanan tomruk ithaline bağlıydı. I. Hethum, sadece Mısır’ın kereste ithaline değil, Müslüman tüccarların kendi ülkesinden geçen birçok kervanına, İlhanlı hükümdarı Abaka Han’dan aldığı talimata dayanarak engel olmaktadır. Baybars ise sadece kendi tüccarlarını değil tüm Müslüman tüccarların ticaretinin rahatça yapılmasıyla ilgileniyordu. I. Hethum’ca kendi topraklarında yakalanan Halepli tüccarların mallarına el konulması ve kendilerinin hapsettirilmesi üzerine Baybars Halep emirine gönderdiği bir mektupta tüccarlara bir zarar verilirse bunun acısını çektireceğini yazmıştır. Bu mektup konusunda Halep emirince I. Hethum uyarılınca tüccarları serbest bırakmıştır. Bu yüzden Baybars Ermeni Krallığı’na karşı bir dizi askeri seferle kervanlara zarar veremeyecek kadar yıpratmayı amaçlamıştır. İlk sefer 1266 yılında yapılmıştır. Baybars, İlhanlı’nın Altın Ordu Devleti ile savaş halinde olmasından yararlanarak bir orduyu Kilikya’ya göndermiş, Ermeni ordusuyla Servand’da savaşılmıştır. Ermeni ordusu dağılırken I. Hethum’un oğlu Leon esir alınıp Kahire’ye götürülmüştür. Leon’un serbest bırakılması, Baybars’ın İlhanlı elinde esir olan bir Memluk emirinin serbest bırakılması şartı yerine getirildikten sonra sağlanmıştır. Muharebeden sonra Memluk ordusu başkent Sis olmak üzere birçok kenti yakıp yağmalamış, pek çok esir ve ganimetle 20 günlük seferi tamamlayarak Mısır’a dönmüştür. Ermeni Krallığı bu yıkımda eski gücünden çok şey kaybetmişti. Bir sonraki sefer 1273 yılında gerçekleşmiştir. Bu da yine bir yağma seferidir. Baybars Ermeni topraklarına 1275 yılında düzenlenen seferi bizzat yönetmiştir.
Anadolu seferi
Sefer öncesi gelişmeler
Sultan Baybars’ın İlhanlı’ya Anadolu’da saldırma kararı, (II. İzzeddin Keykavus)’un tahtı bırakarak Antalya’ya çekilmesinden hemen sonradır. Sultan Baybars bir elçi heyeti göndererek 1261 sonbaharında devrik sultanı Mısır’a davet etmiş, her yardımı yapacağını bildirmişti. İzzeddin Keykavus, tekrar Anadolu Selçuklu tahtına Sultan Baybars’ın yardımıyla geçerse Diyarbakır ve çevresini Memlûklar’a bırakacağını bildirmiştir. Ayrıca kendi tuğrasının yer aldığı, sadece isim haneleri boş bırakılmış ikta fermanları gönderilmiştir. Bahrî Memlûkler döneminin ünlü tarihçisi ise İzzeddin Keykavus’un ülke topraklarının yarısını vadettiğini ve bunu gösteren bir haritayı da gönderdiğini yazmaktadır. Diyarbakır’ın ise Baybars tarafından İzzeddin Keykavus’un elçisine ikta edildiğini belirtmektedir.
Sultan Baybars, bu haber üzerine derhal ordu hazırlamaya koyuldu. Ne var ki Konya’daki devlet ricali ve İlhanlı sarayı bu yazışmaları tespit etmiş ve gereken karşı tedbirleri almış, İlhanlı Anadolu’ya güçlü bir ordu göndermiştir. Bu durumda İzzeddin Keykavus’un ve Sultan Baybars’ın çok hızlı harekete geçmesi gerekti, fakat Memlûk ordusunun sefer için hazırlıklarını tamamlaması bu kadar hızlı olamayacaktı. Bu durumda İzzeddin Keykavus, Bizans’a iltica etmiştir. Yine de bu olaylar Anadolu Selçuklu - Memluk ilişkilerinde yeni ve son derece önemli bir dönemin başlangıcı oluyordu.
II. İzzeddin Keykavus’un Bizans’a sığınmasıyla Anadolu Selçuklu - Memlûk ilişkileri kesilmiştir. Uzun bir sürenin sonunda, 1272 yılında, Anadolu Selçuklu veziri Pervâne Muineddin Süleyman ve Anadolu’daki İlhanlı valisi Samagar Noyan’ın bir girişimi olmuştur. Sultan Baybars’a bir mektup göndererek İlhanlı ile barış görüşmelerine başlamasını istediler. Sultan Baybars bu teklifi kabul etmiş göründü, İlhanlı sarayına bir heyet gönderdi. Heyet önce Anadolu’ya uğrayıp Pervâne Muineddin Süleyman’la birlikte İlhanlı sarayına gidip Abaka Han’a Sultan Baybars’ın mektubunu takdim etti. Sultan, Moğollar ancak istila ettikleri topraklardan çekildikleri takdirde dost kalacaklarını bildiriyordu. Abaka Han, Memluk elçilerini sinirlenerek geri göndermiştir. Sultan Baybars’ın Samagar Noyan’a bir ok, Abaka Han’a bir zırh göndermesinin anlamlı olduğu düşünülmektedir. Türklerde hakimiyet ifade eden oku, Baybars’ın Anadolu üzerine hakimiyet kurmayı isteğinin ifadesi olarak yorumlayan araştırmacılar vardır. Diğer taraftan Abaka Han’a gönderilen zırh açıkça meydan okumadır. Hatırlanacağı gibi II. İzzeddin Keykavus Antalya’dayken Sultan Baybars’a çok geniş iktalar vermişti. Baybars, Anadolu topraklarının en azından bir bölümü üzerinde hak sahibi olduğunu ileri sürüyordu.
Anadolu Selçuklu’da Pervâne Muineddin Süleyman, sultanı IV. Rukneddin Kılıç Arslan’ı 1265 yılında Moğol onayı alarak zehirletmiş, yerine altı yaşından küçük şehzade III. Gıyaseddin Keyhüsrev'i tahta çıkartmıştır. Çocuk yaştaki sultana rağmen, İlhanlı sarayının talimatlarıyla Anadolu Selçuklu Devleti’ni az çok bağımsız yönetmekteydi. Lakin İlhanlı hükümdarı Abaka Han’ın Anadolu’ya Acay Noyan ve Samagar Noyan’ı ataması, Pervâne Muineddin Süleyman’ın bu hareket serbestiyetini iyiden iyiye bozmuştur. Esas olarak Abaka Han’ın kardeşi olan Acay Noyan işlerini bozmaktaydı. Önceleri noyanları rüşvetle idare etmiş, fakat rüşvet taleplerinin artması onu zor duruma düşürünce Acay Noyan’ı 1272 yılında Abaka Han’a, Memlûk sultanıyla gizlice görüştüğünü ileri sürerek şikayet etmişti. Abaka Han’ın durumu araştıracağını, düşüneceğini bildirmesi üzerine yalanının ortaya çıkacağını, bunun da kendi durumunu ciddi biçimde tehlikeye sokacağını düşünerek 1272 - 1273 yıllarında Sultan Baybars’a, Anadolu’ya bir ordu ile gelerek Moğolları atmasını isteyen mektuplar göndermiştir. Bunun üzerine Baybars, 1275 yılının şubat ayında güçlü bir orduyla Kahire’den Anadolu üzerine harekete geçmiştir. Fakat bu arada Abaka Han, Acay’ı Anadolu’dan geri çekince, Pervâne Muineddin Süleyman harekât halinde olan Sultan Baybars’a bir mektup daha göndererek koşulların bir sonraki sene kendisi için daha uygun olacağını bildirdi. Bunun üzerine Sultan Baybars orduyu Moğollarla müttefik olan Kilikya Ermeni Krallığı’na çevirip birçok yerleşim yerini yağmalamıştır.
1275 yılında İlhanlı kuvvetleri, Birecik kuşatması sırasında iken, çevrede devriye gezen Moğol atlıları, Sultan Baybars’ın bir ulağını yakalamışlardır. Bu rastlantıyla Pervâne Muineddin Süleyman’ın Sultan Baybars’a yazdığı bir mektup ele geçti. Pervaneye çok güvenen Abaka Han, bu durumun üzerine durmamış görünür fakat tedbir olarak Anadolu Selçuklu idaresini pervaneden alarak Toku Noyan’a vermiştir. Durumunun son derece nazik bir hal aldığını gören Pervâne Muineddin Süleyman, Sultan Baybars’ın bir an önce Anadolu’ya gelmesini sağlamaktan başka çaresi kalmadığını düşünmeye başlamış, Baybars nezdinde yeniden girişimlerde bulunmuştur. Durumunu güçlendirmek için tüm devlet ricalinden, II. İzzeddin Keykavus’un tahta kalması, İlhanlı’ya ödenen yıllık haracın bundan böyle Memlûk sarayına ödenmesi ve Baybars’ın Anadolu’ya yapacağı sefer sırasında yardımcı olunacağı üzerine imzalı taahhütnameler almış, bunları Baybars’a göndermiştir. Ancak Baybars, kısa sürede hazırlıkları tamamlayamayacağını bildirmiştir. Pervane, aynı yıl çeşitli bahanelerle sürekli ertelediği, fakat artık son kerteye gelen olağan yıllık toplantı için İlhanlı başkentine gittiğinde Anadolu Selçuklu beylerinden bazı diğer beylerle bir girişim başlatarak diğer emirleri, ikna ederek ya da tehditle harekete geçirdi. Kayseri’deki Moğolların hapsedilmesi üzerine bazı emirler karşı çıkınca bunlar öldürüldü, diğerleri de isyana katılmak zorunda kaldılar. Karamanoğulları’da harekete katılmışlardır. Bu arada Sultan Baybars’dan yardım istedi. Lakin Pervâne Muineddin Süleyman ile olan yazışmalarından Anadolu’da kurak bir yıl geçtiğini sanan Sultan Baybars, bu isteği yerine getirmeyeceğini bildirmiştir. Sultan ve kardeşinin emniyete alınması için küçük bir birlik istenince Baybars bin kişilik bir süvari birliğini yola çıkarmıştır. Bu olaylar olurken Anadolu’da emirlerin isyanı İlhanlı sarayı tarafından öğrenildi ve Pervâne Muineddin Süleyman ile birlikte otuz bin kişilik bir İlhanlı ordusu Anadolu’ya sevk edildi. Baybars’ın süvarileri bunun üzerine Kayseri’ye ulaşamadan geri çekilmek zorunda kaldılar. Moğol ordusu isyanı, kısa sürede kanlı bir biçimde bastırmıştır. Sadece yargılanarak suçlu bulunan emirler değil pek çok Türkmen de öldürülmüştür.
Sefer
Sultan Baybars, güçlü bir Memlûk ordusunun başında 2 Mart 1277 günü Kahire’den Anadolu’ya doğru harekete geçmiştir.Halep’den geçerken Moğol ordusunun olası bir kanat hareketini önlemek için bir kısım kuvvetini burada bırakmıştır. Nitekim Baybars, 7 Nisan'da Halep’ten ayrılırken bir komutanın emrinde çıkardığı öncü keşif kuvveti, üç bin kişilik bir Moğol birliğini yakalayıp imha etmiştir. Memluk ordusu 13 Nisan 1277 günü Ceyhan Nehri’ni geçerek Elbistan Ovası’na ulaşmıştır. Sultan Baybars’ın Anadolu’yu amaçlayan hareketini öğrenmiş olan İlhanlı ve Anadolu Selçuklu ordusunun öncü kuvvetleri de ertesi gün Elbistan Ovası’na inmiştir. Anadolu Selçuklu ordusunda tabi devletler olan, Ermeni ve Gürcü kuvvetleri de bulunmaktadır. Tatavun Noyan ve Toku Noyan komutasında olan İlhanlı ordusu 15-17 bin kişiliktir. Anadolu Selçuklu ordusuna ise Pervâne Muineddin Süleyman komuta etmektedir. Elbistan Muharebesi hemen ertesi gün, 15 Nisan 1277 günü İlhanlı - Anadolu Selçuklu ordularının ağır yenilgisiyle sonuçlanmıştır. Yenilginin ardından Pervâne Muineddin Süleyman kaçmayı başarır. Muharebe sırasında oğlu, torunu, damadının kardeşi, Erzincan, Sivas, Sinop valileri, Sivas subaşısı ile bir kısım Anadolu Selçuklu devlet ricali Memlûk saflarına geçenlerdendir. Onlarla birlikte bir kısım Anadolu Selçuklu askeri dahi Memlûk tarafına geçmiş ya da silahlarını bırakarak teslim olmuştur. Bazı kaynaklarda Anadolu Selçuklu ordusunun savaşmadığı belirtilmektedir. Moğol kayıplarının ise çok ağır olduğu bildirilmektedir, Tatavun Noyan da ölenler arasındadır. Sultan Baybars seferi sona erdirip Anadolu’dan Mısır’a dönerken savaş alanına uğramıştı. Burada Elbistanlı alimlerden savaş alanında kaç Moğol ölüsü saydıklarını sordu, içlerinden biri 6.770 Moğol cesedi saydığını söylemiştir fakat muharebe alanından yakındaki tepelere çekilen Memlûk askerlerinin kendilerini izlemesi üzerine atlarından inerek dövüşen ve cesetleri orada kalan Moğol askerleri bu sayıya dahil değildir.
İbn Bibi Elbistan Muharebesi hakkında şunları yazmıştır. “Seçkin yiğitler” olan ve muharebede “hayatlarını Cihan Padişahı uğruna feda eden” Tuku ve Tudavun noyanlar “kızgın aslanlar gibi” savaşırken Moğol askerleri de “kaplanlar gibi kükremekte” idiler. Memluk askerleri ise “hazan rüzgarına maruz kalan söğüt yaprağı'' gibidirler. Moğollar, “üstün meziyetlerine kahramanlıklarına rağmen çaresiz bir biçimde” yenilmişlerdir. Yenilgiyi açıklamak için de Memluk askerlerinin “sayılamayacak kadar çok miktarda”, buna karşın Moğolların üç binden az sayıda olduğunu ileri sürmektedir. İbn Bibi’nin bu eserini Moğol hanı için yazdığı iddiası hatırlanırsa bu ifadeler anlam kazanır.
Muharebeden sonra toparlanan Memlûk ordusu Kayseri üzerine yürüyüşe geçmiştir. Yol boyunca bütün kale komutanları Sultan Baybars’a itaatlerini bildirdiler. Ordu 22 Nisan 1277 cuma günü Kayseri’ye ulaşmış, Anadolu Selçuklu ileri gelenleri ve halkın coşkun sevinçleriyle karşılanmıştır. Sultan Baybars, kendisi için özel bir çabayla hazırlanmış saraya giderek Anadolu Selçuklu tahtına oturmuştur. Aynı gün okunan hutbede adı belirtilmiş, Anadolu Selçuklu sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in adı anılmamıştır. Cuma namazından sonra Sultan Baybars’a adına kestirilmiş sikkeler takdim edilmiştir.
Elbistan Muharebesi’nde sıvışan Pervâne Muineddin Süleyman, 17 Nisan günü Kayseri’ye gelerek II. Gıyaseddin Keyhüsrev ile eşini, adamlarını ve 400 cariyesini ve bir kısım devlet ricalini yanına alarak kendi iktası olan Tokat kalesine sığınmıştı. Sultan Baybars’ın Anadolu Selçuklu tahtına oturmasından sonra hem zaferini, hem de tahta oturuşunu tebrik etmiştir Sultan Baybars'da Kayseri’ye gelerek “mevkiini almasını ve her türlü lütuf ve ihsana mazhar olmasını” bildirmiştir ancak davete icabet etmeyerek zaman istemiştir. Bu tutumu, Abaka Han’ı Anadolu’ya bir ordu göndermeye ikna etmek, iki ordunun kapışması sonucunu gördükten sonra davranış tarzını belirlemeye yönelik iki yüzlü bir hesap içinde olması şeklinde yorumlanmaktadır.
Memlûk ordusu Anadolu’da kaldıkları sürece Sultan Baybars’ın emri gereği tüm ihtiyaçlarını parasını ödeyerek satın almışlar, hiçbir şeye el koymamışlardır.
Sultan Baybars, Anadolu seferine çıkmadan önce Pervâne Muineddin Süleyman olmak üzere Anadolu Selçuklu ricalinden aldığı vaatlerin hiçbirini görememiştir. Onları Kayseri’ye daveti ise oyalama olduğunu anladığı geçiştirmelerle karşılanıyordu. Tüm Anadolu beylerini Kayseri’de birleşmeye davet etmişti ama bazı Türkmen beyleri dışında hiçbiri buna yanaşmamıştı. Üstelik askerlerin erzakı, diğer ihtiyaçları ve hayvan yemi olarak ordunun harcamaları yüksekti. Anadolu ise uzun yıllardır Moğol tahakkümü altında inlemektedir. Tarımsal üretim düşmüş, buna bağlı olarak her şeyin fiyatı, özellikle tahıl fiyatları çok yükselmişti. Bunun yanında bir de Memlûk ordusunun tüketimiyle halk daha da zor duruma düşmüştü. Anadolu’yu Moğol tahakkümünden kurtarmak için sefere çıkmıştı ama ordusunun masraflarını Memlûk hazinesinden ödüyordu. Diğer yandan Abaka Han’ın çok geçmeden büyük bir orduyla Anadolu’ya geleceğini hesaplıyordu. Anadolu Selçuklu askerlerine ve emirlerine güvenemezdi, Moğol karşısında yılgındılar. Güçlü bir Moğol ordusuna karşı, üstelik iaşe sorunları varken ve kendi merkezinden çok uzakta, tek başına karşı koymayı göze almak büyük tedbirsizlik olurdu. Sultan Baybars bu şartlar altında Mısır’a dönmeye karar vermiştir. Ordusuyla birlikte 25 Nisan 1277 günü, Kayseri’ye gelişinin üçüncü günü, Sivas yönünde harekete geçti. Yolda kendisine Pervâne Muineddin Süleyman ve Gıyaseddin Keyhüsrev’in bir elçisi geldi ve Anadolu’dan ayrılmamasının rica edildiğini bildirdi.
Sultan Baybars,
”… Tatarların istilasından beri onlar meşum (uğursuz, kötü) insanlar olmuşlardır… Bundan sonra ne yardımlaşma ne de bu konuda konuşma olacaktır… Anadolu halkının kanını dökmedik ve malını da yağmalamadık… Tatarlara vermeyi arzu ettiğiniz mallarınıza dokunmak şerefsizliğini göstermedik… ”
cevabını vermiştir.
Anadolu Selçuklu ümerası ve alimlerinden bazıları aileleriyle birlikte kendi istekleriyle Sultan Baybars’la gelmek istediler. Sultan, Pervâne Muineddin Süleyman’ın oğlu, torunu ve anası, bazı önemli ve zengin emirleri kendi iradeleri dışında yanında götürmüştür. Birkaç Moğol da onunla gelmek istemiştir.
Sultan Baybars’ın Anadolu Seferi’nde, Anadolu Selçuklu'yu Moğol tahakkümünden kurtarmaktan çok daha önemli stratejik amaçları olduğu ileri sürülür. Anadolu’daki Moğol istilasıyla, Mısır’ın Kıpçak sahası ile ticari bağlantısı kesilmişti. Sultan Baybars, Memluk ordusunun sürekli yenilenmesi gerektiğini, bunun için Kıpçak sahasından düzenli olarak köle akışının sağlanması gereğini çok iyi biliyordu. Baybars bu ticareti deniz yolundan sürdürmek için Altın Ordu Devleti’ne bir temsil heyeti göndermiştir. Fakat bu heyet İlhanlılarla ilişkilerinin bozulmasını hiç istemeyen Bizans imparatoru VIII. Mihail tarafından tutuklanmıştı. Baybars, Moğolları Anadolu’dan atarak kara ulaşımını yeniden açmayı düşünmüştür.
Dönüşü Şam’a olmuştur. Şam’a ulaşması 10 Haziran 1277 ya da 6 Haziran günüdür, Şam’a dönüşünde hastalanmış, on dört gün sonra, 20 Haziran 1277 tarihinde ölmüştür.
Halifeliğin Mısır himayesine alınması
Baybars’ın tahta geçtikten hemen sonra bir çaresini bulmak zorunda olduğu sorun, Memluk Devleti’nin meşruiyetidir. İslam devletleri için meşruiyet, halife tarafından tanınmış olmaktır. Bu ise halifenin yeni sultana bir menşur göndermesini gerektirir. Lakin bir köle devleti olduğu için Memluk Sultanlığı’nın böyle bir menşur alması hiç kolay bir iş değildir. Üstüne üstlük Şecerüddür’ün, bir kadının tahta geçmesi halifelikle ilişkileri daha da olumsuz etkilemiş, Sultanlık ağır bir tenkit almıştır. Şecerüddür ile evlenen Aybeg bu konuda girişimde bulunmuştur ama bu kez de İlhanlı saldırısıyla halifelik ortadan kalkmıştı. Baybars, halifeliği yeniden tesis etmek için, Bağdat’taki İlhanlı yıkımından kurtulmayı başarmış ve Abbasi hanedanı mensubu I. Hakim (Ebu‟l-Kasım Ahmed)’i Kahire’ye davet etmiş, 1261 haziranında halife ilan edilmiştir. Yeni halife Baybars’a kılıç kuşatarak meşruiyet için ihtiyacı olan saltanat menşuru sağlamış, ona bütün İslam beldelerinin ve fethedilecek yerlerin idaresini vermiştir. Baybars, hutbelerde halifenin adının okunmasını ve basılacak sikkelere onun adının yazılmasını emretmiştir. Tüm Müslüman ülkeler halkına, “kâfir” Moğolların yıktığı halifeliği kendisinin yeniden kurduğunu ilan ederken bu mesajını Altın Ordu hükümdarı Berke Han’a da göndermiştir. Sultan Baybars, halifeliği himaye etmiş olmasına karşın devlet işlerine karışmasına fırsat vermemiştir, Memlûk Sultanlığı’nın tüm tarihi boyunca sultanlar, Baybars’ın bu politikasını sürdüreceklerdir, halifelik sadece dini bir lider olarak varlığını sürdürmüştür.
İmar çalışmaları ve önemi
Sultan Baybars son derece başarılı bir hükümdar olmuştur. Dönemi, Memlûk tarihinde yeni bir dönem olarak görülmektedir. Baybars, bir bakıma Memlûk Devleti’nin gerçek kurucusudur. Memlûk Sultanlığı’nın Baybars tarafından şekillendirilen sınırları, devletin tüm tarihi boyunca hemen hemen hiç değişmeden kalmıştır. Devletin kuruluşunun ilk on yılında beş sultanın hükümran olduğu göz önüne alındığında ülkenin siyasi olarak ne denli çalkantıda olduğu dikkati çekmiştir. Oysa Baybars’ın hükümdarlık süresi 17 yıl olmuştur. Memlûklar’ın en uzun süre yönetimde kalan ikinci sultanıdır. Bu, ne denli yetenekli bir hükümdar olduğunu gösterdiği gibi ülkede her alanda sağladığı istikrarı da işaret eder.
Ayn Calut Muharebesi’nden sonra yeni bir Moğol saldırısı olasılığına karşı ülkenin en önemli iki şehri olan Kahire ve Şam arasında atlı ulak sistemi kurmuş ve bu sistem için yollar, köprüler, at değiştirmek için menzil istasyonları kurmuştur. Böylelikle haberleşmenin ve ulaşımın çok yavaş olduğu bir dönemde Kahire ile Şam arasındaki bir mesajın dört günde gitmesini sağlamıştır. Diğer ulaştırma projeleri olarak ülkesindeki köprüleri, su ulaşım kanalları ve limanları yeniletmiş ya da yeniden inşa ettirmiştir. Haçlılara karşı bir güç ve komuta birliği sağlamak için Suriye’yle Mısır’ı birleştirmiş, Suriye’de Moğollar tarafından tahrip edilmiş kale ve şehir surlarını onartmıştır. Ülkesinin tarımını geliştirmek amacıyla eski sulama yollarını tamir ettirip, yeni sulama kanalları açtırmıştır. Kahire'de ismini taşıyan Baybars Camii'yi yaptırmıştır. Şam'da bulunan türbesi ve yanındaki Zekeriya Medresesi onun adına yapılan ünlü mimari eserlerdendir. Zekeriya Medresesi'ne bağlı olan Zekeriya Kütüphanesi günümüze kadar gelen çok sayıda önemli bilimsel yazma eserlerini içinde bulundurmaktadır.
Esas çabası Moğol ve Haçlı varlığını bölgeden atmaktı. Bu yönde, Moğollara karşı Altın Ordu Devleti, Haçlılara karşı da Bizans İmparatorluğu’yla anlaşmıştır. Öte yandan İslam dünyasının desteği için Moğol hanı Hülâgû Han’nın 1258 yılında Bağdat’ı almasından hemen sonra son Abbasi Halifesi’ni öldürmesiyle yaşanan boşluğu, aynı soydan birini Kahire’de halife yaparak sağlamıştır. İlhanlılar’ın Bağdat katliamından sağ kurtulmayı başaranlar Kahire’ye sığınmışlardı.
Sultan Baybars, Kahire'de ve ülkesinde İslam bilginlerine ve bilim adamlarına büyük destek sağlamıştır. Örneğin tıp araştırmalarıyla ünlü Arap tıp doktoru İbni Nefîs'in patronu idi.
İsmi İslam dünyasında, özellikle Mısır ve Suriye'de ölümünden sonra bir kahraman olarak anılmaktadır. Katkılarını ve savaşlarını anlatan Sirat al-Zahir Baibars (El-Zahir Baibars'ın hayatı) adlı hatıra eseri Arap edebiyatında popüler bir eser olarak önemini korumaktadır.
Kaynakça
- ^ "İslam Ansiklopedisi, Sultan Baybars I maddesi". 6 Nisan 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Nisan 2019.
- ^ a b Doğu’da Haçlı Hakimiyetinin Sonu
- ^ a b c Işın Demirkent, Haçlılar 18 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Gülay Çalık, sh.: 9
- ^ a b "Encycpaedia Britannica – "Baybars I"". 28 Mart 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Nisan 2019.
- ^ a b c d e Kazım Yaşar Kopraman
- ^ Gülay Çalık, sh.: 11, 12
- ^ Gülay Çalık, sh.: 12
- ^ Gülay Çalık, sh.: 12, 13
- ^ M. C. Şehabeddin Tekindağ, Memluk Sultanlığı Tarihine Toplu Bir Bakış 19 Mart 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde . sh.: 8
- ^ Gülay Çalık, sh.: 17
- ^ ”en-Nücûmü'z-Zâhire fî Mülûki Mısr ve'l-Kâhire” sh.: 102 - 273
- ^ Gülay Çalık, sh.: 20, 21
- ^ Gülay Çalık, sh.: 22, 23
- ^ Gülay Çalık, sh.: 23
- ^ "Encyclopaedia Britannica - Battle of Ain Jalut". 18 Kasım 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Nisan 2019.
- ^ Gülay Çalık, sh.: 24, 25
- ^ a b c d “el-Melik ez-Zâhir Rükneddîn Baybars el-Bundukdârî (1260-1277)” 12 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde . sh.: 15
- ^ Gülay Çalık, sh.: 26
- ^ Gülay Çalık, sh.: 30 - 33
- ^ Gülay Çalık, sh.: 28
- ^ Mehmet Suta Bal, sh.: 300
- ^ Gülay Çalık, sh.: 55
- ^ Alican Kirişoğlu, sh.: 25
- ^ R. Stephen Humpreys, sh.: 375, 376
- ^ R. Stephen Humpreys sh.: 370, 371
- ^ Kemal Göde, sh.: 85
- ^ Gülay Çalık, sh.: 47
- ^ Alican Kirişçioğlu, sh.: 42, 43
- ^ Gülay Çalık, sh.: 51 - 53
- ^ Mehmet Suat Bal, Türkiye Selçukluları, Mısır Memlükleri ve Altın Ordu Devleti’nin İlhanlılara Karşı Kurduğu İttifak 20 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde . sh.: 299, 300
- ^ Süleyman Özbek, sh.: 45, 46
- ^ İbrahim Güneş, sh.: 344
- ^ a b Erkan Göksu, “Ok ve Yayın Türk Devlet Geleneğinde ve Hakimiyet Anlayışındaki Yeri” 18 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Süleyman Özbek, sh.: 47, 48
- ^ İbrahim Güneş, sh.: 345
- ^ İslam Tarihi ve Medeniyeti
- ^ Süleyman Özbek, sh.: 49, 50
- ^ İbrahim Güneş, sh.: 345, 346
- ^ Süleyman Özbek, sh.: 50 - 53
- ^ İbrahim Güneş, sh.: 346
- ^ Süleyman Özbek, sh.: 53
- ^ İbrahim Güneş, sh.: 348 355
- ^ İbrahim Güneş, sh.: 348, 349
- ^ Kemal Göde, sh.: 91, 92
- ^ Süleyman Özbek, sh.: 55
- ^ Abdullah Kaya, sh.: 327, 328
- ^ Kemal Göde, sh.: 93
- ^ Kemal Göde, sh.: 92 - 94
- ^ İbrahim Güneş, sh.: 351
- ^ Kemal Göde, sh.: 94
- ^ İbrahim Güneş, sh.: 352
- ^ Kemal Göde, sh.: 95
- ^ İbrahim Güneş, sh.: 352, 353
- ^ İbrahim Güneş, sh.: 353
- ^ İbrahim Güneş, sh.: 354
- ^ Süleyman Özbek, sh.: 49
- ^ Kemal Göde, sh.: 97
- ^ a b Gülay Çalık, sh.: 35 - 37
- ^ Denise Aigle, Legitimizing A Low-Born, Regicide Monarch; The Case Of The Mamluk Sultan Baybars And The Ilkhans In The Thirteenth Century
- ^ R. Stephen Humpreys, sh.: 374
- ^ "Looklex Encyclopaedia". 3 Aralık 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Nisan 2019.
- ^ . 6 Nisan 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2004.
- ^ Albert Z. Iskandar, "Ibn al-Nafis", kaynak Helaine Selin (1997), Encyclopaedia of the History of Science, Technology, and Medicine in Non-Western Cultures, , . (İngilizce)
Dış Bağlantılar
- Abdullah Kaya, Kösedağ Savaşı’nı Yeniden Değerlendirmek: İlhanlı Dönemi Tarih Yazıcılığı Bağlamında Bir Savaşın Anatomisi14 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Alican Kirişoğlu, İlhanlı – Avrupa İlişkileri 18 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- İbrahim Güneş, BAYBARSIN_1277_YILINDAK%C4%B0_ANADOLU_SEFER%C4%B0 Memluk Sultanı I. Sultan Baybars’ın 1277 Yılındaki Anadolu Seferi
- Gülay Çalık, Sultan Baybars ve Haçlılarla Mücadelesi
- Fatih Yahya Ayaz,
- Kazım Yaşar Kopraman, Baybars I İslam Ansiklopedisi 6 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Kemal Göde,
- M. C. Şehabettin Tekindağ,
- R. Stephen Humpreys, XIII. Yüzyılda Eyyubiler, Memluklar ve Latin Doğu 18 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Süleyman Özbek, Türkiye Selçukluları-Memluk Münasebetleri (1250-1277) 15 Mayıs 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Ankara Üniversitesi, açık ders malzemesi “el-Melik ez-Zâhir Rükneddîn Baybars el-Bundukdârî (1260-1277)” 12 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Resmî unvanlar | ||
---|---|---|
Önce gelen: Kutuz | Mısır Memlûk Sultanı 1260 – 1277 | Sonra gelen: Berke Han (Barakah) |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
I Baybars ya da tam kunyesiyle el Meliku z Zahir Ruknuddin Baybars el Bundukdari Arapca الملك الظاهر ركن الدين بيبرس البندقداري d 1223 o 1 Temmuz 1277 Misir ve Suriye de hukum surmus Kipcak asilli Memluk Devleti sultanidir Baybars muhtemelen 15 yasinda kole olarak satin alinip bir memluk olarak yetistirilmis yetenegi sayesinde hizla terfi ederek emirlige kadar yukselmistir Mansure Muharebesi ve Ayn Calut Muharebesi ni basarili sevk ve idaresiyle bu muharebelerin kazanilmasinda basrol oynamis ve un kazanmistir Misir Eyyubi sultani Turansah i bir suikastla oldurmesinden sonra Kutuz sultan olmus Baybars cesitli nedenlerle onu da oldurerek Memluk Sultanligi hukumdari olmustur Devletin gercek anlamda kurucusu olarak kabul edilir Pek cok Hacli kalesini ve kentini ele gecirmis Levant daki Hacli varligini birkac sahil kentine kadar daraltmis Ilhanlilar in Kuzey Suriye deki varligina son vermistir Anadolu Selcuklu Devleti ni Ilhanli isgalinden kurtarmak icin Anadolu ya bir sefer duzenlemis olmasina ragmen Anadolu Selcuklu yoneticilerinden vadedilen destegi goremeyince ulkesine geri donmustur I BaybarsMemluk sultaniHukum suresi24 Ekim 1260 1 Temmuz 1277Once gelenKutuzSonra gelenBerkeDogum1223Olum1 Temmuz 1277Cocuk lar iBerke SulemisTam adiel Meliku z Zahir Ruknuddin es Salihi el BundukdariHanedanBahri MemluklerHukumdarlik oncesi yasamiSultan Baybars 1233 yilinda Karadeniz in kuzeyinde dogmus bir Kipcak Turkudur Muhtemelen on dort yasindayken Mogollar tarafindan esir alinmistir Esir olarak Sivas Halep uzerinden Sam a goturulmus buradaki kole pazarinda satilmistir Baybars i alan Eyyubi sultani Salih Eyyub un memluklarindan olan Aytekin el Bundukdari dir Daha sonra 1246 da zekasinin Salih Eyyub tarafindan fark edilmesi uzerine onun tarafindan satin alinmis askeri kislaya gonderilerek askeri egitim almasi saglanmistir Egitimini tamamlayan Baybars orduya katilmis Haclilarla girisilen bir dizi catismada ordusunda yer almis kisa surede terfi ederek emirlige kadar yukselmistir Mansure Muharebesi Baybars ilk buyuk askeri basarisini birkac yuz tapinak Sovalyesinin de dahil oldugu Fransa krali IX Louis komutasindaki 1 500 kisilik hacli ordusuna karsi Eyyubi ordusunda bir komutan olarak kazandigi Mansure Muharebesi nde 1250 elde etmistir Yedinci Hacli Seferi sirasinda Hacli kuvvetleri Dimyat da karaya asker cikarmis bolgedeki Memluk askeri birligi komutani Fahreddin cikarmayi onleyemeyerek geri cekilmistir Kent halki da Memluk askerlerinin kenti savunmadigini gorunce panige kapilarak terk etmislerdir Hacli ordusu kenti isgal etmis ardindan Kahire yonunde ilerleyise gecmistir Gece Nil in bir kiyisinda kamp kurmuslardir Memluk ordusu da karsi kiyidaki kampindadir Sabaha karsi Hacli ordusu oncu birlik komutani ani bir baskin vermek amaciyla ordunun buyuk kisminin nehri gecmesini beklemeden gecerek Mansure ye uc km mesafedeki Eyyubi ordu karargahina cok hizli bir sekilde safakta saldirmistir Misir askerleri silahlarini ellerine alamadan oldurulmus kucuk bir kismi Mansure ye kacabilmistir Robert bu basariyi genisletip Mansure ye yurumeye karar vererek Misir kuvvetlerinin tamamini imha etmek icin hizla Mansure ye ilerlemistir Soguk kanliligini koruyan Baybars baskinda olen komutan Fahreddin yerine komutayi ele almis kacan askerleri toplayip komutasi altina almis ve kenti savunmaya hazirlanmistir Baybars elindeki askerleri kentin merkezinde bizzat yerlestirerek gizlenmelerini emretmis bunu yaparken de kentin ana giris kapisini actirmistir Robert in oncu kuvvetleri kent karsisina geldiklerinde Robert kentin bosaltildigini dusunmus ve hizla kentin merkezine ic kale surlarina dogru at surmuslerdir Baybars in saldiri komutu vermesiyle dar sokak ve alanlarda dovusemeyen Hacli agir suvarisi kiyima ugratilmistir Cok azi yaya ya da atli olarak sehirden kacabilmeyi basardi Fransa krali IX Louis in kardesi Robert Guillaume de Sonnac gibi taninmis Tapinak Sovalyesi olenler arasindadir Hacli ordusunun buyuk kismi Mansure onlerine geldiginde Baybars in 8 11 Subat arasinda art arda giristigi huruc hareketleri ile onlari puskurtmeyi basaramamistir Savunmada kalmis ve 5 Nisan 1250 tarihine kadar kenti basariyla ve inatla savunmustur Sonucta bu tarihte Hacli ordusu Eyyubi ordusunun esas kuvvetlerinin de baskisiyla kusatmayi kaldirmisti Sahile kadar geri cekilmeyi basaramamislar ve Hacli ordusunun tumu komutanlari Fransiz krali dahil olmak uzere pek cok Fransiz soylusu esir alinmistir Bu tarihlerde Misir Eyyubi sultani olan Muazzam Turansah memluk kuvvetlerinin soz konusu muharebedeki sonuc getirici cabalarini onlarin beklendigi sekilde degerlendirmemistir Ustelik Turansah in tahta gecmesinde memluklar onu desteklemislerdi Dahasi babasinin doneminden beri gorev yapan memluk emirlerini gorevlerinden alip kendi yakinlari atamaktadir Memluk emirleri bu gelismelerden dogal olarak fazlasiyla rahatsiz olmaktaydilar Sonucta liderligini Baybars in yaptigi bir grup Memluk subayi harekete gecerek Turansah i bir suikast sonucu 30 Nisan 1250 tarihinde oldurmustur Boylece Misir da Eyyubi hanedani hakimiyeti Turansah in olumuyle son bulmustur Zaten guclu durumda olan memluk emirleri artik devlet yonetimi uzerinde karar sahibidirler Ancak sultan tayini icin hepsi de gergindir Hanedandan birinin degil de bir Memluk emirinin tahta gecmesi halk arasinda huzursuzluk yaratacaktir Sultan belirlenmesi uzerine Memluk emirleri bir sure gorustukten sonra Salih Eyyub un esi Seceruddur u sultan secmeye karar vermislerdir Bunda hanedandan birinin dul esi olmasi devlet islerinden anlamasi ve Memluklara yakin bir tutum izlemesi kuskusuz etken olmustur Lakin kisa bir sure sonra bir kadinin Musluman bir toplumda hos karsilanamayacagi anlasilmistir Hem ulke halki arasinda hem de diger Musluman ulke yoneticilerinden tepkiler yukselmeye baslamistir Ozellikle Bagdat taki Abbasi in biraz olcusuz mektubu durumu icinden cikilmaz hale getirmistir Halife mektubunda Icinizde sultan olacak erkek yoksa size Bagdat tan erkek gondereyim demektedir Bunun uzerine Seceruddur Memluk emiri Aybeg ile evlenip tahti ona birakmistir Boylece devletin basina bir Memluk gecmis Memluk Devleti resmen kurulmustur Aybeg in Seceruddur ile evlenerek Memluk tahtina oturmasi Bahri Memluklar i rahatsiz etmistir Salih Eyyub ailesine guclu bagliliklari olan bir grup memluk Aybeg in devletin basina Eyyubiler den bir meliki getirmesini siddetle tercih ediyorlardi Sonucta memluklar icinde Bahrim Memluklar ile Oguz grubu arasinda bir anlasmazlik ortaya cikmisti Aybeg in kendine bagli kolelerden bir memluk grubu olusturmasi ve kendisine muhalefet eden Bahri Memluklari cezalandirmasi bu memluklarin Misir disina Suriye deki Eyyubi meliklerinin yanina Kerek Sam ve Filistin e 130 kadari ise Anadolu Selcuklu ya kacmasina yol acmistir Bir sure sonra Aybeg in kendi pozisyonu icin bir tehlike olarak gordugu Memluk emiri Fariseddin Aktay i Seyfeddin Kutuz a oldurtmesiyle Aktay in yandasi olan kalabalik bir Memluk grubunu cok daha zor bir duruma dusurmustur Bir suredir Bahri Memluklari emiri olan Baybars onlarla yaptigi bir toplantida Aybeg e karsi mucadele edilmesi gerektigini anlatmis ama cogunluk tarafindan desteklenmeyince Suriye Eyyubi sultani a yazarak adamlariyla birlikte emrine girmeyi onermistir Kabul edilince de Suriye ye gitmistir Aybeg in hamamda oldurulmesinde parmagi oldugu ileri surulen Kutuz tahta hakim olmus oguz ve Kipcak memluklar arasinda bir denge kurmustur Baybars Suriye de Nasir Yusuf u Misir a saldirmaya tesvik ediyordu bu arada kendi adamlariyla Misir hakimiyetindeki bolgelere talan akinlarinda bulunmaktaydi Aybeg Abbasi halifesinden yardim istemis yardim goremeyince bir ordu hazirlayarak Suriye ye gondermistir Nasir Yusuf ve Baybars yenilgiye ugramis Abbasi halifesinin araya girmesiyle iki taraf arasinda ateskes saglanmistir Bu antlasmada Bahri Memluklarin Misir a teslim edilmesi sarti bulunuyordu diger yandan Baybars in arasi Nasir Yusuf la acilmistir Bu yuzden Baybars Suriye den ayrilarak Kerek Urdun de bir bolge naibinin himayesine girmistir Buradan aldigi bir takviye kuvvetiyle yakinlarda bir Misir birligi uzerine gitmis fakat catismada yine yenilgiye ugramistir Misir da ise Aybeg Bahri Memluklar a karsi tutumunu surdurmekte durumdan fazlasiyla rahatsiz olan emirler ise Kerek e Baybars in yanina gitmektedir Bir yandan da Aybeg e karsi yurumek icin Baybars a baski yapmaktadirlar Baybars yine bir kisim takviyeler alarak Misir uzerine yurumustur Aybeg ise Kutuz komutasinda bir ordu sevk etmis Baybars bu kez de yenilgiye ugrayip cekilmistir Kutuz esir alinan Bahri Memluklari oyalanmadan kilictan gecirmistir Baybars ve yanindakiler bu kez de Kerek naibi tarafindan kente alinmayinca tekrar Nasir Yusuf a siginmislardir Bahri Memluklari Aybeg in baskisindan kurtaran Misirli tarihci Ibn Tagriberdi tarafindan guzel dindar ve akilli bir kadin olarak tanitilan Seceruddur olmustur Aybeg hamamdayken gorevlendirildigi bir adami tarafindan 1257 yili icinde oldurulmustur Ne var ki hep destekledigi ve destegini gordugu Bahri Memluklar artik eski guclerini yitirmislerdi Seceruddur u korumayi basaramadilar ve bir sure sonra olduruldu Ardindan Aybeg e bagli memluklar onun 15 yasindaki oglunu tahta oturtmuslar yasinin kucuk olmasi yuzunden Kutuz u sultan naibi yapmislardir Cok gecmeden Kutuz genc sultani ve annesini hapsettirmis ileri gelen Bahri Memluk emirlerini oldurtmus ve tahta gecmistir Mogollar 1258 yilinda Bagdat i ele gecirerek Abbasi halifesi Mustasim ve ailesini oldurmus ardindan yayilmalari Kuzey Suriye ye kadar ilerlemislerdi Mogol istilasi 1259 yilinda Halep i kusatmis ve ele gecirmistir Daha sonra ilerleme yonunu 1260 da Misir a cevirmislerdir Nasir Yusuf un ordusu ise Mogol ilerlemesini haber alinca dagilmistir Bu sirada Baybars Sultan Kutuz un savas hazirliklari icinde oldugunu ogrenmis haber gondererek emrine girmek istedigini bildirmistir Mogol yayilmasi karsisinda sadece kendisine bagli memluklarla tutunmasinin olanaksiz oldugunun Bahri memluklari da seferber etmekten baska caresi olmadigini anlayan Kutuz onlar uzerinde guclu bir otoritesi oldugunu bildigi Baybars in bu teklifini kabul etmistir Bunun uzerine 1260 yilinin mart ayinda Baybars can guvenligi icin Kutuz dan soz alarak Misir a donmustur Kutuz Baybars i Memluk ordusunun oncu birligi komutanligina getirmis ve savasin kazanilmasi durumunda kendisine Halep i ikta edecegini vadetmistir Hulagu Han Memluk Sultani Kutuz a haber gondererek Misir in il olmasini istemistir Tabi bu istek red edilmistir Ayn Calut Muharebesi Baybars in askeri kariyerindeki en parlak ikinci basarisi 3 Eylul 1260 tarihinde Ayn Calut Muharebesi deki Memluk ordusunun oncu birligi komutani olarak oynadigi roldur Ordu hazir olunca sefere cikilmis Akka ya gelindiginde Mogol ordusunun Olu Deniz in dogusundan guney yonunde ilerlemekte oldugu haberi alinmistir Bunun uzerine Kutuz Mogol ordusunu karsilamak icin ordunun yonunu guneydoguya Olu Deniz in guneyinde yer alan Ayn Calud a sevk etmistir Bir sure sonra Mogol ordusu gorunmus ve muharebe girilmistir Misir dan ayrildiktan sonra bu bolgeyi iyi tanimis olan Baybars in asil savas planini hazirlamis oldugu ileri surulmektedir Bu plana gore ordunun buyuk kismi agacliklar arasinda gizlenirken Baybars kendi birligiyle Mogol ordusu karsisinda art arda vur kac taktigiyle birkac saat savasmis ardindan Mogollari ordunun buyuk kisminin pusuda bekledigi bolgeye cekmistir Memluklar kisa surede Mogol ordusunu cevirmistir Siddetli bir muharebenin sonunda aralarinda Mogol komutan Ketboga Noyan nin da oldugu Mogol ordusu cok buyuk bir kismiyla imha edilmistir Baybars muharebeden bir sure sonra Kutuz dan Halep iktasini istemistir Kutuz ise vaadini yerine getirmeyerek Halep i kendisine yakin olan bir adamina ikta etmistir Zaten aralarinda bir suredir devam eden ve derinlesen bir husumet vardir Bu son olay uzerine Baybars Kutuz un Bahri Memluklarin etkinligini kirmak cabalarini artik katlanilmaz bularak yakin arkadaslarina Kutuz u oldurmeye karar verdigini anlatmistir Bu arada Kutuz muharebenin ardindan Suriye de duzeni yeniden tesis ettikten sonra ordu Misir a yola cikilmistir Gecelemek icin kamp kurulan bir yerde Kutuz ava cikinca Baybars kolladigi firsati bulmus oldu ve 22 Ekim 1260 ta birkac yoldasiyla birlikte Kutuz u oldurdu Tahta gecisiDevlet ileri gelenleri yeni sultani belirlemek icin toplandiklarinda Baybars uzerinde oy birligiyle karar vermislerdir Zaten otaga girerken Atabeg ve sultan naibi onlari karsilamis Sultan Kutuz un oldugunu onlardan ogrenince Onu hanginiz oldurdu diye sormus Baybars da Ben diye cevap vermisti Bu cevap uzerine atabek Hunkarim buyur O nun tahtina otur demistir Anlasilacagi gibi Kutuz u olduren kisinin sultan olmasi tabi gorunuyordu Ayni gun 26 Ekim 1260 tarihinde Kal atu l Cebel e giderek Memluk tahtina oturmustur Kal atu l Cebel Selahaddin Eyyubi tarafindan yapimina 1176 yilinda saltanat merkezi olarak baslanan kale ve icindeki saraylardir Tahta gectiginde ilk icraatlarindan biri Kutuz un yukselttigi vergileri dusurmek olmustur Bu karar sultani olduren adamin onun yerine tahta cikmasinin halkta yarattigi hosnutsuzlugu gidermis Baybars i sevdirmistir Bu sirada icte bazi isyanlar olmustur Bunlarin bir kismi Kutuz un emir yaptigi kendi adamlaridir ya da Eyyubi hanedani mensuplaridir Baybars isyanlari bastirmis isyan cikaran emirleri yakalatmis fakat daha sonra bagislayarak eski gorevlerini iade etmistir Icteki bu duzenlemelerden sonra Baybars in yeni kurulmus olan Memluk Sultanligi nin emniyeti icin distaki tehditlerin bertaraf edilmesi gerekiyordu Bu tehditler ise sunlardir Kuzeyde Kilikya Ermeni Kralligi ile sorunlar vardi Levant in sahil kesiminde her zaman Mogollarla isbirligi yapa gelen Hacli kontluklari bir tehditti Ilhanli nin ayrica Ayn Celut un acisini cikartmak istemeleri kacinilmazdir Diplomatik iliskilerBaybars icteki sorunlari yola koyduktan sonra ulkesinin dusmanlari olan Levant daki Hacli kralliklari Kilikya da Kilikya Ermeni Kralligi ve Ilhanli Hanligi ydi Bu dusmanlarina karsi aralarinda cikar catismasi olmayan hukumdarliklarla ittifaklar kurmaya calismistir Anadolu Selcuklu Devleti yle iliskiler Sultan Baybars in Anadolu Selcuklu ile tarihin akisini belirleyen onemdeki iliskisi Anadolu Selcuklu nun devrik sultani II Izzeddin Keykavus un Antalya ya cekildigi donemde Baybars a arasindaki bir ittifaka varan mektuplasmalaridir Keykavus un Konstantinopolis e kacmasiyla bu ittifak yaklasimi sona ermemis herhangi bir ortak girisime varmasa bile Keykavus un olumune kadar canli kalmistir Altin Ordu Devleti yle iliskiler Baybars in hukumdarliginin ilk yillarinda Altin Ordu Devleti nin hani dir Han olmadan once Islam i secmistir Amcasinin oglu olan Hulagu Han la arasinda arkasinda Azerbaycan uzerindeki anlasmazlik olmakla birlikte gorunurde Hulagu Han in Islam ulkelerine saldirmasinda dolayi bir gerginlik hatta bir dusmanlik olusmustur Baybars acisindan ise iki Mogol hanligi arasindaki bu dusmanlik kendisine ulkesi yararina kullanabilecegi olanaklar getirmektedir Bu amacla hareket eden Baybars iki ulke arasinda diplomatik iliskiler yoluyla bir dostluk kurulmustur Bu dostluk her iki hukumdarin da yarar bekleyecegi bir ittifaktir Baybars in Berke Han la ilk mektuplasmasi tahta gecisinin hemen ertesi yili olan 1261 senesidir Baybars in mektubunun 1261 yilinin kasim ayi icinde oldugu anlasiliyor Berke Han in cevabi ise 11 Mayis 1263 tarihinde yazilmistir Memluk Sultanligi Altin Ordu Devleti ittifaki bu tarihte gerceklesmis sayilir Bati ile iliskiler Islam tarihinde Hristiyan dunyasiyla sistematik ve surekli diplomatik temas arayan ilk hukumdarin Baybars oldugu belirtilmektedir Bizans Imparatoru VIII Mihail le 1261 yilinda yaptigi ticaret antlasmasi bir bakima ittifak arayisidir Ardindan Cenova ile bir diger ticaret antlasmasi yapilmistir Bu antlasmalar karsi tarafa belirgin bir yarar saglamamistir ama Baybars in Avrupa daki olaylar ve egilimler hakkinda bilgi sahibi olmasina olanak saglamistir Diger yandan Papaligin doguyla ilgili emelleri icin buyuk bir engel olarak gorulen Sicilya nin Hohenstaufen Hanedani ile temas kurmustu Fakat 1266 yilinda bu hanedanlik cokunce hemen digerleriyle temasa gecmistir Bu temasin 1271 yilindaki Sekizinci Hacli Seferi nin Tunus a yonelmesinde en belirgin nedenin bu temaslarin oldugu ileri surulmektedir Askeri seferlerHaclilarla mucadele Dokuzuncu Hacli Seferinde Sultan Baybars komutanligindaki Memluklularin sari Haclilarla ve Mogollarla mucadeleleri Baybars Haclilarla mucadeleye 1263 yilinda baslamistir Bir dizi amansiz seferden sonra 1271 e gelindiginde Ortadogu daki Hacli devletlerini harabe halinde ve yeniden canlanma konusunda buyuk bir umutsuzluk icerisinde birakmistir Baybars in Dogu Akdeniz deki Hacli varligina karsi bu denli azimli saldirilarinin nedenler vardir Mogollarin 1259 1260 yillarinda Suriye yi isgal etmeleri Memluk Sultanligi icin buyuk bir tehdit teskil ediyordu Ayrica Hacli Mogol ittifaki olasiligi basli basina onlem almayi gerektiriyordu Tahta gectiginin hemen ertesi yili Haclilarla mucadeleye girismistir VI Bohemond un Ilhanlilarla anlastigi ogrenilince harekete gecip Antakya yi kusatmistir Basarili olamadiysa da bir sonraki yil yeniden denedi yine sonuc alamadi Haclilari Ortadogu dan tumuyle atmak icin saldirilarina devam ederek 1265 yili subatinda Hayfa ile Yafa arasindaki yi Yafa yi Aslis i ve Arsuf u ele gecirdi Bir sonraki sene Akka uzerine yurumustur Ancak cok korunakli oldugu gorulunce Safed e saldirildi Ardindan Remle ele gecirildi Ayni sene ikinci bir Memluk ordusu Ilhanli yla muttefik olan Kilikya Ermeni Kralligi hukumdari u cezalandirmak uzere Kalavun komutasinda bir ordu gonderildi I Hetum un ordusu 1266 yili agustos ayinda bozguna ugratildi ve Adana Misis Tarsus ve Sis Kozan yagmalandi Bu iki yilda Kilikya Ermeni Kralligi ni epeyce hirpalamisti Baybars art arda saldirilarina yon degistirerek devam ederek 1267 de Teberiye ve Akka civarina saldirilar duzenlemistir Baybars tum bu askeri harekatlarla Haclilarin son kalesi olan Antakya yi tecrit etmis oluyordu Artik Antakya uzerine yurumenin zamani geldigine karar verdi ve 1268 yilinin nisan ayi baslarinda kenti kusatmistir Kisa bir kusatmadan sonra kent dusmustur Sultan Baybars ordusuyla 1268 de Antakya sehrini kusatti ve 8 Mayis ta sehir teslim oldu Sultan Baybars sehrin kalesini yiktirip sehrin savunmasina katilan Hristiyan ahalinin cogunu oldurup bir kismini esir aldi Antakya nin dusmesi Hristiyan dunyasi icin buyuk bir darbe olmus Levant daki Hacli varligi hizla zayiflamaya baslamistir Kibris kralinin Levant daki Hacli kuvvetlerini birlestirmek icin caba harciyor olmasi ve Akdeniz de seyr eden Musluman gemilerini vurmasi nedeniyle Kibris a asker yuklu bir donanma gonderilmistir Fakat donanma Kibris sahilleri yakininda bir firtinaya yakalanmis pek cok gemi batmistir Boylece bu deniz seferi basarisizliga ugramistir Baybars Antakya nin Haclilar elinden cikmasinin yeni bir Hacli seferine yol acabileceginden bu seferle Levant a gelen Hacli ordusunun Misir uzerine yuruyeceginden endise duyuyordu Bu yuzden bolgedeki Hacli varligini daha da daraltmak gerektigine karar verip 1271 yilinda topraklarina girdi Hisnu l Ekrad Hisnu Akkar Safita ve Akka nin hemen kuzeydogusundaki Toton Sovalyeleri ne ait Hisnu l Karin kalesini ve bazi baska kaleleri almistir Boylece Ortadogu daki Hacli varligi sadece sahildeki birkac kente kadar daraltilmistir Ilhanlilarla mucadele 1261 1277 yillari arasinda Sultan Baybars in askeri seferleri ve isgal edilen bolgeler Baybars bir Ilhanli ordusunun 1265 yilinda Birecik Kalesi ni kusatmalari uzerine bolgeye bir ordu gondermek zorunda kalmistir Ilhanli ordusu Baybars in uzerlerine geldigini haber alinca kusatmayi kaldirip geri cekilmislerdir Ayni yil Hulagu Han nun ardili olarak tahta cikmis olan Abaka Han 1269 da Haclilarla anlasip Halep yakinlarina kadar ilerlemistir Baybars bu bolgeye bir ordu sevk etti kendisi de Suriye uzerine hareket etti Henuz yoldayken Ilhanli ordusunun yenildigi haberi gelmistir Abaka Han 1271 de bu kez Hacli kuvvetleriyle birlikte Antep uzerine gelmistir Baybars Harran da her iki kuvveti de bozguna ugratmistir Hemen ertesi yil Abaka Han Birecik i bir kez daha kusatti yine Memluk ordusunun gelmekte oldugu ogrenilince kusatma kaldirildi Birecik uzerine bir diger Ilhanli saldirisi 1272 yilindadir Mogol ordusunun kenti kusattigini haber alan Baybars kent uzerine yurumus kent yakinlarinda ileri cikan Mogol oncu kuvvetlerini bozguna ugratmistir Kenti kusatma altinda tutan kuvvetler bu olayi ogrenir ogrenmez kusatmayi kaldirarak geri cekilmislerdir Memluk Sultanligi yla bunca catismaya karsin Abaka Han Baybars a birden fazla kez her seferinde Baybars tarafindan refuze edilen baris teklifinde bulunmustur Bunlarda biri 1266 yilinda hediyeler goturen bir heyet tarafindan yapilmistir Baybars Mogollarin Islam ulkelerinde yaptiklari kiyimi ileri surerek teklifi geri cevirmistir Abaka Han in bir sonraki girisimi 1268 ya da 1269 yilinda daha sert ifadeler iceren ve Baybars in kendisine itaat etmesini isteyen bir mektuptur Hakaret hamiz ifade Sen bir kolesin Sivas ta satildin bu halde iken sen nasil yeryuzunun hukumdarlari olan hukumdarlara karsi yaziyorsun seklindedir Diger bir teklif 1272 yilinda Pervane Muineddin Suleyman vasitasiyla bir heyet gonderilmesi talebi olarak gelmistir Baybars in elci heyetiyle ok ve zirh gonderdigi hadisedir Bu baris daha dogrusu ateskes onerilerinin Ilhanli Devleti nin bu donem boyunca Altin Ordu Devleti yle catisma halinde olmasina bagli oldugu ileri surulmektedir Kilikya Ermeni Kralligi seferleri Kilikya Ermeni Kralligi ile I Hethum zamaninda Memluk iliskileri oldukca gergindir Bu gerginlik Ermeni Kralligi nin Ilhanli ile muttefik olmasi ve Memluk Sultanligi nin Anadolu dan sagladigi demir ve kereste kervanlarina engel olmasindandir Memluk Sultanligi nda donanma icin gemi yapimi Suriye ve Anadolu dan saglanan tomruk ithaline bagliydi I Hethum sadece Misir in kereste ithaline degil Musluman tuccarlarin kendi ulkesinden gecen bircok kervanina Ilhanli hukumdari Abaka Han dan aldigi talimata dayanarak engel olmaktadir Baybars ise sadece kendi tuccarlarini degil tum Musluman tuccarlarin ticaretinin rahatca yapilmasiyla ilgileniyordu I Hethum ca kendi topraklarinda yakalanan Halepli tuccarlarin mallarina el konulmasi ve kendilerinin hapsettirilmesi uzerine Baybars Halep emirine gonderdigi bir mektupta tuccarlara bir zarar verilirse bunun acisini cektirecegini yazmistir Bu mektup konusunda Halep emirince I Hethum uyarilinca tuccarlari serbest birakmistir Bu yuzden Baybars Ermeni Kralligi na karsi bir dizi askeri seferle kervanlara zarar veremeyecek kadar yipratmayi amaclamistir Ilk sefer 1266 yilinda yapilmistir Baybars Ilhanli nin Altin Ordu Devleti ile savas halinde olmasindan yararlanarak bir orduyu Kilikya ya gondermis Ermeni ordusuyla Servand da savasilmistir Ermeni ordusu dagilirken I Hethum un oglu Leon esir alinip Kahire ye goturulmustur Leon un serbest birakilmasi Baybars in Ilhanli elinde esir olan bir Memluk emirinin serbest birakilmasi sarti yerine getirildikten sonra saglanmistir Muharebeden sonra Memluk ordusu baskent Sis olmak uzere bircok kenti yakip yagmalamis pek cok esir ve ganimetle 20 gunluk seferi tamamlayarak Misir a donmustur Ermeni Kralligi bu yikimda eski gucunden cok sey kaybetmisti Bir sonraki sefer 1273 yilinda gerceklesmistir Bu da yine bir yagma seferidir Baybars Ermeni topraklarina 1275 yilinda duzenlenen seferi bizzat yonetmistir Anadolu seferi Sefer oncesi gelismeler Sultan Baybars in Ilhanli ya Anadolu da saldirma karari II Izzeddin Keykavus un tahti birakarak Antalya ya cekilmesinden hemen sonradir Sultan Baybars bir elci heyeti gondererek 1261 sonbaharinda devrik sultani Misir a davet etmis her yardimi yapacagini bildirmisti Izzeddin Keykavus tekrar Anadolu Selcuklu tahtina Sultan Baybars in yardimiyla gecerse Diyarbakir ve cevresini Memluklar a birakacagini bildirmistir Ayrica kendi tugrasinin yer aldigi sadece isim haneleri bos birakilmis ikta fermanlari gonderilmistir Bahri Memlukler doneminin unlu tarihcisi ise Izzeddin Keykavus un ulke topraklarinin yarisini vadettigini ve bunu gosteren bir haritayi da gonderdigini yazmaktadir Diyarbakir in ise Baybars tarafindan Izzeddin Keykavus un elcisine ikta edildigini belirtmektedir Sultan Baybars bu haber uzerine derhal ordu hazirlamaya koyuldu Ne var ki Konya daki devlet ricali ve Ilhanli sarayi bu yazismalari tespit etmis ve gereken karsi tedbirleri almis Ilhanli Anadolu ya guclu bir ordu gondermistir Bu durumda Izzeddin Keykavus un ve Sultan Baybars in cok hizli harekete gecmesi gerekti fakat Memluk ordusunun sefer icin hazirliklarini tamamlamasi bu kadar hizli olamayacakti Bu durumda Izzeddin Keykavus Bizans a iltica etmistir Yine de bu olaylar Anadolu Selcuklu Memluk iliskilerinde yeni ve son derece onemli bir donemin baslangici oluyordu II Izzeddin Keykavus un Bizans a siginmasiyla Anadolu Selcuklu Memluk iliskileri kesilmistir Uzun bir surenin sonunda 1272 yilinda Anadolu Selcuklu veziri Pervane Muineddin Suleyman ve Anadolu daki Ilhanli valisi Samagar Noyan in bir girisimi olmustur Sultan Baybars a bir mektup gondererek Ilhanli ile baris gorusmelerine baslamasini istediler Sultan Baybars bu teklifi kabul etmis gorundu Ilhanli sarayina bir heyet gonderdi Heyet once Anadolu ya ugrayip Pervane Muineddin Suleyman la birlikte Ilhanli sarayina gidip Abaka Han a Sultan Baybars in mektubunu takdim etti Sultan Mogollar ancak istila ettikleri topraklardan cekildikleri takdirde dost kalacaklarini bildiriyordu Abaka Han Memluk elcilerini sinirlenerek geri gondermistir Sultan Baybars in Samagar Noyan a bir ok Abaka Han a bir zirh gondermesinin anlamli oldugu dusunulmektedir Turklerde hakimiyet ifade eden oku Baybars in Anadolu uzerine hakimiyet kurmayi isteginin ifadesi olarak yorumlayan arastirmacilar vardir Diger taraftan Abaka Han a gonderilen zirh acikca meydan okumadir Hatirlanacagi gibi II Izzeddin Keykavus Antalya dayken Sultan Baybars a cok genis iktalar vermisti Baybars Anadolu topraklarinin en azindan bir bolumu uzerinde hak sahibi oldugunu ileri suruyordu Anadolu Selcuklu da Pervane Muineddin Suleyman sultani IV Rukneddin Kilic Arslan i 1265 yilinda Mogol onayi alarak zehirletmis yerine alti yasindan kucuk sehzade III Giyaseddin Keyhusrev i tahta cikartmistir Cocuk yastaki sultana ragmen Ilhanli sarayinin talimatlariyla Anadolu Selcuklu Devleti ni az cok bagimsiz yonetmekteydi Lakin Ilhanli hukumdari Abaka Han in Anadolu ya Acay Noyan ve Samagar Noyan i atamasi Pervane Muineddin Suleyman in bu hareket serbestiyetini iyiden iyiye bozmustur Esas olarak Abaka Han in kardesi olan Acay Noyan islerini bozmaktaydi Onceleri noyanlari rusvetle idare etmis fakat rusvet taleplerinin artmasi onu zor duruma dusurunce Acay Noyan i 1272 yilinda Abaka Han a Memluk sultaniyla gizlice gorustugunu ileri surerek sikayet etmisti Abaka Han in durumu arastiracagini dusunecegini bildirmesi uzerine yalaninin ortaya cikacagini bunun da kendi durumunu ciddi bicimde tehlikeye sokacagini dusunerek 1272 1273 yillarinda Sultan Baybars a Anadolu ya bir ordu ile gelerek Mogollari atmasini isteyen mektuplar gondermistir Bunun uzerine Baybars 1275 yilinin subat ayinda guclu bir orduyla Kahire den Anadolu uzerine harekete gecmistir Fakat bu arada Abaka Han Acay i Anadolu dan geri cekince Pervane Muineddin Suleyman harekat halinde olan Sultan Baybars a bir mektup daha gondererek kosullarin bir sonraki sene kendisi icin daha uygun olacagini bildirdi Bunun uzerine Sultan Baybars orduyu Mogollarla muttefik olan Kilikya Ermeni Kralligi na cevirip bircok yerlesim yerini yagmalamistir 1275 yilinda Ilhanli kuvvetleri Birecik kusatmasi sirasinda iken cevrede devriye gezen Mogol atlilari Sultan Baybars in bir ulagini yakalamislardir Bu rastlantiyla Pervane Muineddin Suleyman in Sultan Baybars a yazdigi bir mektup ele gecti Pervaneye cok guvenen Abaka Han bu durumun uzerine durmamis gorunur fakat tedbir olarak Anadolu Selcuklu idaresini pervaneden alarak Toku Noyan a vermistir Durumunun son derece nazik bir hal aldigini goren Pervane Muineddin Suleyman Sultan Baybars in bir an once Anadolu ya gelmesini saglamaktan baska caresi kalmadigini dusunmeye baslamis Baybars nezdinde yeniden girisimlerde bulunmustur Durumunu guclendirmek icin tum devlet ricalinden II Izzeddin Keykavus un tahta kalmasi Ilhanli ya odenen yillik haracin bundan boyle Memluk sarayina odenmesi ve Baybars in Anadolu ya yapacagi sefer sirasinda yardimci olunacagi uzerine imzali taahhutnameler almis bunlari Baybars a gondermistir Ancak Baybars kisa surede hazirliklari tamamlayamayacagini bildirmistir Pervane ayni yil cesitli bahanelerle surekli erteledigi fakat artik son kerteye gelen olagan yillik toplanti icin Ilhanli baskentine gittiginde Anadolu Selcuklu beylerinden bazi diger beylerle bir girisim baslatarak diger emirleri ikna ederek ya da tehditle harekete gecirdi Kayseri deki Mogollarin hapsedilmesi uzerine bazi emirler karsi cikinca bunlar olduruldu digerleri de isyana katilmak zorunda kaldilar Karamanogullari da harekete katilmislardir Bu arada Sultan Baybars dan yardim istedi Lakin Pervane Muineddin Suleyman ile olan yazismalarindan Anadolu da kurak bir yil gectigini sanan Sultan Baybars bu istegi yerine getirmeyecegini bildirmistir Sultan ve kardesinin emniyete alinmasi icin kucuk bir birlik istenince Baybars bin kisilik bir suvari birligini yola cikarmistir Bu olaylar olurken Anadolu da emirlerin isyani Ilhanli sarayi tarafindan ogrenildi ve Pervane Muineddin Suleyman ile birlikte otuz bin kisilik bir Ilhanli ordusu Anadolu ya sevk edildi Baybars in suvarileri bunun uzerine Kayseri ye ulasamadan geri cekilmek zorunda kaldilar Mogol ordusu isyani kisa surede kanli bir bicimde bastirmistir Sadece yargilanarak suclu bulunan emirler degil pek cok Turkmen de oldurulmustur Sefer Sultan Baybars guclu bir Memluk ordusunun basinda 2 Mart 1277 gunu Kahire den Anadolu ya dogru harekete gecmistir Halep den gecerken Mogol ordusunun olasi bir kanat hareketini onlemek icin bir kisim kuvvetini burada birakmistir Nitekim Baybars 7 Nisan da Halep ten ayrilirken bir komutanin emrinde cikardigi oncu kesif kuvveti uc bin kisilik bir Mogol birligini yakalayip imha etmistir Memluk ordusu 13 Nisan 1277 gunu Ceyhan Nehri ni gecerek Elbistan Ovasi na ulasmistir Sultan Baybars in Anadolu yu amaclayan hareketini ogrenmis olan Ilhanli ve Anadolu Selcuklu ordusunun oncu kuvvetleri de ertesi gun Elbistan Ovasi na inmistir Anadolu Selcuklu ordusunda tabi devletler olan Ermeni ve Gurcu kuvvetleri de bulunmaktadir Tatavun Noyan ve Toku Noyan komutasinda olan Ilhanli ordusu 15 17 bin kisiliktir Anadolu Selcuklu ordusuna ise Pervane Muineddin Suleyman komuta etmektedir Elbistan Muharebesi hemen ertesi gun 15 Nisan 1277 gunu Ilhanli Anadolu Selcuklu ordularinin agir yenilgisiyle sonuclanmistir Yenilginin ardindan Pervane Muineddin Suleyman kacmayi basarir Muharebe sirasinda oglu torunu damadinin kardesi Erzincan Sivas Sinop valileri Sivas subasisi ile bir kisim Anadolu Selcuklu devlet ricali Memluk saflarina gecenlerdendir Onlarla birlikte bir kisim Anadolu Selcuklu askeri dahi Memluk tarafina gecmis ya da silahlarini birakarak teslim olmustur Bazi kaynaklarda Anadolu Selcuklu ordusunun savasmadigi belirtilmektedir Mogol kayiplarinin ise cok agir oldugu bildirilmektedir Tatavun Noyan da olenler arasindadir Sultan Baybars seferi sona erdirip Anadolu dan Misir a donerken savas alanina ugramisti Burada Elbistanli alimlerden savas alaninda kac Mogol olusu saydiklarini sordu iclerinden biri 6 770 Mogol cesedi saydigini soylemistir fakat muharebe alanindan yakindaki tepelere cekilen Memluk askerlerinin kendilerini izlemesi uzerine atlarindan inerek dovusen ve cesetleri orada kalan Mogol askerleri bu sayiya dahil degildir Ibn Bibi Elbistan Muharebesi hakkinda sunlari yazmistir Seckin yigitler olan ve muharebede hayatlarini Cihan Padisahi ugruna feda eden Tuku ve Tudavun noyanlar kizgin aslanlar gibi savasirken Mogol askerleri de kaplanlar gibi kukremekte idiler Memluk askerleri ise hazan ruzgarina maruz kalan sogut yapragi gibidirler Mogollar ustun meziyetlerine kahramanliklarina ragmen caresiz bir bicimde yenilmislerdir Yenilgiyi aciklamak icin de Memluk askerlerinin sayilamayacak kadar cok miktarda buna karsin Mogollarin uc binden az sayida oldugunu ileri surmektedir Ibn Bibi nin bu eserini Mogol hani icin yazdigi iddiasi hatirlanirsa bu ifadeler anlam kazanir Muharebeden sonra toparlanan Memluk ordusu Kayseri uzerine yuruyuse gecmistir Yol boyunca butun kale komutanlari Sultan Baybars a itaatlerini bildirdiler Ordu 22 Nisan 1277 cuma gunu Kayseri ye ulasmis Anadolu Selcuklu ileri gelenleri ve halkin coskun sevincleriyle karsilanmistir Sultan Baybars kendisi icin ozel bir cabayla hazirlanmis saraya giderek Anadolu Selcuklu tahtina oturmustur Ayni gun okunan hutbede adi belirtilmis Anadolu Selcuklu sultani II Giyaseddin Keyhusrev in adi anilmamistir Cuma namazindan sonra Sultan Baybars a adina kestirilmis sikkeler takdim edilmistir Elbistan Muharebesi nde sivisan Pervane Muineddin Suleyman 17 Nisan gunu Kayseri ye gelerek II Giyaseddin Keyhusrev ile esini adamlarini ve 400 cariyesini ve bir kisim devlet ricalini yanina alarak kendi iktasi olan Tokat kalesine siginmisti Sultan Baybars in Anadolu Selcuklu tahtina oturmasindan sonra hem zaferini hem de tahta oturusunu tebrik etmistir Sultan Baybars da Kayseri ye gelerek mevkiini almasini ve her turlu lutuf ve ihsana mazhar olmasini bildirmistir ancak davete icabet etmeyerek zaman istemistir Bu tutumu Abaka Han i Anadolu ya bir ordu gondermeye ikna etmek iki ordunun kapismasi sonucunu gordukten sonra davranis tarzini belirlemeye yonelik iki yuzlu bir hesap icinde olmasi seklinde yorumlanmaktadir Memluk ordusu Anadolu da kaldiklari surece Sultan Baybars in emri geregi tum ihtiyaclarini parasini odeyerek satin almislar hicbir seye el koymamislardir Sultan Baybars Anadolu seferine cikmadan once Pervane Muineddin Suleyman olmak uzere Anadolu Selcuklu ricalinden aldigi vaatlerin hicbirini gorememistir Onlari Kayseri ye daveti ise oyalama oldugunu anladigi gecistirmelerle karsilaniyordu Tum Anadolu beylerini Kayseri de birlesmeye davet etmisti ama bazi Turkmen beyleri disinda hicbiri buna yanasmamisti Ustelik askerlerin erzaki diger ihtiyaclari ve hayvan yemi olarak ordunun harcamalari yuksekti Anadolu ise uzun yillardir Mogol tahakkumu altinda inlemektedir Tarimsal uretim dusmus buna bagli olarak her seyin fiyati ozellikle tahil fiyatlari cok yukselmisti Bunun yaninda bir de Memluk ordusunun tuketimiyle halk daha da zor duruma dusmustu Anadolu yu Mogol tahakkumunden kurtarmak icin sefere cikmisti ama ordusunun masraflarini Memluk hazinesinden oduyordu Diger yandan Abaka Han in cok gecmeden buyuk bir orduyla Anadolu ya gelecegini hesapliyordu Anadolu Selcuklu askerlerine ve emirlerine guvenemezdi Mogol karsisinda yilgindilar Guclu bir Mogol ordusuna karsi ustelik iase sorunlari varken ve kendi merkezinden cok uzakta tek basina karsi koymayi goze almak buyuk tedbirsizlik olurdu Sultan Baybars bu sartlar altinda Misir a donmeye karar vermistir Ordusuyla birlikte 25 Nisan 1277 gunu Kayseri ye gelisinin ucuncu gunu Sivas yonunde harekete gecti Yolda kendisine Pervane Muineddin Suleyman ve Giyaseddin Keyhusrev in bir elcisi geldi ve Anadolu dan ayrilmamasinin rica edildigini bildirdi Sultan Baybars Tatarlarin istilasindan beri onlar mesum ugursuz kotu insanlar olmuslardir Bundan sonra ne yardimlasma ne de bu konuda konusma olacaktir Anadolu halkinin kanini dokmedik ve malini da yagmalamadik Tatarlara vermeyi arzu ettiginiz mallariniza dokunmak serefsizligini gostermedik cevabini vermistir Anadolu Selcuklu umerasi ve alimlerinden bazilari aileleriyle birlikte kendi istekleriyle Sultan Baybars la gelmek istediler Sultan Pervane Muineddin Suleyman in oglu torunu ve anasi bazi onemli ve zengin emirleri kendi iradeleri disinda yaninda goturmustur Birkac Mogol da onunla gelmek istemistir Sultan Baybars in Anadolu Seferi nde Anadolu Selcuklu yu Mogol tahakkumunden kurtarmaktan cok daha onemli stratejik amaclari oldugu ileri surulur Anadolu daki Mogol istilasiyla Misir in Kipcak sahasi ile ticari baglantisi kesilmisti Sultan Baybars Memluk ordusunun surekli yenilenmesi gerektigini bunun icin Kipcak sahasindan duzenli olarak kole akisinin saglanmasi geregini cok iyi biliyordu Baybars bu ticareti deniz yolundan surdurmek icin Altin Ordu Devleti ne bir temsil heyeti gondermistir Fakat bu heyet Ilhanlilarla iliskilerinin bozulmasini hic istemeyen Bizans imparatoru VIII Mihail tarafindan tutuklanmisti Baybars Mogollari Anadolu dan atarak kara ulasimini yeniden acmayi dusunmustur Donusu Sam a olmustur Sam a ulasmasi 10 Haziran 1277 ya da 6 Haziran gunudur Sam a donusunde hastalanmis on dort gun sonra 20 Haziran 1277 tarihinde olmustur Halifeligin Misir himayesine alinmasiBaybars in tahta gectikten hemen sonra bir caresini bulmak zorunda oldugu sorun Memluk Devleti nin mesruiyetidir Islam devletleri icin mesruiyet halife tarafindan taninmis olmaktir Bu ise halifenin yeni sultana bir mensur gondermesini gerektirir Lakin bir kole devleti oldugu icin Memluk Sultanligi nin boyle bir mensur almasi hic kolay bir is degildir Ustune ustluk Seceruddur un bir kadinin tahta gecmesi halifelikle iliskileri daha da olumsuz etkilemis Sultanlik agir bir tenkit almistir Seceruddur ile evlenen Aybeg bu konuda girisimde bulunmustur ama bu kez de Ilhanli saldirisiyla halifelik ortadan kalkmisti Baybars halifeligi yeniden tesis etmek icin Bagdat taki Ilhanli yikimindan kurtulmayi basarmis ve Abbasi hanedani mensubu I Hakim Ebu l Kasim Ahmed i Kahire ye davet etmis 1261 haziraninda halife ilan edilmistir Yeni halife Baybars a kilic kusatarak mesruiyet icin ihtiyaci olan saltanat mensuru saglamis ona butun Islam beldelerinin ve fethedilecek yerlerin idaresini vermistir Baybars hutbelerde halifenin adinin okunmasini ve basilacak sikkelere onun adinin yazilmasini emretmistir Tum Musluman ulkeler halkina kafir Mogollarin yiktigi halifeligi kendisinin yeniden kurdugunu ilan ederken bu mesajini Altin Ordu hukumdari Berke Han a da gondermistir Sultan Baybars halifeligi himaye etmis olmasina karsin devlet islerine karismasina firsat vermemistir Memluk Sultanligi nin tum tarihi boyunca sultanlar Baybars in bu politikasini surdureceklerdir halifelik sadece dini bir lider olarak varligini surdurmustur Imar calismalari ve onemiKahire de yaptirdigi Baybars CamiiSam da yaptirdigi Zahiriye Kutuphanesi Sultan Baybars son derece basarili bir hukumdar olmustur Donemi Memluk tarihinde yeni bir donem olarak gorulmektedir Baybars bir bakima Memluk Devleti nin gercek kurucusudur Memluk Sultanligi nin Baybars tarafindan sekillendirilen sinirlari devletin tum tarihi boyunca hemen hemen hic degismeden kalmistir Devletin kurulusunun ilk on yilinda bes sultanin hukumran oldugu goz onune alindiginda ulkenin siyasi olarak ne denli calkantida oldugu dikkati cekmistir Oysa Baybars in hukumdarlik suresi 17 yil olmustur Memluklar in en uzun sure yonetimde kalan ikinci sultanidir Bu ne denli yetenekli bir hukumdar oldugunu gosterdigi gibi ulkede her alanda sagladigi istikrari da isaret eder Ayn Calut Muharebesi nden sonra yeni bir Mogol saldirisi olasiligina karsi ulkenin en onemli iki sehri olan Kahire ve Sam arasinda atli ulak sistemi kurmus ve bu sistem icin yollar kopruler at degistirmek icin menzil istasyonlari kurmustur Boylelikle haberlesmenin ve ulasimin cok yavas oldugu bir donemde Kahire ile Sam arasindaki bir mesajin dort gunde gitmesini saglamistir Diger ulastirma projeleri olarak ulkesindeki kopruleri su ulasim kanallari ve limanlari yeniletmis ya da yeniden insa ettirmistir Haclilara karsi bir guc ve komuta birligi saglamak icin Suriye yle Misir i birlestirmis Suriye de Mogollar tarafindan tahrip edilmis kale ve sehir surlarini onartmistir Ulkesinin tarimini gelistirmek amaciyla eski sulama yollarini tamir ettirip yeni sulama kanallari actirmistir Kahire de ismini tasiyan Baybars Camii yi yaptirmistir Sam da bulunan turbesi ve yanindaki Zekeriya Medresesi onun adina yapilan unlu mimari eserlerdendir Zekeriya Medresesi ne bagli olan Zekeriya Kutuphanesi gunumuze kadar gelen cok sayida onemli bilimsel yazma eserlerini icinde bulundurmaktadir Esas cabasi Mogol ve Hacli varligini bolgeden atmakti Bu yonde Mogollara karsi Altin Ordu Devleti Haclilara karsi da Bizans Imparatorlugu yla anlasmistir Ote yandan Islam dunyasinin destegi icin Mogol hani Hulagu Han nin 1258 yilinda Bagdat i almasindan hemen sonra son Abbasi Halifesi ni oldurmesiyle yasanan boslugu ayni soydan birini Kahire de halife yaparak saglamistir Ilhanlilar in Bagdat katliamindan sag kurtulmayi basaranlar Kahire ye siginmislardi Sultan Baybars Kahire de ve ulkesinde Islam bilginlerine ve bilim adamlarina buyuk destek saglamistir Ornegin tip arastirmalariyla unlu Arap tip doktoru Ibni Nefis in patronu idi Ismi Islam dunyasinda ozellikle Misir ve Suriye de olumunden sonra bir kahraman olarak anilmaktadir Katkilarini ve savaslarini anlatan Sirat al Zahir Baibars El Zahir Baibars in hayati adli hatira eseri Arap edebiyatinda populer bir eser olarak onemini korumaktadir Kaynakca Islam Ansiklopedisi Sultan Baybars I maddesi 6 Nisan 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Nisan 2019 a b Dogu da Hacli Hakimiyetinin Sonu a b c Isin Demirkent Haclilar 18 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Gulay Calik sh 9 a b Encycpaedia Britannica Baybars I 28 Mart 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Nisan 2019 a b c d e Kazim Yasar Kopraman Gulay Calik sh 11 12 Gulay Calik sh 12 Gulay Calik sh 12 13 M C Sehabeddin Tekindag Memluk Sultanligi Tarihine Toplu Bir Bakis 19 Mart 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde sh 8 Gulay Calik sh 17 en Nucumu z Zahire fi Muluki Misr ve l Kahire sh 102 273 Gulay Calik sh 20 21 Gulay Calik sh 22 23 Gulay Calik sh 23 Encyclopaedia Britannica Battle of Ain Jalut 18 Kasim 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Nisan 2019 Gulay Calik sh 24 25 a b c d el Melik ez Zahir Rukneddin Baybars el Bundukdari 1260 1277 12 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde sh 15 Gulay Calik sh 26 Gulay Calik sh 30 33 Gulay Calik sh 28 Mehmet Suta Bal sh 300 Gulay Calik sh 55 Alican Kirisoglu sh 25 R Stephen Humpreys sh 375 376 R Stephen Humpreys sh 370 371 Kemal Gode sh 85 Gulay Calik sh 47 Alican Kiriscioglu sh 42 43 Gulay Calik sh 51 53 Mehmet Suat Bal Turkiye Selcuklulari Misir Memlukleri ve Altin Ordu Devleti nin Ilhanlilara Karsi Kurdugu Ittifak 20 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde sh 299 300 Suleyman Ozbek sh 45 46 Ibrahim Gunes sh 344 a b Erkan Goksu Ok ve Yayin Turk Devlet Geleneginde ve Hakimiyet Anlayisindaki Yeri 18 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Suleyman Ozbek sh 47 48 Ibrahim Gunes sh 345 Islam Tarihi ve Medeniyeti Suleyman Ozbek sh 49 50 Ibrahim Gunes sh 345 346 Suleyman Ozbek sh 50 53 Ibrahim Gunes sh 346 Suleyman Ozbek sh 53 Ibrahim Gunes sh 348 355 Ibrahim Gunes sh 348 349 Kemal Gode sh 91 92 Suleyman Ozbek sh 55 Abdullah Kaya sh 327 328 Kemal Gode sh 93 Kemal Gode sh 92 94 Ibrahim Gunes sh 351 Kemal Gode sh 94 Ibrahim Gunes sh 352 Kemal Gode sh 95 Ibrahim Gunes sh 352 353 Ibrahim Gunes sh 353 Ibrahim Gunes sh 354 Suleyman Ozbek sh 49 Kemal Gode sh 97 a b Gulay Calik sh 35 37 Denise Aigle Legitimizing A Low Born Regicide Monarch The Case Of The Mamluk Sultan Baybars And The Ilkhans In The Thirteenth Century R Stephen Humpreys sh 374 Looklex Encyclopaedia 3 Aralik 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Nisan 2019 6 Nisan 2004 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Nisan 2004 Albert Z Iskandar Ibn al Nafis kaynak Helaine Selin 1997 Encyclopaedia of the History of Science Technology and Medicine in Non Western Cultures ISBN 0 7923 4066 3 Ingilizce Dis BaglantilarAbdullah Kaya Kosedag Savasi ni Yeniden Degerlendirmek Ilhanli Donemi Tarih Yaziciligi Baglaminda Bir Savasin Anatomisi14 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Alican Kirisoglu Ilhanli Avrupa Iliskileri 18 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ibrahim Gunes BAYBARSIN 1277 YILINDAK C4 B0 ANADOLU SEFER C4 B0 Memluk Sultani I Sultan Baybars in 1277 Yilindaki Anadolu Seferi Gulay Calik Sultan Baybars ve Haclilarla Mucadelesi Fatih Yahya Ayaz Kazim Yasar Kopraman Baybars I Islam Ansiklopedisi 6 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Kemal Gode M C Sehabettin Tekindag R Stephen Humpreys XIII Yuzyilda Eyyubiler Memluklar ve Latin Dogu 18 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Suleyman Ozbek Turkiye Selcuklulari Memluk Munasebetleri 1250 1277 15 Mayis 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ankara Universitesi acik ders malzemesi el Melik ez Zahir Rukneddin Baybars el Bundukdari 1260 1277 12 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Resmi unvanlarOnce gelen Kutuz Misir Memluk Sultani 1260 1277 Sonra gelen Berke Han Barakah