Bu maddedeki bilgilerin için ek kaynaklar gerekli.Mart 2023) () ( |
Moleküler biyolojinin santral (merkezi) dogması, biyolojik bir sistem içindeki genetik bilgi akışının bir açıklamasıdır. Orijinal anlamı bu olmasa da, genellikle "DNA RNA'yı, RNA proteini yapar" şeklinde ifade edilir İlk olarak 1957'de Francis Crick tarafından ifade edilmiş, 1958'de ise yayınlanmıştır.
Francis Crick 1970'te yayınlanan bir Nature makalesinde bunu şöyle ifade etmiştir : "Moleküler biyolojinin santral dogması sıralı bilgilerin ayrıntılı olarak bir molekül zincirinden diğerine transferi ile ilgilenir. Bu tür bilgilerin proteinden ne proteine ne de nükleik aside geri aktarılamayacağını belirtir."
Merkezi dogmanın ikinci bir versiyonu popülerdir ancak yanlıştır. Bu, James Watson tarafından The Molecular Biology of the Gene'nin (1965) ilk baskısında yayınlanan basit DNA → RNA → protein yoludur. Watson'ın versiyonu Crick'inkinden farklıdır çünkü Watson iki aşamalı (DNA → RNA ve RNA → protein) bir süreci merkezi dogma olarak tanımlar. Başlangıçta Crick tarafından belirtildiği gibi dogma bugün geçerliliğini korurken, Watson'ın versiyonu geçerli değildir.
Dogma, en yaygın veya genel durumda, canlı organizmalarda bilgi taşıyan biyopolimerler arasındaki dizi bilgisi transferini anlamak için bir çerçeve sunar. Bu tür biyopolimerlerin 3 ana sınıfı vardır: DNA ve RNA (her ikisi de nükleik asitler) ve protein. Bu üç biyomolekül sınıfı arasında, akla yatkın 3 × 3 = 9 adet doğrudan bilgi aktarımı çeşidi vardır. Dogma bunları 3 grupta sınıflandırır: 3 genel aktarım (çoğu hücrede normal olarak gerçekleştiğine inanılır), 3 özel aktarım (olduğu bilinir, ancak bazı virüsler durumunda veya laboratuvarda yalnızca belirli koşullar altında gerçekleşir) ve 3 bilinmeyen transferler (asla gerçekleşmeyeceği düşünülmektedir). Genel transferler biyolojik bilginin normal akışını tanımlar: DNA, DNA'ya kopyalanabilir (DNA replikasyonu), DNA bilgisi mRNA'ya kopyalanabilir (transkripsiyon) ve mRNA'daki bilgiler bir şablon olarak (translasyon) kullanılarak proteinler sentezlenebilir. Özel transferler şunları açıklar: RNA'dan kopyalanan RNA (RNA replikasyonu), bir RNA şablonu kullanılarak DNA sentezlenir (ters transkripsiyon ) ve mRNA kullanılmadan doğrudan bir DNA şablonundan sentezlenen proteinler. Bilinmeyen transferler şunları tanımlar: bir proteinden kopyalanan bir protein, bir proteinin birincil yapısını şablon olarak kullanarak RNA sentezi ve bir proteinin birincil yapısını şablon olarak kullanarak DNA sentezi - bunların doğal olarak meydana geldiği düşünülmez.
Biyolojik bilgi dizisi
DNA, RNA ve (poli) peptitleri içeren biyopolimerler lineer polimerlerdir (yani: her monomer en fazla iki diğer monomere bağlıdır). Monomerlerinin dizisi bilgiyi etkili bir şekilde kodlar. İdeal olarak, merkezi dogma tarafından açıklanan bilgi transferleri, bir biyopolimerin dizisinin, tamamen orijinal biyopolimerin dizisine bağlı bir diziye sahip başka bir biyopolimerin inşası için bir şablon olarak kullanıldığı, sadık, deterministik transferlerdir. DNA, RNA'ya kopyalandığında, tamamlayıcısı onunla eşlenir. A, G, T ve C DNA kodları sırasıyla U, C, A ve G RNA kodlarına aktarılır. Proteinlerin kodlanması, tabloya göre kodonlar olarak bilinen üçlü gruplar halinde yapılır.
Biyolojik sıralı bilgilerin genel transferleri
DNA replikasyonları
Somatik veya üreme olsun, herhangi bir hücrenin soyuna genetik materyal sağlanacaksa, DNA replikasyonunun gerçekleşmesi gerekir. Replizom adı verilen karmaşık bir protein grubu, bilginin ana iplikten tamamlayıcı yavru iplikçiklere kopyalanmasını gerçekleştirir.
Replisom şunları içerir:
- bir replikasyon çatalı oluşturmak için süper sarmalın yanı sıra çift sarmallı DNA sarmalını çözen helikaz
- Helikaz tarafından ayrlan DNA zincirinin yeniden birleşmesini önlemek için çift sarmallı DNA'yı bağlayan SSB proteini
- Replikasyon için bir başlangıç noktası olarak her bir şablon zincirine tamamlayıcı bir RNA primeri ekleyen RNA primazı
- Mevcut şablon zincirini 3' ucundan 5' ucuna kadar okuyan ve yavru zincirin 5' ucundan 3' ucuna yeni tamamlayıcı nükleotitler ekleyen DNA polimeraz III
- RNA primerlerini çıkaran ve onları DNA ile değiştiren DNA polimeraz I
- Sürekli bir zincir oluşturmak için iki Okazaki fragmanını fosfodiester bağlarıyla birleştiren DNA ligazı
Bu süreç ökaryotik hücrelerde tipik olarak hücre döngüsünün S fazı sırasında gerçekleşir.
Transkripsiyon
Transkripsiyon, DNA'nın bir bölümünde yer alan bilgilerin bir araya getirilmiş bir haberci RNA (mRNA) parçası biçiminde kopyalandığı süreçtir. İşlemi kolaylaştıran enzimler arasında RNA polimeraz ve transkripsiyon faktörleri yer alır . Ökaryotik hücrelerde transkripsiyon işleminde oluşturulan ilk zincir pre-mRNA'dır (öncül mRNA). Bu mRNA'nın translasyonunun gerçekleşebilmesi için öncül mRNA'nın öncül mRNA'yı translasyona hazırlayan işlemler bütünü post-transkripsiyonel modifikasyonlar olarak isimlendirilir. Bunlar; ön mRNA zincirine bir 5' başlık ve bir poli-A kuyruğunun eklenmesini içerir . Bazı durumlarda, öncül mRNA'da intronların çııkarılması sürecinde alternatif ekleme-çıkarma (splicing) denilen bir işlem meydana gelir ve herhangi bir tek mRNA'nın üretebileceği proteinlerin çeşitliliğini arttırır. Tüm transkripsiyon sürecinin (öncül mRNA zincirinin üretimiyle başlayan) ürünü, olgun bir mRNA zinciridir.
Translasyon
Olgun mRNA, translasyonda görev almak üzere bir ribozoma doğru yol alır. Çekirdeği bulunmayan prokaryotik hücrelerde, transkripsiyon ve translasyon süreçleri net bir ayrılma olmaksızın birbirine bağlıdır. Ökaryotik hücrelerde ise, transkripsiyon bölgesi (hücre çekirdeği) genellikle translasyon bölgesinden (sitoplazma) bariz bir şekilde farklıdır. Bu farklılık nedeniyle transkripsiyonda üretilen mRNA'nın, üretildiği organel olan çekirdekten ribozomlarla bağlanabileceği sitoplazmaya taşınması gerekmektedir. Ribozom, genellikle bir AUG (adenin - urasil - guanin) ile başlayan mRNA üçlü kodonlarını veya ribozom bağlanma bölgesinin aşağısındaki başlatıcı metiyonin kodonunu okur . Başlatma faktörleri ve uzama faktörleri kompleksleri, amino asitleri açillenme tepkimeleri ile bağlamış bulunan transfer RNA'ları (tRNA'lar) ribozom-mRNA kompleksine getirir ve mRNA'daki kodonu tRNA üzerindeki anti-kodonla eşleştirir. Her tRNA, sentezlenen polipeptit zincirine eklenecek uygun amino asit kalıntısını taşır. Amino asitler büyüyen peptit zincirine bağlandıkça, zincir doğru konformasyona katlanmaya başlar. Çeviri, bir UAA, UGA veya UAG üçlüsü olabilen bir durdurma kodonu ile sona erer.
mRNA, olgun proteinin doğasını belirtmek için tüm bilgileri içermez. Ribozomdan salınan, yeni sentezlenmiş polipeptit zinciri, genellikle nihai ürün ortaya çıkmadan önce ek işleme maruz kalır. Bunlar da post-translasyonel modifikasyonlar olarak adlandırılırlar. Bu modifikasyonlardan birincisi, doğru katlama işlemidir ki karmaşık olmakla beraber proteinin işlevi açısından hayati önem taşır. Doru katlanma o denli önemlidir ki birçok proteinin ürün formunu kontrol etmek için şaperon proteinlere ihtiyaç duyulur. Bazı proteinler, sonrasında, kendi peptit zincirlerinden bazı iç kısımları keserek, boşluğu sınırlayan serbest uçları birleştirir. Atılan bu bölümlere inteins adı verilir. Diğer proteinler, ekleme yapılmadan birden çok bölüme ayrılmalıdır. Bazı polipeptit zincirlerinin çapraz bağlanması gerekir ve diğerleri işlevsel hale gelmeden önce haem (heme) gibi kofaktörlere bağlanmalıdır.
Biyolojik sıralı bilgilerin özel transferleri
Ters transkripsiyon
Ters transkripsiyon, RNA'dan DNA'ya bilgi aktarımıdır (normal transkripsiyonun tersi). Bunun HIV gibi retrovirüsler durumunda olduğu kadar ökaryotlarda, retrotranspozonlar ve telomer sentezi durumunda meydana geldiği bilinmektedir. RNA'dan gelen genetik bilginin yeni DNA'ya kopyalandığı süreçtir. Bu sürece dahil olan enzim ailesine Ters Transkriptaz denir.
RNA replikasyonu
RNA replikasyonu, bir RNA'nın diğerine kopyalanmasıdır. Birçok virüs bu şekilde çoğalır. RNA'yı yeni RNA'ya kopyalayan enzimler RNA'ya bağımlı RNA polimerazlar olarak adlandırılırlar. Bu enzimler birçok ökaryotik hücrede de bulunur ve oralarda, çoğunlukla, RNA susturma işleminde görev alırlar.
Bir RNA dizisinin bir protein kompleksi ve bir "kılavuz RNA" tarafından değiştirildiği RNA düzenlemesi, RNA'dan RNA'ya transfer olarak da görülebilir.
DNA'dan proteine doğrudan çeviri
DNA'dan proteine doğrudan translasyon, hücre içermeyen bir sistemde (yani bir test tüpünde), ribozomlar içeren ancak sağlam hücreler içermeyen E. coli özütleri kullanılarak gösterilmiştir. Bu hücre fragmanları, diğer organizmalardan (örneğin, fare veya kurbağa) izole edilen tek sarmallı DNA şablonlarından proteinleri sentezleyebilmektedir ve neomisin'in bu etkiyi arttırdığı bulunmuştur. Bununla birlikte, bu çeviri mekanizmasının özellikle genetik koda karşılık gelip gelmediği açık değildir.
Teoride açıkça kapsanmayan bilgi transferleri
Post-translasyonel Modifikasyonlar (Protein sentezi sonrası değişiklikler)
Proteinler, amino asit dizileri nükleik asit zincirleri şablon olarak kullanılarak sentezlendikten sonra uygun enzimler tarafından düzenlenebilirler. Bu, protein-dizisini-etkileyen-protein tarzında bir bilgi olmasına rağmen, santral (merkezi) dogma tarafından açıkça kapsanmamıştır. İki alanın ilişkili kavramlarının birbiriyle çok fazla ilgisi olduğu açık pek fazla örnek yoktur.
İnteinler
Bir intein, bir protein ribozomdan çıktıktan sonra kendisini kesebilen ve ana protein "omurgasının" yaptığı şekilde bir peptit bağı ile geri kalan kısımları yeniden birleştirebilen bir "parazitik" amino asit dizisidir (protein parçasıdır). Bu durum, bir proteinin, DNA'sı tarafından orijinal olarak kodlanan diziye kıyasla kendi birincil dizisini değiştirmesini mümkün kılar. Ek olarak, çoğu intein, intein nükleotid dizisini içermeyen ana genin bir kopyasını bulabilen hedeflenen endonükleaz veya HEG alanı içerir. İntein içermeyen kopya ile temas halinde, HEG alanı, DNA çift sarmallı kopma onarım mekanizmasını başlatır. Bu işlem, intein sekansının orijinal kaynak genden intein içermeyen gene kopyalanmasına neden olur. Bu, DNA dizisini doğrudan düzenleyen ve dizinin kalıtsal yayılımını artıran bir protein örneğidir.
Metilasyon
DNA'nın metilasyon durumlarındaki varyasyon, gen ekspresyon seviyelerini önemli ölçüde değiştirebilir. Metilasyon varyasyonu genellikle DNA metilazların etkisiyle meydana gelir. Değişiklik kalıtsal olduğunda, epigenetik olarak kabul edilir. Bilgi durumundaki değişiklik kalıtsal olmadığında, somatik bir epitip olur . Etkili bilgi içeriği, bir proteinin veya proteinlerin DNA üzerindeki etkileri vasıtasıyla değiştirilmiştir, ancak birincil DNA dizisi değiştirilmemiştir.
Prionlar
Prionlar, belirli amino asit dizilerinin özel konformasyonlarındaki proteinleridir. Aynı amino asit dizisine sahip, ancak fonksiyonel olarak önemli veya organizma için zararlı olan farklı bir konformasyona sahip diğer protein moleküllerinde konformasyonel değişiklikler yaparak konakçı hücrelerde kendilerini çoğaltırlar. Protein prion katlanmasına dönüştürüldüğünde, işlevi değişir. Buna karşılık, bilgiyi yeni hücrelere iletebilir ve bu dizinin daha işlevsel moleküllerini alternatif prion formuna yeniden yapılandırabilir. Mantarlardaki bazı prion türlerinde bu değişim sürekli ve doğrudandır; bilgi akışı Proteindir → Protein.
Alain E. Bussard ve Eugene Koonin gibi bazı bilim insanları, prion aracılı kalıtımın moleküler biyolojinin santral dogmasını ihlal ettiğini savundular. Bununla birlikte, Rosalind Ridley, Molecular Pathology of the Prion'da (2001) şöyle yazmıştır: "Prion hipotezi, moleküler biyolojinin santral dogmasına -protein üretmek için gerekli bilginin nükleik asidin nükleotid dizisinde kodlandığına- aykırı değildir. proteinlerin çoğaldığını iddia etmez. Aksine, protein moleküllerinin içinde biyolojik işlevlerine katkıda bulunan bir bilgi kaynağı olduğunu ve bu bilginin diğer moleküllere aktarılabileceğini iddia eder."
Doğal genetik mühendisliği
James A. Shapiro, bu örneklerin bir üst kümesinin doğal genetik mühendisliği olarak sınıflandırılması gerektiğini ve santral dogmayı tahrif etmek için yeterli olduğunu savunuyor. Shapiro, görüşü için saygılı bir duruşma almış olsa da, eleştirmenleri, merkezi dogmayı okumasının Crick'in amaçladığı ile uyumlu olduğuna ikna olmuş değil.
Dogma teriminin kullanımı
Crick, What Mad Pursuit adlı otobiyografisinde , dogma kelimesini seçmesi ve bunun neden olduğu bazı sorunlar hakkında şunları yazmıştı:
"Bu fikre santral dogma adını vermemin sanırım iki nedeni var. Dizi hipotezinde zaten açık olan hipotez kelimesini kullanmıştım ve ayrıca bu yeni varsayımın daha merkezi ve daha güçlü olduğunu belirtmek istedim. . . . Anlaşıldığı üzere, dogma kelimesinin kullanılması neredeyse değerinden daha fazla soruna neden oldu. Yıllar sonra Jacques Monod bana, şüpheye yer bırakmayacak bir inanç olan dogma kelimesinin doğru kullanımını anlamamış göründüğüme dikkat çekti. Bunu belirsiz bir şekilde anladım ama tüm dini inançların temelsiz olduğunu düşündüğümden, bu kelimeyi dünyanın çoğu gibi değil, kendim hakkında düşündüğüm şekilde kullandım yani bir hipotezin makul olmasına rağmen, çok az doğrudan deneysel desteğe sahip olması anlamında."
Benzer şekilde Horace Freeland Judson, The Eighth Day of Creation'da [Yaradılışın Sekizinci Günü] şunları ifade etmektedir
"Aklım, dogmanın makul bir kanıtı olmayan bir fikir olduğundaydı. Anlıyor musunuz? !" Ve Crick sevinçle kükredi. "Sadece dogmanın ne anlama geldiğini bilmiyordum . Ve ben buna 'Santral Hipotez' de diyebilirdim, ya da - bilirsiniz. Demek istediğim buydu. Dogma sadece bir slogandı."
Weismann bariyeri ile karşılaştırma
1892'de August Weismann tarafından önerilen Weismann bariyeri, gamet üreten "ölümsüz" eşey hücre soyları (germ plazması) ile "tek kullanımlık" somatik hücreler arasında ayrım yapar. Kalıtsal bilgi yalnızca eşey hücresinden somatik hücrelere geçer (yani somatik mutasyonlar kalıtsal değildir). Bu, DNA'nın rolünün veya yapısının keşfinden önce, merkezi dogmayı öngörmez, ancak moleküler olmayan terimlerle de olsa gen merkezli yaşam görüşünü tahmin eder.
Konuyla ilgili yayınlar
- Bussard AE (August 2005). "A scientific revolution? The prion anomaly may challenge the central dogma of molecular biology". EMBO Reports. 6 (8). ss. 691-4. doi:10.1038/sj.embor.7400497. (PMC) 1369155 $2. (PMID) 16065057.
- Baker, Harry F. (2001). Molecular Pathology of the Prions (Methods in Molecular Medicine). Humana Press.
- Li JJ, Biggin MD (March 2015). "Gene expression. Statistics requantitates the central dogma". Science. 347 (6226). ss. 1066-7. Bibcode:2015Sci...347.1066L. doi:10.1126/science.aaa8332 . (PMID) 25745146.
- Piras V, Tomita M, Selvarajoo K (2012). "Is central dogma a global property of cellular information flow?". Frontiers in Physiology. Cilt 3. s. 439. doi:10.3389/fphys.2012.00439. (PMC) 3505008 $2. (PMID) 23189060.
- Robinson VL (2009). "Rethinking the central dogma: noncoding RNAs are biologically relevant". Urologic Oncology. 27 (3). ss. 304-6. doi:10.1016/j.urolonc.2008.11.004. (PMID) 19414118.
Dış bağlantılar
- Merkezi 10 Kasım 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Dogmanın Detaylandırılması – Scitable: By Nature eğitimi
- RIKEN'den Central Dogma Animasyonu 29 Temmuz 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde . - NatureDocumentaries.org
- "Moleküler Biyolojinin Merkezi Dogması"na meydan okumalar üzerine tartışma 25 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Müzikal bir benzetme kullanarak merkezi dogmanın açıklaması 20 Aralık 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- A. Andrei tarafından "Francis Harry Compton Crick (1916–2004)" Embriyo Projesi Ansiklopedisi'nde 19 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Kaynakça
- ^ . Office of NIH History. June 2010. 17 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mart 2012.
- ^ a b "60 years ago, Francis Crick changed the logic of biology". PLOS Biology. 15 (9): e2003243. September 2017. doi:10.1371/journal.pbio.2003243. (PMC) 5602739 $2. (PMID) 28922352.
- ^ . libgallery.cshl.edu (İngilizce). 24 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Kasım 2018.
- ^ "On Protein Synthesis". Symposia of the Society for Experimental Biology, Number XII: The Biological Replication of Macromolecules. Cambridge University Press. 1958. ss. 138-163.
- ^ Crick (1958). "On protein synthesis". Symposia of the Society for Experimental Biology. Symposia on the society for Experimental biology number XII: The Biological Replication of Macromolecules. 12. (PMID) 13580867. 8 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Temmuz 2021.
- ^ a b c "Central dogma of molecular biology" (PDF). Nature. 227 (5258): 561-3. August 1970. doi:10.1038/227561a0. (PMID) 4913914. 26 Ocak 2020 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 29 Temmuz 2021.
- ^ . sandwalk.blogspot.com. 15 Ocak 2007. 20 Ocak 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2018.
- ^ a b c d e f g "SnapShot: The replisome". Cell. 141 (6): 1088-1088.e1. June 2010. doi:10.1016/j.cell.2010.05.042. (PMC) 4007198 $2. (PMID) 20550941.
- ^ "RNA-dependent RNA polymerases, viruses, and RNA silencing". Science. 296 (5571): 1270-3. May 2002. doi:10.1126/science.1069132. (PMID) 12016304.
- ^ "Denatured DNA as a direct template for in vitro protein synthesis". Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America. 54 (3): 880-6. September 1965. doi:10.1073/pnas.54.3.880. (PMC) 219759 $2. (PMID) 4955657.
- ^ ."Polypeptide synthesis directed by DNA as a messenger in cell-free polypeptide synthesis by extreme thermophiles, Thermus thermophilus HB27 and Sulfolobus tokodaii strain 7". Journal of Biochemistry. 131 (6): 849-53. June 2002. doi:10.1093/oxfordjournals.jbchem.a003174. (PMID) 12038981.
- ^ "A scientific revolution? The prion anomaly may challenge the central dogma of molecular biology". EMBO Reports. 6 (8): 691-4. August 2005. doi:10.1038/sj.embor.7400497. (PMC) 1369155 $2. (PMID) 16065057.
- ^ "Does the central dogma still stand?". Biology Direct. 7: 27. August 2012. doi:10.1186/1745-6150-7-27. (PMC) 3472225 $2. (PMID) 22913395.
- ^ Baker, Harry F., (Ed.) (2001). "What Would Thomas Henry Huxley Have Made of Prion Diseases?". Molecular Pathology of the Prions. Methods in Molecular Medicine. Humana Press. ss. 1-16. ISBN .
- ^ Wilkins (January 2012). "(Review) Evolution: A View from the 21st Century". Genome Biology and Evolution. 4 (4): 423-426. doi:10.1093/gbe/evs008. (PMC) 3342868 $2.
- ^ Moran (May–June 2011). . Reports of the National Center for Science Education. 32.3 (9): 1-4. 15 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2012.
- ^ "Chapter 6: My mind was, that a dogma was an idea for which there was no reasonable evidence. You see?!". The Eighth Day of Creation: Makers of the Revolution in Biology. 25th anniversary. Cold Spring Harbor, NY: Cold Spring Harbor Laboratory Press. 1996. ISBN .
- ^ "From DNA- to NA-centrism and the conditions for gene-centrism revisited". Biology & Philosophy. 29 (1): 55-69. January 2014. doi:10.1007/s10539-013-9393-z.
- ^ Biology's Second Law: Homeostasis, Purpose, and Desire. Beyond Mechanism: Putting Life Back Into Biology. Rowman and Littlefield. 2013. s. 192. ISBN . 29 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Temmuz 2021.
Where Weismann would say that it is impossible for changes acquired during an organism's lifetime to feed back onto transmissible traits in the germ line, the CDMB now added that it was impossible for information encoded in proteins to feed back and affect genetic information in any form whatsoever, which was essentially a molecular recasting of the Weismann barrier.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Santral dogma molekuler biyoloji haber gazete kitap akademik JSTOR Mart 2023 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Molekuler biyolojinin santral merkezi dogmasi biyolojik bir sistem icindeki genetik bilgi akisinin bir aciklamasidir Orijinal anlami bu olmasa da genellikle DNA RNA yi RNA proteini yapar seklinde ifade edilir Ilk olarak 1957 de Francis Crick tarafindan ifade edilmis 1958 de ise yayinlanmistir Francis Crick 1970 te yayinlanan bir Nature makalesinde bunu soyle ifade etmistir Molekuler biyolojinin santral dogmasi sirali bilgilerin ayrintili olarak bir molekul zincirinden digerine transferi ile ilgilenir Bu tur bilgilerin proteinden ne proteine ne de nukleik aside geri aktarilamayacagini belirtir Biyolojik sistemlerde bilgi akisi Merkezi dogmanin ikinci bir versiyonu populerdir ancak yanlistir Bu James Watson tarafindan The Molecular Biology of the Gene nin 1965 ilk baskisinda yayinlanan basit DNA RNA protein yoludur Watson in versiyonu Crick inkinden farklidir cunku Watson iki asamali DNA RNA ve RNA protein bir sureci merkezi dogma olarak tanimlar Baslangicta Crick tarafindan belirtildigi gibi dogma bugun gecerliligini korurken Watson in versiyonu gecerli degildir Dogma en yaygin veya genel durumda canli organizmalarda bilgi tasiyan biyopolimerler arasindaki dizi bilgisi transferini anlamak icin bir cerceve sunar Bu tur biyopolimerlerin 3 ana sinifi vardir DNA ve RNA her ikisi de nukleik asitler ve protein Bu uc biyomolekul sinifi arasinda akla yatkin 3 3 9 adet dogrudan bilgi aktarimi cesidi vardir Dogma bunlari 3 grupta siniflandirir 3 genel aktarim cogu hucrede normal olarak gerceklestigine inanilir 3 ozel aktarim oldugu bilinir ancak bazi virusler durumunda veya laboratuvarda yalnizca belirli kosullar altinda gerceklesir ve 3 bilinmeyen transferler asla gerceklesmeyecegi dusunulmektedir Genel transferler biyolojik bilginin normal akisini tanimlar DNA DNA ya kopyalanabilir DNA replikasyonu DNA bilgisi mRNA ya kopyalanabilir transkripsiyon ve mRNA daki bilgiler bir sablon olarak translasyon kullanilarak proteinler sentezlenebilir Ozel transferler sunlari aciklar RNA dan kopyalanan RNA RNA replikasyonu bir RNA sablonu kullanilarak DNA sentezlenir ters transkripsiyon ve mRNA kullanilmadan dogrudan bir DNA sablonundan sentezlenen proteinler Bilinmeyen transferler sunlari tanimlar bir proteinden kopyalanan bir protein bir proteinin birincil yapisini sablon olarak kullanarak RNA sentezi ve bir proteinin birincil yapisini sablon olarak kullanarak DNA sentezi bunlarin dogal olarak meydana geldigi dusunulmez Biyolojik bilgi dizisiDNA RNA ve poli peptitleri iceren biyopolimerler lineer polimerlerdir yani her monomer en fazla iki diger monomere baglidir Monomerlerinin dizisi bilgiyi etkili bir sekilde kodlar Ideal olarak merkezi dogma tarafindan aciklanan bilgi transferleri bir biyopolimerin dizisinin tamamen orijinal biyopolimerin dizisine bagli bir diziye sahip baska bir biyopolimerin insasi icin bir sablon olarak kullanildigi sadik deterministik transferlerdir DNA RNA ya kopyalandiginda tamamlayicisi onunla eslenir A G T ve C DNA kodlari sirasiyla U C A ve G RNA kodlarina aktarilir Proteinlerin kodlanmasi tabloya gore kodonlar olarak bilinen uclu gruplar halinde yapilir DNA dan RNA ya Amino AsitlereBiyolojik sirali bilgilerin genel transferleriDNA replikasyonlari Somatik veya ureme olsun herhangi bir hucrenin soyuna genetik materyal saglanacaksa DNA replikasyonunun gerceklesmesi gerekir Replizom adi verilen karmasik bir protein grubu bilginin ana iplikten tamamlayici yavru iplikciklere kopyalanmasini gerceklestirir Replisom sunlari icerir bir replikasyon catali olusturmak icin super sarmalin yani sira cift sarmalli DNA sarmalini cozen helikaz Helikaz tarafindan ayrlan DNA zincirinin yeniden birlesmesini onlemek icin cift sarmalli DNA yi baglayan SSB proteini Replikasyon icin bir baslangic noktasi olarak her bir sablon zincirine tamamlayici bir RNA primeri ekleyen RNA primazi Mevcut sablon zincirini 3 ucundan 5 ucuna kadar okuyan ve yavru zincirin 5 ucundan 3 ucuna yeni tamamlayici nukleotitler ekleyen DNA polimeraz III RNA primerlerini cikaran ve onlari DNA ile degistiren DNA polimeraz I Surekli bir zincir olusturmak icin iki Okazaki fragmanini fosfodiester baglariyla birlestiren DNA ligazi Bu surec okaryotik hucrelerde tipik olarak hucre dongusunun S fazi sirasinda gerceklesir Transkripsiyon Transkripsiyon DNA nin bir bolumunde yer alan bilgilerin bir araya getirilmis bir haberci RNA mRNA parcasi biciminde kopyalandigi surectir Islemi kolaylastiran enzimler arasinda RNA polimeraz ve transkripsiyon faktorleri yer alir Okaryotik hucrelerde transkripsiyon isleminde olusturulan ilk zincir pre mRNA dir oncul mRNA Bu mRNA nin translasyonunun gerceklesebilmesi icin oncul mRNA nin oncul mRNA yi translasyona hazirlayan islemler butunu post transkripsiyonel modifikasyonlar olarak isimlendirilir Bunlar on mRNA zincirine bir 5 baslik ve bir poli A kuyrugunun eklenmesini icerir Bazi durumlarda oncul mRNA da intronlarin ciikarilmasi surecinde alternatif ekleme cikarma splicing denilen bir islem meydana gelir ve herhangi bir tek mRNA nin uretebilecegi proteinlerin cesitliligini arttirir Tum transkripsiyon surecinin oncul mRNA zincirinin uretimiyle baslayan urunu olgun bir mRNA zinciridir Translasyon Olgun mRNA translasyonda gorev almak uzere bir ribozoma dogru yol alir Cekirdegi bulunmayan prokaryotik hucrelerde transkripsiyon ve translasyon surecleri net bir ayrilma olmaksizin birbirine baglidir Okaryotik hucrelerde ise transkripsiyon bolgesi hucre cekirdegi genellikle translasyon bolgesinden sitoplazma bariz bir sekilde farklidir Bu farklilik nedeniyle transkripsiyonda uretilen mRNA nin uretildigi organel olan cekirdekten ribozomlarla baglanabilecegi sitoplazmaya tasinmasi gerekmektedir Ribozom genellikle bir AUG adenin urasil guanin ile baslayan mRNA uclu kodonlarini veya ribozom baglanma bolgesinin asagisindaki baslatici metiyonin kodonunu okur Baslatma faktorleri ve uzama faktorleri kompleksleri amino asitleri acillenme tepkimeleri ile baglamis bulunan transfer RNA lari tRNA lar ribozom mRNA kompleksine getirir ve mRNA daki kodonu tRNA uzerindeki anti kodonla eslestirir Her tRNA sentezlenen polipeptit zincirine eklenecek uygun amino asit kalintisini tasir Amino asitler buyuyen peptit zincirine baglandikca zincir dogru konformasyona katlanmaya baslar Ceviri bir UAA UGA veya UAG uclusu olabilen bir durdurma kodonu ile sona erer mRNA olgun proteinin dogasini belirtmek icin tum bilgileri icermez Ribozomdan salinan yeni sentezlenmis polipeptit zinciri genellikle nihai urun ortaya cikmadan once ek isleme maruz kalir Bunlar da post translasyonel modifikasyonlar olarak adlandirilirlar Bu modifikasyonlardan birincisi dogru katlama islemidir ki karmasik olmakla beraber proteinin islevi acisindan hayati onem tasir Doru katlanma o denli onemlidir ki bircok proteinin urun formunu kontrol etmek icin saperon proteinlere ihtiyac duyulur Bazi proteinler sonrasinda kendi peptit zincirlerinden bazi ic kisimlari keserek boslugu sinirlayan serbest uclari birlestirir Atilan bu bolumlere inteins adi verilir Diger proteinler ekleme yapilmadan birden cok bolume ayrilmalidir Bazi polipeptit zincirlerinin capraz baglanmasi gerekir ve digerleri islevsel hale gelmeden once haem heme gibi kofaktorlere baglanmalidir Biyolojik sirali bilgilerin ozel transferleriTers transkripsiyon Yesil renkle vurgulanan olagandisi bilgi akislari Ters transkripsiyon RNA dan DNA ya bilgi aktarimidir normal transkripsiyonun tersi Bunun HIV gibi retrovirusler durumunda oldugu kadar okaryotlarda retrotranspozonlar ve telomer sentezi durumunda meydana geldigi bilinmektedir RNA dan gelen genetik bilginin yeni DNA ya kopyalandigi surectir Bu surece dahil olan enzim ailesine Ters Transkriptaz denir RNA replikasyonu RNA replikasyonu bir RNA nin digerine kopyalanmasidir Bircok virus bu sekilde cogalir RNA yi yeni RNA ya kopyalayan enzimler RNA ya bagimli RNA polimerazlar olarak adlandirilirlar Bu enzimler bircok okaryotik hucrede de bulunur ve oralarda cogunlukla RNA susturma isleminde gorev alirlar Bir RNA dizisinin bir protein kompleksi ve bir kilavuz RNA tarafindan degistirildigi RNA duzenlemesi RNA dan RNA ya transfer olarak da gorulebilir DNA dan proteine dogrudan ceviri DNA dan proteine dogrudan translasyon hucre icermeyen bir sistemde yani bir test tupunde ribozomlar iceren ancak saglam hucreler icermeyen E coli ozutleri kullanilarak gosterilmistir Bu hucre fragmanlari diger organizmalardan ornegin fare veya kurbaga izole edilen tek sarmalli DNA sablonlarindan proteinleri sentezleyebilmektedir ve neomisin in bu etkiyi arttirdigi bulunmustur Bununla birlikte bu ceviri mekanizmasinin ozellikle genetik koda karsilik gelip gelmedigi acik degildir Teoride acikca kapsanmayan bilgi transferleriPost translasyonel Modifikasyonlar Protein sentezi sonrasi degisiklikler Proteinler amino asit dizileri nukleik asit zincirleri sablon olarak kullanilarak sentezlendikten sonra uygun enzimler tarafindan duzenlenebilirler Bu protein dizisini etkileyen protein tarzinda bir bilgi olmasina ragmen santral merkezi dogma tarafindan acikca kapsanmamistir Iki alanin iliskili kavramlarinin birbiriyle cok fazla ilgisi oldugu acik pek fazla ornek yoktur Inteinler Bir intein bir protein ribozomdan ciktiktan sonra kendisini kesebilen ve ana protein omurgasinin yaptigi sekilde bir peptit bagi ile geri kalan kisimlari yeniden birlestirebilen bir parazitik amino asit dizisidir protein parcasidir Bu durum bir proteinin DNA si tarafindan orijinal olarak kodlanan diziye kiyasla kendi birincil dizisini degistirmesini mumkun kilar Ek olarak cogu intein intein nukleotid dizisini icermeyen ana genin bir kopyasini bulabilen hedeflenen endonukleaz veya HEG alani icerir Intein icermeyen kopya ile temas halinde HEG alani DNA cift sarmalli kopma onarim mekanizmasini baslatir Bu islem intein sekansinin orijinal kaynak genden intein icermeyen gene kopyalanmasina neden olur Bu DNA dizisini dogrudan duzenleyen ve dizinin kalitsal yayilimini artiran bir protein ornegidir Metilasyon DNA nin metilasyon durumlarindaki varyasyon gen ekspresyon seviyelerini onemli olcude degistirebilir Metilasyon varyasyonu genellikle DNA metilazlarin etkisiyle meydana gelir Degisiklik kalitsal oldugunda epigenetik olarak kabul edilir Bilgi durumundaki degisiklik kalitsal olmadiginda somatik bir epitip olur Etkili bilgi icerigi bir proteinin veya proteinlerin DNA uzerindeki etkileri vasitasiyla degistirilmistir ancak birincil DNA dizisi degistirilmemistir Prionlar Prionlar belirli amino asit dizilerinin ozel konformasyonlarindaki proteinleridir Ayni amino asit dizisine sahip ancak fonksiyonel olarak onemli veya organizma icin zararli olan farkli bir konformasyona sahip diger protein molekullerinde konformasyonel degisiklikler yaparak konakci hucrelerde kendilerini cogaltirlar Protein prion katlanmasina donusturuldugunde islevi degisir Buna karsilik bilgiyi yeni hucrelere iletebilir ve bu dizinin daha islevsel molekullerini alternatif prion formuna yeniden yapilandirabilir Mantarlardaki bazi prion turlerinde bu degisim surekli ve dogrudandir bilgi akisi Proteindir Protein Alain E Bussard ve Eugene Koonin gibi bazi bilim insanlari prion aracili kalitimin molekuler biyolojinin santral dogmasini ihlal ettigini savundular Bununla birlikte Rosalind Ridley Molecular Pathology of the Prion da 2001 soyle yazmistir Prion hipotezi molekuler biyolojinin santral dogmasina protein uretmek icin gerekli bilginin nukleik asidin nukleotid dizisinde kodlandigina aykiri degildir proteinlerin cogaldigini iddia etmez Aksine protein molekullerinin icinde biyolojik islevlerine katkida bulunan bir bilgi kaynagi oldugunu ve bu bilginin diger molekullere aktarilabilecegini iddia eder Dogal genetik muhendisligi James A Shapiro bu orneklerin bir ust kumesinin dogal genetik muhendisligi olarak siniflandirilmasi gerektigini ve santral dogmayi tahrif etmek icin yeterli oldugunu savunuyor Shapiro gorusu icin saygili bir durusma almis olsa da elestirmenleri merkezi dogmayi okumasinin Crick in amacladigi ile uyumlu olduguna ikna olmus degil Dogma teriminin kullanimiCrick What Mad Pursuit adli otobiyografisinde dogma kelimesini secmesi ve bunun neden oldugu bazi sorunlar hakkinda sunlari yazmisti Bu fikre santral dogma adini vermemin sanirim iki nedeni var Dizi hipotezinde zaten acik olan hipotez kelimesini kullanmistim ve ayrica bu yeni varsayimin daha merkezi ve daha guclu oldugunu belirtmek istedim Anlasildigi uzere dogma kelimesinin kullanilmasi neredeyse degerinden daha fazla soruna neden oldu Yillar sonra Jacques Monod bana supheye yer birakmayacak bir inanc olan dogma kelimesinin dogru kullanimini anlamamis gorundugume dikkat cekti Bunu belirsiz bir sekilde anladim ama tum dini inanclarin temelsiz oldugunu dusundugumden bu kelimeyi dunyanin cogu gibi degil kendim hakkinda dusundugum sekilde kullandim yani bir hipotezin makul olmasina ragmen cok az dogrudan deneysel destege sahip olmasi anlaminda Benzer sekilde Horace Freeland Judson The Eighth Day of Creation da Yaradilisin Sekizinci Gunu sunlari ifade etmektedir Aklim dogmanin makul bir kaniti olmayan bir fikir oldugundaydi Anliyor musunuz Ve Crick sevincle kukredi Sadece dogmanin ne anlama geldigini bilmiyordum Ve ben buna Santral Hipotez de diyebilirdim ya da bilirsiniz Demek istedigim buydu Dogma sadece bir slogandi Weismann bariyeri ile karsilastirmaAgustos Weismann in germ plazma teorisinde kalitsal materyal germ plazmasi gonadlarla sinirlidir Somatik hucreler vucudun germ plazmasindan her nesilde yeniden gelisir Bu hucrelere ne olursa olsun sonraki nesli etkilemez 1892 de August Weismann tarafindan onerilen Weismann bariyeri gamet ureten olumsuz esey hucre soylari germ plazmasi ile tek kullanimlik somatik hucreler arasinda ayrim yapar Kalitsal bilgi yalnizca esey hucresinden somatik hucrelere gecer yani somatik mutasyonlar kalitsal degildir Bu DNA nin rolunun veya yapisinin kesfinden once merkezi dogmayi ongormez ancak molekuler olmayan terimlerle de olsa gen merkezli yasam gorusunu tahmin eder Konuyla ilgili yayinlarBussard AE August 2005 A scientific revolution The prion anomaly may challenge the central dogma of molecular biology EMBO Reports 6 8 ss 691 4 doi 10 1038 sj embor 7400497 PMC 1369155 2 PMID 16065057 Baker Harry F 2001 Molecular Pathology of the Prions Methods in Molecular Medicine Humana Press 0 89603 924 2 Li JJ Biggin MD March 2015 Gene expression Statistics requantitates the central dogma Science 347 6226 ss 1066 7 Bibcode 2015Sci 347 1066L doi 10 1126 science aaa8332 PMID 25745146 Piras V Tomita M Selvarajoo K 2012 Is central dogma a global property of cellular information flow Frontiers in Physiology Cilt 3 s 439 doi 10 3389 fphys 2012 00439 PMC 3505008 2 PMID 23189060 Robinson VL 2009 Rethinking the central dogma noncoding RNAs are biologically relevant Urologic Oncology 27 3 ss 304 6 doi 10 1016 j urolonc 2008 11 004 PMID 19414118 Dis baglantilarMerkezi 10 Kasim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Dogmanin Detaylandirilmasi Scitable By Nature egitimi RIKEN den Central Dogma Animasyonu 29 Temmuz 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde NatureDocumentaries org Molekuler Biyolojinin Merkezi Dogmasi na meydan okumalar uzerine tartisma 25 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Muzikal bir benzetme kullanarak merkezi dogmanin aciklamasi 20 Aralik 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde A Andrei tarafindan Francis Harry Compton Crick 1916 2004 Embriyo Projesi Ansiklopedisi nde 19 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Kaynakca Office of NIH History June 2010 17 Mart 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Mart 2012 a b 60 years ago Francis Crick changed the logic of biology PLOS Biology 15 9 e2003243 September 2017 doi 10 1371 journal pbio 2003243 PMC 5602739 2 PMID 28922352 libgallery cshl edu Ingilizce 24 Eylul 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 13 Kasim 2018 On Protein Synthesis Symposia of the Society for Experimental Biology Number XII The Biological Replication of Macromolecules Cambridge University Press 1958 ss 138 163 Crick 1958 On protein synthesis Symposia of the Society for Experimental Biology Symposia on the society for Experimental biology number XII The Biological Replication of Macromolecules 12 PMID 13580867 8 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Temmuz 2021 a b c Central dogma of molecular biology PDF Nature 227 5258 561 3 August 1970 doi 10 1038 227561a0 PMID 4913914 26 Ocak 2020 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 29 Temmuz 2021 sandwalk blogspot com 15 Ocak 2007 20 Ocak 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Mart 2018 a b c d e f g SnapShot The replisome Cell 141 6 1088 1088 e1 June 2010 doi 10 1016 j cell 2010 05 042 PMC 4007198 2 PMID 20550941 RNA dependent RNA polymerases viruses and RNA silencing Science 296 5571 1270 3 May 2002 doi 10 1126 science 1069132 PMID 12016304 Denatured DNA as a direct template for in vitro protein synthesis Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America 54 3 880 6 September 1965 doi 10 1073 pnas 54 3 880 PMC 219759 2 PMID 4955657 Polypeptide synthesis directed by DNA as a messenger in cell free polypeptide synthesis by extreme thermophiles Thermus thermophilus HB27 and Sulfolobus tokodaii strain 7 Journal of Biochemistry 131 6 849 53 June 2002 doi 10 1093 oxfordjournals jbchem a003174 PMID 12038981 A scientific revolution The prion anomaly may challenge the central dogma of molecular biology EMBO Reports 6 8 691 4 August 2005 doi 10 1038 sj embor 7400497 PMC 1369155 2 PMID 16065057 Does the central dogma still stand Biology Direct 7 27 August 2012 doi 10 1186 1745 6150 7 27 PMC 3472225 2 PMID 22913395 Baker Harry F Ed 2001 What Would Thomas Henry Huxley Have Made of Prion Diseases Molecular Pathology of the Prions Methods in Molecular Medicine Humana Press ss 1 16 ISBN 0 89603 924 2 Wilkins January 2012 Review Evolution A View from the 21st Century Genome Biology and Evolution 4 4 423 426 doi 10 1093 gbe evs008 PMC 3342868 2 Moran May June 2011 Reports of the National Center for Science Education 32 3 9 1 4 15 Eylul 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Ekim 2012 Chapter 6 My mind was that a dogma was an idea for which there wasno reasonable evidence You see The Eighth Day of Creation Makers of the Revolution in Biology 25th anniversary Cold Spring Harbor NY Cold Spring Harbor Laboratory Press 1996 ISBN 978 0 87969 477 7 From DNA to NA centrism and the conditions for gene centrism revisited Biology amp Philosophy 29 1 55 69 January 2014 doi 10 1007 s10539 013 9393 z Biology s Second Law Homeostasis Purpose and Desire Beyond Mechanism Putting Life Back Into Biology Rowman and Littlefield 2013 s 192 ISBN 978 0 7391 7436 4 29 Temmuz 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Temmuz 2021 Where Weismann would say that it is impossible for changes acquired during an organism s lifetime to feed back onto transmissible traits in the germ line the CDMB now added that it was impossible for information encoded in proteins to feed back and affect genetic information in any form whatsoever which was essentially a molecular recasting of the Weismann barrier