İletişim, iletilmek istenen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. Organizmaların çeşitli yöntemlerle bilgi alışverişi yapmalarına olanak tanıyan bir süreçtir. İletişim tüm tarafların üzerinden bilgi alışverişi yapılacak ortak bir dili anlamalarına ihtiyaç duyar.
Belirli mesajların kodlanarak bir kanal aracılığıyla bir kaynaktan bir hedefe/alıcıya aktarılması süreci. Örneğin bir konuşmacı (kaynak) ortak bir dil aracılığıyla (örn. Türkçe) kodladığı belirli kelimeleri (mesaj/ileti) ses dalgaları ve hava yoluyla (kanal) dinleyiciye/alımlayıcı (hedef) aktarır. Bu süreçte geribildirim hedefleniyorsa, iletiyi gönderen başad kaynak, hedef/alımlayıcı ise sonat kaynak olarak tanımlanırlar.
İletişimin ögeleri
İletişimi açıklamak için altı temel öge kullanılır:
- Kaynak (Gönderici)
- Alıcı (Hedef)
- İleti (Mesaj)
- Bağlam (Ortam)
- Dönüt (Geri bildirim)
- Kanal (Gönderme biçimi)
Gönderici, duygu düşünce ve isteğin aktarılmasında sözü söyleyen kişi veya topluluklara denir. Alıcı, iletilen sözü alan kişiye veya topluluğa denir. Aynı şekilde ileti, gönderici ile alıcı arasında aktarılmakta olan duygu, düşünce ya da isteğe denmektedir. Bu temel iletişimin gerçekleştiği ortama kanal; gönderici ile alıcı arasındaki iletinin gönderilme şekline yani gönderilen iletinin alıcı tarafından doğru algılanabilmesine bağlam denmektedir. Eğer varsa iletiye verilen her türlü yanıt da dönüt olarak adlandırılmaktadır. Eğer sistemde bir tür şifreleme söz konusuysa ve konuşan iki kişinin birbirini anladığı seslerden oluşan ve belli kuralları olan her doğal dile de kod denir..
İletişim haberleşme olarak kullanılır.
İletişim hakkında
İletişim bir toplulukta veya bir grupta oldukça önemlidir ve sosyal açıdan olmazsa olmaz bir nitelik taşımaktadır. Kişi, sosyal çevrede sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmek için iletişim kurmak zorundadır. İletişim hayatın vazgeçilmez bir gereğidir. Ayrıca ruhsal - bedensel ihtiyaçları gidermek için iletişim oldukça gereklidir. Toplumsal kanun ve kuralları sağlıklı bir biçimde işletebilmek için gereklidir.
Göstergeler
Kendi dışında başka bir şeyi gösteren, düşündüren, onun yerini alabilen, sözcük, nesne, görünüş veya olgulara gösterge denir. Yine bir göstergenin gerçek dünyadaki karşılığına gönderge denir. Sözcükler, resim, şekil, işaret gibi diğer ögelere de gösteren adı verilir. Eğer gösteren olgu akılda birtakım görüntüler oluşturuyorsa; bu da gösterilendir.
İletişimde kullanılan göstergeler
Dil göstergeleri: Söz ve yazıyla gerçekleştirilen her eylem bu gruba girer. İnsan duygu ve düşüncelerini en iyi şekilde dil ile anlatır.
- Dil dışı göstergeler: Resim, şekil, işaret, hareket, jest ve mimikler bu gruba girer.
- Belirti: Amacı olmayan, istem dışı gelişen doğal göstergelere denir. Belirtide gösteren ile gösterilen arasındaki ilişki nedenlidir. Örneğin; dumanın görülmesi ateşin olduğunu gösterir.
- Belirtke: İletişim kurma, bir ileti aktarma, bir bilgi verme amacı içeren göstergelerdir. Gösteren ve gösterilen arasındaki ilişki nedensiz ve uzlaşımsaldır. Örneğin; Trafik levhaları
- İkon (görsel gösterge): Dili kullanmadan bilgi ve iletileri aktaran en basit araçlardır. Temelde benzerlik ilişkisi vardır. Örneğin, bir kişinin fotoğrafları, resim, heykel vb.
- Simge: Bir toplumda bir gösteren ile gösterilen arasında sürekliliğini koruyan uzlaşımsal ve çoğunlukla da nedensiz olan ilişkiye dayanan görsel biçime denir.
İnsan ve iletişim
Dil
Dil bir iletişim aracıdır. Bilinen iletişim modeli Karl Bühler'in "Organan modeli" adlı (1933) kuramıdır. Bühler, göstergelerin betimleme, ifade etme ve algılama işlevini ayırır. Roman Jakobson 1960 yılında bu modeli altı işlev olarak genişletmiştir. İletişimin standart modeli olarak, bilgi kuramı çerçevesinde Claude Shannon ve Warren Weaver tarafından geliştirilen “ileten- iletilen modeli” (1949) geçerlidir. ve , bu modelin iletişimin açıklanmasına yönelik çok kısa ele alındığını ve bir aracı model yoluyla genişletilmesi gerektiğini gösterir. Sperber ve Wilson’un Relevance (1986) adlı kitapta geliştirdikleri anlam kuramı Grice’in düşünceleriyle bağlantılıdır. Bu kuram, temel olarak anlamın iki ilkesinden oluşmaktadır.
İletişim çeşitleri
Sözsüz iletişim - Beden dili
Sözsüz iletişim sözcük kullanmadan anlaşılan dildir. Aynı zamanda sözsüz iletişim iki insan arasında konuşmadan gerçekleştirilen iletişim olarak tanımlanmaktadır.
Sözsüz iletişimin tanımları
Sözsüz iletişim, sözcük kullanmadan anlaşılan dildir. Sözsüz iletişim ne sesli dil üzerinden ne de işaret dili ya da yazı dili üzerinden gerçekleştirilir. Dilsel işaretlerin bu sistemlerin birinden diğer bir yönteme çevrildiği bu anlaşma sistemleri, örneğin sesli dile karşılık gelen işaretler aynı biçimde sözsüz iletişimden sayılmaz. Çünkü bu iletişimlerde kendilerinin de türediği o sözlü sistemlerin kodlanması söz konusudur. Ayrıca yazılı resim, ses durumu ve konuşma tutumu da başlıca –sözsüz– yapma dilsel iletileri insanlara ulaştırabilir. Bunu sözlü iletilen bilgileri tamamlayan sözlü ve sözsüz payların yanı sıra resimli yazılarda ve işaret sistemlerinde de olduğu gibi gerçekleştirmektedir.
Farklı işaretlerin ve sembollerin ve bilgi grafiklerinin kullanımı da bir diğer düzeyde sözsüz iletişim olarak tanımlanmaktadır. Kavramın diğer bir yorumu, ses bakımından önemli olmayan iletişimle sözsüz iletişimin ve ses dilsel iletişimli sözlü iletişimin eşit değerlere sahip olmasıdır. Bu yorum günlük dilde yaygındır, fakat dilbilimde kavramın kullanım biçimine uygunluk göstermemektedir.
Kavram geniş anlamda tutum sergileyen canlı varlığın iç durumları hakkında bilgi veren dilsel olmayan her tutumun sözsüz iletişimini tanımlamaktadır. Bu yorumda sözsüz iletişim vardır. İletişimin alıcısı bir diğerinin tutumundan ya da bir diğerinin algılanan sonuçlarından anahtarlar aldıkça iletişimsel amacı bu durumda gerekli değildir. İletişim anlamında yüz kızarması, çekingenlikten ya da vicdanın rahatsız olmasından, elbise ve aksesuar gibi dış görüntüsünün biçiminden, saç şeklinden, dövmelerden ve deriyi kazımadan, yaşadığı evin mimarisine ve bir gruba ait olmayı ya da belli bir yaşam duygusunu ifade eden mimarideki biçimsel önlemlere kadar, birçok durum buna örnek verilebilir.
Mesaj taşıyıcıları, sadece jestler, mimikler, göz teması ya da gülme gibi dilsel olmayan seslendirmeler, istemli olarak kontrol edilebilir açıklamalar değildir, dahası o tutumların kavramının kullanış biçimi sözsüz iletişim olarak kabul görebilmektedir. Paul Watzlawick’in ünlü sözüne göre insan iletişimi bu olguya dayanır. Watzlawick’in görüşlerinden yola çıkarak sözsüz iletişim bazen olarak, sözlü iletişim ise olarak tanımlanmaktadır.
Sözsüz iletişimin dereceleri
Sözsüz iletişimin anlamını açıklamak için sadece iletişimin sağlandığı iletişim kanallarının bildirilmesi yeterli değildir. Aynı zamanda da bilgi akışının belirlenmesi ve bilinçsel algıyla ilişkilendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca bilgiyi kabul eden alıcıların türü ve duyarlılığı hakkındaki ifadelere de rastlanmaktadır:
- İnsan gözü, görme ile mimik, jest ve vücut dili aracılığıyla bilgiyi iletmektedir. Bu mimik, jest ve vücut diline, yakınlık ve uzaklık, karşıdaki kişinin göz bebeğinin büyüklüğü, kızarma ve terleme gibi bedensel belirtiler ve göz teması gibi diğer durumlar da dâhildir.
- Derideki alıcılar dokunma, sıcaklık ve ağrı hislerine göre düzenlenen ifadeleri iletmektedir. Aynı zamanda dokunma duyusunun ve dokunarak iletişim kurmanın temelinde gıdıklanma, dokunma, titreşim, baskı ve gerilme yatmaktadır.
- Koku alma duyusu (Olfaktorik) örneğin “birisinin koklanıp koklanamayacağını" belirlemektedir.
- Bunun yanı sıra sesin renklendirilmesi ve ses tonunun derecesi gibi “paraverbal” iletişimin unsurları olarak konuşmanın sözsüz kısmının akustik algısı da diğer bilgileri iletmektedir.
Aşağıdaki tabela duyu organları tarafından bir saniyede ne kadar bilgi algılanabileceği üzerine nicel bir bakış sunmaktadır. Burada bir “Bit” (bilişimde kullanılan en küçük bilgi birimidir) en küçük muhtemel bilgi birimini temsil etmektedir:
Duyu Organı | Veri Oranı (ortalama) |
---|---|
Gözler | 10.000.000 Bit/s |
Deri | 1.000.000 Bit/s |
Kulaklar | 100.000 Bit/s |
Burun | 100.000 Bit/s |
Dil | 1.000 Bit/s |
Sözsüz iletişimin sınıflandırılması
Bilinçsiz sözsüz iletişim
Mimik, jest gibi görsel olarak algılanan bilgilerin yanı sıra diğer duyuların sözsüz iletişim tarafından yönlendirilen tavırlar için büyük bir önemi vardır. Koku alma duyusu aracılığıyla algılanan işaretler algılama eşiğimizin altındadır. Örneğin uzaktaki bir duman kokusunun bir fırtına öncesinde havaya karışması, davranışları bilinçsiz biçimde etkiler.
Kısmen bilinçli sözsüz iletişim
Belirli beden dilsel işaretler kısmen bilinçli olarak meydana gelmektedir. Böylelikle genel olarak mimiklerimizdeki tamamıyla belirli değişiklikleri kendimiz fark etmekteyiz. Uzun mesafede bu değişiklikleri algılamamaktayız ve bunları bilinçsiz olarak da iletişimin içine dâhil edememekteyiz. Friedrich Nietzsche bu durumu bir noktada dile getirmiştir: “İnsan ağzıyla yalan söyler, fakat o esnadaki ağız hareketleriyle de doğruyu söyler.”
Belirli bağımsız bedensel işlevler bilinçli olarak yönlendirilemeyebilir. Bu duruma örnek olarak karşıdaki kişinin dikkatini çeken terleme, göz bebeklerindeki değişiklikler veya nabız atışları örnek gösterilebilir. Fakat bu bağımsız işlevler tamamen kendiliğinden algılanabilir.
Vücut dili aynı şekilde koklama yoluyla elde edilen işaretlere benzer biçimde genetik olarak değerlendirilen hareket kontrolünün ifade biçimlerini oluşturmaktadır. Bu ifade biçimleri bize, örneğin tehlike anında yüksek hareket veya yüksek algılama yeteneği sağlar. Bu durum şu şekilde açıklanabilir; tehlike anında gerçekleşen terleme oluşmasıyla deri tarafından yapılan algılama, nabız değişikliği sayesinde artan hareket kabiliyeti, yüz kısmında meydana gelen algılama değişiklikleri ve bunlar gibi durumlar. Diğer bir yandan da bu ifade biçimleri üremenin hazırlık aşamasında bize en iyi erişilebilir genetik maddeyi elde etmemize yardımcı olmaktadır, örneğin güçlü erkeksi görünüm dayanıklılık kabiliyetinin işareti olarak görülür veya kadının ikincil cinsiyet özelliğinin ifadesi çocuklarla ilgilenmesidir. Bu varsayımlar kısmen bilinçsiz şekilde ortaya çıktığından genellikle kültürel olarak gizlenilmektedir.
İnsanın yaşam alışkanlıklarındaki uzun süreli değişiklikler aynı zamanda beden diliyle ortaya çıkmaktadır. Bu durumu şu şekilde örneklendirebiliriz. Tırnakların ve saçların özelliği, beslenmeye bağlı olarak derideki değişiklikler ya da yağlanmalar, giderek azalan canlılık nedeniyle omurga çevresinde ortaya çıkan kas yapısı ve bedensel davranış rahatsızlıkları olabilir. Aynı zamanda uzun süren tek taraflı duygusal yaşam koşulları nedeniyle oluşan “somurtkan görünüm”, “gülerken ortaya çıkan kırışıklıklar” gibi mimiklerdeki değişiklikler de insan yaşamındaki değişikliklere örnek olarak verilebilir. Bu tür işaretlerin şifrelerini çözme yeteneği, evrim boyunca beden dilsel ifade biçimine bağlı işaretlerin bilinçsiz yoldan, yani sözsüz bir biçimde gönderilmesi gerçeğinden yola çıkarak belirginleşebilmektedir. Bir taraftan bu yarışta en iyi genetik maddeyi garanti etmek için (Gene Shopping), diğer taraftan da sosyal çevrede birlikte yarar sağlamak için bu durum kendini göstermektedir.
Bu bağlamda özellikle önemli bir örnek gülmedir. Her şeyden önce kadınların sosyal ağırlıklı alışkanlıklarından dolayı gülmeleri söz konusudur ve kadınlar gülümsemeyi kültür tarihsel anlamda bir “silah” olarak kullanmışlardır, hatta kadınlar gülümsemeyi gruplarındaki ya da ailelerindeki sosyal gerilimlere “karşı güç” olarak kullanmışlardır. Davranış araştırmacıları günümüzde hâlâ yönetici konumundaki kadınların doğru zamandaki bir gülümsemeleriyle kararlı davranış durumlarını gevşetebileceklerini gözlemlemektedirler. Bu, genetik olarak ortaya çıkan ve grubunun eğitiminde ve bakımında sosyalleşme süreçleriyle evrimsel olarak şekillenen ilişki sayesinde onları sürekli hayatta tutacak öneme sahip bir yetenektir.
Bilinçli sözsüz iletişim
Konuşan bir insanın jest ve mimikleri kollar, eller ve vücudun üst kısmı yardımıyla kendini belirginleştirmektedir. Mimik, yüz ile özellikle de göz ve ağız alanlarıyla ilişkilendirilmektedir. Bu noktada farklı yaklaşımlarda ifade biçimleri bulunmaktadır. Bunlar iç dünyada yaşananların birçok kelimeye göre daha fazla kendini gösterdiği ifade biçimleridir. Yüz “okuma” yeteneği de dilin henüz gelişmemiş olduğu zamanlarda yararlandığımız kabiliyetlerimizin bir kısmını oluşturmaktaydı.
Toplumsal dilin parçası olarak jestlerin, mimiklerin ve bedenin duruşunun bilinçli bir şekilde kullanılması her bir insanın kültürünün bileşenini oluşturmaktadır. Birbirlerine benzer jestler yeryüzünün farklı bölgelerinde tamamen karşıt bir anlama sahip olabilmektedir:
- Örneğin; kafayı sağa sola sallamak Yunanistan’da ve Bulgaristan’da reddetme anlamına gelmektedir.
- Avuç içini aşağıya doğru sallamak Afrika ve Asya'da davet anlamını içerir.
Sözsüz dilin kısmı bilinçli ifade biçimlerinin aksine beden dilinin bilinçli alanlarında sözsüz iletişimin ifade biçimlerini öğrenmek mümkündür.
Buna ilişkin örnekler şöyledir:
- Karşıdaki kişinin kontak kurmaya yönelik tebessüm etmesi,
- Kart oyuncularının "poker yüzü" taklidi yapması,
- Karşılıklı konuşurken jestleri ellerle destekleme,
- Satıcıların “özgüvenli el ifadeleri”.
Parfüm, dudak kalemi, maskara gibi koku ve renk maddelerinin amaca yönelik olarak kullanılması sayesinde "güzelleşme" ve titizlikle seçilmiş bir kıyafet bilinçli sözsüz iletişimin farklı işaret davranışlarının kültür içerisindeki bir birleşimidir. Bu, toplumsal çevrede "bakımlı" ve dolayısıyla çekici görünümün ifadesi olarak görülmektedir.
İşitme engellilerin kullandığı işaret dili “sözsüz” bir dil değildir. Beden hareketlerinin “dilsel olmayan” iletişimin kısımları işaret dilbiliminde “sözsüz iletişim” olarak tanımlanmaktadır. Bu duruma, konuşan kişinin dikkatini çekmek için göz kırpmak, kollarını hızlı hızlı sallamak ve konuştuğu kişinin ona parmaklarıyla dokunarak vurması örnek olarak verilebilir. Buna karşın mimik dilbilimsel işlevleri yerine getirdiği ölçüde toplam işaret dilinin bileşeni olarak gözlemlenmektedir. Buna elle yapılan heceleme bakımından birbirinden ayrılmayan işaretlerin birbirinden ayrılması örnek olarak gösterilebilir. Beden dilinin öğeleri olarak kıyafet ve süs, saç şekli, sakal tarzı, dövmeler, başörtüleri gibi vücudun diğer şekillendirme ölçütleri bilinçli sözsüz iletişimin diğer bir alanını oluşturmaktadır. Vücut dilinin öğeleri olarak ev, araba, bahçe gibi çevreyi şekillendiren ölçütler de ele alınabilmektedir ve bunlar da bilinçli sözsüz iletişimin diğer bir alanını oluştur (mesela gösterge sistemi olarak elbise olabilir).
Günlük konuşma dilinde yapılan saptamalar insan kıyafetinin sözsüz iletişimin hedeflenmiş ifade öğeleri olarak anlam kazandığını göstermektedir. Bu duruma şunlar örnek olarak verilebilir: “İnsanı insan yapan kıyafetidir.” veya “Kralın yeni elbiseleri” ya da “Köpenick Yüzbaşısı” hikâyesi gibi.
Jestler
Özellikle kolların, ellerin ve kafanın iletişimsel hareketi anlamında jestler hem dilsel seslerin yerini alır biçimde hem de dilsel seslere eşlik eder biçimde ya da dilsel sesleri destekler olarak kullanılmaktadır. Jest ve mimikler sözsüz iletişimden sayılmaktadır ve jest ve mimiklerin birçoğu günlük yaşamda uygulanmaktadır. Jestler sözlü bir iletişimi destekleyebilmekte ve onun yerini alabilmektedir.
Jestler aşağıdaki durumlarda farklılık gösterebilmektedir;
- Kelime anlamına sahip jestler, aynı zamanda sesli bir dilin kelimeleri gibi işlev gören ve sembol olarak öğretilen ve kültüre bağlı olan jestler farklılık gösterebilir. Örneğin; hakaret ederken kullanılan çeşitli jestler, “para” anlamında parmak uçlarının birbirine sürtülmesi gibi.
- İşaret jestleri (Deixis)
- Örneğin bir davranışı taklit ederek, bir nesnenin taslağını göstererek ya da nesneleri odanın içinde düzenleyerek gerçekliği herhangi bir biçimde resmeden ikon jestleri farklılık gösterebilir. Aynı şekilde, jestler sadece somut şeyleri temsil etmemektedir, aynı zamanda mecaz anlamda veya da tutarsız bir biçimde kullanılmaktadır. Buna örnek olarak bir kuram çok katlı bir yapı olarak temsil edilmesi ya da bir cevabın “elde hazır” olarak sunulması verilebilir.
Bununla beraber diğerlerinin yanı sıra jestler zihinsel sürece bir anlayış sunabilir. Jest ve mimikler soyut yapıları ve resimsel düşünceleri sesli dilsel anlamda olanaklı sunabildiği için insani düşüncelerin türünün ve biçiminin zihinsel sürece sesbilimsel olarak aktarılması mümkündür.
Jest araştırması, son yirmi yılda yürütülen ve jest ve mimikleri sadece duyguların etkili ifadesi olarak gören sözsüz iletişim araştırmasından ortaya çıkmıştır. Bugün bu alan; dilbilim, psikoloji, bilişsel bilim, anlambilim (Semantik), davranış araştırması ve işaret dilinin araştırılması ve geliştirilmesi arasında bulunmaktadır.
Uzaklık bölgeleri
İletişim partnerlerinin birbirleriyle olan, duruma bağlı alansal etkileşimleriyle beden dilinin ayrı bir alanı olarak “proksemik” (konuşma uzaklığı bilgisi/uzaklık incelemesi) ilgilenmektedir. Bu noktada; mesafe, beden boyu, beden yönü ve dokunma biçimleri önemli bir rol oynamaktadır. Güncel durumun yanı sıra bu alan tutumu kültüre özgü normlara, cinsiyete ve iletişim partnerinin mesleğine ve ayrıca da içe dönüklük ve dışa dönüklük gibi bireysel unsurlara bağlıdır. Her bir uzaklık bölgesi kendi yayılmaları içinde kültüre bağlı oldukları için mesafe belli bir ölçüde değişiklik gösterebilmektedir. Çağdaş psikolojide genelde şu kurallar geçerlidir:
- Samimi alan (yaklaşık 50 santim altı)
- Kişisel alan (yaklaşık 50 ila 150 santim arası)
- Toplumsal alan (150 ila 360 santim arası)
- Herkese açık alan ya da kaçma uzaklığı (> 360 santım).
- Rol Tutumu
İletişimin sözsüz kısımları ağırlıklı olarak duygularla ve ilgili kişinin motivasyonuyla yönlendirildiği için kontrol edilmesi hemen hemen hiç mümkün değildir. Bu yüzden karakterini ifade eden kişiler ilk başta ikna etmemektedirler, çünkü onlar iyi rol yapmaktadırlar, hatta rolleriyle bütünleşmektedirler, rollerine kendilerini vermektedirler, rollerini üstlenebilmektedirler. Müşteri ve banka memuru, hasta ve psikiyatrist gibi konuşma çiftlerinde olduğu gibi biçimsel ilişkiler açık hedef koymalarla ve üst bir yapıcılıkla kendilerini biçimsel olmayan ya da “yakın” ilişkiler olarak öne çıkarmaktadırlar. Bunun yanı sıra her sosyal rol gerçekte rol tutumları ve rollere katılımlar gibi karışık rol beklentileriyle tanımlanmaktadır. Sosyal bir rol sadece biçim nedeniyle üstlenilirse ve bilinçli olarak kontrol edilmeye çalışılırsa, bu tüm açılardan nadir olarak başarıya kavuşmaktadır.
; “grup içinde tedavi, grupla birlikte tedavi ve grup için tedavi” olarak psikodrama ve sosyal dramaya yönelik insani rol tutumunun bir bakış açısını geliştirmiştir. Diğer hedeflerin yanı sıra asıl hedef katı rol yapılarını ya da artık zamana uygunluk göstermeyen rol birikimlerini geride bırakmaktır. Ayrıca doğmaca bir doğallık ve yaratıcılık sayesinde duruma uygun rol tutumu geliştirmek ve yabancılarla olan ilişki yeteneğinin bir oluşumunu mümkün hale getirmektir.
Dil
Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan, kendisine özgü yasaları olan ve ancak bu yasalar çerçevesinde gelişen, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış seslerden örülmüş bir anlaşma sistemidir. Dilin özellikleri aşağıdaki gibidir.
- Dil, gelişmiş bir iletişim aracıdır.
- Dil, seslerden oluşmuş bir anlaşma sistemidir.
- Tam anlamıyla anlatma ve anlaşma; seslerden örülü kurallar bütünü olan "dil" ile sağlanır.
- Dil, düşünce ve zekânın bir göstergesidir.
- Dil, canlı bir varlıktır.
- Dil, sosyal bir varlıktır.
- Dil, bir ortaklıktır.
Dil aynı şekilde milli bir ögedir:
- Dil birliği, milleti oluşturan özelliklerin başında gelir.
- Bir milletin dili; onun tarihi, dini ve kültürüyle iç içedir.
- Millet için gerekli olan her şey, dilde saklanır.
- Dil; milletin manevî ve kültür değerlerini, millet olabilme özelliklerini bünyesinde sımsıkı muhafaza eder.
- Dil, milleti meydana getiren bireyler arasında ortak duygu ve düşünceler meydana getirir.
- Dil, milletin birlik ve bütünlüğünü sağlayan en güçlü bağdır.
Dilin işlevleri örnekleri
- Heyecan bildirme işlevi: Off! Bu da neydi şimdi
- Göndericilik işlevi: Su,iki hidrojen, bir oksijen atomundan oluşur. göndergecilik işlevinde amaç bilgi vermektir
- Alıcıyı harekete geçirme işlevi: Aç artık şu kapıyı ya.
- Dil ötesi işlevi: Yapım eki almış sözcüklere türemiş sözcük denir.
- Kanalı kontrol işlevi: Söylediklerimi anladın mı?
- Şiirsellik işlevi: Avazeyi bu aleme bir Davut gibi sal; Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş
Dil ve kültür
En genel anlamıyla kültür bir toplumun maddi ve manevi alanda ortaya koyduğu tüm eserlerdir. Toplumların yaşam biçimleri, gelenek-görenekleri kullandıkları araç gereçleri, inançları, dili, sanat anlayışı vb. kültürü oluşturur.
Toplumlar yüzyıllar boyu maddi ve manevi alanda çok değerli eserler üretmişlerdir. Bu eserler gelecek kuşaklara dil sayesinde aktarılır. Örneğin İslâmiyet’ten önceki döneme ait destan, koşuk, sağu, savlar, Orhun Yazıtları, Dede Korkut Hikâyeleri, Yunus Emre'nin şiirleri dil sayesinde günümüze dek yaşamışlardır. Günümüz gençleri o eserleri okuyarak o dönemle ilgili bilgi sahibi olabilirler. Bu bilgilenme dil sayesinde olmaktadır. Bu bakımdan dil önemli bir kültür taşıyıcısıdır.
Dil ve kültürün ortak yanları aşağıdaki gibidir:
- Dil ve kültür geçmiş ile gelecek arasında bir köprü vazifesi görür.
- Bir toplumun oluşmasında ve ayakta kalmasında ortak dil ve kültürün önemli bir payı vardır.
- Kültür ve dil bir toplumun yaşayış biçiminden önemli izler taşır.
- Kültür ve dil bir milletin en önemli ortak özelliklerinden-dir.
- Lehçe: Bir dilin tarih içerisinde bilinmeyen bir dönemde kendinden ayrılmış olup büyük farklılıklar gösteren kollarına denir. Çuvaşça, Yakutça gibi.
- Şive: Bir dilin bilinen tarihi seyri içinde kendinden ayrılmış olup bazı farklılıklar gösteren kollarına denir. Kırgızca, Kazakça ve Azerice gibi.
- Ağız: Bir ülke içinde aynı dilin farklı konuşma şekillerine denir. Yörelere göre söyleyiş farklılıkları vardır ama yazılış aynıdır. Karadeniz ağzı ve Ege ağzı gibi.
Konuşma ve yazı dili
Kelime dağarcığı yazı diline göre sınırlı olan ve günlük hayatta kullanılan doğal dile konuşma dili denir. Bir ülkede resmi dil olarak kabul edilen ve her alanda aynı kurallarla kullanılan dile ise yazı dili denir. Her ikisi arasındaki fark aşağıdaki gibidir:
- Bir ülkede bir yazı dili varken birden fazla konuşma dili vardır.
- Konuşma dili doğaldır yazı dili yapma bir dildir.
- Yazı dilinde kurallar varken konuşma dilinde yoktur.
- Yazı dilinin kullanım sahası konuşma diline göre daha geniştir.
- Konuşma dili günlük hayatta farklılık gösterirken yazı dili göstermez.
Argo, bir dil içinde belli bir grubun sözcüklere yeni anlamlar vererek kullanmasıyla oluşan konuşma şekline denir. Bu sözcükler ancak bu grup içinde kullanılır ve bu gruba dahil olan kişiler anlamlarını bilebilir. Argo günlük hayatta ve edebiyatta bir malzeme olarak kullanılabilir.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Iletisim iletilmek istenen bilginin hem gonderici hem de alici tarafindan anlasildigi ortamda bilginin bir gondericiden bir aliciya aktarilma surecidir Organizmalarin cesitli yontemlerle bilgi alisverisi yapmalarina olanak taniyan bir surectir Iletisim tum taraflarin uzerinden bilgi alisverisi yapilacak ortak bir dili anlamalarina ihtiyac duyar Belirli mesajlarin kodlanarak bir kanal araciligiyla bir kaynaktan bir hedefe aliciya aktarilmasi sureci Ornegin bir konusmaci kaynak ortak bir dil araciligiyla orn Turkce kodladigi belirli kelimeleri mesaj ileti ses dalgalari ve hava yoluyla kanal dinleyiciye alimlayici hedef aktarir Bu surecte geribildirim hedefleniyorsa iletiyi gonderen basad kaynak hedef alimlayici ise sonat kaynak olarak tanimlanirlar Iletisimin ogeleriIletisimi aciklamak icin alti temel oge kullanilir Kaynak Gonderici Alici Hedef Ileti Mesaj Baglam Ortam Donut Geri bildirim Kanal Gonderme bicimi Gonderici duygu dusunce ve istegin aktarilmasinda sozu soyleyen kisi veya topluluklara denir Alici iletilen sozu alan kisiye veya topluluga denir Ayni sekilde ileti gonderici ile alici arasinda aktarilmakta olan duygu dusunce ya da istege denmektedir Bu temel iletisimin gerceklestigi ortama kanal gonderici ile alici arasindaki iletinin gonderilme sekline yani gonderilen iletinin alici tarafindan dogru algilanabilmesine baglam denmektedir Eger varsa iletiye verilen her turlu yanit da donut olarak adlandirilmaktadir Eger sistemde bir tur sifreleme soz konusuysa ve konusan iki kisinin birbirini anladigi seslerden olusan ve belli kurallari olan her dogal dile de kod denir Iletisim haberlesme olarak kullanilir Iletisim hakkindaIletisim bir toplulukta veya bir grupta oldukca onemlidir ve sosyal acidan olmazsa olmaz bir nitelik tasimaktadir Kisi sosyal cevrede saglikli ve mutlu bir yasam surmek icin iletisim kurmak zorundadir Iletisim hayatin vazgecilmez bir geregidir Ayrica ruhsal bedensel ihtiyaclari gidermek icin iletisim oldukca gereklidir Toplumsal kanun ve kurallari saglikli bir bicimde isletebilmek icin gereklidir Gostergeler Kendi disinda baska bir seyi gosteren dusunduren onun yerini alabilen sozcuk nesne gorunus veya olgulara gosterge denir Yine bir gostergenin gercek dunyadaki karsiligina gonderge denir Sozcukler resim sekil isaret gibi diger ogelere de gosteren adi verilir Eger gosteren olgu akilda birtakim goruntuler olusturuyorsa bu da gosterilendir Iletisimde kullanilan gostergeler Dil gostergeleri Soz ve yaziyla gerceklestirilen her eylem bu gruba girer Insan duygu ve dusuncelerini en iyi sekilde dil ile anlatir Dil disi gostergeler Resim sekil isaret hareket jest ve mimikler bu gruba girer Belirti Amaci olmayan istem disi gelisen dogal gostergelere denir Belirtide gosteren ile gosterilen arasindaki iliski nedenlidir Ornegin dumanin gorulmesi atesin oldugunu gosterir Belirtke Iletisim kurma bir ileti aktarma bir bilgi verme amaci iceren gostergelerdir Gosteren ve gosterilen arasindaki iliski nedensiz ve uzlasimsaldir Ornegin Trafik levhalari Ikon gorsel gosterge Dili kullanmadan bilgi ve iletileri aktaran en basit araclardir Temelde benzerlik iliskisi vardir Ornegin bir kisinin fotograflari resim heykel vb Simge Bir toplumda bir gosteren ile gosterilen arasinda surekliligini koruyan uzlasimsal ve cogunlukla da nedensiz olan iliskiye dayanan gorsel bicime denir Insan ve iletisimDil Dil bir iletisim aracidir Bilinen iletisim modeli Karl Buhler in Organan modeli adli 1933 kuramidir Buhler gostergelerin betimleme ifade etme ve algilama islevini ayirir Roman Jakobson 1960 yilinda bu modeli alti islev olarak genisletmistir Iletisimin standart modeli olarak bilgi kurami cercevesinde Claude Shannon ve Warren Weaver tarafindan gelistirilen ileten iletilen modeli 1949 gecerlidir ve bu modelin iletisimin aciklanmasina yonelik cok kisa ele alindigini ve bir araci model yoluyla genisletilmesi gerektigini gosterir Sperber ve Wilson un Relevance 1986 adli kitapta gelistirdikleri anlam kurami Grice in dusunceleriyle baglantilidir Bu kuram temel olarak anlamin iki ilkesinden olusmaktadir Iletisim cesitleri Sozsuz iletisim Beden dili Sozsuz iletisim sozcuk kullanmadan anlasilan dildir Ayni zamanda sozsuz iletisim iki insan arasinda konusmadan gerceklestirilen iletisim olarak tanimlanmaktadir Sozsuz iletisimin tanimlari Sozsuz iletisim sozcuk kullanmadan anlasilan dildir Sozsuz iletisim ne sesli dil uzerinden ne de isaret dili ya da yazi dili uzerinden gerceklestirilir Dilsel isaretlerin bu sistemlerin birinden diger bir yonteme cevrildigi bu anlasma sistemleri ornegin sesli dile karsilik gelen isaretler ayni bicimde sozsuz iletisimden sayilmaz Cunku bu iletisimlerde kendilerinin de turedigi o sozlu sistemlerin kodlanmasi soz konusudur Ayrica yazili resim ses durumu ve konusma tutumu da baslica sozsuz yapma dilsel iletileri insanlara ulastirabilir Bunu sozlu iletilen bilgileri tamamlayan sozlu ve sozsuz paylarin yani sira resimli yazilarda ve isaret sistemlerinde de oldugu gibi gerceklestirmektedir Farkli isaretlerin ve sembollerin ve bilgi grafiklerinin kullanimi da bir diger duzeyde sozsuz iletisim olarak tanimlanmaktadir Kavramin diger bir yorumu ses bakimindan onemli olmayan iletisimle sozsuz iletisimin ve ses dilsel iletisimli sozlu iletisimin esit degerlere sahip olmasidir Bu yorum gunluk dilde yaygindir fakat dilbilimde kavramin kullanim bicimine uygunluk gostermemektedir Kavram genis anlamda tutum sergileyen canli varligin ic durumlari hakkinda bilgi veren dilsel olmayan her tutumun sozsuz iletisimini tanimlamaktadir Bu yorumda sozsuz iletisim vardir Iletisimin alicisi bir digerinin tutumundan ya da bir digerinin algilanan sonuclarindan anahtarlar aldikca iletisimsel amaci bu durumda gerekli degildir Iletisim anlaminda yuz kizarmasi cekingenlikten ya da vicdanin rahatsiz olmasindan elbise ve aksesuar gibi dis goruntusunun biciminden sac seklinden dovmelerden ve deriyi kazimadan yasadigi evin mimarisine ve bir gruba ait olmayi ya da belli bir yasam duygusunu ifade eden mimarideki bicimsel onlemlere kadar bircok durum buna ornek verilebilir Mesaj tasiyicilari sadece jestler mimikler goz temasi ya da gulme gibi dilsel olmayan seslendirmeler istemli olarak kontrol edilebilir aciklamalar degildir dahasi o tutumlarin kavraminin kullanis bicimi sozsuz iletisim olarak kabul gorebilmektedir Paul Watzlawick in unlu sozune gore insan iletisimi bu olguya dayanir Watzlawick in goruslerinden yola cikarak sozsuz iletisim bazen olarak sozlu iletisim ise olarak tanimlanmaktadir Sozsuz iletisimin dereceleri Sozsuz iletisimin anlamini aciklamak icin sadece iletisimin saglandigi iletisim kanallarinin bildirilmesi yeterli degildir Ayni zamanda da bilgi akisinin belirlenmesi ve bilincsel algiyla iliskilendirilmesi gerekmektedir Ayrica bilgiyi kabul eden alicilarin turu ve duyarliligi hakkindaki ifadelere de rastlanmaktadir Insan gozu gorme ile mimik jest ve vucut dili araciligiyla bilgiyi iletmektedir Bu mimik jest ve vucut diline yakinlik ve uzaklik karsidaki kisinin goz bebeginin buyuklugu kizarma ve terleme gibi bedensel belirtiler ve goz temasi gibi diger durumlar da dahildir Derideki alicilar dokunma sicaklik ve agri hislerine gore duzenlenen ifadeleri iletmektedir Ayni zamanda dokunma duyusunun ve dokunarak iletisim kurmanin temelinde gidiklanma dokunma titresim baski ve gerilme yatmaktadir Koku alma duyusu Olfaktorik ornegin birisinin koklanip koklanamayacagini belirlemektedir Bunun yani sira sesin renklendirilmesi ve ses tonunun derecesi gibi paraverbal iletisimin unsurlari olarak konusmanin sozsuz kisminin akustik algisi da diger bilgileri iletmektedir Asagidaki tabela duyu organlari tarafindan bir saniyede ne kadar bilgi algilanabilecegi uzerine nicel bir bakis sunmaktadir Burada bir Bit bilisimde kullanilan en kucuk bilgi birimidir en kucuk muhtemel bilgi birimini temsil etmektedir Duyu Organi Veri Orani ortalama Gozler 10 000 000 Bit sDeri 1 000 000 Bit sKulaklar 100 000 Bit sBurun 100 000 Bit sDil 1 000 Bit sSozsuz iletisimin siniflandirilmasi Bilincsiz sozsuz iletisim Mimik jest gibi gorsel olarak algilanan bilgilerin yani sira diger duyularin sozsuz iletisim tarafindan yonlendirilen tavirlar icin buyuk bir onemi vardir Koku alma duyusu araciligiyla algilanan isaretler algilama esigimizin altindadir Ornegin uzaktaki bir duman kokusunun bir firtina oncesinde havaya karismasi davranislari bilincsiz bicimde etkiler Kismen bilincli sozsuz iletisim Belirli beden dilsel isaretler kismen bilincli olarak meydana gelmektedir Boylelikle genel olarak mimiklerimizdeki tamamiyla belirli degisiklikleri kendimiz fark etmekteyiz Uzun mesafede bu degisiklikleri algilamamaktayiz ve bunlari bilincsiz olarak da iletisimin icine dahil edememekteyiz Friedrich Nietzsche bu durumu bir noktada dile getirmistir Insan agziyla yalan soyler fakat o esnadaki agiz hareketleriyle de dogruyu soyler Belirli bagimsiz bedensel islevler bilincli olarak yonlendirilemeyebilir Bu duruma ornek olarak karsidaki kisinin dikkatini ceken terleme goz bebeklerindeki degisiklikler veya nabiz atislari ornek gosterilebilir Fakat bu bagimsiz islevler tamamen kendiliginden algilanabilir Vucut dili ayni sekilde koklama yoluyla elde edilen isaretlere benzer bicimde genetik olarak degerlendirilen hareket kontrolunun ifade bicimlerini olusturmaktadir Bu ifade bicimleri bize ornegin tehlike aninda yuksek hareket veya yuksek algilama yetenegi saglar Bu durum su sekilde aciklanabilir tehlike aninda gerceklesen terleme olusmasiyla deri tarafindan yapilan algilama nabiz degisikligi sayesinde artan hareket kabiliyeti yuz kisminda meydana gelen algilama degisiklikleri ve bunlar gibi durumlar Diger bir yandan da bu ifade bicimleri uremenin hazirlik asamasinda bize en iyi erisilebilir genetik maddeyi elde etmemize yardimci olmaktadir ornegin guclu erkeksi gorunum dayaniklilik kabiliyetinin isareti olarak gorulur veya kadinin ikincil cinsiyet ozelliginin ifadesi cocuklarla ilgilenmesidir Bu varsayimlar kismen bilincsiz sekilde ortaya ciktigindan genellikle kulturel olarak gizlenilmektedir Insanin yasam aliskanliklarindaki uzun sureli degisiklikler ayni zamanda beden diliyle ortaya cikmaktadir Bu durumu su sekilde orneklendirebiliriz Tirnaklarin ve saclarin ozelligi beslenmeye bagli olarak derideki degisiklikler ya da yaglanmalar giderek azalan canlilik nedeniyle omurga cevresinde ortaya cikan kas yapisi ve bedensel davranis rahatsizliklari olabilir Ayni zamanda uzun suren tek tarafli duygusal yasam kosullari nedeniyle olusan somurtkan gorunum gulerken ortaya cikan kirisikliklar gibi mimiklerdeki degisiklikler de insan yasamindaki degisikliklere ornek olarak verilebilir Bu tur isaretlerin sifrelerini cozme yetenegi evrim boyunca beden dilsel ifade bicimine bagli isaretlerin bilincsiz yoldan yani sozsuz bir bicimde gonderilmesi gerceginden yola cikarak belirginlesebilmektedir Bir taraftan bu yarista en iyi genetik maddeyi garanti etmek icin Gene Shopping diger taraftan da sosyal cevrede birlikte yarar saglamak icin bu durum kendini gostermektedir Bu baglamda ozellikle onemli bir ornek gulmedir Her seyden once kadinlarin sosyal agirlikli aliskanliklarindan dolayi gulmeleri soz konusudur ve kadinlar gulumsemeyi kultur tarihsel anlamda bir silah olarak kullanmislardir hatta kadinlar gulumsemeyi gruplarindaki ya da ailelerindeki sosyal gerilimlere karsi guc olarak kullanmislardir Davranis arastirmacilari gunumuzde hala yonetici konumundaki kadinlarin dogru zamandaki bir gulumsemeleriyle kararli davranis durumlarini gevsetebileceklerini gozlemlemektedirler Bu genetik olarak ortaya cikan ve grubunun egitiminde ve bakiminda sosyallesme surecleriyle evrimsel olarak sekillenen iliski sayesinde onlari surekli hayatta tutacak oneme sahip bir yetenektir Bilincli sozsuz iletisim Konusan bir insanin jest ve mimikleri kollar eller ve vucudun ust kismi yardimiyla kendini belirginlestirmektedir Mimik yuz ile ozellikle de goz ve agiz alanlariyla iliskilendirilmektedir Bu noktada farkli yaklasimlarda ifade bicimleri bulunmaktadir Bunlar ic dunyada yasananlarin bircok kelimeye gore daha fazla kendini gosterdigi ifade bicimleridir Yuz okuma yetenegi de dilin henuz gelismemis oldugu zamanlarda yararlandigimiz kabiliyetlerimizin bir kismini olusturmaktaydi Toplumsal dilin parcasi olarak jestlerin mimiklerin ve bedenin durusunun bilincli bir sekilde kullanilmasi her bir insanin kulturunun bilesenini olusturmaktadir Birbirlerine benzer jestler yeryuzunun farkli bolgelerinde tamamen karsit bir anlama sahip olabilmektedir Ornegin kafayi saga sola sallamak Yunanistan da ve Bulgaristan da reddetme anlamina gelmektedir Avuc icini asagiya dogru sallamak Afrika ve Asya da davet anlamini icerir Sozsuz dilin kismi bilincli ifade bicimlerinin aksine beden dilinin bilincli alanlarinda sozsuz iletisimin ifade bicimlerini ogrenmek mumkundur Buna iliskin ornekler soyledir Karsidaki kisinin kontak kurmaya yonelik tebessum etmesi Kart oyuncularinin poker yuzu taklidi yapmasi Karsilikli konusurken jestleri ellerle destekleme Saticilarin ozguvenli el ifadeleri Parfum dudak kalemi maskara gibi koku ve renk maddelerinin amaca yonelik olarak kullanilmasi sayesinde guzellesme ve titizlikle secilmis bir kiyafet bilincli sozsuz iletisimin farkli isaret davranislarinin kultur icerisindeki bir birlesimidir Bu toplumsal cevrede bakimli ve dolayisiyla cekici gorunumun ifadesi olarak gorulmektedir Isitme engellilerin kullandigi isaret dili sozsuz bir dil degildir Beden hareketlerinin dilsel olmayan iletisimin kisimlari isaret dilbiliminde sozsuz iletisim olarak tanimlanmaktadir Bu duruma konusan kisinin dikkatini cekmek icin goz kirpmak kollarini hizli hizli sallamak ve konustugu kisinin ona parmaklariyla dokunarak vurmasi ornek olarak verilebilir Buna karsin mimik dilbilimsel islevleri yerine getirdigi olcude toplam isaret dilinin bileseni olarak gozlemlenmektedir Buna elle yapilan heceleme bakimindan birbirinden ayrilmayan isaretlerin birbirinden ayrilmasi ornek olarak gosterilebilir Beden dilinin ogeleri olarak kiyafet ve sus sac sekli sakal tarzi dovmeler basortuleri gibi vucudun diger sekillendirme olcutleri bilincli sozsuz iletisimin diger bir alanini olusturmaktadir Vucut dilinin ogeleri olarak ev araba bahce gibi cevreyi sekillendiren olcutler de ele alinabilmektedir ve bunlar da bilincli sozsuz iletisimin diger bir alanini olustur mesela gosterge sistemi olarak elbise olabilir Gunluk konusma dilinde yapilan saptamalar insan kiyafetinin sozsuz iletisimin hedeflenmis ifade ogeleri olarak anlam kazandigini gostermektedir Bu duruma sunlar ornek olarak verilebilir Insani insan yapan kiyafetidir veya Kralin yeni elbiseleri ya da Kopenick Yuzbasisi hikayesi gibi Jestler Ozellikle kollarin ellerin ve kafanin iletisimsel hareketi anlaminda jestler hem dilsel seslerin yerini alir bicimde hem de dilsel seslere eslik eder bicimde ya da dilsel sesleri destekler olarak kullanilmaktadir Jest ve mimikler sozsuz iletisimden sayilmaktadir ve jest ve mimiklerin bircogu gunluk yasamda uygulanmaktadir Jestler sozlu bir iletisimi destekleyebilmekte ve onun yerini alabilmektedir Jestler asagidaki durumlarda farklilik gosterebilmektedir Kelime anlamina sahip jestler ayni zamanda sesli bir dilin kelimeleri gibi islev goren ve sembol olarak ogretilen ve kulture bagli olan jestler farklilik gosterebilir Ornegin hakaret ederken kullanilan cesitli jestler para anlaminda parmak uclarinin birbirine surtulmesi gibi Isaret jestleri Deixis Ornegin bir davranisi taklit ederek bir nesnenin taslagini gostererek ya da nesneleri odanin icinde duzenleyerek gercekligi herhangi bir bicimde resmeden ikon jestleri farklilik gosterebilir Ayni sekilde jestler sadece somut seyleri temsil etmemektedir ayni zamanda mecaz anlamda veya da tutarsiz bir bicimde kullanilmaktadir Buna ornek olarak bir kuram cok katli bir yapi olarak temsil edilmesi ya da bir cevabin elde hazir olarak sunulmasi verilebilir Bununla beraber digerlerinin yani sira jestler zihinsel surece bir anlayis sunabilir Jest ve mimikler soyut yapilari ve resimsel dusunceleri sesli dilsel anlamda olanakli sunabildigi icin insani dusuncelerin turunun ve biciminin zihinsel surece sesbilimsel olarak aktarilmasi mumkundur Jest arastirmasi son yirmi yilda yurutulen ve jest ve mimikleri sadece duygularin etkili ifadesi olarak goren sozsuz iletisim arastirmasindan ortaya cikmistir Bugun bu alan dilbilim psikoloji bilissel bilim anlambilim Semantik davranis arastirmasi ve isaret dilinin arastirilmasi ve gelistirilmesi arasinda bulunmaktadir Uzaklik bolgeleri Iletisim partnerlerinin birbirleriyle olan duruma bagli alansal etkilesimleriyle beden dilinin ayri bir alani olarak proksemik konusma uzakligi bilgisi uzaklik incelemesi ilgilenmektedir Bu noktada mesafe beden boyu beden yonu ve dokunma bicimleri onemli bir rol oynamaktadir Guncel durumun yani sira bu alan tutumu kulture ozgu normlara cinsiyete ve iletisim partnerinin meslegine ve ayrica da ice donukluk ve disa donukluk gibi bireysel unsurlara baglidir Her bir uzaklik bolgesi kendi yayilmalari icinde kulture bagli olduklari icin mesafe belli bir olcude degisiklik gosterebilmektedir Cagdas psikolojide genelde su kurallar gecerlidir Samimi alan yaklasik 50 santim alti Kisisel alan yaklasik 50 ila 150 santim arasi Toplumsal alan 150 ila 360 santim arasi Herkese acik alan ya da kacma uzakligi gt 360 santim Rol Tutumu Iletisimin sozsuz kisimlari agirlikli olarak duygularla ve ilgili kisinin motivasyonuyla yonlendirildigi icin kontrol edilmesi hemen hemen hic mumkun degildir Bu yuzden karakterini ifade eden kisiler ilk basta ikna etmemektedirler cunku onlar iyi rol yapmaktadirlar hatta rolleriyle butunlesmektedirler rollerine kendilerini vermektedirler rollerini ustlenebilmektedirler Musteri ve banka memuru hasta ve psikiyatrist gibi konusma ciftlerinde oldugu gibi bicimsel iliskiler acik hedef koymalarla ve ust bir yapicilikla kendilerini bicimsel olmayan ya da yakin iliskiler olarak one cikarmaktadirlar Bunun yani sira her sosyal rol gercekte rol tutumlari ve rollere katilimlar gibi karisik rol beklentileriyle tanimlanmaktadir Sosyal bir rol sadece bicim nedeniyle ustlenilirse ve bilincli olarak kontrol edilmeye calisilirsa bu tum acilardan nadir olarak basariya kavusmaktadir grup icinde tedavi grupla birlikte tedavi ve grup icin tedavi olarak psikodrama ve sosyal dramaya yonelik insani rol tutumunun bir bakis acisini gelistirmistir Diger hedeflerin yani sira asil hedef kati rol yapilarini ya da artik zamana uygunluk gostermeyen rol birikimlerini geride birakmaktir Ayrica dogmaca bir dogallik ve yaraticilik sayesinde duruma uygun rol tutumu gelistirmek ve yabancilarla olan iliski yeteneginin bir olusumunu mumkun hale getirmektir DilDil insanlar arasinda anlasmayi saglayan kendisine ozgu yasalari olan ve ancak bu yasalar cercevesinde gelisen temeli bilinmeyen zamanlarda atilmis seslerden orulmus bir anlasma sistemidir Dilin ozellikleri asagidaki gibidir Dil gelismis bir iletisim aracidir Dil seslerden olusmus bir anlasma sistemidir Tam anlamiyla anlatma ve anlasma seslerden orulu kurallar butunu olan dil ile saglanir Dil dusunce ve zekanin bir gostergesidir Dil canli bir varliktir Dil sosyal bir varliktir Dil bir ortakliktir Dil ayni sekilde milli bir ogedir Dil birligi milleti olusturan ozelliklerin basinda gelir Bir milletin dili onun tarihi dini ve kulturuyle ic icedir Millet icin gerekli olan her sey dilde saklanir Dil milletin manevi ve kultur degerlerini millet olabilme ozelliklerini bunyesinde simsiki muhafaza eder Dil milleti meydana getiren bireyler arasinda ortak duygu ve dusunceler meydana getirir Dil milletin birlik ve butunlugunu saglayan en guclu bagdir Dilin islevleri ornekleri Heyecan bildirme islevi Off Bu da neydi simdi Gondericilik islevi Su iki hidrojen bir oksijen atomundan olusur gondergecilik islevinde amac bilgi vermektir Aliciyi harekete gecirme islevi Ac artik su kapiyi ya Dil otesi islevi Yapim eki almis sozcuklere turemis sozcuk denir Kanali kontrol islevi Soylediklerimi anladin mi Siirsellik islevi Avazeyi bu aleme bir Davut gibi sal Baki kalan bu kubbede bir hos sada imisDil ve kultur En genel anlamiyla kultur bir toplumun maddi ve manevi alanda ortaya koydugu tum eserlerdir Toplumlarin yasam bicimleri gelenek gorenekleri kullandiklari arac gerecleri inanclari dili sanat anlayisi vb kulturu olusturur Toplumlar yuzyillar boyu maddi ve manevi alanda cok degerli eserler uretmislerdir Bu eserler gelecek kusaklara dil sayesinde aktarilir Ornegin Islamiyet ten onceki doneme ait destan kosuk sagu savlar Orhun Yazitlari Dede Korkut Hikayeleri Yunus Emre nin siirleri dil sayesinde gunumuze dek yasamislardir Gunumuz gencleri o eserleri okuyarak o donemle ilgili bilgi sahibi olabilirler Bu bilgilenme dil sayesinde olmaktadir Bu bakimdan dil onemli bir kultur tasiyicisidir Dil ve kulturun ortak yanlari asagidaki gibidir Dil ve kultur gecmis ile gelecek arasinda bir kopru vazifesi gorur Bir toplumun olusmasinda ve ayakta kalmasinda ortak dil ve kulturun onemli bir payi vardir Kultur ve dil bir toplumun yasayis biciminden onemli izler tasir Kultur ve dil bir milletin en onemli ortak ozelliklerinden dir Lehce Bir dilin tarih icerisinde bilinmeyen bir donemde kendinden ayrilmis olup buyuk farkliliklar gosteren kollarina denir Cuvasca Yakutca gibi Sive Bir dilin bilinen tarihi seyri icinde kendinden ayrilmis olup bazi farkliliklar gosteren kollarina denir Kirgizca Kazakca ve Azerice gibi Agiz Bir ulke icinde ayni dilin farkli konusma sekillerine denir Yorelere gore soyleyis farkliliklari vardir ama yazilis aynidir Karadeniz agzi ve Ege agzi gibi Konusma ve yazi dili Kelime dagarcigi yazi diline gore sinirli olan ve gunluk hayatta kullanilan dogal dile konusma dili denir Bir ulkede resmi dil olarak kabul edilen ve her alanda ayni kurallarla kullanilan dile ise yazi dili denir Her ikisi arasindaki fark asagidaki gibidir Bir ulkede bir yazi dili varken birden fazla konusma dili vardir Konusma dili dogaldir yazi dili yapma bir dildir Yazi dilinde kurallar varken konusma dilinde yoktur Yazi dilinin kullanim sahasi konusma diline gore daha genistir Konusma dili gunluk hayatta farklilik gosterirken yazi dili gostermez Argo bir dil icinde belli bir grubun sozcuklere yeni anlamlar vererek kullanmasiyla olusan konusma sekline denir Bu sozcukler ancak bu grup icinde kullanilir ve bu gruba dahil olan kisiler anlamlarini bilebilir Argo gunluk hayatta ve edebiyatta bir malzeme olarak kullanilabilir