Malazgirt Meydan Muharebesi, 26 Ağustos 1071 tarihinde Büyük Selçuklu İmparatorluğu hükümdarı Alp Arslan ile Bizans İmparatorluğu hükümdarı Romen Diyojen arasında Malazgirt Ovasında gerçekleşen muharebedir. Alp Arslan'ın kesin zaferi ile sonuçlanan bu muharebe, "Türklere Anadolu'nun kapılarını açan son muharebe" olarak bilinir ve savaşın ardından pek çok Türk Anadolu'ya yerleşmeye başlamıştır.
Malazgirt Meydan Muharebesi | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Bizans İmparatorluğu - Büyük Selçuklu İmparatorluğu Savaşları | |||||||
Malazgirt Muharebesi'ni anlatan bir tablo (Giovanni Boccacio) | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Bizans İmparatorluğu |
| ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
| | ||||||
Güçler | |||||||
200.000 | 50.000 | ||||||
Kayıplar | |||||||
Bilinmiyor. (ordunun yarısından fazlası kaçmıştır) | Bilinmiyor. |
Malazgirt Muharebesi'nin kaybı, Bizanslılar için bir felaketti. Kayıp, iç çatışmalara ve İmparatorluğun sınır savunmasını ciddi şekilde zayıflatan bir ekonomik krize yol açtı. Sınırların korunamaması Türklerin Orta Anadolu'ya doğru gerçekleşen kitlesel hareketine yol açtı – 1080 yılına gelindiğinde Selçuklu Türkleri 78.000 kilometrekarelik bir alanı ele geçirmişti. I. Aleksios'un Bizans'ta istikrarı yeniden sağlaması ise otuz yıl kadar sürmüştü. Tarihçi Thomas Asbridge'in belirttiğine göre: "Malazgirt Bizans için acı verici bir başarısızlık" idi. Malazgirt, bir Bizans imparatorunun Müslüman bir komutana esir olduğu ilk olaydır.
Savaş öncesi durum
1060'lı yıllarda Büyük Selçuklu Devleti hükümdarı Alp Arslan, Türk dostlarına bugünkü Ermenistan toprakları civarı ile Anadolu'ya doğru göç etmelerine izin verdi ve Türkler buralarda şehirlere ve tarım alanlarına yerleştiler. 1068 yılında Romen Diyojen, Türklere karşı bir sefer düzenledi, fakat Koçhisar şehrini geri almasına rağmen Türk atlılarına yetişemedi. 1070 yılında Türkler, Alparslan komutanlığında, günümüzde Muş'un bir ilçesi olan Malazgirt'te Manzikert (Bizans dilinde Malazgirt) ve Erciş kalelerini ele geçirdi. Daha sonra Türk ordusu Diyarbakır'ı aldı ve Bizans yönetimindeki Urfa'yı kuşattı; ancak alamadı. Türk beylerinden Afşin Bey, güçleri arasına katıp Halep'i aldı.
Alp Arslan Halep'te konaklarken, Türk atlı birliklerinin bir kısmına ve akıncı beylere Bizans şehirlerine akınlar düzenlemesine izin verdi. Bu sırada da Türk akınlarından ve son gelen Türk ordusundan çok rahatsız olan Bizanslılar, tahta ünlü komutan Romen Diyojen'i çıkardılar. Romen Diyojen de büyük bir ordu kurup 13 Mart 1071'de Konstantinopolis'ten (bugünkü İstanbul) ayrıldı. Ordunun mevcudu 200.000 olarak tahmin edilmektedir. Bunun yanı sıra, 12. yüzyılda yaşamış Ermeni bir tarihçi olan Edessalı Matta, Bizans ordusunun sayısını 1 milyon olarak veriyor.
Bizans ordusu düzenli Rum ve Ermeni birlikleri dışında ücretli Slav, Got, Alman, Frank, Gürcü, Peçenek ve Uz askerlerinden oluşuyordu. Ordu ilk olarak Sivas'ta dinlendi. Burada halkın coşkuyla karşıladığı imparator, halkın dertlerini dinledi. Halkın Ermeni taşkınlığı ve barbarlığından yakınmaları üzerine kentin Ermeni mahallelerini yıktırdı. Pek çok Ermeni'yi öldürüp, önderlerini sürgüne yolladı. Haziran 1071'de Erzurum'a vardı. Orada, Diyojen'in generallerinden bazıları Selçuklu bölgesine ilerlemeyi sürdürmeyi ve Alp Arslan'ı hazırlıksız yakalamayı teklif etti. Bazıları da bulundukları yerde bekleyip pozisyonlarını güçlendirmeyi önerdi. Sonuç olarak ilerlemeye devam etme kararı verildi. Daha sonra Hınıs ilçesine geçmişlerdir. Malazgirt ovasına giden Bizans ordusu su ihtiyacını karşılamak için güzergah olarak kendine Hınıs içinde akmakta olan Kocasu Çayı yolunu seçmiştir ve ordu savaşta kullanılacak mızraklarını Hınıs ve çevresinde yetişen ağaçlardan imal etmiştir.
Diyojen, Alp Arslan'ın çok uzakta olduğunu veya hiç gelmeyeceğini düşünerek ve Malazgirt'i, hatta Malazgirt yakınındaki Ahlat Kalesi'ni hızlıca geri ele geçirebileceğini ümit ederek Van Gölü'ne doğru ilerledi. Öncü kuvvetlerini Malazgirt'e gönderen imparator, ana kuvvetleriyle yola çıktı.
Casuslarının verdiği bilgiyle Bizans ordusunun büyüklüğünü bilen Alp Arslan, Bizans imparatoru Diyojen'in gerçek hedefinin İsfahan'a (bugünkü İran) girmek ve Büyük Selçuklu Devleti'ni yıkmak olduğunu sezdi.
Ordusundaki yaşlı askerlerin yolda kalmasına neden olan cebri yürüyüşüyle Erzen ve Bitlis yolundan Malazgirt'e varan Alp Arslan, komutanlarıyla savaş taktiklerini görüşmek için savaş meclisini topladı. Romen Diyojen ise savaş planını hazırlamıştı. İlk saldırı Türklerden gelecek ve bu saldırıyı kırmaları durumunda da karşı saldırıya geçeceklerdi. Alp Arslan ise "Kurt Kapanı Taktiği" konusunda komutanlarıyla uzlaşmıştı.
Meydan Muharebesi
26 Ağustos Cuma sabahı çadırından çıkan Alp Arslan, Malazgirt ile Ahlat arasındaki Malazgirt Ovası'nda, kendi ordugahının 7–8 km uzağında, ovaya yayılmış durumdaki düşman birliklerini gördü. Savaşı önlemek için imparatora elçiler göndererek barış teklifinde bulundu. İmparator, Sultan'ın bu önerisini ordusunun büyüklüğü karşısında bir korkaklık olarak yorumladı ve teklifi reddetti. Gelen elçileri, soydaşlarını Hristiyan topluluğuna geçmelerine ikna etmek üzere ellerine birer haç tutuşturarak geri yolladı.
Düşman ordusunun büyüklüğünün kendi ordusundan daha büyük olduğunu gören Sultan Alp Arslan, savaştan sağ çıkma ihtimalinin düşük olduğunu sezdi. Askerlerinin de hasımlarının sayı fazlalığı karşısında tedirginliğe düştüğünü fark eden Sultan, bir Türk-İslam adeti olarak kefene benzeyen beyaz kıyafetler giydi. Atının da kuyruğunu bağlattı. Yanındakilere şehit olduğu takdirde vurulduğu yere gömülmesini vasiyet etti. Komutanlarının savaş alanından kaçmayacağını anlayan askerlerin maneviyatı arttı. Askerlerinin cuma namazına imamlık eden Sultan, atına binip ordusunun önüne çıktı ve moral yükseltici, maneviyat artırıcı kısa ve etkili bir konuşma yaptı. Allah'ın Kur'an'da zafer vadettiği ayetleri okudu. Şehitlik ve gazilik makamlarına erişileneceğini söyledi. Müslüman Oğuzlar'dan oluşan Selçuklu ordusu savaş pozisyonuna geçti.
Bu sırada Bizans ordusunda dinsel ayinler yapılmakta ve papazlar askerleri kutsamaktaydı. Romen Diyojen de bu savaşı kazanması durumunda (buna inancı tamdı) ününün ve saygınlığının artacağından emindi. Bizans'ın eski ihtişamlı günlerine döneceğini hayal ediyordu. En ihtişamlı zırhını giydi ve atına bindi. Ordusuna zafer durumunda büyük vaatlerde bulundu. Tanrı tarafından şeref, şan, onur ve kutsal savaş sevapları verileceğini duyurdu. Alp Arslan'ın savaşı kaybetmesi durumunda her şeyini ve atalarından miras kalan Selçuklu Devleti'ni de kaybedeceğini çok iyi biliyordu. Romen Diyojen ise savaşı kaybetmesi halinde devletinin çok büyük güç, prestij ve toprak kaybedeceğini biliyordu. Her iki komutan da kaybetmeleri durumunda öleceklerinden emindi.
Romen Diyojen ordusunu geleneksel Bizans askerî kaidelerine göre düzenlemişti. Ortada birkaç sıra derinlikte çoğu zırhlı piyade birlikleri ve bunların sağ ve sol kollarında süvari birlikleri yerleştirilmişti. Romen Diyojen merkeze; General Bryennios sol kanada ve Kapadokyalı ise sağ kanadı komuta ediyordu. Bizans ordusunun gerisinde büyük bir rezerv bulunuyordu ve bu, özellikle taşra eyaletlerinde nüfuzlu kişilerin özel ordularının mensuplarından oluşuyordu. Geri rezerv ordusunun komutanı olarak genç Andronikos Dukas seçilmişti. Romen Diyojen'in bu tercihi biraz şaşırtıcıydı, çünkü bu genç komutan eski imparatorun yeğeni ve İoannis Dukas'ın oğlu olup, bu kişiler açıkça Romen Diyojen'in imparator olmasının aleyhindeydiler.
Savaş öğle saatlerinde Türk atlılarının toplu ok saldırısına geçmesiyle başladı. Türk ordusunun çok büyük çoğunluğu atlı birliklerden oluştuğundan ve neredeyse hepsinde de ok olduğundan bu saldırı Bizanslılar'da önemli miktarda asker kaybına neden olmuştu. Ama yine de Bizans ordusu saflarını bozmaksızın korudu. Bunun üzerine ordusuna yanıltıcı bir çekilme buyruğu veren Alp Arslan, gerilerde gizlediği küçük birliklerinin tarafına doğru çekilmeye başladı. Bu gizlediği birlikler az miktarda organize olmuş askerlerden oluşuyordu. Türk ordusu, arka saflarda bir hilâl biçiminde yayılmışlardı. Türklerin hızlıca çekildiğini gören Romen Diyojen, Türklerin saldırı gücünü yitirdiğini ve sayıca fazla olan Bizans ordusundan korktukları için kaçtıklarını düşündü. En baştan beri Türkler'i yeneceğine inanmış olan imparator, bu bozkır taktiğine kanıp, kaçan Türkler'i yakalamak için ordusuna saldırma emri verdi.
Çok az zırhları olduğu için hızlıca geri çekilebilen Türkler, zırh yığınına dönmüş Bizans süvarileri tarafından yakalanamayacak kadar hızlıydı. Ancak buna rağmen Bizans ordusu, Türkler'i kovalamaya başladı. Yan geçitlerde pusu kurmuş Türk okçuları tarafından ustaca vurulan ama buna aldırmayan Bizans ordusu saldırıya devam etti. Türkler'i iyice kovalayıp yakalayamayan, üstüne bir de çok yorulan (üstlerindeki ağır zırhların etkisi büyüktü) Bizans ordusunun hızı durma noktasına geldi. Türkler'i büyük bir hırsla kovalayan ve ordusunun yorulduğunu anlayamayan Romen Diyojen yine de takip etmeye çalıştı. Ancak bulundukları mevziden çok ileri gittiklerini ve çevreden saldıran Türk okçularını görüp kuşatıldığını çok geç zamanda anlayan Diyojen, geri çekilme buyruğu verme ikilemindeydi. Tam da bu ikilemdeyken, geri çekilen Türk süvarilerinin, yönlerini tam olarak Bizans ordusu üzerine geçip hücuma kalkmaları ve geri çekilme yollarının da Türkler tarafından kapatıldığını gören Diyojen, paniğe kapılarak çekilme buyruğu verdi. Ancak ordusu, çevrelerindeki Türk hatlarını yarıncaya kadar, yetişen Türk ordusunun ana kuvvetleri, Bizans ordusunda tam bir panik başlattı. Kaçmaya kalkan generalleri görüp daha da paniğe kapılan Bizans askerleri, en büyük savunma güçleri olan zırhlarını da atıp kaçmaya çalıştı. Ardından ustaca kılıç kullanan Türk kuvvetleriyle eşit duruma düşüp büyük çoğunluğu yok oldu.
Bunun yanı sıra, savaş esnasında Büyük Selçuklu Devleti'nin ordusuna Kürtlerin de katıldığına dair iddialar da vardır. Bu konunun ana kaynağı, 13. yüzyıl yazarı 'nin “Mir'âtü'z-Zaman Fi Tarihi'l-Ayan” adlı eserinde şöyle geçmektedir:
“ | Az önce 10.000 Kürt de Sultan'a katılmıştı. Bununla beraber Sultan, Tanrı'dan sonra buyruğundaki 4.000 kişilik hassa askerine güveniyordu. | „ |
Ancak Sıbt İbnü'l-Cevzî'nin bu eseri savaşın üzerinden 150 yıl geçtikten sonra yazılmıştır. Malazgirt Savaşının yaşandığı dönemde yaşamış hiçbir dönemdaş Bizanslı, Arap Süryani veya Ermeni tarihçi Malazgirt Muharebesine Kürtlerin katıldığından bahsetmemiştir. Bu sebeple birçok modern tarihçi, Selçuklu Devletine bağlı ve haraç ödeyen Mervani Kürt emirliğinin savaşa mecburen asker göndermiş olabileceğini ancak Kürtlerin muharebeye katılmış olsa dâhi savaşın kaderine etki edemeyecek kadar az sayıda olduklarını belirtmiştir.
İbn Devâdâri, “Kenzü'd-dürer ve Câmiü'l-gurer” adlı eserinde Sıbt İbnü'l Cevzi'den farklı olarak Kürtler ve diğer kavimlerden olmak üzere on bin kadar insanın savaşa katıldığını yazmıştır:“Sultan Alparslan'a Kürtlerden ve sâir kavimlerden olmak üzere 10 bin kadar insan da toplanmıştı.”
Ahmed bin Mahmûd, Selçuknâme adlı eserinde Alparslan'ın ordusuna Kürtlerin de katıldığını yazar:“Sultan'ın yanına Kürtlerden on bin seçkin asker ve reislerde toplandı.”
İngiliz tarihçi David Nicolle, Selçuklu ordusunda Arap, Fars, Kürt gibi birçok Müslüman milletten askerlerin olduğunu, ancak Selçuklu ordusunun temelini ve büyük bölümünü Oğuz Türklerinin oluşturduğunu, ordunun çoğunluğunun Türkçe konuştuğunu ve diğer Müslüman unsurların orduda azınlık olduğunu belirtir. Nicolle'a göre Selçuklu ordusu için Türkmen ordusu denilmelidir.
Türk soyundan gelen Uzlar, Peçenekler ve Kıpçaklar; Afşin Bey, Artuk Bey, Kutalmışoğlu Süleyman Şah gibi Selçuklu komutanları tarafından verilen Türkçe emirlerden etkilenen bu süvari birlikleri de soydaşlarının yanına katılınca, Bizans ordusu süvari gücünün önemli bir kısmını kaybetti.
Ordusunu komuta etme olanağının kalmadığını gören Romen Diyojen, yakın birlikleriyle kaçmaya kalktıysa da artık bunun imkânsız olduğunu gördü. Sonuçta tam bir bozgun havasına giren Bizans ordusunun büyük bölümü akşam hava kararıncaya kadar yok edildi. Kaçamayıp sağ kalanlar teslim oldular. İmparator omzundan yaralı olarak ele geçirildi.
Tüm dünya tarihi için büyük bir dönüm noktası niteliğinde olan bu savaş, zafer kazanan komutan Alp Arslan'ın yenik İmparator Romen Diyojen ile antlaşma yapmasıyla son buldu. İmparatoru bağışlayan ve ona iyi davranan Sultan, antlaşmaya göre imparatoru serbest bıraktı. Antlaşmaya göre imparator kendi fidyesi için 1.500.000 denarius, vergi olarak da her yıl 360.000 denarius ödeyecek; ayrıca Antakya, Urfa, Ahlat ve Malazgirt'i de Selçuklu Devleti'ne bırakacaktı. Tokat'a kadar kendisine verilen Türk birliği eşliğinde Konstantinopolis'e doğru yola çıkan imparator, Tokat'ta toplayabildiği 200.000 kadar denariusu kendisiyle birlikte gelen Türk birliğine verdi. O sıralarda, Bizans tahtına kendi yerine VII. Mihail'in çıktığını öğrendi.
Romen Diyojen ise geri dönmekte iken Anadolu'ya dağılmış ordunun kalanlarından derme çatma bir ordu düzenlemiş ve kendisini tahttan indirenlerin ordularına karşı iki çatışma yapmıştır. Her iki muharebede de yenilerek Kilikya'da küçük bir kaleye çekildi. Orada teslim oldu, keşiş yapıldı, katır üzerinde Anadolu'dan geçirildi, gözlerine mil çekildi, Kınalıada'daki manastıra kapatıldı ve orada birkaç gün içinde yaraları ve enfeksiyonları nedeni ile öldü.
Romen Diyojen'in esareti
İmparator Romen Diyojen, savaştan sonra Alp Arslan'ın huzuruna çıkarılınca, Alp Arslan ile aralarında şu diyalog gerçekleşmiştir:
Alp Arslan:
"Eğer ben senin önüne esir olarak getirilseydim ne yapardın?
Romen Diyojen:
"Ya öldürürdüm ya da zincire vurup Konstantinopolis sokaklarında gezdirtirdim."
Alp Arslan:
"Benim vereceğim ceza ise çok daha ağır, seni affediyorum ve serbest bırakıyorum."
Alp Arslan ona makul bir naziklikle muamele etti ve ona savaştan önce de yaptığı gibi barış antlaşması önerdi.
Diyojen bir hafta boyunca Sultan'ın esiri olarak kaldı. Cezası sırasında, Sultan şu diyarların teslim olması karşılığında ona Sultan'ın masasında yemek yeme izni verdi: Antakya, Urfa, Hierapolis (Ceyhan yakınlarında bir kent) ve Malazgirt. Bu antlaşma hayatî önem taşıyordu, zira Anadolu'yu sağlama alacaktı. Alp Arslan, Diyojen'in hürriyeti için 1.5 milyon altın istedi, fakat Bizans İmparatorluğu bir mektupla bunun çok fazla olduğunu belirtti. Sultan da 1.5 milyon istemek yerine her yıl toplam 360.000 altın isteyerek kısa vadeli harcamalarını kesmiş oldu.
Sonuç olarak, Alp Arslan Diyojen'in kızlarından birisiyle evlendi. Sonra Sultan, Diyojen'e bir sürü hediyeler verdi ve Konstantinopolis yolunda onun yanına eşlik etmek üzere 2 komutan ve 100 Memlük askeri verdi. İmparator planlarını yeniden kurmaya başladıktan sonra otoritesinin sarsılmış olduğunu gördü. Özel muhafızlarına zam vermesine karşın tahttan indirilip ve gözleri çıkartılıp Proti Adası'na sürüldü. Kısa bir süre sonra gözleri kör edilirken bulaşan bir enfeksiyon yüzünden öldü. Romen Diyojen ayrıca savunmak için çok çaba sarf ettiği Anadolu'ya son ayak bastığında yüzü yara bere içindeyken eşeğe bindirilip gezdirilmişti.
Sonuç
Yeni Bizans imparatoru VII. Mihail, Romen Diyojen'in imzaladığı antlaşmanın geçersiz olduğunu ilan etti. Bunu haber alan Alparslan, ordusuna ve Türk beylerine Anadolu'nun fethi emrini verdi. Bu emir doğrultusunda Türkler, Anadolu'yu fethe başladılar. Bu fetihler, sonu Haçlı Seferleri ve Osmanlı İmparatorluğu'na varacak kadar bir tarihi süreci başlatmıştır.
Bu savaş, Anadolu'nun Türklerin tam olarak eline geçmesi için, savaşçı olan Türklerin eski cihat akınlarını tekrar başlatacağını gösteriyordu. Abbasiler döneminde biten bu akınlar, Avrupa'yı İslam tehdidinden kurtarmıştı. Ancak Anadolu'yu ele geçiren ve Hristiyan Avrupa ile Müslüman Orta Doğu arasında tampon bölge oluşturan Bizans Devleti'nin çok büyük bir güç ve toprak kaybına neden olan Türkler, aradaki bu bölgeyi ele geçirerek Avrupa'ya başlayacak yeni akınların habercisi oluyordu. Ayrıca İslam dünyasında büyük bir birlik sağlamış olan Türkler, bu birlikteliği Hristiyan Avrupa'ya karşı kullanacaktı. Bütün İslam dünyasının Türklerin önderliğinde Avrupa'ya akın başlatmalarını önceden gören papa, önlem olarak Haçlı Seferleri'ni başlatacak ve bu da kısmi olarak işe yarayacaktı. Ancak yine de Türklerin Avrupa'ya yaptığı akınları durduramayacaktı.
Malazgirt Savaşı, Türkler'e Anadolu'nun kapılarını açan ilk savaş olarak kayıtlara geçti.
Notlar
- ^ Savaş öncesi Bizans birliklerinde yer alan Peçenek ve Uzlar savaş başladıktan sonra Selçuklu tarafına geçmiştir.
Kaynakça
- ^ Sıbt İbnü'l - Cevzi, Mir'âtü'z-Zaman Fi Tarihi'l - Ayan'da Selçuklular, Türk Tarih Kurumu
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Ekim 2021.
- ^ a b İbnü'd-Devaddari, Kenzü'd-dürer ve Câmiü'l-gurer (VI. 390 - 396). Çeviren: F. Sümer ve A. Sevim, İslam kaynaklarına göre Malazgirt Savaşı, TTK, 1988, s. 55 - 59İbnü'd-Devaddari, Kenzü'd-dürer ve Câmiü'l-gurer (VI. 390 - 396). Çeviren: F. Sümer ve A. Sevim, İslam kaynaklarına göre Malazgirt Savaşı, TTK, 1988, s. 55 - 59
- ^ Ahmed bin Mahmûd, Selçuk-nâme 1. cilt, Erdoğan Merçil, Tercüman, 1977, s. 94
- ^ a b Carole Hillenbrand, Turkish Myth and Muslim Symbol The Battle of Manzikert, University of Edinburgh - 2013
- ^ a b Sevim, Ali (2003). (PDF). Ankara: TDV İslâm Ansiklopedisi. ss. 27. cilt 481-483. 30 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2020.
- ^ C. Cahen; (çev Zeynep Kerman). . DergiPark. 30 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2020.
- ^ a b c d Norwich, John Julius (1991). Byzantium: The Apogee. London: Viking. , sayfa 238 Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi: "norwich" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: ) - ^ a b Haldon, John (2001). The Byzantine Wars: Battles and Campaigns of the e Era. Stroud: Tempus. , sayfa 173
- ^ Paul Markham: The Battle of Manzikert: Military Disaster or Political Failure? 6 Mayıs 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Barber, Malcolm (2012). The crusader states. New Haven: Yale University Press. ISBN .
- ^ Norwich, John Julius (1997). A Short History of Byzantium (İngilizce). Knopf Doubleday Publishing Group. ISBN . 1 Mart 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Mart 2024.
- ^ Thomas S. Asbridge The Crusades (2010) syf. 27
- ^ . 21 Haziran 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ağustos 2009.
- ^ "HINIS'IN TARİHÇESİ/". 21 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından .
- ^ Jorge, Nicolae (1908-1913). Osmanlı İmparatorluğu Tarihi , sayfa 84
- ^ Sıbt İbnü'l - Cevzi, Mir'âtü'z-Zaman Fi Tarihi'l - Ayan'da Selçuklular, Türk Tarih Kurumu
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Ekim 2021.
- ^ . 16 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Ahmed bin Mahmûd, Selçuk-nâme 1. cilt, Erdoğan Merçil, Tercüman, 1977, s. 94
- ^ Malazgirt 1071,David Nicolle,Osprey Askeri Tarih dizisi,Türkiye İş Bankası Yayınları,Selçuklu Ordusu Bölümü
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;:0
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ a b Norwich, John Julius (1997). A Short History of Byzantium. New York: Vintage Books. say. 241
Bibliyografya
- Carole Hillenbrand, Turkish Myth and Muslim Symbol: The Battle of Manzikert
- Haldon, John (2001). The Byzantine Wars. Tempus .
- Treadgold, Warren (1997) A History of the Byzantine State and Society. Stanford University Press, .
- Runciman, Steven, A History of the Crusades - Volume 1: The First Crusade and the Foundation of the Kingdom of Jerusalem. Cambridge University Press .
- Hikmet Temel Akarsu - Özgürlerin Kaderi Nefti Yayıncılık, 2008
- Dirimtekin, F. (1936), Malazgirt meydan muharebesi İstanbul.
- Perk, K. (1947), Alparslan ve Malazgirt meydan muharebesi, İstanbul.
- Eyice, S. (1971) Malazgirt savaşını kaybeden 4.Romanos Diogenes 1068-1071, Ankara.
- Cahen, C. (çeviren Z.Kerman) (1972), "İslam kaynaklarına göre Malazgirt savaşı", Türkiyat Mecmuası C... Say....,İstanbul.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Malazgirt Meydan Muharebesi 26 Agustos 1071 tarihinde Buyuk Selcuklu Imparatorlugu hukumdari Alp Arslan ile Bizans Imparatorlugu hukumdari Romen Diyojen arasinda Malazgirt Ovasinda gerceklesen muharebedir Alp Arslan in kesin zaferi ile sonuclanan bu muharebe Turklere Anadolu nun kapilarini acan son muharebe olarak bilinir ve savasin ardindan pek cok Turk Anadolu ya yerlesmeye baslamistir Malazgirt Meydan MuharebesiBizans Imparatorlugu Buyuk Selcuklu Imparatorlugu SavaslariMalazgirt Muharebesi ni anlatan bir tablo Giovanni Boccacio Tarih26 Agustos 1071BolgeMalazgirt Ovasi Mus SonucKesin Selcuklu zaferi Turklerin kitleler halinde Anadolu ya girisi basladi Turkiye tarihi basladi TaraflarBizans ImparatorluguBuyuk Selcuklu Imparatorlugu Pecenekler Uzlar parali askerleri KurtlerKomutanlar ve liderlerImparator Romen Diyojen esir Nikiforos Bryennios Andronikos DukasSultan Alparslan Afsin Bey Artuk Bey I Suleyman SahGucler200 00050 000KayiplarBilinmiyor ordunun yarisindan fazlasi kacmistir Bilinmiyor Malazgirt Muharebesi nin kaybi Bizanslilar icin bir felaketti Kayip ic catismalara ve Imparatorlugun sinir savunmasini ciddi sekilde zayiflatan bir ekonomik krize yol acti Sinirlarin korunamamasi Turklerin Orta Anadolu ya dogru gerceklesen kitlesel hareketine yol acti 1080 yilina gelindiginde Selcuklu Turkleri 78 000 kilometrekarelik bir alani ele gecirmisti I Aleksios un Bizans ta istikrari yeniden saglamasi ise otuz yil kadar surmustu Tarihci Thomas Asbridge in belirttigine gore Malazgirt Bizans icin aci verici bir basarisizlik idi Malazgirt bir Bizans imparatorunun Musluman bir komutana esir oldugu ilk olaydir Savas oncesi durum1060 li yillarda Buyuk Selcuklu Devleti hukumdari Alp Arslan Turk dostlarina bugunku Ermenistan topraklari civari ile Anadolu ya dogru goc etmelerine izin verdi ve Turkler buralarda sehirlere ve tarim alanlarina yerlestiler 1068 yilinda Romen Diyojen Turklere karsi bir sefer duzenledi fakat Kochisar sehrini geri almasina ragmen Turk atlilarina yetisemedi 1070 yilinda Turkler Alparslan komutanliginda gunumuzde Mus un bir ilcesi olan Malazgirt te Manzikert Bizans dilinde Malazgirt ve Ercis kalelerini ele gecirdi Daha sonra Turk ordusu Diyarbakir i aldi ve Bizans yonetimindeki Urfa yi kusatti ancak alamadi Turk beylerinden Afsin Bey gucleri arasina katip Halep i aldi Alp Arslan Halep te konaklarken Turk atli birliklerinin bir kismina ve akinci beylere Bizans sehirlerine akinlar duzenlemesine izin verdi Bu sirada da Turk akinlarindan ve son gelen Turk ordusundan cok rahatsiz olan Bizanslilar tahta unlu komutan Romen Diyojen i cikardilar Romen Diyojen de buyuk bir ordu kurup 13 Mart 1071 de Konstantinopolis ten bugunku Istanbul ayrildi Ordunun mevcudu 200 000 olarak tahmin edilmektedir Bunun yani sira 12 yuzyilda yasamis Ermeni bir tarihci olan Edessali Matta Bizans ordusunun sayisini 1 milyon olarak veriyor Bizans ordusu duzenli Rum ve Ermeni birlikleri disinda ucretli Slav Got Alman Frank Gurcu Pecenek ve Uz askerlerinden olusuyordu Ordu ilk olarak Sivas ta dinlendi Burada halkin coskuyla karsiladigi imparator halkin dertlerini dinledi Halkin Ermeni taskinligi ve barbarligindan yakinmalari uzerine kentin Ermeni mahallelerini yiktirdi Pek cok Ermeni yi oldurup onderlerini surgune yolladi Haziran 1071 de Erzurum a vardi Orada Diyojen in generallerinden bazilari Selcuklu bolgesine ilerlemeyi surdurmeyi ve Alp Arslan i hazirliksiz yakalamayi teklif etti Bazilari da bulunduklari yerde bekleyip pozisyonlarini guclendirmeyi onerdi Sonuc olarak ilerlemeye devam etme karari verildi Daha sonra Hinis ilcesine gecmislerdir Malazgirt ovasina giden Bizans ordusu su ihtiyacini karsilamak icin guzergah olarak kendine Hinis icinde akmakta olan Kocasu Cayi yolunu secmistir ve ordu savasta kullanilacak mizraklarini Hinis ve cevresinde yetisen agaclardan imal etmistir Diyojen Alp Arslan in cok uzakta oldugunu veya hic gelmeyecegini dusunerek ve Malazgirt i hatta Malazgirt yakinindaki Ahlat Kalesi ni hizlica geri ele gecirebilecegini umit ederek Van Golu ne dogru ilerledi Oncu kuvvetlerini Malazgirt e gonderen imparator ana kuvvetleriyle yola cikti Casuslarinin verdigi bilgiyle Bizans ordusunun buyuklugunu bilen Alp Arslan Bizans imparatoru Diyojen in gercek hedefinin Isfahan a bugunku Iran girmek ve Buyuk Selcuklu Devleti ni yikmak oldugunu sezdi Ordusundaki yasli askerlerin yolda kalmasina neden olan cebri yuruyusuyle Erzen ve Bitlis yolundan Malazgirt e varan Alp Arslan komutanlariyla savas taktiklerini gorusmek icin savas meclisini topladi Romen Diyojen ise savas planini hazirlamisti Ilk saldiri Turklerden gelecek ve bu saldiriyi kirmalari durumunda da karsi saldiriya gececeklerdi Alp Arslan ise Kurt Kapani Taktigi konusunda komutanlariyla uzlasmisti Meydan Muharebesi26 Agustos Cuma sabahi cadirindan cikan Alp Arslan Malazgirt ile Ahlat arasindaki Malazgirt Ovasi nda kendi ordugahinin 7 8 km uzaginda ovaya yayilmis durumdaki dusman birliklerini gordu Savasi onlemek icin imparatora elciler gondererek baris teklifinde bulundu Imparator Sultan in bu onerisini ordusunun buyuklugu karsisinda bir korkaklik olarak yorumladi ve teklifi reddetti Gelen elcileri soydaslarini Hristiyan topluluguna gecmelerine ikna etmek uzere ellerine birer hac tutusturarak geri yolladi Dusman ordusunun buyuklugunun kendi ordusundan daha buyuk oldugunu goren Sultan Alp Arslan savastan sag cikma ihtimalinin dusuk oldugunu sezdi Askerlerinin de hasimlarinin sayi fazlaligi karsisinda tedirginlige dustugunu fark eden Sultan bir Turk Islam adeti olarak kefene benzeyen beyaz kiyafetler giydi Atinin da kuyrugunu baglatti Yanindakilere sehit oldugu takdirde vuruldugu yere gomulmesini vasiyet etti Komutanlarinin savas alanindan kacmayacagini anlayan askerlerin maneviyati artti Askerlerinin cuma namazina imamlik eden Sultan atina binip ordusunun onune cikti ve moral yukseltici maneviyat artirici kisa ve etkili bir konusma yapti Allah in Kur an da zafer vadettigi ayetleri okudu Sehitlik ve gazilik makamlarina erisilenecegini soyledi Musluman Oguzlar dan olusan Selcuklu ordusu savas pozisyonuna gecti Savas taktigi Bu sirada Bizans ordusunda dinsel ayinler yapilmakta ve papazlar askerleri kutsamaktaydi Romen Diyojen de bu savasi kazanmasi durumunda buna inanci tamdi ununun ve sayginliginin artacagindan emindi Bizans in eski ihtisamli gunlerine donecegini hayal ediyordu En ihtisamli zirhini giydi ve atina bindi Ordusuna zafer durumunda buyuk vaatlerde bulundu Tanri tarafindan seref san onur ve kutsal savas sevaplari verilecegini duyurdu Alp Arslan in savasi kaybetmesi durumunda her seyini ve atalarindan miras kalan Selcuklu Devleti ni de kaybedecegini cok iyi biliyordu Romen Diyojen ise savasi kaybetmesi halinde devletinin cok buyuk guc prestij ve toprak kaybedecegini biliyordu Her iki komutan da kaybetmeleri durumunda oleceklerinden emindi Romen Diyojen ordusunu geleneksel Bizans askeri kaidelerine gore duzenlemisti Ortada birkac sira derinlikte cogu zirhli piyade birlikleri ve bunlarin sag ve sol kollarinda suvari birlikleri yerlestirilmisti Romen Diyojen merkeze General Bryennios sol kanada ve Kapadokyali ise sag kanadi komuta ediyordu Bizans ordusunun gerisinde buyuk bir rezerv bulunuyordu ve bu ozellikle tasra eyaletlerinde nufuzlu kisilerin ozel ordularinin mensuplarindan olusuyordu Geri rezerv ordusunun komutani olarak genc Andronikos Dukas secilmisti Romen Diyojen in bu tercihi biraz sasirticiydi cunku bu genc komutan eski imparatorun yegeni ve Ioannis Dukas in oglu olup bu kisiler acikca Romen Diyojen in imparator olmasinin aleyhindeydiler Savas ogle saatlerinde Turk atlilarinin toplu ok saldirisina gecmesiyle basladi Turk ordusunun cok buyuk cogunlugu atli birliklerden olustugundan ve neredeyse hepsinde de ok oldugundan bu saldiri Bizanslilar da onemli miktarda asker kaybina neden olmustu Ama yine de Bizans ordusu saflarini bozmaksizin korudu Bunun uzerine ordusuna yaniltici bir cekilme buyrugu veren Alp Arslan gerilerde gizledigi kucuk birliklerinin tarafina dogru cekilmeye basladi Bu gizledigi birlikler az miktarda organize olmus askerlerden olusuyordu Turk ordusu arka saflarda bir hilal biciminde yayilmislardi Turklerin hizlica cekildigini goren Romen Diyojen Turklerin saldiri gucunu yitirdigini ve sayica fazla olan Bizans ordusundan korktuklari icin kactiklarini dusundu En bastan beri Turkler i yenecegine inanmis olan imparator bu bozkir taktigine kanip kacan Turkler i yakalamak icin ordusuna saldirma emri verdi Cok az zirhlari oldugu icin hizlica geri cekilebilen Turkler zirh yiginina donmus Bizans suvarileri tarafindan yakalanamayacak kadar hizliydi Ancak buna ragmen Bizans ordusu Turkler i kovalamaya basladi Yan gecitlerde pusu kurmus Turk okculari tarafindan ustaca vurulan ama buna aldirmayan Bizans ordusu saldiriya devam etti Turkler i iyice kovalayip yakalayamayan ustune bir de cok yorulan ustlerindeki agir zirhlarin etkisi buyuktu Bizans ordusunun hizi durma noktasina geldi Turkler i buyuk bir hirsla kovalayan ve ordusunun yoruldugunu anlayamayan Romen Diyojen yine de takip etmeye calisti Ancak bulunduklari mevziden cok ileri gittiklerini ve cevreden saldiran Turk okcularini gorup kusatildigini cok gec zamanda anlayan Diyojen geri cekilme buyrugu verme ikilemindeydi Tam da bu ikilemdeyken geri cekilen Turk suvarilerinin yonlerini tam olarak Bizans ordusu uzerine gecip hucuma kalkmalari ve geri cekilme yollarinin da Turkler tarafindan kapatildigini goren Diyojen panige kapilarak cekilme buyrugu verdi Ancak ordusu cevrelerindeki Turk hatlarini yarincaya kadar yetisen Turk ordusunun ana kuvvetleri Bizans ordusunda tam bir panik baslatti Kacmaya kalkan generalleri gorup daha da panige kapilan Bizans askerleri en buyuk savunma gucleri olan zirhlarini da atip kacmaya calisti Ardindan ustaca kilic kullanan Turk kuvvetleriyle esit duruma dusup buyuk cogunlugu yok oldu Bunun yani sira savas esnasinda Buyuk Selcuklu Devleti nin ordusuna Kurtlerin de katildigina dair iddialar da vardir Bu konunun ana kaynagi 13 yuzyil yazari nin Mir atu z Zaman Fi Tarihi l Ayan adli eserinde soyle gecmektedir Az once 10 000 Kurt de Sultan a katilmisti Bununla beraber Sultan Tanri dan sonra buyrugundaki 4 000 kisilik hassa askerine guveniyordu Ancak Sibt Ibnu l Cevzi nin bu eseri savasin uzerinden 150 yil gectikten sonra yazilmistir Malazgirt Savasinin yasandigi donemde yasamis hicbir donemdas Bizansli Arap Suryani veya Ermeni tarihci Malazgirt Muharebesine Kurtlerin katildigindan bahsetmemistir Bu sebeple bircok modern tarihci Selcuklu Devletine bagli ve harac odeyen Mervani Kurt emirliginin savasa mecburen asker gondermis olabilecegini ancak Kurtlerin muharebeye katilmis olsa dahi savasin kaderine etki edemeyecek kadar az sayida olduklarini belirtmistir Ibn Devadari Kenzu d durer ve Camiu l gurer adli eserinde Sibt Ibnu l Cevzi den farkli olarak Kurtler ve diger kavimlerden olmak uzere on bin kadar insanin savasa katildigini yazmistir Sultan Alparslan a Kurtlerden ve sair kavimlerden olmak uzere 10 bin kadar insan da toplanmisti Ahmed bin Mahmud Selcukname adli eserinde Alparslan in ordusuna Kurtlerin de katildigini yazar Sultan in yanina Kurtlerden on bin seckin asker ve reislerde toplandi Ingiliz tarihci David Nicolle Selcuklu ordusunda Arap Fars Kurt gibi bircok Musluman milletten askerlerin oldugunu ancak Selcuklu ordusunun temelini ve buyuk bolumunu Oguz Turklerinin olusturdugunu ordunun cogunlugunun Turkce konustugunu ve diger Musluman unsurlarin orduda azinlik oldugunu belirtir Nicolle a gore Selcuklu ordusu icin Turkmen ordusu denilmelidir Turk soyundan gelen Uzlar Pecenekler ve Kipcaklar Afsin Bey Artuk Bey Kutalmisoglu Suleyman Sah gibi Selcuklu komutanlari tarafindan verilen Turkce emirlerden etkilenen bu suvari birlikleri de soydaslarinin yanina katilinca Bizans ordusu suvari gucunun onemli bir kismini kaybetti Ordusunu komuta etme olanaginin kalmadigini goren Romen Diyojen yakin birlikleriyle kacmaya kalktiysa da artik bunun imkansiz oldugunu gordu Sonucta tam bir bozgun havasina giren Bizans ordusunun buyuk bolumu aksam hava kararincaya kadar yok edildi Kacamayip sag kalanlar teslim oldular Imparator omzundan yarali olarak ele gecirildi Tum dunya tarihi icin buyuk bir donum noktasi niteliginde olan bu savas zafer kazanan komutan Alp Arslan in yenik Imparator Romen Diyojen ile antlasma yapmasiyla son buldu Imparatoru bagislayan ve ona iyi davranan Sultan antlasmaya gore imparatoru serbest birakti Antlasmaya gore imparator kendi fidyesi icin 1 500 000 denarius vergi olarak da her yil 360 000 denarius odeyecek ayrica Antakya Urfa Ahlat ve Malazgirt i de Selcuklu Devleti ne birakacakti Tokat a kadar kendisine verilen Turk birligi esliginde Konstantinopolis e dogru yola cikan imparator Tokat ta toplayabildigi 200 000 kadar denariusu kendisiyle birlikte gelen Turk birligine verdi O siralarda Bizans tahtina kendi yerine VII Mihail in ciktigini ogrendi Romen Diyojen ise geri donmekte iken Anadolu ya dagilmis ordunun kalanlarindan derme catma bir ordu duzenlemis ve kendisini tahttan indirenlerin ordularina karsi iki catisma yapmistir Her iki muharebede de yenilerek Kilikya da kucuk bir kaleye cekildi Orada teslim oldu kesis yapildi katir uzerinde Anadolu dan gecirildi gozlerine mil cekildi Kinaliada daki manastira kapatildi ve orada birkac gun icinde yaralari ve enfeksiyonlari nedeni ile oldu Romen Diyojen in esaretiAlp Arslan Imparator Romen Diyojen i kucuk dusururken Boccaccio nun De Casibus Virorum Illustrium eserinin 15 yuzyilda resmedilmis bir Fransiz cevirisi Imparator Romen Diyojen savastan sonra Alp Arslan in huzuruna cikarilinca Alp Arslan ile aralarinda su diyalog gerceklesmistir Alp Arslan Eger ben senin onune esir olarak getirilseydim ne yapardin Romen Diyojen Ya oldururdum ya da zincire vurup Konstantinopolis sokaklarinda gezdirtirdim Alp Arslan Benim verecegim ceza ise cok daha agir seni affediyorum ve serbest birakiyorum Alp Arslan ona makul bir naziklikle muamele etti ve ona savastan once de yaptigi gibi baris antlasmasi onerdi Diyojen bir hafta boyunca Sultan in esiri olarak kaldi Cezasi sirasinda Sultan su diyarlarin teslim olmasi karsiliginda ona Sultan in masasinda yemek yeme izni verdi Antakya Urfa Hierapolis Ceyhan yakinlarinda bir kent ve Malazgirt Bu antlasma hayati onem tasiyordu zira Anadolu yu saglama alacakti Alp Arslan Diyojen in hurriyeti icin 1 5 milyon altin istedi fakat Bizans Imparatorlugu bir mektupla bunun cok fazla oldugunu belirtti Sultan da 1 5 milyon istemek yerine her yil toplam 360 000 altin isteyerek kisa vadeli harcamalarini kesmis oldu Sonuc olarak Alp Arslan Diyojen in kizlarindan birisiyle evlendi Sonra Sultan Diyojen e bir suru hediyeler verdi ve Konstantinopolis yolunda onun yanina eslik etmek uzere 2 komutan ve 100 Memluk askeri verdi Imparator planlarini yeniden kurmaya basladiktan sonra otoritesinin sarsilmis oldugunu gordu Ozel muhafizlarina zam vermesine karsin tahttan indirilip ve gozleri cikartilip Proti Adasi na suruldu Kisa bir sure sonra gozleri kor edilirken bulasan bir enfeksiyon yuzunden oldu Romen Diyojen ayrica savunmak icin cok caba sarf ettigi Anadolu ya son ayak bastiginda yuzu yara bere icindeyken esege bindirilip gezdirilmisti SonucYeni Bizans imparatoru VII Mihail Romen Diyojen in imzaladigi antlasmanin gecersiz oldugunu ilan etti Bunu haber alan Alparslan ordusuna ve Turk beylerine Anadolu nun fethi emrini verdi Bu emir dogrultusunda Turkler Anadolu yu fethe basladilar Bu fetihler sonu Hacli Seferleri ve Osmanli Imparatorlugu na varacak kadar bir tarihi sureci baslatmistir Bu savas Anadolu nun Turklerin tam olarak eline gecmesi icin savasci olan Turklerin eski cihat akinlarini tekrar baslatacagini gosteriyordu Abbasiler doneminde biten bu akinlar Avrupa yi Islam tehdidinden kurtarmisti Ancak Anadolu yu ele geciren ve Hristiyan Avrupa ile Musluman Orta Dogu arasinda tampon bolge olusturan Bizans Devleti nin cok buyuk bir guc ve toprak kaybina neden olan Turkler aradaki bu bolgeyi ele gecirerek Avrupa ya baslayacak yeni akinlarin habercisi oluyordu Ayrica Islam dunyasinda buyuk bir birlik saglamis olan Turkler bu birlikteligi Hristiyan Avrupa ya karsi kullanacakti Butun Islam dunyasinin Turklerin onderliginde Avrupa ya akin baslatmalarini onceden goren papa onlem olarak Hacli Seferleri ni baslatacak ve bu da kismi olarak ise yarayacakti Ancak yine de Turklerin Avrupa ya yaptigi akinlari durduramayacakti Malazgirt Savasi Turkler e Anadolu nun kapilarini acan ilk savas olarak kayitlara gecti Notlar Savas oncesi Bizans birliklerinde yer alan Pecenek ve Uzlar savas basladiktan sonra Selcuklu tarafina gecmistir Kaynakca Sibt Ibnu l Cevzi Mir atu z Zaman Fi Tarihi l Ayan da Selcuklular Turk Tarih Kurumu Arsivlenmis kopya 25 Agustos 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Ekim 2021 a b Ibnu d Devaddari Kenzu d durer ve Camiu l gurer VI 390 396 Ceviren F Sumer ve A Sevim Islam kaynaklarina gore Malazgirt Savasi TTK 1988 s 55 59Ibnu d Devaddari Kenzu d durer ve Camiu l gurer VI 390 396 Ceviren F Sumer ve A Sevim Islam kaynaklarina gore Malazgirt Savasi TTK 1988 s 55 59 Ahmed bin Mahmud Selcuk name 1 cilt Erdogan Mercil Tercuman 1977 s 94 a b Carole Hillenbrand Turkish Myth and Muslim Symbol The Battle of Manzikert University of Edinburgh 2013 a b Sevim Ali 2003 PDF Ankara TDV Islam Ansiklopedisi ss 27 cilt 481 483 30 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 28 Agustos 2020 C Cahen cev Zeynep Kerman DergiPark 30 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Agustos 2020 a b c d Norwich John Julius 1991 Byzantium The Apogee London Viking ISBN 0670802522 sayfa 238 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi norwich adi farkli icerikte birden fazla tanimlanmis Bkz Kaynak gosterme a b Haldon John 2001 The Byzantine Wars Battles and Campaigns of the e Era Stroud Tempus ISBN 0752417959 sayfa 173 Paul Markham The Battle of Manzikert Military Disaster or Political Failure 6 Mayis 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Barber Malcolm 2012 The crusader states New Haven Yale University Press ISBN 978 0 300 11312 9 Norwich John Julius 1997 A Short History of Byzantium Ingilizce Knopf Doubleday Publishing Group ISBN 978 0 679 77269 9 1 Mart 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Mart 2024 Thomas S Asbridge The Crusades 2010 syf 27 21 Haziran 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Agustos 2009 HINIS IN TARIHCESI 21 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Jorge Nicolae 1908 1913 Osmanli Imparatorlugu Tarihi ISBN 9756480181 sayfa 84 Sibt Ibnu l Cevzi Mir atu z Zaman Fi Tarihi l Ayan da Selcuklular Turk Tarih Kurumu Arsivlenmis kopya 25 Agustos 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Ekim 2021 16 Haziran 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Ahmed bin Mahmud Selcuk name 1 cilt Erdogan Mercil Tercuman 1977 s 94 Malazgirt 1071 David Nicolle Osprey Askeri Tarih dizisi Turkiye Is Bankasi Yayinlari Selcuklu Ordusu Bolumu Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi 0 isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme a b Norwich John Julius 1997 A Short History of Byzantium New York Vintage Books say 241BibliyografyaCarole Hillenbrand Turkish Myth and Muslim Symbol The Battle of Manzikert Haldon John 2001 The Byzantine Wars Tempus ISBN 0 7524 1777 0 Treadgold Warren 1997 A History of the Byzantine State and Society Stanford University Press ISBN 0 8047 2630 2 Runciman Steven A History of the Crusades Volume 1 The First Crusade and the Foundation of the Kingdom of Jerusalem Cambridge University Press ISBN 978 0 521 34770 9 Hikmet Temel Akarsu Ozgurlerin Kaderi Nefti Yayincilik 2008 Dirimtekin F 1936 Malazgirt meydan muharebesi Istanbul Perk K 1947 Alparslan ve Malazgirt meydan muharebesi Istanbul Eyice S 1971 Malazgirt savasini kaybeden 4 Romanos Diogenes 1068 1071 Ankara Cahen C ceviren Z Kerman 1972 Islam kaynaklarina gore Malazgirt savasi Turkiyat Mecmuasi C Say Istanbul