Postmodernizm, modernizmin sonrası ve ötesi anlamında bir tanımlama olarak kullanılmaktadır ve modern düşünceye ve kültüre ait temel kavram ve perspektiflerin sorunsallaştırılmasıyla ve hatta bunların yadsınmasıyla birlikte yürütülmektedir. 20. yüzyılın ortalarında ortaya çıkan postmodernizm; mimari, felsefe, edebiyat, resim gibi alanlarda kendini göstermiştir.
Bu kavram 1960'lı yıllardan itibaren kullanılmaktadır. 1979 yılında Jean François Lyotard "Postmodern Durum" adlı kitabıyla bir tartışma başlatmıştır. Teori alanında modernist sanat biçimleri ve uygulamalarından koptuğu iddia edilen bir dizi kültürel yapıyı tanımlayan mimarlık, felsefe, edebiyat, güzel sanatlar gibi alanlarda yeni kültür biçimlerin işaretleri olarak başlamıştır. Bu tartışmalar zamanla diğer birçok alana ve disipline de yansımıştır ve sonuçta bir bütün olarak modernitenin sorgulanmasına ve aşılması arayışına dönüşmüştür. Bununla birlikte postmodernizmi yeni bir tarihsel evre olarak anlamaktansa modernizmi kendi içinde bir aşama ya da özgül bir dönem olarak anlama çabaları da söz konusudur. Postmodernizm, bu anlamda kendine yönelik itiraz ve eleştirileri de içine alacak şekilde süregiden bir modernizm/modernite/modernlik soruşturması ve tartışması olarak görülmektedir. Postmodernizm, tek bir doğruyu reddederek gerçekliğin söylemler tarafından inşa edildiğini savunur.
Postmodernizmin tarihsel ve düşünsel çerçevesi
Çoklu yapısı ve karmaşık değerlendirilmeleriyle, "Postmodernizm tam olarak nedir?" sorusuna tek yanıt vermek mümkün değildir. Postmodernizm kimilerine göre, bir dönemin adıdır. Buna nazaran, söz konusu dönem "Postmodern durum" (Lyotard) olarak adlandırılır. Aynı zamanda yeni bir felsefi konseptin, yeni bir düşüncenin, üslubun, yeni bir usçuluğun (modern usçuluğu aşan farklı bir usçuluğun), yeni bir söylemin de adıdır postmodernizm. Bu, hem kültürel hem düşünsel hem de maddi nitelikler açısından bir dönemin sona ermesi ve kendi içinden ötesine geçilmesi anlamında ileri sürülen bir kavramlaştırmadır.
Bazı yazarlara göre 1943 yılı modernitenin bittiği varsayılan tarihtir. Nitekim temel olarak, Postmodernizm olarak anılan düşünce ve pratiklerin tamamının II. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıktığı görülür. Kesin bir dönemleştirme yapmak ve tarihsel sınırları saptamak olanaklı görünmemekte; hatta öncüllerinin bizzat modernizm içinde yer almasıyla birlikte, Postmodernizm olarak ifade edilen süreci ve düşünceleri, tarihsel zaman dilimi açısından II. Dünya Savaşı sonrasından itibaren ele almak yerinde olacaktır.
Daha sonra, özellikle 1960'lı yıllardan itibaren, Fransa'da görülen teorik çalışmaların ve felsefi tartışmaların sonucunda, Postmodernizm, felsefi olarak da kendini ifade etmeye başlar. Postyapısalcı felsefe, Postmodernizmin düşünsel felsefi arka planını doldurmaktadır. Bu dönemde modernitenin ülküleri ihlal edilmiş ve bu ülkülere kaynaklık eden düşünce biçimleri ya da temel kuramsal kavram ve kategoriler açıktan sorgulanmaya başlanmıştır; bilim, teknoloji, sanat, siyasal özgürlükler adına yapılan her şeyin ortak amacı ilerleme ve insanın özgürleşmesidir oysa varılan sonuçların böyle olmadığı açıklık kazanmıştır.
Bu sürecin sonucunda varılan noktayı Lyotard, (ya da Büyük Anlatılar'ın) sonu olarak adlandırır. Bunları Aydınlanma, İdealizm ve Tarihselcilik olarak belirtebiliriz. Modernitenin projelerinin (Rasyonellik, Özgürlük, Evrensellik gibi) başarısızlıklarını değerlendirmek değil, bu başarısızlığın teorik temellerini anlamak ve aşmak postmodern düşüncenin temel hedefidir. Dolayısıyla yalnızca modern projelerin eleştirisi ve yeniden kullanıma sunulmasını sağlamak değil, bizzat modernitenin kendisini tanımlamakta kullandığı temel argümantasyon yapısının yapıbozum'a (daha doğru bir deyişle yapısöküm'e) uğratılması gerçekleştirilmiştir.
Kökeni
Postmodernizmdeki post eki sonra anlamına gelmekle birlikte modernizmden devam eden, ondan kaynaklanan ve onun sorunsallaştırılması ve aşılmaya çalışılması anlamlarına gelir. Postmodernizm, söylemlerinde görülen aşırılıklara rağmen bir çağın kapanıp başka bir çağın açılması anlamında bir kopuşu ifade etmez. Burada modernizmle paradoksal bir ilişki söz konusudur. Modernizmin kendi içinde varılan sınırların sonrası, o sınırlardan itibaren geriye dönük bir kökten sorunsallaştırma girişimi ve yeniden değerlendirme çabası olarak belirtilebilir.
Arnold Toynbee Bir Tarih İncelemesi adlı eserinde modern dönemin I. Dünya Savaşı'yla sona erdiğini, bundan sonraki dönemin postmodern dönem olduğunu ileri sürerek ilk kez postmodern terimini kullanmıştır. Yine 1934 yılında Amerika'da yayınlanan bir şiir antolojisinde postmodern sözcüğü yer almıştır. 1950'lerde modernizmdeki hemen tüm olgulara bir tepki olarak ortaya çıkıp mimarlık, sanat, politika, eğitim, toplum gibi çok farklı alanda kendinden iyice söz ettirmeye başlayan postmodernizm 1980'lerin başlarında yaygın olarak kullanılan bir kavram olmuştur.
Post-modernizm, belli bir anlamda belli bir ideolojiyi ya da öğretiyi hedeflemez. Bazı postmodern teorisyenlerin özellikle belli başlı ideolojilerle polemik hâlinde olması bunu yadsımaz. Post ön eki burada, bir sonralık anlamına geldiği kadar, ötesi anlamına da gelir ve bu bağlamda tartışmalar belli bir ideoloji hakkında değil de daha çok ve asıl olarak ideolojinin ideoloji olması hakkında yürütülür. Belli bir öğreti ya da felsefi fikir değil asıl olarak bütün öğretilerin ve felsefi sistemlerin üzerinde durduğu kuramsal zemin sorunsallaştırılır. Bu anlamda modernleşme projesinin ve hatta Batı felsefesi ya da denilen düşünce yapısının başlangıcından itibaren genel geçerliliğe sahip olan Hümanizm, özgürlük, kurtuluş, evrensellik, bilim ve akıl gibi nosyonlar da sorunsallaştırılır ve yerlerinden edilir.
Postmodernizmin, ekonomik ve toplumsal koşullar anlamında başlangıcı ve kaynakları II. Dünya Savaşı sonrasında bulunabilir. Düşünsel temelleri ise karmaşık bir şekilde çok daha öncelere uzanmaktadır ama yine de bir belirleme yapmak gerekirse Nietzsche ve sonrasında postmodernizmin düşünsel kavram ve kategorilerinin ipuçlarını bulabiliriz.
Postmodernizm, Postmodern durum, Postmodern felsefe
Postmodernizm, Postmodern durum, Postmodern felsefe, daha da özgül bir anlamda olan Postyapısalcı felsefe farklı anlamlarda ve içeriklerde ele alınıp değerlendirilmelidir.
Postmodernizm, belirli bir durum içinde ve olumlu ya da olumsuz anlamda modernizmden farklılaşan, tüm siyasal ve maddi/toplumsal değişimleri öte yandan düşünsel ve kuramsal ürünleri ve kültürel pratikleri kapsayan bir formülasyondur.
Postmodern durum, II. Dünya Savaşı sonrasında belirginleşen, sosyal, ekonomik ve siyasal düzenlenişlerle bağlantılı olarak ortaya çıkan genel durumu işaret ederken, postmodern felsefe postmodernizmdeki tutum ve eğilimlerin felsefi/teorik arka planını göstermektedir.
Postmodern felsefe, genel olarak belirgin bir şekilde Platon'dan günümüze uzanan felsefe geleneğinin ("" olarak adlandırılan) yadsınması girişimidir. "Özcülük", "temelcilik", "gerçekçilik", "nesnellik", "özne" ya da "ben" gibi modern felsefeye içkin kavramların genel geçerlilikleri sorgulanmakta ve büyük ölçüde yadsınmaktadır. Postyapısalcı felsefe ise farklı düşünürlerce farklı şekillerde ortaya konulmuş yapısalcılık-sonrası belli bir felsefe eğiliminin genel adıdır ve postmodern düşüncenin en önemli kuramsal ayağını oluşturmaktadır.
Postmodernizmin siyasal yönelimleri
Bu söylemde artık önemli olan daha doğru bilginin araştırılması değil, doğruluk kategorisinin işleyiş mekanizmalarının deşifre edilmesi ve bu bağlamda yeni doğruların oluşturulmasıdır. Genel ahlaksal anlayışlar ve ilkeler artık geçerliliğini yitirmiştir; ahlaksal normların kaynağı yaşanan koşullar, çağın gerekliliğidir. Postmodern Etik, modernizmin evrensel ve sabit ahlak ilkelerinin geçersizliğini göstererek, genel ahlak ilkelerini görelileştirir. Dinden sonra bilimin egemenliğinin de yıkılmasıyla, "her şey uyar" noktasına varılmıştır. Bu önerme, öncelikle bilimin statüsünü ve doğruluk iddialarını görelilleştirmek üzere, bir bilim felsefecisi olan Paul Feyerabend'ten gelir.
Postmodernizmin, siyasal yönelimleri bakımından, hem radikal hem muhafazakâr olduğu söylenebilir. Hem her iki yönelimin postmodern temsilcileri söz konusudur, hem de belirli bağlamlarda her iki yönelimin de aynı noktada birlikte olması söz konusudur. Postmodernizmin tutarlılık kaygısı gütmeyişi (Eklektizm) siyasal alandaki konumlarda da görülebilir.
Birey, kimlik, kültür alanında radikal, sistemi değiştirme alanında muhafazakârdır. Ancak, radikallik ve muhafazakârlık kavramları da postmodern okumada anlam değişimlerine uğrar ya da başka bir deyişle bilinen anlam yapıları yapıbozuma uğratılır pek çok kavram ve kategoride olduğu gibi. Dolayısıyla postmodernizmin ne radikal ne de muhafazakâr olmadığı söylenebilir. modeli anlayışıyla, majör olan minör olan ile yer değiştirir. Bunu geleneksel siyasal alanın kategorileriyle tanımlamak doğru sonuçlar vermeyecektir. Postmodernizm, en genel anlamda, "Büyük anlatılara", "Büyük projelere", "Büyük ilkelere" itirazdır ve bunların olanaksızlığı iddiasıdır. Buradan itibaren teorik ve politik alanda postmodern konumlanışların şeceresi çıkarılabilir.
Postmodernizmin tarihçesi ve modernite eleştirisi
Modernizm ve hedefleri
Modernizm, aydınlanma ilkelerini temel alan toplumsal projenin adıdır. Aydınlanma ise, inanca karşı bilgiyi, teolojiye karşı bilimi ön plana alan bir düşünce sistemidir. Modernizm, aydınlanma düşüncesini temel alır. İlerlemeye inanır. Akıl ve bilimi ilerlemenin aracı olarak görür. Nesnel, evrensel ve yegâne bilginin akıl ve deney yoluyla edinilebilir olduğuna yönelik epistemolojik konum, bütün modernist öğretilerde sabit noktadır. Modernizm bu halde, her tür öğretiye dayanak olacak olan bir epistemolojik ve zeminidir.
Kilisenin ve feodalizmin bin yıllık egemenliğine son veren burjuvazi 'eşitlik, özgürlük ve kardeşlik' ilkeleri ile tarih sahnesine çıkmıştı. Burjuvazi gerçekten bu ilkeleri gerçekleştireceğini düşünmüştü. Bilim, teknik ve sanat alanındaki ilerlemelerle insanlığın devamlı ileri gideceği ve özgür olacağı düşünülüyordu. Kendinin farkındalığı olarak öznenin bu ilerleme ve özgürleşmede tarihsel bilginin ve tarih yasalarının bilgisinin sahibi olarak yer alacağı da sabit bir veriydi. Modernizme ilk eleştirileri getiren , yine aynı teorik zeminde modernizmin hedeflerine ulaşmaktaki başarısızlığının teorik eleştirisini oldukça derinlikli yapan Marksizme kadar her öğreti ya da felsefe dahil olmak üzere, sonradan postmodern felsefenin yoğun saldırılarına hedef olacak olan bu konumlara ve hedeflere sahiptir.
II. Dünya Savaşı'nın yarattığı yıkım, batı dünyasının ahlaki ve etik değerlerini altüst etmiştir. Buradan itibaren düşünürler bu tarihe sebep olan düşünsel temellerle de hesaplaşma arayışlarına yönelmişlerdir. Modern düşüncenin kendisini temellendirdiği ilke ve argümanlara yönelim bu şekilde kuramsal bir yönelim haline gelmiştir. Modernizm içerden eleştirisi postmodernizmden çok daha önce, bizzat modernizmin kuruluş ve gelişme evrelerinde bile görülür. Bu sorgulamalar postmodern konumlardaki gibi olmasa da önemli ölçüde modernizmi içerden zorlayan ve sınırlarına vardıran yönelimlerdir. Modernleşme hedeflerine ulaşılamadığı görüşünün yaygınlaşmasından sonra aydınlanma ilk olarak Marx, Nietzsche ve Freud gibi isimler tarafından eleştirilmeye ve sorunsallaştırılmaya başlanmıştır.
Marx, Nietzsche, Freud
Marx, aydınlanmanın olumlu yanlarına (bilimin gelişmesi, inanç yerine bilgi, usa güven vb.) sahip çıkarken, aydınlanmanın sınırlarını ortaya koydu: 'Özel mülkiyet; eşitlik, özgürlük ve kardeşlik' ilkeleri ile zıtlık içindedir. Hümanizmi ve özgürlüğü getirecek sistem sosyalizmdir. Tarihin öznesi, işçi sınıfıdır ve gerçek anlamda Aydınlanma projesini gerçekleştirecek olan da bu öznedir. Çünkü, aydınlanma düşüncesinin kurucusu burjuva sınıfı ve dolayısıyla burjuva toplumu belli bir anda aydınlanmacı ideallerle çelişkiye düşmektedir. Marx bu çelişkinin maddi olarak toplumsal, ekonomik ve siyasal yapısını göstermeye çalışmıştır yapıtlarında. Ancak Marx tüm bu köktenci eleştirilerinde yine de aydınlanmacı ilkelere (akıl, nesnellik, ilerleme, özgürlük vb.) bağlı kalır. Ama eleştirel çalışmasının toplamı, bir anlamda onun kendi hedeflerinden ve niyetlerinden de bağımsız olarak aydınlanmanın sınırlarını göstermekten geri kalmaz.
Hem sol hem de sağda taraftar bulan Nietzsche ise, 'Der Fortschritt ist bloss eine moderne Idee, das heisst eine falsche Idee.' (İlerleme yalnızca modern bir düşüncedir, yani yanlış bir düşünce.) diyerek modernleşmenin temel ilkelerine karşı çıkmıştır. Nietzsche ilerleme, özgürlük ve hakikat kavramlari gibi temel aydınlanmacı kavramları sorunsallaştırmış ve çoğu yerde yadsımıştır. O zamana kadar entelektüel çevrelerde geniş kabul gören dünya görüşü ve anlayış (modern düşünce) geçerliliğini kaybetmeye başlamıştır. Daha iyi ve daha güzel bir dünyaya dair özlem ve hayaller artık sona ermişti. Bu özlem ve hayallerin kendilerinin sona ermesinden daha ziyade asıl olarak bunlara kaynaklık eden fikirlerin ve onların teorik dayanaklarının geçerliliklerinin sorgulanması ve yadsınması söz konusu olmuştur.
Modern düşüncenin sınırlarına varılmasında bir başka kaynak da Sigmund Freud olarak belirtilebilir. Psikanaliz kuramı ve özellikle de bilinçdışının keşfi aydınlanmacı ilkelerin temelindeki kavramları başka bir yönde sorunlu hale getirmiştir. Özne, öznellik, gerçeklik, benlik, bilgi, biliş vb. türde kavramlar, aklın niteliğine ilişkin tartışmalar Freud'la birlikte ve Freud'dan sonra yeni bir yön kazanmıştır ve pek çok değişikliğin öncüsü olmuştur. 'nda Freud, mevcut toplumsal sistemin ve onun dayandığı uygarlık modelinin, kültürün yapısına ilişkin açıklamalarda bulunur.
Postmodernizme yönelik itirazlar
Oysa birçok başka düşünür (Habermas, Anthony Giddens gibi) bir dönemin kapanması olarak modernizmin sona ermesini kabul etmezler. Böyle bir dönemleştirme onlara göre hem olanaksız hem de faydasızdır. Bununla birlikte bu düşünürler de postmodern düşüncenin öne sürdüğü birçok olgu ve yeni durumları kabul etmektedirler. Fakat bu yeni gerçeklikler modernizmin içerisindeki olgular olarak degerlendirilir. Modernlik tamamlanmamış bir proje (Habermas) olarak ya da postmodernizm denilen yeni durum modernliğin radiklalleşmesinin (Giddens) bir sonucu olarak değerlendirilir bu eğilimlerde.
Bu karşıt konumları da göz önünde bulunduran ve , postmodernizmi şu şekilde tanımlarlar;
- "Postmodernite, ne bir tarihsel dönem, ne de iyi tanımlanmış karakteristik özellikleri olan politik ya da kültürel bir eğilimdir. Tersine postmodernite; dış çizgilerini, moderniteyle ve moderniteye havale edilmiş sorunlarla problemi olanların, moderniteyi suçlamak isteyenlerin ve gerek modernitenin başarılarının gerekse çözümsüz açmazlarının bir dökümünü çıkaranların çizdiği, modernitenin daha geniş kapsamlı zaman ve mekânı içerisindeki bir özel kolektif zaman ve mekân olarak anlaşılabilir".
Burada anlaşılacağı üzere, postmodernizmi kabul etmeyen düşünürler, genel bir yaklaşım olarak, postmodernizm olarak beliren yeni durumu modernitenin kendi içindeki özel bir evre ya da dönem olarak değerlendirmektedirler.Bunu formüle edişleri, çıkarsamaları ve postmodernizmi eleştirme yönelimlerindeki hedef ve gerekçeler değişmekle birlikte, genelde böyle bir yaklaşıma sahip oldukları söylenebilir.
Güzel sanatlarda postmodern isimler
Postmodern düşüncenin çıkış noktaları olmuş isimler
Postmodern düşünürler
Postmodern düşünceye eleştiri getiren isimler
Çalışmaları postmodernizmin işaretleri olarak görülen yazarlar
Postmodern mimari
Vikisöz'de Postmodernizm ile ilgili sözleri bulabilirsiniz. |
Ayrıca bakınız
Dış bağlantılar
Kaynakça
- ^ Jameson, Fredric (1991). Postmodernism, or, The cultural logic of late capitalism. Durham: Duke University Press. ISBN .
- ^ Gianni Vatimo - Modernliğin Sonu
- ^ The Conversation - Explainer: What is Postmodernism?
- ^ Butler, Christopher (2002). Postmodernism: a very short introduction. Oxford: Oxford University Press. ISBN .
Konuyla ilgili yayınlar
- Postmodern Durum, Jean-François Lyotard, Vadi Yayınları Çev:Ahmet Çiğdem
- Modernite versus Postmodernite, Haz:Mehmet Küçük, Vadi Yayınları
- Postmodernliğin Durumu, David Harvey, Metis Yayınları, çeviren: Sungur Savran, 3. basım: Ekim 2003
- Felsefe sözlüğü, -, .
- Postyapısalcılık ve Postmodernizm, Madan Sarup, Bilim ve Sanat Kitapları, çeviren:
- Postmodernitenin Kökenleri, Perry Anderson, , çeviren: Elçin Gen.
- Çağdaş Fransız Felsefesi, V. Descombes, çev: Aziz Yardımlı, İdea Yayınları
- Katı Olan Her şey Buharlaşıyor, Marshall Berman, İletişim Yay., çev: Ü.Altuğ - B. Peker
- Postmodernizm ya da Geç Kapitalizmin Kültürel Mantığı, Fredric Jameson, Derleyen ve çeviren: Necmi Zeka, Postmodernizm içinde, Kıyı Yayınları
- Postmodernizm ve Hoşnutsuzlukları, Zygmunt Bauman, Ayrıntı Yayınları
- Nietzsche ve Postmodernizmin Gercek Yüzü, Yener Orkunoğlu, Ceylan Yayınları
- Postmodern Etik, Zygmunt Bauman, Ayrıntı Yayınları
- Yasakoyucular ve Yorumcular, Zygmunt Bauman, çev: Kemal Atakay, Metis Yayınları
- Postmodern Teori, Steven Best / Douglas Kellner, Ayrıntı Yayınları
- Postmodern Politik Durum, Heller, Agnes-Feher, Ference, çeviri: Şükrü Argın, Osman Akınhay,
- Postmodern, Postmodernizm, Postmodernity, I. Martin, 1997
Kaynakça
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Postmodernizm modernizmin sonrasi ve otesi anlaminda bir tanimlama olarak kullanilmaktadir ve modern dusunceye ve kulture ait temel kavram ve perspektiflerin sorunsallastirilmasiyla ve hatta bunlarin yadsinmasiyla birlikte yurutulmektedir 20 yuzyilin ortalarinda ortaya cikan postmodernizm mimari felsefe edebiyat resim gibi alanlarda kendini gostermistir Bu kavram 1960 li yillardan itibaren kullanilmaktadir 1979 yilinda Jean Francois Lyotard Postmodern Durum adli kitabiyla bir tartisma baslatmistir Teori alaninda modernist sanat bicimleri ve uygulamalarindan koptugu iddia edilen bir dizi kulturel yapiyi tanimlayan mimarlik felsefe edebiyat guzel sanatlar gibi alanlarda yeni kultur bicimlerin isaretleri olarak baslamistir Bu tartismalar zamanla diger bircok alana ve disipline de yansimistir ve sonucta bir butun olarak modernitenin sorgulanmasina ve asilmasi arayisina donusmustur Bununla birlikte postmodernizmi yeni bir tarihsel evre olarak anlamaktansa modernizmi kendi icinde bir asama ya da ozgul bir donem olarak anlama cabalari da soz konusudur Postmodernizm bu anlamda kendine yonelik itiraz ve elestirileri de icine alacak sekilde suregiden bir modernizm modernite modernlik sorusturmasi ve tartismasi olarak gorulmektedir Postmodernizm tek bir dogruyu reddederek gercekligin soylemler tarafindan insa edildigini savunur Postmodernizmin tarihsel ve dusunsel cercevesiPostmodern mimari orneklerinden Guggenheim Muzesi Bilbao Coklu yapisi ve karmasik degerlendirilmeleriyle Postmodernizm tam olarak nedir sorusuna tek yanit vermek mumkun degildir Postmodernizm kimilerine gore bir donemin adidir Buna nazaran soz konusu donem Postmodern durum Lyotard olarak adlandirilir Ayni zamanda yeni bir felsefi konseptin yeni bir dusuncenin uslubun yeni bir usculugun modern usculugu asan farkli bir usculugun yeni bir soylemin de adidir postmodernizm Bu hem kulturel hem dusunsel hem de maddi nitelikler acisindan bir donemin sona ermesi ve kendi icinden otesine gecilmesi anlaminda ileri surulen bir kavramlastirmadir Bazi yazarlara gore 1943 yili modernitenin bittigi varsayilan tarihtir Nitekim temel olarak Postmodernizm olarak anilan dusunce ve pratiklerin tamaminin II Dunya Savasi sonrasinda ortaya ciktigi gorulur Kesin bir donemlestirme yapmak ve tarihsel sinirlari saptamak olanakli gorunmemekte hatta oncullerinin bizzat modernizm icinde yer almasiyla birlikte Postmodernizm olarak ifade edilen sureci ve dusunceleri tarihsel zaman dilimi acisindan II Dunya Savasi sonrasindan itibaren ele almak yerinde olacaktir Daha sonra ozellikle 1960 li yillardan itibaren Fransa da gorulen teorik calismalarin ve felsefi tartismalarin sonucunda Postmodernizm felsefi olarak da kendini ifade etmeye baslar Postyapisalci felsefe Postmodernizmin dusunsel felsefi arka planini doldurmaktadir Bu donemde modernitenin ulkuleri ihlal edilmis ve bu ulkulere kaynaklik eden dusunce bicimleri ya da temel kuramsal kavram ve kategoriler aciktan sorgulanmaya baslanmistir bilim teknoloji sanat siyasal ozgurlukler adina yapilan her seyin ortak amaci ilerleme ve insanin ozgurlesmesidir oysa varilan sonuclarin boyle olmadigi aciklik kazanmistir Bu surecin sonucunda varilan noktayi Lyotard ya da Buyuk Anlatilar in sonu olarak adlandirir Bunlari Aydinlanma Idealizm ve Tarihselcilik olarak belirtebiliriz Modernitenin projelerinin Rasyonellik Ozgurluk Evrensellik gibi basarisizliklarini degerlendirmek degil bu basarisizligin teorik temellerini anlamak ve asmak postmodern dusuncenin temel hedefidir Dolayisiyla yalnizca modern projelerin elestirisi ve yeniden kullanima sunulmasini saglamak degil bizzat modernitenin kendisini tanimlamakta kullandigi temel argumantasyon yapisinin yapibozum a daha dogru bir deyisle yapisokum e ugratilmasi gerceklestirilmistir Kokeni Postmodernizmdeki post eki sonra anlamina gelmekle birlikte modernizmden devam eden ondan kaynaklanan ve onun sorunsallastirilmasi ve asilmaya calisilmasi anlamlarina gelir Postmodernizm soylemlerinde gorulen asiriliklara ragmen bir cagin kapanip baska bir cagin acilmasi anlaminda bir kopusu ifade etmez Burada modernizmle paradoksal bir iliski soz konusudur Modernizmin kendi icinde varilan sinirlarin sonrasi o sinirlardan itibaren geriye donuk bir kokten sorunsallastirma girisimi ve yeniden degerlendirme cabasi olarak belirtilebilir Arnold Toynbee Bir Tarih Incelemesi adli eserinde modern donemin I Dunya Savasi yla sona erdigini bundan sonraki donemin postmodern donem oldugunu ileri surerek ilk kez postmodern terimini kullanmistir Yine 1934 yilinda Amerika da yayinlanan bir siir antolojisinde postmodern sozcugu yer almistir 1950 lerde modernizmdeki hemen tum olgulara bir tepki olarak ortaya cikip mimarlik sanat politika egitim toplum gibi cok farkli alanda kendinden iyice soz ettirmeye baslayan postmodernizm 1980 lerin baslarinda yaygin olarak kullanilan bir kavram olmustur Post modernizm belli bir anlamda belli bir ideolojiyi ya da ogretiyi hedeflemez Bazi postmodern teorisyenlerin ozellikle belli basli ideolojilerle polemik halinde olmasi bunu yadsimaz Post on eki burada bir sonralik anlamina geldigi kadar otesi anlamina da gelir ve bu baglamda tartismalar belli bir ideoloji hakkinda degil de daha cok ve asil olarak ideolojinin ideoloji olmasi hakkinda yurutulur Belli bir ogreti ya da felsefi fikir degil asil olarak butun ogretilerin ve felsefi sistemlerin uzerinde durdugu kuramsal zemin sorunsallastirilir Bu anlamda modernlesme projesinin ve hatta Bati felsefesi ya da denilen dusunce yapisinin baslangicindan itibaren genel gecerlilige sahip olan Humanizm ozgurluk kurtulus evrensellik bilim ve akil gibi nosyonlar da sorunsallastirilir ve yerlerinden edilir Postmodernizmin ekonomik ve toplumsal kosullar anlaminda baslangici ve kaynaklari II Dunya Savasi sonrasinda bulunabilir Dusunsel temelleri ise karmasik bir sekilde cok daha oncelere uzanmaktadir ama yine de bir belirleme yapmak gerekirse Nietzsche ve sonrasinda postmodernizmin dusunsel kavram ve kategorilerinin ipuclarini bulabiliriz Postmodernizm Postmodern durum Postmodern felsefe Postmodernizm Postmodern durum Postmodern felsefe daha da ozgul bir anlamda olan Postyapisalci felsefe farkli anlamlarda ve iceriklerde ele alinip degerlendirilmelidir Postmodernizm belirli bir durum icinde ve olumlu ya da olumsuz anlamda modernizmden farklilasan tum siyasal ve maddi toplumsal degisimleri ote yandan dusunsel ve kuramsal urunleri ve kulturel pratikleri kapsayan bir formulasyondur Postmodern durum II Dunya Savasi sonrasinda belirginlesen sosyal ekonomik ve siyasal duzenlenislerle baglantili olarak ortaya cikan genel durumu isaret ederken postmodern felsefe postmodernizmdeki tutum ve egilimlerin felsefi teorik arka planini gostermektedir Postmodern felsefe genel olarak belirgin bir sekilde Platon dan gunumuze uzanan felsefe geleneginin olarak adlandirilan yadsinmasi girisimidir Ozculuk temelcilik gercekcilik nesnellik ozne ya da ben gibi modern felsefeye ickin kavramlarin genel gecerlilikleri sorgulanmakta ve buyuk olcude yadsinmaktadir Postyapisalci felsefe ise farkli dusunurlerce farkli sekillerde ortaya konulmus yapisalcilik sonrasi belli bir felsefe egiliminin genel adidir ve postmodern dusuncenin en onemli kuramsal ayagini olusturmaktadir Postmodernizmin siyasal yonelimleriBu soylemde artik onemli olan daha dogru bilginin arastirilmasi degil dogruluk kategorisinin isleyis mekanizmalarinin desifre edilmesi ve bu baglamda yeni dogrularin olusturulmasidir Genel ahlaksal anlayislar ve ilkeler artik gecerliligini yitirmistir ahlaksal normlarin kaynagi yasanan kosullar cagin gerekliligidir Postmodern Etik modernizmin evrensel ve sabit ahlak ilkelerinin gecersizligini gostererek genel ahlak ilkelerini gorelilestirir Dinden sonra bilimin egemenliginin de yikilmasiyla her sey uyar noktasina varilmistir Bu onerme oncelikle bilimin statusunu ve dogruluk iddialarini gorelillestirmek uzere bir bilim felsefecisi olan Paul Feyerabend ten gelir Postmodernizmin siyasal yonelimleri bakimindan hem radikal hem muhafazakar oldugu soylenebilir Hem her iki yonelimin postmodern temsilcileri soz konusudur hem de belirli baglamlarda her iki yonelimin de ayni noktada birlikte olmasi soz konusudur Postmodernizmin tutarlilik kaygisi gutmeyisi Eklektizm siyasal alandaki konumlarda da gorulebilir Birey kimlik kultur alaninda radikal sistemi degistirme alaninda muhafazakardir Ancak radikallik ve muhafazakarlik kavramlari da postmodern okumada anlam degisimlerine ugrar ya da baska bir deyisle bilinen anlam yapilari yapibozuma ugratilir pek cok kavram ve kategoride oldugu gibi Dolayisiyla postmodernizmin ne radikal ne de muhafazakar olmadigi soylenebilir modeli anlayisiyla major olan minor olan ile yer degistirir Bunu geleneksel siyasal alanin kategorileriyle tanimlamak dogru sonuclar vermeyecektir Postmodernizm en genel anlamda Buyuk anlatilara Buyuk projelere Buyuk ilkelere itirazdir ve bunlarin olanaksizligi iddiasidir Buradan itibaren teorik ve politik alanda postmodern konumlanislarin seceresi cikarilabilir Sony Center in KubbesiPostmodernizmin tarihcesi ve modernite elestirisiModernizm ve hedefleri Modernizm aydinlanma ilkelerini temel alan toplumsal projenin adidir Aydinlanma ise inanca karsi bilgiyi teolojiye karsi bilimi on plana alan bir dusunce sistemidir Modernizm aydinlanma dusuncesini temel alir Ilerlemeye inanir Akil ve bilimi ilerlemenin araci olarak gorur Nesnel evrensel ve yegane bilginin akil ve deney yoluyla edinilebilir olduguna yonelik epistemolojik konum butun modernist ogretilerde sabit noktadir Modernizm bu halde her tur ogretiye dayanak olacak olan bir epistemolojik ve zeminidir Kilisenin ve feodalizmin bin yillik egemenligine son veren burjuvazi esitlik ozgurluk ve kardeslik ilkeleri ile tarih sahnesine cikmisti Burjuvazi gercekten bu ilkeleri gerceklestirecegini dusunmustu Bilim teknik ve sanat alanindaki ilerlemelerle insanligin devamli ileri gidecegi ve ozgur olacagi dusunuluyordu Kendinin farkindaligi olarak oznenin bu ilerleme ve ozgurlesmede tarihsel bilginin ve tarih yasalarinin bilgisinin sahibi olarak yer alacagi da sabit bir veriydi Modernizme ilk elestirileri getiren yine ayni teorik zeminde modernizmin hedeflerine ulasmaktaki basarisizliginin teorik elestirisini oldukca derinlikli yapan Marksizme kadar her ogreti ya da felsefe dahil olmak uzere sonradan postmodern felsefenin yogun saldirilarina hedef olacak olan bu konumlara ve hedeflere sahiptir II Dunya Savasi nin yarattigi yikim bati dunyasinin ahlaki ve etik degerlerini altust etmistir Buradan itibaren dusunurler bu tarihe sebep olan dusunsel temellerle de hesaplasma arayislarina yonelmislerdir Modern dusuncenin kendisini temellendirdigi ilke ve argumanlara yonelim bu sekilde kuramsal bir yonelim haline gelmistir Modernizm icerden elestirisi postmodernizmden cok daha once bizzat modernizmin kurulus ve gelisme evrelerinde bile gorulur Bu sorgulamalar postmodern konumlardaki gibi olmasa da onemli olcude modernizmi icerden zorlayan ve sinirlarina vardiran yonelimlerdir Modernlesme hedeflerine ulasilamadigi gorusunun yayginlasmasindan sonra aydinlanma ilk olarak Marx Nietzsche ve Freud gibi isimler tarafindan elestirilmeye ve sorunsallastirilmaya baslanmistir Marx Nietzsche Freud Marx aydinlanmanin olumlu yanlarina bilimin gelismesi inanc yerine bilgi usa guven vb sahip cikarken aydinlanmanin sinirlarini ortaya koydu Ozel mulkiyet esitlik ozgurluk ve kardeslik ilkeleri ile zitlik icindedir Humanizmi ve ozgurlugu getirecek sistem sosyalizmdir Tarihin oznesi isci sinifidir ve gercek anlamda Aydinlanma projesini gerceklestirecek olan da bu oznedir Cunku aydinlanma dusuncesinin kurucusu burjuva sinifi ve dolayisiyla burjuva toplumu belli bir anda aydinlanmaci ideallerle celiskiye dusmektedir Marx bu celiskinin maddi olarak toplumsal ekonomik ve siyasal yapisini gostermeye calismistir yapitlarinda Ancak Marx tum bu koktenci elestirilerinde yine de aydinlanmaci ilkelere akil nesnellik ilerleme ozgurluk vb bagli kalir Ama elestirel calismasinin toplami bir anlamda onun kendi hedeflerinden ve niyetlerinden de bagimsiz olarak aydinlanmanin sinirlarini gostermekten geri kalmaz Hem sol hem de sagda taraftar bulan Nietzsche ise Der Fortschritt ist bloss eine moderne Idee das heisst eine falsche Idee Ilerleme yalnizca modern bir dusuncedir yani yanlis bir dusunce diyerek modernlesmenin temel ilkelerine karsi cikmistir Nietzsche ilerleme ozgurluk ve hakikat kavramlari gibi temel aydinlanmaci kavramlari sorunsallastirmis ve cogu yerde yadsimistir O zamana kadar entelektuel cevrelerde genis kabul goren dunya gorusu ve anlayis modern dusunce gecerliligini kaybetmeye baslamistir Daha iyi ve daha guzel bir dunyaya dair ozlem ve hayaller artik sona ermisti Bu ozlem ve hayallerin kendilerinin sona ermesinden daha ziyade asil olarak bunlara kaynaklik eden fikirlerin ve onlarin teorik dayanaklarinin gecerliliklerinin sorgulanmasi ve yadsinmasi soz konusu olmustur Modern dusuncenin sinirlarina varilmasinda bir baska kaynak da Sigmund Freud olarak belirtilebilir Psikanaliz kurami ve ozellikle de bilincdisinin kesfi aydinlanmaci ilkelerin temelindeki kavramlari baska bir yonde sorunlu hale getirmistir Ozne oznellik gerceklik benlik bilgi bilis vb turde kavramlar aklin niteligine iliskin tartismalar Freud la birlikte ve Freud dan sonra yeni bir yon kazanmistir ve pek cok degisikligin oncusu olmustur nda Freud mevcut toplumsal sistemin ve onun dayandigi uygarlik modelinin kulturun yapisina iliskin aciklamalarda bulunur Postmodernizme yonelik itirazlarOysa bircok baska dusunur Habermas Anthony Giddens gibi bir donemin kapanmasi olarak modernizmin sona ermesini kabul etmezler Boyle bir donemlestirme onlara gore hem olanaksiz hem de faydasizdir Bununla birlikte bu dusunurler de postmodern dusuncenin one surdugu bircok olgu ve yeni durumlari kabul etmektedirler Fakat bu yeni gerceklikler modernizmin icerisindeki olgular olarak degerlendirilir Modernlik tamamlanmamis bir proje Habermas olarak ya da postmodernizm denilen yeni durum modernligin radiklallesmesinin Giddens bir sonucu olarak degerlendirilir bu egilimlerde Bu karsit konumlari da goz onunde bulunduran ve postmodernizmi su sekilde tanimlarlar Postmodernite ne bir tarihsel donem ne de iyi tanimlanmis karakteristik ozellikleri olan politik ya da kulturel bir egilimdir Tersine postmodernite dis cizgilerini moderniteyle ve moderniteye havale edilmis sorunlarla problemi olanlarin moderniteyi suclamak isteyenlerin ve gerek modernitenin basarilarinin gerekse cozumsuz acmazlarinin bir dokumunu cikaranlarin cizdigi modernitenin daha genis kapsamli zaman ve mekani icerisindeki bir ozel kolektif zaman ve mekan olarak anlasilabilir dd Burada anlasilacagi uzere postmodernizmi kabul etmeyen dusunurler genel bir yaklasim olarak postmodernizm olarak beliren yeni durumu modernitenin kendi icindeki ozel bir evre ya da donem olarak degerlendirmektedirler Bunu formule edisleri cikarsamalari ve postmodernizmi elestirme yonelimlerindeki hedef ve gerekceler degismekle birlikte genelde boyle bir yaklasima sahip olduklari soylenebilir Guzel sanatlarda postmodern isimlerArt amp Language Marcel Duchamp Jeff Koons Bruce Nauman Sigmar Polke Gerhard Richter Cindy Sherman Andy Warhol Postmodern dusuncenin cikis noktalari olmus isimler Soren Kierkegaard Martin Heidegger Max Stirner Friedrich Nietzsche Jacques Lacan Edmund Husserl Ludwig Wittgenstein Postmodern dusunurler Jean Francois Lyotard Roland Barthes Jean Baudrillard Judith Butler Gilles Deleuze Luce Irigaray Thomas S Kuhn Slavoj Zizek Paul Feyerabend Jacques Derrida Michel Foucault Julia Kristeva Richard Rorty Postmodern dusunceye elestiri getiren isimler Giddens Jurgen Habermas Fredric Jameson Terry Eagleton Marshall Berman Alain Touraine Ernest GellnerCalismalari postmodernizmin isaretleri olarak gorulen yazarlarPaul Auster Julian Barnes Robert Anton Wilson John Barth Italo Calvino Don DeLillo Umberto Eco Orhan Pamuk Dimitris Lyacos Heiner Muller Michael Ondaatje Thomas Pynchon Philippe Sollers Patrick Suskind Antonio Tabucchi Jeanette Winterson Thomas BernhardPostmodern mimariRicardo Bofill Frank Gehry Michael Graves Hans Hollein Philip Johnson Aldo Rossi Robert Venturi Vikisoz de Postmodernizm ile ilgili sozleri bulabilirsiniz Ayrica bakinizPostyapisalci felsefe Postmodern durum Modernite Modernizm Yapisokum Yersizyurtsuzluk Aydinlanma Cagi Postmodern romanDis baglantilarKaynakca Jameson Fredric 1991 Postmodernism or The cultural logic of late capitalism Durham Duke University Press ISBN 978 0822310907 Gianni Vatimo Modernligin Sonu The Conversation Explainer What is Postmodernism Butler Christopher 2002 Postmodernism a very short introduction Oxford Oxford University Press ISBN 978 0192802392 Konuyla ilgili yayinlarPostmodern Durum Jean Francois Lyotard Vadi Yayinlari Cev Ahmet Cigdem Modernite versus Postmodernite Haz Mehmet Kucuk Vadi Yayinlari Postmodernligin Durumu David Harvey Metis Yayinlari ceviren Sungur Savran 3 basim Ekim 2003 Felsefe sozlugu Postyapisalcilik ve Postmodernizm Madan Sarup Bilim ve Sanat Kitaplari ceviren Postmodernitenin Kokenleri Perry Anderson ceviren Elcin Gen Cagdas Fransiz Felsefesi V Descombes cev Aziz Yardimli Idea Yayinlari Kati Olan Her sey Buharlasiyor Marshall Berman Iletisim Yay cev U Altug B Peker Postmodernizm ya da Gec Kapitalizmin Kulturel Mantigi Fredric Jameson Derleyen ve ceviren Necmi Zeka Postmodernizm icinde Kiyi Yayinlari Postmodernizm ve Hosnutsuzluklari Zygmunt Bauman Ayrinti Yayinlari Nietzsche ve Postmodernizmin Gercek Yuzu Yener Orkunoglu Ceylan Yayinlari Postmodern Etik Zygmunt Bauman Ayrinti Yayinlari Yasakoyucular ve Yorumcular Zygmunt Bauman cev Kemal Atakay Metis Yayinlari Postmodern Teori Steven Best Douglas Kellner Ayrinti Yayinlari Postmodern Politik Durum Heller Agnes Feher Ference ceviri Sukru Argin Osman Akinhay Postmodern Postmodernizm Postmodernity I Martin 1997Kaynakca