Pan-Suriye milliyetçiliği olarak da bilinen Suriye milliyetçiliği, Suriye bölgesinin veya "Büyük Suriye" olarak bilinen kültürel veya siyasi bir varlık olarak Bereketli Hilal'in milliyetçiliğine atıfta bulunur. Suriye Arap Cumhuriyeti'nin iktidardaki Arap Sosyalist Baas Partisi'nin resmi devlet doktrini olan Arap milliyetçiliği ile karıştırılmamalı ve Suriye milliyetçiliğinin zorunlu olarak günümüz Suriye'sinin veya hükümetinin çıkarlarını yaydığı varsayılmamalıdır. Daha ziyade, modern Suriye devletinin (1946'daki Fransız sömürge yönetiminden bağımsız) varlığından önce gelir ve Arapçada eş-Şam (Arapça: ٱلـشَّـام) olarak bilinen, Suriye'nin gevşek bir şekilde tanımlanmış Levant bölgesine atıfta bulunur.
Tarihi
Suriye milliyetçiliği, 19. yüzyılın sonlarında hareketiyle birlikte modern bir düşünce okulu olarak ortaya çıktı ve ardından Osmanlı yönetimindeki Arap dünyasına yayıldı.
İlk Suriye milliyetçisinin, ve aynı yıl Şam'da Hristiyanların katledilmesi ardından Beyrut'ta bölgenin ilk gazetelerinden Nafir Suria'yı çıkaran, Maruni Kilisesi'nden Protestanlığa geçmiş, Lübnan Dağı doğumlu Bütrüs el-Büstani olduğu kabul edilir. Mezhepçiliğin her türüne derinden karşı olan Bustani, "Vatan sevgisi, inanç meselesidir" demiştir. (Arapça: حُـبّ الْـوَطَـن مِـن الْإِیْـمَـان, romanize: Ḥubb al-Waṭan min al-Īmān)
1870 gibi erken bir tarihte, anavatan kavramını ulus kavramından ayırt ederken ve ikincisini Büyük Suriye'ye uygularken , diğer faktörlerin yanı sıra dilin, dini ve mezhepsel farklılıkları dengelemede ve dolayısıyla ulusal kimliği tanımlamada oynadığı role işaret ederdi. Vatan ve millet arasındaki bu ayrım, 1881 yılında Hasan el-Marsafi tarafından da yapılmıştır.
1941'den sonra, Irak başbakanı Nuri Paşa es-Said, Irak, Suriye, Lübnan, Filistin ve Ürdün'ü içine alan bir Büyük Suriye ülkesine olan desteğini ifade etti. Fakat bu birleşme hiçbir zaman gerçekleşmedi.
İdeoloji
Suriye milliyetçiliği, bölgedeki tüm farklı dini mezhepleri ve varyasyonları ve ayrıca bölgedeki farklı halkların karışımını ortak bir Suriye tarihi ve milliyeti olarak gruplandırarak ortaya koydu. Bu nedenle, başlı başına Arap karşıtı olmasa da Arap milliyetçiliği ideolojisine ve onun pan-Arap temellerine karşı çıktı.
Suriye milliyetçiliği her şeyi kapsayan bir Suriye vatandaşlığını tercih ederek, bu alanlardaki herhangi bir Arap iddiasına karşı çıkmakta; ayrıca, bir Suriyelinin bölgeye özgü herhangi bir dine sahip olabileceğine inanan genel olarak laik bir harekettir. Hristiyan kiliseleri Orta Doğu'da dini bir azınlık oluşturduğundan ve çoğu zaman Müslüman çoğunluk nüfusları tarafından cüce edilmekten korktuklarından, bu pek çok Hristiyanı buna (aynı şekilde dindar olmayan Arap milliyetçiliğine de) çekmiştir.
Suriye milliyetçiliği genellikle, o zamanlar Suriye olarak bilinen (Türkiye'nin güneyinden Lübnan ve Filistin üzerinden Ürdün'e uzanan) ve aynı zamanda Kıbrıs, Irak, Kuveyt ve İran'ın Ahvaz bölgesi, Sina Yarımadası ve Türkiye'nin Kilikya bölgesi de dahil olmak üzere bölgenin sınırlarının eski kavramlarına dayanan bir "Büyük Suriye"yi savunmaktadır. Bu sınırları savunan modern bir siyasi hareket, 1932'de Antun Sadi tarafından kurulan Suriye Sosyal Milliyetçi Partisi'dir (SSMP). Bölgenin bugünkü sınırları, İngiliz-Fransız Sykes-Picot Anlaşması ve İsrail'in bağımsız bir devlet olarak yaratılması tarafından bölgeye dayatılan yapay ve gayri meşru emperyal bölünmeler olarak görülüyor. Bununla birlikte, SSMP, Lübnan'daki belirli siyasi ve toplumsal koşulların, Lübnan'ın şimdilik ayrı bir devlet olarak varlığını sürdürmek zorunda kalacağı anlamına geldiğini erken bir aşamada kabul etti. Daha sonraki yıllarda, özellikle 1970'ten bu yana, partinin ana gövdesi de Arap milliyetçiliği konusunda daha incelikli bir tutum benimsemeye başladı. Artık Suriye halkının Arap olmadığını açıkça ilan etmiyor, daha ziyade Büyük Suriye'nin Arap halkları arasında öncü bir rol oynadığını düşünüyor. Bununla birlikte, partiden ayrılan daha küçük gruplar Arap milliyetçiliğine karşı bir duruş sergilemektedir.
Dilin rolü
Pan-Suriye ideolojisi ortak bir coğrafi kültüre dayandığından, dillerin durumu hakkında farklı görüşlere açıktır. El-Bustani, standart Arapça'yı bu kimliğin önemli bir parçası olarak görürken Sadi, Arapça'yı Suriye halkının birçok dilinden biri olarak kabul etti ve eğer ortak iletişim ve yazılı kültür için ulusal bir dilin kullanılması gerekiyorsa, herkesin kendi dilini kaybetmeden ulusal bir dil olarak "Suriyelileştirilmiş" Arapçanın kullanılması gerektiğine inandı.
Suriye-İsrail çatışması
SSMP, "yabancı" İsraillilere toprak kaybetmenin nedeninin, birçok Suriyelinin, çatışma üzerinde Mısır ve Suudi Arabistan'ın egemenliğine yol açan pan-Arap görüşleri benimsemesi olduğunu düşünüyor. Sadi'ye göre bu durum Suriyeliler onları birleştiremeyen zayıf bir ideolojiye sahip olduklarında gerçekleşti.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ A House of Many Mansions: The History of Lebanon Reconsidered. I.B.Tauris. 2003. ss. 61-62. ISBN . 16 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Temmuz 2021.
To the , this same territory, which the considered , formed part of what they called Bilad al-Sham, which was their own name for . From the classical perspective however Syria, including , formed no more than the western fringes of what was reckoned to be Arabia between the first line of cities and the coast. Since there is no clear dividing line between what are called today the and , which actually form one stretch of arid tableland, the classical concept of what actually constituted Syria had more to its credit geographically than the vaguer Arab concept of Syria as Bilad al-Sham. Under the Romans, there was actually a , with its capital at Antioch, which carried the name of the territory. Otherwise, down the centuries, Syria like Arabia and , was no more than a geographic expression. In Islamic times, the Arab geographers used the name arabicized as Suriyah, to denote one special region of , which was the middle section of the valley of the , in the vicinity of the towns of and Hama. They also noted that it was an old name for the whole of Bilad al-Sham which had gone out of use. As a geographic expression, however, the survived in its original classical sense in and usage, and also in the of some of the , from which it occasionally found its way into usage. It was only in the nineteenth century that the use of the name was revived in its modern Arabic form, frequently as Suriyya rather than the older Suriyah, to denote the whole of Bilad al-Sham: first of all in the Christian Arabic literature of the period, and under the influence of Western Europe. By the end of that century it had already replaced the name of Bilad al-Sham even in Muslim Arabic usage.
- ^ The Emergence of the Arab Movements. Routledge. 1 Şubat 2013. ISBN .
- ^ Suleiman, p. 114.
- ^ a b Encyclopedia of Arabic language and linguistics. Brill. s. 348, vol. 3. ISBN .
- ^ The Genesis of Nations. Beirut. 2004. Translated and Reprinted
- ^ . The Atlantic. 25 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ . www.ssnp.info. 9 Ocak 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ocak 2019.
- ^ "Arabism has failed". www.ssnphoms.com. 27 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ocak 2019.
- Suleiman, Yasir (2003). The Arabic Language and National Identity: A Study in Ideology. Edinburgh University Press.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Pan Suriye milliyetciligi olarak da bilinen Suriye milliyetciligi Suriye bolgesinin veya Buyuk Suriye olarak bilinen kulturel veya siyasi bir varlik olarak Bereketli Hilal in milliyetciligine atifta bulunur Suriye Arap Cumhuriyeti nin iktidardaki Arap Sosyalist Baas Partisi nin resmi devlet doktrini olan Arap milliyetciligi ile karistirilmamali ve Suriye milliyetciliginin zorunlu olarak gunumuz Suriye sinin veya hukumetinin cikarlarini yaydigi varsayilmamalidir Daha ziyade modern Suriye devletinin 1946 daki Fransiz somurge yonetiminden bagimsiz varligindan once gelir ve Arapcada es Sam Arapca ٱلـش ـام olarak bilinen Suriye nin gevsek bir sekilde tanimlanmis Levant bolgesine atifta bulunur TarihiButrus el Bustani Suriye milliyetciligi 19 yuzyilin sonlarinda hareketiyle birlikte modern bir dusunce okulu olarak ortaya cikti ve ardindan Osmanli yonetimindeki Arap dunyasina yayildi Ilk Suriye milliyetcisinin ve ayni yil Sam da Hristiyanlarin katledilmesi ardindan Beyrut ta bolgenin ilk gazetelerinden Nafir Suria yi cikaran Maruni Kilisesi nden Protestanliga gecmis Lubnan Dagi dogumlu Butrus el Bustani oldugu kabul edilir Mezhepciligin her turune derinden karsi olan Bustani Vatan sevgisi inanc meselesidir demistir Arapca ح ـب ال ـو ط ـن م ـن ال إ ی ـم ـان romanize Ḥubb al Waṭan min al iman 1870 gibi erken bir tarihte anavatan kavramini ulus kavramindan ayirt ederken ve ikincisini Buyuk Suriye ye uygularken diger faktorlerin yani sira dilin dini ve mezhepsel farkliliklari dengelemede ve dolayisiyla ulusal kimligi tanimlamada oynadigi role isaret ederdi Vatan ve millet arasindaki bu ayrim 1881 yilinda Hasan el Marsafi tarafindan da yapilmistir 1941 den sonra Irak basbakani Nuri Pasa es Said Irak Suriye Lubnan Filistin ve Urdun u icine alan bir Buyuk Suriye ulkesine olan destegini ifade etti Fakat bu birlesme hicbir zaman gerceklesmedi IdeolojiAntun Sadi Suriye milliyetciligi bolgedeki tum farkli dini mezhepleri ve varyasyonlari ve ayrica bolgedeki farkli halklarin karisimini ortak bir Suriye tarihi ve milliyeti olarak gruplandirarak ortaya koydu Bu nedenle basli basina Arap karsiti olmasa da Arap milliyetciligi ideolojisine ve onun pan Arap temellerine karsi cikti Suriye milliyetciligi her seyi kapsayan bir Suriye vatandasligini tercih ederek bu alanlardaki herhangi bir Arap iddiasina karsi cikmakta ayrica bir Suriyelinin bolgeye ozgu herhangi bir dine sahip olabilecegine inanan genel olarak laik bir harekettir Hristiyan kiliseleri Orta Dogu da dini bir azinlik olusturdugundan ve cogu zaman Musluman cogunluk nufuslari tarafindan cuce edilmekten korktuklarindan bu pek cok Hristiyani buna ayni sekilde dindar olmayan Arap milliyetciligine de cekmistir Oturanlar soldan saga Sukri el Kuvvetli gelecekteki cumhurbaskani Sadullah el Cabiri gelecegin basbakani Ulusal Blok un kurucu ortagi Seyh Salih el Ali 1919 Suriye Sahili Ayaklanmasi komutani Ayakta Haci solda ve Halep Isyani nin komutani Ibrahim Hananu Suriye milliyetciligi genellikle o zamanlar Suriye olarak bilinen Turkiye nin guneyinden Lubnan ve Filistin uzerinden Urdun e uzanan ve ayni zamanda Kibris Irak Kuveyt ve Iran in Ahvaz bolgesi Sina Yarimadasi ve Turkiye nin Kilikya bolgesi de dahil olmak uzere bolgenin sinirlarinin eski kavramlarina dayanan bir Buyuk Suriye yi savunmaktadir Bu sinirlari savunan modern bir siyasi hareket 1932 de Antun Sadi tarafindan kurulan Suriye Sosyal Milliyetci Partisi dir SSMP Bolgenin bugunku sinirlari Ingiliz Fransiz Sykes Picot Anlasmasi ve Israil in bagimsiz bir devlet olarak yaratilmasi tarafindan bolgeye dayatilan yapay ve gayri mesru emperyal bolunmeler olarak goruluyor Bununla birlikte SSMP Lubnan daki belirli siyasi ve toplumsal kosullarin Lubnan in simdilik ayri bir devlet olarak varligini surdurmek zorunda kalacagi anlamina geldigini erken bir asamada kabul etti Daha sonraki yillarda ozellikle 1970 ten bu yana partinin ana govdesi de Arap milliyetciligi konusunda daha incelikli bir tutum benimsemeye basladi Artik Suriye halkinin Arap olmadigini acikca ilan etmiyor daha ziyade Buyuk Suriye nin Arap halklari arasinda oncu bir rol oynadigini dusunuyor Bununla birlikte partiden ayrilan daha kucuk gruplar Arap milliyetciligine karsi bir durus sergilemektedir Dilin roluPan Suriye ideolojisi ortak bir cografi kulture dayandigindan dillerin durumu hakkinda farkli goruslere aciktir El Bustani standart Arapca yi bu kimligin onemli bir parcasi olarak gorurken Sadi Arapca yi Suriye halkinin bircok dilinden biri olarak kabul etti ve eger ortak iletisim ve yazili kultur icin ulusal bir dilin kullanilmasi gerekiyorsa herkesin kendi dilini kaybetmeden ulusal bir dil olarak Suriyelilestirilmis Arapcanin kullanilmasi gerektigine inandi Suriye Israil catismasiSSMP yabanci Israillilere toprak kaybetmenin nedeninin bircok Suriyelinin catisma uzerinde Misir ve Suudi Arabistan in egemenligine yol acan pan Arap gorusleri benimsemesi oldugunu dusunuyor Sadi ye gore bu durum Suriyeliler onlari birlestiremeyen zayif bir ideolojiye sahip olduklarinda gerceklesti Ayrica bakinizBereketli HilalKaynakca A House of Many Mansions The History of Lebanon Reconsidered I B Tauris 2003 ss 61 62 ISBN 978 1 86064 912 7 16 Mayis 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Temmuz 2021 To the this same territory which the considered formed part of what they called Bilad al Sham which was their own name for From the classical perspective however Syria including formed no more than the western fringes of what was reckoned to be Arabia between the first line of cities and the coast Since there is no clear dividing line between what are called today the and which actually form one stretch of arid tableland the classical concept of what actually constituted Syria had more to its credit geographically than the vaguer Arab concept of Syria as Bilad al Sham Under the Romans there was actually a with its capital at Antioch which carried the name of the territory Otherwise down the centuries Syria like Arabia and was no more than a geographic expression In Islamic times the Arab geographers used the name arabicized as Suriyah to denote one special region of which was the middle section of the valley of the in the vicinity of the towns of and Hama They also noted that it was an old name for the whole of Bilad al Sham which had gone out of use As a geographic expression however the survived in its original classical sense in and usage and also in the of some of the from which it occasionally found its way into usage It was only in the nineteenth century that the use of the name was revived in its modern Arabic form frequently as Suriyya rather than the older Suriyah to denote the whole of Bilad al Sham first of all in the Christian Arabic literature of the period and under the influence of Western Europe By the end of that century it had already replaced the name of Bilad al Sham even in Muslim Arabic usage The Emergence of the Arab Movements Routledge 1 Subat 2013 ISBN 978 1 136 29301 6 Suleiman p 114 a b Encyclopedia of Arabic language and linguistics Brill s 348 vol 3 ISBN 9004144730 The Genesis of Nations Beirut 2004 Translated and Reprinted The Atlantic 25 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi www ssnp info 9 Ocak 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Ocak 2019 Arabism has failed www ssnphoms com 27 Agustos 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ocak 2019 Suleiman Yasir 2003 The Arabic Language and National Identity A Study in Ideology Edinburgh University Press