Bu maddenin veya bölümün , doğrulanamaz veya yoruma dayalı ifadeler içerdiği düşünülmektedir. Lütfen iddiaları ederek ve yeni geliştirin. Özgün araştırmadan oluşmuş ifadeler kaldırılabilir. Ayrıntılar maddenin bulunabilir. |
Bu maddenin konusunda kuşkular bulunmaktadır.Mart 2021) () ( |
Türkleş(tir)me, Türk olmayan kimselerin ya da toplulukların kültürel değişim (asimilasyon) süreci için kullanılmış bir terimdir. Moğollar, Arnavutlar, Araplar, Ermeniler, Asuriler, Yunanlar, Yahudiler, Romanlar ve çeşitli Slav halkları (Boşnaklar ve Pomaklar gibi), Kürtler, Zazalar, Farslar ve Lazlar gibi farklı etnik kökenlerden Orta Asya, Kafkasya, İran, Anadolu, Orta Doğu ve Balkanlar ile bağlantılı halklarda kullanılabilir.
Türklerin Anadolu'da görünmesi
Anadolu eski zamanlarda çok sayıda halka ev sahipliği yapmıştır. Helenizasyon, Romanizasyon tarafından kuvvetlendirilerek, derece derece özellikle şehirlerde ve batı ve güney Anadolu kıyılarında pek çok insanın kendi dilini terkederek Yunan dilini tercih etmesine neden oldu. Yine de kuzey ve doğuda, özellikle kırsal alanlarda yerli dillerin çoğu yaşamayı sürdürdü. Yine 11. yüzyılda, Türkler ilk kez kitleler halinde görünürken; "Yunan kültürü halk kitlesiyle ilgililikten uzak idi ve böyle kapsamaktan çok küçük idi." Özellikle sınırlar boyunca, Bizans'ın Hristiyan heretik inançları için yerli insanlara baskı uygulaması, bu alanlarda Yunan kültürüne sempatinin azlığının neden oluşudur. Doğu Roma otoriteleri rutin olarak, geniş ölçüde toplumun tekbiçim din ve Yunan kültürünü dayatmaya çaba harcamıştır.[] En çok da geniş Ermeni toplumunu asimilasyona uğratmak istiyorlardı. Sonu, 11. yüzyılda Ermeni asillerin yerlerinden edilip batı Anadolu'ya yerleştirilmeleriydi. Yeniden yerleştirmenin istenmeyen sonucu, doğu sınırları boyunca yerel askeri liderlerin kaybı ve Doğu Roma'nın buradaki Ermeni kalelerini tahribi, Türk akınları için yol açmasıydı. 11. yüzyılın başında, yerli nüfusun kimileri fetih sırasındaki savaşlarda ölürken, kalanlar fetihle gelenlerle karıştılar ya da cemaat halinde kendi din ve kültürlerini sürdürdükleri bilinmektedir. Nüfusu azalan yerlerde, Türk göçebeler, kitleler halinde ilerlediler.
Türkleştirmede tasavvufun rolü ve Horasan erenleri
11. yy'da Anadolu Türk egemenliğine girmişti, ancak nüfusun sadece 5'te 1'i Türk'tü ve bu Türklerin de çoğunluğu Tengrici ve Budist inançlarını sürdürmekte olup kimi Müslüman gruplara da rastlanmaktaydı. Sayılarının 90.000'e ulaştığı ve Horasan Bölgesi'nden oradaki Sufilerin yönlendirmesiyle geldiklerine inanılan Abdalların gelişinden önce Anadolu'nun askeri olarak fetihi, Kutalmışoğlu Süleyman komutasında gelişen ve Danişmend Gazi, Artuk Bey, Ebulkasım Saltuk Bey gibi Seyyidler komutasındaki Türk akıncı Beyleri tarafından gerçekleştirildi. Bu devirde Anadolu'ya yönelen Haçlı ve Bizans saldırıları ile Büyük Selçuklular ile ve Süleyman Şah hanedanı ile Danişmendliler arası güç savaşı, Anadolu'da kalıcı bir Türk egemenliği için bağımlı olaylar dizisini yarattı. Devrin Devlet adamlarının siyasetname türevi yazıtlarından anlaşıldığı üzere, Anadolu'da Türk devlet egemenliği için öncelikle İslamlaştırma, Türk-Rum v.d. ayrımını hem dinen ikilileştirme hem de resmî dilin Farsça olarak tayiniyle çözümlenmeye çalışıldı. Ancak bu durum Moğol istilası ile sekteye uğradı ve Doğu'dan gelen Türkmen göçleriyle beraber, Orta Asya Türk-İslam tasavvufi düşüncesi başta Hacı Bektaşi Veli olmak üzere Anadolu'da Horasan Erenleri (Alperen) aracılığıyla tecelli edecekti.
Genel kanıya göre, Anadolu Hristiyanlarının, hem tasavvufi İslam'ın hoşgörüsü ve özellikle Alevilik'teki 12'ci, 3, 5, 7 Ulular anlayışının, büyük ihtimalle benzerlik nedeniyle mevcut dini anlayışın yerine geçmesini kolaylaştırması, öte yandan tasavvufi önderlerin (Hacı Bektaş-i Veli, Mevlana, Sarı Saltuk, Ahi Evren, Abdal Musa v.d.) din farkı gözetmeden tüm insanları dergahlarında toplayabilemeleri bu süreci hızlandırdı. Öte yandan heterodoks İslam anlayışında ibadet dilinin Türkçe oluşunun da Türkleşme sürecini tamamladığını ve özellikle Helenik baskıdan kaçan yerel Anadolu halklarının Türklükte kimliklerini buldukları tahmin edilmektedir.
Dersim İsyanı
1930'ların başında Atatürk'ün emriyle kurulan Türk Tarih Kurumu çevresinde hazırlanan Türk Tarih Tezi ve Güneş Dil Teorisi'nde özetle, "Türkiye'de yaşayan herkes Türk'tür" gibi kanıtlar üretildi. Bu Türkleştirme sürecinde, 2510 sayılı 13 Haziran 1934 tarihli İskân Kanunu ile "Türk olmayan vatandaşların, Türklüğün yoğun olduğu yerlere iskânı" mümkün hale getirildi.
Tunceli Kanunu 25 Aralık 1935 tarihinde, 2884 sayılı Tunceli Vilayeti'nin İdaresi Hakkında Kanun çıkarıldı ve 4 Ocak 1936 tarihinde Dersim Vilayeti'nin adı Tunceli Vilayeti oldu. Yasanın uygulanmaya başlamasıyla 1937 başlarında yeni olaylar çıktı. Bölgede güvenlik sağlanamadı ve hükûmet otoritesi kurulamadı.
Dördüncü Umumi Müfettişlik Dinî ve etnik azınlıkların Türkleştirilmesi sürecinde otoriteyi sağlamlaştırmak amacıyla TBMM 1164 sayılı ve 25 Haziran 1927 tarihli kanunu çıkardı. Bu yasaya göre kurulan umumî müfettişliklerin geniş idarî, askerî ve yargısal yetkileri vardı. 1 Ocak 1928 tarihinde Diyarbakır, Elâzığ, Urfa, Bitlis, Van, Hakkâri, Siirt ve Mardin illerini kapsayan ve merkezi Diyarbakır'da bulunan Birinci Umumi Müfettişlik kuruldu. Ve Trakya'da yaşanan pogromlardan önce 19 Şubat 1934 tarihinde, Kırklareli, Edirne, Tekirdağ ve Çanakkale illerini kapsayan ve merkezi Edirne'de bulunan İkinci Umumi Müfettişlik kuruldu 25 Ağustos 1935 tarihinde Ağrı, Kars, Artvin, Rize, Trabzon, Gümüşhane, Erzincan ve Erzurum illerini kapsayan ve merkezi Erzurum'da bulunan Üçüncü Umumi Müfettişlik kuruldu. 6 Haziran 1936 tarihinde tarihî Dersim Bölgesini (Tunceli, Elazığ ve Bingöl) kapsayan ve merkezi Elazığ'da bulunan Dördüncü Umumi Müffetişlik kuruldu ve Umumi müfettişliğe Korgeneral Abdullah Alpdoğan atandı. 1936 yılında açılan dördüncü umumi müfettişliğin başına getirilen Korgeneral Abdullah Alpdoğan, mahkeme kararlarını imzalamaya, düzeni ve güvenliği sağlamak açısından gerekli gördüğü durumlarda ilde yaşayan kişileri ve aileleri, il sınırları içinde bir yerden bir başka yere göndermeye ve il sınırları içinde oturmalarını yasaklamaya da yetkiliydi. Mustafa Kemal Atatürk, 1 Kasım 1936 tarihinde yaptığı TBMM konuşmasında Dersim'deki ağalık düzeni sorununu Türkiye'nin en önemli iç sorunu olarak tanımladı.
Orta Asya'da Türkleşme
Çağatay Hanlığı döneminde yerleşik yaşama geçen Moğollar arasında İslam'a ve Türkçeye kayış yaşandı. Bu, imparatorluk içinde etnik ve kültürel bakımdan ciddi bölünmelere neden oldu. Çağatay Han döneminde İslam'ın önüne geçilmeye çalışıldıysa da zamanla bölgedeki çoğunluğu oluşturan Müslümanlara karşı ılımlı bir siyaset izlenmeye başlanmıştır. Moğol hanların ciddi İslamlaşma süreciyse Alaaddin Tarmaşirin'in İslam'ı kabul etmesinden sonra yaşanmıştır. Bu dönemde Batı Çağatay Hanlığı'ndaki Maveraünnehir'de yerleşik bir yaşam sürdüren halk Moğol kimliğinden bağımsız olarak kendilerini Çağataylılar olarak adlandırmaya başlamışlardır.
Türkleşmiş olduğu iddia edilen kişiler
- Masatoşi Gündüz İkeda
- Şemseddin Sâmi
- Ali Sami Yen
- Munis Tekinalp
- Ziya Gökalp; 23 Mart 1876'da Çermik'te dünyaya gelen Gökalp'in, Kürt ya da Zaza olduğuna yönelik iddialar vardır. Babası, kaynaklara göre aslen Suriye Türkmenidir.Kürt kökenli olduğu söylendiğinde, Gökalp, babası tarafından Türk ırkına sahip olduğundan emin olduğunu ama aslında bunun önemsiz olduğunu belirtmiştir. "Sosyolojik çalışmalarımdan öğrendim ki milliyet, eğitime dayalıdır" demiştir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ (Langer and Blake 1932: 481)
- ^ Charanis, Peter. 1961. "The Transfer of Population as a Policy in the Byzantine Empire." Comparative Studies in Society and History 3:140-154.
- ^ a b "Türkleştirme nedir?". Nedir ileilgili.org. 24 Haziran 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Haziran 2021.
- ^ Osmanlılardan Önce Anadolu, Claude Cohen: 2008
- ^ Türk Tarih Tezi ve Güneş Dil Teorisi
- ^ 13 Haziran 1934 İskân Kanunu
- ^ Tunceli Kanunu
- ^ Kemal Kirisci, Gareth M. Winrow, The Kurdish Question and Turkey: An Example of a Trans-state Ethnic Conflict, 1997, s.91 20 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Taha Parla, The Social and Political Thought of Ziya Gökalp: 1876-1924, Brill, HolLanda 1985, s.10 9 Ocak 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Milliyet Gazetesi 29 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Alındı 21 /Mart 2007
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;milliyet
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;Parla10
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: )
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddenin veya bolumun ozgun arastirma dogrulanamaz veya yoruma dayali ifadeler icerdigi dusunulmektedir Lutfen iddialari kontrol ederek ve yeni kaynaklar ekleyerek gelistirin Ozgun arastirmadan olusmus ifadeler kaldirilabilir Ayrintilar maddenin tartisma sayfasinda bulunabilir Bu maddenin tarafsizligi konusunda kuskular bulunmaktadir Konuya dair fikir alisverisi tartisma sayfasinda bulunabilir Sablonu kaldirmadan once lutfen gerekli sartlarin olustugundan emin olun Mart 2021 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Turkles tir me Turk olmayan kimselerin ya da topluluklarin kulturel degisim asimilasyon sureci icin kullanilmis bir terimdir Mogollar Arnavutlar Araplar Ermeniler Asuriler Yunanlar Yahudiler Romanlar ve cesitli Slav halklari Bosnaklar ve Pomaklar gibi Kurtler Zazalar Farslar ve Lazlar gibi farkli etnik kokenlerden Orta Asya Kafkasya Iran Anadolu Orta Dogu ve Balkanlar ile baglantili halklarda kullanilabilir Turklerin Anadolu da gorunmesiAnadolu eski zamanlarda cok sayida halka ev sahipligi yapmistir Helenizasyon Romanizasyon tarafindan kuvvetlendirilerek derece derece ozellikle sehirlerde ve bati ve guney Anadolu kiyilarinda pek cok insanin kendi dilini terkederek Yunan dilini tercih etmesine neden oldu Yine de kuzey ve doguda ozellikle kirsal alanlarda yerli dillerin cogu yasamayi surdurdu Yine 11 yuzyilda Turkler ilk kez kitleler halinde gorunurken Yunan kulturu halk kitlesiyle ilgililikten uzak idi ve boyle kapsamaktan cok kucuk idi Ozellikle sinirlar boyunca Bizans in Hristiyan heretik inanclari icin yerli insanlara baski uygulamasi bu alanlarda Yunan kulturune sempatinin azliginin neden olusudur Dogu Roma otoriteleri rutin olarak genis olcude toplumun tekbicim din ve Yunan kulturunu dayatmaya caba harcamistir kaynak belirtilmeli En cok da genis Ermeni toplumunu asimilasyona ugratmak istiyorlardi Sonu 11 yuzyilda Ermeni asillerin yerlerinden edilip bati Anadolu ya yerlestirilmeleriydi Yeniden yerlestirmenin istenmeyen sonucu dogu sinirlari boyunca yerel askeri liderlerin kaybi ve Dogu Roma nin buradaki Ermeni kalelerini tahribi Turk akinlari icin yol acmasiydi 11 yuzyilin basinda yerli nufusun kimileri fetih sirasindaki savaslarda olurken kalanlar fetihle gelenlerle karistilar ya da cemaat halinde kendi din ve kulturlerini surdurdukleri bilinmektedir Nufusu azalan yerlerde Turk gocebeler kitleler halinde ilerlediler Turklestirmede tasavvufun rolu ve Horasan erenleri11 yy da Anadolu Turk egemenligine girmisti ancak nufusun sadece 5 te 1 i Turk tu ve bu Turklerin de cogunlugu Tengrici ve Budist inanclarini surdurmekte olup kimi Musluman gruplara da rastlanmaktaydi Sayilarinin 90 000 e ulastigi ve Horasan Bolgesi nden oradaki Sufilerin yonlendirmesiyle geldiklerine inanilan Abdallarin gelisinden once Anadolu nun askeri olarak fetihi Kutalmisoglu Suleyman komutasinda gelisen ve Danismend Gazi Artuk Bey Ebulkasim Saltuk Bey gibi Seyyidler komutasindaki Turk akinci Beyleri tarafindan gerceklestirildi Bu devirde Anadolu ya yonelen Hacli ve Bizans saldirilari ile Buyuk Selcuklular ile ve Suleyman Sah hanedani ile Danismendliler arasi guc savasi Anadolu da kalici bir Turk egemenligi icin bagimli olaylar dizisini yaratti Devrin Devlet adamlarinin siyasetname turevi yazitlarindan anlasildigi uzere Anadolu da Turk devlet egemenligi icin oncelikle Islamlastirma Turk Rum v d ayrimini hem dinen ikililestirme hem de resmi dilin Farsca olarak tayiniyle cozumlenmeye calisildi Ancak bu durum Mogol istilasi ile sekteye ugradi ve Dogu dan gelen Turkmen gocleriyle beraber Orta Asya Turk Islam tasavvufi dusuncesi basta Haci Bektasi Veli olmak uzere Anadolu da Horasan Erenleri Alperen araciligiyla tecelli edecekti Genel kaniya gore Anadolu Hristiyanlarinin hem tasavvufi Islam in hosgorusu ve ozellikle Alevilik teki 12 ci 3 5 7 Ulular anlayisinin buyuk ihtimalle benzerlik nedeniyle mevcut dini anlayisin yerine gecmesini kolaylastirmasi ote yandan tasavvufi onderlerin Haci Bektas i Veli Mevlana Sari Saltuk Ahi Evren Abdal Musa v d din farki gozetmeden tum insanlari dergahlarinda toplayabilemeleri bu sureci hizlandirdi Ote yandan heterodoks Islam anlayisinda ibadet dilinin Turkce olusunun da Turklesme surecini tamamladigini ve ozellikle Helenik baskidan kacan yerel Anadolu halklarinin Turklukte kimliklerini bulduklari tahmin edilmektedir Dersim Isyani1930 larin basinda Ataturk un emriyle kurulan Turk Tarih Kurumu cevresinde hazirlanan Turk Tarih Tezi ve Gunes Dil Teorisi nde ozetle Turkiye de yasayan herkes Turk tur gibi kanitlar uretildi Bu Turklestirme surecinde 2510 sayili 13 Haziran 1934 tarihli Iskan Kanunu ile Turk olmayan vatandaslarin Turklugun yogun oldugu yerlere iskani mumkun hale getirildi Tunceli Kanunu 25 Aralik 1935 tarihinde 2884 sayili Tunceli Vilayeti nin Idaresi Hakkinda Kanun cikarildi ve 4 Ocak 1936 tarihinde Dersim Vilayeti nin adi Tunceli Vilayeti oldu Yasanin uygulanmaya baslamasiyla 1937 baslarinda yeni olaylar cikti Bolgede guvenlik saglanamadi ve hukumet otoritesi kurulamadi Dorduncu Umumi Mufettislik Dini ve etnik azinliklarin Turklestirilmesi surecinde otoriteyi saglamlastirmak amaciyla TBMM 1164 sayili ve 25 Haziran 1927 tarihli kanunu cikardi Bu yasaya gore kurulan umumi mufettisliklerin genis idari askeri ve yargisal yetkileri vardi 1 Ocak 1928 tarihinde Diyarbakir Elazig Urfa Bitlis Van Hakkari Siirt ve Mardin illerini kapsayan ve merkezi Diyarbakir da bulunan Birinci Umumi Mufettislik kuruldu Ve Trakya da yasanan pogromlardan once 19 Subat 1934 tarihinde Kirklareli Edirne Tekirdag ve Canakkale illerini kapsayan ve merkezi Edirne de bulunan Ikinci Umumi Mufettislik kuruldu 25 Agustos 1935 tarihinde Agri Kars Artvin Rize Trabzon Gumushane Erzincan ve Erzurum illerini kapsayan ve merkezi Erzurum da bulunan Ucuncu Umumi Mufettislik kuruldu 6 Haziran 1936 tarihinde tarihi Dersim Bolgesini Tunceli Elazig ve Bingol kapsayan ve merkezi Elazig da bulunan Dorduncu Umumi Muffetislik kuruldu ve Umumi mufettislige Korgeneral Abdullah Alpdogan atandi 1936 yilinda acilan dorduncu umumi mufettisligin basina getirilen Korgeneral Abdullah Alpdogan mahkeme kararlarini imzalamaya duzeni ve guvenligi saglamak acisindan gerekli gordugu durumlarda ilde yasayan kisileri ve aileleri il sinirlari icinde bir yerden bir baska yere gondermeye ve il sinirlari icinde oturmalarini yasaklamaya da yetkiliydi Mustafa Kemal Ataturk 1 Kasim 1936 tarihinde yaptigi TBMM konusmasinda Dersim deki agalik duzeni sorununu Turkiye nin en onemli ic sorunu olarak tanimladi Orta Asya da TurklesmeCagatay Hanligi doneminde yerlesik yasama gecen Mogollar arasinda Islam a ve Turkceye kayis yasandi Bu imparatorluk icinde etnik ve kulturel bakimdan ciddi bolunmelere neden oldu Cagatay Han doneminde Islam in onune gecilmeye calisildiysa da zamanla bolgedeki cogunlugu olusturan Muslumanlara karsi ilimli bir siyaset izlenmeye baslanmistir Mogol hanlarin ciddi Islamlasma sureciyse Alaaddin Tarmasirin in Islam i kabul etmesinden sonra yasanmistir Bu donemde Bati Cagatay Hanligi ndaki Maveraunnehir de yerlesik bir yasam surduren halk Mogol kimliginden bagimsiz olarak kendilerini Cagataylilar olarak adlandirmaya baslamislardir Turklesmis oldugu iddia edilen kisilerMasatosi Gunduz Ikeda Semseddin Sami Ali Sami Yen Munis Tekinalp Ziya Gokalp 23 Mart 1876 da Cermik te dunyaya gelen Gokalp in Kurt ya da Zaza olduguna yonelik iddialar vardir Babasi kaynaklara gore aslen Suriye Turkmenidir Kurt kokenli oldugu soylendiginde Gokalp babasi tarafindan Turk irkina sahip oldugundan emin oldugunu ama aslinda bunun onemsiz oldugunu belirtmistir Sosyolojik calismalarimdan ogrendim ki milliyet egitime dayalidir demistir Ayrica bakinizDevsirme Yeniceri Turklerin genetik tarihi Turkiye demografisi Turkiye tarihi Turk milliyetciligi Turkculuk Turkiye de hayvan isimlerinin degistirilmesi Vatandas Turkce konus Diyarbakir CezaeviKaynakca Langer and Blake 1932 481 Charanis Peter 1961 The Transfer of Population as a Policy in the Byzantine Empire Comparative Studies in Society and History 3 140 154 a b Turklestirme nedir Nedir ileilgili org 24 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Haziran 2021 Osmanlilardan Once Anadolu Claude Cohen 2008 Turk Tarih Tezi ve Gunes Dil Teorisi 13 Haziran 1934 Iskan Kanunu Tunceli Kanunu Kemal Kirisci Gareth M Winrow The Kurdish Question and Turkey An Example of a Trans state Ethnic Conflict 1997 s 91 20 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Taha Parla The Social and Political Thought of Ziya Gokalp 1876 1924 Brill HolLanda 1985 s 10 9 Ocak 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Milliyet Gazetesi 29 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Alindi 21 Mart 2007 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi milliyet isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi Parla10 isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme