Weimar Cumhuriyeti (Almanca: Weimarer Republik), Almanya'da, Philipp Scheidemann'ın 9 Kasım 1918 tarihinde cumhuriyetin kurulduğunu ilan etmesi ile başlayıp 30 Ocak 1933 tarihinde Adolf Hitler'in şansölye olmasına kadar süregelmiş döneme verilen isimdir. “Weimar Cumhuriyeti” adı tarih yazımı için kullanılan bir terimdir. Bu adın kaynağı, I. Dünya Savaşı'ndan yenilgiyle çıkılması sonucu lağvedilen Alman monarşisi yerine millî meclisin yeni anayasayı oluşturmak için 1919 yılında toplandığı Weimar kentidir. Parlamenter demokrasiye dayanan bir rejimin kurulmuş olduğu bu dönemde “Deutsches Reich” yani Alman İmparatorluğu adı muhafaza edildi. Almanya'da liberal demokrasi yerleştirmek için yapılan bu ilk girişim, yoğun sivil anlaşmazlıkların ve ekonomik sorunların olduğu bir dönem getirdi.
Weimar Cumhuriyeti Deutsches Reich Alman İmparatorluğu | |||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1918-1933 | |||||||||||
(Bayrak) (Amblem (1919-1928)) | |||||||||||
1930'da Almanya | |||||||||||
Weimar Cumhuriyeti döneminde Alman eyaletleri | |||||||||||
Başkent | Berlin | ||||||||||
Yaygın dil(ler) | Almanca | ||||||||||
Hükûmet | Federal anayasal yarı başkanlık cumhuriyeti | ||||||||||
Cumhurbaşkanı | |||||||||||
| |||||||||||
Şansölye | |||||||||||
| |||||||||||
Yasama organı | Reichstag | ||||||||||
• Devlet konseyi | Reichsrat | ||||||||||
Tarihî dönem | Savaş arası | ||||||||||
| |||||||||||
Yüzölçümü | |||||||||||
• Toplam | 468.787 km2 | ||||||||||
Nüfus | |||||||||||
• Sayılan | 62411.000 | ||||||||||
Para birimi | 1919-1923 1923-1924 1924-1933 Reichsmark | ||||||||||
| |||||||||||
Kasım 1918’de monarşinin yıkılması ve Ocak 1919’daki anayasa yapıcı Alman Ulusal Meclisi seçimleri sonucunda İmparatorluk’tan Weimar Cumhuriyeti’ne geçişte devamlılık sağlandı. Hatta belirli bir ölçüde monarşi kurumu, değişik bir biçimde sürüyordu: Halk tarafından seçilen İmparatorluk Başkanı makamı öylesine kuvvetli yetkilerle donatılmıştı ki, daha o zamanlar bir “imparator yedeğinden” ya da bir “yedek imparatordan” söz ediliyordu. İmparatorluktan ahlaki olarak da bir kopma olmadı. Savaş suçu sorusuyla ilgili olarak ciddi bir hesaplaşma gerçekleşmedi, halbuki (veya çünkü) Alman kayıtları açık bir dille konuşuyorlardı: İmparatorluk yönetimi, 28 Haziran 1914’te Saraybosna’da Avusturya-Macaristan veliahtı Franz Ferdinand'ın öldürülmesinden sonra uluslararası krizi bilinçli olarak tırmandırmıştı ve böylece I. Dünya Savaşı’nın çıkmasında baş sorumluluğu taşıyordu. Yapılmayan savaş suçu tartışmasının devamında Almanya’nın savaşta suçsuz olduğu miti doğdu. Bu mit, hançerleme miti ile birlikte (buna göre, anavatandaki hainlik Almanya’nın yenilgisine neden olmuştu) ilk Alman demokrasisinin yasallığının alaşağı edilmesinde katkı sağladı. Almanya’nın 28 Haziran 1919’da imzalamak zorunda bırakıldığı Versay Barış Antlaşması neredeyse bütün Almanlar tarafından büyük haksızlık olarak algılandı. Bunun nedenleri, Alman İmparatorluğu ve müttefiklerinin savaş suçlusu oldukları gerekçesiyle dayatılan, özellikle yeni kurulan Polonya yararına olan toprak kaybında; tazminat şeklindeki maddi yüklerde; sömürgelerin kaybında ve getirilen askeri sınırlamalarda yatmaktadır. Avusturya’nın Almanya ile birleşmesinin yasaklanması da haksızlık olarak görülen maddeler arasındaydı. Habsburg Monarşisi'nin yıkılmasıyla büyük Almanya çözümünün gerçekleştirilmesi için ana engel kalktıktan sonra, Viyana ve Berlin devrim hükûmetleri her iki Almanca konuşan cumhuriyetin derhal birleştirilmesine karar vermişlerdi. Bu talebin popülerliğinden her iki taraf da emindi. Versay ve Saint Germain Antlaşmaları’ndaki birleşme yasağı büyük Almanya düşüncesinin tekrar kuvvetlenmesine engel olamadı. Bu düşünce, eski imparatorluk fikrinin bir rönesansı ile birleşti: Almanya tam da askeri olarak yenilmiş ve yenilginin sonuçları altında acı çekmekte olduğundan, geçmişin olduğundan güzel bir şekilde yansıtılmasına inanmaya müsaitti. Orta Çağ’ın Kutsal Roma İmparatorluğu bir ulusal devlet değil, evrensel iddiası olan uluslar üstü bir oluşumdu. 1918’den sonra bu mirasa öncelikle, siyasi sağdaki güçler göndermede bulunuyorlardı. Almanya için yeni bir ileti belirlemişlerdi: Almanya, Avrupa’da düzenleyici güç olarak Batı demokrasilerine ve Doğu Bolşevikliğine karşı öne çıkmalıdır. Parlamenter demokrasi olarak Weimar demokrasisi yalnızca 11 yıl yaşayabildi. 1930 Mart sonunda sosyal demokrat Hermann Müller başkanlığındaki son çoğunluk hükûmeti, işsizlik sigortasının iyileştirilmesiyle ilgili bir tartışmadan ötürü dağıldı. Şimdiye kadarki büyük koalisyonun yerine Katolik Merkez siyasetçisi Heinrich Brüning başkanlığında, 1930 yazından beri İmparatorluk Başkanı, Mareşal Paul von Hindenburg’un olağanüstü hal düzenlemeleri yardımıyla hükûmet eden bir burjuva azınlık hükûmeti geçti. 14 Eylül 1930’daki parlamento seçimlerinde Adolf Hitler’in Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP) en güçlü ikinci parti konumuna yükseldikten sonra, hâlâ daha en güçlü parti olan sosyal demokratlar (SPD), Brüning hükûmetini tolere etmeye başladı. Bu sayede İmparatorluk’ta sağa kayışın önüne geçilmesi ve SPD’nin, Brüning’in partisi Katolik Merkez ve burjuva demokratlarla birlikte iktidarda olduğu, en büyük tek devlet Prusya’da demokrasinin korunması amaçlanıyordu. İmparatorluk Parlamentosu, başkanlığa bağlı olağanüstü hal sistemine geçildiğinden beri, yasama organı olarak İmparatorluğun meşruti monarşisinde olduğundan daha az söz hakkına sahipti. Parlamentosuzlaştırma seçmenlerin giderek devre dışı bırakılması demekti ve işte bu, parlamento karşıtı sağ ve sol grupların güçlenmesine yol açtı. Bundan en fazla nasyonal sosyalistler yararlandı. Sosyal demokratlar Brüning’i düşürdüklerinden beri Hitler kendi hareketini, “Marksizm’in” gerek bolşevik ve gerekse reformist tüm oyun türlerinin halka uygun tek seçeneği olarak tanıtabilmişti. O, şimdi ikisine de çağrıda bulunabilecek durumdaydı: Bu arada gerçekten başarısız olan parlamenter demokrasiye karşı yaygınlaşmış çekinceli tutuma ve erken otuzlu yıllarda Brüning, Papen ve Schleicher hükûmetlerinin üçünün de politik etkisini kaybettirdiği, Bismarck zamanından beri tasdik edilen ve genel eşit seçim hakkı şeklinde vücut bulan halkın katılım hakkına. Böylelikle Hitler, Almanya’nın eş zamanlı olmayan demokratikleşmesinden; yani, demokratik bir seçim hakkının erken başlatılmasından ve hükûmet sisteminin parlamenter temele geç kavuşmasından en çok faydalanan kişi oldu.
Hitler’in yönetici olduğu dönemde 1919 tarihli Weimar Anayasası teknik olarak II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar yürürlükten kaldırılmadı. Ancak 1933 yılında nasyonal sosyalist hükûmetin düzenlemeleri tipik “demokratik” sistemin mekanizmalarını tahrip etti, o yüzden 1933 yılı Weimar döneminin sonu olarak kabul edilir.
İsim ve semboller
Weimar Cumhuriyeti, anayasasını kabul eden Meclis 6 Şubat 1919'dan 11 Ağustos 1919'a kadar Weimar'da toplandığı için bu şekilde adlandırılmıştır, ancak bu isim ancak 1933'ten sonra yaygınlaşmıştır.
Weimar Cumhuriyeti, 1919 ile 1933 yılları arasında Alman devletine verilen isimdi. "Deutsches Reich" (Alman İmparatorluğu) terimi resmi olarak muhafaza edildi, ancak bu dönemde neredeyse hiç kullanılmadı. Katolik Merkez Partisi olarak da bilinen partisi "Deutscher Volksstaat" (Alman Halk Devleti) terimini tercih ederken, Almanya Sosyal Demokrat Partisi "Deutsche Republik" (Alman Cumhuriyeti) terimini tercih etti. "Republik von Weimar" (Weimar Cumhuriyeti) terimi ilk kez 1929 yılında Adolf Hitler tarafından yapılan bir konuşma sırasında dile getirilmiş ve terimin yaygınlaşması 1930'ları bulmuştur. Tarihçi , "Deutsches Reich" teriminin orta Avrupa'daki tüm Almanca konuşanları kapsayan güçlü bir Alman devleti imajını çağrıştırdığını ve bunun da Nazi sloganı olan "tek Halk, tek İmparatorluk, tek Lider" ile örtüştüğünü belirtmektedir.
Bayrak ve arma
Eski siyah-kırmızı-altın üç renk Weimar Anayasası'nda ulusal bayrak olarak adlandırılmıştır. Nazi Partisi'nin iktidarı ele geçirmesinin ardından 1935 yılında kaldırılmıştır. Arma başlangıçta 1849 tarihli tarafından getirilen ve Kasım 1911'de ilan edilen "Reichsadler "e dayanıyordu. 1928 yılında Karl-Tobias Schwab tarafından yapılan yeni bir tasarım ulusal arma olarak kabul edilmiş, 1935 yılında Nazi "Reichsadler"i ile değiştirilene kadar bu arma kullanılmış ve 1950 yılında Federal Almanya Cumhuriyeti tarafından yeniden kabul edilmiştir.
Tarih
I. Dünya Savaşı 28 Temmuz 1914 ile 11 Kasım 1918 tarihleri arasında gerçekleşti ve bu süre zarfında 70 milyondan fazla askeri personel seferber edildi; savaş 20 milyon askeri ve sivil ölümle sona erdi- milyonlarcasını oluşturan 1918 İspanyol gribi pandemisinden kaynaklanan ölümler hariç- bu da onu tarihteki en büyük ve en ölümcül savaşlardan biri haline getirdi.
Avrupa'da ve dünya çapında birçok cephede dört yıl süren savaşın ardından, Ağustos 1918'de son Müttefik taarruzu başladı ve Almanya ile Merkezi Güçler'in konumu kötüleşerek barış talep etmelerine yol açtı. İlk teklifler Müttefik Devletler tarafından reddedildi ve Almanya'nın durumu daha da umutsuz hale geldi. Yaklaşan askeri yenilginin farkındalığı 1918-1919 Alman Devrimi, 9 Kasım 1918'de cumhuriyetin ilanı, Kayzer II. Wilhelm'in tahttan çekilmesi ve Almanya'nın teslim olması, İmparatorluk Almanyası'nın sonunu ve Weimar Cumhuriyeti'nin başlangıcını işaret eder.
Kasım Devrimi (1918–1919)
Ekim 1918'de Alman İmparatorluğu, seçilmiş parlamentonun yetkilerini arttıran bir anayasa reformu geçirdi. Aynı ayın 29'unda Kiel'de, 1917 Rus Devrimi'ndeki Sovyetler model alınarak kurmaya başlayan denizciler arasında bir isyan patlak verdi. Devrim hızla Almanya geneline yayıldı ve katılımcılar çeşitli şehirlerde can kaybı olmadan askeri ve sivil güçlerin kontrolünü ele geçirdi.
O dönemde, esas olarak işçileri temsil eden sosyalist hareket iki büyük sol partiye bölünmüştü: acil barış görüşmeleri çağrısında bulunan ve Sovyet tarzı bir komuta ekonomisini savunan Almanya Bağımsız Sosyal Demokrat Partisi (USPD) ve savaş çabalarını destekleyen ve parlamenter sistemi tercih eden Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD), aynı zamanda "Çoğunluk" Almanya Sosyal Demokrat Partisi (MSPD) olarak da bilinir. İsyan, konseylerin Sovyet tarzı istekleri nedeniyle yerleşik ve orta sınıflar arasında büyük korkuya neden oldu. Merkezci ve muhafazakar vatandaşlar için ülke komünist bir devrimin eşiğinde gibi görünüyordu.
7 Kasım'a gelindiğinde devrim Münih'e ulaşmış ve Bavyera Kralı Ludwig III'ün kaçmasıyla sonuçlanmıştı. MSPD tabandaki desteğinden faydalanarak hareketin ön saflarında yer aldı ve Kayzer II. Wilhelm'in tahttan çekilmesini talep etti. Wilhelm reddedince, Baden Prensi Max bunu yaptığını açıkladı ve Hohenzollern Hanedanı'nın başka bir üyesi altında bir naiplik kurmaya çalıştı. MSPD'de kendi kendini atayan bir askeri uzman olan Gustav Noske, daha fazla huzursuzluğu önlemek için Kiel'e gönderildi ve Kiel kışlasındaki isyancı denizcileri ve destekçilerini kontrol etme görevini üstlendi. Devrimci mücadele konusunda deneyimsiz olan denizciler ve askerler onu deneyimli bir politikacı olarak karşıladı ve bir uzlaşma için pazarlık yapmasına izin vererek üniformalı devrimcilerin ilk öfkesini yatıştırdı.
9 Kasım'da MSPD üyesi Philipp Scheidemann Berlin'deki Reichstag binasında, monarşi mi yoksa cumhuriyet mi sorusunun ulusal bir meclis tarafından yanıtlanması gerektiğine inanan MSPD lideri Friedrich Ebert'in öfkesine rağmen "Alman Cumhuriyeti "ni ilan etti. İki saat sonra, komünist Spartakusbund'un (Spartaküs Birliği) eş lideri Karl Liebknecht tarafından Berliner Stadtschloss'ta "Özgür Sosyalist Cumhuriyet" ilan edildi. İmparatorluk Şansölyesi Baden Prensi Max yetkilerini gönülsüzce kabul eden Friedrich Ebert'e devretti. Ebert ve Hugo Haase liderliğinde üç MSPD ve üç USPD üyesinden oluşan "Halk Temsilcileri Konseyi" adında bir koalisyon hükûmeti kuruldu. Geçici bir bakanlar kurulu olarak hareket etmeye çalıştı, ancak iktidar sorunu cevapsız kaldı.
11 Kasım'da Compiègne'de Alman temsilciler tarafından bir ateşkes imzalandı ve Müttefikler ile Almanya arasındaki askeri operasyonlar fiilen sona erdi. Bu, Müttefikler tarafından herhangi bir taviz verilmeksizin Almanya'nın teslim olması anlamına geliyordu; deniz ablukası tam barış şartları kabul edilene kadar devam edecekti. Kasım 1918'den Ocak 1919'a kadar Alman siyaseti, farklı grupların kontrol ve güç için mücadele ettiği bir akış halindeydi.
Kriz yılları (1919–1923)
Birinci Dünya Savaşı sonrası Alman siviller için korkunçtu, çünkü ciddi gıda kıtlığı 1923'e kadar dört yıl boyunca devam etti. Haziran 1919'da deniz ablukasının kaldırılmasına rağmen, savaşın neden olduğu sıkıntılar on yıl boyunca devam etti. Alman yetkililer, ulusun giderek artan açlığıyla mücadele etmek için, 1915'te ülke çapında domuz katliamı (Schweinemord) gibi çoğu son derece başarısız olan aceleci kararlar aldı. 1922 yılında, Versay Antlaşması'nın imzalanmasından üç yıl sonra, ülkedeki et tüketimi savaş döneminden bu yana artmamıştı. Acı ve ıstırabın devam etmesi Weimar otoritesini olumsuz bir şekilde gösterdi ve kamuoyu başarısızlığının arkasındaki ana kaynaklardan biri oldu. Ekonomik kayıplar, Müttefiklerin Versay Antlaşmasına kadar Almanya'ya uyguladığı abluka ile de ilişkilendirilebilir, zira Müttefikler çoğu Almanın karşılayamayacağı düşük seviyelerde mal ithalatına izin vermişti. Antlaşma 28 Haziran 1919'da imzalandı ve kolayca dört kategoriye ayrıldı: toprak sorunları, silahsızlanma talepleri, tazminatlar ve suçun devredilmesi. Almanya, 1921 yılına kadar 20 milyar altın mark, yani yaklaşık 4,5 milyar dolar ödemeye ve tartışmalı "Savaş Suçluluğu Maddesini" kabul etmeye zorlanmıştır. Bu antlaşma, devam eden ekonomik krizle birlikte, kısa bir süre sonra Almanya'da aşırı milliyetçi hareketlerin yükselişine katkıda bulundu.
Rheinland'ın 11 Kasım 1918'de Almanya ile yapılan ateşkesin ardından gerçekleşti. İşgalci ordular Amerikan, Belçika, İngiliz ve Fransız kuvvetlerinden oluşuyordu. 1920 yılında, Fransa'nın yoğun baskısı altında, , Ren Eyaletinden ayrıldı ve 1935 yılında yapılan bir plebisite kadar Milletler Cemiyeti tarafından yönetildi ve bölge Alman İmparatorluğuna geri verildi. Aynı zamanda 1920'de Eupen ve Malmedy bölgeleri Belçika'ya devredildi. Kısa bir süre sonra Fransa, Rheinland'ı tamamen işgal ederek tüm önemli sanayi bölgelerini sıkı bir şekilde kontrol altına aldı.
Tazminatlar da savaş sonrası dönemde önemli bir konuydu. Almanya'nın ödemekle yükümlü olduğu gerçek tazminat miktarı 1921 Londra Programı'nda kararlaştırılan 132 milyar mark değil, A ve B Tahvillerinde öngörülen 50 milyar marktı. Tarihçi Sally Marks, 112 milyar marklık "C tahvillerinin" tamamen hayali olduğunu, Almanya'nın çok daha fazlasını ödeyeceğine dair kamuoyunu kandırmaya yönelik bir araç olduğunu söylüyor. Gerçekte 1920'den 1931'e kadar (ödemelerin süresiz olarak askıya alındığı dönem) yapılan toplam ödeme 20 milyar mark, yani yaklaşık 5 milyar ABD Doları ya da 1 milyar sterlindi. Bunun 12.5 milyarı nakitti ve çoğunlukla New York bankerlerinden alınan kredilerden geliyordu. Geri kalanı ise kömür ve kimyasal maddeler gibi mallardan ya da demiryolu ekipmanları gibi varlıklardan oluşuyordu. Tazminat faturası 1921'de Müttefiklerin talepleri temelinde değil, Almanya'nın ödeme kapasitesi temelinde belirlendi.
Hiperenflasyon, savaş sonrası yıllarda da önemli bir sorundu. Savaş sonrası ilk yıllarda enflasyon endişe verici bir oranda artıyordu, ancak hükûmet borçları ödemek için daha fazla para bastı. 1923 yılına gelindiğinde Cumhuriyet, Versailles Antlaşması'nın gerektirdiği tazminat ödemelerini artık karşılayamayacağını iddia etti ve hükûmet bazı ödemelerde temerrüde düştü. Bunun üzerine Fransız ve Belçikalı birlikler, Ocak 1923'te Almanya'nın o dönemdeki en verimli sanayi bölgesi olan Ruhr bölgesini işgal ederek çoğu madencilik ve imalat şirketinin kontrolünü ele geçirdi. Grev çağrısı yapıldı ve pasif direniş teşvik edildi. Bu grevler sekiz ay sürdü ve hem ekonomiye hem de topluma daha fazla zarar verdi.
Siyasi kargaşa: siyasi cinayetler ve iktidarı ele geçirme girişimleri
Weimar Cumhuriyeti hem soldan hem de sağdan muhalefetle karşılaştı. Almanya Komünist Partisi gibi gruplar tarafından temsil edilen radikal sol, iktidardaki Sosyal Demokratları komünist bir devrimi engelleyerek işçi hareketinin ideallerine ihanet etmekle suçladı ve Cumhuriyeti yıkmaya çalıştı. Öte yandan, çeşitli sağcı gruplar Alman İmparatorluğu gibi otoriter bir monarşiyi tercih ederek her türlü demokratik sisteme karşı çıktı. Bazı sağcılar, özellikle de eski subaylar, Almanya'nın Birinci Dünya Savaşı'ndaki yenilgisinden Sosyalistleri ve Yahudileri sorumlu tutuyordu.
Sonraki yıllarda merkezi hükûmet, Reichswehr'in desteğiyle Almanya'nın şehirlerinde patlak veren şiddet olaylarına sert bir şekilde müdahale etti. Sol, Sosyal Demokratları devrim ideallerine ihanet etmekle suçlarken, ordu ve hükûmet tarafından finanse edilen Freikorps grevci işçilere karşı şiddet eylemlerinde bulundu.
Weimar Cumhuriyeti'ne karşı ilk büyük meydan okuma 1919'da bir grup komünist ve anarşistin Münih'te Bavyera hükûmetini ele geçirmesi ve Bavyera Sovyet Cumhuriyeti'nin kurulduğunu ilan etmesiyle geldi. Ayaklanma, solcu güçleri bastırmak için para alan eski askerlerden oluşan bir grup olan Freikorps tarafından acımasızca bastırıldı.
1920'de Kapp Darbesi sırasında 12.000 Freikorps askeri Berlin'i işgal etti ve sağcı bir gazeteci olan Wolfgang Kapp'ı şansölye olarak atadı. Ulusal hükûmet, Kapp hükûmetinin sadece dört gün sonra çökmesine yol açan bir genel grev çağrısında bulundu.
Mart 1921'de Ruhr bölgesinde bir işçi ayaklanması başladı ve 50.000 kişi bir "Kızıl Ordu" oluşturarak eyaletin kontrolünü ele geçirdi. Düzenli ordu ve Freikorps isyanı bastırdı. SPD liderleri, sosyalist bir rejimin kurulmasından yana olan USPD destekçileri tarafından yönetilen isyanı desteklemedi.
Ağustos 1921'de Maliye Bakanı Matthias Erzberger ve Dışişleri Bakanı Walther Rathenau Konsolosluk Örgütü üyeleri tarafından öldürüldü. Bir Yahudi olan Rathenau, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti ile 1922 Rapallo Antlaşması yoluyla Almanya'nın izolasyonunu kırma çabaları nedeniyle de hedef alınmıştı. Buna karşılık hükûmet bir "Cumhuriyeti Savunma Yasası" çıkardı ve kurbanlar için halka açık büyük cenaze törenleri düzenledi. Ancak sağcı devlet suçluları faaliyetlerine devam etti ve imparatorluk muhafazakârlığından etkilenen yargıçlar tarafından verilen hafif cezalar Cumhuriyeti daha da zayıflattı.
Altın Dönem (1924-1929)
Gustav Stresemann 1923'te 100 gün boyunca Reichskanzler ve 1923'ten 1929'a kadar olarak bilinen Weimar Cumhuriyeti'nin göreceli istikrar döneminde dışişleri bakanı olarak görev yaptı. Bu süre zarfında ekonomi büyüdü ve sivil huzursuzluk azaldı. Stresemann, 1923'te 'ın piyasaya sürülmesiyle Alman para birimini istikrara kavuşturmak için çalıştı ve bu da Weimar Cumhuriyeti ekonomisine olan uluslararası güveni daha da artırdı.
Almanya'nın tazminat yükümlülüklerini yerine getirmesine yardımcı olmak için 1924'te Dawes Planı oluşturuldu ve Amerikan bankalarının Alman bankalarına Alman varlıklarını teminat göstererek borç vermesini içeriyordu. Almanya ayrıca Rapallo Antlaşması aracılığıyla Sovyetler Birliği ile diplomatik ilişkiler kurdu ve Fransa, Belçika, İngiltere ve İtalya ile Locarno Antlaşması imzaladı. Bu, Almanya'nın uluslararası konumunu iyileştirdi ve 1926'da Milletler Cemiyeti'ne kabul edilmesine yol açtı.
Bu dönemde ticaret arttı ve işsizlik azaldı, ancak Stresemann'ın reformları Weimar Cumhuriyeti'nin altında yatan zayıflıkları tam olarak ele almadı. Siyasi durum, sık sık hükûmet değişiklikleri nedeniyle istikrarsızdı ve Amerikan finansına artan bağımlılık kısa ömürlü oldu. Büyük Buhran özellikle Almanya'yı derinden etkiledi.
1920'ler aynı zamanda Almanya'da olarak bilinen, edebiyat, sinema, tiyatro ve müzikte yaratıcılığın arttığı kültürel bir rönesansa sahne oldu. Özellikle Berlin'deki kültürel ortam, kapitalist aşırılıkların reddi ve devrimci değişim çağrısı ile damgasını vurdu.
Yenilenen kriz ve gerileme (1930-1933)
1930-1933 yılları arasındaki dönem Almanya için yeni bir kriz ve gerilemeye işaret ediyordu, zira ülke Büyük Buhran'ın başlangıcından ağır bir şekilde etkilenmişti. Almanya'da Gayri Safi Milli Hasıla ve fiyat endeksi bu dönemde ciddi bir deflasyon ve durgunluk yaşadı. İşsizlik oranı da yükselerek 1932'de %30,8'e ulaştı. Bu ekonomik çalkantı, Nazi Partisi'nin 1928'de toplam oyların %3'ünden 1933'te %44'üne yükselmesinin de gösterdiği gibi, birçok seçmenin radikalleşmesine yol açtı. Komünist Parti (KPD) de desteğini artırarak istikrarsız bir koalisyon sistemine ve artan siyasi şiddete yol açtı.
1930'da Şansölye olarak atanan Heinrich Brüning, ekonomiyi istikrara kavuşturmak amacıyla bir deflasyon politikası uyguladı. Ancak Reichstag'da çoğunluğun desteğini alamaması, anayasanın Reichspräsident'e verdiği olağanüstü hal yetkilerini (Madde 48) kullanarak parlamentodan bağımsız bir şekilde yönetmesine yol açtı. Bu durum onu Reichspräsident Paul von Hindenburg'a bağımlı hale getirdi. Reichstag'ın Reich maliyesinde reform yapılmasını öngören bir tasarıyı reddetmesi, Reichstag'ın feshedilmesine ve Eylül 1930'da NSDAP'nin oyların %18,3'ünü kazanmasıyla Reichstag'da önemli bir değişimle sonuçlanan bir genel seçime yol açtı. Cumhuriyet yanlısı çoğunluğun oluşması imkansız hale gelmiş, bu da siyasi istikrarsızlığa ve nihayetinde Nazi lideri Adolf Hitler'in 1933'te iktidara yükselmesine yol açmıştır.
Weimar Cumhuriyeti'nin sonu
Weimar Cumhuriyeti'nin sona ermesi, 1933 yılında Hitler'in şansölyeliğinin yükselişine işaret ediyordu. Hitler, 30 Ocak 1933 sabahı kısa bir törenle Şansölye olarak yemin etti. Ancak iktidara gelmesinden sonraki bir hafta içinde hükûmet muhalefeti bastırmaya başladı. Sol partilerin toplantıları yasaklandı ve ılımlı partilerin üyeleri tehdit edildi ve saldırıya uğradı. Yasal görünümlü önlemler Şubat ortasında Komünist Parti'yi bastırdı ve Reichstag milletvekillerinin açıkça yasadışı bir şekilde tutuklanmasını içeriyordu.
27 Şubat 1933'te Reichstag binası yanarak yerle bir oldu ve bu olay başlangıçta Hollandalı konsey komünisti Marinus van der Lubbe tarafından gerçekleştirilen bir kundaklama eylemi olarak suçlandı. Ancak 2019 yılında, önde gelen bir Nazi dönemi Alman tarihçisi tarafından gizlenen bir yeminli ifade ortaya çıkarıldı. 1950'lerde Nazilerin paramiliter SA biriminin eski bir üyesi, Reichstag yangınının olduğu gece, Van der Lubbe'yi revirden Reichstag'a götüren SA grubunun bir parçası olduğuna ve burada "garip bir yanık kokusu ve odalardan yükselen duman bulutları" fark ettiklerine yemin ediyordu. Der Lubbe SA tarafından zorla oraya getirildiğinde yangının zaten çıkarılmış olması ve Nazi hükûmetinin bu olayı iktidarı ele geçirmek için hemen kullanması, birçok çağdaş tarihçinin SA'nın kundaklamada sahte bayrak saldırısı olarak rol oynadığını doğrulamasına yol açmıştır. Hitler yangından KPD'yi sorumlu tutmuş (Van der Lubbe parti üyesi olmamasına rağmen) ve Hindenburg'u ertesi gün Reichstag Yangın Kararnamesini yayınlamaya ikna etmiştir. Kararname, Weimar Anayasası'nın 48. maddesine atıfta bulunuyor ve sivil özgürlüklere ilişkin bir dizi anayasal korumayı "süresiz olarak askıya alarak" Nazi hükûmetinin siyasi toplantılara karşı hızla harekete geçmesine, Komünistleri tutuklamasına ve öldürmesine olanak tanıyordu.
Hitler ve Naziler, seçmenleri etkilemek için Alman devletinin yayın ve havacılık olanaklarından büyük ölçüde yararlandı, ancak bu seçim NSDAP-DNVP koalisyonu için 16 sandalyelik yetersiz çoğunluk sağladı. NSDAP, 5 Mart 1933'te yapılan Reichstag seçimlerinde 17 milyon oy aldı. Komünist, Sosyal Demokrat ve Katolik Merkez oyları sağlam kaldı. Bu, Weimar Cumhuriyeti'nin son çok partili seçimi ve 57 yıl boyunca tüm Almanya'da yapılan son çok partili seçim oldu.
Hitler, farklı çıkar gruplarına hitap ederek Weimar Cumhuriyeti'nin süregelen istikrarsızlığına kesin bir çözüm bulunması gerektiğini vurguladı. Artık Almanya'nın sorunlarından Komünistleri sorumlu tutuyor, hatta 3 Mart'ta onları ölümle tehdit ediyordu. Eski Şansölye Heinrich Brüning, Merkez Partisi'nin herhangi bir anayasal değişikliğe direneceğini ilan etti ve Reichstag yangınının soruşturulması için Cumhurbaşkanı'na başvurdu. Hitler'in başarılı planı, artık Komünistlerden arınmış olan Reichstag'dan geriye kalanların kendisine ve Hükûmete kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermesini sağlamaktı. Şimdiye kadarki Başkanlık Diktatörlüğü böylece kendisine yeni bir yasal biçim verecekti.
15 Mart'ta yapılan ilk kabine toplantısına Reichstag'da azınlığı temsil eden iki koalisyon partisi katıldı: Naziler ve Alfred Hugenberg liderliğindeki DNVP (288 + 52 sandalye). Nürnberg Duruşmalarına göre, bu kabine toplantısının ilk gündem maddesi, anayasanın izin verdiği ve %66 parlamento çoğunluğu gerektiren Yetki Kanunu aracılığıyla karşı devrimin nasıl gerçekleştirileceğiydi. Bu yasa Hitler'i ve NSDAP'yi sınırsız diktatörlük yetkileri hedefine götürecekti ve götürdü de.
Hitler 15 Mart'taki kabine toplantısında, kabineye Reichstag'ın onayı olmadan yasa çıkarma yetkisi verecek olan Yetki Kanunu'nu sundu. Bu arada Naziler için geriye kalan tek soru, 'nin Yetki Kanunu'nu destekleyip desteklemeyeceğiydi. Onların da desteğiyle yasa 23 Mart 1933'te 444 lehte ve 94 aleyhte oyla kabul edildi ve Hitler ile Nazi hükûmetine diktatörlük yetkileri vererek Weimar Cumhuriyeti'nin resmen sonunu getirdi. Bu durum Hitler'in Reichstag'ın onayı olmadan yasalar çıkarmasına ve kendisini bir diktatör olarak kabul ettirmesine olanak tanıyarak siyasi muhaliflerin zulme uğramasına, ortadan kaldırılmasına ve Holokost'un başlamasına yol açtı.
Sonuçlar
1933 tarihli Yetki Kanunu yaygın olarak Weimar Cumhuriyeti'nin sonu ve Nazi döneminin başlangıcı olarak kabul edilir. Bu yasa kabineye Reichstag veya Başkan'ın onayı olmadan yasa yapma ve Weimar Anayasası'na aykırı yasalar çıkarma yetkisi veriyordu. Mart 1933 seçimlerinden önce Adolf Hitler, Paul von Hindenburg'u Reichstag Yangını Kararnamesi'ni 'i kullanarak yayınlamaya ikna etmişti; bu kararname hükûmete "habeas corpus haklarını [...] basın özgürlüğünü, örgütlenme ve toplanma özgürlüğünü, posta, telgraf ve telefon haberleşmesinin gizliliğini" kısıtlama yetkisi veriyor ve arama emirlerini ve müsadereyi "aksi belirtilmedikçe yasal sınırların ötesinde" yasallaştırıyordu. Bunun amacı Komünistlerin hükûmete karşı herhangi bir eylemde bulunmasını engellemekti. Hitler, Yetki Kanunu'nun hükümlerini diktatörlüğüne başka kaynaklardan gelebilecek olası muhalefeti önlemek için kullandı ve bunda çoğunlukla başarılı oldu: Yetki Kanunu'nun kabulünü takip eden aylarda NSDAP dışındaki tüm Alman partileri yasaklandı veya kendilerini feshetmeye zorlandı, tüm sendikalar feshedildi ve tüm medya Reich Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı'nın kontrolü altına alındı ( hariç). Reichstag daha sonra Hindenburg tarafından feshedildi ve Kasım 1933'te NSDAP'ye meclisin tam kontrolünü veren tek partili bir erken seçim çağrısı yapıldı.
1919 Anayasası hiçbir zaman resmen yürürlükten kaldırılmadı, ancak Yetki Kanunu'ndan sonra o ölü bir kelime olduğu anlamına geliyordu. Reichstag, Alman siyasetinde aktif bir oyuncu olmaktan fiilen çıkarıldı. İkinci Dünya Savaşı'nın sonuna kadar sadece ara sıra toplandı, hiçbir tartışma yapmadı ve sadece birkaç yasa çıkardı; tüm amaçlar için Hitler'in konuşmaları için sadece bir sahneye indirgendi. Alman parlamentosunun diğer meclisi (Reichsrat) Şubat 1934'te resmen lağvedildi; bu karar, yetkisi altında çıkarılan herhangi bir yasanın her iki meclisin kurumlarını etkileyemeyeceğini öngören Yetki Kanunu'nun açıkça ihlaliydi. Ancak o zamana kadar Naziler kendi kendilerinin yasası haline gelmişti ve bu eylemlere mahkemede hiçbir zaman itiraz edilmedi.
2 Ağustos 1934'te Hindenburg akciğer kanserinden öldü ve böylece Nazilerin tam hakimiyetinin önündeki tüm engeller ortadan kalktı; Hindenburg'un ölümünden bir gün sonra Hitler Kabinesi "Reich'ın En Yüksek Devlet Makamına İlişkin Kanun "u kabul ederek Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini yeni "Führer ve Reich Şansölyesi" makamına devretti ve ona herhangi bir kontrol ve denge imkanı olmaksızın tüm Reich üzerinde tam güç verdi. Bu hamle daha sonra son derece demokratik olmayan bir ile onaylandı. Bu, 1936'da ile birlikte Weimar Cumhuriyeti'nin son kalıntılarını da ortadan kaldırdı.
Başarısızlık nedenleri
Weimar Cumhuriyeti'nin çöküşü, başarısızlığına katkıda bulunan birçok faktörle birlikte devam eden bir tartışma konusudur. Bazıları, ılımlı siyasi figürlerin bile desteklememesi ve hem sol hem de sağdaki aşırı uçların karşı çıkması nedeniyle, en başından beri başarısızlığa mahkûm olduğunu savunmaktadır. Almanya'nın sınırlı demokratik gelenekleri ve Weimar demokrasisinin kaotik olarak algılanması da halk desteğinden yoksun kalmasına katkıda bulunmuştur. Buna ek olarak, Almanya'nın I. Dünya Savaşı'nda teslim olmasının hainlerin eylemlerinden kaynaklandığını savunan Dolchstoß (veya "arkadan bıçaklanma") teorisine olan inanç, hükûmetin meşruiyetine daha da zarar verdi.
Hiperenflasyon, kitlesel işsizlik ve yaşam standartlarındaki düşüş gibi ekonomik sorunlar da Weimar Cumhuriyeti'nin çöküşünde önemli faktörlerdi. Amerikan kredilerine olan bağımlılığı nedeniyle Almanya'yı özellikle etkileyen 1930'ların Büyük Buhranı bu sorunları daha da şiddetlendirdi. Ayrıca Versailles Antlaşması'nın getirdiği tazminat yükü Almanya'nın ekonomisine zarar vererek hiperenflasyona ve piyasa kredisi eksikliğine yol açtı.
Kurumsal sorunlar da Weimar Cumhuriyeti'nin çöküşüne önemli bir katkıda bulunmuştur. Reichspräsident pozisyonunun imparatorun yerine geçmesi ve parti siyasetinin rolünü azaltması nedeniyle 1919 anayasası kusurlu olarak görülmüştür. Federal Almanya Cumhuriyeti Temel Yasası olarak bilinen 1949 Batı Alman Anayasası bu kusurlara bir yanıt olarak hayata geçirilmiştir.
Sonuç olarak, hiçbir faktör Weimar Cumhuriyeti'nin başarısızlığını tam olarak açıklayamaz. Şansölye Heinrich Brüning'in ekonomi politikaları ve Adolf Hitler'in yükselişi gibi belirli bireylerin rolleri de çöküşünde önemli bir rol oynamıştır.
Miras
Nazi propagandasında "Sistem" (Das System) ya da "Sistem Zamanı" (Systemzeit) olarak da bilinen Weimar Cumhuriyeti, bir ihanet, yozlaşma ve yolsuzluk dönemi olarak tanımlanmıştır. Cumhuriyetin 1918'de kurulduğu aya atfen "Kasım suçluları" ya da "Kasım suçlularının rejimi" (Almanca: November-Verbrecher) olarak da anılmıştır. Bu olumsuz tasvire rağmen Weimar Cumhuriyeti tüm yetişkinler (kadınlar dahil) için oy hakkı, sekiz saatlik iş günü, medya ve teknolojide yenilikler ve LGBT bireyler için daha fazla özgürlük getirmiştir. Ancak bu ilerici politikalar, Nazi Almanyası'nın güçlü homofobik politikaları ve hem Batı hem de Doğu Almanya'daki hükûmetlerin muhafazakar tutumları tarafından geri alındı. Foreign Policy'ye göre Weimar Cumhuriyeti "faşizme teslim olan 'başarısız' bir demokrasinin en iyi bilinen tarihi örneği" olarak görülmektedir.
Ayrıca bakınız
Konuyla ilgili yayınlar
- Colin Storer. Weimar Cumhuriyeti'nin Kısa Tarihi, çev: Sedef Özge. İletişim Yayınları, 2021.
- Peter Gay. Weimar Kültürü, çev: Eren Buğlalılar. İletişim Yayınları, 2023.
- James Hawes. Kısa Almanya Tarihi, çev: Yavuz Alogan. Say Yayınları, 2021.
Kaynakça
- ^ "Das Deutsche Reich Überblick". Erişim tarihi: 2 Eylül 2014.[]
- ^ "Tatsachen über Deutschland". Erişim tarihi: 2 Eylül 2014.[]
- ^ "Weimar Republic". Encyclopedia Britannica. 3 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Haziran 2012.
- ^ Schnurr, Eva-Maria (30 Eylül 2014). "Der Name des Feindes: Warum heißt die erste deutsche Demokratie eigentlich 'Weimarer Republik?'". Der Spiegel (Almanca). 13 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Haziran 2020.
- ^ Richard J. Evans (2005). The Coming of the Third Reich. Penguin. s. 33. ISBN .
- ^ "Constitution of the Weimar Republic". documentArchiv.de (Almanca). article 3. 11 Ağustos 1919. 27 Kasım 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Şubat 2008.
- ^ "World War I – Killed, wounded, and missing". Encyclopedia Britannica. 5 Ekim 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ocak 2023.
- ^ (1998). The First World War. Hutchinson. ISBN . OCLC 1167992766. 2 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ocak 2023.
- ^ Herwig, Holger H. (1997). The First World War: Germany and Austria-Hungary, 1914–1918. Modern Wars. Londra: St. Martin's Press. ss. 426-428. ISBN . OCLC 34996156.
- ^ Tucker, Spencer C. (2005). World War I: A — D. Santa Barbara: ABC-CLIO. s. 1256. ISBN . OCLC 162257288.
- ^ Haffner, Sebastian (2002) [1st pub. 1979]. Die deutsche Revolution 1918/19 [The German Revolution 1918/19] (Almanca). Berlin: Kindler. ISBN . OCLC 248703455.
- ^ a b Stevenson, David (2004). Cataclysm: The First World War as Political Tragedy. New York: Basic Books. s. 404. ISBN . OCLC 54001282. 2 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ocak 2023.
- ^ Heinzelmann, Ursula. Beyond Bratwurst: A History of Food in Germany. London: Reaktion Books, 2014.
- ^ Marks, Sally (1978). "The Myths of Reparations". . 11 (3): 231-255. doi:10.1017/S0008938900018707. JSTOR 4545835.
- ^ Farmer, Alan (2016). My Revision Notes: AQA AS/A-level History: Democracy and Nazism: Germany, 1918–1945. Hachette UK. s. 27. ISBN .
- ^ Jackisch, Barry A. (24 Şubat 2016). The Pan-German League and Radical Nationalist Politics in Interwar Germany, 1918–39. Routledge. s. 148. ISBN . 2 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ocak 2023.
- ^ Kitchen, Illustrated History of Germany, Cambridge University Press, 1996, p. 241
- ^ Wolfgang Elz, "Foreign policy" in Anthony McElligott, ed., Weimar Germany (2009) pp. 50–77
- ^ Heino Kaack, Geschichte und Struktur des deutschen Parteiensystems, Springer-Verlag, 2013, , pp. 105–108
- ^ "Unemployment in Nazi Germany". Spartacus Educational (İngilizce). 1 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Mart 2017.
- ^ Thomas Adam, Germany and the Americas: Culture, Politics, and History, 2005, , p. 185
- ^ "Dokument in Hannover belegt: SA-Mann will beim Reichstagsbrand 1933 geholfen haben". Haz.de. 26
- ^ As Kershaw 1998, s. 468 notes, after the passage of the Act, "Hitler was still far from wielding absolute power. But vital steps toward consolidating his dictatorship now followed in quick succession."
- ^ Klemperer, Klemens von (1992). German Resistance Against Hitler: The Search for Allies Abroad 1938–1945. Oxford: OUP / Clarendon Press. ISBN .
- ^ a b (1970). Triumph and Turmoil. Londra: Allen & Unwin. s. 209. ISBN .
- ^ a b Primoratz, Igor (2008). Patriotism: Philosophical and Political Perspectives. Routledge. s. 98. ISBN . 2 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ocak 2023.
- ^ Shirer, William L. (1960). The Rise and Fall of the Third Reich. New York: . ISBN .
- ^ "German Vampire Notes". PMGNotes.com. 16 Nisan 2019. 14 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ocak 2023.
- ^ James, Harold, "Economic Reasons for the Collapse of the Weimar Republic", in Kershaw 1990, ss. 30–57
- ^ Gerwarth, Robert (6 Şubat 2021). "Weimar's Lessons for Biden's America". Foreign Policy (İngilizce). 13 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Ağustos 2022.
- ^ Schmitz-Berning, Cornelia (2010). Vokabular des Nationalsozialismus (Almanca). . ss. 597-598. ISBN . 2 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ocak 2023.
- ^ Wires, Richard (1985). Terminology of the Third Reich (İngilizce). . s. 44. LCCN 85047938.
- ^ "Sexual Politics and the Legacy of the Weimar Republic". ANU Reporter (İngilizce). 20 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Ekim 2022.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Weimar Cumhuriyeti Almanca Weimarer Republik Almanya da Philipp Scheidemann in 9 Kasim 1918 tarihinde cumhuriyetin kuruldugunu ilan etmesi ile baslayip 30 Ocak 1933 tarihinde Adolf Hitler in sansolye olmasina kadar suregelmis doneme verilen isimdir Weimar Cumhuriyeti adi tarih yazimi icin kullanilan bir terimdir Bu adin kaynagi I Dunya Savasi ndan yenilgiyle cikilmasi sonucu lagvedilen Alman monarsisi yerine milli meclisin yeni anayasayi olusturmak icin 1919 yilinda toplandigi Weimar kentidir Parlamenter demokrasiye dayanan bir rejimin kurulmus oldugu bu donemde Deutsches Reich yani Alman Imparatorlugu adi muhafaza edildi Almanya da liberal demokrasi yerlestirmek icin yapilan bu ilk girisim yogun sivil anlasmazliklarin ve ekonomik sorunlarin oldugu bir donem getirdi Weimar CumhuriyetiDeutsches Reich Alman Imparatorlugu1918 1933Bayrak Amblem 1919 1928 Slogan Slogan Einigkeit und Recht und Freiheit Turkce Birlik ve Adalet ve Ozgurluk Milli mars Das Lied der Deutschen Almanlarin Sarkisi1930 da AlmanyaWeimar Cumhuriyeti doneminde Alman eyaletleriBaskentBerlinYaygin dil ler AlmancaHukumetFederal anayasal yari baskanlik cumhuriyetiCumhurbaskani 1919 25Friedrich Ebert 1925 33Paul von HindenburgSansolye 1918 19aFriedrich Ebert 1919 ilk Philipp Scheidemann 1933 son Adolf HitlerYasama organiReichstag Devlet konseyiReichsratTarihi donemSavas arasi Cumhuriyetin ilani9 Kasim 1918 Weimar Anayasasi11 Agustos 1919 Hitler in iktidari zapti30 Ocak 1933 Reichstag Yangini27 Subat 1933 Yetki Kanunu23 Mart 1933Yuzolcumu Toplam468 787 km2Nufus Sayilan62411 000Para birimi1919 1923 1923 1924 1924 1933 ReichsmarkOnculler ArdillarAlman Imparatorlugu Nazi Almanyasia Halk Temsilcileri Konseyi 9 Kasim 1918 11 Subat 1919 donemidir Kasim 1918 de monarsinin yikilmasi ve Ocak 1919 daki anayasa yapici Alman Ulusal Meclisi secimleri sonucunda Imparatorluk tan Weimar Cumhuriyeti ne geciste devamlilik saglandi Hatta belirli bir olcude monarsi kurumu degisik bir bicimde suruyordu Halk tarafindan secilen Imparatorluk Baskani makami oylesine kuvvetli yetkilerle donatilmisti ki daha o zamanlar bir imparator yedeginden ya da bir yedek imparatordan soz ediliyordu Imparatorluktan ahlaki olarak da bir kopma olmadi Savas sucu sorusuyla ilgili olarak ciddi bir hesaplasma gerceklesmedi halbuki veya cunku Alman kayitlari acik bir dille konusuyorlardi Imparatorluk yonetimi 28 Haziran 1914 te Saraybosna da Avusturya Macaristan veliahti Franz Ferdinand in oldurulmesinden sonra uluslararasi krizi bilincli olarak tirmandirmisti ve boylece I Dunya Savasi nin cikmasinda bas sorumlulugu tasiyordu Yapilmayan savas sucu tartismasinin devaminda Almanya nin savasta sucsuz oldugu miti dogdu Bu mit hancerleme miti ile birlikte buna gore anavatandaki hainlik Almanya nin yenilgisine neden olmustu ilk Alman demokrasisinin yasalliginin alasagi edilmesinde katki sagladi Almanya nin 28 Haziran 1919 da imzalamak zorunda birakildigi Versay Baris Antlasmasi neredeyse butun Almanlar tarafindan buyuk haksizlik olarak algilandi Bunun nedenleri Alman Imparatorlugu ve muttefiklerinin savas suclusu olduklari gerekcesiyle dayatilan ozellikle yeni kurulan Polonya yararina olan toprak kaybinda tazminat seklindeki maddi yuklerde somurgelerin kaybinda ve getirilen askeri sinirlamalarda yatmaktadir Avusturya nin Almanya ile birlesmesinin yasaklanmasi da haksizlik olarak gorulen maddeler arasindaydi Habsburg Monarsisi nin yikilmasiyla buyuk Almanya cozumunun gerceklestirilmesi icin ana engel kalktiktan sonra Viyana ve Berlin devrim hukumetleri her iki Almanca konusan cumhuriyetin derhal birlestirilmesine karar vermislerdi Bu talebin populerliginden her iki taraf da emindi Versay ve Saint Germain Antlasmalari ndaki birlesme yasagi buyuk Almanya dusuncesinin tekrar kuvvetlenmesine engel olamadi Bu dusunce eski imparatorluk fikrinin bir ronesansi ile birlesti Almanya tam da askeri olarak yenilmis ve yenilginin sonuclari altinda aci cekmekte oldugundan gecmisin oldugundan guzel bir sekilde yansitilmasina inanmaya musaitti Orta Cag in Kutsal Roma Imparatorlugu bir ulusal devlet degil evrensel iddiasi olan uluslar ustu bir olusumdu 1918 den sonra bu mirasa oncelikle siyasi sagdaki gucler gondermede bulunuyorlardi Almanya icin yeni bir ileti belirlemislerdi Almanya Avrupa da duzenleyici guc olarak Bati demokrasilerine ve Dogu Bolsevikligine karsi one cikmalidir Parlamenter demokrasi olarak Weimar demokrasisi yalnizca 11 yil yasayabildi 1930 Mart sonunda sosyal demokrat Hermann Muller baskanligindaki son cogunluk hukumeti issizlik sigortasinin iyilestirilmesiyle ilgili bir tartismadan oturu dagildi Simdiye kadarki buyuk koalisyonun yerine Katolik Merkez siyasetcisi Heinrich Bruning baskanliginda 1930 yazindan beri Imparatorluk Baskani Maresal Paul von Hindenburg un olaganustu hal duzenlemeleri yardimiyla hukumet eden bir burjuva azinlik hukumeti gecti 14 Eylul 1930 daki parlamento secimlerinde Adolf Hitler in Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi NSDAP en guclu ikinci parti konumuna yukseldikten sonra hala daha en guclu parti olan sosyal demokratlar SPD Bruning hukumetini tolere etmeye basladi Bu sayede Imparatorluk ta saga kayisin onune gecilmesi ve SPD nin Bruning in partisi Katolik Merkez ve burjuva demokratlarla birlikte iktidarda oldugu en buyuk tek devlet Prusya da demokrasinin korunmasi amaclaniyordu Imparatorluk Parlamentosu baskanliga bagli olaganustu hal sistemine gecildiginden beri yasama organi olarak Imparatorlugun mesruti monarsisinde oldugundan daha az soz hakkina sahipti Parlamentosuzlastirma secmenlerin giderek devre disi birakilmasi demekti ve iste bu parlamento karsiti sag ve sol gruplarin guclenmesine yol acti Bundan en fazla nasyonal sosyalistler yararlandi Sosyal demokratlar Bruning i dusurduklerinden beri Hitler kendi hareketini Marksizm in gerek bolsevik ve gerekse reformist tum oyun turlerinin halka uygun tek secenegi olarak tanitabilmisti O simdi ikisine de cagrida bulunabilecek durumdaydi Bu arada gercekten basarisiz olan parlamenter demokrasiye karsi yayginlasmis cekinceli tutuma ve erken otuzlu yillarda Bruning Papen ve Schleicher hukumetlerinin ucunun de politik etkisini kaybettirdigi Bismarck zamanindan beri tasdik edilen ve genel esit secim hakki seklinde vucut bulan halkin katilim hakkina Boylelikle Hitler Almanya nin es zamanli olmayan demokratiklesmesinden yani demokratik bir secim hakkinin erken baslatilmasindan ve hukumet sisteminin parlamenter temele gec kavusmasindan en cok faydalanan kisi oldu Hitler in yonetici oldugu donemde 1919 tarihli Weimar Anayasasi teknik olarak II Dunya Savasi nin sonuna kadar yururlukten kaldirilmadi Ancak 1933 yilinda nasyonal sosyalist hukumetin duzenlemeleri tipik demokratik sistemin mekanizmalarini tahrip etti o yuzden 1933 yili Weimar doneminin sonu olarak kabul edilir Isim ve sembollerWeimar Cumhuriyeti anayasasini kabul eden Meclis 6 Subat 1919 dan 11 Agustos 1919 a kadar Weimar da toplandigi icin bu sekilde adlandirilmistir ancak bu isim ancak 1933 ten sonra yayginlasmistir Weimar Cumhuriyeti 1919 ile 1933 yillari arasinda Alman devletine verilen isimdi Deutsches Reich Alman Imparatorlugu terimi resmi olarak muhafaza edildi ancak bu donemde neredeyse hic kullanilmadi Katolik Merkez Partisi olarak da bilinen partisi Deutscher Volksstaat Alman Halk Devleti terimini tercih ederken Almanya Sosyal Demokrat Partisi Deutsche Republik Alman Cumhuriyeti terimini tercih etti Republik von Weimar Weimar Cumhuriyeti terimi ilk kez 1929 yilinda Adolf Hitler tarafindan yapilan bir konusma sirasinda dile getirilmis ve terimin yayginlasmasi 1930 lari bulmustur Tarihci Deutsches Reich teriminin orta Avrupa daki tum Almanca konusanlari kapsayan guclu bir Alman devleti imajini cagristirdigini ve bunun da Nazi slogani olan tek Halk tek Imparatorluk tek Lider ile ortustugunu belirtmektedir Bayrak ve arma Eski siyah kirmizi altin uc renk Weimar Anayasasi nda ulusal bayrak olarak adlandirilmistir Nazi Partisi nin iktidari ele gecirmesinin ardindan 1935 yilinda kaldirilmistir Arma baslangicta 1849 tarihli tarafindan getirilen ve Kasim 1911 de ilan edilen Reichsadler e dayaniyordu 1928 yilinda Karl Tobias Schwab tarafindan yapilan yeni bir tasarim ulusal arma olarak kabul edilmis 1935 yilinda Nazi Reichsadler i ile degistirilene kadar bu arma kullanilmis ve 1950 yilinda Federal Almanya Cumhuriyeti tarafindan yeniden kabul edilmistir TarihI Dunya Savasi 28 Temmuz 1914 ile 11 Kasim 1918 tarihleri arasinda gerceklesti ve bu sure zarfinda 70 milyondan fazla askeri personel seferber edildi savas 20 milyon askeri ve sivil olumle sona erdi milyonlarcasini olusturan 1918 Ispanyol gribi pandemisinden kaynaklanan olumler haric bu da onu tarihteki en buyuk ve en olumcul savaslardan biri haline getirdi Avrupa da ve dunya capinda bircok cephede dort yil suren savasin ardindan Agustos 1918 de son Muttefik taarruzu basladi ve Almanya ile Merkezi Gucler in konumu kotuleserek baris talep etmelerine yol acti Ilk teklifler Muttefik Devletler tarafindan reddedildi ve Almanya nin durumu daha da umutsuz hale geldi Yaklasan askeri yenilginin farkindaligi 1918 1919 Alman Devrimi 9 Kasim 1918 de cumhuriyetin ilani Kayzer II Wilhelm in tahttan cekilmesi ve Almanya nin teslim olmasi Imparatorluk Almanyasi nin sonunu ve Weimar Cumhuriyeti nin baslangicini isaret eder Kasim Devrimi 1918 1919 Ekim 1918 de Alman Imparatorlugu secilmis parlamentonun yetkilerini arttiran bir anayasa reformu gecirdi Ayni ayin 29 unda Kiel de 1917 Rus Devrimi ndeki Sovyetler model alinarak kurmaya baslayan denizciler arasinda bir isyan patlak verdi Devrim hizla Almanya geneline yayildi ve katilimcilar cesitli sehirlerde can kaybi olmadan askeri ve sivil guclerin kontrolunu ele gecirdi O donemde esas olarak iscileri temsil eden sosyalist hareket iki buyuk sol partiye bolunmustu acil baris gorusmeleri cagrisinda bulunan ve Sovyet tarzi bir komuta ekonomisini savunan Almanya Bagimsiz Sosyal Demokrat Partisi USPD ve savas cabalarini destekleyen ve parlamenter sistemi tercih eden Almanya Sosyal Demokrat Partisi SPD ayni zamanda Cogunluk Almanya Sosyal Demokrat Partisi MSPD olarak da bilinir Isyan konseylerin Sovyet tarzi istekleri nedeniyle yerlesik ve orta siniflar arasinda buyuk korkuya neden oldu Merkezci ve muhafazakar vatandaslar icin ulke komunist bir devrimin esiginde gibi gorunuyordu Philipp Scheidemann Reichstag binasindan Alman Cumhuriyeti ni ilan ederken 7 Kasim a gelindiginde devrim Munih e ulasmis ve Bavyera Krali Ludwig III un kacmasiyla sonuclanmisti MSPD tabandaki desteginden faydalanarak hareketin on saflarinda yer aldi ve Kayzer II Wilhelm in tahttan cekilmesini talep etti Wilhelm reddedince Baden Prensi Max bunu yaptigini acikladi ve Hohenzollern Hanedani nin baska bir uyesi altinda bir naiplik kurmaya calisti MSPD de kendi kendini atayan bir askeri uzman olan Gustav Noske daha fazla huzursuzlugu onlemek icin Kiel e gonderildi ve Kiel kislasindaki isyanci denizcileri ve destekcilerini kontrol etme gorevini ustlendi Devrimci mucadele konusunda deneyimsiz olan denizciler ve askerler onu deneyimli bir politikaci olarak karsiladi ve bir uzlasma icin pazarlik yapmasina izin vererek uniformali devrimcilerin ilk ofkesini yatistirdi 9 Kasim da MSPD uyesi Philipp Scheidemann Berlin deki Reichstag binasinda monarsi mi yoksa cumhuriyet mi sorusunun ulusal bir meclis tarafindan yanitlanmasi gerektigine inanan MSPD lideri Friedrich Ebert in ofkesine ragmen Alman Cumhuriyeti ni ilan etti Iki saat sonra komunist Spartakusbund un Spartakus Birligi es lideri Karl Liebknecht tarafindan Berliner Stadtschloss ta Ozgur Sosyalist Cumhuriyet ilan edildi Imparatorluk Sansolyesi Baden Prensi Max yetkilerini gonulsuzce kabul eden Friedrich Ebert e devretti Ebert ve Hugo Haase liderliginde uc MSPD ve uc USPD uyesinden olusan Halk Temsilcileri Konseyi adinda bir koalisyon hukumeti kuruldu Gecici bir bakanlar kurulu olarak hareket etmeye calisti ancak iktidar sorunu cevapsiz kaldi 11 Kasim da Compiegne de Alman temsilciler tarafindan bir ateskes imzalandi ve Muttefikler ile Almanya arasindaki askeri operasyonlar fiilen sona erdi Bu Muttefikler tarafindan herhangi bir taviz verilmeksizin Almanya nin teslim olmasi anlamina geliyordu deniz ablukasi tam baris sartlari kabul edilene kadar devam edecekti Kasim 1918 den Ocak 1919 a kadar Alman siyaseti farkli gruplarin kontrol ve guc icin mucadele ettigi bir akis halindeydi Kriz yillari 1919 1923 Birinci Dunya Savasi sonrasi Alman siviller icin korkunctu cunku ciddi gida kitligi 1923 e kadar dort yil boyunca devam etti Haziran 1919 da deniz ablukasinin kaldirilmasina ragmen savasin neden oldugu sikintilar on yil boyunca devam etti Alman yetkililer ulusun giderek artan acligiyla mucadele etmek icin 1915 te ulke capinda domuz katliami Schweinemord gibi cogu son derece basarisiz olan aceleci kararlar aldi 1922 yilinda Versay Antlasmasi nin imzalanmasindan uc yil sonra ulkedeki et tuketimi savas doneminden bu yana artmamisti Aci ve istirabin devam etmesi Weimar otoritesini olumsuz bir sekilde gosterdi ve kamuoyu basarisizliginin arkasindaki ana kaynaklardan biri oldu Ekonomik kayiplar Muttefiklerin Versay Antlasmasina kadar Almanya ya uyguladigi abluka ile de iliskilendirilebilir zira Muttefikler cogu Almanin karsilayamayacagi dusuk seviyelerde mal ithalatina izin vermisti Antlasma 28 Haziran 1919 da imzalandi ve kolayca dort kategoriye ayrildi toprak sorunlari silahsizlanma talepleri tazminatlar ve sucun devredilmesi Almanya 1921 yilina kadar 20 milyar altin mark yani yaklasik 4 5 milyar dolar odemeye ve tartismali Savas Suclulugu Maddesini kabul etmeye zorlanmistir Bu antlasma devam eden ekonomik krizle birlikte kisa bir sure sonra Almanya da asiri milliyetci hareketlerin yukselisine katkida bulundu Not kagidi olarak kullanilan bir milyon marklik banknotlar Ekim 1923 Rheinland in 11 Kasim 1918 de Almanya ile yapilan ateskesin ardindan gerceklesti Isgalci ordular Amerikan Belcika Ingiliz ve Fransiz kuvvetlerinden olusuyordu 1920 yilinda Fransa nin yogun baskisi altinda Ren Eyaletinden ayrildi ve 1935 yilinda yapilan bir plebisite kadar Milletler Cemiyeti tarafindan yonetildi ve bolge Alman Imparatorluguna geri verildi Ayni zamanda 1920 de Eupen ve Malmedy bolgeleri Belcika ya devredildi Kisa bir sure sonra Fransa Rheinland i tamamen isgal ederek tum onemli sanayi bolgelerini siki bir sekilde kontrol altina aldi Tazminatlar da savas sonrasi donemde onemli bir konuydu Almanya nin odemekle yukumlu oldugu gercek tazminat miktari 1921 Londra Programi nda kararlastirilan 132 milyar mark degil A ve B Tahvillerinde ongorulen 50 milyar markti Tarihci Sally Marks 112 milyar marklik C tahvillerinin tamamen hayali oldugunu Almanya nin cok daha fazlasini odeyecegine dair kamuoyunu kandirmaya yonelik bir arac oldugunu soyluyor Gercekte 1920 den 1931 e kadar odemelerin suresiz olarak askiya alindigi donem yapilan toplam odeme 20 milyar mark yani yaklasik 5 milyar ABD Dolari ya da 1 milyar sterlindi Bunun 12 5 milyari nakitti ve cogunlukla New York bankerlerinden alinan kredilerden geliyordu Geri kalani ise komur ve kimyasal maddeler gibi mallardan ya da demiryolu ekipmanlari gibi varliklardan olusuyordu Tazminat faturasi 1921 de Muttefiklerin talepleri temelinde degil Almanya nin odeme kapasitesi temelinde belirlendi Hiperenflasyon savas sonrasi yillarda da onemli bir sorundu Savas sonrasi ilk yillarda enflasyon endise verici bir oranda artiyordu ancak hukumet borclari odemek icin daha fazla para basti 1923 yilina gelindiginde Cumhuriyet Versailles Antlasmasi nin gerektirdigi tazminat odemelerini artik karsilayamayacagini iddia etti ve hukumet bazi odemelerde temerrude dustu Bunun uzerine Fransiz ve Belcikali birlikler Ocak 1923 te Almanya nin o donemdeki en verimli sanayi bolgesi olan Ruhr bolgesini isgal ederek cogu madencilik ve imalat sirketinin kontrolunu ele gecirdi Grev cagrisi yapildi ve pasif direnis tesvik edildi Bu grevler sekiz ay surdu ve hem ekonomiye hem de topluma daha fazla zarar verdi Siyasi kargasa siyasi cinayetler ve iktidari ele gecirme girisimleri Dilenen engelli bir Birinci Dunya Savasi gazisi Berlin 1923 Weimar Cumhuriyeti hem soldan hem de sagdan muhalefetle karsilasti Almanya Komunist Partisi gibi gruplar tarafindan temsil edilen radikal sol iktidardaki Sosyal Demokratlari komunist bir devrimi engelleyerek isci hareketinin ideallerine ihanet etmekle sucladi ve Cumhuriyeti yikmaya calisti Ote yandan cesitli sagci gruplar Alman Imparatorlugu gibi otoriter bir monarsiyi tercih ederek her turlu demokratik sisteme karsi cikti Bazi sagcilar ozellikle de eski subaylar Almanya nin Birinci Dunya Savasi ndaki yenilgisinden Sosyalistleri ve Yahudileri sorumlu tutuyordu Sonraki yillarda merkezi hukumet Reichswehr in destegiyle Almanya nin sehirlerinde patlak veren siddet olaylarina sert bir sekilde mudahale etti Sol Sosyal Demokratlari devrim ideallerine ihanet etmekle suclarken ordu ve hukumet tarafindan finanse edilen Freikorps grevci iscilere karsi siddet eylemlerinde bulundu Weimar Cumhuriyeti ne karsi ilk buyuk meydan okuma 1919 da bir grup komunist ve anarsistin Munih te Bavyera hukumetini ele gecirmesi ve Bavyera Sovyet Cumhuriyeti nin kuruldugunu ilan etmesiyle geldi Ayaklanma solcu gucleri bastirmak icin para alan eski askerlerden olusan bir grup olan Freikorps tarafindan acimasizca bastirildi 1920 de Kapp Darbesi sirasinda 12 000 Freikorps askeri Berlin i isgal etti ve sagci bir gazeteci olan Wolfgang Kapp i sansolye olarak atadi Ulusal hukumet Kapp hukumetinin sadece dort gun sonra cokmesine yol acan bir genel grev cagrisinda bulundu Mart 1921 de Ruhr bolgesinde bir isci ayaklanmasi basladi ve 50 000 kisi bir Kizil Ordu olusturarak eyaletin kontrolunu ele gecirdi Duzenli ordu ve Freikorps isyani bastirdi SPD liderleri sosyalist bir rejimin kurulmasindan yana olan USPD destekcileri tarafindan yonetilen isyani desteklemedi Agustos 1921 de Maliye Bakani Matthias Erzberger ve Disisleri Bakani Walther Rathenau Konsolosluk Orgutu uyeleri tarafindan olduruldu Bir Yahudi olan Rathenau Birinci Dunya Savasi ndan sonra Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti ile 1922 Rapallo Antlasmasi yoluyla Almanya nin izolasyonunu kirma cabalari nedeniyle de hedef alinmisti Buna karsilik hukumet bir Cumhuriyeti Savunma Yasasi cikardi ve kurbanlar icin halka acik buyuk cenaze torenleri duzenledi Ancak sagci devlet suclulari faaliyetlerine devam etti ve imparatorluk muhafazakarligindan etkilenen yargiclar tarafindan verilen hafif cezalar Cumhuriyeti daha da zayiflatti Altin Donem 1924 1929 Berlin de Altin Yirmiler Esplanade otelindeki cay dansinda bir caz grubu caliyor 1926 Gustav Stresemann 1923 te 100 gun boyunca Reichskanzler ve 1923 ten 1929 a kadar olarak bilinen Weimar Cumhuriyeti nin goreceli istikrar doneminde disisleri bakani olarak gorev yapti Bu sure zarfinda ekonomi buyudu ve sivil huzursuzluk azaldi Stresemann 1923 te in piyasaya surulmesiyle Alman para birimini istikrara kavusturmak icin calisti ve bu da Weimar Cumhuriyeti ekonomisine olan uluslararasi guveni daha da artirdi Almanya nin tazminat yukumluluklerini yerine getirmesine yardimci olmak icin 1924 te Dawes Plani olusturuldu ve Amerikan bankalarinin Alman bankalarina Alman varliklarini teminat gostererek borc vermesini iceriyordu Almanya ayrica Rapallo Antlasmasi araciligiyla Sovyetler Birligi ile diplomatik iliskiler kurdu ve Fransa Belcika Ingiltere ve Italya ile Locarno Antlasmasi imzaladi Bu Almanya nin uluslararasi konumunu iyilestirdi ve 1926 da Milletler Cemiyeti ne kabul edilmesine yol acti Bu donemde ticaret artti ve issizlik azaldi ancak Stresemann in reformlari Weimar Cumhuriyeti nin altinda yatan zayifliklari tam olarak ele almadi Siyasi durum sik sik hukumet degisiklikleri nedeniyle istikrarsizdi ve Amerikan finansina artan bagimlilik kisa omurlu oldu Buyuk Buhran ozellikle Almanya yi derinden etkiledi 1920 ler ayni zamanda Almanya da olarak bilinen edebiyat sinema tiyatro ve muzikte yaraticiligin arttigi kulturel bir ronesansa sahne oldu Ozellikle Berlin deki kulturel ortam kapitalist asiriliklarin reddi ve devrimci degisim cagrisi ile damgasini vurdu Yenilenen kriz ve gerileme 1930 1933 Berlin de yoksullari besleyen Alman Ordusu birlikleri 1931 1930 1933 yillari arasindaki donem Almanya icin yeni bir kriz ve gerilemeye isaret ediyordu zira ulke Buyuk Buhran in baslangicindan agir bir sekilde etkilenmisti Almanya da Gayri Safi Milli Hasila ve fiyat endeksi bu donemde ciddi bir deflasyon ve durgunluk yasadi Issizlik orani da yukselerek 1932 de 30 8 e ulasti Bu ekonomik calkanti Nazi Partisi nin 1928 de toplam oylarin 3 unden 1933 te 44 une yukselmesinin de gosterdigi gibi bircok secmenin radikallesmesine yol acti Komunist Parti KPD de destegini artirarak istikrarsiz bir koalisyon sistemine ve artan siyasi siddete yol acti 1930 da Sansolye olarak atanan Heinrich Bruning ekonomiyi istikrara kavusturmak amaciyla bir deflasyon politikasi uyguladi Ancak Reichstag da cogunlugun destegini alamamasi anayasanin Reichsprasident e verdigi olaganustu hal yetkilerini Madde 48 kullanarak parlamentodan bagimsiz bir sekilde yonetmesine yol acti Bu durum onu Reichsprasident Paul von Hindenburg a bagimli hale getirdi Reichstag in Reich maliyesinde reform yapilmasini ongoren bir tasariyi reddetmesi Reichstag in feshedilmesine ve Eylul 1930 da NSDAP nin oylarin 18 3 unu kazanmasiyla Reichstag da onemli bir degisimle sonuclanan bir genel secime yol acti Cumhuriyet yanlisi cogunlugun olusmasi imkansiz hale gelmis bu da siyasi istikrarsizliga ve nihayetinde Nazi lideri Adolf Hitler in 1933 te iktidara yukselmesine yol acmistir Nazi Partisi NSDAP lideri Adolf Hitler Brunswick Asagi Saksonya da Sturmabteilung uyelerini selamlarken 1932Weimar Cumhuriyeti nin sonuWeimar Cumhuriyeti nin Cumhurbaskani Paul von Hindenburg 1933 Weimar Cumhuriyeti nin sona ermesi 1933 yilinda Hitler in sansolyeliginin yukselisine isaret ediyordu Hitler 30 Ocak 1933 sabahi kisa bir torenle Sansolye olarak yemin etti Ancak iktidara gelmesinden sonraki bir hafta icinde hukumet muhalefeti bastirmaya basladi Sol partilerin toplantilari yasaklandi ve ilimli partilerin uyeleri tehdit edildi ve saldiriya ugradi Yasal gorunumlu onlemler Subat ortasinda Komunist Parti yi bastirdi ve Reichstag milletvekillerinin acikca yasadisi bir sekilde tutuklanmasini iceriyordu 27 Subat 1933 te Reichstag binasi yanarak yerle bir oldu ve bu olay baslangicta Hollandali konsey komunisti Marinus van der Lubbe tarafindan gerceklestirilen bir kundaklama eylemi olarak suclandi Ancak 2019 yilinda onde gelen bir Nazi donemi Alman tarihcisi tarafindan gizlenen bir yeminli ifade ortaya cikarildi 1950 lerde Nazilerin paramiliter SA biriminin eski bir uyesi Reichstag yangininin oldugu gece Van der Lubbe yi revirden Reichstag a goturen SA grubunun bir parcasi olduguna ve burada garip bir yanik kokusu ve odalardan yukselen duman bulutlari fark ettiklerine yemin ediyordu Der Lubbe SA tarafindan zorla oraya getirildiginde yanginin zaten cikarilmis olmasi ve Nazi hukumetinin bu olayi iktidari ele gecirmek icin hemen kullanmasi bircok cagdas tarihcinin SA nin kundaklamada sahte bayrak saldirisi olarak rol oynadigini dogrulamasina yol acmistir Hitler yangindan KPD yi sorumlu tutmus Van der Lubbe parti uyesi olmamasina ragmen ve Hindenburg u ertesi gun Reichstag Yangin Kararnamesini yayinlamaya ikna etmistir Kararname Weimar Anayasasi nin 48 maddesine atifta bulunuyor ve sivil ozgurluklere iliskin bir dizi anayasal korumayi suresiz olarak askiya alarak Nazi hukumetinin siyasi toplantilara karsi hizla harekete gecmesine Komunistleri tutuklamasina ve oldurmesine olanak taniyordu Hitler ve Naziler secmenleri etkilemek icin Alman devletinin yayin ve havacilik olanaklarindan buyuk olcude yararlandi ancak bu secim NSDAP DNVP koalisyonu icin 16 sandalyelik yetersiz cogunluk sagladi NSDAP 5 Mart 1933 te yapilan Reichstag secimlerinde 17 milyon oy aldi Komunist Sosyal Demokrat ve Katolik Merkez oylari saglam kaldi Bu Weimar Cumhuriyeti nin son cok partili secimi ve 57 yil boyunca tum Almanya da yapilan son cok partili secim oldu Hitler farkli cikar gruplarina hitap ederek Weimar Cumhuriyeti nin suregelen istikrarsizligina kesin bir cozum bulunmasi gerektigini vurguladi Artik Almanya nin sorunlarindan Komunistleri sorumlu tutuyor hatta 3 Mart ta onlari olumle tehdit ediyordu Eski Sansolye Heinrich Bruning Merkez Partisi nin herhangi bir anayasal degisiklige direnecegini ilan etti ve Reichstag yangininin sorusturulmasi icin Cumhurbaskani na basvurdu Hitler in basarili plani artik Komunistlerden arinmis olan Reichstag dan geriye kalanlarin kendisine ve Hukumete kanun hukmunde kararname cikarma yetkisi vermesini saglamakti Simdiye kadarki Baskanlik Diktatorlugu boylece kendisine yeni bir yasal bicim verecekti 15 Mart ta yapilan ilk kabine toplantisina Reichstag da azinligi temsil eden iki koalisyon partisi katildi Naziler ve Alfred Hugenberg liderligindeki DNVP 288 52 sandalye Nurnberg Durusmalarina gore bu kabine toplantisinin ilk gundem maddesi anayasanin izin verdigi ve 66 parlamento cogunlugu gerektiren Yetki Kanunu araciligiyla karsi devrimin nasil gerceklestirilecegiydi Bu yasa Hitler i ve NSDAP yi sinirsiz diktatorluk yetkileri hedefine goturecekti ve goturdu de Hitler 15 Mart taki kabine toplantisinda kabineye Reichstag in onayi olmadan yasa cikarma yetkisi verecek olan Yetki Kanunu nu sundu Bu arada Naziler icin geriye kalan tek soru nin Yetki Kanunu nu destekleyip desteklemeyecegiydi Onlarin da destegiyle yasa 23 Mart 1933 te 444 lehte ve 94 aleyhte oyla kabul edildi ve Hitler ile Nazi hukumetine diktatorluk yetkileri vererek Weimar Cumhuriyeti nin resmen sonunu getirdi Bu durum Hitler in Reichstag in onayi olmadan yasalar cikarmasina ve kendisini bir diktator olarak kabul ettirmesine olanak taniyarak siyasi muhaliflerin zulme ugramasina ortadan kaldirilmasina ve Holokost un baslamasina yol acti Sonuclar 1933 tarihli Yetki Kanunu yaygin olarak Weimar Cumhuriyeti nin sonu ve Nazi doneminin baslangici olarak kabul edilir Bu yasa kabineye Reichstag veya Baskan in onayi olmadan yasa yapma ve Weimar Anayasasi na aykiri yasalar cikarma yetkisi veriyordu Mart 1933 secimlerinden once Adolf Hitler Paul von Hindenburg u Reichstag Yangini Kararnamesi ni i kullanarak yayinlamaya ikna etmisti bu kararname hukumete habeas corpus haklarini basin ozgurlugunu orgutlenme ve toplanma ozgurlugunu posta telgraf ve telefon haberlesmesinin gizliligini kisitlama yetkisi veriyor ve arama emirlerini ve musadereyi aksi belirtilmedikce yasal sinirlarin otesinde yasallastiriyordu Bunun amaci Komunistlerin hukumete karsi herhangi bir eylemde bulunmasini engellemekti Hitler Yetki Kanunu nun hukumlerini diktatorlugune baska kaynaklardan gelebilecek olasi muhalefeti onlemek icin kullandi ve bunda cogunlukla basarili oldu Yetki Kanunu nun kabulunu takip eden aylarda NSDAP disindaki tum Alman partileri yasaklandi veya kendilerini feshetmeye zorlandi tum sendikalar feshedildi ve tum medya Reich Halki Aydinlatma ve Propaganda Bakanligi nin kontrolu altina alindi haric Reichstag daha sonra Hindenburg tarafindan feshedildi ve Kasim 1933 te NSDAP ye meclisin tam kontrolunu veren tek partili bir erken secim cagrisi yapildi 1919 Anayasasi hicbir zaman resmen yururlukten kaldirilmadi ancak Yetki Kanunu ndan sonra o olu bir kelime oldugu anlamina geliyordu Reichstag Alman siyasetinde aktif bir oyuncu olmaktan fiilen cikarildi Ikinci Dunya Savasi nin sonuna kadar sadece ara sira toplandi hicbir tartisma yapmadi ve sadece birkac yasa cikardi tum amaclar icin Hitler in konusmalari icin sadece bir sahneye indirgendi Alman parlamentosunun diger meclisi Reichsrat Subat 1934 te resmen lagvedildi bu karar yetkisi altinda cikarilan herhangi bir yasanin her iki meclisin kurumlarini etkileyemeyecegini ongoren Yetki Kanunu nun acikca ihlaliydi Ancak o zamana kadar Naziler kendi kendilerinin yasasi haline gelmisti ve bu eylemlere mahkemede hicbir zaman itiraz edilmedi 2 Agustos 1934 te Hindenburg akciger kanserinden oldu ve boylece Nazilerin tam hakimiyetinin onundeki tum engeller ortadan kalkti Hindenburg un olumunden bir gun sonra Hitler Kabinesi Reich in En Yuksek Devlet Makamina Iliskin Kanun u kabul ederek Cumhurbaskani nin yetkilerini yeni Fuhrer ve Reich Sansolyesi makamina devretti ve ona herhangi bir kontrol ve denge imkani olmaksizin tum Reich uzerinde tam guc verdi Bu hamle daha sonra son derece demokratik olmayan bir ile onaylandi Bu 1936 da ile birlikte Weimar Cumhuriyeti nin son kalintilarini da ortadan kaldirdi Basarisizlik nedenleriWeimar Cumhuriyeti nin cokusu basarisizligina katkida bulunan bircok faktorle birlikte devam eden bir tartisma konusudur Bazilari ilimli siyasi figurlerin bile desteklememesi ve hem sol hem de sagdaki asiri uclarin karsi cikmasi nedeniyle en basindan beri basarisizliga mahkum oldugunu savunmaktadir Almanya nin sinirli demokratik gelenekleri ve Weimar demokrasisinin kaotik olarak algilanmasi da halk desteginden yoksun kalmasina katkida bulunmustur Buna ek olarak Almanya nin I Dunya Savasi nda teslim olmasinin hainlerin eylemlerinden kaynaklandigini savunan Dolchstoss veya arkadan bicaklanma teorisine olan inanc hukumetin mesruiyetine daha da zarar verdi Hiperenflasyon kitlesel issizlik ve yasam standartlarindaki dusus gibi ekonomik sorunlar da Weimar Cumhuriyeti nin cokusunde onemli faktorlerdi Amerikan kredilerine olan bagimliligi nedeniyle Almanya yi ozellikle etkileyen 1930 larin Buyuk Buhrani bu sorunlari daha da siddetlendirdi Ayrica Versailles Antlasmasi nin getirdigi tazminat yuku Almanya nin ekonomisine zarar vererek hiperenflasyona ve piyasa kredisi eksikligine yol acti Kurumsal sorunlar da Weimar Cumhuriyeti nin cokusune onemli bir katkida bulunmustur Reichsprasident pozisyonunun imparatorun yerine gecmesi ve parti siyasetinin rolunu azaltmasi nedeniyle 1919 anayasasi kusurlu olarak gorulmustur Federal Almanya Cumhuriyeti Temel Yasasi olarak bilinen 1949 Bati Alman Anayasasi bu kusurlara bir yanit olarak hayata gecirilmistir Sonuc olarak hicbir faktor Weimar Cumhuriyeti nin basarisizligini tam olarak aciklayamaz Sansolye Heinrich Bruning in ekonomi politikalari ve Adolf Hitler in yukselisi gibi belirli bireylerin rolleri de cokusunde onemli bir rol oynamistir MirasNazi propagandasinda Sistem Das System ya da Sistem Zamani Systemzeit olarak da bilinen Weimar Cumhuriyeti bir ihanet yozlasma ve yolsuzluk donemi olarak tanimlanmistir Cumhuriyetin 1918 de kuruldugu aya atfen Kasim suclulari ya da Kasim suclularinin rejimi Almanca November Verbrecher olarak da anilmistir Bu olumsuz tasvire ragmen Weimar Cumhuriyeti tum yetiskinler kadinlar dahil icin oy hakki sekiz saatlik is gunu medya ve teknolojide yenilikler ve LGBT bireyler icin daha fazla ozgurluk getirmistir Ancak bu ilerici politikalar Nazi Almanyasi nin guclu homofobik politikalari ve hem Bati hem de Dogu Almanya daki hukumetlerin muhafazakar tutumlari tarafindan geri alindi Foreign Policy ye gore Weimar Cumhuriyeti fasizme teslim olan basarisiz bir demokrasinin en iyi bilinen tarihi ornegi olarak gorulmektedir Ayrica bakinizWielkopolska Ayaklanmasi Weimar Cumhuriyeti doneminde kurulan Alman devletleriKonuyla ilgili yayinlarColin Storer Weimar Cumhuriyeti nin Kisa Tarihi cev Sedef Ozge Iletisim Yayinlari 2021 Peter Gay Weimar Kulturu cev Eren Buglalilar Iletisim Yayinlari 2023 James Hawes Kisa Almanya Tarihi cev Yavuz Alogan Say Yayinlari 2021 Kaynakca Das Deutsche Reich Uberblick Erisim tarihi 2 Eylul 2014 olu kirik baglanti Tatsachen uber Deutschland Erisim tarihi 2 Eylul 2014 olu kirik baglanti Weimar Republic Encyclopedia Britannica 3 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Haziran 2012 Schnurr Eva Maria 30 Eylul 2014 Der Name des Feindes Warum heisst die erste deutsche Demokratie eigentlich Weimarer Republik Der Spiegel Almanca 13 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Haziran 2020 Richard J Evans 2005 The Coming of the Third Reich Penguin s 33 ISBN 978 1 101 04267 0 Constitution of the Weimar Republic documentArchiv de Almanca article 3 11 Agustos 1919 27 Kasim 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Subat 2008 World War I Killed wounded and missing Encyclopedia Britannica 5 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ocak 2023 1998 The First World War Hutchinson ISBN 978 0 09 180178 6 OCLC 1167992766 2 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ocak 2023 Herwig Holger H 1997 The First World War Germany and Austria Hungary 1914 1918 Modern Wars Londra St Martin s Press ss 426 428 ISBN 978 0 340 67753 7 OCLC 34996156 Tucker Spencer C 2005 World War I A D Santa Barbara ABC CLIO s 1256 ISBN 978 1 85109 420 2 OCLC 162257288 Haffner Sebastian 2002 1st pub 1979 Die deutsche Revolution 1918 19 The German Revolution 1918 19 Almanca Berlin Kindler ISBN 978 3 463 40423 3 OCLC 248703455 a b Stevenson David 2004 Cataclysm The First World War as Political Tragedy New York Basic Books s 404 ISBN 978 0 465 08184 4 OCLC 54001282 2 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ocak 2023 Heinzelmann Ursula Beyond Bratwurst A History of Food in Germany London Reaktion Books 2014 Marks Sally 1978 The Myths of Reparations 11 3 231 255 doi 10 1017 S0008938900018707 JSTOR 4545835 Farmer Alan 2016 My Revision Notes AQA AS A level History Democracy and Nazism Germany 1918 1945 Hachette UK s 27 ISBN 978 1 4718 7623 3 Jackisch Barry A 24 Subat 2016 The Pan German League and Radical Nationalist Politics in Interwar Germany 1918 39 Routledge s 148 ISBN 978 1 317 02185 8 2 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ocak 2023 Kitchen Illustrated History of Germany Cambridge University Press 1996 p 241 Wolfgang Elz Foreign policy in Anthony McElligott ed Weimar Germany 2009 pp 50 77 Heino Kaack Geschichte und Struktur des deutschen Parteiensystems Springer Verlag 2013 978 3 322 83527 7 pp 105 108 Unemployment in Nazi Germany Spartacus Educational Ingilizce 1 Mayis 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Mart 2017 Thomas Adam Germany and the Americas Culture Politics and History 2005 1 85109 633 7 p 185 Dokument in Hannover belegt SA Mann will beim Reichstagsbrand 1933 geholfen haben Haz de 26 As Kershaw 1998 s 468 notes after the passage of the Act Hitler was still far from wielding absolute power But vital steps toward consolidating his dictatorship now followed in quick succession Klemperer Klemens von 1992 German Resistance Against Hitler The Search for Allies Abroad 1938 1945 Oxford OUP Clarendon Press ISBN 0 19 821940 7 a b 1970 Triumph and Turmoil Londra Allen amp Unwin s 209 ISBN 0 04 920026 7 a b Primoratz Igor 2008 Patriotism Philosophical and Political Perspectives Routledge s 98 ISBN 978 0 7546 7122 0 2 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ocak 2023 Shirer William L 1960 The Rise and Fall of the Third Reich New York Simon amp Schuster ISBN 0 671 72868 7 German Vampire Notes PMGNotes com 16 Nisan 2019 14 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ocak 2023 James Harold Economic Reasons for the Collapse of the Weimar Republic in Kershaw 1990 ss 30 57 Gerwarth Robert 6 Subat 2021 Weimar s Lessons for Biden s America Foreign Policy Ingilizce 13 Agustos 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Agustos 2022 Schmitz Berning Cornelia 2010 Vokabular des Nationalsozialismus Almanca ss 597 598 ISBN 978 3 11 092864 8 2 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ocak 2023 Wires Richard 1985 Terminology of the Third Reich Ingilizce s 44 LCCN 85047938 Sexual Politics and the Legacy of the Weimar Republic ANU Reporter Ingilizce 20 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Ekim 2022