Dang humması veya deng humması (İngilizce: dengue fever), dang virüsü kaynaklı bir enfeksiyondur. Sivrisinekler dang virüsünü bulaştırır (ya da yayar). İnsanların kemikleri kırılır gibi şiddetli ağrı çekmesine neden olduğu için, Dang humması “kırık kemik humması” olarak da bilinir. Dang hummasının semptomlarından bazıları şunlardır: baş ağrısı, kızamık görünüşlü cilt kızarıklıkları ve kaslarda ve eklemlerde ağrı. Dang humması, az sayıda insanda hayatı risk haline gelebilir. Bunlardan ilki hemorajik ateş olup kan damarlarında (kan taşıyan tüpler) kanama ve sızıntının yanı sıra trombositlerde (kanın pıhtılaşmasını sağlar) düşük seviyede kan görülmesine neden olur. İkincisi dang şoku sendromudur ve tehlikeli derecede düşük tansiyona neden olur.
Deng humması | |
---|---|
Deng humması | |
Uzmanlık | Enfeksiyon hastalıkları |
Dang virüsünün dört farklı türü vardır. Virüslerin bir türü kişiye bulaştığında, hayatının sonuna kadar bu virüs tipine karşı korunur. Bununla beraber, diğer üç virüsten sadece kısa süre için korunabilir. Daha sonra bu üç virüs türünden birini kapması halinde, ciddi sorunlar yaşaması olasıdır.
İnsanları dang virüsünden koruyan bir aşı bulunmamaktadır. Dang hummasını önlemek için yapılabilecek bazı şeyler mevcuttur. İnsanlar kendilerini sivrisineklerden koruyup ısırılma sayısını azaltabilirler. Bilim insanları ayrıca sivrisineklerin daraltarak sivrisineklerin sayısını azaltmayı önermektedir. Dang hummasına yakalanan kişi, hastalığın hafif ya da orta dereceli olması durumunda, sadece yeterli miktarda sıvı tüketerek iyileşebilir. Durum daha ciddi ise, damardan sıvı alımı (iğne ya da tüp yoluyla damara sıvı verilmesi) ya da kan nakli (başka bir kişiden kan verilmesi) gerekebilir.
1960'lardan bu yana daha fazla sayıda insan dang hummasına yakalanmaktadır. Hastalık II. Dünya Savaşından bu yana dünya çapında bir sorun haline gelmiş olup 110’dan fazla ülkede yaygındır. Her yıl, 50-100 milyon arası insan dang hummasına yakalanmaktadır. Virüsü doğrudan tedavi etme amaçlı bir aşı ya da ilaç üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Bunun yanı sıra, sivrisineklerden korunmak için çok farklı yollar denenmektedir. Dang hummasının ilk tarifi 1779 yılında yazılmıştır. 20. yüzyılın başında, bilim insanları hastalığın dang virüsünden kaynaklandığını ve sivrisinekler tarafından bulaştığını (ya da yayıldığını) öğrenmiştir.
Belirtiler
Dang virüsü bulaşan insanların %80’inde hiçbir semptom görülmemekte ya da sadece hafif semptomlar (basit ateş gibi) oluşmaktadır. Hastalanan insanların yaklaşık %5’i (her 100 kişiden 5’i) daha ciddi şekilde hastalanmaktadır. Bunların küçük bir bölümünde hastalık hayati risk taşır. Semptomlar, kişi dang virüsüne maruz kaldıktan sonra 3 ila 14 gün arasında ortaya çıkar. Çoğunlukla, semptomlar 4 ila 7 gün sonra görülür. Kişi dangın yaygın olduğu bir bölgeden dönüyorsa ve ateş ile diğer semptomlar 14 günden uzun süre sonra belirirse, muhtemelen dang bulaşmamıştır.
Genellikle, çocuklarda dang hummasının semptomları soğuk algınlığı veya mide iltihabı (ya da mide gribi; örneğin, kusma ve ishal) semptomları ile aynıdır. Ancak, çocukların dang humması nedeniyle daha ciddi sorunlar yaşaması daha muhtemeldir.
Klinik seyir
Dang hummasının klasik semptomları şunlardır: aniden başlayan ateş, baş ağrısı (genellikle gözlerin arkasında), kızarıklık, kas ve eklem ağrıları. Hastalığın bir diğer adı olan “kırık kemik ateşi” ağrının ne denli şiddetli olabileceğini ifade eder. Dang humması üç safhada ilerler: ateşlenme, kritik, iyileşme.
Ateşlenme safhasında, kişinin genellikle yüksek ateşi olur. Ateş genellikle 40 derecenin Celsius (104 derece Fahrenheit) üzerindedir. Kişi ayrıca genel ağrılar ve baş ağrısından şikâyetçi olabilir. Ateşlenme safhası genellikle 2 ila 7 gün sürer. Bu safhada, semptomlara sahip kişilerin %50-80’inde kızarıklıklar görülür. Birinci ya da ikinci günde, kızarıklık cildin kızarması gibi görünebilir. Hastalığın ilerleyen günlerinde (4 ila 7 gün) görüntü kızamık gibi olabilir. Ciltte küçük kırmızı noktalar (peteşi) belirebilir. Bu noktalar cilde baskı uygulandığında yok olmaz. Bu kırmızı noktaların nedeni çatlamış kılcal damarlardır. Ayrıca, kişinin ağzındaki ve burnundaki mukozada hafif kanama olabilir. Ateş kendiliğinden düzelme ve sonra bir iki gün için geri dönme eğilimdedir. Ancak, bu düzen kişiler arasında farklılık gösterir.
Bazı kişilerde, yüksek ateş geçtikten sonra hastalık kritik safhaya geçebilir. Kritik safha 1-2 gün sürer. Bu safhada, göğüste ve karında sıvı birikebilir. Bunun nedeni küçük kan damarlarında sızıntı olmasıdır. Sıvı birikir ve artık vücut içinde dolaşmaz. Bu durum hayati (en önemli) organların normalde olduğu kadar kan alamaması anlamına gelir. Bu nedenle, organlar normal şekilde çalışmaz. Kişide ayrıca (genellikle ) şiddetli kanama görülebilir.
Dang bulaşan kişilerin %5’inden azında dolaşım şoku, dang şoku sendromu ve dang hemorajik ateş görülür. Kişi daha önce dangın bir başka türüne yakalanmışsa (“ikincil enfeksiyon”), bu ciddi sorunları yaşama olasılığı daha fazladır.
İyileşme safhasında, kan damarlarından sızan sıvı kan dolaşımına geri döner. İyileşme safhası 2-3 gün sürer. Bu safhada kişi daha iyi hisseder. Bununla beraber, şiddetli kaşınma ve düşük görülebilir. Bu safhada, kişide aşırı sıvı yüklemesi (çok fazla sıvının geri alınması) olabilir. Bu durum beyni etkilerse, felç ya da şuur seviyesinin değişmesine yol açabilir (kişinin düşünme, farkındalık ve davranış durumu normalden farklı olabilir).
İlişkili sorunlar
Nadiren, dang vücudun diğer sistemlerini etkileyebilir. Semptomlar tek başına ya da diğer klasik dang semptomlarıyla birlikte görülebilir. Ciddi vakaların %0,5-6’sında şuur seviyesinde düşüş görülür. Bunun nedeni dang virüsünün beyni etkilemesidir. Karaciğer gibi hayati organların doğru çalışmaması halinde de bu durum görülebilir.
Dang humması olan insanlarda diğer nörolojik bozukluklar (beyni ve sinirleri etkileyen bozukluklar) da rapor edilmiştir. Örneğin, dang transvers miyelit ve Guillain-Barré sendromuna sebep olabilir. Neredeyse hiç olmasa da, dang kalp enfeksiyonuna ve akut karaciğer yetmezliğine de neden olabilir.
Sebep
Dang hummasının nedeni dang virüsüdür. Virüsleri adlandıran ve sınıflandıran bilimsel sistemde, dang virüsü Flaviviridae ailesinin ve Flavivirus familyasının bir parçasıdır. Diğer virüslerde aynı aileye aittir ve insanlarda hastalıklara sebep olur. Örneğin, sarıhumma virüsü, Batı Nil virüsü, St. Louis ensefaliti virüsü, Japon ensefaliti virüsü, keneyle taşınan ensefaliti virüsü, Kyasanur ormanı hastalığı virüsü ve Omsk hemorajik ateşi virüsü de Flaviviridae familyasındandır. Bu virüslerin çoğu sivrisinekler ya da kene yoluyla yayılır.
Bulaşma
Dang virüsü çoğunlukla Aedes sivrisinekleri, özellikle Aedes aegypti türü sivrisinekler, tarafından bulaşır (ya da yayılır). Bu sivrisinekler genellikle 35° Kuzey ve 35° Güney enlemleri arasında, 1000 m rakım altında yaşarlar. Genellikle gündüz ısırırlar. İnsanı tek bir ısırıkla enfekte edebilirler.
Bazen, sivrisinekler de insanlardan dang kapabilir. Eğer dişi bir sivrisinek enfekte bir kişiyi ısırırsa, dang virüsünü kapabilir. İlk başta, virüs sivrisineğin bağırsağındaki hücrelerde yaşar. Yaklaşık 8-10 gün sonra, virüs sivrisineğin tükürük bezlerine yayılarak salya (ya da "tükürük") oluşturur. Böylece sivrisineğin ürettiği salyada dang virüsü mevcuttur. Yani sivrisinek bir insanı ısırdığında, virüslü salyası insana geçerek ona bulaşabilir. Virüsün bulaştığı sivrisinekler herhangi bir soruna sebep olduğu görülmemiştir – ki bu sivrisinekler hayatlarının sonuna kadar enfekte halde kalırlar. Dangı en fazla yayan sivrisinek türü Aedes aegypti sivrisineğidir. Bunun nedeni insanlara yakın yaşamayı sevmesi ve hayvanlar yerine insanlardan beslenmesidir. Ayrıca, yumurtalarını insan yapımı su kaplarına bırakmayı sever.
Dang bunun yanı sıra enfekte kan ürünleri organ bağışı yoluyla da yayılabilir. Dang taşıyan bir kişi kan bağışlarsa ya da organ bağışlarsa, bunun verildiği kişi bağışlanan kan veya organdan dang kapabilir. Singapur gibi bazı ülkelerde dang yaygındır. Bu ülkelerde her 10,000 kan naklinin 1,6 ila 6’sından dang yayılmaktadır. Dang virüsü hamilelik sırasında ya da çocuk doğduğunda anneden çocuğa da geçebilir. Dang genellikle başka yollarda yayılmaz.
Riskler
Dang hastalığı olan bebeklerin ve küçük çocukların şiddetli olarak hastalanması, yetişkinlere göre daha olasıdır. Sağlıklı ve iyi beslenen çocukların ciddi olarak hastalanmasıysa daha olasıdır. (Bu hastalık, kötü ve eksik beslenen, sağlıklı olmayan ya da iyi beslenemeyen çocuklarda genellikle daha kötü olan diğer pek çok enfeksiyondan farklıdır.) Kadınlar, erkeklere göre daha şiddetli hastalanırlar. Dang, diyabet ve astım gibi kronik (uzun süreli) hastalığı olan kişilerde yaşamı tehdit edici olabilir.
Mekanizma
Bir sivrisinek insanı ısırdığında, salyaları kişinin derisine geçer. Eğer sivrisinekte dang varsa, virus salyasında taşınmaktadır. Böylece sivrisinek bir insanı ısırdığında virus, sineğin salyasıyla beraber kişinin derisine geçer. Virüs, kişinin akyuvarlarına ilişir ve girer. (Akyuvarların, enfeksiyonlar gibi tehditlere karşı savaşarak vücudun korunmasına yardımcı olmaları gerekir.) Akyuvarlar vücutta hareket ettikçe virus ürer (veya kendisini çoğaltır). Akyuvarlar, interlökin, interferon ve tümor nekroz faktörü gibi (sitokin olarak bilinen) uyarıcı belirti proteinler üreterek tepki verirler. Bu proteinler, hastalığın, grip benzeri belirtiler edinmesine ve dang ile gelen yoğun ağrılara sebep olur.
Kişinin şiddetli (ciddi) bir enfeksiyonu varsa virüs, vücutta daha hızlı bir şekilde yayılır. Virüs daha da yayıldıdığı için (karaciğer ve kemik iliği gibi) daha fazla organı da etkisi altına alabilir. Kan akışıyla gelen sıvılar, vücut boşluklarındaki küçük kan damarlarına sızar. Bu yüzden kan damarlarında daha az kan dolaşır (ya da vücutta hareket eder). Kişinin kan basıncı o kadar azalır ki kalp artık hayati (en önemli) organlara yeteri kadar kan sağlayamaz. Ayrıca kemik iliği, kanın yeteri kadar pıhtılaşması için gerekli olan miktarda platelet üretemez. Yeterli platelet olmadan kişinde kanama problemleri görülmesi olasıdır. Kanama, dang hastalığının önemli bir komplikasyonudur (hastalığın sebep olabileceği en ciddi problemlerden biridir).
Tanı
Sağlık uzmanları genellikle, enfeksiyon kapmış insanları muayene ederek ve kişideki belirtilerin dang ile uyuştuğunu anlayarak dang teşhisi koyarlar. Sağlık uzmanlarının, dang hastalığının yaygın olduğu bilinen bölgelerde, bu yöntem ile teşhis koymaları mümkündür. Ancak, dang erken aşamalarında ise, bu hastalık ve diğer viral enfeksiyonlar (virüslerin sebep olduğu enfeksiyonlar) arasındaki farkı belirlemek zor olabilir. Ateşi ve şu belirtilerden ikisinin olduğu hastalar muhtemelen dang hastalığına yakalanmıştır: mide bulantısı ve kusma; kızarıklık; genel ağrılar (tüm vücutta ağrı); akyuvar sayısında azalma; ya da pozitif çıkan bir turnike testi. Hastalığın yaygın olduğu yerlerde, uyarıcı belirtilerden herhangi birine ek olarak ateşin de olması genelde kişinin dang hastalığına yakalandığına işarettir.
Uyarıcı belirtiler genellikle, dang ciddi boyutlara ulaşmadan görülür.Laboratuvar testinin yapılamadığı durumlarda turnike testi yararlı olur. Turnike testini yapmak için sağlık uzmanı, kişinin koluna bir tansiyon aleti manşonu sarar ve 5 dakika bekler. Ardından sağlık uzmanı, cildin üzerindeki küçük kırmızı noktaları sayar. Noktaların sayısının fazlalığı, kişinin dang hastalığının olması ihtimalinin artması anlamına gelir.
Dang hastalığı ve chikungunya arasındaki farkı belirlemek güçtür. Chikungunya, dang ile aynı belirtilere sahip olan benzer bir viral enfeksiyondur ve dünyanın aynı bölgelerinde görülür. Dang hastalığının bazı belirtileri, malarya, leptospiroz, tifo ateşi, menenjit ve ile aynıdır. Genellikle birine dang teşhisi konmadan önce sağlık uzmanı, kişinin bu hastalıklardan birine yakalanmadığından emin olmak için testler yapar.
Bir kişi dang hastalığına yakalandığında laboratuvar testlerinde ilk olarak görülen değişiklik akyuvar sayısındaki azalmadır. Düşük platelet sayısı ve metabolik asidoz da dang belirtilerindendir. Kişinin dang hastalığı şiddetli ise, kanı incelendiğinde başka değişiklikler de görülebilir. Şiddetli dang, sıvıların kan dolaşımından sızmasına sebep olur. Bu da hemokonsantrasyona yol açar (Kanda daha az plazma –kanın sıvı kısmı- ve daha fazla akyuvar olur). Ayrıca kandaki albumin seviyesinin düşük olmasına neden olur.
Bazen şiddetli dang, büyük plevral efüzyonlara (sızan sıvıların ciğerlerin etrafında toplanması) ya da asitlerin (sıvıların abdomende toplanması) oluşmasına sebep olur. Eğer bunlar yeterince büyük ise sağlık uzmanı, kişiyi muayene ederken onları görebilir. Sağlık uzmanı, vücuttaki sıvıyı bulmak için medical ultrason kullanabilirse, dang şok sendromu teşhisini erken evrede iken koyabilir. Ancak dang hastalığının yaygın olduğu bölgelerde, çoğu sağlık uzmanının ve kliniklerin ultrason cihazları bulunmamaktadır.
Sınıflandırma
2009 yılında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dang hastalığını iki türde sınıflandırmış veya iki türe ayırmıştır: basit ve şiddetli. Bundan önce 1997’de, DSÖ bu hastalığı, başkalaşım göstermeyen ateş, dang humması ve dang kanamalı ateşi olarak ayırmıştı. DSÖ, dang hastalığının bu eski ayrımının basitleştirilmesi gerektiğine karar verdi. Ayrıca bu eski yöntemin çok sınırlayıcı olduğuna da karar verdi: dang hastalığının kendini gösterebileceği bütün yolları içermiyordu. Dang sınıflandırmasının resmen değiştirilmiş olmasına ragmen eski sınıflandırma da halen kullanılmaktadır.
DSÖ’nün eski sınıflandırma sisteminde dang kanamalı ateşi, I-IV sınıflar olarak bilinen, dört aşamaya ayrılmaktaydı:
- I. Sınıfta, kişinin ateşi vardır. Ayrıca cildi kolay morarır ya da turnike testi pozitiftir.
- II. Sınıfta, kişinin cildinde ve vücudun diğer bölümlerinde kanama olur.
- III. Sınıfta, kişide dolaşım şoku belirtileri görülür
- IV. Sınıfta, kişi, kan dolaşımı ve kalp atışı hissedilemeyecek kadar şiddetli bir şok geçirir. III. ve IV. Sınıf “dang şok sendromu” olarak bilinir.
Laboratuvar testleri
Dang hastalığı, mikrobiyoloji ve mikrobiyolojik laboratuvar testleriyle teşhis edilebilir. Farklı birkaç test de uygulanabilir. Bir test (virüs izolasyonu), dang virüsünü hücredeki kültürlerden (veya numunelerden) izole eder (ya da ayırır). Bir diğer test (nükleik asit saptama), polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) denen bir teknik kullanarak virüsteki nükleik asitleri arar. Üçüncü bir test (antijen saptama), virüsteki antijenleri arar. Diğer bir test, kanda vücudun dang virüsü ile savaşmak için ürettiği antikorları bulmaya çalışır. Virüs izolasyon ve nükleik asit saptama testleri, antijen saptama testlerinden daha iyidir. Ancak bu testler daha pahalıdır, bu yüzden her yerde mevcut değildir. Dang hastalığının erken evrelerinde bütün bu testler negatif sonuç verebilir.
Antikor testleri dışındaki bu laboratuvar testleri, yalnızca dang hastalığının akut (başlangıç) evresinde olduğu sırada teşhis edilmesine yardımcı olabilirler. Ancak antikor testleri kişinin dang hastalığı enfeksiyonunun geç evrelerinde olduğunu doğrulayabilir. Vücut, özellikle dang virüsü ile savaşması için 5-7 gün sonra antikor üretir.
Korunma
İnsanların dang virüsü kapmasına engel olmak için onaylanmış bir aşı bulunmamaktadır. Enfeksiyondan korunmak için Dünya Sağlık Örgütü, sivrisinek polülasyonunun kontrol altında tutulmasını ve insanların sivrisinek ısırmalarına karşı korunmasını tavsiye etmektedir.
DSÖ, dang hastalığından korunmak için (“Bütünleşik Vektör Kontrol” programı olarak bilinen) beş ayrı parçadan oluşan bir program önermektedir:
- Korunma, halk seferberliği ve yasama (kanunlar), halk sağlığı örgütlerini ve topluluklarını daha güçlü hale getirmek için kullanılmalıdır.
- Toplumun tüm kesimleri birlikte hareket etmelidir. Buna Kamu sektörü (hükûmet gibi), özel sektör (iş ve şirketler) ve sağlık alanı da dahildir.
- Mevcut olan kaynakların olabilecek en büyük etkiyi verebilmesi için, hastalığı kontrol altına alabilecek olan bütün yollar birleştirilmelidir (ya da bir araya getirilmelidir).
- Kararlar, bulgulara göre verilmelidir. Bu, (dang hastalığına yönelik yapılan) müdahalelerin yardımcı olmasını sağlar.
- Dang hastalığının problem olduğu bölgelere, hastalığa karşı doğru tepki verebilmeleri için ihtiyaç duyulan kabiliyetleri, kendi kendilerine geliştirebilmeleri için yardım edilmelidir.
DSÖ, sivrisinekleri kontrol altında tutmak ve onlar tarafından ısırılmayı önlemek için bazı özel uygulamaların yapılmasını da önerir. Aedes aegypti sivrisineğini kontrol etmek için habitatları yok edilmelidir. İnsanlar, açık su tanklarını boşaltmalıdır (böylece sivrisinekler yumurta bırakamazlar) . Sinek/böcek ilaçları ya da biyolojik kontrol maddeleri de bu bölgelerde sivrisinekleri kontrol etmek için kullanılabilir. Bilim insanları, organofosfat veya piretroid spreyleri salmanın işe yaramayacağını düşünmektedirler. Sivrisinekleri çektikleri ve ayrıca da durgun suda sinek ilaçlarının birikmesi yoluyla insanlara sağlık sorunları yaşatabileceği için durgun su (hareketsiz su) kaynaklarından kurtulmak gereklidir. Sivrisinek ısırmalarını önlemek için insanlar vücutlarını tamamen saran kıyafetler giyebilir. Svrisinekleri de uzak tutan, böcek kovucu spreyler (böcek spreyi gibi) kullanabilirler. (DEET en etkilisidir.) İnsanlar aynı zamanda, uzanırken sivrisinek tülü de kullanabilirler.
Yönetim
Dang humması için kesin bir tedavi şekli yoktur. Farklı insanlar, belirtileri doğrultusunda farklı tedavilere ihtiyaç duymuşlardır. Bazı insanlar, iyileşmelerini yakından takip eden doktorları gözetiminde evde sıvı alarak iyileşebilmektedirler. Bazılarıysa intravenöz sıvı almaya veya kan nakline ihtiyaç duyabilirler. Bir sağlık uzmanı, ciddi hastalık belirtileri olanları, özellikle de önceden kronik sağlık sorunları varsa hastaneye yatırmayı uygun görebilir.
Hastalık bulaşan insanlar intravenöz sıvılara ihtiyaç duyduklarında bunları en fazla bir iki gün kullanırlar. Sağlık uzmanı verilen bu sıvı dozajını artırarak kişinin yeterli miktarda idrar (0.5–1 mL/kg/sa) yapabilmesini sağlar. Bu sıvı ayrıca kişinin hematokrit (kandaki demir miktarı) oranı ve yaşamsal belirtileri normale dönene kadar artırılır. Kanama riskine karşın, sağlık uzmanları nazogastrik entübasyon (kişinin burnundan midesine bir boru sokmak), intramüsküler enjeksiyon (şırınga ile kas içine ilaç vermek) ve arteriyel ponksiyon (bir atardamara iğne yerleştirmek) gibi invaziv tıbbi girişimlerden uzak dururlar. Ateş ve ağrı için Asetaminofen (Tylenol) verilebilir. Bir tür antienflamatuvar ilaç olan NSAİİ’ler (ibuprofen ve aspirin gibi) kanama ihtimalini artırdığı için kullanılmamalıdır. Kişinin yaşamsal belirtileri değişirse veya normalden farklıysa ve kandaki kırmızı kan hücresi düzeyi düşüyorsa kan nakline erken başlanmalıdır. Kan nakli gerekiyorsa, kişiye tam kan (farklı bölümlerine ayrılmamış kan) veya sıkıştırılmış kırmızı kan hücreleri verilmelidir. Trombosit (tam kandan ayrılmış halde) ve taze dondurulmuş plazma genellikle tavsiye edilmez.
Dang hummasının iyileşme sürecindeki kişiye, aşırı sıvı yüklenmemesi amacıyla daha fazla intravenöz sıvı verilmez. Aşırı sıvı yüklenmesi olduğunda, eğer kişinin yaşamsal belirtileri sabitse daha fazla sıvı verilmesini durdurmak dahi yeterli olabilir. Eğer bir kişi hastalığın kritik evresini atlattıysa, furosemid (Lasix) gibi bir kıvrım diüretiği verilebilir. Bu, kişinin kan dolaşımındaki fazla sıvıların atılmasına yardımcı olur.
Olasılık
Dang humması olan çoğu insan iyileşir ve sonradan da bir sorunla karşılaşmaz. Tedavi olmaksızın, hastalanan insanların %1’i ila %5’i arası (her 100 kişiden 1 ila 5’i) dang hummasından ölmektedir. İyi tedaviyle, %1’den daha azı ölmektedir. Yine de, ağır dang humması olan kişilerin %26’sı ölmektedir (her 100 kişiden 26’sı).
Dang humması 110’dan fazla ülkede görülmektedir. Her yıl, dünya genelinde 50 ila 100 milyon arası insan hastalığa yakalanmaktadır. Ayrıca yarım milyon kişinin hastaneye yatmasına ve her yıl yaklaşık 12.500 ila 25.000 kişinin ölümüne neden olmaktadır.
Dang humması eklembacaklılar tarafından yayılan başlıca bulaşıcı hastalıktır. Dang hummasının her bir milyonluk nüfus içerisinde maluliyetle geçen 1600 yaşam yılı karşılığı bir hastalık yüküne sahip olduğu düşünülmektedir. Bu da, dang hummasının her bir milyon kişi için toplam 1600 yıllık yaşam kaybına neden olduğu anlamına gelir. Bu, tüberküloz gibi diğer çocukluk ve tropik hastalıkların sebep olduğu hastalık yüküyle neredeyse aynıdır. Dang hummasının sıtmadan sonraki en önemli tropik hastalık olduğu düşünülmektedir. Bunun yanı sıra Dünya Sağlık Örgütü dang hummasını ihmal edilen 16 tropik hastalıktan biri olarak görmektedir (dang hummasının gerektiği kadar ciddiye alınmadığı anlamına gelmektedir).
Dang humması dünya genelinde giderek daha çok görülür hâle gelmektedir. 2010 yılında, dang humması 1960’taki görülürlük oranının 30 kat üstünde görülmüştür. Dang hummasındaki artışın pek çok sebebi olabileceği düşünülmektedir. Çoğu insan şehirlerde yaşamaktadır. Dünya nüfusu artmaktadır. Daha fazla insan uluslararası yolculuk yapmaktadır. Küresel ısınma da dang hummasının artmasına sebep olan faktörlerden biri olarak görülmektedir.
Dang humması en sık olarak ekvator çevresinde görülür. Dang hummasının görüldüğü alanlarda 2,5 milyar insan yaşamakta ve bu insanların %70’i Asya ve Pasifik’te yer almaktadır. Birleşik Devletler’de, dang hummasının görüldüğü yerlere seyahat edip dönen ve ateşi olan kişilerin %2,9 ila %8’i seyahat sırasında hastalanmıştır. Bu insanlar içerisinde, dang humması, sıtmanın ardından en çok görülen ikinci hastalık konumundadır.
Geçmişi
Dang humması hakkında yazılan ilk yazı yıllar öncesine dayanıyor. Jin Hanedanı zamanından (M.S. 265 ile 420 yılları arasında hüküm sürmüştür) bir Çin tıp ansiklopedisi, muhtemelen dang hummasına yakalanan bir insandan bahsetmektedir. Kitap, uçan böceklerle ilgisi olan bir “su zehrinden” bahsediyordu. Aynı zamanda 17. yüzyıldan (1600’ler) kalan ve dang humması salgınlarından (hastalığın kısa sürede büyük bir hızla yayıldığına dair) bahsediyor olma olasılıkları bulunan yazılar da mevcuttur. Bilinen muhtemelen en eski dang humması salgını raporları 1779 ve 1780’dendir. Bu raporlar Asya, Afrika ve Kuzey Amerika’yı kasıp kavuran bir salgından söz etmektedirler. O zamandan 1940’a dek pek fazla salgın görülmemiştir.
1906’da, bilim insanları, insanların Aedes sivrisineklerinden hastalık kaptıklarını kanıtladılar. 1907’de, bilim insanları dang hummasına bir virüsün neden olduğunu gösterdiler. Bu, o güne dek bir virüsle yayıldığı bilinen ikinci hastalıktı. (Bilim insanları sarıhummaya bir virüsün yol açtığını önceden kanıtlamışlardı.) John Burton Cleland ve Joseph Franklin Siler dang humması virüsünü araştırmaya devam ettiler ve virüsün yayılma şeklinin temel unsurlarını ortaya çıkardılar.
Dang humması, İkinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında çok daha hızlı yayıldı. Bunun sebebinin, savaşın çevreyi farklı şekillerde etkilemiş olması olduğu düşünülüyor. Ayrıca farklı alanlara değişik tür dang hummaları da yayıldı. Dang hemorajik hummasına ilk kez rastlandı. Hastalığın bu ağır türüne ilk kez 1953 yılında Filipinler’de rastlandı. 1970’lerde, dang hemorajik humması çocuk ölümleri içerisinde büyük bir yer teşkil etmeye başladı. Aynı zamanda Pasifik’te ve Amerika kıtasında da görülmeye başlandı. Dang hemorajik humması ve dang şok sendromu Orta ve Güney Amerika’da ilk kez 1981’de görüldü. Bu sıralarda, sağlık uzmanları 1. tip dang virüsü kapan insanların birkaç yıl sonra 2. tip dang virüsünü de kaptıklarını fark ettiler.
Kelimenin Geçmişi
“Dang” kelimesinin tam olarak nereden geldiği bilinmiyor. Bazı insanlar, kelimenin Svahili dilindeki Ka-dinga pepo tabirinden geldiğini düşünüyorlar. Bu tabir hastalığın kötü bir ruhtan geldiğinden bahsediyor. Swahili dilindeki dinga kelimesinin İspanyolca bir kelime olan dengueden türediği düşünülüyor. Bu kelime "dikkatli" anlamına geliyor. Kelime, dang hummasının kemiklerde yarattığı acıdan muzdarip kişiler için söylenmiş olabilir; bu acı insanların dikkatli şekilde yürümesine neden oluyordu. Yine de, düşünülenin tam tersi olarak, İspanyolca kelimenin Swahili dilindeki kelimeden gelme ihtimali de bulunmaktadır.
Bazıları ise “dang”isminin Batı Hint Adaları ’ndan geldiğine inanıyorlar. Batı Hint Adaları’nda, dang humması olan kölelerin "hanım evladı" gibi ayakta durduğu ve yürüdüğü söyleniyordu. Bu sebepten, hastalığa “hanım evladı humması” da deniyordu.
“Kırık kemik humması" ilk kez, bir hekim ve aynı zamanda Birleşik Devletlerin kurucularından olan Benjamin Rush tarafından kullanıldı. 1789’da Rush, 1780’de Philadelphia’da görülen dang humması salgını hakkındaki bir raporda "kırık kemik humması" tabirini kullandı. Rush raporda genellikle hastalığın daha resmi ismi olan "tekrarlayan safra humması" ifadesini kullandı. “Dang humması” tabiri 1828 sonrasına dek pek kullanılmıyordu. O zamana kadar, hastalık için farklı insanlar farklı isimler kullanmışlardı. Örneğin dang hummasına "kırık kalp humması" ve "la dengue" dendiği de oldu. İlerlemiş dang humması için başka isimler de kullanıldı: örneğin, "bulaşıcı trombositopenik purpura", "Filipin," "Tay" ve "Singapur hemorajik humması".
Araştırma
Bilim insanları dang hummasını önleme ve hastalığı tedavi etme konularında araştırma yapmayı sürdürüyorlar. İnsanlar aynı zamanda sivrisinekleri kontrol altına almaya, aşı üretmeye ve virüsle savaşabilecek ilaçlar üretmeye de çalışıyorlar.
Sivrisinekleri kontrol altına almak adına pek çok ufak girişimde bulunuldu. Bu girişimlerin bazıları işe yaradı. Örneğin, sivrisinek larvalarını (yumurtalar) yemeleri için durgun suya lepistesler (Poecilia reticulata) veya kopepodlar konabilir.
Bilim insanları, insanları dang hummasının dört türünden de koruyacak bir aşı üzerinde çalışıyorlar. Bazı bilim insanları aşının antikora bağımlı artım (ABA) yüzünden ciddi hastalık riskini artırmasından endişe ediyorlar. Mümkün olan en iyi aşının bazı farklı özellikleri olmalıdır. İlk olarak, güvenli olmalıdır. İkincisi, bir iki enjeksiyon (iğne) ile işe yaramalıdır. Üçüncüsü, dang humması virüsünün her türüne karşı koruma sağlamalıdır. Dördüncüsü, ABA’ya yol açmamalıdır. Beşincisi, nakli (hareketi) ve saklaması (ihtiyaç olana kadar tutulabilmesi) kolay olmalıdır. Altıncısı, az masraflı ve maliyet etkin (maliyetine değer) olmalıdır. 2009’da bazı aşılar test edildi. Bilim insanları, ilk aşının (ya da aşıların) 2015 yılında piyasaya sunulmuş (satın alınabilir durumda) olmasını umuyorlar.
Bilim insanları aynı zamanda dang humması saldırılarıyla mücadele edecek ve insanları ciddi komplikasyonlardan koruyacak antiviral ilaçlar üzerinde de çalışıyorlar. Aynı zamanda virüsün proteinlerinin nasıl yapılandığı üzerinde de çalışıyorlar. Bu, dang hummasına çare olabilecek tedaviler üretmede onlara yardımcı olabilir.
Kaynakça
- ^ a b c d e f g h i j k Whitehorn J, Farrar J (2010). "Dengue". British Medical Bulletin. Cilt 95. ss. 161-73. doi:10.1093/bmb/ldq019. (PMID) 20616106.
- ^ a b c WHO (2009), pp. 14–16.
- ^ a b c Reiter P (11 Mart 2010). "Yellow fever and dengue: a threat to Europe?". Euro Surveil. 15 (10). s. 19509. (PMID) 20403310. 12 Eylül 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ocak 2014.
- ^ Gubler (2010), p. 379.
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z aa Ranjit S, Kissoon N (Temmuz 2010). "Dengue hemorrhagic fever and shock syndromes". Pediatr. Crit. Care Med. 12 (1). ss. 90-100. doi:10.1097/PCC.0b013e3181e911a7. (PMID) 20639791.
- ^ a b c d e Varatharaj A (2010). . Neurol. India. 58 (4). ss. 585-91. doi:10.4103/0028-3886.68655. (PMID) 20739797. 10 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ocak 2014.
- ^ a b c d e f g h Chen LH, Wilson ME (Ekim 2010). "Dengue and chikungunya infections in travelers". Curr. Opin. Infect. Dis. 23 (5). ss. 438-44. doi:10.1097/QCO.0b013e32833c1d16. (PMID) 20581669.
- ^ a b c d e f g h i j k l WHO (2009), pp. 25–27.
- ^ a b Wolff K, Johnson RA (eds.) (2009). "Viral Infections of Skin and Mucosa". Fitzpatrick's Color Atlas and Synopsis of Clinical Dermatology (6.6sayfalar=810-2 bas.). New York: McGraw-Hill Medical. ISBN .
- ^ a b Knoop KJ, Stack LB, Storrow A, Thurman RJ (eds.) (2010). "Tropical Medicine". Atlas of Emergency Medicine (3.3sayfalar=658-9 bas.). New York: McGraw-Hill Professional. ISBN .
- ^ a b c d e Gould EA, Solomon T (Şubat 2008). "Pathogenic flaviviruses". The Lancet. 371 (9611). ss. 500-9. doi:10.1016/S0140-6736(08)60238-X. (PMID) 18262042.
- ^ a b Rodenhuis-Zybert IA, Wilschut J, Smit JM (Ağustos 2010). "Dengue virus life cycle: viral and host factors modulating infectivity". Cell. Mol. Life Sci. 67 (16). ss. 2773-86. doi:10.1007/s00018-010-0357-z. (PMID) 20372965.
- ^ a b c d e f WHO (2009), pp. 59–60.
- ^ a b c Center for Disease Control and Prevention. "Chapter 5 – Dengue Fever (DF) and Dengue Hemorrhagic Fever (DHF)". 2010 Yellow Book. 28 Şubat 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Aralık 2010.
- ^ Gubler (2010), pp. 377–78.
- ^ Wilder-Smith A, Chen LH, Massad E, Wilson ME (Ocak 2009). "Threat of Dengue to Blood Safety in Dengue-Endemic Countries". Emerg. Infect. Dis. 15 (1). ss. 8-11. doi:10.3201/eid1501.071097. (PMC) 2660677 $2. (PMID) 19116042. 1 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ocak 2014.
- ^ Stramer SL, Hollinger FB, Katz LM; ve diğerleri. (Ağustos 2009). "Emerging infectious disease agents and their potential threat to transfusion safety". Transfusion. Cilt 49 Suppl 2. ss. 1S-29S. doi:10.1111/j.1537-2995.2009.02279.x. (PMID) 19686562.
- ^ Teo D, Ng LC, Lam S (Nisan 2009). "Is dengue a threat to the blood supply?". Transfus Med. 19 (2). ss. 66-77. doi:10.1111/j.1365-3148.2009.00916.x. (PMC) 2713854 $2. (PMID) 19392949. 3 Şubat 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ocak 2014.
- ^ Wiwanitkit V (Ocak 2010). "Unusual mode of transmission of dengue". Journal of Infection in Developing Countries. 4 (1). ss. 51-4. (PMID) 20130380. 19 Haziran 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ocak 2014.
- ^ a b c d e f g Guzman MG, Halstead SB, Artsob H; ve diğerleri. (Aralık 2010). "Dengue: a continuing global threat". Nat. Rev. Microbiol. 8 (12 Suppl). ss. S7-S16. doi:10.1038/nrmicro2460. (PMID) 21079655. 14 Haziran 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ocak 2014.
- ^ Martina BE, Koraka P, Osterhaus AD (Ekim 2009). "Dengue Virus Pathogenesis: an Integrated View". Clin. Microbiol. Rev. 22 (4). ss. 564-81. doi:10.1128/CMR.00035-09. (PMC) 2772360 $2. (PMID) 19822889. 18 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ocak 2014.
- ^ a b c d e f g WHO (2009), pp. 10–11.
- ^ a b c WHO (1997). "Chapter 2: clinical diagnosis". Dengue haemorrhagic fever: diagnosis, treatment, prevention and control (PDF) (2.2yer=Cenevre bas.). World Health Organization. ss. 12-23. ISBN . 22 Ekim 2008 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 9 Ocak 2014.
- ^ a b WHO (2009), pp. 90–95.
- ^ Gubler (2010), p. 380.
- ^ a b c d WHO (2009), p. 137. Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi: "WHOp137" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: ) - ^ a b c WHO (2009), pp. 32–37.
- ^ a b c d WHO (2009), pp. 40–43.
- ^ WHO media centre (Mart 2009). "Dengue and dengue haemorrhagic fever". World Health Organization. 16 Aralık 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Aralık 2010.
- ^ Neglected Tropical Diseases. "Diseases covered by NTD Department". World Health Organization. 18 Haziran 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Aralık 2010.
- ^ a b WHO (2009), p. 3.
- ^ a b c Anonymous (2006). "Etymologia: dengue" (PDF). Emerg. Infec. Dis. 12 (6). s. 893. 28 Kasım 2007 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 9 Ocak 2014.
- ^ a b c d Gubler DJ (Temmuz 1998). "Dengue and Dengue Hemorrhagic Fever". Clin. Microbiol. Rev. 11 (3). ss. 480-96. (PMC) 88892 $2. (PMID) 9665979. 25 Ekim 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ocak 2014.
- ^ a b Henchal EA, Putnak JR (Ekim 1990). "The dengue viruses". Clin. Microbiol. Rev. 3 (4). ss. 376-96. doi:10.1128/CMR.3.4.376. (PMC) 358169 $2. (PMID) 2224837. 25 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ocak 2014.
- ^ Harper D (2001). "Etymology: dengue". Online Etymology Dictionary. 2 Ekim 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Ekim 2008.
- ^ Anonymous (15 Haziran 1998). "Definition of Dandy fever". MedicineNet.com. 3 Aralık 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 25 Aralık 2010.
- ^ a b c d Halstead SB (2008). Dengue (Tropical Medicine: Science and Practice). River Edge, N.J: Imperial College Press. ss. 1-10. ISBN . 9 Haziran 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ocak 2014.
- ^ a b Barrett AD, Stanberry LR (2009). Vaccines for biodefense and emerging and neglected diseases. San Diego: Academic. ss. 287-323. ISBN . 26 Ekim 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ocak 2014.
- ^ Rush AB (1789). "An account of the bilious remitting fever, as it appeared in Philadelphia in the summer and autumn of the year 1780". Medical enquiries and observations. Philadelphia: Prichard and Hall. ss. 104-117.
- ^ a b WHO (2009), p. 71.
- ^ a b c Webster DP, Farrar J, Rowland-Jones S (Kasım 2009). "Progress towards a dengue vaccine". Lancet Infect Dis. 9 (11). ss. 678-87. doi:10.1016/S1473-3099(09)70254-3. (PMID) 19850226.
- ^ Sampath A, Padmanabhan R (Ocak 2009). "Molecular targets for flavivirus drug discovery". Antiviral Res. 81 (1). ss. 6-15. doi:10.1016/j.antiviral.2008.08.004. (PMC) 2647018 $2. (PMID) 18796313.
- ^ a b Noble CG, Chen YL, Dong H; ve diğerleri. (Mart 2010). "Strategies for development of Dengue virus inhibitors". Antiviral Res. 85 (3). ss. 450-62. doi:10.1016/j.antiviral.2009.12.011. (PMID) 20060421.
Konuyla ilgili yayınlar
- Gubler DJ (2010). "Dengue viruses". Mahy BWJ, Van Regenmortel MHV (Ed.). Desk Encyclopedia of Human and Medical Virology. Boston: Academic Press. ss. 372-82. ISBN . 8 Ocak 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ocak 2014.
- WHO (2009). Dengue Guidelines for Diagnosis, Treatment, Prevention and Control (PDF). Cenevre: World Health Organization. ISBN . 17 Ekim 2012 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 9 Ocak 2014.
Sınıflandırma | D |
---|---|
Dış kaynaklar |
|
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Dang hummasi veya deng hummasi Ingilizce dengue fever dang virusu kaynakli bir enfeksiyondur Sivrisinekler dang virusunu bulastirir ya da yayar Insanlarin kemikleri kirilir gibi siddetli agri cekmesine neden oldugu icin Dang hummasi kirik kemik hummasi olarak da bilinir Dang hummasinin semptomlarindan bazilari sunlardir bas agrisi kizamik gorunuslu cilt kizarikliklari ve kaslarda ve eklemlerde agri Dang hummasi az sayida insanda hayati risk haline gelebilir Bunlardan ilki hemorajik ates olup kan damarlarinda kan tasiyan tupler kanama ve sizintinin yani sira trombositlerde kanin pihtilasmasini saglar dusuk seviyede kan gorulmesine neden olur Ikincisi dang soku sendromudur ve tehlikeli derecede dusuk tansiyona neden olur Deng hummasiDeng hummasiUzmanlikEnfeksiyon hastaliklari Dang virusunun dort farkli turu vardir Viruslerin bir turu kisiye bulastiginda hayatinin sonuna kadar bu virus tipine karsi korunur Bununla beraber diger uc virusten sadece kisa sure icin korunabilir Daha sonra bu uc virus turunden birini kapmasi halinde ciddi sorunlar yasamasi olasidir Insanlari dang virusunden koruyan bir asi bulunmamaktadir Dang hummasini onlemek icin yapilabilecek bazi seyler mevcuttur Insanlar kendilerini sivrisineklerden koruyup isirilma sayisini azaltabilirler Bilim insanlari ayrica sivrisineklerin daraltarak sivrisineklerin sayisini azaltmayi onermektedir Dang hummasina yakalanan kisi hastaligin hafif ya da orta dereceli olmasi durumunda sadece yeterli miktarda sivi tuketerek iyilesebilir Durum daha ciddi ise damardan sivi alimi igne ya da tup yoluyla damara sivi verilmesi ya da kan nakli baska bir kisiden kan verilmesi gerekebilir 1960 lardan bu yana daha fazla sayida insan dang hummasina yakalanmaktadir Hastalik II Dunya Savasindan bu yana dunya capinda bir sorun haline gelmis olup 110 dan fazla ulkede yaygindir Her yil 50 100 milyon arasi insan dang hummasina yakalanmaktadir Virusu dogrudan tedavi etme amacli bir asi ya da ilac uzerinde calismalar yapilmaktadir Bunun yani sira sivrisineklerden korunmak icin cok farkli yollar denenmektedir Dang hummasinin ilk tarifi 1779 yilinda yazilmistir 20 yuzyilin basinda bilim insanlari hastaligin dang virusunden kaynaklandigini ve sivrisinekler tarafindan bulastigini ya da yayildigini ogrenmistir BelirtilerDang hummasi semptomlarini gosteren resim Dang virusu bulasan insanlarin 80 inde hicbir semptom gorulmemekte ya da sadece hafif semptomlar basit ates gibi olusmaktadir Hastalanan insanlarin yaklasik 5 i her 100 kisiden 5 i daha ciddi sekilde hastalanmaktadir Bunlarin kucuk bir bolumunde hastalik hayati risk tasir Semptomlar kisi dang virusune maruz kaldiktan sonra 3 ila 14 gun arasinda ortaya cikar Cogunlukla semptomlar 4 ila 7 gun sonra gorulur Kisi dangin yaygin oldugu bir bolgeden donuyorsa ve ates ile diger semptomlar 14 gunden uzun sure sonra belirirse muhtemelen dang bulasmamistir Genellikle cocuklarda dang hummasinin semptomlari soguk alginligi veya mide iltihabi ya da mide gribi ornegin kusma ve ishal semptomlari ile aynidir Ancak cocuklarin dang hummasi nedeniyle daha ciddi sorunlar yasamasi daha muhtemeldir Klinik seyir Dang hummasinin klasik semptomlari sunlardir aniden baslayan ates bas agrisi genellikle gozlerin arkasinda kizariklik kas ve eklem agrilari Hastaligin bir diger adi olan kirik kemik atesi agrinin ne denli siddetli olabilecegini ifade eder Dang hummasi uc safhada ilerler ateslenme kritik iyilesme Ateslenme safhasinda kisinin genellikle yuksek atesi olur Ates genellikle 40 derecenin Celsius 104 derece Fahrenheit uzerindedir Kisi ayrica genel agrilar ve bas agrisindan sikayetci olabilir Ateslenme safhasi genellikle 2 ila 7 gun surer Bu safhada semptomlara sahip kisilerin 50 80 inde kizarikliklar gorulur Birinci ya da ikinci gunde kizariklik cildin kizarmasi gibi gorunebilir Hastaligin ilerleyen gunlerinde 4 ila 7 gun goruntu kizamik gibi olabilir Ciltte kucuk kirmizi noktalar petesi belirebilir Bu noktalar cilde baski uygulandiginda yok olmaz Bu kirmizi noktalarin nedeni catlamis kilcal damarlardir Ayrica kisinin agzindaki ve burnundaki mukozada hafif kanama olabilir Ates kendiliginden duzelme ve sonra bir iki gun icin geri donme egilimdedir Ancak bu duzen kisiler arasinda farklilik gosterir Bazi kisilerde yuksek ates gectikten sonra hastalik kritik safhaya gecebilir Kritik safha 1 2 gun surer Bu safhada goguste ve karinda sivi birikebilir Bunun nedeni kucuk kan damarlarinda sizinti olmasidir Sivi birikir ve artik vucut icinde dolasmaz Bu durum hayati en onemli organlarin normalde oldugu kadar kan alamamasi anlamina gelir Bu nedenle organlar normal sekilde calismaz Kiside ayrica genellikle siddetli kanama gorulebilir Dang bulasan kisilerin 5 inden azinda dolasim soku dang soku sendromu ve dang hemorajik ates gorulur Kisi daha once dangin bir baska turune yakalanmissa ikincil enfeksiyon bu ciddi sorunlari yasama olasiligi daha fazladir Iyilesme safhasinda kan damarlarindan sizan sivi kan dolasimina geri doner Iyilesme safhasi 2 3 gun surer Bu safhada kisi daha iyi hisseder Bununla beraber siddetli kasinma ve dusuk gorulebilir Bu safhada kiside asiri sivi yuklemesi cok fazla sivinin geri alinmasi olabilir Bu durum beyni etkilerse felc ya da suur seviyesinin degismesine yol acabilir kisinin dusunme farkindalik ve davranis durumu normalden farkli olabilir Iliskili sorunlar Nadiren dang vucudun diger sistemlerini etkileyebilir Semptomlar tek basina ya da diger klasik dang semptomlariyla birlikte gorulebilir Ciddi vakalarin 0 5 6 sinda suur seviyesinde dusus gorulur Bunun nedeni dang virusunun beyni etkilemesidir Karaciger gibi hayati organlarin dogru calismamasi halinde de bu durum gorulebilir Dang hummasi olan insanlarda diger norolojik bozukluklar beyni ve sinirleri etkileyen bozukluklar da rapor edilmistir Ornegin dang transvers miyelit ve Guillain Barre sendromuna sebep olabilir Neredeyse hic olmasa da dang kalp enfeksiyonuna ve akut karaciger yetmezligine de neden olabilir SebepDang virusunu gosteren son derece buyutulmus resim merkezin yanindaki karanlik noktalar kumesi Dang hummasinin nedeni dang virusudur Virusleri adlandiran ve siniflandiran bilimsel sistemde dang virusu Flaviviridae ailesinin ve Flavivirus familyasinin bir parcasidir Diger viruslerde ayni aileye aittir ve insanlarda hastaliklara sebep olur Ornegin sarihumma virusu Bati Nil virusu St Louis ensefaliti virusu Japon ensefaliti virusu keneyle tasinan ensefaliti virusu Kyasanur ormani hastaligi virusu ve Omsk hemorajik atesi virusu de Flaviviridae familyasindandir Bu viruslerin cogu sivrisinekler ya da kene yoluyla yayilir Bulasma Insandan beslenen sivrisinegi Dang virusu cogunlukla Aedes sivrisinekleri ozellikle Aedes aegypti turu sivrisinekler tarafindan bulasir ya da yayilir Bu sivrisinekler genellikle 35 Kuzey ve 35 Guney enlemleri arasinda 1000 m rakim altinda yasarlar Genellikle gunduz isirirlar Insani tek bir isirikla enfekte edebilirler Bazen sivrisinekler de insanlardan dang kapabilir Eger disi bir sivrisinek enfekte bir kisiyi isirirsa dang virusunu kapabilir Ilk basta virus sivrisinegin bagirsagindaki hucrelerde yasar Yaklasik 8 10 gun sonra virus sivrisinegin tukuruk bezlerine yayilarak salya ya da tukuruk olusturur Boylece sivrisinegin urettigi salyada dang virusu mevcuttur Yani sivrisinek bir insani isirdiginda viruslu salyasi insana gecerek ona bulasabilir Virusun bulastigi sivrisinekler herhangi bir soruna sebep oldugu gorulmemistir ki bu sivrisinekler hayatlarinin sonuna kadar enfekte halde kalirlar Dangi en fazla yayan sivrisinek turu Aedes aegypti sivrisinegidir Bunun nedeni insanlara yakin yasamayi sevmesi ve hayvanlar yerine insanlardan beslenmesidir Ayrica yumurtalarini insan yapimi su kaplarina birakmayi sever Dang bunun yani sira enfekte kan urunleri organ bagisi yoluyla da yayilabilir Dang tasiyan bir kisi kan bagislarsa ya da organ bagislarsa bunun verildigi kisi bagislanan kan veya organdan dang kapabilir Singapur gibi bazi ulkelerde dang yaygindir Bu ulkelerde her 10 000 kan naklinin 1 6 ila 6 sindan dang yayilmaktadir Dang virusu hamilelik sirasinda ya da cocuk dogdugunda anneden cocuga da gecebilir Dang genellikle baska yollarda yayilmaz Riskler Dang hastaligi olan bebeklerin ve kucuk cocuklarin siddetli olarak hastalanmasi yetiskinlere gore daha olasidir Saglikli ve iyi beslenen cocuklarin ciddi olarak hastalanmasiysa daha olasidir Bu hastalik kotu ve eksik beslenen saglikli olmayan ya da iyi beslenemeyen cocuklarda genellikle daha kotu olan diger pek cok enfeksiyondan farklidir Kadinlar erkeklere gore daha siddetli hastalanirlar Dang diyabet ve astim gibi kronik uzun sureli hastaligi olan kisilerde yasami tehdit edici olabilir MekanizmaBir sivrisinek insani isirdiginda salyalari kisinin derisine gecer Eger sivrisinekte dang varsa virus salyasinda tasinmaktadir Boylece sivrisinek bir insani isirdiginda virus sinegin salyasiyla beraber kisinin derisine gecer Virus kisinin akyuvarlarina ilisir ve girer Akyuvarlarin enfeksiyonlar gibi tehditlere karsi savasarak vucudun korunmasina yardimci olmalari gerekir Akyuvarlar vucutta hareket ettikce virus urer veya kendisini cogaltir Akyuvarlar interlokin interferon ve tumor nekroz faktoru gibi sitokin olarak bilinen uyarici belirti proteinler ureterek tepki verirler Bu proteinler hastaligin grip benzeri belirtiler edinmesine ve dang ile gelen yogun agrilara sebep olur Kisinin siddetli ciddi bir enfeksiyonu varsa virus vucutta daha hizli bir sekilde yayilir Virus daha da yayildidigi icin karaciger ve kemik iligi gibi daha fazla organi da etkisi altina alabilir Kan akisiyla gelen sivilar vucut bosluklarindaki kucuk kan damarlarina sizar Bu yuzden kan damarlarinda daha az kan dolasir ya da vucutta hareket eder Kisinin kan basinci o kadar azalir ki kalp artik hayati en onemli organlara yeteri kadar kan saglayamaz Ayrica kemik iligi kanin yeteri kadar pihtilasmasi icin gerekli olan miktarda platelet uretemez Yeterli platelet olmadan kisinde kanama problemleri gorulmesi olasidir Kanama dang hastaliginin onemli bir komplikasyonudur hastaligin sebep olabilecegi en ciddi problemlerden biridir TaniSaglik uzmanlari genellikle enfeksiyon kapmis insanlari muayene ederek ve kisideki belirtilerin dang ile uyustugunu anlayarak dang teshisi koyarlar Saglik uzmanlarinin dang hastaliginin yaygin oldugu bilinen bolgelerde bu yontem ile teshis koymalari mumkundur Ancak dang erken asamalarinda ise bu hastalik ve diger viral enfeksiyonlar viruslerin sebep oldugu enfeksiyonlar arasindaki farki belirlemek zor olabilir Atesi ve su belirtilerden ikisinin oldugu hastalar muhtemelen dang hastaligina yakalanmistir mide bulantisi ve kusma kizariklik genel agrilar tum vucutta agri akyuvar sayisinda azalma ya da pozitif cikan bir turnike testi Hastaligin yaygin oldugu yerlerde uyarici belirtilerden herhangi birine ek olarak atesin de olmasi genelde kisinin dang hastaligina yakalandigina isarettir Uyarici belirtiler genellikle dang ciddi boyutlara ulasmadan gorulur Laboratuvar testinin yapilamadigi durumlarda turnike testi yararli olur Turnike testini yapmak icin saglik uzmani kisinin koluna bir tansiyon aleti mansonu sarar ve 5 dakika bekler Ardindan saglik uzmani cildin uzerindeki kucuk kirmizi noktalari sayar Noktalarin sayisinin fazlaligi kisinin dang hastaliginin olmasi ihtimalinin artmasi anlamina gelir Dang hastaligi ve chikungunya arasindaki farki belirlemek guctur Chikungunya dang ile ayni belirtilere sahip olan benzer bir viral enfeksiyondur ve dunyanin ayni bolgelerinde gorulur Dang hastaliginin bazi belirtileri malarya leptospiroz tifo atesi menenjit ve ile aynidir Genellikle birine dang teshisi konmadan once saglik uzmani kisinin bu hastaliklardan birine yakalanmadigindan emin olmak icin testler yapar Bir kisi dang hastaligina yakalandiginda laboratuvar testlerinde ilk olarak gorulen degisiklik akyuvar sayisindaki azalmadir Dusuk platelet sayisi ve metabolik asidoz da dang belirtilerindendir Kisinin dang hastaligi siddetli ise kani incelendiginde baska degisiklikler de gorulebilir Siddetli dang sivilarin kan dolasimindan sizmasina sebep olur Bu da hemokonsantrasyona yol acar Kanda daha az plazma kanin sivi kismi ve daha fazla akyuvar olur Ayrica kandaki albumin seviyesinin dusuk olmasina neden olur Bazen siddetli dang buyuk plevral efuzyonlara sizan sivilarin cigerlerin etrafinda toplanmasi ya da asitlerin sivilarin abdomende toplanmasi olusmasina sebep olur Eger bunlar yeterince buyuk ise saglik uzmani kisiyi muayene ederken onlari gorebilir Saglik uzmani vucuttaki siviyi bulmak icin medical ultrason kullanabilirse dang sok sendromu teshisini erken evrede iken koyabilir Ancak dang hastaliginin yaygin oldugu bolgelerde cogu saglik uzmaninin ve kliniklerin ultrason cihazlari bulunmamaktadir Siniflandirma 2009 yilinda Dunya Saglik Orgutu DSO dang hastaligini iki turde siniflandirmis veya iki ture ayirmistir basit ve siddetli Bundan once 1997 de DSO bu hastaligi baskalasim gostermeyen ates dang hummasi ve dang kanamali atesi olarak ayirmisti DSO dang hastaliginin bu eski ayriminin basitlestirilmesi gerektigine karar verdi Ayrica bu eski yontemin cok sinirlayici olduguna da karar verdi dang hastaliginin kendini gosterebilecegi butun yollari icermiyordu Dang siniflandirmasinin resmen degistirilmis olmasina ragmen eski siniflandirma da halen kullanilmaktadir DSO nun eski siniflandirma sisteminde dang kanamali atesi I IV siniflar olarak bilinen dort asamaya ayrilmaktaydi I Sinifta kisinin atesi vardir Ayrica cildi kolay morarir ya da turnike testi pozitiftir II Sinifta kisinin cildinde ve vucudun diger bolumlerinde kanama olur III Sinifta kiside dolasim soku belirtileri gorulur IV Sinifta kisi kan dolasimi ve kalp atisi hissedilemeyecek kadar siddetli bir sok gecirir III ve IV Sinif dang sok sendromu olarak bilinir Laboratuvar testleri Dang hastaligi mikrobiyoloji ve mikrobiyolojik laboratuvar testleriyle teshis edilebilir Farkli birkac test de uygulanabilir Bir test virus izolasyonu dang virusunu hucredeki kulturlerden veya numunelerden izole eder ya da ayirir Bir diger test nukleik asit saptama polimeraz zincir reaksiyonu PZR denen bir teknik kullanarak virusteki nukleik asitleri arar Ucuncu bir test antijen saptama virusteki antijenleri arar Diger bir test kanda vucudun dang virusu ile savasmak icin urettigi antikorlari bulmaya calisir Virus izolasyon ve nukleik asit saptama testleri antijen saptama testlerinden daha iyidir Ancak bu testler daha pahalidir bu yuzden her yerde mevcut degildir Dang hastaliginin erken evrelerinde butun bu testler negatif sonuc verebilir Antikor testleri disindaki bu laboratuvar testleri yalnizca dang hastaliginin akut baslangic evresinde oldugu sirada teshis edilmesine yardimci olabilirler Ancak antikor testleri kisinin dang hastaligi enfeksiyonunun gec evrelerinde oldugunu dogrulayabilir Vucut ozellikle dang virusu ile savasmasi icin 5 7 gun sonra antikor uretir KorunmaInsanlarin dang virusu kapmasina engel olmak icin onaylanmis bir asi bulunmamaktadir Enfeksiyondan korunmak icin Dunya Saglik Orgutu sivrisinek polulasyonunun kontrol altinda tutulmasini ve insanlarin sivrisinek isirmalarina karsi korunmasini tavsiye etmektedir DSO dang hastaligindan korunmak icin Butunlesik Vektor Kontrol programi olarak bilinen bes ayri parcadan olusan bir program onermektedir Korunma halk seferberligi ve yasama kanunlar halk sagligi orgutlerini ve topluluklarini daha guclu hale getirmek icin kullanilmalidir Toplumun tum kesimleri birlikte hareket etmelidir Buna Kamu sektoru hukumet gibi ozel sektor is ve sirketler ve saglik alani da dahildir Mevcut olan kaynaklarin olabilecek en buyuk etkiyi verebilmesi icin hastaligi kontrol altina alabilecek olan butun yollar birlestirilmelidir ya da bir araya getirilmelidir Kararlar bulgulara gore verilmelidir Bu dang hastaligina yonelik yapilan mudahalelerin yardimci olmasini saglar Dang hastaliginin problem oldugu bolgelere hastaliga karsi dogru tepki verebilmeleri icin ihtiyac duyulan kabiliyetleri kendi kendilerine gelistirebilmeleri icin yardim edilmelidir DSO sivrisinekleri kontrol altinda tutmak ve onlar tarafindan isirilmayi onlemek icin bazi ozel uygulamalarin yapilmasini da onerir Aedes aegypti sivrisinegini kontrol etmek icin habitatlari yok edilmelidir Insanlar acik su tanklarini bosaltmalidir boylece sivrisinekler yumurta birakamazlar Sinek bocek ilaclari ya da biyolojik kontrol maddeleri de bu bolgelerde sivrisinekleri kontrol etmek icin kullanilabilir Bilim insanlari organofosfat veya piretroid spreyleri salmanin ise yaramayacagini dusunmektedirler Sivrisinekleri cektikleri ve ayrica da durgun suda sinek ilaclarinin birikmesi yoluyla insanlara saglik sorunlari yasatabilecegi icin durgun su hareketsiz su kaynaklarindan kurtulmak gereklidir Sivrisinek isirmalarini onlemek icin insanlar vucutlarini tamamen saran kiyafetler giyebilir Svrisinekleri de uzak tutan bocek kovucu spreyler bocek spreyi gibi kullanabilirler DEET en etkilisidir Insanlar ayni zamanda uzanirken sivrisinek tulu de kullanabilirler YonetimDang hummasi icin kesin bir tedavi sekli yoktur Farkli insanlar belirtileri dogrultusunda farkli tedavilere ihtiyac duymuslardir Bazi insanlar iyilesmelerini yakindan takip eden doktorlari gozetiminde evde sivi alarak iyilesebilmektedirler Bazilariysa intravenoz sivi almaya veya kan nakline ihtiyac duyabilirler Bir saglik uzmani ciddi hastalik belirtileri olanlari ozellikle de onceden kronik saglik sorunlari varsa hastaneye yatirmayi uygun gorebilir Hastalik bulasan insanlar intravenoz sivilara ihtiyac duyduklarinda bunlari en fazla bir iki gun kullanirlar Saglik uzmani verilen bu sivi dozajini artirarak kisinin yeterli miktarda idrar 0 5 1 mL kg sa yapabilmesini saglar Bu sivi ayrica kisinin hematokrit kandaki demir miktari orani ve yasamsal belirtileri normale donene kadar artirilir Kanama riskine karsin saglik uzmanlari nazogastrik entubasyon kisinin burnundan midesine bir boru sokmak intramuskuler enjeksiyon siringa ile kas icine ilac vermek ve arteriyel ponksiyon bir atardamara igne yerlestirmek gibi invaziv tibbi girisimlerden uzak dururlar Ates ve agri icin Asetaminofen Tylenol verilebilir Bir tur antienflamatuvar ilac olan NSAII ler ibuprofen ve aspirin gibi kanama ihtimalini artirdigi icin kullanilmamalidir Kisinin yasamsal belirtileri degisirse veya normalden farkliysa ve kandaki kirmizi kan hucresi duzeyi dusuyorsa kan nakline erken baslanmalidir Kan nakli gerekiyorsa kisiye tam kan farkli bolumlerine ayrilmamis kan veya sikistirilmis kirmizi kan hucreleri verilmelidir Trombosit tam kandan ayrilmis halde ve taze dondurulmus plazma genellikle tavsiye edilmez Dang hummasinin iyilesme surecindeki kisiye asiri sivi yuklenmemesi amaciyla daha fazla intravenoz sivi verilmez Asiri sivi yuklenmesi oldugunda eger kisinin yasamsal belirtileri sabitse daha fazla sivi verilmesini durdurmak dahi yeterli olabilir Eger bir kisi hastaligin kritik evresini atlattiysa furosemid Lasix gibi bir kivrim diuretigi verilebilir Bu kisinin kan dolasimindaki fazla sivilarin atilmasina yardimci olur OlasilikDang hummasi olan cogu insan iyilesir ve sonradan da bir sorunla karsilasmaz Tedavi olmaksizin hastalanan insanlarin 1 i ila 5 i arasi her 100 kisiden 1 ila 5 i dang hummasindan olmektedir Iyi tedaviyle 1 den daha azi olmektedir Yine de agir dang hummasi olan kisilerin 26 si olmektedir her 100 kisiden 26 si Dang hummasi 110 dan fazla ulkede gorulmektedir Her yil dunya genelinde 50 ila 100 milyon arasi insan hastaliga yakalanmaktadir Ayrica yarim milyon kisinin hastaneye yatmasina ve her yil yaklasik 12 500 ila 25 000 kisinin olumune neden olmaktadir Dang hummasi eklembacaklilar tarafindan yayilan baslica bulasici hastaliktir Dang hummasinin her bir milyonluk nufus icerisinde maluliyetle gecen 1600 yasam yili karsiligi bir hastalik yukune sahip oldugu dusunulmektedir Bu da dang hummasinin her bir milyon kisi icin toplam 1600 yillik yasam kaybina neden oldugu anlamina gelir Bu tuberkuloz gibi diger cocukluk ve tropik hastaliklarin sebep oldugu hastalik yukuyle neredeyse aynidir Dang hummasinin sitmadan sonraki en onemli tropik hastalik oldugu dusunulmektedir Bunun yani sira Dunya Saglik Orgutu dang hummasini ihmal edilen 16 tropik hastaliktan biri olarak gormektedir dang hummasinin gerektigi kadar ciddiye alinmadigi anlamina gelmektedir Dang hummasi dunya genelinde giderek daha cok gorulur hale gelmektedir 2010 yilinda dang hummasi 1960 taki gorulurluk oraninin 30 kat ustunde gorulmustur Dang hummasindaki artisin pek cok sebebi olabilecegi dusunulmektedir Cogu insan sehirlerde yasamaktadir Dunya nufusu artmaktadir Daha fazla insan uluslararasi yolculuk yapmaktadir Kuresel isinma da dang hummasinin artmasina sebep olan faktorlerden biri olarak gorulmektedir Dang hummasi en sik olarak ekvator cevresinde gorulur Dang hummasinin goruldugu alanlarda 2 5 milyar insan yasamakta ve bu insanlarin 70 i Asya ve Pasifik te yer almaktadir Birlesik Devletler de dang hummasinin goruldugu yerlere seyahat edip donen ve atesi olan kisilerin 2 9 ila 8 i seyahat sirasinda hastalanmistir Bu insanlar icerisinde dang hummasi sitmanin ardindan en cok gorulen ikinci hastalik konumundadir GecmisiDang hummasi hakkinda yazilan ilk yazi yillar oncesine dayaniyor Jin Hanedani zamanindan M S 265 ile 420 yillari arasinda hukum surmustur bir Cin tip ansiklopedisi muhtemelen dang hummasina yakalanan bir insandan bahsetmektedir Kitap ucan boceklerle ilgisi olan bir su zehrinden bahsediyordu Ayni zamanda 17 yuzyildan 1600 ler kalan ve dang hummasi salginlarindan hastaligin kisa surede buyuk bir hizla yayildigina dair bahsediyor olma olasiliklari bulunan yazilar da mevcuttur Bilinen muhtemelen en eski dang hummasi salgini raporlari 1779 ve 1780 dendir Bu raporlar Asya Afrika ve Kuzey Amerika yi kasip kavuran bir salgindan soz etmektedirler O zamandan 1940 a dek pek fazla salgin gorulmemistir 1906 da bilim insanlari insanlarin Aedes sivrisineklerinden hastalik kaptiklarini kanitladilar 1907 de bilim insanlari dang hummasina bir virusun neden oldugunu gosterdiler Bu o gune dek bir virusle yayildigi bilinen ikinci hastalikti Bilim insanlari sarihummaya bir virusun yol actigini onceden kanitlamislardi John Burton Cleland ve Joseph Franklin Siler dang hummasi virusunu arastirmaya devam ettiler ve virusun yayilma seklinin temel unsurlarini ortaya cikardilar Dang hummasi Ikinci Dunya Savasi sirasinda ve sonrasinda cok daha hizli yayildi Bunun sebebinin savasin cevreyi farkli sekillerde etkilemis olmasi oldugu dusunuluyor Ayrica farkli alanlara degisik tur dang hummalari da yayildi Dang hemorajik hummasina ilk kez rastlandi Hastaligin bu agir turune ilk kez 1953 yilinda Filipinler de rastlandi 1970 lerde dang hemorajik hummasi cocuk olumleri icerisinde buyuk bir yer teskil etmeye basladi Ayni zamanda Pasifik te ve Amerika kitasinda da gorulmeye baslandi Dang hemorajik hummasi ve dang sok sendromu Orta ve Guney Amerika da ilk kez 1981 de goruldu Bu siralarda saglik uzmanlari 1 tip dang virusu kapan insanlarin birkac yil sonra 2 tip dang virusunu de kaptiklarini fark ettiler Kelimenin Gecmisi Dang kelimesinin tam olarak nereden geldigi bilinmiyor Bazi insanlar kelimenin Svahili dilindeki Ka dinga pepo tabirinden geldigini dusunuyorlar Bu tabir hastaligin kotu bir ruhtan geldiginden bahsediyor Swahili dilindeki dinga kelimesinin Ispanyolca bir kelime olan dengueden turedigi dusunuluyor Bu kelime dikkatli anlamina geliyor Kelime dang hummasinin kemiklerde yarattigi acidan muzdarip kisiler icin soylenmis olabilir bu aci insanlarin dikkatli sekilde yurumesine neden oluyordu Yine de dusunulenin tam tersi olarak Ispanyolca kelimenin Swahili dilindeki kelimeden gelme ihtimali de bulunmaktadir Bazilari ise dang isminin Bati Hint Adalari ndan geldigine inaniyorlar Bati Hint Adalari nda dang hummasi olan kolelerin hanim evladi gibi ayakta durdugu ve yurudugu soyleniyordu Bu sebepten hastaliga hanim evladi hummasi da deniyordu Kirik kemik hummasi ilk kez bir hekim ve ayni zamanda Birlesik Devletlerin kurucularindan olan Benjamin Rush tarafindan kullanildi 1789 da Rush 1780 de Philadelphia da gorulen dang hummasi salgini hakkindaki bir raporda kirik kemik hummasi tabirini kullandi Rush raporda genellikle hastaligin daha resmi ismi olan tekrarlayan safra hummasi ifadesini kullandi Dang hummasi tabiri 1828 sonrasina dek pek kullanilmiyordu O zamana kadar hastalik icin farkli insanlar farkli isimler kullanmislardi Ornegin dang hummasina kirik kalp hummasi ve la dengue dendigi de oldu Ilerlemis dang hummasi icin baska isimler de kullanildi ornegin bulasici trombositopenik purpura Filipin Tay ve Singapur hemorajik hummasi ArastirmaBrezilya da dang hummasi ile mucadele tekniklerini kullaniyor Bilim insanlari dang hummasini onleme ve hastaligi tedavi etme konularinda arastirma yapmayi surduruyorlar Insanlar ayni zamanda sivrisinekleri kontrol altina almaya asi uretmeye ve virusle savasabilecek ilaclar uretmeye de calisiyorlar Sivrisinekleri kontrol altina almak adina pek cok ufak girisimde bulunuldu Bu girisimlerin bazilari ise yaradi Ornegin sivrisinek larvalarini yumurtalar yemeleri icin durgun suya lepistesler Poecilia reticulata veya kopepodlar konabilir Bilim insanlari insanlari dang hummasinin dort turunden de koruyacak bir asi uzerinde calisiyorlar Bazi bilim insanlari asinin antikora bagimli artim ABA yuzunden ciddi hastalik riskini artirmasindan endise ediyorlar Mumkun olan en iyi asinin bazi farkli ozellikleri olmalidir Ilk olarak guvenli olmalidir Ikincisi bir iki enjeksiyon igne ile ise yaramalidir Ucuncusu dang hummasi virusunun her turune karsi koruma saglamalidir Dorduncusu ABA ya yol acmamalidir Besincisi nakli hareketi ve saklamasi ihtiyac olana kadar tutulabilmesi kolay olmalidir Altincisi az masrafli ve maliyet etkin maliyetine deger olmalidir 2009 da bazi asilar test edildi Bilim insanlari ilk asinin ya da asilarin 2015 yilinda piyasaya sunulmus satin alinabilir durumda olmasini umuyorlar Bilim insanlari ayni zamanda dang hummasi saldirilariyla mucadele edecek ve insanlari ciddi komplikasyonlardan koruyacak antiviral ilaclar uzerinde de calisiyorlar Ayni zamanda virusun proteinlerinin nasil yapilandigi uzerinde de calisiyorlar Bu dang hummasina care olabilecek tedaviler uretmede onlara yardimci olabilir Kaynakca a b c d e f g h i j k Whitehorn J Farrar J 2010 Dengue British Medical Bulletin Cilt 95 ss 161 73 doi 10 1093 bmb ldq019 PMID 20616106 a b c WHO 2009 pp 14 16 a b c Reiter P 11 Mart 2010 Yellow fever and dengue a threat to Europe Euro Surveil 15 10 s 19509 PMID 20403310 12 Eylul 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ocak 2014 Gubler 2010 p 379 a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z aa Ranjit S Kissoon N Temmuz 2010 Dengue hemorrhagic fever and shock syndromes Pediatr Crit Care Med 12 1 ss 90 100 doi 10 1097 PCC 0b013e3181e911a7 PMID 20639791 a b c d e Varatharaj A 2010 Neurol India 58 4 ss 585 91 doi 10 4103 0028 3886 68655 PMID 20739797 10 Aralik 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Ocak 2014 a b c d e f g h Chen LH Wilson ME Ekim 2010 Dengue and chikungunya infections in travelers Curr Opin Infect Dis 23 5 ss 438 44 doi 10 1097 QCO 0b013e32833c1d16 PMID 20581669 a b c d e f g h i j k l WHO 2009 pp 25 27 a b Wolff K Johnson RA eds 2009 Viral Infections of Skin and Mucosa Fitzpatrick s Color Atlas and Synopsis of Clinical Dermatology 6 6sayfalar 810 2 bas New York McGraw Hill Medical ISBN 9780071599757 KB1 bakim Fazladan yazi yazar listesi link a b Knoop KJ Stack LB Storrow A Thurman RJ eds 2010 Tropical Medicine Atlas of Emergency Medicine 3 3sayfalar 658 9 bas New York McGraw Hill Professional ISBN 0071496181 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link KB1 bakim Fazladan yazi yazar listesi link a b c d e Gould EA Solomon T Subat 2008 Pathogenic flaviviruses The Lancet 371 9611 ss 500 9 doi 10 1016 S0140 6736 08 60238 X PMID 18262042 a b Rodenhuis Zybert IA Wilschut J Smit JM Agustos 2010 Dengue virus life cycle viral and host factors modulating infectivity Cell Mol Life Sci 67 16 ss 2773 86 doi 10 1007 s00018 010 0357 z PMID 20372965 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b c d e f WHO 2009 pp 59 60 a b c Center for Disease Control and Prevention Chapter 5 Dengue Fever DF and Dengue Hemorrhagic Fever DHF 2010 Yellow Book 28 Subat 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Aralik 2010 Gubler 2010 pp 377 78 Wilder Smith A Chen LH Massad E Wilson ME Ocak 2009 Threat of Dengue to Blood Safety in Dengue Endemic Countries Emerg Infect Dis 15 1 ss 8 11 doi 10 3201 eid1501 071097 PMC 2660677 2 PMID 19116042 1 Mayis 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ocak 2014 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Stramer SL Hollinger FB Katz LM ve digerleri Agustos 2009 Emerging infectious disease agents and their potential threat to transfusion safety Transfusion Cilt 49 Suppl 2 ss 1S 29S doi 10 1111 j 1537 2995 2009 02279 x PMID 19686562 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Teo D Ng LC Lam S Nisan 2009 Is dengue a threat to the blood supply Transfus Med 19 2 ss 66 77 doi 10 1111 j 1365 3148 2009 00916 x PMC 2713854 2 PMID 19392949 3 Subat 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ocak 2014 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Wiwanitkit V Ocak 2010 Unusual mode of transmission of dengue Journal of Infection in Developing Countries 4 1 ss 51 4 PMID 20130380 19 Haziran 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ocak 2014 a b c d e f g Guzman MG Halstead SB Artsob H ve digerleri Aralik 2010 Dengue a continuing global threat Nat Rev Microbiol 8 12 Suppl ss S7 S16 doi 10 1038 nrmicro2460 PMID 21079655 14 Haziran 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ocak 2014 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Martina BE Koraka P Osterhaus AD Ekim 2009 Dengue Virus Pathogenesis an Integrated View Clin Microbiol Rev 22 4 ss 564 81 doi 10 1128 CMR 00035 09 PMC 2772360 2 PMID 19822889 18 Mayis 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ocak 2014 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b c d e f g WHO 2009 pp 10 11 a b c WHO 1997 Chapter 2 clinical diagnosis Dengue haemorrhagic fever diagnosis treatment prevention and control PDF 2 2yer Cenevre bas World Health Organization ss 12 23 ISBN 9241545003 22 Ekim 2008 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 9 Ocak 2014 a b WHO 2009 pp 90 95 Gubler 2010 p 380 a b c d WHO 2009 p 137 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi WHOp137 adi farkli icerikte birden fazla tanimlanmis Bkz Kaynak gosterme a b c WHO 2009 pp 32 37 a b c d WHO 2009 pp 40 43 WHO media centre Mart 2009 Dengue and dengue haemorrhagic fever World Health Organization 16 Aralik 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Aralik 2010 Neglected Tropical Diseases Diseases covered by NTD Department World Health Organization 18 Haziran 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Aralik 2010 a b WHO 2009 p 3 a b c Anonymous 2006 Etymologia dengue PDF Emerg Infec Dis 12 6 s 893 28 Kasim 2007 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 9 Ocak 2014 a b c d Gubler DJ Temmuz 1998 Dengue and Dengue Hemorrhagic Fever Clin Microbiol Rev 11 3 ss 480 96 PMC 88892 2 PMID 9665979 25 Ekim 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ocak 2014 a b Henchal EA Putnak JR Ekim 1990 The dengue viruses Clin Microbiol Rev 3 4 ss 376 96 doi 10 1128 CMR 3 4 376 PMC 358169 2 PMID 2224837 25 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ocak 2014 Harper D 2001 Etymology dengue Online Etymology Dictionary 2 Ekim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Ekim 2008 Anonymous 15 Haziran 1998 Definition of Dandy fever MedicineNet com 3 Aralik 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 25 Aralik 2010 a b c d Halstead SB 2008 Dengue Tropical Medicine Science and Practice River Edge N J Imperial College Press ss 1 10 ISBN 1 84816 228 6 9 Haziran 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ocak 2014 a b Barrett AD Stanberry LR 2009 Vaccines for biodefense and emerging and neglected diseases San Diego Academic ss 287 323 ISBN 0 12 369408 6 26 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ocak 2014 Rush AB 1789 An account of the bilious remitting fever as it appeared in Philadelphia in the summer and autumn of the year 1780 Medical enquiries and observations Philadelphia Prichard and Hall ss 104 117 a b WHO 2009 p 71 a b c Webster DP Farrar J Rowland Jones S Kasim 2009 Progress towards a dengue vaccine Lancet Infect Dis 9 11 ss 678 87 doi 10 1016 S1473 3099 09 70254 3 PMID 19850226 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Sampath A Padmanabhan R Ocak 2009 Molecular targets for flavivirus drug discovery Antiviral Res 81 1 ss 6 15 doi 10 1016 j antiviral 2008 08 004 PMC 2647018 2 PMID 18796313 a b Noble CG Chen YL Dong H ve digerleri Mart 2010 Strategies for development of Dengue virus inhibitors Antiviral Res 85 3 ss 450 62 doi 10 1016 j antiviral 2009 12 011 PMID 20060421 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Konuyla ilgili yayinlarGubler DJ 2010 Dengue viruses Mahy BWJ Van Regenmortel MHV Ed Desk Encyclopedia of Human and Medical Virology Boston Academic Press ss 372 82 ISBN 0 12 375147 0 8 Ocak 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ocak 2014 WHO 2009 Dengue Guidelines for Diagnosis Treatment Prevention and Control PDF Cenevre World Health Organization ISBN 9241547871 17 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 9 Ocak 2014 SiniflandirmaDICD 10 A 1 ICD 9 CM 061MeSH D003715 38362002Dis kaynaklarMedlinePlus 001374eMedicine med 528Patient UK Dang hummasi