Şanlıurfa, (Kürtçe: Riha) halk arasındaki kısa adıyla Urfa veya eski çağlarda bilinen adıyla Edessa, Türkiye'nin Şanlıurfa ilinin merkezi olan şehirdir.
Şanlıurfa | |
---|---|
Şehir | |
Yukarıdan aşağıya: Balıklıgöl ve Harran Antik Kenti, Urfa Kalesi, Harran, Mevlid-i Halil Cami, Kızılkoyun Nekropolü | |
Slogan: Doğuştan marka şehir! | |
Şanlıurfa'nın Türkiye'deki konumu | |
Ülke | Türkiye |
İl | Şanlıurfa |
İdare | |
• Vali | Hasan Şıldak |
• Belediye Başkanı | Mehmet Kasım Gülpınar (YRP) |
Rakım | 510 m |
Zaman dilimi | (TRS) |
Alan kodu | 414 |
Plaka kodu | 63 |
Resmî site Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi |
Yazları son derece sıcak ve kurak bir iklime sahip olan şehir, kışı serin ve nemli geçirir. 2 milyonu aşkın nüfusuyla Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin en kalabalık şehri olan Şanlıurfa, aynı zamanda yaklaşık 20,4 ortanca yaş ile Türkiye'nin en dinamik nüfusa sahip ilidir.
Şehrin yaklaşık 12 km kuzeydoğusunda, MÖ 10.000 yılına ait olduğu düşünülen ve dünyanın bilinen en eski tapınağı olan Göbeklitepe bulunmaktadır. Göbeklitepe'nin keşfi ile birlikte bu bölgenin, tarım devriminin gerçekleştiği ilk insan yerleşimleri ağının bir parçası olduğu ve köklü bir tarihi geçmişinin bulunduğu ispatlanmış oldu.
Halk hikâyelerinde ve dini inançlarda İbrahim Peygamber ve Kral Nemrud hikâyelerine konu olmuş olan, Peygamberler şehri ve kutsal şehir gibi tanımlamalarla anılmış olan şehrin Nemrud tarafından kurulduğuna inanılmıştır. MÖ 1. binyıldan başlayarak Asurlular, Medler, Ahamenişler (Persler), Makedonyalılar, Büyük İskender'in varislerinden biri olan Selevkoslar, Osroene Krallığı ve ardından Roma ile Bizans İmparatorluklarının hakimiyeti altında kalan bu şehir, Hristiyanlık tarihi açısından önemli bir yere sahip olup, Süryani kültürünün merkezi konumundaydı. Urfa, 7. yüzyılda Müslüman Araplar tarafından fethedildikten sonra bu özelliğini yavaş yavaş kaybetse de, ciddi bir Süryani ve Ermeni nüfus, 20. yüzyılın başlarına kadar şehirde varlığını korumuştur. 1516'da Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim'in Memlûk Devleti'ni Mercidâbık Muharebesi'nde yenmesiyle Osmanlı hakimiyeti altına giren şehir, 1919 yılında önce İngilizler ve ardından Fransızlar tarafından işgal edilene kadar kesintisiz 400 sene Osmanlı idaresinde kaldı. Şehir, 11 Nisan 1920'de işgalden kurtarıldı ve 20 Ekim 1921'de TBMM ve Fransız Hükûmeti arasında imzalanan Ankara Antlaşması ile Türkiye'ye bırakıldı.
Cumhuriyetin ilanından sonra, 1924 yılında il haline getirildi. Urfa ilinin adı, 22 Haziran 1984 tarih ve 18439 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3020 sayılı kanunla Şanlıurfa olarak değiştirilmiştir. 2016 yılında, Şanlıurfa halkının Türk Kurtuluş Savaşı'nda gösterdiği kahramanlıktan dolayı TBMM tarafından şehre İstiklal Madalyası verilmiştir.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı 2011 yılına ilişkin "Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları" dikkate alınarak Şanlıurfa, 12 Kasım 2012 tarihli ve 6360 sayılı kanun ile büyükşehir oldu.
Etimoloji
Şehrin bilinen en eski adı Edessa olup İskender'in ölümünden sonra kurulan Helenistik krallıklardan Selevkoslar dönemine uzanmaktadır. Selevkoslardan itibaren Urfa, uzun bir zaman sürecinde Edessa ismi ile şöhret bulmuştur. Edessa ismi Yunan dilinde “suyu bol” anlamına gelmektedir. Urfa da içinden akan Karakoyun (Daysan) deresi ve kaynayan pınarlardan dolayı suyu bol bir şehirdi. Fakat Süryaniler, Yunanca olan bu ismi kullanmamış, Urhay’ı kullanmışlardır. Urfa kelimesinin de genellikle Süryanice Urhay’den (Orhai) geldiği ileri sürülmektedir. Bir başka görüş ise Yunanca Osrhoëne, Latince Orrpei’ye dayandığı yolundadır. Bu dillerdeki anlamı “kale” veya “pınar”dır. Osmanlı döneminde yazılı kaynaklar vasıtasıyla yaygınlaşan Ruha kullanımı şehrin Arapça adı olan Ruhâ'dan gelmiştir. 20. yüzyılın başlarına kadar Osmanlı döneminde Ruha adı kullanılmış olup daha sonra muhtemelen halk dilinde Türkçe söylenişi kabul görerek Urfa’ya dönüşmüştür. 1984 yılında, Millî Mücadele dönemindeki önemine işaret etmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla şehre Şanlıurfa adı verilmiştir. Kurtuluş Savaşında gösterdiği başarının hatırasından dolayı 1984 yılında "Şanlı" unvanını almıştır.
Tarihçe
Tarih öncesi çağlar Neolitik ve Kalkolitik dönem
Son yıllarda Şanlıurfa'da birbiri ardına ortaya çıkartılan arkeolojik bulgularla insanlık tarihine ilişkin önemli bilgiler elde edilmiştir. 1993 yılında şehir merkezinin altında bugünkü Balıklıgöl'ün kuzeyinde yapılan bir keşif sonucu bulunan Urfa Adamı olarak adlandırılan insan şeklindeki tarih öncesi heykel ile Urfa şehir merkezinde insan yerleşiminin tarihinin MÖ. 9500'e Neolitik Döneme kadar uzandığı görülmüştür. 1997’de Şanlıurfa il merkezinin yaklaşık olarak 22 km kuzeydoğusunda, Örencik köyü yakınlarında Göbeklitepe Höyüğü'nde yapılan kazılarda elde edilen bulgularda ise, insanlığın en eski tapınaklarından biri ortaya çıkarılmıştır. Yüksek boyda karşılıklı olarak yerleştirilmiş dikilitaşların üzerinde insan, el ve kol, çeşitli hayvan ve soyut semboller, kabartılarak veya oyularak betimlenmiştir. Bu kompozisyonun bir öykü, bir anlatım veya bir mesaj ifade ettiği düşünülmektedir. Bir yerleşim yeri değil, kült merkezi olarak tanımlanmaktadır. Buradaki kült yapıların tarım ve hayvancılığa yakın olan son avcı grupları tarafından inşa edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Göbekli Tepe, çevredeki oldukça gelişmiş ve derinlik kazanmış bir inanç sistemine sahip olan avcı-toplayıcı gruplar açısından önemli bir kült merkezidir. Bu durumda bölgenin en erken kullanımının Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ’ın A evresine (MÖ 9.600-7.300), yani günümüzden en azından 11.600 yıl öncesine dayandığı ileri sürülmektedir. Göbekli Tepe'nin bir kült merkezi olarak kullanımının MÖ 8 bin dolaylarına kadar devam ettiği ve bu tarihlerden sonra terk edildiği, başka veya benzer amaçlarla kullanılmadığı anlaşılmaktadır.
Antik çağ ve Harran
Bu gün Şanlıurfa’nın bir ilçesi olan ve şehrin 45 km. kadar güneydoğusunda yer alan Harran şehrinin adına ilk defa M.Ö. 2. binyılın başlarına ait çivi yazılı tabletlerde rastlanır. Bu tabletler arasında, Harran'daki Sin Mabedi’nde bir antlaşma imza edildiğine dair bir belge bulunmaktadır. Mezopotamya pagan inanışının en önemli merkezlerinden biriydi ve burada ay tanrısı Sin ile güneş tanrısı Şamaş’ın mabedleri bulunuyordu. 2. binyılın ortalarında Hititler’le Mitanniler arasında yapılan bir antlaşmaya Harran’daki ay tanrısı Sin ve güneş tanrısı Şamaş şahit tutulmuştur. Bundan sonra Bâbil, Hitit, Asur tabletlerinde Harran’dan sık sık bahsedildiği görülmektedir. Asur tabletlerine göre bölge M.Ö.2000'lerde Hurriler ile Mitannilerin yerleştiği bir yerdi. Süryânîlerin atası olan Ârâmîlerin bölgeye yerleşmesi M.Ö 11.yüzyıldan sonra da Mezopotamya'dan kuzeye doğru göç ederek Fırat'ın iki yakası boyunca uzanan topraklarda Bit-Adini Devleti'ni kurdukları döneme denk gelmektedir. Harran, M.Ö.857'de Asur İmparatorluğuna bağlandı. MÖ 609'de Medler ve Keldânîler'in işbirliğiyle Asur İmparatorluğunun başşehri Ninova'nın ele geçirmelerinden sonra son Asur kralı II. Asur-Uballit, Harran Kalesi'ne sığındı ve Asur İmparatorluğu üç yıl daha burada devam etti. MÖ 612'de Asur İmparatorluğu tamamen ortadan kaldırıldı ve Harran'a sırasıyla Medler ve Keldânîler hakim oldu.
MÖ 722 yılında Asur Kralı II. Sargon'un, İsrail devletini istila ederek Yahudileri Mezopotamya'ya ve Harran'a sürmesiyle bölge ilk kez bir Yahudi topluluğu ile tanışmış oldu. Babil kralı Keldânîler'in hükümdarı Nebukadnezar'ın MÖ 586 yılında Kudüs'ü ele geçirerek şehir ile birlikte Süleyman Mabedini de yıkıp Yahuda Krallığı’nı ortadan kaldırarak Yahudileri bölgeden sürmesi neticesinde tüm Mezopotamya'da önemli bir Yahudi nüfus ortaya çıkmıştı. Tarihe Babil Sürgünü olarak geçen bu hadisenin bir sonucu olarak Mezopotamya kentlerinde Yahudi kolonileri kurulmuştu. MÖ 539'da Perslerin, Keldânîlerin hakimiyetine son vererek Babil İmparatorluğunu ortadan kaldırması neticesinde Harran Perslerin eline geçti. Pers Kralı I. Darius Yahudilerin sürgününe son vererek ülkelerine gitmelerine müsade etse de Yahudilerin bir kısmı Mezopotamya ve Harran'da kalmaya devam ettiler. Bu dönemde Harran'da da güçlü bir Yahudi kolonisi vardı. Şehirdeki Yahudi nüfusun varlığı, Kitâb-ı Mukaddes'de şehrin adının geçmesiyle kendini göstermiştir. Yahudi Kutsal Kitabı Tanah'ta Hārān biçiminde geçen şehir İbrani anlatıları ve mitolojisine göre tufandan sonra yeryüzünde tesis edilen ilk şehir olup Nuh peygamberin torunlarından Kaynan tarafından kurulmuştu. Yahudi Kutsal Kitabı Tanah'ta İbrahim peygamber ve atasının yaşadığı mekan olarak geçen Harran, Yahudilik için kutsiyeti olan bir mekandır. Harran, İbrahim peygamberin yanı sıra Lut peygamber, Şuayb peygamber ve Elyesa peygamber ile de ilişkilendirilen mekanlardandır. İbrahim peygamberin ateşe atılması hadisesi ise Yahudi Kutsal Kitabı Tanah'ta yer almamakla birlikte Kitab-ı Mukaddes dışı Yahudi literatüründe ayrıntılı şekilde anlatılmaktadır.
Harran ve civardaki bölgeler, Büyük İskender'in MÖ 331'de Pers İmparatorluğuna son vermesinden sonra Yunan hâkimiyeti altına girmiş ve sonraki dönemlerde Harran, önemli bir Yunan kolonisi haline gelmiştir. Öyle ki Abbasîler döneminde yaşayan ünlü İslâm hukukçusu Ebû Yûsuf, Harran’dan bahsederken buranın halkının Süryânîce konuşan yerli halk ve Rumlar'dan oluştuğunu söyler.
Helenistik dönem ve Roma döneminde Edessa
Harran'ın 45 km kuzeyinde bu günkü Urfa şehir merkezini oluşturan alanda, tarihi verilere göre Büyük İskender'in ölümünden sonra kurulan Helenistik krallıklardan Selevkos İmparatorluğu döneminde Edessa şehri kurulmuştur. Dönemin Yunanca ve Latince kaynaklarda şehrin adı Edessa olarak geçerken şehrin yerli halkının da dili olan Süryanice kaynaklarda Urhay olarak geçmektedir. Selevkoslar'ın MÖ 132 yılında İranlıların baskısına dayanamayarak yıkılması üzerine Urfa'da bu tarihten itibaren Osroene ismi ile bir bağımsız bir krallık kuruldu. Osroene Krallığı, Urfa’da kurulan ilk bağımsız krallıktır ve MS 244 yılına kadar hüküm sürmüştür. Başkenti Edessa yani Urfa olan Osroene krallarının çoğu Abgar ismi ile çağrıldığından bu devlete Abgarlar devleti denildiği gibi Abgarlar dönemi de denilmiştir.
Tarihi kayıtlarda ve Abgar efsanesinde, Kral V. Abgar Ukkama’nın ilk Hristiyan kral olduğu ve Edessa'da hüküm sürdüğü, İsa Peygamber'in tebliğinden hemen sonra bu dini kabul ettiği ve kendi halkına da benimsettiği belirtilir. Cüzzam hastalığına yakalanan ve bu nedenle oldukça acı çeken V. Abgar’ın, İsa Peygamber'in gönderdiği mucizevi mendil sayesinde iyileştiği rivayet edilmektedir. 2016 yılında Şanlıurfa’nın Balıklıgöl yerleşkesi civarında yürütülen "Kale Eteği Projesi" kapsamındaki kazı çalışmalarında Abgar Krallığı dönemine ait olduğu tahmin edilen Süryanice yazıtlar ve ince işlemelerin yer aldığı bir taban mozaiği bulunmuştur. Osroene Krallığı devrine ait Şanlıurfa'daki tarihî eserlerin en kıymetlisi Kale'deki çifte sütundur. Halk tarafından bu sütunlara mancınık denilmektedir. Bu sütunlar Osroene krallarından Eftuha tarafından eşi Şalmet adına dikilmiştir. Kentte, Yunan-Roma üslubunda bezenmiş 30 civarında renkli taban mozaiği, kent içinde ve civarında bulunmuş Süryânice kitabeler ve kaya mezarları Osroene Krallığı dönemine aittir. Bu mozaiklerin büyük bir kısmı yurt dışına kaçırılmış, bir kısmı da bazı müzelerde sergilenmektedir. Bu mozaiklerden en önemlisi, Antik Yunan’da müzik ve şiirle özdeşleştirilen Orpheus'un lir çaldığı ve onun etrafına toplanan çeşitli hayvanların müziği dinlerken tasvir edildiği MS 194 tarihli, 1.64-1.52 m. boyutlarındaki mozaiktir. Mozaik 1980’li yıllarda ABD’ye götürülmüştür. Ancak daha sonra ABD’de Dallas Sanat Müzesi’nde tespit edilince 2015 yılında Urfa'ya iade edilmiştir. Osroene Krallığı döneminde Urfa'da ilmi, edebi bilhassa felsefi çalışmalara önem verilmiştir. Süryaniler ilk edebi ve felsefi çalışmaları MS 2. yüzyılda yapmışlardır. Süryani yazısının doğduğu kent Urfa’dır. 2. yüzyıldan itibaren Hristiyanlık tesiri altında gelişen "Süryani Edebiyatı" doğmuştur. İncil, Yunancadan Süryânice'ye ilk defa bu dönemde Urfa’da çevrilmiştir. Urfa'nın başlıca Hristiyan merkezlerinden biri haline gelmesine karşılık Harran, pagan kültürünün bölgedeki en önemli merkezi olmaya devam etti. Yerleşim merkezleri olan Harran'a nisbetle komşularının Harrânîler adını verdiği topluluk ay tanrısı Sin liderliğindeki yıldız ve gezegen kültüne dayalı paganist dinî yapılarını devam ettirmekteydiler.
166 yılında gerçekleşen bir barış antlaşmasıyla Osroene Kralı VIII. Ma’nu, Roma İmparatorluğunun himayesine altına girdi. Bu dönemde Roma İmparatoru Caracalla 213 yılında Mezopotamya Seferi'nden dönerken Urfa Kralı X. Abgar Severus ve oğullarını zincire vurarak Roma'ya götürdü ve orada öldürttü. Başsız kalan Osroene Krallığı 214 yılının Ocak ayında İmparator Caracalla tarafından bir Roma kolonisi haline getirildi. Ancak İmparator Caracalla 8 Nisan 217 tarihinde Harran'daki Sin Tapınağı'nı ziyaretten dönerken yol kenarında çişini yaptığı sırada bir suikast sonucu Julius Martialis isimli bir imparatorluk muhafız subayı tarafından öldürüldü. Osroene Krallığı kesin bir şekilde tarihe karışarak Osroene adıyla bir Roma eyaleti kuruldu. Son Osroene Kralı XI. Abgar Ferhad, 244 yılında Roma’ya dönmüş ve orada ölmüştür. Kendisinin ve karısı Hodda'nın mezarları halen Roma’da olup tarihçiler tarafından ziyaret edilir.
Bizans dönemi
395'te Roma İmparatorluğu Doğu ve Batı diye ikiye ayrılınca Urfa, Doğu Roma yani Bizans toprakları içinde kaldı. 4. yüzyılda İran'da hüküm süren Sasaniler, Nusaybin’i Bizans'ın elinden alarak kendi ülkesine katınca şehirden kaçanlar arasında yer alan Mor Efrem, Urfa’ya gelerek Süryani Hristiyan geleneğinin eğitim merkezi haline gelecek olan Edessa Akademisinin kurmuştur. Bu dönemde Urfa Akademisi, Süryânî ruhban adaylarını eğiten başlıca okul haline geldi. Bu öğrenciler, ciddi inceleme yapmak için, elverişli bir ortama Urfa’da kavuştular. Hristiyanlığın en eski cemaati olan Süryânîler önce Urfa’daki akademiye gelirler, burada eğitimlerini tamamladıktan sonra Antakya’daki daha ünlü akademiye giderlerdi. Mor Efrem, kurmuş olduğu bu okulda, dil bilgisi, hitabet ve şiir gibi filoloji bilimlerine, astronomi, jeoloji ve bunun yanında mantık, felsefe, tabiat bilimleri, matematik ve coğrafya gibi ilimlere de yer vermiştir. Mor Efrem, 3 milyona yakın şiir cümlesi ile Edessa okulunun ve Süryani edebiyatının en önde gelen isimlerinden biri olmuştur. Bu okulda Latince kitaplar, çevirmen Diyatron tarafından Süryaniceye çevrildikleri gibi İncil kitabı da Latinceden Süryaniceye çevrilmiştir. Yunan filozoflarından, Platon, Aristoteles ve Platinus gibi bilginlerin eserleri de Yunancadan Süryaniceye çevrilmiştir.
5. yüzyılda Süryânî kökenli bir ilahiyatçı olan Konstantinopolis patriği Nestorius, farklı bir bakış açısı ortaya koymuş ve görüşleri Hristiyan dünyasında tartışma konusu olmuştu. 431 yılında toplanan Efes Konsili'nde, Nestorious'un görüşleri reddedilerek dinden çıkmaya sebep sayıldı ve Nestorius Konstantinopolis patrikliğinden azledildi. İmparator II. Theodosius'un emriyle Mısır çölündeki bir manastıra sürüldü. Fakat Nestorius'un öğretisi, o devirde entelektüel odağı Antakya ve Urfa’da olan Süryânî aleminde destek gördü. Urfa, kısa sürede Efes kararlarını kabul etmeyenlerin toplandığı bir yer haline geldi. Urfa piskoposu İbas 448 yılında Nestorculuk yaptığı iddiasıyla mahkemeye çıkarıldı. 451 yılında Roma İmparatoru Markianos tarafından toplanan Khalkedon (Kadıköy) Konsili ile beraber Nestorcuların üzerindeki baskılar daha da artmaya başladı ve 457 yılında bu baskılar sonucunda Urfa Akademisinin başkanlığını yürüten Mor Narsay akademiden ayrılmak zorunda kaldı. Zamanın en önemli entelektüel merkezlerinden biri olan Urfa Okulunun 489 yılında, Bizans İmparatoru Zenon tarafından kapatılmasının ardından hocalarının İran'a iltica edip, Bizans-Sasani sınırının hemen öte yanında bulunan Nusaybin’e taşınması, Nusaybin'in, Süryânî dünyasının ve Orta Doğu'nun başlıca skolastik merkezi olarak öne çıkmasıyla neticelendi. Nasturiler, Urfa ve Bizans topraklarında kendilerine yaşama alanı bulamazlarken sınırın diğer tarafındaki İran’ın tüm vilayetlerinde Nestorcu-Hristiyan cemaatler oluştu.
451 yılında Kalkedon Konsili ile sapkın bir mezhep olarak ilan edilen Monofizitizmi benimseyenler de Bizans İmparatorluğu sınırları içinde ciddi baskılara ve katliamlara maruz kalmaktaydılar. Ancak Bizans İmparatorluğunun doğu sınırlarının Sâsânî akınları sebebiyle tehlikeye düşmesi, Antakya Süryânî kilisesinin yeniden diriltilmesi fikrini doğurdu. Monofizit hareketin esas misyoneri Edessa Piskoposu Yakub Bar-Addai 542 yılından 578’deki ölümüne kadar süren misyon faaliyetleriyle Monofizitizmi bölgede yaymış olup bu katkılarından dolayı Hristiyanlığın Monofizit mezhebine mensup olan Süryânîler'e Ya‘kūbî denmiştir.
İslamiyet sonrası dönem
Edessa, Halife Ömer zamanında 639 yılında İyaz bin Ganem komutasındaki Müslüman Araplar tarafından fethedildi. Emevîler devrinde Harran ve Samsat ile birlikte bir vilâyet haline getirildi. Şehre İslam fethinden sonra Müslüman Araplar tarafından Ruha adı da verilmiştir. Böylece şehir, İslam fethinden sonra Müslümanlar tarafından artık Ruha adıyla bilinmiştir. Şehir 750'de bir müddet Abbâsîler’le Emevî taraftarları arasındaki mücadelelere sahne oldu. İlk Abbasi halifesi Seffah, Fırat kıyısında cereyan eden savaşta Emevîleri yendi ve Harran'a girdi. Bu tarihten sonra Urfa bölgesi Abbâsî egemenliğine girdi. Abbâsî Halifesi Harun Reşid bir ara Urfa’ya geldi ve şehirde bir süre kaldı.
Abbasi döneminde İslam dünyasında zirve noktasına ulaşan bilim alanındaki çalışmalara paralele olarak bu dönemde yaşayan ve Harranlı olan astronom, astrolog ve matematikçi Battanî'nin bilim dünyasına çok önemli katkıları olmuştur. Sinüsün ve kısmi olarak da tanjantın hesaplamadaki kullanımlarını açıklayarak böylece modern trigonometrinin temelini atması ve güneş yılını da 365 gün, 5 saat, 46 dakika ve 24 saniye olarak ölçmüş olması gibi katkılarından dolayı ölümünden asırlar sonra batı dünyasında kendisine duyulan saygı neticesinde Ay'daki bir bölgeye ismi verilmiştir.
Bizanslılar 942'de bölgeye gelip Urfa halkından İsa peygamberin kutsal tasvirini istediler. Abbâsî Halifesi Müttakî-Lillâh’ın onayı ile, 200 müslüman esirin serbest bırakılması ve şehrin bir daha taciz edilmemesi şartıyla kutsal ikona Rumlar’a verildi. Ancak bu anlaşma Seyfüddevle el-Hamdânî’nin 949'da Urfa halkıyla birlikte Misis’e saldırması yüzünden bozuldu. Bunun üzerine Bizans ordusu 959'da şehre gelerek şehri yağma ve tahrip etti. 10. yüzyılın sonu ve 11. yüzyılın başında Abbâsî merkezi otoritesinin zayıfladığı dönemde bazı valilikler kendi yarı bağımsızlıklarını ilan ediyorlar ve sadece halifeye dini bakımdan hürmet gösteriyorlardı. 905 tarihinden itibaren Arap bir hanedan olan Hamdaniler bölgeye hâkim olmuşlardı. 11. yüzyıl başlarına gelindiğinde ise Urfa, Numeyr oğullarından Utayr adında birinin hâkimiyetindeydi. Yine 11. yüzyılın başlarında ortaya çıkan bir Kürt hanedan olan ve Abbâsî halifesi tarafından Nasrüddevle unvanı verilen Mervânîlerin Emiri Ahmed, 1025 yılında Urfa'yı emirliğinin topraklarına katmıştır. Fakat şehir Bizans kumandanlarından Georgios Maniakes'e bırakılınca, Maniakes 1030-1031 kışında Urfa'ya hâkim oldu. Mervânîler’in onu şehirden uzaklaştırmak için yaptığı teşebbüsler başarısızlıkla sonuçlandı ve Maniakes şehri elinde tuttu. 1037 yapılan anlaşmayla şehir Bizans imparatoruna teslim edildi.
Bizans İmparatorluğu ve Büyük Selçuklu İmparatorluğu arasında gerçekleşen Malazgirt Savaşı'ndan sonra Bizans'ın elinde kalan Urfa’nın idarecisi Paul yeni Bizans imparatoruna itaat arzetmek üzere başkente gitti. Bu sıralarda Bizans’a tâbi olan Philaretos Brachamios adlı bir Ermeni prensi, hakimiyet sahasını Maraş’tan Malatya’ya kadar genişleterek bağımsızlığını ilân etti. 1081 yılında Vasil adlı bir kumandanını da Urfa’ya sevketti ve altı aylık bir kuşatmadan sonra şehri Bizanslılar’ın elinden aldı. Philaretos, Halep Emîri Şerefüddevle Müslim ile iyi ilişkiler kurdu. Meyhâne olarak kullanılan Urfa Camii’ni müslümanlara teslim etti. Bu arada hâkimiyet mücadelelerinin sürdüğü Urfa’nın halkı Sultan Melikşah’a haber gönderip şehri teslim etmek istediğini bildiriyorlardı. Bunun üzerine Sultan Melikşah, Emîr Bozan’ı Urfa’nın fethiyle görevlendirdi ve şehir üç ay süren şiddetli bir kuşatmanın ardından 1087 yılının Mart ayında fethedildi. Sultan Melikşah, Emîr Bozan’ı Urfa ve Harran’a vali tayin etti. Emîr Bozan’ın 1094 yılında ölümünden sonra Selçuklu emirlerinden Tutuş'un hâkimiyetine geçti. Tutuş kendisine bağlı kalması şartıyla şehri Ermeni asıllı Toros’un idaresine bırakmıştı. Toros’un şehri Emîr Bozan’dan devraldığı da rivayet edilir.
Haçlı Kontluğu, Eyyubi ve Memluk dönemleri
Urfa'nın Ermeni hakimi Toros'un, Haçlı kontlarından Baudouin de Boulogne’u düşmanlarına karşı birlikte savaşmak için Urfa’ya davet etmesi üzerine şehre gelen Baudouin Urfa’ya gelişinden kısa bir süre sonra Toros'un öldürülmesi üzerine 10 Mart 1098’de şehre hâkim olup Urfa Haçlı Kontluğu’nu kurdu. Süryani ve Ermeni çoğunluğa Katolikliği dayattı. Anadolu Selçuklu Sultanı I. Kılıç Arslan 1106 yılında Urfa Haçlı Kontluğu üzerine yürüyüp Urfa’yı kuşattı. Ancak şehrin sağlam surlarını aşmak mümkün olmadı. Urfa'da yaklaşık elli yıl süren haçlı hakimiyetinden sonra Franklar’ın Bizans’la aralarının açıldığı, Urfa ve Antakya’daki Haçlı hükümdarların birbirinden nefret etmelerinin oluşturduğu uygun bir ortamda Musul ve Halep’te hüküm süren İmâdeddin Zengî, Haçlı Kontu II. Joscelin’in şehirden ayrılmasını fırsat bilerek Urfa’ya geldi. Surların önünde yaptığı teslim olma teklifi Süryânî ve Ermeni ruhanî liderleri tarafından reddedilince surlar mancınıklarla dövüldü ve dört hafta kadar süren kuşatmanın ardından Türkler 24 Aralık 1144 günü şehre girdi. Urfa valiliğine Ali Küçük getirildi ve emrine bir garnizonla yedi kumandan verildi. Bu zafer Haçlılara karşı Müslümanların ilk büyük başarısı olarak kabul edilir fakat aynı zamanda II. Haçlı Seferi’nin de başlıca sebebi olmuştur. Urfa, Haçlılardan geri alındıktan sonra, İmâdeddin Zengi bir kısım Ermeni'yi şehirden çıkarmış, Süryanilere haklar tanımış ve Müslümanlara her zaman yakınlık göstermiş olan Yahudilerden 300 aileyi Urfa’ya yerleştirmiştir. Bu gün Urfa merkezindeki Hasan Padişah Camiinin yerinde eskiden bir sinagog yer almaktaydı.
1182'de Selâhaddîn Eyyûbî’nin idaresine giren şehir uzun süre Eyyûbîlerin hakimiyeti altında kaldı. 1251 yılında Moğollar şehri ve çevresini yağmaladı ve ardından şehir Hülâgû Han'a teslim oldu. Şehir, Moğollar 1260 yılında Ayncâlût Savaşı’nda Mısır ve Suriye'de hüküm süren Memlûkler tarafından yenilgiye uğratılınca Memlûklerin hakimiyetine girdi.
Modern dönem, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti
Yavuz Sultan Selim |
1516'da Yavuz Sultan Selim'in Memlükleri Mercidâbık savaşında yenmesiyle Osmanlı sınırları içine katılmıştır. Osmanlı idaresine girdikten sonra bir sancak olarak Diyarbekir eyaletine bağlanmıştır. 1578-1588 yıllarına ait kayıtlar Urfa sancağını Rakka beylerbeyiliği içinde gösterir. Bu değişiklikte Rakka ve Urfa yöresinde başlayan ayaklanmaya Urfa sancak beyi Sührab’ın katılmasının da etkisi olmalıdır. Sancak beyliği kaldırılan Urfa, Rakka beylerbeyine has kaydedilmiştir. 16. yüzyılın son yıllarına rastlayan Celâlî isyanları sırasında Karayazıcı Abdülhalim’in eline geçen şehir 1600’de tekrar kontrol altına alındı. Ancak bölgedeki güvensizliğin devamı halkın topraklarını terkedip buradan göç etmesine yol açtı. Ardından gelen yüzyıllar ise şehir tarihi açısından uzun bir durgunluk dönemidir. Sultan IV. Murad’ın Bağdat seferine giderken buraya uğradığı ve bir süre kaldığı bilinmektedir. Evliya Çelebi’nin seyehatnamesinde bildirdiğine göre 17. yüzyılda Urfa üç tuğlu paşalar tarafından idare edilmekte olup, dört mezhebe göre fetva veren bilgili kadılara sahipti. Son olarak 1839’da Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın oğlu İbrâhim Paşa’nın idaresindeki Mısır ordusu tarafından ele geçirldi ancak kısa süren bu hakimiyetin ardından I. Dünya Savaşı'nın sonunda 1919 yılındaki İngiliz işgaline kadar Osmanlı idaresinde kaldı. 1866 yılında Halep Vilayetine bağlanan Urfa, 1919 yılında, önce İngilizlerin, daha sonra Fransızların işgaline uğradı. Şehir 11 Nisan 1920'de Urfalı milisler tarafından işgalden kurtarılmış; Cumhuriyet sonrasında 1924 yılında ise il olmuştur. Urfa ilinin adı, 22 Haziran 1984 tarih ve 18439 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3020 sayılı kanunla Şanlıurfa olarak değiştirilmiştir. 2016 yılında ise Şanlıurfa halkının Türk Kurtuluş Savaşı'nda gösterdiği kahramanlıktan dolayı TBMM tarafından bu kente İstiklal Madalyası verilmiştir.
Nüfus
Yıl | Toplam | Şehir | Kır |
---|---|---|---|
1927 | 58.633 | 29.098 | 29.535 |
1935 | 67.362 | 31.721 | 35.641 |
1940 | 73.733 | 35.266 | 38.467 |
1945 | 79.264 | 36.356 | 42.908 |
1950 | 86.820 | 38.685 | 48.135 |
1955 | 100.721 | 48.296 | 52.425 |
1960 | 117.851 | 59.863 | 57.988 |
1965 | 134.785 | 73.498 | 61.287 |
1970 | 161.780 | 100.654 | 61.126 |
1975 | 191.700 | 132.934 | 58.766 |
1980 | 206.508 | 147.488 | 59.020 |
1985 | 272.527 | 194.969 | 77.558 |
1990 | 372.020 | 276.528 | 95.492 |
2000 | 534.706 | 385.588 | 149.118 |
2007 | 638.131 | 472.238 | 165.893 |
2008 | 674.515 | 468.993 | 205.522 |
2009 | 698.887 | 482.323 | 216.564 |
2010 | 732.722 | 498.111 | 234.611 |
2011 | 763.090 | 515.199 | 247.891 |
2012 | 788.956 | 526.247 | 262.709 |
2012 yılında Şanlıurfa büyükşehir statüsü kazanıp ilin tamamı büyükşehir sınırlarına girmiştir ve merkez ilçe Eyyübiye, Haliliye ve Karaköprü ilçelerine ayrılmıştır.
Coğrafya
İklim
Şanlıurfa iklimi | |||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Aylar | Oca | Şub | Mar | Nis | May | Haz | Tem | Ağu | Eyl | Eki | Kas | Ara | Yıl |
En yüksek sıcaklık (°C) | 21,6 | 22,7 | 29,5 | 36,4 | 40,0 | 44,0 | 46,8 | 46,2 | 42,0 | 37,8 | 29,4 | 26,0 | 46,8 |
Ortalama en yüksek sıcaklık (°C) | 10,0 | 11,9 | 16,5 | 22,3 | 28,6 | 34,6 | 38,7 | 38,3 | 33,9 | 26,9 | 18,5 | 12 | 24,3 |
Ortalama sıcaklık (°C) | 5,6 | 7,0 | 10,9 | 16,2 | 22,1 | 28,1 | 31,9 | 31,3 | 26,8 | 20,1 | 12,7 | 7,5 | 18,3 |
Ortalama en düşük sıcaklık (°C) | 2,2 | 2,9 | 6,0 | 10,5 | 15,5 | 20,7 | 24,3 | 24,0 | 20,1 | 14,7 | 8,4 | 4,1 | 12,7 |
En düşük sıcaklık (°C) | −10 | −11,4 | −7,3 | −3,2 | 6,0 | 10,0 | 15,2 | 16,0 | 11,2 | 2,5 | −6 | −6,4 | −11,4 |
Ortalama yağış (mm) | 84,8 | 71,0 | 66,1 | 49,2 | 29,1 | 4,0 | 0,6 | 0,8 | 2,9 | 25,8 | 45,4 | 78,7 | 458,4 |
Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü |
Galeri
- Mevlid-i Halil
- Dar sokaklar
- Urfa esnafı
- Harran ilçesi
- Göbeklitepe etrafındaki ova arazisi
-
-
-
Kaynakça
- ^ . data.tuik.gov.tr. 4 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mart 2022.
- ^ . archive.archaeology.org. 6 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mart 2022.
- ^ a b (PDF). 18 Ocak 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Aralık 2021.
- ^ a b (PDF). 8 Mart 2022 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ a b "TBMM Albümü 1. Cilt (1920-1950)" (PDF). TBMM Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü. 6 Şubat 2016 tarihinde kaynağından (PDF).
- ^ a b . 8 Nisan 2016. 10 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "'13 yeni 'Büyükşehir'imiz oldu!". 2 Haziran 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Nisan 2014.
- ^ "Kanun No. 6360". 22 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Ağustos 2014.
- ^ . 5 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Haziran 2014.
- ^ "Unesco – World Heritage List, The Archaeological Site of Göbeklitepe". 31 Mart 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Haziran 2014.
- ^ ""Orpheus Mosaic – Turkey and Dallas Museum of Art"". 22 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Şubat 2021.
- ^ . Araştırma yazısı.Tekin Gün. Mootol,Kültür Sanat-Şubat 2019. 4 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Cheetham, S. (1905). A History of the Christian Church During the First Six Centuries. Macmillan and Co. s. 58.
- ^ "Fasikül I: Mufassal Neticeler İcmal Tabloları" (PDF). 28 Teşrinevvel 1927 Umumî Nüfus Tahriri. DİE. Erişim tarihi: 28 Mayıs 2021.
- ^ (PDF). 20 İlkteşrin 1935 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
- ^ . (PDF). 20 İlkteşrin 1940 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 20 Ekim 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ekim 2016.
- ^ . (PDF). 21 Ekim 1945 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 15 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
- ^ . (PDF). 22 Ekim 1950 Umumi Nüfus Sayımı. DİE. 15 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
- ^ . (PDF). 23 Ekim 1955 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
- ^ . (PDF). 23 Ekim 1960 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 15 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2021.
- ^ "1965 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ "1970 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ "1975 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ "1980 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ "1985 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ "1990 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ "2000 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ "2007 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ "2008 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ "2009 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ "2010 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ "2011 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ "2012 genel nüfus sayımı verileri". Türkiye İstatistik Kurumu. 20 Şubat 2013 tarihinde kaynağından (html) arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2013.
- ^ . Meteoroloji Genel Müdürlüğü. 26 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2016.
Dış bağlantılar
Şanlıurfa hakkında daha fazla bilgi edinin | |
Vikisözlük'te tanımlar | |
Commons'ta dosyalar |
- Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Sanliurfa Kurtce Riha halk arasindaki kisa adiyla Urfa veya eski caglarda bilinen adiyla Edessa Turkiye nin Sanliurfa ilinin merkezi olan sehirdir SanliurfaSehirYukaridan asagiya Balikligol ve Harran Antik Kenti Urfa Kalesi Harran Mevlid i Halil Cami Kizilkoyun NekropoluSlogan Dogustan marka sehir Sanliurfa nin Turkiye deki konumuUlke TurkiyeIlSanliurfaIdare ValiHasan Sildak Belediye BaskaniMehmet Kasim Gulpinar YRP Rakim510 mZaman dilimiUTC 03 00 TRS Alan kodu414Plaka kodu63Resmi site Sanliurfa Buyuksehir Belediyesi Yazlari son derece sicak ve kurak bir iklime sahip olan sehir kisi serin ve nemli gecirir 2 milyonu askin nufusuyla Guneydogu Anadolu Bolgesi nin en kalabalik sehri olan Sanliurfa ayni zamanda yaklasik 20 4 ortanca yas ile Turkiye nin en dinamik nufusa sahip ilidir Sehrin yaklasik 12 km kuzeydogusunda MO 10 000 yilina ait oldugu dusunulen ve dunyanin bilinen en eski tapinagi olan Gobeklitepe bulunmaktadir Gobeklitepe nin kesfi ile birlikte bu bolgenin tarim devriminin gerceklestigi ilk insan yerlesimleri aginin bir parcasi oldugu ve koklu bir tarihi gecmisinin bulundugu ispatlanmis oldu Halk hikayelerinde ve dini inanclarda Ibrahim Peygamber ve Kral Nemrud hikayelerine konu olmus olan Peygamberler sehri ve kutsal sehir gibi tanimlamalarla anilmis olan sehrin Nemrud tarafindan kurulduguna inanilmistir MO 1 binyildan baslayarak Asurlular Medler Ahamenisler Persler Makedonyalilar Buyuk Iskender in varislerinden biri olan Selevkoslar Osroene Kralligi ve ardindan Roma ile Bizans Imparatorluklarinin hakimiyeti altinda kalan bu sehir Hristiyanlik tarihi acisindan onemli bir yere sahip olup Suryani kulturunun merkezi konumundaydi Urfa 7 yuzyilda Musluman Araplar tarafindan fethedildikten sonra bu ozelligini yavas yavas kaybetse de ciddi bir Suryani ve Ermeni nufus 20 yuzyilin baslarina kadar sehirde varligini korumustur 1516 da Osmanli padisahi Yavuz Sultan Selim in Memluk Devleti ni Mercidabik Muharebesi nde yenmesiyle Osmanli hakimiyeti altina giren sehir 1919 yilinda once Ingilizler ve ardindan Fransizlar tarafindan isgal edilene kadar kesintisiz 400 sene Osmanli idaresinde kaldi Sehir 11 Nisan 1920 de isgalden kurtarildi ve 20 Ekim 1921 de TBMM ve Fransiz Hukumeti arasinda imzalanan Ankara Antlasmasi ile Turkiye ye birakildi Cumhuriyetin ilanindan sonra 1924 yilinda il haline getirildi Urfa ilinin adi 22 Haziran 1984 tarih ve 18439 sayili Resmi Gazete de yayimlanan 3020 sayili kanunla Sanliurfa olarak degistirilmistir 2016 yilinda Sanliurfa halkinin Turk Kurtulus Savasi nda gosterdigi kahramanliktan dolayi TBMM tarafindan sehre Istiklal Madalyasi verilmistir Turkiye Istatistik Kurumu nun TUIK acikladigi 2011 yilina iliskin Adrese Dayali Nufus Kayit Sistemi Sonuclari dikkate alinarak Sanliurfa 12 Kasim 2012 tarihli ve 6360 sayili kanun ile buyuksehir oldu EtimolojiSehrin bilinen en eski adi Edessa olup Iskender in olumunden sonra kurulan Helenistik kralliklardan Selevkoslar donemine uzanmaktadir Selevkoslardan itibaren Urfa uzun bir zaman surecinde Edessa ismi ile sohret bulmustur Edessa ismi Yunan dilinde suyu bol anlamina gelmektedir Urfa da icinden akan Karakoyun Daysan deresi ve kaynayan pinarlardan dolayi suyu bol bir sehirdi Fakat Suryaniler Yunanca olan bu ismi kullanmamis Urhay i kullanmislardir Urfa kelimesinin de genellikle Suryanice Urhay den Orhai geldigi ileri surulmektedir Bir baska gorus ise Yunanca Osrhoene Latince Orrpei ye dayandigi yolundadir Bu dillerdeki anlami kale veya pinar dir Osmanli doneminde yazili kaynaklar vasitasiyla yayginlasan Ruha kullanimi sehrin Arapca adi olan Ruha dan gelmistir 20 yuzyilin baslarina kadar Osmanli doneminde Ruha adi kullanilmis olup daha sonra muhtemelen halk dilinde Turkce soylenisi kabul gorerek Urfa ya donusmustur 1984 yilinda Milli Mucadele donemindeki onemine isaret etmek uzere Turkiye Buyuk Millet Meclisi karariyla sehre Sanliurfa adi verilmistir Kurtulus Savasinda gosterdigi basarinin hatirasindan dolayi 1984 yilinda Sanli unvanini almistir TarihceTarih oncesi caglar Neolitik ve Kalkolitik donem Gobekli TepeUrfa Adami diger adiyla Balikligol heykeli M O 9000 Sanliurfa Muzesi Son yillarda Sanliurfa da birbiri ardina ortaya cikartilan arkeolojik bulgularla insanlik tarihine iliskin onemli bilgiler elde edilmistir 1993 yilinda sehir merkezinin altinda bugunku Balikligol un kuzeyinde yapilan bir kesif sonucu bulunan Urfa Adami olarak adlandirilan insan seklindeki tarih oncesi heykel ile Urfa sehir merkezinde insan yerlesiminin tarihinin MO 9500 e Neolitik Doneme kadar uzandigi gorulmustur 1997 de Sanliurfa il merkezinin yaklasik olarak 22 km kuzeydogusunda Orencik koyu yakinlarinda Gobeklitepe Hoyugu nde yapilan kazilarda elde edilen bulgularda ise insanligin en eski tapinaklarindan biri ortaya cikarilmistir Yuksek boyda karsilikli olarak yerlestirilmis dikilitaslarin uzerinde insan el ve kol cesitli hayvan ve soyut semboller kabartilarak veya oyularak betimlenmistir Bu kompozisyonun bir oyku bir anlatim veya bir mesaj ifade ettigi dusunulmektedir Bir yerlesim yeri degil kult merkezi olarak tanimlanmaktadir Buradaki kult yapilarin tarim ve hayvanciliga yakin olan son avci gruplari tarafindan insa edilmis oldugu anlasilmaktadir Gobekli Tepe cevredeki oldukca gelismis ve derinlik kazanmis bir inanc sistemine sahip olan avci toplayici gruplar acisindan onemli bir kult merkezidir Bu durumda bolgenin en erken kullaniminin Canak Comleksiz Neolitik Cag in A evresine MO 9 600 7 300 yani gunumuzden en azindan 11 600 yil oncesine dayandigi ileri surulmektedir Gobekli Tepe nin bir kult merkezi olarak kullaniminin MO 8 bin dolaylarina kadar devam ettigi ve bu tarihlerden sonra terk edildigi baska veya benzer amaclarla kullanilmadigi anlasilmaktadir Antik cag ve Harran Harran Antik KentiIbrahim peygamber Harran dan ayrilirken Francesco Bassano Bu gun Sanliurfa nin bir ilcesi olan ve sehrin 45 km kadar guneydogusunda yer alan Harran sehrinin adina ilk defa M O 2 binyilin baslarina ait civi yazili tabletlerde rastlanir Bu tabletler arasinda Harran daki Sin Mabedi nde bir antlasma imza edildigine dair bir belge bulunmaktadir Mezopotamya pagan inanisinin en onemli merkezlerinden biriydi ve burada ay tanrisi Sin ile gunes tanrisi Samas in mabedleri bulunuyordu 2 binyilin ortalarinda Hititler le Mitanniler arasinda yapilan bir antlasmaya Harran daki ay tanrisi Sin ve gunes tanrisi Samas sahit tutulmustur Bundan sonra Babil Hitit Asur tabletlerinde Harran dan sik sik bahsedildigi gorulmektedir Asur tabletlerine gore bolge M O 2000 lerde Hurriler ile Mitannilerin yerlestigi bir yerdi Suryanilerin atasi olan Aramilerin bolgeye yerlesmesi M O 11 yuzyildan sonra da Mezopotamya dan kuzeye dogru goc ederek Firat in iki yakasi boyunca uzanan topraklarda Bit Adini Devleti ni kurduklari doneme denk gelmektedir Harran M O 857 de Asur Imparatorluguna baglandi MO 609 de Medler ve Keldaniler in isbirligiyle Asur Imparatorlugunun bassehri Ninova nin ele gecirmelerinden sonra son Asur krali II Asur Uballit Harran Kalesi ne sigindi ve Asur Imparatorlugu uc yil daha burada devam etti MO 612 de Asur Imparatorlugu tamamen ortadan kaldirildi ve Harran a sirasiyla Medler ve Keldaniler hakim oldu MO 722 yilinda Asur Krali II Sargon un Israil devletini istila ederek Yahudileri Mezopotamya ya ve Harran a surmesiyle bolge ilk kez bir Yahudi toplulugu ile tanismis oldu Babil krali Keldaniler in hukumdari Nebukadnezar in MO 586 yilinda Kudus u ele gecirerek sehir ile birlikte Suleyman Mabedini de yikip Yahuda Kralligi ni ortadan kaldirarak Yahudileri bolgeden surmesi neticesinde tum Mezopotamya da onemli bir Yahudi nufus ortaya cikmisti Tarihe Babil Surgunu olarak gecen bu hadisenin bir sonucu olarak Mezopotamya kentlerinde Yahudi kolonileri kurulmustu MO 539 da Perslerin Keldanilerin hakimiyetine son vererek Babil Imparatorlugunu ortadan kaldirmasi neticesinde Harran Perslerin eline gecti Pers Krali I Darius Yahudilerin surgunune son vererek ulkelerine gitmelerine musade etse de Yahudilerin bir kismi Mezopotamya ve Harran da kalmaya devam ettiler Bu donemde Harran da da guclu bir Yahudi kolonisi vardi Sehirdeki Yahudi nufusun varligi Kitab i Mukaddes de sehrin adinin gecmesiyle kendini gostermistir Yahudi Kutsal Kitabi Tanah ta Haran biciminde gecen sehir Ibrani anlatilari ve mitolojisine gore tufandan sonra yeryuzunde tesis edilen ilk sehir olup Nuh peygamberin torunlarindan Kaynan tarafindan kurulmustu Yahudi Kutsal Kitabi Tanah ta Ibrahim peygamber ve atasinin yasadigi mekan olarak gecen Harran Yahudilik icin kutsiyeti olan bir mekandir Harran Ibrahim peygamberin yani sira Lut peygamber Suayb peygamber ve Elyesa peygamber ile de iliskilendirilen mekanlardandir Ibrahim peygamberin atese atilmasi hadisesi ise Yahudi Kutsal Kitabi Tanah ta yer almamakla birlikte Kitab i Mukaddes disi Yahudi literaturunde ayrintili sekilde anlatilmaktadir Harran ve civardaki bolgeler Buyuk Iskender in MO 331 de Pers Imparatorluguna son vermesinden sonra Yunan hakimiyeti altina girmis ve sonraki donemlerde Harran onemli bir Yunan kolonisi haline gelmistir Oyle ki Abbasiler doneminde yasayan unlu Islam hukukcusu Ebu Yusuf Harran dan bahsederken buranin halkinin Suryanice konusan yerli halk ve Rumlar dan olustugunu soyler Helenistik donem ve Roma doneminde Edessa Edessa Krali V Abgar Orfeus Mozaigi Edessa Kalesi Harran in 45 km kuzeyinde bu gunku Urfa sehir merkezini olusturan alanda tarihi verilere gore Buyuk Iskender in olumunden sonra kurulan Helenistik kralliklardan Selevkos Imparatorlugu doneminde Edessa sehri kurulmustur Donemin Yunanca ve Latince kaynaklarda sehrin adi Edessa olarak gecerken sehrin yerli halkinin da dili olan Suryanice kaynaklarda Urhay olarak gecmektedir Selevkoslar in MO 132 yilinda Iranlilarin baskisina dayanamayarak yikilmasi uzerine Urfa da bu tarihten itibaren Osroene ismi ile bir bagimsiz bir krallik kuruldu Osroene Kralligi Urfa da kurulan ilk bagimsiz kralliktir ve MS 244 yilina kadar hukum surmustur Baskenti Edessa yani Urfa olan Osroene krallarinin cogu Abgar ismi ile cagrildigindan bu devlete Abgarlar devleti denildigi gibi Abgarlar donemi de denilmistir Tarihi kayitlarda ve Abgar efsanesinde Kral V Abgar Ukkama nin ilk Hristiyan kral oldugu ve Edessa da hukum surdugu Isa Peygamber in tebliginden hemen sonra bu dini kabul ettigi ve kendi halkina da benimsettigi belirtilir Cuzzam hastaligina yakalanan ve bu nedenle oldukca aci ceken V Abgar in Isa Peygamber in gonderdigi mucizevi mendil sayesinde iyilestigi rivayet edilmektedir 2016 yilinda Sanliurfa nin Balikligol yerleskesi civarinda yurutulen Kale Etegi Projesi kapsamindaki kazi calismalarinda Abgar Kralligi donemine ait oldugu tahmin edilen Suryanice yazitlar ve ince islemelerin yer aldigi bir taban mozaigi bulunmustur Osroene Kralligi devrine ait Sanliurfa daki tarihi eserlerin en kiymetlisi Kale deki cifte sutundur Halk tarafindan bu sutunlara mancinik denilmektedir Bu sutunlar Osroene krallarindan Eftuha tarafindan esi Salmet adina dikilmistir Kentte Yunan Roma uslubunda bezenmis 30 civarinda renkli taban mozaigi kent icinde ve civarinda bulunmus Suryanice kitabeler ve kaya mezarlari Osroene Kralligi donemine aittir Bu mozaiklerin buyuk bir kismi yurt disina kacirilmis bir kismi da bazi muzelerde sergilenmektedir Bu mozaiklerden en onemlisi Antik Yunan da muzik ve siirle ozdeslestirilen Orpheus un lir caldigi ve onun etrafina toplanan cesitli hayvanlarin muzigi dinlerken tasvir edildigi MS 194 tarihli 1 64 1 52 m boyutlarindaki mozaiktir Mozaik 1980 li yillarda ABD ye goturulmustur Ancak daha sonra ABD de Dallas Sanat Muzesi nde tespit edilince 2015 yilinda Urfa ya iade edilmistir Osroene Kralligi doneminde Urfa da ilmi edebi bilhassa felsefi calismalara onem verilmistir Suryaniler ilk edebi ve felsefi calismalari MS 2 yuzyilda yapmislardir Suryani yazisinin dogdugu kent Urfa dir 2 yuzyildan itibaren Hristiyanlik tesiri altinda gelisen Suryani Edebiyati dogmustur Incil Yunancadan Suryanice ye ilk defa bu donemde Urfa da cevrilmistir Urfa nin baslica Hristiyan merkezlerinden biri haline gelmesine karsilik Harran pagan kulturunun bolgedeki en onemli merkezi olmaya devam etti Yerlesim merkezleri olan Harran a nisbetle komsularinin Harraniler adini verdigi topluluk ay tanrisi Sin liderligindeki yildiz ve gezegen kultune dayali paganist dini yapilarini devam ettirmekteydiler 166 yilinda gerceklesen bir baris antlasmasiyla Osroene Krali VIII Ma nu Roma Imparatorlugunun himayesine altina girdi Bu donemde Roma Imparatoru Caracalla 213 yilinda Mezopotamya Seferi nden donerken Urfa Krali X Abgar Severus ve ogullarini zincire vurarak Roma ya goturdu ve orada oldurttu Bassiz kalan Osroene Kralligi 214 yilinin Ocak ayinda Imparator Caracalla tarafindan bir Roma kolonisi haline getirildi Ancak Imparator Caracalla 8 Nisan 217 tarihinde Harran daki Sin Tapinagi ni ziyaretten donerken yol kenarinda cisini yaptigi sirada bir suikast sonucu Julius Martialis isimli bir imparatorluk muhafiz subayi tarafindan olduruldu Osroene Kralligi kesin bir sekilde tarihe karisarak Osroene adiyla bir Roma eyaleti kuruldu Son Osroene Krali XI Abgar Ferhad 244 yilinda Roma ya donmus ve orada olmustur Kendisinin ve karisi Hodda nin mezarlari halen Roma da olup tarihciler tarafindan ziyaret edilir Bizans donemi Edessa Akademisinin kurucusu Mor Efrem 395 te Roma Imparatorlugu Dogu ve Bati diye ikiye ayrilinca Urfa Dogu Roma yani Bizans topraklari icinde kaldi 4 yuzyilda Iran da hukum suren Sasaniler Nusaybin i Bizans in elinden alarak kendi ulkesine katinca sehirden kacanlar arasinda yer alan Mor Efrem Urfa ya gelerek Suryani Hristiyan geleneginin egitim merkezi haline gelecek olan Edessa Akademisinin kurmustur Bu donemde Urfa Akademisi Suryani ruhban adaylarini egiten baslica okul haline geldi Bu ogrenciler ciddi inceleme yapmak icin elverisli bir ortama Urfa da kavustular Hristiyanligin en eski cemaati olan Suryaniler once Urfa daki akademiye gelirler burada egitimlerini tamamladiktan sonra Antakya daki daha unlu akademiye giderlerdi Mor Efrem kurmus oldugu bu okulda dil bilgisi hitabet ve siir gibi filoloji bilimlerine astronomi jeoloji ve bunun yaninda mantik felsefe tabiat bilimleri matematik ve cografya gibi ilimlere de yer vermistir Mor Efrem 3 milyona yakin siir cumlesi ile Edessa okulunun ve Suryani edebiyatinin en onde gelen isimlerinden biri olmustur Bu okulda Latince kitaplar cevirmen Diyatron tarafindan Suryaniceye cevrildikleri gibi Incil kitabi da Latinceden Suryaniceye cevrilmistir Yunan filozoflarindan Platon Aristoteles ve Platinus gibi bilginlerin eserleri de Yunancadan Suryaniceye cevrilmistir 5 yuzyilda Suryani kokenli bir ilahiyatci olan Konstantinopolis patrigi Nestorius farkli bir bakis acisi ortaya koymus ve gorusleri Hristiyan dunyasinda tartisma konusu olmustu 431 yilinda toplanan Efes Konsili nde Nestorious un gorusleri reddedilerek dinden cikmaya sebep sayildi ve Nestorius Konstantinopolis patrikliginden azledildi Imparator II Theodosius un emriyle Misir colundeki bir manastira suruldu Fakat Nestorius un ogretisi o devirde entelektuel odagi Antakya ve Urfa da olan Suryani aleminde destek gordu Urfa kisa surede Efes kararlarini kabul etmeyenlerin toplandigi bir yer haline geldi Urfa piskoposu Ibas 448 yilinda Nestorculuk yaptigi iddiasiyla mahkemeye cikarildi 451 yilinda Roma Imparatoru Markianos tarafindan toplanan Khalkedon Kadikoy Konsili ile beraber Nestorcularin uzerindeki baskilar daha da artmaya basladi ve 457 yilinda bu baskilar sonucunda Urfa Akademisinin baskanligini yuruten Mor Narsay akademiden ayrilmak zorunda kaldi Zamanin en onemli entelektuel merkezlerinden biri olan Urfa Okulunun 489 yilinda Bizans Imparatoru Zenon tarafindan kapatilmasinin ardindan hocalarinin Iran a iltica edip Bizans Sasani sinirinin hemen ote yaninda bulunan Nusaybin e tasinmasi Nusaybin in Suryani dunyasinin ve Orta Dogu nun baslica skolastik merkezi olarak one cikmasiyla neticelendi Nasturiler Urfa ve Bizans topraklarinda kendilerine yasama alani bulamazlarken sinirin diger tarafindaki Iran in tum vilayetlerinde Nestorcu Hristiyan cemaatler olustu 451 yilinda Kalkedon Konsili ile sapkin bir mezhep olarak ilan edilen Monofizitizmi benimseyenler de Bizans Imparatorlugu sinirlari icinde ciddi baskilara ve katliamlara maruz kalmaktaydilar Ancak Bizans Imparatorlugunun dogu sinirlarinin Sasani akinlari sebebiyle tehlikeye dusmesi Antakya Suryani kilisesinin yeniden diriltilmesi fikrini dogurdu Monofizit hareketin esas misyoneri Edessa Piskoposu Yakub Bar Addai 542 yilindan 578 deki olumune kadar suren misyon faaliyetleriyle Monofizitizmi bolgede yaymis olup bu katkilarindan dolayi Hristiyanligin Monofizit mezhebine mensup olan Suryaniler e Ya kubi denmistir Islamiyet sonrasi donem Mevlid i Halil CamiiBalikligolun eski bir cizimi Edessa Halife Omer zamaninda 639 yilinda Iyaz bin Ganem komutasindaki Musluman Araplar tarafindan fethedildi Emeviler devrinde Harran ve Samsat ile birlikte bir vilayet haline getirildi Sehre Islam fethinden sonra Musluman Araplar tarafindan Ruha adi da verilmistir Boylece sehir Islam fethinden sonra Muslumanlar tarafindan artik Ruha adiyla bilinmistir Sehir 750 de bir muddet Abbasiler le Emevi taraftarlari arasindaki mucadelelere sahne oldu Ilk Abbasi halifesi Seffah Firat kiyisinda cereyan eden savasta Emevileri yendi ve Harran a girdi Bu tarihten sonra Urfa bolgesi Abbasi egemenligine girdi Abbasi Halifesi Harun Resid bir ara Urfa ya geldi ve sehirde bir sure kaldi Harranli bilim insani Battani Abbasi doneminde Islam dunyasinda zirve noktasina ulasan bilim alanindaki calismalara paralele olarak bu donemde yasayan ve Harranli olan astronom astrolog ve matematikci Battani nin bilim dunyasina cok onemli katkilari olmustur Sinusun ve kismi olarak da tanjantin hesaplamadaki kullanimlarini aciklayarak boylece modern trigonometrinin temelini atmasi ve gunes yilini da 365 gun 5 saat 46 dakika ve 24 saniye olarak olcmus olmasi gibi katkilarindan dolayi olumunden asirlar sonra bati dunyasinda kendisine duyulan saygi neticesinde Ay daki bir bolgeye ismi verilmistir Bizanslilar 942 de bolgeye gelip Urfa halkindan Isa peygamberin kutsal tasvirini istediler Abbasi Halifesi Muttaki Lillah in onayi ile 200 musluman esirin serbest birakilmasi ve sehrin bir daha taciz edilmemesi sartiyla kutsal ikona Rumlar a verildi Ancak bu anlasma Seyfuddevle el Hamdani nin 949 da Urfa halkiyla birlikte Misis e saldirmasi yuzunden bozuldu Bunun uzerine Bizans ordusu 959 da sehre gelerek sehri yagma ve tahrip etti 10 yuzyilin sonu ve 11 yuzyilin basinda Abbasi merkezi otoritesinin zayifladigi donemde bazi valilikler kendi yari bagimsizliklarini ilan ediyorlar ve sadece halifeye dini bakimdan hurmet gosteriyorlardi 905 tarihinden itibaren Arap bir hanedan olan Hamdaniler bolgeye hakim olmuslardi 11 yuzyil baslarina gelindiginde ise Urfa Numeyr ogullarindan Utayr adinda birinin hakimiyetindeydi Yine 11 yuzyilin baslarinda ortaya cikan bir Kurt hanedan olan ve Abbasi halifesi tarafindan Nasruddevle unvani verilen Mervanilerin Emiri Ahmed 1025 yilinda Urfa yi emirliginin topraklarina katmistir Fakat sehir Bizans kumandanlarindan Georgios Maniakes e birakilinca Maniakes 1030 1031 kisinda Urfa ya hakim oldu Mervaniler in onu sehirden uzaklastirmak icin yaptigi tesebbusler basarisizlikla sonuclandi ve Maniakes sehri elinde tuttu 1037 yapilan anlasmayla sehir Bizans imparatoruna teslim edildi Bizans Imparatorlugu ve Buyuk Selcuklu Imparatorlugu arasinda gerceklesen Malazgirt Savasi ndan sonra Bizans in elinde kalan Urfa nin idarecisi Paul yeni Bizans imparatoruna itaat arzetmek uzere baskente gitti Bu siralarda Bizans a tabi olan Philaretos Brachamios adli bir Ermeni prensi hakimiyet sahasini Maras tan Malatya ya kadar genisleterek bagimsizligini ilan etti 1081 yilinda Vasil adli bir kumandanini da Urfa ya sevketti ve alti aylik bir kusatmadan sonra sehri Bizanslilar in elinden aldi Philaretos Halep Emiri Serefuddevle Muslim ile iyi iliskiler kurdu Meyhane olarak kullanilan Urfa Camii ni muslumanlara teslim etti Bu arada hakimiyet mucadelelerinin surdugu Urfa nin halki Sultan Meliksah a haber gonderip sehri teslim etmek istedigini bildiriyorlardi Bunun uzerine Sultan Meliksah Emir Bozan i Urfa nin fethiyle gorevlendirdi ve sehir uc ay suren siddetli bir kusatmanin ardindan 1087 yilinin Mart ayinda fethedildi Sultan Meliksah Emir Bozan i Urfa ve Harran a vali tayin etti Emir Bozan in 1094 yilinda olumunden sonra Selcuklu emirlerinden Tutus un hakimiyetine gecti Tutus kendisine bagli kalmasi sartiyla sehri Ermeni asilli Toros un idaresine birakmisti Toros un sehri Emir Bozan dan devraldigi da rivayet edilir Hacli Kontlugu Eyyubi ve Memluk donemleri Baudouin un Urfa ya girisi Urfa nin Ermeni hakimi Toros un Hacli kontlarindan Baudouin de Boulogne u dusmanlarina karsi birlikte savasmak icin Urfa ya davet etmesi uzerine sehre gelen Baudouin Urfa ya gelisinden kisa bir sure sonra Toros un oldurulmesi uzerine 10 Mart 1098 de sehre hakim olup Urfa Hacli Kontlugu nu kurdu Suryani ve Ermeni cogunluga Katolikligi dayatti Anadolu Selcuklu Sultani I Kilic Arslan 1106 yilinda Urfa Hacli Kontlugu uzerine yuruyup Urfa yi kusatti Ancak sehrin saglam surlarini asmak mumkun olmadi Urfa da yaklasik elli yil suren hacli hakimiyetinden sonra Franklar in Bizans la aralarinin acildigi Urfa ve Antakya daki Hacli hukumdarlarin birbirinden nefret etmelerinin olusturdugu uygun bir ortamda Musul ve Halep te hukum suren Imadeddin Zengi Hacli Kontu II Joscelin in sehirden ayrilmasini firsat bilerek Urfa ya geldi Surlarin onunde yaptigi teslim olma teklifi Suryani ve Ermeni ruhani liderleri tarafindan reddedilince surlar manciniklarla dovuldu ve dort hafta kadar suren kusatmanin ardindan Turkler 24 Aralik 1144 gunu sehre girdi Urfa valiligine Ali Kucuk getirildi ve emrine bir garnizonla yedi kumandan verildi Bu zafer Haclilara karsi Muslumanlarin ilk buyuk basarisi olarak kabul edilir fakat ayni zamanda II Hacli Seferi nin de baslica sebebi olmustur Urfa Haclilardan geri alindiktan sonra Imadeddin Zengi bir kisim Ermeni yi sehirden cikarmis Suryanilere haklar tanimis ve Muslumanlara her zaman yakinlik gostermis olan Yahudilerden 300 aileyi Urfa ya yerlestirmistir Bu gun Urfa merkezindeki Hasan Padisah Camiinin yerinde eskiden bir sinagog yer almaktaydi 1182 de Selahaddin Eyyubi nin idaresine giren sehir uzun sure Eyyubilerin hakimiyeti altinda kaldi 1251 yilinda Mogollar sehri ve cevresini yagmaladi ve ardindan sehir Hulagu Han a teslim oldu Sehir Mogollar 1260 yilinda Ayncalut Savasi nda Misir ve Suriye de hukum suren Memlukler tarafindan yenilgiye ugratilinca Memluklerin hakimiyetine girdi Modern donem Osmanli ve Turkiye Cumhuriyeti Yavuz Sultan Selim 1516 da Yavuz Sultan Selim in Memlukleri Mercidabik savasinda yenmesiyle Osmanli sinirlari icine katilmistir Osmanli idaresine girdikten sonra bir sancak olarak Diyarbekir eyaletine baglanmistir 1578 1588 yillarina ait kayitlar Urfa sancagini Rakka beylerbeyiligi icinde gosterir Bu degisiklikte Rakka ve Urfa yoresinde baslayan ayaklanmaya Urfa sancak beyi Suhrab in katilmasinin da etkisi olmalidir Sancak beyligi kaldirilan Urfa Rakka beylerbeyine has kaydedilmistir 16 yuzyilin son yillarina rastlayan Celali isyanlari sirasinda Karayazici Abdulhalim in eline gecen sehir 1600 de tekrar kontrol altina alindi Ancak bolgedeki guvensizligin devami halkin topraklarini terkedip buradan goc etmesine yol acti Ardindan gelen yuzyillar ise sehir tarihi acisindan uzun bir durgunluk donemidir Sultan IV Murad in Bagdat seferine giderken buraya ugradigi ve bir sure kaldigi bilinmektedir Evliya Celebi nin seyehatnamesinde bildirdigine gore 17 yuzyilda Urfa uc tuglu pasalar tarafindan idare edilmekte olup dort mezhebe gore fetva veren bilgili kadilara sahipti Son olarak 1839 da Kavalali Mehmed Ali Pasa nin oglu Ibrahim Pasa nin idaresindeki Misir ordusu tarafindan ele gecirldi ancak kisa suren bu hakimiyetin ardindan I Dunya Savasi nin sonunda 1919 yilindaki Ingiliz isgaline kadar Osmanli idaresinde kaldi 1866 yilinda Halep Vilayetine baglanan Urfa 1919 yilinda once Ingilizlerin daha sonra Fransizlarin isgaline ugradi Sehir 11 Nisan 1920 de Urfali milisler tarafindan isgalden kurtarilmis Cumhuriyet sonrasinda 1924 yilinda ise il olmustur Urfa ilinin adi 22 Haziran 1984 tarih ve 18439 sayili Resmi Gazete de yayimlanan 3020 sayili kanunla Sanliurfa olarak degistirilmistir 2016 yilinda ise Sanliurfa halkinin Turk Kurtulus Savasi nda gosterdigi kahramanliktan dolayi TBMM tarafindan bu kente Istiklal Madalyasi verilmistir NufusYil Toplam Sehir Kir1927 58 633 29 098 29 5351935 67 362 31 721 35 6411940 73 733 35 266 38 4671945 79 264 36 356 42 9081950 86 820 38 685 48 1351955 100 721 48 296 52 4251960 117 851 59 863 57 9881965 134 785 73 498 61 2871970 161 780 100 654 61 1261975 191 700 132 934 58 7661980 206 508 147 488 59 0201985 272 527 194 969 77 5581990 372 020 276 528 95 4922000 534 706 385 588 149 1182007 638 131 472 238 165 8932008 674 515 468 993 205 5222009 698 887 482 323 216 5642010 732 722 498 111 234 6112011 763 090 515 199 247 8912012 788 956 526 247 262 709 2012 yilinda Sanliurfa buyuksehir statusu kazanip ilin tamami buyuksehir sinirlarina girmistir ve merkez ilce Eyyubiye Haliliye ve Karakopru ilcelerine ayrilmistir CografyaIklim Sanliurfa iklimi Aylar Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara YilEn yuksek sicaklik C 21 6 22 7 29 5 36 4 40 0 44 0 46 8 46 2 42 0 37 8 29 4 26 0 46 8Ortalama en yuksek sicaklik C 10 0 11 9 16 5 22 3 28 6 34 6 38 7 38 3 33 9 26 9 18 5 12 24 3Ortalama sicaklik C 5 6 7 0 10 9 16 2 22 1 28 1 31 9 31 3 26 8 20 1 12 7 7 5 18 3Ortalama en dusuk sicaklik C 2 2 2 9 6 0 10 5 15 5 20 7 24 3 24 0 20 1 14 7 8 4 4 1 12 7En dusuk sicaklik C 10 11 4 7 3 3 2 6 0 10 0 15 2 16 0 11 2 2 5 6 6 4 11 4Ortalama yagis mm 84 8 71 0 66 1 49 2 29 1 4 0 0 6 0 8 2 9 25 8 45 4 78 7 458 4Kaynak Meteoroloji Genel MudurluguGaleriMevlid i Halil Dar sokaklar Urfa esnafi Harran ilcesi Gobeklitepe etrafindaki ova arazisi Balikligol Suayip Sehri Harran Sanliurfa Arkeoloji ve Mozaik MuzesiKaynakca data tuik gov tr 4 Subat 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Mart 2022 archive archaeology org 6 Ocak 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Mart 2022 a b PDF 18 Ocak 2021 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 10 Aralik 2021 a b PDF 8 Mart 2022 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi a b TBMM Albumu 1 Cilt 1920 1950 PDF TBMM Basin ve Halkla Iliskiler Mudurlugu 6 Subat 2016 tarihinde kaynagindan PDF a b 8 Nisan 2016 10 Nisan 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi 13 yeni Buyuksehir imiz oldu 2 Haziran 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Nisan 2014 Kanun No 6360 22 Mayis 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Agustos 2014 5 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 1 Haziran 2014 Unesco World Heritage List The Archaeological Site of Gobeklitepe 31 Mart 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Haziran 2014 Orpheus Mosaic Turkey and Dallas Museum of Art 22 Agustos 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Subat 2021 Arastirma yazisi Tekin Gun Mootol Kultur Sanat Subat 2019 4 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Cheetham S 1905 A History of the Christian Church During the First Six Centuries Macmillan and Co s 58 Fasikul I Mufassal Neticeler Icmal Tablolari PDF 28 Tesrinevvel 1927 Umumi Nufus Tahriri DIE Erisim tarihi 28 Mayis 2021 Arsivlenmesi gereken baglantiya sahip kaynak sablonu iceren maddeler link PDF 20 Ilktesrin 1935 Genel Nufus Sayimi DIE 2 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 21 Subat 2021 PDF 20 Ilktesrin 1940 Genel Nufus Sayimi DIE 20 Ekim 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 20 Ekim 2016 PDF 21 Ekim 1945 Genel Nufus Sayimi DIE 15 Agustos 2019 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 21 Subat 2021 PDF 22 Ekim 1950 Umumi Nufus Sayimi DIE 15 Agustos 2019 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 21 Subat 2021 PDF 23 Ekim 1955 Genel Nufus Sayimi DIE 2 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 21 Subat 2021 PDF 23 Ekim 1960 Genel Nufus Sayimi DIE 15 Agustos 2019 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 19 Subat 2021 1965 genel nufus sayimi verileri Turkiye Istatistik Kurumu 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan html arsivlendi Erisim tarihi 3 Kasim 2012 1970 genel nufus sayimi verileri Turkiye Istatistik Kurumu 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan html arsivlendi Erisim tarihi 3 Kasim 2012 1975 genel nufus sayimi verileri Turkiye Istatistik Kurumu 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan html arsivlendi Erisim tarihi 3 Kasim 2012 1980 genel nufus sayimi verileri Turkiye Istatistik Kurumu 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan html arsivlendi Erisim tarihi 3 Kasim 2012 1985 genel nufus sayimi verileri Turkiye Istatistik Kurumu 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan html arsivlendi Erisim tarihi 3 Kasim 2012 1990 genel nufus sayimi verileri Turkiye Istatistik Kurumu 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan html arsivlendi Erisim tarihi 3 Kasim 2012 2000 genel nufus sayimi verileri Turkiye Istatistik Kurumu 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan html arsivlendi Erisim tarihi 3 Kasim 2012 2007 genel nufus sayimi verileri Turkiye Istatistik Kurumu 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan html arsivlendi Erisim tarihi 3 Kasim 2012 2008 genel nufus sayimi verileri Turkiye Istatistik Kurumu 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan html arsivlendi Erisim tarihi 3 Kasim 2012 2009 genel nufus sayimi verileri Turkiye Istatistik Kurumu 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan html arsivlendi Erisim tarihi 3 Kasim 2012 2010 genel nufus sayimi verileri Turkiye Istatistik Kurumu 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan html arsivlendi Erisim tarihi 3 Kasim 2012 2011 genel nufus sayimi verileri Turkiye Istatistik Kurumu 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan html arsivlendi Erisim tarihi 3 Kasim 2012 2012 genel nufus sayimi verileri Turkiye Istatistik Kurumu 20 Subat 2013 tarihinde kaynagindan html arsivlendi Erisim tarihi 8 Mart 2013 Meteoroloji Genel Mudurlugu 26 Aralik 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Nisan 2016 Dis baglantilarVikipedi nin kardes projelerinden Sanliurfa hakkinda daha fazla bilgi edininVikisozluk te tanimlarCommons ta dosyalarSanliurfa Buyuksehir Belediyesi