Bulutsu (Latince: "bulut", "sis" manasında Nebula, çoğulu: nebulae, nebulæ), iyonize, nötr veya moleküler hidrojen ve kozmik tozdan oluşabilen, yıldızlararası ortamın belirgin bir şekilde ışıldayan kısmıdır. Bulutsular genellikle Kartal Bulutsusu'ndaki "Yaratılış Sütunları" gibi yıldız oluşum bölgeleridir. Bu bölgelerde gaz, toz ve diğer malzemelerin oluşumları bir araya gelerek daha yoğun bölgeler oluşturur ve bu yoğun bölgeler daha fazla madde çekerek sonunda yıldızları oluşturacak kadar yoğun hale gelirler. Geri kalan malzemenin ise gezegenler ve diğer gezegen sistemi nesnelerini oluşturduğu düşünülmektedir.
Bulutsuların pek çoğu devasa boyutlardadır ve bazıları yüzlerce ışık yılı çapındadır. Dünya'dan çıplak gözle görülebilen bir bulutsu yakından bakıldığında daha büyük görünür, fakat daha parlak değildir. Gökyüzündeki en parlak bulutsu olan ve dolunayın açısal çapının iki katı büyüklüğünde bir alanı kaplayan Orion Bulutsusu, çıplak gözle görülebilmesine rağmen erken dönem astronomlar tarafından fark edilmemiştir. Etrafındaki uzaydan daha yoğun olmalarına rağmen, çoğu bulutsu Dünya'da oluşturulan herhangi bir vakumdan (santimetreküp başına 105 ila 107 molekül) çok daha az yoğundur. Dünya büyüklüğünde bir bulutsu sadece birkaç kilogramlık bir kütleye sahip olurdu. Dünya'daki hava, santimetreküp başına yaklaşık 1019 molekül yoğunluğuna sahiptir, buna karşılık en yoğun bulutsular santimetreküp başına 104 molekül yoğunluğuna sahip olabilir. Birçok bulutsu, içlerindeki sıcak yıldızlar tarafından neden olunan floresans nedeniyle görülebilirken, diğerleri o kadar dağılmıştır ki yalnızca uzun pozlamalar ve özel filtrelerle tespit edilebilirler. Bazı bulutsular, T Tauri değişen yıldızları tarafından değişken bir şekilde aydınlatılırlar.
Başlangıçta "bulutsu" ("nebula") terimi, Samanyolu'nun ötesindeki gökadalar da dahil olmak üzere dağınık herhangi bir astronomik cismi tanımlamak için kullanılıyordu. Örneğin Andromeda Gökadası, 20. yüzyılın başlarında Vesto Slipher, Edwin Hubble ve diğerleri tarafından gökadaların gerçek doğasının anlaşılmasından önce Andromeda Bulutsusu olarak (ve sarmal gökadalar genel olarak "sarmal bulutsular" olarak) adlandırılıyordu. Edwin Hubble, çoğu bulutsunun yıldızlarla ilişkili olduğunu ve yıldız ışığıyla aydınlatıldığını keşfetti. Ayrıca bulutsuların ürettikleri ışık tayflarının türüne göre kategorize edilmesine yardımcı oldu.
Gözlem geçmişi
MS 150 civarında Batlamyus, Almagest'inin VII-VIII. kitaplarında bulutsu gibi görünen beş yıldızı kaydetmişti. Ayrıca Büyük Ayı ve Aslan takımyıldızları arasında herhangi bir yıldızla ilişkilendirilmeyen bir bulutsu bölgesini de belirtmiştir. Bir yıldız kümesinden farklı olarak ilk gerçek bulutsu, Müslüman Farisi astronom Abdurrahman es-Sufî tarafından Sabit Yıldızlar Kitabı'nda (Kitāb-i Ṣuwar al-kawākib, 964) belirtildi. Al-Sufi, Andromeda Gökadası'nın bulunduğu yerde "küçük bir bulut" olduğunu da kaydetti. Ayrıca "bulutsu bir yıldız" olarak Omicron Velorum yıldız kümesini ve gibi diğer bulutsu nesneleri de katalogladı.Yengeç Bulutsusu'nu oluşturan süpernova SN 1054, 1054 yılında Arap ve Çinli astronomlar tarafından gözlemlenmiştir.
1610'da, Nicolas-Claude Fabri de Peiresc teleskop kullanarak Orion Bulutsusu'nu keşfetti. Bu bulutsu ayrıca 1618'de tarafından gözlemlendi. Orion Bulutsusu'nun ilk ayrıntılı çalışması bulutsuyu keşfeden ilk kişi olduğuna inanan Christiaan Huygens tarafından 1659 yılında yapıldı.
1715'te Edmond Halley, altı bulutsunun bir listesini yayımladı. Bu sayı yüzyıl boyunca istikrarlı bir şekilde arttı ve 1746 yılında, önceden bilinmeyen sekiz tane de dahil olmak üzere 20 bulutsuyu içeren bir liste derledi. 1751'den 1753'e kadar Nicolas-Louis de Lacaille, çoğu daha önce bilinmeyen 42 bulutsuyu Ümit Burnu'nda katalogladı. Daha sonra Charles Messier, 1781 yılına kadar 103 "bulutsu" (şimdi Messier nesneleri olarak adlandırılan ve artık gökada olduğu bilinen nesneleri içeren) kataloğu derledi. Charles Messier'in asıl amacı kuyruklu yıldızları tespit etmekti ve gözlemlediği nesneler, kuyruklu yıldızlarla karıştırılabilecek nesnelerdi.
Bulutsuların sayısı William Herschel ve kız kardeşi Caroline Herschel'in çabalarıyla büyük ölçüde arttı. Hazırladıkları Catalogue of One Thousand New Nebulae and Clusters of Stars kataloğu 1786 yılında yayımlandı. İkinci katalog 1789'da, üçüncü ve son katalog ise 1802 yılında 510 bulutsu ile yayımlandı. William Herschel çalışmalarının büyük bir kısmında bu bulutsuların sadece çözülememiş yıldız kümeleri olduğuna inanıyordu. Herschel, 1790 yılında bir yıldızın çevresinde bulutsu bir yapı keşfetti ve bunun daha uzak bir kümeden ziyade gerçek bir bulutsu olduğu sonucuna vardı.
1864'ten başlayarak, William Huggins yaklaşık 70 bulutsunun spektrumlarını inceledi. Bunların yaklaşık üçte birinin bir gazın emisyon spektrumuna sahip olduğunu buldu. Geri kalanı ise aralıksız bir spektrum gösteriyordu ve bu nedenle bir yıldız kütlesinden oluştuğu düşünülüyordu. 1912 yılında Vesto Slipher, yıldızının çevresindeki bulutsunun spektrumunun, Ülker (Pleiades) açık yıldız kümesinin spektrumlarıyla eşleştiğini gösterdiğinde üçüncü bir kategori eklendi. Böylece bu bulutsunun, yıldız ışığını yansıtarak ışık yaydığı anlaşıldı.
1923'teki Büyük Tartışma'nın ardından birçok "bulutsunun" aslında Samanyolu'ndan uzaktaki gökadalar olduğu anlaşıldı.
Slipher ve Edwin Hubble, birçok farklı bulutsunun spektrumlarını toplamaya devam ettiler ve 29'unun emisyon spektrumu ve 33'ünün aralıksız yıldız ışığı spektrumu gösterdiğini buldular. 1922 yılında Hubble, neredeyse tüm bulutsuların yıldızlarla ilişkili olduğunu ve aydınlatılmalarının yıldız ışığından kaynaklandığını duyurdu. Ayrıca, emisyon spektrumlu bulutsuların neredeyse her zaman B sınıfı veya daha sıcak (tüm O-tipi ana kol yıldızları dahil) yıldızlarla ilişkili olduğunu, aralıksız spektrumlu bulutsuların ise daha soğuk yıldızlarla görünür olduğunu keşfetti. Hem Hubble hem de , daha sıcak yıldızları çevreleyen bulutsuların bir şekilde dönüştürüldüğü sonucuna vardılar.
Oluşum
Farklı türdeki bulutsular için çeşitli oluşum mekanizmaları vardır. Bazı bulutsular yıldızlararası ortamda zaten bulunan gazdan oluşurken, diğerleri yıldızlar tarafından üretilir. İlk duruma örnek olarak, daha dağınık olan gazın soğuyup yoğunlaşmasıyla oluşan, yıldızlararası gazın en soğuk ve en yoğun hali olan dev moleküler bulutlar verilebilir. İkinci duruma örnek olarak ise, yıldız evriminin son aşamalarında dış katmanlarını atmasıyla oluşan gezegenimsi bulutsular verilebilir.
Yıldız oluşum bölgeleri, dev moleküler bulutlarla ilişkili bir tür salma (emisyon) bulutsusudur. Bunlar, bir moleküler bulutun kendi ağırlığı altında çöktüğü ve yıldızların oluştuğu yerlerdir. Merkezi bölgede büyük yıldızlar oluşabilir ve bu yıldızların ultraviyole radyasyonu çevresindeki gazı iyonize ederek optik dalga boylarında görünür hale getirir. Büyük yıldızları çevreleyen iyonize hidrojen bölgesi H II bölgesi olarak bilinirken, H II bölgesini çevreleyen nötr hidrojen kabuklarına ise (photodissociation region) denir. Yıldız oluşum bölgelerine örnek olarak Orion Bulutsusu, Rozet Bulutsusu ve Omega Bulutsusu verilebilir. Büyük kütleli yıldızların süpernova patlamaları, yıldız rüzgarları veya büyük kütleli yıldızlardan gelen ultraviyole radyasyon ya da düşük kütleli yıldızlardan gelen çıkışlar şeklindeki yıldız oluşumundan kaynaklanan geri besleme, bulutu bozabilir ve birkaç milyon yıl içinde bulutsuyu yok edebilir.
Diğer bulutsular, büyük kütleli ve kısa ömürlü yıldızların ölüm sancıları olan süpernova patlamaları sonucu oluşur. Süpernova patlamasından atılan malzemeler, patlamanın enerjisi ve çekirdeğinin ürettiği kompakt nesne tarafından iyonize edilir. Bunun en iyi örneklerinden biri, Boğa takımyıldızındaki Yengeç Bulutsusu'dur. Bu süpernova olayı 1054 yılında kaydedilmiş ve SN 1054 olarak adlandırılmıştır. Patlamadan sonra oluşan sıkışık yıldız, Yengeç Bulutsusu'nun merkezinde yer alır ve çekirdeği artık bir nötron yıldızıdır.
Diğer bulutsular ise gezegenimsi bulutsular olarak oluşur. Bu, Güneş gibi düşük kütleli bir yıldızın yaşamındaki son aşamadır. Kütlesi güneş kütlesinin 8-10 katı kadar olan yıldızlar kırmızı devlere dönüşür ve atmosferlerindeki zonklamalar sırasında dış katmanlarını yavaşça kaybederler. Bir yıldız yeterince malzeme kaybettiğinde sıcaklığı artar ve yayılan ultraviyole radyasyon, çevresindeki bulutsuyu iyonize edebilir. Güneş, bir gezegenimsi bulutsu oluşturacak ve çekirdeği beyaz cüce olarak geride kalacaktır.
Bulutsu türleri
Klasik türler
Bulutsu adı verilen nesneler dört ana gruba ayrılır. Doğaları anlaşılana kadar, gökadalar ("sarmal bulutsular") ve yıldızları çözülemeyecek kadar uzaktaki yıldız kümeleri de bulutsu olarak sınıflandırılıyordu, ancak artık öyle değil.
- H II bölgeleri, iyonize hidrojen içeren büyük, dağınık bulutsular
- Gezegenimsi bulutsular
- Süpernova kalıntıları (örneğin, Yengeç Bulutsusu)
- Karanlık bulutsular
Bulut benzeri yapıların hepsi bulutsu değildir; Herbig-Haro nesneleri buna bir örnektir.
Değişen bulutsular
Bütünleşmiş Değişen Bulutsular (İngilizce: Integrated Flux Nebulae - IFN), nispeten yakın zamanda tanımlanmış gök bilimsel bir fenomendir. Samanyolu düzlemindeki tipik ve iyi bilinen gazlı bulutsuların aksine, bu bulutsular gökada ana gövdesinin ötesine uzanır.
Bu terim, fenomeni "tek bir yıldız tarafından aydınlatılmayan yüksek galaktik enlem bulutsuları" olarak tanımlayan Steve Mandel-Wilson tarafından bulunmuştur. Yıldızlararası ortamın önemli bir bileşeni olan bu bulutsular; toz parçacıkları, hidrojen, karbon monoksit ve diğer öğelerden oluşur. Akademisyenler, Bütünleşmiş Değişen Bulutsular'ı oluşturan tek ana yapıyı sistematik olarak böldü ve katalogladı. Bu çalışmanın sonucu, esas olarak Küçük Ayı, Büyük Ayı ve Zürafa takımyıldızları arasında uzanan yedi ana konsantrasyonu tanımlayan Mandel-Wilson Kataloğu'nda yer almaktadır.
Dağınık bulutsular
Çoğu bulutsu, iyi tanımlanmış sınırları olmayan ve genişleyen yapıları nedeniyle dağınık bulutsu olarak tanımlanabilir. Dağınık bulutsular; salma bulutsuları, yansıma bulutsuları ve karanlık bulutsular olarak sınıflandırılabilir.
Görünür ışık bulutsuları, uyarılmış veya iyonize gazdan (çoğunlukla iyonize hidrojenden)spektrum çizgisi radyasyonu yayan salma bulutsuları ve yansıttıkları ışık nedeniyle görülebilen yansıma bulutsuları olarak sınıflandırılabilir. Salma bulutsuları genellikle H II bölgeleri olarak adlandırılır ve H II, iyonize hidrojeni ifade eder.
Yansıma bulutsularının kendileri önemli miktarda görünür ışık yaymazlar, fakat yıldızlara yakın oldukları için yıldızlardan gelen ışığı yansıtırlar. Yıldızlar tarafından aydınlatılmayan benzer bulutsular ise görünür radyasyon yaymazlar, fakat arkalarındaki parlak cisimlerden gelen ışığı engelleyen opak bulutlar olarak tespit edilebilirler ve bunlara karanlık bulutsular denir.
Bu bulutsular optik dalga boylarında farklı görünürlük özelliklerine sahip olsalar da, tümü bulutsuların içindeki tozdan gelen kızılötesi emisyonun parlak kaynaklarıdır.
Gezegenimsi bulutsular
Gezegenimsi bulutsular, orta kütleli yıldızların (0,5 - ~8 güneş kütlesi arasında değişen) yıldız evrimindeki son aşamalarının kalıntılarıdır. Evrimleşmiş geç asimptotik dev kol yıldızları, güçlü yıldız rüzgarları nedeniyle dış katmanlarını dışarıya doğru atarak, yıldız çekirdeğini beyaz cüce şeklinde geride bırakırken gaz kabukları oluşturur. Sıcak beyaz cüceden gelen radyasyon dışarı atılan gazları uyararak, yıldız oluşum bölgelerinde bulunan salma bulutsularına benzer spektrumlara sahip salma bulutsularını üretir. Bunlar H II bölgeleridir, çünkü çoğunlukla hidrojen iyonize haldedir, fakat gezegenimsi bulutsular yıldız oluşum bölgelerinde bulunan bulutsulardan daha yoğun ve daha kompakttır.
Gezegenimsi bulutsu ismi, onları başlangıçta gezegenlerden ayırt edemeyen ve gezegenlerle karıştıran ilk astronomi gözlemcileri tarafından verilmiştir. Güneş'in, oluşumundan yaklaşık 12 milyar yıl sonra bir gezegenimsi bulutsu oluşturacağı tahmin edilmektedir.
Ön gezegenimsi bulutsular
Ön gezegenimsi bulutsu, bir yıldızın geç asimptotik dev kol (LAGB) evresi ve sonraki gezegenimsi bulutsu evresi arasındaki kısa ömürlü bir bölümde yer alan gök bilimsel bir nesnedir. Ön gezegenimsi bulutsu, kuvvetli kızılötesi radyasyon yayan bir yansıma bulutsusu türüdür. Bu, orta kütleli yıldızların (1–8 M☉) yaşam döngüsü içindeki son yüksek parlaklık evresinin ikinci aşamasıdır.
Süpernova kalıntıları
Bir süpernova, büyük kütleli bir yıldız ömrünün sonuna geldiğinde meydana gelir. Yıldızın çekirdeğindeki nükleer füzyon durduğunda, yıldız çöker. İçeriye doğru düşen gaz ya geri teper ya da o kadar kuvvetli bir şekilde ısınır ki, çekirdekten dışarıya doğru genişler ve böylece yıldızın patlamasına neden olur. Genişleyen gaz kabuğu, özel bir dağınık bulutsu türü olan süpernova kalıntısını oluşturur. Süpernova kalıntılarından gelen optik ve X-ışını emisyonunun büyük kısmı iyonize gazdan kaynaklansa da, radyo emisyonunun büyük bir kısmı sinkrotron emisyonu olarak adlandırılan bir tür termal olmayan emisyon biçimidir. Bu emisyon, manyetik alanlar içinde salınan yüksek hızlı elektronlardan kaynaklanır.
Örnekler
- Karınca Bulutsusu
- Barnard İlmiği
- Bumerang Bulutsusu
- Kedi Gözü bulutsusu
- Yengeç Bulutsusu
- Kartal Bulutsusu
- Eskimo Bulutsusu
- Karina Bulutsusu
- Tilki Kürkü Bulutsusu
- Helis Bulutsusu
- Atbaşı Bulutsusu
- Kum Saati Bulutsusu
- Deniz Kulağı Bulutsusu
- Orion Bulutsusu
- Pelikan Bulutsusu
- Halka bulutsusu
- Rozet Bulutsusu
- Tarantula Bulutsusu
- Küçük Hayalet Bulutsusu
- Baykuş Bulutsusu
Kataloglar
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Harper, Douglas. "nebula". Online Etymology Dictionary.
- ^ American Heritage Dictionary of the English Language, Fifth Edition. S.v. "nebula." 23 Kasım 2019'da https://thefreedictionary.com/nebula 16 Aralık 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde . adresinden alındı.
- ^ Howell, Elizabeth (22 Şubat 2013). "In Reality, Nebulae Offer No Place for Spaceships to Hide". Universe Today. 30 Kasım 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Haziran 2024.
- ^ Clark, Roger N. (1990). Visual astronomy of the deep sky. Cambridge University Press. s. 98. ISBN .
- ^ "What is a nebula?". Space Center Houston. 19 Mart 2020. 27 Haziran 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Haziran 2021.
- ^ Kunitzsch, P. (1987), "A Medieval Reference to the Andromeda Nebula" (PDF), ESO Messenger, cilt 49, ss. 42-43, Bibcode:1987Msngr..49...42K, 28 Haziran 2011 tarihinde kaynağından (PDF), erişim tarihi: 31 Ekim 2009
- ^ a b Jones, Kenneth Glyn (1991). Messier's nebulae and star clusters. Cambridge University Press. s. 1. ISBN .
- ^ a b Harrison, T. G. (March 1984). "The Orion Nebula – where in History is it". Quarterly Journal of the Royal Astronomical Society. 25 (1): 70-73. Bibcode:1984QJRAS..25...65H.
- ^ Lundmark, K (1921). "Suspected New Stars Recorded in the Old Chronicles and Among Recent Meridian Observations". Publications of the Astronomical Society of the Pacific. 33 (195): 225. Bibcode:1921PASP...33..225L. doi:10.1086/123101.
- ^ Mayall, N.U. (1939). "The Crab Nebula, a Probable Supernova". Astronomical Society of the Pacific Leaflets. 3 (119): 145. Bibcode:1939ASPL....3..145M. 13 Aralık 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Haziran 2024.
- ^ Halley, E. (1714–1716). "An account of several nebulae or lucid spots like clouds, lately discovered among the fixed stars by help of the telescope". Philosophical Transactions. XXXIX: 390-92.
- ^ a b Hoskin, Michael (2005). "Unfinished Business: William Herschel's Sweeps for Nebulae". British Journal for the History of Science. 43 (3): 305-320. Bibcode:2005HisSc..43..305H. doi:10.1177/007327530504300303.
- ^ Philosophical Transactions. T.N. 1786. s. 457.
- ^ Watts, William Marshall; Huggins, Sir William; Lady Huggins (1904). An introduction to the study of spectrum analysis. Longmans, Green, and Co. ss. 84-85. Erişim tarihi: 31 Ekim 2009.
- ^ a b c Struve, Otto (1937). "Recent Progress in the Study of Reflection Nebulae". Popular Astronomy. 45: 9-22. Bibcode:1937PA.....45....9S.
- ^ Slipher, V. M. (1912). "On the spectrum of the nebula in the Pleiades". Lowell Observatory Bulletin. 1: 26-27. Bibcode:1912LowOB...2...26S.
- ^ Hubble, E. P. (Aralık 1922). "The source of luminosity in galactic nebulae". Astrophysical Journal. 56: 400-438. Bibcode:1922ApJ....56..400H. doi:10.1086/142713.
- ^ . 3 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ekim 2019.
- ^ . SEDS. 25 Aralık 1996 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Haziran 2007.
- ^ a b c d e f g h i j F. H. Shu (1982). The Physical Universe. Mill Valley, California: University Science Books. ISBN .
- ^ Chaisson, E.; McMillan, S. (1995). Astronomy: a beginner's guide to the universe (2. bas.). Upper Saddle River, New Jersey: Prentice-Hall. ISBN .
- ^ Kastner, J. H. (2005), "Near-death Transformation: Mass Ejection in Planetary Nebulae and Protoplanetary Nebulae", American Astronomical Society Meeting 206, #28.04; Bulletin of the American Astronomical Society, cilt 37, s. 469, Bibcode:2005AAS...206.2804K
Dış bağlantılar
- Nebulae, SEDS Messier Sayfaları
- Fusedweb.pppl.gov
- Bulutsuların tarihi resimleri, Paris Gözlemevi dijital kütüphanesi
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bulutsu Latince bulut sis manasinda Nebula cogulu nebulae nebulae iyonize notr veya molekuler hidrojen ve kozmik tozdan olusabilen yildizlararasi ortamin belirgin bir sekilde isildayan kismidir Bulutsular genellikle Kartal Bulutsusu ndaki Yaratilis Sutunlari gibi yildiz olusum bolgeleridir Bu bolgelerde gaz toz ve diger malzemelerin olusumlari bir araya gelerek daha yogun bolgeler olusturur ve bu yogun bolgeler daha fazla madde cekerek sonunda yildizlari olusturacak kadar yogun hale gelirler Geri kalan malzemenin ise gezegenler ve diger gezegen sistemi nesnelerini olusturdugu dusunulmektedir Bir kaide uzerindeki kanatli bir peri masali yaratigi gibi gorunen bu nesne aslinda Kartal Bulutsusu dur Bulutsularin pek cogu devasa boyutlardadir ve bazilari yuzlerce isik yili capindadir Dunya dan ciplak gozle gorulebilen bir bulutsu yakindan bakildiginda daha buyuk gorunur fakat daha parlak degildir Gokyuzundeki en parlak bulutsu olan ve dolunayin acisal capinin iki kati buyuklugunde bir alani kaplayan Orion Bulutsusu ciplak gozle gorulebilmesine ragmen erken donem astronomlar tarafindan fark edilmemistir Etrafindaki uzaydan daha yogun olmalarina ragmen cogu bulutsu Dunya da olusturulan herhangi bir vakumdan santimetrekup basina 105 ila 107 molekul cok daha az yogundur Dunya buyuklugunde bir bulutsu sadece birkac kilogramlik bir kutleye sahip olurdu Dunya daki hava santimetrekup basina yaklasik 1019 molekul yogunluguna sahiptir buna karsilik en yogun bulutsular santimetrekup basina 104 molekul yogunluguna sahip olabilir Bircok bulutsu iclerindeki sicak yildizlar tarafindan neden olunan floresans nedeniyle gorulebilirken digerleri o kadar dagilmistir ki yalnizca uzun pozlamalar ve ozel filtrelerle tespit edilebilirler Bazi bulutsular T Tauri degisen yildizlari tarafindan degisken bir sekilde aydinlatilirlar Baslangicta bulutsu nebula terimi Samanyolu nun otesindeki gokadalar da dahil olmak uzere daginik herhangi bir astronomik cismi tanimlamak icin kullaniliyordu Ornegin Andromeda Gokadasi 20 yuzyilin baslarinda Vesto Slipher Edwin Hubble ve digerleri tarafindan gokadalarin gercek dogasinin anlasilmasindan once Andromeda Bulutsusu olarak ve sarmal gokadalar genel olarak sarmal bulutsular olarak adlandiriliyordu Edwin Hubble cogu bulutsunun yildizlarla iliskili oldugunu ve yildiz isigiyla aydinlatildigini kesfetti Ayrica bulutsularin urettikleri isik tayflarinin turune gore kategorize edilmesine yardimci oldu Gozlem gecmisiKarina Bulutsusu nun bir bolumu MS 150 civarinda Batlamyus Almagest inin VII VIII kitaplarinda bulutsu gibi gorunen bes yildizi kaydetmisti Ayrica Buyuk Ayi ve Aslan takimyildizlari arasinda herhangi bir yildizla iliskilendirilmeyen bir bulutsu bolgesini de belirtmistir Bir yildiz kumesinden farkli olarak ilk gercek bulutsu Musluman Farisi astronom Abdurrahman es Sufi tarafindan Sabit Yildizlar Kitabi nda Kitab i Ṣuwar al kawakib 964 belirtildi Al Sufi Andromeda Gokadasi nin bulundugu yerde kucuk bir bulut oldugunu da kaydetti Ayrica bulutsu bir yildiz olarak Omicron Velorum yildiz kumesini ve gibi diger bulutsu nesneleri de katalogladi Yengec Bulutsusu nu olusturan supernova SN 1054 1054 yilinda Arap ve Cinli astronomlar tarafindan gozlemlenmistir 1610 da Nicolas Claude Fabri de Peiresc teleskop kullanarak Orion Bulutsusu nu kesfetti Bu bulutsu ayrica 1618 de tarafindan gozlemlendi Orion Bulutsusu nun ilk ayrintili calismasi bulutsuyu kesfeden ilk kisi olduguna inanan Christiaan Huygens tarafindan 1659 yilinda yapildi 1715 te Edmond Halley alti bulutsunun bir listesini yayimladi Bu sayi yuzyil boyunca istikrarli bir sekilde artti ve 1746 yilinda onceden bilinmeyen sekiz tane de dahil olmak uzere 20 bulutsuyu iceren bir liste derledi 1751 den 1753 e kadar Nicolas Louis de Lacaille cogu daha once bilinmeyen 42 bulutsuyu Umit Burnu nda katalogladi Daha sonra Charles Messier 1781 yilina kadar 103 bulutsu simdi Messier nesneleri olarak adlandirilan ve artik gokada oldugu bilinen nesneleri iceren katalogu derledi Charles Messier in asil amaci kuyruklu yildizlari tespit etmekti ve gozlemledigi nesneler kuyruklu yildizlarla karistirilabilecek nesnelerdi Bulutsularin sayisi William Herschel ve kiz kardesi Caroline Herschel in cabalariyla buyuk olcude artti Hazirladiklari Catalogue of One Thousand New Nebulae and Clusters of Stars katalogu 1786 yilinda yayimlandi Ikinci katalog 1789 da ucuncu ve son katalog ise 1802 yilinda 510 bulutsu ile yayimlandi William Herschel calismalarinin buyuk bir kisminda bu bulutsularin sadece cozulememis yildiz kumeleri olduguna inaniyordu Herschel 1790 yilinda bir yildizin cevresinde bulutsu bir yapi kesfetti ve bunun daha uzak bir kumeden ziyade gercek bir bulutsu oldugu sonucuna vardi 1864 ten baslayarak William Huggins yaklasik 70 bulutsunun spektrumlarini inceledi Bunlarin yaklasik ucte birinin bir gazin emisyon spektrumuna sahip oldugunu buldu Geri kalani ise araliksiz bir spektrum gosteriyordu ve bu nedenle bir yildiz kutlesinden olustugu dusunuluyordu 1912 yilinda Vesto Slipher yildizinin cevresindeki bulutsunun spektrumunun Ulker Pleiades acik yildiz kumesinin spektrumlariyla eslestigini gosterdiginde ucuncu bir kategori eklendi Boylece bu bulutsunun yildiz isigini yansitarak isik yaydigi anlasildi 1923 teki Buyuk Tartisma nin ardindan bircok bulutsunun aslinda Samanyolu ndan uzaktaki gokadalar oldugu anlasildi Slipher ve Edwin Hubble bircok farkli bulutsunun spektrumlarini toplamaya devam ettiler ve 29 unun emisyon spektrumu ve 33 unun araliksiz yildiz isigi spektrumu gosterdigini buldular 1922 yilinda Hubble neredeyse tum bulutsularin yildizlarla iliskili oldugunu ve aydinlatilmalarinin yildiz isigindan kaynaklandigini duyurdu Ayrica emisyon spektrumlu bulutsularin neredeyse her zaman B sinifi veya daha sicak tum O tipi ana kol yildizlari dahil yildizlarla iliskili oldugunu araliksiz spektrumlu bulutsularin ise daha soguk yildizlarla gorunur oldugunu kesfetti Hem Hubble hem de daha sicak yildizlari cevreleyen bulutsularin bir sekilde donusturuldugu sonucuna vardilar OlusumNGC 604 Ucgen Gokadasi ndaki bir bulutsu Farkli turdeki bulutsular icin cesitli olusum mekanizmalari vardir Bazi bulutsular yildizlararasi ortamda zaten bulunan gazdan olusurken digerleri yildizlar tarafindan uretilir Ilk duruma ornek olarak daha daginik olan gazin soguyup yogunlasmasiyla olusan yildizlararasi gazin en soguk ve en yogun hali olan dev molekuler bulutlar verilebilir Ikinci duruma ornek olarak ise yildiz evriminin son asamalarinda dis katmanlarini atmasiyla olusan gezegenimsi bulutsular verilebilir Yildiz olusum bolgeleri dev molekuler bulutlarla iliskili bir tur salma emisyon bulutsusudur Bunlar bir molekuler bulutun kendi agirligi altinda coktugu ve yildizlarin olustugu yerlerdir Merkezi bolgede buyuk yildizlar olusabilir ve bu yildizlarin ultraviyole radyasyonu cevresindeki gazi iyonize ederek optik dalga boylarinda gorunur hale getirir Buyuk yildizlari cevreleyen iyonize hidrojen bolgesi H II bolgesi olarak bilinirken H II bolgesini cevreleyen notr hidrojen kabuklarina ise photodissociation region denir Yildiz olusum bolgelerine ornek olarak Orion Bulutsusu Rozet Bulutsusu ve Omega Bulutsusu verilebilir Buyuk kutleli yildizlarin supernova patlamalari yildiz ruzgarlari veya buyuk kutleli yildizlardan gelen ultraviyole radyasyon ya da dusuk kutleli yildizlardan gelen cikislar seklindeki yildiz olusumundan kaynaklanan geri besleme bulutu bozabilir ve birkac milyon yil icinde bulutsuyu yok edebilir Diger bulutsular buyuk kutleli ve kisa omurlu yildizlarin olum sancilari olan supernova patlamalari sonucu olusur Supernova patlamasindan atilan malzemeler patlamanin enerjisi ve cekirdeginin urettigi kompakt nesne tarafindan iyonize edilir Bunun en iyi orneklerinden biri Boga takimyildizindaki Yengec Bulutsusu dur Bu supernova olayi 1054 yilinda kaydedilmis ve SN 1054 olarak adlandirilmistir Patlamadan sonra olusan sikisik yildiz Yengec Bulutsusu nun merkezinde yer alir ve cekirdegi artik bir notron yildizidir Diger bulutsular ise gezegenimsi bulutsular olarak olusur Bu Gunes gibi dusuk kutleli bir yildizin yasamindaki son asamadir Kutlesi gunes kutlesinin 8 10 kati kadar olan yildizlar kirmizi devlere donusur ve atmosferlerindeki zonklamalar sirasinda dis katmanlarini yavasca kaybederler Bir yildiz yeterince malzeme kaybettiginde sicakligi artar ve yayilan ultraviyole radyasyon cevresindeki bulutsuyu iyonize edebilir Gunes bir gezegenimsi bulutsu olusturacak ve cekirdegi beyaz cuce olarak geride kalacaktir Bulutsu turleriKlasik turler Bulutsu adi verilen nesneler dort ana gruba ayrilir Dogalari anlasilana kadar gokadalar sarmal bulutsular ve yildizlari cozulemeyecek kadar uzaktaki yildiz kumeleri de bulutsu olarak siniflandiriliyordu ancak artik oyle degil H II bolgeleri iyonize hidrojen iceren buyuk daginik bulutsular Gezegenimsi bulutsular Supernova kalintilari ornegin Yengec Bulutsusu Karanlik bulutsular Bulut benzeri yapilarin hepsi bulutsu degildir Herbig Haro nesneleri buna bir ornektir Degisen bulutsular Polaris yildizini cevreleyen soluk butunlesmis degisen bulutsuya bir ornek Butunlesmis Degisen Bulutsular Ingilizce Integrated Flux Nebulae IFN nispeten yakin zamanda tanimlanmis gok bilimsel bir fenomendir Samanyolu duzlemindeki tipik ve iyi bilinen gazli bulutsularin aksine bu bulutsular gokada ana govdesinin otesine uzanir Bu terim fenomeni tek bir yildiz tarafindan aydinlatilmayan yuksek galaktik enlem bulutsulari olarak tanimlayan Steve Mandel Wilson tarafindan bulunmustur Yildizlararasi ortamin onemli bir bileseni olan bu bulutsular toz parcaciklari hidrojen karbon monoksit ve diger ogelerden olusur Akademisyenler Butunlesmis Degisen Bulutsular i olusturan tek ana yapiyi sistematik olarak boldu ve katalogladi Bu calismanin sonucu esas olarak Kucuk Ayi Buyuk Ayi ve Zurafa takimyildizlari arasinda uzanan yedi ana konsantrasyonu tanimlayan Mandel Wilson Katalogu nda yer almaktadir Daginik bulutsular Karina Bulutsusu daginik bulutsulara bir ornektir Cogu bulutsu iyi tanimlanmis sinirlari olmayan ve genisleyen yapilari nedeniyle daginik bulutsu olarak tanimlanabilir Daginik bulutsular salma bulutsulari yansima bulutsulari ve karanlik bulutsular olarak siniflandirilabilir Gorunur isik bulutsulari uyarilmis veya iyonize gazdan cogunlukla iyonize hidrojenden spektrum cizgisi radyasyonu yayan salma bulutsulari ve yansittiklari isik nedeniyle gorulebilen yansima bulutsulari olarak siniflandirilabilir Salma bulutsulari genellikle H II bolgeleri olarak adlandirilir ve H II iyonize hidrojeni ifade eder Yansima bulutsularinin kendileri onemli miktarda gorunur isik yaymazlar fakat yildizlara yakin olduklari icin yildizlardan gelen isigi yansitirlar Yildizlar tarafindan aydinlatilmayan benzer bulutsular ise gorunur radyasyon yaymazlar fakat arkalarindaki parlak cisimlerden gelen isigi engelleyen opak bulutlar olarak tespit edilebilirler ve bunlara karanlik bulutsular denir Bu bulutsular optik dalga boylarinda farkli gorunurluk ozelliklerine sahip olsalar da tumu bulutsularin icindeki tozdan gelen kizilotesi emisyonun parlak kaynaklaridir Gezegenimsi bulutsular Istiridye Bulutsusu Zurafa takimyildizinda bulunan bir gezegenimsi bulutsudur Gezegenimsi bulutsular orta kutleli yildizlarin 0 5 8 gunes kutlesi arasinda degisen yildiz evrimindeki son asamalarinin kalintilaridir Evrimlesmis gec asimptotik dev kol yildizlari guclu yildiz ruzgarlari nedeniyle dis katmanlarini disariya dogru atarak yildiz cekirdegini beyaz cuce seklinde geride birakirken gaz kabuklari olusturur Sicak beyaz cuceden gelen radyasyon disari atilan gazlari uyararak yildiz olusum bolgelerinde bulunan salma bulutsularina benzer spektrumlara sahip salma bulutsularini uretir Bunlar H II bolgeleridir cunku cogunlukla hidrojen iyonize haldedir fakat gezegenimsi bulutsular yildiz olusum bolgelerinde bulunan bulutsulardan daha yogun ve daha kompakttir Gezegenimsi bulutsu ismi onlari baslangicta gezegenlerden ayirt edemeyen ve gezegenlerle karistiran ilk astronomi gozlemcileri tarafindan verilmistir Gunes in olusumundan yaklasik 12 milyar yil sonra bir gezegenimsi bulutsu olusturacagi tahmin edilmektedir On gezegenimsi bulutsular Yumurta Bulutsusu Kugu takimyildizi yonunde bulunan bir On gezegenimsi bulutsudur On gezegenimsi bulutsu bir yildizin gec asimptotik dev kol LAGB evresi ve sonraki gezegenimsi bulutsu evresi arasindaki kisa omurlu bir bolumde yer alan gok bilimsel bir nesnedir On gezegenimsi bulutsu kuvvetli kizilotesi radyasyon yayan bir yansima bulutsusu turudur Bu orta kutleli yildizlarin 1 8 M yasam dongusu icindeki son yuksek parlaklik evresinin ikinci asamasidir Supernova kalintilari Bir supernova kalintisinin ornegi olan Yengec Bulutsusu Bir supernova buyuk kutleli bir yildiz omrunun sonuna geldiginde meydana gelir Yildizin cekirdegindeki nukleer fuzyon durdugunda yildiz coker Iceriye dogru dusen gaz ya geri teper ya da o kadar kuvvetli bir sekilde isinir ki cekirdekten disariya dogru genisler ve boylece yildizin patlamasina neden olur Genisleyen gaz kabugu ozel bir daginik bulutsu turu olan supernova kalintisini olusturur Supernova kalintilarindan gelen optik ve X isini emisyonunun buyuk kismi iyonize gazdan kaynaklansa da radyo emisyonunun buyuk bir kismi sinkrotron emisyonu olarak adlandirilan bir tur termal olmayan emisyon bicimidir Bu emisyon manyetik alanlar icinde salinan yuksek hizli elektronlardan kaynaklanir OrneklerKarinca Bulutsusu Barnard Ilmigi Bumerang Bulutsusu Kedi Gozu bulutsusu Yengec Bulutsusu Kartal Bulutsusu Eskimo Bulutsusu Karina Bulutsusu Tilki Kurku Bulutsusu Helis Bulutsusu Atbasi Bulutsusu Kum Saati Bulutsusu Deniz Kulagi Bulutsusu Orion Bulutsusu Pelikan Bulutsusu Halka bulutsusu Rozet Bulutsusu Tarantula Bulutsusu Kucuk Hayalet Bulutsusu Baykus Bulutsusu Kataloglar Gum katalogu RCW Katalogu Sharpless katalogu Messier Katalogu Caldwell katalogu Gezegenimsi Bulutsularin Abell KataloguAyrica bakinizH I bolgesi H II bolgesi En buyuk bulutsular listesi Daginik bulutsular listesi Bulutsu listeleri Molekuler bulut Macellan bulutlari Messier cisimleri Bulutsu hipotezi Orion KompleksiKaynakca Harper Douglas nebula Online Etymology Dictionary Arsivlenmesi gereken baglantiya sahip kaynak sablonu iceren maddeler link American Heritage Dictionary of the English Language Fifth Edition S v nebula 23 Kasim 2019 da https thefreedictionary com nebula 16 Aralik 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde adresinden alindi Howell Elizabeth 22 Subat 2013 In Reality Nebulae Offer No Place for Spaceships to Hide Universe Today 30 Kasim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Haziran 2024 Clark Roger N 1990 Visual astronomy of the deep sky Cambridge University Press s 98 ISBN 9780521361552 What is a nebula Space Center Houston 19 Mart 2020 27 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Haziran 2021 Kunitzsch P 1987 A Medieval Reference to the Andromeda Nebula PDF ESO Messenger cilt 49 ss 42 43 Bibcode 1987Msngr 49 42K 28 Haziran 2011 tarihinde kaynagindan PDF erisim tarihi 31 Ekim 2009 a b Jones Kenneth Glyn 1991 Messier s nebulae and star clusters Cambridge University Press s 1 ISBN 0 521 37079 5 a b Harrison T G March 1984 The Orion Nebula where in History is it Quarterly Journal of the Royal Astronomical Society 25 1 70 73 Bibcode 1984QJRAS 25 65H Lundmark K 1921 Suspected New Stars Recorded in the Old Chronicles and Among Recent Meridian Observations Publications of the Astronomical Society of the Pacific 33 195 225 Bibcode 1921PASP 33 225L doi 10 1086 123101 Mayall N U 1939 The Crab Nebula a Probable Supernova Astronomical Society of the Pacific Leaflets 3 119 145 Bibcode 1939ASPL 3 145M 13 Aralik 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Haziran 2024 Halley E 1714 1716 An account of several nebulae or lucid spots like clouds lately discovered among the fixed stars by help of the telescope Philosophical Transactions XXXIX 390 92 a b Hoskin Michael 2005 Unfinished Business William Herschel s Sweeps for Nebulae British Journal for the History of Science 43 3 305 320 Bibcode 2005HisSc 43 305H doi 10 1177 007327530504300303 Philosophical Transactions T N 1786 s 457 Watts William Marshall Huggins Sir William Lady Huggins 1904 An introduction to the study of spectrum analysis Longmans Green and Co ss 84 85 Erisim tarihi 31 Ekim 2009 a b c Struve Otto 1937 Recent Progress in the Study of Reflection Nebulae Popular Astronomy 45 9 22 Bibcode 1937PA 45 9S Slipher V M 1912 On the spectrum of the nebula in the Pleiades Lowell Observatory Bulletin 1 26 27 Bibcode 1912LowOB 2 26S Hubble E P Aralik 1922 The source of luminosity in galactic nebulae Astrophysical Journal 56 400 438 Bibcode 1922ApJ 56 400H doi 10 1086 142713 3 Ekim 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Ekim 2019 SEDS 25 Aralik 1996 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Haziran 2007 a b c d e f g h i j F H Shu 1982 The Physical Universe Mill Valley California University Science Books ISBN 0 935702 05 9 Chaisson E McMillan S 1995 Astronomy a beginner s guide to the universe 2 bas Upper Saddle River New Jersey Prentice Hall ISBN 0 13 733916 X Kastner J H 2005 Near death Transformation Mass Ejection in Planetary Nebulae and Protoplanetary Nebulae American Astronomical Society Meeting 206 28 04 Bulletin of the American Astronomical Society cilt 37 s 469 Bibcode 2005AAS 206 2804K Dis baglantilarNebulae SEDS Messier Sayfalari Fusedweb pppl gov Bulutsularin tarihi resimleri Paris Gozlemevi dijital kutuphanesi