Emek sömürüsü, en geniş anlamıyla bir failin diğer bir failden haksız menfaat sağlaması olarak tanımlanan bir kavramdır.İşçiler ve işverenleri arasında bir güç asimetrisine veya eşit olmayan değer alışverişine dayanan adaletsiz bir sosyal ilişkiyi ifade eder. Sömürü hakkında konuşurken, sosyal teoride tüketimle doğrudan bir ilişki vardır ve geleneksel olarak bu ilişki, sömürüyü, aşağı konumları nedeniyle başka bir kişiden haksız bir şekilde yararlanmak ve sömürene güç vermek olarak etiketler.
Karl Marx'ın sömürü teorisi, Stanford Felsefe Ansiklopedisi'nde en etkili sömürü teorisi olarak tanımlanmıştır. Sömürüyü analiz ederken, ekonomistler, Marx ve Adam Smith tarafından verilen emeğin sömürülmesinin açıklaması konusunda bölünmüşlerdir. Smith, sömürüyü Marx'ın yaptığı gibi belirli ekonomik sistemlerde içkin sistematik bir fenomen olarak değil, isteğe bağlı bir ahlaki adaletsizlik olarak gördü.
Marksist teori
Marx'ın sömürü teorisi, Marksist ekonomide analiz edilen başlıca unsurlardan biridir ve bazı sosyal teorisyenler onu Marksist düşüncede bir köşe taşı olarak görürler. Marx, başlangıçta materyalist bir tarih yorumunu öne sürdükleri için İskoç Aydınlanma yazarlarına itibar etti.Gotha Programı'nın Eleştirisi adlı eserinde Marx, sosyalizm ve komünizm altında refahın dağılımını yönetecek ilkeler belirledi - bu ilkeler her bir kişiye "Herkesten yeteneğine göre, herkese ihtiyacına göre!" biçiminde sloganlaştırdığı biçimde bir dağılımı öngördü. Bu iki ilkenin karşılanmadığı, ekonomi unsurlarının işlerine veya ihtiyaçlarına göre pay almadıkları zaman, sömürü ortaya çıkar. Bu sömürü süreci, ayrı faillerin mevcut üretken emeklerini, alınan mallarda belirlenen toplumsal emekle değiş tokuş etme süreci sırasında meydana gelen, emeğin yeniden dağıtılmasının bir parçasıdır. Üretim için harcanan emek, mallarda cisimleşir ve bir kişi, ortaya koyduğu toplam emeğe eşit olmayan bir miktarda, gelirleri veya ücretleri ile bir malı satın aldığında sömürü gerçekleşir. Bir nüfusun belirli bir zaman diliminde gerçekleştirdiği bu emek, net milli hasılayı (NNP) oluşturan mallara verilen emeğe eşittir. NNP daha sonra bir şekilde nüfusun üyelerine dağıtılır ve mal mübadelesine dahil olan iki grubu oluşturan budur: Sömürenler ve sömürülenler.
Marksist ekonomiye göre, sömürenler, ücretlerinden elde edilen gelirle, sömürenlerin kendilerinin ortaya koyduklarından daha fazla emekle cisimleşen malları kontrol edebilenlerdir. Bu görüş, Marksist kapitalist üretim teorisinin sömürücü üretim ilişkilerine dayanır. Bu aracılar genellikle, sömürünün optimizasyonuna yardımcı olan üretken varlıkların sınıf statüsüne ve mülkiyetine sahiptir. Bu arada, sömürülenler, ürettiği ortalama üründen daha azını alanlardır. İşçiler ortalama ürünlerine eşdeğer bir miktar alırlarsa, geriye hiçbir gelir kalmaz ve bu nedenle bu işçiler kendi emeklerinin meyvelerinden yararlanamazlar ve yapılan ile satın alınabilecekleri arasındaki fark, ihtiyaca göre yeniden dağıtılarak haklı gösterilemez. Marksist teoriye göre, kapitalist bir toplumda sömürülenler proletaryadır ve sömürenler tipik olarak burjuvazi sınıfı olacaktır. Marx'a göre sömürü olgusu, yalnızca kapitalizmin değil, tüm sınıf temelli toplumların bir özelliğidir.
Emek fazlası ve emek değer teorisi
Kapitalist bir ekonomide işçilere artı değere göre ödeme yapılır ve bu değer tüm zenginliğin kaynağıdır. Değer, bir aktör için bir malın özel faydası tarafından belirlenir ve eğer mal insan faaliyetinden kaynaklanıyorsa, somut emeğin, niteliksel olarak tanımlanmış emeğin bir ürünü olarak anlaşılmalıdır. Kapitalistler, piyasaya ancak kendi emek güçlerini getirebilen işçilerden emek gücü satın alabilirler. Kapitalistler, işçiye, emeklerinin ürettiği değerden daha azını ödeyebildiklerinde, emek fazlası oluşur ve bu, kapitalistlerin kârlarıyla sonuçlanır. Marx'ın, "emek gücünün sermaye tarafından ya da emekçinin kapitalist tarafından sömürülme derecesinin tam bir ifadesi" olarak gördüğü "artı değer" ile kastettiği budur. Bu kâr, kapitalist tarafından genel giderleri ve kişisel tüketimi ödemek için kullanılır, ancak en önemlisi büyümeyi hızlandırmak ve böylece daha büyük bir sömürü sistemini teşvik etmek için kullanılır.
Emek gücünün sömürü derecesi, artı değer/ürün ile gerekli değer/ürün arasındaki oran olarak artı değer oranı tarafından belirlenir. Artı değer/ürün, gerçekleşmiş artı-emek veya artı-emek zamanı iken, gerekli değer/ürün, emek gücünün yeniden üretimi gibi, işçiler açısından gerçekleşen emektir. Marx, artı değer oranını "emek gücünün sermaye tarafından sömürülme derecesinin tam ifadesi" olarak adlandırdı.
Diğer teoriler
Liberal teori
Pek çoğu, liberalizmin doğası gereği yeterli bir sömürü teorisinden yoksun olduğunu varsayıyor, çünkü onun fenomeni kendisini yalnızca kişisel hak ve özgürlüklerin önceliğine ve temel açıklayıcı veri olarak bireysel seçime adamaktadır. Hillel Steiner, liberalizmin yeterli bir sömürü teorisi sağlayamayacağı iddiasını çürütmek için bir argüman sundu. Kişiler arasındaki transferleri ve üç türün nasıl olduğunu tartışıyor: Bağış, takas ve hırsızlık. Bu transfer sadece, zaman zaman daha karmaşık transfer türleri arasında belirsizlik olabilse de, yararlananın paylaşılan değer ölçeğinde sıfırdan daha büyük bir değerde karşılık aldığı gönüllü ikili transferden oluşan, bağış, takas ve hırsızlıktan biridir. Transferlerin üç boyutunu tek taraflı/iki taraflı, gönüllü/gönülsüz ve eşit/eşitsiz olarak tanımlar. Bir transferde, öğeler eşit değerde olmasaydı, daha yüksek değerli öğenin sahibi gönüllü olarak devri yapmazdı. Basitçe söylemek gerekirse, sömürü bir değiş tokuş ile ortaya çıkabilir; hem sömürenler hem de sömürülenler gönüllü olarak değiş tokuş yapabilirler. (Bağış yapanlar bunun dışındadır.)
Sömürü koşullarının ortaya çıkışını daha detaylı açıklamak, sosyal kurumlar hakkında genellemeler yapabilmek için sosyal ilişkiler hakkında belirli genellemeler de dahil edilmelidir. Eğer (i) kişiler arası transferlerin gerçekleştiği kurumlar için bazı şeyler doğruysa ve (ii) bu transferlerin en azından bir kısmı iki tarafın da yararına olmayan transferler söz konusu ise, o zaman bu transferlerin en azından bir kısmı sömürü amaçlıdır. Steiner, sömürünün kurumsal koşullarına bakar ve genel olarak sömürünün adaletsiz olarak kabul edildiğini ve hak kavramına, dokunulmaz bir pratik seçim alanına ve sosyal kurumları oluşturmak için hakların nasıl oluşturulduğuna bakmanın neden gerekli olduğunu anlar. Kurumsal sömürü, iki noktaya ulaşmak için şematik sömürü biçimleriyle gösterilebilir:
- Sömürüdeki yoksunluk biçimine karşın, hak ihlaline ilişkin biçimle aynı değildir ve bu tür ihlallerden kaynaklanır, iki yoksunluk aynı değerde olabilir.
- Hak ihlali (hırsızlık) ikili, sömürü ise üçlü bir ilişkidir. Sömürü için en az üç kişiye ihtiyaç vardır.
Liberal bir görüşe göre de sömürü, birbiriyle ilişkili dört farklı taraf arasındaki dörtlü bir ilişki olarak tanımlanabilir: devlet, sömürülenler, sömürenler ve hak ihlallerine maruz kalanlar. Bununla birlikte, sömürenlerin fedakâr kaygılar nedeniyle sömürmeye rıza göstermeyeceği ima edilemeyeceği için, devlet, sömürenlerin eylemiyle çıkarlarının kusursuz olarak karşılanabileceğini iddia edebilir. Dolayısıyla devlet gözetimindeki bu üçlü sömürü anlayışı, sömürenleri, sömürülenleri ve hak ihlallerine maruz kalanları tanımlar.
Klasik liberalizmin önde gelen isimlerinden Adam Smith, işçilerinden mümkün olduğu kadar çok zenginlik elde etmek için birlikte çalışan işadamları tarafından emeğin sömürülmesini şöyle tanımlamıştır:
Genel olarak emek ücretinin ne olduğu, her yerde, çıkarları hiçbir şekilde aynı olmayan bu iki taraf arasında genellikle yapılan sözleşmeye bağlıdır. İşçiler olabildiğince çok almak, patronlar mümkün olduğunca az vermek isterler. Birincisi, işçi ücretlerini yükseltmek için, ikincisi ise, emek ücretlerini düşürmek için bir araya gelmeye yatkındır.
Neoklasik kavramlar
Neoklasik iktisatçıların çoğu, var olan sömürüyü yalnızca klasik okulun ve David Ricardo'nun Emek değer teorisinin soyut bir çıkarımı olarak görmektedir. Bununla birlikte, bazı neoklasik iktisat teorilerinde sömürü, işçilerin ve ücretlerin eşit olmayan marjinal üretkenliği ile tanımlanır, öyle ki ücretlerin daha düşük olması. İstismarın bazen, gerekli bir üretim aracısının marjinal ürününden daha az ücret aldığında meydana geldiği düşünülür. Neoklasik teorisyenler ayrıca, yoksullara, engellilere, çiftçilere ve köylülere veya toplumsal olarak yabancılaşmış herhangi bir gruba gelirin bir tür yeniden dağıtılması ihtiyacını da tanımlarlar. Bununla birlikte, neoklasik iktisatçıların, sömürüyü ele alırken diğer teorisyenlerin yaptığı gibi, adil gelirin marjinal üretkenlik teorisini genel bir ilke olarak kabul edecekleri doğru değildir. Genel neoklasik görüş, tüm faktörlerin aynı anda marjinal üretkenliklerine göre ödüllendirilebileceğini görür: Bu, üretim faktörlerinin marjinal üretkenliklerine göre de ödüllendirilmesi gerektiği anlamına gelir, Euler'in birinci dereceden homojen işlev teoremi bunu kanıtlar:
- f (K,L)= f K (K,L)K+ f L (K,L)L
K'nin sermaye ve L'nin emek olduğu bir üretim fonksiyonudur. Neoklasik teori, f'nin her iki değişkende de sürekli olarak türevlenebilir olmasını ve ölçeğe göre sabit getirilerin olmasını gerektirir. Ölçeğe göre sabit getiriler varsa, hem sermaye hem de emek, tüketilen marjinal ürünlerine göre ödüllendirilirse, mükemmel bir denge olacaktır.
Ana kavram, eğer marjinal ürününden daha az pay alıyorsa, bir üretim faktörüne yönelik sömürünün ortaya çıkmasıdır. Sömürü, ancak kusurlu rekabet nedeniyle kusurlu kapitalizmde gerçekleşebilir, neoklasik üretkenlik ücretleri kavramıyla, ekonomide sömürü çok az veya hiç yoktur. Bu teori, işçilerin sömürülmesinin ana nedenleri olarak ürün pazarındaki monopsonu, işgücü piyasasındaki tekeli ve kartelleşmeyi suçlamaktadır.
Ücretli emek
Günümüzün piyasa ekonomik sistemleri altında kurumsallaşan ücretli emek, özellikle hem ana akım sosyalistler hem de anarko-sendikalistler tarafından aşağılayıcı ücretli kölelik terimi kullanılarak eleştirildi. Emek ticaretini, kısmen kapitalizmden kaynaklanan bir ekonomik sömürü biçimi olarak bir meta olarak görmektedirler.
Ayrıca bakınız
- Aşırı kullanma
- Benjamin Tucker
- Çocuk işçiler
- Fuhuşa zorlama
- Gulag
- İnsan ticareti
- Kapital, Cilt 1
- (Karl Marx#Artı-Değer teorileri)
- Kölelik
- Küreselleşme
- Mutualizm (ekonomik teori)
- Neokolonyalizm
- Senetli kölelik
Kaynakça
- ^ a b c . . 20 Aralık 2001. 27 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Aralık 2020.
- ^ . apps.crossref.org. doi:10.1515/9781400839902. 31 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ocak 2022.
- ^ a b c Dowding, Keith (2011). "Exploitation". Encyclopedia of Power. SAGE Publications. ss. 232–235. .
- ^ Horace L. Fairlamb, 'Adam's Smith's Other Hand: A Capitalist Theory of Exploitation', Social Theory and Practice, 1996.
- ^ Andrew Reeve, Modern Theories of Exploitation"
- ^ a b c Jon Elster, "Exploring Exploitation", The Journal of Peace Research, Cilt: 15, Sayı: 1, ss. 3-17.
- ^ a b John E. Roemer, 'Should Marxists be Interested in Exploitation', Philosophy & Public Affairs, Cilt: 14, Sayı: 1, 1985, ss. 30-65.
- ^ John E. Roemer, "Origins of Exploitation and Class: Value Theory of Pre-Capitalist Economy", Econometrica, Cilt: 50, Sayı: 1, 1982, ss. 163-192.
- ^ a b Jon Elster, "Exploring Exploitation", The Journal of Peace Research, Cilt: 15, Sayı: 1, ss. 3-17.
- ^ Marx, Karl. [1867] 1967. Capital: A Critique of Political Economy, vol. 1. New York: International Publishers.
- ^ Karl Marx, Kapital, Çeviren: J. Furner, Marx on Capitalism: The Interaction-Recognition-Antinomy Thesis, Brill, 2018, Cilt: 1, s. 233, .
- ^ Hillel Steiner, 'A Liberal Theory of Exploitation', Ethics, Cilt: 94, Sayı: 2, 1984, ss. 225-241.
- ^ Hillel Steiner, 'A Liberal Theory of Exploitation', Ethics, Cilt: 94, Sayı: 2, 1984, ss. 229.
- ^ Adam Smith. The Wealth of Nations, Book I, Chapter 8 22 Ekim 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Marxists Internet Archive.
- ^ J. Schumpter, The theory of economic development, Harvard Üniversitesi Yayınları, 1949.
- ^ Milan Zafirovski, 'Measuring and Making Sense of Labor Exploitation in Contemporary Society: A Comparative Analysis', Review of Radical Political Economies, 2003, Cilt: 35, Sayı: 4, ss. 462-484.
- ^ Ellerman 1992.
- ^ Thompson 1966, s.599.
- ^ Thompson 1966, s.912.
- ^ Ostergaard 1997, s. 133.
- ^ Lazonick 1990, s. 37.
- ^ . . 23 Nisan 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mart 2013.
- ^ . . 24 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mart 2013.
Dış bağlantılar
- Komünist Manifesto 2 Eylül 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Ücretli Emek ve Sermaye 12 Nisan 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Emek somurusu en genis anlamiyla bir failin diger bir failden haksiz menfaat saglamasi olarak tanimlanan bir kavramdir Isciler ve isverenleri arasinda bir guc asimetrisine veya esit olmayan deger alisverisine dayanan adaletsiz bir sosyal iliskiyi ifade eder Somuru hakkinda konusurken sosyal teoride tuketimle dogrudan bir iliski vardir ve geleneksel olarak bu iliski somuruyu asagi konumlari nedeniyle baska bir kisiden haksiz bir sekilde yararlanmak ve somurene guc vermek olarak etiketler Karl Marx in somuru teorisi Stanford Felsefe Ansiklopedisi nde en etkili somuru teorisi olarak tanimlanmistir Somuruyu analiz ederken ekonomistler Marx ve Adam Smith tarafindan verilen emegin somurulmesinin aciklamasi konusunda bolunmuslerdir Smith somuruyu Marx in yaptigi gibi belirli ekonomik sistemlerde ickin sistematik bir fenomen olarak degil istege bagli bir ahlaki adaletsizlik olarak gordu Marksist teoriMarx in somuru teorisi Marksist ekonomide analiz edilen baslica unsurlardan biridir ve bazi sosyal teorisyenler onu Marksist dusuncede bir kose tasi olarak gorurler Marx baslangicta materyalist bir tarih yorumunu one surdukleri icin Iskoc Aydinlanma yazarlarina itibar etti Gotha Programi nin Elestirisi adli eserinde Marx sosyalizm ve komunizm altinda refahin dagilimini yonetecek ilkeler belirledi bu ilkeler her bir kisiye Herkesten yetenegine gore herkese ihtiyacina gore biciminde sloganlastirdigi bicimde bir dagilimi ongordu Bu iki ilkenin karsilanmadigi ekonomi unsurlarinin islerine veya ihtiyaclarina gore pay almadiklari zaman somuru ortaya cikar Bu somuru sureci ayri faillerin mevcut uretken emeklerini alinan mallarda belirlenen toplumsal emekle degis tokus etme sureci sirasinda meydana gelen emegin yeniden dagitilmasinin bir parcasidir Uretim icin harcanan emek mallarda cisimlesir ve bir kisi ortaya koydugu toplam emege esit olmayan bir miktarda gelirleri veya ucretleri ile bir mali satin aldiginda somuru gerceklesir Bir nufusun belirli bir zaman diliminde gerceklestirdigi bu emek net milli hasilayi NNP olusturan mallara verilen emege esittir NNP daha sonra bir sekilde nufusun uyelerine dagitilir ve mal mubadelesine dahil olan iki grubu olusturan budur Somurenler ve somurulenler Marksist ekonomiye gore somurenler ucretlerinden elde edilen gelirle somurenlerin kendilerinin ortaya koyduklarindan daha fazla emekle cisimlesen mallari kontrol edebilenlerdir Bu gorus Marksist kapitalist uretim teorisinin somurucu uretim iliskilerine dayanir Bu aracilar genellikle somurunun optimizasyonuna yardimci olan uretken varliklarin sinif statusune ve mulkiyetine sahiptir Bu arada somurulenler urettigi ortalama urunden daha azini alanlardir Isciler ortalama urunlerine esdeger bir miktar alirlarsa geriye hicbir gelir kalmaz ve bu nedenle bu isciler kendi emeklerinin meyvelerinden yararlanamazlar ve yapilan ile satin alinabilecekleri arasindaki fark ihtiyaca gore yeniden dagitilarak hakli gosterilemez Marksist teoriye gore kapitalist bir toplumda somurulenler proletaryadir ve somurenler tipik olarak burjuvazi sinifi olacaktir Marx a gore somuru olgusu yalnizca kapitalizmin degil tum sinif temelli toplumlarin bir ozelligidir Emek fazlasi ve emek deger teorisi Kapitalist bir ekonomide iscilere arti degere gore odeme yapilir ve bu deger tum zenginligin kaynagidir Deger bir aktor icin bir malin ozel faydasi tarafindan belirlenir ve eger mal insan faaliyetinden kaynaklaniyorsa somut emegin niteliksel olarak tanimlanmis emegin bir urunu olarak anlasilmalidir Kapitalistler piyasaya ancak kendi emek guclerini getirebilen iscilerden emek gucu satin alabilirler Kapitalistler isciye emeklerinin urettigi degerden daha azini odeyebildiklerinde emek fazlasi olusur ve bu kapitalistlerin karlariyla sonuclanir Marx in emek gucunun sermaye tarafindan ya da emekcinin kapitalist tarafindan somurulme derecesinin tam bir ifadesi olarak gordugu arti deger ile kastettigi budur Bu kar kapitalist tarafindan genel giderleri ve kisisel tuketimi odemek icin kullanilir ancak en onemlisi buyumeyi hizlandirmak ve boylece daha buyuk bir somuru sistemini tesvik etmek icin kullanilir Emek gucunun somuru derecesi arti deger urun ile gerekli deger urun arasindaki oran olarak arti deger orani tarafindan belirlenir Arti deger urun gerceklesmis arti emek veya arti emek zamani iken gerekli deger urun emek gucunun yeniden uretimi gibi isciler acisindan gerceklesen emektir Marx arti deger oranini emek gucunun sermaye tarafindan somurulme derecesinin tam ifadesi olarak adlandirdi Diger teorilerLiberal teori Pek cogu liberalizmin dogasi geregi yeterli bir somuru teorisinden yoksun oldugunu varsayiyor cunku onun fenomeni kendisini yalnizca kisisel hak ve ozgurluklerin onceligine ve temel aciklayici veri olarak bireysel secime adamaktadir Hillel Steiner liberalizmin yeterli bir somuru teorisi saglayamayacagi iddiasini curutmek icin bir arguman sundu Kisiler arasindaki transferleri ve uc turun nasil oldugunu tartisiyor Bagis takas ve hirsizlik Bu transfer sadece zaman zaman daha karmasik transfer turleri arasinda belirsizlik olabilse de yararlananin paylasilan deger olceginde sifirdan daha buyuk bir degerde karsilik aldigi gonullu ikili transferden olusan bagis takas ve hirsizliktan biridir Transferlerin uc boyutunu tek tarafli iki tarafli gonullu gonulsuz ve esit esitsiz olarak tanimlar Bir transferde ogeler esit degerde olmasaydi daha yuksek degerli ogenin sahibi gonullu olarak devri yapmazdi Basitce soylemek gerekirse somuru bir degis tokus ile ortaya cikabilir hem somurenler hem de somurulenler gonullu olarak degis tokus yapabilirler Bagis yapanlar bunun disindadir Somuru kosullarinin ortaya cikisini daha detayli aciklamak sosyal kurumlar hakkinda genellemeler yapabilmek icin sosyal iliskiler hakkinda belirli genellemeler de dahil edilmelidir Eger i kisiler arasi transferlerin gerceklestigi kurumlar icin bazi seyler dogruysa ve ii bu transferlerin en azindan bir kismi iki tarafin da yararina olmayan transferler soz konusu ise o zaman bu transferlerin en azindan bir kismi somuru amaclidir Steiner somurunun kurumsal kosullarina bakar ve genel olarak somurunun adaletsiz olarak kabul edildigini ve hak kavramina dokunulmaz bir pratik secim alanina ve sosyal kurumlari olusturmak icin haklarin nasil olusturulduguna bakmanin neden gerekli oldugunu anlar Kurumsal somuru iki noktaya ulasmak icin sematik somuru bicimleriyle gosterilebilir Somurudeki yoksunluk bicimine karsin hak ihlaline iliskin bicimle ayni degildir ve bu tur ihlallerden kaynaklanir iki yoksunluk ayni degerde olabilir Hak ihlali hirsizlik ikili somuru ise uclu bir iliskidir Somuru icin en az uc kisiye ihtiyac vardir Liberal bir goruse gore de somuru birbiriyle iliskili dort farkli taraf arasindaki dortlu bir iliski olarak tanimlanabilir devlet somurulenler somurenler ve hak ihlallerine maruz kalanlar Bununla birlikte somurenlerin fedakar kaygilar nedeniyle somurmeye riza gostermeyecegi ima edilemeyecegi icin devlet somurenlerin eylemiyle cikarlarinin kusursuz olarak karsilanabilecegini iddia edebilir Dolayisiyla devlet gozetimindeki bu uclu somuru anlayisi somurenleri somurulenleri ve hak ihlallerine maruz kalanlari tanimlar Klasik liberalizmin onde gelen isimlerinden Adam Smith iscilerinden mumkun oldugu kadar cok zenginlik elde etmek icin birlikte calisan isadamlari tarafindan emegin somurulmesini soyle tanimlamistir Genel olarak emek ucretinin ne oldugu her yerde cikarlari hicbir sekilde ayni olmayan bu iki taraf arasinda genellikle yapilan sozlesmeye baglidir Isciler olabildigince cok almak patronlar mumkun oldugunca az vermek isterler Birincisi isci ucretlerini yukseltmek icin ikincisi ise emek ucretlerini dusurmek icin bir araya gelmeye yatkindir Neoklasik kavramlar Neoklasik iktisatcilarin cogu var olan somuruyu yalnizca klasik okulun ve David Ricardo nun Emek deger teorisinin soyut bir cikarimi olarak gormektedir Bununla birlikte bazi neoklasik iktisat teorilerinde somuru iscilerin ve ucretlerin esit olmayan marjinal uretkenligi ile tanimlanir oyle ki ucretlerin daha dusuk olmasi Istismarin bazen gerekli bir uretim aracisinin marjinal urununden daha az ucret aldiginda meydana geldigi dusunulur Neoklasik teorisyenler ayrica yoksullara engellilere ciftcilere ve koylulere veya toplumsal olarak yabancilasmis herhangi bir gruba gelirin bir tur yeniden dagitilmasi ihtiyacini da tanimlarlar Bununla birlikte neoklasik iktisatcilarin somuruyu ele alirken diger teorisyenlerin yaptigi gibi adil gelirin marjinal uretkenlik teorisini genel bir ilke olarak kabul edecekleri dogru degildir Genel neoklasik gorus tum faktorlerin ayni anda marjinal uretkenliklerine gore odullendirilebilecegini gorur Bu uretim faktorlerinin marjinal uretkenliklerine gore de odullendirilmesi gerektigi anlamina gelir Euler in birinci dereceden homojen islev teoremi bunu kanitlar f K L f K K L K f L K L L K nin sermaye ve L nin emek oldugu bir uretim fonksiyonudur Neoklasik teori f nin her iki degiskende de surekli olarak turevlenebilir olmasini ve olcege gore sabit getirilerin olmasini gerektirir Olcege gore sabit getiriler varsa hem sermaye hem de emek tuketilen marjinal urunlerine gore odullendirilirse mukemmel bir denge olacaktir Ana kavram eger marjinal urununden daha az pay aliyorsa bir uretim faktorune yonelik somurunun ortaya cikmasidir Somuru ancak kusurlu rekabet nedeniyle kusurlu kapitalizmde gerceklesebilir neoklasik uretkenlik ucretleri kavramiyla ekonomide somuru cok az veya hic yoktur Bu teori iscilerin somurulmesinin ana nedenleri olarak urun pazarindaki monopsonu isgucu piyasasindaki tekeli ve kartellesmeyi suclamaktadir Ucretli emekGunumuzun piyasa ekonomik sistemleri altinda kurumsallasan ucretli emek ozellikle hem ana akim sosyalistler hem de anarko sendikalistler tarafindan asagilayici ucretli kolelik terimi kullanilarak elestirildi Emek ticaretini kismen kapitalizmden kaynaklanan bir ekonomik somuru bicimi olarak bir meta olarak gormektedirler Ayrica bakinizAsiri kullanma Benjamin Tucker Cocuk isciler Fuhusa zorlama Gulag Insan ticareti Kapital Cilt 1 Karl Marx Arti Deger teorileri Kolelik Kuresellesme Mutualizm ekonomik teori Neokolonyalizm Senetli kolelik en en Kaynakca a b c 20 Aralik 2001 27 Kasim 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Aralik 2020 apps crossref org doi 10 1515 9781400839902 31 Ocak 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 31 Ocak 2022 a b c Dowding Keith 2011 Exploitation Encyclopedia of Power SAGE Publications ss 232 235 9781412927482 Horace L Fairlamb Adam s Smith s Other Hand A Capitalist Theory of Exploitation Social Theory and Practice 1996 Andrew Reeve Modern Theories of Exploitation a b c Jon Elster Exploring Exploitation The Journal of Peace Research Cilt 15 Sayi 1 ss 3 17 a b John E Roemer Should Marxists be Interested in Exploitation Philosophy amp Public Affairs Cilt 14 Sayi 1 1985 ss 30 65 John E Roemer Origins of Exploitation and Class Value Theory of Pre Capitalist Economy Econometrica Cilt 50 Sayi 1 1982 ss 163 192 a b Jon Elster Exploring Exploitation The Journal of Peace Research Cilt 15 Sayi 1 ss 3 17 Marx Karl 1867 1967 Capital A Critique of Political Economy vol 1 New York International Publishers Karl Marx Kapital Ceviren J Furner Marx on Capitalism The Interaction Recognition Antinomy Thesis Brill 2018 Cilt 1 s 233 978 90 04 32331 5 Hillel Steiner A Liberal Theory of Exploitation Ethics Cilt 94 Sayi 2 1984 ss 225 241 Hillel Steiner A Liberal Theory of Exploitation Ethics Cilt 94 Sayi 2 1984 ss 229 Adam Smith The Wealth of Nations Book I Chapter 8 22 Ekim 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde Marxists Internet Archive J Schumpter The theory of economic development Harvard Universitesi Yayinlari 1949 Milan Zafirovski Measuring and Making Sense of Labor Exploitation in Contemporary Society A Comparative Analysis Review of Radical Political Economies 2003 Cilt 35 Sayi 4 ss 462 484 Ellerman 1992 Thompson 1966 s 599 Thompson 1966 s 912 Ostergaard 1997 s 133 Lazonick 1990 s 37 23 Nisan 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Mart 2013 24 Mayis 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Mart 2013 Dis baglantilarKomunist Manifesto 2 Eylul 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ucretli Emek ve Sermaye 12 Nisan 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde