Bu maddede birçok sorun bulunmaktadır. Lütfen sayfayı geliştirin veya bu sorunlar konusunda bir yorum yapın.
|
Nasyonal sosyalizm (Almanca: Nationalsozialismus) ya da Nazizm, kökten Yahudi aleyhtarı, ırkçı, aşırı milliyetçi, völkisch, sosyal Darwinist, anti-komünist, anti-liberal ve anti-demokratik bir ideolojidir. İtalya'da Benito Mussolini önderliğinde kurulan faşizm akımından etkilenerek ortaya çıkmıştır. Meydana gelişi Almanya'da gerçekleşen ve temel ilkeleri Adolf Hitler tarafından ortaya konan nasyonal sosyalizm, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin 30 Ocak 1933'ten Almanya'nın II. Dünya Savaşı'nda teslim olduğu 8 Mayıs 1945 tarihine kadar, 12 yıl 3 ay iktidarda olduğu dönem boyunca Almanya'nın resmî ideolojisi olarak uygulanmıştır.
Nasyonal sosyalist ideolojide sosyalizm sözcüğünün kullanımı Alman milletinin ortak refaha ulaşmasıyla alakalıydı. Hitler, komünistlerin "sosyalizm" sözcüğünü çaldığını iddia etti ve bir röportajında; "Sosyalizm ortak refahla uğraşmanın bilimidir. Komünizm, sosyalizm değildir. Marksizm, sosyalizm değildir. Marksistler terimi çalmışlar ve anlamını bozmuşlar. Sosyalizmi, onların elinden alacağım." dedi. Nasyonal sosyalist doktrinin ilanı 1898'in Mayıs ayında, ilk kez Fransız teorisyen Maurice Barrès tarafından gerçekleştirilmiştir. Sosyalist bir milliyetçilik düşüncesinin temel doktrinlerini belirleyen Barrès, dönemin Rusya merkezinden tüm dünyaya yayılan Marksist-sosyalizmi bir zehir olarak tanımlamış; Marksist-sosyalizmin "liberal bir zehir" olduğunu, ancak nasyonal bir sosyalizmin kolektif milliyetçiliği gerçekleştirmenin aracı olduğunu açıklamıştı. Barrès'ye göre, işçiler kendi uluslarındaki işverenlere karşı değil (Marksist-sosyalizm), yabancı işverenler ve "Yahudi sermayesine" karşı mücadele etmeliydi. Barrès'nin bu düşünceleri Adolf Hitler'e ilham vermiş ve nasyonal sosyalist ideolojinin oluşmasına katkı sağlamıştır. Sosyalizmden farklı olarak nasyonal sosyalizmin doğrudan "kolektif çalışan bir milliyetçilik sistemi" olduğunu empoze eden Adolf Hitler önderliğindeki Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi, Barrès'nin ortaya attığı düşünceleri kendilerine uyarlayarak birçok toplantıda duyurmaya başlamıştır.
Adolf Hitler "milliyetçi ve sosyalist" öğretinin fikirsel önderi olan Barrès'nin ideolojilerini halka aktarırken Alman işçilerinin klasik olarak ülke içindeki işveren sınıfı ile değil, doğrudan ülke dışındaki yabancı güçlerle savaşması gerektiğinden bahsediyordu. Adolf Hitler'in 1920-1933 yılları arasında özellikle sosyalizme eğilimli Alman işçi sınıfını nasyonal sosyalizm söylemleri ile etki altına alması, seçim arifelerinde partinin ve kuşkusuz kendisinin büyük bir desteği arkasına almasını sağlamıştır. Alman işçi sınıfının kendi ulusundan olan işverenler yerine "Yahudi kaynaklı yabancı sermayeye" karşı savaş vermesi gerektiğini söyleyen Hitler, tüm ekonomik ve sosyokültürel sorunların nedeni olarak Yahudileri suçluyordu. Barrès'nin 19. yüzyılın sonundaki düşüncelerinden ilham alan Adolf Hitler, milliyetçi bir sosyalizm öğretisini Alman halkına uyumlu bir hale getirerek, "nasyonal sosyalizm" ideolojisini ortaya çıkardı. Geleneksel politik yelpazede sağ görüşün en aşırıya kaçan hâli olarak tanımlanan ve politik pusulada otoriter sol köşede bulunan nasyonal sosyalizm, milliyetçi düşüncelerin ağırlaştırılarak sosyalizm doktrinleri ile harmanlanmış hâli olarak adlandırılır.
Alman nasyonal sosyalistlerin politik çalışmalarına başladıkları 1920 yılından itibaren nasyonal sosyalizm, Alman sosyal demokratlar ve komünistler tarafından kısaca Nazizm (Almanca: Nazismus) olarak adlandırılmıştır. Bu kısaltma, nasyonal sosyalistleri küçümsemek amacıyla ortaya çıkarılmıştır. Bunun nedeni, Güney Almanya'da Nazi veya Naczi adının (Latince Ignatius erkek adından) o dönemde aynı zamanda "aptal, beceriksiz, garip insan" anlamında da kullanılmış olmasıdır.
Etimoloji
Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin Almanca adı, Nationalsozialistische Deutsche Arbeiterpartei, kısaca NSDAP olmuştur.
"Nasyonal" sözcüğü Türkçeye Fransızcadan geçmiştir ve "ulusal" sözcüğünün eş anlamlısı olarak kullanılmaktadır. Nasyonal sosyalizmi benimseyen kişi ve kurumlara "nasyonal sosyalist" denilmektedir.
"Nasyonal sosyalizm"in kısaltılmış hali olan "Nazizm" sözcüğü Almanca "Nationalsozialismus" sözcüğünden türetilmiş, o dönemde Almanya'dan kaçabilmiş veya sürgün edilmiş kişiler tarafından yaygınlaştırılmıştır. Buna bağlı olarak "Nazi" kısaltması "National" sözcüğünün ilk hecesindeki "Na", "Sozialismus" sözcüğünün ise ikinci hecesindeki "zi" alınarak oluşturulmuştur.
Nasyonal sosyalizm, Türkiye'de literatüre "millî sosyalizm", "milliyetçi sosyalizm" ve "milliyetçi toplumculuk" olarak da geçmiştir ve Türk Dil Kurumu tarafından "Hitlercilik" adı da kullanılmıştır.
İdeoloji
Felsefe
Nasyonal sosyalizm, başlıca dayanak noktasını ortak güç birliğini esas alan bir toplum birlikteliği fikrinin oluşturduğu halk hareketidir. Bu felsefeye sahip olan nasyonal sosyalizm, tek bir toplumu oluşturan insanların birlikteliğini de, halkı bir bütün haline getirecek ulusal dayanışmanın politik ruhu içerisinde belirlemektedir. Halk birliğini ortak bir ideolojik yoldaşlıkta ve dolayısıyla totaliter bir harekette buluşturan nasyonal sosyalizm, doktrinsel olarak faşizmden ayrı bir ideoloji olmasına karşın akademinin çoğunluğu tarafından yanlış bir biçimde faşist bir hareket olarak bilinegelmiştir. Günümüz bilimsel değerlendirmeleri tarafından geleneksel politik yelpazede aşırı sağ düşünüşe bağlı bir politik sistem olarak sınıflandırılmıştır. Aynı zamanda milliyetçi ve ırkçı görüşler ile sosyalizmi birleştirmiş olduğu için senkretik bir ideolojidir, bununla birlikte "üçüncü görüş" akımına bağlıdır.
Nasyonal sosyalizm, ekonomik olarak serbest piyasa karşıtı anti-liberal ve anti-komünist bir stratejiyle kolektif milliyetçiliği gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır.
Nasyonal sosyalist hareket, radikal Alman milliyetçiliği öğelerini kullanan bir ideoloji olarak I. Dünya Savaşı sonrası komünist devrimcilere karşı savaşan Freikorps birliklerinin anti-komünist kültürüyle uyumlu bir şekilde örgütlenmiştir. Nasyonal sosyalistlerin Alman işçi sınıfını komünist fikirlerden uzaklaştırıp milliyetçi saflara çekmeyi amaçlayan anti-komünist hedeflerinin yanında Yahudi sermayesine karşı cephe aldıkları ve burjuvaziyi aşağıladıkları anti-kapitalist görüşleri, dönemin Marksist düşüncelerinin yanında bir alternatif sunmaktaydı. Nasyonal sosyalizm totaliter, şovenist, militarist ve popülisttir, tek bir ulusun yüceltilerek kendi içinde sosyoekonomik eşitliğinin sağlanması esasına dayanır. Karl Marx'ın evrensel enternasyonalist sosyalizm öğretilerinin nasyonalist (ulusal) bir modeli olduğu da söylenebilir.
Faşizm ve falanjizm gibi benzer totaliter ideolojilerde de olduğu gibi nasyonal sosyalizmde de radikalizm, anti-komünizm, anti-kapitalizm ve liderlik prensibi gibi ögeler mevcuttur ancak diğer benzer ideolojilerin aksine nasyonal sosyalizm ırkçılık içermektedir. Nasyonal sosyalist Alman ırkçılığının bazı ögeleri şunlardır:
- Holokost ile sonuçlanan Yahudi karşıtlığı, yani antisemitizm.
- Alman ırkının üstünlüğüne inanan, pan-Cermenist bir etnik milliyetçilik.
- "Irkın hijyeni"nin sağlanması için zihinsel ve fiziksel engelliler ile eşcinsellerin yok edilmek istenmesi, öjeni.
Irksal teori
Alman nasyonal sosyalistler, ari ırk (Aryan ırkı) olarak adledilen Alman ırkının diğer tüm ırklardan üstün olduğunu ve ari ırkın korunumunun insan medeniyeti için önemli olduğunu iddia ederek Yahudileri ari ırk için tehdit olarak kabul etmişlerdir. Nasyonal sosyalist ideolojiye göre, dünyada kapitalizme ait olan tüm kuruluşlar ve sistemler Yahudiler tarafından kurulup yönetilmekteydi ve Yahudiler diğer tüm uluslar için, özellikle de ari ırk için, bir parazit görevini görmekteydi. Nasyonal sosyalistlere göre Yahudiler çeşitli ekonomik nedenlerin yanında ırksal olarak da Alman ırkının saflığını bozmakta ve Almanlara kendi benliklerini kaybettirmekteydi. Naziler iktidardayken, Alman ırkının "melezleşmesinin önüne geçilmesi" için Almanların Yahudiler ve diğer ırklardan olan insanlarla evlenmesi yasaklanmıştır.
Nasyonal sosyalizme göre, ari ırktan olan kişiler uzun boylu, geniş omuzlu, mavi gözlü, sarışın, çevik ve atletik yapılı olup zeki ve IQ seviyesi yüksek bireylerdir.
Kapitalizme bakış
Nasyonal sosyalistler özellikle 1920'li yıllarda kapitalizmi Alman ırkına zararlı kötü bir sistem olarak tanımladı. Kapitalizmi millî birliği sağlamak yerine bencilliğe dayalı bir sistem olarak gördüler ve Yahudilikle ilişkilendirdiler. Marksistleri ve komünistleri gerçek anti-kapitalist olarak görmeyen düşünceler de bazı Nazilerce dile getirildi. Örnek olarak, nasyonal sosyalizmin başlıca entelektüel isimlerinden biri olan Oswald Spengler, Marksizm'i "işçi sınıfının kapitalizmi" olarak adlandırdı.
1930 yılında Hitler, Almanya'nın büyük sermaye sahipleriyle anlaştı. Nasyonal sosyalist partide Otto Strasser gibi anti-kapitalist fraksiyonların başını çeken isimler partiden ayrıldı. Naziler iktidara geldiklerinde Almanya'da günümüzde bilinen anlamıyla bir ekonomik sosyalizm programı veya üretim araçlarında özel mülkiyeti kısıtlayan bir sistem uygulamadılar.
Aynı zamanda radikal bir nasyonal sosyalist olan Nazi Propaganda Bakanı Joseph Goebbels 1920'li yıllarda kapitalizm hakkında şunları söylemiştir:
Kapitalizm tamamen bir Yahudi sistemidir. Bizler sosyalistiz ama Marksizme karşıyız. Sosyalizmi, Marksizmden ibaret sananlar bizi sosyalist olmamakla suçluyor. Oysaki kapitalizm ve Marksizm aynıdır, Yahudi'ye hizmet eder. Nasyonal sosyalizm ise insanımıza hizmet eder...
Parlamentarizmin ve diğer ideolojilerin reddi
Parlamenter sistem reddedilerek liberalizme, komünizme ve sosyal demokrasiye kesinlikle karşı çıkılmıştır. Hitler'e göre kesin kararlar verebilecek bir liderin yürürlüğe koyacağı uygulamalar ve hükümler, bir parlamentodaki yüzlerce parlamenterin yapacağı tartışmalardan ve bu tartışmaların sonunda varılacak kararlardan daha keskindir. Hitler, nasyonal sosyalist devlette parlamentonun oylama yapılan yerler olmayacağını, merkezî bir çalışma organı niteliği göreceğini "Kavgam" isimli kitabında belirtmiştir. Halkı gerçek anlamda temsil edebilecek tek bir partinin tüm ülkeye egemen olmasının parlamentoda işleyen çoğulcu demokrasiden daha iyi olduğu düşüncesi oluşmuş ve Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'ne olan bağlılık vurgulanmıştır. Nasyonal sosyalizme göre, vatana edilecek hizmet yalnızca vatansever bir yönetimin yetkili olduğu gerçek halkçı bir idare ile sağlanabilir. Liberalizme, komünizme ve sosyal demokrasiye ideolojik ve I. Dünya Savaşı'ndaki politik sebeplerden dolayı karşı çıkılmıştır. Hitler, komünistleri ve sosyal demokratları Almanya'yı savaşta içten yok ederek diplomatik yollarla saf dışı bırakmakla suçlamış, savaşın cephedeki yenilgiler yüzünden değil, başta Yahudiler olmak üzere savaşa karşı olan kesimler yüzünden kaybedildiğini iddia etmiştir.
Avusturya'nın Almanya'ya katılmak istenmesi
Alman nasyonal sosyalizmi irredantist bir ideolojidir ve dünya üzerinde Alman kanı taşıyan tüm toplumların Büyük Alman İmparatorluğu altında birleşmesi gerektiğini savunur. Alman kanı taşıyan toplumların başında bir Alman devleti olan Avusturya gelmektedir. Hitler, Kavgam'ın giriş kısmında Avusturya'nın Almanya'ya katılması gerektiğini şu sözleriyle ifade etmiştir:
Alman asıllı Avusturya devleti doğal olarak yeniden büyük Alman yurduyla birleşmelidir. Bu birleşme kaçınılmazdır. Ancak bu birleşme sadece birtakım ekonomik sebeplere dayanmamaktadır. Hayır, hayır! Bu birleşme ekonomik bakımdan önemsiz, hatta zararlı bile olsa gerçekleşmelidir. Çünkü aynı kanı taşıyan Alman halkı, tek bir imparatorluğa aittir. Alman devleti, kendi insanlarını bir tek devlet altında bir araya getirmedikçe, yayılmacı bir siyaset uygulama hakkına sahip olamaz. Reich'ın hatları bütün Almanları içine aldığı zaman, eğer insanın layık olduğu şekilde yaşamasını sağlayamazsa o zaman, saban yerini kılıca bırakacaktır ve geleceğin yeni dünyasını savaşın gözyaşlarına var edecektir.
Sembolizm
Gamalı haç (svastika), Thule Cemiyeti ve yer alan Marine-Brigade Ehrhardt adlı Freikorps grubu tarafından kullanılıyordu; Thule'ninki siyah renkli kalın bir çemberin içerisinde yer almaktaydı. 24 Şubat 1920 tarihinde Alman İşçi Partisi'nin isminin Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP) olarak değiştirilmesiyle beraber Thule'nin gamalı haçının şekli üzerinde değişiklik yapıldı ve yeni gamalı haç modeli, partinin resmî sembolü olarak kabul edildi. Parti bayrağı kırmızı zemin üzerinde beyaz dairenin içinde yer alan 45 derece eğik siyah renkli gamalı haçtan oluşmaktadır. Parti bayrağının tasarımı ile ilgili çalışmaları Hitler yapmıştır. Siyah-kırmızı-altın renklerini Cumhuriyet'i temsil eden renkler oldukları için reddetmiş, eski İmparatorluğu temsil eden siyah-beyaz-kırmızı renklerini tercih etmiştir. Ancak siyah-beyaz-kırmızı renklerinin üçlü şerit halinde bulunmasını da istememiştir. Tamamı beyaz bir zeminden oluşan ve üzerinde amblemin olduğu bir bayrak modelini de reddederek bu konuyu Kavgam'da şöyle açıklamaktadır:
Yeni bayrak işi, bayrağın renk ve şeklinin tespiti bizi bir hayli meşgul etti. Her taraftan iyi niyetlerle dolu tavsiye ve teklifler geliyordu. Fakat bütün bu tavsiye ve tekliflerde ciddi bir değer yoktu.
Yeni bayrak, aynı zamanda biz nasyonal sosyalistlerin mücadelesini ifade edecek ve bir fikir ortaya koyacak şekilde olmalıydı. Görünüşte bu husus gereksiz gibi gelir. Fakat halkla teması olanlar bilirler ki bu ayrıntının önemi çok büyüktür. Etkileyici bir işaret yüz binlerin ilgisini çekebilir.
Bu konuyu bildiğimiz için, çevreden gelen beyaz zemin üzerine bir sembol konması şeklindeki teklifleri şiddetle reddettik. Çünkü böyle bir şey, eski devleti ve gayesi ortadan kalkmış bir durumu tekrar canlandıracak olan zayıf partileri hatırlatmaktadır. Ayrıca şu da bilinmelidir ki, beyaz sürükleyici bir renk değildir. Bu renk sadece namuslu genç kızların kuracağı cemiyetlerin flamalarına uygun düşer, bir inkılap devrinin infilak edici hareketlerine değil.
- Svastikalı miğferleriyle Freikorps milisleri, 13 Mart 1920
- Thule Cemiyeti'nin gamalı haçı
- NSDAP'nin gamalı haçı
- Reich Kartalı (Reichsadler)
- Parti Kartalı (Parteiadler)
Irk, ulus ve devlet
Nasyonal sosyalizmin merkezinde ırk ve ulus kavramları bulunmakla beraber devlet bir çeşit araç olarak nitelendirilmiştir. Nasyonal sosyalist öğretiye göre ırk; bir ulusun çekirdeğini oluşturan en önemli unsurdur ve aynı ırka mensup insanların oluşturduğu ulusu koruma görevi devlete aittir. Devletin fonksiyonu medeniyeti oluşturan ulusa hizmet etmektir. Nasyonal sosyalizmde teorik temelleri daha önce belirlenmiş "üstün ırk" kavramı mevcuttur. Devlet araç olup üstünlüğü olan varlık, devlet değil halktır. Halk (volk), kan birliğine dayanan bir ırktan meydana gelmektedir. Devletin maksadı; dışarıda yeni hayat sahası (Lebensraum), içeride de ırka değer veren bir dünya görüşünü (weltanschauung) gerçekleştirmektir. Devletin ekonomik ve idari yapısı meslek gruplarının temsil edildiği korporatif sisteme dayalıdır. Ekonomiyi de ırkın korunmasında bir vasıta olarak görmektedir. Hitler, bu konuyu Kavgam'da şu şekilde anlatmaktadır:
... Devlet bir amaca ulaşmanın aracıdır. Gayesi, gerek fizik ve gerek ahlak bakımından bir olan insanların gelişmesi ve bu gelişmenin devamlılığını sağlamaktır, önce ırkın yok edici melekelerinin gelişmesinin şartı olan esaslı özellikleri devam ettirmeye mecburdur. Bu melekelerin bir kısmı daima fizikî hayatın devamlılığına hizmet edecek ve diğer bir kısmı, fikrî anlayışları kolaylaştıracaktır. Fakat gerçekte birinci, daima ikincinin en gerekli şartıdır. Bu gayeye dikkatlerini vermeyen devletler, zararlı organlardır. Yahut başka bir ifadeyle cenin halinde kalmış mahluklardır. Bunun gibi devletlerin var olması işin rengini hiç değiştirmez. Biz nasyonal sosyalistler bir örtü olan devlet ile, o örtüyle örtülen ulus arasında gayet keskin ve açık bir fark gözetmek mecburiyetindeyiz. Bu örtünün; ancak göz önüne alınıp korumak hususunda olursa, bir hikmeti ve manası olduğu olduğu kabul edilir. Aksi takdirde hiçbir değeri olamaz. [...] Devlet temsil ettiği milletin yaşam şartlarına dayanmakla ideal devlet özelliğini kazanmaz. Varlığı, temsil ettiği milletin hayatını aktif biçimde sağlarsa ideal devlet olarak kabul edilebilir. [...] Devlet bir cevheri temsil etmez. Devlet, bir şekil ifade eder. Bir milletin ulaştığı medeniyet seviyesi, o milletin içinde yaşadığı devletin faydasını ölçme imkanını vermez. [...] Bir devletin değeri hakkında verilecek karar milletine sağladığı faydayla meydana çıkar. [...] Devletin tek fonksiyonu varlığının iktidarıyla, milletin her husustaki gelişmesini imkan dahiline sokmaktan ibarettir.
Aynı ülkede yaşayan halka mensup ortak kan bağıyla bağlanmış her sınıftan, her meslekten, her cinsiyetten ve her yaştan insan, ulusu oluşturur.
"Kan ve Toprak" ideolojisi
Nasyonal sosyalizm, birbirlerine kan bağıyla bağlanmış insanlardan oluşan bir toplumun, varlığını sürdürebilme olacağına sahip olmasının bir gereği olarak, yaşadığı topraklar üzerindeki egemenliğini koruması gerektiğini ve gelecek nesillerin yaşamlarını sürdürecekleri topraklara bağlılık duyması gerektiği şartını içeriyordu. Bu şarta göre bir ulusun büyümesi için yeni topraklar da elde etmesi olağan bir durumdu. Almancası "Blut und Boden" olan Kan ve Toprak öğretisi, köylülüğe ve köylü sınıfını oluşturan insanların kıymetine vurgu yapmaktaydı.
Toplum ve aile
Nasyonal sosyalist bir sistem; toplumu örgütlemekle yükümlüdür. Refah ve düzen içinde olan bir topluma fayda sağlayacak öğrenim sahibi bireylerin yetişmesi gerektiğine inanılır. Bu noktada sosyal darwinizm yürürlüğe girer: Amaç toplumdaki en iyileri ayıklamak, önlere çıkarmaktır. Bu ayıklama işleminde sosyal sınıf fark etmemektedir, önemli olan çocuklar ve gençler olduğu için onların üzerinde durulur ve ilk yaşlardan itibaren iyi bir öğrenim görürler. Bu konuda aile kadar devletin de rolü vardır. Terbiye ve genel ahlak gibi konularda çocuğu eğiten anne ve babanın görevi belli bir zamandan sonra nasyonal sosyalist ırkçı devlete düşer; ancak aile faktörü asla devre dışı kalmaz. Nasyonal sosyalizm, aile yaşamının önemine dikkat çeker. Hitler'in konu hakkında şu sözleri sarf etmiştir:[]
Bir kavmi millet haline getirebilmek için önceden sağlam bir aile yapısı ve çevre meydana getirilmelidir. Ferdin eğitimi bunun için çok önemlidir. Evde, okulda ve öğrendiği her yerde, memleketinin büyüklüğünü anladığında o milletin mensubu olduğu için gurur duyacaktır.
Nasyonal sosyalist ideolojinin öngördüğü aile yapısı ataerkildir ve nasyonal sosyalistlerin ataerkil aile yapısında Alman kadınlarının sorumluluğu sağlıklı Alman çocukları yetiştirmek ve onları iyi birer birey ve nasyonal sosyalist yapmaktır. Bund Deutscher Mädel (Alman Kız Birliği) ve NS-Frauenschaft (Nasyonal Sosyalist Kadınlar Birliği) örgütlerinde Alman kadınlarına nasyonal sosyalist değerler aşılanıyor ve onlara bu görevleri öğretiliyordu. Üçüncü Reich'ın kadın politikalarından sorumlu bakanı Gertrud Scholtz-Klink, Alman kadınının aile içindeki öneme sahip görevini şöyle özetliyordu: "Kadının görevi, evinin bakanı olmak; uğraşı, hayatının son anına kadar eşinin ihtiyaçlarını karşılamaktır."
Kültür ve sanat
Nasyonal sosyalizmin kültüründe sanat, bir insanın ve bir ırkın en yüksek yaratıcı başarılarının göstergesidir. Sonuç olarak, bir ulusun kültürü tüm yönleriyle güzelliklerini sergilemeli ve yabancı etkilerden korunmalıdır. Halkın hizmetindeki sanat, ulusal kültürün amacı ile tek tip yönetim kültürünün bütünlüğüne dayanmaktadır. Liberal yönetimlerde insanların sanatlara duyduğu özel ilgi düşebilir, ancak nasyonal sosyalizm için sanat insanların ortaya çıkarabileceği güzelliklerin habercisi ve bir insanın arzu ve yeteneğinin sahip olduğu kandan geldiğinin sağlam bir kanıtıdır. Özellikle de Üçüncü Reich'ın muhteşem mimarisi, nasyonal sosyalist sanatın bir örneği idi.
Ferdin sağlığı ve gençlik
Nasyonal sosyalist ideoloji; ülkedeki her ferdin sağlığına ve yaşam standartlarına önem vermektedir. Ari ırka yakışan bireylerin yetişmesi için öncelikle gençlerin devlet tarafından zorunlu olarak spor etkinliklerine tabi tutulması ve Alman gençliğine erken yaşlarda spor yapma alışkanlığı kazandırılmak istenmektedir. Spor, bireylere dayanıklılık ve güç kazandırarak sağlam yapılı bireylerin yetişmesinin en temel şartı olarak görülmüştür. Alman gençlerinin iyi bir fiziğe sahip olmasının yanında terbiyeli ve kişilik sahibi kişiler olmasının da önemine vurgu yapılmaktadır. Hitler, bu konuyla ilgili Kavgam'da şu şekilde bahsetmektedir:
Milletin hizmetinde olan ve vatandaşın çıkarını ilke edinen devlet birinci görevinin, ırkın en iyi unsurlarını korumak, onlara özen gösterip gelişmesini hazırlamak olduğunu anlarsa, bu görevle işinin bitmediğini anlayacak ve ırka layık soylar yetiştirdiği gibi, bu soylarını terbiyesiyle de ilgilenecektir. Sağlam ve enerjik düşünme gücü, ancak sağlam ve kuvvetli bir vücutta bulunur. Dahilerin bazen zayıf bir vücuda sahip olmaları bu prensibi yok saymaz. Onların durumları ayrıdır. Eğer bir millet yozlaşmış kimselerden meydana gelmişse, hakikaten böyle bir bataklıktan büyük bir dahinin çıkması gerçekten son derece nadirdir. Eğer çıksa bile, bu dahinin güç ve etkisinden yozlaşmış olan millet yararlanamayacaktır. Ya bu yozlaşmış topluluk dahiyi anlayamayacak ya da irade kuvvetlerinin zayıflaması sonucu o dahinin arkasından yürüyemeyecektir. Irkçı devletin izleyeceği yol şöyle olacaktır: Tamamen sağlam vücutlu gençler yetiştirilecektir. Fakat bu iş yapılırken, amaç karakterin terbiyesi ve özellikle irade kuvvetiyle yeteneğin gelişmesi olacaktır. Bu arada gençler, tüm hareketlerinin sorumluluğunu memnuniyetle kabul etmeye de alışacaktır. Asıl eğitim daha sonra gelecektir. [...] Vücudu sağlam yapmak ırkçı bir devlette fertlerin görevi değildir. Bu iş anne ve babaya da düşmez. Nasıl eğitime ait konularda devlet; kişinin serbest hareket etme hakkına tecavüz eder ve çocuğu, anne ve babanın arzuları dışında zorunlu eğitime tabi tutarsa, ırkçı devlet de, daha geniş bir şekilde olmak üzere, milleti ilgilendiren ana meselelerde, şahısların cahilliğine veya anlayışsızlığına karşı, kendi otoritesini kurmalı ve hakim kılmalıdır. Terbiye sahasındaki iş gençlerin vücutlarını küçük yaştan itibaren takip edilmekte olan amaca doğru itmeli ve sonra muhtaç olacakları yıkılmaz dayanıklılıkla yetiştirmelidir. Bu terbiye ve sağlık işi, ilk önce genç anneler üzerinde etki yaratmalıdır. Irkçı bir devlet okulda beden çalışmalarına, şimdikine oranla daha çok zaman ayırmalıdır. [...] Bir genç adamın, her gün hiç olmazsa sabah-akşam birer saati, beden çalışmalarıyla geçmelidir... [...] Her şeyden evvel, genç ve vücutça hastalıksız bir adam, darbelere katlanmayı öğrenmelidir. Irkçı devletin görevi vücutça yozlaşmış insanlardan oluşmuş bir topluluğu terbiye etmek değildir. Irkçı devletin insan tipi; mert, onurlu, enerji sahibi erkekler ve dünyaya gerçekçi insanlar getirecek yetenekte olan kadınlardır.
Adolf Hitler, ülkenin aydınlık geleceği için bedenen, ruhen ve ahlaken iyi durumda olan bir gençliğin yetişmesi gerektiğini vurgulamaktadır:
Devlet, yapacağı işlerde özellikle genç nesli hesaba katmalı, onların ahlaklı birer genç olmaları için her türlü sosyal tedbiri almalıdır. Sokaklarda ve eğlence yerlerinde ahlaklarının bozulmasına göz yummamalıdır. Çünkü bedenen, ruhen, ahlaken sağlam olmayan vücuttan, sağlam nesiller beklenemez.
Kitlelerin millîleştirilmesi
Hitler'e göre, Almanya dış bağımsızlığını yeniden elde edecek olursa, ülke içindeki her yenilik hareketi en uygun şartlarda bile, diğer devletler için bir çeşit sömürge olma yeteneğini geliştirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Ekonomik yönden gelişmenin faydaları Almanya'yı enternasyonali kontrol eden efendilere götürecektir. Ayrıca Almanya'da tüm sosyal konulardaki bütün ilerlemeler, kalkınma için yapılan çalışmaların sonucunu bu efendilerin çıkarı için hazır hale getirecektir. Kültür incelemelerine gelince, bunları paylaşmada Alman milletinin payına düşen bölüme el uzatamazlar. Çünkü siyasi bağımsızlığa ve bir milletin şeref ve kişiliğine sıkı bir şekilde bağlıdırlar. Bundan dolayı, halkın büyük bir bölümü millî düşünceyle birleştirildiği zaman eğer ülke için bir istikbal görünüyorsa, bu büyük kitleyi nasyonal sosyalizmin saflarına çekmek, hareketin en büyük ve en önemli görevi sayılmaktadır.
Kitlelerin millîleştirilmesi meselesi, Kavgam'da birkaç madde halinde şöyle açıklanıyor:
- « 1. Toplulukları millî kalkınma hareketine çekmek için ne kadar fedakârlık yapılsa azdır. Mevcut durumda işçilere verilen ve daima verilecek olan finansal imkânlar ne olursa bağlı oldukları, sosyal bünyeye girmelerine yarıyorsa, bu imkânlar kötü bir durum göstermiyor demektir. Halbuki kör gözlü ve dar kafalı kimseler, işçi çevreleri ile millet arasında derin bir bağ kurulmadıkça kendileri için hiçbir finansal gelişmenin mümkün olmayacağını anlayamamışlardır. Eğer savaş sırasında sendikalar işçilerin menfaatlerini kuvvetli şekilde savunmuş olsalardı, grevleri yöneten ve gözleri kazançtan başka bir şey görmeyen aç gözlü kimseler baskı altında tuttukları işçilerin isteklerine cevap verselerdi, millî savunma işine devam ederek Almanlık fikrine karşı bağlılıklarını samimiyetle ilân etselerdi ve nihayet vatana borçlu olduğumuz şeylerin hepsini ateşli bir duyguyla yerine getirselerdi savaş kaybedilmezdi. Bu, daha iyi bir ortamın yani uygun olan ortamın ve hatta daha büyükleri bile zaferin o hiç duyulmamış önemi karşısında çok gereksiz kalırdı. İşte Alman işçisini milletine geri vermek isteyen bir hareket, finansal fedakârlıkların millî ekonomiyi sarsmadığı sürece ihmâl edilmesi gereken şeyler olduğunu anlamalıdır.
- 2. Toplulukların millî eğitimi ancak sosyal kalkınma ile ortaya çıkarılır. Gerçekte, herkesle kültür nimetlerinden payını almak imkânını verecek asıl finansal şartlar, yalnız sosyal kalkınma ile sağlanabilir.
- 3. Topluluğun millîleştirilmesi hiçbir zaman yarım önlemlerle elde edilemez. Bunun için bütün çalışmaları bir noktaya toplamak ve bu yolda, amaca ulaşana kadar ısrarlı bir şekilde devam etmek gerekir. Bu söz bugünkü burjuvazinin anladığı anlamı ifade etmemektedir. Büyük hâl çarelerinin gerekli kıldığı şeyleri, ateşle dolu olan tek bir kalp gibi hareket ederek yerine getirmek lâzımdır. Zehire ancak, panzehirle karşı konur. Ancak orta yolların kendilerini “gökler hükümetine” ulaştıracaklarını sananlar, anlayıştan yoksun burjuvalardır.
- Bir milletin büyük topluluğu ne profesörlerden, ne diplomatlardan meydana gelir. Topluluk soyut fikirden pek az anlar. Buna karşın topluluğu duygu alanında daha kolay elde etmek mümkündür. İster olumlu olsun, ister olumsuz; bütün tepkilerin gizli anahtarları buradadır. Topluluk, ancak bir tarafa çekilmiş ya da ters yöne yöneltilmiş bir gücün ortaya çıkması lehinde tepki gösterir. Topluluk hiçbir zaman iki yön arasında tereddüt arasında kalmış yarım önlemler tarafına katılmaz. Topluluğun duyguları üzerinde etki uyandıracak bir şey yapmak, bu duygunun fevkalâde istikrarlı olmasını gerekli görür. İnançları sarsmak, ilmi sarsmaktan daha zordur. Aşk, takdir ve saygıya oranla çok daha az değişebilir. Kin, sevmekten çok daha fazla kalıcıdır. Dünyadaki bütün büyük düşünceleri harekete geçiren kuvvet, halkı ele geçiren ilmî bir fikrin yayılması ile değil, halk topluluklarını çılgınca coşturan ve ona can veren inançta ve gerçek hislerde saklanmış bulunuyordu.
- Kim toplulukları kazanmak istiyorsa, o toplulukların kalbini açan anahtarı bilmesi gerekir. Bu durumda objektif olmak zaaf göstermek demektir, irade ise kuvvettir.
- 4. Halkın sevgisini kazanmak, ancak o vatandaşın hedefine erişmek için mücadele etmek ve aynı zamanda bu hedefe ulaşılmasına engel olanları da yok etmekle mümkün olur. Halkın gözünde, halk düşmanlarını yok etmekten vazgeçmek, vatandaşın bu hakkından şüphe etmek hatta, hakkın var olduğunu kabul etmemektir.
- Topluluk doğanın bir parçasıdır. Topluluğun duygusu bir şeyi isteyenlerle, o şeyi istemeyenlerin bir arada uyumlu bir şekilde yaşamasına imkân vermez. Topluluk yalnız kuvvetinin üstünlüğünü, zayıfın yok olmasını veyahut hiç değilse onun kayıtsız-şartsız boyunduruk altına girmesini normal karşılar. Bu topluluğun millîleştirilmesi işi, milletimize eski ruhunu kazandırmak için girişilen kavgadan başka, milletimizi uluslararası alanda zehirleyenleri yok etmeye çalışmadıkça başarılı olamayacaktır. »
Eğitim sistemi
Nasyonal sosyalist eğitim sistemi, çocuklara ve geleceğin yetişkini olmaya hazırlanan gençlere okullarda verilecek eğitimin, hayatları boyunca işlerine yarayacak bilgiler dahilinde uygulanmasını şart koşar. Öğrencilere verilecek eğitimin içeriğinde gereksiz ayrıntılara yer verilmez. Öğrenilen konuyla ilgili bilgiler genel hatlarıyla sunulur. Hitler, eğitimin amacını şöyle açıklamıştır:
… Gaye aklı, birtakım konularla tıka basa doldurarak öğrenmeye eğilimli bir duruma getirmek olamamalıdır. Bilakis gaye bir şahsa, sonradan kendisi için faydalı olacak ve çevresinin bundan istifade edeceği bilgi hazinesini sağlamaktan ibaret olmalıdır.
En çok önem verilen müfredat konusu kültür dersleridir. Müfredatın önemli kısımlarından birini içeren ders, fen ilimlerinden önce, kültür derslerinin arasında yer alan tarih dersidir. Tarih öğreniminin amacı, çocukların ve gençlerin ülkenin geçmişinden haberdar olmalarını sağlamaktır ve bu öğrenim, ülke tarihinin önemli şahsiyetlerini genç bireylere birer ilham kaynağı olarak öğretmektir. Nasyonal sosyalist eğitim sistemi tarih eğitiminde de, diğer derslerin öğretiminde olduğu gibi gereksiz ayrıntılara yer vermez. Hedeflenmek istenen şey, ulusun geçmişinin anlatılarak yeni nesile bir ‘şuur’ aşılanmak istenmesidir. Hitler şöyle diyor:
… Devlet, kendi eline verilen gençliğin kalbine “ulus ruhunu” ve “ulus duygusunu” sokabildiği gün öğretmen ve eğitici olarak, üstüne düşen görevi yerine getirmiş ve en büyük gayelerinden birine ulaşmış demektir.
Eğitim hayatında her gence öğretilecek kültür derslerinin yanı sıra kişiyle beraber doğuştan gelen sanatkârlık yeteneklerinin, bu yeteneklere sahip kişiler tarafından değerlendirilmesi de nasyonal sosyalizmin eğitim politikalarındandır:
Sanat sahasında, yalnızca öğrenmek söz konusu değildir. Her şey, daha çocuk dünyaya geldiği zaman, ondan gizli ve saklı olarak zaten vardır. Bu Tanrı vergisi, doğal yeteneklerin geliştirilmesi nispetinde daha da çok artabilir. Anne ile babanın yerleri ile servetlerinin bu konuda hiçbir rolü yoktur. Yani deha sosyal durumdan, hatta servetten ayrıdır. En büyük ve en meşhur sanatkârların, fakir ailelerde yetişmiş olmaları ender görülen bir şey değildir. Küçük köylü çocuklarının çoğu, meşhur birer dahi olmuştur.
"Reich" kavramı
Almanya'nın güçlü olduğu eski zamanları hatırlatılırken "Reich" (Türkçesi: İmparatorluk) kavramı kullanılırdı. Reich kavramı Alman tarihi için önem taşımaktadır. Almanya'nın resmî adı 1918 yılı öncesinde olduğu gibi 1919 ile 1933 yılları arasındaki Weimar Cumhuriyeti döneminde de "Deutsches Reich" yani "Alman İmparatorluğu" idi. Adolf Hitler'e göre kendisini Deutsches Reich olarak adlandıran cumhuriyet yönetimi, bu adı asla kullanmamalıydı. Çünkü Weimar Cumhuriyeti 1918'deki yenilgiye boyun eğmişti ve artık geçmişin güçlü Almanya'sından geriye bir şey kalmamıştı.
Hitler, Almanya'nın idaresini ele almasıyla birlikte "Birinci Reich" olarak adlandırdığı Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu ve "İkinci Reich" olarak adlandırdığı Bismarck'ın Alman İmparatorluğu'ndan sonra "Üçüncü Reich" adını verdiği yeni devletini kurdu. 1933'ten 1943'e kadar Deutsches Reich adı kullanılmış, 1943'te ise devletin adı "Großdeutsches Reich" yani "Büyük Alman İmparatorluğu" olarak değiştirilmiştir.
Führer
Üçüncü Reich'ta, toplumun her kesimine "Führer" (Türkçesi: Lider, ebedi şef, rehber vb.) anlayışı egemen olmuştur. Buna göre iktidar führerde toplanmakta, kanunları o yapmakta ve tatbik ettirmektedir. Führer, milletin bütün isteklerini benliğinde duyar ve milletin tarihini, geleceğini o belirler. Onunla millet arasındaki ilişkiyi sadece, Alman halkının temsilcisi olan Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi sağlar. Hitler, Friedrich Nietzsche'nin batı medeniyetini çöküşten kurtaracak "üstinsan" kavramına dayanarak kendisine bir misyon izafe etmeye çalışmıştır. "...Tanrı beni halkıma hizmet etmek ve onu korkunç sefaletinden kurtarmakla vazifelendirdi." diyerek Almanya'nın tek egemeni olmak istemiştir. Bütün kararları tek başına kendisi vermiştir. Parlamentonun (Reichstag) yetkileri yok edilircesine sınırlandırılmıştır. Bu yer, sadece Hitler'in dünya kamuoyu için yapacağı konuşmaları alkışlamak maksadıyla toplanılan ve onun isteklerini “kaydeden” bir müessese hâline gelmiştir. Hitler'e göre "Sayı egemenliğine dayanan demokrasi, führerin sorumluluklarını yok eder."
Parti yapılanması
Nasyonal sosyalizmde siyasi partiye önem verilerek teşkilatlanma sıkı tutulmuştur. Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'ne mensup kişiler partiye ait üniforma giymekte ve kol bandajlarıyla kendilerini belli etmekteydi. Yapılan mitinglerle ve sokak yürüyüşleriyle çeşitli propagandalar yapılmış ve nasyonal sosyalistlerin gücü Alman halkına gösterilmeye çalışılmıştır. NSDAP içinde aktif bir aktivizm faaliyetinde bulunan nasyonal sosyalistlerin üniforma giymelerindeki amaçlarından bir diğeri ise I. Dünya Savaşı sonrası silahsızlandırılmış Almanya'da resmî olmayan silahlı güçlerin varlığını kitlelere anlatabilmek ve Almanya'nın askerî gücünün zirvede olduğu eski zamanlarını hatırlatmaktı.
Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi sıradan bir siyasal parti olmanın dışındaydı. O dönemin Almanya'sındaki çoğu siyasi parti gibi, örneğin Almanya Komünist Partisi'nin yaptığı gibi, nasyonal sosyalistlerin de partilerine bağlı olarak kurmuş oldukları yarı askerî bir milis kuvveti vardı. Nasyonal sosyalistlerin milis gücünü, Sturmabteilung (SA) isimli silahlı kanat sağlıyordu. Partinin silahlı kanadı olan bu örgüt, gönüllü olarak katılmış olan milyonlarca mensuba sahip askerî bir kuruluştu ve yalnızca 100.000 personelden oluşan Alman ordusundan daha büyüktü. Sturmabteilung gibi partinin gençlik kolu, genç kızlar kolu ve kadınlar kolu da bulunmaktaydı.
Yaşam alanı siyaseti
Hitler için en önemli siyasi konulardan biri "yaşam alanı" projesiydi. Hitler'e göre Almanya'nın bir süper güç olması Doğu Avrupa'da kazanılacak olan yeni topraklarla sağlanabilecekti. Hitler'in Lebensraum ismini verdiği bu politikası doğrudan Alman popülasyonu ile ilgiliydi. 80 milyon civarında bir nüfusa sahip olan Alman halkı, mevcut olan Almanya topraklarından daha fazlasına iskân ederek nüfusunu besleyebilecek yeterliliğe sahip olmalı; bunun için Rusya'nın batı kesimleriyle birlikte bir tahıl ambarı niteliğinde olan Ukrayna'yı egemenliği altına almalıydı. Hitler Lebensraum politikasını 1938'de Çekoslovakya'yı işgal ederek gerçekleştirmeye başladı, 1 Eylül 1939'da ise Polonya'nın işgali geldi. 1941'de Sovyetler Birliği'nin işgaliyle birlikte Doğu Avrupa'nın tamamı Alman işgali altına girdi.
Hitler, Almanya için son derece gerekli gördüğü Lebensraum politikasını iktidara gelmeden yıllar önce Kavgam'da anlatmıştır. Bir milletin sahip olduğu toprakların önemini şöyle açıklıyor:
Irkçı devletin dış politikası, bir tarafta nüfus ve diğer tarafta toprağın genişliği ile orantılı yaşama gücüne sahip, doğru kanunlara uygun bir ilişki kurarak bu dünya üzerinde yaşama şartlarını sağlamalıdır. Bir milletin varlığını devam ettirmesi kendi toprağının kaynakları ile sağlanır. Başka herhangi bir rejim asırlarca devam etse bile akla mantığa uymaz. Bu bir millet için mahvolma anlamına gelmese de sonuçta büyük zararlara sebep olur. Yeryüzünde yeterli olan bir toprak bir milletin yaşama hürriyetini sağlar.
Önemli simalar
Nasyonal sosyalizmin gelişmesinde etkili olan tek kişi Adolf Hitler olmamıştır. Hitler'in 1920'den itibaren yakın ilişki kurduğu dostlarından olan Rudolf Hess onun ilk destekçilerinden olmuştur. Aynı tarihlerde tanıştığı dostlarından olan ve Birahane Darbesi'nde Hitler'e yardım eden Ernst Röhm, Hermann Göring ve Heinrich Himmler, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin örgütlenmesinde etkili olmuşlardır. Joseph Goebbels'in 1924'te partiye katılmasıyla NSDAP ivme kazandı ve nasyonal sosyalizm yükselişe geçti. Zekası ve Hitler kadar başarılı olan etkileme yeteneğiyle parti içinde hızla yükselen Goebbels, propagandayı büyük bir ustalıkla kullandı, bunun sonucunda da NSDAP Almanya'nın en büyük partisi olarak 1933'te iktidara geldi.
Nasyonal sosyalizmin ari ırk hakkındaki öğretilerine ve antisemitist görüşlerine şekil veren önemli kişilerden biri Alfred Rosenberg'dir. Son derece katı bir Alman ırkçılığına sahip olan Rosenberg'in en bilinen çalışması olan Der Mythus Des 20. Jahrhunderts'in (20. Yüzyılın Miti) kitabının yanı sıra 1919'dan 1933'e kadar yazdığı bazı makalelerin toplandığı Blut und Ehre (Kan ve Onur) adlı dört ciltlik bir kitabı da vardır. Yaptığı en büyük icraatlar ise 1934'e kadar aktif olan ve nasyonal sosyalist sanat anlayışının temellerini atan Alman Kültürünü Koruma Cemiyeti'ni kurması ve II. Dünya Savaşı sırasında Ele Geçirilmiş Doğu Toprakları Bakanı olarak görev yapmasıdır. Rosenberg Hristiyanlığa karşı tepkili ve pagan kültürünü yücelten bir nasyonal sosyalizm ideoloğudur, öyle ki kiliselerin değiştirilmesi, İskandinav mitolojisine ait çeşitli sembol ve ritüellerin yeniden yaygınlaştırılması gibi önerilerde bulunmuştur. Alman ırkına en büyük düşman olarak Samileri, Hristiyanlığı, Latinleri, Yahudileri ve Rus Tatarlarını saymıştır. (Bakınız: Blut und Ehre)
Alman filozof Martin Heidegger de bir nasyonal sosyalist idi. Heidegger, "Metafiziğe Geçiş" isimli kitabında nasyonal sosyalizmi "içsel bir hakikat ve büyüklük" olarak tanımlamıştır. 1953'te kendisinden nasyonal sosyalizmi öven bu satırları silmesi istenmiş, fakat Heidegger bu isteği reddetmiştir. (Bakınız: Heidegger ve Nazizm)
Nasyonal sosyalizmin doğuşu ve gelişimi
- Bu bölümün bir kısmı Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'ni anlatmaktadır. Parti ile ilgili ayrıntılı bilgi için bakınız: Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi
1918'de I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Almanya'da İmparator II. Wilhelm tahtı bırakmış ve hemen ardından yaşanan ihtilalin sonucunda cumhuriyet kurulmuştu. Seçime dayalı bu yeni yönetim biçimi, Almanlar için daha önce alışık oldukları monarşi yönetiminden farklı, daha demokratik bir deneyimdi. Seçimler sonucu değişik siyasal partiler parlamentoya girdi. Bu sırada I. Dünya Savaşı'nın getirdiği büyük altüstlüklere, haksızlıklar ve savaştan yenik çıkmanın vermiş olduğu manevi eziklik de eklenmişti. Bu durumdaki yeni Alman Cumhuriyeti daha sonraları Weimar Cumhuriyeti adıyla anılacaktı.
Nasyonal sosyalistler veya siyasi rakiplerinin ve daha sonra ise tüm dünyanın onlara vereceği kısa isimleriyle Naziler, bu koşullarda savaşı izleyen işsizlik, yoksulluk ve enflasyondan demokratik kurumların, komünistlerin ve beceriksiz siyaset adamlarının sorumlu olduğunu öne sürüyorlardı. I. Dünya Savaşı'nın sonunda sömürgelerini kaybeden, ordusu dağıtılıp yerine "Reichswehr" isimli yalnızca gönüllülerden oluşan küçük bir kara ve deniz askerî birliği bulundurmasına izin verilen Almanya, savaş sonrasında bir türlü aşamadığı bu siyasal ve ekonomik bunalım nedeniyle daha da güç durumda kaldı. Böyle bir ortamda ortaya çıkan nasyonal sosyalistler, yenilginin verdiği ezikliği üzerinden atamayan ve ekonomik durumu iyice bozulan Alman halkına iş, ekmek ve güçlü bir Almanya vadettiler. Almanların üstün bir ırk olduğunu ve başlarına gelen tüm kötülüklerin sorumlusunun başta Yahudiler olmak üzere Çingeneler, komünistler ve sosyal demokratlar olduğunu öne sürüyorlardı.
Eski bir asker olan Adolf Hitler, Alman İşçi Partisi isimli siyasi partiye girdi ve partinin ilk üyelerinden biri oldu. Alman İşçi Partisi, milliyetçi ve sosyalist bir partiydi. Politikada aşırı Alman milliyetçisi, ekonomide ise sosyalist bir devletçi ekonomi programı benimsenmişti. 24 Şubat 1920 tarihinde partinin 25 maddelik programı açıklandı ve alınan karar sonucu partinin ismi "Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi" olarak değiştirildi. Hitler, 29 Temmuz 1921'de partinin lideri oldu. Parti üyeleri asker üniforması giyer, asker gibi davranır ve Hitler'in ordusuymuş gibi hareket ederlerdi. Hitler'in 1921'de kurduğu ve 1925'te yeniden örgütlediği Sturmabteilung (Taarruz Bölüğü), kısa ismiyle SA, NSDAP'nin silahlı kanadıydı. SA mensupları başta Almanya Komünist Partisi'nin silahlı kanadı Roter Frontkämpferbund olmak üzere nasyonal sosyalistlere rakip olan pek çok siyasi kuruluşla silahlı çatışmaya giriyor ve NSDAP toplantılarının güvenliğini sağlıyorlardı.
Hitler önderliğindeki nasyonal sosyalistler 1923'te Bavyera eyaletinin yönetimini ele geçirmek için ayaklandılar. Bu olay tarihe "Birahane Darbesi" olarak geçti. Darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlandı ve Hitler, kendisine 5 yıl hapis verilmesine karşın 9 ay hapiste kaldı. Mahkûmiyeti sırasında dostu Rudolf Hess aracılığıyla, nasyonal sosyalistlerin, kutsal kitapları olarak benimsedikleri "Kavgam" (Mein Kampf) adlı kitabını yazdı. Kitapta Hitler kendi çocukluk ve gençlik yıllarını anlatıyor, Viyana'da geçirdiği yıllarda düşüncelerinin nasıl şekillendiğini anlatıp bunları çeşitli nedenlere bağlıyor, parlamenter demokrasinin eleştirisini yapıyor, Alman ırkının üstünlüğü ile ilgili çeşitli deliller öne sürüyor, Yahudilere karşı olan düşmanca fikirlerini ifade ediyor, nasyonal sosyalizmin felsefesiyle beraber amaçlarını anlatarak nasyonal sosyalistlerin mücadelesi uğruna yapılan haklı ya da haksız her şeyin yararlı ve gerekli olduğunu savunuyordu.
Adolf Hitler, Almanya'yı Avrupa'nın efendisi yapma isteğini gizleyemiyordu. Ülke geliştikçe ve halkın durumu iyileştikçe nasyonal sosyalist düşünceler Almanlar arasında yeterince ilgi görmedi. Ama 1929-1932 yılları arasında tüm dünyayı etkisi altına alan Büyük Buhran Almanya'yı büyük ölçüde sarstı. Sonunda %20'leri bulan işsizlik nasyonal sosyalist ülkülerin yeniden canlanmasını sağladı ve Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi ilk büyük başarısını 1930 seçimlerinde kazandı. Ama iktidara gelmelerini sağlayacak yeterli oyu henüz alamamışlardı.
1932 seçimlerinde Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin aldığı oylar biraz gerilediyse de nasyonal sosyalist olmayan bazı milliyetçi önderler Hitler'i denetleyebileceklerini düşünerek başbakan olmasında anlaştılar. Böylece Alman Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg, 30 Ocak 1933 tarihinde Hitler'i başbakan olarak atadı. Birkaç ay sonra yapılan 5 Mart 1933 seçimlerinde ise Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi oyların % 43.9'unu aldı ve iktidarda kalmaları kesinleşti.
Hitler, iktidara gelir gelmez yaşamın her alanında nasyonal sosyalizmi yerleştirmeye çalıştı. Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi ve yeni İmparatorluk Şansölyesi Adolf Hitler, Alman İmparatorluğu devletinin ve Alman halkının siyasi ve sosyal idaresini ele alarak tek bir irade ile kendi egemenliği altında birleştirdi, bundan dolayı nasyonal sosyalist yönetim, kendine karşı olabilecek hiçbir düşüncenin var olmasına izin vermedi. Weimar Cumhuriyeti'nin zayıf ve ezilmiş rejimi yerine çok daha güçlü bir ülke yaratmak amacıyla harekete geçildi ve bunun sonucunda çalışma yaşamı, eğitim ve öğretim nasyonal sosyalist ideolojiye uygun olarak yeniden örgütlendi. 21 Nisan 1933'te, kurulan yeni düzende halka rehberlik edilmesi için Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı kuruldu. 1 Aralık 1933'te çıkarılan kanun ile Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi dışındaki tüm partiler kapatıldı.
Nasyonal sosyalist devrim, NSDAP yöneticilerinin ve sivil nasyonal sosyalist Almanların desteği ile sürdü ve 1933-1934 yılları içerisinde, hızlı bir süreç halinde gerçekleşti. Toplum, bireylerin çoğunun desteklediği ve yürürlüğe girmesini beklediği nasyonal sosyalist sisteme kendisini adapte etti. Devlet kurumları nasyonal sosyalist sistemin ön gördüğü şekilde düzenlendi. Ulusal semboller ve bayrak değiştirildi. 2 Ağustos 1934'te Hindenburg'un vefatıyla birlikte Hitler, cumhurbaşkanlığı makamını da üstlendi ve Führer und Reichskanzler (Führer ve İmparatorluk Şansölyesi) unvanını kullanmaya başladı. Böylece Hitler, geniş yetkilere sahip olarak tüm Almanya'nın idaresine seçildi. Hitler, nasyonal sosyalist devrim hakkında şu sözleri söylemişti:
Nasyonal sosyalist devrim, bir devrimci olarak tanımlandığında, haddinden fazla işlem yapar. Anarşi tam yol olmamalıdır, kalıcı bir fenomen olarak hiçbir devrim yoktur.
Devlet bir polis devletine dönüştürüldü. 1934'ten sonra doğrudan Hitler'e bağlanan koruma birliği anlamına gelen, nasyonal sosyalistlere bağlı yarı askerî milis kuvveti olan SS (Koruma Timi) Heinrich Himmler tarafından örgütlenmişti. Hitler'in en sadık yoldaşlarından biri olan Joseph Goebbels ise etkileyici konuşmaları ve Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi adına yaptığı propagandalar ile Alman halkına nasyonal sosyalizmi aşılıyordu.
Hitler, iktidara geldikten 1 yıl sonra, "Uzun Bıçaklar Gecesi" olarak isimlendirilecek olan 30 Haziran 1934'ü 1 Temmuz 1934'e bağlayan gece üst düzey SA elemanlarının öldürülmesini emretti. Bu görevi SS'e bağlı askerler gerçekleştirdi. Ernst Röhm başta olmak üzere önemli pek çok SA yöneticisi öldürüldü. Hitler, SA'nın liderliğine ise Viktor Lutze'yi atadı. Bu olaydan sonra Hitler ordu üzerinde tam otorite kurmayı başarmış, önce Avrupa sonra da dünya fethi için güçlü bir Alman ordusu yaratma hazırlıklarına hız vermiştir.
Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi, Alman ekonomisinin ve halkın moralinin düzelmesi için devletçi bir politika izleyerek yeni iş imkânları yaratmaya başladı. İşçi örgütlenmesi üzerinde kontrol sağlandı: 2 Mayıs 1933'te tüm sendikalar kapatıldı ve 24 Ekim 1934'te işçi ve işverenlerin bir arada bulunup uzlaştığı korporatif Alman Emek Cephesi kuruldu. Alman halkının ekonomik durumu böylece zaman ilerledikçe düzeliyordu ama aynı zamanda ortamda bir kargaşa hakimdi. Nasyonal sosyalist yönetim toplum üzerinde etkin bir propaganda çalışması yürütüyor, Yahudiler ve Bolşevizm düşman addedilerek hedef gösteriliyordu. Alman halkının çoğu, nasyonal sosyalizmi büyük bir bağlılıkla benimsemişti ve halkın Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'ne verdiği destek giderek artıyordu. Öyle ki, o dönemin Alman gençlerinin % 60'ı Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin gençlik kolu olan Hitler Gençliği (Hitlerjugend) örgütüne gönüllü olarak katılmıştı. Halkın rejime bu denli destek vermesinin sebebi, nasyonal sosyalizmin özünde yatan devingen ruhtaydı. Nasyonal sosyalistlere göre, ulusu oluşturan insanlar arasında aynı kanı taşımanın verdiği yakınlaşmadan kaynaklanan bir topluluk ruhu vardır. Aynı ırkın parçalarını oluşturan bu insanları bir araya toplayan şey, kişisel çıkarlar ve yasalardan çok, taşıdıkları kan bağıdır. Kişiler kendi yararlarına bir hak talebinde bulunmazlar, ırkın çıkarlarını esas alan hukuki düzenlemelerin sağladığı olanaklarla yetinirler. Her türlü gelişmenin temel koşulu, ırkın yükselmesi ve korunması olduğundan, özel ve kişisel çıkarlara hizmet eden örgütlenmelere izin verilmez.
O yıllarda yapılan başarılı ekonomi politikaları sayesinde Weimar Cumhuriyeti döneminde % 20'leri bulan işsizlik % 0'a indirilmiş, hiçbir Alman işsiz kalmamıştır. Yahudi para babalarına ait olan mülkiyetlere devlet tarafından el konulmuş ve ülkedeki Alman vatandaşların yararına kullanılmıştır. Yahudi para babalarına ait olan şirketlere devlet tarafından el konulmuş ya da kapatılmıştır. Yahudilere ait olan her mülkiyet kamulaştırılmış ve Almanların zenginleşip refaha kavuşması için kullanılmıştır. Hitler'in yönetimindeki Almanya'da şehirler modernize edilerek sanatsal ve kültürel alanda ilerleme sağlanmıştır. İnşa edilen geniş meydanlar, gösterişli caddeler ve yeni bir medeniyetin simgesi olan klasikliğin ve modernizmin karışımı kentsel yapılarla beraber ari ırkı simgeleyen genç erkek ve kadın heykelleri ve daha birçok şey, nasyonal sosyalist kültürün birer örneği idi. Ancak tüm bu ekonomik ve sosyal ilerlemeler II. Dünya Savaşı'nın sonunda tamamen durmuş, hatta yok olmuştur.
Alman nasyonal sosyalistlerin aşağı ırk olarak niteledikleri Yahudiler ile siyasal karşıtlarını gönderdikleri ilk toplama kampı 1933'te Dachau'da kurulmuştu. Hitler'in emriyle aynı yıl Yahudilere karşı boykot başlatıldı. 1933'ten 1940'a kadar Almanya'da yaşayan Yahudiler tüm vatandaşlık haklarından men edildiler. 1939'a gelindiğinde Almanya'da altı toplama kampı vardı. 1938'deki Kristal Gece'den sonra, Yahudilere karşı ilk soykırım girişimi 1940'ta başladı. Almanlar işgal ettikleri bölgelerde aşağı ırk olarak niteledikleri Yahudilerin yanı sıra savaş tutsaklarını, boyunduruk altına aldıkları halkların içerisinde isyan eden sivilleri, komünistleri, sosyal demokratları buralarda kurdukları kamplarda topladılar. Aralarında Polonya'daki Auschwitz'in de bulunduğu bu kamplardaki tutsakları köle gibi çalıştırdılar. Özellikle Yahudiler ve Çingeneler, soylarını yok etmeyi hedefleyen nasyonal sosyalist rejim tarafından, toplu halde gaz odalarında öldürüldü ve cesetleri ölü yakma fırınlarında yakıldı.
Hitler, dış politikada, üstün olarak nitelediği Alman ırkını bir araya toplamak ve bu ırkın rahatça yaşamasını sağlayacak "yaşam alanı"nı elde etmek amacıyla önce Avusturya'yı (1938) ardından Çekoslovakya'yı (1939) Alman topraklarına kattı. 1939'da Polonya'yı işgal ederek II. Dünya Savaşı'nı başlattılar. Nasyonal sosyalistler zafer tutkusuyla Almanya'yı savaşa soktular ve kısa bir süre içerisinde Avrupa'nın büyük bir kısmını fethettiler, ancak cephede alınan yenilgilerin 1943'ten itibaren başlayarak 1944'te hızla artmasıyla ve 1945'te kesin bir yenilgiye dönüşmesi sonucuyla, II. Dünya Savaşı'nın Avrupa cephesi 8 Mayıs 1945'te Almanya'nın yenilgisiyle son buldu.
Nasyonal sosyalist propaganda
- Bakınız: (NSDAP maddesi "Propaganda" bölümü)
1945 sonrası
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından tarih bilimi tarafından yapılan çalışmalar ve dünya toplumlarının değerlendirmesi sonucunda, nasyonal sosyalizm hakkındaki görüşler olumsuz veya olumlu olarak iki genellemeyle gözlenebilir. Olumsuz görüşler çoktur ki; nasyonal sosyalizm, bugün Alman halkı ile geri kalan dünyanın içerisinde yer aldığı uluslararası boyuttaki siyasi ve toplumsal alanlarda kabul görmemektedir. Almanya'nın nasyonal sosyalizm dönemi, olumsuz görüşe sahip çevreler tarafından 'karanlık bir dönem' olarak değerlendirilir. Özellikle de Hitler, Holokost'un yanı sıra büyük bir yıkıma sebep olan ve milyonlarca insanın hayatını kaybettiği İkinci Dünya Savaşı'nı başlatmakla sorumlu tutulur. Dünya toplumlarında nasyonal sosyalizm hakkında olumlu görüşe sahip bazı çevrelerin ve bazı tarihçilerin bakış açısı ise farklıdır. Olumlu görüşe göre; Birinci Dünya Savaşı'nın hemen ardından yaşanan sıkıntılı yıllar, o dönemin Almanya'sında ülkeyi yönetmek için NSDAP'yi tek seçenek haline getirmişti ve Alman halkını birlik-beraberlik içerisinde bir bütün haline getirmekte başarılı olmuştu. Nasyonal sosyalist yönetim altındaki Almanya'da ekonomik, siyasi, askerî ve sanatsal alanda ilerlemelerin kaydedilmiş olması; olumlu görüş belirten çevrelerde savaş kaybedilse de nasyonal sosyalizmin Almanya'yı ileri bir aşamaya getirdiği fikrini oluşturmuştur.
Nasyonal sosyalizmin mirasçısı olan neo-Nazizm bugün hâlen açık veya gizli eylemlerle faaliyetini çeşitli ülkelerde sürdürmeye çalışmaktadır. Bunlar arasında Almanların neo-Nazi Almanya Ulusal Demokratik Partisi ve aşırı sağcı siyasi oluşumları, İngiltere, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ufak neo-Nazi gruplarıyla beraber, Avrupa başta olmak üzere dünyanın çoğu yerinde neo-Nazi siyasi parti ve akım mevcuttur. Almanya başta olmak üzere birçok ülkede neo-Nazilerin açıkça siyasi ve dernek çalışmaları sınırlandırılmış veya yasaklanmıştır. Nasyonal sosyalizm ve Hitler hakkındaki tartışmalar günümüzde de hâlen devam etmektedir.
Bir "Alman ideolojisi" mi?
Nasyonal sosyalizmin kurucusu Adolf Hitler, bu fikirlerini Alman milliyetçiliği üzerinden şekillendirmiştir. İlk olarak Alman milliyetçiliğinin radikal bir modeli olan bu ideoloji daha sonraları diğer dünya toplumlarındaki bazı aşırı sağ kesimler tarafından da savunulmaya başlanmıştır. Dünya toplumlarındaki neo-Nazilerin bu sistemi kendilerine uyarlayarak benimsemeleri II. Dünya Savaşı'nın bitimiyle gerçekleşmiştir. Dünya üzerindeki her neo-Nazi bu sistemi kendi ulusuna uyarlayarak kendi politik duruşunu ortaya koymuştur. 1945 öncesinde yalnızca bir "Alman ideolojisi" olarak nitelenebilecek olan nasyonal sosyalizm, 1945'ten günümüze kadarki zaman diliminde ise her toplumdaki neo-Nazinin kendi ülkesindeki şartlara göre benimsediği bir ideoloji olmuştur.
İlgili filmler
- Leni Riefenstahl, Triumph des Willens (İradenin Zaferi) (1935)
- Steven Spielberg, Indiana Jones and the Last Crusade (Indiana Jones: Son Macera) (1989)
- Steven Spielberg, Schindler's List (Schindler'in Listesi) (1993)
- Roberto Benigni, Life is Beautiful (Hayat Güzeldir) (1997)
- Tony Kaye, American History X (Geçmişin Gölgesinde) (1998) (Neo-Nazizm konulu)
- Roman Polanski, The Pianist (Piyanist) (2002)
- Menno Meyjes, Max (Genç Hitler) (2002)
- Hitler: The Rise of Evil (Hitler: Kötülüğün Yükselişi) (TV, 2003)
- Bernd Eichinger, Der Untergang (Çöküş) (2004)
- Paul Verhoeven, Zwartboek (Kara Kitap) (2006)
- Stefan Ruzowitzky, Karl Markovics (Kalpazanlar) (2007)
- Bryan Singer, Operation Valkyrie (Operasyon Valkyrie) (2008)
- Mark Herman, The Boy in the Striped Pyjamas (Çizgili Pijamalı Çocuk) (2008)
- Quentin Tarantino, Inglorious Basterds (Soysuzlar Çetesi) (2009)
- Unsere Mütter, Unsere Vater (Analarımız, Babalarımız) (TV, 2013)
Kaynakça
- ^ "October 1923 Interview with Adolf Hitler by George Sylvester Viereck in The American Monthly". famous-trials.com. 6 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Eylül 2022.
- ^ . www.etymonline.com (İngilizce). 10 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mart 2021.
- ^ "Were the Nazis Really Socialists? It Depends on How You Define Socialism". fee.org. 19 Nisan 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Aralık 2022.
- ^ "Otto-Strasser Biography". britannica.com. 21 Nisan 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Eylül 2022.
- ^ Mann, Michael, Fascists, New York City: Cambridge University Press, 2004. p. 183.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 16 Ocak 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Nisan 2017.
Ayrıca bakınız
Dış bağlantılar (İngilizce)
Wikimedia Commons'ta Nasyonal sosyalizm ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- Nürnberg Mahkemeleri (Nuremberg Trials) 27 Şubat 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Nazi sembolizmi (Nazi symbolism) 30 Mayıs 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Nazi Almanyası'nda mistisizm (Nazi mysticism) 13 Eylül 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Dazlaklar (Nazi-Skinheads) 20 Kasım 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Neo-Nazizm (Neo-Nazism) 28 Şubat 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Japon milliyetçiliği (Japanese nationalism) 16 Ekim 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Avusturya nasyonal sosyalizmi (Austrian national socialism) 3 Kasım 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Çek nasyonal sosyalizmi (Czech national socialism) 13 Eylül 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddede bircok sorun bulunmaktadir Lutfen sayfayi gelistirin veya bu sorunlar konusunda tartisma sayfasinda bir yorum yapin Bu maddenin veya maddenin bir bolumunun gelisebilmesi icin siyaset konusunda uzman kisilere gereksinim duyulmaktadir Ayrintilar icin lutfen ilgili tartismaya bakiniz Konu hakkinda uzman birini bulmaya yardimci olarak ya da maddeye gerekli bilgileri ekleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Agustos 2019 Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Nasyonal sosyalizm haber gazete kitap akademik JSTOR Subat 2017 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Nasyonal sosyalizm Almanca Nationalsozialismus ya da Nazizm kokten Yahudi aleyhtari irkci asiri milliyetci volkisch sosyal Darwinist anti komunist anti liberal ve anti demokratik bir ideolojidir Italya da Benito Mussolini onderliginde kurulan fasizm akimindan etkilenerek ortaya cikmistir Meydana gelisi Almanya da gerceklesen ve temel ilkeleri Adolf Hitler tarafindan ortaya konan nasyonal sosyalizm Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi nin 30 Ocak 1933 ten Almanya nin II Dunya Savasi nda teslim oldugu 8 Mayis 1945 tarihine kadar 12 yil 3 ay iktidarda oldugu donem boyunca Almanya nin resmi ideolojisi olarak uygulanmistir Nasyonal sosyalist ideolojide sosyalizm sozcugunun kullanimi Alman milletinin ortak refaha ulasmasiyla alakaliydi Hitler komunistlerin sosyalizm sozcugunu caldigini iddia etti ve bir roportajinda Sosyalizm ortak refahla ugrasmanin bilimidir Komunizm sosyalizm degildir Marksizm sosyalizm degildir Marksistler terimi calmislar ve anlamini bozmuslar Sosyalizmi onlarin elinden alacagim dedi Nasyonal sosyalist doktrinin ilani 1898 in Mayis ayinda ilk kez Fransiz teorisyen Maurice Barres tarafindan gerceklestirilmistir Sosyalist bir milliyetcilik dusuncesinin temel doktrinlerini belirleyen Barres donemin Rusya merkezinden tum dunyaya yayilan Marksist sosyalizmi bir zehir olarak tanimlamis Marksist sosyalizmin liberal bir zehir oldugunu ancak nasyonal bir sosyalizmin kolektif milliyetciligi gerceklestirmenin araci oldugunu aciklamisti Barres ye gore isciler kendi uluslarindaki isverenlere karsi degil Marksist sosyalizm yabanci isverenler ve Yahudi sermayesine karsi mucadele etmeliydi Barres nin bu dusunceleri Adolf Hitler e ilham vermis ve nasyonal sosyalist ideolojinin olusmasina katki saglamistir Sosyalizmden farkli olarak nasyonal sosyalizmin dogrudan kolektif calisan bir milliyetcilik sistemi oldugunu empoze eden Adolf Hitler onderligindeki Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi Barres nin ortaya attigi dusunceleri kendilerine uyarlayarak bircok toplantida duyurmaya baslamistir Adolf Hitler milliyetci ve sosyalist ogretinin fikirsel onderi olan Barres nin ideolojilerini halka aktarirken Alman iscilerinin klasik olarak ulke icindeki isveren sinifi ile degil dogrudan ulke disindaki yabanci guclerle savasmasi gerektiginden bahsediyordu Adolf Hitler in 1920 1933 yillari arasinda ozellikle sosyalizme egilimli Alman isci sinifini nasyonal sosyalizm soylemleri ile etki altina almasi secim arifelerinde partinin ve kuskusuz kendisinin buyuk bir destegi arkasina almasini saglamistir Alman isci sinifinin kendi ulusundan olan isverenler yerine Yahudi kaynakli yabanci sermayeye karsi savas vermesi gerektigini soyleyen Hitler tum ekonomik ve sosyokulturel sorunlarin nedeni olarak Yahudileri sucluyordu Barres nin 19 yuzyilin sonundaki dusuncelerinden ilham alan Adolf Hitler milliyetci bir sosyalizm ogretisini Alman halkina uyumlu bir hale getirerek nasyonal sosyalizm ideolojisini ortaya cikardi Geleneksel politik yelpazede sag gorusun en asiriya kacan hali olarak tanimlanan ve politik pusulada otoriter sol kosede bulunan nasyonal sosyalizm milliyetci dusuncelerin agirlastirilarak sosyalizm doktrinleri ile harmanlanmis hali olarak adlandirilir Alman nasyonal sosyalistlerin politik calismalarina basladiklari 1920 yilindan itibaren nasyonal sosyalizm Alman sosyal demokratlar ve komunistler tarafindan kisaca Nazizm Almanca Nazismus olarak adlandirilmistir Bu kisaltma nasyonal sosyalistleri kucumsemek amaciyla ortaya cikarilmistir Bunun nedeni Guney Almanya da Nazi veya Naczi adinin Latince Ignatius erkek adindan o donemde ayni zamanda aptal beceriksiz garip insan anlaminda da kullanilmis olmasidir EtimolojiNasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi nin Almanca adi Nationalsozialistische Deutsche Arbeiterpartei kisaca NSDAP olmustur Nasyonal sozcugu Turkceye Fransizcadan gecmistir ve ulusal sozcugunun es anlamlisi olarak kullanilmaktadir Nasyonal sosyalizmi benimseyen kisi ve kurumlara nasyonal sosyalist denilmektedir Nasyonal sosyalizm in kisaltilmis hali olan Nazizm sozcugu Almanca Nationalsozialismus sozcugunden turetilmis o donemde Almanya dan kacabilmis veya surgun edilmis kisiler tarafindan yayginlastirilmistir Buna bagli olarak Nazi kisaltmasi National sozcugunun ilk hecesindeki Na Sozialismus sozcugunun ise ikinci hecesindeki zi alinarak olusturulmustur Nasyonal sosyalizm Turkiye de literature milli sosyalizm milliyetci sosyalizm ve milliyetci toplumculuk olarak da gecmistir ve Turk Dil Kurumu tarafindan Hitlercilik adi da kullanilmistir IdeolojiFelsefe Nasyonal sosyalizm hareketinin onculu sayilabilecek Freikorps teskilatinin uyelerini I Dunya Savasi sonrasi terhis edilmis Alman askerleri olusturmaktaydi Antisemitist propaganda tarih 1 Nisan 1933 Yahudilere karsi yapilan boykot sirasinda Sturmabteilung a bagli bir milis Berlin deki bir Yahudi magazasinin onunde nobet tutuyor Yanindaki pankartta Alman Kendini savun Yahudilerden alisveris yapma yaziyor Nasyonal sosyalizm baslica dayanak noktasini ortak guc birligini esas alan bir toplum birlikteligi fikrinin olusturdugu halk hareketidir Bu felsefeye sahip olan nasyonal sosyalizm tek bir toplumu olusturan insanlarin birlikteligini de halki bir butun haline getirecek ulusal dayanismanin politik ruhu icerisinde belirlemektedir Halk birligini ortak bir ideolojik yoldaslikta ve dolayisiyla totaliter bir harekette bulusturan nasyonal sosyalizm doktrinsel olarak fasizmden ayri bir ideoloji olmasina karsin akademinin cogunlugu tarafindan yanlis bir bicimde fasist bir hareket olarak bilinegelmistir Gunumuz bilimsel degerlendirmeleri tarafindan geleneksel politik yelpazede asiri sag dusunuse bagli bir politik sistem olarak siniflandirilmistir Ayni zamanda milliyetci ve irkci gorusler ile sosyalizmi birlestirmis oldugu icin senkretik bir ideolojidir bununla birlikte ucuncu gorus akimina baglidir Nasyonal sosyalizm ekonomik olarak serbest piyasa karsiti anti liberal ve anti komunist bir stratejiyle kolektif milliyetciligi gerceklestirmeyi amaclamaktadir Nasyonal sosyalist hareket radikal Alman milliyetciligi ogelerini kullanan bir ideoloji olarak I Dunya Savasi sonrasi komunist devrimcilere karsi savasan Freikorps birliklerinin anti komunist kulturuyle uyumlu bir sekilde orgutlenmistir Nasyonal sosyalistlerin Alman isci sinifini komunist fikirlerden uzaklastirip milliyetci saflara cekmeyi amaclayan anti komunist hedeflerinin yaninda Yahudi sermayesine karsi cephe aldiklari ve burjuvaziyi asagiladiklari anti kapitalist gorusleri donemin Marksist dusuncelerinin yaninda bir alternatif sunmaktaydi Nasyonal sosyalizm totaliter sovenist militarist ve populisttir tek bir ulusun yuceltilerek kendi icinde sosyoekonomik esitliginin saglanmasi esasina dayanir Karl Marx in evrensel enternasyonalist sosyalizm ogretilerinin nasyonalist ulusal bir modeli oldugu da soylenebilir Fasizm ve falanjizm gibi benzer totaliter ideolojilerde de oldugu gibi nasyonal sosyalizmde de radikalizm anti komunizm anti kapitalizm ve liderlik prensibi gibi ogeler mevcuttur ancak diger benzer ideolojilerin aksine nasyonal sosyalizm irkcilik icermektedir Nasyonal sosyalist Alman irkciliginin bazi ogeleri sunlardir Holokost ile sonuclanan Yahudi karsitligi yani antisemitizm Alman irkinin ustunlugune inanan pan Cermenist bir etnik milliyetcilik Irkin hijyeni nin saglanmasi icin zihinsel ve fiziksel engelliler ile escinsellerin yok edilmek istenmesi ojeni Irksal teori Alman nasyonal sosyalistler ari irk Aryan irki olarak adledilen Alman irkinin diger tum irklardan ustun oldugunu ve ari irkin korunumunun insan medeniyeti icin onemli oldugunu iddia ederek Yahudileri ari irk icin tehdit olarak kabul etmislerdir Nasyonal sosyalist ideolojiye gore dunyada kapitalizme ait olan tum kuruluslar ve sistemler Yahudiler tarafindan kurulup yonetilmekteydi ve Yahudiler diger tum uluslar icin ozellikle de ari irk icin bir parazit gorevini gormekteydi Nasyonal sosyalistlere gore Yahudiler cesitli ekonomik nedenlerin yaninda irksal olarak da Alman irkinin safligini bozmakta ve Almanlara kendi benliklerini kaybettirmekteydi Naziler iktidardayken Alman irkinin melezlesmesinin onune gecilmesi icin Almanlarin Yahudiler ve diger irklardan olan insanlarla evlenmesi yasaklanmistir Nasyonal sosyalizme gore ari irktan olan kisiler uzun boylu genis omuzlu mavi gozlu sarisin cevik ve atletik yapili olup zeki ve IQ seviyesi yuksek bireylerdir Kapitalizme bakis Neo Nazilerin kapitalizm karsiti bir gosterisi Kapitalizm Oldurur Nasyonal sosyalistler ozellikle 1920 li yillarda kapitalizmi Alman irkina zararli kotu bir sistem olarak tanimladi Kapitalizmi milli birligi saglamak yerine bencillige dayali bir sistem olarak gorduler ve Yahudilikle iliskilendirdiler Marksistleri ve komunistleri gercek anti kapitalist olarak gormeyen dusunceler de bazi Nazilerce dile getirildi Ornek olarak nasyonal sosyalizmin baslica entelektuel isimlerinden biri olan Oswald Spengler Marksizm i isci sinifinin kapitalizmi olarak adlandirdi 1930 yilinda Hitler Almanya nin buyuk sermaye sahipleriyle anlasti Nasyonal sosyalist partide Otto Strasser gibi anti kapitalist fraksiyonlarin basini ceken isimler partiden ayrildi Naziler iktidara geldiklerinde Almanya da gunumuzde bilinen anlamiyla bir ekonomik sosyalizm programi veya uretim araclarinda ozel mulkiyeti kisitlayan bir sistem uygulamadilar Ayni zamanda radikal bir nasyonal sosyalist olan Nazi Propaganda Bakani Joseph Goebbels 1920 li yillarda kapitalizm hakkinda sunlari soylemistir Kapitalizm tamamen bir Yahudi sistemidir Bizler sosyalistiz ama Marksizme karsiyiz Sosyalizmi Marksizmden ibaret sananlar bizi sosyalist olmamakla sucluyor Oysaki kapitalizm ve Marksizm aynidir Yahudi ye hizmet eder Nasyonal sosyalizm ise insanimiza hizmet eder Parlamentarizmin ve diger ideolojilerin reddi Marksizm e karsi mucadele Marksizm yazisinin i harfinin ustune konan simge ile Marksizmin Yahudi icadi oldugu isaret edilmistir Parlamenter sistem reddedilerek liberalizme komunizme ve sosyal demokrasiye kesinlikle karsi cikilmistir Hitler e gore kesin kararlar verebilecek bir liderin yururluge koyacagi uygulamalar ve hukumler bir parlamentodaki yuzlerce parlamenterin yapacagi tartismalardan ve bu tartismalarin sonunda varilacak kararlardan daha keskindir Hitler nasyonal sosyalist devlette parlamentonun oylama yapilan yerler olmayacagini merkezi bir calisma organi niteligi gorecegini Kavgam isimli kitabinda belirtmistir Halki gercek anlamda temsil edebilecek tek bir partinin tum ulkeye egemen olmasinin parlamentoda isleyen cogulcu demokrasiden daha iyi oldugu dusuncesi olusmus ve Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi ne olan baglilik vurgulanmistir Nasyonal sosyalizme gore vatana edilecek hizmet yalnizca vatansever bir yonetimin yetkili oldugu gercek halkci bir idare ile saglanabilir Liberalizme komunizme ve sosyal demokrasiye ideolojik ve I Dunya Savasi ndaki politik sebeplerden dolayi karsi cikilmistir Hitler komunistleri ve sosyal demokratlari Almanya yi savasta icten yok ederek diplomatik yollarla saf disi birakmakla suclamis savasin cephedeki yenilgiler yuzunden degil basta Yahudiler olmak uzere savasa karsi olan kesimler yuzunden kaybedildigini iddia etmistir Avusturya nin Almanya ya katilmak istenmesi Alman nasyonal sosyalizmi irredantist bir ideolojidir ve dunya uzerinde Alman kani tasiyan tum toplumlarin Buyuk Alman Imparatorlugu altinda birlesmesi gerektigini savunur Alman kani tasiyan toplumlarin basinda bir Alman devleti olan Avusturya gelmektedir Hitler Kavgam in giris kisminda Avusturya nin Almanya ya katilmasi gerektigini su sozleriyle ifade etmistir Alman asilli Avusturya devleti dogal olarak yeniden buyuk Alman yurduyla birlesmelidir Bu birlesme kacinilmazdir Ancak bu birlesme sadece birtakim ekonomik sebeplere dayanmamaktadir Hayir hayir Bu birlesme ekonomik bakimdan onemsiz hatta zararli bile olsa gerceklesmelidir Cunku ayni kani tasiyan Alman halki tek bir imparatorluga aittir Alman devleti kendi insanlarini bir tek devlet altinda bir araya getirmedikce yayilmaci bir siyaset uygulama hakkina sahip olamaz Reich in hatlari butun Almanlari icine aldigi zaman eger insanin layik oldugu sekilde yasamasini saglayamazsa o zaman saban yerini kilica birakacaktir ve gelecegin yeni dunyasini savasin gozyaslarina var edecektir Sembolizm Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi bayragi Nasyonal sosyalistlerin yaptiklari yuruyuslerde tasidiklari parti onderi Adolf Hitler i simgeleyen flamalar Gamali hac svastika Thule Cemiyeti ve yer alan Marine Brigade Ehrhardt adli Freikorps grubu tarafindan kullaniliyordu Thule ninki siyah renkli kalin bir cemberin icerisinde yer almaktaydi 24 Subat 1920 tarihinde Alman Isci Partisi nin isminin Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi NSDAP olarak degistirilmesiyle beraber Thule nin gamali hacinin sekli uzerinde degisiklik yapildi ve yeni gamali hac modeli partinin resmi sembolu olarak kabul edildi Parti bayragi kirmizi zemin uzerinde beyaz dairenin icinde yer alan 45 derece egik siyah renkli gamali hactan olusmaktadir Parti bayraginin tasarimi ile ilgili calismalari Hitler yapmistir Siyah kirmizi altin renklerini Cumhuriyet i temsil eden renkler olduklari icin reddetmis eski Imparatorlugu temsil eden siyah beyaz kirmizi renklerini tercih etmistir Ancak siyah beyaz kirmizi renklerinin uclu serit halinde bulunmasini da istememistir Tamami beyaz bir zeminden olusan ve uzerinde amblemin oldugu bir bayrak modelini de reddederek bu konuyu Kavgam da soyle aciklamaktadir Yeni bayrak isi bayragin renk ve seklinin tespiti bizi bir hayli mesgul etti Her taraftan iyi niyetlerle dolu tavsiye ve teklifler geliyordu Fakat butun bu tavsiye ve tekliflerde ciddi bir deger yoktu Yeni bayrak ayni zamanda biz nasyonal sosyalistlerin mucadelesini ifade edecek ve bir fikir ortaya koyacak sekilde olmaliydi Gorunuste bu husus gereksiz gibi gelir Fakat halkla temasi olanlar bilirler ki bu ayrintinin onemi cok buyuktur Etkileyici bir isaret yuz binlerin ilgisini cekebilir Bu konuyu bildigimiz icin cevreden gelen beyaz zemin uzerine bir sembol konmasi seklindeki teklifleri siddetle reddettik Cunku boyle bir sey eski devleti ve gayesi ortadan kalkmis bir durumu tekrar canlandiracak olan zayif partileri hatirlatmaktadir Ayrica su da bilinmelidir ki beyaz surukleyici bir renk degildir Bu renk sadece namuslu genc kizlarin kuracagi cemiyetlerin flamalarina uygun duser bir inkilap devrinin infilak edici hareketlerine degil Svastikali migferleriyle Freikorps milisleri 13 Mart 1920 Thule Cemiyeti nin gamali haci NSDAP nin gamali haci Reich Kartali Reichsadler Parti Kartali Parteiadler Irk ulus ve devlet Nasyonal sosyalizmin merkezinde irk ve ulus kavramlari bulunmakla beraber devlet bir cesit arac olarak nitelendirilmistir Nasyonal sosyalist ogretiye gore irk bir ulusun cekirdegini olusturan en onemli unsurdur ve ayni irka mensup insanlarin olusturdugu ulusu koruma gorevi devlete aittir Devletin fonksiyonu medeniyeti olusturan ulusa hizmet etmektir Nasyonal sosyalizmde teorik temelleri daha once belirlenmis ustun irk kavrami mevcuttur Devlet arac olup ustunlugu olan varlik devlet degil halktir Halk volk kan birligine dayanan bir irktan meydana gelmektedir Devletin maksadi disarida yeni hayat sahasi Lebensraum iceride de irka deger veren bir dunya gorusunu weltanschauung gerceklestirmektir Devletin ekonomik ve idari yapisi meslek gruplarinin temsil edildigi korporatif sisteme dayalidir Ekonomiyi de irkin korunmasinda bir vasita olarak gormektedir Hitler bu konuyu Kavgam da su sekilde anlatmaktadir Devlet bir amaca ulasmanin aracidir Gayesi gerek fizik ve gerek ahlak bakimindan bir olan insanlarin gelismesi ve bu gelismenin devamliligini saglamaktir once irkin yok edici melekelerinin gelismesinin sarti olan esasli ozellikleri devam ettirmeye mecburdur Bu melekelerin bir kismi daima fiziki hayatin devamliligina hizmet edecek ve diger bir kismi fikri anlayislari kolaylastiracaktir Fakat gercekte birinci daima ikincinin en gerekli sartidir Bu gayeye dikkatlerini vermeyen devletler zararli organlardir Yahut baska bir ifadeyle cenin halinde kalmis mahluklardir Bunun gibi devletlerin var olmasi isin rengini hic degistirmez Biz nasyonal sosyalistler bir ortu olan devlet ile o ortuyle ortulen ulus arasinda gayet keskin ve acik bir fark gozetmek mecburiyetindeyiz Bu ortunun ancak goz onune alinip korumak hususunda olursa bir hikmeti ve manasi oldugu oldugu kabul edilir Aksi takdirde hicbir degeri olamaz Devlet temsil ettigi milletin yasam sartlarina dayanmakla ideal devlet ozelligini kazanmaz Varligi temsil ettigi milletin hayatini aktif bicimde saglarsa ideal devlet olarak kabul edilebilir Devlet bir cevheri temsil etmez Devlet bir sekil ifade eder Bir milletin ulastigi medeniyet seviyesi o milletin icinde yasadigi devletin faydasini olcme imkanini vermez Bir devletin degeri hakkinda verilecek karar milletine sagladigi faydayla meydana cikar Devletin tek fonksiyonu varliginin iktidariyla milletin her husustaki gelismesini imkan dahiline sokmaktan ibarettir Ayni ulkede yasayan halka mensup ortak kan bagiyla baglanmis her siniftan her meslekten her cinsiyetten ve her yastan insan ulusu olusturur Kan ve Toprak ideolojisi Nasyonal sosyalizm birbirlerine kan bagiyla baglanmis insanlardan olusan bir toplumun varligini surdurebilme olacagina sahip olmasinin bir geregi olarak yasadigi topraklar uzerindeki egemenligini korumasi gerektigini ve gelecek nesillerin yasamlarini surdurecekleri topraklara baglilik duymasi gerektigi sartini iceriyordu Bu sarta gore bir ulusun buyumesi icin yeni topraklar da elde etmesi olagan bir durumdu Almancasi Blut und Boden olan Kan ve Toprak ogretisi koyluluge ve koylu sinifini olusturan insanlarin kiymetine vurgu yapmaktaydi Toplum ve aile Nasyonal sosyalist bir anne ve cocuklari Nasyonal sosyalist bir sistem toplumu orgutlemekle yukumludur Refah ve duzen icinde olan bir topluma fayda saglayacak ogrenim sahibi bireylerin yetismesi gerektigine inanilir Bu noktada sosyal darwinizm yururluge girer Amac toplumdaki en iyileri ayiklamak onlere cikarmaktir Bu ayiklama isleminde sosyal sinif fark etmemektedir onemli olan cocuklar ve gencler oldugu icin onlarin uzerinde durulur ve ilk yaslardan itibaren iyi bir ogrenim gorurler Bu konuda aile kadar devletin de rolu vardir Terbiye ve genel ahlak gibi konularda cocugu egiten anne ve babanin gorevi belli bir zamandan sonra nasyonal sosyalist irkci devlete duser ancak aile faktoru asla devre disi kalmaz Nasyonal sosyalizm aile yasaminin onemine dikkat ceker Hitler in konu hakkinda su sozleri sarf etmistir kaynak belirtilmeli Bir kavmi millet haline getirebilmek icin onceden saglam bir aile yapisi ve cevre meydana getirilmelidir Ferdin egitimi bunun icin cok onemlidir Evde okulda ve ogrendigi her yerde memleketinin buyuklugunu anladiginda o milletin mensubu oldugu icin gurur duyacaktir Nasyonal sosyalist ideolojinin ongordugu aile yapisi ataerkildir ve nasyonal sosyalistlerin ataerkil aile yapisinda Alman kadinlarinin sorumlulugu saglikli Alman cocuklari yetistirmek ve onlari iyi birer birey ve nasyonal sosyalist yapmaktir Bund Deutscher Madel Alman Kiz Birligi ve NS Frauenschaft Nasyonal Sosyalist Kadinlar Birligi orgutlerinde Alman kadinlarina nasyonal sosyalist degerler asilaniyor ve onlara bu gorevleri ogretiliyordu Ucuncu Reich in kadin politikalarindan sorumlu bakani Gertrud Scholtz Klink Alman kadininin aile icindeki oneme sahip gorevini soyle ozetliyordu Kadinin gorevi evinin bakani olmak ugrasi hayatinin son anina kadar esinin ihtiyaclarini karsilamaktir Kultur ve sanat Nasyonal sosyalizmin kulturunde sanat bir insanin ve bir irkin en yuksek yaratici basarilarinin gostergesidir Sonuc olarak bir ulusun kulturu tum yonleriyle guzelliklerini sergilemeli ve yabanci etkilerden korunmalidir Halkin hizmetindeki sanat ulusal kulturun amaci ile tek tip yonetim kulturunun butunlugune dayanmaktadir Liberal yonetimlerde insanlarin sanatlara duydugu ozel ilgi dusebilir ancak nasyonal sosyalizm icin sanat insanlarin ortaya cikarabilecegi guzelliklerin habercisi ve bir insanin arzu ve yeteneginin sahip oldugu kandan geldiginin saglam bir kanitidir Ozellikle de Ucuncu Reich in muhtesem mimarisi nasyonal sosyalist sanatin bir ornegi idi Ferdin sagligi ve genclik Nasyonal sosyalist gencler Nasyonal sosyalist ideoloji ulkedeki her ferdin sagligina ve yasam standartlarina onem vermektedir Ari irka yakisan bireylerin yetismesi icin oncelikle genclerin devlet tarafindan zorunlu olarak spor etkinliklerine tabi tutulmasi ve Alman gencligine erken yaslarda spor yapma aliskanligi kazandirilmak istenmektedir Spor bireylere dayaniklilik ve guc kazandirarak saglam yapili bireylerin yetismesinin en temel sarti olarak gorulmustur Alman genclerinin iyi bir fizige sahip olmasinin yaninda terbiyeli ve kisilik sahibi kisiler olmasinin da onemine vurgu yapilmaktadir Hitler bu konuyla ilgili Kavgam da su sekilde bahsetmektedir Milletin hizmetinde olan ve vatandasin cikarini ilke edinen devlet birinci gorevinin irkin en iyi unsurlarini korumak onlara ozen gosterip gelismesini hazirlamak oldugunu anlarsa bu gorevle isinin bitmedigini anlayacak ve irka layik soylar yetistirdigi gibi bu soylarini terbiyesiyle de ilgilenecektir Saglam ve enerjik dusunme gucu ancak saglam ve kuvvetli bir vucutta bulunur Dahilerin bazen zayif bir vucuda sahip olmalari bu prensibi yok saymaz Onlarin durumlari ayridir Eger bir millet yozlasmis kimselerden meydana gelmisse hakikaten boyle bir batakliktan buyuk bir dahinin cikmasi gercekten son derece nadirdir Eger ciksa bile bu dahinin guc ve etkisinden yozlasmis olan millet yararlanamayacaktir Ya bu yozlasmis topluluk dahiyi anlayamayacak ya da irade kuvvetlerinin zayiflamasi sonucu o dahinin arkasindan yuruyemeyecektir Irkci devletin izleyecegi yol soyle olacaktir Tamamen saglam vucutlu gencler yetistirilecektir Fakat bu is yapilirken amac karakterin terbiyesi ve ozellikle irade kuvvetiyle yetenegin gelismesi olacaktir Bu arada gencler tum hareketlerinin sorumlulugunu memnuniyetle kabul etmeye de alisacaktir Asil egitim daha sonra gelecektir Vucudu saglam yapmak irkci bir devlette fertlerin gorevi degildir Bu is anne ve babaya da dusmez Nasil egitime ait konularda devlet kisinin serbest hareket etme hakkina tecavuz eder ve cocugu anne ve babanin arzulari disinda zorunlu egitime tabi tutarsa irkci devlet de daha genis bir sekilde olmak uzere milleti ilgilendiren ana meselelerde sahislarin cahilligine veya anlayissizligina karsi kendi otoritesini kurmali ve hakim kilmalidir Terbiye sahasindaki is genclerin vucutlarini kucuk yastan itibaren takip edilmekte olan amaca dogru itmeli ve sonra muhtac olacaklari yikilmaz dayaniklilikla yetistirmelidir Bu terbiye ve saglik isi ilk once genc anneler uzerinde etki yaratmalidir Irkci bir devlet okulda beden calismalarina simdikine oranla daha cok zaman ayirmalidir Bir genc adamin her gun hic olmazsa sabah aksam birer saati beden calismalariyla gecmelidir Her seyden evvel genc ve vucutca hastaliksiz bir adam darbelere katlanmayi ogrenmelidir Irkci devletin gorevi vucutca yozlasmis insanlardan olusmus bir toplulugu terbiye etmek degildir Irkci devletin insan tipi mert onurlu enerji sahibi erkekler ve dunyaya gercekci insanlar getirecek yetenekte olan kadinlardir Adolf Hitler ulkenin aydinlik gelecegi icin bedenen ruhen ve ahlaken iyi durumda olan bir gencligin yetismesi gerektigini vurgulamaktadir Devlet yapacagi islerde ozellikle genc nesli hesaba katmali onlarin ahlakli birer genc olmalari icin her turlu sosyal tedbiri almalidir Sokaklarda ve eglence yerlerinde ahlaklarinin bozulmasina goz yummamalidir Cunku bedenen ruhen ahlaken saglam olmayan vucuttan saglam nesiller beklenemez Kitlelerin millilestirilmesi Nasyonal sosyalistler guclu olduklarini gostermek ve halki etkilemek icin binlerce kisinin katildigi Reichsparteitag isimli torenler duzenlerlerdi Hitler e gore Almanya dis bagimsizligini yeniden elde edecek olursa ulke icindeki her yenilik hareketi en uygun sartlarda bile diger devletler icin bir cesit somurge olma yetenegini gelistirmekten baska bir ise yaramayacaktir Ekonomik yonden gelismenin faydalari Almanya yi enternasyonali kontrol eden efendilere goturecektir Ayrica Almanya da tum sosyal konulardaki butun ilerlemeler kalkinma icin yapilan calismalarin sonucunu bu efendilerin cikari icin hazir hale getirecektir Kultur incelemelerine gelince bunlari paylasmada Alman milletinin payina dusen bolume el uzatamazlar Cunku siyasi bagimsizliga ve bir milletin seref ve kisiligine siki bir sekilde baglidirlar Bundan dolayi halkin buyuk bir bolumu milli dusunceyle birlestirildigi zaman eger ulke icin bir istikbal gorunuyorsa bu buyuk kitleyi nasyonal sosyalizmin saflarina cekmek hareketin en buyuk ve en onemli gorevi sayilmaktadir Kitlelerin millilestirilmesi meselesi Kavgam da birkac madde halinde soyle aciklaniyor 1 Topluluklari milli kalkinma hareketine cekmek icin ne kadar fedakarlik yapilsa azdir Mevcut durumda iscilere verilen ve daima verilecek olan finansal imkanlar ne olursa bagli olduklari sosyal bunyeye girmelerine yariyorsa bu imkanlar kotu bir durum gostermiyor demektir Halbuki kor gozlu ve dar kafali kimseler isci cevreleri ile millet arasinda derin bir bag kurulmadikca kendileri icin hicbir finansal gelismenin mumkun olmayacagini anlayamamislardir Eger savas sirasinda sendikalar iscilerin menfaatlerini kuvvetli sekilde savunmus olsalardi grevleri yoneten ve gozleri kazanctan baska bir sey gormeyen ac gozlu kimseler baski altinda tuttuklari iscilerin isteklerine cevap verselerdi milli savunma isine devam ederek Almanlik fikrine karsi bagliliklarini samimiyetle ilan etselerdi ve nihayet vatana borclu oldugumuz seylerin hepsini atesli bir duyguyla yerine getirselerdi savas kaybedilmezdi Bu daha iyi bir ortamin yani uygun olan ortamin ve hatta daha buyukleri bile zaferin o hic duyulmamis onemi karsisinda cok gereksiz kalirdi Iste Alman iscisini milletine geri vermek isteyen bir hareket finansal fedakarliklarin milli ekonomiyi sarsmadigi surece ihmal edilmesi gereken seyler oldugunu anlamalidir 2 Topluluklarin milli egitimi ancak sosyal kalkinma ile ortaya cikarilir Gercekte herkesle kultur nimetlerinden payini almak imkanini verecek asil finansal sartlar yalniz sosyal kalkinma ile saglanabilir 3 Toplulugun millilestirilmesi hicbir zaman yarim onlemlerle elde edilemez Bunun icin butun calismalari bir noktaya toplamak ve bu yolda amaca ulasana kadar israrli bir sekilde devam etmek gerekir Bu soz bugunku burjuvazinin anladigi anlami ifade etmemektedir Buyuk hal carelerinin gerekli kildigi seyleri atesle dolu olan tek bir kalp gibi hareket ederek yerine getirmek lazimdir Zehire ancak panzehirle karsi konur Ancak orta yollarin kendilerini gokler hukumetine ulastiracaklarini sananlar anlayistan yoksun burjuvalardir Bir milletin buyuk toplulugu ne profesorlerden ne diplomatlardan meydana gelir Topluluk soyut fikirden pek az anlar Buna karsin toplulugu duygu alaninda daha kolay elde etmek mumkundur Ister olumlu olsun ister olumsuz butun tepkilerin gizli anahtarlari buradadir Topluluk ancak bir tarafa cekilmis ya da ters yone yoneltilmis bir gucun ortaya cikmasi lehinde tepki gosterir Topluluk hicbir zaman iki yon arasinda tereddut arasinda kalmis yarim onlemler tarafina katilmaz Toplulugun duygulari uzerinde etki uyandiracak bir sey yapmak bu duygunun fevkalade istikrarli olmasini gerekli gorur Inanclari sarsmak ilmi sarsmaktan daha zordur Ask takdir ve saygiya oranla cok daha az degisebilir Kin sevmekten cok daha fazla kalicidir Dunyadaki butun buyuk dusunceleri harekete geciren kuvvet halki ele geciren ilmi bir fikrin yayilmasi ile degil halk topluluklarini cilginca costuran ve ona can veren inancta ve gercek hislerde saklanmis bulunuyordu Kim topluluklari kazanmak istiyorsa o topluluklarin kalbini acan anahtari bilmesi gerekir Bu durumda objektif olmak zaaf gostermek demektir irade ise kuvvettir 4 Halkin sevgisini kazanmak ancak o vatandasin hedefine erismek icin mucadele etmek ve ayni zamanda bu hedefe ulasilmasina engel olanlari da yok etmekle mumkun olur Halkin gozunde halk dusmanlarini yok etmekten vazgecmek vatandasin bu hakkindan suphe etmek hatta hakkin var oldugunu kabul etmemektir Topluluk doganin bir parcasidir Toplulugun duygusu bir seyi isteyenlerle o seyi istemeyenlerin bir arada uyumlu bir sekilde yasamasina imkan vermez Topluluk yalniz kuvvetinin ustunlugunu zayifin yok olmasini veyahut hic degilse onun kayitsiz sartsiz boyunduruk altina girmesini normal karsilar Bu toplulugun millilestirilmesi isi milletimize eski ruhunu kazandirmak icin girisilen kavgadan baska milletimizi uluslararasi alanda zehirleyenleri yok etmeye calismadikca basarili olamayacaktir Egitim sistemi Nasyonal sosyalist egitim sistemi cocuklara ve gelecegin yetiskini olmaya hazirlanan genclere okullarda verilecek egitimin hayatlari boyunca islerine yarayacak bilgiler dahilinde uygulanmasini sart kosar Ogrencilere verilecek egitimin iceriginde gereksiz ayrintilara yer verilmez Ogrenilen konuyla ilgili bilgiler genel hatlariyla sunulur Hitler egitimin amacini soyle aciklamistir Gaye akli birtakim konularla tika basa doldurarak ogrenmeye egilimli bir duruma getirmek olamamalidir Bilakis gaye bir sahsa sonradan kendisi icin faydali olacak ve cevresinin bundan istifade edecegi bilgi hazinesini saglamaktan ibaret olmalidir En cok onem verilen mufredat konusu kultur dersleridir Mufredatin onemli kisimlarindan birini iceren ders fen ilimlerinden once kultur derslerinin arasinda yer alan tarih dersidir Tarih ogreniminin amaci cocuklarin ve genclerin ulkenin gecmisinden haberdar olmalarini saglamaktir ve bu ogrenim ulke tarihinin onemli sahsiyetlerini genc bireylere birer ilham kaynagi olarak ogretmektir Nasyonal sosyalist egitim sistemi tarih egitiminde de diger derslerin ogretiminde oldugu gibi gereksiz ayrintilara yer vermez Hedeflenmek istenen sey ulusun gecmisinin anlatilarak yeni nesile bir suur asilanmak istenmesidir Hitler soyle diyor Devlet kendi eline verilen gencligin kalbine ulus ruhunu ve ulus duygusunu sokabildigi gun ogretmen ve egitici olarak ustune dusen gorevi yerine getirmis ve en buyuk gayelerinden birine ulasmis demektir Egitim hayatinda her gence ogretilecek kultur derslerinin yani sira kisiyle beraber dogustan gelen sanatkarlik yeteneklerinin bu yeteneklere sahip kisiler tarafindan degerlendirilmesi de nasyonal sosyalizmin egitim politikalarindandir Sanat sahasinda yalnizca ogrenmek soz konusu degildir Her sey daha cocuk dunyaya geldigi zaman ondan gizli ve sakli olarak zaten vardir Bu Tanri vergisi dogal yeteneklerin gelistirilmesi nispetinde daha da cok artabilir Anne ile babanin yerleri ile servetlerinin bu konuda hicbir rolu yoktur Yani deha sosyal durumdan hatta servetten ayridir En buyuk ve en meshur sanatkarlarin fakir ailelerde yetismis olmalari ender gorulen bir sey degildir Kucuk koylu cocuklarinin cogu meshur birer dahi olmustur Reich kavrami 1943 tarihli bir Alman posta pulu Almanya nin guclu oldugu eski zamanlari hatirlatilirken Reich Turkcesi Imparatorluk kavrami kullanilirdi Reich kavrami Alman tarihi icin onem tasimaktadir Almanya nin resmi adi 1918 yili oncesinde oldugu gibi 1919 ile 1933 yillari arasindaki Weimar Cumhuriyeti doneminde de Deutsches Reich yani Alman Imparatorlugu idi Adolf Hitler e gore kendisini Deutsches Reich olarak adlandiran cumhuriyet yonetimi bu adi asla kullanmamaliydi Cunku Weimar Cumhuriyeti 1918 deki yenilgiye boyun egmisti ve artik gecmisin guclu Almanya sindan geriye bir sey kalmamisti Hitler Almanya nin idaresini ele almasiyla birlikte Birinci Reich olarak adlandirdigi Kutsal Roma Cermen Imparatorlugu ve Ikinci Reich olarak adlandirdigi Bismarck in Alman Imparatorlugu ndan sonra Ucuncu Reich adini verdigi yeni devletini kurdu 1933 ten 1943 e kadar Deutsches Reich adi kullanilmis 1943 te ise devletin adi Grossdeutsches Reich yani Buyuk Alman Imparatorlugu olarak degistirilmistir Fuhrer Nasyonal sosyalizm hareketinin lideri Hitler Nurnberg de NSDAP nin parti mitinginde 1927 Ucuncu Reich ta toplumun her kesimine Fuhrer Turkcesi Lider ebedi sef rehber vb anlayisi egemen olmustur Buna gore iktidar fuhrerde toplanmakta kanunlari o yapmakta ve tatbik ettirmektedir Fuhrer milletin butun isteklerini benliginde duyar ve milletin tarihini gelecegini o belirler Onunla millet arasindaki iliskiyi sadece Alman halkinin temsilcisi olan Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi saglar Hitler Friedrich Nietzsche nin bati medeniyetini cokusten kurtaracak ustinsan kavramina dayanarak kendisine bir misyon izafe etmeye calismistir Tanri beni halkima hizmet etmek ve onu korkunc sefaletinden kurtarmakla vazifelendirdi diyerek Almanya nin tek egemeni olmak istemistir Butun kararlari tek basina kendisi vermistir Parlamentonun Reichstag yetkileri yok edilircesine sinirlandirilmistir Bu yer sadece Hitler in dunya kamuoyu icin yapacagi konusmalari alkislamak maksadiyla toplanilan ve onun isteklerini kaydeden bir muessese haline gelmistir Hitler e gore Sayi egemenligine dayanan demokrasi fuhrerin sorumluluklarini yok eder Parti yapilanmasi Nasyonal sosyalizmde siyasi partiye onem verilerek teskilatlanma siki tutulmustur Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi ne mensup kisiler partiye ait uniforma giymekte ve kol bandajlariyla kendilerini belli etmekteydi Yapilan mitinglerle ve sokak yuruyusleriyle cesitli propagandalar yapilmis ve nasyonal sosyalistlerin gucu Alman halkina gosterilmeye calisilmistir NSDAP icinde aktif bir aktivizm faaliyetinde bulunan nasyonal sosyalistlerin uniforma giymelerindeki amaclarindan bir digeri ise I Dunya Savasi sonrasi silahsizlandirilmis Almanya da resmi olmayan silahli guclerin varligini kitlelere anlatabilmek ve Almanya nin askeri gucunun zirvede oldugu eski zamanlarini hatirlatmakti Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi siradan bir siyasal parti olmanin disindaydi O donemin Almanya sindaki cogu siyasi parti gibi ornegin Almanya Komunist Partisi nin yaptigi gibi nasyonal sosyalistlerin de partilerine bagli olarak kurmus olduklari yari askeri bir milis kuvveti vardi Nasyonal sosyalistlerin milis gucunu Sturmabteilung SA isimli silahli kanat sagliyordu Partinin silahli kanadi olan bu orgut gonullu olarak katilmis olan milyonlarca mensuba sahip askeri bir kurulustu ve yalnizca 100 000 personelden olusan Alman ordusundan daha buyuktu Sturmabteilung gibi partinin genclik kolu genc kizlar kolu ve kadinlar kolu da bulunmaktaydi Yasam alani siyaseti Hitler icin en onemli siyasi konulardan biri yasam alani projesiydi Hitler e gore Almanya nin bir super guc olmasi Dogu Avrupa da kazanilacak olan yeni topraklarla saglanabilecekti Hitler in Lebensraum ismini verdigi bu politikasi dogrudan Alman populasyonu ile ilgiliydi 80 milyon civarinda bir nufusa sahip olan Alman halki mevcut olan Almanya topraklarindan daha fazlasina iskan ederek nufusunu besleyebilecek yeterlilige sahip olmali bunun icin Rusya nin bati kesimleriyle birlikte bir tahil ambari niteliginde olan Ukrayna yi egemenligi altina almaliydi Hitler Lebensraum politikasini 1938 de Cekoslovakya yi isgal ederek gerceklestirmeye basladi 1 Eylul 1939 da ise Polonya nin isgali geldi 1941 de Sovyetler Birligi nin isgaliyle birlikte Dogu Avrupa nin tamami Alman isgali altina girdi Hitler Almanya icin son derece gerekli gordugu Lebensraum politikasini iktidara gelmeden yillar once Kavgam da anlatmistir Bir milletin sahip oldugu topraklarin onemini soyle acikliyor Irkci devletin dis politikasi bir tarafta nufus ve diger tarafta topragin genisligi ile orantili yasama gucune sahip dogru kanunlara uygun bir iliski kurarak bu dunya uzerinde yasama sartlarini saglamalidir Bir milletin varligini devam ettirmesi kendi topraginin kaynaklari ile saglanir Baska herhangi bir rejim asirlarca devam etse bile akla mantiga uymaz Bu bir millet icin mahvolma anlamina gelmese de sonucta buyuk zararlara sebep olur Yeryuzunde yeterli olan bir toprak bir milletin yasama hurriyetini saglar Onemli simalarSoldan saga dogru Adolf Hitler Hermann Goring Joseph Goebbels Rudolf HessAlman irkciliginin teorisyeni Alfred Rosenberg Nasyonal sosyalizmin gelismesinde etkili olan tek kisi Adolf Hitler olmamistir Hitler in 1920 den itibaren yakin iliski kurdugu dostlarindan olan Rudolf Hess onun ilk destekcilerinden olmustur Ayni tarihlerde tanistigi dostlarindan olan ve Birahane Darbesi nde Hitler e yardim eden Ernst Rohm Hermann Goring ve Heinrich Himmler Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi nin orgutlenmesinde etkili olmuslardir Joseph Goebbels in 1924 te partiye katilmasiyla NSDAP ivme kazandi ve nasyonal sosyalizm yukselise gecti Zekasi ve Hitler kadar basarili olan etkileme yetenegiyle parti icinde hizla yukselen Goebbels propagandayi buyuk bir ustalikla kullandi bunun sonucunda da NSDAP Almanya nin en buyuk partisi olarak 1933 te iktidara geldi Nasyonal sosyalizmin ari irk hakkindaki ogretilerine ve antisemitist goruslerine sekil veren onemli kisilerden biri Alfred Rosenberg dir Son derece kati bir Alman irkciligina sahip olan Rosenberg in en bilinen calismasi olan Der Mythus Des 20 Jahrhunderts in 20 Yuzyilin Miti kitabinin yani sira 1919 dan 1933 e kadar yazdigi bazi makalelerin toplandigi Blut und Ehre Kan ve Onur adli dort ciltlik bir kitabi da vardir Yaptigi en buyuk icraatlar ise 1934 e kadar aktif olan ve nasyonal sosyalist sanat anlayisinin temellerini atan Alman Kulturunu Koruma Cemiyeti ni kurmasi ve II Dunya Savasi sirasinda Ele Gecirilmis Dogu Topraklari Bakani olarak gorev yapmasidir Rosenberg Hristiyanliga karsi tepkili ve pagan kulturunu yucelten bir nasyonal sosyalizm ideologudur oyle ki kiliselerin degistirilmesi Iskandinav mitolojisine ait cesitli sembol ve rituellerin yeniden yayginlastirilmasi gibi onerilerde bulunmustur Alman irkina en buyuk dusman olarak Samileri Hristiyanligi Latinleri Yahudileri ve Rus Tatarlarini saymistir Bakiniz Blut und Ehre Alman filozof Martin Heidegger de bir nasyonal sosyalist idi Heidegger Metafizige Gecis isimli kitabinda nasyonal sosyalizmi icsel bir hakikat ve buyukluk olarak tanimlamistir 1953 te kendisinden nasyonal sosyalizmi oven bu satirlari silmesi istenmis fakat Heidegger bu istegi reddetmistir Bakiniz Heidegger ve Nazizm Nasyonal sosyalizmin dogusu ve gelisimiBu bolumun bir kismi Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi ni anlatmaktadir Parti ile ilgili ayrintili bilgi icin bakiniz Nasyonal Sosyalist Alman Isci PartisiAdolf Hitler 1918 de I Dunya Savasi ndan yenik cikan Almanya da Imparator II Wilhelm tahti birakmis ve hemen ardindan yasanan ihtilalin sonucunda cumhuriyet kurulmustu Secime dayali bu yeni yonetim bicimi Almanlar icin daha once alisik olduklari monarsi yonetiminden farkli daha demokratik bir deneyimdi Secimler sonucu degisik siyasal partiler parlamentoya girdi Bu sirada I Dunya Savasi nin getirdigi buyuk altustluklere haksizliklar ve savastan yenik cikmanin vermis oldugu manevi eziklik de eklenmisti Bu durumdaki yeni Alman Cumhuriyeti daha sonralari Weimar Cumhuriyeti adiyla anilacakti Nasyonal sosyalistler veya siyasi rakiplerinin ve daha sonra ise tum dunyanin onlara verecegi kisa isimleriyle Naziler bu kosullarda savasi izleyen issizlik yoksulluk ve enflasyondan demokratik kurumlarin komunistlerin ve beceriksiz siyaset adamlarinin sorumlu oldugunu one suruyorlardi I Dunya Savasi nin sonunda somurgelerini kaybeden ordusu dagitilip yerine Reichswehr isimli yalnizca gonullulerden olusan kucuk bir kara ve deniz askeri birligi bulundurmasina izin verilen Almanya savas sonrasinda bir turlu asamadigi bu siyasal ve ekonomik bunalim nedeniyle daha da guc durumda kaldi Boyle bir ortamda ortaya cikan nasyonal sosyalistler yenilginin verdigi ezikligi uzerinden atamayan ve ekonomik durumu iyice bozulan Alman halkina is ekmek ve guclu bir Almanya vadettiler Almanlarin ustun bir irk oldugunu ve baslarina gelen tum kotuluklerin sorumlusunun basta Yahudiler olmak uzere Cingeneler komunistler ve sosyal demokratlar oldugunu one suruyorlardi Eski bir asker olan Adolf Hitler Alman Isci Partisi isimli siyasi partiye girdi ve partinin ilk uyelerinden biri oldu Alman Isci Partisi milliyetci ve sosyalist bir partiydi Politikada asiri Alman milliyetcisi ekonomide ise sosyalist bir devletci ekonomi programi benimsenmisti 24 Subat 1920 tarihinde partinin 25 maddelik programi aciklandi ve alinan karar sonucu partinin ismi Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi olarak degistirildi Hitler 29 Temmuz 1921 de partinin lideri oldu Parti uyeleri asker uniformasi giyer asker gibi davranir ve Hitler in ordusuymus gibi hareket ederlerdi Hitler in 1921 de kurdugu ve 1925 te yeniden orgutledigi Sturmabteilung Taarruz Bolugu kisa ismiyle SA NSDAP nin silahli kanadiydi SA mensuplari basta Almanya Komunist Partisi nin silahli kanadi Roter Frontkampferbund olmak uzere nasyonal sosyalistlere rakip olan pek cok siyasi kurulusla silahli catismaya giriyor ve NSDAP toplantilarinin guvenligini sagliyorlardi Hitler in Mein Kampf kitabinin ilk baskisi Temmuz 1925 Cumhurbaskani Hindenburg Hitler i sansolye basbakan ilan ediyor 1933 Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi uyelerinin Nurnberg deki yuruyusu 1938 Alman halki Hitler i selamliyor 1938 Hitler onderligindeki nasyonal sosyalistler 1923 te Bavyera eyaletinin yonetimini ele gecirmek icin ayaklandilar Bu olay tarihe Birahane Darbesi olarak gecti Darbe girisimi basarisizlikla sonuclandi ve Hitler kendisine 5 yil hapis verilmesine karsin 9 ay hapiste kaldi Mahku miyeti sirasinda dostu Rudolf Hess araciligiyla nasyonal sosyalistlerin kutsal kitaplari olarak benimsedikleri Kavgam Mein Kampf adli kitabini yazdi Kitapta Hitler kendi cocukluk ve genclik yillarini anlatiyor Viyana da gecirdigi yillarda dusuncelerinin nasil sekillendigini anlatip bunlari cesitli nedenlere bagliyor parlamenter demokrasinin elestirisini yapiyor Alman irkinin ustunlugu ile ilgili cesitli deliller one suruyor Yahudilere karsi olan dusmanca fikirlerini ifade ediyor nasyonal sosyalizmin felsefesiyle beraber amaclarini anlatarak nasyonal sosyalistlerin mucadelesi ugruna yapilan hakli ya da haksiz her seyin yararli ve gerekli oldugunu savunuyordu Adolf Hitler Almanya yi Avrupa nin efendisi yapma istegini gizleyemiyordu Ulke gelistikce ve halkin durumu iyilestikce nasyonal sosyalist dusunceler Almanlar arasinda yeterince ilgi gormedi Ama 1929 1932 yillari arasinda tum dunyayi etkisi altina alan Buyuk Buhran Almanya yi buyuk olcude sarsti Sonunda 20 leri bulan issizlik nasyonal sosyalist ulkulerin yeniden canlanmasini sagladi ve Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi ilk buyuk basarisini 1930 secimlerinde kazandi Ama iktidara gelmelerini saglayacak yeterli oyu henuz alamamislardi 1932 secimlerinde Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi nin aldigi oylar biraz gerilediyse de nasyonal sosyalist olmayan bazi milliyetci onderler Hitler i denetleyebileceklerini dusunerek basbakan olmasinda anlastilar Boylece Alman Cumhurbaskani Paul von Hindenburg 30 Ocak 1933 tarihinde Hitler i basbakan olarak atadi Birkac ay sonra yapilan 5 Mart 1933 secimlerinde ise Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi oylarin 43 9 unu aldi ve iktidarda kalmalari kesinlesti Hitler iktidara gelir gelmez yasamin her alaninda nasyonal sosyalizmi yerlestirmeye calisti Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi ve yeni Imparatorluk Sansolyesi Adolf Hitler Alman Imparatorlugu devletinin ve Alman halkinin siyasi ve sosyal idaresini ele alarak tek bir irade ile kendi egemenligi altinda birlestirdi bundan dolayi nasyonal sosyalist yonetim kendine karsi olabilecek hicbir du suncenin var olmasina izin vermedi Weimar Cumhuriyeti nin zayif ve ezilmis rejimi yerine cok daha guclu bir ulke yaratmak amaciyla harekete gecildi ve bunun sonucunda calisma yasami egitim ve ogretim nasyonal sosyalist ideolojiye uygun olarak yeniden or gutlendi 21 Nisan 1933 te kurulan yeni duzende halka rehberlik edilmesi icin Halki Aydinlatma ve Propaganda Bakanligi kuruldu 1 Aralik 1933 te cikarilan kanun ile Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi disindaki tum partiler kapatildi Nasyonal sosyalist devrim NSDAP yoneticilerinin ve sivil nasyonal sosyalist Almanlarin destegi ile surdu ve 1933 1934 yillari icerisinde hizli bir surec halinde gerceklesti Toplum bireylerin cogunun destekledigi ve yururluge girmesini bekledigi nasyonal sosyalist sisteme kendisini adapte etti Devlet kurumlari nasyonal sosyalist sistemin on gordugu sekilde duzenlendi Ulusal semboller ve bayrak degistirildi 2 Agustos 1934 te Hindenburg un vefatiyla birlikte Hitler cumhurbaskanligi makamini da ustlendi ve Fuhrer und Reichskanzler Fuhrer ve Imparatorluk Sansolyesi unvanini kullanmaya basladi Boylece Hitler genis yetkilere sahip olarak tum Almanya nin idaresine secildi Hitler nasyonal sosyalist devrim hakkinda su sozleri soylemisti Nasyonal sosyalist devrim bir devrimci olarak tanimlandiginda haddinden fazla islem yapar Anarsi tam yol olmamalidir kalici bir fenomen olarak hicbir devrim yoktur Devlet bir polis devletine donustu ruldu 1934 ten sonra dogru dan Hitler e baglanan koruma birligi anlami na gelen nasyonal sosyalistlere bagli yari askeri milis kuvveti olan SS Koruma Timi Heinrich Himmler tarafindan orgutlen misti Hitler in en sadik yoldaslarindan biri olan Joseph Goebbels ise etkileyici konusmalari ve Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi adina yaptigi propagandalar ile Alman halkina nasyonal sosyalizmi asiliyordu Hitler iktidara geldikten 1 yil sonra Uzun Bicaklar Gecesi olarak isimlendirilecek olan 30 Haziran 1934 u 1 Temmuz 1934 e baglayan gece ust duzey SA elemanlarinin oldurulmesini emretti Bu gorevi SS e bagli askerler gerceklestirdi Ernst Rohm basta olmak uzere onemli pek cok SA yoneticisi olduruldu Hitler SA nin liderligine ise Viktor Lutze yi atadi Bu olaydan sonra Hitler ordu uzerinde tam otorite kurmayi basarmis once Avrupa sonra da dunya fethi icin guclu bir Alman ordusu yaratma hazirliklarina hiz vermistir Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi Alman ekonomisinin ve halkin moralinin duzelmesi icin devletci bir politika izleyerek yeni is imkanlari yaratmaya basladi Isci orgutlenmesi uzerinde kontrol saglandi 2 Mayis 1933 te tum sendikalar kapatildi ve 24 Ekim 1934 te isci ve isverenlerin bir arada bulunup uzlastigi korporatif Alman Emek Cephesi kuruldu Alman halkinin ekonomik durumu boylece zaman ilerledikce duzeliyordu ama ayni zamanda ortamda bir kargasa hakimdi Nasyonal sosyalist yonetim toplum uzerinde etkin bir propaganda calismasi yurutuyor Yahudiler ve Bolsevizm dusman addedilerek hedef gosteriliyordu Alman halkinin cogu nasyonal sosyalizmi buyuk bir baglilikla benimsemisti ve halkin Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi ne verdigi destek giderek artiyordu Oyle ki o donemin Alman genclerinin 60 i Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi nin genclik kolu olan Hitler Gencligi Hitlerjugend orgutune gonullu olarak katilmisti Halkin rejime bu denli destek vermesinin sebebi nasyonal sosyalizmin ozunde yatan devingen ruhtaydi Nasyonal sosyalistlere gore ulusu olusturan insanlar arasinda ayni kani tasimanin verdigi yakinlasmadan kaynaklanan bir topluluk ruhu vardir Ayni irkin parcalarini olusturan bu insanlari bir araya toplayan sey kisisel cikarlar ve yasalardan cok tasidiklari kan bagidir Kisiler kendi yararlarina bir hak talebinde bulunmazlar irkin cikarlarini esas alan hukuki duzenlemelerin sagladigi olanaklarla yetinirler Her turlu gelismenin temel kosulu irkin yukselmesi ve korunmasi oldugundan ozel ve kisisel cikarlara hizmet eden orgutlenmelere izin verilmez O yillarda yapilan basarili ekonomi politikalari sayesinde Weimar Cumhuriyeti doneminde 20 leri bulan issizlik 0 a indirilmis hicbir Alman issiz kalmamistir Yahudi para babalarina ait olan mulkiyetlere devlet tarafindan el konulmus ve ulkedeki Alman vatandaslarin yararina kullanilmistir Yahudi para babalarina ait olan sirketlere devlet tarafindan el konulmus ya da kapatilmistir Yahudilere ait olan her mulkiyet kamulastirilmis ve Almanlarin zenginlesip refaha kavusmasi icin kullanilmistir Hitler in yonetimindeki Almanya da sehirler modernize edilerek sanatsal ve kulturel alanda ilerleme saglanmistir Insa edilen genis meydanlar gosterisli caddeler ve yeni bir medeniyetin simgesi olan klasikligin ve modernizmin karisimi kentsel yapilarla beraber ari irki simgeleyen genc erkek ve kadin heykelleri ve daha bircok sey nasyonal sosyalist kulturun birer ornegi idi Ancak tum bu ekonomik ve sosyal ilerlemeler II Dunya Savasi nin sonunda tamamen durmus hatta yok olmustur Alman nasyonal sosyalistlerin asagi irk olarak niteledikleri Yahudiler ile siyasal karsitlarini gonderdikleri ilk toplama kampi 1933 te Dachau da kurulmustu Hitler in emriyle ayni yil Yahudilere karsi boykot baslatildi 1933 ten 1940 a kadar Almanya da yasayan Yahudiler tum vatandaslik haklarindan men edildiler 1939 a gelindiginde Almanya da alti toplama kampi vardi 1938 deki Kristal Gece den sonra Yahudilere karsi ilk soykirim girisimi 1940 ta basladi Almanlar isgal ettikleri bolgelerde asagi irk olarak niteledikleri Yahudilerin yani sira savas tutsaklarini boyunduruk altina aldiklari halklarin icerisinde isyan eden sivilleri komunistleri sosyal demokratlari buralarda kur duklari kamplarda topladilar Aralarinda Polonya daki Auschwitz in de bulundugu bu kamplardaki tutsaklari kole gibi calistirdi lar Ozellikle Yahudiler ve Cingeneler soyla rini yok etmeyi hedefleyen nasyonal sosyalist rejim tarafin dan toplu halde gaz odalarinda olduruldu ve cesetleri olu yakma firinlarinda yakildi Hitler dis politikada ustun olarak niteledi gi Alman irkini bir araya toplamak ve bu irkin rahatca yasamasini saglayacak yasam alani ni elde etmek amaciyla once Avusturya yi 1938 ardindan Cekoslovakya yi 1939 Al man topraklarina katti 1939 da Polonya yi isgal ederek II Dunya Savasi ni baslattilar Nasyonal sosyalistler zafer tutkusuyla Almanya yi savasa soktular ve kisa bir sure icerisinde Avrupa nin buyuk bir kismini fethettiler ancak cephede alinan yenilgilerin 1943 ten itibaren baslayarak 1944 te hizla artmasiyla ve 1945 te kesin bir yenilgiye donusmesi sonucuyla II Dunya Savasi nin Avrupa cephesi 8 Mayis 1945 te Almanya nin yenilgisiyle son buldu Nasyonal sosyalist propagandaBakiniz NSDAP maddesi Propaganda bolumu1945 sonrasiNazilerin sembolu olan gamali hac sembolunun parcalanmis hali uzerinde yer alan bir Kizil Ordu askerini tasvir eden Sovyet Savas Aniti Treptower Parki Berlin Ikinci Dunya Savasi nin ardindan tarih bilimi tarafindan yapilan calismalar ve dunya toplumlarinin degerlendirmesi sonucunda nasyonal sosyalizm hakkindaki gorusler olumsuz veya olumlu olarak iki genellemeyle gozlenebilir Olumsuz gorusler coktur ki nasyonal sosyalizm bugun Alman halki ile geri kalan dunyanin icerisinde yer aldigi uluslararasi boyuttaki siyasi ve toplumsal alanlarda kabul gormemektedir Almanya nin nasyonal sosyalizm donemi olumsuz goruse sahip cevreler tarafindan karanlik bir donem olarak degerlendirilir Ozellikle de Hitler Holokost un yani sira buyuk bir yikima sebep olan ve milyonlarca insanin hayatini kaybettigi Ikinci Dunya Savasi ni baslatmakla sorumlu tutulur Dunya toplumlarinda nasyonal sosyalizm hakkinda olumlu goruse sahip bazi cevrelerin ve bazi tarihcilerin bakis acisi ise farklidir Olumlu goruse gore Birinci Dunya Savasi nin hemen ardindan yasanan sikintili yillar o donemin Almanya sinda ulkeyi yonetmek icin NSDAP yi tek secenek haline getirmisti ve Alman halkini birlik beraberlik icerisinde bir butun haline getirmekte basarili olmustu Nasyonal sosyalist yonetim altindaki Almanya da ekonomik siyasi askeri ve sanatsal alanda ilerlemelerin kaydedilmis olmasi olumlu gorus belirten cevrelerde savas kaybedilse de nasyonal sosyalizmin Almanya yi ileri bir asamaya getirdigi fikrini olusturmustur Nasyonal sosyalizmin mirascisi olan neo Nazizm bugun halen acik veya gizli eylemlerle faaliyetini cesitli ulkelerde surdurmeye calismaktadir Bunlar arasinda Almanlarin neo Nazi Almanya Ulusal Demokratik Partisi ve asiri sagci siyasi olusumlari Ingiltere Rusya ve Amerika Birlesik Devletleri ndeki ufak neo Nazi gruplariyla beraber Avrupa basta olmak uzere dunyanin cogu yerinde neo Nazi siyasi parti ve akim mevcuttur Almanya basta olmak uzere bircok ulkede neo Nazilerin acikca siyasi ve dernek calismalari sinirlandirilmis veya yasaklanmistir Nasyonal sosyalizm ve Hitler hakkindaki tartismalar gunumuzde de halen devam etmektedir Bir Alman ideolojisi mi Nasyonal sosyalizmin kurucusu Adolf Hitler bu fikirlerini Alman milliyetciligi uzerinden sekillendirmistir Ilk olarak Alman milliyetciliginin radikal bir modeli olan bu ideoloji daha sonralari diger dunya toplumlarindaki bazi asiri sag kesimler tarafindan da savunulmaya baslanmistir Dunya toplumlarindaki neo Nazilerin bu sistemi kendilerine uyarlayarak benimsemeleri II Dunya Savasi nin bitimiyle gerceklesmistir Dunya uzerindeki her neo Nazi bu sistemi kendi ulusuna uyarlayarak kendi politik durusunu ortaya koymustur 1945 oncesinde yalnizca bir Alman ideolojisi olarak nitelenebilecek olan nasyonal sosyalizm 1945 ten gunumuze kadarki zaman diliminde ise her toplumdaki neo Nazinin kendi ulkesindeki sartlara gore benimsedigi bir ideoloji olmustur Ilgili filmlerLeni Riefenstahl Triumph des Willens Iradenin Zaferi 1935 Steven Spielberg Indiana Jones and the Last Crusade Indiana Jones Son Macera 1989 Steven Spielberg Schindler s List Schindler in Listesi 1993 Roberto Benigni Life is Beautiful Hayat Guzeldir 1997 Tony Kaye American History X Gecmisin Golgesinde 1998 Neo Nazizm konulu Roman Polanski The Pianist Piyanist 2002 Menno Meyjes Max Genc Hitler 2002 Hitler The Rise of Evil Hitler Kotulugun Yukselisi TV 2003 Bernd Eichinger Der Untergang Cokus 2004 Paul Verhoeven Zwartboek Kara Kitap 2006 Stefan Ruzowitzky Karl Markovics Kalpazanlar 2007 Bryan Singer Operation Valkyrie Operasyon Valkyrie 2008 Mark Herman The Boy in the Striped Pyjamas Cizgili Pijamali Cocuk 2008 Quentin Tarantino Inglorious Basterds Soysuzlar Cetesi 2009 Unsere Mutter Unsere Vater Analarimiz Babalarimiz TV 2013 Kaynakca October 1923 Interview with Adolf Hitler by George Sylvester Viereck in The American Monthly famous trials com 6 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Eylul 2022 www etymonline com Ingilizce 10 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Mart 2021 Were the Nazis Really Socialists It Depends on How You Define Socialism fee org 19 Nisan 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Aralik 2022 Otto Strasser Biography britannica com 21 Nisan 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Eylul 2022 Mann Michael Fascists New York City Cambridge University Press 2004 p 183 Arsivlenmis kopya 16 Ocak 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Nisan 2017 Ayrica bakinizNazi sembolizmi Adolf Hitler Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi Nasyonal sosyalist ideolojide sosyalizm Nazilerden arindirma Neo Nazizm Sosyal Darwinizm Turkiye de NazizmDis baglantilar Ingilizce Wikimedia Commons ta Nasyonal sosyalizm ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Nurnberg Mahkemeleri Nuremberg Trials 27 Subat 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Nazi sembolizmi Nazi symbolism 30 Mayis 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Nazi Almanyasi nda mistisizm Nazi mysticism 13 Eylul 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Dazlaklar Nazi Skinheads 20 Kasim 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Neo Nazizm Neo Nazism 28 Subat 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Japon milliyetciligi Japanese nationalism 16 Ekim 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Avusturya nasyonal sosyalizmi Austrian national socialism 3 Kasim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Cek nasyonal sosyalizmi Czech national socialism 13 Eylul 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi