Kaba Taş Devri, Yontma Taş Devri veya bilimsel adıyla Paleolitik Çağ olarak tanımlanan Eski Taş Çağı günümüzden yaklaşık 2 milyon yıl önce başlamış ve 12.000 yıl önce son bulmuştur. Ancak verilen bu tarihlerin dünya geneli içinde geçerli olduğunu ve yerel olarak değişmeye açık bulunduğunu da belirtmek gerekir. İnsanlık tarihinin %99'u gibi çok büyük bir bölümünü kapsayan bu çağ, aynı zamanda ilk insan atalarının ortaya çıkışı ve ilk aletlerin üretimi yoluyla insanın kavrama yeteneği ve temsil etmesiyle de söz konusu tarihin gelişimi içinde çok önemli bir yer tutmaktadır.
Doğanın sınırlayıcı ve belirleyici baskısı altında yaşayan Paleolitik Çağ insanları ekonomik açıdan, avcı ve toplayıcı toplulukları temsil ederler. Besin üretmeyi bilmeyen bu insanlar, yalnızca yaşadıkları ortamda bulunan yabani sebze, meyve ve kökler ile avlandıkları hayvanları yiyerek beslenmişlerdir. İklim ve çevre koşullarının değişkenliği nedeniyle, yeni besin kaynakları aramak ve av hayvanlarını izleyerek, küçük gruplar halinde konar-göçer tarzda yaşamışlardır. Kaya sığınaklarının bulunduğu yerlerde mağara ve kayaaltı sığınaklarında barınmışlar, kaya sığınaklarının bulunmadığı yerlerde ise açık havada kurdukları sığınaklarda yaşamışlardır.
Paleolitik Çağ, karakteristik çizgileri ve kültürleriyle Alt, Orta ve Üst olmak üzere 3 evreye ayrılır. Alt Paleolitik devrin insanları, beyin kapasiteleriyle orantılı olarak kendilerini vahşi hayvanlardan korumak, beslenmek, avlanmak için ve zaman zaman da kendi aralarındaki mücadelelerde kullanmak üzere birtakım basit taş aletler yapmaya başlamışlardır. Genellikle doğanın kendilerine sunduğu taşları, ya daha sert olan başka taşlarla yontarak işlemişler ya da doğal halde çevrelerinde bulunan ve çok az bir rötuşla alet haline gelebilen parçaları kullanmışlardır. Alt Paleolitik süresince oldukça ılımlı geçen iklimin Orta Paleolitik'de kurumaya, sertleşmeye ve giderek bol kar yağışıyla belirgin yeni bir buzullaşmaya dönmesi, insanın yaşayışı ve teknolojisinde bir dizi değişiklikler meydana getirmiştir. Bu teknolojik değişikliğin en belirgin yanı, yonga endüstrisinde kendini gösterir. Alt Paleolitik'in kaba taş alet (2 yüzeyli)yongalarının yerini oldukça düzenli bir şekilde yontulmuş kenarlarda yapılan düzeltilerle (rötuş) uç kazıyıcı haline sokulmuş işlenik yonga aletler alır. Bu dönemin insanları olan Homo neanderthalensis'lerin, eldeki kısıtlı alet teknolojisi ile mamut, gergedan, geyik gibi büyük hayvanları avlayabilmeleri bu insanların avcılıkta ne kadar ustalaştıklarını ve hayvanları avlayabilmek için birtakım av teknik ve yöntemlerini geliştirdiklerinin bir kanıtıdır.
Ayrıca bu evrede, inançlarla ilgili birtakım belirtilerin ortaya çıktığı görülüyor. Örneğin tek ya da çift çukurlar şeklindeki mezarlar ve bunların yanındaki -belki de besin depoları olarak yorumlanabilecek- eklentiler, Neanderthal'lerin ölü gömme eylemleri hakkında bilgi veren izlerdir. İklimin tekrar hissedilir derecede soğuduğu ve kuru hale geldiği Üst Paleolitik Çağ'da, Homo Neanderthal'lerin yerini modern insanın atası sayılan Homo sapiens'ler alır. Homo sapiensler becerili ve aktüel insana daha yakın olan insanlardır. Üst Paleolitik'te yontma teknolojisindeki gelişme dikkat çekecek bir düzeyde olup, taş işçiliği en büyük gelişmesine ulaşmıştır. Alt Paleolitik'te kısmen de olsa Orta Paleolitik'de görülen klasik 2 yüzeylilerin (el baltası) yerini çakmak taşı yonga ve dilgilerin üzerine yapılmış, çeşitli tipteki aletler almıştır. Ön kazıyıcılar taş delgiler, taş kalemler, yaprak biçimli uçlar, mekik aletler bunlardan bazılarıdır. Üst Paleolitik'in son evrelerinde ise sırtı devrik dilgiciklerin ortaya çıktığı görülüyor. Taş aletlerin yanı sıra kemik ve boynuzdan yapılmış aletlerde de büyük bir artış gözlenmektedir. Esasen bu evrede taş aletler, büyük çoğunlukla kemik aletleri şekillendirmek için yapılmışlardır. Bu ise Üst Paleolitik'te artık alet yapan aletlerin üretildiğini göstermektedir.
Üst Paleolitik Çağ'ın önemli gelişmelerinden biri de insanların entelektüel hayatlarıyla ilgili birtakım sanat eserlerini yapmaya başlamalarıdır. Mağara duvarlarına ve çeşitli objeler üzerine yapılan boyalı resim,gravür, alçak kabartmalar ile heykelcikler, Paleolitik sanatın, sanat tarihi içinde oynadığı rolü ortaya koyar. Üst Paleolitik'te süslenme merakı da açıkça görülür. Balık kemiği, kavkı, çeşitli hayvan kemiği, diş ve kabuklarından yapılan süs eşyalarının Üst Paleolitik'te insanlar tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Ayrıca bu devirde artık insanlar ölülerini sistemli bir biçimde gömmeye başlamışlardır. Anadolu Paleolitik'ine günümüze değin yapılan kazı ve yüzey araştırmalarının ışığında bakıldığında, yeterince araştırılmamış olmasına karşın, Alt, Orta, Üst Paleolitik dönemlere ait taş ve kemik endüstri, fauna, flora ve insan kalıntıları ile sanat yapıtlarının ele geçmiş olması, Anadolu'nun ne denli yoğun bir biçimde iskan edildiğini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bugünkü bilgilerin ışığında, Anadolu Paleolitik Çağ'ın tüm evrelerini, stratigrafik süreklilik içinde veren tek mağara Karain'dir. Antalya'nın 30 km kuzeybatısında yer alan bu merkez; Alt, Orta ve Üst Paleolitik evrelere ilişkin çeşitli "oturma tabanları" vermektedir. Sözü edilen evrelere ait çok sayıda yontma taş ve kemik aletin yanı sıra, taşınabilir sanat eserleri, Homo Neanderthal ve Homo sapiens'lere ait diş ve kemik kalıntıları, yine çok sayıda yanmış ve yanmamış kemik kalıntıları da vermiştir.
Karain Mağarası, buluntularıyla, yalnız Anadolu'da değil, aynı zamanda Yakın Doğu Paleolitiği için de büyük önem taşımaktadır. Anadolu Paleolitik'indeki en büyük boşluk, salt yaşlandırmanın henüz yapılamamış olmasından kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, son yıllarda Aşağı Fırat Havzasında yapılmış olan kazı ve sistemli yüzey araştırmaları ile Karain ve Yarımburgaz mağaralarında yeniden başlatılan kazılarda elde edilen buluntular üzerinde sürdürülmekte olan incelemeler, Anadolu Paleolitik'inin henüz çözümlenmemiş olan stratigrafik ve kronolojik sorunlarına çözüm aramaya yöneltilmiş bulunmaktadır. Yontma Taş Çağı eserlerinin en güzel örnekleri Güney Anadolu sahillerinde, Antalya civarında yer alan Karain Mağarası buluntularıdır. Burada yaklaşık 10,5 metre kalınlığındaki dolgu malzemesi içinde Yontma Taş Çağı'nın bütün evrelerine ait kültür tabakaları ortaya çıkarılmıştır. Bu tabakalar içerisinde çeşitli taşlardan yapılmış aletler arasında el baltaları, kazıyıcılar, uçlar ele geçirilmiştir. Kemikten yapılmış aletlerden cımbızlar, iğneler, süs eşyası gibi kalıntılar da bulunan eserler arasındadır. İstanbul'un 22 km batısında yer alan Yarımburgaz mağaralarında elde edilen veriler ise, burada büyük bir olasılıkla Homo erectusların yaşamış olduğunu ve burasını bir barınak olarak kullandıklarını kanıtlamaktadır. Elde edilen Alt Paleolitik Çağ taş endüstrisi çakmak taşı, kuartz ve kuartzitten oluşur; yonga türü aletler belirgin bir şekilde egemendir. Geriye kalan az sayıdaki çekirdek aletleri ile satır, kıyıcı satır örnekleri oluşturur.
Paleocoğrafya ve iklim
Paleolitik dönem Pleistosen jeolojik dönemiyle aynı zamana denk gelmiştir. Her ne kadar Pleistosen 2,6 milyon yıl önce, yani Paleolitik dönemin başlangıcından 700.000 yıl sonra başlamış olsa da, her ikisi de 12.000 yıl önce sona ermiştir. Pleistosen, insan toplumları üzerinde etkisi olan coğrafya ve iklimde önemli değişikliklere tanıklık etmiştir.
Pliyosen'in başlarında kıtalar yer değiştirmeye devam etmiş, bugünkü konumlarından 250 kilometre uzaklıktan sadece 70 kilometre uzaklığa kadar hareket etmişlerdir. Güney Amerika, Panama Kıstağı aracılığıyla Kuzey Amerika'ya bağlandı ve Güney Amerika'nın eşsiz keseli yaban hayatının azalmasına yol açtı. Bu olayın ayrıca, sıcak ekvator okyanus akıntılarını bozması ve daha soğuk Arktik ve Antarktika sularını izole edilmiş Atlantik Okyanusu'na sokması nedeniyle küresel sıcaklıklar üzerinde geniş kapsamlı etkileri olmuştur.
Orta Amerika'nın büyük bir kısmı Pliyosen'de oluşarak Kuzey ve Güney Amerika'yı birbirine bağladı ve faunanın yeni bölgelere göç etmesine ve kolonileşmesine olanak sağladı. Afrika'nın Asya ile çarpışması Akdeniz'i doğurdu ve Tethys Okyanusu'nun kalıntılarını kapattı. Pleistosen'e gelindiğinde kıtalar, üzerinde durdukları tektonik plakalar arasında minimum hareketle esasen bugünkü konumlarına ulaşmışlardı.
Pliyosen dönemindeki iklim değişiklikleri daha serin, daha kuru koşulları ve günümüze benzer mevsimsel örüntüleri içeriyordu. Antarktika'da buz tabakaları genişledi ve yaklaşık 3 milyon yıl önce Arktik buz örtüsünün oluşumuna işaret etti. Bu değişiklikler muhtemelen ormanların ortadan kalkmasına ve otlaklar ile savanların yayılmasına yol açmıştır.
Pleistosen'e tekrarlanan buzul döngüleri damgasını vurmuş, kıtasal buzullar bazı yerlerde 40. paralele kadar uzanmıştır. Buzullar arası dönemlerle ayrılan dört büyük buzul olayı meydana gelmiştir. Buzullar küçük ilerlemeler ve buzulların geri çekilmesini içerirken, stadyumlar küçük gezintilerdi ve interstadyumlar aradaki zamanlardı. Bu buzul ilerlemeleri deniz seviyelerinde önemli düşüşlere yol açmıştır.
Buzullaşmanın küresel etkileri büyük olmuştur. Antarktika Pleistosen ve öncesindeki Pliyosen boyunca buzullarla kaplı kaldı ve dünyanın çeşitli yerlerinde buzullar oluştu. Kuzey yarımkürede çok sayıda buzul birleşerek geniş alanları kaplamıştır. Üst Paleolitik Çağ'ın sonlarında Beringia kara köprüsü buzlar tarafından kapatılmış ve muhtemelen ilk insanların Amerika kıtasına geçmesi engellenmiştir.
Pleistosen'in iklimi, güney Pasifik'te zayıflayan ticaret rüzgarları ve çeşitli El Niño işaretleri ile sürekli bir El Niño modeli olarak nitelendirilebilir.
Paleolitik dönemin genellikle Pleistosen'in sonunda sona erdiği ve daha sıcak bir Dünya'yı başlattığı düşünülür. Bu iklimsel değişim, hastalık ve insanlar tarafından aşırı avlanma gibi faktörlerle birlikte Pleistosen megafaunasının yok olmasında rol oynamış olabilir. Yeni araştırmalar, yünlü mamutların yok oluşunun iklim değişikliği ve insan avcılığının bir kombinasyonundan kaynaklanmış olabileceğini öne sürüyor. Pleistosen sona erip Holosen başladığında, küresel ısınma daha önce donmuş olan mamut habitatlarını insanlar için daha erişilebilir hale getirmiş olabilir. Yünlü mamutların küçük popülasyonları yakın zamana kadar izole Arktik adalarında varlığını sürdürmüştür.
Paleolitik insanlar
Paleolitik insanlar ve yaşam biçimleri hakkındaki bilgilerimizin neredeyse tamamı arkeolojiden ve Paleolitik seleflerine benzer şekilde yaşayan Kung San gibi modern avcı-toplayıcı kültürlerle yapılan etnografik karşılaştırmalardan gelmektedir. Tipik bir Paleolitik toplumun ekonomisi avcı-toplayıcı bir ekonomiydi. İnsanlar et için vahşi hayvanları avlıyor ve yiyecek, yakacak odun ve aletleri, giysileri ya da barınakları için malzeme topluyordu.
Nüfus yoğunluğu çok düşüktü, kilometre kare (1/sq mi) başına sadece 0,4 kişi düşüyordu. Bunun nedeni büyük olasılıkla düşük vücut yağı, bebek öldürme, kadınlar arasında yüksek düzeyde fiziksel aktivite, bebeklerin geç sütten kesilmesi ve göçebe yaşam tarzıydı. Buna ek olarak, geniş bir arazi alanı bile aktif olarak tarım yapılmadan çok sayıda insanı destekleyemezdi - yiyecek bulmak zordu ve bu nedenle grupların çok fazla büyümesi toplayabildikleri yiyecek miktarıyla engelleniyordu. Günümüz avcı toplayıcıları gibi Paleolitik insanlar da hem Neolitik tarım toplumlarında hem de modern sanayi toplumlarında benzeri olmayan bir boş zaman bolluğuna sahipti. Paleolitik dönemin sonunda, özellikle de Orta veya Üst Paleolitik dönemde, insanlar mağara resimleri, kaya sanatı ve takılar gibi sanat eserleri üretmeye ve ölü gömme ve ritüeller gibi dini davranışlarda bulunmaya başlamıştır.
Homo erectus
Paleolitik Çağ'ın başlangıcında homininler öncelikle Afrika'nın doğusunda, Büyük Rift Vadisi'nin doğusunda bulunmuştur. Günümüzden bir milyon yıl öncesine ait bilinen hominin fosillerinin çoğu bu bölgede, özellikle de Kenya, Tanzanya ve Etiyopya'da bulunmaktadır.
Milattan önce 2.000.000 - 1.500.000 yılları arasında hominin grupları Afrika'yı terk ederek güney Avrupa ve Asya'ya yerleşmeye başlamıştır. Güney Kafkasya yaklaşık 1.700.000 MÖ'de işgal edilmiş ve kuzey Çin'e yaklaşık 1.660.000 MÖ'de ulaşılmıştır. Alt Paleolitik dönemin sonuna gelindiğinde hominin ailesinin üyeleri bugünkü Çin'de, Endonezya'nın batısında ve Avrupa'da Akdeniz çevresinde ve İngiltere, Fransa, Güney Almanya ve Bulgaristan'a kadar kuzeyde yaşıyordu. Kuzeye doğru yayılmaları ateşin kontrol edilememesi nedeniyle sınırlı kalmış olabilir: Avrupa'daki mağara yerleşimleri üzerinde yapılan çalışmalar, milattan önce 400.000 - 300.000 yıllarından önce ateşin düzenli olarak kullanılmadığını göstermektedir.
Bu döneme ait Doğu Asya fosilleri tipik olarak Homo erectus cinsine yerleştirilir. Avrupa'da Alt Paleolitik döneme ait bilinen yerlerde çok az fosil kanıtı bulunmaktadır, ancak bu bölgelerde yaşayan homininlerin de aynı şekilde Homo erectus olduğuna inanılmaktadır. Bu dönemde Amerika'da, Avustralya'da ya da Okyanusya'nın hemen hemen hiçbir yerinde homininlere dair bir kanıt bulunmamaktadır.
Bu erken kolonistlerin kaderleri ve modern insanlarla ilişkileri hala tartışma konusudur. Mevcut arkeolojik ve genetik modellere göre, Avrasya'nın y. 2,000,000 – y. 1,500,000 MÖ'de insanlarla dolmasının ardından en az iki kayda değer genişleme olayı yaşanmıştır. MÖ 500.000 civarında, sıklıkla Homo heidelbergensis olarak adlandırılan bir grup erken insan Afrika'dan Avrupa'ya geldi ve sonunda Homo neanderthalensis (Neanderthaller) olarak evrimleşti. Orta Paleolitik dönemde, Neandertaller şu anda Polonya'nın bulunduğu bölgede bulunmaktaydı.
Homo erectus ve Homo neanderthalensis'in soyları Üst Paleolitik Çağ'ın başlarında tükenmiştir. Homo sapiens'ten türeyen anatomik olarak modern Homo sapiens sapiens, yaklaşık 300.000 MÇ'de doğu Afrika'da ortaya çıkmış, yaklaşık 50.000 MÖ'de Afrika'yı terk etmiş ve gezegen boyunca yayılmıştır. Birden fazla hominid grubu belirli bölgelerde bir süre bir arada yaşamıştır. Homo neanderthalensis, yaklaşık 40.000 yıl önce Avrasya'nın bazı bölgelerinde hala bulunmaktaydı ve Homo sapiens sapiens ile bilinmeyen bir derecede melezleşmeye girmişti. DNA çalışmaları da Homo sapiens sapiens ve Homo sapiens denisova arasında bilinmeyen bir derecede melezleşme olduğunu göstermektedir.
Altay Dağları ve Endonezya'da bulunan "Homo neanderthalensis" ya da "Homo sapiens" türlerine ait olmayan hominin fosilleri, sırasıyla y. 30,000 – y. 40,000 MÖ ve y. 17,000 MÖ'ye radyokarbonla tarihlendirilmiştir.
Paleolitik dönem boyunca, özellikle ekvator bölgesi dışında insan nüfusu düşük kalmıştır. Avrupa'nın 16.000 ile 11.000 MÖ arasındaki tüm nüfusu muhtemelen ortalama 30.000 kişiydi ve 40.000 ile 16.000 MÖ arasında 4.000-6.000 kişi ile daha da düşüktü. Bununla birlikte, Portekiz'deki bir mağara olan Lapa do Picareiro'da (pt) 41.000 ila 38.000 yıl öncesine ait binlerce kesilmiş hayvan kalıntısı ve Paleolitik insanlar tarafından yapılmış aletler bulunmuştur.
Teknoloji ve el sanatları
Bazı araştırmacılar, o çağda astronomi (veya kozmoloji) hakkındaki bazı erken fikirlerle sınırlı olan bilimin Paleolitik teknoloji üzerinde sınırlı bir etkisi olduğunu belirtmişlerdir. Ateş yakmak bilgi sisteminin bir parçasıydı ve kimyasal süreçleri anlamadan da mümkündü, Bu tür pratik beceriler bazen zanaat olarak adlandırılır. Din, batıl inançlar ya da doğaüstüne yapılan çağrılar, yanma gibi olguların kültürel açıklamalarında rol oynamış olabilir.
Aletler
Paleolitik insanlar taş, kemik (özellikle geyik) ve ahşaptan aletler yapmışlardır. Erken paleolitik homininler, Australopithecus, taş aletlerin ilk kullanıcılarıdır. Etiyopya'daki kazılarında binlerce eser bulunmuştur ve radyoizotopik tarihleme ve manyetostratigrafi yoluyla bu alanlar kesin olarak 2,6 milyon yıl öncesine tarihlendirilebilir. Kanıtlar, bu erken homininlerin kasıtlı olarak iyi yongalama özelliklerine sahip ham taşı seçtiklerini ve kesmek için keskin kenarlı aletler üretmek için ihtiyaçlarına uygun boyutta taşlar seçtiklerini göstermektedir.
En eski Paleolitik taş alet endüstrisi olan Oldowan, yaklaşık 2,6 milyon yıl önce başlamıştır. Bu endüstride doğrayıcılar, burinler ve dikiş bızları gibi aletler üretilmiştir. Bu endüstri yaklaşık 250.000 yıl önce yerini, ilk kez 1,8-1,65 milyon yıl önce Homo ergaster tarafından tasarlanan daha karmaşık Acheulean endüstrisine bırakmıştır. Acheulean aletleri yaklaşık 100.000 yıl önce arkeolojik kayıtlardan tamamen kaybolmuş ve yerini Mousterian ve Aterian endüstrileri gibi daha karmaşık Orta Paleolitik alet takımları almıştır.
Alt Paleolitik insanlar, el baltaları ve kesiciler de dahil olmak üzere çeşitli taş aletler kullanmışlardır. El baltalarını sıklıkla kullanmış gibi görünseler de, kullanımları konusunda anlaşmazlıklar vardır. Yorumlar, kesici ve doğrayıcı aletlerden kazma aletlerine, yonga çekirdeklerine, tuzaklarda kullanıma ve belki de kur yapma davranışında tamamen ritüel bir öneme kadar uzanmaktadır. bazı el baltalarının bir su birikintisindeki hayvan sürüsüne fırlatılarak içlerinden birini sersemletmek amacıyla "öldürücü frizbi" olarak kullanılmış olabileceğini öne sürmüştür. Balta sapına dair hiçbir belirti yoktur ve bazı eserler bunun için çok büyüktür. Dolayısıyla, fırlatılan bir el baltası genellikle çok ciddi yaralanmalara neden olacak kadar derine nüfuz etmezdi. Yine de, yırtıcı hayvanlara karşı savunma için etkili bir silah olabilir. Doğrayıcılar ve kazıyıcılar muhtemelen leş hayvanlarının derisini yüzmek ve kesmek için kullanılıyordu ve keskin uçlu sopalar genellikle yenilebilir kökleri kazmak için elde ediliyordu. Muhtemelen ilk insanlar, akrabaları olan şempanzelerin Afrika Senegal'de yaptığı gibi, küçük hayvanları avlamak için 5 milyon yıl kadar önce tahta mızraklar kullanmıştır. Alt Paleolitik insanlar, 'daki olası ahşap kulübe gibi barınaklar inşa etmiştir.
Ateşin kullanımı
Ateş, Alt Paleolitik homininler Homo erectus ve Homo ergaster tarafından 300.000 ila 1,5 milyon yıl kadar önce ve muhtemelen daha da önce erken Alt Paleolitik (Oldowan) hominin Homo habilis veya Paranthropus gibi güçlü Australopithecineler tarafından kullanılmıştır. Bununla birlikte, ateş kullanımı sadece takip eden Orta Taş Devri ve Orta Paleolitik toplumlarında yaygınlaşmıştır. Ateş kullanımı ölüm oranlarını azaltmış ve yırtıcı hayvanlara karşı koruma sağlamıştır. Erken homininler yiyeceklerini pişirmeye Alt Paleolitik (y. 1. 9 milyon yıl önce) ya da en geç Orta Paleolitik dönemin başlarında (y. 250,000 yıl önce) başlamış olabilirler. Bazı bilim adamları, homininlerin soğuk bölgelerde hayatta kalmalarına yardımcı olacak donmuş etin buzunu çözmek için yemek pişirmeye başladıklarını varsaymışlardır. Arkeologlar, kafatası anatomisindeki morfolojik değişimleri pişirme ve gıda işleme teknolojilerinin ortaya çıkışına kanıt olarak göstermektedir. Bu morfolojik değişiklikler arasında ve çene boyutunda azalma, daha ince diş enamel ve bağırsak hacminde azalma yer almaktadır.Pleistosen çağının büyük bölümünde atalarımız kavurma gibi basit gıda işleme tekniklerine güvenmişlerdir. Üst Paleolitik, bitkisel gıdaları daha sindirilebilir hale getiren, toksisitelerini azaltan ve besin değerlerini en üst düzeye çıkaran gıda işleme teknolojisinde bir ilerleme olan kaynatmanın ortaya çıkışına tanık oldu. Termal olarak değiştirilmiş kayalar (ısıtılmış taşlar) arkeolojik kayıtlarda kolayca tespit edilebilir. Taş kaynatma ve çukurda pişirme, büyük çakıl taşlarının ısıtılmasını ve ardından sıcak taşların suyu ısıtmak için bozulabilir bir kaba aktarılmasını içeren yaygın tekniklerdi. Bu teknoloji Orta Paleolitik örneği olan Abri Pataud ocaklarında tipik olarak görülmektedir.
Sal
Erken insan atalarından Homo erectus'un yaklaşık 840.000 ila 800.000 yıl önce sallar yapmış olabileceği öne sürülmektedir. Muhtemelen bu salları büyük su kütlelerini geçmek için kullandılar ve muhtemelen Homo floresiensis olarak bilinen daha küçük bir türe dönüştükleri Flores adasına ulaştılar. Ancak bu fikir antropologlar arasında tartışılmaktadır.
Alt Paleolitik çağda salların kullanılması, Homo erectus gibi erken insan atalarının daha önce düşünülenden daha gelişmiş olduğunu ima ediyor. Ayrıca temel bir dil formuna sahip olabilecekleri ihtimalini de gündeme getirmektedir.
Yaklaşık 300.000 yıl önce Akdeniz çevresindeki gibi Neandertal ve modern insan yerleşimlerinden elde edilen ek ipuçları, hem Orta hem de Üst Paleolitik insanların Akdeniz gibi büyük su kütlelerinde gezinmek için yeni topraklara ulaşma ve kolonileşme aracı olarak sallar kullandığını göstermektedir.
Gelişmiş aletler ve Diğer icatlar
Yaklaşık 200.000 yıl önce, Orta Paleolitik çağda insanlar, hazır çekirdek tekniği olarak bilinen taş aletler yapmak için sofistike bir yöntem geliştirdiler. Bu teknik, daha önceki Acheulean yöntemlerinden daha ileri düzeydeydi ve hassas ve tutarlı taş yongaların oluşturulmasına olanak sağlıyordu. Bu gelişmiş aletler sayesinde Orta Paleolitik insanlar, keskin taş yongaları ahşap şaftlara takarak taş uçlu mızraklar yapabilmiş ve bu da en eski kompozit aletlere işaret etmiştir.
Ayrıca bu dönemde alet kalitesinde de ilerlemeler kaydedilmiş, bu da daha geniş bir yelpazedeki besin kaynaklarına erişimi mümkün kılmıştır. Örneğin, , küçük taş aletler veya uçlar, yaklaşık 70.000 ila 65.000 yıl önce icat edilmiş ve sonraki Üst Paleolitik dönemde yayların ve atlatlların (mızrak fırlatıcıları) geliştirilmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Zıpkınlar Orta Paleolitik Çağ'ın sonlarında (yaklaşık 90.000 yıl önce) kullanılmaya başlanmış ve insan beslenmesini balıkları da içerecek şekilde genişleterek daha güvenilir bir besin kaynağı sağlamıştır. Teknolojik ve sosyal gelişmişliklerine rağmen, Orta Paleolitik teknolojiye sahip Neandertaller gibi gruplar, potansiyel olarak mermi silahları kullanan büyük av hayvanlarının yetenekli avcılarıydı.
Üst Paleolitik dönemde, ağlar (yaklaşık 22.000 veya 29.000 yıl önce), bolalar, mızrak atıcılar (yaklaşık 30.000 yıl önce) ve yay ve oklar (yaklaşık 25.000 veya 30.000 yıl önce) dahil olmak üzere çeşitli icatlar ortaya çıkmıştır. Bu dönem aynı zamanda bilinen en eski seramik sanatı örneği olan Dolní Věstonice Venüsü'nün yaratılmasına da tanıklık etmiştir (yaklaşık 29.000 ila 25.000 yıl önce). Buna ek olarak, kanıtlar erken köpek evcilleştirmenin 30.000 ila 14.000 yıl önce, öncelikle avlanmaya yardımcı olmak için gerçekleştiğini ve bazı kanıtların bunun daha da önce gerçekleşmiş olabileceğini öne sürdüğünü göstermektedir.
Üst Paleolitik çağda, Avrupa'daki Aurignacian kültüründen insanlar, ayın evrelerini takip etmek için bir ay takvimi (yaklaşık 30.000 yıl önce) kullandılar ve bu da vahşi atlar ve geyikler gibi av hayvanlarının göçünü zamanlamalarına izin verdi. Bu beceri avlanmayı daha verimli hale getirdi ve daha geniş bir av yelpazesinden yararlanılmasını sağladı. Son araştırmalar, Neandertallerin bile avlarını ve av hayvanlarının hareketlerini zamanlama becerisini Üst Paleolitik Çağ başlamadan çok önce geliştirdiklerini göstermektedir.
Sosyal organizasyon
Uzak geçmişte insanlar, muhtemelen 120.000 yıl önce Orta Paleolitik çağda, aletler için taş gibi nadir kaynaklar için uzun mesafeli ticaret yapmışlardır. En eski Paleolitik toplumların, özellikle de Alt Paleolitik dönemin yapısı bilim insanları için büyük ölçüde gizemini korumaktadır. Bununla birlikte, Homo habilis ve Homo erectus gibi homininlerin şempanzelerden daha karmaşık sosyal yapılara sahip olduğuna inanılmaktadır.
Alt Paleolitik insanların tek eşlilik mi yoksa çok eşlilik mi uyguladıkları konusunda tartışmalar devam etmektedir. Bazıları australopithecine toplumlarındaki iki ayaklılığın tek eşli yaşam tarzlarına bir adaptasyon olarak geliştiğini öne sürmektedir. Bununla birlikte, diğerleri Homo erectus gibi Alt Paleolitik insanlarda görülen belirgin cinsel dimorfizmin daha çok eşli bir yaşam tarzına işaret ettiğini savunmaktadır.
Alt Paleolitik toplumlar, Orta ve Üst Paleolitik torunlarına göre daha hiyerarşik olabilir ve muhtemelen farklı gruplardan yoksundur. Ancak, Alt Paleolitik dönemin sonlarına doğru Homo erectus popülasyonları, daha sonraki Paleolitik toplumlarda ve modern avcı toplayıcılarda görülenlere benzer küçük ölçekli, potansiyel olarak eşitlikçi gruplar oluşturmaya başlamıştır.
Orta Paleolitik toplumlar genellikle göçebeydi ve birkaç ailenin oluşturduğu 20-100 üyeli gruplardan oluşuyordu. Bu gruplar zaman zaman çeşitli faaliyetler için daha büyük "makrobantlar" halinde birleşiyordu. Paleolitik dönem sona yaklaştıkça insanlar yerleşik hayata geçmeye ve geçimlerini sağlamak için tarıma bel bağlamaya başladı. Kanıtlar, nadir kaynaklar için gruplar arasında uzun mesafeli ticaretin Orta Paleolitik dönemde, 120.000 yıl kadar önce gerçekleştiğini göstermektedir.
Paleolitik toplumlar, hem Neandertallerin hem de modern insanların yaşlı üyelerine bakmasıyla, bir bütün olarak gruba bireysel bir itaat düzeyi sergilemiştir.
Bazıları Orta ve Üst Paleolitik toplumların çoğunun esasen eşitlikçi olduğunu ve gruplar arasında organize şiddetin yok denecek kadar az olduğunu savunmaktadır. Bununla birlikte, kaynak açısından zengin ortamlarda, muhtemelen savaşa girişen daha karmaşık ve hiyerarşik toplumlar var olmuş olabilir. Paleolitik Çağ'da liderlik, kalıcı yöneticiler yerine toplumsal uzlaşmayla karar verme şeklinde gayriresmi bir yapıya sahip olabilir. Grubun her üyesi hayatta kalmak için gerekli tüm görevlerde yetenekli olduğundan, resmi bir iş bölümü yoktu.
Antropologlar geleneksel olarak kadınların bitki ve yakacak odun topladığını, erkeklerin ise avlandığını varsaymıştır. Ancak son araştırmalar, cinsel iş bölümünün Üst Paleolitik Çağ'a kadar var olmamış olabileceğini göstermektedir. Toplumsal cinsiyet rolleri bu dönemde muhtemelen daha esnekti, erkekler ve kadınlar çeşitli görevlere katılarak muhtemelen daha fazla cinsiyet eşitliğine yol açıyordu.
Heykel ve resim
Tan-Tan Venüsü ve Thüringen'deki 'den fil kemikleri üzerinde bulunan desenler gibi erken sanatsal ifade örnekleri, Orta Paleolitik dönemi başlamadan önce Homo erectus gibi Acheulean alet kullanıcıları tarafından üretilmiş olabilir.Bununla birlikte, Paleolitik Çağ'da sanatın tartışmasız en eski kanıtları, bilezikler, boncuklar, kaya sanatı ve vücut boyası olarak ve belki de ritüellerde kullanılan aşı boyası şeklinde Blombos Mağarası-Güney Afrika gibi Orta Paleolitik/Orta Taş Devri alanlarından gelmektedir. Tartışmasız sanat kanıtları ancak Üst Paleolitik Çağ'da yaygınlaşır.
Robert G. Bednarik'e göre Alt Paleolitik Acheulean alet kullanıcıları, milattan önce 850.000 lerde sanat gibi sembolik davranışlarda bulunmaya başladılar. Kendilerini boncuklarla süslediler ve egzotik taşları faydacı niteliklerden ziyade estetik nedenlerle topladılar. Ona göre, geç Alt Paleolitik Acheulean arkeolojik alanlarındaki aşı boyası pigmenti izleri, Acheulean toplumlarının, daha sonraki Üst Paleolitik toplumlar gibi, kaya sanatı yaratmak için aşı boyası topladığını ve kullandığını göstermektedir. Bununla birlikte, Alt Paleolitik alanlarda bulunan aşı boyası izlerinin doğal olarak oluşmuş olması da mümkündür.
Üst Paleolitik insanlar mağara resimleri, Venüs figürinleri, hayvan oymaları ve kaya resimleri gibi sanat eserleri üretmiştir. Üst Paleolitik sanat iki geniş kategoriye ayrılabilir: hayvanları (veya daha nadiren insanları) açıkça tasvir eden mağara resimleri gibi figüratif sanat; ve şekil ve sembollerden oluşan nonfigüratif sanat. Mağara resimleri modern arkeologlar tarafından çeşitli şekillerde yorumlanmıştır. Tarih öncesi uzmanı tarafından yapılan en eski açıklama, resimleri başarılı bir av sağlamak için tasarlanmış bir büyü biçimi olarak yorumlamıştır. Ancak bu hipotez, yiyecek için avlanmayan kılıç dişli kediler ve aslanlar gibi hayvanların varlığını ve mağara resimlerindeki yarı insan, yarı hayvan varlıkların varlığını açıklayamamaktadır. Antropolog , Paleolitik mağara resimlerinin şamanistik uygulamaların göstergesi olduğunu öne sürmüştür, çünkü yarı insan, yarı hayvan figürlerinin resimleri ve mağaraların uzaklığı modern avcı-toplayıcı şamanistik uygulamaları anımsatmaktadır. Sembol benzeri imgeler Paleolitik mağara resimlerinde hayvan veya insan tasvirlerinden daha yaygındır ve benzersiz sembolik desenler farklı Üst Paleolitik etnik grupları temsil eden ticari markalar olabilir. Venüs figürinleri de benzer tartışmalara yol açmıştır. Arkeologlar ve antropologlar bu figürinleri tanrıça temsilleri, pornografik imgeler, sempatik büyü için kullanılan apotropaik muskalar ve hatta kadınların kendi portreleri olarak tanımlamışlardır.
Müzik
Paleolitik Çağ'da müziğin kökenleri bilinmemektedir. Müziğin en eski biçimlerinde muhtemelen insan sesi ya da kaya gibi doğal nesneler dışında müzik aletleri kullanılmamıştır. Bu erken müzik arkeolojik bir ayak izi bırakmamış olabilir. Müzik, taşlarla fındık kırmak gibi günlük işlerin çıkardığı ritmik seslerden gelişmiş olabilir. Çalışırken bir ritim tutturmak insanların günlük faaliyetlerde daha verimli olmalarına yardımcı olmuş olabilir. İlk olarak Charles Darwin tarafından ortaya atılan alternatif bir teori, müziğin homininlerin çiftleşme stratejisi olarak başlamış olabileceğini açıklamaktadır. Kuş ve diğer hayvan türleri eşlerini cezbetmek için çağrı gibi müzikler üretirler. Bu hipotez genellikle bir önceki hipoteze göre daha az kabul görmektedir, ancak yine de olası bir alternatif sunmaktadır.
Üst Paleolitik (ve muhtemelen Orta Paleolitik) insanlar müzik aleti olarak flüt benzeri kemik borular kullanmıştır ve müzik Üst Paleolitik avcı toplayıcıların dini yaşamlarında büyük bir rol oynamış olabilir. Modern avcı-toplayıcı toplumlarda olduğu gibi, müzik ritüellerde ya da transa geçmeye yardımcı olmak için kullanılmış olabilir. Özellikle hayvan derisinden yapılmış davulların Üst Paleolitik şamanlar tarafından dini etkinliklerde kullanılmış olabileceği, bazı Üst Paleolitik şaman mezarlarında bulunan davul benzeri enstrümanların kalıntılarından ve çağdaş avcı-toplayıcı şamanik ve ritüel uygulamalarının etnografik kayıtlarından anlaşılmaktadır.
Din ve inançlar
.James B. Harrod'a göre insanoğlu ilk olarak Orta Paleolitik veya Üst Paleolitik döneminde dinsel ve inançlar geliştirmiştir. Tarih öncesi din ve antropolojinin tartışmalı akademisyenleri arih öncesi din ve antropolojinin tartışmalı akademisyenleri James Harrod ve Vincent W. Fallio, son zamanlarda din ve maneviyatın (ve sanatın) ilk olarak Paleolitik öncesi şempanzelerde veya Erken Alt Paleolitik (Oldowan) toplumlarda ortaya çıkmış olabileceğini öne sürdüler. Fallio'ya göre, şempanzelerin ve insanların ortak atası değişmiş bilinç durumlarını deneyimlemiş ve ritüellere katılmıştır ve ritüeller toplumlarında sosyal bağı ve grup uyumunu güçlendirmek için kullanılmıştır.
Orta Paleolitik insanların Krapina, Hırvatistan (yaklaşık 130.000 MÖ) ve Qafzeh, İsrail (yaklaşık 100.000 MÖ) gibi yerlerde mezarları kullanması, gibi bazı antropolog ve arkeologların Orta Paleolitik insanların öbür dünya inancına ve "günlük yaşamı aşan bir ölü kaygısına" sahip olabileceğine inanmalarına yol açmıştır. Fransa'daki Combe-Grenal ve Abri Moula gibi çeşitli bölgelerde bulunan Neandertal kemikleri üzerindeki kesik izleri, bazı çağdaş insan kültürlerinde olduğu gibi Neandertallerin de (muhtemelen) dini nedenlerle ritüel olarak deri değiştirme uygulamış olabileceklerini düşündürmektedir. Atapuerca'daki Homo heidelbergensis yerleşimlerinden elde edilen son arkeolojik bulgulara göre, insanlar ölülerini çok daha erken bir dönemde, Alt Paleolitik Çağ'ın sonlarında gömmeye başlamış olabilir; ancak bu teori bilim camiasında yaygın olarak sorgulanmaktadır.
Benzer şekilde, bazı bilim insanları Neandertal toplumları gibi Orta Paleolitik toplumların da ölüleri (muhtemelen dini) gömme biçimlerine ek olarak totemizmin veya hayvanlara tapınmanın en eski biçimini uygulamış olabileceklerini öne sürmüşlerdir. Özellikle (Orta Paleolitik mağaralardan elde edilen arkeolojik kanıtlara dayanarak) Orta Paleolitik Neandertaller arasında bir ayı kültünün yaygın olduğunu öne sürmüştür. Afrika Kalahari çölündeki 'nde M.Ö. 70.000'lerde Orta Paleolitik hayvan tapınımına dair kanıtlar bulunduğu iddiası, alanın ilk araştırmacıları tarafından reddedilmiştir. Ayı kültü gibi Üst Paleolitik dönemdeki hayvan kültlerinin kökenleri bu varsayımsal Orta Paleolitik hayvan kültlerine dayanıyor olabilir. Üst Paleolitik Çağ'da hayvanlara tapınma avcılık ayinleriyle iç içe geçmiştir. Örneğin, sanat eserleri ve ayı kalıntılarından elde edilen arkeolojik kanıtlar, ayı kültünün bir ayının oklarla vurulduğu, ciğerlerine bir kurşun sıkılarak ya da itilerek öldürüldüğü ve ayının kafatası ile gövdesinin ayrı ayrı gömüldüğü, ayı kürküyle kaplı kilden bir ayı heykelinin yanında ritüel olarak tapınıldığı bir tür kurban ayı törenini içerdiğini ortaya koymaktadır. Barbara Ehrenreich tartışmalı bir şekilde Üst Paleolitik Çağ'ın kurban avı törenlerinin (ve buna bağlı olarak Paleolitik Çağ'ın işbirlikçi büyük hayvan avcılığının), takip eden Epipaleolitik ve Mezolitik ya da geç Üst Paleolitik Çağ'da savaşa ya da savaşçı akınlara yol açtığı teorisini ortaya atmıştır.
Üst Paleolitik Çağ'da insan-hayvan melezi imgelerin varlığı, bu dönemdeki ilk insanların bir grup tanrıya veya doğaüstü varlığa inanmış olabileceğini düşündürmektedir. Alternatif olarak, bu imgeler çağdaş kabile toplumlarındakine benzer şamanistik uygulamalara işaret ediyor olabilir. Şamanik uygulamalara dair ilk kanıtı sağlayan, bilinen en eski şaman gömüsü, yaklaşık 30.000 yıl önce, günümüzde Çek Cumhuriyeti olan bölgede, Üst Paleolitik dönemin başlarına tarihlenmektedir. O dönemde, şamanlar, rahipler ve tıp adamları gibi dini otoritelerin ve uzmanların dini yaşamda daha yaygın hale geldiği daha sonraki dönemlerin aksine, topluluktaki herkesin dini törenlere katılması muhtemeldi.
Dini pratikleri sempatik büyüyü de içeriyor olabilir; Üst Paleolitik arkeolojik alanlarda bulunan Venüs figürinleri bunun bir örneği olabilir. Bu figürinler başarılı avlanmayı sağlamak ve hem toprakta hem de kadınlarda doğurganlığı teşvik etmek için kullanılmış olabilir. Bazıları bu Venüs heykelciklerinin Gaia'ya benzer bir toprak tanrıçasını ya da hayvanlara hükmeden bir tanrıçayı temsil ettiğini öne sürmüştür. , bunların hem kadınlar hem de şamanizm uygulayan erkekler için ruhsal dönüşüm süreçlerini sembolize ettiğini bile öne sürmüştür.
Diyet ve beslenme
Paleolitik avcı ve toplayıcı insanlar değişen oranlarda sebze (yumrular ve kökler dahil), meyve, tohum (fındık ve yabani ot tohumları dahil) ve böcek, et, balık ve kabuklu deniz ürünleri yemişlerdir. Bununla birlikte, bitkisel ve hayvansal gıdaların göreceli oranlarına dair çok az doğrudan kanıt bulunmaktadır. "paleolitik diyet" terimi, belirli bir zaman dilimine veya bölgeye atıfta bulunmadan, bazen çoğu insanın tüm dönem boyunca belirli bir diyeti paylaştığı imasıyla kullanılsa da, bu tamamen doğru değildir. Paleolitik dönem, birçoğunun insan beslenme yapısı üzerinde etkisi olan çok sayıda teknolojik ilerlemenin kaydedildiği uzun bir zaman dilimidir. Örneğin, insanlar muhtemelen Orta Paleolitik döneme kadar ateşin kontrolüne sahip değildi, veya kapsamlı balıkçılık yapmak için gerekli araçlara.[] Öte yandan, bu iki teknolojinin de Paleolitik Çağ'ın sonunda insanlar tarafından yaygın olarak kullanılabildiği kabul edilmektedir (sonuç olarak, gezegenin bazı bölgelerindeki insanların büyük ölçüde balıkçılık ve avcılığa dayanmasına izin vermiştir). Buna ek olarak, Paleolitik Çağ insan nüfusunun önemli ölçüde coğrafi genişlemesini de içermiştir. Alt Paleolitik dönemde, modern insanların atalarının Büyük Rift Vadisi'nin doğusundaki Afrika ile sınırlı kaldığı düşünülmektedir. Orta ve Üst Paleolitik Dönem boyunca insanlar yerleşim alanlarını büyük ölçüde genişleterek Yeni Gine ve Alaska gibi çok çeşitli ekosistemlere ulaşmış ve diyetlerini mevcut yerel kaynaklara göre uyarlamışlardır.
Tim White gibi antropologlar, Neandertal ve diğer Alt/Orta Paleolitik bölgelerde bulunan çok sayıda "kesilmiş insan" kemiğine dayanarak, Üst Paleolitik Çağ'ın başlangıcından önce insan toplumlarında yamyamlığın yaygın olduğunu öne sürmektedir. Alt ve Orta Paleolitik dönemdeki yamyamlık, yiyecek kıtlığı nedeniyle meydana gelmiş olabilir. Bununla birlikte, dini nedenlerle de gerçekleşmiş olabilir ve Üst Paleolitik dönemde gerçekleştiği düşünülen dini uygulamaların gelişimiyle aynı döneme denk gelebilir. Bununla birlikte, Paleolitik toplumların hiçbir zaman yamyamlık yapmamış olması ve bulunan insan kemiklerindeki hasarın ya dışkılama ya da kılıç dişli kediler, aslanlar ve sırtlanlar gibi etoburlar tarafından avlanmanın bir sonucu olması ihtimali hala mevcuttur.
Kaynakça
- ^ Güven Arsebük, "Trakya'da Eski Bir Yerleşim Yeri: Yarımburgaz Mağarası Alt Paleolitik Çağ Bulguları", 1998
- ^ . . 24 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ağustos 2014.
- ^ "University of California Museum of Paleontology website the Pliocene epoch". . 23 Ocak 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 31 Ocak 2010.
- ^ "Phylogeographic Analysis of the mid-Holocene Mammoth from Qagnax Cave, St. Paul Island, Alaska" (PDF). Harvard University.
- ^ Musée de Préhistoire Terra Amata. "Le site acheuléen de Terra Amata" [The Acheulean site of Terra Amata]. Musée de Préhistoire Terra Amata (Fransızca). 21 Haziran 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Haziran 2022.
- ^ Stavrianos, Leften Stavros (1991). A Global History from Prehistory to the Present. New Jersey: Prentice Hall. ss. 9-13. ISBN .
- ^ Roebroeks, Wil; Villa, Paola (14 Mart 2011). "Avrupa'da ateşin alışılmış kullanımına dair en eski kanıtlar üzerine". PNAS. 108 (13): 5209-5214. Bibcode:2011PNAS..108.5209R. doi:10.1073/pnas.1018116108 . (PMC) 3069174 $2. (PMID) 21402905.
- ^ Ewen, Callaway (22 Eylül 2011). "First Aboriginal genome sequenced". Nature News. doi:10.1038/news.2011.551.
- ^ Bocquet-Appel, Jean-Pierre (2005). . . 32 (11): 1656-1668. Bibcode:2005JArSc..32.1656B. doi:10.1016/j.jas.2005.05.006. 20 Ekim 2017 tarihinde evolhum.cnrs.fr/bocquet/jas2005.pdf kaynağından
|url=
değerini kontrol edin () (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ekim 2012. - ^ "More surprises about Palaeolithic humans". . 29 Eylül 2020. 22 Haziran 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Ekim 2023.
- ^ McClellan, James E.; Dorn, Harold (2006). Science and Technology in World History. United States: The Johns Hopkins University Press. s. 13.
- ^ Semaw, Sileshi (2000). "The World's Oldest Stone Artefacts from Gona, Ethiopia: Taş Teknolojisini ve 2,6-1,5 Milyon Yıl Önce İnsan Evrimi Modellerini Anlamak İçin Çıkarımları". . 27 (12): 1197-214. doi:10.1006/jasc.1999.0592. 28 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Ekim 2023.
- ^ , Variability in primary and secondary technologies of the Later Acheulian in Africa Milliken, S ve Cook, J (eds), 2001
- ^ Weiss, Rick (22 Şubat 2007). "Chimps Observed Making Their Own Weapons". The Washington Post. 15 Kasım 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Ekim 2023.
- ^ Marlowe, F.W. (2005). (PDF). . 14 (2): 15294. doi:10.1002/evan.20046. 27 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ a b Wrangham R, Conklin-Brittain N (Eylül 2003). (PDF). Comp Biochem Physiol A. 136 (1): 35-46. doi:10.1016/S1095-6433(03)00020-5. (PMID) 14527628. 19 Mayıs 2005 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ Wrangham, R.W. 2009. Ateşi Yakalamak: Yemek Pişirmek Bizi Nasıl İnsan Yaptı? Basic Books, New York.
- ^ Johns, T.A., Kubo, I. 1988. Bitkisel gıdaların detoksifikasyonu için kullanılan geleneksel yöntemler üzerine bir araştırma. Etnobiyoloji Dergisi 8, 81-129.
- ^ Speth, J.D., 2015. İnsanlar kaynatmayı ne zaman öğrendi? PaleoAnthropology, 2015, s.54-67.
- ^ Mousterian Brace 1997: 545
- ^ Movius Jr, H.L., 1966. Abri Pataud, Les Eyzies'deki (Dordogne) Üst Perigordiyen ve Aurignacian horizonlarının ocakları ve bunların olası önemi. American Anthropologist, s.296-325.
- ^ a b Mercader, Julio; Panger, Melissa; Boesch, Christophe (24 Mayıs 2002). "Excavation of a Chimpanzee Stone Tool Site in the African Rainforest". Science. 296 (5572): 1452-1455. doi:10.1126/science.1070268. ISSN 0036-8075. 18 Kasım 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Ekim 2023.
- ^ "Human Evolution," Microsoft Encarta Online Encyclopedia 2007 8 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Contributed by Richard B. Potts, B.A., Ph.D.
- ^ Boëda, E.; Geneste, J.M.; Griggo, C.; Mercier, N.; Muhesen, S.; Reyss, J.L.; Taha, A.; Valladas, H. (1999). "A Levallois point embedded in the vertebra of a wild ass (Equus africanus): Hafting, projectiles and Mousterian hunting". . 73 (280): 394-402. doi:10.1017/S0003598X00088335.
- ^ Nancy White. "Intro to archeology The First People and Culture". Introduction to archeology. 9 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Mart 2008.
- ^ Urquhart, James (8 Ağustos 2007). "Finds test human origins theory". BBC News. 1 Mart 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Mart 2008.
- ^ Christopher Boehm (1999) "Hierarchy in the Forest: The Evolution of Egalitarian Behavior" pp. 198–208 27 Ağustos 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Harvard University Press
- ^ Armesto, Felipe Fernandez (2003). Ideas that changed the world. New York: limited. s. 400. ISBN .; [1][]
- ^ Kiefer, Thomas M. (Bahar 2002). . Lecture 8 Subsistence, Ecology and Food production. Harvard University. 10 Nisan 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mart 2008.
- ^ Dahlberg, Frances (1975). Woman the Gatherer. Londra: Yale University Press. ISBN .
- ^ "Human Evolution," Microsoft Encarta Online Encyclopedia 2007 31 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Katkıda bulunan: Richard B. Potts, B.A., Ph.D.
- ^ a b Robert G. Bednarik. . 26 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Nisan 2008.
- ^ Klein, Richard G. (22 Mart 2002). The Dawn of Human Culture. Wiley. ISBN .
- ^ . web.archive.org. 30 Nisan 2008. 30 Nisan 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ekim 2023.
- ^ McDermott, LeRoy (Nisan 1996). "Self-Representation in Upper Paleolithic Female Figurines". Current Anthropology (İngilizce). 37 (2): 227-275. doi:10.1086/204491. ISSN 0011-3204. 8 Eylül 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Ekim 2023.
- ^ Darwin, Charles (1900). Origin of species / Charles Darwin. New York, Boston :: H.M. Caldwell Co.,.
- ^ . web.archive.org. 14 Mart 2008. 14 Mart 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ekim 2023.
- ^ "About OriginsNet by James Harrod". Originsnet. org. 20 Kasım 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 31 Ocak 2010.
- ^ a b Fallio, Vincent W. (2006). New Developments in Consciousness Research. New York: . ss. 98-109. ISBN .
- ^ . Originsnet.org. 10 Mart 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ocak 2010.
- ^ Lieberman, Philip (1991). Uniquely Human: The Evolution of Speech, Thought, and Selfless Behavior (İngilizce). Harvard University Press. ISBN . 23 Ekim 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Ekim 2023.
- ^ Ehrenreich, Barbara (1997). Blood Rites: Origins and History of the Passions of War (İngilizce). Macmillan. ISBN .
- ^ Stavrianos, Leften Stavros (1991). A Global History: From Prehistory to the Present (İngilizce). Prentice Hall. ISBN .
- ^ . web.archive.org. 8 Mart 2010. 8 Mart 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ekim 2023.
- ^ William Cocke. "First Wine? Archaeologist Traces Drink to Stone Age". National Geographic News. 20 Ekim 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Şubat 2008.
- ^ Gowlett JAJ (2003). "What actually was the Stone Age Diet?" (PDF). J Nutr Environ Med. 13 (3): 143-47. doi:10.1080/13590840310001619338. 18 Aralık 2008 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 17 Ekim 2023.
- ^ Weiss E, Wetterstrom W, Nadel D, Bar-Yosef O (29 Haziran 2004). "The broad spectrum revisited: Bitki kalıntılarından elde edilen kanıtlar". Proc Natl Acad Sci USA. 101 (26): 9551-55. Bibcode:2004PNAS..101.9551W. doi:10.1073/pnas.0402362101 . (PMC) 470712 $2. (PMID) 15210984.
- ^ Richards, MP (December 2002). "A brief review of the archaeological evidence for Palaeolithic and Neolithic subsistence". Eur J Clin Nutr. 56 (12): 1270-78. doi:10.1038/sj.ejcn.1601646 . (PMID) 12494313.
- ^ Johanson, Donald; Blake, Edgar (2006). From Lucy to Language: Gözden Geçirilmiş, Güncellenmiş ve Genişletilmiş. Berlin: . ss. 96-97. ISBN .
- ^ "National Geographic". National Geographic (İngilizce). 11 Kasım 1996 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Ekim 2023.
Dış bağlantılar
- Dönemler25 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Türkiye'de Paleolitik Çağ Arkeolojisi
- Arkeo Atlas, 2007
- Ekrem Akurgal (2002). Ancient Civilisations and Ruins of Turkey Londra:Kegan Paul. . (İngilizce)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Holosen Cag Tarihte DonemDemir Cagi Gec Tunc Cagi Orta Tunc Cagi Erken Tunc CagiTunc Cagi Bakir Cagi Cilali Tas DevriOrta Tas Cagi Orta Tas CagiBuzul Cagi Ust Paleolitik Orta Paleolitik Alt Paleolitik Eski Tas CagiTas Devri Kaba Tas Devri Yontma Tas Devri veya bilimsel adiyla Paleolitik Cag olarak tanimlanan Eski Tas Cagi gunumuzden yaklasik 2 milyon yil once baslamis ve 12 000 yil once son bulmustur Ancak verilen bu tarihlerin dunya geneli icinde gecerli oldugunu ve yerel olarak degismeye acik bulundugunu da belirtmek gerekir Insanlik tarihinin 99 u gibi cok buyuk bir bolumunu kapsayan bu cag ayni zamanda ilk insan atalarinin ortaya cikisi ve ilk aletlerin uretimi yoluyla insanin kavrama yetenegi ve temsil etmesiyle de soz konusu tarihin gelisimi icinde cok onemli bir yer tutmaktadir Paleolitik devirdeki Levallois yontemiyle mizrak ucu yapimi canlandirma Doganin sinirlayici ve belirleyici baskisi altinda yasayan Paleolitik Cag insanlari ekonomik acidan avci ve toplayici topluluklari temsil ederler Besin uretmeyi bilmeyen bu insanlar yalnizca yasadiklari ortamda bulunan yabani sebze meyve ve kokler ile avlandiklari hayvanlari yiyerek beslenmislerdir Iklim ve cevre kosullarinin degiskenligi nedeniyle yeni besin kaynaklari aramak ve av hayvanlarini izleyerek kucuk gruplar halinde konar gocer tarzda yasamislardir Kaya siginaklarinin bulundugu yerlerde magara ve kayaalti siginaklarinda barinmislar kaya siginaklarinin bulunmadigi yerlerde ise acik havada kurduklari siginaklarda yasamislardir Yontma Tas Devri ne ait Namibya da bir magarada bulunan taslar Paleolitik Cag karakteristik cizgileri ve kulturleriyle Alt Orta ve Ust olmak uzere 3 evreye ayrilir Alt Paleolitik devrin insanlari beyin kapasiteleriyle orantili olarak kendilerini vahsi hayvanlardan korumak beslenmek avlanmak icin ve zaman zaman da kendi aralarindaki mucadelelerde kullanmak uzere birtakim basit tas aletler yapmaya baslamislardir Genellikle doganin kendilerine sundugu taslari ya daha sert olan baska taslarla yontarak islemisler ya da dogal halde cevrelerinde bulunan ve cok az bir rotusla alet haline gelebilen parcalari kullanmislardir Alt Paleolitik suresince oldukca ilimli gecen iklimin Orta Paleolitik de kurumaya sertlesmeye ve giderek bol kar yagisiyla belirgin yeni bir buzullasmaya donmesi insanin yasayisi ve teknolojisinde bir dizi degisiklikler meydana getirmistir Bu teknolojik degisikligin en belirgin yani yonga endustrisinde kendini gosterir Alt Paleolitik in kaba tas alet 2 yuzeyli yongalarinin yerini oldukca duzenli bir sekilde yontulmus kenarlarda yapilan duzeltilerle rotus uc kaziyici haline sokulmus islenik yonga aletler alir Bu donemin insanlari olan Homo neanderthalensis lerin eldeki kisitli alet teknolojisi ile mamut gergedan geyik gibi buyuk hayvanlari avlayabilmeleri bu insanlarin avcilikta ne kadar ustalastiklarini ve hayvanlari avlayabilmek icin birtakim av teknik ve yontemlerini gelistirdiklerinin bir kanitidir Yontma Tas Devri ne ait bir magara Ayrica bu evrede inanclarla ilgili birtakim belirtilerin ortaya ciktigi goruluyor Ornegin tek ya da cift cukurlar seklindeki mezarlar ve bunlarin yanindaki belki de besin depolari olarak yorumlanabilecek eklentiler Neanderthal lerin olu gomme eylemleri hakkinda bilgi veren izlerdir Iklimin tekrar hissedilir derecede sogudugu ve kuru hale geldigi Ust Paleolitik Cag da Homo Neanderthal lerin yerini modern insanin atasi sayilan Homo sapiens ler alir Homo sapiensler becerili ve aktuel insana daha yakin olan insanlardir Ust Paleolitik te yontma teknolojisindeki gelisme dikkat cekecek bir duzeyde olup tas isciligi en buyuk gelismesine ulasmistir Alt Paleolitik te kismen de olsa Orta Paleolitik de gorulen klasik 2 yuzeylilerin el baltasi yerini cakmak tasi yonga ve dilgilerin uzerine yapilmis cesitli tipteki aletler almistir On kaziyicilar tas delgiler tas kalemler yaprak bicimli uclar mekik aletler bunlardan bazilaridir Ust Paleolitik in son evrelerinde ise sirti devrik dilgiciklerin ortaya ciktigi goruluyor Tas aletlerin yani sira kemik ve boynuzdan yapilmis aletlerde de buyuk bir artis gozlenmektedir Esasen bu evrede tas aletler buyuk cogunlukla kemik aletleri sekillendirmek icin yapilmislardir Bu ise Ust Paleolitik te artik alet yapan aletlerin uretildigini gostermektedir Yontma Tas Devri ne ait bir boynuz Ust Paleolitik Cag in onemli gelismelerinden biri de insanlarin entelektuel hayatlariyla ilgili birtakim sanat eserlerini yapmaya baslamalaridir Magara duvarlarina ve cesitli objeler uzerine yapilan boyali resim gravur alcak kabartmalar ile heykelcikler Paleolitik sanatin sanat tarihi icinde oynadigi rolu ortaya koyar Ust Paleolitik te suslenme meraki da acikca gorulur Balik kemigi kavki cesitli hayvan kemigi dis ve kabuklarindan yapilan sus esyalarinin Ust Paleolitik te insanlar tarafindan kullanildigi bilinmektedir Ayrica bu devirde artik insanlar olulerini sistemli bir bicimde gommeye baslamislardir Anadolu Paleolitik ine gunumuze degin yapilan kazi ve yuzey arastirmalarinin isiginda bakildiginda yeterince arastirilmamis olmasina karsin Alt Orta Ust Paleolitik donemlere ait tas ve kemik endustri fauna flora ve insan kalintilari ile sanat yapitlarinin ele gecmis olmasi Anadolu nun ne denli yogun bir bicimde iskan edildigini acik bir sekilde ortaya koymaktadir Bugunku bilgilerin isiginda Anadolu Paleolitik Cag in tum evrelerini stratigrafik sureklilik icinde veren tek magara Karain dir Antalya nin 30 km kuzeybatisinda yer alan bu merkez Alt Orta ve Ust Paleolitik evrelere iliskin cesitli oturma tabanlari vermektedir Sozu edilen evrelere ait cok sayida yontma tas ve kemik aletin yani sira tasinabilir sanat eserleri Homo Neanderthal ve Homo sapiens lere ait dis ve kemik kalintilari yine cok sayida yanmis ve yanmamis kemik kalintilari da vermistir Karain Magarasi buluntulariyla yalniz Anadolu da degil ayni zamanda Yakin Dogu Paleolitigi icin de buyuk onem tasimaktadir Anadolu Paleolitik indeki en buyuk bosluk salt yaslandirmanin henuz yapilamamis olmasindan kaynaklanmaktadir Bununla birlikte son yillarda Asagi Firat Havzasinda yapilmis olan kazi ve sistemli yuzey arastirmalari ile Karain ve Yarimburgaz magaralarinda yeniden baslatilan kazilarda elde edilen buluntular uzerinde surdurulmekte olan incelemeler Anadolu Paleolitik inin henuz cozumlenmemis olan stratigrafik ve kronolojik sorunlarina cozum aramaya yoneltilmis bulunmaktadir Yontma Tas Cagi eserlerinin en guzel ornekleri Guney Anadolu sahillerinde Antalya civarinda yer alan Karain Magarasi buluntularidir Burada yaklasik 10 5 metre kalinligindaki dolgu malzemesi icinde Yontma Tas Cagi nin butun evrelerine ait kultur tabakalari ortaya cikarilmistir Bu tabakalar icerisinde cesitli taslardan yapilmis aletler arasinda el baltalari kaziyicilar uclar ele gecirilmistir Kemikten yapilmis aletlerden cimbizlar igneler sus esyasi gibi kalintilar da bulunan eserler arasindadir Istanbul un 22 km batisinda yer alan Yarimburgaz magaralarinda elde edilen veriler ise burada buyuk bir olasilikla Homo erectuslarin yasamis oldugunu ve burasini bir barinak olarak kullandiklarini kanitlamaktadir Elde edilen Alt Paleolitik Cag tas endustrisi cakmak tasi kuartz ve kuartzitten olusur yonga turu aletler belirgin bir sekilde egemendir Geriye kalan az sayidaki cekirdek aletleri ile satir kiyici satir ornekleri olusturur Paleocografya ve iklimErken Homo neanderthalensis e ait bir kafatasi Alt Paleolitik Donem e tarihlenen Miguelon 430 000 MO Paleolitik donem Pleistosen jeolojik donemiyle ayni zamana denk gelmistir Her ne kadar Pleistosen 2 6 milyon yil once yani Paleolitik donemin baslangicindan 700 000 yil sonra baslamis olsa da her ikisi de 12 000 yil once sona ermistir Pleistosen insan toplumlari uzerinde etkisi olan cografya ve iklimde onemli degisikliklere taniklik etmistir Pliyosen in baslarinda kitalar yer degistirmeye devam etmis bugunku konumlarindan 250 kilometre uzakliktan sadece 70 kilometre uzakliga kadar hareket etmislerdir Guney Amerika Panama Kistagi araciligiyla Kuzey Amerika ya baglandi ve Guney Amerika nin essiz keseli yaban hayatinin azalmasina yol acti Bu olayin ayrica sicak ekvator okyanus akintilarini bozmasi ve daha soguk Arktik ve Antarktika sularini izole edilmis Atlantik Okyanusu na sokmasi nedeniyle kuresel sicakliklar uzerinde genis kapsamli etkileri olmustur Orta Amerika nin buyuk bir kismi Pliyosen de olusarak Kuzey ve Guney Amerika yi birbirine bagladi ve faunanin yeni bolgelere goc etmesine ve kolonilesmesine olanak sagladi Afrika nin Asya ile carpismasi Akdeniz i dogurdu ve Tethys Okyanusu nun kalintilarini kapatti Pleistosen e gelindiginde kitalar uzerinde durduklari tektonik plakalar arasinda minimum hareketle esasen bugunku konumlarina ulasmislardi Pliyosen donemindeki iklim degisiklikleri daha serin daha kuru kosullari ve gunumuze benzer mevsimsel oruntuleri iceriyordu Antarktika da buz tabakalari genisledi ve yaklasik 3 milyon yil once Arktik buz ortusunun olusumuna isaret etti Bu degisiklikler muhtemelen ormanlarin ortadan kalkmasina ve otlaklar ile savanlarin yayilmasina yol acmistir Pleistosen e tekrarlanan buzul donguleri damgasini vurmus kitasal buzullar bazi yerlerde 40 paralele kadar uzanmistir Buzullar arasi donemlerle ayrilan dort buyuk buzul olayi meydana gelmistir Buzullar kucuk ilerlemeler ve buzullarin geri cekilmesini icerirken stadyumlar kucuk gezintilerdi ve interstadyumlar aradaki zamanlardi Bu buzul ilerlemeleri deniz seviyelerinde onemli dususlere yol acmistir Buzullasmanin kuresel etkileri buyuk olmustur Antarktika Pleistosen ve oncesindeki Pliyosen boyunca buzullarla kapli kaldi ve dunyanin cesitli yerlerinde buzullar olustu Kuzey yarimkurede cok sayida buzul birleserek genis alanlari kaplamistir Ust Paleolitik Cag in sonlarinda Beringia kara koprusu buzlar tarafindan kapatilmis ve muhtemelen ilk insanlarin Amerika kitasina gecmesi engellenmistir Pleistosen in iklimi guney Pasifik te zayiflayan ticaret ruzgarlari ve cesitli El Nino isaretleri ile surekli bir El Nino modeli olarak nitelendirilebilir Paleolitik donemin genellikle Pleistosen in sonunda sona erdigi ve daha sicak bir Dunya yi baslattigi dusunulur Bu iklimsel degisim hastalik ve insanlar tarafindan asiri avlanma gibi faktorlerle birlikte Pleistosen megafaunasinin yok olmasinda rol oynamis olabilir Yeni arastirmalar yunlu mamutlarin yok olusunun iklim degisikligi ve insan avciliginin bir kombinasyonundan kaynaklanmis olabilecegini one suruyor Pleistosen sona erip Holosen basladiginda kuresel isinma daha once donmus olan mamut habitatlarini insanlar icin daha erisilebilir hale getirmis olabilir Yunlu mamutlarin kucuk populasyonlari yakin zamana kadar izole Arktik adalarinda varligini surdurmustur Paleolitik insanlarPaleolitik insanlar ve yasam bicimleri hakkindaki bilgilerimizin neredeyse tamami arkeolojiden ve Paleolitik seleflerine benzer sekilde yasayan Kung San gibi modern avci toplayici kulturlerle yapilan etnografik karsilastirmalardan gelmektedir Tipik bir Paleolitik toplumun ekonomisi avci toplayici bir ekonomiydi Insanlar et icin vahsi hayvanlari avliyor ve yiyecek yakacak odun ve aletleri giysileri ya da barinaklari icin malzeme topluyordu Nufus yogunlugu cok dusuktu kilometre kare 1 sq mi basina sadece 0 4 kisi dusuyordu Bunun nedeni buyuk olasilikla dusuk vucut yagi bebek oldurme kadinlar arasinda yuksek duzeyde fiziksel aktivite bebeklerin gec sutten kesilmesi ve gocebe yasam tarziydi Buna ek olarak genis bir arazi alani bile aktif olarak tarim yapilmadan cok sayida insani destekleyemezdi yiyecek bulmak zordu ve bu nedenle gruplarin cok fazla buyumesi toplayabildikleri yiyecek miktariyla engelleniyordu Gunumuz avci toplayicilari gibi Paleolitik insanlar da hem Neolitik tarim toplumlarinda hem de modern sanayi toplumlarinda benzeri olmayan bir bos zaman bolluguna sahipti Paleolitik donemin sonunda ozellikle de Orta veya Ust Paleolitik donemde insanlar magara resimleri kaya sanati ve takilar gibi sanat eserleri uretmeye ve olu gomme ve ritueller gibi dini davranislarda bulunmaya baslamistir Homo erectus Paleolitik Cag in baslangicinda homininler oncelikle Afrika nin dogusunda Buyuk Rift Vadisi nin dogusunda bulunmustur Gunumuzden bir milyon yil oncesine ait bilinen hominin fosillerinin cogu bu bolgede ozellikle de Kenya Tanzanya ve Etiyopya da bulunmaktadir Milattan once 2 000 000 1 500 000 yillari arasinda hominin gruplari Afrika yi terk ederek guney Avrupa ve Asya ya yerlesmeye baslamistir Guney Kafkasya yaklasik 1 700 000 MO de isgal edilmis ve kuzey Cin e yaklasik 1 660 000 MO de ulasilmistir Alt Paleolitik donemin sonuna gelindiginde hominin ailesinin uyeleri bugunku Cin de Endonezya nin batisinda ve Avrupa da Akdeniz cevresinde ve Ingiltere Fransa Guney Almanya ve Bulgaristan a kadar kuzeyde yasiyordu Kuzeye dogru yayilmalari atesin kontrol edilememesi nedeniyle sinirli kalmis olabilir Avrupa daki magara yerlesimleri uzerinde yapilan calismalar milattan once 400 000 300 000 yillarindan once atesin duzenli olarak kullanilmadigini gostermektedir Bu doneme ait Dogu Asya fosilleri tipik olarak Homo erectus cinsine yerlestirilir Avrupa da Alt Paleolitik doneme ait bilinen yerlerde cok az fosil kaniti bulunmaktadir ancak bu bolgelerde yasayan homininlerin de ayni sekilde Homo erectus olduguna inanilmaktadir Bu donemde Amerika da Avustralya da ya da Okyanusya nin hemen hemen hicbir yerinde homininlere dair bir kanit bulunmamaktadir Bu erken kolonistlerin kaderleri ve modern insanlarla iliskileri hala tartisma konusudur Mevcut arkeolojik ve genetik modellere gore Avrasya nin y 2 000 000 y 1 500 000 MO de insanlarla dolmasinin ardindan en az iki kayda deger genisleme olayi yasanmistir MO 500 000 civarinda siklikla Homo heidelbergensis olarak adlandirilan bir grup erken insan Afrika dan Avrupa ya geldi ve sonunda Homo neanderthalensis Neanderthaller olarak evrimlesti Orta Paleolitik donemde Neandertaller su anda Polonya nin bulundugu bolgede bulunmaktaydi Homo erectus ve Homo neanderthalensis in soylari Ust Paleolitik Cag in baslarinda tukenmistir Homo sapiens ten tureyen anatomik olarak modern Homo sapiens sapiens yaklasik 300 000 MC de dogu Afrika da ortaya cikmis yaklasik 50 000 MO de Afrika yi terk etmis ve gezegen boyunca yayilmistir Birden fazla hominid grubu belirli bolgelerde bir sure bir arada yasamistir Homo neanderthalensis yaklasik 40 000 yil once Avrasya nin bazi bolgelerinde hala bulunmaktaydi ve Homo sapiens sapiens ile bilinmeyen bir derecede melezlesmeye girmisti DNA calismalari da Homo sapiens sapiens ve Homo sapiens denisova arasinda bilinmeyen bir derecede melezlesme oldugunu gostermektedir Altay Daglari ve Endonezya da bulunan Homo neanderthalensis ya da Homo sapiens turlerine ait olmayan hominin fosilleri sirasiyla y 30 000 y 40 000 MO ve y 17 000 MO ye radyokarbonla tarihlendirilmistir Paleolitik donem boyunca ozellikle ekvator bolgesi disinda insan nufusu dusuk kalmistir Avrupa nin 16 000 ile 11 000 MO arasindaki tum nufusu muhtemelen ortalama 30 000 kisiydi ve 40 000 ile 16 000 MO arasinda 4 000 6 000 kisi ile daha da dusuktu Bununla birlikte Portekiz deki bir magara olan Lapa do Picareiro da pt 41 000 ila 38 000 yil oncesine ait binlerce kesilmis hayvan kalintisi ve Paleolitik insanlar tarafindan yapilmis aletler bulunmustur Teknoloji ve el sanatlari Hem ust hem de alt yuzeyinden gorulen Alt Paleolitik iki yuzeyli tas Bazi arastirmacilar o cagda astronomi veya kozmoloji hakkindaki bazi erken fikirlerle sinirli olan bilimin Paleolitik teknoloji uzerinde sinirli bir etkisi oldugunu belirtmislerdir Ates yakmak bilgi sisteminin bir parcasiydi ve kimyasal surecleri anlamadan da mumkundu Bu tur pratik beceriler bazen zanaat olarak adlandirilir Din batil inanclar ya da dogaustune yapilan cagrilar yanma gibi olgularin kulturel aciklamalarinda rol oynamis olabilir Aletler Paleolitik insanlar tas kemik ozellikle geyik ve ahsaptan aletler yapmislardir Erken paleolitik homininler Australopithecus tas aletlerin ilk kullanicilaridir Etiyopya daki kazilarinda binlerce eser bulunmustur ve radyoizotopik tarihleme ve manyetostratigrafi yoluyla bu alanlar kesin olarak 2 6 milyon yil oncesine tarihlendirilebilir Kanitlar bu erken homininlerin kasitli olarak iyi yongalama ozelliklerine sahip ham tasi sectiklerini ve kesmek icin keskin kenarli aletler uretmek icin ihtiyaclarina uygun boyutta taslar sectiklerini gostermektedir En eski Paleolitik tas alet endustrisi olan Oldowan yaklasik 2 6 milyon yil once baslamistir Bu endustride dograyicilar burinler ve dikis bizlari gibi aletler uretilmistir Bu endustri yaklasik 250 000 yil once yerini ilk kez 1 8 1 65 milyon yil once Homo ergaster tarafindan tasarlanan daha karmasik Acheulean endustrisine birakmistir Acheulean aletleri yaklasik 100 000 yil once arkeolojik kayitlardan tamamen kaybolmus ve yerini Mousterian ve Aterian endustrileri gibi daha karmasik Orta Paleolitik alet takimlari almistir Alt Paleolitik insanlar el baltalari ve kesiciler de dahil olmak uzere cesitli tas aletler kullanmislardir El baltalarini siklikla kullanmis gibi gorunseler de kullanimlari konusunda anlasmazliklar vardir Yorumlar kesici ve dograyici aletlerden kazma aletlerine yonga cekirdeklerine tuzaklarda kullanima ve belki de kur yapma davranisinda tamamen rituel bir oneme kadar uzanmaktadir bazi el baltalarinin bir su birikintisindeki hayvan surusune firlatilarak iclerinden birini sersemletmek amaciyla oldurucu frizbi olarak kullanilmis olabilecegini one surmustur Balta sapina dair hicbir belirti yoktur ve bazi eserler bunun icin cok buyuktur Dolayisiyla firlatilan bir el baltasi genellikle cok ciddi yaralanmalara neden olacak kadar derine nufuz etmezdi Yine de yirtici hayvanlara karsi savunma icin etkili bir silah olabilir Dograyicilar ve kaziyicilar muhtemelen les hayvanlarinin derisini yuzmek ve kesmek icin kullaniliyordu ve keskin uclu sopalar genellikle yenilebilir kokleri kazmak icin elde ediliyordu Muhtemelen ilk insanlar akrabalari olan sempanzelerin Afrika Senegal de yaptigi gibi kucuk hayvanlari avlamak icin 5 milyon yil kadar once tahta mizraklar kullanmistir Alt Paleolitik insanlar daki olasi ahsap kulube gibi barinaklar insa etmistir Atesin kullanimi in 1920 tarihli Fransa daki Magdalenian ressamlarinin rekonstruksiyonu Ates Alt Paleolitik homininler Homo erectus ve Homo ergaster tarafindan 300 000 ila 1 5 milyon yil kadar once ve muhtemelen daha da once erken Alt Paleolitik Oldowan hominin Homo habilis veya Paranthropus gibi guclu Australopithecineler tarafindan kullanilmistir Bununla birlikte ates kullanimi sadece takip eden Orta Tas Devri ve Orta Paleolitik toplumlarinda yayginlasmistir Ates kullanimi olum oranlarini azaltmis ve yirtici hayvanlara karsi koruma saglamistir Erken homininler yiyeceklerini pisirmeye Alt Paleolitik y 1 9 milyon yil once ya da en gec Orta Paleolitik donemin baslarinda y 250 000 yil once baslamis olabilirler Bazi bilim adamlari homininlerin soguk bolgelerde hayatta kalmalarina yardimci olacak donmus etin buzunu cozmek icin yemek pisirmeye basladiklarini varsaymislardir Arkeologlar kafatasi anatomisindeki morfolojik degisimleri pisirme ve gida isleme teknolojilerinin ortaya cikisina kanit olarak gostermektedir Bu morfolojik degisiklikler arasinda ve cene boyutunda azalma daha ince dis enamel ve bagirsak hacminde azalma yer almaktadir Pleistosen caginin buyuk bolumunde atalarimiz kavurma gibi basit gida isleme tekniklerine guvenmislerdir Ust Paleolitik bitkisel gidalari daha sindirilebilir hale getiren toksisitelerini azaltan ve besin degerlerini en ust duzeye cikaran gida isleme teknolojisinde bir ilerleme olan kaynatmanin ortaya cikisina tanik oldu Termal olarak degistirilmis kayalar isitilmis taslar arkeolojik kayitlarda kolayca tespit edilebilir Tas kaynatma ve cukurda pisirme buyuk cakil taslarinin isitilmasini ve ardindan sicak taslarin suyu isitmak icin bozulabilir bir kaba aktarilmasini iceren yaygin tekniklerdi Bu teknoloji Orta Paleolitik ornegi olan Abri Pataud ocaklarinda tipik olarak gorulmektedir Sal Erken insan atalarindan Homo erectus un yaklasik 840 000 ila 800 000 yil once sallar yapmis olabilecegi one surulmektedir Muhtemelen bu sallari buyuk su kutlelerini gecmek icin kullandilar ve muhtemelen Homo floresiensis olarak bilinen daha kucuk bir ture donustukleri Flores adasina ulastilar Ancak bu fikir antropologlar arasinda tartisilmaktadir Alt Paleolitik cagda sallarin kullanilmasi Homo erectus gibi erken insan atalarinin daha once dusunulenden daha gelismis oldugunu ima ediyor Ayrica temel bir dil formuna sahip olabilecekleri ihtimalini de gundeme getirmektedir Yaklasik 300 000 yil once Akdeniz cevresindeki gibi Neandertal ve modern insan yerlesimlerinden elde edilen ek ipuclari hem Orta hem de Ust Paleolitik insanlarin Akdeniz gibi buyuk su kutlelerinde gezinmek icin yeni topraklara ulasma ve kolonilesme araci olarak sallar kullandigini gostermektedir Gelismis aletler ve Diger icatlar Yaklasik 200 000 yil once Orta Paleolitik cagda insanlar hazir cekirdek teknigi olarak bilinen tas aletler yapmak icin sofistike bir yontem gelistirdiler Bu teknik daha onceki Acheulean yontemlerinden daha ileri duzeydeydi ve hassas ve tutarli tas yongalarin olusturulmasina olanak sagliyordu Bu gelismis aletler sayesinde Orta Paleolitik insanlar keskin tas yongalari ahsap saftlara takarak tas uclu mizraklar yapabilmis ve bu da en eski kompozit aletlere isaret etmistir Ayrica bu donemde alet kalitesinde de ilerlemeler kaydedilmis bu da daha genis bir yelpazedeki besin kaynaklarina erisimi mumkun kilmistir Ornegin kucuk tas aletler veya uclar yaklasik 70 000 ila 65 000 yil once icat edilmis ve sonraki Ust Paleolitik donemde yaylarin ve atlatllarin mizrak firlaticilari gelistirilmesinde onemli bir rol oynamistir Zipkinlar Orta Paleolitik Cag in sonlarinda yaklasik 90 000 yil once kullanilmaya baslanmis ve insan beslenmesini baliklari da icerecek sekilde genisleterek daha guvenilir bir besin kaynagi saglamistir Teknolojik ve sosyal gelismisliklerine ragmen Orta Paleolitik teknolojiye sahip Neandertaller gibi gruplar potansiyel olarak mermi silahlari kullanan buyuk av hayvanlarinin yetenekli avcilariydi Ust Paleolitik donemde aglar yaklasik 22 000 veya 29 000 yil once bolalar mizrak aticilar yaklasik 30 000 yil once ve yay ve oklar yaklasik 25 000 veya 30 000 yil once dahil olmak uzere cesitli icatlar ortaya cikmistir Bu donem ayni zamanda bilinen en eski seramik sanati ornegi olan Dolni Vestonice Venusu nun yaratilmasina da taniklik etmistir yaklasik 29 000 ila 25 000 yil once Buna ek olarak kanitlar erken kopek evcillestirmenin 30 000 ila 14 000 yil once oncelikle avlanmaya yardimci olmak icin gerceklestigini ve bazi kanitlarin bunun daha da once gerceklesmis olabilecegini one surdugunu gostermektedir Ust Paleolitik cagda Avrupa daki Aurignacian kulturunden insanlar ayin evrelerini takip etmek icin bir ay takvimi yaklasik 30 000 yil once kullandilar ve bu da vahsi atlar ve geyikler gibi av hayvanlarinin gocunu zamanlamalarina izin verdi Bu beceri avlanmayi daha verimli hale getirdi ve daha genis bir av yelpazesinden yararlanilmasini sagladi Son arastirmalar Neandertallerin bile avlarini ve av hayvanlarinin hareketlerini zamanlama becerisini Ust Paleolitik Cag baslamadan cok once gelistirdiklerini gostermektedir Sosyal organizasyon Insanlar Orta Paleolitik Cag da 120 000 yil kadar once nadir bulunan mallar ve hammaddeler alet yapimi icin gerekli tas gibi icin gruplar arasinda uzun mesafeli ticarete katilmis olabilir Uzak gecmiste insanlar muhtemelen 120 000 yil once Orta Paleolitik cagda aletler icin tas gibi nadir kaynaklar icin uzun mesafeli ticaret yapmislardir En eski Paleolitik toplumlarin ozellikle de Alt Paleolitik donemin yapisi bilim insanlari icin buyuk olcude gizemini korumaktadir Bununla birlikte Homo habilis ve Homo erectus gibi homininlerin sempanzelerden daha karmasik sosyal yapilara sahip olduguna inanilmaktadir Alt Paleolitik insanlarin tek eslilik mi yoksa cok eslilik mi uyguladiklari konusunda tartismalar devam etmektedir Bazilari australopithecine toplumlarindaki iki ayakliligin tek esli yasam tarzlarina bir adaptasyon olarak gelistigini one surmektedir Bununla birlikte digerleri Homo erectus gibi Alt Paleolitik insanlarda gorulen belirgin cinsel dimorfizmin daha cok esli bir yasam tarzina isaret ettigini savunmaktadir Alt Paleolitik toplumlar Orta ve Ust Paleolitik torunlarina gore daha hiyerarsik olabilir ve muhtemelen farkli gruplardan yoksundur Ancak Alt Paleolitik donemin sonlarina dogru Homo erectus populasyonlari daha sonraki Paleolitik toplumlarda ve modern avci toplayicilarda gorulenlere benzer kucuk olcekli potansiyel olarak esitlikci gruplar olusturmaya baslamistir Orta Paleolitik toplumlar genellikle gocebeydi ve birkac ailenin olusturdugu 20 100 uyeli gruplardan olusuyordu Bu gruplar zaman zaman cesitli faaliyetler icin daha buyuk makrobantlar halinde birlesiyordu Paleolitik donem sona yaklastikca insanlar yerlesik hayata gecmeye ve gecimlerini saglamak icin tarima bel baglamaya basladi Kanitlar nadir kaynaklar icin gruplar arasinda uzun mesafeli ticaretin Orta Paleolitik donemde 120 000 yil kadar once gerceklestigini gostermektedir Paleolitik toplumlar hem Neandertallerin hem de modern insanlarin yasli uyelerine bakmasiyla bir butun olarak gruba bireysel bir itaat duzeyi sergilemistir Bazilari Orta ve Ust Paleolitik toplumlarin cogunun esasen esitlikci oldugunu ve gruplar arasinda organize siddetin yok denecek kadar az oldugunu savunmaktadir Bununla birlikte kaynak acisindan zengin ortamlarda muhtemelen savasa girisen daha karmasik ve hiyerarsik toplumlar var olmus olabilir Paleolitik Cag da liderlik kalici yoneticiler yerine toplumsal uzlasmayla karar verme seklinde gayriresmi bir yapiya sahip olabilir Grubun her uyesi hayatta kalmak icin gerekli tum gorevlerde yetenekli oldugundan resmi bir is bolumu yoktu Antropologlar geleneksel olarak kadinlarin bitki ve yakacak odun topladigini erkeklerin ise avlandigini varsaymistir Ancak son arastirmalar cinsel is bolumunun Ust Paleolitik Cag a kadar var olmamis olabilecegini gostermektedir Toplumsal cinsiyet rolleri bu donemde muhtemelen daha esnekti erkekler ve kadinlar cesitli gorevlere katilarak muhtemelen daha fazla cinsiyet esitligine yol aciyordu Willendorf Venusu en unlu Venus heykelciklerinden biridirHeykel ve resim Tan Tan Venusu ve Thuringen deki den fil kemikleri uzerinde bulunan desenler gibi erken sanatsal ifade ornekleri Orta Paleolitik donemi baslamadan once Homo erectus gibi Acheulean alet kullanicilari tarafindan uretilmis olabilir Bununla birlikte Paleolitik Cag da sanatin tartismasiz en eski kanitlari bilezikler boncuklar kaya sanati ve vucut boyasi olarak ve belki de rituellerde kullanilan asi boyasi seklinde Blombos Magarasi Guney Afrika gibi Orta Paleolitik Orta Tas Devri alanlarindan gelmektedir Tartismasiz sanat kanitlari ancak Ust Paleolitik Cag da yayginlasir Robert G Bednarik e gore Alt Paleolitik Acheulean alet kullanicilari milattan once 850 000 lerde sanat gibi sembolik davranislarda bulunmaya basladilar Kendilerini boncuklarla suslediler ve egzotik taslari faydaci niteliklerden ziyade estetik nedenlerle topladilar Ona gore gec Alt Paleolitik Acheulean arkeolojik alanlarindaki asi boyasi pigmenti izleri Acheulean toplumlarinin daha sonraki Ust Paleolitik toplumlar gibi kaya sanati yaratmak icin asi boyasi topladigini ve kullandigini gostermektedir Bununla birlikte Alt Paleolitik alanlarda bulunan asi boyasi izlerinin dogal olarak olusmus olmasi da mumkundur Ust Paleolitik insanlar magara resimleri Venus figurinleri hayvan oymalari ve kaya resimleri gibi sanat eserleri uretmistir Ust Paleolitik sanat iki genis kategoriye ayrilabilir hayvanlari veya daha nadiren insanlari acikca tasvir eden magara resimleri gibi figuratif sanat ve sekil ve sembollerden olusan nonfiguratif sanat Magara resimleri modern arkeologlar tarafindan cesitli sekillerde yorumlanmistir Tarih oncesi uzmani tarafindan yapilan en eski aciklama resimleri basarili bir av saglamak icin tasarlanmis bir buyu bicimi olarak yorumlamistir Ancak bu hipotez yiyecek icin avlanmayan kilic disli kediler ve aslanlar gibi hayvanlarin varligini ve magara resimlerindeki yari insan yari hayvan varliklarin varligini aciklayamamaktadir Antropolog Paleolitik magara resimlerinin samanistik uygulamalarin gostergesi oldugunu one surmustur cunku yari insan yari hayvan figurlerinin resimleri ve magaralarin uzakligi modern avci toplayici samanistik uygulamalari animsatmaktadir Sembol benzeri imgeler Paleolitik magara resimlerinde hayvan veya insan tasvirlerinden daha yaygindir ve benzersiz sembolik desenler farkli Ust Paleolitik etnik gruplari temsil eden ticari markalar olabilir Venus figurinleri de benzer tartismalara yol acmistir Arkeologlar ve antropologlar bu figurinleri tanrica temsilleri pornografik imgeler sempatik buyu icin kullanilan apotropaik muskalar ve hatta kadinlarin kendi portreleri olarak tanimlamislardir Muzik Paleolitik Cag da muzigin kokenleri bilinmemektedir Muzigin en eski bicimlerinde muhtemelen insan sesi ya da kaya gibi dogal nesneler disinda muzik aletleri kullanilmamistir Bu erken muzik arkeolojik bir ayak izi birakmamis olabilir Muzik taslarla findik kirmak gibi gunluk islerin cikardigi ritmik seslerden gelismis olabilir Calisirken bir ritim tutturmak insanlarin gunluk faaliyetlerde daha verimli olmalarina yardimci olmus olabilir Ilk olarak Charles Darwin tarafindan ortaya atilan alternatif bir teori muzigin homininlerin ciftlesme stratejisi olarak baslamis olabilecegini aciklamaktadir Kus ve diger hayvan turleri eslerini cezbetmek icin cagri gibi muzikler uretirler Bu hipotez genellikle bir onceki hipoteze gore daha az kabul gormektedir ancak yine de olasi bir alternatif sunmaktadir Ust Paleolitik ve muhtemelen Orta Paleolitik insanlar muzik aleti olarak flut benzeri kemik borular kullanmistir ve muzik Ust Paleolitik avci toplayicilarin dini yasamlarinda buyuk bir rol oynamis olabilir Modern avci toplayici toplumlarda oldugu gibi muzik rituellerde ya da transa gecmeye yardimci olmak icin kullanilmis olabilir Ozellikle hayvan derisinden yapilmis davullarin Ust Paleolitik samanlar tarafindan dini etkinliklerde kullanilmis olabilecegi bazi Ust Paleolitik saman mezarlarinda bulunan davul benzeri enstrumanlarin kalintilarindan ve cagdas avci toplayici samanik ve rituel uygulamalarinin etnografik kayitlarindan anlasilmaktadir Dordogne deki Paleolitik bir yari insan yari hayvan bir varligin resmi Fransa da Bazi arkeologlar yari insan yari hayvan varliklarin magara resimlerinin Paleolitik Cag daki erken samanik uygulamalarin kaniti olabilecegine inanmaktadirDin ve inanclar James B Harrod a gore insanoglu ilk olarak Orta Paleolitik veya Ust Paleolitik doneminde dinsel ve inanclar gelistirmistir Tarih oncesi din ve antropolojinin tartismali akademisyenleri arih oncesi din ve antropolojinin tartismali akademisyenleri James Harrod ve Vincent W Fallio son zamanlarda din ve maneviyatin ve sanatin ilk olarak Paleolitik oncesi sempanzelerde veya Erken Alt Paleolitik Oldowan toplumlarda ortaya cikmis olabilecegini one surduler Fallio ya gore sempanzelerin ve insanlarin ortak atasi degismis bilinc durumlarini deneyimlemis ve rituellere katilmistir ve ritueller toplumlarinda sosyal bagi ve grup uyumunu guclendirmek icin kullanilmistir Orta Paleolitik insanlarin Krapina Hirvatistan yaklasik 130 000 MO ve Qafzeh Israil yaklasik 100 000 MO gibi yerlerde mezarlari kullanmasi gibi bazi antropolog ve arkeologlarin Orta Paleolitik insanlarin obur dunya inancina ve gunluk yasami asan bir olu kaygisina sahip olabilecegine inanmalarina yol acmistir Fransa daki Combe Grenal ve Abri Moula gibi cesitli bolgelerde bulunan Neandertal kemikleri uzerindeki kesik izleri bazi cagdas insan kulturlerinde oldugu gibi Neandertallerin de muhtemelen dini nedenlerle rituel olarak deri degistirme uygulamis olabileceklerini dusundurmektedir Atapuerca daki Homo heidelbergensis yerlesimlerinden elde edilen son arkeolojik bulgulara gore insanlar olulerini cok daha erken bir donemde Alt Paleolitik Cag in sonlarinda gommeye baslamis olabilir ancak bu teori bilim camiasinda yaygin olarak sorgulanmaktadir Benzer sekilde bazi bilim insanlari Neandertal toplumlari gibi Orta Paleolitik toplumlarin da oluleri muhtemelen dini gomme bicimlerine ek olarak totemizmin veya hayvanlara tapinmanin en eski bicimini uygulamis olabileceklerini one surmuslerdir Ozellikle Orta Paleolitik magaralardan elde edilen arkeolojik kanitlara dayanarak Orta Paleolitik Neandertaller arasinda bir ayi kultunun yaygin oldugunu one surmustur Afrika Kalahari colundeki nde M O 70 000 lerde Orta Paleolitik hayvan tapinimina dair kanitlar bulundugu iddiasi alanin ilk arastirmacilari tarafindan reddedilmistir Ayi kultu gibi Ust Paleolitik donemdeki hayvan kultlerinin kokenleri bu varsayimsal Orta Paleolitik hayvan kultlerine dayaniyor olabilir Ust Paleolitik Cag da hayvanlara tapinma avcilik ayinleriyle ic ice gecmistir Ornegin sanat eserleri ve ayi kalintilarindan elde edilen arkeolojik kanitlar ayi kultunun bir ayinin oklarla vuruldugu cigerlerine bir kursun sikilarak ya da itilerek olduruldugu ve ayinin kafatasi ile govdesinin ayri ayri gomuldugu ayi kurkuyle kapli kilden bir ayi heykelinin yaninda rituel olarak tapinildigi bir tur kurban ayi torenini icerdigini ortaya koymaktadir Barbara Ehrenreich tartismali bir sekilde Ust Paleolitik Cag in kurban avi torenlerinin ve buna bagli olarak Paleolitik Cag in isbirlikci buyuk hayvan avciliginin takip eden Epipaleolitik ve Mezolitik ya da gec Ust Paleolitik Cag da savasa ya da savasci akinlara yol actigi teorisini ortaya atmistir Ust Paleolitik Cag da insan hayvan melezi imgelerin varligi bu donemdeki ilk insanlarin bir grup tanriya veya dogaustu varliga inanmis olabilecegini dusundurmektedir Alternatif olarak bu imgeler cagdas kabile toplumlarindakine benzer samanistik uygulamalara isaret ediyor olabilir Samanik uygulamalara dair ilk kaniti saglayan bilinen en eski saman gomusu yaklasik 30 000 yil once gunumuzde Cek Cumhuriyeti olan bolgede Ust Paleolitik donemin baslarina tarihlenmektedir O donemde samanlar rahipler ve tip adamlari gibi dini otoritelerin ve uzmanlarin dini yasamda daha yaygin hale geldigi daha sonraki donemlerin aksine topluluktaki herkesin dini torenlere katilmasi muhtemeldi Dini pratikleri sempatik buyuyu de iceriyor olabilir Ust Paleolitik arkeolojik alanlarda bulunan Venus figurinleri bunun bir ornegi olabilir Bu figurinler basarili avlanmayi saglamak ve hem toprakta hem de kadinlarda dogurganligi tesvik etmek icin kullanilmis olabilir Bazilari bu Venus heykelciklerinin Gaia ya benzer bir toprak tanricasini ya da hayvanlara hukmeden bir tanricayi temsil ettigini one surmustur bunlarin hem kadinlar hem de samanizm uygulayan erkekler icin ruhsal donusum sureclerini sembolize ettigini bile one surmustur Diyet ve beslenme Insanlar ilk olarak Paleolitik cagda sarap elde etmek icin hayvan derisi keselerinde uzumleri fermente etmis olabilirler Paleolitik avci ve toplayici insanlar degisen oranlarda sebze yumrular ve kokler dahil meyve tohum findik ve yabani ot tohumlari dahil ve bocek et balik ve kabuklu deniz urunleri yemislerdir Bununla birlikte bitkisel ve hayvansal gidalarin goreceli oranlarina dair cok az dogrudan kanit bulunmaktadir paleolitik diyet terimi belirli bir zaman dilimine veya bolgeye atifta bulunmadan bazen cogu insanin tum donem boyunca belirli bir diyeti paylastigi imasiyla kullanilsa da bu tamamen dogru degildir Paleolitik donem bircogunun insan beslenme yapisi uzerinde etkisi olan cok sayida teknolojik ilerlemenin kaydedildigi uzun bir zaman dilimidir Ornegin insanlar muhtemelen Orta Paleolitik doneme kadar atesin kontrolune sahip degildi veya kapsamli balikcilik yapmak icin gerekli araclara kaynak belirtilmeli Ote yandan bu iki teknolojinin de Paleolitik Cag in sonunda insanlar tarafindan yaygin olarak kullanilabildigi kabul edilmektedir sonuc olarak gezegenin bazi bolgelerindeki insanlarin buyuk olcude balikcilik ve avciliga dayanmasina izin vermistir Buna ek olarak Paleolitik Cag insan nufusunun onemli olcude cografi genislemesini de icermistir Alt Paleolitik donemde modern insanlarin atalarinin Buyuk Rift Vadisi nin dogusundaki Afrika ile sinirli kaldigi dusunulmektedir Orta ve Ust Paleolitik Donem boyunca insanlar yerlesim alanlarini buyuk olcude genisleterek Yeni Gine ve Alaska gibi cok cesitli ekosistemlere ulasmis ve diyetlerini mevcut yerel kaynaklara gore uyarlamislardir Tim White gibi antropologlar Neandertal ve diger Alt Orta Paleolitik bolgelerde bulunan cok sayida kesilmis insan kemigine dayanarak Ust Paleolitik Cag in baslangicindan once insan toplumlarinda yamyamligin yaygin oldugunu one surmektedir Alt ve Orta Paleolitik donemdeki yamyamlik yiyecek kitligi nedeniyle meydana gelmis olabilir Bununla birlikte dini nedenlerle de gerceklesmis olabilir ve Ust Paleolitik donemde gerceklestigi dusunulen dini uygulamalarin gelisimiyle ayni doneme denk gelebilir Bununla birlikte Paleolitik toplumlarin hicbir zaman yamyamlik yapmamis olmasi ve bulunan insan kemiklerindeki hasarin ya diskilama ya da kilic disli kediler aslanlar ve sirtlanlar gibi etoburlar tarafindan avlanmanin bir sonucu olmasi ihtimali hala mevcuttur Kaynakca Guven Arsebuk Trakya da Eski Bir Yerlesim Yeri Yarimburgaz Magarasi Alt Paleolitik Cag Bulgulari 1998 24 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Agustos 2014 University of California Museum of Paleontology website the Pliocene epoch 23 Ocak 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 31 Ocak 2010 Phylogeographic Analysis of the mid Holocene Mammoth from Qagnax Cave St Paul Island Alaska PDF Harvard University Arsivlenmesi gereken baglantiya sahip kaynak sablonu iceren maddeler link Musee de Prehistoire Terra Amata Le site acheuleen de Terra Amata The Acheulean site of Terra Amata Musee de Prehistoire Terra Amata Fransizca 21 Haziran 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Haziran 2022 Stavrianos Leften Stavros 1991 A Global History from Prehistory to the Present New Jersey Prentice Hall ss 9 13 ISBN 978 0 13 357005 2 Roebroeks Wil Villa Paola 14 Mart 2011 Avrupa da atesin alisilmis kullanimina dair en eski kanitlar uzerine PNAS 108 13 5209 5214 Bibcode 2011PNAS 108 5209R doi 10 1073 pnas 1018116108 PMC 3069174 2 PMID 21402905 Ewen Callaway 22 Eylul 2011 First Aboriginal genome sequenced Nature News doi 10 1038 news 2011 551 Bocquet Appel Jean Pierre 2005 32 11 1656 1668 Bibcode 2005JArSc 32 1656B doi 10 1016 j jas 2005 05 006 20 Ekim 2017 tarihinde evolhum cnrs fr bocquet jas2005 pdf kaynagindan url degerini kontrol edin yardim PDF arsivlendi Erisim tarihi 9 Ekim 2012 More surprises about Palaeolithic humans 29 Eylul 2020 22 Haziran 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Ekim 2023 McClellan James E Dorn Harold 2006 Science and Technology in World History United States The Johns Hopkins University Press s 13 Semaw Sileshi 2000 The World s Oldest Stone Artefacts from Gona Ethiopia Tas Teknolojisini ve 2 6 1 5 Milyon Yil Once Insan Evrimi Modellerini Anlamak Icin Cikarimlari 27 12 1197 214 doi 10 1006 jasc 1999 0592 28 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Ekim 2023 Variability in primary and secondary technologies of the Later Acheulian in Africa Milliken S ve Cook J eds 2001 Weiss Rick 22 Subat 2007 Chimps Observed Making Their Own Weapons The Washington Post 15 Kasim 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Ekim 2023 Marlowe F W 2005 PDF 14 2 15294 doi 10 1002 evan 20046 27 Mayis 2008 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi a b Wrangham R Conklin Brittain N Eylul 2003 PDF Comp Biochem Physiol A 136 1 35 46 doi 10 1016 S1095 6433 03 00020 5 PMID 14527628 19 Mayis 2005 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Wrangham R W 2009 Atesi Yakalamak Yemek Pisirmek Bizi Nasil Insan Yapti Basic Books New York Johns T A Kubo I 1988 Bitkisel gidalarin detoksifikasyonu icin kullanilan geleneksel yontemler uzerine bir arastirma Etnobiyoloji Dergisi 8 81 129 Speth J D 2015 Insanlar kaynatmayi ne zaman ogrendi PaleoAnthropology 2015 s 54 67 Mousterian Brace 1997 545 Movius Jr H L 1966 Abri Pataud Les Eyzies deki Dordogne Ust Perigordiyen ve Aurignacian horizonlarinin ocaklari ve bunlarin olasi onemi American Anthropologist s 296 325 a b Mercader Julio Panger Melissa Boesch Christophe 24 Mayis 2002 Excavation of a Chimpanzee Stone Tool Site in the African Rainforest Science 296 5572 1452 1455 doi 10 1126 science 1070268 ISSN 0036 8075 18 Kasim 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Ekim 2023 Human Evolution Microsoft Encarta Online Encyclopedia 2007 8 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde Contributed by Richard B Potts B A Ph D Boeda E Geneste J M Griggo C Mercier N Muhesen S Reyss J L Taha A Valladas H 1999 A Levallois point embedded in the vertebra of a wild ass Equus africanus Hafting projectiles and Mousterian hunting 73 280 394 402 doi 10 1017 S0003598X00088335 Nancy White Intro to archeology The First People and Culture Introduction to archeology 9 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Mart 2008 Urquhart James 8 Agustos 2007 Finds test human origins theory BBC News 1 Mart 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Mart 2008 Christopher Boehm 1999 Hierarchy in the Forest The Evolution of Egalitarian Behavior pp 198 208 27 Agustos 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde Harvard University Press Armesto Felipe Fernandez 2003 Ideas that changed the world New York limited s 400 ISBN 978 0 7566 3298 4 1 olu kirik baglanti Kiefer Thomas M Bahar 2002 Lecture 8 Subsistence Ecology and Food production Harvard University 10 Nisan 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Mart 2008 Dahlberg Frances 1975 Woman the Gatherer Londra Yale University Press ISBN 978 0 300 02989 5 Human Evolution Microsoft Encarta Online Encyclopedia 2007 31 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde Katkida bulunan Richard B Potts B A Ph D a b Robert G Bednarik 26 Ekim 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Nisan 2008 Klein Richard G 22 Mart 2002 The Dawn of Human Culture Wiley ISBN 0 471 25252 2 web archive org 30 Nisan 2008 30 Nisan 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Ekim 2023 McDermott LeRoy Nisan 1996 Self Representation in Upper Paleolithic Female Figurines Current Anthropology Ingilizce 37 2 227 275 doi 10 1086 204491 ISSN 0011 3204 8 Eylul 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Ekim 2023 Darwin Charles 1900 Origin of species Charles Darwin New York Boston H M Caldwell Co web archive org 14 Mart 2008 14 Mart 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Ekim 2023 About OriginsNet by James Harrod Originsnet org 20 Kasim 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 31 Ocak 2010 a b Fallio Vincent W 2006 New Developments in Consciousness Research New York ss 98 109 ISBN 978 1 60021 247 5 Originsnet org 10 Mart 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 31 Ocak 2010 Lieberman Philip 1991 Uniquely Human The Evolution of Speech Thought and Selfless Behavior Ingilizce Harvard University Press ISBN 978 0 674 92183 2 23 Ekim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Ekim 2023 Ehrenreich Barbara 1997 Blood Rites Origins and History of the Passions of War Ingilizce Macmillan ISBN 978 0 8050 5787 4 Stavrianos Leften Stavros 1991 A Global History From Prehistory to the Present Ingilizce Prentice Hall ISBN 978 0 13 357005 2 web archive org 8 Mart 2010 8 Mart 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Ekim 2023 William Cocke First Wine Archaeologist Traces Drink to Stone Age National Geographic News 20 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Subat 2008 Gowlett JAJ 2003 What actually was the Stone Age Diet PDF J Nutr Environ Med 13 3 143 47 doi 10 1080 13590840310001619338 18 Aralik 2008 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 17 Ekim 2023 Weiss E Wetterstrom W Nadel D Bar Yosef O 29 Haziran 2004 The broad spectrum revisited Bitki kalintilarindan elde edilen kanitlar Proc Natl Acad Sci USA 101 26 9551 55 Bibcode 2004PNAS 101 9551W doi 10 1073 pnas 0402362101 PMC 470712 2 PMID 15210984 Richards MP December 2002 A brief review of the archaeological evidence for Palaeolithic and Neolithic subsistence Eur J Clin Nutr 56 12 1270 78 doi 10 1038 sj ejcn 1601646 PMID 12494313 Johanson Donald Blake Edgar 2006 From Lucy to Language Gozden Gecirilmis Guncellenmis ve Genisletilmis Berlin Simon amp Schuster ss 96 97 ISBN 978 0743280648 National Geographic National Geographic Ingilizce 11 Kasim 1996 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Ekim 2023 Dis baglantilarDonemler25 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Turkiye de Paleolitik Cag Arkeolojisi Arkeo Atlas 2007 Ekrem Akurgal 2002 Ancient Civilisations and Ruins of Turkey Londra Kegan Paul ISBN 978 0 7103 0776 7 Ingilizce