Bu maddedeki bilgilerin için ek kaynaklar gerekli.Aralık 2020) () ( |
Ayna ya da gözgü, ışığın %100'e yakın bir kısmını yansıtan düzgün olarak cilalı yüzeydir.
Optik | |
Işığın doğası | |
---|---|
Işık | |
Işık hızı | |
Huygens-Fresnel ilkesi | |
Fermat ilkesi | |
Optik aygıtlar | |
Ayna | |
Mercek | |
Prizma | |
Büyüteç | |
Kamera | |
Mikroskop | |
Teleskop | |
Lazer | |
Göz | |
Olaylar | |
Yansıma | |
Tam yansıma | |
Kırılma | |
Saçılma | |
Girişim | |
Kırınım | |
Polarizasyon |
Metal yüzeylerin parlatılmasıyla ilk ayna elde edilmiştir. Daha sonra ise, cam levhaların bir yüzeyi cıva amalgamları ile kaplanarak ayna elde edilmiştir. Günümüzde ise genellikle cam levhaların bir yüzü, ince bir gümüş tabakası ile sırlanarak elde edilir. Bazen gümüş yerine alüminyum, altın, hatta platin dahi kullanılır. Alüminyum sırlı aynalar, dalga boyu 0,4 mikrondan küçük olan morötesi ışınları da yansıtırlar. Aynalar düz, küresel ve parabolik diye ayrılırlar, küresel aynalar da çukur ve tümsek ayna olarak iki çeşittir. İlk ayna, metal yüzeylerin iyi bir şekilde parlatılmasıyla oluşturulmuştur.
Bir başka ayna çeşidi de, ışığın %100'den daha azını düzgün olarak yansıtan ve arka planı da gösteren, camera lucidada kullanılan, hayalet gösterme ve diğer bazı sihirbaz gösterilerinde kullanılan yarı geçirgen aynalardır.
Tarihi ve yapım tekniği
Yüzyıllar önce (17. yüzyıla kadar) yüzeyi iyice parlatılmış düz metal levhalardan yapılan aynalar, daha sonra yerini bir yüzü çok ince bir metal katmanıyla kaplanmış cam levhalara bıraktı. adı verilen bu metal kaplama, aynanın ışığı yansıtarak görüntü vermesini sağlar. Kolayca şekil verilip cilalanabilmeleri, böylelikle pürüzsüz hâle getirilebilmeleri ve dayanıklı olmaları sebebiyle metaller, ayna yapımında çok eskiden beri kullanılırdı. Milattan önceki zamanlarda Mısırlılar, Etrüskler, Yunanlar ve Romalıların bronz el aynaları kullandığı bilinmektedir. Daha değerli olanları ise gümüşten yapılırdı. Çok eskiden metalle kaplanmış cam aynaların kullanıldığına dair kayıtlara da rastlanmaktadır. Fakat bu yöntem o zamanlar yaygınlaşmamıştı.
Günümüzden yalnızca üç yüzyıl öncesine kadar Venedik Cumhuriyeti, Avrupa'da cam eşya ve özellikle de ayna yapımının sırrına sahip tek ülkeydi. Venedikliler bu sırrı büyük ihtimamla saklıyordu. Ayna ve cam eşya fabrikalarını Murano adasında kurmuş ve bu adaya camcı ustalarından başkasının girmesine de izin vermemişlerdi. Bu sırrı Fransızlar, adadan zorla kaçırdıkları dört usta sayesinde öğrendi ve bundan sonra ayna yapımı bir giz olmaktan çıkmaya başladı.
Ayna yapımında Venediklilerin kullandığı yöntem özetle şöyleydi: İnce bir kalay yaprak düz bir şekilde yayılır, üstü cıva ile kaplanır. Cıvanın fazlası sıkıştırılarak alındıktan sonra üstüne bir kâğıt ve onun da üstüne bir cam levha konur. Bundan sonra aradaki kâğıdın yavaşça çekilip alınır. Bu sırada kalay ve cıva bir amalgam oluşturarak camın alt yüzeyini kaplar. Son basamak olarak camın arkasına sırı koruyacak bir sırt geçirilir.
Venediklilerin kullandığı yöntem, 19. yüzyılda yerini yeni bir yönteme bırakmıştır. Alman kimyacı Justus von Liebig (1803-1873), camın üzerine bir çözeltiyle gümüş kaplama yöntemini bulmuş, bu yöntem günümüzde bile günlük amaçlar için kullanılan aynaların üretiminde uygulanmaya başlanmıştır. Yumuşak gümüş tabakasının çizilmemesi için bakır sülfat gibi maddelerle kaplama ve boyama işlemleri yapılmaktadır.
Bilimsel çalışmalarda kullanılan aynalarda ise, camın ışığın bir bölümünü absorbasyonunu önlemek amacıyla ön yüzler de gümüşlenir.
Ayna çeşitleri
Temel olarak üçe ayrılır.
Düz aynalar
Yansıtıcı yüzeyi düz olan aynalardır. Cisimlerin aynada oluşan görünümleri cisimlerden çıkarak aynada yansıyan ışınların uzantılarının kesiştiği yerde oluşur. Bu şekilde oluşan görüntülere zahirî veya sanal görüntü denir. Yansıyan ışınların kendilerinin kesişimiyle oluşan görüntülere ise gerçek görüntü denir.
Küresel aynalar
- Küresel aynalar da kendi içinde ikiye ayrılır. Çukur ayna ve tümsek ayna
- Çukur ayna veya içbükey ayna: Çukur aynada merkezin dış tarafındaki bir cismin görüntüsü, merkez ile odak arasında cisimden küçük, ters ve gerçek bir görüntüdür. Cisim merkezdeyken görüntüsü de merkezde ters, gerçek ve boyu cismin boyuna eşittir. Cisim merkezle odak arasındayken görüntü merkezin dışında ters, gerçek ve cisimden büyüktür. Cisim odak ile ayna arasında ise görüntüsü aynanın arkasında düz, zahirî ve cisimden büyüktür.
- Tümsek ayna veya dışbükey ayna: Aynanın yansıtıcı yüzeyi tümsek olduğundan bu ismi alır. Tümsek aynanın önünde bulunan bir cismin görüntüsü ise daima odak ile ayna arasında, cisimden küçük, düz ve zahirîdir. Cisim, aynanın tepe noktasına geldiği zaman görüntünün boyu, cismin boyuna eşit olur. Tümsek ayna, cisimlerin görüntülerini küçültebilme ve gelen paralel ışınları dağıtma özelliğine sahiptir.
Parabolik aynalar
İtalyan matematikçi Ghetaldi tarafından incelenmiştir. Parabolik aynalar özel bir şekle sahip olup, enerji yakalayıp bu enerjinin tek bir noktaya odaklanması için tasarlanmış bir cisim olmakla birlikte odak noktasından dışa doğru enerji dağıtarak çalışabilir. Fenerlerde ve otomobil farlarında geri yansıtıcı olarak da kullanılabilir.
Parabolik aynalar düşük genleşmeye sahip cam ve pyrex maddelerinden yapılır. Görüntünün daha net olması için ince olarak tasarlanır.
17. yüzyılda Isaac Newton'un yansıtan teleskobu ile ilk defa parabolik ayna kullanıldı.
Dünya Olimpiyatları'nda olimpiyat meşalesi, Güneş ışığından dev parabolik aynalarla tutuşturulmaktadır.
Halk kültüründe ayna
Halk ağzında pek çok yörede aynaya göz kelimesinden türetilmiş olan gözgü adı verilir. Gözgeç, güzgü, közgeç, közgö, közgü, küzgü de denir. Aynalar halk inancının dikkatini çekmiş cisimler olup farklı anlamlar yüklenmiştir. Bu Dünya ile Öteki arasındaki sınırı sembolize eder. Ruhlar âlemine açılan bir pencere gibi algılanır. Şaman, aynaya bakarak gelecekten haber verir veya kendi ruhunu görebilir. Gözle görünmeyen varlıkları gösterir. Erlik Han, yanında bir ayna gezdirir ve buna baktığında insanların işledikleri tüm günahları görür. Gece aynaya bakmak, uğursuzluk getireceği düşüncesiyle hoş karşılanmaz. Ayna yere bırakıldığında bir denize dönüşür. Tarak da yere bırakıldığında bir ormana dönüşür. Bazı şamanların anormal güçleri olan aynaları vardır. Öbür Dünya'da zirveleri gökyüzüne değen iki dağın arasında bulunan bir sandıkta duran ve bütün Dünya'yı gösteren bir ayna vardır. Gömülen cenazelerin üzerine ters bir ayna bırakmak eski bir Türk geleneği olup bu geleneği Anadolu’da uygulamaya devam eden yöreler vardır. Görme fiili ve görüntülerin Türk kültüründe farklı bir önemi vardır. Görüntü gerçeğin en önemli parçası kabul edilir. Bu nedenle geriye dönüp bakma yasağı (arkaya bakma yasağı) veya kimseye bakmama yasağı şeklinde efsane motifleri vardır. İmtihandan geçen kahraman, bu yasağa uymazsa taşa dönüşür, taş kesilir. Geriye dönüldüğünde tıpkı aynada olduğu gibi bir yansıma idrakiyle ruhlar âlemine olumsuz bir yöneliş gerçekleşir. Çuvaşçdaki Çuvaşça: teker/Çuvaşça: tevger ile Macarcadaki Macarca: tükör kelimeleri arasında bulunan bağlantı ilginçtir. Masallarda sihirli aynalar gelecekten haber verir, uzak yerleri gösterir, insanlarla konuşur.
Kaynakça
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Ayna haber gazete kitap akademik JSTOR Aralik 2020 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Ayna ya da gozgu isigin 100 e yakin bir kismini yansitan duzgun olarak cilali yuzeydir OptikIsigin dogasiIsikIsik hiziHuygens Fresnel ilkesiFermat ilkesiOptik aygitlarAynaMercekPrizmaBuyutecKameraMikroskopTeleskopLazerGozOlaylarYansimaTam yansimaKirilmaSacilmaGirisimKirinimPolarizasyon Metal yuzeylerin parlatilmasiyla ilk ayna elde edilmistir Daha sonra ise cam levhalarin bir yuzeyi civa amalgamlari ile kaplanarak ayna elde edilmistir Gunumuzde ise genellikle cam levhalarin bir yuzu ince bir gumus tabakasi ile sirlanarak elde edilir Bazen gumus yerine aluminyum altin hatta platin dahi kullanilir Aluminyum sirli aynalar dalga boyu 0 4 mikrondan kucuk olan morotesi isinlari da yansitirlar Aynalar duz kuresel ve parabolik diye ayrilirlar kuresel aynalar da cukur ve tumsek ayna olarak iki cesittir Ilk ayna metal yuzeylerin iyi bir sekilde parlatilmasiyla olusturulmustur Bir baska ayna cesidi de isigin 100 den daha azini duzgun olarak yansitan ve arka plani da gosteren camera lucidada kullanilan hayalet gosterme ve diger bazi sihirbaz gosterilerinde kullanilan yari gecirgen aynalardir Tarihi ve yapim teknigiAyna ve vazo Yuzyillar once 17 yuzyila kadar yuzeyi iyice parlatilmis duz metal levhalardan yapilan aynalar daha sonra yerini bir yuzu cok ince bir metal katmaniyla kaplanmis cam levhalara birakti adi verilen bu metal kaplama aynanin isigi yansitarak goruntu vermesini saglar Kolayca sekil verilip cilalanabilmeleri boylelikle puruzsuz hale getirilebilmeleri ve dayanikli olmalari sebebiyle metaller ayna yapiminda cok eskiden beri kullanilirdi Milattan onceki zamanlarda Misirlilar Etruskler Yunanlar ve Romalilarin bronz el aynalari kullandigi bilinmektedir Daha degerli olanlari ise gumusten yapilirdi Cok eskiden metalle kaplanmis cam aynalarin kullanildigina dair kayitlara da rastlanmaktadir Fakat bu yontem o zamanlar yayginlasmamisti Gunumuzden yalnizca uc yuzyil oncesine kadar Venedik Cumhuriyeti Avrupa da cam esya ve ozellikle de ayna yapiminin sirrina sahip tek ulkeydi Venedikliler bu sirri buyuk ihtimamla sakliyordu Ayna ve cam esya fabrikalarini Murano adasinda kurmus ve bu adaya camci ustalarindan baskasinin girmesine de izin vermemislerdi Bu sirri Fransizlar adadan zorla kacirdiklari dort usta sayesinde ogrendi ve bundan sonra ayna yapimi bir giz olmaktan cikmaya basladi Ayna yapiminda Venediklilerin kullandigi yontem ozetle soyleydi Ince bir kalay yaprak duz bir sekilde yayilir ustu civa ile kaplanir Civanin fazlasi sikistirilarak alindiktan sonra ustune bir kagit ve onun da ustune bir cam levha konur Bundan sonra aradaki kagidin yavasca cekilip alinir Bu sirada kalay ve civa bir amalgam olusturarak camin alt yuzeyini kaplar Son basamak olarak camin arkasina siri koruyacak bir sirt gecirilir Venediklilerin kullandigi yontem 19 yuzyilda yerini yeni bir yonteme birakmistir Alman kimyaci Justus von Liebig 1803 1873 camin uzerine bir cozeltiyle gumus kaplama yontemini bulmus bu yontem gunumuzde bile gunluk amaclar icin kullanilan aynalarin uretiminde uygulanmaya baslanmistir Yumusak gumus tabakasinin cizilmemesi icin bakir sulfat gibi maddelerle kaplama ve boyama islemleri yapilmaktadir Bilimsel calismalarda kullanilan aynalarda ise camin isigin bir bolumunu absorbasyonunu onlemek amaciyla on yuzler de gumuslenir Ayna cesitleriTemel olarak uce ayrilir Duz aynalar Yansitici yuzeyi duz olan aynalardir Cisimlerin aynada olusan gorunumleri cisimlerden cikarak aynada yansiyan isinlarin uzantilarinin kesistigi yerde olusur Bu sekilde olusan goruntulere zahiri veya sanal goruntu denir Yansiyan isinlarin kendilerinin kesisimiyle olusan goruntulere ise gercek goruntu denir Kuresel aynalar Kuresel aynalar da kendi icinde ikiye ayrilir Cukur ayna ve tumsek ayna Cukur ayna veya icbukey ayna Cukur aynada merkezin dis tarafindaki bir cismin goruntusu merkez ile odak arasinda cisimden kucuk ters ve gercek bir goruntudur Cisim merkezdeyken goruntusu de merkezde ters gercek ve boyu cismin boyuna esittir Cisim merkezle odak arasindayken goruntu merkezin disinda ters gercek ve cisimden buyuktur Cisim odak ile ayna arasinda ise goruntusu aynanin arkasinda duz zahiri ve cisimden buyuktur Tumsek ayna veya disbukey ayna Aynanin yansitici yuzeyi tumsek oldugundan bu ismi alir Tumsek aynanin onunde bulunan bir cismin goruntusu ise daima odak ile ayna arasinda cisimden kucuk duz ve zahiridir Cisim aynanin tepe noktasina geldigi zaman goruntunun boyu cismin boyuna esit olur Tumsek ayna cisimlerin goruntulerini kucultebilme ve gelen paralel isinlari dagitma ozelligine sahiptir Parabolik aynalar Italyan matematikci Ghetaldi tarafindan incelenmistir Parabolik aynalar ozel bir sekle sahip olup enerji yakalayip bu enerjinin tek bir noktaya odaklanmasi icin tasarlanmis bir cisim olmakla birlikte odak noktasindan disa dogru enerji dagitarak calisabilir Fenerlerde ve otomobil farlarinda geri yansitici olarak da kullanilabilir Parabolik aynalar dusuk genlesmeye sahip cam ve pyrex maddelerinden yapilir Goruntunun daha net olmasi icin ince olarak tasarlanir 17 yuzyilda Isaac Newton un yansitan teleskobu ile ilk defa parabolik ayna kullanildi Dunya Olimpiyatlari nda olimpiyat mesalesi Gunes isigindan dev parabolik aynalarla tutusturulmaktadir Halk kulturunde aynaHalk agzinda pek cok yorede aynaya goz kelimesinden turetilmis olan gozgu adi verilir Gozgec guzgu kozgec kozgo kozgu kuzgu de denir Aynalar halk inancinin dikkatini cekmis cisimler olup farkli anlamlar yuklenmistir Bu Dunya ile Oteki arasindaki siniri sembolize eder Ruhlar alemine acilan bir pencere gibi algilanir Saman aynaya bakarak gelecekten haber verir veya kendi ruhunu gorebilir Gozle gorunmeyen varliklari gosterir Erlik Han yaninda bir ayna gezdirir ve buna baktiginda insanlarin isledikleri tum gunahlari gorur Gece aynaya bakmak ugursuzluk getirecegi dusuncesiyle hos karsilanmaz Ayna yere birakildiginda bir denize donusur Tarak da yere birakildiginda bir ormana donusur Bazi samanlarin anormal gucleri olan aynalari vardir Obur Dunya da zirveleri gokyuzune degen iki dagin arasinda bulunan bir sandikta duran ve butun Dunya yi gosteren bir ayna vardir Gomulen cenazelerin uzerine ters bir ayna birakmak eski bir Turk gelenegi olup bu gelenegi Anadolu da uygulamaya devam eden yoreler vardir Gorme fiili ve goruntulerin Turk kulturunde farkli bir onemi vardir Goruntu gercegin en onemli parcasi kabul edilir Bu nedenle geriye donup bakma yasagi arkaya bakma yasagi veya kimseye bakmama yasagi seklinde efsane motifleri vardir Imtihandan gecen kahraman bu yasaga uymazsa tasa donusur tas kesilir Geriye donuldugunde tipki aynada oldugu gibi bir yansima idrakiyle ruhlar alemine olumsuz bir yonelis gerceklesir Cuvascdaki Cuvasca teker Cuvasca tevger ile Macarcadaki Macarca tukor kelimeleri arasinda bulunan baglanti ilginctir Masallarda sihirli aynalar gelecekten haber verir uzak yerleri gosterir insanlarla konusur Kaynakca