Bu maddedeki bilgilerin için ek kaynaklar gerekli.Mart 2024) () ( |
Bu maddenin konusunda kuşkular bulunmaktadır.Ağustos 2020) () ( |
Islahat Fermanı veya Islâhat Hatt-ı Humâyûnu, Tanzimat’ın ilanından sonraki uygulamalarla ilgili olarak özellikle gayrimüslimlere yeni haklar tanıyan 18 Şubat 1856 tarihli hatt-ı hümâyun.
Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş döneminde devletin yıkılmaktan kurtarılması amacıyla; siyasi kuruluşlar, kişi hakları ve yeni kurumların kurulması konularında yapılması tasarlanan köklü değişiklikler için Sultan Abdülmecid zamanında yayımlanan fermandır. Tanzimat Dönemi'nin önde gelen devlet adamlarından biri olan Sadrazam Mehmed Emin Âli Paşa tarafından büyük Avrupa devletlerinin arzuları doğrultusunda hazırlanarak yürürlüğe konmuştur.
İlan edilme sebebi, Tanzimat Fermanı ile benzerlik gösterir. Bu ferman da Avrupalı devletlerin desteğini almak ve Kırım Savaşı'nı sona erdirecek Paris Antlaşması'nda kazanımlar elde etmek amacıyla ilan edilmiştir.
İmparatorluk boyunca en önemli fermanlar: 3 Kasım 1839'da Tanzimat Fermanı, 18 Şubat 1856'da Islahat Fermanı ve 1860'ta da Sultan Abdülaziz fermanları olarak sıralanır. Bu fermanlarla, devletin çöküşünün toplumsal ve ekonomik nedenleri araştırılmadan, bazı Batı kuruluşlarını ve anlayışını devlete getirmekle devletin kurtarılabileceği sanılmış fakat bu fermanlarla toplumdaki kuruluş ve anlayış ikileme düşmüş, din merkezli dünya görüşü ve bu anlayışla kurulan kuruluşlarla birlikte Batı asıllı kuruluşlar arasındaki çatışmalar sonucunda toplumun içinde daha büyük sorunlar çıkmış, çöküşü önleyeceği düşünülen ıslahat fermanları, beklenen etkiyi gösterememiştir.
Bu dönemde Batı'nın ekonomik desteğine, vereceği borçlara gereksinim duyan Osmanlı Devleti, bunları ancak Batı devletlerine çeşitli imtiyazlar tanımak koşuluyla elde edebilmiştir. Bu imtiyazlar sayesinde Osmanlı topraklarına giren yabancı sermaye ve yatırım, sahip olduğu imkân ve güçle yerli sanayiyi büyük ölçüde öldürmüştür. Böylece Osmanlı Devleti yarı sömürge bir devlet hâline gelmiş, bütün ekonomisi ve zengin kaynakları Batılı devletlerin eline geçmiştir.
Islahat Fermanı, Tanzimat Fermanının devamı olarak nitelendirilebilecek bir değişim olarak da kabul edilebilir. Zaten fermân Paris Antlaşması metni içerisinde yer almış; antlaşmanın imza aşamasında ise Batılı devletler tarafından Rusya'nın Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışmasının engellenmesi neticesinde yapılan baskı ile ilân edilmek durumunda kalmıştır.
1856 Islahat Fermanı, Osmanlı tebâası içerisinde gayrimüslimlere yönelik birtakım hakların verilmesini içermektedir. Avrupalı devletlerin Fransız İhtilali'nin yaymış olduğu milliyetçilik akımlarından etkilenerek Balkanlar'da isyanlar çıkarmakta olan gayrimüslim azınlıkları ülkeye bağlamayı amaçlamaktadır ve dolayısıyla amaçlanan hedeflerden biri de Avrupalı devletlerin bunları bahane ederek Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışmasını önlemektir.
Ferman, bir Osmanlı toplumu oluşturmayı amaçlar. Irk, dil, din vb. ayrımı yapmaksızın bir Osmanlı milleti oluşturmayı amaçlar ki 19. yüzyılda devletin kötü gidişâtını durdurmak amacıyla ortaya çıkan fikir akımlarından Osmanlıcılık kapsamındadır. Tanzimât Fermânı (Gülhane Hatt-ı Şerif-î, 3 Kasım 1839)'nın amacı azınlık isyanlarını önlemek, azınlıkları bahane ederek Avrupalı devletlerin Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışmasını önlemek ve toprak bütünlüğünü korumaktır.
Vikikaynak'ta Islahat Fermanı ile ilgili metin bulabilirsiniz. |
Ferman
Bâb-ı Âli tarafından ilan edilen Islahat Fermanı, Kırım Savaşı'nın ateşkesinden 18 gün sonra, 18 Şubat 1856'da ilân edilmiştir. Islahat Fermanı, Tanzimat Fermanı tarafından sağlanan reformları genişletmiştir.
Bu fermanın amacı, millet sistemini kaldırarak bütün din topluluklarının eşit vatandaşlık hakları sağlayarak Müslüman ve gayrimüslim Osmanlı tebaası arasında tam bir eşitlik sağlamaktır. Böylece Millet-i Rûm haricinde gayrimüslimlere de devlet kademelerine memur olma yolu açılmıştır. Din değiştirme hakkı kabul edilmiş, İslam'dan çıkmanın ölüm cezasıyla cezalandırılması usulüne son verilmiştir. Gayrimüslimlere askerî okullara gitme hakkı tanınmıştır. Ayrıca uygulanan vergilerde (bkz. cizye) de bir eşitlik sağlanmıştır. Bu anlamda 15. madde ile eşit haklar beraberinde eşit yükümlülükler getirir düşüncesi getirilmiştir. Böylece gayrimüslimlerin de askerlik yapma yükümlülüğü doğmuş, askerlik yapmak istemeyenlere de askerlik vergisi olan (bedel-i askerî / بدل عسكري) olanağı sunulmuştur. Bu yeni uygulama sayesinde Müslüman tebaa da para karşılığında (bedel-i nakdî / بدل نقدي) askerlik görevinden muaf olma şansını yakalamıştır. Ayrıca devletin vatandaşa toprak kiralaması olan ve vergi gelirlerinin azalmasına yol açan iltizam kaldırılmıştır.
Islahat Fermanı ile gayrimüslimler kendi meclislerini oluşturarak kendi meselelerini (ağırlıklı olarak yönetimsel ve dinsel) yönetmiş ve o konularda kararlar alabilmişlerdir. Aldıkları kararlar da (Rum Patrikliği Nizâmâtı, 1862, Ermeni Patrikliği Nizâmâtı, 1863 ve Hahamhâne Nizâmâtı, 1865) Batı tarafından anayasa olarak anılmıştır. Nizamnâme-i Millet-i Ermeniyân (Ազգային սահմանադրութիւն Azgayin sahmanadrutyun) yazarlarından Krikor Odyan daha sonra Kanun-i Esasi oluşturma komisyonunda danışmanlık yapmıştır.
I. Meşrutiyet
1875 ile 1876 yıllarında Bosna-Hersek ve Bulgaristan'da bağımsızlık talebiyle ayaklanmalar çıkmıştır. O dönemde Osmanlı dış politikasında isyanları destekleyen Rusya'ya bir yönelim hâkim olmuştur. Bu yönelime karşı 10/11 Mayıs 1876 tarihinde bir ayaklanma çıkmış, çıkan ayaklanma sonucunda Sadrazam Mahmud Nedim Paşa düşürülmüş ve diğer üst düzey mevkilere yeni kişiler getirilmiştir. Böylece Mütercim Mehmed Rüşdi Paşa sadrazam, Hasan Hayrullah Efendi şeyhülislam ve Hüseyin Avni Paşa savaş dairesi başkanı olmuştur. Bu yeni isimler Midhat Paşa ile beraber Padişah Sultan Abdülaziz'i 30 Mayıs 1876 tarihinde tahttan düşürmüş ve yerine yeğeni Mehmed V. Murad Efendi'yi getirmişlerdir. İlerleyen zamanlarda bir anayasa çıkarmaya karşı olan Hüseyin Avni Paşa ile anayasa savunucu Midhat Paşa arasında büyük tartışmalar meydana gelmiştir. Sadrazam Mütercim Mehmed Rüşdi Paşa, Hüseyin Avni Paşa tarafında yer almış ve V. Murad'ın ruh sağlığının bozuk olduğu gerekçesiyle bir anayasanın kabulü için uygun zaman olmadığını ve böyle bir şeyin söz konusu bile olamayacağını savunmuştur. Hüseyin Avni Paşa 15 Haziran 1876’da Midhat Paşa'nın evinde bir toplantı esnasında tahttan düşürülmüş olan Sultan Abdülaziz'in bir taraftarı tarafından vurularak öldürülmüştür.
30 Temmuz 1876 tarihinde Sırbistan-Karadağ Osmanlı İmparatorluğu'na karşı savaş ilan etmişlerdir. Aynı zamanda İngiltere de yaklaşan Osmanlı-Rus Savaşını engellemek ve ayaklananlara büyük bir özerklik verilmesi amacıyla bir konferansın düzenlemesi için sıkıştırmıştır. Olası bir yabancı müdahaleye karşı koymak için Midhat Paşa bütün Osmanlı tebâasına eşit haklar sağlayacak ve planlanan konferanstan önce yürürlüğe girecek olan bir acil anayasanın çıkarılması konusunda ısrar etmiştir.
Mithat Paşa, V. Murad'ı tahttan indirebilmek için V. Murad'ın kardeşi Abdülhamit ile konuşur ve ona anayasayı kabul etmesi koşulu ile tahtı teklif eder. Abdülhamit anayasayı kabul edeceğini ilân ettikten sonra 31 Ağustos 1876 tarihinde II. Abdülhamit sıfatıyla tahta gelir. II. Abdülhamid tuttuğu sözü yerine getirmek için, özellikle de anayasa komisyonun görevlendirmek için kendine zaman verir, fakat Midhat Paşa'nın devam eden baskıları sonucu sözünü yerine getirir.
20 ulema ve üst düzey devlet görevlilerinden oluşan ve gelişmeleri belirleyecek olan birinci danışma kurulu 30 Eylül 1876'da padişahın emri ile toplanmıştır. Kurula Midhat Paşa başkanlık yapmıştır. Kurula Midhat Paşa'nın hazırladığı 59 maddelik Kanûn-î Cedîd (قانون جديد) ile Said Paşa'nın Fransız Anayasası çevirisinden oluşan bir taslak sunulmuştur. Kurulda anayasa karşıtlarının da olması sebebiyle gazetelerin de haber ettiği büyük tartışmalar çıkmıştır. Bakanlar kurulu (Hey'et-i Vükelâ / هيئت وكلا) oluşturulduktan sadece bir hafta sonra var olan kurulun feshine ve yeni bir kurulun oluşturulmasına karar vermiştir.
8 Ekim 1876 tarihinde yeni anayasa kurulu (Cemiyet-i Mahsusa) üyelerinin isimleri açıklanmıştır. Birçok kaynağa göre üye sayısı 2 asker, 10 ulema ve 13 Müslüman ile 3 Hristiyan olma üzere toplam 28'dir. Daha etkili çalışabilmek için çalışma gruplarları yönetim ile ilgili düzenlemeler konusunda eğitilmişlerdir.
Anayasa taslağı oluşturulurken Midhat Paşa ve Said Paşa'nın eserlerinin yanı sıra Süleyman Hüsnü Paşa'nın Kanûn-î Esasî müsveddesinden ve mümkün olduğunca Belçika ile Prusya Anayasalarından yararlanılmıştır. Anayasa taslakları (toplam üç taslak) padişahın isteği doğrultusunda seçilen memurlara, Mütercim Mehmed Rüşdi Paşa ile bakanlar kuruluna Yıldız Sarayı'nda üzerinde çalışması için sunulmuştur. Son taslak 1 Aralık 1876'da son halini almış ve 6 Haziran'da bakanlar kurulunca kabul edilmiştir.
Yıldız Sarayı'nda padişahın sürgün hakkı üzerinde ısrarla durulmuştur. Böylelikle, 3. paragrafında padişaha sürgün hakkının verildiği 113. madde anayasaya eklenmiştir. Bu gelişme, özellikle özgürlük hakkını ve anayasal yönetimi savunduğu politik görüşünden dolayı Londra'ya kaçmış olan ve daha sonra affedilerek 2 Kasım 1876'da özel anayasa kurulunda üye olan Genç Osmanlılar'dan Namık Kemal'de öfkeye neden olmuştur. Anayasanın çıkarılması için baskı yapan Midhat Paşa da sonunda öfkeleri dindirebilmiş ve 19 Aralık 1876'da sadrazam olmuştur.
23 Aralık 1876'da Kanûn-î Esasî padişah tarafından kabul edilmiş ve yürürlüğe girmiştir. İstanbul Konferansı'na ev sahipliği yapmış olan hariciyeden sorumlu bakan Mehmed Esad Saffet Paşa 101 top atışıyla yeni anayasanın ilanı edildiğini ve bütün Osmanlı tebâasının eşit duruma getirilip haklarının ve özgürlüklerinin garanti altına alındığını duyurmuştur. Buna rağmen Rusya, Osmanlı İmparatorluğu'na kuşkuyla bakmaya devam etmiş ve bu anayasayı da öne alınmış göstermelik bir çözüm olarak değerlendirmiştir. 5 Şubat 1877'de padişah sürgün hakkını ilk defa Midhat Paşa'yı görevinden alarak kullanmıştır. Tam 11 hafta sonra da kaybedilen Osmanlı-Rus Savaşı başlamıştır. Yıldız Sarayı'nın görüşüne göre anayasa amacını gerçekleştirememiştir. Padişah da bu yenilgiden sorumlu tutulmaktan korkmuş, bu yüzden parlamentoyu yenilginin suçlusu olarak göstererek 14 Şubat 1878'de 7. maddeyi kullanarak (padişahın olağanüstü durumlarda parlamentoyu askıya alması) parlamentoyu feshetmiş ve tam monarşik bir sistemle ülkeyi yönetmeğe devam etmiştir.
Anayasanın arkasındaki itici güç olan Midhat Paşa, Yıldız Mahkemesi tarafından Sultan Abdülaziz'in ölümünde birinci derecede sorumlu tutularak hakkında çıkarılan ölüm fermânına ve mahkemeden bağımsız iki kurulun da bu idamı onaylamasına rağmen İngilizlerin baskısıyla padişah tarafından affedilip sürgüne gönderilmiş ve sürgüne gönderildiği Hicaz'daki Taif kalesinde 8 Mayıs 1884'te İstanbul'dan gelen emirle boğularak öldürülmüştür. (Ref: Gábor Ágoston; Bruce Alan Masters (2009) Encyclopedia of the Ottoman Empire. Infobase Publishing. pp. 378–379. . Retrieved 9 June 2013.)
Midhat Paşa, Niş, Tuna, Bağdat ve Suriye de Valilik yaptığı dönemlerde sayısız okul, hastane, yol ve köprü gibi altyapı hizmetlerini halkın katılımıyla yaptırarak büyük ün kazanmıştır. Üç yıl süren Bağdat valiliği sırasında bölge Osmanlı tarihindeki en güvenli ve istikrarlı dönemini yaşamıştır.
II. Meşrutiyet
II. Abdülhamit'in monarşi rejimine karşı yürütülen harekette yer alan Kolağası Ahmet Niyazi Bey 3 Temmuz 1908'de dağda bulunan 200-400 askeri ile anayasanın yeniden yürürlüğe girmesini sağlamıştır. Ahmet Niyazi Bey, Enver Bey yönetimindeki İttihat ve Terakki Fırkası, Ermeni Devrimci Federasyonu ile Arnavut, Yunan ve Bulgar toplulukları tarafından desteklenmiştir. Niyazi Bey tarafından başlatılan Jön Türkler Ayaklanması Makedonya ve özellikle Kosova vilayetlerinde, Korzo ve Selanik'te gerçekleşmiştir. Buna karşılık olarak padişah 18. bölük ile Niyazi Bey'e karşı koyması için Şemsi Paşa'yı göndermiştir. Şemsi Paşa, Jön Türk Atıf Bey tarafından vurularak öldürülmüştür. Bunun üzerine Padişah bu ayaklanmaya karşı koyabilmek için Sadrazam Avlonyalı Mehmed Ferid Paşa'yı görevinden almış ve 1876 yılındaki anayasa çalışmalarında hazırlamış olduğu Fransız Anayasası çevirisinden yararlanılmış olan Mehmed Said Paşa'yı sadrazam ilan etmiştir. Mehmed Said Paşa kabinesinde monarşi yanlıları da yer almıştır.
23 Temmuz 1908'de İttihat ve Terakki Cemiyeti Makedonya'nın birçok kentinde gerçekleşen ve katılımın çok yüksek olduğu eylemlerde bağımsızlık ilan etmişlerdir. Aynı zamanda İstanbul'da anayasanın 24 saat içinde tekrar yürürlüğe girmezse 2. ve 3. Ordu'nun başkente yürüyecekleri haberleri İstanbul'da yayılmıştır. Bu haberler üzerine padişah kabinenin tavsiyesi üzerine aynı gün anayasanın yeniden yürürlüğe girdiğinin bildirildiği ve 24 Temmuz'da gazetelerde yer alan bir fermân yayınlamıştır. Bu fermândan bir hafta sonra ajanlığın ve sansürün sona erdiği saray tarafından duyurularak 1 Ağustos 1908 tarihinde anayasanın yeniden geçerliliği Tanzimat Ferman tarafından teyit edilmiştir. Böylece devrimciler başta olmak üzere, cezalarının üçte ikisini çekmiş olan politik suçlular affedilmiştir. Protestolar nedeniyle de genel af çıkarılmış, bu da Bâb-ı Âli'ye yürüyüşe geçen yaklaşık 2000 kişilik bir isyana neden olmuştur. Bundan yaklaşık iki hafta sonra da Mehmed Said Paşa genel affa eleştirel ve karşı düşüncelerini açıklamasından dolayı, özellikle de İttihat ve Terakki Cemiyeti ile düşünce ayrılığı sebebiyle 5 Ağustos 1908'de sadrazamlıktan düşürülmüş, yerine İngiliz hayranı ve liberal olarak tanınan Yusuf Kamil Paşa getirilmiştir.[]
Senato ve yeni seçilen Meclis-i Mebûsan 17 Aralık 1908'de toplanmış, meclis başkanı sürgünden geri gelen Ahmed Rıza olmuştur. Mecliste toplam 147 Türk, 60 Arap, 27 Arnavut, 26 Rum, 14 Ermeni, 4 Yahudi ve 10 Slav temsilci yer almıştır. Talat Bey gibi İttihat ve Terakki Cemiyeti üyeleri de milletvekili olarak sayılmıştır. Buna karşılık yürütücü isimler Enver ve Cemal Bey vekil olmamış; fakat politika üzerinde büyük etkileri olmuştur. Sadrazam Yusuf Kamil Paşa 10 Şubat'ta İttihat ve Terakki Cemiyeti komitesine sormadan yeni bir donanma ve savaş bakanı atmasından sonra 14 Şubat 1909'da güvensizlik oyu ile düşürülür ve yerine Hüseyin Hilmi Paşa getirilir. Ayrıca Islahat Fermanı nedeniyle 'gavur ve kafir' kelimesinin de içinde olduğu birçok kelime yasaklanmıştır.
Kaynakça
- https://islamansiklopedisi.org.tr/islahat-fermani 13 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Islahat Fermani haber gazete kitap akademik JSTOR Mart 2024 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Bu maddenin tarafsizligi konusunda kuskular bulunmaktadir Konuya dair fikir alisverisi tartisma sayfasinda bulunabilir Sablonu kaldirmadan once lutfen gerekli sartlarin olustugundan emin olun Agustos 2020 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Islahat Fermani veya Islahat Hatt i Humayunu Tanzimat in ilanindan sonraki uygulamalarla ilgili olarak ozellikle gayrimuslimlere yeni haklar taniyan 18 Subat 1856 tarihli hatt i humayun 30 Mart 1856 da Kirim Savasi ni sona erdiren Paris Antlasmasi ni imzalayarak fermani yururluge koyan Sadrazam Mehmed Emin Ali Pasa Osmanli Imparatorlugu nun cokus doneminde devletin yikilmaktan kurtarilmasi amaciyla siyasi kuruluslar kisi haklari ve yeni kurumlarin kurulmasi konularinda yapilmasi tasarlanan koklu degisiklikler icin Sultan Abdulmecid zamaninda yayimlanan fermandir Tanzimat Donemi nin onde gelen devlet adamlarindan biri olan Sadrazam Mehmed Emin Ali Pasa tarafindan buyuk Avrupa devletlerinin arzulari dogrultusunda hazirlanarak yururluge konmustur Ilan edilme sebebi Tanzimat Fermani ile benzerlik gosterir Bu ferman da Avrupali devletlerin destegini almak ve Kirim Savasi ni sona erdirecek Paris Antlasmasi nda kazanimlar elde etmek amaciyla ilan edilmistir Imparatorluk boyunca en onemli fermanlar 3 Kasim 1839 da Tanzimat Fermani 18 Subat 1856 da Islahat Fermani ve 1860 ta da Sultan Abdulaziz fermanlari olarak siralanir Bu fermanlarla devletin cokusunun toplumsal ve ekonomik nedenleri arastirilmadan bazi Bati kuruluslarini ve anlayisini devlete getirmekle devletin kurtarilabilecegi sanilmis fakat bu fermanlarla toplumdaki kurulus ve anlayis ikileme dusmus din merkezli dunya gorusu ve bu anlayisla kurulan kuruluslarla birlikte Bati asilli kuruluslar arasindaki catismalar sonucunda toplumun icinde daha buyuk sorunlar cikmis cokusu onleyecegi dusunulen islahat fermanlari beklenen etkiyi gosterememistir Bu donemde Bati nin ekonomik destegine verecegi borclara gereksinim duyan Osmanli Devleti bunlari ancak Bati devletlerine cesitli imtiyazlar tanimak kosuluyla elde edebilmistir Bu imtiyazlar sayesinde Osmanli topraklarina giren yabanci sermaye ve yatirim sahip oldugu imkan ve gucle yerli sanayiyi buyuk olcude oldurmustur Boylece Osmanli Devleti yari somurge bir devlet haline gelmis butun ekonomisi ve zengin kaynaklari Batili devletlerin eline gecmistir Islahat Fermani Tanzimat Fermaninin devami olarak nitelendirilebilecek bir degisim olarak da kabul edilebilir Zaten ferman Paris Antlasmasi metni icerisinde yer almis antlasmanin imza asamasinda ise Batili devletler tarafindan Rusya nin Osmanli Devleti nin ic islerine karismasinin engellenmesi neticesinde yapilan baski ile ilan edilmek durumunda kalmistir 1856 Islahat Fermani Osmanli tebaasi icerisinde gayrimuslimlere yonelik birtakim haklarin verilmesini icermektedir Avrupali devletlerin Fransiz Ihtilali nin yaymis oldugu milliyetcilik akimlarindan etkilenerek Balkanlar da isyanlar cikarmakta olan gayrimuslim azinliklari ulkeye baglamayi amaclamaktadir ve dolayisiyla amaclanan hedeflerden biri de Avrupali devletlerin bunlari bahane ederek Osmanli Devleti nin ic islerine karismasini onlemektir Ferman bir Osmanli toplumu olusturmayi amaclar Irk dil din vb ayrimi yapmaksizin bir Osmanli milleti olusturmayi amaclar ki 19 yuzyilda devletin kotu gidisatini durdurmak amaciyla ortaya cikan fikir akimlarindan Osmanlicilik kapsamindadir Tanzimat Fermani Gulhane Hatt i Serif i 3 Kasim 1839 nin amaci azinlik isyanlarini onlemek azinliklari bahane ederek Avrupali devletlerin Osmanli Devleti nin ic islerine karismasini onlemek ve toprak butunlugunu korumaktir Vikikaynak ta Islahat Fermani ile ilgili metin bulabilirsiniz FermanBab i Ali tarafindan ilan edilen Islahat Fermani Kirim Savasi nin ateskesinden 18 gun sonra 18 Subat 1856 da ilan edilmistir Islahat Fermani Tanzimat Fermani tarafindan saglanan reformlari genisletmistir Bu fermanin amaci millet sistemini kaldirarak butun din topluluklarinin esit vatandaslik haklari saglayarak Musluman ve gayrimuslim Osmanli tebaasi arasinda tam bir esitlik saglamaktir Boylece Millet i Rum haricinde gayrimuslimlere de devlet kademelerine memur olma yolu acilmistir Din degistirme hakki kabul edilmis Islam dan cikmanin olum cezasiyla cezalandirilmasi usulune son verilmistir Gayrimuslimlere askeri okullara gitme hakki taninmistir Ayrica uygulanan vergilerde bkz cizye de bir esitlik saglanmistir Bu anlamda 15 madde ile esit haklar beraberinde esit yukumlulukler getirir dusuncesi getirilmistir Boylece gayrimuslimlerin de askerlik yapma yukumlulugu dogmus askerlik yapmak istemeyenlere de askerlik vergisi olan bedel i askeri بدل عسكري olanagi sunulmustur Bu yeni uygulama sayesinde Musluman tebaa da para karsiliginda bedel i nakdi بدل نقدي askerlik gorevinden muaf olma sansini yakalamistir Ayrica devletin vatandasa toprak kiralamasi olan ve vergi gelirlerinin azalmasina yol acan iltizam kaldirilmistir Islahat Fermani ile gayrimuslimler kendi meclislerini olusturarak kendi meselelerini agirlikli olarak yonetimsel ve dinsel yonetmis ve o konularda kararlar alabilmislerdir Aldiklari kararlar da Rum Patrikligi Nizamati 1862 Ermeni Patrikligi Nizamati 1863 ve Hahamhane Nizamati 1865 Bati tarafindan anayasa olarak anilmistir Nizamname i Millet i Ermeniyan Ազգային սահմանադրութիւն Azgayin sahmanadrutyun yazarlarindan Krikor Odyan daha sonra Kanun i Esasi olusturma komisyonunda danismanlik yapmistir I Mesrutiyet1875 ile 1876 yillarinda Bosna Hersek ve Bulgaristan da bagimsizlik talebiyle ayaklanmalar cikmistir O donemde Osmanli dis politikasinda isyanlari destekleyen Rusya ya bir yonelim hakim olmustur Bu yonelime karsi 10 11 Mayis 1876 tarihinde bir ayaklanma cikmis cikan ayaklanma sonucunda Sadrazam Mahmud Nedim Pasa dusurulmus ve diger ust duzey mevkilere yeni kisiler getirilmistir Boylece Mutercim Mehmed Rusdi Pasa sadrazam Hasan Hayrullah Efendi seyhulislam ve Huseyin Avni Pasa savas dairesi baskani olmustur Bu yeni isimler Midhat Pasa ile beraber Padisah Sultan Abdulaziz i 30 Mayis 1876 tarihinde tahttan dusurmus ve yerine yegeni Mehmed V Murad Efendi yi getirmislerdir Ilerleyen zamanlarda bir anayasa cikarmaya karsi olan Huseyin Avni Pasa ile anayasa savunucu Midhat Pasa arasinda buyuk tartismalar meydana gelmistir Sadrazam Mutercim Mehmed Rusdi Pasa Huseyin Avni Pasa tarafinda yer almis ve V Murad in ruh sagliginin bozuk oldugu gerekcesiyle bir anayasanin kabulu icin uygun zaman olmadigini ve boyle bir seyin soz konusu bile olamayacagini savunmustur Huseyin Avni Pasa 15 Haziran 1876 da Midhat Pasa nin evinde bir toplanti esnasinda tahttan dusurulmus olan Sultan Abdulaziz in bir taraftari tarafindan vurularak oldurulmustur 30 Temmuz 1876 tarihinde Sirbistan Karadag Osmanli Imparatorlugu na karsi savas ilan etmislerdir Ayni zamanda Ingiltere de yaklasan Osmanli Rus Savasini engellemek ve ayaklananlara buyuk bir ozerklik verilmesi amaciyla bir konferansin duzenlemesi icin sikistirmistir Olasi bir yabanci mudahaleye karsi koymak icin Midhat Pasa butun Osmanli tebaasina esit haklar saglayacak ve planlanan konferanstan once yururluge girecek olan bir acil anayasanin cikarilmasi konusunda israr etmistir Mithat Pasa V Murad i tahttan indirebilmek icin V Murad in kardesi Abdulhamit ile konusur ve ona anayasayi kabul etmesi kosulu ile tahti teklif eder Abdulhamit anayasayi kabul edecegini ilan ettikten sonra 31 Agustos 1876 tarihinde II Abdulhamit sifatiyla tahta gelir II Abdulhamid tuttugu sozu yerine getirmek icin ozellikle de anayasa komisyonun gorevlendirmek icin kendine zaman verir fakat Midhat Pasa nin devam eden baskilari sonucu sozunu yerine getirir 20 ulema ve ust duzey devlet gorevlilerinden olusan ve gelismeleri belirleyecek olan birinci danisma kurulu 30 Eylul 1876 da padisahin emri ile toplanmistir Kurula Midhat Pasa baskanlik yapmistir Kurula Midhat Pasa nin hazirladigi 59 maddelik Kanun i Cedid قانون جديد ile Said Pasa nin Fransiz Anayasasi cevirisinden olusan bir taslak sunulmustur Kurulda anayasa karsitlarinin da olmasi sebebiyle gazetelerin de haber ettigi buyuk tartismalar cikmistir Bakanlar kurulu Hey et i Vukela هيئت وكلا olusturulduktan sadece bir hafta sonra var olan kurulun feshine ve yeni bir kurulun olusturulmasina karar vermistir 8 Ekim 1876 tarihinde yeni anayasa kurulu Cemiyet i Mahsusa uyelerinin isimleri aciklanmistir Bircok kaynaga gore uye sayisi 2 asker 10 ulema ve 13 Musluman ile 3 Hristiyan olma uzere toplam 28 dir Daha etkili calisabilmek icin calisma gruplarlari yonetim ile ilgili duzenlemeler konusunda egitilmislerdir Anayasa taslagi olusturulurken Midhat Pasa ve Said Pasa nin eserlerinin yani sira Suleyman Husnu Pasa nin Kanun i Esasi musveddesinden ve mumkun oldugunca Belcika ile Prusya Anayasalarindan yararlanilmistir Anayasa taslaklari toplam uc taslak padisahin istegi dogrultusunda secilen memurlara Mutercim Mehmed Rusdi Pasa ile bakanlar kuruluna Yildiz Sarayi nda uzerinde calismasi icin sunulmustur Son taslak 1 Aralik 1876 da son halini almis ve 6 Haziran da bakanlar kurulunca kabul edilmistir Yildiz Sarayi nda padisahin surgun hakki uzerinde israrla durulmustur Boylelikle 3 paragrafinda padisaha surgun hakkinin verildigi 113 madde anayasaya eklenmistir Bu gelisme ozellikle ozgurluk hakkini ve anayasal yonetimi savundugu politik gorusunden dolayi Londra ya kacmis olan ve daha sonra affedilerek 2 Kasim 1876 da ozel anayasa kurulunda uye olan Genc Osmanlilar dan Namik Kemal de ofkeye neden olmustur Anayasanin cikarilmasi icin baski yapan Midhat Pasa da sonunda ofkeleri dindirebilmis ve 19 Aralik 1876 da sadrazam olmustur 23 Aralik 1876 da Kanun i Esasi padisah tarafindan kabul edilmis ve yururluge girmistir Istanbul Konferansi na ev sahipligi yapmis olan hariciyeden sorumlu bakan Mehmed Esad Saffet Pasa 101 top atisiyla yeni anayasanin ilani edildigini ve butun Osmanli tebaasinin esit duruma getirilip haklarinin ve ozgurluklerinin garanti altina alindigini duyurmustur Buna ragmen Rusya Osmanli Imparatorlugu na kuskuyla bakmaya devam etmis ve bu anayasayi da one alinmis gostermelik bir cozum olarak degerlendirmistir 5 Subat 1877 de padisah surgun hakkini ilk defa Midhat Pasa yi gorevinden alarak kullanmistir Tam 11 hafta sonra da kaybedilen Osmanli Rus Savasi baslamistir Yildiz Sarayi nin gorusune gore anayasa amacini gerceklestirememistir Padisah da bu yenilgiden sorumlu tutulmaktan korkmus bu yuzden parlamentoyu yenilginin suclusu olarak gostererek 14 Subat 1878 de 7 maddeyi kullanarak padisahin olaganustu durumlarda parlamentoyu askiya almasi parlamentoyu feshetmis ve tam monarsik bir sistemle ulkeyi yonetmege devam etmistir Anayasanin arkasindaki itici guc olan Midhat Pasa Yildiz Mahkemesi tarafindan Sultan Abdulaziz in olumunde birinci derecede sorumlu tutularak hakkinda cikarilan olum fermanina ve mahkemeden bagimsiz iki kurulun da bu idami onaylamasina ragmen Ingilizlerin baskisiyla padisah tarafindan affedilip surgune gonderilmis ve surgune gonderildigi Hicaz daki Taif kalesinde 8 Mayis 1884 te Istanbul dan gelen emirle bogularak oldurulmustur Ref Gabor Agoston Bruce Alan Masters 2009 Encyclopedia of the Ottoman Empire Infobase Publishing pp 378 379 ISBN 978 1 4381 1025 7 Retrieved 9 June 2013 Midhat Pasa Nis Tuna Bagdat ve Suriye de Valilik yaptigi donemlerde sayisiz okul hastane yol ve kopru gibi altyapi hizmetlerini halkin katilimiyla yaptirarak buyuk un kazanmistir Uc yil suren Bagdat valiligi sirasinda bolge Osmanli tarihindeki en guvenli ve istikrarli donemini yasamistir II MesrutiyetII Abdulhamit in monarsi rejimine karsi yurutulen harekette yer alan Kolagasi Ahmet Niyazi Bey 3 Temmuz 1908 de dagda bulunan 200 400 askeri ile anayasanin yeniden yururluge girmesini saglamistir Ahmet Niyazi Bey Enver Bey yonetimindeki Ittihat ve Terakki Firkasi Ermeni Devrimci Federasyonu ile Arnavut Yunan ve Bulgar topluluklari tarafindan desteklenmistir Niyazi Bey tarafindan baslatilan Jon Turkler Ayaklanmasi Makedonya ve ozellikle Kosova vilayetlerinde Korzo ve Selanik te gerceklesmistir Buna karsilik olarak padisah 18 boluk ile Niyazi Bey e karsi koymasi icin Semsi Pasa yi gondermistir Semsi Pasa Jon Turk Atif Bey tarafindan vurularak oldurulmustur Bunun uzerine Padisah bu ayaklanmaya karsi koyabilmek icin Sadrazam Avlonyali Mehmed Ferid Pasa yi gorevinden almis ve 1876 yilindaki anayasa calismalarinda hazirlamis oldugu Fransiz Anayasasi cevirisinden yararlanilmis olan Mehmed Said Pasa yi sadrazam ilan etmistir Mehmed Said Pasa kabinesinde monarsi yanlilari da yer almistir 23 Temmuz 1908 de Ittihat ve Terakki Cemiyeti Makedonya nin bircok kentinde gerceklesen ve katilimin cok yuksek oldugu eylemlerde bagimsizlik ilan etmislerdir Ayni zamanda Istanbul da anayasanin 24 saat icinde tekrar yururluge girmezse 2 ve 3 Ordu nun baskente yuruyecekleri haberleri Istanbul da yayilmistir Bu haberler uzerine padisah kabinenin tavsiyesi uzerine ayni gun anayasanin yeniden yururluge girdiginin bildirildigi ve 24 Temmuz da gazetelerde yer alan bir ferman yayinlamistir Bu fermandan bir hafta sonra ajanligin ve sansurun sona erdigi saray tarafindan duyurularak 1 Agustos 1908 tarihinde anayasanin yeniden gecerliligi Tanzimat Ferman tarafindan teyit edilmistir Boylece devrimciler basta olmak uzere cezalarinin ucte ikisini cekmis olan politik suclular affedilmistir Protestolar nedeniyle de genel af cikarilmis bu da Bab i Ali ye yuruyuse gecen yaklasik 2000 kisilik bir isyana neden olmustur Bundan yaklasik iki hafta sonra da Mehmed Said Pasa genel affa elestirel ve karsi dusuncelerini aciklamasindan dolayi ozellikle de Ittihat ve Terakki Cemiyeti ile dusunce ayriligi sebebiyle 5 Agustos 1908 de sadrazamliktan dusurulmus yerine Ingiliz hayrani ve liberal olarak taninan Yusuf Kamil Pasa getirilmistir kaynak belirtilmeli Senato ve yeni secilen Meclis i Mebusan 17 Aralik 1908 de toplanmis meclis baskani surgunden geri gelen Ahmed Riza olmustur Mecliste toplam 147 Turk 60 Arap 27 Arnavut 26 Rum 14 Ermeni 4 Yahudi ve 10 Slav temsilci yer almistir Talat Bey gibi Ittihat ve Terakki Cemiyeti uyeleri de milletvekili olarak sayilmistir Buna karsilik yurutucu isimler Enver ve Cemal Bey vekil olmamis fakat politika uzerinde buyuk etkileri olmustur Sadrazam Yusuf Kamil Pasa 10 Subat ta Ittihat ve Terakki Cemiyeti komitesine sormadan yeni bir donanma ve savas bakani atmasindan sonra 14 Subat 1909 da guvensizlik oyu ile dusurulur ve yerine Huseyin Hilmi Pasa getirilir Ayrica Islahat Fermani nedeniyle gavur ve kafir kelimesinin de icinde oldugu bircok kelime yasaklanmistir Kaynakcahttps islamansiklopedisi org tr islahat fermani 13 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde