İsrail'in nükleer silahları, İsrail devletinin nükleer silahlanmasıyla ilgilidir. İsrail dünyada nükleer silah geliştirmiş olarak kabul edilen altıncısı, 'nı imzalamamış nükleer silah sahibi dört ülkeden birisidir.
Tanım
İsrail devleti resmî olarak nükleer belirsizlik diye tanımlanan bir siyaset izlemektedir. Buna göre stratejik olarak bilerek uluslararası komuoyu ile bilgi paylaşılmamaktadır. İsrail bu siyaset kapsamında resmî olarak nükleer silahlara sahip olduğunu açıklamamıştır. Ancak buna rağmen şu belirsiz açıklamayı yapmıştır:
“ | İsrail bölgede nükleer silahları uygulamaya koyan ilk ülke olmayacaktır. | „ |
—12 Aralık 1968 İzak Rabin |
İsrail devleti 1948 yılında kurulmasının hemen ardından nükleer alanda araştırmalara başlamıştır. Bu kapsamda 1950'li yılların sonuna doğru Fransa'nın desteğiyle gizli bir nükleer reaktör geliştirilmeye başlanmıştır.1960'lı yıllarda ilk nükleer silahlarını imal ettiyse de eski bir İsrail nükleer bilimci olan Mordechai Vanunu tarafından 1986 yılında İngiliz basınına yapılan ifşaatlara kadar kesin olarak bilinememiştir. İsrail'in halihazırda 75 ila 400 nükleer savaş başlığına ve bu başlıkları taşıyabilecek füze, uçak ve denizaltı fırlatma sistemlerine sahip olduğu bilinmektedir.
Nükleer silah geliştirme tarihçesi
1949-1956
İsrail'in ilk Başbakanı David Ben-Gurion II. Dünya Savaşı sırasındaki yahudi soykırımının yeniden yaşanmasına karşı önlem olmak üzere nükleer silah edinme gereğine inanıyordu. 1948 Arap-İsrail Savaşının hemen ardından bu yönde girişimlerde bulundu. İsrail Silahlı Kuvvetlerine bağlı bilimadamları bu dönemde özellikle değerli madenler ve petrol yatakları için Negev'de jeolojik araştırmalar yapar. Çalışmalar sonrasında uranyum bulunduğu anlaşılır. ABD'deki ders vermekte olan Enrico Fermi'nin derslerine katılmak üzere bu dönemde altı İsrailli yüksek lisans öğrencisi yurtdışına yollanır. Bu gelişmeler yaşanırken 1952 yılı Haziran ayında İsrail Atom Enerjisi Komisyonu IAEC kurulur. Negev'deki uranyumu fosfattan ayırma ve yeni ağır su elde etme teknikleri geliştirilince ABD'deki çalışmaların seviyesi yakalanmış olur. Ünlü kimyacı Fransa ile nükleer silahlar alanında işbirliği konusunda adım atar. Fransa'daki Commissariat à l'énergie atomique (CEA) ile işbirliği başlar. Bu dönemde Fransa'nın 'de kurduğu plütonyum reaktöründe İsrailli bilimadamları görev yapar. İki ülke arasındaki işbirliği Fransa'nın genç İsrail devletine silah yardımı yapmasının karşılığında Afrika'daki sömürgelerinde sorun yaşayan Fransa'ya önemli istihbaratın sağlanması yönünde de gelişir. İsrail ABD ile 12 Temmuz 1955 tarihinde nükleer işbirliği antlaşması imzalar. Ayrıca Fransa ile işbirliği halinde Dimona'da nükleer tesis kurulması kararı alınır.
1956-1965
Gelişimi
Fransızlar nükleer alanda İsrail'e yardım etmelerininin gerekçesini daha önceki benzer bir olaya dayandırır. 1955 yılında Kanada Hindistan'ın barışçıl amaçlarla ağır su araştırma reaktörü kurmasına yardımcı olacağını açıklamıştır. Ancak Fransa'nın İsrail ile işbirliğinin gerçek amacının Süveyş Kanalının ele geçirilmesi olduğu ortaya çıkmıştır. 1952 yılı Mısır'da iktidara gelen Cemal Abdünnasır kanalı kamulaştırınca çıkarları tehlikeye giren İngiltere ve Fransa İsrail'in mısır'a saldırmasını önerirler. Bunun karşılığında Fransa, İsrail nükleer silah programı çerçevesinde nükleer reaktör yapımında destek olacaktır. Dönemin Savunma Bakanlığı Müsteşarı Şimon Peres öneriyi kabul eder. 17 Eylül 1956 tarihinde imzalanan antlaşmayla Fransa İsrail'e küçük çaplı bir reaktör satmayı kabul eder. Bu dönemde İsrail devleti olağanüstü İsrail yanlısı Fransız hükûmetinden faydalanır. Gelişen Süveyş Krizi, ABD ve Sovyetler Birliğinin ortak karşı tavır alması sonucu başarısızlığa uğrayınca nükleer projenin durumu belirsizliğe bürünür. Ancak Fransa askerî harekâttaki başarısızlığa rağmen antlaşmanın kendine ait şartlarını yerine getirerek nükleer tesisi kuracaktır. 3 Ekim 1957 günü yeniden gözden geçirilerek tekrar paraflanan antlaşmada projenin barışçıl amaçlarla yapıldığı ve reaktörün gücünün 24 Megawatt olduğu belirtilir. Ancak bu açıklamalar gerçeği yansıtmamıştır; kurulan reaktör neredeyse üç katı büyüklüktedir ve nükleer silah yapımındaki önemli unsurlardan olan plütonyumdan yılda 22 kg üretebilmektedir. Reaktörün kurulmasında sorumluluk İsrail'in Myanmar'daki askerî ataşesi Albay 'a verilir. 1957 yılı sonlarına doğru başlayan inşaat işlerinde binlerce Sefarad yahudisi çok ağır koşullarda çalıştırılacaktır.
Fransa ve İngiltere
1958 yılı Kasım ayındaki seçimlerin sonunda Charles de Gaulle Beşinci Fransa Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olduğunda Fransa-İsrail nükleer işbirliğini sona erdirmek ister. De Gaulle nükleer faaliyetlerin uluslararası denetime açılmasını, plütonyum üretilmediğinin teyit edilmesini ve nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılacğının vurgulanmasını ister. Üst düzeyde yapılan temaların ardından Fransız şirketlerinin ülkedeki kontratlarının tamamlanmasına kadar faaliyetlerine devam etmesi üzerinde anlaşılır. Süreç 1966 yılına kadar sürecektir. Bu dönemde yapılan yazışmalardan İngiltere hükûmetinin İsrail'e nükleer hammadde ve teknoloji alanında büyük yardım sağladığı görülür. İngiltere hükûmeti ülkeler arasındaki alışverişi gizlemek amacıyla Norveçli bir paravan firmayı kullansalar da gerçekler ortaya çıkacaktır.
Kritik kütle
1961 yılına gelindiğinde İsrail Başbakanı Ben Gurion Kanadalı meslekdaşı John Diefenbaker'a verdiği bilgide Dimona'daki nükleer tesiste plütonyum ayrıştırması için deneme yapılacak bir tesis kurulacağını belirtir. Bu bilgiyi alan İngiltere, bu adımın ancak nükleer silah üretiminin bir parçası olabileceğini anlar. 1962 yılında İsrail nükleer silah üretimi için gereken asgari kritik fisil nükleer yakıta sahip olmuştur. 1965 yılında ise nükleer yakıtları Plütonyum-239'a çevirecek tesis tamamlanmıştır.
1967'den günümüze
İsrail'in 1967 yılındaki Altı Gün Savaşının ardından bütün imkânlarıyla nükleer silah geliştirme işini giriştiği bilinmektedir. Bu döneme ait CIA belgelerinde İsrail'in elinde nükleer silahın bazı parçalarının olabileceği, işlerliğe sahip bir nükleer silahı elde etmekten ise birkaç ay uzakta olduğunu belirtilir. Zamanın Savunma Bakanı Moşe Dayan sürekli büyüyen bir geleneksel ordudansa nükleer silahlara sahip bir orduyu tercih ettiğini belirtmiştir.
Plütonyum üretmek için gereken çok miktarda uranyum Mossad tarafından çeşitli paravan şirektler kullanılarak Avrupa üzerinden deniz yoluyla İsrail'e getiriliyordu.
Döneme ait resmî kaynaklardan açıklama yapılmadığından dolayı birçok bilgi istihbaratçılar tarafından toplanan verilere veya siyasetçilerin üstü kapalı yorumlarına dayandırılmıştır. 1969 yılında ABD Başkanı Richard Nixon o dönemde artık nükleer bir silaha sahip olduğu inanılan İsrail'in Başbakanı Golda Meir'e bölgede herhangi bir nükleer güç gösterisi veya test yapmaması konusunda ısrar etmiştir. 1973 Arap-İsrail Savaşı öncesinde Peres, ülkesinin nükleer bir denemeyle gücünü kamuoyuna açıklaması gerektiğini savunmuştur.
CIA verilerine göre 1980'li yılların başına gelindiğinde İsrail'in artık termonükleer silaha sahip olduğu düşünülmektedir. 2000'li yıllara gelindiğinde İsrail'in 75-400 arasında nükleer savaş başlığına sahip olduğu düşünülmektedir. Ayrıca 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılması sonrasında çok sayıda Yahudi Sovyet nükleer bilimadamının İsrail'e göçmesi de süreci etkileyen öneme sahiptir.
Nükleer deneme
İsrail'in birden çok nükleer deneme yaptığı tahmin edilse de Vela Olayı haricinde elle tutulur bir olay bilinmemektedir.
Vela Olayı
22 Eylül 1979 tarihinde ABD tarafından nükleer testleri algılama göreviyle uzaya gönderilmiş olan Vela uydusu Hint Okyanusunun güney bölümünde nükleer patlamadan sonra oluşana benzer ışık demeti algılar. Dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter yönetimi olayın nükleer patlamadan kaynaklanmadığını açıklayacaktır. Ancak bazılarına göre algılanan veriler İsrail ile ortak nükleer proje yürüten ırkçı Güney Afrika Cumhuriyeti yönetimi tarafından yapılan bir nükleer testin delili olarak kabul edilmektedir.
İfşaatlar
İsrail nükleer programının ilk olarak kamuoyuna aktarılması 19 Aralık 1960 tarihinde Time dergisindeki küçük bir haberle olur. Ülkenin kimliğine dair yapılan spekülasyonların ardından çeşitli yayınlarda bu ülkenin İsrail'in olduğu açıklanmıştır. Bunun üzerine açıklama yapan İsrail Başbakanı Ben Gurion nükleer konulardaki çok az sayıdaki resmî açıklamadan birisini yaparak 24 Megawatt kurulu güce sahip bir reaktör inşa edilmekte olduğunu ve sadece ülkenin barışçıl ihtiyaçları olan sanayi, tarım, sağlık ve bilim alanında faaliyet göstereceğini vurgular. 1969 yılında İsrail'in nükleer kabiliyetine dair çeşitli yayın kurumlarında çıkan haberler hem ABD hem de İsrail yetkililerince yalanlansa da İsrail'in özellikle 1973 Arap-İsrail Savaşında mağlubiyet veya devletin varlığının ortadan kalkması ihtimaline karşı hazırlık olarak 13 adet nükleer bombayı hazırda beklettikleri iddia edilmektedir.
İsrail'in nükleer silah programıyla ilgili ilk detaylı bilgiler Londra merkezli Sunday Times gazetesinin 5 Ekim 1986 tarihli sayısıyla olur. Dimona yakınlarındaki Negev Nükleer Araştırma Merkezinde eskiden çalışan Mordehay Vanunu adlı teknisyen bu bilgileri verdiği için Roma kentinde Mossad tarafından kaçırılarak İsrail'e geri getirilir. Devlet sırlarını ifşa etmekten suçlu bulunan Vanunu 18 yıl hapis cezasına çarptırılır. Vanunu'nun açıklamalarıyla İsrail'in termonükleer silahlar da ürettiği anlaşılır.
Eski ABD Başkanı Jimmy Carter 2008 yılında yaptığı açıklamada İsrail'in 150'den çok nükleer silaha sahip olduğunu belirtir.
2010 yılında The Guardian gazetesinde yayınlanan haberde 1975 yılında Güney Afrika Başbakanı Pieter Willem Botha ve İsrail Başbakanı Şimon Peres öncülüğünde iki ülkenin nükleer silahlanma alanında işbirliği yaptıklarını ispat ettiği iddia edilen toplantı tutanakları yayınlanmıştır. Belgelerde İsrail'in Güney Afrika ırkçı rejimine nükleer silah satma girişimlerinde bulunduğu iddia edilse de İsrail yönetimi bu haberi reddetmiştir.
Nükleer cephanelik
İsrail Devleti nükleer kabiliyetiyle ilgili ayrıntıları kamuoyuyla paylaşmamıştır. İsrail'in nükleer cephaneliği ve gücü hakkında bu yüzden kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Nükleer cephaneliğin büyüklüğü kullanılan radyoaktif malzemelerin büyüklüğüne, reaktörün çalışma süresine ve kapasitesine bağlı olarak değişebilecektir. Son dönemde yapılan değerlendirmelere göre İsrail dünyadaki altıncı nükleer güç olarak değerlendirilmekte ve cephaneliğinde 100-300 nükleer savaş başlığına sahiptir.
Fırlatma kabiliyeti
Füze
İsrail'in olası bir nükleer saldırıya maruz kalması durumunda cevap verebilecek şekilde füze sistemlerine sahip olduğu düşünülmektedir.1960'lı yıllarda Fransız firmasıyla ortak geliştirilen balistik füze programına Jericho adı verilmiştir. Jericho II olarak bilinen orta menzilli füzelerin 2800–5000 km menzili bulunmaktadır. Jericho II programı kapsamında geliştirilen fırlatma sistemleri sivil havacılık uydularını yörüngeye koymakta da kullanılsa da bu teknoloji esas olarak kıtalararası balistik füze geliştirilmesinde kullanılmıştır. 2008 yılı itibarıyla harekât kabiliyetine sahip olan Jericho III kıtalararası füzesinin kullanıma girmesi sayesinde İsrail nükleer başlıklı kıtalararası füze menzilini 11.500 km'ye çıkartmıştır. Füzenin savaş başlığı taşıma kapasitesi 1 ila 1,3 tondur.
Savaş uçağı
İsrail Hava Kuvvetleri uzun menzilli stratejik bombardıman uçağına sahip olmamasına rağmen F-16 ve F-15 savaş uçaklarıyla nükleer savaş başlığı fırlatma kabiliyeti bulunmaktadır.
Denizaltı
İsrail Donanmasının bünyesinde faaliyette olan Alman yapımı nükleer savaş başlığı taşıyabilecek Popeye Turbo füze fırlatma sistemine sahip olduğu bilinmektedir. Denizaltındaki füze sistemlerinin 2000 yılında Sri Lanka açıklarında Hint Okyanusunda gerçekleştirilen tatbikatlarda başarılı olduğu gözlemlenmiştir. 2006 yılında ThyssenKrupp ortaklığına sipariş verilen iki yeni Dolphin II sınıfı denizaltının eski denizaltılardan üstün kabiliyette olması beklense de Alman hükûmetinden yapılan açıklamada denizaltıların nükleer silah taşıma kabiliyeti olmadığı belirtilmiştir.
Diğer
İsrail'in sahip olduğu iddia edilen farklı nükleer kabiliyetleri arasında çok küçük ölçekteki bombalardan, topçu birlikleri tarafından kullanılabilecek mermilere yerleştirilmiş nükleer başlıklar sayılabilir.
Nükleer silah politikası
Doktrin
İsrail'in nükleer doktrinini belirleyen en önemli etken ülkenin stratejik konumu ve toprak genişliğinin çok az olmasıdır. Ses hızından düşük bir hızda seyreden herhangi bir savaş uçağı Şeria Nehri ile Akdeniz kıyısı arasında ülkeyi 4 dakikada boydan boya geçebilmektedir. İsrail ayrıca yedeklere dayalı bir ordu yapısına sahip olduğundan dolayı görece düşük nüfusa yönelik saldırılardan etkilenecektir. İsrail bu alanlardaki zayıflıklarını istihbarat, esneklik ve ateş gücü ile kapatmaya çalışır. İsrail, toprak derinliği olmamasından hareketle tek bir savaş bile kaybetmemek üzerine strateji oluşturur. Bu yüzden olası savaşların önüne; caydırıcılık ve saldırıya uğrayacağı bilgisine sahip olduğunda önce saldırma taktikleriyle geçmeye çalışır. Bu stratejinin işe yaramaması durumunda İsrail devleti sınırları dışında savaşarak gerilimin acilen bir sonuca bağlanmasını tercih eder. Stratejik olarak İsrail'in uzun menzilli füze kabiliyeti, nükleer savaş başlığı taşıyabilen denizaltı ve savaş uçaklarının varlığı ülke topraklarına karşı yapılacak bir saldırıya ciddi bir karşılık olanağını barındırır. Ülke savunmasının çökmesi ve şehir merkezlerinin tehlikeye düşmesi durumunda Samson Harekâtı olarak adlandırılan eylem tarzı benimsenecek ve düşmana nükleer saldırı dahil tüm imkânlarla topyekûn cevap verilecektir. Bu kapsamda nükleer silahlar son çare olsa da başvurulabilecek bir olanak olarak bekletilmektedir.
Kullanım
1973 Arap-İsrail Savaşı başladığında Golda Meir başta olmak üzere İsrailli yetkililer acil durumlara hazırlık olması açısından 8 adet nükleer savaş başlığı taşıyan F-4 Phantom II savaş uçağının 24 saat alarmda olacak şekilde havalanmaya hazır bekletilmesi emrini vermişlerdir. Hem bir önlem hem de uluslararası kamuoyuna baskı aracı olarak kullanılan bu uygulama o dönemde etkili olmuş ve ABD, Sovyet istihbaratları tarafından öğrenilen durum krizin acilen sonlandırılmasında bir etken olmuştur. 1991 yılındaki Körfez Savaşı sırasında Irak, İsrail'e Scud füzeleriyle saldırmış, bu dönemde İsrail nükleer olarak alarma geçmiş ve olası saldırı için hazır hale getirilmiştir.
Güç dengesi
İsrail Ortadoğu bölgesinde diğer ülkelerin nükleer silah edinmesine hem diplomatik hem de askerî harekâtlarla karşı durmuş, engellemiştir. Fransa tarafından Irak'taki nükleer tesisler için hazırlanan yakıtların Mossad ajanları tarafından sabote edildiği, program kapsamında çalışan Mısırlı ve Iraklı mühendislerin Paris'te yine Mossad tarafından suikast sonucu öldürülmeleri bu kapsamda değerlendirilebilir. 7 Haziran 1981 tarihinde İsrail, Irak sınırları içindeki Osirak nükleer tesislerini savaş uçaklarıyla vurmuştur.Opera Operasyonu olarak bilinen saldırıda çok sayıda Iraklının yanı sıra 1 Fransız da hayatını kaybetmiştir.
6 Eylül 2007 tarihinde olarak adlandırılan saldırıda Suriye'nin Deyrizor bölgesinde bulunan ve nükleer tesis olduğu iddia edilen yapı İsrail hava saldırısı sonucu yok edilmiştir. İddiaları yalanlayan Suriye Birleşmiş Milletler nezdinde şikayette bulunmuştur. Harekât sırasında ABD ile İsrail istihbarat alışverişinde bulunmuştur. Ayrıca harekâttan sonra savaş uçakları Türkiye hava sahasına girmesi ve boş yakıt tanklarını havadan atmış olması basın tarafından işlenmiştir.
İsrail, İran'ın nükleer programını da kendisi için tehdit olarak görmekte ve engellemek için çeşitli girişimlerde bulunmaktadır. Bu kapsamda ABD destekli askerî müdahale gündeme getirilmiştir. Ayrıca İranlı bilimadamları Mossad tarafından hedef alınmaktadır.Natanz'daki nükleer tesis İsrail kaynaklı olduğu düşünülen Stuxnet adlı zararlı bir yazılım tarafından hedef alınmıştır.
Uluslararası antlaşmalar
İsrail'in 1968 yılında imzalaması beklense de İsrail imzalamak konusunda tereddüt yaşar. Özellikle yaşanan yoğun bölgesel savaşlar ve İsrail askeri doktrini çerçevesinde nükleer belirsizlik politikasını sürdürür. 10 Aralık 1996 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen kararda Orta Doğu bölgesinin nükleer silahlardan arındırılması istenir. Arap ülkeleri özellikle İsrail'in nükleer programını görmezden gelerek İran'ın nükleer programına müdahale eden Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ve ABD hükûmetini eleştirmektedir.
Kaynakça
- ^ Diğer ülkeler Hindistan, Pakistan ve Kuzey Kore'dir.
- ^ Açıklamada İsrail nükleer silah üretmeyeceğini veya kullanmayacağını değil ilk olarak "uygulamaya koyan" ülke olmayacağını vurgulamaktadır
- ^ ABD Dışişleri Bakanlığı arşivleri 4 Mayıs 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 2 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ Bakınız CANDU-Reaktörü
- ^ 1923 doğumlu Peres, İsrail'de göreve gelen en genç müsteşar olur. Aracılık ettiği antlaşma sayesinde İsrail Fransa'dan gelişmiş Dassault Mirage III savaş uçağını alarak güç dengelerini değiştirecek, ayrıca Negev Nükleer Tesisi kurulacaktır.
- ^ a b Konuyla ilgili çok gizli ibareli yazışmalar 11 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 6 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ Bakınız 30 Mayıs 1977 26 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Time makalesi (İngilizce) 6 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ Vanunu'nun yaptığı ifşaatlarla İsrail'in 1980-86 döneminde termonükleer silah üretme kabiliyetine sahip olduğu görülmüştür
- ^ Plütonyum elde etme sürecinde kullanılmış olabileceği düşünülen lazerli izotop ayrımı gerçekleştirilebildiyse bu sayının dramatik şekilde artması muhtemeldir
- ^ İlgili makale 21 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 6 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ Rhodes, s.164-169
- ^ ABD Arşivlerindeki konuyla ilgili belgeler 21 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 7 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ 19 Aralık 1960 tarihli 21 Temmuz 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Time haberi (İngilizce) 7 Şubat 2011 tarihinde erişilmiştir
- ^ 12 Nisan 1976 tarihli 9 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Time haberi (İngilizce) 7 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ 26 Mayıs 2008 tarihli 14 Kasım 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . BBC haberi (İngilizce) 7 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ 24 Mayıs 2010 tarihli 25 Mayıs 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde . The Guardian haberi (İngilizce) 7 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ 24 Mayıs 2010 tarihli 3 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Israel News haberi (İngilizce) 7 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ 1987 yılında Angola'da yapılan Cuito Cuanavale Muharebesinde Angola'nın Bağımsızlığı İçin Halk Hareketi ve Küba Ordusu karşısında mağlubiyet alan Güney Afrika Ordusunun bu muharebe sırasında nükleer silah kullanmayı düşündüğü iddia edilir 30 Eylül 2008 tarihli 8 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Fidel Castro makalesi (İngilizce) 7 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ 4 Ekim 2010 tarihli haber 4 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 8 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ İlgili makale 26 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 8 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ Günümüz teknolojisiyle 6 adet 100 Kiloton veya 1 adet 1 Megaton gücünde savaş başlığı anlamına gelmektedir
- ^ İlgili makale 30 Aralık 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 8 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ İlgili makale 13 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 9 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ a b 1981 Osirak saldırısının değerlendirildiği makale 2 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 10 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ 16 Eylül 2007 tarihli 5 Aralık 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . The Guardian haberi (İngilizce) 10 Şubat 2012 tarihinde erişimiştir
- ^ Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu konuyla ilgili kesin bir açıklama yapamamaktadır İlgili açıklama 31 Ağustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 10 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ 24 Aralık 2010 tarihli 27 Aralık 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde . soL haberi 10 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ 21 Şubat 2005 tarihli 6 Ağustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . The Washington Times haberi (İngilizce) 10 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ 16 Ocak 2012 tarihli 18 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . soL haberi 10 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ 11 Şubat 2011 tarihli 24 Eylül 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde . The New York Times haberi (İngilizce) 10 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ Antlaşmanın İngilizce metni 26 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 10 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ İlgili karar 25 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 10 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ 6 Mart 2005 tarihli 3 Kasım 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . The Washington Post haberi (İngilizce) 10 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
Ayrıca bakınız
Dış bağlantılar
- İsrail'in nükleer kronolojisi 10 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 1 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- Avner Cohen'in Israel and the bomb adlı kitabın tanıtımı 19 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 1 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
- İsrail'in denizaltıdan atılan nükleer füze kabiliyetiyle ilgili 12 Ekim 2003 tarihli 14 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . The Guardian haberi (İngilizce) 1 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
Konuyla ilgili yazılan eserler
- Hersh, Seymour M., The Samson Option New York, Random House, 1991
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Israil in nukleer silahlari Israil devletinin nukleer silahlanmasiyla ilgilidir Israil dunyada nukleer silah gelistirmis olarak kabul edilen altincisi ni imzalamamis nukleer silah sahibi dort ulkeden birisidir Israil in uzun sure varligini inkar ettigi nukleer reaktorun 11 Kasim 1968 tarihli uydu fotografiTanimIsrail in nukleer programini ifsa eden Mordechai Vanunu 2009 yilinda Israil devleti resmi olarak nukleer belirsizlik diye tanimlanan bir siyaset izlemektedir Buna gore stratejik olarak bilerek uluslararasi komuoyu ile bilgi paylasilmamaktadir Israil bu siyaset kapsaminda resmi olarak nukleer silahlara sahip oldugunu aciklamamistir Ancak buna ragmen su belirsiz aciklamayi yapmistir Israil bolgede nukleer silahlari uygulamaya koyan ilk ulke olmayacaktir 12 Aralik 1968 Izak Rabin Israil devleti 1948 yilinda kurulmasinin hemen ardindan nukleer alanda arastirmalara baslamistir Bu kapsamda 1950 li yillarin sonuna dogru Fransa nin destegiyle gizli bir nukleer reaktor gelistirilmeye baslanmistir 1960 li yillarda ilk nukleer silahlarini imal ettiyse de eski bir Israil nukleer bilimci olan Mordechai Vanunu tarafindan 1986 yilinda Ingiliz basinina yapilan ifsaatlara kadar kesin olarak bilinememistir Israil in halihazirda 75 ila 400 nukleer savas basligina ve bu basliklari tasiyabilecek fuze ucak ve denizalti firlatma sistemlerine sahip oldugu bilinmektedir Nukleer silah gelistirme tarihcesi1949 1956 Israil in ilk Basbakani David Ben Gurion II Dunya Savasi sirasindaki yahudi soykiriminin yeniden yasanmasina karsi onlem olmak uzere nukleer silah edinme geregine inaniyordu 1948 Arap Israil Savasinin hemen ardindan bu yonde girisimlerde bulundu Israil Silahli Kuvvetlerine bagli bilimadamlari bu donemde ozellikle degerli madenler ve petrol yataklari icin Negev de jeolojik arastirmalar yapar Calismalar sonrasinda uranyum bulundugu anlasilir ABD deki ders vermekte olan Enrico Fermi nin derslerine katilmak uzere bu donemde alti Israilli yuksek lisans ogrencisi yurtdisina yollanir Bu gelismeler yasanirken 1952 yili Haziran ayinda Israil Atom Enerjisi Komisyonu IAEC kurulur Negev deki uranyumu fosfattan ayirma ve yeni agir su elde etme teknikleri gelistirilince ABD deki calismalarin seviyesi yakalanmis olur Unlu kimyaci Fransa ile nukleer silahlar alaninda isbirligi konusunda adim atar Fransa daki Commissariat a l energie atomique CEA ile isbirligi baslar Bu donemde Fransa nin de kurdugu plutonyum reaktorunde Israilli bilimadamlari gorev yapar Iki ulke arasindaki isbirligi Fransa nin genc Israil devletine silah yardimi yapmasinin karsiliginda Afrika daki somurgelerinde sorun yasayan Fransa ya onemli istihbaratin saglanmasi yonunde de gelisir Israil ABD ile 12 Temmuz 1955 tarihinde nukleer isbirligi antlasmasi imzalar Ayrica Fransa ile isbirligi halinde Dimona da nukleer tesis kurulmasi karari alinir 1956 1965 Negev Nukleer TesisleriGelisimi Fransizlar nukleer alanda Israil e yardim etmelerininin gerekcesini daha onceki benzer bir olaya dayandirir 1955 yilinda Kanada Hindistan in bariscil amaclarla agir su arastirma reaktoru kurmasina yardimci olacagini aciklamistir Ancak Fransa nin Israil ile isbirliginin gercek amacinin Suveys Kanalinin ele gecirilmesi oldugu ortaya cikmistir 1952 yili Misir da iktidara gelen Cemal Abdunnasir kanali kamulastirinca cikarlari tehlikeye giren Ingiltere ve Fransa Israil in misir a saldirmasini onerirler Bunun karsiliginda Fransa Israil nukleer silah programi cercevesinde nukleer reaktor yapiminda destek olacaktir Donemin Savunma Bakanligi Mustesari Simon Peres oneriyi kabul eder 17 Eylul 1956 tarihinde imzalanan antlasmayla Fransa Israil e kucuk capli bir reaktor satmayi kabul eder Bu donemde Israil devleti olaganustu Israil yanlisi Fransiz hukumetinden faydalanir Gelisen Suveys Krizi ABD ve Sovyetler Birliginin ortak karsi tavir almasi sonucu basarisizliga ugrayinca nukleer projenin durumu belirsizlige burunur Ancak Fransa askeri harekattaki basarisizliga ragmen antlasmanin kendine ait sartlarini yerine getirerek nukleer tesisi kuracaktir 3 Ekim 1957 gunu yeniden gozden gecirilerek tekrar paraflanan antlasmada projenin bariscil amaclarla yapildigi ve reaktorun gucunun 24 Megawatt oldugu belirtilir Ancak bu aciklamalar gercegi yansitmamistir kurulan reaktor neredeyse uc kati buyukluktedir ve nukleer silah yapimindaki onemli unsurlardan olan plutonyumdan yilda 22 kg uretebilmektedir Reaktorun kurulmasinda sorumluluk Israil in Myanmar daki askeri atasesi Albay a verilir 1957 yili sonlarina dogru baslayan insaat islerinde binlerce Sefarad yahudisi cok agir kosullarda calistirilacaktir Fransa ve Ingiltere Charles de Gaulle ve Ben Gurion Paris 1960 1958 yili Kasim ayindaki secimlerin sonunda Charles de Gaulle Besinci Fransa Cumhuriyeti Cumhurbaskani oldugunda Fransa Israil nukleer isbirligini sona erdirmek ister De Gaulle nukleer faaliyetlerin uluslararasi denetime acilmasini plutonyum uretilmediginin teyit edilmesini ve nukleer enerjinin bariscil amaclarla kullanilacginin vurgulanmasini ister Ust duzeyde yapilan temalarin ardindan Fransiz sirketlerinin ulkedeki kontratlarinin tamamlanmasina kadar faaliyetlerine devam etmesi uzerinde anlasilir Surec 1966 yilina kadar surecektir Bu donemde yapilan yazismalardan Ingiltere hukumetinin Israil e nukleer hammadde ve teknoloji alaninda buyuk yardim sagladigi gorulur Ingiltere hukumeti ulkeler arasindaki alisverisi gizlemek amaciyla Norvecli bir paravan firmayi kullansalar da gercekler ortaya cikacaktir Kritik kutle 1961 yilina gelindiginde Israil Basbakani Ben Gurion Kanadali meslekdasi John Diefenbaker a verdigi bilgide Dimona daki nukleer tesiste plutonyum ayristirmasi icin deneme yapilacak bir tesis kurulacagini belirtir Bu bilgiyi alan Ingiltere bu adimin ancak nukleer silah uretiminin bir parcasi olabilecegini anlar 1962 yilinda Israil nukleer silah uretimi icin gereken asgari kritik fisil nukleer yakita sahip olmustur 1965 yilinda ise nukleer yakitlari Plutonyum 239 a cevirecek tesis tamamlanmistir 1967 den gunumuze Israil in 1967 yilindaki Alti Gun Savasinin ardindan butun imkanlariyla nukleer silah gelistirme isini giristigi bilinmektedir Bu doneme ait CIA belgelerinde Israil in elinde nukleer silahin bazi parcalarinin olabilecegi islerlige sahip bir nukleer silahi elde etmekten ise birkac ay uzakta oldugunu belirtilir Zamanin Savunma Bakani Mose Dayan surekli buyuyen bir geleneksel ordudansa nukleer silahlara sahip bir orduyu tercih ettigini belirtmistir Plutonyum uretmek icin gereken cok miktarda uranyum Mossad tarafindan cesitli paravan sirektler kullanilarak Avrupa uzerinden deniz yoluyla Israil e getiriliyordu Doneme ait resmi kaynaklardan aciklama yapilmadigindan dolayi bircok bilgi istihbaratcilar tarafindan toplanan verilere veya siyasetcilerin ustu kapali yorumlarina dayandirilmistir 1969 yilinda ABD Baskani Richard Nixon o donemde artik nukleer bir silaha sahip oldugu inanilan Israil in Basbakani Golda Meir e bolgede herhangi bir nukleer guc gosterisi veya test yapmamasi konusunda israr etmistir 1973 Arap Israil Savasi oncesinde Peres ulkesinin nukleer bir denemeyle gucunu kamuoyuna aciklamasi gerektigini savunmustur CIA verilerine gore 1980 li yillarin basina gelindiginde Israil in artik termonukleer silaha sahip oldugu dusunulmektedir 2000 li yillara gelindiginde Israil in 75 400 arasinda nukleer savas basligina sahip oldugu dusunulmektedir Ayrica 1991 yilinda Sovyetler Birligi nin dagilmasi sonrasinda cok sayida Yahudi Sovyet nukleer bilimadaminin Israil e gocmesi de sureci etkileyen oneme sahiptir Nukleer denemeVela Olayinin oldugu Prens Edward Adalari Israil in birden cok nukleer deneme yaptigi tahmin edilse de Vela Olayi haricinde elle tutulur bir olay bilinmemektedir Vela Olayi 22 Eylul 1979 tarihinde ABD tarafindan nukleer testleri algilama goreviyle uzaya gonderilmis olan Vela uydusu Hint Okyanusunun guney bolumunde nukleer patlamadan sonra olusana benzer isik demeti algilar Donemin ABD Baskani Jimmy Carter yonetimi olayin nukleer patlamadan kaynaklanmadigini aciklayacaktir Ancak bazilarina gore algilanan veriler Israil ile ortak nukleer proje yuruten irkci Guney Afrika Cumhuriyeti yonetimi tarafindan yapilan bir nukleer testin delili olarak kabul edilmektedir IfsaatlarIsrail nukleer programinin ilk olarak kamuoyuna aktarilmasi 19 Aralik 1960 tarihinde Time dergisindeki kucuk bir haberle olur Ulkenin kimligine dair yapilan spekulasyonlarin ardindan cesitli yayinlarda bu ulkenin Israil in oldugu aciklanmistir Bunun uzerine aciklama yapan Israil Basbakani Ben Gurion nukleer konulardaki cok az sayidaki resmi aciklamadan birisini yaparak 24 Megawatt kurulu guce sahip bir reaktor insa edilmekte oldugunu ve sadece ulkenin bariscil ihtiyaclari olan sanayi tarim saglik ve bilim alaninda faaliyet gosterecegini vurgular 1969 yilinda Israil in nukleer kabiliyetine dair cesitli yayin kurumlarinda cikan haberler hem ABD hem de Israil yetkililerince yalanlansa da Israil in ozellikle 1973 Arap Israil Savasinda maglubiyet veya devletin varliginin ortadan kalkmasi ihtimaline karsi hazirlik olarak 13 adet nukleer bombayi hazirda beklettikleri iddia edilmektedir Israil in nukleer silah programiyla ilgili ilk detayli bilgiler Londra merkezli Sunday Times gazetesinin 5 Ekim 1986 tarihli sayisiyla olur Dimona yakinlarindaki Negev Nukleer Arastirma Merkezinde eskiden calisan Mordehay Vanunu adli teknisyen bu bilgileri verdigi icin Roma kentinde Mossad tarafindan kacirilarak Israil e geri getirilir Devlet sirlarini ifsa etmekten suclu bulunan Vanunu 18 yil hapis cezasina carptirilir Vanunu nun aciklamalariyla Israil in termonukleer silahlar da urettigi anlasilir Eski ABD Baskani Jimmy Carter 2008 yilinda yaptigi aciklamada Israil in 150 den cok nukleer silaha sahip oldugunu belirtir 2010 yilinda The Guardian gazetesinde yayinlanan haberde 1975 yilinda Guney Afrika Basbakani Pieter Willem Botha ve Israil Basbakani Simon Peres onculugunde iki ulkenin nukleer silahlanma alaninda isbirligi yaptiklarini ispat ettigi iddia edilen toplanti tutanaklari yayinlanmistir Belgelerde Israil in Guney Afrika irkci rejimine nukleer silah satma girisimlerinde bulundugu iddia edilse de Israil yonetimi bu haberi reddetmistir Nukleer cephanelikIsrail Devleti nukleer kabiliyetiyle ilgili ayrintilari kamuoyuyla paylasmamistir Israil in nukleer cephaneligi ve gucu hakkinda bu yuzden kesin bir bilgi bulunmamaktadir Nukleer cephaneligin buyuklugu kullanilan radyoaktif malzemelerin buyuklugune reaktorun calisma suresine ve kapasitesine bagli olarak degisebilecektir Son donemde yapilan degerlendirmelere gore Israil dunyadaki altinci nukleer guc olarak degerlendirilmekte ve cephaneliginde 100 300 nukleer savas basligina sahiptir Firlatma kabiliyetiFuze Israil in olasi bir nukleer saldiriya maruz kalmasi durumunda cevap verebilecek sekilde fuze sistemlerine sahip oldugu dusunulmektedir 1960 li yillarda Fransiz firmasiyla ortak gelistirilen balistik fuze programina Jericho adi verilmistir Jericho II olarak bilinen orta menzilli fuzelerin 2800 5000 km menzili bulunmaktadir Jericho II programi kapsaminda gelistirilen firlatma sistemleri sivil havacilik uydularini yorungeye koymakta da kullanilsa da bu teknoloji esas olarak kitalararasi balistik fuze gelistirilmesinde kullanilmistir 2008 yili itibariyla harekat kabiliyetine sahip olan Jericho III kitalararasi fuzesinin kullanima girmesi sayesinde Israil nukleer baslikli kitalararasi fuze menzilini 11 500 km ye cikartmistir Fuzenin savas basligi tasima kapasitesi 1 ila 1 3 tondur Savas ucagi Israil Hava Kuvvetleri uzun menzilli stratejik bombardiman ucagina sahip olmamasina ragmen F 16 ve F 15 savas ucaklariyla nukleer savas basligi firlatma kabiliyeti bulunmaktadir Denizalti Israil Donanmasinin bunyesinde faaliyette olan Alman yapimi nukleer savas basligi tasiyabilecek Popeye Turbo fuze firlatma sistemine sahip oldugu bilinmektedir Denizaltindaki fuze sistemlerinin 2000 yilinda Sri Lanka aciklarinda Hint Okyanusunda gerceklestirilen tatbikatlarda basarili oldugu gozlemlenmistir 2006 yilinda ThyssenKrupp ortakligina siparis verilen iki yeni Dolphin II sinifi denizaltinin eski denizaltilardan ustun kabiliyette olmasi beklense de Alman hukumetinden yapilan aciklamada denizaltilarin nukleer silah tasima kabiliyeti olmadigi belirtilmistir Diger Israil in sahip oldugu iddia edilen farkli nukleer kabiliyetleri arasinda cok kucuk olcekteki bombalardan topcu birlikleri tarafindan kullanilabilecek mermilere yerlestirilmis nukleer basliklar sayilabilir Nukleer silah politikasiDoktrin Israil in nukleer doktrinini belirleyen en onemli etken ulkenin stratejik konumu ve toprak genisliginin cok az olmasidir Ses hizindan dusuk bir hizda seyreden herhangi bir savas ucagi Seria Nehri ile Akdeniz kiyisi arasinda ulkeyi 4 dakikada boydan boya gecebilmektedir Israil ayrica yedeklere dayali bir ordu yapisina sahip oldugundan dolayi gorece dusuk nufusa yonelik saldirilardan etkilenecektir Israil bu alanlardaki zayifliklarini istihbarat esneklik ve ates gucu ile kapatmaya calisir Israil toprak derinligi olmamasindan hareketle tek bir savas bile kaybetmemek uzerine strateji olusturur Bu yuzden olasi savaslarin onune caydiricilik ve saldiriya ugrayacagi bilgisine sahip oldugunda once saldirma taktikleriyle gecmeye calisir Bu stratejinin ise yaramamasi durumunda Israil devleti sinirlari disinda savasarak gerilimin acilen bir sonuca baglanmasini tercih eder Stratejik olarak Israil in uzun menzilli fuze kabiliyeti nukleer savas basligi tasiyabilen denizalti ve savas ucaklarinin varligi ulke topraklarina karsi yapilacak bir saldiriya ciddi bir karsilik olanagini barindirir Ulke savunmasinin cokmesi ve sehir merkezlerinin tehlikeye dusmesi durumunda Samson Harekati olarak adlandirilan eylem tarzi benimsenecek ve dusmana nukleer saldiri dahil tum imkanlarla topyekun cevap verilecektir Bu kapsamda nukleer silahlar son care olsa da basvurulabilecek bir olanak olarak bekletilmektedir Kullanim 1973 Arap Israil Savasi basladiginda Golda Meir basta olmak uzere Israilli yetkililer acil durumlara hazirlik olmasi acisindan 8 adet nukleer savas basligi tasiyan F 4 Phantom II savas ucaginin 24 saat alarmda olacak sekilde havalanmaya hazir bekletilmesi emrini vermislerdir Hem bir onlem hem de uluslararasi kamuoyuna baski araci olarak kullanilan bu uygulama o donemde etkili olmus ve ABD Sovyet istihbaratlari tarafindan ogrenilen durum krizin acilen sonlandirilmasinda bir etken olmustur 1991 yilindaki Korfez Savasi sirasinda Irak Israil e Scud fuzeleriyle saldirmis bu donemde Israil nukleer olarak alarma gecmis ve olasi saldiri icin hazir hale getirilmistir Guc dengesi 1981 yilindaki Opera OperasyonuSuriye deki nukleer reaktor oldugu iddia edilen yapinin saldiridan onceki ve sonraki durumu Israil Ortadogu bolgesinde diger ulkelerin nukleer silah edinmesine hem diplomatik hem de askeri harekatlarla karsi durmus engellemistir Fransa tarafindan Irak taki nukleer tesisler icin hazirlanan yakitlarin Mossad ajanlari tarafindan sabote edildigi program kapsaminda calisan Misirli ve Irakli muhendislerin Paris te yine Mossad tarafindan suikast sonucu oldurulmeleri bu kapsamda degerlendirilebilir 7 Haziran 1981 tarihinde Israil Irak sinirlari icindeki Osirak nukleer tesislerini savas ucaklariyla vurmustur Opera Operasyonu olarak bilinen saldirida cok sayida Iraklinin yani sira 1 Fransiz da hayatini kaybetmistir 6 Eylul 2007 tarihinde olarak adlandirilan saldirida Suriye nin Deyrizor bolgesinde bulunan ve nukleer tesis oldugu iddia edilen yapi Israil hava saldirisi sonucu yok edilmistir Iddialari yalanlayan Suriye Birlesmis Milletler nezdinde sikayette bulunmustur Harekat sirasinda ABD ile Israil istihbarat alisverisinde bulunmustur Ayrica harekattan sonra savas ucaklari Turkiye hava sahasina girmesi ve bos yakit tanklarini havadan atmis olmasi basin tarafindan islenmistir Israil Iran in nukleer programini da kendisi icin tehdit olarak gormekte ve engellemek icin cesitli girisimlerde bulunmaktadir Bu kapsamda ABD destekli askeri mudahale gundeme getirilmistir Ayrica Iranli bilimadamlari Mossad tarafindan hedef alinmaktadir Natanz daki nukleer tesis Israil kaynakli oldugu dusunulen Stuxnet adli zararli bir yazilim tarafindan hedef alinmistir Uluslararasi antlasmalar Israil in 1968 yilinda imzalamasi beklense de Israil imzalamak konusunda tereddut yasar Ozellikle yasanan yogun bolgesel savaslar ve Israil askeri doktrini cercevesinde nukleer belirsizlik politikasini surdurur 10 Aralik 1996 tarihinde Birlesmis Milletler tarafindan kabul edilen kararda Orta Dogu bolgesinin nukleer silahlardan arindirilmasi istenir Arap ulkeleri ozellikle Israil in nukleer programini gormezden gelerek Iran in nukleer programina mudahale eden Uluslararasi Atom Enerjisi Kurumu ve ABD hukumetini elestirmektedir Kaynakca Diger ulkeler Hindistan Pakistan ve Kuzey Kore dir Aciklamada Israil nukleer silah uretmeyecegini veya kullanmayacagini degil ilk olarak uygulamaya koyan ulke olmayacagini vurgulamaktadir ABD Disisleri Bakanligi arsivleri 4 Mayis 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 2 Subat 2012 tarihinde erisilmistir Bakiniz CANDU Reaktoru 1923 dogumlu Peres Israil de goreve gelen en genc mustesar olur Aracilik ettigi antlasma sayesinde Israil Fransa dan gelismis Dassault Mirage III savas ucagini alarak guc dengelerini degistirecek ayrica Negev Nukleer Tesisi kurulacaktir a b Konuyla ilgili cok gizli ibareli yazismalar 11 Subat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 6 Subat 2012 tarihinde erisilmistir Bakiniz 30 Mayis 1977 26 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Time makalesi Ingilizce 6 Subat 2012 tarihinde erisilmistir Vanunu nun yaptigi ifsaatlarla Israil in 1980 86 doneminde termonukleer silah uretme kabiliyetine sahip oldugu gorulmustur Plutonyum elde etme surecinde kullanilmis olabilecegi dusunulen lazerli izotop ayrimi gerceklestirilebildiyse bu sayinin dramatik sekilde artmasi muhtemeldir Ilgili makale 21 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 6 Subat 2012 tarihinde erisilmistir Rhodes s 164 169 ABD Arsivlerindeki konuyla ilgili belgeler 21 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 7 Subat 2012 tarihinde erisilmistir 19 Aralik 1960 tarihli 21 Temmuz 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Time haberi Ingilizce 7 Subat 2011 tarihinde erisilmistir 12 Nisan 1976 tarihli 9 Subat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Time haberi Ingilizce 7 Subat 2012 tarihinde erisilmistir 26 Mayis 2008 tarihli 14 Kasim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde BBC haberi Ingilizce 7 Subat 2012 tarihinde erisilmistir 24 Mayis 2010 tarihli 25 Mayis 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde The Guardian haberi Ingilizce 7 Subat 2012 tarihinde erisilmistir 24 Mayis 2010 tarihli 3 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Israel News haberi Ingilizce 7 Subat 2012 tarihinde erisilmistir 1987 yilinda Angola da yapilan Cuito Cuanavale Muharebesinde Angola nin Bagimsizligi Icin Halk Hareketi ve Kuba Ordusu karsisinda maglubiyet alan Guney Afrika Ordusunun bu muharebe sirasinda nukleer silah kullanmayi dusundugu iddia edilir 30 Eylul 2008 tarihli 8 Subat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Fidel Castro makalesi Ingilizce 7 Subat 2012 tarihinde erisilmistir 4 Ekim 2010 tarihli haber 4 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 8 Subat 2012 tarihinde erisilmistir Ilgili makale 26 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 8 Subat 2012 tarihinde erisilmistir Gunumuz teknolojisiyle 6 adet 100 Kiloton veya 1 adet 1 Megaton gucunde savas basligi anlamina gelmektedir Ilgili makale 30 Aralik 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 8 Subat 2012 tarihinde erisilmistir Ilgili makale 13 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 9 Subat 2012 tarihinde erisilmistir a b 1981 Osirak saldirisinin degerlendirildigi makale 2 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 10 Subat 2012 tarihinde erisilmistir 16 Eylul 2007 tarihli 5 Aralik 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde The Guardian haberi Ingilizce 10 Subat 2012 tarihinde erisimistir Uluslararasi Atom Enerjisi Kurumu konuyla ilgili kesin bir aciklama yapamamaktadir Ilgili aciklama 31 Agustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 10 Subat 2012 tarihinde erisilmistir 24 Aralik 2010 tarihli 27 Aralik 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde soL haberi 10 Subat 2012 tarihinde erisilmistir 21 Subat 2005 tarihli 6 Agustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde The Washington Times haberi Ingilizce 10 Subat 2012 tarihinde erisilmistir 16 Ocak 2012 tarihli 18 Subat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde soL haberi 10 Subat 2012 tarihinde erisilmistir 11 Subat 2011 tarihli 24 Eylul 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde The New York Times haberi Ingilizce 10 Subat 2012 tarihinde erisilmistir Antlasmanin Ingilizce metni 26 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 10 Subat 2012 tarihinde erisilmistir Ilgili karar 25 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 10 Subat 2012 tarihinde erisilmistir 6 Mart 2005 tarihli 3 Kasim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde The Washington Post haberi Ingilizce 10 Subat 2012 tarihinde erisilmistirAyrica bakinizNukleer uclemeDis baglantilarIsrail in nukleer kronolojisi 10 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 1 Subat 2012 tarihinde erisilmistir Avner Cohen in Israel and the bomb adli kitabin tanitimi 19 Subat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 1 Subat 2012 tarihinde erisilmistir Israil in denizaltidan atilan nukleer fuze kabiliyetiyle ilgili 12 Ekim 2003 tarihli 14 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde The Guardian haberi Ingilizce 1 Subat 2012 tarihinde erisilmistirKonuyla ilgili yazilan eserlerHersh Seymour M The Samson Option New York Random House 1991 ISBN 0 394 57006 5