Kemalizm ve Marksizm veya Atatürkçülük ve Marksizm, Marksizm ve Kemalizm akımlarının karşılıklı ilişkileri, koşutlukları ve karşıtlıkları ile ilgilenir.
İki akım arasındaki tarihsel koşutluk ve ayrılıklar
Marksist hareketler karşısında Kemalist kadronun tutumu hakkında 1923-1960 yılları arasında, sırasıyla 1925, 1927, 1929, 1938, 1951-52'de gerçekleşen tutuklama ve takibatın, (Tan Matbaası baskınının) ve içlerinde en etki bırakanı Mustafa Suphi olayının dahil olduğu çok sayıda tarihsel ayrılık şunu göstermektedir: Marksist Komünizm, Cumhuriyet bürokrasisinin şimşeğini üzerine çekmiş, Şerif Mardin’in deyişi ile aforoz edilmiştir. Baskı ve şiddet görerek varoluş mücadelesi veren az sayıda Marksist, mahkûm veya sürgün edilmiş, siyasi yasaklı durumuna düşmüş ya da selameti yurt dışına kaçmakta bulmuştur.
Türk Marksizminin bir kesimi, Kemalizm'e eklemlenebilmek adına, bir tür popülizm ile sınıf kavramının önüne halk kavramını almış, böylece daha geniş, kapsayıcı bir ortak unsur elde edilmeye çalışılmıştır. Diğer deyişle, bir toplumsal sınıfın haklarının hamisi olmaktan, politik mücadelesini 'halk'laştırılmış toplumsal sınıfların çoğunluğuna dayandırmaya talip olmuştur.
Türk Marksistleri aktivizm söz konusu olduğunda, bir politik tavırda -büyük çoğunlukla- birleşirler: Kemalizmi, millî burjuvazi yaratmaya çalıştığı için kapitalist, emekçi kitlelerin sendika ve parti teşkilatlanmasını engellediği için korporatist, Mustafa Suphi’nin yurda girmesini engellediği için anti-komünist diye alelade bir diktatörlükmüş gibi üstünkörü mahkûm etmekten vazgeçip, onun, irtica kuvvetlerinin saldırılarına rağmen bir cumhuriyet kuran, emperyalist ulusları Kurtuluş Savaşı'nda dize getiren, inkılâpçı olan geçmişiyle barışmaktır.
Politik kimlikler her ne kadar yalıtık olmak iddiasında iseler de, bir yandan yakınlaşmaya da eğilimlidirler. Ortak bir düşman karşısında politik talep ve kimlik grupları bir hedef etrafında birleşmek eğilimindedirler. Dolayısıyla 'devrimci Kemalistler' ile Marksistler, hatta komünistler, "Faşist, baskıcı, sömürücü, dışa bağımlı" olduğunu düşündükleri hükûmetlere karşı bir eşdeğerlik çizgisi yaratabildiler. Bu yakınlaşma 1940'lı yıllarda inşa olmaya başladı ve artarak devam etti.
Kadro hareketi
Bir dönem Kadrocular olarak anılan Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Şevket Süreyya Aydemir, Vedat Nedim Tör, Burhan Asaf Belge ve İsmail Hüsrev Tökin gibi cumhuriyetin ilk dönem aydınları, Ankara'da 1932 ve 1935 yılları arasında yayınladıkları Kadro dergisi etrafında faaliyet gösteriyorlardı. Derginin yayın hayatına başlaması bizzat Mustafa Kemal Atatürk'ün isteğiyle oldu. Kadrocular, Kemalizmi bir sistem haline getirmek için çalıştılar. İlk sayıda Şevket Süreyya Aydemir derginin yayınlanma amacını açıklarken, desteklemekte oldukları inkılâpların ideolojik temellerini oturtmayı amaçladıklarını belirtmiştir. İdeolojik temellerini oturttuktan sonra Kemalizmi Üçüncü dünya ülkelerine ihraç etmeyi tasarladıkları iddia edilir.
Kadrocuların temel ideoloğu Şevket Süreyya Aydemir idi. Yakup Kadri ile Şevki Yazman dışında kalanlar sosyalist dünya görüşüne sahiptiler. Mevcut karma ekonomiden ziyade devlet ağırlıklı ekonomi ve tam bağımsızlıkçılık üzerinde yoğunlaşan Kadro hareketi, kapitalizm ve sosyalizm dışında bir üçüncü yol arayışında bulunmuş olsalar ve kısmen özgün unsurlar eklemlendirseler de, kapsamlı bir temellendirme gerçekleştiremediler. Her yönden gelen eleştirilere Atatürk'ün de katılması sonucunda üyeleri çeşitli devlet görevlerine yerleştirilip dergi kapattırılır. Çok uzun sürmeyen bu süreç içinde Türkiye'nin sisteminin, bir tür devlet sosyalizmine dönüştürülmesine çalışılmıştır.
Yön dergisi
Yön dergisi, Doğan Avcıoğlu, Mümtaz Soysal ve Cemal Reşit Eyüboğlu tarafından kurulup 1961 ve 1967 yılları arasında sol muhalif hareketin öncülüğünü yapan bir haftalık dergi olmuştur. Bu derginin içinde yer alan ve kapandıktan sonra da anıldığı biçimiyle Yön hareketi, Kemalizmi reddetmeden onu sosyalist devrimle tamamlamayı tasarlıyordu. Özellikle Doğan Avcıoğlu açıkça "Kemalist Sosyalizm" anlayışını savundu. Kemalist devrimlerin kazanımlarının savunulmasını ve bunu bir ileri aşama olarak sosyalizme taşımak gerektiğini ileri sürüyordu. Bu yönüyle Yön hareketi, kısmen Kadro hareketinin devamı niteliğindeydi. Avcıoğlu bu görüşlerini 1969 yılında yayınlamaya başladığı Devrim gazetesinde görüşlerini daha da keskinleştirdi.
Millî Demokratik Devrim
Millî Demokratik Devrim tezinin önemli ideologlarından Muzaffer İlhan Erdost Kemalist Devrimi ve başarılarını şöyle değerlendirir:
"1) Ülkeyi sömürgeleştirmek için işgal etmiş bulunan düşman, silahlı mücadele ile Mîsâk-ı Millî sınırları dışına atılmış,
2) feodal devlet yıkılmış, Cumhuriyet kurulmuş,
3) feodal devletin ideolojik kaynağı olan tarikat, tekke vb. kapatılmış, yobaz sindirilmiş,
4) yabancı sermaye sahibi işletmeler millîleştirilmiştir."
Yine Millî Demokratik Devrim ideologlarından Mihri Belli Kemalizm methiyesini şu şekilde yapmıştır:
"Üretim tarzı Kemalist Türkiye’de kapitalizm idi, bugün de kapitalizmdir. Yalnız bir nitelik farkı vardır. Komprador teşvik görmüyordu Kemalist Türkiye’de. Yabancının mülkiyeti olan müesseseler, demiryolları, madenler vb. devletleştiriliyordu. Bir millî burjuvazi yaratma çabasında idiler. Bu çaba pek başarılı olmadı. Devrimi yöneten aydın zümre bunu görecek durumda değildi. Niyeti hiç şüphesiz ki, iyi idi.
Bu sözler, Mihri Belli’nin sıklıkla dile getirdiği “Kemalizm ile Marksizm arasında aşılmaz duvarlar yoktur” ifadesinde tezahür eden vurgusunun nedenini daha anlaşılır bir hale getirmektedir.
Doğan Avcıoğlu'nun kurup muhalefet odağı haline getirdiği Devrim gazetesi etrafında toplanan ve içlerinde 27 Mayıs Darbesini yapan Millî Birlik Komitesi'nin liderlerinden Emekli Korgeneral Cemal Madanoğlu'nun da bulunduğu Millî Demokratik Devrim yanlıları, o dönemin siyasi partilerinin demokrasi anlayışının bir oyalamaca olduğunu ileri sürerek ulusçu-devrimci yöntem olarak ifade ettikleri ilkeler doğrultusunda parlamento dışı bir muhalefeti savunuyorlardı. Bu dönemde Devrim gazetesi içinde, Türk Ordusunu tahrik ederek sol-sosyalist, bir çeşit Baasçı yönetim kurdurmak için Doğan Avcıoğlu ve İlhan Selçuk'un başını çektiği çok ciddi faaliyetler olduğu iddia edildi. Devrim gazetesinin genel yayın yönetmeni Hasan Cemal çok sonraları anılarını anlattığı Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim (2005) adlı kitabında o zamanki maksatlarının "ulusalcı" subayları ikna ederek onlarla birlikte bir "Millî Demokratik Devrim" yapmak olduğunu açıkça itiraf etti.
Daha sonra Millî Demokratik Devrim çizgisi, sırasıyla Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi (1969 - 1977), Türkiye İşçi Köylü Partisi (1978 - 1981), Sosyalist Parti (1988 - 1992), İşçi Partisi (1992 - 2015) ve bu partinin 15 Şubat 2015 tarihindeki isim değişikliğiyle günümüzde Vatan Partisi ile sürdürülmekte ve mensupları kendilerini hem Kemalist hem sosyalist olarak tanımlamaktadırlar.
Sürekli devrim kavramı
Sosyalist bir aydın olan Attilâ İlhan'ın Kemalizme karşı duruşu daha tarihsel, dolayısıyla entelektüel bir derinliğe sahiptir: Ona göre
"[...] Mustafa Kemal Paşa'nın devrimciliğini [...] inceleseler göreceklerdi ki, [...] bir yandan toprak reformu ile, bir yandan endüstri devrimi ile, Osmanlının feodal yapısı değiştirilecek, bir burjuva demokrasisinden liberal düzeni gerçekleştirilecekti, bu arada milletleşecek Osmanlı toplumundan, geçmiş köklerini bilen, tarihine ve diline sahip, kendi kendisiyle mutabık bir Türk milleti çıkarılacak, bir ulusal bileşim yapılacaktı. Bu girişimin amacı çağdaş uygarlığa ulaşmak oluyordu, çağdaş uygarlık diyalektik bir kavram olduğu için, Atatürk Türk toplumuna değişen ve gelişen bir amaç veriyor, böylelikle kendi içinde bulunduğu aşamada bu amaç bir liberal burjuva düzeni olabildiği gibi, daha ilerideki aşamalarda pekâlâ bir sosyalist düzen olabiliyordu. Diğer bir söyleyişle, Mustafa Kemal Paşa'nın diyalektiği, sosyalizmi öngörmüyor, ama içinde bir 'çağdaş uygarlık tohumu' olarak taşıyordu."
Bu bakımdan Attilâ İlhan, Atatürk’e ve devrimlerine daha geniş bir ilkeden yaklaşmayı denemektedir: Bu ilke Lev Troçki'nin ortaya attığı sürekli devrim kavramıdır ve bir yanıyla Kemalist projenin tarihin burjuva demokratik devrim aşamasını sağlıklı süreçlere oturtan milliyetçiliğine/modernleşmeciliğine işaret eder. Attilâ İlhan'ın "Kemalizm, sürekli devrimciliktir." derken kastettiği diğer anlamı ise Atatürk'ün 'ekonomik ve sosyal diyalektiğin' özünü kavramış olmasına vurgu yapmaktır.
Karşıt uygulamalar
Bazı kaynaklar Türkiye'de antikomünizm faaliyetlerinin Mustafa Kemal döneminde başladığını belirtmektedir. Bu kaynaklara göre Anadolu'da antikomünist faaliyetler 20. yüzyılın başlarından itibaren gelişmiş, 1920'li yıllarda kapsamlı bir hal almıştır. Bu kapsamda Üçüncü Enternasyonal delegesi ve Türkiye Komünist Partisi kurucusu Mustafa Suphi, 28 Ocak 1921 tarihinde 14 yoldaşı ile birlikte katledilmiştir. Bu gelişmeyi izleyen yıllarda Takrir-i Sükûn Kanunu çıkarılarak bütün partiler baskı altına alınmış ve ardından 1927 Tevkifatı olarak bilinen tutuklama süreci başlatılarak Türkiye Komünist Partisi üyelerine karşı yaygın tutuklama politikası devreye konmuştur.Hikmet Kıvılcımlı, Nâzım Hikmet, Şefik Hüsnü gibi isimler yargılanarak hapis cezalarına çarptırılmışlardır.
Nitekim, 1937 yılında Mustafa Kemal Atatürk başkanlığındaki heyet, Hikmet Kıvılcımlı'nın yazılarını zararlı ilan ederek sansürleme kararı buna örnek gösterilmektedir. Kararda "Hikmet Kıvılcımlı tarafından yazılarak İstanbul'da Gütenberg matbaasında basılan "Demokrasi, Türkiye, Ekonomi Politikası" adlı broşürün zararlı yazıları taşıdığı anlaşıldığından, Matbuat kanununun 51. Maddesi mucibince satışının yasak edilmesi; Dahiliye vekilliğinin 18.11.937 tarih ve 7478/33, 7969/3 sayılı tezkereleri ile yapılan teklifleri üzerine İcra Vekilleri Heyeti'nce 15.12.937 tarihinde onanmıştır" ifadeleri geçmektedir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Mardin, Şerif (1997). Siyaset ve Sosyal Bilimler. İstanbul: İletişim Yayınları. s. 167.
- ^ a b "Cephe Hareketi"nin Türk Marksizmine ve Kemalizm ile İlişkisinin Niteliğine Etkisi Üzerine Post-Marksist Bir Tartışma 11 Eylül 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Gökhan Karsan, Bursa Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt XXXI, Sayı 2, 2012, s. 39-57.
- ^ "Kadro". Kadro, 1. Ocak 1932. s. 3.
- ^ Türkiye Üzerine Notlar, Muzaffer İlhan Erdost, s.15, Sol Yay., Ankara, 1971.
- ^ “Türkiye’de Karşı Devrim”, Mihri Belli, Türk Solu, 64, 4 Şubat 1969.
- ^ İnsanlar Tanıdım: Mihri Belli’nin Anıları, Mihri Belli, Doğan Kitap, İstanbul.
- ^ Cemal, Hasan (25 Mart 2008). "Darbecilikten, cuntacılıktan demokrasi kahramanlığına..." Milliyet. 4 Kasım 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 30 Ağustos 2016.
- ^ Hangi Sol, Attilâ İlhan, Bilgi Yayınları, Ankara, 1996, s.175.
- ^ “Cumhuriyet” söyleşileri 2, Attilâ İlhan, Bilgi Yayınları, 1999, s.14.
- ^ Kılıç, Ecevit TKP'nin liderleri denizde öldürüldü 6 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Sabah gazetesi, 14 Eylül 2008, Erişim tarihi: 19 Kasım 2015.
- ^ TBMM Zabıt Ceridesi, cilt 30, 19. İçtima, 2 Mart 1927 Çarşamba.
- ^ Demirci, Fatih Kadro Hareketi ve Kadrocular, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2006, sayı 15.
- ^ Ergüder, J. 1927 Komünist Tevkifatı, "İstanbul Ağır Ceza Mahkemesindeki Duruşma", Birikim Yayınları, İstanbul, 1978
- ^ Başvekalet Kararlar Dairesi Müdürlüğü 15 Aralık 1937 tarih, 7829 nolu kararname., Erişim tarihi: 7 Haziran 2016.
- ^ Demokrasi, Türkiye, Ekonomi Politikası 24 Eylül 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (orijinal başlık Demokrasi, Türkiye Ekonumi Polkitikası), Erişim tarihi: 7 Haziran 2016.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Kemalizm ve Marksizm veya Ataturkculuk ve Marksizm Marksizm ve Kemalizm akimlarinin karsilikli iliskileri kosutluklari ve karsitliklari ile ilgilenir Iki akim arasindaki tarihsel kosutluk ve ayriliklarMarksist hareketler karsisinda Kemalist kadronun tutumu hakkinda 1923 1960 yillari arasinda sirasiyla 1925 1927 1929 1938 1951 52 de gerceklesen tutuklama ve takibatin Tan Matbaasi baskininin ve iclerinde en etki birakani Mustafa Suphi olayinin dahil oldugu cok sayida tarihsel ayrilik sunu gostermektedir Marksist Komunizm Cumhuriyet burokrasisinin simsegini uzerine cekmis Serif Mardin in deyisi ile aforoz edilmistir Baski ve siddet gorerek varolus mucadelesi veren az sayida Marksist mahkum veya surgun edilmis siyasi yasakli durumuna dusmus ya da selameti yurt disina kacmakta bulmustur Turk Marksizminin bir kesimi Kemalizm e eklemlenebilmek adina bir tur populizm ile sinif kavraminin onune halk kavramini almis boylece daha genis kapsayici bir ortak unsur elde edilmeye calisilmistir Diger deyisle bir toplumsal sinifin haklarinin hamisi olmaktan politik mucadelesini halk lastirilmis toplumsal siniflarin cogunluguna dayandirmaya talip olmustur Turk Marksistleri aktivizm soz konusu oldugunda bir politik tavirda buyuk cogunlukla birlesirler Kemalizmi milli burjuvazi yaratmaya calistigi icin kapitalist emekci kitlelerin sendika ve parti teskilatlanmasini engelledigi icin korporatist Mustafa Suphi nin yurda girmesini engelledigi icin anti komunist diye alelade bir diktatorlukmus gibi ustunkoru mahkum etmekten vazgecip onun irtica kuvvetlerinin saldirilarina ragmen bir cumhuriyet kuran emperyalist uluslari Kurtulus Savasi nda dize getiren inkilapci olan gecmisiyle barismaktir Politik kimlikler her ne kadar yalitik olmak iddiasinda iseler de bir yandan yakinlasmaya da egilimlidirler Ortak bir dusman karsisinda politik talep ve kimlik gruplari bir hedef etrafinda birlesmek egilimindedirler Dolayisiyla devrimci Kemalistler ile Marksistler hatta komunistler Fasist baskici somurucu disa bagimli oldugunu dusundukleri hukumetlere karsi bir esdegerlik cizgisi yaratabildiler Bu yakinlasma 1940 li yillarda insa olmaya basladi ve artarak devam etti Kadro hareketiBir donem Kadrocular olarak anilan Yakup Kadri Karaosmanoglu Sevket Sureyya Aydemir Vedat Nedim Tor Burhan Asaf Belge ve Ismail Husrev Tokin gibi cumhuriyetin ilk donem aydinlari Ankara da 1932 ve 1935 yillari arasinda yayinladiklari Kadro dergisi etrafinda faaliyet gosteriyorlardi Derginin yayin hayatina baslamasi bizzat Mustafa Kemal Ataturk un istegiyle oldu Kadrocular Kemalizmi bir sistem haline getirmek icin calistilar Ilk sayida Sevket Sureyya Aydemir derginin yayinlanma amacini aciklarken desteklemekte olduklari inkilaplarin ideolojik temellerini oturtmayi amacladiklarini belirtmistir Ideolojik temellerini oturttuktan sonra Kemalizmi Ucuncu dunya ulkelerine ihrac etmeyi tasarladiklari iddia edilir Kadrocularin temel ideologu Sevket Sureyya Aydemir idi Yakup Kadri ile Sevki Yazman disinda kalanlar sosyalist dunya gorusune sahiptiler Mevcut karma ekonomiden ziyade devlet agirlikli ekonomi ve tam bagimsizlikcilik uzerinde yogunlasan Kadro hareketi kapitalizm ve sosyalizm disinda bir ucuncu yol arayisinda bulunmus olsalar ve kismen ozgun unsurlar eklemlendirseler de kapsamli bir temellendirme gerceklestiremediler Her yonden gelen elestirilere Ataturk un de katilmasi sonucunda uyeleri cesitli devlet gorevlerine yerlestirilip dergi kapattirilir Cok uzun surmeyen bu surec icinde Turkiye nin sisteminin bir tur devlet sosyalizmine donusturulmesine calisilmistir Yon dergisiYon dergisi Dogan Avcioglu Mumtaz Soysal ve Cemal Resit Eyuboglu tarafindan kurulup 1961 ve 1967 yillari arasinda sol muhalif hareketin onculugunu yapan bir haftalik dergi olmustur Bu derginin icinde yer alan ve kapandiktan sonra da anildigi bicimiyle Yon hareketi Kemalizmi reddetmeden onu sosyalist devrimle tamamlamayi tasarliyordu Ozellikle Dogan Avcioglu acikca Kemalist Sosyalizm anlayisini savundu Kemalist devrimlerin kazanimlarinin savunulmasini ve bunu bir ileri asama olarak sosyalizme tasimak gerektigini ileri suruyordu Bu yonuyle Yon hareketi kismen Kadro hareketinin devami niteligindeydi Avcioglu bu goruslerini 1969 yilinda yayinlamaya basladigi Devrim gazetesinde goruslerini daha da keskinlestirdi Milli Demokratik DevrimMilli Demokratik Devrim tezinin onemli ideologlarindan Muzaffer Ilhan Erdost Kemalist Devrimi ve basarilarini soyle degerlendirir 1 Ulkeyi somurgelestirmek icin isgal etmis bulunan dusman silahli mucadele ile Misak i Milli sinirlari disina atilmis 2 feodal devlet yikilmis Cumhuriyet kurulmus 3 feodal devletin ideolojik kaynagi olan tarikat tekke vb kapatilmis yobaz sindirilmis 4 yabanci sermaye sahibi isletmeler millilestirilmistir Yine Milli Demokratik Devrim ideologlarindan Mihri Belli Kemalizm methiyesini su sekilde yapmistir Uretim tarzi Kemalist Turkiye de kapitalizm idi bugun de kapitalizmdir Yalniz bir nitelik farki vardir Komprador tesvik gormuyordu Kemalist Turkiye de Yabancinin mulkiyeti olan muesseseler demiryollari madenler vb devletlestiriliyordu Bir milli burjuvazi yaratma cabasinda idiler Bu caba pek basarili olmadi Devrimi yoneten aydin zumre bunu gorecek durumda degildi Niyeti hic suphesiz ki iyi idi Bu sozler Mihri Belli nin siklikla dile getirdigi Kemalizm ile Marksizm arasinda asilmaz duvarlar yoktur ifadesinde tezahur eden vurgusunun nedenini daha anlasilir bir hale getirmektedir Dogan Avcioglu nun kurup muhalefet odagi haline getirdigi Devrim gazetesi etrafinda toplanan ve iclerinde 27 Mayis Darbesini yapan Milli Birlik Komitesi nin liderlerinden Emekli Korgeneral Cemal Madanoglu nun da bulundugu Milli Demokratik Devrim yanlilari o donemin siyasi partilerinin demokrasi anlayisinin bir oyalamaca oldugunu ileri surerek uluscu devrimci yontem olarak ifade ettikleri ilkeler dogrultusunda parlamento disi bir muhalefeti savunuyorlardi Bu donemde Devrim gazetesi icinde Turk Ordusunu tahrik ederek sol sosyalist bir cesit Baasci yonetim kurdurmak icin Dogan Avcioglu ve Ilhan Selcuk un basini cektigi cok ciddi faaliyetler oldugu iddia edildi Devrim gazetesinin genel yayin yonetmeni Hasan Cemal cok sonralari anilarini anlattigi Cumhuriyet i Cok Sevmistim 2005 adli kitabinda o zamanki maksatlarinin ulusalci subaylari ikna ederek onlarla birlikte bir Milli Demokratik Devrim yapmak oldugunu acikca itiraf etti Daha sonra Milli Demokratik Devrim cizgisi sirasiyla Turkiye Ihtilalci Isci Koylu Partisi 1969 1977 Turkiye Isci Koylu Partisi 1978 1981 Sosyalist Parti 1988 1992 Isci Partisi 1992 2015 ve bu partinin 15 Subat 2015 tarihindeki isim degisikligiyle gunumuzde Vatan Partisi ile surdurulmekte ve mensuplari kendilerini hem Kemalist hem sosyalist olarak tanimlamaktadirlar Surekli devrim kavramiSosyalist bir aydin olan Attila Ilhan in Kemalizme karsi durusu daha tarihsel dolayisiyla entelektuel bir derinlige sahiptir Ona gore Mustafa Kemal Pasa nin devrimciligini inceleseler goreceklerdi ki bir yandan toprak reformu ile bir yandan endustri devrimi ile Osmanlinin feodal yapisi degistirilecek bir burjuva demokrasisinden liberal duzeni gerceklestirilecekti bu arada milletlesecek Osmanli toplumundan gecmis koklerini bilen tarihine ve diline sahip kendi kendisiyle mutabik bir Turk milleti cikarilacak bir ulusal bilesim yapilacakti Bu girisimin amaci cagdas uygarliga ulasmak oluyordu cagdas uygarlik diyalektik bir kavram oldugu icin Ataturk Turk toplumuna degisen ve gelisen bir amac veriyor boylelikle kendi icinde bulundugu asamada bu amac bir liberal burjuva duzeni olabildigi gibi daha ilerideki asamalarda pekala bir sosyalist duzen olabiliyordu Diger bir soyleyisle Mustafa Kemal Pasa nin diyalektigi sosyalizmi ongormuyor ama icinde bir cagdas uygarlik tohumu olarak tasiyordu Bu bakimdan Attila Ilhan Ataturk e ve devrimlerine daha genis bir ilkeden yaklasmayi denemektedir Bu ilke Lev Trocki nin ortaya attigi surekli devrim kavramidir ve bir yaniyla Kemalist projenin tarihin burjuva demokratik devrim asamasini saglikli sureclere oturtan milliyetciligine modernlesmeciligine isaret eder Attila Ilhan in Kemalizm surekli devrimciliktir derken kastettigi diger anlami ise Ataturk un ekonomik ve sosyal diyalektigin ozunu kavramis olmasina vurgu yapmaktir Karsit uygulamalarBazi kaynaklar Turkiye de antikomunizm faaliyetlerinin Mustafa Kemal doneminde basladigini belirtmektedir Bu kaynaklara gore Anadolu da antikomunist faaliyetler 20 yuzyilin baslarindan itibaren gelismis 1920 li yillarda kapsamli bir hal almistir Bu kapsamda Ucuncu Enternasyonal delegesi ve Turkiye Komunist Partisi kurucusu Mustafa Suphi 28 Ocak 1921 tarihinde 14 yoldasi ile birlikte katledilmistir Bu gelismeyi izleyen yillarda Takrir i Sukun Kanunu cikarilarak butun partiler baski altina alinmis ve ardindan 1927 Tevkifati olarak bilinen tutuklama sureci baslatilarak Turkiye Komunist Partisi uyelerine karsi yaygin tutuklama politikasi devreye konmustur Hikmet Kivilcimli Nazim Hikmet Sefik Husnu gibi isimler yargilanarak hapis cezalarina carptirilmislardir Nitekim 1937 yilinda Mustafa Kemal Ataturk baskanligindaki heyet Hikmet Kivilcimli nin yazilarini zararli ilan ederek sansurleme karari buna ornek gosterilmektedir Kararda Hikmet Kivilcimli tarafindan yazilarak Istanbul da Gutenberg matbaasinda basilan Demokrasi Turkiye Ekonomi Politikasi adli brosurun zararli yazilari tasidigi anlasildigindan Matbuat kanununun 51 Maddesi mucibince satisinin yasak edilmesi Dahiliye vekilliginin 18 11 937 tarih ve 7478 33 7969 3 sayili tezkereleri ile yapilan teklifleri uzerine Icra Vekilleri Heyeti nce 15 12 937 tarihinde onanmistir ifadeleri gecmektedir Ayrica bakinizTurk Kurtulus Savasi nda Sovyetler Birligi Turkiye iliskileriKaynakca Mardin Serif 1997 Siyaset ve Sosyal Bilimler Istanbul Iletisim Yayinlari s 167 a b Cephe Hareketi nin Turk Marksizmine ve Kemalizm ile Iliskisinin Niteligine Etkisi Uzerine Post Marksist Bir Tartisma 11 Eylul 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Gokhan Karsan Bursa Uludag Universitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakultesi Dergisi Cilt XXXI Sayi 2 2012 s 39 57 Kadro Kadro 1 Ocak 1932 s 3 Turkiye Uzerine Notlar Muzaffer Ilhan Erdost s 15 Sol Yay Ankara 1971 Turkiye de Karsi Devrim Mihri Belli Turk Solu 64 4 Subat 1969 Insanlar Tanidim Mihri Belli nin Anilari Mihri Belli Dogan Kitap Istanbul Cemal Hasan 25 Mart 2008 Darbecilikten cuntaciliktan demokrasi kahramanligina Milliyet 4 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 30 Agustos 2016 Hangi Sol Attila Ilhan Bilgi Yayinlari Ankara 1996 s 175 Cumhuriyet soylesileri 2 Attila Ilhan Bilgi Yayinlari 1999 s 14 Kilic Ecevit TKP nin liderleri denizde olduruldu 6 Kasim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sabah gazetesi 14 Eylul 2008 Erisim tarihi 19 Kasim 2015 TBMM Zabit Ceridesi cilt 30 19 Ictima 2 Mart 1927 Carsamba Demirci Fatih Kadro Hareketi ve Kadrocular Dumlupinar Universitesi Sosyal Bilimler Dergisi 2006 sayi 15 Erguder J 1927 Komunist Tevkifati Istanbul Agir Ceza Mahkemesindeki Durusma Birikim Yayinlari Istanbul 1978 Basvekalet Kararlar Dairesi Mudurlugu 15 Aralik 1937 tarih 7829 nolu kararname Erisim tarihi 7 Haziran 2016 Demokrasi Turkiye Ekonomi Politikasi 24 Eylul 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde orijinal baslik Demokrasi Turkiye Ekonumi Polkitikasi Erisim tarihi 7 Haziran 2016