Bu maddedeki bilgilerin için ek kaynaklar gerekli.Mart 2020) () ( |
Bu madde, uygun değildir.Aralık 2023) ( |
Elektromanyetik kuramın tarihi özellikle aydınlatma alanındaki atmosferik elektrik ile ilişkilendirilmiş eski ölçümlerle başlar. İnsanlar elektrik hakkında çok az bilgiye sahipti ve bilimsel olarak bu doğa olaylarını açıklayamıyorlardı. 19. yüzyılda elektrik kuramının tarihi ve manyetizma kuramının tarihi kesişti. Elektriğin hareket halinde olduğu her yerde manyetizmanın varlığından da söz edilebileceği için elektriğin manyetizma ile birlikte ele alınması gerektiği çok açıktı. Manyetizma, manyetik indüksiyon düşüncesi geliştirilmeden tam olarak açıklanamadı. Elektrik, elektrik yük düşüncesi geliştirilmeden tam olarak açıklanmadı.
Eski ve klasik tarih
Statik elektriğin bilgisi en eski medeniyetlere dayanır, fakat milenyumda onun davranışını açıklamak için kuram olmaksızın statik elektrik çok az ilgi çekici ve gizemli olarak kaldı ve manyetizma ile kafalar karıştı. Eskiler ilginç özelliklere sahip,kehribar (Grekçe: ἤλεκτρον, elektron) ve manyetik demir filizi (Yunanca: Μάγνης λίθος, Magnes lithos, "manyetik taş, mıknatıs taşı") adındaki iki mineral tarafından bilgilendirilirlerdi. Kehribar sürünüldüğünü zaman hafif vücutları çeker; manyetik demir filizi demiri çekme gücüne sahip.
.
Amerikan astronotçusu olan John Carlos, Central Amerika’da bulunan ilk insanların yaptığı Hematit adındaki sanat eseri 1000 BC’den daha erken keşfedilmiş ve jeomanyetik mıknatıs taş pusulası olarak kullanılabilmiş olabileceği görüşünü destekliyor.Eğer bu doğruysa,jeomanyetik taş pusulasının keşfinin bir milenyumdan çok daha öncesine dayanıyor.Carlos, Olmek’sin astrolojik,falcılık gibi yönsel bir araç olarak benzer sanat eserleri kullanılmış olabileceği yönünde tahminler ileri sürdü. En eski Çin literatörü manyetizmaya referans olarak 4. yüzyıl BC’de adındaki kitapta; ‘ demirleri bir araya getirir veya mıknatıs taşını demire çeker.’ ifadesi yer alır.
Elektromanyetizmanın varlığının bilinmesinden çok öncesinde insanlar elektrikin etkilerinin varlığından haberdarlardı.Işık ve St.Elmos’un ateşi gibi diğer açıkça görülen şeyler eski zamanlarda biliniyordu fakat bu doğa olaylarının ortak bir orjinde olduğu tam olarak bilinmiyordu.Eski Mısırlılar elektrik balığı (örneğin;elektrik kedi balığı) veya diğer hayvanlar (örneğin; elektrik yılan balığı ile etkileşim içine girdiklerinde şokun farkındalardı. İlk insanlar hayvanlarla temas halinde oldukları için hayvanlardan gelen şokları incelemek belirgindi.Eski Mısırlılar bu balıklara esip gürleyen balıklar anlamına gelen ifadeler kullanırlardı ve bu balıkların diğer balıkları koruma görevini üstlendikleri algısı vardı.Işığın ve elektriğin diğer kaynaklardan keşfinin nasıl olduğuna dair diğer bir olasılık,15.yüzyıl öncesinde ışık ve torpil balığı için aynı Arapça kelimeyi kullanan Araplara dayandırılıyor. Milotos’un Thales’i 600 BC’lerde yazdığı yazıda kehribar gibi çeşitli maddelerin kürk ile sürtünmesi onların toz zerreleri ve diğer ışık objeleri ile etkileşim halinde olmalarına neden olduğunu belirtiyor.Thales statik elektriki olarak bilinen etkiler üzerine yazı yazdı.Yunanlıların da postların yeteri kadar uzun bir süre kehribar üzerinde sürtüldüğü takdirde, elde edilebileceğinin mümkün olduğuna dair notlar mevcut.
Elektrik olgusu daha sonra tekrar Roman ve be fizikçiler tarafından göz ininde bulunduruldu. Pliny the Elder ve gibi çeşitli eski yazılarda torbido ışıkları ve yayın balığından tespit edilen elektrik şoklarının etkileri açıklanıldı.Eskiler şokları iletken objeler boyunca ilerleyen şey olarak görürlerdi. Damla hastalığı veya baş ağrısı hastalıkları gibi sıkıntıları olan ebeveynler güçlü elektrik şokunun onları iyileştirebilecekleri umuduyla elektrik balığına dokunmalarına yönlendirilirlerdi.
1938’de Irak’ta bulunan objelerden biri adındaki bir galvonik pil ile benzeyen ve bazı kişiler tarafından için kullanıldığına inanılan nesneydi.İlk insanlar tarafından yapılan sanat eserlerinin kullanımına yönelik destekçi kuramlar ve kanıtlar yüzünden bu tip idealar tartışmalıydı.Sonuç olarak, bu nesnelerin doğalı söylentilere dayandırıldığı için bu nesnelerin işlevleri şüphe içinde kalmaya devam ediyor.
Orta Çağ ve Rönesans
ManYetik çekim ilk kez Aristo ve Tales tarafından maddenin özü üzerine çalışılırken açıklandı.
11. yüzyılda, Çinli bilim insanı Shen Kuo (1031-1095) manyetik pusula ibresini yazan ve navigasyonun doğruluğunu gerçek kuzeyin astronomik kavramını çalıştırarak kanıtladı (, AD 1088) ve 12. Yüzyılda navigasyon için doğa mıknatıs pusulasını kullanan Çinli olarak tanındı. 1187 de Avrupa da pusulayı ve pusulanın navigasyon için kullanımını tanımlayan ilk kişiydi.
Manyetizma Orta Çağ Avrupasında sürdürülen birkaç bilim dalından biriydi;13. Yüzyılda , deki yerlisi, temel etkinin keşfini yaptı. 13. Yüzyılın Fransız bilim insanları manyetizma üzerine deneyler yaptı ve manYetleri ve pusula iğnesinin bağlı olduğu özellikleri tanımlayan günümüze ulaşan ilk ilmi eserleri yazdılar. 1300 civarında İtalyan mucit tarafından icat edildi.
Selanik in başpikoposu Eustathius, 12. Yüzyıl Yunan bilim insanı ve yazar, Gotlar ın kralının vücudunun etrafından kıvılcımlar saçabildiğini aktarıyor. Aynı yazar bir filozofun giyinirken giysilerinden kıvılcımlar saçtığını belirtiyor, sonuç olarak ın ipek çorap deneylerinde elde ettiği sonuç yakın görünse de, dikkatli açıklamalar ‘’(1759) ta bulunabilir.
İtalyan fizikçi Gerolamo Cardano De Subtilitate(1550) de belki de ilk kez elektriksel ve manyetik kuvvetler arasındaki ayrımı yazdı.
16. yüzyılın sonuna doğru, in zamanından bir doktor, William Gilbert, De Magnete adlı eserinde, Cardano nun çalışmasını genişletti ve Yunanca ‘amber’ sözünden Yeni Latince elektrik sözünü icat etti(elektrondan). Gilbert, bir Colchester yerlisi, St John Koleji nin üyesi, Cambridge ve bir süreliğine College of Physicians ın başkanı, olan en eski ve seçkin bilim insanlarından biriydi-Galileo nun gıpta edeceği kadar büyük bir işi olan bir adam. O Fizik ve Kimya'daki özgün araştırmalarını belirlemesi için düzenli bir maaş bağlanan mahkemece atanmış bir doktordu.
Gilbert amberden başka mesela sülfür, vaks, cam gibi çoğu maddenin elektriksel özellikleri gösterebilmesi üzerine önemli sayıda deneyler üstlendi. Gibert ısıtılan cismin elektriğini kaybettiğini ve nemin tüm cisimlerde, iyi bilinen, nemin bu cisimlerin yalıtımını bozması gerçeğinden yola çıkarak elektriklenmeyi önlediğini de keşfetti. O elektriklenen cisimler diğer tüm maddeleri rastgele çekiyorken, aksine mangetin yalnızca demiri çektiğini de fark etti. Bu doğadaki pek çok keşfi Gilbert'a elektrik bilimi kurucusu unvanını kazandırdı. Bir noktada dengelenen hafif metalik bir iğne üzerindeki kuvvetler araştırılarak, elektriksel cisimler listesini genişletti ve metaller ve doğal manyetikleri de içeren pek çok maddenin sürttüğünde çekici kuvvet göstermediğini de buldu. Kuzey veya doğu rüzgarının olduğu kuru havanın elektrik fenomenlerinin sergilenebilmesi için en uygun atmosfer koşulu olduğunu fark etti-iletken ve yalıtkan arasındaki fark anlaşılana dek yanlış anlaşılmaya meyilli bir gözlem.
Gilbert in çalışması ‘’Kimyanın babası ve Mantar Tıpası Kontunun amcası’’ olarak tanımlanan ünlü doğa filozofu Robert Boyle (1627-1691) tarafından izlendi. Boyle özel olarak Oxford la birleştirildiğinde Kraliyet Topluluğu nun kurucularından biriydi ve 1663 te Topluluk ikinci Charles bünyesinde birleştirildikten sonra Konsey in bir üyesi oldu. Sıklıkla yeni elektrik bilimi üzerinde çalıştı ve Gilbert in elektrik listesine bazı cisimler ekledi. Araştırmacılarına başlığı altında detaylı bir açıklama bıraktı. Boyle 1675 te elekrik çekim ve itmesinin vakumu geçmek gibi davranabileceğini belirtti. Önemli keşiflerinden biri elektriklenen cisimlerin vakumda hafif cisimleri çektiğiydi, bu elektriksel etkinin maddesel olarak havaya bağlı olmadığını belirtiyor. Daha sonra bilinen elektrik listesine reçineyi de ekledi.
Bu 1660'ta, ilkel elekrostatik jeneratörü icat eden Otto von Guericke tarafından izlendi. 17. Yüzyılın sonlarında, araştırmacılar bir sürtünmeyle elektrik üretmeyi pratik anlamda geliştirdiler, ama yeni elektrik bilimi çalışmaları için enstrüman olduklarında, asıl elektrostatik makinelerin gelişmesi 18. yüzyıla kadar başlamamıştı.
Elektrik sözünün ilk kullanımı 1646 daki çalışmasında –Pseudodoxia Epidemica- Sir Thomas Browne a atfedildi.
Öte yandan eletromanyetizma teriminin ilk kez görünmesi daha erken bir tarihte olur:1641. Ünlü düzenbaz Athanasius Kircher tarafından oluşturulan Magnes sayfa 640 ta ""Elektro manyetizma" vs Amberin Manyetizması üzerine veya elektriksel çekimler ve sebepler"i gibi provakatif konu başlığı taşır.
18. yüzyıl
Elektrik makinesinin gelişimi
Elektrik makinesi , Litzendorf ve Prof. tarafından yaklaşık 1750’lerde geliştirildi. için çalışan Litzendorf, Guericke’in sülfür topu yerine cam top kullandı. Bose, belli makinelerin içindeki ana iletken üzerine çalışan ilk kişiydi.1746’da Ingenhousz cam levhadan oluşmuş elektrik makineleri icat etti. Elektrik makinelerinin her iki tarafının kalay kağıdı ile kaplanılması,elektrik yüklerinin biriktirilmesi, elektromotor kuvvet kaynakları ile bağlantı kurulması gibi elektrik makinelerle yapılan deneylerin çoğunluğunda cam levhanın niteliklerinin keşfi yardımcı oldu. Elektrik makinesi son zamanlarda Erfurt’da profesör olan tarafından geliştirildi.Andrew küresel cam yerine siindirik cam kullandı ve buna Giessing of Lipzing, yün yastık materyalinde oluşmuş kauçuk ekledi. Yaklaşık 1746 yıllarında, akım çıkış noktasına tarafından makines eklenildi. 1762’de (ilk sünger-doku elektroskobun icatçısı) kauçuğun yüzeyine malgamanın kalayları serpilerek elektrik makinelerinin verimliliğini geliştirdi.
Elektriksel ve elektriksel olmayan
1729'da iletken ve yalıtkan arasındaki farklılıkları gösteren bir seri deneyler yaptı. Ayrıca,metal tel gibi iletkenlerin elektriği iletebileceğini gösterirken ipek kumaşı gibi şeylerin elektriği iletemeyeceğini gösterdi. Onun deneylerinin bir tanesinde,ipek iplik döngüler tarafından aralıklarla askıya alınmış kendir ipliğinin 800 fit boyunca elektrik akımı gönderdi. O aynı deneyi ipek kumaş yerine çok iyi bir biçimde bükülmüş pirinç tel kullandığı zaman, elektrik akımının kendir ipliği boyunca elektrik akımının gitmediğini fakat bunun yerine pirinç telin içinde gözden kaybolduğunu gözlemlemişti.Bu deneyler sonucunda maddeler ikiye sınıflandırıldı: cam, reçine ve ipek kumaşı gibi elektriksel, metal ve su gibi elektriksel olmayanlar.Elektrik olmayanlar yükleri iletirken elektrikler yükleri tutar.
Cam ve Reçine
Gray'ın merak uyandıran sonuçlarından sonra, C. F. du Fay ın çeşitli deneyler yapmaya başladı. Onun ilk deneyinde Du Fay metaller hayvanlar ve sıvılar dışında bütün objelerin sürtünme yoluyla elektriklenebileceği sonucuna ulaştı.Ayrıca, metaller, hayvanlar ve sıvılar da elektrik makinesi yoluyla elektriklenebileceği sonucuna ulaşarak Gray'ın maddelerin elektrik ve elektrik olamayan sınıflandırmasına kuşkuyla bakıldı. 1737'de Du Fay ve Hauksbee bağımsız olarak, onların inandığı sürtünmeli elektriklenmenin iki türünü keşfettiler.Bu sürtünmeli elektriklenme türlerinden biri camın sürtünmesiyle yaratılan diğeri ise reçinenin sürtünmesi ile yaratılan elektriklenmedir. Bundan yola çıkarak Du Fay reçineli ve camlı olarak nitelendirilen iki elektriksel sıvı tarafından elektriğin oluştuğu kuramını ortaya çıkardı. Bu reçine ve cam sürtünme tarafından ayrıştırılması ve ikisi birleştirildiğinde her biri nötrleşir. Bu iki sıvı kuramı daha sonra positif ve negatif elektriksel yükler kavramlarının Benjamin Franklin tarafından bulunmasına neden oldu.
Leyden şişesi
Leyden şişesi bağımsız olarak Ewald Georg von Kleist tarafından 11 ekim 1744'te ve 1745'te Pieter van Musschenbroek tarafından (daha sonradan araca onun adı verildi) icat edildi. Leyden şişesi büyük nitelikler içinde elektriksel enerji için kapasitörün bir tipidir.Leyden şişesi ile yapılan deneylerden sonra 1747'de statik elektriğin deşarjnın elektrik akımına eşit olma durumunu keşfetti .1754'te kapasitans ilk olarak Von Kleist tarafından gözlenildi.Von Kleist onu tutup onun elektrik makinesine yaklaştırdı.Bu elektrik makinesi küçük bir şişeydi ve boğaz kısmında demir çivi vardı.Onun diğer elinin demir çiviye yaklaşması kazara yaklaşması ile o sert elektrik şokuna maruz kaldı.Aynı yol ile Cunaens'in yardımı ile Musschenbroeck de benzer cam şişesinden çok daha fazla sertlikte şoka maruz kaldı. Sir William Watson kalayla şişenin içini ve dışını kaplayarak bu aracı çok daha fazla geliştirdi.Bu elektriksel araçların parçaları kolaylıkla leyden şişesi olarak tanınacak böylece onun keşif yerinden sonra Paris'in tarafından adlandırılacak.
1741'de elektriklenmenin şiddetini ölçmek için önerilerde bulunmuştu.Sir William Watson yaklaşık 1749 yılında tel içinde elektriğin hızını belirlemek amacıyla çoktan iletken sayısız deneylerden söz etmişti.Asıl niyet bu olmamasına rağmen bu deneyler elektrik ile sinyallerin belli bir uzaklığa iletilme olasılığını göstermiş oldu.Bu deneylerde sinyal, izole edilmiş 12,276 fit uzunluğundaki telin aniden seyahat edebileceği göründü.Fransa'da benzer deneylerde bunun öncesinde yapılmıştı.Bu benzer deneyler 1,319 fit uzunluğundaki demir teli boyunca şokun gönderilmesidir.
Yaklaşık 1750 yıllarda elektroterapiye ilişkin denyeler yapıldı.Çeşitli deneyler elektriğin terapik ve psikolojik etkilerini saptamak amacıyla yapıldı.Edinburgh'da bitkiler üzerinde elektriğin etkilerini gözlemledi ve iki mersin ağacının büyümesinin elektriklenme tarafından hızlandığı sonucuna ulaşıldı.Bu mersin ağaçalarına 1746'da ekim ayı boyunca elektrik verildi ve elektriklenmemiş diğer aynı türlerinden farklı olarak dört dal ve çiçek gözlenildi.Fransa'da erkek ve kuşlar üzerinde devam eden elektrik uygulamasının etkilerini denedi ve denek olarak kullanılmış nesnelerin kilo kaybına uğradıkları sonucuna varılmış, böylece elektriğin salgıyı daha hızlandırdığı açıkça ortaya çıkıyor.Felç olma durumunda elektrik şokunun yararları İngiltere'nin Shrewsbury daki hastanesinde oldukça zayıf başarı ile test edilmişti.
18.yüzyılın sonları
Benjamin Franklin sıklıkla elektrik ardındaki şöhretin anahtarı olarak kafa karıştırdı.William Witson ve Benjamin Franklin elektriksel potansiyelin keşfini paylaşır.Benjamin Franklin ünü boyunca onun kuramlarini ve elektrik buluşlarının tanıtımını yaptı, aşırı derecede tehlikeli olmasına rağmen tehlikeli rüzgarda onun çocuğunun sahip olduğu uçurtma ile deney yaptı. Uçurtma kirişine bağlı olan anahtar kıvılcım çıkardı ve bir leyden şişesini yükledi,böylece ışık ve elektrik ile bağlantı kuruldu.Bunu takip eden deneylerde Franklin icat etti.O ya Franklin(sıklıkla) veya Ebenezer Kinnersley (daha az sıklıkla) olarak bilinir.Ebenezer Kinnersley pozitif ve negatif elektriğin toplamını saptayan kişi olarak göz önünde bulundurulur.
Elektriğin doğalı olarak görülen kuramlar bu periyotta oldukça belirsizdi ve kalıcı olanlar ya daha fazla ya da daha az kafa karıştırıcıydı.Franklin elektriği her yere yayılan olarak görürdü ve bu sıvının normal koşulu bütün maddelerin içinde homojen olarak dağıtılmış.Franklin camın sürtülmesi ile sağlanılan elektriksel belirtilerin aşırı elektrik sıvısının üretimi yüzünden olduğunu var sayıyordu,ayrıca mumun sürtülmesi ile elde edilen elektriksel belirtilerin sıvının açıklığı yüzünden oluştuğunu düşünüyordu.Bu kuram 1759'da 'ın tarafından desteklenildi.Symeer'ın kuramıne göre cam ve reçine elektrikleri ölçülemez sıvılar olarak görülüyordu. Her bir sıvı karşılıklı olarak birbirini çeken taneciklerden oluşurken karşı elektriğin tanecikleri karşılıklı olarak birbirlerini iter.Onların bir diğerini çekimi sonucunda sıvıların diğer objeler üzerindeki etkisi nötürleştirilir.Bir vücudun sürtünme davranışı sıvıların ayrıştırır.Onların biri vücudun dışında kalırken diğeri kendisini açıkça gösterir ya camsı elektriği ya da reçine elektriği halinde.
Franklin'in tarihsel uçurtma deneyi ile elektriğin tanımı geliştirildi.Dr.Wall, ,,John Henry Winkler elektrik ve ışık olayları arasındaki benzerliğini desteklediler.Gray onların sadece derece olarak farklı olduklarını düşünüyorken,Franklin bu durumdan şüphesizdi fakat bu olayların aynılığını saptayabilmek için testleri destekleyen ilk kişiydi.Franklin 19 ekim 1752'de yazdığı mektupta onun uçurtma deneyimini kast ederek;{{quote|"Leyden şişe anahtarı şarj edilmiş olabilir;ve böylece elektrik alevinden sağlanılan ispirtolar çeşitlendirilebilir ve diğer bütün elektrik deneyleri sürtülmüş tüp veya küresel camların yardımıyla yapıldı ve böylece elektriğin ışık ile aynılığı tamamen gösterilebilir." 10 Mayıs 1742'de Paris yakınlarındaki Marley'de 40 fit uzunluğundaki dikey demir çubuğu kullanarak elde ettikleri Franklin'in deneylerinden elde ettiği sonuçlara eş değer.Franklin'in sürtünmeli elektrik ve ışığın aynılığını önemli ölçüde gösteren şeylere ek olarak bu alanda 18.yüzyılın son yarısında yapılan birçok deney bilim tarihini geliştirmek amacıyla eklendi .
Frankli'nin gözlemleri daha sonraki Michael Faraday, Luigi Galvani, Alessandro Volta, André-Marie Ampère ve Georg Simon Ohm gibi bilim insanlarına yardımcı oldu.Bu bilim adamlarının topladığı çalışma modern elektrik teknolojisi ve elektrik ölçümlerinintemel birimleri için temel sağladı.Bu alanı daha fazla geliştiren , , Smeaton, , Jacques de Romas, Jean Jallabert, , , , , , John Henry Winkler, , , , Joseph Priestley, Franz Aepinus, Edward Hussey Délavai, Henry Cavendish ve Charles-Augustin de Coulomb gibi bilim adamlarıdır.Deneylerinin çoğunun tanımları ve elektrikle uğraşan bilim adamlarının keşifleri zamanın bilimsel yayınlarında bulunabilir.Bu yayınlara örnek olarak , Philosophical Magazine, , Young's Natural Philosophy, History of Electricity, Franklin's Experiments and Observations on Electricity, Cavalli's Treatise on Electricity and De la Rive's Treatise on Electricity.gibi örnekler verilebilir.
Henry Elles elektrik ve manyetizma arasındaki bağlantıyı destekleyen ilk insanlardan biriydi.1757'de o elektrik ve manyetizma arasındaki bağlantı hakkında 1755'te kraliyet toplumuna yazı yazdığını iddia etti. Onun iddiasına göre manyetizmanın gücü elektriğin gücüne benzer fakat o bunu aynı olarak düşünmedi. 1760'ta iddia ettiklerine benzer olarak 1750'de elektrik kıvılcımının nasıl gök gürültüsüne neden olabileceğini ilk defa düşündü. Bu periyot boyunca yapılan elektriksel araştırma ve deneyler arasında en önemlilerinden birileri Franz Aepinus ve Henry Cavendish olarak görülür.
Franz Aepinus elektrik ve manyetizmanın karşılıklı ilişkisinden yeni bir görüş ortaya koyan kişilerden biri.Onun çalışması olan Tentamen Theoria Electricitatis et Magnetism 1759'da Sankt-Peterburg'da yayınlanıldı.Franz, Franklin'in kuramlarinin devamını getirir.Bunlardan birkaçı bugün bilinenler doğrultusunda ölçülebilir:Elektrik sıvının tanecikleri birbirlerini çeker,iter ve tüm cismin tanecikleri tarafından kuvvetle çekilirler,Bu kuvvet uzaklığın artması ile orantılı olarak azalır.Elektrik sıvısı vücudun gözeneklerin içinde var olurlar,o engellenmemiş olarak iletken boyunca hareket eder fakat yalıtkan olanlarda hareket etme zorluğu çekerler.Elektriğin belirtileri vücut içinde sıvının eşit olmayan şekilde dağılması yüzündendir.Aepinus umulan eş değer manyetizma kuramıni formüle etti.Manyetik olgunun durumu içinde sıvılar yalnızca demirin tanecikleri üzerinde davrandı.O ayrıca bunu gösteren sayısız deney yaptı,so elektriksel etkilerin görülmesi amacıyla turmalin 37.5°С ve 100 °C ısıtılmak zorunda olunduğu ortaya çıktı.Turmalin sıcaklığı düzenli olduğu zaman,o elektriklenmemiş olarak kalır fakat onun sıcaklığı artıyor veya düşüyorken elektriksel nitelikler belirir.Bu yolla elektriksel nitelikler gösteren kristaller olarak adlandırıldı.
Henry Cavendish bağımsız olarak kurduğu elektriğin kuramı Aepinus'a çok yakın.1784'te elektrik kıvılcımından yararlanmak için hidrojen ve oksijenden bir patlama üretildi.Bu hidrojen ve oksijenin su yaratabilme özelliği doğrultusunda yapıldı. Cavendish ayrıca dielektrik yalıtkanlarının indükleyici kapasitanslarını keşfetti ve balmumu ve hava kondanserleri ile karşılaştırılan diğer maddeler için özel indüktive kapasite ölçüldü.
1784'lerde C. A. Coulomb onun oluşturduğu yasanın aslında ne olduğunu gösteren ni dizayn etti. , elektriklenmiş iki küçük elektriklenmiş nesnenin uzaklığın karesi ile ters orantılı olarak çeşitlendiğini gösterir.Ayrıca Aepinus'un elektrik hakkındaki kuramınde varsaydığından ziyade nadiren uzaklık ile ters orantılıdır. Cavendish tarafından geliştirilen kurama göre,kübün daha az uzaklık gücüyle ters orantılı olarak tanecikler çeker veya çekilirler Elektrik alanındaki büyük bir bölüm Coulomb'un ters kare kanununu keşfi ile ilave edilmiş oldu.
ve diğerlerinin elektrik hakkında yaptıkları deneyler elektriğin belli bir uzaklığa iletilebileceği iddiası ortaya atıldı.1753'lerde bu olgunun pratik olarak kullanılmaya başlanılması sorgulayan insanların dikkatini çekti.İletişim konusunda elektriğin işlevselliğini gösteren önerilerde bulunulup uygulamaya geçildi.Bu amaç için dizayn edilen yöntemlerden bir tanesi 1774'te .Bu yöntem birbirlerinden izole edilmiş 24 telden oluşuyordu ve bunların her biri güç topuna belli bir uzaklıktan bağlanıldı.Her bir tel alfabedeki bir harfi temsil etti.Bir mesaj göndermek için arzulanan tel geçici olarak elektrik makinesi tarafından yüklendi,böylece o tele bağlanan güç topu telden fırladı.İçinde sürtünmeli elektriğin de bulunduğu diğer yöntemler denendi ve bunlardan birkaçı başlıklı yazıların içinde tanımlandı.
veya çağı sürtünmeli elektriğe odaklanmış olan tarihi kırmak adına devrimi temsil eder. Alessandro Volta kimyasal tepkimelerin pozitif anot ve negatif yükleri yaratabilmek için kullanılabileceğini keşfetti.Bir iletken bunlara bağlatıldığı zaman voltaj kondaktör boyunca elektrik akımı ölçer.Bahsedilen iki nokta arasındaki potansiyel farkın birimi Volta'nın çalışmalarından yola çıkarak volt olarak ölçüldü.
O zamanlar farkında olunmamasına rağmen voltaik elektrikten ilk olarak 1767'de tarafından bahsedildi.Johann dilinin altına daire şeklinde küçük bir çinko,dilinin üstüne de yine daire şeklinde küçük bir bakır yerleştirdi ve bunların kenarları birbirlerine değidiği zaman tuhaf bir tat hissetti.Sulzer metallerin bir araya gelmesiyle orada titerişim meydana geldiğini iddia etti.Bu titreşim belli etkileri üretebilmek için dilin sinirleri üzerine etki eden eylem.1790'da Prof. Luigi Alyisio Galvani "" üzerine deneyler yaparken elektrik makinesinin varlığı ile kurbağanın ayaklarını birden çektiği gözlemlendi.Onun gözlemine göre kurbağanın bacağı herhangi bir dışarıdan etkiye maruz kalmaksızın konvulsiv geçirir.
Bu olguya açıklama getirmek için,Galvani karşıt yüklerin elektriğini kurbağanın kaslarında ve sinir hücrelerinde,Leyden şişesinin yüklü tabakalardan oluşan sinir hücreleri ve kasların içinde var oldu.Galvani hipotezi ile keşiflerinin sonuçlarını yayınladı ve bu yayınıyla o dönemki fizikçilerin dikkatini çekti.Bu fizikçilerden en önde geleni Paviada profesör olan Volta'ydı.Volta, Galvani tarafından yapılan gözlemleri şöyle yorumladı; deneyde kullanılan demir ve bakır metallerinin olarak davrandığını ileri sürdü.Ona göre kurbağanın kasları devreyi tamamlayan kondaktörün bir parçası rolünü üstleniyordu.Bu görüşler doğrultusunda çok uzun tartışmalar yaşandı.Bir grup elektrik akımın iki metalin etkileşmesi ile oluşan in sonucunda oluştuğunu iddia ederken diğer grup Galvan'in değikliğe uğramış görüşünü destekliyordu yani onlara göre akım pil içindeki asit ve metaller arasındaki sonucunda ortaya çıkar.Michael Faraday voltaik pilde, metalik etkileşimin üretken olup olmadığı konusuna karşılık onun Deneysel Araştırmalar adlı yayının ön yüzünde şöyle yazar; Benim öne sürdüğüm görüşün değişebilmesi için henüz bir sebep görmüyorum;...fakat önemli olan nokta benim ilk fırsatta sorgulamayı yapma niyetinde olmam ,ve eğer ben bunu yapabilirsem ,kanıtlarımı bahsedilen görüşleri inkar edilemez şekilde sunacağım.
Faraday tartışma yaratmasa bile sorunun her iki destekçileri değişikliğe uğruyor.Onlar keşifler ve araştırmalar talep etti ve bu durrum bu nokta üzerindeki görüşlerin çeşitlenmesini sağlama konusunda devam etti.Volta kuramıni desteklemek amacıyla bir sürü deney yaptı ve nihayetinde batarya veya pili geliştirdi. Keşfedilen bu batarya ileride üretilecek kimyasal bataryaların öncüsüydü ve elektriğin devam eden akımını sağlayabilme anlamında ayırt edici bir kaliteye sahipti.Volta Londra'nın Kraliyet Ailesine onun elde ettiği pil tanımını illeti ve çok kısa bir süre sonra 1780'de Nicholson ve Cavendish Volta'nın pilini elektromotiv kaynağı olarak kullanarak elektrik akımı üretmek adına suyu ayrıştırdılar.
19. yüzyıl
19.yüzyılın başları
1800’de Alessandro Volta büyük elektrik akımı üretmek amacıyla ilk aracı yaptı,daha sonra bu ]]elektrik bataryası]] olarak bilinecekti. Napolyon Volta’nın çalışmalarından haberdar olduktan sonra 1801’de onun deneylerinin yetki performansı için onu çağırdı. Alessandro Volta Légion d'honneur’ın da dahil olduğu birçok madalya ve nişan kabul etti.
1806 da Davy, yaklaşık 250 hücrelik volta pilini ya da birleştirilmiş, ayrıştırılmış potasyum ve sodyumu kullanarak, ki bunlar önceden bilinmeyen bu metallerdi, bu maddelerin göreceli olarak potasyum ve sodyumun oksitleri olduğunu gösteriyordu. Bu deneyler, Faraday'ın yaptığı araştırmalar ve 1833 de tartışılan onun ilan ettiği önemli elektro kimyasal eşitlikler, ‘Aynı elektrik niceliğinin, aynı elektrik akımı-bağlandığı tüm hücrelerde eşit kimyasal nicelikte ayrışması: böylelikle kimyasal eşitlikteki elementlerin her birinin ağırlıkları bu elektrotlara dağıtılıyordu.’ Elektro kimyanın başlangıcıydı. 1809’da Humphry Davy 2000 elementli voltaik pil bataryasının çalışması ilk kez halkın gözleri önüne serildi ve bu amacı gerçekleştirmek için kapalı bir vakum içinde bulunan kömür kullanıldı.
Şunu not düşmek oldukça önemli,voltaik pilin keşfinden çok yıl geçene dek içi voltoa piliyle yıllık ve sürtünmesel elektriklenme açıkça tanındı ve gösterildi.Böylece ancak 1833 ocağında bir kağıtta Faraday’in torpil balığının elektriklenmesi üzerine bir yazısını bulduk. Ingenhousz, Henry Cavendish, Sir H. Davy ve Dr. Davy nin deneylerinin incelenmesinden sonra aklımda torpilin yaygın(sürtünmeyle) ve volta piliyle elektriklenmesinin özdeşliği ile ilgil aklımda bir şüphe kalmıyor;ve özdeşliğin felsefesi kanıtına girişten çekincelerimden çok çok küçük bir kısmının kalacağını farz ediyorum.Sir Humphry Davy tarafından yükselen şüpheler,onun kardeşi tarafından giderildi,Dr.Davy öncekinin sonuçlarını inkâr ediyordu…Çıkarılması gereken sonuç,sanırım, şu gerçekler toplamında oluşturulması(çeşitli şekillerde adlandırılan elektriklenmelerin benzerliğini gösteren bir tablo), bu elektrik kaynağı her ne olursa olsun özdeğtir.’’
Şunu belirtmek uygundur, yine de, daha şüpheli olan Faraday ın farklı kaynaklardan elde edilen elektriğin benzerliği uydurmasından daha kıdemlidir.böylelikle, William Hyde Wollaston, 1801 de şunu yazdı:’Hem elektrik hem galvanizm(volta elektriği)le ilişkilendirilen bu benzerlik her ikisinde de temel olarak aynı olduğunu gösteren etkiler arasındaki benzerliğe ek olarak heyecan verici görünüyor ve başkaları tarafından geliştirilen bir fikri doğruluyor, bu sonuncuyu etkileyen onun yoğun olmasından kaynaklanan tüm farklar keşfedilebilir, ama daha iyi kalitede üretilmiştir.’ Aynı kağıtta Wollaston bakır sülfat çözeltisinde çok ince tel kullanarak içinden elektrik makinesi doğrultusunda akım geçirdiği başarılı deneyler tanımlar. Bu telsiz, radyo veya telgraftaki ince tellerle düzenlenmiş elektrolitik alıcıların son günlerdeki kullanımıyla ilgili ilginç bir bağlantıdır.
19. yüzyılın ilk yarısında dünyanın elektrik ve manyetizmayla alakalı bilgi dağarcığına çok önemli eklemeler yapıldı. Mesela, 1819 da Copenhag dan Hans Christian Ørsted kabloda dolaşan bir elektrik akımının bir manyetik ibreyi saptıran döndürücü etkisini keşfetti.
Bu keşif sonradan (1821) elektrik ve manyetizmaya dair yakın ilişkiyi kanıtlayan, elektromanyetik etkiyle başka bir yere geçen kuvveti yani elektrodinamik kuramıni kutlama duyurusu yapan e bir ipucu verdi. 1.Bir devrenin paralel iki kısmından biri eğer akımlar aynı yöndeyse diğerini çeker ve eğer akım zıt yönde akıyorsa diğerini iter. 2.Diğerinin yanından geçen devrelerin iki kısmı eğer ikisi de doğrultu boyunca veya zıt geçiyorsa ve eğer biri o noktadan diğeri o noktaya akarsa iter. 3.Kuvvet daima kendi yönündeki açı doğrultusunda ikinciyi doldurmaya meyillidir.
Ampere magnetler ve akımları destekleyen konduktörler arasındaki mekanik kuvvetleri araştırarak bu çoklu fenomeni kuram haline getirdi.
Alman fizikçi 1821 de iki metalin birleşme yerine ısı uygulandığında bir elektrik akımıyla lehimlendiğini keşfetti. Bu olarak isimlendirildi. Seebeck in aracı bizmut levhaya kaynatılmış ve her bir ucu bükük bakır şeritten oluşuyordu. Bakır şeride paralel bir manyetik ibre yerleştirildi. Bakır ve bizmudun kavuşma noktasına lamba ışığı uygulandığında ibrenin yönünü saptıran bir elektrik akımını oluşturuyordu.
Bu zamanlarda, zor bir indüklenen mıknatıs sorusu ortaya attı, sonuçları farklı şekillerde açıklanmış olmasına rağmen hala ilk yaklaşan en önemli kuramdır. Bu onun bilime hizmette rol aldığı matematiğin bir fizik uygulamasıydı. Onun elektrik ve manyetizma kuramı anılarında belki de en orijinali ve kesinlikle etkisi en kalıcı olanı adeta matematiksel fiziğin yeni yaratılan bir branşıydı.
1828 de nu yazdı. Rapor birkaç önemli konsepti tanıttı, bunlar Green in teoremine benzer bir teorem, fizikte güncel olarak kullanılma potansiyeli olan fonksiyonlar ve şimdi Green in fonksiyonları olarak adlandırılan fonksiyonlar işeriğiydi. George Green elektrik ve manyetizmanın oluşturan ilk insandı ve ve kuramıni Peltier, William Thomson ve diğer bilim insanlarının temel olarak kullanabileceği şekilde formlandırdı.
Peltier 1834'te Termo- Elektrik e zıt düşen bir etki keşfetti, şöyle ki, farklı bir çift metalden akım geçtiğinde, akımın yönüne bağlı olarak metallerin birleşme yerlerinde sıcaklığın düştüğü veya arttığı. Bu Peltier ‘etkisi’ olarak isimlendirildi. Sıcaklık değişimlerinin basit bir kondüktör direncinin ısıtılması durumunda akımın kuvvetinin karesine göre değil, akımın kuvvetiyle doğru orantılı olduğu bulundu. Bu ikinci kanun C^2R dir, deneysel olarak İngiliz fizikçi Joule tarafından bulunmuştur. Diğer bir deyişle, ısı elektrik devresinin herhangi bir kısmında devrenin bu kısmının direncinin çarpımı ve devreden geçen akımın kuvvetinin karesinin çarpımıyla doğrudan orantılıdır. 1822 de ilk galvanometreyi icat etti. Bu alet sonradan Wilhelm Weber tarafından (1833) geliştirildi. 1825 de İngiltere Woolwich ten Willam Sturgeon nalı ve düz demir elektro manyeti icat ettikten sonra bunun için Sanat Cemiyeti nın gümüş madalyasını aldı. 1837 de Carl Friedrich Gauss ve Weber (ikisinin de bu periyotta çalıştığı not edilir) ortaklaşa telgraf amaçları için aksettirilen bir galvonometre icat ettiler. Bu Thomson'un öngörüsünün yansımasıydı ve son derece hassas galvonometreler ilk kez denizaltı sinyalinde kullanıldı ve hala elektrikli ölçülerde kullanılmaktadır. 1824 te François Arago, önemli bir keşif yaptı, bakır bir disk kendi düzleminde döndürüldüğünde ve eğer manyetik ibre diskin üzerindeki eksende özgürce asılı kalırsa, ibre diskle birlikte döner. Bu etki Aragon döndürmeleri olarak adlandırıldı.
Charle Babbage, Peter Barlow, John Herschel ve diğerleri bu fenomeni açıklamak için nafile denemeler yaptılar. Doğru açıklama Faraday a mahsustu, şöyle ki, bakır diskin üzerinde sırayla ibre üzerinde reaksiyon veren ibrenin manyetik kuvvet çizgilerini kesen elektrik akımları indüklenir. George Simon Ohm 1825 ve 1826 yıllarında direnç üzerinde çalıştı ve çalışmasının ürünlerini 1827 de ‘Die galvanische Kette, mathematisch bearbeitet’ adında bir kitap olarak yayımladı. Fourier in ısı iletimi çalışmasından kendi işinin kuramsal açıklaması için hatırı sayılır bir ilham almıştı. Deneyler için, öncelikle volta pillerini kullandı, ama sonra sabit potansiyel fark ve iç gerilim bakımından daha kararlı bir voltaj kaynağı sağlaması nedeniyle termal konvertor kullandı. Akımı ölçmek için bir galvanometre kullandı ve birleşme noktalarında sıcaklığın orantılı olduğu termal konvektorler arasındaki voltajı bildi. Daha sonra uzunluk, çap ve devreyi tamamlayan madde bakımından çeşitlenen deneme kabloları ekledi. Verisinin düzeneğin sabiti, termal konduktor kesişme sıcaklığı, deneme konduktorünün uzunluğu ve galvanometreden okunan değişkenle oluşturulan basit bir eşitlik doğrultusunda modellenebileceğini buldu. Buradan, Ohm sonuçlarını yayımladı ve orantı kanununu belirledi. 1827 de, kendi ismine dayanan şimdinin ünlü kanununu şöyle ilan etti;
Ohm tüm önceki elektrikçilerin oldukça üstü kapalı bir nitelikte yalnızca kafa karıştırmayı başaran gerçeklerini barındıran durumları, konduktörlerdeki elektrik akımı ve elektromotor kuvveti birleştiren bir sıraya koydu.Ohm sonuçların basit bir kural içerisinde toplanabildiğini buldu ve elektrik alanının geniş bir kısmı Ohm tarafından keşfedilen kuramla ilişkilendirildi.
Faraday ve Henry
1831’de elektromanyetik indüksiyonu ilk kez keşfeden Michael Faraday ve 1832’de Joseph Henry ‘nin keşiflerine rağmen, elektromanyetik indüksiyonun keşfi hemen hemen eş zamanlı olmuştur.1835'te Henry’nin öz indüksiyonun keşfi ve bakır bir bobin kullanılarak oluşturulan sarmal iletkenler üzerine çalışmaları Faraday’ın çalışmalarından hemen önce kamuya açıklandı.Elektrik elektromanyetik indüksiyon alanında çalışmalarının yapıldığı Londra’nın Royal Enstitüsinin daire başkanlığını yapan Humphry Davy’nin verisi ve ünlü stajyer olan Michael Faraday’ın araştırmaları 1831’de dönüm noktası oldu.Davy prensibi olarak adlandırılan Faraday’in kayda değer araştırmaları elektrostatik ve elektrodinamik ve ayrıca indüksiyon akımı üzerineydi.Bu araştırmalarham olan deneysel ifadeyi gerçek özü ifade eden küçük bir sisteme çevirene kadar oldukça uzundu.Fraday sadece yetenekli bir matematikçi değildi.Aynı zamanda araştırmalarını faydasız spekülasyonlarda tek başına arındırdıktan sonra araştırmalarına oldukça yardımcı olan ve daha sonraki çalışmalarının çoğunu önceden sezecek biriydi.Örnek olarak,Amper’in kuramıni kendi çalışmalarının sonucu sayesinde bilmesi Nevmann’ın kuramıne kolaylıkla öncülük etmişti ve Helmholtz ve Thomson’un çalışmaları arasında bağlantı kurmuştu .Faraday’ın çalışmaları ve araştırmaları 1831’den 1855’e kadar sürdü.Deneylerinin,sonuçlarının ve spekülasyonlarını detaylı tanımları Elektrolizdeki Deneysel Araştırmalar adlı başlıkla derlenmiş sayfaları bulunur.Faraday iddialı bir kimyacıydı.O,sıradan bir mantığa en uzaktaki matematikçi içinde değildi.Sonuç olarak,matematiksel bir formülün olduğu onun tüm yazılarındaysa,o bir problemdir.
Elektrik indüksiyonun keşfine öncülük eden Fraday’ın deneyi aşağıda belirtildiği gibi yapılmıştır;O şimdi olan ve daha sonrasında olarak adlandırılan şeyi bulmuştu.Bobinin ilk ve ikinci telleri yan yana tahta ile indüklenmiş ve bir diğerinden izole edilmişti.İlk telin akımı içine yaklaşık göz pillik batarya yerleştirdi.Onun bu ilk testinde hiçbir sonuç gözlemleyemedi,galvanometre sabit kaldı,fakat ilk telin akımı sağlanıldığı veya ortadan kaldırıldığı zaman 2.telin artan uzunluğunda galvanometrede sapma gözledi.Bu durum elektromanyetik indüksiyon tarafından gelişiminin ilk örneği olarak gözlenilmişti.
Akımın kuvveti ilk telin içinde çeşitlendirildiği ve ikinci telin içindeki akımın yönü ilkine göre ters olduğu zaman yönü ilkine göre ters olduğu zaman indüklenmiş akımların kapanmış ikinci telin içinde kurulduğunu da keşfetmiştir.Akım geçen bir çember ilk çemberden veya ilk çembere hareket ettirildiği zaman,akım ikinci çember içinde indüklenmiş olur ve bir manyetin kapalı çemberin kapalı çemberden uzaklaştırılması veya yakınlaştırılması sonrasında akımı indükler.Kısaca, Faraday çok kısa bir zaman içinde yaptığı deneyler neticesinde elektro-manyetik indüksiyon ve manyeto-elektrik indüksiyonla alakaları gerçekleri ortaya koydu.Işık,elektrik çekmesi,elektrik motorları, telefon, dinamo gibi şeylerin çalışma prensibi Fraday’ın keşiflerine dayanır.
Faraday kuvvetin manyetik uzantıları iddiasını ortaya koydu.Bu uzantılar manyetin bir kutbundan diğer kutbuna doğru ve demir tozlarının eğilim gösterdiği yer boyunca bu olduğunu iddia etti.Manyetik etkiler, telin içindeki elektrik akımının geçişine eşlik eder,ayrıca onun tel etrafında dönen kuvvetin manyetik uzantılarına benzer olduğu varsayılır.Kuvvetin bu uzantıları tel tarafından kesildiği veya tel içinde düşme ve artma durumu olduğu zaman,elektrik akımı geliştirilir veya elektromanyetik kuvvet tel içinde geliştirilir ve bu tel kapalı tel içinde akım kurar. Faraday elektriğin moleküler kuramı kavramını geliştirdi.Bu kavram elektriği şöyle var sayar; sürtülmüş veya etherle sarılmış vücudun özgün molekül koşulunun gösterimidir .Faraday, deneyleri doğrultusunda paramagnetizm ve diamagnetizm adlarını ortaya çıkarmıştır.Buna göre bütün katılar ve sıvılar ya bir magnet tarafından çekilir ya da itilirler.Örneğin;Demir, nikel,kobalt,magnez, krom vb. paramanyetik (manyetizm tarafından çekilir). Fosfor,bizmut,çinko ve antimon gibi diğer maddeler ise magnetizm tarafından itilirler ve bunlar diamanyetik olarak adlandırılırlar.
1778’de Brugans of Leyden ve 1827’de Le Baillif ve ilk olarak bizmut ve antimonun durumları içinde diamanyetizmayı keşfetmişti.1837’de Faraday ayrıca özel indükte edilmiş sığayı yeniden keşfetti.Cavendish tarafından yapılan deneyler o zamanlar yayınlanmamıştı.O uzun denizaltı kablo sinyalinin gecikmesini kablonun izolasyonun indüktiv etkisine bağlıyordu,diğer bir deyişle kablonun statik sığası ile ilgili bir durumdu.
Faraday’in keşiflerini takip eden 25 yıl içinde indüklenmiş akımlar ve manyetizmayla alakalı kanunların ve gerçeklerin yayınlanması bakımından verimliydi.1834'te Heinrich Lenz ve bağımsız olarak şimdilerdeki bilindik gerçek ortaya koydu.Bu gerçek bobin içinde indüklenmiş akımların bobin içindeki sarım sayısı ile orantılı olduğu gerçeğidir.Lenz ayrıca onun zamanında onun en önemli kanununu duyurdu; indüklenmiş akım elektromanyetik indüksiyonun bütün durumları içinde belli bir yöne sahiptir.Bu yön onların tepkimesini durdurma eğiliminde bir harekettir.Bu kanun muhtemelen Faraday’ın Arago’nun dönüş açıklamasından yola çıkılarak ortaya konmuş.
ilk defa tarafından 1836’da dizayn edilmiştir.Amerikan fizikçisi olan Joseph Henry onun yüksek derecedeki indüklenmiş akımları ile yaptığı ilginç ve değerli deneylerini yayınladı.Bu deneyler gösterdi ki;akımlar indüklenmiş indüklenmiş bobinin ikincisinden ikinci bobinin ilkine uyarılabilir,bu durum ikinci tele sonra da üçüncü telin ilkine doğru devam eder. Heinrich Daniel Ruhmkorff indüklenmiş bobini daha fazla geliştirdi,1851’de patentini aldı ve yaklaşık 50 milimetrelik uzunluğundaki kıvılcımı elde edebilmek amacıyla uzun bakır telden yararlandı.1857’de Amerkalı icatçı [[Edward Samuel Ritchie]] tarafından bunun geliştirilmiş versiyonunu yaptıktan sonra Ruhmkoff onun dizaynını(diğer mühendisler gibi) geliştirdi.Bu gelişimi sağlamak için de izole edilmiş cam ve 300 mm uzunluğundan çok daha fazla kıvılcım elde edebilmeye olanak sağlayan diğer icatlar kullanıldı.
19.yüzyılın ortası
“ | geçmişe göre önemini ve ona yönelik ilgiyi arttırdı.Bu kuram ışığın ve ether olarak adlandırılan elastik katının geçiş titreşimleri ile oluşan radyan ışının bütün olaylarını açıklamakla kalmıyor yalnızca ,ayrıca elektrik akımın, çelik ve kalıcı manyetiği ve elektrostatik kuvvetin de kapsamlı etherik dinamik içinde dahil olduğu bir açıklamaya sahip.]]." | ” |
19.yüzyılın ortalarına kadar,hatta yaklaşık 1870’e kadar,elektriksel bilim elektriksel çalışmaların büyük çoğunluğuna kapalı bir kitap gibiydi denilebilir.Elektrik ve manyetizma ile ilgili el kitapları basıldı.Özellikle bu kitaplara 1851’de ' ,1853’de 's Einleitung in die Elektrostatik, die Lehre vom Magnetismus und die Elektrodynamik, ve Reissın örnek verilebilir.Bu çalışmalar elektrik ve manyetizma ile ilgili yapılan deneylerden oluşurken,kanunve olgu gerçekleriyle ilgi çok az bilgi barındırıyordu. indüklenmiş akımların kuralları içinde birkaç araştırma sonuçlarını yayınladı,fakat onlara ait olan bu araştırmalar etkili sonuçlar ortaya koymadı.19.yüzyılın ortalarında üzerindeki çalışması ve ' ' adındaki çalışması yayınlandı.
Bu kitaplar katedilmiş yoldan yenilenmişlerdi.Jenkin’e göre okullarda bilim adına öğretilen şeyler pratikte olanlardan göre o kadar farklı ki öğrencilere yeterli bilgi vermek imkânsız.Bir öğrenci de Rive’nin büyük ve değerli incelemeleri üzerine mastır yapmış olabilir, fakat pratik adamın şirketi içinde bilinmeyen bir ülkede bulunma veya bilinmeyen bir dilde konuşuyormuş hissine kapılmış olabilir.Diğer bir yazarın söylediğine göre Jeckin ve Maxwell’in kitaplarıyla birlikte elektrik konusuyla ilgilenen öğrencilerin önündeki bütün engeller ortadan kaldırılmış oldu, "tam olarak Ohm kanunun anlamı açıklığa kavuştu,elektromotor kuvvet,potansiyel fark,rezistans,akım,kapasitans,kuvvetin uzantılarının hesaplamaları yaklaşık olarak dinamikdeki hesaplamalar kadar netliğe sahip."
Yaklaşık 1850’lerde Kirchhoff akımın bölünmesi ve dallandırılması ile ilgili kanunlar yayınladı.O ayrıca ışık hızına sahip olan iletken tel boyunca elektriğin mükemmel şekilde yayılabileceğini yaygın elektrodinamik kuram doğrultusunda matematiksel olarak gösterdi. matematiksel olarak akım yoğunluğu üzerinde indüksiyonu etkisini araştırdı ve böylece kanıtlanmış denklemlerden sonuçlar elde etti.Akımın net koşullar altındaki gecikmiş otomotik indüksiyonlu etkisi gösterilen diğer önemli noktalar arasında.
1853’de (sonrasında Lord Kelvin) kondansatör akımın elektrik deşarjının doğal salınımını matematiksel hesaplamalar sonucunda tahmin etti.Fakat, Henry 1842’de Leyden şişesinin doğal salınımının deşarj edilmesine yönelik yaptığı deney sonucuna güveniyordu.O bir yazısında; doğal olaylar bir yön içinde prensip deşarjın varlığını kabul etmemizi gerektirir ve sonrasında çeşitli refleks hareketleri geriye ve ileriye,her biri öncekinden daha güçsüz olacak şekilde denge sağlanılana kadar devam eder.Bu salınımlar hassas tabaka üzerindeki elektrik kıvılcımlarının durumunu tasarlayan dönebilen iç bükey ayna kullanan tarafından gözlemlenildi. Böylece deşarjın alternatif doğalını gösteren kıvılcımın o fotoğrafı elde edilmiş oldu. ayrıca ısının elektrik ısı yaymanın mucidiydi(the .Elektriksel ölçümleri net olarak almak için oktant ve elektromanyetiği dizayn etti.Denizaltı kablo sinyaline uygulanan ve onun sayesindedir.
Yaklaşık 1876’da Amerikan fizikçi Henry Augustus Rowland statik yük elektrik akım gibi aynı manyetik etkiler üretir.Bu keşfin önemi manyetizmanın makul kuramı olabileceği yönünde.Manyetizma statik yükler taşıyan moleküllerin yönlendirilmiş hareketler sonucundan olabilir.
Faraday’ın keşfinden sonra tel içindeki elektrik akımları geliştirilebilir,bu durum bir manyetik kuvvet uzantılarının kesilmesine neden olmasıyla gerçekleşir.Makinelerin yapılması için gerçekleştirilmiş olan girişimlerin voltluk akımların gelişimi içinde yarar sağlaması umulmuştu.Bu türün ilk makinesi 1832’de sayesindedir.Bu makine demir telin iki bobinden oluşur ve nalın ters kutupları bu makinenin dönmesine neden oluyor.Telin içindeki bobinler alternatif akım ürettiği için, Pixii komütatür araç düzenledi.Bu araç,bobinler içindeki alternatif akımı harici akımı içindeki doğrudan akıma dönüştürüyor.Bu makine , , 1834, 1843, 1849, 1856, , Siemens, ve diğerleri tarafından yapılan daha gelişmiş formlarıyla ortaya çıktı.
Birbirinden haberdar olmayarak Mr. , Dr. ve Mr. Charles Wheatstone dinamo yapısını değiştirmişlerdir.Dinamo makinesinde bir telin bobini elektro manyetiğin kutupları veya alanları arasında döndürüldüğü zaman,bobin içinde zayıf bir akım oluşmuş olur.Bu akım elektro manyetiğin demir içindeki kalan magnezmasından dolayıdır.Eğer armatörün akımı elektron manyetiğin akımı ile bağlantı kurarsa,armatör içinde gelişen zayıf akım alan içinde manyetizmayı arttırır.Bu ileride armatörün dönme durumu içinde kuvvetin manyetik alanlarını arttırır ve ileride hala elektromanyetik alan içinde akım artar,böylece üretim manyetizma içindeki alanla eş değer olarak artar ve bu şekilde gelişmiş makinenin ulaşabileceği elektromotor kuvvet maksimum olana kadar devam eder.Dinamo makinesinin bu prensibinin anlamı onun kendi manyetik alanını geliştirir,böylece ekonomik ve verimlilik adına bir artma söz konusu olur,fakat bu bahsedilen zamanda dinamo elektrik makinesi mükemmeleştirlmemişti. 1860'ta önemli gelişme Dr. tarafından yapıldı. Antonio ilk defa halka armatörüne sahip elektrik makinesi tasarladı.Bu makine ilk olarak elektrik motor olarak kullanıldı, fakat daha sonrasında elektriğin jeneratörü olarak kullanıldı.Elektriğin jeneratörü veya elektrik motoru olarak kullanılabilen dinamo elektrik makinesinin ters çevrilebilir prensibinin keşfi 19.yüzyılın en büyük keşiflerinden biri olarak bahsedilir.
1872’de davul tipindeki armatörü tarafından geliştirildi.Modifiye edilmiş formları içinde bu makine Siemens dinamo olarak bilinir.Bu makineleri , ,Brush, ve Edisonun yaptığı sayısız diğer icatlar takip etti.Dinamo makine yapılarının en eski günlerinde o doğrudan akım jeneratörleri olarak düzenlenildi ve muhtemelen o zamanda bu makinelerin en önemli uygulaması elektro kaplamacılığıydı.Düşük voltajın ve büyük akım uzantılarının amaçları doğrultusunda çalıştırıldı.
1887 başlarında alternatif akım jeneratörleri aşırı uygulamaları ve transformatörün ticari gelişimi içinde geldi.Bu anlamda yüksek akım uzunluğu düşük voltaj akımları,düşük akım uzunluğuna ve yüksek voltajın akımına çevrilir ve tam tersi olarak uzun yoldan elektriksel gücün geçişinde köklü değişiklikler yapıldı.Dönen çeviricinin tanıtımı elektrik güç sisteminin uygulaması içinde ekonomiyi etkiledi.Burada bahsedilen dönüştürücü (adım-düşme geçişi ile bağlantı içinde) alternatif akımı doğrudan akıma dönüştürme şeklindedir (ve tam tersi).
Bataryanın voltaik’in veya dinamo elektrik makinesinin tanıtımı öncesinde aşırı derecede elektro kaplamada ve telgrafta kullanılıyordu.Voltaik piller açık ve kapalı veya sabit tür olarak iki tipte mevcuttu.Kısaca, açık tip kapalı çember içinde işlerlik gösteren kısa bir zaman sonra polarize eden,diğer bir deyişle pil içinde serbest bırakılan gazlar.Bahsedilen pil negatif plakada yerleşir ve akım uzantısını azaltan rezistans kurar.Açık çember aralığındaki bu gazlar elimine veya absorbe edilir ve pil yeniden çalışmaya hazır hale gelir.Pil içindeki gazları oluşturan kapalı çember pilleri serbest bırakılma kadar hızlı bir şekilde absorbe edilirler,ve böylece pilin dışı düzenli olmuş olur. ve pilleri sırasıyla voltaik pillerin açık ve kapalı olanlarına örnek verilebilir.Açık piller günümüzde geniş çapta kullanılıyor özellikle kuru piller ve açık çember sinyal sistemlerinde kullanılıyor.Daniel’in bataryaları Amerika’da ve Kanada’da genel olarak telgraf içindeki elektromotor kuvvetin kaynağı olarak çalıştırıldı.Bu durum dinamolar var olmadan önceydi ve hala çoğunlukta yerel piller olarak kullanılıyor.Daniel’in bataryaları veya ‘yer çekimi’olarak da adlandırılan bu pillerin yanında Edison-Lalandet türleri de hala kapalı çember sistemleri içinde kullanılıyor.
19.yüzyılın sonlarına doğru,ışık saçan ether terimi ortaya çıktı. Ether kelimesi Yunancadan doğdu ve köken olarak yanma,ışıma anlamlarına karşılık gelir.Eski zamanlarda düşünülen maddeler şimdilerde daha fazla betimlenmiş durumda.
Maxwell
1864'te James Clerk Maxwell ışığın elektromanyetik kuramıni duyurdu.Bu kuram muhtemelen dünyada elektriğin bilinmesi için atılan en büyük adımdı.Maxwell 1855-1856 gibi çok erken tarihlerde elektrik ve manyetizmanın alanları konusunda çoktan çalışmış ve onları yorumlamıştı.Bu süreç Fraday’ın kuvvet uzantılarının de okutulması zamanına denk geliyor.Fraday’ın çalışmasının basitleştirilmiş modeli kağıtta mevcut hale getirilmişti,ayrıca iki olayın nasıl birbirleriyle ilişkilendirildiğini ortaya koyuyordu.O, akımla ilgili bilinen her şeyi farklı denklemlerle azalttı.Bu türevsel denklemler yirmi çeşitlendirme içinde yirmi denkleme sahip.Maxwell’in bu çalışması adıyla daha sonra 1861 yılının Mart ayında yayınlandı.Makinenin herhangi bir parçası üzerine etkileyen kuvveti saptayabilmek amacıyla biz onun momentumunu bulmak zorundayız,daha sonra da bu momentumu değiştiriyor olduğu oran hesaplanır.Bu değişim oranı bize kuvveti verir. Lagrange tarafından yapılan hesaplama metodu daha sonra sağladığı bazı değişimlerle geliştirildi.Bu gelişim Hamilton’un prensibi olarak anılır,fakat bu denklemlerin orijinal şekilleri kullanıldığı zaman Lagrange’nin denklemleri olarak anılır.Maxwell mantıken bu hesaplama metodlarının elektro-manyetik alanlara nasıl uygulanabileceğini gösterdi. Dinamik sistem enerjisinin bir kısmı potansiyel enerji bir kısmı kinetik enerjidir.Maxwell alanın manyetik enerjisini kinetik,elektrik enerjiyi ise olarak görürdü.
1862’lerde Kral’ın kolejinde ders yapılıyorken Maxwell elektromanyetik alanın yayılma hızını yaklaşık olarak ışık hızına eşit olduğunu hesapladı.O bunu rastlantıdan çok daha fazlası olarak gördü ve şöyle yorumladı; "Biz şu sonuçtan kaçınabiliriz;elektrik ve manyetik olguların nedeni olduğu aynı ortalamanın geçiş salınımlarından ışık oluşur."
Problem üzerindeki çalışmalar doğrultusunda Maxwell gösterdi ki denklemler manyetik ve elektrik alan dalga salınımların varlığını tahmin eder.Bahsedilen manyetik ve elektrik alanlar basit elektriksel deneylerden tahmin edilebilecek belli bir hızda uzay boşluğu boyunca seyahat eder. O zamanlar elde edilen veriler doğrultusunda Maxwell hızı 310,740,000 m/s olarak buldu. 1864’te adlı yazısında; elde edilen sonuçların doğrultusunda ışık ve manyetizma aynı maddenin eğilimi içindedirler ve ışık elektromanyetik kanunları doğrultusunda alan boyunca yayılan elektromanyetik karmaşadır. Bu noktada Faraday, onun öncesindeki Ampere ve diğerleri çoktan ipuçlarına sahiplerdi.Buna göre uzayın ışık saçan etheri ayrıca elektrik hareketinin belli bir aracıydı. Hesaplamalar ve deneyler doğrultusunda elektrik hızının saniyede 186,000 mil olduğu biliniyordu. Diğer bir deyişle ışık hızına eşit ki bu durum elektrik ve ışık arasında belli bir ilişki olduğu gerçeğini ortaya koyuyor.En eski filozoflar ve matematikçiler 19.yüzyılda elektromanyetik olgusunu belli bir uzaklıktaki hareketler ile açıklanabilirliği görüşüne sahiplerdi.Onların matematiksel metotlarla vardıkları sonuçlar yapayken Faraday’ın metotları analitikti. Faraday’ın gözünde kuvvetin uzantıları matematiksel olarak belli bir uzaklıkta kuvvetin çektiği uzay yerlerinde seyahat eder. Faraday gerçek hareketler içinde olgu yuvasının ortaya doğru gittiğini ileri sürdü;belli bir uzaklıkta elektrik sıvısının üzerindeki hareket gücü bulmaları memnun eden bir neticeydi.
Bu yöntemlerin her ikisi elektromanyetik olayı gibi ışığın yayılımını açıklama yönünden başarılıyken kaygılanılan niteliklerin temel olarak ne olduğuna dair görüşler birbirlerinden farklılık gösteriyordu. Matematikçiler yalıtakanların elektrik akımlarına engel olduğunu ileri sürdüler. Örneğin; bir Leyden şişesi içinde veya elektrik kondansatör bir plakta elektriği toplar. Elektrik belli uzaklıktaki plağa doğru bilinmeyen hareket tarafından çekilir.
Maxwell,Faraday’dan daha ilerisini görebiliyordu. Ona göre eğer ışık elektromanyetik bir olaysa ve cam gibi dielektrikler boyunca geçiş yapabiliyorsa,olay dielektrik içinde elektromanyetik akımın doğallığı içinde olmak zorundadır.Bunlar doğrultusunda birkaç iddiada bulundu;kondansatörün yükü içinde,örneğin;hareket yalıtkan da durmadı, fakat bazı yer değiştiren akımlar izole edilmiş orta kısım içinde kurulur. Akımlar ortada kalan kuvvetin yüklü kuvvete eşit olana kadar devam eder. Kapalı iletken çember içinde, bir elektrik akım ayrıca elektriğin yer değişimidir.
İletken elektriğin yer değişimine sürtünmeye benzeyen net bir rezistans sunar ve ısı iletken için geliştirilir,ayrıca ısı, akımın karesi ile doğru orantılıdır (durgun noktasında olduğu gibi).Hareket halinde olan devam ettiği müddetçe akım akış halinde olmaya devam eder.Rezistans geminin su içinde ilerleme sürecinde karşılaştığı şeylere örnek verilebilir. Dielektriğin rezistansı maddeye göre değişir ve yayın sıkışma anındaki durumu ile karşılaştırılır.Bu sıkışma artan geri basınç üretir ve toplam geri basıncın ilk basınca eşit olduğu bir nokta vardır.İlk basınç yayın sıkışması için harcanan enerjiyi geri çektirdiği zaman,yay devreye geri döner.Eş zamanlı olarak yayın orijinal noktasına dönmesi söz konusudur, bu da ters yönde bir tepkime üretir.Sonuç olarak iletken içindeki elektrik değişimi yüzünden akım devamlı olabilirken dielektrik içindeki akım yer değişimi anidir ve devre içinde indüktans veya kapasitans tepkimelerine nazaran rezistans tepkimesi çok daha azdır.Deşarjın akımları alternatif veya salınım halindedir.
Maxwell dielektrik içindeki yer değiştiren akımları uzay boşluğuna genişletmişti.Işığı eter içinde elektrik akımının değişiminin belirtileri olarak görmüştür ve bu akımın ışık titreşimlerinde titreştiğini,bu titreşimler indüksiyon ile eterdeki bitişik titreşimlere eş değer titreşimler kurar.Bu yolla, ışığın titreşimlerine eş değer olan salınımlar eter içindeki elektromanyetik etki olarak yaygınlaştırılır. Maxwell’in ışığın elektromanyetik kuramı uzay boşluğu içinde elektrik dalgaların varlığını net olarak göz önünde bulundurdu.Onun takipçileri bu kuramın doğruluğunu deneysel olarak kanıtlamayı görev olarak üstendi. 1871’de Maxwell fiziksel özelliklerin matematiksel sınıflandırılması üzerine yorumlar adındaki yazıları yayımladı.
19.yüzyılın sonları
1887’ de, Alman fizikçi Heinrich Hertz var olan elektromanyetik dalgaların gerçekliğini bir deney serisinde, Maxwell ve Faraday’ın tahmin ettiği gibi çaprazlama serbest uzay elektromanyetik dalgaların bazı uzaklıklar üzerinde hareket edebileceğini göstererek kanıtlamıştır.Hertz çalışmalarını ‘Elektrik dalgaları: araştırmalar tükenebilir hızda olan elektrik hareketinin uzaydaki yayılımı üzerine’ adlı bir kitabında yayınlamıştır. Uzaydaki elektromanyetik dalgaların keşfi 19.yüzyılın kapanış zamanlarında radyonun gelişimine neden oldu.
1874’te, Elektrokimyada bir saldırı birimi olarak düşünülen elektron, 1894’te elektron terimini yaratmış olan G. Johnstone Stoney tarafından önerilmiştir. Plazma bir Crookes tüpünde ilk kez belirlendi ve bu yüzden, 1879’da, William Crookes tarafından tanımlandı. (Plazmayı,”ısı yayan madde” olarak adlandırdı). Elektriğin yeri, Sör William Crookes sayesinde,bu güzel Crookes tüplerinin fenomenlerinin, yani, Katot ışınlarının keşfi yol açmıştır ve daha sonra Röntgen ya da X-ışınlarının keşfine yol açacaktır. Elektriksiz tüpün uyarıcılığı gibi, ışınların keşfi süresiz olarak ertelenebilirdi. Bu nedenden dolay,söz konusu olan durum tepeden bakılmamalıdır. Bu noktada, Dr. William Gilbert elektriksel bilimin kurucusu olarak adlandırıldığı not edilir. Ama bu göreceli ifade olarak kabul edilmelidir.
Elektrik ve manyetik kuvvetleri ve enerji akı ve bağımsızca vektör analizle birlikte formüllendirilmesi açılarından Maxwell’in alan denklemlerini yeniden formule eden Oliver Heaviside kendi kendine öğrenen iyi bir bilim adamıydı. Uzaydaki yüksek basınç ve okuyucuların dikkatsizlikleri anlık kesilmenin gerekli olmasını gösterdiğinde, denemelerinin serilerinde 1885’ten neredeyse 1887’lere kadar elektrik alanında başlatılan, "", adlı çalışma (ed., onların etrafında iletken olmayan maddeler vasıtasıyla teller boyunca elektromanyetik dalgalarının yayılımıyla ilgilenen işin sonraki kısmı) devam etti. (Görülen sona kalan parça, 31 Aralık 1887). Oliver Heaviside elektromanyetizmanın soyut formülünün yorumunu yazdı.Matematikçileri onlara yardım etmeleri için çalıştırdıklarında, doğru doğa bilimcilerin asıl konularını takip ettikleri için Oliver Heaviside bilinen fenomenlerin bağlantılarını ortaya çıkarmak amacıyla ve elektromanyetik fenomene bir bilgi kazandırmakta anlaşılabilir bir düşünceyle yazmıştır.Onun yaşamının çoğunda bilimsel kuruluşlarla anlaşmazlık içinde olmasına rağmen, Heaviside gelecek uzun yıllar boyunca matematiğin ve teknik bilimlerin esas görünüşünü değiştirdi.
Eğer taslağı oluşturulmadıysa da, Heaviside tarafından oluşturulan kaynak olan ‘den sonuçlandırılan elektromanyetik kuram alanındaki değişimler en azından bu kitapta gösterilmiştir. Onlardan ikisi aşağıdaki gibi ifade edilebilir ;
- Manyetizma hareketin fenomeni ve statik fenomen olmaması; ayrıca bu hareket girdap gibi dönenden çok dönüştürülebilir olması kuvvetli bir ihtimal
- Tüm elektrik akımlarının eterdeki elektro-manyetik dalgaların dağıtımlarındaki emisyon üzerine olgu sonucu olması
Çalışmalarının temel sonuçları iki mislidir. (1) Sadece matematiksel fizik alanında çalışanlar için önemli olan ilk temel sonucu tamamen matematikseldir.Mr. Heaviside tarafından geliştirildiği gibi vektörel cebirin sistemi dörtlü grupların metotlarını fiziksel incelemeler için kolaylaştırmak amacıyla kullanıldı.(2)İkinci temel sonuç fizikseldir.O,eterin ana özellikleriyle Hertzian fenomeni ve Teslaic fenomeni,ses iletişim bilimi ve telgrafın anlaşılması güç problemlerinden daha da fazla birleştirici olmasını oluşturur. Aydınlığa kavuşturulan bu bağlantıda açıkça görülüyor ki; kitabın hüneri, tüm fiziksel analizlerin her bakış açısındaki hedefe sıçrama hamlesi gibi, tüm fiziksel fenomenlerin çözünürlüğünün eter aktivitelerine ve eterdeki maddelere dinamik kuralları altında uygulanmasını gösterir.
Son 1890’lar boyunca,bir grup fizikçi kondaktörler,elektrolizler,ve farklı şekilde adlandırılan ayrık birimlerde oluşturulmuş elektriksel iletimin olduğu çalışma alanlarında gözlem yaptıkları için elektriğe çözüm getirdiler.Ama bu birimlerin gerçekliği zorlama bir yolla kabul edilmedi.Yine de,buna ek olarak,katod ışınların dalga benzeri özellikleri olduğuna dair belirtiler vardı.
Faraday,Weber, , ]], ve diğerleri bu görüşün işaretlerine sahiplerdi; ve Zeeman, Goldstein, Crookes, J.J.Thomson ve diğerlerinin deneysel çalışmaları bu görüşü oldukça güçlendirdi.Weber bir diğerinin de etkisinden olan elektriksel atomların varlığından dolayı olan elektriksel fenomen pozisyonlarına göreli hızlanmalarına ve hızlarına dayandırıldığını tahmin etti.Ayrıca,Helmholtz ve diğerleri elektriksel atomun varlığı Faraday’ın elektroliz kurallarından takip ettiğini ve ayrıştırılmış elektrolitin her bir iyonunun gösterildiği “elektron” terimi üzerine ilgilenen Johnstone Stoney elektriğin kesin ve sürekli niceliğini taşıması ve bunlar yüklü iyonların nötr cisimlerin elektrogitarları üzerine yayılmasından dolayı anlık olması gerektiği ileri sürülmüştü.Fakat,kısaca bu durum elektriksel atomlardaki gibi bağımsızca varlığı olabildiğinde söz konusu olmuştur; oysa 1887’de, “eğer tamamen bu küçük akımdan oluşmazsa,her materyal atom küçük bir elektrik akımı üzerine taşınmasına inanmak için mühim bir neden vardır” şeklinde yazmıştı.
1889’da,Sırbistanlı American mühendis olan Nikola Tesla Sergileme Uluslararası Posta Birliğinde Hertz’in deneylerini öğrendi ve yüksek frekansta ve geliştirilen “yüksek-frekans” alternatör (çalıştırılan 15,000 hertz) yüksek potansiyel akımda kendi deneylerine başlamıştır.
Sırbistan Amerikan mühendisi olan Nicola Tesla 1889'da Evrensel bir sergide Hertz'in yaptığı deneyleri öğrendi ve böylece bu öğrendiklerini onun kendi deneyleri içine yerleştirdi.Çok yüksek frekansta ve çok yüksek potansiyel akım içinde gelişen yüksek-frekanslı ateşleme jeneratörü ortaya çıkarmış oldu.Bu ateşleme jeneratörü yaklaşık 15.000 hertz'de çalıştırıldı. Nicola Tesla onun gözlemlerinden yola çıkarak şöyle bir sonuca vardı; Mxwell ve Hertz'in havayla gelen elektromanyetik dalgaların varlığı hakkında yanlış düşüncelere sahip olduklarını ileri sürüyordu.Burada bahsedilen elektromanyetik dalgalar elektrostatik zorlama olarak adlandırdığı şeye dayandığını ileri sürer.Fakat, Maxwell'in iddiası içinde yüksek bir potansiyel gördü;Buna göre ışık ve elektrik aynı olgunun parçasıydı,o yeni tür olan kablosuz elektrik ışığının yaratılma yoluydu.1893'ten itibaren Nicola Tesla Işık ve Diğer Yüksek Frekanslı Olgular üzerine dersler veriyordu.Ayrıca, bunlara ek olarak kablosuz bir şekilde Geissler tüplerinin ışıklandırılmasının nerede olacağını gösterme onun verdiği dersler dahilindeydi. Nicola Tesla kablosuz güç dağılım sistemini geliştirme denemeleri için birçok yıl çalıştı.
1896 yılında J.J. Thomson yaptığı deneyler doğrultusunda gösterdi ki; katot ışınları gerçek anlamda taneciklerdi ve yük kütle oranı için doğru değer buldu, ayrıca yük/kütle oranının katot materyalinden bağımsız olduğunu gösterdi. O hem kütlenin hem de yükün tahminlerini doğru verdi.Zerre olarak adlandırılan katot tanecikleri bilinen en düşük kütleli iyon kütlesinin muhtemelen binlercesine katot ışın taneciklerinin sahip olduğunu gösterdi.Aynı zamanda o ileride gösterdi ki; radyoaktif materyal,ısıtılmış materyal ve aydınlatılmış materyal tarafından üretilen negatif yüklü tanecikler evrenseldir.1897 yılında Thomson tarafından Crook tüp katot ışın maddesi tanımlanmış oldu.
19. yüzyılın sonlarında Michelson-Morley deneyi Albert A. Michelson ve Edward W. Morley tarafından şu an Case Western Reverse üniversitesi tarafından gerçekleştirilmiştir. Luminiferous Aether kuramıne karşı kanıt olduğu düşünülmüştür. Bu deney ayrıca ikinci bilimsel devrimin en önemli kuramsal olaylarından birisidir. Bu deney için Michelson 1907 de Nobel ödülünü kazanmıştır. Dayton Miller deneye devam etmiştir ve deneyle ilgili binlerce veri toplamış ve nihayetinde en başarılı girişim aracını elde etmiştir. Miller ve diğerleri, Morley gibi, bu konuda deney ve gözlem yapmaya devam etti. Önerilen aether-dragging kuramlari önemsiz sonuçlar verebilir ama bunlar daha karışık, arbitrary-looking katsayıları kullanmaya ve fiziksel yaklaşımlar yapmaya yatkındı.
19. yüzyılın sonunda elektrik mühendisleri fizikten ve icat yapmaktan ayrı kalmışlardı sanki başka birer işe sahiplerdi. Elektrik iletiminin tekniğini inceleyen, geliştiren ve mükemmelleştiren ve bunun yanında bütün dünya devletlerinden destek alan elektriksel telekomünikasyon ve telgraf ağını kuran şirketler kuruldu. Bu alandaki öncülere 1847 yılında kurulan Siemens Ag nin kurucusu Werner von Siemens ve Cable& Wireless’ın kurucusu John Pender da dahildir.
1886 yılında ilk defa ateşleme sistemi halka gösterilmiş oldu.Çok büyük iki faz alternatif akım jeneratörleri İngiliz elektrikçi J.E.H Gordon tarafından 1882 yılında inşa edildi. Lord Kelvin ve Sebastian Ferranti ayrıca bu yeni ateşleme sistemini geliştirdi.Bu ateşleme sistemi 100 ve 300 hertzlik frekanslar üretiyordu.1891 yılından sonra çok fazlı ateşleme sistemi karışık ve farklı fazlı akım ihtiyacını gidermek amacıyla tanıtılmış olundu.Daha sonrasında ateşleme sistemi on altı ve yaklaşık 100 hertzlik çeşitli alternatif akım frekanslarında dizayn edildi.Ayrıca bu dizayn ark ve akkor ışıklandırma ve ayrıca elektrik motorları kullanımı içindi.
Kalite ve ekonomik bakımından çok büyük niteliklerde elektrik akımının sağlanılma mümkünlüğünün anlamı akkor ve ark ışığının gelişmesine dinamo elektrik makinesinin enerji vermesi ile eş değerdir.Bu makineler ticari temellere ulaştığı zaman, voltaik bataryalar yalnızca elektrik ışığı ve güç için gereken akım kaynağının mevcudiyetiydi. Fakat, bu bataryaların maliyeti ve güvenilebilir çalışma hali içinde onların çalışma haline devam edebilme zorlukları, pratik ışık amaçları için onların kullanımını engelleyiciydi.Ark ve akkor lambalarının çalışma tarihi yaklaşık olarak 1877 yılına denk gelir.
1880 yıllarında,fakat, bu ışıklandırmaların genel kullanımına yönelik ilerlemeler çok az yapılmıştı, bu endüstrinin hızlı sonradan gelen büyümesi genel bilginin temeliydi.Depolanmış bataryaların çalışması,ki temel olarak ikincil bataryalar ve akümülatörler olarak adlandırılır, yaklaşık olarak 1879'da başladı.Bu bataryalar şimdilerde çok büyük oranda yarar sağlanılıyor.Bu yararlanmalara örnek olarak şunlar verilebilir;indirici trafo merkezlerinde,elektrik-güç evlerinde dinamo makinesi,santral yardımcı teçhizatı, elektrikle çalışan otomobillerinde,çok geniş sayılar içinde otomobil ateşleme ve başlam sistemleri içinde kullanılır.Bunlara ek olarak alarm telgrafları ve diğer sinyal sistemleri içinde de kullanılır.
1893 yılında Dünya'nın Columbian Uluslararası Fuarında elektrik ile ilgili şeylerin mevcut olduğu sergilere adanmış bir bina tutulmuştu.Genel Elektrik Şirketi (Edison ve J.P.Morgan tarafından arka çıkılmıştır.) bir milyon dolarlık maliyetinde doğrudan akıma sahip olan elektriksel sergileri güçlendirmek amacıyla destekledi.Fakat, Westinghouse,Chicago'daki Colombya Sergisini aydınlatmayı destekledi.Bunu maliyetin yarısına denk gelen alternatif akım ile gerçekleştirilebileceği görüşüne sahiptİ ve böylece Westinghouse teklif kazanmış oldu.Bu durum tarihte görülmüş ilk girişimdi ve hatta devrimsel bir hareket olduğu söylenilebilir.Böylece, George Westinghouse Colombya'da yapılan dünyanın uluslararası sergisinde, serginin ışıklandırılmasını sağlayarak elektriğin gücü halka bu şekilde tanıtılmış oldu, bu da elektrik açısından devrimsel nitelik tAşımaktadır.
İkinci Endüstriyel Devrim
1885 ve 1890 arasında İtalya’da olan ,Amerika’da Nikola Tesla, Almanya’da elektromanyetik indüksiyon ile kombine edilmiş çok fazlı akımları keşfetti.Bahsedilen elektromanyetik indüksiyon alternatif devre indüksiyon motorunun gelişmesine neden olmuştur.Alternatif devre indüksiyon motoru haber taşıyıcılara yardımcı oldu.19.yüzyılın sonları ve 20.yüzyılın başlarına doğru elektriksel teknoloşinin hızlı gelişimi ticari anlamda rekabetçi bir ortamın oluşmasına neden oldu.1880’lerin sonlarına doğru içinde George Westinghouse ve Thomas Edison birbirlerine karşı muhalif oldular.Bu durum George Westinghouse tarafından desteklenilen alternatif akımın (AC) dağılımı kullanımına karşılık Thomas Edison’un direkt akımı (DC) için promosyon yapmasından dolayı ortaya çıkmıştır.
Birçok mucit ticari sistemin gelişmesinde yardımcı oldu. Samuel Morse, uzun sıralı telgrafın mucididir; Thomas Edison ticari olarak elektriksel enerji dağıtım ağ sistemini keşfeden kişidir.Ayrıca, George Westinghouse, elektromotivin mucidiyken, Alexander Graham Bell, telefonun mucidi olmakla beraber başarılı telefon kurumunun kurucusudur.
1871’de elektrik telgrafı çok büyük bir oranda büyüdü ve dünyada medenileşmiş her ülkede kullanılır oldu.Ayrıca, bir ağ sistemini oluşturan elektrik telgrafın uzantıları arazi üzerindeki tüm yerleri kapsadı. Kullanım halindeki sistem daha çok elektromanyetik telgraftı. Bu telgraf çeşidi New Yorklu S. F. B. Morse'un sayesinde oluşturulmuş bir makinedir, ayrıca bu sistemin değiştirilmiş halleri de kullanım içindeydi. Doğu ve batı yarımkürelere bağlanmış denizaltı kabloları ayrıca o zamanlar başarılı işlemler yapmışlardı.
1918’de elektrik ışığının, elektrik demir yollarının ve diğer amaçlar için (bunların tümü dinamo makinesinin mükemmelleştirilmesi ile daha pratik halde tekrarlanılabilir). Kullanılan elektriğin çeşitlendirilmesi,1871 öncesinde elektriksiz hayatın varlığına inanılmasını güç hale getirdi.O yıllarda bir yazar elektriğin uygulamaları üzerine yazdığı bir kitapta ‘’elektriğin keşfi ile ortaya çıkan kullanımların en önemli ve dikkat çekici olanı telgraftır.’’Bu cümle o zamanlar için doğru olsa da zaman kavramı 1876’dan ibaret olmadığı ve gelişmelerin günden güne değişerek ilerlediği için söylenilen cümle ileriye yönelik değildi.O yıllarda Alexander Graham Bell, sayesinde icat edilen telefonun ticareti samimiyet ile başlamıştı.O zamandan beri elektriğin eş dalları her yönde atılan büyük adımlarla öylesine gelişti ve gelişmeye devam ediyor ki bu dallarda gelişme sürecinin sınırlandırılması çok güç. endüstri ve sanatsal alanda da kendini gösterdi.
Alternatif devre (AC), doğrudan devre (DC) ile merkezi güç üretimi ve dağıtımında yer değiştirdi ve böylece güö dağıtımının verimliliği arttırılmış oldu.Thomas Edison’un DC’yi kullanarak oluşturduğu düşük voltaj dağılımı diğer fizikçiler tarafından AC cihazları ile önemini kaybetti.AC cihazlarını yapanlar ve sistemleri ise; Westinghouse'nın AC sitemi, Tesla’nın AC icadı ve Charles Proteus Steinmetzın kuramsal çalışması.Sonuç olarak şirketi (Thomas Edison’un şirketi ve AC’ye dayalı rakip Thomsan-Houston arasındaki birleşme tarafından oluşturulmuş bir şirketti.) alternatif devre makinelarını üretmeye başladı.Alternatif devrede elektrik güç uzantılarının düşük maliyette elektriği çok uzak bir mesafeden iletebileceği fark edildiği zaman merkezileştirilmiş güç jeneratörlerinin oluşturulması mümkün oldu.Bu durum güç trafoları kullanılıp dağılan yolan karşı voltajın değişebilme avantajına sahip olması ile gerçekleşir.Voltaj ilk ileti için yüksek (on binlerce volttan yüz binlercesine ) bir oranda arttırıldı.(temsili sayı düşük kilowatt dizimi içinde jeneratör voltajı).
1891’de yapılan yüksek orandaki gücün yani üç fazlı akımın uzun yoldan geçişi ön plana çıkartıldı.Bu 16 Mayıs ve 19 Ekim arasında Frankfurtta "Westbahnhöfe" (Batı Demiryolu İstasyonu) adındaki eski bir istasyonda yapıldı.Yüksek gücün, üç fazlı elektrik akımın, ilk uzun uzaklıktaki geçişi sergilendi.Bu üç fazlı akım Lauffen da 175 km uzaklıkta yaratıldı.Bu başarılı deneme sonucunda akım,dünya boyunca elektriksel geçiş ağ sistemi için kurulmuş oldu.
Çok daha fazlası demir yolu terminal özelliklerinin gelişmesi için yapıldı.Zor olan şey bu ülkenin tüm önemli lokomotiflerinde elektrikle çalıştırılmadıklarını ret eden lokomotif mühendisi olan birilerini bulmaktı.Olayların diğer bir gelişim süreci elektriksel güçten yararlanma beklentisini eşit bir şekilde arttırdı.Dünyanın her bölgesinde düşen suyun gücü,diğer bir deyişle dünyanın başlangıcından itibaren boşa gidiyor olan doğanın daimi hareket makinesi elektriğe dönüştürüldü ve kullanışlı,ekonomik olarak çalıştırılabilecek noktalara yüzlerce uzaklıktaki tel tarafından iletildi.
İskoçyalı elektrik mühendisi olan tarafından İskoçya’dan 1887 yılının Haziran ayında ilk defa elektrik üretimi için rüzgar gülü inşa edildi. Charles F. Brush tarafından 1887-1888 ararlığında Atlantik, ’da büyük ve ağır makine dizayn edilip inşa edildi.Bu, onun mühendislik şirketi olan evinde inşa edildi ve 1886’dan 1900’e kadar çalıştırıldı.Adını verdiği Brush rüzgar türbini 56 fit (17m) çapındaki bir motora sahipti ve 600 foot (18m)lik kuleye monte edildi.Bugünün standlarına göre çok büyük olmasına rağmen,makine yalnızca 12 kilowatt güç üretiyordu.O 144 pervane kanadına sahip olduğu için nispeten yavaş dönüyordu.Dinamo bağlantısı ya bataryayı ya şarj etmek ya da 100 akkorluk ışık lambasını,üç ve Brush’un laboratuvarındaki çeşitli motorları çalıştırmak için kullanıldı.Bu makine 1900’den sonra elektrik (Cleveland’ın merkez istasyonunda mevcut)olduğu zaman önemini yitirdi ve 1908’de bırakıldı.
20.yüzyıl
Elektrik ve manyetizmanın çeşitli birimleri kabul edilip dünyanın elektriksel mühendis kurumlarının temsilciliği tarafından adlandırılmıştır.Bu birim ve adlar Amerika ve diğer ülkelerin hükûmetleri tarafından onaylanılıp yasallaştırılmıştır.Böylece İtalyan Volta’dan dolayı elektromotor birimi olarak volt kabul edilirken Ohm kanunun duyurulması ile direncin birimi ohm; ünlü Fransız bilim adamından dolayı da akım yoğunluğunun birimi amper olarak kabul edilmiştir.Ayrıca, Josep Henry ve onun karşılıklı indüksiyon çalışması adına yaptığı erken ve önemli deneylerden sonra indüktansın birimi olarak Henry kabul edildi.
Deward ve saf metallerin mutlak sıfır noktasında mükemmel elektromanyetik iletkenler olduklarını ileri sürdüler. (daha sonra Dewar direncin olmaması üzerine olan görüşünü orada her zaman biraz direnç vardır şeklinde değiştirdi.)). Walther Hermann Nernst onun termodinamikle ilgili üçüncü kanununu geliştirdi ve mutlak sıfır noktasının ulaşılamaz olduğunu ileri sürdü. Carl von Linde ve adındaki ticari araştırmalar yaklaşık olarak aynı zamanda Joule-Thomson etkisi üzerine patenler almışlardır.Linde’nin patenti yenileyici ters akış metodunu kullanmasından dolayı kurulmuş gerçeklerin sistematik buluşlar içinde 20 yıl boyunca zirvedeydi.Birleştirilmiş bu süreç olarak bilinir. Heike Kamerlingh Onnes onun araştırmaları için bir tane Linde makinesi sattı. Zygmunt Florenty Wroblewski düşük sıcaklıkta elektriksel özellikler konusunda araştırma yaptı, fakat onun araştırması kazayla ölmesinden dolayı erken son buldu.1864 yıllarında ve Wroblewski aşırı soğuk sıcaklıkta atlayan direncin elektriksel olgusunu tahmin ettiler. Wroblewski ve Olszewski 1880’lerde bunun kanıtlarını belgeledi. Onnes Leidende bulunan Leiden Üniversitesinde ilk defa helyumu ürettiği ve süperiletkenliki sağladığı için 10 Haziran 1908 bir dönüm noktası olarak sayılır.
1900’de ötücü arkı geliştirdi ve en düşük tondan yüksek tona kadar melodik sesler üretti.
Lorentz ve Poincaré
1900 ve 1910 arasında Wilhelm Wien, , Hermann Minkowski veya Gustav Mie gibi birçok bilim adamı doğanın bütün kuvvetlerinin elektromanyetik orijin(bu elektromanyetik dünya görüşü olarak adlandırılır) olduğuna inanıyorlardı.Bu 1892 ve 1904 yılları arasında Hendrik Lorentz tarafından geliştirilen elektron kuramı ile ilişkilendirildi.Lorentz cisim ve eter arasında sert bir ayrım tanıttı,bu yüzden onun modeli içinde eter tamamen hareketsiz ve uygun komşu cisimlerin içinde hareket halinde kurdurulamayacak durumda.Öncesinde oluşturulan diğer elektron modellerinin aksine eterin elektromanyetik alanı elektronlar arasında ara bulucu olarak görülür ve alan içindeki değişiklikler ışık hızından daha hızlı olmadan yayılabilir.
1896’da, Lorentz üzerine yazdığı tezden sonra, Pieter Zeeman onun gözetleme gözlemcisinin emirlerine itaat etmeyi red edip güçlü manyetik alan tarafından üretilen spektral çizgilerin ayrılmasını ölçek amacıyla laboratuvar araçlarını kullandı.Lorentz onun kuramıne dayalı Zeeman etkisini kuramsal olarak açıkladı,bu durum her ikisinin 1902’de fizik alanında Nobel ödülü almasını sağladı.1895'te Loretnz’nin temel konsepti v/c derecesinin şartları için ‘’eş değer cümlelerin kuramı’’ydi.Bu teorem hareket halindeki bir gözlemcicnin(etere göre) geri kalan gözlemciler gibi aynı gözlemi yapmasını sağlar.Bu teorem 1904'te Lorentz tarafından bütün derecelerin şartları için genişletildi.Lorentz şöyle belirtti; yapıda değişiklikler olduğu zaman uzay-zaman çeşitlendirilmesini değiştirmek de gerekliydi.Lorentz ve 1895'te matematiksel içeriğinden bahsederken Michelson –Morley deneyini açıklamak için de 1892’de fiziksel uzunluk daralması gibi konuları tanıttı. O, (1897, 1900) ve Lorentz (1899, 1904) tarafından Lorentz dönüşümü olarak adlandırılan formüllerle sonuç buldu.1921-1928 aralığında şöyle bir çıkarımda bulundu;yerel zaman onun tarafından çalışma hipotezi ve matematiksel beceri olarak görülürken o, doğru zaman olarak eter içinde kalan saatleri esas zaman olarak göz önünde bulunduruyordu.Bu yüzden, Lorentz’in kuramı modern tarihçiler tarafından matematiksel geçişlerin eter içinde geri kalan ‘gerçek’ sistemden hareket halindeki ‘simgesel’ sistem içinde olma durumu olarak görülür.
Lorentz’in devam eden çalışmaları sonrasında,Henri Poincaré görecelik prensibi konusunda çok fazla durumları formülle etti ve bunları elektrodinamik ile harmanlaştırmayı denedi.O eş zamanda ışığın hızına bağlı olan kullanışlı düzeni açıkladı,böylece mümkün olduğu kadar basit olan doğa kanunlarının ispatsız kabul edilmesi ışık hızının sabitliğini kullanışlı hale getirmiş olacaktı.1900’de Henri Poincaré, Lorentz’in yerel zamanını ışık sinyalleri ile saat senkronizasyonu sonucu olarak yorumladı ve kütle nin simgesel sıvısı olarak adlandırılan şeyin elektromanyetik enerjisi ile karşılaştırarak elektromanyetik momentumu tanıtmış oldu.Ve son olarak 1905’in Haziran ve Temmuz aylarında yer çekimin de dahil olduğu doğanın genel kanunu olan görecelik prensibini açıkladı.O,Lorentz’in birkaç hatasını düzeltti ve elektromanyetik denklemlerin Lorentz ortak değişkenini kanıtladı.Ayrıca, Henri Poincaré elektron düzenini dengede tutmak amacıyla elektriksel olmayan kuvvetlerin varlığını destekledi ve elektromanyetik dünya görüşünden zıt olarak, yer çekiminin elektriksel bir kuvvet olmadığını ileri sürdü.Fakat, tarihçiler şunu ifade ettiler; Henri Poincaré hala eter kavramını kullanmıştı ve ‘’görünen’’ile ‘’gerçek’’zaman arasında bir ayrım yapmıştı, bu yüzden modern anlamda özel görecelik kanunu icat etmedi.
Einstein'nın Mükemmel Yılı
1905'te, Albert Einstein patent ofisinde çalışıyorken en büyük Alman fizik dergisi olan Annalen der Physiknde 4 yazı yayınladı.Bunlar olarak tarihte yerini aldı..
- Işığın parçacıklı yapısı üzerine yazılmış kağıtta bir iddia ileri sürdü; özellikle fotoelektrik etkisi konusunda yapılan net deneysel sonuçları yasayı daha anlaşılır kılabilir,bu yasaya göre ışık, enerjinin ayrık paketleri () olarak madde ile etkileşime girer. Bu iddia 1900’de Max Planck tarafından tamamen matematiksel olarak tanıtılmıştı ve görülüyor ki ışığın dalga kuramı ile çelişki halinde Einstein 1905a. Einteiin’ın bu kuramı kendisinin ‘devrimsel’ olarak nitelendirdiği tek çalışmasıydı.
- üzerine yazdığı yazıda moleküler hareketin doğrudan kanıtı olarak çok küçük nesnelerin rastalantısal hareketlerini açıkladı,böylece desteklerEinstein 1905b
- Hareket halindeki cisimlerin elektromanyetiki üzerine yazdığı yazıda radikal özel görecelik kuramını tanıttı. Buna göre,gözlemcinin hareket durumu üzerindeki gözlemlenilmiş ışık hızının bağımsızlık durumu eş zamanlılık kavramı açısından temel değişiklikler gerektirdi.Bunun sonuçlarına hareket halindeki cisimlerin zaman-uzay durumunu da dahil eder. Bu hareket halindeki cisimler gözlemcinin durumuna göre yavaşlar ve temasa geçer.Bu yazı ışık saçan eter iddiasında-fiziğin zaman konusunda başta gelen kuramlarden biri- gereksizdi. Einstein 1905c
- Onun üzerine yazısında (öncekilerinden farklı bir içerik olarak göz önünde bulunduruluyor),Einstein onun özel görecelikle ilgili denklemlerden sonuç çıkardı,bu daha sonra çok iyi bilinen açıklamasıydı.Buna göre, kütlenin çok küçük miktarları büyük miktarda enerjiye dönüştürülebilir. Einstein 1905d
Tüm bu dört yazı bugün çok büyük bir başarı olarak görülüyor ve bu yüzden 1905 yılı Einsten’ın "Harika Yıl" olarak bilinir. Fakat o zamanlar bu yazılar çoğu fizikçi tarafından önemli olarak görülmüyordu ve bu yazıları değerlendiren fizikçilerin birçoğu net olarak reddetmişti.
20.yüzyılın son yarısı
Kuantum kuramının ilk formülü Paul Adrien Maurice Dirac sayesinde madde ve radyasyon ilişkisini tanımlayarak ortaya konmuştı.Paul Dirac, 1920 boyunca,bir atomun kendiliğinden yayılma sabitini hesaplayabilen ilk kişiydi.Paul Dirac elektromanyetik alanın nicelenmesini, taneciklerin operatörlerini imha etme ve yaratma içeriği ile harmonik salınımların birliği olarak tanımlar.Bunu takip eden yıllarda, Wolfgang Pauli, Eugene Wigner, Pascual Jordan, Werner Heisenberg ve Enrico Ferminin sayesinde oluşturulmuş seçkin kuantum elektromanyetik formülünün katkısıyla protonların ve yüklü taneciklerin dahil olduğu fiziksel süreçlerin için herhangi bir hesaplamanın oluşturulması mümkün kılınabilecekti.Fakat, 1937-1939 arasında Felix Bloch, ve Victor Weisskopf tarafından yapılan çalışmaların ortaya çıkardı ki; bahsedilen hesaplamalar yalnızca pertürbasyon kuramının ilk durumu için güvenilebilir ve bu problem çoktan Robert Oppenheimer tarafından ifade edilmişti.Sonsuzluk serisi içinde çok yüksek dizilimlerde,bu tür hesaplamaların anlamsızlığı kuramın içsel istikrarlığı üzerine şüpheler ortaya çıkardı.O zamanlar bu problem için herhangi bir çözüm gösterilmedi ve bu durum özel görecelik ve kuantum mekaniği arasında var olan temel uyuşmazlık olarak görüldü.
1938 yılının Aralık ayında Alman kimyacılar olan Otto Hahn ve Fritz Strassmann Naturwissenschaften adında bir el yazması gönderdiler.Bu yazıya göre onlar nötron ile uranyum]]u bobardıman ettikleri zaman baryum elementini elde etmişler; aynı zamanda onlar bu sonuçları Lise Meitner ile paylaştılar. Meither ve onun yeğeni Otto Robert Frisch bu sonuçları nükleer fizyon gibi doğru bir şekilde yorumladı.Frisch bunu 13 Ocak 1939 tarihinde deneysel olarak kanıtladı. 1944'te Hahn kimya nükleer fizyonun keşfi ile Nobel Ödülü aldı. keşfini belgeleyen bazı tarihçiler Meitner’in Hahn ile Nobel Ödülü alması gerektiğine inanıyorlardı.
Kuantum kuramı ile ilgili zorluklar 1940’ın sonlarına doğru arttı. Mikrodalga teknolojisi ile ilgili gelişmeler bir seviyesini değiştirebilme adına daha net ölçüm alınmasını mümkün kıldı. Bu durum ve elektronun manyetik momenti olarak bilinir.Bu deneyler kuramı açıklamayan tutarsızlıkları anlaşılır hale getirdi. 1950’lerde kabarcık ve kıvılcım odalarının keşfi ile deneysel hadron olarak adlandırılan büyük ve sürekli gelişen tanecikleri keşfetti. Görüldü ki bu taneciklerin çok büyük bir sayısı esas tanecikler olmayabilir.
Bell Labs 1945'te savaşın sonlarından sonra Katı Hal Fizik Grubunu kurdu.Bu gruba liderlik eden William Shockley ve kimyacı Stanley Morganken bu gruba dahil olan diğerleri ise; John Bardeen ve Walter Brattain, fizikçi Gerald Pearson, kimyacı Robert Gibney, elektronik uzmanı Hilbert Moore ve birkaç teknisyen.Onların görevi kırılabilen cam vakum amplikatörüne katı hal alternatifi bulmaktı.Onların ilk girişimi iletkenliği etkilemek amacıyla yarım iletken üzerindeki harici elektriksel alan kullanma hakkında iddialara sahip olan Shockey’e dayalıydı.Bu denemeler bütün materyal ve dizilimler içinde her zaman başarısızlığa uğradı.Bu grup Bardeen kuramı destekleyene kadar duraksadı.Bu kurama göre, istenilen yüzey durumları alanın yarı iletkenden nüfuz etmesini önledi.Grup odaklarını bu yüzey durumlarına doğru çevirdi ve onlar hemen hemen günlük olarak çalışmalarını tartışır hale geldi.Grubun raporu mükemmeldi ve iddialar değiştirildi.
Elektron deneyleri içindeki problemler gibi Hans Bethe tarafından çözüm için bir yol verildi. 1947’de Shelter Adasında bir konu üzerine konferans verdikten sonra o, New York’tan Schenectady’a ulaşmak için treni kullanarak seyahat ediyorken Bethe hidrojen atomunun değişken uzantılarını görecelik olmaksızın hesaplamasını tamamladı tıpkı Lamb ve Retherfordun ölçtüğü gibi.Hesaplamaların sınırlılığına rağmen, anlaşma mükemmeldi. İddia basit olarak sonsuzluğun kütle ve yüke bağlanmasıydı.Buradaki yük ve kütle aslında deneylerde sonlu bir değerde sabitleştirilmiştir. Bu yolla, sonsuzluk bu sabitler içinde absorbe edilmiş olmakla beraber deneyler ile sonlu bir sonuç üretmiştir. Bu prosedür yeniden normalleşme olarak adlandırılır.
Bathe’nin sezgisine ve Sin-Itiro Tomonaga, Julian Schwinger, Richard Feynman ve Freeman Dyson tarafından görüş bildirilen konu üzerine dayalı olarak eş değişken formüllerin tam olarak sağlanılmasının mümkün olduğu görüldü. Bu eşdeğerlik formülleri kuantum elektro dinamiğinin yörünge serisi içinde herhangi bir diziliminde sonluydu. Sin-Itiro Tomonaga, Julian Schwinger, Richard Feynman ve bu alandaki çalışmaları dolayısıyla 1965 yılında Nobel ödülüne sahip oldular.Onların ve Freeman Dyson’nın katkısı yörünge kuramının herhangi bir diziliminde gözlenebilme hesaplamalarına olanak sağlayan kuantum elektrodinamiğinin eş değerlik ve eş değişken hakkındaydı.Feynman’in diagramına dayalı olan matematiksel tekniği ilk etapta alan-kuramınden Schwinger ve Tomonoga nın yaklaşımlarından farklı göründü, fakat Freeman Dysonlater iki yaklaşımın da eş değer olduğunu gösterdi.Renormalizasyon daha sonradan kuantum kuramının temel açılarından biri oldu ve kuramın kabul edilebilme noktasında kritik bir rol üstlendi.Renormalizasyon pratikte çok iyi çalışmasına rağmen Feynman onun matematiksel geçerliliği konusunda hiçbir zaman tam olarak rahat olamadı, hatta bu yüzden renormalizasyon hokus pokus yani üçkağıtçılık anlamlarına da karşılık gelir.QED bütün kuantum kuramlari için model ve şablon olma görevini üstlenir.. Peter Higgs, Jeffrey Goldstone, Sheldon Glashow, Steven Weinberg, Abdus Salam ve diğerleri güçsüz nükleer kuvvetin ve kuantum elektro dinamiğinin nasıl tek bir elektro güçsüz kuvvet içinde bütünleştirileceğini birbirlerinden bağımsız olarak gösterdiler.
Robert Noyce Kurt Lehovec’e p-c birleşme izolasyonu prensibi konusunda güvendi. Jack Kilby 1958 yılının Temmuz ayında bütünlenmiş devre göz ününde bulundurulması gerektiğini göz önünde bulundurdu ve yine aynı yılın eylül ayında il defa bunun üzerine çalışmasını başarılı bir şekilde gösterdi.1959’un 6 şubatında onun ilk patent başvurusunda en yeni cihazını tanıttı,bu cihaz yarı iletken materyalın cismiydi ve bu materyalde elektrik devrenin bütün bileşenleri tamamen birleştirilmiş.Kilby onun birleştirilmiş devre icadından dolayı 2000’de fizik dalında Nobel Ödülü aldı.Robert Noyce ayrıca Kılby’den yarım yıl sonra onun kendi birleştirilmiş devre iddiasını ileri sürmüştü.Noyce’nın mikrodevresi Kılby’ın çözemediği birçok problemi çözmüştü.Kilby’ın mikrodevresi germanyumdan oluşurken Noyce’nın mikrodevresi silikondan oluşur.
Philo Farnsworth Farnsworth-Hirsch Fusor’u ya da sadece Fusor, nükleer füzyon oluşturmak için Farnsworth tarafından tasarlanmış bir aparat geliştirdi. en kontrollü füzyon sistemlerden farklı olarak, yavaşça ısınan manyetik olarak sınırlı plazma, Fusor doğrudan bir reaksiyon odasına yüksek sıcaklık iyonları enjekte eder. Böylece karmaşıklıktan önemli miktarda kaçınır. 1960'ların sonlarında, Farnsworth-Hirsch Fusor füzyon araştırma dünyasına tanıtıldığında, Fusor tüm füzyon reaksiyonları üretebildiğini açıkça kanıtlayan ilk cihaz oldu. Hızlı bir şekilde pratik güç kaynağı haline gelebileceğine dair umutlar yüksekti. Fakat diğer fizyon deneyleri gibi,güç kaynağını geliştirmenin zor olduğu kanıtlanmıştır. Bununla birlikte, Fusor pratik bir nöron kaynağı olduğundan beri bu rol için ticari olarak üretilir.
1960'ta standart model yolundaki ilk adım Sheldon Glashow’ın elektromanyetik ve zayıf etkileşimleri birleştirmek için olan keşfidir. 1967 yılında Steven Weinberg ve Abdus Salam çağdaş bir biçim vererek Glashow’un elektrozayıf kuramının içine Higgs mekanizmasını dahil etti. Higgs mekanizmasını standart modelde bütün temel parçacıkların kütlelerinin meydana getirdiğine inanılmaktadır. Bu leptonlar ve kuarklar gibi W ve Z bozonlarını ve fermions kütlelerini kapsar. 1973’te CERN’de Z bozonu değimi nedeniyle nötr zayıf akımlar keşfedildikten sonra elektro kuram yaygın olarak kabul oldu ve Glasho, Salam ve Weinberg bunu keşfetmek için fizik 1979 Nobel Ödülünü paylaştı. Deneysel olarak 1981 de W ve Z bozonları keşfedildi ve bunların kütleleri standart model tahmini gibi bulundu.Birçok katkı sağlanılan güçlü etkileşim kuramı 1973-1974 yılları arasında, deneyler kısmi olarak yüklenmiş kuarklardan oluşan hadronların varlığını onayladıktan sonra onun modernleşmesini sağladı. 1970’lerde kuantum krom dinamiklerinin kurulumu ile temel ve değişken taneciklerin kurulması son buldu.Bu durum değişkenlik değişmezliğin matematiğine dayanan standart modelin kurulumuna olanak sağladı ve yer çekimi dışındaki bütün kuvvetler başarılı bir şekilde tanıtıldı,ayrıca genel anlamda dizayn ve uygulama aralığındaki kabullenmeler aynı kaldı.
Yapı içindeki Kuantum elektrodinamikleri v elektro güçsüz etkileşimdeki standart model grupları eş değişken grup olan SU(3)×SU(2)×U(1) tarafından simgelendi. Standart model içindeki zayıf ve elektromanyetik etkileşim birleşim formülleri Abdus Salam, Steven Weinberg ve akabinde Sheldon Glashow sayesinde oluşturulmuştur. Cern’de yapılan nötr güçsüz akımların varlığının keşfinden sonra standart modelin içindeki Z bozonforesenin de aracılık etmesiyle Salam, Glashow ve Weinberg fizikçileri 1979 yılında fizik dalında onların elektro zayıf teorisi sayesinde Nobel Ödülü aldılar.Bu aşamadan itibaren çeşitli keşifler birbiri ardına geldi; 1977’de botom kuarkın keşfi, 1995’te tepe kuarkı keşfedilirken tau nötrina kuarkının keşfi 2000 yılında yapıldı.Bu keşifler de standart modelin güvenini arttırdı.Deneysel sonuçların çeşitlenmesi ile bu modelin başarısı açıklanmaya devam etti.
Elektrodinamik bağlantılar
21.yüzyıl başlamadan önce,elektromanyetik bağlamalar gezegen ve nesne arasında belli bir açıdaki yerel dikey doğrultusunda yönlendiriliyordu.Manyetik alan kesmekle birlikte akım yarattı;böylece dönen cisminin birkaçının kinetik enerjisini elektriksel enerjiye dönüştürdü.Tetherin sonu yüzey katmanını terk edebilir,böylece iyonosfer ile elektriksel bir bağ yaratılır ayrıca jeneratör yaratır.İtici güç sistemin bir parçası olarak,uzay araçlarının yönünü değiştirmek amacıyla güçlü ve uzun iletkenler kullanılabilir.Bu durum uzay seyahatini önemli ölçüde ucuzlaştıracak bir yoldur.O düşük bütçe ile manyetik yelken ile basitleştirilebilir.O ya hareket halindeki uzay aracını frenlemek ya da hızlandırmak amacıyla kullanılabilir. tether boyunca iletildiği zaman,o manyetik alana karşı bir kuvvet uygular ve tether uzay aracını bu şekilde hızlandırmış olur.
21. yüzyıl
Elektromanyetik teknolojiler
Gelişmekte olan tecnolojiler arasında bir sıra vardır. 2007 yılında gelişmiş süpersonik iletkenlere göre tasarlanmış katı mikrometre ölçekli çift katmanlı elektrik kapasitörleri deep-sub-voltage nanoeletronik ve benzerleri (CMOS’in 22 nm teknolojik düğümü) gibi düşük voltajlı elekronikler için vardı. Ayrıca nanotel pil, lityum-iyon pil 2007 yılında DR Yi Cui önderliğindeki takım tarafından icat edilmiştir.
Manyetik Direnç
Manyetik rezonans görüntülemenin tıptaki temel önemi ve uygulanabilirliğinden dolayı, University of Illinois at Urbana-Champaign mezunu Paul Lauterbur ve Nottingham Üniversitesi mezunu Peter Mansfield 2003 yılında “Manyetik resonans görüntülemedeki buluşlar” ile Psikoloji ve tıp alanındaki Nobel ödülünü kazandılar. Nobel atıfı Lauterburg’un uzamsal lokasyon belirlemek için manyetik alan gradyanları kullanmasındaki önsezisine yapılmıştır. Bu buluş 2 boyutlu resimlerin hızlı edinmesini sağlamıştır.
Kablosuz Elektrik
Kablosuz elektirk kablosuz enerji transferinin bir başka şekli ve elektriksel enerjinin uzak nesnelere kablo olmadan iletme biçimidir. WiT ricity 2005 yılında Dave Gerding tarafından bulundu ve daha sonra 2007 yılında Prof. Marin Soljiaic tarafından yürütülen projede kullanıldı. MIT araştırmacıları 60 watt gücündeki lambayı 2 metre uzaktan %45 verimle 2 tane 5 dönüşümlü 60 cm çaplı bakır bobin kullanarak aydınlatmayı başardılar. Bu teknoloji tüketim, endüstri, tıp ve askeri alanlarda kullanılma potansiyeli çok fazla olup asıl amacı ise pil(batarya) kullanımını azaltmaktır. Radyo dalgalarıyla karışmadığı, ucuz ve etkili olması ve ayrıca lisans ya da devlet izini gerektirmediği için bilgi iletişiminde de kullanılabilir.
Birleştirilmiş kuramlar
2010 yılı itibarı ile doğanın Büyük Birleşik kuram ile açılandığını kanıtlayan somut bir kanıt bulunmamaktadır Higgs bozonu deneysel olarak ispatlandı. Nötrino salınımının keşfi Standart modelin tamamlanmadığını ve SO(10) gibi belirli GUT lere karşı ilginin yenilenmesini belirtti. Belirli GUT’ nin yapılabilecek az sayıdaki deneylerinden birisi proton ayrıştırma ve ayrıca fermiyon kütleleridir. Süpersimetrik GUT için birkaç özel test daha vardır. Kuantum renk dinamiğinin güç testi için Gauge çifti, zayıf nükleer kuvvet ve hypercharge Gut adı verilen ortak bir uzunluk ölçeğinde bir arada görünüyorlar ve bu ölçek yaklaşık olarak GeV uzunluğunda, ki bu biraz akıl çelici. BU numarasal gözleme gauge çift birleşmesi denir. Standart Model parçacıklarındaki süperpartnerlerin varlığı gerçek olarak kabul edilirse bu ölçek oldukça kullanışlıdır. Sıradan(süpersimetric olmayan) SO(10) modellerinin Pati-Salam grubu gibi ortalama bir gauge ölçeği ile çalışmayacağını varsayarak da aynı sonuca ulaşmak mümkündür.
Her şeyin kuramı kuramsal fizikteki bilinen bütün fiziksel olayları açıklayan ve birbirine bağlayan farazi bir kuramdır ve bir prensip içerisinde yapılan bütün deneylerin tahmin etme yetkisine sahiptir. M-Kuramı bitmiş değildir ancak altında yatan bütün matematiksel sorunlar çözülmüştür ve bunu yanında sadece sicim kuramına yardım etmekle kalmayıp evrenle ilgili bütün bilimsel gözlemlerimizde de yardımcı olacaktır. Dahası kuantum mekaniği ve yer çekiminin sahip olmadığı matematiksel tutarlılığa sahiptir. Maalesef daha fazla boyutları(4. Boyut gibi) inceleyebildiğimiz güne kadar M-Kuramı ile laboratuvarda gözlemleyebileceğimiz fazla bir şey yoktur. Michio Kaku’ ya göre M-Kuramı bize her şeyin kuramı ile ilgili kısa ama öz bilgi verebilirmiş, söylediğine göre altta yatan formül bir tişörte bile sığarmış.
Var olan sorunlar
1931 yılında fizikçi Paul A.M.Dirac’ın Manyetik kuvvetin Quantum kuramındaki manyetik monopoller hakkındaki yazısı. Deneysel fizikte manyetik monopollerin bulunması var olan bir sorundur. Bazı kuramsal modellerde monopoller parçacık hızlandırıcıda yaratılamayacak kadar büyük kütlelere sahiptirler ve bu yüzden de gözlenememektedirler.
20 yıldan fazla süren araştırmalardan sonra yüksek ısı süper iletkenliğinin asıl kaynağı hala tam olarak bilinmemektedir.Ancak öyle görünüyor ki geleneksel süper iletkenlikteki elektron-fonon etkileşim mekanizmaları yerine, birisi gerçek elektronik mekanizm ile uğraşıyor. Ayrıca s-dalga eşleştirmesi yerine d-dalga eşleştirmesi önemlidir. Bu araştırmaların tek amacı oda sıcaklığındaki süper iletken ile ilgilidir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ From Physico-Mechanical Experiments, 2nd Ed., London 1719
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Elektromanyetizma teorisi tarihi haber gazete kitap akademik JSTOR Mart 2020 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Aralik 2023 Elektromanyetik kuramin tarihi ozellikle aydinlatma alanindaki atmosferik elektrik ile iliskilendirilmis eski olcumlerle baslar Insanlar elektrik hakkinda cok az bilgiye sahipti ve bilimsel olarak bu doga olaylarini aciklayamiyorlardi 19 yuzyilda elektrik kuraminin tarihi ve manyetizma kuraminin tarihi kesisti Elektrigin hareket halinde oldugu her yerde manyetizmanin varligindan da soz edilebilecegi icin elektrigin manyetizma ile birlikte ele alinmasi gerektigi cok acikti Manyetizma manyetik induksiyon dusuncesi gelistirilmeden tam olarak aciklanamadi Elektrik elektrik yuk dusuncesi gelistirilmeden tam olarak aciklanmadi Eski ve klasik tarihStatik elektrigin bilgisi en eski medeniyetlere dayanir fakat milenyumda onun davranisini aciklamak icin kuram olmaksizin statik elektrik cok az ilgi cekici ve gizemli olarak kaldi ve manyetizma ile kafalar karisti Eskiler ilginc ozelliklere sahip kehribar Grekce ἤlektron elektron ve manyetik demir filizi Yunanca Magnhs li8os Magnes lithos manyetik tas miknatis tasi adindaki iki mineral tarafindan bilgilendirilirlerdi Kehribar surunuldugunu zaman hafif vucutlari ceker manyetik demir filizi demiri cekme gucune sahip manyetiklerin ozelliklerinin kesfi Manyetler ilk olarak dogal hallerinde bulundu belli demir oksitleri dunyanin cesitli yerlerinde kesfedildi ozellikle Kucuk Asya icindeki Magnezyada Bu demir oksitler resimde gosterildigi gibi kucuk demir parcaciklarini cekme ozelligine sahipti Amerikan astronotcusu olan John Carlos Central Amerika da bulunan ilk insanlarin yaptigi Hematit adindaki sanat eseri 1000 BC den daha erken kesfedilmis ve jeomanyetik miknatis tas pusulasi olarak kullanilabilmis olabilecegi gorusunu destekliyor Eger bu dogruysa jeomanyetik tas pusulasinin kesfinin bir milenyumdan cok daha oncesine dayaniyor Carlos Olmek sin astrolojik falcilik gibi yonsel bir arac olarak benzer sanat eserleri kullanilmis olabilecegi yonunde tahminler ileri surdu En eski Cin literatoru manyetizmaya referans olarak 4 yuzyil BC de adindaki kitapta demirleri bir araya getirir veya miknatis tasini demire ceker ifadesi yer alir Elektrik kedi baligi tropikal Afrika ve Nil Nehrinde bulunur Elektromanyetizmanin varliginin bilinmesinden cok oncesinde insanlar elektrikin etkilerinin varligindan haberdarlardi Isik ve St Elmos un atesi gibi diger acikca gorulen seyler eski zamanlarda biliniyordu fakat bu doga olaylarinin ortak bir orjinde oldugu tam olarak bilinmiyordu Eski Misirlilar elektrik baligi ornegin elektrik kedi baligi veya diger hayvanlar ornegin elektrik yilan baligi ile etkilesim icine girdiklerinde sokun farkindalardi Ilk insanlar hayvanlarla temas halinde olduklari icin hayvanlardan gelen soklari incelemek belirgindi Eski Misirlilar bu baliklara esip gurleyen baliklar anlamina gelen ifadeler kullanirlardi ve bu baliklarin diger baliklari koruma gorevini ustlendikleri algisi vardi Isigin ve elektrigin diger kaynaklardan kesfinin nasil olduguna dair diger bir olasilik 15 yuzyil oncesinde isik ve torpil baligi icin ayni Arapca kelimeyi kullanan Araplara dayandiriliyor Milotos un Thales i 600 BC lerde yazdigi yazida kehribar gibi cesitli maddelerin kurk ile surtunmesi onlarin toz zerreleri ve diger isik objeleri ile etkilesim halinde olmalarina neden oldugunu belirtiyor Thales statik elektriki olarak bilinen etkiler uzerine yazi yazdi Yunanlilarin da postlarin yeteri kadar uzun bir sure kehribar uzerinde surtuldugu takdirde elde edilebileceginin mumkun olduguna dair notlar mevcut Elektrik olgusu daha sonra tekrar Roman ve be fizikciler tarafindan goz ininde bulunduruldu Pliny the Elder ve gibi cesitli eski yazilarda torbido isiklari ve yayin baligindan tespit edilen elektrik soklarinin etkileri aciklanildi Eskiler soklari iletken objeler boyunca ilerleyen sey olarak gorurlerdi Damla hastaligi veya bas agrisi hastaliklari gibi sikintilari olan ebeveynler guclu elektrik sokunun onlari iyilestirebilecekleri umuduyla elektrik baligina dokunmalarina yonlendirilirlerdi 1938 de Irak ta bulunan objelerden biri adindaki bir galvonik pil ile benzeyen ve bazi kisiler tarafindan icin kullanildigina inanilan nesneydi Ilk insanlar tarafindan yapilan sanat eserlerinin kullanimina yonelik destekci kuramlar ve kanitlar yuzunden bu tip idealar tartismaliydi Sonuc olarak bu nesnelerin dogali soylentilere dayandirildigi icin bu nesnelerin islevleri suphe icinde kalmaya devam ediyor Orta Cag ve RonesansManYetik cekim ilk kez Aristo ve Tales tarafindan maddenin ozu uzerine calisilirken aciklandi adinda bir yazi yazdi Cince 夢溪筆談 Shen ayrica ilk kez manyetik ibreyi tanimladi 11 yuzyilda Cinli bilim insani Shen Kuo 1031 1095 manyetik pusula ibresini yazan ve navigasyonun dogrulugunu gercek kuzeyin astronomik kavramini calistirarak kanitladi AD 1088 ve 12 Yuzyilda navigasyon icin doga miknatis pusulasini kullanan Cinli olarak tanindi 1187 de Avrupa da pusulayi ve pusulanin navigasyon icin kullanimini tanimlayan ilk kisiydi Manyetizma Orta Cag Avrupasinda surdurulen birkac bilim dalindan biriydi 13 Yuzyilda deki yerlisi temel etkinin kesfini yapti 13 Yuzyilin Fransiz bilim insanlari manyetizma uzerine deneyler yapti ve manYetleri ve pusula ignesinin bagli oldugu ozellikleri tanimlayan gunumuze ulasan ilk ilmi eserleri yazdilar 1300 civarinda Italyan mucit tarafindan icat edildi Selanik in baspikoposu Eustathius 12 Yuzyil Yunan bilim insani ve yazar Gotlar in kralinin vucudunun etrafindan kivilcimlar sacabildigini aktariyor Ayni yazar bir filozofun giyinirken giysilerinden kivilcimlar sactigini belirtiyor sonuc olarak in ipek corap deneylerinde elde ettigi sonuc yakin gorunse de dikkatli aciklamalar 1759 ta bulunabilir Italyan fizikci Gerolamo Cardano De Subtilitate 1550 de belki de ilk kez elektriksel ve manyetik kuvvetler arasindaki ayrimi yazdi 16 yuzyilin sonuna dogru in zamanindan bir doktor William Gilbert De Magnete adli eserinde Cardano nun calismasini genisletti ve Yunanca amber sozunden Yeni Latince elektrik sozunu icat etti elektrondan Gilbert bir Colchester yerlisi St John Koleji nin uyesi Cambridge ve bir sureligine College of Physicians in baskani olan en eski ve seckin bilim insanlarindan biriydi Galileo nun gipta edecegi kadar buyuk bir isi olan bir adam O Fizik ve Kimya daki ozgun arastirmalarini belirlemesi icin duzenli bir maas baglanan mahkemece atanmis bir doktordu Gilbert amberden baska mesela sulfur vaks cam gibi cogu maddenin elektriksel ozellikleri gosterebilmesi uzerine onemli sayida deneyler ustlendi Gibert isitilan cismin elektrigini kaybettigini ve nemin tum cisimlerde iyi bilinen nemin bu cisimlerin yalitimini bozmasi gerceginden yola cikarak elektriklenmeyi onledigini de kesfetti O elektriklenen cisimler diger tum maddeleri rastgele cekiyorken aksine mangetin yalnizca demiri cektigini de fark etti Bu dogadaki pek cok kesfi Gilbert a elektrik bilimi kurucusu unvanini kazandirdi Bir noktada dengelenen hafif metalik bir igne uzerindeki kuvvetler arastirilarak elektriksel cisimler listesini genisletti ve metaller ve dogal manyetikleri de iceren pek cok maddenin surttugunde cekici kuvvet gostermedigini de buldu Kuzey veya dogu ruzgarinin oldugu kuru havanin elektrik fenomenlerinin sergilenebilmesi icin en uygun atmosfer kosulu oldugunu fark etti iletken ve yalitkan arasindaki fark anlasilana dek yanlis anlasilmaya meyilli bir gozlem Robert Boyle Gilbert in calismasi Kimyanin babasi ve Mantar Tipasi Kontunun amcasi olarak tanimlanan unlu doga filozofu Robert Boyle 1627 1691 tarafindan izlendi Boyle ozel olarak Oxford la birlestirildiginde Kraliyet Toplulugu nun kurucularindan biriydi ve 1663 te Topluluk ikinci Charles bunyesinde birlestirildikten sonra Konsey in bir uyesi oldu Siklikla yeni elektrik bilimi uzerinde calisti ve Gilbert in elektrik listesine bazi cisimler ekledi Arastirmacilarina basligi altinda detayli bir aciklama birakti Boyle 1675 te elekrik cekim ve itmesinin vakumu gecmek gibi davranabilecegini belirtti Onemli kesiflerinden biri elektriklenen cisimlerin vakumda hafif cisimleri cektigiydi bu elektriksel etkinin maddesel olarak havaya bagli olmadigini belirtiyor Daha sonra bilinen elektrik listesine recineyi de ekledi Bu 1660 ta ilkel elekrostatik jeneratoru icat eden Otto von Guericke tarafindan izlendi 17 Yuzyilin sonlarinda arastirmacilar bir surtunmeyle elektrik uretmeyi pratik anlamda gelistirdiler ama yeni elektrik bilimi calismalari icin enstruman olduklarinda asil elektrostatik makinelerin gelismesi 18 yuzyila kadar baslamamisti Elektrik sozunun ilk kullanimi 1646 daki calismasinda Pseudodoxia Epidemica Sir Thomas Browne a atfedildi Ote yandan eletromanyetizma teriminin ilk kez gorunmesi daha erken bir tarihte olur 1641 Unlu duzenbaz Athanasius Kircher tarafindan olusturulan Magnes sayfa 640 ta Elektro manyetizma vs Amberin Manyetizmasi uzerine veya elektriksel cekimler ve sebepler i gibi provakatif konu basligi tasir 18 yuzyilElektrik makinesinin gelisimi Francis Hauksbee tarafindan gelistirilen jenerator Elektrik makinesi Litzendorf ve Prof tarafindan yaklasik 1750 lerde gelistirildi icin calisan Litzendorf Guericke in sulfur topu yerine cam top kullandi Bose belli makinelerin icindeki ana iletken uzerine calisan ilk kisiydi 1746 da Ingenhousz cam levhadan olusmus elektrik makineleri icat etti Elektrik makinelerinin her iki tarafinin kalay kagidi ile kaplanilmasi elektrik yuklerinin biriktirilmesi elektromotor kuvvet kaynaklari ile baglanti kurulmasi gibi elektrik makinelerle yapilan deneylerin cogunlugunda cam levhanin niteliklerinin kesfi yardimci oldu Elektrik makinesi son zamanlarda Erfurt da profesor olan tarafindan gelistirildi Andrew kuresel cam yerine siindirik cam kullandi ve buna Giessing of Lipzing yun yastik materyalinde olusmus kaucuk ekledi Yaklasik 1746 yillarinda akim cikis noktasina tarafindan makines eklenildi 1762 de ilk sunger doku elektroskobun icatcisi kaucugun yuzeyine malgamanin kalaylari serpilerek elektrik makinelerinin verimliligini gelistirdi Elektriksel ve elektriksel olmayan 1729 da iletken ve yalitkan arasindaki farkliliklari gosteren bir seri deneyler yapti Ayrica metal tel gibi iletkenlerin elektrigi iletebilecegini gosterirken ipek kumasi gibi seylerin elektrigi iletemeyecegini gosterdi Onun deneylerinin bir tanesinde ipek iplik donguler tarafindan araliklarla askiya alinmis kendir ipliginin 800 fit boyunca elektrik akimi gonderdi O ayni deneyi ipek kumas yerine cok iyi bir bicimde bukulmus pirinc tel kullandigi zaman elektrik akiminin kendir ipligi boyunca elektrik akiminin gitmedigini fakat bunun yerine pirinc telin icinde gozden kayboldugunu gozlemlemisti Bu deneyler sonucunda maddeler ikiye siniflandirildi cam recine ve ipek kumasi gibi elektriksel metal ve su gibi elektriksel olmayanlar Elektrik olmayanlar yukleri iletirken elektrikler yukleri tutar Cam ve Recine Gray in merak uyandiran sonuclarindan sonra C F du Fay in cesitli deneyler yapmaya basladi Onun ilk deneyinde Du Fay metaller hayvanlar ve sivilar disinda butun objelerin surtunme yoluyla elektriklenebilecegi sonucuna ulasti Ayrica metaller hayvanlar ve sivilar da elektrik makinesi yoluyla elektriklenebilecegi sonucuna ulasarak Gray in maddelerin elektrik ve elektrik olamayan siniflandirmasina kuskuyla bakildi 1737 de Du Fay ve Hauksbee bagimsiz olarak onlarin inandigi surtunmeli elektriklenmenin iki turunu kesfettiler Bu surtunmeli elektriklenme turlerinden biri camin surtunmesiyle yaratilan digeri ise recinenin surtunmesi ile yaratilan elektriklenmedir Bundan yola cikarak Du Fay recineli ve camli olarak nitelendirilen iki elektriksel sivi tarafindan elektrigin olustugu kuramini ortaya cikardi Bu recine ve cam surtunme tarafindan ayristirilmasi ve ikisi birlestirildiginde her biri notrlesir Bu iki sivi kurami daha sonra positif ve negatif elektriksel yukler kavramlarinin Benjamin Franklin tarafindan bulunmasina neden oldu Leyden sisesi Pieter van Musschenbroek Leyden sisesi bagimsiz olarak Ewald Georg von Kleist tarafindan 11 ekim 1744 te ve 1745 te Pieter van Musschenbroek tarafindan daha sonradan araca onun adi verildi icat edildi Leyden sisesi buyuk nitelikler icinde elektriksel enerji icin kapasitorun bir tipidir Leyden sisesi ile yapilan deneylerden sonra 1747 de statik elektrigin desarjnin elektrik akimina esit olma durumunu kesfetti 1754 te kapasitans ilk olarak Von Kleist tarafindan gozlenildi Von Kleist onu tutup onun elektrik makinesine yaklastirdi Bu elektrik makinesi kucuk bir siseydi ve bogaz kisminda demir civi vardi Onun diger elinin demir civiye yaklasmasi kazara yaklasmasi ile o sert elektrik sokuna maruz kaldi Ayni yol ile Cunaens in yardimi ile Musschenbroeck de benzer cam sisesinden cok daha fazla sertlikte soka maruz kaldi Sir William Watson kalayla sisenin icini ve disini kaplayarak bu araci cok daha fazla gelistirdi Bu elektriksel araclarin parcalari kolaylikla leyden sisesi olarak taninacak boylece onun kesif yerinden sonra Paris in tarafindan adlandirilacak 1741 de elektriklenmenin siddetini olcmek icin onerilerde bulunmustu Sir William Watson yaklasik 1749 yilinda tel icinde elektrigin hizini belirlemek amaciyla coktan iletken sayisiz deneylerden soz etmisti Asil niyet bu olmamasina ragmen bu deneyler elektrik ile sinyallerin belli bir uzakliga iletilme olasiligini gostermis oldu Bu deneylerde sinyal izole edilmis 12 276 fit uzunlugundaki telin aniden seyahat edebilecegi gorundu Fransa da benzer deneylerde bunun oncesinde yapilmisti Bu benzer deneyler 1 319 fit uzunlugundaki demir teli boyunca sokun gonderilmesidir Yaklasik 1750 yillarda elektroterapiye iliskin denyeler yapildi Cesitli deneyler elektrigin terapik ve psikolojik etkilerini saptamak amaciyla yapildi Edinburgh da bitkiler uzerinde elektrigin etkilerini gozlemledi ve iki mersin agacinin buyumesinin elektriklenme tarafindan hizlandigi sonucuna ulasildi Bu mersin agacalarina 1746 da ekim ayi boyunca elektrik verildi ve elektriklenmemis diger ayni turlerinden farkli olarak dort dal ve cicek gozlenildi Fransa da erkek ve kuslar uzerinde devam eden elektrik uygulamasinin etkilerini denedi ve denek olarak kullanilmis nesnelerin kilo kaybina ugradiklari sonucuna varilmis boylece elektrigin salgiyi daha hizlandirdigi acikca ortaya cikiyor Felc olma durumunda elektrik sokunun yararlari Ingiltere nin Shrewsbury daki hastanesinde oldukca zayif basari ile test edilmisti 18 yuzyilin sonlari Benjamin Franklin Benjamin Franklin siklikla elektrik ardindaki sohretin anahtari olarak kafa karistirdi William Witson ve Benjamin Franklin elektriksel potansiyelin kesfini paylasir Benjamin Franklin unu boyunca onun kuramlarini ve elektrik buluslarinin tanitimini yapti asiri derecede tehlikeli olmasina ragmen tehlikeli ruzgarda onun cocugunun sahip oldugu ucurtma ile deney yapti Ucurtma kirisine bagli olan anahtar kivilcim cikardi ve bir leyden sisesini yukledi boylece isik ve elektrik ile baglanti kuruldu Bunu takip eden deneylerde Franklin icat etti O ya Franklin siklikla veya Ebenezer Kinnersley daha az siklikla olarak bilinir Ebenezer Kinnersley pozitif ve negatif elektrigin toplamini saptayan kisi olarak goz onunde bulundurulur Elektrigin dogali olarak gorulen kuramlar bu periyotta oldukca belirsizdi ve kalici olanlar ya daha fazla ya da daha az kafa karistiriciydi Franklin elektrigi her yere yayilan olarak gorurdu ve bu sivinin normal kosulu butun maddelerin icinde homojen olarak dagitilmis Franklin camin surtulmesi ile saglanilan elektriksel belirtilerin asiri elektrik sivisinin uretimi yuzunden oldugunu var sayiyordu ayrica mumun surtulmesi ile elde edilen elektriksel belirtilerin sivinin acikligi yuzunden olustugunu dusunuyordu Bu kuram 1759 da in tarafindan desteklenildi Symeer in kuramine gore cam ve recine elektrikleri olculemez sivilar olarak goruluyordu Her bir sivi karsilikli olarak birbirini ceken taneciklerden olusurken karsi elektrigin tanecikleri karsilikli olarak birbirlerini iter Onlarin bir digerini cekimi sonucunda sivilarin diger objeler uzerindeki etkisi noturlestirilir Bir vucudun surtunme davranisi sivilarin ayristirir Onlarin biri vucudun disinda kalirken digeri kendisini acikca gosterir ya camsi elektrigi ya da recine elektrigi halinde Franklin in tarihsel ucurtma deneyi ile elektrigin tanimi gelistirildi Dr Wall John Henry Winkler elektrik ve isik olaylari arasindaki benzerligini desteklediler Gray onlarin sadece derece olarak farkli olduklarini dusunuyorken Franklin bu durumdan suphesizdi fakat bu olaylarin ayniligini saptayabilmek icin testleri destekleyen ilk kisiydi Franklin 19 ekim 1752 de yazdigi mektupta onun ucurtma deneyimini kast ederek quote Leyden sise anahtari sarj edilmis olabilir ve boylece elektrik alevinden saglanilan ispirtolar cesitlendirilebilir ve diger butun elektrik deneyleri surtulmus tup veya kuresel camlarin yardimiyla yapildi ve boylece elektrigin isik ile ayniligi tamamen gosterilebilir 10 Mayis 1742 de Paris yakinlarindaki Marley de 40 fit uzunlugundaki dikey demir cubugu kullanarak elde ettikleri Franklin in deneylerinden elde ettigi sonuclara es deger Franklin in surtunmeli elektrik ve isigin ayniligini onemli olcude gosteren seylere ek olarak bu alanda 18 yuzyilin son yarisinda yapilan bircok deney bilim tarihini gelistirmek amaciyla eklendi Frankli nin gozlemleri daha sonraki Michael Faraday Luigi Galvani Alessandro Volta Andre Marie Ampere ve Georg Simon Ohm gibi bilim insanlarina yardimci oldu Bu bilim adamlarinin topladigi calisma modern elektrik teknolojisi ve elektrik olcumlerinintemel birimleri icin temel sagladi Bu alani daha fazla gelistiren Smeaton Jacques de Romas Jean Jallabert John Henry Winkler Joseph Priestley Franz Aepinus Edward Hussey Delavai Henry Cavendish ve Charles Augustin de Coulomb gibi bilim adamlaridir Deneylerinin cogunun tanimlari ve elektrikle ugrasan bilim adamlarinin kesifleri zamanin bilimsel yayinlarinda bulunabilir Bu yayinlara ornek olarak Philosophical Magazine Young s Natural Philosophy History of Electricity Franklin s Experiments and Observations on Electricity Cavalli s Treatise on Electricity and De la Rive s Treatise on Electricity gibi ornekler verilebilir Henry Elles elektrik ve manyetizma arasindaki baglantiyi destekleyen ilk insanlardan biriydi 1757 de o elektrik ve manyetizma arasindaki baglanti hakkinda 1755 te kraliyet toplumuna yazi yazdigini iddia etti Onun iddiasina gore manyetizmanin gucu elektrigin gucune benzer fakat o bunu ayni olarak dusunmedi 1760 ta iddia ettiklerine benzer olarak 1750 de elektrik kivilciminin nasil gok gurultusune neden olabilecegini ilk defa dusundu Bu periyot boyunca yapilan elektriksel arastirma ve deneyler arasinda en onemlilerinden birileri Franz Aepinus ve Henry Cavendish olarak gorulur Franz Aepinus elektrik ve manyetizmanin karsilikli iliskisinden yeni bir gorus ortaya koyan kisilerden biri Onun calismasi olan Tentamen Theoria Electricitatis et Magnetism 1759 da Sankt Peterburg da yayinlanildi Franz Franklin in kuramlarinin devamini getirir Bunlardan birkaci bugun bilinenler dogrultusunda olculebilir Elektrik sivinin tanecikleri birbirlerini ceker iter ve tum cismin tanecikleri tarafindan kuvvetle cekilirler Bu kuvvet uzakligin artmasi ile orantili olarak azalir Elektrik sivisi vucudun gozeneklerin icinde var olurlar o engellenmemis olarak iletken boyunca hareket eder fakat yalitkan olanlarda hareket etme zorlugu cekerler Elektrigin belirtileri vucut icinde sivinin esit olmayan sekilde dagilmasi yuzundendir Aepinus umulan es deger manyetizma kuramini formule etti Manyetik olgunun durumu icinde sivilar yalnizca demirin tanecikleri uzerinde davrandi O ayrica bunu gosteren sayisiz deney yapti so elektriksel etkilerin gorulmesi amaciyla turmalin 37 5 S ve 100 C isitilmak zorunda olundugu ortaya cikti Turmalin sicakligi duzenli oldugu zaman o elektriklenmemis olarak kalir fakat onun sicakligi artiyor veya dusuyorken elektriksel nitelikler belirir Bu yolla elektriksel nitelikler gosteren kristaller olarak adlandirildi Henry Cavendish bagimsiz olarak kurdugu elektrigin kurami Aepinus a cok yakin 1784 te elektrik kivilcimindan yararlanmak icin hidrojen ve oksijenden bir patlama uretildi Bu hidrojen ve oksijenin su yaratabilme ozelligi dogrultusunda yapildi Cavendish ayrica dielektrik yalitkanlarinin indukleyici kapasitanslarini kesfetti ve balmumu ve hava kondanserleri ile karsilastirilan diger maddeler icin ozel induktive kapasite olculdu Drawing of Coulomb s torsion balance From Plate 13 of his 1785 memoir 1784 lerde C A Coulomb onun olusturdugu yasanin aslinda ne oldugunu gosteren ni dizayn etti elektriklenmis iki kucuk elektriklenmis nesnenin uzakligin karesi ile ters orantili olarak cesitlendigini gosterir Ayrica Aepinus un elektrik hakkindaki kuraminde varsaydigindan ziyade nadiren uzaklik ile ters orantilidir Cavendish tarafindan gelistirilen kurama gore kubun daha az uzaklik gucuyle ters orantili olarak tanecikler ceker veya cekilirlerElektrik alanindaki buyuk bir bolum Coulomb un ters kare kanununu kesfi ile ilave edilmis oldu ve digerlerinin elektrik hakkinda yaptiklari deneyler elektrigin belli bir uzakliga iletilebilecegi iddiasi ortaya atildi 1753 lerde bu olgunun pratik olarak kullanilmaya baslanilmasi sorgulayan insanlarin dikkatini cekti Iletisim konusunda elektrigin islevselligini gosteren onerilerde bulunulup uygulamaya gecildi Bu amac icin dizayn edilen yontemlerden bir tanesi 1774 te Bu yontem birbirlerinden izole edilmis 24 telden olusuyordu ve bunlarin her biri guc topuna belli bir uzakliktan baglanildi Her bir tel alfabedeki bir harfi temsil etti Bir mesaj gondermek icin arzulanan tel gecici olarak elektrik makinesi tarafindan yuklendi boylece o tele baglanan guc topu telden firladi Icinde surtunmeli elektrigin de bulundugu diger yontemler denendi ve bunlardan birkaci baslikli yazilarin icinde tanimlandi veya cagi surtunmeli elektrige odaklanmis olan tarihi kirmak adina devrimi temsil eder Alessandro Volta kimyasal tepkimelerin pozitif anot ve negatif yukleri yaratabilmek icin kullanilabilecegini kesfetti Bir iletken bunlara baglatildigi zaman voltaj kondaktor boyunca elektrik akimi olcer Bahsedilen iki nokta arasindaki potansiyel farkin birimi Volta nin calismalarindan yola cikarak volt olarak olculdu O zamanlar farkinda olunmamasina ragmen voltaik elektrikten ilk olarak 1767 de tarafindan bahsedildi Johann dilinin altina daire seklinde kucuk bir cinko dilinin ustune de yine daire seklinde kucuk bir bakir yerlestirdi ve bunlarin kenarlari birbirlerine degidigi zaman tuhaf bir tat hissetti Sulzer metallerin bir araya gelmesiyle orada titerisim meydana geldigini iddia etti Bu titresim belli etkileri uretebilmek icin dilin sinirleri uzerine etki eden eylem 1790 da Prof Luigi Alyisio Galvani uzerine deneyler yaparken elektrik makinesinin varligi ile kurbaganin ayaklarini birden cektigi gozlemlendi Onun gozlemine gore kurbaganin bacagi herhangi bir disaridan etkiye maruz kalmaksizin konvulsiv gecirir Bu olguya aciklama getirmek icin Galvani karsit yuklerin elektrigini kurbaganin kaslarinda ve sinir hucrelerinde Leyden sisesinin yuklu tabakalardan olusan sinir hucreleri ve kaslarin icinde var oldu Galvani hipotezi ile kesiflerinin sonuclarini yayinladi ve bu yayiniyla o donemki fizikcilerin dikkatini cekti Bu fizikcilerden en onde geleni Paviada profesor olan Volta ydi Volta Galvani tarafindan yapilan gozlemleri soyle yorumladi deneyde kullanilan demir ve bakir metallerinin olarak davrandigini ileri surdu Ona gore kurbaganin kaslari devreyi tamamlayan kondaktorun bir parcasi rolunu ustleniyordu Bu gorusler dogrultusunda cok uzun tartismalar yasandi Bir grup elektrik akimin iki metalin etkilesmesi ile olusan in sonucunda olustugunu iddia ederken diger grup Galvan in degiklige ugramis gorusunu destekliyordu yani onlara gore akim pil icindeki asit ve metaller arasindaki sonucunda ortaya cikar Michael Faraday voltaik pilde metalik etkilesimin uretken olup olmadigi konusuna karsilik onun Deneysel Arastirmalar adli yayinin on yuzunde soyle yazar Benim one surdugum gorusun degisebilmesi icin henuz bir sebep gormuyorum fakat onemli olan nokta benim ilk firsatta sorgulamayi yapma niyetinde olmam ve eger ben bunu yapabilirsem kanitlarimi bahsedilen gorusleri inkar edilemez sekilde sunacagim Faraday tartisma yaratmasa bile sorunun her iki destekcileri degisiklige ugruyor Onlar kesifler ve arastirmalar talep etti ve bu durrum bu nokta uzerindeki goruslerin cesitlenmesini saglama konusunda devam etti Volta kuramini desteklemek amaciyla bir suru deney yapti ve nihayetinde batarya veya pili gelistirdi Kesfedilen bu batarya ileride uretilecek kimyasal bataryalarin oncusuydu ve elektrigin devam eden akimini saglayabilme anlaminda ayirt edici bir kaliteye sahipti Volta Londra nin Kraliyet Ailesine onun elde ettigi pil tanimini illeti ve cok kisa bir sure sonra 1780 de Nicholson ve Cavendish Volta nin pilini elektromotiv kaynagi olarak kullanarak elektrik akimi uretmek adina suyu ayristirdilar 19 yuzyil19 yuzyilin baslari Alessandro Volta 1800 de Alessandro Volta buyuk elektrik akimi uretmek amaciyla ilk araci yapti daha sonra bu elektrik bataryasi olarak bilinecekti Napolyon Volta nin calismalarindan haberdar olduktan sonra 1801 de onun deneylerinin yetki performansi icin onu cagirdi Alessandro Volta Legion d honneur in da dahil oldugu bircok madalya ve nisan kabul etti 1806 da Davy yaklasik 250 hucrelik volta pilini ya da birlestirilmis ayristirilmis potasyum ve sodyumu kullanarak ki bunlar onceden bilinmeyen bu metallerdi bu maddelerin goreceli olarak potasyum ve sodyumun oksitleri oldugunu gosteriyordu Bu deneyler Faraday in yaptigi arastirmalar ve 1833 de tartisilan onun ilan ettigi onemli elektro kimyasal esitlikler Ayni elektrik niceliginin ayni elektrik akimi baglandigi tum hucrelerde esit kimyasal nicelikte ayrismasi boylelikle kimyasal esitlikteki elementlerin her birinin agirliklari bu elektrotlara dagitiliyordu Elektro kimyanin baslangiciydi 1809 da Humphry Davy 2000 elementli voltaik pil bataryasinin calismasi ilk kez halkin gozleri onune serildi ve bu amaci gerceklestirmek icin kapali bir vakum icinde bulunan komur kullanildi Sunu not dusmek oldukca onemli voltaik pilin kesfinden cok yil gecene dek ici voltoa piliyle yillik ve surtunmesel elektriklenme acikca tanindi ve gosterildi Boylece ancak 1833 ocaginda bir kagitta Faraday in torpil baliginin elektriklenmesi uzerine bir yazisini bulduk Ingenhousz Henry Cavendish Sir H Davy ve Dr Davy nin deneylerinin incelenmesinden sonra aklimda torpilin yaygin surtunmeyle ve volta piliyle elektriklenmesinin ozdesligi ile ilgil aklimda bir suphe kalmiyor ve ozdesligin felsefesi kanitina giristen cekincelerimden cok cok kucuk bir kisminin kalacagini farz ediyorum Sir Humphry Davy tarafindan yukselen supheler onun kardesi tarafindan giderildi Dr Davy oncekinin sonuclarini inkar ediyordu Cikarilmasi gereken sonuc sanirim su gercekler toplaminda olusturulmasi cesitli sekillerde adlandirilan elektriklenmelerin benzerligini gosteren bir tablo bu elektrik kaynagi her ne olursa olsun ozdegtir Sunu belirtmek uygundur yine de daha supheli olan Faraday in farkli kaynaklardan elde edilen elektrigin benzerligi uydurmasindan daha kidemlidir boylelikle William Hyde Wollaston 1801 de sunu yazdi Hem elektrik hem galvanizm volta elektrigi le iliskilendirilen bu benzerlik her ikisinde de temel olarak ayni oldugunu gosteren etkiler arasindaki benzerlige ek olarak heyecan verici gorunuyor ve baskalari tarafindan gelistirilen bir fikri dogruluyor bu sonuncuyu etkileyen onun yogun olmasindan kaynaklanan tum farklar kesfedilebilir ama daha iyi kalitede uretilmistir Ayni kagitta Wollaston bakir sulfat cozeltisinde cok ince tel kullanarak icinden elektrik makinesi dogrultusunda akim gecirdigi basarili deneyler tanimlar Bu telsiz radyo veya telgraftaki ince tellerle duzenlenmis elektrolitik alicilarin son gunlerdeki kullanimiyla ilgili ilginc bir baglantidir Hans Christian Orsted 19 yuzyilin ilk yarisinda dunyanin elektrik ve manyetizmayla alakali bilgi dagarcigina cok onemli eklemeler yapildi Mesela 1819 da Copenhag dan Hans Christian Orsted kabloda dolasan bir elektrik akiminin bir manyetik ibreyi saptiran dondurucu etkisini kesfetti Bu kesif sonradan 1821 elektrik ve manyetizmaya dair yakin iliskiyi kanitlayan elektromanyetik etkiyle baska bir yere gecen kuvveti yani elektrodinamik kuramini kutlama duyurusu yapan e bir ipucu verdi 1 Bir devrenin paralel iki kismindan biri eger akimlar ayni yondeyse digerini ceker ve eger akim zit yonde akiyorsa digerini iter 2 Digerinin yanindan gecen devrelerin iki kismi eger ikisi de dogrultu boyunca veya zit geciyorsa ve eger biri o noktadan digeri o noktaya akarsa iter 3 Kuvvet daima kendi yonundeki aci dogrultusunda ikinciyi doldurmaya meyillidir Ampere magnetler ve akimlari destekleyen konduktorler arasindaki mekanik kuvvetleri arastirarak bu coklu fenomeni kuram haline getirdi Alman fizikci 1821 de iki metalin birlesme yerine isi uygulandiginda bir elektrik akimiyla lehimlendigini kesfetti Bu olarak isimlendirildi Seebeck in araci bizmut levhaya kaynatilmis ve her bir ucu bukuk bakir seritten olusuyordu Bakir seride paralel bir manyetik ibre yerlestirildi Bakir ve bizmudun kavusma noktasina lamba isigi uygulandiginda ibrenin yonunu saptiran bir elektrik akimini olusturuyordu Bu zamanlarda zor bir induklenen miknatis sorusu ortaya atti sonuclari farkli sekillerde aciklanmis olmasina ragmen hala ilk yaklasan en onemli kuramdir Bu onun bilime hizmette rol aldigi matematigin bir fizik uygulamasiydi Onun elektrik ve manyetizma kurami anilarinda belki de en orijinali ve kesinlikle etkisi en kalici olani adeta matematiksel fizigin yeni yaratilan bir bransiydi 1828 de nu yazdi Rapor birkac onemli konsepti tanitti bunlar Green in teoremine benzer bir teorem fizikte guncel olarak kullanilma potansiyeli olan fonksiyonlar ve simdi Green in fonksiyonlari olarak adlandirilan fonksiyonlar iserigiydi George Green elektrik ve manyetizmanin olusturan ilk insandi ve ve kuramini Peltier William Thomson ve diger bilim insanlarinin temel olarak kullanabilecegi sekilde formlandirdi Peltier 1834 te Termo Elektrik e zit dusen bir etki kesfetti soyle ki farkli bir cift metalden akim gectiginde akimin yonune bagli olarak metallerin birlesme yerlerinde sicakligin dustugu veya arttigi Bu Peltier etkisi olarak isimlendirildi Sicaklik degisimlerinin basit bir konduktor direncinin isitilmasi durumunda akimin kuvvetinin karesine gore degil akimin kuvvetiyle dogru orantili oldugu bulundu Bu ikinci kanun C 2R dir deneysel olarak Ingiliz fizikci Joule tarafindan bulunmustur Diger bir deyisle isi elektrik devresinin herhangi bir kisminda devrenin bu kisminin direncinin carpimi ve devreden gecen akimin kuvvetinin karesinin carpimiyla dogrudan orantilidir 1822 de ilk galvanometreyi icat etti Bu alet sonradan Wilhelm Weber tarafindan 1833 gelistirildi 1825 de Ingiltere Woolwich ten Willam Sturgeon nali ve duz demir elektro manyeti icat ettikten sonra bunun icin Sanat Cemiyeti nin gumus madalyasini aldi 1837 de Carl Friedrich Gauss ve Weber ikisinin de bu periyotta calistigi not edilir ortaklasa telgraf amaclari icin aksettirilen bir galvonometre icat ettiler Bu Thomson un ongorusunun yansimasiydi ve son derece hassas galvonometreler ilk kez denizalti sinyalinde kullanildi ve hala elektrikli olculerde kullanilmaktadir 1824 te Francois Arago onemli bir kesif yapti bakir bir disk kendi duzleminde donduruldugunde ve eger manyetik ibre diskin uzerindeki eksende ozgurce asili kalirsa ibre diskle birlikte doner Bu etki Aragon dondurmeleri olarak adlandirildi Georg Simon Ohm Charle Babbage Peter Barlow John Herschel ve digerleri bu fenomeni aciklamak icin nafile denemeler yaptilar Dogru aciklama Faraday a mahsustu soyle ki bakir diskin uzerinde sirayla ibre uzerinde reaksiyon veren ibrenin manyetik kuvvet cizgilerini kesen elektrik akimlari induklenir George Simon Ohm 1825 ve 1826 yillarinda direnc uzerinde calisti ve calismasinin urunlerini 1827 de Die galvanische Kette mathematisch bearbeitet adinda bir kitap olarak yayimladi Fourier in isi iletimi calismasindan kendi isinin kuramsal aciklamasi icin hatiri sayilir bir ilham almisti Deneyler icin oncelikle volta pillerini kullandi ama sonra sabit potansiyel fark ve ic gerilim bakimindan daha kararli bir voltaj kaynagi saglamasi nedeniyle termal konvertor kullandi Akimi olcmek icin bir galvanometre kullandi ve birlesme noktalarinda sicakligin orantili oldugu termal konvektorler arasindaki voltaji bildi Daha sonra uzunluk cap ve devreyi tamamlayan madde bakimindan cesitlenen deneme kablolari ekledi Verisinin duzenegin sabiti termal konduktor kesisme sicakligi deneme konduktorunun uzunlugu ve galvanometreden okunan degiskenle olusturulan basit bir esitlik dogrultusunda modellenebilecegini buldu Buradan Ohm sonuclarini yayimladi ve oranti kanununu belirledi 1827 de kendi ismine dayanan simdinin unlu kanununu soyle ilan etti Elektromotor kuvvet Ohm tum onceki elektrikcilerin oldukca ustu kapali bir nitelikte yalnizca kafa karistirmayi basaran gerceklerini barindiran durumlari konduktorlerdeki elektrik akimi ve elektromotor kuvveti birlestiren bir siraya koydu Ohm sonuclarin basit bir kural icerisinde toplanabildigini buldu ve elektrik alaninin genis bir kismi Ohm tarafindan kesfedilen kuramla iliskilendirildi Faraday ve Henry Joseph Henry 1831 de elektromanyetik induksiyonu ilk kez kesfeden Michael Faraday ve 1832 de Joseph Henry nin kesiflerine ragmen elektromanyetik induksiyonun kesfi hemen hemen es zamanli olmustur 1835 te Henry nin oz induksiyonun kesfi ve bakir bir bobin kullanilarak olusturulan sarmal iletkenler uzerine calismalari Faraday in calismalarindan hemen once kamuya aciklandi Elektrik elektromanyetik induksiyon alaninda calismalarinin yapildigi Londra nin Royal Enstitusinin daire baskanligini yapan Humphry Davy nin verisi ve unlu stajyer olan Michael Faraday in arastirmalari 1831 de donum noktasi oldu Davy prensibi olarak adlandirilan Faraday in kayda deger arastirmalari elektrostatik ve elektrodinamik ve ayrica induksiyon akimi uzerineydi Bu arastirmalarham olan deneysel ifadeyi gercek ozu ifade eden kucuk bir sisteme cevirene kadar oldukca uzundu Fraday sadece yetenekli bir matematikci degildi Ayni zamanda arastirmalarini faydasiz spekulasyonlarda tek basina arindirdiktan sonra arastirmalarina oldukca yardimci olan ve daha sonraki calismalarinin cogunu onceden sezecek biriydi Ornek olarak Amper in kuramini kendi calismalarinin sonucu sayesinde bilmesi Nevmann in kuramine kolaylikla onculuk etmisti ve Helmholtz ve Thomson un calismalari arasinda baglanti kurmustu Faraday in calismalari ve arastirmalari 1831 den 1855 e kadar surdu Deneylerinin sonuclarinin ve spekulasyonlarini detayli tanimlari Elektrolizdeki Deneysel Arastirmalar adli baslikla derlenmis sayfalari bulunur Faraday iddiali bir kimyaciydi O siradan bir mantiga en uzaktaki matematikci icinde degildi Sonuc olarak matematiksel bir formulun oldugu onun tum yazilarindaysa o bir problemdir Michael Faraday Elektrik induksiyonun kesfine onculuk eden Fraday in deneyi asagida belirtildigi gibi yapilmistir O simdi olan ve daha sonrasinda olarak adlandirilan seyi bulmustu Bobinin ilk ve ikinci telleri yan yana tahta ile induklenmis ve bir digerinden izole edilmisti Ilk telin akimi icine yaklasik goz pillik batarya yerlestirdi Onun bu ilk testinde hicbir sonuc gozlemleyemedi galvanometre sabit kaldi fakat ilk telin akimi saglanildigi veya ortadan kaldirildigi zaman 2 telin artan uzunlugunda galvanometrede sapma gozledi Bu durum elektromanyetik induksiyon tarafindan gelisiminin ilk ornegi olarak gozlenilmisti Akimin kuvveti ilk telin icinde cesitlendirildigi ve ikinci telin icindeki akimin yonu ilkine gore ters oldugu zaman yonu ilkine gore ters oldugu zaman induklenmis akimlarin kapanmis ikinci telin icinde kuruldugunu da kesfetmistir Akim gecen bir cember ilk cemberden veya ilk cembere hareket ettirildigi zaman akim ikinci cember icinde induklenmis olur ve bir manyetin kapali cemberin kapali cemberden uzaklastirilmasi veya yakinlastirilmasi sonrasinda akimi indukler Kisaca Faraday cok kisa bir zaman icinde yaptigi deneyler neticesinde elektro manyetik induksiyon ve manyeto elektrik induksiyonla alakalari gercekleri ortaya koydu Isik elektrik cekmesi elektrik motorlari telefon dinamo gibi seylerin calisma prensibi Fraday in kesiflerine dayanir Faraday kuvvetin manyetik uzantilari iddiasini ortaya koydu Bu uzantilar manyetin bir kutbundan diger kutbuna dogru ve demir tozlarinin egilim gosterdigi yer boyunca bu oldugunu iddia etti Manyetik etkiler telin icindeki elektrik akiminin gecisine eslik eder ayrica onun tel etrafinda donen kuvvetin manyetik uzantilarina benzer oldugu varsayilir Kuvvetin bu uzantilari tel tarafindan kesildigi veya tel icinde dusme ve artma durumu oldugu zaman elektrik akimi gelistirilir veya elektromanyetik kuvvet tel icinde gelistirilir ve bu tel kapali tel icinde akim kurar Faraday elektrigin molekuler kurami kavramini gelistirdi Bu kavram elektrigi soyle var sayar surtulmus veya etherle sarilmis vucudun ozgun molekul kosulunun gosterimidir Faraday deneyleri dogrultusunda paramagnetizm ve diamagnetizm adlarini ortaya cikarmistir Buna gore butun katilar ve sivilar ya bir magnet tarafindan cekilir ya da itilirler Ornegin Demir nikel kobalt magnez krom vb paramanyetik manyetizm tarafindan cekilir Fosfor bizmut cinko ve antimon gibi diger maddeler ise magnetizm tarafindan itilirler ve bunlar diamanyetik olarak adlandirilirlar 1778 de Brugans of Leyden ve 1827 de Le Baillif ve ilk olarak bizmut ve antimonun durumlari icinde diamanyetizmayi kesfetmisti 1837 de Faraday ayrica ozel indukte edilmis sigayi yeniden kesfetti Cavendish tarafindan yapilan deneyler o zamanlar yayinlanmamisti O uzun denizalti kablo sinyalinin gecikmesini kablonun izolasyonun induktiv etkisine bagliyordu diger bir deyisle kablonun statik sigasi ile ilgili bir durumdu Faraday in kesiflerini takip eden 25 yil icinde induklenmis akimlar ve manyetizmayla alakali kanunlarin ve gerceklerin yayinlanmasi bakimindan verimliydi 1834 te Heinrich Lenz ve bagimsiz olarak simdilerdeki bilindik gercek ortaya koydu Bu gercek bobin icinde induklenmis akimlarin bobin icindeki sarim sayisi ile orantili oldugu gercegidir Lenz ayrica onun zamaninda onun en onemli kanununu duyurdu induklenmis akim elektromanyetik induksiyonun butun durumlari icinde belli bir yone sahiptir Bu yon onlarin tepkimesini durdurma egiliminde bir harekettir Bu kanun muhtemelen Faraday in Arago nun donus aciklamasindan yola cikilarak ortaya konmus ilk defa tarafindan 1836 da dizayn edilmistir Amerikan fizikcisi olan Joseph Henry onun yuksek derecedeki induklenmis akimlari ile yaptigi ilginc ve degerli deneylerini yayinladi Bu deneyler gosterdi ki akimlar induklenmis induklenmis bobinin ikincisinden ikinci bobinin ilkine uyarilabilir bu durum ikinci tele sonra da ucuncu telin ilkine dogru devam eder Heinrich Daniel Ruhmkorff induklenmis bobini daha fazla gelistirdi 1851 de patentini aldi ve yaklasik 50 milimetrelik uzunlugundaki kivilcimi elde edebilmek amaciyla uzun bakir telden yararlandi 1857 de Amerkali icatci Edward Samuel Ritchie tarafindan bunun gelistirilmis versiyonunu yaptiktan sonra Ruhmkoff onun dizaynini diger muhendisler gibi gelistirdi Bu gelisimi saglamak icin de izole edilmis cam ve 300 mm uzunlugundan cok daha fazla kivilcim elde edebilmeye olanak saglayan diger icatlar kullanildi 19 yuzyilin ortasi gecmise gore onemini ve ona yonelik ilgiyi arttirdi Bu kuram isigin ve ether olarak adlandirilan elastik katinin gecis titresimleri ile olusan radyan isinin butun olaylarini aciklamakla kalmiyor yalnizca ayrica elektrik akimin celik ve kalici manyetigi ve elektrostatik kuvvetin de kapsamli etherik dinamik icinde dahil oldugu bir aciklamaya sahip Lord Kelvin 19 yuzyilin ortalarina kadar hatta yaklasik 1870 e kadar elektriksel bilim elektriksel calismalarin buyuk cogunluguna kapali bir kitap gibiydi denilebilir Elektrik ve manyetizma ile ilgili el kitaplari basildi Ozellikle bu kitaplara 1851 de 1853 de s Einleitung in die Elektrostatik die Lehre vom Magnetismus und die Elektrodynamik ve Reissin ornek verilebilir Bu calismalar elektrik ve manyetizma ile ilgili yapilan deneylerden olusurken kanunve olgu gercekleriyle ilgi cok az bilgi barindiriyordu induklenmis akimlarin kurallari icinde birkac arastirma sonuclarini yayinladi fakat onlara ait olan bu arastirmalar etkili sonuclar ortaya koymadi 19 yuzyilin ortalarinda uzerindeki calismasi ve adindaki calismasi yayinlandi Bu kitaplar katedilmis yoldan yenilenmislerdi Jenkin e gore okullarda bilim adina ogretilen seyler pratikte olanlardan gore o kadar farkli ki ogrencilere yeterli bilgi vermek imkansiz Bir ogrenci de Rive nin buyuk ve degerli incelemeleri uzerine mastir yapmis olabilir fakat pratik adamin sirketi icinde bilinmeyen bir ulkede bulunma veya bilinmeyen bir dilde konusuyormus hissine kapilmis olabilir Diger bir yazarin soyledigine gore Jeckin ve Maxwell in kitaplariyla birlikte elektrik konusuyla ilgilenen ogrencilerin onundeki butun engeller ortadan kaldirilmis oldu tam olarak Ohm kanunun anlami acikliga kavustu elektromotor kuvvet potansiyel fark rezistans akim kapasitans kuvvetin uzantilarinin hesaplamalari yaklasik olarak dinamikdeki hesaplamalar kadar netlige sahip Yaklasik 1850 lerde Kirchhoff akimin bolunmesi ve dallandirilmasi ile ilgili kanunlar yayinladi O ayrica isik hizina sahip olan iletken tel boyunca elektrigin mukemmel sekilde yayilabilecegini yaygin elektrodinamik kuram dogrultusunda matematiksel olarak gosterdi matematiksel olarak akim yogunlugu uzerinde induksiyonu etkisini arastirdi ve boylece kanitlanmis denklemlerden sonuclar elde etti Akimin net kosullar altindaki gecikmis otomotik induksiyonlu etkisi gosterilen diger onemli noktalar arasinda 1853 de sonrasinda Lord Kelvin kondansator akimin elektrik desarjinin dogal salinimini matematiksel hesaplamalar sonucunda tahmin etti Fakat Henry 1842 de Leyden sisesinin dogal saliniminin desarj edilmesine yonelik yaptigi deney sonucuna guveniyordu O bir yazisinda dogal olaylar bir yon icinde prensip desarjin varligini kabul etmemizi gerektirir ve sonrasinda cesitli refleks hareketleri geriye ve ileriye her biri oncekinden daha gucsuz olacak sekilde denge saglanilana kadar devam eder Bu salinimlar hassas tabaka uzerindeki elektrik kivilcimlarinin durumunu tasarlayan donebilen ic bukey ayna kullanan tarafindan gozlemlenildi Boylece desarjin alternatif dogalini gosteren kivilcimin o fotografi elde edilmis oldu ayrica isinin elektrik isi yaymanin mucidiydi the Elektriksel olcumleri net olarak almak icin oktant ve elektromanyetigi dizayn etti Denizalti kablo sinyaline uygulanan ve onun sayesindedir Yaklasik 1876 da Amerikan fizikci Henry Augustus Rowland statik yuk elektrik akim gibi ayni manyetik etkiler uretir Bu kesfin onemi manyetizmanin makul kurami olabilecegi yonunde Manyetizma statik yukler tasiyan molekullerin yonlendirilmis hareketler sonucundan olabilir Faraday in kesfinden sonra tel icindeki elektrik akimlari gelistirilebilir bu durum bir manyetik kuvvet uzantilarinin kesilmesine neden olmasiyla gerceklesir Makinelerin yapilmasi icin gerceklestirilmis olan girisimlerin voltluk akimlarin gelisimi icinde yarar saglamasi umulmustu Bu turun ilk makinesi 1832 de sayesindedir Bu makine demir telin iki bobinden olusur ve nalin ters kutuplari bu makinenin donmesine neden oluyor Telin icindeki bobinler alternatif akim urettigi icin Pixii komutatur arac duzenledi Bu arac bobinler icindeki alternatif akimi harici akimi icindeki dogrudan akima donusturuyor Bu makine 1834 1843 1849 1856 Siemens ve digerleri tarafindan yapilan daha gelismis formlariyla ortaya cikti Birbirinden haberdar olmayarak Mr Dr ve Mr Charles Wheatstone dinamo yapisini degistirmislerdir Dinamo makinesinde bir telin bobini elektro manyetigin kutuplari veya alanlari arasinda donduruldugu zaman bobin icinde zayif bir akim olusmus olur Bu akim elektro manyetigin demir icindeki kalan magnezmasindan dolayidir Eger armatorun akimi elektron manyetigin akimi ile baglanti kurarsa armator icinde gelisen zayif akim alan icinde manyetizmayi arttirir Bu ileride armatorun donme durumu icinde kuvvetin manyetik alanlarini arttirir ve ileride hala elektromanyetik alan icinde akim artar boylece uretim manyetizma icindeki alanla es deger olarak artar ve bu sekilde gelismis makinenin ulasabilecegi elektromotor kuvvet maksimum olana kadar devam eder Dinamo makinesinin bu prensibinin anlami onun kendi manyetik alanini gelistirir boylece ekonomik ve verimlilik adina bir artma soz konusu olur fakat bu bahsedilen zamanda dinamo elektrik makinesi mukemmelestirlmemisti 1860 ta onemli gelisme Dr tarafindan yapildi Antonio ilk defa halka armatorune sahip elektrik makinesi tasarladi Bu makine ilk olarak elektrik motor olarak kullanildi fakat daha sonrasinda elektrigin jeneratoru olarak kullanildi Elektrigin jeneratoru veya elektrik motoru olarak kullanilabilen dinamo elektrik makinesinin ters cevrilebilir prensibinin kesfi 19 yuzyilin en buyuk kesiflerinden biri olarak bahsedilir 1872 de davul tipindeki armatoru tarafindan gelistirildi Modifiye edilmis formlari icinde bu makine Siemens dinamo olarak bilinir Bu makineleri Brush ve Edisonun yaptigi sayisiz diger icatlar takip etti Dinamo makine yapilarinin en eski gunlerinde o dogrudan akim jeneratorleri olarak duzenlenildi ve muhtemelen o zamanda bu makinelerin en onemli uygulamasi elektro kaplamaciligiydi Dusuk voltajin ve buyuk akim uzantilarinin amaclari dogrultusunda calistirildi 1887 baslarinda alternatif akim jeneratorleri asiri uygulamalari ve transformatorun ticari gelisimi icinde geldi Bu anlamda yuksek akim uzunlugu dusuk voltaj akimlari dusuk akim uzunluguna ve yuksek voltajin akimina cevrilir ve tam tersi olarak uzun yoldan elektriksel gucun gecisinde koklu degisiklikler yapildi Donen ceviricinin tanitimi elektrik guc sisteminin uygulamasi icinde ekonomiyi etkiledi Burada bahsedilen donusturucu adim dusme gecisi ile baglanti icinde alternatif akimi dogrudan akima donusturme seklindedir ve tam tersi Bataryanin voltaik in veya dinamo elektrik makinesinin tanitimi oncesinde asiri derecede elektro kaplamada ve telgrafta kullaniliyordu Voltaik piller acik ve kapali veya sabit tur olarak iki tipte mevcuttu Kisaca acik tip kapali cember icinde islerlik gosteren kisa bir zaman sonra polarize eden diger bir deyisle pil icinde serbest birakilan gazlar Bahsedilen pil negatif plakada yerlesir ve akim uzantisini azaltan rezistans kurar Acik cember araligindaki bu gazlar elimine veya absorbe edilir ve pil yeniden calismaya hazir hale gelir Pil icindeki gazlari olusturan kapali cember pilleri serbest birakilma kadar hizli bir sekilde absorbe edilirler ve boylece pilin disi duzenli olmus olur ve pilleri sirasiyla voltaik pillerin acik ve kapali olanlarina ornek verilebilir Acik piller gunumuzde genis capta kullaniliyor ozellikle kuru piller ve acik cember sinyal sistemlerinde kullaniliyor Daniel in bataryalari Amerika da ve Kanada da genel olarak telgraf icindeki elektromotor kuvvetin kaynagi olarak calistirildi Bu durum dinamolar var olmadan onceydi ve hala cogunlukta yerel piller olarak kullaniliyor Daniel in bataryalari veya yer cekimi olarak da adlandirilan bu pillerin yaninda Edison Lalandet turleri de hala kapali cember sistemleri icinde kullaniliyor 19 yuzyilin sonlarina dogru isik sacan ether terimi ortaya cikti Ether kelimesi Yunancadan dogdu ve koken olarak yanma isima anlamlarina karsilik gelir Eski zamanlarda dusunulen maddeler simdilerde daha fazla betimlenmis durumda Maxwell James Clerk Maxwell 1864 te James Clerk Maxwell isigin elektromanyetik kuramini duyurdu Bu kuram muhtemelen dunyada elektrigin bilinmesi icin atilan en buyuk adimdi Maxwell 1855 1856 gibi cok erken tarihlerde elektrik ve manyetizmanin alanlari konusunda coktan calismis ve onlari yorumlamisti Bu surec Fraday in kuvvet uzantilarinin de okutulmasi zamanina denk geliyor Fraday in calismasinin basitlestirilmis modeli kagitta mevcut hale getirilmisti ayrica iki olayin nasil birbirleriyle iliskilendirildigini ortaya koyuyordu O akimla ilgili bilinen her seyi farkli denklemlerle azaltti Bu turevsel denklemler yirmi cesitlendirme icinde yirmi denkleme sahip Maxwell in bu calismasi adiyla daha sonra 1861 yilinin Mart ayinda yayinlandi Makinenin herhangi bir parcasi uzerine etkileyen kuvveti saptayabilmek amaciyla biz onun momentumunu bulmak zorundayiz daha sonra da bu momentumu degistiriyor oldugu oran hesaplanir Bu degisim orani bize kuvveti verir Lagrange tarafindan yapilan hesaplama metodu daha sonra sagladigi bazi degisimlerle gelistirildi Bu gelisim Hamilton un prensibi olarak anilir fakat bu denklemlerin orijinal sekilleri kullanildigi zaman Lagrange nin denklemleri olarak anilir Maxwell mantiken bu hesaplama metodlarinin elektro manyetik alanlara nasil uygulanabilecegini gosterdi Dinamik sistem enerjisinin bir kismi potansiyel enerji bir kismi kinetik enerjidir Maxwell alanin manyetik enerjisini kinetik elektrik enerjiyi ise olarak gorurdu 1862 lerde Kral in kolejinde ders yapiliyorken Maxwell elektromanyetik alanin yayilma hizini yaklasik olarak isik hizina esit oldugunu hesapladi O bunu rastlantidan cok daha fazlasi olarak gordu ve soyle yorumladi Biz su sonuctan kacinabiliriz elektrik ve manyetik olgularin nedeni oldugu ayni ortalamanin gecis salinimlarindan isik olusur Problem uzerindeki calismalar dogrultusunda Maxwell gosterdi ki denklemler manyetik ve elektrik alan dalga salinimlarin varligini tahmin eder Bahsedilen manyetik ve elektrik alanlar basit elektriksel deneylerden tahmin edilebilecek belli bir hizda uzay boslugu boyunca seyahat eder O zamanlar elde edilen veriler dogrultusunda Maxwell hizi 310 740 000 m s olarak buldu 1864 te adli yazisinda elde edilen sonuclarin dogrultusunda isik ve manyetizma ayni maddenin egilimi icindedirler ve isik elektromanyetik kanunlari dogrultusunda alan boyunca yayilan elektromanyetik karmasadir Bu noktada Faraday onun oncesindeki Ampere ve digerleri coktan ipuclarina sahiplerdi Buna gore uzayin isik sacan etheri ayrica elektrik hareketinin belli bir araciydi Hesaplamalar ve deneyler dogrultusunda elektrik hizinin saniyede 186 000 mil oldugu biliniyordu Diger bir deyisle isik hizina esit ki bu durum elektrik ve isik arasinda belli bir iliski oldugu gercegini ortaya koyuyor En eski filozoflar ve matematikciler 19 yuzyilda elektromanyetik olgusunu belli bir uzakliktaki hareketler ile aciklanabilirligi gorusune sahiplerdi Onlarin matematiksel metotlarla vardiklari sonuclar yapayken Faraday in metotlari analitikti Faraday in gozunde kuvvetin uzantilari matematiksel olarak belli bir uzaklikta kuvvetin cektigi uzay yerlerinde seyahat eder Faraday gercek hareketler icinde olgu yuvasinin ortaya dogru gittigini ileri surdu belli bir uzaklikta elektrik sivisinin uzerindeki hareket gucu bulmalari memnun eden bir neticeydi Bu yontemlerin her ikisi elektromanyetik olayi gibi isigin yayilimini aciklama yonunden basariliyken kaygilanilan niteliklerin temel olarak ne olduguna dair gorusler birbirlerinden farklilik gosteriyordu Matematikciler yalitakanlarin elektrik akimlarina engel oldugunu ileri surduler Ornegin bir Leyden sisesi icinde veya elektrik kondansator bir plakta elektrigi toplar Elektrik belli uzakliktaki plaga dogru bilinmeyen hareket tarafindan cekilir Maxwell Faraday dan daha ilerisini gorebiliyordu Ona gore eger isik elektromanyetik bir olaysa ve cam gibi dielektrikler boyunca gecis yapabiliyorsa olay dielektrik icinde elektromanyetik akimin dogalligi icinde olmak zorundadir Bunlar dogrultusunda birkac iddiada bulundu kondansatorun yuku icinde ornegin hareket yalitkan da durmadi fakat bazi yer degistiren akimlar izole edilmis orta kisim icinde kurulur Akimlar ortada kalan kuvvetin yuklu kuvvete esit olana kadar devam eder Kapali iletken cember icinde bir elektrik akim ayrica elektrigin yer degisimidir Iletken elektrigin yer degisimine surtunmeye benzeyen net bir rezistans sunar ve isi iletken icin gelistirilir ayrica isi akimin karesi ile dogru orantilidir durgun noktasinda oldugu gibi Hareket halinde olan devam ettigi muddetce akim akis halinde olmaya devam eder Rezistans geminin su icinde ilerleme surecinde karsilastigi seylere ornek verilebilir Dielektrigin rezistansi maddeye gore degisir ve yayin sikisma anindaki durumu ile karsilastirilir Bu sikisma artan geri basinc uretir ve toplam geri basincin ilk basinca esit oldugu bir nokta vardir Ilk basinc yayin sikismasi icin harcanan enerjiyi geri cektirdigi zaman yay devreye geri doner Es zamanli olarak yayin orijinal noktasina donmesi soz konusudur bu da ters yonde bir tepkime uretir Sonuc olarak iletken icindeki elektrik degisimi yuzunden akim devamli olabilirken dielektrik icindeki akim yer degisimi anidir ve devre icinde induktans veya kapasitans tepkimelerine nazaran rezistans tepkimesi cok daha azdir Desarjin akimlari alternatif veya salinim halindedir Maxwell dielektrik icindeki yer degistiren akimlari uzay bosluguna genisletmisti Isigi eter icinde elektrik akiminin degisiminin belirtileri olarak gormustur ve bu akimin isik titresimlerinde titrestigini bu titresimler induksiyon ile eterdeki bitisik titresimlere es deger titresimler kurar Bu yolla isigin titresimlerine es deger olan salinimlar eter icindeki elektromanyetik etki olarak yayginlastirilir Maxwell in isigin elektromanyetik kurami uzay boslugu icinde elektrik dalgalarin varligini net olarak goz onunde bulundurdu Onun takipcileri bu kuramin dogrulugunu deneysel olarak kanitlamayi gorev olarak ustendi 1871 de Maxwell fiziksel ozelliklerin matematiksel siniflandirilmasi uzerine yorumlar adindaki yazilari yayimladi 19 yuzyilin sonlari Heinrich Hertz 1887 de Alman fizikci Heinrich Hertz var olan elektromanyetik dalgalarin gercekligini bir deney serisinde Maxwell ve Faraday in tahmin ettigi gibi caprazlama serbest uzay elektromanyetik dalgalarin bazi uzakliklar uzerinde hareket edebilecegini gostererek kanitlamistir Hertz calismalarini Elektrik dalgalari arastirmalar tukenebilir hizda olan elektrik hareketinin uzaydaki yayilimi uzerine adli bir kitabinda yayinlamistir Uzaydaki elektromanyetik dalgalarin kesfi 19 yuzyilin kapanis zamanlarinda radyonun gelisimine neden oldu 1874 te Elektrokimyada bir saldiri birimi olarak dusunulen elektron 1894 te elektron terimini yaratmis olan G Johnstone Stoney tarafindan onerilmistir Plazma bir Crookes tupunde ilk kez belirlendi ve bu yuzden 1879 da William Crookes tarafindan tanimlandi Plazmayi isi yayan madde olarak adlandirdi Elektrigin yeri Sor William Crookes sayesinde bu guzel Crookes tuplerinin fenomenlerinin yani Katot isinlarinin kesfi yol acmistir ve daha sonra Rontgen ya da X isinlarinin kesfine yol acacaktir Elektriksiz tupun uyariciligi gibi isinlarin kesfi suresiz olarak ertelenebilirdi Bu nedenden dolay soz konusu olan durum tepeden bakilmamalidir Bu noktada Dr William Gilbert elektriksel bilimin kurucusu olarak adlandirildigi not edilir Ama bu goreceli ifade olarak kabul edilmelidir Oliver Heaviside Elektrik ve manyetik kuvvetleri ve enerji aki ve bagimsizca vektor analizle birlikte formullendirilmesi acilarindan Maxwell in alan denklemlerini yeniden formule eden Oliver Heaviside kendi kendine ogrenen iyi bir bilim adamiydi Uzaydaki yuksek basinc ve okuyucularin dikkatsizlikleri anlik kesilmenin gerekli olmasini gosterdiginde denemelerinin serilerinde 1885 ten neredeyse 1887 lere kadar elektrik alaninda baslatilan adli calisma ed onlarin etrafinda iletken olmayan maddeler vasitasiyla teller boyunca elektromanyetik dalgalarinin yayilimiyla ilgilenen isin sonraki kismi devam etti Gorulen sona kalan parca 31 Aralik 1887 Oliver Heaviside elektromanyetizmanin soyut formulunun yorumunu yazdi Matematikcileri onlara yardim etmeleri icin calistirdiklarinda dogru doga bilimcilerin asil konularini takip ettikleri icin Oliver Heaviside bilinen fenomenlerin baglantilarini ortaya cikarmak amaciyla ve elektromanyetik fenomene bir bilgi kazandirmakta anlasilabilir bir dusunceyle yazmistir Onun yasaminin cogunda bilimsel kuruluslarla anlasmazlik icinde olmasina ragmen Heaviside gelecek uzun yillar boyunca matematigin ve teknik bilimlerin esas gorunusunu degistirdi Eger taslagi olusturulmadiysa da Heaviside tarafindan olusturulan kaynak olan den sonuclandirilan elektromanyetik kuram alanindaki degisimler en azindan bu kitapta gosterilmistir Onlardan ikisi asagidaki gibi ifade edilebilir Manyetizma hareketin fenomeni ve statik fenomen olmamasi ayrica bu hareket girdap gibi donenden cok donusturulebilir olmasi kuvvetli bir ihtimal Tum elektrik akimlarinin eterdeki elektro manyetik dalgalarin dagitimlarindaki emisyon uzerine olgu sonucu olmasi Calismalarinin temel sonuclari iki mislidir 1 Sadece matematiksel fizik alaninda calisanlar icin onemli olan ilk temel sonucu tamamen matematikseldir Mr Heaviside tarafindan gelistirildigi gibi vektorel cebirin sistemi dortlu gruplarin metotlarini fiziksel incelemeler icin kolaylastirmak amaciyla kullanildi 2 Ikinci temel sonuc fizikseldir O eterin ana ozellikleriyle Hertzian fenomeni ve Teslaic fenomeni ses iletisim bilimi ve telgrafin anlasilmasi guc problemlerinden daha da fazla birlestirici olmasini olusturur Aydinliga kavusturulan bu baglantida acikca goruluyor ki kitabin huneri tum fiziksel analizlerin her bakis acisindaki hedefe sicrama hamlesi gibi tum fiziksel fenomenlerin cozunurlugunun eter aktivitelerine ve eterdeki maddelere dinamik kurallari altinda uygulanmasini gosterir Son 1890 lar boyunca bir grup fizikci kondaktorler elektrolizler ve farkli sekilde adlandirilan ayrik birimlerde olusturulmus elektriksel iletimin oldugu calisma alanlarinda gozlem yaptiklari icin elektrige cozum getirdiler Ama bu birimlerin gercekligi zorlama bir yolla kabul edilmedi Yine de buna ek olarak katod isinlarin dalga benzeri ozellikleri olduguna dair belirtiler vardi Faraday Weber ve digerleri bu gorusun isaretlerine sahiplerdi ve Zeeman Goldstein Crookes J J Thomson ve digerlerinin deneysel calismalari bu gorusu oldukca guclendirdi Weber bir digerinin de etkisinden olan elektriksel atomlarin varligindan dolayi olan elektriksel fenomen pozisyonlarina goreli hizlanmalarina ve hizlarina dayandirildigini tahmin etti Ayrica Helmholtz ve digerleri elektriksel atomun varligi Faraday in elektroliz kurallarindan takip ettigini ve ayristirilmis elektrolitin her bir iyonunun gosterildigi elektron terimi uzerine ilgilenen Johnstone Stoney elektrigin kesin ve surekli niceligini tasimasi ve bunlar yuklu iyonlarin notr cisimlerin elektrogitarlari uzerine yayilmasindan dolayi anlik olmasi gerektigi ileri surulmustu Fakat kisaca bu durum elektriksel atomlardaki gibi bagimsizca varligi olabildiginde soz konusu olmustur oysa 1887 de eger tamamen bu kucuk akimdan olusmazsa her materyal atom kucuk bir elektrik akimi uzerine tasinmasina inanmak icin muhim bir neden vardir seklinde yazmisti Nikola Tesla c 1896 1889 da Sirbistanli American muhendis olan Nikola Tesla Sergileme Uluslararasi Posta Birliginde Hertz in deneylerini ogrendi ve yuksek frekansta ve gelistirilen yuksek frekans alternator calistirilan 15 000 hertz yuksek potansiyel akimda kendi deneylerine baslamistir Sirbistan Amerikan muhendisi olan Nicola Tesla 1889 da Evrensel bir sergide Hertz in yaptigi deneyleri ogrendi ve boylece bu ogrendiklerini onun kendi deneyleri icine yerlestirdi Cok yuksek frekansta ve cok yuksek potansiyel akim icinde gelisen yuksek frekansli atesleme jeneratoru ortaya cikarmis oldu Bu atesleme jeneratoru yaklasik 15 000 hertz de calistirildi Nicola Tesla onun gozlemlerinden yola cikarak soyle bir sonuca vardi Mxwell ve Hertz in havayla gelen elektromanyetik dalgalarin varligi hakkinda yanlis dusuncelere sahip olduklarini ileri suruyordu Burada bahsedilen elektromanyetik dalgalar elektrostatik zorlama olarak adlandirdigi seye dayandigini ileri surer Fakat Maxwell in iddiasi icinde yuksek bir potansiyel gordu Buna gore isik ve elektrik ayni olgunun parcasiydi o yeni tur olan kablosuz elektrik isiginin yaratilma yoluydu 1893 ten itibaren Nicola Tesla Isik ve Diger Yuksek Frekansli Olgular uzerine dersler veriyordu Ayrica bunlara ek olarak kablosuz bir sekilde Geissler tuplerinin isiklandirilmasinin nerede olacagini gosterme onun verdigi dersler dahilindeydi Nicola Tesla kablosuz guc dagilim sistemini gelistirme denemeleri icin bircok yil calisti J J Thomson 1896 yilinda J J Thomson yaptigi deneyler dogrultusunda gosterdi ki katot isinlari gercek anlamda taneciklerdi ve yuk kutle orani icin dogru deger buldu ayrica yuk kutle oraninin katot materyalinden bagimsiz oldugunu gosterdi O hem kutlenin hem de yukun tahminlerini dogru verdi Zerre olarak adlandirilan katot tanecikleri bilinen en dusuk kutleli iyon kutlesinin muhtemelen binlercesine katot isin taneciklerinin sahip oldugunu gosterdi Ayni zamanda o ileride gosterdi ki radyoaktif materyal isitilmis materyal ve aydinlatilmis materyal tarafindan uretilen negatif yuklu tanecikler evrenseldir 1897 yilinda Thomson tarafindan Crook tup katot isin maddesi tanimlanmis oldu 19 yuzyilin sonlarinda Michelson Morley deneyi Albert A Michelson ve Edward W Morley tarafindan su an Case Western Reverse universitesi tarafindan gerceklestirilmistir Luminiferous Aether kuramine karsi kanit oldugu dusunulmustur Bu deney ayrica ikinci bilimsel devrimin en onemli kuramsal olaylarindan birisidir Bu deney icin Michelson 1907 de Nobel odulunu kazanmistir Dayton Miller deneye devam etmistir ve deneyle ilgili binlerce veri toplamis ve nihayetinde en basarili girisim aracini elde etmistir Miller ve digerleri Morley gibi bu konuda deney ve gozlem yapmaya devam etti Onerilen aether dragging kuramlari onemsiz sonuclar verebilir ama bunlar daha karisik arbitrary looking katsayilari kullanmaya ve fiziksel yaklasimlar yapmaya yatkindi 19 yuzyilin sonunda elektrik muhendisleri fizikten ve icat yapmaktan ayri kalmislardi sanki baska birer ise sahiplerdi Elektrik iletiminin teknigini inceleyen gelistiren ve mukemmellestiren ve bunun yaninda butun dunya devletlerinden destek alan elektriksel telekomunikasyon ve telgraf agini kuran sirketler kuruldu Bu alandaki onculere 1847 yilinda kurulan Siemens Ag nin kurucusu Werner von Siemens ve Cable amp Wireless in kurucusu John Pender da dahildir 1886 yilinda ilk defa atesleme sistemi halka gosterilmis oldu Cok buyuk iki faz alternatif akim jeneratorleri Ingiliz elektrikci J E H Gordon tarafindan 1882 yilinda insa edildi Lord Kelvin ve Sebastian Ferranti ayrica bu yeni atesleme sistemini gelistirdi Bu atesleme sistemi 100 ve 300 hertzlik frekanslar uretiyordu 1891 yilindan sonra cok fazli atesleme sistemi karisik ve farkli fazli akim ihtiyacini gidermek amaciyla tanitilmis olundu Daha sonrasinda atesleme sistemi on alti ve yaklasik 100 hertzlik cesitli alternatif akim frekanslarinda dizayn edildi Ayrica bu dizayn ark ve akkor isiklandirma ve ayrica elektrik motorlari kullanimi icindi Kalite ve ekonomik bakimindan cok buyuk niteliklerde elektrik akiminin saglanilma mumkunlugunun anlami akkor ve ark isiginin gelismesine dinamo elektrik makinesinin enerji vermesi ile es degerdir Bu makineler ticari temellere ulastigi zaman voltaik bataryalar yalnizca elektrik isigi ve guc icin gereken akim kaynaginin mevcudiyetiydi Fakat bu bataryalarin maliyeti ve guvenilebilir calisma hali icinde onlarin calisma haline devam edebilme zorluklari pratik isik amaclari icin onlarin kullanimini engelleyiciydi Ark ve akkor lambalarinin calisma tarihi yaklasik olarak 1877 yilina denk gelir 1880 yillarinda fakat bu isiklandirmalarin genel kullanimina yonelik ilerlemeler cok az yapilmisti bu endustrinin hizli sonradan gelen buyumesi genel bilginin temeliydi Depolanmis bataryalarin calismasi ki temel olarak ikincil bataryalar ve akumulatorler olarak adlandirilir yaklasik olarak 1879 da basladi Bu bataryalar simdilerde cok buyuk oranda yarar saglaniliyor Bu yararlanmalara ornek olarak sunlar verilebilir indirici trafo merkezlerinde elektrik guc evlerinde dinamo makinesi santral yardimci techizati elektrikle calisan otomobillerinde cok genis sayilar icinde otomobil atesleme ve baslam sistemleri icinde kullanilir Bunlara ek olarak alarm telgraflari ve diger sinyal sistemleri icinde de kullanilir World s Fair Tesla presentation 1893 yilinda Dunya nin Columbian Uluslararasi Fuarinda elektrik ile ilgili seylerin mevcut oldugu sergilere adanmis bir bina tutulmustu Genel Elektrik Sirketi Edison ve J P Morgan tarafindan arka cikilmistir bir milyon dolarlik maliyetinde dogrudan akima sahip olan elektriksel sergileri guclendirmek amaciyla destekledi Fakat Westinghouse Chicago daki Colombya Sergisini aydinlatmayi destekledi Bunu maliyetin yarisina denk gelen alternatif akim ile gerceklestirilebilecegi gorusune sahiptI ve boylece Westinghouse teklif kazanmis oldu Bu durum tarihte gorulmus ilk girisimdi ve hatta devrimsel bir hareket oldugu soylenilebilir Boylece George Westinghouse Colombya da yapilan dunyanin uluslararasi sergisinde serginin isiklandirilmasini saglayarak elektrigin gucu halka bu sekilde tanitilmis oldu bu da elektrik acisindan devrimsel nitelik tAsimaktadir Ikinci Endustriyel Devrim Thomas Edison 1885 ve 1890 arasinda Italya da olan Amerika da Nikola Tesla Almanya da elektromanyetik induksiyon ile kombine edilmis cok fazli akimlari kesfetti Bahsedilen elektromanyetik induksiyon alternatif devre induksiyon motorunun gelismesine neden olmustur Alternatif devre induksiyon motoru haber tasiyicilara yardimci oldu 19 yuzyilin sonlari ve 20 yuzyilin baslarina dogru elektriksel teknolosinin hizli gelisimi ticari anlamda rekabetci bir ortamin olusmasina neden oldu 1880 lerin sonlarina dogru icinde George Westinghouse ve Thomas Edison birbirlerine karsi muhalif oldular Bu durum George Westinghouse tarafindan desteklenilen alternatif akimin AC dagilimi kullanimina karsilik Thomas Edison un direkt akimi DC icin promosyon yapmasindan dolayi ortaya cikmistir Bircok mucit ticari sistemin gelismesinde yardimci oldu Samuel Morse uzun sirali telgrafin mucididir Thomas Edison ticari olarak elektriksel enerji dagitim ag sistemini kesfeden kisidir Ayrica George Westinghouse elektromotivin mucidiyken Alexander Graham Bell telefonun mucidi olmakla beraber basarili telefon kurumunun kurucusudur 1871 de elektrik telgrafi cok buyuk bir oranda buyudu ve dunyada medenilesmis her ulkede kullanilir oldu Ayrica bir ag sistemini olusturan elektrik telgrafin uzantilari arazi uzerindeki tum yerleri kapsadi Kullanim halindeki sistem daha cok elektromanyetik telgrafti Bu telgraf cesidi New Yorklu S F B Morse un sayesinde olusturulmus bir makinedir ayrica bu sistemin degistirilmis halleri de kullanim icindeydi Dogu ve bati yarimkurelere baglanmis denizalti kablolari ayrica o zamanlar basarili islemler yapmislardi 1918 de elektrik isiginin elektrik demir yollarinin ve diger amaclar icin bunlarin tumu dinamo makinesinin mukemmellestirilmesi ile daha pratik halde tekrarlanilabilir Kullanilan elektrigin cesitlendirilmesi 1871 oncesinde elektriksiz hayatin varligina inanilmasini guc hale getirdi O yillarda bir yazar elektrigin uygulamalari uzerine yazdigi bir kitapta elektrigin kesfi ile ortaya cikan kullanimlarin en onemli ve dikkat cekici olani telgraftir Bu cumle o zamanlar icin dogru olsa da zaman kavrami 1876 dan ibaret olmadigi ve gelismelerin gunden gune degiserek ilerledigi icin soylenilen cumle ileriye yonelik degildi O yillarda Alexander Graham Bell sayesinde icat edilen telefonun ticareti samimiyet ile baslamisti O zamandan beri elektrigin es dallari her yonde atilan buyuk adimlarla oylesine gelisti ve gelismeye devam ediyor ki bu dallarda gelisme surecinin sinirlandirilmasi cok guc endustri ve sanatsal alanda da kendini gosterdi Charles Proteus Steinmetz theoretician of alternating current Alternatif devre AC dogrudan devre DC ile merkezi guc uretimi ve dagitiminda yer degistirdi ve boylece guo dagitiminin verimliligi arttirilmis oldu Thomas Edison un DC yi kullanarak olusturdugu dusuk voltaj dagilimi diger fizikciler tarafindan AC cihazlari ile onemini kaybetti AC cihazlarini yapanlar ve sistemleri ise Westinghouse nin AC sitemi Tesla nin AC icadi ve Charles Proteus Steinmetzin kuramsal calismasi Sonuc olarak sirketi Thomas Edison un sirketi ve AC ye dayali rakip Thomsan Houston arasindaki birlesme tarafindan olusturulmus bir sirketti alternatif devre makinelarini uretmeye basladi Alternatif devrede elektrik guc uzantilarinin dusuk maliyette elektrigi cok uzak bir mesafeden iletebilecegi fark edildigi zaman merkezilestirilmis guc jeneratorlerinin olusturulmasi mumkun oldu Bu durum guc trafolari kullanilip dagilan yolan karsi voltajin degisebilme avantajina sahip olmasi ile gerceklesir Voltaj ilk ileti icin yuksek on binlerce volttan yuz binlercesine bir oranda arttirildi temsili sayi dusuk kilowatt dizimi icinde jenerator voltaji 1891 de yapilan yuksek orandaki gucun yani uc fazli akimin uzun yoldan gecisi on plana cikartildi Bu 16 Mayis ve 19 Ekim arasinda Frankfurtta Westbahnhofe Bati Demiryolu Istasyonu adindaki eski bir istasyonda yapildi Yuksek gucun uc fazli elektrik akimin ilk uzun uzakliktaki gecisi sergilendi Bu uc fazli akim Lauffen da 175 km uzaklikta yaratildi Bu basarili deneme sonucunda akim dunya boyunca elektriksel gecis ag sistemi icin kurulmus oldu Cok daha fazlasi demir yolu terminal ozelliklerinin gelismesi icin yapildi Zor olan sey bu ulkenin tum onemli lokomotiflerinde elektrikle calistirilmadiklarini ret eden lokomotif muhendisi olan birilerini bulmakti Olaylarin diger bir gelisim sureci elektriksel gucten yararlanma beklentisini esit bir sekilde arttirdi Dunyanin her bolgesinde dusen suyun gucu diger bir deyisle dunyanin baslangicindan itibaren bosa gidiyor olan doganin daimi hareket makinesi elektrige donusturuldu ve kullanisli ekonomik olarak calistirilabilecek noktalara yuzlerce uzakliktaki tel tarafindan iletildi Iskocyali elektrik muhendisi olan tarafindan Iskocya dan 1887 yilinin Haziran ayinda ilk defa elektrik uretimi icin ruzgar gulu insa edildi Charles F Brush tarafindan 1887 1888 ararliginda Atlantik da buyuk ve agir makine dizayn edilip insa edildi Bu onun muhendislik sirketi olan evinde insa edildi ve 1886 dan 1900 e kadar calistirildi Adini verdigi Brush ruzgar turbini 56 fit 17m capindaki bir motora sahipti ve 600 foot 18m lik kuleye monte edildi Bugunun standlarina gore cok buyuk olmasina ragmen makine yalnizca 12 kilowatt guc uretiyordu O 144 pervane kanadina sahip oldugu icin nispeten yavas donuyordu Dinamo baglantisi ya bataryayi ya sarj etmek ya da 100 akkorluk isik lambasini uc ve Brush un laboratuvarindaki cesitli motorlari calistirmak icin kullanildi Bu makine 1900 den sonra elektrik Cleveland in merkez istasyonunda mevcut oldugu zaman onemini yitirdi ve 1908 de birakildi 20 yuzyilElektrik ve manyetizmanin cesitli birimleri kabul edilip dunyanin elektriksel muhendis kurumlarinin temsilciligi tarafindan adlandirilmistir Bu birim ve adlar Amerika ve diger ulkelerin hukumetleri tarafindan onaylanilip yasallastirilmistir Boylece Italyan Volta dan dolayi elektromotor birimi olarak volt kabul edilirken Ohm kanunun duyurulmasi ile direncin birimi ohm unlu Fransiz bilim adamindan dolayi da akim yogunlugunun birimi amper olarak kabul edilmistir Ayrica Josep Henry ve onun karsilikli induksiyon calismasi adina yaptigi erken ve onemli deneylerden sonra induktansin birimi olarak Henry kabul edildi Deward ve saf metallerin mutlak sifir noktasinda mukemmel elektromanyetik iletkenler olduklarini ileri surduler daha sonra Dewar direncin olmamasi uzerine olan gorusunu orada her zaman biraz direnc vardir seklinde degistirdi Walther Hermann Nernst onun termodinamikle ilgili ucuncu kanununu gelistirdi ve mutlak sifir noktasinin ulasilamaz oldugunu ileri surdu Carl von Linde ve adindaki ticari arastirmalar yaklasik olarak ayni zamanda Joule Thomson etkisi uzerine patenler almislardir Linde nin patenti yenileyici ters akis metodunu kullanmasindan dolayi kurulmus gerceklerin sistematik buluslar icinde 20 yil boyunca zirvedeydi Birlestirilmis bu surec olarak bilinir Heike Kamerlingh Onnes onun arastirmalari icin bir tane Linde makinesi satti Zygmunt Florenty Wroblewski dusuk sicaklikta elektriksel ozellikler konusunda arastirma yapti fakat onun arastirmasi kazayla olmesinden dolayi erken son buldu 1864 yillarinda ve Wroblewski asiri soguk sicaklikta atlayan direncin elektriksel olgusunu tahmin ettiler Wroblewski ve Olszewski 1880 lerde bunun kanitlarini belgeledi Onnes Leidende bulunan Leiden Universitesinde ilk defa helyumu urettigi ve superiletkenliki sagladigi icin 10 Haziran 1908 bir donum noktasi olarak sayilir 1900 de otucu arki gelistirdi ve en dusuk tondan yuksek tona kadar melodik sesler uretti Lorentz ve Poincare Hendrik Lorentz 1900 ve 1910 arasinda Wilhelm Wien Hermann Minkowski veya Gustav Mie gibi bircok bilim adami doganin butun kuvvetlerinin elektromanyetik orijin bu elektromanyetik dunya gorusu olarak adlandirilir olduguna inaniyorlardi Bu 1892 ve 1904 yillari arasinda Hendrik Lorentz tarafindan gelistirilen elektron kurami ile iliskilendirildi Lorentz cisim ve eter arasinda sert bir ayrim tanitti bu yuzden onun modeli icinde eter tamamen hareketsiz ve uygun komsu cisimlerin icinde hareket halinde kurdurulamayacak durumda Oncesinde olusturulan diger elektron modellerinin aksine eterin elektromanyetik alani elektronlar arasinda ara bulucu olarak gorulur ve alan icindeki degisiklikler isik hizindan daha hizli olmadan yayilabilir 1896 da Lorentz uzerine yazdigi tezden sonra Pieter Zeeman onun gozetleme gozlemcisinin emirlerine itaat etmeyi red edip guclu manyetik alan tarafindan uretilen spektral cizgilerin ayrilmasini olcek amaciyla laboratuvar araclarini kullandi Lorentz onun kuramine dayali Zeeman etkisini kuramsal olarak acikladi bu durum her ikisinin 1902 de fizik alaninda Nobel odulu almasini sagladi 1895 te Loretnz nin temel konsepti v c derecesinin sartlari icin es deger cumlelerin kurami ydi Bu teorem hareket halindeki bir gozlemcicnin etere gore geri kalan gozlemciler gibi ayni gozlemi yapmasini saglar Bu teorem 1904 te Lorentz tarafindan butun derecelerin sartlari icin genisletildi Lorentz soyle belirtti yapida degisiklikler oldugu zaman uzay zaman cesitlendirilmesini degistirmek de gerekliydi Lorentz ve 1895 te matematiksel iceriginden bahsederken Michelson Morley deneyini aciklamak icin de 1892 de fiziksel uzunluk daralmasi gibi konulari tanitti O 1897 1900 ve Lorentz 1899 1904 tarafindan Lorentz donusumu olarak adlandirilan formullerle sonuc buldu 1921 1928 araliginda soyle bir cikarimda bulundu yerel zaman onun tarafindan calisma hipotezi ve matematiksel beceri olarak gorulurken o dogru zaman olarak eter icinde kalan saatleri esas zaman olarak goz onunde bulunduruyordu Bu yuzden Lorentz in kurami modern tarihciler tarafindan matematiksel gecislerin eter icinde geri kalan gercek sistemden hareket halindeki simgesel sistem icinde olma durumu olarak gorulur Henri Poincare Lorentz in devam eden calismalari sonrasinda Henri Poincare gorecelik prensibi konusunda cok fazla durumlari formulle etti ve bunlari elektrodinamik ile harmanlastirmayi denedi O es zamanda isigin hizina bagli olan kullanisli duzeni acikladi boylece mumkun oldugu kadar basit olan doga kanunlarinin ispatsiz kabul edilmesi isik hizinin sabitligini kullanisli hale getirmis olacakti 1900 de Henri Poincare Lorentz in yerel zamanini isik sinyalleri ile saat senkronizasyonu sonucu olarak yorumladi ve kutle m E c2 displaystyle m E c 2 nin simgesel sivisi olarak adlandirilan seyin elektromanyetik enerjisi ile karsilastirarak elektromanyetik momentumu tanitmis oldu Ve son olarak 1905 in Haziran ve Temmuz aylarinda yer cekimin de dahil oldugu doganin genel kanunu olan gorecelik prensibini acikladi O Lorentz in birkac hatasini duzeltti ve elektromanyetik denklemlerin Lorentz ortak degiskenini kanitladi Ayrica Henri Poincare elektron duzenini dengede tutmak amaciyla elektriksel olmayan kuvvetlerin varligini destekledi ve elektromanyetik dunya gorusunden zit olarak yer cekiminin elektriksel bir kuvvet olmadigini ileri surdu Fakat tarihciler sunu ifade ettiler Henri Poincare hala eter kavramini kullanmisti ve gorunen ile gercek zaman arasinda bir ayrim yapmisti bu yuzden modern anlamda ozel gorecelik kanunu icat etmedi Einstein nin Mukemmel Yili Albert Einstein 1905 1905 te Albert Einstein patent ofisinde calisiyorken en buyuk Alman fizik dergisi olan Annalen der Physiknde 4 yazi yayinladi Bunlar olarak tarihte yerini aldi Isigin parcacikli yapisi uzerine yazilmis kagitta bir iddia ileri surdu ozellikle fotoelektrik etkisi konusunda yapilan net deneysel sonuclari yasayi daha anlasilir kilabilir bu yasaya gore isik enerjinin ayrik paketleri olarak madde ile etkilesime girer Bu iddia 1900 de Max Planck tarafindan tamamen matematiksel olarak tanitilmisti ve goruluyor ki isigin dalga kurami ile celiski halinde Einstein 1905a Einteiin in bu kurami kendisinin devrimsel olarak nitelendirdigi tek calismasiydi uzerine yazdigi yazida molekuler hareketin dogrudan kaniti olarak cok kucuk nesnelerin rastalantisal hareketlerini acikladi boylece desteklerEinstein 1905b Hareket halindeki cisimlerin elektromanyetiki uzerine yazdigi yazida radikal ozel gorecelik kuramini tanitti Buna gore gozlemcinin hareket durumu uzerindeki gozlemlenilmis isik hizinin bagimsizlik durumu es zamanlilik kavrami acisindan temel degisiklikler gerektirdi Bunun sonuclarina hareket halindeki cisimlerin zaman uzay durumunu da dahil eder Bu hareket halindeki cisimler gozlemcinin durumuna gore yavaslar ve temasa gecer Bu yazi isik sacan eter iddiasinda fizigin zaman konusunda basta gelen kuramlarden biri gereksizdi Einstein 1905c Onun uzerine yazisinda oncekilerinden farkli bir icerik olarak goz onunde bulunduruluyor Einstein onun ozel gorecelikle ilgili denklemlerden sonuc cikardi bu daha sonra cok iyi bilinen E mc2 displaystyle E mc 2 aciklamasiydi Buna gore kutlenin cok kucuk miktarlari buyuk miktarda enerjiye donusturulebilir Einstein 1905d Tum bu dort yazi bugun cok buyuk bir basari olarak goruluyor ve bu yuzden 1905 yili Einsten in Harika Yil olarak bilinir Fakat o zamanlar bu yazilar cogu fizikci tarafindan onemli olarak gorulmuyordu ve bu yazilari degerlendiren fizikcilerin bircogu net olarak reddetmisti 20 yuzyilin son yarisi Paul Adrien Maurice Dirac Kuantum kuraminin ilk formulu Paul Adrien Maurice Dirac sayesinde madde ve radyasyon iliskisini tanimlayarak ortaya konmusti Paul Dirac 1920 boyunca bir atomun kendiliginden yayilma sabitini hesaplayabilen ilk kisiydi Paul Dirac elektromanyetik alanin nicelenmesini taneciklerin operatorlerini imha etme ve yaratma icerigi ile harmonik salinimlarin birligi olarak tanimlar Bunu takip eden yillarda Wolfgang Pauli Eugene Wigner Pascual Jordan Werner Heisenberg ve Enrico Ferminin sayesinde olusturulmus seckin kuantum elektromanyetik formulunun katkisiyla protonlarin ve yuklu taneciklerin dahil oldugu fiziksel sureclerin icin herhangi bir hesaplamanin olusturulmasi mumkun kilinabilecekti Fakat 1937 1939 arasinda Felix Bloch ve Victor Weisskopf tarafindan yapilan calismalarin ortaya cikardi ki bahsedilen hesaplamalar yalnizca perturbasyon kuraminin ilk durumu icin guvenilebilir ve bu problem coktan Robert Oppenheimer tarafindan ifade edilmisti Sonsuzluk serisi icinde cok yuksek dizilimlerde bu tur hesaplamalarin anlamsizligi kuramin icsel istikrarligi uzerine supheler ortaya cikardi O zamanlar bu problem icin herhangi bir cozum gosterilmedi ve bu durum ozel gorecelik ve kuantum mekanigi arasinda var olan temel uyusmazlik olarak goruldu 1938 yilinin Aralik ayinda Alman kimyacilar olan Otto Hahn ve Fritz Strassmann Naturwissenschaften adinda bir el yazmasi gonderdiler Bu yaziya gore onlar notron ile uranyum u bobardiman ettikleri zaman baryum elementini elde etmisler ayni zamanda onlar bu sonuclari Lise Meitner ile paylastilar Meither ve onun yegeni Otto Robert Frisch bu sonuclari nukleer fizyon gibi dogru bir sekilde yorumladi Frisch bunu 13 Ocak 1939 tarihinde deneysel olarak kanitladi 1944 te Hahn kimya nukleer fizyonun kesfi ile Nobel Odulu aldi kesfini belgeleyen bazi tarihciler Meitner in Hahn ile Nobel Odulu almasi gerektigine inaniyorlardi Kuantum kurami ile ilgili zorluklar 1940 in sonlarina dogru artti Mikrodalga teknolojisi ile ilgili gelismeler bir seviyesini degistirebilme adina daha net olcum alinmasini mumkun kildi Bu durum ve elektronun manyetik momenti olarak bilinir Bu deneyler kurami aciklamayan tutarsizliklari anlasilir hale getirdi 1950 lerde kabarcik ve kivilcim odalarinin kesfi ile deneysel hadron olarak adlandirilan buyuk ve surekli gelisen tanecikleri kesfetti Goruldu ki bu taneciklerin cok buyuk bir sayisi esas tanecikler olmayabilir Bell Labs 1945 te savasin sonlarindan sonra Kati Hal Fizik Grubunu kurdu Bu gruba liderlik eden William Shockley ve kimyaci Stanley Morganken bu gruba dahil olan digerleri ise John Bardeen ve Walter Brattain fizikci Gerald Pearson kimyaci Robert Gibney elektronik uzmani Hilbert Moore ve birkac teknisyen Onlarin gorevi kirilabilen cam vakum amplikatorune kati hal alternatifi bulmakti Onlarin ilk girisimi iletkenligi etkilemek amaciyla yarim iletken uzerindeki harici elektriksel alan kullanma hakkinda iddialara sahip olan Shockey e dayaliydi Bu denemeler butun materyal ve dizilimler icinde her zaman basarisizliga ugradi Bu grup Bardeen kurami destekleyene kadar duraksadi Bu kurama gore istenilen yuzey durumlari alanin yari iletkenden nufuz etmesini onledi Grup odaklarini bu yuzey durumlarina dogru cevirdi ve onlar hemen hemen gunluk olarak calismalarini tartisir hale geldi Grubun raporu mukemmeldi ve iddialar degistirildi Elektron deneyleri icindeki problemler gibi Hans Bethe tarafindan cozum icin bir yol verildi 1947 de Shelter Adasinda bir konu uzerine konferans verdikten sonra o New York tan Schenectady a ulasmak icin treni kullanarak seyahat ediyorken Bethe hidrojen atomunun degisken uzantilarini gorecelik olmaksizin hesaplamasini tamamladi tipki Lamb ve Retherfordun olctugu gibi Hesaplamalarin sinirliligina ragmen anlasma mukemmeldi Iddia basit olarak sonsuzlugun kutle ve yuke baglanmasiydi Buradaki yuk ve kutle aslinda deneylerde sonlu bir degerde sabitlestirilmistir Bu yolla sonsuzluk bu sabitler icinde absorbe edilmis olmakla beraber deneyler ile sonlu bir sonuc uretmistir Bu prosedur yeniden normallesme olarak adlandirilir Richard Feynman Bathe nin sezgisine ve Sin Itiro Tomonaga Julian Schwinger Richard Feynman ve Freeman Dyson tarafindan gorus bildirilen konu uzerine dayali olarak es degisken formullerin tam olarak saglanilmasinin mumkun oldugu goruldu Bu esdegerlik formulleri kuantum elektro dinamiginin yorunge serisi icinde herhangi bir diziliminde sonluydu Sin Itiro Tomonaga Julian Schwinger Richard Feynman ve bu alandaki calismalari dolayisiyla 1965 yilinda Nobel odulune sahip oldular Onlarin ve Freeman Dyson nin katkisi yorunge kuraminin herhangi bir diziliminde gozlenebilme hesaplamalarina olanak saglayan kuantum elektrodinamiginin es degerlik ve es degisken hakkindaydi Feynman in diagramina dayali olan matematiksel teknigi ilk etapta alan kuraminden Schwinger ve Tomonoga nin yaklasimlarindan farkli gorundu fakat Freeman Dysonlater iki yaklasimin da es deger oldugunu gosterdi Renormalizasyon daha sonradan kuantum kuraminin temel acilarindan biri oldu ve kuramin kabul edilebilme noktasinda kritik bir rol ustlendi Renormalizasyon pratikte cok iyi calismasina ragmen Feynman onun matematiksel gecerliligi konusunda hicbir zaman tam olarak rahat olamadi hatta bu yuzden renormalizasyon hokus pokus yani uckagitcilik anlamlarina da karsilik gelir QED butun kuantum kuramlari icin model ve sablon olma gorevini ustlenir Peter Higgs Jeffrey Goldstone Sheldon Glashow Steven Weinberg Abdus Salam ve digerleri gucsuz nukleer kuvvetin ve kuantum elektro dinamiginin nasil tek bir elektro gucsuz kuvvet icinde butunlestirilecegini birbirlerinden bagimsiz olarak gosterdiler Robert Noyce Kurt Lehovec e p c birlesme izolasyonu prensibi konusunda guvendi Jack Kilby 1958 yilinin Temmuz ayinda butunlenmis devre goz ununde bulundurulmasi gerektigini goz onunde bulundurdu ve yine ayni yilin eylul ayinda il defa bunun uzerine calismasini basarili bir sekilde gosterdi 1959 un 6 subatinda onun ilk patent basvurusunda en yeni cihazini tanitti bu cihaz yari iletken materyalin cismiydi ve bu materyalde elektrik devrenin butun bilesenleri tamamen birlestirilmis Kilby onun birlestirilmis devre icadindan dolayi 2000 de fizik dalinda Nobel Odulu aldi Robert Noyce ayrica Kilby den yarim yil sonra onun kendi birlestirilmis devre iddiasini ileri surmustu Noyce nin mikrodevresi Kilby in cozemedigi bircok problemi cozmustu Kilby in mikrodevresi germanyumdan olusurken Noyce nin mikrodevresi silikondan olusur Philo Farnsworth Farnsworth Hirsch Fusor u ya da sadece Fusor nukleer fuzyon olusturmak icin Farnsworth tarafindan tasarlanmis bir aparat gelistirdi en kontrollu fuzyon sistemlerden farkli olarak yavasca isinan manyetik olarak sinirli plazma Fusor dogrudan bir reaksiyon odasina yuksek sicaklik iyonlari enjekte eder Boylece karmasikliktan onemli miktarda kacinir 1960 larin sonlarinda Farnsworth Hirsch Fusor fuzyon arastirma dunyasina tanitildiginda Fusor tum fuzyon reaksiyonlari uretebildigini acikca kanitlayan ilk cihaz oldu Hizli bir sekilde pratik guc kaynagi haline gelebilecegine dair umutlar yuksekti Fakat diger fizyon deneyleri gibi guc kaynagini gelistirmenin zor oldugu kanitlanmistir Bununla birlikte Fusor pratik bir noron kaynagi oldugundan beri bu rol icin ticari olarak uretilir 1960 ta standart model yolundaki ilk adim Sheldon Glashow in elektromanyetik ve zayif etkilesimleri birlestirmek icin olan kesfidir 1967 yilinda Steven Weinberg ve Abdus Salam cagdas bir bicim vererek Glashow un elektrozayif kuraminin icine Higgs mekanizmasini dahil etti Higgs mekanizmasini standart modelde butun temel parcaciklarin kutlelerinin meydana getirdigine inanilmaktadir Bu leptonlar ve kuarklar gibi W ve Z bozonlarini ve fermions kutlelerini kapsar 1973 te CERN de Z bozonu degimi nedeniyle notr zayif akimlar kesfedildikten sonra elektro kuram yaygin olarak kabul oldu ve Glasho Salam ve Weinberg bunu kesfetmek icin fizik 1979 Nobel Odulunu paylasti Deneysel olarak 1981 de W ve Z bozonlari kesfedildi ve bunlarin kutleleri standart model tahmini gibi bulundu Bircok katki saglanilan guclu etkilesim kurami 1973 1974 yillari arasinda deneyler kismi olarak yuklenmis kuarklardan olusan hadronlarin varligini onayladiktan sonra onun modernlesmesini sagladi 1970 lerde kuantum krom dinamiklerinin kurulumu ile temel ve degisken taneciklerin kurulmasi son buldu Bu durum degiskenlik degismezligin matematigine dayanan standart modelin kurulumuna olanak sagladi ve yer cekimi disindaki butun kuvvetler basarili bir sekilde tanitildi ayrica genel anlamda dizayn ve uygulama araligindaki kabullenmeler ayni kaldi Yapi icindeki Kuantum elektrodinamikleri v elektro gucsuz etkilesimdeki standart model gruplari es degisken grup olan SU 3 SU 2 U 1 tarafindan simgelendi Standart model icindeki zayif ve elektromanyetik etkilesim birlesim formulleri Abdus Salam Steven Weinberg ve akabinde Sheldon Glashow sayesinde olusturulmustur Cern de yapilan notr gucsuz akimlarin varliginin kesfinden sonra standart modelin icindeki Z bozonforesenin de aracilik etmesiyle Salam Glashow ve Weinberg fizikcileri 1979 yilinda fizik dalinda onlarin elektro zayif teorisi sayesinde Nobel Odulu aldilar Bu asamadan itibaren cesitli kesifler birbiri ardina geldi 1977 de botom kuarkin kesfi 1995 te tepe kuarki kesfedilirken tau notrina kuarkinin kesfi 2000 yilinda yapildi Bu kesifler de standart modelin guvenini arttirdi Deneysel sonuclarin cesitlenmesi ile bu modelin basarisi aciklanmaya devam etti Elektrodinamik baglantilar 21 yuzyil baslamadan once elektromanyetik baglamalar gezegen ve nesne arasinda belli bir acidaki yerel dikey dogrultusunda yonlendiriliyordu Manyetik alan kesmekle birlikte akim yaratti boylece donen cisminin birkacinin kinetik enerjisini elektriksel enerjiye donusturdu Tetherin sonu yuzey katmanini terk edebilir boylece iyonosfer ile elektriksel bir bag yaratilir ayrica jenerator yaratir Itici guc sistemin bir parcasi olarak uzay araclarinin yonunu degistirmek amaciyla guclu ve uzun iletkenler kullanilabilir Bu durum uzay seyahatini onemli olcude ucuzlastiracak bir yoldur O dusuk butce ile manyetik yelken ile basitlestirilebilir O ya hareket halindeki uzay aracini frenlemek ya da hizlandirmak amaciyla kullanilabilir tether boyunca iletildigi zaman o manyetik alana karsi bir kuvvet uygular ve tether uzay aracini bu sekilde hizlandirmis olur 21 yuzyilElektromanyetik teknolojiler Gelismekte olan tecnolojiler arasinda bir sira vardir 2007 yilinda gelismis supersonik iletkenlere gore tasarlanmis kati mikrometre olcekli cift katmanli elektrik kapasitorleri deep sub voltage nanoeletronik ve benzerleri CMOS in 22 nm teknolojik dugumu gibi dusuk voltajli elekronikler icin vardi Ayrica nanotel pil lityum iyon pil 2007 yilinda DR Yi Cui onderligindeki takim tarafindan icat edilmistir Manyetik Direnc Manyetik rezonans goruntulemenin tiptaki temel onemi ve uygulanabilirliginden dolayi University of Illinois at Urbana Champaign mezunu Paul Lauterbur ve Nottingham Universitesi mezunu Peter Mansfield 2003 yilinda Manyetik resonans goruntulemedeki buluslar ile Psikoloji ve tip alanindaki Nobel odulunu kazandilar Nobel atifi Lauterburg un uzamsal lokasyon belirlemek icin manyetik alan gradyanlari kullanmasindaki onsezisine yapilmistir Bu bulus 2 boyutlu resimlerin hizli edinmesini saglamistir Kablosuz Elektrik Kablosuz elektirk kablosuz enerji transferinin bir baska sekli ve elektriksel enerjinin uzak nesnelere kablo olmadan iletme bicimidir WiT ricity 2005 yilinda Dave Gerding tarafindan bulundu ve daha sonra 2007 yilinda Prof Marin Soljiaic tarafindan yurutulen projede kullanildi MIT arastirmacilari 60 watt gucundeki lambayi 2 metre uzaktan 45 verimle 2 tane 5 donusumlu 60 cm capli bakir bobin kullanarak aydinlatmayi basardilar Bu teknoloji tuketim endustri tip ve askeri alanlarda kullanilma potansiyeli cok fazla olup asil amaci ise pil batarya kullanimini azaltmaktir Radyo dalgalariyla karismadigi ucuz ve etkili olmasi ve ayrica lisans ya da devlet izini gerektirmedigi icin bilgi iletisiminde de kullanilabilir Birlestirilmis kuramlar 2010 yili itibari ile doganin Buyuk Birlesik kuram ile acilandigini kanitlayan somut bir kanit bulunmamaktadir Higgs bozonu deneysel olarak ispatlandi Notrino saliniminin kesfi Standart modelin tamamlanmadigini ve SO 10 gibi belirli GUT lere karsi ilginin yenilenmesini belirtti Belirli GUT nin yapilabilecek az sayidaki deneylerinden birisi proton ayristirma ve ayrica fermiyon kutleleridir Supersimetrik GUT icin birkac ozel test daha vardir Kuantum renk dinamiginin guc testi icin Gauge cifti zayif nukleer kuvvet ve hypercharge Gut adi verilen ortak bir uzunluk olceginde bir arada gorunuyorlar ve bu olcek yaklasik olarak GeV uzunlugunda ki bu biraz akil celici BU numarasal gozleme gauge cift birlesmesi denir Standart Model parcaciklarindaki superpartnerlerin varligi gercek olarak kabul edilirse bu olcek oldukca kullanislidir Siradan supersimetric olmayan SO 10 modellerinin Pati Salam grubu gibi ortalama bir gauge olcegi ile calismayacagini varsayarak da ayni sonuca ulasmak mumkundur Her seyin kurami kuramsal fizikteki bilinen butun fiziksel olaylari aciklayan ve birbirine baglayan farazi bir kuramdir ve bir prensip icerisinde yapilan butun deneylerin tahmin etme yetkisine sahiptir M Kurami bitmis degildir ancak altinda yatan butun matematiksel sorunlar cozulmustur ve bunu yaninda sadece sicim kuramina yardim etmekle kalmayip evrenle ilgili butun bilimsel gozlemlerimizde de yardimci olacaktir Dahasi kuantum mekanigi ve yer cekiminin sahip olmadigi matematiksel tutarliliga sahiptir Maalesef daha fazla boyutlari 4 Boyut gibi inceleyebildigimiz gune kadar M Kurami ile laboratuvarda gozlemleyebilecegimiz fazla bir sey yoktur Michio Kaku ya gore M Kurami bize her seyin kurami ile ilgili kisa ama oz bilgi verebilirmis soyledigine gore altta yatan formul bir tisorte bile sigarmis Var olan sorunlar 1931 yilinda fizikci Paul A M Dirac in Manyetik kuvvetin Quantum kuramindaki manyetik monopoller hakkindaki yazisi Deneysel fizikte manyetik monopollerin bulunmasi var olan bir sorundur Bazi kuramsal modellerde monopoller parcacik hizlandiricida yaratilamayacak kadar buyuk kutlelere sahiptirler ve bu yuzden de gozlenememektedirler 20 yildan fazla suren arastirmalardan sonra yuksek isi super iletkenliginin asil kaynagi hala tam olarak bilinmemektedir Ancak oyle gorunuyor ki geleneksel super iletkenlikteki elektron fonon etkilesim mekanizmalari yerine birisi gercek elektronik mekanizm ile ugrasiyor Ayrica s dalga eslestirmesi yerine d dalga eslestirmesi onemlidir Bu arastirmalarin tek amaci oda sicakligindaki super iletken ile ilgilidir Ayrica bakinizElektromanyetizma teorisinin zaman cizelgesiKaynakca From Physico Mechanical Experiments 2nd Ed London 1719