Ermeni-Kürt ilişkileri, Kürtler ve Ermeniler arasındaki tarihsel ilişkileri kapsamaktadır.


İslam Fetihleri Dönemi

Kürtler ve Ermeniler hem kültürel hem de politik açıdan zamanla giderek daha da belirgin bir hal aldılar. Ermeniler Hıristiyanlığı resmî dinleri olarak seçerken, Kürtler ise bölgeye yapılan Arap akınlarıyla beraber İslam'ı kabul ettiler.
Ermenilerin çoğu Hristiyan kalmasına rağmen, bazıları Türk egemenliği altında müslüman oldu. Müslüman olan Vasburagan Ermenileri zamanla Kürt kültürüne adapte olarak asimile olmuşlardır. Bunun başka bir yerde de meydana gelmesi muhtemeldir. I.Dünya savaşı ve Ermeni tehcir'i gibi diğer faktörlerin yanı sıra, 20. yüzyılın başında Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Ermenilerin varlığı nispeten düşük gösterilmiştir.
11. yüzyıla doğru, Orta Asya'dan gelen göçebe Türk kabileleri, Kürtler, Ermeniler ve diğer yerlilerin yerel nüfusu pahasına Orta Doğu ve Anadolu'ya taşınmış ve etnik karışımın daha da değişmesine sebebiyet vermiştir.
Osmanlı imparatorluğu
1828-29 Rus-Türk Savaşı'na kadar, Kürtler ve Ermeniler arasında düşmanca bir tavır görülmemiştir.[] 1840'lara gelindiğinde ise bölgedeki idari düzenin değişmesine yönelik reformlardan sonra Kürt- Ermeni ilişkileri de payını almıştır. Özellikle II. Mahmud döneminden itibaren Kürt-Ermeni ilişkilerinde değişikler görülmeye başlanmıştır. Zira bu döneme kadar Osmanlı Devleti adına Kürt Emirleri'ne vergi veren Ermeniler artık Patrikhane'ye vergilerini vermeye başlamış ve bölgedeki idari düzenlemeler neticesinde Kürtler ile Ermeniler arasında arazi sorunları ortaya çıkmıştır. Bu tarihlerden itibaren 1877-1878 yıllarına kadar, her iki etnik grubun insanlarının birlikte sorunsuz ve birbirlerine hoşgörülü bir ortam içerisinde aynı şehirlerde ve köylerde yaşadığı da bilinmektedir. Fakat 1877-1878 yılları Osmanlı ve Rusya arasında gerçekleşen 93 Harbi sonrası Ermeniler açısından, Rusya yardımıyla kurulacak bağımsız bir Ermenistan umudunun artmasına sebebiyet verdi.
Ermeniler, II. Abdulhamid'in Osmanlı'nın başına geçmesi ve Kanun-i Esasi'nin kabulü üzerine başlangıçta bu durumdan memnun ancak bağımsızlık fikriyatı içerisindeydiler. Ardından etkin bir meşruti yönetimin varlığını gören Ermeniler'in bağımsızlık ümitleri artmaya başlamış ve bulundukları illerde kendilerin baskı ve haksızlıkların mevcudiyetini belirterek meclis toplantılarında bu konular üzerinde dilekçeler sunmuşlardır. Bu dönemde Patrikhane tarafından alenen Bulgaristan ve Sırbistan'a herhangi bir bağımsızlık verilmesi durumunda, Ermeniler'inde bu durumdan yararlanacağı dile getirilmekteydi. Ancak bu süreç içerisinde Ermeni öncülerinin bağımsız bir devlet kurmasına engel teşkil eden en büyük unsurlardan biri Doğu Anadolu bölgesinde yer edinen feodal Kürtler olmuştur. Bu dönemde Kürtler, Beyler, Ağalar ve Şeyhler gibi bölgede yer alan feodal unsurlar tarafından yönetilmektedir.
Kürt feodalizmi, 19. yüzyılın sonlarına kadar devam etmiş ve Kürt milleti üzerinde günümüz de dahi izlerinin belirgin bir şekilde görülebileceği bir sistemdir. Kürt feodalizminde, Kürtler'in çoğu bir aşirete mensup olurlardı fakat aşiretlere mensup olmayan Kürtler de mevcuttu. Yine kanaat önderi Şeyhler'in takipçileri olan mürid adı verilen bir kesimde mevcudiyetini korumaktaydı. Bununla beraber Kürdistan toprakları üzerinde yüzyıllardır hakimiyet sürmüş hanedanlara mensup Kürt Beyleri de varlığını sürdürmekteydi. Herhangi bir aşirete mensup olmayan ve toprak sahibi olmayan Kürtler, "Kurmanç" olarak adlandırılırlardı. Kurmançlar bu düzenin en alt tabakasını oluşturmaktaydılar ve genelde çobanlık ya da çiftçilik ile uğraşırlardı. Kurmançlar'ın üzerinde ise "Aşîr" adı verilen aşiret mensupları vardı. Aşîrler ise aşiretlere mensup aileler idi ve genellikle çok az bir toprağa sahip olmakla beraber aşiretin Ağasına bağlı idiler. Ağalar, aşiretlerin reisleri ve Aşîrler'in yöneticileriydiler. Ayrıca ağalar genellikle büyük bir toprak bütünlüğüne hakimdiler. Bununla beraber bir de Kürtler'in ruhban sınıfı olan Şeyhler mevcuttu, bunlar günümüzde dahi görülebilecek, mürid denilen takipçilere sahip ve Kürtler arasında saygı gören bir tabakadır. Bunların hepsinin üzerinde ise yüzyıllarca Kürt bölgelerine hükmetmiş hanedanların devamı niteliğinde Kürt Beyleri bulunmaktaydı. Kürt Beyler'i genellikle aşiret ağaları veya şeyhleri ile akrabalık bağlarıyla bağlanmış ve Osmanlı Devleti ile beraber hareket eden ailelerden oluşmaktaydı.
Tüm bu düzen Ermeni üst yöneticilerinin, çoğunluğu Kürt otoritesinden oluşan bu bölge içerisinde; bağımsız bir devlet kurmayı amaçlayan fikirleri ve planlarını tehlikeye atmaktaydı. Kürtler bu dönem içerisinde, Doğu Anadolu'da bir Ermeni devletinin kurulabilmesi için engel teşkil eden en büyük etkenlerden birisi olmuştur. 93 Harbi sonrası, Ermeni Patriği Mgr. Nerses Varjabedyan ve patrikliğin öbür üyeleri, Rus orduları başkomutanı olan Grandük Nikola ile görüşerek Ayestefanos antlaşmasına Ermenileri kapsayan 16. Maddeyi eklemişlerdir. Bu madde'nin antlaşmaya eklenmesi için Ermeni patrikliği, Ermenilerin baskı gördüğünün ve Ermeni nüfusunun yer aldığı bölgelerde imtiyazlara ihtiyaç duyulduğunu öne sürmüştür. 3 Mart 1878 tarihinde imzalanan Ayastefanos Antlaşması’nın 16. maddesi ve 13 Temmuz 1878 Berlin Antlaşması'nın 61. maddeleri gereğince Osmanlı İmparatorluğu, Ermenilerin mevcut olduğu yerlerde Ermeniler açısından gerekli imtiyazları sağlayacak ve Ermeni halkını Kürtler ile Çerkesler'den gelebilecek saldırılara karşı koruyacağını taahüt etmiştir. Bu maddeler'in Osmanlı tarafınca kabul edilmesi üzerine Ermeniler bağımsızlaşma yolunda bir adım daha atmışlardır. Bunun neticesinde, 1878 Berlin Antlaşması sonrası Ermeniler sırasıyla büyük Ermenistan'ı kurmayı amaçlayan örgütler kurmuşlardır. Bu örgütler Kara Haç (Van), Vatan Savunucuları (Erzurum), Armenekan (Van), Hınçak (Cenevre), Taşnak (Tiflis) örgütleridir. Ayastefanos Antlaşması'nın 16. Maddesi ve Berlin Antlaşması 61. maddesi'nde yer alan ifadeler şu şekildedir ;
“ | Ermenistan’da Rusya’nın taht-ı istilasında bulunub Devlet-i Aliye’ye iadesi lazım gelen mahallerin tahliyesi oralarca devleteynin münasebât-ı hasenesini muzır karışıklıklara mahal verileceğinden, Devlet-i Aliye’ye, Ermenilerin meskun bulunduğu eyaletlerde, menafi’i mahalliyenin icab etdiği ıslahat ve tesisatı bilâ ifâte-i vakt icra etmeyi ve Ermenilerin Kürdlere ve Çerkeslere karşı emniyetlerini istihsal etmeyi taahhüd eder. | „ |
—Ayastefanos Antlaşması 16. Maddesi |
“ | Bab-ı Alî, ahalisi Ermeni bulunan eyalatda ihtiyacat-ı mahalliyenin icab etdiği ıslahatı bila-te’hir icra ve Ermenilerin Çerkes ve Kürdlere karşı huzur ve emniyyetlerini temin etmeyi taahhüd eder ve ara sıra bu babda ittihaz duracak tedabiri devletlere tebliğ edeceğinden, düvel-i müşarun ileyhim tedabir-i mezkurenin icrasına nezaret eyleyeceklerdir. | „ |
—Berlin Antlaşması 61. maddesi |
Antlaşmalarda yer alan her iki madde birbirini tekrarlayan ve Ermenilere verilecek olan imtiyazlara yönelik maddelerdir. Ayrıca bu antlaşmalar Rusya tarafından Ermeni konusunu uluslararası bir konu hâline getirmiş ve Osmanlı'nın bölgede sıkıntılı bir sürece girmesine sebebiyet vermiştir.
Bölgede Yaşayan Ermeni Nüfusu

Osmanlı İmparatorluğu içerisinde, kapsayan bağımsız bir Ermenistan düşüncesinin mevcudiyeti sırasında bölge nüfusu süregelen bir tartışma mahiyetini almıştır. Doğu Vilayetleri genellikle Kürtler'in ve Ermenler'in ağırlıklı yaşadığı vilayetleri ifade etmekteydi. Ancak Doğu Vilayetleri içerisinde Kürt nüfusu tarih boyunca en büyük nüfus olarak varlığını sürdürmüştür. Bölgede yaşanan Ermeni nüfusu hakkında her ne kadar kesin bir bilgi mevcut olmasa dahi dönemin kaynaklarından edindiğimiz bilgiler dahilinde mevcut Ermeni nüfusunda 1880 yıllarından sonra özellikle Hamidiye Alayları ve Ermeni tehciri nedeni ile yoğun bir düşüş görülmektedir. Ermeni nüfusunda görülen bu önemli düşüş, o dönem içerisinde yaşanan göçlerin ve savaşların bilançosunun ne denli ağır olduğunu göstermektedir.
|
|
|
|
|
İlk milliyetçi Kürt Hareketleri ve Ermeni İlişkileri (1880-1890 Yılları)

1877-78 Rus-Türk Savaşı'nın ardından Rusya ve Avrupa, Osmanlı'da yaşayan Hristiyan toplulukların daha iyi şartlar içerisinde yaşaması adına Osmanlı'ya baskılar yapıyor ve Hristiyanlara yönelik imtiyazlar yaratmaya çalışıyordu. Bu dönem içerisinde nüfuzu Hakkâri bölgesi ve İran Kürtleri üzerinde etkin olan Kürt kanaat önderi Şeyh Ubeydullah Nehri, İran Hükûmetinin bölge halkı üzerinde gerçekleştirdiği haksızlıklar ve Doğu Anadolu bölgesinde yaratılmak istenen olası bir Ermenistan'a karşı bölgede isyan etti. İsyan öncesinde, Berlin Konferansı sonrası İngiliz konsolosu Captain E. Clayton ve Rus konsolosu Albay K. Gamsaragan, Ermeniler'e sunulması istenen imtiyazları kontrol amaçlı Van'a gelmişlerdir. Konsolosların bölgeye geldiği dönem içerisinde Kürdistan dahilinde birden fazla olay gerçekleşmekteydi. 1880 yılında Hac'dan dönen Şeyh Ubeydullah Nehri, Şemdinli'ye gelerek neredeyse bölge içerisinde yer alan bütün Kürt halkını kendi ruhani liderliği altında toplamaya başladığı göze çarpmaktaydı. Ayrıca Ubeydullah Nehri'nin oluşturmuş olduğu bu mürid topluluğundan bir ordu yaratıp Ermeniler üzerine sefer düzenleyeceği dedikodusu da bölge dahilinde yaygın bir söylem halini almıştı. Bu dedikodular üzerine Süryani Patriarkı Mar Şimon, Van'a gelen konsoloslara haber yollayarak Ubeydullah Nehri'nin içerisinde bulunduğu sefer hazırlığını kendilerine bildirmiştir. Ardından haberi alan Rus konsolos bu bilginin gerçekliğini araştırmak üzere adamlarını görevlendirirken, İngiliz konsolos ise bölgeye gelerek Ubeydullah Nehri ile iletişime geçmek istemiştir. İngiliz konsolosu, Ubeydullah Nehri ile konuşmasında Doğu vilayetlerinde Ermeniler ile Süryani Hristiyanlar'ına verilecek olan imtiyazlardan bahsetmiş ve Osmanlı ile barış içerisinde yaşamalarını dilediklerini ifade etmiştir. Ardından Ubeydullah Nehri'ye bölgede yayılmış olan dedikodulara değinerek Kürtler'in ileri gelenlerinin neden çevresinde toplandığını sormuş ve niyetini öğrenmek istemiştir. Tecrübeli bir din adamı ve siyasi bir kişiliğe sahip olan Ubeydullah Nehri ise kendilerinin Sultana bağlı olduklarını dile getirerek herhangi bir isyan hazırlığı içerisinde olmadıklarını, Kürt ileri gelenlerinin Hac dönüşü kendisini ziyarete geldiğini ifade etmiştir. Bunun üzerine İngiliz konsolos Ubeydullah Nehri'nin ifadelerinden ikna olmuş ve Van'a dönmek üzere yola koyulmuştur. Ancak yolda Çölemerik'te bulunan Süryani Başpiskoposu ile görüşmesi ardından başpiskopos, Şeyh'in niyeti hakkında kendisini uyarmış ve konsolos durumu İstanbul'daki elçiliğe bildirmek üzere rotasını İstanbul'a çevirmiştir. Şeyh Ubeydullah ise hızla çevresindeki Kürt ileri gelenlerine isyan haberini yayıyor ve İsyanın alt yapısı için büyük bir çaba harcıyordu. Ubeydullah Nehri hazırlıklarını bitirdikten sonra bir mektup ile isyanı İngiltere'ye bildirmiş ve İran ile Ermeniler'e verilecek imtiyazlar aleyhine bölgede büyük çapta bir isyan başlatmıştır. Bölgede yaşanan dini alt yapı ile gelişen isyan Kürt-İran çatışmasının ardından kendini Kürt milliyetçiliğine bırakmıştır. Şeyh Ubeydullah bu isyan girişiminde, bağımsız Ermenistan girişimini önlemeye çalışırken bir yandan da bağımsız Kürdistan adına hareket etmeye başlamıştır. Şeyh Ubeydullah Hareketinin milliyetçiliğe dönüşmesi, Ubeydullah Nehri'nin Dr.Cocharan'a gönderdiği 5 Ekim 1880 tarihli mektubunda apaçık gözükmektedir. Ubeydullah Nehri içinde bulunduğu milliyetçilik duyguları ile yazdığı mektubun bir kısmı şu şekildedir;
“ | 500.000 aileden daha fazla olan Kürt milleti ayrı insanlardır. Dinleri farklıdır ve yasaları ve gelenekleri kesindir…. İster Türk ister Fars olsun Kürdistan‟ın yöneticileri hepsi birleşmiş ve bu iki hükûmetle sorunların bu yolla çözülemeyeceğinden hem fikirler….Biz de ayrı bir milletiz.İşlerin kendi elimizde olmasını isteriz. Kendi suçlularımızın cezalandırılmasında güçlü ve bağımsız olabilir ve diğer milletler gibi ayrıcalıklarımız olsun… | „ |
—Ubeydullah Nehri'nin, Dr.Cochran’a gönderdiği 5 Ekim 1880 tarihli mektubu. |
Bu mektupta dikkat edilmesi bir önemli kısım da Ubeydullah Nehri'nin şu ifadesidir; "Diğer milletler gibi ayrıcalıklarımız olsun.." bu cümleden bölgede Ermeniler'e verilen ayrıcalıklardan ötürü duyulan rahatsızlık ve Kürtler'in çoğunlukta olduğu bir bölgede dahi arka planda kalmış olması sebebiyle bir hoşnutsuzluk mevcuttur. Bu dönemde Kürtler, Avrupa destekli Ermenilerin, Kürt nüfusunun bulunduğu bölgeleri içerecek bağımsız bir Ermenistan'dan ötürü tedirginlik içerisine girmişlerdir. Dönemin milliyetçilik akımının Ermenilere yönelik gerginliklerine rağmen Şeyh Ubeydullah, adamlarına İran'ı işgal etmeye başladıklarında Ermenilere zarar vermemelerini emretmiş ve bunu güvence altına alabilmek için, bir fetva yayınlayarak kesinlikle herhangi bir Ermeni'nin dahi zarar görmeyeceğine kadar birçok kuralı hakimiyeti altındaki Kürtler'e tembihlemiştir. Şeyh Ubeydullah'ın bu fetvayı yayınlaması ve ordusuna Ermeniler'e zarar verilmemesini tembihlemesinin altında yatan sebep, başlattığı isyanın Bâb-ı Âli tarafından, bölgedeki Ermeni ve Nesturilerin nüfusunu katletmek için bir bahane olarak kullanılmak istendiğinin farkında olmasıydı. Bununla ilgili olarak, 1880 yılında Şemdinli'de bir konuşma yaptı ve konuşmasında şunlara yer verdi: "Şimdiye kadar Bâb-ı Âli Kürtleri her desteklediğinde, Anadolu'daki Hristiyan unsurlarına karşı koyma arzusu nedeniyle bunu gerçekleştirmiştir ve Ermeniler burada ortadan kaldırılırsa, Kürtler de aynı şekilde Türk hükûmeti için önemlerini kaybedecek ve sıra bizlere gelecektir. " Eleşkirt'in Kürt Şeyhine yazdığı bir mektupta Şeyh Ubeydullah, Ermenileri, Farslardan ve Türklerden çok daha fazla sevdiğini belirtmekteydi. Başarısızlığa rağmen, ayaklanma Ermeni nüfusu ile Grigor Artsruni arasında sempati yarattı ve şöyle devam etti: "Ermenistan'ın Ermeni, Nesturi ve Kürt nüfusunun nihayetinde Ermenistan'ın sakinleri olduğunu ve aynı ilgi alanlarına sahip olduklarını anlamaya başlamış ve Osmanlı'nın baskısının hepsini eşit derecede rahatsız ettiğini görmüşlerdir. Ayrıca bu dönem içerisinde Muş, Bitlis, Kiğı ve Eleşkirt'in karma şehirlerinde Ermeniler tarafından Kürt okulları açıldı. Kürt nüfusun bulunduğu bölgelerde ise Ermeni okulları açma girişimleri yapılmıştır. Bu hareketin sebebi Ermeni aydınlar arasında Kürtlerin Osmanlı İmparatorluğu ile birleşmesini önlemek ve Kürtlerin dönemin politik olaylarında yer alması gerektiğine olan inançtı. Bunun üzerine Sosyal Demokrat Hınçak Partisi ve Taşnaklar da Kürtlerle işbirliği çağrısında bulunmuşlardır. 1890'lı yıllarda ise Bedirhaniler yani Botan Emirleri'nin soyuna mensup olan ünlü Kürt Emir'i Bedirhan Bey'in ailesi, Kürt milliyetçiliğinin savunuculuğunu üstlenmiş ve Osmanlı Hükûmeti aleyhine Rus yetkilileri ile görüşmeler yapmışlardır. Kürt milliyetçi ideolojisinin temel yapı taşlarından olan bu aile 1898 yılında Kahire'de "Kürdistan" adlı gazeteyi çıkarmış ve bu dönem içerisinde önemli derecede milliyetçilik faaliyetlerinde bulunmuşlardır. Kürdistan gazetesinin editörleri yine bu aileye mensup olan Mithat Bedirhan, Abdurrahman Bedirhan ve Süreyya Bedirhan'dır. Bedirhaniler'in dönemin Kürt Halkı üzerinde uyandırmaya çalışılan Kürt milliyetçiliği etkin olarak amacına ulaşamamış olsa dahi bir süre daha gazete basımı devam etmiştir. Özellikle Abdurrahman Bedirhan, Ermeniler ile Kürtler için ilk iletişime geçen isimdir. Abdurrahman Bedirhan'ın, Ermeniler ile olan iyi ilişkilerini dönemin Ermeni gazeteleri olan Hınçak ve Troşak gazetelerinde görmek mümkündür. Bölgedeki olaylardan sonra özellikle de Sason olaylarından sonra Ermeniler, Kürtlerin güvenini tekrar kazanabilmek adına büyük bir çaba göstermişlerdir. Louise Nalbandian’ın Varandian'dan aktardığı ifadelerden Ermeniler'in çabasını görmek mümkündür;
“ | ...özellikle Sasun olaylarından sonra Taşnaksutyun ve Hınçak örgütleri özellikle Kürtlerin güvenlerini kazanmaya yönelik özel çabalara girişirler. Taşnaksutyun bu amaçla Yerzenkatsi Keri (Ruben Shishmanian) adlı yüksek rütbeli bir üyesini Van, Muş ve Dersim bölgelerindeki Kürt aşiretleri arasına göndermişti. Aynı çalışmaları Avrupa’da da yürüten bu örgütler, o sırada Cenova’da yaşayan Abdurrahman Bedirhan’ın güvenini sağlamayı başarmışlardı | „ |
—Louise Nalbandian |
Ayrıca yayınlanan "Kürdistan" gazetesi içerisinde Kürt halkı ile Ermeni Halkı'nın birlik içerisinde hareket etmesine yönelik bildirilere de yer verilmiştir. Bunun üzerine bu dönem içerisinde Taşnaklar ile iyi ilişkiler içerisine girdikleri de bilinmektedir.
Hamidiye Dönemi (1891-1894)

Berlin Antlaşmasının 61. Maddesi gereğince Babıâli’nin yapılması beklenen reformlara net ve aydınlatıcı bir yaklaşım içerisinde olmaması şikayetlere sebebiyet veriyordu. Avrupalı Devletler, Osmanlı hükûmetini Doğu Anadolu bölgesinde yer alan Ermenileri, Müslüman nüfustan az göstererek Berlin Antlaşması'nın 61. maddesini kısıtlamak ile suçluyordu. Bunların haricinde Avrupalı Devletler, Babıâli’nin Kürtler'e ve Ermenilere aynı reformaları sunmak istemesini uygun görmüydu. Ermeniler'e özgü bu reformların Kürtler üzerinde uygulanmamasını savunuyor ve Kürtler'e özgü bir yönetim biçiminin hayata geçmesini istiyorlardı. Kürtler, yine bu dönem içerisinde Ermeniler'e verilecek olan reformlara yönelik benzer talepler de bulunmaktaydılar. Bu dönem içerisinde özellikle Kürtçü bir aydın olarak ön plana çıkan Şükrü Mehmet Sekban, Kürtler'in Doğu Vilayetleri içerisinde talep ettiği reformları şu şekilde dile getirmiştir;
“ | Hepimiz altı doğu vilayetinde bir reform yapılması hususunda mutabık idik. İşte istedikleri reform: Muktedir ve namuslu valiler tayin edilmesi, birkaç ana yol inşası,adaletin iyi bir şekilde uygulanması için mahkemelerin yeniden ele alınması. | „ |
—Mehmet Şükrü Sekban, Kürt Meselesi, Ankara 1979, s.28. |
Kürtler'in reform taleplerinin karşılık bulmaması, Ermeniler'e bölgede ayrıcalık sunulması gibi nedenlerden ötürü Kürtler arasında Ermeni karşıtlığı hızla baş göstermeye başlamıştır. Bu dönemde Kürtler de kendi aralarında örgütleşmeye başlamış ve Kürt birliği gibi milliyetçi söylemler yaygınlaşmıştır. Yine bu dönem içerisinde Kürt Aşiretleri, Ermeni köylerine baskınlar düzenlemiş ve zorla Ermeni halkından vergi almıştır. Yaşanan bu gerginlikler neticesinde Kürt-Ermeni ilişkileri olumsuz etkilenmiş, özellikle 93 Harbi sonrası Kürt-Ermeni ilişkilerinde büyük oranda şiddet artışları görünmüştür. Kürtler'in yapmış olduğu bu saldır ve Kürt- Ermeni ilişkileri dahilinde yaşanan şiddete, Kürt asıllı Erzurum Valisi Hakkı Paşa'nın bilerek engel olmadığı öne sürülmüştür. Tüm bu yaşananlar bölgede idari yapının bozulmasına ve Kürt aşiretleri'nin bölgede kontrol edilememesine sebebiyet veriyordu. II. Abdülhamit ise genellikle merkezi otokrat bir yönetim sağlamak istiyor ve Ermeniler'e sunulması gereken reformların uygulanmasını da hayata sokmuyordu. Ermenilere uygulanması gereken reformların ana sebebi ise Sultan Abdülhamit'in, Vilayet-i Sitte ve Anadolu’yu Müslümanlığın son kalesi olarak elinde tutmak istemesiydi. Tüm bu gerginlikler'in yaşandığı dönem dahilinde Müşir Zeki Paşa’nın, Sultan Abdulhamit'e sunduğu önergesi ile Kürt Aşiretler'inden faydalanılarak oluşturulacak askerî birlikler'in projesi kabul görmüştür. IV. Ordu kumandanı Müşir Zeki Paşa, Anadolu Islahat-ı Umumiye Müfettişi Mehmet Şakir Paşa, Teftiş-i Askeri Komisyon Üyesi Miralay İbrahim Bey öncülüğünde kısa bir süre içerisinde kurulacak olan bu alaylar'ın teşkilatlandırılması gerçekleştirilmiştir. Sultan Abdülhamit, kayınbiraderi olan Müşir Zeki Paşa'nın Böylelikle resmî olarak 1891 yılında Osmanlı padişahı II. Abdülhamit'in Doğu Anadolu Bölgesi'nde oluşturduğu Hamidiye Alayları genellikle Sünni Kürtler'den oluşan hafif süvari birlikleri olarak tarihte yerini almıştır. Fakat başta Sünni Kürtler'den oluşan bu birlikler daha sonra Doğu Anadolu'da yaşayan azınlıklardan Çerkesleri,Türkleri,Türkmenleri ve Yörükleri de kapsamıştır. Ermenilerin 13 Haziran 1878'de Berlin Konferansı'na "Ermenistan'a ilişkin Proje" sunması ve bu projenin olumlu karşılanmasından sonra Osmanlı Devleti sınırları içindeki terör ve katliam eylemleri hızlanmıştır. Bunun üzerine Ermeni Hınçak ve Taşnak örgütleri düzenli ordu hâline dönüşmüştür. Rusya ise bu dönemde "Şark Vilayetleri"ne yönelik emellerini açıkça ifade etmektedir. Rusya bu yaşananlar üzerine hızla işgal hazırlıklarına başlamıştı. II.Abdülhamit, doğu meselesi adı altında, Avrupalı devletler tarafından istenilen reformların, Hristiyan tebaa için önce özerklik sonra ise bağımsızlığın; Osmanlı Devleti için de zayıflama ve parçalanma anlamına geldiğini düşünmekteydi. Bölgede "asayişin temini, Ermeni şaki ve katillerin tedip edilmesi ve Rus işgaline karşı" halktan silahlı güçler oluşturmayı kararlaştırmış ve bu sebeple, 1890 yılı sonrasında Doğu Anadolu'da bir Ermenistan devletinin kuruluşunu engellemek amacıyla Hamidiye Alayları'nın kurulmasını sağlamıştır. 20. yüzyılın başlarında Ermenilerin çoğu, Türk mütesellimleri tarafından sömürülen ve ezilen köylülerdi. Rus yardımcı konsolosu Tumanskii'ye göre, Ermeni köylüler bir Türk mütesellimine bağlı köleler olarak muamele görmekteydiler. Ermeni-Kürt işbirliğinden korkan Osmanlı İmparatorluğu, Kürtleri kendisine bağlamak ve Ermeni yönetiminin herhangi bir bağımsızlık girişimini önlemek için bir araç olarak kullanmıştır. Kürtler'i, Rusya'ya karşı güçlü bir kalkan özellikle de Ermeniler'in bağımsızlık hareketine yönelik kullanmak amacıyla böyle bir projeye girişmiştir. Ayrıca Hamidiye Alayları'nın kurulmasındaki bir başka amaç ise bölgede kontrol edilemeyen Kürt aşiretlerine unvanlar vererek Devlet'e bağlanmalarını sağlamak ve aşiret isyanlarını önlemek olmuştur. Osmanlı askerî idaresi zorunlu asker alımı nedeniyle birçok Kürt'ü isyan etmeye zorlarken kurulan Hamidiye Alayları içerisinde (özellikle Murat nehrinin Kürtleri), Mazrik aşireti gibi bazı aşiretler süvari içinde yer almayı seçmişlerdir. Daha sonra Rus konsolos Ivanov, yazılarında Türklerin, kabile kavgalarını kışkırtarak ya da kış aylarında dağlardan ovalara inen Kürt kamplarına saldırarak süvarilere katılmayan Kürtlere baskı kurduğunu ve ezdiğini ifade etmiştir. Hamidiye Alayları, Kürtler'in büyük çoğunluğunun Halifeye bağlılığını sağlamış ve doğu vilayetleri içerisinde Rus ve Ermeni tehditlerine karşı güçlü bir kalkan olarak görev yapmıştır. 1891 senesine gelindiğinde Doğu Vilayetlerinde, her biri bin iki yüz atlıdan oluşan 36 adet Hamidiye Alayı kurulmuştur. Her alayın başında, alayın mensup olduğu aşiretin reisi, iki binbaşı, dört yüzbaşı ve sekiz mülazım bulunmaktaydı. Aşiretlere ait silahların birçoğu devlete karşı isyanlar da kullandıkları silahlardan oluştururken devlet tarafından kendilerine sağlanan silahlar da mevcuttu. Hamidiye alaylarına mensup oluşturulan Kürt birlikleri, Aşiret reisleri ve adamlarından oluşturulmuş ve kırsal bölgelerde asayişi sağlamak adına silahlandırılmışlardı. Ayrıca Hamidiye Alaylarına mensup aşiret reislerine kendileri hakkında yapılacak olan şikayetlerden endişe duymaması söylendiğinden hem kendi aşiretleri dahilinde hem de bölgedeki rakip aşiretler karşısında kendilerini muazzam bir güce sahip olduklarını hissetmişlerdir. Hamidiye alaylarına tanınan imtiyazlar 1894 yılına gelindiğinde birçok Ermeni ve Kürt'ün bu alaylar tarafınca zarar görmesine sebebiyet vermiştir. Başta Sultan Abdülhamit'e sadık bu alaylar sonraları merkezi otoriteye de karşı gelmeye başlamış ve Ermeni ile rakip Kürt Aşiretlere saldırmaları ile ön plana çıkmışlardır. Dönemin Rus Büyükelçisi İ.A. Zinoviev bu konu hakkında şunları ifade etmiştir;
“ | Kürt aşiret reisleri askeri rütbeler alınca, kendilerini Anadolu’nun mutlak efendileri sandılar. Daha sonra önceleri Ermeniler ardından ise Müslümanlar için de bir felaket halini aldılar... | „ |
—İ.A. Zinoviev |
Bu ifadeler dahilinde Hamidiye saldırılarında sadece Ermeniler değil Kürtler de büyük çapta zararlar görmüştür. Hamidiye Alayları içerisinde yer alan Kürt aşiretleri kendilerine sunulan avantajları bölgedeki Ermeni ve Kürt halkı üzerinde otorite kurmak için kullanmış ve bölgede bir süre sonra büyük kayıpların yaşanmasına sebep olmuşlardır. Bu vaziyet Kürtler'in özellikle Ermeniler ile olan ilişkilerinde büyük ölçüde olumsuz etki yaratmıştır. Birçok Kürt, Ermeniler arasında İslamiyeti yaymayı cihad niteliğinde algılamış ve aşiretler ile devlet nezdinde saygı göreceklerini düşünmüşlerdir. Özellikle Kürtler arasında o dönemde "Fermana Ermeniyan" olarak adlandırılan bu durumu birçok yabancı kaynaklardan da örnekleyebiliriz. Bilal Şimşir'in İngiliz belgelerinden aktardığı kadarıyla Diyarbakır'da yaşayan Ömerli Aşiretinden bir şahısın, Ermeniler tarafından öldürülmesi üzerine aşiret mensupları Ermeni köyüne gelerek Ermeniler'e adam öldürme suçu üzerine üç şart sunarlar. Bunlar; Ermeniler'in 25.000 kuruş ödemeler, dört Ermeni kızının Ömerli aşiretine verilmesi ya da Ermeniler'in İslam dinini kabul etmeleridir.Alman kaynaklarında ise 1894-1896 yılları içinde Kürtler'in 2493 köye zorla İslam dinini kabul ettirdikleri, 456 kiliseyi yıktıkları ve 649 kiliseyi de camiye çevirdikleri yönünde bilgiler yer almaktadır. Bu örnekler dahilinde görüldüğü üzere Hamidiye alaylarının büyük çoğunluğunun Kürtler'den oluşması Kürt-Ermeni ilişkilerini büyük çapta sarsmıştır. 19. yüzyılın başlarından başlayıp devam etmekte olan arazi kavgaları,baskınlar ve yağmalamalar daha da artmaya başlamıştır. Yerleşik Kürtler, Ermeniler ile iyi ilişkiler geçinirken aksine göçebe Kürtler ve Hamidiye alaylarına mensup aşiretler Ermeniler ile sürekli bir mücadele içerisinde bulunmuşlardır. Hamidiye Alaylarında yer alan aşiretler ve birlikleri;
Sıra | Aşiret | Yeri | Süvari | Piyade | Toplam |
---|---|---|---|---|---|
1 | Sipkan | Tutak | 400 | 250 | 650 |
2 | Sipkan | Hosuna | 400 | 175 | 575 |
3 | Sipkan | Cemal Verdi | 400 | 225 | 625 |
4 | Zilan | Toprakkale | 250 | 360 | 610 |
5 | Zilan | Karakilise | 450 | 250 | 700 |
6 | Karapapaklar ve Kürtler | Eleşkirt ve Karakilise | 400 | 150 | 650 |
7 | Karapapaklar ve Kürtler | Tulak - Kalakilise | 300 | 200 | 500 |
8 | Keşvan | Hasankale | 200 | 175 | 475 |
9 | Şapikan ve Badayan | Kızıldiz | 250 | 325 | 575 |
10 | Taşkesen, Diyadin | Kasatkanlı | 198 | 350 | 548 |
11 | Mikaili | Karakilise, Diyadin | 175 | 325 | 500 |
12 | Hamdiki, Başımi, Hal Hesini | Karakilise, Diyadin | 225 | 350 | 525 |
13 | Haydaran | Bergiri Muradiye | 200 | 318 | 518 |
14 | Haydaran | Bergiri Muradiye | 175 | 350 | 525 |
15 | Şevli | Van, Timar | 200 | 350 | 550 |
16 | Kalıkan, Livi | Erciş | 255 | 270 | 525 |
17 | Mukuri | Saray | 215 | 315 | 530 |
18 | Takarı | Zermaniz, Saray | 300 | 380 | 680 |
19 | Milli, Şemsiki | Saray | 225 | 425 | 650 |
20 | Şkeftka | Eblak | 327 | 213 | 540 |
21 | Adaman, Zilan, Hecidıran | Erciş | 250 | 275 | 525 |
22 | Haydaran | Erciş | 175 | 350 | 525 |
23 | Haydaran | Adilcevaz | 200 | 350 | 550 |
24 | Heydaran | Erciş | 175 | 350 | 525 |
25 | Marhoran | Adilcevaz | 250 | 300 | 550 |
26 | Hasenan | Hınıs (Kumdeban) | 335 | 205 | 540 |
27 | Hasenan | Malazgirt | 340 | 200 | 540 |
28 | Hasenan | Malazgirt (Diknuk, Dinbut) | 304 | 230 | 534 |
29 | Hasenan | Moranköyü | 310 | 230 | 540 |
30 | Hasenan | Bullanık | 308 | 232 | 540 |
31 | Cibran | Gümgüm | 308 | 232 | 540 |
32 | Cibran | Hınıs | 310 | 235 | 545 |
33 | Cibran | Varto | 315 | 330 | 545 |
34 | Zirkan | Tekman | 300 | 250 | 550 |
35 | Zirkan | Söylemez | 375 | 500 | 875 |
36 | Cibran | Kiği | 285 | 265 | 550 |
37 | Celali | Bayezit (Örtülü kışlağı) | 305 | 370 | 540 |
38 | Celali | Bayezit (Şeyhlu kışlağı) | 300 | 240 | 540 |
39 | Takori | Mahmudiye (Saray) | 305 | 301 | 606 |
40 | Kafkasya muhacirleri | Sivas | 275 | 500 | 775 |
41 | Milli | Mardin | 275 | 265 | 540 |
42 | Milli | Siverek | 255 | 375 | 630 |
43 | Milli | Siverek | 303 | 247 | 550 |
44 | Karakeçili | Siverek | 305 | 225 | 530 |
45 | Kikan | Res ül Eyn, Mardin | 350 | 270 | 620 |
46 | Tay (Arap) | Nusaybin | 445 | 185 | 630 |
47 | Karakeçili | Siverek | 310 | 230 | 540 |
48 | Miran | Cezire | 335 | 205 | 540 |
49 | Miran | Cezire | 308 | 232 | 540 |
50 | Ertoşi | Başkale,Norduz | 375 | 300 | 625 |
51 | Kays | Urfa | 450 | 200 | 650 |
52 | Kays | Harran | 400 | 150 | 550 |
53 | Berazı | Urfa | 250 | 300 | 550 |
54 | Berazı | Urfa | 300 | 300 | 600 |
55 | Berazı | Urfa | 275 | 300 | 575 |
56 | Gevdan | Hakkâri | 200 | 300 | 500 |
57 | Şadili | Hasankale | 300 | 250 | 550 |
58 | Adaman | Erciş | 200 | 350 | 550 |
59 | Pinyanişi | Hakkâri | 150 | 400 | 550 |
60 | Şidan | Hakkâri | 350 | 300 | 650 |
61 | Kasıkan | Söylemez | 250 | 300 | 550 |
62 | Kiki | Harran | 250 | 350 | 600 |
63 | Milli | Viranşehir | 550 | 250 | 800 |
64 | Milli | Viranşehir | 600 | 225 | 825 |
65 | Belideyi | Erciş, Patnos, Malazgirt | 250 | 200 | 450 |
* | Toplam | * | 19306 | 18410 | 37581 |
Kürt Musa Bey Olayı
1883 Yılında Amerika ve İngiliz hükûmetleri tarafından verilen nota ile tarihe "Kürt Musa Bey olayı" olarak geçen bu olay, Bitlis vilayeti içerisinde saldırıya uğrayan misyonerlere dayanmaktadır. Asıl adı Musa Suphi olan Musa Bey, 1853 yılında Muş'un, Huyut kazasında yer alan Cinyar köyünde doğmuştur. Mutki Aşireti reisi olan Musa Bey, bölgenin köklü ailelerinden birine mensup olup bölgede geniş topraklara sahip ve yöre halkı tarafından saygı gören bir kişiliktir. Musa Bey, 1883 yılında bölgeye gelen misyonerlere yönelik saldırılar ile suçlanmış ancak olaylar dahilinde bir suçu olmadığı ispatlanmasına rağmen Amerikan ve İngiliz yetkilileri cezalandırılması için Osmanlı Hariciye Nezaretine baskı uygulamışlardır. Dr. Reynolds ve Knapp adındaki Amerikalı misyonerlerin uğradığı soygun girişiminin ardından Amerikalı yetkililer olayı Osmanlı'dan tazminat talep etme noktasına kadar sürdürmüşlerdir. Ardından Bitlis'te bir Ermeni'nin evinde ölü bulunması üzerine Musa Bey ve Kürtler tekrar hedef alınmış ve bu olaylara İngiltere tarafından bir Ermeni propagandasına dönüştürülmüştür. Ermeniler'in ve Batılı Devletlerin yoğun propagandası üzerine Osmanlı Hükûmeti, Musa Bey'i gözetim altında tutmak için iki yıl Muş ve bir yıl Bitlis olmak üzere iskana zorlamıştır. Soygun,cinayet, ırz düşmanlığı gibi suçlamalar ile karşı karşıya kalan Musa Bey'in mahkemelerde en dikkat çeken olay Ermeni bir Papazın yeğenini kaçırma olayıdır. Mahkemeye yansıyan suçlamalar dahilinde Musa Bey'in, Gülizar isimli Ermeni Papaz'ın yeğenini kaçırıp ırzına geçtikten sonra kardeşi ile evlenmeye zorladığı ifade edilmiştir. Ayrıca kızın bunu kabul etmemesi üzerine Musa Bey tarafından darp edilerek bir gözünü kaybettiği de mahkemelerde dile getirilmiştir. Bu yaşananlarla ilgisi olmadığı görülen Musa Bey suçsuz görülmüş ve beraat etmiştir. Ardından Musa Bey'in, Ermenileri isyana hazırlayan Bagos Natyan adlı rahibi devlet aleyhine hazırlanmış bir takım zararlı evraklar ile yakalayıp Muş Mutasarrıflığına teslim etmesi üzerine "Musa Bey olayı" 1889 yılında yeniden gündeme gelmiştir. Bagos Natyan'ı Muş Mutasarrıflığına teslim etmesi üzerine Musa Bey'in aleyhinde büyük bir propaganda başlatılmıştır. Musa Bey, hakkındaki suçlamalardan ötürü yargılanıp beraat etmesine rağmen İngiliz elçiliğinin müdahaleleri ve Avrupa'da hakkında yaratılan olumsuz imajdan sıyrılamamıştır. Ermeni düşmanı olarak nitelendirilen Musa Bey üzerinden Avrupa basınında Kürtler katil olarak gösterilmiştir. Musa Bey olayı, Ermeni örgütlerinin Avrupadaki uzantılarının birer aracı olarak işlev görmüş ve Ermeniler'in Osmanlı'ya karşı Avrupalı devletlerin desteğini sağlamak için bir propaganda aracı olarak kullanılmıştır. Bu olayları abartarak Avrupa'nın desteğini elde etmek isteyen Ermeniler amaçlarına ulaşamamış ve çeşitli iller de silahlı olaylar başlatmışlardır. Bu isyanlar Muş, Kahramanmaraş, Kayseri, Diyarbakır, Malatya, Şanlıurfa, Yozgat, Erzurum, Erzincan, Bitlis, Harput, Arapgir, Sivas gibi iller başta olmak üzere yirmi beşe yakın ilde patlak vermiştir. Musa Bey’in hakkındaki suçlamalardan berat etmesi üzerine İngiltere sefareti, Adliye Nazırı Cevdet Paşa’ya muhtıra göndererek gereğinin yapılmasını istemiş ve sonuçlara itiraz etmiştir. Bölgede yaşanan Ermeni olayları, Ermeni-Kürt ilişkilerine olumsuz yansımış ilişkilerin daha da gerginleşmesine sebebiyet vermiştir. Kürtler için Ermeniler'e tanınacak özerkliğin ardından bölgede kurulacak bağımsız bir Ermenistan endişesini arttırmıştır. Karşılıklı faili meçhul cinayetler işlenmiş ve iki halk için de büyük çapta olumsuzluklar yaşanmıştır. Avrupa basınının ve İngiltere'nin, Osmanlı üzerindeki baskıları sonucu Musa Bey yeniden yargılanmış ve beraat etmiştir. Ancak Musa Bey, Avrupa Basını ve İngiltere'nin baskılarını dindirmek için daha sonra Medine'ye sürgün edilmiştir.
Birinci Sason İsyanı
Sason günümüzde Batman iline bağlı bir ilçe olmakla beraber Diyarbakır ile Muş arasında kalan dağlık bir bölgedir. İsyan birçok eserde "Sason isyanı" olarak anılsa dahi bazı kaynaklarda "Talori İsyanı" olarak da geçmektedir. Bazı kaynaklarda Talori İsyanı denmesinin sebebi isyanın Sason'a bağlı Talori vadisinde başlamasından ötürüdür. Talori Vadisi ise Sason ile Muş arasında dağlarla çevrili geniş bir vadidir. Ayrıca bu vadi Silvan'lı Bekran aşireti'nin yaz aylarında yayla olarak kullandığı bir yerleşim yeridir. 1875 yıllarında bölgede üç Ermeni köyü mevcutken zamanla köy sayısı on dörde çıkmış ve bölgede Ermeni nüfusunda hızlı bir artış yaşanmıştır. Hızla artan Ermeni nüfusu, Bekranlılar'ın bölgeden çıkmasını istiyor ve bölge aşiretleri ile manastır rahiplerinin desteklerini alarak kendilerinden şikayetçi oluyorlardı.Nitekim bölgede Ermeniler ile Kürtler arasında uzun süredir bir ihtilaf sürüyordu. Ermeniler emniyetlerini sağlamak adına Kürtler'e her yıl vermeleri gereken geleneksel haracı aşiret reislerine vermiyor ve Kürt aşiretlerine karşı direniyorlardı. Osmanlı Devleti ise Kürt aşiretlerini bir Ermeni kalesi olarak görülen Sason'a yönlendirerek direnen Ermenileri kontrol altında tutmak istemekteydi. Bunun üzerine İstanbul Kumkapı Olayın'dan sonra olayın sorumlularından Damadyan isimli Ermeni 1891 senesinde Sason'a gelerek yerli Ermeni halkı örgütlemeye yönelik girişimlerde bulunmuştur. "Damadyan Çetesi" adıyla Sason dahilinde kurulan çete Sason'da yaşayan Kürtler'e yönelik saldırılar düzenlemiştir. Çete lideri Damadyan'ın yakalanmasının ardından 1894'te Ermeni Taşnak örgütü, Sason halkının kendilerini Hamidiye tasfiyelerine karşı savunmasına yardımcı olmak için yerel nüfusa silah sağlayarak bölgedeki gerginliklerden yararlanmış ve Talori vadisinde birinci Sason isyanını başlatmıştır. Ardından Damadyan'ın yakalanması üzerine isyancılar Hınçak cemiyeti üyesi olan Hamparsun Boyacıyan önderliğinde, Sason Talori’de kanlı eylemler gerçekleştirmiş ve Hınçaklar, Zadyan ile Behran aşiretlerine saldırarak yağmacılığa başlamışlardır. Boyacıyan'ın Sason bölgesinde halkı kışkırtarak yaptığı propagandalara dair II.Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri ve Büyük güçler sempozyumunda şu ifadeler yer almıştır:

“ | Boyacıyan yaptığı propagandada; “Avrupa’dan geldiğini, isyan ettikleri takdirde,Avrupa devletlerinin müdahale ederek bir Ermeni devleti kurabileceklerini” söyleyerek bölge halkını ayaklanmaya teşvik etmiştir. | „ |
—II.Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri ve Büyük güçler sempozyumu |
1894'te özerklik için mücadele adı altında Kürtler'e gerçekleştirilen saldırılar Osmanlı Birlikleri ve Zilan Şeyhi'nin de arasında bulunduğu Kürt aşiretlerinin saldırılara cevap vermesi ile beraber 1894 yılında binlerce Ermeni'nin hayatını kaybetmesine sebebiyet verdi. Sason'a gelen vergi memurlarının Ermeni çete üyeleri tarafından darp edilmesi ve bölgede Kürtler ve Ermeniler arasında yaşanan şiddetli çatışmalar üzerine Dördüncü Ordu Kolordusu'nun katıldığı Bitlis ve Muş İlleri'nden Hamidiye alayları ve Osmanlı düzenli birlikleri, Sason çevresindeki Ermeni bölgelerine gönderildi. Ardından, 18 Ağustos'tan 10 Eylül'e kadar 23 günlük bir operasyona başlandı. Bu harekât dahilinde en az 8.000 Ermeni öldü. Hamparsun Boyacıyan bölgede Bekran aşiretinin çıkarılması yönünde halkı kışkırtarak Kürtler ile Ermeniler arasında çatışmalara sebebiyet vermiş ve Avrupalı devletler'in dikkatini çekmek istemiştir. Boyacıyan, üç bin Ermeni'yi harekete geçirmekle de bu amacını sağlamıştır. 23 Ağustos 1894 senesinde isyan hareketinin lideri Hamparsun Boyacıyan'ın tutuklanması üzerine isyan son bulmuştur. Boyacıyan mahkemede yargılanması neticesinde idama mahkûm edilmiş ancak Avrupalı devletlerin müdahil olması ile cezası Trablusgarp'ta ömür boyu hapis cezasına çevrilmiştir. Fakat Boyacıyan, dokuz yılın ardından firar etmiş ve yeniden komite faaliyetleri içerisine girmiştir. 1894 yılı gerçekleşen Sason isyanı Avrupa komuoyunda büyük bir yankı uyandırmış ardından bu isyan üzerine içinde Fransız temsilcisi Vilbert, Rus temsilcisi Jevasky, İngiliz temsilcisi Shipley, Şefik Bey, Ömer Bey, Celalettin Bey ve Mecit Bey'in yer aldığı Uluslararası Tahkikat komisyonu kurulmuştur. Kurulan komisyonca 20 Temmuz 1895 senesinde Ermeniler'in masum olmadığına dair hazırlanan raporda; Tahkikat komisyonunun yedi ay süren incelemesi neticesinde olayları Ermenilerin başlattığı ve elde ettikleri silahlar ile olayı bastırmak adına bölgeye gelen güvenlik güçlerine saldırdıkları beyan edilmiştir.
Van İsyanı (1896)

Kazım Karabekir'e göre 1895 senesinde Van dahilinde Ermeni - Kürt ilişkilerinin çok iyi seyrettiğini ancak aynı senenin sonunda Ermeni komiteciler tarafından Kürtler'in Ermeniler'e karşı kışkırtılması neticesinde ilişkiler tam aksi yönde gelişmiştir. 1895 senesinin sonlarına doğru Ermeni komiteciler, Van vilayetinde güçlü bir oluşum içerisine girmiş ve Kafkasya ile İran'dan yüklü miktarlarda silah ve cephanelik getirmişlerdir. Ayrıca Hınçak grubunun Taşnak grubu ile birleşmesi neticesinde komiteler arasındaki anlaşmazlıklar giderilmiştir. Ardından isyana öncülük edecek ve isyan hazırlıklarını tamamlamak üzere içlerinde Amerikan, Rus ve Bulgar uyrukluların da olduğu komite üyeleri Rusya ve İran'dan Van bölgesine gelerek isyan hazırlıklarına başlamışlardır. Aynı sene içerisinde komiteciler tarafından yöre halkı arasında husumetler yaratılıyor veyahut askerlere saldırılar düzenleniyordu. Bölgede komiteler tarafından bir isyan girişimi olduğunu fark eden Osmanlı Devleti, bölgeye Sadettin Paşa'yı göndererek bölgede yaratılmak istenen husumetlerin giderilmesini amaçlamıştır. Bölgede yaşanan husumetleri giderebilmek için Sadettin Paşa, Ermeni ile Kürt köylerini dolaşmış ve İstanbul'a gelişmeleri telgrafla rapor etmiştir. Ancak Osmanlı İdaresinin tüm çabalarına rağmen Ermeniler ile Kürtler arasındaki gerginlikler önlenememiş ve Kürtler'den oluşan Hamidiye alayları Ermeniler üzerine saldıralar gerçekleştirmiştir. Uzun süredir isyan hazırlığında bulunan Ermeni Komite üyeleri 5 Haziran 1896 yılında Van'da Hamidiye alaylarının Van ilindeki Ermenilere saldırmak üzere iken isyanı gerçekleştirdiler. Ermeni komite üyeleri Van'daki Ermeniler'in Hamidiye alaylarına karşı kendilerini savunabilmesi için tüm Ermenileri silahlarla donatmışlardı. Ateşli silahlar ile donatılmış Ermeniler, Kürtler'e karşılık vermiş ve saldırı sonrasında sivil zayiatı önlemişlerdir. Ermeni ihtilal kuvvetleri isyan sürecinde Avrupa'nın dikkatini tekrar Ermeni meselesine çekmek üzere çaba sarf ediyorlardı. Ermeniler'in, Hamidiye alayları ile girdikleri çatışmalar gittikçe yayılmış ve olaylar Adilcevaz ile Erciş'e de sıçramıştır. Ermeni ihtilalcileri Van'a doğru hareket ederken çevre Kürt aşiretlerine saldırmaları neticesinde büyük kayıplar yaşamış ve sayıları azalmıştır. Nitekim, İran'dan bekledikleri kuvvetlerde geri dönmüş ve zor duruma düşmüşlerdir. Ancak ilerleyen süreçte çatışmalar artmış ve isyan Abak, Erçek bölgelerine de yayılmıştır. İsyanın yayılması üzerine Müşir Zeki Paşa, Erzincan'a gelerek Van üzerine 20 tabur asker sevk etmiş ve olaylar ancak 24 Haziran 1896 yılında kontrol altına alınmıştır. Ancak 10-15 Eylül 1896 yılında şiddetlenen olaylar üzerine özellikle Kürtler ile Ermeniler arasında uzun vadeli ve büyük çapta çatışmalar meydana gelmiştir. Sadettin Paşa'nın aktardığına göre Osmanlı birliklerinden 340 ölü 260 yaralı varken; Ermenilerden ise 219 ölü ve 69 yaralı mevcuttur. Ayrıca çatışmalar sonucunda 80 Ermeni'nin evi kullanılamaz hale gelmiştir. İngiliz konsolosunun ifadelerine göre Van isyanına öncülük eden ve halka zarar vermiş Ermeniler, İran'a sürülürken olaylarda suçsuz olduğu tespit edilen Ermeniler ise affedilmiştir. İngiltere'nin Van konsolosuna göre; kendisi tarafından Ermeniler'in defalarca uyarılmasına rağmen olaylara mani olamamış ve bu olaylar komiteciler'in tükenmek bilmeyen tahrikleri sebebi ile yaşanmıştır. Van'da yaşanacak olan isyanı önceden haber alan Osmanlı bu konu üzerine sınır boylarında Ermeniler'e gelebilecek yardımları önlemek açısından büyük çaba göstermiş ve gelecek olan yardım kuvvetlere mani olmuştur. Ayrıca yabancı devletler'in de olaya müdahale etmesini önlemiş ve bu meselenin uluslararası kamuoyuna yansımasına izin vermemiştir. 1897 senesinde Kürtler'i ve Ermeniler'i tahrik eden Ermeni komitecilerin bölgeden sürgün edilmesi üzerine Ermeni-Kürt ilişkileri neredeyse eski hâline geri dönmüş ve her iki millet arasında barışmalar görülmüştür.
II.Sason İsyanı

Ermeni komite üyeleri tarafından başlatılan birinci Sason isyanı başarılı olamayınca 1897 yılında Ermeni komitecileri ile alınan karar neticesinde Sason'da ikinci bir isyan gerçekleştirilmiştir. İran'dan bölgeye Van üzerinden gelen Taşnak komite üyeleri, 25 Temmuz 1897 yılında geçiş güzergahları üzerinde bulunan ve kendilerine rahatsızlık veren Mazrik aşiretine saldırmış ancak başarılı olamadıkları için kaçarak Sason bölgesine gelmişlerdir. Taşnak komite üyeleri bölgeye vardıklarında yerli Ermeni halkı örgütleyerek Osmanlı Devleti tarafından Sason'da kurulacak olan askerî kışlaların kurulmaması için 1901 yılında Askeri kışlalara yönelik protestolar düzenlemişlerdir. Uzun süre Sason'da devam eden olaylar ise 1903 yılında isyan niteliği kazanmıştır. Uzun süren protestolar ve olayların ardından Sason Ermeni komitecileri 21 Kasım 1901 yılında Muş'a yakın bir bölgede yer alan Varak Manastırında saklanarak bölgede yaşayan birçok kadın ve çocuğu rehin almıştır. Bunun üzerine Muş ahalisi durumu gizlice hükûmete bildirmiş ve Ermeni komiteciler Osmanlı birlikleri tarafından ablukaya alınmışlardır. Ocak 1902 senesinde ise Muş ve çevresinde Müslüman kıyafetleri giyerek birçok Ermeni'yi katlederek bölgede Kürt-Ermeni çatışmalarını alevlendirmek istemişlerdir. Yine aynı yıllarda Pasinler, Kiğı ve Hınıs kazalarında da birkaç Ermeni'ye saldırarak Sason'a kaçmışlardır. Ermeni komiteciler'in kumandanı olan Andranik 1903 yılı sonlarında Kafkasya'dan kendisine yaya ve atlı komite kuvvetleri gelmesi için destek istemiş ardından yardıma gelen kuvvetler sayesinde Sason dağlarındaki faaliyetlerini arttırmıştır. Civardaki Ermeni köylerinden de destek alan Andranik faaliyetlerini hızlandırmış ayrıca civar illerden de birçok silahlı Ermeni'nin kendisine katılması ile faaliyetlerinin hız kazandığı arşivlerde yer almıştır. Başlangıçta 300 kişilik bir kuvvete sahip olan Andranik, civar illerden gelen Ermeniler ve silahlandırılan Sason Ermeniler'in katılması ile 600-700 kişiye ulaşmıştır. Andranik öncülüğünde hızla ilerleyen olaylar 25 Temmuz 1897 yılından 27 Mayıs 1905 yılına kadar devam etmiştir. Andranik'in kuvvetleri 20 Şubat 1904 yılında Kulp'a bağlı Tapik köyüne saldırmış ve 140 Kürt'ü köyden sürmüşlerdir. Onlarca Kürt'ün öldüğü olaylar sırasında Andranik ve kuvvetleri Bozıkan aşiretine saldırmış köylerini yakarak 1200 adet büyük baş hayvanlarını gasp etmişlerdir. Olayların büyümesi ile 4. Ordu'ya bağlı Salih Paşa birlikleri ile beraber 23 Nisan 1905 yılında Andranik ve kuvvetleri üzerine taarruza geçmiştir. 24 Mayıs 1905 senesinde Salih Paşa ve birliklerinin bölgeye gelmesi ile olaylar sona ermiş ve bölge asayişi tekrar sağlanmıştır.
Hamidiye Alayları'nın Bölge Halkı Üzerindeki Faaliyetleri
Hamidiye Alaylarının 1895 yılının ardından Ermeni komiteleri tarafından gerçekleştirilen ihtilal hareketleri neticesinde özellikle bölge halkına karşı gerçekleştirdiği saldırılar arşivlerde apaçık görülmektedir. 1895 yılında Van'da Ermeni köylerine yapılan saldırılardan bahsedilmektedir. Haydaranlı aşiretine mensup Hamidiye Alaylarının bölge halkına ve yöreden geçen Kürt göçebelere saldırıları 4 Nisan 1895 yılında Dahiliye Nezaretine çekilen telgraflarda hükûmete bildirilmektedir. 1895 yılına ait bir diğer telgrafta ise Hamidiye Alaylarına mensup Şemski aşireti hakkında bir kısım şikayetlerde mevcuttur. Bu şikayetlerde bahsedilenlere göre Ermeni köylerine baskın yapıldığı ve Ermenilerin mallarına zarar verildiği ifade edilmektedir. Bu olaylar neticesinde Erzurum İngiliz Konsolosu Robert Bendam Graves Doğu Vilayetleri Umumi müfettişi Şakir Paşa'dan gerçekleşen olaylar hakkında yardım istemiştir. Yine Osmanlı arşiv belgeleri dahilinde Garzan bölgesinde Ermeni Patrikliğinin, Garzanlı Fettah Bey'in ve oğlu İslam Bey'in zulmüne yönelik şikayetleri de yer almaktadır. Bir diğer belge de ise 1895 yılında Bitlis'te Ermeniler tarafından çıkarılan saldırılar üzerine Hamidiye alaylarına mensup Hüsnanlı ila Cibranlı aşiretleri tarafından Ermeni köylerine saldırı düzenleneceği yönünde haber alındığı ve bu nedenle Ermeni köylerinin korunmasına yönelik tedbirlerin alınması talep edilmiştir. Hamidiye Alaylarının, Ermeniler üzerine yapılan saldırılar sonucu ölenlerin sayısı 80.000 ile 300.000 arasında gösterilmektedir. Dönemin gazetelerinde ise bu sayının 50.000 olduğu yazmaktadır. Bu saldırılar, dağılmakta olan Osmanlı İmparatorluğunun korunmasına yönelik Ümmetçilik ideolojisini benimseyen Sultan II. Abdülhamid dönemi sonrasında katliam olarak nitelendirilmiştir. 1894 yılında başlayan saldırılar daha sonrasında yaygın bir hal almış ve 1897 yılında uluslararası kamuoyunun baskıları nedeniyle saldırılar son bulmaya başlamıştır. II. Abdülhamid'in 1890 yıllarında başlayan ayrılıkçı Ermenileri bastırmak için Kürt aşiretlerini kullanarak oluşturduğu Hamidiye Alayları ayrılıkçı ve sivil ayrımı yapmadan saldırılarda bulunmuş, birçok insanın hayatını yitirmesine sebebiyet vermiştir. Hamidiye Saldırılarına ve yaşanan ölümlere tepki çekmek için Ermeni Taşnak örgütü, Avrupalıların işletmekte olduğu Osmanlı Bankasına baskın yapmışlardır. Ayrıca olayların yaşandığı dönem içerisinde telgraf kullanımı yaşanan ölümlerin Batı Avrupa ve Kuzey Amerika'da büyük tepki uyandırmasın, geniş çevrelerce duyulmasını ve rapor edilmesini sağlamıştır. Yaşanan saldırılarda ölü sayısı her ne kadar belirsiz ve kesin rakamların verilmesi imkânsız olsa dahi tarihçiler bu sayının 80.000 ile 300.000 arasında olduğunu düşünmekteler.Johannes Lepsius adlı Alman papaz tarafından toplanan bilgiler ve hesaplamalar doğrultusunda, 88.243 Ermeni'nin öldüğünü, 546.000'inin göç etmek zorunda kaldığını, 2.493 köyün yok edildiğini, bu köylerden 456'sında yaşayan halka zorla Müslümanlığın kabul ettirildiği 649 kilisenin kapatıldığını ve bu kiliselerden 328 tanesinin camiye dönüştürüldüğünü raporlarında yer verdiğini görmekteyiz. Ayrıca Türkolog ve Almanya dış işlerinde yer alan diplomat Ernst Jäckh iddiasına göre 200.000 Ermeni'nin öldürüldüğünü, 50.000'ünün sürgüne yollandığını ve 1 milyonunun yağmacılığa uğradığını belirtmiştir. Fransız diplomat Pierre Renouvin'ın ifadesine göre; görev süresindeki belgeler dahilinde 250.000 Ermeni'nin öldürüldüğünü belirtmiştir.Birleşik Krallık büyükelçisi ise 1895 yıllarının sonlarında 100.000 kişinin öldürülmüş olduğu tahmininde bulunmuştur.
Birinci Dünya Savaşı


19. yüzyılın sonlarındaki Ermeni ihtilal hareketleri sırasında, çoğunlukla Kürt Hamidiye Alayları ve Türk Osmanlı Düzenli birlikleri, Ermeni ihtilalcilerin ana karşıtlarıydılar. Ermeni ihtilal hareketinin oluşumu, kabaca 1878 Rus-Türk Savaşı'nın sonunda başladı ve Osmanlı Ceza Kanunu'nun 166. Maddesi ve Erzurum Katedrali baskını ile yoğunlaştı. 166. Maddenin silah bulundurmayı kontrol etmesi amaçlanmış, ancak silah bulundurmalarını kısıtlayarak Ermenileri hedeflemek için kullanılmıştır. Bazı yerel Kürt aşiretleri Hamidiye Alayları ile silahlanmış ve Ermenilere saldırmaları sağlanmıştır. Bununla birlikte, tüm Kürtlerin, Ermenilerin öldürülmesine katılmadıkları ve birçok Ermeni'nin Osmanlı İmparatorluğu'ndan kaçmasına yardımcı olduğu da belirtilmelidir.Birinci Dünya savaşının hemen öncesinde Osmanlı Devleti'nin, girmiş olduğu Balkan Savaşlarından yorgun düşmesi üzerine Avrupalı devletler'in, Osmanlı iç işlerine daha fazla karışmasına sebep olmuştur. Ermeni ihtilal güçlerine destek sunan Rusya amaçlarına ulaşabilmek için bu durumdan yararlanarak daha önce Ermeniler'e gizlilik ile sunduğu desteğini artık alenen sunmaktaydı. Osmanlı'nın zayıf olduğu bu dönemi fırsat bilen Rusya, Ermeniler'in yanı sıra Kürt liderleri ve Şeyhler'ini de kendi yanına çekebilmek için özel girişimlerde bulunmuştur.İttihat ve Terakki yönetiminin yanlış politikaları sebebiyle Kürtler'in merkezi yönetime yabancılaştıklarını gören Rusya yönetimi, hoşnutsuzluğu giderek artan Kürtleri kazanmak adına dönemin önemli Kürt liderlerini birçok kez Rusya'ya davet etmiştir. Rus konsolosluğu, bölgede yer alan Kürt Liderlerine, II. Abdülhamid sonrası Osmanlı'nın bölge siyasetinin Ermeniler lehine değiştiğini ifade ederek Kürtler'i isyana teşvik etmekteydi. İslamiyete sıkı sıkıya bağlı olan Kürtler, İttihat ve Terakki'nin bilinçli bir şekilde halifenin topraklarında bağımsız bir Ermenistan temeli oluşturduğunu düşünmüş ve yönetime nefretleri artmıştır. Ermeni meselesinin uluslararası kamuoyunda ne kadar hassas bir mesele olduğunu bilen Rusya bu meseleyi tekrar gündeme getirebilmek için Kürtler'i kışkırtmıştır. Ruslar, I.Dünya Savaşı sırasında alenen Kürdistan'da ayrılıkçı bir takım faaliyetlerde bulunmuşlardır. Özellikle Rus konsolosu Çerkov'un Kürtler'e bölgede bağımsız bir Kürdistan için yapmaları gerekenleri ifade ederken Rusya'nın sergilediği tavır apaçık görülmektedir;
“ | Osmanlı topraklarında, Ermeni,Nasturi, Müslüman, Türk, memur, zabit kim olursa olsun öldürünüz. Yakıp, yağmalayınız ancak o zaman bir Kürdistan teşekkül edebilir... Ağustos ayında mutlaka Van'a, Ağrı'ya, Bakü'ye Rus askerleri girecektir.Fakat siz verdiğim programı izleyin.. | „ |
—Rus Konsolosu Çerkov |
Ayrıca bu süreçte silahlanmaya devam eden Ermeniler'in durumunu ise Kazım Karabekir şu ifadelerle dile getirmektedir;
“ | Rus kolordu ve tümenlerine komuta eden Ermeni komutanları ve kurmay başkanları vardı. Rusya’nın 1914 yılında Türkiye Ermenilerini yeniden silahlandırdığı ve Doğu Anadolu vilayetlerinde bir Ermenistan teşkil girişimleri saptanmıştır. | „ |
—Kazım Karabekir |
Süreç bu şekilde işlerken Botan Kürt beylerinden Abdurrezzak Bedirhan tarafından Hoy'da büyük bir Kürt kongresi tertiplenmiştir. Bu kongre dahilinde alınan kararların ikinci maddesi gereğince "Rusya'dan tedarik edilen silahların Simko Şikakî emrindeki Kürt ordularına dağıtılması" meselesi söz konusu olmuştur. Bu karar üzerine Van valisi Tahsin Bey'in ısrarı üzerine ahaliye silah dağıtma fikri ciddiyet kazanmıştır. Enver Paşa'nın 24 Mayıs 1914 senesinde yazdığı mektubunda ifadeleri de bu fikri doğrulamaktadır. Harbiye Nezaretinin de bu görüşü kabul görmesi üzerine Dahiliye Nezareti, Van'da gereğinin yapılması için talimat vermiştir. I. Dünya Savaşı başladıktan sonra savaşın neden olduğu kargaşa bölgede Devlet'in otoritesini kaybetmesine sebep olmuş, Ermeni ve Kürtler'in bağımsızlık arzuları da git gide artmıştır. Bununla beraber devlet nezdinde Ermeniler ile Kürtler'in birleşerek devlete isyan etme ihtimali de her zaman mavcudiyetini korumuştur. Devlet bunun için doğu vilayetlerinde güvenilir istihbarat teşkilatları oluşturmuş ve sıkı tedbirler almıştır. Çarpışmaların başladığı alan neredeyse doğu vilayetlerinin tümünü kapsıyordu. Kuzeyde Sarıkamış'tan başlayan çarpışmalar güneyde Mukri'ye kadar uzanmaktaydı. Doğuda ise Erzurum'dan başlayıp Erzincan'a kadar ilerlemekteydi. Çarpışma alanları Kürtler'in ve Ermeniler'in yaşadığı alanlar olması sebebiyle savaşın ilk zamanlarında yerle bir olmuştur. Büyük bir insan gücü ihtiyacının doğduğu I. Dünya Savaşında, Hamidiye Alaylarına katılmış olan Kürtler gibi Ermeniler de tüm gücüyle Osmanlı tarafında yer almak zorunda kalmışlardır. I.Dünya Savaşı sırasında Kürtler neredeyse tamamen Osmanlı saflarında yer almış sadece Dersim, Hakkâri ve Sason'un bazı kesimlerinin tümü orduya dahil olmamıştır. Ruslar'ın bütün propagandalarına binaen Kürtler'in I.Dünya savaşı sırasında net bir tavırla Osmanlı ordusu tarafında yer almasında; Alman ajanlarının faaliyetleri, Pan-İslamist politikalar ve cihat çağrılarının yanı sıra Alman silahlarının büyük çapta etkisi olmuştur. Özellikle İslamiyete sıkı sıkıya bağlı olan Kürtler üzerinde en büyük etkiyi cihat fetvası yaratmıştır. Bilhassa aşiretler bu fetvayı Müslüman- Hristiyan savaşı olarak algılamış ve İran sınırlarında Ruslar ile beraber hareket eden Kürt aşiretleri dahi Osmanlı ordusunda yer almıştır. Bu dönem içerisinde Ermeniler'in ise bölgede Rusya himayesinde bağımsız bir Ermenistan için çalışmaları hız kazanmıştır. Ermeni Katogikos'u V.Kevork, 1914 senesinde Rus Çar'ı II.Nikolay'ın huzurunda alenen Ermeniler'in kurtuluşunun ancak Rusya himayesinde kurulacak olan Ermenistan ile mümkün olacağını dile getirmiştir. Savaşın ilk yılları Eçmiyazin Katogigosu Rus Çarını tüm Ermeniler'in koruyucusu ilan etmiş ve Ermeniler'e çarlığa bağlı kalarak Rus ordusunun desteklenmesi yönünde talimatlar vermiştir. Katogigos'un bu talimatları 1914 senesinde yayımlanan Ararat Gazetesinde yayınlanmıştır. Bu sırada savaş Avrupa'da devam ederken Taşnaklar Erzurum'da 8. kongrelerini gerçekleştirmiş ve Ermeniler'in tüm ülkelerde teşkilatlanması yönünde karar alınmıştır. Taşnaklar'ın 8. kongresinde, bazı delegeler Ermeniler'in Osmanlı halkı olduğu için imparatorluk tarafında savaşta yer almasını savunurken bazı delegeler ise Rusya tarafında yer almasını istemiştir. Erzurum'da toplanan kongre dahilinde İstanbul'dan, Amerika'dan ve Avrupa'dan gelen delegeler ise tarafsızlığını korumuşlardır. Ancak Taşnaklar dahil hiçbir Ermeni örgütü bu savaşta İngiltere, Fransa ve Rusya'ya karşı savaşmak istemediği için Taşnak komitesi de Hükûmet karşıtı bir politika izlemiştir. Ancak Patrikhanenin görevlendirdiği Rahip Gaprie Cevahirciyan öncülüğünde toplanan Ermeni komiteciler; Osmanlı'nın, Rusya karşısında savaşa girmesi hâlinde devleti şüphelendirmemek adına ”Ermenilerin, Osmanlı Hükûmeti’ne sadık kalmaları, askerî görevlerini yerine getirmeleri ve dış tahriklere kapılmamaları” yönünde karar almışlardır. Bu süreçte Osmanlı Hükûmeti, Patrikhanenin gizliden gizliye Rusya'ya destek verdiğini düşünmekteydi lakin dönemin Ermeni Patriği Zaven Efendi aksine böyle bir durumun Osmanlı toprakları içerisinde Ermeniler'e zarar vereceğini tahmin ettiği için Gürcistan'daki Ermeniler'e temsilciler yollayarak bu durumun önüne geçmek istemiştir. Ancak Zaven efendi bu süreçte kendisinin de ifade ettiği üzere ne Osmanlı hükûmetini muhalefet olmadıklarına ikna edebilmişlerdir ne de Rusya'ya olası girişimler dahilinde en çok zararın Ermeniler'in göreceğini anlatabilmiştir. Rusya ise süreç içerisinde Ermeniler'i tahrik ediyor, Rus tahriki üzerine Ermeni komiteciler Osmanlı dahilindeki şubelerine şu talimatı veriyordu;
“ | Rus ordusu sınırdan ilerler ve Osmanlı ordusu geri çekilirse her tarafta birden eldeki vasıtalarla baş kaldırılacaktır. Osmanlı ordusu iki ateş arasında bırakılacak, resmî binalar bombalanacak, iaşe depolarına sabotajlar düzenlenecek; eğer aksine Osmanlı ordusu taarruza geçerse, Ermeni askerleri Ruslara katılacak ve silahaltına alınanlar kıtalarından kaçarak, Türk birliklerinin geri cephelerine zarar vermek ve ülke içinde çeşitli olaylar çıkarmak için çeteler kuracaktır. | „ |
Bu talimat üzerine 3 ağustos 1914 senesinde seferberliğe çağrılan Ermeniler askere gitmemiş gidenler ise askerden kaçmışlardır. Askerden kaçarak Rus cephesine sığınan ve kendi gruplarını kuran Ermeniler bölgede yaşayan Müslüman Kürt halkına saldırmaya başlamışlardır. Bu durum ilk kez Kahramanmaraş'ın Zeytun bölgesinde bulunan Ermeniler'in kaçtıktan sonra Türk askerlerine saldırması ile başlamış ardından öbür bölgelere de yayılmıştır. 1914 senesinin Ekim ayında Rusya'nın, Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etmesinin ardından Ermeniler Rusya ve İtilaf Devletlerinin yanında yer almışlardır. Osmanlı'nın Doğu vilayetlerini diğer güçlere kaptırmamak adına Rusya, bölgedeki Kürtleri ve Ermenileri kendi tarafına çekebilmek adına Rus konsolosluğunu görevlendirmiş ve bölge halkına silah dağıtmıştır. Ancak Rusya'nın kışkırtma politikasından rahatsız olan Kürtler bunun üzerine 1914 yılında Bitlis yakınlarında ayaklanmalar başlatmışlardır. Ayrıca Rusya bu süreç içerisinde, Doğu vilayetlerinden gelmekte olan şikayetleri Ermeni patrikliği üzerinden Babıâli’ye aktarılmasını sağlamak, Ermeniler'in Rus vatandaşlığına geçmeleri yönünde imza kampanyaları düzenlemek gibi politikalar da izlemiştir. Rusya, Van üzerinden doğu vilayetlerinde büyük bir ilerleme kaydetmiş ve Muş ile Bitlis'e kadar dayanmıştır. Kürt birlikleri ise Osmanlı Birlikleri ile beraber bölgede Erzurum'dan Palu'ya kadar gönüllü milis kuvvetler şeklinde Rus ordusuna karşı savaşmıştır. Rus ordusuna karşı beraber gönüllü olarak çarpışan Kürt kumandanları genellikle Kürt halkı üzerinde büyük bir nüfuza sahip kişiliklerdi. Bu kumandanlar Hazret mahlası ile tanınan Norşinli Şeyh Muhammed Diyauddin, Zokaydli Şeyh Mahmud, Küfrevi Şeyhi Şeyh Abdülbaki, Gaydalı Şeyh Selahaddin, Said-i Kurdî, Pencinar aşireti reisi Bîşarê Çeto ve kardeşi Cemîlê Çeto, Mutkili Musa Bey, Müküslü Mutiullah Bey gibi isimler de yer almaktaydı. Bu kumandanlar arasında yer alan ve ön plana çıkan Norşin Şeyh'i, Şeyh Muhammed Diyauddin birçok aile üyesini ve talebesini savaş dahilinde kaybetmiş ayrıca sağ kolunu da Rus ordusuna karşı savaşırken yitirmiştir.
Birinci Dünya Savaşı ve Ermeni Tehciri
Savaşın şiddetle sürdüğü ve tarihin 1915 senesini gösterdiği vakit Van'ı işgal eden Rus ordusu ve Ermeni milisleri Çatak'a kadar ilerlemişlerdir. Rus ordusunun himayesinde yer alan Ermeniler özellikle Beyazıt ve Eleşkirt'te yaşayan Kürt halkı üzerine şiddetli saldırılar gerçekleştirmişlerdi. Van'ın korunması için yeterli sayıda askerin bulunmaması Ermeni komiteciler'in yerli Ermeniler'e silah dağıtmasına ve ayaklanmalarına neden olmuş ve Rus ordusunun bölgede başarı elde etmesine sebebiyet vermiştir. Van ve Bitlis'in işgali sırasında Rus ordusu ve Ermeni milis kuvvetleri halk üzerinde büyük bir katliam gerçekleştirmiş ve Rus ordusundan kaçan Kürtler, Ermeniler'in yollarını kapaması sonucu bölgede esir mahiyetinde kalmış ayriyeten birçok işkenceye uğramışlardır. Özellikle Van'a bağlı birçok Kürt köyü, Ermeniler tarafından kıyıma tabii tutulmuştur. Bilhassa 1915 senesinde intikam amacıyla Aladağ'a giren Rus Kazakları ve Ermeniler, Kürtlere ait 40 köyü yağmalamıştır. Ruslar ile olan savaştan etkilenen sadece Türkiye Kürtleri değildi, ayriyeten Ruslar günümüzde Irak ve Suriye’de kalan şehirlere de çok ağır saldırılarda bulunmaktaydı. Revandiz bölgesinde yer alan köylerin birçoğu harap olmuş durumdaydı. Bradost aşiretinin Revandiz kolunun yaşadığı bölgelerde ise bilanço daha ağırdı. Savaş başlamadan önce 1080 hane sayısı olan aşiretin savaştan sonra hane sayısı 157'ye kadar düşmüştür. Bu yaşananlar devam ederken ve Rus işgali hızla ilerlerken Ermeniler için çıkarılan tehcir kararı Kürtler ve Ermeniler adına yeni bir dönemin başladığını göstermekteydi. Kürt bölgelerinin Ruslar tarafından işgali, Kürtler için adeta bir intikam operasyonu gibi işlemiş ve bölge halkı üzerine sert müdahalelerde bulunulmuştur. Aynı şekilde Ermeniler'de bu süreç içerisinde Tehcir Kanunu ile karşı karşıya kalmışlardır. Osmanlı ordusu'nun Sarıkamışta yenilgisi ve Ermenilerin bölgede Ruslar'a olan destekleri neticesinde Osmanlı İmparatorluğu bölgedeki Ermeni nüfusu göç ettirmeye yönelik karar almıştır. 9 Mayıs 1915 senesinde Van ve Bitlis Valilerinin, Van merkezi başta olmak üzere çevrede yaşayan Ermeniler'in her an isyan için hazır bulunmaları gerekçe gösterilmiş ve nüfusça yoğun olan Ermeniler'in yerlerinden edinip güneye doğru sevk edilmeleri kararlaştırılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun almış olduğu bu karar neticesinde Rusya, Fransa ve İngiltere Devletleri bir bildiri yayınlayarak Ermeniler'in tehcir edilmesi sürecinde öldürüldüklerini ileri sürmüş ve bu olayı uluslararası kamuoyuna taşımışlardır. Bunun üzerine dönemin Dahiliye Nazırı Talat Paşa tehcir kararını kanun hükmünde kararname hâline getirmiş ve 26 Mayıs 1915 senesinde hazırlamış olduğu tezkeresini sadarete sunmuştur.
Ermeni Tehcirinin Nedenleri
1915 senesinin Mayıs ayına dek Ermeniler'in, gerek bölge halkı gerekse Devlet karşıtı yürüttükleri faaliyetler ve tehcir kararının nedenleri bu şekilde sıralanmıştır;
- Savaş Bölgelerine yakın yerlerde mevcut Ermeniler, Osmanlı sınırlarını müdafaa ile görevlendirilmiş Osmanlı Askeri kuvvetlerinin hareket alanını güçleştirmektedir.
- Ermeniler bölge dahilinde Osmanlı İmparatorluğuna karşı savaşmakta olan düşmanları ile aynı arzuları paylaşmakta ve düşmanla işbirliği yapmaktadır.
- Ermeniler'in bir kısmı düşman cephesine katılarak Osmanlı İmparatorluğuna ve tebaasına karşı savaşmaktadır.
- Osmanlı İmparatorluğu içerisinde yer alan askerî birliklere ve suçsuz halka yönelik silahlı saldırılarda bulunmaktadırlar.
- Osmanlı Vilayetlerine ve kasabalarına saldırarak halkı katletmekte ve yağmacılık yapmaktadırlar.
- Osmanlı İmparatorluğu'nun, mevcut düşmanlarının deniz kuvvetlerine erzak yardımında bulunmaktadırlar.
- Osmanlı saflarının gizli mevkiilerini düşmana bildirmektedirler.
Osmanlı sıralı bu sebepler üzerine 27 Mayıs 1915 senesinde geçici sevk ve iskan kanunu çıkararak, bu kanunla beraber Dahiliye Nezareti, Ermeniler'in sevk edilmesini kanuna bağlamış ve bu görevi askerî makamlara bırakmıştır. Bunun üzerine Dahiliye Nezaretinin belirlemiş olduğu hususlar ile Ermeniler göç ettirilmiştir. Dahiliye Nezaretinin bildirisi üzerine Ermeniler'in yerleştirildikleri yerlerde tekrar edecekleri herhangi bir isyan girişimini önlemek adına bir takım önlemler de alınmıştır. Ermeni nüfusun yerleştirildikleri yerlerin bölge aşiretleri ve yerel halktan çoğunlukta olmamaları ayrıca yerleşecekleri kasabalarda elli haneyi geçmeyip yer değiştirmelerine de katiyen izin verilmemesi hususunda önlemler alınmıştır. 1 Haziran 1915 tarihinde yayınlanmış olan Takvîm-i Vekâyi'de kanun maddeleri şöyledir;
- Harp sırasında Osmanlı Ordusu, ahali tarafından herhangi bir sebepten ötürü Osmanlı Hükûmetininin hüküm ve emirlerine, memleket müdafaasına, asayişin korunmasına yönelik düzenlemelere karşı çıkarsa, saldırı ve direnme görüldüğü takdirde bunu önlemeye yetkili ve mecburdur.
- Osmanlı Ordusu, bölgede ihanet içerisinde ve düşmana casusluk etmekte olan bir vaziyet hissederse, köylerdeki ve kasabalardaki halkı tek tek veyahut topluca başka bir yere iskan etme yetkisine sahiptir.
- İş bu kanun yayın tarihinden itibaren geçerlidir.
Bakanlar Kurulunun, 30 Mayıs 1915 tarihinde aldığı bu karar dahilinde 15 maddelik bir yönetmelik hazırlanmış ayrıca tehcir'in süresiz olduğu belirtilmiştir. Kanunun yürürlülüğe girmesi ile beraber Patrikhane bu duruma tepkiler göstermiş ve Ermenistan'ı Ermeniler'den temizlemek olarak yorumlamış, Avrupa devletlerine şikayetler sunarak Kanunun yürürlükten kalkmasına yönelik çalışmalarda bulunmuştur. Tehcir döneminde topraklarından çıkarılıp farklı bölgelere sevk edilen Ermeniler, Kürt aşiretlerinin saldırılarına uğramıştır. Avrupalı Devletlerin sürekli Ermeniler'i desteklemesi, Kürtler için büyük bir tehlike arz ediyor ve iki millet arasında yaşanan düşmanlığın artmasına, bölgede kanlı çatışmaların yaşanmasına sebebiyet veriyordu.
Türk Kurtuluş Savaşı
I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilgisinin ardından İtilaf Devletleri, Anadolu topraklarını Sevr Antlaşması'na bölmeyi önerdi. Anlaşmanın tam olarak uygulanması Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti'nin Fırat nehrinin doğusundaki Kürt yerleşim bölgelerine yerel özerklik verirken Bitlis, Van, Erzurum ve Trabzon gibi bölgeleri de kapsayacak şekilde genişlemesine ve Ermenistan'ın güneyinde. Paris Barış Konferansı'ndaki Kürt temsilci Şerif Paşa, 20 Aralık 1919'da Ermeni temsilcilerle anlaştı ve her iki taraf da konferansa ortak beyanlarda bulundu.
Ancak Mustafa Kemal Atatürk liderliğindeki Türk ulusal hareketi, anlaşmayı "kabul edilemez" olarak reddetti ve Türk Kurtuluş Savaşı'nda tüm Anadolu'nun tam kontrolü için savaştı. Sevr antlaşması daha sonra yerini, kabaca Türkiye Cumhuriyeti'nin bugünkü sınırlarını (Hatay hariç) oluşturan Lozan Antlaşması aldı. Lozan antlaşması, yalnızca bağımsız bir Kürt devleti umudunu atmakla kalmadı, aynı zamanda Kürt halkına Rumlara, Ermenilere ve Yahudilere verilen azınlık statüsünü (ve bununla ilgili haklarını) vermedi.
Ağrı Cumhuriyeti
1920'lerde Türkiye'ye karşı bir dizi Kürt isyanı yaşandı, 1927'de Ağrı ilinde, Sovyet Ermenistan sınırına yakın bir yerde bulunan Ağrı Cumhuriyeti'nin geçici kurulması ile bu isyanlar doruğa ulaştı. Bununla birlikte, tanıma veya dış destek olmadan gerçekleştirilen Kürtler'in bu isyanı, sonrasında devlet'in bölge kontrolünü yeniden başlatan Türk hükûmeti tarafından yenilgiye uğradı. Ağrı hareketine Ağustos 1927'de Lübnan'ın Bihamdun şehrinde kurucu kongresini düzenleyen bir Kürt siyasi partisi olan Xoybûn önderlik etmiştir. Bir Ermeni Taşnak lideri Vahan Papazyan toplantıya "Ermeniler ve Kürtler arasındaki ittifakın sembolü olarak" katılımını gerçekleştirmiştir.
PKK ASALA
Ermenistan'ın Kurtuluşuna Yönelik Ermeni Gizli Ordusu (ASALA), asıl amacı "Türk Hükûmeti'ni 1915'te 1.5 milyon Ermeni'nin ölümü için iddia edilen sorumluluğunu kamuoyuna açıklamak, tazminat ödemek ve bölgeyi ilan etmek zorunda bırakmak olan Marksist-Leninist bir örgüttü. PKK ve ASALA, 8 Nisan 1980'de Sidon'da işbirliğini ilan eden ve 9 Kasım 1980'de Strasbourg ve 19 Kasım 1980'de Roma, ASALA ve PKK işbirliğinin faaliyetleri ile sonuçlanan bir basın toplantısı düzenledi. Ancak Temmuz 1983'ten sonra ASALA, PKK'nın kamplarını kurduğu Lübnan Beqaa Vadisi'nde ortadan kayboldu.[]
Ermenistan'daki Kürtler

Sovyet dönemi
Kürt kültürü 1930-1980 yılları arasında Sovyet Ermenistan'da gelişti ve Kürtler devlet destekli önemli kültürel destek aldılar. Erivan'dan bir Kürt radyosu yayınlandı. Modern Kürt edebiyatı ve kültürünün öncüleri çoğunlukla Türkiye'den göçmen olan Ezidilerdi. Bu dönemdeki ünlü Kürt yazarlar arasında Casimê Celîl, Emînê Evdal, Kurdoev, Arap Shamilov (Erebê Şemo) ve Celile Celil sayılabilir. Erivan'da yayınlanan ünlü Kürt gazetesi Riya Teze, en eski Kürt gazeteleri arasında yer almaktadır. Bu gazete, Ermenistan Komünist Partisi'nin Kürt kesiminin organıdır. Birçok Ermeni edebi eseri C. Celîl, H. Cindî, E. Evdal, Q. Murad, N. Esed ve T. Murad gibi çevirmenler tarafından Kürtçeye çevrilmiştir. İlk Kürtçe roman 1935 yılında Shamilov tarafından yazılmıştır. 1937'deki Stalinist etnik temizlik döneminde bazı Ermenistan Kürtleri zorunlu göç mağduru oldular.
Ermenistan'daki Kürt yansımaları
1969 yılında Ermeni Bilimler Akademisi, Kürt kültürünün tüm yönlerini belgelemek ve araştırmak için değil, aynı zamanda Ermeni ve Kürt ilişkilerini incelemek için bir Kürt Araştırmaları Dairesi kurdu. İlk Kürt gazetelerinden biri aslında Ermenistan'ın başkenti Erivan'da kuruldu ve yayınlandı. Gazeteye Riya Teze (Kürtçe: Yeni yol) adı verildi. Daha sonra iki haftada bir yayınlanan Botan adlı başka bir Kürt gazetesi kuruldu.
Ermeni radyo istasyonu Dengê Erivan (Erivan'ın Sesi) günde bir saat Kürtçe yayın yaparak Türkiye'nin güneydoğusundaki etnik Kürtlerin dinleyicilerini çekiyordu. Öyle ki, bir yazar altmışlı yıllarda Dengê Erivan radyosunu dinlemek için okulda alay konusu olan bir çocukluk arkadaşı olduğunu kitabında yazıyordu.
Ermenistan'ın Yezidi Kürt azınlığı
2001 sayımına göre, Yezidilerin Ermenistan'daki nüfusunun 40.620 olduğu belirtilmektedir. 2007 ABD Dışişleri Bakanlığı insan hakları raporuna göre, "Önceki yıllarda olduğu gibi, Yezidi liderleri polis ve yerel makamların toplumlarını ayrımcılığa maruz bıraktıklarından şikayet etmemişlerdir". Yezidi çocukların büyük bir yüzdesi hem yoksulluk hem de ana dillerini konuşan öğretmenlerin eksikliği nedeniyle okula gitmiyordu. Ancak, ilk Yezidi okulu 1920 yılında Ermenistan'da açıldı ve bu sorun kısmende olsa çözüme ulaşmaya başladı.Azerbaycan ile savaşın yarattığı etnik gerginlik sırasında Yezidi Kürtleri, ülkeden kaçan ve kendisini farklı bir etnik grup olarak kurmaya çalışan çoğunlukla Müslüman Kürtlerle olan ilişkilerinden vazgeçtiler. Ayrıca Yezidiler Dağlık Karabağ savaşı sırasında Ermenilerle birlikte savaşan ve çok sayıda kişinin öldüğü zaman diliminde Ermeniler lehine büyük bir vatanseverlik göstermişlerdir.
30 Eylül 2019'da dünyanın en büyük Yezidi tapınağı Ermenistan'ın Aknalich köyünde açılmıştır.
Notlar
- ^ Bkz. “Cihad-ı Ekber Farz-ı Ayn- Halife-i Müslimin Bütün Müslümanları Cihad-ı Ekbere Davet Ediyor”, Tanin (2 Teşrin-i Sani 1330); “Siyasiyat; Beyanname-i Cihad”, Tanin (13 Teşrin-i Sani 1330); “Cihad-ı İslam Sancak-ı Şerif Altında” Tanin (17 Teşrin-i Sani 1330).
- ^ Bunun akabinde komiteciler arka planda savaş hazırlıklarını sürdürmüşlerdir. Ermeni Katagigos'u ve Taşnak komitecilerin teşvikleri ile hem Rusya Ermenileri hem de Osmanlı Ermenileri arasında Rus ordusuna destek vermek maksadıyla gönüllü birlikler oluşturulmaya yönelik çalışmalar devam etmiştir. bkz.Süslü, Azmi (2002). Ermeniler ve 1915 Tehcir Olayı. ISBN .
- ^ Talat paşa, Ermeni tehcir konusunun uluslararası boyut kazanması üzerine bu konu hakkında yükümlülüğü tek başına üstlenmek istememiş ve bunun neticeesinde kanun hükmünde kararname hazırlamıştır. Bu şekilde sorumluluğu diğer kabine üyeleri ile paylaşmış ve 26 Mayıs 1915 tarihli tezkeresini sadarete sunmuştur.
Kaynakça
- ^ II.Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri ve Büyük güçler sempozyumu 29 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde . s.7; KARADEMİR, a.g.e. s.44,45
- ^ "Di dîrokê de Miks û Mîrên Miksê 26 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde ." . Nefel. Retrieved 26 April 2019.
- ^ a b "19.Yüzyıl Osmanlı İdari Yapısı İçinde Ermeni- Kürt İlişkilerine Genel Bir Bakış 29 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde ." s.350-351
- ^ Mithat SERTOĞLU, Mufassal Osmanlı Tarihi, C.6, TTK Yayınları,Ankara,2001, s.3363
- ^ 2.Abdülhamid-döneminde-Ermeniler 29 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., s.8
- ^ Şenol Kantarcı,, “Ermeni Sorununun Ortaya Çıkışında Rusya’nın Rolü”, Yeni Türkiye, 60/2014, s. 6.
- ^ I. Dünya Savaşı Öncesi Doğuda KürtErmeni Mücadelesi, Hükümetin Uygulamaları ve Kürtlerin Hükümete Tepkisi Ersin Kırca 2 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde . ; Ali Karaca, “Tehcire Giden Yolda Ermeni Meselesine Bir Çözüm Projesi ve Reform Müfettişliği (1878-1915)”, Ermeni Meselesi Üzerine Araştırmalar, s. 10
- ^ "Hans-Lukas Kieser, The agreement of 8 February 1914 regarding the Ottoman easternprovinces". 2 Mart 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Mart 2020.
- ^ a b c Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Esat Uras, s.138
- ^ Bayram Bayraktar, 20. Yüzyıl Dönemecinde Rus General Mayevky’nin Türkiye Gözlemleri (Van-Bitlis Vilâyetleri Askeri İstatistiği), İnkılâp Kitabevi, İstanbul 2007, s. 442-443.
- ^ Bayram Kodaman, Ermeni Macerası (Tarihi ve Siyasi Bir Değerlendirme), Süleyman Demirel Üniversitesi Yayınları No: 12, Isparta 2001, s. 12.
- ^ Garo Sasuni, Kürt Ulusal Hareketleri ve 15. Yüzyıldan Günümüze Ermeni-Kürt İlişkileri, (Çev.Bedros Zartanyan-Memo Yetkin), İstanbul 1992, s.102-106. ISBN:
- ^ M. V. Bruinessen, a.g.e., s.120-129.
- ^ Martin van Bruinessen, Kürdistan Üzerine Yazılar,s.120-129.
- ^ "Şeyh Ubeydullah Nehri’nin Siyasi Faaliyetleri 6 Ekim 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .",Ahmet Deniz s.220 ;Turkey No.5 (1881) Belge No.61 Ek 3.
- ^ Sir Austen Henry Layard. Discoveries in the ruins of Nineveh and Babylon. pp. 417–418.
- ^ Edward Hertslet (1891). The Map of Europe by Treaty. London. p. 2686.
- ^ BOA Y..PRK.UM. 30/97, 27 Rebîulâhir 1312/28 Ekim 1894.
- ^ "1915 öncesinde Osmanlı İmparatorluğunda Ermeniler" Cevdet Küçük s.84-85
- ^ II. Meşrutiyet'ten I. Dünya Savaşı'na Kürt-Ermeni ilişkileri (1908-1915), Demet Cansız s.60 ;Melek Sarı Güven a.g.t s.133
- ^ Vahdettin Engin, Hamidiye Hafif Süvari Alaylarının Kuruluşu, s. 1.
- ^ "II.Abdülhamid Döneminde Kürtler ve Ermeniler", Mehmet Emin Demir, Erciyes Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi, s.75.
- ^ Eppel, Michael. A People Without a State: The Kurds from the Rise of Islam to the Dawn of Nationalism, page 81 (İngilizce). University of Texas Press. ISBN
- ^ , , "Killing fields".
- ^ Eppel, Michael (13 Eylül 2016). A People Without a State: The Kurds from the Rise of Islam to the Dawn of Nationalism (İngilizce). University of Texas Press. ISBN
- ^ Palmer, Alan, Verfall und Untergang des Osmanischen Reiches, Heyne, München 1994 (engl. Original: London 1992), pp. 249, 258, 389.
- ^ Palmer, Alan, Verfall und Untergang des Osmanischen Reiches, Heyne, München 1994 (engl. Original: London 1992), pp. 1-448, S. 249, 258 und 389
- ^ Van Bruinessen, Martin. A gha, Shaikh and State - The Social and Political Structures of Kurdistan 9 Mayıs 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. London: Zed Books, 1992, p. 185. Van Bruinessen mentions the "occasional" recruiting of a Turkish tribe (the Qarapapakh)
- ^ Shaw, Stanford J. & Ezel Kural Shaw, Reform, Revolution, and Republic: The Rise of Modern Turkey, 1808-1975, in: Shaw, Stanford Jay, History of the Ottomoman Empire and Modern Turkey, 2, pp. I-XXV + 1-518, Cambridge University Press, Cambridge et al. 1977, , S. 246
- ^ Öhrig, Bruno, Meinungen und Materialien zur Geschichte der Karakeçili Anatoliens, in: Matthias S. Laubscher (Ed.), Münchener Ethnologische Abhandlungen, 20, Akademischer Verlag, München 1998 (Edition Anacon), zugleich Inaugural-Dissertation zur Erlangung des Doktorgrades der Philosophie an der Ludwig-Maximilians-Universität zu München, München 1996, 1-355 + 2 S., , S. 36, u. a. mit Verweis auf Ş. Beysanoğlu, Ziya Gökalp´in İlk Yazı Hayatı - 1894-1909, Istanbul 1956, S. 164-168
- ^ Hamidiye Alayları
- ^ Astourian (1990). "The Armenian Genocide: An Interpretation". . 23 (2). ss. 111-160 [p. 122].
- ^ M.S. Lazarev, Kürdistan ve Kürt Sorunu sy. 151
- ^ Vahan Baibourtian (2013). The Kurds, the Armenian question and the history of Armenian-Kurdish relations. Ottawa. pp. 141–142.
- ^ Bayram Kodaman, “Hamidiye Hafif Süvari Alayları (II. Abdülhamit ve Doğu-Anadolu Aşiretleri)”, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, İstanbul 1979, S. 32, s.427-480.
- ^ M.Şerif Fırat, Doğu İlleri ve Varto Tarihi, Kardeş Matbaası, Ankara, 1970, s.145-146
- ^ Martin van Bruinessen, Kürtlük, Türklük, Alevilik- Etnik ve Dinsel Kimlik Mücadeleleri, İletişim Yayınları, İstanbul, ISBN; , s19.
- ^ Stephen Duguid, “The politics of unity: Hamidian policy in Eastern Anatolia, Middle Eastern Studies, 1743-7881, Volume 9, Issue 2, 1973, s. 139-155.
- ^ Rusya Dış Politika Arşivi (RDPA), v.1900, d, 28, 1.24-26’dan aktaran Yeni ve Yakın Çağda Kürt Siyaset Tarihi, Hazırlayanlar;Hazırlayan: Şakire Xıdoye Mıhoyan, O. İ. Jagalina, Celile Celil, M. A. Gasaratyan, M.S. Lazarev, ISBN: s.45.
- ^ Bilal Şimşir, British Documents on Ottoman Armenians, Cilt:4, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1982, s.255.
- ^ Johannes Lepsius and J. Rendell Harris, Armenia and Europe: an Indictment, Hodder and Stoughton, London, 1897, s.330-331.
- ^ Vikipedi, Hamidiye Alayları
- ^ Bülent Cırık, "Üç Devirde Bir Kürt Aşireti Reisi Hacı Musa Bey (1853-1928)",İstanbul 2015, s.22. ISBN:
- ^ Musa Şaşmaz, "Kürt Musa Bey Olayı (1883-1890)", Kitabevi, İstanbul 2004, s. 248. ISBN:
- ^ BOA., Y.A.HUS., 328/12, 21/Za/1312 (H), (16 Mayıs 1895).
- ^ Musa Şaşmaz, "Kürt Musa Bey Olayı (1883-1890)", Kitabevi, İstanbul 2004, s. 29-36. ISBN:
- ^ BOA., Y.PRK.TKM., 15/6, 09/N/1306 (H), (9 Mayıs 1889).
- ^ a b Esat Uras, "Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi", s. 460.
- ^ BOA., Y.PRK.TKM. 15/7, 13/N/1306 (H), (14 Nisan 1889).
- ^ Esat Uras, "Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi", s. 460-461
- ^ Fatih Ünal, “Ermeni Olaylarından Bir Safha: Kürt Musa Bey Olayı”, Kafkas AraştırmalarıII, İstanbul 1996, 51-64.
- ^ Bilal Şimşir, British Documents on Ottoman Armenians, Cilt:4, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1982, s.207.
- ^ Bilal Şimşir, Kürtçülük (1787-1923), s.208-211 ISBN:
- ^ BOA., Y.PRK.TKM., 16/30, 11/R/1307 (H), (5 Aralık 1889).
- ^ BOA., Y.PRK.TKM., 19/9, 17/M/1308 (H), (2 Eylül 1890).
- ^ a b Nurettin Birol, “1890-1901 Ermeni Olayları ve Halil Rıfat Paşa 19 Ağustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .”, Yeni Türkiye, S. 60 C. 3, Ankara 2014, s.11
- ^ BOA., Y.A.HUS., 276/35, 07/Z/1310 (H), (22 Haziran 1893).
- ^ BOA., Y.EE., 96/1, 09/C/1312 (H), (8 Kasım 1894).
- ^ Kurdoghlian, Mihran (1996). Hayots Badmoutioun (Armenian History) (in Armenian). Hradaragutiun Azkayin Oosoomnagan Khorhoortee, Athens Greece. pp. 42–48.
- ^ Dr.Ersin Kırca, "I. Dünya Savaşı Öncesi Doğuda KürtErmeni Mücadelesi, Hükümetin Uygulamaları ve Kürtlerin Hükümete Tepkisi 29 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde ." s.26 ; Ali Karaca, a.g.m, s. 18
- ^ "The Graphic 18 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde ." (İngilizce). 7 Aralık 1895. s. 35.
- ^ Armenian massacres 15 Haziran 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Encyclopædia Britannica
- ^ Melson (1982). "A Theoretical Inquiry into the Armenian Massacres of 1894–1896". . 24 (3). ss. 481-509.
- ^ a b Hamdi Doğan, Niğde Üniversitesi Doktora Tezi, "Sason Ermeni İsyanları", s.29-30
- ^ BOA., A.MKT.MHM., 751/1, 24/B/1312 (H), (21 Ocak 1895)
- ^ a b Taha Niyazi Karaca, “19. Yüzyılda İngiltere’nin Ermeni Politikaları”, Tarihte Türkler ve Ermeniler (Ermeni Meselesinin Ortaya Çıkışı ve Yabancı Devletler), S. 1,C. 10,TTK Yayınları, Ankara 2014, s. 221-262.
- ^ a b Kazım Karabekir, "Kürt Meselesi" s.137, ISBN:
- ^ Mustafa Gül, “1896 Van Ermeni İsyanı ve Sonrasındaki Gelişmeler 21 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .”, OTAM(Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi 21 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .), Ankara 1997, S.8, s.141.
- ^ Ergünöz Akçora, "Van ve Çevresinde Ermeni İsyanları (1896-1916)" İstanbul 1994, s.105. ISBN:
- ^ Sami Önal," Saadettin Paşa’nın Anıları, Ermeni Kürt Olayları (Van 1896)", İstanbul 2004, s.7-8. ISBN:
- ^ Ministère des affaires étrangères, op. cit., no. 212. M. P. Cambon, Ambassadeur de la Republique française à Constantinople, ŕ M. Hanotaux, Ministre des affaires étrangères, p. 239; et no. 215 p. 240.
- ^ Justin McCarthy, Esat Arslan, Cemalettin Taşkıran, Ömer Turan, 1915 Van’da Ermeni İsyanı, İstanbul 2015, s. 85-86.
- ^ Ergünöz Akçora, "Van ve Çevresinde Ermeni İsyanları (1896-1916)" İstanbul 1994, s.118. ISBN:
- ^ "Osmanlı Belgelerinde Ermenilerin Sevk ve İskânı (1878-1920) 24 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .", s.63-65
- ^ Cevdet Küçük, “Van’daki Ermeni İsyanları”, Yakın Tarihimizde Van Uluslararası Sempozyumu, Van 1990, s.140.
- ^ Nurettin Birol, “1890-1901 Ermeni Olayları ve Halil Rıfat Paşa 19 Ağustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .”, Yeni Türkiye, S. 60 C. 3, Ankara 2014, s.37
- ^ BOA., Y.PRK.PT., 15/75, 11/Ra/1315 (H), (10 Ağustos 1879) .
- ^ BOA., Y.PRK.PT., 15/75, 11/Ra/1315 (H), (10 Ağustos 1879)
- ^ a b "Osmanlı Belgelerinde Ermenilerin Sevk ve İskânı (1878-1920) 24 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .", s.72-76
- ^ Mevlüt Yüksel, “Erzurum, Bitlis ve Mamüretülaziz Vilayetlerindeki Ermeni İsyanları (1890-1905) 25 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .”, Ermeni Araştırmaları Dergisi, 2010, S.43, s.16-18.
- ^ DH.MKT 358/59, 08 L 1312 (H), 04.04.1895 (M)
- ^ Y.EE. 131/38. 06 M 1313(H), 29.06.1895(M)
- ^ B.O.A.MVL.689/15
- ^ BOA D.H.H No: 15/64.01
- ^ Y.A.HUS. 338/87. 13 Ca 1313 (H), 31.10.1895(M).
- ^ a b Taner Akçam (2006). A Shameful Act: The Armenian Genocide and the Question of Turkish Responsibility. New York: Metropolitan Books. s. 42.
- ^ "Fifty Thousand Orphans made So by the Turkish Massacres of Armenians 18 Şubat 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .", The New York Times, December 18, 1896, The number of Armenian children under twelve years of age made orphans by the massacres of 1895 is estimated by the missionaries at 50.000.
- ^ Türk dünyası araştırmaları. Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı. 2005.
...II. Abdülhamit'in tam bir halife sıfatı ile ümmetçiliği gaye edinmiş olması...
- ^ Erhan Afyoncu. "". Sabah.
... devletlere karşı da İslâmcılık siyasetini bir tehdit unsuru olarak öne çıkarmıştır...
- ^ "Hamidian massacres | Ottoman and Armenian history". Encyclopedia Britannica (İngilizce). 6 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., "They are generally called the Hamidian massacres—after the Ottoman Sultan Abdülhamid II, during whose reign they were carried out—to distinguish them from the later Armenian Genocide, which began in 1915."
- ^ a b Cleveland, William L. (2000). A History of the Modern Middle East (2nd bas.). Boulder, CO: Westview. s. 119.
- ^ Hovannisian. "The Armenian Question in the Ottoman Empire," pp. 224–26.
- ^ (Hamidiye katliamları)
- ^ On this issue in general, see Selim Deringil (April 2009), "'The Armenian Question Is Finally Closed': Mass Conversions of Armenians in Anatolia during the Hamidian Massacres of 1895–1897 27 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .," Comparative Studies in Society and History 51, pp. 344-71.
- ^ Hovannisian. "The Armenian Question in the Ottoman Empire," p. 224.
- ^ a b c Dadrian. The History of the Armenian Genocide, p. 155.
- ^ Jäckh, Ernst. Der Aufsteugende Halbmond, 6th ed. (Berlin, 1916), p. 139. (Almanca)
- ^ P. Renouvin, E. Preclin, G. Hardy, L'Epoque contemporaine. La paix armee et la Grande Guerre. 2nd ed. Paris, 1947, p. 176. (Fransızca)
- ^ Google Kitaplar'da "They Can Live in the Desert but Nowhere Else": A History of the Armenian Genocide, s. 322,
- ^ Garo Sasuni, Sasuni, Garo, Kürt Ulusal Hareketleri ve 15. Yüzyıldan Günümüze Ermeni-Kürt İlişkileri, (Çev.Bedros Zartanyan-Memo Yetkin), İstanbul 1992, s.156. ISBN:
- ^ Wadie Jwaideh, Kürt Milliyetçiliğinin Tarihi Kökenleri ve Gelişimi, (Çev. Alper Duman, İsmail Çeken), İstanbul 2001. s.221 ISBN:
- ^ Ahmet Emin Yalman," Turkey in the World War, New Haven 1930 4 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde .", s.209.
- ^ Fatih Ünal, “Rusların Kürt Aşiretlerini Osmanlı Devleti’ne Karşı Kullanma Çabaları 28 Nisan 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde .”
- ^ BOA. BEO., 322594.Van Vilayeti’nden Dahiliye Nezareti’ne Gönderilen 6 Temmuz 1914 Tarihli Şifre.
- ^ Kazım Karabekir, "Cihan Harbine Neden Nasıl Girdik ve Nasıl İdare Ettik", İstanbul 1987, s.90. ISBN:
- ^ Aydoğan, Erdal, "İttihat ve Terakki’nin Doğu Politikası 1908-1918", s.211 ISBN:
- ^ "Osmanlı Belgelerinde Ermenilerin Sevk ve İskânı (1878-1920) 24 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .", s.114
- ^ Wadie Jwaideh, Kürt Milliyetçiliğinin Tarihi Kökenleri ve Gelişimi, (Çev. Alper Duman, İsmail Çeken), İstanbul 2001. s.251 ISBN:
- ^ Garo Sasuni, Sasuni, Garo, Kürt Ulusal Hareketleri ve 15. Yüzyıldan Günümüze Ermeni-Kürt İlişkileri, (Çev.Bedros Zartanyan-Memo Yetkin), İstanbul 1992, s.161. ISBN:
- ^ Wadie Jwaideh, Kürt Milliyetçiliğinin Tarihi Kökenleri ve Gelişimi, (Çev. Alper Duman, İsmail Çeken), İstanbul 2001. s.236 ISBN:
- ^ David Mc. Dowall, "Kürtler",( Çev. Zeri İnanç), İstanbul 1996, s.49. ISBN:
- ^ Ramazan Erhan Güllü," Antep Ermenileri (Sosyal-Siyasî ve Kültürel Hayatı)", İstanbul 2010. s.456 ISBN:
- ^ Taş, Necati Fahri Taş,"Osmanlı-Ermeni İlişkileri 1912-1914 (Vilayat-ı Şarkiyye Islahatı)", Erzurum, Atatürk Üniversitesi Yayınları 2006, s.67. ISBN:
- ^ Altay Cengizer, "Adil Hafızanın Işığında Birinci Dünya Savaşı’na Giden Yol ve Osmanlı İmparatorluğu’nun Sonu", İstanbul 2014. s.567-568 ISBN:
- ^ Ramazan Erhan Güllü," Antep Ermenileri (Sosyal-Siyasî ve Kültürel Hayatı)", İstanbul 2010, s.458 ISBN:
- ^ Gürbüz Mızrak, "Aldatılan Kimlik: İsyancı Ermeniler[]", Ankara,2017, ISBN: S.34-35
- ^ Tarih Boyunca Ermeni Meselesi, Ankara 1979, s.177.
- ^ Yusuf Halaçoğlu, " Ermeni Tehciri ve Gerçekler (1914-1918)", Ankara 2001. s.33-36 ISBN:
- ^ Taner Akçam," İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu", Ankara 2014. s.172 ISBN:
- ^ Mehmet Törehan Serdar, "İstiklale açılan ilk kapı Bitlis: (işgali ve kurtuluşu)", Bitlis Valiliği Kültür Yayınları, 2017, S.152 ISBN:
- ^ Ömer Tayfur Yücel, "Şeyh Muhammed Diyauddin'in hayatı ve tasavvufi görüşleri[]" Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2015, s.109
- ^ a b Garo Sasuni, Kürt Ulusal Hareketleri ve 15. Yüzyıldan Günümüze Ermeni-Kürt İlişkileri, (Çev.Bedros Zartanyan-Memo Yetkin), İstanbul 1992, s.167. ISBN:
- ^ Wadie Jwaideh, Kürt Milliyetçiliğinin Tarihi Kökenleri ve Gelişimi, (Çev. Alper Duman, İsmail Çeken), İstanbul 2001. s.253 ISBN:
- ^ Altay Cengizer, "Adil Hafızanın Işığında Birinci Dünya Savaşı’na Giden Yol ve Osmanlı İmparatorluğu’nun Sonu", İstanbul 2014. s.582 ISBN:
- ^ Demet Cansız ,"II. Meşrutiyetten I. Dünya Savaşına Kürt- Ermeni ilişkileri (1908-1915)[]", Doktora Tezi, İstanbul 2019, s.158
- ^ Wadie Jwaideh, Kürt Milliyetçiliğinin Tarihi Kökenleri ve Gelişimi, (Çev. Alper Duman, İsmail Çeken), İstanbul 2001. s.253-254 ISBN:
- ^ Sinan Hakan, "Türkiye Kurulurken Kürtler (1916-1920)", İstanbul 2013, s.14.
- ^ a b Süleyman Beyoğlu, "1915 Tehciri ve Soykırım İddiaları,Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri Sempozyum Bildirileri," İstanbul 2001, s. 173-175.
- ^ Süleyman Beyoğlu 2001, s. 173-175.
- ^ Guenter Lewy, "1915 Osmanlı Ermenilerine Ne Oldu? Çarpıtılan-Değiştirilen Tarih", İstanbul 2011. s.110-111 ISBN:
- ^ Sina Akşin, "Ana Çizgileriyle Türkiyenin Yakın Tarihi 1789-1980",İstanbul 1997, s.126. ISBN:
- ^ Ramazan Erhan Güllü," Antep Ermenileri (Sosyal-Siyasî ve Kültürel Hayatı)", İstanbul 2010. s.466 ISBN:
- ^ a b Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;encislam
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ G. Chaliand, A.R. Ghassemlou, M. Pallis, A People Without A Country, 256 pp., Zed Books, 1992, , p. 54
- ^ "Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia (ASALA)". U.S. Department of State. 22 Haziran 2010 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Ocak 2007.
- ^ "PKK Relations with Sub-National Terrorist Groups". 7 Kasım 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Şubat 2020.
- ^ ""You, too, Armenia 13 Mayıs 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde .," Kurdish Life (No. 10, Spring 1994).
- ^ David McDowall, A Modern History of the Kurds, page 492.
- ^ . 28 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2020.
- ^ a b Leonidas Themistocles Chrysanthopoulos,, .
- ^ "National Statistical Service of the Republic of Armenia - 2001 Armenian National Census" (PDF). 30 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 28 Şubat 2020.
- ^ . 28 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2020.
- ^ . 28 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2020.
- ^ "Archived copy" (PDF). 10 Temmuz 2007 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 19 Eylül 2015.
- ^ "Radio Free Europe: Proud As A Peacock: Armenia's New Yazidi Temple Draws Attention And Awe". 5 Mart 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Şubat 2020.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Ermeni Kurt iliskileri Kurtler ve Ermeniler arasindaki tarihsel iliskileri kapsamaktadir Geleneksel kiyafetleriyle bir Kurt ve Ermeni 18621923 te Balkan Yarimadasi ve Kucuk Asya daki etnik gruplarin dagilimi Tarihi Atlas William R Shepherd New York Harita Yunanistan ve Turkiye arasindaki 1923 nufus transferinin sonuclarini yansitmamaktadir Islam Fetihleri DonemiFranz Roubaud 1856 1928 tarafindan 1894 te basilmis nadir bir sanat dergisinden boyanan eser Kafkasya nin Atlilari adli resim 1894 te Kafkasya daglarinda Kurt ve Ermeni atlilarini tasvir etmektedir Kurtler ve Ermeniler hem kulturel hem de politik acidan zamanla giderek daha da belirgin bir hal aldilar Ermeniler Hiristiyanligi resmi dinleri olarak secerken Kurtler ise bolgeye yapilan Arap akinlariyla beraber Islam i kabul ettiler Ermenilerin cogu Hristiyan kalmasina ragmen bazilari Turk egemenligi altinda musluman oldu Musluman olan Vasburagan Ermenileri zamanla Kurt kulturune adapte olarak asimile olmuslardir Bunun baska bir yerde de meydana gelmesi muhtemeldir I Dunya savasi ve Ermeni tehcir i gibi diger faktorlerin yani sira 20 yuzyilin basinda Osmanli Imparatorlugu ndaki Ermenilerin varligi nispeten dusuk gosterilmistir 11 yuzyila dogru Orta Asya dan gelen gocebe Turk kabileleri Kurtler Ermeniler ve diger yerlilerin yerel nufusu pahasina Orta Dogu ve Anadolu ya tasinmis ve etnik karisimin daha da degismesine sebebiyet vermistir Osmanli imparatorlugu1828 29 Rus Turk Savasi na kadar Kurtler ve Ermeniler arasinda dusmanca bir tavir gorulmemistir kaynak belirtilmeli 1840 lara gelindiginde ise bolgedeki idari duzenin degismesine yonelik reformlardan sonra Kurt Ermeni iliskileri de payini almistir Ozellikle II Mahmud doneminden itibaren Kurt Ermeni iliskilerinde degisikler gorulmeye baslanmistir Zira bu doneme kadar Osmanli Devleti adina Kurt Emirleri ne vergi veren Ermeniler artik Patrikhane ye vergilerini vermeye baslamis ve bolgedeki idari duzenlemeler neticesinde Kurtler ile Ermeniler arasinda arazi sorunlari ortaya cikmistir Bu tarihlerden itibaren 1877 1878 yillarina kadar her iki etnik grubun insanlarinin birlikte sorunsuz ve birbirlerine hosgorulu bir ortam icerisinde ayni sehirlerde ve koylerde yasadigi da bilinmektedir Fakat 1877 1878 yillari Osmanli ve Rusya arasinda gerceklesen 93 Harbi sonrasi Ermeniler acisindan Rusya yardimiyla kurulacak bagimsiz bir Ermenistan umudunun artmasina sebebiyet verdi Ermeniler II Abdulhamid in Osmanli nin basina gecmesi ve Kanun i Esasi nin kabulu uzerine baslangicta bu durumdan memnun ancak bagimsizlik fikriyati icerisindeydiler Ardindan etkin bir mesruti yonetimin varligini goren Ermeniler in bagimsizlik umitleri artmaya baslamis ve bulunduklari illerde kendilerin baski ve haksizliklarin mevcudiyetini belirterek meclis toplantilarinda bu konular uzerinde dilekceler sunmuslardir Bu donemde Patrikhane tarafindan alenen Bulgaristan ve Sirbistan a herhangi bir bagimsizlik verilmesi durumunda Ermeniler inde bu durumdan yararlanacagi dile getirilmekteydi Ancak bu surec icerisinde Ermeni onculerinin bagimsiz bir devlet kurmasina engel teskil eden en buyuk unsurlardan biri Dogu Anadolu bolgesinde yer edinen feodal Kurtler olmustur Bu donemde Kurtler Beyler Agalar ve Seyhler gibi bolgede yer alan feodal unsurlar tarafindan yonetilmektedir Kurt feodalizmi 19 yuzyilin sonlarina kadar devam etmis ve Kurt milleti uzerinde gunumuz de dahi izlerinin belirgin bir sekilde gorulebilecegi bir sistemdir Kurt feodalizminde Kurtler in cogu bir asirete mensup olurlardi fakat asiretlere mensup olmayan Kurtler de mevcuttu Yine kanaat onderi Seyhler in takipcileri olan murid adi verilen bir kesimde mevcudiyetini korumaktaydi Bununla beraber Kurdistan topraklari uzerinde yuzyillardir hakimiyet surmus hanedanlara mensup Kurt Beyleri de varligini surdurmekteydi Herhangi bir asirete mensup olmayan ve toprak sahibi olmayan Kurtler Kurmanc olarak adlandirilirlardi Kurmanclar bu duzenin en alt tabakasini olusturmaktaydilar ve genelde cobanlik ya da ciftcilik ile ugrasirlardi Kurmanclar in uzerinde ise Asir adi verilen asiret mensuplari vardi Asirler ise asiretlere mensup aileler idi ve genellikle cok az bir topraga sahip olmakla beraber asiretin Agasina bagli idiler Agalar asiretlerin reisleri ve Asirler in yoneticileriydiler Ayrica agalar genellikle buyuk bir toprak butunlugune hakimdiler Bununla beraber bir de Kurtler in ruhban sinifi olan Seyhler mevcuttu bunlar gunumuzde dahi gorulebilecek murid denilen takipcilere sahip ve Kurtler arasinda saygi goren bir tabakadir Bunlarin hepsinin uzerinde ise yuzyillarca Kurt bolgelerine hukmetmis hanedanlarin devami niteliginde Kurt Beyleri bulunmaktaydi Kurt Beyler i genellikle asiret agalari veya seyhleri ile akrabalik baglariyla baglanmis ve Osmanli Devleti ile beraber hareket eden ailelerden olusmaktaydi Tum bu duzen Ermeni ust yoneticilerinin cogunlugu Kurt otoritesinden olusan bu bolge icerisinde bagimsiz bir devlet kurmayi amaclayan fikirleri ve planlarini tehlikeye atmaktaydi Kurtler bu donem icerisinde Dogu Anadolu da bir Ermeni devletinin kurulabilmesi icin engel teskil eden en buyuk etkenlerden birisi olmustur 93 Harbi sonrasi Ermeni Patrigi Mgr Nerses Varjabedyan ve patrikligin obur uyeleri Rus ordulari baskomutani olan Granduk Nikola ile goruserek Ayestefanos antlasmasina Ermenileri kapsayan 16 Maddeyi eklemislerdir Bu madde nin antlasmaya eklenmesi icin Ermeni patrikligi Ermenilerin baski gordugunun ve Ermeni nufusunun yer aldigi bolgelerde imtiyazlara ihtiyac duyuldugunu one surmustur 3 Mart 1878 tarihinde imzalanan Ayastefanos Antlasmasi nin 16 maddesi ve 13 Temmuz 1878 Berlin Antlasmasi nin 61 maddeleri geregince Osmanli Imparatorlugu Ermenilerin mevcut oldugu yerlerde Ermeniler acisindan gerekli imtiyazlari saglayacak ve Ermeni halkini Kurtler ile Cerkesler den gelebilecek saldirilara karsi koruyacagini taahut etmistir Bu maddeler in Osmanli tarafinca kabul edilmesi uzerine Ermeniler bagimsizlasma yolunda bir adim daha atmislardir Bunun neticesinde 1878 Berlin Antlasmasi sonrasi Ermeniler sirasiyla buyuk Ermenistan i kurmayi amaclayan orgutler kurmuslardir Bu orgutler Kara Hac Van Vatan Savunuculari Erzurum Armenekan Van Hincak Cenevre Tasnak Tiflis orgutleridir Ayastefanos Antlasmasi nin 16 Maddesi ve Berlin Antlasmasi 61 maddesi nde yer alan ifadeler su sekildedir Ermenistan da Rusya nin taht i istilasinda bulunub Devlet i Aliye ye iadesi lazim gelen mahallerin tahliyesi oralarca devleteynin munasebat i hasenesini muzir karisikliklara mahal verileceginden Devlet i Aliye ye Ermenilerin meskun bulundugu eyaletlerde menafi i mahalliyenin icab etdigi islahat ve tesisati bila ifate i vakt icra etmeyi ve Ermenilerin Kurdlere ve Cerkeslere karsi emniyetlerini istihsal etmeyi taahhud eder Ayastefanos Antlasmasi 16 Maddesi Bab i Ali ahalisi Ermeni bulunan eyalatda ihtiyacat i mahalliyenin icab etdigi islahati bila te hir icra ve Ermenilerin Cerkes ve Kurdlere karsi huzur ve emniyyetlerini temin etmeyi taahhud eder ve ara sira bu babda ittihaz duracak tedabiri devletlere teblig edeceginden duvel i musarun ileyhim tedabir i mezkurenin icrasina nezaret eyleyeceklerdir Berlin Antlasmasi 61 maddesi Antlasmalarda yer alan her iki madde birbirini tekrarlayan ve Ermenilere verilecek olan imtiyazlara yonelik maddelerdir Ayrica bu antlasmalar Rusya tarafindan Ermeni konusunu uluslararasi bir konu haline getirmis ve Osmanli nin bolgede sikintili bir surece girmesine sebebiyet vermistir Bolgede Yasayan Ermeni Nufusu 1895 te Ermeni diger Hiristiyanlar ve Musluman nufusun Turk Bati Ermenistan da ve Kuzeydogu Osmanli Imparatorlugu nun diger komsu bolgelerindeki dagiliminin haritasi 75 ve uzeri Musluman nufusu 50 75 arasi Musluman nufusu 50 75 arasi Ermeni nufusu 50 75 arasi Rum ve Nestoriyan nufusu Osmanli Imparatorlugu icerisinde kapsayan bagimsiz bir Ermenistan dusuncesinin mevcudiyeti sirasinda bolge nufusu suregelen bir tartisma mahiyetini almistir Dogu Vilayetleri genellikle Kurtler in ve Ermenler in agirlikli yasadigi vilayetleri ifade etmekteydi Ancak Dogu Vilayetleri icerisinde Kurt nufusu tarih boyunca en buyuk nufus olarak varligini surdurmustur Bolgede yasanan Ermeni nufusu hakkinda her ne kadar kesin bir bilgi mevcut olmasa dahi donemin kaynaklarindan edindigimiz bilgiler dahilinde mevcut Ermeni nufusunda 1880 yillarindan sonra ozellikle Hamidiye Alaylari ve Ermeni tehciri nedeni ile yogun bir dusus gorulmektedir Ermeni nufusunda gorulen bu onemli dusus o donem icerisinde yasanan goclerin ve savaslarin bilancosunun ne denli agir oldugunu gostermektedir Marcel Leart in 1882 yilinda vermis oldugu veriler400 000 Van Ermeni Nufusu250 000 Bitlis Ermeni Nufusu150 000 Diyarbakir Ermeni Nufusu280 000 Erzurum Ermeni Nufusu270 000 Elazig Ermeni Nufusu Ermeni Patrikhanesi nin 1900 lu yillarin basinda vermis oldugu veriler215 000 Erzurum Ermeni Nufusu185 000 Van Ermeni Nufusu180 000 Bitlis Ermeni Nufusu168 000 Elazig Ermeni Nufusu105 000 Diyarbakir Ermeni Nufusu Cuinet in Ermeni nufusuna dair vermis oldugu veriler120 466 Erzurum Ermeni Nufusu79 000 Van Ermeni Nufusu131 390 Bitlis Ermeni Nufusu69 718 Elazig Ermeni Nufusu79 129 Diyarbakir Ermeni Nufusu Rus General Mayevsky in 19 YY sonlarinda vermis oldugu bilgiler67 793 Van Ermeni Nufusu114 704 Bitlis Ermeni Nufusu76 070 Elazig Ermeni Nufusu55 890 Diyarbakir Ermeni Nufusu Encyclopedia Britanica nin 1910 yili verilerine gore80 398 Van Ermeni Nufusu131 390 Bitlis Ermeni Nufusu79 129 Diyarbakir Ermeni Nufusu134 967 Erzurum Ermeni NufusuIlk milliyetci Kurt Hareketleri ve Ermeni Iliskileri 1880 1890 Yillari Ortodoks bir Ermeni rahip ve Kurtler 1877 78 Rus Turk Savasi nin ardindan Rusya ve Avrupa Osmanli da yasayan Hristiyan topluluklarin daha iyi sartlar icerisinde yasamasi adina Osmanli ya baskilar yapiyor ve Hristiyanlara yonelik imtiyazlar yaratmaya calisiyordu Bu donem icerisinde nufuzu Hakkari bolgesi ve Iran Kurtleri uzerinde etkin olan Kurt kanaat onderi Seyh Ubeydullah Nehri Iran Hukumetinin bolge halki uzerinde gerceklestirdigi haksizliklar ve Dogu Anadolu bolgesinde yaratilmak istenen olasi bir Ermenistan a karsi bolgede isyan etti Isyan oncesinde Berlin Konferansi sonrasi Ingiliz konsolosu Captain E Clayton ve Rus konsolosu Albay K Gamsaragan Ermeniler e sunulmasi istenen imtiyazlari kontrol amacli Van a gelmislerdir Konsoloslarin bolgeye geldigi donem icerisinde Kurdistan dahilinde birden fazla olay gerceklesmekteydi 1880 yilinda Hac dan donen Seyh Ubeydullah Nehri Semdinli ye gelerek neredeyse bolge icerisinde yer alan butun Kurt halkini kendi ruhani liderligi altinda toplamaya basladigi goze carpmaktaydi Ayrica Ubeydullah Nehri nin olusturmus oldugu bu murid toplulugundan bir ordu yaratip Ermeniler uzerine sefer duzenleyecegi dedikodusu da bolge dahilinde yaygin bir soylem halini almisti Bu dedikodular uzerine Suryani Patriarki Mar Simon Van a gelen konsoloslara haber yollayarak Ubeydullah Nehri nin icerisinde bulundugu sefer hazirligini kendilerine bildirmistir Ardindan haberi alan Rus konsolos bu bilginin gercekligini arastirmak uzere adamlarini gorevlendirirken Ingiliz konsolos ise bolgeye gelerek Ubeydullah Nehri ile iletisime gecmek istemistir Ingiliz konsolosu Ubeydullah Nehri ile konusmasinda Dogu vilayetlerinde Ermeniler ile Suryani Hristiyanlar ina verilecek olan imtiyazlardan bahsetmis ve Osmanli ile baris icerisinde yasamalarini dilediklerini ifade etmistir Ardindan Ubeydullah Nehri ye bolgede yayilmis olan dedikodulara deginerek Kurtler in ileri gelenlerinin neden cevresinde toplandigini sormus ve niyetini ogrenmek istemistir Tecrubeli bir din adami ve siyasi bir kisilige sahip olan Ubeydullah Nehri ise kendilerinin Sultana bagli olduklarini dile getirerek herhangi bir isyan hazirligi icerisinde olmadiklarini Kurt ileri gelenlerinin Hac donusu kendisini ziyarete geldigini ifade etmistir Bunun uzerine Ingiliz konsolos Ubeydullah Nehri nin ifadelerinden ikna olmus ve Van a donmek uzere yola koyulmustur Ancak yolda Colemerik te bulunan Suryani Baspiskoposu ile gorusmesi ardindan baspiskopos Seyh in niyeti hakkinda kendisini uyarmis ve konsolos durumu Istanbul daki elcilige bildirmek uzere rotasini Istanbul a cevirmistir Seyh Ubeydullah ise hizla cevresindeki Kurt ileri gelenlerine isyan haberini yayiyor ve Isyanin alt yapisi icin buyuk bir caba harciyordu Ubeydullah Nehri hazirliklarini bitirdikten sonra bir mektup ile isyani Ingiltere ye bildirmis ve Iran ile Ermeniler e verilecek imtiyazlar aleyhine bolgede buyuk capta bir isyan baslatmistir Bolgede yasanan dini alt yapi ile gelisen isyan Kurt Iran catismasinin ardindan kendini Kurt milliyetciligine birakmistir Seyh Ubeydullah bu isyan girisiminde bagimsiz Ermenistan girisimini onlemeye calisirken bir yandan da bagimsiz Kurdistan adina hareket etmeye baslamistir Seyh Ubeydullah Hareketinin milliyetcilige donusmesi Ubeydullah Nehri nin Dr Cocharan a gonderdigi 5 Ekim 1880 tarihli mektubunda apacik gozukmektedir Ubeydullah Nehri icinde bulundugu milliyetcilik duygulari ile yazdigi mektubun bir kismi su sekildedir 500 000 aileden daha fazla olan Kurt milleti ayri insanlardir Dinleri farklidir ve yasalari ve gelenekleri kesindir Ister Turk ister Fars olsun Kurdistan in yoneticileri hepsi birlesmis ve bu iki hukumetle sorunlarin bu yolla cozulemeyeceginden hem fikirler Biz de ayri bir milletiz Islerin kendi elimizde olmasini isteriz Kendi suclularimizin cezalandirilmasinda guclu ve bagimsiz olabilir ve diger milletler gibi ayricaliklarimiz olsun Ubeydullah Nehri nin Dr Cochran a gonderdigi 5 Ekim 1880 tarihli mektubu Bu mektupta dikkat edilmesi bir onemli kisim da Ubeydullah Nehri nin su ifadesidir Diger milletler gibi ayricaliklarimiz olsun bu cumleden bolgede Ermeniler e verilen ayricaliklardan oturu duyulan rahatsizlik ve Kurtler in cogunlukta oldugu bir bolgede dahi arka planda kalmis olmasi sebebiyle bir hosnutsuzluk mevcuttur Bu donemde Kurtler Avrupa destekli Ermenilerin Kurt nufusunun bulundugu bolgeleri icerecek bagimsiz bir Ermenistan dan oturu tedirginlik icerisine girmislerdir Donemin milliyetcilik akiminin Ermenilere yonelik gerginliklerine ragmen Seyh Ubeydullah adamlarina Iran i isgal etmeye basladiklarinda Ermenilere zarar vermemelerini emretmis ve bunu guvence altina alabilmek icin bir fetva yayinlayarak kesinlikle herhangi bir Ermeni nin dahi zarar gormeyecegine kadar bircok kurali hakimiyeti altindaki Kurtler e tembihlemistir Seyh Ubeydullah in bu fetvayi yayinlamasi ve ordusuna Ermeniler e zarar verilmemesini tembihlemesinin altinda yatan sebep baslattigi isyanin Bab i Ali tarafindan bolgedeki Ermeni ve Nesturilerin nufusunu katletmek icin bir bahane olarak kullanilmak istendiginin farkinda olmasiydi Bununla ilgili olarak 1880 yilinda Semdinli de bir konusma yapti ve konusmasinda sunlara yer verdi Simdiye kadar Bab i Ali Kurtleri her desteklediginde Anadolu daki Hristiyan unsurlarina karsi koyma arzusu nedeniyle bunu gerceklestirmistir ve Ermeniler burada ortadan kaldirilirsa Kurtler de ayni sekilde Turk hukumeti icin onemlerini kaybedecek ve sira bizlere gelecektir Eleskirt in Kurt Seyhine yazdigi bir mektupta Seyh Ubeydullah Ermenileri Farslardan ve Turklerden cok daha fazla sevdigini belirtmekteydi Basarisizliga ragmen ayaklanma Ermeni nufusu ile Grigor Artsruni arasinda sempati yaratti ve soyle devam etti Ermenistan in Ermeni Nesturi ve Kurt nufusunun nihayetinde Ermenistan in sakinleri oldugunu ve ayni ilgi alanlarina sahip olduklarini anlamaya baslamis ve Osmanli nin baskisinin hepsini esit derecede rahatsiz ettigini gormuslerdir Ayrica bu donem icerisinde Mus Bitlis Kigi ve Eleskirt in karma sehirlerinde Ermeniler tarafindan Kurt okullari acildi Kurt nufusun bulundugu bolgelerde ise Ermeni okullari acma girisimleri yapilmistir Bu hareketin sebebi Ermeni aydinlar arasinda Kurtlerin Osmanli Imparatorlugu ile birlesmesini onlemek ve Kurtlerin donemin politik olaylarinda yer almasi gerektigine olan inancti Bunun uzerine Sosyal Demokrat Hincak Partisi ve Tasnaklar da Kurtlerle isbirligi cagrisinda bulunmuslardir 1890 li yillarda ise Bedirhaniler yani Botan Emirleri nin soyuna mensup olan unlu Kurt Emir i Bedirhan Bey in ailesi Kurt milliyetciliginin savunuculugunu ustlenmis ve Osmanli Hukumeti aleyhine Rus yetkilileri ile gorusmeler yapmislardir Kurt milliyetci ideolojisinin temel yapi taslarindan olan bu aile 1898 yilinda Kahire de Kurdistan adli gazeteyi cikarmis ve bu donem icerisinde onemli derecede milliyetcilik faaliyetlerinde bulunmuslardir Kurdistan gazetesinin editorleri yine bu aileye mensup olan Mithat Bedirhan Abdurrahman Bedirhan ve Sureyya Bedirhan dir Bedirhaniler in donemin Kurt Halki uzerinde uyandirmaya calisilan Kurt milliyetciligi etkin olarak amacina ulasamamis olsa dahi bir sure daha gazete basimi devam etmistir Ozellikle Abdurrahman Bedirhan Ermeniler ile Kurtler icin ilk iletisime gecen isimdir Abdurrahman Bedirhan in Ermeniler ile olan iyi iliskilerini donemin Ermeni gazeteleri olan Hincak ve Trosak gazetelerinde gormek mumkundur Bolgedeki olaylardan sonra ozellikle de Sason olaylarindan sonra Ermeniler Kurtlerin guvenini tekrar kazanabilmek adina buyuk bir caba gostermislerdir Louise Nalbandian in Varandian dan aktardigi ifadelerden Ermeniler in cabasini gormek mumkundur ozellikle Sasun olaylarindan sonra Tasnaksutyun ve Hincak orgutleri ozellikle Kurtlerin guvenlerini kazanmaya yonelik ozel cabalara girisirler Tasnaksutyun bu amacla Yerzenkatsi Keri Ruben Shishmanian adli yuksek rutbeli bir uyesini Van Mus ve Dersim bolgelerindeki Kurt asiretleri arasina gondermisti Ayni calismalari Avrupa da da yuruten bu orgutler o sirada Cenova da yasayan Abdurrahman Bedirhan in guvenini saglamayi basarmislardi Louise Nalbandian Ayrica yayinlanan Kurdistan gazetesi icerisinde Kurt halki ile Ermeni Halki nin birlik icerisinde hareket etmesine yonelik bildirilere de yer verilmistir Bunun uzerine bu donem icerisinde Tasnaklar ile iyi iliskiler icerisine girdikleri de bilinmektedir Hamidiye Donemi 1891 1894 Hamidiye askeri binbasi Berlin Antlasmasinin 61 Maddesi geregince Babiali nin yapilmasi beklenen reformlara net ve aydinlatici bir yaklasim icerisinde olmamasi sikayetlere sebebiyet veriyordu Avrupali Devletler Osmanli hukumetini Dogu Anadolu bolgesinde yer alan Ermenileri Musluman nufustan az gostererek Berlin Antlasmasi nin 61 maddesini kisitlamak ile sucluyordu Bunlarin haricinde Avrupali Devletler Babiali nin Kurtler e ve Ermenilere ayni reformalari sunmak istemesini uygun gormuydu Ermeniler e ozgu bu reformlarin Kurtler uzerinde uygulanmamasini savunuyor ve Kurtler e ozgu bir yonetim biciminin hayata gecmesini istiyorlardi Kurtler yine bu donem icerisinde Ermeniler e verilecek olan reformlara yonelik benzer talepler de bulunmaktaydilar Bu donem icerisinde ozellikle Kurtcu bir aydin olarak on plana cikan Sukru Mehmet Sekban Kurtler in Dogu Vilayetleri icerisinde talep ettigi reformlari su sekilde dile getirmistir Hepimiz alti dogu vilayetinde bir reform yapilmasi hususunda mutabik idik Iste istedikleri reform Muktedir ve namuslu valiler tayin edilmesi birkac ana yol insasi adaletin iyi bir sekilde uygulanmasi icin mahkemelerin yeniden ele alinmasi Mehmet Sukru Sekban Kurt Meselesi Ankara 1979 s 28 Kurtler in reform taleplerinin karsilik bulmamasi Ermeniler e bolgede ayricalik sunulmasi gibi nedenlerden oturu Kurtler arasinda Ermeni karsitligi hizla bas gostermeye baslamistir Bu donemde Kurtler de kendi aralarinda orgutlesmeye baslamis ve Kurt birligi gibi milliyetci soylemler yayginlasmistir Yine bu donem icerisinde Kurt Asiretleri Ermeni koylerine baskinlar duzenlemis ve zorla Ermeni halkindan vergi almistir Yasanan bu gerginlikler neticesinde Kurt Ermeni iliskileri olumsuz etkilenmis ozellikle 93 Harbi sonrasi Kurt Ermeni iliskilerinde buyuk oranda siddet artislari gorunmustur Kurtler in yapmis oldugu bu saldir ve Kurt Ermeni iliskileri dahilinde yasanan siddete Kurt asilli Erzurum Valisi Hakki Pasa nin bilerek engel olmadigi one surulmustur Tum bu yasananlar bolgede idari yapinin bozulmasina ve Kurt asiretleri nin bolgede kontrol edilememesine sebebiyet veriyordu II Abdulhamit ise genellikle merkezi otokrat bir yonetim saglamak istiyor ve Ermeniler e sunulmasi gereken reformlarin uygulanmasini da hayata sokmuyordu Ermenilere uygulanmasi gereken reformlarin ana sebebi ise Sultan Abdulhamit in Vilayet i Sitte ve Anadolu yu Muslumanligin son kalesi olarak elinde tutmak istemesiydi Tum bu gerginlikler in yasandigi donem dahilinde Musir Zeki Pasa nin Sultan Abdulhamit e sundugu onergesi ile Kurt Asiretler inden faydalanilarak olusturulacak askeri birlikler in projesi kabul gormustur IV Ordu kumandani Musir Zeki Pasa Anadolu Islahat i Umumiye Mufettisi Mehmet Sakir Pasa Teftis i Askeri Komisyon Uyesi Miralay Ibrahim Bey onculugunde kisa bir sure icerisinde kurulacak olan bu alaylar in teskilatlandirilmasi gerceklestirilmistir Sultan Abdulhamit kayinbiraderi olan Musir Zeki Pasa nin Boylelikle resmi olarak 1891 yilinda Osmanli padisahi II Abdulhamit in Dogu Anadolu Bolgesi nde olusturdugu Hamidiye Alaylari genellikle Sunni Kurtler den olusan hafif suvari birlikleri olarak tarihte yerini almistir Fakat basta Sunni Kurtler den olusan bu birlikler daha sonra Dogu Anadolu da yasayan azinliklardan Cerkesleri Turkleri Turkmenleri ve Yorukleri de kapsamistir Ermenilerin 13 Haziran 1878 de Berlin Konferansi na Ermenistan a iliskin Proje sunmasi ve bu projenin olumlu karsilanmasindan sonra Osmanli Devleti sinirlari icindeki teror ve katliam eylemleri hizlanmistir Bunun uzerine Ermeni Hincak ve Tasnak orgutleri duzenli ordu haline donusmustur Rusya ise bu donemde Sark Vilayetleri ne yonelik emellerini acikca ifade etmektedir Rusya bu yasananlar uzerine hizla isgal hazirliklarina baslamisti II Abdulhamit dogu meselesi adi altinda Avrupali devletler tarafindan istenilen reformlarin Hristiyan tebaa icin once ozerklik sonra ise bagimsizligin Osmanli Devleti icin de zayiflama ve parcalanma anlamina geldigini dusunmekteydi Bolgede asayisin temini Ermeni saki ve katillerin tedip edilmesi ve Rus isgaline karsi halktan silahli gucler olusturmayi kararlastirmis ve bu sebeple 1890 yili sonrasinda Dogu Anadolu da bir Ermenistan devletinin kurulusunu engellemek amaciyla Hamidiye Alaylari nin kurulmasini saglamistir 20 yuzyilin baslarinda Ermenilerin cogu Turk mutesellimleri tarafindan somurulen ve ezilen koylulerdi Rus yardimci konsolosu Tumanskii ye gore Ermeni koyluler bir Turk mutesellimine bagli koleler olarak muamele gormekteydiler Ermeni Kurt isbirliginden korkan Osmanli Imparatorlugu Kurtleri kendisine baglamak ve Ermeni yonetiminin herhangi bir bagimsizlik girisimini onlemek icin bir arac olarak kullanmistir Kurtler i Rusya ya karsi guclu bir kalkan ozellikle de Ermeniler in bagimsizlik hareketine yonelik kullanmak amaciyla boyle bir projeye girismistir Ayrica Hamidiye Alaylari nin kurulmasindaki bir baska amac ise bolgede kontrol edilemeyen Kurt asiretlerine unvanlar vererek Devlet e baglanmalarini saglamak ve asiret isyanlarini onlemek olmustur Osmanli askeri idaresi zorunlu asker alimi nedeniyle bircok Kurt u isyan etmeye zorlarken kurulan Hamidiye Alaylari icerisinde ozellikle Murat nehrinin Kurtleri Mazrik asireti gibi bazi asiretler suvari icinde yer almayi secmislerdir Daha sonra Rus konsolos Ivanov yazilarinda Turklerin kabile kavgalarini kiskirtarak ya da kis aylarinda daglardan ovalara inen Kurt kamplarina saldirarak suvarilere katilmayan Kurtlere baski kurdugunu ve ezdigini ifade etmistir Hamidiye Alaylari Kurtler in buyuk cogunlugunun Halifeye bagliligini saglamis ve dogu vilayetleri icerisinde Rus ve Ermeni tehditlerine karsi guclu bir kalkan olarak gorev yapmistir 1891 senesine gelindiginde Dogu Vilayetlerinde her biri bin iki yuz atlidan olusan 36 adet Hamidiye Alayi kurulmustur Her alayin basinda alayin mensup oldugu asiretin reisi iki binbasi dort yuzbasi ve sekiz mulazim bulunmaktaydi Asiretlere ait silahlarin bircogu devlete karsi isyanlar da kullandiklari silahlardan olustururken devlet tarafindan kendilerine saglanan silahlar da mevcuttu Hamidiye alaylarina mensup olusturulan Kurt birlikleri Asiret reisleri ve adamlarindan olusturulmus ve kirsal bolgelerde asayisi saglamak adina silahlandirilmislardi Ayrica Hamidiye Alaylarina mensup asiret reislerine kendileri hakkinda yapilacak olan sikayetlerden endise duymamasi soylendiginden hem kendi asiretleri dahilinde hem de bolgedeki rakip asiretler karsisinda kendilerini muazzam bir guce sahip olduklarini hissetmislerdir Hamidiye alaylarina taninan imtiyazlar 1894 yilina gelindiginde bircok Ermeni ve Kurt un bu alaylar tarafinca zarar gormesine sebebiyet vermistir Basta Sultan Abdulhamit e sadik bu alaylar sonralari merkezi otoriteye de karsi gelmeye baslamis ve Ermeni ile rakip Kurt Asiretlere saldirmalari ile on plana cikmislardir Donemin Rus Buyukelcisi I A Zinoviev bu konu hakkinda sunlari ifade etmistir Kurt asiret reisleri askeri rutbeler alinca kendilerini Anadolu nun mutlak efendileri sandilar Daha sonra onceleri Ermeniler ardindan ise Muslumanlar icin de bir felaket halini aldilar I A Zinoviev Bu ifadeler dahilinde Hamidiye saldirilarinda sadece Ermeniler degil Kurtler de buyuk capta zararlar gormustur Hamidiye Alaylari icerisinde yer alan Kurt asiretleri kendilerine sunulan avantajlari bolgedeki Ermeni ve Kurt halki uzerinde otorite kurmak icin kullanmis ve bolgede bir sure sonra buyuk kayiplarin yasanmasina sebep olmuslardir Bu vaziyet Kurtler in ozellikle Ermeniler ile olan iliskilerinde buyuk olcude olumsuz etki yaratmistir Bircok Kurt Ermeniler arasinda Islamiyeti yaymayi cihad niteliginde algilamis ve asiretler ile devlet nezdinde saygi goreceklerini dusunmuslerdir Ozellikle Kurtler arasinda o donemde Fermana Ermeniyan olarak adlandirilan bu durumu bircok yabanci kaynaklardan da ornekleyebiliriz Bilal Simsir in Ingiliz belgelerinden aktardigi kadariyla Diyarbakir da yasayan Omerli Asiretinden bir sahisin Ermeniler tarafindan oldurulmesi uzerine asiret mensuplari Ermeni koyune gelerek Ermeniler e adam oldurme sucu uzerine uc sart sunarlar Bunlar Ermeniler in 25 000 kurus odemeler dort Ermeni kizinin Omerli asiretine verilmesi ya da Ermeniler in Islam dinini kabul etmeleridir Alman kaynaklarinda ise 1894 1896 yillari icinde Kurtler in 2493 koye zorla Islam dinini kabul ettirdikleri 456 kiliseyi yiktiklari ve 649 kiliseyi de camiye cevirdikleri yonunde bilgiler yer almaktadir Bu ornekler dahilinde goruldugu uzere Hamidiye alaylarinin buyuk cogunlugunun Kurtler den olusmasi Kurt Ermeni iliskilerini buyuk capta sarsmistir 19 yuzyilin baslarindan baslayip devam etmekte olan arazi kavgalari baskinlar ve yagmalamalar daha da artmaya baslamistir Yerlesik Kurtler Ermeniler ile iyi iliskiler gecinirken aksine gocebe Kurtler ve Hamidiye alaylarina mensup asiretler Ermeniler ile surekli bir mucadele icerisinde bulunmuslardir Hamidiye Alaylarinda yer alan asiretler ve birlikleri Sira Asiret Yeri Suvari Piyade Toplam1 Sipkan Tutak 400 250 6502 Sipkan Hosuna 400 175 5753 Sipkan Cemal Verdi 400 225 6254 Zilan Toprakkale 250 360 6105 Zilan Karakilise 450 250 7006 Karapapaklar ve Kurtler Eleskirt ve Karakilise 400 150 6507 Karapapaklar ve Kurtler Tulak Kalakilise 300 200 5008 Kesvan Hasankale 200 175 4759 Sapikan ve Badayan Kizildiz 250 325 57510 Taskesen Diyadin Kasatkanli 198 350 54811 Mikaili Karakilise Diyadin 175 325 50012 Hamdiki Basimi Hal Hesini Karakilise Diyadin 225 350 52513 Haydaran Bergiri Muradiye 200 318 51814 Haydaran Bergiri Muradiye 175 350 52515 Sevli Van Timar 200 350 55016 Kalikan Livi Ercis 255 270 52517 Mukuri Saray 215 315 53018 Takari Zermaniz Saray 300 380 68019 Milli Semsiki Saray 225 425 65020 Skeftka Eblak 327 213 54021 Adaman Zilan Hecidiran Ercis 250 275 52522 Haydaran Ercis 175 350 52523 Haydaran Adilcevaz 200 350 55024 Heydaran Ercis 175 350 52525 Marhoran Adilcevaz 250 300 55026 Hasenan Hinis Kumdeban 335 205 54027 Hasenan Malazgirt 340 200 54028 Hasenan Malazgirt Diknuk Dinbut 304 230 53429 Hasenan Morankoyu 310 230 54030 Hasenan Bullanik 308 232 54031 Cibran Gumgum 308 232 54032 Cibran Hinis 310 235 54533 Cibran Varto 315 330 54534 Zirkan Tekman 300 250 55035 Zirkan Soylemez 375 500 87536 Cibran Kigi 285 265 55037 Celali Bayezit Ortulu kislagi 305 370 54038 Celali Bayezit Seyhlu kislagi 300 240 54039 Takori Mahmudiye Saray 305 301 60640 Kafkasya muhacirleri Sivas 275 500 77541 Milli Mardin 275 265 54042 Milli Siverek 255 375 63043 Milli Siverek 303 247 55044 Karakecili Siverek 305 225 53045 Kikan Res ul Eyn Mardin 350 270 62046 Tay Arap Nusaybin 445 185 63047 Karakecili Siverek 310 230 54048 Miran Cezire 335 205 54049 Miran Cezire 308 232 54050 Ertosi Baskale Norduz 375 300 62551 Kays Urfa 450 200 65052 Kays Harran 400 150 55053 Berazi Urfa 250 300 55054 Berazi Urfa 300 300 60055 Berazi Urfa 275 300 57556 Gevdan Hakkari 200 300 50057 Sadili Hasankale 300 250 55058 Adaman Ercis 200 350 55059 Pinyanisi Hakkari 150 400 55060 Sidan Hakkari 350 300 65061 Kasikan Soylemez 250 300 55062 Kiki Harran 250 350 60063 Milli Viransehir 550 250 80064 Milli Viransehir 600 225 82565 Belideyi Ercis Patnos Malazgirt 250 200 450 Toplam 19306 18410 37581Kurt Musa Bey Olayi 1883 Yilinda Amerika ve Ingiliz hukumetleri tarafindan verilen nota ile tarihe Kurt Musa Bey olayi olarak gecen bu olay Bitlis vilayeti icerisinde saldiriya ugrayan misyonerlere dayanmaktadir Asil adi Musa Suphi olan Musa Bey 1853 yilinda Mus un Huyut kazasinda yer alan Cinyar koyunde dogmustur Mutki Asireti reisi olan Musa Bey bolgenin koklu ailelerinden birine mensup olup bolgede genis topraklara sahip ve yore halki tarafindan saygi goren bir kisiliktir Musa Bey 1883 yilinda bolgeye gelen misyonerlere yonelik saldirilar ile suclanmis ancak olaylar dahilinde bir sucu olmadigi ispatlanmasina ragmen Amerikan ve Ingiliz yetkilileri cezalandirilmasi icin Osmanli Hariciye Nezaretine baski uygulamislardir Dr Reynolds ve Knapp adindaki Amerikali misyonerlerin ugradigi soygun girisiminin ardindan Amerikali yetkililer olayi Osmanli dan tazminat talep etme noktasina kadar surdurmuslerdir Ardindan Bitlis te bir Ermeni nin evinde olu bulunmasi uzerine Musa Bey ve Kurtler tekrar hedef alinmis ve bu olaylara Ingiltere tarafindan bir Ermeni propagandasina donusturulmustur Ermeniler in ve Batili Devletlerin yogun propagandasi uzerine Osmanli Hukumeti Musa Bey i gozetim altinda tutmak icin iki yil Mus ve bir yil Bitlis olmak uzere iskana zorlamistir Soygun cinayet irz dusmanligi gibi suclamalar ile karsi karsiya kalan Musa Bey in mahkemelerde en dikkat ceken olay Ermeni bir Papazin yegenini kacirma olayidir Mahkemeye yansiyan suclamalar dahilinde Musa Bey in Gulizar isimli Ermeni Papaz in yegenini kacirip irzina gectikten sonra kardesi ile evlenmeye zorladigi ifade edilmistir Ayrica kizin bunu kabul etmemesi uzerine Musa Bey tarafindan darp edilerek bir gozunu kaybettigi de mahkemelerde dile getirilmistir Bu yasananlarla ilgisi olmadigi gorulen Musa Bey sucsuz gorulmus ve beraat etmistir Ardindan Musa Bey in Ermenileri isyana hazirlayan Bagos Natyan adli rahibi devlet aleyhine hazirlanmis bir takim zararli evraklar ile yakalayip Mus Mutasarrifligina teslim etmesi uzerine Musa Bey olayi 1889 yilinda yeniden gundeme gelmistir Bagos Natyan i Mus Mutasarrifligina teslim etmesi uzerine Musa Bey in aleyhinde buyuk bir propaganda baslatilmistir Musa Bey hakkindaki suclamalardan oturu yargilanip beraat etmesine ragmen Ingiliz elciliginin mudahaleleri ve Avrupa da hakkinda yaratilan olumsuz imajdan siyrilamamistir Ermeni dusmani olarak nitelendirilen Musa Bey uzerinden Avrupa basininda Kurtler katil olarak gosterilmistir Musa Bey olayi Ermeni orgutlerinin Avrupadaki uzantilarinin birer araci olarak islev gormus ve Ermeniler in Osmanli ya karsi Avrupali devletlerin destegini saglamak icin bir propaganda araci olarak kullanilmistir Bu olaylari abartarak Avrupa nin destegini elde etmek isteyen Ermeniler amaclarina ulasamamis ve cesitli iller de silahli olaylar baslatmislardir Bu isyanlar Mus Kahramanmaras Kayseri Diyarbakir Malatya Sanliurfa Yozgat Erzurum Erzincan Bitlis Harput Arapgir Sivas gibi iller basta olmak uzere yirmi bese yakin ilde patlak vermistir Musa Bey in hakkindaki suclamalardan berat etmesi uzerine Ingiltere sefareti Adliye Naziri Cevdet Pasa ya muhtira gondererek gereginin yapilmasini istemis ve sonuclara itiraz etmistir Bolgede yasanan Ermeni olaylari Ermeni Kurt iliskilerine olumsuz yansimis iliskilerin daha da gerginlesmesine sebebiyet vermistir Kurtler icin Ermeniler e taninacak ozerkligin ardindan bolgede kurulacak bagimsiz bir Ermenistan endisesini arttirmistir Karsilikli faili mechul cinayetler islenmis ve iki halk icin de buyuk capta olumsuzluklar yasanmistir Avrupa basininin ve Ingiltere nin Osmanli uzerindeki baskilari sonucu Musa Bey yeniden yargilanmis ve beraat etmistir Ancak Musa Bey Avrupa Basini ve Ingiltere nin baskilarini dindirmek icin daha sonra Medine ye surgun edilmistir Birinci Sason Isyani Sason gunumuzde Batman iline bagli bir ilce olmakla beraber Diyarbakir ile Mus arasinda kalan daglik bir bolgedir Isyan bircok eserde Sason isyani olarak anilsa dahi bazi kaynaklarda Talori Isyani olarak da gecmektedir Bazi kaynaklarda Talori Isyani denmesinin sebebi isyanin Sason a bagli Talori vadisinde baslamasindan oturudur Talori Vadisi ise Sason ile Mus arasinda daglarla cevrili genis bir vadidir Ayrica bu vadi Silvan li Bekran asireti nin yaz aylarinda yayla olarak kullandigi bir yerlesim yeridir 1875 yillarinda bolgede uc Ermeni koyu mevcutken zamanla koy sayisi on dorde cikmis ve bolgede Ermeni nufusunda hizli bir artis yasanmistir Hizla artan Ermeni nufusu Bekranlilar in bolgeden cikmasini istiyor ve bolge asiretleri ile manastir rahiplerinin desteklerini alarak kendilerinden sikayetci oluyorlardi Nitekim bolgede Ermeniler ile Kurtler arasinda uzun suredir bir ihtilaf suruyordu Ermeniler emniyetlerini saglamak adina Kurtler e her yil vermeleri gereken geleneksel haraci asiret reislerine vermiyor ve Kurt asiretlerine karsi direniyorlardi Osmanli Devleti ise Kurt asiretlerini bir Ermeni kalesi olarak gorulen Sason a yonlendirerek direnen Ermenileri kontrol altinda tutmak istemekteydi Bunun uzerine Istanbul Kumkapi Olayin dan sonra olayin sorumlularindan Damadyan isimli Ermeni 1891 senesinde Sason a gelerek yerli Ermeni halki orgutlemeye yonelik girisimlerde bulunmustur Damadyan Cetesi adiyla Sason dahilinde kurulan cete Sason da yasayan Kurtler e yonelik saldirilar duzenlemistir Cete lideri Damadyan in yakalanmasinin ardindan 1894 te Ermeni Tasnak orgutu Sason halkinin kendilerini Hamidiye tasfiyelerine karsi savunmasina yardimci olmak icin yerel nufusa silah saglayarak bolgedeki gerginliklerden yararlanmis ve Talori vadisinde birinci Sason isyanini baslatmistir Ardindan Damadyan in yakalanmasi uzerine isyancilar Hincak cemiyeti uyesi olan Hamparsun Boyaciyan onderliginde Sason Talori de kanli eylemler gerceklestirmis ve Hincaklar Zadyan ile Behran asiretlerine saldirarak yagmaciliga baslamislardir Boyaciyan in Sason bolgesinde halki kiskirtarak yaptigi propagandalara dair II Uluslararasi Turk Ermeni Iliskileri ve Buyuk gucler sempozyumunda su ifadeler yer almistir tarafindan Kasim 1895 te cekilen ve Erzurum da oldurulen Ermenileri gosteren fotograf Boyaciyan yaptigi propagandada Avrupa dan geldigini isyan ettikleri takdirde Avrupa devletlerinin mudahale ederek bir Ermeni devleti kurabileceklerini soyleyerek bolge halkini ayaklanmaya tesvik etmistir II Uluslararasi Turk Ermeni Iliskileri ve Buyuk gucler sempozyumu 1894 te ozerklik icin mucadele adi altinda Kurtler e gerceklestirilen saldirilar Osmanli Birlikleri ve Zilan Seyhi nin de arasinda bulundugu Kurt asiretlerinin saldirilara cevap vermesi ile beraber 1894 yilinda binlerce Ermeni nin hayatini kaybetmesine sebebiyet verdi Sason a gelen vergi memurlarinin Ermeni cete uyeleri tarafindan darp edilmesi ve bolgede Kurtler ve Ermeniler arasinda yasanan siddetli catismalar uzerine Dorduncu Ordu Kolordusu nun katildigi Bitlis ve Mus Illeri nden Hamidiye alaylari ve Osmanli duzenli birlikleri Sason cevresindeki Ermeni bolgelerine gonderildi Ardindan 18 Agustos tan 10 Eylul e kadar 23 gunluk bir operasyona baslandi Bu harekat dahilinde en az 8 000 Ermeni oldu Hamparsun Boyaciyan bolgede Bekran asiretinin cikarilmasi yonunde halki kiskirtarak Kurtler ile Ermeniler arasinda catismalara sebebiyet vermis ve Avrupali devletler in dikkatini cekmek istemistir Boyaciyan uc bin Ermeni yi harekete gecirmekle de bu amacini saglamistir 23 Agustos 1894 senesinde isyan hareketinin lideri Hamparsun Boyaciyan in tutuklanmasi uzerine isyan son bulmustur Boyaciyan mahkemede yargilanmasi neticesinde idama mahkum edilmis ancak Avrupali devletlerin mudahil olmasi ile cezasi Trablusgarp ta omur boyu hapis cezasina cevrilmistir Fakat Boyaciyan dokuz yilin ardindan firar etmis ve yeniden komite faaliyetleri icerisine girmistir 1894 yili gerceklesen Sason isyani Avrupa komuoyunda buyuk bir yanki uyandirmis ardindan bu isyan uzerine icinde Fransiz temsilcisi Vilbert Rus temsilcisi Jevasky Ingiliz temsilcisi Shipley Sefik Bey Omer Bey Celalettin Bey ve Mecit Bey in yer aldigi Uluslararasi Tahkikat komisyonu kurulmustur Kurulan komisyonca 20 Temmuz 1895 senesinde Ermeniler in masum olmadigina dair hazirlanan raporda Tahkikat komisyonunun yedi ay suren incelemesi neticesinde olaylari Ermenilerin baslattigi ve elde ettikleri silahlar ile olayi bastirmak adina bolgeye gelen guvenlik guclerine saldirdiklari beyan edilmistir Van Isyani 1896 Van isyaninda Ermeni savunma hatlari ve Ermeni isyancilar Kazim Karabekir e gore 1895 senesinde Van dahilinde Ermeni Kurt iliskilerinin cok iyi seyrettigini ancak ayni senenin sonunda Ermeni komiteciler tarafindan Kurtler in Ermeniler e karsi kiskirtilmasi neticesinde iliskiler tam aksi yonde gelismistir 1895 senesinin sonlarina dogru Ermeni komiteciler Van vilayetinde guclu bir olusum icerisine girmis ve Kafkasya ile Iran dan yuklu miktarlarda silah ve cephanelik getirmislerdir Ayrica Hincak grubunun Tasnak grubu ile birlesmesi neticesinde komiteler arasindaki anlasmazliklar giderilmistir Ardindan isyana onculuk edecek ve isyan hazirliklarini tamamlamak uzere iclerinde Amerikan Rus ve Bulgar uyruklularin da oldugu komite uyeleri Rusya ve Iran dan Van bolgesine gelerek isyan hazirliklarina baslamislardir Ayni sene icerisinde komiteciler tarafindan yore halki arasinda husumetler yaratiliyor veyahut askerlere saldirilar duzenleniyordu Bolgede komiteler tarafindan bir isyan girisimi oldugunu fark eden Osmanli Devleti bolgeye Sadettin Pasa yi gondererek bolgede yaratilmak istenen husumetlerin giderilmesini amaclamistir Bolgede yasanan husumetleri giderebilmek icin Sadettin Pasa Ermeni ile Kurt koylerini dolasmis ve Istanbul a gelismeleri telgrafla rapor etmistir Ancak Osmanli Idaresinin tum cabalarina ragmen Ermeniler ile Kurtler arasindaki gerginlikler onlenememis ve Kurtler den olusan Hamidiye alaylari Ermeniler uzerine saldiralar gerceklestirmistir Uzun suredir isyan hazirliginda bulunan Ermeni Komite uyeleri 5 Haziran 1896 yilinda Van da Hamidiye alaylarinin Van ilindeki Ermenilere saldirmak uzere iken isyani gerceklestirdiler Ermeni komite uyeleri Van daki Ermeniler in Hamidiye alaylarina karsi kendilerini savunabilmesi icin tum Ermenileri silahlarla donatmislardi Atesli silahlar ile donatilmis Ermeniler Kurtler e karsilik vermis ve saldiri sonrasinda sivil zayiati onlemislerdir Ermeni ihtilal kuvvetleri isyan surecinde Avrupa nin dikkatini tekrar Ermeni meselesine cekmek uzere caba sarf ediyorlardi Ermeniler in Hamidiye alaylari ile girdikleri catismalar gittikce yayilmis ve olaylar Adilcevaz ile Ercis e de sicramistir Ermeni ihtilalcileri Van a dogru hareket ederken cevre Kurt asiretlerine saldirmalari neticesinde buyuk kayiplar yasamis ve sayilari azalmistir Nitekim Iran dan bekledikleri kuvvetlerde geri donmus ve zor duruma dusmuslerdir Ancak ilerleyen surecte catismalar artmis ve isyan Abak Ercek bolgelerine de yayilmistir Isyanin yayilmasi uzerine Musir Zeki Pasa Erzincan a gelerek Van uzerine 20 tabur asker sevk etmis ve olaylar ancak 24 Haziran 1896 yilinda kontrol altina alinmistir Ancak 10 15 Eylul 1896 yilinda siddetlenen olaylar uzerine ozellikle Kurtler ile Ermeniler arasinda uzun vadeli ve buyuk capta catismalar meydana gelmistir Sadettin Pasa nin aktardigina gore Osmanli birliklerinden 340 olu 260 yarali varken Ermenilerden ise 219 olu ve 69 yarali mevcuttur Ayrica catismalar sonucunda 80 Ermeni nin evi kullanilamaz hale gelmistir Ingiliz konsolosunun ifadelerine gore Van isyanina onculuk eden ve halka zarar vermis Ermeniler Iran a surulurken olaylarda sucsuz oldugu tespit edilen Ermeniler ise affedilmistir Ingiltere nin Van konsolosuna gore kendisi tarafindan Ermeniler in defalarca uyarilmasina ragmen olaylara mani olamamis ve bu olaylar komiteciler in tukenmek bilmeyen tahrikleri sebebi ile yasanmistir Van da yasanacak olan isyani onceden haber alan Osmanli bu konu uzerine sinir boylarinda Ermeniler e gelebilecek yardimlari onlemek acisindan buyuk caba gostermis ve gelecek olan yardim kuvvetlere mani olmustur Ayrica yabanci devletler in de olaya mudahale etmesini onlemis ve bu meselenin uluslararasi kamuoyuna yansimasina izin vermemistir 1897 senesinde Kurtler i ve Ermeniler i tahrik eden Ermeni komitecilerin bolgeden surgun edilmesi uzerine Ermeni Kurt iliskileri neredeyse eski haline geri donmus ve her iki millet arasinda barismalar gorulmustur II Sason Isyani Ermeni General Andranik Van isyaninda askerleri ile beraber Ermeni komite uyeleri tarafindan baslatilan birinci Sason isyani basarili olamayinca 1897 yilinda Ermeni komitecileri ile alinan karar neticesinde Sason da ikinci bir isyan gerceklestirilmistir Iran dan bolgeye Van uzerinden gelen Tasnak komite uyeleri 25 Temmuz 1897 yilinda gecis guzergahlari uzerinde bulunan ve kendilerine rahatsizlik veren Mazrik asiretine saldirmis ancak basarili olamadiklari icin kacarak Sason bolgesine gelmislerdir Tasnak komite uyeleri bolgeye vardiklarinda yerli Ermeni halki orgutleyerek Osmanli Devleti tarafindan Sason da kurulacak olan askeri kislalarin kurulmamasi icin 1901 yilinda Askeri kislalara yonelik protestolar duzenlemislerdir Uzun sure Sason da devam eden olaylar ise 1903 yilinda isyan niteligi kazanmistir Uzun suren protestolar ve olaylarin ardindan Sason Ermeni komitecileri 21 Kasim 1901 yilinda Mus a yakin bir bolgede yer alan Varak Manastirinda saklanarak bolgede yasayan bircok kadin ve cocugu rehin almistir Bunun uzerine Mus ahalisi durumu gizlice hukumete bildirmis ve Ermeni komiteciler Osmanli birlikleri tarafindan ablukaya alinmislardir Ocak 1902 senesinde ise Mus ve cevresinde Musluman kiyafetleri giyerek bircok Ermeni yi katlederek bolgede Kurt Ermeni catismalarini alevlendirmek istemislerdir Yine ayni yillarda Pasinler Kigi ve Hinis kazalarinda da birkac Ermeni ye saldirarak Sason a kacmislardir Ermeni komiteciler in kumandani olan Andranik 1903 yili sonlarinda Kafkasya dan kendisine yaya ve atli komite kuvvetleri gelmesi icin destek istemis ardindan yardima gelen kuvvetler sayesinde Sason daglarindaki faaliyetlerini arttirmistir Civardaki Ermeni koylerinden de destek alan Andranik faaliyetlerini hizlandirmis ayrica civar illerden de bircok silahli Ermeni nin kendisine katilmasi ile faaliyetlerinin hiz kazandigi arsivlerde yer almistir Baslangicta 300 kisilik bir kuvvete sahip olan Andranik civar illerden gelen Ermeniler ve silahlandirilan Sason Ermeniler in katilmasi ile 600 700 kisiye ulasmistir Andranik onculugunde hizla ilerleyen olaylar 25 Temmuz 1897 yilindan 27 Mayis 1905 yilina kadar devam etmistir Andranik in kuvvetleri 20 Subat 1904 yilinda Kulp a bagli Tapik koyune saldirmis ve 140 Kurt u koyden surmuslerdir Onlarca Kurt un oldugu olaylar sirasinda Andranik ve kuvvetleri Bozikan asiretine saldirmis koylerini yakarak 1200 adet buyuk bas hayvanlarini gasp etmislerdir Olaylarin buyumesi ile 4 Ordu ya bagli Salih Pasa birlikleri ile beraber 23 Nisan 1905 yilinda Andranik ve kuvvetleri uzerine taarruza gecmistir 24 Mayis 1905 senesinde Salih Pasa ve birliklerinin bolgeye gelmesi ile olaylar sona ermis ve bolge asayisi tekrar saglanmistir Hamidiye Alaylari nin Bolge Halki Uzerindeki Faaliyetleri Hamidiye Alaylarinin 1895 yilinin ardindan Ermeni komiteleri tarafindan gerceklestirilen ihtilal hareketleri neticesinde ozellikle bolge halkina karsi gerceklestirdigi saldirilar arsivlerde apacik gorulmektedir 1895 yilinda Van da Ermeni koylerine yapilan saldirilardan bahsedilmektedir Haydaranli asiretine mensup Hamidiye Alaylarinin bolge halkina ve yoreden gecen Kurt gocebelere saldirilari 4 Nisan 1895 yilinda Dahiliye Nezaretine cekilen telgraflarda hukumete bildirilmektedir 1895 yilina ait bir diger telgrafta ise Hamidiye Alaylarina mensup Semski asireti hakkinda bir kisim sikayetlerde mevcuttur Bu sikayetlerde bahsedilenlere gore Ermeni koylerine baskin yapildigi ve Ermenilerin mallarina zarar verildigi ifade edilmektedir Bu olaylar neticesinde Erzurum Ingiliz Konsolosu Robert Bendam Graves Dogu Vilayetleri Umumi mufettisi Sakir Pasa dan gerceklesen olaylar hakkinda yardim istemistir Yine Osmanli arsiv belgeleri dahilinde Garzan bolgesinde Ermeni Patrikliginin Garzanli Fettah Bey in ve oglu Islam Bey in zulmune yonelik sikayetleri de yer almaktadir Bir diger belge de ise 1895 yilinda Bitlis te Ermeniler tarafindan cikarilan saldirilar uzerine Hamidiye alaylarina mensup Husnanli ila Cibranli asiretleri tarafindan Ermeni koylerine saldiri duzenlenecegi yonunde haber alindigi ve bu nedenle Ermeni koylerinin korunmasina yonelik tedbirlerin alinmasi talep edilmistir Hamidiye Alaylarinin Ermeniler uzerine yapilan saldirilar sonucu olenlerin sayisi 80 000 ile 300 000 arasinda gosterilmektedir Donemin gazetelerinde ise bu sayinin 50 000 oldugu yazmaktadir Bu saldirilar dagilmakta olan Osmanli Imparatorlugunun korunmasina yonelik Ummetcilik ideolojisini benimseyen Sultan II Abdulhamid donemi sonrasinda katliam olarak nitelendirilmistir 1894 yilinda baslayan saldirilar daha sonrasinda yaygin bir hal almis ve 1897 yilinda uluslararasi kamuoyunun baskilari nedeniyle saldirilar son bulmaya baslamistir II Abdulhamid in 1890 yillarinda baslayan ayrilikci Ermenileri bastirmak icin Kurt asiretlerini kullanarak olusturdugu Hamidiye Alaylari ayrilikci ve sivil ayrimi yapmadan saldirilarda bulunmus bircok insanin hayatini yitirmesine sebebiyet vermistir Hamidiye Saldirilarina ve yasanan olumlere tepki cekmek icin Ermeni Tasnak orgutu Avrupalilarin isletmekte oldugu Osmanli Bankasina baskin yapmislardir Ayrica olaylarin yasandigi donem icerisinde telgraf kullanimi yasanan olumlerin Bati Avrupa ve Kuzey Amerika da buyuk tepki uyandirmasin genis cevrelerce duyulmasini ve rapor edilmesini saglamistir Yasanan saldirilarda olu sayisi her ne kadar belirsiz ve kesin rakamlarin verilmesi imkansiz olsa dahi tarihciler bu sayinin 80 000 ile 300 000 arasinda oldugunu dusunmekteler Johannes Lepsius adli Alman papaz tarafindan toplanan bilgiler ve hesaplamalar dogrultusunda 88 243 Ermeni nin oldugunu 546 000 inin goc etmek zorunda kaldigini 2 493 koyun yok edildigini bu koylerden 456 sinda yasayan halka zorla Muslumanligin kabul ettirildigi 649 kilisenin kapatildigini ve bu kiliselerden 328 tanesinin camiye donusturuldugunu raporlarinda yer verdigini gormekteyiz Ayrica Turkolog ve Almanya dis islerinde yer alan diplomat Ernst Jackh iddiasina gore 200 000 Ermeni nin olduruldugunu 50 000 unun surgune yollandigini ve 1 milyonunun yagmaciliga ugradigini belirtmistir Fransiz diplomat Pierre Renouvin in ifadesine gore gorev suresindeki belgeler dahilinde 250 000 Ermeni nin olduruldugunu belirtmistir Birlesik Krallik buyukelcisi ise 1895 yillarinin sonlarinda 100 000 kisinin oldurulmus oldugu tahmininde bulunmustur Birinci Dunya Savasi24 Ocak 1915 te Kurt Suvarileri1895 te Ermeni diger Hiristiyanlar ve Musluman nufusun Turk Bati Ermenistan da ve Kuzeydogu Osmanli Imparatorlugu nun diger komsu bolgelerindeki dagiliminin haritasi 75 ve uzeri Musluman nufusu 50 75 arasi Musluman nufusu 50 75 arasi Ermeni nufusu 50 75 arasi Rum ve Nestoriyan nufusu 19 yuzyilin sonlarindaki Ermeni ihtilal hareketleri sirasinda cogunlukla Kurt Hamidiye Alaylari ve Turk Osmanli Duzenli birlikleri Ermeni ihtilalcilerin ana karsitlariydilar Ermeni ihtilal hareketinin olusumu kabaca 1878 Rus Turk Savasi nin sonunda basladi ve Osmanli Ceza Kanunu nun 166 Maddesi ve Erzurum Katedrali baskini ile yogunlasti 166 Maddenin silah bulundurmayi kontrol etmesi amaclanmis ancak silah bulundurmalarini kisitlayarak Ermenileri hedeflemek icin kullanilmistir Bazi yerel Kurt asiretleri Hamidiye Alaylari ile silahlanmis ve Ermenilere saldirmalari saglanmistir Bununla birlikte tum Kurtlerin Ermenilerin oldurulmesine katilmadiklari ve bircok Ermeni nin Osmanli Imparatorlugu ndan kacmasina yardimci oldugu da belirtilmelidir Birinci Dunya savasinin hemen oncesinde Osmanli Devleti nin girmis oldugu Balkan Savaslarindan yorgun dusmesi uzerine Avrupali devletler in Osmanli ic islerine daha fazla karismasina sebep olmustur Ermeni ihtilal guclerine destek sunan Rusya amaclarina ulasabilmek icin bu durumdan yararlanarak daha once Ermeniler e gizlilik ile sundugu destegini artik alenen sunmaktaydi Osmanli nin zayif oldugu bu donemi firsat bilen Rusya Ermeniler in yani sira Kurt liderleri ve Seyhler ini de kendi yanina cekebilmek icin ozel girisimlerde bulunmustur Ittihat ve Terakki yonetiminin yanlis politikalari sebebiyle Kurtler in merkezi yonetime yabancilastiklarini goren Rusya yonetimi hosnutsuzlugu giderek artan Kurtleri kazanmak adina donemin onemli Kurt liderlerini bircok kez Rusya ya davet etmistir Rus konsoloslugu bolgede yer alan Kurt Liderlerine II Abdulhamid sonrasi Osmanli nin bolge siyasetinin Ermeniler lehine degistigini ifade ederek Kurtler i isyana tesvik etmekteydi Islamiyete siki sikiya bagli olan Kurtler Ittihat ve Terakki nin bilincli bir sekilde halifenin topraklarinda bagimsiz bir Ermenistan temeli olusturdugunu dusunmus ve yonetime nefretleri artmistir Ermeni meselesinin uluslararasi kamuoyunda ne kadar hassas bir mesele oldugunu bilen Rusya bu meseleyi tekrar gundeme getirebilmek icin Kurtler i kiskirtmistir Ruslar I Dunya Savasi sirasinda alenen Kurdistan da ayrilikci bir takim faaliyetlerde bulunmuslardir Ozellikle Rus konsolosu Cerkov un Kurtler e bolgede bagimsiz bir Kurdistan icin yapmalari gerekenleri ifade ederken Rusya nin sergiledigi tavir apacik gorulmektedir Osmanli topraklarinda Ermeni Nasturi Musluman Turk memur zabit kim olursa olsun oldurunuz Yakip yagmalayiniz ancak o zaman bir Kurdistan tesekkul edebilir Agustos ayinda mutlaka Van a Agri ya Baku ye Rus askerleri girecektir Fakat siz verdigim programi izleyin Rus Konsolosu Cerkov Ayrica bu surecte silahlanmaya devam eden Ermeniler in durumunu ise Kazim Karabekir su ifadelerle dile getirmektedir Rus kolordu ve tumenlerine komuta eden Ermeni komutanlari ve kurmay baskanlari vardi Rusya nin 1914 yilinda Turkiye Ermenilerini yeniden silahlandirdigi ve Dogu Anadolu vilayetlerinde bir Ermenistan teskil girisimleri saptanmistir Kazim Karabekir Surec bu sekilde islerken Botan Kurt beylerinden Abdurrezzak Bedirhan tarafindan Hoy da buyuk bir Kurt kongresi tertiplenmistir Bu kongre dahilinde alinan kararlarin ikinci maddesi geregince Rusya dan tedarik edilen silahlarin Simko Sikaki emrindeki Kurt ordularina dagitilmasi meselesi soz konusu olmustur Bu karar uzerine Van valisi Tahsin Bey in israri uzerine ahaliye silah dagitma fikri ciddiyet kazanmistir Enver Pasa nin 24 Mayis 1914 senesinde yazdigi mektubunda ifadeleri de bu fikri dogrulamaktadir Harbiye Nezaretinin de bu gorusu kabul gormesi uzerine Dahiliye Nezareti Van da gereginin yapilmasi icin talimat vermistir I Dunya Savasi basladiktan sonra savasin neden oldugu kargasa bolgede Devlet in otoritesini kaybetmesine sebep olmus Ermeni ve Kurtler in bagimsizlik arzulari da git gide artmistir Bununla beraber devlet nezdinde Ermeniler ile Kurtler in birleserek devlete isyan etme ihtimali de her zaman mavcudiyetini korumustur Devlet bunun icin dogu vilayetlerinde guvenilir istihbarat teskilatlari olusturmus ve siki tedbirler almistir Carpismalarin basladigi alan neredeyse dogu vilayetlerinin tumunu kapsiyordu Kuzeyde Sarikamis tan baslayan carpismalar guneyde Mukri ye kadar uzanmaktaydi Doguda ise Erzurum dan baslayip Erzincan a kadar ilerlemekteydi Carpisma alanlari Kurtler in ve Ermeniler in yasadigi alanlar olmasi sebebiyle savasin ilk zamanlarinda yerle bir olmustur Buyuk bir insan gucu ihtiyacinin dogdugu I Dunya Savasinda Hamidiye Alaylarina katilmis olan Kurtler gibi Ermeniler de tum gucuyle Osmanli tarafinda yer almak zorunda kalmislardir I Dunya Savasi sirasinda Kurtler neredeyse tamamen Osmanli saflarinda yer almis sadece Dersim Hakkari ve Sason un bazi kesimlerinin tumu orduya dahil olmamistir Ruslar in butun propagandalarina binaen Kurtler in I Dunya savasi sirasinda net bir tavirla Osmanli ordusu tarafinda yer almasinda Alman ajanlarinin faaliyetleri Pan Islamist politikalar ve cihat cagrilarinin yani sira Alman silahlarinin buyuk capta etkisi olmustur Ozellikle Islamiyete siki sikiya bagli olan Kurtler uzerinde en buyuk etkiyi cihat fetvasi yaratmistir Bilhassa asiretler bu fetvayi Musluman Hristiyan savasi olarak algilamis ve Iran sinirlarinda Ruslar ile beraber hareket eden Kurt asiretleri dahi Osmanli ordusunda yer almistir Bu donem icerisinde Ermeniler in ise bolgede Rusya himayesinde bagimsiz bir Ermenistan icin calismalari hiz kazanmistir Ermeni Katogikos u V Kevork 1914 senesinde Rus Car i II Nikolay in huzurunda alenen Ermeniler in kurtulusunun ancak Rusya himayesinde kurulacak olan Ermenistan ile mumkun olacagini dile getirmistir Savasin ilk yillari Ecmiyazin Katogigosu Rus Carini tum Ermeniler in koruyucusu ilan etmis ve Ermeniler e carliga bagli kalarak Rus ordusunun desteklenmesi yonunde talimatlar vermistir Katogigos un bu talimatlari 1914 senesinde yayimlanan Ararat Gazetesinde yayinlanmistir Bu sirada savas Avrupa da devam ederken Tasnaklar Erzurum da 8 kongrelerini gerceklestirmis ve Ermeniler in tum ulkelerde teskilatlanmasi yonunde karar alinmistir Tasnaklar in 8 kongresinde bazi delegeler Ermeniler in Osmanli halki oldugu icin imparatorluk tarafinda savasta yer almasini savunurken bazi delegeler ise Rusya tarafinda yer almasini istemistir Erzurum da toplanan kongre dahilinde Istanbul dan Amerika dan ve Avrupa dan gelen delegeler ise tarafsizligini korumuslardir Ancak Tasnaklar dahil hicbir Ermeni orgutu bu savasta Ingiltere Fransa ve Rusya ya karsi savasmak istemedigi icin Tasnak komitesi de Hukumet karsiti bir politika izlemistir Ancak Patrikhanenin gorevlendirdigi Rahip Gaprie Cevahirciyan onculugunde toplanan Ermeni komiteciler Osmanli nin Rusya karsisinda savasa girmesi halinde devleti suphelendirmemek adina Ermenilerin Osmanli Hukumeti ne sadik kalmalari askeri gorevlerini yerine getirmeleri ve dis tahriklere kapilmamalari yonunde karar almislardir Bu surecte Osmanli Hukumeti Patrikhanenin gizliden gizliye Rusya ya destek verdigini dusunmekteydi lakin donemin Ermeni Patrigi Zaven Efendi aksine boyle bir durumun Osmanli topraklari icerisinde Ermeniler e zarar verecegini tahmin ettigi icin Gurcistan daki Ermeniler e temsilciler yollayarak bu durumun onune gecmek istemistir Ancak Zaven efendi bu surecte kendisinin de ifade ettigi uzere ne Osmanli hukumetini muhalefet olmadiklarina ikna edebilmislerdir ne de Rusya ya olasi girisimler dahilinde en cok zararin Ermeniler in gorecegini anlatabilmistir Rusya ise surec icerisinde Ermeniler i tahrik ediyor Rus tahriki uzerine Ermeni komiteciler Osmanli dahilindeki subelerine su talimati veriyordu Rus ordusu sinirdan ilerler ve Osmanli ordusu geri cekilirse her tarafta birden eldeki vasitalarla bas kaldirilacaktir Osmanli ordusu iki ates arasinda birakilacak resmi binalar bombalanacak iase depolarina sabotajlar duzenlenecek eger aksine Osmanli ordusu taarruza gecerse Ermeni askerleri Ruslara katilacak ve silahaltina alinanlar kitalarindan kacarak Turk birliklerinin geri cephelerine zarar vermek ve ulke icinde cesitli olaylar cikarmak icin ceteler kuracaktir Bu talimat uzerine 3 agustos 1914 senesinde seferberlige cagrilan Ermeniler askere gitmemis gidenler ise askerden kacmislardir Askerden kacarak Rus cephesine siginan ve kendi gruplarini kuran Ermeniler bolgede yasayan Musluman Kurt halkina saldirmaya baslamislardir Bu durum ilk kez Kahramanmaras in Zeytun bolgesinde bulunan Ermeniler in kactiktan sonra Turk askerlerine saldirmasi ile baslamis ardindan obur bolgelere de yayilmistir 1914 senesinin Ekim ayinda Rusya nin Osmanli Devleti ne savas ilan etmesinin ardindan Ermeniler Rusya ve Itilaf Devletlerinin yaninda yer almislardir Osmanli nin Dogu vilayetlerini diger guclere kaptirmamak adina Rusya bolgedeki Kurtleri ve Ermenileri kendi tarafina cekebilmek adina Rus konsoloslugunu gorevlendirmis ve bolge halkina silah dagitmistir Ancak Rusya nin kiskirtma politikasindan rahatsiz olan Kurtler bunun uzerine 1914 yilinda Bitlis yakinlarinda ayaklanmalar baslatmislardir Ayrica Rusya bu surec icerisinde Dogu vilayetlerinden gelmekte olan sikayetleri Ermeni patrikligi uzerinden Babiali ye aktarilmasini saglamak Ermeniler in Rus vatandasligina gecmeleri yonunde imza kampanyalari duzenlemek gibi politikalar da izlemistir Rusya Van uzerinden dogu vilayetlerinde buyuk bir ilerleme kaydetmis ve Mus ile Bitlis e kadar dayanmistir Kurt birlikleri ise Osmanli Birlikleri ile beraber bolgede Erzurum dan Palu ya kadar gonullu milis kuvvetler seklinde Rus ordusuna karsi savasmistir Rus ordusuna karsi beraber gonullu olarak carpisan Kurt kumandanlari genellikle Kurt halki uzerinde buyuk bir nufuza sahip kisiliklerdi Bu kumandanlar Hazret mahlasi ile taninan Norsinli Seyh Muhammed Diyauddin Zokaydli Seyh Mahmud Kufrevi Seyhi Seyh Abdulbaki Gaydali Seyh Selahaddin Said i Kurdi Pencinar asireti reisi Bisare Ceto ve kardesi Cemile Ceto Mutkili Musa Bey Mukuslu Mutiullah Bey gibi isimler de yer almaktaydi Bu kumandanlar arasinda yer alan ve on plana cikan Norsin Seyh i Seyh Muhammed Diyauddin bircok aile uyesini ve talebesini savas dahilinde kaybetmis ayrica sag kolunu da Rus ordusuna karsi savasirken yitirmistir Birinci Dunya Savasi ve Ermeni Tehciri Savasin siddetle surdugu ve tarihin 1915 senesini gosterdigi vakit Van i isgal eden Rus ordusu ve Ermeni milisleri Catak a kadar ilerlemislerdir Rus ordusunun himayesinde yer alan Ermeniler ozellikle Beyazit ve Eleskirt te yasayan Kurt halki uzerine siddetli saldirilar gerceklestirmislerdi Van in korunmasi icin yeterli sayida askerin bulunmamasi Ermeni komiteciler in yerli Ermeniler e silah dagitmasina ve ayaklanmalarina neden olmus ve Rus ordusunun bolgede basari elde etmesine sebebiyet vermistir Van ve Bitlis in isgali sirasinda Rus ordusu ve Ermeni milis kuvvetleri halk uzerinde buyuk bir katliam gerceklestirmis ve Rus ordusundan kacan Kurtler Ermeniler in yollarini kapamasi sonucu bolgede esir mahiyetinde kalmis ayriyeten bircok iskenceye ugramislardir Ozellikle Van a bagli bircok Kurt koyu Ermeniler tarafindan kiyima tabii tutulmustur Bilhassa 1915 senesinde intikam amaciyla Aladag a giren Rus Kazaklari ve Ermeniler Kurtlere ait 40 koyu yagmalamistir Ruslar ile olan savastan etkilenen sadece Turkiye Kurtleri degildi ayriyeten Ruslar gunumuzde Irak ve Suriye de kalan sehirlere de cok agir saldirilarda bulunmaktaydi Revandiz bolgesinde yer alan koylerin bircogu harap olmus durumdaydi Bradost asiretinin Revandiz kolunun yasadigi bolgelerde ise bilanco daha agirdi Savas baslamadan once 1080 hane sayisi olan asiretin savastan sonra hane sayisi 157 ye kadar dusmustur Bu yasananlar devam ederken ve Rus isgali hizla ilerlerken Ermeniler icin cikarilan tehcir karari Kurtler ve Ermeniler adina yeni bir donemin basladigini gostermekteydi Kurt bolgelerinin Ruslar tarafindan isgali Kurtler icin adeta bir intikam operasyonu gibi islemis ve bolge halki uzerine sert mudahalelerde bulunulmustur Ayni sekilde Ermeniler de bu surec icerisinde Tehcir Kanunu ile karsi karsiya kalmislardir Osmanli ordusu nun Sarikamista yenilgisi ve Ermenilerin bolgede Ruslar a olan destekleri neticesinde Osmanli Imparatorlugu bolgedeki Ermeni nufusu goc ettirmeye yonelik karar almistir 9 Mayis 1915 senesinde Van ve Bitlis Valilerinin Van merkezi basta olmak uzere cevrede yasayan Ermeniler in her an isyan icin hazir bulunmalari gerekce gosterilmis ve nufusca yogun olan Ermeniler in yerlerinden edinip guneye dogru sevk edilmeleri kararlastirilmistir Osmanli Imparatorlugu nun almis oldugu bu karar neticesinde Rusya Fransa ve Ingiltere Devletleri bir bildiri yayinlayarak Ermeniler in tehcir edilmesi surecinde oldurulduklerini ileri surmus ve bu olayi uluslararasi kamuoyuna tasimislardir Bunun uzerine donemin Dahiliye Naziri Talat Pasa tehcir kararini kanun hukmunde kararname haline getirmis ve 26 Mayis 1915 senesinde hazirlamis oldugu tezkeresini sadarete sunmustur Ermeni Tehcirinin Nedenleri 1915 senesinin Mayis ayina dek Ermeniler in gerek bolge halki gerekse Devlet karsiti yuruttukleri faaliyetler ve tehcir kararinin nedenleri bu sekilde siralanmistir Savas Bolgelerine yakin yerlerde mevcut Ermeniler Osmanli sinirlarini mudafaa ile gorevlendirilmis Osmanli Askeri kuvvetlerinin hareket alanini guclestirmektedir Ermeniler bolge dahilinde Osmanli Imparatorluguna karsi savasmakta olan dusmanlari ile ayni arzulari paylasmakta ve dusmanla isbirligi yapmaktadir Ermeniler in bir kismi dusman cephesine katilarak Osmanli Imparatorluguna ve tebaasina karsi savasmaktadir Osmanli Imparatorlugu icerisinde yer alan askeri birliklere ve sucsuz halka yonelik silahli saldirilarda bulunmaktadirlar Osmanli Vilayetlerine ve kasabalarina saldirarak halki katletmekte ve yagmacilik yapmaktadirlar Osmanli Imparatorlugu nun mevcut dusmanlarinin deniz kuvvetlerine erzak yardiminda bulunmaktadirlar Osmanli saflarinin gizli mevkiilerini dusmana bildirmektedirler Osmanli sirali bu sebepler uzerine 27 Mayis 1915 senesinde gecici sevk ve iskan kanunu cikararak bu kanunla beraber Dahiliye Nezareti Ermeniler in sevk edilmesini kanuna baglamis ve bu gorevi askeri makamlara birakmistir Bunun uzerine Dahiliye Nezaretinin belirlemis oldugu hususlar ile Ermeniler goc ettirilmistir Dahiliye Nezaretinin bildirisi uzerine Ermeniler in yerlestirildikleri yerlerde tekrar edecekleri herhangi bir isyan girisimini onlemek adina bir takim onlemler de alinmistir Ermeni nufusun yerlestirildikleri yerlerin bolge asiretleri ve yerel halktan cogunlukta olmamalari ayrica yerlesecekleri kasabalarda elli haneyi gecmeyip yer degistirmelerine de katiyen izin verilmemesi hususunda onlemler alinmistir 1 Haziran 1915 tarihinde yayinlanmis olan Takvim i Vekayi de kanun maddeleri soyledir Harp sirasinda Osmanli Ordusu ahali tarafindan herhangi bir sebepten oturu Osmanli Hukumetininin hukum ve emirlerine memleket mudafaasina asayisin korunmasina yonelik duzenlemelere karsi cikarsa saldiri ve direnme goruldugu takdirde bunu onlemeye yetkili ve mecburdur Osmanli Ordusu bolgede ihanet icerisinde ve dusmana casusluk etmekte olan bir vaziyet hissederse koylerdeki ve kasabalardaki halki tek tek veyahut topluca baska bir yere iskan etme yetkisine sahiptir Is bu kanun yayin tarihinden itibaren gecerlidir Bakanlar Kurulunun 30 Mayis 1915 tarihinde aldigi bu karar dahilinde 15 maddelik bir yonetmelik hazirlanmis ayrica tehcir in suresiz oldugu belirtilmistir Kanunun yururluluge girmesi ile beraber Patrikhane bu duruma tepkiler gostermis ve Ermenistan i Ermeniler den temizlemek olarak yorumlamis Avrupa devletlerine sikayetler sunarak Kanunun yururlukten kalkmasina yonelik calismalarda bulunmustur Tehcir doneminde topraklarindan cikarilip farkli bolgelere sevk edilen Ermeniler Kurt asiretlerinin saldirilarina ugramistir Avrupali Devletlerin surekli Ermeniler i desteklemesi Kurtler icin buyuk bir tehlike arz ediyor ve iki millet arasinda yasanan dusmanligin artmasina bolgede kanli catismalarin yasanmasina sebebiyet veriyordu Turk Kurtulus SavasiI Dunya Savasi nda Osmanli Imparatorlugu nun yenilgisinin ardindan Itilaf Devletleri Anadolu topraklarini Sevr Antlasmasi na bolmeyi onerdi Anlasmanin tam olarak uygulanmasi Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti nin Firat nehrinin dogusundaki Kurt yerlesim bolgelerine yerel ozerklik verirken Bitlis Van Erzurum ve Trabzon gibi bolgeleri de kapsayacak sekilde genislemesine ve Ermenistan in guneyinde Paris Baris Konferansi ndaki Kurt temsilci Serif Pasa 20 Aralik 1919 da Ermeni temsilcilerle anlasti ve her iki taraf da konferansa ortak beyanlarda bulundu Ancak Mustafa Kemal Ataturk liderligindeki Turk ulusal hareketi anlasmayi kabul edilemez olarak reddetti ve Turk Kurtulus Savasi nda tum Anadolu nun tam kontrolu icin savasti Sevr antlasmasi daha sonra yerini kabaca Turkiye Cumhuriyeti nin bugunku sinirlarini Hatay haric olusturan Lozan Antlasmasi aldi Lozan antlasmasi yalnizca bagimsiz bir Kurt devleti umudunu atmakla kalmadi ayni zamanda Kurt halkina Rumlara Ermenilere ve Yahudilere verilen azinlik statusunu ve bununla ilgili haklarini vermedi Agri Cumhuriyeti 1920 lerde Turkiye ye karsi bir dizi Kurt isyani yasandi 1927 de Agri ilinde Sovyet Ermenistan sinirina yakin bir yerde bulunan Agri Cumhuriyeti nin gecici kurulmasi ile bu isyanlar doruga ulasti Bununla birlikte tanima veya dis destek olmadan gerceklestirilen Kurtler in bu isyani sonrasinda devlet in bolge kontrolunu yeniden baslatan Turk hukumeti tarafindan yenilgiye ugradi Agri hareketine Agustos 1927 de Lubnan in Bihamdun sehrinde kurucu kongresini duzenleyen bir Kurt siyasi partisi olan Xoybun onderlik etmistir Bir Ermeni Tasnak lideri Vahan Papazyan toplantiya Ermeniler ve Kurtler arasindaki ittifakin sembolu olarak katilimini gerceklestirmistir PKK ASALA Ermenistan in Kurtulusuna Yonelik Ermeni Gizli Ordusu ASALA asil amaci Turk Hukumeti ni 1915 te 1 5 milyon Ermeni nin olumu icin iddia edilen sorumlulugunu kamuoyuna aciklamak tazminat odemek ve bolgeyi ilan etmek zorunda birakmak olan Marksist Leninist bir orguttu PKK ve ASALA 8 Nisan 1980 de Sidon da isbirligini ilan eden ve 9 Kasim 1980 de Strasbourg ve 19 Kasim 1980 de Roma ASALA ve PKK isbirliginin faaliyetleri ile sonuclanan bir basin toplantisi duzenledi Ancak Temmuz 1983 ten sonra ASALA PKK nin kamplarini kurdugu Lubnan Beqaa Vadisi nde ortadan kayboldu kaynak belirtilmeli Ermenistan daki KurtlerErmenistan in Kurt nufusu koyu yesil Sovyet donemi Kurt kulturu 1930 1980 yillari arasinda Sovyet Ermenistan da gelisti ve Kurtler devlet destekli onemli kulturel destek aldilar Erivan dan bir Kurt radyosu yayinlandi Modern Kurt edebiyati ve kulturunun onculeri cogunlukla Turkiye den gocmen olan Ezidilerdi Bu donemdeki unlu Kurt yazarlar arasinda Casime Celil Emine Evdal Kurdoev Arap Shamilov Erebe Semo ve Celile Celil sayilabilir Erivan da yayinlanan unlu Kurt gazetesi Riya Teze en eski Kurt gazeteleri arasinda yer almaktadir Bu gazete Ermenistan Komunist Partisi nin Kurt kesiminin organidir Bircok Ermeni edebi eseri C Celil H Cindi E Evdal Q Murad N Esed ve T Murad gibi cevirmenler tarafindan Kurtceye cevrilmistir Ilk Kurtce roman 1935 yilinda Shamilov tarafindan yazilmistir 1937 deki Stalinist etnik temizlik doneminde bazi Ermenistan Kurtleri zorunlu goc magduru oldular Ermenistan daki Kurt yansimalari 1969 yilinda Ermeni Bilimler Akademisi Kurt kulturunun tum yonlerini belgelemek ve arastirmak icin degil ayni zamanda Ermeni ve Kurt iliskilerini incelemek icin bir Kurt Arastirmalari Dairesi kurdu Ilk Kurt gazetelerinden biri aslinda Ermenistan in baskenti Erivan da kuruldu ve yayinlandi Gazeteye Riya Teze Kurtce Yeni yol adi verildi Daha sonra iki haftada bir yayinlanan Botan adli baska bir Kurt gazetesi kuruldu Ermeni radyo istasyonu Denge Erivan Erivan in Sesi gunde bir saat Kurtce yayin yaparak Turkiye nin guneydogusundaki etnik Kurtlerin dinleyicilerini cekiyordu Oyle ki bir yazar altmisli yillarda Denge Erivan radyosunu dinlemek icin okulda alay konusu olan bir cocukluk arkadasi oldugunu kitabinda yaziyordu Ermenistan in Yezidi Kurt azinligi 2001 sayimina gore Yezidilerin Ermenistan daki nufusunun 40 620 oldugu belirtilmektedir 2007 ABD Disisleri Bakanligi insan haklari raporuna gore Onceki yillarda oldugu gibi Yezidi liderleri polis ve yerel makamlarin toplumlarini ayrimciliga maruz biraktiklarindan sikayet etmemislerdir Yezidi cocuklarin buyuk bir yuzdesi hem yoksulluk hem de ana dillerini konusan ogretmenlerin eksikligi nedeniyle okula gitmiyordu Ancak ilk Yezidi okulu 1920 yilinda Ermenistan da acildi ve bu sorun kismende olsa cozume ulasmaya basladi Azerbaycan ile savasin yarattigi etnik gerginlik sirasinda Yezidi Kurtleri ulkeden kacan ve kendisini farkli bir etnik grup olarak kurmaya calisan cogunlukla Musluman Kurtlerle olan iliskilerinden vazgectiler Ayrica Yezidiler Daglik Karabag savasi sirasinda Ermenilerle birlikte savasan ve cok sayida kisinin oldugu zaman diliminde Ermeniler lehine buyuk bir vatanseverlik gostermislerdir 30 Eylul 2019 da dunyanin en buyuk Yezidi tapinagi Ermenistan in Aknalich koyunde acilmistir Notlar Bkz Cihad i Ekber Farz i Ayn Halife i Muslimin Butun Muslumanlari Cihad i Ekbere Davet Ediyor Tanin 2 Tesrin i Sani 1330 Siyasiyat Beyanname i Cihad Tanin 13 Tesrin i Sani 1330 Cihad i Islam Sancak i Serif Altinda Tanin 17 Tesrin i Sani 1330 Bunun akabinde komiteciler arka planda savas hazirliklarini surdurmuslerdir Ermeni Katagigos u ve Tasnak komitecilerin tesvikleri ile hem Rusya Ermenileri hem de Osmanli Ermenileri arasinda Rus ordusuna destek vermek maksadiyla gonullu birlikler olusturulmaya yonelik calismalar devam etmistir bkz Suslu Azmi 2002 Ermeniler ve 1915 Tehcir Olayi ISBN 9789751902214 Talat pasa Ermeni tehcir konusunun uluslararasi boyut kazanmasi uzerine bu konu hakkinda yukumlulugu tek basina ustlenmek istememis ve bunun neticeesinde kanun hukmunde kararname hazirlamistir Bu sekilde sorumlulugu diger kabine uyeleri ile paylasmis ve 26 Mayis 1915 tarihli tezkeresini sadarete sunmustur Kaynakca II Uluslararasi Turk Ermeni Iliskileri ve Buyuk gucler sempozyumu 29 Subat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde s 7 KARADEMIR a g e s 44 45 Di diroke de Miks u Miren Mikse 26 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Nefel Retrieved 26 April 2019 a b 19 Yuzyil Osmanli Idari Yapisi Icinde Ermeni Kurt Iliskilerine Genel Bir Bakis 29 Subat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde s 350 351 Mithat SERTOGLU Mufassal Osmanli Tarihi C 6 TTK Yayinlari Ankara 2001 s 3363 2 Abdulhamid doneminde Ermeniler 29 Subat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde s 8 Senol Kantarci Ermeni Sorununun Ortaya Cikisinda Rusya nin Rolu Yeni Turkiye 60 2014 s 6 I Dunya Savasi Oncesi Doguda KurtErmeni Mucadelesi Hukumetin Uygulamalari ve Kurtlerin Hukumete Tepkisi Ersin Kirca 2 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ali Karaca Tehcire Giden Yolda Ermeni Meselesine Bir Cozum Projesi ve Reform Mufettisligi 1878 1915 Ermeni Meselesi Uzerine Arastirmalar s 10 Hans Lukas Kieser The agreement of 8 February 1914 regarding the Ottoman easternprovinces 2 Mart 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Mart 2020 a b c Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi Esat Uras s 138 Bayram Bayraktar 20 Yuzyil Donemecinde Rus General Mayevky nin Turkiye Gozlemleri Van Bitlis Vilayetleri Askeri Istatistigi Inkilap Kitabevi Istanbul 2007 s 442 443 Bayram Kodaman Ermeni Macerasi Tarihi ve Siyasi Bir Degerlendirme Suleyman Demirel Universitesi Yayinlari No 12 Isparta 2001 s 12 Garo Sasuni Kurt Ulusal Hareketleri ve 15 Yuzyildan Gunumuze Ermeni Kurt Iliskileri Cev Bedros Zartanyan Memo Yetkin Istanbul 1992 s 102 106 ISBN 978 9187074004 M V Bruinessen a g e s 120 129 Martin van Bruinessen Kurdistan Uzerine Yazilar s 120 129 Seyh Ubeydullah Nehri nin Siyasi Faaliyetleri 6 Ekim 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ahmet Deniz s 220 Turkey No 5 1881 Belge No 61 Ek 3 Sir Austen Henry Layard Discoveries in the ruins of Nineveh and Babylon pp 417 418 Edward Hertslet 1891 The Map of Europe by Treaty London p 2686 BOA Y PRK UM 30 97 27 Rebiulahir 1312 28 Ekim 1894 1915 oncesinde Osmanli Imparatorlugunda Ermeniler Cevdet Kucuk s 84 85 II Mesrutiyet ten I Dunya Savasi na Kurt Ermeni iliskileri 1908 1915 Demet Cansiz s 60 Melek Sari Guven a g t s 133 Vahdettin Engin Hamidiye Hafif Suvari Alaylarinin Kurulusu s 1 II Abdulhamid Doneminde Kurtler ve Ermeniler Mehmet Emin Demir Erciyes Universitesi Yuksek Lisans Tezi s 75 Eppel Michael A People Without a State The Kurds from the Rise of Islam to the Dawn of Nationalism page 81 Ingilizce University of Texas Press ISBN 9781477311073 Killing fields Eppel Michael 13 Eylul 2016 A People Without a State The Kurds from the Rise of Islam to the Dawn of Nationalism Ingilizce University of Texas Press ISBN 9781477311073 Palmer Alan Verfall und Untergang des Osmanischen Reiches Heyne Munchen 1994 engl Original London 1992 pp 249 258 389 3 453 11768 9 Palmer Alan Verfall und Untergang des Osmanischen Reiches Heyne Munchen 1994 engl Original London 1992 pp 1 448 ISBN 3 453 11768 9 S 249 258 und 389 Van Bruinessen Martin A gha Shaikh and State The Social and Political Structures of Kurdistan 9 Mayis 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde London Zed Books 1992 p 185 Van Bruinessen mentions the occasional recruiting of a Turkish tribe the Qarapapakh Shaw Stanford J amp Ezel Kural Shaw Reform Revolution and Republic The Rise of Modern Turkey 1808 1975 in Shaw Stanford Jay History of the Ottomoman Empire and Modern Turkey 2 pp I XXV 1 518 Cambridge University Press Cambridge et al 1977 ISBN 0 521 21449 1 ISBN 0 521 29166 6 S 246 Ohrig Bruno Meinungen und Materialien zur Geschichte der Karakecili Anatoliens in Matthias S Laubscher Ed Munchener Ethnologische Abhandlungen 20 Akademischer Verlag Munchen 1998 Edition Anacon zugleich Inaugural Dissertation zur Erlangung des Doktorgrades der Philosophie an der Ludwig Maximilians Universitat zu Munchen Munchen 1996 1 355 2 S ISBN 3 932965 10 8 S 36 u a mit Verweis auf S Beysanoglu Ziya Gokalp in Ilk Yazi Hayati 1894 1909 Istanbul 1956 S 164 168 Hamidiye Alaylari Astourian 1990 The Armenian Genocide An Interpretation 23 2 ss 111 160 p 122 M S Lazarev Kurdistan ve Kurt Sorunu sy 151 Vahan Baibourtian 2013 The Kurds the Armenian question and the history of Armenian Kurdish relations Ottawa pp 141 142 Bayram Kodaman Hamidiye Hafif Suvari Alaylari II Abdulhamit ve Dogu Anadolu Asiretleri Istanbul Universitesi Edebiyat Fakultesi Tarih Dergisi Istanbul 1979 S 32 s 427 480 M Serif Firat Dogu Illeri ve Varto Tarihi Kardes Matbaasi Ankara 1970 s 145 146 Martin van Bruinessen Kurtluk Turkluk Alevilik Etnik ve Dinsel Kimlik Mucadeleleri Iletisim Yayinlari Istanbul ISBN 9789754707984 s19 Stephen Duguid The politics of unity Hamidian policy in Eastern Anatolia Middle Eastern Studies 1743 7881 Volume 9 Issue 2 1973 s 139 155 Rusya Dis Politika Arsivi RDPA v 1900 d 28 1 24 26 dan aktaran Yeni ve Yakin Cagda Kurt Siyaset Tarihi Hazirlayanlar Hazirlayan Sakire Xidoye Mihoyan O I Jagalina Celile Celil M A Gasaratyan M S Lazarev ISBN 9789758245062 s 45 Bilal Simsir British Documents on Ottoman Armenians Cilt 4 Turk Tarih Kurumu Yayinlari Ankara 1982 s 255 Johannes Lepsius and J Rendell Harris Armenia and Europe an Indictment Hodder and Stoughton London 1897 s 330 331 Vikipedi Hamidiye Alaylari Bulent Cirik Uc Devirde Bir Kurt Asireti Reisi Haci Musa Bey 1853 1928 Istanbul 2015 s 22 ISBN 9786054925629 Musa Sasmaz Kurt Musa Bey Olayi 1883 1890 Kitabevi Istanbul 2004 s 248 ISBN 9789756403235 BOA Y A HUS 328 12 21 Za 1312 H 16 Mayis 1895 Musa Sasmaz Kurt Musa Bey Olayi 1883 1890 Kitabevi Istanbul 2004 s 29 36 ISBN 9789756403235 BOA Y PRK TKM 15 6 09 N 1306 H 9 Mayis 1889 a b Esat Uras Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi s 460 BOA Y PRK TKM 15 7 13 N 1306 H 14 Nisan 1889 Esat Uras Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi s 460 461 Fatih Unal Ermeni Olaylarindan Bir Safha Kurt Musa Bey Olayi Kafkas ArastirmalariII Istanbul 1996 51 64 Bilal Simsir British Documents on Ottoman Armenians Cilt 4 Turk Tarih Kurumu Yayinlari Ankara 1982 s 207 Bilal Simsir Kurtculuk 1787 1923 s 208 211 ISBN 9789752202153 BOA Y PRK TKM 16 30 11 R 1307 H 5 Aralik 1889 BOA Y PRK TKM 19 9 17 M 1308 H 2 Eylul 1890 a b Nurettin Birol 1890 1901 Ermeni Olaylari ve Halil Rifat Pasa 19 Agustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Yeni Turkiye S 60 C 3 Ankara 2014 s 11 BOA Y A HUS 276 35 07 Z 1310 H 22 Haziran 1893 BOA Y EE 96 1 09 C 1312 H 8 Kasim 1894 Kurdoghlian Mihran 1996 Hayots Badmoutioun Armenian History in Armenian Hradaragutiun Azkayin Oosoomnagan Khorhoortee Athens Greece pp 42 48 Dr Ersin Kirca I Dunya Savasi Oncesi Doguda KurtErmeni Mucadelesi Hukumetin Uygulamalari ve Kurtlerin Hukumete Tepkisi 29 Subat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde s 26 Ali Karaca a g m s 18 The Graphic 18 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 7 Aralik 1895 s 35 Armenian massacres 15 Haziran 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde Encyclopaedia Britannica Melson 1982 A Theoretical Inquiry into the Armenian Massacres of 1894 1896 24 3 ss 481 509 a b Hamdi Dogan Nigde Universitesi Doktora Tezi Sason Ermeni Isyanlari s 29 30 BOA A MKT MHM 751 1 24 B 1312 H 21 Ocak 1895 a b Taha Niyazi Karaca 19 Yuzyilda Ingiltere nin Ermeni Politikalari Tarihte Turkler ve Ermeniler Ermeni Meselesinin Ortaya Cikisi ve Yabanci Devletler S 1 C 10 TTK Yayinlari Ankara 2014 s 221 262 a b Kazim Karabekir Kurt Meselesi s 137 ISBN 9786059850896 Mustafa Gul 1896 Van Ermeni Isyani ve Sonrasindaki Gelismeler 21 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde OTAM Ankara Universitesi Osmanli Tarihi Arastirma ve Uygulama Merkezi Dergisi 21 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ankara 1997 S 8 s 141 Ergunoz Akcora Van ve Cevresinde Ermeni Isyanlari 1896 1916 Istanbul 1994 s 105 ISBN 9789754981858 Sami Onal Saadettin Pasa nin Anilari Ermeni Kurt Olaylari Van 1896 Istanbul 2004 s 7 8 ISBN 9789751409379 Ministere des affaires etrangeres op cit no 212 M P Cambon Ambassadeur de la Republique francaise a Constantinople ŕ M Hanotaux Ministre des affaires etrangeres p 239 et no 215 p 240 Justin McCarthy Esat Arslan Cemalettin Taskiran Omer Turan 1915 Van da Ermeni Isyani Istanbul 2015 s 85 86 Ergunoz Akcora Van ve Cevresinde Ermeni Isyanlari 1896 1916 Istanbul 1994 s 118 ISBN 9789754981858 Osmanli Belgelerinde Ermenilerin Sevk ve Iskani 1878 1920 24 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde s 63 65 Cevdet Kucuk Van daki Ermeni Isyanlari Yakin Tarihimizde Van Uluslararasi Sempozyumu Van 1990 s 140 Nurettin Birol 1890 1901 Ermeni Olaylari ve Halil Rifat Pasa 19 Agustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Yeni Turkiye S 60 C 3 Ankara 2014 s 37 BOA Y PRK PT 15 75 11 Ra 1315 H 10 Agustos 1879 BOA Y PRK PT 15 75 11 Ra 1315 H 10 Agustos 1879 a b Osmanli Belgelerinde Ermenilerin Sevk ve Iskani 1878 1920 24 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde s 72 76 Mevlut Yuksel Erzurum Bitlis ve Mamuretulaziz Vilayetlerindeki Ermeni Isyanlari 1890 1905 25 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ermeni Arastirmalari Dergisi 2010 S 43 s 16 18 DH MKT 358 59 08 L 1312 H 04 04 1895 M Y EE 131 38 06 M 1313 H 29 06 1895 M B O A MVL 689 15 BOA D H H No 15 64 01 Y A HUS 338 87 13 Ca 1313 H 31 10 1895 M a b Taner Akcam 2006 A Shameful Act The Armenian Genocide and the Question of Turkish Responsibility New York Metropolitan Books s 42 ISBN 0 8050 7932 7 Fifty Thousand Orphans made So by the Turkish Massacres of Armenians 18 Subat 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde The New York Times December 18 1896 The number of Armenian children under twelve years of age made orphans by the massacres of 1895 is estimated by the missionaries at 50 000 Turk dunyasi arastirmalari Turk Dunyasi Arastirmalari Vakfi 2005 II Abdulhamit in tam bir halife sifati ile ummetciligi gaye edinmis olmasi Erhan Afyoncu Sabah devletlere karsi da Islamcilik siyasetini bir tehdit unsuru olarak one cikarmistir Hamidian massacres Ottoman and Armenian history Encyclopedia Britannica Ingilizce 6 Subat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde They are generally called the Hamidian massacres after the Ottoman Sultan Abdulhamid II during whose reign they were carried out to distinguish them from the later Armenian Genocide which began in 1915 a b Cleveland William L 2000 A History of the Modern Middle East 2nd bas Boulder CO Westview s 119 ISBN 0 8133 3489 6 Hovannisian The Armenian Question in the Ottoman Empire pp 224 26 Hamidiye katliamlari On this issue in general see Selim Deringil April 2009 The Armenian Question Is Finally Closed Mass Conversions of Armenians in Anatolia during the Hamidian Massacres of 1895 1897 27 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Comparative Studies in Society and History 51 pp 344 71 Hovannisian The Armenian Question in the Ottoman Empire p 224 a b c Dadrian The History of the Armenian Genocide p 155 Jackh Ernst Der Aufsteugende Halbmond 6th ed Berlin 1916 p 139 Almanca P Renouvin E Preclin G Hardy L Epoque contemporaine La paix armee et la Grande Guerre 2nd ed Paris 1947 p 176 Fransizca Google Kitaplar da They Can Live in the Desert but Nowhere Else A History of the Armenian Genocide s 322 Garo Sasuni Sasuni Garo Kurt Ulusal Hareketleri ve 15 Yuzyildan Gunumuze Ermeni Kurt Iliskileri Cev Bedros Zartanyan Memo Yetkin Istanbul 1992 s 156 ISBN 978 9187074004 Wadie Jwaideh Kurt Milliyetciliginin Tarihi Kokenleri ve Gelisimi Cev Alper Duman Ismail Ceken Istanbul 2001 s 221 ISBN 9789754701708 Ahmet Emin Yalman Turkey in the World War New Haven 1930 4 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde s 209 Fatih Unal Ruslarin Kurt Asiretlerini Osmanli Devleti ne Karsi Kullanma Cabalari 28 Nisan 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde BOA BEO 322594 Van Vilayeti nden Dahiliye Nezareti ne Gonderilen 6 Temmuz 1914 Tarihli Sifre Kazim Karabekir Cihan Harbine Neden Nasil Girdik ve Nasil Idare Ettik Istanbul 1987 s 90 ISBN 9757369209 Aydogan Erdal Ittihat ve Terakki nin Dogu Politikasi 1908 1918 s 211 ISBN 9789754375190 Osmanli Belgelerinde Ermenilerin Sevk ve Iskani 1878 1920 24 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde s 114 Wadie Jwaideh Kurt Milliyetciliginin Tarihi Kokenleri ve Gelisimi Cev Alper Duman Ismail Ceken Istanbul 2001 s 251 ISBN 9789754701708 Garo Sasuni Sasuni Garo Kurt Ulusal Hareketleri ve 15 Yuzyildan Gunumuze Ermeni Kurt Iliskileri Cev Bedros Zartanyan Memo Yetkin Istanbul 1992 s 161 ISBN 978 9187074004 Wadie Jwaideh Kurt Milliyetciliginin Tarihi Kokenleri ve Gelisimi Cev Alper Duman Ismail Ceken Istanbul 2001 s 236 ISBN 9789754701708 David Mc Dowall Kurtler Cev Zeri Inanc Istanbul 1996 s 49 ISBN 9789757112662 Ramazan Erhan Gullu Antep Ermenileri Sosyal Siyasi ve Kulturel Hayati Istanbul 2010 s 456 ISBN 9789752552821 Tas Necati Fahri Tas Osmanli Ermeni Iliskileri 1912 1914 Vilayat i Sarkiyye Islahati Erzurum Ataturk Universitesi Yayinlari 2006 s 67 ISBN 9757404284 Altay Cengizer Adil Hafizanin Isiginda Birinci Dunya Savasi na Giden Yol ve Osmanli Imparatorlugu nun Sonu Istanbul 2014 s 567 568 ISBN 9786050922899 Ramazan Erhan Gullu Antep Ermenileri Sosyal Siyasi ve Kulturel Hayati Istanbul 2010 s 458 ISBN 9789752552821 Gurbuz Mizrak Aldatilan Kimlik Isyanci Ermeniler olu kirik baglanti Ankara 2017 ISBN 978 605 83121 0 4 S 34 35 Tarih Boyunca Ermeni Meselesi Ankara 1979 s 177 Yusuf Halacoglu Ermeni Tehciri ve Gercekler 1914 1918 Ankara 2001 s 33 36 ISBN 9789751614315 Taner Akcam Insan Haklari ve Ermeni Sorunu Ankara 2014 s 172 ISBN 9789755332468 Mehmet Torehan Serdar Istiklale acilan ilk kapi Bitlis isgali ve kurtulusu Bitlis Valiligi Kultur Yayinlari 2017 S 152 ISBN 9750024133 Omer Tayfur Yucel Seyh Muhammed Diyauddin in hayati ve tasavvufi gorusleri olu kirik baglanti Yuksek Lisans Tezi Ankara 2015 s 109 a b Garo Sasuni Kurt Ulusal Hareketleri ve 15 Yuzyildan Gunumuze Ermeni Kurt Iliskileri Cev Bedros Zartanyan Memo Yetkin Istanbul 1992 s 167 ISBN 978 9187074004 Wadie Jwaideh Kurt Milliyetciliginin Tarihi Kokenleri ve Gelisimi Cev Alper Duman Ismail Ceken Istanbul 2001 s 253 ISBN 9789754701708 Altay Cengizer Adil Hafizanin Isiginda Birinci Dunya Savasi na Giden Yol ve Osmanli Imparatorlugu nun Sonu Istanbul 2014 s 582 ISBN 9786050922899 Demet Cansiz II Mesrutiyetten I Dunya Savasina Kurt Ermeni iliskileri 1908 1915 olu kirik baglanti Doktora Tezi Istanbul 2019 s 158 Wadie Jwaideh Kurt Milliyetciliginin Tarihi Kokenleri ve Gelisimi Cev Alper Duman Ismail Ceken Istanbul 2001 s 253 254 ISBN 9789754701708 Sinan Hakan Turkiye Kurulurken Kurtler 1916 1920 Istanbul 2013 s 14 a b Suleyman Beyoglu 1915 Tehciri ve Soykirim Iddialari Uluslararasi Turk Ermeni Iliskileri Sempozyum Bildirileri Istanbul 2001 s 173 175 Suleyman Beyoglu 2001 s 173 175 Guenter Lewy 1915 Osmanli Ermenilerine Ne Oldu Carpitilan Degistirilen Tarih Istanbul 2011 s 110 111 ISBN 9786051144610 Sina Aksin Ana Cizgileriyle Turkiyenin Yakin Tarihi 1789 1980 Istanbul 1997 s 126 ISBN 9789757852186 Ramazan Erhan Gullu Antep Ermenileri Sosyal Siyasi ve Kulturel Hayati Istanbul 2010 s 466 ISBN 9789752552821 a b Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi encislam isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme G Chaliand A R Ghassemlou M Pallis A People Without A Country 256 pp Zed Books 1992 1 85649 194 3 p 54 Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia ASALA U S Department of State 22 Haziran 2010 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Ocak 2007 PKK Relations with Sub National Terrorist Groups 7 Kasim 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Subat 2020 You too Armenia 13 Mayis 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde Kurdish Life No 10 Spring 1994 David McDowall A Modern History of the Kurds page 492 28 Subat 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Subat 2020 a b Leonidas Themistocles Chrysanthopoulos National Statistical Service of the Republic of Armenia 2001 Armenian National Census PDF 30 Ocak 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi PDF Erisim tarihi 28 Subat 2020 28 Subat 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Subat 2020 28 Subat 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Subat 2020 Archived copy PDF 10 Temmuz 2007 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 19 Eylul 2015 Radio Free Europe Proud As A Peacock Armenia s New Yazidi Temple Draws Attention And Awe 5 Mart 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Subat 2020