Hindûşâhîler, aynı zamanda Kâbil Şâhî ve Uḍi Śāhiler olarak da anılırlar, 843 ile 1026 yılları arasında kurulmuş bir hanedandır. Yaklaşık iki yüzyıl boyunca çok sayıda fetih dalgasına göğüs gerdiler ve çekirdek topraklarının Doğu Afganistan ve Gandhara bölgelerini kapsadığı, günümüz Pencap'ındaki Satlec Nehri'ne kadar olan alanı ve Kangra Vadisi'ne kadar genişlediği alan olarak tanımlanır. İmparatorluk, y. 843 son Türk Şahi olan Lagaturman'ı devirdikten sonra kurulmuştur.
Şâhîler Hindûşâhîler | |||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
y. 843-1026 | |||||||||||||||||||
Hindûşâhîler'in yeri ve dönemin ülkeleri, y. 1000 | |||||||||||||||||||
Tür | İmparatorluk | ||||||||||||||||||
Başkent |
| ||||||||||||||||||
Resmî din | Şaiva Hinduizm | ||||||||||||||||||
Hükûmet | Monarşi | ||||||||||||||||||
Maharajadhiraja | |||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||
Tarihî dönem | Erken Orta Çağ | ||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||
Günümüzdeki durumu | Afganistan Pakistan Hindistan |
Hindûşâhîler'in tarihi, Kallâr'ın 843 yılında son Türk Şahi hükümdarı Lagaturman'ı tahttan indirmesiyle başlar. Onun yerine Sâmend geçti ve saltanatı sırasında Kâbil bölgesi Fars Saffârîlere kaybedilmiştir. Lalliya kısa bir süre sonra Sâmend'in yerini almış ve Zabulistan bölgesini de ele geçirirken Kâbil'i yeniden fethetmiştir. Ayrıca Hazara'da Utpala hanedanından Samkaravarman ile çatışmaya girmesi ve bu çatışmanın onun zaferi ve onun ölümüyle sonuçlanması nedeniyle de dikkat çekicidir. Sonraki önemli hükümdar olan Bhim, Gazne ve Kâbil'deki Sâmânî fetihlerine karşılık olarak yenmesiyle en önemli kişidir. Caypal daha sonra kontrolü ele geçirmiş ve yeni kurulan Gazneliler ile çatışmaya girmiş, ancak sonunda yenilmiştir. Onun ve oğlu ve halefi Anandpal'ın yönetimi sırasında Lahor Krallığı fethedilmiştir. Sonraki Şah hükümdarların hepsi Gaznelilere karşı direnmişler ancak sonuçta başarısız olmuşlar ve imparatorluğun 1026 yılında çöküşüyle sonuçlanmıştır.
Kaynaklar
Yazılı kaynaklar
Hindûşâhî saraylarından günümüze ulaşan hiçbir yazılı eser yoktur. Türk Şahilerinin durumundan farklı olarak, komşu güçlerin -Keşmir ve Gazneli- kroniklerinden yalnızca parçalı bilgiler elde edilebilmektedir. Bunlardan ilki, Kalhana'nın Rajatarangini'si (1148-1149) günümüze ulaşan tek kaynaktır. Bunlardan ikincisi, Bîrûnî'nin yazdığı Tārīkh al-Hind (y. 1030), Beyhakî'nin yazdığı Târîh-i Beyhakî (y. 11. yüzyılın sonları), Ebu Said Gerdizî'nin yazdığı Zeyn al-Akhbar ve Utbi'nin yazdığı Kitab-i Yamini (y. 1020) vardır.
Sikkeler
Hindûşâhîler, yakınlardaki Sind'den kuzeydoğu Avrupa'ya geniş bir dolaşıma giren gümüş jital sikkeleri çıkarmışlardır. Bunlar ilk olarak 1822 yılında İngiliz oryantalist James Tod tarafından "keşfedilmiştir". Bu madeni paralar, zamanla kademeli bir değer kaybı sergiler ve gümüş içeriğinde düzenli bir azalma meydana gelir, bu da madeni paraların sıralanmasına olanak tanır. İlk emisyonlarda kişisel isimlerden bahsedilmez, yalnızca genel başlıklar yer alır ve bu nedenle yazılı kaynaklarda bulunan isimlerle uyuşmaz. Arka yüzünde atlı, ön yüzünde boğa motifinin karakteristik özelliği Hint-İskit hükümdarı 'e dayanmaktadır.
Yazıtlar ve arkeoloji
Quaid-i-Azam Üniversitesi'nden A. R. Rahman ve Ahmad Hasan Dani, 1960'ların sonlarında basit arazi araştırmaları yapmışlardır. Daha sonra Pakistan'daki İtalyan Arkeoloji Misyonu (IAMP), Svat ve çevresindeki bölgeleri kapsamlı bir şekilde araştırmıştır. 1996'da Khan ve Meister, Arkeoloji Bölümü'nden "Hindûşâhî alanlarının entegre bir çalışması" için lisans aldılar; Kafir-kot'taki kazılar ve Tuz Sıradağları'nın saha araştırmaları Pensilvanya Üniversitesi ve Amerikan Pakistan Çalışmaları Enstitüsü'nün yardımıyla gerçekleştirilmiştir.
Yazıtlar hala nadirdir. Çoğunlukla Udabhanda'da bulunurlar, ya tapınakların yapımını anarlar ya da put kaidelerinin tabanına sabitlenirler. İlk türden olan Mir Ali, Dewal, Dewai, Ratnamanjari, Veka, Hund Taşı, Kamesvaridevi, Barikot ve Isvara yazıtlarının çoğu, ortaçağda öğütme taşı olarak kullanılmaları nedeniyle çeşitli derecelerde bozulmuş durumdadır ve yalnızca bazı kısımları çözülebilmektedir. İkinci tür nispeten bol miktarda bulunur ancak yalnızca önemsiz bilgiler sunar. Dil yalnızca Sharda'dır. Hepsinin içinde, sıfır yılının Zalamkot İki Dilli Yazıtı'na göre 822'ye denk geldiği anlaşılan bir samvattan bahsediliyor; bunun, Orta Çağ Hindistan'ının çoğu Hindu hanedanı için tipik olduğu gibi, Kallâr'ın taç giyme töreninde başlatıldığı varsayılıyor. Bakır arazi hibeleri v.b. henüz belgelenmemiştir.
Kökenler
10. yüzyıl Arap tarihçisi Mesûdî, kendi döneminde Gandhara krallarının hepsinin "" ( Hajaj, J.haj veya Ch'hach olarak çeşitli şekillerde okunmuştur), Elliot karakteri "Hahaj" olarak çevirdi ve Cunningham bunu Cücenlerin torunları olduğu düşünülen Janjua kabilesi/klanı ile eşdeğer tutmuştur. Rahman bu teoriye şüpheyle yaklaşır ve bunun yerine Chhachh'ın Arapçalaştırılmış hali olan "J.haj" olarak çevirir, Gandhara bölgesi ise " Rabhut ülkesi" (Rājpūt) olarak adlandırılırdı ki bu bugün bile Hindûşâhî başkenti Hund'un etrafındaki bölgenin adıdır. 10. yüzyılda bu bölge, Fars tarihçisi Firishta'ya göre Hindûşâhî ordusunun büyük bir bölümünü oluşturan Gakharlar ve Khokharlar kabilesi tarafından işgal edilmişti.
Çağdaşı Bîrûnî, Şahilerin Brahmin olduğunu iddia etmiştir. Ancak bu, Mesûdî'nin ifadesine ve aynı dönemde Hindûşâhîlerden gelen Kşatriyaların soyundan gelen Kalhana'ya aykırıdır. Rahman, ya Brahmin bağlılıklarının tahtı ilk gasp etmelerini meşrulaştırmak için ortaya atılan sonradan ortaya atılmış bir söylenti olduğunu ya da kraliyet görevlerini yerine getirirken kast kurallarına aykırı davranan düşmüş Brahmin olduklarını ileri sürüyor. André Wink'e göre, diğer tüm kaynaklar Şahileri Kşatriyalar olarak belirtmektedir.
Rahman, Hund'un bugünkü sakinleri arasında, bölgenin Müslümanlık öncesi krallarının Hodi kabilesine ait olduğu yönündeki folkloru kabul etmiş ve Gandhara'daki bir bölge olan Oddiyana'ya ait Hindûşâhîler için bir Odi kökenini öne sürmüştür. Ayrıca, destek olarak ünlü Senvarma yazıtına işaret etmiş ve hanedan için doğru bir isim olarak Odi Şahiler veya Uḍi Śāhis'i önermiştir. Meister, Rahman'ın argümanlarını ikna edici bulmuştur.
Tarih
Kallâr: İlk Hindûşâhî
Kuruluş
Halife Memûn liderliğindeki Abbâsîler, 815 yılında Horasan'ı işgal eden Türk Şahilerin Kâbil kolunu yenmiştir. Bu yenilginin ardından Türk Şahları yalnızca İslam'a geçmekle kalmamış, aynı zamanda önemli şehirleri ve bölgeleri de terk etmek zorunda kalmışlardır. Gandhara koluna karşı bir başka seferin kısa süre sonra gerçekleştiği ve Halifeliğin Doğu'da İndus Nehri'ne kadar uzandığı ve kritik bir yenilgiye uğratıldığı anlaşılıyor. Her iki bölgeye de egemenlik hakları karşılığında yüklü bir yıllık vergi ödenecekti.
Türk Şahları, y. 843, son hükümdar Lagaturman, bakanlarından biri olan Kallâr adlı bir Brahmin veziri tarafından tahttan indirilmiştir. Olayların tek açıklaması Bîrûnî'den gelir: Önemli bir şans yakalayıp hızla iktidara giden Kallâr'a Lagatarman'ın yakışıksız tavırları yüzünden tebaasının çok sayıda şikayette bulunmasına yol açmıştı. Kallâr, Kral'ı yolsuzluk nedeniyle hapse atmış ve tahtı kalıcı olarak ele geçirmeden önce geçici naip olmuştur. Böylece Gandhara'da yeni "Hindûşâhî" hanedanı kurulmuştur. Bîrûnî dışında hiç kimse Kallâr'dan bahsetmez; onun yönetimi veya toprak genişliği veya hatta saltanat tarihleri hakkında hiçbir şey bilinmemektedir.
Alexander Cunningham gibi tarihçiler, ön yüzünde 'Spalapati' ('Savaş Lordu') başlığını taşıyan madeni para serilerinin Kallâr tarafından basıldığını ileri sürmektedir. Edward Clive Bayley'in, Baktriya efsanesinin bozulmuş kalıntılarını Arap rakamları olarak yanlış yorumlamasına göre, 'Samanta' ('feodal yönetici') efsanesini taşıyan bir dizi sikkenin de Kallâr tarafından basıldığını öne sürdü. 'Spalapati' serisinin kendi topraklarındaki Fars bölgelerinde dolaşıma sokulmak üzere, 'Samanta' serisinin ise Sanskrit konuşulan bölgeler için basıldığını ileri sürdü. Kallâr'ın, hapisteki Türk Şah hükümdarı Lagaturman hayatta olduğu sürece kendi yönetiminin meşruiyeti konusunda güvensiz hissetmiş olabileceği ve dolayısıyla liderlik iddiasını bu tür dolaylı unvanlarla teyit etmiş olabileceği ileri sürülmüştür.
'Spalapati' serisi, Abbâsî Halifesi Memûn tarafından mağlup edilen 'Pati Dumi'nin, El-Azraki ve Bîrûnî tarafından 'Ispahbadh' ('Savaş Ağası') olarak tanımlanması ve Spalapati unvanına eşdeğer olması nedeniyle son Türk Şah hükümdarları tarafından da basılmış olabilir. Bu nedenle Rahman, Kallar'ın son Türk Şahlarının para sisteminde herhangi bir değişiklik başlatmadığına ve Sâmend serisinin sonraki Hindûşâhî hükümdarları tarafından basıldığına inanmaktadır. Nümizmatikçi ve tarihçi Michael Alram'ın yayınları bu görüşe dikkat çekiyor; ancak bazı akademisyenler, Spalapati serisi de dahil olmak üzere boğa/atlı sikkelerinin tamamını Hindûşâhîlere atfediyor.
Sâmend
Bîrûnî, Sâmend'in Kallâr'ın halefi olduğunu ve onun oğlu olabileceğini, ancak soyağacı ilişkisinin açıklanmadığını belirtiyor. Kallâr'ın durumunda olduğu gibi, onun yönetimi veya gerçek ismi hakkında hiçbir bilgi bulunmuyor ve Türk Şahi'nin paralarında isim yazmama sistemini taklit etmiş gibi görünüyor. Sâmend serisinin prototipi, gelecekteki tüm Hindûşâhî hükümdarlar ve hatta Hindûşâhîler'in yerini alan Müslüman Gazneliler tarafından bile izlendi.
Kâbil'in kaybı
870 yılında, yeni kurulan Saffârî hanedanının kurucusu Yakûb bin Leys, Kâbil'e yürüdü. Tarikh-i Sistan'a göre, Saffârîler günümüz Gazne'sinde bulunan Zünbil hanedanıyla çatışmaya girmiş ve onları yendikten sonra Zünbillerin bir oğlu, Kâbil'e denk gelen bölgeye kaçmış ve bu da Yakûb'un işgaline yol açmıştır. Çok sayıda kaynak, Yakûb'un Kâbil'den Abbâsî Halifesi Mutemid'e putlar ve filler getirdiğini doğrulamaktadır; ancak bunun şehre mi yoksa Kâbil vadisine mi işaret ettiği açık değildir; ancak Rahman'a göre ikincisi daha olasıdır. Rawżat asṣ-ṣafāʾ, Kâbil hükümdarının esir alındığını ifade eder, ancak bunun Sâmend olup olmadığı açık değildir. The region was in Saffarid control until 878 CE before being recaptured by Lalliya, the successor to Sâmend.
Khudarayaka: Kâbil Vadisi Valisi
Yakûb'un zaferi ve o zamanki hükümdarın hapsedilmesinden sonra Kâbil'in yönetimi için ne gibi düzenlemeler yaptığı bilinmemektedir; elimizde sadece Kâbil'in 878/879'a kadar ismi açıklanmayan bir Yakûb valisi altında olduğunu belirten Tarikh-i Sistan bulunmaktadır. Bu valinin, İslam'a olumlu eğilim gösteren ve bir dizi madeni paradan anlaşılabileceği üzere Khudarayaka (Küçük Kral) unvanını alan Sâmend'in kan bağı olan bir kişi olduğu tahmin edilmektedir Önceki yöneticilerde olduğu gibi, onun gerçek adı, yönetim şekli ve nihai kaderi hakkında da bilgi eksikliği var. Gandhara'da veya çevresinde sikkelerinin bulunmaması, Yakûb'un seferleriyle temas etmeyen ve büyük ihtimalle Sâmend'in akrabalarının elinde bulunan bölge üzerindeki kontrolünün eksikliğine işaret ediyor.
Lalliya
Kâbil'in yeniden fethi ve Gazne'nin işgali
Lalliya, Kalhana tarafından kaydedilen ilk Şahi'ydi; diğer bölgelerin krallarının başkent Udabhanda'da sığınacakları bir standarda sahip muazzam bir güce sahip büyük bir hükümdar olarak tasvir ediliyordu; bu başkent, önceki başkent Kâbil'den farklıydı.Yakûb'un Gandhara ülkesini ilhak ettiği veya işgal ettiği bilinmemektedir ve Rahman'ın varsayımına göre bu ülke Lalliya'nın krallığı altındaydı.
Kâbil'in Saffârî valisi olan Hudrayaka'nın 880 yılında saltanatının sona erdiği belirtiliyor; ancak onun çöküşüne neyin sebep olduğu bilinmiyor. Lalliya'nın da bu duruma dahil olduğu varsayılıyor çünkü Kâbil MS 900'de bir daha anıldığında, Şahi toprağı olarak geri döndüğü anlatılıyor.Amr bin Leys, 879'da Yakûb'un yerine Saffârî Emri olarak tahta çıktı. Tarikh-i Sistan, Toramana ve Asata olarak yeniden yapılandırılan 'iki Hint kralı'nın, Lalliya'nın valileri ve oğulları olarak tanımlandığını, Amr bin Leys'in Horasan'daki isyanlarla meşgul olmasından yararlandıklarını ve 900'de Gazne'yi başarılı bir şekilde işgal ederek Fardaghin adlı Saffârî valisini yendiklerini kaydeder, ancak Tarikh bunun Zabulistan bölgesi mi yoksa şehrin mi olduğunu açıkça belirtmez.
Utpala hanedanına karşı saldırganlık
Kalhana, Lalliya'nın, hükümdarı Samkaravarman'ın 902 civarında Hindûşâhîler'in işgal ettiği Utpala hanedanının entrikalarına karşı Gujrati hükümdarı Alakhana'nın önemli bir müttefiki olduğunu belirtiyor, ancak Kalhana ayrıca Lalliya'nın 'kudretli ihtişamının kuzey krallarını gölgede bıraktığını' belirtiyor. Samkaravarman, Hazara'da başıboş bir okla öldürüldü ve bilim insanları, Lalliya'nın onun ölümündeki rolünü belirttiler. Bir yıl sonra halefi Gopalavarman, isyancı bir Şahi'yi devirmek için Şahi topraklarını yeniden işgal etti ve Lalliya'nın oğlu Toramana'yı "Kemelû" adlı yeni adıyla tahta geçirdi.
Rajat., v, 232-33: azinenin yöneticisi olarak o (Prabhakaradeva, Gopalavarman'ın başbakanı - Samkaravarman'ın halefi) aşıkların (kraliçenin) zenginliklerini yağmaladı ve Udabhanda'daki Sahi krallığını yendi. İsyankar Sahi'nin krallığını Lilliya'nın oğlu Toramana'ya bahşetti ve ona (yeni) Kemelû adını verdi.
—
Kemelû
Hindûşâhî hükümdar Kemelû'nün saltanatı hakkında kesin bir şey bilinmemekle birlikte, yerine oğlu Bhim'in geçtiği bilinmektedir. Saltanatı sırasında Saffârîler güçlerini hızla Sâmânîlere kaptırdılar 913'ten bir süre sonra, iktidar boşluğu Gazne eyaletinde dost bir güç olan Lawik hanedanının yükselişine yol açtı ve bu hanedan 962'ye kadar gelişti ve Hindûşâhîler ile evlilik bağları kurdu. Kemelû'nün saltanatının son tarihiyle ilgili olarak 900 ila 950 arasında değişen çeşitli asılsız spekülasyonlar bulunmaktadır.
Bhim
Bîrûnî'nin listesinde 'Bhima' olarak anılan ve Śri Bhim sikke serisiyle özdeşleştirilen Bhim, Lalliya'nın yanında Hindûşâhîler'in en yetenekli yöneticilerinden biriydi. İktidara yükselişi, Pala İmparatorluğu gibi komşu Hindu krallıklarının büyümesiyle aynı zamana denk geldi. Khajuraho taş yazıtına göre Kangra Vadisi, Bhim olduğu varsayılan bir Şahi kralının yetkisi altındaydı ve günümüzde Kangra'da bulunan Bhimanagar şehrinin de onun adını taşıdığı varsayılmaktadır. Rajatarangini, Bhima'nın kızının Keşmir'in Lohara hanedanı kralıyla evlendiğini ve Didda olarak bilinen torununun Utpala hanedanının kraliçesi ve son hükümdarı olduğunu belirtmektedir.
Sâmânîler'e karşı zafer
Bhima'nın saltanatının son yıllarında (yaklaşık 962), Sâmânîler'in isyancı Türk şefi Alp Tigin, Lawik hanedanına ve Hindûşâhîlere karşı kutsal savaş açmak amacıyla Zabulistan ve Kâbil bölgelerini ilhak etmişti. Lawik kralı, kaybedilen toprakları fethetmek için takviye güç kazanma umuduyla Şahi topraklarına kaçtı ve yaklaşık 963 yılında Bhim Gazne'yi ele geçirmeyi başardı. Bu zafer, Şahi Jayapala'nın saltanatı sırasında yaklaşık MS 989'da tarihlenen Hund Levha Yazıtı'na kazınmıştır.
...Yeryüzünde tam bir erdem yığını olan İndus'un kuzeyinde, topluluklar oluşturan bilgili adamlar tarafından evleri yapılmış adında bir (şehir) vardır, tıpkı ölümsüz (tanrılar) ve diğer (doğaüstü varlıklar) tarafından 'nun (evleri yapılmış olması gibi)...
...Orada, korkunç bir yiğitliğe sahip (ya da efsanevi kahraman Bhima'nınkine benzer bir yiğitliğe sahip) kralların şefi Bhīma oturuyordu; düşmanlarının birliklerini yenerek yeryüzünü korumuştu.......O (ülkenin) kralı (şimdi) Jayapaladeva'dır ki, bedeni, kökeni ve doğuşuyla tek kahraman haline gelmiştir; onun saf ünü cenneti terk ederek Brahman'ın ebedi yurduna ulaşmıştır.....
— Caypal'ın Hund yazıtının alıntıları (HSI), yazıldığı Yıl 146 (968 CE). Abdurrahman'ın çevirisi.
Bhima'nın ölümü kronolojik olarak MS 964-965 yılları arasına denk gelmektedir. Hund Slab Yazıtı, onun ölümünü 'korkunç düşmandan değil, Şiva'nın arzusuyla kendini yakmasına' bağlayarak ritüel bir intihar olduğunu ileri sürer ve herhangi bir siyasi aksilik olmaması, onun ölümünün bu koşullar altında gerçekleştiği sonucunu destekler. 965 civarında Gazne, Bhimas'ın ölümünden sonra Alp Tigin'in halefi Ebu İshak tarafından Lawik hanedanından geri alındı.
Caypal
Bhim'in haleflerinin hepsi "Pala" soyadını taşıyacaktı ve Müslüman kaynaklar bir veraset anlaşmazlığına dair belirsiz ipuçları vermektedir, bu da birçok kişinin aynı ailenin artık hüküm sürmediğini öne sürmesine yol açmaktadır. Rahman, böyle bir hipotez veya sonucun lehine yeterli kanıtın var olduğu konusunda aynı fikirde değildir.
Ratnamanjari Yazıtında, kendisinin 'en yüce hükümdar' veya ' Maharajadhiraja ' olarak kabul edildiği Vijayapaladeva'nın (hükümdarlığı 942 veya 963) ismi elde edilmiştir. Rahman, Vijayapaladeva'nın ya Kâbil şubesine mensup olması ya da yerel bir Şahi feodal beyi olması gerektiğini ileri sürdü. Khaw buna katılmıyor ve bunun yerine Vijayapaladeva'yı, Kalhana'nın Keşmir Kraliçesi Didda tarafından yakalanması gereken bir isyancı olarak bahsettiği Thakkana Sahi ile eşitliyor. Khaw'a göre bu tanımlama Müslüman kaynakların anlatısına uyuyor; Caypal ancak bu tehdit etkisiz hale getirildikten sonra yükseldi.
Gaznelilere karşı direniş
Bilge Tegin, Kasım 966'da Ebu İshak İbrahim'in ölümünden sonra onun yerine geçti ve Lawiklerin son kalesi olan Gardez'i işgali sırasında suikasta uğramadan önce yaklaşık dokuz yıl hüküm sürdü. Halefi Böri Tegin, baskıcı yönetimi nedeniyle Gazne halkının Lawik'in geri dönmesini talep etmesine yol açan bir ayyaş olarak tanımlandı. Lawik, "Kâbil Şah'ın oğlu"nun yardımıyla bir sefer daha düzenledi ve Çarkh bölgesinde Müslüman güçleriyle karşılaştı. Her ikisi de savaşta son nefeslerini verdiler ve Müslüman kuvvetleri, sayısal olarak daha az olmalarına rağmen ezici bir zafer kazandılar.Sebük Tegin, Böri Tegin'i devirerek Gazne bölgesinin tartışmasız lideri oldu. Kâbil sonsuza dek kaybedildi ve Gazneliler İmparatorluğu'nun temel taşı atıldı.
986-987'de Caypal Gazne'ye doğru yürüdü ve Guzak'ta Sebük Tegin'in kuvvetleriyle karşılaştı. Savaş, Şahilerin aleyhine dönene kadar günlerce büyük ölçüde sonuçsuz kaldı: Caypal bir barış antlaşması önermek zorunda kaldı. Sebük Tegin'in oğlu ve bir savaş komutanı olan Mahmud, kesin bir yenilgi vermek istiyordu, ancak Caypal tüm değerli eşyaları yakmakla tehdit ettiğinde pes etmek zorunda kaldı. Bir milyon Şahi dirhemi ve elli savaş fili tutarında bir savaş tazminatı kararlaştırıldı ve bazı sınır kaleleri Gaznelilere devredildi. Buna göre Jaypala, devredilen kaleleri devralacak olan Gazneli komutanlarla birlikte geri dönerken, akrabalarından ve görevlilerinden bazıları Sebük Tegin'in rehin olarak yanında bırakıldı. Caypal kendi topraklarına ulaştığında anlaşmayı iptal etti ve komutanları hapse attı; Sebük Tegin'i rehineleri değiştirmeye zorlamayı umuyordu.
Sebük Tegin, anlaşmanın ihlal edildiğine inanmayı reddetti, ancak anlaşma şüpheye yer bırakmayacak şekilde kurulduğunda, sınır kasabası Lagman'ı yağmaladı: tapınaklar yıkıldı ve evler yakıldı. Buna karşılık Caypal, kimliği belirsiz Rajas'tan asker temin etti ve Kindi (günümüzde Kandibagh ?) yakınlarında Gaznelilerle bir araya geldi. Gazneliler, hafif saldırılar kullanarak düşman hatlarını defalarca deldiler ve onları tam kapsamlı bir saldırıyla takip ederek, ezici sayısal üstünlüklerine rağmen İndus'un ötesine kaçmak zorunda kalan Şahileri bozguna uğrattılar. Peşaver'e kadar olan tüm topraklar kaybedildi ve Sebük Tegin kendi vergi tahsildarlarını yerleştirdi; yerel kabileler de Gazneli kollarına atandı. Zaferi anmak için Kindi'de bir ribāt yaptırıldı. Ancak Peşaver ve bitişik bölgeler, muhtemelen Gazneliler-Şahlar çatışmasının uzun bir ara dönemi sırasında, yakın bir zamanda Şahilerin eline geri döndü.
Yaklaşık 990-991'de Mahmud, babası Sebük Tegin tarafından isyanı kışkırttığı gerekçesiyle hapse atıldı. Caypal muhtemelen Mahmud'u kurtarma, kızını onunla evlendirme ve ayrıca yeterli servet ve asker tahsis etme vaadinde bulunarak anlaşmazlığı kendi lehine çevirmeye çalıştı. Mahmud olumlu yanıt vermedi ve Şahi'nin kâfir olduğunu belirterek, Sebük Tegin'e mutlak bağlılığını ilan etti ve serbest bırakıldığında Caypal'a saldıracağına söz verdi.
Lahor'un ilhakı
Aynı zamanlarda Caypal, Nandana, Jailam ve Takeshar'ın kontrolünü ele geçirmek isteyen Lahor'lu bir Raja olan Bharat tarafından meydan okundu. O zamanlar Pencap Valisi ve Caypal'ın oğlu olan Anandpal, Bharat'ın güçlerini durdurma emri aldı ve çıkan savaşta Bharat hapsedildi ve Lahor ilhak edildi; ancak Lahor soyluları, haraçların ödenmesinden sonra feodal olarak yeniden atanan eski Kralları adına yalvardı. Yaklaşık bir yıl sonra, Bharat'ın oğlu Chandrak, Şahilere karşı iyi düşünülmemiş bir kampanya yürüttüğü gerekçesiyle onu tahttan indirdi ve yeni feodal bey oldu. Nedenleri tam olarak bilinmeyen bir şekilde, yaklaşık 998-999 (gasptan sekiz yıl sonra) Caypal, hükümdarı Bharat'ı koruma bahanesiyle Lahor'a savaş ilan etti ve Anandpal'ı gönderdi. Chandrak, Samutla savaş alanı civarında pusuya düşürülüp kaçırıldı ve Lahor, Şahiler tarafından ilhak edildi. Rahman, Şahilerin Gaznelilere karşı kayıplarını herhangi bir bahane kullanarak telafi etmeye çalıştıklarını ileri sürer.
Ölümü
998'de Mahmud, Gazne'de Gazneli tahtına çıktı ve yoğun bir ilhak seferlerine girişmiştir. Mahmud kısa süre sonra gözlerini Şahilere çevirdi ve iddiaya göre her yıl onların topraklarını işgal etmeye karar verdi. Hayatının son muharebesinde Caypal, 27 Eylül 1001'de Peşaver Muharebesi'nde Mahmud ile karşılaştı; Bardari eyaletinin Şahi valilerinden biri olan Adira Afghan'ın taraf değiştirdiği ve Mahmud'un birliklerinin Şahi eyaletlerinden güvenli ve hızlı bir şekilde geçmesine yardım ettiği düşünülmektedir. Mahmud, Caypal'ın takviye kuvvet alabilme umuduyla çatışmayı geciktirme taktiğini anladı ve derhal savaş ilan etti. Kısa süre sonra Şahiler, Caypal ve on beş akrabasının esir alınmasıyla birlikte bir kargaşaya sürüklendi. Yaklaşık bir milyon Şahi kuvveti köle olarak alındı. Savaş ganimetleri çağdaş tarihçileri hayrete düşürdü: Sadece kraliyet kolyelerinin değeri altı milyon Şahi dirheminden fazlaydı. Mahmud, kaçan birlikleri kovalayıp direniş ceplerini yok ederken, Hund'a kadar akınını sürdürdü. Birkaç ay içinde, İndus'un batısındaki tüm Şahi toprakları Mahmud'a boyun eğdi.
Caypal sonunda serbest bırakılmıştır ancak Müslüman tarihçiler ayrıntılar konusunda farklı görüşlere sahiptirler. Mahmud'un saray şairlerinden Unsuri, onun köle pazarında satıldığını kaydeder; Minhaj ad-din ve el-Melik İsami ise 80 dirhem fiyat ekler. El-Ansab gibi diğerleri, Mahmud'un af talebini reddettiğini ancak Mart 1002 civarında 2,5 milyon dirhem ve 50 savaş fili ödemesi karşılığında onu serbest bıraktığını belirtiyorlar ki Rahman bunu daha olası bulmaktadır. Caypal, tahttan Anandpal lehine vazgeçtikten sonra Hund'a dönmüş ve kendini bir cenaze ateşinde yakmıştır.
Anandpal
Anandpal, 1002 yılının Nisan ayı civarında tahta çıkmıştır. Başkenti henüz bilinmiyor ancak büyük ihtimalle Nandan'dı. Anandpal, o zamanlar Keşmir'in hükümdarı olan Didda başbakanı Tunga ile evlilik ilişkisine girmiştir ve en az iki oğlu vardı. Her ne kadar sarayından metinler mevcut olmasa da, bilginlerin hamisi olarak önemli bir üne sahip olmuştur.
Yaklaşık Nisan 1006'da Mahmud, Anandpal'dan birliklerinin Multan hükümdarı Daud'a ulaşmak için kendi topraklarından geçmesine izin vermesini istemiştir. Talebi reddetmiş ve hatta Mahmud'un geçişini engellemek için İndus kıyılarına asker yerleştirme noktasına kadar gitmiştir; öfkelenen Mahmud Şahilere karşı yıkıcı bir savaş başlatmış ve Anandpal'ı sonunda Multan'ı fethetme amacını tamamlamadan önce Keşmir'e kaçmaya zorlamıştır. "Hind"in tüm bu toprakları, neo-dönüşümcü bir kişi olan Sukhapala'nın valiliği altında bırakılmıştır.
Ancak birkaç yıl sonra Sukhapala yaklaşık 1006 sonunda İslam'dan vazgeçmiş ve isyan ilan etmiştir. Bu noktada Anandpal, imparatorluğunun diğer tarafındaki Türk isyanlarını bastırmak için Mahmud'a yardım etme sözü vererek kendine yer açmaya çalıştı; görünüşe göre kendisini yenen bir hükümdarın bir başkası tarafından yenilmesi istemiyordu. Anandpal'ın teklifinin kabul edilip edilmediği bilinmiyor ancak Mahmud, Ilaq Khan'ı kovalamayı bıraktı ve dikkatini Şahilere çevirdi; Sukhapala, yakalanıp para cezasına çarptırıldığı ve ölüme mahkûm edildiği Keşmur'a kaçmadan önce önemsiz bir direniş gösterdi. Anandpal'ın bir sonraki Gazneli vasalı olarak tahta çıkması muhtemeldir.
Yaklaşık 1008 Aralık'ında Mahmud, nedenleri belirsiz olan Hindûşâhîlere karşı bir istila başlattı. Anandpal, oğlu Triloçanpal'ın komutası altındaki komşu birliklerle takviye edilmiş büyük bir ordu gönderdi. Triloçanpal, Chach ovalarına ulaştı ancak Mahmud'un birliklerinin İndus'u geçmesini engelleyemedi.Pencâb Muharebesi Hindûşâhîler'in yenilgisiyle sona erdi. Mahmud, savaş ganimetlerini toplamak için aylarca kaçak birlikleri kovaladı, Nagarkot'u ele geçirdi ve bu süreçte Anandpal'ın bir oğlunu rehin aldı. Fethedilen eyaletlere valiler atandı ve Mahmud Gazne'ye geri döndü.
Bu, Anandpal'ın son askeri çatışması olacaktı; ertesi yıl Anandpal, Mahmud'a bir elçi heyeti gönderdi. Barış önerisi kabul edildi ve karşılığında Hindûşâhîler haraç veren statüsünü kabul edecek, (sınırlı) askeri destek sağlayacak, birliklerin geçişini garanti edecek ve yıllık bir haraç gönderecekti. Mahmud, barış antlaşmasının uygulanmasını denetlemek üzere kendi ajanlarını gönderdi ve bir yıl içinde normal ticaret ilişkileri yeniden başladı. Anandpal'ın ölümü hiçbir kronikte kaydedilmemiştir; ancak 1010 sonu - 1011 başı civarında olduğu tespit edilebilir. Gazne'ye götürülen oğlunun akıbeti ise henüz bilinmiyor.
Triloçanpal ve Bhimpal
Bîrûnî, Triloçanpal'ın babasının aksine Müslüman tebaaya karşı olumlu bir tutuma sahip olduğunu ileri sürmüştür. Triloçanpal, Anandpal'ın anlaşmasını bozmadı, ancak Mahmud, Hindûşâhî toprakları üzerinden Thanesar'a doğru ilerlemek istediğinde, müzakere edilmiş bir barış anlaşması yerine şehrin bağışlanmasını önerdi. Mahmud bu talebi reddetti ve Şahi topraklarından sorunsuz bir geçişle Thanesar'ı yağmaladı. Ancak, bir sonuç veya başka bir nedenle, Triloçanpal kısa süre sonra Mahmud'a yıllık haraç ödemeyi bırakarak savaş ilan etmiştir.
Kasım 1013'te Mahmud, Triloçanpal'ı kontrol altına almak için Hind'e doğru ilerlemiş ancak karla kaplı geçitleri geçmeyi başaramamıştır. Bu gecikmeden faydalanan Triloçanpal, oğlu Bhimpal'a Şahi birliklerini düzenleme görevini vermiş ve Lohara hanedanından kral Sangramaraja'dan Tunga komutasındaki bir tabur aldığı Keşmir'e gitmiştir. Karşılaşma ertesi yılın ortasında gerçekleşmiştir. Bhimpal başlangıçta dar bir dağ geçidinin yerel topografyasını kendi lehine kullanmaya başlamış ve Uth'bi tarafından "Korkusuz Bhima" olarak anılacak kadar Mahmud'un birliklerine karşı acımasız gerilla saldırıları başlatmıştır; ancak sayısal üstünlüğüne güvenip açık savaşa gemiştir; bu taktiksel gafın ardından gelen kargaşada Şahiler bozguna uğramış ve Bhima kaçmak zorunda kalmıştır.
Nandana'daki kale savaş ganimetleri için yağmalandı ve bir Gazneli valisi atandı, Mahmud ise Triloçanpal'ı aramaya gitti. Bu arada Trilochanpala, Keşmir güçleriyle birlikte Poonch Nehri kıyısına üssünü kurmuştu. Gazneli keşif grubuna karşı ilk başta elde edilen başarı Tunga'nın özgüvenini artırdı ve ardından deneyimli Şahi generallerine danışmadan feci bir manevra yaptı ve Tausi'nin batısındaki toprakların tamamen kaybedilmesiyle birlikte başka bir ağır yenilgi aldı. Rahman, bu seferin Hindûşâhîler için ölümcül bir darbe olduğunu belirtmiştir - "artık mesele Şahların yok olup olmayacağı değil, ne zaman yok olacağıydı".
Triloçanpal, yönetiminin başlangıcından itibaren, seleflerinin Gazneliler ile olan çatışmalarında kaybettiği toprakları telafi etmek için Sivalik Tepeleri'ne doğru genişlemeyi seçmişti: bu onu Şarva'lı Chandar Rai ile birçok çatışmaya sürüklemiştir. Ancak Mahmud ile olan ölümcül karşılaşma, Triloçanpal'ın geri çekilebileceği tek yerin Sivalikler olduğunu göstermiş ve onu bir barış antlaşması yapmaya zorlamış, hatta oğlunun Chandar'ın kızıyla evlenmesini teklif etmiştir. Teklif kabul edilmiş ancak Bhima gelini eve getirmeye gittiğinde hapse atılmış ve Chandar tazminat istemiştir. Bu, Triloçanpal'ın Aşağı Himalayalar'daki emperyal hırslarına bir süreliğine son vermiş, ancak başıboş çatışmalar devam etmiştir.
Mahmud, Kanauj seferinden dönerken Sharwa'yı yağmaladığında (yaklaşık 1017), Triloçanpal'ın Paramara Bhoja'ya sığındığı belirtiliyor. Kısa bir süre sonra, Doab'daki önemli siyasi gruplar, benzer ölçekte gelecekteki istilaları önlemek için birbirleriyle ve Hindûşâhîler ile anlaşmalar imzaladılar. Mahmud bu ittifaklardan hoşlanmadı ve Ekim 1019'da geri döndü. Triloçanpal'ın adamları, Chandela'lı Vidyadhara tarafından Mahmud'un birliklerinin Ramganga'yı (Bulandshahr civarında bir yer) geçmesini engellemekle görevlendirildi ve doğu kıyısında mevzilendiler ancak görevi yerine getiremediler. Daha sonra Triloçanpal, muhtemelen ana çatışma için Vidyadhara'nın güçlerine katılmak üzere uzaklaşmayı planladı, ancak Mahmud'un birliklerinin hızlı bir saldırısı bir kez daha büyük bir yenilgiye yol açtı. Bulandshahr yağmalandı ve iki karısı ve kızı hapse atıldı. Bir barış antlaşması yapmaya çalıştı ancak başarısız oldu ve Vidyadhara'ya kaçmak zorunda kaldı. Kampa ulaşıp ulaşmadığı bilinmiyor ancak Vidyadhara'nın o zamana kadar görev yerini terk ettiği belirtiliyor.
1021'de, o zamanlar pek de önemli olmayan bir hükümdar olan Triloçanpal, bilinmeyen sebeplerden ötürü isyancı Hindu birlikleri tarafından öldürülmüştür. Bu arada Rais'ten kaçmış olması gereken Bhimpal, onun yerine geçmiş ve 1026'ya kadar hüküm sürmeye devam etmiştir; onun yönetimi veya toprakları hakkında hiçbir şey bilinmemektedir.
Başarısız Rönesans
İltutmuş döneminde hazırlanmış bir devlet yönetimi el kitabı olan Adab al-harb, Gazneliler hakkında bir dizi benzersiz bilgi içerir; 1040 yılında, Kâbil Şah'ın torunu olan Sandbal'ın, I. Mesud'un hapsedilmesini ve bunun sonucunda ortaya çıkan siyasi istikrarsızlığı kendi lehine kullanmak amacıyla Lahor'a doğru yürüdüğünü unutulmamalıdır. Ordular Qadar Jur'da (var. Qalachur) karşılaştılar ve Şahilerin sayısal üstünlüğe sahip olmalarına rağmen, Sandbal bir Türk okçusu tarafından öldürüldükten sonra birlikleri panik halinde savaştan ayrıldığı için yenildiler. Görünüşe göre Sivalikler etrafında toplanmış ve bir Şahi varisi olmuş olabilir - birçok çağdaş Müslüman kronik, aynı dönemde Gaznelilere başarısız bir şekilde saldıran bir Hindu üçlüsünden bahseder ancak sadece iki isimden bahseder, ikisi de küçük Sivalik reisleridir ve Sandbal değildir. Bazı Şahiler Keşmir'e göç etmiş ve saraylarında önemli mevkiler elde etmişlerdir.
Kültür ve mimari
Kültür
Şaivizm Hindûşâhîler tarafından uygulanıyordu ve muhtemelen baskın dindi; Saura, Budizm ve İslam gibi bazı tebaa tarafından uygulanıyordu. Kâbil, pamuklu giysiler ve çivit ihraç ediyordu.İbn Havkal, Şah döneminde kaliteli pamuk ve yün sanayisinin varlığını, Çin ve Horasan'a ihracatın yapıldığını belirtmektedir. Andarab'da gümüş cevheri de eritiliyordu ve madencilik Pencşir bölgesinde gerçekleştiriliyordu.
Hindûşâhîler döneminde Baktarça kaldırılıp yerine Şerada yazısının kullanıldığı da belirtiliyor. Giyim gelenekleri, pamuklu dış giysiler, pantolonlar ve ayakkabılardan oluşan giysiler ve erkeklerin saç ve sakallarını tıraş etmeleri olarak kaydedildi. Bhim'in altın sikkesi, onun Dhoti ve Uttariya giydiğini tasvir ediyor.
Mimarlık
Kalelerin içine yeni tapınaklar inşa edilirken, mevcut olanlar kapsamlı bir şekilde yenilendi veya yeniden kullanıldı. Gandhar- Nagara mimari tarzı Hindûşâhîler döneminde belirgin formülasyonlar geliştirdi. Meister, tipik bir Hindûşâhî tapınağının, tepesinde merdivenle erişilebilen bir koridor bulunan minare benzeri bir görünüme sahip bir kulenin içine yerleştirilmiş iki zemin seviyesinde odaya sahip olduğunu belirtiyor. Sekiz tapınağın inşasını Hindûşâhîlere tarihlendiriyor, bunlardan altısı aşağıda fotoğraflanıyor. Ayrıca, Malot ve Shiv-Gangā'da (10. yüzyıl) Şahi ve Keşmir mimarisinin bir karışımını sergileyen ve iki devlet arasındaki kültürel akışlara tanıklık eden iki kumtaşı tapınak da vardı.
-
- Gumbat
- Bilot Fort Temple
-
- Malot
-
Hindûşâhîler'in arkeolojisi tanınmamış ve yeterince anlaşılmamıştır. Dani, Hindûşâhîlere , Kamala ve Bata'daki yıkık kaleleri atfetmiştir, ancak ayrıntılı bir gerekçe sunmamıştır. Hund, ana arkeolojik alan olmaya devam etmektedir. Parçalı kanıtlar Peşaver vadisi boyunca yer almaktadır. Rahman ve diğerleri tarafından yapılan kazılarda, 'ta bir Hindûşâhî kalesine dönüştürülen bir Budist manastırı belgelenmiştir.
Akademik çalışmalar
Hindûşâhîler üzerine yapılan bilimsel çalışmalar hâlâ yetersizdir.
Koloni bilim insanları— James Prinsep, Alexander Cunningham, Henry Miers Elliot, Edward Thomas ve diğerleri—öncelikle nümizmatik bir bakış açısıyla Hindûşâhîler hakkında yayınlar yapmışlardır. Konuyla ilgili ilk kapsamlı cilt, 1972'de Patna Üniversitesi Tarih Bölümü'nde profesör olan Yogendra Mishra tarafından yayınlandı; Rajatarangini'yi titizlikle inceledi ancak nümizmatik ve paleografiden yoksundu. Ertesi yıl, Banaras Hindu Üniversitesi'nde Sanat Tarihi Profesörü olan Deena Bandhu Pandey doktora tezini yayınladı ancak Müslüman kaynakları, paralar vb. ile ilgili tutumu hatalarla doluydu; bunların başlıcaları Arapça/Farsça kroniklerin İngilizce çevirilerine olan münhasır bağımlılığından kaynaklanıyordu. Her iki eser de genel olarak güncelliğini yitirmiş ve yanlış kabul edilmektedirler.
1979'da Abdurrahman, Arthur Llewellyn Basham'ın gözetiminde Türk Şahiler ve Hindûşâhîler'in "tarihi, arkeolojisi, sikke basımı ve paleografisi" üzerine Avustralya Ulusal Üniversitesi'nden doktora derecesi aldı. O zamandan beri bu konu hakkında kapsamlı yayınlar yaptı ve bu konuda bir otorite olarak kabul ediliyor. 2010 yılında, UPenn'de Sanat Tarihi Kürsü Profesörü olan Michael W. Meister, Sahis'in tapınak mimarisi hakkında bir monografi yayınladı; Rahman ile birden fazla saha araştırmasında çalışmıştı. 2017 yılında Ijaz Khan, Leicester Üniversitesi Antik Tarih ve Arkeoloji Okulu'ndan "Kuzey-Batı Pakistan'daki Hindûşâhîler'in Yerleşim Arkeolojisi" üzerine doktora derecesi aldı.
Ayrıca bakınız
Notlar
- ^ Rahman, Hindûşâhîlerin yükselişi sırasında sınır eyaletlerinin Halifelikten ayrıldığını ve endişelenecek daha önemli şeyleri olduğunu ileri sürüyor.
- ^ Konuyu ele alan bir de Tarih-i Yamini adlı eseri vardır; bu eser kaybolmuştur.
- ^ Baktriya Yazısı Hindûşâhîlerin arasında gözden düşmüş gibi görünüyor.
- ^ Yazıt (ve Odi Kralları) hakkında daha fazla bilgi için 'e danışın.
- ^ Vergi miktarı yılda 1.500.000 dirhem ve 2.000 köleydi.
- ^ Pasaj şöyleydir:
Bu ırkın son kralı Lagatarman [Türk Şahiler] idi ve Veziri bir Brahmin olan Kallâr'dı. İkincisi şanslıydı, çünkü kazara gizli hazineler bulmuştu ve bu ona çok fazla nüfuz ve güç vermişti. Sonuç olarak, bu Tibet hanedanının son kralı, kraliyet gücünü uzun bir süre elinde tuttuktan sonra, onu yavaş yavaş elinden kaydırdı. Ayrıca, Lagatarman'ın kötü tavırları ve daha kötü bir davranışı vardı, bu yüzden insanlar onu Vezire çok şikayet ettiler. Şimdi Vezir onu zincirlere vurdu ve yolsuzluktan hapsetti, ancak daha sonra kendisi yönetmeyi tatlı buldu, zenginliği planlarını gerçekleştirmesini sağladı ve böylece kraliyet tahtını işgal etti. Ondan sonra Brahman kralları Samanta (Sâmend), Kamalu, Bhim (Bhima), Jayapala (), , Tarojanapala () hüküm sürdü. Sonuncusu H. 412'de (M.S. 1021) öldürüldü ve oğlu Bhimpal beş yıl sonra (M.S. 1026) öldürüldü. Bu Hindûşâhîler hanedanı artık yok oldu ve tüm hanedandan geriye en ufak bir kalıntı kalmadı.
— Bîrûnî, Tārīkh al-Hind ("Hindistan Tarihi"). - ^ Aksi takdirde Yakûb'un kendisi bile kendisini böylesine aşağılık ünvanlarla ilan etmezdi; daha sonra egemenliği yeniden ele geçiren Hindûşâhîler ise hiç Arapça para basmadılar. Ayrıca, seri, Abdülmelik'in para reformlarından sonra tanıtılan Arap dirheminin belirgin şekilde daha düşük ağırlık standardına uyuyordu.
- ^ Kalhana'nın anlatımından, Gopalavarman'ın daha uysal bir yöneticiyi iktidara getirmek için rejim değişikliği yaptığı anlaşılıyor.
- ^ Bazıları, Bhim'in Sâmend serisinden sikkeler bastırmış olması nedeniyle hanedanlığın kuruluşuna daha da yaklaşmak amacıyla 900'lü yılların başlarını savundular; Raman ise bu iddianın temelsiz olduğunu, Sâmend serisinden sikkelerin Mahmud Gaznevî tarafından ancak 11. yüzyılın başlarında basılmış olduğunu ileri sürdü.
- ^ Rahman, Thakkana'yı Bhim'in halefi olarak gören alimlerin yanlış düşündüğünü ileri sürmüştür.
- ^ Bazı İslam kaynaklarında bu yerin adı Baghurak ve Ghurak olarak da geçmektedir.
- ^ Utbi, bu ani gelişmeye yol açan koşulları ilginç bir şekilde anlatır: Sebük Tegin, doğaüstü güçlerin bulunduğu bir çeşmeyi bilerek kirletmiş ve Caypal'ın adamlarını kör eden cehennem boyutlarında bir kar fırtınası yaratmıştır. Pozitivist tarihçiler bunun büyük bir fırtınaya işaret ettiğini anlamışlardır. Ancak Ali Anooshahr, fırtına hikayesinin, hemen hemen aynı bölgede bulunan ve kaynak okyanusu Fraxkard'ı Büyük Bundahişn'den alan Frazdan Gölü'nün (günümüzde Gaud-i Zira) tasvirini yansıttığını düşünür ve Utbi'nin doğu sınırlarına ilişkin tasvirinin Saray'a gelen mektuplara dayandığını, bu nedenle Zerdüştlük mitinin çatışma sırasında yerliler tarafından hala inanıldığını ve Sebük Tegin'in bunu tebaası önünde itibarını artırmak için kullandığını ileri sürer.
- ^ Utbi, Sebük Tegin'in "kendisine bağlı efendilere karşı hissettiği merhametten dolayı" teklifi kabul ettiğini belirtir. Kesin anlamı belirsizdir.
- ^ Çağdaş Müslüman kaynakları Caypal'ın komşu Hindistan siyasi güçlerinden yardım aldığını kaydeder; 600 yıl sonra yazan Firishta, bu isimleri kaydeden ilk tarihçi olmuştur: Delhi, Ajmir, Kalunjur ve Kanauj. Rahman, Firishta'nın doğruluğundan şüphe ediyor çünkü bu siyasi oluşumlara ait ne mevcut literatür ne de mevcut yazıtlar böylesine büyük bir siyasi manevradan bahsetmiyor.
- ^ Ferişta, Mahmud'un Peşaver'de bir garnizon konuşlandırdığını; bunun Caypal tarafından geri çekildiğini veya çıkarıldığını belirtmektedir.
- ^ Muhtemelen bu sıralarda, Mahmud'un komutanı Arslan Cedib tarafından Zalamkot'ta şehitler için bir türbe (veya mezar) yaptırıldı ve bu yapı sonunda 1011 yılında tamamlandı. Zalamkot İki Dilli Yazıtı için 'ye bakınız.
- ^ Bazı âlimler bu şehrin Lahor olduğunu ileri sürmüşlerdir.
- ^ Bu bilgi, Anandpal'ı İslam'a karşı en büyük nefreti besleyen kişi olarak tanımlayan Bîrûnî'den geliyor.
- ^ Bu tarih Birûnî'dendir. İbnü'l-Esîr, Triloçanpal'ın Mahmud'un elindeki yenilgisinden kısa bir süre sonra öldüğünü söyler.
- ^ Tapınak D—Meiser'in tanımlarına göre—kuzeydeki ana girişin yakınında. Komplekste dört tapınak vardır.
- ^ Tapınak B, Meiser'in tanımlarına göre. Komplekste sekiz tapınak var.
- ^ İsim Birûnî'den türetilmiştir. "Shahi"nin etimolojik kökeni yeterince anlaşılmamıştır; Yunanca veya Farsça'dan türemiştir. Bir kraliyet sıfatı olan bu isim ilk olarak Kuşana yöneticileri tarafından kullanılmıştır. Hanedanlığın gerçek adı, yani kendilerine veya siyasi yapılarına nasıl atıfta bulundukları bilinmemektedir. Genel olarak, Hindistan'ın kuzey batısındaki Krallıkların özelliği, kendilerini ailevi veya dini bağlılıklardan ziyade coğrafi kimliklerine göre tanımlamaktı.
Kaynakça
- Özel
- ^ Schwartzberg, Joseph E. (1978). A Historical atlas of South Asia. Chicago: University of Chicago Press. s. 146, map XIV.2 (j). ISBN .
- ^ a b The Last Two Dynasties of The Shāhis. 1976. ss. 96-101.
- ^ a b The Last Two Dynasties of The Shāhis. 1976. s. 110.
- ^ a b The Last Two Dynasties of The Shāhis. 1976. s. 110-111.
- ^ a b The Last Two Dynasties of The Shāhis. 1976. s. 113.
- ^ a b The Last Two Dynasties of The Shāhis. 1976. s. 128-130.
- ^ a b c d e f g h i j Khan 2017.
- ^ a b c d e f g h i Rahman 1976.
- ^ Rahman 1976, s. 89.
- ^ a b c d Allchin 2019, s. 458–459.
- ^ Flood 2018, s. 38.
- ^ Flood 2018, s. 25.
- ^ Rahman 1976, s. 190.
- ^ MACDOWALL 1968.
- ^ Khan 2017, s. 23.
- ^ a b c Meister 2010, s. 9.
- ^ a b c d e Rahman 1976, s. 218.
- ^ a b c d e Khaw 2016.
- ^ a b Rahman 1976, s. 219.
- ^ Rahman 1976, s. 241, 318.
- ^ Rahman 1998, s. 473.
- ^ Rahman 1976, s. 187 and Pl. V B., "the horseman is shown wearing a turban-like head-gear with a small globule on the top".
- ^ a b c Rahman 1976, ss. 48-50.
- ^ Rahman 1976, s. 48.
- ^ a b Rahman 1976, s. 51.
- ^ Rahman 1976, s. 52.
- ^ Wink, André (1991). Al-hind: The Making of the Indo-islamic World (İngilizce). BRILL. s. 125. ISBN .
- ^ Rahman, Abdul (2002). "New Light on the Khingal, Turk and the Hindu Sahis" (PDF). Ancient Pakistan. Cilt XV. ss. 37-42.
- ^ Meister, Michael W. (2005). "The Problem of Platform Extensions at Kafirkot North" (PDF). Ancient Pakistan. Cilt XVI. ss. 41-48.
- ^ Rahman 2002a, s. 41.
- ^ Hinüber 2003.
- ^ Meister, Michael W. (2005). "The Problem of Platform Extensions at Kafirkot North" (PDF). Ancient Pakistan. Cilt XVI. ss. 41-48.
- ^ Rahman 1976, s. 85.
- ^ Alram, Michael (1 Şubat 2021). "The Numismatic legacy of the Sasanians in the East" in Sasanian Iran in the Context of Late Antiquity: The Bahari Lecture Series at the University of Oxford (İngilizce). BRILL. ss. 20-21. ISBN .
- ^ Rahman 1976, s. 85-86.
- ^ a b Rahman 1976, s. 86.
- ^ Rahman 1976, s. 87.
- ^ Rahman 1976, s. 87-88.
- ^ (1976). "The Turki Śāhis and Relevant Brahmanical Sculptures in Afghanistan". East and West. 26 (3/4). . s. 405. ISSN 0012-8376. JSTOR 29756318.
- ^ Kuwayama, Shoshin (1976). "The Turki Śāhis and Relevant Brahmanical Sculptures in Afghanistan". East and West. 26 (3/4). s. 403. ISSN 0012-8376. JSTOR 29756318.
- ^ Rahman 1976, s. 88.
- ^ Rahman 1976, s. 91.
- ^ Rahman 1976, s. 90, 93-94.
- ^ a b Rahman 1976, s. 186.
- ^ Rahman 1976, s. 92.
- ^ Rahman 1976, ss. 93, 175.
- ^ Rahman 1976, s. 96.
- ^ Rahman 1976, s. 93.
- ^ Paiman, Zafar; Alram, Michael (1 Ocak 2010). "Tepe Narenj: A Royal Monastery on the High Ground of Kabul, with a Commentary on the Coinage". Journal of Inner Asian Art and Archaeology. Cilt 5. ss. 33-58. doi:10.1484/J.JIAAA.1.103268. ISSN 1783-9025.
- ^ Alram, Michael (1 Şubat 2021). "The Numismatic Legacy of the Sasanians in the East", in "Sasanian Iran in the Context of Late Antiquity: The Bahari Lecture Series at the University of Oxford" (İngilizce). BRILL. s. 21, full study pages 5–21. ISBN .
- ^ Rahman 1976, s. 95.
- ^ The Last Two Dynasties of The Shāhis. 1976. s. 50.
- ^ Giunta 2006, s. 238.
- ^ The Last Two Dynasties of The Shāhis. 1976. ss. 102-102.
- ^ The Last Two Dynasties of The Shāhis. 1976.
- ^ The Last Two Dynasties of The Shāhis. 1976. s. 105.
- ^ Flood 2018, s. 25-26.
- ^ Rahman 1976, s. 105.
- ^ Rahman 1976, s. 105-106.
- ^ a b c d Rahman 1976, s. 106.
- ^ The Last Two Dynasties of The Shāhis. 1976. s. 107.
- ^ The Last Two Dynasties of The Shāhis. 1976. s. 110.
- ^ MISHRA, YOGENDRA (1972). The Hindu Sahis of Afghanistan and the Punjab. S. M. SUSHILA DEVI. s. 34.
- ^ Rahman 1976, s. 113-114, 117.
- ^ Rahman 1976, s. 117.
- ^ Rahman 1976, s. 118-119.
- ^ a b Rahman 1976, s. 120.
- ^ Rahman 1976, s. 121.
- ^ The Last Two Dynasties of The Shāhis. 1976. s. 124.
- ^ The Last Two Dynasties of The Shāhis. 1976. s. 123-124.
- ^ Rahman 1978.
- ^ The Last Two Dynasties of The Shāhis. 1976. s. 130.
- ^ a b Rahman 1976, s. 131-133.
- ^ a b Rahman 1976, s. 133.
- ^ Rahman 1976, s. 133-134.
- ^ Rahman 1976, s. 134.
- ^ a b Rahman 1976, s. 134-135.
- ^ Rahman 1976, s. 135.
- ^ Rahman 1976, s. 12, 135.
- ^ Rahman 1976, s. 135-136.
- ^ Anooshahr 2005, s. 278-279.
- ^ Anooshahr 2005, s. 279.
- ^ Anooshahr 2005, s. 289-290.
- ^ a b c d Rahman 1976, s. 136.
- ^ Rahman 1976, s. 136-137.
- ^ Rahman 1976, s. 335-336.
- ^ Rahman 1976, s. 336-337.
- ^ Rahman 1976, s. 14, 137.
- ^ Rahman 1976, s. 137-138.
- ^ a b c d Rahman 1976, s. 138.
- ^ Rahman 1976, s. 14.
- ^ Rahman 1976, s. 138-139.
- ^ a b Rahman 1976, s. 139.
- ^ Rahman 1976, s. 139-140.
- ^ a b c Rahman 1976, s. 140.
- ^ Rahman 1976, s. 140-141.
- ^ a b Rahman 1976, s. 141.
- ^ Rahman 1976, s. 141-142.
- ^ a b Rahman 1976, s. 142.
- ^ a b c d Rahman 1976, s. 143.
- ^ Rahman 1976, s. 142-143.
- ^ Rahman 2002b.
- ^ Rahman 1976, s. 144-145.
- ^ Rahman 1976, s. 146.
- ^ Rahman 1976, s. 146-147.
- ^ (2004). Medieval India: From Sultanat to the Mughals-Delhi Sultanat (1206–1526) — Part One (İngilizce). Har-Anand Publications. ss. 19-20. ISBN .
- ^ Schwartzberg, Joseph E. (1978). A Historical atlas of South Asia. Chicago: University of Chicago Press. ss. 32, 146. ISBN .
- ^ Rahman 1976, s. 147.
- ^ Rahman 1976, s. 147-148.
- ^ a b c Rahman 1976, s. 157.
- ^ Rahman 1976, s. 148.
- ^ Rahman 1976, s. 148-149.
- ^ a b Rahman 1976, s. 149-150.
- ^ a b c Rahman 1976, s. 150.
- ^ a b Rahman 1976, s. 151.
- ^ Rahman 1976, s. 151-152.
- ^ Rahman 1976, s. 152-153.
- ^ a b c Rahman 1976, s. 155.
- ^ Rahman 1976, s. 156.
- ^ Rahman 1976, s. 157-158.
- ^ a b Rahman 1976, s. 158.
- ^ a b Rahman 1976, s. 159.
- ^ Rahman 1976, s. 159-160.
- ^ Rahman 1976, s. 161.
- ^ a b c d Rahman 1976, s. 162.
- ^ Rahman 1976, s. 162-163.
- ^ a b Rahman 1976, s. 163.
- ^ Rahman 1976, s. 163-164.
- ^ a b c Rahman 1976, s. 164.
- ^ a b c Rahman 1976, s. 165.
- ^ a b Rahman 1976, s. 166.
- ^ Rahman 1976, s. 166-167.
- ^ a b c Rahman 1976, s. 329-330.
- ^ Shafi, Iqbal M. (1 Nisan 1938). "Fresh Light On The Ghaznavids". Islamic Culture (İngilizce). 46 (1). ss. 213-215.
- ^ Rahman 1976, s. 90, 322-325.
- ^ Meister, Michael W. (1 Mart 2007). "Image Iconopraxis and Iconoplasty in South Asia". Res: Anthropology and Aesthetics. Cilt 51. ss. 13-32. doi:10.1086/RESv51n1ms20167713. ISSN 0277-1322.
- ^ Rahman 1976, s. 33-34.
- ^ Rahman 1976, s. 30.
- ^ "The last two dynasties of the Sahis: an analysis of their history, archaeology, coinage and palaeography" (PDF). s. 30.
- ^ "The last two dynasties of the Sahis: an analysis of their history, archaeology, coinage and palaeography" (PDF). ss. 33-36.
- ^ "The last two dynasties of the Sahis : an analysis of their history, archaeology, coinage and palaeography" (PDF). s. 205.
- ^ a b Meister 2010.
- ^ Meister 2010, s. 12.
- ^ Meister 2010, s. 36-38.
- ^ Meister 2010, s. 57-59.
- ^ Kossak & Lerner 1994.
- ^ Meister 2010, s. 5.
- ^ Rahman 1976, s. 268.
- ^ Rahman 1976, s. 269.
- ^ Meister 2010, s. 4.
- ^ Salomon 2003.
- ^ Rahman 1976, s. xii-xiii.
- ^ Rahman 1976, s. xiii.
- ^ Rahman 1976, s. xiii-xiv.
- ^ Rahman 1976, s. xvi.
- Genel
- Khan, Ijaz (13 Ekim 2017). Exploring the Settlement Archaeology of the Hindu Shahi Dynasty (c. 822 CE to c. 1026 CE) in North-Western Pakistan (Tez) (İngilizce). University of Leicester.
- Rehman, Abdur (January 1976). The Last Two Dynasties of the Sahis: An analysis of their history, archaeology, coinage and palaeography (Tez) (İngilizce). Australian National University.
- Khaw, Nasha Bin Rodziadi (2016). Study and Analysis of Brāhmī and Śᾱradᾱ Inscriptions from Gandhᾱra: its Impact on Religious, Cultural and Historical Landscape of the Region (Tez) (İngilizce). University of Peshawar.
- Rahman, Abdur (1998). "The Zalamkot Bilingual Inscription". East and West. 48 (3/4). ss. 469-473. ISSN 0012-8376. JSTOR 29757399.
- Rahman, Abdul (August 2002a). "New Light on the Khingal, Turk and the Hindu Sahis" (PDF). Ancient Pakistan. Cilt XV. ss. 37-42.
- Rahman, Abdul (August 2002b). "Arslan Jadhib, Governor of Tiis: the First Muslim Conqueror of Swat". Ancient Pakistan. Cilt XV. ss. 11-14.
- Rehman, Abdur (1978). "An Inscription of Jayapāla Śāhī". Journal of the Royal Asiatic Society of Great Britain and Ireland, 1. ss. 32-33. ISSN 0035-869X. JSTOR 25210916.
- Hinüber, Oskar (2003). Beiträge zur Erklärung der Senavarma-Inschrift. Abhandlungen der Akademie der Wissenschaften und der Literatur (Almanca). Franz Steiner Verlag. ISBN .
- Salomon, Richard (2003). "Review of Die Palola Ṣāhis: Ihre Steininschriften, Inschriften auf Bronzen, Handschriftenkolophone, und Schutzzauber. Materialen zur Geschichte von Gilgit und Chilas. Antiquities of Northern Pakistan, Reports and Studies, vol. 5". Bulletin of the Asia Institute. Cilt 17. ss. 185-188. ISSN 0890-4464. JSTOR 24049315.
- Balogh, Dániel (12 Mart 2020). Hunnic Peoples in Central and South Asia: Sources for their Origin and History (İngilizce). Barkhuis. s. 362. ISBN .
- (2003). Early Medieval Indian Society: A Study in Feudalisation (İngilizce). Orient Blackswan. s. 130. ISBN .
- Allchin, Raymond (3 Haziran 2019). Archaeology of Afghanistan: From Earliest Times to the Timurid Period: New Edition (İngilizce). Edinburgh University Press. ISBN .
- MACDOWALL, DAVID W. (1968). "The Shahis of Kabul and Gandhara". The Numismatic Chronicle. Cilt 8. ss. 192-194. ISSN 0078-2696. JSTOR 42666553.
- Kossak, Steven; Lerner, Martin (1994). "The Arts of South and Southeast Asia". The Metropolitan Museum of Art Bulletin. 51 (4). ss. 35-37. doi:10.2307/3269200. JSTOR 3269200.
- Meister, Michael W. (26 Temmuz 2010). Temples of the Indus: Studies in the Hindu Architecture of Ancient Pakistan (İngilizce). BRILL. ISBN .
- Kim, Hyun Jin (19 Kasım 2015). The Huns (İngilizce). Routledge. ISBN .
- Flood, Finbarr B. (20 Mart 2018). Objects of Translation: Material Culture and Medieval "Hindu-Muslim" Encounter (İngilizce). Princeton University Press. ISBN .
- Inaba, Minoru (2015). "A Venture on the Frontier: Alptegin's Conquest of Ghazna and its Sequel". Medieval Central Asia and the Persianate World. ss. 108-128. doi:10.5040/9780755695133.ch-005. ISBN .
- Inaba, Minoru (2017). "Across the Hindūkush of the ʿAbbasid Period". The ʿAbbasid and Carolingian Empires (İngilizce). ss. 123-150. doi:10.1163/9789004353046_007. ISBN .
- Giunta, Roberta (2006). "A Selection of Islamic Coins from the Excavations of Udegram, Swat". East and West. 56 (1/3). ss. 237-262. ISSN 0012-8376. JSTOR 29757689.
- Anooshahr, Ali (October 2018). "The Elephant and the Sovereign: India circa 1000ce". Journal of the Royal Asiatic Society (İngilizce). 28 (4). ss. 615-644. doi:10.1017/S1356186318000093. ISSN 1356-1863.
- Anooshahr, Ali (2005). "'Utbi and the Ghaznavids at the Foot of the Mountain". Iranian Studies. 38 (2). ss. 271-291. doi:10.1080/00210860500096337. ISSN 0021-0862. JSTOR 4311725.
- Ball, Warwick; Bordeaux, Olivier; Dowall, David W. Mac; Sims-Williams, Nicholas; Taddei, Maurizio (May 2019). "From the Kushans to the Shahis". Allchin, Raymond; Ball, Warwick; Hammond, Norman (Ed.). The Archaeology of Afghanistan: From Earliest Times to the Timurid Period. 2 (İngilizce). Edinburgh University Press. ISBN .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Hindusahiler ayni zamanda Kabil Sahi ve Uḍi Sahiler olarak da anilirlar 843 ile 1026 yillari arasinda kurulmus bir hanedandir Yaklasik iki yuzyil boyunca cok sayida fetih dalgasina gogus gerdiler ve cekirdek topraklarinin Dogu Afganistan ve Gandhara bolgelerini kapsadigi gunumuz Pencap indaki Satlec Nehri ne kadar olan alani ve Kangra Vadisi ne kadar genisledigi alan olarak tanimlanir Imparatorluk y 843 son Turk Sahi olan Lagaturman i devirdikten sonra kurulmustur SahilerHindusahilery 843 1026Karahanlilar Kumanlar Kiev Knezligi Pecenekler Kimekler Liao Hanedani Kirgizlar Srivijaya 1000 Karahoca Uygur Kralligi Gazneliler Hindusahiler Buveyhiler Oguz Yabgulugu Song Hanedani Pagan Kmer Fatimiler Bizans Imparatorlugu GO KoryoHindusahiler in yeri ve donemin ulkeleri y 1000Semerkant Herat Gazneliler Belh Kandahar Gazne Kabil Multan Bost Merv BuharaYaklasik 1000 li yillarda komsu devletlerle birlikte Hindusahi topraklari ve Lahor ile ilk baskent Kabil TurImparatorlukBaskentKabil 843 870 870 1026 Resmi dinSaiva HinduizmHukumetMonarsiMaharajadhiraja y 843Kallar y 850Samend y 880Lalliya y 903Toramana y 921EBhim 964 1001 y 1002Anandpal y 1010Trilocanapala y 1021BhimpalTarihi donemErken Orta Cag Kurulusuy 843 Dagilisi1026Onculler ArdillarTurk Sahiler GaznelilerGunumuzdeki durumuAfganistan Pakistan Hindistan Hindusahiler in tarihi Kallar in 843 yilinda son Turk Sahi hukumdari Lagaturman i tahttan indirmesiyle baslar Onun yerine Samend gecti ve saltanati sirasinda Kabil bolgesi Fars Saffarilere kaybedilmistir Lalliya kisa bir sure sonra Samend in yerini almis ve Zabulistan bolgesini de ele gecirirken Kabil i yeniden fethetmistir Ayrica Hazara da Utpala hanedanindan Samkaravarman ile catismaya girmesi ve bu catismanin onun zaferi ve onun olumuyle sonuclanmasi nedeniyle de dikkat cekicidir Sonraki onemli hukumdar olan Bhim Gazne ve Kabil deki Samani fetihlerine karsilik olarak yenmesiyle en onemli kisidir Caypal daha sonra kontrolu ele gecirmis ve yeni kurulan Gazneliler ile catismaya girmis ancak sonunda yenilmistir Onun ve oglu ve halefi Anandpal in yonetimi sirasinda Lahor Kralligi fethedilmistir Sonraki Sah hukumdarlarin hepsi Gaznelilere karsi direnmisler ancak sonucta basarisiz olmuslar ve imparatorlugun 1026 yilinda cokusuyle sonuclanmistir KaynaklarYazili kaynaklar Hindusahi saraylarindan gunumuze ulasan hicbir yazili eser yoktur Turk Sahilerinin durumundan farkli olarak komsu guclerin Kesmir ve Gazneli kroniklerinden yalnizca parcali bilgiler elde edilebilmektedir Bunlardan ilki Kalhana nin Rajatarangini si 1148 1149 gunumuze ulasan tek kaynaktir Bunlardan ikincisi Biruni nin yazdigi Tarikh al Hind y 1030 Beyhaki nin yazdigi Tarih i Beyhaki y 11 yuzyilin sonlari Ebu Said Gerdizi nin yazdigi Zeyn al Akhbar ve Utbi nin yazdigi Kitab i Yamini y 1020 vardir Sikkeler Hindusahiler in en eski paralarindan bazilari On yuz Nagari efsanesiyle yatan boga Sri Spalapati Tersi Bozuk Baktriya yazisiyla atli sri spalapati Sri Spalapati yani Baskomutan Lord Hindusahiler yakinlardaki Sind den kuzeydogu Avrupa ya genis bir dolasima giren gumus jital sikkeleri cikarmislardir Bunlar ilk olarak 1822 yilinda Ingiliz oryantalist James Tod tarafindan kesfedilmistir Bu madeni paralar zamanla kademeli bir deger kaybi sergiler ve gumus iceriginde duzenli bir azalma meydana gelir bu da madeni paralarin siralanmasina olanak tanir Ilk emisyonlarda kisisel isimlerden bahsedilmez yalnizca genel basliklar yer alir ve bu nedenle yazili kaynaklarda bulunan isimlerle uyusmaz Arka yuzunde atli on yuzunde boga motifinin karakteristik ozelligi Hint Iskit hukumdari e dayanmaktadir Yazitlar ve arkeoloji Quaid i Azam Universitesi nden A R Rahman ve Ahmad Hasan Dani 1960 larin sonlarinda basit arazi arastirmalari yapmislardir Daha sonra Pakistan daki Italyan Arkeoloji Misyonu IAMP Svat ve cevresindeki bolgeleri kapsamli bir sekilde arastirmistir 1996 da Khan ve Meister Arkeoloji Bolumu nden Hindusahi alanlarinin entegre bir calismasi icin lisans aldilar Kafir kot taki kazilar ve Tuz Siradaglari nin saha arastirmalari Pensilvanya Universitesi ve Amerikan Pakistan Calismalari Enstitusu nun yardimiyla gerceklestirilmistir Yazitlar hala nadirdir Cogunlukla Udabhanda da bulunurlar ya tapinaklarin yapimini anarlar ya da put kaidelerinin tabanina sabitlenirler Ilk turden olan Mir Ali Dewal Dewai Ratnamanjari Veka Hund Tasi Kamesvaridevi Barikot ve Isvara yazitlarinin cogu ortacagda ogutme tasi olarak kullanilmalari nedeniyle cesitli derecelerde bozulmus durumdadir ve yalnizca bazi kisimlari cozulebilmektedir Ikinci tur nispeten bol miktarda bulunur ancak yalnizca onemsiz bilgiler sunar Dil yalnizca Sharda dir Hepsinin icinde sifir yilinin Zalamkot Iki Dilli Yaziti na gore 822 ye denk geldigi anlasilan bir samvattan bahsediliyor bunun Orta Cag Hindistan inin cogu Hindu hanedani icin tipik oldugu gibi Kallar in tac giyme toreninde baslatildigi varsayiliyor Bakir arazi hibeleri v b henuz belgelenmemistir KokenlerSpalapati nin bir sikkesi uzerindeki atli yani Savas Lordu Baslik bir turban olarak yorumlanmistir 22 10 yuzyil Arap tarihcisi Mesudi kendi doneminde Gandhara krallarinin hepsinin Hajaj J haj veya Ch hach olarak cesitli sekillerde okunmustur Elliot karakteri Hahaj olarak cevirdi ve Cunningham bunu Cucenlerin torunlari oldugu dusunulen Janjua kabilesi klani ile esdeger tutmustur Rahman bu teoriye supheyle yaklasir ve bunun yerine Chhachh in Arapcalastirilmis hali olan J haj olarak cevirir Gandhara bolgesi ise Rabhut ulkesi Rajput olarak adlandirilirdi ki bu bugun bile Hindusahi baskenti Hund un etrafindaki bolgenin adidir 10 yuzyilda bu bolge Fars tarihcisi Firishta ya gore Hindusahi ordusunun buyuk bir bolumunu olusturan Gakharlar ve Khokharlar kabilesi tarafindan isgal edilmisti Cagdasi Biruni Sahilerin Brahmin oldugunu iddia etmistir Ancak bu Mesudi nin ifadesine ve ayni donemde Hindusahilerden gelen Ksatriyalarin soyundan gelen Kalhana ya aykiridir Rahman ya Brahmin bagliliklarinin tahti ilk gasp etmelerini mesrulastirmak icin ortaya atilan sonradan ortaya atilmis bir soylenti oldugunu ya da kraliyet gorevlerini yerine getirirken kast kurallarina aykiri davranan dusmus Brahmin olduklarini ileri suruyor Andre Wink e gore diger tum kaynaklar Sahileri Ksatriyalar olarak belirtmektedir Rahman Hund un bugunku sakinleri arasinda bolgenin Muslumanlik oncesi krallarinin Hodi kabilesine ait oldugu yonundeki folkloru kabul etmis ve Gandhara daki bir bolge olan Oddiyana ya ait Hindusahiler icin bir Odi kokenini one surmustur Ayrica destek olarak unlu Senvarma yazitina isaret etmis ve hanedan icin dogru bir isim olarak Odi Sahiler veya Uḍi Sahis i onermistir Meister Rahman in argumanlarini ikna edici bulmustur TarihKallar Ilk Hindusahi Kurulus Halife Memun liderligindeki Abbasiler 815 yilinda Horasan i isgal eden Turk Sahilerin Kabil kolunu yenmistir Bu yenilginin ardindan Turk Sahlari yalnizca Islam a gecmekle kalmamis ayni zamanda onemli sehirleri ve bolgeleri de terk etmek zorunda kalmislardir Gandhara koluna karsi bir baska seferin kisa sure sonra gerceklestigi ve Halifeligin Dogu da Indus Nehri ne kadar uzandigi ve kritik bir yenilgiye ugratildigi anlasiliyor Her iki bolgeye de egemenlik haklari karsiliginda yuklu bir yillik vergi odenecekti Turk Sahlari y 843 son hukumdar Lagaturman bakanlarindan biri olan Kallar adli bir Brahmin veziri tarafindan tahttan indirilmistir Olaylarin tek aciklamasi Biruni den gelir Onemli bir sans yakalayip hizla iktidara giden Kallar a Lagatarman in yakisiksiz tavirlari yuzunden tebaasinin cok sayida sikayette bulunmasina yol acmisti Kallar Kral i yolsuzluk nedeniyle hapse atmis ve tahti kalici olarak ele gecirmeden once gecici naip olmustur Boylece Gandhara da yeni Hindusahi hanedani kurulmustur Biruni disinda hic kimse Kallar dan bahsetmez onun yonetimi veya toprak genisligi veya hatta saltanat tarihleri hakkinda hicbir sey bilinmemektedir Degersizlestirilmemis Spalapati serisi Kabil darphanesi 3 1 ila 3 5 g arasinda agirliga sahiptir ve 70 gumusun tekduze icerigine sahiptir On yuz Kamburunda trisula isareti bulunan boga Nagari yazisi Sri Spalapatideva Baskomutan Lord Arka yuz Atli Nagari de solda a ve sagda sembol Alexander Cunningham gibi tarihciler on yuzunde Spalapati Savas Lordu basligini tasiyan madeni para serilerinin Kallar tarafindan basildigini ileri surmektedir Edward Clive Bayley in Baktriya efsanesinin bozulmus kalintilarini Arap rakamlari olarak yanlis yorumlamasina gore Samanta feodal yonetici efsanesini tasiyan bir dizi sikkenin de Kallar tarafindan basildigini one surdu Spalapati serisinin kendi topraklarindaki Fars bolgelerinde dolasima sokulmak uzere Samanta serisinin ise Sanskrit konusulan bolgeler icin basildigini ileri surdu Kallar in hapisteki Turk Sah hukumdari Lagaturman hayatta oldugu surece kendi yonetiminin mesruiyeti konusunda guvensiz hissetmis olabilecegi ve dolayisiyla liderlik iddiasini bu tur dolayli unvanlarla teyit etmis olabilecegi ileri surulmustur Oldukca degersizlestirilmis Samantadeva serisi Kabil darphanesi 2 9 ila 3 9 g arasinda agirliga sahiptir ve 60 ila 70 degisken gumus icerigine sahiptir On yuz Kamburunda trisula isareti bulunan boga Nagari efsanesi Sri Samantadeva Ters Atli Nagari de solda bhi ve sagda sembol Spalapati serisi Abbasi Halifesi Memun tarafindan maglup edilen Pati Dumi nin El Azraki ve Biruni tarafindan Ispahbadh Savas Agasi olarak tanimlanmasi ve Spalapati unvanina esdeger olmasi nedeniyle son Turk Sah hukumdarlari tarafindan da basilmis olabilir Bu nedenle Rahman Kallar in son Turk Sahlarinin para sisteminde herhangi bir degisiklik baslatmadigina ve Samend serisinin sonraki Hindusahi hukumdarlari tarafindan basildigina inanmaktadir Numizmatikci ve tarihci Michael Alram in yayinlari bu goruse dikkat cekiyor ancak bazi akademisyenler Spalapati serisi de dahil olmak uzere boga atli sikkelerinin tamamini Hindusahilere atfediyor Samend Biruni Samend in Kallar in halefi oldugunu ve onun oglu olabilecegini ancak soyagaci iliskisinin aciklanmadigini belirtiyor Kallar in durumunda oldugu gibi onun yonetimi veya gercek ismi hakkinda hicbir bilgi bulunmuyor ve Turk Sahi nin paralarinda isim yazmama sistemini taklit etmis gibi gorunuyor Samend serisinin prototipi gelecekteki tum Hindusahi hukumdarlar ve hatta Hindusahiler in yerini alan Musluman Gazneliler tarafindan bile izlendi Kabil in kaybi 870 yilinda yeni kurulan Saffari hanedaninin kurucusu Yakub bin Leys Kabil e yurudu Tarikh i Sistan a gore Saffariler gunumuz Gazne sinde bulunan Zunbil hanedaniyla catismaya girmis ve onlari yendikten sonra Zunbillerin bir oglu Kabil e denk gelen bolgeye kacmis ve bu da Yakub un isgaline yol acmistir Cok sayida kaynak Yakub un Kabil den Abbasi Halifesi Mutemid e putlar ve filler getirdigini dogrulamaktadir ancak bunun sehre mi yoksa Kabil vadisine mi isaret ettigi acik degildir ancak Rahman a gore ikincisi daha olasidir Rawzat asṣ ṣafaʾ Kabil hukumdarinin esir alindigini ifade eder ancak bunun Samend olup olmadigi acik degildir The region was in Saffarid control until 878 CE before being recaptured by Lalliya the successor to Samend Saffariler in Kabil i ele gecirmesinden sonra sehrin valisi tarafindan bastirilan ve MS 870 civarinda Kabil de Hindusahi modeline gore basilan para Abbasi dirhemi agirlik standardi On yuz Nagari efsanesiyle yatan boga Sri Khudarayakah Bahti acik kucuk Raja boganin horguc kismindaki isareti Arka yuz solda Nagari alfabesinde ma ile atli عدل sagda Arapca adl Adalet Yakub bin Leys es Saffar in heykeli Zabol Iran 870 de Hindusahiler in baskenti Kabil fatihi Khudarayaka Kabil Vadisi Valisi Yakub un zaferi ve o zamanki hukumdarin hapsedilmesinden sonra Kabil in yonetimi icin ne gibi duzenlemeler yaptigi bilinmemektedir elimizde sadece Kabil in 878 879 a kadar ismi aciklanmayan bir Yakub valisi altinda oldugunu belirten Tarikh i Sistan bulunmaktadir Bu valinin Islam a olumlu egilim gosteren ve bir dizi madeni paradan anlasilabilecegi uzere Khudarayaka Kucuk Kral unvanini alan Samend in kan bagi olan bir kisi oldugu tahmin edilmektedir Onceki yoneticilerde oldugu gibi onun gercek adi yonetim sekli ve nihai kaderi hakkinda da bilgi eksikligi var Gandhara da veya cevresinde sikkelerinin bulunmamasi Yakub un seferleriyle temas etmeyen ve buyuk ihtimalle Samend in akrabalarinin elinde bulunan bolge uzerindeki kontrolunun eksikligine isaret ediyor Lalliya Kabil in yeniden fethi ve Gazne nin isgali Lalliya Kalhana tarafindan kaydedilen ilk Sahi ydi diger bolgelerin krallarinin baskent Udabhanda da siginacaklari bir standarda sahip muazzam bir guce sahip buyuk bir hukumdar olarak tasvir ediliyordu bu baskent onceki baskent Kabil den farkliydi Yakub un Gandhara ulkesini ilhak ettigi veya isgal ettigi bilinmemektedir ve Rahman in varsayimina gore bu ulke Lalliya nin kralligi altindaydi Kabil in Saffari valisi olan Hudrayaka nin 880 yilinda saltanatinin sona erdigi belirtiliyor ancak onun cokusune neyin sebep oldugu bilinmiyor Lalliya nin da bu duruma dahil oldugu varsayiliyor cunku Kabil MS 900 de bir daha anildiginda Sahi topragi olarak geri dondugu anlatiliyor Amr bin Leys 879 da Yakub un yerine Saffari Emri olarak tahta cikti Tarikh i Sistan Toramana ve Asata olarak yeniden yapilandirilan iki Hint krali nin Lalliya nin valileri ve ogullari olarak tanimlandigini Amr bin Leys in Horasan daki isyanlarla mesgul olmasindan yararlandiklarini ve 900 de Gazne yi basarili bir sekilde isgal ederek Fardaghin adli Saffari valisini yendiklerini kaydeder ancak Tarikh bunun Zabulistan bolgesi mi yoksa sehrin mi oldugunu acikca belirtmez Utpala hanedanina karsi saldirganlik Kalhana Lalliya nin hukumdari Samkaravarman in 902 civarinda Hindusahiler in isgal ettigi Utpala hanedaninin entrikalarina karsi Gujrati hukumdari Alakhana nin onemli bir muttefiki oldugunu belirtiyor ancak Kalhana ayrica Lalliya nin kudretli ihtisaminin kuzey krallarini golgede biraktigini belirtiyor Samkaravarman Hazara da basibos bir okla olduruldu ve bilim insanlari Lalliya nin onun olumundeki rolunu belirttiler Bir yil sonra halefi Gopalavarman isyanci bir Sahi yi devirmek icin Sahi topraklarini yeniden isgal etti ve Lalliya nin oglu Toramana yi Kemelu adli yeni adiyla tahta gecirdi Rajat v 232 33 azinenin yoneticisi olarak o Prabhakaradeva Gopalavarman in basbakani Samkaravarman in halefi asiklarin kralicenin zenginliklerini yagmaladi ve Udabhanda daki Sahi kralligini yendi Isyankar Sahi nin kralligini Lilliya nin oglu Toramana ya bahsetti ve ona yeni Kemelu adini verdi Kemelu Hindusahi hukumdar Kemelu nun saltanati hakkinda kesin bir sey bilinmemekle birlikte yerine oglu Bhim in gectigi bilinmektedir Saltanati sirasinda Saffariler guclerini hizla Samanilere kaptirdilar 913 ten bir sure sonra iktidar boslugu Gazne eyaletinde dost bir guc olan Lawik hanedaninin yukselisine yol acti ve bu hanedan 962 ye kadar gelisti ve Hindusahiler ile evlilik baglari kurdu Kemelu nun saltanatinin son tarihiyle ilgili olarak 900 ila 950 arasinda degisen cesitli asilsiz spekulasyonlar bulunmaktadir Bhim Cok degersizlestirilmis Bhim serisi neredeyse yalnizca Afganistan da bulunur ve agirligi 3 1 ila 3 2 gr arasindadir On yuz Efsaneli yatan boga Sri Bhim Arka yuz Bayrak tutan atli Nagari de solda na sembolun izi sagda Biruni nin listesinde Bhima olarak anilan ve Sri Bhim sikke serisiyle ozdeslestirilen Bhim Lalliya nin yaninda Hindusahiler in en yetenekli yoneticilerinden biriydi Iktidara yukselisi Pala Imparatorlugu gibi komsu Hindu kralliklarinin buyumesiyle ayni zamana denk geldi Khajuraho tas yazitina gore Kangra Vadisi Bhim oldugu varsayilan bir Sahi kralinin yetkisi altindaydi ve gunumuzde Kangra da bulunan Bhimanagar sehrinin de onun adini tasidigi varsayilmaktadir Rajatarangini Bhima nin kizinin Kesmir in Lohara hanedani kraliyla evlendigini ve Didda olarak bilinen torununun Utpala hanedaninin kralicesi ve son hukumdari oldugunu belirtmektedir Samaniler e karsi zafer Bhima nin saltanatinin son yillarinda yaklasik 962 Samaniler in isyanci Turk sefi Alp Tigin Lawik hanedanina ve Hindusahilere karsi kutsal savas acmak amaciyla Zabulistan ve Kabil bolgelerini ilhak etmisti Lawik krali kaybedilen topraklari fethetmek icin takviye guc kazanma umuduyla Sahi topraklarina kacti ve yaklasik 963 yilinda Bhim Gazne yi ele gecirmeyi basardi Bu zafer Sahi Jayapala nin saltanati sirasinda yaklasik MS 989 da tarihlenen Hund Levha Yaziti na kazinmistir Jayapaladeva nin Hund yaziti Yeryuzunde tam bir erdem yigini olan Indus un kuzeyinde topluluklar olusturan bilgili adamlar tarafindan evleri yapilmis adinda bir sehir vardir tipki olumsuz tanrilar ve diger dogaustu varliklar tarafindan nun evleri yapilmis olmasi gibi Orada korkunc bir yigitlige sahip ya da efsanevi kahraman Bhima ninkine benzer bir yigitlige sahip krallarin sefi Bhima oturuyordu dusmanlarinin birliklerini yenerek yeryuzunu korumustu O ulkenin krali simdi Jayapaladeva dir ki bedeni kokeni ve dogusuyla tek kahraman haline gelmistir onun saf unu cenneti terk ederek Brahman in ebedi yurduna ulasmistir Caypal in Hund yazitinin alintilari HSI yazildigi Yil 146 968 CE Abdurrahman in cevirisi Bhima nin olumu kronolojik olarak MS 964 965 yillari arasina denk gelmektedir Hund Slab Yaziti onun olumunu korkunc dusmandan degil Siva nin arzusuyla kendini yakmasina baglayarak rituel bir intihar oldugunu ileri surer ve herhangi bir siyasi aksilik olmamasi onun olumunun bu kosullar altinda gerceklestigi sonucunu destekler 965 civarinda Gazne Bhimas in olumunden sonra Alp Tigin in halefi Ebu Ishak tarafindan Lawik hanedanindan geri alindi Caypal Bhim in haleflerinin hepsi Pala soyadini tasiyacakti ve Musluman kaynaklar bir veraset anlasmazligina dair belirsiz ipuclari vermektedir bu da bircok kisinin ayni ailenin artik hukum surmedigini one surmesine yol acmaktadir Rahman boyle bir hipotez veya sonucun lehine yeterli kanitin var oldugu konusunda ayni fikirde degildir Ratnamanjari Yazitinda kendisinin en yuce hukumdar veya Maharajadhiraja olarak kabul edildigi Vijayapaladeva nin hukumdarligi 942 veya 963 ismi elde edilmistir Rahman Vijayapaladeva nin ya Kabil subesine mensup olmasi ya da yerel bir Sahi feodal beyi olmasi gerektigini ileri surdu Khaw buna katilmiyor ve bunun yerine Vijayapaladeva yi Kalhana nin Kesmir Kralicesi Didda tarafindan yakalanmasi gereken bir isyanci olarak bahsettigi Thakkana Sahi ile esitliyor Khaw a gore bu tanimlama Musluman kaynaklarin anlatisina uyuyor Caypal ancak bu tehdit etkisiz hale getirildikten sonra yukseldi Gaznelilere karsi direnis Bilge Tegin Kasim 966 da Ebu Ishak Ibrahim in olumunden sonra onun yerine gecti ve Lawiklerin son kalesi olan Gardez i isgali sirasinda suikasta ugramadan once yaklasik dokuz yil hukum surdu Halefi Bori Tegin baskici yonetimi nedeniyle Gazne halkinin Lawik in geri donmesini talep etmesine yol acan bir ayyas olarak tanimlandi Lawik Kabil Sah in oglu nun yardimiyla bir sefer daha duzenledi ve Carkh bolgesinde Musluman gucleriyle karsilasti Her ikisi de savasta son nefeslerini verdiler ve Musluman kuvvetleri sayisal olarak daha az olmalarina ragmen ezici bir zafer kazandilar Sebuk Tegin Bori Tegin i devirerek Gazne bolgesinin tartismasiz lideri oldu Kabil sonsuza dek kaybedildi ve Gazneliler Imparatorlugu nun temel tasi atildi 986 987 de Caypal Gazne ye dogru yurudu ve Guzak ta Sebuk Tegin in kuvvetleriyle karsilasti Savas Sahilerin aleyhine donene kadar gunlerce buyuk olcude sonucsuz kaldi Caypal bir baris antlasmasi onermek zorunda kaldi Sebuk Tegin in oglu ve bir savas komutani olan Mahmud kesin bir yenilgi vermek istiyordu ancak Caypal tum degerli esyalari yakmakla tehdit ettiginde pes etmek zorunda kaldi Bir milyon Sahi dirhemi ve elli savas fili tutarinda bir savas tazminati kararlastirildi ve bazi sinir kaleleri Gaznelilere devredildi Buna gore Jaypala devredilen kaleleri devralacak olan Gazneli komutanlarla birlikte geri donerken akrabalarindan ve gorevlilerinden bazilari Sebuk Tegin in rehin olarak yaninda birakildi Caypal kendi topraklarina ulastiginda anlasmayi iptal etti ve komutanlari hapse atti Sebuk Tegin i rehineleri degistirmeye zorlamayi umuyordu Sebuk Tegin anlasmanin ihlal edildigine inanmayi reddetti ancak anlasma supheye yer birakmayacak sekilde kuruldugunda sinir kasabasi Lagman i yagmaladi tapinaklar yikildi ve evler yakildi Buna karsilik Caypal kimligi belirsiz Rajas tan asker temin etti ve Kindi gunumuzde Kandibagh yakinlarinda Gaznelilerle bir araya geldi Gazneliler hafif saldirilar kullanarak dusman hatlarini defalarca deldiler ve onlari tam kapsamli bir saldiriyla takip ederek ezici sayisal ustunluklerine ragmen Indus un otesine kacmak zorunda kalan Sahileri bozguna ugrattilar Pesaver e kadar olan tum topraklar kaybedildi ve Sebuk Tegin kendi vergi tahsildarlarini yerlestirdi yerel kabileler de Gazneli kollarina atandi Zaferi anmak icin Kindi de bir ribat yaptirildi Ancak Pesaver ve bitisik bolgeler muhtemelen Gazneliler Sahlar catismasinin uzun bir ara donemi sirasinda yakin bir zamanda Sahilerin eline geri dondu Yaklasik 990 991 de Mahmud babasi Sebuk Tegin tarafindan isyani kiskirttigi gerekcesiyle hapse atildi Caypal muhtemelen Mahmud u kurtarma kizini onunla evlendirme ve ayrica yeterli servet ve asker tahsis etme vaadinde bulunarak anlasmazligi kendi lehine cevirmeye calisti Mahmud olumlu yanit vermedi ve Sahi nin kafir oldugunu belirterek Sebuk Tegin e mutlak bagliligini ilan etti ve serbest birakildiginda Caypal a saldiracagina soz verdi Lahor un ilhaki Ayni zamanlarda Caypal Nandana Jailam ve Takeshar in kontrolunu ele gecirmek isteyen Lahor lu bir Raja olan Bharat tarafindan meydan okundu O zamanlar Pencap Valisi ve Caypal in oglu olan Anandpal Bharat in guclerini durdurma emri aldi ve cikan savasta Bharat hapsedildi ve Lahor ilhak edildi ancak Lahor soylulari haraclarin odenmesinden sonra feodal olarak yeniden atanan eski Krallari adina yalvardi Yaklasik bir yil sonra Bharat in oglu Chandrak Sahilere karsi iyi dusunulmemis bir kampanya yuruttugu gerekcesiyle onu tahttan indirdi ve yeni feodal bey oldu Nedenleri tam olarak bilinmeyen bir sekilde yaklasik 998 999 gasptan sekiz yil sonra Caypal hukumdari Bharat i koruma bahanesiyle Lahor a savas ilan etti ve Anandpal i gonderdi Chandrak Samutla savas alani civarinda pusuya dusurulup kacirildi ve Lahor Sahiler tarafindan ilhak edildi Rahman Sahilerin Gaznelilere karsi kayiplarini herhangi bir bahane kullanarak telafi etmeye calistiklarini ileri surer Olumu 998 de Mahmud Gazne de Gazneli tahtina cikti ve yogun bir ilhak seferlerine girismistir Mahmud kisa sure sonra gozlerini Sahilere cevirdi ve iddiaya gore her yil onlarin topraklarini isgal etmeye karar verdi Hayatinin son muharebesinde Caypal 27 Eylul 1001 de Pesaver Muharebesi nde Mahmud ile karsilasti Bardari eyaletinin Sahi valilerinden biri olan Adira Afghan in taraf degistirdigi ve Mahmud un birliklerinin Sahi eyaletlerinden guvenli ve hizli bir sekilde gecmesine yardim ettigi dusunulmektedir Mahmud Caypal in takviye kuvvet alabilme umuduyla catismayi geciktirme taktigini anladi ve derhal savas ilan etti Kisa sure sonra Sahiler Caypal ve on bes akrabasinin esir alinmasiyla birlikte bir kargasaya suruklendi Yaklasik bir milyon Sahi kuvveti kole olarak alindi Savas ganimetleri cagdas tarihcileri hayrete dusurdu Sadece kraliyet kolyelerinin degeri alti milyon Sahi dirheminden fazlaydi Mahmud kacan birlikleri kovalayip direnis ceplerini yok ederken Hund a kadar akinini surdurdu Birkac ay icinde Indus un batisindaki tum Sahi topraklari Mahmud a boyun egdi Caypal sonunda serbest birakilmistir ancak Musluman tarihciler ayrintilar konusunda farkli goruslere sahiptirler Mahmud un saray sairlerinden Unsuri onun kole pazarinda satildigini kaydeder Minhaj ad din ve el Melik Isami ise 80 dirhem fiyat ekler El Ansab gibi digerleri Mahmud un af talebini reddettigini ancak Mart 1002 civarinda 2 5 milyon dirhem ve 50 savas fili odemesi karsiliginda onu serbest biraktigini belirtiyorlar ki Rahman bunu daha olasi bulmaktadir Caypal tahttan Anandpal lehine vazgectikten sonra Hund a donmus ve kendini bir cenaze atesinde yakmistir Anandpal Guney Asya MS 1000 Karahanlilar Gazneliler HindusahilerThe Hindu Shahis and main South Asian polities in 1000 on the eve of the invasions of the subcontinent Anandpal 1002 yilinin Nisan ayi civarinda tahta cikmistir Baskenti henuz bilinmiyor ancak buyuk ihtimalle Nandan di Anandpal o zamanlar Kesmir in hukumdari olan Didda basbakani Tunga ile evlilik iliskisine girmistir ve en az iki oglu vardi Her ne kadar sarayindan metinler mevcut olmasa da bilginlerin hamisi olarak onemli bir une sahip olmustur Yaklasik Nisan 1006 da Mahmud Anandpal dan birliklerinin Multan hukumdari Daud a ulasmak icin kendi topraklarindan gecmesine izin vermesini istemistir Talebi reddetmis ve hatta Mahmud un gecisini engellemek icin Indus kiyilarina asker yerlestirme noktasina kadar gitmistir ofkelenen Mahmud Sahilere karsi yikici bir savas baslatmis ve Anandpal i sonunda Multan i fethetme amacini tamamlamadan once Kesmir e kacmaya zorlamistir Hind in tum bu topraklari neo donusumcu bir kisi olan Sukhapala nin valiligi altinda birakilmistir Ancak birkac yil sonra Sukhapala yaklasik 1006 sonunda Islam dan vazgecmis ve isyan ilan etmistir Bu noktada Anandpal imparatorlugunun diger tarafindaki Turk isyanlarini bastirmak icin Mahmud a yardim etme sozu vererek kendine yer acmaya calisti gorunuse gore kendisini yenen bir hukumdarin bir baskasi tarafindan yenilmesi istemiyordu Anandpal in teklifinin kabul edilip edilmedigi bilinmiyor ancak Mahmud Ilaq Khan i kovalamayi birakti ve dikkatini Sahilere cevirdi Sukhapala yakalanip para cezasina carptirildigi ve olume mahkum edildigi Kesmur a kacmadan once onemsiz bir direnis gosterdi Anandpal in bir sonraki Gazneli vasali olarak tahta cikmasi muhtemeldir Yaklasik 1008 Aralik inda Mahmud nedenleri belirsiz olan Hindusahilere karsi bir istila baslatti Anandpal oglu Trilocanpal in komutasi altindaki komsu birliklerle takviye edilmis buyuk bir ordu gonderdi Trilocanpal Chach ovalarina ulasti ancak Mahmud un birliklerinin Indus u gecmesini engelleyemedi Pencab Muharebesi Hindusahiler in yenilgisiyle sona erdi Mahmud savas ganimetlerini toplamak icin aylarca kacak birlikleri kovaladi Nagarkot u ele gecirdi ve bu surecte Anandpal in bir oglunu rehin aldi Fethedilen eyaletlere valiler atandi ve Mahmud Gazne ye geri dondu Bu Anandpal in son askeri catismasi olacakti ertesi yil Anandpal Mahmud a bir elci heyeti gonderdi Baris onerisi kabul edildi ve karsiliginda Hindusahiler harac veren statusunu kabul edecek sinirli askeri destek saglayacak birliklerin gecisini garanti edecek ve yillik bir harac gonderecekti Mahmud baris antlasmasinin uygulanmasini denetlemek uzere kendi ajanlarini gonderdi ve bir yil icinde normal ticaret iliskileri yeniden basladi Anandpal in olumu hicbir kronikte kaydedilmemistir ancak 1010 sonu 1011 basi civarinda oldugu tespit edilebilir Gazne ye goturulen oglunun akibeti ise henuz bilinmiyor Trilocanpal ve Bhimpal Biruni Trilocanpal in babasinin aksine Musluman tebaaya karsi olumlu bir tutuma sahip oldugunu ileri surmustur Trilocanpal Anandpal in anlasmasini bozmadi ancak Mahmud Hindusahi topraklari uzerinden Thanesar a dogru ilerlemek istediginde muzakere edilmis bir baris anlasmasi yerine sehrin bagislanmasini onerdi Mahmud bu talebi reddetti ve Sahi topraklarindan sorunsuz bir gecisle Thanesar i yagmaladi Ancak bir sonuc veya baska bir nedenle Trilocanpal kisa sure sonra Mahmud a yillik harac odemeyi birakarak savas ilan etmistir Mahmud Gaznevi Hindistan i fethettikten sonra bir fil uzerinde Kasim 1013 te Mahmud Trilocanpal i kontrol altina almak icin Hind e dogru ilerlemis ancak karla kapli gecitleri gecmeyi basaramamistir Bu gecikmeden faydalanan Trilocanpal oglu Bhimpal a Sahi birliklerini duzenleme gorevini vermis ve Lohara hanedanindan kral Sangramaraja dan Tunga komutasindaki bir tabur aldigi Kesmir e gitmistir Karsilasma ertesi yilin ortasinda gerceklesmistir Bhimpal baslangicta dar bir dag gecidinin yerel topografyasini kendi lehine kullanmaya baslamis ve Uth bi tarafindan Korkusuz Bhima olarak anilacak kadar Mahmud un birliklerine karsi acimasiz gerilla saldirilari baslatmistir ancak sayisal ustunlugune guvenip acik savasa gemistir bu taktiksel gafin ardindan gelen kargasada Sahiler bozguna ugramis ve Bhima kacmak zorunda kalmistir Nandana daki kale savas ganimetleri icin yagmalandi ve bir Gazneli valisi atandi Mahmud ise Trilocanpal i aramaya gitti Bu arada Trilochanpala Kesmir gucleriyle birlikte Poonch Nehri kiyisina ussunu kurmustu Gazneli kesif grubuna karsi ilk basta elde edilen basari Tunga nin ozguvenini artirdi ve ardindan deneyimli Sahi generallerine danismadan feci bir manevra yapti ve Tausi nin batisindaki topraklarin tamamen kaybedilmesiyle birlikte baska bir agir yenilgi aldi Rahman bu seferin Hindusahiler icin olumcul bir darbe oldugunu belirtmistir artik mesele Sahlarin yok olup olmayacagi degil ne zaman yok olacagiydi Trilocanpal yonetiminin baslangicindan itibaren seleflerinin Gazneliler ile olan catismalarinda kaybettigi topraklari telafi etmek icin Sivalik Tepeleri ne dogru genislemeyi secmisti bu onu Sarva li Chandar Rai ile bircok catismaya suruklemistir Ancak Mahmud ile olan olumcul karsilasma Trilocanpal in geri cekilebilecegi tek yerin Sivalikler oldugunu gostermis ve onu bir baris antlasmasi yapmaya zorlamis hatta oglunun Chandar in kiziyla evlenmesini teklif etmistir Teklif kabul edilmis ancak Bhima gelini eve getirmeye gittiginde hapse atilmis ve Chandar tazminat istemistir Bu Trilocanpal in Asagi Himalayalar daki emperyal hirslarina bir sureligine son vermis ancak basibos catismalar devam etmistir Mahmud Kanauj seferinden donerken Sharwa yi yagmaladiginda yaklasik 1017 Trilocanpal in Paramara Bhoja ya sigindigi belirtiliyor Kisa bir sure sonra Doab daki onemli siyasi gruplar benzer olcekte gelecekteki istilalari onlemek icin birbirleriyle ve Hindusahiler ile anlasmalar imzaladilar Mahmud bu ittifaklardan hoslanmadi ve Ekim 1019 da geri dondu Trilocanpal in adamlari Chandela li Vidyadhara tarafindan Mahmud un birliklerinin Ramganga yi Bulandshahr civarinda bir yer gecmesini engellemekle gorevlendirildi ve dogu kiyisinda mevzilendiler ancak gorevi yerine getiremediler Daha sonra Trilocanpal muhtemelen ana catisma icin Vidyadhara nin guclerine katilmak uzere uzaklasmayi planladi ancak Mahmud un birliklerinin hizli bir saldirisi bir kez daha buyuk bir yenilgiye yol acti Bulandshahr yagmalandi ve iki karisi ve kizi hapse atildi Bir baris antlasmasi yapmaya calisti ancak basarisiz oldu ve Vidyadhara ya kacmak zorunda kaldi Kampa ulasip ulasmadigi bilinmiyor ancak Vidyadhara nin o zamana kadar gorev yerini terk ettigi belirtiliyor 1021 de o zamanlar pek de onemli olmayan bir hukumdar olan Trilocanpal bilinmeyen sebeplerden oturu isyanci Hindu birlikleri tarafindan oldurulmustur Bu arada Rais ten kacmis olmasi gereken Bhimpal onun yerine gecmis ve 1026 ya kadar hukum surmeye devam etmistir onun yonetimi veya topraklari hakkinda hicbir sey bilinmemektedir Basarisiz Ronesans Gazneli I Mes ud un MS 1030 1040 arasi hukumdar Gazneli iki dilli sikkesi Hindu Shahi tasarimlarindan turetilmis ve Mesud Farsca مسعود atlinin basinin etrafinda Iltutmus doneminde hazirlanmis bir devlet yonetimi el kitabi olan Adab al harb Gazneliler hakkinda bir dizi benzersiz bilgi icerir 1040 yilinda Kabil Sah in torunu olan Sandbal in I Mesud un hapsedilmesini ve bunun sonucunda ortaya cikan siyasi istikrarsizligi kendi lehine kullanmak amaciyla Lahor a dogru yurudugunu unutulmamalidir Ordular Qadar Jur da var Qalachur karsilastilar ve Sahilerin sayisal ustunluge sahip olmalarina ragmen Sandbal bir Turk okcusu tarafindan olduruldukten sonra birlikleri panik halinde savastan ayrildigi icin yenildiler Gorunuse gore Sivalikler etrafinda toplanmis ve bir Sahi varisi olmus olabilir bircok cagdas Musluman kronik ayni donemde Gaznelilere basarisiz bir sekilde saldiran bir Hindu uclusunden bahseder ancak sadece iki isimden bahseder ikisi de kucuk Sivalik reisleridir ve Sandbal degildir Bazi Sahiler Kesmir e goc etmis ve saraylarinda onemli mevkiler elde etmislerdir Kultur ve mimariKultur Saivizm Hindusahiler tarafindan uygulaniyordu ve muhtemelen baskin dindi Saura Budizm ve Islam gibi bazi tebaa tarafindan uygulaniyordu Kabil pamuklu giysiler ve civit ihrac ediyordu Ibn Havkal Sah doneminde kaliteli pamuk ve yun sanayisinin varligini Cin ve Horasan a ihracatin yapildigini belirtmektedir Andarab da gumus cevheri de eritiliyordu ve madencilik Pencsir bolgesinde gerceklestiriliyordu Hindusahiler doneminde Baktarca kaldirilip yerine Serada yazisinin kullanildigi da belirtiliyor Giyim gelenekleri pamuklu dis giysiler pantolonlar ve ayakkabilardan olusan giysiler ve erkeklerin sac ve sakallarini tiras etmeleri olarak kaydedildi Bhim in altin sikkesi onun Dhoti ve Uttariya giydigini tasvir ediyor Mimarlik Kalelerin icine yeni tapinaklar insa edilirken mevcut olanlar kapsamli bir sekilde yenilendi veya yeniden kullanildi Gandhar Nagara mimari tarzi Hindusahiler doneminde belirgin formulasyonlar gelistirdi Meister tipik bir Hindusahi tapinaginin tepesinde merdivenle erisilebilen bir koridor bulunan minare benzeri bir gorunume sahip bir kulenin icine yerlestirilmis iki zemin seviyesinde odaya sahip oldugunu belirtiyor Sekiz tapinagin insasini Hindusahilere tarihlendiriyor bunlardan altisi asagida fotograflaniyor Ayrica Malot ve Shiv Ganga da 10 yuzyil Sahi ve Kesmir mimarisinin bir karisimini sergileyen ve iki devlet arasindaki kulturel akislara taniklik eden iki kumtasi tapinak da vardi Gumbat Bilot Fort Temple Malot Ekhamukhaling Siva yuzlu linga 9 yuzyil Afganistan Hindusahi kralliginin sanati Hindusahiler in arkeolojisi taninmamis ve yeterince anlasilmamistir Dani Hindusahilere Kamala ve Bata daki yikik kaleleri atfetmistir ancak ayrintili bir gerekce sunmamistir Hund ana arkeolojik alan olmaya devam etmektedir Parcali kanitlar Pesaver vadisi boyunca yer almaktadir Rahman ve digerleri tarafindan yapilan kazilarda ta bir Hindusahi kalesine donusturulen bir Budist manastiri belgelenmistir Akademik calismalarHindusahiler uzerine yapilan bilimsel calismalar hala yetersizdir Koloni bilim insanlari James Prinsep Alexander Cunningham Henry Miers Elliot Edward Thomas ve digerleri oncelikle numizmatik bir bakis acisiyla Hindusahiler hakkinda yayinlar yapmislardir Konuyla ilgili ilk kapsamli cilt 1972 de Patna Universitesi Tarih Bolumu nde profesor olan Yogendra Mishra tarafindan yayinlandi Rajatarangini yi titizlikle inceledi ancak numizmatik ve paleografiden yoksundu Ertesi yil Banaras Hindu Universitesi nde Sanat Tarihi Profesoru olan Deena Bandhu Pandey doktora tezini yayinladi ancak Musluman kaynaklari paralar vb ile ilgili tutumu hatalarla doluydu bunlarin baslicalari Arapca Farsca kroniklerin Ingilizce cevirilerine olan munhasir bagimliligindan kaynaklaniyordu Her iki eser de genel olarak guncelligini yitirmis ve yanlis kabul edilmektedirler 1979 da Abdurrahman Arthur Llewellyn Basham in gozetiminde Turk Sahiler ve Hindusahiler in tarihi arkeolojisi sikke basimi ve paleografisi uzerine Avustralya Ulusal Universitesi nden doktora derecesi aldi O zamandan beri bu konu hakkinda kapsamli yayinlar yapti ve bu konuda bir otorite olarak kabul ediliyor 2010 yilinda UPenn de Sanat Tarihi Kursu Profesoru olan Michael W Meister Sahis in tapinak mimarisi hakkinda bir monografi yayinladi Rahman ile birden fazla saha arastirmasinda calismisti 2017 yilinda Ijaz Khan Leicester Universitesi Antik Tarih ve Arkeoloji Okulu ndan Kuzey Bati Pakistan daki Hindusahiler in Yerlesim Arkeolojisi uzerine doktora derecesi aldi Ayrica bakinizPakistan tarihi Turk SahilerNotlar Rahman Hindusahilerin yukselisi sirasinda sinir eyaletlerinin Halifelikten ayrildigini ve endiselenecek daha onemli seyleri oldugunu ileri suruyor Konuyu ele alan bir de Tarih i Yamini adli eseri vardir bu eser kaybolmustur Baktriya Yazisi Hindusahilerin arasinda gozden dusmus gibi gorunuyor Yazit ve Odi Krallari hakkinda daha fazla bilgi icin e danisin Vergi miktari yilda 1 500 000 dirhem ve 2 000 koleydi Pasaj soyleydir Bu irkin son krali Lagatarman Turk Sahiler idi ve Veziri bir Brahmin olan Kallar di Ikincisi sansliydi cunku kazara gizli hazineler bulmustu ve bu ona cok fazla nufuz ve guc vermisti Sonuc olarak bu Tibet hanedaninin son krali kraliyet gucunu uzun bir sure elinde tuttuktan sonra onu yavas yavas elinden kaydirdi Ayrica Lagatarman in kotu tavirlari ve daha kotu bir davranisi vardi bu yuzden insanlar onu Vezire cok sikayet ettiler Simdi Vezir onu zincirlere vurdu ve yolsuzluktan hapsetti ancak daha sonra kendisi yonetmeyi tatli buldu zenginligi planlarini gerceklestirmesini sagladi ve boylece kraliyet tahtini isgal etti Ondan sonra Brahman krallari Samanta Samend Kamalu Bhim Bhima Jayapala Tarojanapala hukum surdu Sonuncusu H 412 de M S 1021 olduruldu ve oglu Bhimpal bes yil sonra M S 1026 olduruldu Bu Hindusahiler hanedani artik yok oldu ve tum hanedandan geriye en ufak bir kalinti kalmadi Biruni Tarikh al Hind Hindistan Tarihi Aksi takdirde Yakub un kendisi bile kendisini boylesine asagilik unvanlarla ilan etmezdi daha sonra egemenligi yeniden ele geciren Hindusahiler ise hic Arapca para basmadilar Ayrica seri Abdulmelik in para reformlarindan sonra tanitilan Arap dirheminin belirgin sekilde daha dusuk agirlik standardina uyuyordu Kalhana nin anlatimindan Gopalavarman in daha uysal bir yoneticiyi iktidara getirmek icin rejim degisikligi yaptigi anlasiliyor Bazilari Bhim in Samend serisinden sikkeler bastirmis olmasi nedeniyle hanedanligin kurulusuna daha da yaklasmak amaciyla 900 lu yillarin baslarini savundular Raman ise bu iddianin temelsiz oldugunu Samend serisinden sikkelerin Mahmud Gaznevi tarafindan ancak 11 yuzyilin baslarinda basilmis oldugunu ileri surdu Rahman Thakkana yi Bhim in halefi olarak goren alimlerin yanlis dusundugunu ileri surmustur Bazi Islam kaynaklarinda bu yerin adi Baghurak ve Ghurak olarak da gecmektedir Utbi bu ani gelismeye yol acan kosullari ilginc bir sekilde anlatir Sebuk Tegin dogaustu guclerin bulundugu bir cesmeyi bilerek kirletmis ve Caypal in adamlarini kor eden cehennem boyutlarinda bir kar firtinasi yaratmistir Pozitivist tarihciler bunun buyuk bir firtinaya isaret ettigini anlamislardir Ancak Ali Anooshahr firtina hikayesinin hemen hemen ayni bolgede bulunan ve kaynak okyanusu Fraxkard i Buyuk Bundahisn den alan Frazdan Golu nun gunumuzde Gaud i Zira tasvirini yansittigini dusunur ve Utbi nin dogu sinirlarina iliskin tasvirinin Saray a gelen mektuplara dayandigini bu nedenle Zerdustluk mitinin catisma sirasinda yerliler tarafindan hala inanildigini ve Sebuk Tegin in bunu tebaasi onunde itibarini artirmak icin kullandigini ileri surer Utbi Sebuk Tegin in kendisine bagli efendilere karsi hissettigi merhametten dolayi teklifi kabul ettigini belirtir Kesin anlami belirsizdir Cagdas Musluman kaynaklari Caypal in komsu Hindistan siyasi guclerinden yardim aldigini kaydeder 600 yil sonra yazan Firishta bu isimleri kaydeden ilk tarihci olmustur Delhi Ajmir Kalunjur ve Kanauj Rahman Firishta nin dogrulugundan suphe ediyor cunku bu siyasi olusumlara ait ne mevcut literatur ne de mevcut yazitlar boylesine buyuk bir siyasi manevradan bahsetmiyor Ferista Mahmud un Pesaver de bir garnizon konuslandirdigini bunun Caypal tarafindan geri cekildigini veya cikarildigini belirtmektedir Muhtemelen bu siralarda Mahmud un komutani Arslan Cedib tarafindan Zalamkot ta sehitler icin bir turbe veya mezar yaptirildi ve bu yapi sonunda 1011 yilinda tamamlandi Zalamkot Iki Dilli Yaziti icin ye bakiniz Bazi alimler bu sehrin Lahor oldugunu ileri surmuslerdir Bu bilgi Anandpal i Islam a karsi en buyuk nefreti besleyen kisi olarak tanimlayan Biruni den geliyor Bu tarih Biruni dendir Ibnu l Esir Trilocanpal in Mahmud un elindeki yenilgisinden kisa bir sure sonra oldugunu soyler Tapinak D Meiser in tanimlarina gore kuzeydeki ana girisin yakininda Komplekste dort tapinak vardir Tapinak B Meiser in tanimlarina gore Komplekste sekiz tapinak var Isim Biruni den turetilmistir Shahi nin etimolojik kokeni yeterince anlasilmamistir Yunanca veya Farsca dan turemistir Bir kraliyet sifati olan bu isim ilk olarak Kusana yoneticileri tarafindan kullanilmistir Hanedanligin gercek adi yani kendilerine veya siyasi yapilarina nasil atifta bulunduklari bilinmemektedir Genel olarak Hindistan in kuzey batisindaki Kralliklarin ozelligi kendilerini ailevi veya dini bagliliklardan ziyade cografi kimliklerine gore tanimlamakti KaynakcaOzel Schwartzberg Joseph E 1978 A Historical atlas of South Asia Chicago University of Chicago Press s 146 map XIV 2 j ISBN 0226742210 a b The Last Two Dynasties of The Shahis 1976 ss 96 101 a b The Last Two Dynasties of The Shahis 1976 s 110 a b The Last Two Dynasties of The Shahis 1976 s 110 111 a b The Last Two Dynasties of The Shahis 1976 s 113 a b The Last Two Dynasties of The Shahis 1976 s 128 130 a b c d e f g h i j Khan 2017 a b c d e f g h i Rahman 1976 Rahman 1976 s 89 a b c d Allchin 2019 s 458 459 Flood 2018 s 38 Flood 2018 s 25 Rahman 1976 s 190 MACDOWALL 1968 Khan 2017 s 23 a b c Meister 2010 s 9 a b c d e Rahman 1976 s 218 a b c d e Khaw 2016 a b Rahman 1976 s 219 Rahman 1976 s 241 318 Rahman 1998 s 473 Rahman 1976 s 187 and Pl V B the horseman is shown wearing a turban like head gear with a small globule on the top a b c Rahman 1976 ss 48 50 Rahman 1976 s 48 a b Rahman 1976 s 51 Rahman 1976 s 52 Wink Andre 1991 Al hind The Making of the Indo islamic World Ingilizce BRILL s 125 ISBN 978 90 04 09249 5 Rahman Abdul 2002 New Light on the Khingal Turk and the Hindu Sahis PDF Ancient Pakistan Cilt XV ss 37 42 Meister Michael W 2005 The Problem of Platform Extensions at Kafirkot North PDF Ancient Pakistan Cilt XVI ss 41 48 Rahman 2002a s 41 Hinuber 2003 Meister Michael W 2005 The Problem of Platform Extensions at Kafirkot North PDF Ancient Pakistan Cilt XVI ss 41 48 Rahman 1976 s 85 Alram Michael 1 Subat 2021 The Numismatic legacy of the Sasanians in the East in Sasanian Iran in the Context of Late Antiquity The Bahari Lecture Series at the University of Oxford Ingilizce BRILL ss 20 21 ISBN 978 90 04 46066 9 Rahman 1976 s 85 86 a b Rahman 1976 s 86 Rahman 1976 s 87 Rahman 1976 s 87 88 1976 The Turki Sahis and Relevant Brahmanical Sculptures in Afghanistan East and West 26 3 4 s 405 ISSN 0012 8376 JSTOR 29756318 Kuwayama Shoshin 1976 The Turki Sahis and Relevant Brahmanical Sculptures in Afghanistan East and West 26 3 4 s 403 ISSN 0012 8376 JSTOR 29756318 Rahman 1976 s 88 Rahman 1976 s 91 Rahman 1976 s 90 93 94 a b Rahman 1976 s 186 Rahman 1976 s 92 Rahman 1976 ss 93 175 Rahman 1976 s 96 Rahman 1976 s 93 Paiman Zafar Alram Michael 1 Ocak 2010 Tepe Narenj A Royal Monastery on the High Ground of Kabul with a Commentary on the Coinage Journal of Inner Asian Art and Archaeology Cilt 5 ss 33 58 doi 10 1484 J JIAAA 1 103268 ISSN 1783 9025 Alram Michael 1 Subat 2021 The Numismatic Legacy of the Sasanians in the East in Sasanian Iran in the Context of Late Antiquity The Bahari Lecture Series at the University of Oxford Ingilizce BRILL s 21 full study pages 5 21 ISBN 978 90 04 46066 9 Rahman 1976 s 95 The Last Two Dynasties of The Shahis 1976 s 50 Giunta 2006 s 238 The Last Two Dynasties of The Shahis 1976 ss 102 102 The Last Two Dynasties of The Shahis 1976 The Last Two Dynasties of The Shahis 1976 s 105 Flood 2018 s 25 26 Rahman 1976 s 105 Rahman 1976 s 105 106 a b c d Rahman 1976 s 106 The Last Two Dynasties of The Shahis 1976 s 107 The Last Two Dynasties of The Shahis 1976 s 110 MISHRA YOGENDRA 1972 The Hindu Sahis of Afghanistan and the Punjab S M SUSHILA DEVI s 34 Rahman 1976 s 113 114 117 Rahman 1976 s 117 Rahman 1976 s 118 119 a b Rahman 1976 s 120 Rahman 1976 s 121 The Last Two Dynasties of The Shahis 1976 s 124 The Last Two Dynasties of The Shahis 1976 s 123 124 Rahman 1978 The Last Two Dynasties of The Shahis 1976 s 130 a b Rahman 1976 s 131 133 a b Rahman 1976 s 133 Rahman 1976 s 133 134 Rahman 1976 s 134 a b Rahman 1976 s 134 135 Rahman 1976 s 135 Rahman 1976 s 12 135 Rahman 1976 s 135 136 Anooshahr 2005 s 278 279 Anooshahr 2005 s 279 Anooshahr 2005 s 289 290 a b c d Rahman 1976 s 136 Rahman 1976 s 136 137 Rahman 1976 s 335 336 Rahman 1976 s 336 337 Rahman 1976 s 14 137 Rahman 1976 s 137 138 a b c d Rahman 1976 s 138 Rahman 1976 s 14 Rahman 1976 s 138 139 a b Rahman 1976 s 139 Rahman 1976 s 139 140 a b c Rahman 1976 s 140 Rahman 1976 s 140 141 a b Rahman 1976 s 141 Rahman 1976 s 141 142 a b Rahman 1976 s 142 a b c d Rahman 1976 s 143 Rahman 1976 s 142 143 Rahman 2002b Rahman 1976 s 144 145 Rahman 1976 s 146 Rahman 1976 s 146 147 2004 Medieval India From Sultanat to the Mughals Delhi Sultanat 1206 1526 Part One Ingilizce Har Anand Publications ss 19 20 ISBN 978 81 241 1064 5 Schwartzberg Joseph E 1978 A Historical atlas of South Asia Chicago University of Chicago Press ss 32 146 ISBN 0226742210 Rahman 1976 s 147 Rahman 1976 s 147 148 a b c Rahman 1976 s 157 Rahman 1976 s 148 Rahman 1976 s 148 149 a b Rahman 1976 s 149 150 a b c Rahman 1976 s 150 a b Rahman 1976 s 151 Rahman 1976 s 151 152 Rahman 1976 s 152 153 a b c Rahman 1976 s 155 Rahman 1976 s 156 Rahman 1976 s 157 158 a b Rahman 1976 s 158 a b Rahman 1976 s 159 Rahman 1976 s 159 160 Rahman 1976 s 161 a b c d Rahman 1976 s 162 Rahman 1976 s 162 163 a b Rahman 1976 s 163 Rahman 1976 s 163 164 a b c Rahman 1976 s 164 a b c Rahman 1976 s 165 a b Rahman 1976 s 166 Rahman 1976 s 166 167 a b c Rahman 1976 s 329 330 Shafi Iqbal M 1 Nisan 1938 Fresh Light On The Ghaznavids Islamic Culture Ingilizce 46 1 ss 213 215 Rahman 1976 s 90 322 325 Meister Michael W 1 Mart 2007 Image Iconopraxis and Iconoplasty in South Asia Res Anthropology and Aesthetics Cilt 51 ss 13 32 doi 10 1086 RESv51n1ms20167713 ISSN 0277 1322 Rahman 1976 s 33 34 Rahman 1976 s 30 The last two dynasties of the Sahis an analysis of their history archaeology coinage and palaeography PDF s 30 Arsivlenmesi gereken baglantiya sahip kaynak sablonu iceren maddeler link The last two dynasties of the Sahis an analysis of their history archaeology coinage and palaeography PDF ss 33 36 Arsivlenmesi gereken baglantiya sahip kaynak sablonu iceren maddeler link The last two dynasties of the Sahis an analysis of their history archaeology coinage and palaeography PDF s 205 Arsivlenmesi gereken baglantiya sahip kaynak sablonu iceren maddeler link a b Meister 2010 Meister 2010 s 12 Meister 2010 s 36 38 Meister 2010 s 57 59 Kossak amp Lerner 1994 Meister 2010 s 5 Rahman 1976 s 268 Rahman 1976 s 269 Meister 2010 s 4 Salomon 2003 Rahman 1976 s xii xiii Rahman 1976 s xiii Rahman 1976 s xiii xiv Rahman 1976 s xvi GenelKhan Ijaz 13 Ekim 2017 Exploring the Settlement Archaeology of the Hindu Shahi Dynasty c 822 CE to c 1026 CE in North Western Pakistan Tez Ingilizce University of Leicester Rehman Abdur January 1976 The Last Two Dynasties of the Sahis An analysis of their history archaeology coinage and palaeography Tez Ingilizce Australian National University Khaw Nasha Bin Rodziadi 2016 Study and Analysis of Brahmi and Sᾱradᾱ Inscriptions from Gandhᾱra its Impact on Religious Cultural and Historical Landscape of the Region Tez Ingilizce University of Peshawar Rahman Abdur 1998 The Zalamkot Bilingual Inscription East and West 48 3 4 ss 469 473 ISSN 0012 8376 JSTOR 29757399 Rahman Abdul August 2002a New Light on the Khingal Turk and the Hindu Sahis PDF Ancient Pakistan Cilt XV ss 37 42 Rahman Abdul August 2002b Arslan Jadhib Governor of Tiis the First Muslim Conqueror of Swat Ancient Pakistan Cilt XV ss 11 14 Rehman Abdur 1978 An Inscription of Jayapala Sahi Journal of the Royal Asiatic Society of Great Britain and Ireland 1 ss 32 33 ISSN 0035 869X JSTOR 25210916 Hinuber Oskar 2003 Beitrage zur Erklarung der Senavarma Inschrift Abhandlungen der Akademie der Wissenschaften und der Literatur Almanca Franz Steiner Verlag ISBN 978 3 515 08203 7 Salomon Richard 2003 Review of Die Palola Ṣahis Ihre Steininschriften Inschriften auf Bronzen Handschriftenkolophone und Schutzzauber Materialen zur Geschichte von Gilgit und Chilas Antiquities of Northern Pakistan Reports and Studies vol 5 Bulletin of the Asia Institute Cilt 17 ss 185 188 ISSN 0890 4464 JSTOR 24049315 Balogh Daniel 12 Mart 2020 Hunnic Peoples in Central and South Asia Sources for their Origin and History Ingilizce Barkhuis s 362 ISBN 978 94 93194 01 4 2003 Early Medieval Indian Society A Study in Feudalisation Ingilizce Orient Blackswan s 130 ISBN 978 81 250 2523 8 Allchin Raymond 3 Haziran 2019 Archaeology of Afghanistan From Earliest Times to the Timurid Period New Edition Ingilizce Edinburgh University Press ISBN 978 1 4744 5047 8 MACDOWALL DAVID W 1968 The Shahis of Kabul and Gandhara The Numismatic Chronicle Cilt 8 ss 192 194 ISSN 0078 2696 JSTOR 42666553 Kossak Steven Lerner Martin 1994 The Arts of South and Southeast Asia The Metropolitan Museum of Art Bulletin 51 4 ss 35 37 doi 10 2307 3269200 JSTOR 3269200 Meister Michael W 26 Temmuz 2010 Temples of the Indus Studies in the Hindu Architecture of Ancient Pakistan Ingilizce BRILL ISBN 978 90 04 19011 5 Kim Hyun Jin 19 Kasim 2015 The Huns Ingilizce Routledge ISBN 978 1 317 34091 1 Flood Finbarr B 20 Mart 2018 Objects of Translation Material Culture and Medieval Hindu Muslim Encounter Ingilizce Princeton University Press ISBN 978 0 691 18074 8 Inaba Minoru 2015 A Venture on the Frontier Alptegin s Conquest of Ghazna and its Sequel Medieval Central Asia and the Persianate World ss 108 128 doi 10 5040 9780755695133 ch 005 ISBN 9780755695133 Inaba Minoru 2017 Across the Hindukush of the ʿAbbasid Period The ʿAbbasid and Carolingian Empires Ingilizce ss 123 150 doi 10 1163 9789004353046 007 ISBN 9789004353046 Giunta Roberta 2006 A Selection of Islamic Coins from the Excavations of Udegram Swat East and West 56 1 3 ss 237 262 ISSN 0012 8376 JSTOR 29757689 Anooshahr Ali October 2018 The Elephant and the Sovereign India circa 1000ce Journal of the Royal Asiatic Society Ingilizce 28 4 ss 615 644 doi 10 1017 S1356186318000093 ISSN 1356 1863 Anooshahr Ali 2005 Utbi and the Ghaznavids at the Foot of the Mountain Iranian Studies 38 2 ss 271 291 doi 10 1080 00210860500096337 ISSN 0021 0862 JSTOR 4311725 Ball Warwick Bordeaux Olivier Dowall David W Mac Sims Williams Nicholas Taddei Maurizio May 2019 From the Kushans to the Shahis Allchin Raymond Ball Warwick Hammond Norman Ed The Archaeology of Afghanistan From Earliest Times to the Timurid Period 2 Ingilizce Edinburgh University Press ISBN 9780748699179