Trabzon İmparatorluğu ya da Tzaniti (Lazistan) Krallığı (Yunanca: Αυτοκρατορία της Τραπεζούντας, bazı kesimler tarafından bilinen adıyla Trabzon "Rum" İmparatorluğu) Orta Çağ'da Doğu Karadeniz'de kurulmuş yerel krallık. Dördüncü Haçlı Seferi sırasında Bizans İmparatorluğu'nun yıkılmasından kısa bir süre önce bağımsızlığını ilan etmiş (Mart/Nisan 1204) ve 257 yıl boyunca "Roma İmparatoru" olarak Karadeniz kıyılarına hükmetmişlerdir.
Trabzon İmparatorluğu | |||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1204-1461 | |||||||||||||||
Portolan haritasıda tasvir edilen çift başlı kartal bayrağı (1385) | |||||||||||||||
1204'te Latin İmparatorluğu'nun kuruluşundan kısa bir süre sonra Trabzon İmparatorluğu. Haritada'da David'in Herakleia Pontike (daha sonra İznik İmparatorluğu tarafından fetih edildi) ve Sinope'nin (daha sonra Anadolu Selçuklu Devleti tarafından fetih edildi) fetihini içeren kısa sürmüş seferleri gösterilmiştir. | |||||||||||||||
Tür |
| ||||||||||||||
Başkent | Trabzon | ||||||||||||||
Resmî dil(ler) | Pontus Rumcası | ||||||||||||||
Yaygın dil(ler) | |||||||||||||||
Resmî din | Rum Ortodoks Kilisesi | ||||||||||||||
Hükûmet | Monarşi | ||||||||||||||
Hükümdar | |||||||||||||||
| |||||||||||||||
Tarihçe | |||||||||||||||
| |||||||||||||||
|
Etimoloji
Genelde Trabzon İmparatorluğu olarak bilinen devletin sık kullanılan 3 ismi vardır:
- İmparatorluk Trabzon merkezli olduğu için Orta Çağ'da ünlü olan başkentinin adıyla yani "Trabzon İmparatorluğu" olarak adlandırılmıştır.
- Bizans tarihçisi Yeoryos Pahimeris tarafından "Laz Sınır Devleti" olarak anılan ülke topraklarının yöneticileri de "Laz Kralları" olarak anılmışlardır. Selçuklu Hanedanı tarafından Tzanika/Canik Kralı olarak adlandırılan Trabzon İmparatorları, Tarihçi İbni Bibi tarafından "Tzaniti Kralları" olarak tanımlanmışlardır.
Caniti/Tzaniti: Tzan (Laz ulusal ismi) + iti (Lazca'da ülke, toprak belirten son ek) yani Lazistan Krallığı anlamına gelmektedir.
- Devlet kurucu Komninos Hanedanı'nın adından dolayı "Komnenos İmparatorluğu" olarak da anılmıştır.
Bazı kesimler tarafından Trabzon İmparatorluğu'na Trabzon "Rum" İmparatorluğu yakıştırması yapılmışsa da gerçekte ne imparatorluk kayıtlarında ne de diğer çağdaş kayıtlarda böyle bir adlandırma olmayıp bu söylem 20. yüzyılda siyasi amaçlar için kullanıldığı düşünülebilir.
Coğrafya
Trabzon İmparatorluğu sınırları en geniş olduğu zamanda batıda Karadeniz Ereğli'sinden doğuda Fasis'e doğru uzanan yaklaşık 1000'kmlik sahil şeridine yayılıyordu. Karadeniz'in kuzeyinde günümüzde Rusya dahilinde bulunan Kırım'daki Kherson ve Kerç toprakları da Trabzon kontrolündeydi.
İmparatorluk toprakları geniş çaplı tarıma müsaade etmeyen dağlık bir yapıya sahipti. Fakat transit ticarette önemli bir konumda bulunan topraklar tarıma elverişli olmasa da dağlık ve ormanlık arazisinden dolayı savunma açısından avantajlıydı.
Bölgesel değişiklikler
Trabzon İmparatorluğu, genellikle katıldığı muharebelerde etkisiz olsa da tamamen savunmacı bir dış politika izlemekteydi. Bu bağlamda Bizans'ın Geç Dönemine benzemektedir. Başlangıçta oldukça geniş topraklara sahip olan Trabzon İmparatorluğun şehirlerini ve kasabalarını, dağlara sızabilen örgütlü Türkmenler işgal etmiştir.
- 1204 - 1211: Konstantinopolis'in düşmesinden sonra Gürcü desteği ile Paflangonya ve Haldia İmparatorluğun kontrolü altına girdi.
- 1212: Herakleia ve Amastris'in İznik İmparatorluğu'na kalıcı kaybı.
- 1214 - 1254: Sinope, Amisos ve Oinaion'nun Rum Sultanlığına geçici olarak kaybedilmesi.
- 1228 - 1230: Amisos ve Oinaion'nun geçici olarak ele geçirilmesi.
- 1243 - 1297: Oinaion'nun geçici olarak ele geçirilmesi.
- 1243 - 1268: Amisos geçici olarak ele geçirildi, 1268'de kalıcı olarak kaybedildi.
- 1254 - 1265: Sinope geçici olarak ele geçirildi, 1265'te kalıcı olarak kaybedildi.
- 1302: Kerasous Savaşı, Türkmenler Kerasous'a saldırdı ve çoğu toprağı ele geçirdi, Oinaion geçici olarak kaybedildi.
- 1347 - 1358: Oinaion'nun geçici kaybı.
- 1386: Limnia'nın kalıcı kaybı.
- 1445: Oinaion'nun kalıcı kaybı.
- 1461: Trapezus ve Kerasous'un düşüşü.
- 1468: Kerasous Adasının düşüşü.
- 1475: Teodoro'nun düşüşü.
- 1478: Haldia'nın düşüşü.
Tarih
Devletin kurucuları olan Komninos Hanedanı, General İsaakios Komninos zamanında Bizans İmparatoru VI. Mihail'e darbe yaparak tahtı ele geçirmiş, 100 yıldan uzun bir süre Bizans İmparatorluğu'nu yönetmişlerdir. Fakat İstanbul'un Haçlılar tarafından işgal edilmesinin ardından Komninos Hanedanı'nın üyeleri Aleksios ile David, halaları Gürcü Kraliçesi Büyük Tamar'ın yardımıyla ata yurtları Karadeniz'e sığınmışlardır. Antik Kolkhis topraklarının doğu uzantısı olan Fasis'e sığınan kardeşler daha sonra Trabzon'a sahip çıkmışlardır.
Kuruluş
I. Aleksios, Gürcülerin desteğiyle 1204 yılının Nisan ayında Trabzon'da imparatorluğunu ilan etmiştir. Trabzon İmparatorluğu'nu kurduğunda 22 yaşında olan I. Aleksios burada kendisini "Roma İmparatoru" olarak tanımlamıştır. Trabzon Ordusu'nun başkomutanı olan Aleksios'in kardeşi David, Laz ve Gürcülerden oluşan ordusuyla Paflagonya'ya saldırmış böylece Karadeniz Ereğlisi ile Sinop arasındaki arazi de Trabzon topraklarına katılmıştır. Trabzon İmparatorluğu'nun batı yönündeki bu genişlemesi başta Bizans'ı, İznik İmparatoru'nu ve Selçuklu Türklerini rahatsız edince yeni savaşlar patlak vermiş Trabzon İmparatorluğu Sinop’un doğusuna geri çekilmek zorunda kalmıştır. Pek çok savaşta Trabzon Ordusu'na kumanda eden David bu savaşlarda henüz 20'li yaşlardayken can vermiştir. Sinop'ta bir ziyafet sırasında Selçuklular tarafından yakalanan ağabeyi Aleksios de, ya Sinop'tan çekilmek ya da ölmek arasında seçim yapmaya mecbur edilmiş, Sinoplular Trabzon'a bağlı kalmak istediklerinden Aleksios ölse bile Trabzon tahtının varisleri olduğunu öne sürerek Selçuklu hakimiyetine girmeye yanaşmamışlarsa da şehir 1214 yılında zorla ele geçirilmiştir. Trabzon İmparatorluğu'nun savunmasını güçlendirip, Trabzon ticaretini zenginleştiren I. Aleksios; 18 yıl hükümdarlık yaptıktan sonra 1222 tarihinde 40 yaşında ölmüştür. Cenazesi Trabzon'daki Eugene Kilisesi'ne (Yeni Cuma Camii) defnedilmiştir.
Yükselme Devri
I. Aleksios'tan sonra tahta geçen I. Andronikos döneminde Selçuklularla şiddetli çarpışmalar yaşanmıştır. Selçuklu Hanedanı Trabzon'u kuşatmış fakat geri çekilmek zorunda kalmışlardır, müstahkem yerlerde kurulan Selçuklu kampları da Maçkalı ve Gümüşhaneli yerliler tarafından baskınlara uğratılmıştır. Trabzon İmparatoru Andronikos bu zaferler onuruna sütunlar diktirmiş ve kendi adına altın sikke bastırmıştır.
Andronikos saltanatını takiben I. İoannis başa geçmiş onu da I. Manuil izlemiştir. Onun saltanatı sırasında 13. yüzyılın ortalarında Moğollardan kaçan Türkmenler Anadolu'ya gelmeye başlamışlardır. I. Manuil'in Moğollarla iyi ilişkiler geliştirmesiyle Trabzon ticari önemini korumaya devam etmiştir. Trabzon Ayasofya Kilisesi onun döneminde inşa edilmiştir. Yine aynı yüzyılda Ceneviz ve Venedikli İtalyanlar Trabzon İmparatorluğu'ndaki ticari faaliyetlerini geliştirmeye başlamışlardır. Trabzon ile Selçuklu arasında sürekli olarak çatışmalara neden olan Sinop, İmparator Georgios tarafından da kuşatılmıştır. Georgios, Bizans karşıtı politikasıyla dikkat çekmiştir. 13. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul'daki Haçlı işgali bazı aşamalardan sonra yerini Paleologos Hanedanı'na bırakmıştır. Böylece işgalden kurtulan Bizans İmparatorluğu tahtına VIII. Mihail oturmuş kendisinin yeni Roma İmparatoru olduğunu Trabzon'dakilerin ise Laz Kralları oldukları beyanında bulunmuştur. Böylece Laz Kralı olarak nitelediği II. İoannis'i İstanbul'a davet eden VIII. Mihail, Trabzon İmparatoru'nu, kızı Eudokia ile evlendirmiştir. Ardından I. Manuil ile ikinci karısı Gürcü Prensesi Rusudan'ın kızı Teodora bir darbeyle Trabzon tahtına oturarak imparatoriçe olmuşsa da daha sonra II. İoannis tekrar tahta geçmiştir. Tüm bu karışıklıklar arasında da Türkmenler Gümüşhane'nin kuzeybatısına saldırmışlardır.
Trabzon İmparatorluğu en parlak dönemini II. Aleksios döneminde yaşamıştır. Onun döneminde Giresun'a sızmaya çalışan Türkmenler bu bölgelerden çıkarılmışlardır. Ceneviz etkisini de kırmaya çalışan Aleksios, Venediklilerle anlaşmalar yaparak ticaretin Ceneviz tekeline girmesini engellemeye çalışmıştır. İmparatorluğun savunmasını da arttırarak gece-gündüz devriye gezecek güvenlik kuvvetleri oluşturmuştur. Fakat II. Aleksios döneminde ve gibi köklü aileler de Trabzon İmparatorluğu'nun yönetimine karışmaya başlamışlardır.
İç Savaşlar Dönemi
II. Aleksios'dan sonra tahta çıkan III. Andronikos döneminde ilk kez iç savaş ve Megadük İoannis önderliğinde isyan çıkmıştır. Bunun sebebi Andronikos'un tahta çıkar çıkmaz kardeşlerini öldürtmesidir. Halk bunu hoş karşılamayarak onun soyunu tahttan men etmiş yerine ise Gürcü lider Bekha'nın diğer torunu Basileios'u tahta çıkarılmıştır. Basileios döneminde merkezi otorite iyice zayıflamış Samsonlar, Tzanikhitiler, Kamakheniler gibi yerli aileler kendi topraklarında özerk hareket etmeye başlamışlardır. Basileios, bu hareketlerin önünü alabilmek için Megadük ile oğlu Trabzon Ordusu'nun başkomutanı Tzamba'ya suikast düzenletmiştir. Basileios'un yerel lordları öldürmesiyle gerginleşen ortama halkın hoş bakmadığı başka durumlar da eklenince bir Güneş tutulmasında halk imparatora başkaldırmıştır. Daha sonra Basileios'u zehirleyen ilk eşi Trabzon tahtına oturmuştur. Fakat o da Basileus'un kendisini bırakarak evlendiği ikinci eşi İrini'yi ülkeden kovunca tekrar iç savaş çıkmıştır. Karadenizli Komninosların haricinde birinin, kendilerinden olmayan bu Konstantinopolisli Kraliçenin tahtta oturmasından rahatsız olan yerlilerden Sebastian Tzanikhiti ve diğer yerli kabileler Hagios Eugenius Manastırı'nı ele geçirmişlerdir. Daha sonra Konstantinopolis'dan gönderilen kuvvetler bu isyanı bastırıp ele başlarını idam ettirseler de Laz Lordlarından Anakutlu'nun torunu II. Aleksios'un kızı Anna, yerli askerlerin yardımıyla Trabzon tahtını ele geçirmiş, Kraliçeyi de Konstantinopolis'e geri göndermiştir. Anna'nın tahta geçmesi yerlilerin güçlenmesi Yunanların bölgedeki etkinliğini kaybetmesi demekti. Bu yüzden Konstantinopolis, hemen Trabzon tahtına geçmesi için -ve Bizans taraftarı olması için- Mihail'i desteklemek üzere 3 gemi asker göndermiştir. Yunanlar tarafından törenlerle yeni hükümdar ilan edilen Mihail'in hakimiyetine başta sessiz kalınır gibi görünse de hemen sabahına sarayı basan Lazlar, Mihail'i yaka paça dışarı atmış gemilerle gelen Bizanslıları da öldürmüşlerdir. Fakat daha sonra Ceneviz gemileriyle Trabzon'a gelen III. İoannis, İmparatoriçe Anna'yı boğdurarak başa geçmiştir.
Trabzon İmparatorluğu 1340'larda büyük bir veba salgınıyla sarsılmıştır. Ardından İtalyanlar Giresun'u yağmalamışlardır. Bu olaylar üzerine Türkmenler de büyük bir orduyla gelerek imparatorluğu ele geçirmeye çalışmışlarsa da çok ciddi kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kalmışlardır.III. Aleksios iç çatışmalara bir son vermeyi amaçlamış ve bunu büyük ölçüde başarmıştır. Onun döneminde İoannis Tzanikhiti'nin, Gümüşhane'deki Tzantzak/Canca Kalesi’ni ele geçirmesi gibi küçük anlaşmazlıklar da yaşanmıştır.
Gerileme Dönemi ve Çöküş
Tüm iç karışıklıklar, veba salgını, depremler, İtalyan ve Türkmenlerle girilen çatışmalar Trabzon İmparatorluğu'nu zayıf düşürmüş ve Panaret'in Kronik'inde "felaket" olarak adlandırılan Gürcistan'ın Timur tarafından işgali gerçekleşmiştir. 15. yüzyıla girerken de Osmanlı Devleti ile Trabzon İmparatorluğu artık sınır komşusu olmuşlardır. Aynı dönemde Türkmenler de Giresun'a girmişlerdir. Trabzon, Osmanlı tarafından ilk kez 1440'larda kuşatılmışsa da alınamamıştır. Yine akabinde Şeyh Cüneyd önderliğindeki Türkmenler, Trabzon'u kuşatmışlarsa da geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Son olarak Fatih Sultan Mehmed 1461 yılında 140.000 kişilik ordusuyla gelerek yaklaşık bir aylık bir direnişten sonra şehri teslim almıştır.
Osmanlı Dönemi
Trabzon, Osmanlı fethinden sonra da aşağı yukarı eski yönetim alanına göre eyalete çevrilmiş bu eyalete de Trabzon Eyaleti adı verilmiştir. 1800'lerde de daha çok kültür ve ekonomik yapısına göre yeniden organize edilen topraklar Canik(Samsun), Gümüşhane(Canca), Lazistan(Caneti) ve Merkez (Trabzon) sancakları olmak üzere 4 büyük idari bölümden oluşan Trabzon Vilayeti'ne dönüştürülmüştür. Böylece Trabzon İmparatorluğu'nun kuruluşundan cumhuriyetin ilanına dek varlığını koruyan idari yapıyla Trabzon şehri yüzlerce yıl boyunca Samsun, Ordu, Giresun, Gümüşhane, Rize, Artvin, Batum gibi illerin merkezi statüsünde olmuştur.
Toplum
İmparatorluk halkı öteden beri Ksenofon, Arrianus ve Prokopius gibi Antik Çağ'ın ünlü yazarları tarafından da aktarıldığı üzere antik Kolkhis Krallığı'na dek uzanan Tzanik kökenden gelmektedir. Trabzon İmparatorluğu'nda nüfusun büyük çoğunluğunu da kadim zamanlardan beri bölgede ikamet eden Kafkas kökenli Tzanlar (Lazlar) oluşturmaktadır. Bu durum imparatorlukla çağdaş tarihçilerin belgelerine de yansımış ve Trabzon İmparatorluğu "Tzaniti (Lazistan) Krallığı" olarak anılmıştır. Aynı durum Bizans İmparatorluğu'nun kendisi tarafından da onaylanmış ve Trabzon İmparatoru "Laz Hükümdarı" olarak tanımlanmıştır. Yine Tzanika/Canik (Samsun, Ordu, Giresun), Tzantzak/Canca (Gümüşhane), Tzaneti/Caneti (Rize, Artvin) gibi yer adlarında da Tzan izleri görülmektedir.
Rum kelime anlamı itibarıyla "Romalı" demek olup çoğunlukla Bizans vatandaşlarını tanımlamaktadır. MÖ 1. yüzyılda Roma İmparatorluğu ile mücadeleye girişen Karadenizliler aynı yüzyılın ortasında yarım milyonun üzerinde insanın ölümüyle sonuçlanan savaşlar sonucunda 1300 yıl sürecek Roma hakimiyetine girmişlerdir. Roma bölgeyi ele geçirse de takip eden yüzyıllarda bölgede hakimiyetini tam olarak sağlayamamış 6. yüzyıla kadar çarpışmalar ara ara devam etmiş, Roma en elit lejyonlarından "Güneş Tanrısı'nın kulları" anlamına gelen "Apollinaris" adlı lejyonunu Doğu Karadeniz'de mevzilendirmiştir. I. Theodosius döneminde -halk arasında büyük bir kitleye yayılmasından da ötürü- Hristiyanlığı resmi din olarak kabul eden Roma, MS 4. yüzyılın sonunda Doğu ve Batı Roma İmparatorluğu olarak ikiye ayrılınca Doğu Karadeniz toprakları Bizans hakimiyetinde kalmıştır. Doğu Karadeniz'de tam bir Roma hakimiyeti sağlamak isteyen I. Justinianus, General Tzittas komutasında bir ordu hazırlayarak Tzan kabilelerinin üzerine göndermiştir. Tzanlar parça parça kabileler halinde ve kralsız yaşadıklarından birleşerek büyük bir güç oluşturamamış bu yüzden Bizans bölgede hakimiyetini kurmuştur. Ancak zaten önceden kimlik bakımından çatışan Tzanlar ile Romalılar bu kez inanç bakımından da karşı karşıya geleceklerinden Bizans'nın bölgeye Hristiyanlığı aşılamaya başlaması bölgede Rumlaşma (Romalılaşma) sürecini başlatmıştır. Fakat halk Roma (Rum) vatandaşlığına asimile olsa bile "Tzan/Laz" gibi isimleriyle kendi kimliğini tanımlamaya devam etmiştir.
Trabzon İmparatorluğu halkını tasvir eden bazı İtalyan gezginler ve Arap yazarlar bu halkın fertlerinin dış görünüşleri bakımından çok güzel olduklarını belirtmişlerdir. Tarihçiler de imparatorların dış güzelliklerini Kafkas kökenlerine borçlu olduklarını belirtmişlerdir.
Trabzon İmparatorluğu toplumu gelenekçi ve feodal bir yapıya sahiptir. Yeni gelen din ile anadil değişse de ulus yapısının çok da değişmediği göze çarpmaktadır. Zira bağımsızlıklarına düşkün olan Tzan aile önderleri ve kabile şefleri bazen Trabzon İmparatorluğu'na bağlı hareket etseler de bazen de başlarına buyruk hareket etmişler hatta Trabzon Sarayı'nın idaresine karışmışlardır. (Bu ulusal yapı binlerce yıl boyunca böyle süregelmiş ve yabancılara karşı güçlü bir birliğin oluşturulmasına engel olmuştur.) İçlerinden en etkilileri "Büyük Düka" unvanına sahip yerel liderler ve ordu komutanları; "John(Yahya)", "Michael(Mihail)", "David(Davud)" gibi Hristiyan isimlerine sahip olsalar da "Tzanikhiti, Kabaziti, Kamakheni.." gibi yerli soyadları alarak kimliklerini koruma uğruna sergiledikleri duruşlarını sürdürmeye devam etmişlerdir. Bu halkın savaşçılığını konu alan bazı tarihi kayıtlarda da yine İtalyanlar ve Araplar; savaş alanında sayıca az olsalar bile Trabzon İmparatorluğu halkının korkusuz, avının kaçmasına izin vermeyen ürkütücü aslanlar gibi savaştıklarını aktarmışlardır.
Din
6. yüzyıla kadar Güneş merkezli Tzan inanışının hakim olduğu Doğu Karadeniz toprakları 6. yüzyılda Bizans hakimiyetiyle Hristiyanlığa geçmeye başlamıştır.
Tzan inanışı
Kökleri Kolkhis Krallığı'na ve daha öncesine uzanan yerli Tzan inanışı Güneş merkezlidir. Antik dünyada Güneş'in Doğu Karadeniz topraklarından yükselmeye başladığına, Tzanların başına geçen kralın da Güneş'in oğlu olduğuna inanılmıştır. İnanç bu yönleriyle ünlü Altın Post Efsanesi'ne yansımıştır. Bu inançta aynı zamanda ağaçlar ve kuşlar da kutsaldır. Roma İmparatorluğu Karadenizlilerin bu inancını bildiğinden yörenin savaşçı halkına karşı kurnaz bir hamle yaparak "Apollinaris: Güneş Tanrısı'nın sadık kulları" adlı lejyonunu Tzantzak'ta (Gümüşhane) mevzilendirmiştir.
Tzan inanışının 6. yüzyıldan itibaren yavaş yavaş terk edildiği bilinse de tam olarak ne zaman geri plana düştüğü bilinmemektedir. Ancak bazı yerlerde geç dönemlere dek gizli gizli bu inançların sürdürüldüğü tarihi kayıtlara yansımıştır. Karadeniz'de Germak'oçi, Karakoncoloz adıyla bilinen efsanevi korkunç yaratıklar ve suyla ilgili (bazen ıslatılma, yıkanma bazen de sudan kaçınma) gelenekler bu antik inanışın günümüze kalan izleridir.
Hristiyanlık
Tzan toplulukları ilk kez Lazika Krallığı döneminde 6. yüzyılda resmi olarak, eski dinlerinden Hristiyanlığa geçmeye başlamışlardır. Aynı yüzyılda tüm Doğu Karadeniz'de yürütülen faaliyetler yerli kabileleri pagan inançlarından Hristiyanlığa döndürmeye yöneliktir. Bizans bu politikasına yönelik bölgede pek çok kale ve kilise inşa ettirmiştir. Tzanların eski inançlarına ve izole yaşantılarına dönmelerini engellemek uğruna yol açtırmak için de ormanları kestirmeye başlamıştır. Böylece bölgede Hristiyanlık yayılmaya başlamış ve bunun bir neticesi olarak 600 yıl sonra Ortodoks Hristiyan karakterli, yerel Trabzon İmparatorluğu kurulmuştur. Bahsi geçtiği üzere halk Slavlar, Yunanlar ve Gürcüler gibi Ortodoks Hristiyanlık mezhebine mensuptu. Hristiyanlığın Ortodoks mezhebinin merkezi İstanbul'daki Romalıların (Rum) Ortodoks Patrikhanesi olduğu için de bu mezhebe bağlı topraklar "Rum toprakları" olarak anılmıştır. Mihailoviç gibi tarihçilerin de Gürcistan'ı dahi "Rum ülkesi" olarak anmasının ve çoğunluğunu Slav kökenli etnik unsurların oluşturduğu Balkan topraklarının da "Rumeli" olarak adlandırılmasının sebebi budur. Bu adlandırmanın sebebi bahsi geçen yöre insanlarının çoğunun Ortodoks Hristiyanlık mezhebine bağlı ve önemli kesiminin Bizans hakimiyetinde olmasından kaynaklanmaktaydı. Yüzlerce yıllık bu Roma etkisi öylesine özdeşleşmişti ki Türklerin Anadolu'da kurduğu Anadolu Selçuklu Devleti bile "Rum Selçuklu Devleti" olarak da anılmıştır.
Anadolu, Orta Doğu özellikle de Kafkasya'da etkili olan ve saygı duyulan Trabzon İmparatorları, Papa IV. Nicolaus ve Papa XXII. İoannes tarafından Katolik mezhebine katılmaya davet edilseler de imparatorlar bunu reddetmiştir. Fakat Kafkas Piskoposlarının atanması konusunda İstanbul'un dahi yok sayılması dikkat çekicidir. Müslüman hükümdarlarla da evlilik bağı kuran Trabzon İmparatorları bu yüzden bazı Hristiyan çevrelerden tepki görmüşlerdir. 15. yüzyılda Trabzon'un fethiyle Osmanlı İmparatorluğu'na bağlanan halk bu tarihten sonra yavaş yavaş İslam'a girmeye başlamıştır. Tzaniti Antik Kenti Sivas Koyulhisar Güzelyurt köyü Delikçe yaylasında bulunmaktadır. Günümüzde Tzaniti Antik Kentinden geriye yalnızca şekilli taşlar ve taştan taht kalmıştır. Tzaniti Antik Kentinin MÖ 1300'lü yıllarda ibadethane olarak kullanıldığı düşünülmektedir. İlk Tzan'lıların doğal taşlara şekil vererek yaptıkları Tzaniti Baş Tapınağının bazı kalıntıları günümüzde de mevcuttur.
Dil
MS 6. yüzyılda Hristiyanlığın yayılmasıyla Bizans İmparatorluğu'nun resmi dili Latince'den Yunanca'ya çevrilmiş, devlet ve ticaret diline egemen olan Yunanca kilise dili de olunca yeni yayılan dinle birlikte kutsal bir dil konumuna büründürülmüştür. "Tanrı'nın Evi" kabul edilen kiliselerde edilen dualarda Tanrı'ya ulaşılan dil olarak görülen Yunanca bölgede kök salıp yaygınlaşmış, Tzan Dili geri plana düşmüş neticede Yunanca karşısında erimiştir. Halk bu yeni gelen dile "Roma'nın Dili, Roma'ya ait olan dil" anlamına gelen "Romeika" adını vermiştir. Tzan Dili'nden pek çok sözcüğü de alarak yayılan bu yeni dil akademikleşmediği için doğal olarak bozuk bir Yunanca olarak kalmış ve bugün Kafkas gırtlağıyla konuşulan Türkçenin Karadeniz Şivesi gibi benzer bir aksanla Yunancayı konuştukları için yöre halkı, Yunanlar tarafından her zaman "Tsannoi/Lazoi" yani Lazlar olarak tanımlanmışlar böylece şive asıl kökeni belirten bir işaret olarak iki topluluk arasındaki mesafeyi her zaman korumuştur. Bununla birlikte Bizans İmparatorluğu etkisinin daha az görüldüğü doğunun sarp kesimlerinde küçük topluluklar Tzan dilini yaşatmaya devam etmiş neticede bugün Lazca olarak bilinen dil asimilasyondan kurtulup günümüze ulaşmayı başarmıştır.
Siyaset
Komnene Hanedanı üyeleri 100 yıldan uzun bir süre Bizans İmparatorluğu'nu yönettiklerinden tekrar eski mevkilerine kavuşmayı planlayarak oturdukları Trabzon tahtında kendilerini "Tüm Rumların (Romalıların) Hükümdarı" olarak adlandırmışlardır. İstanbul'daki Haçlı işgalinin kalkmasının ardından Bizans tahtına oturan VIII. Mihail döneminde Trabzon İmparatorlarının bu tutumu eleştirilmiş ve Trabzon İmparatoru II. İoannis'in Rumların (Romalıların) İmparatoru falan olmadığı ancak Laz Kralı olduğu belirtilmiştir.
Ortodoks Hristiyan inancı sebebiyle İstanbul'a bağlı olan devlet bu yüzden Bizans ile arasını iyi tutmaya çalışmıştır. Genel olarak Gürcülerle, Megrel (Kuzey Tzan) Lordlarıyla geç dönemlerde de Akkoyunlu Türkmenleriyle iyi ilişkiler geliştirmiş, özellikle Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan, Osmanlı İmparatorluğu'na karşı Trabzon İmparatorluğu'nun yanında yer almıştır. 14. yüzyılda Karadeniz ticaretine atılan İtalyanlarla karşı karşıya gelinmiş ve Trabzon İmparatorları Karadeniz ticaretinin Ceneviz tekeline girmesini engellemek için Venediklilere bazı imtiyazlar tanımışlardır.
Bununla birlikte Trabzon İmparatorluğu'nun en önemli siyasi sorunu iç çatışmalardır. Devlet kendi içinde savaşmaktan yıpranmış bu da yabancı topluluklara toprak kaybedilmesine sebep olmuştur.
Bilim ve Sanat
Trabzon İmparatorluğu dış dünyayla ilişkisini artıran bir devlet olarak tarih sahnesine çıktığında etrafında olup bitenden yararlanarak bilim ve sanatta önemli adımlar atmış, astronomi dalında kayda değer çalışmalarda bulunmuş özellikle tarihi kayıtlarını tutmasıyla kendi geçmişine az çok ışık tutabilmiştir.
Astronomi
Bağımsız olarak yönettikleri tüm devletlerde İran ile her zaman temasta olmuş olan Karadenizliler, Trabzon İmparatorluğu döneminde de İran ile iyi ilişkiler geliştirmiş ve astronomi alanındaki araştırmaları Trabzon'a taşıyarak geliştirmişlerdir. Bu duruma öncülük eden Grigorios Hioniadis, Buhari'den öğrendiği astronomi bilgileriyle döndüğü ülkesinde bir astronomi okulu kurmuştur. Bizans, burada geliştirilerek bir astronomi atlası haline getirilen bilgileri Trabzon'dan öğrenmiş buradan da Avrupa'ya yaymıştır.
Tarihçilik
Trabzon İmparatorluğu'nu kendinden önceki üç güçlü yerel devletten ayıran en önemli özelliği bir Hristiyan krallığı olmasının yanında kendi tarihi kayıtlarını da tutmaya başlamasıdır. Devlet tarihi III. Aleksios'un Başdanışmanı Michael Panaret isimli bir saray tarihçisi tarafından tutulmuştur. İmparator III. Aleks ile pek çok sefere katılan Panaret eserinde, 1426 yılına kadar tahta geçen hükümdarları, yapılan savaşları ve iç karışıklıkları konu almaktadır. Bazı tarihçiler Panaret'in kendinden önceki dönemler hakkında verdiği bilgilerin kronolojik düzenine bakarak Trabzon Sarayı'nda bir devlet arşivi bulunduğunu ve yazarın eserini kaleme alırken bu arşivden faydalandığını öne sürmüşlerdir. "Kronik" olarak adlandırılan bu eser Rusça, Fransızca ve Almanca gibi dillere çevrilerek yayımlanmıştır.
Mozaik-Fresko
Roma İmparatorluğu genelinde rağbet gören bir sanat olan mozaik-fresk sanatı özellikle Hristiyanlık sonrası dini objelerin çizimiyle yaygınlık kazanmış, Trabzon İmparatorluğu genelinde inşa edilen kilise ve manastır gibi yapıların içleri fresklerle bezenmiştir. Islak sıvanın üzerine dini objelerin tasvir edildiği eserlerde İsa, Meryem, Âdem ve Havva, melekler ve azizlerin yanı sıra imparatorların tasvirleri de yer almaktadır.
Ekonomi
Büyük ölçüde ticaret ve bu yolla kazandığı vergilerle ekonomisini güçlendiren devlet geniş çaplı tarım yapmasa da, dünya ticaretinde önemli bir yeri olan fındık ve üzüm yetiştiriciliğinde hatırlı bir üne sahiptir.
Tarım
Trabzon topraklarında Orta Çağ'da Tzanika/Canik adıyla anılan Samsun ili toprakları dışında geniş çaplı tarım yapılabilecek arazi yoktu. İmparatorluk arazisinin büyük bir bölümünü ormanlık alanlar oluşturmaktaydı. Günümüzün büyük tarım alanları da bu ormanlık arazilerin zaman içinde yer yer yok olmasıyla ekilmeye başlanmıştır. Bu yüzden günümüzde de yaygın olduğu üzere geniş çaplı yetiştiriciliği yapılan ürün fındıktır. Trabzon İmparatorluğu'nun en önemli ihraç ürünlerinden biri olan fındığın ihtiyaç fazlası devlet limanlarından ticari gemilere yüklenerek batılılara satılıyordu.
İmparatorluğun 15. yüzyıldaki durumunu anlatan bir Alman da Lazia olarak bahsettiği Giresun'da bol miktarda şaraplık üzüm yetiştirildiğini bildirmiştir. Bunlarla birlikte ülkede geniş çaplı meyve üreticiliği yapıldığı bilinmektedir.
Ticaret
13. yüzyılda tüm Avrasya'da etkisini gösteren Moğol istilası dünya tarihinde pek çok şeyi değiştirmiştir. Merkez olarak İran'ın kuzeyindeki Tebriz'i seçen İlhanlılar, Karadeniz ticaretinin önem kazanmasını sağlamışlardır. Ve o çağda ticaretin önem kazanması öncelikle güvenliğe bağlı olduğundan Trabzon Devleti korunaklı yapısıyla bu ticaret yolu üzerinde kilit noktalardan biri haline gelmiştir.
Tarihi İpek Yolu üzerinde böyle kritik bir öneme sahip bir coğrafi konumu olan Trabzon İmparatorluğu bu avantajıyla Karadeniz ticaretinde önemli bir paya sahip olmuştur. Ticari öneminin artmasıyla İtalyanlara karşı da avantajını iyi koruyan imparatorlar başlarda vergiyi yüksek tutarak büyük bir gelir sağlamış, devlet ihtiyaç fazlası ürünlerini de dışarıya ihraç etmiştir. Bu ürünlerin başlıcaları gümüş, demir, şap, kereste, şarap, kumaş ve fındıktır.
Gümüş ve demir ustalığı kadim zamanlardan beri meşhur olan yöre, zengin ormanlık arazisi sayesinde kereste ihracını da önemli bir gelir kapısı olarak görmüştür. Ayrıca şap maddesini Anadolu'yu Karadenizlilerden aldıktan sonra öğrenen "Batı", Trabzon İmparatorluğu döneminde de Karadeniz'den şap ithal etmeye devam etmiştir.
Denizcilik
Doğu Karadeniz kıyılarında kurulan Kolkhis Krallığı, Pontus Krallığı ve Lazika Krallığı'nda olduğu gibi Trabzon İmparatorluğu da bir deniz devleti olması dolayısıyla imparatorluk ömrü boyunca Doğu Karadeniz sularında devriye gezmek ve ordularını nakletmek için sürekli bir donanma bulundurmuştur. Bu donanmanın komutanı da Büyük Düka unvanını taşıyan soylulardan seçilmiştir. Deniz kuvvetleri komutanlığı görevi Karadenizlilerde çok önemliydi. Çok eski çağlardan beri denizcilikle uğraşan halkın Roma'yla giriştiği mücadelelerde de kilit rolü donanma komutanları hatta korsanlar üstlenmiştir. Karadeniz-Roma savaşlarının sembollerinden biri yine Trabzonlu Laz bir Amiral olan ve "Yenilmez" unvanı taşıyan Aniket'tir. İtalyanlara karşı girişilen mücadelelerde de Büyük Düka John Kabazit ve Tzanikhiti gibi önemli yerel liderler de Karadeniz'de can vermişler ve "Amiral" olarak anılmışlardır.
İmparatorluk donanması çok büyük hantal gemiler yerine orta büyüklükte ve seri bir şekilde manevra yapabilecek gemilerden oluşuyordu. Bu gemi türleri genel olarak griparon ve paraskalmion olarak anılan ve Karadeniz'e has özellikler gösteren gemilerdir. Bununla birlikte Tzanların (Lazların) kendilerine has ve kökleri antik Kolkhis'e dayanan meneksila tipi teknelerinin Osmanlı döneminde çeşitli formlarda gelişerek varlığını sürdürdüğü düşünülürse Trabzon İmparatorluğu tarafından da kullanılması kuvvetle muhtemeldir.
Metalurji
Metal işleme konusunda büyük bir üne sahip olan Karadeniz kabileleri, Antik Çağ'ın en ünlü destanlarından Altın Post Efsanesi'ne ve "Güneş'in özdeşleştirdiği Gümüş'ün diyarından gelenler" olarak anıldıkları "İlyada Destanı"na konu olmuşlardır. Karadeniz kabilelerinin bu yetenekleri Trabzon İmparatorluğu döneminde de devam etmiş, madencilik ülke ekonomisinde önemli bir yer tutmuştur. Fakat imparatorluğun zengin maden yataklarının bulunduğu Torul civarı Türkmenler tarafından ele geçirilince madencilik faaliyetleri sekteye uğramış, imparatorluğa bağlı Torul Lordu'nun Türkmenlere karşı verdiği mücadelelere rağmen büyük ölçüde durmuştur.
Savaş Aletleri
Antik Çağ kaynaklarında genel olarak balta kullandıkları bilinen Karadeniz kabilelerinde Orta Çağ'da kılıç kullanımı yaygınlaşmıştır. Bizans İmparatorluğu hakimiyetinde gerek maden işletmeleri için kullanılan yakacak ihtiyacından dolayı ağaç kesimi yaygınlaşmış, gerekse Bizans'ın asimilasyon politikasından dolayı sistemli bir şekilde ormanlar katledilmiştir. Doğu Karadeniz'deki bu doğa tahribatı dolaylı olarak atlıların daha kolay hareket edebilecekleri araziler meydana getirmiş bu durum da süvari birliklerinin oluşturulmasına ortam hazırlamıştır. Okçu süvari ve mızraklı süvari birliklerinden oluşan Trabzon Ordusu'nu kılıçlı piyade birlikleri tamamlamaktadır.
Nümizmatik
Antik Karadeniz sikkeleriyle karşılaştırıldığında estetik özelliğini kaybettiği göze çarpan Trabzon sikkeleri genel olarak imparatorların siluetleri baz alınarak tasarlanmıştır. Para basımında başta gümüş temel alınsa da I. Andronik döneminde ilk Trabzon altın sikkesi basılmıştır. İlerleyen dönemlerde Gürcistan'da da yayılmaya başlayan Trabzon sikkeleri devletin güçlü ekonomisinin göstergelerinden biri olmuştur.
Mimari
Ev inşasında günümüz Doğu Karadeniz ev mimarisinin öncül formlarının kullanıldığı Trabzon İmparatorluğu döneminde, günümüzde önemli turistik merkezler haline gelen manastırlar, kiliseler ve kaleler inşa edilmiş, var olan yapılar da onarılıp geliştirilerek günümüzdeki görünümünü almıştır. Mimaride genel olarak Gürcü mimarisinden etkilenildiği göze çarpmaktadır.
- Sümela Manastırı
- Trabzon Ayasofya Kilisesi
- Zil Kale
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ İbni Bibi - Selçuklu Kronikleri
- ^ Özhan Öztürk, Pontus - Antikçağ'dan Günümüze Karadeniz'in Etnik ve Siyasi Tarihi, Ankara 2011, s.566.
- ^ A. Hahanov, trc DR. Enver Uzun, Panaret'in Trabzon Tarihi, Trabzon 2004, s. 19
- ^ Kartlis Oxovreba C.I. s. 325.
- ^ Michael Panaret - Kronik 5.
- ^ Michael Panaret - Kronik 6.
- ^ Michael Panaret - Kronik, 10.11.
- ^ A. Hahanov - Panaret'in Trabzon Tarihi, 2004 Trabzon, s. 73.
- ^ Ksenofon - Anabasis IV.VIII.22, V.III.2.
- ^ Arrianus - Karadeniz Seyahati
- ^ a b Prokopius - Jüstinyen Döneminde Yapılar
- ^ A.Bryer, Trabzon İmparatorluğu'nda Gemicilik, s.167.
- ^ Ahmet Mican Zehiroğlu - Prokopius'un Trabzon Seyahati
- ^ a b Ed. M. Quatremere, "Mesalek Alabsar fi Memalek Alamsar", Voyages des yeux dans les royaumes des differentes contrees, Notices et extraits des manuscrits de la bibliotheque du roi et autres bibliotheques, XIII (1), (1838) s. 379-80.
- ^ A. Hahanov - Panaret'in Trabzon Tarihi, Trabzon 2004, s. 22.
- ^ Bardavelije 1957, 11,12.
- ^ Özhan Öztürk, Pontus-Antikçağ'dan Günümüze Karadeniz'in Etnik ve Siyasi Tarihi, s. 581.
- ^ Alexander Kazhdan, (Ed.) (1991). "The Oxford Dictionary of Byzantium". The Oxford Dictionary of Byzantium (İngilizce). Oxford ve New York: Oxford University Press. s. 1746. ISBN .
- ^ Murat Keçiş, Trabzon İmparatorluğu tarihçisi Michael Panaret ve Eseri, Karadeniz İncelemeleri Dergisi s. 38.
- ^ Ahmet Hikmet Köse, Tarihi ve Mitolojik Verilerin Işığında Orta ve Doğu Karadeniz Uygarlığının Madencilik Faaliyetleri, Kasım 1991, s. 81.
- ^ N. Iorga, Notes et extraits pour servir a l'histoire des Croisades au XVe siecle, III (Paris-Bucarest, 1899-1916) s. 259.
- ^ Murat Keçiş, Trabzon İmparatorluğu'nun Kuruluşunda Çevreyle olan ilişkileri, s. 150.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Trabzon Imparatorlugu ya da Tzaniti Lazistan Kralligi Yunanca Aytokratoria ths Trapezoyntas bazi kesimler tarafindan bilinen adiyla Trabzon Rum Imparatorlugu Orta Cag da Dogu Karadeniz de kurulmus yerel krallik Dorduncu Hacli Seferi sirasinda Bizans Imparatorlugu nun yikilmasindan kisa bir sure once bagimsizligini ilan etmis Mart Nisan 1204 ve 257 yil boyunca Roma Imparatoru olarak Karadeniz kiyilarina hukmetmislerdir Trabzon Imparatorlugu1204 1461Portolan haritasida tasvir edilen cift basli kartal bayragi 1385 1204 te Latin Imparatorlugu nun kurulusundan kisa bir sure sonra Trabzon Imparatorlugu Haritada da David in Herakleia Pontike daha sonra Iznik Imparatorlugu tarafindan fetih edildi ve Sinope nin daha sonra Anadolu Selcuklu Devleti tarafindan fetih edildi fetihini iceren kisa surmus seferleri gosterilmistir TurBizans Imparatorlugu nun halefi Gurcistan Kralligi nin bagimli devleti 1204 1227 Mogol Imparatorlugu nun Vasali 1243 1336 BaskentTrabzonResmi dil ler Pontus RumcasiYaygin dil ler Lazca Bati Ermenicesi Eski Anadolu Turkcesi Liguryaca LatinceResmi dinRum Ortodoks KilisesiHukumetMonarsiHukumdar 1204 1222I Aleksios 1238 1263I Manuil 1280 1297II Ioannis 1349 1390III Aleksios 1459 1461DavidTarihce Kurulusu1204 Konstantinopolis Kusatmasi 1204 12 Nisan 1204 Mogol Imparatorlugu na boyun egme1243 Sinope nin kalici kaybi1265 II Ioannis in Imparatorluk iddialarindan vazgecmesi1282 Ic Savaslar1340 1349 Trabzon un Fethi15 Agustos 1461Onculler ArdillarBizans Imparatorlugu Osmanli ImparatorluguCeneviz CumhuriyetiTheodoro PrensligiEtimolojiGenelde Trabzon Imparatorlugu olarak bilinen devletin sik kullanilan 3 ismi vardir Imparatorluk Trabzon merkezli oldugu icin Orta Cag da unlu olan baskentinin adiyla yani Trabzon Imparatorlugu olarak adlandirilmistir Bizans tarihcisi Yeoryos Pahimeris tarafindan Laz Sinir Devleti olarak anilan ulke topraklarinin yoneticileri de Laz Krallari olarak anilmislardir Selcuklu Hanedani tarafindan Tzanika Canik Krali olarak adlandirilan Trabzon Imparatorlari Tarihci Ibni Bibi tarafindan Tzaniti Krallari olarak tanimlanmislardir Caniti Tzaniti Tzan Laz ulusal ismi iti Lazca da ulke toprak belirten son ek yani Lazistan Kralligi anlamina gelmektedir Devlet kurucu Komninos Hanedani nin adindan dolayi Komnenos Imparatorlugu olarak da anilmistir Bazi kesimler tarafindan Trabzon Imparatorlugu na Trabzon Rum Imparatorlugu yakistirmasi yapilmissa da gercekte ne imparatorluk kayitlarinda ne de diger cagdas kayitlarda boyle bir adlandirma olmayip bu soylem 20 yuzyilda siyasi amaclar icin kullanildigi dusunulebilir CografyaTrabzon Imparatorlugu sinirlari en genis oldugu zamanda batida Karadeniz Eregli sinden doguda Fasis e dogru uzanan yaklasik 1000 kmlik sahil seridine yayiliyordu Karadeniz in kuzeyinde gunumuzde Rusya dahilinde bulunan Kirim daki Kherson ve Kerc topraklari da Trabzon kontrolundeydi Imparatorluk topraklari genis capli tarima musaade etmeyen daglik bir yapiya sahipti Fakat transit ticarette onemli bir konumda bulunan topraklar tarima elverisli olmasa da daglik ve ormanlik arazisinden dolayi savunma acisindan avantajliydi Bolgesel degisiklikler Trabzon Imparatorlugu genellikle katildigi muharebelerde etkisiz olsa da tamamen savunmaci bir dis politika izlemekteydi Bu baglamda Bizans in Gec Donemine benzemektedir Baslangicta oldukca genis topraklara sahip olan Trabzon Imparatorlugun sehirlerini ve kasabalarini daglara sizabilen orgutlu Turkmenler isgal etmistir 1204 1211 Konstantinopolis in dusmesinden sonra Gurcu destegi ile Paflangonya ve Haldia Imparatorlugun kontrolu altina girdi 1212 Herakleia ve Amastris in Iznik Imparatorlugu na kalici kaybi 1214 1254 Sinope Amisos ve Oinaion nun Rum Sultanligina gecici olarak kaybedilmesi 1228 1230 Amisos ve Oinaion nun gecici olarak ele gecirilmesi 1243 1297 Oinaion nun gecici olarak ele gecirilmesi 1243 1268 Amisos gecici olarak ele gecirildi 1268 de kalici olarak kaybedildi 1254 1265 Sinope gecici olarak ele gecirildi 1265 te kalici olarak kaybedildi 1302 Kerasous Savasi Turkmenler Kerasous a saldirdi ve cogu topragi ele gecirdi Oinaion gecici olarak kaybedildi 1347 1358 Oinaion nun gecici kaybi 1386 Limnia nin kalici kaybi 1445 Oinaion nun kalici kaybi 1461 Trapezus ve Kerasous un dususu 1468 Kerasous Adasinin dususu 1475 Teodoro nun dususu 1478 Haldia nin dususu TarihDevletin kuruculari olan Komninos Hanedani General Isaakios Komninos zamaninda Bizans Imparatoru VI Mihail e darbe yaparak tahti ele gecirmis 100 yildan uzun bir sure Bizans Imparatorlugu nu yonetmislerdir Fakat Istanbul un Haclilar tarafindan isgal edilmesinin ardindan Komninos Hanedani nin uyeleri Aleksios ile David halalari Gurcu Kralicesi Buyuk Tamar in yardimiyla ata yurtlari Karadeniz e siginmislardir Antik Kolkhis topraklarinin dogu uzantisi olan Fasis e siginan kardesler daha sonra Trabzon a sahip cikmislardir Kurulus I Aleksios Gurculerin destegiyle 1204 yilinin Nisan ayinda Trabzon da imparatorlugunu ilan etmistir Trabzon Imparatorlugu nu kurdugunda 22 yasinda olan I Aleksios burada kendisini Roma Imparatoru olarak tanimlamistir Trabzon Ordusu nun baskomutani olan Aleksios in kardesi David Laz ve Gurculerden olusan ordusuyla Paflagonya ya saldirmis boylece Karadeniz Ereglisi ile Sinop arasindaki arazi de Trabzon topraklarina katilmistir Trabzon Imparatorlugu nun bati yonundeki bu genislemesi basta Bizans i Iznik Imparatoru nu ve Selcuklu Turklerini rahatsiz edince yeni savaslar patlak vermis Trabzon Imparatorlugu Sinop un dogusuna geri cekilmek zorunda kalmistir Pek cok savasta Trabzon Ordusu na kumanda eden David bu savaslarda henuz 20 li yaslardayken can vermistir Sinop ta bir ziyafet sirasinda Selcuklular tarafindan yakalanan agabeyi Aleksios de ya Sinop tan cekilmek ya da olmek arasinda secim yapmaya mecbur edilmis Sinoplular Trabzon a bagli kalmak istediklerinden Aleksios olse bile Trabzon tahtinin varisleri oldugunu one surerek Selcuklu hakimiyetine girmeye yanasmamislarsa da sehir 1214 yilinda zorla ele gecirilmistir Trabzon Imparatorlugu nun savunmasini guclendirip Trabzon ticaretini zenginlestiren I Aleksios 18 yil hukumdarlik yaptiktan sonra 1222 tarihinde 40 yasinda olmustur Cenazesi Trabzon daki Eugene Kilisesi ne Yeni Cuma Camii defnedilmistir Yukselme Devri I Aleksios tan sonra tahta gecen I Andronikos doneminde Selcuklularla siddetli carpismalar yasanmistir Selcuklu Hanedani Trabzon u kusatmis fakat geri cekilmek zorunda kalmislardir mustahkem yerlerde kurulan Selcuklu kamplari da Mackali ve Gumushaneli yerliler tarafindan baskinlara ugratilmistir Trabzon Imparatoru Andronikos bu zaferler onuruna sutunlar diktirmis ve kendi adina altin sikke bastirmistir Trabzon Imparatorlugunun ilk donemlerinde kullandigi bayrak Andronikos saltanatini takiben I Ioannis basa gecmis onu da I Manuil izlemistir Onun saltanati sirasinda 13 yuzyilin ortalarinda Mogollardan kacan Turkmenler Anadolu ya gelmeye baslamislardir I Manuil in Mogollarla iyi iliskiler gelistirmesiyle Trabzon ticari onemini korumaya devam etmistir Trabzon Ayasofya Kilisesi onun doneminde insa edilmistir Yine ayni yuzyilda Ceneviz ve Venedikli Italyanlar Trabzon Imparatorlugu ndaki ticari faaliyetlerini gelistirmeye baslamislardir Trabzon ile Selcuklu arasinda surekli olarak catismalara neden olan Sinop Imparator Georgios tarafindan da kusatilmistir Georgios Bizans karsiti politikasiyla dikkat cekmistir 13 yuzyilin ikinci yarisinda Istanbul daki Hacli isgali bazi asamalardan sonra yerini Paleologos Hanedani na birakmistir Boylece isgalden kurtulan Bizans Imparatorlugu tahtina VIII Mihail oturmus kendisinin yeni Roma Imparatoru oldugunu Trabzon dakilerin ise Laz Krallari olduklari beyaninda bulunmustur Boylece Laz Krali olarak niteledigi II Ioannis i Istanbul a davet eden VIII Mihail Trabzon Imparatoru nu kizi Eudokia ile evlendirmistir Ardindan I Manuil ile ikinci karisi Gurcu Prensesi Rusudan in kizi Teodora bir darbeyle Trabzon tahtina oturarak imparatorice olmussa da daha sonra II Ioannis tekrar tahta gecmistir Tum bu karisikliklar arasinda da Turkmenler Gumushane nin kuzeybatisina saldirmislardir Trabzon surlari Trabzon Imparatorlugu en parlak donemini II Aleksios doneminde yasamistir Onun doneminde Giresun a sizmaya calisan Turkmenler bu bolgelerden cikarilmislardir Ceneviz etkisini de kirmaya calisan Aleksios Venediklilerle anlasmalar yaparak ticaretin Ceneviz tekeline girmesini engellemeye calismistir Imparatorlugun savunmasini da arttirarak gece gunduz devriye gezecek guvenlik kuvvetleri olusturmustur Fakat II Aleksios doneminde ve gibi koklu aileler de Trabzon Imparatorlugu nun yonetimine karismaya baslamislardir Ic Savaslar Donemi 1265 yilinda Trabzon Imparatorlugu II Aleksios dan sonra tahta cikan III Andronikos doneminde ilk kez ic savas ve Megaduk Ioannis onderliginde isyan cikmistir Bunun sebebi Andronikos un tahta cikar cikmaz kardeslerini oldurtmesidir Halk bunu hos karsilamayarak onun soyunu tahttan men etmis yerine ise Gurcu lider Bekha nin diger torunu Basileios u tahta cikarilmistir Basileios doneminde merkezi otorite iyice zayiflamis Samsonlar Tzanikhitiler Kamakheniler gibi yerli aileler kendi topraklarinda ozerk hareket etmeye baslamislardir Basileios bu hareketlerin onunu alabilmek icin Megaduk ile oglu Trabzon Ordusu nun baskomutani Tzamba ya suikast duzenletmistir Basileios un yerel lordlari oldurmesiyle gerginlesen ortama halkin hos bakmadigi baska durumlar da eklenince bir Gunes tutulmasinda halk imparatora baskaldirmistir Daha sonra Basileios u zehirleyen ilk esi Trabzon tahtina oturmustur Fakat o da Basileus un kendisini birakarak evlendigi ikinci esi Irini yi ulkeden kovunca tekrar ic savas cikmistir Karadenizli Komninoslarin haricinde birinin kendilerinden olmayan bu Konstantinopolisli Kralicenin tahtta oturmasindan rahatsiz olan yerlilerden Sebastian Tzanikhiti ve diger yerli kabileler Hagios Eugenius Manastiri ni ele gecirmislerdir Daha sonra Konstantinopolis dan gonderilen kuvvetler bu isyani bastirip ele baslarini idam ettirseler de Laz Lordlarindan Anakutlu nun torunu II Aleksios un kizi Anna yerli askerlerin yardimiyla Trabzon tahtini ele gecirmis Kraliceyi de Konstantinopolis e geri gondermistir Anna nin tahta gecmesi yerlilerin guclenmesi Yunanlarin bolgedeki etkinligini kaybetmesi demekti Bu yuzden Konstantinopolis hemen Trabzon tahtina gecmesi icin ve Bizans taraftari olmasi icin Mihail i desteklemek uzere 3 gemi asker gondermistir Yunanlar tarafindan torenlerle yeni hukumdar ilan edilen Mihail in hakimiyetine basta sessiz kalinir gibi gorunse de hemen sabahina sarayi basan Lazlar Mihail i yaka paca disari atmis gemilerle gelen Bizanslilari da oldurmuslerdir Fakat daha sonra Ceneviz gemileriyle Trabzon a gelen III Ioannis Imparatorice Anna yi bogdurarak basa gecmistir 1300 lerde Trabzon Imparatorlugu ve etrafindaki ulkeler Trabzon Imparatorlugu 1340 larda buyuk bir veba salginiyla sarsilmistir Ardindan Italyanlar Giresun u yagmalamislardir Bu olaylar uzerine Turkmenler de buyuk bir orduyla gelerek imparatorlugu ele gecirmeye calismislarsa da cok ciddi kayiplar vererek geri cekilmek zorunda kalmislardir III Aleksios ic catismalara bir son vermeyi amaclamis ve bunu buyuk olcude basarmistir Onun doneminde Ioannis Tzanikhiti nin Gumushane deki Tzantzak Canca Kalesi ni ele gecirmesi gibi kucuk anlasmazliklar da yasanmistir 1400 lu yillarda Trabzon ImparatorluguGerileme Donemi ve Cokus Tum ic karisikliklar veba salgini depremler Italyan ve Turkmenlerle girilen catismalar Trabzon Imparatorlugu nu zayif dusurmus ve Panaret in Kronik inde felaket olarak adlandirilan Gurcistan in Timur tarafindan isgali gerceklesmistir 15 yuzyila girerken de Osmanli Devleti ile Trabzon Imparatorlugu artik sinir komsusu olmuslardir Ayni donemde Turkmenler de Giresun a girmislerdir Trabzon Osmanli tarafindan ilk kez 1440 larda kusatilmissa da alinamamistir Yine akabinde Seyh Cuneyd onderligindeki Turkmenler Trabzon u kusatmislarsa da geri cekilmek zorunda kalmislardir Son olarak Fatih Sultan Mehmed 1461 yilinda 140 000 kisilik ordusuyla gelerek yaklasik bir aylik bir direnisten sonra sehri teslim almistir Osmanli Donemi Trabzon Vilayeti Trabzon Osmanli fethinden sonra da asagi yukari eski yonetim alanina gore eyalete cevrilmis bu eyalete de Trabzon Eyaleti adi verilmistir 1800 lerde de daha cok kultur ve ekonomik yapisina gore yeniden organize edilen topraklar Canik Samsun Gumushane Canca Lazistan Caneti ve Merkez Trabzon sancaklari olmak uzere 4 buyuk idari bolumden olusan Trabzon Vilayeti ne donusturulmustur Boylece Trabzon Imparatorlugu nun kurulusundan cumhuriyetin ilanina dek varligini koruyan idari yapiyla Trabzon sehri yuzlerce yil boyunca Samsun Ordu Giresun Gumushane Rize Artvin Batum gibi illerin merkezi statusunde olmustur ToplumImparatorluk halki oteden beri Ksenofon Arrianus ve Prokopius gibi Antik Cag in unlu yazarlari tarafindan da aktarildigi uzere antik Kolkhis Kralligi na dek uzanan Tzanik kokenden gelmektedir Trabzon Imparatorlugu nda nufusun buyuk cogunlugunu da kadim zamanlardan beri bolgede ikamet eden Kafkas kokenli Tzanlar Lazlar olusturmaktadir Bu durum imparatorlukla cagdas tarihcilerin belgelerine de yansimis ve Trabzon Imparatorlugu Tzaniti Lazistan Kralligi olarak anilmistir Ayni durum Bizans Imparatorlugu nun kendisi tarafindan da onaylanmis ve Trabzon Imparatoru Laz Hukumdari olarak tanimlanmistir Yine Tzanika Canik Samsun Ordu Giresun Tzantzak Canca Gumushane Tzaneti Caneti Rize Artvin gibi yer adlarinda da Tzan izleri gorulmektedir Antik Cag Tzan Kralligi Kolkhis Rum kelime anlami itibariyla Romali demek olup cogunlukla Bizans vatandaslarini tanimlamaktadir MO 1 yuzyilda Roma Imparatorlugu ile mucadeleye girisen Karadenizliler ayni yuzyilin ortasinda yarim milyonun uzerinde insanin olumuyle sonuclanan savaslar sonucunda 1300 yil surecek Roma hakimiyetine girmislerdir Roma bolgeyi ele gecirse de takip eden yuzyillarda bolgede hakimiyetini tam olarak saglayamamis 6 yuzyila kadar carpismalar ara ara devam etmis Roma en elit lejyonlarindan Gunes Tanrisi nin kullari anlamina gelen Apollinaris adli lejyonunu Dogu Karadeniz de mevzilendirmistir I Theodosius doneminde halk arasinda buyuk bir kitleye yayilmasindan da oturu Hristiyanligi resmi din olarak kabul eden Roma MS 4 yuzyilin sonunda Dogu ve Bati Roma Imparatorlugu olarak ikiye ayrilinca Dogu Karadeniz topraklari Bizans hakimiyetinde kalmistir Dogu Karadeniz de tam bir Roma hakimiyeti saglamak isteyen I Justinianus General Tzittas komutasinda bir ordu hazirlayarak Tzan kabilelerinin uzerine gondermistir Tzanlar parca parca kabileler halinde ve kralsiz yasadiklarindan birleserek buyuk bir guc olusturamamis bu yuzden Bizans bolgede hakimiyetini kurmustur Ancak zaten onceden kimlik bakimindan catisan Tzanlar ile Romalilar bu kez inanc bakimindan da karsi karsiya geleceklerinden Bizans nin bolgeye Hristiyanligi asilamaya baslamasi bolgede Rumlasma Romalilasma surecini baslatmistir Fakat halk Roma Rum vatandasligina asimile olsa bile Tzan Laz gibi isimleriyle kendi kimligini tanimlamaya devam etmistir Trabzon Imparatorlugu halkini tasvir eden bazi Italyan gezginler ve Arap yazarlar bu halkin fertlerinin dis gorunusleri bakimindan cok guzel olduklarini belirtmislerdir Tarihciler de imparatorlarin dis guzelliklerini Kafkas kokenlerine borclu olduklarini belirtmislerdir Trabzon Imparatorlugu toplumu gelenekci ve feodal bir yapiya sahiptir Yeni gelen din ile anadil degisse de ulus yapisinin cok da degismedigi goze carpmaktadir Zira bagimsizliklarina duskun olan Tzan aile onderleri ve kabile sefleri bazen Trabzon Imparatorlugu na bagli hareket etseler de bazen de baslarina buyruk hareket etmisler hatta Trabzon Sarayi nin idaresine karismislardir Bu ulusal yapi binlerce yil boyunca boyle suregelmis ve yabancilara karsi guclu bir birligin olusturulmasina engel olmustur Iclerinden en etkilileri Buyuk Duka unvanina sahip yerel liderler ve ordu komutanlari John Yahya Michael Mihail David Davud gibi Hristiyan isimlerine sahip olsalar da Tzanikhiti Kabaziti Kamakheni gibi yerli soyadlari alarak kimliklerini koruma ugruna sergiledikleri duruslarini surdurmeye devam etmislerdir Bu halkin savasciligini konu alan bazi tarihi kayitlarda da yine Italyanlar ve Araplar savas alaninda sayica az olsalar bile Trabzon Imparatorlugu halkinin korkusuz avinin kacmasina izin vermeyen urkutucu aslanlar gibi savastiklarini aktarmislardir Din6 yuzyila kadar Gunes merkezli Tzan inanisinin hakim oldugu Dogu Karadeniz topraklari 6 yuzyilda Bizans hakimiyetiyle Hristiyanliga gecmeye baslamistir Tzan inanisi Kokleri Kolkhis Kralligi na ve daha oncesine uzanan yerli Tzan inanisi Gunes merkezlidir Antik dunyada Gunes in Dogu Karadeniz topraklarindan yukselmeye basladigina Tzanlarin basina gecen kralin da Gunes in oglu olduguna inanilmistir Inanc bu yonleriyle unlu Altin Post Efsanesi ne yansimistir Bu inancta ayni zamanda agaclar ve kuslar da kutsaldir Roma Imparatorlugu Karadenizlilerin bu inancini bildiginden yorenin savasci halkina karsi kurnaz bir hamle yaparak Apollinaris Gunes Tanrisi nin sadik kullari adli lejyonunu Tzantzak ta Gumushane mevzilendirmistir Tzan inanisinin 6 yuzyildan itibaren yavas yavas terk edildigi bilinse de tam olarak ne zaman geri plana dustugu bilinmemektedir Ancak bazi yerlerde gec donemlere dek gizli gizli bu inanclarin surduruldugu tarihi kayitlara yansimistir Karadeniz de Germak oci Karakoncoloz adiyla bilinen efsanevi korkunc yaratiklar ve suyla ilgili bazen islatilma yikanma bazen de sudan kacinma gelenekler bu antik inanisin gunumuze kalan izleridir Hristiyanlik Tzan topluluklari ilk kez Lazika Kralligi doneminde 6 yuzyilda resmi olarak eski dinlerinden Hristiyanliga gecmeye baslamislardir Ayni yuzyilda tum Dogu Karadeniz de yurutulen faaliyetler yerli kabileleri pagan inanclarindan Hristiyanliga dondurmeye yoneliktir Bizans bu politikasina yonelik bolgede pek cok kale ve kilise insa ettirmistir Tzanlarin eski inanclarina ve izole yasantilarina donmelerini engellemek ugruna yol actirmak icin de ormanlari kestirmeye baslamistir Boylece bolgede Hristiyanlik yayilmaya baslamis ve bunun bir neticesi olarak 600 yil sonra Ortodoks Hristiyan karakterli yerel Trabzon Imparatorlugu kurulmustur Bahsi gectigi uzere halk Slavlar Yunanlar ve Gurculer gibi Ortodoks Hristiyanlik mezhebine mensuptu Hristiyanligin Ortodoks mezhebinin merkezi Istanbul daki Romalilarin Rum Ortodoks Patrikhanesi oldugu icin de bu mezhebe bagli topraklar Rum topraklari olarak anilmistir Mihailovic gibi tarihcilerin de Gurcistan i dahi Rum ulkesi olarak anmasinin ve cogunlugunu Slav kokenli etnik unsurlarin olusturdugu Balkan topraklarinin da Rumeli olarak adlandirilmasinin sebebi budur Bu adlandirmanin sebebi bahsi gecen yore insanlarinin cogunun Ortodoks Hristiyanlik mezhebine bagli ve onemli kesiminin Bizans hakimiyetinde olmasindan kaynaklanmaktaydi Yuzlerce yillik bu Roma etkisi oylesine ozdeslesmisti ki Turklerin Anadolu da kurdugu Anadolu Selcuklu Devleti bile Rum Selcuklu Devleti olarak da anilmistir Anadolu Orta Dogu ozellikle de Kafkasya da etkili olan ve saygi duyulan Trabzon Imparatorlari Papa IV Nicolaus ve Papa XXII Ioannes tarafindan Katolik mezhebine katilmaya davet edilseler de imparatorlar bunu reddetmistir Fakat Kafkas Piskoposlarinin atanmasi konusunda Istanbul un dahi yok sayilmasi dikkat cekicidir Musluman hukumdarlarla da evlilik bagi kuran Trabzon Imparatorlari bu yuzden bazi Hristiyan cevrelerden tepki gormuslerdir 15 yuzyilda Trabzon un fethiyle Osmanli Imparatorlugu na baglanan halk bu tarihten sonra yavas yavas Islam a girmeye baslamistir Tzaniti Antik Kenti Sivas Koyulhisar Guzelyurt koyu Delikce yaylasinda bulunmaktadir Gunumuzde Tzaniti Antik Kentinden geriye yalnizca sekilli taslar ve tastan taht kalmistir Tzaniti Antik Kentinin MO 1300 lu yillarda ibadethane olarak kullanildigi dusunulmektedir Ilk Tzan lilarin dogal taslara sekil vererek yaptiklari Tzaniti Bas Tapinaginin bazi kalintilari gunumuzde de mevcuttur DilMS 6 yuzyilda Hristiyanligin yayilmasiyla Bizans Imparatorlugu nun resmi dili Latince den Yunanca ya cevrilmis devlet ve ticaret diline egemen olan Yunanca kilise dili de olunca yeni yayilan dinle birlikte kutsal bir dil konumuna burundurulmustur Tanri nin Evi kabul edilen kiliselerde edilen dualarda Tanri ya ulasilan dil olarak gorulen Yunanca bolgede kok salip yayginlasmis Tzan Dili geri plana dusmus neticede Yunanca karsisinda erimistir Halk bu yeni gelen dile Roma nin Dili Roma ya ait olan dil anlamina gelen Romeika adini vermistir Tzan Dili nden pek cok sozcugu de alarak yayilan bu yeni dil akademiklesmedigi icin dogal olarak bozuk bir Yunanca olarak kalmis ve bugun Kafkas girtlagiyla konusulan Turkcenin Karadeniz Sivesi gibi benzer bir aksanla Yunancayi konustuklari icin yore halki Yunanlar tarafindan her zaman Tsannoi Lazoi yani Lazlar olarak tanimlanmislar boylece sive asil kokeni belirten bir isaret olarak iki topluluk arasindaki mesafeyi her zaman korumustur Bununla birlikte Bizans Imparatorlugu etkisinin daha az goruldugu dogunun sarp kesimlerinde kucuk topluluklar Tzan dilini yasatmaya devam etmis neticede bugun Lazca olarak bilinen dil asimilasyondan kurtulup gunumuze ulasmayi basarmistir SiyasetKomnene Hanedani uyeleri 100 yildan uzun bir sure Bizans Imparatorlugu nu yonettiklerinden tekrar eski mevkilerine kavusmayi planlayarak oturduklari Trabzon tahtinda kendilerini Tum Rumlarin Romalilarin Hukumdari olarak adlandirmislardir Istanbul daki Hacli isgalinin kalkmasinin ardindan Bizans tahtina oturan VIII Mihail doneminde Trabzon Imparatorlarinin bu tutumu elestirilmis ve Trabzon Imparatoru II Ioannis in Rumlarin Romalilarin Imparatoru falan olmadigi ancak Laz Krali oldugu belirtilmistir Ortodoks Hristiyan inanci sebebiyle Istanbul a bagli olan devlet bu yuzden Bizans ile arasini iyi tutmaya calismistir Genel olarak Gurculerle Megrel Kuzey Tzan Lordlariyla gec donemlerde de Akkoyunlu Turkmenleriyle iyi iliskiler gelistirmis ozellikle Akkoyunlu Hukumdari Uzun Hasan Osmanli Imparatorlugu na karsi Trabzon Imparatorlugu nun yaninda yer almistir 14 yuzyilda Karadeniz ticaretine atilan Italyanlarla karsi karsiya gelinmis ve Trabzon Imparatorlari Karadeniz ticaretinin Ceneviz tekeline girmesini engellemek icin Venediklilere bazi imtiyazlar tanimislardir Bununla birlikte Trabzon Imparatorlugu nun en onemli siyasi sorunu ic catismalardir Devlet kendi icinde savasmaktan yipranmis bu da yabanci topluluklara toprak kaybedilmesine sebep olmustur Bilim ve SanatTrabzon Imparatorlugu dis dunyayla iliskisini artiran bir devlet olarak tarih sahnesine ciktiginda etrafinda olup bitenden yararlanarak bilim ve sanatta onemli adimlar atmis astronomi dalinda kayda deger calismalarda bulunmus ozellikle tarihi kayitlarini tutmasiyla kendi gecmisine az cok isik tutabilmistir Astronomi Bagimsiz olarak yonettikleri tum devletlerde Iran ile her zaman temasta olmus olan Karadenizliler Trabzon Imparatorlugu doneminde de Iran ile iyi iliskiler gelistirmis ve astronomi alanindaki arastirmalari Trabzon a tasiyarak gelistirmislerdir Bu duruma onculuk eden Grigorios Hioniadis Buhari den ogrendigi astronomi bilgileriyle dondugu ulkesinde bir astronomi okulu kurmustur Bizans burada gelistirilerek bir astronomi atlasi haline getirilen bilgileri Trabzon dan ogrenmis buradan da Avrupa ya yaymistir Tarihcilik Trabzon Imparatorlugu nu kendinden onceki uc guclu yerel devletten ayiran en onemli ozelligi bir Hristiyan kralligi olmasinin yaninda kendi tarihi kayitlarini da tutmaya baslamasidir Devlet tarihi III Aleksios un Basdanismani Michael Panaret isimli bir saray tarihcisi tarafindan tutulmustur Imparator III Aleks ile pek cok sefere katilan Panaret eserinde 1426 yilina kadar tahta gecen hukumdarlari yapilan savaslari ve ic karisikliklari konu almaktadir Bazi tarihciler Panaret in kendinden onceki donemler hakkinda verdigi bilgilerin kronolojik duzenine bakarak Trabzon Sarayi nda bir devlet arsivi bulundugunu ve yazarin eserini kaleme alirken bu arsivden faydalandigini one surmuslerdir Kronik olarak adlandirilan bu eser Rusca Fransizca ve Almanca gibi dillere cevrilerek yayimlanmistir Mozaik Fresko Trabzon Ayasofya Kilisesi nden bir fresk Roma Imparatorlugu genelinde ragbet goren bir sanat olan mozaik fresk sanati ozellikle Hristiyanlik sonrasi dini objelerin cizimiyle yayginlik kazanmis Trabzon Imparatorlugu genelinde insa edilen kilise ve manastir gibi yapilarin icleri fresklerle bezenmistir Islak sivanin uzerine dini objelerin tasvir edildigi eserlerde Isa Meryem Adem ve Havva melekler ve azizlerin yani sira imparatorlarin tasvirleri de yer almaktadir EkonomiBuyuk olcude ticaret ve bu yolla kazandigi vergilerle ekonomisini guclendiren devlet genis capli tarim yapmasa da dunya ticaretinde onemli bir yeri olan findik ve uzum yetistiriciliginde hatirli bir une sahiptir Tarim Trabzon topraklarinda Orta Cag da Tzanika Canik adiyla anilan Samsun ili topraklari disinda genis capli tarim yapilabilecek arazi yoktu Imparatorluk arazisinin buyuk bir bolumunu ormanlik alanlar olusturmaktaydi Gunumuzun buyuk tarim alanlari da bu ormanlik arazilerin zaman icinde yer yer yok olmasiyla ekilmeye baslanmistir Bu yuzden gunumuzde de yaygin oldugu uzere genis capli yetistiriciligi yapilan urun findiktir Trabzon Imparatorlugu nun en onemli ihrac urunlerinden biri olan findigin ihtiyac fazlasi devlet limanlarindan ticari gemilere yuklenerek batililara satiliyordu Imparatorlugun 15 yuzyildaki durumunu anlatan bir Alman da Lazia olarak bahsettigi Giresun da bol miktarda saraplik uzum yetistirildigini bildirmistir Bunlarla birlikte ulkede genis capli meyve ureticiligi yapildigi bilinmektedir Ticaret 13 yuzyilda tum Avrasya da etkisini gosteren Mogol istilasi dunya tarihinde pek cok seyi degistirmistir Merkez olarak Iran in kuzeyindeki Tebriz i secen Ilhanlilar Karadeniz ticaretinin onem kazanmasini saglamislardir Ve o cagda ticaretin onem kazanmasi oncelikle guvenlige bagli oldugundan Trabzon Devleti korunakli yapisiyla bu ticaret yolu uzerinde kilit noktalardan biri haline gelmistir Tarihi Ipek Yolu uzerinde boyle kritik bir oneme sahip bir cografi konumu olan Trabzon Imparatorlugu bu avantajiyla Karadeniz ticaretinde onemli bir paya sahip olmustur Ticari oneminin artmasiyla Italyanlara karsi da avantajini iyi koruyan imparatorlar baslarda vergiyi yuksek tutarak buyuk bir gelir saglamis devlet ihtiyac fazlasi urunlerini de disariya ihrac etmistir Bu urunlerin baslicalari gumus demir sap kereste sarap kumas ve findiktir Gumus ve demir ustaligi kadim zamanlardan beri meshur olan yore zengin ormanlik arazisi sayesinde kereste ihracini da onemli bir gelir kapisi olarak gormustur Ayrica sap maddesini Anadolu yu Karadenizlilerden aldiktan sonra ogrenen Bati Trabzon Imparatorlugu doneminde de Karadeniz den sap ithal etmeye devam etmistir Denizcilik Dogu Karadeniz kiyilarinda kurulan Kolkhis Kralligi Pontus Kralligi ve Lazika Kralligi nda oldugu gibi Trabzon Imparatorlugu da bir deniz devleti olmasi dolayisiyla imparatorluk omru boyunca Dogu Karadeniz sularinda devriye gezmek ve ordularini nakletmek icin surekli bir donanma bulundurmustur Bu donanmanin komutani da Buyuk Duka unvanini tasiyan soylulardan secilmistir Deniz kuvvetleri komutanligi gorevi Karadenizlilerde cok onemliydi Cok eski caglardan beri denizcilikle ugrasan halkin Roma yla giristigi mucadelelerde de kilit rolu donanma komutanlari hatta korsanlar ustlenmistir Karadeniz Roma savaslarinin sembollerinden biri yine Trabzonlu Laz bir Amiral olan ve Yenilmez unvani tasiyan Aniket tir Italyanlara karsi girisilen mucadelelerde de Buyuk Duka John Kabazit ve Tzanikhiti gibi onemli yerel liderler de Karadeniz de can vermisler ve Amiral olarak anilmislardir Imparatorluk donanmasi cok buyuk hantal gemiler yerine orta buyuklukte ve seri bir sekilde manevra yapabilecek gemilerden olusuyordu Bu gemi turleri genel olarak griparon ve paraskalmion olarak anilan ve Karadeniz e has ozellikler gosteren gemilerdir Bununla birlikte Tzanlarin Lazlarin kendilerine has ve kokleri antik Kolkhis e dayanan meneksila tipi teknelerinin Osmanli doneminde cesitli formlarda geliserek varligini surdurdugu dusunulurse Trabzon Imparatorlugu tarafindan da kullanilmasi kuvvetle muhtemeldir Metalurji Metal isleme konusunda buyuk bir une sahip olan Karadeniz kabileleri Antik Cag in en unlu destanlarindan Altin Post Efsanesi ne ve Gunes in ozdeslestirdigi Gumus un diyarindan gelenler olarak anildiklari Ilyada Destani na konu olmuslardir Karadeniz kabilelerinin bu yetenekleri Trabzon Imparatorlugu doneminde de devam etmis madencilik ulke ekonomisinde onemli bir yer tutmustur Fakat imparatorlugun zengin maden yataklarinin bulundugu Torul civari Turkmenler tarafindan ele gecirilince madencilik faaliyetleri sekteye ugramis imparatorluga bagli Torul Lordu nun Turkmenlere karsi verdigi mucadelelere ragmen buyuk olcude durmustur Savas Aletleri Antik Cag kaynaklarinda genel olarak balta kullandiklari bilinen Karadeniz kabilelerinde Orta Cag da kilic kullanimi yayginlasmistir Bizans Imparatorlugu hakimiyetinde gerek maden isletmeleri icin kullanilan yakacak ihtiyacindan dolayi agac kesimi yayginlasmis gerekse Bizans in asimilasyon politikasindan dolayi sistemli bir sekilde ormanlar katledilmistir Dogu Karadeniz deki bu doga tahribati dolayli olarak atlilarin daha kolay hareket edebilecekleri araziler meydana getirmis bu durum da suvari birliklerinin olusturulmasina ortam hazirlamistir Okcu suvari ve mizrakli suvari birliklerinden olusan Trabzon Ordusu nu kilicli piyade birlikleri tamamlamaktadir Numizmatik Antik Karadeniz sikkeleriyle karsilastirildiginda estetik ozelligini kaybettigi goze carpan Trabzon sikkeleri genel olarak imparatorlarin siluetleri baz alinarak tasarlanmistir Para basiminda basta gumus temel alinsa da I Andronik doneminde ilk Trabzon altin sikkesi basilmistir Ilerleyen donemlerde Gurcistan da da yayilmaya baslayan Trabzon sikkeleri devletin guclu ekonomisinin gostergelerinden biri olmustur MimariEv insasinda gunumuz Dogu Karadeniz ev mimarisinin oncul formlarinin kullanildigi Trabzon Imparatorlugu doneminde gunumuzde onemli turistik merkezler haline gelen manastirlar kiliseler ve kaleler insa edilmis var olan yapilar da onarilip gelistirilerek gunumuzdeki gorunumunu almistir Mimaride genel olarak Gurcu mimarisinden etkilenildigi goze carpmaktadir Sumela Manastiri Trabzon Ayasofya Kilisesi Zil KaleAyrica bakinizKaradeniz Rumlari Kolhis Trabzon hukumdarlari listesiKaynakca Ibni Bibi Selcuklu Kronikleri Ozhan Ozturk Pontus Antikcag dan Gunumuze Karadeniz in Etnik ve Siyasi Tarihi Ankara 2011 s 566 A Hahanov trc DR Enver Uzun Panaret in Trabzon Tarihi Trabzon 2004 s 19 Kartlis Oxovreba C I s 325 Michael Panaret Kronik 5 Michael Panaret Kronik 6 Michael Panaret Kronik 10 11 A Hahanov Panaret in Trabzon Tarihi 2004 Trabzon s 73 Ksenofon Anabasis IV VIII 22 V III 2 Arrianus Karadeniz Seyahati a b Prokopius Justinyen Doneminde Yapilar A Bryer Trabzon Imparatorlugu nda Gemicilik s 167 Ahmet Mican Zehiroglu Prokopius un Trabzon Seyahati a b Ed M Quatremere Mesalek Alabsar fi Memalek Alamsar Voyages des yeux dans les royaumes des differentes contrees Notices et extraits des manuscrits de la bibliotheque du roi et autres bibliotheques XIII 1 1838 s 379 80 A Hahanov Panaret in Trabzon Tarihi Trabzon 2004 s 22 Bardavelije 1957 11 12 Ozhan Ozturk Pontus Antikcag dan Gunumuze Karadeniz in Etnik ve Siyasi Tarihi s 581 Alexander Kazhdan Ed 1991 The Oxford Dictionary of Byzantium The Oxford Dictionary of Byzantium Ingilizce Oxford ve New York Oxford University Press s 1746 ISBN 0 19 504652 8 Murat Kecis Trabzon Imparatorlugu tarihcisi Michael Panaret ve Eseri Karadeniz Incelemeleri Dergisi s 38 Ahmet Hikmet Kose Tarihi ve Mitolojik Verilerin Isiginda Orta ve Dogu Karadeniz Uygarliginin Madencilik Faaliyetleri Kasim 1991 s 81 N Iorga Notes et extraits pour servir a l histoire des Croisades au XVe siecle III Paris Bucarest 1899 1916 s 259 Murat Kecis Trabzon Imparatorlugu nun Kurulusunda Cevreyle olan iliskileri s 150