İkinci Haçlı seferi, 1147-1149 yılları arasında gerçekleşen Haçlı Seferleridir.
İkinci Haçlı seferi | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Haçlı Seferleri ve Reconquista | |||||||||
| |||||||||
Taraflar | |||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||
Kudüs kraliçesi Melisende Sicilya kralı II. Rugerro | Doğu cephesi: Batı cephesi: Wends and allies: | ||||||||
Güçler | |||||||||
Almanlar: 20.000 Fransızlar:15,000 | Bilinmiyor |
Musul Atabeyi I. İmâdüddin Zengî'nin 1144 yılında Urfa'yı ele geçirerek bir Haçlı devleti olan Urfa Kontluğu'na son vermesi üzerine Haçlılar Avrupa'dan yardım istediler. Almanya İmparatoru III. Konrad ve Fransa Kralı VII. Louis, ordularının başına geçerek İkinci Haçlı Seferi'ni başlattılar ve Anadolu'ya girdiler.
Ancak, Anadolu Selçuklu sultanı I. Rükneddin Mesud ve Halep Atabeyi Nûreddin Mahmud Zengî başta olmak üzere her yerde Türk ordularının direnci ile karşılaştılar. Sonuçta çok küçük bir birlik ile Kudüs'e ulaştılar. Birinci Haçlı seferi sırasında kurulmuş bir Haçlı devleti olan Kudüs Krallığı'ndaki Hristiyanlarla birleşerek Suriye'yi ele geçirmek istediler. Bu girişim başarılı olamayınca ülkelerine döndüler. İkinci Haçlı seferi ilkinin aksine Haçlılar açısından tam bir başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
Urfa Kontluğu mücadeleleri ve Selçuklular'ın eline geçmesi
Birinci Haçlı Seferi ve onu takip eden 1101 yılı seferleri Yakın Doğu'da 3 Haçlı devletinin kurulması ile sonuçlanmıştı: Kudüs Krallığı, Antakya Prensliği ve Urfa Kontluğu. 1104'te bir dördüncü Haçlı devleti Trablus Kontluğu bunlara eklendi.
Bunlardan Urfa Kontluğu en düşük Frank Hristiyan nüfuslu idi; Haçlı devletlerinin en zayıf olanıydı ve etrafta bulunan Türk beylikleri ve devletleri Artuklular, Danişmendliler ve Anadolu Selçukluları tarafından devamlı tehdit altında idi. Mayıs 1104'te Mardin'deki Türk emiri Artuklu Sökmen Bey ile Musul Emiri Jekermiş orduları ile Kudüs Kralı I. Baudouin'in kuzeni olan ve o zaman Urfa Kontu olmuş bulunan (sonra Kudüs Kralı olacak) Baudouin Bourglu komutasındaki Urfa Kontluğu güçleri arasında yapılan Harran Muharebesi sonucunda Hristiyanlar büyük bir mağlubiyete uğratıldı. Urfa Kontu (ve sonradan Kudüs Kralı olacak) Baudouin Bourglu ve (gelecekte Urfa Kontu olacak) Joselin de Courtenay esir düştüler.
Bundan biraz sonra Antakya Prensi Godfrey Boemondo ve kuzeni Tancred bir kervana hücum ettiler ve bu kervana dahil olan Çökürmüş'ün bir gözdesini ele geçirdiler. Musul Emiri Çökürmüş bu gözde cariyeyi ya para karşılığı ya da Baudouin Bourg'lu ve Joselin ile takas ile geri almak teklif etti. Antakya Prensi para almayı tercih edip Urfa Kontu'nu esir kalmasına razı oldu. Onlar esirken Tancred Urfa'yı eline geçirdi ve Çökürmüş ile anlaşarak Baudouin Bourglu'nun yine esir kalmasını sağladı.
Fakat 1107'de Musul'da yapılan bir darbe ile Çökürmüş öldürüldü ve yerine Musul emiri olarak Cavlı adlı bir Türk geçti. Cavlı, Baudouin Bourglu'yu serbest bıraktı ve onunla karşılıklı askeri yardım için bir anlaşma yaptı. Baudouin Bourglu Antakya'ya gidip orada Tancred ile görüşüp Urfa'nın kendisine teslimini istedi. Tancerd çok misafirperver davranmakla beraber Urfa'yı bırakmaya razı olmadı. Tancerd ve Baudouin Bourglu'nun askerleri arasında bazı çarpışmalar yapıldı; ama yine de birbirleri ile görüşmeye devam ettiler. Sonunda Antakya Patriğinin başkanlığında papazlardan oluşan bir komisyon kuruldu. Bu arada Antakya Prensi Boemondo'da da yeğeni Tancred'e Urfa'yı bırakmasını tavsiye etmişti. Antakya Patriği ve komisyonu Baudouin Bourg'lu lehinde karar verdi ve Tancred Urfa'yı bırakmak zorunda kaldı. Baudouin Bourg'lu tekrar Urfa'da Urfa Kontu olarak hükümdarlığa başladı. Baudouin Bourg'lu kendini serbest bırakan ve müttefiklik anlaşması imzaladığı Musul Emiri Cavlı'nın isteklerine yerine getirerek ülkesindeki Müslüman esirleri serbest bıraktı ve bu esirlere ve İslam dinine açıkça hakarette bulunan bazı Hristiyan papazları da idam ettirdi.
Serbest bırakılan Baudouin Bourglu ve Joselin de Courtnay 1122'de Müslümanlarla ikinci bir muharebeden sonra ikinci defa yine esir düştüler.
1125'te ise yapılan Azez Muharebesi'ni kazanan I. Joselin Urfa Kontluğu'nu yeniden kurdu ve Urfa Kontu I. Joselin unvanını aldı. Ama 1131'de Urfa Kontu olan I. Joselin bir başka muharebede ölü düştü.
Buna karşılık Selçuklu Musul Atabeyi olan I. İmâdüddin Zengî 1128'de Halepi eline geçirdi. Halep, Musul ve Şam Selçuklu emirleri arasında bir mücadele odağı idi. Bundan sonra I. İmâdüddin Zengî gözünü Şam üzerine dikti. Ayni zamanda Kudüs Kralı olan II. Baudouin (Baudouin Bourglu) Şam'ı eline geçirmek istemekteydi.
1129'da II. Baudouin Şam önünde Zengi güçlerine yenildi. Şam Emiri naibi olan Muinüddin Üner, I. İmâdüddin Zengî aleyhine Haçlı Kudüs Kralı Foulques'tan yardım istedi ve I. İmâdüddin Zengî 1139'da ve 1140'ta Şam'i kuşattı.
I. Joselin yerine Urfa Kontu olan oğlu II. Joselin kendine müttefik aramaya başladı. Bizans İmparatoru II. İoannis ile bir ittifaka girdi. Fakat 1143 yılında hem Bizans İmparatoru hem de Kudüs Kralı Foulques öldüler.
Ayni yıl II. Joselin, hem Haçlı Antakya Prensi ve hem de Haçlı Trablus Kontu ile mücadeleye girişti. Böylece Urfa Kontluğu hiç müttefiksiz kaldı.
Papa III. Eugenius'un fermanı
Urfa'nın düşmesi haberi Avrupa'ya Kudüs'ten dönen Hristiyan hacılar tarafından 1145 başlarında erişti ve sonradan Antakya Prensliği, Kudüs Krallığı ve Kilikya Ermeni Krallığı elçileri de Papa III. Eugenius'a bu haberi resmen ulaştırdılar. Papa III. Eugenius bir şehirli isyanı ile Roma'dan atılmıştı ve Viterbo'ya yerleşmişti. Jabala Başpiskoposu Hugh bu haberi ve Papa III. Eugenius'a verdi. Hugh Papa'ya eğer yeni bir Haçlı Seferi yapılırsa Yakın Doğu'da kurulu Haçlı devletlerinin üzerinde bulunan Türk tehdidini ortadan kalkacağını kabul ettirdi. Papa 1 Aralık'ta Quantum praedecessores adında bir ferman yayınladı ve bu fermanla Hristiyanları İkinci Haçlı Seferi'ne katılmaya çağırdı.
Bu yeni Haçlı Seferi'nin bir öncekinden daha iyi organize edileceği ve tek merkezden kontrol edileceği de açıklandı. Bu plana göre Haçlı ordusu Papa tarafından kabul edilmiş papaz ve vaizler tarafından toplanacaklar; bu Haçlı ordusu Avrupa'nın en güçlü kralları tarafından komuta edilecek ve Haçlı ordusunun takip edeceği güzergâh kesin olarak önceden planlanacaktı. Bu papa fermanına soylular ve halkın ilk reaksiyonu Haçlı idarecilerinin beklediğinden çok daha fena oldu ve bu fermanın biraz değiştirilmiş bir ikinci versiyonunun Avrupa kiliselerinde tekrar yayınlanması kararlaştırıldı.
Fransa Kralı VII. Louis, Papa'ya daha hiç danışmadan, Kudüs'e gitmek için kardeşi Filip'e verdiği bir yemine uymak istemekteydi ve bu yemine göre Kudüs'e gitmeyi planlamaktaydı. Fakat bunun bir barışçıl hac mı yoksa bir askeri sefer şeklinde mi olacağı kararlaştırılmamıştı. Birçok Fransız soylusu ve yüksek papazlar VII. Louis'in Kudüs'e gitmesine aleyhtardılar. Louis, ünlü Clairvaux Manastırının başkeşişi olan Clairvauxlu Bernard'a danıştı. Bernard bu danışma haberlerini Papa'ya iletti. Papa bu habere çok memnun oldu. Bu sırada Papa'nın fermanı VII. Louis'nin dikkatine sunuldu ve 1 Mart 1146'da bu ferman tekrar yayınlandı. Papa, Bernard de Clairvaux'u Fransa'da bu haberi yayarak Haçlı asker toplamaya memur papaz olarak atadı.
Clairvaux manastırı başkeşişi Bernard
Papa, Clairvauxlu Bernard'ı İkinci Haçlı Seferi'ne katılma hakkında vaazlar vermekle memur etti. Aynı zamanda Birinci Haçlı Seferi için Papa II. Urbanos'un yaptığı gibi Haçlı Seferi'ne katılanlara günahlarının daha ölmeden önce çıkartıldığına ait bir "Endüljans Belge"'si verilmesine izin verdiğini ilan etti. 1146'da şehrinde bir geleneksel meclis (parlamento) toplandı ve 31 Mart'ta Bernard, bu meclis toplantısında bir vaaz verdi. Bu toplantıda bulunan Fransa Kralı VII. Louis, karısı kraliçe Akitanya düşesi Eleanor ve prensler ve asiller bu sefere katılmaya ant içmek için Bernard'ın ayaklarına kapandılar ve Haçlı Seferi'ne katılan her kişi gibi elbiseleri üzerine takılacak kumaştan kırmızı istavrozlar bu seremoni içinde kendilerine bir şeref işareti gibi takdim edildi. Fransa'da devam eden II. Haçlı Seferi'ne asker alma kampanyasındaki bazı katedral vaazlarına Papa III. Eugenius şahsen iştirak etti.
Bundan sonra Bernard de Clairvaux bu Haçlı askeri toplama misyonuna devam etmek için Almanya'ya geçti. Almanya'da gittiği her yerde kendinin yeniden dinî mucizeler yaptığı haberleri ve dedikoduları ortaya çıktı, ülkenin her yanına yayıldı. Bu şekilde çok efektif olan dinsel propaganda hiç şüphesiz Almanya'nın her köşesinden Haçlı Seferi'ne katılmak isteyen dindar kişileri çekti. Bernard de Clairvaux Speyer kentinde o zamanki Kutsal Roma-Germen İmparatoru olan III. Konrad'ı ve ileride imparator olacak kuzeni Friedrich Barbarossa'nın bu İkinci Haçlı Seferi'ne katılmayı kabul etmelerini büyük bir ayinle ilan etti.
Bu koyu Katolik Hristiyan propagandası devam ederken Ren Nehri bölgesinde, Köln, Mainz, Worms ve Speyer şehirlerinde yaşayan Yahudiler, yine Birinci Haçlı Seferi pogromlarında yapıldığı gibi, halktan hücumlara uğradılar ve çok sayıda Yahudi öldürüldü; yaralandı ve evlerinden ocaklarından atıldılar. Katolik tarihçiler Bernard de Clairvaux'un bir Hristiyan bağnazı olmadığını, bu katliam ve pogramlar aleyhinde olduğunu; bunları şahsen kınadığını ve bu pogromlara neden olduğu sanılan Rudolf adlı bir gayet aşırı Katolik Fransız asıllı keşişi şahsen görüp ondan bu hareketlerini durdurmasını istediğini bildirirler.
Haçlı Seferi'nin başlaması
1146 yılında isimli Frank kökenli hadım bir kölenin Zengi'yi öldürmesinden sonra II. Joselin Urfa'yı geri almaya teşebbüs etti, ama Kasım 1146'da Nûreddin Mahmud Zengî tarafından yenilgiye uğratıldı.
16 Şubat 1147'de yeni Haçlı seferine katılmak isteyen Fransızlar'ın liderleri şehrinde toplandılar ve takip edecekleri yolu seçtiler. Almanlar Macaristan üzerinden geçecek kara yolunu zaten seçmişlerdi. Almanların bu yolu seçmelerine başlıca neden Sicilya Kralı 'nun Alman Kralı III. Konrad'ın düşmanı olmasıydı. Birçok Fransız soylusu ise, kara yolu Bizans İmparatorluğu Balkanlar arazilerinden geçtiği için ve Birinci Haçlı Seferi'ne iştirak edenlerin Bizanslıları devamlı tenkitlerini bildikleri için, kara yolunu emin bir yol olarak görmüyorlardı. Fakat sonunda Fransızlar da Alman III. Konrad'ın takip ettiği yolda gitmeye ve bu yolculuk seferine 15 Haziran da başlamaya karar verdiler. II. Rugerro bu karardan hiç hoşnut kalmadı ve bundan sonra bu Haçlı seferine katılmayı da kabul etmedi. Fransız Kralı Haçlı Seferi'nde iken Fransa'yı idare edecek taht naipleri olarak Keşiş Suger ve Nevers Kontu II. Giyom'u seçildiler.
Almanya'ya Haçlı Seferi'ne katılanların sayısını arttırmak için keşiş Adam Ebrach'li ülkede gezerek vaiz verme turuna başladı ve bunun bir direkt sonucu Otto von Freising'in Haçlı olmayı kabul edişi oldu. 13 Mart 1147'de Frankfurt'ta Kutsal Roma-Germen İmparatoru olarak Konrad'ın oğlu Swabiya Dükü seçildi ve o Haçlı Seferindeyken "Mainz Başpiskoposu Henry" taht naipi olarak atandı. Beş yıl sonra III. Konrad kendine varis olarak yeğeni Friedrich Barbarossa'yi seçti. Almanlar Haçlı seferine ilkbaharda Paskalya yortusu günü başlamayı kabul etmişlerdi; fakat çeşitli nedenlerle sefere başlamayı ta Mayıs 1147 sonuna kadar geciktirdiler.
Almanların Anadolu'da geçişi
Haziran 1147'de başlayan Haçlı seferine katılan Almanlara papa temsilcisi olarak Kardinal Dietwin refakat etmekteydi. Almanlar, Fransız Haçlıları ile Konstantinopolis'te buluşmayı ummaktaydılar. Alman Haçlıları komuta eden III. Konrad daha önce Kudüs'e gitmişti ve bir önceki Birinci Haçlı Seferi hakkında çok iyi bilinçli bir komutandı. Bu seferinin daha iyi organize olarak geçeceğini planlamıştı. Ama birçok asker olmayan ve askerî disipline uymayı imkânsız bulan çiftini çubuğunu bırakan köylüler ve hizmetini bırakan uşak ve hizmetkarlardan oluşan aşağı sınıflardan erkek, kadın ve çocuk da bu seferde de onun Haçlı ordusuna katılmıştı. Bu ordunun bir kısmı gemilerle gitti ise de büyük bir kısım yürüyerek Tuna Nehri'ni takip etti. Styria Dükü III. Ottokar Avusturya Haçlılarıyla bu sefer ordusuna Viyana'da katıldı. Sonra Macaristan'a geçtiler. Macaristan Kralı , III. Konrad'ın şahsi düşmanı olan Sicilya Kralı II. Rugerro'nun tarafını tutmakla beraber, Alman Haçlı ordusunun ülkesine hiç zarar vermeden ve hiç zarar görmeden geçip gitmesi için izin verdi.
Bu Alman Haçlı ordusu Bizans topraklarına girdiği zaman 20.000 kişilik tehditçi bir ordu görüntüsü vermekteydi. Bizans İmparatoru I. Manuil bu büyük ordunun kendi ülkesine hücuma geçeceğinden korkmaktaydı. Onun için Birinci Haçlı Seferinden örnek ve ders alınarak Haçlıların güzergâhı üstünde çok ayrıntılı bir savunma organizasyonu yapıldı. Haçlı ordularının Balkanları merhale merhale geçmesi öngörülmüştü. Her merhaleye Bizans ordusu birlikleri yerleştirilmişti ve bu merhalelere Haçlıların iaşe ve yiyecek alması için pazarlar kurulmuştu. Eğer Haçlılar herhangi bir karışıklık çıkarırlarsa, Bizans birliklerine derhal askerî müdahalede bulunmaları için emir verilmişti. Ayrıca merhaleler arasında hareket sırasında Haçlıların güçlü Bizans birlikleri tarafından refakat edilmesi ön görülmüştü. Bütün bunların planlaması, organize edilmesi ve refakatçi birlikler komutanlığı Bizanslı general Türk asıllı Proscouch (Porsuk?) tarafından yapıldı. Gerçekten de Alman Haçlı ordusu pek fazla sorun çıkarmadan Balkanları geçti. Ancak Philippopolis (Filibe şimdi Filibe) yakınlarında Haçlı ordusunun asker olmayan ve fakir olan elemanları ile şehir halkı arasında bir arbede çıktı. Hadrianapolis'te ise Bizans Generali Proscouch ile Konrad'ın yeğeni (gelecekte Kutsal Roma Germen İmparatoru olacak) Friedrich arasında, bir yerel eşkıyanın bazı Alman Haçlı askerini öldürmesi üzerine, çok ciddi bir dalaşma oldu. Friedrich bu eşkiyayı sakladığı bahanesiyle Haçlıların yolu yakınlarda bulunan bir manastırı ateşe verip yaktı ve manastırın masum, suçsuz keşişlerinin hemen hepsinin yanarak ölümüne neden oldu. Bunun üzerine karşılıklı çatışmalar çıkıp devam etti. Alman Haçlı ordusu Eylül'ün başında Konstantinopolis'in (şimdi İstanbul) çok yakınında (şimdiki Büyük Çekmece yakınlarındaki) kuru bir çayın kenarındaki bir merhale ordugahında hiç beklenmedik bir afet yağmur bastırdı ve ortaya çıkan seller Alman Haçlıların büyük maddi ve insan zayiatı vermesine neden oldu. Sonunda 10 Eylül'de Alman Haçlılar ordusu bitkin bir halde Konstantinopolis'e vardı ve Pera tarafında, surlar dışında bir ordugaha geçirildiler.
Bizans İmparatoru Manuil, Konrad'dan Anadolu'ya geçişini Çanakkale üzerinden yapmasını istemiş olduğu ve III. Konrad'ın da bunu reddetmiş olduğu için Almanlarla Bizans İmparatoru arası açıktı. Konrad Konstantinopolis'e eriştiğinde Manuil ondan diğer bir istekte bulundu. Konrad'dan, Yunanistan'daki şehirlere hücum edip onları talan eden Sicilya Kralı II. Rugerro'ya karşı kullanmak için, bazı Alman birliklerini geride bırakmasını istedi. Fakat Konrad II. Rugerro'ya olan düşmanlığına rağmen bu teklife razı olmadı. Almanlar biran evvel Anadolu'ya geçmeye karar verdiler.
Alman Haçlı ordusu Anadolu'ya geçirildikten sonra Konrad Fransızları beklemenin gereksiz olduğuna karar vererek ordusuyla Anadolu'da Anadolu Selçuklu Devleti başkenti olan Konya üzerine yürüyüşe geçti. Nicomedia (İzmit)'e geldiğinde Konrad bu yürüyüş için Alman Haçlı ordusunu iki gruba böldü. Birinci ana Haçlı ordusu grubuna Konrad'ın kendisi komuta edecekti. İkinci grup ise ordunun ağırlıkları; sivil Haçlı takipçisi hacı adayları ve onları korumak için yeterli sayıda askerî birlikler Konrad'ın yarım-kardeşi Freising Başpiskoposu Otto komutası altına verildi.
Konrad'ın komuta ettiği birinci grup Birinci Haçlı Sefer'inde Haçlı ordusunun takip ettiği yolda yürüyüşe geçti. Alman Haçlı ordusunu Eskişehir yakınlarındaki Dorileon'da Selçuklu ordusu beklemekteydi. Fakat Birinci Haçlı Seferindeki Birinci Dorileon Muharebesi aksine İkinci Dorileon Muharebesi Alman Haçlılar aleyhinde cereyan edip gelişti. Selçuklu ordusu hafif süvari birlikleri önce Almanlara hücum edip, sonra kaçış taklidi yaparak Alman süvarilerini ana Haçlı ordusundan ayırmayı başardılar. Sonra Selçuk ordusu süvari desteğinden yoksun kalıp zayıflayan Haçlı ordusuna ve sonunda da Selçuk süvarilerini takip eden nispeten ufak Alman süvari birliğine ayrı ayrı hücumlarla her ikisine galebe çalıp bu Alman Haçlı ordusu grubunu kırdılar. Böylece 25 Ekim 1147'deki İkinci Dorileon Muharebesi birinci grup Alman Haçlı ordusun çok büyük bir kısmı Selçuklular tarafından ortadan kaldırılması ile sonuçlandı. Konrad ordusunun elimine edilmeyen kalıntısıyla Konstantinopolis'e doğru çekilmeye başladı. Bu kalıntılar her gün devam eden Selçuklu hücumuna uğradılar ve bu hücumların birinde Konrad bile yaralandı. Konrad ordusunun kalıntıları ile Nicea (İznik)'te Anadolu'ya yeni geçmiş olan Fransız Haçlı ordusuyla karşılaştığı zaman Konrad'ın komuta ettiği Alman Haçlı ordusunun %90'ı telef olmuştu.
Freising başpiskoposu Otto tarafından komuta edilen ikinci grup Alman Haçlı ordusu ise daha batıdan Ege bölgesinde kıyıya inip Alaşehir ve Denizli üzerinden yolla Akdeniz'e inmeyi denedi. Ocak 1148 başlarında güneye Laodicea civarına eriştiler. Fakat tam burada yine Selçuklu ordusu ile çarpışmaya girişmek zorunda kaldılar. Böylece 7 Ocak 1148'de gerçekleşen Laodicea Muharebesi sonunda bu ikinci grup Alman Haçlı ordusu da Denizli geçidinde Selçuklu ordusuna yenilip hemen tümüyle elimine edildi. Kendini kurtaran Otto ise ufak kalıntı ordusuyla Antalya'ya inip oradan denizden Filistin'e 1148 ilkbaharında yetişmeyi başardı.
III. Konrad ve kalıntı Alman ordusu ise, önce Fransız Haçlıları ile birleşti. Onlarla Noel yortusunda Efes'e kadar gitti. Fakat yarası iyileşmeden Konrad Efes'te hasta düştü. İzmir'e çekildi. oradan Bizans İmparatoru'nun gönderdiği bir gemi ile iyileşmek için Konstantinopolis'e gitti ve burada Manuil'in gösterdiği yakın ilgi ve imparatorun şahsi doktorunun bilgi ve mahareti sayesinde iyileşti. Konrad iyileştikten sonra Bizans İmparatoru'nun malî, malzeme ve asker desteğiyle yeni bir ordu topladı ve bu ordu Bizans gemileriyle Mart 1148 ortasında Filistin'e geçti.
Fransız'ların Anadolu'dan geçişi
Fransız Haçlılar ordusunun Lorraine, Bretonya, Burgonya ve Akitanya'dan gelen kısımları ve Savoy, Montferrat ve Auvergne'den gelen kısımlara başlarında Fransa Kralı VII. Louis, "I. Reanut Alsas'lı ", "Amedeus Savoy'lu ", "V. Giyom Montferrat'li" ve "Giyom Auvergne'li " olduğu halde Haziran 1147'de yürüyüşe geçti. " Alfons-Jordan Toulouse'lu"'ın komutasındaki Provans'lı haçlılar ise Agustos'ta deniz yoluyla harekete geçtiler.
VII. Louis komutası altındaki Fransız Haçlı ordusuna Almanya Worms şehrinde Normand ve İngiltere Haçlıları dahil oldu. Burada komutanlar arasında çıkan bir anlaşmazlık üzerine " Amedeus Savoy'lu", " V. Giyom Montferrat'lı" ve "Giyom Auvergne'li " idaresindeki Savoy, Montferrat ve Auvergne Haçlı orduları ise İtalya üzerinden Brindisi'ye gelip; oradan gemiyle Druzzo'ya geçip güneyden Konstantinopolis'e gittiler. Kalan Fransız Haçlı ordusu III. Konrad komutasındaki Alman Haçlılarının aynı yolunu takibe başladı. Macar Kralı II. Geza'nın izini ile Macaristan'dan geçmekteyken, daha önce Macar kralına isyan etmiş ve Macaristan tacını eline geçirmek için yapmış olduğu hücumlar II. Geza tarafından geri püskürtülmüş olan Prens Boris adlı kişiyi Haçlı ordusu içinde saklamaları gerekti. Bizans'ın Balkanlardaki arazilerinde refakat eden Bizans güçleri ile araları çok soğuk olmakla beraber büyük sorunlar çıkmadı. Fransız orduları daha önce ayni güzergahta hareket eden Almanların kurduğu köprüleri ve açtığı yolları kullanarak geçiş kolaylığı kazandı. En mühim çatışma Fransızların öncüleri Lorraine'liler ile ana Alman Haçlılarının çok arkasında kalan Almanlar arasında çıktı.
VII. Louis'in ana Fransız Haçlılar ordusu 4-5 Ekim 1147'de ve birkaç gün sonra da İtalya üzerinden gelen Fransızlar da Konstantinopolis'e eriştiler. Bizans İmparatoru I. Manuil Anadolu Selçuklu hükümdarı Sultan I. Mesud ile bir barış yapmış olduğu için dikkatini Haçlılar üzerine yöneltmişti. Bizanslılar ve I. Manuil Fransız Haçlıları daha iyi karşıladılar. Manuil Fransız Haçlı ordusu komutanlarını (ayni Birinci Haçlı Seferinde büyük babası I. Aleksios'un yaptığı gibi) Selçuklulardan ellerine geçirdikleri her eski Bizans toprağını Bizans'a vereceklerine dair yemin ettirdi. Bazı Fransız komutanları Bizans-Selçuklu barışını uygun bulmayarak ve bu yeminden hoşlanmayarak, Sicilya Kralı II. Rugerro ile anlaşıp Konstantinopolis'i ele geçirmeyi teklif ettiler ama VII. Louis bunu kabul etmedi.
Fransız orduları da yine hiç Bizans takviyesi ve hatta refakati olmadan Bizans gemileri ile Anadolu sahillerine geçirildiler ve İznik'e doğru yürümeye başladılar. İznik'te Fransız Haçlı orduları İkinci Dorileon Muharebesi'nde yenilip kaçmakta ve devamlı Selçuklu hücumları ile gayet küçülmüş Alman Haçlı ordusu kalıntıları hakkında haberi aldılar. Çok geçmeden Lopadion (Ulubat)'ta bu ordu kalıntısı ve yaralanmış olan III. Konrad ile karşılaştılar. III. Konrad ve kalıntı ordusu Fransız Haçlı ordusu ile birleşti ve ama Konrad ordu kalıntısının ne öncülük ne artçılık görevi alabileceğini bildirdi. Birleşik Haçlı ordusu Balıkesir, Bergama ve İzmir üzerinden yürüyerek Noel yortusundan hemen önce Efes'e geçti. Bu sırada Manuil'den Selçuklu ve Danişmend ordularının Konya batısında toplanıp Ege'ye doğru yürüyüşü geçtikleri ve bunun için çok dikkatli hareket etmeleri ikazı geldi. Efes'te Konrad hasta düştü; İzmir'e çekildi. Oradan Bizans İmparatoru'nun gönderdiği bir gemi ile iyileşmek için Konstantinopolis'e gitti ve burada Manuil'in şahsi doktorunun sayesinde iyileşti.
Fransız Haçlı orduları ve Alman Haçlı kalıntıları halindeki Haçlı ordusu Efes'te 25 Aralık'ta Noel yortusunu kutladı. Bu sırada Efes dışındaki Haçlı ordugahına bir Selçuklu hücumu oldu ama bu püskürtüldü. Bir grup Fransız Haçlıları doğrudan doğruya Filedelfiya (Alaşehir)'e gönderildi ve bunlar ana orduyu beklemek üzere Leodakia (Denizli)'ye geçtiler.
28 Aralık'ta VII. Louis ve Savoy Kontu idaresindeki ana Haçlı ordusu Menderes vadisinden Antalya'ya gitmek için yürüyüşe geçti. Bir Selçuklu pusu gücüne galip geldikten sonra 3 Ocak'ta Leodakia (Denizli)'ye eriştiler. Ama şehrin Bizanslı valisi Haçlıların şehre girmelerine engel oldu. Haçlı gücü 8 Ocak'ta Honaz Dağı'nın etrafını geçmek için Kazık Belini geçmeleri gerekmekte idi.
Burada olan Honaz Dağı Muharebesi o zamana kadar Fransızları çok önünden gidip Haçlıların takip edecekleri güzergahtaki hayvan ve insan iaşe maddelerini tahrip eden bir Selçuklu ordusu ile Haçlıları uzaktan takip eden diğer Selçuklu ordusunun birleşmesi, geçidin yüksek iki tarafını tutması ve bu dar belden geçmeye çalışan Fransız Haçlı ordusuna hücuma hazırlanması ile başladı. Fransız Haçlı ordusu öncülüğünü ağır süvari şövalye birlikleri yapmakta; ortada ağırlıklar ve koruma birlikleri ve en arkada da piyade birlikleri ile Kral VII. Louis ve ona refakat edenler bulunmaktaydı. Yapılan plana göre bütün birlikler geçide gelince geçide girmeden birbirini bekleyecekler ve sonra planlı ve koordineli şekilde bu tehlikeli geçidi geçmeye başlayacaklardı. Ama öncü ağır süvari birlikleri bu geçidi geçmeyi kolay görüp; planlandığı gibi arkadaki birlikleri beklemedi; geçide hemen girdiler ve bu yeni kararlarını arkadakilere de hiç haber vermediler ve geçidi hiç mukavemet görmeden geçtiler. Artçı birlik geçidin arkasını korumak için hazırlandı ve belki ağırlıklar geçtikten sonraki gün geçide girmeyi planlıyorlardı. Geçidin 10 kilometre (6,2 mi) uzunlukta ve yokuş olması dolayısıyla çok yavaş ilerleyen ağırlıklar kolu ve koruma birlikleri geçitte yalnız bulunmakta iken Selçuklu ordusu iki yamaçtan hızla inerek hücuma geçti. Eudes de Deuil bu grubun ortasında bulunup bu birliklerde çıkan paniği görmüştü. Dörtnala geriye gitti ve geçit başında bulunan VII. Louis'i durumdan haberdar etti. Kral ve artçı süvariler duruma müdahale etmek için geçide girdiler. Ama Fransız Haçlılarının zırhlı ağır süvari hücum taktiğini yokuş olan geçitte uygulanması imkânsızdı. Fransız kralına refakat eden elit kral muhafızları büyük zayiat verdiler. Louis bir kaya üzerine tırmanıp saklandı ve Selçuklu ordusu kendisini tanımadığı için kendi hayatını kurtardı. Ama Kralın bu hücumu ve öncülerin bazılarının da geri gelmesi bazı ağırlıkların kurtarılmasına neden oldu. Ama ağırlıklar ve koruma birlikleri çok büyük insan ve mal zayiatı verdi. Akşam bastırdığında geçitte kendini kurtarabilenler geçitten çıkmaya başladılar.
Kral VII. Louis bundan sonra Tapınak Şövalyelerinin tavsiye ettiği yeni bir taktiği uygulamaya başladı. Haçlı ordusuna Selçuklu hücumları olunca hücum edilen birliğin yerinde kalıp kendini koruması ve karşı hücumlarda bulunmaması emredildi. Daha sonra Haçlı ordusu 'ni geçmekte iken bir diğer Selçuklu hücumuna uğradı ve bu yeni taktik dolayısıyla çok zayiat vermeden Selçukluları geri püskürttüler.
Fakat Selçuklu ordusu Haçlıların beklenen güzergahlarındaki hayvan iaşesi kaynaklarını onlar gelmeden bir iki gün önce oralardan büyük koyun sürüleri geçirip ortadan kaldırmayı başarmaktaydılar. Bu taktik sadece yoldan hemen geçmek isteyen Haçlı ordusunun binek ve koşum atlarına büyük etki yapmaktaydı. Buna karşılık bu yörede devamlı yaşayan ahaliye de fazla tesiri olmamaktaydı.
En sonunda 10 Ocak'ta Fransız Haçlı ordusu Adalia (Antalya) kalesine vardı. Fakat burada da Bizanslı kale komutanı Haçlı ordusunun kale içinde ordugah kurmasını kabul etmedi ve Fransız Haçlı ordusu surlar dışında kamp kurarak beklemeye koyuldu.
VII. Louis Bizans donanmasının gelip ordusunun tümünü ya Antakya veya Filistin'e götürmesini beklemekteydi. Fakat mevsimin çok erken olması ve fırtınalar nedeniyle bir donanma gelemedi ve ancak birkaç gemi Antalya'ya gelebildi. Bazı komutanlar ordunun tümünün sahil kıyısından yürüyerek Antakya'ya gitmesini teklif ettiler; ama Louis tüm ordusuyla birlikte karadan Antakya'ya gitmeyi kabul etmedi. Sonunda Antakya'ya yanaşan birkaç gemiye Louis ve karısı dahil maiyeti, ordusunun en iyi kısımları ve şövalyeler bindiler; Antakya üzerine denizden gitmek üzere ayrıldılar ve 19 Mart'ta Antakya'nın limanı olan Saint-Simon (Samandağı)'na vardılar.
Antalya'da bıraktıkları Fransız Haçlı ordusu kalıntıları ve sivil takipçiler Flandra kontu Thierry ve Bourbon'lu Kont Archamboud komutasında sahil yolundan Antakya'ya gitmeye başladı. Bu ordunun ve Haçlı grubunun akıbeti hakkında ve ne kadar kısmının Antakya'ya ne zaman vardığı hakkında elde kaynak bulunmamaktadır. Ama Flandra kontu Thierry'nin ve Bourbon'lu Kont Archambaud'nun Kudüs'e eriştiklerine dair bilgiler elde mevcuttur.
Antakya'da bekleme ve Kudüs
VII. Louis Antalya'dan gemi ile fırtına yüzünden biraz gecikerek Saint-Simon (Samandağı)'na 19 Mart'ta geldi. Savoy'lu Kont Amedeus Kıbrıs'ta iken ölmüştü. Antakya Prensi olan Raymond, Louis'in kraliçesi olan ve kocasına refakat eden Akitanya düşesi Eleanor'un amcası idi. Raymond, yeğenini ve kocasını çok yakın bir ilgi ile ve şaşaalı bir törenle karşıladı.
Raymond Antakya Prensliği'nin kuzeyden korunmasını sağlamak için (sonunda Haçlı ordusunun Urfa (Edessa)'yi geri almak hedefiyle) Haçlı ordusunun önce Halep üzerine hemen bir sefer açmasını istemekteydi. Fakat Louis kutsal Kudüs'e biran evvel gitmek ve hacılık görevlerini hemen yerine getirmeye kararlıydı ve Raymond'un bu isteklerini menfi karşılamaktaydı. Raymond isteklerini kabul ettirmeyi yeğeni Eleanor vasıtasıyla başarmak için yeğenine çok yakın alaka göstermeye başladı. Eleanor bu yakın alakadan ve gösterilen misafirane hareketlerden çok hoşlanmaktaydı. İşte bu sıralarda Antakya, Prens Raymond ile yeğeni Eleanor arasında daha başka ve çok daha yakın ilişkileri bulunduğu söylentileri ile çalkanmaya başladı. Bunlara göre eğer Louis, Raymond'un dileklerini yerine getirmeden Antakya'dan ayrılmaya karar verirse, Raymond yeğenine Louise'den boşanmasını ve böylece Antakya'da kalmasını telkin etmişti.
Bu sırada Kudüs'e bir seri Haçlı komutanı ulaştı. Önce ilkbahar başlarında Güney Fransa'dan Kont Alfons-Filip Touluse'lu komutasında Provans eyaleti Haçlıları deniz yoluyla Filistin'e ulaştılar. Kont Alfons-Filip Kudüs'e varamadan Kaseriya'da öldü. Haçlı çevrelerinde bu ölüm Antakya Kontu Raymond'un yeğenleri olan Trablus Kontu Raymond veya Eleanor vasıtasıyla zehirlenmeden ortaya çıktığı söylentileri yayıldı. Bunun üzerine bir kısım Provanslılar gemilerle Fransa'ya geri döndüler ve Provanslı Haçlılar ordusunun ancak küçük bir kısmı Kudüs'e erişti. Mart sonlarına doğru ikinci Alman Haçlı grubu ile Denizli'de ordusu nerede ile elemine edilen Freiling Başpiskoposu Otto ordu kalıntıları ile denizden Filistin'e gelip Kudüs'e erişti. Ondan hemen sonra da Bizans İmparatoru Manuil'in cömertliği ile yeni bir Haçlı ordusu kurmuş ve hastalığından iyileşmiş olan III. Konrad da bir filo gemi ile Filistin'e gelip yeni ordusuyla Kudüs'e geçti. Kudüs'te paskalya yortusu sırasında III. Konrad, Otto von Freising, Kudüs Kralı II. Baudouin, Kudüs Başpiskoposu Foulques ve ismi bilinmeyen bir Tapınak Şövalyeleri temsilcisi durumu ele alıp incelemek üzere önemli bir toplantı yaptılar. Bu toplantıda Kudüs Kralı II. Baudouin ve "Tapınak Şövalyeleri" temsilcisi isteklerine uyularak İkinci Haçlı Seferi ordularının Şam'a hücum edip bu şehri ele geçirmesi için karar aldılar. Şam ile bir ittifak kurmak isteyen Kudüs Kraliçesi Melisende buna itiraz ettiyse de sonuca tesiri olamadı. Bu grup Kudüs Başpiskoposu Foulques'u Louis'yi Kudüs'e çağırmak için Antakya'ya gönderdiler.
Akka Konsili
Kudüs'te bulunan "Kutsal Kudüs Krallığı" asilleri Avrupa'dan bu yeni haçlı seferi ile yeni gelen Haçlı ordularını çok pozitif şekilde karşıladılar. Bu Haçlı ordusunun hedefinin ne olacağını kararlaştırmak için bir konsil toplanacağı haberi ilen edildi. Bu konsil Haçlı "Kutsal Kudüs Krallığı"'nın çok önemli bir merkezi ve Kudüs'ün limanı olan Akka yakında Palmares'ta 24 Haziran 1148'de toplandı. "Kudüs Yüksek Kurulu (Haute Cour)" ile Avrupa'dan yeni gelen Haçlı ordusu ileri gelenleri bu konsile iştirak ettiler. Ama Kont Alfons-Filip Toulouse'lunun ölümü dolayısıyla bu kontun oğlu tarafından ölüme neden olma ile itham edilen "Trablus Kontu" ne şahsen ne de bir temsilci ile katılmadı. Bu Konsil "Kutsal Kudüs Krallığı"'nın kuruluşundan beri en şaşaalı olan bir toplantı idi. Bu Haçlı seferinin kronik tarihinin yazarı Surlu Vilyam "Bu konsilde bulunan asillerin isimlerinin listesini yazmak hem zamanımız için önemlidir ve hem de tarihin akımıyla uyumludur." deyip bir listeyi eserine eklemiştir; ama bu listenin sonunda "katılanların hepsini birer birer sıralamak çok uzun sürecektir" deyip listesinde isimleri bulunmayan birçok kişinin de Konsil toplantısına katıldığını bildirmiştir.
Bu Konsil'da konuşmalar ve müzakereler çok uzun sürdü. "Kutsal Kudüs Krallığı"'nın ileri gelen asilleri, yeni gelen Haçlı ordularıyla birlikte Orta Doğu'da bulunan Haçlı devletleri hükümdarlıklarını ordularının birlikte Şam'a hücum etmesini teklif ettiler. Bunlar arasında Beyrut'ta hüküm süren Guy gibi Şam şehrinin Haçlılar eline geçmesinden çok şahsi yarar görecek kişiler bulunmaktaydı. Müslüman Şam Emirliği daha önce Kudüs Krallığı ile müttefik iken bu ittifaktan ayrılmış ve Zengilere müttefik olmuştu. 1147'de Şam Emirliğine bağlı bir askerî birlik Kudüs'le ittifak halinde bulunan Basra şehrine hücum etmişti. Şam ile o zaman bir tampon bölge olan Havran Bölgesi'nin Haçlıların ellerine geçmesinin, Kutsal Kudüs Kralı II. Baudouin krallığının büyük stratejik ve jeopolitik yararına olduğuna inanmıştı. Sonunda Akka Konsili Şam'a hücum edip ele geçirmek için karar verdi.
Ama 20. yüzyılda birçok tarihçi bu kararın taktik, stratejik ve jeopolitik bakımdan çok kötü bir karar olup bölgedeki siyasi ve iktisadi gerçeklerle uyuşmadığını, özellikle eğer bu bölgeleri ellerine geçirebilseler bile, Haçlıların nüfusları ve ellerinde bulunan asker sayıları ile bu bölgede tutunmalarının imkânsız olduğunu bildirmektedirler.
Şam'ın kuşatılması
Şam şehri ve bulunduğu bölge hukuken 1157'ye kadar ayakta kalan Büyük Selçuklu Devleti'ne bağlı olmakla beraber 1104'te Zahireddin Tuğtekin tarafından kurulan ve Suriye ve Lübnan'da egemen olan Böriler Şam Atabeyliği'ne bağlı idi. Muinüddin Üner, Tuğtekin'in bir kölemeniydi ve Böriler Şam atabeyleri Şehabeddin Mahmud (1135-1139), Cemaleddin Muhammed (1139-1140) ve Mucireddin Abak (1140-1154) hükümdarlıkları sırasında Muinüddin Üner Böriler için yüksek görevler almıştı. 1135'te Muinüddin Üner'in savunuculuğu yaptığı Şam kalesi başarısız olarak Zengiler Halep Emiri olan Nûreddin Mahmud Zengî tarafından kuşatılmıştı. Sonra ayni yıl ve 1337'de Nûreddin Mahmud Zengî'nin kalesi kuşatmasında kale komutanlığını üzerine almıştı. 1138'de, Böriler Șam Atabeyi Şihabeddin Mahmud ona "İsfahsaller" unvanı vererek Şam şehrinin valisi olarak görev verdi. Muinüddin Üner ondan sonra Cemaleddin Muhammed (1139-1140) atabeyliği döneminde tekrar Hims, Bari ve Baalbek valilileri yapmıştı. Cemaleddin Muhammed 1140'ta bir suikastla öldürülünce, oğlu Mucireddin Abak'ın taht naibi de olarak Şam şehrinde idareyi üzerine yüklenmişti. Muinüddin Üner'in siyasi stratejisi Şam şehrinin kendi şahsi idaresi altında fiilen bağımsız kalması idi. 1140'ta Baniyas kalesini güney komşusu olan Hristiyan Haçlı Kutsal Kudüs Krallığı'nın askerî desteğini satın aldıktan sonra eline geçirmiş ve sonra da bu yardımlaşma Kutsal Kudüs Krallığı ile bir resmi ittifaka dönüşmüştü. Ancak 1148'de İkinci Haçlı Seferi ordularının Kudüs'e gelmeye başlaması ile bu ittifak bozulmaya yol açmıştı.
Muinüddin Üner, Akka Konsili sonuçları hakkında haber alınca şehri bir kuşatmaya karşı hazırlamıştı. Etraftan topladığı paralı ve gönüllü askerler ve şehir içinden gönüllüler ile bir savunucu ordusu oluşturmuştu. Ayrıca Şam kuzeyinde Halep merkezli Zengiler atabegi olan Nûreddin Mahmud Zengî ve Musul'daki Zengiler atabeyi olan Seyfeddin Zengi'den destek ve askeri yardım istemişti.
Temmuz'da Avrupa'dan Kudüs'e yeni gelen İkinci Haçlı Seferi Haçlı orduları ve Doğu Akdeniz kıyıları Hristiyan Haçlı devletleri orduları Tiberya şehrinde toplandılar. Toplam Haçlı ordusunun yaklaşık 50.000 olduğu bildirilmektedir. Buradan Taberiye Gölü etrafından yürüyüşle Şam'a yöneldiler. Bu yürüyüşte Kutsal Kudüs Krallığı ordusu Kudüs Kralı III. Baudouin en önde; sonra Fransa Kralı VII. Louis komutanlığındaki Fransız Haçlı ordusu ve artçı ise Alman Kralı III. Konrad komutanlığı altında Bizans İmparatorluğu'ndan toplayabildiği ordu bulunmaktaydı.
Haçlı ordusunun yiyecek ve hayvan yemi iaşesini devamlı karşılayabilmek gerektiği için Şam'ın batısında bulunan meyve bahçeleri üzerinden şehre yaklaşmayı planlamışlardı. 23 Temmuz'da Haçlı orduları Şam'ın meyve bahçelerinin bulunduğu Daraiya mevkisine eriştiler. Şam'ın savunucuları burayı meyve bahçelerinin duvarları ve yukarıdan gözetlemek ve ok atmak için kurulan tahta kulelerle savunmayı planlamışlardı. Bu bahçeler arasında geçen iki kenarı yüksek duvarlı dar yollardan ilerlemeye başlayan Haçlı ordusu devamlı olarak kulelerden atılan oklar ve mızraklarla taciz edilmekteydi ve devamlı sürpriz baskınlarla karşı karşıya kalmaktaydı. 24 Temmuz'da Haçlılar savunucu ordusunu meyve bahçelerinden söküp attılar. Kaçan savunucular Barada Nehri'nı geçerek şehre geri döndüler. Barada Nehri kıyılarına erişen Haçlılara karşı o nehri savunma hattı olarak kullanmaya başladılar. Haçlı orduları yavaşlamaya başlamışken bunu öğrenen Alman Kralı Konrad komuta ettiği süvari birlikleri ile hücuma geçti. Konrad'ın Alman atlı birlikleri hücumlarına nehre yaklaştıktan sonra piyade olarak hücumlarına devam etmelerinden dolayı Barada Nehri'ni geçmeyi başarıp şehir duvarları önüne geldiler. Kale duvarları sıkı savunma ile tutulmakla kalınmamış, şehir içinde de kale kapılarından gelen ana sokaklarda da barikatlar kurulmuştu. Haçlılar da hemen meyve bahçelerinden kestikleri ağaçlarla duvar önünde barikatlar yapmaya koyuldular. Bundan sonraki birkaç gün 25-27 Temmuz'da Şam kalesi komutanı Muinüddin Üner birkaç defa değişik kapılardan kaleden huruç hareketi yapıp kuşatmayı yapan değişik Haçlı birlikleri ile çarpıştı. Şam'ın bu yönünde bulunan meyve bahçelerinden de ufak gruplarla komando stili baskınlar uygulamaya koyuldu. Haçlı ordusuna meyve bahçelerinden iaşe sağlamak çok zorlaştı.
Surlu Vilyam'ın eserine göre, 27 Temmuz'da Haçlı orduları Şam'ın doğusundaki ovadan harekâta başlamak üzere, şehrin batısından çekildi. Bu tarafta şehrin duvarları daha alçak ve daha az korunaklı idi; ama ova bir çöl tabiatlı olduğundan asker ve hayvan iaşesi bulmak çok daha zor olacaktı. Bu manevranın neden yapıldığı açıkça bilinmemektedir ve değişik teoriler ortaya atılmıştır. Haçlılar arasında Şam'ın Haçlılarca alınmasından sonra şehrin kime verileceği Haçlı komutanları arasında büyük çekişme konusu olmuştu. Yerel Haçlı asillerin adayı Beyrut hakimi Guy Brisebarre idi; ama Avrupa'dan gelen Flandra kontu Thierry üç kralın adayı idi. Muinüddin Üner'in Haçlı liderlerine rüşvet verip daha zor savunulabilir araziye geçmelerini sağladığı veya eğer kuşatmayı kaldırırlarsa Nureddin Zengi ile ittifaktan ayrılarak onun Haçlı arazilerine olan hücumlarını durduracağına dair bir yemin ettiği zamanın kaynakları tarafından açıklanmıştır. Haçlılar bu yeni cepheyi kurmakta iken Zengilerin ordularının Hums'ta bulundukları haberi Haçlılara erişti. Musul'dan ordusuyla gelen Musul Emiri Seyfeddin Zengi Haçlılara geri çekilmeleri için bir ültimatom mektup göndermişti. Zengi'lerin ordularının yakın olması yörel Haçlı komutan ve askerlerini çok etkiledi. Bu komutanlar yeni geçtikleri mevkilerden şehirden ve kuzeyden gelecek iki taraflı hücuma dayanamayacaklarını bildirdiler ve bu mevkilerden kuşatmayı bırakıp geri çekilmeyi önerdiler. 28 Temmuz'da önce Alman Kralı Konrad ve sonra diğer Haçlı komutanları komuta ettikleri Haçlı birliklerine kuşatmayı bırakarak birliklerine Kudüs'e doğru çekilmeleri için emirler verdiler. Bu geri çekilme sırasında Haçlı orduları Müslüman hafif süvari okçuları tarafından devamlı olarak taciz edildi ve devamlı zayiat verdiler.
Lizbon, Almeria ve Tortorsa'nın keşfi ve Haçlı Seferleri
1147 baharında Papa, Reconquista bağlamında haçlı seferinin İber Yarımadasına genişletilmesine izin verdi. O da yetkili León ve Kastilya Alfonso VII karşı kampanyalar eşit görmek Moors İkinci Haçlı Seferi geri kalanıyla. [13] Mayıs 1147'de, ilk haçlı birliği, Kutsal Topraklar için İngiltere'deki Dartmouth'tan ayrıldı . Kötü hava, gemileri 16 Haziran 1147'de kuzeydeki Porto kentinde Portekiz sahilinde durmaya zorladı. Orada Portekiz Kralı I. Afonso ile görüşmeye ikna oldular . [23]
Haçlılar, onlara şehrin mallarının yağmalanmasını ve beklenen mahkûmlar için fidye parasını teklif eden ciddi bir anlaşma ile Kral'ın Lizbon'a saldırmasına yardım etmeyi kabul etti . Bununla birlikte, bazı Haçlı kuvvetleri, Lizbon Kuşatması (1142) sırasında Portekizli ve kuzeyli haçlılardan oluşan birleşik bir kuvvet tarafından şehre yapılan önceki başarısız girişimi hatırlayarak yardım etmekte tereddüt ettiler . [24] Lizbon kuşatma dört ay sonra, Fas cetvelleri öncelikli olarak şehir içinde açlık, teslim kabul ettiğinde, 1147, 25 Ekim 1 Temmuz sürdü. Haçlıların çoğu yeni ele geçirilen şehre yerleşti, ancak bir kısmı denize açıldı ve Kutsal Topraklara devam etti. [23] Daha önce ayrılanlardan bazıları yardım etti.Aynı yılın başlarında Santarém'i yakalayın . Daha sonra Sintra, Almada, Palmela ve Setúbal'ın fethine yardım ettiler ve yerleştikleri ve çocuk sahibi oldukları fethedilen topraklarda kalmalarına izin verildi.
Başka bir yerde İber yarımadasında, neredeyse aynı anda, Kral León , Kont Barcelona Ramon Berenguer IV ve diğerleri karışık bir ordu açtı Katalanlar, Leonlular, Kastilyalılar ve Fransız zengin liman kenti karşı Haçlılar Almeria . Bir Ceneviz - Pisa donanmasının desteğiyle şehir Ekim 1147'de işgal edildi. [13]
Ramon Berenguer daha sonra Murâbıt Taifa krallığının Valencia ve Murcia topraklarını işgal etti . Lizbon'un ele geçirilmesinde Portekizlilere yardım eden Haçlı kuvvetlerinin bir kısmı, Barselona Kontu ve İngiliz Papalık elçisi Nicholas Breakspear tarafından önerilen Tortosa Kuşatmasına (1148) katılmaya teşvik edildi . Aralık 1148'de Fransız, Ren, Flaman, Anglo-Normanlar ve Cenevizli haçlıların yardımıyla tekrar beş aylık bir kuşatmadan sonra Tortosa'yı ele geçirdi . Çok sayıda Haçlı kuvveti, yeni ele geçirilen şehrin içinde ve çevresinde topraklarla ödüllendirildi. [25] Ertesi yıl,Segre ve Ebro nehirlerinin birleştiği yerde Fraga, Lleida ve Mequinenza ordusuna düştü. [26]
İkinci Haçlı Seferi'nin son bulması ve sonuçları
İkinci Haçlı Seferi'ne katılan Hristiyan lider ve ordularının hiçbiri bu sonuçlardan memnun değildi ve katılan her bir Haçlı gücü lideri diğer liderler tarafından ihanet edildiğini hissetmekteydi En son bir gayret olarak yeni bir plan yapıldı ve bu plana göre Aşkelon surlarına bir defa hücum edilecek ve bu kale ele geçirilecekti. Konrad komutasındaki Alman asıllı Haçlı ordusu bu planı uygulamaya koyuldu ve Aşkelon surlarına bir defa daha hücuma geçti. Fakat diğer Haçlı orduları Konrad ordusuna destek sağlamadılar. Daha önceki surlara yapılan hücumlarda başarısızlık bu orduların morallerini kırmıştı. Diğer Haçlı orduların tam bir birlik olarak tam gayretle hücuma iştirak edecekleri hakkındaki inançlarının kaybolmasına neden olmuştu. Bu Haçlı Seferi sonunda ortaya çıkan karşılıklı inançsızlık ve dayanışma eksikliği hisleri bundan sonra da devam edecek ve sonunda Kutsal Filistin'de bulunan Hristiyanların hükmettiklerin arazilerden tamamen sökülüp atılmalarına neden olacaktı. Aşkelon surlarına hücumunda hiçbir başarı kazanamayan Konrad bundan sonra hemen gemi ile Konstantinopolis'e geri döndü ve Bizans İmparatoru Manuil ile olan müttefikliğini daha da geliştirmek için yeni müzakerelere başladı.
Fransa Kralı Louis 1149'a kadar Kudüs'te kaldı. Hükümdarlar arasında çıkan soğukluk Kral Louis ve karısı Eleanor'un ilişkilerinde de yansımaktaydı. Karıkoca bu Haçlı seferi sırasından birbirinden ayrı düşünür ve ayrı hareket eder olmuşlar ve evlilikleri sadece hukuksal bir ilişki haline gelmişti. Devamlı olarak Eleanor ve Antakya Prensi Raymond arasındaki yakın ilişki söylentileri ayyuka çıkmıştı. Louis ve Eleanor ilişkisi o kadar kırılmıştı ki Louis ve Eleanor birbirleri ile karşılıklı hiç konuşmamayı tercih eder olmuşlardı. Nisan 1149'da Kral Louis ve Eleanor ayrı ayrı değişik gemiler ve değişik rotalarla Fransa'ya gitmek üzere Filistin'den ayrıldılar.
Avrupa'da bu seferi ortaya çıkarmak için büyük gayret sarf eden papaz Clairvauxlu Bernard bu sonuçtan kendini ve bu sefere katılan Hristiyanları tanrının kahrına uğramış olarak hissetmeye başlamıştı. Bu hislerini ifade eden ve bunlardan dolayı büyük özür dileyen bir mektubu Papa'ya gönderdi. Bu mektubun muhtevası yazmış olduğu "Saygınlık Kitabı" adlı eserinin ikinci kısmında bulunmaktadır. Buna göre Haçlıların başarısızlığı ve talihsizliği onların devamlı günahkar olmalarına bağlanmakta idi. Buna bir çare olmak üzere Bernard de Clairvaux yeni bir Haçlı seferi organize etmekte buldu ama bu sefere çağrı pek az Avrupalı Hristiyan'ın ilgisini çekti. Bu yeni sefer fiyaskosu üzerine Bernard, İkinci Haçlı Seferi açılmasında kendi katkısını inkâr etmeye koyuldu ve 1153'te de vefat edip bu utanılacak durumdan kurtulmuş oldu.
Almanya'da bu Haçlı seferi gayet büyük bir yıkım olarak görüldü. Bu konu hakkında yazı hazırlayan birçok keşiş seferin sonucunun mutlaka Şeytan'ın bir oyunu olduğunda anlaşmaktadırlar. 'da Annales Herbipolense adlı bir kronikçi tarih hazırlayıcısı ismi bilinmeyen bir keşiş Almanya'da bulunan soylu ailelerin uzun yıllar boyunca Ermeni aracılar kullanarak Anadolu'da kaybolduğu ve esir düşüp köle olarak kullanıldığı sanılan Alman asıllı eski Haçlıları aratmış olduklarını ve bunları bulunca da fidye ödeyerek serbest kalmalarını sağladıklarını yazmıştır. Daha düşük sınıflardan, daha fakir olan Haçlıların ve Haçlı orduyu takip eden kadınların kaybolmaları; esir düşüp köle olmaları akıbetlerinin bilinmemesine yol açmıştı. Sonradan yapılan bir tarihi incelemede bu sefere katılan isimleri bilinen 113 kişiden ancak 42'sinin geri döndüğünü 22'sinin ölmüş olduğunun bilindiğini ve 49'unun da akıbetlerinin ne olduğunun bilmediğini ortaya çıkarmıştır. İkinci Haçlı Seferi'nin acı hatıralarına rağmen, Almanca edebiyatında 12. yüzyıl sonlarında geliştirilen bu seferdeki çarpışmaları ele alıp gösterilen kahramanlıkları konu işleyen kahramanlık destanı şeklindeki şiirler bu janrın en önemlilerinden olmuştur.
İkinci Haçlı Seferinin kültürel ve edebi etkileri Fransa'da daha fazla görülmektedir. Fransız edebiyatında adı verilen müzikli şiirler söyleyip ülkeyi gezen ve sarayın en yüksek seviyelerinden destek gören şairler Kraliçe Eleanor ile Raymond arasındaki aşk ilişkilerini çok ayrıntılı işleyip Orta Çağ edebiyatının en önemli konularının başında gelen "saraysal aşk" temasına büyük katkılarda bulunmuşlardır. Bu seferden sonra Almanya'da Konrad'dın imajı çok kötü olarak görünmesine karşıt olarak Fransa'da halk arasında Fransa Kralı Louis'in imajı Tanrı'nın cezalarının hiç itirazsız ızdırabını çeken bir hacı olarak gelişmiştir.
Bizans Doğu Roma İmparatorluğu ile Fransa arasındaki bağlantılar bu İkinci Haçlı Seferi sonunda gayet büyük hasara uğramıştır. Kral Louis ve sefere katılan Fransız haçlılar İmparator Manuil'i, Fransız haçlı ordusu Anadolu'da ilerlemekte iken, devamlı olarak Selçuklu'lara ilişkilerini devam ettirip onları Fransızlara karşı hücumlarında başarılı olmalarını sağlamakla, yani Hristiyanlığa ihanetle, itham etmişlerdir. Bu sefer hatıraları Fransa ile Bizans arasında 12. ve 13. yüzyıllarda olan ilişkilere devamlı olarak aksi etkiler yaratmaya devam etmiştir.
Bizans İmparatorluğu içinde ise bu sefer sırasında imparatorun siyaseti ve stratejisi Bizans diplomasisinin bir zirvesi olarak görülmüştür. İmparator Manuil'in ölümünden sonra onun hatıralarını övgü ile yazan Piskopos Selanik'li Eustathious bunu şöyle ifade etmiştir:
Düşmanları ile gıpta edilebilecek bir marifetle uğraşmış ve sulh ve sükunu devam ettirmek hedefi ile düşmanlardan birini diğerine karşı devamlı oynayarak bunu başarmıştır.
1149'da Şam'da Atabeyi Muinüddin Üner vefat etmiş ve Emir olarak Ebu Said Mucirittin Abak bin Muhammed hükûmeti eline almıştı. Fakat bu şehirde şehirli milis güçlerinin komutanı Muayad-el-Devle bin Sufi şehrin savunmasında çok büyük bir rol oynamıştı. Yeni atabeyin hüküm etmeye başlamasından iki ay sonra Muayad-el-Devle, Abak aleyhinde bir komplo kurdu. Şam'da çıkan bu çatışma sonunda o şehirde hüküm süren 'in idaresinin sona ermesine ve şehrin bir diğer atabeylik olan Zengiler'in Halep emiri olan Nureddin Mahmud Zengi tarafından 1154'te fethedilmesine yol açmıştır.
Bu seferin Filistin'de yerleşmiş görülen Hristiyan Haçlılara sonucu çok daha karanlık olmuştur. Kudüs'ün uzun dönemde kaderini bu sefer sonuçları çizmiştir. Kutsal Kudüs Kralı olan II. Baudouin 1153'te Aşkelon kalesini kuşatıp eline geçirmeyi başarmıştır. Bu şekilde Kudüs'ün geleceğine devamlı Fatimî Mısır'ın katkı yapmasına yol açmıştır. Kudüs Krallığı Fatimî Mısır aleyhinde önce önemli başarılar kazanmıştır ve hatta 1160'lı yıllarda Kahire'yi kısa bir dönem için ele geçirmiştir. Kutsal Kudüs Kralı I. Amalrik Bizans donanması desteği ile 1169'da Fatimî Mısır'a bir sefer yapıp Kahire'yi fethetmişti. Fakat elinde yeter sayıda Haçlı asker bulunmamaktaydı ve İkinci Haçlı Seferi sonucu Avrupa'da gelen Haçlı asker desteği sayısı gayet azalmıştı. Bu nedenle bu Haçlı başarısı devam ettirilemedi. 1171'de Zengilerin generali olan Mısır'a gönderilen ve orada Fatimiler'den idareyi ele alan beklenmedik bir zamanda ölünce yerine geçen yeğeni Selahaddin-i Eyyubi Fatimiler devletini ortadan kaldırmıştı ve Mısır ve Suriye sultanlığını üzerine almıştı. Böylece Kutsal Kudüs Devleti her yandan Eyyubiler tarafından sarılmış oldu. 1180'de Kutsal Kudüs Devleti'nin Bizans İmparatoru ile olan müttefiklik anlaşması da sona erdi. 1187'ye kadar Eyyubiler Kutsal Kudüs Krallığı'nın elindeki diğer arazileri eline geçirdi, 1187'de ise bu krallığın başkenti ve Haçlı seferlerinin baş hedefi olan Kudüs Müslümanların yani Eyyubiler'in eline geçti. Bu Üçüncü Haçlı seferi için bir bahane oldu.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- Özel
- ^ a b c d e Norwich, John Julius (1995) Byzantium: the Decline and Fall Londra: Penguin (İngilizce) say. 96
- ^ a b c d Demirkent, Işın (1990) Urfa Haçlı Kontluğu Tarihi (1098-1118), Cilt I Ankara:Türk Tarih Kurumu, .
- ^ a b c d Demirkent, Işın (1994) Urfa Haçlı Kontluğu Tarihi (1118-1146), Cilt II, Ankara:Türk Tarih Kurumu, .
- ^ a b Maalouf, Amin (çev. Ali Berktay), (2006) Arapların Gözünden Haçlı Seferleri, İstanbul:Yapı Kredi Kültür Yayınları
- ^ a b c d e f g h i j k Runciman, Steven (çev. Fikret Işıltan) (1992), Haçlı Seferleri Tarihi: II. Cilt Kudüs Krallığı ve Frank Doğu, Ankara:Türk Tarih Kurumu Yayınları
- ^ a b c d e f g h i j k l m Nicolle, David (2009) The Second Crusade 1148 , Colchester:Osprey Publishing say.12-13
- ^ "Bernard de Clairvaux", İslam aleyhtarlığı ve aşırı koyu katolik Hristiyan propagandacılığına bir mükafat olarak Katolik Kilisesi tarafından 1174'te aziz-evliya ilan edilmiş ve yaptığı doktriner katkılar dolayısıyla da ona Hristiyan Kilisesi Doktoru unvanı verilmiştir.
- ^ Nicolle'a göre "Choirobakchoi" mevkideki merhalede 4 Eylül 1148'de. Kaynak: say.42
- ^ İngilizce ismi "William of Tyre"
- ^ Riley-Smith (1991)..s.50
- ^ Riley-Smith (1991) ..s.56
- ^ Riley-Smith (1991)..s.60
- Genel
Birincil kaynaklar
- İbnü'l Kalanisi
- (Tr. çev. Onur Özatağ), (2015) Şam Tarihine Zeyl I. ve II. Haçlı Seferleri Dönemi, İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları ISBN 605323778
- (İng. çev. ve ed. H. A. R. Gibb) (1932) The Damascus Chronicle of the Crusaders, extracted and translated from the Chronicle of of Ibn al-Qalanisi Londra (İngilizce)
- Eudes de Deuil (1948). De profectione Ludovici VII in Orientem (İngilizce). Berry, V.G. tarafından çevrildi. New York: W.W. Norton and Co.
- Otto von Freising (1953). Gesta Friderici I Imperatoris. The Deeds of Frederick Barbarossa (İngilizce). Mierow, Charles Christopher tarafından çevrildi. Columbia University Press.
- Honiatis, Nikitas (1984). O City of Byzantium, Annals of Niketas Choniatēs (İngilizce). Magoulias, Harry J. tarafından çevrildi. Wayne State University Press.
- Kinnamos, İoannis (1976). Deeds of John and Manuel Comnenus (İngilizce). Brand, Charles M. tarafından çevrildi. Columbia University Press.
- Surlu Vilyam (1943). A History of Deeds Done Beyond the Sea (İngilizce). E.A. Babcock ve A.C. Krey tarafından çevrildi. Columbia University Press.
İkincil kaynaklar
- Maalouf, Amin (çev. Ali Berktay), (2006) Arapların Gözünden Haçlı Seferleri, İstanbul:Yapı Kredi Kültür Yayınları, ISBN 975-80-121-6
- Runciman, Steven (çev. Fikret Işıltan) (1992), Haçlı Seferleri Tarihi: II. Cilt Kudüs Krallığı ve Frank Doğu, Ankara:Türk Tarih Kurumu Yayınları
- Brundage, James (1962), The Crusades: A Documentary History, Milwaukee, WI:Marquette University Press (İngilizce)
- Baldwin, M. W. (1969), The first hundred years Madison, WI:University of Wisconsin Press (İngilizce)
- Norwich, John Julius (1995) Byzantium: the Decline and Fall Londra:Penguin (İngilizce)
- Davies, Norman (1996) Europe: A History Oxford:Oxford University Press (İngilizce)
- Gervers, Michael, ed. (1992) The Second Crusade and the Cistercians. St. Martin's Press, (İngilizce).
- Phillips, Jonathan, (2007) The Second Crusade: Extending the Frontiers of Christendom, Yale University Press (İngilizce).
- Setton, Kenneth M.; Baldwin, Marshall W., (Ed.) (1969) [1955]. A History of the Crusades, Volume I: The First Hundred Years (İngilizce) (İkinci bas.). Madison, Milwaukee ve Londra: University of Wisconsin Press. ISBN .
- Nicolle, David (2009) The Second Crusade 1148 , Colchester:Osprey Publishing ISNBN 9781846033544 (İngilizce)
- Riley-Smith, Jonathan (ed.) Online Hacli Seferleri Ansiklopedisi 31 Ağustos 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) (Erişme tarihi:5.07.2009)
Dış bağlantılar
- Phillips, Jonathan ve Martin Hoch, ed. (2001) The Second Crusade: Scope and Consequences. Manchester University Press, 2001. (Online referans sitesi) (İngilizce) (Erişme tarihi:5.07.2009)
- İkinci Haçlı Seferi ve sonrası10 Ocak 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Kaynak: (Orta Çağlar İnternet Kaynaklar Kitabı) (İngilizce) (Erişme tarihi:5.07.2009)
- Quantum praedecessores[] Papa fermanı Patrologia Latina (Latince){ (Erişme tarihi: 5.07.2009)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Ikinci Hacli seferi 1147 1149 yillari arasinda gerceklesen Hacli Seferleridir Ikinci Hacli seferiHacli Seferleri ve ReconquistaTarih1145 1149BolgeAnadolu Suriye Filistin Misir OrtadoguSebepUrfa nin Haclilardan geri alinmasiSonucMuslumanlarin kesin zaferiTaraflarHaclilar Kudus Kralligi Tapinak Sovalyeleri Hospitalier Sovalyeleri Bizans Imparatorlugu Kilikya Ermeni Kralligi Kutsal Roma Cermen Imparatorlugu Frankonya Bavyera Svabya Styria Fransa Kralligi Flandra Kontlugu Savoy Kontlugu Burgonya Dukaligi Bretonya Dukaligi Monako Ingiltere Kralligi Normandiya Sicilya Kralligi Portekiz KralligiMuslumanlar Anadolu Selcuklu Devleti Zengiler Abbasiler FatimilerKomutanlar ve liderlerKudus kralicesi Melisende Kudus krali III Baudouin Trablus kontu II Raymond Antakya prensi Raymond Fransa krali VII Louis ve Akitanya dusesi Eleanor Renaud de Chatillon Santa Rufina kardinali Dietwin Portekiz krali I Afonso Almanya krali III Konrad Bizans imparatoru I Manuil Flandra kontu Thierry Ingiltere krali Stephen Anjou kontu V Geoffroy Bohemya duku II Vladislaus Robert de Craon Evrard des Barres Heinrich der Lowe Kutsal Roma imparatoru I Friedrich Otto von Freising Sicilya krali II RugerroDogu cephesi I Mesud I Imaduddin Zengi Nureddin Mahmud Zengi I Seyfeddin Gazi Muktefi Hafiz Bati cephesi Wends and allies GuclerAlmanlar 20 000 Fransizlar 15 000Bilinmiyor Musul Atabeyi I Imaduddin Zengi nin 1144 yilinda Urfa yi ele gecirerek bir Hacli devleti olan Urfa Kontlugu na son vermesi uzerine Haclilar Avrupa dan yardim istediler Almanya Imparatoru III Konrad ve Fransa Krali VII Louis ordularinin basina gecerek Ikinci Hacli Seferi ni baslattilar ve Anadolu ya girdiler Ancak Anadolu Selcuklu sultani I Rukneddin Mesud ve Halep Atabeyi Nureddin Mahmud Zengi basta olmak uzere her yerde Turk ordularinin direnci ile karsilastilar Sonucta cok kucuk bir birlik ile Kudus e ulastilar Birinci Hacli seferi sirasinda kurulmus bir Hacli devleti olan Kudus Kralligi ndaki Hristiyanlarla birleserek Suriye yi ele gecirmek istediler Bu girisim basarili olamayinca ulkelerine donduler Ikinci Hacli seferi ilkinin aksine Haclilar acisindan tam bir basarisizlikla sonuclanmistir Urfa Kontlugu mucadeleleri ve Selcuklular in eline gecmesi Birinci Hacli Seferi ve onu takip eden 1101 yili seferleri Yakin Dogu da 3 Hacli devletinin kurulmasi ile sonuclanmisti Kudus Kralligi Antakya Prensligi ve Urfa Kontlugu 1104 te bir dorduncu Hacli devleti Trablus Kontlugu bunlara eklendi Bunlardan Urfa Kontlugu en dusuk Frank Hristiyan nufuslu idi Hacli devletlerinin en zayif olaniydi ve etrafta bulunan Turk beylikleri ve devletleri Artuklular Danismendliler ve Anadolu Selcuklulari tarafindan devamli tehdit altinda idi Mayis 1104 te Mardin deki Turk emiri Artuklu Sokmen Bey ile Musul Emiri Jekermis ordulari ile Kudus Krali I Baudouin in kuzeni olan ve o zaman Urfa Kontu olmus bulunan sonra Kudus Krali olacak Baudouin Bourglu komutasindaki Urfa Kontlugu gucleri arasinda yapilan Harran Muharebesi sonucunda Hristiyanlar buyuk bir maglubiyete ugratildi Urfa Kontu ve sonradan Kudus Krali olacak Baudouin Bourglu ve gelecekte Urfa Kontu olacak Joselin de Courtenay esir dustuler Bundan biraz sonra Antakya Prensi Godfrey Boemondo ve kuzeni Tancred bir kervana hucum ettiler ve bu kervana dahil olan Cokurmus un bir gozdesini ele gecirdiler Musul Emiri Cokurmus bu gozde cariyeyi ya para karsiligi ya da Baudouin Bourg lu ve Joselin ile takas ile geri almak teklif etti Antakya Prensi para almayi tercih edip Urfa Kontu nu esir kalmasina razi oldu Onlar esirken Tancred Urfa yi eline gecirdi ve Cokurmus ile anlasarak Baudouin Bourglu nun yine esir kalmasini sagladi Fakat 1107 de Musul da yapilan bir darbe ile Cokurmus olduruldu ve yerine Musul emiri olarak Cavli adli bir Turk gecti Cavli Baudouin Bourglu yu serbest birakti ve onunla karsilikli askeri yardim icin bir anlasma yapti Baudouin Bourglu Antakya ya gidip orada Tancred ile gorusup Urfa nin kendisine teslimini istedi Tancerd cok misafirperver davranmakla beraber Urfa yi birakmaya razi olmadi Tancerd ve Baudouin Bourglu nun askerleri arasinda bazi carpismalar yapildi ama yine de birbirleri ile gorusmeye devam ettiler Sonunda Antakya Patriginin baskanliginda papazlardan olusan bir komisyon kuruldu Bu arada Antakya Prensi Boemondo da da yegeni Tancred e Urfa yi birakmasini tavsiye etmisti Antakya Patrigi ve komisyonu Baudouin Bourg lu lehinde karar verdi ve Tancred Urfa yi birakmak zorunda kaldi Baudouin Bourg lu tekrar Urfa da Urfa Kontu olarak hukumdarliga basladi Baudouin Bourg lu kendini serbest birakan ve muttefiklik anlasmasi imzaladigi Musul Emiri Cavli nin isteklerine yerine getirerek ulkesindeki Musluman esirleri serbest birakti ve bu esirlere ve Islam dinine acikca hakarette bulunan bazi Hristiyan papazlari da idam ettirdi Serbest birakilan Baudouin Bourglu ve Joselin de Courtnay 1122 de Muslumanlarla ikinci bir muharebeden sonra ikinci defa yine esir dustuler 1125 te ise yapilan Azez Muharebesi ni kazanan I Joselin Urfa Kontlugu nu yeniden kurdu ve Urfa Kontu I Joselin unvanini aldi Ama 1131 de Urfa Kontu olan I Joselin bir baska muharebede olu dustu Buna karsilik Selcuklu Musul Atabeyi olan I Imaduddin Zengi 1128 de Halepi eline gecirdi Halep Musul ve Sam Selcuklu emirleri arasinda bir mucadele odagi idi Bundan sonra I Imaduddin Zengi gozunu Sam uzerine dikti Ayni zamanda Kudus Krali olan II Baudouin Baudouin Bourglu Sam i eline gecirmek istemekteydi 1129 da II Baudouin Sam onunde Zengi guclerine yenildi Sam Emiri naibi olan Muinuddin Uner I Imaduddin Zengi aleyhine Hacli Kudus Krali Foulques tan yardim istedi ve I Imaduddin Zengi 1139 da ve 1140 ta Sam i kusatti I Joselin yerine Urfa Kontu olan oglu II Joselin kendine muttefik aramaya basladi Bizans Imparatoru II Ioannis ile bir ittifaka girdi Fakat 1143 yilinda hem Bizans Imparatoru hem de Kudus Krali Foulques olduler Ayni yil II Joselin hem Hacli Antakya Prensi ve hem de Hacli Trablus Kontu ile mucadeleye giristi Boylece Urfa Kontlugu hic muttefiksiz kaldi Papa III Eugenius un fermani Urfa nin dusmesi haberi Avrupa ya Kudus ten donen Hristiyan hacilar tarafindan 1145 baslarinda eristi ve sonradan Antakya Prensligi Kudus Kralligi ve Kilikya Ermeni Kralligi elcileri de Papa III Eugenius a bu haberi resmen ulastirdilar Papa III Eugenius bir sehirli isyani ile Roma dan atilmisti ve Viterbo ya yerlesmisti Jabala Baspiskoposu Hugh bu haberi ve Papa III Eugenius a verdi Hugh Papa ya eger yeni bir Hacli Seferi yapilirsa Yakin Dogu da kurulu Hacli devletlerinin uzerinde bulunan Turk tehdidini ortadan kalkacagini kabul ettirdi Papa 1 Aralik ta Quantum praedecessores adinda bir ferman yayinladi ve bu fermanla Hristiyanlari Ikinci Hacli Seferi ne katilmaya cagirdi Bu yeni Hacli Seferi nin bir oncekinden daha iyi organize edilecegi ve tek merkezden kontrol edilecegi de aciklandi Bu plana gore Hacli ordusu Papa tarafindan kabul edilmis papaz ve vaizler tarafindan toplanacaklar bu Hacli ordusu Avrupa nin en guclu krallari tarafindan komuta edilecek ve Hacli ordusunun takip edecegi guzergah kesin olarak onceden planlanacakti Bu papa fermanina soylular ve halkin ilk reaksiyonu Hacli idarecilerinin beklediginden cok daha fena oldu ve bu fermanin biraz degistirilmis bir ikinci versiyonunun Avrupa kiliselerinde tekrar yayinlanmasi kararlastirildi Fransa Krali VII Louis Papa ya daha hic danismadan Kudus e gitmek icin kardesi Filip e verdigi bir yemine uymak istemekteydi ve bu yemine gore Kudus e gitmeyi planlamaktaydi Fakat bunun bir bariscil hac mi yoksa bir askeri sefer seklinde mi olacagi kararlastirilmamisti Bircok Fransiz soylusu ve yuksek papazlar VII Louis in Kudus e gitmesine aleyhtardilar Louis unlu Clairvaux Manastirinin baskesisi olan Clairvauxlu Bernard a danisti Bernard bu danisma haberlerini Papa ya iletti Papa bu habere cok memnun oldu Bu sirada Papa nin fermani VII Louis nin dikkatine sunuldu ve 1 Mart 1146 da bu ferman tekrar yayinlandi Papa Bernard de Clairvaux u Fransa da bu haberi yayarak Hacli asker toplamaya memur papaz olarak atadi Clairvaux manastiri baskesisi Bernard Aziz Bernard in vitray resmi Yak 1450 Yukari Ren bolgesi Papa Clairvauxlu Bernard i Ikinci Hacli Seferi ne katilma hakkinda vaazlar vermekle memur etti Ayni zamanda Birinci Hacli Seferi icin Papa II Urbanos un yaptigi gibi Hacli Seferi ne katilanlara gunahlarinin daha olmeden once cikartildigina ait bir Enduljans Belge si verilmesine izin verdigini ilan etti 1146 da sehrinde bir geleneksel meclis parlamento toplandi ve 31 Mart ta Bernard bu meclis toplantisinda bir vaaz verdi Bu toplantida bulunan Fransa Krali VII Louis karisi kralice Akitanya dusesi Eleanor ve prensler ve asiller bu sefere katilmaya ant icmek icin Bernard in ayaklarina kapandilar ve Hacli Seferi ne katilan her kisi gibi elbiseleri uzerine takilacak kumastan kirmizi istavrozlar bu seremoni icinde kendilerine bir seref isareti gibi takdim edildi Fransa da devam eden II Hacli Seferi ne asker alma kampanyasindaki bazi katedral vaazlarina Papa III Eugenius sahsen istirak etti Bundan sonra Bernard de Clairvaux bu Hacli askeri toplama misyonuna devam etmek icin Almanya ya gecti Almanya da gittigi her yerde kendinin yeniden dini mucizeler yaptigi haberleri ve dedikodulari ortaya cikti ulkenin her yanina yayildi Bu sekilde cok efektif olan dinsel propaganda hic suphesiz Almanya nin her kosesinden Hacli Seferi ne katilmak isteyen dindar kisileri cekti Bernard de Clairvaux Speyer kentinde o zamanki Kutsal Roma Germen Imparatoru olan III Konrad i ve ileride imparator olacak kuzeni Friedrich Barbarossa nin bu Ikinci Hacli Seferi ne katilmayi kabul etmelerini buyuk bir ayinle ilan etti Bu koyu Katolik Hristiyan propagandasi devam ederken Ren Nehri bolgesinde Koln Mainz Worms ve Speyer sehirlerinde yasayan Yahudiler yine Birinci Hacli Seferi pogromlarinda yapildigi gibi halktan hucumlara ugradilar ve cok sayida Yahudi olduruldu yaralandi ve evlerinden ocaklarindan atildilar Katolik tarihciler Bernard de Clairvaux un bir Hristiyan bagnazi olmadigini bu katliam ve pogramlar aleyhinde oldugunu bunlari sahsen kinadigini ve bu pogromlara neden oldugu sanilan Rudolf adli bir gayet asiri Katolik Fransiz asilli kesisi sahsen gorup ondan bu hareketlerini durdurmasini istedigini bildirirler Hacli Seferi nin baslamasi 1146 yilinda isimli Frank kokenli hadim bir kolenin Zengi yi oldurmesinden sonra II Joselin Urfa yi geri almaya tesebbus etti ama Kasim 1146 da Nureddin Mahmud Zengi tarafindan yenilgiye ugratildi 16 Subat 1147 de yeni Hacli seferine katilmak isteyen Fransizlar in liderleri sehrinde toplandilar ve takip edecekleri yolu sectiler Almanlar Macaristan uzerinden gececek kara yolunu zaten secmislerdi Almanlarin bu yolu secmelerine baslica neden Sicilya Krali nun Alman Krali III Konrad in dusmani olmasiydi Bircok Fransiz soylusu ise kara yolu Bizans Imparatorlugu Balkanlar arazilerinden gectigi icin ve Birinci Hacli Seferi ne istirak edenlerin Bizanslilari devamli tenkitlerini bildikleri icin kara yolunu emin bir yol olarak gormuyorlardi Fakat sonunda Fransizlar da Alman III Konrad in takip ettigi yolda gitmeye ve bu yolculuk seferine 15 Haziran da baslamaya karar verdiler II Rugerro bu karardan hic hosnut kalmadi ve bundan sonra bu Hacli seferine katilmayi da kabul etmedi Fransiz Krali Hacli Seferi nde iken Fransa yi idare edecek taht naipleri olarak Kesis Suger ve Nevers Kontu II Giyom u secildiler Almanya ya Hacli Seferi ne katilanlarin sayisini arttirmak icin kesis Adam Ebrach li ulkede gezerek vaiz verme turuna basladi ve bunun bir direkt sonucu Otto von Freising in Hacli olmayi kabul edisi oldu 13 Mart 1147 de Frankfurt ta Kutsal Roma Germen Imparatoru olarak Konrad in oglu Swabiya Duku secildi ve o Hacli Seferindeyken Mainz Baspiskoposu Henry taht naipi olarak atandi Bes yil sonra III Konrad kendine varis olarak yegeni Friedrich Barbarossa yi secti Almanlar Hacli seferine ilkbaharda Paskalya yortusu gunu baslamayi kabul etmislerdi fakat cesitli nedenlerle sefere baslamayi ta Mayis 1147 sonuna kadar geciktirdiler Almanlarin Anadolu da gecisi Haziran 1147 de baslayan Hacli seferine katilan Almanlara papa temsilcisi olarak Kardinal Dietwin refakat etmekteydi Almanlar Fransiz Haclilari ile Konstantinopolis te bulusmayi ummaktaydilar Alman Haclilari komuta eden III Konrad daha once Kudus e gitmisti ve bir onceki Birinci Hacli Seferi hakkinda cok iyi bilincli bir komutandi Bu seferinin daha iyi organize olarak gececegini planlamisti Ama bircok asker olmayan ve askeri disipline uymayi imkansiz bulan ciftini cubugunu birakan koyluler ve hizmetini birakan usak ve hizmetkarlardan olusan asagi siniflardan erkek kadin ve cocuk da bu seferde de onun Hacli ordusuna katilmisti Bu ordunun bir kismi gemilerle gitti ise de buyuk bir kisim yuruyerek Tuna Nehri ni takip etti Styria Duku III Ottokar Avusturya Haclilariyla bu sefer ordusuna Viyana da katildi Sonra Macaristan a gectiler Macaristan Krali III Konrad in sahsi dusmani olan Sicilya Krali II Rugerro nun tarafini tutmakla beraber Alman Hacli ordusunun ulkesine hic zarar vermeden ve hic zarar gormeden gecip gitmesi icin izin verdi Bu Alman Hacli ordusu Bizans topraklarina girdigi zaman 20 000 kisilik tehditci bir ordu goruntusu vermekteydi Bizans Imparatoru I Manuil bu buyuk ordunun kendi ulkesine hucuma gececeginden korkmaktaydi Onun icin Birinci Hacli Seferinden ornek ve ders alinarak Haclilarin guzergahi ustunde cok ayrintili bir savunma organizasyonu yapildi Hacli ordularinin Balkanlari merhale merhale gecmesi ongorulmustu Her merhaleye Bizans ordusu birlikleri yerlestirilmisti ve bu merhalelere Haclilarin iase ve yiyecek almasi icin pazarlar kurulmustu Eger Haclilar herhangi bir karisiklik cikarirlarsa Bizans birliklerine derhal askeri mudahalede bulunmalari icin emir verilmisti Ayrica merhaleler arasinda hareket sirasinda Haclilarin guclu Bizans birlikleri tarafindan refakat edilmesi on gorulmustu Butun bunlarin planlamasi organize edilmesi ve refakatci birlikler komutanligi Bizansli general Turk asilli Proscouch Porsuk tarafindan yapildi Gercekten de Alman Hacli ordusu pek fazla sorun cikarmadan Balkanlari gecti Ancak Philippopolis Filibe simdi Filibe yakinlarinda Hacli ordusunun asker olmayan ve fakir olan elemanlari ile sehir halki arasinda bir arbede cikti Hadrianapolis te ise Bizans Generali Proscouch ile Konrad in yegeni gelecekte Kutsal Roma Germen Imparatoru olacak Friedrich arasinda bir yerel eskiyanin bazi Alman Hacli askerini oldurmesi uzerine cok ciddi bir dalasma oldu Friedrich bu eskiyayi sakladigi bahanesiyle Haclilarin yolu yakinlarda bulunan bir manastiri atese verip yakti ve manastirin masum sucsuz kesislerinin hemen hepsinin yanarak olumune neden oldu Bunun uzerine karsilikli catismalar cikip devam etti Alman Hacli ordusu Eylul un basinda Konstantinopolis in simdi Istanbul cok yakininda simdiki Buyuk Cekmece yakinlarindaki kuru bir cayin kenarindaki bir merhale ordugahinda hic beklenmedik bir afet yagmur bastirdi ve ortaya cikan seller Alman Haclilarin buyuk maddi ve insan zayiati vermesine neden oldu Sonunda 10 Eylul de Alman Haclilar ordusu bitkin bir halde Konstantinopolis e vardi ve Pera tarafinda surlar disinda bir ordugaha gecirildiler Bizans Imparatoru Manuil Konrad dan Anadolu ya gecisini Canakkale uzerinden yapmasini istemis oldugu ve III Konrad in da bunu reddetmis oldugu icin Almanlarla Bizans Imparatoru arasi acikti Konrad Konstantinopolis e eristiginde Manuil ondan diger bir istekte bulundu Konrad dan Yunanistan daki sehirlere hucum edip onlari talan eden Sicilya Krali II Rugerro ya karsi kullanmak icin bazi Alman birliklerini geride birakmasini istedi Fakat Konrad II Rugerro ya olan dusmanligina ragmen bu teklife razi olmadi Almanlar biran evvel Anadolu ya gecmeye karar verdiler Alman Hacli ordusu Anadolu ya gecirildikten sonra Konrad Fransizlari beklemenin gereksiz olduguna karar vererek ordusuyla Anadolu da Anadolu Selcuklu Devleti baskenti olan Konya uzerine yuruyuse gecti Nicomedia Izmit e geldiginde Konrad bu yuruyus icin Alman Hacli ordusunu iki gruba boldu Birinci ana Hacli ordusu grubuna Konrad in kendisi komuta edecekti Ikinci grup ise ordunun agirliklari sivil Hacli takipcisi haci adaylari ve onlari korumak icin yeterli sayida askeri birlikler Konrad in yarim kardesi Freising Baspiskoposu Otto komutasi altina verildi Konrad in komuta ettigi birinci grup Birinci Hacli Sefer inde Hacli ordusunun takip ettigi yolda yuruyuse gecti Alman Hacli ordusunu Eskisehir yakinlarindaki Dorileon da Selcuklu ordusu beklemekteydi Fakat Birinci Hacli Seferindeki Birinci Dorileon Muharebesi aksine Ikinci Dorileon Muharebesi Alman Haclilar aleyhinde cereyan edip gelisti Selcuklu ordusu hafif suvari birlikleri once Almanlara hucum edip sonra kacis taklidi yaparak Alman suvarilerini ana Hacli ordusundan ayirmayi basardilar Sonra Selcuk ordusu suvari desteginden yoksun kalip zayiflayan Hacli ordusuna ve sonunda da Selcuk suvarilerini takip eden nispeten ufak Alman suvari birligine ayri ayri hucumlarla her ikisine galebe calip bu Alman Hacli ordusu grubunu kirdilar Boylece 25 Ekim 1147 deki Ikinci Dorileon Muharebesi birinci grup Alman Hacli ordusun cok buyuk bir kismi Selcuklular tarafindan ortadan kaldirilmasi ile sonuclandi Konrad ordusunun elimine edilmeyen kalintisiyla Konstantinopolis e dogru cekilmeye basladi Bu kalintilar her gun devam eden Selcuklu hucumuna ugradilar ve bu hucumlarin birinde Konrad bile yaralandi Konrad ordusunun kalintilari ile Nicea Iznik te Anadolu ya yeni gecmis olan Fransiz Hacli ordusuyla karsilastigi zaman Konrad in komuta ettigi Alman Hacli ordusunun 90 i telef olmustu Freising baspiskoposu Otto tarafindan komuta edilen ikinci grup Alman Hacli ordusu ise daha batidan Ege bolgesinde kiyiya inip Alasehir ve Denizli uzerinden yolla Akdeniz e inmeyi denedi Ocak 1148 baslarinda guneye Laodicea civarina eristiler Fakat tam burada yine Selcuklu ordusu ile carpismaya girismek zorunda kaldilar Boylece 7 Ocak 1148 de gerceklesen Laodicea Muharebesi sonunda bu ikinci grup Alman Hacli ordusu da Denizli gecidinde Selcuklu ordusuna yenilip hemen tumuyle elimine edildi Kendini kurtaran Otto ise ufak kalinti ordusuyla Antalya ya inip oradan denizden Filistin e 1148 ilkbaharinda yetismeyi basardi III Konrad ve kalinti Alman ordusu ise once Fransiz Haclilari ile birlesti Onlarla Noel yortusunda Efes e kadar gitti Fakat yarasi iyilesmeden Konrad Efes te hasta dustu Izmir e cekildi oradan Bizans Imparatoru nun gonderdigi bir gemi ile iyilesmek icin Konstantinopolis e gitti ve burada Manuil in gosterdigi yakin ilgi ve imparatorun sahsi doktorunun bilgi ve mahareti sayesinde iyilesti Konrad iyilestikten sonra Bizans Imparatoru nun mali malzeme ve asker destegiyle yeni bir ordu topladi ve bu ordu Bizans gemileriyle Mart 1148 ortasinda Filistin e gecti Fransiz larin Anadolu dan gecisi Fransiz Haclilar ordusunun Lorraine Bretonya Burgonya ve Akitanya dan gelen kisimlari ve Savoy Montferrat ve Auvergne den gelen kisimlara baslarinda Fransa Krali VII Louis I Reanut Alsas li Amedeus Savoy lu V Giyom Montferrat li ve Giyom Auvergne li oldugu halde Haziran 1147 de yuruyuse gecti Alfons Jordan Toulouse lu in komutasindaki Provans li haclilar ise Agustos ta deniz yoluyla harekete gectiler VII Louis komutasi altindaki Fransiz Hacli ordusuna Almanya Worms sehrinde Normand ve Ingiltere Haclilari dahil oldu Burada komutanlar arasinda cikan bir anlasmazlik uzerine Amedeus Savoy lu V Giyom Montferrat li ve Giyom Auvergne li idaresindeki Savoy Montferrat ve Auvergne Hacli ordulari ise Italya uzerinden Brindisi ye gelip oradan gemiyle Druzzo ya gecip guneyden Konstantinopolis e gittiler Kalan Fransiz Hacli ordusu III Konrad komutasindaki Alman Haclilarinin ayni yolunu takibe basladi Macar Krali II Geza nin izini ile Macaristan dan gecmekteyken daha once Macar kralina isyan etmis ve Macaristan tacini eline gecirmek icin yapmis oldugu hucumlar II Geza tarafindan geri puskurtulmus olan Prens Boris adli kisiyi Hacli ordusu icinde saklamalari gerekti Bizans in Balkanlardaki arazilerinde refakat eden Bizans gucleri ile aralari cok soguk olmakla beraber buyuk sorunlar cikmadi Fransiz ordulari daha once ayni guzergahta hareket eden Almanlarin kurdugu kopruleri ve actigi yollari kullanarak gecis kolayligi kazandi En muhim catisma Fransizlarin onculeri Lorraine liler ile ana Alman Haclilarinin cok arkasinda kalan Almanlar arasinda cikti VII Louis in ana Fransiz Haclilar ordusu 4 5 Ekim 1147 de ve birkac gun sonra da Italya uzerinden gelen Fransizlar da Konstantinopolis e eristiler Bizans Imparatoru I Manuil Anadolu Selcuklu hukumdari Sultan I Mesud ile bir baris yapmis oldugu icin dikkatini Haclilar uzerine yoneltmisti Bizanslilar ve I Manuil Fransiz Haclilari daha iyi karsiladilar Manuil Fransiz Hacli ordusu komutanlarini ayni Birinci Hacli Seferinde buyuk babasi I Aleksios un yaptigi gibi Selcuklulardan ellerine gecirdikleri her eski Bizans topragini Bizans a vereceklerine dair yemin ettirdi Bazi Fransiz komutanlari Bizans Selcuklu barisini uygun bulmayarak ve bu yeminden hoslanmayarak Sicilya Krali II Rugerro ile anlasip Konstantinopolis i ele gecirmeyi teklif ettiler ama VII Louis bunu kabul etmedi Fransiz ordulari da yine hic Bizans takviyesi ve hatta refakati olmadan Bizans gemileri ile Anadolu sahillerine gecirildiler ve Iznik e dogru yurumeye basladilar Iznik te Fransiz Hacli ordulari Ikinci Dorileon Muharebesi nde yenilip kacmakta ve devamli Selcuklu hucumlari ile gayet kuculmus Alman Hacli ordusu kalintilari hakkinda haberi aldilar Cok gecmeden Lopadion Ulubat ta bu ordu kalintisi ve yaralanmis olan III Konrad ile karsilastilar III Konrad ve kalinti ordusu Fransiz Hacli ordusu ile birlesti ve ama Konrad ordu kalintisinin ne onculuk ne artcilik gorevi alabilecegini bildirdi Birlesik Hacli ordusu Balikesir Bergama ve Izmir uzerinden yuruyerek Noel yortusundan hemen once Efes e gecti Bu sirada Manuil den Selcuklu ve Danismend ordularinin Konya batisinda toplanip Ege ye dogru yuruyusu gectikleri ve bunun icin cok dikkatli hareket etmeleri ikazi geldi Efes te Konrad hasta dustu Izmir e cekildi Oradan Bizans Imparatoru nun gonderdigi bir gemi ile iyilesmek icin Konstantinopolis e gitti ve burada Manuil in sahsi doktorunun sayesinde iyilesti Fransiz Hacli ordulari ve Alman Hacli kalintilari halindeki Hacli ordusu Efes te 25 Aralik ta Noel yortusunu kutladi Bu sirada Efes disindaki Hacli ordugahina bir Selcuklu hucumu oldu ama bu puskurtuldu Bir grup Fransiz Haclilari dogrudan dogruya Filedelfiya Alasehir e gonderildi ve bunlar ana orduyu beklemek uzere Leodakia Denizli ye gectiler 28 Aralik ta VII Louis ve Savoy Kontu idaresindeki ana Hacli ordusu Menderes vadisinden Antalya ya gitmek icin yuruyuse gecti Bir Selcuklu pusu gucune galip geldikten sonra 3 Ocak ta Leodakia Denizli ye eristiler Ama sehrin Bizansli valisi Haclilarin sehre girmelerine engel oldu Hacli gucu 8 Ocak ta Honaz Dagi nin etrafini gecmek icin Kazik Belini gecmeleri gerekmekte idi Burada olan Honaz Dagi Muharebesi o zamana kadar Fransizlari cok onunden gidip Haclilarin takip edecekleri guzergahtaki hayvan ve insan iase maddelerini tahrip eden bir Selcuklu ordusu ile Haclilari uzaktan takip eden diger Selcuklu ordusunun birlesmesi gecidin yuksek iki tarafini tutmasi ve bu dar belden gecmeye calisan Fransiz Hacli ordusuna hucuma hazirlanmasi ile basladi Fransiz Hacli ordusu onculugunu agir suvari sovalye birlikleri yapmakta ortada agirliklar ve koruma birlikleri ve en arkada da piyade birlikleri ile Kral VII Louis ve ona refakat edenler bulunmaktaydi Yapilan plana gore butun birlikler gecide gelince gecide girmeden birbirini bekleyecekler ve sonra planli ve koordineli sekilde bu tehlikeli gecidi gecmeye baslayacaklardi Ama oncu agir suvari birlikleri bu gecidi gecmeyi kolay gorup planlandigi gibi arkadaki birlikleri beklemedi gecide hemen girdiler ve bu yeni kararlarini arkadakilere de hic haber vermediler ve gecidi hic mukavemet gormeden gectiler Artci birlik gecidin arkasini korumak icin hazirlandi ve belki agirliklar gectikten sonraki gun gecide girmeyi planliyorlardi Gecidin 10 kilometre 6 2 mi uzunlukta ve yokus olmasi dolayisiyla cok yavas ilerleyen agirliklar kolu ve koruma birlikleri gecitte yalniz bulunmakta iken Selcuklu ordusu iki yamactan hizla inerek hucuma gecti Eudes de Deuil bu grubun ortasinda bulunup bu birliklerde cikan panigi gormustu Dortnala geriye gitti ve gecit basinda bulunan VII Louis i durumdan haberdar etti Kral ve artci suvariler duruma mudahale etmek icin gecide girdiler Ama Fransiz Haclilarinin zirhli agir suvari hucum taktigini yokus olan gecitte uygulanmasi imkansizdi Fransiz kralina refakat eden elit kral muhafizlari buyuk zayiat verdiler Louis bir kaya uzerine tirmanip saklandi ve Selcuklu ordusu kendisini tanimadigi icin kendi hayatini kurtardi Ama Kralin bu hucumu ve onculerin bazilarinin da geri gelmesi bazi agirliklarin kurtarilmasina neden oldu Ama agirliklar ve koruma birlikleri cok buyuk insan ve mal zayiati verdi Aksam bastirdiginda gecitte kendini kurtarabilenler gecitten cikmaya basladilar Kral VII Louis bundan sonra Tapinak Sovalyelerinin tavsiye ettigi yeni bir taktigi uygulamaya basladi Hacli ordusuna Selcuklu hucumlari olunca hucum edilen birligin yerinde kalip kendini korumasi ve karsi hucumlarda bulunmamasi emredildi Daha sonra Hacli ordusu ni gecmekte iken bir diger Selcuklu hucumuna ugradi ve bu yeni taktik dolayisiyla cok zayiat vermeden Selcuklulari geri puskurttuler Fakat Selcuklu ordusu Haclilarin beklenen guzergahlarindaki hayvan iasesi kaynaklarini onlar gelmeden bir iki gun once oralardan buyuk koyun suruleri gecirip ortadan kaldirmayi basarmaktaydilar Bu taktik sadece yoldan hemen gecmek isteyen Hacli ordusunun binek ve kosum atlarina buyuk etki yapmaktaydi Buna karsilik bu yorede devamli yasayan ahaliye de fazla tesiri olmamaktaydi En sonunda 10 Ocak ta Fransiz Hacli ordusu Adalia Antalya kalesine vardi Fakat burada da Bizansli kale komutani Hacli ordusunun kale icinde ordugah kurmasini kabul etmedi ve Fransiz Hacli ordusu surlar disinda kamp kurarak beklemeye koyuldu VII Louis Bizans donanmasinin gelip ordusunun tumunu ya Antakya veya Filistin e goturmesini beklemekteydi Fakat mevsimin cok erken olmasi ve firtinalar nedeniyle bir donanma gelemedi ve ancak birkac gemi Antalya ya gelebildi Bazi komutanlar ordunun tumunun sahil kiyisindan yuruyerek Antakya ya gitmesini teklif ettiler ama Louis tum ordusuyla birlikte karadan Antakya ya gitmeyi kabul etmedi Sonunda Antakya ya yanasan birkac gemiye Louis ve karisi dahil maiyeti ordusunun en iyi kisimlari ve sovalyeler bindiler Antakya uzerine denizden gitmek uzere ayrildilar ve 19 Mart ta Antakya nin limani olan Saint Simon Samandagi na vardilar Antalya da biraktiklari Fransiz Hacli ordusu kalintilari ve sivil takipciler Flandra kontu Thierry ve Bourbon lu Kont Archamboud komutasinda sahil yolundan Antakya ya gitmeye basladi Bu ordunun ve Hacli grubunun akibeti hakkinda ve ne kadar kisminin Antakya ya ne zaman vardigi hakkinda elde kaynak bulunmamaktadir Ama Flandra kontu Thierry nin ve Bourbon lu Kont Archambaud nun Kudus e eristiklerine dair bilgiler elde mevcuttur Antakya da bekleme ve Kudus Antakya Prensi Raymond Fransa Krali VII Louis e Antakya da karsiliyor VII Louis Antalya dan gemi ile firtina yuzunden biraz gecikerek Saint Simon Samandagi na 19 Mart ta geldi Savoy lu Kont Amedeus Kibris ta iken olmustu Antakya Prensi olan Raymond Louis in kralicesi olan ve kocasina refakat eden Akitanya dusesi Eleanor un amcasi idi Raymond yegenini ve kocasini cok yakin bir ilgi ile ve sasaali bir torenle karsiladi Raymond Antakya Prensligi nin kuzeyden korunmasini saglamak icin sonunda Hacli ordusunun Urfa Edessa yi geri almak hedefiyle Hacli ordusunun once Halep uzerine hemen bir sefer acmasini istemekteydi Fakat Louis kutsal Kudus e biran evvel gitmek ve hacilik gorevlerini hemen yerine getirmeye kararliydi ve Raymond un bu isteklerini menfi karsilamaktaydi Raymond isteklerini kabul ettirmeyi yegeni Eleanor vasitasiyla basarmak icin yegenine cok yakin alaka gostermeye basladi Eleanor bu yakin alakadan ve gosterilen misafirane hareketlerden cok hoslanmaktaydi Iste bu siralarda Antakya Prens Raymond ile yegeni Eleanor arasinda daha baska ve cok daha yakin iliskileri bulundugu soylentileri ile calkanmaya basladi Bunlara gore eger Louis Raymond un dileklerini yerine getirmeden Antakya dan ayrilmaya karar verirse Raymond yegenine Louise den bosanmasini ve boylece Antakya da kalmasini telkin etmisti Bu sirada Kudus e bir seri Hacli komutani ulasti Once ilkbahar baslarinda Guney Fransa dan Kont Alfons Filip Touluse lu komutasinda Provans eyaleti Haclilari deniz yoluyla Filistin e ulastilar Kont Alfons Filip Kudus e varamadan Kaseriya da oldu Hacli cevrelerinde bu olum Antakya Kontu Raymond un yegenleri olan Trablus Kontu Raymond veya Eleanor vasitasiyla zehirlenmeden ortaya ciktigi soylentileri yayildi Bunun uzerine bir kisim Provanslilar gemilerle Fransa ya geri donduler ve Provansli Haclilar ordusunun ancak kucuk bir kismi Kudus e eristi Mart sonlarina dogru ikinci Alman Hacli grubu ile Denizli de ordusu nerede ile elemine edilen Freiling Baspiskoposu Otto ordu kalintilari ile denizden Filistin e gelip Kudus e eristi Ondan hemen sonra da Bizans Imparatoru Manuil in comertligi ile yeni bir Hacli ordusu kurmus ve hastaligindan iyilesmis olan III Konrad da bir filo gemi ile Filistin e gelip yeni ordusuyla Kudus e gecti Kudus te paskalya yortusu sirasinda III Konrad Otto von Freising Kudus Krali II Baudouin Kudus Baspiskoposu Foulques ve ismi bilinmeyen bir Tapinak Sovalyeleri temsilcisi durumu ele alip incelemek uzere onemli bir toplanti yaptilar Bu toplantida Kudus Krali II Baudouin ve Tapinak Sovalyeleri temsilcisi isteklerine uyularak Ikinci Hacli Seferi ordularinin Sam a hucum edip bu sehri ele gecirmesi icin karar aldilar Sam ile bir ittifak kurmak isteyen Kudus Kralicesi Melisende buna itiraz ettiyse de sonuca tesiri olamadi Bu grup Kudus Baspiskoposu Foulques u Louis yi Kudus e cagirmak icin Antakya ya gonderdiler Akka Konsili Kudus te bulunan Kutsal Kudus Kralligi asilleri Avrupa dan bu yeni hacli seferi ile yeni gelen Hacli ordularini cok pozitif sekilde karsiladilar Bu Hacli ordusunun hedefinin ne olacagini kararlastirmak icin bir konsil toplanacagi haberi ilen edildi Bu konsil Hacli Kutsal Kudus Kralligi nin cok onemli bir merkezi ve Kudus un limani olan Akka yakinda Palmares ta 24 Haziran 1148 de toplandi Kudus Yuksek Kurulu Haute Cour ile Avrupa dan yeni gelen Hacli ordusu ileri gelenleri bu konsile istirak ettiler Ama Kont Alfons Filip Toulouse lunun olumu dolayisiyla bu kontun oglu tarafindan olume neden olma ile itham edilen Trablus Kontu ne sahsen ne de bir temsilci ile katilmadi Bu Konsil Kutsal Kudus Kralligi nin kurulusundan beri en sasaali olan bir toplanti idi Bu Hacli seferinin kronik tarihinin yazari Surlu Vilyam Bu konsilde bulunan asillerin isimlerinin listesini yazmak hem zamanimiz icin onemlidir ve hem de tarihin akimiyla uyumludur deyip bir listeyi eserine eklemistir ama bu listenin sonunda katilanlarin hepsini birer birer siralamak cok uzun surecektir deyip listesinde isimleri bulunmayan bircok kisinin de Konsil toplantisina katildigini bildirmistir Bu Konsil da konusmalar ve muzakereler cok uzun surdu Kutsal Kudus Kralligi nin ileri gelen asilleri yeni gelen Hacli ordulariyla birlikte Orta Dogu da bulunan Hacli devletleri hukumdarliklarini ordularinin birlikte Sam a hucum etmesini teklif ettiler Bunlar arasinda Beyrut ta hukum suren Guy gibi Sam sehrinin Haclilar eline gecmesinden cok sahsi yarar gorecek kisiler bulunmaktaydi Musluman Sam Emirligi daha once Kudus Kralligi ile muttefik iken bu ittifaktan ayrilmis ve Zengilere muttefik olmustu 1147 de Sam Emirligine bagli bir askeri birlik Kudus le ittifak halinde bulunan Basra sehrine hucum etmisti Sam ile o zaman bir tampon bolge olan Havran Bolgesi nin Haclilarin ellerine gecmesinin Kutsal Kudus Krali II Baudouin kralliginin buyuk stratejik ve jeopolitik yararina olduguna inanmisti Sonunda Akka Konsili Sam a hucum edip ele gecirmek icin karar verdi Ama 20 yuzyilda bircok tarihci bu kararin taktik stratejik ve jeopolitik bakimdan cok kotu bir karar olup bolgedeki siyasi ve iktisadi gerceklerle uyusmadigini ozellikle eger bu bolgeleri ellerine gecirebilseler bile Haclilarin nufuslari ve ellerinde bulunan asker sayilari ile bu bolgede tutunmalarinin imkansiz oldugunu bildirmektedirler Sam in kusatilmasi Sam sehri ve bulundugu bolge hukuken 1157 ye kadar ayakta kalan Buyuk Selcuklu Devleti ne bagli olmakla beraber 1104 te Zahireddin Tugtekin tarafindan kurulan ve Suriye ve Lubnan da egemen olan Boriler Sam Atabeyligi ne bagli idi Muinuddin Uner Tugtekin in bir kolemeniydi ve Boriler Sam atabeyleri Sehabeddin Mahmud 1135 1139 Cemaleddin Muhammed 1139 1140 ve Mucireddin Abak 1140 1154 hukumdarliklari sirasinda Muinuddin Uner Boriler icin yuksek gorevler almisti 1135 te Muinuddin Uner in savunuculugu yaptigi Sam kalesi basarisiz olarak Zengiler Halep Emiri olan Nureddin Mahmud Zengi tarafindan kusatilmisti Sonra ayni yil ve 1337 de Nureddin Mahmud Zengi nin kalesi kusatmasinda kale komutanligini uzerine almisti 1138 de Boriler Șam Atabeyi Sihabeddin Mahmud ona Isfahsaller unvani vererek Sam sehrinin valisi olarak gorev verdi Muinuddin Uner ondan sonra Cemaleddin Muhammed 1139 1140 atabeyligi doneminde tekrar Hims Bari ve Baalbek valilileri yapmisti Cemaleddin Muhammed 1140 ta bir suikastla oldurulunce oglu Mucireddin Abak in taht naibi de olarak Sam sehrinde idareyi uzerine yuklenmisti Muinuddin Uner in siyasi stratejisi Sam sehrinin kendi sahsi idaresi altinda fiilen bagimsiz kalmasi idi 1140 ta Baniyas kalesini guney komsusu olan Hristiyan Hacli Kutsal Kudus Kralligi nin askeri destegini satin aldiktan sonra eline gecirmis ve sonra da bu yardimlasma Kutsal Kudus Kralligi ile bir resmi ittifaka donusmustu Ancak 1148 de Ikinci Hacli Seferi ordularinin Kudus e gelmeye baslamasi ile bu ittifak bozulmaya yol acmisti Muinuddin Uner Akka Konsili sonuclari hakkinda haber alinca sehri bir kusatmaya karsi hazirlamisti Etraftan topladigi parali ve gonullu askerler ve sehir icinden gonulluler ile bir savunucu ordusu olusturmustu Ayrica Sam kuzeyinde Halep merkezli Zengiler atabegi olan Nureddin Mahmud Zengi ve Musul daki Zengiler atabeyi olan Seyfeddin Zengi den destek ve askeri yardim istemisti Temmuz da Avrupa dan Kudus e yeni gelen Ikinci Hacli Seferi Hacli ordulari ve Dogu Akdeniz kiyilari Hristiyan Hacli devletleri ordulari Tiberya sehrinde toplandilar Toplam Hacli ordusunun yaklasik 50 000 oldugu bildirilmektedir Buradan Taberiye Golu etrafindan yuruyusle Sam a yoneldiler Bu yuruyuste Kutsal Kudus Kralligi ordusu Kudus Krali III Baudouin en onde sonra Fransa Krali VII Louis komutanligindaki Fransiz Hacli ordusu ve artci ise Alman Krali III Konrad komutanligi altinda Bizans Imparatorlugu ndan toplayabildigi ordu bulunmaktaydi Hacli ordusunun yiyecek ve hayvan yemi iasesini devamli karsilayabilmek gerektigi icin Sam in batisinda bulunan meyve bahceleri uzerinden sehre yaklasmayi planlamislardi 23 Temmuz da Hacli ordulari Sam in meyve bahcelerinin bulundugu Daraiya mevkisine eristiler Sam in savunuculari burayi meyve bahcelerinin duvarlari ve yukaridan gozetlemek ve ok atmak icin kurulan tahta kulelerle savunmayi planlamislardi Bu bahceler arasinda gecen iki kenari yuksek duvarli dar yollardan ilerlemeye baslayan Hacli ordusu devamli olarak kulelerden atilan oklar ve mizraklarla taciz edilmekteydi ve devamli surpriz baskinlarla karsi karsiya kalmaktaydi 24 Temmuz da Haclilar savunucu ordusunu meyve bahcelerinden sokup attilar Kacan savunucular Barada Nehri ni gecerek sehre geri donduler Barada Nehri kiyilarina erisen Haclilara karsi o nehri savunma hatti olarak kullanmaya basladilar Hacli ordulari yavaslamaya baslamisken bunu ogrenen Alman Krali Konrad komuta ettigi suvari birlikleri ile hucuma gecti Konrad in Alman atli birlikleri hucumlarina nehre yaklastiktan sonra piyade olarak hucumlarina devam etmelerinden dolayi Barada Nehri ni gecmeyi basarip sehir duvarlari onune geldiler Kale duvarlari siki savunma ile tutulmakla kalinmamis sehir icinde de kale kapilarindan gelen ana sokaklarda da barikatlar kurulmustu Haclilar da hemen meyve bahcelerinden kestikleri agaclarla duvar onunde barikatlar yapmaya koyuldular Bundan sonraki birkac gun 25 27 Temmuz da Sam kalesi komutani Muinuddin Uner birkac defa degisik kapilardan kaleden huruc hareketi yapip kusatmayi yapan degisik Hacli birlikleri ile carpisti Sam in bu yonunde bulunan meyve bahcelerinden de ufak gruplarla komando stili baskinlar uygulamaya koyuldu Hacli ordusuna meyve bahcelerinden iase saglamak cok zorlasti Surlu Vilyam in eserine gore 27 Temmuz da Hacli ordulari Sam in dogusundaki ovadan harekata baslamak uzere sehrin batisindan cekildi Bu tarafta sehrin duvarlari daha alcak ve daha az korunakli idi ama ova bir col tabiatli oldugundan asker ve hayvan iasesi bulmak cok daha zor olacakti Bu manevranin neden yapildigi acikca bilinmemektedir ve degisik teoriler ortaya atilmistir Haclilar arasinda Sam in Haclilarca alinmasindan sonra sehrin kime verilecegi Hacli komutanlari arasinda buyuk cekisme konusu olmustu Yerel Hacli asillerin adayi Beyrut hakimi Guy Brisebarre idi ama Avrupa dan gelen Flandra kontu Thierry uc kralin adayi idi Muinuddin Uner in Hacli liderlerine rusvet verip daha zor savunulabilir araziye gecmelerini sagladigi veya eger kusatmayi kaldirirlarsa Nureddin Zengi ile ittifaktan ayrilarak onun Hacli arazilerine olan hucumlarini durduracagina dair bir yemin ettigi zamanin kaynaklari tarafindan aciklanmistir Haclilar bu yeni cepheyi kurmakta iken Zengilerin ordularinin Hums ta bulunduklari haberi Haclilara eristi Musul dan ordusuyla gelen Musul Emiri Seyfeddin Zengi Haclilara geri cekilmeleri icin bir ultimatom mektup gondermisti Zengi lerin ordularinin yakin olmasi yorel Hacli komutan ve askerlerini cok etkiledi Bu komutanlar yeni gectikleri mevkilerden sehirden ve kuzeyden gelecek iki tarafli hucuma dayanamayacaklarini bildirdiler ve bu mevkilerden kusatmayi birakip geri cekilmeyi onerdiler 28 Temmuz da once Alman Krali Konrad ve sonra diger Hacli komutanlari komuta ettikleri Hacli birliklerine kusatmayi birakarak birliklerine Kudus e dogru cekilmeleri icin emirler verdiler Bu geri cekilme sirasinda Hacli ordulari Musluman hafif suvari okculari tarafindan devamli olarak taciz edildi ve devamli zayiat verdiler Lizbon Almeria ve Tortorsa nin kesfi ve Hacli Seferleri1147 baharinda Papa Reconquista baglaminda hacli seferinin Iber Yarimadasina genisletilmesine izin verdi O da yetkili Leon ve Kastilya Alfonso VII karsi kampanyalar esit gormek Moors Ikinci Hacli Seferi geri kalaniyla 13 Mayis 1147 de ilk hacli birligi Kutsal Topraklar icin Ingiltere deki Dartmouth tan ayrildi Kotu hava gemileri 16 Haziran 1147 de kuzeydeki Porto kentinde Portekiz sahilinde durmaya zorladi Orada Portekiz Krali I Afonso ile gorusmeye ikna oldular 23 Haclilar onlara sehrin mallarinin yagmalanmasini ve beklenen mahkumlar icin fidye parasini teklif eden ciddi bir anlasma ile Kral in Lizbon a saldirmasina yardim etmeyi kabul etti Bununla birlikte bazi Hacli kuvvetleri Lizbon Kusatmasi 1142 sirasinda Portekizli ve kuzeyli haclilardan olusan birlesik bir kuvvet tarafindan sehre yapilan onceki basarisiz girisimi hatirlayarak yardim etmekte tereddut ettiler 24 Lizbon kusatma dort ay sonra Fas cetvelleri oncelikli olarak sehir icinde aclik teslim kabul ettiginde 1147 25 Ekim 1 Temmuz surdu Haclilarin cogu yeni ele gecirilen sehre yerlesti ancak bir kismi denize acildi ve Kutsal Topraklara devam etti 23 Daha once ayrilanlardan bazilari yardim etti Ayni yilin baslarinda Santarem i yakalayin Daha sonra Sintra Almada Palmela ve Setubal in fethine yardim ettiler ve yerlestikleri ve cocuk sahibi olduklari fethedilen topraklarda kalmalarina izin verildi Baska bir yerde Iber yarimadasinda neredeyse ayni anda Kral Leon Kont Barcelona Ramon Berenguer IV ve digerleri karisik bir ordu acti Katalanlar Leonlular Kastilyalilar ve Fransiz zengin liman kenti karsi Haclilar Almeria Bir Ceneviz Pisa donanmasinin destegiyle sehir Ekim 1147 de isgal edildi 13 Ramon Berenguer daha sonra Murabit Taifa kralliginin Valencia ve Murcia topraklarini isgal etti Lizbon un ele gecirilmesinde Portekizlilere yardim eden Hacli kuvvetlerinin bir kismi Barselona Kontu ve Ingiliz Papalik elcisi Nicholas Breakspear tarafindan onerilen Tortosa Kusatmasina 1148 katilmaya tesvik edildi Aralik 1148 de Fransiz Ren Flaman Anglo Normanlar ve Cenevizli haclilarin yardimiyla tekrar bes aylik bir kusatmadan sonra Tortosa yi ele gecirdi Cok sayida Hacli kuvveti yeni ele gecirilen sehrin icinde ve cevresinde topraklarla odullendirildi 25 Ertesi yil Segre ve Ebro nehirlerinin birlestigi yerde Fraga Lleida ve Mequinenza ordusuna dustu 26 Ikinci Hacli Seferi nin son bulmasi ve sonuclari 1173 te Ikinci Hacli seferi nin son bulmasindan sonra Akdeniz havzasi siyasi haritasi Ikinci Hacli Seferi ne katilan Hristiyan lider ve ordularinin hicbiri bu sonuclardan memnun degildi ve katilan her bir Hacli gucu lideri diger liderler tarafindan ihanet edildigini hissetmekteydi En son bir gayret olarak yeni bir plan yapildi ve bu plana gore Askelon surlarina bir defa hucum edilecek ve bu kale ele gecirilecekti Konrad komutasindaki Alman asilli Hacli ordusu bu plani uygulamaya koyuldu ve Askelon surlarina bir defa daha hucuma gecti Fakat diger Hacli ordulari Konrad ordusuna destek saglamadilar Daha onceki surlara yapilan hucumlarda basarisizlik bu ordularin morallerini kirmisti Diger Hacli ordularin tam bir birlik olarak tam gayretle hucuma istirak edecekleri hakkindaki inanclarinin kaybolmasina neden olmustu Bu Hacli Seferi sonunda ortaya cikan karsilikli inancsizlik ve dayanisma eksikligi hisleri bundan sonra da devam edecek ve sonunda Kutsal Filistin de bulunan Hristiyanlarin hukmettiklerin arazilerden tamamen sokulup atilmalarina neden olacakti Askelon surlarina hucumunda hicbir basari kazanamayan Konrad bundan sonra hemen gemi ile Konstantinopolis e geri dondu ve Bizans Imparatoru Manuil ile olan muttefikligini daha da gelistirmek icin yeni muzakerelere basladi Fransa Krali Louis 1149 a kadar Kudus te kaldi Hukumdarlar arasinda cikan sogukluk Kral Louis ve karisi Eleanor un iliskilerinde de yansimaktaydi Karikoca bu Hacli seferi sirasindan birbirinden ayri dusunur ve ayri hareket eder olmuslar ve evlilikleri sadece hukuksal bir iliski haline gelmisti Devamli olarak Eleanor ve Antakya Prensi Raymond arasindaki yakin iliski soylentileri ayyuka cikmisti Louis ve Eleanor iliskisi o kadar kirilmisti ki Louis ve Eleanor birbirleri ile karsilikli hic konusmamayi tercih eder olmuslardi Nisan 1149 da Kral Louis ve Eleanor ayri ayri degisik gemiler ve degisik rotalarla Fransa ya gitmek uzere Filistin den ayrildilar Avrupa da bu seferi ortaya cikarmak icin buyuk gayret sarf eden papaz Clairvauxlu Bernard bu sonuctan kendini ve bu sefere katilan Hristiyanlari tanrinin kahrina ugramis olarak hissetmeye baslamisti Bu hislerini ifade eden ve bunlardan dolayi buyuk ozur dileyen bir mektubu Papa ya gonderdi Bu mektubun muhtevasi yazmis oldugu Sayginlik Kitabi adli eserinin ikinci kisminda bulunmaktadir Buna gore Haclilarin basarisizligi ve talihsizligi onlarin devamli gunahkar olmalarina baglanmakta idi Buna bir care olmak uzere Bernard de Clairvaux yeni bir Hacli seferi organize etmekte buldu ama bu sefere cagri pek az Avrupali Hristiyan in ilgisini cekti Bu yeni sefer fiyaskosu uzerine Bernard Ikinci Hacli Seferi acilmasinda kendi katkisini inkar etmeye koyuldu ve 1153 te de vefat edip bu utanilacak durumdan kurtulmus oldu Almanya da bu Hacli seferi gayet buyuk bir yikim olarak goruldu Bu konu hakkinda yazi hazirlayan bircok kesis seferin sonucunun mutlaka Seytan in bir oyunu oldugunda anlasmaktadirlar da Annales Herbipolense adli bir kronikci tarih hazirlayicisi ismi bilinmeyen bir kesis Almanya da bulunan soylu ailelerin uzun yillar boyunca Ermeni aracilar kullanarak Anadolu da kayboldugu ve esir dusup kole olarak kullanildigi sanilan Alman asilli eski Haclilari aratmis olduklarini ve bunlari bulunca da fidye odeyerek serbest kalmalarini sagladiklarini yazmistir Daha dusuk siniflardan daha fakir olan Haclilarin ve Hacli orduyu takip eden kadinlarin kaybolmalari esir dusup kole olmalari akibetlerinin bilinmemesine yol acmisti Sonradan yapilan bir tarihi incelemede bu sefere katilan isimleri bilinen 113 kisiden ancak 42 sinin geri dondugunu 22 sinin olmus oldugunun bilindigini ve 49 unun da akibetlerinin ne oldugunun bilmedigini ortaya cikarmistir Ikinci Hacli Seferi nin aci hatiralarina ragmen Almanca edebiyatinda 12 yuzyil sonlarinda gelistirilen bu seferdeki carpismalari ele alip gosterilen kahramanliklari konu isleyen kahramanlik destani seklindeki siirler bu janrin en onemlilerinden olmustur Ikinci Hacli Seferinin kulturel ve edebi etkileri Fransa da daha fazla gorulmektedir Fransiz edebiyatinda adi verilen muzikli siirler soyleyip ulkeyi gezen ve sarayin en yuksek seviyelerinden destek goren sairler Kralice Eleanor ile Raymond arasindaki ask iliskilerini cok ayrintili isleyip Orta Cag edebiyatinin en onemli konularinin basinda gelen saraysal ask temasina buyuk katkilarda bulunmuslardir Bu seferden sonra Almanya da Konrad din imaji cok kotu olarak gorunmesine karsit olarak Fransa da halk arasinda Fransa Krali Louis in imaji Tanri nin cezalarinin hic itirazsiz izdirabini ceken bir haci olarak gelismistir Bizans Dogu Roma Imparatorlugu ile Fransa arasindaki baglantilar bu Ikinci Hacli Seferi sonunda gayet buyuk hasara ugramistir Kral Louis ve sefere katilan Fransiz haclilar Imparator Manuil i Fransiz hacli ordusu Anadolu da ilerlemekte iken devamli olarak Selcuklu lara iliskilerini devam ettirip onlari Fransizlara karsi hucumlarinda basarili olmalarini saglamakla yani Hristiyanliga ihanetle itham etmislerdir Bu sefer hatiralari Fransa ile Bizans arasinda 12 ve 13 yuzyillarda olan iliskilere devamli olarak aksi etkiler yaratmaya devam etmistir Bizans Imparatorlugu icinde ise bu sefer sirasinda imparatorun siyaseti ve stratejisi Bizans diplomasisinin bir zirvesi olarak gorulmustur Imparator Manuil in olumunden sonra onun hatiralarini ovgu ile yazan Piskopos Selanik li Eustathious bunu soyle ifade etmistir Dusmanlari ile gipta edilebilecek bir marifetle ugrasmis ve sulh ve sukunu devam ettirmek hedefi ile dusmanlardan birini digerine karsi devamli oynayarak bunu basarmistir 1149 da Sam da Atabeyi Muinuddin Uner vefat etmis ve Emir olarak Ebu Said Mucirittin Abak bin Muhammed hukumeti eline almisti Fakat bu sehirde sehirli milis guclerinin komutani Muayad el Devle bin Sufi sehrin savunmasinda cok buyuk bir rol oynamisti Yeni atabeyin hukum etmeye baslamasindan iki ay sonra Muayad el Devle Abak aleyhinde bir komplo kurdu Sam da cikan bu catisma sonunda o sehirde hukum suren in idaresinin sona ermesine ve sehrin bir diger atabeylik olan Zengiler in Halep emiri olan Nureddin Mahmud Zengi tarafindan 1154 te fethedilmesine yol acmistir Bu seferin Filistin de yerlesmis gorulen Hristiyan Haclilara sonucu cok daha karanlik olmustur Kudus un uzun donemde kaderini bu sefer sonuclari cizmistir Kutsal Kudus Krali olan II Baudouin 1153 te Askelon kalesini kusatip eline gecirmeyi basarmistir Bu sekilde Kudus un gelecegine devamli Fatimi Misir in katki yapmasina yol acmistir Kudus Kralligi Fatimi Misir aleyhinde once onemli basarilar kazanmistir ve hatta 1160 li yillarda Kahire yi kisa bir donem icin ele gecirmistir Kutsal Kudus Krali I Amalrik Bizans donanmasi destegi ile 1169 da Fatimi Misir a bir sefer yapip Kahire yi fethetmisti Fakat elinde yeter sayida Hacli asker bulunmamaktaydi ve Ikinci Hacli Seferi sonucu Avrupa da gelen Hacli asker destegi sayisi gayet azalmisti Bu nedenle bu Hacli basarisi devam ettirilemedi 1171 de Zengilerin generali olan Misir a gonderilen ve orada Fatimiler den idareyi ele alan beklenmedik bir zamanda olunce yerine gecen yegeni Selahaddin i Eyyubi Fatimiler devletini ortadan kaldirmisti ve Misir ve Suriye sultanligini uzerine almisti Boylece Kutsal Kudus Devleti her yandan Eyyubiler tarafindan sarilmis oldu 1180 de Kutsal Kudus Devleti nin Bizans Imparatoru ile olan muttefiklik anlasmasi da sona erdi 1187 ye kadar Eyyubiler Kutsal Kudus Kralligi nin elindeki diger arazileri eline gecirdi 1187 de ise bu kralligin baskenti ve Hacli seferlerinin bas hedefi olan Kudus Muslumanlarin yani Eyyubiler in eline gecti Bu Ucuncu Hacli seferi icin bir bahane oldu Ayrica bakiniz Hacli SeferleriKaynakca Ozel a b c d e Norwich John Julius 1995 Byzantium the Decline and Fall Londra Penguin ISBN 0 14 011449 1 Ingilizce say 96 a b c d Demirkent Isin 1990 Urfa Hacli Kontlugu Tarihi 1098 1118 Cilt I Ankara Turk Tarih Kurumu ISBN 975 16 0221 1 a b c d Demirkent Isin 1994 Urfa Hacli Kontlugu Tarihi 1118 1146 Cilt II Ankara Turk Tarih Kurumu ISBN 975 16 0664 0 a b Maalouf Amin cev Ali Berktay 2006 Araplarin Gozunden Hacli Seferleri Istanbul Yapi Kredi Kultur Yayinlari a b c d e f g h i j k Runciman Steven cev Fikret Isiltan 1992 Hacli Seferleri Tarihi II Cilt Kudus Kralligi ve Frank Dogu Ankara Turk Tarih Kurumu Yayinlari a b c d e f g h i j k l m Nicolle David 2009 The Second Crusade 1148 Colchester Osprey Publishing say 12 13 Bernard de Clairvaux Islam aleyhtarligi ve asiri koyu katolik Hristiyan propagandaciligina bir mukafat olarak Katolik Kilisesi tarafindan 1174 te aziz evliya ilan edilmis ve yaptigi doktriner katkilar dolayisiyla da ona Hristiyan Kilisesi Doktoru unvani verilmistir Nicolle a gore Choirobakchoi mevkideki merhalede 4 Eylul 1148 de Kaynak say 42 Ingilizce ismi William of Tyre Riley Smith 1991 s 50 Riley Smith 1991 s 56 Riley Smith 1991 s 60 GenelBirincil kaynaklar Ibnu l Kalanisi Tr cev Onur Ozatag 2015 Sam Tarihine Zeyl I ve II Hacli Seferleri Donemi Istanbul Turkiye Is Bankasi Yayinlari ISBN 605323778 Ing cev ve ed H A R Gibb 1932 The Damascus Chronicle of the Crusaders extracted and translated from the Chronicle of of Ibn al Qalanisi Londra Ingilizce Eudes de Deuil 1948 De profectione Ludovici VII in Orientem Ingilizce Berry V G tarafindan cevrildi New York W W Norton and Co Otto von Freising 1953 Gesta Friderici I Imperatoris The Deeds of Frederick Barbarossa Ingilizce Mierow Charles Christopher tarafindan cevrildi Columbia University Press Honiatis Nikitas 1984 O City of Byzantium Annals of Niketas Choniates Ingilizce Magoulias Harry J tarafindan cevrildi Wayne State University Press Kinnamos Ioannis 1976 Deeds of John and Manuel Comnenus Ingilizce Brand Charles M tarafindan cevrildi Columbia University Press Surlu Vilyam 1943 A History of Deeds Done Beyond the Sea Ingilizce E A Babcock ve A C Krey tarafindan cevrildi Columbia University Press Ikincil kaynaklar Maalouf Amin cev Ali Berktay 2006 Araplarin Gozunden Hacli Seferleri Istanbul Yapi Kredi Kultur Yayinlari ISBN 975 80 121 6 Runciman Steven cev Fikret Isiltan 1992 Hacli Seferleri Tarihi II Cilt Kudus Kralligi ve Frank Dogu Ankara Turk Tarih Kurumu Yayinlari ISBN 975 16 0497 4 Brundage James 1962 The Crusades A Documentary History Milwaukee WI Marquette University Press Ingilizce Baldwin M W 1969 The first hundred years Madison WI University of Wisconsin Press Ingilizce Norwich John Julius 1995 Byzantium the Decline and Fall Londra Penguin ISBN 0 14 011449 1 Ingilizce Davies Norman 1996 Europe A History Oxford Oxford University Press ISBN 0 06 097468 0 Ingilizce Gervers Michael ed 1992 The Second Crusade and the Cistercians St Martin s Press Ingilizce Phillips Jonathan 2007 The Second Crusade Extending the Frontiers of Christendom Yale University Press Ingilizce Setton Kenneth M Baldwin Marshall W Ed 1969 1955 A History of the Crusades Volume I The First Hundred Years Ingilizce Ikinci bas Madison Milwaukee ve Londra University of Wisconsin Press ISBN 0 299 04834 9 Nicolle David 2009 The Second Crusade 1148 Colchester Osprey Publishing ISNBN 9781846033544 Ingilizce Riley Smith Jonathan ed Online Hacli Seferleri Ansiklopedisi 31 Agustos 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce Erisme tarihi 5 07 2009 Dis baglantilar Phillips Jonathan ve Martin Hoch ed 2001 The Second Crusade Scope and Consequences Manchester University Press 2001 Online referans sitesi Ingilizce Erisme tarihi 5 07 2009 Ikinci Hacli Seferi ve sonrasi10 Ocak 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Kaynak Orta Caglar Internet Kaynaklar Kitabi Ingilizce Erisme tarihi 5 07 2009 Quantum praedecessores olu kirik baglanti Papa fermani Patrologia Latina Latince Erisme tarihi 5 07 2009