I. Osman veya bilinen adlarıyla Osman Gazi ya da Osman Bey (Osmanlıca: عثمان بك, y. 1254–58, Söğüt – 1324, Bursa), Osmanlı Beyliği ve Osmanlı Hanedanı'nın kurucusu ve beyliğin ilk padişahı olan Türk hükümdar ve komutandır. Yaşadığı dönemde liderliğini yaptığı beylik başlangıçta küçük bir Türk beyliği iken, ölümünden sonraki yüzyıllarda büyük bir imparatorluğa dönüştü. Dedesinin Süleyman Şah veya Gündüz Alp isimli olduğu ve soyunun Oğuzların Bozok koluna mensup Kayı boyuna dayandığı düşünülmektedir. Büyükannesi Hayme Hatun, babası Ertuğrul Gazi ve annesi Halime Hatun'dur. Tarihçi Âşıkpaşazâde'nin yazdığına göre Osman Gazi, bir taraftan kendisinin Oğuzların Üçok koluna mensup "Gök Alp" neslinden olduğunu ileri sürerken, diğer taraftan da kendi dedesinin isminin "Kaya Alp oğlu Süleyman Şah" değil, "Kutalmışoğlu Süleyman Şah" olduğunu söylediği iddia edilmektedir.
I. Osman Osman Gazi عثمان بك | |||||
---|---|---|---|---|---|
Bey Gazi | |||||
Osman Gazi'nin Konstantin Kapıdağlı tarafından çizilmiş portresi. | |||||
1. Osmanlı Padişahı | |||||
Hüküm süresi | 1299 – 1324 | ||||
Sonra gelen | Orhan Gazi | ||||
Kayı Boyu Beyi | |||||
Hüküm süresi | y. 1281 – 1299 | ||||
Önce gelen | Ertuğrul Gazi | ||||
Sonra gelen | Makam kaldırıldı | ||||
Anadolu Selçuklu Devleti'nin Söğüt Uç Beyi | |||||
Hüküm süresi | y. 1281 – 1299 | ||||
Önce gelen | Ertuğrul Gazi | ||||
Sonra gelen | Makam kaldırıldı | ||||
Doğum | y. 1254–1258 arası Söğüt, Söğüt Uç Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti | ||||
Ölüm | 1324 (66–70 yaşlarında) Bursa, Osmanlı Beyliği | ||||
Defin | Osman Gazi Türbesi, Osmangazi, Bursa, Türkiye | ||||
Eş(ler)i | Mâlhun Hâtun Râbi'a Bala Hâtun | ||||
Çocuk(lar)ı | Orhan Bey Alâeddin Bey Fatma Hatun Çoban Bey Hamid Bey Pazarlı Bey Melik Bey | ||||
| |||||
Hanedan | Osmanlı Hanedanı | ||||
Babası | Ertuğrul Gazi | ||||
Annesi | Halime Hatun | ||||
Dini | Sünni İslam |
Beyliğin bağımsızlık ilanı
1299 yılında uç beyi olmaktan çıkıp Söğüt ve Domaniç'te Osmanlı Beyliği'ni kurmuştur. Sonrasında bağımsızlığını ilan etmiştir. Tarihçi Halil İnalcık'a göre Osmanlı Devleti bağımsızlığını 1302'de Koyunhisar Muharebesi'nden sonra kazanmıştır. Moğol istilalarından kaçan bazı Türkmen topluluklarının beyliğine sığınması ile siyasi ve askerî gücü artmıştır. Çöküş döneminde bulunan Doğu Roma İmparatorluğu'ndaki karışıklıkların da etkisiyle kısa sürede Anadolu ve Doğu Roma'nın hâkimi durumuna gelmiştir. Öldüğü zaman beylik, Eskişehir ile Bursa arasındaki topraklarda hüküm sürüyor ve Doğu Roma İmparatorluğu'na ait İznik ve Bursa'yı abluka altında tutuyordu.
İlk yılları
Osman Gazi, 1258 yılında Söğüt'te doğdu. Yaşamının erken dönemleri konusunda güvenilir kayıtlar yoktur. Osman Bey'in soyuna ve boyuna ait bilgiler gelenekseldir ve en eskisi ölümünden 100 yıl sonra yazılmıştır. Bu eserler arasında en eskiden başlayarak Ahmedî (ö. 1414), Dâstân ve Tevarih-i Mûlûk-i Âl-i Osman, Şükrullah (ö. 1464), Behçetu't-Tevarih ve Âşıkpaşazâde (ö. 1481), Tevarih-i Âl-i Osman adlı eserler bulunur. Dönemine ait tüm çağdaş eserler büyük ölçüde 1422 ya da hemen sonrasına tarihlendirilen ve artık var olmayan ama özgün bir metinden türemiş oldukları savlanmaktadır. Bazı tarihçilere göre, Osman Gazi'nin yaşam ve savaşları tarihsellikten çok, masalsı, destansı bir örüntü içinde, halk söylentileri, ermişlik öyküleri ve söylencelerle renklendirilmiştir.
Babası Ertuğrul Gazi Batı Anadolu’da Söğüt Ovası ile Domaniç Yaylasında yaşayan Oğuz Türkleri'nin Bozok boyunun Kayı kolundan olan büyük kalabalık bir obaya beylik etmekteydi. Osman Gazi onun küçük oğlu idi. Tarihçi Kemalpaşazâde (ö. 1534) Tevarih-i Al-i Osman adlı eserinde Ertuğrul Bey'in Anadolu'ya geldiğinde iki oğlu bulunduğunu, Söğüt'te göçebe yaşamını sürdürürken 1258'de "aslan yapılı ay yüzlü" küçük oğlu Osman'ın doğduğunu bildirir. Halk söylentilerine göre babaannesi, Hayme Hatun'dur.
Yine tarihçi Kemalpaşazâde, Osman'ın gençliğinde "yiğitler arasına girdiğini" ve "vurmada tutmada ve durmada ve oturmada herkesi kendine uydurduğunu" belirtir ve kardeşlerden (Gündüz Bey ve Saru Batu Savcı Bey) en küçüğü olmakla birlikte "şimşir (kılıç) ve tedbirle cümlesinden evvel olduğunu" bildirir. Bu anlatımın Oğuz destanının temalarına benzer biçimde işlenmiş olduğu apaçıktır.
1281 yılında 23 yaşındayken Ömer Abdulaziz Bey'in kızı Malhun Hatun ile evlendi. Bu evlilikten daha sonra Osmanlı Devleti'nin başına geçecek olan Orhan Gazi doğdu.
Beyliği ele geçirme çabaları
1281 yılında babası Ertuğrul Bey 90 yaşlarındayken ölmüştür.
Birçok tarihçinin anlaştığı görüşe göre, Kayı aşireti beyliği için beylik görevi değişmesi barışçıl olmamış ve beylik görevini üzerine alabilmek için Osman Gazi yakınları ile taht mücadelesi yapmıştır. Bu mücadelenin kimle yapıldığı ve nasıl geliştiği tartışmalı olup değişik tarihçiler değişik anlatımlarda bulunmaktadırlar.
Bu anlatımlardan çokça sayıda taraflısı olan birisine göre, Osman Gazi amcası Dündar Gazi ile beylik için çatışmaya girişmiştir. Bu anlatıma göre Dündar Bey Kayı boyunun ileri gelen uluları tarafından tutulmakta ve aşiretin genç yiğitleri ise Osman Bey'i desteklemekteydi. Bu çatışmanın ne kadar sürdüğü ne türlü devam ettiği bilinmemektedir, fakat çatışma sonunda Osman Bey galip gelmiş ve düşmana karşı yapılan akınlara karşı çıktığı bahanesi verilerek yaşlı Dündar Bey'i bir ok atımı ile öldürmüştür. Bundan sonra Osman Bey Oğuz töresine uygun olarak Kayı aşiretine baş ve bey olmuştur.
Alternatif bir anlatım olan Hacı Bektaş'ın "Velâyet-Nâme" eserinde ise Osman'ın beyliğe geçme anlatımı değişiktir. Kayı boyu aşireti ve civarına yerleştikten sonra önce amcası sonra babası Erdoğdu (Ertuğrul) Bey beyliklerinden daha sonra da abisi Gündüz Alp Kayı beyi olmuştur. Osman Gazi bu sırada çevresindeki aşiret yiğitleri ile yerel Bizanslı Yarhisar, Bilecik, İnegöl, İznik yörelerine akınlar düzenlemeye başlamıştır. Bizanslı Bursa Tekfuru Konya'da bulunan Selçuklu sultanına elçiler gönderip bu akınlardan şikâyet etmiştir. Selçuklu Sultanı ise Gündüz Alp'a haber göndererek akınları düzenleyen küçük kardeşi Osman Bey'i yola getirmesini istemiştir. Gündüz Alp Osman Bey'i yakalayarak yiğitleri ile birlikte Konya'ya göndermiştir.
Ancak Selçuklu Sultanı, Osman Gazi'yi beğenip el ve onay alması için onu Sulucakarahöyük'te bulunan Hacı Bektaş-ı Velî’ye yollamıştır. Hacı Bektaş, Osman'ı büyük bir misafirperverlikle karşılamış ve tekbirle kendi tülbentini onun başına dolayıp sanki ona taç giydirmiştir. Osman Konya'ya dönerken Hacı Bektaş onunla Sultan'a hitap eden Osman'ı öven bir mektup da göndermiştir. Selçuklu Sultanı bu mektubu okuduktan sonra "buna yüce bir mansıp veresuz" dediği bildirilir. Osman Gazi Sultanönü ucunun merkezi olan Söğüt'e döndükten sonra Selçuklu Sultanı ayrıca "altun başlı sancak" ve "tablhane (mehter)" gönderip onu ödüllendirmiştir. Bu öykü Vilayetname yanında Yazıcizade'nin Selçukname adlı eserinde de tekrar edilmektedir. Birçok tarihçi bu ödüllendirmeyi uç beyliğine istiklâl verilmesi olarak kabul etmektedir. Hacı Bektaş Vilayetname eseri Gündüz Alp ile Osman arasındaki ilişkilerin sonradan ne olduğunu kapsamamaktadır. Birkaç tarihçi Osman Bey ile kardeşi Gündüz Alp'ın arasında çatışma olduğu ve bu çatışma sonunda Gündüz Alp'ın öldürülerek Osman Bey'in uç beyi olduğunu kabul etmektedir, fakat diğer bazı tarihçiler ise Gündüz Alp'ın bey olmasını ve Osman Bey ile Gündüz Alp mücadelesini tümüyle hiç olmamış gibi bir kenara bırakmaktadırlar. Yine bazı tarihçiler Gündüz Alp'ın "Domaniç Muharebesi"'nde şehit olduğunu bildirirler ki bu en yüksek ihtimaldir. Bu tarih karmaşasında bazı tarihçiler ise Osman Bey ile Dündar Bey'in mücadelesinin olmadığını ve bu mücadele anlatımının Osman Bey-Gündüz Alp mücadelesine atıf ettiğini kabul ederler. Ayrıca “Domaniç Muharebesi”’nde ölen kişinin Osman Bey'in ortanca abisi Saru Batu Savcı Bey olduğunu kabul eden tarihçiler de mevcuttur.
Bitinya bölgesinde Bizans yerel güçleri ile mücadele ile genişleme
Osman Gazi, 1280'lerden 1300'e kadar uzayan yaklaşık 20 yıllık Osmanlı devletinin doğuş süreci evresinde toplumsal düzeni çok karışık Bitinya bölgesinde (yani günümüzdeki Bursa-Bilecik-İznik yörelerinde) şanını korumak ve ufak uç beyliğini güçlendirmek için bir dizi yerel çatışmalar yapmıştır. Bu çatışmalarda gaza yoldaşı olan Samsa Çavuş, Konur Alp, Akça Koca, , Abdurahman Gazi gibi diğer "Alp" beyler ve bunların idaresindeki akıncı birliklerden destek alıp faydalanmıştır. Osman Gazi'ye dinsel ve moral desteği ise Ahiler vermiştir. Özellikle Osman Bey'in Bala Hatun adlı kızıyla evlendiği kayınbabası Eskişehir ahilerinin İtburnu şeyhi olan Şeyh Edebali devamlı danışmanlık ve destek sağlamıştır.
Osman Gazi 1283'te İnegöl tekfuru Nikola ile yaptığı Ermeni Beli Muharebesi’nde yenik düşmüştür. Bu muharebede kardeşi Saru Batu Savcı Bey'in oğlu Bayhoca şehit düşmüştür. 1284'te Osman Bey 300 kişilik bir güçle İnegöl yakınlarındaki Emir Dağı eteklerinde bulunan "Kulucahisar"'a bir baskın düzenlemiş ve bu kaleyi eline geçirmiştir. Bu Osmanlıların ilk kale fethidir. 1286'da ise Osman Bey ile Bizanslı İnegöl Tekfuru ile Karacahisar (Malachiya) Tekfuru'nun birleşik yerel kuvvetleri arasında Ekizce mevkiinde "Domaniç Muharebesi" yapılmıştır. Osman Bey bu muharebeyi de kazanmıştır, ama kardeşi Savcı (bazı kaynaklara göre Gündüz Alp) bu muharebede şehit olmuştur. Bu galibiyet sonunda Karacahisar Osman Bey'in eline geçmiştir. Bundan sonra Osman Gazi, müttefikleri ile birlikte akınlar yapma stratejisini uygulamaya başlamıştır. Mudurnu yakınlarında yerleşik Samsa Çavuş ve kardeşi Satılmış ve Harmankaya (Priminos) Tekfuru Köse Mihal güçleri ile birlikte Sakarya Nehri vadisinde Sorkun, Taraklı Yenicesi ve Göynük taraflarına akınlar yapmışlardır.
1298-1299 yıllarında Osman Gazi'nin yükselişinden rahatsız olan ve tehlikeyi önceden sezen Bilecik (Belekona) Tekfuru, Yarhisar tekfurunun kızı ile evlendireceği oğlunun düğününe Osman Gazi’yi de çağırarak ona pusu kurup öldürmeyi amaçlamıştır, fakat Osman Gazi’nin dostu olan ve Bilecik Tekfuru ile aralarında düşmanlık bulunan Harmankaya Tekfuru, bu tuzağı Osman Gazi’ye haber vererek onun tuzağa düşmesini engellemiş ve oyun içinde oyun diye adlandırılan bir taktikle bu kenti almıştır. Bu "oyun içinde oyun" taktiğine göre Osman Gazi kırk yiğidine kadın giysileri giydirerek (tarihçinin anlatımı ile "bir nice gazileri da baş bezleriyle avrat donuna koyup) Bilecik kalesine sokmuş ve diğer taraftan keçelere bürünerek öküz sürüsü içinde kaleye gelip kapılardan giren yiğitler de bunlara destek sağlayarak Bilecik kalesini eline geçirmiştir. Bu anlatım Osmanlı tarihçilerin Osman Bey dönemi için anlattıkları masalsı mitlerin ilkelerinden olmuştur. Aynı kampanyada Osman Bey Yarhisar'dan yola çıkan düğün alayı koruyucu güçlerini "Çakır Pınarı" mevkiinde alt etmiştir. Bu gelin alayında bulunan Yarhisar tekfurunun kızı olan Holofira (Nilüfer Hatun) adlı gelin ise Türklerin eline geçerek Osman Gazi’nin oğlu Orhan Bey'le evlenmiştir. Bu çatışmalar sonunda Bilecik tekfuru öldürülmüş; Bilecik ve Yarhisar kaleleri Osman Bey'in eline geçmiştir.
Aynı dönemde (1298-1299 yıllarında) Turgut Alp İnegöl kalesini kuşatmış ve bu kalenin de Osmanlı beyliğinin eline geçmesini sağlamıştır.
Beyliğin kurulup bağımsızlık kazanması ve yerel Bizans güçlerine karşı savaş ve fetihler
Osman Gazi'nin hangi tarihte, ileride Osmanlı Devleti olacak uç beyliğini kurduğu tarihçiler arasında tartışmalıdır. Kulucahisar ve Karacahisar kalelerini fetihleri takiben 1299 yılında İnegöl'ü alması Osmanlı Devleti'nin kuruluşu olarak kabul edilir. Birçok tarihçi 1299 yılında Anadolu Selçuklular Devleti'nin yıkılışı ile Osman Gazi'nin, Anadolu’nun diğer Türk beylikleri arasında istiklâlini ilan ederek, Osmanlı Devleti’ni kurduğunu kabul ederler. Diğer tarihçiler 1299'da Anadolu Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Mesud'un Osman Gazi'ye tabl ve bayrak göndermiş olduğunu ve bu tabl ve bayrak ödülleri ile uç beyliğine sembolik olarak istiklâl verdiğini iddia ederler.
Bir ipekçilik ve demircilik merkezi olan Bilecik kalesinin eline geçmesi ile Osman Gazi'nin yetmiş yıllık hayatının üçüncü evresine girmiş olduğu tarihçilerce kabul edilir. Bu hayatının bu evresinde de savaşlar önemli roller oynarlar.
Bu evrede ilk başarı Köprühisar'ın beylik güçleri eline geçirilmesi ile başlamıştır. Bu dönemde hedef önemli bir Bizans şehri olan ve Üçüncü Haçlı Seferi'nde Latin Haçlıların ele geçirdikleri Konstantinopolis'e karşı Doğu Roma/Bizans İmparatorluğu direniş merkezi olan ve 1261'de tekrar Konstantinopolis'i eline geçirip imparatorluk kuran ve o zamanlar hâlâ imparatorluk tahtında bulunan Paleologos Hanedanı'nın merkezi sayılan İznik’ti. İznik Gölü'nün doğusunda bulunan İznik şehrine karşı olmak üzere gölün batı kısmına 1301'de Türkmen nüfuslu Yenişehir kurulmuştur. Osman Bey Yenişehir'i beylik merkezi yapmıştır.
Tarihçi Mehmed Neşri'nin 1500'lerde kaleme aldığı tarihe göre aynı yıl Osman Bey adına ilk hutbe Şeyh Edebali'nin müritlerinden olan Karamanlı Dursun Fakih tarafından Karacahisar'da bir kiliseden çevrilmiş olan camide verilmiştir.
Osman Bey fethettiği yerleri Oğuz töresine uyarak yakın akraba ve silah arkadaşlarına "dirlik" olarak vermiştir. Böylece Eskişehir kardeşi Gündüz Bey'e, Karacahisar oğlu Orhan Bey'e, Yarhisar Hasan Alp'e ve İnegöl Turgut Alp'e verilmiştir.
Bastırdığı sikkeler
Osmanlılar’ın “sikke” ve “hutbe” şartlarına dayalı bağımsız bir devlet kurup-kuramadığı meselesi, 1980’de İbrahim Artuk’un yayımladığı Osman Gâzî’ye ait tarihsiz bir sikke sayesinde çözümlenmeye başlanmış ise de, sikkenin basit tasarımı ve ikinci bir örneğinin bulunamaması nedeniyle hakkındaki şüpheler uzun süre devam etmiştir. Aynı târihlerde ünlü nümismat ’in koleksiyonunda yer aldığı söylenen, ancak okunabilir durumdaki tek yüzünün çizimi dışında hakkında hiçbir şey bilinmeyen ikinci Osman Gâzî sikkesinin ise varlığı, 2018 yılında Hakan Yılmaz'ın yayınladığı çok net fotoğrafları sayesinde tamamen aydınlanmış; bu sikkenin İlhanlı sikkelerine benzer tarzda, diğerinden farklı olarak 699/1300’de Söğüt’te bastırıldığı ve üzerinde kuruluşun diğer tartışmalı meselelerini de aydınlatacak çok önemli deliller yer aldığı ortaya çıkmıştır. Yılmaz'ın 2019 yılında yayımladığı, bu iki meşhur sikkeye ilişkin tespitlerini tamamlayacak nitelikteki son araştırmasında ise, birkaç yıl önce Alman bir nümismat tarafından yayınlanmasına rağmen tarih câmiasına meçhûl kalan, Katar’ın başkenti Doha Müzesi’nde bulunan Osman Gâzî’ye ait üçüncü bir sikke daha bilim dünyâsına tanıtılarak, bu yeni sikke ışığında Osman Gâzî’nin biat ve istiklâl sürecinin tamamlanış safhası, Yenişehir Darphanesi’nin kuruluş zamânı ve İlhanlı hâkimiyetine odaklı bağımsızlık tartışmaları tam anlamıyla sonuca kavuşturulmuş; ayrıca son iki sikkenin fiziksel özelliklerinden hareketle Osman Gâzî’nin ilk sikkesi hakkında da yeni ve önemli tespitler ortaya konulmuştur.
Osman Gâzî’nin 700/1300-1301’de Yenişehir’de Bastırdığı Üçüncü Sikkesi
Osman Gâzî’nin ismi, atalarının kimliği, bağımsızlığına ilişkin rivâyetlerin sıhhat ve niteliği, İstiklâl-i Osmânî’nin gerçek tarihi ve Osmanlıların dinî-tasavvufî kökeni… gibi konularda Osmanlı kroniklerinde verilen bilgilerin güvenilirliğine yönelik tartışmaları aydınlatacak ve tarihî açıdan kesin bir sonuca bağlayacak bilimsel delillerin başında az sayıdaki çağdaş maddî kanıtlar gelmekte, onları ise sağlam ve kesin kanıtlar içeren yazılı belge ve kaynaklar tâkip etmektedir. Özellikle Osmanlı bağımsızlığının gerçekleşme târihi, ne zaman kemâle erdiği, bu süreçte “hutbe” ve “sikke” şartlarının yerine getirilip getirilemediği, ilk Osmanlı sikkelerinin darp yerleri ve Osman Gâzî’nin ilk pâyitahtı Yenişehir’in ne zaman saltanat yurdu hâline geldiği konularında çağdaş bilimsel materyaller yok denecek kadar az olduğundan, bu dönemden günümüze intikâl etmiş her türlü maddî kanıt târihî açıdan büyük bir önem arz etmektedir. İstiklâl-i Osmânî’nin târihi, ilân ediliş şekli ve Osman Gâzî’nin sikke bastırdığını gösteren rivâyetlerin bilimsel gerçekliği; daha önce Halil Edhem (Eldem)’in İstanbul Arkeoloji Müzeleri İslâmî sikkeleri arasında bulduğu ve bilâhare İbrahim Artuk’un 1977’de sunduğu bir tebliğle bilim dünyasına duyurduğu, her iki yüzünde ضرب “Ḍarebe” ibâresini tâkiben ارطغرل بن عثمان “ʿOsmān ̱ bin Erṭuġrul” ismi ve ilâveten arka yüzünde ارطغرل “Erṭuġrul”dan sonra Osman Gâzî’nin gerçek dedesinin ismini de aydınlatacak şekilde; الپي گندز ”Gündüz Alpī” ibâresi yer alan bir sikke sâyesinde nispeten aydınlanmaya başlamış; ancak üzerinde darp yeri ve târihine ilişkin hiçbir bilginin bulunmaması ve her iki yüzünün de birbirine benzer tarzda iki farklı hakkâk tarafından tasarlanması; bu kez sikkenin orijinal olmadığı ya da “bir antikacı tarafından uydurulduğu” yönünde bâzı iddiâların ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Uzun süre benzeri olmayan ünik bir sikke olarak kalan ilk Osman Gâzî sikkesinin, gerçekte kurucu hükümdârın bastırdığı tek sikke olmadığı, aksine ortak ya da farklı mizanpajlarda tasarlanmış daha başka örneklerinin de mevcut olduğu, ancak 1980’lerde Nicholas Lowick’in elinde bulunduğu söylenen ikinci bir sikkenin çok net bir fotoğrafının ele geçmesi sayesinde ortaya çıkmıştır. 2018 yılında Hakan Yılmaz tarafından bir Armağan kitabının içinde neşredilip kuruluş tartışmaları açısından önemine işâret edilen bu ikinci sikkenin bilimsel analizi, her şeyden önce Osman Gâzî’nin sikke bastırmadığı ya da bastırdığı sikkenin orijinal olmadığı yönündeki farazî iddiâları tamâmen ortadan kaldırmıştır. Her iki yüzü içeriği itibarıyla birbirine benzeyen ilk sikkeden farklı olarak, ön yüzünde Kelime’-i Tevhîd, Dört Halîfe’nin isimleri, هللا ايده “eyyedehū’llāh” duâsı, Kayı damgası, 699/1300 târihi ve سگود “Sögüd” yer adı bulunan bu sikkenin darp yeri, basım târihi ve şeklî özellikleri itibarıyla da İlhanlı sikkelerine benzer bir tarzda tasarlanmış olması, merhum Artuk’tan beri tarihçi ve nümismatlar tarafından tekrarlanıp duran “İlhanlı korkusu” spekülatif yaklaşımını sona erdirmekle kalmamış; buna ilâveten önceki sikke ile aynı olan arka yüzü, Osman Gâzî’nin bu ikinci sikkesinin de aynı hakkâkın elinden çıktığını kuşkusuz bir biçimde kanıtlamıştır. Yılmaz'ın 2019 yılı Aralık ayında neşrettiği Osman Gâzî’ye ait üçüncü sikke ise, ikinci sikkenin bir yıl sonra küçük değişikliklerle yeniden dizayn edilmiş formatıyla, “sikke” ve “ḫuṭbe” rivâyetlerini yeni bir bulguya ihtiyaç bırakmaksızın kalıcı bir çizgide sonuca ulaştırmakla kalmamış; Osman Gâzî’nin biat ve istiklâl sürecinin yalnız başlangıç değil, tamamlanış zamânının da bilinmeyen arka plânını aydınlatan nümismatik bir kanıt olarak literatürde yerini almıştır.
Bizans merkezî güçleri ile de mücadeleler
Osman Gazi'nin ve "Alp"lar komutanlıkları altındaki uç beylik akıncı orduları 1299'a kadar yerel Bizans silahlı milis güçleri ile çatışmışlardı. Bizans imparatoru II. Andronikos'un imparatorluk döneminin çok kuşkulu bir sırasında Türkmen beyliklerinin imparatorluğuna olan tehdidini anlamıştı. O yıl ortak imparator olan Mihail komutasında bulunan bir merkezi Bizans ordusu günümüz Germencik kasabası yakında bulunan "Menderes Magnesia"sı mevkiinde bir Türkmen ordusuna yenilip Bizans komutanı esir olmaktan korkup komutasını bırakıp kaçarak zor kurtulmuştur.
Bundan birkaç hafta sonra, 17 Temmuz 1302'de, Bizans Bursa valisi Orhaneli (Atranos), Kite, Kestel tekfurlarının yerel Bizans kuvvetleri ile Konstantinopolis'ten gemilerle gönderilen ve Yalakova'da sahile çıkan çoğu Alan kavminden paralı askerlerinden oluşan bir karışık düzenli merkezi Bizans birliği Osman Bey'in eline geçirdiği İznik şehrini geri almak hedefiyle (günümüzde Yalova yakınlarında bulunan) Yalakova adı verilen düzlükte ilerlemekte idiler. Hedefleri İznik yönünden gelecek Türk tehdidine karşı kıyıya inen Yalakdere vadisinden geçen yolu tıkamak ve sonra bu vadiden ilerleyerek İznik'i geri almaktı. Komutanları 2.000 askerlik merkezi Bizans birliği "Heteriarkos (Muhafız Komutanı) Muzalon"du. Osman Bey kuvvetleri ise Bizans güçlerinin karaya çıktığı haberini almışlardı ve Bizanslıların Yalakdere'den güneye ilerleyip İznik'e gitmelerini önleyip onları durdurma hedefini seçmişlerdi. Osman Bey komutasındaki 5000 kişilik karışık Türkmen piyade ve süvari birliği Yalakdere içinden sahile Yalakova'ya hızla indiler ve saldırıya geçtiler. Bizanslı komutan Muzalon bunu beklemiyordu ve Osman Bey'in birliği ile karşılaşması, onların ani saldırısı bir baskın havası yaratmıştı. İki ordu böylece İzmit Körfezi’nin güney kıyılarındaki kıyı ovasıyla, İznik’ten gelen kara yolunun kıyı ovasıyla birleştiği bir noktada bir muharebeye giriştiler. Bizans paralı askerlerinden olan Alanlar bir karşı saldırı düzenleyip Bizans milis ve merkezi piyade birliklerini geri çekip mümkünse yeniden toplanmalarına fırsat verdiler. Şiddetli bir mücadele olmakla beraber yaya yerel ve merkezi Bizans askerlerinin fazla dayanma güçleri olmadı ve toplanıp karşı saldırıya geçeceklerine paniğe kapılıp düzensiz olarak geri çekilmeye başladılar. Böylece sayıca da üstün olan Osman Bey ordusu bu muharebeyi galip bitirdi. Sonuçta, yerel Bizans orduları panik halinde ama pek fazla zayiat vermeden Bizanslılar elinde bulunan İzmit (Nicomedia) şehrine kaçmayı başardılar. Merkezi Bizans düzenli birlikleri ise paralı askerler olan Alanlar’ın koruması ile hâlen kıyıda bulunan gemilere binip Konstantinopolis'e kaçtılar.
Tarihçi Halil İnalcık 2009'da verdiği bir konuşmada Osmanlı beyliğinin devlet niteliğini 1302 yılında Yalova yakınlarında merkezi Bizans ordu güçleri ile yapılan Bafeus Muharebesi'ndeki Osman Bey'in galibiyetinden sonrası kazandığını iddia etmektedir.
Bu muharebenin yapıldığı mevkii günümüzdeki Yalova iline bağlı Hersek Köyü topraklarındadır. Bu muharebeye günün Bizanslı tarihçisi olan Yorgi Pachymeres yazdığı kronolojik tarihinde Yalakdere içindeki Bizans karakolu olan Bafeus/Çobankale'ye atıfla "Bafeus Muharebesi" adını vermektedir. Bazı Türk tarihçiler de bu muharebeyi Yalakderesi vadisinde bulunan küçük Bizans karakol merkezi olan Bapheus'un Türk ismi olarak "Çobankale Muharebesi" adını verirler fakat diğer bazı tarihçiler, özellikle 19. ve 20. yüzyıl başlarından Osmanlı tarihi yazanlar, başta Joseph von Hammer-Purgstall ve Ahmet Refik Altınay olmak üzere isim karışıklığı içindedirler ve bu muharebeye "Koyunhisar Muharebesi" adını vermektedirler.
Bu muharebede Osmanlı tarafında Osman Bey'in yeğeni olan Aydoğdu'nun şehit olduğu belirtilmektedir. Bafeus Savaşı, düzenli merkezi Bizans ordusu ile Osmanlı uç beyliği ordusu arasındaki yapılan ilk savaştır.
Bu muharebeden sonra Marmara Denizi'nin güney kıyılarına Osman Bey'in ordularının hücumuna açık kaldı. O yıl Kite Hisarı, Orhaneli (Atranos) ve Ulubat Gölü içinde bulunan Alyos adası Osmanlıların eline geçti. Kite Hisarı'nın Rum komutanı direnişe geçmişti ve kale Osmanlıların eline geçince, Aydoğdu'nun öcünü almak için öldürüldü. Osman Bey'in ordusunun Ege Denizi'nden Edremit'e kadar gitme imkânı bulduğunu Bizans İmparatoru da anlamıştı. Osmanlı güçleri bu bölgede bulunan müstahkem mevkileri almaktan ziyade etrafta bulunan ziraat arazisini işleyen köylere ve köylülere akın yapmayı tercih etmişti. Bu kırsal güney Marmara bölgesinde panik yaratmış ve Rum köylülerinin göçe başlamalarına neden olmuştur. Günün Bizanslı tarihçisi Yorgi Pachymeres Bizans kırsal arazilerinde yaşayan köylülerin başlattıkları büyük göçü ve bu göç hareketinin ortaya çıkardığı zorlukları kitabında anlatmıştır.
Bafeus Muharebesi sonucundan sonra Bizans İmparatoru Osmanlıları ve diğer Türkmen beyliklerini Batı Anadolu'dan atmak hedefiyle çok daha riskli politika uygulamaya karar vermiştir. Akdeniz'de çapulculuğu, eşkıyalığı ve korsanlığı ile ün yapmış Roger de Flor'u ve onun komutası altında bulunan paralı askerler birliği olan Katalan Bölüğü'nün Sicilya'da kontratı bitince Anadolu'ya gelmek için teklifi kabul etmiş ve onları Konstantinopolis'e davet etmiştir. Çoğu Katalonyalılardan oluştuğu için Katalan Bölüğü adını alan bir paralı askerler birliğinin askerleri ve yanlarında bulunan aileleri ile 1 Eylül 1302'de 31 kadırga ve yardımcı yük gemileri ile Haliç'e gelmiştir. Bu birliğin, yarısı ağır zırhlı süvari olan 2.500 kişilik paralı askerden oluştuğu bildirilmektedir. Bizans İmparatoru II. Andronikos Katalan Bölüğü'nü kendine daha çok bağlamak için kızını birlik komutanı Roger de Flor ile evlendirmiştir.
Roger de Flor ve Katalan Bölüğü önce Cenevizlilere karşı Konstantinopolis'te gözdağı vermiş ve Kapıdağ yarımadasındaki önemli şehrini kuşatmaya almış olan Karesi Beyliği güçlerine karşı kendi gemileri ile gönderilmiş ve bu Türkmen ordusunu büyük bir yenilgiye uğratmıştır. Bu muharebede Katalan Bölüğü ağır süvari hücumları ve ok işlemeyen zırhları ile çok ün yapmıştır. Sonra Roger de Flor Alaşehir'e geçmiş ve kaleyi kuşatmaya alan Karamanoğulları Beyliği güçlerini büyük bir yenilgiye uğratmıştır. Sonra devamlı ganimet toplayarak Toroslarda Gülek Boğazı'na kadar ordusu ile yürümüş; oradan geri dönerek Katalan Bölüğü'nün ganimetlerinin toplanıp saklandığı Alaşehir'e gelmiş ve burada iken gemilerle Avrupa'dan yeni asker desteği gelmiştir. Katalan Bölüğü ve Roger de Flor önce karadan Konstantinopolis'e geri gelmiş; IX. Mihail'a destek için Edirne'ye gitmiş ve 1305'te Edirne'de bir komploya kurban giderek öldürülmüştür. Katalan Bölüğü ve Roger de Flor Osmanlı güçleri ile doğrudan muharebeye girmemekle beraber, Katalan Bölüğü'nün diğer Anadolu Beylikleri ordularına karşı 3 değişik büyük muharebede üstün galibiyet kazandığı ve giriştiği çok sayıda küçük çarpışmaları da hiçbir zaman yenilgiye uğramadan galip bitirdiği Bizans tarihçileri tarafından bildirilmektedir. Yine Bizans tarihçilerine göre Roger de Flor ve Katalonya Bölüğü'nün bu yenilmezlik ünü dolayısı ile Osmanlı beyliğinin güney Marmara'da fetihlerinin gelişmesi çok yavaşlamıştır.
1308'de tekrar başlayan fetih akınlarıyla ilk olarak İznik-İzmit yolu üzerindeki stratejik Karahisar (Trikokıya) ele geçirildi. 1313'te Osman Bey'e büyük yardımları dokunan Bizans Harmankaya Tekfuru olan Mihail Köşes Müslüman olarak Köse Mihal adını aldı ve fetih akınlarına katılmaya başladı. 1313-1315 döneminde Sakarya Nehri vadisinde bulunan Lefke, , Akhisar, Geyve, Gölpazarı ve kaleleri ele geçirildi.
Bu fetihlerden Osmanlı beyliğinin daha genişlemesini sağlamak için bu yörede en büyük Bizans şehri olan Bursa'nın ele geçirilmesi gerekmekteydi. Osman Bey döneminde emrinde bulunan askerî güçler bu şehrin büyük kalesini ele geçirmek yeteneğinde değildiler. Bu nedenle Osman Bey Bursa'yı ablukaya almayı tercih etti. Zaten Bursa uzaktan üç yanından Osmanlı kaleleri ile çevrili hale gelmişti. Osman Bey bu şehrin daha yakın ablukaya alınması için iki küçük "havale hisarı" yaptırdı ve bu hisarların komutanlığını yeğeni Aktimur ile kölesi olan Balancık'a verdi.
Son yılları ve ölümü
Osman Gazi son yıllarında yaşının ilerlemesi ve "damla illeti" yani gut hastalığı yüzünden tarihçilerin bildirdiklerine göre, beylik idaresini oğlu Orhan Bey'e bırakmıştı. Ancak Osman Bey'in ne zaman ölüp, Orhan Bey'in ne zaman beylik idaresini tümüyle eline aldığı tartışmalıdır. 1320'den sonraki olayların tarihçilerce anlatımlarında Osman Bey'in ismi geçmemektedir. 15. yüzyıl Osmanlı tarihçilerinden 1481 tarihine kadar getirdiği Tevarih-i Âli Osman adlı tarih eserinde Osman Bey'in 1320'de öldüğünü bildirmektedir. II. Mehmet ve II. Bayezid döneminde yaşayıp 1502'ye kadar olanları inceleyen Oruç Bey'in "Tevarih-i Âli Osman" adlı tarih eserinde ise Osman Bey'in ölüm tarihi 1327 olarak verilmektedir. Diğer tarihçiler Osman Bey'in ölümünü bu iki üç tarih arasında vermektedirler. Modern tarihçi Necdet Sakaoğlu
"1320'den sonraki olaylarda Osman Bey'in adı geçmezken, oğlu Orhan'ın 1324'te bey olduğunu kanıtlayan belgelerden söz edilir"
deyip Osman Bey'in ölümünün 1324'te olduğunu ileri sürmektedir.
Osman Bey'in ölüm yerinin nerede olduğu da tartışmalıdır. Büyük olasılıkla Söğüt'te ölmüştür. Bazı tarihçiler Bursa'nın onun ölümünden önce Osmanlı Devleti eline geçtiğini kabul ederek, Bursa'da öldüğünü iddia ederler. Ancak Bursa'nın Orhan Gazi tarafından kendi beyliği döneminin başında fethedildiği üzerinde Osmanlı tarihçilerinin çoğu hemfikirdirler. Osman Gazi'nin önce Söğüt'te babası Ertuğrul'un türbesine gömüldüğü ve Bursa'nın fethinden sonra buradan alınıp Bursa kalesinde Osmaniye Meydanı'nda bulunan Gümüşlü Kümbet'e (Aya Elia) gömüldüğü kabul edilmektedir.
Osman Gazi, babası Ertuğrul Gazi'den yaklaşık 4.800 km² olarak devraldığı Osmanlı toprağını, oğlu Orhan Gazi'ye 16.000 km² olarak devrettiği hesaplanmıştır.
Osman Gazi'nin Türbesi şu an Bursa ilinin Tophane semtinde bulunmaktadır.
Vasiyeti
Önce dedi ki: Oğul! Ben öldüğüm vakit beni Bursa'da şu Gümüşlü Kubbe'nin altına koy. Bir kimse sana Allah'ın buyurmadığı sözü söylese sen onu kabul etme. Eğer bilmezsen Allah ilmini bilene sor. Bir de sana itaat edenleri hoş tut. Bir de alplarına (askerlerine) daima ihsan et ki senin ihsanın onun halinin tuzağıdır.
Ölümünden sonra geride bıraktıkları
Nice şehirler fethedip savaşlar kazanan, ganimetler alan Osman Gazi'nin ölümünden sonra ona ait hiç altını ve akçesi bulunmamıştır, sadece bir sırtlak tekelesi (bir nev'î elbise), bir yancığı (atın yanına asılan torba), bir tuzluğu, bir kaşıklığı, bir sokman çizmesi, birkaç atı, birkaç çift öküzü ve birkaç sürü koyunundan başka bir şeyi yoktur.
Yenilikler
İlk Osmanlı gümüş sikkeleri akçe adıyla 699/1300'de Söğüt'te, daha sonra 700/1301 ve onu takip eden yıllarda Yenişehir'de Osman Gazi tarafından bastırılmıştır. Bunlardan ilki onun hutbe ve sikke bağlamında istiklâlini ilân ettiğini belgelemesi, ikincisi ise sarayını yaptırdığı başkenti Yenişehir'de diğer Oğuz unsurlarının kendisine biati sırasında darp edildikleri için çok önemlidir. Osman'ın şimdi İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde bulunan tarihsiz sikkesi ise halkın elinde dolaştığını belgeleyen üzerindeki delik sebebiyle, bu sikkelerin simgesel olarak değil gerçekten tedavül amacıyla bastırıldığını göstermesi bakımından dikkate değerdir.
Ailesi
- Eşleri
- Mâlhun Hâtun - Eskişehir Beyi 'in kızı, Orhan Gazi'nin annesi.
- Râbi'a Bala Hâtun - İslam alimi Şeyh Edebali‘nin kızı.
- Erkek çocukları
- Orhan Bey (1281-1362)
- Çoban Bey (1283-1337)
- (1285-1311)
- Alâeddin Bey (?-1333)
- (1288-1329)
- Melik Bey (1290-1366)
- Kız çocukları
- Fatma Hatun (1284-1347)
- Kardeşleri
Popüler kültürdeki yeri
- TRT 1'de 1988 yılında yayınlanan adlı 12 bölümlük dizide kendisini Cihan Ünal canlandırılmıştır.
- TRT 1'de yayınlanan Diriliş Ertuğrul dizisinde 5. sezonda Osman Bey'in çocukluk yıllarını canlandırılmıştır.
- 20 Kasım 2019 tarihinden itibaren ATV ekranlarında yayınlanmaya başlanan Kuruluş Osman dizisinde kendisini Burak Özçivit canlandırmaktadır.
Kaynakça
- ^ a b Akgündüz, Ahmed; Öztürk, Said (2011). (İngilizce). IUR Press. s. 35. ISBN . 10 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Aralık 2019.
- ^ a b Yılmaz, Hakan (2018). "Osman Gâzî'nin Kayıp İkinci Sikkesi ve Osmanlı Kuruluş Tartışmalarına Etkisi". Âb-ı Hayât’ı Aramak: Gönül Tekin’e Armağan. Yeditepe Yayınevi. ss. 763-788. Erişim tarihi: 14 Temmuz 2020.
- ^ a b Yılmaz, Hakan (2019). . Vakanüvis - Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi. ss. 81-120. 1 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Temmuz 2020.
- ^ İnalcık, Halil (Ağustos 2007). "Osmanlı Beyliği'nin Kurucusu Osman Beg". Belleten, 261. sayı. Ankara. ss. 486-490. 25 Aralık 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Mayıs 2020.
- ^ a b Başar, Fahameddin (1995). (PDF). 11. TDV İslâm Ansiklopedisi. ss. 314-315. 16 Aralık 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ağustos 2020.
- ^ İnalcık, Halil (Ağustos 2007). "Osmanlı Beyliği'nin Kurucusu Osman Beg". Belleten, 261. sayı. Ankara. s. 503. 25 Aralık 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Mayıs 2020.
- ^ Âşıkpaşazâde, Tevârîh-i Âl-i Osman; İnalcık, Halil, 2007; sf. 489.
- ^ İnalcık, Halil; sf. 479
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o Sakaoğlu, Necdet "Osman I", (1999) Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, C.2 s.392-395 İstanbul:Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, .
- ^ Elizabeth A. Zachariadou (haz.): Osmanlı Beyliği (1300-1389). İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1997.
- ^ a b İbn-i Kemal (Kemalpaşazade) (haz. Şerafettin Turan) (1992) Tevarih-i Al-i Osman I, II ve VII Defterler, Ankara :Türk Tarih Kurumu
- ^ Onun hakkında hiçbir belgesel bir bilgi bulunmamakla beraber Domaniç halkının Çarşamba köyünde bulunan bir eski türbeyi bu kişiye ait bir ziyaretgah olarak kabul ettikleri bilinmekteydi. II. Abdülhamid bu eski türbe yerine yeni bir türbe yaptırmıștır.
- ^ a b c d Firdevsi-i Rumi/Uzun Firdevs, Vilayetname-i Hazret-i Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli, yazma eser. Kaynak: Sakaoğlu, Necdet (1999), Bu Mülkün Sultanları, İstanbul: Oğlak Yayınları s. 26, 517
- ^ Yazıcizade, Ali, Selçukname", Yazma. Topkapı Sarayı Müzesi Kıt. Revan K. No.1391 Kaynak:Sakaoğlu
- ^ Bazı tarihçilere göre buranın fethi üzerine çok memnun olan Anadolu Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Mesud Osman Gazi'ye Bey unvanı vermiştir.
- ^ Mehmet Nesri, (haz. Faik Reşit Unat ve Mehmet A. Köymen). (1983) Kitab-ı Cihanuma Nesrî Tarihi) C. I Ankara:Türk Tarih Kurumu (3.baskı) Osmanlıca tıpkı basım
- ^ YILMAZ, Hakan (2019). Osman Gâzî’nin 700/1300-1301’de Yenişehir’de Bastırdığı Üçüncü Sikkesi. VAKANÜVİS-Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi/International Journal of Historical Researches, Yıl/Vol.4,Söğüt Özel Sayısı/Special Issue for Söğüt, Aralık/December 2019. ss. 82,85. ISSN 2149-9535. 1 Mart 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Ağustos 2020.
- ^ İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü, İslâmî Sikkeler, DN. 1081
- ^ İbrahim Artuk, “Osmanlı Beyliği’nin Kurucusu Osman Gazi’ye Ait Sikke”, Türkiye’nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi (1071-1920): ‘Birinci Uluslararası Türkiye’nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi Kongresi’ (11-13 Temmuz 1977) Tebliğleri / Papers Presented to the ‘First International Congress on the Social and Economic History of Turkey, ed.: O. Okyar - H. İnalcık, Hacettepe Üniversitesi, Ankara 1980, s. 27-33
- ^ Halil İnalcık, Söyleşiler ve Konuşmalar, I, haz.: Birsen Çınar, İstanbul: Profil Yayıncılık, 2013, s. 142-143; a.mlf., Osmanlılar: Fütühat, İmparatorluk, Avrupa ile İlişkiler, Timaş Yayınları, İstanbul 2010, s. 95, vb.
- ^ Hakan Yılmaz, “Osman Gâzî’nin Kayıp İkinci Sikkesi ve Osmanlı Kuruluş Tartışmalarına Etkisi”, Âb-ı Hayât’ı Aramak: Gönül Tekin’e Armağan, haz.: Ozan Kolbaş-Orçun Üçer, Yeditepe Yayınları, İstanbul 2018, s. 763-788.
- ^ Bizanslı tarihçi Pachymeres (1835) De Michaele et Andronico Palaeologis (Cilt. II, 4), say. 327dev.
- ^ a b c d Norwich, John Julius (1991) Byzantium: The Decline and Fall, Londra: Penguin s.263
- ^ "Ahmet Akyol, (2009) "Bafeus Muharebesi"". 13 Mart 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Ocak 2013.
- ^ "Haber sitesi ntvmsnbc'nin 27 Temmuz 2009 tarihli bülteninde "Prof. İnalcık: Osmanlı 1302'de kuruldu" adlı madde". 27 Kasım 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Ocak 2013.
- ^ Joseph von Hammer-Purgstall, (1827-1835) Geschichte des osmanischen Reiches [1] 19 Eylül 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ Ahmet Refik Altınay, Büyük Tarih-i Umumî, Vol. 4], [Kütüphane-i İslâm ve Askerî Büyük Tarih-i Umumî, Vol. 4 19 Eylül 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., [Kütüphane-i İslâm ve Askerî]
- ^ A. Failler (ed) ve V.Laurent (Fr. çev.) (1984) Georges Pachymeşres: Relations historique C. 1, (Grekçe ve Fransızca)
- ^ Aşıkpaşazade, "Aşıkpaşaoğlu Tarihi", çeviri: Nihal Atsız, Ötüken Yayınları, 2014, s. 42.
- ^ Aşıkpaşazade, Aşıkpaşaoğlu Tarihi, S.46, Çeviri: H. Nihal Atsız, Ötüken Yayınları, İstanbul, 2014
- ^ İbn-i Kemâl (KemâlPaşazade Ahmed Şemsüddîn), "Tevârîh-i Âl-i 'Osmân", I. Defter, Millet Ktp. Ali Emîrî, Tarih ("Kemalpaşazade Tarihi" şeklinde de anılır)) (son).
- ^ Âşık Paşa zade (s. 6 uc 3>5) Neşri (s, 82, 83) Malhon Hatun diyorlar. Oruç bey tarihinde (s. 9, 12) Kâbia Hatun deniliyor. Rüstem Paşa tarihinde bu isim Bâlâ Hatun dîye geçiyor.
Konuyla ilgili yayınlar
- İnalcık, Halil (1973) The Ottoman Empire. The Classical Age. New York: Aristide D.Caratzas
- İnalcık, Halil (Ağustos 2007). "Osmanlı Beyliği'nin kurucusu Osman Beg". Belleten, 261. Türk Tarih Kurumu.
- Sakaoğlu, Necdet (1999), Bu Mülkün Sultanları, İstanbul: Oğlak Yayınları s.23-32.
- Sakaoğlu, Necdet "Osman I", (1999) Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, C.2 s.392-395 İstanbul:Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, .
- Köprülü, M. Fuad (1981), Osmanlı İmparatorluğu'nun Kuruluşu. İstanbul: Ötüken, 1981.
- Özel, Oktay ve Öz, Mehmet (derl.), (2000) Söğüt'ten İstanbul'a. Osmanlı Devleti'nin Kuruluşu Üzerine Tartışmalar. Ankara: İmge, 2000.
- Zachariadou, Elizabeth A. (haz.) (çev.: G.Ç,Güven, İ.Yergüz, T.Altınova), (1997), Osmanlı Beyliği (1300-1389). İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1997
Dış bağlantılar
hakkında daha fazla bilgi edinin | |
Commons'ta dosyalar | |
Vikisöz'de alıntılar | |
Vikikaynak'ta belgeler |
Osman Gazi Doğumu: 1258 Ölümü: 1324 | ||
Resmî unvanlar | ||
---|---|---|
Önce gelen Ertuğrul Gazi | Kayı Türkleri Lideri 1281-1299 | Sultan oldu |
Yeni makam | Osmanlı Sultanı 1299-1324 | Sonra gelen Orhan Gazi |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
I Osman veya bilinen adlariyla Osman Gazi ya da Osman Bey Osmanlica عثمان بك y 1254 58 Sogut 1324 Bursa Osmanli Beyligi ve Osmanli Hanedani nin kurucusu ve beyligin ilk padisahi olan Turk hukumdar ve komutandir Yasadigi donemde liderligini yaptigi beylik baslangicta kucuk bir Turk beyligi iken olumunden sonraki yuzyillarda buyuk bir imparatorluga donustu Dedesinin Suleyman Sah veya Gunduz Alp isimli oldugu ve soyunun Oguzlarin Bozok koluna mensup Kayi boyuna dayandigi dusunulmektedir Buyukannesi Hayme Hatun babasi Ertugrul Gazi ve annesi Halime Hatun dur Tarihci Asikpasazade nin yazdigina gore Osman Gazi bir taraftan kendisinin Oguzlarin Ucok koluna mensup Gok Alp neslinden oldugunu ileri surerken diger taraftan da kendi dedesinin isminin Kaya Alp oglu Suleyman Sah degil Kutalmisoglu Suleyman Sah oldugunu soyledigi iddia edilmektedir I Osman Osman Gazi عثمان بكBey GaziOsman Gazi nin Konstantin Kapidagli tarafindan cizilmis portresi 1 Osmanli PadisahiHukum suresi1299 1324Sonra gelenOrhan GaziKayi Boyu BeyiHukum suresiy 1281 1299Once gelenErtugrul GaziSonra gelenMakam kaldirildiAnadolu Selcuklu Devleti nin Sogut Uc BeyiHukum suresiy 1281 1299Once gelenErtugrul GaziSonra gelenMakam kaldirildiDogumy 1254 1258 arasi Sogut Sogut Uc Beyligi Anadolu Selcuklu DevletiOlum1324 66 70 yaslarinda Bursa Osmanli BeyligiDefinOsman Gazi Turbesi Osmangazi Bursa TurkiyeEs ler iMalhun Hatun Rabi a Bala HatunCocuk lar iOrhan Bey Alaeddin Bey Fatma Hatun Coban Bey Hamid Bey Pazarli Bey Melik BeyTam adiErtugrul oglu OsmanHanedanOsmanli HanedaniBabasiErtugrul GaziAnnesiHalime HatunDiniSunni IslamBeyligin bagimsizlik ilaniOsman Gazi nin 1579 da cizilmis minyaturu 1299 yilinda uc beyi olmaktan cikip Sogut ve Domanic te Osmanli Beyligi ni kurmustur Sonrasinda bagimsizligini ilan etmistir Tarihci Halil Inalcik a gore Osmanli Devleti bagimsizligini 1302 de Koyunhisar Muharebesi nden sonra kazanmistir Mogol istilalarindan kacan bazi Turkmen topluluklarinin beyligine siginmasi ile siyasi ve askeri gucu artmistir Cokus doneminde bulunan Dogu Roma Imparatorlugu ndaki karisikliklarin da etkisiyle kisa surede Anadolu ve Dogu Roma nin hakimi durumuna gelmistir Oldugu zaman beylik Eskisehir ile Bursa arasindaki topraklarda hukum suruyor ve Dogu Roma Imparatorlugu na ait Iznik ve Bursa yi abluka altinda tutuyordu Beyligin kurulusunda onemli katkilari bulunan Osman Gazi nin yakin silah arkadaslari Akca Koca sagda ve Konur Alp solda Ilk yillariBeyligin 1281 deki ilk olusum bolgesi ve Osman Gazi nin oldugu 1324 yilina kadarki tum sinirlari Osman Gazi 1258 yilinda Sogut te dogdu Yasaminin erken donemleri konusunda guvenilir kayitlar yoktur Osman Bey in soyuna ve boyuna ait bilgiler gelenekseldir ve en eskisi olumunden 100 yil sonra yazilmistir Bu eserler arasinda en eskiden baslayarak Ahmedi o 1414 Dastan ve Tevarih i Muluk i Al i Osman Sukrullah o 1464 Behcetu t Tevarih ve Asikpasazade o 1481 Tevarih i Al i Osman adli eserler bulunur Donemine ait tum cagdas eserler buyuk olcude 1422 ya da hemen sonrasina tarihlendirilen ve artik var olmayan ama ozgun bir metinden turemis olduklari savlanmaktadir Bazi tarihcilere gore Osman Gazi nin yasam ve savaslari tarihsellikten cok masalsi destansi bir oruntu icinde halk soylentileri ermislik oykuleri ve soylencelerle renklendirilmistir Babasi Ertugrul Gazi Bati Anadolu da Sogut Ovasi ile Domanic Yaylasinda yasayan Oguz Turkleri nin Bozok boyunun Kayi kolundan olan buyuk kalabalik bir obaya beylik etmekteydi Osman Gazi onun kucuk oglu idi Tarihci Kemalpasazade o 1534 Tevarih i Al i Osman adli eserinde Ertugrul Bey in Anadolu ya geldiginde iki oglu bulundugunu Sogut te gocebe yasamini surdururken 1258 de aslan yapili ay yuzlu kucuk oglu Osman in dogdugunu bildirir Halk soylentilerine gore babaannesi Hayme Hatun dur Yine tarihci Kemalpasazade Osman in gencliginde yigitler arasina girdigini ve vurmada tutmada ve durmada ve oturmada herkesi kendine uydurdugunu belirtir ve kardeslerden Gunduz Bey ve Saru Batu Savci Bey en kucugu olmakla birlikte simsir kilic ve tedbirle cumlesinden evvel oldugunu bildirir Bu anlatimin Oguz destaninin temalarina benzer bicimde islenmis oldugu apaciktir 1281 yilinda 23 yasindayken Omer Abdulaziz Bey in kizi Malhun Hatun ile evlendi Bu evlilikten daha sonra Osmanli Devleti nin basina gececek olan Orhan Gazi dogdu Beyligi ele gecirme cabalari1281 yilinda babasi Ertugrul Bey 90 yaslarindayken olmustur Bircok tarihcinin anlastigi goruse gore Kayi asireti beyligi icin beylik gorevi degismesi bariscil olmamis ve beylik gorevini uzerine alabilmek icin Osman Gazi yakinlari ile taht mucadelesi yapmistir Bu mucadelenin kimle yapildigi ve nasil gelistigi tartismali olup degisik tarihciler degisik anlatimlarda bulunmaktadirlar Bu anlatimlardan cokca sayida taraflisi olan birisine gore Osman Gazi amcasi Dundar Gazi ile beylik icin catismaya girismistir Bu anlatima gore Dundar Bey Kayi boyunun ileri gelen ululari tarafindan tutulmakta ve asiretin genc yigitleri ise Osman Bey i desteklemekteydi Bu catismanin ne kadar surdugu ne turlu devam ettigi bilinmemektedir fakat catisma sonunda Osman Bey galip gelmis ve dusmana karsi yapilan akinlara karsi ciktigi bahanesi verilerek yasli Dundar Bey i bir ok atimi ile oldurmustur Bundan sonra Osman Bey Oguz toresine uygun olarak Kayi asiretine bas ve bey olmustur Ressam Paolo Veronese tarafindan cizilmis portresi 1560 lar Alternatif bir anlatim olan Haci Bektas in Velayet Name eserinde ise Osman in beylige gecme anlatimi degisiktir Kayi boyu asireti ve civarina yerlestikten sonra once amcasi sonra babasi Erdogdu Ertugrul Bey beyliklerinden daha sonra da abisi Gunduz Alp Kayi beyi olmustur Osman Gazi bu sirada cevresindeki asiret yigitleri ile yerel Bizansli Yarhisar Bilecik Inegol Iznik yorelerine akinlar duzenlemeye baslamistir Bizansli Bursa Tekfuru Konya da bulunan Selcuklu sultanina elciler gonderip bu akinlardan sikayet etmistir Selcuklu Sultani ise Gunduz Alp a haber gondererek akinlari duzenleyen kucuk kardesi Osman Bey i yola getirmesini istemistir Gunduz Alp Osman Bey i yakalayarak yigitleri ile birlikte Konya ya gondermistir Ancak Selcuklu Sultani Osman Gazi yi begenip el ve onay almasi icin onu Sulucakarahoyuk te bulunan Haci Bektas i Veli ye yollamistir Haci Bektas Osman i buyuk bir misafirperverlikle karsilamis ve tekbirle kendi tulbentini onun basina dolayip sanki ona tac giydirmistir Osman Konya ya donerken Haci Bektas onunla Sultan a hitap eden Osman i oven bir mektup da gondermistir Selcuklu Sultani bu mektubu okuduktan sonra buna yuce bir mansip veresuz dedigi bildirilir Osman Gazi Sultanonu ucunun merkezi olan Sogut e dondukten sonra Selcuklu Sultani ayrica altun basli sancak ve tablhane mehter gonderip onu odullendirmistir Bu oyku Vilayetname yaninda Yazicizade nin Selcukname adli eserinde de tekrar edilmektedir Bircok tarihci bu odullendirmeyi uc beyligine istiklal verilmesi olarak kabul etmektedir Haci Bektas Vilayetname eseri Gunduz Alp ile Osman arasindaki iliskilerin sonradan ne oldugunu kapsamamaktadir Birkac tarihci Osman Bey ile kardesi Gunduz Alp in arasinda catisma oldugu ve bu catisma sonunda Gunduz Alp in oldurulerek Osman Bey in uc beyi oldugunu kabul etmektedir fakat diger bazi tarihciler ise Gunduz Alp in bey olmasini ve Osman Bey ile Gunduz Alp mucadelesini tumuyle hic olmamis gibi bir kenara birakmaktadirlar Yine bazi tarihciler Gunduz Alp in Domanic Muharebesi nde sehit oldugunu bildirirler ki bu en yuksek ihtimaldir Bu tarih karmasasinda bazi tarihciler ise Osman Bey ile Dundar Bey in mucadelesinin olmadigini ve bu mucadele anlatiminin Osman Bey Gunduz Alp mucadelesine atif ettigini kabul ederler Ayrica Domanic Muharebesi nde olen kisinin Osman Bey in ortanca abisi Saru Batu Savci Bey oldugunu kabul eden tarihciler de mevcuttur Bitinya bolgesinde Bizans yerel gucleri ile mucadele ile genislemeOsman Gazi 1280 lerden 1300 e kadar uzayan yaklasik 20 yillik Osmanli devletinin dogus sureci evresinde toplumsal duzeni cok karisik Bitinya bolgesinde yani gunumuzdeki Bursa Bilecik Iznik yorelerinde sanini korumak ve ufak uc beyligini guclendirmek icin bir dizi yerel catismalar yapmistir Bu catismalarda gaza yoldasi olan Samsa Cavus Konur Alp Akca Koca Abdurahman Gazi gibi diger Alp beyler ve bunlarin idaresindeki akinci birliklerden destek alip faydalanmistir Osman Gazi ye dinsel ve moral destegi ise Ahiler vermistir Ozellikle Osman Bey in Bala Hatun adli kiziyla evlendigi kayinbabasi Eskisehir ahilerinin Itburnu seyhi olan Seyh Edebali devamli danismanlik ve destek saglamistir Osman Gazi 1283 te Inegol tekfuru Nikola ile yaptigi Ermeni Beli Muharebesi nde yenik dusmustur Bu muharebede kardesi Saru Batu Savci Bey in oglu Bayhoca sehit dusmustur 1284 te Osman Bey 300 kisilik bir gucle Inegol yakinlarindaki Emir Dagi eteklerinde bulunan Kulucahisar a bir baskin duzenlemis ve bu kaleyi eline gecirmistir Bu Osmanlilarin ilk kale fethidir 1286 da ise Osman Bey ile Bizansli Inegol Tekfuru ile Karacahisar Malachiya Tekfuru nun birlesik yerel kuvvetleri arasinda Ekizce mevkiinde Domanic Muharebesi yapilmistir Osman Bey bu muharebeyi de kazanmistir ama kardesi Savci bazi kaynaklara gore Gunduz Alp bu muharebede sehit olmustur Bu galibiyet sonunda Karacahisar Osman Bey in eline gecmistir Bundan sonra Osman Gazi muttefikleri ile birlikte akinlar yapma stratejisini uygulamaya baslamistir Mudurnu yakinlarinda yerlesik Samsa Cavus ve kardesi Satilmis ve Harmankaya Priminos Tekfuru Kose Mihal gucleri ile birlikte Sakarya Nehri vadisinde Sorkun Tarakli Yenicesi ve Goynuk taraflarina akinlar yapmislardir 1298 1299 yillarinda Osman Gazi nin yukselisinden rahatsiz olan ve tehlikeyi onceden sezen Bilecik Belekona Tekfuru Yarhisar tekfurunun kizi ile evlendirecegi oglunun dugunune Osman Gazi yi de cagirarak ona pusu kurup oldurmeyi amaclamistir fakat Osman Gazi nin dostu olan ve Bilecik Tekfuru ile aralarinda dusmanlik bulunan Harmankaya Tekfuru bu tuzagi Osman Gazi ye haber vererek onun tuzaga dusmesini engellemis ve oyun icinde oyun diye adlandirilan bir taktikle bu kenti almistir Bu oyun icinde oyun taktigine gore Osman Gazi kirk yigidine kadin giysileri giydirerek tarihcinin anlatimi ile bir nice gazileri da bas bezleriyle avrat donuna koyup Bilecik kalesine sokmus ve diger taraftan kecelere burunerek okuz surusu icinde kaleye gelip kapilardan giren yigitler de bunlara destek saglayarak Bilecik kalesini eline gecirmistir Bu anlatim Osmanli tarihcilerin Osman Bey donemi icin anlattiklari masalsi mitlerin ilkelerinden olmustur Ayni kampanyada Osman Bey Yarhisar dan yola cikan dugun alayi koruyucu guclerini Cakir Pinari mevkiinde alt etmistir Bu gelin alayinda bulunan Yarhisar tekfurunun kizi olan Holofira Nilufer Hatun adli gelin ise Turklerin eline gecerek Osman Gazi nin oglu Orhan Bey le evlenmistir Bu catismalar sonunda Bilecik tekfuru oldurulmus Bilecik ve Yarhisar kaleleri Osman Bey in eline gecmistir Ayni donemde 1298 1299 yillarinda Turgut Alp Inegol kalesini kusatmis ve bu kalenin de Osmanli beyliginin eline gecmesini saglamistir Beyligin kurulup bagimsizlik kazanmasi ve yerel Bizans guclerine karsi savas ve fetihlerOsman Gazi nin culusu Hunername Osman Gazi nin hangi tarihte ileride Osmanli Devleti olacak uc beyligini kurdugu tarihciler arasinda tartismalidir Kulucahisar ve Karacahisar kalelerini fetihleri takiben 1299 yilinda Inegol u almasi Osmanli Devleti nin kurulusu olarak kabul edilir Bircok tarihci 1299 yilinda Anadolu Selcuklular Devleti nin yikilisi ile Osman Gazi nin Anadolu nun diger Turk beylikleri arasinda istiklalini ilan ederek Osmanli Devleti ni kurdugunu kabul ederler Diger tarihciler 1299 da Anadolu Selcuklu Sultani II Giyaseddin Mesud un Osman Gazi ye tabl ve bayrak gondermis oldugunu ve bu tabl ve bayrak odulleri ile uc beyligine sembolik olarak istiklal verdigini iddia ederler Bir ipekcilik ve demircilik merkezi olan Bilecik kalesinin eline gecmesi ile Osman Gazi nin yetmis yillik hayatinin ucuncu evresine girmis oldugu tarihcilerce kabul edilir Bu hayatinin bu evresinde de savaslar onemli roller oynarlar Bu evrede ilk basari Kopruhisar in beylik gucleri eline gecirilmesi ile baslamistir Bu donemde hedef onemli bir Bizans sehri olan ve Ucuncu Hacli Seferi nde Latin Haclilarin ele gecirdikleri Konstantinopolis e karsi Dogu Roma Bizans Imparatorlugu direnis merkezi olan ve 1261 de tekrar Konstantinopolis i eline gecirip imparatorluk kuran ve o zamanlar hala imparatorluk tahtinda bulunan Paleologos Hanedani nin merkezi sayilan Iznik ti Iznik Golu nun dogusunda bulunan Iznik sehrine karsi olmak uzere golun bati kismina 1301 de Turkmen nufuslu Yenisehir kurulmustur Osman Bey Yenisehir i beylik merkezi yapmistir Tarihci Mehmed Nesri nin 1500 lerde kaleme aldigi tarihe gore ayni yil Osman Bey adina ilk hutbe Seyh Edebali nin muritlerinden olan Karamanli Dursun Fakih tarafindan Karacahisar da bir kiliseden cevrilmis olan camide verilmistir Osman Bey fethettigi yerleri Oguz toresine uyarak yakin akraba ve silah arkadaslarina dirlik olarak vermistir Boylece Eskisehir kardesi Gunduz Bey e Karacahisar oglu Orhan Bey e Yarhisar Hasan Alp e ve Inegol Turgut Alp e verilmistir Bastirdigi sikkelerOsmanlilar in sikke ve hutbe sartlarina dayali bagimsiz bir devlet kurup kuramadigi meselesi 1980 de Ibrahim Artuk un yayimladigi Osman Gazi ye ait tarihsiz bir sikke sayesinde cozumlenmeye baslanmis ise de sikkenin basit tasarimi ve ikinci bir orneginin bulunamamasi nedeniyle hakkindaki supheler uzun sure devam etmistir Ayni tarihlerde unlu numismat in koleksiyonunda yer aldigi soylenen ancak okunabilir durumdaki tek yuzunun cizimi disinda hakkinda hicbir sey bilinmeyen ikinci Osman Gazi sikkesinin ise varligi 2018 yilinda Hakan Yilmaz in yayinladigi cok net fotograflari sayesinde tamamen aydinlanmis bu sikkenin Ilhanli sikkelerine benzer tarzda digerinden farkli olarak 699 1300 de Sogut te bastirildigi ve uzerinde kurulusun diger tartismali meselelerini de aydinlatacak cok onemli deliller yer aldigi ortaya cikmistir Yilmaz in 2019 yilinda yayimladigi bu iki meshur sikkeye iliskin tespitlerini tamamlayacak nitelikteki son arastirmasinda ise birkac yil once Alman bir numismat tarafindan yayinlanmasina ragmen tarih camiasina mechul kalan Katar in baskenti Doha Muzesi nde bulunan Osman Gazi ye ait ucuncu bir sikke daha bilim dunyasina tanitilarak bu yeni sikke isiginda Osman Gazi nin biat ve istiklal surecinin tamamlanis safhasi Yenisehir Darphanesi nin kurulus zamani ve Ilhanli hakimiyetine odakli bagimsizlik tartismalari tam anlamiyla sonuca kavusturulmus ayrica son iki sikkenin fiziksel ozelliklerinden hareketle Osman Gazi nin ilk sikkesi hakkinda da yeni ve onemli tespitler ortaya konulmustur Osman Gazi nin 700 1300 1301 de Yenisehir de Bastirdigi Ucuncu Sikkesi Osman Gazi nin ismi atalarinin kimligi bagimsizligina iliskin rivayetlerin sihhat ve niteligi Istiklal i Osmani nin gercek tarihi ve Osmanlilarin dini tasavvufi kokeni gibi konularda Osmanli kroniklerinde verilen bilgilerin guvenilirligine yonelik tartismalari aydinlatacak ve tarihi acidan kesin bir sonuca baglayacak bilimsel delillerin basinda az sayidaki cagdas maddi kanitlar gelmekte onlari ise saglam ve kesin kanitlar iceren yazili belge ve kaynaklar takip etmektedir Ozellikle Osmanli bagimsizliginin gerceklesme tarihi ne zaman kemale erdigi bu surecte hutbe ve sikke sartlarinin yerine getirilip getirilemedigi ilk Osmanli sikkelerinin darp yerleri ve Osman Gazi nin ilk payitahti Yenisehir in ne zaman saltanat yurdu haline geldigi konularinda cagdas bilimsel materyaller yok denecek kadar az oldugundan bu donemden gunumuze intikal etmis her turlu maddi kanit tarihi acidan buyuk bir onem arz etmektedir Istiklal i Osmani nin tarihi ilan edilis sekli ve Osman Gazi nin sikke bastirdigini gosteren rivayetlerin bilimsel gercekligi daha once Halil Edhem Eldem in Istanbul Arkeoloji Muzeleri Islami sikkeleri arasinda buldugu ve bilahare Ibrahim Artuk un 1977 de sundugu bir tebligle bilim dunyasina duyurdugu her iki yuzunde ضرب Ḍarebe ibaresini takiben ارطغرل بن عثمان ʿOsman bin Erṭuġrul ismi ve ilaveten arka yuzunde ارطغرل Erṭuġrul dan sonra Osman Gazi nin gercek dedesinin ismini de aydinlatacak sekilde الپي گندز Gunduz Alpi ibaresi yer alan bir sikke sayesinde nispeten aydinlanmaya baslamis ancak uzerinde darp yeri ve tarihine iliskin hicbir bilginin bulunmamasi ve her iki yuzunun de birbirine benzer tarzda iki farkli hakkak tarafindan tasarlanmasi bu kez sikkenin orijinal olmadigi ya da bir antikaci tarafindan uyduruldugu yonunde bazi iddialarin ortaya cikmasina zemin hazirlamistir Uzun sure benzeri olmayan unik bir sikke olarak kalan ilk Osman Gazi sikkesinin gercekte kurucu hukumdarin bastirdigi tek sikke olmadigi aksine ortak ya da farkli mizanpajlarda tasarlanmis daha baska orneklerinin de mevcut oldugu ancak 1980 lerde Nicholas Lowick in elinde bulundugu soylenen ikinci bir sikkenin cok net bir fotografinin ele gecmesi sayesinde ortaya cikmistir 2018 yilinda Hakan Yilmaz tarafindan bir Armagan kitabinin icinde nesredilip kurulus tartismalari acisindan onemine isaret edilen bu ikinci sikkenin bilimsel analizi her seyden once Osman Gazi nin sikke bastirmadigi ya da bastirdigi sikkenin orijinal olmadigi yonundeki farazi iddialari tamamen ortadan kaldirmistir Her iki yuzu icerigi itibariyla birbirine benzeyen ilk sikkeden farkli olarak on yuzunde Kelime i Tevhid Dort Halife nin isimleri هللا ايده eyyedehu llah duasi Kayi damgasi 699 1300 tarihi ve سگود Sogud yer adi bulunan bu sikkenin darp yeri basim tarihi ve sekli ozellikleri itibariyla da Ilhanli sikkelerine benzer bir tarzda tasarlanmis olmasi merhum Artuk tan beri tarihci ve numismatlar tarafindan tekrarlanip duran Ilhanli korkusu spekulatif yaklasimini sona erdirmekle kalmamis buna ilaveten onceki sikke ile ayni olan arka yuzu Osman Gazi nin bu ikinci sikkesinin de ayni hakkakin elinden ciktigini kuskusuz bir bicimde kanitlamistir Yilmaz in 2019 yili Aralik ayinda nesrettigi Osman Gazi ye ait ucuncu sikke ise ikinci sikkenin bir yil sonra kucuk degisikliklerle yeniden dizayn edilmis formatiyla sikke ve ḫuṭbe rivayetlerini yeni bir bulguya ihtiyac birakmaksizin kalici bir cizgide sonuca ulastirmakla kalmamis Osman Gazi nin biat ve istiklal surecinin yalniz baslangic degil tamamlanis zamaninin da bilinmeyen arka planini aydinlatan numismatik bir kanit olarak literaturde yerini almistir Bizans merkezi gucleri ile de mucadelelerDuzce nin Konuralp bolgesinde bulunan Prusias ad Hypium Antik Tiyatrosu nun onundeki Osman Gazi ye ait heykelKayseri Pinarbasi Turkluk Aniti nda Osman Gazi nin bustu Osman Gazi nin ve Alp lar komutanliklari altindaki uc beylik akinci ordulari 1299 a kadar yerel Bizans silahli milis gucleri ile catismislardi Bizans imparatoru II Andronikos un imparatorluk doneminin cok kuskulu bir sirasinda Turkmen beyliklerinin imparatorluguna olan tehdidini anlamisti O yil ortak imparator olan Mihail komutasinda bulunan bir merkezi Bizans ordusu gunumuz Germencik kasabasi yakinda bulunan Menderes Magnesia si mevkiinde bir Turkmen ordusuna yenilip Bizans komutani esir olmaktan korkup komutasini birakip kacarak zor kurtulmustur Bundan birkac hafta sonra 17 Temmuz 1302 de Bizans Bursa valisi Orhaneli Atranos Kite Kestel tekfurlarinin yerel Bizans kuvvetleri ile Konstantinopolis ten gemilerle gonderilen ve Yalakova da sahile cikan cogu Alan kavminden parali askerlerinden olusan bir karisik duzenli merkezi Bizans birligi Osman Bey in eline gecirdigi Iznik sehrini geri almak hedefiyle gunumuzde Yalova yakinlarinda bulunan Yalakova adi verilen duzlukte ilerlemekte idiler Hedefleri Iznik yonunden gelecek Turk tehdidine karsi kiyiya inen Yalakdere vadisinden gecen yolu tikamak ve sonra bu vadiden ilerleyerek Iznik i geri almakti Komutanlari 2 000 askerlik merkezi Bizans birligi Heteriarkos Muhafiz Komutani Muzalon du Osman Bey kuvvetleri ise Bizans guclerinin karaya ciktigi haberini almislardi ve Bizanslilarin Yalakdere den guneye ilerleyip Iznik e gitmelerini onleyip onlari durdurma hedefini secmislerdi Osman Bey komutasindaki 5000 kisilik karisik Turkmen piyade ve suvari birligi Yalakdere icinden sahile Yalakova ya hizla indiler ve saldiriya gectiler Bizansli komutan Muzalon bunu beklemiyordu ve Osman Bey in birligi ile karsilasmasi onlarin ani saldirisi bir baskin havasi yaratmisti Iki ordu boylece Izmit Korfezi nin guney kiyilarindaki kiyi ovasiyla Iznik ten gelen kara yolunun kiyi ovasiyla birlestigi bir noktada bir muharebeye giristiler Bizans parali askerlerinden olan Alanlar bir karsi saldiri duzenleyip Bizans milis ve merkezi piyade birliklerini geri cekip mumkunse yeniden toplanmalarina firsat verdiler Siddetli bir mucadele olmakla beraber yaya yerel ve merkezi Bizans askerlerinin fazla dayanma gucleri olmadi ve toplanip karsi saldiriya gececeklerine panige kapilip duzensiz olarak geri cekilmeye basladilar Boylece sayica da ustun olan Osman Bey ordusu bu muharebeyi galip bitirdi Sonucta yerel Bizans ordulari panik halinde ama pek fazla zayiat vermeden Bizanslilar elinde bulunan Izmit Nicomedia sehrine kacmayi basardilar Merkezi Bizans duzenli birlikleri ise parali askerler olan Alanlar in korumasi ile halen kiyida bulunan gemilere binip Konstantinopolis e kactilar Tarihci Halil Inalcik 2009 da verdigi bir konusmada Osmanli beyliginin devlet niteligini 1302 yilinda Yalova yakinlarinda merkezi Bizans ordu gucleri ile yapilan Bafeus Muharebesi ndeki Osman Bey in galibiyetinden sonrasi kazandigini iddia etmektedir Bu muharebenin yapildigi mevkii gunumuzdeki Yalova iline bagli Hersek Koyu topraklarindadir Bu muharebeye gunun Bizansli tarihcisi olan Yorgi Pachymeres yazdigi kronolojik tarihinde Yalakdere icindeki Bizans karakolu olan Bafeus Cobankale ye atifla Bafeus Muharebesi adini vermektedir Bazi Turk tarihciler de bu muharebeyi Yalakderesi vadisinde bulunan kucuk Bizans karakol merkezi olan Bapheus un Turk ismi olarak Cobankale Muharebesi adini verirler fakat diger bazi tarihciler ozellikle 19 ve 20 yuzyil baslarindan Osmanli tarihi yazanlar basta Joseph von Hammer Purgstall ve Ahmet Refik Altinay olmak uzere isim karisikligi icindedirler ve bu muharebeye Koyunhisar Muharebesi adini vermektedirler Bu muharebede Osmanli tarafinda Osman Bey in yegeni olan Aydogdu nun sehit oldugu belirtilmektedir Bafeus Savasi duzenli merkezi Bizans ordusu ile Osmanli uc beyligi ordusu arasindaki yapilan ilk savastir Bu muharebeden sonra Marmara Denizi nin guney kiyilarina Osman Bey in ordularinin hucumuna acik kaldi O yil Kite Hisari Orhaneli Atranos ve Ulubat Golu icinde bulunan Alyos adasi Osmanlilarin eline gecti Kite Hisari nin Rum komutani direnise gecmisti ve kale Osmanlilarin eline gecince Aydogdu nun ocunu almak icin olduruldu Osman Bey in ordusunun Ege Denizi nden Edremit e kadar gitme imkani buldugunu Bizans Imparatoru da anlamisti Osmanli gucleri bu bolgede bulunan mustahkem mevkileri almaktan ziyade etrafta bulunan ziraat arazisini isleyen koylere ve koylulere akin yapmayi tercih etmisti Bu kirsal guney Marmara bolgesinde panik yaratmis ve Rum koylulerinin goce baslamalarina neden olmustur Gunun Bizansli tarihcisi Yorgi Pachymeres Bizans kirsal arazilerinde yasayan koylulerin baslattiklari buyuk gocu ve bu goc hareketinin ortaya cikardigi zorluklari kitabinda anlatmistir Bafeus Muharebesi sonucundan sonra Bizans Imparatoru Osmanlilari ve diger Turkmen beyliklerini Bati Anadolu dan atmak hedefiyle cok daha riskli politika uygulamaya karar vermistir Akdeniz de capulculugu eskiyaligi ve korsanligi ile un yapmis Roger de Flor u ve onun komutasi altinda bulunan parali askerler birligi olan Katalan Bolugu nun Sicilya da kontrati bitince Anadolu ya gelmek icin teklifi kabul etmis ve onlari Konstantinopolis e davet etmistir Cogu Katalonyalilardan olustugu icin Katalan Bolugu adini alan bir parali askerler birliginin askerleri ve yanlarinda bulunan aileleri ile 1 Eylul 1302 de 31 kadirga ve yardimci yuk gemileri ile Halic e gelmistir Bu birligin yarisi agir zirhli suvari olan 2 500 kisilik parali askerden olustugu bildirilmektedir Bizans Imparatoru II Andronikos Katalan Bolugu nu kendine daha cok baglamak icin kizini birlik komutani Roger de Flor ile evlendirmistir Roger de Flor ve Katalan Bolugu once Cenevizlilere karsi Konstantinopolis te gozdagi vermis ve Kapidag yarimadasindaki onemli sehrini kusatmaya almis olan Karesi Beyligi guclerine karsi kendi gemileri ile gonderilmis ve bu Turkmen ordusunu buyuk bir yenilgiye ugratmistir Bu muharebede Katalan Bolugu agir suvari hucumlari ve ok islemeyen zirhlari ile cok un yapmistir Sonra Roger de Flor Alasehir e gecmis ve kaleyi kusatmaya alan Karamanogullari Beyligi guclerini buyuk bir yenilgiye ugratmistir Sonra devamli ganimet toplayarak Toroslarda Gulek Bogazi na kadar ordusu ile yurumus oradan geri donerek Katalan Bolugu nun ganimetlerinin toplanip saklandigi Alasehir e gelmis ve burada iken gemilerle Avrupa dan yeni asker destegi gelmistir Katalan Bolugu ve Roger de Flor once karadan Konstantinopolis e geri gelmis IX Mihail a destek icin Edirne ye gitmis ve 1305 te Edirne de bir komploya kurban giderek oldurulmustur Katalan Bolugu ve Roger de Flor Osmanli gucleri ile dogrudan muharebeye girmemekle beraber Katalan Bolugu nun diger Anadolu Beylikleri ordularina karsi 3 degisik buyuk muharebede ustun galibiyet kazandigi ve giristigi cok sayida kucuk carpismalari da hicbir zaman yenilgiye ugramadan galip bitirdigi Bizans tarihcileri tarafindan bildirilmektedir Yine Bizans tarihcilerine gore Roger de Flor ve Katalonya Bolugu nun bu yenilmezlik unu dolayisi ile Osmanli beyliginin guney Marmara da fetihlerinin gelismesi cok yavaslamistir 1308 de tekrar baslayan fetih akinlariyla ilk olarak Iznik Izmit yolu uzerindeki stratejik Karahisar Trikokiya ele gecirildi 1313 te Osman Bey e buyuk yardimlari dokunan Bizans Harmankaya Tekfuru olan Mihail Koses Musluman olarak Kose Mihal adini aldi ve fetih akinlarina katilmaya basladi 1313 1315 doneminde Sakarya Nehri vadisinde bulunan Lefke Akhisar Geyve Golpazari ve kaleleri ele gecirildi Bu fetihlerden Osmanli beyliginin daha genislemesini saglamak icin bu yorede en buyuk Bizans sehri olan Bursa nin ele gecirilmesi gerekmekteydi Osman Bey doneminde emrinde bulunan askeri gucler bu sehrin buyuk kalesini ele gecirmek yeteneginde degildiler Bu nedenle Osman Bey Bursa yi ablukaya almayi tercih etti Zaten Bursa uzaktan uc yanindan Osmanli kaleleri ile cevrili hale gelmisti Osman Bey bu sehrin daha yakin ablukaya alinmasi icin iki kucuk havale hisari yaptirdi ve bu hisarlarin komutanligini yegeni Aktimur ile kolesi olan Balancik a verdi Son yillari ve olumuOsman Gazi son yillarinda yasinin ilerlemesi ve damla illeti yani gut hastaligi yuzunden tarihcilerin bildirdiklerine gore beylik idaresini oglu Orhan Bey e birakmisti Ancak Osman Bey in ne zaman olup Orhan Bey in ne zaman beylik idaresini tumuyle eline aldigi tartismalidir 1320 den sonraki olaylarin tarihcilerce anlatimlarinda Osman Bey in ismi gecmemektedir 15 yuzyil Osmanli tarihcilerinden 1481 tarihine kadar getirdigi Tevarih i Ali Osman adli tarih eserinde Osman Bey in 1320 de oldugunu bildirmektedir II Mehmet ve II Bayezid doneminde yasayip 1502 ye kadar olanlari inceleyen Oruc Bey in Tevarih i Ali Osman adli tarih eserinde ise Osman Bey in olum tarihi 1327 olarak verilmektedir Diger tarihciler Osman Bey in olumunu bu iki uc tarih arasinda vermektedirler Modern tarihci Necdet Sakaoglu 1320 den sonraki olaylarda Osman Bey in adi gecmezken oglu Orhan in 1324 te bey oldugunu kanitlayan belgelerden soz edilir deyip Osman Bey in olumunun 1324 te oldugunu ileri surmektedir Osman Bey in olum yerinin nerede oldugu da tartismalidir Buyuk olasilikla Sogut te olmustur Bazi tarihciler Bursa nin onun olumunden once Osmanli Devleti eline gectigini kabul ederek Bursa da oldugunu iddia ederler Ancak Bursa nin Orhan Gazi tarafindan kendi beyligi doneminin basinda fethedildigi uzerinde Osmanli tarihcilerinin cogu hemfikirdirler Osman Gazi nin once Sogut te babasi Ertugrul un turbesine gomuldugu ve Bursa nin fethinden sonra buradan alinip Bursa kalesinde Osmaniye Meydani nda bulunan Gumuslu Kumbet e Aya Elia gomuldugu kabul edilmektedir Osman Gazi babasi Ertugrul Gazi den yaklasik 4 800 km olarak devraldigi Osmanli topragini oglu Orhan Gazi ye 16 000 km olarak devrettigi hesaplanmistir Osman Gazi nin Turbesi su an Bursa ilinin Tophane semtinde bulunmaktadir VasiyetiOnce dedi ki Ogul Ben oldugum vakit beni Bursa da su Gumuslu Kubbe nin altina koy Bir kimse sana Allah in buyurmadigi sozu soylese sen onu kabul etme Eger bilmezsen Allah ilmini bilene sor Bir de sana itaat edenleri hos tut Bir de alplarina askerlerine daima ihsan et ki senin ihsanin onun halinin tuzagidir Olumunden sonra geride biraktiklariNice sehirler fethedip savaslar kazanan ganimetler alan Osman Gazi nin olumunden sonra ona ait hic altini ve akcesi bulunmamistir sadece bir sirtlak tekelesi bir nev i elbise bir yancigi atin yanina asilan torba bir tuzlugu bir kasikligi bir sokman cizmesi birkac ati birkac cift okuzu ve birkac suru koyunundan baska bir seyi yoktur YeniliklerIlk Osmanli gumus sikkeleri akce adiyla 699 1300 de Sogut te daha sonra 700 1301 ve onu takip eden yillarda Yenisehir de Osman Gazi tarafindan bastirilmistir Bunlardan ilki onun hutbe ve sikke baglaminda istiklalini ilan ettigini belgelemesi ikincisi ise sarayini yaptirdigi baskenti Yenisehir de diger Oguz unsurlarinin kendisine biati sirasinda darp edildikleri icin cok onemlidir Osman in simdi Istanbul Arkeoloji Muzeleri nde bulunan tarihsiz sikkesi ise halkin elinde dolastigini belgeleyen uzerindeki delik sebebiyle bu sikkelerin simgesel olarak degil gercekten tedavul amaciyla bastirildigini gostermesi bakimindan dikkate degerdir AilesiOsman Gazi nin Bursa daki turbesiEsleriMalhun Hatun Eskisehir Beyi in kizi Orhan Gazi nin annesi Rabi a Bala Hatun Islam alimi Seyh Edebali nin kizi Erkek cocuklariOrhan Bey 1281 1362 Coban Bey 1283 1337 1285 1311 Alaeddin Bey 1333 1288 1329 Melik Bey 1290 1366 Kiz cocuklariFatma Hatun 1284 1347 KardesleriGunduz Bey Saru Batu Savci BeyPopuler kulturdeki yeriTRT 1 de 1988 yilinda yayinlanan Kurulus Osmancik adli 12 bolumluk dizide kendisini Cihan Unal canlandirilmistir TRT 1 de yayinlanan Dirilis Ertugrul dizisinde 5 sezonda Osman Bey in cocukluk yillarini canlandirilmistir 20 Kasim 2019 tarihinden itibaren ATV ekranlarinda yayinlanmaya baslanan Kurulus Osman dizisinde kendisini Burak Ozcivit canlandirmaktadir Kaynakca a b Akgunduz Ahmed Ozturk Said 2011 Ingilizce IUR Press s 35 ISBN 978 90 90 26108 9 10 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Aralik 2019 a b Yilmaz Hakan 2018 Osman Gazi nin Kayip Ikinci Sikkesi ve Osmanli Kurulus Tartismalarina Etkisi Ab i Hayat i Aramak Gonul Tekin e Armagan Yeditepe Yayinevi ss 763 788 Erisim tarihi 14 Temmuz 2020 a b Yilmaz Hakan 2019 Vakanuvis Uluslararasi Tarih Arastirmalari Dergisi ss 81 120 1 Mart 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Temmuz 2020 Inalcik Halil Agustos 2007 Osmanli Beyligi nin Kurucusu Osman Beg Belleten 261 sayi Ankara ss 486 490 25 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Mayis 2020 a b Basar Fahameddin 1995 PDF 11 TDV Islam Ansiklopedisi ss 314 315 16 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 3 Agustos 2020 Inalcik Halil Agustos 2007 Osmanli Beyligi nin Kurucusu Osman Beg Belleten 261 sayi Ankara s 503 25 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Mayis 2020 Asikpasazade Tevarih i Al i Osman Inalcik Halil 2007 sf 489 Inalcik Halil sf 479 a b c d e f g h i j k l m n o Sakaoglu Necdet Osman I 1999 Yasamlari ve Yapitlariyla Osmanlilar Ansiklopedisi C 2 s 392 395 Istanbul Yapi Kredi Kultur Sanat Yayincilik ISBN 975 08 0073 7 Elizabeth A Zachariadou haz Osmanli Beyligi 1300 1389 Istanbul Tarih Vakfi Yurt Yayinlari 1997 a b Ibn i Kemal Kemalpasazade haz Serafettin Turan 1992 Tevarih i Al i Osman I II ve VII Defterler Ankara Turk Tarih Kurumu Onun hakkinda hicbir belgesel bir bilgi bulunmamakla beraber Domanic halkinin Carsamba koyunde bulunan bir eski turbeyi bu kisiye ait bir ziyaretgah olarak kabul ettikleri bilinmekteydi II Abdulhamid bu eski turbe yerine yeni bir turbe yaptirmiștir a b c d Firdevsi i Rumi Uzun Firdevs Vilayetname i Hazret i Hunkar Haci Bektas i Veli yazma eser Kaynak Sakaoglu Necdet 1999 Bu Mulkun Sultanlari Istanbul Oglak Yayinlari ISBN 975 329 299 6 s 26 517 Yazicizade Ali Selcukname Yazma Topkapi Sarayi Muzesi Kit Revan K No 1391 Kaynak Sakaoglu Bazi tarihcilere gore buranin fethi uzerine cok memnun olan Anadolu Selcuklu Sultani II Giyaseddin Mesud Osman Gazi ye Bey unvani vermistir Mehmet Nesri haz Faik Resit Unat ve Mehmet A Koymen 1983 Kitab i Cihanuma Nesri Tarihi C I Ankara Turk Tarih Kurumu 3 baski ISBN 975 16 0722 1 Osmanlica tipki basim YILMAZ Hakan 2019 Osman Gazi nin 700 1300 1301 de Yenisehir de Bastirdigi Ucuncu Sikkesi VAKANUVIS Uluslararasi Tarih Arastirmalari Dergisi International Journal of Historical Researches Yil Vol 4 Sogut Ozel Sayisi Special Issue for Sogut Aralik December 2019 ss 82 85 ISSN 2149 9535 1 Mart 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Agustos 2020 Istanbul Arkeoloji Muzeleri Mudurlugu Islami Sikkeler DN 1081 Ibrahim Artuk Osmanli Beyligi nin Kurucusu Osman Gazi ye Ait Sikke Turkiye nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi 1071 1920 Birinci Uluslararasi Turkiye nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi Kongresi 11 13 Temmuz 1977 Tebligleri Papers Presented to the First International Congress on the Social and Economic History of Turkey ed O Okyar H Inalcik Hacettepe Universitesi Ankara 1980 s 27 33 Halil Inalcik Soylesiler ve Konusmalar I haz Birsen Cinar Istanbul Profil Yayincilik 2013 s 142 143 a mlf Osmanlilar Futuhat Imparatorluk Avrupa ile Iliskiler Timas Yayinlari Istanbul 2010 s 95 vb Hakan Yilmaz Osman Gazi nin Kayip Ikinci Sikkesi ve Osmanli Kurulus Tartismalarina Etkisi Ab i Hayat i Aramak Gonul Tekin e Armagan haz Ozan Kolbas Orcun Ucer Yeditepe Yayinlari Istanbul 2018 s 763 788 Bizansli tarihci Pachymeres 1835 De Michaele et Andronico Palaeologis Cilt II 4 say 327dev a b c d Norwich John Julius 1991 Byzantium The Decline and Fall Londra Penguin ISBN 0 14 011449 1 s 263 Ahmet Akyol 2009 Bafeus Muharebesi 13 Mart 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Ocak 2013 Haber sitesi ntvmsnbc nin 27 Temmuz 2009 tarihli bulteninde Prof Inalcik Osmanli 1302 de kuruldu adli madde 27 Kasim 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Ocak 2013 Joseph von Hammer Purgstall 1827 1835 Geschichte des osmanischen Reiches 1 19 Eylul 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ahmet Refik Altinay Buyuk Tarih i Umumi Vol 4 Kutuphane i Islam ve Askeri Buyuk Tarih i Umumi Vol 4 19 Eylul 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Kutuphane i Islam ve Askeri A Failler ed ve V Laurent Fr cev 1984 Georges Pachymesres Relations historique C 1 Grekce ve Fransizca Asikpasazade Asikpasaoglu Tarihi ceviri Nihal Atsiz Otuken Yayinlari 2014 s 42 Asikpasazade Asikpasaoglu Tarihi S 46 Ceviri H Nihal Atsiz Otuken Yayinlari Istanbul 2014 Ibn i Kemal KemalPasazade Ahmed Semsuddin Tevarih i Al i Osman I Defter Millet Ktp Ali Emiri Tarih Kemalpasazade Tarihi seklinde de anilir son Asik Pasa zade s 6 uc 3 gt 5 Nesri s 82 83 Malhon Hatun diyorlar Oruc bey tarihinde s 9 12 Kabia Hatun deniliyor Rustem Pasa tarihinde bu isim Bala Hatun diye geciyor Konuyla ilgili yayinlarInalcik Halil 1973 The Ottoman Empire The Classical Age New York Aristide D Caratzas Inalcik Halil Agustos 2007 Osmanli Beyligi nin kurucusu Osman Beg Belleten 261 Turk Tarih Kurumu Sakaoglu Necdet 1999 Bu Mulkun Sultanlari Istanbul Oglak Yayinlari ISBN 975 329 299 6 s 23 32 Sakaoglu Necdet Osman I 1999 Yasamlari ve Yapitlariyla Osmanlilar Ansiklopedisi C 2 s 392 395 Istanbul Yapi Kredi Kultur Sanat Yayincilik ISBN 975 08 0073 7 Koprulu M Fuad 1981 Osmanli Imparatorlugu nun Kurulusu Istanbul Otuken 1981 Ozel Oktay ve Oz Mehmet derl 2000 Sogut ten Istanbul a Osmanli Devleti nin Kurulusu Uzerine Tartismalar Ankara Imge 2000 Zachariadou Elizabeth A haz cev G C Guven I Yerguz T Altinova 1997 Osmanli Beyligi 1300 1389 Istanbul Tarih Vakfi Yurt Yayinlari 1997Dis baglantilarVikipedi nin kardes projelerinden hakkinda daha fazla bilgi edininCommons ta dosyalarVikisoz de alintilarVikikaynak ta belgelerOsman GaziOsmanli HanedaniDogumu 1258 Olumu 1324Resmi unvanlarOnce gelen Ertugrul Gazi Kayi Turkleri Lideri 1281 1299 Sultan oldu Osmanli kurulduYeni makam Osmanli kuruldu Osmanli Sultani 1299 1324 Sonra gelen Orhan Gazi