Bu maddedeki bilgilerin için ek kaynaklar gerekli.Ağustos 2021) () ( |
Komünizm (Latince kökenli communis - ortak, evrensel); üretim araçlarının ortak mülkiyeti üzerine kurulu sınıfsız, parasız ve devletsiz bir toplumsal düzen ve bu düzenin kurulmasını amaçlayan toplumsal, siyasi ve ekonomik bir ideoloji ve harekettir. Sadece üretim araçlarının ortak kullanımına dayanan sosyalizm ile tam olarak aynı anlama gelmemesine rağmen hatalı bir biçimde eş anlamlı olarak da kullanılabilmektedir. 20. yüzyılın başından beri dünya siyasetindeki büyük güçlerden biri olarak modern komünizm, genellikle Karl Marx'ın ve Friedrich Engels’in kaleme aldığı Komünist Parti Manifestosu ile birlikte anılır. Buna göre özel mülkiyete dayalı kapitalist toplumun yerine meta üretiminin son bulduğu komünist toplum gerçektir. Komünizmin temelinde yatan sebep, sınıfsız, ortak mülkiyete dayalı bir toplumun kurulması isteğidir. Sınıfsız toplumlarda en genel anlamıyla tüm bireylerin eşit olması fikri karşıt görüşlüler tarafından "ütopya" olarak görülür ve zorla yaşanmaya çalışılırsa kaosa yol açacağı iddia edilir. Paris Komünü, komünist sistem yaşayabilmiş ilk topluluktur. Bunun dışında Mahnovist hareket öncülüğünde Ukrayna ve İspanya iç savaşı sırasında yaklaşık dört yıl süren anarko-komünist hareketle şekillenen toprakların kolektifleştirilmesi esasına dayalı olarak komünist topluluklar da kurulmuştur.
Komünizm, siyasi düşünürler ve yazarlar tarafından siyasi yelpazede aşırı sol olarak konumlandırılmıştır. Komünizmi savunan akımlar arasında en yaygını Marksizm-Leninizm'dir. Marksizm-Leninizm'e göre komünizme giden süreç burjuvazinin ortadan kalkmasını sağlayacak olan proletarya rejimi başlatılacak ve ardından komünizmin hazırlayıcısı sosyalizm aşamasına geçilecektir. Marksist kuramda son aşama olan komünizmin gerçekleşmesiyle devlet ortadan kalkacaktır.
Resmi olarak komünist tanımını kullanmakla birlikte sosyalizm bir devlet rejimi olarak ilk kez 1917 Ekim Devrimi'nden sonra kurulan Sovyetler Birliği'nde uygulanmıştır. Sovyetler Birliği modelinin yarattığı etki ve aşırı sol hareketlerin güçlenmesiyle 20. yüzyılda birçok sosyalist devlet kurulmuştur. Kurulan sosyalist devletler içerisinde özellikle Pol Pot, Josef Stalin ve Mao Zedong gibi sosyalist liderlerin katı bir diktatörlüğe dayanan totaliter bir rejim uygulaması sebebiyle bu devlet yapısı hem anti-komünistler hem de Nikita Kruşçev gibi Stalin'in ölümünün ardından yönetime gelen Sovyet liderleri tarafından eleştiri konusu olmuştur. Nikita Kruşçev özellikle Stalin ve Mao Zedong'un yarattığı sistemi eleştirmiş ve komünizme aykırı olarak tanımlamıştır.
Leninizm dışında iki komünist akım daha bulunmaktadır. Bunlardan ilki Marksizm'in temel görüşlerini benimseyen fakat Leninist modelle komünizm hedefine ulaşılamayacağını iddia eden sol komünizm veya olarak adlandırılan akımdır. Lenin'in adlı eserine cevaben yazılan Herman Gorter'in "Yoldaş Lenin'e Açık Mektup", ve François Martin'in "Komünist Hareketin Güneş Tutulması ve Yeniden Ortaya Çıkışı" isimli kitaplar bu akımın takipçilerinin yarattıkları eserlerdir.
Diğer bir komünist akım ise anarşist komünizmdir. Anarşizmin bireyci ve kolektivist akımlarından ayrılan anarşist komünizm fikri, komünizme devlet aygıtını ele geçirerek geçilebileceğini reddeder ve bunu savunan Marksizm'i eleştirir. Peter Kropotkin, Nestor Makhno, Errico Malatesta, Carlo Cafiero anarşist komünizm düşüncesinin temellerini atan düşünürlerden ve eylemcilerden bazılarıdır. Anarşist komünizm, anarşizmden "sınıf" gerçeğine göre hareket etme ve örgütlenme temelinde ayrılır. Savunucuları komünizmin, bilimsel sosyalizm olmadan gerçekleştirilebileceği üzerinde birleşir. Anarşist komünizm, devletin kapitalizm için bir kılıf olduğunu ve bu yüzden de sınıfsız bir topluma gidilecek süreçte kullanılmasının sonucunda "diktatörlük", "devlet kapitalizm"i ya da "bir sözde zümre"nin, toplum üzerinde iktidarına yol açacağını düşünür.
İlk komünizm
Komünizm fikri Batı düşüncesinde Marx'tan ve Engels’ten çok önce oluşmuştur. Antik Yunan’da zaten komünizm mülkiyet gelmeden önce toplumun tam uyum içinde yaşadığı, insanlığın “altın çağına” dair bir mitolojiyle ilişkilendirilirdi. Kimileri Platon’un Devlet adlı eserinin ve diğer antik kuramcıların bir çeşit komünal yaşam içinde komünizmi savunduğunu belirtir. Pek çok erken Hristiyan mezhebi (ve Elçilerin İşleri bölümünde de belirtildiği üzere özellikle erken dönem Kilise), Kolomb öncesi Amerika’daki yerli kabileler komünizmi komünal yaşam ve ortak mülkiyet biçiminde uygulamışlardır.
16. yüzyılda İngiliz yazar Thomas More Ütopya adlı incelemesinde, ortak mülkiyet üzerine kurulu bir toplumu tasvirlemiştir. 17. yüzyılda komünist düşünce İngiltere’de tekrar tartışma konusu oldu. Eduard Bernstein 1895’te yazdığı Cromwell ve Komünizm adlı eserinde İngiliz İç Savaşı içindeki grupların, özellikle de Kazıcıların (Diggers) açıkça komünist, tarıma dayalı düşünceleri desteklediğini ve Cromwell’in bu gruplara yaklaşımının olsa olsa değişken, sıklıkla da düşmanca olduğunu iddia eder.
Özel mülkiyet fikrinin eleştirisi 18. yüzyıl boyunca süren Aydınlanma döneminde de, Jean Jacques Rousseau gibi düşünülerle devam etti. Robert Owen gibi “ütopyacı sosyalist” yazarlar da bazen komünist sayılırlar.
Karl Marx insanlığın klasik toplum, feodalizm ve şimdi içinde bulunduğu kapitalizm dönemine yükselmesinde ilkel komünizmi ilk ve asıl çıkış noktası olarak görür. Ardından sosyal evrimdeki sonraki adımın komünizme geri dönüş olacağını gösterir ancak bu insanlığın zaten deneyimlediği ilkel komünizmden çok daha yüksek bir seviyede olacaktır.
Komünizm çağdaş formunda 19. yüzyılın işçi hareketiyle birlikte Avrupa’da yükseldi. Bu sırada Sanayi Devrimi ilerliyordu. Sosyalist eleştirmenler kapitalist iktisadın uygunsuz koşullarda şehirdeki fabrikalarda çalışan işçiler olan proletaryayı ve zengin ile yoksul arasında giderek açılan bir uçurumu ortaya çıkardığını gördüler. Aslında gerçek anlamda komünizm, 19. yüzyılın ortalarından itibaren filizlenmiştir. Komünizmin tabiri, Karl Marx ve Friedrich Engels'in ortak yapıtları olan Komünist Manifesto adlı kitapta açıklanmıştır. Buradan yola çıkılırsa, aslında komünizmin yaklaşık 1,5 asırlık bir geçmişi vardır.
Anarşist komünizm
Anarşist Komünizm 19. yüzyılda bir ret ve bir istekten doğan anarşizmin komünist koludur. Reddedilen otoritedir. Nitekim anarşist kuramcı Proudhon 1851'de "Artık ne kilisede ne de devlet içinde, ne toprakta ne de parada otorite olmalıdır." diyordu. İstenilen de özgürlüktür.
Anarşist düşünce Marx'ın bilimsel sosyalizmiyle çelişir.[] Anarşizmin İspanya'da kurucusu Guiseppe Fanelli ile 1. Enternasyonale katılan Bakunin, "dünyada eşitlik, komünler içinde serbestçe örgütlenmiş ve federasyon haline gelmiş üretim birliklerindeki kolektif mülkiyetin ve emeğin kendiliğinden örgütlenmesiyle gerçekleşmek zorundadır" der. Nitekim, daha Enternasyonal'ın başlangıcında işçiler ikiye bölünmüştü. Biri Marksist diğeri Proudhoncu olan bu iki akım özellikle Cenevre (1866) ve Lozan (1867) kongrelerinde çatıştı. 1. Enternasyonal'den sonraki kongrelerde anarşistler yenik düştü. Anarşistlerin öncülerine göre yapacakları propaganda yeniden gözden geçirilmeliydi. Bu düşünceden hareketle İtalyan anarşistler, 1877'de şiddet kullanmayı önerdiler: "Sosyalist ilkelerin eylemlerle ortaya konmasına yönelen ayaklanma, en etkin propaganda aracıdır. Bu araç kitleleri yanıltmadan ve bozmadan en derin toplumsal katmanlara nüfuz edebilir ve Enternasyonal'in desteklediği mücadelede insanlığın diri güçlerini yanına çekebilir"(1876 da Cafiero'nun Malatesta'ya yazdığı mektup). Bu düşünceden hareket eden İtalyan anarşistleri, Benevento'da taşra arşivlerini ateşe vermeye ve yoksullara para dağıtmaya giriştiler. Yapılan baskılar Anarşist düşüncenin yayılmasına, özellikle İspanya ve Rusya'da engel olamadı. Bu arada Bakunin ve Kropotkin, eksiksiz ve evrensel nitelikte olduğunu düşündükleri bir eğitim sistemi ortaya koyarak Proudhon'un düşüncelerini geliştirdiler.
Anarşist Komünizmin örgütlü pratikleri, kendini tarihte Ukrayna ve İspanya iç savaşında gösterir.
Marksizme karşıt düşünceler
Diğer sosyalistler gibi Marx ve Engels de kapitalizme ve işçinin sömürülmesine son verme yolları aradılar. Fakat erken dönem sosyalistler genellikle uzun süreli bir sosyal reformu önermekte iken, Marx ve Engels devrimin sosyalizme giden tek yol olduğunu söylediler.
Marksizm’de, sınıflı toplumdaki insanın temel özelliği yabancılaşmadır ve komünizm insanlığın özgürlüğünün tam olarak gerçekleştirilmesi demektir. Marx burada Hegel ’i izleyerek özgürlüğü yalnızca kısıtlamaların yokluğu olarak değil, ahlakî bir özü olan hareket olarak alır. Komünizm yalnızca insanlar ne yapmak istiyorlarsa onu yapmalarını sağlamaz, ama aynı zamanda onları öyle koşullar ve diğer insanlarla öyle ilişkiler içine koyar ki, artık sömürme ihtiyacı hissetmezler. Ancak Hegel’e göre bu dünya asla ulaşılamayacak olan idealar dünyası tarafından yönetilirken, Marx’a göre komünizm maddeler dünyasından, özellikle de üretim araçlarının gelişiminden ortaya çıkar.
Marksizm sınıf çatışma ve devrimci mücadele sürecinin proletarya için zaferle sonuçlanacağını ve özel mülkiyetin zamanla ortadan kalkarak üretim araçlarının topluma ait kılınacak bir komünist toplumun kurulacağını ileri sürer. Marx komünist yaşam hakkında az şey yazmış ve yalnızca komünist toplumu oluşturan en temel belirtileri vermiştir. Açıktır ki, bu insanın altından kalkabileceği tasarıların çok az sınırlandığı bir bolluğu gerektirir. Komünist hareket tarafından benimsenmiş bir sloganda komünizm “Herkesten yeteneğine göre alınan, herkese gereksinimine göre verilen” bir dünya olarak açıklanır. Alman İdeolojisi (1845) Marx’ın komünist geleceği detaylıca açıkladığı az sayıdaki yazılarından biridir: Oysa herkesin bir başka işe meydan vermeyen bir faaliyet alanının içine hapsolmadığı, herkesin hoşuna giden faaliyet dalında kendini geliştirebildiği komünist toplumda, toplum genel üretimi düzenler, bu da, benim için, bugün bu işi, yarın başka bir işi yapmak, canımın istediğince, hiçbir zaman avcı, balıkçı ya da eleştirici olmak durumunda kalmadan sabahleyin avlanmak, öğleden sonra balık tutmak, akşam hayvan yetiştiriciliği yapmak, yemekten sonra eleştiri yapmak olanağını yaratır.
19. yüzyılın son yarısında sosyalizm ve komünizm terimleri genellikle birbirlerinin yerine kullanılmaya başladılar. Marx ve Engels sosyalizmi toplumun üretim araçlarını ortak olarak kullandığı ama bazı sınıf farklılıklarının hâlâ bakî olduğu bir geçiş aşamasını tanımlamak için kullandılar. Komünizm terimini de tüm sınıf farklarının ortadan kalktığı, insanların uyum içinde yaşadığı ve devlete artık ihtiyaç duyulmadığı nihai bir aşama için kullandılar. Komünizm ve sosyalizm birbirlerine muhtaçtılar, çünkü sosyalizm basamağı gerçekleşmeden komünizme ulaşılması mümkün görülmüyordu.
Özellikle daha sonra Lenin tarafından geliştirilen bakış açıları, 20. yüzyılın komünist partilerinin harekete geçirici niteliklerinin temelinin oluşturulmasını sağladı. Sonraki yazarlar Marx’ın bakış açısını biraz değiştirerek, komünizm tam olarak yerleşmeden önce uzun bir sosyalizm sürecinin gerektiğine inanmış ve böyle toplumların geliştirilmesinde devlete merkezî bir rol tanımışlardır.
Marx’ın Mihail Bakunin gibi çağdaşları benzer fikirleri desteklediler ama sınıfsız topluma nasıl ulaşılacağı konusunda fikir ayrılığına düştüler. Günümüzde işçi hareketinde Marksistler ve anarşistler arasında bir ayrım vardır. Anarşistler tüm devlet biçimlerine karşıdır ve onu ortadan kaldırmak isterler. Anarşist komünistler sınıfsız topluma derhal geçilmesini ister.
Modern dünyada geniş ölçekli bir sosyalizm kurma fikri üzerine ilk çaba Rusya’da 1917 Ekim Devrimi ’nde gerçekleşti. Bolşevikler ve Lenin ’in önderliğinde yapılan devrim, Marksistlerin kendi arasında da komünizm üzerine önemli pratik ve kuramsal tartışmalar başlattı. Marx’ın kuramı devrimlerin yerleşik ve büyük bir işçi sınıfının oluştuğu ileri kapitalist ülkelerde olacağını farz ediyordu. Bununla birlikte büyük bir toprak parçasına sahip Rusya köylüleriyle ve küçük sanayisiyle Avrupa’nın en fakir ülkesiydi. Bu şartlar altında onların ideolojik vazifelerine göre öncelikle bir işçi sınıfının yaratılması düşüncesine sahip olanlar vardı.
Bu nedenle sosyalist Menşevikler, kapitalizm oluşmadan evvel sosyalist devrim isteyen Lenin’in komünist Bolşeviklerine karşı çıkıyorlardı. Bolşevikler iktidara geldiklerinde Rusya’nın Birinci Dünya Savaşı’yla olan ilgisinin kesilmesini isteyen halkın ve toprak reformunu isteyen köylülerin desteğini elde eden pragmatik ve siyasî olarak başarılı “barış, ekmek ve toprak” sloganlarının ötesinde bir programdan yoksun kaldılar.
Komünizm ve sosyalizm terimlerinin kullanımları 1917 yılında Bolşevikler partinin ismini Rusya Komünist Partisi olarak değiştirdiklerinde ve sosyalist ilkelere bağlı tek parti rejimi kurduklarında değişti. Devrimci Bolşevikler ılımlı sosyalist hareketlerle olan bağlarını kopardılar ve İkinci Enternasyonal'den çekilerek 1919 yılında Üçüncü Enternasyonal'i ya da Komintern'i kurdular. Bundan böyle Komünizm terimi Komintern şemsiyesi altında toplanan partilerin ideolojilerini belirtmek için kullanılır oldu. Programları sosyalist iktisadın geliştirilmesini olduğu kadar, proletarya diktatörlüğünün kurulmasını sağlayacak olan dünya işçilerinin devrim için birleşmesi çağrısında bulunuyordu. Sonunda devletin yavaş yavaş yok edilmesiyle uyumlu bir sınıfsız toplum oluşturacak programları tuttu. Sovyet komünistleri 1920’lerin başında, eski Rus İmparatorluğu'ndan Sovyetler Birliği'ni kurdular.
Lenin’in demokratik merkeziyetçilik ilkesini izleyerek, komünist partiler hiyerarşik bir yapıyla örgütlendiler. Tabanda yalnızca partinin yüksek üyeleri tarafından onaylanmış ve parti disiplinine tamamen uyan seçkin kadrolardan oluşan etkin hücre üyeleriyle örgütleniyorlardı.
1918 ile 1920 arasında, Rusya İç Savaşı’nın ortasında yeni rejim tüm üretim araçlarını devletleştirdi. Ayaklanmalar ve köylülerin rahatsızlığı başlayınca, Lenin Yeni Ekonomi Politikası'nı (YEP/NEP) açıkladı.
Sovyetler Birliği ve Komünist Partiler tarafından yönetilen diğer ülkeler sosyalist iktisadi esaslar üzerine kurulu Sosyalist devletler olarak tanımlanırlar. Bu kullanım, onların sosyalist programı üretim araçlarının özel mülkiyetini ortadan kaldırmak ve iktisat üzerinde devlet kontrolünü kurmak için benimsediklerini belirtir; bununla birlikte, kendilerini tam anlamıyla komünist olarak tanımlamazlar, çünkü ortak mülkiyet henüz yoktur.
Stalinizm
Sosyalizmin Stalinist versiyonu, bazı önemli değişikliklerle birlikte Sovyetler Birliğini ve dünya çapındaki Sosyalist Partileri şekillendirdi. Bu görüş büyük bir sanayileşme ve kamulaştırma programıyla komünizmi kurma ihtimali üzerinde duruyordu. Sanayinin hızlı gelişimi ve hepsinin ötesinde Sovyetler Birliği ’nin İkinci Dünya Savaşı’nı kazanması, bu bakış açısına dünya çapında bir destek sağladı ve hatta Stalin’in ölümünü izleyen on yılda, parti otuz yıl içinde komünizmin kurulmasını vadeden bir program benimsedi.
Bununla birlikte Stalin’in önderliğindeki Sovyet modelin iskeletiyle komünizme ulaşma düşüncesindeki bazı gedikleri kanıtlar gösterdi. Stalin Sovyetler Birliği’nde hayatın yönünü kontrol eden baskıcı bir devlet kurdu. Stalin’in ölümünden sonra Sovyetler Birliği’nin yeni lideri Nikita Kruşçev bu baskının büyüklüğünü kabul etti. Daha sonra bu büyüme azaldı, devlet memurları arasında Sovyet sisteminde gediklere yol açan rantçılık ve bozulma arttı.
Komintern’in faaliyetine rağmen, Sovyetler Birliği Komünist Partisi Stalinist bir kuram olan “tek ülkede sosyalizm”i benimsedi. Sınıf mücadelesinin sosyalizmde daha zorlaşacağını söyleyen Stalinist görüşe göre eğer gerekliyse tek ülkede sosyalizmi kurmak mümkündü. Marksist enternasyonalizmden bu kopuş, “sürekli devrim” kuramını ortaya atarak dünya devriminin gerekliliğini vurgulayan Leon Troçki tarafından eleştirildi.
Troçkizm
Troçki ve destekçileri “Sol Muhalefet”i oluşturdular ve platformları Troçkizm olarak anıldı. Fakat Stalin Sovyet rejiminin tam kontrolünü ele geçirmeyi başardı ve onların Stalin’i iktidardan indirme girişimleri 1929 yılında Troçki’nin sürgün edilmesiyle sonuçlandı. Troçki’nin sürgün edilmesinin ardından, dünya komünizmi iki farklı fraksiyona ayrıldı: Stalinizm ve Troçkizm. Troçki daha sonra 1938’de Komintern’e bir meydan okuma olan Dördüncü Enternasyonal ’i kurdu.
Bugün Troçkizm’i izleyen bazılarına göre, bu ideoloji Sovyet Bloku’ndaki komünist çevrelerde Stalin’in ölümünden sonra bile kabul görmemiş ve Troçki’nin komünizm konusundaki açıklamaları devleti yıkacak koşulları hazırlayacak siyasi bir devrime önderlik etmede başarılı olmamıştır. Bununla birlikte Troçkist fikirler sosyal değişim deneyimleri yaşayan ülkelerde (örneğin Venezuela’nın başbakanı Hugo Chavez’le ilişkisi olan 'un gibi) zaman zaman yankı bulmaktadır. Büyük Britanya, Fransa, İspanya ve Almanya gibi gelişmiş ülkelerde birçok parti politik arenadadır. Kapitalizmin destekçisi olan partilere katkıda bulunan Troçkist grupların, böyle davranılmasını uygun bulmayan diğer Troçkistler tarafından oportünizmle (fırsatçılık) suçlanmıştır.
Soğuk Savaş yılları
Sovyetler Birliği'nin İkinci Dünya Savaşı’ndan galibiyetle çıkmasının ardından Doğu Avrupa’da önemli müttefikler kazanmasıyla birlikte, komünizm hareketi birkaç yeni ülkede daha başladı ve Maoizm gibi birkaç değişik komünizm düşüncesinin yükselmesine de yardımcı oldu.
Sosyalizm birçok yeni ülkenin Sovyetlere eklenmesiyle ve Doğu Avrupa’ya yayılarak güçlendi. Arnavutluk, Bulgaristan, Çekoslovakya, Doğu Almanya, Polonya, Macaristan ve Romanya’da Sovyet Komünizmi örnek alınarak yönetimler kuruldu. Yugoslavya’da da Josip Tito’nun önderliğinde komünist bir yönetim yaratıldı ama Tito’nun bağımsız politikaları, Yugoslavya’nın Komintern’in yerine kurulan Kominform’dan çıkarılmasına yol açtı. Titoizm hareketi de deviasyonist (sapma) olarak adlandırıldı.
1950 itibarıyla Çin Marksistleri Tayvan hariç tüm Çin'i ellerinde tutarak, dünyanın en kalabalık ülkesini yönetiyorlardı. Diğer bölgelerdeki komünist güçler, emperyalist dünya üzerinde huzursuzluk yaratıyor ve emperyalistler Orta Asya’daki ve Afrika’daki huzursuzlukları bastırmak için savaşa başvuruyorlardı. Bunların sonuçlarından birisi Vietnam Savaşı ’dır. Değişik oranlarda başarılar sağlayan Komünistler, bu fakir ülkelerdeki ulusal ve sosyalist güçlerle birlikte Batı emperyalizmine karşı savaş verdiler.
Maoculuk
1953’te Stalin’in ölümünün ardından, Sovyetler Birliği’nin yeni önderi Nikita Kruşçev, Stalin’in suçlarını ve yaptığı kişisel propagandayı ifşa etti. Lenin’in prensiplerine geri dönüş çağrısı yaptı ve böylece Komünist yöntemlerdeki bazı değişiklikleri haber vermiş oldu. Bununla birlikte, Kruşçev’in ıslahatları özellikle 1960'lar ve 1970'lerde daha görünür hale gelen Çin ve Sovyetler Birliği arasındaki ideolojik farkları arttırdı. Uluslararası Marksist hareketteki Çin-Sovyet bölünmesi açık bir düşmanlığa dönüşürken, Maoist Çin kendini gelişmemiş dünyanın iki süper güç olan ABD ve Sovyetler Birliği karşısındaki önderi olarak gösterdi ve Maoculuk dünyada Marksizm'in yeni bir dalı olarak kabul edildi.
Sovyetler Birliği'nin dağılması ve günümüzde Marksizm
1985 yılında Mihail Gorbaçov Sovyetler Birliği’nin önderi oldu ve glasnost (açıklık) ve perestroika (yeniden yapılandırma) projeleriyle merkezi kontrolü azalttı. Polonya, Doğu Almanya, Çekoslovakya, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan Komünist yönetimi 1990 yılında terk ettiklerinde Sovyetler Birliği onlara müdahale etmedi ve 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin kendi de dağıldı.
21. yüzyılın başıyla birlikte, Komünist partiler Çin, Küba, Laos, Kuzey Kore ve Vietnam’da iktidardalar. Moldova’nın başkanı Vladimir Voronin Moldova Komünist Partisi’nin üyesi olmakla birlikte ülke tek parti önderliğinde yönetilmiyor. Bununla birlikte Çin, Maocu mirasın birçok bakış açısını yeniden değerlendirdi ve Çin, iktisatta büyümeyi arttırmak için devlet kontrolünü azalttı. Komünist partiler ya da onların izleyicileri, birçok Avrupa ülkesinde ve özellikle de Hindistan’da siyasi olarak hala önemlerini koruyorlar.
Doğu Avrupa ülkelerinde sosyalist devrimlerin ardından komünizmin neden başarılı olamadığına dair Marksist teoriler, kapitalist dış ülkelerin baskısı, devrimlerin gerçekleştiği ülkelerin görece az gelişmiş olması ve devleti kendi çıkarları doğrultusunda yöneten yeni bir bürokratik tabaka ya da sınıfın oluşması gibi etkenler üzerinde durmaktadır. Sovyetler Birliği’ne ve Sovyet sistemine yönelik Marksist eleştiriler, Sosyalist devletlerin “devlet kapitalizmi” ya da bürokratik diktatörlük haline geldiğini ve Sovyet sisteminin Marx’ın komünist idealinden çok uzağa düştüğünü söylemektedir. Devletin ve partinin bürokratik seçkinlerinin ağır bir şekilde merkezileşmiş ve baskıcı bir siyasal araç haline gelmiş aygıtta bürokrasinin sınıflı sisteme özgü bir sınıfmış gibi hareket etmeye başladığı vurgulanır.
Marksist olmayanlar ise devlet kapitalizmi terimini Komünist Parti tarafından yönetilen tüm topluluklar ve böyle ulus-devletler yaratma niyetinde olan herhangi bir parti için kullanırlar. Sosyal bilimlerde, Komünist Partiler tarafından yönetilen topluluklar tek partili yönetimlerinden ve sosyalist iktisadi tabanlarından dolayı ayrı tutulurlar. Antikomünistler böyle toplumlar için totaliterlik terimini kullansalar da, birçok sosyal bilimci böyle devletlerde bağımsız politik faaliyetler yürütmenin imkânlarını tanımlamışlar ve bunun gelişimini 1980'ler ve 90'ların başında Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa’daki müttefiklerinin dağılmasından sonrasına kadar vurgulamışlardır. Kaldı ki, zaten Marx'a göre proletarya diktatörlüğü, komünizm aşamasına ulaşmak için geçilmesi gereken bir aşamadır. Dolayısı ile burjuva düzenlerinde olduğu gibi çok partili bir sistem kurulması zaten mümkün değildir. Bazı komünistler, sosyalist bir yönetimin totaliter bir yönetime dönüşmesinin, ancak halkın yönetime katılmasının engellenmesi ile olabileceğini savunmaktadırlar.
Bugün Marksistler ve anarşistler dünyanın pek çok bölgesinde faaliyettedirler. Latin Amerika'da Marksizm gelişmiştir. Bugün; Küba, Venezuela, Bolivya, Çin, Kuzey Kore, Laos, Vietnam, Moldova ve Nikaragua sosyalist ve komünist partilerin iktidarlarıyla yönetilmektedir.
Eleştiriler
Çok çeşitli görüşlerdeki yazarlar ve siyasi eylemciler antikomünist eserler yayımlamışlardır. Sovyet Bloku'na muhalif olan Aleksandr Solzenitsin ve Vaclav Havel; Friedrich Hayek, Ludwig von Mises ve Milton Friedman gibi ekonomistler; Hannah Arendt, Robert Conquest, Daniel Pipes ve R. J. Rummel gibi tarihçiler ve sosyal bilimciler bunlardan bazılarıdır. Bazı yazarlar komünist rejimle yönetilen ülkelerde, özellikle Pol Pot döneminde yaşanan Kamboçya soykırımı ve Stalin dönemindeki insan hakları ihlallerini komünizmin eleştirisi olarak sunmaktadır.
Birçok ülkede komünizmle mücadele, fikri eleştirilerle sınırlı kalmamış, fiziksel karşı koyuşlarla da çerçevesini genişletmiştir.
Kaynakça
- ^ . Encyclopedia Britannica (İngilizce). 16 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ağustos 2021.
Dış bağlantılar
- Komünizm nedir? 4 Şubat 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Komünist Manifesto 12 Mayıs 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Komunizm haber gazete kitap akademik JSTOR Agustos 2021 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Komunizm Latince kokenli communis ortak evrensel uretim araclarinin ortak mulkiyeti uzerine kurulu sinifsiz parasiz ve devletsiz bir toplumsal duzen ve bu duzenin kurulmasini amaclayan toplumsal siyasi ve ekonomik bir ideoloji ve harekettir Sadece uretim araclarinin ortak kullanimina dayanan sosyalizm ile tam olarak ayni anlama gelmemesine ragmen hatali bir bicimde es anlamli olarak da kullanilabilmektedir 20 yuzyilin basindan beri dunya siyasetindeki buyuk guclerden biri olarak modern komunizm genellikle Karl Marx in ve Friedrich Engels in kaleme aldigi Komunist Parti Manifestosu ile birlikte anilir Buna gore ozel mulkiyete dayali kapitalist toplumun yerine meta uretiminin son buldugu komunist toplum gercektir Komunizmin temelinde yatan sebep sinifsiz ortak mulkiyete dayali bir toplumun kurulmasi istegidir Sinifsiz toplumlarda en genel anlamiyla tum bireylerin esit olmasi fikri karsit gorusluler tarafindan utopya olarak gorulur ve zorla yasanmaya calisilirsa kaosa yol acacagi iddia edilir Paris Komunu komunist sistem yasayabilmis ilk topluluktur Bunun disinda Mahnovist hareket onculugunde Ukrayna ve Ispanya ic savasi sirasinda yaklasik dort yil suren anarko komunist hareketle sekillenen topraklarin kolektiflestirilmesi esasina dayali olarak komunist topluluklar da kurulmustur Orak ve cekic gunumuzde komunizmin sembolu olarak kabul edilir Komunizm siyasi dusunurler ve yazarlar tarafindan siyasi yelpazede asiri sol olarak konumlandirilmistir Komunizmi savunan akimlar arasinda en yaygini Marksizm Leninizm dir Marksizm Leninizm e gore komunizme giden surec burjuvazinin ortadan kalkmasini saglayacak olan proletarya rejimi baslatilacak ve ardindan komunizmin hazirlayicisi sosyalizm asamasina gecilecektir Marksist kuramda son asama olan komunizmin gerceklesmesiyle devlet ortadan kalkacaktir Resmi olarak komunist tanimini kullanmakla birlikte sosyalizm bir devlet rejimi olarak ilk kez 1917 Ekim Devrimi nden sonra kurulan Sovyetler Birligi nde uygulanmistir Sovyetler Birligi modelinin yarattigi etki ve asiri sol hareketlerin guclenmesiyle 20 yuzyilda bircok sosyalist devlet kurulmustur Kurulan sosyalist devletler icerisinde ozellikle Pol Pot Josef Stalin ve Mao Zedong gibi sosyalist liderlerin kati bir diktatorluge dayanan totaliter bir rejim uygulamasi sebebiyle bu devlet yapisi hem anti komunistler hem de Nikita Kruscev gibi Stalin in olumunun ardindan yonetime gelen Sovyet liderleri tarafindan elestiri konusu olmustur Nikita Kruscev ozellikle Stalin ve Mao Zedong un yarattigi sistemi elestirmis ve komunizme aykiri olarak tanimlamistir Leninizm disinda iki komunist akim daha bulunmaktadir Bunlardan ilki Marksizm in temel goruslerini benimseyen fakat Leninist modelle komunizm hedefine ulasilamayacagini iddia eden sol komunizm veya olarak adlandirilan akimdir Lenin in Sol Komunizm Bir Cocukluk Hastaligi adli eserine cevaben yazilan Herman Gorter in Yoldas Lenin e Acik Mektup ve Francois Martin in Komunist Hareketin Gunes Tutulmasi ve Yeniden Ortaya Cikisi isimli kitaplar bu akimin takipcilerinin yarattiklari eserlerdir Diger bir komunist akim ise anarsist komunizmdir Anarsizmin bireyci ve kolektivist akimlarindan ayrilan anarsist komunizm fikri komunizme devlet aygitini ele gecirerek gecilebilecegini reddeder ve bunu savunan Marksizm i elestirir Peter Kropotkin Nestor Makhno Errico Malatesta Carlo Cafiero anarsist komunizm dusuncesinin temellerini atan dusunurlerden ve eylemcilerden bazilaridir Anarsist komunizm anarsizmden sinif gercegine gore hareket etme ve orgutlenme temelinde ayrilir Savunuculari komunizmin bilimsel sosyalizm olmadan gerceklestirilebilecegi uzerinde birlesir Anarsist komunizm devletin kapitalizm icin bir kilif oldugunu ve bu yuzden de sinifsiz bir topluma gidilecek surecte kullanilmasinin sonucunda diktatorluk devlet kapitalizm i ya da bir sozde zumre nin toplum uzerinde iktidarina yol acacagini dusunur Ilk komunizmKomunizm fikri Bati dusuncesinde Marx tan ve Engels ten cok once olusmustur Antik Yunan da zaten komunizm mulkiyet gelmeden once toplumun tam uyum icinde yasadigi insanligin altin cagina dair bir mitolojiyle iliskilendirilirdi Kimileri Platon un Devlet adli eserinin ve diger antik kuramcilarin bir cesit komunal yasam icinde komunizmi savundugunu belirtir Pek cok erken Hristiyan mezhebi ve Elcilerin Isleri bolumunde de belirtildigi uzere ozellikle erken donem Kilise Kolomb oncesi Amerika daki yerli kabileler komunizmi komunal yasam ve ortak mulkiyet biciminde uygulamislardir 16 yuzyilda Ingiliz yazar Thomas More Utopya adli incelemesinde ortak mulkiyet uzerine kurulu bir toplumu tasvirlemistir 17 yuzyilda komunist dusunce Ingiltere de tekrar tartisma konusu oldu Eduard Bernstein 1895 te yazdigi Cromwell ve Komunizm adli eserinde Ingiliz Ic Savasi icindeki gruplarin ozellikle de Kazicilarin Diggers acikca komunist tarima dayali dusunceleri destekledigini ve Cromwell in bu gruplara yaklasiminin olsa olsa degisken siklikla da dusmanca oldugunu iddia eder Ozel mulkiyet fikrinin elestirisi 18 yuzyil boyunca suren Aydinlanma doneminde de Jean Jacques Rousseau gibi dusunulerle devam etti Robert Owen gibi utopyaci sosyalist yazarlar da bazen komunist sayilirlar Karl Marx insanligin klasik toplum feodalizm ve simdi icinde bulundugu kapitalizm donemine yukselmesinde ilkel komunizmi ilk ve asil cikis noktasi olarak gorur Ardindan sosyal evrimdeki sonraki adimin komunizme geri donus olacagini gosterir ancak bu insanligin zaten deneyimledigi ilkel komunizmden cok daha yuksek bir seviyede olacaktir Komunizm cagdas formunda 19 yuzyilin isci hareketiyle birlikte Avrupa da yukseldi Bu sirada Sanayi Devrimi ilerliyordu Sosyalist elestirmenler kapitalist iktisadin uygunsuz kosullarda sehirdeki fabrikalarda calisan isciler olan proletaryayi ve zengin ile yoksul arasinda giderek acilan bir ucurumu ortaya cikardigini gorduler Aslinda gercek anlamda komunizm 19 yuzyilin ortalarindan itibaren filizlenmistir Komunizmin tabiri Karl Marx ve Friedrich Engels in ortak yapitlari olan Komunist Manifesto adli kitapta aciklanmistir Buradan yola cikilirsa aslinda komunizmin yaklasik 1 5 asirlik bir gecmisi vardir Anarsist komunizmAnarsist Komunizm 19 yuzyilda bir ret ve bir istekten dogan anarsizmin komunist koludur Reddedilen otoritedir Nitekim anarsist kuramci Proudhon 1851 de Artik ne kilisede ne de devlet icinde ne toprakta ne de parada otorite olmalidir diyordu Istenilen de ozgurluktur Anarsist dusunce Marx in bilimsel sosyalizmiyle celisir kaynak belirtilmeli Anarsizmin Ispanya da kurucusu Guiseppe Fanelli ile 1 Enternasyonale katilan Bakunin dunyada esitlik komunler icinde serbestce orgutlenmis ve federasyon haline gelmis uretim birliklerindeki kolektif mulkiyetin ve emegin kendiliginden orgutlenmesiyle gerceklesmek zorundadir der Nitekim daha Enternasyonal in baslangicinda isciler ikiye bolunmustu Biri Marksist digeri Proudhoncu olan bu iki akim ozellikle Cenevre 1866 ve Lozan 1867 kongrelerinde catisti 1 Enternasyonal den sonraki kongrelerde anarsistler yenik dustu Anarsistlerin onculerine gore yapacaklari propaganda yeniden gozden gecirilmeliydi Bu dusunceden hareketle Italyan anarsistler 1877 de siddet kullanmayi onerdiler Sosyalist ilkelerin eylemlerle ortaya konmasina yonelen ayaklanma en etkin propaganda aracidir Bu arac kitleleri yaniltmadan ve bozmadan en derin toplumsal katmanlara nufuz edebilir ve Enternasyonal in destekledigi mucadelede insanligin diri guclerini yanina cekebilir 1876 da Cafiero nun Malatesta ya yazdigi mektup Bu dusunceden hareket eden Italyan anarsistleri Benevento da tasra arsivlerini atese vermeye ve yoksullara para dagitmaya giristiler Yapilan baskilar Anarsist dusuncenin yayilmasina ozellikle Ispanya ve Rusya da engel olamadi Bu arada Bakunin ve Kropotkin eksiksiz ve evrensel nitelikte oldugunu dusundukleri bir egitim sistemi ortaya koyarak Proudhon un dusuncelerini gelistirdiler Anarsist Komunizmin orgutlu pratikleri kendini tarihte Ukrayna ve Ispanya ic savasinda gosterir Marksizme karsit dusuncelerDiger sosyalistler gibi Marx ve Engels de kapitalizme ve iscinin somurulmesine son verme yollari aradilar Fakat erken donem sosyalistler genellikle uzun sureli bir sosyal reformu onermekte iken Marx ve Engels devrimin sosyalizme giden tek yol oldugunu soylediler Marksizm de sinifli toplumdaki insanin temel ozelligi yabancilasmadir ve komunizm insanligin ozgurlugunun tam olarak gerceklestirilmesi demektir Marx burada Hegel i izleyerek ozgurlugu yalnizca kisitlamalarin yoklugu olarak degil ahlaki bir ozu olan hareket olarak alir Komunizm yalnizca insanlar ne yapmak istiyorlarsa onu yapmalarini saglamaz ama ayni zamanda onlari oyle kosullar ve diger insanlarla oyle iliskiler icine koyar ki artik somurme ihtiyaci hissetmezler Ancak Hegel e gore bu dunya asla ulasilamayacak olan idealar dunyasi tarafindan yonetilirken Marx a gore komunizm maddeler dunyasindan ozellikle de uretim araclarinin gelisiminden ortaya cikar Marksizm sinif catisma ve devrimci mucadele surecinin proletarya icin zaferle sonuclanacagini ve ozel mulkiyetin zamanla ortadan kalkarak uretim araclarinin topluma ait kilinacak bir komunist toplumun kurulacagini ileri surer Marx komunist yasam hakkinda az sey yazmis ve yalnizca komunist toplumu olusturan en temel belirtileri vermistir Aciktir ki bu insanin altindan kalkabilecegi tasarilarin cok az sinirlandigi bir bollugu gerektirir Komunist hareket tarafindan benimsenmis bir sloganda komunizm Herkesten yetenegine gore alinan herkese gereksinimine gore verilen bir dunya olarak aciklanir Alman Ideolojisi 1845 Marx in komunist gelecegi detaylica acikladigi az sayidaki yazilarindan biridir Oysa herkesin bir baska ise meydan vermeyen bir faaliyet alaninin icine hapsolmadigi herkesin hosuna giden faaliyet dalinda kendini gelistirebildigi komunist toplumda toplum genel uretimi duzenler bu da benim icin bugun bu isi yarin baska bir isi yapmak canimin istedigince hicbir zaman avci balikci ya da elestirici olmak durumunda kalmadan sabahleyin avlanmak ogleden sonra balik tutmak aksam hayvan yetistiriciligi yapmak yemekten sonra elestiri yapmak olanagini yaratir 19 yuzyilin son yarisinda sosyalizm ve komunizm terimleri genellikle birbirlerinin yerine kullanilmaya basladilar Marx ve Engels sosyalizmi toplumun uretim araclarini ortak olarak kullandigi ama bazi sinif farkliliklarinin hala baki oldugu bir gecis asamasini tanimlamak icin kullandilar Komunizm terimini de tum sinif farklarinin ortadan kalktigi insanlarin uyum icinde yasadigi ve devlete artik ihtiyac duyulmadigi nihai bir asama icin kullandilar Komunizm ve sosyalizm birbirlerine muhtactilar cunku sosyalizm basamagi gerceklesmeden komunizme ulasilmasi mumkun gorulmuyordu Ozellikle daha sonra Lenin tarafindan gelistirilen bakis acilari 20 yuzyilin komunist partilerinin harekete gecirici niteliklerinin temelinin olusturulmasini sagladi Sonraki yazarlar Marx in bakis acisini biraz degistirerek komunizm tam olarak yerlesmeden once uzun bir sosyalizm surecinin gerektigine inanmis ve boyle toplumlarin gelistirilmesinde devlete merkezi bir rol tanimislardir Marx in Mihail Bakunin gibi cagdaslari benzer fikirleri desteklediler ama sinifsiz topluma nasil ulasilacagi konusunda fikir ayriligina dustuler Gunumuzde isci hareketinde Marksistler ve anarsistler arasinda bir ayrim vardir Anarsistler tum devlet bicimlerine karsidir ve onu ortadan kaldirmak isterler Anarsist komunistler sinifsiz topluma derhal gecilmesini ister Komintern Modern dunyada genis olcekli bir sosyalizm kurma fikri uzerine ilk caba Rusya da 1917 Ekim Devrimi nde gerceklesti Bolsevikler ve Lenin in onderliginde yapilan devrim Marksistlerin kendi arasinda da komunizm uzerine onemli pratik ve kuramsal tartismalar baslatti Marx in kurami devrimlerin yerlesik ve buyuk bir isci sinifinin olustugu ileri kapitalist ulkelerde olacagini farz ediyordu Bununla birlikte buyuk bir toprak parcasina sahip Rusya koyluleriyle ve kucuk sanayisiyle Avrupa nin en fakir ulkesiydi Bu sartlar altinda onlarin ideolojik vazifelerine gore oncelikle bir isci sinifinin yaratilmasi dusuncesine sahip olanlar vardi Bu nedenle sosyalist Mensevikler kapitalizm olusmadan evvel sosyalist devrim isteyen Lenin in komunist Bolseviklerine karsi cikiyorlardi Bolsevikler iktidara geldiklerinde Rusya nin Birinci Dunya Savasi yla olan ilgisinin kesilmesini isteyen halkin ve toprak reformunu isteyen koylulerin destegini elde eden pragmatik ve siyasi olarak basarili baris ekmek ve toprak sloganlarinin otesinde bir programdan yoksun kaldilar Komunizm ve sosyalizm terimlerinin kullanimlari 1917 yilinda Bolsevikler partinin ismini Rusya Komunist Partisi olarak degistirdiklerinde ve sosyalist ilkelere bagli tek parti rejimi kurduklarinda degisti Devrimci Bolsevikler ilimli sosyalist hareketlerle olan baglarini kopardilar ve Ikinci Enternasyonal den cekilerek 1919 yilinda Ucuncu Enternasyonal i ya da Komintern i kurdular Bundan boyle Komunizm terimi Komintern semsiyesi altinda toplanan partilerin ideolojilerini belirtmek icin kullanilir oldu Programlari sosyalist iktisadin gelistirilmesini oldugu kadar proletarya diktatorlugunun kurulmasini saglayacak olan dunya iscilerinin devrim icin birlesmesi cagrisinda bulunuyordu Sonunda devletin yavas yavas yok edilmesiyle uyumlu bir sinifsiz toplum olusturacak programlari tuttu Sovyet komunistleri 1920 lerin basinda eski Rus Imparatorlugu ndan Sovyetler Birligi ni kurdular Lenin in demokratik merkeziyetcilik ilkesini izleyerek komunist partiler hiyerarsik bir yapiyla orgutlendiler Tabanda yalnizca partinin yuksek uyeleri tarafindan onaylanmis ve parti disiplinine tamamen uyan seckin kadrolardan olusan etkin hucre uyeleriyle orgutleniyorlardi 1918 ile 1920 arasinda Rusya Ic Savasi nin ortasinda yeni rejim tum uretim araclarini devletlestirdi Ayaklanmalar ve koylulerin rahatsizligi baslayinca Lenin Yeni Ekonomi Politikasi ni YEP NEP acikladi Sovyetler Birligi ve Komunist Partiler tarafindan yonetilen diger ulkeler sosyalist iktisadi esaslar uzerine kurulu Sosyalist devletler olarak tanimlanirlar Bu kullanim onlarin sosyalist programi uretim araclarinin ozel mulkiyetini ortadan kaldirmak ve iktisat uzerinde devlet kontrolunu kurmak icin benimsediklerini belirtir bununla birlikte kendilerini tam anlamiyla komunist olarak tanimlamazlar cunku ortak mulkiyet henuz yoktur Stalinizm Josef Stalin Sosyalizmin Stalinist versiyonu bazi onemli degisikliklerle birlikte Sovyetler Birligini ve dunya capindaki Sosyalist Partileri sekillendirdi Bu gorus buyuk bir sanayilesme ve kamulastirma programiyla komunizmi kurma ihtimali uzerinde duruyordu Sanayinin hizli gelisimi ve hepsinin otesinde Sovyetler Birligi nin Ikinci Dunya Savasi ni kazanmasi bu bakis acisina dunya capinda bir destek sagladi ve hatta Stalin in olumunu izleyen on yilda parti otuz yil icinde komunizmin kurulmasini vadeden bir program benimsedi Bununla birlikte Stalin in onderligindeki Sovyet modelin iskeletiyle komunizme ulasma dusuncesindeki bazi gedikleri kanitlar gosterdi Stalin Sovyetler Birligi nde hayatin yonunu kontrol eden baskici bir devlet kurdu Stalin in olumunden sonra Sovyetler Birligi nin yeni lideri Nikita Kruscev bu baskinin buyuklugunu kabul etti Daha sonra bu buyume azaldi devlet memurlari arasinda Sovyet sisteminde gediklere yol acan rantcilik ve bozulma artti Komintern in faaliyetine ragmen Sovyetler Birligi Komunist Partisi Stalinist bir kuram olan tek ulkede sosyalizm i benimsedi Sinif mucadelesinin sosyalizmde daha zorlasacagini soyleyen Stalinist goruse gore eger gerekliyse tek ulkede sosyalizmi kurmak mumkundu Marksist enternasyonalizmden bu kopus surekli devrim kuramini ortaya atarak dunya devriminin gerekliligini vurgulayan Leon Trocki tarafindan elestirildi Trockizm Lev Trocki Trocki ve destekcileri Sol Muhalefet i olusturdular ve platformlari Trockizm olarak anildi Fakat Stalin Sovyet rejiminin tam kontrolunu ele gecirmeyi basardi ve onlarin Stalin i iktidardan indirme girisimleri 1929 yilinda Trocki nin surgun edilmesiyle sonuclandi Trocki nin surgun edilmesinin ardindan dunya komunizmi iki farkli fraksiyona ayrildi Stalinizm ve Trockizm Trocki daha sonra 1938 de Komintern e bir meydan okuma olan Dorduncu Enternasyonal i kurdu Bugun Trockizm i izleyen bazilarina gore bu ideoloji Sovyet Bloku ndaki komunist cevrelerde Stalin in olumunden sonra bile kabul gormemis ve Trocki nin komunizm konusundaki aciklamalari devleti yikacak kosullari hazirlayacak siyasi bir devrime onderlik etmede basarili olmamistir Bununla birlikte Trockist fikirler sosyal degisim deneyimleri yasayan ulkelerde ornegin Venezuela nin basbakani Hugo Chavez le iliskisi olan un gibi zaman zaman yanki bulmaktadir Buyuk Britanya Fransa Ispanya ve Almanya gibi gelismis ulkelerde bircok parti politik arenadadir Kapitalizmin destekcisi olan partilere katkida bulunan Trockist gruplarin boyle davranilmasini uygun bulmayan diger Trockistler tarafindan oportunizmle firsatcilik suclanmistir Soguk Savas yillariSovyetler Birligi nin Ikinci Dunya Savasi ndan galibiyetle cikmasinin ardindan Dogu Avrupa da onemli muttefikler kazanmasiyla birlikte komunizm hareketi birkac yeni ulkede daha basladi ve Maoizm gibi birkac degisik komunizm dusuncesinin yukselmesine de yardimci oldu Sosyalizm bircok yeni ulkenin Sovyetlere eklenmesiyle ve Dogu Avrupa ya yayilarak guclendi Arnavutluk Bulgaristan Cekoslovakya Dogu Almanya Polonya Macaristan ve Romanya da Sovyet Komunizmi ornek alinarak yonetimler kuruldu Yugoslavya da da Josip Tito nun onderliginde komunist bir yonetim yaratildi ama Tito nun bagimsiz politikalari Yugoslavya nin Komintern in yerine kurulan Kominform dan cikarilmasina yol acti Titoizm hareketi de deviasyonist sapma olarak adlandirildi 1950 itibariyla Cin Marksistleri Tayvan haric tum Cin i ellerinde tutarak dunyanin en kalabalik ulkesini yonetiyorlardi Diger bolgelerdeki komunist gucler emperyalist dunya uzerinde huzursuzluk yaratiyor ve emperyalistler Orta Asya daki ve Afrika daki huzursuzluklari bastirmak icin savasa basvuruyorlardi Bunlarin sonuclarindan birisi Vietnam Savasi dir Degisik oranlarda basarilar saglayan Komunistler bu fakir ulkelerdeki ulusal ve sosyalist guclerle birlikte Bati emperyalizmine karsi savas verdiler Maoculuk Mao Zedong 1953 te Stalin in olumunun ardindan Sovyetler Birligi nin yeni onderi Nikita Kruscev Stalin in suclarini ve yaptigi kisisel propagandayi ifsa etti Lenin in prensiplerine geri donus cagrisi yapti ve boylece Komunist yontemlerdeki bazi degisiklikleri haber vermis oldu Bununla birlikte Kruscev in islahatlari ozellikle 1960 lar ve 1970 lerde daha gorunur hale gelen Cin ve Sovyetler Birligi arasindaki ideolojik farklari arttirdi Uluslararasi Marksist hareketteki Cin Sovyet bolunmesi acik bir dusmanliga donusurken Maoist Cin kendini gelismemis dunyanin iki super guc olan ABD ve Sovyetler Birligi karsisindaki onderi olarak gosterdi ve Maoculuk dunyada Marksizm in yeni bir dali olarak kabul edildi Sovyetler Birligi nin dagilmasi ve gunumuzde Marksizm1985 yilinda Mihail Gorbacov Sovyetler Birligi nin onderi oldu ve glasnost aciklik ve perestroika yeniden yapilandirma projeleriyle merkezi kontrolu azaltti Polonya Dogu Almanya Cekoslovakya Bulgaristan Romanya ve Macaristan Komunist yonetimi 1990 yilinda terk ettiklerinde Sovyetler Birligi onlara mudahale etmedi ve 1991 yilinda Sovyetler Birligi nin kendi de dagildi 21 yuzyilin basiyla birlikte Komunist partiler Cin Kuba Laos Kuzey Kore ve Vietnam da iktidardalar Moldova nin baskani Vladimir Voronin Moldova Komunist Partisi nin uyesi olmakla birlikte ulke tek parti onderliginde yonetilmiyor Bununla birlikte Cin Maocu mirasin bircok bakis acisini yeniden degerlendirdi ve Cin iktisatta buyumeyi arttirmak icin devlet kontrolunu azaltti Komunist partiler ya da onlarin izleyicileri bircok Avrupa ulkesinde ve ozellikle de Hindistan da siyasi olarak hala onemlerini koruyorlar Dogu Avrupa ulkelerinde sosyalist devrimlerin ardindan komunizmin neden basarili olamadigina dair Marksist teoriler kapitalist dis ulkelerin baskisi devrimlerin gerceklestigi ulkelerin gorece az gelismis olmasi ve devleti kendi cikarlari dogrultusunda yoneten yeni bir burokratik tabaka ya da sinifin olusmasi gibi etkenler uzerinde durmaktadir Sovyetler Birligi ne ve Sovyet sistemine yonelik Marksist elestiriler Sosyalist devletlerin devlet kapitalizmi ya da burokratik diktatorluk haline geldigini ve Sovyet sisteminin Marx in komunist idealinden cok uzaga dustugunu soylemektedir Devletin ve partinin burokratik seckinlerinin agir bir sekilde merkezilesmis ve baskici bir siyasal arac haline gelmis aygitta burokrasinin sinifli sisteme ozgu bir sinifmis gibi hareket etmeye basladigi vurgulanir Marksist olmayanlar ise devlet kapitalizmi terimini Komunist Parti tarafindan yonetilen tum topluluklar ve boyle ulus devletler yaratma niyetinde olan herhangi bir parti icin kullanirlar Sosyal bilimlerde Komunist Partiler tarafindan yonetilen topluluklar tek partili yonetimlerinden ve sosyalist iktisadi tabanlarindan dolayi ayri tutulurlar Antikomunistler boyle toplumlar icin totaliterlik terimini kullansalar da bircok sosyal bilimci boyle devletlerde bagimsiz politik faaliyetler yurutmenin imkanlarini tanimlamislar ve bunun gelisimini 1980 ler ve 90 larin basinda Sovyetler Birligi ve Dogu Avrupa daki muttefiklerinin dagilmasindan sonrasina kadar vurgulamislardir Kaldi ki zaten Marx a gore proletarya diktatorlugu komunizm asamasina ulasmak icin gecilmesi gereken bir asamadir Dolayisi ile burjuva duzenlerinde oldugu gibi cok partili bir sistem kurulmasi zaten mumkun degildir Bazi komunistler sosyalist bir yonetimin totaliter bir yonetime donusmesinin ancak halkin yonetime katilmasinin engellenmesi ile olabilecegini savunmaktadirlar Bugun Marksistler ve anarsistler dunyanin pek cok bolgesinde faaliyettedirler Latin Amerika da Marksizm gelismistir Bugun Kuba Venezuela Bolivya Cin Kuzey Kore Laos Vietnam Moldova ve Nikaragua sosyalist ve komunist partilerin iktidarlariyla yonetilmektedir ElestirilerCok cesitli goruslerdeki yazarlar ve siyasi eylemciler antikomunist eserler yayimlamislardir Sovyet Bloku na muhalif olan Aleksandr Solzenitsin ve Vaclav Havel Friedrich Hayek Ludwig von Mises ve Milton Friedman gibi ekonomistler Hannah Arendt Robert Conquest Daniel Pipes ve R J Rummel gibi tarihciler ve sosyal bilimciler bunlardan bazilaridir Bazi yazarlar komunist rejimle yonetilen ulkelerde ozellikle Pol Pot doneminde yasanan Kambocya soykirimi ve Stalin donemindeki insan haklari ihlallerini komunizmin elestirisi olarak sunmaktadir Bircok ulkede komunizmle mucadele fikri elestirilerle sinirli kalmamis fiziksel karsi koyuslarla da cercevesini genisletmistir Kaynakca Encyclopedia Britannica Ingilizce 16 Haziran 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Agustos 2021 Dis baglantilarKomunizm nedir 4 Subat 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Komunist Manifesto 12 Mayis 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde