- Depresyon sözcüğünün diğer anlamları için Depresyon (anlam ayrımı) sayfasına bakınız
Majör depresif bozukluk, majör depresyon veya klinik depresyon, en az iki hafta boyunca, farklı türden günlük hadise ve tecrübeler karşısında, sabit bir şekilde düşük ruh halinde bulunulması ile karakterize edilen bir zihinsel hastalıktır. Hastalık, tıbbi teşhisi ancak bir uzman tarafından konulabilecek bir hastalıktır. Hastalık, halk arasında kullanılan depresif olma durumu ile alakalı olmayıp, bu ruh hallerinden her yönden ve tamamen ayrılan bir hastalık türüdür.
Majör depresif bozukluk | |
---|---|
Diğer adlar | Bunalım, çöküntü, klinik depresyon, majör depresyon |
Vincent van Gogh'un 1890 yılı çizimli resmi, . Bu portrenin, ressamın kendisi olduğu düşünülmektedir. [] | |
Uzmanlık | Psikiyatri Klinik psikoloji |
Belirtiler | Düşük ruh hali, düşük benlik saygısı, öncesinde keyif alınan aktivitelerin verdiği zevkin azalması, düşük enerji, sebepsiz ağrı |
Hastalığın getirdiği düşük ruh hali durumuna, sıklıkla, düşük benlik saygısı, önceden keyif alınan aktivitelerden haz yitimi, düşük enerji ve sebebi belirsiz acı duyma hissi eşlik eder. Yanı sıra, hasta kimse, zaman zaman yanlış inançlara ya da herhangi bir uyarıcı olmaksızın bir sanının varlığına dair inanışlara kapılabilir. Kimi hastalar, sağlıklı geçen yıllar ile ayrılmış depresyon periyotları halinde hastalığı tecrübe ederken, geri kalan kısım hastalar, hastalık semptomlarını hemen hemen sürekli bir şekilde gösterirler. Majör depresif bozukluk, hasta kimsenin kişisel, mesleki veya öğrenim yaşamı ile uyku düzeni/kalitesi, yeme-içme alışkanlıkları ve genel sağlık durumunu olumsuz yönde etkiler. Majör depresyon bozukluğuna sahip yetişkin hastaların %2-7'si intihar ile yaşamını kaybetmektedir. Buna ek olarak, intihar eden kimselerin yaklaşık %60'ı depresyon ya da bir diğer duygudurum bozukluğundan muzdariptir.
Hastalığın ana sebebinin genetik, çevresel ve fizyolojik faktörlerin bir kombinasyonu olduğu düşünülmektedir. Risk faktörleri arasında, aile geçmişinde hastalığa rastlanılması, önemli ve büyük hayat değişiklikleri, birtakım ilaçlar, kronik sağlık sorunları ve madde bağımlılığı bulunmaktadır. Riskin yaklaşık %40'ının genetik ile alakalı olduğu belirtilmektedir.
Majör depresif bozukluk teşhisi, meselenin odağındaki kimsenin rapor ettiği tecrübeler ve göre yapılmaktadır.:339 Hastalık teşhisi için herhangi bir laboratuvar testi yoktur. Fakat, laboratuvar testleri, aynı hastalık belirtilerine sebep olan diğer fiziksel durumların teşhis sürecinde elenmesi için kullanılabilmektedir.:339 Majör depresif bozukluk, hayatın normal bir parçası olan ve daha düşük bir kuvvetteki üzüntü duygusundan ayrı görülmelidir.Amerika Birleşik Devletleri Preventive Services Task Force (USPSTF), 12 yaş üzeri bireyler için hastalık taramasının yapılmasını önermekte iken,, taramanın gerekliliği için yetersiz kanıt olduğu görüşünü iletmiştir.
Genellikle, hasta kimseler, psikoterapik rehberlik ve antidepresan ilaç kullanımı ile tedavi edilmektedir. İlaç kullanımının etkiye sahip olduğu belirtilse de, bu etki sadece hastalıktan yüksek bir düzeyde muzdarip olan kimseler için önemli olabilmektedir. İlaç tedavisinin, intihar riski üzerine olan etkisi belirsizdir. Terapi yöntemleri arasında bilişsel davranışçı terapi (cognitive behavioral therapy - CBT) ve (interpersonal terapi) bulunur. Bu yöntemlerin etkili olmadığı durumlarda elektrokonvülsif terapiye başvurulabilmektedir. Hastaneye yatırılma, hasta kimsenin kendisine zarar verebilme ihtimalinin yüksek olduğu hallerde, nadiren ilgili kimsenin iradesine karşı zorla olacak şekilde, gerçekleştirilebilmektedir.
Majör depresif bozukluğun 2013 yılında yaklaşık 253 milyon (3.6%) bireyi etkilediği tahmin edilmektedir. Hayatının en az bir döneminde bu hastalıktan etkilenmiş insanların oranı değişiklik göstermektedir; örneğin Japonya'da toplumun %7'si muzdarip iken Fransa'da bu oran %21'dir. Hastaların ortalama ömür süresi gelişmiş ülkelerde (%15) gelişmekte olan ülkelere göre (%11) daha uzundur. Hastalık, süre bakımından, bel ağrısından sonra en uzun süre tecrübe edilen rahatsızlıktır.
En yaygın olarak, hastalığa ilk tutulma dönemi, bir kimsenin 20'li ve 30'lu yaşlarına denk geldiği belirtilmektedir. Hasta kadın birey sayısı, hasta erkek birey sayısının yaklaşık iki katıdır.American Psychiatric Association, "majör depresif bozukluk"u, 1980'de Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (DSM-III)'e eklemiştir. Bu sürüm ile hastalık, günümüzde distimik bozukluk ve olarak tanımlanmış hastalıkların belirtilerini de kapsayan, DSM-II'de tanımlanmış olan hastalığından ayrı olarak tanımlanmıştır. An itibarı ile hasta olan ya da önceden hastalanmış bireyler maruz kalabilmektedir.
Belirtiler
Majör depresif bozukluk, hasta kimsenin ailesel ve kişisel ilişkilerini, iş ve eğitim hayatını, uyku ve yeme-içme alışkanlıklarını ve genel sağlık durumunu önemli ölçüde olumsuz etkilemektedir. Hastalığın, kişinin sahip olduğu işlevsel kabiliyetlerine ve huzur/refahına olan etki düzeyi, diyabet gibi diğer kronik hastalıkların etki düzeyi seviyesindedir.
Hasta kimse, çoğunlukla hayatın tüm yönlerine nüfuz etmekte olan oldukça düşük bir duygudurum içerisindedir. Yanı sıra, hastalık öncesinde keyif veren etkinliklerden haz alınamamaya başlanmıştır. Hasta kimseler, değersizlik, yersiz/nedensiz suçluluk ya da pişmanlık, çaresizlik, umutsuzluk, kendinden nefret etme gibi duygu ve düşünceler içinde bulunmaya başlayabilir ya da bu duygu ve düşüncelerin varoluşuna olan inanmışlıkla onlardan sürekli yakınır hale gelebilir. Ağır seyreden vakalarda, hasta bireyler psikoz belirtileri gösterebilmektedir. Bu belirtiler arasında delüzyon ve daha az sıklıkta kötücül halüsinasyon bulunmaktadır. Hastalığın diğer belirtileri arasında şunlar sıralanabilir: zayıflamış odaklanabilme, dikkatini toplayabilme kabiliyeti ve hafıza (bilhassa melankolik veya psikozlu vakalarda), sosyal etkinlik ve etkileşimlerden kendini çekme, zayıflamış cinsel dürtü, asabiyet/alınganlık, ve ölüm ya da intihar düşüncesi içerisinde olma. Uyku yitimi, hasta bireylerde yaygındır. Karakteristik olarak, kişi çok erken uyanmakta ve uykuya geri dönememektedir.Aşırı uyuma hali de gerçekleşebilir. Bazı antidepresan ilaçlar da, uyarıcı etkisinden ötürü uyku yitimine yol açabilmektedir.
Hasta birey, birden çok fiziksel yakınmadan bahsedebilir: yorgunluk, baş ağrısı ya da sindirim sorunları gibi. Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre, fiziksel yakınmalar, gelişmiş ülkelerdeki en çok rapor edilen belirtilerdir. Genellikle, iştah kaybı ve buna bağlı olarak bir kilo kaybı gerçekleşir. Nadiren de olsa iştah ve kilo artışı da gerçekleşebilmektedir. Hasta kimsenin ailesi ya da arkadaş çevresi, bu kimsenin davranışlarının ajitasyon ya da içinde olduğunu gözlemleyebilir. Yaşlı hastalarda, gibi kognitif belirtiler ile birlikte, daha belirgin olarak, hareketlerin yavaşlaması gözlemlenebilir. Hastalığa, çoğu kez, yaşlı bireylerde sıkça görülen fiziki rahatsızlıklar eşlik eder: örneğin, felç, kardiyovasküler hastalıklar, Parkinson hastalığı ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı.
Hasta çocuklar sıklıkla depresif bir duygudurumdan ziyade alıngan bir duygudurum içerisinde gözlemlenmiştir ve çocukların hastalık belirtileri, yaş ve içerisinde bulunulan şartlara göre farklılık göstermektedir. Çoğu hasta çocuk, okula olan ilgisini kaybetmekte ve akademik performansında bir gerileme ile karşılaşmaktadır. Bu çocuklar ilgi meraklısı, müşkülpesent, başkasına muhtaç ya da endişeli olarak tarif edilebilmektedir. Bu sebeplerden ötürü, hastalık tanısında geç kalınabilir ya da hastalığın doğru teşhisi, bu belirtilerin normal bir huysuzluk/aksilik olarak yorumlanması ile, ıskalanabilir.
Diğer alakalı haller
Çoğunlukla, majör depresif bozukluğa diğer psikiyatrik sorun eşlik eder. 1990-92 National Comorbidity Survey raporuna göre majör depresif bozukluk hastalarının yarısı ömür boyu anksiyeteden ve yaygın anksiyete bozukluğu gibi diğer alakalı rahatsızlıklardan muzdariptir. Anksiyete belirtileri, bu hastalığa büyük derecede olumsuz etki edebilir: iyileşmenin gecikmesi, nüksetme riskinin artması, daha yüksek dereceden maluliyet ve intihar teşebbüslerinin artması. Hastalık ile, alkol ve madde bağımlılığı oranı artmakta ve hasta bireylerin yaklaşık üçte birinde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu hastalığa eşlik etmektedir. Bu eşlik hali, tanıyı ve tedaviyi zorlaştırmaktadır. Sıklıkla, posttravmatik stres bozukluğu ve depresyon birlikte vuku bulmaktadır.
Sıklıkla, hastalığa ağrı eşlik eder. Hastaların yaklaşık %65'inden bir ya da birden çok ağrı şikayeti gelmektedir. Ağrı şikayetleri, hastalık tanısını geciktirebilir ya da teşhisin konulamamasına neden olarak hasta bireyin durumunu kötüleştirebilir. Yanı sıra, hastalığın teşhis edilmesine rağmen tam olarak anlaşılamaması da hastalığın seyrini kötüleştirebilmektedir.
Majör depresif bozukluk, diğer risk etmenlerinden bağımsız olarak, kardiyovasküler hastalık riskini 1.5-2 kat düzeyinde arttırmaktadır. Hasta bireyler, kardiyovasküler hastalıklardan korunma ve tedavi amaçlı tıbbi tavsiyeleri takip etmeye daha az eğilimli hale geldiklerinden, tıbbi komplikasyonlarla karşılaşma riski artar. Ayrıca, kardiyologların hastalarının majör depresif bozukluktan muzdarip olduklarını tespit edememeleri halinde, kardiyovasküler sorun çetrefilleşebilmektedir.
Sebep
Majör depresif bozukluğun sebebi bilinmemektedir. , hastalık nedeninin biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin tümünden oluşan bir etki birlikteliği olduğunu öne sürmektedir., önceden var olan bir hassasiyet/zafiyet/kırılganlık ya da diyatezin stres yaratan hayat tecrübeleri tarafından aktif hale getirilmesi ile hastalığın vuku bulduğu görüşünü bildirir. Önceden var olan zafiyet genetik ya da çocukluk döneminde algılanan dünya görüşünden müteşekkil olabilir.
Çocukluk dönemi istismarı, fiziksel, cinsel ya da psikolojik olsun, majör depresif bozukluk için artış yönlü bir risk etmeni oluşturmaktadır. Diğer psikiyatrik etmenler arasında anksiyete ve madde bağımlılığı sayılabilir. Çocukluk dönemi travmaları ile hastalık evrelerinin şiddeti, hastalığın süresi ve tedaviye yanıt verme düzeyi arasında bir korelasyon bulunmaktadır. Fakat, travma sonrası zihinsel hastalık oluşumuna hassasiyet kişiden kişiye çeşitlilik gösterebilir. Birtakım genin bu tip duyarlılıkların kontrolünde oldukları düşünülmektedir.
Genetik
Majör depresif bozukluk oluşma riskinin, 'in, bir diğer deyişle serotonin taşıyıcı-başlatıcı genin kısa aleli ile arttığı düşünülmektedir. Bu düşünceye karşın, 1990'lı yıllarda yapılmış birtakım akademik çalışma sonuçları, görüş ve karşıt-görüşü destekleyen veriler sunarak, bu düşüncenin öngörü seviyesinde kalmasına yol açmıştır. Bu çalışmalar arasındaki üç çalışma kısa alelin etkisinin olduğunu bildirirken, iki çalışma da bir etkinin olmadığını bildirmiştir. Hastalık ile alakalı olduğu düşünülen diğer genler , ve 'dir. İlk iki gen, hipotalamus-hipofiz-adrenal aksın strese tepkisi ile bağlantılı iken; son gen, nörojenez ile ilintilidir.
Diğer sağlık sorunları
Hastalık, kronik veya ölümcül bir diğer sağlık sorunundan, ör. astım veya AIDS, ötürü de vaki olabilir. Bu durumda, hastalık "ikincil depresyon" olarak anılabilir. Bu tür sağlık sorunlarının hasta bireyin yaşam kalitesini etkilemesi ile mi; yoksa, majör depresif bozukluk ile olan ortak etiyolojilerinden ötürü mü (ör. Parkinson hastalığı nedeni ile bazal ganglionun ufalması veyahut astımın bağışıklık sisteminde düzensizliklere sebep olması) majör depresyona yakalanıldığı bilinmemektedir. Hastalık, bir başka hastalığın tedavisinin yan etkisi olarak, ör. ilaç kullanımı kaynaklı depresyon, da ortaya çıkabilmektedir.
Patofizyoloji
Majör depresif bozukluğun patofizyoloji günümüzde tümüyle kavramsallıştırılamamıştır. Günümüz kuramları, şu kuramlar etrafında yoğunlaşmıştır: sistemler, biyolojik saat, immünolojik mekanizmada işlevsizlik, hipotalamus-hipofiz-adrenal aks fonksiyon bozukluğu ve duygu bağlantılarında fonksiyonel bozukluklar.
Majör depresif bozukluk tedavisinde monoaminerjik ilaçların etkili olmasından neşet eden monoamin kuramı, günümüzde birçok tenkide maruz kalmasına kadar egemen kuram olmuştur. Kuram, yetersiz monoamin nörotransmiter aktivitesinin majör depresif bozukluğa yol açtığı düşüncesinden yola çıkmaktadır. Kuramın dayandığı kanıtlar ise farklı birçok alandan gelmektedir. İlk olarak, triptofan eksikliğinin hastalığı düzelme aşamasında olan veya bir hasta akrabası olan kimselerde majör depresif bozukluğa sebep oluyor olması, azalan serotonerjik nörotransmisyonun majör depresif bozuklukta önemli olduğuna işaret etmektedir. İkinci olarak, azalan (beynin noradrenalin deposu olarak bilinen bölgesi) hacmi, azalan aktivitesi, azalan yoğunluğu ve fare deneylerinden elde edilen sonuçlar, majör depresif bozukluk hastalarında nörotransmisyonun azaldığına delalet etmektedir. Yanı sıra, azalan seviyesi, dekstroamfetamine tepkinin değişmesi, depresif bozukluk belirtilerinin agonistlere tepkisi, 'in striatuma bağlanabilmesinin azalması ve genlerinin çokbiçimililiği, majör depresif bozukluk - dopamin bağlantısını düşündürtmektedir. Son olarak, monoamin oksidaz aktivitesi artışı majör depresif bozukluk ile ilintili görülmektedir. Lakin, bu kuram şu gözlemler ile çatışmaktadır: sağlıklı bireylerde serotonin eksikliği majör depresif bozukluğa yol açmamaktadır, antidepresanların anında monoamin seviyesini yükseltmesine karşın ilk etkilerin gözlemi haftaları bulmaktadır ve etkili antidepresanlar arasında tipik olmayan türler mevcuttur. Monoamin kuramını destekleyici bir açıklama olarak ise, iyileştirici etkinin tedavi başlangıcına göre geri kalmasına, antidepresanlar ile arttırılan serotonin seviyesinin kendini inhibisyonunda duyarsızlığa yol açması gösterilmiştir. Fakat, karşı argüman olarak, dishibisyonunun tritofan eksikliğinden ötürü azalan serotonerjik aktivite dolayısıyla gerçekleştiği sürülmüştür. Monoamin kuramına karşıt diğer argümanlar, lezyonlarına sahip farelerin kontrol grubu farelerine kıyasla daha fazla depresif olmaması ve SSRI tedavisi ile şifa buldurulan hasta bireylerde jugular 5-HIAAda artış olduğunun gözlemlenmesidir. Bu tenkitlere karşın, monoamin kuramı, kamuya fazladan basitleştirilerek sunulmaktadır.
Majör depresif bozuklukta, hastalık davranışlarına kaynaklık eden sitokinin artması gibi bağışıklık sistemi anormallikleri gözlemlenmektedir.NSAIDlerin ve sitokin inhibitörlerinin hastalık tedavisindeki faydalılıkları ve başarılı tedavi süreçleri neticesinde sitokin seviyesindeki normalleşme, majör depresif bozukluk ile bağışıklık sistemi bozuklukları arasında bir etkileşim olduğu düşüncesini desteklemektedir.
Majör depresif bozuklukta, hipotalamus-hipofiz-adrenal aks bozukluklarının ve non-supresyon testi sıklığının arttığı belirtilmiştir. Fakat, bu anormallikler, teşhis aracı olarak kullanılabilmeyi sağlayacak ölçüde hassas değildir.Stres bağlantılı bu anormalliklerin, majör depresif bozukluk hastalarında hipokampal hacmin düşmesine neden olduğu varsayılmaktadır. Yanı sıra, bir meta-analiz, supresyonun azaldığını ve psikolojik stres etkenlerine tepkinin arttığını belirtmiştir.
Teşhis
Klinik değerlendirme
Hastalığın teşhis değerlendirmesi, hastalığından şüphe edilen kimsenin güncel duygudurumu ve belirtileri, biyografik ve aile geçmişini göz önünde bulundurarak, ilgili konularda eğitilmiş bir pratisyen hekim, psikolog veya psikiyatr tarafından yapılabilir. Temel klinik gaye, kişinin duygudurumunu etkileyen biyolojik, psikolojik ve sosyal etmenlerin bir şemasının çıkarılmasıdır. Değerlendirici uzman, kişinin kendi duygudurumunu hangi yöntemler kullanarak düzenlemeye çalışıyor olduğunu, ör. alkol veya uyuşturucu madde kullanımı yolu ile, bu kişi ile müzakere ederek ortaya çıkarmaya çalışabilir. Ayrıca, değerlendirme, kişinin güncel olarak sahip olduğu duygudurum ve düşüncelerinin bir haritasını çıkarmak için akli/psikolojik durum taraması da içermektedir. Bu haritalamada, özellikle kişideki umutsuzluk ya da olumsuzluk temalarının varlığı, kendine zarar verme veya intihar riskleri ila pozitif düşünce ve planların varlığı irdelenir.
İhtisaslaşmış zihin sağlığı hizmetlerinin taşrada yaygın olmamasından ötürü, genellikle bu bölgelerde, teşhis ve tedavi hizmetleri uzmanlaşmamış pratisyen/aile hekimleri tarafından verilmektedir. Bu durum, gelişmekte olan ülkelerde daha da belirgindir.
Zihin sağlığı taraması, bir değerlendirme ölçeği/cetveli de içerebilmektedir: Hamilton Depresyon Ölçeği,Beck Depresyon Ölçeği ve İntiharvari Davranışlar Formu, bu ölçekler arasında sayılabilir. Bu tarama testlerinden ortaya konan derece, DSM veya ICD standartlarına göre bir kimseye majör depresif bozukluk tanısı koymak için yeterli değildir; fakat, belirtilerin şiddetinin değerlendirilmesi açısından yönlendirici bir değeri bulunmaktadır. Testlerden, eşik değeri üzerinde bir skor alan kimse, daha kapsamlı depresif bozukluk taramasına yönlendirilir. Birçok ölçek bu amaçla kullanılmaktadır.
Pratisyen hekim ve psikiyatr olmayan hekimler depresyon tanısı koymada ve depresyonun tedavisinde psikiyatr hekimlerine kıyasla yetersiz kalabilmektedirler. Bir araştırmaya göre psikiyatr olmayan hekimler, hasta olan bireylerin yaklaşık üçte ikisine doğru teşhis koyamamıştır.
Majör depresif bozukluk teşhisine varmadan önce, genellikle bir doktor, hastalık belirtilerinin başka kaynaklardan ötürü oluşup oluşmadığını tespit etmek için bir dizi tıbbi tarama gerçekleştirir. Bu taramalar içerisinde, hipotiroidiyi elemek için TSH ve Thyroxine; elemek için kalsiyum ve temel elektrolit; kronik rahatsızlıkları ya da elemek için alyuvar çökelme hızını içeren tam kan sayımı testleri gerçekleştirilir. Yanı sıra, birtakım ilaçların yan etkileri kaynaklı belirtiler ve alkol bağımlılığı varlığı da değerlendirilir. Erkek bireylerde depresyon kaynağı olabilen hipogonadizm de testosteron seviyesi ölçümü ile ayrıca değerlendirilir.Vitamin D eksikliği, majör depresif bozukluk riskini arttırıcı bir etmen olarak düşünülmektedir; bu nedenle, D vitamini seviyesi de kontrolü de yapılmaktadır.
Yaşlı hasta kimselerden, subjektif kognitif şikayetler gelebilmektedir. Bu durum, Alzheimer hastalığı gibi demans (bunama) rahatsızlıklarından birinin başlangıcına işaret edebilir. Nöropsikolojik değerlendirmeler ve nörogörüntüleme (ör. Bilgisayarlı tomografi) majör depresif bozukluğun demanstan ayırt edilmesine yardımcı olabilir. Genellkle, hastalığın tekrarı görülen vakalarda bu değerlendirmeler, aksi bir tibbi amaç yoksa, tekrarlanmaz.
Majör depresif bozukluk teşhisini teyit edecek bir biyolojik test yoktur. Günümüze değin, hastalığa objektif teşhis koyabilmeyi mümkün kılmak amacıyla, hastalığın biyolojik işaretlerinin varlığı araştırılmıştır. Bu işaretleri bulmak için potansiyeli olduğu düşünülen teknikler arasında ve çeşitli manyetik rezonans görüntüleme teknikleri bulunmaktadır. Bir araştırmada, kimi fiziksel eylemler esnasında yapılan bir dizi fMRI taramasının sonuçlarını kullanan bir teşhis karar şeması geliştirilmiştir. Ancak, bu tip testlerin klinik olarak kullanılması için daha fazla araştırma gerektiği de bildirilmiştir.
DSM-IV-TR ve ICD-10 kıstasları
Majör depresif bozukluk tanısında en sık kullanılan kıstaslar, American Psychiatric Association'ın yayımladığı Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (DSM-IV-TR) standardının dördüncü sürümü ile World Health Organization'ın International Statistical Classification of Diseases and Related Health Problems (ICD-10) standardıdır. ICD-10 standardında ilk kez tecrübe edilen hastalık için depressive episode terimi kullanılırken yinelenen hastalık için recurrent depressive disorder terimi kullanılmıştır. Genel olarak, ICD-10, Avrupa ülkelerinde kullanılırken; ABD ve Avrupa-dışı ülkelerde DSM-IV-TR kullanılmaktadır. İki standardın uyumluluğu üzerine çalışınılmıştır.
Her iki standart da hastalığın ana belirtilerini kıstaslaştırmıştır. ICD-10, üç adet tipik belirti tanımlar: depresif duygudurum, anhedoni ve enerji yitimi. ICD-10'a göre, majör depresif bozukluk için, bu üç kıstastan en az ikisi bireyde mevcut olmalıdır. DSM-IV-TR'e göre ise iki adet tipik belirti bulunur: depresif duygudurum ve anhedoni. Bu standarda göre, bireyde bu iki kıstastan en az birisinin bulunması majör depresif bozukluk teşhisine yeterdir. Majör depresif bozukluk, DSM-IV-TR'de mizaç bozuklukları altında sınıflandırılır.
Ölçüt | Açıklama |
---|---|
A | İki hafta boyunca, aşağıdaki belirtilerden en az beşinin mevcut olması; belirtilerden en az birinin depresif duygudurumu veya anhedoni içermesi gerekir. |
A.1 | Bireyin ya da başkasının bildirdiği, hemen her gün ve neredeyse gün boyu süren, depresif duygudurumu. |
A.2 | Bireyin ya da başkasının bildirdiği, hemen her gün ve neredeyse gün boyu süren, anhedoni. |
A.3 | Kilo alımı veya kilo kaybı; hemen her gün iştahta artış veya azalış. |
A.4 | Hemen her gün, insomnia veya hipersomniya. |
A.5 | Hemen her gün, "psikomotor ajitasyon ya da retardasyonun olması." |
A.6 | Hemen her gün, yorgunluk veya enerji kaybı. |
A.7 | Hemen her gün, "değersizlik, aşırı ya da uygun olmayan suçluluk duygularının olması." |
A.8 | "Hemen her gün, düşünme ya da düşüncelerini belirli bir konu üzerinde yoğunlaştırma yetisinin azalması ya da kararsızlık." |
A.9 | Yinelenen ölüm ve intihar düşünceleri ve intihara yönelik tasarılarının olması. |
B | "Bu belirtiler mixt epizot tanı ölçütlerini karşılamamaktadır." |
C | "Bu belirtiler, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal-mesleki alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olur." |
D | "Bu belirtiler madde kullanımı ya da genel tıbbi bir durumun doğudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir." |
E | "Bu belirtiler yasla daha iyi açıklanamaz." |
Ağır depresif nöbet
Ağır depresif nöbet, hasta kimsenin en az iki hafta boyunca ağır bir depresif duygudurumu içinde bulunmuş olması ile karakterize edilir. Nöbetler tekil ya da tekrarlayan bir vaka olabilir. Nöbet, üç başlık ile sınıflandırılır: hafif (mild), orta (moderate) ve (sosyal ve mesleki yaşamda gözle görülür etkileri olan) ağır (severe). Psikotik özellikler barındıran bir nöbet hali, sıklıkla psikotik depresyon olarak adlandırılır ve otomatik olarak ağır nöbet olarak tasniflenir. Eğer hasta kimse, mani ya da nöbeti geçirmiş ise, bireye majör depresif bozukluk teşhisi yerine bipolar bozukluk tanısı konulur. Maninin olmadığı majör depresif bozukluk, bazen unipolar olarak da isimlendirilir.
DSM-IV-TR, matem sebepli belirtileri, hastalık teşhisinde kullanılan belirtilerden hariç tutar. Buna karşın, normal bir matem süreci bir depresif nöbete evrilebilir ve bu duygudurumun devamlılık göstermesi nedeniyle bir ağır depresif nöbet gelişebilir. DSM-IV-TR, kişinin ve sosyal ortamın hastalığa yol açıcı diğer pek çok yönünü göz ardı ettiği düşünülerek olumsuz eleştirilere konu olmuştur. DSM-IV, hastalık ile alakalı birtakım teşhisleri de göz önüne almamıştır: kronik fakat hafif düzeyde duygudurum dengesizlikleri barındıran distimik bozukluk; kısa depresif nöbetleri içeren yenilenen kısa süreli depresyon (recurrent brief depression); majör depresif bozukluk belirtilerinin sadece bazısını içeren minör depresif bozukluk; ve tanımlanabilen bir stres yükleyici etmen ya da olaya karşı psikolojik tepkiden mütevellit .
Alt türleri
DSM-IV-TR, majör depresif bozukluğun beş ayrı türünü tanımlamıştır. Standartta, bu türler, "specifier" olarak adlandırılmıştır:
- : çoğu aktiviteye ya da bütün aktivitelere karşı haz/keyif yitimi, hoşa giden/zevkli bulunan uyarıcılara dönük reaksiyonlarda yitim, matemden daha ağır ve belirgin depresif duygudurumu, sabah saatlerinde belirtilerin ağırlaşması, erken uyanma, , aşırı kilo kaybı (anoreksiya nervoza ile karıştırılmamalıdır), ve/veya aşırı düzeyde suçluluk/pişmanlık hissi.
- Atipik depresyon: paradoksal anhedoni ve pozitiflik, önemli düzeyde kilo ve iştah artışı, aşırı uyuma ve/veya uykulu olma hali, uzuvlarda ağırlık hissi (leaden paralysis) ve kişilerarası ilişkilerde reddedilmeye (böyle bir reddedilme gerçekte olmasa da bireyin algısında gerçekleşen bir durum) yönelik aşırıduyarlılıktan ötürü ciddi seviyede sosyal kopukluk.
- : nadiren görülen, motor davranışlar ve diğer belirtilerde dalgalanmalar gösteren ağır bir majör depresif bozukluğu türüdür. Hasta kimse, dilsizlik düzeyinde suskun, hareketsiz kalarak ya da amaçsız hareketlerle neredeyse topyekûn uyuşukluk içindedir. Bu alt türün belirtileri aynı zamanda şizofreni ve mani nöbetlerinde görülür veyahut nöroleptik malign sendromdan ötürü gerçekleşir.
- (Postpartum depresyon): lohusalıkta yaşanan depresyon türüdür. Yeni anneler arasında doğum sonrası depresyon vaka oranı %10-15 civarındadır. DSM-IV standardına göre, depresyon türünün doğum sonrası depresyon olarak tanımlanabilmesi için, depresyonun doğumdan bir ay sonraki süre içinde belirtileri ile belirmeye başlaması gerekir. Postpartum depresyon, üç aya kadar sürebilir.
- Mevsime bağlı duygusal rahatsızlık: depresif nöbetlerin sonbahar veya kış aylarında ortaya çıkıp bahar aylarında çözüldüğü bir depresyon türüdür. Hastalığın teşhisi, hasta olduğu düşünülen bireyin, iki yıl ya da daha bir dönem boyunca, en az iki defa yalnızca soğuk mevsim aylarında depresif nöbet geçirmesi halinde konur.
Korunma
Hastalığı önleyici tedbirler, hastalığın oluşma riskini %22-38 nispetinde düşürdüğü bildirilmiştir. Günlük diyetteki balık porsiyonunu arttırmak da, risk azaltıcı bir etmen olarak düşünülmektedir.
Bireyin davranış ve düşüncelerine içsel müdahale kapasitesinin eğitim ile arttırılmasının, majör depresif bozukluğun nüksetmesine karşı bir önleyici olarak çok etkin olduğu bildirilmektedir. Bu müdahale/yeniden şekillendirme araçları arasında, interpersonal psikoterapi ve hasta bireyin kullanımını öğrendikten sonra bir başına uygulayabileceği cognitive behavioural terapi bulunmaktadır.
NHS, iyi bir zihin sağlığının çekirdeğini beş unsurun oluşturduğunu ve bunların korunması/sürdürülmesi gerektiğini belirtir:
- İnsanlarla iletişim halinde olmak
- Fiziksel olarak aktif olmak
- Yaşam boyu öğrenme
- Diğer insanlara maddi/manevi katkıda bulunmak
- An sürecinde, an içinde gerçekleşen içsel ve dışsal etmen, düşünce ve duygulara farkındalığı temin etmek (Mindfulness)
Tedavi
En yaygın tedavi yöntemleri, psikoterapi, ilaç tedavisi ve elektrokonvülsif terapidir. 18 yaş altı bireyler için tercih edilen yöntem psikoterapidir. Birleşik Krallık National Institute for Health and Care Excellence (NICE) 2004 yönergesi hafif depresif bozuklukların tedavisine antidepresanlar ile başlanılmaması gerektiği görüşünü belirtir. Neden olarak da, risk-fayda oranının bu vakalar için düşük olmasını gösterir. Yönerge, antidepresan kullanımını psikososyal yönlendirmelerle aşağıdaki vakalar için tavsiye eder:
- Orta veya ağır depresif bozukluk tanısı konmuş bireylerde
- Orta veya ağır depresif nöbet geçmişi olan hasta bireylerde
- Hafif depresif bozukluğu göreceli olarak uzun süredir tecrübe ediyor olan kimselerde
- Hafif depresif bozukluğun izlenen tedaviye direnç gösterdiği hallerde
Bu yönerge, yanı sıra, antidepresan tedavisinin hastalığın nüksetme riskini azaltmak için en az altı ay boyunca devam etmesini ve selektif serotonin gerialım inhibitörleri türü antidepresanların kullanımında, antidepresanlarına göre bünyenin ilacı kaldırmasının daha kolay olduğunu belirtir.
American Psychiatric Association'ın tedavi kılavuzuna göre, ilk tedavi yöntemi, kişiye özel olarak kurgulanmalıdır. Bu yöntem, belirtilerin ağırlık seviyesini, majör depresif bozukluğa eşlik eden hastalıkların varlığını, daha önceden geçirilmiş tedavi süreçlerini ve hasta bireyin tercihlerini gözetmelidir. Tedavi seçenekleri arasında, farmakoterapi, psikoterapi, egzersiz, elektrokonvülsif terapi, transkranial manyetik stimülasyon ve fototerapi sayılabilir. Kılavuzda, ilk tedavi için, hafif veya orta majör depresif nöbetler geçiren hastalara antidepresan verilmesi tavsiye edilir ve ağır depresif nöbetli hastalar için elektrokonvülsif terapi planlanmıyorsa antidepresan kullanımını şart koşar.
Gelişmekte olan ülkelerde, sunulan tedavi seçeneklerinin çeşidi, zihin sağlığı uzmanlarına ve ilgili ilaçlara erişimin zor olması nedeni ile gelişmiş ülkelerdekine nispeten daha azdır. Zihin sağlığı hizmetlerinin gelişimi, pek çok ülkede vasat düzeyde kalmıştır. Buna sebep olarak, majör depresif bozukluğun ilgili ülkelerde, aksi kanıtlanmış olmasına rağmen, gelişmiş ülkelere has bir hastalık türü olarak kodlanması ve hastalığın, hasta bireyin yaşamını tehdit eden bir durum olmadığının zannedilmesi gösterilmektedir.
Yaşam tarzı
Fiziksel egzersiz, orta ve ağır majör depresif bozukluk tedavisi için tavsiye edilmektedir. Egzersiz, hasta bireyler arasında bir egzersiz programını sürdürebilecek düzeyde fiziksel olarak sağlıklı ve spor yapmaya gönüllü olan kimseler için tedavi amaçlı kullanılabilir. Yanı sıra, egzesizin pek çok hasta bireyde, ilaç tedavisi veya terapilerin etkisine eşdeğer olumlu faydası olduğu ve hastalık belirtilerini hafifletici etkide bulunduğu da bildirilmiştir. Yaşlı hasta bireyler üzerinde egzersizin depresif duygudurumunu azalttığı gözlemlenmiştir.
Egzersizin yanı sıra, uyku ve beslenme düzeni hastalık sürecinde birer etmendir ve bu iki konudaki iyileştirmeler, ana tedavi yöntemlerini destekleyebilir. Birtakım gözlemsel araştırmalara göre, hasta bireylerde hastalığa karşı , ilaçlı tedavinin faydalarından daha çok fayda sağladığı gözlemlenmiştir.
Terapi
2015 tarihli bir literatür taramasının belirttiğine göre, (cognitive behavioural therapy), hastalık tedavisinde ilaç kullanımı seviyesinde bir etkisi bulunmaktadır. 2012 tarihli bir literatür taramasına göre, psikoterapi uygulanması, hiçbir tedavi uygulanmamasından daha iyi sonuçlar üretmesine karşın, diğer tedavi yöntemlerine bir üstünlük sağlayamamıştır.
Psikoterapinin yaşlı hasta kimselerde etkili olduğu gözlemlenmiştir.
Bilişsel Davranış Terapisi (Cognitive Behavioral Therapy)
Bilişsel davranış terapisi (CBT), çocukların ve yetişkinlerin majör depresif bozukluk tedavisinde faydalık seviyesi birçok akademik araştırma tarafından yüksek bulunan etkili bir tedavi yöntemidir. 1990'ların ortasından günümüze CBT çalışmalarını inceleyen araştırmalara göre CBT, orta ve ağır majör depresif bozukluktan muzdarip kimselerin tedavisinde antidepresan kullanımından daha etkili olmuştur; fakat, ağır seyreden hastalık nöbetleri üzerine olan etkisi henüz bilinmemektedir. CBT'nin hastalığa yeniden yakalanma riskini azalttığı ve hastalık süresini kısalttığı bildirilmiştir. CBT'den fayda görme seviyesi hasta kimseye ait birtakım özelliklere bağlıdır: rasyonel düşünebilme kapasitesi, umutsuzluk seviyesi, negatif düşüncelerin kuvvet düzeyi ve kognitif çarpıtmaların (ör. gerçekte olmayan ama gerçek olduğu düşünülen üzücü durumlar) sıklığı ve gücü bunlardan birkaçıdır.
yönergesine göre, çocuk hastalarda (18 yaş altı) ilaç tedavisi ancak CBT, interpersonal psikoterapi ya da aile terapisi gibi bir psikolojik terapi ile tedavinin desteklenmesi halinde uygulanmalıdır.
CBT Türleri
CBT'nin birçok türü arasında en mühimleri, rational emotive behaviour terapi ve mindfulness-based cognitive terapidir.Mindfulnessa dayanan stres azaltma programları majör depresif bozukluk belirtilerini azaltabilmektedir. Ayrıca, mindfulness temelli programlar, genç hastalar için etkili bir müdahale yöntemi olarak bildirilmiştir.
Psikanaliz
Psikanaliz, Sigmund Freud tarafından ortaya konan ve bilinçaltı ihtilafların çözümüne odaklanan bir düşünce ekolüdür. Psikanaliz teknikleri, majör depresif bozukluk tedavisinde kimi uzmanlar tarafından kullanılmaktadır. Genel hatları ile psikanalize dayanmış; sosyal faaliyetler ile desteklenmiş bir teknik olan , pratikte kullanılan psikanaliz tekniklerinden biridir. Psikanalize yapılan bu eklemlemenin, hafif ve orta düzey majör depresif bozukluk hastaları için ilaç tedavisi seviyesinde bir faydalık sağladığı gözlemlenmiştir.
Antidepresanlar
Antidepresan kullanımının akut, hafif ya da orta düzey majör depresif bozukluk tedavisindeki etkinliliği hakkındaki araştırmalar birbiri ile aykırı düşen sonuçlar ortaya koymaktadır. Ağır ve kronik bozukluk tedavileri için ise antidepresanların faydalılığını destekleyen sonuçlar daha çok ve güçlüdür.
Zıt araştırma sonuçları, ilaçların asıl etkisinden ziyade yayımlanan deneylere ilişkin kimi teknik sorunların varlığına atfedilmişse de; daha sonraları, yeni nesil antidepresanların genel faydalılığının klinik anlamlılık bakımından kriterleri sağlamadığı görüşü daha ağırlık kazanmıştır.
tarafından görevlendirilen bir komisyonun hazırladığı bir literatür taramasında, SSRIların, plaseboya nispeten, orta ve ağır majör depresif bozukluk belirtilerini yarı yarıya azaltabildiğine işaret eden pek çok kanıtın mevcut olduğu ve benzer faydalılığın, daha az sayıda kanıtla olmasına karşın, hafif majör depresif bozukluk için de geçerli olduğu bildirilmiştir. Paralel olarak, triksilik antidepresan klinik deneme sonuçlarının derlendiği bir sistematik Cochrane literatür taramasında, bu antidepresanın plaseboya göre etkin olduğuna dair güçlü kanıtlar olduğu belirtilmiştir.
2014 yılında, U.S. Food and Drug Administration, 1985'ten 2012'ye kadar kuruma bildirilen tüm antidepresanlı (i.e. hastalık pratikte sonlanmış olsa da ilaç kullanımının sürdürüldüğü koruma amaçlı tedavi) deneylerinin sonuçlarını yayımlamıştır. Buna göre, idame tedavisinin hastalığın nüksetme riskini plaseboya nispeten %52 oranında azalttığı değerlendirilmiştir. Bu orana sebep olarak da, plasebo grubu kimselerde, ilaç kullanımının kesilmesinden ötürü yaşanabilecek yoksunluk sendromundan ziyade, hastalığın nüksetmiş olduğu düşünülmüştür.
Asgari yan etki ile azami fayda sağlayan antidepresan tedavisinin tespiti için, ilaç dozajı ayarlanabilir; ve gerekli görülürse, farklı türden antidepresanların kombinasyonları denenebilir. Reçete edilen ilk antidepresanlara tepki oranı %50-75 bandındadır ve ilk etkilerin gözlemi için en az altı-sekiz hafta geçmesi beklenir. Antidepresan kullanımı çoğunlukla ilk etkinin gözleminden itibaren, hastalık nüksetme riskini minimize etmek için, 16-20 hafta sürdürülür. Bu sürdürülme süresi, bir yıla kadar da tavsiye edilmektedir. Kronik majör depresif bozukluktan muzdarip hastaların nüksten korunması için ilaç tedavisine süresiz devam edilebilir.
En sık reçete edilen ilaç, nispeten az yan etkileri ve dozaşımında diğer antidepresanlara kıyasla daha az toksik olmasından ötürü selektif serotonin gerialım inhibitörleridir (SSRI). SSRIlere yanıt vermeyen hasta bireyler için diğer tür antidepresanlara geçiş yapılabilir ve bu tip bir geçiş, genelde vakaların yaklaşık yarısında iyileşmeye vesile olmaktadır. Bir diğer seçenek de, atipik antidepresan olan geçiştir.Venlafaksin, eylem mekanizması farklı olan bir antidepresan türü, SSRIlerden bir miktar daha fazla etkili olabilir. Lakin, Birleşik Krallık'ta venlafaksinin ilk tedavi olarak reçete edilmesi zararlarının yararlarını aşabilme riskinden ötürü tavsiye edilmemektedir. Bilhassa, çocuklar/ergenler için venlafaksin kullanımına karşı çıkılmaktadır.
Hasta çocuk ve ergenler için, ilaç reçete edilecek ise fluoksetin salık verilmektedir. Ancak, diğer antidepresanların etkin olmadığı vakalarda, fluoksetinin ihmal edilebilir bir fayda sağladığı gözlemlenmiştir. Yanı sıra, demans ile iç içe geçmiş majör depresif bozukluk durumlarında antidepresanların etkinliğine dair elde edilen kanıtlar günümüzde yeterli değildir. Antidepresanlar düşük (hiponatremi) yol açabilmektedir. Bu ilişki, SSRIler için daha sık rapor edilmektedir. SSRIlerin insomniaya sebebiyet verebildiği ya da insomniayı kötüleştirebildiği bilinmektedir; bu hallerde, yatıştırıcı bir antidepresan olan mirtazapin reçetelenebilir.
Hayati tehlike oluşturan ilaç ve besin etkileşimleri, eski bir antidepresan türü olan tercihinde gerilemeye neden olmuştur. Bu tür, günümüzde nadiren kullanılıyor olsa da, bu türün yeni ve daha kolay kaldırılabilir tipleri geliştirilmiştir. Monoamin oksidaz inhibitörün alt tiplerinin hayati risk oluşturma seviyesi de farklılık arz etmektedir; örneğin, bir alt grup moclobemide'in besin ile etkileşimleri ihmal edilebilir düzeydedir ve bu ilacın diyet kısıtlamaları daha azdır.
SSRIler ile tedavi olunan çocuk, ergen ve 18-24 yaş arası genç yetişkinlerde, intihar düşüncesi ve teşebbüs riski nispeten yüksektir. Yetişkinler için ise, SSRIlerin bu konudaki etkisi konusunda bir mutabakat yoktur: bir literatür taraması SSRI-intihar bağlantısı bulamazken; bir diğeri risk artışı olduğunu bildirmiş; ve bir diğeri de 25-65 yaş aralığı için risk olmadığını bildirip, 65 yaş üstü kimselerde riskin azaldığını iletmiştir.Amerika Birleşik Devletleri'nde 2007 senesinde SSRI ve diğer antidepresan ilaçların kutuları üzerine 24 yaşından genç hasta kimselerde intihar riskinin ilaç ile arttığı uyarısı eklenmiştir. Benzer uyarı değişiklikleri Japonya Sağlık Bakanlığı tarafından da işleme konmuştur.
Diğer ilaçlar
Yüksek seviyede (EPA) ve (DHA) içeren balık yağı takviyelerinin majör depresif bozukluğa faydalı geldiğine dair birtakım kanıtlar vardır; fakat, bu araştırmaların bir meta-analizi, bu takviyelerin olumlu etkilerinin aslında araştırma yayımcılarının tarafgirliği olabileceği yolunda görüş bildirmiştir. Yanı sıra, bir Cochrane literatür taraması, omega-3 yağ asitlerinin hastalık konusunda etkili olduğuna dair kanıtların yeterli olmadığı sonucuna sunmuştur.Koksiblerin majör depresif bozukluk tedavisine faydalı olduğuna dair öncül kanıtların mevcudiyeti bildirilmiştir.Lityumun bipolar bozukluk ve majör depresif bozukluk hastalarının intihar riskini, aşağı yukarı hasta olmayan kimselerin seviyesine çekebildiği not edilmektedir. Ancak, lityum dozajının etkili ve güvenli bulunan miktar aralığı dardır; bu sebeple, ilacın kullanımı ve hasta üzerindeki etkileri yakından takip edilmelidir. Düşük doz tiroid hormonu, birçok antidepresanı denemiş olan ve buna karşın hastalık belirtilerinin sürüyor olduğu hasta bireylerde, ilaç tedavisine eklemlenebilir.Amfetamin ve modafinil gibi uyarıcıların kısa dönemde veya terapileri destekleyici olarak faydalı olabildiğine dair kısıtlı sayıda kanıt bulunmaktadır.
Elektrokonvülsif terapi
Elektrokonvülsif terapi (ECT), hasta bireyin beynine elektrik akımı verilerek yapay bir epileptik nöbet oluşturulmasına dayanan standart bir psikiyatrik tedavi yöntemidir. ECT, ancak doldurulmasına binaen, majör depresif bozukluk tedavi yöntemleri arasında en son uygulamaya konulan yöntemdir.
Bir ECT seansının, genel olarak, öncül ve ana tedavilere yanıt vermeyen majör depresif bozukluk hastalarının yaklaşık yarısı üzerinde etki gösterdiği bildirilmiştir. Tamamlayıcı tedavi konusu ayrıntılı araştırılmamışsa da; ECT'ye yanıt veren hasta bireylerin yaklaşık yarısında hastalığın on iki ay içerisinde nüksettiği not edilmiştir. Genellikle, seans sonrasında hastalarda ilaç tedavisine ve kimi hastalarda da destekleyici ECT uygulamasına devam edilir.
Beyin üzerindeki fiziksel etkilerinden başka, ECT'nin genel fiziksel sağlığa olan etkisi, genel anestezinin etkilerine benzemektedir. ECT seansının hemen akabinde gözlemlenen en yaygın yan etki kafa karışıklığı ve hafıza kaybıdır. ECT'nin ağır majör depresif bozukluk tanısı konan hamile hastalar için en az zarar verici tedavi yöntemi olduğu bildirilmektedir.
ECT, çoğunlukla haftada iki-üç kez, hastalık belirtileri ortadan kalkıncaya dek hasta bireye uygulanır. ECT, kas gevşetici bir anestezik ile uygulanır. ECT, üç unsurun fonksiyonu olarak alt türlerine ayrılmaktadır: elektrot konumlaması, uygulamaların sıklık derecesi ve elektriksel uyaranın dalga şekli (waveform).
ECT, kısa vadede genellikle frontal lob üzerinde antikonvülzan-tip etki göstererek ve uzun vadede, temporal lob üzerinde -tip etki göstererek hastalığa müdahalede bulunur.
Transkaniyal manyetik stimülasyon
(Derin) (TMS), beynin küçük bölgelerini uyaran invazif olmayan bir yöntemdir. TMS, 2008 yılında tedaviye dirençli majör depresif bozukluk vakaları için ABD Food and Drug Administration tarafından onaylanmış ve 2014 senesinde, yöntemin etkili olduğunu destekleyen kanıtlara ulaşılmıştır.The American Psychiatric Association,the Canadian Network for Mood and Anxiety Disorders, ve the Royal Australia and New Zealand College of Psychiatrists devlet kurumları TMS'nin tedaviye dirençli vakalar için kullanılmasına vize vermiştir.
Diğer
Fototerapinin mevsimsel duygulanım bozukluğu vakalarında, hastalık belirtilerinin şiddetini, geleneksel antidepresan ilaçların gerçekleştirdiği ölçüde azalttığı düşünülmektedir. Bir araştırmada, diğer mevsimsel olmayan majör depresif bozukluk vakalarında, standart antidepresan tedavisine fototerapinin eklemlenmesi etkili bulunmamıştır. Bir başka araştırmada ise, orta ölçekte bir etki tespit edilmiştir.Reiki ve dans terapisinin (dance movement therapy) majör depresif bozukluk üzerindeki etkisi hakkında kanaat oluşturacak yeterde kanıt günümüzde bulunmamaktadır.
Prognoz
Majör depresif nöbetler, çoğu kez, zaman içerisinde tedavi uygulanarak ya da kendi kendine geçmektedir. Tedavi sırası bekleyen ayakta tedavi edilebilir hastaların %10-15'inde birkaç ay sonunda hastalık belirtilerinin azaldığı ve yaklaşık %20'sinde majör depresif bozukluk kriterlerinin tümüne girilmiş olmasından çıkıldığı bildirilmektedir. Bir nöbetin medyan bitiş süresi 23 hafta olarak tahmin edilmiş iken; en yüksek iyileşme oranı, hastalığın ilk üç ayında gözlemlenmiştir.
Araştırmalar, ilk majör depresif bozukluk nöbetini geçirmiş hasta bireylerin yaklaşık %80'inin, geri kalan yaşamlarında en az bir kez daha nöbet geçireceğini ve yaşam boyu ortalama nöbet sayısının dört olduğunu bildirmektedir. Diğer araştırmalara göre, bu bireylerin yaklaşık yarısı (tedavi uygulansın ya da uygulanmasın) iyileşip sağlıklı kalıyor iken; diğer yarısı, %15'i kronik nüksediş olacak şekilde, en az bir nöbet daha geçirmektedir. Bazı araştırmalar da, yatılı tedavi olan hasta kimseler hakkında düşük iyileşme ve yüksek kroniklik oranı bildirirken; ayakta tedavi olunan hastaların neredeyse tamamının, medyan bitiş süresi 11 ay olacak şekilde, iyileştiğini rapor etmiştir. Ağır veya psikotik majör depresif bozukluk geçiren hasta bireylerin ise yaklaşık %90'ında hastalığın nüksettiği bildirilmiştir.
Hastalığın tamamen tedavi edilmemesi halinde nüksetme ihtimali artmaktadır. Günümüzde tavsiye edilen, iyileşme sonrası nüksetme ihtimalini azaltmak için antidepresan tedavisinin dört ila altı ay devam ettirilmesi yönündedir. Birçok randomize kontrollü araştırma, bu devam ettirilen tedavinin, hastalığın nüksetme ihtimalini %70'e kadar düşürdüğünü rapor etmiştir. Bu yöntemin koruyucu etkisinin en az 36 ay sürebildiği de not edilmiştir.
Nöbet tekrarı yaşamış kimselerde daha ağır ve uzun süreli majör depresif bozukluk nöbetinden korunmak için tedavinin nöbet sonrasında da sürdürülmesi gerekebilir. Birtakım vakalarda, hasta bireylerin, uzun dönemli ya da hayatlarının geri kalanını kapsayacak şekilde ilaç tedavisine devam etmeleri lazım olabilir.
Sağlıkla neticelenmeyen tedavi süreçleri şu unsurlarla ilintilendirilmektedir: uygun olmayan tedavi yöntemi, psikoz vb. barındıran ağır düzeyde belirtilerin ilk belirtiler arasında oluşu, hastalığa nispeten genç yaşta yakalanılması, önceden geçirilmiş nöbetlerin mevcudiyeti, nekahet döneminin tam iyileşmeye evrilmemesi, ağır seviyede zihinsel ya da fiziki rahatsızlıkların süregelen varlıkları ve kötü/bozuk aile düzeni. Yanı sıra, hastalığın maluliyete gidişinin durdurulmasında iki engelin olduğu düşünülmektedir: hastalık nüksetmesinde tedavi olmamak veyahut tedavi olmakta geç kalmak ve ilgili sağlık uzmanlarının tedavi sunamaması.
Beklenen yaşam süresi, hasta bireylerde hasta olmayanlara göre daha düşüktür; buna kısmi sebebin intihar riski olduğu düşünülmektedir. Lakin, farklı sebep kaynaklı ölüm oranının da hasta kimselerde daha yüksek olduğu bildirilmiştir. Örneğin, kardiyovasküler rahatsızlıklar gibi hastalıkların riskine, majör depresif bozukluk hastaları daha açıktır. İntihar eden kimselerin %60 kadarı majör depresif bozukluk benzeri bir duygudurum bozukluğundan muzdarip olduğu ve hasta kimsenin yüksek seviyede umutsuzluk hissediyor veya ile majör depresif bozukluğu aynı anda tecrübe ediyor olması ile intihar riskinin arttığı bildirilmiştir.ABD'de, majör depresif bozukluk hastalarının yaşam boyu intihar riski %3.4 oranı ile tahmin edilmiştir; bu tahmin, cinsiyete göre erkekler için %7 ve kadınlar için (intihar teşebbüslerinin kadınlarda daha sık olmasına karşın) %1 olarak rapor edilmiştir. Bahsedilen bu tahmin oranı, hastaneye yatırılan vakalar üzerine yapılmış daha eski tarihli çalışmaların rapor ettiği %15 tahmin oranına göre belirgince düşüktür.
Majör depresif bozukluk, sıkça işsizlik ve yoksulluk ile ilişkilendirilmektedir. Günümüzde, majör depresif bozukluk, Kuzey Amerika ve diğer yüksek gelirli ülkelerde ilk; dünya çapında dördüncü sıradaki . Dünya Sağlık Örgütü, 2030 yılına kadar, majör depresif bozukluğun HIV-pozitiflikten sonra hastalık yükü sıralamasında ikinci sıraya yükseleceğini öngörmüştür.
Epidemiyoloji
Majör depresif bozukluğun 2013 yılında yaklaşık 253 milyon insanı (dünya nüfusunun %3.6'sı) etkilediği tahmin edilmiştir.Dünya Sağlık Örgütü Depresyon ve Akıl Hastalıkları Raporu 2016'nın bildirdiğine göre dünyada 322 milyon kişinin (dünya nüfusunun %4.4'ü) hastalıktan muzdarip olduğu düşünülmektedir. Türkiye için ise bu sayı, 2016 süresince, 3 milyon 260 bin 677 kişi olarak (Türkiye nüfusunun yüzde 4,4'ü) rapor edilmiştir.
Yaşamlarının en az bir döneminde hastalıktan muzdarip olmuş bireylerin ülke nüfuslarına göre tahmin edilen sayıları değişiklik göstermektedir: örneğin, bu oran, Japonya'da %7 olarak tahmin edilmiş iken; Fransa için tahmin %21'dir. Ülkelerin çoğunluğu için bu oran %8-18 bandındadır. Kuzey Amerika'da, bir yıl süresince, bir majör depresif bozukluk nöbeti geçirme ihtimali, bir erkek birey için %3-5 ve bir kadın birey için %8-10 oranında tahmin edilmiştir. Majör depresif bozukluk, kadınlarda erkeklere kıyasla yaklaşık iki kat daha fazla teşhis edilmektedir (dünyada kadınların %5.1'i ve erkeklerin %3.6'sı muzdarip olduğu rapor edilmiştir); fakat, buna yol açan sebepler hakkında günümüzde bir görüş birliği yoktur.
Hastalık, engelliliğe yol açan, dünya çapındaki en yaygın nedenlerden biri olarak bildirilmiştir.
İlk depresif nöbetin, çoğunlukla 30-40 ve 50-60 yaş aralığında tecrübe edildiği rapor edilmiştir. Yanı sıra, majör depresif bozukluk riskini arttıran sağlık koşulları arasında kardiyovasküler hastalıklar (ör. kalp krizi), Parkinson hastalığı, multipl skleroz ve ilk-sene lohusalık sayılmaktadır.
Hastalığın yaşlı bireyler arasındaki yaygınlık derecesi hakkında bir mutabakat yoktur; ancak, bu yaş grubunda ilerleyen yaş ile hastalığın görülme sıklığının azaldığına dair veriler çoğunluktadır. Bu argümana zıt görüşteki örneklerinden birisi, dünya ölçeğinde, 55-74 yaş aralığı erkeklerin %5.5'inin ve kadınların %7.5'inin hasta durumdadır tahmini yapılmış olmasıdır. Majör depresif bozukluğun kent nüfusunda kırsal nüfusa göre daha sık rastlandığı ve kentlilerin kendi içinde sosyoekonomik koşullar kötüleştikçe, ör. evsizlik, hastalığa maruziyetin arttığı belirtilmektedir. Refah düzeyi yüksek ülkelerde depresyondaki kişilerin sadece yüzde 50'sinin tedavi gördüğü, düşük refah düzeyine sahip ülkelerde ise bu oranın yüzde 10'un altında olduğu düşünülmektedir.
Türkiye'de majör depresif bozukluk
Ankara milletvekili Aylin Nazlıaka'nin 31 Temmuz 2013'te Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığına verdiği '2007-2012 yılları arasında stres, depresyon, ruh ve sinir hastalıkları yaşayan vatandaşlara ve aile içi şiddete ilişkin' yazılı soru önergesine, dönemin Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun verdiği cevaba göre sağlık kuruluşlarına başvuran hasta sayıları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir:
2009 | 2010 | 2011 | 2012 | 2013 | |
---|---|---|---|---|---|
Ayakta | 3.128.029 | 4.672.480 | 7.165.831 | 8.119.635 | 9.258.037 |
Yatan | 48.780 | 78.980 | 89.981 | 57.192 | 94.921 |
Tarihçe
Antik Yunan dönemi hekimi Hippocrates, melankoli durumunu, kendine özel zihinsel ve fiziksel belirtileri olan bir hastalık olarak betimlemiş ve hastalığı, kişide "uzun süre devam eden korku ve bunalım" belirtileri ile karakterize etmiştir. Günümüz hastalık tanımlamasını andıran; ancak, çok geniş kapsamlı olan bu tanımlamada, üzüntü, , ümitsizlik, korku, kızgınlık, delüzyon ve gibi günümüzde anlam ayrımı yapılmış pek çok duygudurumu tek bir konsept olarak değerlendirilmiştir. Yanı sıra, bir başka Antik Yunan dönemi hekimi Galen (M.S. 131– 201) depresyonu; hayattan memnun olmama hâli olarak tanımlamış, genetik ve çevresel faktörlerin rolü üzerinde durmuştur.
Depresyon kelimesi köken olarak "aşağı bastırmak" anlamına gelen Latince deprimere fiilinden gelmektedir. 14 yüzyıldan itibaren, "depresif kılmak" ("to depress") fiili, "ruhen boyun eğdirmek; ruhen çökertmek" ("to subjugate or to bring down in spirits") anlamında kullanılmaya başlanmıştır. 1665 yılında, İngiliz yazar Chronicle isimli eserinde, "ruhen büyük bir depresyonda" olan bir kimseden bahseder. Benzer manadaki kelime kullanımı Samuel Johnson'ın 1753 yılı yazılarında da rastlanır.
Terim, fizyoloji ve ekonomi alanında da kullanım alanı bulur. İlk kullanım örnekleri arasında, Fransız psikiyatr 'ın 1856 yılı çalışmalarında bir psikiyatrik belirtiye atıfta bulunurken terimi kullanması sayılabilir. 1860'lardan itibaren, terimin, tıp sözlüklerinde, duygusal fonksiyonların gerilemesi anlamına gelecek şekilde belirtilmeye başlandığı görülür.Aristoteles'ten beri, melankoli, yalnızca erkeklerde gerçekleşen; derin düşünebilme ve yaratıcılığın bir yan etkisi; güçlü ve zengin entelektüel kabiliyetlerin bir işareti olarak düşünülmüştür. 19. yüzyıla doğru oluşan yeni konseptler bu unsurlar arasında ilgi kuran görüşleri terk etmiş ve kadınları da, bu marazdan erkeklerden daha çok etkilenen kimseler olarak, görüşlerin içine dahil etmiştir.
19. yüzyılda melankoli teriminin kullanımı daha yaygın olsa da, depresyon terimi tıbbi eserlerde yaygınlık kazanmaya devam ederek, bu yüzyılın sonuna doğru melankoli terimi ile eş anlamlı kullanılır hale gelmiştir. Bu terimi, ilk defa Alman psikiyatr Emil Kraepelin'in kullanıldığı düşünülmektedir. Kraepelin, melankolinin farklı türlerini "depressive states" olarak adlandırmıştır.
Çin’de 14. yüzyıl ile 20. yüzyıl arasındaki geniş dönemde depresyon, yaşamsal hava dolaşımında bozulma, aşırı yas ve hastanın kontrol edemediği çaresizlik durumları olarak nitelendirilmiştir.
Orta Çağ’da Avrupa’da Thomas Willis (1621-1675) ile kimyasal formülasyonlar hâkim olmaya başlamıştır. Willis, depresyonun vücut sıvılarının aşırı tuzlanmasına (salinifikasyon) bağlı olduğunu söyleyerek iatroşimik modeli ileri sürmüştür.
18. yüzyılda Newton ve Bellini’nin mekanik kuramları temel bilimleri olduğu gibi tıbbı da etkilemiştir. Bu mekanistik yaklaşım ile William Cullen ve Hoffmann depresyonu hidrodinamik, mikropartiküler ilkeleri ile vücut sıvılarındaki akımın bozulması biçiminde açıklamışlardır. Depresyonda merkezi sinir sisteminin önemli rolü olduğunu ve sinir sıvılarında etkileşimin büyük olasılıkla elektriksel olduğunu ileri sürmüşlerdir.
19. yüzyılın ilk yarısında psikiyatrik bozukluklara yaklaşım, klinik ve anatomik görüşle açıklanma yönünde olmuştur. Bayle’nin kronik araknoiditi tanımlaması ve paralizi jeneralenin psikiyatrik belirtilerinin açıklanması etkili olmuştur. Hastalıkların belirtilerinin anatomik lezyonlardan kaynaklandığı görüşü organik hastalık kavramını oluşturmuştur. Ancak 19. yüzyılın ikinci yarısında hastalıkları açıklamada anatomik değişiklikleri anlamadaki güçlük nedeni ile gözlemlere dayalı kuramsal görüşler hâkim olmaya başlamıştır.19. yüzyılın sonlarında depresyon, ruhsal bir düşkünlük hâli, cesaret ve inisiyatif eksikliği, karamsar düşüncelere eğilim, heyecansal fonksiyonda düşüklük, genel hareketlerde azalma olarak tanımlanmaktadır.
Fransız bir psikiyatrist olan ve Salpetriere Hastanesi'nin yöneticiliğini yapan Jean Pierre Falret, 1854 yılında bazı depresyondaki hastaların zaman içinde taşkınlık geliştirdiklerini, sonrasında da tekrar depresif dönemin ortaya çıkabildiğini gözlemlemiş ve bu döneme dalgalanan delilik anlamına gelen “folie circulaire” adını vermiştir.
Majör depresif bozukluk ifadesi yerine unipolar bozukluk ifadesi (bipolar ifadesi ile alakalı olarak) ilk kez nörolojist ve psikiyatr tarafından önerilmiş ve yaygın kullanımı Kleist'in öğrencileri ve tarafından başlatılmıştır.
19. yüzyılın sonlarında depresyon, evreleri olan bir hastalık olarak tanımlanmıştır. Mani ve melankoli, depresyonun evreleri olarak tanımlanmıştır.
20. yüzyılın başlarında depresyon bir terim olarak bazen melankoli ile eş anlamlı, bazen de onun bir semptomu olarak kullanılmıştır. Ancak Alman psikiyatrist Emil Kraepelin (1856-1926) depresyonu bir semptom olarak değil depresif durumlar başlığı içinde bir kategori olarak tanımlamıştır. Kraepelin klinik depresyonda ana patolojinin duygu durumda çökkünlük ve fiziksel, zihinsel süreçlerde yavaşlama olduğunu belirtmiştir. Psikiyatride involüsyonel melankoli olarak bilinen ve ileri yaşlarda, kadınlarda menopoz sonrası, erkeklerde geç erişkinlik döneminde başlayan aşırı kaygı, sinirlilik ve ajitasyonların olduğu bir depresyon tipini tanımlamıştır.
20. yüzyılda psikanalitik, davranışçı ve bilişsel yaklaşımlar gibi birbirleriyle rekabet eden farklı kuramsal bakış açılarının getirdikleri ile depresyon hakkındaki bilgiler daha da fazlalaşmıştır. Bu dönemde gelişen teknoloji sayesinde genetik, beyin biyokimyası, elektrofizyolojik ve radyolojik çalışmalarla psikiyatrik bozukluklar daha farklı algılanmaya başlanılmıştır. 1950’li yıllarda duygu durumda etkili bazı ilaçların gündeme gelmesi ile merkezi sinir sisteminin depresyondaki rolü daha da belirginleşmiştir. 1963 yılında McLennan’ın asetilkolin sinapslarını tanımlaması, 1968’de dopa dekarboksilazın bulunmasıyla monoaminler hakkında bilgiler giderek artmıştır. Monoamin depolarını boşaltarak kan basıncını düşüren rezerpinin bazı hastalarda depresyona yol açtığının gözlenmesi ile monoaminlerle depresyon arasında ilişki olduğu tespit edilmiştir. 1965 yılında Joseph Schildkraud, William Bunney ve John Davis depresyon ile monoaminlerdeki (noradrenalin) azalma arasında bir bağlantı kuran ilk formal hipotezi ileri sürmüşlerdir.
1968 yılında Alec Coppen, 1969 yılında Lapin ve Oxenkurg, bu modeli serotonin ile açıklamışlardır. Depresyonda monoaminlerin rolünü aydınlatmaya yönelik başka bir çalışma 1972 yılında David Janowsky ve arkadaşları tarafından yapılmıştır. Kolinerjik ve noradrenerjik dengedeki bozulma olduğu varsayımını ileri sürmüşlerdir. Bu varsayımla ilişkili olarak J. Christian Gillin kolinerjik sistemde aşırı duyarlılık olduğundan bahsetmiştir.
20. yüzyılın ortalarında nörofizyolojik yaklaşımlar depresyon konusunda önemli katkılar sağlamıştır. Günümüzde depresyon konusunda psikolojik ve biyolojik modeller arasında bağlantı kurmaya çalışılmaktadır.
Toplum ve kültür
Terminoloji
"Depresyon" terimi birçok şekilde kullanılmaktadır. Terim, majör depresif bozukluk için kullanılıyor olsa da diğer duygudurum bozuklukları veya salt düşük duygudurumuna işaret etmek için de kullanılabilmektedir. Terimin kavramsal yapısı, kültür içi ve kültürlerarası farklılık göstermektedir.
Stigma
Majör depresif bozukluktan muzdarip tarihi kişilikler, sıklıkla, çekindikleri ya da hastalık belirtileri/tedavi yöntemleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları için rahatsızlıklarını şeffaflık ile tartışmaya açmamış ya da tedavi olunmaya yönelmemiştir. Buna karşın, bu grup insanların aile ve arkadaşlarının günümüze aktardıkları anekdotların; kendi mektup, makale, sanat eseri ve nesirlerinin analizi, bu gruptan birtakım kimselerin, çeşitli düzeylerde hasta olduğuna dair varsayımlara vesile olmuştur. Bu kimseler arasında, İngiliz yazar Mary Shelley, Amerikan-İngiliz yazar Henry James, ve Amerikan siyasetçi Abraham Lincoln; 21. yüzyıla ait kimseler arasında, Kanadalı şarkı yazarı/bestecisi Leonard Cohen ve Amerikalı oyun ve roman yazarı Tennessee Williams sayılmaktadır. Yanı sıra, William James ve John B. Watson gibi bazı öncü psikoloji bilim insanlarının da hastalıktan muzdarip olmuş olduğu düşünülmektedir.
Antik Yunan döneminden beri, nörolojik rahatsızlıklar ile duygudurum bozukluklarının yaratıcılık ile ilintili olup olmadığı, süregelen bir tartışma konusu olmaktadır.
Araştırma çalışmaları
Botulinum toksinlerinin hastalık üzerine etkileri test edilmektedir. Burada test edilen fikir, hasta bireyin toksin vasıtasıyla daha az somurtmasının sağlanması ve bu sayede, uyarınca hastanın geliştireceği negatif yüz ifadelerinin etkisinin durdurulmasıdır. 2015 senesi çalışmalarına göre ise, toksinin hastalık tedavisine olan faydası kısmen plasebo etkisine bağlanmıştır.
MRI tarama çalışmaları, majör depresif bozukluk hastası beyninin, sağlıklı kimselerinkine göre birtakım farklılıklar barındırdığını ortaya koymuştur. Nörogörüntüleme çalışmalarına göre, hasta bireylerin kontrol grubundakilere oranla, ve böbreküstü bezleri hacminin arttığı ve bazal ganglion, talamus, hippocampus ve frontal lob ( ve dahil) hacminin azaldığı gözlemlenmiştir., ilerleyen yaşlarda hastalığın oluşması ile ilişkilendirilmiş ve teorisinin geliştirilmesine vesile olmuştur.
Yaşlılarda hastalık
Majör depresif bozukluk, 65 yaş ve üzeri kimselerde yaygındır ve ilerleyen yaş ile sıklık artmaktadır. Yanı sıra, hastalık riski de bu yaş üzeri ile artmaktadır. Majör depresif bozukluk, yetişkin kimselerde olduğu gibi yaşlılarda da, kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Yalnız, yaşlılar için hastalık belirtileri ve tedavi yöntemleri yetişkinlerinden sıkça farklıdır.
Diğer hayvanlarda hastalık
Hayvanlar için majör depresif bozukluk kuramları oluşturmak maksadı ile araştırmalarda kullanılan yöntemler arasında zorla yüzme testi, kuyruğu sabit tutma testi ile iyatrojenik depresyon kuramı ve öğrenilmiş çaresizlik kuramlarından faydalanılmaktadır. Hayvanlardaki majör depresif bozukluk değerlendirmesine ait kıstaslar içinde nörovejetatif değişimler, anhedoni ve kederli ifade oluşumlarının gözlemi yer alır. Bu kıstaslar arasında, hayvanlarda test edilemeyecek, pişmanlık veyahut intihara meyillik, gibi unsurlar yer almamaktadır.
Konuyla ilgili yayınlar
- Türkiye Psikiyatri Derneği Çevrimiçi Depresyon Broşürü14 Mart 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Habits of a Happy Brain: Retrain Your Brain to Boost Your Serotonin, Dopamine, Oxytocin, & Endorphin Levels (İngilizce)
- Undoing Depression: What Therapy Doesn't Teach You and Medication Can't Give You (İngilizce)
- 'Depresyon Nedir?' (Turkiye Cumhuriyeti Devleti Saglik Bakanligi)27 Aralık 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ a b c d e f g h i j "Depression". NIMH. Mayıs 2016. 28 Ocak 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 31 Temmuz 2016.
- ^ a b c d e f American Psychiatric Association (2013), Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5. bas.), Arlington: American Psychiatric Publishing, ss. 160-168, ISBN , 31 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 22 Temmuz 2016
- ^ Richards, C. Steven; O'Hara, Michael W. (2014). The Oxford Handbook of Depression and Comorbidity (İngilizce). Oxford University Press. s. 254. ISBN . 15 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Ocak 2017.
- ^ Lynch, Virginia A.; Duval, Janet Barber (2010). Forensic Nursing Science (İngilizce). Elsevier Health Sciences. s. 453. ISBN . 15 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Ocak 2017.
- ^ a b Patton, Lauren L. (2015). The ADA Practical Guide to Patients with Medical Conditions (İngilizce) (2 bas.). John Wiley & Sons. s. 339. ISBN . 15 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Ocak 2017.
- ^ Siu AL, Bibbins-Domingo K, Grossman DC, Baumann LC, Davidson KW, Ebell M, García FA, Gillman M, Herzstein J, Kemper AR, Krist AH, Kurth AE, Owens DK, Phillips WR, Phipps MG, Pignone MP (Ocak 2016). "Screening for Depression in Adults: US Preventive Services Task Force Recommendation Statement". JAMA. 315 (4). ss. 380-387. doi:10.1001/jama.2015.18392. (PMID) 26813211.
- ^ Siu AL (March 2016). "Screening for Depression in Children and Adolescents: U.S. Preventive Services Task Force Recommendation Statement". Annals of Internal Medicine. 164 (5). ss. 360-66. doi:10.7326/M15-2957. (PMID) 26858097.
- ^ Gilbody S, House AO, Sheldon TA (2005). . Cochrane Database of Systematic Reviews, 4. ss. CD002792. doi:10.1002/14651858.CD002792.pub2. (PMID) 16235301. 7 Ocak 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ocak 2017.
- ^ Fournier JC, DeRubeis RJ, Hollon SD, Dimidjian S, Amsterdam JD, Shelton RC, Fawcett J (Ocak 2010). "Antidepressant drug effects and depression severity: a patient-level meta-analysis". . 303 (1). ss. 47-53. doi:10.1001/jama.2009.1943. (PMC) 3712503 $2. (PMID) 20051569.
- ^ Kirsch I, Deacon BJ, Huedo-Medina TB, Scoboria A, Moore TJ, Johnson BT (Şubat 2008). "Initial severity and antidepressant benefits: a meta-analysis of data submitted to the Food and Drug Administration". PLoS Med. 5 (2). ss. e45. doi:10.1371/journal.pmed.0050045. (PMC) 2253608 $2. (PMID) 18303940.
- ^ Braun, C; Bschor, T; Franklin, J; Baethge, C (2016). "Suicides and Suicide Attempts during Long-Term Treatment with Antidepressants: A Meta-Analysis of 29 Placebo-Controlled Studies Including 6,934 Patients with Major Depressive Disorder". Psychotherapy and psychosomatics. 85 (3). ss. 171-9. doi:10.1159/000442293. (PMID) 27043848.
- ^ Driessen Ellen; Hollon Steven D (2010). "Cognitive Behavioral Therapy for Mood Disorders: Efficacy, Moderators and Mediators". Psychiatric Clinics of North America. 33 (3). ss. 537-55. doi:10.1016/j.psc.2010.04.005. (PMC) 2933381 $2. (PMID) 20599132.
- ^ Association, American Psychiatric. American Psychiatric Association Practice Guidelines for the Treatment of Psychiatric Disorders: Compendium 2006 (İngilizce). American Psychiatric Pub. s. 780. ISBN . 17 Ekim 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Ocak 2017.
- ^ a b Global Burden of Disease Study 2013, Collaborators (22 Ağustos 2015). "Global, regional, and national incidence, prevalence, and years lived with disability for 301 acute and chronic diseases and injuries in 188 countries, 1990–2013: a systematic analysis for the Global Burden of Disease Study 2013". Lancet (London, England). 386 (9995). ss. 743-800. doi:10.1016/S0140-6736(15)60692-4. (PMC) 4561509 $2. (PMID) 26063472.
- ^ a b c Kessler, RC; Bromet, EJ (2013). "The epidemiology of depression across cultures". Annual review of public health. Cilt 34. ss. 119-38. doi:10.1146/annurev-publhealth-031912-114409. (PMC) 4100461 $2. (PMID) 23514317.
- ^ a b Hersen, Michel; Rosqvist, Johan (2008). Handbook of Psychological Assessment, Case Conceptualization, and Treatment, Volume 1: Adults (İngilizce). John Wiley & Sons. s. 32. ISBN . 15 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Ocak 2017.
- ^ Strakowski, Stephen M.; Nelson, Erik. "Introduction". Major Depressive Disorder (İngilizce). Oxford University Press. s. Chapter 1. ISBN . 15 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Ocak 2017.
- ^ a b c d e (PDF). (NIMH). 27 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2008.
- ^ Hays RD, Wells KB, Sherbourne CD, Rogers W, Spritzer K (1995). "Functioning and well-being outcomes of patients with depression compared with chronic general medical illnesses". Archives of General Psychiatry. 52 (1). ss. 11-19. doi:10.1001/archpsyc.1995.03950130011002. (PMID) 7811158.
- ^ a b c d e American Psychiatric Association 2000a, s. 349
- ^ American Psychiatric Association 2000a, s. 412
- ^ a b Delgado PL, Schillerstrom J (2009). . Psychiatric Times. 26 (3). 22 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ocak 2017.
- ^ Judd, LL; Schettler, PJ; Coryell, W; Akiskal, HS; Fiedorowicz, JG (2013). . JAMA Psychiatry. 70 (11). ss. 1171-80. doi:10.1001/jamapsychiatry.2013.1957. (PMID) 24026579. 23 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ocak 2017.
- ^ a b c d American Psychiatric Association 2000a, s. 350
- ^ "Insomnia: Assessment and Management in Primary Care". . 59 (11). 1999. ss. 3029-38. 26 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Kasım 2014.
- ^ Patel V, Abas M, Broadhead J (2001). "Depression in developing countries: Lessons from Zimbabwe". BMJ. 322 (7284). ss. 482-84. doi:10.1136/bmj.322.7284.482. 4 Temmuz 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 25 Ocak 2017.
- ^ Faculty of Psychiatry of Old Age, NSW Branch, RANZCP; Kitching D Raphael B (2001). Consensus Guidelines for Assessment and Management of Depression in the Elderly (PDF). North Sydney, New South Wales: NSW Health Department. s. 2. ISBN . 1 Nisan 2015 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 25 Ocak 2017.
- ^ Yohannes AM, Baldwin RC (2008). . Psychiatric Times. 25 (14). 14 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ocak 2017.
- ^ American Psychiatric Association 2000a, s. 354
- ^ Kessler RC, Nelson CB, McGonagle KA, Liu J, Swartz M, Blazer DG (1996). "Comorbidity of DSM-III-R major depressive disorder in the general population: results from the US National Comorbidity Survey". British Journal of Psychiatry. 168 (suppl 30). ss. 17-30. (PMID) 8864145.
- ^ Hirschfeld RM (2001). "The Comorbidity of Major Depression and Anxiety Disorders: Recognition and Management in Primary Care". Primary Care Companion to the Journal of Clinical Psychiatry. 3 (6). ss. 244-254. (PMC) 181193 $2. (PMID) 15014592.
- ^ Grant BF (1995). "Comorbidity between DSM-IV drug use disorders and major depression: Results of a national survey of adults". Journal of Substance Abuse. 7 (4). ss. 481-87. doi:10.1016/0899-3289(95)90017-9. (PMID) 8838629.
- ^ Melartin, Tarja K.; Rytsälä, Heikki J.; Leskelä, Ulla S.; Lestelä-Mielonen, Paula S.; Sokero, T. Petteri; Isometsä, Erkki T. (1 Şubat 2002). "Current comorbidity of psychiatric disorders among DSM-IV major depressive disorder patients in psychiatric care in the Vantaa Depression Study". The Journal of Clinical Psychiatry. 63 (2). ss. 126-134. doi:10.4088/jcp.v63n0207. ISSN 0160-6689. (PMID) 11874213.
- ^ Brunsvold GL, Oepen G (2008). . Psychiatric Times. 25 (10). 24 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ocak 2017.
- ^ Bair MJ, Robinson RL, Katon W, Kroenke K (2003). "Depression and Pain Comorbidity: A Literature Review". Archives of Internal Medicine. 163 (20). ss. 2433-45. doi:10.1001/archinte.163.20.2433. (PMID) 14609780. 28 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Ocak 2017.
- ^ Swardfager W, Herrmann N, Marzolini S, Saleem M, Farber SB, Kiss A, Oh PI, Lanctôt KL (2011). . Journal of Clinical Psychiatry. 72 (9). ss. 1181-8. doi:10.4088/jcp.09m05810blu. (PMID) 21208573. 19 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2017.
- ^ Schulman J, Shapiro BA (2008). . Psychiatric Times. 25 (9). 6 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2017.
- ^ Hankin, Benjamin L.; Abela, John R. Z. (2005). Development of Psychopathology: A Vulnerability-Stress Perspective (İngilizce). SAGE Publications. ss. 32-34. ISBN .
- ^ Department of Health and Human Services (1999). "The fundamentals of mental health and mental illness" (PDF). Mental Health: A Report of the Surgeon General. 27 Şubat 2012 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 11 Kasım 2008.
- ^ Caspi A, Sugden K, Moffitt TE, Taylor A, Craig IW, Harrington H, McClay J, Mill J, Martin J, Braithwaite A, Poulton R (Temmuz 2003). "Influence of life stress on depression: Moderation by a polymorphism in the 5-HTT gene". Science. 301 (5631). ss. 386-89. Bibcode:2003Sci...301..386C. doi:10.1126/science.1083968. (PMID) 12869766.
- ^ Haeffel GJ, Getchell M, Koposov RA, Yrigollen CM, Deyoung CG, Klinteberg BA, Oreland L, Ruchkin VV, Grigorenko EL (2008). "Association between polymorphisms in the dopamine transporter gene and depression: evidence for a gene-environment interaction in a sample of juvenile detainees" (PDF). Psychol Sci. 19 (1). ss. 62-9. doi:10.1111/j.1467-9280.2008.02047.x. (PMID) 18181793. 17 Aralık 2008 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 27 Ocak 2017.
- ^ Saveanu, Radu V.; Nemeroff, Charles B. (1 Mart 2012). "Etiology of Depression: Genetic and Environmental Factors". Psychiatric Clinics of North America. 35 (1). ss. 51-71. doi:10.1016/j.psc.2011.12.001. ISSN 1558-3147. 9 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Ocak 2017.
- ^ Caspi, A.; Sugden, K.; Moffitt, T. E.; Taylor, A.; Craig, I. W.; Harrington, H.; McClay, J.; Mill, J.; Martin, J.; Braithwaite, A.; Poulton, R. (2003). "Influence of Life Stress on Depression: Moderation by a Polymorphism in the 5-HTT Gene". Science. 301 (5631). ss. 386-389. Bibcode:2003Sci...301..386C. doi:10.1126/science.1083968. (PMID) 12869766.
- ^ Kendler, K.; Kuhn, J.; Vittum, J.; Prescott, C.; Riley, B. (2005). "The interaction of stressful life events and a serotonin transporter polymorphism in the prediction of episodes of major depression: a replication". Archives of General Psychiatry. 62 (5). ss. 529-535. doi:10.1001/archpsyc.62.5.529. (PMID) 15867106.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 24 Eylül 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Ocak 2017.
- ^ Risch, N.; Herrell, R.; Lehner, T.; Liang, K.; Eaves, L.; Hoh, J.; Griem, A.; Kovacs, M.; Ott, J.; Merikangas, K. R. (2009). "Interaction between the serotonin transporter gene (5-HTTLPR), stressful life events, and risk of depression: a meta-analysis". Journal of the American Medical Association. 301 (23). ss. 2462-2471. doi:10.1001/jama.2009.878. (PMC) 2938776 $2. (PMID) 19531786.
- ^ Munafo, M.; Durrant, C.; Lewis, G.; Flint, J. (2009). "Gene × Environment Interactions at the Serotonin Transporter Locus". Biological Psychiatry. 65 (3). ss. 211-219. doi:10.1016/j.biopsych.2008.06.009. (PMID) 18691701.
- ^ Katja Karg; Margit Burmeister; Kerby Shedden; Srijan Sen (2011). "The serotonin transporter promoter variant (5-HTTLPR), stress, and depression meta-analysis revisited: evidence of genetic moderation". Archives of General Psychiatry. 68 (5). ss. 444-454. doi:10.1001/archgenpsychiatry.2010.189. (PMID) 21199959.
- ^ Simon, Gregory E (9 Ocak 2017). "Treating depression in patients with chronic disease". Western Journal of Medicine. 175 (5). ss. 292-293. ISSN 0093-0415. (PMC) 1071593 $2. (PMID) 11694462.
- ^ Clayton, P. J.; Lewis, C. E. (1 Mart 1981). "The significance of secondary depression". Journal of Affective Disorders. 3 (1). ss. 25-35. doi:10.1016/0165-0327(81)90016-1. ISSN 0165-0327. (PMID) 6455456.
- ^ Kewalramani, Anupama; Bollinger, Mary E.; Postolache, Teodor T. (1 Ocak 2008). "Asthma and Mood Disorders". International journal of child health and human development : IJCHD. 1 (2). ss. 115-123. ISSN 1939-5965. (PMC) 2631932 $2. (PMID) 19180246.
- ^ Ruhe, HG; Mason, NS; Schene, AH (2007). "Mood is indirectly related to serotonin, norepinephrine and dopamine levels in humans: a meta-analysis of monoamine depletion studies". Molecular Psychiatry. Cilt 12. ss. 331-359. doi:10.1038/sj.mp.4001949. (PMID) 17389902.
- ^ Delgado PL, Moreno FA (2000). "Role of norepinephrine in depression". J Clin Psychiatry. Cilt 61 Suppl 1. ss. 5-12. (PMID) 10703757.
- ^ Savitz, Jonathan; Drevets, Wayne (2013). "Neuroreceptor imaging in depression". Neurobiology of Disease. Cilt 52. ss. 49-65. doi:10.1016/j.nbd.2012.06.001. (PMID) 22691454.
- ^ HASLER, GREGOR (4 Aralık 2016). "PATHOPHYSIOLOGY OF DEPRESSION: DO WE HAVE ANY SOLID EVIDENCEOF INTEREST TO CLINICIANS?". World Psychiatry. 9 (3). ss. 155-161. (PMC) 2950973 $2. (PMID) 20975857.
- ^ Dunlop, Boadie W.; Nemeroff, Charles B. (1 Nisan 2007). "The Role of Dopamine in the Pathophysiology of Depression". Archives of General Psychiatry. 64 (3). ss. 327-37. doi:10.1001/archpsyc.64.3.327. (PMID) 17339521. 2 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Mart 2017.
- ^ Meyer JH, Ginovart N, Boovariwala A (Kasım 2006). "Elevated monoamine oxidase a levels in the brain: An explanation for the monoamine imbalance of major depression". Archives of General Psychiatry. 63 (11). ss. 1209-16. doi:10.1001/archpsyc.63.11.1209. (PMID) 17088501. 26 Nisan 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Mart 2017.
- ^ al.], editors, Kenneth L. Davis ... [et (2002). Neuropsychopharmacology : the fifth generation of progress : an official publication of the American College of Neuropsychopharmacology (5. bas.). Philadelphia, Pa.: Lippincott Williams & Wilkins. ss. 1139-1163. ISBN .
- ^ Adell, Albert (1 Nisan 2015). "Revisiting the role of raphe and serotonin in neuropsychiatric disorders". The Journal of General Physiology (İngilizce). 145 (4). ss. 257-259. doi:10.1085/jgp.201511389. 20 Ocak 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Mart 2017.
- ^ Andrews, Paul W.; Bharwani, Aadil; Lee, Kyuwon R.; Fox, Molly; Thomson, J. Anderson. "Is serotonin an upper or a downer? The evolution of the serotonergic system and its role in depression and the antidepressant response". Neuroscience & Biobehavioral Reviews. Cilt 51. ss. 164-188. doi:10.1016/j.neubiorev.2015.01.018.
- ^ Lacasse, Jeffrey R.; Leo, Jonathan (8 Kasım 2005). "Serotonin and Depression: A Disconnect between the Advertisements and the Scientific Literature". . 2 (12). s. e392. doi:10.1371/journal.pmed.0020392. (PMC) 1277931 $2. (PMID) 16268734. 7 Mart 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Ekim 2020.
- ^ Krishnadas, Rajeev; Cavanagh, Jonathan (1 Mayıs 2012). "Depression: an inflammatory illness?". Journal of Neurology, Neurosurgery, and Psychiatry. 83 (5). ss. 495-502. doi:10.1136/jnnp-2011-301779. (PMID) 22423117.
- ^ Patel, Amisha (1 Eylül 2013). "Review: the role of inflammation in depression". Psychiatria Danubina. Cilt 25 Suppl 2. ss. S216-223. (PMID) 23995180.
- ^ Dowlati, Yekta; Herrmann, Nathan; Swardfager, Walter; Liu, Helena; Sham, Lauren; Reim, Elyse K.; Lanctôt, Krista L. (1 Mart 2010). "A meta-analysis of cytokines in major depression". Biological Psychiatry. 67 (5). ss. 446-457. doi:10.1016/j.biopsych.2009.09.033. (PMID) 20015486.
- ^ Köhler, Ole; Benros, Michael E.; Nordentoft, Merete; Farkouh, Michael E.; Iyengar, Rupa L.; Mors, Ole; Krogh, Jesper (1 Aralık 2014). "Effect of anti-inflammatory treatment on depression, depressive symptoms, and adverse effects: a systematic review and meta-analysis of randomized clinical trials". JAMA psychiatry. 71 (12). ss. 1381-1391. doi:10.1001/jamapsychiatry.2014.1611. (PMID) 25322082.
- ^ Raedler, Thomas J. (1 Kasım 2011). "Inflammatory mechanisms in major depressive disorder". Current Opinion in Psychiatry. 24 (6). ss. 519-525. doi:10.1097/YCO.0b013e32834b9db6. (PMID) 21897249.
- ^ Arana, George W. (1 Aralık 1985). "The Dexamethasone Suppression Test for Diagnosis and Prognosis in Psychiatry". Archives of General Psychiatry. 42 (12). ss. 1193-204. doi:10.1001/archpsyc.1985.01790350067012. (PMID) 3000317. 10 Ocak 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Mart 2017.
- ^ Arana, G. W.; Baldessarini, R. J.; Ornsteen, M. (1 Aralık 1985). "The dexamethasone suppression test for diagnosis and prognosis in psychiatry. Commentary and review". Archives of General Psychiatry. 42 (12). ss. 1193-1204. doi:10.1001/archpsyc.1985.01790350067012. (PMID) 3000317.
- ^ Varghese, Femina P.; Brown, E. Sherwood (1 Ocak 2001). "The Hypothalamic-Pituitary-Adrenal Axis in Major Depressive Disorder: A Brief Primer for Primary Care Physicians". Primary Care Companion to The Journal of Clinical Psychiatry. 3 (4). ss. 151-155. doi:10.4088/pcc.v03n0401. (PMC) 181180 $2. (PMID) 15014598.
- ^ Lopez-Duran, Nestor L.; Kovacs, Maria; George, Charles J. (9 Ocak 2017). "Hypothalamic-Pituitary-Adrenal Axis Dysregulation in Depressed Children and Adolescents: A Meta-Analysis". Psychoneuroendocrinology. 34 (9). ss. 1272-1283. doi:10.1016/j.psyneuen.2009.03.016. (PMC) 2796553 $2. (PMID) 19406581.
- ^ Kaufmann IM (1 Eylül 1993). "Rural psychiatric services. A collaborative model". Canadian Family Physician. Cilt 39. ss. 1957-61. (PMC) 2379905 $2. (PMID) 8219844.
- ^ "Call for action over Third World depression". BBC News (Health). British Broadcasting Corporation (BBC). 1 Kasım 1999. 13 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Ekim 2008.
- ^ Zimmerman M, Chelminski I, Posternak M (Eylül 2004). "A Review of Studies of the Hamilton Depression Rating Scale in Healthy Controls: Implications for the Definition of Remission in Treatment Studies Of Depression". J Nerv Ment Dis. 192 (9). ss. 595-601. doi:10.1097/01.nmd.0000138226.22761.39. (PMID) 15348975.
- ^ McPherson A, Martin CR (Şubat 2010). "A Narrative Review of the Beck Depression Inventory (BDI) and Implications for its Use in an Alcohol-Dependent Population". J Psychiatr Ment Health Nurs. 17 (1). ss. 19-30. doi:10.1111/j.1365-2850.2009.01469.x. (PMID) 20100303.
- ^ Osman, A.; Bagge, C. L.; Gutierrez, P. M.; Konick, L. C.; Kopper, B. A.; Barrios, F. X. (1 Aralık 2001). "The Suicidal Behaviors Questionnaire-Revised (SBQ-R):Validation with Clinical and Nonclinical Samples". Assessment. 8 (4). ss. 443-454. doi:10.1177/107319110100800409. (PMID) 11785588.
- ^ a b Sharp LK, Lipsky MS (2002). "Screening for depression across the lifespan: a review of measures for use in primary care settings". American Family Physician. 66 (6). ss. 1001-8. (PMID) 12358212.
- ^ Cepoiu M, McCusker J, Cole MG, Sewitch M, Belzile E, Ciampi A (2008). "Recognition of depression by non-psychiatric physicians—a systematic literature review and meta-analysis". J Gen Intern Med. 23 (1). ss. 25-36. doi:10.1007/s11606-007-0428-5. (PMC) 2173927 $2. (PMID) 17968628.
- ^ Dale J, Sorour E, Milner G (2008). "Do psychiatrists perform appropriate physical investigations for their patients? A review of current practices in a general psychiatric inpatient and outpatient setting". Journal of Mental Health. 17 (3). ss. 293-98. doi:10.1080/09638230701498325.
- ^ Orengo CA, Fullerton G, Tan R (2004). "Male depression: A review of gender concerns and testosterone therapy". Geriatrics. 59 (10). ss. 24-30. (PMID) 15508552.
- ^ Ju, SY (2013). "Serum 25-hydroxyvitamin D levels and the risk of depression: a systematic review and meta-analysis". J Nutr Health Aging. 17 (5). ss. 447-55. doi:10.1007/s12603-012-0418-0. (PMID) 23636546.
- ^ Reid LM, Maclullich AM (2006). "Subjective memory complaints and cognitive impairment in older people". Dementia and geriatric cognitive disorders. 22 (5–6). ss. 471-85. doi:10.1159/000096295. (PMID) 17047326.
- ^ Katz IR (1998). "Diagnosis and treatment of depression in patients with Alzheimer's disease and other dementias". The Journal of Clinical Psychiatry. Cilt 59 Suppl 9. ss. 38-44. (PMID) 9720486.
- ^ Sadock 2002, s. 108
- ^ Wright SL, Persad C (2007). "Distinguishing between depression and dementia in older persons: Neuropsychological and neuropathological correlates". Journal of Geriatric Psychiatry and Neurology. 20 (4). ss. 189-98. doi:10.1177/0891988707308801. (PMID) 18004006.
- ^ Sadock 2002, s. 260
- ^ a b Hahn T, Marquand AF, Ehlis AC, Dresler T, Kittel-Schneider S, Jarczok TA, Lesch KP, Jakob PM, Mourao-Miranda J, Brammer MJ, Fallgatter AJ (Aralık 2010). "Integrating Neurobiological Markers of Depression". Arch. Gen. Psychiatry. 68 (4). ss. 361-368. doi:10.1001/archgenpsychiatry.2010.178. (PMID) 21135315. Erişim tarihi: 1 Nisan 2011.[]
- ^ "Mental and behavioural disorders: Mood [affective] disorders". World Health Organization. 2010. 4 Şubat 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Kasım 2008.
- ^ Sadock 2002, s. 288
- ^ American Psychiatric Association 2000a, s. xxix
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;DSMvsICD
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ "The ICD-10 Classification of Mental and Behavioural Disorders: Clinical descriptions and diagnostic guidelines" (PDF). World Health Organization. 2010. 16 Ocak 2017 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 12 Kasım 2014.
- ^ The ICD-10 classification of mental and behavioral disorders. Clinical description and diagnostic guideline. Geneva: World Health Organization, 1992
- ^ American Psychiatric Association 2000a
- ^ American Psychiatric Association 2000a, s. 345
- ^ Çelik, Fatmagül Helvacı; Hocaoğlu, Çiçek (2016). "Major Depresif Bozukluk' Tanımı, Etyolojisi ve Epidemiyolojisi: Bir Gözden Geçirme". Journal of Contemporary Medicine. 6 (1). ss. 51-66. doi:10.16899/ctd.03180. 17 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Ekim 2022.
- ^ American Psychiatric Association 2000a, s. 372
- ^ Parker 1996, s. 173
- ^ a b American Psychiatric Association 2000a, s. 352
- ^ Wakefield JC, Schmitz MF, First MB, Horwitz AV (2007). "Extending the bereavement exclusion for major depression to other losses: Evidence from the National Comorbidity Survey". Archives of General Psychiatry. 64 (4). ss. 433-40. doi:10.1001/archpsyc.64.4.433. (PMID) 17404120. 19 Ekim 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Ocak 2017. Diğer özet – The Washington Post (3 Nisan 2007).
- ^ Sadock 2002, s. 552
- ^ American Psychiatric Association 2000a, s. 778
- ^ Carta MG, Altamura AC, Hardoy MC, Pinna F, Medda S, Dell'Osso L, Carpiniello B, Angst J (2003). "Is recurrent brief depression an expression of mood spectrum disorders in young people?". European Archives of Psychiatry and Clinical Neuroscience. 253 (3). ss. 149-53. doi:10.1007/s00406-003-0418-5. (PMID) 12904979.
- ^ Rapaport MH, Judd LL, Schettler PJ, Yonkers KA, Thase ME, Kupfer DJ, Frank E, Plewes JM, Tollefson GD, Rush AJ (2002). "A descriptive analysis of minor depression". American Journal of Psychiatry. 159 (4). ss. 637-43. doi:10.1176/appi.ajp.159.4.637. (PMID) 11925303.
- ^ American Psychiatric Association 2000a, s. 355
- ^ American Psychiatric Association 2000a, ss. 419–20
- ^ American Psychiatric Association 2000a, ss. 421–22
- ^ American Psychiatric Association 2000a, ss. 417–18
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;ICD-102
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ Nonacs, Ruta M (4 Aralık 2007). . eMedicine. 8 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ekim 2008.
- ^ American Psychiatric Association 2000a, s. 425
- ^ a b Cuijpers P, van Straten A, Smit F, Mihalopoulos C, Beekman A (2008). "Preventing the onset of depressive disorders: a meta-analytic review of psychological interventions". Am J Psychiatry. 165 (10). ss. 1272-80. doi:10.1176/appi.ajp.2008.07091422. (PMID) 18765483.
- ^ Li, F; Liu, X; Zhang, D (10 Eylül 2015). "Fish consumption and risk of depression: a meta-analysis". Journal of epidemiology and community health. ss. jech-2015-206278. doi:10.1136/jech-2015-206278. (PMID) 26359502.
- ^ Muñoz RF, Beardslee WR, Leykin Y (May–Haziran 2012). "Major depression can be prevented". The American Psychologist. 67 (4). ss. 285-95. doi:10.1037/a0027666. (PMC) 4533896 $2. (PMID) 22583342.
- ^ Cuijpers, P (20 Eylül 2012). (PDF). PSYCHOLOGY FOR HEALTH: Contributions to Policy Making, Brussels. 12 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2017.
- ^ "Five steps to mental wellbeing 3 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .". National Health Service. 6 Ocak 2016 Erişim tarihi: 10 Şubat 2017.
- ^ "Depression". National Institute for Health and Care Excellence. Aralık 2004. 15 Kasım 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Mart 2013.
- ^ "PsychiatryOnline | APA Practice Guidelines | Practice Guideline for the Treatment of Patients With Major Depressive Disorder, Third Edition". 19 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Patel V, Araya R, Bolton P (2004). "Editorial: Treating depression in the developing world". Tropical Medicine & International Health. 9 (5). ss. 539-41. doi:10.1111/j.1365-3156.2004.01243.x. (PMID) 15117296.(abonelik gereklidir)
- ^ (PDF). National Clinical Practice Guideline Number 23. . 2007. 11 Haziran 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2008.
- ^ a b Josefsson, T.; Lindwall, M.; Archer, T. (2014). "Physical exercise intervention in depressive disorders: Meta-analysis and systematic review". Scandinavian Journal of Medicine & Science in Sports. 24 (2). ss. 259-272. doi:10.1111/sms.12050. ISSN 0905-7188. (PMID) 23362828.
- ^ a b Cooney GM, Dwan K, Greig CA, Lawlor DA, Rimer J, Waugh FR, McMurdo M, Mead GE (12 Eylül 2013). Mead, Gillian E (Ed.). "Exercise for depression". Cochrane Database of Systematic Reviews. Cilt 9. ss. CD004366. doi:10.1002/14651858.CD004366.pub6. (PMID) 24026850.
- ^ Bridle C, Spanjers K, Patel S, Atherton NM, Lamb SE (Eylül 2012). "Effect of exercise on depression severity in older people: systematic review and meta-analysis of randomised controlled trials". Br J Psychiatry. 201 (3). ss. 180-5. doi:10.1192/bjp.bp.111.095174. (PMID) 22945926.
- ^ Lopresti; Hood; Drummond (1 Ocak 2006). "3) A review of lifestyle factors that contribute to important pathways associated with major depression: Diet, sleep and exercise" (PDF). Journal of Affective Disorders. 148 (1). ss. 12-27. 9 Ocak 2017 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 10 Şubat 2017.
- ^ Taylor G, McNeill A, Girling A, Farley A, Lindson-Hawley N, Aveyard P (13 Şubat 2014). "Change in mental health after smoking cessation: systematic review and meta-analysis". BMJ. 348 (feb13 1). ss. g1151-g1151. doi:10.1136/bmj.g1151. (PMC) 3923980 $2. (PMID) 24524926.
- ^ Amick, HR; Gartlehner, G; Gaynes, BN; Forneris, C; Asher, GN; Morgan, LC; Coker-Schwimmer, E; Boland, E; Lux, LJ; Gaylord, S; Bann, C; Pierl, CB; Lohr, KN (8 Aralık 2015). "Comparative benefits and harms of second generation antidepressants and cognitive behavioral therapies in initial treatment of major depressive disorder: systematic review and meta-analysis". BMJ (Clinical research ed.). Cilt 351. ss. h6019. (PMC) 4673103 $2. (PMID) 26645251.
- ^ Khan A, Faucett J, Lichtenberg P, Kirsch I, Brown WA (30 Temmuz 2012). "A Systematic Review of Comparative Efficacy of Treatments and Controls for Depression". PLOS ONE. 7 (7). ss. e41778. doi:10.1371/journal.pone.0041778. (PMC) 3408478 $2. (PMID) 22860015. 27 Ekim 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Şubat 2017.
- ^ Wilson KC, Mottram PG, Vassilas CA (2008). "Psychotherapeutic treatments for older depressed people". Cochrane Database of Systematic Reviews. 23 (1). ss. CD004853. doi:10.1002/14651858.CD004853.pub2. (PMID) 18254062.
- ^ Cuijpers P, van Straten A, Smit F (2006). "Psychological treatment of late-life depression: a meta-analysis of randomized controlled trials". International Journal of Geriatric Psychiatry. 21 (12). ss. 1139-49. doi:10.1002/gps.1620. (PMID) 16955421.
- ^ . abct.org. Last updated: 30 July 2010
- ^ Dobson KS (1989). "A meta-analysis of the efficacy of cognitive therapy for depression". J Consult Clin Psychol. 57 (3). ss. 414-9. doi:10.1037/0022-006X.57.3.414. (PMID) 2738214.
- ^ Roth, Anthony; Fonagy, Peter (2005) [1996]. What Works for Whom? Second Edition: A Critical Review of Psychotherapy Research. Guilford Press. s. 78. ISBN .
- ^ Weersing VR, Walker PN (2008). "Review: Cognitive behavioural therapy for adolescents with depression". Evidence-Based Mental Health. 11 (3). s. 76. doi:10.1136/ebmh.11.3.76. (PMID) 18669678. 30 Haziran 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Kasım 2008.
- ^ Harrington R, Whittaker J, Shoebridge P, Campbell F (1998). "Systematic review of efficacy of cognitive behaviour therapies in childhood and adolescent depressive disorder". BMJ. 316 (7144). ss. 1559-63. doi:10.1136/bmj.316.7144.1559. (PMC) 28555 $2. (PMID) 9596592.
- ^ Almeida AM, Lotufo Neto F (2003). "Cognitive-behavioral therapy in prevention of depression relapses and recurrences: a review". Revista brasileira de psiquiatria (Sao Paulo, Brazil : 1999). 25 (4). ss. 239-44. (PMID) 15328551.
- ^ Paykel ES (2007). "Cognitive therapy in relapse prevention in depression". The International Journal of Neuropsychopharmacology. 10 (1). ss. 131-6. doi:10.1017/S1461145706006912. (PMID) 16787553.
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;:02
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ Nieuwenhuijsen K, Faber B, Verbeek JH, Neumeyer-Gromen A, Hees HL, Verhoeven AC, van der Feltz-Cornelis CM, Bültmann U (2014). "Interventions to improve return to work in depressed people". The Cochrane Database of Systematic Reviews. Cilt 12. ss. CD006237. doi:10.1002/14651858.CD006237.pub3. (PMID) 25470301.
- ^ Becker SJ (2008). "Cognitive-Behavioral Therapy for Adolescent Depression: Processes of Cognitive Change". Psychiatric Times. 25 (14).
- ^ (2005). NICE guidelines: Depression in children and adolescents. Londra: NICE. s. 5. ISBN . 24 Eylül 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Ağustos 2008.
- ^ Beck 1987, s. 10
- ^ Coelho HF, Canter PH, Ernst E (2007). "Mindfulness-based cognitive therapy: Evaluating current evidence and informing future research". Journal of Consulting and Clinical Psychology. 75 (6). ss. 1000-05. doi:10.1037/0022-006X.75.6.1000. (PMID) 18085916.
- ^ Khoury B, Lecomte T, Fortin G, Masse M, Therien P, Bouchard V, Chapleau MA, Paquin K, Hofmann SG (Ağustos 2013). "Mindfulness-based therapy: a comprehensive meta-analysis". Clin Psychol Rev. 33 (6). ss. 763-71. doi:10.1016/j.cpr.2013.05.005. (PMID) 23796855.
- ^ Jain FA, Walsh RN, Eisendrath SJ, ve diğerleri. (2014). "Critical Analysis of the Efficacy of Meditation Therapies for Acute and Subacute Phase Treatment of Depressive Disorders: A systematic Review". Psychosomatics. Cilt 56. ss. 297-302. doi:10.1016/j.psym.2014.10.007.
- ^ Simkin DR, Black NB (Temmuz 2014). "Meditation and mindfulness in clinical practice". Child and adolescent psychiatric clinics of North America. 23 (3). ss. 487-534. doi:10.1016/j.chc.2014.03.002. (PMID) 24975623.
- ^ Dworetzky J (1997). Psychology. Pacific Grove, CA, USA: Brooks/Cole Pub. Co. ss. 602. ISBN .
- ^ Doidge N, Simon B, Lancee WJ, First M, Brunshaw J, Brauer L, Grant DC, Stevens A, Oldham JM, Mosher P (2002). "Psychoanalytic patients in the US, Canada, and Australia: II. A DSM-III-R validation study". Journal of the American Psychoanalytic Association. 50 (2). ss. 615-27. doi:10.1177/00030651020500021101. (PMID) 12206545.
- ^ Barlow 2005, s. 20
- ^ de Maat S, Dekker J, Schoevers R, van Aalst G, Gijsbers-van Wijk C, Hendriksen M, Kool S, Peen J, Van R, de Jonghe F (2007). "Short Psychodynamic Supportive Psychotherapy, antidepressants, and their combination in the treatment of major depression: A mega-analysis based on three Randomized Clinical Trials". Depression and Anxiety. 25 (7). ss. 565-74. doi:10.1002/da.20305. (PMID) 17557313.
- ^ Kirsch I, Moore TJ, Scoboria A, Nicholls SS (2002). "The emperor's new drugs: An analysis of antidepressant medication data submitted to the U.S. Food and Drug Administration". Prevention & Treatment. Cilt 5. doi:10.1037/1522-3736.5.1.523a.
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;Kir20082
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;Fou20102
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ "The treatment and management of depression in adults" (PDF). NICE. Ekim 2009. 24 Eylül 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Kasım 2014.
- ^ Leucht C, Huhn M, Leucht S (2012). Leucht, C (Ed.). "Amitriptyline versus placebo for major depressive disorder". Cochrane Database of Systematic Reviews. Cilt 12. ss. CD009138. doi:10.1002/14651858.CD009138.pub2. (PMID) 23235671.
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;Fou20103
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ a b Karasu TB, Gelenberg A, Merriam A, Wang P (Nisan 2000). "Practice Guideline for the Treatment of Patients With Major Depressive Disorder (Second Edition)". Am J Psychiatry. 157 (4 Suppl). ss. 1-45. (PMID) 10767867.; Third edition DOI:10.1176/appi.books.9780890423363.48690
- ^ Thase ME (2006). "Preventing relapse and recurrence of depression: a brief review of therapeutic options". CNS spectrums. 11 (12 Suppl 15). ss. 12-21. (PMID) 17146414.
- ^ Royal Pharmaceutical Society of Great Britain 2008, s. 204
- ^ Whooley MA, Simon GE (2000). "Managing Depression in Medical Outpatients". New England Journal of Medicine. 343 (26). ss. 1942-50. doi:10.1056/NEJM200012283432607. (PMID) 11136266. 16 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Kasım 2008.
- ^ Zisook S, Rush AJ, Haight BR, Clines DC, Rockett CB (2006). "Use of bupropion in combination with serotonin reuptake inhibitors". Biological Psychiatry. 59 (3). ss. 203-10. doi:10.1016/j.biopsych.2005.06.027. (PMID) 16165100.
- ^ Papakostas GI, Thase ME, Fava M, Nelson JC, Shelton RC (2007). "Are antidepressant drugs that combine serotonergic and noradrenergic mechanisms of action more effective than the selective serotonin reuptake inhibitors in treating major depressive disorder? A meta-analysis of studies of newer agents". Biological Psychiatry. 62 (11). ss. 1217-27. doi:10.1016/j.biopsych.2007.03.027. (PMID) 17588546.
- ^ (31 Mayıs 2006). . Medicines and Healthcare products Regulatory Agency (MHRA). 15 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Şubat 2017.
- ^ "Depression in children and young people: Identification and management in primary, community and secondary care" (PDF). NHS National Institute for Health and Clinical Excellence. 2005. 12 Kasım 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Kasım 2014.
- ^ Mayers AG, Baldwin DS (2005). "Antidepressants and their effect on sleep". Human Psychopharmacology. 20 (8). ss. 533-59. doi:10.1002/hup.726. (PMID) 16229049.
- ^ a b Cipriani, A; Zhou, X; Del Giovane, C; Hetrick, SE; Qin, B; Whittington, C; Coghill, D; Zhang, Y; Hazell, P; Leucht, S; Cuijpers, P; Pu, J; Cohen, D; Ravindran, AV; Liu, Y; Michael, KD; Yang, L; Liu, L; Xie, P (27 Ağustos 2016). "Comparative efficacy and tolerability of antidepressants for major depressive disorder in children and adolescents: a network meta-analysis". Lancet (London, England). 388 (10047). ss. 881-90. doi:10.1016/S0140-6736(16)30385-3. (PMID) 27289172.
- ^ Cipriani A, Zhou X, Del Giovane C, Hetrick SE, Qin B, Whittington C, Coghill D, Zhang Y, Hazell P, Leucht S, Cuijpers P, Pu J, Cohen D, Ravindran AV, Liu Y, Michael KD, Yang L, Liu L, Xie P (8 Haziran 2016). "Comparative efficacy and tolerability of antidepressants for major depressive disorder in children and adolescents: a network meta-analysis". Lancet. Cilt 388. ss. 881-90. doi:10.1016/S0140-6736(16)30385-3. (PMID) 27289172.
- ^ Tsapakis EM, Soldani F, Tondo L, Baldessarini RJ (2008). "Efficacy of antidepressants in juvenile depression: meta-analysis". Br J Psychiatry. 193 (1). ss. 10-7. doi:10.1192/bjp.bp.106.031088. (PMID) 18700212.
- ^ Nelson JC, Devanand DP (Nisan 2011). "A systematic review and meta-analysis of placebo-controlled antidepressant studies in people with depression and dementia". Journal of the American Geriatrics Society. 59 (4). ss. 577-85. doi:10.1111/j.1532-5415.2011.03355.x. (PMID) 21453380.
- ^ Palmer BF, Gates JR, Lader M (2003). "Causes and Management of Hyponatremia". Annals of Pharmacotherapy. 37 (11). ss. 1694-702. doi:10.1345/aph.1D105. (PMID) 14565794.
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;2008-BNF-2042
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ Guaiana G, Barbui C, Hotopf M (2007). "Amitriptyline for depression". Cochrane Database of Systematic Reviews. 18 (3). ss. 11-7. doi:10.1002/14651858.CD004186.pub2. (PMID) 17636748.
- ^ Anderson IM (2000). "Selective serotonin reuptake inhibitors versus tricyclic antidepressants: A meta-analysis of efficacy and tolerability". Journal of Affective Disorders. 58 (1). ss. 19-36. doi:10.1016/S0165-0327(99)00092-0. (PMID) 10760555.
- ^ Krishnan KR (2007). "Revisiting monoamine oxidase inhibitors". Journal of Clinical Psychiatry. Cilt 68 Suppl 8. ss. 35-41. (PMID) 17640156.
- ^ Bonnet U (2003). "Moclobemide: therapeutic use and clinical studies". CNS Drug Rev. 9 (1). ss. 97-140. doi:10.1111/j.1527-3458.2003.tb00245.x. (PMID) 12595913.
- ^ Hammad TA (16 Ağustos 2004). "Review and evaluation of clinical data. Relationship between psychiatric drugs and pediatric suicidality" (PDF). FDA. ss. 42; 115. 21 Şubat 2017 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 29 Mayıs 2008.
- ^ Hetrick, SE; McKenzie, JE; Cox, GR; Simmons, MB; Merry, SN (14 Kasım 2012). "Newer generation antidepressants for depressive disorders in children and adolescents". The Cochrane database of systematic reviews. Cilt 11. ss. CD004851. doi:10.1002/14651858.CD004851.pub3. (PMID) 23152227.
- ^ Gunnell D, Saperia J, Ashby D (2005). "Selective serotonin reuptake inhibitors (SSRIs) and suicide in adults: meta-analysis of drug company data from placebo controlled, randomised controlled trials submitted to the MHRA's safety review". BMJ. 330 (7488). s. 385. doi:10.1136/bmj.330.7488.385. (PMC) 549105 $2. (PMID) 15718537.
- ^ Fergusson D, Doucette S, Glass KC, Shapiro S, Healy D, Hebert P, Hutton B (2005). "Association between suicide attempts and selective serotonin reuptake inhibitors: systematic review of randomised controlled trials". BMJ. 330 (7488). s. 396. doi:10.1136/bmj.330.7488.396. (PMC) 549110 $2. (PMID) 15718539.
- ^ Stone M, Laughren T, Jones ML, Levenson M, Holland PC, Hughes A, Hammad TA, Temple R, Rochester G (11 Ağustos 2009). "Risk of suicidality in clinical trials of antidepressants in adults: analysis of proprietary data submitted to US Food and Drug Administration". BMJ (Clinical research ed.). Cilt 339. ss. b2880. doi:10.1136/bmj.b2880. (PMC) 2725270 $2. (PMID) 19671933.
- ^ "FDA Proposes New Warnings About Suicidal Thinking, Behavior in Young Adults Who Take Antidepressant Medications". FDA. 2 Mayıs 2007. 25 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Mayıs 2008.
- ^ . (PDF). 261 (Japonca). Ministry of Health, Labour and Welfare (Japan). 29 Nisan 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Şubat 2017.
- ^ Sublette ME, Ellis SP, Geant AL, Mann JJ (Eylül 2011). "Meta-analysis of the effects of eicosapentaenoic acid (EPA) in clinical trials in depression". J Clin Psychiatry. 72 (12). ss. 1577-84. doi:10.4088/JCP.10m06634. (PMC) 3534764 $2. (PMID) 21939614.
- ^ Bloch MH, Hannestad J (Eylül 2011). "Omega-3 fatty acids for the treatment of depression: systematic review and meta-analysis". Mol Psychiatry. 17 (12). ss. 1272-82. doi:10.1038/mp.2011.100. (PMC) 3625950 $2. (PMID) 21931319.
- ^ Appleton, Katherine M; Sallis, Hannah M; Perry, Rachel; Ness, Andrew R; Churchill, Rachel (4 Kasım 2015). "Omega-3 fatty acids for depression in adults". Cochrane Database of Systematic Reviews (İngilizce), 11. John Wiley & Sons, Ltd. ss. CD004692. doi:10.1002/14651858.cd004692.pub4. (PMID) 26537796. 9 Ocak 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Şubat 2017.
- ^ Müller N, Myint AM, Schwarz MJ (Şubat 2011). "Inflammatory biomarkers and depression". Neurotox Res. 19 (2). ss. 308-18. doi:10.1007/s12640-010-9210-2. (PMID) 20658274.
- ^ Cipriani A, Hawton K, Stockton S, Geddes JR (27 Haziran 2013). "Lithium in the prevention of suicide in mood disorders: updated systematic review and meta-analysis". BMJ. 346 (jun27 4). ss. f3646-f3646. doi:10.1136/bmj.f3646. (PMID) 23814104.
- ^ Nolen-Hoeksema, Susan. (2014) "Treatment of Mood Disorders". In (6th ed.) Abnormal Psychology p. 196. New York: McGraw-Hill. .
- ^ Gelenberg, Alan J.; Freeman, Marlene P.; Markowitz, John C. "Practice Guideline for the Treatment of Patients with Major Depressive Disorder. 3rd edition" (PDF). American Psychiatric Association (APA). 23 Haziran 2017 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 3 Kasım 2014.
- ^ Corp, Stephanie A.; Gitlin, Michael J.; Altshuler, Lori L. (1 Eylül 2014). "A review of the use of stimulants and stimulant alternatives in treating bipolar depression and major depressive disorder". The Journal of Clinical Psychiatry. 75 (9). ss. 1010-1018. doi:10.4088/JCP.13r08851. ISSN 1555-2101. (PMID) 25295426. 11 Şubat 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Şubat 2017.
- ^ Malhi, Gin S.; Byrow, Yulisha; Bassett, Darryl; Boyce, Philip; Hopwood, Malcolm; Lyndon, William; Mulder, Roger; Porter, Richard; Singh, Ajeet; Murray, Greg (1 Mart 2016). "Stimulants for depression: On the up and up?". The Australian and New Zealand Journal of Psychiatry. 50 (3). ss. 203-207. doi:10.1177/0004867416634208. ISSN 1440-1614. (PMID) 26906078. 11 Şubat 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Şubat 2017.
- ^ Rudorfer, MV, Henry, ME, Sackeim, HA (2003). "Electroconvulsive therapy" 10 Ağustos 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. In A Tasman, J Kay, JA Lieberman (eds) Psychiatry, Second Edition. Chichester: John Wiley & Sons Ltd, 1865–1901.
- ^ Beloucif S (2013). "Informed consent for special procedures: electroconvulsive therapy and psychosurgery". Curr Opin Anaesthesiol. 26 (2). ss. 182-5. doi:10.1097/ACO.0b013e32835e7380. (PMID) 23385317.
- ^ FDA. FDA Executive Summary 24 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Prepared for the 27–28 January 2011 meeting of the Neurological Devices Panel Meeting to Discuss the Classification of Electroconvulsive Therapy Devices (ECT). Quote, p38: "Three major practice guidelines have been published on ECT. These guidelines include: APA Task Force on ECT (2001); Third report of the Royal College of Psychiatrists' Special Committee on ECT (2004); National Institute for Health and Clinical Excellence (NICE 2003; NICE 2009). There is significant agreement between the three sets of recommendations."
- ^ Dierckx B, Heijnen WT, van den Broek WW, Birkenhäger TK; Heijnen, WT; Van Den Broek, WW; Birkenhäger, TK (2012). "Efficacy of electroconvulsive therapy in bipolar versus unipolar major depression: A meta-analysis". Bipolar Disorders. 14 (2). ss. 146-150. doi:10.1111/j.1399-5618.2012.00997.x. (PMID) 22420590.
- ^ Jelovac A, ve diğerleri. (Nov 2013). "Relapse following successful electroconvulsive therapy for major depression: a meta-analysis". Neuropsychopharmacology. 38 (12). ss. 2467-74. doi:10.1038/npp.2013.149. (PMC) 3799066 $2. (PMID) 23774532.
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;FDA2011rev3
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ Surgeon General (1999). Mental Health: A Report of the Surgeon General 12 Ocak 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., chapter 4.
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;FDA2011rev2
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ American Psychiatric Association; Committee on Electroconvulsive Therapy; Richard D. Weiner (chairperson) (2001). The practice of electroconvulsive therapy: recommendations for treatment, training, and privileging (2. bas.). Washington, DC: American Psychiatric Publishing. ISBN .
- ^ Pompili M, ve diğerleri. (Dec 2014). "Electroconvulsive treatment during pregnancy: a systematic review". Expert Rev Neurother. 14 (12). ss. 1377-90. doi:10.1586/14737175.2014.972373. (PMID) 25346216.
- ^ . Psych Central.com. 8 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Şubat 2017.
- ^ Abbott, C. C.; Gallegos, P.; Rediske, N.; Lemke, N. T.; Quinn, D. K. (2013). "A Review of Longitudinal Electroconvulsive Therapy: Neuroimaging Investigations". Journal of Geriatric Psychiatry and Neurology. 27 (1). ss. 33-46. doi:10.1177/0891988713516542. (PMID) 24381234.
- ^ . 4 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ (PDF). 10 Şubat 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ Lefaucheur, JP; André-Obadia, N (Kasım 2014). "Evidence-based guidelines on the therapeutic use of repetitive transcranial magnetic stimulation (rTMS)". Clinical Neurophysiology. 125 (11). ss. 2150-206. doi:10.1016/j.clinph.2014.05.021. (PMID) 25034472.
- ^ "American Psychiatric Association (2010). (eds: Gelenberg, AJ, Freeman, MP, Markowitz, JC, Rosenbaum, JF, Thase, ME, Trivedi, MH, Van Rhoads, RS). Practice Guidelines for the Treatment of Patients with Major Depressive Disorder, 3rd Edition" (PDF). 23 Haziran 2017 tarihinde kaynağından (PDF).
- ^ (PDF). 2009. ss. S1-S64. 3 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Şubat 2017.
- ^ Rush, A. John; Marangell, Lauren B.; Sackeim, Harold A.; George, Mark S.; Brannan, Stephen K.; Davis, Sonia M.; Howland, Robert; Kling, Mitchel A.; Rittberg, Barry R.; Burke, William J.; Rapaport, Mark H.; Zajecka, John; Nierenberg, Andrew A.; Husain, Mustafa M.; Ginsberg, David; Cooke, Robert G. (2005). "The Royal Australian and New Zealand College of Psychiatrists. (2013) Position Statement 79. Repetitive Transcranial Magnetic Stimulation. Practice and Partnerships Committee". Biological Psychiatry. 58 (5). ss. 347-54. doi:10.1016/j.biopsych.2005.05.025. (PMID) 16139580.
- ^ Golden RN, Gaynes BN, Ekstrom RD, Hamer RM, Jacobsen FM, Suppes T, Wisner KL, Nemeroff CB (Nisan 2005). "The efficacy of light therapy in the treatment of mood disorders: a review and meta-analysis of the evidence". American Journal of Psychiatry. 162 (4). ss. 656-62. doi:10.1176/appi.ajp.162.4.656. (PMID) 15800134.
- ^ Tuunainen A, Kripke DF, Endo T (2004). Tuunainen, Arja (Ed.). "Light therapy for non-seasonal depression". Cochrane Database Syst Rev, 2. ss. CD004050. doi:10.1002/14651858.CD004050.pub2. (PMID) 15106233.
- ^ Joyce, Janine; Herbison, G Peter (3 Nisan 2015). "Reiki for depression and anxiety". Cochrane Database of Systematic Reviews (İngilizce). John Wiley & Sons, Ltd. doi:10.1002/14651858.cd006833.pub2. 9 Ocak 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Şubat 2017.
- ^ Meekums, Bonnie; Karkou, Vicky; Nelson, E Andrea (19 Şubat 2015). "Dance movement therapy for depression". Cochrane Database of Systematic Reviews (İngilizce). John Wiley & Sons, Ltd. doi:10.1002/14651858.cd009895.pub2. 9 Ocak 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Şubat 2017.
- ^ Posternak MA, Miller I (2001). "Untreated short-term course of major depression: A meta-analysis of outcomes from studies using wait-list control groups". Journal of Affective Disorders. 66 (2–3). ss. 139-46. doi:10.1016/S0165-0327(00)00304-9. (PMID) 11578666.
- ^ Posternak MA, Solomon DA, Leon AC, Mueller TI, Shea MT, Endicott J, Keller MB (2006). "The naturalistic course of unipolar major depression in the absence of somatic therapy". Journal of Nervous and Mental Disease. 194 (5). ss. 324-29. doi:10.1097/01.nmd.0000217820.33841.53. (PMID) 16699380.
- ^ Fava GA, Park SK, Sonino N (2006). "Treatment of recurrent depression". Expert Review of Neurotherapeutics. 6 (11). ss. 1735-1740. doi:10.1586/14737175.6.11.1735. (PMID) 17144786.
- ^ Limosin F, Mekaoui L, Hautecouverture S (2007). "Stratégies thérapeutiques prophylactiques dans la dépression unipolaire [Prophylactic treatment for recurrent major depression]". La Presse Médicale. 36 (11–C2). ss. 1627-1633. doi:10.1016/j.lpm.2007.03.032. (PMID) 17555914.
- ^ Eaton WW, Shao H, Nestadt G, Lee HB, Lee BH, Bienvenu OJ, Zandi P (2008). "Population-based study of first onset and chronicity in major depressive disorder". Archives of General Psychiatry. 65 (5). ss. 513-20. doi:10.1001/archpsyc.65.5.513. (PMC) 2761826 $2. (PMID) 18458203.
- ^ Holma KM, Holma IA, Melartin TK, Rytsälä HJ, Isometsä ET (2008). "Long-term outcome of major depressive disorder in psychiatric patients is variable". Journal of Clinical Psychiatry. 69 (2). ss. 196-205. doi:10.4088/JCP.v69n0205. (PMID) 18251627.
- ^ Kanai T, Takeuchi H, Furukawa TA, Yoshimura R, Imaizumi T, Kitamura T, Takahashi K (2003). "Time to recurrence after recovery from major depressive episodes and its predictors". Psychological Medicine. 33 (5). ss. 839-45. doi:10.1017/S0033291703007827. (PMID) 12877398.
- ^ Geddes JR, Carney SM, Davies C, Furukawa TA, Kupfer DJ, Frank E, Goodwin GM (2003). "Relapse prevention with antidepressant drug treatment in depressive disorders: A systematic review". Lancet. 361 (9358). ss. 653-61. doi:10.1016/S0140-6736(03)12599-8. (PMID) 12606176.
- ^ "Major Depression". MedlinePlus. 10 Mart 2014. 4 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Temmuz 2010.
- ^ "Depression, Major: Prognosis". MDGuidlines. . 23 Şubat 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Temmuz 2010.
- ^ Andrews G (2008). . Canadian Journal of Psychiatry. 53 (7). ss. 420-27. (PMID) 18674396. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Şubat 2017.
- ^ Cassano P, Fava M (2002). "Depression and public health: an overview". J Psychosom Res. 53 (4). ss. 849-57. doi:10.1016/S0022-3999(02)00304-5. (PMID) 12377293.
- ^ Rush AJ (2007). "The varied clinical presentations of major depressive disorder". The Journal of Clinical Psychiatry. 68 (Supplement 8). ss. 4-10. (PMID) 17640152.
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;pmid183348892
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ Barlow DH; Durand VM (2005). Abnormal psychology: An integrative approach (5th ed.). Belmont, CA, USA: Thomson Wadsworth. ss. 248-49. ISBN .
- ^ Oquendo MA, Bongiovi-Garcia ME, Galfalvy H, Goldberg PH, Grunebaum MF, Burke AK, Mann JJ (2007). "Sex differences in clinical predictors of suicidal acts after major depression: a prospective study". The American Journal of Psychiatry. 164 (1). ss. 134-41. doi:10.1176/ajp.2007.164.1.134. (PMC) 3785095 $2. (PMID) 17202555.
- ^ Blair-West GW, Mellsop GW (2001). "Major depression: Does a gender-based down-rating of suicide risk challenge its diagnostic validity?". Australian and New Zealand Journal of Psychiatry. 35 (3). ss. 322-28. doi:10.1046/j.1440-1614.2001.00895.x. (PMID) 11437805.
- ^ Bostwick JM, Pankratz VS (2000). . American Journal of Psychiatry. 157 (12). ss. 1925-32. doi:10.1176/appi.ajp.157.12.1925. (PMID) 11097952. 12 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Şubat 2017.
- ^ Weich S, Lewis G (1998). "Poverty, unemployment, and common mental disorders: Population based cohort study". BMJ. 317 (7151). ss. 115-19. doi:10.1136/bmj.317.7151.115. (PMC) 28602 $2. (PMID) 9657786. 2 Ekim 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Eylül 2008.
- ^ Mathers CD, Loncar D (2006). "Projections of global mortality and burden of disease from 2002 to 2030". PLoS Med. 3 (11). ss. e442. doi:10.1371/journal.pmed.0030442. (PMC) 1664601 $2. (PMID) 17132052.
- ^ "WHO Disease and injury country estimates". World Health Organization. 2009. 11 Şubat 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Kasım 2009.
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;GBD20152
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ a b c d e "Türkiye'de 8 milyon kişi antidepresan kullanıyor, nüfusun 4,4'ü depresyonda". 13 Nisan 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Nisan 2017.
- ^ a b Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;Kes20132
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ Kessler RC, Berglund P, Demler O, Jin R, Merikangas KR, Walters EE (2005). "Lifetime prevalence and age-of-onset distributions of DSM-IV disorders in the National Comorbidity Survey Replication". Archives of General Psychiatry. 62 (6). ss. 593-602. doi:10.1001/archpsyc.62.6.593. (PMID) 15939837.
- ^ Murphy JM, Laird NM, Monson RR, Sobol AM, Leighton AH (2000). "A 40-year perspective on the prevalence of depression: The Stirling County Study". Archives of General Psychiatry. 57 (3). ss. 209-15. doi:10.1001/archpsyc.57.3.209. (PMID) 10711905.
- ^ Kuehner C (2003). "Gender differences in unipolar depression: An update of epidemiological findings and possible explanations". Acta Psychiatrica Scandinavica. 108 (3). ss. 163-74. doi:10.1034/j.1600-0447.2003.00204.x. (PMID) 12890270.
- ^ "The world health report 2001 – Mental Health: New Understanding, New Hope". WHO website. World Health Organization. 2001. 10 Temmuz 2006 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Ekim 2008.
- ^ Eaton WW, Anthony JC, Gallo J, Cai G, Tien A, Romanoski A, Lyketsos C, Chen LS (1997). "Natural history of diagnostic interview schedule/DSM-IV major depression. The Baltimore Epidemiologic Catchment Area follow-up". Archives of General Psychiatry. 54 (11). ss. 993-99. doi:10.1001/archpsyc.1997.01830230023003. (PMID) 9366655.
- ^ Rickards H (2005). . Journal of Neurology Neurosurgery and Psychiatry. Cilt 76. ss. i48-i52. doi:10.1136/jnnp.2004.060426. (PMC) 1765679 $2. (PMID) 15718222. 16 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2017.
- ^ Alboni P, Favaron E, Paparella N, Sciammarella M, Pedaci M (2008). "Is there an association between depression and cardiovascular mortality or sudden death?". Journal of cardiovascular medicine (Hagerstown, Md.). 9 (4). ss. 356-62. doi:10.2459/JCM.0b013e3282785240. (PMID) 18334889.
- ^ Strik JJ, Honig A, Maes M (2001). "Depression and myocardial infarction: relationship between heart and mind". Progress in neuro-psychopharmacology & biological psychiatry. 25 (4). ss. 879-92. doi:10.1016/S0278-5846(01)00150-6. (PMID) 11383983.
- ^ Jorm AF (2000). "Does old age reduce the risk of anxiety and depression? A review of epidemiological studies across the adult life span". Psychological Medicine. 30 (1). ss. 11-22. doi:10.1017/S0033291799001452. (PMID) 10722172.
- ^ Gelder, M., Mayou, R. and Geddes, J. 2005. Psychiatry. 3rd ed. New York: Oxford. pp105.
- ^ a b "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 27 Aralık 2017 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 26 Aralık 2017.
- ^ Hippocrates, Aphorisms, Section 6.23
- ^ Radden, J (2003). . Philosophy, Psychiatry, & Psychology. 10 (1). ss. 37-52. doi:10.1353/ppp.2003.0081. 30 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ocak 2017.
- ^ depress. (n.d.). Online Etymology Dictionary. Retrieved 30 June 2008, from Dictionary.com 3 Aralık 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ a b Wolpert, L (1999). "Malignant Sadness: The Anatomy of Depression". The New York Times. 24 Ekim 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 30 Ekim 2008.
- ^ a b Berrios GE (1988). "Melancholia and depression during the 19th century: A conceptual history". British Journal of Psychiatry. 153 (3). ss. 298-304. doi:10.1192/bjp.153.3.298. (PMID) 3074848.
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;Radden20032
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ a b Davison, K (2006). "Historical aspects of mood disorders". Psychiatry. 5 (4). ss. 115-18. doi:10.1383/psyt.2006.5.4.115.
- ^ “Melancholia and depression during the 19th century: a conceptual History”. British Journal of Psychiatry, Vol:153, 1998, pp: 298- 304.
- ^ “Falret's discovery: the origin of the concept of bipolar affective illness”, Am J Psychiatry, Vol: 140, 1983, pp:1127-1133
- ^ Terminology, history and definition of bipolar spectrum. In: Maj M, Akiskal HS, López-Ibor JJ, Sartorius N (eds.), Bipolar disorders. Chichester: Wiley & Sons, LTD; 2002. pp. 53–55.
- ^ “Tarihsel bakış içinde depresyon”, Türkiye Klinikleri Dahili Tıp Bilimleri Psikiyatri Dergisi, Cilt 47, 2003
- ^ Wolf, Joshua "Lincoln's Great Depression" 28 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., The Atlantic, October 2005, Retrieved 10 October 2009
- ^ Seymour, Miranda (2002). Mary Shelley. Grove Press. ss. 560-61. ISBN .
- ^ "Biography of Henry James". pbs.org. 26 Eylül 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Ağustos 2008.
- ^ Burlingame, Michael (1997). The Inner World of Abraham Lincoln. Urbana: University of Illinois Press. ss. xvii, 92-113. ISBN .
- ^ Pita E (26 Eylül 2001). "An Intimate Conversation with...Leonard Cohen". 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Ekim 2008.
- ^ Jeste ND, Palmer BW, Jeste DV (2004). "Tennessee Williams". American Journal of Geriatric Psychiatry. 12 (4). ss. 370-75. doi:10.1097/00019442-200407000-00004. (PMID) 15249274.
- ^ James H (Ed.) (1920). Letters of William James (Vols. 1 and 2). Montana USA: Kessinger Publishing Co. ss. 147-48. ISBN .
- ^ Hergenhahn 2005, s. 311
- ^ Cohen D (1979). J. B. Watson: The Founder of Behaviourism. Londra, UK: Routledge & Kegan Paul. ss. 7. ISBN .
- ^ Andreasen NC (2008). "The relationship between creativity and mood disorders". Dialogues in clinical neuroscience. 10 (2). ss. 251-5. (PMC) 3181877 $2. (PMID) 18689294.
- ^ Simonton, DK (2005). . Psychiatric Times. 22 (7). 14 Ocak 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Nisan 2017.
- ^ Kruger TH, Wollmer MA (2015). "Depression – An emerging indication for botulinum toxin treatment". Toxicon. 107 (Pt A). ss. 154-7. doi:10.1016/j.toxicon.2015.09.035. (PMID) 26415901.
- ^ Milev, R (2015). "Response of Depression to Botulinum Toxin Treatment: Agitation as a Predictor". Frontiers in Psychiatry. Cilt 6. s. 55. doi:10.3389/fpsyt.2015.00055. (PMC) 4403301 $2. (PMID) 25941497..
- ^ Kempton MJ, Salvador Z, Munafò MR, Geddes JR, Simmons A, Frangou S, Williams SC (2011). . Arch Gen Psychiatry. 68 (7). ss. 675-90. doi:10.1001/archgenpsychiatry.2011.60. (PMID) 21727252. 7 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Şubat 2017. see also MRI database at www.depressiondatabase.org 13 Mayıs 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Arnone D, McIntosh AM, Ebmeier KP, Munafò MR, Anderson IM (Temmuz 2011). "Magnetic resonance imaging studies in unipolar depression: Systematic review and meta-regression analyses". Eur Neuropsychopharmacol. 22 (1). ss. 1-16. doi:10.1016/j.euroneuro.2011.05.003. (PMID) 21723712.
- ^ Herrmann LL, Le Masurier M, Ebmeier KP (2008). "White matter hyperintensities in late life depression: a systematic review". Journal of Neurology, Neurosurgery, and Psychiatry. 79 (6). ss. 619-24. doi:10.1136/jnnp.2007.124651. (PMID) 17717021.
- ^ a b c d Services, Swedish Council on Health Technology Assessmentl. "Depression treatment for the elderly". www.sbu.se. 10 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Haziran 2016.
- ^ Krishnan, Vaishnav; Nestler, Eric J. (1 Ocak 2011). "Animal Models of Depression: Molecular Perspectives". Current Topics in Behavioral Neurosciences. Cilt 7. ss. 121-147. doi:10.1007/7854_2010_108. ISSN 1866-3370. (PMC) 3270071 $2. (PMID) 21225412.
Sınıflandırma | D |
---|---|
Dış kaynaklar |
|
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Depresyon sozcugunun diger anlamlari icin Depresyon anlam ayrimi sayfasina bakiniz Major depresif bozukluk major depresyon veya klinik depresyon en az iki hafta boyunca farkli turden gunluk hadise ve tecrubeler karsisinda sabit bir sekilde dusuk ruh halinde bulunulmasi ile karakterize edilen bir zihinsel hastaliktir Hastalik tibbi teshisi ancak bir uzman tarafindan konulabilecek bir hastaliktir Hastalik halk arasinda kullanilan depresif olma durumu ile alakali olmayip bu ruh hallerinden her yonden ve tamamen ayrilan bir hastalik turudur Major depresif bozuklukDiger adlarBunalim cokuntu klinik depresyon major depresyonVincent van Gogh un 1890 yili cizimli resmi Bu portrenin ressamin kendisi oldugu dusunulmektedir kaynak belirtilmeli UzmanlikPsikiyatri Klinik psikolojiBelirtilerDusuk ruh hali dusuk benlik saygisi oncesinde keyif alinan aktivitelerin verdigi zevkin azalmasi dusuk enerji sebepsiz agri Hastaligin getirdigi dusuk ruh hali durumuna siklikla dusuk benlik saygisi onceden keyif alinan aktivitelerden haz yitimi dusuk enerji ve sebebi belirsiz aci duyma hissi eslik eder Yani sira hasta kimse zaman zaman yanlis inanclara ya da herhangi bir uyarici olmaksizin bir saninin varligina dair inanislara kapilabilir Kimi hastalar saglikli gecen yillar ile ayrilmis depresyon periyotlari halinde hastaligi tecrube ederken geri kalan kisim hastalar hastalik semptomlarini hemen hemen surekli bir sekilde gosterirler Major depresif bozukluk hasta kimsenin kisisel mesleki veya ogrenim yasami ile uyku duzeni kalitesi yeme icme aliskanliklari ve genel saglik durumunu olumsuz yonde etkiler Major depresyon bozukluguna sahip yetiskin hastalarin 2 7 si intihar ile yasamini kaybetmektedir Buna ek olarak intihar eden kimselerin yaklasik 60 i depresyon ya da bir diger duygudurum bozuklugundan muzdariptir Hastaligin ana sebebinin genetik cevresel ve fizyolojik faktorlerin bir kombinasyonu oldugu dusunulmektedir Risk faktorleri arasinda aile gecmisinde hastaliga rastlanilmasi onemli ve buyuk hayat degisiklikleri birtakim ilaclar kronik saglik sorunlari ve madde bagimliligi bulunmaktadir Riskin yaklasik 40 inin genetik ile alakali oldugu belirtilmektedir Major depresif bozukluk teshisi meselenin odagindaki kimsenin rapor ettigi tecrubeler ve gore yapilmaktadir 339 Hastalik teshisi icin herhangi bir laboratuvar testi yoktur Fakat laboratuvar testleri ayni hastalik belirtilerine sebep olan diger fiziksel durumlarin teshis surecinde elenmesi icin kullanilabilmektedir 339 Major depresif bozukluk hayatin normal bir parcasi olan ve daha dusuk bir kuvvetteki uzuntu duygusundan ayri gorulmelidir Amerika Birlesik Devletleri Preventive Services Task Force USPSTF 12 yas uzeri bireyler icin hastalik taramasinin yapilmasini onermekte iken taramanin gerekliligi icin yetersiz kanit oldugu gorusunu iletmistir Genellikle hasta kimseler psikoterapik rehberlik ve antidepresan ilac kullanimi ile tedavi edilmektedir Ilac kullaniminin etkiye sahip oldugu belirtilse de bu etki sadece hastaliktan yuksek bir duzeyde muzdarip olan kimseler icin onemli olabilmektedir Ilac tedavisinin intihar riski uzerine olan etkisi belirsizdir Terapi yontemleri arasinda bilissel davranisci terapi cognitive behavioral therapy CBT ve interpersonal terapi bulunur Bu yontemlerin etkili olmadigi durumlarda elektrokonvulsif terapiye basvurulabilmektedir Hastaneye yatirilma hasta kimsenin kendisine zarar verebilme ihtimalinin yuksek oldugu hallerde nadiren ilgili kimsenin iradesine karsi zorla olacak sekilde gerceklestirilebilmektedir Major depresif bozuklugun 2013 yilinda yaklasik 253 milyon 3 6 bireyi etkiledigi tahmin edilmektedir Hayatinin en az bir doneminde bu hastaliktan etkilenmis insanlarin orani degisiklik gostermektedir ornegin Japonya da toplumun 7 si muzdarip iken Fransa da bu oran 21 dir Hastalarin ortalama omur suresi gelismis ulkelerde 15 gelismekte olan ulkelere gore 11 daha uzundur Hastalik sure bakimindan bel agrisindan sonra en uzun sure tecrube edilen rahatsizliktir En yaygin olarak hastaliga ilk tutulma donemi bir kimsenin 20 li ve 30 lu yaslarina denk geldigi belirtilmektedir Hasta kadin birey sayisi hasta erkek birey sayisinin yaklasik iki katidir American Psychiatric Association major depresif bozukluk u 1980 de Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders DSM III e eklemistir Bu surum ile hastalik gunumuzde distimik bozukluk ve olarak tanimlanmis hastaliklarin belirtilerini de kapsayan DSM II de tanimlanmis olan hastaligindan ayri olarak tanimlanmistir An itibari ile hasta olan ya da onceden hastalanmis bireyler maruz kalabilmektedir BelirtilerDepresyon tanisi konmus bir kadini gosteren 1892 tarihli bir tasbasma Major depresif bozukluk hasta kimsenin ailesel ve kisisel iliskilerini is ve egitim hayatini uyku ve yeme icme aliskanliklarini ve genel saglik durumunu onemli olcude olumsuz etkilemektedir Hastaligin kisinin sahip oldugu islevsel kabiliyetlerine ve huzur refahina olan etki duzeyi diyabet gibi diger kronik hastaliklarin etki duzeyi seviyesindedir Hasta kimse cogunlukla hayatin tum yonlerine nufuz etmekte olan oldukca dusuk bir duygudurum icerisindedir Yani sira hastalik oncesinde keyif veren etkinliklerden haz alinamamaya baslanmistir Hasta kimseler degersizlik yersiz nedensiz sucluluk ya da pismanlik caresizlik umutsuzluk kendinden nefret etme gibi duygu ve dusunceler icinde bulunmaya baslayabilir ya da bu duygu ve dusuncelerin varolusuna olan inanmislikla onlardan surekli yakinir hale gelebilir Agir seyreden vakalarda hasta bireyler psikoz belirtileri gosterebilmektedir Bu belirtiler arasinda deluzyon ve daha az siklikta kotucul halusinasyon bulunmaktadir Hastaligin diger belirtileri arasinda sunlar siralanabilir zayiflamis odaklanabilme dikkatini toplayabilme kabiliyeti ve hafiza bilhassa melankolik veya psikozlu vakalarda sosyal etkinlik ve etkilesimlerden kendini cekme zayiflamis cinsel durtu asabiyet alinganlik ve olum ya da intihar dusuncesi icerisinde olma Uyku yitimi hasta bireylerde yaygindir Karakteristik olarak kisi cok erken uyanmakta ve uykuya geri donememektedir Asiri uyuma hali de gerceklesebilir Bazi antidepresan ilaclar da uyarici etkisinden oturu uyku yitimine yol acabilmektedir Hasta birey birden cok fiziksel yakinmadan bahsedebilir yorgunluk bas agrisi ya da sindirim sorunlari gibi Dunya Saglik Orgutu kriterlerine gore fiziksel yakinmalar gelismis ulkelerdeki en cok rapor edilen belirtilerdir Genellikle istah kaybi ve buna bagli olarak bir kilo kaybi gerceklesir Nadiren de olsa istah ve kilo artisi da gerceklesebilmektedir Hasta kimsenin ailesi ya da arkadas cevresi bu kimsenin davranislarinin ajitasyon ya da icinde oldugunu gozlemleyebilir Yasli hastalarda gibi kognitif belirtiler ile birlikte daha belirgin olarak hareketlerin yavaslamasi gozlemlenebilir Hastaliga cogu kez yasli bireylerde sikca gorulen fiziki rahatsizliklar eslik eder ornegin felc kardiyovaskuler hastaliklar Parkinson hastaligi ve kronik obstruktif akciger hastaligi Hasta cocuklar siklikla depresif bir duygudurumdan ziyade alingan bir duygudurum icerisinde gozlemlenmistir ve cocuklarin hastalik belirtileri yas ve icerisinde bulunulan sartlara gore farklilik gostermektedir Cogu hasta cocuk okula olan ilgisini kaybetmekte ve akademik performansinda bir gerileme ile karsilasmaktadir Bu cocuklar ilgi meraklisi muskulpesent baskasina muhtac ya da endiseli olarak tarif edilebilmektedir Bu sebeplerden oturu hastalik tanisinda gec kalinabilir ya da hastaligin dogru teshisi bu belirtilerin normal bir huysuzluk aksilik olarak yorumlanmasi ile iskalanabilir Diger alakali haller Cogunlukla major depresif bozukluga diger psikiyatrik sorun eslik eder 1990 92 National Comorbidity Survey raporuna gore major depresif bozukluk hastalarinin yarisi omur boyu anksiyeteden ve yaygin anksiyete bozuklugu gibi diger alakali rahatsizliklardan muzdariptir Anksiyete belirtileri bu hastaliga buyuk derecede olumsuz etki edebilir iyilesmenin gecikmesi nuksetme riskinin artmasi daha yuksek dereceden maluliyet ve intihar tesebbuslerinin artmasi Hastalik ile alkol ve madde bagimliligi orani artmakta ve hasta bireylerin yaklasik ucte birinde dikkat eksikligi hiperaktivite bozuklugu hastaliga eslik etmektedir Bu eslik hali taniyi ve tedaviyi zorlastirmaktadir Siklikla posttravmatik stres bozuklugu ve depresyon birlikte vuku bulmaktadir Siklikla hastaliga agri eslik eder Hastalarin yaklasik 65 inden bir ya da birden cok agri sikayeti gelmektedir Agri sikayetleri hastalik tanisini geciktirebilir ya da teshisin konulamamasina neden olarak hasta bireyin durumunu kotulestirebilir Yani sira hastaligin teshis edilmesine ragmen tam olarak anlasilamamasi da hastaligin seyrini kotulestirebilmektedir Major depresif bozukluk diger risk etmenlerinden bagimsiz olarak kardiyovaskuler hastalik riskini 1 5 2 kat duzeyinde arttirmaktadir Hasta bireyler kardiyovaskuler hastaliklardan korunma ve tedavi amacli tibbi tavsiyeleri takip etmeye daha az egilimli hale geldiklerinden tibbi komplikasyonlarla karsilasma riski artar Ayrica kardiyologlarin hastalarinin major depresif bozukluktan muzdarip olduklarini tespit edememeleri halinde kardiyovaskuler sorun cetrefillesebilmektedir SebepEs duzeyde stres etkeni altinda 2 bireyin onegilimi predispozisyon nedeni ile MDD ye karsi 1 bireyden daha savunmasiz oldugu fikrini yuruten gosteren bir fincan analojisi Major depresif bozuklugun sebebi bilinmemektedir hastalik nedeninin biyolojik psikolojik ve sosyal faktorlerin tumunden olusan bir etki birlikteligi oldugunu one surmektedir onceden var olan bir hassasiyet zafiyet kirilganlik ya da diyatezin stres yaratan hayat tecrubeleri tarafindan aktif hale getirilmesi ile hastaligin vuku buldugu gorusunu bildirir Onceden var olan zafiyet genetik ya da cocukluk doneminde algilanan dunya gorusunden mutesekkil olabilir Cocukluk donemi istismari fiziksel cinsel ya da psikolojik olsun major depresif bozukluk icin artis yonlu bir risk etmeni olusturmaktadir Diger psikiyatrik etmenler arasinda anksiyete ve madde bagimliligi sayilabilir Cocukluk donemi travmalari ile hastalik evrelerinin siddeti hastaligin suresi ve tedaviye yanit verme duzeyi arasinda bir korelasyon bulunmaktadir Fakat travma sonrasi zihinsel hastalik olusumuna hassasiyet kisiden kisiye cesitlilik gosterebilir Birtakim genin bu tip duyarliliklarin kontrolunde olduklari dusunulmektedir Genetik Major depresif bozukluk olusma riskinin in bir diger deyisle serotonin tasiyici baslatici genin kisa aleli ile arttigi dusunulmektedir Bu dusunceye karsin 1990 li yillarda yapilmis birtakim akademik calisma sonuclari gorus ve karsit gorusu destekleyen veriler sunarak bu dusuncenin ongoru seviyesinde kalmasina yol acmistir Bu calismalar arasindaki uc calisma kisa alelin etkisinin oldugunu bildirirken iki calisma da bir etkinin olmadigini bildirmistir Hastalik ile alakali oldugu dusunulen diger genler ve dir Ilk iki gen hipotalamus hipofiz adrenal aksin strese tepkisi ile baglantili iken son gen norojenez ile ilintilidir Diger saglik sorunlari Hastalik kronik veya olumcul bir diger saglik sorunundan or astim veya AIDS oturu de vaki olabilir Bu durumda hastalik ikincil depresyon olarak anilabilir Bu tur saglik sorunlarinin hasta bireyin yasam kalitesini etkilemesi ile mi yoksa major depresif bozukluk ile olan ortak etiyolojilerinden oturu mu or Parkinson hastaligi nedeni ile bazal ganglionun ufalmasi veyahut astimin bagisiklik sisteminde duzensizliklere sebep olmasi major depresyona yakalanildigi bilinmemektedir Hastalik bir baska hastaligin tedavisinin yan etkisi olarak or ilac kullanimi kaynakli depresyon da ortaya cikabilmektedir PatofizyolojiMajor depresif bozuklugun patofizyoloji gunumuzde tumuyle kavramsallistirilamamistir Gunumuz kuramlari su kuramlar etrafinda yogunlasmistir sistemler biyolojik saat immunolojik mekanizmada islevsizlik hipotalamus hipofiz adrenal aks fonksiyon bozuklugu ve duygu baglantilarinda fonksiyonel bozukluklar Major depresif bozukluk tedavisinde monoaminerjik ilaclarin etkili olmasindan neset eden monoamin kurami gunumuzde bircok tenkide maruz kalmasina kadar egemen kuram olmustur Kuram yetersiz monoamin norotransmiter aktivitesinin major depresif bozukluga yol actigi dusuncesinden yola cikmaktadir Kuramin dayandigi kanitlar ise farkli bircok alandan gelmektedir Ilk olarak triptofan eksikliginin hastaligi duzelme asamasinda olan veya bir hasta akrabasi olan kimselerde major depresif bozukluga sebep oluyor olmasi azalan serotonerjik norotransmisyonun major depresif bozuklukta onemli olduguna isaret etmektedir Ikinci olarak azalan beynin noradrenalin deposu olarak bilinen bolgesi hacmi azalan aktivitesi azalan yogunlugu ve fare deneylerinden elde edilen sonuclar major depresif bozukluk hastalarinda norotransmisyonun azaldigina delalet etmektedir Yani sira azalan seviyesi dekstroamfetamine tepkinin degismesi depresif bozukluk belirtilerinin agonistlere tepkisi in striatuma baglanabilmesinin azalmasi ve genlerinin cokbicimililigi major depresif bozukluk dopamin baglantisini dusundurtmektedir Son olarak monoamin oksidaz aktivitesi artisi major depresif bozukluk ile ilintili gorulmektedir Lakin bu kuram su gozlemler ile catismaktadir saglikli bireylerde serotonin eksikligi major depresif bozukluga yol acmamaktadir antidepresanlarin aninda monoamin seviyesini yukseltmesine karsin ilk etkilerin gozlemi haftalari bulmaktadir ve etkili antidepresanlar arasinda tipik olmayan turler mevcuttur Monoamin kuramini destekleyici bir aciklama olarak ise iyilestirici etkinin tedavi baslangicina gore geri kalmasina antidepresanlar ile arttirilan serotonin seviyesinin kendini inhibisyonunda duyarsizliga yol acmasi gosterilmistir Fakat karsi arguman olarak dishibisyonunun tritofan eksikliginden oturu azalan serotonerjik aktivite dolayisiyla gerceklestigi surulmustur Monoamin kuramina karsit diger argumanlar lezyonlarina sahip farelerin kontrol grubu farelerine kiyasla daha fazla depresif olmamasi ve SSRI tedavisi ile sifa buldurulan hasta bireylerde jugular 5 HIAAda artis oldugunun gozlemlenmesidir Bu tenkitlere karsin monoamin kurami kamuya fazladan basitlestirilerek sunulmaktadir Major depresif bozuklukta hastalik davranislarina kaynaklik eden sitokinin artmasi gibi bagisiklik sistemi anormallikleri gozlemlenmektedir NSAIDlerin ve sitokin inhibitorlerinin hastalik tedavisindeki faydaliliklari ve basarili tedavi surecleri neticesinde sitokin seviyesindeki normallesme major depresif bozukluk ile bagisiklik sistemi bozukluklari arasinda bir etkilesim oldugu dusuncesini desteklemektedir Major depresif bozuklukta hipotalamus hipofiz adrenal aks bozukluklarinin ve non supresyon testi sikliginin arttigi belirtilmistir Fakat bu anormallikler teshis araci olarak kullanilabilmeyi saglayacak olcude hassas degildir Stres baglantili bu anormalliklerin major depresif bozukluk hastalarinda hipokampal hacmin dusmesine neden oldugu varsayilmaktadir Yani sira bir meta analiz supresyonun azaldigini ve psikolojik stres etkenlerine tepkinin arttigini belirtmistir TeshisKlinik degerlendirme Hastaligin teshis degerlendirmesi hastaligindan suphe edilen kimsenin guncel duygudurumu ve belirtileri biyografik ve aile gecmisini goz onunde bulundurarak ilgili konularda egitilmis bir pratisyen hekim psikolog veya psikiyatr tarafindan yapilabilir Temel klinik gaye kisinin duygudurumunu etkileyen biyolojik psikolojik ve sosyal etmenlerin bir semasinin cikarilmasidir Degerlendirici uzman kisinin kendi duygudurumunu hangi yontemler kullanarak duzenlemeye calisiyor oldugunu or alkol veya uyusturucu madde kullanimi yolu ile bu kisi ile muzakere ederek ortaya cikarmaya calisabilir Ayrica degerlendirme kisinin guncel olarak sahip oldugu duygudurum ve dusuncelerinin bir haritasini cikarmak icin akli psikolojik durum taramasi da icermektedir Bu haritalamada ozellikle kisideki umutsuzluk ya da olumsuzluk temalarinin varligi kendine zarar verme veya intihar riskleri ila pozitif dusunce ve planlarin varligi irdelenir Ihtisaslasmis zihin sagligi hizmetlerinin tasrada yaygin olmamasindan oturu genellikle bu bolgelerde teshis ve tedavi hizmetleri uzmanlasmamis pratisyen aile hekimleri tarafindan verilmektedir Bu durum gelismekte olan ulkelerde daha da belirgindir Zihin sagligi taramasi bir degerlendirme olcegi cetveli de icerebilmektedir Hamilton Depresyon Olcegi Beck Depresyon Olcegi ve Intiharvari Davranislar Formu bu olcekler arasinda sayilabilir Bu tarama testlerinden ortaya konan derece DSM veya ICD standartlarina gore bir kimseye major depresif bozukluk tanisi koymak icin yeterli degildir fakat belirtilerin siddetinin degerlendirilmesi acisindan yonlendirici bir degeri bulunmaktadir Testlerden esik degeri uzerinde bir skor alan kimse daha kapsamli depresif bozukluk taramasina yonlendirilir Bircok olcek bu amacla kullanilmaktadir Pratisyen hekim ve psikiyatr olmayan hekimler depresyon tanisi koymada ve depresyonun tedavisinde psikiyatr hekimlerine kiyasla yetersiz kalabilmektedirler Bir arastirmaya gore psikiyatr olmayan hekimler hasta olan bireylerin yaklasik ucte ikisine dogru teshis koyamamistir Major depresif bozukluk teshisine varmadan once genellikle bir doktor hastalik belirtilerinin baska kaynaklardan oturu olusup olusmadigini tespit etmek icin bir dizi tibbi tarama gerceklestirir Bu taramalar icerisinde hipotiroidiyi elemek icin TSH ve Thyroxine elemek icin kalsiyum ve temel elektrolit kronik rahatsizliklari ya da elemek icin alyuvar cokelme hizini iceren tam kan sayimi testleri gerceklestirilir Yani sira birtakim ilaclarin yan etkileri kaynakli belirtiler ve alkol bagimliligi varligi da degerlendirilir Erkek bireylerde depresyon kaynagi olabilen hipogonadizm de testosteron seviyesi olcumu ile ayrica degerlendirilir Vitamin D eksikligi major depresif bozukluk riskini arttirici bir etmen olarak dusunulmektedir bu nedenle D vitamini seviyesi de kontrolu de yapilmaktadir Yasli hasta kimselerden subjektif kognitif sikayetler gelebilmektedir Bu durum Alzheimer hastaligi gibi demans bunama rahatsizliklarindan birinin baslangicina isaret edebilir Noropsikolojik degerlendirmeler ve norogoruntuleme or Bilgisayarli tomografi major depresif bozuklugun demanstan ayirt edilmesine yardimci olabilir Genellkle hastaligin tekrari gorulen vakalarda bu degerlendirmeler aksi bir tibbi amac yoksa tekrarlanmaz Major depresif bozukluk teshisini teyit edecek bir biyolojik test yoktur Gunumuze degin hastaliga objektif teshis koyabilmeyi mumkun kilmak amaciyla hastaligin biyolojik isaretlerinin varligi arastirilmistir Bu isaretleri bulmak icin potansiyeli oldugu dusunulen teknikler arasinda ve cesitli manyetik rezonans goruntuleme teknikleri bulunmaktadir Bir arastirmada kimi fiziksel eylemler esnasinda yapilan bir dizi fMRI taramasinin sonuclarini kullanan bir teshis karar semasi gelistirilmistir Ancak bu tip testlerin klinik olarak kullanilmasi icin daha fazla arastirma gerektigi de bildirilmistir DSM IV TR ve ICD 10 kistaslari Major depresif bozukluk tanisinda en sik kullanilan kistaslar American Psychiatric Association in yayimladigi Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders DSM IV TR standardinin dorduncu surumu ile World Health Organization in International Statistical Classification of Diseases and Related Health Problems ICD 10 standardidir ICD 10 standardinda ilk kez tecrube edilen hastalik icin depressive episode terimi kullanilirken yinelenen hastalik icin recurrent depressive disorder terimi kullanilmistir Genel olarak ICD 10 Avrupa ulkelerinde kullanilirken ABD ve Avrupa disi ulkelerde DSM IV TR kullanilmaktadir Iki standardin uyumlulugu uzerine calisinilmistir Her iki standart da hastaligin ana belirtilerini kistaslastirmistir ICD 10 uc adet tipik belirti tanimlar depresif duygudurum anhedoni ve enerji yitimi ICD 10 a gore major depresif bozukluk icin bu uc kistastan en az ikisi bireyde mevcut olmalidir DSM IV TR e gore ise iki adet tipik belirti bulunur depresif duygudurum ve anhedoni Bu standarda gore bireyde bu iki kistastan en az birisinin bulunmasi major depresif bozukluk teshisine yeterdir Major depresif bozukluk DSM IV TR de mizac bozukluklari altinda siniflandirilir DSM IV e gore Major Depresif Bozukluk Teshis Olcutleri 53 Olcut AciklamaA Iki hafta boyunca asagidaki belirtilerden en az besinin mevcut olmasi belirtilerden en az birinin depresif duygudurumu veya anhedoni icermesi gerekir A 1 Bireyin ya da baskasinin bildirdigi hemen her gun ve neredeyse gun boyu suren depresif duygudurumu A 2 Bireyin ya da baskasinin bildirdigi hemen her gun ve neredeyse gun boyu suren anhedoni A 3 Kilo alimi veya kilo kaybi hemen her gun istahta artis veya azalis A 4 Hemen her gun insomnia veya hipersomniya A 5 Hemen her gun psikomotor ajitasyon ya da retardasyonun olmasi A 6 Hemen her gun yorgunluk veya enerji kaybi A 7 Hemen her gun degersizlik asiri ya da uygun olmayan sucluluk duygularinin olmasi A 8 Hemen her gun dusunme ya da dusuncelerini belirli bir konu uzerinde yogunlastirma yetisinin azalmasi ya da kararsizlik A 9 Yinelenen olum ve intihar dusunceleri ve intihara yonelik tasarilarinin olmasi B Bu belirtiler mixt epizot tani olcutlerini karsilamamaktadir C Bu belirtiler klinik acidan belirgin bir sikintiya ya da toplumsal mesleki alanlarda ya da onemli diger islevsellik alanlarinda bozulmaya neden olur D Bu belirtiler madde kullanimi ya da genel tibbi bir durumun dogudan fizyolojik etkilerine bagli degildir E Bu belirtiler yasla daha iyi aciklanamaz Agir depresif nobet Agir depresif nobet hasta kimsenin en az iki hafta boyunca agir bir depresif duygudurumu icinde bulunmus olmasi ile karakterize edilir Nobetler tekil ya da tekrarlayan bir vaka olabilir Nobet uc baslik ile siniflandirilir hafif mild orta moderate ve sosyal ve mesleki yasamda gozle gorulur etkileri olan agir severe Psikotik ozellikler barindiran bir nobet hali siklikla psikotik depresyon olarak adlandirilir ve otomatik olarak agir nobet olarak tasniflenir Eger hasta kimse mani ya da nobeti gecirmis ise bireye major depresif bozukluk teshisi yerine bipolar bozukluk tanisi konulur Maninin olmadigi major depresif bozukluk bazen unipolar olarak da isimlendirilir DSM IV TR matem sebepli belirtileri hastalik teshisinde kullanilan belirtilerden haric tutar Buna karsin normal bir matem sureci bir depresif nobete evrilebilir ve bu duygudurumun devamlilik gostermesi nedeniyle bir agir depresif nobet gelisebilir DSM IV TR kisinin ve sosyal ortamin hastaliga yol acici diger pek cok yonunu goz ardi ettigi dusunulerek olumsuz elestirilere konu olmustur DSM IV hastalik ile alakali birtakim teshisleri de goz onune almamistir kronik fakat hafif duzeyde duygudurum dengesizlikleri barindiran distimik bozukluk kisa depresif nobetleri iceren yenilenen kisa sureli depresyon recurrent brief depression major depresif bozukluk belirtilerinin sadece bazisini iceren minor depresif bozukluk ve tanimlanabilen bir stres yukleyici etmen ya da olaya karsi psikolojik tepkiden mutevellit Alt turleri DSM IV TR major depresif bozuklugun bes ayri turunu tanimlamistir Standartta bu turler specifier olarak adlandirilmistir cogu aktiviteye ya da butun aktivitelere karsi haz keyif yitimi hosa giden zevkli bulunan uyaricilara donuk reaksiyonlarda yitim matemden daha agir ve belirgin depresif duygudurumu sabah saatlerinde belirtilerin agirlasmasi erken uyanma asiri kilo kaybi anoreksiya nervoza ile karistirilmamalidir ve veya asiri duzeyde sucluluk pismanlik hissi Atipik depresyon paradoksal anhedoni ve pozitiflik onemli duzeyde kilo ve istah artisi asiri uyuma ve veya uykulu olma hali uzuvlarda agirlik hissi leaden paralysis ve kisilerarasi iliskilerde reddedilmeye boyle bir reddedilme gercekte olmasa da bireyin algisinda gerceklesen bir durum yonelik asiriduyarliliktan oturu ciddi seviyede sosyal kopukluk nadiren gorulen motor davranislar ve diger belirtilerde dalgalanmalar gosteren agir bir major depresif bozuklugu turudur Hasta kimse dilsizlik duzeyinde suskun hareketsiz kalarak ya da amacsiz hareketlerle neredeyse topyekun uyusukluk icindedir Bu alt turun belirtileri ayni zamanda sizofreni ve mani nobetlerinde gorulur veyahut noroleptik malign sendromdan oturu gerceklesir Postpartum depresyon lohusalikta yasanan depresyon turudur Yeni anneler arasinda dogum sonrasi depresyon vaka orani 10 15 civarindadir DSM IV standardina gore depresyon turunun dogum sonrasi depresyon olarak tanimlanabilmesi icin depresyonun dogumdan bir ay sonraki sure icinde belirtileri ile belirmeye baslamasi gerekir Postpartum depresyon uc aya kadar surebilir Mevsime bagli duygusal rahatsizlik depresif nobetlerin sonbahar veya kis aylarinda ortaya cikip bahar aylarinda cozuldugu bir depresyon turudur Hastaligin teshisi hasta oldugu dusunulen bireyin iki yil ya da daha bir donem boyunca en az iki defa yalnizca soguk mevsim aylarinda depresif nobet gecirmesi halinde konur KorunmaHastaligi onleyici tedbirler hastaligin olusma riskini 22 38 nispetinde dusurdugu bildirilmistir Gunluk diyetteki balik porsiyonunu arttirmak da risk azaltici bir etmen olarak dusunulmektedir Bireyin davranis ve dusuncelerine icsel mudahale kapasitesinin egitim ile arttirilmasinin major depresif bozuklugun nuksetmesine karsi bir onleyici olarak cok etkin oldugu bildirilmektedir Bu mudahale yeniden sekillendirme araclari arasinda interpersonal psikoterapi ve hasta bireyin kullanimini ogrendikten sonra bir basina uygulayabilecegi cognitive behavioural terapi bulunmaktadir NHS iyi bir zihin sagliginin cekirdegini bes unsurun olusturdugunu ve bunlarin korunmasi surdurulmesi gerektigini belirtir Insanlarla iletisim halinde olmak Fiziksel olarak aktif olmak Yasam boyu ogrenme Diger insanlara maddi manevi katkida bulunmak An surecinde an icinde gerceklesen icsel ve dissal etmen dusunce ve duygulara farkindaligi temin etmek Mindfulness TedaviEn yaygin tedavi yontemleri psikoterapi ilac tedavisi ve elektrokonvulsif terapidir 18 yas alti bireyler icin tercih edilen yontem psikoterapidir Birlesik Krallik National Institute for Health and Care Excellence NICE 2004 yonergesi hafif depresif bozukluklarin tedavisine antidepresanlar ile baslanilmamasi gerektigi gorusunu belirtir Neden olarak da risk fayda oraninin bu vakalar icin dusuk olmasini gosterir Yonerge antidepresan kullanimini psikososyal yonlendirmelerle asagidaki vakalar icin tavsiye eder Orta veya agir depresif bozukluk tanisi konmus bireylerde Orta veya agir depresif nobet gecmisi olan hasta bireylerde Hafif depresif bozuklugu goreceli olarak uzun suredir tecrube ediyor olan kimselerde Hafif depresif bozuklugun izlenen tedaviye direnc gosterdigi hallerde Bu yonerge yani sira antidepresan tedavisinin hastaligin nuksetme riskini azaltmak icin en az alti ay boyunca devam etmesini ve selektif serotonin gerialim inhibitorleri turu antidepresanlarin kullaniminda antidepresanlarina gore bunyenin ilaci kaldirmasinin daha kolay oldugunu belirtir American Psychiatric Association in tedavi kilavuzuna gore ilk tedavi yontemi kisiye ozel olarak kurgulanmalidir Bu yontem belirtilerin agirlik seviyesini major depresif bozukluga eslik eden hastaliklarin varligini daha onceden gecirilmis tedavi sureclerini ve hasta bireyin tercihlerini gozetmelidir Tedavi secenekleri arasinda farmakoterapi psikoterapi egzersiz elektrokonvulsif terapi transkranial manyetik stimulasyon ve fototerapi sayilabilir Kilavuzda ilk tedavi icin hafif veya orta major depresif nobetler geciren hastalara antidepresan verilmesi tavsiye edilir ve agir depresif nobetli hastalar icin elektrokonvulsif terapi planlanmiyorsa antidepresan kullanimini sart kosar Gelismekte olan ulkelerde sunulan tedavi seceneklerinin cesidi zihin sagligi uzmanlarina ve ilgili ilaclara erisimin zor olmasi nedeni ile gelismis ulkelerdekine nispeten daha azdir Zihin sagligi hizmetlerinin gelisimi pek cok ulkede vasat duzeyde kalmistir Buna sebep olarak major depresif bozuklugun ilgili ulkelerde aksi kanitlanmis olmasina ragmen gelismis ulkelere has bir hastalik turu olarak kodlanmasi ve hastaligin hasta bireyin yasamini tehdit eden bir durum olmadiginin zannedilmesi gosterilmektedir Yasam tarzi Fiziksel egzersiz orta ve agir major depresif bozukluk tedavisi icin tavsiye edilmektedir Egzersiz hasta bireyler arasinda bir egzersiz programini surdurebilecek duzeyde fiziksel olarak saglikli ve spor yapmaya gonullu olan kimseler icin tedavi amacli kullanilabilir Yani sira egzesizin pek cok hasta bireyde ilac tedavisi veya terapilerin etkisine esdeger olumlu faydasi oldugu ve hastalik belirtilerini hafifletici etkide bulundugu da bildirilmistir Yasli hasta bireyler uzerinde egzersizin depresif duygudurumunu azalttigi gozlemlenmistir Egzersizin yani sira uyku ve beslenme duzeni hastalik surecinde birer etmendir ve bu iki konudaki iyilestirmeler ana tedavi yontemlerini destekleyebilir Birtakim gozlemsel arastirmalara gore hasta bireylerde hastaliga karsi ilacli tedavinin faydalarindan daha cok fayda sagladigi gozlemlenmistir Terapi 2015 tarihli bir literatur taramasinin belirttigine gore cognitive behavioural therapy hastalik tedavisinde ilac kullanimi seviyesinde bir etkisi bulunmaktadir 2012 tarihli bir literatur taramasina gore psikoterapi uygulanmasi hicbir tedavi uygulanmamasindan daha iyi sonuclar uretmesine karsin diger tedavi yontemlerine bir ustunluk saglayamamistir Psikoterapinin yasli hasta kimselerde etkili oldugu gozlemlenmistir Bilissel Davranis Terapisi Cognitive Behavioral Therapy Bilissel davranis terapisi CBT cocuklarin ve yetiskinlerin major depresif bozukluk tedavisinde faydalik seviyesi bircok akademik arastirma tarafindan yuksek bulunan etkili bir tedavi yontemidir 1990 larin ortasindan gunumuze CBT calismalarini inceleyen arastirmalara gore CBT orta ve agir major depresif bozukluktan muzdarip kimselerin tedavisinde antidepresan kullanimindan daha etkili olmustur fakat agir seyreden hastalik nobetleri uzerine olan etkisi henuz bilinmemektedir CBT nin hastaliga yeniden yakalanma riskini azalttigi ve hastalik suresini kisalttigi bildirilmistir CBT den fayda gorme seviyesi hasta kimseye ait birtakim ozelliklere baglidir rasyonel dusunebilme kapasitesi umutsuzluk seviyesi negatif dusuncelerin kuvvet duzeyi ve kognitif carpitmalarin or gercekte olmayan ama gercek oldugu dusunulen uzucu durumlar sikligi ve gucu bunlardan birkacidir yonergesine gore cocuk hastalarda 18 yas alti ilac tedavisi ancak CBT interpersonal psikoterapi ya da aile terapisi gibi bir psikolojik terapi ile tedavinin desteklenmesi halinde uygulanmalidir CBT Turleri CBT nin bircok turu arasinda en muhimleri rational emotive behaviour terapi ve mindfulness based cognitive terapidir Mindfulnessa dayanan stres azaltma programlari major depresif bozukluk belirtilerini azaltabilmektedir Ayrica mindfulness temelli programlar genc hastalar icin etkili bir mudahale yontemi olarak bildirilmistir Psikanaliz Psikanaliz Sigmund Freud tarafindan ortaya konan ve bilincalti ihtilaflarin cozumune odaklanan bir dusunce ekoludur Psikanaliz teknikleri major depresif bozukluk tedavisinde kimi uzmanlar tarafindan kullanilmaktadir Genel hatlari ile psikanalize dayanmis sosyal faaliyetler ile desteklenmis bir teknik olan pratikte kullanilan psikanaliz tekniklerinden biridir Psikanalize yapilan bu eklemlemenin hafif ve orta duzey major depresif bozukluk hastalari icin ilac tedavisi seviyesinde bir faydalik sagladigi gozlemlenmistir Antidepresanlar Sertralin yetiskinlerde major depresif bozukluk tedavisinde kullanilmaktadir Antidepresan kullaniminin akut hafif ya da orta duzey major depresif bozukluk tedavisindeki etkinliligi hakkindaki arastirmalar birbiri ile aykiri dusen sonuclar ortaya koymaktadir Agir ve kronik bozukluk tedavileri icin ise antidepresanlarin faydaliligini destekleyen sonuclar daha cok ve gucludur Zit arastirma sonuclari ilaclarin asil etkisinden ziyade yayimlanan deneylere iliskin kimi teknik sorunlarin varligina atfedilmisse de daha sonralari yeni nesil antidepresanlarin genel faydaliliginin klinik anlamlilik bakimindan kriterleri saglamadigi gorusu daha agirlik kazanmistir tarafindan gorevlendirilen bir komisyonun hazirladigi bir literatur taramasinda SSRIlarin plaseboya nispeten orta ve agir major depresif bozukluk belirtilerini yari yariya azaltabildigine isaret eden pek cok kanitin mevcut oldugu ve benzer faydaliligin daha az sayida kanitla olmasina karsin hafif major depresif bozukluk icin de gecerli oldugu bildirilmistir Paralel olarak triksilik antidepresan klinik deneme sonuclarinin derlendigi bir sistematik Cochrane literatur taramasinda bu antidepresanin plaseboya gore etkin olduguna dair guclu kanitlar oldugu belirtilmistir 2014 yilinda U S Food and Drug Administration 1985 ten 2012 ye kadar kuruma bildirilen tum antidepresanli i e hastalik pratikte sonlanmis olsa da ilac kullaniminin surduruldugu koruma amacli tedavi deneylerinin sonuclarini yayimlamistir Buna gore idame tedavisinin hastaligin nuksetme riskini plaseboya nispeten 52 oraninda azalttigi degerlendirilmistir Bu orana sebep olarak da plasebo grubu kimselerde ilac kullaniminin kesilmesinden oturu yasanabilecek yoksunluk sendromundan ziyade hastaligin nuksetmis oldugu dusunulmustur Asgari yan etki ile azami fayda saglayan antidepresan tedavisinin tespiti icin ilac dozaji ayarlanabilir ve gerekli gorulurse farkli turden antidepresanlarin kombinasyonlari denenebilir Recete edilen ilk antidepresanlara tepki orani 50 75 bandindadir ve ilk etkilerin gozlemi icin en az alti sekiz hafta gecmesi beklenir Antidepresan kullanimi cogunlukla ilk etkinin gozleminden itibaren hastalik nuksetme riskini minimize etmek icin 16 20 hafta surdurulur Bu surdurulme suresi bir yila kadar da tavsiye edilmektedir Kronik major depresif bozukluktan muzdarip hastalarin nuksten korunmasi icin ilac tedavisine suresiz devam edilebilir En sik recete edilen ilac nispeten az yan etkileri ve dozasiminda diger antidepresanlara kiyasla daha az toksik olmasindan oturu selektif serotonin gerialim inhibitorleridir SSRI SSRIlere yanit vermeyen hasta bireyler icin diger tur antidepresanlara gecis yapilabilir ve bu tip bir gecis genelde vakalarin yaklasik yarisinda iyilesmeye vesile olmaktadir Bir diger secenek de atipik antidepresan olan gecistir Venlafaksin eylem mekanizmasi farkli olan bir antidepresan turu SSRIlerden bir miktar daha fazla etkili olabilir Lakin Birlesik Krallik ta venlafaksinin ilk tedavi olarak recete edilmesi zararlarinin yararlarini asabilme riskinden oturu tavsiye edilmemektedir Bilhassa cocuklar ergenler icin venlafaksin kullanimina karsi cikilmaktadir Hasta cocuk ve ergenler icin ilac recete edilecek ise fluoksetin salik verilmektedir Ancak diger antidepresanlarin etkin olmadigi vakalarda fluoksetinin ihmal edilebilir bir fayda sagladigi gozlemlenmistir Yani sira demans ile ic ice gecmis major depresif bozukluk durumlarinda antidepresanlarin etkinligine dair elde edilen kanitlar gunumuzde yeterli degildir Antidepresanlar dusuk hiponatremi yol acabilmektedir Bu iliski SSRIler icin daha sik rapor edilmektedir SSRIlerin insomniaya sebebiyet verebildigi ya da insomniayi kotulestirebildigi bilinmektedir bu hallerde yatistirici bir antidepresan olan mirtazapin recetelenebilir Hayati tehlike olusturan ilac ve besin etkilesimleri eski bir antidepresan turu olan tercihinde gerilemeye neden olmustur Bu tur gunumuzde nadiren kullaniliyor olsa da bu turun yeni ve daha kolay kaldirilabilir tipleri gelistirilmistir Monoamin oksidaz inhibitorun alt tiplerinin hayati risk olusturma seviyesi de farklilik arz etmektedir ornegin bir alt grup moclobemide in besin ile etkilesimleri ihmal edilebilir duzeydedir ve bu ilacin diyet kisitlamalari daha azdir SSRIler ile tedavi olunan cocuk ergen ve 18 24 yas arasi genc yetiskinlerde intihar dusuncesi ve tesebbus riski nispeten yuksektir Yetiskinler icin ise SSRIlerin bu konudaki etkisi konusunda bir mutabakat yoktur bir literatur taramasi SSRI intihar baglantisi bulamazken bir digeri risk artisi oldugunu bildirmis ve bir digeri de 25 65 yas araligi icin risk olmadigini bildirip 65 yas ustu kimselerde riskin azaldigini iletmistir Amerika Birlesik Devletleri nde 2007 senesinde SSRI ve diger antidepresan ilaclarin kutulari uzerine 24 yasindan genc hasta kimselerde intihar riskinin ilac ile arttigi uyarisi eklenmistir Benzer uyari degisiklikleri Japonya Saglik Bakanligi tarafindan da isleme konmustur Diger ilaclar Yuksek seviyede EPA ve DHA iceren balik yagi takviyelerinin major depresif bozukluga faydali geldigine dair birtakim kanitlar vardir fakat bu arastirmalarin bir meta analizi bu takviyelerin olumlu etkilerinin aslinda arastirma yayimcilarinin tarafgirligi olabilecegi yolunda gorus bildirmistir Yani sira bir Cochrane literatur taramasi omega 3 yag asitlerinin hastalik konusunda etkili olduguna dair kanitlarin yeterli olmadigi sonucuna sunmustur Koksiblerin major depresif bozukluk tedavisine faydali olduguna dair oncul kanitlarin mevcudiyeti bildirilmistir Lityumun bipolar bozukluk ve major depresif bozukluk hastalarinin intihar riskini asagi yukari hasta olmayan kimselerin seviyesine cekebildigi not edilmektedir Ancak lityum dozajinin etkili ve guvenli bulunan miktar araligi dardir bu sebeple ilacin kullanimi ve hasta uzerindeki etkileri yakindan takip edilmelidir Dusuk doz tiroid hormonu bircok antidepresani denemis olan ve buna karsin hastalik belirtilerinin suruyor oldugu hasta bireylerde ilac tedavisine eklemlenebilir Amfetamin ve modafinil gibi uyaricilarin kisa donemde veya terapileri destekleyici olarak faydali olabildigine dair kisitli sayida kanit bulunmaktadir Elektrokonvulsif terapi Elektrokonvulsif terapi ECT hasta bireyin beynine elektrik akimi verilerek yapay bir epileptik nobet olusturulmasina dayanan standart bir psikiyatrik tedavi yontemidir ECT ancak doldurulmasina binaen major depresif bozukluk tedavi yontemleri arasinda en son uygulamaya konulan yontemdir Bir ECT seansinin genel olarak oncul ve ana tedavilere yanit vermeyen major depresif bozukluk hastalarinin yaklasik yarisi uzerinde etki gosterdigi bildirilmistir Tamamlayici tedavi konusu ayrintili arastirilmamissa da ECT ye yanit veren hasta bireylerin yaklasik yarisinda hastaligin on iki ay icerisinde nuksettigi not edilmistir Genellikle seans sonrasinda hastalarda ilac tedavisine ve kimi hastalarda da destekleyici ECT uygulamasina devam edilir Beyin uzerindeki fiziksel etkilerinden baska ECT nin genel fiziksel sagliga olan etkisi genel anestezinin etkilerine benzemektedir ECT seansinin hemen akabinde gozlemlenen en yaygin yan etki kafa karisikligi ve hafiza kaybidir ECT nin agir major depresif bozukluk tanisi konan hamile hastalar icin en az zarar verici tedavi yontemi oldugu bildirilmektedir ECT cogunlukla haftada iki uc kez hastalik belirtileri ortadan kalkincaya dek hasta bireye uygulanir ECT kas gevsetici bir anestezik ile uygulanir ECT uc unsurun fonksiyonu olarak alt turlerine ayrilmaktadir elektrot konumlamasi uygulamalarin siklik derecesi ve elektriksel uyaranin dalga sekli waveform ECT kisa vadede genellikle frontal lob uzerinde antikonvulzan tip etki gostererek ve uzun vadede temporal lob uzerinde tip etki gostererek hastaliga mudahalede bulunur Transkaniyal manyetik stimulasyon Derin TMS beynin kucuk bolgelerini uyaran invazif olmayan bir yontemdir TMS 2008 yilinda tedaviye direncli major depresif bozukluk vakalari icin ABD Food and Drug Administration tarafindan onaylanmis ve 2014 senesinde yontemin etkili oldugunu destekleyen kanitlara ulasilmistir The American Psychiatric Association the Canadian Network for Mood and Anxiety Disorders ve the Royal Australia and New Zealand College of Psychiatrists devlet kurumlari TMS nin tedaviye direncli vakalar icin kullanilmasina vize vermistir Diger Fototerapinin mevsimsel duygulanim bozuklugu vakalarinda hastalik belirtilerinin siddetini geleneksel antidepresan ilaclarin gerceklestirdigi olcude azalttigi dusunulmektedir Bir arastirmada diger mevsimsel olmayan major depresif bozukluk vakalarinda standart antidepresan tedavisine fototerapinin eklemlenmesi etkili bulunmamistir Bir baska arastirmada ise orta olcekte bir etki tespit edilmistir Reiki ve dans terapisinin dance movement therapy major depresif bozukluk uzerindeki etkisi hakkinda kanaat olusturacak yeterde kanit gunumuzde bulunmamaktadir PrognozMajor depresif nobetler cogu kez zaman icerisinde tedavi uygulanarak ya da kendi kendine gecmektedir Tedavi sirasi bekleyen ayakta tedavi edilebilir hastalarin 10 15 inde birkac ay sonunda hastalik belirtilerinin azaldigi ve yaklasik 20 sinde major depresif bozukluk kriterlerinin tumune girilmis olmasindan cikildigi bildirilmektedir Bir nobetin medyan bitis suresi 23 hafta olarak tahmin edilmis iken en yuksek iyilesme orani hastaligin ilk uc ayinda gozlemlenmistir Arastirmalar ilk major depresif bozukluk nobetini gecirmis hasta bireylerin yaklasik 80 inin geri kalan yasamlarinda en az bir kez daha nobet gecirecegini ve yasam boyu ortalama nobet sayisinin dort oldugunu bildirmektedir Diger arastirmalara gore bu bireylerin yaklasik yarisi tedavi uygulansin ya da uygulanmasin iyilesip saglikli kaliyor iken diger yarisi 15 i kronik nuksedis olacak sekilde en az bir nobet daha gecirmektedir Bazi arastirmalar da yatili tedavi olan hasta kimseler hakkinda dusuk iyilesme ve yuksek kroniklik orani bildirirken ayakta tedavi olunan hastalarin neredeyse tamaminin medyan bitis suresi 11 ay olacak sekilde iyilestigini rapor etmistir Agir veya psikotik major depresif bozukluk geciren hasta bireylerin ise yaklasik 90 inda hastaligin nuksettigi bildirilmistir Hastaligin tamamen tedavi edilmemesi halinde nuksetme ihtimali artmaktadir Gunumuzde tavsiye edilen iyilesme sonrasi nuksetme ihtimalini azaltmak icin antidepresan tedavisinin dort ila alti ay devam ettirilmesi yonundedir Bircok randomize kontrollu arastirma bu devam ettirilen tedavinin hastaligin nuksetme ihtimalini 70 e kadar dusurdugunu rapor etmistir Bu yontemin koruyucu etkisinin en az 36 ay surebildigi de not edilmistir Nobet tekrari yasamis kimselerde daha agir ve uzun sureli major depresif bozukluk nobetinden korunmak icin tedavinin nobet sonrasinda da surdurulmesi gerekebilir Birtakim vakalarda hasta bireylerin uzun donemli ya da hayatlarinin geri kalanini kapsayacak sekilde ilac tedavisine devam etmeleri lazim olabilir Saglikla neticelenmeyen tedavi surecleri su unsurlarla ilintilendirilmektedir uygun olmayan tedavi yontemi psikoz vb barindiran agir duzeyde belirtilerin ilk belirtiler arasinda olusu hastaliga nispeten genc yasta yakalanilmasi onceden gecirilmis nobetlerin mevcudiyeti nekahet doneminin tam iyilesmeye evrilmemesi agir seviyede zihinsel ya da fiziki rahatsizliklarin suregelen varliklari ve kotu bozuk aile duzeni Yani sira hastaligin maluliyete gidisinin durdurulmasinda iki engelin oldugu dusunulmektedir hastalik nuksetmesinde tedavi olmamak veyahut tedavi olmakta gec kalmak ve ilgili saglik uzmanlarinin tedavi sunamamasi Beklenen yasam suresi hasta bireylerde hasta olmayanlara gore daha dusuktur buna kismi sebebin intihar riski oldugu dusunulmektedir Lakin farkli sebep kaynakli olum oraninin da hasta kimselerde daha yuksek oldugu bildirilmistir Ornegin kardiyovaskuler rahatsizliklar gibi hastaliklarin riskine major depresif bozukluk hastalari daha aciktir Intihar eden kimselerin 60 kadari major depresif bozukluk benzeri bir duygudurum bozuklugundan muzdarip oldugu ve hasta kimsenin yuksek seviyede umutsuzluk hissediyor veya ile major depresif bozuklugu ayni anda tecrube ediyor olmasi ile intihar riskinin arttigi bildirilmistir ABD de major depresif bozukluk hastalarinin yasam boyu intihar riski 3 4 orani ile tahmin edilmistir bu tahmin cinsiyete gore erkekler icin 7 ve kadinlar icin intihar tesebbuslerinin kadinlarda daha sik olmasina karsin 1 olarak rapor edilmistir Bahsedilen bu tahmin orani hastaneye yatirilan vakalar uzerine yapilmis daha eski tarihli calismalarin rapor ettigi 15 tahmin oranina gore belirgince dusuktur Major depresif bozukluk sikca issizlik ve yoksulluk ile iliskilendirilmektedir Gunumuzde major depresif bozukluk Kuzey Amerika ve diger yuksek gelirli ulkelerde ilk dunya capinda dorduncu siradaki Dunya Saglik Orgutu 2030 yilina kadar major depresif bozuklugun HIV pozitiflikten sonra hastalik yuku siralamasinda ikinci siraya yukselecegini ongormustur Epidemiyoloji100 000 mukim basina major depresif bozukluk hastaligi yuzunden gosteren 2004 yili verileri ile renklendirilmis bir dunya haritasi veri yok lt 700 700 775 775 850 850 925 925 1000 1000 1075 1075 1150 1150 1225 1225 1300 1300 1375 1375 1450 gt 1450 Major depresif bozuklugun 2013 yilinda yaklasik 253 milyon insani dunya nufusunun 3 6 si etkiledigi tahmin edilmistir Dunya Saglik Orgutu Depresyon ve Akil Hastaliklari Raporu 2016 nin bildirdigine gore dunyada 322 milyon kisinin dunya nufusunun 4 4 u hastaliktan muzdarip oldugu dusunulmektedir Turkiye icin ise bu sayi 2016 suresince 3 milyon 260 bin 677 kisi olarak Turkiye nufusunun yuzde 4 4 u rapor edilmistir Yasamlarinin en az bir doneminde hastaliktan muzdarip olmus bireylerin ulke nufuslarina gore tahmin edilen sayilari degisiklik gostermektedir ornegin bu oran Japonya da 7 olarak tahmin edilmis iken Fransa icin tahmin 21 dir Ulkelerin cogunlugu icin bu oran 8 18 bandindadir Kuzey Amerika da bir yil suresince bir major depresif bozukluk nobeti gecirme ihtimali bir erkek birey icin 3 5 ve bir kadin birey icin 8 10 oraninda tahmin edilmistir Major depresif bozukluk kadinlarda erkeklere kiyasla yaklasik iki kat daha fazla teshis edilmektedir dunyada kadinlarin 5 1 i ve erkeklerin 3 6 si muzdarip oldugu rapor edilmistir fakat buna yol acan sebepler hakkinda gunumuzde bir gorus birligi yoktur Hastalik engellilige yol acan dunya capindaki en yaygin nedenlerden biri olarak bildirilmistir Ilk depresif nobetin cogunlukla 30 40 ve 50 60 yas araliginda tecrube edildigi rapor edilmistir Yani sira major depresif bozukluk riskini arttiran saglik kosullari arasinda kardiyovaskuler hastaliklar or kalp krizi Parkinson hastaligi multipl skleroz ve ilk sene lohusalik sayilmaktadir Hastaligin yasli bireyler arasindaki yayginlik derecesi hakkinda bir mutabakat yoktur ancak bu yas grubunda ilerleyen yas ile hastaligin gorulme sikliginin azaldigina dair veriler cogunluktadir Bu argumana zit gorusteki orneklerinden birisi dunya olceginde 55 74 yas araligi erkeklerin 5 5 inin ve kadinlarin 7 5 inin hasta durumdadir tahmini yapilmis olmasidir Major depresif bozuklugun kent nufusunda kirsal nufusa gore daha sik rastlandigi ve kentlilerin kendi icinde sosyoekonomik kosullar kotulestikce or evsizlik hastaliga maruziyetin arttigi belirtilmektedir Refah duzeyi yuksek ulkelerde depresyondaki kisilerin sadece yuzde 50 sinin tedavi gordugu dusuk refah duzeyine sahip ulkelerde ise bu oranin yuzde 10 un altinda oldugu dusunulmektedir Turkiye de major depresif bozukluk Ankara milletvekili Aylin Nazliaka nin 31 Temmuz 2013 te Turkiye Buyuk Millet Meclisi baskanligina verdigi 2007 2012 yillari arasinda stres depresyon ruh ve sinir hastaliklari yasayan vatandaslara ve aile ici siddete iliskin yazili soru onergesine donemin Saglik Bakani Mehmet Muezzinoglu nun verdigi cevaba gore saglik kuruluslarina basvuran hasta sayilari asagidaki tabloda gosterilmistir Yillara gore hasta sayilari 2009 2010 2011 2012 2013Ayakta 3 128 029 4 672 480 7 165 831 8 119 635 9 258 037Yatan 48 780 78 980 89 981 57 192 94 921TarihceDepresyon tanimlarinin Hippocrates donemine uzanan bir gecmisi vardir Antik Yunan donemi hekimi Hippocrates melankoli durumunu kendine ozel zihinsel ve fiziksel belirtileri olan bir hastalik olarak betimlemis ve hastaligi kiside uzun sure devam eden korku ve bunalim belirtileri ile karakterize etmistir Gunumuz hastalik tanimlamasini andiran ancak cok genis kapsamli olan bu tanimlamada uzuntu umitsizlik korku kizginlik deluzyon ve gibi gunumuzde anlam ayrimi yapilmis pek cok duygudurumu tek bir konsept olarak degerlendirilmistir Yani sira bir baska Antik Yunan donemi hekimi Galen M S 131 201 depresyonu hayattan memnun olmama hali olarak tanimlamis genetik ve cevresel faktorlerin rolu uzerinde durmustur Depresyon kelimesi koken olarak asagi bastirmak anlamina gelen Latince deprimere fiilinden gelmektedir 14 yuzyildan itibaren depresif kilmak to depress fiili ruhen boyun egdirmek ruhen cokertmek to subjugate or to bring down in spirits anlaminda kullanilmaya baslanmistir 1665 yilinda Ingiliz yazar Chronicle isimli eserinde ruhen buyuk bir depresyonda olan bir kimseden bahseder Benzer manadaki kelime kullanimi Samuel Johnson in 1753 yili yazilarinda da rastlanir Terim fizyoloji ve ekonomi alaninda da kullanim alani bulur Ilk kullanim ornekleri arasinda Fransiz psikiyatr in 1856 yili calismalarinda bir psikiyatrik belirtiye atifta bulunurken terimi kullanmasi sayilabilir 1860 lardan itibaren terimin tip sozluklerinde duygusal fonksiyonlarin gerilemesi anlamina gelecek sekilde belirtilmeye baslandigi gorulur Aristoteles ten beri melankoli yalnizca erkeklerde gerceklesen derin dusunebilme ve yaraticiligin bir yan etkisi guclu ve zengin entelektuel kabiliyetlerin bir isareti olarak dusunulmustur 19 yuzyila dogru olusan yeni konseptler bu unsurlar arasinda ilgi kuran gorusleri terk etmis ve kadinlari da bu marazdan erkeklerden daha cok etkilenen kimseler olarak goruslerin icine dahil etmistir Depresyona yakalanmak uzere olan bir kimsenin gosterildigi tarihi bir karikatur 19 yuzyilda melankoli teriminin kullanimi daha yaygin olsa da depresyon terimi tibbi eserlerde yayginlik kazanmaya devam ederek bu yuzyilin sonuna dogru melankoli terimi ile es anlamli kullanilir hale gelmistir Bu terimi ilk defa Alman psikiyatr Emil Kraepelin in kullanildigi dusunulmektedir Kraepelin melankolinin farkli turlerini depressive states olarak adlandirmistir Cin de 14 yuzyil ile 20 yuzyil arasindaki genis donemde depresyon yasamsal hava dolasiminda bozulma asiri yas ve hastanin kontrol edemedigi caresizlik durumlari olarak nitelendirilmistir Orta Cag da Avrupa da Thomas Willis 1621 1675 ile kimyasal formulasyonlar hakim olmaya baslamistir Willis depresyonun vucut sivilarinin asiri tuzlanmasina salinifikasyon bagli oldugunu soyleyerek iatrosimik modeli ileri surmustur 18 yuzyilda Newton ve Bellini nin mekanik kuramlari temel bilimleri oldugu gibi tibbi da etkilemistir Bu mekanistik yaklasim ile William Cullen ve Hoffmann depresyonu hidrodinamik mikropartikuler ilkeleri ile vucut sivilarindaki akimin bozulmasi biciminde aciklamislardir Depresyonda merkezi sinir sisteminin onemli rolu oldugunu ve sinir sivilarinda etkilesimin buyuk olasilikla elektriksel oldugunu ileri surmuslerdir 19 yuzyilin ilk yarisinda psikiyatrik bozukluklara yaklasim klinik ve anatomik gorusle aciklanma yonunde olmustur Bayle nin kronik araknoiditi tanimlamasi ve paralizi jeneralenin psikiyatrik belirtilerinin aciklanmasi etkili olmustur Hastaliklarin belirtilerinin anatomik lezyonlardan kaynaklandigi gorusu organik hastalik kavramini olusturmustur Ancak 19 yuzyilin ikinci yarisinda hastaliklari aciklamada anatomik degisiklikleri anlamadaki gucluk nedeni ile gozlemlere dayali kuramsal gorusler hakim olmaya baslamistir 19 yuzyilin sonlarinda depresyon ruhsal bir duskunluk hali cesaret ve inisiyatif eksikligi karamsar dusuncelere egilim heyecansal fonksiyonda dusukluk genel hareketlerde azalma olarak tanimlanmaktadir Fransiz bir psikiyatrist olan ve Salpetriere Hastanesi nin yoneticiligini yapan Jean Pierre Falret 1854 yilinda bazi depresyondaki hastalarin zaman icinde taskinlik gelistirdiklerini sonrasinda da tekrar depresif donemin ortaya cikabildigini gozlemlemis ve bu doneme dalgalanan delilik anlamina gelen folie circulaire adini vermistir Major depresif bozukluk ifadesi yerine unipolar bozukluk ifadesi bipolar ifadesi ile alakali olarak ilk kez norolojist ve psikiyatr tarafindan onerilmis ve yaygin kullanimi Kleist in ogrencileri ve tarafindan baslatilmistir 19 yuzyilin sonlarinda depresyon evreleri olan bir hastalik olarak tanimlanmistir Mani ve melankoli depresyonun evreleri olarak tanimlanmistir 20 yuzyilin baslarinda depresyon bir terim olarak bazen melankoli ile es anlamli bazen de onun bir semptomu olarak kullanilmistir Ancak Alman psikiyatrist Emil Kraepelin 1856 1926 depresyonu bir semptom olarak degil depresif durumlar basligi icinde bir kategori olarak tanimlamistir Kraepelin klinik depresyonda ana patolojinin duygu durumda cokkunluk ve fiziksel zihinsel sureclerde yavaslama oldugunu belirtmistir Psikiyatride involusyonel melankoli olarak bilinen ve ileri yaslarda kadinlarda menopoz sonrasi erkeklerde gec eriskinlik doneminde baslayan asiri kaygi sinirlilik ve ajitasyonlarin oldugu bir depresyon tipini tanimlamistir 20 yuzyilda psikanalitik davranisci ve bilissel yaklasimlar gibi birbirleriyle rekabet eden farkli kuramsal bakis acilarinin getirdikleri ile depresyon hakkindaki bilgiler daha da fazlalasmistir Bu donemde gelisen teknoloji sayesinde genetik beyin biyokimyasi elektrofizyolojik ve radyolojik calismalarla psikiyatrik bozukluklar daha farkli algilanmaya baslanilmistir 1950 li yillarda duygu durumda etkili bazi ilaclarin gundeme gelmesi ile merkezi sinir sisteminin depresyondaki rolu daha da belirginlesmistir 1963 yilinda McLennan in asetilkolin sinapslarini tanimlamasi 1968 de dopa dekarboksilazin bulunmasiyla monoaminler hakkinda bilgiler giderek artmistir Monoamin depolarini bosaltarak kan basincini dusuren rezerpinin bazi hastalarda depresyona yol actiginin gozlenmesi ile monoaminlerle depresyon arasinda iliski oldugu tespit edilmistir 1965 yilinda Joseph Schildkraud William Bunney ve John Davis depresyon ile monoaminlerdeki noradrenalin azalma arasinda bir baglanti kuran ilk formal hipotezi ileri surmuslerdir 1968 yilinda Alec Coppen 1969 yilinda Lapin ve Oxenkurg bu modeli serotonin ile aciklamislardir Depresyonda monoaminlerin rolunu aydinlatmaya yonelik baska bir calisma 1972 yilinda David Janowsky ve arkadaslari tarafindan yapilmistir Kolinerjik ve noradrenerjik dengedeki bozulma oldugu varsayimini ileri surmuslerdir Bu varsayimla iliskili olarak J Christian Gillin kolinerjik sistemde asiri duyarlilik oldugundan bahsetmistir 20 yuzyilin ortalarinda norofizyolojik yaklasimlar depresyon konusunda onemli katkilar saglamistir Gunumuzde depresyon konusunda psikolojik ve biyolojik modeller arasinda baglanti kurmaya calisilmaktadir Toplum ve kultur16 Amerika Birlesik Devletleri baskani Abraham Lincoln gunumuzde klinik depresyon olarak tanimlanabilecek bir sekilde melankoli icerisindeydi Terminoloji Depresyon terimi bircok sekilde kullanilmaktadir Terim major depresif bozukluk icin kullaniliyor olsa da diger duygudurum bozukluklari veya salt dusuk duygudurumuna isaret etmek icin de kullanilabilmektedir Terimin kavramsal yapisi kultur ici ve kulturlerarasi farklilik gostermektedir Stigma Major depresif bozukluktan muzdarip tarihi kisilikler siklikla cekindikleri ya da hastalik belirtileri tedavi yontemleri hakkinda yeterli bilgiye sahip olmadiklari icin rahatsizliklarini seffaflik ile tartismaya acmamis ya da tedavi olunmaya yonelmemistir Buna karsin bu grup insanlarin aile ve arkadaslarinin gunumuze aktardiklari anekdotlarin kendi mektup makale sanat eseri ve nesirlerinin analizi bu gruptan birtakim kimselerin cesitli duzeylerde hasta olduguna dair varsayimlara vesile olmustur Bu kimseler arasinda Ingiliz yazar Mary Shelley Amerikan Ingiliz yazar Henry James ve Amerikan siyasetci Abraham Lincoln 21 yuzyila ait kimseler arasinda Kanadali sarki yazari bestecisi Leonard Cohen ve Amerikali oyun ve roman yazari Tennessee Williams sayilmaktadir Yani sira William James ve John B Watson gibi bazi oncu psikoloji bilim insanlarinin da hastaliktan muzdarip olmus oldugu dusunulmektedir Antik Yunan doneminden beri norolojik rahatsizliklar ile duygudurum bozukluklarinin yaraticilik ile ilintili olup olmadigi suregelen bir tartisma konusu olmaktadir Arastirma calismalariBotulinum toksinlerinin hastalik uzerine etkileri test edilmektedir Burada test edilen fikir hasta bireyin toksin vasitasiyla daha az somurtmasinin saglanmasi ve bu sayede uyarinca hastanin gelistirecegi negatif yuz ifadelerinin etkisinin durdurulmasidir 2015 senesi calismalarina gore ise toksinin hastalik tedavisine olan faydasi kismen plasebo etkisine baglanmistir MRI tarama calismalari major depresif bozukluk hastasi beyninin saglikli kimselerinkine gore birtakim farkliliklar barindirdigini ortaya koymustur Norogoruntuleme calismalarina gore hasta bireylerin kontrol grubundakilere oranla ve bobrekustu bezleri hacminin arttigi ve bazal ganglion talamus hippocampus ve frontal lob ve dahil hacminin azaldigi gozlemlenmistir ilerleyen yaslarda hastaligin olusmasi ile iliskilendirilmis ve teorisinin gelistirilmesine vesile olmustur Yaslilarda hastalikMajor depresif bozukluk 65 yas ve uzeri kimselerde yaygindir ve ilerleyen yas ile siklik artmaktadir Yani sira hastalik riski de bu yas uzeri ile artmaktadir Major depresif bozukluk yetiskin kimselerde oldugu gibi yaslilarda da kisinin yasam kalitesini olumsuz etkilemektedir Yalniz yaslilar icin hastalik belirtileri ve tedavi yontemleri yetiskinlerinden sikca farklidir Diger hayvanlarda hastalikHayvanlar icin major depresif bozukluk kuramlari olusturmak maksadi ile arastirmalarda kullanilan yontemler arasinda zorla yuzme testi kuyrugu sabit tutma testi ile iyatrojenik depresyon kurami ve ogrenilmis caresizlik kuramlarindan faydalanilmaktadir Hayvanlardaki major depresif bozukluk degerlendirmesine ait kistaslar icinde norovejetatif degisimler anhedoni ve kederli ifade olusumlarinin gozlemi yer alir Bu kistaslar arasinda hayvanlarda test edilemeyecek pismanlik veyahut intihara meyillik gibi unsurlar yer almamaktadir Konuyla ilgili yayinlarTurkiye Psikiyatri Dernegi Cevrimici Depresyon Brosuru14 Mart 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Habits of a Happy Brain Retrain Your Brain to Boost Your Serotonin Dopamine Oxytocin amp Endorphin Levels Ingilizce Undoing Depression What Therapy Doesn t Teach You and Medication Can t Give You Ingilizce Depresyon Nedir Turkiye Cumhuriyeti Devleti Saglik Bakanligi 27 Aralik 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ayrica bakinizDepresif duygudurumu Bipolar bozukluk AnhedoniKaynakca a b c d e f g h i j Depression NIMH Mayis 2016 28 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 31 Temmuz 2016 a b c d e f American Psychiatric Association 2013 Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders 5 bas Arlington American Psychiatric Publishing ss 160 168 ISBN 978 0 89042 555 8 31 Temmuz 2016 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 22 Temmuz 2016 Richards C Steven O Hara Michael W 2014 The Oxford Handbook of Depression and Comorbidity Ingilizce Oxford University Press s 254 ISBN 9780199797042 15 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Ocak 2017 Lynch Virginia A Duval Janet Barber 2010 Forensic Nursing Science Ingilizce Elsevier Health Sciences s 453 ISBN 0323066380 15 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Ocak 2017 a b Patton Lauren L 2015 The ADA Practical Guide to Patients with Medical Conditions Ingilizce 2 bas John Wiley amp Sons s 339 ISBN 9781118929285 15 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Ocak 2017 Siu AL Bibbins Domingo K Grossman DC Baumann LC Davidson KW Ebell M Garcia FA Gillman M Herzstein J Kemper AR Krist AH Kurth AE Owens DK Phillips WR Phipps MG Pignone MP Ocak 2016 Screening for Depression in Adults US Preventive Services Task Force Recommendation Statement JAMA 315 4 ss 380 387 doi 10 1001 jama 2015 18392 PMID 26813211 Siu AL March 2016 Screening for Depression in Children and Adolescents U S Preventive Services Task Force Recommendation Statement Annals of Internal Medicine 164 5 ss 360 66 doi 10 7326 M15 2957 PMID 26858097 Gilbody S House AO Sheldon TA 2005 Cochrane Database of Systematic Reviews 4 ss CD002792 doi 10 1002 14651858 CD002792 pub2 PMID 16235301 7 Ocak 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Ocak 2017 Fournier JC DeRubeis RJ Hollon SD Dimidjian S Amsterdam JD Shelton RC Fawcett J Ocak 2010 Antidepressant drug effects and depression severity a patient level meta analysis 303 1 ss 47 53 doi 10 1001 jama 2009 1943 PMC 3712503 2 PMID 20051569 Kirsch I Deacon BJ Huedo Medina TB Scoboria A Moore TJ Johnson BT Subat 2008 Initial severity and antidepressant benefits a meta analysis of data submitted to the Food and Drug Administration PLoS Med 5 2 ss e45 doi 10 1371 journal pmed 0050045 PMC 2253608 2 PMID 18303940 Braun C Bschor T Franklin J Baethge C 2016 Suicides and Suicide Attempts during Long Term Treatment with Antidepressants A Meta Analysis of 29 Placebo Controlled Studies Including 6 934 Patients with Major Depressive Disorder Psychotherapy and psychosomatics 85 3 ss 171 9 doi 10 1159 000442293 PMID 27043848 Driessen Ellen Hollon Steven D 2010 Cognitive Behavioral Therapy for Mood Disorders Efficacy Moderators and Mediators Psychiatric Clinics of North America 33 3 ss 537 55 doi 10 1016 j psc 2010 04 005 PMC 2933381 2 PMID 20599132 Association American Psychiatric American Psychiatric Association Practice Guidelines for the Treatment of Psychiatric Disorders Compendium 2006 Ingilizce American Psychiatric Pub s 780 ISBN 9780890423851 17 Ekim 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Ocak 2017 a b Global Burden of Disease Study 2013 Collaborators 22 Agustos 2015 Global regional and national incidence prevalence and years lived with disability for 301 acute and chronic diseases and injuries in 188 countries 1990 2013 a systematic analysis for the Global Burden of Disease Study 2013 Lancet London England 386 9995 ss 743 800 doi 10 1016 S0140 6736 15 60692 4 PMC 4561509 2 PMID 26063472 a b c Kessler RC Bromet EJ 2013 The epidemiology of depression across cultures Annual review of public health Cilt 34 ss 119 38 doi 10 1146 annurev publhealth 031912 114409 PMC 4100461 2 PMID 23514317 a b Hersen Michel Rosqvist Johan 2008 Handbook of Psychological Assessment Case Conceptualization and Treatment Volume 1 Adults Ingilizce John Wiley amp Sons s 32 ISBN 9780470173565 15 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Ocak 2017 Strakowski Stephen M Nelson Erik Introduction Major Depressive Disorder Ingilizce Oxford University Press s Chapter 1 ISBN 9780190206185 15 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Ocak 2017 a b c d e PDF NIMH 27 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 7 Eylul 2008 Hays RD Wells KB Sherbourne CD Rogers W Spritzer K 1995 Functioning and well being outcomes of patients with depression compared with chronic general medical illnesses Archives of General Psychiatry 52 1 ss 11 19 doi 10 1001 archpsyc 1995 03950130011002 PMID 7811158 a b c d e American Psychiatric Association 2000a s 349 American Psychiatric Association 2000a s 412 a b Delgado PL Schillerstrom J 2009 Psychiatric Times 26 3 22 Temmuz 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Ocak 2017 Judd LL Schettler PJ Coryell W Akiskal HS Fiedorowicz JG 2013 JAMA Psychiatry 70 11 ss 1171 80 doi 10 1001 jamapsychiatry 2013 1957 PMID 24026579 23 Temmuz 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Ocak 2017 a b c d American Psychiatric Association 2000a s 350 Insomnia Assessment and Management in Primary Care 59 11 1999 ss 3029 38 26 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Kasim 2014 Patel V Abas M Broadhead J 2001 Depression in developing countries Lessons from Zimbabwe BMJ 322 7284 ss 482 84 doi 10 1136 bmj 322 7284 482 4 Temmuz 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 25 Ocak 2017 Faculty of Psychiatry of Old Age NSW Branch RANZCP Kitching D Raphael B 2001 Consensus Guidelines for Assessment and Management of Depression in the Elderly PDF North Sydney New South Wales NSW Health Department s 2 ISBN 0 7347 3341 0 1 Nisan 2015 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 25 Ocak 2017 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Yohannes AM Baldwin RC 2008 Psychiatric Times 25 14 14 Haziran 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Ocak 2017 American Psychiatric Association 2000a s 354 Kessler RC Nelson CB McGonagle KA Liu J Swartz M Blazer DG 1996 Comorbidity of DSM III R major depressive disorder in the general population results from the US National Comorbidity Survey British Journal of Psychiatry 168 suppl 30 ss 17 30 PMID 8864145 Hirschfeld RM 2001 The Comorbidity of Major Depression and Anxiety Disorders Recognition and Management in Primary Care Primary Care Companion to the Journal of Clinical Psychiatry 3 6 ss 244 254 PMC 181193 2 PMID 15014592 Grant BF 1995 Comorbidity between DSM IV drug use disorders and major depression Results of a national survey of adults Journal of Substance Abuse 7 4 ss 481 87 doi 10 1016 0899 3289 95 90017 9 PMID 8838629 Melartin Tarja K Rytsala Heikki J Leskela Ulla S Lestela Mielonen Paula S Sokero T Petteri Isometsa Erkki T 1 Subat 2002 Current comorbidity of psychiatric disorders among DSM IV major depressive disorder patients in psychiatric care in the Vantaa Depression Study The Journal of Clinical Psychiatry 63 2 ss 126 134 doi 10 4088 jcp v63n0207 ISSN 0160 6689 PMID 11874213 Brunsvold GL Oepen G 2008 Psychiatric Times 25 10 24 Mayis 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Ocak 2017 Bair MJ Robinson RL Katon W Kroenke K 2003 Depression and Pain Comorbidity A Literature Review Archives of Internal Medicine 163 20 ss 2433 45 doi 10 1001 archinte 163 20 2433 PMID 14609780 28 Agustos 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Ocak 2017 Swardfager W Herrmann N Marzolini S Saleem M Farber SB Kiss A Oh PI Lanctot KL 2011 Journal of Clinical Psychiatry 72 9 ss 1181 8 doi 10 4088 jcp 09m05810blu PMID 21208573 19 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Ocak 2017 Schulman J Shapiro BA 2008 Psychiatric Times 25 9 6 Mart 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Ocak 2017 Hankin Benjamin L Abela John R Z 2005 Development of Psychopathology A Vulnerability Stress Perspective Ingilizce SAGE Publications ss 32 34 ISBN 9781412904902 Department of Health and Human Services 1999 The fundamentals of mental health and mental illness PDF Mental Health A Report of the Surgeon General 27 Subat 2012 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 11 Kasim 2008 Caspi A Sugden K Moffitt TE Taylor A Craig IW Harrington H McClay J Mill J Martin J Braithwaite A Poulton R Temmuz 2003 Influence of life stress on depression Moderation by a polymorphism in the 5 HTT gene Science 301 5631 ss 386 89 Bibcode 2003Sci 301 386C doi 10 1126 science 1083968 PMID 12869766 Haeffel GJ Getchell M Koposov RA Yrigollen CM Deyoung CG Klinteberg BA Oreland L Ruchkin VV Grigorenko EL 2008 Association between polymorphisms in the dopamine transporter gene and depression evidence for a gene environment interaction in a sample of juvenile detainees PDF Psychol Sci 19 1 ss 62 9 doi 10 1111 j 1467 9280 2008 02047 x PMID 18181793 17 Aralik 2008 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 27 Ocak 2017 Saveanu Radu V Nemeroff Charles B 1 Mart 2012 Etiology of Depression Genetic and Environmental Factors Psychiatric Clinics of North America 35 1 ss 51 71 doi 10 1016 j psc 2011 12 001 ISSN 1558 3147 9 Agustos 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Ocak 2017 Caspi A Sugden K Moffitt T E Taylor A Craig I W Harrington H McClay J Mill J Martin J Braithwaite A Poulton R 2003 Influence of Life Stress on Depression Moderation by a Polymorphism in the 5 HTT Gene Science 301 5631 ss 386 389 Bibcode 2003Sci 301 386C doi 10 1126 science 1083968 PMID 12869766 Kendler K Kuhn J Vittum J Prescott C Riley B 2005 The interaction of stressful life events and a serotonin transporter polymorphism in the prediction of episodes of major depression a replication Archives of General Psychiatry 62 5 ss 529 535 doi 10 1001 archpsyc 62 5 529 PMID 15867106 Arsivlenmis kopya 24 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Ocak 2017 Risch N Herrell R Lehner T Liang K Eaves L Hoh J Griem A Kovacs M Ott J Merikangas K R 2009 Interaction between the serotonin transporter gene 5 HTTLPR stressful life events and risk of depression a meta analysis Journal of the American Medical Association 301 23 ss 2462 2471 doi 10 1001 jama 2009 878 PMC 2938776 2 PMID 19531786 Munafo M Durrant C Lewis G Flint J 2009 Gene Environment Interactions at the Serotonin Transporter Locus Biological Psychiatry 65 3 ss 211 219 doi 10 1016 j biopsych 2008 06 009 PMID 18691701 Katja Karg Margit Burmeister Kerby Shedden Srijan Sen 2011 The serotonin transporter promoter variant 5 HTTLPR stress and depression meta analysis revisited evidence of genetic moderation Archives of General Psychiatry 68 5 ss 444 454 doi 10 1001 archgenpsychiatry 2010 189 PMID 21199959 Simon Gregory E 9 Ocak 2017 Treating depression in patients with chronic disease Western Journal of Medicine 175 5 ss 292 293 ISSN 0093 0415 PMC 1071593 2 PMID 11694462 Clayton P J Lewis C E 1 Mart 1981 The significance of secondary depression Journal of Affective Disorders 3 1 ss 25 35 doi 10 1016 0165 0327 81 90016 1 ISSN 0165 0327 PMID 6455456 Kewalramani Anupama Bollinger Mary E Postolache Teodor T 1 Ocak 2008 Asthma and Mood Disorders International journal of child health and human development IJCHD 1 2 ss 115 123 ISSN 1939 5965 PMC 2631932 2 PMID 19180246 Ruhe HG Mason NS Schene AH 2007 Mood is indirectly related to serotonin norepinephrine and dopamine levels in humans a meta analysis of monoamine depletion studies Molecular Psychiatry Cilt 12 ss 331 359 doi 10 1038 sj mp 4001949 PMID 17389902 Delgado PL Moreno FA 2000 Role of norepinephrine in depression J Clin Psychiatry Cilt 61 Suppl 1 ss 5 12 PMID 10703757 Savitz Jonathan Drevets Wayne 2013 Neuroreceptor imaging in depression Neurobiology of Disease Cilt 52 ss 49 65 doi 10 1016 j nbd 2012 06 001 PMID 22691454 HASLER GREGOR 4 Aralik 2016 PATHOPHYSIOLOGY OF DEPRESSION DO WE HAVE ANY SOLID EVIDENCEOF INTEREST TO CLINICIANS World Psychiatry 9 3 ss 155 161 PMC 2950973 2 PMID 20975857 Dunlop Boadie W Nemeroff Charles B 1 Nisan 2007 The Role of Dopamine in the Pathophysiology of Depression Archives of General Psychiatry 64 3 ss 327 37 doi 10 1001 archpsyc 64 3 327 PMID 17339521 2 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Mart 2017 Meyer JH Ginovart N Boovariwala A Kasim 2006 Elevated monoamine oxidase a levels in the brain An explanation for the monoamine imbalance of major depression Archives of General Psychiatry 63 11 ss 1209 16 doi 10 1001 archpsyc 63 11 1209 PMID 17088501 26 Nisan 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Mart 2017 al editors Kenneth L Davis et 2002 Neuropsychopharmacology the fifth generation of progress an official publication of the American College of Neuropsychopharmacology 5 bas Philadelphia Pa Lippincott Williams amp Wilkins ss 1139 1163 ISBN 9780781728379 KB1 bakim Fazladan yazi yazar listesi link Adell Albert 1 Nisan 2015 Revisiting the role of raphe and serotonin in neuropsychiatric disorders The Journal of General Physiology Ingilizce 145 4 ss 257 259 doi 10 1085 jgp 201511389 20 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Mart 2017 Andrews Paul W Bharwani Aadil Lee Kyuwon R Fox Molly Thomson J Anderson Is serotonin an upper or a downer The evolution of the serotonergic system and its role in depression and the antidepressant response Neuroscience amp Biobehavioral Reviews Cilt 51 ss 164 188 doi 10 1016 j neubiorev 2015 01 018 Lacasse Jeffrey R Leo Jonathan 8 Kasim 2005 Serotonin and Depression A Disconnect between the Advertisements and the Scientific Literature 2 12 s e392 doi 10 1371 journal pmed 0020392 PMC 1277931 2 PMID 16268734 7 Mart 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Ekim 2020 Krishnadas Rajeev Cavanagh Jonathan 1 Mayis 2012 Depression an inflammatory illness Journal of Neurology Neurosurgery and Psychiatry 83 5 ss 495 502 doi 10 1136 jnnp 2011 301779 PMID 22423117 Patel Amisha 1 Eylul 2013 Review the role of inflammation in depression Psychiatria Danubina Cilt 25 Suppl 2 ss S216 223 PMID 23995180 Dowlati Yekta Herrmann Nathan Swardfager Walter Liu Helena Sham Lauren Reim Elyse K Lanctot Krista L 1 Mart 2010 A meta analysis of cytokines in major depression Biological Psychiatry 67 5 ss 446 457 doi 10 1016 j biopsych 2009 09 033 PMID 20015486 Kohler Ole Benros Michael E Nordentoft Merete Farkouh Michael E Iyengar Rupa L Mors Ole Krogh Jesper 1 Aralik 2014 Effect of anti inflammatory treatment on depression depressive symptoms and adverse effects a systematic review and meta analysis of randomized clinical trials JAMA psychiatry 71 12 ss 1381 1391 doi 10 1001 jamapsychiatry 2014 1611 PMID 25322082 Raedler Thomas J 1 Kasim 2011 Inflammatory mechanisms in major depressive disorder Current Opinion in Psychiatry 24 6 ss 519 525 doi 10 1097 YCO 0b013e32834b9db6 PMID 21897249 Arana George W 1 Aralik 1985 The Dexamethasone Suppression Test for Diagnosis and Prognosis in Psychiatry Archives of General Psychiatry 42 12 ss 1193 204 doi 10 1001 archpsyc 1985 01790350067012 PMID 3000317 10 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Mart 2017 Arana G W Baldessarini R J Ornsteen M 1 Aralik 1985 The dexamethasone suppression test for diagnosis and prognosis in psychiatry Commentary and review Archives of General Psychiatry 42 12 ss 1193 1204 doi 10 1001 archpsyc 1985 01790350067012 PMID 3000317 Varghese Femina P Brown E Sherwood 1 Ocak 2001 The Hypothalamic Pituitary Adrenal Axis in Major Depressive Disorder A Brief Primer for Primary Care Physicians Primary Care Companion to The Journal of Clinical Psychiatry 3 4 ss 151 155 doi 10 4088 pcc v03n0401 PMC 181180 2 PMID 15014598 Lopez Duran Nestor L Kovacs Maria George Charles J 9 Ocak 2017 Hypothalamic Pituitary Adrenal Axis Dysregulation in Depressed Children and Adolescents A Meta Analysis Psychoneuroendocrinology 34 9 ss 1272 1283 doi 10 1016 j psyneuen 2009 03 016 PMC 2796553 2 PMID 19406581 Kaufmann IM 1 Eylul 1993 Rural psychiatric services A collaborative model Canadian Family Physician Cilt 39 ss 1957 61 PMC 2379905 2 PMID 8219844 Call for action over Third World depression BBC News Health British Broadcasting Corporation BBC 1 Kasim 1999 13 Mayis 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Ekim 2008 Zimmerman M Chelminski I Posternak M Eylul 2004 A Review of Studies of the Hamilton Depression Rating Scale in Healthy Controls Implications for the Definition of Remission in Treatment Studies Of Depression J Nerv Ment Dis 192 9 ss 595 601 doi 10 1097 01 nmd 0000138226 22761 39 PMID 15348975 McPherson A Martin CR Subat 2010 A Narrative Review of the Beck Depression Inventory BDI and Implications for its Use in an Alcohol Dependent Population J Psychiatr Ment Health Nurs 17 1 ss 19 30 doi 10 1111 j 1365 2850 2009 01469 x PMID 20100303 Osman A Bagge C L Gutierrez P M Konick L C Kopper B A Barrios F X 1 Aralik 2001 The Suicidal Behaviors Questionnaire Revised SBQ R Validation with Clinical and Nonclinical Samples Assessment 8 4 ss 443 454 doi 10 1177 107319110100800409 PMID 11785588 a b Sharp LK Lipsky MS 2002 Screening for depression across the lifespan a review of measures for use in primary care settings American Family Physician 66 6 ss 1001 8 PMID 12358212 Cepoiu M McCusker J Cole MG Sewitch M Belzile E Ciampi A 2008 Recognition of depression by non psychiatric physicians a systematic literature review and meta analysis J Gen Intern Med 23 1 ss 25 36 doi 10 1007 s11606 007 0428 5 PMC 2173927 2 PMID 17968628 Dale J Sorour E Milner G 2008 Do psychiatrists perform appropriate physical investigations for their patients A review of current practices in a general psychiatric inpatient and outpatient setting Journal of Mental Health 17 3 ss 293 98 doi 10 1080 09638230701498325 Orengo CA Fullerton G Tan R 2004 Male depression A review of gender concerns and testosterone therapy Geriatrics 59 10 ss 24 30 PMID 15508552 Ju SY 2013 Serum 25 hydroxyvitamin D levels and the risk of depression a systematic review and meta analysis J Nutr Health Aging 17 5 ss 447 55 doi 10 1007 s12603 012 0418 0 PMID 23636546 Reid LM Maclullich AM 2006 Subjective memory complaints and cognitive impairment in older people Dementia and geriatric cognitive disorders 22 5 6 ss 471 85 doi 10 1159 000096295 PMID 17047326 Katz IR 1998 Diagnosis and treatment of depression in patients with Alzheimer s disease and other dementias The Journal of Clinical Psychiatry Cilt 59 Suppl 9 ss 38 44 PMID 9720486 Sadock 2002 s 108 Wright SL Persad C 2007 Distinguishing between depression and dementia in older persons Neuropsychological and neuropathological correlates Journal of Geriatric Psychiatry and Neurology 20 4 ss 189 98 doi 10 1177 0891988707308801 PMID 18004006 Sadock 2002 s 260 a b Hahn T Marquand AF Ehlis AC Dresler T Kittel Schneider S Jarczok TA Lesch KP Jakob PM Mourao Miranda J Brammer MJ Fallgatter AJ Aralik 2010 Integrating Neurobiological Markers of Depression Arch Gen Psychiatry 68 4 ss 361 368 doi 10 1001 archgenpsychiatry 2010 178 PMID 21135315 Erisim tarihi 1 Nisan 2011 olu kirik baglanti Mental and behavioural disorders Mood affective disorders World Health Organization 2010 4 Subat 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Kasim 2008 Sadock 2002 s 288 American Psychiatric Association 2000a s xxix Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi DSMvsICD isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme The ICD 10 Classification of Mental and Behavioural Disorders Clinical descriptions and diagnostic guidelines PDF World Health Organization 2010 16 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 12 Kasim 2014 The ICD 10 classification of mental and behavioral disorders Clinical description and diagnostic guideline Geneva World Health Organization 1992 American Psychiatric Association 2000a American Psychiatric Association 2000a s 345 Celik Fatmagul Helvaci Hocaoglu Cicek 2016 Major Depresif Bozukluk Tanimi Etyolojisi ve Epidemiyolojisi Bir Gozden Gecirme Journal of Contemporary Medicine 6 1 ss 51 66 doi 10 16899 ctd 03180 17 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Ekim 2022 American Psychiatric Association 2000a s 372 Parker 1996 s 173 a b American Psychiatric Association 2000a s 352 Wakefield JC Schmitz MF First MB Horwitz AV 2007 Extending the bereavement exclusion for major depression to other losses Evidence from the National Comorbidity Survey Archives of General Psychiatry 64 4 ss 433 40 doi 10 1001 archpsyc 64 4 433 PMID 17404120 19 Ekim 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Ocak 2017 Diger ozet The Washington Post 3 Nisan 2007 Sadock 2002 s 552 American Psychiatric Association 2000a s 778 Carta MG Altamura AC Hardoy MC Pinna F Medda S Dell Osso L Carpiniello B Angst J 2003 Is recurrent brief depression an expression of mood spectrum disorders in young people European Archives of Psychiatry and Clinical Neuroscience 253 3 ss 149 53 doi 10 1007 s00406 003 0418 5 PMID 12904979 Rapaport MH Judd LL Schettler PJ Yonkers KA Thase ME Kupfer DJ Frank E Plewes JM Tollefson GD Rush AJ 2002 A descriptive analysis of minor depression American Journal of Psychiatry 159 4 ss 637 43 doi 10 1176 appi ajp 159 4 637 PMID 11925303 American Psychiatric Association 2000a s 355 American Psychiatric Association 2000a ss 419 20 American Psychiatric Association 2000a ss 421 22 American Psychiatric Association 2000a ss 417 18 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi ICD 102 isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme Nonacs Ruta M 4 Aralik 2007 eMedicine 8 Aralik 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Ekim 2008 American Psychiatric Association 2000a s 425 a b Cuijpers P van Straten A Smit F Mihalopoulos C Beekman A 2008 Preventing the onset of depressive disorders a meta analytic review of psychological interventions Am J Psychiatry 165 10 ss 1272 80 doi 10 1176 appi ajp 2008 07091422 PMID 18765483 Li F Liu X Zhang D 10 Eylul 2015 Fish consumption and risk of depression a meta analysis Journal of epidemiology and community health ss jech 2015 206278 doi 10 1136 jech 2015 206278 PMID 26359502 Munoz RF Beardslee WR Leykin Y May Haziran 2012 Major depression can be prevented The American Psychologist 67 4 ss 285 95 doi 10 1037 a0027666 PMC 4533896 2 PMID 22583342 Cuijpers P 20 Eylul 2012 PDF PSYCHOLOGY FOR HEALTH Contributions to Policy Making Brussels 12 Mayis 2013 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 30 Ocak 2017 Five steps to mental wellbeing 3 Subat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde National Health Service 6 Ocak 2016 Erisim tarihi 10 Subat 2017 Depression National Institute for Health and Care Excellence Aralik 2004 15 Kasim 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Mart 2013 PsychiatryOnline APA Practice Guidelines Practice Guideline for the Treatment of Patients With Major Depressive Disorder Third Edition 19 Subat 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Patel V Araya R Bolton P 2004 Editorial Treating depression in the developing world Tropical Medicine amp International Health 9 5 ss 539 41 doi 10 1111 j 1365 3156 2004 01243 x PMID 15117296 abonelik gereklidir PDF National Clinical Practice Guideline Number 23 2007 11 Haziran 2014 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 4 Kasim 2008 a b Josefsson T Lindwall M Archer T 2014 Physical exercise intervention in depressive disorders Meta analysis and systematic review Scandinavian Journal of Medicine amp Science in Sports 24 2 ss 259 272 doi 10 1111 sms 12050 ISSN 0905 7188 PMID 23362828 a b Cooney GM Dwan K Greig CA Lawlor DA Rimer J Waugh FR McMurdo M Mead GE 12 Eylul 2013 Mead Gillian E Ed Exercise for depression Cochrane Database of Systematic Reviews Cilt 9 ss CD004366 doi 10 1002 14651858 CD004366 pub6 PMID 24026850 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Bridle C Spanjers K Patel S Atherton NM Lamb SE Eylul 2012 Effect of exercise on depression severity in older people systematic review and meta analysis of randomised controlled trials Br J Psychiatry 201 3 ss 180 5 doi 10 1192 bjp bp 111 095174 PMID 22945926 Lopresti Hood Drummond 1 Ocak 2006 3 A review of lifestyle factors that contribute to important pathways associated with major depression Diet sleep and exercise PDF Journal of Affective Disorders 148 1 ss 12 27 9 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 10 Subat 2017 Taylor G McNeill A Girling A Farley A Lindson Hawley N Aveyard P 13 Subat 2014 Change in mental health after smoking cessation systematic review and meta analysis BMJ 348 feb13 1 ss g1151 g1151 doi 10 1136 bmj g1151 PMC 3923980 2 PMID 24524926 Amick HR Gartlehner G Gaynes BN Forneris C Asher GN Morgan LC Coker Schwimmer E Boland E Lux LJ Gaylord S Bann C Pierl CB Lohr KN 8 Aralik 2015 Comparative benefits and harms of second generation antidepressants and cognitive behavioral therapies in initial treatment of major depressive disorder systematic review and meta analysis BMJ Clinical research ed Cilt 351 ss h6019 PMC 4673103 2 PMID 26645251 Khan A Faucett J Lichtenberg P Kirsch I Brown WA 30 Temmuz 2012 A Systematic Review of Comparative Efficacy of Treatments and Controls for Depression PLOS ONE 7 7 ss e41778 doi 10 1371 journal pone 0041778 PMC 3408478 2 PMID 22860015 27 Ekim 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Subat 2017 Wilson KC Mottram PG Vassilas CA 2008 Psychotherapeutic treatments for older depressed people Cochrane Database of Systematic Reviews 23 1 ss CD004853 doi 10 1002 14651858 CD004853 pub2 PMID 18254062 Cuijpers P van Straten A Smit F 2006 Psychological treatment of late life depression a meta analysis of randomized controlled trials International Journal of Geriatric Psychiatry 21 12 ss 1139 49 doi 10 1002 gps 1620 PMID 16955421 abct org Last updated 30 July 2010 Dobson KS 1989 A meta analysis of the efficacy of cognitive therapy for depression J Consult Clin Psychol 57 3 ss 414 9 doi 10 1037 0022 006X 57 3 414 PMID 2738214 Roth Anthony Fonagy Peter 2005 1996 What Works for Whom Second Edition A Critical Review of Psychotherapy Research Guilford Press s 78 ISBN 1 59385 272 X Weersing VR Walker PN 2008 Review Cognitive behavioural therapy for adolescents with depression Evidence Based Mental Health 11 3 s 76 doi 10 1136 ebmh 11 3 76 PMID 18669678 30 Haziran 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Kasim 2008 Harrington R Whittaker J Shoebridge P Campbell F 1998 Systematic review of efficacy of cognitive behaviour therapies in childhood and adolescent depressive disorder BMJ 316 7144 ss 1559 63 doi 10 1136 bmj 316 7144 1559 PMC 28555 2 PMID 9596592 Almeida AM Lotufo Neto F 2003 Cognitive behavioral therapy in prevention of depression relapses and recurrences a review Revista brasileira de psiquiatria Sao Paulo Brazil 1999 25 4 ss 239 44 PMID 15328551 Paykel ES 2007 Cognitive therapy in relapse prevention in depression The International Journal of Neuropsychopharmacology 10 1 ss 131 6 doi 10 1017 S1461145706006912 PMID 16787553 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi 02 isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme Nieuwenhuijsen K Faber B Verbeek JH Neumeyer Gromen A Hees HL Verhoeven AC van der Feltz Cornelis CM Bultmann U 2014 Interventions to improve return to work in depressed people The Cochrane Database of Systematic Reviews Cilt 12 ss CD006237 doi 10 1002 14651858 CD006237 pub3 PMID 25470301 Becker SJ 2008 Cognitive Behavioral Therapy for Adolescent Depression Processes of Cognitive Change Psychiatric Times 25 14 2005 NICE guidelines Depression in children and adolescents Londra NICE s 5 ISBN 1 84629 074 0 24 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Agustos 2008 Beck 1987 s 10 Coelho HF Canter PH Ernst E 2007 Mindfulness based cognitive therapy Evaluating current evidence and informing future research Journal of Consulting and Clinical Psychology 75 6 ss 1000 05 doi 10 1037 0022 006X 75 6 1000 PMID 18085916 Khoury B Lecomte T Fortin G Masse M Therien P Bouchard V Chapleau MA Paquin K Hofmann SG Agustos 2013 Mindfulness based therapy a comprehensive meta analysis Clin Psychol Rev 33 6 ss 763 71 doi 10 1016 j cpr 2013 05 005 PMID 23796855 Jain FA Walsh RN Eisendrath SJ ve digerleri 2014 Critical Analysis of the Efficacy of Meditation Therapies for Acute and Subacute Phase Treatment of Depressive Disorders A systematic Review Psychosomatics Cilt 56 ss 297 302 doi 10 1016 j psym 2014 10 007 Simkin DR Black NB Temmuz 2014 Meditation and mindfulness in clinical practice Child and adolescent psychiatric clinics of North America 23 3 ss 487 534 doi 10 1016 j chc 2014 03 002 PMID 24975623 Dworetzky J 1997 Psychology Pacific Grove CA USA Brooks Cole Pub Co ss 602 ISBN 0 314 20412 1 Doidge N Simon B Lancee WJ First M Brunshaw J Brauer L Grant DC Stevens A Oldham JM Mosher P 2002 Psychoanalytic patients in the US Canada and Australia II A DSM III R validation study Journal of the American Psychoanalytic Association 50 2 ss 615 27 doi 10 1177 00030651020500021101 PMID 12206545 Barlow 2005 s 20 de Maat S Dekker J Schoevers R van Aalst G Gijsbers van Wijk C Hendriksen M Kool S Peen J Van R de Jonghe F 2007 Short Psychodynamic Supportive Psychotherapy antidepressants and their combination in the treatment of major depression A mega analysis based on three Randomized Clinical Trials Depression and Anxiety 25 7 ss 565 74 doi 10 1002 da 20305 PMID 17557313 Kirsch I Moore TJ Scoboria A Nicholls SS 2002 The emperor s new drugs An analysis of antidepressant medication data submitted to the U S Food and Drug Administration Prevention amp Treatment Cilt 5 doi 10 1037 1522 3736 5 1 523a Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi Kir20082 isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi Fou20102 isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme The treatment and management of depression in adults PDF NICE Ekim 2009 24 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Kasim 2014 Leucht C Huhn M Leucht S 2012 Leucht C Ed Amitriptyline versus placebo for major depressive disorder Cochrane Database of Systematic Reviews Cilt 12 ss CD009138 doi 10 1002 14651858 CD009138 pub2 PMID 23235671 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi Fou20103 isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme a b Karasu TB Gelenberg A Merriam A Wang P Nisan 2000 Practice Guideline for the Treatment of Patients With Major Depressive Disorder Second Edition Am J Psychiatry 157 4 Suppl ss 1 45 PMID 10767867 Third edition DOI 10 1176 appi books 9780890423363 48690 Thase ME 2006 Preventing relapse and recurrence of depression a brief review of therapeutic options CNS spectrums 11 12 Suppl 15 ss 12 21 PMID 17146414 Royal Pharmaceutical Society of Great Britain 2008 s 204 Whooley MA Simon GE 2000 Managing Depression in Medical Outpatients New England Journal of Medicine 343 26 ss 1942 50 doi 10 1056 NEJM200012283432607 PMID 11136266 16 Mayis 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Kasim 2008 Zisook S Rush AJ Haight BR Clines DC Rockett CB 2006 Use of bupropion in combination with serotonin reuptake inhibitors Biological Psychiatry 59 3 ss 203 10 doi 10 1016 j biopsych 2005 06 027 PMID 16165100 Papakostas GI Thase ME Fava M Nelson JC Shelton RC 2007 Are antidepressant drugs that combine serotonergic and noradrenergic mechanisms of action more effective than the selective serotonin reuptake inhibitors in treating major depressive disorder A meta analysis of studies of newer agents Biological Psychiatry 62 11 ss 1217 27 doi 10 1016 j biopsych 2007 03 027 PMID 17588546 31 Mayis 2006 Medicines and Healthcare products Regulatory Agency MHRA 15 Nisan 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Subat 2017 Depression in children and young people Identification and management in primary community and secondary care PDF NHS National Institute for Health and Clinical Excellence 2005 12 Kasim 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Kasim 2014 Mayers AG Baldwin DS 2005 Antidepressants and their effect on sleep Human Psychopharmacology 20 8 ss 533 59 doi 10 1002 hup 726 PMID 16229049 a b Cipriani A Zhou X Del Giovane C Hetrick SE Qin B Whittington C Coghill D Zhang Y Hazell P Leucht S Cuijpers P Pu J Cohen D Ravindran AV Liu Y Michael KD Yang L Liu L Xie P 27 Agustos 2016 Comparative efficacy and tolerability of antidepressants for major depressive disorder in children and adolescents a network meta analysis Lancet London England 388 10047 ss 881 90 doi 10 1016 S0140 6736 16 30385 3 PMID 27289172 Cipriani A Zhou X Del Giovane C Hetrick SE Qin B Whittington C Coghill D Zhang Y Hazell P Leucht S Cuijpers P Pu J Cohen D Ravindran AV Liu Y Michael KD Yang L Liu L Xie P 8 Haziran 2016 Comparative efficacy and tolerability of antidepressants for major depressive disorder in children and adolescents a network meta analysis Lancet Cilt 388 ss 881 90 doi 10 1016 S0140 6736 16 30385 3 PMID 27289172 Tsapakis EM Soldani F Tondo L Baldessarini RJ 2008 Efficacy of antidepressants in juvenile depression meta analysis Br J Psychiatry 193 1 ss 10 7 doi 10 1192 bjp bp 106 031088 PMID 18700212 Nelson JC Devanand DP Nisan 2011 A systematic review and meta analysis of placebo controlled antidepressant studies in people with depression and dementia Journal of the American Geriatrics Society 59 4 ss 577 85 doi 10 1111 j 1532 5415 2011 03355 x PMID 21453380 Palmer BF Gates JR Lader M 2003 Causes and Management of Hyponatremia Annals of Pharmacotherapy 37 11 ss 1694 702 doi 10 1345 aph 1D105 PMID 14565794 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi 2008 BNF 2042 isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme Guaiana G Barbui C Hotopf M 2007 Amitriptyline for depression Cochrane Database of Systematic Reviews 18 3 ss 11 7 doi 10 1002 14651858 CD004186 pub2 PMID 17636748 Anderson IM 2000 Selective serotonin reuptake inhibitors versus tricyclic antidepressants A meta analysis of efficacy and tolerability Journal of Affective Disorders 58 1 ss 19 36 doi 10 1016 S0165 0327 99 00092 0 PMID 10760555 Krishnan KR 2007 Revisiting monoamine oxidase inhibitors Journal of Clinical Psychiatry Cilt 68 Suppl 8 ss 35 41 PMID 17640156 Bonnet U 2003 Moclobemide therapeutic use and clinical studies CNS Drug Rev 9 1 ss 97 140 doi 10 1111 j 1527 3458 2003 tb00245 x PMID 12595913 Hammad TA 16 Agustos 2004 Review and evaluation of clinical data Relationship between psychiatric drugs and pediatric suicidality PDF FDA ss 42 115 21 Subat 2017 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 29 Mayis 2008 Hetrick SE McKenzie JE Cox GR Simmons MB Merry SN 14 Kasim 2012 Newer generation antidepressants for depressive disorders in children and adolescents The Cochrane database of systematic reviews Cilt 11 ss CD004851 doi 10 1002 14651858 CD004851 pub3 PMID 23152227 Gunnell D Saperia J Ashby D 2005 Selective serotonin reuptake inhibitors SSRIs and suicide in adults meta analysis of drug company data from placebo controlled randomised controlled trials submitted to the MHRA s safety review BMJ 330 7488 s 385 doi 10 1136 bmj 330 7488 385 PMC 549105 2 PMID 15718537 Fergusson D Doucette S Glass KC Shapiro S Healy D Hebert P Hutton B 2005 Association between suicide attempts and selective serotonin reuptake inhibitors systematic review of randomised controlled trials BMJ 330 7488 s 396 doi 10 1136 bmj 330 7488 396 PMC 549110 2 PMID 15718539 Stone M Laughren T Jones ML Levenson M Holland PC Hughes A Hammad TA Temple R Rochester G 11 Agustos 2009 Risk of suicidality in clinical trials of antidepressants in adults analysis of proprietary data submitted to US Food and Drug Administration BMJ Clinical research ed Cilt 339 ss b2880 doi 10 1136 bmj b2880 PMC 2725270 2 PMID 19671933 FDA Proposes New Warnings About Suicidal Thinking Behavior in Young Adults Who Take Antidepressant Medications FDA 2 Mayis 2007 25 Mayis 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Mayis 2008 PDF 261 Japonca Ministry of Health Labour and Welfare Japan 29 Nisan 2011 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 18 Subat 2017 Sublette ME Ellis SP Geant AL Mann JJ Eylul 2011 Meta analysis of the effects of eicosapentaenoic acid EPA in clinical trials in depression J Clin Psychiatry 72 12 ss 1577 84 doi 10 4088 JCP 10m06634 PMC 3534764 2 PMID 21939614 Bloch MH Hannestad J Eylul 2011 Omega 3 fatty acids for the treatment of depression systematic review and meta analysis Mol Psychiatry 17 12 ss 1272 82 doi 10 1038 mp 2011 100 PMC 3625950 2 PMID 21931319 Appleton Katherine M Sallis Hannah M Perry Rachel Ness Andrew R Churchill Rachel 4 Kasim 2015 Omega 3 fatty acids for depression in adults Cochrane Database of Systematic Reviews Ingilizce 11 John Wiley amp Sons Ltd ss CD004692 doi 10 1002 14651858 cd004692 pub4 PMID 26537796 9 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Subat 2017 Muller N Myint AM Schwarz MJ Subat 2011 Inflammatory biomarkers and depression Neurotox Res 19 2 ss 308 18 doi 10 1007 s12640 010 9210 2 PMID 20658274 Cipriani A Hawton K Stockton S Geddes JR 27 Haziran 2013 Lithium in the prevention of suicide in mood disorders updated systematic review and meta analysis BMJ 346 jun27 4 ss f3646 f3646 doi 10 1136 bmj f3646 PMID 23814104 Nolen Hoeksema Susan 2014 Treatment of Mood Disorders In 6th ed Abnormal Psychology p 196 New York McGraw Hill ISBN 978 0 07 803538 8 Gelenberg Alan J Freeman Marlene P Markowitz John C Practice Guideline for the Treatment of Patients with Major Depressive Disorder 3rd edition PDF American Psychiatric Association APA 23 Haziran 2017 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 3 Kasim 2014 Corp Stephanie A Gitlin Michael J Altshuler Lori L 1 Eylul 2014 A review of the use of stimulants and stimulant alternatives in treating bipolar depression and major depressive disorder The Journal of Clinical Psychiatry 75 9 ss 1010 1018 doi 10 4088 JCP 13r08851 ISSN 1555 2101 PMID 25295426 11 Subat 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Subat 2017 Malhi Gin S Byrow Yulisha Bassett Darryl Boyce Philip Hopwood Malcolm Lyndon William Mulder Roger Porter Richard Singh Ajeet Murray Greg 1 Mart 2016 Stimulants for depression On the up and up The Australian and New Zealand Journal of Psychiatry 50 3 ss 203 207 doi 10 1177 0004867416634208 ISSN 1440 1614 PMID 26906078 11 Subat 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Subat 2017 Rudorfer MV Henry ME Sackeim HA 2003 Electroconvulsive therapy 10 Agustos 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde In A Tasman J Kay JA Lieberman eds Psychiatry Second Edition Chichester John Wiley amp Sons Ltd 1865 1901 Beloucif S 2013 Informed consent for special procedures electroconvulsive therapy and psychosurgery Curr Opin Anaesthesiol 26 2 ss 182 5 doi 10 1097 ACO 0b013e32835e7380 PMID 23385317 FDA FDA Executive Summary 24 Eylul 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Prepared for the 27 28 January 2011 meeting of the Neurological Devices Panel Meeting to Discuss the Classification of Electroconvulsive Therapy Devices ECT Quote p38 Three major practice guidelines have been published on ECT These guidelines include APA Task Force on ECT 2001 Third report of the Royal College of Psychiatrists Special Committee on ECT 2004 National Institute for Health and Clinical Excellence NICE 2003 NICE 2009 There is significant agreement between the three sets of recommendations Dierckx B Heijnen WT van den Broek WW Birkenhager TK Heijnen WT Van Den Broek WW Birkenhager TK 2012 Efficacy of electroconvulsive therapy in bipolar versus unipolar major depression A meta analysis Bipolar Disorders 14 2 ss 146 150 doi 10 1111 j 1399 5618 2012 00997 x PMID 22420590 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Jelovac A ve digerleri Nov 2013 Relapse following successful electroconvulsive therapy for major depression a meta analysis Neuropsychopharmacology 38 12 ss 2467 74 doi 10 1038 npp 2013 149 PMC 3799066 2 PMID 23774532 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi FDA2011rev3 isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme Surgeon General 1999 Mental Health A Report of the Surgeon General 12 Ocak 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde chapter 4 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi FDA2011rev2 isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme American Psychiatric Association Committee on Electroconvulsive Therapy Richard D Weiner chairperson 2001 The practice of electroconvulsive therapy recommendations for treatment training and privileging 2 bas Washington DC American Psychiatric Publishing ISBN 978 0 89042 206 9 Pompili M ve digerleri Dec 2014 Electroconvulsive treatment during pregnancy a systematic review Expert Rev Neurother 14 12 ss 1377 90 doi 10 1586 14737175 2014 972373 PMID 25346216 Psych Central com 8 Agustos 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Subat 2017 Abbott C C Gallegos P Rediske N Lemke N T Quinn D K 2013 A Review of Longitudinal Electroconvulsive Therapy Neuroimaging Investigations Journal of Geriatric Psychiatry and Neurology 27 1 ss 33 46 doi 10 1177 0891988713516542 PMID 24381234 4 Ekim 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi PDF 10 Subat 2017 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Lefaucheur JP Andre Obadia N Kasim 2014 Evidence based guidelines on the therapeutic use of repetitive transcranial magnetic stimulation rTMS Clinical Neurophysiology 125 11 ss 2150 206 doi 10 1016 j clinph 2014 05 021 PMID 25034472 American Psychiatric Association 2010 eds Gelenberg AJ Freeman MP Markowitz JC Rosenbaum JF Thase ME Trivedi MH Van Rhoads RS Practice Guidelines for the Treatment of Patients with Major Depressive Disorder 3rd Edition PDF 23 Haziran 2017 tarihinde kaynagindan PDF PDF 2009 ss S1 S64 3 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 18 Subat 2017 Rush A John Marangell Lauren B Sackeim Harold A George Mark S Brannan Stephen K Davis Sonia M Howland Robert Kling Mitchel A Rittberg Barry R Burke William J Rapaport Mark H Zajecka John Nierenberg Andrew A Husain Mustafa M Ginsberg David Cooke Robert G 2005 The Royal Australian and New Zealand College of Psychiatrists 2013 Position Statement 79 Repetitive Transcranial Magnetic Stimulation Practice and Partnerships Committee Biological Psychiatry 58 5 ss 347 54 doi 10 1016 j biopsych 2005 05 025 PMID 16139580 Golden RN Gaynes BN Ekstrom RD Hamer RM Jacobsen FM Suppes T Wisner KL Nemeroff CB Nisan 2005 The efficacy of light therapy in the treatment of mood disorders a review and meta analysis of the evidence American Journal of Psychiatry 162 4 ss 656 62 doi 10 1176 appi ajp 162 4 656 PMID 15800134 Tuunainen A Kripke DF Endo T 2004 Tuunainen Arja Ed Light therapy for non seasonal depression Cochrane Database Syst Rev 2 ss CD004050 doi 10 1002 14651858 CD004050 pub2 PMID 15106233 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Joyce Janine Herbison G Peter 3 Nisan 2015 Reiki for depression and anxiety Cochrane Database of Systematic Reviews Ingilizce John Wiley amp Sons Ltd doi 10 1002 14651858 cd006833 pub2 9 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Subat 2017 Meekums Bonnie Karkou Vicky Nelson E Andrea 19 Subat 2015 Dance movement therapy for depression Cochrane Database of Systematic Reviews Ingilizce John Wiley amp Sons Ltd doi 10 1002 14651858 cd009895 pub2 9 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Subat 2017 Posternak MA Miller I 2001 Untreated short term course of major depression A meta analysis of outcomes from studies using wait list control groups Journal of Affective Disorders 66 2 3 ss 139 46 doi 10 1016 S0165 0327 00 00304 9 PMID 11578666 Posternak MA Solomon DA Leon AC Mueller TI Shea MT Endicott J Keller MB 2006 The naturalistic course of unipolar major depression in the absence of somatic therapy Journal of Nervous and Mental Disease 194 5 ss 324 29 doi 10 1097 01 nmd 0000217820 33841 53 PMID 16699380 Fava GA Park SK Sonino N 2006 Treatment of recurrent depression Expert Review of Neurotherapeutics 6 11 ss 1735 1740 doi 10 1586 14737175 6 11 1735 PMID 17144786 Limosin F Mekaoui L Hautecouverture S 2007 Strategies therapeutiques prophylactiques dans la depression unipolaire Prophylactic treatment for recurrent major depression La Presse Medicale 36 11 C2 ss 1627 1633 doi 10 1016 j lpm 2007 03 032 PMID 17555914 Eaton WW Shao H Nestadt G Lee HB Lee BH Bienvenu OJ Zandi P 2008 Population based study of first onset and chronicity in major depressive disorder Archives of General Psychiatry 65 5 ss 513 20 doi 10 1001 archpsyc 65 5 513 PMC 2761826 2 PMID 18458203 Holma KM Holma IA Melartin TK Rytsala HJ Isometsa ET 2008 Long term outcome of major depressive disorder in psychiatric patients is variable Journal of Clinical Psychiatry 69 2 ss 196 205 doi 10 4088 JCP v69n0205 PMID 18251627 Kanai T Takeuchi H Furukawa TA Yoshimura R Imaizumi T Kitamura T Takahashi K 2003 Time to recurrence after recovery from major depressive episodes and its predictors Psychological Medicine 33 5 ss 839 45 doi 10 1017 S0033291703007827 PMID 12877398 Geddes JR Carney SM Davies C Furukawa TA Kupfer DJ Frank E Goodwin GM 2003 Relapse prevention with antidepressant drug treatment in depressive disorders A systematic review Lancet 361 9358 ss 653 61 doi 10 1016 S0140 6736 03 12599 8 PMID 12606176 Major Depression MedlinePlus 10 Mart 2014 4 Temmuz 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Temmuz 2010 Depression Major Prognosis MDGuidlines 23 Subat 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Temmuz 2010 Andrews G 2008 Canadian Journal of Psychiatry 53 7 ss 420 27 PMID 18674396 3 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Subat 2017 Cassano P Fava M 2002 Depression and public health an overview J Psychosom Res 53 4 ss 849 57 doi 10 1016 S0022 3999 02 00304 5 PMID 12377293 Rush AJ 2007 The varied clinical presentations of major depressive disorder The Journal of Clinical Psychiatry 68 Supplement 8 ss 4 10 PMID 17640152 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi pmid183348892 isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme Barlow DH Durand VM 2005 Abnormal psychology An integrative approach 5th ed Belmont CA USA Thomson Wadsworth ss 248 49 ISBN 0 534 63356 0 Oquendo MA Bongiovi Garcia ME Galfalvy H Goldberg PH Grunebaum MF Burke AK Mann JJ 2007 Sex differences in clinical predictors of suicidal acts after major depression a prospective study The American Journal of Psychiatry 164 1 ss 134 41 doi 10 1176 ajp 2007 164 1 134 PMC 3785095 2 PMID 17202555 Blair West GW Mellsop GW 2001 Major depression Does a gender based down rating of suicide risk challenge its diagnostic validity Australian and New Zealand Journal of Psychiatry 35 3 ss 322 28 doi 10 1046 j 1440 1614 2001 00895 x PMID 11437805 Bostwick JM Pankratz VS 2000 American Journal of Psychiatry 157 12 ss 1925 32 doi 10 1176 appi ajp 157 12 1925 PMID 11097952 12 Haziran 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Subat 2017 Weich S Lewis G 1998 Poverty unemployment and common mental disorders Population based cohort study BMJ 317 7151 ss 115 19 doi 10 1136 bmj 317 7151 115 PMC 28602 2 PMID 9657786 2 Ekim 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Eylul 2008 Mathers CD Loncar D 2006 Projections of global mortality and burden of disease from 2002 to 2030 PLoS Med 3 11 ss e442 doi 10 1371 journal pmed 0030442 PMC 1664601 2 PMID 17132052 WHO Disease and injury country estimates World Health Organization 2009 11 Subat 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Kasim 2009 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi GBD20152 isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme a b c d e Turkiye de 8 milyon kisi antidepresan kullaniyor nufusun 4 4 u depresyonda 13 Nisan 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Nisan 2017 a b Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi Kes20132 isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme Kessler RC Berglund P Demler O Jin R Merikangas KR Walters EE 2005 Lifetime prevalence and age of onset distributions of DSM IV disorders in the National Comorbidity Survey Replication Archives of General Psychiatry 62 6 ss 593 602 doi 10 1001 archpsyc 62 6 593 PMID 15939837 Murphy JM Laird NM Monson RR Sobol AM Leighton AH 2000 A 40 year perspective on the prevalence of depression The Stirling County Study Archives of General Psychiatry 57 3 ss 209 15 doi 10 1001 archpsyc 57 3 209 PMID 10711905 Kuehner C 2003 Gender differences in unipolar depression An update of epidemiological findings and possible explanations Acta Psychiatrica Scandinavica 108 3 ss 163 74 doi 10 1034 j 1600 0447 2003 00204 x PMID 12890270 The world health report 2001 Mental Health New Understanding New Hope WHO website World Health Organization 2001 10 Temmuz 2006 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Ekim 2008 Eaton WW Anthony JC Gallo J Cai G Tien A Romanoski A Lyketsos C Chen LS 1997 Natural history of diagnostic interview schedule DSM IV major depression The Baltimore Epidemiologic Catchment Area follow up Archives of General Psychiatry 54 11 ss 993 99 doi 10 1001 archpsyc 1997 01830230023003 PMID 9366655 Rickards H 2005 Journal of Neurology Neurosurgery and Psychiatry Cilt 76 ss i48 i52 doi 10 1136 jnnp 2004 060426 PMC 1765679 2 PMID 15718222 16 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Subat 2017 Alboni P Favaron E Paparella N Sciammarella M Pedaci M 2008 Is there an association between depression and cardiovascular mortality or sudden death Journal of cardiovascular medicine Hagerstown Md 9 4 ss 356 62 doi 10 2459 JCM 0b013e3282785240 PMID 18334889 Strik JJ Honig A Maes M 2001 Depression and myocardial infarction relationship between heart and mind Progress in neuro psychopharmacology amp biological psychiatry 25 4 ss 879 92 doi 10 1016 S0278 5846 01 00150 6 PMID 11383983 Jorm AF 2000 Does old age reduce the risk of anxiety and depression A review of epidemiological studies across the adult life span Psychological Medicine 30 1 ss 11 22 doi 10 1017 S0033291799001452 PMID 10722172 Gelder M Mayou R and Geddes J 2005 Psychiatry 3rd ed New York Oxford pp105 a b Arsivlenmis kopya PDF 27 Aralik 2017 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 26 Aralik 2017 Hippocrates Aphorisms Section 6 23 Radden J 2003 Philosophy Psychiatry amp Psychology 10 1 ss 37 52 doi 10 1353 ppp 2003 0081 30 Haziran 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 31 Ocak 2017 depress n d Online Etymology Dictionary Retrieved 30 June 2008 from Dictionary com 3 Aralik 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b Wolpert L 1999 Malignant Sadness The Anatomy of Depression The New York Times 24 Ekim 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 30 Ekim 2008 a b Berrios GE 1988 Melancholia and depression during the 19th century A conceptual history British Journal of Psychiatry 153 3 ss 298 304 doi 10 1192 bjp 153 3 298 PMID 3074848 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi Radden20032 isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme a b Davison K 2006 Historical aspects of mood disorders Psychiatry 5 4 ss 115 18 doi 10 1383 psyt 2006 5 4 115 Melancholia and depression during the 19th century a conceptual History British Journal of Psychiatry Vol 153 1998 pp 298 304 Falret s discovery the origin of the concept of bipolar affective illness Am J Psychiatry Vol 140 1983 pp 1127 1133 Terminology history and definition of bipolar spectrum In Maj M Akiskal HS Lopez Ibor JJ Sartorius N eds Bipolar disorders Chichester Wiley amp Sons LTD 2002 pp 53 55 Tarihsel bakis icinde depresyon Turkiye Klinikleri Dahili Tip Bilimleri Psikiyatri Dergisi Cilt 47 2003 Wolf Joshua Lincoln s Great Depression 28 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde The Atlantic October 2005 Retrieved 10 October 2009 Seymour Miranda 2002 Mary Shelley Grove Press ss 560 61 ISBN 0 8021 3948 5 Biography of Henry James pbs org 26 Eylul 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Agustos 2008 Burlingame Michael 1997 The Inner World of Abraham Lincoln Urbana University of Illinois Press ss xvii 92 113 ISBN 0 252 06667 7 Pita E 26 Eylul 2001 An Intimate Conversation with Leonard Cohen 3 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Ekim 2008 Jeste ND Palmer BW Jeste DV 2004 Tennessee Williams American Journal of Geriatric Psychiatry 12 4 ss 370 75 doi 10 1097 00019442 200407000 00004 PMID 15249274 James H Ed 1920 Letters of William James Vols 1 and 2 Montana USA Kessinger Publishing Co ss 147 48 ISBN 978 0 7661 7566 2 KB1 bakim Fazladan yazi yazar listesi link Hergenhahn 2005 s 311 Cohen D 1979 J B Watson The Founder of Behaviourism Londra UK Routledge amp Kegan Paul ss 7 ISBN 0 7100 0054 5 Andreasen NC 2008 The relationship between creativity and mood disorders Dialogues in clinical neuroscience 10 2 ss 251 5 PMC 3181877 2 PMID 18689294 Simonton DK 2005 Psychiatric Times 22 7 14 Ocak 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Nisan 2017 Kruger TH Wollmer MA 2015 Depression An emerging indication for botulinum toxin treatment Toxicon 107 Pt A ss 154 7 doi 10 1016 j toxicon 2015 09 035 PMID 26415901 Milev R 2015 Response of Depression to Botulinum Toxin Treatment Agitation as a Predictor Frontiers in Psychiatry Cilt 6 s 55 doi 10 3389 fpsyt 2015 00055 PMC 4403301 2 PMID 25941497 Kempton MJ Salvador Z Munafo MR Geddes JR Simmons A Frangou S Williams SC 2011 Arch Gen Psychiatry 68 7 ss 675 90 doi 10 1001 archgenpsychiatry 2011 60 PMID 21727252 7 Ekim 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Subat 2017 see also MRI database at www depressiondatabase org 13 Mayis 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Arnone D McIntosh AM Ebmeier KP Munafo MR Anderson IM Temmuz 2011 Magnetic resonance imaging studies in unipolar depression Systematic review and meta regression analyses Eur Neuropsychopharmacol 22 1 ss 1 16 doi 10 1016 j euroneuro 2011 05 003 PMID 21723712 Herrmann LL Le Masurier M Ebmeier KP 2008 White matter hyperintensities in late life depression a systematic review Journal of Neurology Neurosurgery and Psychiatry 79 6 ss 619 24 doi 10 1136 jnnp 2007 124651 PMID 17717021 a b c d Services Swedish Council on Health Technology Assessmentl Depression treatment for the elderly www sbu se 10 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Haziran 2016 Krishnan Vaishnav Nestler Eric J 1 Ocak 2011 Animal Models of Depression Molecular Perspectives Current Topics in Behavioral Neurosciences Cilt 7 ss 121 147 doi 10 1007 7854 2010 108 ISSN 1866 3370 PMC 3270071 2 PMID 21225412 SiniflandirmaDICD 10 F 1 F 2 ICD 9 CM 296 2 296 3OMIM 608516MeSH D003865DiseasesDB 3589Dis kaynaklarMedlinePlus 003213eMedicine med 532Patient UK Major depresif bozukluk