Bir mikroorganizma (Yunanca mikrós; "küçük" ve ὀργανισμός, organismós; canlı "organizma"'dan gelmektedir.) veya mikrop (genellikle çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük anlamında) mikroskobik bir organizmadır. Mikroorganizmaları inceleyen, Anton van Leeuwenhoek'un kendi tasarımı olan bir mikroskop kullanarak 1675'te mikroorganizmaları keşfetmesi ile başlayan bilim dalına mikrobiyoloji denir.
Mikroorganizmalar çok çeşitlidir. Bu tanımlama bakterileri, mantarları, arkeaları, protistleri, mikroskobik bitkileri (yeşil algler denen); ve plankton, planarya ve Amoeba gibi mikro hayvanları da içine almaktadır. Bazıları virüsleri mikroorganizmaların içine dahil etse de bu tasnif, virüsler canlı olmadıklarından kabul edilmektedir. Mikrorganizmaların büyük kısmı tek hücreli olsa da hepsi için genellenemez, çünkü bâzı çok hücreli organizmalar mikroskobik olurken bâzı tek hücreli protistler ve bakteriler, Thiomargarita namibiensis gibi makroskobiktir (çıplak gözle görülebilmektedir). Mikroorganizmalar, biyosferin akar su olan her yerinde, aynı zamanda okyanus tabanındaki sıcak su kaynaklarında, atmosferin üst tabakalarında ve yer kabuğunun iç kısımlarındaki kayaların derinliklerinde yaşamaktadır. Mikroorganizmalar, saprotrof olarak iş gördükleri için ekosistemlerin besin çemberinde çok önemlidirler. Bâzı mikroorganizmalar azot tutabildiklerinden azot döngüsünün en değerli parçalarıdır ve son çalışmalar, havadaki mikroorganizmaların yağış ve havanın oluşumunda etkili olabileceğini göstermektedir.
Mikroplardan aynı zamanda biyoteknoloji ile hem geleneksel besin ve yiyecek hazırlama yöntemlerinde, hem de genetik mühendisliğine dayalı modern teknolojilerde yararlanılmaktadır. Ancak patojenik mikroorganizmalar zararlıdır çünkü onlar milyonlarca insan, hayvan ve bitkinin ölümüne neden olacak şekilde diğer organizmalara girerek içlerinde çoğalırlar.
Tarihçe
Tek hücreli mikroorganizmalar, yeryüzünde yaklaşık olarak 3-4 milyar yıl önce oluşmuş ilk canlı biçimleridir. Daha sonraki evrim süreci yavaştı ve yaklaşık olarak 3 milyar yıl boyunca Kambriyen öncesi devirde tüm canlılar mikroskobikti. Yani, dünya tarihinin büyük bir kısmında tek canlı biçimi mikroorganizmalardı.Trias döneminden beri mikroorganizmaların morfolojilerinin çok az değiştiğini gösterecek şekilde 220 milyon yıllık bir kehribarın içinde bakteri, algler ve mantarlar bulunmuştur.
Birçok mikroorganizma, hızlıca yenilenebilir ve bakteriler gibi mikroplar da çok farklı türler arasında konjugasyon,Transformasyon ve Transdüksiyon ile serbestçe gen transferi yapabilir.
Yüksek bir mutasyon oranı ve gen çeşitlemesinin birçok başka yoluyla bitiştirilmiş olan bu yatay gen transferi, mikroorganizmaların hızla, yeni ortamlarda yaşayabilmelerine ve ortam baskılarına karşı direnmelerine (doğal seçilim yoluyla) evrim ile olanak sağlamaktadır. Bu hızlı evrim tıp açısından önemlidir, çünkü bu özellik mikroorganizmalarda antibiyotik direnci ve modern antibiyotiklere karşı direnç geliştiren patojenik bakteriler geliştirmektedir.
Mikrobiyoloji Öncesi
17. yüzyılda keşfedilmeden çok yüzyıllar öncesinde mikroorganizmaların var olabilme olasılığı insanlar tarafından tartışılmıştı. Mikroorganizmalar hakkında ilk fikirler Romalı akademisyen Marcus Terentius Varro'nun MÖ 1. yüzyılda yayınlanan ve içinde, çiftliklerin bataklık yanında kurulmaması ikazı barındıran Tarım Üzerine adlı kitabında yer almaktadır:
“ | …ve çünkü gözle görülemeyen, havada yüzen ve ağız ve burun yoluyla vücuda giren ve ciddi hastalıklara yol açan çok hızlı hareket eden tehlikeli yaratıklar vardır. | „ |
Bu ifade, eski zamanlarda insanların, hastalıkların gözle görülemeyen canlılar tarafından bulaştırılabilme olasılığının farkında olduklarını göstermektedir.
İbn-i Sina, El-Kanun fi't-Tıb (1020) isimli eserinde vücut salgılarının enfekte olmadan önce vücut dışından kirli organizmalar tarafından kirletildiğini ifade etmiştir. Aynı zamanda tüberküloz ve diğer hastalıkların bulaşıcı olabileceğini savundu, bunların enfeksiyöz hastalık olduğunu söyledi ve yayılmalarını engellemek için karantina uygulattı.
Büyük Veba Salgını14. yüzyıl'da Endülüs'e ulaşınca Ibn Khatima, bulaşıcı hastalıkların insan vücuduna giren küçük canlılar tarafından yayıldığını yazdı. Daha sonra 1546'da, Girolamo Fracastoro salgın hastalıkların, enfeksiyonu doğrudan veya dolaylı temas veya bazen çok uzun mesafelerde temas olmaksızın ileten taşınabilir tohum benzeri yapılar ile meydana getirildiğini ileri sürdü.
Mikroorganizmaların varlığına dair tüm bu erken döneme ait iddialar doğal olarak tartışmaya açıktı ve veriye veya bilimsel araştırmaya dayanmıyordu. Mikroorganizmaların varlığı kanıtlanamamış, gözlemlenememiş ve 17.yüzyılın sonuna kadar doğru ve açık bir biçimde tanımlanamamıştı. Bunun nedeni şuydu tüm bu erken dönem iddialarını kanıtlamak için gerekeli olan mikrobiyoloji ve bakteriyoloji için en önemli aracından yoksundular: Mikroskop.
Mikroorganizmaların keşfinin tarihi
Anton van Leeuwenhoek kendi tasarımı olan bir mikroskop kullanarak -ki bu onu aynı zamanda ilk mikrobiyolog yapmıştır- gözlemleyen ilk kişidir. Bunu yaparak Leeuwenhoek biyolojiye en önemli katkılardan birini yapmış ve mikrobiyoloji ve bakteriyoloji sahalarını açmıştır. (Bu arada, Robert Hooke canlı organizmaları gözlemlemek için mikroskobu ilk kullanan kişidir; 1665 tarihli Micrographia isimli kitabı bitki hücreleri tanımlamalarını içermektedir.)
Leeuwenhoek'un 1675'te mikroorganizmaları keşfinden önce, üzümlerin nasıl şarap olduğu, sütün nasıl peynir olduğu ve besinlerin neden çürüdüğü bir gizemdi. Leeuwenhoek, bu süreçler ve mikroorganizmalar arasındaki ilişkiyi tespit etmedi ancak mikroskobu kullanarak, çıplak gözle görülemeyecek yaşam biçimleri olduğunu kanıtladı. Leeuwenhoek'un keşfi, Lazzaro Spallanzani ve Louis Pasteur'ün gözlemleri ile beraber uzun süredir egemen olan canlı olmayan maddelerin çürümesi sırasında yaşamın kendiliğinden oluştuğu inancını yıktı.
Lazzaro Spallanzani mikroorganizmaların sadece hava ile teması olan etsuyunda çoğaldığını keşfetti. Aynı zamanda etsuyunu kaynatmanın onu mikroplardan temizlediğini de ve mikropları öldürdüğünü de keşfetti. Louis Pasteur, Spallanzani'nin bulgularını kaynatılmış et sularının havayla temasını sağlayarak geliştirdi; bir kısım etsuyunun havayla temasını sağlayan borularda dışarıdan küçük parçaların gelmesini engelleyecek bir filtre vardı ve bir kısım etsuyunun havayla temasını sağlayan borularda ise dışarıdan gelecek parçacıkların temasına engel olacak filtre yoktu. Etsuyunu önceden kaynatarak Pasteur deneyinin başında etsuyu içinde hiç mikroorganizma kalmadığını ortaya koymuştu. Pasteur'ün deneyinde filtre takılı olan etsularında herhangi bir canlı üremedi. Bu şu anlama geliyordu; içinde mikroorganizma üreyen et sularına bu canlılar dışarıdan mesela toz üzerindeki sporlardan geliyordu. Böylece Pasteur spontane jenerasyon denilen kendiliğinden bir anda canlı oluşma fikrini yıktı ve mikrop teorisini ortaya koydu. Ayrıca Abiyogenez teorisi denilen yaşamın cansızlıktan kademeli ve fizik, kimya yasalarına tabi olan oluşumu ile spontane jenerasyon 25 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde . farklı konu alanları olup, Pasteur'un mikrop teorisi spontane jenerasyon fikrini yıkmıştır.
1876'da Robert Koch mikropların hastalık yapabileceğini ortaya koydu. Bunu şarbon hastalığına yakalanmış sığırların kanında çok miktarda Bacillus anthracisi tespit etmesiyle bulguladı. Koch aynı zamanda hastalık bulaşmış hayvandan aldığı küçük bir miktar kanı sağlıklı hayvana vererek şarbonun sağlıklı hayvanın hastalanmasını sağladığını gösterdi. Aynı zamanda bir besiyerinde bakteri üretebileceğini, bunu sağlıklı bir hayvana verebileceğini ve onun hastalanmasını sağlayabileceğini kanıtladı. Deneylerine dayanarak, bir mikrop ve hastalık arasında mantıksal bir bağ kuran, bugün Koch postülatları olarak bildiğimiz ilişki sürecini geliştirdi Bu postülalar her vaka için geçerli olmasa da bilimsel gelişmenin tarihinde önemli bir yer tutmaktadır ve bugün hala kullanılabilmektedir.
Sınıflandırma ve yapı
Mikroorganizmalar gezegenimiz üzerindeki yaşamın taksonomisine ait herhangi bir yerde bulunabilir. Çoğu protistleri, bazı mantarları, aynı zamanda bazı mikro hayvanları ve bitkileri da içine alan belli sayıda ökaryotlar mikroskobik iken, bakteri ve arkeaların çoğunluğu mikroskobiktir. Virüsler, mikrobiyolojinin çalışma alanında olmasına rağmen, genellikle cansız sayılır ve dolayısıyla mikroorganizma olarak kabul edilmez.
Prokaryotlar ya da Prokaryota; bakteriler, mavi-yeşil algler, riketsiyalar, ve mikoplazmaların gruplarının dahil olduğu; gerçek çekirdek zarları ve membrana bağlı organelleri olmayan, fosfolipid barındıran hücre duvarı ve tek helezonlu DNA molekülü hücre içinde serbest halde bulunan mikroorganizmaları kapsayan canlılar üstalemdir. Halk arasında mikrop diye adlandırılan mikroorganizmalar, hücresel yapılı olanlar ve hücresel yapıda olmayanlar olmak üzere ikiye ayrılır. Hücresel yapıda olanlar bakteriler, mantarlar, protistlerdir. Hücresel yapıda olmayanlar ise virüsler, viroidler, prionlardır. Canlılar; bilimsel sınıflandırması içinde çok çeşitli grupları içerdiği için, genelgeçer özellikler belirtmek zordur.
Bakteriler tek hücreli mikroorganizma grubudur. Tipik olarak birkaç mikrometre uzunluğunda olan bakterilerin çeşitli şekilleri vardır; kimi küresel, kimi spiral şekilli, kimi çubuksu olabilir. Yeryüzündeki her ortamda bakteriler mevcuttur. Toprakta, deniz suyunda, okyanusun derinliklerinde, yer kabuğunda, deride, hayvanların bağırsaklarında, asitli sıcak su kaynaklarında, radyoaktif atıklarda büyüyebilen tipleri vardır. Tipik olarak bir gram toprakta bulunan bakteri hücrelerinin sayısı 40 milyon, bir mililitre tatlı suda ise bir milyondur; toplu olarak dünyada beş nonilyon (5×1030) bakteri bulunmaktadır, bunlar dünyadan biyokütlenin çoğunu oluşturur. Bakteriler gıdaların geri dönüşümü için hayati bir öneme sahiptirler ve gıda döngülerindeki çoğu önemli adım, atmosferden azot fiksasyonu gibi, bakterilere bağlıdır. Ancak bu bakterilerin çoğu henüz tanımlanmamıştır ve bakteri şubelerinin sadece yaklaşık yarısı laboratuvarda kültürlenebilen türlere sahiptir. Bakterilerin araştırıldığı bilim bakteriyolojidir; bu, mikrobiyolojinin bir dalıdır.
Arkeler, Arkea (Yunanca αρχαία, "eskiler" 'den türetme; tekil olarak Arkaeum, Arkaean veya Arkaeon) veya Arkebakteriler, canlı organizmaların bir ana bölümüdür.
Yabancı literatürde bu gruptaki canlılar Archaea veya Archaebacteria, grubun tek bir üyesi ise tekil olarak Archaeum, Archaean veya Archaeon olarak adlandırılır
Arkeler, Ökaryotlar ve Bakteriler, (İngilizce three domain system) temel gruplarıdır. Bakteriler gibi arkaeler de çekirdeği olmayan tek hücreli canlılardır, yani prokaryotlardır (prokaryotlar altı-alemli sınıflandırmada Monera olarak adlandırılırlar). İlk tanımlanan arkaeler aşırı ortamlarda bulunmuş olmalarına rağmen sonradan hemen her habitatta rastlanmışlardır.
Bu üst krallığa ait tek bir organizma "arkeli" (Arkea'ye ait anlamında; İngilizce archaean) olarak adlandırılır, bu sözcük sıfat olarak da kullanılır.
Ökaryotlar (Latince: Eukaryota), hücrelerinin yapısından dolayı beraber gruplandırılmış bir canlılar grubudur. Bilimsel sınıflandırmada Ökaryotlar, Bakteriler ve Arkeler, tüm canlıları kapsayan üç ana gruptur.
Ökaryotların tanımlayıcı özelliği genetik malzemelerinin zarla çevrili bir (veya birkaç) çekirdek içinde yer almasıdır. Bu nedenle kelime, Eski Yunanca eu, gerçek ve karyon, çekirdek sözcüklerinden türetilmiştir. Sıfat hali ökaryotiktir. Bakteri ve arkeler çekirdeksiz olduklarından beraberce prokaryot olarak adlandırılırlar (Eski Yunanca pro-, evvel ve karyon çekirdek sözcüklerinden). Çekirdeğin yanı sıra, ökaryotların mitokondri veya kloroplast gibi zarla çevrili çeşitli organelleri vardır, bu tür hücre içi karmaşık yapılar da prokaryotlarda bulunmaz.
Ökaryotların ortak bir atası olduğu için bir üst alem (domain) olarak tanımlanmışlardır. Üst alem sisteminde ökaryotların, prokaryotlara kıyasla, arkelerle daha çok ortak özellikleri vardır ve bu yüzden arkelerle beraber Neomura kladı içinde gruplandırılırlar.
Protistler (Protista, bazen Protoctista), ayrışık (heterojen) bir canlı grubudur ve hayvan, bitki ya da mantar olarak değerlendirilemeyen ökaryot canlılardan oluşur. Protistler bilimsel sınıflandırma açısından âlem olarak değerlendirilse de (monophyletic) değil, (paraphyletic) bir gruptur. Protistler içinde değerlendirilen canlıların da görece basit yapılı (tek hücreli ya da ileri düzeyde özelleşmiş dokuları olmayan çok hücreli) olmak dışında ortak özellikleri pek yoktur.
Beslenmeleri fotosentez, ya da fagositoz ile, çoğalmaları ise eşeyli ya da eşeysiz üreme ile gerçekleşen protistlerin hareketsiz olanları olabildiği gibi, kamçı, siller ya da yalancı ayaklarla hareket ederleri de bulunur. Yaklaşık olarak 60.000 yaşayan, 60.000 kadar da soyu tükenmiş fosil türü bilinmektedir.
Protistalar canlılar dünyasının ökaryot hücreli en ilkel organizma grubudur. Çoğunlukla tek hücre halinde yaşamakla birlikte koloni halinde yaşayanları da vardır. Protistalar kamçılılar, silliler, kökayaklılar, sporlular, cıvık mantarlar ve algler olmak üzere gruplara ayrılırlar.
Mikro Hayvanlar
Mantarlar (Fungi), çok hücreli ve tek hücreli olabilen ökaryotik canlıları kapsayan bir canlılar alemi ve şapkalı mantarların tümüne halk arasında verilen genel addır.
Halk arasında küf, pas, rastık, maya, mildiyö, şapkalı mantar, kav mantarı, puf mantarı gibi çeşitli isimlerle anılan bütün mantarlar, mantarlar (Fungi) alemi içerisinde incelenirler. Latince Fungi mantarlar, Fungus ise mantar anlamındadır.
Dünyanın her yerinde bulunurlar. Fazla nemli yerlerde daha çokturlar. Yeryüzünde 1,5 milyon kadar mantar türü olduğu düşünülmekte ise de günümüzde sadece 69.000 kadar türü tanımlanmıştır. Çoğu insan, mantarların bitki olduğunu düşünmektedir, ancak mantarlar bitki değildir. Çünkü, mantarlar kendi besinlerini üretemezler.
Bitkiler (Plantae), fotosentez yapan, ökaryotik, ağaçlar, çiçekler, otlar, eğreltiotları, yosunlar ve benzeri organizmaları içinde bulunduran çok büyük bir canlılar alemidir.
Bitkiler, topluluk halinde yaşarlar. Bitkilerin bir bölgede oluşturdukları örtüye bitki örtüsü denir. Flora, bir bölgede yetişen bütün bitki türlerinin hepsine denir. Herhangi bir bölgenin yaşam koşullarında gelişen, benzer ekolojik yapı içeren bitki topluluğuna vejetasyon denir. Bunlar 4 sınıftır: Ormanlar (her zaman yeşil tropikal yağmur, subtropikal, orta kuşak, sert yapraklı, iğne yapraklı, kışın yaprak dökenler, muson ormanları, tropikal kuru, mangrov, galeri, bataklık), Çalılar (maki, garig, psödomaki), otlar (savan, step, çöl), tundra. Bitkilerin yetişmesini etkileyen birçok faktör vardır. Bunlar; ekvatora uzaklık, denizden yükseklik(rakım), arazi eğimi, ışık, sıcaklık, nem, yıllık yağış miktarı, toprak içeriği, canlı faktörler(insan, hayvan, diğer bitkiler, mikroorganizmalar)'dir Bitkiler, fotosentezle ekolojik dengeyi sağlamada temel rol oynadıklarından, canlılar dünyasında çok önemli yere sahiptirler.
Bitkiler aleminin 350.000'e yakın türü mevcuttur. 2004 itibarıyla 287.655 bitki türü tanımlanmıştır. Bunlardan 258.650'si çiçekli bitkilerden, 15,000'i de yosunlardan olarak tanımlanmıştır. Bitkiler genelde ototrof (özbeslek) organizmalardır ve enerjilerini güneş ışığından alırlar. Birçok bitki kloroplastları sayesinde fotosentez ile organik bileşiklerini üretir. Bitki hücreleri genellikle kareye benzer şekildedir. (Bknz. Hücre)
Habitat, bir organizmanın yaşadığı ve geliştiği yer. Bu yer, fiziksel bir bölge, yeryüzünün özel bir parçası, hava, toprak ya da su olabilir. Habitat, bir okyanus ya da bir çayırlık kadar büyük olabileceği gibi, çürümüş bir ağaç kütüğünün altı ya da bir böceğin bağırsağı kadar küçük de olabilir. Bununla beraber, her zaman tanımlanabilen ve fiziksel olarak sınırlı bir bölgedir. Birden fazla hayvan ya da bitki özel bir habitatta yaşayabilir.
Ekoloji, canlıların birbirleri ve çevreleriyle ilişkilerini inceleyen bilimdir. Ekosistem ise canlı ve cansız çevrenin tamamıdır. Ekosistemi de abiotik faktörler (toprak, su, hava, iklim gibi cansız faktörler) ve biyotik (üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılar) faktörler olmak üzere iki faktör oluşturur.
Ekstremofil
Ekstremofiller çoğunlukla tek hücreli olup ekstrem koşullarda yaşama gereksinim duyan ve bu koşullarda optimum olarak gelişen organizmalara denir. Ekstremofiller karasal organizmaların büyümeleri ve üremeleri için gerekli optimal koşullardan çok farklı olan ekstrem çevrelerde gelişirler.Çoğu ekstremofiller(ekstrem koşulları seven) mikroorganizmalardır.Archaea domaini ekstremofillerin geniş dağılımlı olduğu bir domain olarak bilinmesine karşın, ekstremofiller hem bakterilerin hem de archaeaların içinde sayısız ve farklı genetik hatlarda yer almaktadır.Archaea ve ekstremofil terimleri ara sıra kendi içerisinde yer değiştirmesine karşın, pek çok mezofilik archaeaların ve pek çok ekstremofilik bakterilerin olduğu bilinmektedir. Yine, tüm ekstremofiller tek hücreli değildir.Çok hücrelilere örnek olarak ekstremofilik metazoalardan Pompeii kurdu,psikrofilik(soğukta yaşamı seven) Grylloblattodea(böcek), artartik kabuklular(crustacea)ve Tardigrade(mikroskobik canlı) verilebilir.
Mikrop terimi, bilim dünyasına ilk defa 1878'de Fransız cerrahı Charles Sédillot tarafından getirilmiştir. Sédillot, mikropların kendilerine has apayrı bir dünyası olduğunu savunmuştur. Mikrobiyoloji ilim dalı beş ana kısma ayrılmıştır: Viroloji, bakteriyoloji, protozooloji, fikoloji ve mikoloji. Bunlara ilaveten moleküler ve hücresel biyoloji, biyokimya, fizyoloji, ekoloji, botanik ve zoolojiyle de yakından ilgilidir.
Kaynakça
- ^ Rybicki EP (1990) The classification of organisms at the edge of life, or problems with virus systematics. S Aft J Sci 86:182-186
- ^ LWOFF A (1957). "The concept of virus". J. Gen. Microbiol. 17 (2). ss. 239-53. (PMID) 13481308.
- ^ Christner BC, Morris CE, Foreman CM, Cai R, Sands DC (2008). "Ubiquity of biological ice nucleators in snowfall". Science. 319 (5867). s. 1214. doi:10.1126/science.1149757. (PMID) 18309078.
- ^ 2002 WHO mortality data 23 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Accessed 20 January 2007
- ^ Schopf J (2006). "Fossil evidence of Archaean life" (PDF). 361 (1470). ss. 869-85. doi:10.1098/rstb.2006.1834. (PMID) 16754604.[]
- ^ Altermann W, Kazmierczak J (2003). "Archean microfossils: a reappraisal of early life on Earth". Res Microbiol. 154 (9). ss. 611-7. doi:10.1016/j.resmic.2003.08.006. (PMID) 14596897.
- ^ Cavalier-Smith T (2006). "Cell evolution and Earth history: stasis and revolution" (PDF). Philos Trans R Soc Lond B Biol Sci. 361 (1470). ss. 969-1006. doi:10.1098/rstb.2006.1842. (PMID) 16754610.[]
- ^ Schopf J (1994). "Disparate rates, differing fates: tempo and mode of evolution changed from the Precambrian to the Phanerozoic". Proc Natl Acad Sci USA. 91 (15). ss. 6735-42. doi:10.1073/pnas.91.15.6735. (PMID) 8041691. 12 Eylül 2019 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 24 Şubat 2009.
- ^ Stanley S (1973). "An Ecological Theory for the Sudden Origin of Multicellular Life in the Late Precambrian". Proc Natl Acad Sci USA. 70 (5). ss. 1486-1489. doi:10.1073/pnas.70.5.1486. (PMID) 16592084.
- ^ DeLong E, Pace N (2001). "Environmental diversity of bacteria and archaea". Syst Biol. 50 (4). ss. 470-8. doi:10.1080/106351501750435040. (PMID) 12116647.
- ^ Schmidt A, Ragazzi E, Coppellotti O, Roghi G (2006). "A microworld in Triassic amber". Nature. 444 (7121). s. 835. doi:10.1038/444835a. (PMID) 17167469.
- ^ Wolska K (2003). "Horizontal DNA transfer between bacteria in the environment". Acta Microbiol Pol. 52 (3). ss. 233-43. (PMID) 14743976.
- ^ Enright M, Robinson D, Randle G, Feil E, Grundmann H, Spratt B (2002). "The evolutionary history of methicillin-resistant Staphylococcus aureus (MRSA)". Proc Natl Acad Sci USA. 99 (11). ss. 7687-92. doi:10.1073/pnas.122108599. (PMID) 12032344.
- ^ Varro On Agriculture 1,xii Loeb
- ^ a b Syed, Ibrahim B. (2002). "Islamic Medicine: 1000 years ahead of its times". . Cilt 2. ss. 2-9.
- ^ Tschanz, David W. "Arab Roots of European Medicine". Heart Views. 4 (2).
- ^ Leeuwenhoek A (1753). "Part of a Letter from Mr Antony van Leeuwenhoek, concerning the Worms in Sheeps Livers, Gnats, and Animalcula in the Excrements of Frogs". Philosophical Transactions (1683–1775). Cilt 22. ss. 509-18. doi:10.1098/rstl.1700.0013.[] Accessed 30 November 2006
- ^ Leeuwenhoek A (1753). "Part of a Letter from Mr Antony van Leeuwenhoek, F. R. S. concerning Green Weeds Growing in Water, and Some Animalcula Found about Them". Philosophical Transactions (1683–1775). Cilt 23. ss. 1304-11. doi:10.1098/rstl.1702.0042.[] Accessed 30 November 2006
- ^ The Nobel Prize in Physiology or Medicine 1905 7 Mart 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Nobelprize.org Accessed November 22, 2006.
- ^ O'Brien S, Goedert J (1996). "HIV causes AIDS: Koch's postulates fulfilled". Curr Opin Immunol. 8 (5). ss. 613-18. doi:10.1016/S0952-7915(96)80075-6. (PMID) 8902385.
- ^ Fredrickson J, Zachara J, Balkwill D; ve diğerleri. (2004). "Geomicrobiology of high-level nuclear waste-contaminated vadose sediments at the Hanford site, Washington state". Appl Environ Microbiol. 70 (7). ss. 4230-41. doi:10.1128/AEM.70.7.4230-4241.2004. (PMID) 15240306. 29 Eylül 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Mart 2009.
- ^ a b Whitman W, Coleman D, Wiebe W (1998). "Prokaryotes: the unseen majority". Proc Natl Acad Sci U S a. 95 (12). ss. 6578-83. doi:10.1073/pnas.95.12.6578. (PMID) 9618454. 5 Mart 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Mart 2009.
- ^ Rappé MS, Giovannoni SJ (2003). "The uncultured microbial majority". Annu. Rev. Microbiol. Cilt 57. ss. 369-94. doi:10.1146/annurev.micro.57.030502.090759. (PMID) 14527284.
- ^ a b . 16 Nisan 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mart 2009.
- ^ . 11 Şubat 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mart 2009.
- ^ A. Usame Tamer, Mikolojiye Giriş
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bir mikroorganizma Yunanca mikros kucuk ve ὀrganismos organismos canli organizma dan gelmektedir veya mikrop genellikle ciplak gozle gorulemeyecek kadar kucuk anlaminda mikroskobik bir organizmadir Mikroorganizmalari inceleyen Anton van Leeuwenhoek un kendi tasarimi olan bir mikroskop kullanarak 1675 te mikroorganizmalari kesfetmesi ile baslayan bilim dalina mikrobiyoloji denir 10 000 kez buyutulmus bir Escherichia coli bakteri kumesi Mikroorganizmalar cok cesitlidir Bu tanimlama bakterileri mantarlari arkealari protistleri mikroskobik bitkileri yesil algler denen ve plankton planarya ve Amoeba gibi mikro hayvanlari da icine almaktadir Bazilari virusleri mikroorganizmalarin icine dahil etse de bu tasnif virusler canli olmadiklarindan kabul edilmektedir Mikrorganizmalarin buyuk kismi tek hucreli olsa da hepsi icin genellenemez cunku bazi cok hucreli organizmalar mikroskobik olurken bazi tek hucreli protistler ve bakteriler Thiomargarita namibiensis gibi makroskobiktir ciplak gozle gorulebilmektedir Mikroorganizmalar biyosferin akar su olan her yerinde ayni zamanda okyanus tabanindaki sicak su kaynaklarinda atmosferin ust tabakalarinda ve yer kabugunun ic kisimlarindaki kayalarin derinliklerinde yasamaktadir Mikroorganizmalar saprotrof olarak is gordukleri icin ekosistemlerin besin cemberinde cok onemlidirler Bazi mikroorganizmalar azot tutabildiklerinden azot dongusunun en degerli parcalaridir ve son calismalar havadaki mikroorganizmalarin yagis ve havanin olusumunda etkili olabilecegini gostermektedir Mikroplardan ayni zamanda biyoteknoloji ile hem geleneksel besin ve yiyecek hazirlama yontemlerinde hem de genetik muhendisligine dayali modern teknolojilerde yararlanilmaktadir Ancak patojenik mikroorganizmalar zararlidir cunku onlar milyonlarca insan hayvan ve bitkinin olumune neden olacak sekilde diger organizmalara girerek iclerinde cogalirlar TarihceTek hucreli mikroorganizmalar yeryuzunde yaklasik olarak 3 4 milyar yil once olusmus ilk canli bicimleridir Daha sonraki evrim sureci yavasti ve yaklasik olarak 3 milyar yil boyunca Kambriyen oncesi devirde tum canlilar mikroskobikti Yani dunya tarihinin buyuk bir kisminda tek canli bicimi mikroorganizmalardi Trias doneminden beri mikroorganizmalarin morfolojilerinin cok az degistigini gosterecek sekilde 220 milyon yillik bir kehribarin icinde bakteri algler ve mantarlar bulunmustur Bircok mikroorganizma hizlica yenilenebilir ve bakteriler gibi mikroplar da cok farkli turler arasinda konjugasyon Transformasyon ve Transduksiyon ile serbestce gen transferi yapabilir Yuksek bir mutasyon orani ve gen cesitlemesinin bircok baska yoluyla bitistirilmis olan bu yatay gen transferi mikroorganizmalarin hizla yeni ortamlarda yasayabilmelerine ve ortam baskilarina karsi direnmelerine dogal secilim yoluyla evrim ile olanak saglamaktadir Bu hizli evrim tip acisindan onemlidir cunku bu ozellik mikroorganizmalarda antibiyotik direnci ve modern antibiyotiklere karsi direnc gelistiren patojenik bakteriler gelistirmektedir Mikrobiyoloji Oncesi 17 yuzyilda kesfedilmeden cok yuzyillar oncesinde mikroorganizmalarin var olabilme olasiligi insanlar tarafindan tartisilmisti Mikroorganizmalar hakkinda ilk fikirler Romali akademisyen Marcus Terentius Varro nun MO 1 yuzyilda yayinlanan ve icinde ciftliklerin bataklik yaninda kurulmamasi ikazi barindiran Tarim Uzerine adli kitabinda yer almaktadir ve cunku gozle gorulemeyen havada yuzen ve agiz ve burun yoluyla vucuda giren ve ciddi hastaliklara yol acan cok hizli hareket eden tehlikeli yaratiklar vardir Bu ifade eski zamanlarda insanlarin hastaliklarin gozle gorulemeyen canlilar tarafindan bulastirilabilme olasiliginin farkinda olduklarini gostermektedir Ibn i Sina El Kanun fi t Tib 1020 isimli eserinde vucut salgilarinin enfekte olmadan once vucut disindan kirli organizmalar tarafindan kirletildigini ifade etmistir Ayni zamanda tuberkuloz ve diger hastaliklarin bulasici olabilecegini savundu bunlarin enfeksiyoz hastalik oldugunu soyledi ve yayilmalarini engellemek icin karantina uygulatti Buyuk Veba Salgini14 yuzyil da Endulus e ulasinca Ibn Khatima bulasici hastaliklarin insan vucuduna giren kucuk canlilar tarafindan yayildigini yazdi Daha sonra 1546 da Girolamo Fracastoro salgin hastaliklarin enfeksiyonu dogrudan veya dolayli temas veya bazen cok uzun mesafelerde temas olmaksizin ileten tasinabilir tohum benzeri yapilar ile meydana getirildigini ileri surdu Mikroorganizmalarin varligina dair tum bu erken doneme ait iddialar dogal olarak tartismaya acikti ve veriye veya bilimsel arastirmaya dayanmiyordu Mikroorganizmalarin varligi kanitlanamamis gozlemlenememis ve 17 yuzyilin sonuna kadar dogru ve acik bir bicimde tanimlanamamisti Bunun nedeni suydu tum bu erken donem iddialarini kanitlamak icin gerekeli olan mikrobiyoloji ve bakteriyoloji icin en onemli aracindan yoksundular Mikroskop Mikroorganizmalarin kesfinin tarihi Antonie van Leeuwenhoek ilk mikrobiyolog ve mikroskop kullanarak mikroorganizmalari gozlemleyen ilk kisi Anton van Leeuwenhoek kendi tasarimi olan bir mikroskop kullanarak ki bu onu ayni zamanda ilk mikrobiyolog yapmistir gozlemleyen ilk kisidir Bunu yaparak Leeuwenhoek biyolojiye en onemli katkilardan birini yapmis ve mikrobiyoloji ve bakteriyoloji sahalarini acmistir Bu arada Robert Hooke canli organizmalari gozlemlemek icin mikroskobu ilk kullanan kisidir 1665 tarihli Micrographia isimli kitabi bitki hucreleri tanimlamalarini icermektedir Leeuwenhoek un 1675 te mikroorganizmalari kesfinden once uzumlerin nasil sarap oldugu sutun nasil peynir oldugu ve besinlerin neden curudugu bir gizemdi Leeuwenhoek bu surecler ve mikroorganizmalar arasindaki iliskiyi tespit etmedi ancak mikroskobu kullanarak ciplak gozle gorulemeyecek yasam bicimleri oldugunu kanitladi Leeuwenhoek un kesfi Lazzaro Spallanzani ve Louis Pasteur un gozlemleri ile beraber uzun suredir egemen olan canli olmayan maddelerin curumesi sirasinda yasamin kendiliginden olustugu inancini yikti Lazzaro Spallanzani mikroorganizmalarin sadece hava ile temasi olan etsuyunda cogaldigini kesfetti Ayni zamanda etsuyunu kaynatmanin onu mikroplardan temizledigini de ve mikroplari oldurdugunu de kesfetti Louis Pasteur Spallanzani nin bulgularini kaynatilmis et sularinin havayla temasini saglayarak gelistirdi bir kisim etsuyunun havayla temasini saglayan borularda disaridan kucuk parcalarin gelmesini engelleyecek bir filtre vardi ve bir kisim etsuyunun havayla temasini saglayan borularda ise disaridan gelecek parcaciklarin temasina engel olacak filtre yoktu Etsuyunu onceden kaynatarak Pasteur deneyinin basinda etsuyu icinde hic mikroorganizma kalmadigini ortaya koymustu Pasteur un deneyinde filtre takili olan etsularinda herhangi bir canli uremedi Bu su anlama geliyordu icinde mikroorganizma ureyen et sularina bu canlilar disaridan mesela toz uzerindeki sporlardan geliyordu Boylece Pasteur spontane jenerasyon denilen kendiliginden bir anda canli olusma fikrini yikti ve mikrop teorisini ortaya koydu Ayrica Abiyogenez teorisi denilen yasamin cansizliktan kademeli ve fizik kimya yasalarina tabi olan olusumu ile spontane jenerasyon 25 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde farkli konu alanlari olup Pasteur un mikrop teorisi spontane jenerasyon fikrini yikmistir 1876 da Robert Koch mikroplarin hastalik yapabilecegini ortaya koydu Bunu sarbon hastaligina yakalanmis sigirlarin kaninda cok miktarda Bacillus anthracisi tespit etmesiyle bulguladi Koch ayni zamanda hastalik bulasmis hayvandan aldigi kucuk bir miktar kani saglikli hayvana vererek sarbonun saglikli hayvanin hastalanmasini sagladigini gosterdi Ayni zamanda bir besiyerinde bakteri uretebilecegini bunu saglikli bir hayvana verebilecegini ve onun hastalanmasini saglayabilecegini kanitladi Deneylerine dayanarak bir mikrop ve hastalik arasinda mantiksal bir bag kuran bugun Koch postulatlari olarak bildigimiz iliski surecini gelistirdi Bu postulalar her vaka icin gecerli olmasa da bilimsel gelismenin tarihinde onemli bir yer tutmaktadir ve bugun hala kullanilabilmektedir Siniflandirma ve yapiAnthonie van Leeuwenhoek in 1632 1723 portresi Delft te fizikci Dizlik uzerinde II Charles tarafindan Londra daki Kraliyet Hekimler Cemiyeti ne atandigina dair bir sertifikanin bulundugu bir yazi masasinda oturuyor Ayrica bir kure ve bir hokka Elinde bir pusula tutuyor Mikroorganizmalar gezegenimiz uzerindeki yasamin taksonomisine ait herhangi bir yerde bulunabilir Cogu protistleri bazi mantarlari ayni zamanda bazi mikro hayvanlari ve bitkileri da icine alan belli sayida okaryotlar mikroskobik iken bakteri ve arkealarin cogunlugu mikroskobiktir Virusler mikrobiyolojinin calisma alaninda olmasina ragmen genellikle cansiz sayilir ve dolayisiyla mikroorganizma olarak kabul edilmez Prokaryotlar Prokaryotlar ya da Prokaryota bakteriler mavi yesil algler riketsiyalar ve mikoplazmalarin gruplarinin dahil oldugu gercek cekirdek zarlari ve membrana bagli organelleri olmayan fosfolipid barindiran hucre duvari ve tek helezonlu DNA molekulu hucre icinde serbest halde bulunan mikroorganizmalari kapsayan canlilar ustalemdir Halk arasinda mikrop diye adlandirilan mikroorganizmalar hucresel yapili olanlar ve hucresel yapida olmayanlar olmak uzere ikiye ayrilir Hucresel yapida olanlar bakteriler mantarlar protistlerdir Hucresel yapida olmayanlar ise virusler viroidler prionlardir Canlilar bilimsel siniflandirmasi icinde cok cesitli gruplari icerdigi icin genelgecer ozellikler belirtmek zordur Bakteriler Bakteriler tek hucreli mikroorganizma grubudur Tipik olarak birkac mikrometre uzunlugunda olan bakterilerin cesitli sekilleri vardir kimi kuresel kimi spiral sekilli kimi cubuksu olabilir Yeryuzundeki her ortamda bakteriler mevcuttur Toprakta deniz suyunda okyanusun derinliklerinde yer kabugunda deride hayvanlarin bagirsaklarinda asitli sicak su kaynaklarinda radyoaktif atiklarda buyuyebilen tipleri vardir Tipik olarak bir gram toprakta bulunan bakteri hucrelerinin sayisi 40 milyon bir mililitre tatli suda ise bir milyondur toplu olarak dunyada bes nonilyon 5 1030 bakteri bulunmaktadir bunlar dunyadan biyokutlenin cogunu olusturur Bakteriler gidalarin geri donusumu icin hayati bir oneme sahiptirler ve gida dongulerindeki cogu onemli adim atmosferden azot fiksasyonu gibi bakterilere baglidir Ancak bu bakterilerin cogu henuz tanimlanmamistir ve bakteri subelerinin sadece yaklasik yarisi laboratuvarda kulturlenebilen turlere sahiptir Bakterilerin arastirildigi bilim bakteriyolojidir bu mikrobiyolojinin bir dalidir Arkea Arkeler Arkea Yunanca arxaia eskiler den turetme tekil olarak Arkaeum Arkaean veya Arkaeon veya Arkebakteriler canli organizmalarin bir ana bolumudur Yabanci literaturde bu gruptaki canlilar Archaea veya Archaebacteria grubun tek bir uyesi ise tekil olarak Archaeum Archaean veya Archaeon olarak adlandirilir Arkeler Okaryotlar ve Bakteriler Ingilizce three domain system temel gruplaridir Bakteriler gibi arkaeler de cekirdegi olmayan tek hucreli canlilardir yani prokaryotlardir prokaryotlar alti alemli siniflandirmada Monera olarak adlandirilirlar Ilk tanimlanan arkaeler asiri ortamlarda bulunmus olmalarina ragmen sonradan hemen her habitatta rastlanmislardir Bu ust kralliga ait tek bir organizma arkeli Arkea ye ait anlaminda Ingilizce archaean olarak adlandirilir bu sozcuk sifat olarak da kullanilir Okaryotlar Okaryotlar Latince Eukaryota hucrelerinin yapisindan dolayi beraber gruplandirilmis bir canlilar grubudur Bilimsel siniflandirmada Okaryotlar Bakteriler ve Arkeler tum canlilari kapsayan uc ana gruptur Okaryotlarin tanimlayici ozelligi genetik malzemelerinin zarla cevrili bir veya birkac cekirdek icinde yer almasidir Bu nedenle kelime Eski Yunanca eu gercek ve karyon cekirdek sozcuklerinden turetilmistir Sifat hali okaryotiktir Bakteri ve arkeler cekirdeksiz olduklarindan beraberce prokaryot olarak adlandirilirlar Eski Yunanca pro evvel ve karyon cekirdek sozcuklerinden Cekirdegin yani sira okaryotlarin mitokondri veya kloroplast gibi zarla cevrili cesitli organelleri vardir bu tur hucre ici karmasik yapilar da prokaryotlarda bulunmaz Okaryotlarin ortak bir atasi oldugu icin bir ust alem domain olarak tanimlanmislardir Ust alem sisteminde okaryotlarin prokaryotlara kiyasla arkelerle daha cok ortak ozellikleri vardir ve bu yuzden arkelerle beraber Neomura kladi icinde gruplandirilirlar Protistler Protistler Protista bazen Protoctista ayrisik heterojen bir canli grubudur ve hayvan bitki ya da mantar olarak degerlendirilemeyen okaryot canlilardan olusur Protistler bilimsel siniflandirma acisindan alem olarak degerlendirilse de monophyletic degil paraphyletic bir gruptur Protistler icinde degerlendirilen canlilarin da gorece basit yapili tek hucreli ya da ileri duzeyde ozellesmis dokulari olmayan cok hucreli olmak disinda ortak ozellikleri pek yoktur Beslenmeleri fotosentez ya da fagositoz ile cogalmalari ise eseyli ya da eseysiz ureme ile gerceklesen protistlerin hareketsiz olanlari olabildigi gibi kamci siller ya da yalanci ayaklarla hareket ederleri de bulunur Yaklasik olarak 60 000 yasayan 60 000 kadar da soyu tukenmis fosil turu bilinmektedir Protistalar canlilar dunyasinin okaryot hucreli en ilkel organizma grubudur Cogunlukla tek hucre halinde yasamakla birlikte koloni halinde yasayanlari da vardir Protistalar kamcililar silliler kokayaklilar sporlular civik mantarlar ve algler olmak uzere gruplara ayrilirlar Mikro Hayvanlar Mantar Mantarlar Fungi cok hucreli ve tek hucreli olabilen okaryotik canlilari kapsayan bir canlilar alemi ve sapkali mantarlarin tumune halk arasinda verilen genel addir Halk arasinda kuf pas rastik maya mildiyo sapkali mantar kav mantari puf mantari gibi cesitli isimlerle anilan butun mantarlar mantarlar Fungi alemi icerisinde incelenirler Latince Fungi mantarlar Fungus ise mantar anlamindadir Dunyanin her yerinde bulunurlar Fazla nemli yerlerde daha cokturlar Yeryuzunde 1 5 milyon kadar mantar turu oldugu dusunulmekte ise de gunumuzde sadece 69 000 kadar turu tanimlanmistir Cogu insan mantarlarin bitki oldugunu dusunmektedir ancak mantarlar bitki degildir Cunku mantarlar kendi besinlerini uretemezler Bitkiler Bitkiler Plantae fotosentez yapan okaryotik agaclar cicekler otlar egreltiotlari yosunlar ve benzeri organizmalari icinde bulunduran cok buyuk bir canlilar alemidir Bitkiler topluluk halinde yasarlar Bitkilerin bir bolgede olusturduklari ortuye bitki ortusu denir Flora bir bolgede yetisen butun bitki turlerinin hepsine denir Herhangi bir bolgenin yasam kosullarinda gelisen benzer ekolojik yapi iceren bitki topluluguna vejetasyon denir Bunlar 4 siniftir Ormanlar her zaman yesil tropikal yagmur subtropikal orta kusak sert yaprakli igne yaprakli kisin yaprak dokenler muson ormanlari tropikal kuru mangrov galeri bataklik Calilar maki garig psodomaki otlar savan step col tundra Bitkilerin yetismesini etkileyen bircok faktor vardir Bunlar ekvatora uzaklik denizden yukseklik rakim arazi egimi isik sicaklik nem yillik yagis miktari toprak icerigi canli faktorler insan hayvan diger bitkiler mikroorganizmalar dir Bitkiler fotosentezle ekolojik dengeyi saglamada temel rol oynadiklarindan canlilar dunyasinda cok onemli yere sahiptirler Bitkiler aleminin 350 000 e yakin turu mevcuttur 2004 itibariyla 287 655 bitki turu tanimlanmistir Bunlardan 258 650 si cicekli bitkilerden 15 000 i de yosunlardan olarak tanimlanmistir Bitkiler genelde ototrof ozbeslek organizmalardir ve enerjilerini gunes isigindan alirlar Bircok bitki kloroplastlari sayesinde fotosentez ile organik bilesiklerini uretir Bitki hucreleri genellikle kareye benzer sekildedir Bknz Hucre Habitat ve Ekoloji Habitat bir organizmanin yasadigi ve gelistigi yer Bu yer fiziksel bir bolge yeryuzunun ozel bir parcasi hava toprak ya da su olabilir Habitat bir okyanus ya da bir cayirlik kadar buyuk olabilecegi gibi curumus bir agac kutugunun alti ya da bir bocegin bagirsagi kadar kucuk de olabilir Bununla beraber her zaman tanimlanabilen ve fiziksel olarak sinirli bir bolgedir Birden fazla hayvan ya da bitki ozel bir habitatta yasayabilir Ekoloji canlilarin birbirleri ve cevreleriyle iliskilerini inceleyen bilimdir Ekosistem ise canli ve cansiz cevrenin tamamidir Ekosistemi de abiotik faktorler toprak su hava iklim gibi cansiz faktorler ve biyotik ureticiler tuketiciler ve ayristiricilar faktorler olmak uzere iki faktor olusturur Ekstremofil Ekstremofiller cogunlukla tek hucreli olup ekstrem kosullarda yasama gereksinim duyan ve bu kosullarda optimum olarak gelisen organizmalara denir Ekstremofiller karasal organizmalarin buyumeleri ve uremeleri icin gerekli optimal kosullardan cok farkli olan ekstrem cevrelerde gelisirler Cogu ekstremofiller ekstrem kosullari seven mikroorganizmalardir Archaea domaini ekstremofillerin genis dagilimli oldugu bir domain olarak bilinmesine karsin ekstremofiller hem bakterilerin hem de archaealarin icinde sayisiz ve farkli genetik hatlarda yer almaktadir Archaea ve ekstremofil terimleri ara sira kendi icerisinde yer degistirmesine karsin pek cok mezofilik archaealarin ve pek cok ekstremofilik bakterilerin oldugu bilinmektedir Yine tum ekstremofiller tek hucreli degildir Cok hucrelilere ornek olarak ekstremofilik metazoalardan Pompeii kurdu psikrofilik sogukta yasami seven Grylloblattodea bocek artartik kabuklular crustacea ve Tardigrade mikroskobik canli verilebilir Mikrop terimi bilim dunyasina ilk defa 1878 de Fransiz cerrahi Charles Sedillot tarafindan getirilmistir Sedillot mikroplarin kendilerine has apayri bir dunyasi oldugunu savunmustur Mikrobiyoloji ilim dali bes ana kisma ayrilmistir Viroloji bakteriyoloji protozooloji fikoloji ve mikoloji Bunlara ilaveten molekuler ve hucresel biyoloji biyokimya fizyoloji ekoloji botanik ve zoolojiyle de yakindan ilgilidir Kaynakca Rybicki EP 1990 The classification of organisms at the edge of life or problems with virus systematics S Aft J Sci 86 182 186 LWOFF A 1957 The concept of virus J Gen Microbiol 17 2 ss 239 53 PMID 13481308 Christner BC Morris CE Foreman CM Cai R Sands DC 2008 Ubiquity of biological ice nucleators in snowfall Science 319 5867 s 1214 doi 10 1126 science 1149757 PMID 18309078 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link 2002 WHO mortality data 23 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Accessed 20 January 2007 Schopf J 2006 Fossil evidence of Archaean life PDF 361 1470 ss 869 85 doi 10 1098 rstb 2006 1834 PMID 16754604 olu kirik baglanti Altermann W Kazmierczak J 2003 Archean microfossils a reappraisal of early life on Earth Res Microbiol 154 9 ss 611 7 doi 10 1016 j resmic 2003 08 006 PMID 14596897 Cavalier Smith T 2006 Cell evolution and Earth history stasis and revolution PDF Philos Trans R Soc Lond B Biol Sci 361 1470 ss 969 1006 doi 10 1098 rstb 2006 1842 PMID 16754610 olu kirik baglanti Schopf J 1994 Disparate rates differing fates tempo and mode of evolution changed from the Precambrian to the Phanerozoic Proc Natl Acad Sci USA 91 15 ss 6735 42 doi 10 1073 pnas 91 15 6735 PMID 8041691 12 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 24 Subat 2009 Stanley S 1973 An Ecological Theory for the Sudden Origin of Multicellular Life in the Late Precambrian Proc Natl Acad Sci USA 70 5 ss 1486 1489 doi 10 1073 pnas 70 5 1486 PMID 16592084 DeLong E Pace N 2001 Environmental diversity of bacteria and archaea Syst Biol 50 4 ss 470 8 doi 10 1080 106351501750435040 PMID 12116647 Schmidt A Ragazzi E Coppellotti O Roghi G 2006 A microworld in Triassic amber Nature 444 7121 s 835 doi 10 1038 444835a PMID 17167469 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Wolska K 2003 Horizontal DNA transfer between bacteria in the environment Acta Microbiol Pol 52 3 ss 233 43 PMID 14743976 Enright M Robinson D Randle G Feil E Grundmann H Spratt B 2002 The evolutionary history of methicillin resistant Staphylococcus aureus MRSA Proc Natl Acad Sci USA 99 11 ss 7687 92 doi 10 1073 pnas 122108599 PMID 12032344 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Varro On Agriculture 1 xii Loeb a b Syed Ibrahim B 2002 Islamic Medicine 1000 years ahead of its times Cilt 2 ss 2 9 Tschanz David W Arab Roots of European Medicine Heart Views 4 2 Leeuwenhoek A 1753 Part of a Letter from Mr Antony van Leeuwenhoek concerning the Worms in Sheeps Livers Gnats and Animalcula in the Excrements of Frogs Philosophical Transactions 1683 1775 Cilt 22 ss 509 18 doi 10 1098 rstl 1700 0013 olu kirik baglanti Accessed 30 November 2006 Leeuwenhoek A 1753 Part of a Letter from Mr Antony van Leeuwenhoek F R S concerning Green Weeds Growing in Water and Some Animalcula Found about Them Philosophical Transactions 1683 1775 Cilt 23 ss 1304 11 doi 10 1098 rstl 1702 0042 olu kirik baglanti Accessed 30 November 2006 The Nobel Prize in Physiology or Medicine 1905 7 Mart 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Nobelprize org Accessed November 22 2006 O Brien S Goedert J 1996 HIV causes AIDS Koch s postulates fulfilled Curr Opin Immunol 8 5 ss 613 18 doi 10 1016 S0952 7915 96 80075 6 PMID 8902385 Fredrickson J Zachara J Balkwill D ve digerleri 2004 Geomicrobiology of high level nuclear waste contaminated vadose sediments at the Hanford site Washington state Appl Environ Microbiol 70 7 ss 4230 41 doi 10 1128 AEM 70 7 4230 4241 2004 PMID 15240306 29 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Mart 2009 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b Whitman W Coleman D Wiebe W 1998 Prokaryotes the unseen majority Proc Natl Acad Sci U S a 95 12 ss 6578 83 doi 10 1073 pnas 95 12 6578 PMID 9618454 5 Mart 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Mart 2009 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Rappe MS Giovannoni SJ 2003 The uncultured microbial majority Annu Rev Microbiol Cilt 57 ss 369 94 doi 10 1146 annurev micro 57 030502 090759 PMID 14527284 a b 16 Nisan 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Mart 2009 11 Subat 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Mart 2009 A Usame Tamer Mikolojiye Giris